Professional Documents
Culture Documents
Ekg Kitabı
Ekg Kitabı
Ekg Kitabı
NORMAL EKG
1.1. Normal Sinüs Ritmi
Tanım
60-100 vuru/dakika hızında düzenli ritim (ya da çocuklarda yaş ile uyumlu).
Her QRS kompleksinden önce normal bir P dalgası gelir.
Normal P dalga aksı: P dalgaları I ve II. derivasyonlarda yukarı dönük, aVR’de ters olmalıdır.
PR aralığı sabit kalır.
QRS kompleksleri < 100 ms genişliğindedir (önceden var olan ventriküller arası ileti gecikmesi yok ise).
Çocuklarda normal kalp hızları
Yenidoğan: 110-150 vuru/dakika
2 yaş: 85-125 vuru/dakika
4 yaş: 75-115 vuru/dakika
6 yaş + : 60-100 vuru/dakika
Sinüs ritmi
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
1
Sinüs ritmindeki değişiklikler
Sinüs taşikardisi = Erişkinde istirahat kalp hızının > 100 vuru/dakika olduğu sinüs ritmi veya çocuklarda normal aralığın
üzeri.
Sinüs bradikardisi = Erişkinde istirahat kalp hızının < 60 vuru/dakika olması veya çocuklarda normal aralığın altı.
Sinüs aritmisi = Vurudan vuruya P-P (birbirini takip eden P dalgaları arasındaki süre) aralığında değişkenlik göstererek
düzensiz ventriküler hız oluşturan sinüs ritmi.
Örnek EKG
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
2
1.2. Pediyatrik EKG
Özet
Doğumda, sağ ventrikül sol ventrikülden daha geniş ve kalın olup, sağ ventrikül üzerinde in utero daha büyük fizyolojik
stres varlığını göstermektedir (ör. göreceli olarak daha yüksek basınçlı olan pulmoner dolaşıma kan pompalar).
Bu durum yetişkindeki sağ ventrikül hipertrofisi görüntüsünü andıran bir EKG görüntüsü meydana getirir: belirgin sağ
aks, V1’de dominant R dalgası ve V1-3’te T dalga inversiyonu.
İletim aralıkları (PR aralığı, QRS süresi) daha küçük kalp boyutu sebebiyle erişkinlerden daha kısadır.
Kalp hızı yenidoğan ve infantlarda daha yüksek olmakta, çocuk büyüdükçe hızı azalmaktadır.
3
Normal Bir Pediyatrik EKG Örneği
Aşağıdaki pediatrik EKG yorumlaması için kapsamlı kılavuz Perth, Avustralya, Princess Margaret Hospital for
Children Pediatrik Acil Uzmanları Dr Gary Geelhoed ve Dr Barbara King tarafından hazırlanmıştır.
Yenidoğan ve infantta sağ ventriküler baskınlık gitgide sol ventrikül baskınlığı ile yer değiştirir ve böylece 3-4 yılda pediatrik
EKG erişkinlerinkine benzer.
İçerik
(a) EKG elektrodlarının yerleştirilmesi
(b) EKG’nin adım adım değerlendirilmesi
(c) Çeşitli yaşlar için normal EKG’ler
(d) Özellikli durumlar için karakteristik EKG patternleri
(e) Anormal ritimler
4
(a) EKG Elektrodlarının Yerleştirilmesi
Küçük çocuklarda, sağ ventrikül normalde sternumun sağ tarafına uzanır. Sağ ventrikül potansiyelini uygun bir biçimde
görüntülemek için, beş yaş altı çocuklarda EKG’ler göğüsün sağında, sol taraftaki V4’ün analoğundaki noktada (‘V4R’)
ekstra bir elektrod içermelidir.
Prekordiyal derivasyonlar:
V4R: 5. İnterkostal aralık, sağ midklavikuler hat.
V1: 4. İnterkostal aralık, sağ sternal kenar.
V2: 4. İnterkostal aralık, sağ sternal kenar.
V3: bu elektrodu V4R için kullanın, EKG üzerinde muhakkak belirtin.
V4: beşinci interkostal aralık, sağ midklaviküler hat.
V5: ön aksiller hat, V4 ile aynu yatay düzlem.
V6: midaksiller hat, V4 ile aynı yatay düzlem.
Ekstremite derivasyonları: Kol veya bacağın üst bölgesine yerleştirin (daha az kas paraziti).
1. Ritim
2. Hız
Genelde kağıt hızı 25 mm/sn’dir böylece 1mm (küçük kare) = 0.04 saniye, ve 5 mm (büyük kare) = 0.2 saniyedir. Eğer
farklıysa atriyal ve ventriküler hızları ayrı ayrı hesaplayın. Hızı hesaplamak için birçok metod, örneğin:
Düzenli ritimler için: 300 / birbirini her takip eden R dalgası arasındaki büyük kare sayısı.
Çok yüksek hızlar için: 1500 / birbirini her takip eden R dalgası arasındaki küçük kare sayısı.
Düzensiz ritimler için: ritim çizgisindeki kompleks sayısı x 6.
[Ya da sadece cihazın okuduğunu kullanın!]
İstirahat kalp hızı yaş ile değişkenlik gösterir:
Yenidoğan: 110 – 150 vuru/dak.
2 yaş: 85 – 125 vuru/dak.
4 yaş: 75 – 115 vuru/dak.
6 yaş + : 60 – 100 vuru/dak.
5
3. QRS aksı
Kalbin elektriksel aktivitesinin frontal görünümünü altı ekstremite derivasyonu aracılığı ile gösteren altı akslı referans
sistemi kullanılarak hesaplanır.
1.derivasyonda, R dalgası sol tarafların kuvvetini, S dalgası sağ tarafların kuvvetleri temsil eder.
aVF’de, R dalgası aşağı kuvvetleri, S dalgası yukarı kuvvetleri temsil eder.
Aks hesaplamasında önerilen bir metod: Birbirini izleyen tahmin metodu.
6
4. EKG Aralıkları
Uzamış PR aralığı (birinci derece kalp bloğu) normal olabilir ya da şu durumlarda görülebilmektedir:
Viral veya romatolojik miyokarditler veya diğer miyokardiyal disfonksiyonlar.
Bilinen konjenital kalp hastalığı (Ebstein, ECD, ASD)
Dijital toksisitesi
Hiperkalemi
Kısa PR aralığı şu durumlarda meydana gelmektedir:
Pre-eksitasyon (ör. Wolff-Parkinson-white).
Glikojen depo hastalığı.
Değişken PR aralığı şu durumlarda meydana gelir:
Gezici atriyal pacemaker.
Wenckebach (Mobitz tip 1) ikinci derece kalp bloğu.
QRS Süresi
QRS süresi yaş ile birlikte değişkenlik gösterir:
7
Uzamış QRS ventriküler iletim bozuklukları için karakteristiktir:
Dal blokları.
Pre-eksitasyon durumları (ör. WPW).
İntraventriküler blok.
Ventriküler aritmiler.
QT Aralığı
QT aralığı kalp hızı ile birlikte değişkenlik gösterir.
Kalp hızına göre QT’yi düzeltmek için Bazett formülü kullanılır:
QTc = Ölçülen QT / (√R-R interval).
Normal QTc
6 aydan küçük infantlar = < 0.49 saniye.
6 aydan büyük = < 0.44 saniye.
QTc şu durumlarda uzamıştır:
Hipokalsemi
Miyokardit
Uzun QT sendromları ör. Romano-Ward
Kafa travması
İlaçlar
QTc şu durumlarda kısalmıştır:
Hiperkalsemi
Dijital etkisi
Konjenital kısa QT sendromu
Normal P dalga amplitüdü < 3 mm’dir (uzun P dalgaları = sağ atriyal genişleme).
Normal P dalga süresi çocuklarda < 0.09 saniye ve infantlarda < 0.07 saniyedir (geniş P dalgaları = sol atriyal genişleme).
Uzun ve geniş P dalga kombinasyonu kombine atriyal hipertrofide meydana gelir.
8
Sağ ventriküler hipertrofi
Aks: Hastanın yaşına göre sağ aks sapması.
Voltajlar:
V4R ve V1 sağ taraf derivasyonlarda uzun R dalgaları (hastanın yaşına göre sınırdan yüksek).
V5 ve V6 sol taraf derivasyonlarında derin S dalgaları (hastanın yaşına göre sınırdan yüksek).
R/S oranı: Anormal R/S oranı sağ ventrikül hipertrofisi lehinedir.
V1-2’de artmış R/S oranı (çocuğun yaşına göre sınırdan yüksek).
V6’da < 1 R/S oranı (bir aydan büyük yaş için).
Anormal T dalgaları:
3 gün ila 6 yaş çocuklarda V1 ve V4R’de yukarı dönük T dalgaları (T dalgaları diğer yerlerde normal ör. V6’da yukarı
dönük). Bu tek başına belirgin sağ ventrikül hipertrofisi kanıtıdır.
Anormal Q dalgaları:
V1’de qR patterni (küçük Q dalgası, uzun R dalgası) = Sağ ventrikül hipertrofisi için yüksek oranda spesifik.
Bunu erişkinler için sağ ventrikül hipertrofisi kriterleri ile karşılaştırın.
Sol ventriküler hipertrofi
Aks: Hastanın yaşına göre sol aks sapması (sol ventrikül hipertrofisi ile birlikte belirgin sol aks sapması nadirdir).
Voltajlar:
V5 ve V6 sol taraf derivasyonlarında uzun R dalgaları (hastanın yaşına göre sınırdan yüksek).
V4R ve V1 sağ taraf derivasyonlarında derin S dalgaları (hastanın yaşına göre sınırdan yüksek).
R/S oranı: Anormal R/S oranı sol ventrikül lehinedir.
V1-2’de azalmış R/S oranı (çocuğun yaşına göre üst sınırdan düşük).
V5 ve V6’da anormal Q dalgaları.
I ve aVL’de ters dönmüş T dalgaları (sol ventrikül gerilme patterni).
Bunu erişkinde sol ventrikül hipertrofisi kriterleri ile karşılaştırın.
Biventriküler hipertrofi
Sağ ventrikül hipertrofisi ve sol ventrikül hipertrofisi için pozitif voltaj kriteri (normal QRS süresi ile).
Sağ ventrikül hipertrofisi ve sol ventrikül hipertrofisi için pozitif voltaj kriterleri ve göreceli olarak diğer ventrikül için
büyük voltajlar.
9
İki veya daha fazla ekstremite ve mid-prekordiyal (V2-5) derivasyonlarında geniş ekifazik QRS kompleksleri.
7. Q dalgaları
Normal Q dalgaları:
Dar (ortalama 0.02 saniye ve 0.03 saniyeden daha az).
Sıklıkla sol prekordiyal derivasyonlar ve aVF’de 5 mm’den daha az derinlikte.
3 yaşından küçük çocuklarda III. derivasyonda 8mm’ye varan derinlikte olabilir.
Q dalgaları anormaldir eğer:
Sağ prekordiyal derivasyonlarda ortaya çıkarsa (ör ciddi sağ ventrikül hipertrofisi).
Sol prekordiyal derivasyonlarda yoksa (ör. sol dal bloğu).
Anormal şekilde derinse (volüm yüklenmesi tipinde ventriküler hipertrofi).
Anormal şekilde derin ve genişse (miyokardiyal infarkt veya fibroz).
8. ST Segment
Normal ST izoelektriktir. Elevasyon veya çökme TP segmenti ile ilişkisine göre tahmin edilir.
Bazı ST değişiklikleri normal olabilir:
Ekstremite derivasyonlarında 1 mm’ye kadar ST çökme veya elevasyonu (sol prekordiyal derivasyonlarda 2 mm’ye
kadar).
J nokta depresyonu: Süregelen ST çökmesi olmadan J noktası (QRS ve ST segmenti arasındaki kavşak) çökmüştür, bu
yukarı eğimli ST çökmesi.
Adolesanda erken repolarizasyon: ST segmenti yukarı dönük T dalgası olan derivasyonlarda eleve ve konkavdır.
Diğerleri patolojiktir:
Bifazik ters T’nin takip ettiği ST’nin aşağı doğru eğimi.
0.08 saniye veya daha uzun, süregelen horizontal ST segment depresyonu.
10
9. T Dalgası
10. U dalgaları
11
(c) Çeşitli Yaşlar İçin Normal EKG’ler
12
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
13
Hipo/hiperkalemi.
Wolff-Parkinson White sendromu (aşağıdaki “anormal ritimler” bölümüne bakınız).
Perikardit
Perikardiyal efüzyon tüm ekstremite derivasyonlarında 5 mm’den küçük QRS voltajları oluşturabilir.
Sub-epikardiyal miyokardiyal hasar zamana bağlı değişikliğe neden olur:
Başlangıçta yaygın konkav ST segment elevasyonu ve PR segment çökmesi.
ST segmenti 1-3 hafta içerisinde T dalga yassılaşması ile birlikte normale döner.
T dalga inversiyonu (izoelektrik ST segmenti ile birlikte) perikardit başlangıcından 2-4 haftadan itibaren meydana gelir.
Miyokardit
Romatolojik veya viral miyokarditin EKG bulguları göreceli olarak non spesifiktir ve şunları içerebilir:
PR uzamasından tam AV disosiasyona uzanan AV iletim bozuklukları.
Düşük QRS voltajları (tüm ekstremite derivasyonlarında 5 mm ya da daha az)
Azalmış T dalga amplitüdü.
QT uzaması.
SVT ve VT dahil taşiaritmiler.
Prekordiyal derivasyonlarda derin Q dalgası ve R dalga progresyonu kaybı ile birlikte ‘psödoinfarkt’ patterni.
Önemli. Uzamış PR aralığı akut romatizmal ateş için minör jones kriteridir.
14
Kalsiyum anormallikleri
Hipokalsemi ST segmentini uzatarak QTc’de uzama ile sonuçlanır.
Hiperkalsemi ST segmenti ve QTc’yi kısaltır.
Her iki durumda da T dalgası rölatif olarak etkilenmeden kalır.
Potasyum anormallikleri
Hipokalemi
< 1.5 mmol/L K ile:
QTc’de gözle görülür uzama ile birlikte belirgin U dalgaları gelişir (uzamış “QU” aralığı).
Yassı veya bifazik T dalgaları.
ST segment çökmesi.
K daha da düştükçe:
PR aralığı uzar.
Sinoatriyal blok meydana gelebilir.
Hiperkalemi
K yükseldikçe (> 6 mmol/L):
En iyi prekordiyal derivasyonlarda görülen uzun sivri T dalgaları.
QRS süresinde uzama.
PR aralığında uzama.
P dalga kaybı.
Geniş anormal bifazik QRS kompleksleri (sinüs dalgaları)
Nihayetinde asistoli.
15
(e) Anormal Ritimler
Supraventriküler Taşikardiler
SVT’nin Özellikleri
İnfantlarda 220-320 vuru/dak., daha büyük çocuklarda 150-250 vuru/dak. hızında, hızlı düzenli, genellikle dar kompleks
(< 80 ms) taşikardi.
P dalgası genellikle görülmez, veya görünür ise de aks anormaldir ve QRS’ten önce veya sonra gelebilir (“retrograd P
dalgaları”).
Pediatrik disritmilerin %90’ı SVT’dir, SVT’lerin %90’ı re-entran tiptedir.
SVT’si olan hastaların yarısında altta yatan kalp hastalığı yoktur.
Ateş veya ilaç maruziyetini (özellikle sempatomimetikler) göz önünde bulundurun.
Hemen hemen ¼’ünde konjenital kalp hastalığı ve ¼’ünde WPW bulunmaktadır.
SVT infantlarda 12-24 saat için iyi tolere edilebilmektedir. Daha sonra irritabilite, perfüzyon bozukluğu, solukluk,
beslenmede azalma ve hızlıca kötüleşme ile birlikte konjestif kalp yetmezliği ortaya çıkar.
Çocuklarda geniş kompleks taşikardilerin VT değil ancak aberran iletimli SVT, dal bloklu SVT (önceden var olan konjenital
kalp hastalığında) veya aksesuar yolak re-entran SVT olduğuna dikkat ediniz (aşağıya bakınız).
Yaklaşık 250 vuru/dak hızında SVT (V1’deki RSR’ patterni çocuklarda normal bulgudur).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
SVT’nin Tipleri
Re-entran SVT
Reentran halkaların değişik tipleri: AV düğüm içerisinde fonksiyonel halka (solda); aksesuar yolağı içeren anatomik halka =
Kent demeti (sağda).
EKG bulguları AV düğümden geçen bypass yolunun tipine (anatomik veya fonksiyonel) ve impulsın doğrultusuna göre
(atriyumdan ventriküle veya tersi) değişkenlik gösterecektir.
AV blok varlığı AV düğümü içeren tüm re-entran taşikardileri durdurur; bu nedenle adenozin (AV iletimi geçici olarak bloke
eder) bu ritimlerde işe yarar. Birçok atriyal ritim; atriyal flutter, atriyal fibrilasyon ve sinoatriyal düğüm re-entran taşikardi
de ayrıca re-entran SVT’nin alt grupları olarak kabul edilir. Bunlar adenozine yanıt vermez ancak ventrikül hızının geçici
yavaşlaması atriyal aktiviteyi ve dolayısıyla SVT’nin nedenini ortaya çıkartır. Kaydedilen bir ritim çizgisi gereklidir.
SVT Örneği
17
Örnek 1(b) – 12 günlük bebekte dar kompleks taşikardi – 50 mm/saniye kağıt hızında
18
Wolff-Parkinson-White Sendromu
WPW sendromu sinüs ritminde SVT artı spesifik EKG bulgularının ortaya çıkması olarak tanımlanmıştır. Karakteristik pre-
eksitasyon, uzamış çıkış veya delta dalgası ile birlikte kısa PR aralığı ve genişlemiş QRS ile gösterilir. Tek başına normal AV
düğüm tarafından meydana getirilen eksitasyondan çok, aksesuar yolak üzerinden daha erken meydana gelen ventriküler
eksitasyon nedenlidir. SVT’nin ortaya çıkması ile, iletim dairesel ritmin bir parçası olarak aksesuar yolak içerisine ters döner
(ventrikülden atriyuma haline gelir).
WPW’li hastaların küçük bir kısmında, SVT’de aksesuar yolak iletimi atriyumdan ventriküle doğrudur (ve AV düğümde
ventrikülden atriyum doğrultusunda olmak için ters döner). Bu anormal ventrikül aktivasyon serisine ve geniş kompleks
QRS (>120 msn) ile sonuçlanır ve retrograd P dalgaları tarafından takip edilerek VT’den ayrımı güç olabilir.
WPW Örnekleri
19
Örnek 2(b) – 5 yaş erkek çocukta WPW
Bu aynı 5 yaş çocuğun sinüs ritmine dönmesinden hemen sonraki istirahat EKG’sidir.
Açıklama:
Çok kısa PR aralığı (<100 ms).
QRS komplekslerine uzamış çıkış = delta dalgası.
Erişkindeki WPW’ye karşılık, QRS kompleksi özellikli olarak geniş değildir (80-100 ms).
aVL’de psödoinfarkt Q dalgası mevcut (basitçe ters dönmüş bir delta dalgası).
V1’de sağa dönük aks, RSR’ patterni ve V1-2’de T dalga inversiyonu yaş için normaldir.
Erişkindeki WPW ile karşılaştırıldığında bu değişikliklerin ne kadar silik olduğuna bakın.
20
Örnek 3 – 15 yaş erkek çocukta WPW’ye bağlı antidromik AVRT
21
Otomatik SVT
Anormal veya artan normal otomatisiteye bağlı SVT (ör. sempatomimetikler). Sıklıkla giderek artar (“ısınma”) ve azalır
(“soğuma”).
İçeriği:
Sinüs taşikardisi: İlerlemiş otomatik ritim. Hız fizyolojik durum ile birlikte değişkenlik gösterir.
Atriyal taşikardi: Karşılıklı olmayan veya ektopik atriyal taşikardi – atriyumda tek bir odağın hızlı ateşlenmesi: daha yüksek
kalp hızı (130-160). Nadirdir. Sıklıkla paroksismalden ziyade sabittir.
Kavşak ektopik taşikardisi: Tedavisi güçtür, sıklıkla geniş atriyal cerrahiler sonrası meydana gelir. AV düğümde tek bir
odaktan hızlı ateşlemedir. Daha yavaş ritim – 120-200 vuru/dak.
SVT Yönetimi
SVT’de ve sinüs ritmine döndükten sonra 12 derivasyon EKG zorunludur. SVT’de manevralar boyunca ve çevrildikten sonra
ritim monitorizasyonu şarttır – zor anlaşılan vakalarda daha sonradan altta yatan ritmin değerlendirilmesine olanak verir.
Sinüs ritme dönüş gerçekleşir ancak devamlı değilse, manevra/ilaç ile ile müdahale ederek fayda sağlanabilir.
1. Akut tedavi: AV düğüm yavaşlamasının indüklenmesini hedefler.
Vagal manevralar
İnfantlar: yüzün üzerine 10 dakika kadar yerleştirilen içi buz artı su dolu torba – sıklıkla etkilidir.
Daha büyük çocuklar: Karotid sinüs masajı, valsalva manevrası (30-60 saniye), derin inspirasyon/öksürük/öğürme
refleksi, baş üzerinde durma.
Adenozin
Yarı ömür: < 1.5 saniye: geçici AV düğüm bloğuna ek olarak sinüs düğümü bloğu, negatif kronotrop, inotrop.
Yan etkileri: flushing, bulantı, dispne, bronkospazm kısa sürer.
Geniş bir damar yolundan 100 mcg/kg hızlı olarak verin. 2 dakika sonra 250 mcg/kg ile tekrar edin.
Maksimum toplam doz 12 mg.
Kardiyoversiyon
Acil serviste sedasyon veya anesteziye kadar bilinci açık olan SVT’deki anstabil çocuğa kardiyoversiyon yapmaktan
kaçının. Anestezi ile, SVT stresine maruz kalan miyokardda hızlı kötüleşme ortaya çıkabilir. Şok durumu mevcutsa,
senkronize DC şok 0.5-2 J/kg (monofazik) endikedir.
2. Kronik tedavi – yatan hastada uygulanır; medikal veya cerrahi/kateter yolak ablasyonu.
VT
VT çocuklarda son derece nadirdir. Sıklıkla yapısal (konjenital) kardiyak anormallik mevcuttur.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns (giriş, EKG yorumlanması); Gary Geelhoed & Barbara King (Pediyatrik EKG yorumlanması kılavuzu)
EKG’ler: Ed Burns (EKG’ler), Gary Geelhoed & Barbara King (diyagramlar)
23
Bölüm 2.EKG Dalgaları
2.1. P Dalgası
Morfoloji
Sınırları düzgün
II. derivasyonda (DII) monofazik
V1’de bifazik
Eksen (aks)
Süre
24
Yükseklik (amplitüd)
Atriyal depolarizasyon sağdan sola ilerler, sağ atrium sol atriumdan önce aktive olur.
Sağ ve sol atriyal dalgalar birleşerek P dalgasını meydana getirir.
P dalgasının ilk 1/3’ü sağ atriyal aktivasyona, son 1/3’lük kısmı sol atriyal aktivasyona karşılık gelir. Ortadaki 1/3’lük kısım
ise her ikisinin kombinasyonudur.
Çoğu derivasyonda (ör. DII), monofazik P dalgasını oluşturan sağ ve sol atriyal dalga formları aynı yöndedir.
Bununla birlikte, V1 derivasyonunda sağ ve sol atriyal dalgalar zıt yöndedir. Sağ atriyal aktivasyona karşılık gelen
başlangıç pozitif dalgasını sol atriyal aktiviteyi gösteren negatif dalganın takip etmesiyle birlikte bifazik P dalgası
meydana gelir.
V1 derivasyonundaki bu sağ-sol atriyal elektrik kuvvetlerinin ayrımı, atriyumdan kaynaklanan dalgaları etkileyen
anormalliğin bu derivasyonda birbirinden bağımsız olarak ayrımının yapılabilmesine olanak verir. Diğer tüm bölgelerde P
dalgasının genel şekli atriyal anormallik sonucunu çıkartmak için kullanılmaktadır.
Sağ atriyal depolarizasyon dalgası (kahverengi) sol atriyumunkinden (mavi) önce gelir.
Kombine depolarizasyon dalgası olan P dalgası, 120 ms’den kısa ve 2,5 mm’den daha az yüksekliktedir.
Sağ atrium genişlemesinde, sağ atrium depolarizasyonu normalden uzun sürer ve P dalgası sol atriyal depolarizasyonun
sonuna kadar uzar.
Sağ atriyal depolarizasyon akımının amplitüdü değişmemesine rağmen, tepe noktası sol atrium depolarizasyon
dalgasının üzerine gelir.
25
Bu iki dalga şeklinin birleşmesi ile, genişliği değişmeyen (< 120 ms) ancak normalden daha yüksek P dalgaları meydana
gelir (2,5 mm).
Sol atriyal genişlemede, sol atrium depolarizasyonu normalden uzun sürer fakat amplitüdü değişmez.
Bu nedenle, P dalgasının yüksekliği normal sınırlardadır ancak süresi 120 ms’den uzundur.
Tepe noktasına yakın yerde bir çentik görülebilir veya görülmeyebilir (P mitrale).
P dalgası V1’de birbirine benzer pozitif ve negatif sapmalar ile, tipik olarak, bifaziktir.
26
Sağ atriyal genişleme – V1
Sağ atriyal genişleme V1’de ilk pozitif sapmada yükseklik artışına (> 1,5 mm) sebep olur.
Sol atriyal genişleme V1’de P dalgasının negatif kısmının sonunda genişleme (genişlik > 40 ms) ve derinleşmeye (derinlik >
1 mm) yol açar.
Biatriyal genişleme
Biatriyal genişleme tanısı, aynı EKG üzerinde hem sağ hem de sol atriyum genişleme kriterlerinin mevcut olması ile
konur.
Sağ, sol ve biatriyal genişlemede DII ve V1’deki P dalgası değişikliği çeşitleri aşağıdaki şekilde özetlenmiştir:
27
Wagner ve ark. (2007)
P Mitrale
DII’de geniş, çentikli (bifid) P dalgaları, klasik olarak mitral stenoza bağlı sol atriyal genişlemeye işaret eder.
DII’de uzun, sivri P dalgaları, genelde pulmoner hipertansiyona bağlı (ör. Kronik solunum hastalığına bağlı kor
pulmonale), sağ atriyal genişlemeye işaret eder.
Ters P dalgaları
İnferior derivasyonlardaki P dalga inversiyonu P dalgalarının sinüs dışı kaynaklı olduğuna işaret eder.
PR aralığı < 120 ms olduğunda, kaynak AV düğümdür (ör. Akselere nodal (kavşak) ritim).
29
Değişken P dalgası morfolojileri
Birden fazla P dalga morfolojisi varlığı atriyum ve/veya AV düğümde birden fazla ektopik odak varlığının göstergesidir.
Eğer ≥ 3 farklı P dalga morfolojisi gözleniyorsa, tanı multifokal atriyal ritim’dir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
30
2.2. Q Dalgası
Normal Q dalgası
Q dalgasının orijini
Patolojik Q dalgaları
Ayırıcı tanı
Miyokard infarktüsü
Kardiyomiyopatiler – Hipertrofik (HOKMP), infiltratif myokard hastalığı
Kalbin rotasyonu – saat yönünde aşırı veya saatin tersi yönünde dönme
EKG elektrodlarını yanlış yerleştirme – ör. Üst ekstremite elektrodlarını alt ekstremiteye yerleştirme
Örnekler
Akut MI’a bağlı ST elevasyonları ile inferior Q dalgaları (II, III, aVF)
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG Basics
32
Eski MI’a bağlı T dalga inversiyonu ile birlikte inferior Q dalgaları (II, III, aVF)
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG Basics
33
Geçirilmiş MI’a bağlı T dalga düzleşmesi ile birlikte lateral Q dalgaları (V5-6)
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG Basics
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
35
2.3. R Dalgası
R dalgası anormallikleri
36
1. Normal pediatrik EKG (2 yaş)
RVH
37
3. Sağ dal bloğu
4. Posterior MI
Posterior AMI
38
5. WPW (Tip A)
WPW Tip A
6. V1 ve V3 elektrodlarının yer değiştirmesi
V3’teki bifazik P dalgasına (sadece V1’de görülmesi tipiktir) dikkat ediniz.
Muskülodistrofi
1. Sodyum kanal blokeri ilaçlar ile zehirlenme (ör. Trisiklik antidepresanlar [TSA])
2. Dekstrokardi
3. Yanlış elektrod yerleştirilmesi (sol/sağ kol elektrodları ters yerleştirilmesi)
2. Dekstrokardi
Bu EKG’de dekstrokardinin tüm karakteristik özellikleri görülmektedir.
aVR’de pozitif QRS kompleksleri (yukarı bakan P ve T dalgaları)
DI’de negatif QRS kompleksleri (ters dönmüş P ve T dalgaları)
Belirgin sağ aks sapması
40
Göğüs derivasyonlarında R dalga progresyon kaybı (genelinde S dalgaları baskın)
Dekstrokardi
41
Sol kol/sağ kol elektrodu ters yerleşimi düzeltilmiş
T dalgası her QRS kompleksinden sonraki pozitif sapmadır. Ventrikül repolarizasyonunu temsil eder.
T dalga anormallikleri
1. Hiperakut T dalgaları
2. Ters T dalgaları
3. Bifazik T dalgaları
4. ‘Deve horgüçü’ T dalgaları
5. Düzleşmiş T dalgaları
1. Hiperakut T dalgaları
Geniş, asimetrik sivrileşmiş veya ‘hiperakut’ T dalgaları ST elevasyonlu MI (STEMI) erken dönemlerinde görülmekte ve
sıklıkla ST elevasyonu ve Q dalgaları görüntüsünden önce gelmektedir. Ayrıca prinzmetal anjinada da görülmektedir.
43
Anterior STEMI’ye bağlı hiperakut T dalgaları
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ecg
Prekordiyal T-dalga dengesinin kaybı
Prekordiyal T-dalga imbalansı, yukarı dönük T dalgası V6’dakinden daha büyük olduğunda ortaya çıkmaktadır. Hiperakut
T dalgasının bir tipidir.
V1’deki normal T dalgası terstir. V1’de yukarı dönük T dalgası anormal kabul edilir – özellikle uzunsa (TTV1) ve özellikle
yeni ise(NTTV1).
Bu bulgu yüksek olasılık ile koroner arter hastalığına işaret etmektedir, yeni olduğunda akut iskemiyi ifade etmektedir.
2. Ters T dalgaları
Sağ prekordiyal derivasyonlarda (V1-3) ters dönmüş T dalgaları çocuklarda baskın sağ ventriküler kuvvetleri gösteren
normal bir bulgudur.
Sağ prekordiyal derivasyonlardaki T dalga inversiyonları erişkin döneme kadar persiste edebilmekte ve en yaygın olarak
Afrika-Karayip’li genç kadınlarda görülmektedir. Persistan jüvenil T dalgaları asimetrik, yüzeysel (<3mm) ve genellikle V1-3
derivasyonları ile sınırlıdır.
45
Erişkinde persistan jüvenil T dalgaları
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG basics
Miyokardiyal iskemi veya infarküse bağlı T dalga inversiyonları iskemi/infarkt bölgesinin anatomik lokalizasyonuna bağlı
olarak ardışık derivasyonlarda ortaya çıkmaktadır:
İnferior = II, III, aVF
Lateral = I, aVL, V5-6
Anterior = V2-6
NOT:
Dinamik T-dalga inversiyonları akut miyokard iskemisi ile birlikte görülmektedir.
Sabit T-dalga inversiyonları infarktüsü takiben, genellikle patolojik Q dalgaları ile bağlantılı olarak görülmektedir.
47
Yakın zamanda geçirilen anterior MI’a bağlı Q dalgaları ile birlikte anterior T dalga inversiyonları
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
48
Sağ dal bloğu
Sağ dal bloğu sağ prekordiyal V1-3 derivasyonlarında T dalga inversiyonu oluşturur.
v. Ventriküler Hipertrofi
49
Sağ Ventrikül Hipertrofisi
Sağ ventrikül hipertrofisi sağ prekordiyal V1-3 derivasyonlarında(sağ ventriküler ‘gerilme’ patterni) ve ayrıca inferior
derivasyonlarda (II, III, aVF) T-dalga inversiyonu oluşturur.
Sağ ventrikül hipertrofisine bağlı inferior ve sağ prekordiyal derivasyonlarda T dalga inversiyonu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
Akut sağ kalp gerilmesi (ör. masif pulmoner emboliye sekonder) sağ prekordiyal (V1-3) ve inferior (II, III, aVF)
derivasyonlarda T dalgaları ile birlikte, sağ ventrikül hipertrofisine benzer bir pattern oluştururur.
Bilateral pulmoner embolili hastada inferior ve sağ prekordiyal derivasyonlarda T dalga inversiyonu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
50
Masif pulmoner embolili bir hastada sağ dal bloğu ile birlikte V1-3’de derin T dalga inversiyonu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
Pulmoner emboli ayrıca S1Q3T3 paterninin ( I. derivasyonda S dalgası, III. derivasyonda Q dalgası, III. derivasyonda T dalga
inversiyonu) bir parçası olarak III. derivasyonda T dalga inversiyonu oluşturabilmektedir.
51
vii. Hipertrofik Kardiyomyopati (HOKMP)
İntrakraniyal basınçta ani yükselmeye neden olan durumlar garip bir morfoloji ile birlikte yaygın derin T dalga
inversiyonları oluşturur.
52
3. Bifazik T dalgaları
53
Wellens Tip 1
54
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
Bu terim, mükemmel EKG anlatıcısı ve Acil Tıp Doktoru Amal Mattu tarafından çift pikli veya ‘deve hörgüçü’ görüntüsü olan
T dalgalarını tanımlamak için kullanılmaktadır.
Deve hörgüçü T dalgalarının iki nedeni vardır:
Ciddi hipokalemide görülen, T dalgasının sonu ile birleşen çıkıntılı U dalgaları
Sinüs taşikardisi ve kalp bloğunun çeşitli tiplerinde görülen T dalgası içerisine saklı P dalgaları
55
Belirgin 1. derece kalp bloğunda saklı P dalgaları
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECg basics
5. Düzleşmiş T dalgaları
Yassılaşmış T dalgaları nonspesifik bir bulgudur, ancak iskemi (dinamik ve ardışık derivasyonlarda ise) veya elektrolit
anormalliğini, ör. hipokalemi(yaygın ise) gösterebilir.
I. İskemi
Anterior iskemiye bağlı dinamik T-dalga düzleşmesi (üstte).
İskemi düzeldiğinde T dalgaları normale dönmekte (altta).
56
Anterior iskemiye bağlı dinamik T dalga düzleşmesi
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
57
II. Hipokalemi
Anterior derivasyonlardaki (V2 ve V3) çıkıntılı U dalgaları ile birlikte yaygın T dalga düzleşmesine dikkat ediniz.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
58
2.5. U Dalgası
U dalgası T dalgasının peşinden gelen, genelde T dalgası ile aynı yönde küçük bir sapmadır.
En iyi V2 ve V3 derivasyonlarında görülür.
Normal U Dalgası
U dalgasının kaynağı
59
Normal U dalgalarının özellikleri
U dalgası anormallikleri
1. Belirgin U dalgaları
2. Ters dönmüş U dalgaları
1. Belirgin U dalgaları
U dalgaları > 1-2 mm ya da yüksekliği T dalga yüksekliğinin %25’inden daha fazla ise “belirgin U dalgası” adı verilir.
Belirgin U dalgalarının en yaygın sebebi bradikardidir.
Anormal belirgin U dalgaları karakteristik olarak ciddi hipokalemide görülür.
Belirgin U dalgaları aynı zamanda şu durumlar ile birlikte görülebilir:
Hipokalsemi
Hipomagnezemi
Hipotermi
Artmış intrakraniyal basınç
Sol ventrikül hipertrofisi
Hipertrofik kardiyomyopati
Aşağıdaki ilaçlar belirgin U dalgalarına sebep olabilmektedir:
Digoksin
Fenotiazinler (tioridazin)
Sınıf Ia antiaritmikler (kinidin, prokainamid)
Sınıf III antiaritmikler (sotalol, amiodaron)
Belirgin U dalgasına sebep olan durumların çoğunun aynı zamanda uzun QT’ye de yol açtığına dikkat ediniz.
60
Sinüs bradikardisine bağlı belirgin U dalgaları
61
Digoksine bağlı belirgin U dalgaları
62
2. Ters U dalgaları
63
Prinzmetal anjinaya bağlı ters U dalgaları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
64
2.6. Delta Dalgası
65
Pozitif Delta Dalgası
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
66
2.7. Epsilon Dalgası
Tanım
Epsilon dalgası QRS kompleksinin sonunda gömülü küçük pozitif sapmadır.
Aritmojenik sağ ventriküler displazide karakteristik bulgudur.
EGCpedia.org’dan alınmıştır.
heartpearls.com’dan alınmıştır.
67
Görüntü heartpearls.com’dan alınmıştır.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
69
2.8.Osborn Dalgası (J Dalgası)
Tanım
Karakteristik olarak hipotermide (tipik olarak <30°’de) görülür ancak patognomonik değildir.
J dalgaları diğer birkaç durumda da görülebilmektedir.
Normal varyant
Hiperkalsemi
İlaçlar
İntrakranyal hipertansiyon, ciddi kafa travması ve subaraknoid kanama gibi nörolojik hasarlar
La syndrome d’Haїssaguerre (Haїssaguerre sendromu) (idiopatik VF)
Tipik J Dalgaları
Tipik J Dalgaları
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
70
Hipotermi
71
Ciddi hipotermide (sıcaklık < 27 °C) belirgin J dalgaları
72
Bölüm 3.Aralık ve Segmentler
3.1. PR Segmenti
PR segmenti P dalgası bitişi ve QRS kompleksi başlangıcı arasındaki yassı ve genellikle izoelektrik segmenttir.
73
Akut perikarditte tipik EKG
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Akut perikardite bağlı V5’te PRsegment depresyonu (aynı zamanda konkav ST elevasyonu olduğuna dikkat ediniz).
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
74
Atriyal iskemi
Miyokard iskemisi olan hastalarda PR segment elevasyonu veya depresyonu eşlik eden atriyal iskemi veya infarkta işaret
eder.
Bu bulgu MI sonrası kötü iyileşme, atriyoventriküler blok, supraventriküler aritmi ve kardiyak serbest duvar rüptürü
risklerinin artması ile ilişkilendirilmiştir.
Atriyal iskemi / infarkt tanısında Liu kriterleri kullanılır.
Liu Kriterleri
V5 ve V6’da > 0.5 mm PR elevasyonu ile V1 ve V2’de resiprokal PR depresyonu
DI’de > 0.5 mm PR elevasyonu ile DII ve DIII’te resiprokal PR depresyonları
Prekordiyal derivasyonlarda > 1.5 mm PR depresyonu
I, II, III. derivasyonlarda > 1.2 mm PR depresyonu
Anormal P dalga morfolojisi: M şeklinde, W şeklinde, düzensiz veya çentikli (minör kriter)
İnferior STEMI’de eşlik eden atriyal infarktı gösteren PR depresyonu
Akut inferior myokard infarktında inferior derivasyonlarda TP segmenti açık olan (A) ve olmayan (B) belirgin PR segment
depresyonu. Ayrıca inferior derivasyonlardaki ST segment elevasyonuna dikkat ediniz.
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
75
PR çökmesi ölçümü
TP segmenti belirgin olan (A) ve olmayan (B) PR segment ölçümü (Jim ve ark.dan alıntıdır).
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
76
3.2. PR Aralığı
PR aralığı P dalgası ile QRS kompleksi arasında geçen süredir. AV düğümden geçen iletiyi gösterir
PR Aralığı
Normal PR aralığı 120 – 200 ms süreleri arasındadır (üç ila beş küçük kare).
PR aralığı > 200 ms ise, birinci derece kalp bloğu varlığı söz konusudur.
PR aralığı < 120 ms olması ise pre-eksitasyonu (atriyum ve ventriküller arası aksesuar yolak varlığı) veya AV nodal
(junctional) ritmi akla getirir.
Belirgin 1. derece kalp bloğu ile birlikte sinus ritmi (PR aralığı 340 ms)
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
77
Uzamış PR aralığı ile birlikte ikinci derece AV blok (Mobitz I)
İkinci derece kalp bloğu, Mobitz Tip I (Wenckeback fenomeni). PR aralığının bir QRS kompleksi düşene kadar her başarılı
vuruda giderek uzadığına dikkat ediniz. Düşen vurudan önceki PR aralığı en uzun ( 340 ms), düşen vurudan sonraki PR
aralığı ise en kısadır ( 280 ms).
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
1. Pre-eksitasyon Sendromları
Wolff-Parkinson-White (WPW) ve Lown-Ganong-Levine (LGL) sendromları
Atriyum ve ventrikülleri birleştiren aksesuar yolak varlığını içermektedir.
Aksesuar yolak iletiyi normalden hızlı ileterek kısa PR oluşturmaktadır.
Aksesuar yolak ayrıca anatomik reentry halkası gibi davranarak hastaları re-entran taşikardilere karşı hassas duruma
getirmektedir.
Hastalar paroksismal supraventriküler taşikardi (SVT) epizodları, özellikle atriyoventriküler reentran taşikardi (AVRT), ve
karakteristik istirahat 12 derivasyon EKG özellikleri ile prezente olmaktadır.
