Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 26

Merhabalar,

Ankara kentinde yaşanan hareketli günlerle birlikte sıcak geçen yaz aylarından sonra bir Bülten'le daha birlikteyiz.
Bültenimizde bu ay Ankara'nın deprem durumunu masaya yatırıyoruz. 17 Ağustos depreminin açtığı yaralar aradan
geçen senelere rağmen kapatılamamış durumda iken, yetkili kurumların depreme yönelik çalışmaları hala çok kısıtlı.
Ankara ili nispeten depremden çok etkilenmeyecek gibi görünse de yapılan araştırma ve çalışmalar bizlere Kuzey
Anadolu Fay hattında yaşanabilecek büyük bir hareketlenmenin Ankara iline de zarar verebileceğini gösteriyor. Bu
sebeple bu ayki Bültenimizde Ankara'nın olası depremlerden ne şekilde etkilenebileceğini konunun uzmanlarından
sizlere aktarıyoruz.

Öte taraftan Ankara kentinde yaz boyunca yaşanan gelişmeler sonucunda yıkımla yüzleşebilecek mekanlara yenileri
eklendi. Hiç şüphesiz bunlar arasında en önemli olanı, kamuoyunda da ses getiren Kuğulupark oldu. Ankara Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04.08.2006 tarihli kararı ile Büyükşehir Belediyesine verilen yetki, Kuğulupark'ı,
ihtiyaç olmayan bir yolda yapılacak altgeçit çalışması için “minimum tecavüze” açmıştır. Kent merkezinde zaten sayı
ve alan olarak kısıtlı olan yeşil alanlardan bir tanesinin daha yokolma tehdidine maruz kalması, ne acıdır ki, adı ve
tanımı gereği böylesi alanları “korumakla” görevli Kurul eliyle gerçekleşmiştir. Buna karşılık gelişen ve kamuoyunun
dikkatini Kuğulupark'taki gelişmelere çekmeyi başaran sivil inisiyatifin çalışmaları ANKARAM Platformu çatısı altında
devam etmektedir. Kavşak yapımı konulu Belediye kararına, ve Belediye'ye “minimum tecavüz” yetkisi veren Koruma
Kurulu kararlarına dava açılmaktadır.

Geçtiğimiz aylarda Ankara kentini ülke gündemine taşıyan gelişmelerden biri de Merkez Bankası'nın İstanbul'a
taşınacağı yönünde yapılan açıklama ve spekülasyonlardı. Bazı bakanların Banka'nın taşınması gerekliliği yönündeki
açıklamaları Merkez Bankası yönetimi tarafından yadsındıysa da, konu, başkentte yerleşik bulunan çeşitli kamu kurum
ve kuruluşlarının son yıllarda İstanbul'a taşınmakta oluşu çerçevesinde anlam taşımaktadır. Bir yandan son on yılda
basiretsiz kent yöneticilerinin elinde fiziksel ve ekonomik olarak açıkça çökmeye başlayan kent merkezi, diğer yandan
ulusal ve uluslararası ölçekte yaşanan gelişmeler sonucunda siyasal ve kültürel aşınma ile Ankara kenti çok boyutlu bir
yoksullaşmaya maruz kalmakta ve kentlilerince sahip çıkılmayı beklemektedir.

Diğer taraftan kente dair olumlu gelişmeler de yaşanmaktadır. Bu gelişmelerden bir tanesi iki yıldır devam eden
Papazın Bağı davasının sonuçlanmış olmasıdır. Kent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve
Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş olduğu halde,
yanına yapılan otel inşaatından nasibini almış, ve Papazın Bağı’nda bulunan asırlık dut ve çınar ağaçları katledilmişti.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin açtığı ve Şubemizin müdahil olduğu dava sonucunda söz
konusu gelişmelere zemin hazırlayan imar planı değişikliği ve Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı Otopark
yönetmeliğinin ilgili maddesi iptal edilmiş ve Papazın Bağı kurtarılmıştır.

Kente dair mücadelelerimiz devam ederken, bir yandan da ülke gündeminde sıcak gelişmeler yaşanıyor. 1 Eylül Dünya
Barış günü etkinlikleri hükümetin Lübnan'a asker gönderme niyetini açığa vurmasıyla birlikte yeni bir boyut kazandı. 5
Eylül günü Meclis'te görüşülen asker gönderme tezkeresi, kamuoyunun açık ve yoğun muhalefetine rağmen kabul
edildi. Bölgemizde yoğunlaşarak süren savaş ve yıkım koşulları, bu koşulların hızla yayılması olasılığı, ve halkımızın bu
süreçte doğrudan araçlar olarak kullanılması çabaları, “barış” talebini her zamankinden acil kılıyor.

Savaş ve barış kavramları gündemde kendilerini öne çıkarırken, kendi toplumsal tarihimizin iç savaş ve barışına dair
önemli bir kırılma noktası olan 12 Eylül'ün yıldönümü de yaklaşmakta. 12 Eylül'de TMMOB bünyesinde, Darbe Karşıtı
Platform ile birlikte “Darbeciler Yargılansın” mitingi düzenleneceğini de şimdiden duyuralım.

Barış içindeki kentlerde huzur dolu günler geçirmek dileğiyle…

TMMOB
Mimarlar Odası Ankara Şubesi
39. Dönem Yönetim Kurulu

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Adýna Yayýna Hazýrlayan


Sahibi ve Yazý Ýþleri Müdürü Deniz Aygün, Esin Soydemir

Aylık Yerel Süreli Yayın


TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Bülteni
Nimet Özgönül ayda bir yayýmlanmaktadýr.
Grafik Tasarým 6500 adet basılmıştır. Üyelere ücretsiz dağıtılır.
YAYIN BÝRÝMÝ Harman Þaner Çakmak Burada yer alan yazýlarýn içeriðinin sorumluluðu yazarýna aittir.
Emel Akýn, Kadri Atabaþ, Kaynak gösterilmek koþuluyla alýntý yapýlabilir.
Bülent Batuman, Nuray Bayraktar, Baskı Tarihi: Eylül 2006
Namık Erkal, Serpil Özaloðlu, Konur Sokak No: 4/3 Kýzýlay Ankara
Ebabekir Özmert, Mehmet Saner Telefon: 0 312 417 86 65
Faks: 0 312 417 18 04 Baský
e-posta: info@mimarlarodasiankara.org Matsa Basýmevi
http://www.mimarlarodasiankara.org İvedik Org. San., Matbaacılar Sitesi. 558. Sk. No:42 Ankara
Telefon: (0312) 395 20 54 (pbx)
D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ
içindekiler
4 HABERLER VE DUY URULAR
. KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜM YASA
DOSYA: ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ
12 kuğulu park
TASARISI AFET POLİTİKALARINDA Y ÜKSELEN PARADİGMA: SAKINIM 16
. DİKMEN VADİSİ 3., 4. VE 5. ETAP KENTSEL DÖNÜŞÜM MURAT BALAMİR
PROJELERİ 22
. ULUS PLANI TAMAMLANDI DEPREM TEHLİKESİ VE RİSKİ AÇISINDAN
. MODERN ÇARŞI YIKILDI ANKARA’Y A GENEL BAKIŞ
. 42. DÜNYA PLANLAMA KONGRESİ OKTAY ERGÜNAY
. TÜRKİYE ESTETİK KONGRESİ 24
. DOCOMOMO TÜRKİY E’DE Y AŞANAN SON DEPREMLERİN GÖSTERDİKLERİ VE
. I EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ ETKİNLİKLERİ ANKARA’DA DEPREM TEHLİKESİ
. 5 EYLÜL “LÜBNAN’A ASKER GÖNDERME TEZKERESİ“NE HAYIR SÜLEYMAN PAMPAL
MİTİNGİ
. VAN’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİMARLAR ODASI YÖNETİM ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ 28
KURULU TOPLANTISI BÜLENT ÖZMEN
. TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL ŞUBESİ’NİN 2007 YILI
AJANDA FOTOĞRAF YARIŞMASI “SOKAKLAR” SONUÇLANDI ‘GAZİ’ HAVAGAZI FABRİKASI KÜLTÜR MERKEZİ/ATİNA 34
. DÜNYA MİMARLIK GÜNÜ 2006 FOTOĞRAF YARIŞMASI
“MUTLU YERLER, MUTLU MEKANLAR”
AKROPOLİS’İN Y ANINDA TEKNOPOLİS Y ARATMA
M. NURİ ARIKOĞLU
34 akropolis’in yanında
teknopolis yaratma:’gazi’
. TMMOB MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ ULUSAL AfİŞ havagazı fabrikası kültür merkezi
YARIŞMASI TEKN K B LG LER 37
MİMARİ PROJE MÜELLİFİ SİCİL DURUM BELGESİ
7 SONUÇLANAN VE DEVAM EDEN Y ARI MALAR
. BALIKESİR ÇAMLIK KENTSEL VE MİMARİ TASARIM ULUSAL ÇOCUK VE MİMARLIK 38
PROJE YARIŞMASI KENTLİ OLMAK

8 PAPAZIN BAĞI KURTULDU B L NMEY EN ANKARA 40


96’LAR APARTMANI
10 BÜY ÜK ANKARA OTELİ ELVAN ALTAN ERGUT - BİLGE İMAMOĞLU

12 KUĞULU PARK - KAVŞAK DEĞİL, METRO


BASIN AÇIKLAMALARI 42
D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ “ANKARA”NIN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR

14 EKİM’DE ANKARA’DAYIZ

D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ
VAN (TUŞPA), DOĞAL VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ,
38 çocuk ve mimarl k
kentli olmak
GÖLÜNÜ(DENİZİNİ), KEDİSİNİ, KALESİNİ, TARİHSEL
YERLEŞMELERİNİ GELECEK KUŞAKLARA AKTARARAK BARIŞIN VE
UMUDUN KENTİ OLABİLİR

BASINDA M MARLIK 46
GEL R G DER TABLOSU 48
4 5
......... .........
haberler

Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Kentsel Ulus Planı Tamamlandı 42. Dünya Planlama Kongresi
Dönüşüm Yasa Tasarısı “Kentsel Dönüşüm" projeleri üzerine odaklanmış
Türkiye'nin gündemini bir süredir Ulus Projesi Dünyanın her yerinden şehir ve bölge
Türkiye'nin gündeminden düşmeyen “Kentsel meşgul etmektedir. Ankara Büyükşehir Belediye planlamacıları eylül ayında İstanbul'da bir araya
Dönüşüm” konusu uzunca bir süredir Şubemizin Başkanlığı İmar Daire Başkanlığı, Ulus Tarihi Kent geliyor. Uluslararası Şehir ve Bölge Plancıları Tüm coğrafi, kronolojik, resmi, ideolojik ve politik
gündeminde ağırlıklı olarak yer almayı sürdürüyor. Merkezini “Ankara Tarihi Kent Merkezi Yenileme Birliği (ISOCARP) tarafından her yıl farklı çeşitlilik ile 'öteki' modernizmler üzerine
Son olarak Yerel Yönetim Araştırma, Yardım ve Alanı Proje” işi olarak ihaleye çıkartmış ve ihaleyi ülkelerde düzenlenen Dünya Planlama odaklanacak olan 9. Uluslararası DOCOMOMO
Eğitim Derneği (YAYED) ile birlikte oluşturduğumuz İstanbul'dan bir firma üstlenmiştir. Kongreleri'nin 42'ncisi, bu yıl eylül ayında Konferansı 27-29 Eylül 2006 tarihleri arasında
Kentsel Dönüşüm Komisyonu kentsel dönüşüm yasa İstanbul'da gerçekleştirilecek. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık
Bugün ise 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel
tasarısını mercek altına almıştır. Eylül sonuna kadar Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir Fakültesi'nde gerçekleştirilecektir.
teknik, hukuki, ideolojik çözümlemesinin yapılacağı Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun” ve Bölge Planlama Bölümü'nün ev sahipliğini
konu, Ekim ayı içerisinde Mimarlık Haftası doğrultusunda Ankara Büyükşehir Belediyesince üstleneceği kongre, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,
kapsamında kamuoyuna sunulacaktır. Kentsel Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir
Dönüşüm özelinde Türkiye İmar Düzeninin
yürütülmekte olan “Ankara Tarihi Kent Merkezi 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri
Yenileme Alanı Projesi” tamamlanmıştır. Konu ile Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası,
irdelendiği çalışmalar ilk aşamada kitapçık haline ilgili tanıtım toplantısı Büyükşehir Belediyesi Beykoz Belediyesi, Küçükçekmece Belediyesi ve
getirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması tarafından 31 Ağustos 2006 tarihinde saat: 14.00'de Türkiye Tarihi Kentler Birliği'nin katkısıyla 14-18 Emek ve meslek örgütleri ile çeşitli siyasi parti ve
ile birlikte Milletvekillerine sunulacaktır. Çalışmanın ASKİ Toplantı Salonunda yapılacaktır. Plan Eylül 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. kitle örgütleri tarafından 2 Eylül 2006 Cumartesi
bir sonraki aşamasında ise Kentsel Dönüşüm incelemelerine başlamış olan Şubemiz, yaptığı Bu yılki teması, “Bütünleşme ve Ayrışma Arasında günü 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla kitlesel
konusunun çok boyutlu ele alındığı bir yayın incelemeler sonucunda çıkan sonuçları bu toplantıda Kentler: Fırsatlar ve Tehditler” olarak belirlenen basın açıklaması gerçekleştirildi.
hazırlanacaktır. dile getirecektir. Yapılan çalışmanın sonuçları ayrıca kongre kapsamında, “Dünya Belediye Başkanları
kamuoyuna sunulacaktır. Zirvesi” de yapılacak. Kurtuluş Parkı Kolej Kavşağında toplanıldıktan
Farklı ülkelerde 40 yılı aşkın bir süredir düzenli sonra Yüksel Caddesine kadar yapılan yürüyüşün
olarak gerçekleştirilen Dünya Planlama ardından gerçekleştirilen basın açıklamasının
Kongreleri'nde, dünyanın farklı bölgelerinde ardından barış türküleri söylendi.
gözlenen kentleşme süreçleri ve kentsel sorunlar
Dikmen Vadisi 3. 4. ve 5. Etap Kentsel Modern Çarşı Yıkıldı
ele alınıyor.
Dönüşüm Projeleri

Dikmen Halkının daveti ile 23 Temmuz 2006 “Kentsel Dönüşüm projeleri" üzerine odaklanmış
tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Türkiye'nin gündemini bir süredir Ulus Projesi Türkiye Estetik Kongresi
Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara meşgul etmektedir. Proje kapsamında, Ulus'ta
Şubesi ile birlikte Şubemiz Dikmen Barınma Hakkı bulunan hepsi bir yarışma sonucu elde edilmiş ve bir
Bürosunu ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyarette dönemi temsil eden, Ankara Hali Binası, Ankara
Dikmen 3. 4. ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesinin Belediyesi Ticaret Evi (Ankara Belediyesi Eski
uygulamaları üzerine İlker Mahallesi sakinleri ile Binası), Ulus Meydanı İşhanı, Modern Çarşı,
görüşme yapılmıştır. Uygulamada yaşanan Anafartalar Çarşısı, Ankara Ulus Meydanı Çarşı ve
aksaklıkları ve sorunları aktaran mahalle sakinleri Büro Binaları'nın yıkılması da gündeme gelmişti. 27-29 Eylül 2006 Tarihlerinde ODTÜ Kongre ve
konu üzerine teknik destek beklediklerini tarafımıza Kültür Merkezi'nde düzenlenecek Türkiye Estetik
iletmişlerdir. Sözleşme yoluyla toplanarak Büyükşehir Belediyesinin Ulus Projesi çerçevesinde Kongresi Türkiye'de ilk kez ulusal kapsamlı bir
projelendirilmeye çalışılan bölgede yaşayan çarşıları yıkma niyeti nedeniyle zor günler yaşayan estetik kongresidir. “Türkiye Estetik Kongresi” 5 Eylül 2006 Salı günü, TBMM'de görüşülen
sakinlerin uygulamalarla ilgili sorunlarına yönelik Ulus Esnafı, Modern Çarşının yanmasıyla, mağdur temel olarak, Türkiye'de sanatlarda ve sanat "Lübnan'a asker gönderme tezkeresi"ne
bilgilendirme toplantıları düzenlenmiştir. Barınma kaldıkları ve çarşının yeniden ayağa kaldırılması üzerine düşüncede çok uzun bir zamanda oluşan hayır Mitingi
Hakkı Bürosunun bu çalışmaları ile ilgili son etkinliği yönünde verilen sözlerin tutulmadığı amacıyla açlık birikimi, farklı alanlarda çalışan sanatçıları, sosyal
26 Ağustos 2006 tarihinde saat 12.30'de Dikmen grevine başlamışlardı. bilimcileri ve felsefecileri bir araya getirerek, tüm
Vadisi Halkının İ. Melih Gökçek'in tehditlerine ve rant Emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla Ankara'da
ülke ölçeğinde belirginleştirmeyi; geleceğe yönelik
projelerine karşı, insanca bir yaşam ve barınma Bugün ise 2003 yılında çıkan yangınla hasar gören biraraya gelen binlerce barış yanlısı "Lübnan'a
tasarılar oluşturabilecek paylaşım, tartışma ve
hakkı için AKP Genel Merkezi'ne yürüyüş olacaktır. Modern Çarşı Binası yıkılmıştır. asker gönderme tezkeresi"ne hayır dedi.
iletişim ortamını yaratarak estetik düşünce
birikimimizi zenginleştirmeyi amaçlamaktadır.
Modern Çarşı Binasının sağlam olduğuna dair statik DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TEB, TDB, TURMOB
“Türkiye Estetik Kongresi”, aynı zamanda, 2007
raporun olmasına rağmen binada yıkım çalışmalarına gibi emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla, 5 Eylül
yılında, yine ODTÜ'de yapılacak “XVII. Uluslararası
başlanması esnafın tepki göstermesine yol açmıştı. 2006 Salı günü, TBMM'de görüşülen "Lübnan'a
Estetik Kongresi” öncesinde, tüm düşünür,
Esnaf temsilcileri, bugüne kadar birçok kez Ankara asker gönderme tezkeresi"ne hayır demek için,
araştırmacı ve sanatçılarımızın bu uluslararası
Büyükşehir Belediye Başkanından randevu talep aralarında çeşitli siyasi parti ve derneklerin de
buluşmaya en etkin biçimde katılmaları için bir ön
etmelerine rağmen bir sonuç alamamışlardı. bulunduğu binlerce barışsever Ankara'da Kurtuluş
değerlendirme ve hazırlık olanağı da yaratacaktır.
Parkı'nda toplandıktan sonra düzenli kortejlerle
Ziya Gökalp Caddesine kadar yürüdü. Burada,
düzenleyici kuruluşlar adına ortak basın açıklaması
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul
tarafından okundu.
6 7
haberler sonuçlanan yarışmalar devam eden yarışmalar

Shinkenchiku Konut Tasarım Yarışması 2006: “Plan-sız Konut”


Van'da gerçekleştirilen Mimarlar Odası Dünya Mimarlık Günü 2006 Fotoğraf Yarışması Balıkesir Çamlık Kentsel ve Mimari Tasarım Teslim Tarihi : 11.09.2006
Yönetim Kurulu Toplantısı Ulusal Proje Yarışması
“Mutlu Yerler, Mutlu Mekanlar” AR (Architectural Review) Uluslararası Genç Mimarlar Ödülü
2006
TMMOB Mimarlar Odası 40. Dönem Merkez Yönetim Teslim Tarihi : 12.09.2006
Kurulu Toplantısı 11-13 Ağustos 2006 tarihlerinde Balıkesir Çamlık Kentsel ve Mimari Tasarım Ulusal
Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanan
Genel Merkez ve Şube yöneticilerinin katılımı ile Van Proje Yarışması 6 Ağustos 2006 tarihinde Mimarlar Odası İzmir Şubesi Ulusal Afiş Yarışması
Dünya Mimarlık Günü bu yıl 2 Ekim Pazartesi günü sonuçlanmıştır. Yarışma için 112 adet şartname satın
Şubesinin ev sahipliğinde yapıldı. Van Merkezi, Teslim Tarihi : 15.09.2006
kutlanıyor. Uluslararası Mimarlar Birliği tarafından alınmış olup; yarışmaya 38 adet proje katılmıştır.
Akdamar Adası, Eski Van Kenti ve Gürpınar ilçesine
bugün için belirlenen tema ise; “kentler, umudun Değerlendirme sonucunda jüri 3 ödül, 5 mansiyon ve 3 Shahneshin Foundation, 2006 Uluslararası 'Shrinkage' Ödülleri
yapılan teknik gezi ile Akdamar Kilisesi, Gevaş
mıknatısları”. Temanın seçilme sebebi, kentlere olan adet satınalma ödülü vermiştir. Yarışmanın ödül töreni Teslim Tarihi : 15.09.2006
Selçuklu Mezarlığı, Örnek Geleneksel Van Evi, Hüsrev
yoğun göçün gözardı edilemeyecek boyutlarıdır. ise 14 Eylül 2006 tarihinde saat 16:00'da Balıkesir
Paşa Külliyesi, Van Kalesi, Eski Van Kenti, Çavuştepe Antalya Varsak Belediye Binası Bölgesel Mimari Proje
ve Hoşap Kalesi gezildi. 12 Ağustos günü yapılan 1950'de dünya nüfusunun üçte biri kentlerde Devrim Erbil Çağdaş Sanat Müzesi'nde
yaşarken, 50 yıl sonrasına gelindiğinde bu oran gerçekleştirilecektir. Yarışmanın sergisi ise yine bu Yarışması
Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda teknik gezi Teslim Tarihi : 15.09.2006
kapsamında yapılan değerlendirmelerin ardından, Van yüzde elliye çıkıyor. 2050 yılı için öngörülen ise üçte mekânda 31 Ağustos – 9 Eylül tarihleri boyunca
Kenti ve Havzası ile ilgili olarak Van (tuşpa), doğal ve iki oranına ulaşması. Kentleri bir çekim merkezi sergilenecektir. Yarışmanın kolokyumu 14 Eylül Dünya Mimarlık Günü 2006 Fotoğraf Yarışması: “Mutlu Yerler,
kültürel zenginliğini, Gölünü (denizini), kedisini, olarak işleyen bu Çarşamba günü saat 17:00'da Balıkesir Salih Tozan Mutlu Mekânlar”
kalesini, tarihsel yerleşmelerini gelecek kuşaklara seneki tema Çok Amaçlı Kültür ve Sanat Merkezi'nde Teslim Tarihi : 15.09.2006
aktararak barışın ve umudun kenti olabileceğini bağlamında gerçekleştirilecektir. Yarışmada derece alan projeler ise:
vurgulayan bir basın açıklaması yapıldı. Mimarlar Odası TC MSB Savunma Sanayii Müsteşarlığı Yeni Hizmet Binası
İzmir Şubesi Ulusal Mimari Proje Yarışması
“kentlerde insanları Teslim Tarihi : 26.09.2006
Basın açıklamasına www.mimarlarodasiankara.org
adresinden ulaşabilirsiniz. mutlu eden yerler, AG Leventis Sanat Galerisi Mimari Tasarım Yarışması, Nicosia,
mekanlar” üzerine Kıbrıs
bir fotoğraf Son Başvuru Tarihi : 26.09.2006
yarışması
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nin düzenlemektedir. Prag Ulusal Kütüphanesi Uluslararası Tasarım Yarışması
2007 Yılı Ajanda Fotoğraf Yarışması Elde edilecek Projelerin Postalanma Tarihi : 29.09.2006

