İnsanları neyin depresif, anksiyeteli veya kızgın yaptığı konusunda farklılıklar olduğunu bulduk. Bu farklılıklara şemalar diyoruz. Şemalar olayları nasıl gördüğünüzle ilişkili alışılagelmiş yollardır. Örneğin; depresyon kayıp, yoksunluk ve başarısızlık şemalarıyla; anksiyete tehdit ve başarısızlık korkusu şemalarıyla; öfke hakaret, aşağılanma ve kuralların ihlal edilmesi şemaları ile karakterizedir. Kişilik üzerindeki araştırmalar depresyon, anksiyete ve öfkenin altında yatan temalar açısından insanların farklılık gösterdiklerini düşündürmektedir. Hepimiz deneyimlerimize düşünmenin belirli alışılagelmiş şekilleri açısından bakarız. Bir kişi başarma ile ilgili konulara, bir diğeri reddedilme konularına ve bir diğeri terk edilme konularına çok fazla odaklanabilir. Şemanızın –özellikli konunuzun veya yatkınlığınızın- başarma ile ilişkili olduğunu varsayalım. Mesleğinizde işler iyi gidiyor olabilir, fakat birden bir engellenme yaşadığınızda, başarma –yani kendinizi başarısız olarak görmemek için çok başarılı olmanız gerektiği konusu- ile ilgili şemanızı harekete geçecektir. İşteki engellenmeniz başarısız olmayla (veya başarısızlığa eşdeğer olan “ortalama” olmayla) ilgili bir şemaya neden olabilecek ve böylelikle depresif veya anksiyeteli hale geleceksinizdir. Veya şemanızın terk edilme konularıyla ilişkili olduğunu düşünelim. Reddedilme ve yalnız kalmayla ilişkili herhangi bir işarete karşı çok hassas olabilirsiniz. İlişki iyi gittiği sürece, endişelenmezsiniz. Fakat bu şemadan dolayı, terk veya reddedilme konusunda endişelenebilirsiniz. Bu ilişki biterse, depresif hissedersiniz çünkü yalnız kalmaya tahammül edemiyorsunuzdur. Şemalarımızı Nasıl Telafi Ederiz Özgün bir konu hakkında bir şemanız varsa, bu yatkınlığı telafi etmeye çalışabilirsiniz. Örneğin; başarısız olma veya ortalama olmanın kötü olduğu konusunda bir şemanız varsa, çok yoğun bir şekilde çalışabilirsiniz –yetersiz hale gelme veya mükemmeliyetçi standartlara erişememe algınızı telafi etmeye çalışıyorsunuzdur. Sonuçta, insanlar sizi işinizle fazlasıyla iç içe olarak görebilir. Hatta gevşemeniz mümkün olmayabilir, çünkü yeterince çalışmıyorsunuz, yapılmamış işleriniz varmış veya motivasyonunuzu kaybediyormuşsunuz gibi düşüncelere kapılabilirsiniz. Eğer şemanız terk edilmekle ilgiliyse, eşinize karşı aşırı verici davranarak bunu telafi edebilirsiniz. Kendinizi ortaya koymaktan çekinebilirsiniz çünkü terk edilmekten korkarsınız. Veya kendinizi emniyette hissetmek için eşinizden sürekli onay beklersiniz fakat bu onay uzun sürede sizi tatmin etmez. Eşinizin sizden uzaklaştığına dair işaretler görüp durursunuz. Terk edilme hakkındaki şemanızı telafi etmenin bir diğer yolu da, ihtiyaçlarınızı karşılamayan fakat yalnız kalmak istemediğiniz için iletişim kurduğunuz kişilerle ilişkiye girmektir. Veya tek başınıza kalmaya dayanamayacağınızı düşündüğünüz için, size mantıklı gelmeyen bir noktaya kadar ilişkiyi sürdürebilirsiniz. Gördüğünüz gibi, altta yatan şemayı telafi etme çabasının kendisi bazı sorunlara yol açabilir. “Telafi etme” ihtiyaçlarınızı doyurmanıza, takıntılı bir şekilde çalışmanıza, kazancı olmayan ilişkileri seçmenize, endişelenmenize, onay beklemenize ve sizin için sorun yaratabilecek diğer davranışlar içine girmenize yol açabilir. Ve bu telafilerin açısından en önemli şey de, altta yatan şemanızla gerçekte asla yüzleşmezsiniz. Örneğin; özel, üstün olma zorunluluğunuza, ortalama olmaktan ve yalnız olmaktan kaçınmalarınıza dair olan inancınızı asla sorgulamayabilirsiniz. Böylelikle, şemanızı gerçekte asla değiştirmezsiniz. Halen oradadır –belirli olaylarla aktif hale geçmek için hazırdır. Şemalarımızla Yüzleşmekten Nasıl Kaçınırız Sorunlar yaratan bir diğer süreç “şema kaçınmasıdır”, ki şemanıza uyan herhangi bir konuyla yüzleşmekten kaçınma çabasına girdiğiniz anlamına gelir. Başarısız olmakla ilgili bir şemanız olduğunu düşünelim; derinlerde bir yerlerde gerçekten yetersiz olduğunuz şeklinde bir bakış açınız vardır. Bu şemayı test etmekten kaçınmanızın bir yolu meydan okuyucu görevler almamak veya çabuk pes etmek olabilir. Veya sevilmeyen veya çekici