Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 184

RLD

Mesane K•nHı1 E:"nılemısl (TNM)

Uz. Dr. Fatih KARAGÜZEL Yrd. Doç. Dr. Ahmet ERKEK


www.tusworld.com
I TUSW., RLD I

İÇİNDEKİLER

K NÖROLOJİ - NÖROŞİRURJİ.............................................................................. 2 K
Ü Ü
8K
DERMATOLOJİ ......... :....................................................................................... 50
ç
u FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON ............................................................. 66
K
GÖZ HASTALIKLARI ....................................................................................... 81 s
s
T KULAK BURUN BOGAZ .................................................................................. 98 T
A A
J ÜROLOJİ......................................................................................................... 120 J
L ORTOPEDİ ...................................................................................................... 135 L
A A
R PSİKİYATRİ ..................................................................................................... 159 R
s HALK SAGLIGl ............................................................................................... 174 s
o ÇOCUK CERRAHİSİ....................................................................................... 183
o
R R
u RADYOLOJİ .................................................................................................... 188 u
ANESTEZİ KALPDAMAR PLASTİK .............................................................. 192

www.tusworld.com
ITUSW�RLDI

K
Ü Ü
ç Ç ,
u u
K K
s •• • s

NOROLOJI
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

/. ,�

www.tusworld.com
I TUSWı ,. RLD I

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s
T
NÖROŞİRURJİ
T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
I TUSW"' RLD I
1-Aşağıdakilerden hangisi lumpal ponksiyonun güvenle 4-Aşağıdakilerden hangisi lumbal ponksiyon için yanlış
yapılabileceği aralıklardan değildir? bir tanımlamadır?

A) L 1 A) SSS hastalıklarının tanı ve tedavisi için kullanılan bir


B) L2 yöntemdir.
C) L3 B) En sık olarak L3-4 segmentinden yapılmaktadır.
D) L4 C) Menenjit ve subaraknoid kanama tanısında çok
E) L5 kıymetlidir.
D) İntrakraniyal kitle şüphesinde uygulanmamalıdır.
Medulla spinalis L 1-L2 seviyesinde bitmektedir ve lumbal E) Benign intrakraniyal hipertansiyonda uygulanmamalıdır.
ponksiyonlar da L 1 in alt seviyelerinde yani L2-L3-L4-L5
seviyelerinden yapılabilmektedir. En çok lumbal Lomber Ponksiyon:beyin ve omurilik sistemi hastalıklarının
ponksiyonun yapıldığı aralık ise L3-L4 aralığıdır. tanı ve tedavilerinde uygulanabilen önemli bir metottur.
• En sık olarak lumbal 3-4 seviyesinden yapılmaktadır.
CEVAP:A • Menenjit, SAK ve psödotümör serebri (benign intrakraniyal
hipertansiyon) da önemli bir tanı yöntemidir.
• Kafa içinde kitle şüphesi olan durumlarda muhakkak
öncesinde kraniyal tomografi ile kitle ekarte edildikten sonra
uygulanmalıdır. Aksi halde serebral herniasyon riski
büyüktür.

CEVAP: E
K 2-Aşağıdakilerden hangisi lumpal ponksiyon
K
Ü endikasyonlarından değildir?
Ç Ü
ç
u A) SSS tutulumu şüphesi olan lösemi ve lenfoma u
K B) İdiopatik intrakraniyal hipertansiyon K
C) Papilödem olmayan tüm periferik ve santral sinir sistemi
5 5
hastalıkları 5-Aşağıdakilerden hangisi BOS'ta protein miktarının
T D) PT ve PTT uzamasının SSS'ne etkisinin araştırılması
T
A arttığı durumlardan değildir? A
E) Subaraknoid kanama
J A) Enfeksiyonlar J
L Lumbal ponksiyon endikasyonları: B) Multiple skleroz L
A • Papilödem olmayan tüm periferik ve santral sinir sistemi C) BOS dolaşımında obstrüksiyon A
R hastalıkları D) Hipertiroidi R
s • Meningeal irritasyon E) Subaraknoid kanama 5
o • Santral sinir sistemi (SSS) enfeksiyonları
• SSS tutulumu şüphesi olan lösemi ve lenfoma BOS'ta Proteini arttığı durumlar:
o
R R
u • İdiopatik intrakraniyal hipertansiyon
• Subaraknoid kanama
• KIBAS ( Menenjitler, beyin tümörleri, beyin absesi )
• Artmış üretim ( Multiple skleroz, Nörosifıliz, Guillain-barre u
sendromu)
Kontrendikasyonları: • BOS dolaşımının durması ( Medulla spinalis basısı, Beyin
• Lumbal ponksiyon yerinde lokal enfeksiyon ve medulla tümörü, beyin absesi)
• İntrakranial kitle şüphesi • Kanlı BOS alımı (SAK ve travmatik SOS)
• Kafa içi basınç artış şüphesi • Miksödem
• Koagulasyon bozuklukları
CEVAP: D
CEVAP: D

3-Aşağıdakilerden hangisi lumpal ponksiyon


kontraendikasyonlarından değildir? KSANTOKROMiK 805

A) İntrakranyal kitle şüphesi SUBARAKNOİD KANAMA


B) Subaraknoid kanama
C) Koagulasyon bozuklukları
D) Lumbal ponksiyon yerinde lokal enfeksiyon MEDULLA SPINALİS BASISI
E) Kafa içi basınç artışı şüphesi
TÜBERKÜLOZ MENENJİTİ
CEVAP:B