“Sokaklar”sonuçlandı eserlerin, bu yıl 2- 9


Ekim tarihleri
“Etik Arayışı”: Uluslararası Mimari Tasarım Yarışması 2006
Teslim Tarihi : 02.10.2006
arasında kutlanacak
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin yeni yıl olan Dünya Mimari ve Kentsel Tasarım Yarışması, Gürcistan
ajandasında yer alacak fotoğraflar için geleneksel Mimarlık Haftası Teslim Tarihi : 09.10.2006
olarak düzenlediği fotoğraf yarışmasının sekizincisi etkinlikleri
sonuçlandı. Silverline – 2006 Mutfak Tasarım Yarışması
kapsamında Teslim Tarihi : 13.10.2006
“Sokaklar” konulu fotoğraf yarışmasına; yurtdışından sergilenmesi
ve yurtiçinden 255 katılımcı tarafından toplam 1356 amaçlanmaktadır. 10. Aga Khan Mimarlık Ödülleri
adet fotoğraf gönderildi. Şeniz Kabadayı, Güven Teslim Tarihi : 15.10.2006
Bilgi için: info@izmimod.org.tr
Birkan, Hilmi Etikan, İlteriş Tezer ve Aras Neftçi'den Paris Yeni Mahkeme Binası Uluslararası Kentsel Tasarım Fikir
oluşan seçici kurul tarafından yapılan değerlendirme 1. ÖDÜL (46791 RUMUZ NUMARALI PROJE)
Elif Çelik Mimar, Ceren Hancıoğlu Mimar, Ceyda Yarışması
sonucunda 41 adet fotoğraf eşdeğer ödüle değer Teslim Tarihi : 16.10.2006
Özbilen Peyzaj Mimarı, İlker Aksoy Y. Mimar, Esra
bulunmuştur. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Ulusal Afiş Doğan Mimar, İpek Yürekli, Y. Mimar, Deniz Aslan, Y. Can Alüminyum Öğrenci Proje Yarışması
2007 yılı ajandasının kapağı için, 110369 rumuzuyla Yarışması Mimar, Arda İnceoğlu, Y. Mimar Teslim Tarihi : 01.11.2006
yarışmaya katılan Hürriyet Necdet Aydoğan'a ait
“Mardin Sokakları” isimli fotoğraf seçilmiştir. 2. ÖDÜL (78533 RUMUZ NUMARALI PROJE) “Küçük Ölçekli Sürdürülebilir Bir Spor Merkezi” Uluslararası
Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanmakta olan Ali Muslubaş Y. Mimar, Ayşegül Kuruç Ada Mimar, Aslı Öğrenci Tasarım Yarışması
Seçilen fotoğrafların yer alacağı serginin açılışı ve ödül Dünya Mimarlık Günü'nün bu yılki etkinlikleri Doğan Mimar, Murat Polat Y. Mimar, Teslim Tarihi : 10.11.2006
töreni 4 Ekim 2006 Çarşamba günü saat 19.00'da, çerçevesinde Mimarlar Odası İzmir Şubesi Ulusal Afiş
Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası'nda Yarışması düzenliyor. Yarışma, mimarlık mesleğine veya 3.ÖDÜL (48527 RUMUZ NUMARALI PROJE) Konya Şube'nin 1.Ulusal Fotoğraf Yarışması: “Kimliksiz
gerçekleştirilecektir. mimara neden gereksinim duyulduğunun topluma D. Ümit Yücel Y. Mimar, Aysu Akalın Başkaya Y. Mimar, Mimari”
anlatılmasını ve “Mimarlık nedir? Mimar kimdir?” Çiğdem Yücel Y. Mimar, Uğurtan Aybar Y. Mimar, Gül Teslim Tarihi : 17.11.2006
Sergi 1 Aralık 2006 Cuma günü saat 18.00'e kadar sorularına aranacak yanıtlarla, toplumun herhangi bir Sayan Atanur Y. Peyzaj Mimarı, Ülkü Duman Y. Peyzaj
Kentle Buluşma Noktasını Öğrenciler Tasarlayacak:
kesiminin kolaylıkla algılayabileceği ürünler elde Mimarı, Aslı Dural Kent Plancısı
Çuhadaroğlu Holding ALU 2006 Proje Yarışması
edilmesini hedefliyor. Seçici Kurul tarafından ödül Teslim Tarihi : 22.11.2006
almaya hak kazanan ve sergilenmeye değer bulunan
afişler, açılacak olan bir sergiyle tanıtılacak ve Mimarlar
Not: (Yarışma Asli Jürisi olan Han Tümertekin 'in sağlık nedeni ile Chungcheongnam-Do Kamusal Yönetim Kenti Master Planı
Odası tarafından düzenlenecek etkinliklerde jüri çalışmalarına katılamayacağını bildirmesi sebebiyle, yedek jüri
kullanılacak. birinci sırada bulunan Turgut Çıkış jüri değerlendirme çalışmalarına Yarışması, Kore
katılmıştır) Teslim Tarihi : 05.01.2007

Yarışmanın son teslim tarihi: 15 Ağustos 2006. "H2Ouse - Suda Yaşam": Corus Mimarlık Öğrencileri Proje
Yarışması
Teslim Tarihi : 18.05.2007
8 9

Papazın Bağı Kurtuldu…


dayanarak Papazın Bağı'nda bulunan 22 adet dut ve
çınar ağacının kesilmesine sebep olmuştur. Üzülerek
belirtmek isteriz ki, yetkili kurum ve kuruluşlar bu
asırlık ağaçların bir firma tarafından ticari amaç
uğruna katledilmesini engelleyememişlerdir.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
ve TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi
tarafından, 13.03.2004 tarihinde katledilen
ağaçlarla ilgili Aymet İnşaat yetkilileri ve
sorumluluğu bulanan kamu görevlileri hakkında suç
duyurusunda bulunulmuştur.

Bu sürece paralel olarak yine, 2004 yılında 6. İdare


Mahkemesi'ne, Uğur Mumcu Caddesi, 5464 ada 21
parsele ait 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin
ve dayanağı olan Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin
hazırladığı Otopark Yönetmeliği'nin geçici 5.maddesi
uyarınca belirlenen uygulama esaslarının
5.maddesinin f bendinin iptali ve yürütmenin
durdurulması istemi ile dava açılmıştır. 08.03.2006
tarihinde duruşma yapılmış, 17.03.2006 tarihinde
verilen kararla hem 1/1000 ölçekli imar planında
yapılan değişiklik hem de Ankara Büyükşehir
Belediyesi'nin hazırladığı Otopark Yönetmeliği'nin
geçici 5. maddesi uyarınca belirlenen uygulama
esaslarının 5.maddesinin f bendi iptal edilmiştir.

Çağdaş kent yaşamı altyapısı (ulaşım, kanalizasyon,


temiz su temini, atıkların uzaklaştırılması vb.) ile
birlikte kültürel ve sosyal donatıların bulunduğu
alanları gerektirir. Sağlıklı kentler projelerinde ise
kentlilerin çağdaş yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak
yeşil alanlar üzerinde önemle durulur. Başkent
Ankara'nın merkezinde yer alan yeşil alan ve
rekreasyon alanlarının sayısı ve yüzölçümlerinin
azlığı imar ve şehircilik esaslarına dayanmamakta,
devam edeceğini tüm Ankaralılara ve kent
rant odaklı gelişen kent merkezindeki çarpık ve
yöneticilerine duyuruyoruz.
plansız yapılaşmanın sonucundan doğmaktadır. Bu
dava ile rant odaklı yaklaşımlardan bir tanesi daha
Bugün Kuğulupark'ta, yeşile zarar verilmeden elde
yargı yoluyla durdurulmuş bulunmaktadır. Papazın
edileceği söylenen, ancak Ankara Büyükşehir
Bağı tekrar kentlilerin olmuştur. Ancak, bilimsel
Belediyesi'ne “tecavüz etme” hakkı veren,
gerçeklere ve hukukun üstünlüğüne inanmayan kent
bilimsellikten uzak şehircilik ilkelerine ve kamu
yöneticileri karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz,
yararına aykırı kararların aynı yolla iptal edilmesi için
bugüne kadar tanınmayan/uygulanmayan başka
de uğraş vermekteyiz. Meslek Odaları olarak,
Çankaya Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlıklarına TMMOB Çevre Mühendisleri Odası yargı kararlarının olduğunu da… Bu nedenle bu
bilimsel ve teknik bilgimize dayanarak kentlilerin
Ankara Şubesi'nin açtığı ve TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin müdahil olduğu Papazın Bağı ile aşamada yapılması gereken, yargı kararının
haklarını kentlilerle birlikte savunmaya, Başkent
ilgili dava kazanılmıştır. Söz konusu davanın konusu 1.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescilli Papazın uygulanması, yasal olmayan otopark inşaatının
Ankara'yı sağlıklı, çağdaş bir kent haline getirmeye,
Bağı'nın yan parselinde yer alan Uğur Mumcu Caddesi, 5464 ada 21 parsele ait 1/1000 ölçekli imar planı yıkımının sağlanmasıdır. Bizler konu ile ilgili
çağdaş kent ortamına zarar veren her türlü
değişikliğinin ve dayanağı olan Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı “Otopark Yönetmeliği'nin üzerimize düşeni yapmaya devam edecek, yargı
uygulamaya dur demeye devam edeceğimizi
geçici 5.maddesi uyarınca belirlenen uygulama esaslarının 5.maddesinin f bendinin iptali ve yürütmenin kararlarının bir an önce uygulanarak yıkımın
kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.
durdurulması idi. başlatılması için ilgili idarelere başvuracağız. Ve
konunun takipçisi olacağız.
29-08-2006
Papazın Bağı, kent merkezinde, betonlaşmanın içerisinde sıkışıp kalmış, ancak Ankaralıların 50 yıldır uğrak
yeri olan yaklaşık 13 000 m2'lik bir rekreasyon alanıdır. Papazın Bağı 1994 yılında sahibi olan Kuloğlu ailesi Yargı kararı ile hükme bağlanan Papazın Bağı'nda
tarafından Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na başvurularak, 1. Derecede Doğal SİT Alanı elde ettiğimiz başarıyı, bugün talan edilmek istenen
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara
olarak tescil edilmiştir. 2004 yılında Çankaya'da Uğur Mumcu Caddesi ile Kuleli Sokağı'nın kesiştiği köşede pek çok alanda da elde edileceğimize inanıyoruz.
Şubesi
Aymet İnşaat tarafından Otel inşaatına başlanmış, devam eden inşaat Papazın Bağı sınırlarına kadar Ankara'nın yaşanabilir bir kent olası yönünde
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi
bilimsel, teknik ve hukuksal mücadelelerimizin
10 11

Büyük Ankara Oteli Ankara kentinin geçmişi Roma Dönemine kadar


dayanmakta ise de Başkent olması dolayısıyla
öncelikle Cumhuriyet dönemi kimliği ile öne çıkar.
Cumhuriyet dönemimizin önemli Cumhuriyet dönemi içerisinde kentin gelişimi
modern mimarlık miraslarından incelendiğinde hükümet binalarının yoğunlaştığı Ulus
biri olan Büyük Ankara Oteli’nin semti 1920'li 1930'lu yılların önemli bölgesini
özgün cephesini değiştiren bir oluştururken, bu dönemde açılmış olan Atatürk
tadilat projesi yapılmaktadır. Bulvarında 1950'li yıllarda Türkiye Büyük Millet
Meclisi ile birlikte çeşitli hükümet binalarının ve
Söz konusu binanın modern
prestij yapılarının konumlandığı gözlemlenmektedir.
mimarlık mirasımızın önemli
Bu binalardan en önemlilerinden bir tanesi de hiç
eserlerinden birisi olması şüphesiz Büyük Ankara Otelidir.
dolayısıyla tescillenmesi
yönünde Ankara Kültür ve Büyük Ankara Oteli Atatürk Bulvarı üzerinde Büyük
Tabiat Varlıklarını Koruma Millet Meclisi'nin karşı sırasında yer almaktadır. Bu
Kurulu’na başvurulmuştur. konumuyla, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ankara Palas
Oteli'nin dönemin Ulus'ta yer alan Meclis binası ile
Büyük Ankara Oteli’nin kurduğuna benzer bir ilişkiyi yeni Meclis binası ile
Tadilat Projesi kurmaktadır. Emek İşhanı'ndan sonra bulvar
üzerindeki yüksek yapılanmanın ilk örneklerindendir.
Müellifleriyle toplantı
yapılarak tadilat
Yapıda 180 oda ile 316 yatak kapasite sağlamak
projesi hakkında üzere tasarlanan 14 oda katı, restoran, gece kulubü,
görüşme fırsatı balo salonları, çay salonu, lobi ve yüzme havuzu gibi
bulunmuştur. işlevlerin rampalarla bağlanan üç seviyeye
Yapılan olumlu yerleştirildiği zemin kat, barın açıldığı teras katı ve
görüşme en üst katta da açık mutfak olarak düzenlenen
neticesinde tadilat restoran yer almaktadır. Tüm katlar tamamen
projesi mekanik havalandırmalıdır. Otelin mobilyaları Ankara
Müelliflerinin iyi Marangoz Okulu öğrencileri tarafından yapılmıştır.
niyetli çabaları
İkinci Dünya Savaşı sonrasında etkin olan uluslar
ile
arası mimarlık biçiminin sade prizmatik bloklarına
değiştirilmiştir. tezat olarak dar açılı geometrinin ürettiği hareketli
Hazırlanan bir biçimlenmeye sahip olan yapı “organik” olarak
proje tekrar isimlendirilen yaklaşımı örneklemektedir. Bu tavır
Şubemize sadece binanın ana formunda değil, girişteki sivri
iletilecektir. saçaklar gibi detaylarda da tekrarlanır. Cephelerdeki
çeşitlenme ve alüminyum güneş kırıcıların getirdiği
hareketlilik de aynı plastik arayışın izleridir.

Bina ünlü mimar Marc Saugey'in önemli yapıtları


arasında yer almakta, uluslararası mimarlık tarihi
literatüründe önemli binalar sınıfında yer almaktadır. alınmış mıdır? Bu projeye imza atanlar 1950'li
Bina Türkiye'de modern mimarlık dilinin önemli yıllarda yapılan bu yüksek kaliteli tasarımın kentin
sembollerinden bir tanesidir. Ancak Çelikler İnşaat içerisindeki öneminin ve kent tarihimizin bir parçası
tarafından binanın özgün kimliğine zarar veren olduğunun farkında mıdır? Mimarlık tarihimizde ve
Cumhuriyet dönemimizin önemli modern mimarlık miraslarından biri olan tadilatlar yapılmaya çalışılmaktadır. Binanın yanında kentimizde böylesi öneme sahip olan binanın
Büyük Ankara Oteli’nin özgün cephesini değiştiren bir tadilat projesi bulunan bina ile uyumlu hale getirilme çalışmaları korunması yönünde Şubemiz çeşitli girişimlerde
yapılmaktadır. Söz konusu binanın modern mimarlık mirasımızın önemli sürmektedir. bulunmuş, çalışmalara başlamıştır. Kent tarihimizin
eserlerinden birisi olması dolayısıyla tescillenmesi yönünde Ankara Kültür silinmemesi yönünde Mimarlar Odası Ankara Şubesi
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurulmuştur. Bugün burada gün geçtikçe silinen Cumhuriyet çalışmalarına ve kent belleğini silmeye çalışan
Döneminin özgün mimarlık yapıtlarından birinin de anlayışla mücadeleye devam edecektir. Bu
Büyük Ankara Oteli’nin Tadilat Projesi Müellifleriyle toplantı yapılarak Büyük Ankara Oteli olmaması yönünde gerekli kapsamda öncelikle binanın tescillenmesi için
tadilat projesi hakkında görüşme fırsatı bulunmuştur. Yapılan olumlu çalışmaları yürütmekteyiz. Yetkilileri buradan bir kez Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna
görüşme neticesinde tadilat projesi Müelliflerinin iyi niyetli çabaları ile daha uyarmak isteriz. Binada yapılmak istenen başvurulduğunu ve konunun takipçisi olunacağını
tadilatlar için binanın tasarımcı mimarlarından izin belirtmek isteriz.
proje değiştirilmiştir. Hazırlanan proje tekrar Şubemize iletilecektir.
12 13
KUĞULUPARK TRAFİK ADASI OLMASIN!

Kavşak Değil, Metro İstiyoruz!


KUĞULU KATLI KAVŞAĞI İLE ATATÜRK BULVARI OTOBAN HALİNE GELECEK
KUĞULUPARK TRAFİK ADASI OLACAKTIR

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yapılmakta olan yürütülecek kazı ve inşaatlar yeraltı suyu
Kuğulu kavşağı alt-üst geçidi ve bölgedeki yeni seviyesinde değişikliklere ve vadi taban suyunun
trafik düzenlemesi projesi, Ankaram Platformuna daha da derine inmesine neden olacaktır. Bu durum
üye Odaların meslek gruplarınca incelenmiştir. Bu doğal olarak yeraltı suyundan beslenen ağaçların
inceleme sonucunda yapılacak projenin ve trafik kurumasına neden olacaktır.
düzenlemesinin hem bölge, hem de Ankara
açısından telafisi çok zor kayıplara yol açacağı, trafik Yapılacak kavşak düzenlemesi sonucu en fazla
açısından ise bölgeyi daha sorunlu hale getireceği zararı görecek olan kesim yayalar olacaktır.
tespit edilmiştir. Bugün için mevcut kavşakta ışıklı hemzemin geçitler
yoluyla karşıdan karşıya geçme olanağı olan
Katlı kavşak düzenlemesi, Ankara ve yayaların, yapılacak katlı kavşağın yol açacağı
Kavaklıdere'nin en önemli simge ve anı kesintisiz akım nedeniyle hareketleri büyük ölçüde
mekanı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olan kısıtlanacak, karşıdan karşıya geçmeleri tehlikeli ve
Kuğulupark ve yakın çevresine büyük zarar çok güç duruma gelecektir. Alt geçitlerin
tamamlanması halinde trafiğin durmaması için hem
verecektir.
Atatürk Bulvarı'nda hem de Cinnah Caddesindeki
Projedeki alt geçişler, Park kenarına yakın
ışıklı yaya geçitleri kaldırılacak, yayaların karşıya
durumdaki 20 metreye kadar kökleri genişleyen
geçişi çok tehlikeli duruma getirilecek, ya da yine
ağaçların köklerini biçerek bu ağaçların
onlarca basamaklı üst geçitlere mahkum edilecektir.
kaybedilmesine neden olacaktır.

