10 Osmanlı Ermenisi Keyfurek

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 11

Ben de Bir Osmanlı çık, madenler, ağaçtan yapılmış levhalar, ke-

mik, palmiye yaprakları, papirüs, parşömen,


Vatandaşıyım: kumaş gibi çeşitli maddelerden istifade et-
miştir.1 Yunanca’dan Latince’ye geçen papy-
Osmanlı Ermenisi rus kelimesi Avrupa’da paper, papier kelime-
Keyfurek’in Kâğıt Fabrikası lerine dönüşmüştür.2 Araplar papirüse kırtas
adını vermişlerdi. Dilimizde kullanılan kâğıt
Açma Teşebbüsü kelimesinin Uygurca’daki “kagat, kagas” ke-
limelerinden Farsça’ya, oradan da Arapça’ya
geçtiği kabul edilmektedir. Divan-ü Lugati’t-
Türk’te de ağaç kabuğu anlamına gelen kad-
hız kelimesinin bulunması kelimenin Türkçe
olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir.3

Milattan önce bir ya da iki yüzyıl önce


Çin’de icat edilen kâğıt4 Avrupalılar tarafın-
Jülide Akyüz Orat* dan ancak bin yıl sonra kadar kullanılmıştır.
Avrupa’da 11. ve 12. yüzyıllara kadar kâğıt
üretimi söz konusu değildir. Avrupalılar kâğıt
yapımını Avrupa’da ilk kâğıt fabrikasını kuran
Mağrip Müslümanlarından öğrendiler.5 Kâğıt
Çin’den Orta Asya ve İran’a İpek kervan yo-
lunu takip ederek geldi.6 Semerkant’ta kâğıt
Talas Meydan Muharebesi’nde Çinli esirler 1
vasıtasıyla 751’de imal edilmeye başlandı.
Özet İlk kâğıt fabrikası Harun Reşit zamanında
Osmanlı toplumunun bir ögesi olan Ermeni- Bağdat’ta kuruldu. Avrupa kâğıt ihtiyacını
ler devletin geliştirdiği “anlayış” politikası çerçeve- 1276’da İtalya/Fabriona’da kâğıt fabrikası
sinde bu anlayışın bir karşılığı olarak devlete büyük kuruluncaya kadar İspanya’dan ve Şam’dan
bir sadakat göstermişlerdir. Ermeniler kendilerini karşılamıştır. Fransa’da 1348’de, İngiltere’de
“Osmanlı vatandaşı” olarak görmüş, devlet için me- 1495’te ve Amerika’da 1690’da kâğıt fabri-
sai harcamışlardır. Mesai harcayanlardan biri de Tır- kaları kurulmuş, Avrupa’da ve dünyada kâğıt
novalı bir Ermeni olan Keyfurek’tir. Kendisini Os- sanayi gelişme göstermiştir.7
manlı olarak tanımlayan Keyfurek Tırnova’da açtığı
kâğıt fabrikasının devamını İstanbul’a da getirmek Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nin İs-
için yabancı tüccarlara tanınan imtiyazdan faydalan- tanbul ile ilgili kısımlarında Daye Hatun
mak istemiş, bunun için bir takım tespitlerde bulun- Camisinin bulunduğu mevkide “kefere za-
muş, Osmanlı Devleti’nde sanayi ve ticaretin neden manında” kâğıt imal edildiğine dair bilgiler
gelişemediği yönündeki endişelerini yetkili merciler- vermektedir.8 İstanbul alındığında Kâğıthane
le paylaşmıştır. Keyfurek bir Osmanlı Ermenisi, “va- (*) Prof. Dr., Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü.
tandaş” olarak yaşanan tüm gelişmelere hassasiyetle (1) Osman Ersoy, XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Türkiye’de Kâğıt, Ankara
Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1963, s.7-8.
yaklaştığını günümüze kalan belgelerin diliyle ortaya (2) Zeki Tez, Kâğıdın ve Matbaanın Kültürel Tarihi, Doruk Yayınları,
İstanbul, 2008, s.15.
koymuştur.
YENİ TÜRKİYE 60/2014

(3) Ersoy, Türkiye’de Kâğıt, s.8-9.


(4) Jonathan M. Bloom, Kâğıda İşlenen Uygarlık Kâğıdın Tarihi ve
İslam Dünyasına Etkisi, Kitap Yayınevi, Çeviren: Zülal Kılıç, İstan-
Kâğıt Tarihçesi bul, 2003, s.15.
(5) Bloom, Kâğıdın Tarihi, s.15.
(6) Şinasi Tekin, Eski Türklerde Yazı, Kâğıt Kitap ve Kâğıt Damgaları,
Tarihin ilk çağlarından beri yazı yazma Eren Yayınları, İstanbul, 1993, s.27-28.
(7) Ersoy, Türkiye’de Kâğıt, s.12-14.
sevdasında olan insanoğlu bu süreçte taş, bal- (8) Mehmet Ali Kâğıtçı, Kâğıtçılık Tarihçesi, İstanbul, 1936, s.208.
olarak bilinen çok sulak bir semtte bir kâğıt yüzyılda devlet için tam bir çıkmaza girmişti.
değirmeninin bulunduğu ve bu değirmenin 1838 İngiliz Ticaret Anlaşması ile Osman-
II. Bayezid zamanına kadar işlediği belirtil- lı Devleti ülkeye giriş gümrük vergisini % 5
mektedir. Bunlar dışında 15. yüzyılın baş- nispetinde kabul etmiş ve bu ülkenin ticari
larında Amasya’da ve 1486-87 tarihli Bursa bir pazara dönüşmesinde çok önemli olmuş-
Şer’iyye Sicillerinde bir Kâğıthane varlığı tes- tu. Fransa ile de 1861’de bir ticaret anlaşması
pit edilmiştir.9 imzalanmış, bu anlaşma ile 1838 anlaşmasın-
da % 5 olarak düşük tesbit edilmiş olan giriş
gümrük vergisi % 8 olarak arttırılırken, % 12
19. Yüzyıl Osmanlı Sanayii Hakkında olarak yüksek tesbit edilmiş ve ihracatı olum-
Osmanlı Devleti özellikle 19. yüzyılda suz yönde etkileyen çıkış gümrük vergisi % 8
sanayi alanında bir takım hareketlere giri- olarak indirilmiştir.13
şir. Avrupa’da yaşanan Sanayi Devrimi hem
Avrupa’da hem dünyada bir çığır açmış, çığ Tırnova’dan İstanbul’a Uzanan
gibi de yayılmış çok önemli bir atılımdır. Bu Hikâye
devrimden Osmanlı Devleti de kendi payı-
na düşeni almıştır. İlk olarak Osmanlı ülkesi Şura-yı Devlet dairesinin evrakı arasın-
bir açık pazara dönüşmüştür. Hem madde da yer alan hikâyede Başbakanlık Osmanlı
alınan, hem de alınan bu ham madenini iş- Arşivi’nde Şura-yı Devlet Tasnifi’nde yer alan
lenmiş halinin satıldığı bir pazardır. Bunun 1825 dosya ve 40 gömlek numaralı belge-
yanında ülkede ticaret yapan tacirin profilin- lerden istifade edilmiştir. Tırnova’dan İstan-
de bir takım değişiklikler olur. 18. yüzyılda bul’a ve Osmanlı memleketine ulaşmak iste-
Avrupa devletlerinin Osmanlı ülkesindeki yen Keyfurek’in Nisan ayında başlayıp Eylül
2 ayında biten yazışmalarıdır hikâye.
ticaretlerinin artması bu ilişkilerde tercüman
kullanılmasını da beraberinde getirdi. Bu da 9 Muharrem 286/21 Nisan 1869 tari-
Osmanlı reayası oldu. Tercüman olacak kişi hinde Tırnovalı Anakil Şura-yı devlete arzda
için Divan-ı Hümayun’dan Beylikçi Kalemin- bulunarak Tırnova’da bir kâğıt fabrikası açtı-
den alınan ve ücret ödenen beratlar resmi ğını, üç dört senedir işlettiğini belirterek söze
izin sayılırdı. Beratlı tercüman olan gayri- başlar. Fabrika ürünlerini sadece kendi mem-
müslim Osmanlı tebaası reaya artık kapitü- leketinde yani Tırnova’da satmak harcama-
lasyonlardan faydalanan müste’min, tüccar ları karşılayamadığından ürünlerini Osmanlı
ve elçilik mensuplarının hak ve imtiyazlarına ülkesinde satmaya “muhtac” olduğunu, an-
sahip olacaklardı.10 Ağustos 1802’de III. Se- cak yüzde sekiz gümrük vergisinden dolayı
lim beratlı tüccarın Avrupalı tüccar olduğunu bu işin pek pahalıya geleceğini söyler. Anakil
ve müste’min tüccar gibi bütün haklara sahip bir de ecnebi dediği Avrupalı tüccara yapılan
olacaklarını belirtiyordu.11 III. Selim büyük uygulamaları örnek gösterir. Özellikle Viya-
uğraşlar neticesinde yabancı devletler hima- na’dan Osmanlı ülkesine kâğıt ve diğer ürün-
yesindeki beratlı tüccarı Avrupa tüccarı ya- lerin vergisiz olarak geldiğini, gümrük ver-
parak dış ticaret yapmasını sağlamıştı. Ancak gisiz mal daha ucuza satılacağı için ahalinin
bu durum özellikle Müslüman tüccarı çok Avrupa tarafından gelen ürünlere daha çok
rahatsız etmiş, onlar da bir takım haklar talep rağbet edeceği tespitini ilave eder. Bu durum
etmişlerdi. II. Mahmud 1810 tarihinde Müs- ecnebi tüccarın müstağni olmasına (zengin-
YENİ TÜRKİYE 60/2014

