LOGOS Ahmet Tanir

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Pek Ali Büyük Üstat

Büyük Kadoş Şövalyesi Kardeşlerim,

BİR KADOŞ ŞÖVALYESİ’NE,"KELÂM'IN SIRRI" NE İFADE EDER? Konusunda


yaptığım çalışmayı sizlere sunmak istiyorum.
Kadoş İbranice kökenli, kutsal anlamına gelen bir kelimedir. Arapçada da Kutsi
kelimesine eşdeğerdir. “Kadoş Şövalyesi” ise mukaddes bir hüviyete sahip,
uzaklaştırılmış, ayrılmış, kendisine mümtaz bir vasıf verilmiş anlamını taşır.
Yaptıkları çalışmalarla “Kelâm’ın sırrı’na” erişmeyi umut eden kardeşler, Eski ve
Kabul Edilmiş Skoç Ritinin bu en güzel ve en anlamlı, son felsefi derecesine yükselmek
için gayret gösterirler. 30. Dereceye yükselen kardeşler, ayrıcalıklı bir duruma gelmiş ve
mukaddes bir kimlik, kazanarak kutsileşmiş olurlar.

Kelam; söz, lakırdı, söyleşi, nutuk, akli deliller kullanılarak izah ve ispat edilmesine
calışılan ilim olarak özetlenebilir. Logos sözcüğü ile eşanlamlıdır.
Kelam, burada olmak, mütekâmile doğru yol kat etmek, doğruluğu bilmek demektir.
Dürüstlüğü yaşamak demektir.Kelam sınırsız ve sonsuzdur.
İslam terminolojisinde Tanrı sözünü dile getirir. Hıristiyanlıkta ise Tanrının yaratma
gücü anlamına gelmektedir.

Bu derecede Mason, Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Rit’indeki en anlamlı ve güzel olan
son felsefi dereceye erişmektedir.
Bu neden ile, bu ritin esas doktrinini en mükemmel şekilde içeren, Tampliye
Şövalyelerinin, felsefi ,metafizik ve tabiat üstü düşüncelerinin , esasını aksettirmektedir.

Hepinizin bildiği ve bu derecenin ritüelinde de anlatıldığı gibi, Tampliye Şövalyeleri,


Kudüs topraklarını terk etmek mecburiyetinde kaldıklarında, geldikleri Fransa
topraklarına geri dönerler. Ve merkezi Fransa olan bütün Avrupa’da güç sahibi bir
örgüt kurarlar.
Örgütün askeri ve mali gücü yüksek idi, O zamanki Fransa kralı Phillippe bile, yüklü
para yardımında bulunmuşlardı. Tampliyelerin, Hıristiyanlık anlayışları Katolik
kilisesini ve onun başı olan Papa’yı da çok rahatsız etmekte idi. Şövalyelerin eriştikleri
bu güce bir de, dini ayrılıklar eklenince Fransa Kralı Phillippe ve Papa Clement bir
araya gelerek, tarikatı ortadan kaldırmak için karar aldılar.
Şövalye Guillome de Nogarte’ın ihaneti ile bekledikleri fırsat ellerine geçer.
Şövalyelerin başkanı olan Jacques de Molay ve ele geçirilebilen tüm şövalyeler
tutuklanırlar. Sonucunda acımasız Engizisyon mahkemelerinde yargılanıp, yakılarak
idam edilirler. Kurtulanlar İspanya üzerinden İskoçya’ya kaçarlar. Orada tekrar
örgütlenerek ve İskoçya Masonları ile birleşip bu gün mensubu olduğumuz Skoç Ritini
kurarlar.
İnsanlığın yaşamında en büyük amacı kendi varoluş sebebini ve evrenin
yaradılışındaki sırrı açıklayabilmek olmuştur. Ve buradan yola çıkarak gerçeğe
ulaşmaktır.
Ancak insanoğlu bu güne kadar yaptığı bütün çalışma ve gayretlere rağmen
hedefledikleri bu nihai amaca erişememiştir.
Bu nedenle Masonlar, mutlak gerçeği bulmak için çalışmalarına, kendilerini geliştirerek
her zaman devam ederler.
İnişler ve çıkışlar ile dolu hayatımızı anımsatan ve ömrümüz boyunca sorguladığımız
gerçekler ve aradığımız Hakikat’in bir aynası gibi duran Çatma Merdiven ile karşı
karşıya geliriz.

Merdiven sembolizm ası, tüm dinlerin ve felsefi düşünce sistemlerinin kabul ettiği
manevi bir yükselişin anlatımıdır.
Bu merdivenin, "Allah Sevgisi" adını alan yönünde her basamağına yazılı yedi faziletle
yukarı çıkılıp, "İnsan Sevgisi" yönünde yine her basamağına yazılı yedi ilimle aşağı
inilmektedir. Allah Sevgisi adını alan ve yukarı çıkılan yönündeki yedi basamak evreni
tanımaya yarayan başlıca faziletleri, Adalet, İsmet, Nezaket, İman, Çalışmak, Sabır ve
Basireti yani ruhun eğitimine yarayan ilkeleri; İnsan Sevgisi adını alan yönündeki ve
aşağı inilen yedi basamak ise bütün insanların mutluluğuna hizmet eden matematik,
astronomi, fizik, kimya, fizyoloji, psikoloji ve sosyolojiyi yani aklın eğitimine yarayan
ilkeleri gösterir ve her iki merdiven yukarıda birleşirler. Yerden göğe çıkmak ve tekrar
yere inmek, çok eski zamanlardan beri kemale ermenin, kutsallığın, kutsî olmanın bir
yolu sayılmıştır. Ancak, Allaha yükselmek kolay değildir ve olamaz. Her basamağı aşa-
bilmek için, o basamağın remzettiği fazileti hakkıyla elde etmiş, bunu örneklerini
vermiş, "sınanmış" olmak gerekir.

