Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 9

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/309285896

Okul, Öğretmen ve Öğrenci

Chapter · August 2016


DOI: 10.14527/9786053184447.12

CITATIONS READS

0 2,553

1 author:

Mehmet Hayri Sarı


Nevşehir Hacı Bektaş Veli University
89 PUBLICATIONS 429 CITATIONS

SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

makale View project

Math Anxiety View project

All content following this page was uploaded by Mehmet Hayri Sarı on 19 October 2016.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ
EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ

Editör
Doç. Dr. Abdulkadir UZUNÖZ

Yazarlar
Yrd. Doç. Dr. Emel TÜZEL
Doç. Dr. Ali MEYDAN
Doç. Dr. Abdulkadir UZUNÖZ
Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜNGÖR
Yrd. Doç. Dr. Emine Zehra TURAN
Yrd. Doç. Dr. Şenay GÜNGÖR
Prof. Dr. Kenan ARIBAŞ
Doç. Dr. Ali Ekber GÜLERSOY
Yrd. Doç. Dr. Fatma SAÇLI UZUNÖZ
Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞTÜRK
Doç. Dr. Necati TOMAL
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Hayri SARI
Doç. Dr. Fatma ÜNAL
Doç. Dr. Elvan YALÇINKAYA
Yrd. Doç. Dr. Vedat AKTEPE
Yrd. Doç. Dr. Şenol SEZER

NEVŞEHİR-2016
İÇİNDEKİLER

EĞİTİMİN TEMEL KAVRAMLARI.................................................................................................... 1

EĞİTİMİN TARİHSEL TEMELLERİ................................................................................................. 21

EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELERİ .............................................................................................. 47

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ........................................................................................... 97

EĞİTİMİN FELSEFESİ TEMELLERİ.............................................................................................. 125

EĞİTİMİN COĞRAFİ TEMELLERİ............................................................................................... 151

EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ.................................................................................................. 183

EĞİTİMİN HUKUKSAL TEMELLERİ........................................................................................... 223

EĞİTİMİN BİLİMSEL TEMELLERİ VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA ........................................... 271

EĞİTİMİN TEKNOLOJİK TEMELLERİ........................................................................................ 295

EĞİTİMDE YENİ YÖNELİMLER VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ .......................................... 315

OKUL, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ............................................................................................... 341

ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ......................................................................................................... 381

ÖĞRETMEN YETİŞTİRMENİN TARİHÇESİ............................................................................... 397

MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ: ÖRGÜTLENME YAPISI VE ÖZELLİKLERİ .................................. 429


12. BÖLÜM
OKUL, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Hayri SARI
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

ANAHTAR KAVRAMLAR
Okulun tarihi, okulun işlevi, okul türleri, fizikî yapı, okul yönetimi, okul fi-
nansmanı, okul ve çevre, aile katılımı

İÇERİK
• Giriş
• Bir Öğrenme Ortamı Olarak Okul
• Okulun Tarihçesi
• Okulun İşlevleri
• Okul Yapıları veTürleri
• Okulun Fizikî Yapısı
• Okul Yönetimi ve Finansmanı
• Okul, Öğretmen ve Öğrenci İlişkisi
• Okul, Aile ve Çevre Etkileşimi

KAZANIMLAR
• Okulun tarihsel sürecini kavrar.
• Okulun işlevlerini açıklar.
• Okul türlerini bilir.
• Okulun fizikî yapısını oluşturan öğeleri bilir.
• Okulun fizikî yapısının önemini kavrar.
• Okul yönetimini oluşturan öğeleri bilir.
• Okulun finansmanını oluşturan kaynakları bilir.
342 Eğitim Bilimine Giriş

• Okul, öğretmen ve öğrenci ilişkisinin önemini kavrar.


• Okul, aile ve çevre etkileşiminin önemini kavrar.

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Eğitim ihtiyacı nasıl ortaya çıkmış olabilir? Tartışınız.
2. İlkel toplumlardaki eğitim ile modern toplumlardaki eğitim arasında ne
gibi farklılıklar olabilir?
3. Sizce, bir okul hangi işlevlere (görevlere) sahip olmalıdır?
4. Etkili bir öğretim faaliyetinin yürütülmesinde okulun fizikî olanakları-
nın bir etkisi var mıdır? Tartışınız.
5. Okulların kendi finansman kaynaklarını oluşturması ne gibi yararlar
sağlar?
6. Okul, aile ve çevre arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi
için hangi faaliyetler yapılabilir?