lüman tüccar Hayriye Tüccarı sıfatıyla Avru- (9) Ersoy, Türkiye’de Kâğıt, s.27-28.
(10) Ali İhsan Bağış, Osmanlı Ticaretinde Gayrimüslimler, Turhan Ki-
pa tüccarı statüsüne kavuşturmuştu.12 tabevi, Ankara, 1998, 2. Baskı, s.27-28.
(11) Bağış, Osmanlı Ticaretinde Gayrimüslimler, s.67-68.
Osmanlı Devleti’nin 1535’te Fransa’ya (12) Bağış, Osmanlı Ticaretinde Gayrimüslimler, s.107.
(13) Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi/VII, TTK Yayınları, Ankara,
vererek başlattığı imtiyaz süreci özellikle 19. 1988, s.260-261.
leşmesini), kendisi ve kendisi gibi olanların Keyfurek yaptığı kâğıt işi ile ilgili bilgi-
ise perişanlıklarına sebep olacaktır. Anakil, ler vermektedir. Sigara kâğıdı ve yazı defteri
fabrikasının borçlu olduğunu, muattal kala- türünden bazı imalat ile işe başlayan Keyfurek
cağını, bunu da adil ve hakkaniyet sahibi pa- muvaffak olduğunu, imal ettiği sigara kâğıdı-
dişahın kabul etmeyeceğini, hükümet tarafın- nın ahali nezdinde Avrupa’dan gelenlerden
dan “fabrikanın mucidi” olarak diğer imtiyaz daha çok makbul ve muteber olduğunu söy-
sahipleri gibi kendisine de ecnebi nizamının ler. Hatta bu durum Avrupa fabrikatörlerinin
uygulanmasını, ürünlerinin gümrüksüz mem- hisselerini tahrik etmiş, Keyfurek’in mamu-
lekete girmesini sağlamasını ister. Anakil’in latını taklit eden defterler yapmışlardır. Key-
şikâyet ettiği % 8’lik bir gümrük vergisidir. furek bu durumu kendisi gibi fabrika açmak
isteyen sanayicilere anlatmış, gayreti artmış
12 Muharrem 1286/24 Nisan 1869 ve her tür kâğıdın İstanbul’daki fabrikasında
tarihli yazışmada Keyfurek de Tırnova’da bir işlenebilmesini arzu ve tasavvur etmiştir.
kâğıt fabrikası açtığını ve bu fabrikada üre-
tilen mamul maddeleri İstanbul ve ülkenin Keyfurek arzında kâğıt işi ile uğraştığı
diğer bölgelerine satmak istediğini kaydet- günden beri gelir ve fayda hususuna dikkat
miştir. Çünkü Keyfurek Tırnova’dan mem- ettiğini, kestirme yollarla menfaat bulmaya
lekete (Osmanlı memleketine) nakl edeceği sarf-ı efkâr eylediğini bu nedenle memalik-
kâğıtların gümrük resmi konusunda sıkıntı i şahanede ne miktarda sigara kâğıdı kulla-
yaşamaktadır.14 nıldığını tahminen hesapladığını ifade eder.
Otuz altı milyon nüfustan ibaret Osmanlı
12 Safer 1286/24 Mayıs 1869 tarihli ülkesinde herkesin sigara içtiği varsayımıy-
arzında Keyfurek birkaç seneden beri Av- la her adam günde on beş sigara içerse dört
rupa’da kâğıt ve kâğıttan üretilmiş her türlü günde altmış yapraklı sigara defteri tüketile- 3
emtiayı almakta ve satmakta olduğunu belir- ceği aşikârdır Keyfurek’in hesaplarına göre.
tir. Keyfurek kâğıdın İstanbul’da imaline kal- Bir gün içinde farz-ı misal ahali üç milyonluk
kışmış, gerekli sermaye ve kolaylık sağlayacak sigara defteri sarf edecektir. Bu miktar sigara
unsurlara vakıf olduğuna karar vererek ham defteri satın alacak tüccar kesilmemiş ham
kâğıt ithaliyle kâğıttan eşyayı burada imal kâğıdı Avrupa’dan getirterek sigara defterini
etmek için bazı ufak makineler getirterek burada işleyecek olursa günde iki bin amele
İstanbul’da Sultan Hamamı caddesinde on gereklidir. Bu kadar işçiye günlük yirmi bin
iki numarada ufak bir kâğıtçı fabrikası teşki- kuruş verilirse bir sene zarfında kâğıt işçisinin
line teşebbüs etmiş ve Zartaryan Kumpanyası ücreti on iki bin keseyi geçmektedir.
(şirketi) adıyla bu işe başlamıştır.
Bu hesabı en asgari düzeyde yapan
“Kulları çünd seneden berü Avrupada Keyfurek ülkede sigara içenlerin içmeyenle-
kağıd ve kağıddan ma’mul her nev’ eşyayı celb re oranla daha çok olduğu bilgisini de verir.
ve füruht itmekde iken kağıdın burada i’mali- Kendisi ile eşit sermayede bir Avrupa kâğıt
ne çıkışmak cesim sermaye ile lazım gelen tüccarı karşılaştırılır ve bir günde sigara kâ-
esbab-ı teshiliyeye mütevakkıf olduğu ma’lum ğıdı harcamasına bakılırsa Avrupalıya gös-
ve meczum bulunmak cihetiyle hiç olmaz ise terilen imtiyaz sayesinde mahallinde yapıp
şimdilik ham kağıdı getürüb kağıda müte’allık İstanbul’a getiren Avrupa tüccarı bir defaya
eşyayı burada i’maline heves iderek ufak…. mahsus yüzde sekiz gümrük ödeyerek ülkeye
YENİ TÜRKİYE 60/2014