Bu derecenin ritüelinde Pek Ali Büyük üstat adaylara iykaaf töreninde yılan
tablosunu gösterip izah ederken saydığı Evrenin tekâmülündeki devreleri hatırlatmak
isterim.
Birinci devre, çekim gücü devresi olup, burada ki kuvvetler, kozmik girdabın içinde
yıldız kümelerini, yıldızları, güneşleri, gezegenleri ve onların uydularını,astreoidleri ve
kuyruklu yıldızları, kısacası, göklerin sonsuzluğunda yörüngelerini çizmekte olan
milyonlarca gök cismini meydana getirir.
İkinci devre, kristalleşme devresi olup, burada fizik ve kimyasal kuvvetler yardımı
ile sayısız moleküller hayatın ortaya çıkacağını hissettiren bir plan uyarınca toplanır ve
istikamet alırlar.
Üçüncü devre, hayat devresi olup, her istikamette yayılmaya meyleden ve bu
yayılma ile yaşayan varlıkların yüce kanununu doğuran yeni bir faaliyet şeklini gösterir.
Dördüncü devre, şuur ve vicdan devresi olup burada canlı varlık kendisini
çevreleyen âlem den kurtularak, şahsiyetine hâkim olur ve bu zaferi ile tabiata da hâkim
olmağa başlar.
Beşinci devre, vazife devresi olup, insan, hemcinsleri ile ve bütün evren ile olan
zaruri ilişkilerin bilincine varır. Bu ilişkilerin gerçekleşmesini, kendi kaderinin başlıca
gayesi olarak kabul eder.
Kelam’ın sırrına gelince 30. Derecenin sembolü çift başlı siyah-beyaz kartal,
hâkimiyetin, dünyanın her iki yarı küresine yayıldığını karanlık olan yarı küre gibi
aydınlık olan yarı küreyi de kapsadığını, zıtlar arasındaki denge ve ahengi remzederken,
sınırsız geçmişten, sınırsız geleceğe sonsuzluğu kucakladığını ifade etmektedir. Bu iti-
barla hâkimiyet ezelden ebede kadar gitmekte, bütün kâinatı benliğinde
birleştirmektedir. Kanatları üzerinde en yükseklere kadar çıkacak olan "hakikat" de,
tek değildir; bu hakikat, hem ilimden, hem de dinden kaynaklanmakta, insan tarafından
gerek çalışma ile ve gerek iman yolu ile edinilen bilgileri ihtiva etmekte, bunların adeta
ahenkli bir sentezini meydana getirmektedir. Mistik merdivenden çıkan ve inen 30
dereceli Kadoş Şövalyesi ihtiras ve fanatizmi yenmesini bilmiş, sevgi ve hoşgörün
saltanatını kurabilmiş, diğerlerinden "ayrı bir yere" konarak, Kudsî, Kadoş olmuştur.
30. dereceye ulaşmış olan Kadoş Şövalyesi kutsal vasfına her türlü bilgiyi almış
olmasına. Şövalyelik Ruhunu, Kadoş Şövalyesi derecesinde hak ettiği kutsallık
mertebesine ulaştırmasına rağmen kelâmın sırrına ulaşmaktan hâlâ çok uzaktır ve
kelâmın sırrının ne olduğunu hiç bir zaman öğrenemeyecektir. Öğretilerimizde
gördüğümüz gibi zıtlar temelinde kelam’ın karşıtı sükût’tur.
Sükût, kelamdan çok daha önceleri, insanlığın yaradılışından beri mevcuttu.
Sükût dinginliktir, nötr’dür kelam ise enerjidir
Pek Ali Büyük Üstat, Büyük Kadoş Şövalyesi Kardeşlerim, bu dereceye gelmiş bir
mason olarak Kelam’ın sırrına ulaşamayacağımızı düşünüyorum. Evrenin Ulu Mimarı
Kelam’ın sırrına erişme yolumuzda yürürken yardımcımız olsun.

Ahmet Tanır
Kasım 2010
Logos areopajı

KAYNAKÇA

EKSR 30˚ Çalışma Kılavuzu

EKSR 30˚ üzerine açıklamalar

LOGOS Areopajı 2004-2009 Dönemi Çalışmaları


Mimar Sinan, Sayı 70, s: :7-20, Tampliye'lerden Dante'ye (*), Sahir ERMAN

PMk. HBA. PMn. Sahir ERMAN 33 K - Eski ve K.S.R. 30. Derecesi üzerine
açıklamalar

You might also like