Kuğulupark'ın çevresinde kesintisiz trafik akımı


Proje trafik açısından zincirleme sorunlar
amaçlandığından Kuğulupark'a yaya olarak erişim yaratacaktır.
zorlaşacak, Park akan trafik içinde küçük bir adaya Bu kavşakta kesintisiz olarak akıtılmaya çalışılan
dönüşecek, yoğun yaya sirkülasyonu nedeniyle yaya araç trafiğinin, Atatürk Bulvarı üzerinde takip eden
kazaları ve ölümleri gerçekleşecektir. diğer noktalardaki sinyalli kavşaklarda ve yaya
Kuğulupark'a dinlenmek için gelen Ankaralılar, artan geçitlerinde durması gerektiği dikkate
trafik nedeniyle şimdikinden iki-üç kat daha fazla alınmamaktadır. Bu kavşakta büyük maliyetle
egzos dumanı ve gürültüyle karşılaşacaktır. yapılan katlı geçişle kesintisiz akıtılacak trafik,
sinyalli yaya geçitlerinde ya da her zaman tıkalı olan
Proje alanında yaşanacak jeolojik-jeoteknik Akay Kavşağında tekrar durmak zorunda kalacaktır.
Bu düzenleme, Kızılay'ın ve Tunalı'nın kilitlenmesine
ve hidrojeolojik etkiler için yeterli
neden olacak, Belediye Yönetimi Kızılay'ı yaya
araştırmaların yapılıp yapılmadığı geçişlerine kapatmak için kendi eliyle yeni bir
bilinmemektedir. gerekçe daha yaratacaktır.
Katlı kavşak düzenlemesi, Ankara ve Kavaklıdere'nin en önemli Her kentsel projede olduğu gibi bu düzenleme

simge ve anı mekanı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Kuğulupark


projesinde de geleceğini önemli oranda etkileyen
Taşıtların yaptığı taşıt-kilometre oranı
temel jeolojik-hidrojeolojik-jeoteknik parametreler
artmıştır.
ve yakın çevresi büyük zarar görecektir araştırılmamıştır.
Kent içindeki trafik düzenlemelerinin temel amacı
Fotoğraf Onur Mat

Kuğulu Park Seğmenler ve Botanik Parkı dere “trafiği akıtmak” değil, “trafik güvenliğinin
yataklarının kesişim noktasında yer almakta ve 6 artırılması” ve yapılan “araç-kilometrenin
metre derinlikten itibaren yeraltı suyunun varlığı azaltılması”dır. Cinnah Caddesi ve Atatürk
bilinmektedir. Bu nedenle proje kapsamında Bulvarının tek yön olarak düzenlenmesi sonucunda
hem trafik güvenliği azalmış, hem de araçların
14 15
yaptığı araç-
kilometre aşırı bir Gaziosmanpaşa gibi semtler Atatürk Bulvarına
şekilde artmıştır. ulaşamamakta, Tunalı Hilmi Caddesinden Esat
Örneğin, Uğur
Mumcu Caddesi
yönünden gelen
Caddesine, oradan da Mithatpaşa Caddesi ile
Sıhhiye'ye yönlendirilmektedir. Kentin bu
alanlarından gelenlerin, Kızılay ve Eskişehir Yolu
KORU-MA(!) KURULU
araçların Atakule koridoruna ulaşması çok zorlaşmaktadır.
kavşağına
ulaşmaları için Otobüs durakları ve toplutaşım yolcuları
eskiden Çankaya dikkate alınmamıştır
Caddesi’nden Projeyle Kuğulupark önündeki otobüs durakları
800 metre yol kat tamamen ortadan kaldırılmakta, otobüsler hiç
ederek gitmeleri dikkate alınmamaktadır. Fiziki sınırlamalar sebebiyle
mümkünken, yeni durak cepleri trafik şeritlerine dönüştürülmekte,
düzenlemeyle otobüs durağı olarak da kullanılan kaldırımlar
taşıtların önce yayalara bile yetmeyecek kadar daraltılmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı
önünden Atatürk Kavşakta kazalar artacaktır
Bulvarından Atatürk Bulvarının yer altı geçişiyle artan eğimlerde
Kuğulupark oluşacak yüksek hızlar sebebiyle kaza ve hasar
kavşağına kadar risklerinde ciddi artışlar olacaktır. Ayrıca yaya
inmeleri ve sonra hareketinin çok yoğun olduğu bu bölgede ve
Cinnah Tunalıhilmi Caddesinde yaya kazaları ve ölümleri
Caddesi’nden görülecektir. Bilimi ve çağdaş yaklaşımları hiçe
yukarı çıkarak sayan Büyükşehir Belediyesi, gerçekleşmesi
Atakule'ye muhtemel kazaların sorumlusu olacaktır.
ulaşmak için 2800
metre yol Proje, çağdaş yaklaşımlara aykırı olup kamu
yapmaları kaynakları israf edilmektedir
gerekmektedir. Çağdaş ulaşım politikalarının temel ilkesi, otomobil
Kent içinde taşımak değil, insan taşımaktır. Bugün, gelişmiş
yapılan bu ülkelerin büyük kentlerinde bu yaklaşım dikkate
gereksiz taşıt- alınmakta ve toplu taşıma sistemleri
kilometre geliştirilmektedir. Büyükşehir Belediye Yönetimi, 13
artışları, gereksiz yıldır Ankara'nın metro hatlarını bitirmek yerine,
akaryakıt kamu kaynaklarını, ulaşım uzmanlarının yanlış
tüketimi, yollarda olduğunu ısrarla vurguladıkları katlı kavşaklara ve
geçen zaman, defalarca yapıp-bozarak genişlettiği yollara
gürültü, hava savurmuştur. Kaynaklarımız Belediye Yönetimi
kirliliği ve artan tarafından keyfi biçimde israf edilmektedir.
kazalar şeklinde
ortaya "Sözde hızlı trafik" için yapılacak bu kavşak için
çıkmaktadır. vergilerimizle yarattığımız trilyonlarca liralık kamu
kaynağı çağdaş yaklaşımlara aykırı biçimde
Yeni harcanacaktır. Bu kavşak yerine, otobüs
düzenleme ile sistemlerinin geliştirilmesi, toplutaşımanın
kentin merkezi ucuzlatılması ve basit trafik düzenlemeleri
alanlarına (sinyalizasyon, faz ayarlamaları, adalama, vb.) ile
erişim trafiği çok daha ucuz ve akılcı yöntemlerle yönetmek
zorlaşmaktadır mümkündür.
Düzenleme
Belediye yönetimini kavşak inşaatını derhal
sonucunda birçok
durdurmaya, Ankaralıların sesine kulak vermeye,
koridordan kentin
kaynakları şu anda gündemde olan en önemli toplu
merkez alanlarına
taşım projesi olan metroya yönlendirmeye, kenti
ulaşılması, ya da
otoyol haline getirecek düzenlemelerden
kentin
vazgeçmeye çağırıyoruz.
merkezinden ve ana koridorunda kentin çeşitli
kesimlerine erişilmesi zorlaşmaktadır. Örneğin
Polonya Caddesinin tek yön düzenlenmesi
ANKARAM PLATFORMU
sonucunda İran Caddesi ve arkasındaki Küçükesat,
12 17

D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ Stratejisi'nin belirlediği beş öncelikli hedefin düzeyde afet olasılıklarına karşı direnç
yalnızca biri afet sonrası etkinliklerle, dördü ise geliştirme, risk azaltma ve yerel toplulukları
risklerin önceden belirlenip azaltılması ile ilgilidir. güçlendirme yöntemleri
Bunları yineleyen Hyogo Eylem Çerçevesi de · Ermenistan 2001-2 (Sismik Korunma Yasası,
(2005-2015) önümüzdeki on yılda önceliklerin: Çevre Eğitimi ve Halkın Bilgilendirilmesi Yasası,
Sivil Savunma Yasası): Entegre yaklaşım

AFET POLİTİKALARINDA · ‘sakınım çabalarının, sürdürülebilir gelişme


programlarının ayrılmaz bir parçası durumuna
· Kanada 2004 (Kamu Güvenliği ve Risk Önleme
Projeleri Geliştirme Programı, PSEPC):

YÜKSELEN PARADİGMA:SAKINIM
getirmek’, Kademeli sorumluluklar düzenlemesi; zararların
karşılanmasında kişi başına ilk $ bütünüyle yerel
· ‘bunlara her ölçekteki programlarda yer vermek’, yönetime ait, ikinci $’ın yarısı, üçüncü $’ın %75'i
merkeze ait vb.; Risklerin azaltılması
D E P R E M L E R Ü L K E S İ T Ü R K İ Y E ' D E T U T U M L A R V E İ S TA N B U L TA R T I Ş M A L A R I
· ‘toplumsal dirençliliği artırmak üzere, her özendiriliyor; farklı düzeylerdeki yönetimlerin
düzeydeki kurum, işleyiş ve kapasiteleri katılımı ile yürütülen büyük ölçekli sakınım
güçlendirmek’ olduğunu belirlemiştir. projeleri
· Yunanistan 2003 (Sivil Korunma Yasası 3013):
Geliştirilen ortak söylem, tehlike etkilerini Bakanlıklararası koordinasyonu sağlayan bir
zayıflatmak için ‘sakınım planlamasının Müsteşarlık; Sektörel planlarda riskler; Kentsel
kurumlaşmasını’, ‘entegre, çok-sektörlü ve somut’ alanlarda doğal tehlike haritaları ve risk azaltma;
eylemleri, ‘sakınım etkinlikleri için düzenli kaynak Risk azaltma için ayrı bütçe; kapsamlı ulusal risk
Murat Balamir, ODTÜ
ayırmayı’ zorunlu görmektedir. Bu görüşle, ‘Sakınım haritası, vb.
Planlaması’nın uygulanması ve kurumlaştırılması · Japonya 1961 (Afet Önleme Temel Yasası):
girişimleri, acil durum çalışmalarına göre daha Yıllık bütçenin %5'i risk azaltma amaçlı
verimli sonuçlar getirir. Küresel ölçekte sakınım yatırımlara ayrılmakta; Afet Yönetimi ile sorumlu
etkinliklerini desteklemek, sakınım için yapılan Devlet Bakanı; Merkez Afet Yönetim Kurulu;
İstanbul'a ilişkin son aylarda yoğunluk kazanan sürdürülebilir kalkınmanın bir önkoşulu olarak Özel sektör ve bireylerin sorumlulukları yasada
tartışmalar, bu kentin asıl gündemini arka plana tanımlayarak, güçlü bir adanmışlık ve etkin bir harcamaları verimli kılmak, dirençlilik kültürünün her
düzeyde yaygınlaşmasına ön ayak olmak, risk tanımlı; tehlike haritaları 1/25 000-2 500; Risk
atmış görünüyor. İstanbul, bilimin ve teknolojinin küresel program geliştirme çabalarına azaltma bilgi platformu;
tarihte daha önce sahip olmadığı olanaklar ve bilgi girmişlerdir(1). Kobe (2005) Konferansı'na katılan azaltma yöntemleri içeren sakınım politikaları
tanımlayıp somut etkinliklerde bulunmak, bu · AB 2005 (ESPON Doğal Tehlikelerden
birikimiyle, yakın gelecekte karşılaşılacak şiddetli bir ülkelere yöneltilen sorular, hedeflenenleri yeterince Kaynaklanan Riskler Araştırması): Çoklu risklerin
deprem tehlikesinin yeterli bir kesinlikle belirlenmiş açıklamaktadır (2). Bu soruların en anlamlıları dört yöndeki gelişme göstergelerini tanımlamak, başarılı
uygulamaları tanıtmak, paydaşları ortak mekansal değerlendirmesi; risk yönetimi AB
olduğu bir mega-kenttir. Bu büyük tehlike karşısında ana başlıkta toplananabilir: bütünleşmesinde araç; Sakınım planlamasının
en iyimser varsayımlarla hesaplanabilen kayıp • Siyasal ve Kurumsal Adanmışlık: Risk davranışlara yönlendirerek sakınım uygulamaları için
sinerjiler yaratmak, Deklarasyon’un üzerinde tüm AB politika ve programlarına entegre
tablosu bile ülke bütünü için ürkütücü bir yıkım azaltmaya özgü bir politika/strateji/yasa var edilmesi ve 2007-2013 döneminde sakınım
niteliğindedir. Bunun üst yönetimlerce bir olağanüstü mı? Risk azaltmada su kaynakları, arazi durduğu başlıca konulardır. Bu yaklaşıma ulusal
düzeyde öncelik verenlerin belirmesi gecikmemiştir. planlamasının ulusal programlarda yer alması;
durum olarak değerlendirilmesi ve toplumun tüm kullanımı, sağlık, çevre, eğitim, planlama ve Sakınım planlaması konusunda el kitapları; vb.
kesimlerinin sorumluluk paylaşmaya çağrılıp eyleme finans konularından sorumlu bakanlıkların Bunda önde gelenlerin, afetlere ilişkin yasa ve
itilmesi için özendirici yöntem ve güçlü uygulamalara koordinasyonundan sorumlu bir organ var mı? kurumsal yapılanmalarını son yıllarda sakınım
yer verilmesi gerekir. İstanbul'da bu yüksek olasılıklı Risk azaltma işleri için ayrı bir bütçe var mı? etkinliklerine yönlendirmiş oldukları, yeni kavram ve Türkiye'de ise, 1999 acı deneyimlerinden sonra,
büyük tehlike karşısında neler yapılmakta olduğu, Risk azaltma etkinliklerine STK, özel kesim, mekanizmalar geliştirdikleri izlenmektedir: tehlikelere karşı önlemler alınması gereği görülmüş,
yalnız İstanbul ve Türkiye için değil, evrensel bir üniversiteler, medya katkıda bulunuyor mu? · ABD Sakınım Yasası 2000 (Public Law 106- ancak kapsamlı bir sakınım anlayışı
önem taşımaktadır. Öyle ki, bugün İstanbul, Sektörel gelişme planlarında risk azaltma 390): Sakınım Planlaması; Sakınım Fonu; Kamu- geliştirilememiştir. Getirilen ‘deprem sigortası’ ile
toplumların büyük tehlikeler öncesinde neler yöntemleri yer alıyor mu? Özel Kesim Ortaklıkları; Bütünleştirilmiş Tehlike ‘yapı denetimi’ kısmi düzenlemeleri bir sakınım
yapabildiklerinin incelenmesi açısından ender • Risk Tanımlama: Ulusal tehlike haritaları var Haritaları; Maliyet-Etkin Sakınım Yöntemleri; kültürü yaratmak şöyle dursun, ayrı sorunlar ve
bulunabilecek bir toplumbilim araştırma ortamı mı? Ne amaçla kullanılıyor? Bunlara dayalı risk, Güvenli Arazi Planlama ve Yapılaşma Yöntemleri; karşıt eğilimler yaratılmasına yol açmıştır. Ulusal
sunmaktadır. Üstelik bu durum, uluslararası direnç kapasitesi tespitleri bulunuyor mu? Sakınım Planı Hazırlama Kılavuzları; Yerel Deprem Konseyi'nin uyarılarına karşın (2002),
kuruluşlar, bilim ve üstyönetim çevrelerince bir • Risk Bilgi Yönetimi: Ulusal bilgi sistemi var mı? Topluluk Sakınım Planları; Kamu-Özel Sakınım depremler ülkesi Türkiye'nin büyük risk havuzları
zihinsel değişimin yaşandığı bugünlerde ortaya Eğitim-öğretim programları var mı? Araştırma İşbirliği; Güvenli Arazi Planlaması; Öncelikli Tesis oluşturan kentleri için öngörülebilen, yalnızca 5272
çıkmaktadır. Yükselen paradigma, olası tehlikeler merkezleri ve üniversiteler risk azaltmaya ve Kuruluşlar, vb. sayılı Belediye Kanunu (2005) 53. maddesinde,
karşısında 'arama-kurtarma/ çadır-battaniye-ceset katkıda bulunuyor mu? Risk azaltmaya yönelik · Yeni Zelanda 2002 (değişik Sivil Savunma terim ve vurguları yanlış, içeriği belirsiz, bilgiye
torbası ve yara sarma' gibi reaktif işlerin hazırlıkları düzenli bilgilendirme kampanyaları var mı? Yasası): Risk yönetimi; risk belirleme ve ölçme; dayanmayan bir düzenleme olmuştur. Bu hükmün
yerine, önceliği risklerin savuşturulması aktif • Risk Yönetimi Uygulama ve Araçları: Risk risk iletişimi; maliyet-etkin risk azaltma düzeltilmesi ve içeriğinin doldurulması kapsamlı bir
çabalarına, yani 'sakınım' (mitigation) çalışmalarına azaltmaya yardımcı çevre yönetimi araçları ve yöntemleri; yerel topluluklara etkin roller çalışmayı beklemektedir. Öte yandan, Bayındırlık ve
vermektedir. finansal yöntemler var mı? verilmesi; süreçlerin değerlendirilmesi, vb. İskan Bakanlığı ‘internet sitesi'nde duyurulan
· Güney Afrika 2002 (Afetler Yasası): Yerel ve (09.02.2006) ‘Afetler Kanunu Tasarısı Taslağı’,
Bu sorular, kalkınma sürecinin bugüne kadar fazla merkezi yönetimlerin birlikte oluşturduğu kurullar, geleneksel merkezci yaklaşımla yalnızca ‘yara
Uluslararası Kuruluş ve Çevrelerin Yöneliş ve afet etkilerini önleyici bir ‘Ulusal Afet Yönetimi sarma’ etkinliklerini düzenlemektedir. Taslak, yeni
Önceliklerinde Değişmeler önem verilmemiş yönleri bulunduğuna işaret
etmektedir. Bu yaklaşım, ülke-bölge-kent Çerçevesi’ paradigmadan nasibini hiç almadığı gibi, Deprem
düzeylerinde önlemler almayı, kıt kaynakları · Avusturalya 2002 (COAG Raporu): Sakınım Şurası sonuçlarını da göz ardı etmiştir. Oysa Şura’yı
Uluslararası kuruluşlar ve kimi ilgi grupları 1990'lı düzenleyen, uluslararası toplantılara katılan,
sakınmayı ve dirençli bir toplumsal gelişmenin programına 45 milyon $; risk azaltmaya öncelik
yıllarda başlayarak, doğal afetlere karşı özellikle 'risk sorumluluklar üstlenen ve herhalde protokollere
uygulama araçlarını geliştirmeyi hedefler. Yokohoma veren beş yıllık bir reform paketi
azaltma', daha doğru bir terimle 'sakınım' önlemlerini
· İngiltere 2004 (Sivil Sakınım Yasası): Her imza koyan yine aynı Bakanlık’tır.
18 19

düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.


