Professional Documents
Culture Documents
Bulten 42
Bulten 42
Ankara kentinde yaşanan hareketli günlerle birlikte sıcak geçen yaz aylarından sonra bir Bülten'le daha birlikteyiz.
Bültenimizde bu ay Ankara'nın deprem durumunu masaya yatırıyoruz. 17 Ağustos depreminin açtığı yaralar aradan
geçen senelere rağmen kapatılamamış durumda iken, yetkili kurumların depreme yönelik çalışmaları hala çok kısıtlı.
Ankara ili nispeten depremden çok etkilenmeyecek gibi görünse de yapılan araştırma ve çalışmalar bizlere Kuzey
Anadolu Fay hattında yaşanabilecek büyük bir hareketlenmenin Ankara iline de zarar verebileceğini gösteriyor. Bu
sebeple bu ayki Bültenimizde Ankara'nın olası depremlerden ne şekilde etkilenebileceğini konunun uzmanlarından
sizlere aktarıyoruz.
Öte taraftan Ankara kentinde yaz boyunca yaşanan gelişmeler sonucunda yıkımla yüzleşebilecek mekanlara yenileri
eklendi. Hiç şüphesiz bunlar arasında en önemli olanı, kamuoyunda da ses getiren Kuğulupark oldu. Ankara Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04.08.2006 tarihli kararı ile Büyükşehir Belediyesine verilen yetki, Kuğulupark'ı,
ihtiyaç olmayan bir yolda yapılacak altgeçit çalışması için “minimum tecavüze” açmıştır. Kent merkezinde zaten sayı
ve alan olarak kısıtlı olan yeşil alanlardan bir tanesinin daha yokolma tehdidine maruz kalması, ne acıdır ki, adı ve
tanımı gereği böylesi alanları “korumakla” görevli Kurul eliyle gerçekleşmiştir. Buna karşılık gelişen ve kamuoyunun
dikkatini Kuğulupark'taki gelişmelere çekmeyi başaran sivil inisiyatifin çalışmaları ANKARAM Platformu çatısı altında
devam etmektedir. Kavşak yapımı konulu Belediye kararına, ve Belediye'ye “minimum tecavüz” yetkisi veren Koruma
Kurulu kararlarına dava açılmaktadır.
Geçtiğimiz aylarda Ankara kentini ülke gündemine taşıyan gelişmelerden biri de Merkez Bankası'nın İstanbul'a
taşınacağı yönünde yapılan açıklama ve spekülasyonlardı. Bazı bakanların Banka'nın taşınması gerekliliği yönündeki
açıklamaları Merkez Bankası yönetimi tarafından yadsındıysa da, konu, başkentte yerleşik bulunan çeşitli kamu kurum
ve kuruluşlarının son yıllarda İstanbul'a taşınmakta oluşu çerçevesinde anlam taşımaktadır. Bir yandan son on yılda
basiretsiz kent yöneticilerinin elinde fiziksel ve ekonomik olarak açıkça çökmeye başlayan kent merkezi, diğer yandan
ulusal ve uluslararası ölçekte yaşanan gelişmeler sonucunda siyasal ve kültürel aşınma ile Ankara kenti çok boyutlu bir
yoksullaşmaya maruz kalmakta ve kentlilerince sahip çıkılmayı beklemektedir.
Diğer taraftan kente dair olumlu gelişmeler de yaşanmaktadır. Bu gelişmelerden bir tanesi iki yıldır devam eden
Papazın Bağı davasının sonuçlanmış olmasıdır. Kent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve
Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş olduğu halde,
yanına yapılan otel inşaatından nasibini almış, ve Papazın Bağı’nda bulunan asırlık dut ve çınar ağaçları katledilmişti.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin açtığı ve Şubemizin müdahil olduğu dava sonucunda söz
konusu gelişmelere zemin hazırlayan imar planı değişikliği ve Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı Otopark
yönetmeliğinin ilgili maddesi iptal edilmiş ve Papazın Bağı kurtarılmıştır.
Kente dair mücadelelerimiz devam ederken, bir yandan da ülke gündeminde sıcak gelişmeler yaşanıyor. 1 Eylül Dünya
Barış günü etkinlikleri hükümetin Lübnan'a asker gönderme niyetini açığa vurmasıyla birlikte yeni bir boyut kazandı. 5
Eylül günü Meclis'te görüşülen asker gönderme tezkeresi, kamuoyunun açık ve yoğun muhalefetine rağmen kabul
edildi. Bölgemizde yoğunlaşarak süren savaş ve yıkım koşulları, bu koşulların hızla yayılması olasılığı, ve halkımızın bu
süreçte doğrudan araçlar olarak kullanılması çabaları, “barış” talebini her zamankinden acil kılıyor.
Savaş ve barış kavramları gündemde kendilerini öne çıkarırken, kendi toplumsal tarihimizin iç savaş ve barışına dair
önemli bir kırılma noktası olan 12 Eylül'ün yıldönümü de yaklaşmakta. 12 Eylül'de TMMOB bünyesinde, Darbe Karşıtı
Platform ile birlikte “Darbeciler Yargılansın” mitingi düzenleneceğini de şimdiden duyuralım.
TMMOB
Mimarlar Odası Ankara Şubesi
39. Dönem Yönetim Kurulu
14 EKİM’DE ANKARA’DAYIZ
D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ
VAN (TUŞPA), DOĞAL VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ,
38 çocuk ve mimarl k
kentli olmak
GÖLÜNÜ(DENİZİNİ), KEDİSİNİ, KALESİNİ, TARİHSEL
YERLEŞMELERİNİ GELECEK KUŞAKLARA AKTARARAK BARIŞIN VE
UMUDUN KENTİ OLABİLİR
BASINDA M MARLIK 46
GEL R G DER TABLOSU 48
4 5
......... .........
haberler
Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Kentsel Ulus Planı Tamamlandı 42. Dünya Planlama Kongresi
Dönüşüm Yasa Tasarısı “Kentsel Dönüşüm" projeleri üzerine odaklanmış
Türkiye'nin gündemini bir süredir Ulus Projesi Dünyanın her yerinden şehir ve bölge
Türkiye'nin gündeminden düşmeyen “Kentsel meşgul etmektedir. Ankara Büyükşehir Belediye planlamacıları eylül ayında İstanbul'da bir araya
Dönüşüm” konusu uzunca bir süredir Şubemizin Başkanlığı İmar Daire Başkanlığı, Ulus Tarihi Kent geliyor. Uluslararası Şehir ve Bölge Plancıları Tüm coğrafi, kronolojik, resmi, ideolojik ve politik
gündeminde ağırlıklı olarak yer almayı sürdürüyor. Merkezini “Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Birliği (ISOCARP) tarafından her yıl farklı çeşitlilik ile 'öteki' modernizmler üzerine
Son olarak Yerel Yönetim Araştırma, Yardım ve Alanı Proje” işi olarak ihaleye çıkartmış ve ihaleyi ülkelerde düzenlenen Dünya Planlama odaklanacak olan 9. Uluslararası DOCOMOMO
Eğitim Derneği (YAYED) ile birlikte oluşturduğumuz İstanbul'dan bir firma üstlenmiştir. Kongreleri'nin 42'ncisi, bu yıl eylül ayında Konferansı 27-29 Eylül 2006 tarihleri arasında
Kentsel Dönüşüm Komisyonu kentsel dönüşüm yasa İstanbul'da gerçekleştirilecek. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık
Bugün ise 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel
tasarısını mercek altına almıştır. Eylül sonuna kadar Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir Fakültesi'nde gerçekleştirilecektir.
teknik, hukuki, ideolojik çözümlemesinin yapılacağı Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun” ve Bölge Planlama Bölümü'nün ev sahipliğini
konu, Ekim ayı içerisinde Mimarlık Haftası doğrultusunda Ankara Büyükşehir Belediyesince üstleneceği kongre, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,
kapsamında kamuoyuna sunulacaktır. Kentsel Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir
Dönüşüm özelinde Türkiye İmar Düzeninin
yürütülmekte olan “Ankara Tarihi Kent Merkezi 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri
Yenileme Alanı Projesi” tamamlanmıştır. Konu ile Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası,
irdelendiği çalışmalar ilk aşamada kitapçık haline ilgili tanıtım toplantısı Büyükşehir Belediyesi Beykoz Belediyesi, Küçükçekmece Belediyesi ve
getirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması tarafından 31 Ağustos 2006 tarihinde saat: 14.00'de Türkiye Tarihi Kentler Birliği'nin katkısıyla 14-18 Emek ve meslek örgütleri ile çeşitli siyasi parti ve
ile birlikte Milletvekillerine sunulacaktır. Çalışmanın ASKİ Toplantı Salonunda yapılacaktır. Plan Eylül 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. kitle örgütleri tarafından 2 Eylül 2006 Cumartesi
bir sonraki aşamasında ise Kentsel Dönüşüm incelemelerine başlamış olan Şubemiz, yaptığı Bu yılki teması, “Bütünleşme ve Ayrışma Arasında günü 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla kitlesel
konusunun çok boyutlu ele alındığı bir yayın incelemeler sonucunda çıkan sonuçları bu toplantıda Kentler: Fırsatlar ve Tehditler” olarak belirlenen basın açıklaması gerçekleştirildi.
hazırlanacaktır. dile getirecektir. Yapılan çalışmanın sonuçları ayrıca kongre kapsamında, “Dünya Belediye Başkanları
kamuoyuna sunulacaktır. Zirvesi” de yapılacak. Kurtuluş Parkı Kolej Kavşağında toplanıldıktan
Farklı ülkelerde 40 yılı aşkın bir süredir düzenli sonra Yüksel Caddesine kadar yapılan yürüyüşün
olarak gerçekleştirilen Dünya Planlama ardından gerçekleştirilen basın açıklamasının
Kongreleri'nde, dünyanın farklı bölgelerinde ardından barış türküleri söylendi.
gözlenen kentleşme süreçleri ve kentsel sorunlar
Dikmen Vadisi 3. 4. ve 5. Etap Kentsel Modern Çarşı Yıkıldı
ele alınıyor.
Dönüşüm Projeleri
Dikmen Halkının daveti ile 23 Temmuz 2006 “Kentsel Dönüşüm projeleri" üzerine odaklanmış
tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Türkiye'nin gündemini bir süredir Ulus Projesi Türkiye Estetik Kongresi
Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara meşgul etmektedir. Proje kapsamında, Ulus'ta
Şubesi ile birlikte Şubemiz Dikmen Barınma Hakkı bulunan hepsi bir yarışma sonucu elde edilmiş ve bir
Bürosunu ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyarette dönemi temsil eden, Ankara Hali Binası, Ankara
Dikmen 3. 4. ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesinin Belediyesi Ticaret Evi (Ankara Belediyesi Eski
uygulamaları üzerine İlker Mahallesi sakinleri ile Binası), Ulus Meydanı İşhanı, Modern Çarşı,
görüşme yapılmıştır. Uygulamada yaşanan Anafartalar Çarşısı, Ankara Ulus Meydanı Çarşı ve
aksaklıkları ve sorunları aktaran mahalle sakinleri Büro Binaları'nın yıkılması da gündeme gelmişti. 27-29 Eylül 2006 Tarihlerinde ODTÜ Kongre ve
konu üzerine teknik destek beklediklerini tarafımıza Kültür Merkezi'nde düzenlenecek Türkiye Estetik
iletmişlerdir. Sözleşme yoluyla toplanarak Büyükşehir Belediyesinin Ulus Projesi çerçevesinde Kongresi Türkiye'de ilk kez ulusal kapsamlı bir
projelendirilmeye çalışılan bölgede yaşayan çarşıları yıkma niyeti nedeniyle zor günler yaşayan estetik kongresidir. “Türkiye Estetik Kongresi” 5 Eylül 2006 Salı günü, TBMM'de görüşülen
sakinlerin uygulamalarla ilgili sorunlarına yönelik Ulus Esnafı, Modern Çarşının yanmasıyla, mağdur temel olarak, Türkiye'de sanatlarda ve sanat "Lübnan'a asker gönderme tezkeresi"ne
bilgilendirme toplantıları düzenlenmiştir. Barınma kaldıkları ve çarşının yeniden ayağa kaldırılması üzerine düşüncede çok uzun bir zamanda oluşan hayır Mitingi
Hakkı Bürosunun bu çalışmaları ile ilgili son etkinliği yönünde verilen sözlerin tutulmadığı amacıyla açlık birikimi, farklı alanlarda çalışan sanatçıları, sosyal
26 Ağustos 2006 tarihinde saat 12.30'de Dikmen grevine başlamışlardı. bilimcileri ve felsefecileri bir araya getirerek, tüm
Vadisi Halkının İ. Melih Gökçek'in tehditlerine ve rant Emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla Ankara'da
ülke ölçeğinde belirginleştirmeyi; geleceğe yönelik
projelerine karşı, insanca bir yaşam ve barınma Bugün ise 2003 yılında çıkan yangınla hasar gören biraraya gelen binlerce barış yanlısı "Lübnan'a
tasarılar oluşturabilecek paylaşım, tartışma ve
hakkı için AKP Genel Merkezi'ne yürüyüş olacaktır. Modern Çarşı Binası yıkılmıştır. asker gönderme tezkeresi"ne hayır dedi.
iletişim ortamını yaratarak estetik düşünce
birikimimizi zenginleştirmeyi amaçlamaktadır.