www.tusworld.com
�Tusw�RLDI
6-Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir? 8-Kırk dokuz yaşındaki kadın hasta, on gün öncesinde
serebrovasküler olay geçirdiği ve sonrasında
A) Pozitron emisyon testleri(PET) bir yerin metabolik vücudunun sol yarısında güç kaybı ortaya çıktığı
aktivitesini gösterir. gerekçesiyle polikliniğe başvuruyor. Yapılan nörolojik
B) Yenidoğanda işitme taramasında kullanılan test muayenesinde anlamasının ve söylenenleri
otoakustik emisyon testidir. tekrarlamasının bozulmuş olduğu, aynı zamanda
C) Bilinç bozukluğu olan hastalarda MR ilk görüntüleme konuşmasının akıcılığının da bozuk olduğu görülmüştür.
yöntemidir. Bu hastanın konuşma bozukluğunun tanımı için
D) İskemik SVO'yu en erken gösteren tanı yöntemi difüzyon aşağıdakilerden hangisidir?
MR'dır.
E) Demiyelinizan hastalıklarda ilk tanı yöntemi MR'dır. A) Broca afazisi
B) İletim afazisi
PET dokuların oksijen ve glukoz kullanımını.o bölgedeki C) Anomik afazi
kan akımını yani metabolizmasını ölçmektedir. Tümörler ve D) Transkortikal afazi
enfeksiyonlu kısımlar verilen FDG kontrast maddesini daha E) Global afazi
çok tutmaktadır.
Yenidoğanda işitme taramasında otoakustik emisyon testleri AFAZİ TİPİ KONUŞMA ANLAMA TEKRARLAMA
kullanılır. Olumlu veya olumsuz şekilde sonuçlanır. Sonuç
ŞEKLİ
olumsuz geldiği takdirde BERA testi uygulanır. Bilinç
bozukluğu ve anormal nörolojik belirtileri olan hastalarda ilk Broca afazisi Akıcı değil Korunmuş Bozuk
uygulanacak görüntüleme yöntemi MR değil BT'dir.
Wernicke Akıcı ama Bozuk Yok
K İskemik SVO'yu en erken gösteren tanı yöntemi difüzyon K
afazisi anlamsız Ü
Ü MR'dır.
Multiple Skleroz gibi demiyelinmizan hastalıklarda ilk tanı İletim tipi Akıcı Korunmuş Yok
Ç
U yöntemi MR'dır.MR aynı zamanda enfarktların ilk
safhalarında uygulandığında iyi sonuç verebilen tetkiktir.
afazi u
K Transkortikal Akıcı değil iyi Korunmuş K
5 CEVAP: C motor afazi s
T Global afazi Akıcı değil Bozuk Yok T
A A
J Anomik afazi izole kelime Normal Normal J
L bulma L
A güçlüğü A
R R
S 7-Polikliniğe yaklaşık 2 haftadır başlayan vücudunun CEVAP:E s
O sağ yarısında uyuşukluk, bazı nesnelerin isimlerini o
R söylemede güçlük çekme bazen de hatalı söyleme, R
U zaman zaman baş dönmesinin de olması şikayetleri ile u
başvuran elli sekiz yaşındaki kadın hastanın yapılan
nörolojik muayenesinde sağ göz kapağında düşüklük
bulunduğu ve direkt ışık refleksinin olmadığı
görülmüştür. Bu hastada lezyonun lokalizasyonu
hakkında ne düşünülebilir ?

A) Telensefalon
B) Diensefalon
C) Pons
D) Bulbus
E) Serebellum

Yukarıdaki soruda hastanın şikayetlerine dikkat edildiğinde


vücudunun sağ tarafında olan uyuşukluk ve isimlendirme
güçlüğünden lezyonun talamusta olduğu anlaşılmalıdır. Ek
olan şikayetlerinden ışık refleksi yokluğu ve göz kapağı
düşüklüğü de bir miktar mesensefalona da yayıldığı
anlaşılmaktadır.
Talamusun da epitalamus ve hipotalamus gibi diensefalonda
bulunmasından yola çıkarak bu soruda dolaylı olarak cevaba
SEREBRAL HEMİSFERLER VE BAZAL
ulaşmış oluyoruz.
Transkortikal afazi: Başlıca özelliği yalnızca tekrarlama GANGLİONLAR > TELENSEFALON
özelliğinin korunmuş olmasıdır.
TALAMUS,HİPOTALAMUS > DİENSEFALON
CEVAP: B

www.tusworld.com
9-Anlamasının ve söylenenleri tekrarlamasının normal 12-Aşağıdaki şıklardan hangisi iletim afazisi için
olduğu fakat izole kelime bulmasında güçlük çeken yanlıştır?
hastanın konuşma bozukluğunun tanımı
aşağıdakilerden hangisidir? A) Fasciculus arcuatus ve anguler gyrus tutulumu mevcuttur.
B) Diğer adı kondüksiyon afazisidir.
A) İletim afazisi C) En belirgin özelliği tekrar etme bozukluğudur.
B) Broca afazisi D) Konuşma tutuktur.
C) Anomik afazi E) Sıklıkla wernicke afazisi ile karıştırılabilir.
D) Transkortikal afazi
E) Global afazi İletim afazisi , kondüksiyon afazisi de denir.
Konuşmanın anlama yönü ile ilgili bölgeyi Broca alanı ile
CEVAP: C birleştiren fasciculus arcuatus adı verilen lif demeti ve
anguler girusu içine alan lezyon sonucu ortaya çıkar.
Bu afazi tipinin en önde gelen özelliği söyleneni tekrar
etmenin çok bozuk olmasıdır. Buna Wernicke afazisinin bazı
unsurları değişik derecelerde eşlik edebilir.
Hasta parafazik yaklaşımlarla konuştuğu için konuşma
tutuktur; ilk bakışta Broca Afazisi ile karıştırılabilir!!!

1 O-Aşağıdakilerden hangisi wernicke afazisinde CEVAP:E


görülmez?
K A) Akıcı konuşma
K
Ü
Ç B) Mantıklı konuşma Ü
C) Okumada bozulma ç
U D) Tekrarda bozulma u
K E) İsimlendirmede bozulma 13-Yetmiş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sol kol ve K
5 bacağında güç kaybı ile sonuçlanan serebrovasküler 5
Wernicke Afazisi:
T • Söyleneni anlamaz.
olay geçiriyor. Nörolojik incelemesinde konuşmasının T
A akıcı olmadığı, anlamasının ve tekrarlamasının A
• Bol ve akıcı konuşur. korunduğu saptanıyor.
J • Konuşması anlamsızdır. J
Bu hastanın konuşma bozukluğunun tanımı
L • Metni okur ama anlamaz. aşağıdakilerden hangisidir?
L
A • Tekrar bozuktur. A
R • Objeleri adlandırma bozuktur. A) Subkortikal afazi R
5 B) Motor afazi 5
o CEVAP:B C) Konduksiyon afazi
D) Anomik afazi
o
R R
u E) Transkortikal afazi
u
CEVAP:E

1
11-Kliniğe afazik semptomlarla getirilen hastanın

1
muayenesinde söylenenleri rahatlıkla anlayabildiği Arkmıt Fasikiil

ancak tekrarlamasının bozuk olduğu görülmüştür.