ba’zı makineler celb ve İstanbul’da Sultan Ha- sevk etmekte, ithal ederse yüzde dört kuruş-
mamı caddesinde on iki numero ile murakkam luk reftiyeden muaf tutulmakta, hem serma-
ufak bir kağıdcı fabrikası teşkiline teşebbüs ve yesi artmakta hem de malına talep olmakta-
Zartaryan kumpanyası ‘unvanıyla işe mübaşe- dır. Kendisi ham kâğıdı Avrupa’dan alarak
ret…..” (14) BOA, ŞURA-YI DEVLET (Ş. D) D: 1825 G: 40.
yüzde sekiz gümrük resmi ödedikten sonra bir def ’a yüzde sekiz gümrük i’tasıyla derun-
yukarıdaki hesaba göre sigara kâğıdının kıya- ı memalik-i şahaneye sevk ve idhalinde reftiye
fet ve resmini küçültse dahi tekrar dört kuruş namıyla yüzde dört guruşdan mu’af bulunması
reftiye vereceğinden alınan malın sermayesi sermayesine kuvvet olub malının revacına sebe-
yüzde on iki kuruşa çıkmaktadır. Buna rağ- biyet virdüğünden çakerlerinden ziyade malını
men kendi ürettiği kâğıt Avrupa’dan gelen sarf ile fevk’a’l-‘ade temettu’ ideceği bedihi ol-
kâğıttan yine daha pahalıya mal olmakta ve duğu misüllü çakerleri ham kağıdı Avrupadan
ahali Avrupa malına revaç etmektedir. celb ve nizam-ı mukarreresi vechle yüzde sekiz
resm-i gümrüğünü eda eyledikden sonra yine o
“… kağıd ahz i’tasına mübaşeret eyle- hal ‘aynıyla burada balada beyan olunan hesab
diğim günden berü temettu’ ve fa’ide husulüne ile masraf iderek sigara kağıdı...vaz’ itdiğim ve
çeşm-i dikkati kesret ve kesdirme yollar araya- kıyafet ve resmini küçüldüp değiştirdiğim içün
rak menafi’-i matlubeyi bulmağa sarf-ı efkar ey- tekrar dört guruş reftiye vereceğimden alınan
lemiş olduğumdan memalik-i şahane sükkanına malın sermayesi yüzde on iki guruşa baliğ olub
ne mıkdar sigara kağıdı sarf olunmakda olduğu beher hal Avrupadan gelenden ziyade baha ile
ma’lum olmak içün ala vechi’l-tahmin hesab füruhta mecbur olacak isem de malda revac gö-
edildiği ve otuz altımilyon nüfusdan ‘ibaret remediğim cihetle…”
olan teb’a-i saltanat-ı seniyyenin milleti tütün
içer farz olunduğu halde beher adam onbeş si- Keyfurek bu durumun Osmanlı mem-
gara içecek olur ise dört günde altmış yapraklı leketlerinin ithalat ve ihracatının yabancı
sigara defteri ihlak ideceği der-kar olmağla bir tüccar eline geçeceğini ifade ettikten sonra
gün zamanında ahali-i mefruzeye üç milyonluk iki bin işçiye verilen ücretle o kadar hane ve
sigara defteri sarf olacağı rehin-i rütbe-i sübut ailenin geçimini sağladığını ilave eder. Bu
4 olduğuna ve bu mıkdar sigara defteri bey’ idecek durum adalet, hakkaniyet ve raiyyetperverli-
tüccar kesilmemiş ham kağıdını Avrupadan ğe uygun değildir. Gümrükçe menfaat kabul
celb ile sigara defteri……kovmak murad ider edilen miktar sanayi rüsumunun azalmasına,
ise ‘inde’l-hesab yevmiye iki bin ‘amele yetiş- ticaretin tamamen Avrupa’ya kayarak mahv
dirmek lazım geleceğinden bu mıkdar ‘ameleye olmasına, hem ahaliye hem de sanat erbabına
verilecek olan yevmiye yigirmi bin guruş olub hasar olacaktır. Bu kadar insanı perişan et-
bir sene zarfında izgir? Kağıd yalnız ‘amele üc- meye merhamet gerekmektedir.
reti on iki bin keseyi mütecaviz olacağı… vesa- “…‘inde’l-hesab ikibin ‘ameleye veril-
ti’l-nehhar hal ve aşikar olduğuna ve bu hesabın mekde olan ücretle heman ol kadar hane ve fa-
tafsilat ve izahatı matlub buyurulduğu halde milya idare olunurken o kadarcık bir irade…
ira’aeyeye müte’allık bulunduğumu beyan ile Avrupaya vermek iktiza ideceği vareste-i beyan
ma’lumat-ı çakeranemi ‘arza cesaret kılındığı bulunmuş bu ise bi’l-vücuh ma’adelet ve hak-
bendi …ira’a eylediğim hesab takarrübü azdan kaniyete ve ra’iyyetperverliğe şayan olmadığı
az olduğu i’tibarıyla yapılmış ve memalik-i şa- ve gümrükce menfa’at ‘add olan mıkdar kalil-i
hane sükkanının tütün içenleri içmeyenlerine rüsum sınayi’ ve ticaretin Avrupaya bütün bü-
galib olduğuna göre iza’af ve muza’af- ı masraf tün naklinde mahv olacağı ve bu suretle idile-
olacağı kıyasla hüveyda (aşikar belli) olacağı cek hasar hem ahaliye ve hem de erbab-ı san’ata
gibi Avrupa kağıd tüccarından birisi çaker- ‘a’id olacağı cihetle bu kadar nüfusun… medar
leriyle mukabeleye ibtidar iderek beraberce ve erbab-ı san’atı davrandırmağa mu’ayyen-ı
YENİ TÜRKİYE 60/2014

