Professional Documents
Culture Documents
Egitim Bilimine Giris
Egitim Bilimine Giris
net/publication/309285896
CITATIONS READS
0 2,553
1 author:
SEE PROFILE
Some of the authors of this publication are also working on these related projects:
All content following this page was uploaded by Mehmet Hayri Sarı on 19 October 2016.
Editör
Doç. Dr. Abdulkadir UZUNÖZ
Yazarlar
Yrd. Doç. Dr. Emel TÜZEL
Doç. Dr. Ali MEYDAN
Doç. Dr. Abdulkadir UZUNÖZ
Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜNGÖR
Yrd. Doç. Dr. Emine Zehra TURAN
Yrd. Doç. Dr. Şenay GÜNGÖR
Prof. Dr. Kenan ARIBAŞ
Doç. Dr. Ali Ekber GÜLERSOY
Yrd. Doç. Dr. Fatma SAÇLI UZUNÖZ
Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞTÜRK
Doç. Dr. Necati TOMAL
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Hayri SARI
Doç. Dr. Fatma ÜNAL
Doç. Dr. Elvan YALÇINKAYA
Yrd. Doç. Dr. Vedat AKTEPE
Yrd. Doç. Dr. Şenol SEZER
NEVŞEHİR-2016
İÇİNDEKİLER
ANAHTAR KAVRAMLAR
Okulun tarihi, okulun işlevi, okul türleri, fizikî yapı, okul yönetimi, okul fi-
nansmanı, okul ve çevre, aile katılımı
İÇERİK
• Giriş
• Bir Öğrenme Ortamı Olarak Okul
• Okulun Tarihçesi
• Okulun İşlevleri
• Okul Yapıları veTürleri
• Okulun Fizikî Yapısı
• Okul Yönetimi ve Finansmanı
• Okul, Öğretmen ve Öğrenci İlişkisi
• Okul, Aile ve Çevre Etkileşimi
KAZANIMLAR
• Okulun tarihsel sürecini kavrar.
• Okulun işlevlerini açıklar.
• Okul türlerini bilir.
• Okulun fizikî yapısını oluşturan öğeleri bilir.
• Okulun fizikî yapısının önemini kavrar.
• Okul yönetimini oluşturan öğeleri bilir.
• Okulun finansmanını oluşturan kaynakları bilir.
342 Eğitim Bilimine Giriş
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Eğitim ihtiyacı nasıl ortaya çıkmış olabilir? Tartışınız.
2. İlkel toplumlardaki eğitim ile modern toplumlardaki eğitim arasında ne
gibi farklılıklar olabilir?
3. Sizce, bir okul hangi işlevlere (görevlere) sahip olmalıdır?
4. Etkili bir öğretim faaliyetinin yürütülmesinde okulun fizikî olanakları-
nın bir etkisi var mıdır? Tartışınız.
5. Okulların kendi finansman kaynaklarını oluşturması ne gibi yararlar
sağlar?
6. Okul, aile ve çevre arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi
için hangi faaliyetler yapılabilir?
GİRİŞ
Eğitimin insanın toplu halde yaşamasının sonucu ortaya çıkmış bir faaliyet
olduğunu söylemek mümkündür. Bu çerçevede düşünüldüğünde eğitim, ilkel
toplumlardan bu yana süre gelen formal ve informal öğrenmeleri kapsayan bir
aktivite olup, odak noktasını bireyin yetiştirilmesi oluşturmaktadır. Bireyin yetiş-
tirilmesinde informal anlamda aile ve çevre etkili olurken; formal anlamda bu rolü
okullar üstlenmiştir. İlkel toplumlarda çocuğun eğitiminden birinci derecede aile
sorumluydu. Çünkü okul denilen kurumlar yoktu. Zaman içerisinde toplumsal
yaşamın karmaşıklaşması, iş bölümü ve toplumsal sınıfların ortaya çıkmasıyla bi-
reyin eğitiminde aile yetersiz kalmıştır. Çocukların eğitimini üstlenecek bireyler
ve yerler aranmaya başlanmıştır. Bu noktada günümüz okullarının da temelini
oluşturacak kurumlar ortaya çıkmıştır.