78
1b. Lown-Ganong-Levine Sendromu
LGL sendromunun özellikleri normal P dalgaları ve QRS kompleksleri ile birlikte çok kısa PR aralığı ve delta dalgası
yokluğudur.
Ters P dalgaları ile birlikte kısa PR aralığının görüldüğü akselere nodal (junctional) ritm.
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
79
3.3. QRS Kompleksi
QRS Genişliği
Normal QRS genişliği 70-100 ms’dir (sağlıklı olgularda zaman zaman 110 ms’lik süre gözlenmektedir).
QRS genişliği her bir QRS kompleksinin kaynağını belirlemede faydalıdır.
Dar kompleksler (QRS< 100 ms) köken olarak supraventrikülerdir.
Geniş kompleksler (QRS> 100 ms) hem ventriküler kaynaklı hem de supraventriküler komplekslerin aberran iletimine
bağlı olabilmektedir(ör. dal bloğu, hiperkalemi veya sodyum kanal blokajı).
Hem dar hem de geniş QRS komplekslerini gösteren EKG örneği. Ventriküler bigemine patterninde sık ventriküler ektopik
atımlı (VEA) sinüs ritmi. Dar vurular sinüs, geniş vurular ventriküler kaynaklıdır. Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECg library
Dar Kompleksler
Dar (supraventriküler) kompleksler üç temel bölgeden köken alır:
Sino-atriyal düğüm (=normal P dalgası)
Atriyum ( = anormal P dalgası/ flutter dalgası/ fibrilasyon dalgası)
AV düğüm / junction (= P dalgası ya yok ya da < 120 ms’lik kısa PR aralıklı anormal P dalgası)
Dar kompleks ritim örnekleri
Sinüs ritmi: Her dar kompleksten önce normal bir P dalgası gelmektedir.
80
Atriyal flutter: Dar QRS kompleksleri düzenli flutter ile ilişkilidir. Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
Nodal taşikardi: Görünür P dalgası olmadan dar QRS kompleksleri. Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECg library
Geniş Kompleksler
> 100 ms QRS süresi anormaldir
> 120 ms QRS süresi dal bloğu veya ventriküler ritim tanısı için gereklidir
Geniş komplekslerin sebepleri
Ventiküler Kaynaklı, ya da
Dal bloğu
Hiperkalemi
Sodyum kanalı bloke eden ajanlar ile zehirlenme (ör. trisiklik antidepresanlar)
Pre-eksitasyon (Wolff-Parkinson-White sendromu)
Ventriküler pace
Hipotermi
İntermittan aberrans (ör. hız ilişkili aberrans)
Geniş kompleks ritim örneği:
Ventriküler taşikardi: Görünen P dalgası olmadan geniş QRS kompleksleri. Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
81
Ventriküler ile Supraventriküler Ritimlerin Karşılaştırılması
Ventriküler kompleksler ile aberran iletimli supraventriküler komplekslerin ayrımı güç olabilmektedir.
Genel olarak, sinüs ve atriyal ritimlerin (taşikardi, flutter, fibrilasyon) aberran iletimi genellikle kendisinden önce atriyal
aktivite (P dalgaları, flutter dalgaları, fibrilasyon dalgaları) varlığı ile belirlenebilmektedir.
Buna rağmen, aberran iletimli nodal (AV nodal) kompleksleri her ikisi de kendisinden önce gelen atriyal
aktivite olmadan geniş QRS oluşturduğu için ventriküler kompleksler ile aynı görünebilmektedir.
Ektopik vuru durumunda, bu ayrım çok önemli değildir (tesadüfi ektopik vurular genellikle tedavi gerektirmez).
Buna rağmen, devam eden taşiaritmi durumlarında, ventriküler taşikardi ve aberran iletimli SVT ayrımı önemli hale
gelmektedir. Bu konu daha detaylı olarak burada tartışılmıştır.
Neyse ki, geniş QRS’in birçok nedeni paternin tanınması ile tespit edilebilmektedir:
Sağ dal bloğu V1’de RSR’ patterni ve lateral derivasyonlarda derin hızlı geçen (‘slurred’) S dalgaları meydana
getirmektedir.
Sol dal bloğu V1’de deniş, çentikli R dalgası ile birlikte dominant S dalgası ve lateral derivasyonlarda Q dalgası yokluğu
meydana getirmektedir.
Hiperkalemi sivri T dalgaları dahil bir çok anormallik ile ilişkilidir.
Trisiklik zehirlenmesi sinüs taşikardisi ve aVR’de uzun R’ dalgası ile ilişkilidir.
Wolff-Parkinson White sendromu kısa PR mesafesi ve delta dalgaları ile karakterizedir.
Ventriküler pacede genellikle görünür pace spikeları mevcuttur.
Hipotermi bradikardi, uzun QT, Osborn dalgası ve titreme artefaktı ile ilişkilidir.
Düşük voltaj
Elektriksel alternans
Yüksek Voltaj
Artmış QRS voltajı sıklıkla sol ventrikül hipertrofisi varlığını göstermek için kullanılır.
Buna rağmen, yüksek sol ventriküler voltaj (HLVV) 45-50 yaş altı, özellikle zayıf ve atletik hastalarda normal bir bulgu
olabilmektedir.
Sol ventriküler hipertrofi için birçok “voltaj kriteri” mevcuttur.
Muhtemelen en yaygın kullanılan “Sokolov-Lyon” kriteridir (V1’de S dalga derinliği + V5-6’da en uzun R dalga yüksekliği
> 35 mm).
Sol ventrikül hipertrofisi tanısının göz önüne alınması için voltaj kriteri non-voltaj kriteri ile desteklenmelidir.
82
Spot Tanılar
Aşağıdaki kardiyak hastalıklar atlanmaması gereken ayırt edici QRS morfolojileri meydana getirir:
Brugada sendromu (V1-2’de ST elevasyonu ile birlikte kısmi sağ dal bloğu)
Wolff-Parkinson White sendromu (delta dalgası)
Trisiklik zehirlenmesi ( aVR’de dominant R dalgası ile birlikte geniş QRS)
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
83
3.4.QT Aralığı
QT aralığı Q dalga başlangıcından T dalga sonuna kadar geçen süredir. Ventriküler depolarizasyon ve repolarizasyon için
geçen süreyi belirtir.
QT Ölçümü
QT aralığı QRS kompleksi başlangıcı ve T dalgası sonu arası mesafe olarak tanımlanır. Maksimum eğim kesişimi metodu, T
dalgası bitimini izoelektrik hat ile aşağı maksimum eğim üzerine çizilen tanjant çizgisi ile kesişimi olarak kabul eder(solda).
84
Çentikli T dalgası varlığında (sağda), QT aralığı QRS başlangıcından izoelektrik hat ve ikinci çentiğin(T2) maksimum eğiminin
kesişim noktası üzerinden çizilen tanjant çizgisi ile hesaplanır.
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
Düzeltilmiş QT
Uzamış QT Nedenleri
1. Hipokalemi
2. Hipomagnezemi
3. Hipokalsemi
4. Myokardiyal iskemi
5. Post – kardiyak arrest
6. Artmış intrakraniyal basınç
7. Konjenital uzun QT sendromu
8. İlaçlar
85
1. Hipokalemi
Hipokalemi prekordiyal derivasyonlarda belirgin U dalgaları ile ekstremite derivasyonlarında gözle görülür QTc uzamasına
(T-U birleşmesine bağlı) yol açar.
Hipokalemiye bağlı prekordiyal derivasyonlarda belirgin U dalgaları ile gözle görülür 500 ms’lik QTc.
Kaynak: lifeinthefastlane.com
2. Hipomagnezemi
86
3. Hipokalsemi
4. Hipotermi
Ciddi hipotermi genellikle bradiaritmiler (özellikle yavaş AF), Osborn dalgaları ve titreme artefaktı ile ilişkili, belirgin QTc
uzamasına yol açabilir.
5. Miyokard İskemisi
Miyokard iskemisi QTc’de, 450- 500 ms civarında, az miktarda uzama oluşturma eğilimindedir. Bu hiperakut MI ve benign
erken repolarizasyon ayrımını yapma konusunda yardımcı olabilmektedir ( her ikisinde de benzer hiperakut T dalgaları
oluşmakta, fakat benign erken repolarizasyonda genelde QTc normaldir).
87
Hiperakut MI’a bağlı 495 ms’lik QTc.
Kaynak: lifeinthefastlane.com
İntrakraniyal basınçta ani artış (ör. subaraknoid hemorajiye bağlı) karakteristik T dalgaları (serebral T dalgaları) meydana
getirebilir: uzamış QTc ile birlikte geniş, derin T dalga inversiyonları.
Subaraknoid kanamaya bağlı yaygın T dalga inversiyonu ile birlikte 630 ms’lik QTc.
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
Uzun QT sendromuna yol açan birçok konjenital iyon kanalı bozukluğu mevcuttur ve artmış torsades de pointes ve ani
kardiyak ölüm riski ile ilişkilidir.
88
Konjenital uzun QT sendromuna bağlı 550 ms’lik QTc.
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
1. Hiperkalsemi
2. Konjenital kısa QT sendromu
3. Digoksin etkisi
1. Hiperkalsemi
Hiperkalsemi ST segmentinde kısalmaya yol açar ve Osborne dalgaları görünümüyle ilişkili olabilir.
89
Hiperkalsemiye bağlı belirgin QTc kısalması(260 ms).
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
Konjenital kısa QT sendromu (SQTS), artmış paroksismal atriyal ve ventriküler fibrilasyon ve ani kardiyak ölüm riski ile
ilişkili, potasyum kanallarının otozomal dominant geçişli bir bozukluğudur.
Temel EKG değişiklikleri uzun ve sivri T dalgalaerı ile birlikte çok kısa QTc (< 300-350 ms).
Konjenital kısa QT sendromuna bağlı uzun, sivri T dalgaları ile birlikte çok kısa QTc (280 ms).
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
Şu durumların varlığında kısa QT sendromundan bahsedilebilir:
Genç erişkinde tek başına atriyal fibrilasyon
Kısa QT aralığı olan aile bireyi
Ailede ani kardiyak ölüm hikayesi
EKG’de uzun, sivri T dalgaları ile birlikte < 250 ms QTc görülmesi
Kalp hızı yavaşladıkça QT intervalinin artmaması
90
Kısa QT sendromu hastalarında sivri T dalgaları ile çok kısa QT(Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
3. Digoksin
Digoksin, lateral derivasyonlarda aşağı eğimli ST segment boyunca depresyon (“ters tik” görünümü), yaygın T dalga
düzleşmesi ve inversiyonu, birçok aritmi (ventriküler ektopi, bloklu atriyal taşikardi, sinüs bradikardisi, düzenli AF ve her
tipte AV blok) ile birlikte QT intervalinde göreceli olarak kısalma meydana getirir.
Digoksine bağlı kısa QT aralığı (QT 260 ms, QTc yaklaşık 320 ms)
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
91
QT Aralığı Skalası
Viskin (2009), kısa ve uzun QT sendromlu hastalarda tanıya yardımcı olması açısından QT aralığı skalasını kullanmayı
önermektedir(öncelikle geri dönüştürebilir nedenler dışlanır).
QT aralığı skalası
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
QT’yi uzatan ilaçlarla zehirlenme durumunda TdP riski absolu QT ile, düzeltilmiş QT’den daha iyi belirlenebilir.
TdP riski absolu QT aralığı ve kalp hızı ile birlikte değerlendirilir (aynı EKG trasesinde).
Hastanın TdP riski altında olup olmadığını belirlemek için bu değerler QT normogramına işaretlenir.
Çizginin altında kalan QT aralığı- kalp hızı hastanın TdP riski altında olduğunu gösterir.
Normogramda görüldüğü üzere, QTc’yi uzatan ilaçlardan göreceli olarak taşikardi ile ilişkili (ör. ketiapin) olanların TdP’yr
yol açma ihtimali bradikardi ile ilişkili olan ilaçlardan (ör. amisulpride) daha azdır.
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
92
3.5. J Noktası
Tanım
Anormallikleri
Çeşitli ST segment anormallikleri ile birlikte görülen J nokta elevasyon veya depresyonu.
Benign erken repolarizasyonda J nokta çentiklenmesi meydana gelir.
J noktasında pozitif sapmaya J dalgası (Osborn dalgası) adı verilir ve karakteristik olarak hipotermi ile birlikte görülür.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
93
3.6.ST Segmenti
ST segmenti, S dalgası sonu (J noktası) ile T dalgası arasındaki yassı, izoelektrik EKG kısmıdır. Ventriküler depolarizasyon ve
repolarizasyonu gösterir. ST segment anormalliklerinin (elevasyon/ depresyon) en yaygın sebebi myokard
iskemisi/infarktıdır.
Miyokard infarktüsü
94
Diğer durumlarda ST segment morfolojisi
ST elevasyonu paternleri
Akut ST elevasyonlu miyokard infarktüsü (STEMI)
Komşu derivasyonlarda ST segment elevasyonu ve Q dalgası oluşumuna yol açar.
Septal (V1-2)
Anterior (V3-4)
Lateral ( I + aVL, V5-6)
İnferior ( II, III, aVF)
Sağ ventriküler (V1, V4R)
Posterior (V7-9)
Çoğunlukla karşı derivasyonlarda resiprokal ST çökmesi mevcuttur.
Anterolateral STEMI
Kaynak: lifeinthefastlane.com
95
Koroner vazospazm (Prinzmetal anjina)
STEMI ile çok benzer ST elevasyon patternine yol açar: göğüs ağrısı atakları ile birlikte resiprokal ST depresyonu ile lokalize
St elevasyonu. Fakat STEMI’nin aksine, EKG değişiklikleri geçicidir, vazodilatörler ile geri döndürülebilir ve myokard
nekrozu ile ilişkisizdir. EKG üzerinde ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
Prinzmetal anjina
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Perikardit
Perikardit, multipl derivasyonda PR segment depresyonu – tipik olarak I, II, III, aVF, aVL ve V2-6’da – ile birliktelik gösteren
yaygın konkav ST segment elevasyonuna yol açar. aVR ve V1 derivasyonlarında resiprokal ST depresyonu ve PR elevasyonu
mevcuttur.
Perikardit
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
I, II, aVL, V4-6 derivasyonlarında deprese PR segmentleri ile konkav “eyer şekkilli” ST elevasyonu.
aVR’de resiprokal ST depresyonu ve PR elevasyonu görülmektedir.
96
Benign Erken Repolarizasyon
Esas olarak prekordiyal derivasyonlarda uzun T dalgaları ile hafif ST elevasyonuna neden olur. Genellikle genç ve sağlıklı
hastalarda normal bir varyant olarak görülmektedir. Sıklıkla J noktasında çentiklenme mevcuttur – “balık kancası” patterni.
Sol dal bloğunda ST segmentleri ve T dalgaları “diskordans” gösterir – QRS kompleksi ile zıt yönde. Pozitif QRS kompleksi
olan derivasyonlarda ST depresyonu ve T dalga inversiyonu oluşurken( dominant R dalgası), negatif QRS dalgaları olan
derivasyonlarda ST elevasyonu ile birlikte yukarı bakan T dalgaları (dominant S dalgası) meydana gelir.
Sol ventrikül hipertrofisi, derin S dalgaları olan derivasyonlarda (sıklıkla V1-3) ST elevasyonu ve uzun R dalgası olan
derivasyonlarda ST depresyonu / T dalga inversiyonu ile, sol dal bloğuna benzer patternde repolarizasyon anormalliklerine
neden olur.
Geçirilmiş myokard infarktı olan hastalarda kalıcı ST elevasyonu ve derin Q dalgasının var olduğu EKG patternidir. Yaygın
myokard hasarı ve sistol boyunca sol ventrikülün paradoksal haraketi ile ilişkilidir.
98
Ventriküler Anevrizma
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
V1-3’te derin Q dalgaları ve ters T dalgaları ile birlikte ST elevasyonu mevcuttur.
Bu pattern öncesine ait anteroseptal MI’a bağlı sol ventrikül anevrizması varlığına işaret etmektedir.
Brugada Sendromu
Genç hastalarda paroksismal ventriküler aritmiler ve ani kardiyak ölüme yol açan kalıtsal kanal (myokardiyal sodyum
kanalları) bozukluğudur. İstirahat EKG’deki kendine has işareti brugada işaretidir – V1-2’de “körfez” görünümü ile ST
elevasyonu ve kısmi sağ dal bloğu.
Brugada Sendromu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
99
V1-2’de “körfez” görünümü ile ST elevasyonu ve kısmi sağ dal bloğu mevcuttur- “Brugada işareti”.
Ventriküler pace (sağ ventriküldeki pace’den iletim ile) sol dal bloğuna benzer ST segment anormalliklerine yol açar. QRS’in
doğrultusuna zıt yönde ST segment ve T dalgası ile birlikte diskordans mevcuttur.
Artmış kafaiçi basınç (ör. intrakraniyal kanama, travmatik beyin hasarı) myokard iskemisi veya perikardit gibi görünen ST
elevasyonu veya depresyonuna yol açabilmektedir. Daha yaygın olarak, artmış kafaiçi basınç, geniş ve derin T dalgalarında
inversiyon ile ilişkilidir (serebral T dalgaları).
100
Travmatik beyin hasarına bağlı ST elevasyonu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Ciddi travmatik beyin hasarına bağlı yaygın konkav morfoloji ile birlikte (perikardit benzeri) ST elevasyonu.
101
Hipotermide ST elevasyonu gibi görünen J dalgaları
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
ST Depresyonu
ST Depresyonu Nedenleri
ST Depresyonu Morfolojisi
102
Yukarı eğimli (A), aşağı eğimli (B), horizontal (C) ST depresyonu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Resiprokal değişiklik
DIII’te ST elevasyonu
aVL’de resiprokal değişiklik
103
ST depresyon paternleri
Miyokardiyal İskemi
Resiprokal Değişiklik
Akut STEMI boyunca ST elevasyonu ile elektriksel olarak zıt derivasyonlarda ST depresyonu:
İnferior STEMI aVL’de resiprokal ST çökmesi oluşturmaktadır (±DI).
Lateral veya anterolateral STEMI III ve aVF derivasyonlarında resiprokal değişiklik oluşturur (± DII).
V1-3’te resiprokal değişiklik posterior infarktüs ile birlikte ortaya çıkmaktadır.
104
İnferior STEMI’de aVL’de resiprokal ST depresyonu
Kaynak: lifeinthefastlane.com ECG library
Akut posterior STEMI, V1-3 anterior derivasyonlarında dominant R dalgaları (Q dalga ekivalanı) ve dik T dalgaları ile
birliktelik gösteren ST depresyonuna neden olur.
105
Posterior MI
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Digoksin Etkisi
Digoksin tedavisi, Salvador Dali’nin bıyığını andıran, “sarkık” görünümlü, aşağı bakan ST çökmesine neden olmaktadır.
Hipokalemi
Hipokalemi T dalga düzleşmesi / inversiyonu, belirgin U dalgaları ve uzamış QU aralığı ile birlikte yaygın aşağı eğimli ST
depresyonuna neden olmaktadır.
106
Hipokalemi
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Sağ ventrikül hipertrofisi (RVH) V1-3 derivasyonlarında ST çökmesi ve T dalga inversiyonuna neden olmaktadır.
Sağ dal bloğu (RBBB), V1-3’te ST çökmesi ve T dalga inversiyonu ile sağ ventrikül hipertrofisine benzer patternde
repolarizasyon anormallikleri meydana getir.
107
Sağ dal bloğu
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Supraventriküler Taşikardi
Supraventriküler taşikardi (ör. AVNRT) tipik olarak, V4-6 prekordiyal derivasyonlarda en belirgin, yaygın horizontal ST
depresyonuna neden olur. Hızla ilişkili bu ST depresyonu genelde myokard iskemisi varlığını göstermez ve tedavi ile
kaybolur.
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
108
BÖLÜM 4. BRADİKARDİ ve BLOKLAR
4.1.Sinüs Bradikardisi
Tanım
İstirahat halindeyken erişkinde < 60 vuru/dakika, veya çocuklarda yaşa göre normal sınırın altındaki bir hızda sinüs ritmi.
Çocuklarda normal kalp hızları
Yenidoğan : 110 – 150 vuru/dakika
2 yaş : 85 – 125 vuru/dakika
4 yaş : 75 – 115 vuru/dakika
6 yaş + : 60 – 100 vuru/dakika
Nedenleri
Non-farmakolojik
Uyku sırasında normal
Artmış vagal tonus (ör. atletlerde)
Vagal stimulasyon (ör. ağrı)
İnferior miyokard infarktı
Sinüs düğümü hastalığı
Hipotiroidizm
Hipotermi
Anorexia nervosa
Elektrolit anormallikleri – hiperkalemi, hipermagnezemi
Beyin sapı herniasyonu (Cushing refleksi)
Miyokardit
Farmakolojik
Beta-blokörler
Kalsiyum kanal blokerleri
Digoksin
Santral alfa-2 agonistleri (klonidin, deksmedetomidin)
Amiodaron
Opiatlar
GABA-erjik ajanlar (barbitüratlar, benzodiazepinler, baklofen, gama hidroksibütirik asit)
Organofosfat zehirlenmesi
Ayırıcı Tanı
109
EKG Örneği
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
110
4.2. AV Blok, 1. Derece
Tanım
Örnekler
Belirgin birinci derece kalp bloğu (PR aralığı > 300 ms, P dalgaları kendisinden önce gelen P dalgası içerisinde gizlenmiş).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Nedenleri
Yazar Katkıları
Metin: John Larkin, Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
112
4.3. AV Blok, 2. Derece Mobitz Tip I (Wenckebach
Fenomeni)
Tanım
Diğer Özellikler
113
Dr Harry Patterson, FACEM
Bu EKG’de Wenckebach AV blok varlığının ilk belirtisi QRS komplekslerinin, kısa duraklamalar ile birbirinden ayrılmış
gruplar halinde kümeleşmesidir (Bu fenomen genellikle 2. Derece AV blok ya da iletilmeyen prematür atriyal kompleks,
zaman zaman da sinoatriyal çıkış bloğunu gösterir).
Her grubun sonu iletilmeyen bir P dalgasıdır; PR aralığı bir kompleksten diğerine gitgide artar.
Burada Wenckebach patterni 5 P dalgasına 4 QRS kompleksi siklusları şeklinde tekrar etmektedir (5:4 iletim oranı).
Bir kompleksten diğerine PR aralığında gerçekleşen artış belli belirsizdir. Bununla birlikte, siklustaki ilk ve son PR aralığı
karşılaştırıldığında fark daha belirgindir.
QRS komplekslerinin düzensizliğine rağmen P-P aralığı nispeten sabittir.
Mekanizma
Nedenleri
Klinik Önemi
Mobitz I genelde, çok az hemodinamik sorun yaratan ve üçüncü derece kalp bloğuna ilerleme riski düşük benign bir
ritmdir.
Asemptomatik hastalarda tedavi gerekmez.
Semptomatik hastalar genellikle atropine yanıt verir.
Kalıcı pace nadiren gerekir.
114
İlginç bir Wenckebach Vakası
Wenckebach Tanısı?
Aşağıdaki EKG Wenckebach AV blok örneği olarak bu sayfada gösterilmiştir. Kasıtlı olarak yapılan hatayı farkettiniz mi?
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
115
4.4. AV Blok, 2. Derece Mobitz Tip II
Tanım
PR aralığında artarak devam eden bir uzama olmadan belli aralıklarla iletilmeyen P dalgaları (Mobitz I ile karşılaştırın)
İletilen vuruların PR aralıkları sabittir.
P dalgaları sabit hızda seyreder.
Düşen (QRS oluşturmayan) vuruların yer aldığı RR aralığı, kendinden önceki RR aralığının tam katıdır (ör. tek düşen vuru
için kendisinden önceki RR aralığının iki katı, iki düşen vuru için üç katı vs.)
Mobitz II Örneği
Mekanizma
116
AV düğüm hücrelerinin giderek yorulmasına bağlı gelişen Mobitz I’den farklı olarak, Mobitz II, His-Purkinje hücrelerinin
aniden ve beklenmeyen şekilde supraventriküler impulsun iletimini yapmamasıyla sonuçlanan bir “ya hep, ya hiç”
olgusudur.
İletim blokajının bir paterni olmayabilir, ya da P dalgaları ile QRS kompleksleri arasında sabit bir ilişki olabilir. Ör. 2:1
blok, 3:1 blok.
Mobitz II Nedenleri
Klinik Önemi
Mobitz II, Mobitz I’e göre daha yüksek hemodinamik risk, daha ciddi bradikardi ve 3. derece tam kalp bloğuna ilerleme
riski taşır.
Hemodinamik instabilite aniden ve beklenmedik şekilde başlayabilir, senkopa (Stokes-Adams atağı) ya da ani kardiyak
ölüme neden olabilir.
Asistoli riski yılda %35 civarındadır.
Mobitz II, kardiyak monitörizasyon, geçici ve sonra kalıcı pacemaker takılmasını gerektirir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
117
4.5. AV Blok, 2. Derece Sabit Oranlı Bloklar
Tanım
P dalga:QRS kompleksi oranının sabit olduğu 2. derece kalp bloğudur (ör. 2:1, 3:1, 4:1).
Sabit oranlı bloklar hem Mobitz I hem de Mobitz II iletiminin sonucu olabilmektedir.
Örnekler
2:1 blok
3:1 blok
Mobitz I mi II mi?
İpuçları olsa da, sabit oranlı bloğu oluşturan iletim bozukluğunun tipini saptamak her zaman mümkün değildir.
Blok AV düğüm seviyesinde olduğundan, Mobitz I iletim daha çok dar QRS kompleksleri meydana getirir. Bu tip sabit oranlı
bloklar atropin ile düzelme eğilimindedir ve genel olarak bakıldığında daha iyi prognozludur.
Sol dal bloğu veya bifasiküler blok varlığında ortaya çıktığından, Mobitz II iletim tipik olarak geniş QRS kompleksleri
meydana getirir. Bu tip sabit-oranlı blok atropin ile kötüleşmeye meyilli olup 3. derece kalp blok veya asistoliye ilerler.
118
Yine de bu şekilde ayrım yapmak yanıltıcı da olabilir. Mobitz tip II’lerin yaklaşık %25’inde, blok his demetinde olup dar QRS
kompleksi oluşturur. Dahası, Mobitz I de, önceden var olan dal bloğu veya interventriküler ileti gecikmesi varlığında geniş
QRS kompleksi oluşturabilir.
Emin olmanın tek yolu, hastayı bir süre gözlemlemek (kardiyak monitör takibi, uzun ritm çıktıları almak, sık EKG çekmek) ve
PR aralıklarına ne olduğunu incelemektir. Sıklıkla, 2:1 ya da 3:1 blok atakları karakteristik olarak Wenckebach ya da Mobitz
II atakları esnasında görülür.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
119
4.6. AV Blok, 2. Derece, Yüksek Dereceli AV Blok
Tanım
P:QRS oranı 3:1 ya da daha yüksek olan, son derece yavaş bir ventriküler hız oluşturan, 2. derece kalp bloğu.
3. derece kalp bloğundan farklı olarak, hala P dalgaları ve QRS kompleksleri arasında bir ilişki mevcuttur.
Yüksek dereceli AV blok, hem Mobitz I hem de Mobitz II blok sonucu olabilir.
Örnek
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
120
4.7. AV Blok, 3. Derece (Tam Kalp Bloğu)
Tanım
Tam kalp bloğunda, AV iletim tamamen kaybolmuştur. Supraventriküler uyarılardan hiçbiri ventriküllere iletilmez.
Perfüzyonu sağlayacak olan ritim, nodal (kavşak, düğüm) ya da ventriküler kaçış ritmi ile sağlanır. Hastada ventrikül
kaçış ritminin durması sonucunda senkop (eğer kendiliğinden sonlanıyorsa) ya da ani kardiyak ölüm (eğer uzamışsa)
görülebilir.
Tipik olarak, hastada birbirinden bağımsız bir atriyal ve ventriküler seri oluşur ve ciddi bradikardi ile birlikte görülür,
buna da AV disosiasyon denir.
121
Mekanizma
Tam kalp bloğu, Mobitz I veya Mobitz II kalp bloğunun vardığı son noktadır.
Mobitz I’deki gibi AV düğüm hücrelerinin giderek yorulması sonucu gelişebilir (ör. inferior MI’ın akut fazında artmış
vagal tonusa bağlı).
Ya da, Mobitz II’deki gibi, aniden His-Purkinje sisteminde tam ileti kaybına bağlı olarak gelişebilir (ör. akut anterior MI’da
septal infarkta ikincil olarak).
İlki atropine daha çok yanıt verir ve daha iyi prognoza sahiptir.
Nedenleri ikinci derece Mobitz I ve Mobitz II ile aynıdır. En önemli etyoloji şunlardır:
İnferior miyokard infarktüsü
AV düğümü bloke eden ajanlar (ör. kalsiyum kanal blokerleri, beta blokerler, digoksin)
İletim sisteminin idiyopatik dejenerasyonu (Lenegre’s veya Lev’s hastalığı)
Klinik Önemi
3. derece kalp bloğu hastaları ventrikül aresti ve ani kardiyak ölüm açısından yüksek risk altındadırlar.
Acilen kardiyak monitörizasyon, geçici pacemaker ve sıklıkla kalıcı pacemaker takılması gerekir.
Ayırıcı Tanı
122
EKG Örnekleri
Örnek 1
123
Örnek 2
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
125
4.8. Sağ Dal Bloğu (RBBB)
RBBB
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Özet
Sağ dal bloğunda, depolarizasyon, septum üzerinden, sol ventrikülden sağa doğru yayıldığı için sağ ventrikülün
aktivasyonu gecikir.
Sol ventrikül normal olarak aktive olur, böylelikle QRS kompleksinin ilk kısmı değişmez.
Gecikmiş sağ ventrikül aktivasyonu sağ prekordiyal derivasyonlarda (V1-3) ikinci bir R dalgası (R’) ve lateral
derivasyonlarda geniş, uzamış S dalgası meydana getirir.
Sağ ventrikülün gecikmiş aktivasyonu ayrıca sağ prekordiyal derivasyonlarda ST depresyonu ve T dalga inversiyonu ile
birlikte ikincil repolarizasyon anormalliklerine de yol açar.
İzole sağ dal bloğunda sol ventriküler aktivasyon sol dal demeti üzerinden ilerlerdiğinden, kardiyak aks değişmez.
V6’da geniş, uzamış S dalgası (“W” patterni) ile birlikte V1’de uzun R’ dalgaları (“M” patterni).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG libary
126
Sağ Dal Bloğunda EKG Değişiklikleri
Tanısal Kriter
Varyasyonlar
Bazı durumlarda V1’de RSR’ patterninden çok geniş monofazik R dalgası veya qR kompleksi olabilir.
I.
derivasyonda geniş uzamış S dalgası.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
127
V1-3’te sağ dal bloğu ile birlikte tipik T dalga inversiyonu patterni
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
RBBB Nedenleri
128
Diğer RBBB Örnekleri
Örnek 1
Örnek 2
129
Örnek 3
İnkomplet sağ dal bloğu QRS süresinin < 120 ms olması ve V1-3’te RSR’ paterni görülmesi ile tanımlanır.
Yaygın olarak çocuklarda görülen (klinik olarak önemsiz) bir normal varyantıdır.
130
2-yaş çocukta inkomplet sağ dal bloğu (V1’de RSR’ patterni)
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
V1-3’te RSR’ paterni ayrıca Brugada Sendromunda da görülebilir (malign ventriküler aritmiler ile birliktelik gösteren bir
EKG paterni).
Brugada Sendromu
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
131
4.9. Sol Dal Bloğu (LBBB)
Özet
Normalde, septum soldan sağa doğru aktive olarak lateral derivasyonlarda küçük Q dalgaları meydana getirir.
Sol dal bloğunda, impuls önce sağ dal demeti aracılığı ile sağ ventriküle, oradan da septum üzerinden sol ventriküle
yayıldığından, septal depolarizasyonun normal yönü ters döner (sağdan sola olur).
Birbirini izleyen bu aktivasyon QRS süresini > 120 ms’ye genişletir ve lateral derivasyonlarda normal Q dalgalarını
ortadan kaldırır.
Depolarizasyonun bir uçtan diğer uca doğrultusu (sağdan sola), lateral derivasyonlarda (I, V5-6) uzun R dalgaları ve sağ
prekordiyal derivasyonlarda (V1-3) derin S dalgaları meydana getirir ve genellikle sol aks sapmasına yol açar.
Ventriküller eşzamanlı olmaktan çok, sıra ile aktive olduğundan (sağ, sonra sol), bu durum lateral derivasyonlarda geniş
veya çentikli (‘M’-şekilli) R dalgası meydana getirir.
V1’de dominant S dalgası ile birlikte, V6’da geniş, çentikli (‘M’ şekilli) R dalgası.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
132
Tanısal Kriter
Uygun(ılımlı) diskordans: ST segmentleri ve T dalgaları daima QRS kompleksinin ana vektörüne ters yöne gider.
Göğüs derivasyonlarında R dalga progresyon kaybı.
Sol aks sapması.
Lateral Derivasyonlarda QRS Morfolojisi
133
Çentikli R dalgası
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Monofazik R dalgası
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
RS kompleksi
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
rS kompleksi ve ılımlı diskordans ile birlikte V1’de sol dal bloğunun tipik görünümü.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
134
Nedenleri
Aort stenozu
İskemik kalp hastalığı
Hipertansiyon
Dilate kardiyomiyopati
Anterior MI
İletim sisteminin primer dejeneratif hastalığı (fibroz)(Lenegre hastalığı)
Hiperkalemi
Digoksin toksisitesi
Önemli. Organik hastalık yokken sol dal bloğu olması nadirdir.
Göğüs ağrısı durumunda yeni sol dal bloğu görülmesi geleneksel olarak tromboliz kriterleri arasında kabul edilir. Buna
rağmen, yakın zamanlı veriler, yeni gelişen sol dal bloğu ile birlikte göğüs ağrısı olan hastalarda başvuru anında akut
miyokard enfarktüsü açısından az da olsa riskin arttığını ileri sürmektedir.
Tipik sol dal bloğu morfolojisi <120 ms’lik QRS süresi ile birlikte olduğunda inkomplet sol dal bloğu tanısı konur.
Sol ventriküler hipertrofi lateral derivasyonlarda QRS genişlemesi ve ST depresyonu/T dalga inversiyonu ile birlikte sol
dal bloğuna benzer bir görünüm oluşturabilir.
135
Sol Dal Bloğu İçin Daha Fazla Örnek
136
Sol dal bloğu ile birlikte AF
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
137
4.10. Sol Anterior Fasiküler Blok (LAFB)
Özet
Sol anterior fasiküler blokta (sol anterior hemiblok olarak da bilinir) impulslar, sol ventriküle sol ventrikülün
endokardiyal yüzeyi boyunca inferoseptal duvarına eklenen sol posterior fasikül ile iletilir.
Sol ventriküle varırken, başlatıcı elektriksel vektör aşağı ve sağa doğru (eksitasyon endokarddan dışarı epikarda doğru
yayıldığı için) iletilerek inferior derivasyonlarda (II, III, aVF) küçük R dalgaları ve sol taraf derivasyonlarında (I ve aVL)
küçük Q dalgaları meydana getirir.
Depolarizasyonun büyük olan dalgası yukarı ve sol doğrultuda yayılarak sol taraf derivasyonlarında geniş pozitif voltajlar
(uzun R dalgaları) ve inferior derivasyonlarda (derin S dalgaları) geniş negatif dalgalar oluşturur.
Bu süreç her iki fasikül aracılığı ile olan spontan iletimden yaklaşık 20 ms daha uzun sürerek QRS’te hafif bir
genişlemeyle sonuçlanır.
İmpuls sol taraf derivasyonlarına normalden daha geç ulaşarak aVL’de artmış R dalga pik süresi ile sonuçlanır (QRS
başlangıcından R dalga pikine kadar geçen süre).
aVL’de > 45 ms uzamış R-dalga pik süresi (= QRS başlangıcından R dalga pikine kadar geçen süre).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
139
Faydalı İpuçları
LAFB’de aVL derivasyonundaki QRS voltajı sol ventrikül hipertrofisi için voltaj kriterini karşılayabilir (R dalga yüksekliği >
11 mm), ancak sol ventrikül gerilme paterni görülmez.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
140
4.11. Sol Posterior Fasiküler Blok (LPFB)
Özet
Sol posterior fasiküler blokta (sol posterior hemiblok olarak da bilinir) impulslar sol ventrikülün endokardiyal yüzeyi
boyunca üst lateral duvarına eklenen sol anterior fasikül yolu ile sol ventriküle iletilir.
Sol ventriküle varırken, başlatıcı elektriksel vektör yukarı ve sola doğru (eksitasyon endokarddan dışarı epikarda doğru
yayıldığı için) iletilerek lateral derivasyonlarda (I ve aVL) küçük R dalgaları ve inferior derivasyonlarında (II, III ve aVF)
küçük Q dalgaları meydana getirir.
Depolarizasyonun büyük olan dalgası sol ventrikül serbest duvarı boyunca aşağı ve sağ doğrultuda yayılarak inferior
derivasyonlarda geniş pozitif voltajlar (uzun R dalgaları) ve lateral derivasyonlarda (derin S dalgaları) geniş negatif
dalgalar oluşturur.
Bu süreç her iki fasikül aracılığı ile olan spontan iletimden yaklaşık 20 ms daha uzun sürerek QRS’te hafif bir
genişlemeyle sonuçlanır.
İmpuls inferior derivasyonlara normalden daha geç ulaşarak aVF’de uzamış R dalgası tepe süresi ile sonuçlanır (QRS
başlangıcından R dalga pikine kadar geçen süre).
iletim sistemi
141
LPFB için Tanı Kriterleri
aVF’de > 45 ms uzamış R dalga tepe süresi (= QRS başlangıcından R dalga pikine kadar geçen süre).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
142
Faydalı ipuçları
LPFB, sol posterior fasikülü oluşturan geniş demet lifleri hasarlanmaya sol anterior fasikülü oluşturan tek ince yolak ile
karşılaştırıldığında, göreceli olarak daha dayanıklı olduğundan LAFB’den çok daha nadirdir.
İzole LPFB görülmesi son derece nadirdir. Sıklıkla bifasiküler blok durumunda sağ dal bloğu (RBBB) ile birlikte meydana
gelir.
Sağ aks sapmasının daha önemli nedenlerini ekarte etmeden LPFB tanısı koyma hatasına düşmeyin. Ör. akut pılmoner
emboli, trisiklik doz aşımı, lateral MI, sağ ventriküler hipertrofi.
LPFB Örnekleri
143
Sol posterior fasiküler blok.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
144
4.12. Bifasiküler Blok
Özet
Bifasiküler blok, sağ dal bloğu ile ya sol anterior fasiküler blok ya da sol posterior fasiküler bloğun beraber olmasıdır.
Ventriküllere iletim, kalan tek fasikül aracılığı ile olur.
EKG’de sağ dal bloğuyla beraber ya sol ya da sağ aks sapmasının tipik özellikleri görülür.
Sağ dal bloğu + Sol anterior fasiküler blok iki patern arasından en sık görülenidir.
Tam kalp bloğuna ilerleme riski düşük olarak (554 hasta üzerinden yapılan kohort çalışmasına göre yıllık %1) bilinse de,
bifasiküler blok yaygın iletim sistemi hastalığı belirtisidir.
Önemli. Sol dal demetlerinin iki fasikülü de bloke olduğundan, bazı yazarlar sol dal bloğunu ‘bifasiküler blok’ olarak
kabul etmektedir.
Ana Nedenler
145
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
146
4.13. Trifasiküler Blok
Tanım
Trifasiküler blok üç fasikülün hepsinde yetmezlik olup olmamasına bağlı inkomplet veya komplet olabilir.
İnkomplet trifasiküler blok
İnkomplet trifasiküler blok iki elektrokardiyografik patternlerin biri ile ayırt edilebilir:
Kalan fasikülde gecikmiş ileti (1. Veya 2. Derece AV blok) ile birlikte iki fasikülde (bifasiküler blok) sabit blok.
Diğer iki fasikülün (sol anterior fasiküler blok/sol posterior fasiküler blok) aralıklı yetmezliği ile birlikte bir fasikülde (sağ
dal bloğu) sabit blok.
Komplet trifasiküler blok
Komplet trifasiküler blok bifasiküler blok özellikleri ile birlikte 3. Derece AV blok meydana getirir.
Bunun nedeni kaçış ritminin genelellikle sol anterior veya sol posterior fasikülden çıkarak sağ dal bloğu artı ayrı ayrı sol
posterior fasiküler blok veya sol anterior fasiküler blok görünümünde QRSler meydana getirmesidir.
TFB Patternleri
Klinik Sonuçları
Toplam riskin düşük olmasına rağmen, inkomplet trifasiküler blok tam kalp bloğuna ilerleyebilir.
Senkop ile başvuran hastalardan EKG’sinde inkomplet trifasiküler blok olanların, tam kalp bloğu atakları geçiriyor
olmaları mümkün olduğundan kardiyolojik araştırma için yatışı gerekmektedir. Bu hastalardan bazıları kalıcı pacemaker
takılmasına ihtiyaç duyarlar (Klas II endikasyon).
Birinci derece AV blok ile birlikte asemptomatik bifasiküler blok pace endikasyonu değildir (klas III).
Temel Nedenler
Örnek EKG’ler
Örnek 1
148
Örnek 2
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
149
4.14. Sinüs Aritmisi
Tanım
P-P aralığında (birbirini takip eden P dalgaları arasındaki süre) vurudan vuruya değişiklik göstererek düzensiz ventriküler hız
oluşturan sinüs ritmi.
