Professional Documents
Culture Documents
Gokturk, 1919-1923 Donemi Turk Milliyetcilikleri
Gokturk, 1919-1923 Donemi Turk Milliyetcilikleri
Türk Milliyetçilikleri
EREN DENİZ (TOL) GÖKTÜRK
T
başlık olarak incelendiğinde, Mustafa Ke
nemlerinden biri olan 1 9 1 9 -1 9 2 3 mal’in önderliğinde ortaya çıkan Türk
arası yıllar, Cumhur iye t’in oluşu milliyetçiliği çizgisinin dönemin başlan
munun iç ve dış koşullar çerçevesinde ir gıcından sonuna kadar aynı tutumu sür
delenebilmesi için çeşitli boyutlarıyla in dürmediği, ortaya çıkan yeni koşullar ve
celenmesi gereken bir süreçtir. Dönemin konjonktürel değişim lere bağlı olarak
belirgin, öne çıkan ve giderek de yaşam farklılaştığı gözlemlenmektedir. Bunun
bulan temel şian olan "vatanın yabancı yam sıra çizgi farklılaşması açısından ir
işgallerden kurtulması" hedefi, bu süre delenmesi gereken diğer önemli bir olgu
cin başlangıçta dağınık ve çok bileşenli, da Büyük Millet Meclisi içersinde vardan
birden fazla merkezli birçok politikasını muhalefet ve bu muhalefetin ikinci Grup
etkilemiş ve giderek hem yapıyı tek mer olarak örgütlenmesidir. Bu örgütlenme,
keze indirmiş hem de bu politikaları bi BM M’d e simgeleşen Türk milliyetçiliği
çimlendirmiştir. Bu temel hedef çerçeve nin kendisini hem içeride, içerideki “öte
sin d e top lan an B üyük M illet M eclisi kine” karşı, hem de dışarıda homojen bir
(BMM) giderek kendisini yegâne örgüt biçimde ifade etmediğinin göstergesi ol
lenme odağı olarak kabul ettirirken, Mec maktadır.
lis içinde ise Mustafa Kemal'in önderliği Kaldı ki, özellikle sürecin ilk yıllarında
nin belirleyici konumu da giderek güç etkinliğini sürdüren ve hissettiren, Anka
kazanmıştır, Böylesi bir süreç Türk Milli ra ve BMM dışında kalan, İstanbul Hükü
yetçiliği açısından ele alındığında, "işgal m etleri, İstanbul Meclis i Mebusanı ile
den kurtulma" hedefinin kendisinin kaçı yerellerde ortaya çıkan Kuvayı Milliye ve
nılmaz bir biçimde milliyetçi bir içeriğe Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin ve mil
sahip olmasının ötesinde 1923’t en itiba liyetçiliği farklı yorumlayan diğer cemiyet
ren ortaya konan ulus devlet yapısı ve ve partilerin de bu değerlendirme de yer
Mustafa Kemal çizgisi, Türk milliyetçili lerini alması gerekmektedir.
ğinin anlamı, kapsamı ve hedefleri açısın Ancak ortak bir nokta olarak, bu dö
dan homojen bir durumun varsayılması- nemde kendini milliyetçi olarak tanımla-
na gerekçe olmuştur denilebilir. yan/tammlanan akımların hemen hepsi
Oysa, bu süreç, resmî tarih dışında de nin Osmanlı modernleşme sürecinin ve
ğerlendirildiğinde ve "vatanın yabancı iş bu sürecin ortaya çıkarttığı siyasî/ideolo-
gallerden kurtulması" hedefinden ayrı bir jik çelişkilerin mirasçısı olduğunu belirt-
M_________ I_________ L_________ L_________ I Y_________ E_________ T_________ Ç_________ I_________ L_________ I_________ jt
mek gerekir Bu miras, ekonomik, top milliyetçiliğinin, aynı zamanda çok parçalı
lumsal ve siyasal yapısında birtakım yeni ve zaman zaman çelişen öğeler de sunma
düzenlemelere zorunlu kılınan Osmanlı sının da gerekçesi olmuştur denilebilir.
İmparatorluğunun dünya ölçeğinde yayı 19Ö8’de monarşinin tekrar kurulması
lan kapitalist sisteme entegrasyon süreci ile imparatorluğu çökmekten koruyacak
nin bir ürünüdür. Böylece, bir yandan yolların bulunması hedefiyle modernleş
Osmanlı’ııın kapitalist sisteme ve siyasal me yanlılarının iktidara gelişi söz konu
bağlamda Avrupa devlet sistemine bir ya sudur, Ancak bu iktidar, bir yandan padi
rı sömürge biçiminde katılması sağlanır şahlık-halifelik makamının iktidarının sı
ken, öte yandan aynı zamanda modern nırlarının daraltılması için sürdürülen ça
leşme sürecinin de önünü açan koşullar baları diğer yandan ise imparatorluğun
da hazırlanmıştır. Bir başka ifadeyle Os korunmasına yönelik hedefleri İçermekte
manlI devlet sisteminin özerk yapısının, olup, doğrudan bir Türk milliyetçiliğine
“devlet düzeni” işlemeye devam ettiği sü- sahip çıkışın somut koşullan yoktur. Öte
104 rece, OsmanlI'nın dünya kapitalist siste yandan, modernleşmenin kurucu bir un
mine bir yan-sömürge olarak entegre ol suru olarak milliyetçiliğin yaşama geçiri
ma sürecini engellemesi söz konusu ol lebilmesi zaten ancak halifelik kurumu-
madığı gibi, bu sürece göre kendini sa nun ortadan kaldırılması ve laikliğin dev
vunması ya da yeniden tanımlaması da let ile vatandaş arasında ilişki kuran ve
olanaklı olm am ıştır (Kazancıgil, 1981: devletin meşruluğunu sağlayan bir daya
4 1 ). Bu gelişme, imparatorluğun korun nak olarak ortaya çıkmasıyla olanaklıdır.