4. Toplumun sakınım girişimlerine paydaş Kenti kendine özgü karmaşık riskler içeren bir sistem
kılınamaması, hazırlanan proje ve olarak gören planlama yaklaşımı ise, bu yaklaşımları
uygulamalarda ilgili kesimlere, yerel eleştirir. Öncelikle, riskli yapıları belirlemede izlenen
topluluklara ve katılım süreçlerine yer yöntemlerin bilimselliği tartışmalıdır. Bu girişimlerde,
verilmemesi ciddi bir yetersizliktir. Deprem yapı birimlerinin oluşturduğu yakın çevre riskleri ve
tehlikesine karşı her ölçek ve kapsamda önlem kentin bir bütün sistem olarak yarattığı riskler
almada ilgili kesimlerin temsil edildiği çalışma görmezden gelinmektedir. Kat mülkiyeti yasasını
biçimleri henüz geliştirilebilmiş değildir. Yapılan zorlayan uygulamalar yargıyı yorar ve çok sayıda
proje ve uygulamalar eski alışkanlıklarla davacı yaratır. Ayrıca, bu büyük ölçekli iş ortamının
tepeden inme, yönetimlerce hazırlanıp hangi ayrıcalıklı kesimler için yaratıldığına dikkat
yürütülen, tek bakış açısına ait çalışmalar etmek gerekir. Piyasa aracılığıyla önlemler
niteliğindedir. Oysa deprem ortak bir düşünmenin sakıncası ise, bütünlüğü gözden
tehlikedir; Sorumluluk ve maliyetlerin yalnızca kaybetmek ve varlıklı kesimlerin daha iyi korunduğu
yönetimlerce üstlenilmesi yerine, sakınım düzenlemelerle yetinmeyi kabullenmektir. Bu
çalışmalarında herkesin rol aldığı bir reçeteler “Parası Olan Korunur” önerisinden başka
seferberliğe dönüştürülmesi bir temel bir bilgelik taşımamaktadır. Oysa önemli olan ilke,
gereksinmedir. Kısacası İstanbul depremden risk azaltma yatırımları ve sakınım önlemlerinin
korunma çalışmaları, bir sakınım planı adalet ve etkinlikle dağılımıdır.
bulunmaksızın, gelişigüzel yürümektedir. Bu
atalet ve yetersizliklerin gerisinde ise, bugün
için uzlaşmaz görünen üç ayrı yaklaşım Plancı yaklaşım, çok sayıda kentsel 'risk sektörü'
tanımlanabilir. Bunlar kısaca 'teknik hizmet bulunduğunu ve bunların ayrı ayrı ve birarada
yaklaşımı', 'piyasa yaklaşımı' ve 'kapsamlı denetlenmesi gerektiğini savunur. Ancak bu denetim
planlama yaklaşımı'dır. yalnızca yönetimler tarafından doğrudan yerine
getirilecek bir işlev değil, toplumu harekete
geçirmek ve ortaklıklar geliştirmekle yürütülecek bir
İstanbul'da Çarpışan Üç Karşıt Tutum etkinliktir. Dolayısıyla her sektörde ilgili kesimlerin
İstanbul'da Yapılanlar ve Yapılamayanlar yapılan girişimlerde dört temel yetersizlik biraraya getirilerek risk azaltacak uzlaşmaların ve
“İnsanları öldüren binalardır” özdeyişi ile öncelikli protokollerin düzenlenmesi özendirilir. İDMP bu
gözlenmektedir: çareyi yapı stokunun güçlendirilmesinde gören
Ülkenin en büyük risk havuzu olan İstanbul'da 1. Çeşitli kuruluşlarca 'proje' tanımı altında sektörleri, ilgili taraflar ve gerekli girişim (proje)
yaklaşım, Türkiye'de üç koşulun ivedilikle yerine dizileri ile tanımlamıştır. Ekonomik yaşamda nasıl az
yürütülen etkinlikler ise, bugün çok sayıda yanlışa yürütülen çalışma ve uygulamalar büyük ölçüde getirilmesini yeterli görür. Önce bir yapı güçlendirme
boğulmuş görülmektedir. Büyükşehir Belediyesi bağımsız ve kısmi girişimlerdir. Bunlar, bir ana çok bağımsız, kendi iç işleyiş ve ilişkiler bütünlüğüne
teknik yönetmeliği hazırlanmalı, ikinci olarak sahip faaliyet dallarını farklı sektörler olarak irdeliyor
tarafından hazırlatılan, tehlike ve olası kayıpları fikre sahip olmak ve tutarlılığı sağlanmış bir yapılarda güçlendirme girişimlerini engelleyen kat
belirleyen JICA çalışması ve bunu izleyen 'İstanbul eylemler bütününün aşamalarını oluşturmak ve politikalar geliştiriyor isek, bir kentteki riskler
mülkiyeti rejiminin 'malikler oybirliği' koşulu bertaraf topluluğunu da işlevsel açıdan, yürütme ve uygulama
Deprem Master Planı' (İDMP), 'Kentsel Sakınım şöyle dursun, ilişkili bile değildirler. Konuyu edilmeli, ayrıca taşınmaz ve bağımsız bölüm
Planı'nın neleri kapsaması gerektiği yolunda bir saptıran ve kamufle eden projeler, gereksiz açılarından, ilgililerini ve izlenecek politikaları
sahiplerine elverişli krediler sağlanmalıdır ki, belirlemek üzere nedensellik bağları gözetilerek risk
açılım sağlamıştır. Bu iki çalışma, eksikleri de olsa, harcamalara, tehlikelerin küçümsenmesine ya güçlendirme teknik hizmetlerini verecek meslek
kapsamlı ve öncü girişimler olmuştur. Büyükşehir da yanlış algılanmasına yol açarlar. Bunlar, sektörlerine ayırmak ihtiyacı vardır. İstanbul'da
grubuna yeterince geniş bir talep yaratılabilsin. Kimi deprem tehlikesi karşısında belirlenen başlıca
yönetiminin burada göstermiş olduğu gayretler birbirini inkar eden, felsefe ve amaçlarda ters 'lobi'ler bu koşulları bugün neredeyse tamamlama
küçümsenemez. Ne var ki, bu çalışmalar düşen projelerdir. kentsel risk sektörleri şunlar olmuştur: 1. Makro-
noktasına getirmişlerdir. Form ve Büyüme Eğilimleri Riskleri; 2. Kentsel Doku
operasyonel bir yol haritası ile sonuçlandırılmamış, 2. Bugün İstanbul'da deprem konusunda
konu büyük ölçüde sahipsiz bırakılmıştır. yürütülen girişimler, bir zamanlama Riskleri; 3. Tehlikeli Kullanımlar; 4. Uyumsuz
öngörüsüne göre değil, tesadüflere, fırsat ve Piyasa araç ve etkinlikleri ile çözümler arayanlar, Kullanımlar; 5. Üretkenlik Kaybı Riskleri; 6. Açık
parasal olanaklara, iş yapar görünme yalnızca bir meslek grubundan ibaret kalmayıp, özel Alan Yetersizlik Riskleri; 7. Acil Durum Görevlisi
Acil durum hazırlıklarının yapılmasından yasa gereği girişimci kesim ve kuruluşları kapsayan bir başka Tesisler; 8. Yapı Stoku ve Altyapı Kaybı Riskleri; 9.
Valilik sorumludur. Ancak olası afetin, konvansiyonel ihtiyaçlarına, dışarıdan yapılan karar ve
telkinlere göre gündeme gelmektedir. geniş cephe oluşturur. Erken uyarı sistemleri, Özel Risk Alanları/Yapılar (tarihi ve kültürel miras);
hazırlıklar kapsamını aşması olasıdır. Daha da depremde yıkıntı altında kalanları tespit eden 10. Acil Durum Senaryoları Özelinde Riskler; 11.
önemlisi, acil durum hazırlıkları ile 'sakınım' 3. Deprem ve afetler konusunun ulusal savunma
niteliğinde yaşamsal özellikte olduğu çok kez cihazlar, sismik izolatörler, çelik kafes yataklar, acil Yönetsel Yetersizlikler, vb. Bu sektörlerin herbirinde,
çalışmalarının birlikte ele alınması gereği vardır. durum araç gereçleri, 'güvenli alanlar'da geniş kesimleri harekete geçirecek politikalar ve
İstanbul'daki durumdan görev çıkaran TSK, dile getirilmesine karşın, hangi sakınım işlerinin
gerektiği konusunda karar verecek bir otorite gerçekleştirilen 'güvenli' yeni yapılar, piyasa uygulama yöntemleri geliştirmek, bunları üst
Türkiye'de görülmedik ayrıntıda hazırlık planları eğilimlerine yanıtlar veren girişimlerdir. Algılanan düzeyde (sakınım planı kapsamında) entegre etmek,
yaparak güçlerini zinde tutma çabasındadır. Ancak oluşturulamamıştır. Öte yandan, bu yaşamsal
konuda yapılacak işlerin yabancı kuruluşlar riskler, piyasada yeni talepler demektir; Bu taleplere planlı yaklaşımın asıl etkinliğidir. İkinci bir etkinlik
asıl hedef, olası kayıpları şimdiden katlanılabilir piyasa cevap verecektir. Deprem sigortasını yeterli alanı ise, Zeytinburnu örneğindeki gibi, yüksek risk
düzeylere çekmektir. Bu kurumsal 'sakınım' tarafından dikte edilmesinde yanlış
görülmemiştir. Sakınım önlemleri alınmasında bir çare olarak gören anlayış da temelde piyasa gösteren kent bölgelerinde öncelikli toplu kentsel
çabalarının örgütlenmesi ve yönetimi, otorite ve sisteminin deva sağlayabileceğini savunmaktadır. yenileme girişimlerinde bulunmaktır.
sorumluluğu kimdedir? Bu güncel boşluk büyük bir siyasal hesap verme mekanizmaları yeterli bir
yönlendirici olamamaktadır. Farklı düzeylerde Kamu birimlerine kaynak sağlamakta bile olsa,
karmaşaya, tartışılamadan yürütülen kimi 'derin' Dünya Bankası gibi kuruluşların hangi yetkinlikle
politikalara, ciddi yanlışlara ve adı konulmamış çıkar sakınım işlerinin yerine getirilmesinde, bilimsel Medusa Risklerden Cassandra Risklere:
yaklaşımlara, meşru ve yaptırımlı bir güce ve geliştirdikleri belirsiz kimi proje ve hizmetleri de, bu İstanbul'da Ne Tür Yatırımlar Yapılmalı?
çatışmalarına sahne yaratmaktadır. Günümüzde kapsamda görülebilir.
İstanbul'un deprem kayıplarından korunması için kapsamlı bir şeffaflığa, bunun için yeni
20 21

ve kira giderleri dahil, tüm maliyetler kredi kapsamına farklı mahallelerde hangi mertebelerde olabileceği
alındığı gibi, toplu ve hızlı yapım maliyetleri ayrıca kestirimleri kullanılmıştır. Büyükşehrin en varlıklı
düşürmektedir. Belediye/TOKİ güvenceleri, daha kesimlerinin yerleşim bölgesinde bu hizmet açığının
ucuz toplu kredi sağlayabilmelidir. Faiz oranlarının 9 ağır yaralı için bir yatak düzeylerinde olduğu
%10 ve belki altına indiği, 'mortgage' sistemi ile görülmüştü. Bu bölge tam da 'ikiz kuleler' önerisinin
kolaylıkların yaratıldığı bir dönemde borçlanmaların yapılmakta olduğu alanı kapsamaktadır. Yöneticiler,
çok daha geniş bir kesimin kaçak statüden çıkmasına burada yatırımcılara beş yıldızlı bir hastane yapımı
yol açabilir. Bunların da ötesinde, süreçte önerisinde bulunarak, ya da yapılaşmanın bir
taşınmazların başka ellere geçmesinin önü bölümünün söz konusu açığı kapatacak biçimde
kesilmekte, mevcut kiracıların hakları korunmaktadır. projelendirilmesi önkoşulunu koyarak Cassandra
Toplu fiziki düzenleme ve finans, kentsel tasarım sendromunu aşabilirler. Kaldı ki, bu tür uluslararası
çevre kalitesi, toplumsal yapılanma, ulaşım, otopark hizmet veren bir sağlık tesisi getirilerinin İstanbul'da
konularında da önemli nitelik gelişmelerine kapı diğer yatırımlardan da üstün olacağını göstermek
açmakta, başarılı tasarım örnekleri ile kent kimliğinin olasıdır. Yatırımlara onay verilirken İstanbul'un
yeniden biçimlenmesi fırsatlarını getirmektedir (4). deprem hazırlıklarına da katkı sağlanabilir. Söylenen
her sözde, toplumu ya uyarmakta ya da riskleri
Gündemi tersine çevirmek ve öncü örnekleri unutturmaktayız; Verilen her kararda, riskleri
ödüllendirmek üzere Devlet'in özendirici bir girişimi artırmakta ya da azaltılmasına hizmet etmekteyiz;
ile, bu tür ortaklıklara ve borçlanma programlarına Atılan her adımda, toplumu katılıma özendirmekte,
katılanların borç yüklerinin üçte birinin kamu ya da kente ve tehlikelere yabancılaştırmaktayız.
tarafından üstlenildiği varsayılsa, aylık borç ödemeleri Özetle, İstanbul'da yapılan yatırımların: 1. riskleri
100-150YTL düzeyine inecektir. Bu kaynakla ilk artırmayan, 2. toplumu örgütleyen, 3. başka
yıllardaki altyapı maliyetleri karşılanarak süreçte kaynakları harekete geçiren özelliklerde olmasına
kolaylıklar sağlanabilecektir. Bu tür bir desteğin özen göstermek zorundayız.
yaratılması için kampanyalara başvurulabilir. Örneğin,
Türkiye'nin 'tsunami'zedeler için yürüttüğü başarılı İstanbul, tarihi deprem tehlikesine karşı tarihe
kampanya ile sağlamış olduğu kaynakla, İstanbul'da geçecek bir davranışla, bir ana 'Sakınım Planı'nda ve
yenileme gerektiren yapı stokunun en az üçte biri alt projelerinde herkesin rol almasını ve toplumun
Toplumsal davranışlar açısından risklerin algılanması kuşkulu kimi projeler dikte etmesi, Medusa riskleri harekete geçirilebilmelidir. Böylelikle, İstanbul'da söz risk sektörleri temelinde örgütlenmesini sağlamak
ve değerlendirmesinde çok farklı tutum ve tepkiler ortamına güzel örneklerdir. Medusa riskleri ile baş konusu toplu yenilemelerin özendirilmesinde ivme zorundadır. İstanbul Sakınım Planı, tehlikelere karşı
gözlenebilir. Bunlar, içinde yer aldıkları senaryolara etmenin yolu ise, kent bütününde ya da yerel sağlayan bir yatırım ile daha büyük ölçekli kaynakların Hollandalılara okyanusa direnme projelerini ya da
göre sınıflanarak antik Yunan mitolojisi düzeyde yeni tehlike ve zararlara yol açmayan, toplanmasına yol açılarak, İstanbul'un çirkinleştirilmiş Çinlilere Seddi yaptıran ortak akıl ve ruhun
sembolizmiyle anılırlar (3). Buna göre örneğin, sürdürülebilir yöntemler geliştiren projeler, toplumu çehresi iyileştirilebilir. Bu tür katılımlı projeler için benzerine sahip, bütünlüğü olan ve tarihe mal olacak
toplumun aşırı duyarlılık gösterip tehlikeleri uyaran ve katılımını sağlayan şeffaf süreçlerdir. AB'nin, yurt dışı kuruluş ve STK'ların doğrudan bir mega girişimdir.
'olduğundan büyük görme' eğiliminde bulunduğu, katkıları alınabilir.
bunlarla kolay başetme yöntemleri varken, fevri ve Aşırı riskli yerler Medusa-hassas alanlardır. Bu
aşırı davranışlar gösterdiği, ya da kimi kesimlerin alanlarda, mevcut yapılaşmanın toplu olarak NOTLAR
işine geldiği biçimlerde durumu yorumlama İstanbul'da hiçbir tehlike ve sorun yokmuş gibi
yenilenmesini ve yerel toplulukların ortaklıklar 1. BM 'Doğal Afet Etkilerini Azaltma Uluslararası Onyılı'
yatkınlığı, Medusa risklerinin yer aldığı ortamlardır. davranıp riskleri artıran, başka söylemler geliştirerek (1990-2000), 'Yokohama Stratejisi ve Güvenli bir Dünya
oluşturmalarını özendiren ve gerekirse zorlayan gündemi işgal eden, ya da bu konudaki toplumsal
Karşıt bir senaryo ise, Cassandra riskleriyle projeler Medusa ile başedebilir. Zeytinburnu'nda için Eylem Planı' (1994), Milenyum Deklarasyonu
tanımlanır. Bu kez toplum, belirsizlikler taşıyan ya da örgütlenmeyi baltalayan, toplumsal atalet ve (2000), OECD Raporu (2003), BM Genel Kurul kararı
yürütülen araştırmalar, en yoğun kaçak aymazlığı pekiştiren girişimler Cassandra riskleri (2003) ile gerçekleştirilen ve Türkiye'nin de katılmış
uzun dönemde gerçekleşmesi olası tehlikeleri apartmanlarla yapılaşmış bölgelerde bile toplu
'küçümseme ve görmeme' eğilimindedir. ortamını tarifler. İstanbul'a dünyanın ünlü mimarlarının olduğu 'Afetleri Azaltma Dünya Konferansı', ya da
yenileme (yaklaşık bin konut) ve güvenli yapılaşma davet edilerek projeler yaptırılması, korunma kısaca 'Kobe Konferansı ve Hyogo Deklarasyonu'
Cassandra'ya geleceği görme yetisi verilmiştir ama biçimleri ile önemli mekan ekonomileri elde önlemlerini desteklemek yerine (Boğaz geçişi, kara (2005), UNDP Raporu (2005), Hyogo 'Ulusların ve
aynı zamanda kendisine kimsenin inanmamasını edilebileceğini ve yoğunlukların (%15-20) Toplulukların Doğal Afetlere Dirençliliğinin Geliştirilmesi
sağlayan bir lanet ile birlikte! Günümüzde tünelleri vb) riskleri artıran büyük altyapı projelerine
artırılabileceğini göstermiştir. Fiziki olabilirlik yanında Eylem Çerçevesi 2005-2015' bu çabaları belirleyen
Cassandra sendromu özellikle küresel iklim, girişilmesi, kimi dış sermaye sahiplerinin limanlar,
ekonomik, mali, sosyal, yasal ve yönetsel olabilirlik kilometre taşlarıdır.
kimyasallar ve genetik ile bağlantılı konularda Haydarpaşa yatırımları, ya da 'döner kuleler' gibi 2. BM, bu soruların katılımlı bir süreçle yanıtlanmasını
araştırmaları, apartman ölçeği ötesinde yeni yönetsel yatırım önerileri, afet olasılığını gündemde tutmak
yaygındır. birimlerin yaratılabileceğini, bu ortaklıklara özellikle istemiştir. Pek çok ülkenin raporu bu işbirliğini
yerine, toplumu konudan uzaklaştırıp ve yaklaşım düzeyliliğini ortaya koymaktadır. Ne yazık ki
katılanlara 20 yıllık düşük faizli borçlandırma yabancılaştırdıkça Cassandra sendromu Türkiye Raporu bu yaklaşımla hazırlanmadığı için
İstanbul'da yapı stokunun aşırı riskler taşıdığı programları ile çok yönlü maddi yararlar yaygınlaştırılmış olur. soruları bile anlamakta yetersiz kalmakta ve yanıltıcı
yargısına dayanılarak, önerilenleri ve uygulamaları sağlanabileceğini göstermiştir. Ortaklığa katılanlar, bilgiler içermektedir.
bu açıdan irdelemek olanaklıdır. İstanbul nüfusunun yasal statüye, güvenli ve tasarımlı bir çevreye 3. Bu kapsamda Cyclop, Pandora, Demokles, Phytia
dışarı taşınmasının önerilmesi, yapı stokunun bilim kavuşmanın ötesinde, ortalama büyüklükte bir konut İDMP kapsamında yapılan bir değerlendirmede, öngörülen diğer risk senaryolarıdır.
dışı yöntemlerle tek tek taranması, orman ve su için ayda 150-200 YTL bir yüke katlanma İstanbul'un deprem acil durumunda hastane hizmet 4. Balamir, M., Kıral, Ö. et.al. (2005) 'Aspects of Urban
havza sınırlarına aldırmadan yeni konut alanları karşılığında, taşınmazlarının yaklaşık üç kat kapasiteleri ile, ortaya çıkacak olası talebin mekansal Regeneration in Turkey: The Zeytinburnu Project', info
açarak büyük inşaatçı firmalara iş yaratılması, ilginç değerleneceğini görmektedirler. Ayrıca ek yüzölçümü karşılaştırması yapılmış ve ciddi yetersizlikler leaflet, Ünal Ofset, Ankara, 8p; Balamir, M. (2004)
bulunduğu görülmüştü. Mekansal analizde, ağır 'Restructuring Urban Society for Seismic Mitigation', in
bir 'idrak' ile hükümetten 60 milyar dolar edinme, işletme maliyetlerini sıfırlama, ucuz sigorta
yaralılar için hizmetin acil durum koşulları altında en 'Disasters and Society: From Hazard Assessment to
yaratılmasının talep edilmesi, Dünya Bankası'nın ve vergi bağışıklıklarından ve çok sayıda başka
geç 10 dakika içinde hastaneye erişim sağlaması Risk Reduction', Center for Disaster Management and
hepimizi borçlandırdığı kaynaklarla geçerliliği özendirici etkenden yararlanmak olanaklıdır. Taşınma Risk Reduction Technology, University of Karlsruhe, D.
öngörülmüş, bu talebin yapı stoku özelliklerine göre
Malzahn and T. Plapp eds., Logos Verlag, Berlin,
Germany, 339-348; Balamir, M. (2002) 'Kentsel
İyileştirme Girişimlerinin Gündeme Alınması ve
18 23

D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

DEPREM TEHLİKESİ VE RİSKİ


AÇISINDAN ANKARA'YA GENEL BAKIŞ

Oktay Ergünay, Jeofizik Yüksek Mühendisi, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Önceki Genel Müdürlerinden

zayıf zeminler üzerinde, deprem yönetmeliklerine kayıpların belirlenmesi) ancak genel kabuller dikkate
Ankara ilinin deprem tehlikesi ve riski hakkında bilim aykırı olarak yapılmış olan yapılarda önemli hasar ve alınarak yapılmaktadır (2). Bu nedenle de Ankara'nın
insanları arasında dahi zaman zaman farklı anlayış 1972 tarihli Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında, kayıplara yol açması kaçınılmazdır. deprem riski, tehlike sabit olmasına rağmen,
ve yaklaşımlardan doğan tartışmalar yaşanmaktadır. kent merkezi (merkez ilçe) 4ncü derece deprem araştırmacıların senaryo depremi, farklı türdeki
Bu yazı yeni bir tartışma başlatmamak için değil bölgeleri içerisine dahil edilmiş ve yapılacak Ayrıca, il merkezi içersinde mevcut olan, Çubuk yapıların hasar görebilirlikleri, yerel zemin
yalnızca bir durum tespiti yapmak amacıyla yapılarda, o tarihte yürürlükte olan 1968 tarihli Ovasını sınırlayan ve 30 Aralık 2004 tarihinde 4.4 koşullarının hasar üzerindeki etkileri gibi faktörler
hazırlanmıştır. deprem yönetmeliği hükümlerine uyulması zorunlu büyüklüğünde bir deprem meydana getirerek konusunda kabulleri farklı olduğu için çok farklı
hale getirilmiştir. Ancak, kent merkezinin deprem Ankara'lıları korkutan normal faylar, Elmadağ, sonuçlara ulaşabilmektedirler.
İlin deprem geçmişi incelendiğinde,tarihi dönemlerde bölgeleri içerisine alınmasına o tarihte yapı Mogan, Eymir gölü civarındaki faylar, Ayaş,
1050, 1668, 1685 yıllarında il hudutları içersinde maliyetlerinde artışlara yol açacağı gerekçesiyle, Beypazarı, Keskin, Güdül ve son olarak ta 31 Yerel yönetimler, yapı denetim kuruluşları yetkilileri
çeşitli hasar ve kayıplara yol açan depremler olduğu başta yerel yönetimler olmak üzere, bazı meslek Temmuz 2005 günü 5.0 büyüklüğünde bir deprem ve yapı müteahitlerinin unutmaması gereken tek
görülmektedir. Yakın geçmişte ise, 19 Nisan 1938 odaları şiddetle karşı çıkmış ve maalesef 1980'li üreten Bala fayları, Ankara ili hudutları içerisinde gerçek, kent merkezindeki yapıların, yerel zemin
Kırşehir ve özellikle de 1 Şubat 1944 Bolu- Gerede yılların ortalarına kadar merkez ilçede deprem aktif olan faylar arasında sayılabilir. Ancak koşullarının etkisinin hiç olmayacağı var sayılsa
depremlerinin Ankara ili hudutları içerisinde önemli yönetmeliklerinin uygulanması yerel yönetimlerce uzunlukları kısa olan bu fayların, 6 büyüklüğünün dahi, önümüzdeki 50 yıl içersinde yüzde 90 ihtimalle
can ve mal kayıplarına yol açtığı bilinmektedir. Bu ihmal edilmiştir. üzerinde deprem üretmeleri mümkün ağırlıklarının en az yüzde 10-20'si arasındaki bir
depremde İlin Çamlıdere, Kızılcahamam, Beypazarı, görülmemektedir. yatay kuvvetle sınanacağı gerçeğidir.
Ayaş ilçeleri ve köylerinde 125 kişi hayatını 1996 tarihinde, deprem tehlikesinin belirlenmesi
kaybetmiş, 153 kişi yaralanmış ve 1450 yapı yık,lmış yöntemi tamamen değiştirilerek yenilenen ve halen Ankara için yukarıda özetlenen deprem tehlikesi Gerek proje ve gerekse yapım aşamasında,deprem
veya ağır hasar görmüştür. Kent merkezinde ise yürürlükte olan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına esas alındığında, en olumsuz sonuçlar doğurabilecek yönetmelikleri ve yapım kurallarına uyulmadan
can kaybı olmamış, ancak Kale civarı, Altındağ, göre; Ankara ili topraklarının yüzde 8'i birinci senaryo depremini dikkate aldığımızda, bu depremin yapılmış olan yapıların, böyle bir yanal yükü
Mamak ve o tarihte yeni gelişmekte olan Yenişehir derece,yüzde 21'i ikinci derece, yüzde 32'si üçüncü 1944 yılında olduğu gibi, Ankara'nın 90 km yıkılmadan veya ağır hasar görmeden atlatma
ilçelerinde 100'e yakın bina kullanılmaz hale derece ve yüzde 38'i dördüncü derece deprem kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu içerisinde şansları maalesef çok azdır.
gelmiştir. Bunlar arasında DDY İşletme Binası, bölgeleri içersinde yer almaktadır. Başka bir ifade ile olabilecek,7.4 büyüklüğünde bir deprem olduğu
Meydan Palas Oteli, Vilayet Binası gibi önemli il toprakları içersinde yapılacak her yapı deprem görülmektedir. 1944 yılındaki Ankara'nın kent
binalar da bulunmaktadır (1). yönetmeliklerine uygun olarak projelendirilmek ve merkezinde dahi hasarlara neden olan bu depremin, KAYNAKLAR
inşa edilmek zorundadır. Kentin yapı stoğunun yüzde günümüzde Ankara Ovası, Çubuk Ovası gibi yer altı
su seviyesinin çok yüksek olduğu zayıf zeminler 1- O. Ergünay, “Sismik Tehlike ve Risk Açısından
Ankara kent merkezi, geçmişte yaşadığı bu 60'ının kaçak veya imar mevzuatına aykırı olduğu
üzerinde, deprem yönetmeliklerine aykırı olarak Ankara'ya Genel Bakış,” Yer Bilimleri Açısından
depremlere rağmen, 1972 tarihinde yenilenen dikkate alındığında, Ankara'nın deprem açısından Ankara'nın Sorunları Sempozyumu, 12- 14 Aralık
deprem bölgeleri haritası yürürlüğe girene kadar, güvenli bir kent olduğunu iddia etmek imkansızdır. yapılmış yapılardan oluşan, Yenişehir, Demetevler,
1978, Türkiye Jeoloji Kurumu Yayını, s. 88- 93.
1945, 1947 ve 1963 yıllarında yapılan deprem Sincan, Etimesğut, Yenimahalle, Çubuk gibi 2- B . Özmen, “Türkiye'nin Deprem Tehlikesinin Işığı
bölgeleri haritalarında,”tehlikesiz bölgeler ”içerisinde Her nekadar Ankara il merkezi ve yakın civarında yerleşmelerde önemli hasar ve kayıplara yol açması Altında Ankara'nın Depremselliğinin İncelenmesi,”
gösterilmiş ve bu nedenle de 1972 tarihine kadar, büyük depremler üretebilecek faylar yok ise de, 90 – sürpriz sayılmamalıdır (3). İstanbul'da olduğu gibi, Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
kent merkezinde yapılan yapılarda Afet Bölgelerinde 110 km. uzaklıktaki Kuzey Anadolu Fay Zonu, Tuz Ankara için çağdaş yöntemler ve bilimsel veriler Yüksek Lisans Tezi, 1998, Ankara.
Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri Gölü fayı, Eskişehir Fay Zonu gibi aktif faylarda kullanılarak yapılmış bir deprem senaryosu ve mikro- 3- K. E . Kasapoğlu, “Ankara Kenti Zeminlerinin
uygulanmamıştır. meydana gelebilecek, 6 ve daha büyük depremlerin, bölgeleme çalışması olmadığı için, deprem riski Jeoteknik Özellikleri ve Depremselliği,” Jeoloji
(senaryo depreminin neden olacağı tüm hasar ve Mühendisleri Odası Yayını No:54, 2000.
20 25