Okulların çocukların eğitiminde giderek aktif bir rol almaya başlaması, oku-
lu oluşturan öğelerin de yavaş yavaş ortaya çıkmasına yol açmıştır. Okul; eğitim
programları, öğretmen, öğrenci, yönetici ve fizikî yapı olmak üzere beş temel iç
öğeden oluşmaktadır. Aile ve çevre ise okulun önemli dış öğeleridir. Bu kapsam-
da; içinde bulunduğunuz bölüm dört temel başlık altında incelenmiştir. Öncelikle
bir öğrenme ortamı olarak okul başlığı altında okulun tarihi, işlevi, okul yapıları
ve türleri ve okulun fizikî yapısı ele alınmıştır. İkinci olarak okul yönetimi ve fi-
Okul, Öğretmen ve Öğrenci 343
nansmanı incelenmiştir. Diğer bir başlıkta; okul, öğretmen ve öğrenci ilişkisi ele
alınmıştır. Son olarak okul, aile ve çevre ilişkisi incelenmiştir.
OKULUN TARİHÇESİ
Lâtincede “scola” teriminin kökünden türemiş olan okul kavramı, “boş vakit”
ya da “serbest zaman faaliyeti” (leisure) anlamına gelmektedir (Chandra ve Shar-
ma, 2004; s.51; Sahu, 2002; s.85; Sharma, 2003; s.219). Okul, Antik dönemde Yu-
nanistan’da genç bayanların ve erkeklerin boş zamanlarında ünlü bilim adamları
ve filozoflardan eğitim almak için toplandıkları mekânlarmış (Chandra ve Shar-
ma, 2004; s.51; Sharma, 2003; s.88). Bu mekânda insanlar, ruhlarının gelişimini,
yaşamlarının ve kültürlerinin farklı yönlerini tartışmak için bir araya geliyorlar-
mış (Sahu, 2002; s.85). Bu tartışma ortamlarının yapıldığı yerler “skole” olarak
adlandırılmıştır. Giderek bu “skole”ler eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğü yerler
haline gelmiştir (Sahu, 2002; s.85; Sharma, 2003). Günümüzde ise okul, pek çok
anlamı kapsayan bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır: Eğitimsel faaliyetlerin
yürütüldüğü fizikî alanlar “okul binası”, bir cinse özgü öğrenme deneyimi “hayat
okulu”, dünyaya ortak bir biçimde bakmayı öğrenmiş grup “düşünce okulu” gibi
(Senge, Cambro, McCabe, Lucas, Smith, Dutton ve Kleiner, 2014; s.320).
İlkel toplumlara bakıldığında, formal anlamda bir eğitim kurumu yoktur.
Çünkü toplumsal yaşam günlük rutin işleri içermesinden dolayı oldukça basitti
(San Mateo ve Tangco, 2003; s.3; Sharma, 2003; s.219) ve klân halinde yaşayan
insanların kendilerine göre bu işleri yapabilecekleri bilgileri vardı. Bu bilgiler, klâ-
nın en deneyimlilerinden öğrenilir ve mekaniksel bir biçimde gelecek kuşaklara
344 Eğitim Bilimine Giriş
aktarılırdı (Koçer, 1980). Öğretim şekli, çevredeki yaşamın ve işlerin taklit edil-
mesi şeklideydi (Dhiman, 2008; s.131). Bu anlamda ilkel toplumların aktiviteleri
medenî bir kültürle karşılaştırıldığında öncelikli olarak beslenmek, giyinmek, ba-
rınmak, kendini ve ona bağımlı olanları korumak toplumun öncelikli ihtiyaçları-
nı oluşturmaktaydı. Toplum üyelerinin nispeten dar, sosyal ve kültürel temasları
vardı. Yaşam, küçük kabile şeklinde ve küçük bir alanda gerçekleşmekteydi. Ka-
bilenin hayatı, yaşayan kişilerin sempatisi ve düşünce dünyasıyla sınırlıydı. Sa-
hip oldukları sınırlı kültürel temastan dolayı, insanlar olağanüstü tutucu ve batıl
inanca meyilliydiler (San Mateo ve Tangco, 2003; s.3). Ayrıca bilgi şimdi olduğu
kadar büyük ölçüde gelişmemişti. İnsanların ihtiyaçları aile, ev veya klânda res-
mi olmayan vasıtalarla kolay bir şekilde karşılanabiliyordu (Sharma, 2003; s.220;
Cubberley, 2004; s.75).