ması ve kurtarılırı asına farklı çözüm ara Bu koşullar ise şeriatın yanı sıra pozitif
yışları ve yorumlar getiren ve uzunca bir bilgiyi ve bilimi meşruiyet öğeleri olarak
dönemi kapsayan çeşitli hareketlerin - sunan ittihat ve Terakki iktidarı İçin yok
Osmanlıcılık, Pantürkİzm, Panislâmizm tur. Bu durum daha sonraki süreçte bü
ya da Jöntürkler, Tanzimat, I. ve II. Meş yük ölçüde İttihat ve Terakki iktidarının
rutiyet ve İttihat ve Terakki Partisi- so iradesi ve belirleyiciliği dışında gelişen
nunda oluşmuş ye fiili olarak imparator koşullar içinde değişmiş ve sonraki milli
luğun dağıl dıgı/çöktüğü bir dönüm nok yetçi yaklaşımlar için zemin hazırlamış
tasına gelinmiştir. tır. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nda
Bu çerçevede değerlendirildiğinde ise, Arap milliyetçiliğinin takındığı tutum ve
Mustafa Kemal liderliğine kadar uzanan Kafkasların Bolşevikleşmesi süreçleri bir
bir süreklilik oluşmaktadır. İstanbul’un iş leştirildiğinde Panislâmizm ya da Pantu
galine kadar geçen sürecin İstanbul hükü ranizmin gerçekleşebileceği mekân ya da
metleri, Kuvayı Milliye hareketleri ve hat koşullar ortadan kalkmıştır. Bu gelişme
ta “modernizm karşıtlığı” bağlamında Os- Mustafa Kemal liderliğinin İttihat ve Te
m anlfnın varolan geleneksel yapılan ve rak k in in “aşamadığı/aşmadığı" çelişik
kurumlan, Tanzimat, jöntürkler, Meşruti durumdan kurtulmasını sağlamıştır. Bir
yet ve İttihat ve Terakki, Osmanlı m o başka ifadeyle, O sm anlı İm p arato rlu
dernleşme sürecinin bir parçası olmakta ğumun varlığım sürdürm ek için hem
dır. Ancak, bunlann arasından özellikle “Batılılaşma" ve “modernleşme” hem de
İttihat ve Terakki ideolojik/siyasal mirası “Batı uygarhğma” karşı kendini savunma
nedeni ile Önem kazanmakta olup, kendi çabalarının gerekçeleri ortadan kalkmış
sinden sonraki dönemin Türk milliyetçi tır. Böylece, 1919-1923 dönemi, aynı za
liklerinin dayanacağı temelleri tanımla manda patri a rkal-g elen eksel devlet siste
mıştır. Ele aldığımız dönem açısından bu minin 20. yüzyıl uluslararası sistemine ve
miras, yukarda tanımlandığı gibi Türk dünya kapitalist sistemine uygun bİT tno-
1 9 1 9 - 1 9 2 3 D Ö N E M i T Ü R K M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K L E R I
bir tavır sergileme; 1913 Müslüman boy ilişkin ikircikli duruşudur. Bir yandan
kotu; 1914 (İttihat ve Terakkinin) tek ta ulema ve dinî mahkemeleri devlet deneti
raflı olarak kapitülasyonları kaldırma ka mi altına sokan, m edreselerin dışında
ran; 1913 Teşvik-i Sanayi Kanunu ve ka Maarif Nezareti denetimi altında eğitim
nunu tamamlayan 1916 yerli sanayiinin kurumlan açan ve Medeni Kanun’da de
korunmasına yönelik gümrük rejiminin ğişiklikler yapan ve tüm bu eylemleriyle
uygulaması; “millî sermaye" ile oluşturu laikliğe yönelik reformlar gerçekleştiren
lacak olup Osmanlı Bankası’mn yerini al İttihat ve Terakki yönetimi yaptığı hu re
ması beklenilen “ltıbar-ı Millî Bankası" formların tümünü şeriatı referans göste
(Çavdar, 1984: 1055; Toprak, 1995: 109- rerek gerçekleştirmiştir (Tunaya, 1989:
111) kurulması; Medeni Kanun’da yapı 3 0 8 -3 1 0 ), İttihat ve Terakki “millî” ve
lan değişiklikler vb. politikalar sürdürül “dinî’’ olma ikiliğini İslâm mecmuası ara
müştür. Tüm bu politikaların Osmanlı si cılığıyla Islâm’ı yeniden yorumlayarak ve
yasal sistemi içerisinde geleneksel güç “Batılılaşmadan farklı bir modernleşme”
108 odaklarının kazanılmış hak ve çıkarlarını (Arai, 1992: 143) yolu ile aşmaya çalış
zedeleyen ve onları iktidar mekanizması mıştır. Bu nedenle yenilikçilerin ideolojisi
nın dışına iten, aynı zamanda yenilikçi olarak tanımlanan Türk milliyetçiliği Os
güçlerin toplum sal-ekonom ık zeminini manlılık, Panturanizm, Islâm ve laiklik
güçlendirmeye yönelik bir hedefe odak ten referanslar alan heterojen bir yapı
landığı gözden kaçırılmamalıdır. “Eski” üzerinde yükselmiştir. Bu belirsizlik hem
ile “yeni" arasındaki bu çatışmanın tari İstanbul hüküm e ilerinde hem de BMM’de
hin diğer örneklerinde görülebileceği gibi “vatanın ve milletin kurtuluşu” hedefiyle
salt ideolojik/siyasal düşünce bağlamında sınırlandırılmış olarak kopnşa/dönüşüme
değil, her değişim ve dönüşümde var olan kadar sürmüştür.
iktidar mücadelesi içerisinde değerlendi Belirsizliği pekiştiren bir başka öğe de
rilmesi gerekmektedir. Osmanlı dönemi “Türk milliyetçilerinin”
Bu iktidar mücadelesi “Türk Milliyetçi Osmanlı devlet sistemi içerisindeki ko
liği” açısından da önemlidir. Çünkü, ide numlandır. "Devletin varlığını sürdürme"
olojik düzeyde, yenilikçilerin hem Os hedefi maddi temelleri olmaksızın tartışı
m a n lI Devleri’nin varlığım sürdürme he labilecek bir nokta değildir. Nitekim, ko
defi hem de bu devletin meşruluğunu puşu n/d önü şümün orta-ûst düzey askeri
sağlayan İslâmiyet’e karşı yeni bir ideoloji ve sivil bürokrasi önderliğinde, büyük
tanımlanma çabaları birlikte gelişmiştir. toprak sahipleri, eşraf ittifakıyla gerçek
Böylece, ideolojik olarak en önemli ö r leştirmiş olması bu anlamda önemlidir.
nekleri Ziya Gökalp ya da Yusuf Akçu- Geleneksel toplumsal ekonomik sistemin
ra ’da görülen T ürk m illiyetçiliği; “ İs sürdürülmesinden çıkarları olmayan as
lâm'ın Türkleştirilm esi” , “Osmanlılığın kerler ve işgalcilerin yanında yer alan
Türkleşmesi” ya da “ırk temeline dayalı gayrimüslimlerin, kendilerinin varolan
siyasal bir Türk milliyeti" tanımlamaları hak ve çıkarlarının aleyhinde gelişme sağ
ile biçim lenm iştir. Ancak, M üslüm an, lama olasılığına direnmek gereği duyan
T ürk ve Osmanlılık kimlikleri devletin büyük toprak sahipleri ve eşraf, Müslü
varlığını sürdürmesi potasında bir araya manlık temelinde bir araya gelmiştir, İs
getirilmeye çalışılmıştır (Gökalp, 1959: tanbul’un resmen işgali ile İttihat ve Te
286-290; Georgeon, 1986: 39), rakkinin, Osmanlı devlet sistemi içerisin
Bu ideolojik konumlanmaya belirsizlik de ve Osmanlı kurumlan aracılığıyla Türk
katan bir öğe Mustafa Kemal liderliğinin milliyetçiliği politikaları sürdürülmesinin
m irasçısı olduğu siyasî tarihin laikliğe fiili koşulları da ortadan kalkmıştır.