bu ahz ve i’taya teşebbüs ibtidarıyla sermayede hakiki olacak olan hususatın ihsanına evliya-yı
müsavi olarak bir günde sigara kağıdı sarfına umurun merhamet ve rahatını tahrik emeliyle
mübaşeret eylememiz lazım gelse Avrupa sı- ma’lum-ı i’lam ile tecrübe-i çakeranemin gös-
na’atı hakkında gösterilen mesağ üzerine da’ima termiş olduğu halatı ‘arz ve beyana cür’et kı-
mahallinde yapup asitaneye getürdüğü halde lındığı…”
Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılaca- hususu niyazıyla çünd seneden berü san’at yo-
ğı üzere en büyük sıkıntı iç gümrük uygula- lunda meşhudat-ı çakeranemi beyan ile olunan
masıdır. Dâhili gümrük uygulamasının diğer ma’lumat ne suretde mani’ olmakda olduğu ve
sanatkârların sanat ve ticarette sebat edeme- nasıl müşkilata duçar eylediğini ira’e-i mezadi-
melerini, sarf ettikleri emek ve gayretlerini ne mebni tafsilat-ı atiyeye cesaret kılınmışdı…”
mahv ettiğini, iflaslarına sebep olduğunu ve
Keyfurek Osmanlı memleketinde sa-
üç senelik tecrübesi olduğunu söyleyen Key-
nayinin neden geri kaldığı ya da gelişmediği
furek hükümetin gümrük konusunda bazı
hakkında da bir takım emarelerle izahatta
gelişmeler kaydettiğini belirtir. Devlet, dâ-
bulunur “aklımca çekemeyerek” ifadesiyle.
hili gümrüğü yüzde on ikiden yüzde sekize
Ülkeye ithal olunan emtia ve eşyanın her biri
düşürmüş, geçen sene ıslah-ı sanayi komis-
ele alındığı ve duruma göre maliyeti hesap-
yonu teşkil edilmiştir. Hükümetin sanayinin
landığında yalnız bir sigara kâğıdına verilecek
ilerlemesi ve teşvikini uygun görmesi, serrac,
yevmiye ile her sene milyon keseler Avrupa
debbağ, demirci, dökmeci, sandalcı esnafla-
tüccarına verilmektedir. Yukarıda yaptığı he-
rına imtiyazlar vermesi, mamulatın ihracında
sabın kendisini tatmin etmediğini, daha derin
gümrükten muaf tutulması ve sanayinin geliş-
düşündüğünde “pek büyük Pazar ve panayırı
mesi hakkında usullerin kabul edilmiş olması olan eşyanın arızasız ve kötülüğünü ihzara
Keyfurek’in yeniden hükümete arzda bulun- her yerden müsait memalik-i şahanenin” it-
masını cesaretlendirmiştir. Keyfurek emsalle- halat ve ihracatının Avrupa’ya münhasır ol-
ri benzeri fabrikasında ürettiği sigara kâğıdı masını aklı almamaktadır. Bunun sebeplerini
ve diğer kâğıt eşyalar için gümrük muafiyeti araştırmak için akıllı ve bu işin ustalarına baş
talep etmektedir. vurmuş, aldığı cevaplar; “bir takım ahalinin
“…emek ve gayretlerini mahv ile kendü- maarif ve sanayiden haberdar olmadığı, bir 5
lerini nabud (yok olan) iderek iflaslarını nasıl takımının berduş olduğu, bir takımı sanayi
müstelzem olmuş ise üç senelik tecrübem ikti- sayesinde başkaları ile karşılaşacaklarından
za-yı çakerleri dahi merahim eylediğim hususa ahalinin işlerini kolaylaştıracak durumların
‘âdem-i muvaffakiyetimi anlamış ve haline bı- olmadığı” gibi akıl ve hikmete uygun mü-
rakmak hususunu i’tiyad eylemek lazım gelmiş layim cevaplar almışsa da bunlar kendisini
olduğu halde bu husus hükümet-i seniyyenin tatmin etmemiş, zihninde tekrar akl ve efkâr
dahi nazar-ı dikkatini celb ile çünd sene mukad- kısas ederek harici iki sebep bulmuştur.
dem dâhili gümrük hakkında yüzde on ikiden “Avrupadan ‘ale’l-‘umum memalik-i şa­
yüzde sekize tenzil kılındığı misüllü geçen sene haneye idhal olunan emti’a ve eşyanın her biri-
hatta bab-ı ‘alide ıslah-ı sınayi’ hakkında ko- leri ele alınmak ve hacete göre sarf olunan malı
misyon teşkiliyle memalik-i şahanede sına’atın hesab olunmak lazım geldiği halde yalnız bir
ilerülememesi ve erbabının teşviki tensib buyu- sigara kağıdına verilecek yevmiye ile çıkararak
rularak derhal serrac ve debbağ ve temürcü ve beher sene milyonlar ile keseler Avrupa tücca-
dökmeci ve sandalcı esnaflarına imtiyazlar ‘ina- ratına verilmekde rehin-i rütbe-i sübut olmağla
yet ve ihsan buyurularak ma’mulatlarının hin-i ihyasını murad eylediğim husus hesab-ı tahmi-
ihracında gümrükden mu’af tutulması dahi ter- niyi meydana getürdüğüme kana’at itdirmeyüb
vic-i sına’i hakkında usul-ı ittihaz olmuş olması daha ilerüsüne sarf-ı efkara icbar ile ahz ve i’ta-
kullarını emele düşürürek takaddüm eylemek nın pek büyük bazar ve panayırı olan ve eşyanın
YENİ TÜRKİYE 60/2014

arzuları yeniden huzur ve emsallerim misüllü besa’it (aşık geniş arızasız) ve mazarratını ihzara
fabrika-i naçizanemden çıkarmakda olduğum her yerden ziyade müsa’id bulunan memalik-i
sigara kağıdı ve yazu defteri ve sa’ir kağıddan şahanenin bütün bütün bey’ ve şırası Avrupa-
ma’mul her nev’ eşyadan gümrük alınmama- ya münhasır olmasını ‘aklımca çekemeyerek
sıyla hissedar lütf ve ‘atıfet buyurulmaklığım gerü kalındığının esbabını tafahhusa başlayub
‘ukala ve erbab-ı re’se müraca’at eylediğimde mallarına sur-ı temlik itdirmek ısrar ve ikdam
bir takımı ahali ve teb’anın ma’arif ve sana- gösterir ise iflaslarına vesile olacak suretle teda-
yi’den haberdar olmaması ve bir takımı… olub rüküne kalkışdıkları delalet-i emsalle meşhur ve
edna-yı sa’y ile ta’ayyüş itmeleri ziyadesinden hususuyla burada çıkarmakda olduğum sigara
istiğnalarını bir takımı sınayi’ meyanesinde der- kağıdlarının taklidini yaparak asitaneye sevk ile
kar olan…” ahz ve i’ta-yı çakeraneme sekte verecek derece-
ye çıkmış ve el-an bu misüllü muhazir-i ‘adide
Bulduğu iki kuvvetli sebep şudur: Bi- ile uğratmakda bulunmuş ve şu halde teb’a ve
rincisi iç gümrük yüküdür. İkincisi ise hükü- zir-i destan bir eser meydana getürmeleri şöyle
met ve rüsumat memurlarının ecnebi malıy- dursun murad idenleri yine Avrupalu bitürme-
la Osmanlı emvali arasında muamele farkı ğe muktedir oldukları…”
yapmalarıdır. Şöyle ki Avrupalılar meydana
gelen zorlukları kolaylıkla halledebilmekte, Avrupalı tüccar ile Osmanlı tüccarı
ticaretleri ve sermayelerini arttırma yolu bul- arasında dengenin kurulabilmesi için Avru-
maktadırlar. Osmanlı Devleti’nde gayet ufak pa’dan gelen maldan tekrar alınan gümrük-
ticarete kanaat edenlere meydan vermeyerek ten muaf tutulması işe yarayacaktır. Ticaret
kendi mallarına izin konusunda ısrarlıdırlar, ve sanatı ileri götürmeye isteklilerin imtiyazlı
iflaslarına vesile olacak durumları ortadan tutulmasını ve bu işe ufaktan mesai harca-
kaldırmaktadırlar ki kendisinin ürettiği sigara yanların hakir görülmemesini, teşebbüs ettiği
kâğıdını taklit ederek İstanbul’a sevk etmele- işin canlandırılmasının yollarının aranmasını
ri bunun bir göstergesidir. Bu durum kendi- söyler. Bu durum ticaretin hepsini olmazsa
sinin iflasına yol açacaktır neredeyse. Kendisi dahi birazını mülke tahsis edecek, çekilen
gibi murad edenleri yine Avrupalı bitirmeğe sıkıntının önünü alacak, azar azar başkasına
6 muktedirdir. muhtaçlıktan kurtulmak ahali hakkında is-
nad edilen ifadeyi iptal edecek, sanatlar birer
“…yekdiğerinin bir birine münasebet-i birer tekrar zuhur edecektir. Güç görünen
kamile ile i’anesine muhtac olduğundan kaffe-i şeylerin gayet kolay olabileceği ahali arasında
……ihzar ve tedarüküyle ahaliyi men’ kılacak da taraf bulacaktır.
esbab-ı teshiliye henüz memalik-i şahanede ola-
maması gibi ‘akl ve hikmete muvafık-ı mülayim “…Avrupa tüccarıyla memalik-i şahane
ecvibeler alınmış ise de bunların hiç biriyle tüccarı meyanesinde Avrupa malınca tesviye ha-
hicab olamayarak ma’mulat-ı müstahsile ile sıl olmak içün Avrupadan vürud iden maldan
umur-ı mütehazzıra fi’z-zihni tekrar kıstas-ı ‘akl tekrar alınan gümrükden sarf-ı nazar olunmasıy-
ve efkar ile mizan eyleyerek haricden iki sebeb-i la o makule şeylerden mu’af tutulması pek çok iş
kuvvi bulunmuş ve bunun biri dahili gümrük göreceği gibi ticaret ve san’atı ilerü götürmeğe
kaziyesi olduğu beyan olduğundan sarf-ı nazarla hahişker bulunanların sa’irlerine nisbet imti-
diğerinin ki hükümet ve rüsumat-ı me’muratın yazlu tutulması ve işe ufakdan bed’en idenleri
ecnebi malıyla memalik-i şahane emvali me- hakir ‘add itmeyerek teşebbüs ideceği işi can-
yanesinde mu’amelece fark gösterdiği gibi rü- landıracak suretde ihyasının yollarını ira’e ile
sumat-ı mezvu’adan fazla bir şey vermeyüb her peder-i sahib himmetli evlad gayret-i şu’ara vi-
halde mu’amelat ve ahz ve i’tasınca vuku’ bulan receği ümid ve istimaleti hükümet-i seniyyenin
‘akde ve müşkilatı gayet kolay hal idebilmeleri icra eylemesiyle memalik-i şahanenin ticaretini
tevsi’-i ticaretlerine ve sermayelerinin tezayüdü bütün bütün olmazsa bile birazını mülke tahsis
YENİ TÜRKİYE 60/2014