Modern Çarşı Binasının sağlam olduğuna dair statik DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TEB, TDB, TURMOB
“Türkiye Estetik Kongresi”, aynı zamanda, 2007
raporun olmasına rağmen binada yıkım çalışmalarına gibi emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla, 5 Eylül
yılında, yine ODTÜ'de yapılacak “XVII. Uluslararası
başlanması esnafın tepki göstermesine yol açmıştı. 2006 Salı günü, TBMM'de görüşülen "Lübnan'a
Estetik Kongresi” öncesinde, tüm düşünür,
Esnaf temsilcileri, bugüne kadar birçok kez Ankara asker gönderme tezkeresi"ne hayır demek için,
araştırmacı ve sanatçılarımızın bu uluslararası
Büyükşehir Belediye Başkanından randevu talep aralarında çeşitli siyasi parti ve derneklerin de
buluşmaya en etkin biçimde katılmaları için bir ön
etmelerine rağmen bir sonuç alamamışlardı. bulunduğu binlerce barışsever Ankara'da Kurtuluş
değerlendirme ve hazırlık olanağı da yaratacaktır.
Parkı'nda toplandıktan sonra düzenli kortejlerle
Ziya Gökalp Caddesine kadar yürüdü. Burada,
düzenleyici kuruluşlar adına ortak basın açıklaması
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul
tarafından okundu.
6 7
haberler sonuçlanan yarışmalar devam eden yarışmalar
Yarışmanın son teslim tarihi: 15 Ağustos 2006. "H2Ouse - Suda Yaşam": Corus Mimarlık Öğrencileri Proje
Yarışması
Teslim Tarihi : 18.05.2007
8 9
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yapılmakta olan yürütülecek kazı ve inşaatlar yeraltı suyu
Kuğulu kavşağı alt-üst geçidi ve bölgedeki yeni seviyesinde değişikliklere ve vadi taban suyunun
trafik düzenlemesi projesi, Ankaram Platformuna daha da derine inmesine neden olacaktır. Bu durum
üye Odaların meslek gruplarınca incelenmiştir. Bu doğal olarak yeraltı suyundan beslenen ağaçların
inceleme sonucunda yapılacak projenin ve trafik kurumasına neden olacaktır.
düzenlemesinin hem bölge, hem de Ankara
açısından telafisi çok zor kayıplara yol açacağı, trafik Yapılacak kavşak düzenlemesi sonucu en fazla
açısından ise bölgeyi daha sorunlu hale getireceği zararı görecek olan kesim yayalar olacaktır.
tespit edilmiştir. Bugün için mevcut kavşakta ışıklı hemzemin geçitler
yoluyla karşıdan karşıya geçme olanağı olan
Katlı kavşak düzenlemesi, Ankara ve yayaların, yapılacak katlı kavşağın yol açacağı
Kavaklıdere'nin en önemli simge ve anı kesintisiz akım nedeniyle hareketleri büyük ölçüde
mekanı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olan kısıtlanacak, karşıdan karşıya geçmeleri tehlikeli ve
Kuğulupark ve yakın çevresine büyük zarar çok güç duruma gelecektir. Alt geçitlerin
tamamlanması halinde trafiğin durmaması için hem
verecektir.
Atatürk Bulvarı'nda hem de Cinnah Caddesindeki
Projedeki alt geçişler, Park kenarına yakın
ışıklı yaya geçitleri kaldırılacak, yayaların karşıya
durumdaki 20 metreye kadar kökleri genişleyen
geçişi çok tehlikeli duruma getirilecek, ya da yine
ağaçların köklerini biçerek bu ağaçların
onlarca basamaklı üst geçitlere mahkum edilecektir.
kaybedilmesine neden olacaktır.
Kuğulu Park Seğmenler ve Botanik Parkı dere “trafiği akıtmak” değil, “trafik güvenliğinin
yataklarının kesişim noktasında yer almakta ve 6 artırılması” ve yapılan “araç-kilometrenin
metre derinlikten itibaren yeraltı suyunun varlığı azaltılması”dır. Cinnah Caddesi ve Atatürk
bilinmektedir. Bu nedenle proje kapsamında Bulvarının tek yön olarak düzenlenmesi sonucunda
hem trafik güvenliği azalmış, hem de araçların
14 15
yaptığı araç-
kilometre aşırı bir Gaziosmanpaşa gibi semtler Atatürk Bulvarına
şekilde artmıştır. ulaşamamakta, Tunalı Hilmi Caddesinden Esat
Örneğin, Uğur
Mumcu Caddesi
yönünden gelen
Caddesine, oradan da Mithatpaşa Caddesi ile
Sıhhiye'ye yönlendirilmektedir. Kentin bu
alanlarından gelenlerin, Kızılay ve Eskişehir Yolu
KORU-MA(!) KURULU
araçların Atakule koridoruna ulaşması çok zorlaşmaktadır.
kavşağına
ulaşmaları için Otobüs durakları ve toplutaşım yolcuları
eskiden Çankaya dikkate alınmamıştır
Caddesi’nden Projeyle Kuğulupark önündeki otobüs durakları
800 metre yol kat tamamen ortadan kaldırılmakta, otobüsler hiç
ederek gitmeleri dikkate alınmamaktadır. Fiziki sınırlamalar sebebiyle
mümkünken, yeni durak cepleri trafik şeritlerine dönüştürülmekte,
düzenlemeyle otobüs durağı olarak da kullanılan kaldırımlar
taşıtların önce yayalara bile yetmeyecek kadar daraltılmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı
önünden Atatürk Kavşakta kazalar artacaktır
Bulvarından Atatürk Bulvarının yer altı geçişiyle artan eğimlerde
Kuğulupark oluşacak yüksek hızlar sebebiyle kaza ve hasar
kavşağına kadar risklerinde ciddi artışlar olacaktır. Ayrıca yaya
inmeleri ve sonra hareketinin çok yoğun olduğu bu bölgede ve
Cinnah Tunalıhilmi Caddesinde yaya kazaları ve ölümleri
Caddesi’nden görülecektir. Bilimi ve çağdaş yaklaşımları hiçe
yukarı çıkarak sayan Büyükşehir Belediyesi, gerçekleşmesi
Atakule'ye muhtemel kazaların sorumlusu olacaktır.
ulaşmak için 2800
metre yol Proje, çağdaş yaklaşımlara aykırı olup kamu
yapmaları kaynakları israf edilmektedir
gerekmektedir. Çağdaş ulaşım politikalarının temel ilkesi, otomobil
Kent içinde taşımak değil, insan taşımaktır. Bugün, gelişmiş
yapılan bu ülkelerin büyük kentlerinde bu yaklaşım dikkate
gereksiz taşıt- alınmakta ve toplu taşıma sistemleri
kilometre geliştirilmektedir. Büyükşehir Belediye Yönetimi, 13
artışları, gereksiz yıldır Ankara'nın metro hatlarını bitirmek yerine,
akaryakıt kamu kaynaklarını, ulaşım uzmanlarının yanlış
tüketimi, yollarda olduğunu ısrarla vurguladıkları katlı kavşaklara ve
geçen zaman, defalarca yapıp-bozarak genişlettiği yollara
gürültü, hava savurmuştur. Kaynaklarımız Belediye Yönetimi
kirliliği ve artan tarafından keyfi biçimde israf edilmektedir.
kazalar şeklinde
ortaya "Sözde hızlı trafik" için yapılacak bu kavşak için
çıkmaktadır. vergilerimizle yarattığımız trilyonlarca liralık kamu
kaynağı çağdaş yaklaşımlara aykırı biçimde
Yeni harcanacaktır. Bu kavşak yerine, otobüs
düzenleme ile sistemlerinin geliştirilmesi, toplutaşımanın
kentin merkezi ucuzlatılması ve basit trafik düzenlemeleri
alanlarına (sinyalizasyon, faz ayarlamaları, adalama, vb.) ile
erişim trafiği çok daha ucuz ve akılcı yöntemlerle yönetmek
zorlaşmaktadır mümkündür.
Düzenleme
Belediye yönetimini kavşak inşaatını derhal
sonucunda birçok
durdurmaya, Ankaralıların sesine kulak vermeye,
koridordan kentin
kaynakları şu anda gündemde olan en önemli toplu
merkez alanlarına
taşım projesi olan metroya yönlendirmeye, kenti
ulaşılması, ya da
otoyol haline getirecek düzenlemelerden
kentin
vazgeçmeye çağırıyoruz.
merkezinden ve ana koridorunda kentin çeşitli
kesimlerine erişilmesi zorlaşmaktadır. Örneğin
Polonya Caddesinin tek yön düzenlenmesi
ANKARAM PLATFORMU
sonucunda İran Caddesi ve arkasındaki Küçükesat,
12 17
D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ Stratejisi'nin belirlediği beş öncelikli hedefin düzeyde afet olasılıklarına karşı direnç
yalnızca biri afet sonrası etkinliklerle, dördü ise geliştirme, risk azaltma ve yerel toplulukları
risklerin önceden belirlenip azaltılması ile ilgilidir. güçlendirme yöntemleri
Bunları yineleyen Hyogo Eylem Çerçevesi de · Ermenistan 2001-2 (Sismik Korunma Yasası,
(2005-2015) önümüzdeki on yılda önceliklerin: Çevre Eğitimi ve Halkın Bilgilendirilmesi Yasası,
Sivil Savunma Yasası): Entegre yaklaşım
YÜKSELEN PARADİGMA:SAKINIM
getirmek’, Kademeli sorumluluklar düzenlemesi; zararların
karşılanmasında kişi başına ilk $ bütünüyle yerel
· ‘bunlara her ölçekteki programlarda yer vermek’, yönetime ait, ikinci $’ın yarısı, üçüncü $’ın %75'i
merkeze ait vb.; Risklerin azaltılması
D E P R E M L E R Ü L K E S İ T Ü R K İ Y E ' D E T U T U M L A R V E İ S TA N B U L TA R T I Ş M A L A R I
· ‘toplumsal dirençliliği artırmak üzere, her özendiriliyor; farklı düzeylerdeki yönetimlerin
düzeydeki kurum, işleyiş ve kapasiteleri katılımı ile yürütülen büyük ölçekli sakınım
güçlendirmek’ olduğunu belirlemiştir. projeleri
· Yunanistan 2003 (Sivil Korunma Yasası 3013):
Geliştirilen ortak söylem, tehlike etkilerini Bakanlıklararası koordinasyonu sağlayan bir
zayıflatmak için ‘sakınım planlamasının Müsteşarlık; Sektörel planlarda riskler; Kentsel
kurumlaşmasını’, ‘entegre, çok-sektörlü ve somut’ alanlarda doğal tehlike haritaları ve risk azaltma;
eylemleri, ‘sakınım etkinlikleri için düzenli kaynak Risk azaltma için ayrı bütçe; kapsamlı ulusal risk
Murat Balamir, ODTÜ
ayırmayı’ zorunlu görmektedir. Bu görüşle, ‘Sakınım haritası, vb.
Planlaması’nın uygulanması ve kurumlaştırılması · Japonya 1961 (Afet Önleme Temel Yasası):
girişimleri, acil durum çalışmalarına göre daha Yıllık bütçenin %5'i risk azaltma amaçlı
verimli sonuçlar getirir. Küresel ölçekte sakınım yatırımlara ayrılmakta; Afet Yönetimi ile sorumlu
etkinliklerini desteklemek, sakınım için yapılan Devlet Bakanı; Merkez Afet Yönetim Kurulu;
İstanbul'a ilişkin son aylarda yoğunluk kazanan sürdürülebilir kalkınmanın bir önkoşulu olarak Özel sektör ve bireylerin sorumlulukları yasada
tartışmalar, bu kentin asıl gündemini arka plana tanımlayarak, güçlü bir adanmışlık ve etkin bir harcamaları verimli kılmak, dirençlilik kültürünün her
düzeyde yaygınlaşmasına ön ayak olmak, risk tanımlı; tehlike haritaları 1/25 000-2 500; Risk
atmış görünüyor. İstanbul, bilimin ve teknolojinin küresel program geliştirme çabalarına azaltma bilgi platformu;
tarihte daha önce sahip olmadığı olanaklar ve bilgi girmişlerdir(1). Kobe (2005) Konferansı'na katılan azaltma yöntemleri içeren sakınım politikaları
tanımlayıp somut etkinliklerde bulunmak, bu · AB 2005 (ESPON Doğal Tehlikelerden
birikimiyle, yakın gelecekte karşılaşılacak şiddetli bir ülkelere yöneltilen sorular, hedeflenenleri yeterince Kaynaklanan Riskler Araştırması): Çoklu risklerin
deprem tehlikesinin yeterli bir kesinlikle belirlenmiş açıklamaktadır (2). Bu soruların en anlamlıları dört yöndeki gelişme göstergelerini tanımlamak, başarılı
uygulamaları tanıtmak, paydaşları ortak mekansal değerlendirmesi; risk yönetimi AB
olduğu bir mega-kenttir. Bu büyük tehlike karşısında ana başlıkta toplananabilir: bütünleşmesinde araç; Sakınım planlamasının
en iyimser varsayımlarla hesaplanabilen kayıp • Siyasal ve Kurumsal Adanmışlık: Risk davranışlara yönlendirerek sakınım uygulamaları için
sinerjiler yaratmak, Deklarasyon’un üzerinde tüm AB politika ve programlarına entegre
tablosu bile ülke bütünü için ürkütücü bir yıkım azaltmaya özgü bir politika/strateji/yasa var edilmesi ve 2007-2013 döneminde sakınım
niteliğindedir. Bunun üst yönetimlerce bir olağanüstü mı? Risk azaltmada su kaynakları, arazi durduğu başlıca konulardır. Bu yaklaşıma ulusal
düzeyde öncelik verenlerin belirmesi gecikmemiştir. planlamasının ulusal programlarda yer alması;
durum olarak değerlendirilmesi ve toplumun tüm kullanımı, sağlık, çevre, eğitim, planlama ve Sakınım planlaması konusunda el kitapları; vb.