1 S 1 9 1 9 2 3____D Û N f Mİ T Ü R K M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K L E R I
109
BMM'nin kuruluşuna kadar kurulan İs yen çeşitli genç subayların hâlâ Savaş Ba
tanbul hükümetlerinin yapısının, konu kanlığına bağlı olması (K arabckir, K.,
munun ve politikalarının, geleneksel ve 1 9 8 8 ; 7 7 6 ) ;8 özellikle İstanbul ve İz
yenilikçi güç odaklarının ağırlık kurmak mir’de gerçekleştirilen grevler ve protes
için sürdürdükleri iktidar m ücadelesi tolar ve son olarak Üçüncü Damat Ferit
bağlamında irdelenmesi gerekir. Damat Paşa Hükümeli’nin arlan baskılara daya
Ferit kabinelerinin hem hükümet içinden namayarak istifa etmek ve seçimlere git
hem de dışından “milliyetçi'’ kesimden mek zorunda kalması, salt bu dönemde
gelen baskılara dayanamamasınm yanı sı ortaya çıkan iktidar boşluğu ile açıklana
ra, özellikle İstanbul'da düzenlenen ve iş maz (DBFP, cilt. IV: 713-714).
galleri prolesto eden mitingler (Kadıköy; Sonuçla, bu dönemde siyasî olarak ak
Üsküdar ve Sultanahmet) ve yine 1919- tif olan her “Türk-Müslüman" unsurun
1920 yılları arasında yoğunlaşan, çoğun en azından işgal edilmemiş toprakların
lukla yabancı sermayeye ait bazı işyerle tümünün bölünmeksizin bir devlet alım
rinde gerçekleşen grevler, İstanbul'da da kalmasından yana tavır koyarı ulusal
hem hükümet içinde hem de dışında hiç bir tutum aldığı söylenebilir. İstanbul hü
de azımsanamayacak güçte bir milliyetçi kümetleri özellikle Iııgilizlerin tüm deste-
hareketin varlığını göstermektedir (DBFI1, ğinc/zorlamasına rağmen9 (DBFP cilt IV:
cilt: IV: 710; Akşin, 1983, 30 6 -3 0 7 ; Akka- 708), İttihat ve Terakkiyi ya da “milliyet
ya,Y„ 2002, 14 0 )7 çileri'' dışlayan hükümetler oluşturam a
İstanbul’da bulunan M üttefik devlet m ış, kurulan her hüküm et içerisin d e
temsilcileri tarafından yapılan her türlü kendini bir biçimde milliyetçi olarak ta
baskıya rağmen, yerelde direnişi örgütle nımlayan ya da "direniş hareketlerine"
M_______ !_______ t_______ L I Y_______ E T Ç_______ I_______ L_______ I_______ K
destek veren unsurlara yer vermek zorun nüm noktası o lu ştu ru r. Son O sm anlı
da kalmıştır. Bu nedenle, İstanbul hükü Medisi’nin aldığı Misak-ı Millî karan İle
metleri ve Reye t-i Temsil iye arasındaki Paris Barış Konferansında belirlenen Sevr
çatışmayı anıi-milliyetçi-milliyetçi karşıt Antlaşması’nı imzalamayı reddetmesi, Os-
lığı içersinde değil, İttihat ve Terakki ile manlı başkentinin kontrolden çıktığının
ona muhalefet ve “modernizm" çizgisinin kanıtı olarak görülmüş ve işgal kararının
mirasçısı olarak Anadolu’da oluşan yeni alınmasında etken olmuştur. Nitekim, 18
bir güç odağı arasındaki bir iktidar müca Mart 1920 tarihinde Meclisin çalışmaları
delesi biçiminde ele almak daha doğru süresiz ertelenmiş, 11 Nisan’da ise Meclis
dur. Bu durumun en önemli göstergele padişah tarafından feshedilmiştir ve böy
rinden biri fiilen işgal altında yapılan se lece Sevr’in İmzalanmasının önündeki en
çimler sonucunda “milliyetçi" ağırlıklı bir geller kaldırılmıştır.
Osman.li M eclis-i Mebusan’ının ortaya
çıkmasına karşın, bu meclisin İstanbul ve
BMM İÇERİSİNDE TÜRK
110 Anadolu’daki milliyetçi güçler arasında MİLLİYETÇİLİKLERİ__________
sürdüğü hissedilen önderlik çatışm ası
çerçevesinde, Mustafa Kemal’in muhale İstanbul'un işgalinin Anadolu’da ortaya çı
fetine rağmen İstanbul’da toplanmasıdır kan Millî Mücadele açısından sonucu ise
(DBFP, cilt: IV; 8 6 9 - 8 7 0 ) . Bu Meclis, Osmanlı devlet sistemi içerisinde ve ku
1923’e kadar geçen süreçte müttefiklerle rumlan atacılığıyla sürdürülen milliyetçi
yapılan barış görüşmelerinde esas alınan; lik çizgisinin sona erm esidir. Böylece,
daha sonra 1923'te Türkiye Cumhuriye- farklı gruplaşmalar içerisinde bulunan
ti'nin sınırlarım belirleyen; bir anlamda Türk milliyetçileri bir araya gelmek ve
mi İh direnişin ideolojik ve siyasî çerçeve hem Osmanlı Savaş Bakanlığına hem de
sini oluşturan Misak-ı Millî’yi deklere et Heyet-i Temsiliye’ye bağlı olarak çalışma
miştir, Burada dikkati çeken bîr başka ge ya devam eden Kolordu Komutanları İs
lişme ise, son Osmanlı Meclisi’nin "eye- tanbul’la ilişkilerini kesmek zorunda kal
lat-ı mümtazede hükümranlık hakkından mış ve 23 Nisan 1 9 2 0 ’de açılan Büyük
feragat" etmesi ve böylece bîr Islâm birli Millet Meclisi ve hükümeti bunlar açısın
ği düşüncesinden vazgeçilerek ulusların dan tartışılmaz bir meşruiyet kazanmıştır
kendi kaderini tayin etme hakkını öne çı (Karabekir, 1988: 33 3 ). Türk milliyetçi
karmasıdır. Bu durum, tüm bu gelişmeler likleri açısından farklı mekânlarda ve kap
göz önünde bulundurulduğunda 1 9 0 8 ’* samda yürütülen mücadele aynı mekâna
den bu yana sürdürülen çizginin Türk indirgenmiş, ağırlığını İstanbul’dan Anka
milliyetçiliğine doğru kırılmasını ve da ra’ya taşımış, BMM çatısı altında gruplar
ralmasını da (bu sınırlar içerisinde yaşa arasında sürdürülen iktidar mücadeleleri
yan tüm M üslümanları kapsayacak bi ise “vatan topraklarının işgallerden kurta
çimde) tanımlamaktadır. Belirtmek gerek rılması" hedefini hariç tutan bir biçimde
mektedir ki, Misak-ı Millî ite oluşturulan iç mücadeleye dönüşmüştür.1'
mekândaki bu daralma, aşağıda değinile Bu mücadelenin resm î tarihimizdeki
ceği gibi Cumhuriyetin Türk milliyetçili ifadesi, Mustafa Kemal ve ekibinin oluş
ği tanımlamasının sınırlarını da genişlet turduğu laik cum huriyet yanlısı ilerici
miş, Kürt Laz ve benzeri etnik farklılıkla grup ile saltanat yanlısı gerici ve muhafa
rın yok sayılmasının gerekçesi olmak zo zakârlar arasında gerçekleştiğidir. Bu te
runda kalmıştır. ze karşı görüşler ise, mücadelenin gerek
16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen iş çesinin, Mustafa Kemal’in meclis, hükü
gali, Türk milliyetçiliği açısından bir dö met ve başkumandan sıfatlarıyla millî di-
1 9 1 9 - 1 9 1 3 D O N E M İ T Ü R K M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K L E R İ
renış üzerinde kişisel bir egemenlik kur ve askerî yardım almıştır (Hovanissian,
ma çabasına muhalefet etmekten ibaret 1973: 139; F 0 3 7 1 /4 1 6 2 ; Küçük, Y„ 2001:
olduğunu belirtmektedir (Tunçay, 1992: 1 2 1 ),12 Kuzey sınırlarına ilişkin böylesi
4 6 -4 7 ; Zürcher, 1 9 8 4 ; Demirel, 1 9 9 4 ). bir özeni gösteren Mustafa Kemal önder