esbab-ı teshiliyelerini tedarüke mu’avenet ey- ile bugünkü gün çekmekde olduğumuz fıkda-
leyerek bulundukları hali iktisaba netice ver- nı hal-i kaziye-i muzırrasının önünü almağa
miş ve andan ticaret bir mertebe ilerü gitmiş ki ve refte refte ihtiyac-ı kamileden başkasına ve
devlet-i ‘aliyye mülkünde gayet ufak ticarete iltifatdan kurtulmağa sa’y olunması gibi şeyler
kana’at idenlere meydan vermeyerek kendü ahali hakkında isnad idilen müfadeti ibtal ve
san’atlar birer birer zuhur iderek i’anenin mat- gayret ve şu hal ise Avrupa ahz ve i’tasına kuvvet
lubdan ziyade husulünü ‘ammeye ira’e ile güç ve vüs’at virerek bügünkü bulunduğumuz hali
görünen şeylerin gayet kolay olub himmet-i ri- kesb ile minval-i meşruh vechle devam eylediği
cal ile…ebniye-i teyessür olacağı cümleye i’lan suretde cümle tüccar ve erbab-ı sınayi’ müstağ-
maksadına mebni şu hususu tasavvur ve …ide- rak-ı …..hayret olacağı vareste-i izah ve işaret
rek ‘arz ile ümidvar olduğum ‘inayet- celileyi bulunmuş ve evliya-yı umur-ı saltanat ve fa’ide-i
‘avakıb-……..intizar eylediği beyan-ı çizane mesalih-i mülk ve millet olanlar ise bu hususu
kılındığı…” bedahet (bedihi) üzere bildiklerine asla şübhe
edilemez ise de tüccar ve esnaf meyanesinde ha-
Osmanlı ülkesinde işleyen sanayi yu-
hişker zuhuruna ta’lik ile erbab-ı himmete dide-
karıdaki muamele ve durumda olup vaktiyle
duz olmak ve isti’dad ve erbab-ı sınayi’ gözet-
konulan gümrük ve damga gibi bazı engelle-
mek lazım gelürken ana da kana’at idilmeyerek
rin ekserisi mahv ve yok olmaya sebeptir. Bu
teşvikat yoluna gidildiği cihetle çakerleri dahi
nedenle ülkede servet ve semenini Avrupa’ya
….erbab-ı sınayi’ olmak üzere şimdilik ufak
nakl eden milyonlarca ahali eziyet çekmişler,
bir ticarete razı olarak niyaz-mend olduğum
deryaya gark olmuşlar, berduş düşmüşlerdir.
reftiyeden mu’af ile mübaşeret eylediğim karın
Bu durum Avrupalıya daha da kuvvet vermiş,
nihayetine vasıl oluncaya kadar……saltanat-ı
bugünkü bulunduğumuz hali arttırmıştır,
seniyyede bir imtiyaz-ı mahsusaya na’il ve se-
bu durum devam ettiği takdirde bütün tüc-
zevar buyurulduğum ve istihsal-i me’zuniyet ve
car ve sanayi erbabı etkilenecektir. Saltanat
mu’afiyet eylediğim anda mukavva ile kaba ka-
işlerini bilenler ve faide-i mesalihi mülk ve
ğıdın i’maline o günden mübaşeret ile ideceğim
millet olanların bu hususu açıkça bildiklerin-
menfa’atden gün begün her nev’ kağıdın i’mali-
den şüphe edilemez, ancak tüccar ve esnaf
ne muvaffak olmağı ümid ve bu babda sermaye
arasında isteklileri korumak gerekirken ona 7
ve sa’y-ı naçizanemi sarf ile az vakt içinde bir
kanaat edilmemiş, teşvikat yoluna gidilmiştir.
çok dilhah- ‘ala kağıd ma’mulatını encame re-
Sanayi erbabı olan kendisinin şimdilik ufak
side ideceğimi ve bu ise ba’zı kesanın inti’aşını
bir ticarete razı olduğunu, saltanat-ı seniyye-
isticlabla (celbden çekme) burada i’mali müm-
de imtiyaza nail olmak istediğini, mukavva ile
kün olan kaffe-i emti’anın kuvveden fi’ile ih-
kaba kâğıdın imaline başlayacağını, gün geç-
racına vesile olarak delalet-i emsal şerefine itlaf
tikçe her türlü kâğıt imaline muvaffak olmayı
ve i’taf...hükümetle na’il olmak arzuları tezyid-i
ümid ettiğini, sermayesini ve mesaisini az va-
san’at tarafına……kemteranemi …olmuş ve bu
kit içinde bir çok ala kâğıt mamulatına harca-
hususun ihyası ise mücerred-i himmet ve veli-
yacağını, bu durum bazılarını rahatsız etse de
ni’met-i ‘ulyaya mütevakkıf”
imali mümkün olan emtiayı ihraç edeceğini
belirtir Keyfurek.
El-cevab Devlet
“…Memalik-i şahanede işlemekde olan
sınayi balada best ve beyan olunan mu’amelat 16 Haziran 1869 tarihli yazışmada
ve halat ile vaktiyle vaz’ olunan gümrük ve tam- Anakil ve Keyfurek’in başvuruları ile rüsu-
ga gibi ba’zı esbab-ı mani’anın vücudu ekserisi- mat emanetliği tarafından yürütülen yazış-
ni mahv ve nabud ve kalanları……hükmünde maların birleştirilerek Nafia dairesinin teb-
olub meyane-i erbab-ı sına’ide na-ma’dud ol- liği ile Sultana sunulduğu anlaşılmaktadır.
dukları dide-i bar ve ağyar ile meşhur ve tekalif-i Gümrük emanetinin cevabı şöyledir: Dâhil
YENİ TÜRKİYE 60/2014