GİRİŞ
Eğitimin insanın toplu halde yaşamasının sonucu ortaya çıkmış bir faaliyet
olduğunu söylemek mümkündür. Bu çerçevede düşünüldüğünde eğitim, ilkel
toplumlardan bu yana süre gelen formal ve informal öğrenmeleri kapsayan bir
aktivite olup, odak noktasını bireyin yetiştirilmesi oluşturmaktadır. Bireyin yetiş-
tirilmesinde informal anlamda aile ve çevre etkili olurken; formal anlamda bu rolü
okullar üstlenmiştir. İlkel toplumlarda çocuğun eğitiminden birinci derecede aile
sorumluydu. Çünkü okul denilen kurumlar yoktu. Zaman içerisinde toplumsal
yaşamın karmaşıklaşması, iş bölümü ve toplumsal sınıfların ortaya çıkmasıyla bi-
reyin eğitiminde aile yetersiz kalmıştır. Çocukların eğitimini üstlenecek bireyler
ve yerler aranmaya başlanmıştır. Bu noktada günümüz okullarının da temelini
oluşturacak kurumlar ortaya çıkmıştır.
Okulların çocukların eğitiminde giderek aktif bir rol almaya başlaması, oku-
lu oluşturan öğelerin de yavaş yavaş ortaya çıkmasına yol açmıştır. Okul; eğitim
programları, öğretmen, öğrenci, yönetici ve fizikî yapı olmak üzere beş temel iç
öğeden oluşmaktadır. Aile ve çevre ise okulun önemli dış öğeleridir. Bu kapsam-
da; içinde bulunduğunuz bölüm dört temel başlık altında incelenmiştir. Öncelikle
bir öğrenme ortamı olarak okul başlığı altında okulun tarihi, işlevi, okul yapıları
ve türleri ve okulun fizikî yapısı ele alınmıştır. İkinci olarak okul yönetimi ve fi-
Okul, Öğretmen ve Öğrenci 343

nansmanı incelenmiştir. Diğer bir başlıkta; okul, öğretmen ve öğrenci ilişkisi ele
alınmıştır. Son olarak okul, aile ve çevre ilişkisi incelenmiştir.

BİR ÖĞRENME ORTAMI OLARAK OKUL


Günümüzde okullar; belirli yer ve zamanda daha önceden kararlaştırılmış
müfredat çerçevesinde eğitim almış eğitmenler tarafından eğitim-öğretim faali-
yetlerinin yürütüldüğü yerler (Sharma, 2003) olarak ifade edilmektedir. Okulun
sahip olduğu bu misyonun oluşmasında tarihi süreç içerisinde toplumun değişen
rolleri, ilgi, istek ve ihtiyaçları etkili olmuştur. Başlangıçta informal (resmi olma-
yan) olma özelliği gösteren okullar, zaman içerisinde yaşanan değişim ile birlikte
formal (resmi) bir eğitim kurumu kimliği kazanmak zorunda kalmıştır. Bartlett
ve Burton (2014) “okulun ve okullaşmanın nasıl geliştiğini, kişileri ve yetkilileri
eğitim kurumlarını kurmaya neyin teşvik ettiğini anlamak; eğitimin şu anki duru-
munu anlamamıza yardımcı olacağını” belirtmektedir (s.81). Bu açıdan öncelikli
olarak okulun nasıl ortaya çıktığı ve ilkel toplumdan modern toplumu doğru okul
kavramının nasıl değiştiği ele alınmıştır.

OKULUN TARİHÇESİ
Lâtincede “scola” teriminin kökünden türemiş olan okul kavramı, “boş vakit”
ya da “serbest zaman faaliyeti” (leisure) anlamına gelmektedir (Chandra ve Shar-
ma, 2004; s.51; Sahu, 2002; s.85; Sharma, 2003; s.219). Okul, Antik dönemde Yu-
nanistan’da genç bayanların ve erkeklerin boş zamanlarında ünlü bilim adamları
ve filozoflardan eğitim almak için toplandıkları mekânlarmış (Chandra ve Shar-
ma, 2004; s.51; Sharma, 2003; s.88). Bu mekânda insanlar, ruhlarının gelişimini,
yaşamlarının ve kültürlerinin farklı yönlerini tartışmak için bir araya geliyorlar-
mış (Sahu, 2002; s.85). Bu tartışma ortamlarının yapıldığı yerler “skole” olarak
adlandırılmıştır. Giderek bu “skole”ler eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğü yerler
haline gelmiştir (Sahu, 2002; s.85; Sharma, 2003). Günümüzde ise okul, pek çok
anlamı kapsayan bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır: Eğitimsel faaliyetlerin
yürütüldüğü fizikî alanlar “okul binası”, bir cinse özgü öğrenme deneyimi “hayat
okulu”, dünyaya ortak bir biçimde bakmayı öğrenmiş grup “düşünce okulu” gibi
(Senge, Cambro, McCabe, Lucas, Smith, Dutton ve Kleiner, 2014; s.320).
İlkel toplumlara bakıldığında, formal anlamda bir eğitim kurumu yoktur.
Çünkü toplumsal yaşam günlük rutin işleri içermesinden dolayı oldukça basitti
(San Mateo ve Tangco, 2003; s.3; Sharma, 2003; s.219) ve klân halinde yaşayan
insanların kendilerine göre bu işleri yapabilecekleri bilgileri vardı. Bu bilgiler, klâ-
nın en deneyimlilerinden öğrenilir ve mekaniksel bir biçimde gelecek kuşaklara
344 Eğitim Bilimine Giriş