Aslında birinci Mecliste ilerici ve gerici liği, aynı özeni güney sınırlarına göster
lik kutuplaşması üzerinden bir muhale m em iş, hatta Afganistan, Hindistan ve
fet olması neredeyse imkânsızdır. Çünkü Mısır’a kadar uzanan topraklara ilişkin İs
Mustafa Kemal ve ekibinin millî müca lâmî hedefler koyan hareketler içerisinde
d eled e y o ğ u n laştık la rı söylem T ü rk - yer almıştır (T O 3 7 1 /4161; DBFP, cilt. IV:
Müslüman, Osmanlı-Müslüman hakları 974, 1 0 2 8 -1 0 3 1).13 Bu duruma ilişkin bil
ve dayanışmasıdır. Bu tanımlama içinde giler Türkçe kaynaklarda bulunmamakla
zaten laik bir söyleme yer verilmemiştir. birlikte İngiliz istihbarat raporlarına göre
1 9 1 9 -1 9 2 3 döneminde BMM’de böylesi Ocak 1920'de Müvahİdin Cemiyeti adı al
bir ideolojik kutuplaşma üzerinden mu tında Panislâmist bir örgüt kurulduğu, bu
halefet yapılaması olanaklı değildir, çün örgü tün amacının ise yabancı işgali ya da 111
kü bu kurgu üzerinden hareket eden bir hükümranlığı altında bulunan tüm Müs
iktidar söz konusu değildir. Sonradan lüman topraklarının birleştirilerek dünya
İkinci grup adını alacak olan muhalefe çapında bir İslâm Konfederasyonu kurul
tin hangi ideolojik temellerde yapıldığı ması hedeflendiği belirtilmektedir. Ayrıca
ne kadar bulanıksa, iktidarın da laiklik bu dönemde yine Moskova-Kafkasya ile
kurgusu o derece bulanıktır. Dolayısıyla Anadolu arasında ilişki kurmak amacıyla
bu iki grup içerisinde Türk milliyetçiliği Doğu Komiserliğinden birtakım ajanların
için dayanak oluşturabilecek İaik-irre- Anadolu’nun güney sınırlarına gönderil
dentist bir milliyetçilik ya da gerici-mu- diği b ild irilm e k te d ir ( F 0 3 7 1 / 4 1 6 2 /
hafazakâr Panislâmist tanımlamasından E 1 7 7 6 3 4 : 1 0 .0 2 .1 9 2 0 ).14 Y ’ne aynı kay
yola çıkılarak bir ayrıştırmanın yapılma naklara göre 13 M art 1 9 2 0 ’de H eyet-i
sının koşullan yoktur. Temsiliye ve Hindistan Müslüman Dele
Ayrıca, bu dönemde BMM içersindeki gasyonu arasında bîr toplantı yapıldığı ve
iktidarın bir başka özelliği de Panislâ bu toplantı sonucunda, Hindistan Müslü
mizm karşısında aldığı ikircikli tutumdur. man Kongresince Türkiye’deki milliyet
Örneğin Mustafa Kemal BMM’nin açılış çilere, Türk-lslâm birliğinin savunulması
konuşm asında uluslararası durum göz na yönelik harcanması için 18.000 sterlin
önünde bulundurularak panturanizm ve gönderildiği ve 10.000 sterlinlik bir tuta
Panislâmizm hedeflerinin dile getirilme rın ise aynı gerekçe ile Müvahiddin Ce-
diğini, ancak bunun bu hedeflerden vaz m iyeti’ne g ön d erileceği b elirtilm iştir
geçildiği anlamına gelmemesi gerektiği (F 0 3 7 1 /5 1 6 6 /E 4 2 7 8 : 1 4 .0 4 .1 9 2 0 ). Bey
nin altını çizm iş, aynı zam anda diğer rut Konsolosunun dine geçtiği belirtilen
M üslüm an ülkelerle federasyon ya da bir başka belgeye dayanarak da, Mısır’da
konfederasyon biçiminde bir araya geli Türk Ulusal Hareketi Şefi Ömer Şevki’nin
nebilecek bir formülün de düşünülebile M usul’daki aşiretleri lngilizlere karşı
ceğini belirtm iştir. (G ZC, cilt: 1, s. 3) ayaklandırmaya çalıştığı ifade edilmekte
M ustafa Kemal bu dönem de özellikle dir; ayrıca M ısır’daki Ulusal Osm anlı
Azerbaycan’daki sivil savaşta Panislâmist Operasyonları Merkez Örgütü ile Mustafa
bir eğilimle hareket etmemeye özen gös Kemal atasındaki yazışmalar ele geçirildi-
termiş, savaşın Bolşevikler lehine ve do girte değinilm ektedir. Bu mektuplarda
ğal olarak Ingilizler aleyhine sonuçlan Mısırlı Mücahaddinlerden gelen para yar
ması karşılığında ise Bolşeviklerden mali dımından söz edilirken, Ermenilerin yo-
M_______ I_______ L l I Y E T Ç I_______ L I_______ K
gun olarak yaşadığı Maraş’ta çetelerle bir den biri de Birinci Dünya Savaşı sırasında
likle Fran sızlara karşı gerçekleştirilen tehcir edilmiş Rum ve Ermeni azınlıkları
operasyonlar ise “ulusal görev" olarak ta nın savaş sonrasında geriye dönüşlerinin
nımlanmaktadır (Şimşir. 1975: 88-91). söz konusu olmasıdır. Savaş öncesinde
Bu veriler, İslâmiyet öğesinin BM M ha Rum ve Hrmenilere ait mallar, bu süreç
reketi tarafından farklı biçimlerde kulla içerisinde çeşitli yöntemlerle bu bölgeler
nıldığını göstermektedir. Kuzey sınırında deki Müslüman nülusuıı d in e geçmiştir
İngilizlerle işbirliği içindeki Müslüman (Akşin, 1983: 3 2 ) .16 İşgallerden sonra,
Azeri güçlerle İslâm'ı temeldeki dayanış geriye dönüş söz konusu olduğunda İs
manın Bolşcviklerle işbirliği halinde red- tanbul Hükümeti doğuda yapılabilecek
dedilişi, ancak öte yandan başka bölgeler herhangi bir plebisitte Müslümanların ço
de yine lngilizlere karşı bir dayanışma ğunlukla çıkması için önce Balı’ya geri
aracı olarak ortaya çıkarılışı söz konusu dönecek Hrmenilere izin verilmesini ka
dur. Bu durum, kendi iç yazışmalarındaki rarlaştırmıştır. Doğuya dönmeye kalkışan
112 “ulusal görev” tanımlaması ve BMM'niıı Ernıeniler ise. Kazını Karabekir Paşa ör
tüm süreç boyunca leritoryal olarak Ana neğinde olduğu gibi, askerleri yöneticiler
dolu sınırlarını kapsayan Misak-ı Millîyi tarafından en gellen m iştir (K arabekir,
temel alması ile birleştirildiğinde, bu dö 1988: 28, 3 1 -3 3 ). Bölgede yaşayan Kürt
nem Türk milliyetçiliğinin gerçekte Pa- nüfusun yo ğ u n lu ğ u an ım san d tgın d a
nislâm isl ya da Panturanisı eğilimlere Müslümanlık temelinde bir Hıristiyan ve
denk düşmeyen ve İslâmiyet’e Türk milli Ermeni karşıtlığının somut koşulları da
yetçiliğinin kurucu bir öğesi olmaktan mevcullur. Daha sonra azınlık mübadele
çok, dönemsel bir taktik aracı olarak yak anlaşmalarıyla uygulamaya konulan çö
laşan bir çizgi sunmaktadır. züm, Kazını Karabekir tarafından 1919
Buna ilişkin bir başka veri Büyük Er yılında önerilmiştir. İğdır, Kulp, Kağız
menistan hedefine karşı Müslümanlık or man. Sarıkamış ve Oltu içeride kalmak
tak temelinde Kürtlerle yapılan işbirliği kaydıyla eski sınırlar üzerinden bir anlaş
dir. Doğuda bulunan ordu subayları böl ma yapılabileceği ve. sınırın “öte taralında
gede kurulması planlanan Ermenistan, kalan Islâmlarla bizim tarafla kalan Er-
Rum Pontus ve Kürdistan gibi devletlere meııilerin mübadelesi" Karabekir'in öner
ilişkin özellikle Kürt nüfusu Müslüman diği çözüm dür (Karabekir, 1988: 3 9 1 ).