olmayan biri olduğunuz şeklinde bir şemanız var diyelim. Şemayla yüzleşmekten nasıl kaçınırsınız? Sizi kabul etmeyeceğini düşündüğünüz insanlarla sosyalleşmekten kaçınabilirsiniz. Randevulaşmaktan kaçınabilirsiniz. Arkadaşlarınızı aramaktan kaçınabilirsiniz çünkü insanların sizin verebileceğiniz hiçbir şey olmadığını düşündüklerini tahmin edersiniz. Veya terk edilmekten korktuğunuzu düşünelim. Kimseyle yakınlaşmayarak, daha sonrasında reddedilmemek için bir kişiyle olan ilişkinizi erken sonlandırarak bu şemadan kaçınabilirsiniz. İnsanların şemalarından kaçınmalarının bir diğer yolu da –şemaları ne olursa olsun- madde kullanımı yoluyla emosyonel kaçış veya aşırı alkol alma, duyguları bastıran ilaçlar kullanma, tıkınma ve cinsel olarak dışa vurma gibi aşırı davranışlar içine girmektir. Düşünceler ve duygularla meşgul olmanın o kadar acı verici olduğunu hissedebilirsiniz ki, onlardan bu bağımlı davranışlarla kaçınmak veya kaçmak zorunda kalabilirsiniz. Bu davranışlar, en azından tıkındığınız veya alkol aldığınız veya ilaç kullandığınız zamanlar, altta yatan korkularınızı sizden “saklar”. Tabi ki kötü duygular geri gelir çünkü altta yatan şemalarınızı gözden geçirmiyor veya onlara meydan okumuyorsunuzdur. Ve ironik olarak, bu bağımlı davranışlar olumsuz şemalarınızı besleyerek, kendiniz hakkında daha kötü hissetmenize neden olur. Şemalar Nereden Kaynaklanır? Bu olumsuz şemaları ebeveynlerimizden, kardeşlerimizden, arkadaşlarımızdan ve eşlerimizden öğreniriz. Ebeveynler bu olumsuz şemalara size, eğer herkesten üstün değilseniz yeterince iyi olmadığınızı hissettirerek, “daha iyi” yapan çocuklarla sizi kıyaslayarak yeterince çekici olmadığınızı veya fazla şişman olduğunuzu söyleyerek, ihtiyaçlarınız olduğu için sizi bencil olmakla suçlayarak, size fazla müdahale ederek veya emirler vererek veya kendilerini öldürmek veya sizi terk etmekle tehdit ederek katkıda bulunurlar. Ebeveynlerin çocuklarına kendileri ve diğerleri hakkında bu olumsuz şemaları öğretmelerinin pek çok farklı yolu vardır. Örneğin; bazı insanların ebeveynlerinin kendilerine olumsuz şemaları nasıl “öğrettiğini” hatırladıklarına dair aşağıdaki gerçek deneyimler hakkında düşünün: 1- “daha iyi yapabilirdin –niye o B’yi aldın?”: mükemmel olma ihtiyacı veya eksik olmaktan kaçınma şeması 2- “Kalçaların çok şişman ve burnun çok çirkin”: şişmanlık ve çirkinlikle ilgili şema 3- “Kuzenin Harvard’a gitti –niye onun gibi olamıyorsun?”: eksiklik ve becerisizlikle ilgili şema 4- “Niye sürekli şikâyet ediyorsun? Size bakarken sorun yaşadığımı görmüyor musun?”: ihtiyaçlar konusunda bencil olma şeması 5- “Belki de terk etmeli ve siz çocukların kendi kendinize bakmanıza izin vermeliyim”: yük olma ve terk edilme hakkındaki şema Daha önce de söylediğimiz gibi, şemaların bir diğer kaynağı ebeveynleriniz dışındaki insanlar olabilir. Belki de ağabeyinizi veya ablanız size kötü davranarak, kötü kullanılma, sevilmeme, reddedilme veya kontrol edilme ile ilgili şemalarınızın oluşumuna yol açmıştır. Veya belik eşiniz sizin yeterince iyi olmadığınızı söyleyerek, çekici olmama, değersizlik ve sevilmeme şemalarına neden olmuş olabilirler. Popüler kültürden bile şemalar içselleştiririz: zayıf ve güzel olma imajı, mükemmel bir vücuda sahip olma, “gerçek erkeklerin nasıl olması gerektiği”, mükemmel seks, çok fazla para, muhteşem başarılar gibi. Bu gerçekçi olmayan imajlar mükemmellik, üstünlük, yetersizlik ve eksiklik ile ilgili şemaları güçlendirir. Terapi Nasıl Yardımcı Olacak? Bilişsel terapi bir çok önemli açıdan yardımcı olabilir: Özgün şemalarınızın ne olduğunu öğrenmede. Şemanızı nasıl telafi ettiğinizi ve ondan nasıl kaçındığınızı öğrenmede. Yaptığınız seçimlerle veya yaşadığınız deneyimlerle şemalarınızın nasıl korunduğunu veya güçlendiğini öğrenmede. Şemalarınızı nasıl öğrendiğinizi incelemede. Bu olumsuz şemaları değiştirme ve düzeltmede. Daha uyuma yönelik, olumlu yeni şemalar geliştirmede.
GÜÇLÜ BİR PSİKOLOJİ - Kişisel gelişim, Psikolojik olarak güçlenmenin yolları, Karakter Analizi, Kişilik Psikolojisi: Motivasyon, Sosyoloji, Manipülasyon, İnsanları Tanımak, Kendini Tanımak, Türkçe