D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

TÜRKİYE'DE YAŞANAN SON


DEPREMLERİN GÖSTERDİKLERİ VE
ANKARA'DA DEPREM TEHLİKESİ

Süleyman Pampal*

1. Giriş çok ciddi hasarlar gördüğü, can kayıplarının ortaya


çıktığı, Türkiye ve Dünya örnekleri bulunmaktadır.
Türkiye Alp-Himalaya Deprem Kuşağı üzerinde
bulunan, jeolojik, tarihsel ve güncel depremleriyle, çok Tarihsel ve güncel deprem aktivitesi incelendiğinde Şekil 1. Türkiye'nin deprem oluşturan aktif fayları
yüksek deprem tehlikesi altında olduğu bilinen bir de Ankara ve çevresinin yüksek deprem tehlikesi
ülkedir. Dünyaca ünlü, aktif ve büyük deprem yaratan; altında olduğu anlaşılmaktadır. Ne yazık ki bu
Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ve Ege durum hep göz ardı edilerek Ankara'da deprem
oy'unu rüşvet olarak kullanan seçmenlerin işidir. yapılarında da çok ciddi maddi kayıplara neden
Graben Sistemini oluşturan faylarla (Şekil 1) bunların tehlikesi olduğundan düşük gösterilmiş ve
Suç birlikte işlenmektedir. Bunların çoğu yeterli bilgiyle olmuştur. Son depremlerde ortaya çıkan tablo, deprem
dışında pek çok faya bağlı olarak büyük depremler yapılaşma da doğal olarak buna uygun bir şekilde
donatılmadan söz ve insiyatif sahibi olabildikleri için hasarlarına etkiyen faktörleri açık bir şekilde sıralayan
oluşmakta ve ciddi can ve mal kayıpları ortaya gelişmiştir.
hatalar tekrarlanıp durmaktadır. tipik örnekleri teşkil etmektedir.
çıkmaktadır. Kısaca Türkiye yüksek deprem
tehlikesi, ülkede bulunan yapılar ve bu yapılar Ankara'nın yaşadığı en büyük depremlerden biri
2. Ankara'da deprem tehlikesi ve risk
içinde yaşayanlar da yüksek deprem riski 1668 yılı Ağustos ayında Kuzey Anadolu Fayı'na
Aktif fay zonları üzerine yerleşim alanı kurmanın, fay
altındadır. bağlı olarak meydana gelmiş ve önemli can-mal
Ankara kent alanı ve çevresiyle ilgili olarak yapılan hattı üzerine bina yapmanın, yumuşak, gevşek, yeraltı
kayıpları ortaya çıkmıştır. (Ambrasseys and Finkel,
analizlerde deprem riskinin oldukça yüksek olduğu suyu içeren, sıvılaşma potansiyeline, depremi
Türkiye'deki şehirlerin büyük bir kısmı Aktif faylarla 1995) Yakın geçmişte 1938 Keskin Fayının neden
görülmektedir (Çetinkaya ve diğ. 1993) analiz güçlendirme etkisine sahip alüvyal ve dolgu zeminler
kontrol edilen alüvyal ovalar üzerine kurulmuş olup olduğu (M=6.6) Keskin Depremi Ankara'yı
sonuçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir; üzerine, usulüne uygun olmayan binalar yapılmasının
sağlıksız bir şekilde gelişmeye devam etmektedir. Son etkilemiş, özellikle 1944 Gerede Depremi (M=7.2)
ne derecede tehlikeli olduğu ortaya çıkmış;
yıllarda meydana gelen depremlerde, Adana, yine Kuzey Anadolu Fayından kaynaklanan yıkıcı
· Yıllık maksimum büyüklüklerin ortalama değeri
Adapazarı, Erzincan, Dinar, Çay, Bingöl bu durum bir deprem olmuş, Ankara il sınırları içinde 125 can
Ankara için 4.49, İstanbul için 4.83, İzmir için · yer seçiminin,
nedeniyle önemli hasar görmüş yerleşim alanlarıdır. kaybı, 1450 yıkıntı ve 2716 ağır hasara yol
4.76 dır. · mimari projenin,
Alüvyal zeminlerin sıvılaşma potansiyeline sahip açmıştır. (Ergünay, 1984)
· yapıda kullanılan malzeme seçiminin,
olduğu, depremin yıkıcı etkisini önemli oranda
· En sık oluşan yıllık büyüklükler (modal · kalitesiz ve denetimsiz yapı yapmanın
artırdığı, bu gibi yerleşim alanlarındaki yapıların Ankara yerleşim alanı, jeolojik özellikleri
maksimum) Ankara için 3.22, İstanbul için 4.09 acı sonuçları sadece deprem bölgesinde yaşayan
pekçoğunun ayrıca deprem oluşturma potansiyeli bakımından da deprem hasarlarını artırıcı,
ve İzmir için 4.58 olarak belirlenmiştir. insanları değil, bütün toplumu derinden
taşıyan açık ya da örtülü fayların üzerinde durumdadır. Yapılaşmanın “uygun zemine, doğru
bulunduğu bilinen bir gerçektir. yapı” ilkesi gözardı edilerek geliştiği de bilinen bir etkilemiştir.
· 99 yıllık zaman dilimi içinde oluşabilecek
gerçektir. Kent merkezinin önemli bir kesimi çok
maksimum deprem büyüklüğünün değeri de Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de şehir-bölge
Ankara, konumu nedeniyle kuzeyden Kuzey katlı yapılaşmaya uygun olmayan alüvyal ve killi
Ankara için 7.78, İstanbul için 7.92, İzmir için plancıları, mimarlar ve inşaat mühendisleri yapı
Anadolu Fayı, kuzey doğudan Kırıkkale Erbaa Fayı, zeminlerle kaplıdır. Belirtilen zeminlerin depremin
8.07 olarak verilmektedir. olgusuyla doğrudan ilgili olmaları bakımından yıkıcı
doğudan Keskin Fayı, güneyden Tuz Gölü Fayı ve yıkıcı etkisini önemli oranda artırdığı bellidir.
güney batıdan Eskişehir Fay Zonu tarafından etkisini azaltmak için depremle ilgili konuları çok iyi
3. Son depremlerin gösterdikleri bilmek ve gerekenleri yapmak zorundadırlar. Jeoloji ve
çevrelenmiş durumdadır. (şekil 2) Belirtilen faylar, Deprem tehlikesinin riske dönüşmesi ve riskin
aktif olup yıkıcı, büyük depremlere kaynaklık gerçekleşmesi yani doğal bir olayın afet halini jeofizik mühendisliği ile sismoloji bilim dalları ise onlara
Türkiye meydana gelen son dört deprem; !7 Ağustos gereken bilgilerin önemli bir kısmını sağlamakla
edebilecek ölçektedir. Ankara, adı geçen fay alması plancıları, mimarları, mühendisleri
1999 İzmit-Gölcük, 12 Kasım Düzce-Kaynaşlı ve 2002 yükümlüdürler. Kısaca yukarda sayılan meslek grupları
zonlarına 80-100 km mesafede olup, yıkıcı bunlardan daha da önemlisi uzman elemanlara
Sultandağ-Çay ve son Bingöl Depremlerinde 20 000 in ve onları istihdam eden belediyeler deprem konusunda
depremler için de bu uzaklığın fazla olmadığı insiyatif tanımayan yerel yöneticileri, belediye
üzerinde can kaybı oluşurken, 100 000 in üzerinde ağır verimli bir işbirliği yaptıkları taktirde sağlıklı sonuçlara
bilinmelidir. Büyük depremlerin üst merkezine başkanlarını, politikacıları bürokratları ve tabii ki
hasarlı ve yıkık yapı meydana gelmiştir. Ayrıca sanayii ulaşabilirler.
yüzlerce km uzakta bulunan yerleşim alanlarının mevcudun üzerine iki kat izni daha alabilmek için
26 27

Depremde yapı hasarlarını etkileyen faktörler kısa yapılar, az katlı; sıkı kaya zeminler üzerine
ise salınım peryodu uzun çok katlı yapılaşmaya
· Yapının üzerinde bulunduğu zeminlerle ilgili izin verilebilir.
faktörler
· Türkiye deprem bölgeleri haritası daha
1. Zemin oturmaları gerçekçi olarak yenilenmelidir.
2. Sıvılaşma ve kum püskürmesi
3. Zeminin şiddetlendirme etkisi
4. Rezonans · Konuyla ilgili tüm kişi ve kurumlar başkalarını
5. Yamaç ve şevlerde stabilite bozulmaları suçlamaktan vazgeçip, görevlerinin gereğini
kabullenmeli ve sorumluluk duygusu içinde
· Jeolojik faktörler yerine getirmelidir.

1. Aktif faya olan uzaklık · Yerleşim alanlarında öncelikle riski yüksek


2. Bölgenin genel tektonik özellikleri önemli yapılardan başlanmak üzere tüm
yapı stoku belli bir plan dahilinde
· Yapı-zemin bağlantısı, temel sistemi üniversiteler, meslek odaları, ilgili
bakanlıklar ile belediyelerin potansiyelleri
· Üst yapıyla ilgili faktörler birleştirilerek elden geçirilmeli, inceleme,
onarım-güçlendirme çalışmalarına devlet-
1. Mimari özellikler vatandaş işbirliği içinde bir an önce
2. Proje başlanmalıdır.
3. Malzeme seçimi
4. Yapının davranışı
· Belediyelerin öncülüğünde başlatılacak bir
Sıralanan faktörlerin etkisi, yaşanan son çalışma ile yerleşim alanlarında yaşayan
depremlerdeki örnekler incelendiğinde son derecede tüm insanlar, medyanın etkin desteği de
açık şekilde görülmektedir. Gölcük, Adapazarı, sağlanarak deprem öncesi, deprem sırası
Kaynaşlı, Düzce ve Sultandağ-Çay ve Bingöl ve deprem sonrasında yapılması gerekenler
depremlerinde zeminden, tektonik özelliklerden ve konusunda aydınlatılmalıdır.
yapıdan kaynaklanan hasarlar ve bunlara bağlı can
kayıpları son derecede yüksek rakamlara ulaşmıştır. · Deprem ve yapı güvenliği konusunda uzman
eleman yetersizliği açıktır. Bunu gidermek için
Belirtilen faktörlerin yapılaşma açısından mühendis-teknisyen-usta-kalfa-işçi vb. tüm
denetlenmesi, yer seçimi; imar planlarının yapılması, elemanlar depremle ilgili kısa eğitim
ruhsat, izin, denetim vb. tüm aşamalarda birinci proğramlarından geçirilmeli, diploma, sertifika
derecede yetkili ve sorumlu konumunda bulunan vb. belgesi olmayanın sektörde çalışmasının
belediyelerin görevlerini layıkıyla yapmadıkları, konuya engellenmesi konularında belediyeler öncülük
popülist yaklaşımlarla çözüm getirmeye çalıştıkları ve etmelidir.
sonuçta ortaya çıkan ve bu çağda Türkiye'ye hiç
yakışmayan, anormal can-mal kayıplarında baş rolü · Yasa, yönetmelik, yönerge çıkarmak
oynadıkları ortada duran bir gerçektir. yetmez. Önemli olan bunların uygulanması
konusunda titizlik göstermektir. Belediyeler,
uzman elemanları eliyle üzerlerine düşen
2. Sonuç yükümlülükleri eksiksiz yerine
getirmelidirler.
· Türkiye aktif tektonik bir zon üzerinde, sürekli
deprem üreten çok sayıda farklı özellikte faya · Ankara yıkıcı deprem yaratacak aktif fay
sahiptir. Ne ülkenin ne de fayların yerini zonları ile çevrelenmiş olup, bu zonlara 80-
değiştirme şansı da yoktur. Bu gerçek akılda 100 km mesafededir ve adı geçen bu faylar
tutulmalıdır. üzerinde meydana gelecek 6.5 ve daha
büyük magnitüdlü depremlerden can ve mal
· Küçük-büyük kent alanlarının çoğu deprem kayıpları verecek şekilde etkilenecektir.
etkisini artıracak, sıvılaşma potansiyeline
sahip alüvyal zeminler üzerindedir. · Ankara kent alanının önemli bir kısmı
Kentlerin yerini değiştirmek de çok güç deprem etkisini artıracak, sıvılaşma
olduğuna göre, bundan böyle zemine uygun potansiyeline de sahip, alüvyal ve killi
yapı tipleri geliştirilip inşa edilmelidir. zeminlerden oluşmaktadır.

Ankara'nın deprem tehlikesini olduğundan düşük


· Genel kural olarak mevcutların aksine, doğal göstermek doğru bir yaklaşım değildir. Aksine
salınım peryotları uzun olan yumuşak, gevşek, İstanbul ve İzmir'e yakın tehlike ve risk altında
ıslak alüvyal zeminler üzerine salınım peryotları olduğu bilinmelidir.

Şekil 2. Ankara çevresinin aktif fayları


24 29

D O S Y A A N K A R A’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ Şekil 1: Ankara ili Deprem Bölgeleri Haritası

ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ

Bülent Özmen, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi, ozmen@deprem.gov.tr

Bilecik Kireçtaşı (JKb): Bej, pembe, kirli beyaz katmansız ve yatay düzeyler sunan formasyon,
renkte kireçtaşından oluşan birim, kalın ve orta Bozdağ bazaltı üzerinde açısal uyumsuz olarak yer
katmanlı olup, yer yer de belirsiz katmanlıdır. Birimi almaktadır.
oluşturan kireçtaşı, biyomikrit, oomikrit, pelmikrit ve Alüvyon (Qa): Bölgede yaygın alanlar (Kazan,
GİRİŞ mikrit tipindedir. Çubuk) kaplayan alüvyon yüzeylemelerinin yanı sıra,
Ankara kent merkezi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Söğüt Metamorfitleri (Sm): Bölgede yüzeyleyen Bilecik Kireçtaşı (JKb): Bej, pembe, kirli beyaz Sakarya nehri ve Ankara çayı boyunca da
tarafından yayımlanan ve halen yürürlükte bulunan en yaşlı kaya birimi olup, metamorfik kayalardan renkte kireçtaşından oluşan birim, kalın ve orta yataklarının durumuna göre artan genişlikte alüvyon
Türkiye Deprem Bölgeleri haritasında IV. derece oluşmaktadır. Söğüt metamorfitleri, muskovit-kuvars katmanlı olup, yer yer de belirsiz katmanlıdır. Birimi örtüleri yer almaktadır. Bunlar, yer yer çok ince kum,
deprem bölgesinde yer almaktadır (Gencoğlu, vd., şist, serisit-klorit kuvars şist, muskovit epidot oluşturan kireçtaşı, biyomikrit, oomikrit, pelmikrit ve mil ve kil yaygılı, laminalı, kırışıklı, büzülme çatlaklı
1996) (Şekil 1). Ankara il sınırları içindeki alanın % kuvars şist, aktinolit-Muskovit-albit-kuvars şist, mikrit tipindedir. taşkın ovası fasiyesinde oluşuk dışı çakıltaşı, oluşuk
8'i I. derece, % 21'i II. derece, % 32'si III.derece ve % glokofan-albit şist, mermer, muskovit-klorit-kalk- içi çamur topağı, teknemsi çapraz tabakalı kum,
Soğukçam Formasyonu (Jks): Genellikle kirli
38'i IV.derece deprem bölgesindedir (Özmen vd, kuvars şist ve bunun gibi kayalar içermektedir. Bu üstte düzlemsel çapraz tabakalı kum, en üstte de
beyaz, pembemsi renkte yarı pelajik kireçtaşı ile killi
1997). Ankara'nın büyük bir çoğunluğu % 70'i III. ve kayalar bölgenin en alt birimidir. mikro çapraz tabakalı ve yatay ince kum, mil
kireçtaşından oluşmaktadır. Yer yer çört ve volkanit
IV. derece deprem bölgesinde, geri kalan % 30'u ise bulunan yatay fasiyesi görünümündedir.
Keçikaya Kireçtaşı (Tkk): Gri, beyaz renkte, ara düzeylidir.
I. ve II. derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
kristalize özelliktedir. Üst-Permiyen-Triyas yaştadır.
Beypazarı Formasyonu (Tbe): Altta başlıca
ANKARA KENTİ VE YAKIN CİVARININ Blok (Tkb): Gri ve beyaz renkte, rekristalize, çakıltaşı, kiltaşı, kumtaşı, silttaşı, kömürlü ANKARA VE ÇEVRESİNDEKİ NEOTEKTONİK
JEOLOJİSİ Karbonifer-Permiyen yaştaki neritik kireçtaşlarından kiltaşından oluşmaktadır. Formasyonun alt kesimleri DÖNEME AİT FAYLAR
Sarıaslan vd., 1998'e göre Ankara kenti ve yakın oluşmaktadır. Bu kireçtaşları, spilitler içinde, irili genellikle kırmızı renktedir. Orta kesimleri ise Neotektonik, herhangi bir bölgede meydana gelmiş
civarında; Söğüt Metamorfitleri (Sm), Keçikaya ufaklı bloklar şeklinde bulunmaktadır . kumtaşı, silttaşı, marn, killi kireçtaşı, marn, jips, siltli olan son tektonik rejim değişikliğinden günümüze
Kireçtaşı (Tkk), Blok (Tkb), Karakaya karışığı (Tk), Karakaya Karışığı (Tk): Bu birim, yer yer kırmızı ve tüflü marn, Beypazarı dolayında trona içeriklidir. kadar geçmiş olan zaman içerisindeki tektonizmanın
Bakırköy Formasyonu (Jba), Bilecik Kireçtası (JKb), derin deniz killeri, çört ve Pelajik çökel ara katkıları Birimin üst kesimleri ise sarımsı kireçtaşı, yer yer tümüne denir (Şengör, 1980). Koçyiğit (1991)'e
Soğukçam Formasyonu (JKs), Beypazarı bulunduran spilitik volkanitler içinde blok killi kireçtaşından ibarettir. göre, neotektonik olaylar, bu bölgede Geç
Formasyonu (Tbe), Bozkır Formasyonu (Tbo), görünümünde sığ deniz kökenli çeşitli irilikte İç Anadolu Volkanitleri (Ti): Eosen-Pliyosen Miyosen'den beri devam etmektedir. Neotektonik
İçAnadolu Volkanitleri (Ti), Bozdağ Bazaltı (Tb), kireçtaşı bloklarıyla, kalkşist, diyabaz, radyolarit arasında oluşan volkanitler Ankara ilinde oldukça dönem, fay denetimli karasal sedimantasyon,
Gölbaşı Formasyonu (Tg) ve Alüvyon (Qa) birimlerini bloklarından oluşmaktadır . yayılım gösterirler. Volkanitler, aglomera, tüf, kalkalkalin-alkalin volkanizma ve karmaşık jeolojik
tanımlayarak 1/100.000 ölçekli olarak andezit, trakiandezit, riyolit, bazalt ve tüfitten yapılar olmak üzere üç ana unsurla belirginlik
haritalamışlardır. Bu haritalardan yararlanarak ve Bakırköy Formasyonu (Jba): Birim genellikle
kumtaşından oluşmaktadır. Yer yerde kiltaşı, miltaşı, oluşmuştur. kazanmıştır. Jeolojik yapılar genç ve yeniden etkinlik
Coğrafi Bilgi Sistemi teknolojisi kullanılarak Ankara kazanmış eski yapılardan oluşur ve bunların
kentinin jeoloji haritası elde dilmiştir (Özmen, 1998) kumlu kireçtaşı ve çakıltaşı içermektedir. Söğüt Gölbaşı Formasyonu (Tg): Gri, boz, kırmızı renkte
metamorfitleri ve Karakaya Karışığının üzerinde tutturulmamış ve az tutturulmuş çakıltaşı, kumtaşı, başlıcaları kıvrımlar, küçük ve büyük açılı bindirme
(Şekil 2). Sarıaslan vd., (1998) Ankara kent fayları, doğrultu atımlı faylar, normal faylar ve
merkezinde mostra veren birimleri kısaca aşağıdaki uyumsuz olarak yer almaktadır. miltaşı ve az çakıltaşından oluşmaktadır. Genellikle
faylara paralel uzanımlı çizgisel çöküntülerdir.
gibi tanımlamışlardır;
30 31

Şekil 2: Ankara kentinin jeolojisi Şekil 3: Ankara bölgesinin neotektonik haritası

Ambraseys ve Finkel (2006)'e


göre tarihsel dönemde
Ankara'yı etkileyen aşağıdaki
depremler olmuştur.
12 Ağustos 1668 tarihinde,
Beypazarı'nda ağır hasara
neden olan bir deprem
meydana gelmiştir.