dayanışması ve Kürılere ait olan toprakla Süreç boyunca BMM ve lngilizier arasın
rın Hrmenilere verilebileceği propaganda da Kürt aşiretlerinin kimin tarafında ola
larıyla direniş hareketinin içine çekmeye cağı üzerine bir çalışma yaşanmış, bu ça
çalışmışlardır. 1919'dan başlayarak İttihat tışma da kimi Kurt aşiretleri BMM yanın
ve Terakkinin “Türkler için Türkiye" po da yer alırken, kimileri lngilizlere destek
litikası yeniden gündeme getirilmiş, Er çıkmış kimileri ise bağımsızlıktan yana
meni ve H ıristiyaıılara karşı bir birlik tavır koymuşlardır (1 -0 3 7 1 /4 1 5 7 ).17 So
oluşturulabilmesi ve bu politikanın içeri nuçla 1923 ortalarına kadar bu bölgede
sinde K ûrllerin de yer alabilmesi için çatışmalar sürmüştür. Dersim yöresinde
adem-i merkeziyet formülü çerçevesinde çıkan BMM karşıtı Koçgiri Isyanı’mn bas
yerel hükümet ve özerklik biçimleri be tırılmasından sonra (Akın, 2 0 0 1 : 3 0 0 -
nimsenmiştir (FO 3 7 1 /4 1 5 7 : 4 .0 3 .1 9 1 9 ; 302: F ( ) 3 7 1 / 9 0 8 1 ) , Musul. Kerkük ve
4 1 6 1 : 2 0 .1 1 .1 9 1 9 ; DBFP, cilt. IV: 7 0 4 - Ravanduz’da Ingilizleriıı 1922 sonları ve
705; Keleş, 1992: 1 1 5 -1 17).'s 1923 başlarında devanı ettikleri yoğun
Kürt aşiretlerinin millî direniş hareketi hava bombardımanı rağmen, bu bölgede
içerisinde yer almalarının gerekçelerin ki aşiret isyanları ve Türk subayları deste-
1 9 1 1 ■1 m D O N E M İ T Ü R K M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K L E R İ
gindeki Ingiliz karşıtı saldırılar devam et lemekte fayda vardır: 1918-1921 arasın
miştir (F 0 3 7 1 /7 7 7 2 /E 10604). Bu saldırı da din üzerine yapılan vurgu ve 1921-23
lar sonucunda Irıgilizler Süleymaniye’den arasında “devrimci milliyetçi ideolojiyi
Erbil, Kerkük, Kifri hattına geri çekilmek destekleyenlerin artan g ü cü ” (Tunaya,
zorunda kalmışlardır. Nisan 1923'te Zaho 1958: 4 7 2 ). 1 9 1 8 -1 9 2 1 döneminde An
aşiretinin çıkarttığı isyan sonucu, Diyar kara'da toplanan, askerî gücünü özellikle
bakır valisi i!e Ergene ve Siverek yönetici Osmanlı ordularından görevli orta düzey
leri görevden alınarak Diyarbakır’da Ce- subaylardan alan; Müslüman nüfusu Hı
vat Paşa’nm yönetiminde askerî bir rejim ristiyan karşıtlığı temelinde örgütleyen;
kurulmuştur (F O 3 7 1 /9 0 8 1 , 7 8 8 1 ; GZC, dünyanın Müslüman nüfusun yoğunluk
cilt II, 1 9 8 5 ).19 Sonuç olarak bölgenin la yaşadığı çeşitli bölgelerinde anti-em-
kontrolünü elde tutma konusunda hem peryalist, milliyetçi hareketlerle bir bi
Türk!er hem de Ingiliz! erin zorluklar ya çimde temas kuran ve işbirliği yapan ha
şadığı anlaşılmaktadır. Müslümanlık da reket, asıl olarak yabancı işgallere ve par
yanışması bu konuda da devreye girmiş çalanmaya bir isyan olarak başlamıştır. 113
tir. 28 Şubat ve 9 Nisan 1923 arasında Bu hareketi, varolan Osmanlı İmparator
Cezire’de yapılan K ürt-A rap Kongresi lu ğu nu n toplum sal, ekonom ik ve ide
tslâm birliği temelinde anlaşmaya çalış olojik temellerine karşı bir devrim hare
mış, bir anlaşm anın yapılabilmesi için keti olarak değil, tam tersine “imparator
Mustafa Kemal yoğun bir çaba harcamış, luğu korumak” amacı olan herkesin bir
ancak toplantı başarısızlıkla sonuçlanmış araya geldiği bir hareket olarak hatırla
tır (FO 371/90S1: 5.17.1923). mak gerekmektedir.