şakka-i gayr-ı mütehammile sınayi’-i dahiliyeyi fabrika ürünlerinin dışarıdan geleceklerle re-
bu hale getürdükden sonra memalik-i şahanede kabet edebilmesi için ürün kaliteli olmalıdır,
servet ve samanını Avrupaya nakl ile milyonlar- yoksa boş yere gümrük resminden muaf tut-
ca ahali garik-i derya-yı zaruret ve …har-ı eziyet mak devleti gelirden mahrum edecektir. Bir
ve pek çoğu …beder-i yüzde su’al ile ta’ayyüşe fabrikanın mamulatının kaliteli olması diğer
fabrikalarla rekabet etmesini kolaylaştıracak se dışarıdan gelecek miktarda azalma olacak
ve gelişmesini sağlayacaktır. Üstelik içeride ve biraz da olsa denge sağlanacaktır. İkinci
açılacak fabrikalar dışarıdaki fabrikalardan olarak servet sahibi ahalinin sanayinin geti-
daha iyi, onlarla aynı derecede olmazsa ürün- receği gelire ulaşmasıdır. Bu imalata rağbet
lerde kalite ve rekabet olamayacaktır. Ülke- edenlerin bir şekilde teşviki gereklidir, yeni
de açılacak yeni fabrikaların, uzun zamandır yapılacak fabrikalar ürünlerinden gümrük
tesis etmiş ve her türlü izine mazhar olmuş resmi alınmayıp milletin faydası kıyaslanırsa
Avrupa fabrikalarının devamı ve bekası için elbette gümrük resminin feda olunmasının
Avrupa’da olduğu gibi iç gümrük vergisinden gerektiği aşikârdır. Gerek içeride mamul ve
muaf tutulmasından başka çare ve imkân ol- mevcut olan gerek olmayan bir sanata dair
madığı ifade edilmiştir. Bu muafiyetin dışın- yeniden fabrika inşa edecekler gümrük resmi
da kalmak dâhili sanayinin terakkisini engel- ödemezlerse yahut başka bir yardıma devlet-
lemektir, fabrikaların memleketteki artışı ve çe mazhar olurlarsa bu imtiyaz sadece bunla-
mamulatın terakkisi devlete menfaat sağla- ra münhasır kalmayacak ve başka kişilere de
yacaktır. Fabrikalardan alınmayacak gümrük sirayet edecektir. Bu husus hatırlatılmakta ve
resmi miktarı pek cüzi bir miktarda kalaca- kâğıt fabrikasından gümrük resmi alınması
ğından milletin mamuriyetini gerektirecek gerekmediği belirtilse de nihai karar Sulta-
böyle bir gelişme devletin varidatını heba et- nındır denilmektedir.
mek anlamına gelmez denilmişse de durum
hakkında Sultanın değerlendirmesinin nihai “...haricden gelmekde olanın mıkdarını
olacağı bildirilmiştir. o nisbet üzere taklil ile muvazene-i ‘umumiyece
fa’ide-mend olmak saniyen ahaliyi esbab-ı ser-
14 Eylül 1869 tarihli yazışma ise sana- vetden olan hıref ve sanayi’in karına ulaşdırmak
8 yinin gelişmesi yönünde hükümetin alacağı kaziyyeleri olub şu iki suretin dahi husulü böyle
tutumla ilgilidir. Osmanlı memleketinde açı- i’malata meyl ve rağbet idenlerin bir tarik ile
lan fabrikaların ürünleri ile dışarıdan gelecek itma’ı ve masunnu’at-ı ecnebiyeye rekabet ide-
fabrikalar mamulatının rekabeti için bazı bilmeleri içün ıkdar idilmelerinden başka dürlü
fikirler sunulmuştur. İlk olarak bu rekabet- olamayacağı kazaya-yı müslimedendir bir de bu
te içerideki fabrikaların müsaadeye mazhar misüllü yeni yapılacak fabrikalar ma’mulatın-
olmaları önemlidir. Ancak içeride açılacak dan gümrük resmi alınmakla hazinenin zahir-
fabrikalar eğer Osmanlı memleketinde üre- de ideceği intifa’ bunlardan resm-i gümrük alın-
tilen ve mevcut bir sanayi sanatından ise bu madığı halde milelin göreceği feva’id ile muva-
fabrikalara imtiyaz verildiği takdirde bunun zene olunur ise elbetde resm-i gümrüğün feda
tesirini önce memleketteki sanayi mensupları olunması tarafı tercih olunmak iktiza ideceği
hissedecektir. İlgili sanayi dalındakilerin bir- der-kardır. Şu kadar ki bu makule gerek da-
çoğu o sanattan ettikleri menfaati fabrikadan hilen ma’mul ve mevcud olan ve gerek olmayan
elde edecekler, diğerleri mahrum olacaktır. bir san’ata mahsus olarak yeniden fabrika inşa ve
Fabrikanın bir faydası el ile yavaş işlenen, ihdas idecek olanlar fabrikaları ma’mulatından
birçok ahalinin iştigal ettiği şeylerin makine gümrük resmi alınmamak veyahud sa’ir dürlü
vasıtasıyla çokça üretilmesidir. Bu iki hususu i’ane olunmak gibi devletce mazhar-ı müsa’ade
memleketin çıkarı için değerlendirmek ge- olurlar ise bu müsa’ade veyahud ol san’atın
rekmektedir, hangisi daha faydalı ise ona dair i’mali imtiyazı yalnız bir veya birkaç kişiye hasr
YENİ TÜRKİYE 60/2014