Konuşması akıcı olup, kelimelerde harflerde yer
değiştirmeler saptanmıştır. Bu afazi tipi aşağıdakilerden

1
hangisidir?
i
A) Brocca afazisi
B) Wernicke afazisi
C) Global afazi
D) Kondüksüyon afazisi
E) Anomik afazi

Konduksiyon Afazi ( İletim tipi afazi)


Konuşma akıcıdır fakat kelime içindeki harflerin yanlış yer
değiştirmeleri söz konusudur.
Anlama normal olmasa bile normale yakındır.
Tekrarlama ve isimlendirme ciddi biçimde bozuktur.
Werııike Aııguler
Al,1111 Ginıs
CEVAP:D

www.tusworld.com
14-Aşağıdakilerden hangisi piramidal traktus veya 17 • Aşağıdakilerden hangisi okulomotor sinir hasarında
kortikospinal yol hasarları bulgularındandır? görülmez?
A) Fasikulasyonlar A) Midriazis
B) Babinski pozitifliği B) Diplopi
C) Derin tendon reflekslerinde azalma C) Pitozis
D) Atrofi D) İnternal strabismus
E) Gevşek paralizi E) Işık refleksi kaybı
Piramidal traktus ve kortikospinal yol demek üst motor nöron N. oculomotorius (111) lezyonunda;
yani birinci motor nöron demektir.Sorumuz da bize üst motor - Pitoz
nöron hasarında oluşan durumlardan birini sormaktadır. - Eksternal strabismus (Dışa şaşılık)
Üst motor nöron lezyonu - Midriazis
Spastik paralizi - Işık refleksi ile akomodasyon yoktur
Hiperrefleksi -Diplopi olur.
Babinski var
Artmış kas tonusu CEVAP:C
Alt motor nöron lezyonu
Gevşek paralizi 18-Nervus hipoglossus çekirdeğinin hasarında
Arefleksi aşağıdakilerden hangisi olmaz?
Babinski yok A) Dil lezyonun olduğu tarafa kayar
Atrofi B) İpsilateral hemipleji
K Fasikülasyon C) Tremor
K
Ü
D) Dilde fibrilasyon Ü
ç CEVAP:B
ç
u E) Flastisite
u
K 15-Aşağıdakilerden hangisi üst motor nöron lezyonu K
s hasarları bulgularından değildir?
s
T A) Fasikulasyonlar T
A B) Babisnki pozitifliği A
J C) Hiperrefleksi J
L D) Artmış kas tonusu L
A E) Spastik paralizi A
R Üst motor nöron lezyonu R
s Spastik paralizi s
o Hiperrefleksi Resimde sağ N.hypoglossus felci mevcuttur. Sinirin ve
çekirdeğinin lezyonlarında o taraf kaslarda 2. motor nöron
o
R Babinski var R
u Artmış kas tonusu tipi felç olacağından atrofi gelişir ve dil lezyonun olduğu
tarafa kayar. Fasikülasyonlar ve fibrilasyonlar gözlenir.
u
CEVAP:A N.hypoglossus'un supranuclear lezyonlarında dil lezyonun
karşı tarafına kayar. Bu durum, nuc. nervi hypoglossi'nin
16-Nöroloji polikliniğine başvuran hastada çenenin m.genioglossus'u inerve eden kısmına sadece kontralateral
açıldığında sağ tarafa doğru kaydığı, ağrı duyusunda motor cortex'ten lifler gelmesi ile açıklanır.
azalmanın olduğu ve oftalmoskopik muayenesinde
kornea refleksinin bulunmadığı tespit edildiyse hasarın CEVAP: C
hangi kranial sinirde olduğu düşünülebilir?
A) Abdusens
B) Accessorius
C) Trigeminus
D) Okulomotor
E) Olfactör ildtl!"f)IOn_
Qlmoı�rcoıtrı).

Trigeminal sinirin hasarında lezyonun karşı tarafına kayma,


kornea refleks kaybı, ağrı duyusunun kaybı hatta tamamen
kaybı dahi oluşabilmektedir. Abdusens sinir hasarında dışa
bakamama dolayısıyla içe şaşılık oluşur.
Accessorial sinirin hasarında ipsilateral omuz düşüklüğü ve ln!C11Uf
başın lezyon tarafına çevrilememe tabloları olur. ceıf'bOllar
ı,o<\ı<><Jo

-··
Okulomotor sinir hasarında çift görme, yukarı-aşağı ve içe
bakamama oluşur. Olfaktör sinir hasarında koku duyusunda 1n�ııorol:ı.lıy -

azalma ve tamamen yokolması görülür.