15 Ağustos 1668 tarihinde


saat 15 olduğunda Ankara'daki
taş duvarları, evleri ve şehir
surlarının bir kısmını, kentin
yukarısındaki kaleyi yerle bir
eden ve iki kişiyi öldüren ve
halkta korku ve paniğe neden
olan büyük bir deprem
meydana gelmiştir.
17 Ağustos 1668 sürekli
yersarsıntılarının olduğu bir
dönemde, 16 ile 18 Ağustos
arasında bir zamanda
muhtemelen 17 Ağustos'u 18
Ağustos'a bağlayan gece,
şiddetli bir deprem olduğu ve
bunun daha önce meydana
gelen ve Kuzey Anadolu'nun
0 0 0
Ankara bölgesinin 32 – 33 boylamları ve 39 – 41
0 2 olan depremlerden yararlanarak belirlenmiştir çok geniş bir kısmını etkileyen
enlemleri arasında kalan bölgenin neotektonik (Şekil 4). Deprem verileri Afet İşleri Genel depremlerin tümünden daha
haritası Koçyiğit (1991) tarafından hazırlanmıştır Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi tarafından güçlü olduğu belirtilmiştir.
(Şekil 3). İnceleme alanındaki jeolojik yapılar, hazırlanmış olan katalogdan alınmıştır. Deprem Ankara'daki depremin 3-4
yaşlarına göre iki ana gruba ayrılır: 1) Geç Pliyosen episantırlarının dağılımı incelendiği zaman bunların dakika aralıklarla meydana
öncesi yaşlı yapılar ve 2) Geç Pliyosen-Kuvaterner bir kısmının Şaroğlu vd., (1992) tarafından gelen bir dizi güçlü sarsıntıdan
yaşlı yapılar. Birinci grup jeolojik yapılar, KD hazırlanan ve MTA tarafından yayınlanan Diri Fay oluştuğu ve bunun kentin
doğrultulu, yeniden etkinlik kazanmış bindirme haritası ile uyumlu olduğu bazılarının ise uyumlu yukarısındaki tepenin üzerinde
fayları ve bindirme faylarıyla kesilmiş tek kanatlı olmadığı görülmektedir. Özellikle Çankırı civarında bulunan kayalıkları kırdığı ve
kıvrımlardan (monoklinlerden) oluşur. Birinci grup bir çok deprem olmasına rağmen diri fay olmaması devasa taş parçalarının
yapılar daha önceki çarpışma rejiminin ürünüdür ve bu bölgede daha detaylı çalışmalar yapılarak diri düştüğü belirtilmiştir. Ayrıca
bunlar, Geç Pliyosen öncesinde (Geç Eosen- fayların tesbit edilmesi gerektiğini göstermektedir. kentte muhtemelen sıvılaşma
Ponsiyen), Ankara bölgesinde, yaklaşık KB-GD Depremlerin büyük bir çoğunluğunun Kuzey Anadolu sonucunda yer yarılmış ve öncü
Fay Zonu ve yakın çevresinde yer aldığı ve büyük tarafından yayınlanan katalogdan alınarak tarih
doğrultulu bir sıkışma-daralma deformasyonunun şoklarda hasar görmüş olan birçok ev harabeye
manyitüdlü depremlerin bu bölgede olduğu sırasına göre aşağıda sunulmuştur (Özmen, 2000)
etkili olduğunu gösterir. Buna karşın, başlıca KD ve dönmüştür.
görülmektedir. Diğer bir yoğunlaşmada Ankara'nın (Şekil 5).
KB doğrultulu normal faylar, DKD doğrultulu
bindirme fayları ve kıvrımlardan oluşan ikinci grup güney doğusunda Tuzgölü ve Kırşehir fayı - 03.07.1668 günü meydana gelen depremin
yapılar ise, yaklaşık K-G doğrultulu bir sıkışma- civarındadır. Ankara bölgesinin kuzey batı ve güney maksimum şiddeti VIII, episantırı 40.70K ve Aletsel Döneme (1900 – 2006) ait Hasar Yapan
daralma deformasyonunun aynı bölgede Geç batı bölgesinde oluşan depremlerin çok az sayıda 31.60D dir. Bolu ve Kastamonu civarında hasara Depremler
Pliyosen'den beri etkin olduğunu göstermektedir. olması nedeni ile bu bölgede sismik aktivitenin yok neden olmuştur. Bu bölge içinde 9 tane hasar yapan deprem
Koçyiğit (1991) birinci ve ikinci grup yapıları esas denecek kadar az olduğu söylenebilir. Orta ve Bala meydana gelmiştir ( Bkz. Şekil 5). Bu depremler ve
- 28.09.1881 günü meydana gelen depremin
alarak, sıkışma-daralma türündeki kıta içi sürekli civarındaki deprem kümelenmeleri de 06.06.2000 ve bunlara ait bulgular tarih sırasına göre aşağıda
maksimum şiddeti VIII, manyitüdü M = 6.1,
deformasyon doğrultusunun, neotektonik dönem 31.07.2005 tarihlerinde meydana gelen depremler verilmiştir.
episantırı 40.60K ve 33.60D dır. Çankırı
sırasında, KB'dan K-G doğrultusuna değişmiş nedeniyledir.
yöresinde etkili olmuş ve 12 kişinin ölmesine 9 Mart 1902 Çankırı Depremi: Bu deprem 9 Mart
olduğu sonucuna varmıştır. neden olmuştur. 1902 günü meydana gelmiş olup maksimum şiddeti
Tarihsel Döneme (1900 öncesi) ait Hasar Yapan - 1883 yılında meydana gelen depremin Io = IX, manyitüdü Ms = 5.6, episantırı 40.65K,
ANKARA'NIN DEPREMSELLİĞİ Depremler maksimum şiddeti VI, episantırı 41.00K ve 33.60D dir. Ambraseys ve Finkel (1987) tarafından
33.70E dir. Kastamonu-Çankırı civarında hasara depremin bir çok ön ve art sarsıntıları olduğu ve
Ankara'nın depremselliği Ankara il merkezini 140 km Ankara ve civarında 1900 yılı öncesinde oluşmuş
neden olmuştur. deprem nedeniyle Çankırı ve çevresindeki yerleşim
çevreleyecek şekilde çizilen bölge içine düşen, tarihsel depremlere ait veriler oldukça az sayıdadır.
yerlerinde ağır hasarların oluştuğu, Çankırı
1900-2005 yılları arasında oluşmuş ve manyitüdü M Bu depremlere ait veriler Soysal vd., (1981)
32 33

Şekil 4: Ankara'yı 140 km çevreleyecek şekilde belirlenen bölge içine düşen depremler Şekil 5: Ankara ve civarında tarihsel ve aletsel dönemde meydana gelen hasar yapıcı depremler
yeni bir fay sistemi meydana
gelmiştir. Ambraseys, N.N., Finkel, C.F.,
1 Şubat 1944 Bolu-Gerede 2006, Türkiye'de ve Komşu
Bölgelerde Sismik Etkinlikler Bir
Depremi: Bu deprem 1 Şubat
Tarihsel İnceleme (1500-1800),
1944 günü 03:22:40'da (GMT) TUBİTAK Akademik Dizi, 252s.
meydana gelmiş olup maksimum
şiddeti Io = X, manyitüdü Ms = Ambraseys, N.N., Finkel, C., 1987,
Seismicity of Turkey and
7.2 ve episantırı 40.80K, 32.20D
Neighbouring Regions, 1899-1915,
dir. Bu deprem 3958 kişinin Annales Geophysicale, B, 701-726.
yaralanmasına 20865 yapının
Ambraseys, N.N., 1988,
tamamen yıkılmasına ve 21000
Engineering Seismology,
civarında yapının çeşitli hasarlar Earthquake Engineering and
görmesine neden olmuştur. Structural Dynamics, Special Issue,
Depremin hasar alanı batıda 105s.
Kocaeli, güneyde Ankara, Ergünay, O., 1978, Sismik Tehlike
doğuda Kastamonu ve kuzeyde Açısından Ankara'ya Genel Bir
Zonguldak'a kadar yayılmıştır. Bakış, Yerbilimleri Açısından
Bu depremden Ankara'nın Ankara'nın Sorunları Simpozyumu,
kuzeyinde kalan Beypazarı, 12-14 Aralık, Türkiye Jeoloji
Kızılcahamam, Çamlıdere, Ayaş Kurumu, 88-94.
merkezinde 3000 evin hemen hemen tümüyle kasabaları ve bağlı köyleri önemli ölçüde hasar Eyidoğan, H., Güçlü, U., Utku, Z., Değirmenci, E., 1991,
yıkıldığı, 4 kişinin öldüğü ve 100 kişinin yaralandığı görmüşlerdir. Ankara ili için hasar 125 ölü, 158 Türkiye Büyük Depremleri Makro-Sismik Rehberi (1900-
belirtilmiştir. Sarsıntı Orta Anadolu'da geniş çapta yaralı, 1450 yıkık ve 2716 hasarlı yapı ve 1829 köyde hasar yapmıştır. 1988), İstanbul Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik
algılanmıştır. hayvan kaybı şeklinde sonuçlanmıştır. Şehir 06 Haziran 2006 Dodurga Depremi: Bu deprem Mühendisliği Bölümü.
19 Nisan 1938 Kırşehir-Keskin Depremi: içerisinde de bazı alanlar hasar görmüş, özellikle 06.06.2000 günü yerel saatle 05:42 de meydana Gencoğlu, S., Özmen, B., Güler, H., 1996, Yerleşim
19.04.1938 günü 10:59:20'de (GMT) meydana Yenişehir'de ve Kale civarındaki eski evlerde hasar gelmiş olup büyüklüğü Md = 6.1 ve derinliği 10 km Birimleri ve Deprem., Türkiye Deprem Vakfı, 80s
gelen maksimum şiddeti Io = IX, manyitüdü Ms = daha fazla olmuştur. Meydan Palas oteli, DDY dir. Episantırı 40.69N ve 32.99E dir. Koçyiğit, A., 1991, Changing Stress Orientation in
6.6, episantırı 39.44 K, 33.79 D olarak saptanan bu İşletme Müdürlüğü binası, Vilayet binasında önemli Progressive Intracontinental Deformation as Indicated by
çatlaklar oluşmuş ve yıkıntılar genellikle bacalar, 31 Temmuz 2005 Bala-Ankara Depremi: Bu
deprem 149 kişinin ölümüne, 211 kişinin the Neotectonics of the Ankara Region (NW Central
şehir dışındaki tek katlı bağ evleri ile kerpiç deprem 31.07.2005 günü yerel saatle 00:45 te Anatolia), TPJD Bülteni, C.3 / I, 43-55.
yaralanmasına ve 3860 civarında yapının meydana gelmiş olup büyüklüğü Md = 4.9 ve
yıkılmasına veya ağır hasar görmesine neden binalarda görülmüştür. Şehirdeki tüm resmi ve özel Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi
yapıların duvarlarında küçük çatlaklar ve sıva derinliği 8.9 km dir. Episantırı 39.42N ve 33.12E dir.
olmuştur. Depremin maksimum şiddet alanı Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenmesi, T.C.
Kırşehir'in Akpınar, Köşker kasabaları civarındadır dökülmeleri gözlenmiştir (Ergünay, 1978). Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel
ve deprem Kastamonu, Amasya, Sivas, Konya, Müdürlüğü, 89 s.
13 Ağustos 1951 Kurşunlu (Çankırı) Depremi: SONUÇLAR
Eskişehir'i de kapsayan geniş bir alanda Bu deprem 13 Ağustos 1951 günü 18:33:34'de Özmen, B., 1998, Türkiye'nin Deprem Tehlikesi Işığı
Ankara, geçmiş yıllardaki kayıtlara göre yıkıcı Altında Ankara'nın Depremselliğinin İncelenmesi (Yüksek
hissedilmiştir. Bu deprem Ankara kenti içerisinde (GMT) meydana gelmiş olup maksimum şiddeti Io depremlerin merkezi olmamıştır. Fakat, 100-110 km Lisans Tezi), Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
çok şiddetli hissedilmiş ve yapılarda çatlaklara ve = IX, manyitüdü Ms = 6.9 ve episantırı 40.88K ve kuzeyinde bulunan Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Ana Bilim Dalı, 115s.
baca yıkılmalarına neden olmuştur. Özellikle harbiye 32.87D dir. Pınar ve Lahn (1952), bu deprem meydana gelen Bolu-Gerede (1944) ve 100 km Özmen, B., 2000, Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem
okulu hastanesi, Ekonomi Bakanlığı binası, nedeniyle Kurşunlu ve Ilgaz ilçe merkezleri ve güney doğusunda bulunan Akpınar Fayı (Parejas ve Kataloğunun Bölgesel Düzenlemesi, TDV/KT 014-59,
Postahane, Anafartalardaki Belediye Hesap İşleri köylerinin önemli derecede etkilendiğini, 50 Pamir, 1939) üzerinde meydana gelen Kırşehir Türkiye Deprem Vakfı, Aralık, İstanbul.
Müdürlüğü, iki ilkokul ve bazı otellerde önemli yurttaşın yaşamını yitirdiğini, toplam olarak 8000 (1938) depremlerinden ve tarihsel dönemde 1668 Parejas, E., Pamir, H.N., 1939, 19.04.1938 Orta Anadolu
çatlamalar görülmüştür. Hasarın genel olarak evin hasar gördüğünü belirtmişlerdir. Ambraseys yılları içinde meydana gelen depremlerden önemli yerdepremi, İst. Uni. Fen Fak. Mec., B., IV, 3/4.
Yenişehir tarafında daha çok olduğu gözlenmiştir (1988), bu deprem sırasında 60 km uzunlukta ve ölçüde etkilenmiştir. O yıllara göre her geçen yıl
(Ergünay, 1978). sağ yönlü doğrultu atımlı bir fay oluştuğunu öne Pınar, N., Lahn, E., 1952, Türkiye Depremleri İzahlı
biraz daha büyüyen ve genişleyen Ankara'nın olası Kataloğu, Bayındırlık Bakanlığı, Yapı ve İmar İşleri
26 Kasım 1943 Ladik (Samsun) Depremi: Bu sürmüştür. Fayın doğu-batı doğrultulu iki ana bir depremden daha fazla etkileneceği gayet açıktır.
parçadan oluştuğu, birinin Kurşunlu'nun hemen Reisliği, Ankara, No:6, 153s
deprem 26 Kasım 1943 günü 22:20:41'de (GMT)
kuzeyin'den geçtiği, diğerinin ise Afşar-Dolaşlar Ankara kenti zemin özellikleri açısından; zayıf Sarıaslan, M.M., Yudakul, M.E., Osmançelebioğlu, R.,
meydana gelmiş olup maksimum şiddeti Io = VIII-
arasında konumlandığı belirtilmiştir. zeminler (alüvyon), orta zayıf zeminler (Gölbaşı Basa, F., Erkal, T., Keçer, M., Şentürk, K., Mutlu, G.,
IX, manyitüdü Ms = 7.2 ve episantırı 41.05K,
formasyonu) ve sağlam zeminler (Söğüt Aktimur, H.T., 1998, Ankara İlinin Çevre Jeolojisi ve
33.72D dir. Pınar ve Lahn (1952)'e göre 7 Eylül 1953 Çerkeş (Çankırı) Depremi: Bu Doğal Kaynakları, Rapor No : 10069, Jeoloji Etüdleri
Metamorfitleri, Karakaya karışığı) olarak üç gruba
Anadolu'nun çok büyük bir kısmında hissedilen, deprem 7 Eylül 1953 günü 03:59:40 da meydana Dairesi, MTA.
ayrılabilir. Kentin yoğun yerleşme bölgelerinin büyük
doğu'da Taşova'dan, batıda Ilgaz'a kadar uzanan ve gelmiş olup maksimum şiddeti Io = VII, manyitüdü
2 çoğunluğunun ise zayıf ve orta sağlam zeminler Soysal, H., Sipahioğlu, S., Kolçak, D., Altınok, Y., 1981,
takriben 45000 km ’lik bir alanı kapsayan bölge Ms = 6 episantırı 41.09K, 33.01D dir. Bu deprem Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem Kataloğu,
üzerinde kurulduğu bilinen bir gerçektir. Deprem
içindeki kasaba ve köylerdeki evlerin %75'i (yaklaşık ile ilgili ayrıntılı bilgi olmamakla beraber, depremin TÜBİTAK Poje No: TBAG 341, 124s.
sonucu oluşan ivme değerlerini büyütme ve
40000 ev) tümüyle yıkılmış yada fazla hasar Düzce'den İnebolu, Çorum ve Kırşehir'e kadar depreme daha uzun süre devam etme özelliği Şaroğlu, F., Emre, Ö., Boray, A., 1992, Türkiye Diri Fay
görmüştür. Sayısı tam olarak belirlenememiş algılandığı belirtilmiştir. Fay oluşumu konusunda bir Haritası, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA).
kazandıran bu tip zeminlerde; zemin özellikleri ve
olmakla birlikte 4000 kişinin öldüğü, 5000 kişinin de bilgi yoktur (Eyidoğan, vd., 1991). inşaat teknikleri dikkate alınmadan yapılmış olan Şengör, A.M.C., 1980, Türkiye'nin Neotektoniğinin
yaralandığı belirtilmiştir. Doğuda Destek boğazı ile
21 Nisan 1983 Köşker Depremi: Bu deprem yapıların büyük bir risk altında olduğu söylenebilir. Esasları, Türkiye Jeoloji Kurumu, 40s.
batıda Kurşunlu bölgesi arasında ve 20 Aralık
21.04.1983 günü meydana gelmiş olup Mb = 4.8,
1942'de oluşan fayın devamında 250 km uzunlukta
Ms = 4.1 dir. Episantırı 39.31N ve 33.06E dir. Üç
YARARLANILAN KAYNAKLAR
34 35

13 Haziran 2006 günü, mesai saatinden sonra Ankara BK Belediyesi Yıkım Ekiplerinin akşamüstü başlattıkları,
gece ve daha sonraki günlerde de başarı ile sürdürdükleri operasyon ile Cumhuriyet’in özgün sanayi tesisi
öncülerinden Maltepe Havagazı Fabrikası yerle yeksan edildi.

Kimilerine göre OH oldu. İyi oldu. Bir hurda yığını, hem de şehrin göbeğindeki hurda yığını, kaldırıldı.
Belediyemizin, inşaatçılarımızın, belki de mimarlarımızın önü, ufku açıldı. Gelsin yeni çağdaş şaheserlerimiz. İş
Merkezlerimiz, Alışveriş Merkezlerimiz, Mall'larımız…

'GAZİ' HAVAGAZI FABRİKASI


Cum

ICOMOS 2006 YILINI ‘SANAYİ MİRASI YILI' OLARAK TANIMLAMIŞ,

KÜLTÜR MERKEZİ
İLAN ETMİŞ
O da ne ki?.. Kime ne?..

ATİNA / YUNANİSTAN Benim anlatmak istediğim Komşu' daki benzer bir tesisin başına gelenler.
Hikaye bizimkine benziyor !...