aktarılırdı (Koçer, 1980). Öğretim şekli, çevredeki yaşamın ve işlerin taklit edil-
mesi şeklideydi (Dhiman, 2008; s.131). Bu anlamda ilkel toplumların aktiviteleri
medenî bir kültürle karşılaştırıldığında öncelikli olarak beslenmek, giyinmek, ba-
rınmak, kendini ve ona bağımlı olanları korumak toplumun öncelikli ihtiyaçları-
nı oluşturmaktaydı. Toplum üyelerinin nispeten dar, sosyal ve kültürel temasları
vardı. Yaşam, küçük kabile şeklinde ve küçük bir alanda gerçekleşmekteydi. Ka-
bilenin hayatı, yaşayan kişilerin sempatisi ve düşünce dünyasıyla sınırlıydı. Sa-
hip oldukları sınırlı kültürel temastan dolayı, insanlar olağanüstü tutucu ve batıl
inanca meyilliydiler (San Mateo ve Tangco, 2003; s.3). Ayrıca bilgi şimdi olduğu
kadar büyük ölçüde gelişmemişti. İnsanların ihtiyaçları aile, ev veya klânda res-
mi olmayan vasıtalarla kolay bir şekilde karşılanabiliyordu (Sharma, 2003; s.220;
Cubberley, 2004; s.75).
Öte yandan ilkel toplumda eğitim, çocukları kendi hayat şartlarına göre yetiş-
tirmekle sınırlıydı. Bununla birlikte çocuğun eğitiminde zihni ve ahlâkî yönünün
yanı sıra (Koçer, 1980) meslekî beceriler de ihmal edilmeyen konular arasınday-
dı. Ancak bu eğitimler aile içerisinde sağlanmaktaydı (Giddens, 2008). Gençle-
rin avcılıktaki hünerleri, irade gücü, yorgunluğa dayanıklılığı, acılara tahammülü
eğitimin diğer bir önemli boyutunu oluşturmaktaydı. Kızlar ev işleri konusunda
gerekli bilgi ve beceriyi kazanırken; erkekler, avda, savaşta, hayat mücadelesinde
gerekli hünerleri babasından veya ailenin yaşlı üyelerinden öğreniyordu (Koçer,
1980; İlin ve Segal, 2001; s.26). Bu, çocukların eğitiminde kendi kültürleri, yaşa-
dıkları ortam ve yaşam deneyimleri etkili olduğunu, içinde bulundukları zamanın
değerlerinin, gelenek ve göreneklerinin, becerilerinin öğretildiğini göstermektedir
(Berger, 1991; s.210).
“Tarım toplumuna” geçiş insanın karakterini önemli ölçüde değiştirmiştir.
Toprağın ekilip biçilmesi, hayvanlara ve bitkilere bakmak, bunları korumak, avcı-
lık ve toplayıcılıkla uğraşmak insan eğitiminde önemli bir hale gelmiştir. Yerleşik
hayata geçiş toprağın verimli hale getirilmesi, hava değişiminin dikkate alınması,
toprağın su basmamasını sağlayacak şekilde sulanması, kanalların açılması gibi
durumlar çok sayıda bireyin iş birliği içinde çalışmasını gerektirmiştir (Koçer,
1980). Toplumda ortaya çıkan yoğun iş yükü kişilerin okula ve eğitime olan ih-
tiyaçlarını arttırmıştır. Eskiden daha kolay olan işlerin zamanla karmaşıklaşması
insanın daha fazla bilmesini gerektirmiştir (Cubberley, 2004; s.261). Bu gereksi-
nimi karşılamada aile üyeleri yetersiz kalmıştır. Dahası, ebeveynlerin ve diğer aile
bireylerinin kendiişleri ve meslekleri ile meşgul olmaya başlamasıyla genç bireyler
toplumun ihtiyaç duyduğu farklı konularda yetişememeye başlamıştır. Bu yüzden
kültürel mirası koruyacak, aktaracak ve geliştirecek kurumlara ihtiyaç duyulmuş-
tur (Sharma, 2003; s.220). Okul ve eğitmenler, toplumsal bu ihtiyacı karşılamak
Okul, Öğretmen ve Öğrenci 345