kesimlerinin sorumluluk paylaşmaya çağrılıp eyleme finans konularından sorumlu bakanlıkların Bunda önde gelenlerin, afetlere ilişkin yasa ve
itilmesi için özendirici yöntem ve güçlü uygulamalara koordinasyonundan sorumlu bir organ var mı? kurumsal yapılanmalarını son yıllarda sakınım
yer verilmesi gerekir. İstanbul'da bu yüksek olasılıklı Risk azaltma işleri için ayrı bir bütçe var mı? etkinliklerine yönlendirmiş oldukları, yeni kavram ve Türkiye'de ise, 1999 acı deneyimlerinden sonra,
büyük tehlike karşısında neler yapılmakta olduğu, Risk azaltma etkinliklerine STK, özel kesim, mekanizmalar geliştirdikleri izlenmektedir: tehlikelere karşı önlemler alınması gereği görülmüş,
yalnız İstanbul ve Türkiye için değil, evrensel bir üniversiteler, medya katkıda bulunuyor mu? · ABD Sakınım Yasası 2000 (Public Law 106- ancak kapsamlı bir sakınım anlayışı
önem taşımaktadır. Öyle ki, bugün İstanbul, Sektörel gelişme planlarında risk azaltma 390): Sakınım Planlaması; Sakınım Fonu; Kamu- geliştirilememiştir. Getirilen ‘deprem sigortası’ ile
toplumların büyük tehlikeler öncesinde neler yöntemleri yer alıyor mu? Özel Kesim Ortaklıkları; Bütünleştirilmiş Tehlike ‘yapı denetimi’ kısmi düzenlemeleri bir sakınım
yapabildiklerinin incelenmesi açısından ender • Risk Tanımlama: Ulusal tehlike haritaları var Haritaları; Maliyet-Etkin Sakınım Yöntemleri; kültürü yaratmak şöyle dursun, ayrı sorunlar ve
bulunabilecek bir toplumbilim araştırma ortamı mı? Ne amaçla kullanılıyor? Bunlara dayalı risk, Güvenli Arazi Planlama ve Yapılaşma Yöntemleri; karşıt eğilimler yaratılmasına yol açmıştır. Ulusal
sunmaktadır. Üstelik bu durum, uluslararası direnç kapasitesi tespitleri bulunuyor mu? Sakınım Planı Hazırlama Kılavuzları; Yerel Deprem Konseyi'nin uyarılarına karşın (2002),
kuruluşlar, bilim ve üstyönetim çevrelerince bir • Risk Bilgi Yönetimi: Ulusal bilgi sistemi var mı? Topluluk Sakınım Planları; Kamu-Özel Sakınım depremler ülkesi Türkiye'nin büyük risk havuzları
zihinsel değişimin yaşandığı bugünlerde ortaya Eğitim-öğretim programları var mı? Araştırma İşbirliği; Güvenli Arazi Planlaması; Öncelikli Tesis oluşturan kentleri için öngörülebilen, yalnızca 5272
çıkmaktadır. Yükselen paradigma, olası tehlikeler merkezleri ve üniversiteler risk azaltmaya ve Kuruluşlar, vb. sayılı Belediye Kanunu (2005) 53. maddesinde,
karşısında 'arama-kurtarma/ çadır-battaniye-ceset katkıda bulunuyor mu? Risk azaltmaya yönelik · Yeni Zelanda 2002 (değişik Sivil Savunma terim ve vurguları yanlış, içeriği belirsiz, bilgiye
torbası ve yara sarma' gibi reaktif işlerin hazırlıkları düzenli bilgilendirme kampanyaları var mı? Yasası): Risk yönetimi; risk belirleme ve ölçme; dayanmayan bir düzenleme olmuştur. Bu hükmün
yerine, önceliği risklerin savuşturulması aktif • Risk Yönetimi Uygulama ve Araçları: Risk risk iletişimi; maliyet-etkin risk azaltma düzeltilmesi ve içeriğinin doldurulması kapsamlı bir
çabalarına, yani 'sakınım' (mitigation) çalışmalarına azaltmaya yardımcı çevre yönetimi araçları ve yöntemleri; yerel topluluklara etkin roller çalışmayı beklemektedir. Öte yandan, Bayındırlık ve
vermektedir. finansal yöntemler var mı? verilmesi; süreçlerin değerlendirilmesi, vb. İskan Bakanlığı ‘internet sitesi'nde duyurulan
· Güney Afrika 2002 (Afetler Yasası): Yerel ve (09.02.2006) ‘Afetler Kanunu Tasarısı Taslağı’,
Bu sorular, kalkınma sürecinin bugüne kadar fazla merkezi yönetimlerin birlikte oluşturduğu kurullar, geleneksel merkezci yaklaşımla yalnızca ‘yara
Uluslararası Kuruluş ve Çevrelerin Yöneliş ve afet etkilerini önleyici bir ‘Ulusal Afet Yönetimi sarma’ etkinliklerini düzenlemektedir. Taslak, yeni
Önceliklerinde Değişmeler önem verilmemiş yönleri bulunduğuna işaret
etmektedir. Bu yaklaşım, ülke-bölge-kent Çerçevesi’ paradigmadan nasibini hiç almadığı gibi, Deprem
düzeylerinde önlemler almayı, kıt kaynakları · Avusturalya 2002 (COAG Raporu): Sakınım Şurası sonuçlarını da göz ardı etmiştir. Oysa Şura’yı
Uluslararası kuruluşlar ve kimi ilgi grupları 1990'lı düzenleyen, uluslararası toplantılara katılan,
sakınmayı ve dirençli bir toplumsal gelişmenin programına 45 milyon $; risk azaltmaya öncelik
yıllarda başlayarak, doğal afetlere karşı özellikle 'risk sorumluluklar üstlenen ve herhalde protokollere
uygulama araçlarını geliştirmeyi hedefler. Yokohoma veren beş yıllık bir reform paketi
azaltma', daha doğru bir terimle 'sakınım' önlemlerini
· İngiltere 2004 (Sivil Sakınım Yasası): Her imza koyan yine aynı Bakanlık’tır.
18 19
ve kira giderleri dahil, tüm maliyetler kredi kapsamına farklı mahallelerde hangi mertebelerde olabileceği
alındığı gibi, toplu ve hızlı yapım maliyetleri ayrıca kestirimleri kullanılmıştır. Büyükşehrin en varlıklı
düşürmektedir. Belediye/TOKİ güvenceleri, daha kesimlerinin yerleşim bölgesinde bu hizmet açığının
ucuz toplu kredi sağlayabilmelidir. Faiz oranlarının 9 ağır yaralı için bir yatak düzeylerinde olduğu
%10 ve belki altına indiği, 'mortgage' sistemi ile görülmüştü. Bu bölge tam da 'ikiz kuleler' önerisinin
kolaylıkların yaratıldığı bir dönemde borçlanmaların yapılmakta olduğu alanı kapsamaktadır. Yöneticiler,
çok daha geniş bir kesimin kaçak statüden çıkmasına burada yatırımcılara beş yıldızlı bir hastane yapımı
yol açabilir. Bunların da ötesinde, süreçte önerisinde bulunarak, ya da yapılaşmanın bir
taşınmazların başka ellere geçmesinin önü bölümünün söz konusu açığı kapatacak biçimde
kesilmekte, mevcut kiracıların hakları korunmaktadır. projelendirilmesi önkoşulunu koyarak Cassandra
Toplu fiziki düzenleme ve finans, kentsel tasarım sendromunu aşabilirler. Kaldı ki, bu tür uluslararası
çevre kalitesi, toplumsal yapılanma, ulaşım, otopark hizmet veren bir sağlık tesisi getirilerinin İstanbul'da
konularında da önemli nitelik gelişmelerine kapı diğer yatırımlardan da üstün olacağını göstermek
açmakta, başarılı tasarım örnekleri ile kent kimliğinin olasıdır. Yatırımlara onay verilirken İstanbul'un
yeniden biçimlenmesi fırsatlarını getirmektedir (4). deprem hazırlıklarına da katkı sağlanabilir. Söylenen
her sözde, toplumu ya uyarmakta ya da riskleri
Gündemi tersine çevirmek ve öncü örnekleri unutturmaktayız; Verilen her kararda, riskleri
ödüllendirmek üzere Devlet'in özendirici bir girişimi artırmakta ya da azaltılmasına hizmet etmekteyiz;
ile, bu tür ortaklıklara ve borçlanma programlarına Atılan her adımda, toplumu katılıma özendirmekte,
katılanların borç yüklerinin üçte birinin kamu ya da kente ve tehlikelere yabancılaştırmaktayız.
tarafından üstlenildiği varsayılsa, aylık borç ödemeleri Özetle, İstanbul'da yapılan yatırımların: 1. riskleri
100-150YTL düzeyine inecektir. Bu kaynakla ilk artırmayan, 2. toplumu örgütleyen, 3. başka
yıllardaki altyapı maliyetleri karşılanarak süreçte kaynakları harekete geçiren özelliklerde olmasına
kolaylıklar sağlanabilecektir. Bu tür bir desteğin özen göstermek zorundayız.
yaratılması için kampanyalara başvurulabilir. Örneğin,
Türkiye'nin 'tsunami'zedeler için yürüttüğü başarılı İstanbul, tarihi deprem tehlikesine karşı tarihe
kampanya ile sağlamış olduğu kaynakla, İstanbul'da geçecek bir davranışla, bir ana 'Sakınım Planı'nda ve
yenileme gerektiren yapı stokunun en az üçte biri alt projelerinde herkesin rol almasını ve toplumun
Toplumsal davranışlar açısından risklerin algılanması kuşkulu kimi projeler dikte etmesi, Medusa riskleri harekete geçirilebilmelidir. Böylelikle, İstanbul'da söz risk sektörleri temelinde örgütlenmesini sağlamak
ve değerlendirmesinde çok farklı tutum ve tepkiler ortamına güzel örneklerdir. Medusa riskleri ile baş konusu toplu yenilemelerin özendirilmesinde ivme zorundadır. İstanbul Sakınım Planı, tehlikelere karşı
gözlenebilir. Bunlar, içinde yer aldıkları senaryolara etmenin yolu ise, kent bütününde ya da yerel sağlayan bir yatırım ile daha büyük ölçekli kaynakların Hollandalılara okyanusa direnme projelerini ya da
göre sınıflanarak antik Yunan mitolojisi düzeyde yeni tehlike ve zararlara yol açmayan, toplanmasına yol açılarak, İstanbul'un çirkinleştirilmiş Çinlilere Seddi yaptıran ortak akıl ve ruhun
sembolizmiyle anılırlar (3). Buna göre örneğin, sürdürülebilir yöntemler geliştiren projeler, toplumu çehresi iyileştirilebilir. Bu tür katılımlı projeler için benzerine sahip, bütünlüğü olan ve tarihe mal olacak
toplumun aşırı duyarlılık gösterip tehlikeleri uyaran ve katılımını sağlayan şeffaf süreçlerdir. AB'nin, yurt dışı kuruluş ve STK'ların doğrudan bir mega girişimdir.
'olduğundan büyük görme' eğiliminde bulunduğu, katkıları alınabilir.
bunlarla kolay başetme yöntemleri varken, fevri ve Aşırı riskli yerler Medusa-hassas alanlardır. Bu
aşırı davranışlar gösterdiği, ya da kimi kesimlerin alanlarda, mevcut yapılaşmanın toplu olarak NOTLAR
işine geldiği biçimlerde durumu yorumlama İstanbul'da hiçbir tehlike ve sorun yokmuş gibi
yenilenmesini ve yerel toplulukların ortaklıklar 1. BM 'Doğal Afet Etkilerini Azaltma Uluslararası Onyılı'
yatkınlığı, Medusa risklerinin yer aldığı ortamlardır. davranıp riskleri artıran, başka söylemler geliştirerek (1990-2000), 'Yokohama Stratejisi ve Güvenli bir Dünya
oluşturmalarını özendiren ve gerekirse zorlayan gündemi işgal eden, ya da bu konudaki toplumsal
Karşıt bir senaryo ise, Cassandra riskleriyle projeler Medusa ile başedebilir. Zeytinburnu'nda için Eylem Planı' (1994), Milenyum Deklarasyonu
tanımlanır. Bu kez toplum, belirsizlikler taşıyan ya da örgütlenmeyi baltalayan, toplumsal atalet ve (2000), OECD Raporu (2003), BM Genel Kurul kararı
yürütülen araştırmalar, en yoğun kaçak aymazlığı pekiştiren girişimler Cassandra riskleri (2003) ile gerçekleştirilen ve Türkiye'nin de katılmış
uzun dönemde gerçekleşmesi olası tehlikeleri apartmanlarla yapılaşmış bölgelerde bile toplu
'küçümseme ve görmeme' eğilimindedir. ortamını tarifler. İstanbul'a dünyanın ünlü mimarlarının olduğu 'Afetleri Azaltma Dünya Konferansı', ya da
yenileme (yaklaşık bin konut) ve güvenli yapılaşma davet edilerek projeler yaptırılması, korunma kısaca 'Kobe Konferansı ve Hyogo Deklarasyonu'
Cassandra'ya geleceği görme yetisi verilmiştir ama biçimleri ile önemli mekan ekonomileri elde önlemlerini desteklemek yerine (Boğaz geçişi, kara (2005), UNDP Raporu (2005), Hyogo 'Ulusların ve
aynı zamanda kendisine kimsenin inanmamasını edilebileceğini ve yoğunlukların (%15-20) Toplulukların Doğal Afetlere Dirençliliğinin Geliştirilmesi
sağlayan bir lanet ile birlikte! Günümüzde tünelleri vb) riskleri artıran büyük altyapı projelerine
artırılabileceğini göstermiştir. Fiziki olabilirlik yanında Eylem Çerçevesi 2005-2015' bu çabaları belirleyen
Cassandra sendromu özellikle küresel iklim, girişilmesi, kimi dış sermaye sahiplerinin limanlar,
ekonomik, mali, sosyal, yasal ve yönetsel olabilirlik kilometre taşlarıdır.