1-t,'poglo .�,ı llııl'll',i'I
ııooıııwıı)
CEVAP: C

www.tusworld.com
19· Nöroloji servisinde yatmakta olan 55 yaşındaki erkek 21-Aşağıdaki bilgilerden hangisi doğru değildir?
hastada internal strabismus, gözyaşı salgısının
durduğu, diplopi, fasial paralizisi ve dilin 2/3 ön A) Yatınca düzelen ve ayakta oluşan baş ağrıları;
kısmında tat duyusunun kaybı olduğu söyleniyor. Bu intrakranial hipotansiyon ve lumbal ponksiyon sonrası
hastada aşağıdaki sendromlardan hangisi olduğunu olmaktadır.
düşünürsünüz? B) Auralı migrende en sık görülen vizüel semptom santral
skotomdur.
A) Foville Sendromu C) Subaraknoid kanamayı hastalar hayatındaki en şiddetli
B) Weber Sendromu baş ağrısı olarak nitelendirirler.
C) Benedict Sendromu O) Sabahları uyandığımızda çok fazla olup ayağa kalkınca
D) Millard-Gubler Sendromu azalan ağrılar bizi intrakranial kitlelerden
E) Wallenberg Sendromu şüphelendirmelidir.
E) En sık görülen migren tipi aurasız migrendir.
- Foville sendromu: Lezyon tarafında VI. ve VII. Sinir
felci.bakış felci.karşı tarafta hemipleji görülür. Auralı migrende en sık görülen vizüel semptom scintilasyon
- Weber Sendromu: Lezyon tarafında okulomotor paralizi, skotomudur yani tırtıklı skotomdur.
kontrlateral hemiparezi ya da hemipleji görülür. Lezyon Parasantral skotom ise glokomun bir belirtisidir.
mezensefaloda 3.kranial sinir düzeyindedir. Glokomda görülen izole arkuat skotoma Bjerrum Skotomu
- Benedict Sendromu: İpsilateral okulomotor paralizi, da denir.
kontrlateral dismetri ve ataksi görülür. Paramedian midbrain
infarktlarında görülür. Nukleus ruber ve 3.sinir liflerini tutar. CEVAP:B
- Millard-Gubler Sendromu; Lezyon tarafında 6.ya da 7.
K.. kranial sinir tutulumu karşı tarafta ise hemiparezi ya da K
U hemipliji vardır. Pons lezyonlarında görülür. Ü
Ç - Wallenberg Sendromu: Posterior inferior serebellar 22-Aşağıdaki baş ağrısı nedenlerinden hangisi
ç
U arterin (PICA) tıkanması sonucu görülen bir tablodur. zonklayıcı tipte değildir? u
K Semptomlar aniden başlar, denge bozukluğu, ataksi, düşme A) Sinüzit K
5 ile birlikte şiddetli baş dönmesi, kusma, hıçkırık, aynı taraf
yüz yarısında paresteziler, aynı tarafta koordinasyon
B) Migren s
T C) Glokom krizi T
bozukluğu, yutma ve konuşma bozuklukları tabloya eklenir. D) KİBAS
A
Muayenede aynı tarafta yüz, karşı tarafta vücut yarısında
A
E) Gerilim tipi baş ağrısı
J duyu bozukluğu, yine lezyon tarafında dismetri, J
L disdiadokokinezi ve nistagmus gibi serebellar belirtilerle Zonklayıcı tipte baş ağrısına L
A Horner Sendromu, yumuşak damak ve plika vokalis felçleri • Sinüzit, A
R görülür. Tetraparezi gibi motor bozukluklarla birlikte, bazen • Migren, R
S solunum bozulur. Cheyne Stokes solunumu görülebilir. • Glokom krizi,
s
O CEVAP:A
• KİBAS,
• Temporal arterit neden olur.
o
R R
U 20- Almanya'dan tatile gelmiş 53 yaşındaki bir kadın
Gerilim tipi baş ağrısında genelde hasta başının
sıkıştırılıyormuş gibi ağrıdığını tarif eder. u
turist acil servise yaklaşık 4-5 saat önce başlayan Küme tipi baş ağrısı göz arkasında delici, oyucu bir ağrı
görme kaybı şikayetii ile başvurmuştur. Aynı zamanda şeklinde tanımlanır.
hasta çenesinin de ağrıdığını söylemektedir. Zaman
zaman dizlerinde ağrısı olduğunu belirtmektedir. Yapılan CEVAP:E
tetkiklerinde anormal olan değerleri; hemoglobini 7.5,
hematokriti 23, sedimentasyonu 103, sodyumu 130,
albümin 5.5'dir. Bu hastada kesin tanı için yapılması SKİNTILASYON SKOTOMU
gereken tetkik aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Trigeminal sinir biyopsisi
B) Manyetik rezonans görüntülemesi
C) Sinovial eklem sıvı örneklemesi
D) Bilgisayarlı Tomografi
E) Temporal arter biyopsisi
Hastanın kliniği dev hücreli arterit yani temporal arterittir.
Kesin tanısı ise etkilenen temporal arterden biyopsi almakla
konmaktadır.Temporal arterit olduğunu anlamamızı sağlayan
durumlar; çene kladikasyosu, polimiyaljia romatika ile
birliktelik, temporal bölgede ağrı, geçici körlükler,
sedimentasyon değerinin 1 Oüün dahi üstüne çıkmış
olmasıdır.50 yaş üzerinde ve kadınlarda daha sık
görülmektedir. Tedavisi steroiddir. Temporal Arterit Polimyaljia
Romatika ilişkisi 2015 Dahiliye yandal sorusu olarak çıktı.
CEVAP:E
www.tusworld.com
I TUSW .. RLD I
23-Aşağıdakilerden hangisi baziller migrende 26-Seksen sekiz yaşındaki kadın hasta baş ağrısı ile acil
görülenlerden birisi değildir? servise başvuruyor. Ek olarak göz yaşarması, rinoresi
ve gözde kızarması da bulunmaktadır. Boynunu
A) Perioral parestezi çevirmekle baş ağrısının daha da şiddetlendiğini
B) Tinnitus belirtmektedir. Her yılın bu dönemlerinde olduğunu
C) Vertigo söylemektedir. Hastanın baş ağrısı aşağıdakilerden
D) Nistagmus hangisine uymaktadır?
E) Dizartri
A) Migren
Baziller migrenin kliniğinde tam körlüğe ek olarak; B) SUNCT sendromu
Dizartri C) Küme tipi baş ağrısı
Tinnitus D) Epizodik paroksisimal hemikrania
Vertigo E) Gerilim tipi başağrısı
Perioral parestezi bulunmaktadır.
Aynı zamanda 30 dakika süren zonklayıcı tarzda oksipital Epizodik paroksisimal hemikraniada tek taraflı baş ağrısı
baş ağrısı olmaktadır. vardır. Küme benzeri göz yaşarması, gözde kızarma ve
burunda akıntı semptomları görülebilmektedir. Boynun
CEVAP:D hareketi baş ağrısını artırmaktadır. Kadınlarda daha sıktır.
Her yılın belli dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Ağrı aniden
ortaya çıkmaktadır. İndometazine cevap vermesi oldukça
tipiktir.
K CEVAP:D
K
Ü Ü
ç ç
U 24-Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen baş ağrısı u
K tipidir? K
s A) Aurasız migren
27-Aşağıdakilerden hangisi SUNCT sendromunun s
T özelliklerinden değildir? T
B) Auralı migren
A C) Paroksisimal hemikrania A) Kısa süreli olması
A
J D) Küme tipi baş ağrısı B) Gözde kızarıklık olması J
L E) Gerilim tipi başağrısı C) Unilateral olması L
A D) Gözde kuruluk olması A
R CEVAP: E E) Nevraljiform tarzda ağrısı olması R
s s
o SUNCT sendromunun açılımında;
Short
o
R R
u Unilateral
Nevraljiform u
Conjonktivit
Tearing(gözde yaşarma) bulunmaktadır.
25-Gerilim Tipi Baş Ağrısı için aşağıdakilerden hangisi Kliniğinde gözde kuruluk görülmemektedir.
yanlıştır?
CEVAP: E
A) Bayanlarda sıktır.
B) Zonklayıcıdır.
C) En sık baş ağrısı tipidir.
D) Enseden yayılan tarzdadır.
E) Bulantı eşlik etmez.

