Professional Documents
Culture Documents
1 Ünite
1 Ünite
1)Hücresel Yapı : Bütün canlılar bir ya da birden fazla hücreden oluşmuşlardır. Canlılar hücre yapısına
göre ikiye ayrılırlar.
Belirli bir çekirdek zarı ve zarlı organel bulunmayan hücrelerden oluşmuş canlılardır. Organel
olarak sadece ribozomları vardır.
Örnek : bakteriler,arkeler
Belirli bir çekirdek zarı ve zarlı organele sahip hücrelerden oluşmuş canlılardır. Ribozom da dahil
diğer organeller bulunabilir.
Örnek : protistalar,mantarlar,bitkiler,hayvanlar
PROKARYOTLAR ÖKARYOTLAR
Çekirdekleri yoktur. Çekirdekleri vardır.
Sadece ribozomları vardır. Ribozom dahil bütün organel olabilir.
Ribozomları 70s büyüklüğündedir. Ribozomları 80s büyüklüğündedir.
DNA’ları halkasaldır.(çift zincir) DNA’ları ipliksidir.(çift zincir)
Çekirdek bölünmesi görülmez. Çekirdek bölünmesi görülür.
- Onarım için.
BESLENME ŞEKİLLERİNE GÖRE CANLILAR
Mantar+alg=liken
Mantar+bitki kökü=mikoriza
2) KEMOSENTEZ YAPANLAR Bakteri+bitki kökü=nödül
(KİMYASAL BAĞ) -Kommensalizm: Birlikte yaşayan
canlılardan biri yarar görürken diğeri
etkilenmez.
İnorganik maddeleri oksitleyerek
Köpek balığı+etrafına yaşayan balıklar
elde ettikleri enerji ile besin
üretirler. -Paratizm: Birlikte yaşayan canlılardan
biri yarar görürken diğeri zarar
-Sadece kemoototrof bakteriler
görür.İkiye ayrılır.
yapabilir.
- Ekto(Dış parazitlik):
Bit,kene,sivrisinek,pire
Formülü:
- Endoparatizm(iç parazitlik):
2NH3+O2 -> 2HNO2+2H2O+Enerji
Bağırsak kenyası, karaciğer kelebeği
2NO2+O2 -> 2HNO3+Enerji
3- Saprofit(çürükçül)beslenme:
b)Fermantasyon: Elektron Taşıma Sistemi (ETS) ve oksijen olmaksızın sınırlı miktarda gerçekleşen ATP
üretim şeklidir.
1) Etil Alkol Fermantasyonu: Bira mayası, şarap bakterileri, bitki tohumları yapar.
c)Oksijensiz Solunum: Oksijensiz ortamda Elektron Taşıma Sistemi(ETS) kullanılarak ATP üretimidir.
Bir canlının tam dinlenme halindeki, yaşayabileceği seviyedeki minimum metabolizmasına BAZAL
metabolizma denir. Bazal metabolizma hızını canlının yaşı, cinsiyeti, vücut kütlesi ve ortam sıcaklığı
etkiler.
5)HAREKET:
-Kamçı(flagel)= öglena,sperm
-Sil(kirpik)= paramesyum
7)ADAPTASYON(UYUM)
8)BOŞALTIM
10)ORGANİZASYON
11)ÜREME
12)BÜYÜME VE GELİŞME
14)RİBOZOM TAŞIMA
15)PROTEİN SENTEZİ
16)STOPLAZMA
17)HÜCRE ZARI
18)YAĞ SENTEZİ
19) FOSFORİLASYON
-Enerji vermezler.
-Küçük moleküllerdir.
1)SU:
Görevleri
Özellikleri
-Yüzey gerilimine sahiptir. Su molekülleri birbirlerini hidrojen bağıyla çekerler. Bu çekim kuvvetine
kohezyon denir. Kohezyon sayesinde su, çok yüksek maddelerin en ucuna kadar taşınır.
2) MİNARELLER
DEMİR( Fe )
• Solunum gazlarını taşımada görevli olan hemoglobin molekülünün yapısına, oksijenli solunum ve
fotosentez reaksiyonlarında görev alan bazı enzimlerin yapısına, karaciğerde görev yapan katalaz
enziminin yapısına kofaktör olarak katılır.