Osmanlıdan Balkan Savaşlarının ardından bağımsızlığını kazandıktan otuz sene sonra 1857 yılında
Yunanistan Kralı OTTO, sarayın ve Atina şehrinin aydınlatılması amacı ile Fransızlara bir gaz fabrikası
yaptırılmasını emir buyurur. Avrupa’da endüstri devrimi rüzgarının oldukça şiddetli olduğu bu dönemde gaz
fabrikası “GAZİ”nin şehrin merkezi bir yerinde, 1883 yılında KLEANTHES ve SCHAUBERT tarafından
yapılan şehir planında kraliyet sarayı parseline nerede ise komşu bir konumda yeri ayrılır. Bundan sonra
'GAZİ' nin inşaatı ve işletmesi dört safha geçirir:

A (1862-1887) İlk kazanlar, ocaklar, fırınlar, ilk baca ve makineler ve fabrika müdürü konutu inşaatı.
B (1887-1920) Artan ve yaygınlaşan gaz ihtiyacı ile yeni kazanlar, fırınlar, ikinci baca. İşçiler için tesisler.
1896 Atina Olimpiyat Oyunları nedeni ile artan önem ve sahip değişimi.

C (1920-1952) Gelişmiş Alman teknolojisinin devreye girmesi ve kamulaştırma. Üçüncü bacanın yeni
ilavelerle inşaatı.
AKROPOLİS'in yanında TEKNOPOLİS yaratma
HEDEFİMİZ, UFKUMUZ, UMUDUMUZ AVRUPA'DAKİ EN YAKIN KOMŞUDAN BİR KORUMA VE DÖNÜŞÜM ÖRNEĞİ D (1952-1984) 60’larda şehirdeki yenilemelerle birlikte eski teknoloji yavaş yavaş terk edilmeye başlar,
1983’te kömürden gaz üretimi terk edilerek nafta teknolojisine geçilir ve tesis Yunanistan rafineri ağına
bağlanır. Gaz Fabrikası da bir yıl sonra tamamen kapatılır.

M. Nuri Arıkoğlu
36 37
teknik bilgiler
Fakat fabrika ile ilgili gelişmeler bundan sonra mutlu sona doğru ilerler.

1999 yılında mimar ALKİS PREMİS sorumluluğunda bir teknoloji parkı ve sanat müzesine dönüştürülen gaz
fabrikası ünlü Yunan besteci MANOS HACIDAKİS'e ithaf edilr. Teknoloji parkı (TEKNOPOLİS) Atina’nın
2
merkezinde AKROPOL’e yakın bir konumda, 30 000 m büyüklüğünde bir alanı kaplamaktadır. Böylelikle gaz
fabrikası özgün mimarisi ile bir sanat fabrikasına dönüştürülmekte, Avrupa'nın en ilginç ve en özgün canlı
endüstri ve sanat müzesini oluşturmaktadır.

Etimolojik olarak “gaz” kelimesi eski Almanca'dan RUH ve AKIL anlamındaki “galist”, “geist” kelimesinden MİMARİ PROJE MÜELLİFİ SİCİL DURUM BELGESİ
gelmekte imiş.
3030 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip Kullanma İzin Belgelerinin birer örneğinin İdarelerce ilgili
Fabrikanın sekiz binası Yunan edebiyatının sekiz şairine; ANDREAS EMPİRİKOS (D1 Binası), ANGELOS İmar Yönetmeliğinin 57. maddesi 5. bendi; “Proje müellifi meslek odalarına gönderilmesi zorunluluğu olup, meslek
mimarlar ve mühendislerin, 6235 Sayılı Türk Mühendis ve odalarınca üyelerinin sicilleri, ruhsattaki bilgiler, ilgili
SİKELİANOS (D4), YANNİS RİTSOS (R/S 9,84 ve Anfi.), KOSTİS PALAMAS (D 10), TAKİS PAPATSONİS
Mimar Odaları Birliği uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı İdarelerce düzenlenen iş bitirme belgeleri ve raporlarda
(D6), KONSTANTİNOS KAVAFİS (D7), KOSTAS VARNALİS'e (A8) ithaf edilmiştir.
olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri dikkate alınarak tutulmak zorundadır. Bu husus onaylı Yapı
gerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli Ruhsatı Formu ve Yapı Kullanma İzin Belgesinde
TEKNOPOLİS'in sembolü, NİKOS-GİORGOS PAPOUTSİDİS'in dünyanın zeytin dalları ile kucaklandığı, insanlık olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu açıklanmaktadır.
onuru ve barışın dünyaya egemenliğini çağrıştıran “Milenyum Küresi” adlı yapıtıdır. Bu yapıt da ‘GAZİ’deki denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek
büyük avluda yerini almıştır. adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı İlgili İdarelerce, projelerin incelenmesi, Yapı Ruhsatı ve Yapı
belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan Kullanma İzin Belgelerinin onaylanması aşamasında,
meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz. İdare, projeleri 08.07.2002 tarihli Genelgede belirtildiği üzere, ilgili meslek
incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa odasınca o iş için sicil durum belgesi istenmemesi, sicil durum
uygunluğu da gözetir.” Şeklinde düzenlenmiştir. belgesinin tarih ve sayısının Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma
izin Belgesinin ilgili bölümüne yazılmaması ve onaylanan Yapı
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 26.02.2002 tarihli ve 3651- Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin bir örneğinin ilgili
327 sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; T.S. 8737 Yapı meslek odalarına gönderilmemesi, kamu yararı ve kamu
Ruhsatı Formu, 24 Ekim 2001 tarih ve 24563 Sayılı Resmi hizmetine aykırılıklara neden olmakta, kamu hizmetinin yetkili
Gazete'de yayımlanan İçişleri Bakanlığı'nın 81164 Sayılı Tebliği mimar, mühendisler tarafından yerine getirilmesi hususunda
ile 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren kullanılmak üzere, T.S. sorunlara yol açmaktadır. Düzenlenen sicil durum belgesi ile
10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Formu ise 6 Eylül 2001 tarih ilgili İdareler Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinde
ve 24515 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İçişleri yer alan ihtisas ayrımını, meslek adamlarının mesleğini icra
Bakanlığının 81028 Sayılı Tebliği ile 6 Ekim 2001 tarihinden etmesine engel bir durumun olup olmadığını, fenni
itibaren kullanılmak üzere mecburi hale getirilmiştir. mesuliyetler için Tip İmar Yönetmeliğinin 58.maddesinde
Atina ile ilgili turizm broşürlerinde ve yayınlarında tarihi bina ve yerleşmelerle birlikte hep ‘GAZİ’den açıklanan m2 sınırlarının içinde kalıp kalmadığı hususlarında,
bahsediliyor. ‘GAZİ’deki sanat etkinliklerinin programları veriliyor. Atina ‘GAZİ’yi benimsemiş, içselleştirmiş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 08.07.2002 tarihli ve 13946 kamu denetimini ve kamu görevini yerine getirmektedir.
Sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; Yapı Ruhsatı Formunun Ayrıca ilgili İdarelerce düzenlenen Yapı Ruhsatı ve Yapı
emekli olup yok olmasına müsaade etmemiş. Bu 19. yüzyıl fabrikasına AKROPOL’ün yakınında yepyeni bir
37., 77., 83. Yapı Kullanma İzin Belgesi Formunun 40., 84., 94. Kullanma İzin Belgelerinin birer örneğinin ilgili meslek odasına
işlevle görev vermiş. Geçmişten geleceğe bir uzantı daha yapmış. Tarihine ve anılarına sahip çıkmış. Az buz numaralı bölümleri Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin gönderilmesi zorunluluğu ile, meslek odaları kendilerini
değil, bir zamanlar ‘GAZİ’, onun sokaklarını, evlerini aydınlatmış, yemeğini pişirmiş, evini ısıtmış. Belgesine konu iş için uzmanlık konusuna uygun olarak, mimar ilgilendiren form ve belgelerle kendilerince düzenlenen sicil
veya mühendis meslek adamının adı, soyadı, oda sicil durum belgelerini karşılaştırarak ilgili İdareleri uyaracakları
Bu oluşumda Atina BK belediye başkanının yerini ve katkısını bilmiyorum, bulamadım. Ama bir katkısı var ise numarası, büro tescil numarası, sigorta, vergi (kuruluş ise gibi, uzmanlık ayırımına uyulmaksızın İdareleri yanıltan meslek
‘GAZİ’ye yeniden hayat verilmesi, dönüştürülmesi yönündedir diye düşünüyorum. kuruluşun) numarası, uzmanlık konusuna uygun fenni adamları hakkında 6235 Sayılı TMMOB Kanunu kapsamında
mesuliyet üstleniyor ise sorumluluğunu üstlendiği işler ile yeni gerekli cezai işlemlerin yapılmasını sağlamakla da görevlidir.
işin toplam m2'leri, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 42., 6235 Bunun yanı sıra 3458 Sayılı Kanun uyarınca mesleği icra etme
Atina şehri ile ilgili karar verenlerin, hazır mitolojilerinde de varken turist çekmek için Sayılı Kanun'un 38. maddelerinde belirtilen mesleğini icra yetkisi olmadan, usulsüz olarak mimarlık ve mühendislik
içinde restoranlar ve temaşa salonları olan dev ZEUS, ATENA veya KYKLOPS etmesine bir engelin bulunup bulunmadığını belirten üyesi hizmetlerini yerine getirmek isteyenlerin de engellenmesini
heykelleri yapmayıp da gaz fabrikası hurdalarıyla uğraşmaları da herhalde kendilerinin olduğu meslek odasınca düzenlenen “Sicil Durum Belgesi”nin sağlamış olacaktır. Mimarlık ve Mühendislik hizmetleri sadece
numarası yazılacaktır. Aynı Genelgede Türk Mühendis ve İl ve Belediye sınırları ile sınırlı olarak yapılmadığından,
hayal gücü kısırlığından ve cimriliğinden olmalıdır!... Mimar Odaları Birliğine bağlı meslek odalarınca bu belgenin Belediyelerin ve Valiliklerin böyle bir görevi üstlenmesi de
düzenlenmesi aşamasında, sadece yapı projelerinin mümkün değildir.
“Ufuklarını genişletmeleri için onlara yurtdışı gezileri yapmalarını tavsiye etmeli!!...” vizelenmesi veya mesleki denetim yapılmaması, vize ve
mesleki denetim işlemlerine ilişkin harç veya bedel alınmaması T.S. 8737 sayılı Yapı Ruhsat Formu ve T.S. 10970 sayılı Yapı
gibi nedenler öne sürülerek Sicil Durum Belgesi Kullanma İzin Belgesi doğru ve usulüne uygun olarak
Bize edildiği gibi. Düzenlenmemesi mevzuata aykırı olup, bu doğrultuda işlem düzenlenmek zorunda olup, Belediyelerin ve Valiliklerin yapı
yapanlar ve ısrar edenler hakkında 6235 Sayılı Yasa uyarınca ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına
işlem yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca Yapı Ruhsatı ve Yapı ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır.

ATİNA TEKNOPOLİS'İNDEN ETKİNLİK HABERLERİ: AB'NİN YENİ SINIRLARI


01.03.2006 ve 31.03.2006 tarihleri arasında yapılan ve halen devam etmekte olan inceleme ve tarama çalışmaları neticesinde
AB'NİN YENİ ÜYELERİNE tespit edilen, mimari projelerine Mimari Proje Müellifi Sicil Durum Belgesi almamış Üyelerimize yapılan çağrı yapılmış,
aşağıda sayısal dökümü verilen mimari projeler Şubemize mesleki denetime getirilmiştir.
HOŞ GELDİNİZ FESTİVALİ
YAZI GÖNDERİLEN ÜYE SAYISI: 79
ADRESTE BULUNAMAYAN ÜYE SAYISI: 5
PROJE GETİREN ÜYE SAYISI: 31
PROJE GETİRMEYEN ÜYE SAYISI: 43
http://www.cityofathens.gr/portal/site/AthensPortalEN/menuitem.c0b12dd881b8c6f38111b84b2d4a76e3/
?vgnextoid=50c84209516d0010VgnVCM100000d2a4673eRCRD TESPİT EDİLEN PROJE SAYISI: 269
GELEN PROJE SAYISI: 65
38 39
Olcay Ünlüsayın
çocuk ve mimarlık Çocuk ve MimarlıkMimarlar
ekibiOdası
Altındağ Toplum Merkezi'nde…
Ankara Şube çatısı altında
tanıştığım, bu çatı altında kendisi ile zamanı
paylaşmaktan mutluluk duyduğum, 3. ve 5.
katta, arka bahçede, kapı önünde, onlarca
anı biriktirdiğimiz dost insan, can insan,
yerine göre abla, yerine göre hoca, yerine
göre arkadaş, yerine göre sırdaş Sevgili
Olcay Ünlüsayın, hakkında ne söylesem, ne
yazsam biliyorum ki bir şeyler eksik kalacak
ÇOCUK-MİMARLIK KENT ATÖLYESİ ..

Doğruyu teşhis etmek, iyi bir dinleyici


olmak, işini severek yapmak, kızgınlıktan1801 sicil numaralı
uzak durmak, bilmediğini sormak, üyemiz Olcay
ideallerinin arkasında durmak, yumuşak Ünlüsayın tedavi
konuşmak, sorumluluk duymak, başarı gördüğü Gazi
karşısında adil olmak,... Hastanesi’nde 25
Ağustos 2006
Mesleğine, meslektaşına , tüm oda tarihinde hayatını
çalışanlarına, emeğe, yani insana sonsuz kaybetti.
saygı ve sevgisi,
Ailesine ve mimarlık
İnanılmaz bir ODA sevdalısı, dünyasına başsağlığı
Şubemizin yaptığı, her sergi, söyleşi, panel, diliyoruz.
konferans, toplantı, gezi, etkinliklerine,
adeta kanat takıp koşarakgelen,
bilgilenmekten sonsuz mutlu olan,

‘'Öğrenmenin yaşı olmadığı'' sözünü bize


miras bırakan,

''Erteleme'' kelimesini sözlüğünden

KENTLİ OLMAK
çıkarmış, aynı günde, önce resim kursu,
ardından Şube'de bir etkinlik veya ÇOCUK
VE MİMARLIK toplantısı, oradan da
Başkent Çankaya Spor Kulübü Yönetim Kurulu konserine gidip, bizi hayrete düşüren,
yaşam sevinci ile dopdolu.

Başkent Çankaya Spor Kulübü geçen yıl kurulmuş, sorunları ve çözüm şekilleri, böyle bir kentte yaşıyor Kah, okulda çocuklarla, kah UIA'da, kah
yüzme, jimnastik ve modern pentatlon dallarındaki olmanın getirdiği avantajlar vb. fikirlerinin de yetersiz Altındağ'da sokak çocuklarıyla, bilirkişilikte,
faaliyetleri ile Ankara spor camiasında önemli bir yere olduğu görülmüştür. soruşturma kurulunda, her etkinlikte imzası
olan.
sahiptir. Kısa süren geçmişine karşın sıra dışı eğitim
Şüphesiz böyle bir sonucun ortaya çıkmasında bireysel,
anlayışı, bu anlayışa uygun yönetim ve teknik kadrosu ''Arka daş ” kelimesinin, arka çıkmak ,
kurumsal ve yönetsel düzeyde pek çok sorumlu bulmak
ile Ankara'daki diğer tüm kulüplerden farklı bir çizgisi yanında olmak , kollamak, korumak
mümkündür. Bireyin kendi yaşam alanından bu kadar
ve konumlanışı vardır. olduğunu belleklerimize yazan, varlığı ile
kopuk olmasının, ona bu kadar yabancılaşmış olmasının
Tüm çabaların odağına sporcularının eğitimi temel sorumluluğu her şeyden önce ülke ve kent bize güç veren, huzur veren
oturtulmuş, sadece sportif anlamda değil akademik, yöneticilerine aittir. Bunun yanı sıra eğitim Herbirimiz seni çok sevdik.
sanatsal ve kültürel anlamda eğitim bir bütün olarak kurumlarında uygulanan eğitim programlarının mantığı Ve
yürütülmeye çalışılmıştır. Bir birey olarak yaşamlarını ve düzeyinin yarattığı etkiler de unutulmamalıdır. Çok değerli meslektaşlarımız ve
sürdürdükleri kent ve kent yaşamı hakkında doğru sevenlerinin katıldığı,
Bu noktada kitle örgütlerinin eğitsel işlevleri çok önem
kavrayışlara sahip olmalarına yönelik çalışmalar da bu benim bildiğim kadarı ile Mimarlar Odası
kazanmaktadır. Nitekim, Mimarlar Odası Ankara Şube Ankara Şubesi'nde ilk defa olan, sıcak ve
anlayışın bir sonucu olarak gündeme gelmiş ve
yönetimi düzenlediği bu çalışma ile, geleceğimizi anlamlı bir veda töreni ile son yolculuğuna
Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimi bu konudaki
simgeleyen çocuklarımızın eğitimleri konusunda ilk uğurladığımız, canım hocam,
talebimizi olumlu karşılamıştır.
aşamayı gerçekleştirmiştir. Şimdi oda yönetiminden bu
Oda yönetiminin 7 Temmuz 2006 tarihinde Başkent çalışmanın devamını beklemek kaçınılmaz olmuştur. “Madem toplandınız da, niye bana haber
Çankaya Spor Kulübünün Bahçelievler semtindeki Bizlere belirlenen eksikliğin nasıl giderileceğine dair vermedin?” dediğini duyar gibi oldum 26
tesisinde gerçekleştirdiği "Kent ve Yaşam" konulu programlar sunmasını, çağdaş bir kent ve kent insanı Ağustos Cumartesi günü saat 16:00'da, o
çalışma sporcularımızın eğitim seviyeleri açısından hakkında sağlıklı fikirler oluşmasını sağlamaya yönelik çok sevdiğin ODA'nın önünde,
önemli sonuçlar ortaya koymuştur. yol göstermesini beklemek hakkımızdır sanıyoruz. yakalarımızda resmin, ellerimizde kırmızı
Bize ayırdıkları zaman ve verdikleri emek için Başkent karanfille.
Bunlardan en önemlisi, sporcularımızın bilinçlerinde bir
Çankaya Spor Kulübü ve Kanguru Çocuk Kulübü
"kent" kavrayışının olmadığının anlaşılmasıdır. Bir IŞIK MAVİSİ GÖZLÜYDÜ,
olarak Mimarlar Odası Ankara Şubesi'ne teşekkür ''AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR(!!)DÜ,
yaşam alanı olarak "kent" kavramı olmadığı gibi, içinde
ediyoruz. BİZİM ÇINAR AĞACIMIZDI
yaşadıkları, bir parçası oldukları kentin tarihi, gelişimi,
VE
YOKLUĞUNA ALIŞMAK ÇOK
ZORDU...

Semra Sanıtürk
40 41

bilinmeyen ankara ...


Bilinmeyen Ankara baþlýðý altında her ay bu sayfalarda bir yapý tanýtýyoruz. Bu yapýlarýn ortak özelliði birçok kiþi
tarafýndan bilinmiyor, tanýnmýyor olmalarý, yaþadýðýmýz þehrin sahip olduðu, ama varlýðýnýn bile farkýnda
olmadýðýmýz, iþlevleri veya konumlarý yüzünden içlerine girip çýkamadýðýmýz, yayýnlarda rastlamadýðýmýz, mimarlýk
derslerinde okutulmayan, ama mimari açýdan bilinmeyi hakeden yapýlar bunlar...

1956 yılında SSK çalışanları tarafından kurulan ve


daha sonra Hizmet Yapı Kooperatifi adıyla
ordudan emekli bir grup subaya devredilen
kooperatif tarafından İncesu Mahallesi'nde
İmrahor Bulvarı üzerinde inşa ettirilen apartman
bloğu, bu yıllarda yeni mezun genç bir mimar olan
Mehmet Arman Güran tarafından tasarlanmıştır.
Doğu-batı aksında uzanan 11 katlı prizmatik tek
bir kütle olarak şekillenen yapıda 8 ayrı giriş ve
merdiven kovası ile ulaşılan ve bloğa ismini veren
96 birim yer almaktadır. 96'lar Apartmanı, tek
otopark olarak kullanılan alanda planlanmış olan dükkanlar ile yine ortak toplanma alanı içeren ve ana
katlı, iki katlı, asma katlı ve üç katlı olmak üzere 4
kütleye bir köprü ile bağlanan üç katlı silindirik yapı ise hiç inşa edilmemiştir. Benzer şekilde güney
tip daireye sahiptir. Bu tipler aynı zamanda farklı
cephesi için düşünülmüş olan beton güneş kırıcılar da gerçekleştirilmemiştir.
yaşam biçimleri sürdüren ailelerin değişen
Bina özgün tasarımda yer alan elemanları da göz önüne alınarak değerlendirildiğinde, uluslararası
ihtiyaçlarına yönelik olarak planda da farklılaşırlar.
ölçekte İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaygınlık kazanmış olan ve özellikle ünlü Fransız mimar Le
Yapının kütlesi yerden yükseltilmiş ve altı sokak Corbusier'in ürünleri ile örneklenen konut bloğu tasarım anlayışını tutarlı bir şekilde ülkemize taşıyan
seviyesinde görüşü sağlayacak şekilde boş ender yapılardandır.
bırakılmıştır; ancak ortak kullanıma ayrılan bu
zemin kata daha sonra dükkanlar inşa edilmiştir.
Apartmanın terası ise daha çok çocukların
kullanımı için ortak alan olarak tasarlanmışsa da
daha sonra buraya dört daire eklenerek
kapatılmıştır. Bloğun güney tarafında bugün
DÜZELTME

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülten'in 41. sayısında “Bilinmeyen Ankara” sayfasında yer alan “Mebusevleri Yerleşimi /
İller Kooperatifi” başlıklı yazı “derleyen” notu yer almadan adımla ve “Gülşah Karataş Alimoğulları'nın Yard. Doç. Dr Nuray
Bayraktar danışmanlığında gerçekleştirdiği 'Bir Konut Elde Etme Yöntemi Olarak Konut Kooperatifleri ve Ankara'da 1923-1981
Arası Konut Kooperatifi Uygulamaları' başlıklı tezinden aktarılmıştır” dip notu ile yayınlanmıştır. Oysa söz konusu yazıdaki tüm
bilgiler tarafımdan adı geçen tez ile birlikte Mimarlar Odası Yarışmalar Dizini esas alınarak Mimarlık Dergilerinin taranması sonucu
oluşturulmuştur. Ancak, ilgili Mimarlık Dergileri ;
- Mimarlık 1948, S. 02, s.6-7
- Mimarlık 1948, S. 04, s.9-11
dip not kaynakça olarak yazıda yer almamıştır.