Gerilim tipi baş ağrısı, primer baş ağrıları içinde en sık


karşılaşılan tiptir.
Türkiye'de yıllık prevalansı yaklaşık %32 dir.
Migrenden daha sık görülmekle birlikte görece daha hafif
baş ağrılarına neden olduklarından hekime başvuruda daha Drop Attack Ağrısı lntrakraniya/ Kitlelerde Görülür,
geri plandadır. Dakikalar içinde Başlayıp Aniden Sonlanan Ağrı Tipidir.
Sıklıkla 20 yaş civarında başlar, her yaşta görülebilir.
Kadınlarda biraz daha sık görülmekle birlikte aradaki fark Beyin Ölümü Tanısını Koymada Nöroloji Veya Beyin
migrende olduğu kadar çarpıcı değildir. Sıklıkla bilateral bir Cerrahisi Uzmanı Ve Yoğun Bakım Veya Anestezi
başağrısına neden olması, zonklayıcı olmaması, hareketle Uzmanı Gerekir.
artmaması, atak sırasında bulantının olmayışı ve ışıktan
rahatsızlık duymama karakteristik özelliğidir. Beyin Ölümünde En Önemli Tanı Kriteri Spontan
Solunumun O/mamasıdır.
CEVAP:B

www.tusworld.com
ITUSWı RLDI
28-Aşağıdakilerden hangisi trigeminal nevralji için 31-Akut ağır migren atağında ilk tercih edilecek ajan
doğru olmayan bir bilgidir? aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ani başlayıp ani sonlanmaktadır. A) Non-steroid ajanlar


B) Ağrı zaman zaman karşı tarafa da geçebilmektedir. B) Trisiklik anti depresanlar
C) Ağrı genelde traş olma, yüz yıkama, diş fırçalama gibi C) Beta blokerler
durumlarda ortaya çıkmaktadır. D) Serotonin reseptör agonistleri
D) Tedavide analjezikler etkisizdir. E) Parasetamol
E) Şimşekvari ağrılar ile karakterizedir.
Hafif ataklarda Non steroid anti inflamatuvarlar, ağır
Trigeminal nevraljide ağrı asla karşı tarafa geçmemektedir. ataklarda ilk seçilecek ilaç ergo deriveleri olmalıdır. İkinci
Bilateral görülünce multiple skleroz akla gelmelidir. tercih olarak sumatriptan veya diğer verilebilir.
Analjezikler tedavide etkisizdir. Karbamazepin tedavide altın Migren hastalığında çoğu hasta atak sırasında alınan basit
standarttır. analjeziklerle ağrısını geçirir. Eğer herhangi bir
CEVAP: B kontrendikasyonu yoksa, atak tanınır tanınmaz ağrı kesici
alınmalıdır.
Ergo deriveleri: Ergotamin ve dihidroergotaminin temel
avantajı ucuz olması ve kullanım deneyiminin fazla
olmasıdır. Dezavantajları ise, vazokonstriksiyona neden
olabilmeleri ve rebound baş ağrısıdır. Ergot alkaloidleri
adrenerjik, dopaminerjik ve triptaminerjik etkilidirler. Güçlü
K olarak 5HT1 b-d reseptörlerine bağlanırlar. Bu reseptörler K
Ü dura ve kafa derisi kan damarlarında bulunurlar. Sonuçta Ü
ç trigeminal sinir aracılı nörojenik inflamasyonu engellerler. ç
u Triptanlar: Ergot deriveleri ile karşılaştırıldığında, triptanların u
K 29-Aşağıdakilerden hangisi trigeminal nevralji için bir çok avantajı vardır. En önemli dezavantajları ise K
S fiyatlarının yüksek oluşu ve kardiovasküler hastalık
yanlıştır?
durumunda kullanımlarının sınırlanmasıdır. Triptanlar s
T A) Trigeminal sinirin dağıldığı alana uyan bir ağrıdır. serotonin 5HT1 b-d reseptör agonistidirler T
A B) Aniden başlar ve kendiliğinden düzelir. A
J C) Muayene ve görüntülemede nörolojik bulgular mevcuttur. • Hafif ataklar: Kullanılabilen bir çok ilaç vardır. Öncelikle J
L D) Tedavide ilk seçenek karbamazepindir. antiinflamatuvar aktivitesi olanlar tercih edilmelidir. Asetil L
A E) Cerrahi olarak gangliyon blokajı yapılabilir. salisilik asit, ibufrofen ve naproksen sodyum etkilidir. Fakat A
R bu ilaçların mide-barsak yan etkileri fazladır. R
CEVAP: C • Orta Şiddette Ataklar: Orta şiddetteki atakların çoğunda
s non steroid antiinflamatuvar ilaçlar kullanışlıdır. lbuprofen,
s
o naproksen sodyum ve mefenamik asit kullanılabilir.
o
R Bunlardan yeterli doz ve sürede yanıt alınmaz ise 5HT R
u selektif agonistleri (sumatriptan gibi) veya non-selektif u
agonistler (DHE, ergotamin gibi) kullanılabilir
• Ağır Ataklar: Ağır ataklarda, ilk seçilecek mümkünse ergo
deriveleri olmalıdır. Eğer kullanılamıyorsa sumatriptan veya
diğer triptanlar verilebilir.
• Ultra-ağır Ataklar: Ultra-ağır ataklar, ağır atakların uzamış
şeklidir. Bunların 72 satten uzun sürmesi migren statusu
30-Aşağıdakilerden hangisi migrenin akut tedavisinde olarak adlandırılır. Tedavi prensipleri ağır ataklar ile
kullanılmaz? aynıdır ve destekleyici tedaviyi de gerektirir. Hem ağır hem
de ultra-ağır baş ağrısı ataklarında sodyum valproat iV
A) Basit analjezikler yüklenebilir.
B) Narkotik analjezikler
C) Serotonin antagonistleri CEVAP:D
D) Ergotlar
E) Beta reseptör blokörleri

