Professional Documents
Culture Documents
Metinler
Metinler
com
……………………………………………….
Bir zamanlar bir ülkede yaşayan bir kral vardı.Kral çocukluğundan beri
tanıdığı bir arkadaşı vardı.Bu arkadaşını nereye gitse yanında götürürdü.Kralın
arkadaşının güzel bir huyu vardı.Başına kötü bir olay da gelse , iyi olay da gelse
her zaman :
“Vardır bunda da bir hayır. ” derdi.
Bir gün kral , arkadaşı ve kralın adamları ava çıktılar.Kralın arkadaşı tüfeği
doldurup krala verdi.Arkadaşı tüfeği doldururken bir yapmış olmalı ki kral tüfeği
ateşlediğinde geri döndü ve kralın baş parmağını kopardı.Kralın arkadaşı:
““Vardır bunda da bir hayır. ” dedi. Buna kızan kral:
“Bunda nasıl bir hayır olabilir ki atın şunu zindana ” dedi. Kralın arkadaşı yine :
““Vardır bunda da bir hayır. ” dedi.
Bir yıl sonra kral , adamlarıyla birlikte bilmediği bir bölgeye ava gitti. Bu
bölgede yamyamlar yaşıyordu. Bu yamyamlar insanları yiyorlardı.Yamyamlar ,
kralın adamlarının hepsini öldürdü.Sadece krala dokunmadılar.Çünkü herhangi bir
organı eksik olan insanları öldürmüyorlardı.Kral sarayına ulaştı ve arkadaşını
zindandan çıkardı ve şöyle dedi:
“Haklıymışsın. Eğer parmağım kopmasaydı beni de öldüreceklerdi. Seni zindana
attığım için özür dilerim” dedi.
Arkadaşı ise: “Herşeyde bir hayır vardır kralım. Eğer beni zindana atmasaydınız ,
ben de sizinle gelecektim ve beni de öldüreceklerdi.” dedi.
Unutmayalım başımıza kötü bir olay da gelse bundan şikayet etmeyelim.
Herşeyde bir hayır vardır.
Soruları cevaplayalım
1.Kralın arkadaşının güzel huyu neydi?
……………………………………………………………………………………….
………………………………………………………………………………………
2.Kral , arkadaşı ve kralın adamları neye çıktılar?
……………………………………………………………………………………….
3. Arkadaşı kralın parmağı kopunca ne dedi?
…………………………………………………………………………………..
4.Yamyamlar kralı neden öldürmediler?
…………………………………………………………………………………….
5.Kral saraya döndüğünde ne yaptı?
…………………………………………………………………………………….
6.Eğer yazar sen olsaydın metnin başlığını ne koyardın?
…………………………………………………………………………………….
7.Metinde geçen karakterler nelerdir?
……………………………………………………………………………………
8.Metnin konusu nedir?
……………………………………………………………………………………
9.Metnin ana düşüncesi nedir?
………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………..
10.Metinde hangi karakter olmak isterdin ? Neden ?
………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
YAVRU KARTAL
Bir zamanlar,büyük bir dağda kartallar yuva yaparlarmış.Bir kartalda
dört tane yumurtası ile bu dağda yaşıyormuş.Bir gün bir deprem olmuş.Ve
yumurtalardan bir tanesi dağdan yuvarlana yuvarlana,vadide yer alan bir
çiftliğe kadar düşmüş.Bu çiftlik bir tavuk çiftliğiymiş.Çiftlikteki tavuklar,bu
değişik ve normalden büyük yumurtayı sahiplenmeye karar vermişler.Yaşlı bir
tavuk bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu,koruması altına almış.
Bir gün,küçük kartal doğmuş.Çevresinde tavukları görmüş ve kendini
bir tavuk zannetmiş.Bütün tavuklar da ona bir tavuk gibi davranmışlar.Ailesini
de çok seviyormuş.İçinden bazen “Ben kimim?” sorusu geçiyormuş.Ama o bir
tavukmuş.Bunu böyle bilmeliymiş.Bir gün çiftlikte oyun oynarlarken,yukarı
baktığında bir grup kartalın özgürce uçtuklarını görmüş.
"Aman Allah’ım,ne kadar güzel uçuyorlar.Bende onlar gibi uçmayı çok
isterdim" demiş. Tavuklar,bu düşünceye hep birlikte gülmüşler.
"Sen bir tavuksun ve tavuklar uçamazlar" demişler.
Küçük kartal,artık daha sık gökyüzüne bakıyor ve uçan kartallar gibi
uçmak,özgür olmak istiyormuş.Ne zaman bu düşüncesinden
arkadaşlarına,ailesine bahsetse,hep şu cevabı alıyormuş.
"Sen bir tavuksun.Bırak bu hayalleri."
Zamanla,küçük kartal da bu düşünceyi kabul etmiş. Hayal kurmaktan
vazgeçmiş ve hayatını bir tavuk olarak yaşamaya karar vermiş. Hayatının sonu
geldiğinde de bir tavuk olarak ölmüş.
Hayal kurmaktan vazgeçmeyelim ve hayallerimizi gerçekleşmek için
elimizden geleni yapalım
Soruları cevaplayalım
1.Kartalın yavrusu dağdan nasıl yuvarlanmış?