• Eksikliğinde yeteri kadar hemoglobin üretilemeyeceği için anemi olarak bilinen kansızlığa neden
olur. Kansızlıkta ise birim zamanda hücrelere taşınan oksijen miktarı, buna bağlı olarak da enerji (ATP)
üretimi azalır, metabolizma yavaşlar.
Kaynak Besinler Deniz ürünleri, karaciğer, yumurta sarısı, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, kuru
yemişlerdir.
İYOT( I )
• Büyüme çağında yeterince iyot alınmazsa tiroksin eksikliği sonucu cücelik, çarpık bacaklılık, zekâ
geriliği gibi hastalıklar görülebilir. İyot eksikliği sonucu tiroit bezi büyüyüp guatr hastalığına neden
olabilir.
KALSIYUM( Ca )
• Kemik ve dişlerin yapısının korunmasında, kas dokunun kasılıp gevşemesinde, sinir hücrelerinde
uyartının iletilmesinde, kanın pıhtılaşmasında görev alır.
• Yetişkin bireylerde ihtiyaçtan az alınması kemik erimesine (osteoporoz), normalden fazla alınması
da eklemlerde kireçlenmeye sebep olabilir.
Kaynak Besinler Süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı, kuru yemişler, tahıllar, baklagiller, yeşil yapraklı
sebzelerdir.
FLOR( F )
•Yetersiz alınması durumunda dişlerin çürümesine, normalden fazla alınması durumunda ise dişlerde
kararmaya ve beneklenmeye yol açar.
Kaynak Besinler Ham çay yaprağı, kabuklu deniz ürünleri, somon balığıdır.
MAGNEZYUM( Mg )
Kaynak Besinler Kuru yemişler, baklagiller, soya fasulyesi, kabuklu deniz ürünleri, kakao, peynirdir.
KÜKÜRT( S )
Kaynak Besinler Süt, et, balık, yumurta, fasulye, fındık, fıstık, bademdir.
ÇİNKO( Zn )
KLOR( Cl )
• Hücre içi ve hücreler arası sıvıda su dengesi ve suyun pH değerinin ayarlanmasında görev alır.
• Mide hücrelerinden salgılanarak midede görev alan sindirim enzimlerini H+ ile birleşerek
aktifleştirir.
Kaynak Besinler Sofra tuzu, et, süt, süt ürünleri, taze sebzelerdir.
FOSFOR( P )
• Yetersiz alınması kaslarda kramplara, sinirsel iletimin aksamasına neden olabilir. İhtiyaçtan fazla
alınması ise yüksek tansiyon, ishal, titreme, kusmaya sebep olabilir.
Kaynak Besinler Sofra tuzu, et, süt, süt ürünleri, taze sebzelerdir
POTASYUM( K )
• Hücre içi ve hücreler arası ortamda su ve asit-baz dengesini ayarlama, iskelet ve kalp kaslarının
çalışması, sinir hücrelerinde uyarının taşınması gibi görevleri vardır.
• Eksikliği kalp ve iskelet kaslarının çalışma ritminin bozulmasına, sinirsel iletimin aksamasına neden
olur.
Kaynak Besinler Baklagiller, turunçgiller, muz, avokado, brokoli, ıspanak, patates, kuru yemişlerdir.
Bir çözeltinin pH değeri 7’nin altındaysa asit, 7’nin üzerindeyse baz, 7 ise nötrdür. Bir çözeltinin pH
değeri 7’den 0’a doğru gittikçe asitlik derecesi, 7’den 14’e doğru gittikçe bazlık derecesi artar.
Tuzlar, asitlerle bazların birleşmesi ve aradan su molekülünün çıkmasıyla oluşur. Tuzlar vücut
sıvılarının düzenlenmesinde görev alır.
Hidroklorik Asit HCI (Asit)+ Sodyum Hidroksit NaOH (Baz) + H2O (Su) + NaCl Sodyum Klorür (Tuz)
B)ORGANİK BİLEŞİKLER
*Organik bileşiklerin en küçük anlamlı yapı birimine monomer(yapı taşı) denir. Monomerlerin
birbirine bağlanmasıyla oluşan büyük moleküllere polimer denir
*Monomerlerin su açığa çıkararak birleşip büyük bir molekül oluşturmasına dehidrasyon sentezi
denir. Dehidrasyon sentezi enerji harcanarak canlı hücrelerde gerçekleşir.