kimyasallar ve genetik ile bağlantılı konularda Haydarpaşa yatırımları, ya da 'döner kuleler' gibi 2. BM, bu soruların katılımlı bir süreçle yanıtlanmasını
araştırmaları, apartman ölçeği ötesinde yeni yönetsel yatırım önerileri, afet olasılığını gündemde tutmak
yaygındır. birimlerin yaratılabileceğini, bu ortaklıklara özellikle istemiştir. Pek çok ülkenin raporu bu işbirliğini
yerine, toplumu konudan uzaklaştırıp ve yaklaşım düzeyliliğini ortaya koymaktadır. Ne yazık ki
katılanlara 20 yıllık düşük faizli borçlandırma yabancılaştırdıkça Cassandra sendromu Türkiye Raporu bu yaklaşımla hazırlanmadığı için
İstanbul'da yapı stokunun aşırı riskler taşıdığı programları ile çok yönlü maddi yararlar yaygınlaştırılmış olur. soruları bile anlamakta yetersiz kalmakta ve yanıltıcı
yargısına dayanılarak, önerilenleri ve uygulamaları sağlanabileceğini göstermiştir. Ortaklığa katılanlar, bilgiler içermektedir.
bu açıdan irdelemek olanaklıdır. İstanbul nüfusunun yasal statüye, güvenli ve tasarımlı bir çevreye 3. Bu kapsamda Cyclop, Pandora, Demokles, Phytia
dışarı taşınmasının önerilmesi, yapı stokunun bilim kavuşmanın ötesinde, ortalama büyüklükte bir konut İDMP kapsamında yapılan bir değerlendirmede, öngörülen diğer risk senaryolarıdır.
dışı yöntemlerle tek tek taranması, orman ve su için ayda 150-200 YTL bir yüke katlanma İstanbul'un deprem acil durumunda hastane hizmet 4. Balamir, M., Kıral, Ö. et.al. (2005) 'Aspects of Urban
havza sınırlarına aldırmadan yeni konut alanları karşılığında, taşınmazlarının yaklaşık üç kat kapasiteleri ile, ortaya çıkacak olası talebin mekansal Regeneration in Turkey: The Zeytinburnu Project', info
açarak büyük inşaatçı firmalara iş yaratılması, ilginç değerleneceğini görmektedirler. Ayrıca ek yüzölçümü karşılaştırması yapılmış ve ciddi yetersizlikler leaflet, Ünal Ofset, Ankara, 8p; Balamir, M. (2004)
bulunduğu görülmüştü. Mekansal analizde, ağır 'Restructuring Urban Society for Seismic Mitigation', in
bir 'idrak' ile hükümetten 60 milyar dolar edinme, işletme maliyetlerini sıfırlama, ucuz sigorta
yaralılar için hizmetin acil durum koşulları altında en 'Disasters and Society: From Hazard Assessment to
yaratılmasının talep edilmesi, Dünya Bankası'nın ve vergi bağışıklıklarından ve çok sayıda başka
geç 10 dakika içinde hastaneye erişim sağlaması Risk Reduction', Center for Disaster Management and
hepimizi borçlandırdığı kaynaklarla geçerliliği özendirici etkenden yararlanmak olanaklıdır. Taşınma Risk Reduction Technology, University of Karlsruhe, D.
öngörülmüş, bu talebin yapı stoku özelliklerine göre
Malzahn and T. Plapp eds., Logos Verlag, Berlin,
Germany, 339-348; Balamir, M. (2002) 'Kentsel
İyileştirme Girişimlerinin Gündeme Alınması ve
18 23
D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ
Oktay Ergünay, Jeofizik Yüksek Mühendisi, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Önceki Genel Müdürlerinden
zayıf zeminler üzerinde, deprem yönetmeliklerine kayıpların belirlenmesi) ancak genel kabuller dikkate
Ankara ilinin deprem tehlikesi ve riski hakkında bilim aykırı olarak yapılmış olan yapılarda önemli hasar ve alınarak yapılmaktadır (2). Bu nedenle de Ankara'nın
insanları arasında dahi zaman zaman farklı anlayış 1972 tarihli Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında, kayıplara yol açması kaçınılmazdır. deprem riski, tehlike sabit olmasına rağmen,
ve yaklaşımlardan doğan tartışmalar yaşanmaktadır. kent merkezi (merkez ilçe) 4ncü derece deprem araştırmacıların senaryo depremi, farklı türdeki
Bu yazı yeni bir tartışma başlatmamak için değil bölgeleri içerisine dahil edilmiş ve yapılacak Ayrıca, il merkezi içersinde mevcut olan, Çubuk yapıların hasar görebilirlikleri, yerel zemin
yalnızca bir durum tespiti yapmak amacıyla yapılarda, o tarihte yürürlükte olan 1968 tarihli Ovasını sınırlayan ve 30 Aralık 2004 tarihinde 4.4 koşullarının hasar üzerindeki etkileri gibi faktörler
hazırlanmıştır. deprem yönetmeliği hükümlerine uyulması zorunlu büyüklüğünde bir deprem meydana getirerek konusunda kabulleri farklı olduğu için çok farklı
hale getirilmiştir. Ancak, kent merkezinin deprem Ankara'lıları korkutan normal faylar, Elmadağ, sonuçlara ulaşabilmektedirler.
İlin deprem geçmişi incelendiğinde,tarihi dönemlerde bölgeleri içerisine alınmasına o tarihte yapı Mogan, Eymir gölü civarındaki faylar, Ayaş,
1050, 1668, 1685 yıllarında il hudutları içersinde maliyetlerinde artışlara yol açacağı gerekçesiyle, Beypazarı, Keskin, Güdül ve son olarak ta 31 Yerel yönetimler, yapı denetim kuruluşları yetkilileri
çeşitli hasar ve kayıplara yol açan depremler olduğu başta yerel yönetimler olmak üzere, bazı meslek Temmuz 2005 günü 5.0 büyüklüğünde bir deprem ve yapı müteahitlerinin unutmaması gereken tek
görülmektedir. Yakın geçmişte ise, 19 Nisan 1938 odaları şiddetle karşı çıkmış ve maalesef 1980'li üreten Bala fayları, Ankara ili hudutları içerisinde gerçek, kent merkezindeki yapıların, yerel zemin
Kırşehir ve özellikle de 1 Şubat 1944 Bolu- Gerede yılların ortalarına kadar merkez ilçede deprem aktif olan faylar arasında sayılabilir. Ancak koşullarının etkisinin hiç olmayacağı var sayılsa
depremlerinin Ankara ili hudutları içerisinde önemli yönetmeliklerinin uygulanması yerel yönetimlerce uzunlukları kısa olan bu fayların, 6 büyüklüğünün dahi, önümüzdeki 50 yıl içersinde yüzde 90 ihtimalle
can ve mal kayıplarına yol açtığı bilinmektedir. Bu ihmal edilmiştir. üzerinde deprem üretmeleri mümkün ağırlıklarının en az yüzde 10-20'si arasındaki bir
depremde İlin Çamlıdere, Kızılcahamam, Beypazarı, görülmemektedir. yatay kuvvetle sınanacağı gerçeğidir.
Ayaş ilçeleri ve köylerinde 125 kişi hayatını 1996 tarihinde, deprem tehlikesinin belirlenmesi
kaybetmiş, 153 kişi yaralanmış ve 1450 yapı yık,lmış yöntemi tamamen değiştirilerek yenilenen ve halen Ankara için yukarıda özetlenen deprem tehlikesi Gerek proje ve gerekse yapım aşamasında,deprem
veya ağır hasar görmüştür. Kent merkezinde ise yürürlükte olan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına esas alındığında, en olumsuz sonuçlar doğurabilecek yönetmelikleri ve yapım kurallarına uyulmadan
can kaybı olmamış, ancak Kale civarı, Altındağ, göre; Ankara ili topraklarının yüzde 8'i birinci senaryo depremini dikkate aldığımızda, bu depremin yapılmış olan yapıların, böyle bir yanal yükü
Mamak ve o tarihte yeni gelişmekte olan Yenişehir derece,yüzde 21'i ikinci derece, yüzde 32'si üçüncü 1944 yılında olduğu gibi, Ankara'nın 90 km yıkılmadan veya ağır hasar görmeden atlatma
ilçelerinde 100'e yakın bina kullanılmaz hale derece ve yüzde 38'i dördüncü derece deprem kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu içerisinde şansları maalesef çok azdır.
gelmiştir. Bunlar arasında DDY İşletme Binası, bölgeleri içersinde yer almaktadır. Başka bir ifade ile olabilecek,7.4 büyüklüğünde bir deprem olduğu
Meydan Palas Oteli, Vilayet Binası gibi önemli il toprakları içersinde yapılacak her yapı deprem görülmektedir. 1944 yılındaki Ankara'nın kent
binalar da bulunmaktadır (1). yönetmeliklerine uygun olarak projelendirilmek ve merkezinde dahi hasarlara neden olan bu depremin, KAYNAKLAR
inşa edilmek zorundadır. Kentin yapı stoğunun yüzde günümüzde Ankara Ovası, Çubuk Ovası gibi yer altı
su seviyesinin çok yüksek olduğu zayıf zeminler 1- O. Ergünay, “Sismik Tehlike ve Risk Açısından
Ankara kent merkezi, geçmişte yaşadığı bu 60'ının kaçak veya imar mevzuatına aykırı olduğu
üzerinde, deprem yönetmeliklerine aykırı olarak Ankara'ya Genel Bakış,” Yer Bilimleri Açısından
depremlere rağmen, 1972 tarihinde yenilenen dikkate alındığında, Ankara'nın deprem açısından Ankara'nın Sorunları Sempozyumu, 12- 14 Aralık
deprem bölgeleri haritası yürürlüğe girene kadar, güvenli bir kent olduğunu iddia etmek imkansızdır. yapılmış yapılardan oluşan, Yenişehir, Demetevler,
1978, Türkiye Jeoloji Kurumu Yayını, s. 88- 93.
1945, 1947 ve 1963 yıllarında yapılan deprem Sincan, Etimesğut, Yenimahalle, Çubuk gibi 2- B . Özmen, “Türkiye'nin Deprem Tehlikesinin Işığı
bölgeleri haritalarında,”tehlikesiz bölgeler ”içerisinde Her nekadar Ankara il merkezi ve yakın civarında yerleşmelerde önemli hasar ve kayıplara yol açması Altında Ankara'nın Depremselliğinin İncelenmesi,”
gösterilmiş ve bu nedenle de 1972 tarihine kadar, büyük depremler üretebilecek faylar yok ise de, 90 – sürpriz sayılmamalıdır (3). İstanbul'da olduğu gibi, Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
kent merkezinde yapılan yapılarda Afet Bölgelerinde 110 km. uzaklıktaki Kuzey Anadolu Fay Zonu, Tuz Ankara için çağdaş yöntemler ve bilimsel veriler Yüksek Lisans Tezi, 1998, Ankara.
Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri Gölü fayı, Eskişehir Fay Zonu gibi aktif faylarda kullanılarak yapılmış bir deprem senaryosu ve mikro- 3- K. E . Kasapoğlu, “Ankara Kenti Zeminlerinin
uygulanmamıştır. meydana gelebilecek, 6 ve daha büyük depremlerin, bölgeleme çalışması olmadığı için, deprem riski Jeoteknik Özellikleri ve Depremselliği,” Jeoloji
(senaryo depreminin neden olacağı tüm hasar ve Mühendisleri Odası Yayını No:54, 2000.
20 25
D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ
Süleyman Pampal*
Depremde yapı hasarlarını etkileyen faktörler kısa yapılar, az katlı; sıkı kaya zeminler üzerine
ise salınım peryodu uzun çok katlı yapılaşmaya
· Yapının üzerinde bulunduğu zeminlerle ilgili izin verilebilir.
faktörler
· Türkiye deprem bölgeleri haritası daha
1. Zemin oturmaları gerçekçi olarak yenilenmelidir.
2. Sıvılaşma ve kum püskürmesi
3. Zeminin şiddetlendirme etkisi
4. Rezonans · Konuyla ilgili tüm kişi ve kurumlar başkalarını
5. Yamaç ve şevlerde stabilite bozulmaları suçlamaktan vazgeçip, görevlerinin gereğini
kabullenmeli ve sorumluluk duygusu içinde
· Jeolojik faktörler yerine getirmelidir.
ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ
Bülent Özmen, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi, ozmen@deprem.gov.tr
Bilecik Kireçtaşı (JKb): Bej, pembe, kirli beyaz katmansız ve yatay düzeyler sunan formasyon,
renkte kireçtaşından oluşan birim, kalın ve orta Bozdağ bazaltı üzerinde açısal uyumsuz olarak yer
katmanlı olup, yer yer de belirsiz katmanlıdır. Birimi almaktadır.
oluşturan kireçtaşı, biyomikrit, oomikrit, pelmikrit ve Alüvyon (Qa): Bölgede yaygın alanlar (Kazan,
GİRİŞ mikrit tipindedir. Çubuk) kaplayan alüvyon yüzeylemelerinin yanı sıra,
Ankara kent merkezi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Söğüt Metamorfitleri (Sm): Bölgede yüzeyleyen Bilecik Kireçtaşı (JKb): Bej, pembe, kirli beyaz Sakarya nehri ve Ankara çayı boyunca da
tarafından yayımlanan ve halen yürürlükte bulunan en yaşlı kaya birimi olup, metamorfik kayalardan renkte kireçtaşından oluşan birim, kalın ve orta yataklarının durumuna göre artan genişlikte alüvyon
Türkiye Deprem Bölgeleri haritasında IV. derece oluşmaktadır. Söğüt metamorfitleri, muskovit-kuvars katmanlı olup, yer yer de belirsiz katmanlıdır. Birimi örtüleri yer almaktadır. Bunlar, yer yer çok ince kum,
deprem bölgesinde yer almaktadır (Gencoğlu, vd., şist, serisit-klorit kuvars şist, muskovit epidot oluşturan kireçtaşı, biyomikrit, oomikrit, pelmikrit ve mil ve kil yaygılı, laminalı, kırışıklı, büzülme çatlaklı
1996) (Şekil 1). Ankara il sınırları içindeki alanın % kuvars şist, aktinolit-Muskovit-albit-kuvars şist, mikrit tipindedir. taşkın ovası fasiyesinde oluşuk dışı çakıltaşı, oluşuk
8'i I. derece, % 21'i II. derece, % 32'si III.derece ve % glokofan-albit şist, mermer, muskovit-klorit-kalk- içi çamur topağı, teknemsi çapraz tabakalı kum,
Soğukçam Formasyonu (Jks): Genellikle kirli
38'i IV.derece deprem bölgesindedir (Özmen vd, kuvars şist ve bunun gibi kayalar içermektedir. Bu üstte düzlemsel çapraz tabakalı kum, en üstte de
beyaz, pembemsi renkte yarı pelajik kireçtaşı ile killi
1997). Ankara'nın büyük bir çoğunluğu % 70'i III. ve kayalar bölgenin en alt birimidir. mikro çapraz tabakalı ve yatay ince kum, mil
kireçtaşından oluşmaktadır. Yer yer çört ve volkanit
IV. derece deprem bölgesinde, geri kalan % 30'u ise bulunan yatay fasiyesi görünümündedir.
Keçikaya Kireçtaşı (Tkk): Gri, beyaz renkte, ara düzeylidir.