oy birliği yapılmalıdır. Birisi yapılacak fabri- olunmayarak anlardan sonra daha öyle fabrika
kanın Osmanlı memleketinde asla mamul ve ihdasıyla ol san’atı işlemek isteyenler olub da
mevcut olmayan sanayiden olması ve bunlara imtiyaz taleb iderler ise anlar dahi mukaddem
kolaylık gösterilmesidir ki istifade edilebil- kimlerin na’il oldukları müsa’ade-i devlete maz-
sin. Bu sanayinin bir miktarı içeride işlenir- har idilmeleri usulünün ittihazı...”
Nafia Nezareti’nin fezlekesinde; Os- edilmiş ve bu esasa göre Samsun ve Tırno-
manlı memleketinde fabrika te’sis ederek va’da açılan şeker ve kâğıt fabrikalarının ma-
sanayinin ıslahına heves ve rağbet edenlere mulat ve mahsulatından vergi alınmaması ve
yabancı mallarla rekabet edebilmeleri için Zartaryan’ın mamul kâğıttan elde ettiği sigara
devletçe kolaylık ve müsaade olunması iti- kâğıtlarının gümrük resminden aff edilmesi
raf ve tasdik etmekle birlikte ülkede mevcut kararlaştırılmıştır. Bu husus faydalı görünmüş
sanayiye mahsus açılacak fabrikalar imtiyaz olduğundan her ne vakit kâğıt fabrikası aça-
sahibi oldukları taktirde birçok şahsın men- rak İstanbul’da kâğıt imal ederse gümrükten
faati onlara da intikal edeceği, rekabetin ilk muafiyet talebi kabul edilecektir. Keyfurek’e
önce mevcut sanayi çalışanları ve esnafını verilecek cevap bu olmuştur. Alınan kararın
etkileyeceği vurgulanmaktadır. Fabrikalar- taraflara ve vilayetlere bildirilmesi istenmiştir.
da işlenen ve halkın uğraştığı şeyler makine
vasıtasıyla ve az amele ile çok üretim olaca- “...tefritden masun bir esası tevkif olun-
ğı için bu yolla fazla nüfusa yeni bir iş kapı- mak içün şimdilik yalnız dahil-i memalikde
sı açılacaktır. Devletin yapacağı fedakârlığın mevcud olmayan san’atlara mahsus yapılacak
menfaatini arttıracağına şüphe yoktur. Nafia fabrikaların ma’mulat ve mahsulatından da-
Nezareti bir sanat dalı var olsa bile bu dal ile hilen resm-i gümrük alınmamakla iktifa olu-
ilgili ıslah yapılmadıkça menfaatin bir dere- narak bunlar tekessür itdikce ve mevcud olan
cede kalacağını, ilerlemeden yoksun olaca- sınayi’ destgahlarının fabrikaya tahviline mül-
ğını belirtmektedir. Eski bir sanatın ıslahı ile ken isti’dad-ı terakki eyledikce ve hazinece hal
yeni bir sanatın seçilmesini ve kabulünü aynı müsa’id oldukca imtiyazat-ı rüsumiyenin dahi
menfaatmiş gibi kabul etmek gerekmekte- ...tutulması ekseriyet-ara ile tensib olunmuş ve
dir. Bunun için iç gümrüğün kaldırılması bu şu esas iktizasınca Samsun ve Tırnovada küşad
9
olumsuzlukları ortadan kaldırsa da bunun -i seniyyeye …olmak üzere resm alınmaması
uygulaması hazineye aittir, ancak onun da hususlarının rüsumat emanet-i celilesine hava-
şimdi zamanı değildir. Osmanlı memleketin- lesiyle nezaret-i müşarun ileyhayada ma’lumat
de mevcut sanayiden birine yapılacak imtiyaz virilmesi ve zikr olunan iki fabrikanın ma’mu-
diğerlerine de sirayet edecek, o sanat dalında latı resm-i gümrükden mu’af olduğunun taraf ve
el ile yavaş yavaş işleyen amele grubu toptan tarafeyn vilayetine bildirilmesi tezekkür olundu
fabrikada imal edince bu işle uğraşan çokça ise de ol babda…”
nüfus iş yapamayacaktır. Üstelik mevcut sa-
nayinin işlemesini mevcut olmayan sanayinin Yukarıda çizilen olumlu tabloya isti-
oluşmasına çalışmak fayda bakımından tercih naden fabrikaların imtiyaz altına alınmasının
edilemez. Osmanlı ülkesinde mevcut sanat- çok faydalı olacağı, memlekette bulunmayan
lar için fabrikalar yapılmadıkça bir taraftan sanayinin memlekete gelmesinin önemli ol-
onları ve bir taraftan ahalinin ürettiklerini duğu ve şeker ve kâğıt fabrikasından hangi-
gümrük resminden muaf tutmak yolu seçi- sinin imtiyaza mazhar olması uygun ise onun
lirse hatırlara gelen mahzurların kaldırılması imtiyazını oylamak nafia dairesinin müzake-
kabil olmayacaktır. Bunlara mahal vermemek resinin neticesidir. Birçok mahsulü burada
için devletin resmi müsaadesi şimdilik yalnız imal etmek yerine yabancı diyara götürerek
memleket dâhilinde bulunmayan sanatlara sanayi fabrikalarında imal edip yine Osmanlı
mahsus yapılacak fabrikaların mamulat ve ülkesine getirmek gibi bir ticari anlayış tebaa
YENİ TÜRKİYE 60/2014