Beta reseptör blokörleri trisiklik antidepresanlar,


antikonvülzanlar, kalsiyum kanal blokörleri gibi profilaktik
tedavide kullanılmaktadır. Diğer şıklardaki ilaçlarımız ise
akut tedavide kullanılan ilaçlardır.
Akut tedavide ilk seçenek aspirin, parasetamol,ibuprofen
gibi basit analjezikler iken profilaktikte ise ilk tercih beta
blokörlerdir. KÜME TİPİ BAŞ AGRISINDA MYOZİS
GÖRÜLEBİLİR MİDRİAZİS GÖRÜLMEZ.
CEVAP:E

www.tusworld.com
I TUSW �. RLD I
32-Ellibeş yaşında erkek hastanın tek taraflı, zonklayıcı 34-Aşağıdakilerden hangisi Horner sendromu için doğru
olmayan, delici tarzda, göze de yayılan baş ağrısı değildir?
mevcuttur. Hastada ek olarak tek taraflı horner bulguları
da gözlenmektedir. En olası tanı ne olmalıdır? A) Midriazis
B) Enoftalmi
A) Migren baş ağrısı C) Pitozis
B) Glokom baş ağrısı D) Anhidrozis
C) Gerilim tipi baş ağrısı E) Sempatik lif hasarı
D) Küme tipi baş ağrısı
E) Oftalmik migren Horner sendromunda midriazis değil de miyozis
görülmektedir.
Küme (cluster) baş ağrısı gerilim ve migren baş ağrısından Horner sendromu hastalarının yaklaşık yüzde 60'ı santral
sonra sık görülen primer baş ağrılarındandır. Her yaşta kaynaklıdır. Akciğer kaynaklı düşünüyorsak da hemen
rastlanmakla birlikte daha yaygın olarak 20-40 yaş arası akciğer grafisi çekip pancoast tümörü olup olmadığı
ortaya çıkmaktadır, erkeklerde sıktır. Ağrının tipik özellikleri anlaşılmaktadır.
tek taraflı, çok şiddetli ve kısa süreli olmasıdır. Küme baş
ağrısı olarak adlandırılmasının en belirgin nedeni periyodik CEVAP:A
şekilde oluşmasıdır. Orbital, supraorbital, temporal tek
taraflı, 15-180 dakika süren ve gün aşırı bir kez ile günde
8 defaya kadar ortaya çıkan şiddetli ataklardır. Çoğu hasta
atak sırasında huzursuz ya da ajitedir. Ataklara
K aşağıdakilerden biri ya da daha fazlası tümü aynı tarafta K
Ü olarak eşlik edebilir: Ü
• Parsiyel Horner Sendromu (miyaz, pitoz)
Ç • Burun tıkanıklığı veya akıntısı ç
U • Göz yaşarması (nazolakrimal kanalın blokajına bağlı 35-Aşağıdakilerden hangisi horner sendromunun u
K olarak) postgangliyonik nedenlerinden değildir? K
5 • Konjuktival kanlanma 5
A) Karotis interna lezyonları
T • Alın ve yüzde terlemede artış (nadir) B) Kavernöz sinüs lezyonları
T
A • Ateş basması (nadir) C) Nazofarinks tümörü
A
J Akut atak tedavisi; D) Karotis cerrahisi
J
L 1. % 1 OO'lük oksijen inhalasyonu E) Cerrahi boyun diseksiyonu L
A 2. Ergo türevleri A
R 3. Triptanlar Horner sendromu, tek taraflı miyozis, ptozis, yüzün o R
5 kısmında terleme azlığı (anhidrozis) ve enoftalmusla
CEVAP: O 5
o karakterize bir sendromdur. En sık santral nedene bağlı
olarak oluşur.
o
R Nedenleri: R
u Preganglionik (Akciğer pancoast tümörü, karotis ve aort u
disseksiyonu, boyun lezyonları ve boyun cerrahisi)
Postganglionik (internal karotid okluzyonu, kavernöz sinüsde
kitle, nazofaringeal tm. vb.) olabilir.
33-Bu hastada ağrı proflaksisinde aşağıdakilerden Santral nedenle de olabilir. (beyin sapı lezyonları,
hangisi kullanılmaz? syringomyeli, m.spinalis tümörleri)

A) Oksijen CEVAP: E
B) Verapamil
C) Metiserjit
D) Steroidler
E) Nonsteroid antiinflamatuvar

Küme Tipi Baş Ağrısının Profilaksisi;


• Oral Steroid: 1mg/kg/gün başlanır ve 10 günde azaltılarak
kesilir. Oral steroid, küme baş ağrısının geçiş tedavisinde en
etkili yöntemdir. HORNER SENDROMU "SAMPLE"
• Kısa süreli intravenöz dihidroergotamin: Ülkemizde
intravenöz ergo preparatı yoktur. -SYMPATİC NERVE FİBER İNJURY
• Kalsiyum antagonistleri (verapamil: proflakside ensık tercih -ANHİDROSİS
edilir) -MİOSIS
• Kısa süreli triptan kullanılması -PTOSİS
• Geçici oksipital sinir blokajı -LOSS OF CILİOSPİNAL REFLEX
-ENOFTHALMUS
CEVAP: E

www.tusworld.com
36-Beş aylık bir bebekte mental retardasyonla birlikte 38-Bir ekstremitede başlayıp diğer ekstremiteye geçen,
ardarda gelen tonik myoklonik nöbetler gözleniyor. EEG beraberinde motor-duyu, otonom ve psişik
de hipsaritmi bulgusu tespit ediliyorsa bu hastanın semptomların olduğu, postiktal dönemde fokal nörolojik
tanısı aşağıdakilerden hangisi olabilir? defisit gözlenebilen nöbet tipi hangisidir?

A) Petit mal nöbet A) Grand mal


B) West sendromu B) Petit mal
C) Selim myoklonik nöbet C) Basit parsiyel
D) Jacksonian nöbet D) Kompleks parsiyel
E) Absans nöbet E) Lennox gastaut sendromu