I. ve II. derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
kristalize özelliktedir. Üst-Permiyen-Triyas yaştadır.
Beypazarı Formasyonu (Tbe): Altta başlıca
ANKARA KENTİ VE YAKIN CİVARININ Blok (Tkb): Gri ve beyaz renkte, rekristalize, çakıltaşı, kiltaşı, kumtaşı, silttaşı, kömürlü ANKARA VE ÇEVRESİNDEKİ NEOTEKTONİK
JEOLOJİSİ Karbonifer-Permiyen yaştaki neritik kireçtaşlarından kiltaşından oluşmaktadır. Formasyonun alt kesimleri DÖNEME AİT FAYLAR
Sarıaslan vd., 1998'e göre Ankara kenti ve yakın oluşmaktadır. Bu kireçtaşları, spilitler içinde, irili genellikle kırmızı renktedir. Orta kesimleri ise Neotektonik, herhangi bir bölgede meydana gelmiş
civarında; Söğüt Metamorfitleri (Sm), Keçikaya ufaklı bloklar şeklinde bulunmaktadır . kumtaşı, silttaşı, marn, killi kireçtaşı, marn, jips, siltli olan son tektonik rejim değişikliğinden günümüze
Kireçtaşı (Tkk), Blok (Tkb), Karakaya karışığı (Tk), Karakaya Karışığı (Tk): Bu birim, yer yer kırmızı ve tüflü marn, Beypazarı dolayında trona içeriklidir. kadar geçmiş olan zaman içerisindeki tektonizmanın
Bakırköy Formasyonu (Jba), Bilecik Kireçtası (JKb), derin deniz killeri, çört ve Pelajik çökel ara katkıları Birimin üst kesimleri ise sarımsı kireçtaşı, yer yer tümüne denir (Şengör, 1980). Koçyiğit (1991)'e
Soğukçam Formasyonu (JKs), Beypazarı bulunduran spilitik volkanitler içinde blok killi kireçtaşından ibarettir. göre, neotektonik olaylar, bu bölgede Geç
Formasyonu (Tbe), Bozkır Formasyonu (Tbo), görünümünde sığ deniz kökenli çeşitli irilikte İç Anadolu Volkanitleri (Ti): Eosen-Pliyosen Miyosen'den beri devam etmektedir. Neotektonik
İçAnadolu Volkanitleri (Ti), Bozdağ Bazaltı (Tb), kireçtaşı bloklarıyla, kalkşist, diyabaz, radyolarit arasında oluşan volkanitler Ankara ilinde oldukça dönem, fay denetimli karasal sedimantasyon,
Gölbaşı Formasyonu (Tg) ve Alüvyon (Qa) birimlerini bloklarından oluşmaktadır . yayılım gösterirler. Volkanitler, aglomera, tüf, kalkalkalin-alkalin volkanizma ve karmaşık jeolojik
tanımlayarak 1/100.000 ölçekli olarak andezit, trakiandezit, riyolit, bazalt ve tüfitten yapılar olmak üzere üç ana unsurla belirginlik
haritalamışlardır. Bu haritalardan yararlanarak ve Bakırköy Formasyonu (Jba): Birim genellikle
kumtaşından oluşmaktadır. Yer yerde kiltaşı, miltaşı, oluşmuştur. kazanmıştır. Jeolojik yapılar genç ve yeniden etkinlik
Coğrafi Bilgi Sistemi teknolojisi kullanılarak Ankara kazanmış eski yapılardan oluşur ve bunların
kentinin jeoloji haritası elde dilmiştir (Özmen, 1998) kumlu kireçtaşı ve çakıltaşı içermektedir. Söğüt Gölbaşı Formasyonu (Tg): Gri, boz, kırmızı renkte
metamorfitleri ve Karakaya Karışığının üzerinde tutturulmamış ve az tutturulmuş çakıltaşı, kumtaşı, başlıcaları kıvrımlar, küçük ve büyük açılı bindirme
(Şekil 2). Sarıaslan vd., (1998) Ankara kent fayları, doğrultu atımlı faylar, normal faylar ve
merkezinde mostra veren birimleri kısaca aşağıdaki uyumsuz olarak yer almaktadır. miltaşı ve az çakıltaşından oluşmaktadır. Genellikle
faylara paralel uzanımlı çizgisel çöküntülerdir.
gibi tanımlamışlardır;
30 31
Şekil 4: Ankara'yı 140 km çevreleyecek şekilde belirlenen bölge içine düşen depremler Şekil 5: Ankara ve civarında tarihsel ve aletsel dönemde meydana gelen hasar yapıcı depremler
yeni bir fay sistemi meydana
gelmiştir. Ambraseys, N.N., Finkel, C.F.,
1 Şubat 1944 Bolu-Gerede 2006, Türkiye'de ve Komşu
Bölgelerde Sismik Etkinlikler Bir
Depremi: Bu deprem 1 Şubat
Tarihsel İnceleme (1500-1800),
1944 günü 03:22:40'da (GMT) TUBİTAK Akademik Dizi, 252s.
meydana gelmiş olup maksimum
şiddeti Io = X, manyitüdü Ms = Ambraseys, N.N., Finkel, C., 1987,
Seismicity of Turkey and
7.2 ve episantırı 40.80K, 32.20D
Neighbouring Regions, 1899-1915,
dir. Bu deprem 3958 kişinin Annales Geophysicale, B, 701-726.
yaralanmasına 20865 yapının
Ambraseys, N.N., 1988,
tamamen yıkılmasına ve 21000
Engineering Seismology,
civarında yapının çeşitli hasarlar Earthquake Engineering and
görmesine neden olmuştur. Structural Dynamics, Special Issue,
Depremin hasar alanı batıda 105s.
Kocaeli, güneyde Ankara, Ergünay, O., 1978, Sismik Tehlike
doğuda Kastamonu ve kuzeyde Açısından Ankara'ya Genel Bir
Zonguldak'a kadar yayılmıştır. Bakış, Yerbilimleri Açısından
Bu depremden Ankara'nın Ankara'nın Sorunları Simpozyumu,
kuzeyinde kalan Beypazarı, 12-14 Aralık, Türkiye Jeoloji
Kızılcahamam, Çamlıdere, Ayaş Kurumu, 88-94.
merkezinde 3000 evin hemen hemen tümüyle kasabaları ve bağlı köyleri önemli ölçüde hasar Eyidoğan, H., Güçlü, U., Utku, Z., Değirmenci, E., 1991,
yıkıldığı, 4 kişinin öldüğü ve 100 kişinin yaralandığı görmüşlerdir. Ankara ili için hasar 125 ölü, 158 Türkiye Büyük Depremleri Makro-Sismik Rehberi (1900-
belirtilmiştir. Sarsıntı Orta Anadolu'da geniş çapta yaralı, 1450 yıkık ve 2716 hasarlı yapı ve 1829 köyde hasar yapmıştır. 1988), İstanbul Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik
algılanmıştır. hayvan kaybı şeklinde sonuçlanmıştır. Şehir 06 Haziran 2006 Dodurga Depremi: Bu deprem Mühendisliği Bölümü.
19 Nisan 1938 Kırşehir-Keskin Depremi: içerisinde de bazı alanlar hasar görmüş, özellikle 06.06.2000 günü yerel saatle 05:42 de meydana Gencoğlu, S., Özmen, B., Güler, H., 1996, Yerleşim
19.04.1938 günü 10:59:20'de (GMT) meydana Yenişehir'de ve Kale civarındaki eski evlerde hasar gelmiş olup büyüklüğü Md = 6.1 ve derinliği 10 km Birimleri ve Deprem., Türkiye Deprem Vakfı, 80s
gelen maksimum şiddeti Io = IX, manyitüdü Ms = daha fazla olmuştur. Meydan Palas oteli, DDY dir. Episantırı 40.69N ve 32.99E dir. Koçyiğit, A., 1991, Changing Stress Orientation in
6.6, episantırı 39.44 K, 33.79 D olarak saptanan bu İşletme Müdürlüğü binası, Vilayet binasında önemli Progressive Intracontinental Deformation as Indicated by
çatlaklar oluşmuş ve yıkıntılar genellikle bacalar, 31 Temmuz 2005 Bala-Ankara Depremi: Bu
deprem 149 kişinin ölümüne, 211 kişinin the Neotectonics of the Ankara Region (NW Central
şehir dışındaki tek katlı bağ evleri ile kerpiç deprem 31.07.2005 günü yerel saatle 00:45 te Anatolia), TPJD Bülteni, C.3 / I, 43-55.
yaralanmasına ve 3860 civarında yapının meydana gelmiş olup büyüklüğü Md = 4.9 ve
yıkılmasına veya ağır hasar görmesine neden binalarda görülmüştür. Şehirdeki tüm resmi ve özel Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi
yapıların duvarlarında küçük çatlaklar ve sıva derinliği 8.9 km dir. Episantırı 39.42N ve 33.12E dir.
olmuştur. Depremin maksimum şiddet alanı Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenmesi, T.C.
Kırşehir'in Akpınar, Köşker kasabaları civarındadır dökülmeleri gözlenmiştir (Ergünay, 1978). Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel
ve deprem Kastamonu, Amasya, Sivas, Konya, Müdürlüğü, 89 s.
13 Ağustos 1951 Kurşunlu (Çankırı) Depremi: SONUÇLAR
Eskişehir'i de kapsayan geniş bir alanda Bu deprem 13 Ağustos 1951 günü 18:33:34'de Özmen, B., 1998, Türkiye'nin Deprem Tehlikesi Işığı
Ankara, geçmiş yıllardaki kayıtlara göre yıkıcı Altında Ankara'nın Depremselliğinin İncelenmesi (Yüksek
hissedilmiştir. Bu deprem Ankara kenti içerisinde (GMT) meydana gelmiş olup maksimum şiddeti Io depremlerin merkezi olmamıştır. Fakat, 100-110 km Lisans Tezi), Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
çok şiddetli hissedilmiş ve yapılarda çatlaklara ve = IX, manyitüdü Ms = 6.9 ve episantırı 40.88K ve kuzeyinde bulunan Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Ana Bilim Dalı, 115s.
baca yıkılmalarına neden olmuştur. Özellikle harbiye 32.87D dir. Pınar ve Lahn (1952), bu deprem meydana gelen Bolu-Gerede (1944) ve 100 km Özmen, B., 2000, Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem
okulu hastanesi, Ekonomi Bakanlığı binası, nedeniyle Kurşunlu ve Ilgaz ilçe merkezleri ve güney doğusunda bulunan Akpınar Fayı (Parejas ve Kataloğunun Bölgesel Düzenlemesi, TDV/KT 014-59,
Postahane, Anafartalardaki Belediye Hesap İşleri köylerinin önemli derecede etkilendiğini, 50 Pamir, 1939) üzerinde meydana gelen Kırşehir Türkiye Deprem Vakfı, Aralık, İstanbul.
Müdürlüğü, iki ilkokul ve bazı otellerde önemli yurttaşın yaşamını yitirdiğini, toplam olarak 8000 (1938) depremlerinden ve tarihsel dönemde 1668 Parejas, E., Pamir, H.N., 1939, 19.04.1938 Orta Anadolu
çatlamalar görülmüştür. Hasarın genel olarak evin hasar gördüğünü belirtmişlerdir. Ambraseys yılları içinde meydana gelen depremlerden önemli yerdepremi, İst. Uni. Fen Fak. Mec., B., IV, 3/4.