Dizgi hatası nedeniyle ortaya çıktığını düşündüğüm bu durum bu “düzeltme” yazısı ile bilgilerinize sunulmaktadır.

Yard. Doç.Dr. Nuray Bayraktar


42 43

BASIN AÇIKLAMALARI BASINA VE KAMUOYUNA

“ANKARA”NIN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR 14 EKİM'DE ANKARA'DAYIZ

Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları 14 Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esas
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali yağmalanmış, kamu toprakları ve kıyıları belirli Ekim 2006'da Ankara'da, TMMOB mitinginde! alınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamuda
Babacan'ın Merkez Bankasının, Ziraat Bankası, SPK sermaye gruplarına açılmış ve bu girişimler yasal kalmasının sağlanması için,
Ülkemizin tüm varlıkları özel sermaye istismarından
ve BDDK ile birlikte İstanbul'a taşınacağını belirten düzenlemelerle desteklenmiştir.
kurtarılarak, toplumsal gönencimizin arttırılmasına AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar,
açıklaması ile birlikte, Başkent Ankara'nın Türkiye
yönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı ve demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadele
içerisindeki yeni konumu ve bu konumun Ankara özelinde konu incelendiğinde ise büyük
kamusal bir ekonomi politikası esas alınarak, kamusal süreci olarak değerlendirilmesi için,
mekansallaşması netlik kazandı: Bu görüşe göre, ideallerle kurulmuş olan Cumhuriyet'in Başkentinde
kaynaklara dayalı ve istihdamı arttırıcı sanayileşme ve
salt ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da başkent bu ideolojiyi yansıtan tüm mekanlar birer birer Kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için,
kalkınma hedefine yönelik, özelleştirmelerin
Ankara'nın içinin boşaltılması öngörülmektedir. dönüşmeye zorlanmıştır. Bugün Mimarlar Odası
durdurulması, özelleştirilen halka ait varlıkların “Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır” şiarını her
Ankara Şubesi olarak korumak için mücadele
kamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yeniden zaman her alanda daha güçlü haykırmak için,
Bilindiği gibi, Ankara kenti 27 Aralık 1919 günü ettiğimiz alanların pek çoğu, Cumhuriyet
güçlendirilmesi için,
Mustafa Kemal'in kente gelişi ile Cumhuriyet'in ideolojisinin kuvvetle ifade bulduğu ve her an yok Hasankeyf'te uzun bir tarihi süreci yansıtan bir birikimin
başkenti olma yolunda ilk adımını atmış ve Ulusal edilmeye çalışılan yapılardır. Endüstrisizleştirme ile Son yıllarda özellikle dış bağımlılığın arttığı enerji dağıtılmasına, Bergama'da, Eşme'de, Belek'te
Kurtuluş Mücadelesinde devrim karargahı olmuştur. beraber şehrin ekonomisi gittikçe daraltılmış sektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzer sermayenin halkın karşı çıkışına rağmen hukuk dışı
13 Ekim 1923 tarihinde ise yeni kurulan Ankara'da ikamet eden pek çok önemli kurum ve maceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklara yönelimlerine, Fırtına Vadisi'nde, Munzur'da, Sinop'ta,
Cumhuriyet'in başkenti ilan edilmiştir. Cumhuriyet'in kuruluş şehri terk etmiştir. Son olarak Sayın dayalı, planlı bir politika izlenmesi için, Aloinoi'de doğanın tahribine zemin hazırlayanlara,
kuruluşu ile birlikte, ülkenin kalkınmasına model Babacan'ın belirttiği üzere Merkez Bankası İdare deprem ve taşkınları kader olarak kabul edip,
olacak Başkent'in inşası için, Anadolu'ya eşit Binasının Ankara'dan İstanbul'a taşınması ile, kentin Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ile neredeyse bütün
geleneksel kamu hizmeti alanlarının piyasalaştırılarak hızlandırılmış tren kazalarına neden olanlara dur demek
mesafede bulunan, gelişimi ve modernleşmesi ile içine düştüğü kısır döngü ve ekonomik yıpranmanın için,
ülkenin her şehrine, her kasabasına örnek olacak düzeltilemeyecek durumda olduğunu resmen yabancı sermayenin istilasına açılmasına karşı çıkmak
Ankara seçilmiştir. belgelemektedir. için, Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karşı
Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetin mazlum halkların yanında olduğumuzu ifade etmek için,
Ankara'nın Cumhuriyetle birlikte yeniden inşasında, Merkez Bankası İdaresinin Başkent Ankara'dan egemen olmasını sağlamaya yönelik girişimlere ve Savaşa karşı barışı savunmak için,
yalnızca kent değil, ülkenin kendisi de inşa edilmiştir. uzaklaşarak sermaye gruplarının tekeline bırakılması eğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirme
Kentin ilk planlama çalışması incelendiğinde, eski “ulus-devlet” ideolojisinin çözülerek devletin çalışmalarına karşı durmak için, TMMOB yasasına gereksiz ve yanlış yapılan
şehirden (Kale ve çevresinden) başlayarak, 1. Millet sermayeye teslim olması olarak görülmelidir. müdahaleleri engellemek için,
Meclisi, 2. Millet Meclisi, Devlet Konukevi, ülkenin Anadolu'ya eşit mesafede bulunan Başkent Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli
inşasında önemli roller oynayan banka binaları, Ankara'dan uzaklaşan bir kamu kurumu, Anadolu'nun sendikalaşma hakkının tanınması için, Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizin
kamu yapılarının bulunduğu Bakanlıklar Bölgesi ve gelişmesi ve geliştirilmesi ilkesinden ödün vererek, sorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimize
Tutuklu ve hükümlülerin tecridine dayalı hücre (F) tipi sahip çıkmak için,
buradan Çankaya sırtlarına kadar çıkan yeni kurulan sermaye odaklı gelişmeyi önemsediğini bizlere
cezaevi uygulamalarına son verilmesi, cezaevlerinde
Cumhuriyet'in her türlü kamusal yüzünün kanıtlamaktadır. Böylesi bir açılım yalnızca Başkent “Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır” lafzından yola
insani yaşam koşullarının hâkim kılınması için,
sergilendiği bir mekansal kurgu söz konusudur. Ankara'nın kamu odaklı gelişimine değil, çıkarak “gençlik geleceğimizdir” şiarını her zaman her
Cumhuriyetin Ankara'sı, sosyal ve kültürel Anadolu'daki gelişim ve dönüşümüne yıkıcılık Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere alanda daha güçlü haykırmak ve yaşama geçirmek için,
eylemliliklerin buluştuğu mekanlardan çok, “ulus- getirecektir. tüm demokratik hak ve özgürlüklerin, sözün özü
devlet”i ifade eden, özenle tasarlanmış yapılı bir demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması için, Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede
çevreye dönüşmüştür. Ankara'nın kentsel gelişiminin sermayeye açılması insanca ve barış içinde yaşamak için,
ile birlikte, hakim ideolojisinden yoksun, günübirlik Ülkemizin doğasının korunması, sanayileşmenin
çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesi İnsanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemize
Ancak, 1980 sonrasında gündemden düşmeyen eylem ve kararlarla şekillendiği görülmektedir. Bu
için, sahip çıkmak için,
özelleştirme politikaları ile birlikte, 1990'lı yıllarda süreç içerisinde kentlerine sahip çıkan meslek
AB ve 2000'li yıllarda AB'ye uyum süreci bahane örgütü olarak, kentimizin yoksullaştırılması ve pek Kentsel mekânın, toplumsal yarar ve kullanım değeri Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma
edilerek, Kamu'da tasfiyeler meydana gelmiş, pek çok alandan yoksunlaştırılmasına karşı çıkıyoruz. ilkesi etrafında üretilmesi-paylaşılması ve doğal- içinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye ve
çok kamu kurumu işlemez, işletilemez kılınmış ve Yetkilileri aldıkları kararlarda Başkent Ankara'nın ve kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içerisinde Dünya için,
bazıları da kapatılmıştır. Üretim gücü azalan ülkede, Anadolu'nun yaşaması için gerekli olan kültürel, yaşatılması için,
kar elde etme yöntemleri geliştirilerek, arsa ve bina endüstriyel, siyasi, ideolojik ve tarihsel 14 Ekim 2006 günü Ankara'da buluşuyoruz!
spekülasyonları artmıştır. özgünlüklerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik
noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için ve tüm ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, “Bir Başka
Böylesi bir sürecin ardından 2000'li yıllara Saygılarımızla emekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmak- Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam
geldiğimizde ise neo-liberal ekonomi ve onun geri birlikte mücadele etmek için, Mümkün”dür
bıraktırılmış ülkeler üzerinde etkisi gün geçtikçe TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, genetik Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.
artmıştır. Bu etki altında kent topraklarının
tohum ve gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimizi
Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü.
üretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakan
politikalara karşı durmak için,
TMMOB Yönetim Kurulu
44 45

BASIN AÇIKLAMALARI

VAN (TUŞPA), DOĞAL VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ,


GÖLÜNÜ (DENİZİNİ) , KEDİSİNİ, KALESİNİ, TARİHSEL YERLEŞMELERİNİ
GELECEK KUŞAKLARA AKTARARAK BARIŞIN VE UMUDUN KENTİ OLABİLİR!

TMMOB Mimarlar Odası 40. Dönem Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı 11-13 Ağustos 2006 tarihlerinde Ancak son yıllarda, merkezî yönetim, yerel yönetim bulunan diğer iki ada kilisesinin de
genel merkez ve ülke genelindeki şube yöneticilerinin katılımı ile Van Şubesi'nin ev sahipliğinde yapıldı. Van ve ilgili meslek kuruluşları koordinasyonu ile restorasyonuna başlanarak bu sürecin
Merkezi, Akdamar Adası, Eski Van Kenti ve Gürpınar ilçesine yapılan teknik gezi ile Akdamar Kilisesi, Gevaş başlatılan özellikle koruma amaçlı çalışmalar, örnek sürdürülmesi, Van kültür potansiyelinin
Selçuklu Mezarlığı, Örnek Geleneksel Van Evi, Hüsrev Paşa Külliyesi, Van Kalesi, Eski Van Kenti, Çavuştepe projelerin gelişmesine kaynaklık ederek, bölge ve zenginliğini ortaya koyacaktır.
ve Hoşap Kalesi gezildi. 12 Ağustos günü yapılan Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda teknik gezi kent ekonomisinin de canlanmasına yol açabilecek 3. Teknik gezi kapsamında gezilen yerlerden
kapsamında yapılan değerlendirmelerin ardından, Van Kenti ve Havzası ile ilgili olarak aşağıdaki basın sevindirici gelişmeler olarak görülmektedir. 2005 Gürpınar İlçesi Güzelsu Beldesinde yer alan
açıklamasının yapılması kararlaştırıldı: yılında Van Valiliği başkanlığında diğer kurumlar ve “Hoşap Kalesi”nde kısmi yıkılma ve çatlamalar
TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi tarafından bulunması nedeniyle acil onarıma gerek
başlatılan “Tuşpa Sanat Kenti Projesi” duyulmakta, bu amaçla iç kale, kale ve dış surlar
kapsamında 2006 yılında çevre drenaj çalışmasının makro ölçekte ele alınarak uygulama projelerinin
Valilik, bölgedeki Osmanlı klasik dönem mimarisinin hazırlanıp restorasyon çalışmalarının yapılması
Ülkemizin en doğusunda, M.Ö.900 yılından (Urartu) 1990'larda başlayan kaçak yapılaşma ve barınma
tek örneği olan ve Mimar Sinan imzasını taşıyan gerektiği anlaşılmaktadır.
günümüze kadar bölge coğrafyasının biçimlendirdiği sorununa yönelik olarak Mimarlar Odası, 1996
Hüsrev Paşa Külliyesi restorasyon çalışmasının da 4. Van ve çevresinin tarih öncesi çağlardan
özgün mimarisiyle yüzyıllardır varlığını sürdürmeye yılında Valilik desteğiyle yürüttüğü 258 birimlik
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılması, başlayarak çok katmanlı çok kültürlü tarihsel
çalışan Van bölgesi ve yerleşmeleri, bir yandan geçici konut, okul ve sosyal tesis (kilim atölyesi)
bu kapsamdaki en önemli girişimdir. yapısının gerektirdiği birçok mimari değerin
tarihsel olarak değişik çatışmaların yarattığı projesiyle öncü bir çalışma yapmış, ancak bu
ortaya çıkarılması ve yaşatılması konusunda
gerilimler, tahribat ve çetin doğa koşullarıyla çalışmaların geliştirilmesi için kurumsal
Bir diğer önemli proje de, canlı figürlerle dolu başlatılan çabaların, Van Gölü kenarında ruh
mücadele ederken, diğer taraftan mimariye de koordinasyonda süreklilik sağlanamamıştır. Son
motifleriyle bir mücevher gibi duran, bölgedeki taş bulmuş bütün kültürlere eş saygınlıkta
yansıyan kültürel zenginliğin ve uyumun da kaynağı yıllarda Van'ın konut sorununu çözmek amacıyla
işçiliğinin en özgün örneklerinden biri olan geliştirilmesi yönündeki özenin sürdürülmesi,
olmuştur. Ancak, bölgenin alın yazısı haline gelen Toplu Konut İdaresi tarafından inşaatı yapılan yeni
“Akdamar Kilisesi” restorasyonunun, Kültür ve bugünlerde çokça ihtiyacımız olan barışın ve
“göç” olgusu, günümüzde de sürmekte, yarattığı yerleşme projesi, Van merkezi ile bütünleşme
Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında umudun güçlenmesine uluslararası boyutları da
kentsel ve çevresel sorunların yanı sıra var olan sağlamayan bir yerde yapılması, yerleşme ve
başlatılmasıdır. Örnek bir restorasyon uygulamasıyla olan katkılar sağlayacaktır.
kültürel değerlerin de yok olma sürecini konutların bölgesel karaktere uygun olmaması, göl
dikkat çeken bu çalışma kapsamında yapılan 5. Ancak, bu olumlu gelişmelerin, bütün tarihsel ve
hızlandırmaktadır. manzarasını yoğunlaştıran ve silueti bozan niteliği ile
kazılarda, Kilise ana yapısının yanında güneyinde yer güncel potansiyelleri birleştirecek bir biçimde;
bölgede hayat bulmayacak hatalı bir yatırım olarak
alan bölümlerin de ortaya çıkarılmasıyla proje, Eski Van, Van Merkezi, TOKİ Yerleşmesi ve Van
Son yıllarda bölgede sosyal nedenlerle yaşanan göç, görülmektedir.
önemli bir aşamaya gelmiştir. Gölü çevresindeki diğer yerleşmelerin, gölü,
1990 yılında 153.000 olan Van merkez nüfusunu
tarihi, doğayı ve insanı koruma ve yaşatma
bugün 400.000'lere çıkarmıştır. Hızlı nüfus artışı, Bu gelişmelerle bağlantılı olarak plansızlığın yarattığı
Bölge gezisi kapsamında yapılan değerlendirmeler amacına yönelik hazırlanacak Van Gölü Havzası
plansız kentsel gelişmeye ve kaçak yapılaşmanın kirletici etkinin yanında mevcut sanayi yer seçimi ve
ve saptamalar çerçevesinde, Van ve çevresindeki Çevre Düzenleme Planı ile bütünleştirilerek
ciddi artışına yol açmıştır. Bugün, yeşil alan, dere arıtma yetersizlikleri nedeniyle, ülkemizin en özgün
ihtiyaçlar da göz önüne alınarak aşağıdaki sonuçlara geleceğe taşınabileceği unutulmamalıdır.
yatakları benzeri imara kapalı alanlarda, yaklaşık doğal havzalarından olan Van Gölü'nde de kirlilik
varılmıştır: 6. Bu çerçevede Mimarlar Odası, merkezî yönetim,
30.000 ruhsatsız ve imara aykırı yapıda, işsiz, hızla artmaktadır. Ayrıca bu süreçte, günümüz Van
yerel yönetim, üniversite ve sivil toplum örgütleri
güvencesiz ve sağlıksız koşullarda yaşamak zorunda merkezinin tarihsel dokusu, Koruma Amaçlı İmar
1. “Tuşpa Sanat Kenti Projesi”nin Van'a yeniden işbirliğiyle yakın gelecekte Van ve yakın
kalan göçmenler Van nüfusunun yarısını Planının da hazırlanamaması nedeniyle hızla yok
hayat verecek temel bir proje olarak çevresinin geleceğini değerlendiren bir “Panel-
oluşturmaktadır. 2000 yılından sonra İran ve Irak'tan olup gitmektedir. Bu durum, özgün yerel mimari
geliştirilmesi, bu kapsamda Eski Van belgeleme Forum” organizasyonu yapılarak, bu olumlu
gelen göçle birlikte sorunlar giderek artmakta, bu kaynaklardan uzaklaşılmasına, kimliksiz-niteliksiz bir
çalışmalarının hızlandırılması, Hüsrev Paşa sürecin geliştirilmesini ve bu işbirliğinin kurumsal
gelişmelerden etkilenen önemli bir nüfusun da Van'ı mimarinin oluşmasına neden olmaktadır.
Külliyesi'nde başlatılan restorasyon bir süreklilik sağlamasını zorunlu bulmaktadır.
terk ederek büyük kentlere göç etmesine neden
çalışmalarının sürdürülmesi, Kale, yerleşme,
olmaktadır. Van Kalesi'nin güneyinde yer alan Eski Van Kenti
külliye ve çevresindeki servis alanlarının turistik Mimarlar Odası olarak, yukarıda sıralanan birçok
(Tuşpa), taşıdığı değişik uygarlıkların kültürel ve
ve kültürel işlevlendirmeyi de içerecek biçimde zorluğa karşın, Van'ın, renkleri kendinde birleştirmiş
Nüfus yapısının değişimi ve istihdam yaratıcı mimari zenginliklerini barındıran, kültürlerin ve
bütünlüklü bir koruma projesine dönüşmesi kedisi kadar özgün bir bakışla, bölgenin en önemli
ekonomik faaliyetlerin oluşturulmasında yaşanan dinlerin bir arada yaşadığı, 1914 yılına kadar
gerekmektedir. kültür ve turizm kenti olma potansiyelini koruyarak
güçlüklerin yanı sıra yeni kent gelişme alanlarının canlılığını koruyan eşine ender rastlanan barış
2. “Akdamar Kilisesi Restorasyonu” kapsamında gelişecek bir tarihsel birikime sahip olduğunu
planlanmaması; mevcut kent merkezi üzerindeki sembolü tarihî bir kent iken; 1918 yılından sonra
yapılan kazılarda ortaya çıkarılan bölümlerin düşünüyoruz.
rantı yükselterek imar tadilatlarıyla yapı eski hareketliliğini kaybetmiş, günümüzde ölü bir
korunmasına yönelik önlemlerin zaman
yoğunluğunun artmasına ve teknik-sosyal donatı kent haline gelmiştir. Geçmişe duyarsızlık, kaçak
geçirilmeden alınması, konservasyon, Van (Tuşpa), doğal ve kültürel
alanlarının yetersizleşmesine neden olmaktadır. kazılar, doğal tahribat, kazı-restorasyon
restorasyon, restitüsyon projesi ve uygulama
Altyapı ve hizmetlerin karşılanamaması sonucu çalışmalarındaki eksiklikler ve ilgili kurumlar arası
çalışmalarının acilen yapılması, bu sürecin de
zenginliğini, gölünü (denizini), kedisini,
birçok sorunla baş başa kalan, sağlıksız ve yöresel koordinasyon eksikliği, bu derece önemli özellikleri kalesini, tarihsel yerleşmelerini gelecek
ada özelliği dikkate alınarak geliştirilecek bir
kültürel koşullara uygun olmayan konutlarla çevreli taşıyan kentin ve kalenin geleceğe aktarılmasında
diğer önemli koruma projesine dönüşmesi kuşaklara aktararak barışın ve umudun
Van merkezinde, bu sürecin bir sonucu olarak zorluklar yaşanmasına neden olmakta, Eski Van, her
hedeflenmelidir. Aynı kapsamda Van Gölü'nde kenti olabilir!
kullanılabilir yeşil alan (park) neredeyse hiç gün biraz daha zemine yaklaşarak kaybolmaktadır.
bulunmamaktadır.
46 47
Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Cumhuriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Cumhuriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Sabah Ankara 25 Ağustos 2006 Sabah Ankara 27 Ağustos 2006 Hürriyet Ankara 30 Ağustos 2006
basında mimarlık

Hürriyet Gazetesi 15 Ağustos 2006

Milliyet Gazetesi 18 Ağustos 2006 Sabah Ankara 22 Ağustos 2006 Birgün Gazetesi 16 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 01 Eylül 2006

Hürriyet Ankara 25 Ağustos 2006


Cumhuriyet Ankara 25 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 22 Ağustos 2006 Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006


Sabah Ankara 28 Ağustos 2006

Cumhuriyet Gazetesi 18 Ağustos 2006

Milliyet Gazetesi 16 Ağustos 2006 Birgün Gazetesi 25 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 24 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 25 Ağustos 2006


48

Behiç Ak

You might also like