İnfantil spazm (west sendromu), karakteristik üçlü bulgusu; Basit Parsiyel Nöbet beynin tutulan bölgesine göre oluşan
infantil spazmlar, mental retardasyon ve EEG de motor, duyu, otonom bulgularla giden komşu alanlara
hipsaritmidir. yayılabilmesi nedeniyle de gezici tarzda nöbete neden olan
Hastaların ancak % 15'i normal zekada olabilir. bir nöbet tipidir.
West sendromu vakaların %50'sinde 4-6.aydan başlar. Bilinç bozukluğu gözlenmez.
İnfantil spazmlar hayatın ilk bir yılında, en erken 3. ayda ve Terleme, flushing, pupillada midriazis, inkontinans gibi
genellikle de 3-12 aylar arasında başlar. otonom bulgular bulunabilir. Korku eşlik edebilir. Postiktal
Ataklar kısa sürelidir ve sona erdiklerinde hasta normal dönemde todd parezisi (postepileptik felç) oluşabilir.
postürüne devam eder. Aynı gün içerisinde yüzlerce atak Tedavisinde karbamazepin 1. Seçenektir. (2. Seçenek
görülebilir. Nöbetler tedaviye dirençlidir. fenitoindir.)
K Standart antiepileptiklere yanıt pek iyi değildir. ACTH ve K
kortizon tedavide en sık kullanılan ilaçlardır. CEVAP: C
Ü Ü
ç ç
u
İSMİNİ UNUT WEST SENDROMU TUBEROSKLEROZ
İLİŞKİSİNİ UNUTMA! u
K K
CEVAP:B
s s
T T
A 39-Erişkinde en sık görülen epilepsi aşağıdakilerden A
J hangisidir? J
L A) Grand mal nöbet
L
A B) Basit parsiyel nöbet A
R C) Selim myoklonik nöbet R
s 37-Aşağıdakilerden hangisi Lennox-Gastaut sendromu D) Kompleks parsiyel nöbet s
o için doğru değildir? E) Status epileptikus o
R R
u A) Hayatın ilk yıllarında başlar. Kompleks Parsiyel Nöbet, erişkinlerde en sık görülen
epilepsi tipidir.
u
B) İnatçı konvulziyonlarla karakterizedir.
C) Kognitif bozukluklarla seyreder. CEVAP: D
D) Tonik nöbetler tipiktir.
E) EEG de yaygın yavaş diken dalga görünümü tipiktir.

Lennox-gastaut sendromu (LGS)


Erken çocukluk çağında başlayan epileptik
ensefalopatilerdendir.

Klinik triadı:
1.Başlıca tonik, atonik ve atipik absans nöbetlerinden oluşan 40-Aşağıdakilerden hangisi Grand Mal epilepsi için
değişik tipte inatçı konvülsiyonlar doğru değildir?
2. Kognitif ve davranış anormallikleri
3.Elektroensefalografide hızlı aktivitere paroksizmleri ve A) Prodromal bulgular vardır
yaygın yavaş dalgaların görülmesi B) Vokalizasyon bulgusu vardır
En sık 3-5 yaşları arasında görülür. Erkek/kız oranı 3/2 C) Postiktal konfüzyon vardır
şeklindedir. İnatçı konvülsiyonlarla seyredebilir. Psikomotor D) Tedavide diazepam ilk tercihdir
gerilik, kognitif ve davranış anormallikleri konvülsiyon öncesi E) İkinci tercih karbamazepindir
ortaya çıkabilir. Vakaların %30 kadarı daha önceden West Generalize Tonik-Klonik Epilepsi (Grand Mal Nöbet): Karın
sendromu tanısı almıştır. Tonik nöbetler en sık görülen ve ağrısı, ishal, yüzde flushing şeklinde prodromal bulgular
LGS için en karakteristik olan nöbet tipidir. Status mevcuttur. Larinks spazmına bağlı çığlık duyulması olabilir.
epileptikus sıktır. EEG de yaygın yavaş diken dalga İyileşme döneminde konfüzyon mevcuttur.
görünümü tipiktir.
CEVAP: D
CEVAP:A

www.tusworld.com
ITUSW�RLDI
41-Aşağıdaki nöbet tiplerinin hangisinde antiepileptikler TİP SÜRE Epilepsi Postiktal
ilk seçenek olarak kullanılmaz? Semptomları Semptomlar

A)Absans absans 2-15 sn donuk bakmak, mental


B) Parsiyel (petit mal) sık göz kırpmak, aktivitenin
otomatizma: ağız aniden durması
C) İnfantil spazm
şapırdatma, elbiseleri ve saniyeler
D) Lennox- Gestaut sendromu ile oynama sonra kaldığı
E) Tonik klonik yerden devam
etmesi tipiktir
Bu soru epilepsi nöbetleri arasındaki önemli bir ayrıntıyı
sorgular niteliktedir.
yaygın tonik 1-2 dk çığlık, amnezi,
İnfantil spazm(West sendromu)da ilk seçenek ilaç ...ACTH klonik nöbet yere düşme, konfüzyon,
ve prednison (grand mal) tonik - klonik derin uyku,
Absans nöbette ilk seçenek ilaç ...etosüksimit kasılma
Parsiyel nöbette ilk seçenek ilaç ...karbamazepin ve fenitoin
Lennox-Gestaut sendromunda ilk seçenek ilaç ...Valproat Tipik absans nöbetlerinin EEG bulgusu bilateral, genelikle
Tonik klonik nöbette ilk seçenek ilaç ... Valproat ve düzenli ve simetrik 3 Hz diken-dalga kompleksleri; bazen
karbamazepin multipl diken-yavaş dalgalar şeklindedir; temel aktivite
normaldir.
CEVAP:C Absans nöbetler 3-5 yaşlarda en sık görülürken Grand-mal
yani tonik-klonik nöbetler erişkin yaşta görülür.
K K
CEVAP:B
Ü 42-Aşağıdakilerden hangisi jacksonian tip epilepsi
Ü
Ç bulgularından değildir? ç
U u
K A) Motor, duyu ve otonom bulgularla seyreder. K
s B) Beyindeki aktivitenin yayılması nedeni ile gezici tarzda
nöbet görülebilir.
s
T C) Bilinç bozukluğu mevcuttur.
T
A 44-Aşağıdakilerden hangisi temporal lob epilepsisi için A
D) Postepileptik felç gözlenebilir. yanlıştır?
J E) Tedavide fenitoinin kullanılabilir. J
L A) Erişkinlerde en sık görülen epilepsi tipidir. L
A • Basit Parsiyel Nöbet beynin tutulan bölgesine göre oluşan B)Absans ile karışabilen orobukkofaringeal hareket şeklinde A
R motor, duyu, otonom bulgularla giden komşu alanlara semptomları vardır. R
s yayılabilmesi nedeniyle de gezici tarzda nöbete Uacksonian C) Nöbetler epigastrik, olfaktör halusinasyonlar ve deja vu
5
o tipi nöbet) neden olan bir nöbet tipidir.
• Bilinç bozukluğu gözlenmez,
şeklinde auralarla başlayabilir.
D) Bilinç bozukluğu yoktur.
O
R • Terleme, flushing, pupillada midriazis gibi otonom bulgular E) Nöbetlerde sterotipik hareketlerden oluşan bir
R
u U
bulunabilir. otomatizma mevcuttur.
• Korku eşlik edebilir.
• Postiktal dönemde todd parezisi (postepileptik felç) Temporal lob epilepsisi yani kompleks parsiyel nöbetler
oluşabilir. erişkinde en sık görülen epilepsi tipidir. Psikomotor epilepsi
• Tedavisinde karbamazepin 1. Seçenektir. (2. Seçenek de denebilmektedir. Bilinç bozukluğu vardır. Nöbet sırasında
fenitoindir.) yürüme de olabilmektedir.
CEVAP:D
CEVAP: C

43-Aşağıdaki absans ve grand-mal nöbetlerin


karşılaştırmalarından hangisi yanlıştır ?