Karakteristik Özellikleri
Mekanizma
Sinüs aritmisi en yaygın olarak genç, sağlıklı insanlarda görülen normal fizyolojik bir olgudur.
Kalp hızı solunumsal siklusun farklı evreleri boyunca vagal tonustaki refleks değişikliklere bağlı olarak değişkenlik
göstermektedir.
İnspirasyon vagal tonusu azaltarak kalp hızını azaltır.
Ekspriyumun başlaması ile, vagal tonus tekrar sağlanır ve bunu izleyen atımlardaki kalp hızı azalır.
Sinüs aritmisi insidansı, muhtemelen karotis gerilebilirliğinde ve baroreseptör refleks duyarlılığında yaşa bağlı azalmaya
sebebiyle ilerleyen yaş ile azalmaktadır.
Önemli. “Solunumsal Olmayan” sinüs aritmisi (solunum siklusu ile ilişkili olmayan) daha nadirdir, tipik olarak yaşlı
hastalarda ortaya çıkar ve patolojik olma eğilimindedir (örn., kalp hastalığı veya digoksin toksisitesine bağlı).
Ayırıcı Tanı
Düzensiz ventrikül hızı ile birlikte olan sinüs ritmine neden olan birkaç diğer durum mevcuttur:
Sık prematür atriyal kontraksiyon
İkinci derece AV blok, Mobitz I (Wenckebach fenomeni)
Tip I sinoatriyal kaçış bloğu
150
Örnek EKG
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
151
4.15. Sinoatriyal Kaçış Bloğu
Sinoatriyal kaçış bloğu pacemaker impulslarının sinoatriyal düğümden ileriye yayılımında yetersizliğe bağlıdır.
Sinoatriyal düğüm normal olarak depolarize olmaya devam eder.
Buna rağmen, sinüs impulslarının bazıları sinoatriyal düğümü terk etmeden önce “bloke” olarak atriyal
depolarizasyonda aralıklı olarak başarısızlığa yol açar (düşen P dalgaları).
Anatomik Temel
İleti Paternleri
Sinoatriyal kaçış bloğunda ileti paternleri çeşitli AV blok tipleri ile aynıdır.
Buna rağmen, başlangıç sinüs impulsı EKG’de görünür olmadığından, impuls üretimi ve iletimi arasındaki ilişki tek başına
P dalgaları ile gösterilmelidir (AV blokta sadece R dalgalarının kontrol edilmesine benzer).
Sadece ikinci derece sinoatriyal blok (tip I ve II) 12 derivasyon EKG’den tanınabilir.
152
Birinci Derece Sinoatriyal Blok
= İmpuls üretimi ve atriyuma iletimi arasında gecikme.
Bu anormallik yüzey EKG’si ile tespit edilemez.
Nedenleri
153
EKG Örnekleri
Örnek 1
Örnek 2
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Çeşitli kaynaklar
154
4.16. Kavşak Kaçış Ritmi
Tanım
Mekanizma
Pacemaker hücreler iletim sistemi boyunca, her birinin bağımsız olarak kalp ritmini sürdürme kabiliyeti olan, farklı
bölgelerde bulunur. Pacemaker hücrelerinin spontan depolarizasyon hızı iletim sistemini yavaşlatır:
SA düğüm (60-100 vuru/dakika)
Atriyum ( < 60 vuru/dakika)
AV düğüm (40 – 60 vuru/dakika)
Ventriküller (20-40 vuru/dakika)
Normal şartlar altında, diğer pacemakerlar yukarısındaki daha hızlı olan pacemaker tarafından baskılanır (sinüs ritmi).
Kavşak ve ventriküler kaçış ritmleri AV düğüme veya ventriküle ulaşan supraventriküler impulslar ektopik pacemakerın
hızından daha yavaş ise ortaya çıkar.
Nedenleri
Kavşak veya ventriküler kaçış ritminin aciliyetine sebebiyet veren durumlar şunlardır:
Ciddi sinüs bradikardisi
Sinüs arresti
Sino-atriyal kaçış bloğu
Yüksek derece ikinci derece AV blok
Üçüncü derece AV blok
Hiperkalemi
İlaçlar: beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri veya digoksin zehirlenmesi.
155
EKG Örneği
3. derece AV blok ve nodal kaçış ritmi ile birlikte atriyal fibrilasyon (“düzenli hale gelmiş AF”)
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
156
4.17. Ventriküler Kaçış Ritmi
Tanım
Mekanizma
Pacemaker hücreleri ileti sisteminin farklı bölgelerinde yerleşik olup her bölgenin bağımsız olarak kalp ritmini sürdürme
kabiliyeti vardır. Pacemaker hücrelerinin spontan depolarizasyon hızı iletim sistemini yavaşlatır:
SA düğüm (60-100 vuru/dakika)
Atriyum (<60 vuru/dakika)
AV düğüm (40-60 vuru/dakika)
Ventriküller (20-40 vuru/dakika)
Normal şartlar altında, daha distalde yer alan pacemaker hücreleri daha yukarılarında (proksimalde) yer alan ve daha hızlı
olan pacemaker hücreleri tarafından baskılanır (sinüs ritmi). AV düğüme veya ventriküle ulaşan supraventriküler
impulsların hızı ektopik pacemakerın hızından daha yavaş ise Nodal ve ventriküler kaçış ritmleri ortaya çıkar.
Nedenleri
Nodal veya ventriküler kaçış ritminin aciliyetine sebebiyet veren durumlar şunlardır:
Ciddi sinüs bradikardisi
Sinüs arresti
Sino-atriyal kaçış (exit) bloğu
Yüksek derece ikinci derece AV blok
Üçüncü derece AV blok
Hiperkalemi
İlaçlar: beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri veya digoksin zehirlenmesi
157
EKG Örnekleri
158
Bu EKG’de şunlar görülmektedir:
3. derece AV blok ile birlikte sinüs ritmi.
27 vuru/dakika civarında geniş kompleks kaçış ritmi.
Sağ dal bloğu + sol posteriyor fasiküler blok morfolojisi sol anterior fasikülden kaynaklanan ventriküler kaçış ritmini
düşündürmektedir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
159
4.18. Akselere İdioventriküler Ritim (AIVR)
Özet
Ektopik ventriküler odak hızı sinüs düğümünün hızını aştığında AIVR ortaya çıkar.
Sıklıkla artmış vagal tonus ve azalmış sempatik tonus ile ilişkilidir.
Özellikle iskemi ve digoksin toksisitesinde tetiklenmiş aktivite rol oynayabilse de, kabul edilen mekanizma ventriküler
odaktaki otomatisitenin artışıdır.
Çoğunlukla iyi tolere edilen, benign, kendini sınırlayan bir aritmidir.
EKG Özellikleri
Düzenli ritim
Hızı 50-110 vuru/dak.
Üç veya daha fazla ventriküler kompleks
QRS kompleksleri > 120 ms
Füzyon ve kaçak vurular
İzoritmik AV disosiasyon: Atriyal hızın ventriküler hızdan daha fazla olduğu tam kalp bloğunun aksine, birbirine yakın
hızlarda sinüs ve ventriküler kompleksler arası gelişen AV disosiasyon durumudur. İzoritmik AV disosiasyon genellikle AV
düğümdeki ventrikülde geriye doğru iletilen (karışme- ayrışma) ventriküler uyarılar nedeniyle, AV düğümü gelecek olan
sinüs uyarılarına karşı refrakter hale getirmesiyle gelişen fonksiyonel bir bloktur.
AIVR’nin hızının benzer morfolojideki diğer durumlardan ayrılmasını sağladığına dikkat ediniz.
< 50 vuru/dak hızlar ventriküler kaçış ritmi ile uyumludur.
> 110 vuru/dak hızlar ventriküler taşikardi ile uyumludur.
Nedenleri
160
Yönetim
EKG Örnekleri
Örnek 1a
161
Örnek 1b
Ventriküler kompleksleri (V), capture vurusunu (C), füzyon vurusunu (F) gösteren AIVR
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
162
Örnek 2
163
Örnek 3
Yazar Katkıları
164
4.19. Füzyon Atımları
VT’ye bağlı füzyon atımları – dar komplekslerden ilki füzyon vurusudur ( sonraki ikisi yakalama ‘capture’ vurusudur).
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Tanımlar
Füzyon atımı supraventriküler ve ventriküler impulslar karma bir kompleks ortaya çıkartacak şekilde aynı anda tesadüf
ettiğinde ortaya çıkmaktadır.
Simultane olarakharakete geçen iki pacemaker hücre odağı varlığına işaret etmektedir: supraventriküler bir pacemaker
(ör. sinüs düğümü) ve yarışan ventriküler pacemaker (ventriküler ektopinin kaynağı).
Füzyon atımları supraventriküler ve ventriküler komplekslerin arasında bir genişlikte ve morfolojidedir.
Nedenleri
165
BÖLÜM 5. DAR QRS TAŞİKARDİLER
Erişkinde > 100 vuru/dakika veya çocukta yaşına göre normal sınırın üzerinde istirahat kalp hızı.
Farmakolojik olmayan
Egzersiz
Ağrı, anksiyete
Hipoksi, hiperkarbi
Asidemi
Sepsis, pireksi
Pulmoner emboli
Hipertiroidizm
Farmakolojik
Beta agonistler : adrenalin, isoprenalin, salbutamol, dobutamin
Sempatomimetikler : amfetaminler, kokain, metilfenidat
Antimuskarinikler : antihistaminikler, TCA’lar, karbamazepin, atropin
Diğer : kafein, teofilin, marihuana
Faydalı Bilgi
Çok yüksek kalp hızlarında P dalgaları kendisinden önce gelen T dalgasının içerisinde gizlenip deve hörgücü görünümü
meydana getirebilir.
166
Sinüs taşikardisinde gizlenmiş P dalgaları (“deve horgücü” görünümü).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Örnek EKG
Yazar Katkılar
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
167
5.2. AVNRT (AV Nodal Re-Entran Taşikardi)
Özet
Supraventriküler taşikardi (SVT) terimi, sıklıkla AV nodal reentran taşikardi (AVNRT) ile aynı anlamda kullanılsa da,
aslında His demetinin üzerinden (proksimalinden) çıkan tüm taşidisritmileri tanımlar.
SVT’nin atriyum ya da AV düğümden kaynaklanan veya buralardan yayılan farklı tipleri tipik olarak dar kompleks
taşikardi oluşturur (aberran iletim yoksa).
Paroksismal SVT (pSVT) birdenbire başlayan ve sonlanan SVT’yi tanımlamak için kullanılır. Tipik olarak AVNRT
veya atrioventriküler re-entran taşikardi (AVRT) gibi AV düğümü içinde barındıran döngülere sahip reeantran
taşikardiler ile birlikte görülür.
Supraventriküler taşikardi
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Sınıflandırma
SVT’ler köken aldığı yere (atriyum ya da AV düğüm) ya da düzenli olup olmamasına göre sınıflandırılır.
Daha önceden var olan dal bloğu varlığı, hıza bağlı aberran iletim veya aksesuar yolak varlığından da
etkilenebileceğinden, QRS genişliğine dayalı sınıflandırma faydalı değildir.
Köken aldığı yer ve düzenliliğine göre SVT sınıflandırılması
Düzenli Düzensiz
168
AV Nodal Re-Entran Taşikardi
Yapısal olarak normal kalbe sahip kişileride görülen en sık çarpıntı sebebidir.
AVNRT tipik olarak paroksismaldir. Spontan olarak veya efor, kafein, alkol, beta agonistler (salbutamol) veya
sempatomimetiklerin (amfetamin) etkisi ile ortaya çıkar.
Kadınlarda erkeklerden daha yaygındır (vakaların ≈%75’i kadın). Kronik kalp hastalığı olanların dışında genç ve sağlıklı
kişilerde de ortaya çıkabilir.
Hastalar tipik olarak ani başlangıçlı, düzenli çarpıntılardan şikayet eder. Hastalar, presenkop veya bazen senkopa neden
olabilen, kan basıncında hafif bir düşme tarif edebilir.
Hastada altta yatan koroner arter hastalığı mevcut ise anjina benzeri göğüs ağrısından yakınabilir (sol kola ve çeneye
yayılan göğüs etrafında sıkıştırma hissi).
Hastalar nefes darlığı, anksiyete ve bazen de yüksek atriyal basınca bağlı olarak salınan atrial natriüretik peptidin
oluşturduğu poliüriden yakınabilir.
Taşikardi tipik olarak 140-280 vuru/dakika arasında ve düzenlidir. Spontan olarak (aniden) durabilir ya da medikal tedavi
için başvurana dek devam edebilmektedir.
Genellikle iyi tolere edilir. Nadiren, bilinen kalp hastalığı olanlarda hayatı tehdit edebilir.
Patofizyoloji
Anatomik bir re-entran yolağa sahip (Kent demeti) AVRT‘den farklı olarak, AVNRT’de AV düğümde fonksiyonel bir re-
entran yolak vardır.
Re-entry yolakların farklı tipleri: AVNRT’de fonksiyonel (solda), AVRT’de anatomik (sağda)
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
169
Hızlı-yavaş AVNRT’de yavaş-hızlı re-entry mekanizması
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Re-entry Başlangıcı
Sinus ritmi varsa elektriksel iletiler her iki yolak boyunca aşağı doğru ilerler. Hızlı yolaktan aşağı doğru iletilen akım yavaş
yolağın distal ucuna gelir ve iki ileti birbirini söndürür.
Buna rağmen, hızlı yolak refrakter durumdayken bir prematür atriyal kontraksiyon (PAC) gelirse elektriksel ileti sadece
yavaş yolaktan ilerleyecektir (1).
Prematür impuls yavaş yolağın sonuna geldiği zaman artık hızlı yolak refrakter değildir (2). Böylece impuls hızlı yolaktan
retrograd (tersten) olarak yukarı doğru tekrar döngüye girebilir.
Bu durum, impulsun sürekli olarak iki yolak arasında döngüye girmesini sağlar, böylece his demeti anterograd,
atriyumlar ise retrograd olarak sürekli uyarılır (3). Döngü zamanının kısa olması kalp hızının yüksek olmasının sebebidir.
Bu, en sık görülen re-entran döngü tipi olup yavaş-hızlı AVNRT olarak isimlendirilir.
Diğer AVNRT tipleri için benzer mekanizmalar bulunmaktadır.
Elektrokardiyografik Özellikler
Alt tipler baskın yolağın hangisi olduğu ve R-P aralığına göre belirlenir. RP aralığı anterograd ventriküler aktivasyon (R
dalgası) ve retrograd atriyal aktivasyon (P dalgası) arasındaki süredir.
EKG özellikleri:
Sinus ritmi (üstte) ve paroksismal SVT’yi (altta) gösteren ekg ritim çıktısı. Taşikardi boyunca, V1 derivasyonunda P dalgaları
yalancı R dalgası (altta daire içerisinde) olarak görülmektedir. Buna karşın, sinüs ritmindeyken yalancı R dalgası görülmez
(üst çizgide daire içerisindeki alanda yok). Buradaki gibi çok kısa ventrikülo-atriyal süreler tipik olarak yavaş-hızlı AVNRT’de
görülür.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
171
2. Hızlı-Yavaş AVNRT (nadir görülen AVNRT)
AVNRT’lerin %1-5’i.
Anterograd ileti Yavaş AV Düğüm Yolağından, retrograd ileti ise Yavaş Sol Atriyal Liflerden yapılır.
EKG özellikleri :
Diyastolün orta kısmında (Mid-diyastolde) görülen P dalgaları ile birlikte giden taşikardi… QRS kompleksinden önce P
dalgaları görülür.
Taşikardide QRS kompleksinden önce P dalgası görülmesinden ötürü yanlışlıkla sinüs taşikardisi olarak yorumlanabilir.
AVNRT alt tiplerinin özellikleri
Görünen P dalgası yok mu? -> Yavaş-Hızlı
P dalgaları QRS komplekslerinden sonra mı görünüyor? -> Hızlı-Yavaş
P dalgaları QRS komplekslerinden önce mi görülüyor? -> Yavaş-Yavaş
AVNRT Yönetimi
SVT tiplerinin çoğu diğer bölümlerde tartışılmıştır. İki daha az yaygın tipi aşağıda tartışılmaktadır.
Uygunsuz Sinüs Taşikardisi
Tipik olarak genç sağlıklı erişkin kadınlarda görülür.
Sinus hızı, sürekli olarak, fizyolojik stres olmadan, 100 vuru/dakika’nın üzerindedir.
Asgari miktarda egzersize bile aşırı hız yanıtı verilir.
EKG, sinus taşikardisinden ayırt edilemez.
Sinüs Düğümü Reentran Taşikardisi (SNRT)
Sinus düğümü içerisinde ya da yakınındaki reentran döngü nedeniyle görülür.
Ani başlangıç ve bitişlidir.
172
P dalga morfolojisi normaldir.
Hız genellikle 100 – 150 vuru/dakikadır.
Vagal manevralar ile sonlanabilir.
EKG Örnekleri
Örnek 1a
174
Örnek 2a
Örnek 2b
Örnek 3
176
Örnek 4a
Retrograd P dalgaları
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
177
Örnek 4b
178
Örnek 5a
179
Örnek 5b
180
Örnek 6a
181
Örnek 6b
182
Örnek 7
183
5.3. Atriyal Taşikardi
Paroksismal atriyal taşikardi (PAT), unifokal atriyal taşikardi, ektopik atriyal taşikardi olarak da bilinir.
Özet
Atriyal taşikardi, atriyum içerisinden, fakat sinüs düğümü dışından köken alan, supraventriküler taşikardinin bir
formudur.
Hem atriyal flutter hem de multifokal atriyal taşikardi, atriyal taşikardinin özel tipleridir.
Patofizyoloji
EKG Özellikleri
184
EKG Örneği
Yazar Katkıları
185
5.4. Atriyal Fibrilasyon
Giriş
AF’nin altta yatan mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır fakat başlatıcı bir olay (fokal atriyal aktivite/ PAC) ve devam
ettirici bir substrat (ör. dilate sol atriyum) gerekmektedir.
Öne sürülen mekanizmalar şunlardır:
Fokal aktivasyon – AF’nin fokal aktivite bölgesinden kaynaklandığı durumlarda. Aktivite artmış otomatisite ya da mikro
reentry halkaları tarafından oluşturulur. Dilate sol atriyum varlığında bu süreç devam eder – yüzey büyüdükçe sürekli
dalga yayılımını kolaylaştırır.
Çoklu dalga mekanizması – Çok sayıda ufak dolaşan dalga oluşumu durumunda. Fibrilasyon dalgalar tarafından meydana
getirilen reentry halkaları tarafından oluşturulur. Dilate sol atriyum varlığında bu süreç devam eder – yüzey büyüdükçe
sürekli dalga yayılımını kolaylaştırır.
186
Atriyal Fibrilasyon Nedenleri
Düzensiz ritim.
P dalgası yoktur.
İzoelektrik hat yokluğu.
Değişken ventriküler hız.
Önceden var olan dal bloğu, aksesuar yolak ya da hız ilişkili aberran iletim yoksa, QRS kompleksleri genellikle < 120
ms’dir.
Fibrilasyon dalgaları ufak (amplitüd <0.5 mm) ya da iri (amplitüd > 0.5 mm) olabilir.
Fibrilasyon dalgaları P dalgaları gibi görünüp yanlış tanıya neden olabilir.
Atriyal Fibrilasyon
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Diğer özellikler:
Ashman fenomeni – Sıklıkla, sağ dal bloğu morfolojisinde, önündeki R-R aralığı ile saptanmış uzun refrakter periyoda
bağlı aberran iletili vuruların varlığı.
AF’de ventriküler yanıt ve bu yolla ventriküler hız, vagal tonus, başka pacemaker odağı, AV düğüm fonksiyonu, refrakter
periyod ve ilaçların da içerisinde bulunduğu birçok faktöre bağlıdır.
Sıklıkla AF ≈ 110-160 arası ventriküler hız ile birliktedir.
AF sıklıkla, ventriküler hız > 100 vuru/dak. olduğunda “hızlı ventriküler yanıt”lı olarak tanımlanmaktadır.
187
“Yavaş” AF, sıklıkla < 60 vuru/dak. hızları tanımlamak için kullanılmaktadır.
Yavaş AF nedenleri arasında hipotermi, digoksin toksisitesi, ilaçlar ve sinüs düğümü disfonksiyonu bulunmaktadır.
Atriyal fibrilasyon yönetimi atriyal fibrilasyonun süresi, komorbidite, altta yatan neden, semptomlar ve yaşa bağlı olarak
karmaşıktır.
Atriyal fibrilasyon yönetimi adım adım değerlendirilebilir:
Atriyal fibrilasyon tanısı
Sürenin değerlendirilmesi
Antikoagülasyon değerlendirilmesi
Ritim kontrolü
Altta yatan/eşlik eden hastalıkların tedavisi
Atriyal fibrilasyon düzensiz atriyal kontraksiyon ve sol atriyal apendajda birlikteliğindeki trombüs oluşumu ve embolik
inme riski bulunan staz ile birliktedir.
AF kapak hastalığı ile birliktedir ve özellikle inme riski yüksektir.
İnmeden korunmak ve antrikoagülasyon için guideline önerileri, bu hastalarda AF gelişim riski olduğu için, atriyal flutterı
da içermektedir.
Antikoagülasyon stratejileri arasında warfarin, asprin, klopidogrel ve dagibatran gibi daha yeni ajanlar bulunmaktadır.
188
Antikoagülasyon kılavuzları inme riskine karşı kanama riski değerlendirilmesine dayanmaktadır.
İnme riski derecelendirmesi risk faktörleri değerlendirmesi ya da risk skorlaması uygulaması gerektirmektedir.
Ör. CHADS2 ya daCHA2DS2VASc
CHADS2 yaygın olarak kullanılan risk skorlamasıdır ve aşağıda gösterilmiştir.
Konjestif kalp yetmezliği 1 puan
Hipertansiyon 1 puan
Diabet 1 puan
Tedavi
AV düğüm bloklayıcı ilaçlar, ör. adenozin, kalsiyum kanal blokerleri, beta blokerler, ile tedavi aksesuar yolak ile iletimi
arttırıp ventriküler hızda artma ve muhtemel VT ya da VF‘ye dönüşüm ile sonuçlanabilmektedir.
Hemodinamik olarak instabil hastada hızlıca senkronize DC kardiyoversiyon gerekmektedir.
Stabil hastada, DC kardiyoversiyon tercih edilebilse de, medikal tedavi seçenekleri arasında prokainamid ya da ibutilide
bulunmaktadır.
189
EKG Örnekleri
Örnek 1
192
Ashman aberransı:
Atrial fibrilasyon düzensiz ventriküler hız ve V1’de fibrilasyon varlığına dayanarak tanı almaktadır.
Üçüncü QRS kompleksi abberan olarak iletilmiş: değişik aks ve morfoloji ile geniştir ve uzun bir RR / kısa RR siklusunu ( =
Ashman aberransı) takiben meydana gelmektedir.
Tipik Ashman aberransı: Uzun RR aralığını kısa RR aralığı takip ettiğinde aberran iletim oluşur.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Örnek 7
Atriyal flutter sağ atriyumda makro reentry halkası sebebiyle olan supraventriküler taşikardi tipidir.
Reentry halkası 200-400 vuru/dakika atriyal hız ile (tipik olarak 300 vuru/dakika) sonuçlanmaktadır.
Ventriküler hız AV iletim oranı ile saptanır – genel olarak AV bloğun derecesine bakılır (önemli: bu terim AV blok yüksek
atriyal hıza yanıt olarak oluşup, bu hastalarda normal atriyal hızlarda AV blok geliştiğine dair kanıt olmadığından,
yanıltıcı olabilmektedir).
En yaygın AV iletim oranı 2:1’dir. – yani ventriküler hız atriyal hızın yarısı kadardır (= 150).
Daha düşük ventriküler iletim oranına yol açan (ör. 3:1 ya da 4:1), daha ileri derece AV bloklar – genelde altta yatan kalp
hastalığı ya da ilaçlara bağlı olarak – gelişebilmektedir.
Aksesuar yolak varlığı ya da sempatik uyarıya bağlı 1:1 geçişli atriyal flutter gelişebilmektedir (özellikle WPW hastasında
AV düğüm bloke eden ajanlar kullanıyorsa).
1:1 geçişli atriyal flutter ciddi hemodinamik instabilite ve ventriküler fibrilasyona ilerleme ile ilişkilidir.
Sınıflandırma
Atriyal flutterın en son sınıflandırması aşağıda açıklandığı gibi, reentran halkanın anatomik olarak saptanmasına ve yönüne
dayanır.
Tipik Atriyal Flutter (Yaygın, veya Tip I Atriyal Flutter)
Reentry halkası inferior vena cava – triküspit isthmusu içerir. Halkanın yönüne göre ileri sınıflandırma yapılabilir:
1. Saatin tersi yönünde reentry
Tipik atriyal flutterın vakaların %90’ı ile en yaygın formudur.
V1’de pozitif flutter dalgaları
II, III, aVF’de negatif flutter dalgaları
194
2. Saat yönünde reentry (ters tipik atriyal flutter)
V1’de geniş negatif flutter dalgaları
II, III, aVF’de pozitif flutter dalgaları
Atipik Atriyal Flutter (nadir, ya da tip II atriyal flutter)
Tipik atriyal flutter kriterlerini karşılamamaktadır.
Yüksek atriyal hız ve instabil ritim ile birliktedir.
Ablasyon tedavisine daha az cevap verir.
EKG Özellikleri
Klinik Önemi
Hem nedenleri hem de semptomları açısından atriyal flutter atriyal fibrilasyon ile yakın ilişkilidir.
Atriyal flutter genelde paroksismaldir fakat kronik de olabilir (ki bu durumda taşikardiye bağımlı kardiyomyopatiye yol
açabilmektedir).
Atriyal flutter semptomları sersemlik, çarpıntı, dispne ve göğüs ağrısı şeklinde olabilmektedir.
Atriyal flutterın akut tedavisi hız veya ritim kontrolünü içermektedir (ritim kontolü daha başarılıdır).
Uzun dönem tedavi, reentran halkayı kesmek için triküspit isthmusun ablasyonunu gerektirmektedir.
Kullanışlı İpuçları
Ventriküler hızın ≈ 150 vuru/dak olduğu tüm düzenli dar kompleks taşikardiler atriyal flutter olarak kabul edilmelidir.
Vagal manevralar sinüs taşikardisini atriyal flutterdan ayırt etmede yardımcı olabilmektedir. Atriyal flutterda vagal
manevra etkisiz olabilmekte veya fluttter dalgalarının daha kolay görülebilmesini sağlayan, hızda ani düşüşle
sonuçlanmaktadır.
195
Değişken bloklu atriyal flutterda, dalgalar arasında herhangi ilişki olmayan atriyal fibrilasyondan farklı olarak, R-R
dalgaları arası mesafe birbirinin tam katıdır. Yani atriyal hızın 300 vuru/dakika olduğu düşünülürse, 2:1 blokta R-R arası
mesafe 400 ms, 3:1 blokta 600 ms, 4:1 blokta 800 ms’dir.
Flutter dalgaları EKG’yi ters çevirerek daha kolay anlaşılabilir.
EKG Örnekleri
Örnek 1
196
Örnek 2
199
5.6. Multifokal Atriyal Taşikardi (MAT)
“Kaotik atriyal taşikardi” olarak da bilinir.
Tanım
Atrium içerisindeki çoklu ektopik odaktan köken alan hızlı, düzensiz atriyal ritim.
En yaygın olarak ciddi KOAH veya konjestif kalp yetmezliği hastalarında görülür.
Tipik olarak sık prematür atriyal kompleks (PAC) ve atriyal flutter/fibrilasyon arasında geçiş ritmidir.
Elektrokardiyografik Özellikler
Kalp hızı > 100 vuru/dak (genellikle 100-150 vuru/dak hızında; 250 vuru/dakikaya kadar çıkabilir).
Değişken PP, PR ve RR aralıkları ile birlikte düzensiz olarak düzensiz ritim.
Aynı derivasyonda en az üç farklı P dalga morfolojisi.
P dalgaları arasında izoelektrik hat (flutter dalgası yoktur).
Tek bir baskın pacemaker olmaması (sık prematür atriyal kompleks ile birlikte olan sadece sinüs ritmi değildir).
Bazı P dalgaları iletilmemiş olabilir; diğerleri aberran olarak ventriküllere iletilmiş olabilir.
KOAH’ı destekleyen ek elektrokardiyografik bulgular olabilmektedir.
Genellikle solunum yetmezliği olan, durumu ağır, yaşlı hastalarda ortaya çıkar (ör. KOAH/KKY alevlenme).
Altta yatan hastalığın tedavisi ile düzelme eğilimindedir.
Akut hastalık süresince MAT gelişmesi kötü bir prognostik işarettir, %60 hastane içi mortalite ile birliktedir ve ortalama
survi bir yılın biraz üzerindedir. Ölüm aritminin kendisinden değil, altta yatan hastalığa bağlı gelişmektedir.
Mekanizma
Kronik hastalığın üzerine binen akut solunum yetmezliği olan yatışlı hastalarda var olan faktörlerin bir araya gelmesi ile
ortaya çıkar:
Sağ atriyal dilatasyon (cor pulmonaleden)
Artmış sempatik tonus
Hipoksi ve hiperkarbi
Beta agonistler
Teofilin
Elektrolit bozuklukları: hipokalemi ve hipomagnezemi (ör.diüretiklere/ beta agonistlere ikincil olarak).
Burada kesin sonuç artmış atriyal otomatisitedir.
200
EKG Örnekleri
Örnek 1
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
201
5.7. Akselere Kavşak Ritmi
Özet
Akselere kavşak (nodal) [junctional] ritim (AJR), AV düğümdeki pacemaker aktivitesi sinüs düğümününkini aştığında
ortaya çıkar.
Bu durum AV düğümde artmış otomatisite ile sinüs düğümünde azalmış otomatisite bir araya geldiğinde gerçekleşir.
Nedenleri arasında miyokard iskemisi, digoksin toksisitesi, kardiyak operasyon, miyokardit ve beta agonistler (ör.
izoprenalin) bulunur.
AJR’nin hızı, hızı 40-60 vuru/dak olan kavşak (nodal) kaçış ritminin aksine, tipik olarak 60-130 vuru/dak’dır.
Hızı > 100 vuru/dak olduğu zaman kavşak (nodal) taşikardi olarak adlandırılabilmektedir.
AVNRT gibi re-entran nodal taşikardilerden ayırmak için sıklıkla non-paroksismal kavşak (nodal)
taşikardisi veya otomatik kavşak (nodal) taşikardisi olarak da isimlendirilir.
EKG Özellikleri
Ayırıcı Tanı
Hızlı AJR’yi AVNRT ya da AVRT gibi re-entran taşikardilerden ayırt etmek güç olabilir.
Ritmin düzensizliği ve kalp hızının değişkenliği otomatik kavşak (nodal) taşikardisini akla getirmelidir.
Otomatik kavşak (nodal) taşikardisi tipik olarak vagal manevralara yanıtsızdır – ventriküler hızda geçici bir yavaşlama
görülebilir fakat sinüs ritmine dönmez.
202
Aberran iletili AJR’yi akselere idioventriküler ritimden ayırt etmek güç olabilir.
Füzyon ve kaçak ritimlerin varlığı nodalden çok ventriküler odak varlığına işaret eder.
EKG Örneği
Yazar Katkıları
203
BÖLÜM 6. GENİŞ QRS TAŞİKARDİLER
Tanım
Klinik Önemi
Ventriküler taşikardi eş zamanlı hipotansiyon, kollaps ve akut kalp yetmezliği ile birlikte, kardiyak outputu bozabilir. Bu
durum aşırı kalp hızına ve koordine atriyal kontraksiyon yokluğuna bağlıdır (‘atriyal tekme’ kaybı [atrial kick]).
Önceden var olan zayıf ventriküler fonksiyon varlığı kardiyovasküler bozulma ile güçlü bir birliktelik göstermektedir.
Azalmış kardiyak output azalmış miyokard perfüzyonu ile sonuçlanarak VF’ye ilerleyebilmektedir.
VT’lerin tüm tiplerinde hızlıca tanınma ve tedavinin başlanması (ör. Elektriksel kardiyoversiyon) gerekmektedir.
Ventriküler Taşikardi Sınıflandırması
2. Tetiklenmiş Aktivite
Erken veya geç after-depolarizasyona bağlı meydana gelir.
Örnekler arasında Torsades ve dijital toksisitesi bulunmaktadır.
3. Anormal Otomatisite
Ventriküler hücre bölgesinden giderek artan anormal impuls üretimi.
205
Ventriküler Taşikardinin Elektrokardiyografik Özellikleri
Ventriküler taşikardiyi diğer geniş kompleks taşikardilerden ayırt etmek güç olabilmektedir. Aşağıdaki karakteristik
özellikler VT’nin tanınmasına yardımcı olmaktadır.
Tüm geniş kompleks taşikardiler için ortak olan özellikler
Yüksek kalp hızı (>100 vuru/dakika)
Geniş QRS kompleksleri (>120 ms)
VT’yi düşündüren özellikler
Çok geniş kompleksler (> 160 ms).
Tipik sağ dal bloğu veya sol dal bloğu görünümü olmaması.
Aşırı aks sapması (“kuzeybatı aksı”) – QRS aVR’de pozitif ve I + aVF’de negatif.
AV disosiasyon (farklı hızlarda P ve QRS kompleksleri).
Yakalama vuruları – AV disosiasyonun ortasında, normal süreli bir QRS kompleksi üretmek için, sinoatriyal düğüm geçici
olarak ventrikülleri ‘yakaladığı’ zaman ortaya çıkar.
Füzyon vuruları – sinüs ve ventriküler vuru ara morfolojide hibrid bir kompleks oluşturacak şekilde bir araya geldiğinde
ortaya çıkar.
Göğüs derivasyonları boyunca pozitif veya negatif konkordans; görünen RS kompleksi olmaksızın, V1-6 derivasyonlarının
tamamında pozitif (R ) veya negatif (QS) kompleksler.
Brugada işareti – QRS kompleks başlangıcından S dalga en alt noktası arası mesafe > 100 ms.
Josephson işareti – S dalga en alt noktasına yakın çentiklenme.
Solda daha uzun “tavşan kulağı” ile birlikte RSR’ kompleksleri. Bu VT lehine olan en spesifik bulgudur. Tavşanın sağ
kulağının daha uzun olduğu sağ dal bloğunun tersidir.
Monomorfik VT
Düzenli ritim.
Ventriküller içerisinde tek bir odaktan köken alır.
Her bir derivasyonda tüm QRS’lerin birbirinin aynısı olduğu, tek tip QRS kompleksi meydana getirir (füzyon / yakalama
vuruları hariç).
206
AV disosiasyon : P dalgaları (ok ile işaretlenmiş) QRS komplekslerinden farklı hızda görülmektedir.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yakalama vurusu: sinüs düğümü ventrikülleri yakalayarak dar kompleks vuru oluşturmaktadır.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Füzyon vuruları : dar komplekslerden ilki füzyon vurusudur (sonraki ikisi yakalama vurusudur).
207
Prekordiyal derivasyonlarda negatif konkordans
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Monomorfik VT Nedenleri
208
EKG Örnekleri – Monomorfik VT
Örnek 1
209
Örnek 2
210
Örnek 3
211
Örnek 4
212
Örnek 5
213
Monomorfik VT:
Kuzeybatı aksı.
V6’da rS kompleksi (küçük R dalgası, büyük S dalgası) ile birlikte V1’de uzun monofazik R dalgası – bu pattern de VT için
oldukça spesifiktir.
Bu EKG VT için Brugada Morfoloji Kriterlerini karşılamaktadır.
V1’de dominant R dalgası varlığında (“sağ dal bloğu morfolojisi”), VT şu durumlarda tanı alır:
Solda daha uzun tavşan kulağı ile birlikte RSR’ kompleksi var ise
Uzun monofazik R dalgası var ise
V6’da rS kompleksi var ise (R/S oranı < 1)
Daha fazla detay için VT’ye karşı aberran iletili SVT’ye bakınız.
Örnek 7
214
AV disosiasyon : QRS komplekslerinden farklı hızda üst üste gelen P dalgaları.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Tanısal Algoritmler
VT tanısına yardımcı olmak amacıyla birkaç tanısal algoritm bulunmaktadır.
Hiçbir algoritim VT’yi %100 doğrulukla göstermez.
Algoritimler kompleks olabilir ve hesaplanması için spesifik ve aşina olmadığımız ölçümler gerekebilir.
215
Hatırlatma
216
6.2. Ventriküler Fibrilasyon
Giriş
EKG Bulguları
Mekanizma
217
Nedenleri
EKG Örnekleri
Örnek 1
218
Örnek 3
Örnek 4
219
Örnek 5
220
Örnek 6
Yazar Katkıları
221
6.3. Polimorfik VT & Torsades de Pointes
Tanım
Polimorfik ventriküler taşikardi (PVT), QRS komplekslerinin değişken amplitüd, aks ve süreli olması ile sonuçlanan,
multipl ventriküler odağın olduğu, ventriküler taşikardinin bir çeşitidir. PVT’nin en yaygın nedeni miyokard iskemisidir.
Torsades de pointes (TdP) polimorfik ventriküler taşikardinin QT uzaması durumunda meydana gelen özel bir çeşitidir;
QRS komplekslerinin izoelektrik hat etrafında “dolandığı” karakteristik bir morfolojisi vardır.
TdP’nin tanı alması için, hastada hem PVT hem de QT uzaması kanıtları bulunmalıdır.
Çift yönlü VT polimorfik VT’nin bir diğer tipidir, en yaygın olarak digoksin toksisitesi ile birliktelik gösterir.
Torsades de Pointes
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Klinik Önemi
TdP her ne kadar sıklıkla kısa ömürlü olup kendi kendine sonlanır ancak buna rağmen hemodinamik instabilite ve kollaps
ile birliktelik gösterebilir. TdP ayrıca ventriküler fibrilasyona (VF) ilerleyebilmektedir.
QT uzaması birçok ilaç etkisine, elektrolit bozukluğuna ve medikal durumlara ikincil meydana gelebilir, bunlar Tdp
oluşturacak şekilde bir araya gelebilir, ör. konjenital uzun QT sendromlu hastada hipokalemi TdP gelişimini
hızlandırablmektedir.
TdP’nin ve TdP riskinin tanınması spesifik yönetim stratejilerinin teşvikine olanak vermektedir (ör. magnezyum,
izoprenalin, aşırı hızlı paceleme).
TdP Patofizyolojisi
Uzamış QT iyon kanalı fonksiyon bozukluğuna bağlı uzamış miyozit repolarizasyonunu yansıtır.
Bu uzamış repolarizasyon periyodu ayrıca erken after-depolarizasyonuna (EAD) yol açar.
EAD’ler EKG’de uzun U dalgaları olarak görülebilir; eğer eşik amplitüde ulaşırlarsa prematür ventriküler kontraksiyonlar
(PVC) olarak görülebilirler.
Kendisinden önce gelen T dalgası boyunca PVC meydana geldiğinde TdP başlar, ‘R on T’ fenomeni olarak bilinir.
TdP başlangıcından önce sıklıkla kısa-uzun-kısa R-R aralığı dizisi gelir, daha hızlı TdP serisi ile birliktelik gösteren daha
uzun duraklamal ile birlikte “duraklama bağımlı” TdP adı verilir.
222
Elektrokardiyografik İnciler
Kısa TdP atakları boyunca veya karakteristik “dolanma” (twisting) morfolojisini tek derivasyon kaydediyorsa gözle
örünür olmayabilir.
Bilinen uzun QT sendromu olan hastada bigeminite yakında gelişebilecek olan TdP’nin habercisi olabilir.
220 vuru/dak kalp hızı ile birlikte olan TdP daha uzun sürelidir ve VF’ye ilerleme ihtimali daha fazladır.
Anormal (“dev”) T-U dalgası varlığı TdP’den önce olabilir
QT’yi uzatan ajanlarla akut zehirlenme durumunda, TdP riski düzeltilmiş QT’den çok absolü QT ile tanımlanır.
Daha detaylı olarak, TdP riski hem absolü QT aralığı hem de eş zamanlı kalp hızı göz önünde bulundurularak tanımlanır
(aynı EKG çizgisi üzerinde).
Bu değerler hastanın TdP riski altında olup olmadığını tanımlamak üzere QT nomogramında (aşağıda) çizilmiştir.
Çizginin üzerinde bulunan QT aralığı-kalp hızı çifti hastanın TdP riski altında olduğunu gösterir.
Nomogramdan, rölatif bir taşikardi ile birlikteliği olan (ör.ketiapin) QTc’yi uzatan ilaçların rölatif bradikardi ile birlikteliği
olanlardan (ör.amilsülprid) daha az olasılıkla TdP’ye yol açma ihtimali olduğunu görebilirsiniz.
EKG Örnekleri
Örnek 1
223
Torsades de Pointes:
‘R on T’ fenomeni ile birlikte sık prematür ventriküler kompleksler, gittikçe VF’ye doğru giden polimorfik VT atağını
tetiklemekte.
Artefakt sebebiyle QT’yi görmek zor ancak hafifçe uzamış (QTc ≈480 ms) görünerek bunun bir TdP olduğunu
düşündürmekte.
Hafif uzamış QTc ve sık prematür ventriküler komplekslerin / bigeminitenin bu kombinasyonu yaygın olarak akut
miyokard iskemisinde görülmekte ve nabızsız VT / VF’ye doğru kötüleşme riski yüksek olmaktadır.