B1A) Monosakkaritler
Küçük moleküllerdir. Hücre zarından geçebilirler. Sindirime uğramazlar. Karbon sayıları üç ile sekiz
arasında değişir. En bilinenleri:
3 Karbonlular(Trioz):
Fosfogliseraldehit ( PGAL )
5 Karbonlular( Pentozlar )
yapısına katılır.
6 Karbonlular( Heksoz )
-Bitkiseldir.
-Bitkiseldir.
=>Galaktoz(süt şekeri)
-Hayvansaldır.
İki monosakkaritin arasında glikozit bağ kurulmasıyla oluşurlar ve bir molekül su açığa çıkar.
Depo polisakkaritler
Nişasta:
Bitkilerde glikozun fazlasının depo şeklidir. Suda çok az çözünür. Ayırıcı lugol(iyot) çozeltisidir. Mavi
mor renk oluşturur.
Glikojen :
Bakteri,arke, cıvık mantar, mantar ve hayvan hücrelerinde glikozun fazlasının depo şeklidir. Suda çok
az çözülür. Kandaki fazla glikoz, karaciğer ve çizgili kaslarda glikojene çevrilerek depolanır.
Yapısal polisakkaritler:
Selüloz:
Kitin:
Yapısında azot bulundurur. Mantarlarda hücre çeperinin ve eklem bacaklılarda dış iskeletin yapısına
katılır.(çekirge ,kelebek,yengeç,ıstakoz gibi)
B2) LİPİTLER
● Suda çözünmezler. Alkol, eter, aseton, benzen ve kloroform gibi organik çözücülerde
çözünür.
● Enerji verirler.
● Düzenleyicidirler.
● Metabolik su oluştururlar.
üç çeşittirler.
B2A) Nötral Yağlar ( Trigliseritler): Enerji veren, deri altinda depo edilen, metabolik su oluşturan
yağlardırlar.
● Hayvansaldır.
● Bitkiseldir.
Dönüşümünü yapamayıp dışarıdan hazır aldığımız yağ asitlerine temel(zorunlu=esansiyel) yağ asitleri
denir. Örn: Omega3, omega6
B2B) Fosfolipitler: Hücre zarının yapısını oluşturur. Hidrofobik(suyu sevmeyen) uçtan dolayı hücre
zarkari çift katlıdır.
B2C) Steroitler: Monomerlerdirler. Hücre zarından geçebilirler. Eşey hormonlarinin, safra salgısının, A
ve D vitaminlerinin, kolesterolün ve eterik yağların yapısını oluştururlar. Kolesterol HDL ( hayvanlarda
hücre zarının geçirgenliğini ve dayanıklılığını sağlar) ve LDL( famar tıkanıklığına sebep olur) gibi
çeşitleri vardır.
B3) PROTEİNLER:
● Bir amino asitin amino grubu bazik, karboksil grubu ise asidik özellik gösterir.
● Amino asitler amfoter özelliğe sahiptir. Bu amfoter yapıdan dolayı proteinler temel yapı
maddesidir.
● Amino asitlerin çeşidini değişken (radikal) grup belirler. Doğada yirmi çeşit amino asit
bulunur. İnsanlar bunlarin 8 ini dönüştürmeyip dışardan hazır alır. Dönüşümünü yapamayıp
dışardan hazır aldığımız bu amino asitlere temel (esansiyel=zorunlu) amino asitler denir.
● Proteinler genlerin kontrolünde ribozomlarda sentezlenir.
● Bir amino asitin amino grubu ile diger amino asitin karboksil grubu arasinda peptit bağ
kurulmasıyla oluşurlar ve her bağ oluşumunda bir molekül su açığa çıkar.
1) Primer Yapı
2) Sekonder Yapı
3) Tersiyer Yapı
Heliks ve katlamalı yapıdır. Yapısında peptit, zayıf hidrojen bağları ve disülfit ( S = S ) bağları bulunur.