Yenişehir tarafında daha çok olduğu gözlenmiştir (1988), bu deprem sırasında 60 km uzunlukta ve ölçüde etkilenmiştir. O yıllara göre her geçen yıl
(Ergünay, 1978). sağ yönlü doğrultu atımlı bir fay oluştuğunu öne Pınar, N., Lahn, E., 1952, Türkiye Depremleri İzahlı
biraz daha büyüyen ve genişleyen Ankara'nın olası Kataloğu, Bayındırlık Bakanlığı, Yapı ve İmar İşleri
26 Kasım 1943 Ladik (Samsun) Depremi: Bu sürmüştür. Fayın doğu-batı doğrultulu iki ana bir depremden daha fazla etkileneceği gayet açıktır.
parçadan oluştuğu, birinin Kurşunlu'nun hemen Reisliği, Ankara, No:6, 153s
deprem 26 Kasım 1943 günü 22:20:41'de (GMT)
kuzeyin'den geçtiği, diğerinin ise Afşar-Dolaşlar Ankara kenti zemin özellikleri açısından; zayıf Sarıaslan, M.M., Yudakul, M.E., Osmançelebioğlu, R.,
meydana gelmiş olup maksimum şiddeti Io = VIII-
arasında konumlandığı belirtilmiştir. zeminler (alüvyon), orta zayıf zeminler (Gölbaşı Basa, F., Erkal, T., Keçer, M., Şentürk, K., Mutlu, G.,
IX, manyitüdü Ms = 7.2 ve episantırı 41.05K,
formasyonu) ve sağlam zeminler (Söğüt Aktimur, H.T., 1998, Ankara İlinin Çevre Jeolojisi ve
33.72D dir. Pınar ve Lahn (1952)'e göre 7 Eylül 1953 Çerkeş (Çankırı) Depremi: Bu Doğal Kaynakları, Rapor No : 10069, Jeoloji Etüdleri
Metamorfitleri, Karakaya karışığı) olarak üç gruba
Anadolu'nun çok büyük bir kısmında hissedilen, deprem 7 Eylül 1953 günü 03:59:40 da meydana Dairesi, MTA.
ayrılabilir. Kentin yoğun yerleşme bölgelerinin büyük
doğu'da Taşova'dan, batıda Ilgaz'a kadar uzanan ve gelmiş olup maksimum şiddeti Io = VII, manyitüdü
2 çoğunluğunun ise zayıf ve orta sağlam zeminler Soysal, H., Sipahioğlu, S., Kolçak, D., Altınok, Y., 1981,
takriben 45000 km ’lik bir alanı kapsayan bölge Ms = 6 episantırı 41.09K, 33.01D dir. Bu deprem Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem Kataloğu,
üzerinde kurulduğu bilinen bir gerçektir. Deprem
içindeki kasaba ve köylerdeki evlerin %75'i (yaklaşık ile ilgili ayrıntılı bilgi olmamakla beraber, depremin TÜBİTAK Poje No: TBAG 341, 124s.
sonucu oluşan ivme değerlerini büyütme ve
40000 ev) tümüyle yıkılmış yada fazla hasar Düzce'den İnebolu, Çorum ve Kırşehir'e kadar depreme daha uzun süre devam etme özelliği Şaroğlu, F., Emre, Ö., Boray, A., 1992, Türkiye Diri Fay
görmüştür. Sayısı tam olarak belirlenememiş algılandığı belirtilmiştir. Fay oluşumu konusunda bir Haritası, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA).
kazandıran bu tip zeminlerde; zemin özellikleri ve
olmakla birlikte 4000 kişinin öldüğü, 5000 kişinin de bilgi yoktur (Eyidoğan, vd., 1991). inşaat teknikleri dikkate alınmadan yapılmış olan Şengör, A.M.C., 1980, Türkiye'nin Neotektoniğinin
yaralandığı belirtilmiştir. Doğuda Destek boğazı ile
21 Nisan 1983 Köşker Depremi: Bu deprem yapıların büyük bir risk altında olduğu söylenebilir. Esasları, Türkiye Jeoloji Kurumu, 40s.
batıda Kurşunlu bölgesi arasında ve 20 Aralık
21.04.1983 günü meydana gelmiş olup Mb = 4.8,
1942'de oluşan fayın devamında 250 km uzunlukta
Ms = 4.1 dir. Episantırı 39.31N ve 33.06E dir. Üç
YARARLANILAN KAYNAKLAR
34 35
13 Haziran 2006 günü, mesai saatinden sonra Ankara BK Belediyesi Yıkım Ekiplerinin akşamüstü başlattıkları,
gece ve daha sonraki günlerde de başarı ile sürdürdükleri operasyon ile Cumhuriyet’in özgün sanayi tesisi
öncülerinden Maltepe Havagazı Fabrikası yerle yeksan edildi.
Kimilerine göre OH oldu. İyi oldu. Bir hurda yığını, hem de şehrin göbeğindeki hurda yığını, kaldırıldı.
Belediyemizin, inşaatçılarımızın, belki de mimarlarımızın önü, ufku açıldı. Gelsin yeni çağdaş şaheserlerimiz. İş
Merkezlerimiz, Alışveriş Merkezlerimiz, Mall'larımız…
KÜLTÜR MERKEZİ
İLAN ETMİŞ
O da ne ki?.. Kime ne?..
ATİNA / YUNANİSTAN Benim anlatmak istediğim Komşu' daki benzer bir tesisin başına gelenler.
Hikaye bizimkine benziyor !...
Osmanlıdan Balkan Savaşlarının ardından bağımsızlığını kazandıktan otuz sene sonra 1857 yılında
Yunanistan Kralı OTTO, sarayın ve Atina şehrinin aydınlatılması amacı ile Fransızlara bir gaz fabrikası
yaptırılmasını emir buyurur. Avrupa’da endüstri devrimi rüzgarının oldukça şiddetli olduğu bu dönemde gaz
fabrikası “GAZİ”nin şehrin merkezi bir yerinde, 1883 yılında KLEANTHES ve SCHAUBERT tarafından
yapılan şehir planında kraliyet sarayı parseline nerede ise komşu bir konumda yeri ayrılır. Bundan sonra
'GAZİ' nin inşaatı ve işletmesi dört safha geçirir:
A (1862-1887) İlk kazanlar, ocaklar, fırınlar, ilk baca ve makineler ve fabrika müdürü konutu inşaatı.
B (1887-1920) Artan ve yaygınlaşan gaz ihtiyacı ile yeni kazanlar, fırınlar, ikinci baca. İşçiler için tesisler.
1896 Atina Olimpiyat Oyunları nedeni ile artan önem ve sahip değişimi.
C (1920-1952) Gelişmiş Alman teknolojisinin devreye girmesi ve kamulaştırma. Üçüncü bacanın yeni
ilavelerle inşaatı.
AKROPOLİS'in yanında TEKNOPOLİS yaratma
HEDEFİMİZ, UFKUMUZ, UMUDUMUZ AVRUPA'DAKİ EN YAKIN KOMŞUDAN BİR KORUMA VE DÖNÜŞÜM ÖRNEĞİ D (1952-1984) 60’larda şehirdeki yenilemelerle birlikte eski teknoloji yavaş yavaş terk edilmeye başlar,
1983’te kömürden gaz üretimi terk edilerek nafta teknolojisine geçilir ve tesis Yunanistan rafineri ağına
bağlanır. Gaz Fabrikası da bir yıl sonra tamamen kapatılır.
M. Nuri Arıkoğlu
36 37
teknik bilgiler
Fakat fabrika ile ilgili gelişmeler bundan sonra mutlu sona doğru ilerler.
1999 yılında mimar ALKİS PREMİS sorumluluğunda bir teknoloji parkı ve sanat müzesine dönüştürülen gaz
fabrikası ünlü Yunan besteci MANOS HACIDAKİS'e ithaf edilr. Teknoloji parkı (TEKNOPOLİS) Atina’nın
2
merkezinde AKROPOL’e yakın bir konumda, 30 000 m büyüklüğünde bir alanı kaplamaktadır. Böylelikle gaz
fabrikası özgün mimarisi ile bir sanat fabrikasına dönüştürülmekte, Avrupa'nın en ilginç ve en özgün canlı
endüstri ve sanat müzesini oluşturmaktadır.
Etimolojik olarak “gaz” kelimesi eski Almanca'dan RUH ve AKIL anlamındaki “galist”, “geist” kelimesinden MİMARİ PROJE MÜELLİFİ SİCİL DURUM BELGESİ
gelmekte imiş.
3030 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip Kullanma İzin Belgelerinin birer örneğinin İdarelerce ilgili
Fabrikanın sekiz binası Yunan edebiyatının sekiz şairine; ANDREAS EMPİRİKOS (D1 Binası), ANGELOS İmar Yönetmeliğinin 57. maddesi 5. bendi; “Proje müellifi meslek odalarına gönderilmesi zorunluluğu olup, meslek
mimarlar ve mühendislerin, 6235 Sayılı Türk Mühendis ve odalarınca üyelerinin sicilleri, ruhsattaki bilgiler, ilgili
SİKELİANOS (D4), YANNİS RİTSOS (R/S 9,84 ve Anfi.), KOSTİS PALAMAS (D 10), TAKİS PAPATSONİS
Mimar Odaları Birliği uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı İdarelerce düzenlenen iş bitirme belgeleri ve raporlarda
(D6), KONSTANTİNOS KAVAFİS (D7), KOSTAS VARNALİS'e (A8) ithaf edilmiştir.
olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri dikkate alınarak tutulmak zorundadır. Bu husus onaylı Yapı
gerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli Ruhsatı Formu ve Yapı Kullanma İzin Belgesinde
TEKNOPOLİS'in sembolü, NİKOS-GİORGOS PAPOUTSİDİS'in dünyanın zeytin dalları ile kucaklandığı, insanlık olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu açıklanmaktadır.
onuru ve barışın dünyaya egemenliğini çağrıştıran “Milenyum Küresi” adlı yapıtıdır. Bu yapıt da ‘GAZİ’deki denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek
büyük avluda yerini almıştır. adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı İlgili İdarelerce, projelerin incelenmesi, Yapı Ruhsatı ve Yapı
belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan Kullanma İzin Belgelerinin onaylanması aşamasında,
meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz. İdare, projeleri 08.07.2002 tarihli Genelgede belirtildiği üzere, ilgili meslek
incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa odasınca o iş için sicil durum belgesi istenmemesi, sicil durum
uygunluğu da gözetir.” Şeklinde düzenlenmiştir. belgesinin tarih ve sayısının Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma
izin Belgesinin ilgili bölümüne yazılmaması ve onaylanan Yapı
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 26.02.2002 tarihli ve 3651- Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin bir örneğinin ilgili
327 sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; T.S. 8737 Yapı meslek odalarına gönderilmemesi, kamu yararı ve kamu
Ruhsatı Formu, 24 Ekim 2001 tarih ve 24563 Sayılı Resmi hizmetine aykırılıklara neden olmakta, kamu hizmetinin yetkili
Gazete'de yayımlanan İçişleri Bakanlığı'nın 81164 Sayılı Tebliği mimar, mühendisler tarafından yerine getirilmesi hususunda
ile 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren kullanılmak üzere, T.S. sorunlara yol açmaktadır. Düzenlenen sicil durum belgesi ile
10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Formu ise 6 Eylül 2001 tarih ilgili İdareler Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinde
ve 24515 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İçişleri yer alan ihtisas ayrımını, meslek adamlarının mesleğini icra
Bakanlığının 81028 Sayılı Tebliği ile 6 Ekim 2001 tarihinden etmesine engel bir durumun olup olmadığını, fenni
itibaren kullanılmak üzere mecburi hale getirilmiştir. mesuliyetler için Tip İmar Yönetmeliğinin 58.maddesinde
Atina ile ilgili turizm broşürlerinde ve yayınlarında tarihi bina ve yerleşmelerle birlikte hep ‘GAZİ’den açıklanan m2 sınırlarının içinde kalıp kalmadığı hususlarında,
bahsediliyor. ‘GAZİ’deki sanat etkinliklerinin programları veriliyor. Atina ‘GAZİ’yi benimsemiş, içselleştirmiş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 08.07.2002 tarihli ve 13946 kamu denetimini ve kamu görevini yerine getirmektedir.
Sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; Yapı Ruhsatı Formunun Ayrıca ilgili İdarelerce düzenlenen Yapı Ruhsatı ve Yapı
emekli olup yok olmasına müsaade etmemiş. Bu 19. yüzyıl fabrikasına AKROPOL’ün yakınında yepyeni bir
37., 77., 83. Yapı Kullanma İzin Belgesi Formunun 40., 84., 94. Kullanma İzin Belgelerinin birer örneğinin ilgili meslek odasına
işlevle görev vermiş. Geçmişten geleceğe bir uzantı daha yapmış. Tarihine ve anılarına sahip çıkmış. Az buz numaralı bölümleri Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin gönderilmesi zorunluluğu ile, meslek odaları kendilerini
değil, bir zamanlar ‘GAZİ’, onun sokaklarını, evlerini aydınlatmış, yemeğini pişirmiş, evini ısıtmış. Belgesine konu iş için uzmanlık konusuna uygun olarak, mimar ilgilendiren form ve belgelerle kendilerince düzenlenen sicil
veya mühendis meslek adamının adı, soyadı, oda sicil durum belgelerini karşılaştırarak ilgili İdareleri uyaracakları
Bu oluşumda Atina BK belediye başkanının yerini ve katkısını bilmiyorum, bulamadım. Ama bir katkısı var ise numarası, büro tescil numarası, sigorta, vergi (kuruluş ise gibi, uzmanlık ayırımına uyulmaksızın İdareleri yanıltan meslek
‘GAZİ’ye yeniden hayat verilmesi, dönüştürülmesi yönündedir diye düşünüyorum. kuruluşun) numarası, uzmanlık konusuna uygun fenni adamları hakkında 6235 Sayılı TMMOB Kanunu kapsamında
mesuliyet üstleniyor ise sorumluluğunu üstlendiği işler ile yeni gerekli cezai işlemlerin yapılmasını sağlamakla da görevlidir.
işin toplam m2'leri, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 42., 6235 Bunun yanı sıra 3458 Sayılı Kanun uyarınca mesleği icra etme
Atina şehri ile ilgili karar verenlerin, hazır mitolojilerinde de varken turist çekmek için Sayılı Kanun'un 38. maddelerinde belirtilen mesleğini icra yetkisi olmadan, usulsüz olarak mimarlık ve mühendislik
içinde restoranlar ve temaşa salonları olan dev ZEUS, ATENA veya KYKLOPS etmesine bir engelin bulunup bulunmadığını belirten üyesi hizmetlerini yerine getirmek isteyenlerin de engellenmesini
heykelleri yapmayıp da gaz fabrikası hurdalarıyla uğraşmaları da herhalde kendilerinin olduğu meslek odasınca düzenlenen “Sicil Durum Belgesi”nin sağlamış olacaktır. Mimarlık ve Mühendislik hizmetleri sadece
numarası yazılacaktır. Aynı Genelgede Türk Mühendis ve İl ve Belediye sınırları ile sınırlı olarak yapılmadığından,
hayal gücü kısırlığından ve cimriliğinden olmalıdır!... Mimar Odaları Birliğine bağlı meslek odalarınca bu belgenin Belediyelerin ve Valiliklerin böyle bir görevi üstlenmesi de
düzenlenmesi aşamasında, sadece yapı projelerinin mümkün değildir.