üzere devreye girmiştir. Özellikle Sümerlerde yazının icadı ve kullanılmasıyla bir-


likte bu durum belirli sınıflarda okuma ve yazma isteği uyandırmıştır. Bu isteğin
gelişip, yaygınlaşmasıyla okul dediğimiz sosyal yapı ortaya çıkmaya başlamıştır
(Koçer, 1980). İlk olarak okullar Mısır, Babil, Hindistan, Yunanistan, Roma ve
Çin’de kurulmuştur. Bu okullarda verilen eğitimlerden sadece asil ailelerin çocuk-
ları yararlanıyordu (Dhiman, 2008; s.132). Farklı ülkelerde yer alan bu okullar aynı
aşamalarla ve aynı toplumsal durumlarla ortaya çıkmıştır (Sharma, 2003; s.220).
Ayrıca başlangıçta birbirinden bağımsız olarak faaliyet gösteren okullar, modern-
leşmeyle birlikte eğitim sistemleri haline gelmiştir (Çınar, 2002).
Sanayileşen topluma geldiğinde ise; şehirlerin büyümesi, fabrikaların geli-
şimiyle birlikte eğitim-öğretime duyulan gereksinim artmıştır (Cubberley, 2004;
s.202-203; Giddens, 2008). Fabrikalar artık okuma, yazma, hesaplama gibi temel
becerilerin yanında fizikî, toplumsal ve ekonomik çevrelerine ilişkin genel bir bil-
giyle donanmış insanlara ihtiyaç duymaya başlamışlardır (Giddens, 2008; Bart-
lett ve Burton, 2014; s.85-86). Bu ihtiyaç çerçevesinde yaygınlaşan olarak okullar,
modernleşme ve sanayileşme sürecinin bir ürünü haline gelmiştir (Şişman ve Tu-
ran, 2004; s.116). Bu çerçevede modern okul, endüstri devrimiyle yaşıttır. Modern
okul aynı zamanda tıpkı devlet, ordu gibi bir takım modern kamusal amaçları
gerçekleştirmek için yaratılmıştır (Şimşek ve Tanaydın, 2002; s.12). 18. yüzyılın
ikinci yarısından itibaren Avrupa kentlerinde yaygınlaşmaya başlayan okulların
varlık nedenini “eğitimin bir insan hakkı olduğu düşüncesi” ve “sanayi için uygun
iş gücü yetiştirme ihtiyacı” olarak görülmüştür. Bu kapsamda okullar, insanın ih-
tiyaç duyduğu bilgiye ulaşmasını sağlayacak görevi üstlenmiştir. Günümüzde yer
alan okulların büyük çoğunluğu bu misyona göre yapılandırılmıştır (Çağlar, 2010:
s.59). Kısaca, eğitimin resmi aracı olarak adlandırılan okul; ulaşım ve haberleş-
me, kentsel nüfusun büyümesi ve kadının para kazanması durumunun hızlı artışı
yüzünden ortaya çıkmıştır. Başlangıçta okuldan sadece zengin ve varlıklı aileler
yararlanırdı. Bugünün modern ve demokratik toplumu eğitim ihtiyacını fakirlere
ve ihmal edilenlere de ulaştırmıştır (Sharma, 2003; s.220). Bu sebeple herkesin
çocuğu okula gidecek fikri, daha çok günümüze yakın bir gelişmedir (Dhiman,
2008; s.132).

OKULUN İŞLEVLERİ
“Eğitim ortamlarındaki bütün örgütsel öğrenme girişimleri şu temel soruyu
gün yüzüne çıkartır: Bizler ne için buradayız?” (Senge ve diğ., 2014: s.324). Bu
soru okulun işlevlerinin neler olduğunu akla getirmektedir. Şüphesiz her ülke ve
toplum, okulun işlevlerini farklı açıdan tanımlamaktadır (Turan, 2008: s.73-74).

View publication stats

You might also like