Professional Documents
Culture Documents
İsmail Kara Türk İslam Sentezi Derin Tarih Sayı 138 Eylül 2023
İsmail Kara Türk İslam Sentezi Derin Tarih Sayı 138 Eylül 2023
İsmail Kara Türk İslam Sentezi Derin Tarih Sayı 138 Eylül 2023
İsmail Kara
12 Eylül Darbesi
Türk-İslâm
Sentezci mi İdi?
Kenan Evren’in hoca çocuğu olması, konuşmalarında
âyetler okuması, Mevlâna’dan bahsetmesi, mecburi
Din Dersleri, aynı şekilde Özal’ın bir Nakşî tekkesinden
geçmesi, Aydınlar Ocağı ile irtibatları, -hadi doğruysa-
Türk-İslâm Sentezcisi olması ile darbelerin İslâm’ı ve
İslâmcılığı desteklemesi arasında büyük bir boşluk yok
2
mu? İstismar ne zaman destek anlamına gelmeye
Derin
Tarih başladı?
Ey lül
2 023
İsmail Türkiye’de darbelerle dinî düşünce- Peki sivil oluşumlarla, vakıf ve dernek-
Kara
lerin ve hareketlerin yükselişi, dinî lerle, demokratikleşme ile, çokpartili
Prof. D r. ,
Sab ahat t i n taleplerin ve yayınların canlanması hayatla, siyasî partilerle… dinî düşün-
Z ai m
Üni versi tesi (daha az olmak üzere sönümlenmesi), celerin ve hareketlerin -tektip ve tek
İsl âmi İl i ml er
Fakül tesi veya yer yahut istikamet değiştirme- düze olmayan- seyri, büyümesi ara-
Öğ ret i m Üyesi
si arasında kuvvetli bir ilişkinin var sında birebir bir ilişki yok mu? Elbette
olduğunun altını ısrarla çiziyoruz. Ve var, Türkiye’de “demokratikleşme tabii
umumiyetle sanıldığının aksine askerî olarak İslâm’ı öne çıkarır” diyoruz.
müdahalelerle yükselişler, serpilmeler Bunlar da bir tür sisteme katılma
arasında “müsbet” bir ilişki olduğunu; araçları ve yolları aynı zamanda. Bu
bu sebeple darbelerin öncelikli gerek- kısım şimdilik dersimiz olmadığı için
çeleri arasında komünizm ve irticanın temasla yetinelim.
başat unsurlar olarak yer almasının
Bu hatlar üzerinde rol sahibi olan as-
epeyice bir miktar yanıltıcı ve şaşırtıcı
gari üç aktör var. Bunlardan biri siyasî
fonksiyonlar icra ettiğini söylüyoruz.
merkez olarak Ankara’dır, asker-sivil
(Buradaki müsbetlik çoğu zaman de-
bürokrasidir, bölünük de olsa devlet
ğer yüklü bir müsbetlik değildir; bazen
aklıdır. İkincisi dinî gruplar, cemaat
nicelik ve maddî yükseliş, bazen de
ve tarikat yapıları ve bunların, Ankara
sisteme katılım, imkânlar-haklar elde
ile olan inişli çıkışlı münasebetlerinin
etme ve görünürlük itibariyledir).
tarihi dahil olmak üzere hafızalarıdır.
D E S T E K M I I S T I S M A R M I ?
Üçüncüsü ise hem Türkiye’de hem gerçek ve etkili tek muhalefetin İslâm çok kıymetli, herbiri çok tehlikeli
de İslâm dünyasında dinî grupların, ve Müslümanlık üzerinden yapıla- olabilir veya öyle gösterilebilir.