Örnek 2
224
Örnek 3
Yazar Katkıları
226
6.4. Ventriküler Flutter
Klinik Önemi
İnciler
EKG Örnekleri
Örnek 1
227
Örnek 2
Yazar Katkıları
228
6.5.Çift Yönlü Ventriküler Taşikardi
Tanım
Çift yönlü (biventriküler) ventriküler taşikardi (BVT) atımdan atıma frontal QRS aksında değişkenlik ile karakterize nadir
bir ventriküler disritmidir.
Yukarıdaki örnekte, QRS aksının her atımda soldan sağa doğru 180 derece değiştiğini görebilirsiniz.
Bir diğer olası patern de sırasıyla sol ve sağ dal bloğu oluşmasıdır
Nedenleri
229
Örnekler
Digoksin zehirlenmesine ikincil olarak multifokal ektopi ve çift yönlü ventriküler taşikardi.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Digoksin toksisitesine bağlı bir diğer çift yönlü ventriküler taşikardi örneği.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
230
CPVT’li hastada egzersiz stres testi. Egzersiz boyunca giderek kötüleşen ventriküler aritmiler gözlemlenmektedir. Yaklaşık
120 vuru/dakika hızındaki sinus ritmini takiben 1 dakikalık egzersiz sonrası tipik çift yönlü ventriküler taşikardi
gelişmektedir. İyileşme esnasında aritmiler hızlıca düzelmektedir.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
231
6.6. Fasiküler VT
“İdiyopatik Fasiküler Sol Ventriküler Taşikardi”, “Belhassen-tipi VT”, “Verapamile-Duyarlı VT” veya “İntrafasiküler
Taşikardi” olarak da bilinir.
Tanım
İdiyopatik VT
VT vakalarının %10’u yapısal kalp hastalığı olmadan ortaya çıkar ve idiyopatik VT adını alır.
İdiyopatik VT’lerin çoğunluğu (%75-90) sağ ventrikülden kaynaklanmaktadır (ör. sağ ventriküler çıkış yolu taşikardisi
[right ventrikular outflow tract tachycardia [RVOTT]).
Fasiküler VT, sol ventrikülden kaynaklanan en sık idiyopatik VT tipidir (idiyopatik VT’lerin %10-15’i).
Nedenleri
Genellikle sağlıklı genç hastalarda (15-40 yaş arası, %60-80’i erkek) ortaya çıkar. Atakların çoğu istirahatte görülse de
egzersiz, stres ve beta agonistler ile de tetiklenebilir. Mekanizma, sol ventrikülde yer alan ektopik odağa bağlı re-
entran taşikardidir.
Önemli. Benzer bir fasiküler VT paterni digoksin toksisitesi ile de görülebilir, ancak burada mekanizma fasikül bölgesinde
gelişen otomatisitedir.
Elektrokardiyografik Özellikler
Sınıflandırma
Fasiküler taşikardi, re-entran döngünün anatomik lokalizasyonuna karşılık gelen EKG morfolojisine dayanarak
sınıflandırılabilir:
232
1. Posterior fasiküler VT (vakaların %90-95’i): Sağ dal bloğu morfolojisi + sol aks sapması; sol arka fasiküle yakın ortaya
çıkar.
2. Anterior fasiküler VT (vakaların %5-10’u): Sağ dal bloğu morfolojisi + sağ aks sapması; sol anterior fasiküle yakın ortaya
çıkar.
3. Üst septal fasiküler VT (nadir): atipik morfoloji – genellikle sağ dal bloğudur ancak sol dal bloğunu andırabilir; dar QRS
ve normal akslı olan vakalar da bildirilmiştir. Septumun yukarısından çıkar.
Tanı ve Yönetim
Tanı koymak güç olabilir ve bu ritim sıklıkla sağ dal bloklu SVT olarak yanlış tanı alır; tanı, VT’nin spesifik özelliklerinin
gözlemlenmesi ile konur, ör. füzyon/yakalama vuruları, AV disosiasyon.
İdiyopatik fasiküler taşikardi sıklıkla adenozin, vagal manevralar ve lidokaine yanıtsız olduğundan tedavisi güçtür. Buna
rağmen, karakteristik olarak verapamile yanıt verir.
Digoksinin indüklediği fasiküler VT digoksin bağlayıcılara yanıt verir.
EKG Örneği
233
Bu ritim kolaylıkla bifasiküler bloklu (sağ dal bloğu + sol anterior fasiküler blok) SVT olarak yanlış düşünülebilir – buna
rağmen, disosiye P dalgaları ve dar kompleks yakalama vurusu varlığı bunun sol posterior fasikülden çıkan fasiküler VT
olduğuna işaret etmektedir.
Yazar Katkıları
234
6.7. Sağ Ventrikül Çıkış Yolu (RVOT) Taşikardisi
Giriş
Sağ ventriküler çıkış yolu (RVOT) taşikardisi sağ ventrikül çıkış yolundan veya bazı durumlarda triküspit annulustan köken
alan bir monomorfik VT formudur.
Aritmojenik sağ ventriküler displazi (ARVD) durumunda da ortaya çıkabilse de, genellikle altta yatan yapısal kalp hastalığı
olmayan hastalarda görülmektedir.
Tanısal Özellikler
Nedenleri
235
Örnek EKG’ler
Örnek 1
236
RVOT taşikardisi:
Geniş kompleks taşikardi.
Sol dal bloğu benzeri morfoloji.
İnferior aks (+90 derece).
Yazar Katkıları
237
6.8. VT ile Aberran İletili SVT Ayrımı
238
Solda daha uzun tavşan kulağı ile birlikte RSR’ kompleksi. Bu VT lehine en spesifik bulgudur. Sağı daha uzun olan tavşan
kulağı olan sağ dal bloğunun tersidir.
Bu EKG özelliklerinin örnekleri aşağıda verilmiştir:
AV disosiasyon : P dalgaları (ok ile işaretlenmiş) QRS komplekslerinden farklı hızda görülmektedir.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yakalama vurusu: sinüs düğümü ventrikülleri yakalayarak dar kompleks vuru oluşturmaktadır.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Füzyon vuruları : dar komplekslerden ilki füzyon vurusudur (sonraki ikisi yakalama vurusudur).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
239
Prekordiyal derivasyonlarda pozitif konkordans
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
240
VT’de solu daha uzun tavşan kulağı
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Zor vakalarda, VT ve SVT’yi birbirinden ayırt etmek için Brugada algoritmi kullanılabilmektedir.
Algoritm tepeden aşağı doğru takip edilir – kriterlerden herhangi biri karşılanırsa VT tanısı konur.
241
ECGpedia.com’dan alınmıştır
3. AV disosiasyon
EKG gizlenmiş P dalgaları açısından dikkatle incelenir; bunlar sıklıkla QRS kompleksleri ile üstüste gelir ve görmesi güç
olabilmektedir.
P dalgaları QRS komplekslerinden farklı hızda mevcut ise -> AV disosiasyon mevcuttur ve VT tanısı konur.
Eğer görülebilen AV disosiasyon kanıtı mevcut değil ise -> 4. Basamağa gidin.
AV disosiasyon : P dalgaları QRS kompleksleri arasında gösterilebilmektedir (daire) ve T dalgası ile üstüste gelip sivrileşmiş
görünüme neden olmaktadır(ok).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
V1-2 derivasyonları ve V6, VT’nin karakteristik özellikleri için belirlenmiştir. V1’deki QRS kompleksinin görünümüne dayalı
iki morfolojik kriter mevcuttur:
V1’de dominant R dalgası var ise -> sağ dal bloğu-benzeri morfoloji kriterlerine bakınız.
244
V1’de dominant S dalgası var ise -> sol dal bloğu-benzeri morfoloji kriterlerine bakınız.
V1-2’deki görünüm
V1’de pozitif R dalgası ile birlikte, üç pattern VT’ye işaret etmektedir:
Yumuşak monofazik R dalgası.
R dalgasına çentikli aşağı iniş – solu uzun tavşan kulağı (= Marriott işareti).
V1’de qR kompleksi (küçük Q dalgası, uzun R dalgası).
245
Solu daha uzun tavşan kulağı -> VT
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
qR patterni -> VT
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Buna karşın, RSR’ patterni sağ dal bloklu SVT’yi akla getirmektedir.
246
V6’daki görünüm
V6’da, aşağıdaki patternler VT ile uyumludur:
QS kompleksi – R dalgası olmadan tamamen negatif bir kompleks (= güçlü şekilde VT’yi akla getirir).
R/S oranı < 1 – Küçük R dalgası, derin S dalgası ( sadece sol aks sapması varlığında VT’ye işaret eder).
V1-2’deki görünüm
V1’de dominant S dalgası ile birlikte, aşağıdaki üç özellik VT için tanısaldır:
R dalga başlangıcı süresi > 30-40 ms.
S dalgasında çentiklenme veya basıklaşma (Josephson işareti).
RS aralığı (R dalga başlangıcından S dalga alt ucunda kadar olan süre) > 60-70 ms.
Vereckei ve Brugada algoritmlerinde bir miktar örtüşme mevcuttur ancak Vereckei algoritminde en faydalı ipucu aVR’deki
QRS kompleksini gözden geçirmektir.
aVR’de dominant R dalga başlangıcı VT’yi gösterir.
aVR’de dominant R’ dalga bitişi (Q/S dalgasını takiben) daha çok aberran iletili SVT’dir – bu pattern en yaygın
olarak trisiklik zehirlenmesinde görülmektedir.
248
aVR’de dominant R dalga başlangıcı -> VT
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Sonuç
Yayınlanmış kriterlerden çoğunun VT tanısı için spesifitesi yüksek ancak duyarlığı düşüktür (ör.%20-50).
Bu demektir ki VT için tanısal özellik yokluğunda dahi, ritmin aberran iletili SVT olduğundan %100 emin olmak mümkün
değildir.
Eğer şüphede kaldıysanız, VT gibi tedavi edin!
249
Geniş Kompleks Taşikardi Quizi
251
Örnek 4
252
Örnek 5
Sonuç olarak…
Bu sayfanın başındaki EKG’nin ne olduğunu merak edenler için.. O bir sağ ventrikül çıkış yolu taşikardisi – bir tip VT!
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
254
BÖLÜM 7. AKUT KORONER SENDROMLAR
Bu yazı non-ST eleve akut koroner sendromlardaki EKG bulgularını kapsamaktadır. ST elevasyonu / Q dalga miyokard
infarktı paternlerinden başka yerde bahsedilmiştir.
Özet
Non ST elevasyonlu akut koroner sendrom (NSTEACS) iki temel öğeyi ihtiva eder:
Non ST eleve miyokardiyal infarktüs (NSTEMI).
Anstabil anjina (UA).
Bu iki durumun birbirinden ayrımı genellikle geriye dönüktür, göğüs ağrısının başlangıcından 8-12 saat sonra artmış
kardiyak enzim varlığı/yokluğuna bağlıdır. İkisi de aynı EKG değişikliği ve semptom yelpazesini oluşturur ve bunlar acil
serviste aynı şekilde yönetilir.
ST Depresyonu Morfolojisi
ST depresyonu yukarı eğimli, aşağı eğimli veya horizontal olabilir (aşağıdaki diagrama bakınız).
≥2 birbirini takip eden derivasyonda J noktasında ≥ 0.5 mm horizontal veya aşağı doğru giden ST depresyonu
miyokardiyal iskemiye işaret etmektedir (2007 Task Force kriterlerine göre).
≥ 1 mm ST depresyonu daha özgüldür ve daha kötü prognozu ifade eder.
≥ 3 derivasyonda ≥ 2 mm ST depresyonu yüksek NSTEMI olasılığı ile birliktedir ve anlamlı bir mortaliteyi gösterir (30 gün
içerisinde %35 mortalite).
Yukarıya eğimli ST depresyonu miyokardiyal iskemi için özgül değildir.
255
ST depresyonu: yukarı eğimli (A), aşağı eğimli (B), horizontal (C)
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
256
STEMI’ye bağlı resiprokal değişikliği göstermesi daha olasıdır. Karşılığındaki ST elevasyonu belirsiz ve görmesi güç olabilir
ancak muhakkak aranmalıdır.
LMCA tıkanıklığına bağlı yaygın subendokardiyal iskemi.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
T Dalga İnversiyonu
Wellens Sendromu
Wellens sendromu, sol anterior inen arterde kritik darlık için yüksek oranda spesifik olan, V2-4’te ters veya bifazik T
dalgaları patternidir.
Hastalarda EKG çekildiğinde ağrı mevcut olmayabilir ve kardiyak enzimleri normal veya hafif artmış olabilir; buna
rağmen, ilerideki 2-3 hafta içerisinde yaygın anterior duvar MI için son derece yüksek risk altındadırlar.
Wellens sendromunda iki adet T dalga anormalliği patterni mevcuttur:
Tip 1 Wellens T dalgaları derin ve simetrik olarak terstir.
Tip 2 Wellens T dalgaları başlangıçta pozitif sapma ve sonundaki negatif sapma ile bifaziktir.
257
Wellens Tip 1
Wellens Tip 2
Aşağıdaki değişiklikler miyokardiyal iskemi ile birlikte oluşabilir ama göreceli olarak non spesifiktir:
< 0.5 mm ST çökmesi.
< 1 mm T dalga inversiyonu.
T dalga düzleşmesi.
Yukarı eğimli ST çökmesi.
258
Daha Fazla EKG Örnekleri
Örnek 1
Örnek 2
259
En bariz anormallik III ve aVF’de horizontal ST çökmesidir.
Bu “inferior iskemi” olarak yanlış yorumlanabilir – buna rağmen, subendokardiyal iskemi lokalize olmaz.
Bölgesel ST çökmesi sizi resiprokal ST elevasyonu bulguları için EKG’yi dikkatle incelemeye yönlendirmelidir. Bu vakada
aVL’de hafif ST elevasyonu mevcuttu.
Bu bir yüksek lateral STEMI’dir!
Örnek 3
260
Yaygın ST çökmesi (I, II, V5-6 derivasyonları) subendokardiyal iskemiye işaret etmektedir.
Hafif eleve ST segmenti ile birlikte III. derivasyondaki Q dalgası erken inferior MI olasılığını akla getirmektedir.
Örnek 4b
Anterior STEMI sol ön inen arterin (LAD) tıkanıklığı sonucu meydana gelir.
Tüm enfarktüs bölgeleri arasında, enfarkt alanının daha geniş olmasına bağlı olarak, anterior miyokard enfarktüsü,
çoğunlukla en kötü prognoza sahiptir.
Anterior ve inferior enfarktüslerin (STEMI + NSTEMI) sonuçlarını karşılaştıran bir çalışmada, anterior STEMI hastalarında
hastane içi mortalite (%11.9’a %2.8), total mortalite (%27’ye %11), kalp yetmezliği (%41’e %15) ve belirgin ektopik
aktivite (%70’e %59) insidansı inferior MI ile karşılaştırıldığında daha yüksek, başvuru anındaki ejeksiyon fraksiyonu
(%38’e %55) daha düşük bulunmuştur.
Anterior STEMI’ye ek olarak, anterior iskemi riski yüksek olan diğer durumlar sol ana koroner arter (LMCA)
tıkanıklığı ve Wellens sendromudur.
Prekordiyal derivasyonlarda (V1-6) ve (±) yüksek lateral derivasyonlarda (I ve aVL) Q dalga formasyonu ile ST segment
elevasyonu.
İnferior derivasyonlarda resiprokal ST çökmesi (özellikle III ve aVF’de)
Önemli: İnferior derivasyonlardaki resiprokal değişikliğin boyutu DI ve aVL’deki (bu derivasyonlar DIII ve aVF’nin elektriksel
olarak zıttında bulunduğundan) ST elevasyonunun boyutuna göre tanımlanmaktadır; bundan dolayı, yüksek lateral
derivasyonları içermeyen anterior STEMI’de bulunmayabilir.
Değişken enfarktüs paternleri için kullanılan birçok değişik terimden dolayı anterior enfarktüs terminolojisi karışıktır.
Anterior MI’ın değişik tipleri için isimlendirme aşağıda özetlenmiştir.
Prekordiyal derivasyonlar aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:
Septal derivasyonlar = V1-2
Anterior derivasyonlar = V3-4
Lateral derivasyonlar = V5-6
Değişik enfarkt paternleri maksimum ST elevasyonunun olduğu derivasyonlara göre adlandırılmıştır:
Septal = V1-2
Anterior = V2-5
Anteroseptal = V1-4
Anterolateral = V3-6, I + aVL
Yaygın anterior / anterolateral = V1-6, I, aVL
Önemli: Bu tanımlar sezgisel olduğundan, sıklıkla EKG özellikleri ve infarktın görüntüleme veya otopsi ile gösterilen kesin
lokalizasyonu arasında zayıf korelasyon mevcut olabilmektedir. Myokardiyal infarktları isimlendirmede alternatif yaklaşım
için, Circulation’ın 2006 yılı makalesine göz atınız.
262
Dikkat edilmesi gereken diğer EKG paternleri:
Kalbin etrafını saran LAD oklüzyonuna bağlı anterior-inferior STEMI: Kalp apeksi etrafını sararak sol ventrikül anterior ve
inferior duvarını besleyen bir LAD varyantının (“tip III”) tıkanıklığına bağlı prekordiyal ve inferior derivasyonda ST
elevasyonu.
Sol ana koroner arter oklüzyonu: Yaygın ST depresyonu ile aVR’de V1’den daha fazla olmak üzere ST elevasyonu.
Wellens Sendromu: Proksimal LAD darlığına işaret eden V2-3’te prekordiyal derin T inversiyonu ya da bifazik T dalgaları
(yakın zamanlı anterior infarkt açısından uyarıcı).
EKG Örnekleri
263
Örnek 2 (a) – Hiperakut anterior STEMI
265
Örnek 5 – Geçirilmiş anteroseptal / lateral MI
266
Örnek 7 – Anterior – İnferior STEMI
LAD tıkanıklığının konumu (proksimal/distal) infarkt büyüklüğü ve prognoz hakkında fikir vermektedir.
Proksimal LAD/LMCA tıkanıklığı, daha geniş infarkt alanı ve daha ciddi hemodinamik sıkıntıya bağlı olarak, belirgin olarak
daha kötü prognoza sahiptir.
Tıkanıklık bölgesi, LAD’nin en proksimaldeki iki dala tekabül eden derivasyonlardaki ST değişikliklerinden
anlaşılabilmektedir: ilk septal dal (S1) ve ilk diagonal dal (D1).
267
Bölgeler
S1, dal toplulukları da dahil olmak üzere, interventriküler septumun bazal bögesini besler (aVR ve V1 derivasyonlarına
tekabül eder).
D1 kalbin yüksek lateral bölgesini besler (I ve aVL derivasyonları).
S1 proksimalinde tıkanıklık
Bazal septumu içerdiğinin belirtileri:
aVR’de ST elevasyonu
V1’de > 2.5 mm ST elevasyonu
Komplet sağ dal bloğu
V5’te ST çökmesi
D1 proksimalinde tıkanıklık
Yüksek laterali içerdiğinin belirtileri:
aVL’de ST elevasyonu / Q dalga formasyonu
II, III veya aVF’de ≥ 1mm ST çökmesi (aVL’deki ST elevasyonuna resiprok olarak)
aVR’deki herhangi büyüklükteki bir ST elevasyonu S1’in proksimalinde LAD tıkanıklığı için %43 sensitif ve %95
spesifiktir. Anterior MI’da sağ dal bloğu kötü prognoz için bağımsız bir belirleyicidir: bu ileti bozukluğundan çok, yaygın
myokard hasarına bağlıdır.
Diğer Örnekler
268
Örnek 9 – Anteroseptal STEMI, proksimal LAD tıkanıklığına benzer şekilde
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
269
7.3. Lateral STEMI
Klinik Önemi
Sol ventrikülün lateral duvarı sol anterior inen (LAD) ve sol sirkumfleks arterler (LCx) tarafından beslenir.
Lateral duvar infarktı genellikle daha büyük bir bölgenin infarktı olarak görülmektedir, ör. anterolateral STEMI.
İzole lateral STEMI’ler daha nadirdir, lateral duvarı besleyen daha küçük arter dallarındaki tıkanıklığa bağlı meydana
gelebilmektedir. ör. LAD’nin ilk diyagonal dalı (D1), LCx’in küt kenar (OM) dalı veya ramus intermedius.
Lateral STEMI tek başına acil reperfüzyon endikasyonudur.
Anterior, inferior veya posterior MI’ın laterale genişlemesi daha kötü bir prognoz ile birlikte risk altında daha geniş bir
myokard bölgesine işaret etmektedir.
Örnek 1
271
Yakın zamanda geçirilmiş yüksek lateral MI:
Yüksek lateral derivasyonlarda (I ve aVL) hafif ST elevasyonu mevcut.
aVL’de patolojik Q dalgası artı hem I hem aVL’de ters T dalgaları mevcut.
Bu pattern geçirilmiş (“oturmuş”) yüksek lateral MI için tanısaldır.
Bu vakadaki hastanın geniş açılı marjinal arterinde (LCx’in sol ventrikül lateral duvarını besleyen bir dalı) %90 tıkanıklık
mevcuttu.
Örnek 4
272
Buna rağmen, inferior derivasyonlarda (III ve aVF) resiprokal ST depresyonu varlığı lateral ST elevasyonunu daha açık
hale getirmektedir.
Bu EKG geniş anterolateral infarktın erken dönemini göstermektedir.
Önceki vaka ile birlikte, prekordiyal ve yüksek lateral derivasyonlardaki ST elevasyonu kombinasyonu proksimal LAD
tıkanıklığını göstermektedir.
Tavsiye: İnferior derivasyonlarda lokalize ST çökmesi sizi yüksek lateral infarkt bulguları açısından EKG’yi dikkatle
incelemeye sevk etmelidir.
Örnek 6
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
274
7.4. Yüksek Lateral STEMI
Tanım
Birincil olarak I ve aVL derivasyonlarında lokalize ST elevasyonu yüksek lateral STEMI olarak kabul edilir.
Genellikle inferior derivasyonlarda resiprokal ST çökmesi ve T dalga inversiyonu ile ilişkilidir.
Sol ön inen arterin (LAD) ilk diagonal dalında (D1) tıkanıklık I ve aVL’de izole ST elevasyonu meydana getirebilir.
Sirkumfleks arterin tıkanıklığı V5-6 ile birlikte I, aVL’de ST elevasyonuna neden olabilmektedir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
275
7.5. Inferior STEMI
Klinik Önemi
276
Şunlar sirkumfleks tıkanıklığı düşündürür:
II.derivasyonda=III.derivasyon ST elevasyonu.
I.derivasyonda resiprokal ST depresyonu yokluğu.
Lateral infarkt bulguları: I ve V5-6 lateral derivasyonlarında ST elevasyonu.
Önemli. II. ve III. derivasyonlarda Q dalga derinliğinin birbirine oranı sorumlu arteri tanımlamada kullanışlı değildir.
Hem RCA hem de LCx tıkanıklığı, sıklıkla III. derivasyonda görülen daha derin Q dalgaları ile birlikte, benzer Q dalga
değişikliği patternleri meydana getirmektedir.
Örnek EKG’ler
Örnek 1
277
Örnek 2
278
Örnek 4
279
Örnek 6
Inferior STEMI olan hastalarda %20’ye varan oranda ikinci veya üçüncü derece kalp bloğu gelişecektir.
Bunun için iki muhtemel mekanizma bulunmaktadır:
AV nodal arterde bozulmuş kan akımına bağlı AV düğümde iskemi. Bu arter %80 RCA’dan köken almaktadır, bundan
ötürü inferior STEMI’de gelişimi RCA tıkanıklığına bağlıdır.
Bezold-Jarisch refleksi = İskemiye sekonder artmış vagal tonus.
İleti bloğu 1. Derece kalp bloğundan Wenckebach aracılığı ile tam kalp bloğuna adım adım ilerleme şeklinde (vakaların
%50’si) veya ikinci veya üçüncü derece kalp bloğunun birden başlaması şeklinde gelişebilmektedir (kalan %50).
Hastalarda ayrıca sinüs bradikardisi, sinüs duraklaması, sinoatriyal kaçış bloğu veya sinüs arresti gibi sinüs düğüm işlev
bozukluğu bulguları görülebilmektedir. AV düğüm bozukluğuna benzer şekilde, bu durum artmış vagal tonus veya
sinoatriyal düğümde iskemi sonucunda olabilmektedir(insanların %60’ında sinoatriyal düğüm arteri RCA tarafından
beslenir).
Inferior STEMI durumunda bradiaritmiler ve AV blok genellikle geçicidir, atropine yanıt verir ve kalıcı paceleme
gerektirmez.
Örnek 8
281
Örnek 9
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
282
7.6. Posterior STEMI
Klinik Önemi
Posterior infarktüs STEMI’lerin %10-15’ine eşlik etmekte, genelikle inferior veya lateral infarkt durumunda meydana
gelmektedir.
İzole posterior MI daha az yaygındır (infarktların %3-11’i).
İnferior veya lateral infarktın posteriora genişlemesi, artmış sol ventriküler fonksiyon bozukluğu ve ölüm riski ile birlikte
çok daha geniş bir miyokard hasarı alanını ifade etmektedir.
İzole posterior infarkt bir acil koroner reperfüzyon endikasyonudur. Buna rağmen, bu durumda belirgin ST elevasyonu
olmaması tanının sıklıkla gözden kaçırıldığı anlamına gelmektedir.
İnferior veya lateral STEMI’si olan hastalarda posterior MI kanıtı açısından tetikte olun.
Posterior miyokard direkt olarak 12 derivasyonlu EKG’de görüntülenemediğinden, STEMI’nin resiprokal değişiklikleri
V1-3 anteroseptal derivasyonlarında görülmektedir.
Posterior MI V1-3’te aşağıdaki değişiklikler aracılığı ile desteklenmektedir:
Horizontal ST depresyonu.
Uzun, geniş R dalgaları (> 30 ms).
Yukarı dönük T dalgaları.
V2’de dominant R dalgası (R/S oranı > 1).
İskemik semptomlar ile başvuran hastalarda, anteroseptal derivasyonlarda (V1-3) horizontal ST depresyonu posterior
MI şüphesini arttırmalıdır.
283
V1-3’teki EKG Değişikliklerinin Açıklaması
Anteroseptal derivasyonlar anterior prekorddan posterior miyokardiyumun iç yüzü doğrultusunda ilerler. Kalbin posterior
elektriksel aktivitesi kalbin ön yüzünden kaydedildiğinden dolayı ST elevasyonu ve Q dalgalarının tipik hasar patterni ters
döner:
ST elevasyonu ST çökmesine döner.
Q dalgaları R dalgaları haline gelir.
T dalgası sonundaki inversiyon yukarı dönük T dalgası haline gelir.
Posterior infarktta patolojik R dalgalarının ilerleyici gelişimi anteroseptal STEMI’deki Q dalgalarını yansıtır.
Posterior derivasyonlar
Örnek 1a
285
Örnek 2a
286
Örnek 3a
287
Örnek 3c
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
288
7.7. Sağ Ventriküler STEMI
Klinik Önemi
Sağ ventriküler infarkt inferior MI’lara %40’a varan oranda eşlik etmektedir. İzole sağ ventrikül infarktı son derece
nadirdir.
Sağ ventrikül infarktı olan hastalar preloada çok hassastırlar (zayıf sağ ventrikül kasılabilirliğine bağlı) ve nitrat veya
diğer preload azaltıcı ajanlara yanıt olarak ciddi hipotansiyon meydana getirebilirler.
Sağ ventriküler infarktta hipotansiyon sıvı yüklemesi ile tedavi edilmektedir ve nitratlar konrendikedir.
Sağ ventrikül infarktında EKG değişiklikleri siliktir ve kolayca gözden kaçabilir!
Sağ ventrikül infarktını tanımada ilk adım ondan şüphelenmektir.. İnferior STEMI olan tüm hastalarda!
İnferior STEMI ile gelen hastalarda, şunların varlığı sağ ventrikül infarktını akla getirmektedir:
V1’de ST elevasyonu – direkt olarak sağ ventriküle bakan tek standart EKG derivasyonu.
III. derivasyonda > II. derivasyondan ST elevasyonu – III. derivasyon II. derivasyondan dağa sağ tarafa dönük olduğundan
bu sebeple sağ ventrikül tarafından üretilen hasar akımına daha duyarlıdır.
Sağ ventriküler MI’ı tanımada diğer faydalı ipuçları:
V1’deki ST elevasyonunun büyüklüğü V2’deki ST elevasyonunun büyüklüğünü aşarsa.
V1’de ST segmenti izoelektrik hatta ve V2’de ST segmenti belirgin olarak çökmüş ise.
Önemli. V1’de ST elevasyonu ve V2’de ST çökmesi birlikteliği sağ ventriküler MI için oldukça özgüldür.
Sağ ventriküler infarkt sağ taraf derivasyonlarında (V3R-V6R) ST elevasyonu varlığı ile doğrulanır.
289
Morris ve Brady, 2002’den alınmıştır.
Önemli. Sağ taraf derivasyonlarında ST elevasyonu sağ ventrikül infarktlı hastaların %50’sinde 10 saatten daha az süren,
geçici bir olgudur.
Örnek EKG’ler
290
Örnek 1b
291
Örnek 3
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
292
7.8. Sol Ana Koroner Arter (LMCA) Tıkanıklığı
(aVR’de ST elevasyonu)
Bu EKG sol ana koroner arter (LMCA) tıkanıklığının klasik paternini göstermektedir:
I, II ve V4-6’da en belirgin, yaygın horizontal ST çökmesi.
aVR’de ≥ 1 mm ST elevasyonu.
aVR’deki ST elevasyonu ≥ V1’deki ST elevasyonu.
aVR derivasyonu I, II, aVL ve V4-6 sol taraf derivasyonlarına elektriksel olarak zıttır, bu nedenle bu serivasyonlarda ST
depresyonu aVR’de resiprokal ST elevasyonu meydana getirir.
aVR derivasyonu direkt olarak, sağ ventrikül çıkış yolu ve interventriküler septumun bazal kısmını içeren, kalbin sağ üst
bölgesininden gelen elektriksel aktiviteyi kaydeder; bu bölgede infarkt teorik olarak aVR’de ST elevasyonu meydana
getirir.
aVR’de ST elevasyonunun iki muhtemel mekanizmanın sonucu olduğu düşünülmektedir:
Diffüz subendokardiyal iskemi (aVR’de resiprokal değişiklik ortaya çıkartır).
Bazal interventriküler septumda transmural iskemi / infarkt (ör. sol koroner sistem içerisinde proksimal tıkanıklık).
Önemli. Bazal septum birinci septal perforator arter tarafından beslenir (LAD’nin en proksimal dallarından), dolayısı ile
bazal septumun iskemi/infarktı proksimal LAD veya LMCA’yı içerdiğine dalalet eder.
293
aVR’de ST Elevasyonunun Prediktif Değeri
Geçen 18 yılda, birçok çalışma, ciddi koroner arter hastalığını ve egzersiz testine giren akut koroner sendromlu hastalarda
mortaliteyi hesaplamak için aVR’de ST elevasyonunun faydasını araştırmıştır. Önemli çalışmalardan birkaçı aşağıda
özetlenmiştir.
Gorgels ve ark. (1993)
Popülasyon:
LMCA stenozlu 20 hasta ve üç damar hastalığı olan 24 hastayı içeren anstabil anjinalı 113 hasta.
Sonuçlar:
LMCA veya üç damar hastalığı olan hastalarda anjina atakları boyunca birçok derivasyonda (tipik olarak I, II ve V4-V6) ST
segment çökmesi artı aVR derivasyonunda ST segment elevasyonu gözlenmiştir.
Engelen ve ark. (1999)
Popülasyon:
Anterior STEMI’li 100 hasta.
Sonuçlar:
aVR’deki tüm büyüklükteki ST elevasyonu ilk septal dalın proksimalinde LAD tıkanıklığına %43 duyarlı ve %95 özgüldür.
Yamaji ve ark (2001)
Populasyon:
Akut LMCA tıkanıklığı olan 16 hasta, akut LAD tıkanıklığı olan 46 hasta, akut RCA tıkanıklığı olan 24 hasta.
Sonuçlar:
LMCA (%88) grubunda LAD (%43) veya RCA (%8) gruplarından belirgin olarak daha yüksek aVR’de ST elevasyonu (≥0.5
mm) insidansı ortaya çıktı.
aVR’de ST elevasyonunun büyüklüğü LMCA grubunda (1.6 ± 1.3 mm) LAD grubundan (0.4 ± 1.0 mm) belirgin olarak daha
fazlaydı.
Buna karşın, V1’de ST elevasyonu büyüklüğü LMCA grubunda (0.0 ± 2.1 mm) LAD grubundan (1.4 ± 1.1 mm) daha azdı.
aVR’de ST elevasyonu ≥ V1’deki ST elevasyonu LMCA grubunu LAD grubundan %81 duyarlılık, %80 özgüllük %81
doğruluk ile ayırt etmiştir.
294
Barrabes ve ark. (2003)
Popülasyon:
İlk başvuruda akut NSTEMI olan 775 hasta.
Sonuçlar:
aVR’de ≥ 1mm ST elevasyonu olan hastaların 2/3’ünde LMCA tıkanıklığı veya üç damar hastalığı mevcuttu.
aVR’de ST elevasyonu derecesi mortalitenin bağımsız bir habercisi idi: ≥ 1 mm ST elevasyonu hastane içi mortalitede 6
ila 7 kat artış ile birlikteydi (ölüm için odds ratio = 6.6).
aVR’de ST elevasyonu büyüklüğü ayrıca rekürran iskemik olaylar ve kalp yetmezliği ile yakın birliktelik içerisindeydi.
aVR’de ST elevasyonu CABG gereksinimini tayin etmiştir – aVR’de > 1mm ST elevasyonu olmayanlardaki %5 oran ile
karşılaştırıldığında, ST elevasyonu olan hastaların %22’sinde koroner greftleme gereksinimi oldu.
Rostoff ve ark. (2005)
Popülasyon:
Akut koroner sendromu olan 150 hasta – 46’sı LMCA tıkanıklığı, 104’ü diğer bir damarın tıkanıklığı.
Sonuçlar:
aVR’de ST elevasyonu LMCA tıkanıklığı olanlarda olmayanalara göre 2 kat daha yaygındı(%69.6’ya %34.6).
Kosuge ve ark. (2005)
Popülasyon:
Non-ST elevasyonlu akut koroner sendromlu 310 hasta.
Sonuçlar:
aVR’de ≥ 0.5 mm ST elevasyonu LMCA veya üç damar hastalığı için en güçlü prediktördü (%78 duyarlılık, %86 özgüllük,
%57 pozitif prediktif değer ve %95 negatif prediktif değer).
aVR’de ST elevasyonu LMCA/üç damar hastalığını belirlemede diğer derivasyonlarda ST çökmesinden daha üstündü.
Aygul ve ark. (2008)
Popülasyon:
STEMI’si olan (tüm tipler) 950 hasta.
Sonuçlar:
aVR’de ≥ 0.5 mm ST elevasyonu proksimal LAD veya LMCA tıkanıklığını göstermiştir (%50 duyarlılık, %91 özgüllük, %55
pozitif prediktif değer, %89 negatif prediktif değer).
aVR’de ≥ 0.5 mm ST elevasyonu ayrıca hastane içi mortalitenin de bağımsız belirteciydi ( aVR’de ST elevasyonu olmayan
hastalarda %5’lik oran ile karşılaştırıldığında, aVR’de ≥ 0.5 mm ST elevasyonu olan hastalarda hastane içi mortalite %19).
aVR’de ST elevasyonu olan hastalar ayrıca başvuru anında daha yüksek kalp hızına, daha düşük sistolik kan basıncına,
daha düşük ejeksiyon fraksiyonuna ve daha kötü Killip sınıflamasına sahipti.
Wong ve ark. (2011)
Popülasyon:
HERO-2 çalışmasına (akut MI’da heparine karşılık bivalirudin) dahil edilen STEMI’li 13.315 hasta.
Sonuçlar:
aVR’de ≥ 1.5 mm ST elevasyonu %10.8’lik bazal mortalite oranı ile karşılaştırıldığında, hem inferior hem de anterior
STEMI’de 30-günlük-mortalitede 2 kat artış ile birlikteydi.
Uthamalingam ve ark. (2011)
Popülasyon:
LMCA veya ostial LAD tıkanıklığı olan 75 hastayı da kapsayan, 6 ay içerisinde egzersiz stres testi (standart Bruce
protokolü) ve kardiyak kataterizasyon uygulanmış 454 hasta.
Sonuçlar:
Stres testi boyunca ≥ 1mm ST elevasyonu LMCA veya ostial LAD tıkanıklığını %75 duyarlılık, %81 özgüllük ve toplamda
%80 doğruluk ile göstermiştir.
295
Kosuge ve ark. (2011)
Popülasyon:
Akut NSTEMI’lı 572 hasta.
Sonuçlar:
aVR’de ST elevasyonu derecesi CABG gerektiren ciddi LMCA oklüzyonu/üç damar hastalığı için (odds ratio 29.1) en güçlü
bağımsız belirteçti, bunu pozitif troponin T düzeyi takip etti (odds ratio 1.27).
aVR’de ≥ 1mm ST elevasyonu ciddi LMCA tıkanıklığı/ üç damar hastalığını %80 duyarlılık, %93 özgüllük, %56 pozitif
prediktif değer ve %98 negatif prediktif değer ile tespit etmiştir.
296
Örnek 3 – LMCA tıkanıklığı
297
Örnek 5 – Ciddi multi-damar hastalığı
aVR’de ST elevasyonunun kritik koroner lezyonları ve ölümü öngörebilmesinin yanında, bu EKG patterni gitgide artarak
kardiyojenik şok ve ölümü önlemek için acil reperfüzyon gerektiren “STEMI ekivalanı” olarak tanımlanmaktadır.
Dahası, akut koroner sendrom sırasında aVR’de ST elevasyonu varlığı veya yokluğu thienopyridine platelet inhibitörleri
(ör. klopidogrel,prasugrel) verilmesi kararını belirleyebilmektedir:
CABG’den ≤ 7 gün öncesi klopidogrel tedavisi artmış majör kanama, hemoraji ilişkili komplikasyonlar ve transfüzyon
ihtiyacı ile birliktedir.
Prasurgel kropidogrelden de daha fazla kanama ile birliktedir.
Acil CABG (7 gün içerisinde) söz konusu ise, akut koroner sendromun başlangıç tedavisinden thienopyridinleri çıkartmak
tartışmalıdır (veya en azından prasugrel yerine klopidogrel kullanılması).
Kosuge ve ark. (2011)’ın yakın zamanlı çalışmasında:
aVR’de ≥ 1mm ST elevasyonu CABG gerektiren ciddi LMCA/üç damar hastalığının güçlü bir belirteci idi.
Buna karşın, aVR’de < 1mm ST elevasyonu olan hastalarda ciddi LMCA/üç damar hastalığı riski ihmal edilebilir düzeydi
idi.
298
Bu verilere dayanarak:
aVR’de < 1mm ST elevasyonu olan hastalar, acil CABG’e gitmeyecekleri için AKS başlangıç tedavilerinde güvenli bir şekilde
klopidogrel/prasurgel alabilirler.
aVR’de ≥ 1 mm ST elevasyonu olan hastalar muhtemelen erken CABG’ye ihtiyaç duyacaklarından, bu bakımdan bu
hastalara thienopyridinler verilmeden önce girişimsel kardiyolog (+ kalp cerrahı) ile konuşulmalıdır.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
299
7.9. Sol Dal Bloğu – Miyokard İnfarktüsü Tanısı
(Sgarbossa Kriterleri)
Özet
Sol dal bloğu veya ventriküler pace ritimli hastalarda, EKG’ye dayalı infarkt tanısı güçtür.
Bazal ST segmentleri ile T dalgaları ters yönde olma [yani diskordans] eğilimindedir (“uygun diskordans”) ve bu da akut
miyokard infarktüsünü maskeleyebilir ya da taklit edebilir.
Buna rağmen, iskemi boyunca seri EKG takipleri dinamik ST segment değişikliklerini gösterebilmektedir.
Yeni gelişen sol dal bloğu her zaman patolojiktir ve miyokard infarktüsünün bir bulgusu olabilir.
Elektrokardiyografik Kriter
Sol dal bloklu hastalarda infarkt tanısı koymak için üç kriter kullanılmaktadır:
Pozitif QRS kompleksi olan derivasyonlarda > 1 mm konkordan (aynı yönlü) ST elevasyonu (5 puan).
V1-3’te > 1 mm konkordan ST çökmesi (3 puan).
Negatif QRS kompleksi olan derivasyonlarda > 5 mm aşırı diskordan ST elevasyonu (2 puan). Bu kriter sol dal bloğu
varlığındaki iskemi için duyarlı (sensitivite) ancak özgül (spesifisite) değildir. Ancak sol dal bloğu varlığındaki iskemi ile
beraber görüldüğünde daha kötü prognoz göstergesidir.
Toplamda ≥ 3 puan miyokard infarktüsü tanısı koymak için %90 özgüllüğe sahiptir.
300
Sağ ventriküle yerleşik kalp pili varken de (pace) EKG’de sol dal bloğu görülür. Kalp pili olan (sağ ventrikülde) hastada
miyokard infarktüsü tanısı koyarken de yukarıdaki kurallar kullanılabilir ancak daha az özgüldür (spesifiktir).
GUSTO-1 çalışmasınaa göre akut MI tanısı yönünden istatistiksel anlamlı derecede yüksek özgüllüğü (spesifitesi) olan EKG
kriteri:
≥ 5 mm aşırı diskordan ST segment elevasyonu (negatif QRS kompleksi olan derivasyonlarda).