“Ufuklarını genişletmeleri için onlara yurtdışı gezileri yapmalarını tavsiye etmeli!!...” vizelenmesi veya mesleki denetim yapılmaması, vize ve
mesleki denetim işlemlerine ilişkin harç veya bedel alınmaması T.S. 8737 sayılı Yapı Ruhsat Formu ve T.S. 10970 sayılı Yapı
gibi nedenler öne sürülerek Sicil Durum Belgesi Kullanma İzin Belgesi doğru ve usulüne uygun olarak
Bize edildiği gibi. Düzenlenmemesi mevzuata aykırı olup, bu doğrultuda işlem düzenlenmek zorunda olup, Belediyelerin ve Valiliklerin yapı
yapanlar ve ısrar edenler hakkında 6235 Sayılı Yasa uyarınca ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına
işlem yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca Yapı Ruhsatı ve Yapı ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır.
KENTLİ OLMAK
çıkarmış, aynı günde, önce resim kursu,
ardından Şube'de bir etkinlik veya ÇOCUK
VE MİMARLIK toplantısı, oradan da
Başkent Çankaya Spor Kulübü Yönetim Kurulu konserine gidip, bizi hayrete düşüren,
yaşam sevinci ile dopdolu.
Başkent Çankaya Spor Kulübü geçen yıl kurulmuş, sorunları ve çözüm şekilleri, böyle bir kentte yaşıyor Kah, okulda çocuklarla, kah UIA'da, kah
yüzme, jimnastik ve modern pentatlon dallarındaki olmanın getirdiği avantajlar vb. fikirlerinin de yetersiz Altındağ'da sokak çocuklarıyla, bilirkişilikte,
faaliyetleri ile Ankara spor camiasında önemli bir yere olduğu görülmüştür. soruşturma kurulunda, her etkinlikte imzası
olan.
sahiptir. Kısa süren geçmişine karşın sıra dışı eğitim
Şüphesiz böyle bir sonucun ortaya çıkmasında bireysel,
anlayışı, bu anlayışa uygun yönetim ve teknik kadrosu ''Arka daş ” kelimesinin, arka çıkmak ,
kurumsal ve yönetsel düzeyde pek çok sorumlu bulmak
ile Ankara'daki diğer tüm kulüplerden farklı bir çizgisi yanında olmak , kollamak, korumak
mümkündür. Bireyin kendi yaşam alanından bu kadar
ve konumlanışı vardır. olduğunu belleklerimize yazan, varlığı ile
kopuk olmasının, ona bu kadar yabancılaşmış olmasının
Tüm çabaların odağına sporcularının eğitimi temel sorumluluğu her şeyden önce ülke ve kent bize güç veren, huzur veren
oturtulmuş, sadece sportif anlamda değil akademik, yöneticilerine aittir. Bunun yanı sıra eğitim Herbirimiz seni çok sevdik.
sanatsal ve kültürel anlamda eğitim bir bütün olarak kurumlarında uygulanan eğitim programlarının mantığı Ve
yürütülmeye çalışılmıştır. Bir birey olarak yaşamlarını ve düzeyinin yarattığı etkiler de unutulmamalıdır. Çok değerli meslektaşlarımız ve
sürdürdükleri kent ve kent yaşamı hakkında doğru sevenlerinin katıldığı,
Bu noktada kitle örgütlerinin eğitsel işlevleri çok önem
kavrayışlara sahip olmalarına yönelik çalışmalar da bu benim bildiğim kadarı ile Mimarlar Odası
kazanmaktadır. Nitekim, Mimarlar Odası Ankara Şube Ankara Şubesi'nde ilk defa olan, sıcak ve
anlayışın bir sonucu olarak gündeme gelmiş ve
yönetimi düzenlediği bu çalışma ile, geleceğimizi anlamlı bir veda töreni ile son yolculuğuna
Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimi bu konudaki
simgeleyen çocuklarımızın eğitimleri konusunda ilk uğurladığımız, canım hocam,
talebimizi olumlu karşılamıştır.
aşamayı gerçekleştirmiştir. Şimdi oda yönetiminden bu
Oda yönetiminin 7 Temmuz 2006 tarihinde Başkent çalışmanın devamını beklemek kaçınılmaz olmuştur. “Madem toplandınız da, niye bana haber
Çankaya Spor Kulübünün Bahçelievler semtindeki Bizlere belirlenen eksikliğin nasıl giderileceğine dair vermedin?” dediğini duyar gibi oldum 26
tesisinde gerçekleştirdiği "Kent ve Yaşam" konulu programlar sunmasını, çağdaş bir kent ve kent insanı Ağustos Cumartesi günü saat 16:00'da, o
çalışma sporcularımızın eğitim seviyeleri açısından hakkında sağlıklı fikirler oluşmasını sağlamaya yönelik çok sevdiğin ODA'nın önünde,
önemli sonuçlar ortaya koymuştur. yol göstermesini beklemek hakkımızdır sanıyoruz. yakalarımızda resmin, ellerimizde kırmızı
Bize ayırdıkları zaman ve verdikleri emek için Başkent karanfille.
Bunlardan en önemlisi, sporcularımızın bilinçlerinde bir
Çankaya Spor Kulübü ve Kanguru Çocuk Kulübü
"kent" kavrayışının olmadığının anlaşılmasıdır. Bir IŞIK MAVİSİ GÖZLÜYDÜ,
olarak Mimarlar Odası Ankara Şubesi'ne teşekkür ''AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR(!!)DÜ,
yaşam alanı olarak "kent" kavramı olmadığı gibi, içinde
ediyoruz. BİZİM ÇINAR AĞACIMIZDI
yaşadıkları, bir parçası oldukları kentin tarihi, gelişimi,
VE
YOKLUĞUNA ALIŞMAK ÇOK
ZORDU...
Semra Sanıtürk
40 41
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülten'in 41. sayısında “Bilinmeyen Ankara” sayfasında yer alan “Mebusevleri Yerleşimi /
İller Kooperatifi” başlıklı yazı “derleyen” notu yer almadan adımla ve “Gülşah Karataş Alimoğulları'nın Yard. Doç. Dr Nuray
Bayraktar danışmanlığında gerçekleştirdiği 'Bir Konut Elde Etme Yöntemi Olarak Konut Kooperatifleri ve Ankara'da 1923-1981
Arası Konut Kooperatifi Uygulamaları' başlıklı tezinden aktarılmıştır” dip notu ile yayınlanmıştır. Oysa söz konusu yazıdaki tüm
bilgiler tarafımdan adı geçen tez ile birlikte Mimarlar Odası Yarışmalar Dizini esas alınarak Mimarlık Dergilerinin taranması sonucu
oluşturulmuştur. Ancak, ilgili Mimarlık Dergileri ;
- Mimarlık 1948, S. 02, s.6-7
- Mimarlık 1948, S. 04, s.9-11
dip not kaynakça olarak yazıda yer almamıştır.
Dizgi hatası nedeniyle ortaya çıktığını düşündüğüm bu durum bu “düzeltme” yazısı ile bilgilerinize sunulmaktadır.
Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları 14 Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esas
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali yağmalanmış, kamu toprakları ve kıyıları belirli Ekim 2006'da Ankara'da, TMMOB mitinginde! alınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamuda
Babacan'ın Merkez Bankasının, Ziraat Bankası, SPK sermaye gruplarına açılmış ve bu girişimler yasal kalmasının sağlanması için,
Ülkemizin tüm varlıkları özel sermaye istismarından
ve BDDK ile birlikte İstanbul'a taşınacağını belirten düzenlemelerle desteklenmiştir.
kurtarılarak, toplumsal gönencimizin arttırılmasına AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar,
açıklaması ile birlikte, Başkent Ankara'nın Türkiye
yönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı ve demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadele
içerisindeki yeni konumu ve bu konumun Ankara özelinde konu incelendiğinde ise büyük
kamusal bir ekonomi politikası esas alınarak, kamusal süreci olarak değerlendirilmesi için,
mekansallaşması netlik kazandı: Bu görüşe göre, ideallerle kurulmuş olan Cumhuriyet'in Başkentinde
kaynaklara dayalı ve istihdamı arttırıcı sanayileşme ve
salt ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da başkent bu ideolojiyi yansıtan tüm mekanlar birer birer Kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için,
kalkınma hedefine yönelik, özelleştirmelerin
Ankara'nın içinin boşaltılması öngörülmektedir. dönüşmeye zorlanmıştır. Bugün Mimarlar Odası
durdurulması, özelleştirilen halka ait varlıkların “Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır” şiarını her
Ankara Şubesi olarak korumak için mücadele
kamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yeniden zaman her alanda daha güçlü haykırmak için,
Bilindiği gibi, Ankara kenti 27 Aralık 1919 günü ettiğimiz alanların pek çoğu, Cumhuriyet
güçlendirilmesi için,
Mustafa Kemal'in kente gelişi ile Cumhuriyet'in ideolojisinin kuvvetle ifade bulduğu ve her an yok Hasankeyf'te uzun bir tarihi süreci yansıtan bir birikimin
başkenti olma yolunda ilk adımını atmış ve Ulusal edilmeye çalışılan yapılardır. Endüstrisizleştirme ile Son yıllarda özellikle dış bağımlılığın arttığı enerji dağıtılmasına, Bergama'da, Eşme'de, Belek'te
Kurtuluş Mücadelesinde devrim karargahı olmuştur. beraber şehrin ekonomisi gittikçe daraltılmış sektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzer sermayenin halkın karşı çıkışına rağmen hukuk dışı
13 Ekim 1923 tarihinde ise yeni kurulan Ankara'da ikamet eden pek çok önemli kurum ve maceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklara yönelimlerine, Fırtına Vadisi'nde, Munzur'da, Sinop'ta,
Cumhuriyet'in başkenti ilan edilmiştir. Cumhuriyet'in kuruluş şehri terk etmiştir. Son olarak Sayın dayalı, planlı bir politika izlenmesi için, Aloinoi'de doğanın tahribine zemin hazırlayanlara,
kuruluşu ile birlikte, ülkenin kalkınmasına model Babacan'ın belirttiği üzere Merkez Bankası İdare deprem ve taşkınları kader olarak kabul edip,
olacak Başkent'in inşası için, Anadolu'ya eşit Binasının Ankara'dan İstanbul'a taşınması ile, kentin Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ile neredeyse bütün
geleneksel kamu hizmeti alanlarının piyasalaştırılarak hızlandırılmış tren kazalarına neden olanlara dur demek
mesafede bulunan, gelişimi ve modernleşmesi ile içine düştüğü kısır döngü ve ekonomik yıpranmanın için,
ülkenin her şehrine, her kasabasına örnek olacak düzeltilemeyecek durumda olduğunu resmen yabancı sermayenin istilasına açılmasına karşı çıkmak
Ankara seçilmiştir. belgelemektedir. için, Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karşı
Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetin mazlum halkların yanında olduğumuzu ifade etmek için,
Ankara'nın Cumhuriyetle birlikte yeniden inşasında, Merkez Bankası İdaresinin Başkent Ankara'dan egemen olmasını sağlamaya yönelik girişimlere ve Savaşa karşı barışı savunmak için,
yalnızca kent değil, ülkenin kendisi de inşa edilmiştir. uzaklaşarak sermaye gruplarının tekeline bırakılması eğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirme
Kentin ilk planlama çalışması incelendiğinde, eski “ulus-devlet” ideolojisinin çözülerek devletin çalışmalarına karşı durmak için, TMMOB yasasına gereksiz ve yanlış yapılan
şehirden (Kale ve çevresinden) başlayarak, 1. Millet sermayeye teslim olması olarak görülmelidir. müdahaleleri engellemek için,
Meclisi, 2. Millet Meclisi, Devlet Konukevi, ülkenin Anadolu'ya eşit mesafede bulunan Başkent Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli
inşasında önemli roller oynayan banka binaları, Ankara'dan uzaklaşan bir kamu kurumu, Anadolu'nun sendikalaşma hakkının tanınması için, Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizin
kamu yapılarının bulunduğu Bakanlıklar Bölgesi ve gelişmesi ve geliştirilmesi ilkesinden ödün vererek, sorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimize
Tutuklu ve hükümlülerin tecridine dayalı hücre (F) tipi sahip çıkmak için,
buradan Çankaya sırtlarına kadar çıkan yeni kurulan sermaye odaklı gelişmeyi önemsediğini bizlere
cezaevi uygulamalarına son verilmesi, cezaevlerinde
Cumhuriyet'in her türlü kamusal yüzünün kanıtlamaktadır. Böylesi bir açılım yalnızca Başkent “Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır” lafzından yola
insani yaşam koşullarının hâkim kılınması için,
sergilendiği bir mekansal kurgu söz konusudur. Ankara'nın kamu odaklı gelişimine değil, çıkarak “gençlik geleceğimizdir” şiarını her zaman her
Cumhuriyetin Ankara'sı, sosyal ve kültürel Anadolu'daki gelişim ve dönüşümüne yıkıcılık Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere alanda daha güçlü haykırmak ve yaşama geçirmek için,
eylemliliklerin buluştuğu mekanlardan çok, “ulus- getirecektir. tüm demokratik hak ve özgürlüklerin, sözün özü
devlet”i ifade eden, özenle tasarlanmış yapılı bir demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması için, Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede
çevreye dönüşmüştür. Ankara'nın kentsel gelişiminin sermayeye açılması insanca ve barış içinde yaşamak için,
ile birlikte, hakim ideolojisinden yoksun, günübirlik Ülkemizin doğasının korunması, sanayileşmenin
çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesi İnsanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemize
Ancak, 1980 sonrasında gündemden düşmeyen eylem ve kararlarla şekillendiği görülmektedir. Bu
için, sahip çıkmak için,
özelleştirme politikaları ile birlikte, 1990'lı yıllarda süreç içerisinde kentlerine sahip çıkan meslek
AB ve 2000'li yıllarda AB'ye uyum süreci bahane örgütü olarak, kentimizin yoksullaştırılması ve pek Kentsel mekânın, toplumsal yarar ve kullanım değeri Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma
edilerek, Kamu'da tasfiyeler meydana gelmiş, pek çok alandan yoksunlaştırılmasına karşı çıkıyoruz. ilkesi etrafında üretilmesi-paylaşılması ve doğal- içinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye ve
çok kamu kurumu işlemez, işletilemez kılınmış ve Yetkilileri aldıkları kararlarda Başkent Ankara'nın ve kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içerisinde Dünya için,
bazıları da kapatılmıştır. Üretim gücü azalan ülkede, Anadolu'nun yaşaması için gerekli olan kültürel, yaşatılması için,
kar elde etme yöntemleri geliştirilerek, arsa ve bina endüstriyel, siyasi, ideolojik ve tarihsel 14 Ekim 2006 günü Ankara'da buluşuyoruz!