dinî düşünce ve hareketlerin herbi- bileceği gerçeğidir. Bu sebeple siyasî
İşte yetersiz bir nazar veya şaşı bir
rini (darbelerin öncesi ve sonrasıyla merkezler için bütün veçheleri ve
birlikte) dikkatle ve uzun zaman bakışla (belki bazıları için hedef
tezahürleriyle dinî alanı önemsemek,
periyotları içinde takip eden ve onlar saptırma kabilinden) değerlendirme
kontrol etmek ve onu yükseltme, aşa-
üzerinden doğrudan veya dolaylı yapanların, darbelerin dinî alanı,
ğıya çekme, biçimsizleştirme, içeriye
politikalar geliştiren “dış mihrak”lar, İslâm’ı, İslâmcılığı, cemaat ve tarikat-
alma, iç çöküntüye uğratma gibi mü-
üniversiteler, oryantalistler-mis- ları desteklediği, Türk-İslâm Sentezci
dahale ve tekniklerle kendi yerinde
yonerler ve istihbarat birimleriyle olduğu yolunda söyledikleri şey
ve kendi başına bırakmamak önemli
dirsek temasında olan araştırma aslında bu birçok müdahale biçimin-
ve sürekli bir faaliyetler bütününe,
enstitüleridir. den sadece bir çizgiye; yükseltme,
(hatta karmaşık bir yumağa) işaret
sistemin içine çekme, makam mevki
Türkiye’de ve İslâm dünyasının eder. Ayrıca siyasî merkezler için bir
verme hatlarına bakmalarıyla, bu hat-
büyük coğrafyalarında din/İslâm dinî hareketin şeriatçı, radikal, pa-
ları azmanlaştırıp tek değişken haline
ve Müslümanlık, Batı Avrupa’da ve sif-kendi halinde, gelenekçi, ılımlı…
getirmeleriyle alakalı olmalıdır.
birçok başka ülkedeki dinlerden ve olup olmaması birinci sırada önemli
dindarlıklardan yer yer ciddi fark- değildir; mühim olan o anda veya Yeni bir arabaşlığa intikal etmeden bir
lılıklar arzeder. Siyaset ve sosyo- belli bir politika ve öngörü için han- hususa hiç değilse değinip geçelim:
loji açısından bu farklılıkların en gisinin daha kullanışlı olduğudur. Bu Hiç de pasif olmayan (veya teknik
önemlisi muhtemelen buralarda hâlâ zaviyeden yer ve zamana göre herbiri tabiriyle pasif-ısrarlı muhalefet bi-
D O S Y A
çimlerini benimseyen) İslâmî endişe “(…) 12 Martçılar için esas sorun, okullar 1951’den beri zaten 7 yıllık
sahiplerinin, mütedeyyin insanların toplumda sol akımlara rakip bir meslek “lise”leriydi yani hem ortaokul
bu müdahaleleri idrak biçimleri ve in- ideolojiyi desteklemektir. Geniş hem de lise kısımlarını bünyelerinde
siyakî ağırlıklı tutum takınma tarzları, yığınlar tarafından kabul görecek barındırıyorlardı.) Nitekim 12 Mart-
yer yer tedirginlik, endişe, mesafeli rakip ideolojinin ancak İslâmcılık çıların ABD’den getirip “kurtarıcı”
durma ve perhizkârlıkla birlikte de olacağına karar verildiği anlaşıl- bakan yaptıkları Atilla Karaosmanoğ-
olsa sisteme katılma istikametin- maktadır ve bu karara uygun politik lu vazifesini tamamlayıp geldiği yere
dedir. Çünkü devleti esas itibariyle uygulamalara girildiği görülmek- dönerken, gerçekleştirmek istedikleri
kendisinin/kendisinden kabul eder, tedir. Örneğin bu dönemde Millî şeylerden birinin de İmam Hatip
kendine/inancına güveni tamdır ve Eğitim Temel Kanunu’nda yapılan Okullarını sınırlandırmak (budamak)
bu topraklarda din-devlet ayrılığının değişiklik, sözü edilen uygulama- olduğunu söylemişti. Ayrıca bu okul-
olmadığının bir şekilde farkındadır. lardan biri sayılmaktadır. Toplumda lar, “dinî” bir kuruma değil (Türki-
Fakat bu farkındalıklar tarihin içine, sol akımların, Marksist eğilimlerin ye’de teknik mânasıyla “dinî” kurum
hafızalarının derinliklerine uzanmak güçlenmesini önlemek için ‘millî ve zaten yok, olanlar “laik” kurumlar)
bakımından imkânlı olsa da ente- manevi değerler ile örf ve adetleri’ Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı idiler,
lektüel kapasite ve dünyayı tanımak güçlendirmenin gerekli olduğuna ilâveten Tevhid-i Tedrisat’ı ortadan
itibariyle hayli zayıftır. karar verilmiş; millî ve manevi de- kaldırmak bir tarafa bu kanunda adıy-
ğerleri güçlendirecek, yaygınlaştıra- la sanıyla yer alan müesseselerdi.