Kabul edilebilir düzeyde özgüllüğe (spesifiteye) sahip olan diğer iki kriter:
Pozitif QRS olan derivasyonlarda ≥ 1 mm konkordan ST elevasyonu.
V1, V2 veya V3 derivasyonlarında ≥ 1 mm konkordan ST çökmesi.
EKG Örneği
Yazar Katkıları
302
7.10. Wellens Sendromu
Klinik Önemi
Wellens sendromu sol ön inen arterde (LAD) tıkanıklık için hayli spesifik olan V2-3’te derin olarak ters dönmüş bifazik T
dalgapatternidir.
Hastalar EKG çekildiği zaman ağrısız olabilmekte ve kardiyak enzimleri normal ve hafifçe artmış olabilmektedir; buna
rağmen birkaç gün veya hafta içerisinde yaygın anterior duvar MI için çok yüksek risk altındadırlar.
Kritik LAD darlığına bağlı, bu hastalar genellikle invaziv tedaviye ihtiyaç duyarlar, medikal tedaviden fayda görmezler ve
uygunsuz olarak stres testi yapılırsa MI veya kardiyak arrest geçirebilirler.
Tanı Kriterleri
Rhinehart ve ark. (2002) Wellens Sendromu için aşağıdaki tanı kriterlerini tanımlamıştır:
V2-3’te derin ters dönmüş veya bifazik T dalgaları (V1-62ya kadar yayılabilir).
İzoelektrik veya minimal eleve ST segmenti (< 1mm).
Prekordiyal Q dalgası olmaması.
Prekordiyal R dalga progresyonunun korunmuş olması.
Yakın zamanlı anjina öyküsü.
EKG patterninin ağrısız dönemde mevcut olması.
Normal veya hafif yükselmiş kardiyak enzimler.
Wellens sendromundaki T dalga anormalliğinin iki patterni mevcuttur:
Tip A = Başlangıçta pozitif ve bitiş kısmında negatiflik ile birlikte bifazik (vakaların %25’i).
Tip B = derin ve simetrik olarak ters dönmüş (vakaların %75’i).
T dalgaları zaman içerisinde Tip A’dan Tip B’ye dönüşmektedir
Bifazik T dalgaları (Tip A)
303
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Derince ters dönmüş T dalgaları (Tip B)
304
De Zwaan C, Bär FW, Wellens HJ orjinal sayfasından Wellens EKG patternleri sınıflandırması. Miyokard infarktüsü tehditi
nedeniyle hastaneye yatırılmış hastalarda sol ön inen arterde kritik darlığa işaret eden karakteristik elektrokardiyografik
pattern . Am Heart J. 1982 Apr;103(4 Pt 2):730-6.
305
Örnek EKG’ler
Örnek 1
Örnek 2
306
Örnek 3
Örnek 4
307
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Bu hastane öncesi EKG hastada hala göğüs ağrısı ve soğuk terleme semptomları mevcut iken çekildi.
belirgin prekordiyal ST elevasyonları ve inferior resiprokal değişiklikler ile birlikte anterolateral STEMI’nin aşikar
belirtileri görülmektedir.
Hastaneye varışta semptomların gerilemesi Wellens EKG’sine dönmesi LAD’nin reperfüzyonuna işaret etmektedir.
Örnek 5
Bu fantastik EKG dizisi (paramedik Andrew Bishop tarafından gönderildi) göğüs ağrısı olan orta yaşlı bir hanımda LAD
tıkanıklığı, reperfüzyon ve tekrar tıkanıklığının kekeleme patternini göstermektedir. Hastane öncesinden kateter
laboratuvarına kadar geçen 45 dakikalık dönemde EKG’ler kronolojik olarak sunulmuştur.
(b)Ağrının gerilemesi
308
(c) Göğüs ağrısı ve soğuk terlemenin tekrar etmesi
309
Wellens Sendromunda Ayırıcı Tanı
Wellens sendromunda T dalga morfolojisi sıklıkla yeterince ayırt ettirici olmakla birlikte, prekordiyal T dalga inversiyonuna
benzer patternler ortaya çıkartabilen şunlar dahil diğer birkaç durum da mevcuttur:
Pulmoner emboli
Sağ dal bloğu
Sağ ventriküler hipertrofi
Sol ventriküler hipertrofi
Hipertrofik kardiyomiyopati
Kafaiçi basınç artışı
Normal pediatrik EKG
Persistan juvenil T dalga patterni
Brugada sendromu
Hipokalemi
Wellens mi?
Bu EKG ilk olarak Wellens sendromu örneği olarak yüklendi. Ne diyorsunuz?
310
Bu örnek için ne düşünüyorsunuz?
311
7.11. Sol Ventriküler Anevrizma
Özet
Akut STEMI’yi takiben 2 haftanın üzerinde bir süreçte, Q dalgaları devam ederken ve T dalgaları genellikle düzleşir veya
ters dönerken ST segmentleri izoelektrik hatta doğru yer değiştirir.
Bunun yanında, anterior STEMI’li hastaların %60’ında ve inferior STEMI’li hastaların %10’unda bir miktar ST elevasyonu
kalır.
Mekanizmanın akut MI’ı takiben inkomplet reperfüzyon ve transmural skar oluşumu ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Bu EKG patterni ekokardiyografide ventrikül duvarının paradoksal haraketi ile birliktedir (ventriküler anevrizma).
Tipik sol ventrikül anevrizması morfolojisi. Şekil Edhouse, Brady ve Morris’ten (2002) alınmıştır.
Persistan anterior ST elevasyonu (STEMI’den > 2 hafta sonra) artı patolojik Q dalgaları ventriküler anevrizma tanısı için
%38 duyarlılık ve %84 özgüllüğe sahiptir.
312
Klinik Önemi
Nedenleri
Göğüs ağrısı ile başvuran ve EKG’sinde ST elevasyonu olan hastalarda sol ventriküler anevrizma (“eski MI”) ve akut
STEMI ayrımını yapabilmek yaşamsal öneme sahiptir.
Sol ventriküler anevrizma lehine olan faktörler
Önceki EKG’ler (eğer mevcutsa) ile aynı EKG.
Dinamik ST segment değişikliği yokluğu.
Resiprokal ST depresyonu yokluğu.
Düzgün şekilli Q dalgaları.
Akut STEMI lehine olan faktörler
Önceki EKG’ler ile karşılaştırıldığında yeni ST değişiklikleri.
Dinamik – progresif EKG değişiklikleri – seri EKG takiplerinde ST elevasyonu derecesi artar.
Resiprokal ST depresyonu.
Yüksek klinik STEMI şüphesi – devam eden iskemik göğüs ağrısı, toksik görünümlü hasta (ör. solgun, terli), hemodinamik
instabilite.
Diğer ayırıcı özellikler
T dalgasının QRS kompleksine oranı sol ventrikül anevrizması ve akut STEMI’yi birbirinden ayırmak için ek bir yöntem
olarak önerilmektedir:
Tüm prekordiyal derivasyonlarda < 0.36 T dalga / QRS oranı sol ventrikül anevrizması lehinedir.
Herhangi bir prekordiyal derivasyonda > 0.36 T dalga/QRS oranı anterior STEMI lehinedir.
313
EKG Örnekleri
Örnek 1
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
314
BÖLÜM 8. PREMATÜR KOMPLEKSLER
Atriyal Ektopik Vuru, Prematür Atriyal Kompleks (PAC), Atriyal ektopi, Atriyal Ekstrasistol, Atriyal prematür vuru, Atriyal
prematür depolarizasyon olarak da bilinir.
Atriyum içerisindeki ektopik bir odaktan kaynaklanan prematür vuru.
İletim sisteminin içerisindeki pacemaker hücrelerin spontan depolarizasyon oluşturabilme yeteneği vardır.
Depolarizasyon hızı, tepeden aşağıya doğru azalır: sinoatrial düğümde en hızlı, ventriküller içerisinde en yavaştır.
Ek pacemakerlardan çıkan ektopik impulslar normalde yukarısındaki daha hızlı impulslar tarafından baskılanır.
Bununla birlikte, eğer ektopik odak yeterince erken – bir sonraki sinüs impulsının ulaşmasından önce – depolarize
olursa, prematür bir kontraksiyon üretmek üzere ventriküllerden kaçak vuru ortaya çıkabilir.
Prematür kontraksiyonlar (“ektopik”) orijinlerine göre sınıflandırılırlar: atrial (PAC), nodal (PJC) ya da ventriküler (PVC).
315
Elektrokardiyografik Özellikler
Sınıflandırma
Patternler
Klinik Önemi
Prematür atrial vurular genellikle araştırma ya da tedavi gerektirmeyen normal elektrofizyolojik bir olgudur.
Sık prematür atrial vurular çarpıntı ve kalpte vurunun atlandığı hissine yol açabilir.
Altta yatan predispozan faktörlerin olduğu hastalarda (sol atrial genişleme, iskemik kalp hastalığı, WPW), prematür
erken vuru, reentran taşidisritmi oluşumunu tetikleyebilir (ör.AF, flutter, AVNRT, AVRT).
316
Nedenleri
Sık veya semptomatik prematür atriyal vurular şunlara bağlı ortaya çıkabilmektedir:
Anksiyete
Sempatomimetikler
Beta agonistler
Aşırı kafein
Hipokalemi
Hipomagnezemi
Digoksin toksisitesi
Miyokardiyal iskemi
EKG Örnekleri
Örnek 1
Örnek 2
317
Örnek 3
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
318
8.2. Prematür Kavşak Kompleksi (PJC)
Kavşak Ektopik Vurusu, Kavşak Ekstrasistolleri, Kavşak Prematür Vurusu, Kavşak Prematür Depolarizasyonları olarak da
bilinir.
Tanım
İletim sistemi boyunca pacemaker hücre grupları spontan depolarizasyon oluşturma kapasitesine sahiptir.
Depolarizasyon hızı tepeden aşağıya doğru azalır: sinoatriyal düğümde en hızlı, ventriküller içerisinde en yavaş.
Ek pacemakerlardan çıkan impulslar normalde yukarısındaki daha hızlı impulslar tarafından baskılanır.
Bununla birlikte, eğer ektopik bir odak yeterince erken depolarize olursa- bir sonraki sinüs impulsının ulaşmasından
önce- ventrikülleri “yakalayarak” prematür kasılma oluşturabilir.
Prematür kasılmalar (“ektopikler”) kökenlerine göre sınıflandırılmıştır – atriyal (PAC), Kavşak (PJC) veya ventriküler
(PVC).
Kavşak ektopik atımları prematür atriyal komplekslerden veya prematür ventriküler komplekslerden çok daha nadirdir.
AV düğüm bölgesinden çıkar, dolayısıyla ventriküller genellikle normal şekilde aktive olur.
319
Elektrokardiyografik Özellikler
Retrograd P dalgası.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
EKG Örneği
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
320
8.3. Prematür Ventriküler Kompleks (PVC)
Ventriküler ektopi, ventriküler ekstrasistol, ventriküler prematür vuru, ventriküler prematür depolarizasyon olarak da
bilinir.
Tanım
İletim sistemi boyunca pacemaker hücre grupları spontan depolarizasyon oluşturma kapasitesine sahiptir.
Depolarizasyon hızı yukarıdan aşağı doğru azalmaktadır: sinoatriyal düğümde en hızlı; ventriküller içerisinde en yavaştır.
Ek pacemakerlardan çıkan ektopik impulslar normalde yukarısındaki kendisinden daha hızlı olanlar tarafından baskılanır.
Bununla birlikte, eğer ektopik bir odak yeterince erken depolarize olursa- bir sonraki sinüs impulsının ulaşmasından
önce- ventrikülleri “yakalayarak” prematür kasılma oluşturabilir.
Prematür kasılmalar (“ektopikler”) kökenlerine göre sınıflandırılmıştır – atriyal (PAC), Kavşak (PJC) veya ventriküler
(PVC).
Ventriküller içerisindeki bir odaktan ektopik ateşleme His-Purkinje sistemini bypass ederek direkt olarak ventrikülleri
depolarize eder.
Bu durum kardiyak aktivitenin normal sırasını bozarak iki ventrikülün birbiri ile asenkronize aktivasyonuna yol açar.
Bunun sonucu olan ventriküller arası iletim gecikmesi süresi uzamış ve anormal morfolojide QRS kompleksleri meydana
getirir.
321
Elektrokardiyografik Özellikler
Uygun diskordans
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Tam kompensatuar duraklama ile birlikte, bir sonraki normal vuru kendinden önce gelen R-R aralığının iki katına eşit olan
bir aralıktan sonra gelir (aşağıdaki diagrama bakınız).
Retrograd yakalama ektopik impulsın AV düğümden retrograd olarak iletilerek atriyal depolarizasyon meydana getirdiği
süreci tanımlar. Bu EKG’de genellikle QRS kompleksinden sonra gelen ters P dalgası (“retrograd P dalgası”) olarak görülür.
Eğer rutin EKG’de dakikada beşten daha fazla veya sürekli monitorizasyonda saatte 10-30’dan fazla PVC mevcut ise “sık”
PVC adını alır.
Sınıflama
322
Paternler
Klinik Önemi
PVCler genellikle araştırma veya tedavi gerektirmeyen normal bir elektrofizyolojik fenomendir.
sık PVCler çarpıntıya ve kalptte “bir vurunun atlandığı” hissine neden olabilir.
Altta yatan predispozan faktörleri olan hastalarda, PVC re-entran taşidisritmi oluşumunu tetikleyebilir. – ör. VT,
AVNRT/AVRT.
Sık PVCler, “R on T” fenomenine neden olarak Torsades de Pointes gibi malign ventriküler aritmi gelişimini predispoze
edebilen uzamış QTc durumu hariç genellikle iyi huyludur.
Nedenleri
Örnekler
Multifokal PVCler
Ventriküler Bigemine
Ventriküler Kuadrigemine
324
BÖLÜM 9. AKS SAPMALARI
325
Sol Aks Sapmasını Tanıma
Nedenleri
Sol anterior fasiküler blok
Sol dal bloğu
Sol ventriküler hipertrofi
İnferior MI
Ventriküler ektopi
Pace ritmi
Wolff – Parkinson White Sendromu
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
326
9.2. Sağ Aks Sapması
Tanım
327
I. derivasyon ve aVL’de QRS negatiftir (sominant S dalgası).
Sağ aks sapması: III. derivasyon ve aVF pozitif, I. derivasyon ve aVL negatif.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Nedenleri
328
BÖLÜM 10. DİLATASYON VE HİPERTROFİLER
Elektrokardiyografik kriterler
Sağ atriyal genişleme şu amplitüdler ile birlikte sivri P dalgaları (P pulmonale) meydana getirir:
İnferior derivasyonlarda > 2.5 mm (II, III, aVF)
V1 ve V2’de > 1.5 mm
Nedenleri
329
Örnekler
Sağ atriyal genişleme: II, III, aVF’de P dalga amplitüdü > 2.5 mm
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
330
10.2. Sağ Ventriküler Hipertrofi
Elektrokardiyografik Özellikler
Tanısal Kriterler
+110º veya daha fazla sağ aks sapması.
V1’de dominant R dalgası (> 7 mm uzunluk veya R/S oranı > 1).
V5 veya V6’da dominant S dalgası (> 7 mm derinlik veya R/S oranı < 1).
QRS düresi < 120 ms (sağ dal bloğuna bağlı olmayan değişiklikler).
Destekleyici Kriterler
Sağ atriyal genişleme (P pulmonale).
Sağ ventrikül gerilme patterni = Sağ prekordiyal (V1-4) ve inferior (II, III, aVF) derivasyonlarda ST çökmesi / T dalga
inversiyonu.
S1S2S3 patterni = I, II ve III. derivasyonlarda dominant S dalgaları ile birlikte ileri sağ aks sapması.
Lateral derivasyonlarda derin S dalgaları (I, aVL, V5-6).
Sağ ventrikül hipertrofisinin yol açtığı diğer anormallikler
Sağ dal bloğu (komplet veya inkomplet).
Önemli. Sağ dal bloğu varlığında sağ ventrikül hipertrofisi tanısı koymak için evrensel olarak kabul görmüş bir kriter
mevcut değildir. Buna rağmen, V1’de uzun R dalgası ile birlikte inkomplet / komplet sağ dal bloğu, + 110° veya daha
fazla sağ aks sapması ve destekleyici kriterlerin varlığı (sağ ventrikül gerilme patterni veya P pulmonale gibi) sağ
ventrikül hipertrofisi için anlamlı kabul edilebilir.
Nedenleri
Pulmoner hipertansiyon
Mitral stenoz
Pulmoner emboli
Kronik akciğer hastalığı (cor pulmonale)
Konjenital kalp hastalığı (ör. Fallot Tetratolojisi, pulmoner stenoz)
Aritmojenik sağ ventriküler kardiyomiyopati
331
EKG Örnekleri
Örnek 1
Örnek 2
Örnek 3
333
Aritmojenik sağ ventriküler kardiyomiyopatili hastada sağ ventriküler hipertrofi :
Sağ aks sapması.
V1’de R/S oranı > 1.
Sağ prekordiyal (V1-3) ve inferior (II, III, aVF) derivasyonlarda T dalga inversiyonu ve ST çökmesi ile birlikte sağ ventrikül
gerilme patterni.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
334
10.3. Sağ Ventriküler Gerilme (Strain)
Elektrokardiyografik Özellikler
Nedenleri
Akut veya kronik sağ ventriküler hipertrofi veya dilatasyon durumunda artmış pulmoner arter basınçları ile birliktelik
göstermektedir.
Pulmoner hipertansiyon
Mitral stenoz
Pulmoner emboli
Kronik akciğer hastalığı (cor pulmonale)
Konjenital kalp hastalığı (ör. Fallot Tetratolojisi, pulmoner stenoz)
Aritmojenik sağ ventriküler kardiyomiyopati
335
EKG Örnekleri
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
336
10.4. Sol Atriyal Genişleme
Özet
Sol atriyal genişleme, sol atriyumda basınç veya volüm artmasına bağlıdır.
Sıklıkla atriyal fibrilasyon oluşturmaktadır.
Elektrokardiyografik Kriterler
Sol atriyal genişleme, II. derivasyonda geniş, çift başlı P dalgaları oluşturur ve V1’de P dalgasının sonundaki negatif bölümü
genişletir.
Tanısal kriterleri şunlardır:
II. Derivasyonda
İki tepe arası > 40 ms çift başlı P dalgası
Toplam P dalga süresi > 110 ms
V1’de
Terminal negatif kısmı 40 ms süresinden uzun bifazik P dalgası
Terminal negatif kısmı 1 mm’den daha derin bifazik P dalgası
Nedenleri
Tek başına:
Klasik olarak mitral stenoz ile birlikte görülmektedir.
Sol ventrikül hipertrofisi ile ilişkili olarak:
Sistemik hipertansiyon
Aort stenozu
Mitral yetmezlik
Hipertrofik kardiyomyopati
Örnekler
II. derivasyonda, iki tepesi arası süre > 40 ms olan, geniş ( >110 ms), çift başlı P dalgaları (P mitrale)
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
337
V1’de 40 ms süresinden uzun P dalgası terminal kısmı
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
338
10.5. Sol Ventriküler Hipertrofi (LVH)
Özet
Aort stenozu ve hipertansiyon gibi durumlara sekonder aşırı basınç yüklenmesine yanıt olarak sol ventrikül hipertrofiye
olur.
Bu sol taraf EKG derivasyonlarında (I, aVL, V4-6) artmış R dalga amplitüdü ve sağ taraf EKG derivasyonlarında (III, aVR,
V1-3) artmış S dalga derinliği ile sonuçlanır.
Kalınlaşan sol ventrikül duvarı lateral derivasyonlarda uzamış depolarizasyona (artmış R dalga piki) ve gecikmiş
repolarizasyona (ST ve T dalga anormallikleri) yol açar.
LVH tanısı için aşağıda birkaçı özetlenmiş olan sayısız kriter mevcuttur.
En yaygın kullanılan Sokolov-Lyon kriterleridir (V1’de S dalga derinliği + V5-6’da en uzun T dalga yüksekliği > 35 mm).
LVH için tanısal kabul edilebilmesi için voltaj kriterleri non voltaj kriterleri tarafından desteklenmelidir.
Voltaj kriterleri
Ekstremite derivasyonları
I.derivasyon’daki R dalgası + III. derivasyondaki S dalgası > 25 mm.
aVL’de R dalgası > 11 mm.
aVF’de R dalgası > 20 mm.
aVR’de S dalgası > 14 mm.
Prekordiyal derivasyonlar
V4, V5 veya V6’da R dalgası > 26 mm.
V5 veya V6’daki R dalgası artı V1’deki S dalgası > 35 mm.
Prekordiyal derivasyonlarda en büyük R dalgası artı S dalgası > 45 mm.
339
LVH’da görülen ek EKG değişiklikleri
Voltaj kriterleri ile LVH: V2’de S dalgası + V5’te S dalgası > 35 mm.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
340
EKG Örnekleri
Örnek 1
341
Örnek 2
342
Örnek 3
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
343
10.6. Biatriyal Genişleme
Dikkat! Bu sayfayı okumadan önce, atriyal genişlemenin temel açıklamaları için P dalgasına giriş yazımızı okuyunuz.
Tanım
Aynı EKG üzerinde hem sağ hem sol atriyal genişleme kriterleri varlığında biatriyal genişleme tanısı konur.
II ve V1 derivasyonlarında sağ, sol ve biatriyal genişleme durumlarındaki P dalga değişiklikleri aşağıdaki şemada
özetlenmiştir:
Elektrokardiyografik Kriterler
Biatriyal genişleme tanısı için sağ atriyal genişleme ve sol atriyal genişleme kriterlerinin, DII, V1 veya bunların
kombinasyonlarında bulunması gerekmektedir.
II. derivasyonda
344
V1’de
Nedenleri
345
Örnek EKG’ler
Örnek 1
346
10.7. Biventriküler Hipertrofi
Tanım
Elektrokardiyografik Özellikler
EKG’de birbirine zıt kuvvetlerle gösterilen sol ve sağ ventriküler birbirini söndürme eğiliminde olduğundan, biventriküler
hipertrofi tanısında EKG düşük duyarlılığa sahiptir.
Aynı EKG üzerinde hem sol ventrikül hipertrofisi (LVH), hem de sağ ventrikül hipertrofisi (RVH) bulguları olabilir –
örneğin LVH için pozitif tanısal kriterlere ek olarak RVH’ı destekleyen özellikler mevcuttur.
Katz-Wachtel fenomeni – V2-5’te geniş bifazik QRS kompleksleri – biventriküler hipertrofinin klasik EKG bulgusudur, en
sık ventrikülo-septal defektli (VSD) çocuklarda görülür.
Sol ventrikül hipertrofisi varlığında
Sağ ventrikül hipertrofisi düşündüren ek bulgular:
Sağ atriyal genişleme
QRS amplitüdü >50 mm
İkiden fazla derivasyonda uzun bifazik QRS kompleksleri.
V5-6’da derin S dalgaları.
Sağ ventrikül hipertrofisi varlığında
Sol ventrikül hipertrofisi düşündüren ek bulgular:
V2-5’te uzun R dalgaları ve derin S dalgaları.
QRS amplitüdü > 50 mm
Katz – Wachtel fenomeni
V2-5’te geniş bifazik QRS kompleksleri (uzun R dalgaları + derin S dalgaları).
347
Örnek EKG’ler
Örnek 1
348
Örnek 2
Kaynak : Swarnalatha on the Cardiac Diagnostics. Siteyi ziyaret etmek için resme tıklayınız.
Biventriküler hipertrofi
Katz- Wachtel fenomeni – prekordiyal derivasyonlarda bifazik QRS kompleksleri.
Yüksek voltaj – V2’de QRS amplitüdü > 50 mm.
LVH için voltaj kriterlerini kolaylıkla karşılıyor ve sol ventrikül gerilmesi ile ilgili özellikler mevcut (V4-6’da ST çökmesi / T
dalga inversiyonu).
Sağ atriyal genişleme bulguları – II. derivasyonda sivri P dalgaları.
349
Örnek 3
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
350
10.8. Hipertrofik Kardiyomiyopati (HKMP)
Eskiden “hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati (HOKMP)” ya da “idiyopatik hipertrofik subaortik stenoz (IHSS)” olarak
biliniyordu.
Özet
Hipertrofik kardiyomiyopati en yaygın kalıtsal kalp hastalıklarından birisidir (her 500 kişiden ≈1’ini etkilemekte) ve genç
atletlerde ani kardiyak ölümün bir numaralı sebebidir.
Sarkomer proteinlerini kodlayan birçok gende mutasyon sonucu meydana gelen heterojen bir bozukluktur (ör. beta
miyozin ağır zincir, troponin). Kalıtım, değişken penetrans gösterse de, öncelikle otozomal dominanttır. Klinik fenotip
değişkenliğini açıklayacak 150’nin üzerinde mutasyon tanımlanmıştır.
HKMP ile ilişkili en önemli anormallik, hipertansiyon veya aort stenozu gibi bir sebep yokken ortaya çıkan sol ventriküler
hipertrofidir. Sol ventrikül hipertrofisinin bozukluğunun derecesi değişkendir: hafif hipertrofi (13-15 mm) veya aşırı
miyokardiyal kalınlaşma (30-60 mm) görülebilmektedir.
En yaygın gözlemlenen patern anterior interventriküler septumda asimetrik kalınlaşmadır (= asimetrik septal hipertrofi).
Bu patern, klasik olarak, mitral kapak sistolik anterior hareketi (SAM) ve dinamik sol ventrikül çıkış obstrüksiyonu (LVOT)
ile ilişkilidir. Buna rağmen, vakaların çoğunda (%75) hipertrofik kardiyomiyopati sol ventrikül çıkış obstrüksiyonu ile
ilişkili değildir (bundan ötürü isim HOKMP’den HKMP’ye değiştirilmiştir).
Sol ventrikül hipertrofisinin diğer daha az yaygın paternleri arasında konsantrik hipertrofi (%20) ve apikal hipertrofi
(%10) bulunmaktadır.
351
Elektrokardiyografik Anormallikler
Prekordiyal voltaj artışı ve non-spesifik ST-T anormallikleriyle sonuçlanan sol ventriküler hipertrofi.
Asimetrik septal hipertrofi, lateral (V5-6, I, aVL) ve inferior (II, III, aVF) derivasyonlarda derin, dar (“hançer benzeri”) Q
dalgaları oluşturur. Q dalga morfolojisi farklı olmasına rağmen – hipertrofik kardiyomiyopatide septal Q dalgalarının
süresi < 40 ms iken infarktüste Q dalgalarının süresi tipik olarak > 40 ms’dir – eski miyokard infarktüsünü taklit edebilir.
Sol ventriküler diyastolik bozukluk, sol atriyal genişleme bulguları (“P mitrale”) ile birlikte kompensatuvar sol atriyal
hipertrofiye yol açabilir.
HKMP ve Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu arasında bir ilişki vardır: bir çalışmada WPW’ye ait EKG bulguları
HKMP’li hastaların %33’ünde görülmüştür. Her iki durumla birden ilişkili en az bir genetik mutasyon tanımlanmıştır.
Atriyal fibrilasyon ve supraventriküler taşikardiler yaygındır. Ayrıca ventriküler disritmiler de görülüp ani ölüme
sebebiyet verebilir.
Apikal HKMP
HKMP’nin bu göreceli olarak daha nadir formu en sık Japon hastalarda görülmektedir (Japonya’da tüm HKMP
hastalarının %13-25’i).
Sol ventrikül apeksinde, ventrikülografide sol ventrikül kavitesinde “mahmuz şekilli” konfigürasyona neden olan lokalize
hipertrofi mevcuttur.
Apikal HKMP’de klasik EKG bulgusu prekordiyal derivasyonlarda dev T dalga inversiyonudur.
352
Dev T dalgalarında inversiyon
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Faydalı Bilgiler
HKMP’li hastaların, ekokardiyografide sol ventrikül hipertrofisi delili olmaksızın EKG’si anormal olan ufak bir altgrubu
vardır.
Eğer bu hastalar uygun belirtiler ile (ör. göğüs ağrısı, efor dispnesi) başvurur ve karakteristik HKMP EKG’leri (sol ventrikül
hipertrofisi bulguları ve hançer benzeri Q dalgaları) mevcutsa kardiyak MRG’ye yönlendirilmelidir.
353
Örnek EKG’ler
Kelly, Mattu & Brady 2007. Kaynağa gitmek için resme tıklayınız.
Septal hipertrofi bulgusu olan klasik HKMP paterni:
Sol ventrikül hipertrofisi için voltaj kriteri.
I, aVL ve V5-6 lateral derivasyonlarında < 40 ms genişliğinde derin dar Q dalgaları.
Bu EKG, eforla gelen sersemlik ve çarpıntı şikayeti ile başvuran 30 yaşında bir erkek hastada çekilmiştir. EKG, kardiyoloji
ekibi tarafından “sol ventriküler hipertrofi, senesi belirsiz lateral infarkt” olarak yanlış şekilde yorumlandı. Hasta evine
taburcu edildi ve takiben otobüs yakalamak için koşarken gelişen VF aresti sebebiyle hayatını kaybetti. Otopside HKMP ile
uyumlu septal hipertrofi saptandı.
Öğretici Nokta
Eforla ortaya çıkan belirtilerle başvuran ve bu şekilde bir EKG’si olan genç hastalarda HKMP’yi aklınıza getirin –
“geçirilmiş lateral infarkt”ı değil!
354
Örnek 2 – Asimetrik septal hipertrofi
355
Prekordiyal derivasyonlarda dev T dalga inversiyonları.
Ters T dalgaları ayrıca inferior ve lateral derivasyonlarda da görülmektedir.
Yazar Katkıları
356
10.9. Dilate Kardiyomiyopati
Özet
Dilate kardiyomiyopati (DKMP), ventriküler dilatasyon ve global miyokardiyal disfonksiyon ile karakterize bir
miyokardiyal hastalıktır (ejeksiyon fraksiyonu < %40).
Hastalar genellikle biventriküler yetmezlik semptomları, ör. yorgunluk, dispne, bilek ödemi, ile başvurur.
İlerleyici kardiyojenik şok ya da ventriküler disritmilere bağlı yüksek mortaliteye sahiptir (2 yıllık sağ kalım = %50) (ani
kardiyak ölüm).
Nedenleri
İskemik
Dilate kardiyomiyopati genellikle masif anterior MI’ı takiben geniş miyokardiyal nekroza ve kontraktilite kaybına bağlı
ortaya çıkar.
İskemik olmayan
Elektrokardiyografik Özellikler
EKG genellikle anormal olmasına karşın, DKMP’ye özel bir EKG özelliği yoktur.
En yaygın EKG anormallikleri atriyal ve ventriküler hipertofidir – tipik olarak sol taraflı değişiklikler görülür ancak
biatriyal veya biventriküler hipertrofi bulguları da olabilir.
Ventriküler iletim gecikmesi (ör. sol dal bloğu) kardiyak dilatasyona bağlıdır.
Yaygın miyokard fibrozu, özellikle ekstremite derivasyonlarında, QRS kompleksinin voltajında azalmaya neden olabilir.
V4-6’da hipertrofi bulguları, ekstremite derivasyonlarında düşük voltaj ve QRS voltajları arasında tutarsızlık olabilir.
357
Anormal Q dalgaları en sık V1’den V4’e kadar olan derivasyonlarda görülür, miyokardiyal infarktüsü taklit edebilir
(“yalancı infarkt” paterni).
EKG Örnekleri
Örnek 1
358
Örnek 2
Örnek 3
Örnek 4
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
360
10.10. Restriktif Kardiyomiyopati
Özet
Elektrokardiyografik Özellikler
EKG Örneği
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
361
BÖLÜM 11.PERİKARDİT ve MYOKARDİT
11.1. Perikardit
Giriş
Perikardiyumun inflamasyonu (ör. viral enfeksiyonu takiben) karakteristik göğüs ağrısı (retrosternal, plöretik, düz
yatmakla kötüleşen, öne doğru oturmakla azalan), taşikardi ve dispne oluşturur.
Birlikteliğinde perikardiyal sürtünme veya perikardiyal efüzyon bulguları mevcut olabilir.
Altındaki epikardiyumu da içermesine bağlı yaygın ST segment değişiklikleri meydana gelmektedir (miyoperikardit).
Perikarditi Tanıma
Ekstremite derivasyonlarının çoğu boyunca (I, II, III, aVL, aVF) ve prekordiyal derivasyonlarda (V2-6) yaygın konkav ST
elevasyonu ve PR depresyonu.
aVR derivasyonunda (±V1) resiprokal ST depresyonu ve PR elevasyonu.
Akut perikarditte ağrı ve/veya perikardiyal efüzyona bağlı sinüs taşikardisi de yaygındır.
Önemli. ST ve PR segment değişiklikleri T-P segmenti tarafından oluşturulan bazal çizgi ile ilişkisine göre belirlenir. ST
elevasyon derecesi tipik olarak hafiftir (0.5 – 1 mm).
362
aVR’de resiprokal PR elevasyonu ve ST çökmesi.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Perikardit Evreleri
Perikardit Nedenleri
Enfeksiyöz – temel olarak viral (ör. koksaki virüsü); ara sıra bakteriyel, fungal, TB.
İmmünolojik – SLE, romatizmal ateş.
Üremi
Post miyokardiyal infarkt / Dressler sendromu.
Travma
Kardiyak ameliyatı takiben (post-perikardiyotomi sendromu).
Paraneoplastik sendromlar.
İlaç ilişkili (ör. izoniazid, siklosporin).
Post-radyoterapi.
Örnek EKG’ler
Örnek 1
363
Örnek 2
Örnek 3
364
Örnek 4
Her iki durum da konkav ST elevasyonu ile ilişkili olduğundan BER’in perikarditten ayrımı zordur.
Bu iki durumu birbirinden ayırt etmek için faydalı bir yöntem ST segment / T dalga oranına bakmaktır:
V6’da ST segment elevasyonunun vertikal yüksekliği (PR segmentinin sonundan J noktasına) ölçülerek T dalgası
amplitüdü ile karşılaştırılır.
> 0.25 oranı perikarditi destekler.
< 0.25 oranı BER’i destekler.
Örnek 2: Perikardit
Aşağıdaki iki EKG BER olan hastada perikardit geliştiğinde ne olduğunu göstermektedir: Bazal EKG askeriyeye yeni alınan 23
yaşında formda bir erkek hastanın rutin sağlık muayenesinde çekilmiştir. Sonraki EKG ise aynı hastadan birkaç ay sonra,
plöretik göğüs ağrısı sebebiyle başvurduğunda ve kendisinde perikardit saptandığında çekilmiştir.
367
Bazal EKG: Benign Erken Repolarizasyon
368
Perikardite ile STEMI karşılaştırması
aVR’de jeneralize konkav ST elevasyonu ve PR elevasyonu klasik bilgisi perikarditi ST elevasyonlu miyokardiyal infarktüsten
(STEMI) ayırt etmede güvenilir değildir.
Perikardit lokalize ST elevasyonuna neden olabilir ancak resiprokal ST çökmesi olmamalıdır (aVR ve V1’deki hariç).
STEMI de, perikardit gibi, yukarı doğru konkav ST elevasyonuna neden olabilir.
Sadece STEMI yukarı doğru konveks veya horizontal ST elevasyonuna neden olur.
DIII’te DII’den daha büyük ST elevasyonu kuvvetle STEMI’yi destekler.
PR segment çökmesi, diğer nedenlerde değil, sadece viral perikarditte güvenilirdir. Sıklıkla sadece erken geçici bir
fenomendir (sadece saatler sürer). MI ayrıca atriyal infarkta bağlı PR segment çökmesine neden olur (veya aVR’de PR
segment elevasyonu).
Hikayeye de güvenemezsiniz – STEMI pozisyonel veya plöretik ağrıya da neden olabilir. Perikardiyal sürtünme sesi.
Perikarditi STEMI’den ayırt etme basamakları:
1. aVR veya V1’den başka derivasyonda ST çökmesi var mı? Bu bir STEMI’dir.
2. Yukarı doğru konveks veya horizontal ST elevasyonu var mı? Bu bir STEMI’dir.
3. DIII’te DII’den daha büyük ST elevasyonu var mı? Bu bir STEMI’dir.
4. Şimdi multipl derivasyonda PR çökmesi arayın.. bu perikarditi destekler (özellikle sürtünme sesi varsa!).
Göğüs ağrısı olan hastada seri EKG çekin – nesneler zaman içerisinde daha belirgin hale gelebilir!
Yazar Katkıları
369
11.2. Miyokardit
Özet
Miyokardit nedenleri
Miyokarditte EKG
370
EKG Örnekleri
Örnek 1
Örnek 2
Yazar Katkıları
371
BÖLÜM 12. EKG DALGA BOZUKLUKLARI
Mekanizma
372
Nedenleri
EKG Örnekleri
Örnek 1
373
Örnek 2
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
374
12.2. Elektriksel Alternans
Ardışık QRS komplekslerinin yüksekliği değişkenlik gösterdiğinde elektriksel alternanstan bahsedilir. En önemli nedeni,
değişken QRS voltajının büyük miktarda sıvı ile dolu kalbin ileri geri haraketi ile oluştuğu masif perikardiyal efüzyondur.
Masif perikardiyal efüzyon şu triadı oluşturur:
Düşük voltaj
Taşikardi
Elektriksel alternans
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
375
12.3. Ventriküller Arası İleti Gecikmesi (QRS
genişlemesi)
Tanım
Nedenleri
376
Ayırıcı Tanı
Ventriküler Ritimler
Ventriküler taşikardi
Akselere idiyoventriküler ritim
Ventriküler kaçış ritmi
Ventriküler pace ritmİ
377
12.4. R Dalgası Tepe Süresi
Tanım
Lateral derivasyonlarda (V5-6) Q veya R dalga başlangıcından R dalgasının tepe noktasına kadar geçen süredir.
Sol ventrikül endokardından epikard yüzeyine uyarının yayılması için geçen süreyi gösterir.
R dalgası tepe süresi > 45 ms olursa uzamış kabul edilir.
Sol anterior fasiküler bloğa bağlı aVL’de uzamış R dalga pik süresi.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
378
12.5. R Dalga Progresyon Kaybı
Nedenleri
Geçirilmiş anteroseptal MI
Sol ventriküler hipertrofi
Uygunsuz elektrod yerleşimi (ör. V1 ve V3’ün yer değiştirmesi).
Dilate kardiyomiyopati
Normal varyant olabilir.
EKG Örnekleri
Örnek 1
379
Örnek 2
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
380
BÖLÜM 13. ELEKTROLİT ve METABOLİK
BOZUKLUKLAR
13.1. Hipokalemi
Özet
Tanımlar
381
Hipokalemide T dalga inversiyonu ve belirgin U dalgaları
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Yararlı İpuçları
Hipokalemi sıklıkla malign ventriküler aritmi riskini arttıran hipomagnezemi ile ilişkilidir.
Aritmisi olan tüm hastalarda potasyum ve magnezyum düzeyini kontrol edin.
Miyokardı stabilize edip aritmilere karşı korumak için potasyumu 4.0 – 4.5 mEq/L ve magnezyumu > 1.0 mEq/L düzeyine
çıkartın – bu çoğu koroner yoğun bakım ve yoğun bakım ünitesinde standart uygulamadır.
382
EKG Örnekleri
Örnek 1
383
Örnek 2
384
Örnek 3
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
385
13.2. Hiperkalemi
Özet
Tanımlar
Serum potasyumunun > 5.5 meq/L olması repolarizasyon anormallikleri ile ilişkilidir:
Sivri T dalgaları (genellikle hiperkaleminin en erken EKG bulgusudur)
Serum potasyumunun > 6.5 meq/L olması atriyumun ilerleyici paralizisi ile ilişkilidir:
P dalgası genişler ve yassılaşır
PR segmenti uzar
Sonunda P dalgaları kaybolur
Serum potasyumunun > 7.0 meq/L olması iletim anormallikleri ve bradikardi ile ilişkilidir:
Değişik QRS morfolojisi ile birlikte uzamış QRS intervali
Yavaş nodal ve ventriküler kaçış ritimleri ile birlikte ileri derece AV blok
İletim bloğunun herhangi bir tipi (dal bloğu, fasiküler blok)
Sinüs bradikardisi veya yavaş AF
Sinüs dalga görünümü oluşması ( pre-terminal bir ritim)
Serum potasyumunun > 9.0 meq/L olması şunlara bağlı kardiyak arreste neden olur:
Asistoli
Ventriküler fibrilasyon
Değişik, geniş kompleks ritim ile birlikte NEA
Uyarı! Bazı hastalarda serum potasyum düzeyleri EKG değişiklikleri ile yakın korelasyon göstermez. Göreceli olarak
normal EKG’si olan hastalar hala ani kardiyak arrest geçirebilir.
386
Sivri T dalgaları
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ecg
Uzamış PR segmenti
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
P dalga kaybı
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Bradikardi
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
387
Sinüs dalgası
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Kullanışlı ipuçları
Yeni bradiaritmi veya AV bloğu olan, özellikle böbrek yetmezlikli, diyalize giren veya ACE inhibitörü, potasyum tutucu
diüretik veya potasyum takviyesi içeren herhangi bir ilaç kullanan hastalarda hiperkalemiden şüphelenin.
Hiperkalemi tedavisinin mükkemmel bir analizi için Scott Weingart’ın ses yayınına göz atmanızı tavsiye ederiz.