mahsulatından iç gümrük resmi alınmamakla için yalnız onda bir nisbetinde bir fayda ola-
yetinilmesidir. Bu tür fabrikalar arttıkça mev- caktır. Bu nedenle gümrük resmi alınmama-
cut sanayi tezgâhları fabrikaya dönüştükçe sı daha doğru görülmüştür. Kâğıt fabrikası
hazinenin durumu müsait oldukça gümrük mahsulat ve mamulatının gümrük resminden
vergilerinin az tutulması çoğunlukça kabul affıyla ileride bu tür fabrikalar açmak isteyen-
ler olursa talep edecekleri imtiyazın kabulü tedir, sermayenin ilerlemesi rekabetin deva-
kararlaştırılmıştır. mına medar olabilecek izin ve muafiyetle ya-
kından ilgilidir. Bu bakımdan vergi muafiyeti
“Sınayi’-i mevcude-i dahiliyeye mah-
en etkili fedakârlık olacaktır devlet açısından.
susan yapılacak fabrikaların taht-ı imtiyaza
Nafia dairesinin bu konuda ortaya koyduğu
alınmalarının ‘umuma te’siri şayan-ı mütala’a
mütalaa sanayinin gelişmesi için vesika se-
olduğundan ve bu cümle ile beraber dahil-i me-
beplerini içerir. İlaveten Osmanlı Devleti’nde
malikde şimdiye kadar sani’ ve ‘amil olmayan
fabrikaların artması için iki yol vardır: Ülke-
ve bila-dahiliyeden gelen ma’mulat ve mahsulat
de var olmayan sanayinin getirilmesi, diğeri
içün yapılacak fabrikaların müsada’at-ı mah-
de mevcut sanayi dallarını ıslah etmektir. Bi-
susaya na’iliyetleri ehemm göründüğünden
rincisine örnek kâğıt gibi Osmanlı ülkesinde
buralarının muvazenesiyle memalik-i mahsu-
mevcut olmayan bir sanat dalında fabrika
sanın hal-i hazırı şu iki nev’ fabrikalardan kan-
yapmaktır. İkincisine örnek ise hal-i hazırda
gısının mazhar-ı imtiyazat olmasına müste’id ise
Halep’te üretilen kumaşların daha kolay üre-
anın imtiyazını re’ye ta’lik itmekden ve nev’-i
tilebilmesi için çalışanların fiili mesaisini ma-
sani cümlesinden olan salifü’z-zikr kağıd ve
kine kuvvetine dönüştürmek örneğidir.
şeker fabrikalarının mahsulatı dahilen resm-i
gümrükden mu’af tutulmak lazım geleceğini “…Vakı’an servet-i mülkiyenin bir man-
beyandan ‘ibaret olub nafi’a da’iresinin netice-i ba’-ı mühimi dahi hıref ve sınayi’ olub bunda
müzakerenin dahi memalik-i devlet-i ‘aliyyede görülecek terakkinin menfa’at ve fa’idesi yine
ma’mulat üzerine mevzu’ olan rüsumat birçok mülke a’id olmak emr-i tabi’ idüğü bugünkü
mahsulatın burada vesa’it-i i’maliyeden mahru- günde Avrupaca sınayi’in terakkisinden nüma-
miyetini ve diyar-ı ecnebiyeye götürülerek sına- yan asar-ı…isbat ideceğinden ve a’sar-ı kadime-
10 yi’ fabrikalarında ba’de’l-i’mal yine memalik-i de ‘ameleyat-ı bedine ile vücude getürülen şeyle-
‘Osmaniyeye getürülmesiyle ticaret ve mena- rin şimdi makine kuvvetiyle yapılmakda olması
fi’inden sınuf-ı teb’a içün yalnız onda bir nisbe- kıta’at-ı ‘alemde emr-i ticareti fevk’a’l-‘ade ile-
tinde şey kalub başlıca ...ecanibe intikalini istil- rületdiğinden memalik-i devlet-i ‘aliyyede fab-
zam eylemekde olduğuna nazaran ‘ale’l-‘umum rikaların lüzum-ı teksiri müsellematdan olduğu
fabrikalar ma’mulatından gümrük resmi alın- gibi bunlarca sermaye-i terakki devam-ı reka-
maması mülkce fa’ide-i külliyeyi mucib olaca- bete medar olabilecek müsada’at ve imtiyazata
ğından salifü’z-zikr kağıd ve şeker fabrikaları mazhariyet-ı kaziyesi olub ma’mulata mahsus
mahsulat ve ma’mulatının resm-i gümrükden
olan rüsumatda fedakarlık-ı ihtiyari ise müsa-
‘afvıyla beraber ilerüde böyle fabrikalar ihdas
da’at-ı resmiyenin en mü’essiri olduğundan na-
etmek isteyenler olub da imtiyaz talebi derer
fi’a da’iresinin ol babda irad eylediği mütala’at-
ise anların da işbu müsa’adeye mazhar idilmele-
ı sınayi’a müte’allık te’sisat-ı nafi’a içün esbab-ı
ri kararlaşdırılmışdır.”
mevsukeden ‘add olunur ise de balada irad ve
Devlet kurumlarının yaptığı yazışmalar ifade kılınan fa’ide-i ‘umumiye muktezasınca
Osmanlı devlet adamlarının Avrupa’da ya- memalik-i devlet-i ‘aliyyede fabrikaların teksiri-
şanan gelişmelerin farkında olduğuna işaret ni arzu etmenin iki usulü olub anların birisi biz-
etmektedir. Devletin zenginleşmesinin bir de vücudu olmayan sınayi’in ahz ve ta’mimi ve
kaynağı esnaf ve sanayidir ve bu alanlardaki diğeri dahi sınayi’-i mevcudenin ‘ameleyatınca
gelişme yine devlete fayda ve kâr sağlayacak- müttehaz olan halin ıslah ve teshili kaziyeleridir
YENİ TÜRKİYE 60/2014

tır. Avrupa sanayinin gelişmesinden geride ki bunların birincisi kağıd ve şeker i’mal etmek
kalınacağı gibi beden ile vücuda getirilen me- gibi daha memalik-i ‘Osmaniyede vücudu ve
tanın makine kuvveti ile yapılması dünyada eseri olmayan bir san’ata fabrika yapmak ve
ticareti fevkalade ilerletmiştir. Osmanlı Dev- ikincisi mesela el haletü hazihi Halebde nesc ve
leti’nde de fabrikaların çoğalması gerekmek- i’mal olunan akmişenin daha eshel vechle vü-
cuda getürülmesi içün bir takım adamın hazır için hayırlı olacağı düşüncesiyle hareket et-
eylemekde oldukları mesa’i-i fi’iliyeyi makine miştir. “Devletin hayr ve menfaati, padişahın
kuvvetine tahmil eylemek suretleri olduğuna adalet ve hakkaniyet sahibi” olması onun için
nazaran bunların ikisi de erbab-ı sınayi’ hakkın- can simididir. Neticede yapılan tüm yazışma-
da semeni olan hal-i terakkiyi te’min idecek es- lar, görüşmeler Osmanlı devlet adamlar tara-
babdan olub fakat asliye-i mezkurenin fa’ideleri fından değerlendirilmiş, devletin elde edece-
mu’amelat ve ihtiyacat-ı hazıra ile muvazene ği menfaatin eksisi artısı hesaplanarak sergi-
olununca şimdiki halde bizce… ve elzem olan lenecek tavır ortaya konmuştur. Amaç ülkede
şey mülkde vücudu olmayan sınayi’in her ne var olmayan sanayinin ülkeye getirilmesi, iç
suretle olur ise olsun istihsaline çalışmak ve ese- gümrük vergisinin teşvik amaçlı olarak muaf
rini fi’ile getürmekle hem ‘amillerinin ve hem tutulmasıdır.
de tüccarının menfa’atlerini te’min eylemek ka-
ziyesi idüğü sabit olur ki…” Kaynaklar
Ana Kaynak
Sonuç
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), ŞURA-YI
Tırnovalı bir Ermeni olan Keyfurek’in DEVLET (Ş. D) D: 1825 G: 40.
kendini Osmanlı vatandaşı olarak gördüğü
gayet açıktır. İstanbul’da bir kâğıt fabrikası Kitaplar
açma teşebbüsü, imal ettiği kâğıt ve benzeri BAĞIŞ, Ali İhsan, Osmanlı Ticaretinde Gay-
ürünleri Osmanlı ülkesinde satma isteği ile rimüslimler, Turhan Kitabevi, Ankara, 1998, 2. Baskı.

başlayan hikâyesi aynı zamanda hem Osman- BLOOM, Jonathan M. Kâğıda İşlenen Uygar-
lık Kâğıdın Tarihi ve İslam Dünyasına Etkisi, Kitap Ya-
lı Devleti’nin sanayileşme çabalarının hem yınevi, Çeviren: Zülal Kılıç, İstanbul, 2003. 11
de Osmanlı ülkesinin Avrupalılar tarafından ERSOY, Osman, XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda
sanayi anlamında istilasının bir göstergesidir. Türkiye’de Kâğıt, Ankara Üniversitesi, Basımevi, An-
Keyfurek gibi azimli müteşebbisler Osmanlı kara, 1963.
ülkesine yatırım yapmak, sanayii geliştirmek, KÂĞITÇI, Mehmet Ali, Kâğıtçılık Tarihçesi,
İstanbul, 1936.
yeni istihdam alanları yaratmak ve Avrupa ile
KARAL, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi/VII, TTK
rekabet edebilmek için arzlar yazmışlar, ısrar
Yayınları, Ankara, 1988.
etmişler ve bir nevi devleti harekete geçirmiş-
TEKİN, Şinasi, Eski Türklerde Yazı, Kâğıt Ki-
lerdir. Keyfurek tüm bu atılımları yaparken tap ve Kâğıt Damgaları, Eren Yayınları, İstanbul, 1993.
haklı olarak kendisini Osmanlı tebaası say- TEZ, Zeki, Kâğıdın ve Matbaanın Kültürel Ta-
mış, yapmak istediklerinin Osmanlı ülkesi rihi, Doruk Yayınları, İstanbul, 2008.
YENİ TÜRKİYE 60/2014

You might also like