Ben Nene Hatun’um. Erzurum’da camilerden Aziziye Tabyası’nı
Moskof ele geçirdi dediklerinde kucağındaki yavrusunu eve bırakıp :” Seni bana Allah emanet etti, ben de seni Ona emanet ediyorum “ diyerek eline bıçağını alıp düşmana saldıran 20 yaşındaki gelin Nene Hatun’um.Gün geldi savaştım, gün geldi cepheden cepheye silah taşıdım. 98 yıl Erzurum'da yaşadıktan sonra yine Erzurum'da, zatürre hastalığından hayata vedâ ettim.. Savaştan sonra Amerika'lı subayın bir sorusuna: "O zaman vazifemi yapmıştım. Bu gün de ilerlemiş yaşıma rağmen aynı hizmeti yapacak güç ve heyecana sahibim." cevabını vermiştim.
Ben Antepli Şahin´im! Yıllar yılı cepheden cepheye dolaşan
Şahin.Antep savunmasında fedailerimle günlerce Düşmana karşı savaştım.Savunma esnasında fedailerimin hepsini kaybettim, bir başıma kaldım.Gücüm yetene kadar savaştım.Mermim bitti ve ben yumruklarımı sıkarak düşmana karşı durdum. Hala tanımadınız mı beni. Ben : "Düşman buradan geçerse ben Ayıntab'a ne yüzle dönerim, düşman ancak benim vücudum üzerinden geçebilir."diyen Şahin’im.
Ben Gördesli Makbule Efeyim..Erkekler kadar iyi ata binerdim ve
en az onlar kadar iyi silah kullanırdım küçük yaşlarımda.1921 yılında Usturumcalı Halil’le evlendim.İki ay sonra milli mücadeleye katıldım kocamla.Düşman gelmiş dayanmış buralara.Sadece erkeklere mi düşer bu yük.Aldım silahımı çıktım dağlara.Gördes, Simav, Bigadiç, Sındırgı Dağlarında düşman kovaladım.İyi de yaptım.Düşmana gel yurdumuza yerleş, hilalsiz ve ezansız mı yaşayalım diyecektik.Biz buraları düşmana teslim etmedik, siz de değerini bilin.Beni ararsanız uzaklarda değilim ben.Şurda….. Kocayayla’da şehit ettiler beni…. Ben İbrahim Ethem Akıncı’yım…Buralarda herkes bilir beni..Yıllarca bu yörede düşmanla mücadele ettim.Düşmanın en yoğum olduğu yerlerde milli mücadeleyi harekete geçirmek için uğraştım.Emrimdeki akıncı birlikleriyle bu dağları karış karış dolaştım.Çoluk, çocuk, kadın erkek hep birlikte verdik biz bu mücadeleyi. ..Emrimdeki akıncılarla Yunan’ı 3 Eylül’de Sındırgı’dan, 4 Eylül’de Bigadiç’ten, 6 Eylülde Balıkesirden kovduk..Her şeyi unuttum zamanla belki ama 22 yaşında Kocayayla’da tek kurşunla alnından vurulan Makbule’yi unutamadım.Siz de unutmayın, unutturmayın….
Ben Mustafa Kemal’im!Çanakkale’den Dumlupınar’a, Sakarya’dan
Kocatepe’ye günlerce uyku girmedi gözüme.Dedim ki Türk esir olmaz,olmamalı.Bu yurtta bir bayrak dalgalanacaksa ay yıldız olmalı.Düştüm Anadolu yollarına.Ben gibi düşünen yüreklerle başlattım milli mücadeleyi.Sakarya’yla şaha kalktık, Büyük Taarruzla sürdük düşmanı İzmir’e kadar.
Dedim ki bu millet kendi başına düşmanı temizlediyse bu ülkeyi de
kendisi yönetebilir.İşte önce canlarımızı feda ederek ülkemizi düşmandan kurtardık.Sonra da millet kendi kendini yönetsin diye Cumhuriyeti ilan ettik.