İslâm konusundaki bu tu tu m , daha Daha sonradan kendisini milliyetçi ola
sonraki süreçte özellikle laiklik ilkesinin rak tanımlayan hareketin ideolojik an
oluşturulması çizgisi ile anlam kazanmış lamda en temel çelişkisini de bu durum
tır. Zürcher'in de belirttiği gibi Müslüman oluşturmaktadır. “Gelecekteki bağımsız
dayanışmasından ve İslâmî söylemden bir devletin sınırları nasıl oluşturulacaktır?
gecede vazgeçilmesi ve laikliğin daha ön Ulusal egemenlik ve ulusal bağımsızlık
ce sunulandan “farklı bir şekilde, büsbü ne anlama gelmektedir ve Osmanlı İmpa
tün kendiliğinden açık bir şeymiş gibi ratorluğumun siyasal kuramlarıyla ilişkisi
içeriği tartışılmadan ya da görüşülmeden ne olacak tır?" gibi soruların yanıtları
1923’de kabul edilmesi", hem bu gerek 1 9 1 8 -1 9 2 1 dönem inde henüz verilm e
çelerle anlaşılmaz olmaktan çıkmaktadır, miştir. Osmanlı padişahının ve İstanbul
hem de aynı zamanda aşağıda belirtildiği hükümetlerinin yabancı işgali altında ol
gibi başka bir şeyin de ifadesidir (Zürc- duğu göz önünde bulundurulduğunda ve
her, E. J., 2 0 0 1 :4 9 ). bağımsızlık ve tam egemenlik sorunsalla
rının doğrudan yabancı ülkelerin dış po
________________ SONUÇ________________ litikalarıyla ve işgallerin sona ermesiyle
bağlantısı kurulduğunda, m illiyetçilik
BMM etrafında örgütlenen milliyetçilerin bağlamında işgallere karşı savaş, önünde
birleştikleri nokta yabancı egemenliğine sonunda Osmanlı Devleıi’nin temel ku
ve işgallerine karşı duruş olarak özetle rumlan ile çatışma anlamına gelecektir.
nebilecekken, bu çatı altında yer alan U luslararası alanda g ittik çe gü çlen en
herkesin bir ulus-devlet ya da bir cum Mustafa Kemal liderliği, bu sorunu kendi
huriyet kurmayı hedeflediği söylenemez. lehine çözümlemenin de koşullarını da
Tarık Zafer Tunaya’nın da belirttiği gibi yaratmıştır. Sonuçta, bir gecede, “ulusal
1918-1923 dönemini ikiye ayırarak ince sınırlar” içerisinde bağımsızlık ve ege-
M _________I L L_________ I_________ Y _________ E_________ T_________Ç_________i_________ L_________ I_________ K
menlik hedefi “ulus-d evi et” kurulmasına, şında bırakılması ya da BMM içerisinde
devletin m eşru ideolojisi ise “İslâm i Enver ve Enver'in Orta Asya’da giriştiği
yet'in” yerini “laikliğin" aldığı bir formüle maceralara destek ile gölgelenmişıir. Ya
dönüşmüş ve Türk milliyetçiliğini devle da başka bir ifadeyle bu nüanslar direniş
tin temel ilkelerinden biri olarak tanımla hareketi içinde birden fazla Türk milliyet
mıştır. Bu tanımlama aynı zamanda Os çilikleri yorumlarının birer ifadesi olarak
manlI kurumsal yapısı ve çokuluslu bün adlandırılabilir Ki bu yorumlar Sovyetler
yeden kopuşu da net bir biçimde açıklık Birliğinin çözülmesi, Soğuk Savaş’ın sona
getirmektedir. ermesi, Yeni Dünya Düzeni çerçevesinde
Başlangıçta üzerinde ısrarla durulan değişen konjonktürle birlikte hem “Türki
“ulusal siniri ar”dan “ulusal egemenliğe” cum huriyetlerde” hem de Ortadoğu’da
geçiş, uluslararası durum Ankara hükü revize edilen yeni kanat açışların da bu
meti lehine geliştikçe mümkün olabil gün gerekçesi olmaktadır.
miştir. Çünkü, “vatanın kurtarılmasına” Bu dönem Türk m illiyetçiliğinin ilk
114 ilişkin hedeflere ulaştıkça, BMM içerisin aşaması sayılabilecek “vatan toprakları
de padişahlık-hilafet makamlarını dışla nın” M üslü manî aş tırıl ması çabası, 1915
manın aracı olarak ulusal egemenlik for Ermeni Tehciri ve Lozan sonrası Müslü
mülü temelinde laiklik yeni devletin ide manların ve Hıristiyanların nülus müba
olojik ilkelerinden biri olmuştur. Bu ge delesi ile ifadesini bulmuştur. Bir sonraki
lişmenin önemli dayanaklarından birisi ve ilki ile birlikte sürdürülen aşama ise
de Yunanlılar ve dolayısıyla Ingilizlere kalan OsmanlInın Türkleştirilmesi poli
karşı sağlanan askerî başarıdır. Buradan tikalarıdır. Türk milliyetçiliği içerisinde
alınan güç ile Mustafa Kemal liderliği, it kendini konumlandıran Kültlerin dışın
tihat ve Terakkinin bir biçimde mahkûm da kalanların, Koçgiri isyanında görüldü
olduğu “milliyetçi ve Müslüman" formü ğü gibi “benzeri görülmemiş bir biçim
lünü “laik ve milliyetçi" formülüne çevi- de" bastırılması ya da Lozan’da İsmet pa
rebilmîştir. şanın deyim iyle “sadece d illeri farklı
İslâmiyet'ten laikliğe geçişin bir başka kendileri Turan olan K ürt"lerden (La-
gerekçesi “medeniyette uluslararası!aşıp, usanne, 1 9 2 3 : 3 3 8 -3 6 8 ) söz edilm esi,
kültürde ulusal kalmanın" hedefidir, bu Atatürk’ün Medeni Bilgiler kitabında yer
da ancak Osmanlı Devleti’nin yıkılıp yeni alarak ulusal kültürü tekil bir biçimde
bir devletin inşasıyla mümkündür. Bunun ifade eden “ulus-halk-etni-kültür özdeş
içinse yeni meşruiyet referanslarına ihti liği” (Yıldız, 2001: 6 3) ile ifadesini bulan
yaç vardır. Vatandaşla devletin yeni bir somut politikalara örnek olarak bugüne
ideolojik çerçevede bir araya getirilebil kadar taşınmışür. Bu gelişmeye BMM ve
mesinin formülü laisizmden geçmektedir. savaşı yürüten hâkim sınıflar (toprak
ö te yandan ideolojik platformda yürü ağası ve eşraf) içerisinde yer alan Kürtle-
tü len çatışm aların referan s n o k talan rin varlığı önemli bir referans olmuştur.