4) Kuaterner Yapı
Birden fazla tersiyer yapılı proteinin birleşmesiyle oluşurlar. Yapısında peptit, zayıf hidrojen bağı ve
disülfit bağları bulunur.
Yüksek sıcaklık, basınç, pH ve aşırı tuzluluk gibi etmenlerle proteinlerin üç boyutlu yapısı bozulur ve
primer yapıya geri döner. Yani işlevini kaybeder. Buna denatürasyon denir. Denatürasyon çoğunlukla
geri dönmez. Eğer bozulma az ise protein eski haline dönebilir. Buna da renatürasyon denir. Oluşan
proteinin çeşidini DNA daki nükleotit dizilişi, amino asit dizilişi, sayısı ve çeşidi belirler.
B4) ENZİMLER
Bir tepkimenin başlayabilmesi için gereken minimum enerjiye aktivasyon enerjisi denir. Aktivasyon
enerjisini düşürerek tepkimeyi hızlandıran ve tepkimeden bozulmadan çıkan maddelere katalizör
denir. Canlılardaki biyolojik katalizörler enzimlerdir. Enzimler sadece tepkimeyi hızlandırır. Oluşan
ürün miktarını değiştirmezler.
1) Basit Enzim
2) Bileşik Enzim
Apoenzim kısmına ilaveten kofaktör denilen yardımcı kısım bulunur. Bu yardımcı kısım vitamin gibi
organik bir madde ise koenzim olarak adlandırılır. Bütün bu yapiya da holoenzim (tam enzim) denir.
Enzimlerin etki ettiği maddeye substrat denir. Her enzim tek bir substrata etki eder. Ancak bir
substrata farklı enzimler etki edebilir. Bir enzimin etki edebilmesi için substratıyla birleşip enzim
substrat kompleksini oluşturması gerekir. Enzim ile substratı arasında anahtar kilit uyumu vardır.
3) Bazı kuvvetli enzimler ise inaktif olarak salınır ve adlarının sonuna jen eki getirilir.
● pepsi-nojen
● tripsi-nojen
4) Enzimler genlerin kontrolünde hücre içinde üretilir ancak hücre içinde ve dışında çalışabilir.
Bir holoenzimde koenzim ya da kofaktör tektir ama aynı koenzim ya da kofaktör başka enzimde
bulunabilir.
Enzimlerin Çalışmasını Etkileyen Faktörler
1)Sıcaklık
0°C ve altinda enzimlerin apoenzim kısmı donar, substratını seçemez ve çalışamaz. 0°C ve üzerine
çıkıldığında tepkime başlar ve 37°C ye kadar hızlanır. Enzimlerin en hızlı çalıştığı 37°C bizim için
optimum(en uygun) sıcaklıktır. 37°C sonra ise tepkimeye başlar. 50 °C nin üzerine çıkıldığında
apoenzim kısmı denatüre olur ve enzim bir daha çalışamaz.
2)Su Miktarı
Hücredeki su miktarı % 15 in altına düşerse enzimler çalışamaz.% 15 in üzerine çıkıldığında ise
enzimler çalışır ancak hızını diğer faktörler belirler. Bu sayede bal, reçel, kurutulmuş sebze-meyve
uzun süre saklanabilir.
3)pH
Her enzimin optimum pH ı farklı olabilir veya aynı pH ta farklı enzimler çalışabilir. Örneğin niğdede
pepsin enzimi proteinleri sindirebilirken karbonhidratlar sindirilemez. Çünkü karbonhidratların
sindirimini sağlayan enzimler asidik ortamda çalışamaz.
4)Enzim Yoğunluğu
5)Substrat yoğunluğu
7) Kimyasal maddeler
B5) VİTAMİNLER
● Enerji vermezler.
İkiye ayrılırlar.
Fazlası idrarla dışarı atılır. Vücutta depo edilmezler. B ve C vitaminleri suda eriyen vitaminlerdir.
B Grubu Vitaminler
C Grubu Vitaminler
A Vitamini
D Vitamini
E Vitamini
● Antioksidandır.
K Vitamini
Not: Yağda eriyen vitaminler karaciğerde depolanır. Fazlasi zehir etkisi gösterir. Eksikliği çabucak ortaya çıkmaz.