EKG Örnekleri
Örnek 1
388
Örnek 2
Örnek 3
389
Örnek 4
Örnek 5
390
Örnek 6
Tanımlar
Normal düzeltilmiş serum kalsiyum düzeyi = 2.2 – 2.6 mmol/L. (8.8 – 10.4 mg/dl)
Hafif-orta hipokalsemi = 1.9 – 2.2 mmol/L. (7.6 – 8.8 mg/dl)
Ciddi hipokalsemi = < 1.9 mmol/L. (< 7.6 mg/dl)
Nedenleri
Hipoparatiroidizm
Vitamin D eksikliği
Akut pankreatit
Hipomagnezemi
Diüretikler (furosemide)
Psödohipoparatiroidizm
Konjenital bozukluklar (ör. DiGeorge sendromu)
Kritik hastalık (ör. Sepsis)
Hatalı ölçüm (ör. EDTA’lı kan tüpü)
392
Semptomlar
Nöromusküler anstabilite
Karpopedal spazm
Tetani
Chvostek’in bulgusu
Trousseau’nün bulgusu
Nöbet
EKG Değişiklikleri
Örnek 1 – Hipoparatiroidizmli (tiroidektomi sonrası) ve serum düzeltilmiş kalsiyum düzeyi 1.40 mmol/L olan hastada Qtc
500ms.
393
Örnek 2 – Di George sendromlu ve serum kalsiyum düzeyi 1.32 mmol/L olan hastadaQT uzaması.
394
13.4. Hiperkalsemi
Belirgin QT kısalmasına (260 ms) yol açan hiperkalsemi. Şekil Kyuhyun (K.) Wang’ın mükemmel elektrokardiyografi
atlasından alınmıştır.
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG basics
Tanımlar
395
Ciddi hiperkalseminin (4.1 mmol/lt) neden olduğu Osborn dalgaları. Görüntü Otelo & Renihan’dan alınmıştır (Aşağıdaki
referanslara bakınız).
Hiperkalsemi nedenleri
396
Ciddi bir hiperkalsemi vakası
Bu EKG paratiroid adenoması olan, acil servise 6.1 mmol/lt serum kalsiyum düzeyi ile genel durum bozukluğu ile başvuran
41 yaşında erkek hastaya aittir. Bu EKG’nin çekilmesinin üzerinden uzun süre geçmeden hasta VF arreste girmiştir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
397
13.5. Hipomagnezemi
Tanımlar
EKG Değişiklikleri
Hipomagnezemi ile birlikte görülen primer EKG anormalliği uzamış QTc dir.
Bunun hipomagnezemiye has bir etki mi yoksa eşlik eden hipokalemiye mi bağlı olduğu kesin olmasa da hipomagnezemi
durumunda atriyal ve ventriküler ektopi, atriyal taşiaritmiler ve torsades de pointes görülmektedir.
Bununla beraber, iv bolus şeklinde 2 g magnezyum torsades de pointesin standart acil tedavisi iken, serum
magnezyumunu > 1.0 mmol/L’ye yükseltmek (beraberinde serum potasyumunun da > 4.0 mmol/L’ye yükseltilmesi ile)
ektopi ve supraventriküler taşiaritmiyi baskılamada sıklıkla etkilidir.
Yazar Katkıları
398
13.6. Hipotiroidizm
Elektrokardiyografik Özellikler
Mekanizma
EKG Örnekleri
399
Bu EKG, koma, hipotermi, ciddi bradikardi ve inotroplara dirençli hipotansiyon ile yoğun bakıma sevk edilen 79-yaş
erkek bir hastanın başvuru anındaki EKG’sidir.
Tespit edilemeyecek düzeyde düşük T4 ve belirgin TSH yükselmesi mevcuttu.
EKG’de, ciddi miksödemin tipik özelliği olan QRS voltaj düşüklüğü (özellikle ekstremite derivasyonlarında), belirgin
bradikardi (30 vuru/dak) ve yaygın T dalga inversiyonu görülmektedir.
400
Örnek 3 – Miksödem
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
401
13.7. Hipertiroidizm
Elektrokardiyografik Anormallikler
Mekanizma
Tirotoksikozdaki EKG değişiklikleri temelde artmış sempatik sinir sistemi aktivitesine ve tiroid hormonunun miyokard
üzerindeki uyarıcı etkisine bağlıdır.
Atriyal doku, tiroid hormonunun etkilerine çok duyarlıdır, bu sebeple atriyal disritmiler çoğunluktadır.
Faydalı Bilgiler
Açıklanamayan sinüs taşikardisi veya atriyal fibrilasyonu olan hastalarda tirotoksikoz delili olabilecek TSH ve T4
bakılmalıdır.
Tirotoksik atriyal taşidisritmiler IV beta blokörler ile tedavi edilmektedir (ör. IV boluslar ile titre edilen propranolol veya
esmolol infüzyonu).
402
Örnek EKG’ler
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
403
13.8. Hipotermi
Bu EKG hipoterminin klasik özelliklerini göstermektedir : bradikardi, Osborn dalgaları ve titreme artefaktı.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Tanımlar
404
1. Bradiaritmiler
Hipotermili hastalar aşağıdakiler dahil birkaç çeşit bradiaritmi ile prezente olabilir:
Sinüs bradikardi (belirgin olabilir).
Yavaş ventriküler yanıtlı atriyal fibrilasyon.
Yavaş nodal ritim.
Değişen derecelerde AV blok (1.-3.).
405
2. Osborn Dalgaları
406
Ciddi hipotermide belirgin Osborn dalgaları.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
3. QT Uzaması
407
4. Titreme Artefaktı
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
408
BÖLÜM 14. TOKSİKASYONLAR
En yaygın T dalga anormalliği başında negatif sapma ve sonunda pozitif sapma ile birlikte bifazik T dalgasıdır. Bu genellikle
dominant R dalgası olan derivasyonlarda görülmekedir (ör. V4-6). T dalgasının ilk bölümü tipik olarak çökmüş ST
segmentinin devamı şeklindedir. Sondaki pozitif defleksiyon pik yapmış olabilir, veya üzerine gelmiş belirgin U dalgası
olabilir.
409
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Mekanizma
Digoksinin terapotik dozlarında görülen EKG’de digoksin etkisi bulguları şunlara bağlıdır:
Atriyum ve ventrikül refrakter periodlarında kısalma – ST segmentlerini, T dalgaları ve U dalgalarını etkileyen sekonder
repolarizasyon anormallikleri ile birlikte kısa QT intervali oluşturur.
AV düğümde artmış vagal etki – uzamış PR aralığına neden olur.
Önemli. EKG’de digoksin etkisi varlığı digoksin toksisitesi belirteci değildir. Sadece hastanın digoksin kullandığını
gösterir.
EKG Örnekleri
Örnek 1
410
Örnek 2
411
Örnek 4
Örnek 5
412
Digoksin etkisi:
Sarkık ST çökmesi I, II, III, aVF ve V5-6’da açıkça ortadadır.
Sık prematir ventriküler kompleksler (PVC), digoksin toksisitesini akla getirmektedir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
413
14.2. Digoksin Toksisitesi
Klinik Özellikler
Elektrokardiyografik Özellikler
Digoksin, artmış otomatisiteye (artmış hücreiçi sodyum) ve azalmış AV iletime bağlı (AV düğümde artmış vagal etki)
birçok disritmiye neden olur.
Digoksin toksisitesinde görülen klasik disritmi yavaş ventrikül yanıtlı supraventriküler taşikardi (artmış otomatisiteye
bağlı) kombinasyonudur, ör. ‘bloklu atriyal taşikardi’.
Digoksin zehirlenmesinde görülen diğer aritmiler şunlardır:
Ventriküler bigemine ve trigeminenin de dahil sık prematür ventriküler kompleksler (en yaygın anormallik).
Sinüs bradikardisi veya yavaş AF.
AV bloğun herhangi bir tipi (1. derece, 2. derece & 3. derece).
Düzenli hale gelmiş AF = tam kalp bloğu, nodal veya ventriküler kaçış ritmi ile birlikte AF.
Polimorfik ve çift yönlü (bidireksiyonel) VT’nin de dahil olduğu ventriküler taşikardiler.
EKG Örnekleri
Örnek 1 – Bigemine
Ventriküler bigemine paterninde sık prematür ventriküler kompleksi ile birlikte sinüs ritmi.
414
Örnek 2 – Bloklu “paroksismal” atriyal taşikardi
416
Örnek 7 – Çift yönlü VT
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
417
14.3. Beta-Blokör ve Kalsiyum-Kanal Blokörü
Toksisitesi
İlgili Ajanlar
Sinus bradikardisi.
1. , 2. , 3. Derece AV blok.
Nodal bradikardi.
Ventriküler bradikardi.
Uzamış PR aralığı beta blokör ya da kalsiyum kanal blokör toksisitesinin erken bulgusu olabilir – belirgin bradikardi
yokluğunda bile.
Özellikli Ajanlar
418
EKG Örnekleri
Örnek 1
419
Örnek 2
Örnek 3
421
Örnek 5 – Propranolol zehirlenmesi
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
422
14.4. Trisiklik Antidepresan Doz Aşımı (Sodyum
Kanal Blokörü Toksisitesi)
Özet
EKG şunlar gibi sodyum kanal blokörü ile zehirlenmelerin acil tanısında yaşamsal öneme sahiptir:
Trisiklik antidepresanlar (=en yaygın)
Tip Ia antiaritmikler (kinidin, prokainamid)
Tip Ic antiaritmikler (flekainid, enkainid)
Lokal anestezikler (bupivakain, ropibakain)
Antimalaryaller (klorakin, hidroksiklorakin)
Dekstropropoksifen
Propranolol
Karbamazepin
Kinidin
Sodyum kanal blokörü ile zehirlenmenin iki temel yan etkisi nöbet ve ventriküler ritim bozukluklarıdır (santral sinir
sisteminde ve miyokardda sodyum kanal blokajına bağlı).
Faydalı bilgi: Kasıtlı olarak kendi kendini zehirleme ile başvuran tüm hastalarda (ya da etyolojisi bilinmeyen GKS
değişikliği) TCA doz aşımını görüntülemek için EKG çekilmelidir.
423
Sodyum Kanal Blokajının Elektrokardiyografik Özellikleri
Kardiyotoksisite Bulguları (EKG değişiklikleri) ile Birlikte Anlamlı Trisiklik Doz Aşımının (> 10 mg/kg) Yönetimi
Hastalar havayolu yönetimi ve resüsitasyon için ekipmanın bulunduğu monitorize alanda yönetilmelidir.
IV yol açın, yüksek akımda oksijen sağlayın ve monitorizasyon ekipmanlarını bağlayın.
100 mEq IV sodyum bikarbonat verin; kan basıncı yükselene ve QRS kompleksleri daralmaya başlayana kadar birkaç
dakikada bir tekrarlayın.
Mümkün olan en kısa sürede entübe edin.
7.50 – 7.55 PH’ı sağlayana kadar hiperventile edin.
424
Havayolu güvenliği sağlandıktan sonra, nazogastrik tüp yerleştirin ve 50g (1g/kg) aktif kömür verin.
Nöbetleri iv benzodiazepin (ör. diazepam 5-10 mg) ile tedavi edin.
Hipotansiyonu bolus kristaloid ile tedavi edin (10-20 mL/kg). Bu kan basıncını düzeltmede başarısız olursa vasopressör
başlamayı göz önünde bulundurun (ör. noradrenalin infüzyonu).
Aritmi meydana gelirse, ilk adım daha fazla sodyum bikarbonat vermektir. PH > 7.5 olduğunda Lidokain (1,5 mg/kg)
üçüncü plan ajandır.
Ia (prokainamid) ve Ic (flekainid) antiaritmikler, beta blokörler ve amiodarondan hipotansiyon ve ileti bozukluklarını
daha da kötüleştirebileceklerinden kaçınınız.
Tedavinin devamı için hastayı yoğun bakıma alın.
Örnek EKGler
425
Örnek 1b – Kötüleşen TCA toksisitesi
426
Örnek 2 – Masif TCA doz aşımı
427
Örnek 4 – Flekainid doz aşımı
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
428
14.5. Karbamazepin Kardiyotoksisitesi
Karbamazepin ağır doz aşımı (>> 50 mg/kg) hızlı sodyum kanal blokajına bağlı kardiyotoksisiteye neden olur. EKG’de hafif
QRS genişlemesi ya da 1. derece AV blok olarak saptanabilir. EKG değişiklikleri genellikle TCA doz aşımı durumunda
görülenler kadar dramatik değildir.
EKG Örnekleri
Örnek 1a
429
Örnek 1b
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
430
14.6. Ketiapin Toksisitesi
Klinik Özellikleri
Ketiapin (ikinci kuşak atipik antipsikotik) avustralyada toksik komanın önde gelen nedenidir.
Doz aşımının temel toksik etkileri arasında koma, antikolinerjik deliryum, uzamış Qtc ve hızlı sinüs taşikardisi
bulunmaktadır.
>3 gr dozlar koma ile birliktelik göstermnektedir.
Uzamış Qtc’ye rağmen, Torsades de Pointes meydana gelmez (aşağıya bakın).
Benzer patternde klinik ve EKG özellikleri olanzapin ve klozapin gibi diğer atipik antipsikotikler ile birlikte de
görülebilmektedir.
QT uzatan ajanlar ile akut zehirlenme durumunda, TdP riski düzeltilmiş Qtden çok absolü QT aralığı ile daha uygun
olarak tanımlanabilmektedir.
Daha doğru şekilde, TdP riski hem absolü QT aralığı hem de eş zamanlı kalp hızı göz önünde bulundurularak
tanımlanmaktadır (aynı EKG trasesi üzerinde).
Bu değerler daha sonra hastanın TdP riski altında olup olmadığını belirlemek için QT nomogramı (aşağıda) üzerinde
işaretlenir.
Çizginin üzerine denk gelen QT aralığı-kalp hızı çifti hastanın TdP riski altında olduğunu işaret eder.
431
Nomogramdan göreceli olarak taşikardi ile birlikteliği olan QTc uzatan ilaçların (ör. ketiapin), bradikardi ile birlikteliği
olanlardan (ör. amisulprid) daha az TdPye neden olma olasılığı olduğunu görebilirsiniz.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
432
BÖLÜM 15. KONJENİTAL BOZUKLULUKLAR
Klinik Önemi
Benign erken repolarizasyon (BER) en yaygın olarak genç, <50 yaş sağlıklı hastalarda görülen bir EKG paternidir.
Perikardit ya da akut MI’ı taklit eden yaygın ST segment elevasyonu meydana getirebilir.
Acil servise göğüs ağrısı ile başvuran hastalarının %10-15 kadarının EKG’sinde BER mevcuttur ve klinisyenler için yaygın
bir tanısal zorluk oluşturmaktadır.
BER’in fizyolojik temeli tam anlaşılamamıştır. Buna rağmen, genel olarak, altta yatan kardiyak bir hastalığa işaret
etmeyen normal bir varyant olduğu düşünülmektedir.
BER, ST elevasyonunun daha çok miyokardiyal iskemiyi gösterdiği 50 yaş üzerinde daha az sıklıktadır.
70 yaş üzerinde nadirdir.
50 yaş üzerindeki hastalara, özellikle iskemik kalp hastalığı açısından risk faktörü olanlarda, BER tanısı koymaktan
kaçınınız.
Yaygın konkav ST elevasyonu, orta ila sol prekordiyal derivasyonlarda (V2-5) en belirgindir.
J noktasında çentiklenme ya da uzama (slurring).
QRS kompleksleri ile aynı doğrultuda (konkordant) belirgin, hafif asimetrik T dalgaları.
ST elevasyonu derecesi T dalga amplitüdü ile karşılaştırıldığında fazla değildir (V6’da T dalga yüksekliğinin %25’inden az).
ST elevasyonu, bazı durumlarda prekordiyal ST elevasyonu 5 mm’ye kadar çıkabilse de, genellikle prekordiyal
derivasyonlarda < 2 mm ve ekstremite derivasyonlarında < 0,5 mm’dir.
STEMI’yi destekleyen resiprokal ST çökmesi bulunmamaktadır (aVR’deki hariç).
ST değişiklikleri zaman içerisinde nispeten sabit kalır (seri EKG takibinde ilerleme olmaz).
433
Örnek
434
J-nokta morfolojisi
BER’in karakteristik bir bulgusu da çentikli ya da düzensiz J noktasıdır: “balık kancası” paterni adı verilir. Sıklıkla en iyi V4’te
görülür.
J nokta çentiklenmesi örnekleri:
435
BER’in Geçici Stabilitesi
BES’te ST elevasyonunun STEMI’deki gibi hızlı ilerleme göstermemesine, ya da perikardit gibi birkaç hafta içerisinde
gelişmemesine rağmen, EKG patterni zaman içerisinde tamamen sabit kalmamaktadır:
ST elevasyonunun derecesi atonomik tonustaki değişikliklere yanıt olarak dalgalanma gösterebilir: artmış sempatik
tonus/ egzersiz/ taşikardi ile azalır ya da kalp hızı yavaşladığında artar.
ST elevasyonu zaman içerisinde hasta yaşlandıkça kademeli olarak azalabilir: BER olan hastaların %30’unda yıllar sonra
çekilecek olan EKG’lerinde ST elevasyonu ortadan kalkacaktır.
Aşağıdaki EKG’ler 17 yaşında sağlıklı kadın hastadan 24 saat aralıklar ile çekilmiştir (yüksek dozda benzodiazepin alımını
takiben hastaneye başvurdu). Göğüs ağrısı yoktu ve kardiyak biyomarkerları normaldi. BER’in EKG özelliklerinin hız ile
birlikte nasıl değiştiğini görebilirsiniz.
436
Örnek 2 (kalp hızı = 76 vuru/dakika)
Her iki durum da konkav ST elevasyonu ile ilişkili olduğundan BER’in perikarditten ayrımı zordur.
Bu iki durumu birbirinden ayırt etmek için faydalı bir yöntem ST segment / T dalga oranına bakmaktır:
V6’da ST segment elevasyonunun vertikal yüksekliği (PR segmentinin sonundan J noktasına) ölçülerek T dalgası
amplitüdü ile karşılaştırılır.
> 0.25 oranı perikarditi destekler.
< 0.25 oranı BER’i destekler.
437
Örnek 2 : Perikardit
438
EKG örneğine bakınız:
439
Benign Erken Repolarizasyon VE Perikardit Birlikteliği
Aşağıdaki iki EKG, BER’i olan hastada perikardit geliştiğinde ne olduğunu göstermektedir: Bazal EKG orduya yeni alınan 23
yaşında formda bir erkek hastanın rutin sağlık muayenesinde çekilmiştir. Sonraki EKG ise aynı hastadan birkaç ay sonra,
plöretik göğüs ağrısı sebebiyle başvurduğunda ve kendisinde perikardit saptandığında çekilmiştir.
Kaynak : EMS-1.com
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
441
15.2. Preeksitasyon Sendromları
Wolff-Parkinson-White Sendromu
İlk olarak Louis Wolff, John Parkinson ve Paul Dudley White tarafından 1930’da tanımlanmıştır.
Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu konjenital aksesuar yolak ve taşiaritmi episodlarının birleşimidir.
İnsidansı binde 0,1 – 0,3’tür.
Düşük bir ani kardiyak ölüm riskine sahiptir.
Pre-eksitasyon, AV düğümü aksesuar bir yolak aracılığı ile baypas eden impulslara bağlı olarak ventriküllerin erken
aktivasyonunu kapsar.
Aksesuar yolaklar, baypas yolları olarak da bilinir, kardiyak gelişim boyunca oluşan anormal iletim yolaklarıdır ve değişik
anatomik lokasyonlarda, bazı hastalarda da çok sayıda bulunabilmektedir.
WPW’de aksesuar yolak sıklıkla Kent Demeti ya da atriyoventriküler baypas yolu olarak anılır.
Aksesuar bir yolak, iletiyi ventriküle doğru anterograd olarak, ventrikülden dışarı retrograd olarak ya da her iki yönde
iletebilir.
Yolakların çoğu her iki yönde iletime izin verir. Sadece retrograd iletim %15 vakada, sadece anterograd iletim ise çok
nadiren görülür.
İletimin doğrultusu, sinüs ritmi ve taşiaritmiler esnasındaki EKG’nin görünümünü etkiler.
Aksesuar yolağı içeren bir re-entran döngüde taşiaritmi gelişmesi atriyoventriküler re-entran taşikardi olarak
adlandırılır (AVRT).
Ayrıca, atriyumdan ventriküle aksesuar yolak üzerinden, AV düğümü bypass ederek, direkt iletim ile de taşiaritmi
oluşumu tetiklenebilir. WPW ile atriyal fibrilasyon veya atriyal flutterın bir arada bulunduğu durumlarda görülür.
443
Ortodromik (sol) ve antidromik (sağ) AV nodal iletili AVRT
Ortodromik AVRT’de anterograd iletim AV düğüm üzerinden retrograd iletim ise aksesuar yolak üzerinden gerçekleşir.
Saklı yolağa sahip olan hastalarda da ortaya çıkabilir.
Ortodromik iletimli AVRT’nin EKG özellikleri şunlardır:
Hız genelde 200-300 vuru/dakika.
P dalgaları QRS komleksi içerisinde veya retrograd olabilir.
Eski bir dal bloğu ya da hıza bağlı aberran ileti yoksa QRS kompleksinin genişliği < 120 ms’dir.
QRS Alternansı – AVNRT ve AVRT’de QRS amplitüdünde, elektriksel alternanstan normal EKG amplitüdü ile ayrılan,
evresel farklılık.
Yaygın T dalga inversiyonu.
ST segment depresyonu.
Ortodromik AVRT tedavisi
AVRT tedavisi hemodinamik anstabilite olup olmamasına göre yapılır (ör. hipotansiyon, mental durum değişikliği ya da
pulmoner ödem).
Hemodinamik olarak stabil hastalarda vagal manevralar ve devamında adenozin veya kalsiyum kanal blokerleri başarılı
olabilir, eğer medikal tedaviye yanıtsız ise DC kardiyoversiyon düşünülebilir.
Hemodinamik olarak anstabil hastada acilen senkronize kardiyoversiyon (SCv) gereklidir.
Antidromik AVRT’de anterograd iletim aksesuar yolaktan, retrograd iletim AV düğüm üzerinden gerçekleşir. WPW
hastalarının ~%5’inde ortaya çıkar ve ortodromik AVRT’den çok daha nadirdir.
Antidromik iletimli AVRT’nin EKG özellikleri şunlardır:
Hız genellikle 200-300 vuru/dakika.
Aksesuar yolak üzerinden ventriküllerin anormal depolarizasyona uğramaları yüzünden geniş QRS kompleksleri.
Antidromik AVRT tedavisi
Antidromik iletimli AVRT ventriküler taşikardi ile karışabilen, geniş kompleks taşikardi ile sonuçlanır.
444
Stabil hastalar amiodaron, prokainamid ya da ibutilid ile ilaç tedavisine yanıt verebilse de DC kardiyoversiyon
gerekebilir.
Hemodinamik olarak anstabil hastada acilen senkronize kardiyoversiyon gereklidir.
Eğer şüphe varsa VT gibi tedavi edilmelidir.
Mahaim-Tipi Pre-eksitasyon
AV düğümü ventriküllere, fasikülleri ventriküllere, ya da atriumu fasiküllere bağlayan sağ taraflı aksesuar yolaklar
mevcuttur.
EKG özellikleri:
Sinüs ritminde EKG normal olabilir.
Ventrikül morfolojisinde farklılık ile sonuçlanabilir.
Reentran taşikardi tipik olarak sol dal bloğu morfolojisindedir.
445
EKG Örnekleri
446
Örnek 2
447
Sinüs ritmi – Tip B Patterni
Örnek 3
448
Örnek 4
449
Sinüs Ritmi – Pediyatrik EKG’ler
Örnek 5
Disritmiler
451
Örnek 7B
Örnek 8B
453
Antidromik atrioventriküler re-entran taşikardi (AVRT)
Örnek 9
454
Örnek 10
455
WPW ile birlikte Atrial Fibrilasyon
Örnek 11
456
Örnek 12
457
İntermittan WPW
Örnek 13
458
Lown-Ganong-Levine Sendromu
Yazar Katkıları
459
15.3. Hasta Sinüs Sendromu
Bradikardi ve kardiyak yetmezlik ile sonuçlanan anormal sinüs düğümü işlevi ile karakterize hastalık.
Nedenleri
EKG anormallikleri değişken ve intermittan olabilmektedir. Sinüs düğümü fonksiyon bozukluğunda aşağıdakiler de dahil
olmak üzere birçok EKG anormalliği görülebilmektedir:
Sinüs bradikardisi
Sinüs aritmisi – yaşlı hastada solunumsal patern olmadan sinüs düğümü fonksiyon bozukluğu ile birliktelik gösterir.
Sinoatriyal kaçış bloğu
Sinüs arresti – duraklama > 3 saniye
Yavaş ventrikül yanıtlı atriyal fibrilasyon
Bradikardi-taşikardi sendromu.
Bradikardi-taşikardi sendromu
Sıklıkla supraventriküler kökenli, paroksismal taşikardi ile değişkenlik gösteren bir bradikardi vardır.
Taşiaritminin kesilmesi gecikmiş sinüs iyileşmesinin bir periyodu olabilir – ör. sinüs duraklaması veya kaçış bloğu.
Gecikmiş iyileşmenin bu periyodu belirgin ise senkop ile sonuçlanabilir.
Klinik Belirtiler
Genellikle yaşlılarda görülse de sinüs düğümü fonksiyon bozukluğu tüm yaş gruplarını etkileyebilmektedir.
Belirtiler, kardiyak ritim anormalliği ile birlikte giden kardiyak output azalması ve hedef organ hipoperfüzyonuna
bağlıdır.
Senkop, presenkop, sersemlik, halsizlik ve çarpıntı gibi geniş bir klinik belirti yelpazesi.
460
Tedavi
Sınıf I – Kalıcı pacelemenin faydalı ve etkili olduğuna dair kanıt ve/veya görüş birliği.
Belirti oluşturan sık sinüs duraklamaları dahil, dökümante edilmiş semptomatik bradikardi ile birlikte olan sinüs düğümü
fonksiyon bozukluğu. Bazı hastalarda, bradikardi iyatrojeniktir ve ilaç tipi ve dozunun kabul edilebilir başka bir
alternatifinin olmadığı esansiyel uzun süreli ilaç tedavisinin sonucu olarak meydana gelmektedir.
Semptomatik kronotropik yetersizlik.
Sınıf IIa – Çelişkili kanıt/görüş farkı var ancak ağırlıklı olarak kanıt/görüş lehine.
Bradikardi ile tutarlılık gösteren belirgin belirtiler ile gerçekteki bradikardi varlığı arasındaki ilişki dökümante edilmemiş
olmakla beraber, spontan veya zorunlu bir ilaç tedavisinin sonucu olarak meydana gelen, 40 vuru/dakikadan daha yavaş
kalp hızı ile birlikte olan sinüs düğümü fonksiyon bozukluğu.
Elektrofizyolojik çalışmalarda sinüs düğümü fonksiyonunun major anormallikleri ortaya çıktığında veya provake
edildiğinde açıklanamayan orijinden kaynaklanan senkop.
Sınıf IIb – Kanıtlanmış fayda/etkinliğin daha zayıf olduğu, çelişkili kanıt/görüş farkı.
Minimal semptomlu hastalarda, uyanıkken 40 vuru/dakika altında kalp hızı.
Sınıf III – Kalıcı paceleme faydalı/etkin değil ve bazı vakalarda zararlı olabilir.
Önemli sinüs bradikardisinin (40 vuru/dakikanın altında kalp hızı) uzun dönem ilaç tedavisi sonucunda görüldüğü
hastalar da dahil olmak üzere, asemptomatik hastalarda sinüs düğümü fonksiyon bozukluğu.
Yavaş kalp hızı ile ilişkili olmadığı kesin olarak dökümante edilmiş, bradikardiyi düşündüren semptomları olan hastalarda
sinüs düğümü fonksiyon bozukluğu.
Zorunlu olmayan ilaç tedavisine bağlı semptomatik bradikardi ile birlikte sinüs düğümü fonksiyon bozukluğu.
EKG Örnekleri
462
15.4. Kısa QT Sendromu
Tanım
Kısa QT sendromu paroksismal atriyal ve ventriküler fibrilasyon, senkop ve ani kardiyak ölüm ile ilişki gösteren yeni
tanımlanmış aritmojenik bir hastalıktır.
Uzun QT sendromu (LQTS), Brugada Sendromu ve katekolaminerjik polimorfik ventriküler taşikardi (CPVT) gibi diğer
ailesel aritmojenik hastalıklar ile aynı yelpazede, genetik olarak kalıtılan kardiyak kanal bozukluğudur.
Hastalar tipik olarak yapısal bir kalp hastalığı olmaksızın, genç ve sağlıklıdır; ilk başvuru yaşı birkaç ay ila hayatın altıncı
dekadı arasında değişir (ortalama yaş = 30).
En yaygın başlangıç semptomu kardiyak arresttir (vakaların üçte biri); diğer hastalar hızlı atriyal fibrilasyon veya kendi
kendine sonlanan ventriküler aritmilere bağlı çarpıntı veya senkop ile başvurabilmektedir.
SQTS’lu ailelerde hayatın ilk yılında tanıklı kardiyak arrest ve açıklanamayan infant ölümlerinin gözlemlenmesiyle ani
infant ölümü sendromunun (SIDS) muhtemel bir nedeni haline gelmiştir.
SQTS göreceli olarak yeni bir hastalıktır: ilk olarak 2000’de tanımlanmıştır ve hastalıkla birliktelik gösteren genetik,
elektrofizyolojik ve klinik anormalliklerin açıklaması son birkaç yıldır yer almaktadır.
Mekanizma
SQTS benzer klinik tablo oluşturan birçok mutasyon ile birlikte genetik olarak heterojen bir hastalıktır. Şimdiye kadar,
hepsinin de otozomal dominant olarak kalıtıldığı görülmüş olan beş mutasyon tanımlanmıştır.
SQTS 1-3 genotipleri QT aralığının belirgin kısalması (<320 ms) ile birlikte daha hızlı atriyal ve ventriküler repolarizasyona
yol açan aksiyon potansiyelinin çeşitli evrelerinde artmış potasyum dışa akışı ile birlikte. miyokardiyal potasyum
kanallarında fonksiyon kazanma mutasyonu (uzun QT sendromunun tam tersi) tarafından meydana gelir.
SQTS genotip 4 ve 5 Brugada sendromu benzeri QRS morfolojisi ile ilişkili, QT aralığında hafifçe kısalmaya neden olan (<
360 ms), aksiyon potansiyelinin plato fazı boyunca azalmış kalsiyum içeri akışı ile birlikte L tipi kardiyak kanalda
fonksiyon kaybetme mutasyonu tarafından meydana gelir.
SQTS 1-3’te potasyum akışı
464
Tanı
Günümüzde, SQTS için tanısal bir kriter bulunmamaktadır. Tanı hastanın semptomlarına (ör. senkop, çarpıntı), aile
öyküsüne (senkop, ani ölüm veya erken yaşta atriyal fibrilasyon) ve 12 derivasyon EKG’deki karakteristik bulgulara
dayanmaktadır.
Klinik Özellikleri
Şimdiye kadar, literatürde bildirilmiş sadece bir avuç vaka mevcuttur. Hastalığın gerçek prevalansı bilinmemektedir.
Günümüze kadar bildirilen en geniş vaka serisi bu hastalığa sahip 29 hastadan oluşmaktadır:
En yaygın başvuru semptomu kardiyak arrestti (hastaların üçte birinde).
İki hastada kardiyak arrest hayatın ilk aylarında meydana geldi.
Vakaların %24’ünde başvuru semptomu senkop olup ventriküler fibrilasyonun kendiliğinden sonlanan epizodlarına
sekonder geliştiği düşünülmüştür.
Hastaların %31’ine varan oranında çarpıntı yakınması, ve hastaların %80’inde dökümante atriyal fibrilasyon epizodları
mevcuttu.
Tüm hastalarda yapısal kalp hastalığı kanıtı olmaksızın QT< 320 ms ve QTc < 340 ms idi (Önemli.Bu vaka serisi daha
yakın tarihte tanımlanan genotip 4 ve 5’i içermemektedir).
EKG Özellikleri
465
Kısa QT aralığı
An itibari ile evrensel olarak kabul görmüş QT intervalinin SQTS tanısında kullanılabilecek normale göre alt sınırı mevcut
değildir.
SQTS genotip 1-3 olduğu bilinen hastaların tümünde QTc aralıkları < 300-320 ms .
SQTS genotip 4&5 olduğu bilinen hastaların tümünde QTc aralıkları < 360 ms.
Viskin tarafından yapılan yakın zamanlı bir inceleme aşağıdaki yaklaşımı önermektedir:
Erkeklerde < 330 ms veya kadınlarda < 340 ms QTc aralığı SQTS için tanısal kabul edilmelidir.
Erkeklerde < 360 ms veya kadınlarda < 370 ms QTc aralığı semptomlar veya aile hikayesi ile desteklendiğinde SQTS için
tanısal kabul edilmelidir.
SQTS ve LQTS tanısı için QT aralığı cetveli
466
SQTS olan hastada Holter monitorizasyonda görülen sabit QT aralığı
68 ve 119 vuru/dakika kalp hızlarında SQTS olan hastaya ait holter ritmi. 280 ms’lik QT aralığı her iki kalp hızında da sabit
kalmaktadır (short QT syndrome.org’dan alınmıştır).
Elektrofizyolojik Çalışmalar
SQTS’de elektrofizyolojik çalışmalar şunları göstermektedir:
Aşırı kısa atriyal ve ventriküler refrakter periyodlar.
Yüksek indüklenebilir atriyal ve ventriküler fibrilasyon oranı.
Ventriküler fibrilasyonun mekanik indüksiyonuna belirgin duyarlılık.
SQTS olan hastalarda tanı ve risk belirlemede elektrofizyolojik çalışmaların rolü henüz belli değildir.
Tedavi Seçenekleri
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Çeşitli kaynaklar (referanslara bakınız)
467
15.5. Brugada Sendromu
Brugada sendromu yapısal olarak normal kalbe sahip hastalarda artmış ani kardiyak ölüm insidansı ile ilişkili bir EKG
anormalliğidir.
Özet
İlk defa 1992’de Brugada kardeşler tarafından tanımlanmış, hastalık bundan itibaren vaka raporu sayısında hızla büyüyen
bir artışa sahip olmuş ve bu büyümeye karşılık olarak hastalık 2005te ikinci konsensüs konferansında < 40 yaş erkeklerde
ikinci önde gelen ölüm nedeni olarak raporlanmıştır (travmadan sonra). İnsidansı bilhassa, önceden ani beklenmedik
nokturnal ölüm sendromu (SUNDS) olarak tanımlandığı Güneydoğu Asya’da yüksek olarak görülmektedir; gerçekten de
Filipinler’de konuşma dilinde bangungut (“uykuda yükselmek ve inlemek”), Japonya’da pokkuri (“ani ve
beklenmedik olarak durma fenomeni”) ve Tayland’da Lai Tai (“uykuda ölüm”) olarak bilinmektedir. 2 gün ila 84 yaş arası
değişen tanı yaşı ile birlikte, ani ölüm ortalama yaşi 41’dir.
Önemli Noktalar
Brugada tip 1
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
468
Etiyoloji
Kısaca, Brugada Sendromu, kardiyak sodyum kanal genindeki bir mutasyona bağlıdır. Sıklıkla sodyum kanalopatisi olarak
adlandırılır. Şimdiye kadar 60’ın üzerinde farklı mutasyon tanımlanmıştır ve en az %50’si spontan mutasyonlardır ancak
ailesel yatkınlık ve otozomal dominant kalıtım gösterilmiştir. EKG değişiklikleri Brugada Sendromu ile birlikte geçici olabilir
ve birçok faktör tarafından açığa çıkabilir veya artabilir:
Ateş
İskemi
Birçok ilaç
Sodyum kanal blokerleri ör. flekainid, propafenon
Kalsiyum kanal blokerleri
Alfa agonistler
Beta blokerler
Nitratlar
Kolinerjik stimulasyon
Kokain
Alkol
Hipokalemi
Hipotermi
DC kardiyoversiyon sonrası
Tanı Kriterleri
Tip 1 (V1-V3’ten bir tanesinden fazlasında >2 mm girintili ST segment elevasyonunu takiben negatif T dalgası) potansiyel
olarak tanısal olan tek EKG anormalliğidir. Bu Brugada işareti olarak anılır.
Brugada işareti
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Bu EKG anormalliği aşağıdaki klinik kriterlerden biriyle ilişkili olmak zorundadır:
469
Dökümante edilmiş ventriküler fibrilasyon (VF) ya da polimorfik ventriküler taşikardi (VT).
Ailede <45 yaş ani kardiyak ölüm hikayesi.
Aile bireylerinde çıkıntılı-tip EKG.
Programlı elektriksel stimulasyon ile VT oluşturulabilmesi.
Senkop.
Nokturnal agonal solunum.
Brugadanın diğer iki tipi tanısal değildir ancak muhtemelen ileri araştırmayı hak eder (alttaki açıklamaya bakınız). Tip 2’de
> 2 mm eyer şekilli ST elevasyonu mevcuttur.
Brugada tip 2
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Brugada tip 3 hem tip 1 hem de tip 2 morfolojisinde olabilir ancak ST segment elevasyonu < 2 mm’dir.
Brugada tip 3
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
470
Yönetim
Kanıtlanmış tek tedavi implante edilebilir kardiyovertör-defibrilatör takılmasıdır (ICD). ICD’nin mevcut olmadığı durumlarda
veya uygunsuz olabileceği yerlerde (ör. yenidoğan) kinidin alternatif olarak önerilmektedir.
Tanı almamış Brugada Sendromu’nun yıllık %10 mortaliteye sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu, acil servisteki tanının
yatış gerektirdiği anlamına mı gelir? Destekleyen klinik kriterleri olan tüm tip 1 hastaları için muhtemelen evet.
Hastada risk belirlemesi için ayaktan elektrofizyolojik çalışma (EPS) yapmak ve aşağıdaki durumlarda ventriküler taşikardi
ya da fibrilasyon oluşturulabilip oluşturulamadığına bakmak uygun olabilir:
Tip 1 EKG paterni olmasına rağmen asemptomatik olan hastalar.
Tüm Tip 2 + 3 EKG hastaları.
Buna rağmen, hemen elektrofizyolojik çalışma (EPS) yapılıp ICD takılmasından (Brugada ve ark.) tutun, daha konservatif
yaklaşımlara kadar literatürde her yaklaşımla ilgili yoğun şüphe mevcut olup bu durum tartışmalıdır. EPS’nin negatif
prediktif değeri %50’nin altında olduğundan altın standart olmaktan uzaktır. Bazı çalışmalar, nispeten yakın zamanda
tanımlanmış olan bu EKG bulgusu için gereğinden biraz fazla heyecanlanıyor olabileceğimizi ileri sürmektedir.
Çalışma gruplarının epey küçük olduğunu kabul etmek gerekir – sadece bir çalışmada “Brugada işareti” olan 98
asemptomatik japon hasta 7.8 yıl boyunca rutin EKG ile takip edilmiş ve geriye kalan 14000 sağlam kohortla
karşılaştırıldığında anlamlı bir mortalite yüksekliği olmadığı gösterilmiştir. Bu durum, yukarıda listelenen tanı için gerekli
klinik kriterlerin önemini vurgulamaktadır.
Eğer klinik olarak Brugada sendromu şüphesi varsa, bazı tip 2+3 paternlerinde farmakolojik yaklaşım önerilmektedir –
sodyum kanal bloke eden ilaçların verilmesi bu tanısal olmayan formları tanısal olan tip 1’e döndürebilmektedir, buna
rağmen bu testin duyarlılığı bilinmemekte olup bu alt grubun genel popülasyon ile karşılaştırıldığında son derece
düşük/artmamış mortalitede olduğu görülmüştür.
Farklı Brugada EKG patternlerinin karşılaştırılması
471
15.6. Aritmojenik Sağ Ventriküler Displazi (ARVD)
ARVD
Kaynak: lifeinthefastlane.com – ECG library
Aritmojenik sağ ventriküler displazi (AVRD), aritmojenik sağ ventriküler kardiyomyopati (ARVK) olarak da bilinir. Özellikleri:
Paroksismal ventriküler aritmiler ve ani kardiyak ölüm ile ilişkili kalıtsal bir myokardiyal hastalıktır.
Patolojik olarak sağ ventrikül myokardında fibröz yağlanma ile karakterizedir.
< 35 yaş hastalarda %20’ye varan ani kardiyak ölüme neden olması dolayısı ile genç hastalarda ani kardiyak ölümün en
sık ikinci sebebi (HOKMP’den sonra).
Değişik penetrans ve ekspresyon ilişkileri ile otozomal dominant kalıtım özelliklerine sahiptir (Naxos Hastalığı adı
verilen, yünsü saçlar ve cilt değişiklikleri ile karakterize otozomal resesif formu mevcuttur).
Erkeklerde kadınlara oranla (3:1), ve İtalyan ve Yunan toplumlarında daha yaygındır.
Tüm dünyada yaklaşık 1/5000 kişiyi etkilemektedir.
ARVD Tanısı
ARVD için tek başına bir tanı aracı yoktur. Tanı, 2010 Task Force kriterleri ile, klinik, elektrokardiyografik ve radyolojik
özellikler ile konur.