spekülasyonları artmıştır. özgünlüklerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik
noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için ve tüm ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, “Bir Başka
Böylesi bir sürecin ardından 2000'li yıllara Saygılarımızla emekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmak- Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam
geldiğimizde ise neo-liberal ekonomi ve onun geri birlikte mücadele etmek için, Mümkün”dür
bıraktırılmış ülkeler üzerinde etkisi gün geçtikçe TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, genetik Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.
artmıştır. Bu etki altında kent topraklarının
tohum ve gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimizi
Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü.
üretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakan
politikalara karşı durmak için,
TMMOB Yönetim Kurulu
44 45
BASIN AÇIKLAMALARI
TMMOB Mimarlar Odası 40. Dönem Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı 11-13 Ağustos 2006 tarihlerinde Ancak son yıllarda, merkezî yönetim, yerel yönetim bulunan diğer iki ada kilisesinin de
genel merkez ve ülke genelindeki şube yöneticilerinin katılımı ile Van Şubesi'nin ev sahipliğinde yapıldı. Van ve ilgili meslek kuruluşları koordinasyonu ile restorasyonuna başlanarak bu sürecin
Merkezi, Akdamar Adası, Eski Van Kenti ve Gürpınar ilçesine yapılan teknik gezi ile Akdamar Kilisesi, Gevaş başlatılan özellikle koruma amaçlı çalışmalar, örnek sürdürülmesi, Van kültür potansiyelinin
Selçuklu Mezarlığı, Örnek Geleneksel Van Evi, Hüsrev Paşa Külliyesi, Van Kalesi, Eski Van Kenti, Çavuştepe projelerin gelişmesine kaynaklık ederek, bölge ve zenginliğini ortaya koyacaktır.
ve Hoşap Kalesi gezildi. 12 Ağustos günü yapılan Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda teknik gezi kent ekonomisinin de canlanmasına yol açabilecek 3. Teknik gezi kapsamında gezilen yerlerden
kapsamında yapılan değerlendirmelerin ardından, Van Kenti ve Havzası ile ilgili olarak aşağıdaki basın sevindirici gelişmeler olarak görülmektedir. 2005 Gürpınar İlçesi Güzelsu Beldesinde yer alan
açıklamasının yapılması kararlaştırıldı: yılında Van Valiliği başkanlığında diğer kurumlar ve “Hoşap Kalesi”nde kısmi yıkılma ve çatlamalar
TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi tarafından bulunması nedeniyle acil onarıma gerek
başlatılan “Tuşpa Sanat Kenti Projesi” duyulmakta, bu amaçla iç kale, kale ve dış surlar
kapsamında 2006 yılında çevre drenaj çalışmasının makro ölçekte ele alınarak uygulama projelerinin
Valilik, bölgedeki Osmanlı klasik dönem mimarisinin hazırlanıp restorasyon çalışmalarının yapılması
Ülkemizin en doğusunda, M.Ö.900 yılından (Urartu) 1990'larda başlayan kaçak yapılaşma ve barınma
tek örneği olan ve Mimar Sinan imzasını taşıyan gerektiği anlaşılmaktadır.
günümüze kadar bölge coğrafyasının biçimlendirdiği sorununa yönelik olarak Mimarlar Odası, 1996
Hüsrev Paşa Külliyesi restorasyon çalışmasının da 4. Van ve çevresinin tarih öncesi çağlardan
özgün mimarisiyle yüzyıllardır varlığını sürdürmeye yılında Valilik desteğiyle yürüttüğü 258 birimlik
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılması, başlayarak çok katmanlı çok kültürlü tarihsel
çalışan Van bölgesi ve yerleşmeleri, bir yandan geçici konut, okul ve sosyal tesis (kilim atölyesi)
bu kapsamdaki en önemli girişimdir. yapısının gerektirdiği birçok mimari değerin
tarihsel olarak değişik çatışmaların yarattığı projesiyle öncü bir çalışma yapmış, ancak bu
ortaya çıkarılması ve yaşatılması konusunda
gerilimler, tahribat ve çetin doğa koşullarıyla çalışmaların geliştirilmesi için kurumsal
Bir diğer önemli proje de, canlı figürlerle dolu başlatılan çabaların, Van Gölü kenarında ruh
mücadele ederken, diğer taraftan mimariye de koordinasyonda süreklilik sağlanamamıştır. Son
motifleriyle bir mücevher gibi duran, bölgedeki taş bulmuş bütün kültürlere eş saygınlıkta
yansıyan kültürel zenginliğin ve uyumun da kaynağı yıllarda Van'ın konut sorununu çözmek amacıyla
işçiliğinin en özgün örneklerinden biri olan geliştirilmesi yönündeki özenin sürdürülmesi,
olmuştur. Ancak, bölgenin alın yazısı haline gelen Toplu Konut İdaresi tarafından inşaatı yapılan yeni
“Akdamar Kilisesi” restorasyonunun, Kültür ve bugünlerde çokça ihtiyacımız olan barışın ve
“göç” olgusu, günümüzde de sürmekte, yarattığı yerleşme projesi, Van merkezi ile bütünleşme
Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında umudun güçlenmesine uluslararası boyutları da
kentsel ve çevresel sorunların yanı sıra var olan sağlamayan bir yerde yapılması, yerleşme ve
başlatılmasıdır. Örnek bir restorasyon uygulamasıyla olan katkılar sağlayacaktır.
kültürel değerlerin de yok olma sürecini konutların bölgesel karaktere uygun olmaması, göl
dikkat çeken bu çalışma kapsamında yapılan 5. Ancak, bu olumlu gelişmelerin, bütün tarihsel ve
hızlandırmaktadır. manzarasını yoğunlaştıran ve silueti bozan niteliği ile
kazılarda, Kilise ana yapısının yanında güneyinde yer güncel potansiyelleri birleştirecek bir biçimde;
bölgede hayat bulmayacak hatalı bir yatırım olarak
alan bölümlerin de ortaya çıkarılmasıyla proje, Eski Van, Van Merkezi, TOKİ Yerleşmesi ve Van
Son yıllarda bölgede sosyal nedenlerle yaşanan göç, görülmektedir.
önemli bir aşamaya gelmiştir. Gölü çevresindeki diğer yerleşmelerin, gölü,
1990 yılında 153.000 olan Van merkez nüfusunu
tarihi, doğayı ve insanı koruma ve yaşatma
bugün 400.000'lere çıkarmıştır. Hızlı nüfus artışı, Bu gelişmelerle bağlantılı olarak plansızlığın yarattığı
Bölge gezisi kapsamında yapılan değerlendirmeler amacına yönelik hazırlanacak Van Gölü Havzası
plansız kentsel gelişmeye ve kaçak yapılaşmanın kirletici etkinin yanında mevcut sanayi yer seçimi ve
ve saptamalar çerçevesinde, Van ve çevresindeki Çevre Düzenleme Planı ile bütünleştirilerek
ciddi artışına yol açmıştır. Bugün, yeşil alan, dere arıtma yetersizlikleri nedeniyle, ülkemizin en özgün
ihtiyaçlar da göz önüne alınarak aşağıdaki sonuçlara geleceğe taşınabileceği unutulmamalıdır.
yatakları benzeri imara kapalı alanlarda, yaklaşık doğal havzalarından olan Van Gölü'nde de kirlilik
varılmıştır: 6. Bu çerçevede Mimarlar Odası, merkezî yönetim,
30.000 ruhsatsız ve imara aykırı yapıda, işsiz, hızla artmaktadır. Ayrıca bu süreçte, günümüz Van
yerel yönetim, üniversite ve sivil toplum örgütleri
güvencesiz ve sağlıksız koşullarda yaşamak zorunda merkezinin tarihsel dokusu, Koruma Amaçlı İmar
1. “Tuşpa Sanat Kenti Projesi”nin Van'a yeniden işbirliğiyle yakın gelecekte Van ve yakın
kalan göçmenler Van nüfusunun yarısını Planının da hazırlanamaması nedeniyle hızla yok
hayat verecek temel bir proje olarak çevresinin geleceğini değerlendiren bir “Panel-
oluşturmaktadır. 2000 yılından sonra İran ve Irak'tan olup gitmektedir. Bu durum, özgün yerel mimari
geliştirilmesi, bu kapsamda Eski Van belgeleme Forum” organizasyonu yapılarak, bu olumlu
gelen göçle birlikte sorunlar giderek artmakta, bu kaynaklardan uzaklaşılmasına, kimliksiz-niteliksiz bir
çalışmalarının hızlandırılması, Hüsrev Paşa sürecin geliştirilmesini ve bu işbirliğinin kurumsal
gelişmelerden etkilenen önemli bir nüfusun da Van'ı mimarinin oluşmasına neden olmaktadır.
Külliyesi'nde başlatılan restorasyon bir süreklilik sağlamasını zorunlu bulmaktadır.
terk ederek büyük kentlere göç etmesine neden
çalışmalarının sürdürülmesi, Kale, yerleşme,
olmaktadır. Van Kalesi'nin güneyinde yer alan Eski Van Kenti
külliye ve çevresindeki servis alanlarının turistik Mimarlar Odası olarak, yukarıda sıralanan birçok
(Tuşpa), taşıdığı değişik uygarlıkların kültürel ve
ve kültürel işlevlendirmeyi de içerecek biçimde zorluğa karşın, Van'ın, renkleri kendinde birleştirmiş
Nüfus yapısının değişimi ve istihdam yaratıcı mimari zenginliklerini barındıran, kültürlerin ve
bütünlüklü bir koruma projesine dönüşmesi kedisi kadar özgün bir bakışla, bölgenin en önemli
ekonomik faaliyetlerin oluşturulmasında yaşanan dinlerin bir arada yaşadığı, 1914 yılına kadar
gerekmektedir. kültür ve turizm kenti olma potansiyelini koruyarak
güçlüklerin yanı sıra yeni kent gelişme alanlarının canlılığını koruyan eşine ender rastlanan barış
2. “Akdamar Kilisesi Restorasyonu” kapsamında gelişecek bir tarihsel birikime sahip olduğunu
planlanmaması; mevcut kent merkezi üzerindeki sembolü tarihî bir kent iken; 1918 yılından sonra
yapılan kazılarda ortaya çıkarılan bölümlerin düşünüyoruz.
rantı yükselterek imar tadilatlarıyla yapı eski hareketliliğini kaybetmiş, günümüzde ölü bir
korunmasına yönelik önlemlerin zaman
yoğunluğunun artmasına ve teknik-sosyal donatı kent haline gelmiştir. Geçmişe duyarsızlık, kaçak
geçirilmeden alınması, konservasyon, Van (Tuşpa), doğal ve kültürel
alanlarının yetersizleşmesine neden olmaktadır. kazılar, doğal tahribat, kazı-restorasyon
restorasyon, restitüsyon projesi ve uygulama
Altyapı ve hizmetlerin karşılanamaması sonucu çalışmalarındaki eksiklikler ve ilgili kurumlar arası
çalışmalarının acilen yapılması, bu sürecin de
zenginliğini, gölünü (denizini), kedisini,
birçok sorunla baş başa kalan, sağlıksız ve yöresel koordinasyon eksikliği, bu derece önemli özellikleri kalesini, tarihsel yerleşmelerini gelecek
ada özelliği dikkate alınarak geliştirilecek bir
kültürel koşullara uygun olmayan konutlarla çevreli taşıyan kentin ve kalenin geleceğe aktarılmasında
diğer önemli koruma projesine dönüşmesi kuşaklara aktararak barışın ve umudun
Van merkezinde, bu sürecin bir sonucu olarak zorluklar yaşanmasına neden olmakta, Eski Van, her
hedeflenmelidir. Aynı kapsamda Van Gölü'nde kenti olabilir!
kullanılabilir yeşil alan (park) neredeyse hiç gün biraz daha zemine yaklaşarak kaybolmaktadır.
bulunmamaktadır.
46 47
Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Cumhuriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Cumhuriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Sabah Ankara 25 Ağustos 2006 Sabah Ankara 27 Ağustos 2006 Hürriyet Ankara 30 Ağustos 2006
basında mimarlık
Milliyet Gazetesi 18 Ağustos 2006 Sabah Ankara 22 Ağustos 2006 Birgün Gazetesi 16 Ağustos 2006
Behiç Ak