Professional Documents
Culture Documents
Paragrafın Ana Fikri
Paragrafın Ana Fikri
Örnekleri Çöz
1- Bir arabayı düşünün, çalışmak için yakıta ihtiyacı vardır. Motora kötü yakıt koyarsanız sizi
az yol götürecektir ve atık madde olarak fazla egzoz çıkaracaktır. Bu egzozun ve kalitesiz
yakıtın, motorun ömrünü kısaltacağını ve donanımına zarar vereceğini biliriz. Şeker de insan
vücuduna aynı etkiyi yapar. Hücrelerimizin enerji motoru olan mitokondriler şeker
tüketiminden dolayı iyi çalışamaz. Bir süre kötü koşullara dayanabilirler ama uzun dönemde
motorların işlevlerinde değişimler olur. Yani hücrelerimizin çalışması bozulur.
2- Geçtiğimiz günlerde çok büyük bir kriz yaşadım. İlk defa yaşadığım bir sorun değildi ama
bu sefer sınırlarımı fazlasıyla zorladı: Kitaplarımı kitaplığıma yerleştiremedim! Allah başka
dert vermesin ama benim gibi evi kitaplıkla ve kitaplarla dolu birisi olarak çok büyük bir
sorundu. Dolaplar, çekmeceler, masanın üstü kitaplarla doluydu ve bir an gözüm karardı, bu
kadar kitaba ihtiyacım var mıydı? Üstelik kütüphanemdeki kitapların hemen hemen hepsine
elektronik kitap olarak ulaşabilirdim. O zaman neden bu kitapları saklamakta ısrarcıydım?
Kitaplarla aramdaki bağ, birçok insanın dediği gibi kokusu da dokusu da değil. İçindekiler
benim için önemli; karakterler, kurgu ve diğer ögeler benim düşüncelerimle yeniden
şekilleniyor.
Bu paragrafa göre bu sözleri söyleyen kişinin evinde çok fazla kitap olmasının asıl
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitapları koyacak yerinin olmaması
B) Evinin küçük olması
C) Kitaplarını kimseye vermemesi
D) Kitap biriktirme alışkanlığının olması
E) Kitaplarla arasında bağ olduğu için onları saklaması
3- Çeviri otel odası gibidir, her çeviri okuru öyle ya da böyle bir yere götürür. Eleştirmenler
istedikleri kadar çevirileri kıyaslayıp okuru yönlendirmeye çalışsın, bir eserin gençken
okudukları eski çevirisinin iyi yanlarını övüp yeni çevirisinin yadırgadıkları iyiliklerini
görmezden gelsin, yine de okur uygun bir otel odası bulur, seyahat edeceği yere seyahat eder.
Okurun deneyimi her zaman önde gelir; eşsiz, beklenmedik ve benzersizdir. Belki
eleştirmenin söylediğini yapıp ideal bir turist olur, belki son anda bulduğu bir otel odasının
karşısındaki şarkılı türkülü bir lokanta ona bütün eleştirileri unutturur, kim bilir.
4- Kadın olmakla yazmak arasında karmaşık, çelişkili ve çoğu kez de acılı bir ilişki var.
Çünkü kadın yazarın önündeki en büyük engel, özgür olma gereksinimindeki yaratıcılığı
dizginleyen içsel ve toplumsal denetimdir. Bizim toplumumuz gibi ataerkil baskının belirgin
olduğu toplumlarda kadına yüklenen evin annesi olma, bir anlamda evin işçisi olma ve eş
olma kadını sosyal yaşamda sınırlamaktadır. İçsel denetim de ataerkil toplum baskısından
kurtulamamasından belki de kurtulmak istememesinden kaynaklanmaktadır. Kadın yazar da
olsa, doktor, hâkim, işçi de olsa hatta karar mekanizmalarında da çalışsa öncelikle kadın
olarak kendisinden bekleneni yerine getirmeye çalışacaktır. Bir erkek yazar için öncelikli olan
evin babası olmak mıdır? Hiç sanmıyorum.
5- (I) Bir fotoğraf yazarak anlatılmaz. (II) İyi bir fotoğraf her zaman kendini anlatabilir çünkü.
(III) Yazı kadar güçlü, hatta bazen yazıdan daha güçlü... (IV) Fotoğraf kendine has, başka
hiçbir şeyde olmayan bir duyguya ve dokuya sahip. (V) Fotoğrafı yazı ile karşılaştırmak
yerine birbirlerini desteklemek konusunda hareket ettiklerinde daha huzurlu eserler ortaya
çıkıyor.
A) I B) II C) III D) IV E) V
8- Zeki iki kız kardeş yaşadıkları bölgedeki en büyük bilgenin yanına gitmeye, ona danışmaya
karar vermişler. Bu bilge, kızların kendisine sorduğu tüm soruları yanıtlamış. Kardeşlerden
bir tanesi: Elime içine bir kelebek alacağım “Elimde bir kelebek var. Bu kelebek ölü mü
yoksa canlı mı?” diye bilgeye soracağım, ölü derse kelebeği serbest bırakacağım. Canlı derse,
avucumu hafifçe bastıracağım, demiş. Avucu kapalı elini bilgeye uzatmış ve sormuş:
Avucumun içinde bir kelebek var; bilin bakalım canlı mı, ölü mü? Bilge, kızın gözlerine uzun
uzun bakmış ve cevap vermiş: Senin elinde kızım, senin elinde…
9- Parodist zekâ, kendini saran realitenin, çevre şartlarının önce farkına varma sonra da onu
tasvir etme, onu kırma, felç etme üstünlüğüne sahiptir. Şiir ya da başka bir sanat mevzubahis
olduğunda sanatçıyı saran realite yalnızca gündelik dünyadan ibaret değildir, tarihle de
kuşatılır sanatçıyı. Onun kuşatılma biçimi sanat
tarihinin akışına müdahale edebiliyor oluşudur. Parodi zamanı kesintiye uğratır, zamanı
hızlandırır, ileri alır, geri sarar, görüntüleri karıştırır ve üst üste geçirebilir.
Bu paragrafta söz edilen “parodist zekâ” ile ilgili vurgulanmak istenen nedir?
A) Sanatçıya zamanın ve gerçekliğin dışında düşünebilme ve yazabilme özgürlüğü vermesi.
B) Sanatçının tarihle ilgili yazma yeteneğini artırması.
C) Sanatçının gerçek dışı konular üzerine düşünüp yazabilmesini sağlaması.
D) Sanatçıya yeni düşünme biçimleri katması.
E) Sanatçının yeni konular bulmasına olanak sağlaması.
10- Andre Gide yaşamını yitirmiş. Bu durum beni fazlasıyla üzdü, saygılı bir hayranlık
besliyordum ona karşı, çağdaş yazarlar arasında en iyisi o idi bana göre. Yaşlanmıştı evet,
seksenini aşmış; yaş almış ancak ihtiyarlamamıştı. Zamanla daha da gençleşiyordu; geçmişin
yığıp bıraktığı önyargılardan, bir zamanlar kendisinin de bağlı olduğu eski fikirlerden
silkinerek kurtuluyor, gün geçtikçe yenileşiyor, yeni insanın örneği oluveriyordu.