cak en etkili önemin de İmam Hatip
İmam Hatip Okullarına karşı 12
Desteklemek mi Okullarının lise haline getirmek
Araçsallaştırmak mı? Eylül-Özal yönetimlerinin bakışı ve
olduğu vurgulanmıştır. İmam Hatip
Sol ve Kemalist çevrelerle bu çevreler- tutumu da farklı olmamıştır. Bildiğim
Okullarının lise haline getirilmesi ile,
den 12 Eylül sonrasında süratle libe- kadarıyla 1980’den 1988’e kadar yal-
biçimsel hukuk açısından olmasa da
ralliğe doğru hareket eden aydınlar, nızca bir (evet sadece bir) İmam-Ha-
uygulama alanında Tevhid-i Tedrisat
üniversite mensupları ve gazeteciler tip Lisesi açılmıştır, onun da sebebi
Kanunu’nun büyük bir darbe yediği
arasında, 12 Mart ve 12 Eylül müda- çok farklıdır. (O yıllarda Türkiye’nin
açıktır. İslâmî bilimlerin okutuldu-
4
haleleriyle gelen askerî idarelerin İs- değişik yerlerinde vatandaş tarafından
ğu okulun lise sayılması ve bu okul
Derin lâmcı akımlara sempati ile baktıkları- yapılmış ve bitirilmiş 60 civarında
öğrencilerine üniversiteye girme
Tarih
nı, pratik-pragmatik gerekçelerle dinî İmam Hatip Lisesi açılış izni bekle-
Ey lül hakkının tanınması, bir bakıma
2 023
hareketleri yer yer desteklediklerini, mesine ve 100 civarında okul talebi
eğitim-öğretim alanında [Tevhid-i
bu desteğin de İslâm’ın yükselmesine, olmasına rağmen…). Meşhur Rabıta
Tedrisat’a/eğitim birleştirilmesine ay-
İslâmcı akımların yayılmasına ve et- olayının patlak vermesinden sonra
kırı olarak] tekrar ikili yapıya dönme
kinlik kazanmasına sebebiyet verdiği- cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan
anlamını taşımaktadır (…).”1
ni söyleyen ve yazanlar çok olmuştur. Kenan Evren’in İstanbul Gazeteciler
Maddî hatalar da çok var bu tür Cemiyeti’nde yaptığı basın toplantı-
(Ne hikmetse 27 Mayıs darbesi bu
metinlerde (Hele yazarın ifadesiyle sında (27 Mart 1987) bu okulları nasıl
yorumların dışında tutulmaktadır.
“12 Martçıların sola karşı İslâmcılı- değerlendirdiği de hafızalarda olmasa
Niçin acaba? O herhalde “aydınlan-
ğı rakip ideoloji olarak gördükleri” bile kayıtlardadır.2
macı” darbelerdendir!)
iddiası!). Meselâ İmam Hatip Okul-
Meselâ 12 Mart ve 12 Eylül için ben- Hiç değilse akademisyenlerin maddî
larıyla ilgili bu paragrafta verilen
zerleri çok olan şu türden değerlen- hata yapmamak için bu ayrıntılara
ve birçok yazarın paylaştığı bilgi ve
dirmelere sık tesadüf edersiniz: dikkat etmeleri, biraz daha derslerine
yapılan değerlendirmeler de büyük
çalışmaları gerekmez mi?
ölçüde yanlıştır. 12 Mart muhtırasının
yaptığı icraatlardan biri İmam Hatip Aslında geçilmemesi gereken bu
Okulları’na olan talebi azaltmak için maddî hataları şimdilik geçersek
4 yıllık orta kısımlarını kapatmak ol- bu açıklama ve hükümlerdeki esas
Devlet aygıtı ve iktidarlar, muştur. Belli ki yazar bundan ve buna problemli alanın, biçimsizleştirerek
dünyanın hemen her yerinde, karşı oluşan tepkilerden haberdar araçsallaştırmakla, erken doğumlara
kendi mantığı ve pratik-prag- değildir. Yanlış anlayıp yorumladığı zorlamakla yahut şişirerek büyütmek-
matik ihtiyaçları çerçeve- İmam Hatip Lisesi adlandırması da le desteklemek arasında bir ayırım
sinde kullanabileceği bütün önünü açmanın değil kapatmanın bir yapmamasında olduğu söylenebilir.