BMM içerisinde yapılan tartışmalarca da Bu referans aynı zamanda Cumhuriyet’in
işaret edilmiştir. Mİsak-ı Milli sınırlarının Türk milliyetçiliği tanımlamasına da bir
üzerine bir konsensüsün varlığı, Bekir Sa zemin oluşturmuştur denilebilir.
mi heyetinin Londra Konferansı sonunda Sonuç olarak bugün bile Kemalizm içe
imzaladığı antlaşmanın BMM tarafından risinde ifade edilebilecek bir Türk milli
Misak-ı Millî’ye aykırılığı gerekçesiyle ka yetçiliğinin de referans noktalan oldukça
bul edilmemesi, Sovyetler Birliği ile sınır çeşitlidir. Yelpaze modernleşmeden, anti-
lar üzerine Karabekir’le anlaşmazlık, Lo emperyahst bağımsızlık ideolojisine, millî
zan’da Musul ve Kerkük’ün antlaşma dı şeflik sisteminden demokrasiye, ırkçı pa
1 9 1 9 - 1 9 2 3 D O N E M İ T Ü R K M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K L E R İ
radigm adan iıred en tist m illiyetçiliğe. nı sıra İslâmiyet öncesi döneme özel bir
Ulusal Emek Cephesi ile ekonomik ba önem v ererek , K em alizm in sunduğu
ğımsızlık savaşına yönelen bir milliyetçi Türkçü kuramlara (Güneş Dili Teorisi,
likten liberal devletçiliğe uzanan sağ ve Orta Asya kökenlerine dayandırılan Türk
sol versiyonları bulunan bir çeşitlilik sun tarih tezi) ağırlıklı olarak sahip çıkmıştır.
maktadır (Modern Türkiye’de Siyasî Dü Irkçı Türk milliyetçiliğinin bu yaklaşı
şünce, 2001). mında 1908’den itibaren yaşama geçiril
Daha sonraki süreçte, Türk milliyetçili meye çalışılan Islâmcı-milliyetçi çizginin
ği çizgisi Islâmi motilleri içermesinin ya payım yadsımamak gerekir. il
DİPNOTLAR
77
1 Sanhan'a göre bu Şura, Milli Islâm Şurası Mer- 6 4 Ocak 1920'de Padişah: temsilen Prens Abdul- —
kez-i Umumisi adıyla yerli bir hükümet kurarak, rahim, Saray Görevlileri Başkam Damat İsmail
30 Kasım 1918’de mebus sıfatıyla 60 delegenin Hakkı, Genel Kurmay Başkanı Cevat Paşa. Bekir
Katıldığı bir kongre yaparak 12 kişilik merkez Sami ve Kara V asıf ın katılımıyla bir top lan tı
tem silcilerini seçmiştir. Bu devletin resmî dili yapılıyor. Bu topiant da silah ve cephane depo
Türkçe, bayrağı ay yıldız olarak kararlaştırılmış larının naşı! işgal edilmesi gerektiği, silah fab ri
tır. Hükümetin 18 yaşından büyük erkeklerin oy kalarının hangi yöntemie Anadolu'ya gönderi-
kullanabileceği bir sistem ile oluşturulması ka ebileceği tartışılıyor. DBFP, cilt: IV, sayı: 668,
rarlaştırılmış ve bu hükümet 12 Nisan'da ingiliz- W cb b to Curzon, 20 Ocak 1920, s. 1065; FO
ler tarafından dağıtılarak üyeleri M alta'ya sü 371/4157/E23632, In le lle g e n c e Sum m cry, 4
rülmüştür. Yalçın Küçük'e göre Gümrü ve Ba- Mart 1919; FO 371/4158/E96986, Caltnorpe to
tum 'a kadar olan toprakları kendi egemenliği Curzon, 22 Haziran 1919; FO 371/4161/E23680,
altınca gören bu hükümetin asi oda Teşkilatı Week!y Report say:: 43, 20 Kasım 1920.
Mahsusa ile bağlantılı olarak kurulması söz ko- 7 Ateşkesten hem en sonra kurulan İzzet Paşa
nusudur. Su iddia Yerasimos'da ise Enver Paşa hükümetinin milliyetçi bir hükümet olduğunu,
nın Kafkasya ordusuna çok kesin talim atlar kabine içerisinde daha sonra Anadolu'daki di
gönderoiğ! ve geri çekilirken Türk ve Kütlerin reniş hareketine katılacak olan Fethi ve Rauf
silahlandırılması ve bölgede direniş sağlayabile Beyler gibi milliyetçilerin bulunduğunu belirt
cek yetenekte subayların bölgede kalması ge
mek. gerekir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının
rekt'ği emirleriyle de birleştiriimelidir.
tutuklanabilm esi için Damat Ferit'in bizzat 5
2 Bir partidir. gün boyunca uğraşması tesadüf olarak niteıen
3 6 M art 1919'da kurulan kurul, partiler arası ya diri.emez. DBFP, cilt: 4, Calthorpe to Curzon,
da üstü bir milli birlik oluşturmaya çalışmış, dış ene. in sayı: 471, s. 710.
politika ve barışır nasıl olması gerektiğine dair 8 Kazım Karabekir'in anılarından 1920'nin Hazi
bir millî programa sahip olması gerektiğini vur ran ayının sonlarına kadar 15 Kolordu Komuta
gulayarak, Osmanlı topraklar: için VVilson pren nı, bu tarihten sonra Şark Cephesi Kumandanı
sipleri çerçevesinde bir siyasi yapılanma öngö sıfatıyla hareket ettiği anlaşılıyor. Yani 23 Ni
rülürken, Araplar için geniş muhtariyet tanın san 1920'de BMM açıldıktan bir süre sonra biie
ması istenmiş manda fikri kabul edilmemiştir. 15 Kolordu Kumandanı sıfatını kullanmaya de
4 Fırka, "içtima-i iktisada" yöneleceğini bildirmiş vam etmiştir.
ve seçim ler sırasında Milli Kongre ile işbirliği 9 8u destek de oldukça şaibeli gözükm ektedir.
yaparak Mllfi Ahrar fırkasıyla ortak liste hazır İngiliz bc'geierinden anlaşıldığı kadarıyla Ingi
lamıştır. Fırkanın İstanbul’dan gösterdiği aday liz’lerin "Osmanlı içişlerine karışmama" politi
lar arasında M ustafa Kemal, Bekir Sami, Rauf kası yürüttükleri, iktidara İttih at ve Terakki
gibi isimler açıklandıysa da daha sonra bu sayı kadrolarının gelm esinden pek çekinmedikleri
bire inmiştir. ve hatta Birinci Dünya Savaşı’na Almanya tara
5 Bunlardan biri de Çukurova bölgesine ilişkin fında giren kadrolara, şartlan oldukça ağır olan
kurulan Halep mebusu Ali Cenani'yi de içeren ve uygulanması konusunda da çok endişe duy
Kilikyalılar Cemiyeti’dir. Buradaki ordu komu madıklar: barış anlaşmasını imzalatmaktan özel
tan ı çekilm e em rine son ana kadar uymamış bir m em nuniyet duyacakları anlaşılm aktadır.
çekilm ek zorunda kaldığındaysa da İstanbul 8u dönemde Baifoufun 9 Kasım 1918'dekl tali
Hüküm et tarafında verilen em irler doğrultu matının hala geçerli olup olmadığı sorulmuş ve
sunda eldeki malzemeden ne varsa kurtarma olumlu yanıt alınmıştır. DBFP, elit: İV, sayı: 471,
ya çalışarak Pozantı'ya çekilmiştir. Calthorpe to Curzon, 31 T em m jz 1919, s. 708.