B6) NÜKLEİK ASİTLER
● Yönetici moleküllerdir.
a) Pürin Bazları
b) Primidin bazları
Tek halkalı bazlardır. Örnek: sitozin, timin( sadece DNA'da) ve urasil( sadece RNA'da)
a) Riboz ( C5H10O5)
b) Deoksiriboz ( C5H10O4)
● Pentozu deoksiribozdur.
● Fosfodiester bağları aynı zincirdeki nükleotitleri, zayıf hidrojen bağlarıysa karşılıklı iki
nükleotiti birbirine bağlar.
● Bir zincirde adenin varsa karşısında timin, guanin varsa karşısında sitozin bulunur. Dolayısıyla
adenin sayısı timin sayısına, guanin sayısı sitozin sayısına, pirin bazı sayısı pirimidin bazı
sayısına eşittir.
● Adenin ile timin arasında iki, guanin ile sitozin arasında üç zayıf hidrojen bağı bulunur.
● DNA kendini tamir edebilir. Bunun için karşılıklı iki nükleotitten birinin sağlam olması gerekir.
Tamir edemezse DNA'daki nükleotit dizilişi değişir. Buna mutasyon denir. Döllenmeye katılan
üreme hücrelerinde görüldüyse kalıtsaldır, sonraki nesile aktarılır.
● DNA 'nın görevi bütün yaşamsal olayları kontrol etmektir.
2) RNA ( Ribo Nükleik Asit )
● Tek zincirlidir.
● Prokaryotlarda stoplazma ve ribozomda; ökaryotlarda çekirdek, stoplazma, ribozom,
mitokondri ve plastitlerde bulunur.
● Pentozu ribozdur.
● Organik bazları adenin, guanin, sitozin ve urasildir.
● Kendini eşleyemez.
● DNA tarafından sentezlenir.
● Kendini tamir edemez.
● RNA'da hata meydana gelirse sadece yanlış protein sentezlenir. Kalıtsal değildir.
● Görevi sadece protein sentezidir.
● Dehidrasyon sentezi ile oluşurlar. Oluşumları sırasında 3n-1 kadar su açığa çıkar.
● 3 çeşittirler:
a) Mesajcı RNA ( mRNA )
● Çekirdekte DNA'dan sentezlenir. Buna transkripsiyon ( yazılma ) denir.
● Protein sentezi için gereken genetik şifreyi DNA'dan alıp ribozoma taşır ve protein sentezine
kalıplık eder.
b) Taşıyıcı RNA ( tRNA )
● Sadece üç nükleotitten oluşur.
● Yapısında zayıf hidrojen bağı bulunan tek RNA çeşididir.
● Görevi ribozoma amino asit taşımaktır.
c) Ribozomal RNA ( rRNA )
● Ribozomun yapısında bulunur.
● Görevi protein sentezinin doğruluğunu kontrol etmek olarak düşünülmektedir.
Not: DNA üzerindeki her 3 nükleotide kod ( genetik şifre ), bunlara karşılık gelen mRNA üzerindeki her
3 nükleotide kodon ve tRNA üzerindeki her 3 nükleotide antikodon denir.
B7) ATP ( ADENOZİN TRİFOSFAT )
Canlılığın devamı için enzim ve enerji şarttır. Enerji için besinler hücresel solunumla parçalanır. Açığa
çıkan enerji fosfor tarafından yüklenilir ve organik bir moleküle bağlanmak için fosfat bağı yapımında
kullanılır. Buna fosforilasyon denir. 3'e ayrılır.
2) Oksidatif Fosforilasyon
● Oksijenli solunumda görülür.
3) Foto Fosforilasyon
● Fotosentezde görülür.
● Oluşan ATP hareket, kasılma, biyosentez reaksiyonları, aktif taşıma, sinirsel iletim gibi enerji
alarak gerçekleşen ( endergonik ) tepkimeler için parçalanır. Buna defosforilasyon denir.
● Hücresel solunumlar enerji açığa çıkaran ( ekzergonik ) tepkimelerdir.
● Fotosentez ise hem emdergonik hem ekzergonik tepkimedir.
3) Karma Bezler
● Hem iç hem dış salgı bezi olarak çalışırlar.