Klinik Özellikler
ARVD ventriküler ektopik atımlara veya devam eden (sustained) ventriküler taşikardiye bağlı çarpıntı, senkop veya
egzersiz ile meydana gelen kardiyak arrest semptomlarına neden olmaktadır.
İlk ortaya çıkan semptom ani kardiyak ölüm olabilmektedir.
Zaman içerisinde, hayatta kalan hastalarda, ciddi biventriküler yetmezlik ve dilate kardiyomyopatiye ilerleyebilen, sağ
ventriküler yetmezlik özellikleri gelişebilmektedir.
Genellikle ailede ani kardiyak ölüm hikayesi mevcuttur.
472
Elektrokardiyografik Özellikler
ARVD, karakteristik EKG anormallikleri ile birliktedir:
Epsilon dalgaları (hastaların %30’unda görülür, en spesifik bulgudur).
V1-3’te T dalga inversiyonları (hastaların %85’inde)
V1-3’te 55 ms’ye uzamış S dalga çıkışı (hastaların %95’inde)
V1-3’te lokalize QRS genişlemesi
Sol dal bloğu morfolojisinde ani ventriküler taşikardi atakları (ör. sağ ventriküler VT)
Epsilon Dalgası
Corrado ve ark.
Bazı kaynaklarda bu özelliklerin tespit edilebilirliğini arttırmak için EKG’nin iki katı hız ve yükseklikte çekilmesini
önerilmektedir
473
Sol dal bloğu morfolojisi ile birlikte sağ ventriküler VT
Risk Değerlendirmesi
ARVD hastaları aşağıdakilerden herhangi birinin varlığında yüksek ani kardiyak ölüm riski altında kabul edilmektedirler:
Kardiyak arreste bağlı senkop hikayesi
Anti aritmik ilaç tedavisi ile baskılanamayan tekrarlayan aritmiler
Ailede birinci derece akrabalarda kardiyak arrest hikayesi
474
Tedavi Seçenekleri
Yüksek risk faktörleri bulunmayan hastalarda, katekolaminin tetiklediği ventriküler aritmiler için başlangıç tedavisi beta
bloker veya amiodaron gibi antiaritmik ilaçlardır. An itibariyle, bu durum için en etkili ilaç sotaloldür.
Yüksek risk faktörlerinden herhangi birinin mevcut olduğu hastalar, acilen implante kardiyovertör – defibrilatör (ICD)
takılmasınaihtiyaç duyarlar.
İnatçı semptomatik aritmileri olan hastalarda, iletim yollarının radyofrekans ile ablasyonu uygulanabilir.
Kalp yetmezliği, diüretikler, ACE inhibitörleri ve antikoagülanlar ile her zamanki gibi tedavi edilmektedir. Ciddi vakalarda,
kardiyak transplantasyon gerekebilmektedir.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
475
15.7. Dekstrokardi
Dekstrokardi
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Elektrokardiyografik Özellikler
Ayırıcı Tanı
Yanlışlıkla sol ve sağ kol elektrodlarını ters yerleştirmek de ekstremite derivasyonlarında dekstrokardiye benzer görünüm
oluşturabilir (ancak prekordiyal derivasyonlarda normal görünüm ile birliktedir).
Yazar Katkıları
476
15.8. Tako-Tsubo Kardiyomiyopatisi
Tanım
İskemik göğüs ağrısı, EKG değişiklikleri, ekokardiyografide karakteristik duvar haraket anormallikleri ile birlikte +/- artmış
kardiyak enzim oluşturan bir STEMI taklitidir.
Tipik olarak ciddi emosyonel stres durumunda ortaya çıkar (“kırık kalp sendromu”)
Hastaların anjiografide koroner arterleri normaldir.
Özet
Geçtiğimiz 20 yılda Japonya’da tanımlandıktan itibaren, Tako Tsubo tanısı, muhtemelen kardiyolojide anjiografinin artmış
kullanımına bağlı gitgide artmıştır.
Tako Tsubo kardiyomiyopatisi için Mayo Clinic Kriterleri (yaygın ancak evrensel olarak kabul edilmemiş)
1. Yeni EKG değişiklikleri (ST elevasyonu veya T dalga inversiyonu) veya ılımlı troponin artışı.
2. Tek bir vasküler bölgeden ileri yayılan bölgesel duvar anormallikleri ile birlikte sol ventrikülün (apikal ve mid ventriküler
segmentler) geçici haraketsizliği/haraket bozukluğu.
3. >%50 koroner arter stenozu veya sorumlu bir lezyon olmaması.
477
Neden Tako-Tsubo Kardiyomiyopatisi deniyor?
Apikal akinezi olan sol ventrikül kayda değer ölçüde japonyada ahtapot yakalamak için kullanılan kavanoza benzemektedir.
(
A) Ventikülogram (B) ahtapot kavanozu (“Tako Tsubo”)
Tako-Tsubo Ventikülogram
Klasik olarak ani emosyonel stres yaşayan post menopozal kadınlarda ortaya çıkar.
Katekolamin deşarjı
Mikrovasküler spazm
Sempatik sinir sistemi aktivasyonu
Altta yatan sol ventrikül çıkış yolu tıkanıklığı
Katekolaminlerde ani deşarjın neden olduğu kabul edilmektedir ancak bu deşarjın neden tipik duvar haraket bozukluğuna
neden olduğu hala tartışma konusudur. En yaygın kabul edilen görüş, sol ventrikül çıkış yolu tıkanıklığının da rolü olmakla
birlikte, katekolaminlerin mikrovasküler spazma neden olmasıdır. Sempatik sinir sistemi de bu olaya dahildir – laboratuvar
ortamında kardiyak sempatektomi ile bu durumun önüne geçilebilmektedir, apikal dağıtım sempatik sinir liflerinin burada
en yüksek yoğunlukta olmasıyla açıklanmaktadır. Benzer kardiyak histopatolojik özellikler subaraknoid kanamalı hastalarda
görülmektedir.
Tako tsubo kardiyomiyopatisi acil serviste STEMI’den ayırt edilemez. Bu iki durumu birbirinden ayırt etmek için güvenle
kullanılabilecek bir kriter bulunmamaktadır. Lokal STEMI protokolünüzü uygulamanız gerekmektedir.
Tako-tsubo benzer EKG ile birlikte olan STEMI’lerden daha iyi prognozludur ancak kesinlikle benign değildir.
478
BÖLÜM 16. KARDİYAK DIŞI NEDENLER
Mekanizma
Klinikte Faydası
EKG ne pulmoner emboli tanısı koymak ne de pulmoner emboli tanısını dışlamak için yeterli derecede spesifik değildir.
Pulmoner emboli hastalarının %18 kadarında EKG tamamen normaldir.
Buna rağmen, uyumlu bir klinik tablo (ani başlangıçlı plöretik göğüs ağrısı, hipoksi), ile birlikte, yeni sağ aks sapması, sağ
dal bloğu veya T dalga inversiyonları bulunan EKG pulmoner emboli şüphesini arttırabilir ve ileri tanısal testlere yöneltir.
479
Radyolojik olarak doğrulanmış pulmoner emboli olan hastalarda, anterior T dalga inversiyonunun düzelmesi trombolizi
takiben pulmoner reperfüzyonun muhtemel bir göztergesi olarak tanımlanırken, sağ kalp gerilme veya sağ dal bloğuna
ait EKG değişikliklerinin daha ciddi pulmoner hipertansiyonu düşündürdüğüne dair kanıtlar mevcuttur.
Ayırıcı Tanı
Yukarıda tanımlanmış EKG değişiklikleri pulmoner emboli ye özel değildir. Benzer EKG değişiklikleri yelpazesi akut veya
kronik cor pulmonalenin tüm nedenleri ile birlikte görülebilmektedir (hipoksik pulmoner vazokonstrüksiyona bağlı sağ
ventrikül gerilmesi/hipertrofisine neden olan tüm hastalıklar).
Akut cor pulmonale
Ciddi pnömoni
KOAH / astım alevlenmesi
Pnömotoraks
Geçirilmiş pnömektomi
Üst havayolu obstrüksiyonu
Kronik kor pulmonale
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı
Rekürren küçük pulmoner emboliler
Kistik fibroz
İnterstisyel akciğer hastalığı
Ciddi kifoskolyoz
Obstrüktif uyku apnesi
EKG Örnekleri
Örnek 1
482
Örnek 6
483
Örnek 8
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
484
16.2. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)
Mekanizmalar
Akciğerin aşırı genişlemesi, kalp üzerine dışarıdan basıya neden olup diyaframı aşağı iter, kalbin uzamasına ve vertikale
doğru yönelmesine yol açar.
Kalp büyük damarlara sabitlenmiş olduğundan, transvers düzlemde saat yönünde döner, sağ ventrikül öne sol ventrikül
arkaya doğru yer değiştirir.
Kalp ve kayıt yapan elektrodlar arasında hava miktarının artması QRS komplekslerinde amplitüd azalmasına yol açar.
485
Pulmoner Vaskülarite Üzerine Etkileri
Kronik hipoksemi, pulmoner arteriollerde pulmoner arter basınçlarında yükselme ile sonuçlanan (“hipoksik pulmoner
vazokonstrüksiyon”) refleks vazokonstrüksiyona neden olur.
Akciğer dokusundaki yıkım esnasında pulmoner kapillerin kaybı nedeniyle pulmoner vasküler yatağın etkin yüzey alanını
azalır ve direnci artar.
Zamanla, pulmoner arter basınçlarındaki kronik artış kompansatuvar sağ atriyal ve sağ ventriküler hipertrofi ile
sonuçlanır.
Elektrokardiyografik Bulgular
486
Kalbin saat yönünde dönmesi
Multifokal atriyal taşikardi: En az üç farklı P dalga morfolojisi ile birlikte hızlı, dar kompleks ritm(oklar).
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
487
Örnek EKG’ler
Örnek 1
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
489
16.3. Kafaiçi Basınç Artışı (KİBAS)
Elektrokardiyografik Anormallikler
Artmış kafaiçi basınç (KİB) mutlak karakteristik EKG değişiklikleri ile birliktedir:
Yaygın dev T dalga inversiyonları (“serebral T dalgaları”).
QT uzaması.
Bradikardi (Cushing refleksi – kaçınılmaz olan beyin sapı herniasyonuna işaret etmektedir).
Görülebilecek olan diğer muhtemel EKG değişiklikleri şunlardır:
ST segment elevasyonu / depresyonu – myokardiyal iskemi veya perikarditi taklit edebilmektedir.
Artmış U dalga amplitüdü.
Diğer ritim bozuklukları : sinüs taşikardisi, kavşak ritimleri, prematür ventriküler kontraksiyonlar, atriyal fibrilasyon.
Kimi vakalarda, bu EKG anormallikleri ekokardiyografik bölgesel duvar haraket kusurları kanıtları ile birliktedir (sözde
“nörojenik sersemlemiş myokard”).
Nedenleri
Artmış kafaiçi basınca bağlı EKG değişiklikleri en yaygın olarak masif kafaiçi kanama ile birlikte görülmektedir:
Subaraknoid kanama.
İntraparenkimal kanama (hemorajik inme).
Ayrıca şunlar ile birlikte de görülebilmektedir:
Beyin ödemine yol açan masif iskemik inme.
Travmatik beyin hasarı.
Beyin metastazları (nadir).
Bir vaka serisinde, uzamış QT aralığı ile birlikte serebral T dalgaları EKG patterni SAK hastalarının %72’sinde ve
intraparenkimal hemoraji hastalarının %57’sinde görülmüştür.
490
EKG Örnekleri
Örnek 1 – SAK
491
Subaraknoid kanamaya ikincil belirgin QT uzaması ile birlikte bir diğer serebral T dalgası örneği.
Örnek 3 – SAK
492
Perikardit benzeri morfoloji ile birlikte yaygın ST elevasyonu mevcuttur ve resiprokal değişiklik yoktur (aVR ve V1’deki
hariç).
ST elevasyonunu açıklayacak kardiyak hasar/anormallik mevcut değildi.
Kafaiçi basınç kontrol altına alındıkça ST segmentleri normale dönmüştür (thiopentone ve hipertonik salin tedavisini
takiben).
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
493
BÖLÜM 17. PACEMAKER
Pacemaker Bileşenleri
Pacemaker Sınıflaması
Pacelenen Odacık(lar) Algılanan Odacık(lar) Algıya Verilen Yanıt Hız düzenlemesi Çoklu yerleşim
D = Dual (A+V) D = Dual (A+V) D = Dual (T+I) C = İletişim Kuran D = Dual (P+S)
R = Hız
düzenleyicili
Sıra I-III:
Pacemaker kurulumu veya hız ayarlanması kabiliyeti varlığı için programlama seçeneklerini gösterir.
Sıra V:
495
Yaygın Paceleme Modları
AAI
Atriyal paceleme (Sıra I = A) ve algılama (Sıra II = A).
Eğer doğal atriyal aktivite algılanırsa paceleme inhibe olur (Sıra III = I).
Eğer tanımlanan süreden önce algılanan doğal aktivite yoksa atriyal paceleme başlatılır.
Sağlam AV iletimi ile birlikte olan sinüs düğümü disfonksiyonunda kullanılır.
Atriyal talep (demand) modu olarak da adlandırılır.
VVI
Ventrikül paceleme (Sıra I = V) ve algılaması (Sıra II = V).
AAI moduna benzer ancak atriyumlar yerine ventrikülleri içerir.
Kronik atriyal bozukluğu ör. atriyal fibrilasyon veya flutter, olan hastalarda kullanılır.
DDD
Hem atriyum hem de ventrikülleri paceleme ve algılama kapasitesine sahiptir.
En yaygın pace modudur.
Ayarlanan sürede doğal atriyal aktivite yoksa atriyal paceleme ortaya çıkar.
Atriyal aktiviteyi takiben ayarlanan süre içerisinde doğal ventriküler aktivite yoksa ventriküler paceleme ortaya çıkar.
Atriyal kanalın işlevi, ventriküler aktiviteyi veya retrograd P dalgalarını doğal atriyal aktivite olarak algılamasını önlemek
için atriyal ve ventriküler aktiviteyi takiben sabit periodlar boyunca askıya alınır.
Mıknatıs modu
Pacemakera mıknatıs tatbik etmek mıknatıs modunu başlatır.
Bu mod pacemaker ayarlarına ve üreticiye göre değişkenlik gösterir.
Genellikle asenkron bir paceleme modu başlatır – AOO, VOO veya DOO.
Asenkron mod doğal ritim hızından bağımsız olarak sabit hızda paceli uyarı gönderir.
Asenkron ventrikül pacinde pacemakerın indüklediği ventriküler taşikardi riski mevcuttur.
Defibrilatör deaktivasyonu ile sonuçlanan implante edilebilir defibrilatöre (ICD) mıknatıs uygulanmasından farklı
olduğuna dikkat ediniz.
Paceli hastada EKG’nin görüntüsü kullanılan pace moduna, pace elektrodlarının yerleşimine, aygıt paceleme eşiği ve doğal
elektriksel aktivite varlığına bağlıdır.
Paceli EKG’nin özellikleri:
Pace spikeları
Kısa süreli vertikal dikenler (spike), genellikle 2 ms.
Tüm derivasyonlarda görmek güç olabilir.
Amplitüd pozisyona ve elektrod tipine bağlıdır.
Bipolar elektrodlar unipolar elektrodlardan daha küçük pace dikeni (spike) ile sonuçlanır.
Epikarda yerleştirilmiş elektrodlar endokardiyal olarak yerleştirilmiş elektrodlardan daha küçük pace dikeni (spike) ile
sonuçlanır.
Atriyal paceleme
Pace dikeni P dalgasından önce gelir.
P dalgası morfolojisi elektrod yerleşimine bağlıdır fakat normal görünebilir.
496
Ventriküler paceleme
Pace dikeni QRS kompleksinden önce gelir.
Sağ ventrikül pace elektrodu yerleşimi sol dal bloğuna benzer QRS morfolojisi ile sonuçlanır.
Sol epikardiyal pace elektrod yerleşimi sağ dal bloğuna benzer QRS morfolojisi ile sonuçlanır.
ST segmentleri ve T dalgaları QRS kompleksi ile ters doğrultuda (diskordan) olmalıdır. QRS kompleksinin büyük bitiş
bölgesi ST segmenti ve T dalgasının izoelektrik hatta göre zıt tarafında lokalizedir.
Çift Çember Pace
Paceleme başlayan bölgelere bağlıdır.
Atriyal pace, ventriküler pace veya ikisinin özelliklerini gösterebilir.
Pace dikenleri sadece P dalgasının, sadece QRS kompleksinin veya her ikisinden birden önce gelebilir.
Pace komplekslerinin yokluğu, yeterli doğal iletimi yansıtabileceğinden, her zaman pacemaker bozukluğu anlamına gelmez.
EKG Özellikleri
497
EKG Örnekleri
Örnek 1
498
Örnek 2
499
Ventriküler Paceleme
Örnek 4
500
Örnek 5
501
Örnek 6
Atriyal Paceleme
Atiyal paceli hastaların paceli EKG’sinde bazal taramalarda görülmeyen sıklıkla birinci derece AV blok veya Wenckebach
iletimi kanıtları mevcuttur. Bunun nedeni atriyal pace ihtiyacı olan hastalarda çeşitli derecelerde AV düğüm
disfonksiyonunun (ör. yaş ilişkili AV düğüm dejenerasyonu / altta yatan kardiyak durum / ameliyat sonrası iskemi/ AV
düğüm bloke eden ilaçlar) yaygın olarak mevcut olmasıdır. Bu hastalar AV düğümün kaldırabileceğinden daha yüksek hızda
pacelendiklerinde, AV düğüm yorularak paceli EKG’de birinci derece AV blok veya Wenckebach fenomeni ile sonuçlanır. Bu
anormallik klinik olarak anlamlı değildir, hastanın kardiyak outputunun tehlikeye atılmamasını sağlar.
502
Örnek 7
503
Buna rağmen, her P dalgası QRS kompleksi ile sonuçlanmaz – PR aralığı gitgide uzar, AV iletim başarısızlığı ile sonuçlanır
(“düşen QRS kompleksleri”).
Mobitz I iletim ile birlikte 2. derece AV blok mevcuttur (Wenckebach fenomeni).
Mobitz I, hastanın AV düğümünün kaldırabileceğinden daha hızlı pacelenmesine bağlıdır – kendi 50-60 vuru/dak hızında
sadece 1. derece AV blok mevcuttu.
Pacemaker Muamması
Yanıt ve yorum
Birçok atriyal ve ventriküler pace dikenleri ile birlikte düzensizce düzensiz bir ritim mevcuttur.
QRS komplekslerinin çoğunluğu geniştir ve öncesinde ventriküler pace dikenleri bulunur.
Sol dal bloğu morfolojisi sağ ventrikülde yerleşik ventriküler pace elektrodu ile uyumludur.
Atriyal ve ventriküler pace dikenleri arasındaki değişken ilişki en iyi II. derivasyon ritim çizgisi incelenerek anlaşılabilir
(aşağıda):
1. vuru dar – bu atriyal pace dikeni tarafından tetiklenen bir doğal ventriküler kompleks olarak görülmektedir. Bu AV
iletimin bir dereceye kadar sağlam olduğuna işaret etmektedir (3. Derece AV blok mevcut olamaz).
9. vuru ritim çizgisinin geri kalanından tamamen farklı bir morfoloji ve aksa sahip olup aynı zamanda geniştir – bu bir
ventriküler ektopik vurudur.
3, 6, 8, 10 ve 12. vurulardan önce hem atriyal hem de ventriküler pace dikenleri gelmektedir – Ardışık A-V pace.
2, 4, 5, 7 ve 11. vurulardan önce sadece ventriküler pace dikenleri gelmektedir. Atriyal pace dikenlerinin yokluğu
pacemakerın doğal supraventriküler impulslara yanıt verdiğini göstermektedir.
Farkedilebilir P dalgasının yokluğu ve oldukça düzensiz ritime bakınca, altta yatan doğal ritmin atriyal fibrilasyon olması
muhtemeldir.
Bu mükemmel EKG’yi bize sağladığı için Dr. Harry Peterson’a çok teşekkürler!
504
A = atriyal pace spikeı, V = ventriküler pace spikeı, E = ventriküler ektopik vuru
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
Sonuç
DDD pace ile atriyal fibrilasyon ve ara sıra olan ventriküler ektopi.
Yazar Katkıları
505
17.2. Pacemaker İşlev Bozukluğu
Giriş
Pacemaker işlev bozuklukları, ekipman arızasından altta yatan doğal ritimdeki değişikliklere kadar değişen, geniş bir
neden yelpazesinde meydana gelebilir.
Pacemaker işlev bozukluğunun tanısı güç olmakta ve EKG değişikliği silikken veya değişiklik olmaksızın, sıklıkla non
spesifik klinik semptomlarla birliktelik göstermektedir.
Az algılama
Az algılama, pacemaker doğal kardiyak aktiviteyi algılamada başarısız olduğunda meydana gelmektedir.
Asenkron paceleme ile sonuçlanır.
Nedenleri arasında elektrod bölgesinde artmış uyarı eşiği (çıkış bloğu), zayıf elektrod teması, yeni dal bloğu veya
programlama problemleri bulunmaktadır.
QRS kompleksleri içerisindeki pace spikeları az algılama için anlamlı olmasına rağmen, EKG bulguları minimal olabilir.
Aşırı algılama
Aşırı algılama elektriksel sinyaller yanlış şekilde doğal kardiyak aktivite olarak tanınıp paceleme inhibe edildiğinde ortaya
çıkmaktadır.
Bu uygunsuz sinyaller geniş P veya T dalgaları olabilmekte, iskelet kası aktivitesi veya elektrod temasında problemler
olabilmektedir.
EKG’de anormal sinyaller bulunmayabilir.
EKG monitorizasyonunda eğer hasta rectus veya pectoral kaslarını uyarırsa azalmış pacemaker çıkışı / çıkış bozukluğu
görülebilir (kas aktivitesini aşırı algılamaya bağlı).
Çıkış bozukluğu
Çıkış bozukluğu, paceli uyarı, beklenen durumda oluşmadığında meydana gelmektedir.
Azalmış veya tamamen kaybolmuş pacemaker işlevi ile sonuçlanır.
Aşırı algılama, tel fraktürü, elektrodun yanlış yerleştirilmesi veya girişimler dahil birçok nedeni bulunmaktadır.
Yakalama bozukluğu
Yakalama bozukluğu paceli uyarı miyokard depolarizasyonu ile sonuçlanmadığında meydana gelir.
Elektrodun yanlış yerleştirilmesi, tel fraktürü, elektrolit bozuklukları, MI veya çıkış bloğu dahil bir çok nedeni mevcuttur.
Önemli. Eğer hastanın doğal kalp hızı pacemaker eşiğinin üzerinde ise, pacemaker aktivitesi beklenmez ve bu bakımdan
çıkış bozukluğu ve yakalama bozukluğu EKG üzerinde tanınamaz.
506
Pacemaker ile Birlikte Olan Disritmiler
Pacemaker aracılı taşikardi (PMT), sensörün indüklediği taşikardi, kaçak pacemaker, pacemaker aracılı Wenckebach AV
blok ve elektrodun yerinden oynamasına bağlı taşikardi dahil, pacemaker ile birlikte olan disritmilerin birçok tipi meydana
gelebilmektedir.
Pacemaker aracılı taşikardi (PMT)
Sonsuz-loop taşikardi veya pacemaker halka haraketi taşikardisi olarak da bilinir.
PMT, pacemakerın AV düğüm üzerinden meydana gelen retrograd iletimli antegrad yolağı oluşturduğu bir re-entran
taşikardidir.
Eş zamanlı ventriküler paceleme ile birlikte, retrograd P dalgalarının doğal atriyal aktivite olarak algılanması nedeniyle
olur.
Paceli ventriküler kompleks devamlı bir halka oluşturan retrograd p dalga yayılımı ile birlikte olan retrograd ileti ile
sonuçlanır.
Pacemaker programının sınırladığı maksimum hız ile paceli taşikardi ile sonuçlanır.
AV iletimi yavaşlatarak sonlandırılabilir ör. adenozin veya mıknatıs modunun aktive edilmesi.
Daha yeni pacemakerlar PMT’yi sonlandırmak için tasarlanmış programlı algoritmalar içermektedir.
İskemik kalp hastalığı varlığında hız ilişkili iskemi ile sonuçlanabilir.
Sensörün indüklediği taşikardi
Modern pacemakerlar egzersiz, takipne, hiperkapni veya asidemi gibi fizyolojik kalp uyaranlarına yanıt olarak artmış
kalp hızlarına olanak verecek şekilde programlanmıştır.
Titreşim gibi başka tarafa yönlendiren uyaranlar, gurultu, ateş, ekstremite haraketi, hiperventilasyon veya
elektrokoterizasyon (ör. ameliyat boyunca) varlığında sensörler “tekleyebilir”.
Bu tekleme uygunsuz olarak yüksek hızda pacelemeden sorumludur.
Ventriküler hız pacemakerın üst hız limitini aşamaz (genellikle 160-180 vuru/dak).
Bunlar da genellikle mıknatıs uygulaması ile sonlandırılır.
Kaçak pacemaker
Bu daha eski jenerasyon pacemakerların hayatı tehdit edici potansiyeli olan işlev bozukluğu düşük pil voltajı ile ilişkilidir
(vadesi geçmiş pacemaker takılması).
Pacemaker ventriküler fibrilasyonu provake edebilecek 2000 vuru/dak hızında paroksizm şeklinde pace spikeları
gönderir.
Paradoksik olarak, pace spikeları amplitüd olarak çok alçak olduğundan (düşük pil voltajına bağlı) ve çok yüksek hızlarda
ventrikül uyarana karşı refrakter olabildiğinden, yakalamada -bradikardiye neden olan – bozukluk olabilir.
Mıknatıs uygulanması hayat kurtarıcı olabilir ancak kesin tedavi pacemakerın değiştirilmesidir.
Elektrodun yerinden oynamasına bağlı disritmi
Yerinden oynamış pace elektrodu sağ ventrikül içerisinde yüzer, aralıklı olarak miyokardiyuma dokunarak ventriküler
ektopik atımlara veya VT ataklarına neden olur (santral yolun guide teli ile aynı mekanizma!), ardından yakalama
kusurları gelir.
Paceli QRS morfolojisi sol dal bloğu patterninden (sağ ventrikül yerleşimini gösterir) sağ dal bloğu patternine (sol
ventrikül yerleşimini gösterir) değişim gösterirse, bu durum elektrodun interventriküler septumu aşındırdığını gösterir.
Göğüs x-rayi sıklıkla tanıyı doğrulamada yardımcı olacaktır.
507
Pacemaker Sendromu
AV senkronizasyon bozukluğu ve artiyal vuru kaybı ile sonuçlanan atriyal ve ventriküler kontraksiyonların uygunsuz
zamanlaması nedeniyle meydana gelir.
Yorgunluk, sersemlik, çarpıntı, presenkopun dahil olduğu klinik semptom türleri.
Doğal ritimden paceli ritme geçişte birlikteliğinde sistolik kan basıncında > 20 mmHg düşme.
Twiddler Sendromu
Normal pacemaker ritimleri pace aktivitesinde kayıp, düzensiz paceleme ve pace spikelarının kaybı ile sonuçlanabilir.
Pacemaker işlev bozukluğunun EKG’de tanısı çok güçtür ve altta yatan doğal ritme bağlı imkansız olabilmektedir.
Pacemaker işlev bozukluğundan şüphelenilirse pacemaker sorgulamasını kolaylaştırmak ve testler için kardiyoloji
değerlendirmesi gerekmektedir.
EKG Örnekleri
509
Örnek 3 – Kaçak pacemaker
EKG ve yorum için kaynak : Ortega ve ark. (2005). Kaynağa gitmek için resme tıklayınız.
Bu EKG’de görülenler:
Azalan amplitüd ve hızda, 2000 vuru/dak hızında hızlı pace spike atakları – düşük amplitüdlü spikelara bağlı olarak
ventrikülleri uyarmada başarısız olur.
Altta yatan ritim 3. Derece AV bloklu atriyal flutter ve 30 vuru/dakika hızında ventriküler kaçış ritmidir.
Ortada, VOO modunda 60 pace/dakika hızında üç pace spikeı görülmektedir: birincisi refrakter ventrikülerdir (başarısız
yakalama).
Yazar Katkıları
510
BÖLÜM 18. ARTEFAKT ve ELEKTROD YANLIŞ
BAĞLANMASI
Tremor veya titremeye bağlı hareket artefaktı EKG dalga formlarını gizleyebilir ya da bir patolojiyi taklit ederek EKG
yorumlanmasını güçleştirebilir.
Mutlak şartlarda (ör. hipotermi), titreme artefaktı varlığı esasında tanıya yardımcı olabilmektedir.
Tremor Nedenleri
Ateş (katılık)
Hipotermi (titreme)
Kardiyopulmoner resüsitasyon (göğüs kompresyonları)
Uyumsuz, haraketli, konuşkan hasta (= en yaygın neden)!
511
EKG Örnekleri
Örnek 1
512
Örnek 3
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns
513
18.2. Elektrod Yer Değişimi : Ekstremite
Elektrodlarının Ters Yerleşimi
Giriş
Ekstremite elektrodlarının yanlışlıkla ters yerleştirilmesi EKG anormalliğinin yaygın bir sebebidir ve ektopik atriyal ritim,
çember genişlemesi veya miyokard iskemisi ile infarkt gibi patolojileri taklit edebilmektedir.
Nötral elektrodu (RL/N) değiştirmeden ekstremite elektrodları (LA[sol kol], RA[sağ kol], LL[sol bacak]) değiştiğinde,
Einthoven üçgeni 180 derece dönerek, yer değiştiren derivasyonlarda ters dönme veya değişmeden kalma ile (başlangıç
pozisyonu ve vektörüne bağlı) sonuçlanır.
Nötral elektrod (RL/N) ile ekstremite elektrodlarından birini değiştirmek Einthoven üçgenini bozar ve Wilson merkez
noktasının sıfır sinyalini bozarak hem ekstremite hem de prekordiyal derivasyonların görüntüsünü değiştirir. Ekstremite
derivasyonları çok fazla etkilenebilir, diğer derivasyonların görünüşünü alabilir veya düz bir çizgiye dönüşebilir.
Tanım
Elektrodlar
LA = sol kol
RA = sağ kol
LL = sol bacak
RL/N = sağ bacak (nötral elektrod)
Derivasyonlar
Bipolar (çift kutuplu) derivasyonlar: I, II, III
Augmente edilmiş (güçlendirilmiş) unipolar (tek kutuplu) derivasyonlar: aVL, aVF, aVR
Wilson merkez noktası (WCT): Ekstremite derivasyonlarının ortalaması tarafından oluşturulan “sıfır” derivasyon.
Einthoven Üçgeni
514
Çift Kutuplu (Bipolar) Derivasyonlar
I. derivasyon sıfır derecede LA yönüne giden LA (sol kol) ve RA (sağ kol) elektrodları arasındaki voltaj farkıdır (LA – RA).
II. derivasyon +60 derecede LL (sol bacak) yönüne giden LL ve RA (sağ kol) elektrodları arasındaki voltaj farkıdır (LL – RA).
III. derivasyon +120 derecede LL (sol bacak) yönüne giden LL ve LA (sol kol) elektrodları arasındaki voltaj farkıdır (LL –
LA).
Güçlendirilmiş Tek Kutuplu (Unipolar) Derivasyonlar
aVL derivasyonu LA elektrodu yönündedir (-30 derece), şu şekilde hesaplanır: aVL = LA – (RA + LL) / 2.
aVF derivasyonu LL elektrodu yönündedir (+90 derece), şu şekilde hesaplanır: aVF = LL – (LA+RA) / 2.
aVR derivasyonu RA elektrodu yönündedir (-150 derece), şu şekilde hesaplanır: aVR = RA – (LA+LL) / 2.
Wilson merkez noktası (WCT)
Yönsüz “sıfır derivasyonu”, ekstremite derivasyonlarının voltajlarının ortalaması ile hesaplanır: WCT: 1/3 (RA + LA + LL).
Einthoven üçgenini ve her bir elektrodun matematiksel derivasyonu anlamak, her bir derivasyon değişikliği tarafından
meydana getirilen EKG paternlerini anlamamıza yardımcı olacaktır.
LA ve RA elektrodlarının yer değişimi ile, Einthoven üçgeni aVF derivasyonu tarafından oluşturulan eksen etrafında yatay
olarak 180 derece döner.
515
LA/RA Değişimi
516
Dekstrokardiyi taklit eden LA/RA yer değişimi.
Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library
LA ve LL elektrodlarının yer değişimi ile, Einthoven üçgeni aVR tarafından oluşturulan eksen etrafında düşey olarak 180
derece döner.
517
EKG üzerinde aşağıdaki etkileri mevcuttur:
III. derivasyon ters döner.
I ve II. derivasyon yer değiştirir.
aVL ve aVF derivasyonları yer değiştirir.
aVR derivasyonu değişmeden kalır.
LA/LL Değişimi
518
Bazal EKG
RA ve LL elektrodlarının yer değiştirmesi ile, Einthoven üçgeni aVL tarafından oluşturulan aksın etrafında düşey olarak 180
derece döner.
I, II, III ve aVF derivasyonları tamamen ters dönmüştür (P dalgası, QRS kompleksleri ve T dalgaları).
aVR derivasyonu yukarı dönüktür.
520
RA/RL(N) (sağ kol/sağ bacak) yer değiştirmesi
RA ve RL (N) elektrodları yer değiştirmesi ile, Einthoven üçgeni, tepesinde LA elektrodu ile birlikte çok ince “dilim”e
daralır.
RA ve LL elektrodları bu durumda neredeyse aynı voltajları kaydederek aralarındaki farkı ihmal edilebilir hale getirir (II.
derivasyon = sıfır).
aVL bu dilimin içerisinde bulunur ve yaklaşık olarak III. derivasyona ters tarafa bakar.
Nötral elektrodun yanlış yerleştirilmesi aVR ve aVF derivasyonlarını matematiksel olarak o kadar aynı hale getirir ki, tam
LA ve RL (N) elektrodlarının yer değiştirmesi ile, Einthoven üçgeni tepesinde RA elektrodu ile birlikte çok ince bir
“dilim”e daralır.
LA ve LL elektrodları bu durumda neredeyse aynı voltajları kaydederek aralarındaki farkı ihmal edilebilir hale getirir (III.
derivasyon = sıfır).
aVR derivasyonu bu dilim içerisindedir ve yaklaşık olarak II. derivasyona ters tarafa bakar.
Nötral elektrodun yanlış yerlerştirilmesi aVL ve aVF derivasyonlarını matematiksel olarak o kadar aynı hale getirir ki, tam
olarak aynı görünürler (ancak bazal EKG’den farklı).
522
LA/RL(N) Değişimi
523
Bilateral kol-bacak yer değişimi (LA-LL artı RA-RL)
Her bir koldaki elektrodlar aynı taraftaki bacak elektrodu ile yer değiştirirse (LA ile LL, RA ile RL), Einthoven üçgeni
tepesinde LL elektrodu ile birlikte çok ince bir dilime incelir.
RA ve LA elektrodları (burada bitişiğindeki ayakta) neredeyse aynı voltajları kaydederek aralarındaki farkı ihmal edilebilir
hale getirir (I. derivasyon = sıfır).
II, III ve aVF burada sol kol ve bacaklar arasındaki voltaj farkını ölçtüğünden tamamen aynı hale gelir.
Nötral elektrodun yanlış yerleştirilmesi aVL ve aVR derivasyonlarını matematiksel olarak o kadar aynı hale getirir ki,
tamamen aynı görünürler (ancak bazal EKG’den farklı).
525
LL/RL (N) Değişimi
Saptayamazsınız!
Ancak merak etmeyin, bu durum EKG yorumlamanızda bir farklılık yaratmayacaktır.
Yazar Katkıları
Metin: Ed Burns
EKG’ler: Ed Burns, John Larkin
526
18.3. Elektrod Yer Değişimi: Sol Kol / Sağ Kol
Elektrokardiyografik Özellikler
Sol ve sağ kol elektrodlarının ters yerleşimi ekstremite derivasyonlarında dekstrokardi benzeri pattern meydana getirir:
I. Derivasyon ters döner.
aVR ve aVL derivasyonları yer değiştirir.
II. ve III. derivasyonlar yer değiştirir.
Buna rağmen, dekstrokardiden farklı olarak, prekordiyal derivasyonlarda R dalga progresyonu normaldir.
Sol ve sağ kol elektrodları doğru yerlerine yerleştirildiğinde, EKG şu şekli almaktadır:
527
REFERANSLAR
BÖLÜM 1
1.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
1.2.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Hampton JR. The ECG Made Easy. 7th edition. London: Churchill Livingstone 2008.
Park MK. Pediatric Cardiology for Practitioners. 5th edition. St Louis: Mosby 2007.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
BÖLÜM 2
2.1.
Chung DC, Nelson HM. ECG – A Pictorial Primer [internet]. Accessed 12/12/2011.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PubMed PMID: 12028984; PubMed Central PMCID: PMC1123219
[Full Text].
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PubMed PMID: 12016190; PubMed Central PMCID: PMC1123164 [Full Text].
Jenkins RD, Gerred SJ. ECGs by Example. Second Edition. Elsevier Churchill Livingstone 2005.
Phibbs, BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (2nd Edition), Saunders Elsevier 2006.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
2.2.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
2.3.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
2.4.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
2.5.
Gerson MC, McHenry PL. Resting U wave inversion as a marker of stenosis of the left anterior descending coronary
artery. Am J Med. 1980 Oct;69(4):545-50. PMID: 7424944
Girish MP, Gupta MD, Mukhopadhyay S, Yusuf J, Sunil Roy TN, Trehan V. U wave: an important noninvasive
electrocardiographic diagnostic marker. Indian Pacing Electrophysiol J. 2005 Jan 1;5(1):63-5. PMID: 16943944
Pérez Riera AR, Ferreira C, Filho CF, Ferreira M, Meneghini A, Uchida AH, Schapachnik E, Dubner S, Zhang L. The
enigmatic sixth wave of the electrocardiogram: the U wave. Cardiol J. 2008;15(5):408-21. Review. PMID: 18810715
Sovari AA, Farokhi F, Kocheril AG. Inverted U wave, a specific electrocardiographic sign of cardiac ischemia. Am J
Emerg Med. 2007 Feb;25(2):235-7. PMID: 17276833
528
Zimmerman FH. Clinical Electrocardiography: Pre-Test Self-Assessment and Review, McGraw-Hill 1994.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
Wikipedia. The U Wave. http://en.wikipedia.org/wiki/U_wave
2.6.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
2.7.
Corrado D, Biffi A, Basso C, Pelliccia A, Thiene G. Twelve-lead ECG in the athlete: physiological versus pathological
abnormalities. Br J Sports Med 2009; 43 :669-676. [PMID: 19734501] [Full text]
Perez Diez D, Brugada J. Diagnosis and Management of Arrhythmogenic Right Ventricular Dysplasia: An article from
the E-Journal of the ESC Council for Cardiology Practice, European Society of Cardiology 2008. [Reference]
2.8.
Haïssaguerre M, et al. Sudden cardiac arrest associated with early repolarization. N Engl J Med. 2008 May
8;358(19):2016-23. PMID: 18463377.
Otero J, Lenihan DJ. The “normothermic” Osborn wave induced by severe hypercalcemia. Tex Heart Inst J.
2000;27(3):316-7. PMID: 11093425
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
BÖLÜM 3
3.1.
Jim MH, Siu CW, Chan AO, Chan RH, Lee SW, Lau CP. Prognostic implications of PR-segment depression in inferior
leads in acute inferior myocardial infarction. Clin Cardiol. 2006 Aug;29(8):363-8. PMID: 16933578 [Full text]
3.2.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
3.3.
3.4.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Viskin S. The QT interval: too long, too short or just right. Heart Rhythm. 2009 May;6(5):711-5. Epub 2009 Mar 3.
[PMID: 19389656] [Full text]
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
3.5.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002
Apr 20;324(7343):963-6. Review. PubMed PMID: 11964344; PubMed Central PMCID: PMC1122906. Full text.
Phibbs BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (second edition). Elsevier 2006.
Smith SW. T/QRS ratio best distinguishes ventricular aneurysm from anterior myocardial infarction. Am J Emerg Med.
2005 May;23(3):279-87. PubMed PMID: 15915398.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
529
BÖLÜM 4
4.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier 2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.2.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.3.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.4.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
4.5.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.6.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.7.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.8.
Da Costa D, Brady WJ, Edhouse J. Bradycardias and atrioventricular conduction block. BMJ. 2002 Mar
2;324(7336):535-8. Review. PMID: 11872557. Full text.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.9.
Da Costa D, Brady WJ, Edhouse J. Bradycardias and atrioventricular conduction block. BMJ. 2002 Mar
2;324(7336):535-8. Review. PMID: 11872557. Full text.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.10.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.11.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
530
4.12.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008. McAnulty JH, Rahimtoola SH, Murphy E,
DeMots H, Ritzmann L, Kanarek PE et al. Natural history of “high-risk” bundle-branch block: final report of a
prospective study. N Engl J Med. 1982 Jul 15;307(3):137-43.PMID: 7088050.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.13.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
4.14.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
4.15.
Phibbs BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (second edition). Elsevier 2006.
Saperia GM. Sinoatrial nodal pause; arrest; and exit block [internet article]. Up To Date 2009.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Ufberg JW. Sinoatrial exit block [chapter]. In: TC Chan, WJ Brady, RA Harrigan, JP Ornato and PR Rosen (editors).
ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier 2005. Chapter 19, pp83-85.