M_______ j_______ l l I Y E T Ç I_______ L I_______ K
10 Tüm bunların dışında İstanbul'un, İzmir'in ve geler gönderildiği, Mardin yöresindeki Kürt
Musul'un Ingilizler ve Yunanlılar tarafından iş aşiretlerle ve Ibn Raşit, Ibn Saud, Barzani ve
gal edilmiş olm ası, Sevr'de de tescil edildiği İmam Yahya ile ilişkiye geçm ek üzere ayrıca
üzere, geride kalan bölgelerde bir Türk yöneli d e le g e le r g ö n d e rild iğ i b e lir t ilm e k le d ir .
m ine bırakılması Ingiltere tarafından istenilir FO371/4161/E23680, W eekly Report. sayı. 43 20
bir durum dur. M eclis-i M ebu san'ının İstan Kasım 1 9 1 9 ; F0371/ 4162/ E 174171. W eek ly
bul'da değil de Bursa'da toplanması fikrine, In- Summery o f Intelligence Reports , 9 Ocak 1920;
gilizler dünyanın böylcsi önem li bir kentinin DBFP. cilt: IV, de Robeck to Curzon, note. 1, s
T û rk ler gibi bir ırk tarafından yönetilmesinin .974; DBFP. ciit: IV, W eeb 10 Curzon, ene., s.
aslında çok da doğru olm adığı" gerekçesiyle 1028-1031.
başlangıçta sıcak baksalar da daha sonra İstan 14 Bu gelişm ede Boişeviklerin Ortadoğu ve Kaf
bul kentin in yön etim in in kim e bırakılacağı
kasya bölgelerinde emperyalizme karşı bir ta
uluslararası bir sorun oluşturacağından İstan
vır geliştirmesinin önemli bir payı vardır.
bul’un Osmanlı'da kalmasından yana bir tavır
koymuşlardır. DBFP, cilt: 4, de Robeck to Cur- 15 Bu konuda en ön em li g ö sterg elerd en birisi
7on, 10 Kasım 1919, s. 869 70. 1921 Teşkilat ı Esasiye Kanunu'dur. Bu kanunun
1876'dan ve 1924'den farkı illere ve bucaklara
11 Bu çerçeve dışında kalan tek kişi Enver'dir. En özerk bir statü ve lüzel bir kişilik tanımasıdır.
ver ise önce Moskova'da Doğu Kurultayı, daha
sonra ise Orta Asya'da oldukça bilinen politika 16 Sina Akşin bu malların 2. 10. 1334 tarihinde çı
ları izlemiştir. karılan Emlak-ı M etruke Talimatnamesi'ne gö
re, bazen muvakkat iskân yoluyla, bazen ka
12 M ustafa Kem al, Enver Paşaya O rta Asya'da mulaştırmayla, bazen fiili el koymayla Müslü
Müslümanlık tem elin de yapılacak girişimlere m anların (muhacir, memur, vs.) elin e geçmiş
"In giltere'ye karşı koyacak yegâne Islâm Hü olduğunu belirtiyor.
kümeti Türkiye Devleti oiduğu için Batı em
peryalizm inin ve kapitalizm inin en şiddetli 17 Fırat ve Harput arasındaki bölgede, Arappman
darbeleri doğal şekilde Anadolu üzerine yön yöresindeki Kürtlerin Türkleri destek led iği;
lendirilmiş bulunuyor." "Türkistan, Afganis Dersim Kürtlerinin bağımsızlık yanlısı olduğu
tan, Acemistan gibi Müslüman ülkelerde görü ve Şeyh M uham ed Basravi'nin ise Ingilizleri
nen millî h areketlerin birleştirilm esi, düzen d estek led iği b elirtilm ek ted ir. D iyarbakır ve
lenmesi ve büyük Hind'e varacak çalışma ve M ardin'deki Kürt aşiretlerin in 1915 Ermeni
uy gu lam aların ve b u n lara re h b er alın acak Tehciri tem el alınarak Türklerin yanında yer al
emel ve amaçların, Rusiarı kuşku ve kaygılara dığı, Başkale Kürtlerinin ise Iranlı birtakım Kürt
sevk etm e m e si için Panislâm izm in şekil ve aşiretlerinin de katılımıyla İsmail Ağa Simko e t
esaslarından ve bunların açıklanmasından ke rafında örgütlendiği ve bunların Panislâmizm-
sinlikle kaçınılması" gerektiğinin altını çizmek den yola çıkarak bu bö geye Hıristiyanların
tedir. EO 371/4162/E174171, W eekly Summery dönmesini engellem ek olduğu tanım lanm akta
o f In tellig en ce Reports, S January 1920, FO dır. F0371/4157/E23632, Intelligence Summery,
371/4162/E23706, W eekly Summery o f Intelli- 4 Mart 1919.
g en ce Reports, 2 Ocak 1920. 18 14 köyü kapsayan Koçgiri İsyanı Topal Osman
13 Ingiliz istihbarat servisi gizli raporlarına göre ve N urettin Paşa eliyle bastırılm ıştır. A rcak
M ustafa Kemal ve Rauf ile Mısır, Iran ve birta Meclis durumu amacı aşan bir eylem olarak ni
kim Arap tem silcileri arasında anti-lngiliz ve teleyerek bölgeye bir Heyet-i Tahkike yollamış
Müslümanlık ortak temeliyle birlik üzerine bir tır. Bu duruma ilişkin Ingiliz kaynakları daha
top lan tı yaptıkları belirtilm ektedir. Böyle bir da ileriye giderek, hepsi ikinci grupta bulunan
toplantının gerçekleşip gerçekleşmediği Türkçe bu bölgenin milletvekillerinin Gernik'te kendi
kaynaklarca doğrulanmamaktadır. Ancak, An aralarında bir toplantı yaparak Ankara hükü
cak, İstanbul'da seçim lere gidilmesi kararırım m etine karşı bir tavır almaktan yana karar al
alınması ve Heyet-i Temsiliye içerisinde. Heyeti dıkları belirtilmektedir. F0371/9081/E5965, Cas-
Temsiliye’nin seçim lerden sonraki işlevine iliş tern Summery, sayı: 1173, 5 Temmuz 1923.
kin tartışmalar olması, Mustafa Kemal, Rauf ve 19 Ingiliz kaynakları BMM'nin Koçgiri Isyanı'na
Ali Fuat’ın bu tartışmalarda yalnız kalması ve iiişkin Komisyon raporunun görüşüldüğü 10
15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir ile 3. Şubat 1922 tarihinde BMM'nin "Kürt halkı için
Kolordu Komutanı Selahattin Beyin İstanbul'ca özerk bir İdareyi kabul" ettiğine ilişkin bir bil
oluşacak meclisi ve hükümeti meşru saymaları gi vermektedir. Bu tarihte ise BMM'ce gizli bir
gibi gelişmeler göz önünde bulundurulduğun oturum yapıldığına dair bir bilgi yoktur. An
da böylesi bir toplantıdan haberdar edilmedik cak yine Ingiliz kaynaklarına göre bu dörem -
lerini varsaymak da mümkündür. Bu belgede de de bölgede çatışmaların yoğun bir biçimde
Osmanlı Halifeliği altında dünya çapında bir Is sürdüğü anlaşılm aktadır. F0371/ 9081/E5965,
lâm Konfederasyonu kurulmasının hedeflendi f astern Summery, sayı: 1173, 5 Temmuz 1923;
ği, Mısır, Suriye, Irak, Kafkasya ve Azerbaycan, F0371/7881/E3553, R u m b old t o Curzon, 29
Afganistan, Tunus ve Fas ve Hindistan'a dele Mart 1922