unsurları kullanır, kullana- neticesidir ve esas itibariyle araya orta Devlet aygıtı ve iktidarlar dünyanın
madıklarını da kullanışlı hale okul fasılası koyarak bu okullara olan hemen her yerinde, kendi mantığı ve
meyli azaltmayı amaçlamaktadır. (Bu pratik-pragmatik ihtiyaçları çerçeve-
D E S T E K M I I S T I S M A R M I ?
sinde kullanabileceği bütün unsurları yorumunu benimsemeye yöneldi. Türk Tarih Tezi için hazırlatılan ze-
kullanır, kullanamadıklarını da kulla- Bu istikamette akan geniş ve epeyice min inşa etme ve muhtevayı belirleme
nışlı hale getirmek için elinden geleni işlenmiş, yer yer Protestanlaşmaya metinleri arasında doğrudan İslâm’la
yapar. Bu zaviyeden Türkiye’de darbe- çalan bir literatür zaten arkasında var- ilgili olanlar ciddiye alınması gere-
lerin ve iktidarların solcuları, milli- dı, bu birikimi biraz daha seyrelterek, ken bir yekuna ulaşmaktadır. Yakın
yetçileri (ve diğerlerini) kullanmak/ Türkçe İbadet, Türkçe Kur’an projele- zamanlara kadar bu mesele üzerinde
kullanışlı hale getirmek için yaptıkları rinde olduğu gibi bazen biçimsizleşti- çalışanlar tarafından da pek dikka-
ve onlara tanıdıkları imkânlarla müte- rerek kullandı.3 te alınmayan bu metinler-raporlar
deyyinlere tanıdıkları arasında esasta hem müellifleri hem de muhtevaları
Aynı yılların ürünü olan Türk Tarih
bir farklılık olmamalıdır. Herhalde ve metin siyasetleri itibariyle birçok
Tezi’nde de İslâmî unsurlar, İslâm
12 Eylül’ün müstakar bir devamı olan bakımdan önemlidir.
tarihi, İslâmî ilimlerin gelişmesi,
ANAP’ın-Özal iktidarının “dört eğili-
“İslâm akılcılığı”, Türklerin Müslü- Dahası müelliflerin bir kısmının
mi birleştirme” sembolü kadar bunu
man oluşu ve tabii İslâmiyet’le Türk medreseli ve Darülfünun İlahiyat
güzel anlatan örnek azdır. Ve nasıl
ruhu arasındaki yakınlıklar, bunlar Fakültesi hocaları olduklarını (İzmirli
oldu ise herkesi memnun etmişti bu
üzerinden diğer Müslüman kavim- İsmail Hakkı, Şerefettin Yaltkaya,
birleştirme işareti. Hakikaten Kema-
lerle farklılıklar bu istikamette ve bu Şemsettin Günaltay, Yusuf Ziya
listler, paşalar dahil hepsi orada idi.
seviyede devreye sokuldu. O kadar ki Yörükan…) ve bazılarının CHP’de ve
Nasıl oluyordu bu?
Bu durumda 12 Eylül-Özal iktidarını
sadece dindarları-muhafazakârları
desteklemek, canlandırmak üzerin-
den açıklamak ne kadar gerçekçi ve
doğruya yakın bir değerlendirme
olurdu? Özal’ın etrafındaki kırmı-
zı, yeşil, gri ve mavi renkli “eski”
solcu-devrimci, şeriatçı-İslâmcı, 5
milliyetçi, Türkçü-Turancı zevatı, De rin
danışmanları, şöhretli gazetecileri Tarih
Ey lül
hatırlamak lazım. 2023
Tarih Kurumu’nda vazife yaptıklarını da umumiyetle gözden kaçan büyük bir devamı olarak, iyi bulunup seçil-
(milletvekili, TTK başkanı, başbakan problemler ve müsamaha ile karşılan- miş Özal iktidarının, “İslâmizasyon”
Şemsettin Günaltay), 1949 yılında maması gereken mübalağalar var. politikaları takip etmesi ve bunların
Ankara’da açılan İlahiyat Fakültesi’nde * milliyetçi-muhafazakâr-mütedeyyin
hoca olarak görev aldıklarını (Yusuf İsterseniz burada biraz duralım: kesimlerde güçlü bir karşılık bulması
Ziya Yörükan ve Hilmi Ziya Ülken), 1970’lı yılların son seneleri ile 80’li siyaseten anlaşılabilecek bir şeydir.5