Öte yandan ilkel toplumda eğitim, çocukları kendi hayat şartlarına göre yetiş-
tirmekle sınırlıydı. Bununla birlikte çocuğun eğitiminde zihni ve ahlâkî yönünün
yanı sıra (Koçer, 1980) meslekî beceriler de ihmal edilmeyen konular arasınday-
dı. Ancak bu eğitimler aile içerisinde sağlanmaktaydı (Giddens, 2008). Gençle-
rin avcılıktaki hünerleri, irade gücü, yorgunluğa dayanıklılığı, acılara tahammülü
eğitimin diğer bir önemli boyutunu oluşturmaktaydı. Kızlar ev işleri konusunda
gerekli bilgi ve beceriyi kazanırken; erkekler, avda, savaşta, hayat mücadelesinde
gerekli hünerleri babasından veya ailenin yaşlı üyelerinden öğreniyordu (Koçer,
1980; İlin ve Segal, 2001; s.26). Bu, çocukların eğitiminde kendi kültürleri, yaşa-
dıkları ortam ve yaşam deneyimleri etkili olduğunu, içinde bulundukları zamanın
değerlerinin, gelenek ve göreneklerinin, becerilerinin öğretildiğini göstermektedir
(Berger, 1991; s.210).
“Tarım toplumuna” geçiş insanın karakterini önemli ölçüde değiştirmiştir.
Toprağın ekilip biçilmesi, hayvanlara ve bitkilere bakmak, bunları korumak, avcı-
lık ve toplayıcılıkla uğraşmak insan eğitiminde önemli bir hale gelmiştir. Yerleşik
hayata geçiş toprağın verimli hale getirilmesi, hava değişiminin dikkate alınması,
toprağın su basmamasını sağlayacak şekilde sulanması, kanalların açılması gibi
durumlar çok sayıda bireyin iş birliği içinde çalışmasını gerektirmiştir (Koçer,
1980). Toplumda ortaya çıkan yoğun iş yükü kişilerin okula ve eğitime olan ih-
tiyaçlarını arttırmıştır. Eskiden daha kolay olan işlerin zamanla karmaşıklaşması
insanın daha fazla bilmesini gerektirmiştir (Cubberley, 2004; s.261). Bu gereksi-
nimi karşılamada aile üyeleri yetersiz kalmıştır. Dahası, ebeveynlerin ve diğer aile
bireylerinin kendiişleri ve meslekleri ile meşgul olmaya başlamasıyla genç bireyler
toplumun ihtiyaç duyduğu farklı konularda yetişememeye başlamıştır. Bu yüzden
kültürel mirası koruyacak, aktaracak ve geliştirecek kurumlara ihtiyaç duyulmuş-
tur (Sharma, 2003; s.220). Okul ve eğitmenler, toplumsal bu ihtiyacı karşılamak
Okul, Öğretmen ve Öğrenci 345
OKULUN İŞLEVLERİ
“Eğitim ortamlarındaki bütün örgütsel öğrenme girişimleri şu temel soruyu
gün yüzüne çıkartır: Bizler ne için buradayız?” (Senge ve diğ., 2014: s.324). Bu
soru okulun işlevlerinin neler olduğunu akla getirmektedir. Şüphesiz her ülke ve
toplum, okulun işlevlerini farklı açıdan tanımlamaktadır (Turan, 2008: s.73-74).