4.16.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
4.17.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
4.18.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Davis M, Davis P, Ross D. Expert Guide to Sports Medicine, American College of Physicians 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Phibbs, BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (2nd Edition), Saunders Elsevier 2006.
Riera ARP, Barros RB, de Sousa FD, Baranchuk A. Accelerated Idioventricular Rhythm: History and Chronology of the
Main Discoveries. Indian Pacing and Electrophysiology Journal;2010; 10(1):40-48
4.19.
BÖLÜM 5
5.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
531
5.2.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Jazayeri MR, Massumi A, Mihalick MJ, Hall RJ.Sinus node reentry: case report and review of electrocardiographic and
electrophysiologic features. Tex Heart Inst J. 1985 Sep;12(3):249-52.
Fox DJ, Tischenko A, Krahn AD, Skanes AC, Gula LJ, Yee RK, Klein GJ. Supraventricular tachycardia: diagnosis and
management. Mayo Clin Proc. 2008 Dec;83(12):1400-11.
5.3.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Poutiainen AM, Koistinen MJ, Airaksinen KE, Hartikainen EK, Kettunen RV, Karjalainen JE, Huikuri HV. Prevalence
and natural course of ectopic atrial tachycardia. Eur Heart J. 1999 May;20(9):694-700. PMID: 10208790
5.4.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Medi C, Hankey GJ, Freedman SB. Atrial fibrillation. Med J Aust. 2007 Feb 19;186(4):197-202. PMID: 17309423 Full
Text
Medi C, Hankey GJ, Freedman SB. Stroke risk and antithrombotic strategies in atrial fibrillation. Stroke. 2010
Nov;41(11):2705-13. PMID: 20930160 Full Text
Stiell IG, Macle L; CCS Atrial Fibrillation Guidelines Committee. Canadian Cardiovascular Society atrial fibrillation
guidelines 2010: management of recent-onset atrial fibrillation and flutter in the emergency department. Can J Cardiol.
2011 Jan-Feb;27(1):38-46. PMID: 21329861 Full Text
Gillis AM, Verma A, Talajic M, Nattel S, Dorian P; CCS Atrial Fibrillation Guidelines Committee. Canadian
Cardiovascular Society atrial fibrillation guidelines 2010: rate and rhythm management. Can J Cardiol. 2011 Jan-
Feb;27(1):47-59. PMID: 21329862 Full Text
Guidelines for the management of atrial fibrillation: the Task Force for the Management of Atrial Fibrillation of the
European Society of Cardiology (ESC). Europace. 2010 Oct;12(10):1360-420. PMID: 20876603 Full text
ACC/AHA/ESC 2006 Guidelines for the Management of Patients with Atrial Fibrillation: a report of the American
College of Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines and the European Society of
Cardiology Committee for Practice Guidelines (Writing Committee to Revise the 2001 Guidelines for the Management
of Patients With Atrial Fibrillation): developed in collaboration with the European Heart Rhythm Association and the
Heart Rhythm Society. Circulation. 2006 Aug 15;114(7):e257-354. PMID: 16908781 Full Text
2011 ACCF/AHA/HRS Focused Update on the Management of Patients With Atrial Fibrillation (Updating the 2006
Guideline) A Report of the American College of Cardiology Foundation/American Heart Association Task Force on
Practice Guidelines Circulation 2011, 123:104-123. Full Text
5.5.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
532
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Saoudi N, Cosío F, Waldo A, Chen SA, Iesaka Y, Lesh M, Saksena S, Salerno J, Schoels W; Working Group of
Arrhythmias of the European of Cardiology and the North American Society of Pacing and Electrophysiology. A
classification of atrial flutter and regular atrial tachycardia according to electrophysiological mechanisms and anatomical
bases; a Statement from a Joint Expert Group from The Working Group of Arrhythmias of the European Society of
Cardiology and the North American Society of Pacing and Electrophysiology. Eur Heart J. 2001 Jul;22(14):1162-82.
PMID: 11440490 Full Text
5.6.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
5.7.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
BÖLÜM 6
6.1.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
6.2.
Australian Resuscitation Guidelines 2010.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Ideker RE, Rogers JM. Human Ventricular Fibrillation : Wandering Wavelets, Mother Rotors, or Both? Circulation.
2006;114(6):530-2 [full text].
Nash MP, Mourad A, Clayton RH, Sutton PM, Bradley CP,Hayward M, Paterson DJ, Taggart P, Evidence for Multiple
Mechanisms in Human Ventricular Fibrillation. Circulation 2006, 114:536-542 [full text].
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Tusscher KHWJ, Mourad A, Nash MP, Clayton RH, Bradley CP, Paterson DJ, Hren R, Hayward M, Panfilov AV,
Taggart P. Organization of ventricular fibrillation in the human heart: experiments and models. Exp Physiol 2009
May;94(5):553-62 [full text].
6.3.
Chan A, Isbister GK, Kirkpatrick CM, Dufful SB. Drug-induced QT prolongation and torsades de pointes: evaluation of
a QT nomogram. QJM. 2007 Oct;100(10):609-15. Epub 2007 Sep 19 [full text].
Kirchhof P, Franz MR, Bardai A, Wilde AM. Giant T-U waves precede torsades de pointes in long QT syndrome: a
systematic electrocardiographic analysis in patients with acquired and congenital QT prolongation. J Am Coll Cardiol.
2009 Jul 7;54(2):143-9 [full text].
Viskin S. Long QT syndromes and torsades de pointes. Lancet 1999;354:1625-33 [abstract].
533
S Viskin, R Fish, D Zeltser, B Belhassen, K Heller, D Brosh, S Laniado, H V Barron. Arrhythmias in the congenital long
QT syndrome: how often is torsade de pointes pause dependent?Heart 2000;83:661–666 [full text].
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
6.4.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Jenkins RD, Gerred SJ. ECGs by Example. Second Edition. Elsevier Churchill Livingstone 2005.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
6.5.
Menduiña MJ, Candel JM, Alaminos P, Gómez FJ, Vílchez J. Bidirectional ventricular tachycardia due to digitalis
poisoning. Rev Esp Cardiol. 2005 Aug;58(8):991-3. Spanish [PMID: 16053836]
Murray L, Daly F, McCoubrie D, Soderstrom J, Pascu O, Armstrong J, Cadogan M. Toxicology Handbook, Second
Edition. Churchill Livingstone (2010).
Napolitano C, Priori SG, Bloise R. Catecholaminergic Polymorphic Ventricular Tachycardia. 2004 Oct 14 [updated 2009
Jul 7]. In: Pagon RA, Bird TC, Dolan CR, Stephens K, editors. GeneReviews [Internet]. Seattle (WA): University of
Washington, Seattle (1993) [PMID: 20301466]
Richter S, Brugada P. Bidirectional ventricular tachycardia. J Am Coll Cardiol. 2009 Sep 22;54(13):1189. [Full text].
6.6.
Edhouse J, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Broad complex tachycardia-Part II. BMJ. 2002 Mar
30;324(7340):776-9. Full Text.
Eynon CA, Howe L, Firoozan S. Fascicular tachycardia: uncommon or just unrecognised? Emerg Med J 2002;19:477–
478. Full Text
Francis J, Venugopal K, Khadar SA, Sudhayakumar N, Gupta AK. Idiopathic Fascicular Ventricular Tachycardia. Indian
Pacing Electrophysiol J. 2004 Jul-Sep; 4(3): 98–103 Full text
Moreno Reviriego S. Idiopathic fascicular left ventricular tachycardia. An article from the E-Journal of the ESC Council
for Cardiology Practice, Dec 2010. Full text.
Quimby TW, Clark AA, Fix ML. Idiopathic Ventricular Tachycardia: Belhassen Type. West J Emerg Med. 2010;
11(4):389-390 Full Text
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wieland JM, Marchlinski FE. Electrocardiographic Response of Digoxin-Toxic Fascicular Tachycardia to Fab
Fragments: Implications for Tachycardia Mechanism Pacing Clin Electrophysiol. 1986 Sep;9(5):727-38.
PMID: 2429280
6.7.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Lerman B, Stein KM, Markowitz SM, Mittal S, Slotwiner DJ. Right Ventricular Outflow Tract Tachycardia: An
Update. Cardiac Electrophysiology Review. 2002;6, 1-2:68-71 PMID: 11984021
6.8.
Alzand BS, Crijns HJ. Diagnostic criteria of broad QRS complex tachycardia: decades of evolution. Europace. 2011
Apr;13(4):465-72. Epub 2010 Dec 3. Review. PubMed PMID: 21131372.
534
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
Wellens HJ. Electrophysiology: Ventricular tachycardia: diagnosis of broad QRS complex tachycardia. Heart. 2001
Nov;86(5):579-85. Review. PubMed PMID: 11602560; PubMed Central PMCID: PMC1729977. Full text.
BÖLÜM 7
7.1
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Thompson, Peter L. Coronary Care Manual, 2nd edition. Elsevier, 2011.
Thygesen K, Alpert JS, White HD; Joint ESC/ACCF/AHA/WHF Task Force for the Redefinition of Myocardial
Infarction. Universal definition of myocardial infarction. Eur Heart J. 2007 Oct;28(20):2525-38. PubMed PMID:
17951287. Full text.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
7.2.
Arbane M, Goy JJ. Prediction of the site of total occlusion in the left anterior descending coronary artery using admission
electrocardiogram in anterior wall acute myocardial infarction. Am J Cardiol. 2000 Feb 15;85(4):487-91, A10 [abstract]
Aygul N, Ozdemir K, Tokac M, Aygul MU, Duzenli MA, Abaci A et al. Value of lead aVR in predicting acute occlusion
of proximal left anterior descending coronary artery and in-hospital outcome in ST-elevation myocardial infarction: an
electrocardiographic predictor of poor prognosis. J Electrocardiol. 2008 Jul-Aug;41(4):335-41 [abstract].
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005.
Bayés de Luna A, Wagner G, Birnbaum Y, Nikus K, Fiol M, Gorgels A et al. International Society for Holter and
Noninvasive Electrocardiography. A new terminology for left ventricular walls and location of myocardial infarcts that
present Q wave based on the standard of cardiac magnetic resonance imaging: a statement for healthcare professionals
from a committee appointed by the International Society for Holter and Noninvasive Electrocardiography. Circulation.
2006 Oct 17;114(16):1755-60 [full text].
Barrabes JA, Figueras J, Moure C, Cortadellas J, Soler-Soler J. Prognostic value of lead aVR in patients with a first non-
ST-segment elevation acute myocardial infarction. Circulation 2003; 108: 814 – 819 [full text].
Birnbaum Y, Hasdai D, Sclarovsky S, Herz I, Strasberg B, Rechavia E. Acute myocardial infarction entailing ST-
segment elevation in lead aVL: electrocardiographic differentiation among occlusion of the left anterior descending, first
diagonal, and first obtuse marginal coronary arteries. Am Heart J. 1996 Jan;131(1):38-42 [abstract].
Engelen DJ, Gorgels AP, Cheriex EC, De Muinck ED, Ophuis AJ, Dassen WR et al. Value of the electrocardiogram in
localizing the occlusion site in the left anterior descending coronary artery in acute anterior myocardial infarction. J Am
Coll Cardiol. 1999 Aug;34(2):389-95 [full text].
Eskola MJ, Nikus KC, Holmvang L, et al. Value of the 12-lead electrocardiogram to define the level of obstruction in
acute anterior wall myocardial infarction: Correlation to coronary angiography and clinical outcome in the DANAMI-2
trial. Int J Cardiol 2009;131:378–383 [abstract].
Hennings JR, Fesmire FM. A new electrocardiographic criteria for emergent reperfusion therapy. Am J Emerg Med.
2011 Jun 22. Epub ahead of print [abstract].
Kosuge M, Kimura K, Ishikawa T, Ebina T, Shimizu T, Hibi K, et al. Predictors of left main or three-vessel disease in
patients who have acute coronary syndromes with non-ST-segment elevation. Am J Cardiol 2005; 95: 1366 – 1369
[abstract]
535
Rostoff P, Piwowarska W, Konduracka E, Libionka A, Bobrowska- Juszczuk M, Stopyra K, et al. Value of lead aVR in
the detection of significant left main coronary artery stenosis in acute coronary syndrome. Kardiol Pol 2005;62:128-37
[abstract].
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Stone PH, Raabe DS, Jaffe AS, et al. Prognostic significance of location and type of myocardial infarction: independent
adverse outcome associated with anterior location. J Am Coll Cardiol 1988; 11:453 [abstract].
Vasudevan K, Manjunath CN, Srinivas KH, Prabhavathi, Davidson D, Kumar S, Yavagal ST. Electrocardiographic
localization of the occlusion site in left anterior descending coronary artery in acute anterior myocardial infarction. Indian
Heart J. 2004 Jul-Aug;56(4):315-9 [abstract].
Yamaji H, Iwasaki K, Kusachi S, Murakami T, Hirami R, Hamamoto H, et al. Prediction of acute left main coronary
artery obstruction by 12-lead electrocardiography. ST segment elevation in lead aVR with less ST segment elevation in
lead V(1). J Am Coll Cardiol. 2001 Nov 1;38(5):1348-54 [full text].
7.3.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Morris F, Brady WJ. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part I. BMJ. 2002; 324: 831-4.
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002;
324: 963-6.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Thompson PL. Coronary Care Manual 2e. Elsevier 2011.
Zajarias A, Thanigaraj S, Taniuchi M. Acute Coronary Occlusion and Myocardial Infarction Secondary to Blunt Chest
Trauma from an Automobile Airbag Deployment [electronic publication]. Journal of Invasive Cardiology, Jan 2008.
7.4.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
7.5.
Berger PB, Ryan TJ. Inferior myocardial infarction: High-risk subgroups.Circulation. 1990; 81(2): 401-11. [full text]
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR.ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Moore KL, Dalley AF, Agur AMR. Clinically Orientated Anatomy, 6th Edition. Lippincott, Williams & Wilkins, 2009.
Morris F, Brady WJ. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part I. BMJ. 2002; 324: 831-4.
[full text]
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002;
324: 963-6. [full text]
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Thompson PL. Coronary Care Manual 2e. Elsevier 2011.
7.6.
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002;
324: 963-6. [full text]
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
536
Morris F, Brady WJ. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part I. BMJ. 2002; 324: 831-4.
[full text]
Phibbs BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (second edition). Elsevier 2006.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Van Gorselen EO, Verheugt FW, Meursing BT, Oude Ophuis AJ. Posterior myocardial infarction: the dark side of the
moon. Neth Heart J. 2007; 15: 16-21.
7.7.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Morris F, Brady WJ. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part I. BMJ. 2002; 324: 831-4.
[full text]
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002;
324: 963-6. [full text]
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
7.8.
Aygul N, Ozdemir K, Tokac M, Aygul MU, Duzenli MA, Abaci A et al. Value of lead aVR in predicting acute occlusion
of proximal left anterior descending coronary artery and in-hospital outcome in ST-elevation myocardial infarction: an
electrocardiographic predictor of poor prognosis. J Electrocardiol. 2008 Jul-Aug;41(4):335-41 [abstract].
Barrabes JA, Figueras J, Moure C, Cortadellas J, Soler-Soler J. Prognostic value of lead aVR in patients with a first non-
ST-segment ele- vation acute myocardial infarction. Circulation 2003; 108: 814 – 819 [full text].
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005.
Engelen DJ, Gorgels AP, Cheriex EC, De Muinck ED, Ophuis AJ, Dassen WR et al. Value of the electrocardiogram in
localizing the occlusion site in the left anterior descending coronary artery in acute anterior myocardial infarction. J Am
Coll Cardiol. 1999 Aug;34(2):389-95 [full text].
Eskola MJ, Nikus KC, Holmvang L, et al. Value of the 12-lead electrocardiogram to define the level of obstruction in
acute anterior wall myocardial infarction: Correlation to coronary angiography and clinical outcome in the DANAMI-2
trial. Int J Cardiol 2009;131:378–383 [abstract].
Gorgels AP, Engelen DJ, Wellens HJ. Lead aVR, a mostly ignored but very valuable lead in clinical electrocardiography.
J Am Coll Cardiol. 2001 Nov 1;38(5):1355-6 [full text].
Gorgels AP, Vos MA, Mulleneers R, de Zwaan C, Bär FW, Wellens HJ. Value of the electrocardiogram in diagnosing
the number of severely narrowed coronary arteries in rest angina pectoris. Am J Cardiol. 1993 Nov 1;72(14):999-1003
[abstract].
Gul EE, Nikus KC. An unusual presentation of left anterior descending artery occlusion: significance of lead aVR and T-
wave direction. J Electrocardiol. 2011 Jan-Feb;44(1):27-30 [full text].
Hennings JR, Fesmire FM. A new electrocardiographic criteria for emergent reperfusion therapy. Am J Emerg Med.
2011 Jun 22. Epub ahead of print [abstract].
Jong G, Ma T, Chou P, et al. Reciprocal changes in 12-lead electrocardiography can predict left main coronary artery
lesion in patients with acute myocardial infarction. In Heart J 2006;47:13-20 [full text].
Kireyev D, Arkhipov MV, Zador ST, Paris JA, Boden WE. Clinical utility of aVR-The neglected electrocardiographic
lead. Ann Noninvasive Electrocardiol. 2010 Apr;15(2):175-80 [abstract].
Kosuge M, Ebina T, Hibi K, Endo M, Komura N, Hashiba K et al. ST-segment elevation resolution in lead aVR: a
strong predictor of adverse outcomes in patients with non-ST-segment elevation acute coronary syndrome. Circ J. 2008
Jul;72(7):1047-53 [full text].
537
Kosuge M, Ebina T, Hibi K, Morita S, Endo M, Maejima N, et al. An early and simple predictor of severe left main
and/or three-vessel disease in patients with non-ST-segment elevation acute coronary syndrome. Am J Cardiol. 2011 Feb
15;107(4):495-500 [abstract].
Kosuge M, Kimura K, Ishikawa T, Ebina T, Shimizu T, Hibi K, et al. Predictors of left main or three-vessel disease in
patients who have acute coronary syndromes with non-ST-segment elevation. Am J Cardiol 2005; 95: 1366 – 1369
[abstract].
Kosuge M, Kimura K, Ishikawa T, Ebina T, Hibi K, Tsukahara K, et al. Combined prognostic utility of ST segment in
lead aVR and troponin T on admission in non-ST-segment elevation acute coronary syndromes. Am J Cardiol 2006; 97:
334 – 339 [abstract].
Kosuge M, Ebina T, Hibi K, Morita S, Komura N, Hashiba K et al. Early, accurate, non-invasive predictors of left main
or 3-vessel disease in patients with non-ST-segment elevation acute coronary syndrome. Circ J. 2009 Jun;73(6):1105-10
[full text].
Kühl JT, Berg RM. Utility of lead aVR for identifying the culprit lesion in acute myocardial infarction. Ann Noninvasive
Electrocardiol. 2009 Jul;14(3):219-25 [abstract].
Nikus KC, Eskola MJ. Electrocardiogram patterns in acute left main coronary artery occlusion. J Electrocardiol. 2008
Nov-Dec;41(6):626-9 [abstract].
Ozmen N, Yiginer O, Uz O, Kardesoglu E, Aparci M, Isilak Z et al. ST elevation in the lead aVR during exercise
treadmill testing may indicate left main coronary artery disease. Kardiol Pol. 2010 Oct;68(10):1107-11 [abstract].
Pickard AS, Becker RC, Schumock GT, Frye CB. Clopidogrel-associated bleeding and related complications in patients
undergoing coronary artery bypass grafting. Pharmacotherapy. 2008 Mar;28(3):376-92 [abstract].
Rostoff P, Piwowarska W, Konduracka E, Libionka A, Bobrowska- Juszczuk M, Stopyra K, et al. Value of lead aVR in
the detection of significant left main coronary artery stenosis in acute coronary syndrome. Kardiol Pol 2005;62:128-37
[abstract].
Uthamalingam S, Zheng H, Leavitt M, Pomerantsev E, Ahmado I, Gurm GS, Gewirtz H. Exercise-induced ST-segment
elevation in ECG lead aVR is a useful indicator of significant left main or ostial LAD coronary artery stenosis. JACC
Cardiovasc Imaging. 2011 Feb;4(2):176-86 [abstract].
de Winter RJ, Verouden NJW, Wellens HJJ, Wilde AAM. A new sign of proximal LAD occlusion. N Engl J Med
2008;359:2071-3 [full text].
Wiviott SD, Braunwald E, McCabe CH, Montalescot G, Ruzyllo W, Gottlieb S, et al. TRITON-TIMI 38 Investigators.
Prasugrel versus clopidogrel in patients with acute coronary syndromes. N Engl J Med. 2007 Nov 15;357(20):2001-15
[abstract].
Williamson K, Mattu A, Plautz CU, Binder A, Brady WJ. Electrocardiographic applications of lead aVR. Am J Emerg
Med. 2006 Nov;24(7):864-74 [pdf].
Wong CK, Gao W, Stewart RA, French JK, Aylward PE, White HD; for the HERO-2 Investigators. The prognostic
meaning of the full spectrum of aVR ST-segment changes in acute myocardial infarction. Eur Heart J. 2011 Aug 19
[abstract].
Yamaji H, Iwasaki K, Kusachi S, Murakami T, Hirami R, Hamamoto H, et al. Prediction of acute left main coronary
artery obstruction by 12-lead electrocardiography. ST segment elevation in lead aVR with less ST segment elevation in
lead V(1). J Am Coll Cardiol. 2001 Nov 1;38(5):1348-54 [full text].
7.9.
Sgarbossa EB, Pinski SL, Barbagelata A, Underwood DA, Gates KB, Topol EJ, Califf RM, and Wagner
GS.Electrocardiographic diagnosis of evolving acute myocardial infarction in the presence of left bundle-branch block.
GUSTO-1 (Global Utilization of Streptokinase and Tissue Plasminogen Activator for Occluded Coronary Arteries)
Investigators. N Engl J Med 1996 Feb 22; 334(8) 481-7. doi:10.1056/NEJM199602223340801
pmid:8559200.PubMed HubMed [LBTB]
538
Wong CK, French JK, Aylward PE, Stewart RA, Gao W, Armstrong PW, Van De Werf FJ, Simes RJ, Raffel OC,
Granger CB, Califf RM, and White HD. Patients with prolonged ischemic chest pain and presumed-new left bundle
branch block have heterogeneous outcomes depending on the presence of ST-segment changes. J Am Coll Cardiol 2005
Jul 5; 46(1) 29-38. doi:10.1016/j.jacc.2005.02.084 pmid:15992631. PubMed HubMed [Wong]
Klimczak A, Wranicz JK, Cygankiewicz I, Chudzik M, Goch JH, and Baranowski R. Electrocardiographic diagnosis of
acute coronary syndromes in patients with left bundle branch block or paced rhythm. Cardiol J 2007; 14(2) 207-13.
pmid:18651461. PubMed HubMed [3]
Madias JE. The nonspecificity of ST-segment elevation > or =5.0 mm in V1-V3 in the diagnosis of acute myocardial
infarction in the presence of ventricular paced rhythm. J Electrocardiol 2004 Apr; 37(2) 135-9.
pmid:15127382.PubMed HubMed [4]
Sgarbossa EB, Pinski SL, Gates KB, and Wagner GS. Early electrocardiographic diagnosis of acute myocardial
infarction in the presence of ventricular paced rhythm. GUSTO-I investigators. Am J Cardiol 1996 Feb 15; 77(5) 423-4.
pmid:8602576. PubMed HubMed [Gusto]
7.10.
de Zwaan C, Bär FW, Wellens HJ. Characteristic electrocardiographic pattern indicating a critical stenosis high in left
anterior descending coronary artery in patients admitted because of impending myocardial infarction. Am Heart J. 1982
Apr;103(4 Pt 2):730-6. PMID: 6121481.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005.
Doevendans PA, Gorgels AP, van der Zee R, Partouns J, Bär FW, Wellens HJ. Electrocardiographic diagnosis of
reperfusion during thrombolytic therapy in acute myocardial infarction. Am J Cardiol. 1995 Jun 15;75(17):1206-10.
PubMed PMID: 7778540.
Haines DE, Raabe DS, Gundel WD, Wackers FJ. Anatomic and prognostic significance of new T-wave inversion in
unstable angina. Am J Cardiol. 1983 Jul;52(1):14-8. PubMed PMID: 6602539.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002;
324: 963-6. [full text]
Rhinehardt J, Brady WJ, Perron AD, Mattu A. Electrocardiographic manifestations of Wellens’ syndrome. Am J Emerg
Med. 2002 Nov;20(7):638-43. PubMed PMID: 12442245.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Tandy TK, Bottomy DP, Lewis JG. Wellens’ syndrome. Ann Emerg Med. 1999 Mar;33(3):347-51. Review.
PubMed PMID: 10036351.
Wehrens XH, Doevendans PA, Ophuis TJ, Wellens HJ. A comparison of electrocardiographic changes during
reperfusion of acute myocardial infarction by thrombolysis or percutaneous transluminal coronary angioplasty. Am Heart
J. 2000 Mar;139(3):430-6. PubMed PMID: 10689257.
7.11.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002
Apr 20;324(7343):963-6. Review. PubMed PMID: 11964344; PubMed Central PMCID: PMC1122906. Full text.
Phibbs BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (second edition). Elsevier 2006.
Smith SW. T/QRS ratio best distinguishes ventricular aneurysm from anterior myocardial infarction. Am J Emerg Med.
2005 May;23(3):279-87. PubMed PMID: 15915398.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
539
BÖLÜM 8
8.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
8.2.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
8.3.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
BÖLÜM 9
9.1.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
9.2.
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. [PMID: 12016190]
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
BÖLÜM 10
10.1.
Chung DC, Nelson HM. ECG – A Pictorial Primer [internet]. Accessed 12/12/2011.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PubMed PMID: 12028984; PubMed Central PMCID: PMC1123219 [Full
Text].
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PubMed PMID: 12016190; PubMed Central PMCID: PMC1123164 [Full Text].
Jenkins RD, Gerred SJ. ECGs by Example. Second Edition. Elsevier Churchill Livingstone 2005.
Phibbs, BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (2nd Edition), Saunders Elsevier 2006.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.2.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PMID: 12016190.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
540
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.3.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PMID: 12016190. Full text.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.4.
Chung DC, Nelson HM. ECG – A Pictorial Primer [internet]. Accessed 12/12/2011.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PubMed PMID: 12028984; PubMed Central PMCID: PMC1123219 [Full
Text].
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PubMed PMID: 12016190; PubMed Central PMCID: PMC1123164 [Full Text].
Jenkins RD, Gerred SJ. ECGs by Example. Second Edition. Elsevier Churchill Livingstone 2005.
Phibbs, BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (2nd Edition), Saunders Elsevier 2006.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.5.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PMID: 12028984. Full text.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.6.
Chung DC, Nelson HM. ECG – A Pictorial Primer [internet]. Accessed 12/12/2011.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PubMed PMID: 12028984; PubMed Central PMCID: PMC1123219 [Full
Text].
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PubMed PMID: 12016190; PubMed Central PMCID: PMC1123164 [Full Text].
Jenkins RD, Gerred SJ. ECGs by Example. Second Edition. Elsevier Churchill Livingstone 2005.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.7.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.8.
Ates M, Kwong RY, Lipton MJ, Tatli S. Apical hypertrophic cardiomyopathy: diagnosed by cardiac magnetic resonance
imaging. Tex Heart Inst J. 2006;33(3):408-9. PubMed PMID: 17041712; PubMed Central PMCID: PMC1592272. Full
Text.
541
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005.
Hansen MW, Merchant N. MRI of hypertrophic cardiomyopathy: part I, MRI appearances. AJR Am J Roentgenol. 2007
Dec;189(6):1335-43. Review. PubMedPMID: 18029869. [Full text].
Kelly BS, Mattu A, Brady WJ. Hypertrophic cardiomyopathy: electrocardiographic manifestations and other important
considerations for the emergency physician. Am J Emerg Med. 2007 Jan;25(1):72-9. PubMed PMID: 17157688.
Maron BJ. Hypertrophic cardiomyopathy. Lancet. 1997 Jul 12;350(9071):127-33. Review.PubMed PMID: 9228976.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
10.9.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PubMed PMID: 12028984; PubMed Central PMCID: PMC1123219
10.10.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
BÖLÜM 11
11.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier 2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
11.2.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown A. Textbook of Adult Emergency Medicine. 3rd Edition. Churchill
Livingston Elsevier 2009.
BÖLÜM 12
12.1.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
12.2.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
12.3.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Edhouse J, Thakur RK, Khalil JM. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the left side of the heart.
BMJ. 2002 May 25;324(7348):1264-7. Review. PubMed PMID: 12028984; PubMed Central PMCID: PMC1123219
12.4.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
542
12.5.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
BÖLÜM 13
13.1.
Ganong, WF. Review of Medical Physiology (22nd edition). Lange / McGraw-Hill 2005.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Phibbs BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (second edition). Elsevier 2006.
13.2.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown AFT. Textbook of Adult Emergency Medicine. Elsevier 2009
Ganong, WF. Review of Medical Physiology (22nd edition). Lange / McGraw-Hill 2005.
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Phibbs BP. Advanced ECG: Boards and Beyond (second edition). Elsevier 2006.
Slovis C, Jenkins R. ABC of clinical electrocardiography: Conditions not primarily affecting the heart. BMJ. 2002 Jun
1;324(7349):1320-3. Review. PMID: 12039829. Full text.
13.3.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Kar PS, Ogoe B, Poole R, Meeking D. Di-George syndrome presenting with hypocalcaemia in adulthood: two case
reports and a review. J Clin Pathol. 2005 Jun;58(6):655-7.
Kumar P, Clark M. Kumar & Clark’s Clinical Medicine (7th edition). London: Elsevier (2009).
Nijjer S, Ghosh AK, Dubrey SW. Hypocalcaemia, long QT interval and atrial arrhythmias. BMJ Case Reports 2010;
doi:10.1136/bcr.08.2009.2216 [full text].
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
13.4.
Kumar P, Clark M. Kumar & Clark’s Clinical Medicine (7th edition). London: Elsevier (2009).
Otero J, Lenihan DJ. The “normothermic” Osborn wave induced by severe hypercalcemia. Tex Heart Inst J.
2000;27(3):316-7. PMID: 11093425. Full text.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
Wang, K. Atlas of Electrocardiography (2011).
13.5.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown AFT. Textbook of Adult Emergency Medicine. Elsevier 2009.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier 2005.
Murray L, Daly FFS, Little M, and Cadogan M. Toxicology Handbook (2nd edition), Elsevier Australia 2011. [Google
Books Preview].
13.6.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
13.7.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown AFT. Textbook of Adult Emergency Medicine. Elsevier 2009.
Slovis C, Jenkins R. ABC of clinical electrocardiography: Conditions not primarily affecting the heart. BMJ. 2002 Jun
1;324(7349):1320-3. Review. PubMed PMID: 12039829; PubMed Central PMCID: PMC1123277. Full text article.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
13.8.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown AFT. Textbook of Adult Emergency Medicine. Elsevier 2009.
543
Hampton, JR. The ECG in Practice (5th edition), Churchill Livingstone 2008.
Slovis C, Jenkins R. ABC of clinical electrocardiography: Conditions not primarily affecting the heart. BMJ. 2002 Jun
1;324(7349):1320-3. Review. PMID: 12039829. Full text.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
BÖLÜM 14
14.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008..
14.2.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Murray L, Daly F, Little M, Cadogan M. Toxicology Handbook (second edition). Elsevier, 2011.
14.3.
Murray L, Daly F, Little M, Cadogan M. Toxicology Handbook (second edition). Elsevier, 2011.
14.4.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown AFT. Textbook of Adult Emergency Medicine (3rd edition),
Churchill Livingstone Elsevier 2009.
Hutchinson MD, Traub SJ. Tricyclic Antidepressant Poisoning. Up To Date, 2008.http://www.uptodate.com
Life in the Fast Lane. Toxicology Conundrum 022 — Tricyclic antidepressant toxicity.
Murray L, Daly F, Little M, Cadogan M. Toxicology Handbook (second edition). Elsevier, 2011.
14.5.
14.6.
Murray L, Daly F, Little M, Cadogan M. Toxicology Handbook (second edition). Elsevier, 2011.
BÖLÜM 15
15.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Edhouse J, Brady WJ, Morris F. ABC of clinical electrocardiography: Acute myocardial infarction-Part II. BMJ. 2002;
324: 963-6. [full text].
Haïssaguerre M, Derval N, Sacher F, Jesel L, Deisenhofer I, de Roy L, et al. Sudden cardiac arrest associated with early
repolarization. N Engl J Med. 2008 May 8;358(19):2016-23 [full text].
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Tikkanen JT, Anttonen O, Junttila MJ, Aro AL, Kerola T, Rissanen HA, et al. Long-term outcome associated with early
repolarization on electrocardiography. N Engl J Med. 2009 Dec 24;361(26):2529-37 [full text].
EMRAP March 2012 — Benign Early Repolarisation
15.2.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Cameron P, Jelinek G, Kelly AM, Murray L, Brown A. Textbook of Adult Emergency Medicine. 3rd Edition. Churchill
Livingston Elsevier 2009.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier 2005
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
544
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
15.3.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
15.4.
Brugada R, Hong K, Cordeiro JM, Dumaine R. Short QT syndrome. CMAJ. 2005 Nov 22;173(11):1349-54. [PMID:
16301704] [Full text]
Crotti L, Taravelli E, Girardengo G, Schwartz PJ. Congenital short QT syndrome. Indian Pacing Electrophysiol J. 2010
Feb 1; 10(2):86-95. [PMID: 20126594] [Full text]
Gaita F, Giustetto C, Bianchi F, Wolpert C, Schimpf R, Riccardi R, Grossi S, Richiardi E, Borggrefe M. Short QT
Syndrome: a familial cause of sudden death.Circulation. 2003 Aug 26;108(8):965-70. Epub 2003 Aug 18. [PMID:
12925462] [Full text]
Giustetto C, Di Monte F, Wolpert C, Borggrefe M, Schimpf R, Sbragia P, Leone G, Maury P, Anttonen O, Haissaguerre
M, Gaita F. Short QT syndrome: clinical findings and diagnostic-therapeutic implications. Eur Heart J. 2006
Oct;27(20):2440-7. [PMID: 16926178] [Full text]
Moreno-Reviriego S, Merino JL. Short QT syndrome. An article from the E-Journal of the ESC Council for Cardiology
Practice. [Full text]
Schimpf R, Wolpert C, Gaita F, Giustetto C, Borggrefe M. Short QT syndrome. Cardiovasc Res. 2005 Aug 15;67(3):357-
66. [PMID: 15890322] [Full text]
Viskin S. The QT interval: too long, too short or just right. Heart Rhythm. 2009 May;6(5):711-5. Epub 2009 Mar 3.
[PMID: 19389656] [Full text]
http://www.shortqtsyndrome.org
15.5.
Brugada P, Brugada J. Right bundle branch block, persistent ST segment elevation and sudden cardiac death: a
multicenter report. J Am Coll Cardiol 1992;20:1391–6.
Antzelevitch C, Brugada P, Brugada J, Brugada R, Towbin JA, Nademanee K. Brugada syndrome: 1992–2002: A
historical perspective. J. Am. Coll. Cardiol. 2003;41;1665-1671.
Antzelevitch C, Brugada P, Borggrefe M, Brugada J, Brugada R, Corrado D, Gussak I, LeMarec H, Nademanee K, Perez
Riera AR, Shimizu W, Schulze-Bahr E, Tan H, Wilde A. Brugada Syndrome: Report of the Second Consensus
Conference. Circulation 2005;111;659-670
Littmann L, Monroe MH, Kerns WP 2nd, Svenson RH, Gallagher JJ. Brugada syndrome and “Brugada sign”: clinical
spectrum with a guide for the clinician. Am Heart J. 2003 May; 145(5):768-78.
15.6.
Anderson EL. Arrhythmogenic right ventricular dysplasia. Am Fam Physician. 2006 Apr 15;73(8):1391-8 [Full Text].
ARVD.com. The website of the Johns Hopkins ARVD Patient Registry based in Baltimore, Maryland.
Perez Diez D, Brugada J. Diagnosis and Management of Arrhythmogenic Right Ventricular Dysplasia: An article from
the E-Journal of the ESC Council for Cardiology Practice, European Society of Cardiology 2008 [Full text].
Protonotarios N, Tsatsopoulou A. Naxos disease. Indian Pacing Electrophysiol J. 2005 Apr 1;5(2):76-80. PMID:Wrong
Shortcode Contents [Full text]
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
545
15.7.
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
15.8.
ClinicalCases Blogspot with Dr Ves: Takotsubo cardiomyopathy broken heart syndrome
Akashi YJ, Goldstein DS, Barbaro G, Ueyama T.Takotsubo cardiomyopathy: a new form of acute, reversible heart
failure.Circulation. 2008 Dec 16;118(25):2754-62.PMID: 19106400
Abdulla I, Ward MR.Tako-tsubo cardiomyopathy: how stress can mimic acute coronary occlusion.Med J Aust. 2007 Sep
17;187(6):357-60. PMID: 17874985
Banning et al. Takotsubo cardiomyopathy BMJ 2010;340:c1272.
Salim S. Virani, MD, A. Nasser Khan, MD, Cesar E. Mendoza, MD, Alexandre C. Ferreira, MD, and Eduardo de
Marchena, MD Takotsubo Cardiomyopathy, or Broken-Heart Syndrome Tex Heart Inst J. 2007; 34(1): 76–79.
[Reference]
Taokutsubo Website
BÖLÜM 16
16.1.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PMID: 12016190. Full text.
Kosuge M, Kimura K, Ishikawa T, Ebina T, Hibi K, Kusama I, Nakachi T, Endo M, Komura N, Umemura S.
Electrocardiographic differentiation between acute pulmonary embolism and acute coronary syndromes on the basis of
negative T waves. Am J Cardiol. 2007 Mar 15;99(6):817-21. Epub 2007 Jan 30. PMID:17350373.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 1, BMJ Books 2003.
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
16.2.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Harrigan RA, Jones K. ABC of clinical electrocardiography. Conditions affecting the right side of the heart. BMJ. 2002
May 18;324(7347):1201-4. Review. PMID: 12016190. Full text.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
16.3.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP and Rosen PR. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier
2005
Mattu A, Brady W. ECGs for the Emergency Physician 2, BMJ Books 2008.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
BÖLÜM 17.
17.1.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
546
Bernstein AD, Daubert JC, Fletcher RD, Hayes DL, Lüderitz B, Reynolds DW et al. The revised NASPE/BPEG generic
code for antibradycardia, adaptive-rate, and multisite pacing. North American Society of Pacing and
Electrophysiology/British Pacing and Electrophysiology Group. Pacing Clin Electrophysiol. 2002 Feb;25(2):260-4.
PMID: 11916002
Bernstein AD, Camm AJ, Fletcher RD, Gold RD, Rickards AF, Smyth NP, Spielman SR, Sutton R. The NASPE/BPEG
generic pacemaker code for antibradyarrhythmia and adaptive-rate pacing and antitachyarrhythmia devices. Pacing Clin
Electrophysiol. 1987 Jul;10(4 Pt 1):794-9. PMID: 2441363
Bernstein AD, Daubert JC, Fletcher RD, Hayes DL, Lüderitz B, Reynolds DW et al. The revised NASPE/BPEG generic
code for antibradycardia, adaptive-rate, and multisite pacing. North American Society of Pacing and
Electrophysiology/British Pacing and Electrophysiology Group. Pacing Clin Electrophysiol. 2002 Feb;25(2):260-4.
PMID: 11916002
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Gregoratos G, Abrams J, Epstein AE, Freedman RA, Hayes DL, Hlatky MA, et al; American College of
Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines/North American Society for Pacing and
Electrophysiology Committee to Update the 1998 Pacemaker Guidelines. ACC/AHA/NASPE 2002 guideline update for
implantation of cardiac pacemakers and antiarrhythmia devices: summary article: a report of the American College of
Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines (ACC/AHA/NASPE Committee to Update
the 1998 Pacemaker Guidelines). Circulation. 2002 Oct 15;106(16):2145-61.PMID: 12379588Full Text
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
Wagner, GS. Marriott’s Practical Electrocardiography (11th edition), Lippincott Williams & Wilkins 2007.
17.2.
Brady WJ, Truwit JD. Critical Decisions in Emergency & Acute Care Electrocardiography. Wiley Blackwell 2009.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Nicholson WJ, Tuohy KA, Tilkemeier P. Twiddler’s Syndrome N Engl J Med 2003; 348:1726-1727.
Ortega DF, Sammartino MV, Pellegrino GM, Barja LD, Albina G, Segura EV, Balado R, Laiño R, Giniger AG.
Runaway pacemaker: a forgotten phenomenon? Europace. 2005 Nov;7(6):592-7. Epub 2005 Sep 8. PubMed PMID:
16216762[Full text]
Surawicz B, Knilans TK. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice. 6th Edition. Saunders Elsevier 2008.
BÖLÜM 18.
18.1
18.2.
Batchvarov VN, Malik M, Camm AJ. Incorrect electrode cable connection during electrocardiographic recording.
Europace. 2007 Nov;9(11):1081-90. Epub 2007 Oct 10. Review. PubMed PMID: 17932025. Full text.
Chan TC, Brady WJ, Harrigan RA, Ornato JP, Rosen P. ECG in Emergency Medicine and Acute Care. Elsevier Mosby
2005.
Surawicz B, Knilans T. Chou’s Electrocardiography in Clinical Practice (6th edition), Saunders 2008.
18.3.
547