…………………………………………………………………………………
2.Bu kartal yavrusunun yumurtası nereye düşmüş?
……………………………………………………………………………….
3.Kartal yavrusunu ne koruma altına almış?
…………………………………………………………………………………..
4.Kartal “Ben de uçmak istiyorum” deyince tavuklar ne yapmışlar?
……………………………………………………………………………….
5.Kartal kendini ne zannederek ölmüş?
………………………………………………………………………………..
6.Metnin konusu nedir?
……………………………………………………………………………….
7.Metnin ana düşüncesi nedir?
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
8.Hangi paragrafı daha çok beğendin? Neden?
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
9.İdeallerine ulaşmak için gerekli çabayı gösterdiğine inanıyor musun? Buna
örnekler verelim.
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
KÖR NİŞANCILAR
Sıcak bir bahar günüydü. Çetin, annesinden dışarıda oynamak için izin
aldı. Yanlarındaki komşu bina ile evleri arasında boş bir arsa vardı. Burası
güvenli olduğundan arkadaşları da oyun oynamaya buraya gelirdi. Çetin,
mahalle arkadaşlarının söz verdikleri saatte gelmelerini bekliyordu. Canı
sıkılmaması için kendi kendine bir oyun bulmuştu. Birkaç adım ötesine
koyduğu boş bir kola tenekesini , küçük taşlar atarak vurmaya çalışıyordu.
Vurduğunda da `İsabet!` diye bağırarak seviniyordu.
Kısa bir zaman sonra arkadaşları Fuat, Aykut ve Tuğrul geldiler.
Çetin`in oyunu onların da hoşuna gitti. Aykut:
– Biz de oynayabilir miyiz? diye sordu. Çetin de kabul etti.Kutuyu ortaya
koydular. Kutunun on adım gerisine çizgi çektiler. Taşları ellerinde biriktirip
sırayla atmaya başladılar. Bu oyun pek eğlenceli gelmişti. Bir ara kendilerini
kaybedip ellerindeki taşların hepsini attılar. O esnada karşı evin bodrum
katından `Şangırt!` diye ses geldi. Evlerine bakan tozlu, küçük cam kırılmıştı.
Üç arkadaş suçlu suçlu birbirlerinin yüzüne baktılar. Hepsi bir ağızdan:
– Ben kırmadım, dedi.
Bir anlık sessizlikten sonra Tuğrul:
– Engin Amca gelmeden kaçalım, dedi.
Üç arkadaş koşarak parka geldiler. Hiçbir şey olmamış gibi salıncağa bindiler,
kaydıraktan kaydılar. Ancak eğlencenin tadı kaçmıştı bir kere. Kırdıkları cam,
bir türlü akıllarından çıkmıyordu. Fuat, üzüntülü bir ses tonuyla:
– Acaba, kırılan camı harçlıklarımızla ödeyebilir miyiz, diye sordu.
Çetin:
– Benim de içimden o geçiyordu. Gelin arkadaşlar, gidip Engin Amcayla
konuşalım, dedi.
Engin amca önce camının kırıldığına kızmıştı. Fakat dört afacan,
harçlıklarını biriktirerek yeni cam taktıracaklarını söyleyince onların masum
ve dürüst tavırları hoşuna gitti. Bu olay, kulaklarına küpe olsun diye camın
parasını ödemelerine müsaade etti. Onları sevindirecek bir fikir sundu:
– Ailelerinizden izin alın, hafta sonu sizi çiftliğime götüreyim. Torunlarım
gelecek. Onlarla ata binersiniz. Piknik yaparsınız. Haaa, unutmadan
söyleyeyim. Yanınıza boş teneke almayı unutmayın. Taşlar da benden.
Çiftlikte kimseye zarar vermeden nişancılık oynarsınız. Çetin ve arkadaşları, o
hafta eğlence dolu bir pazar geçirdiler. Hem de yeni arkadaşlar edindiler.
Soruları cevaplayalım
1.Çetin dışarı çıkarken kimden izin aldı?
…………………………………………………………………………………
2.Çetin nerede oyun oynardı?
………………………………………………………………………………
3.Çetin, arkadaşları gelinceye kadar ne yapmaya karar verdi?
…………………………………………………………………….
4.Çetin’in arkadaşlarının adı nelerdir?
………………………………………………………………………..
5.Çetin ve arkadaşları oyun oynarken neden ‘Şangırt’ diye bir ses duydular?
……………………………………………………………………………….
6.Kimin evinin camı kırılmıştı?
……………………………………………………………………………….
7.Üç arkadaş camı kırdıktan sonra ne yaptı ?
………………………………………………………………………………..
8.Üç arkadaş parkta oynarken neden eğlenmediler?
……………………………………………………………………………….
9.Üç arkadaş kırılan camı nasıl yaptırmaya karar verdiler?
………………………………………………………………………………
10.Engin Amca onları hafta sonu nereye davet etti?
………………………………………………………………………………
11.Yanlışlıkla bir camı kırsaydın sen ne yapardın?
………………………………………………………………………………
12.Engin Amcanın yerinde olsan çocuklara ne derdin?
……………………………………………………………………………….