Şerefettin Yaltkaya’nın da 1942 yılında yılların ilk seneleri İslâm dünyası 1987 yılında Türkiye’yi ziyaret eden
ikinci Diyanet İşleri başkanı olarak ve Türkiye için büyük değişimlerin Fransa eski Dışişleri Bakanı “yumu-
atandığını söylersek sanırım bir fikir olduğu ve uluslararası müdahalelerin şak bir İslâmî idarenin Türkiye ve
vermiş oluruz.4 yoğunlaştığı bir döneme işaret eder: İslâm ülkeleri için katı laiklikten daha
Pakistan’da Ziyaulhakk’ın darbesi elverişli olabileceğini” açıkça söyle-
Bunlar oldu, yer yer hâlâ oluyor
(1977) ve ardından Mevdudi dahil
ve muhtemelen ileride de olacak. mişti ve bu sözler basında güzel güzel
İslâmcılarla ittifak yapması (1979),
(Baksanıza Avrupaî mânada zaten yer almıştı, ta o zaman... Bir Pakistan-
İran İslâm Devrimi (1979), Rusların
muhafazakâr/devletçi olan CHP bile lı akademisyen 1985 yılında benim
Afganistan’ı işgali (1979), Kâbe baskı-
Türkiye’deki mânasıyla da muhafa- de bulunduğum açık bir toplantıda,
nı (1979), Türkiye’de 12 Eylül darbesi
zakârlaşmak için can atıyor!) Problem “önümüzdeki yıllarda görüntü olarak
(1980), Mısır’da Enver Sedat’ın öldü-
burada değil. Problem hiçbir kade- Özal’dan daha Müslüman birine Tür-
rülmesi ve iktidar değişikliği (1981)…
melendirme ve ayrıştırma yapmadan kiye ihtiyaç duyabilir” demişti.
bu unsurları ve gelişmeleri kolaylıkla Bu büyük hadiselerin hiç değilse
askerî idarelerin İslâm’ı, İslâmcılığı, uluslararası boyutlarının birbiriyle Bunlar da Türk-İslâm Sentezi’ne ve
dinî hareketleri desteklediği şeklinde irtibatlı olduğunu düşünmek her- paralel olarak İslâm’ın, İslâmcıların
genelleştirmekte ve tartışmaya açık halde yanlış olmaz. Soğuk Savaş’ın desteklenmesine dahil edilecek mi?
hükümleri, yorumları eski tabirle ka- İslâm dünyasında erken bitişi veya Hatta Menderes’in, Demirel’in gelişi.
ziye-i muhkeme gibi mutlaklaştırarak Soğuk Savaş sonrasına hazırlanış Hatta İsmet İnönü riyasetindeki Halk
kendi muhtevası dışındaki alanlara gibi gelişmelerdi bunlar… Böyle bir Partisi’nin son iktidarlarının 1946-
6 kolay(cı)lıkla taşımaktadır. Evet bura- vasatta 12 Eylül paşalarının ve onun 1950 yılları arasında yaptıkları…
Derin
Tarih
Ey lül
2 023
ABD’nin Yeşil Kuşak
Politikalarıyla İslâmcılığı
İlişkilendirmek…
Gencay Şaylan’ın “İslâmcı Akımlar Ne
İstiyor?” dizi yazısındaki başlıklardan biri
de “İslâmcı Akımlar 12 Eylül Döneminde
İlerledi” (Cumhuriyet, 12 Ocak 1987, s. 6).
Ve Rabıta hadisesi… 12 Eylül döneminde
darbeci paşaların-Özal’ın yönetimindeki
Türkiye, Diyanet’in Avrupa’da istihdam ettiği
din görevlilerinin finansmanı için 1982-1984
yılları arasında Suudi Arabistan merkezli
Rabıta’dan para-yardım alıyor. Üç dört yıl
sonra Cumhuriyet gazetesi manşetten
“Sorumlu Kim?” diye soruyor (17 Mart 1987,
s. 1). Herkes sorumlu fakat bilerek yapıldı-
ğı için sorumlu yok. Kenan Paşa haberim
yoktu diye ipe un sermeye çalışınca devrin
Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç haklı
olarak hem Konsey’in haberi olduğunu
hem de Bakanlar Kurulu kararı bulunduğu-
nu açıklıyor. Gazeteci Uğur Mumcu da bu
mesele ile uzun boylu ilgilenmiş, daha sonra
yazılarından müstakil bir kitap da yapmıştı.
D E S T E K M I I S T I S M A R M I ?