A)Absans nöbetler çocukluk çağında daha çokken


grand-mal nöbetler erişkin çağında çoktur.
B)Absans nöbet sonrasında post-iktal konfüzyon görülürken
grand-mal nöbette görülmez. EPİLEPSİYİ VİTAMİN YAPAR
C) Grand-mal nöbette epileptik-cry görülebilirken absans -VASKULER
nöbette bu çığlık görülmez. -İDİOPATİK
D) Grand-mal nöbet yaklaşık olarak 1-2 dakika sürerken -TRAVMA
absans nöbet 2-15 saniye sürer. -AV MALFORMASYON
E) Grand-mal nöbette yere düşme ve tonik-klonik tarz -METABOLİK
kasılmalar olurken absans nöbette donup kalma ve göz -İNFEKSİYÖZ
kırpma gibi semptomlar olmaktadır. -NEOPLAZM

www.tusworld.com
RLD
45-Hangisi kompleks parsiyel nöbet için yanlıştır? 48-Absans nöbette ilk seçenek olan ilaç ve absans
A) Erişkindeki en sık görülen epilepsidir. nöbette kullanıldığında durumu daha da kötüleştiren ilaç
B) Temporal lop kaynaklıdır. sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir?
C) Aura ile başlar ve bilinç kaybı yoktur. A) Fenitoin - Etosüksimit
D) Sterotipik hareketler mevcuttur. B) Etosüksimit - Fenitoin
E) Manyetik rezonansda temporal lop mezialinde skleroz C) Etosüksimit - Fenobarbital
olabilir. D) Fenitoin - Fenobarbital
Kompleks Parsiyel Nöbet erişkinlerde en sık görülen E) Fenitoin - Valproat
epilepsi tipidir. Bilinç kaybı mevcuttur. Sıklıkla temporal
loptan kaynaklanır. Kişi atak geleceğini hisseder, korku, Fenitoin
farklı kokular hissetme, epigastrium hassasiyeti olabilir. • Parsiyel ve Grand mal epilepsiye karşı etkilidir.
Klinikte sterotipi vardır. Ağızda ve ellerde otomatizma • Absansta kullanılmaz, durumu daha da kötüleştirir.
gözlenebilir. Manyetik rezonansda temporal lop mezyalinde Fenobarbital
skleroz görülebilir. Tedavide birinci seçenek olarak • Fenitoinin kullanıldığı epilepsi türlerinde çocukta ilk
karbamazepin ikinci sırada fenitoindir. tercihtir.
• Febril konvulsiyon proflaksisinde ilk tercihtir.
CEVAP:C Etosüksimid
• Absans nöbetlerinin primer ilacıdır
Valproik asit
46-Aşağıdaki basit ve komplike febril konvülsiyonların • GABA transaminazı inhibe eder.
özellikleri için doğru değildir? • En geniş spektrumlu antiepileptiktir.(hem grand mal, hem
A) Basit febril konvülziyonlar 15 dakikadan kısa sürerken absans K­
Ü
komplikeler 15 dakikadan uzun sürer.
Ü
Ç B) Basit febril konvülziyonlar 38 derece üzerinde olurken CEVAP:B ç
U komplikeler hafif ateşte dahi olabilir. u
K C) Basit konvülziyonlar 24 saat içinde tekrarlamazken K
S komplikeler tekrarlayabilir. s
T D) Basit konvülziyonlar jeneralize tonik-klonik tarzda iken T
A komplikeler fokal nöbet şeklindedir. A
J E) Basit febril konvülziyonlarda genetik yatkınlık vardır. J
L Basit febril konvülsiyon L
A • Genetik yatkınlık (ailede FK hikayesi+) A
R • Ateş >38' R
• Jeneralize tonik klonik konvülsiyonlardır.
s • Kısa sürer ( <15 dk.) s
o • 24 saat içinde tekrarlamaz. o
R R
u
Komplike febril konvülsiyon
u • Hafif yüksek ateşte de ortaya çıkabilir. 49-Acil servise yaklaşık onbeş dakika önce getirilen
• Uzun sürelidir ( >15 dk.) seksen sekiz yaşındaki erkek hastanın hastaneye
• 24 saat içinde tekrarlayabilir. getirilmeden otuz dakika önce bir anda yere yığılıp
• Fokal nöbet dişlerini sıktığı, kasılmalarının başladığı ve idrar
• Nörolojik defisit görülebilir. kaçırmasının olduğu anamnezi veriliyor. Hastanın
ambulansta gelirken sağ elini kullanamadığını
CEVAP:E
söylemeye çalıştığı ve bunu anlatmak isterken de çok
zorlandığını, konuşurken kelimeleri bulamadığını
belirtiyorlar. Bu hastada tıkanmış olan damarın
47-Gebede epileptik tedavi için aşağıdakilerden hangisi
aşağıdakilerden hangisi olduğunu düşünürsünüz?
yanlıştır?
A) Tedaviye tek ilaç ve düşük dozla devam edilmelidir. A) A. Cerebri Media
B) Ensık gözlenen teratojenite nöral tüp defektidir. B) A. Cerebri Anterior
C) Nöral tüp defekti valproat kullanımında sıktır. C) A. Coroidea Anterior
D) Lamotrijin gebelik beklenen dönem için uygun tedavidir. D) A. Carotis İnterna
E) Dudak damak yarığı sık gözlenen teratojenik E) A. Cerebellaris Posterior İnferior
etkilerdendir.
ARTERIA SEREBRİ MEDIA (MCA)
Gebelikte epilepsi:
• Beyin lateral yüzünü besler.
Gebelikte tedavi devam etmelidir.
• Hasarında afazi+(konuşma bozukluğu) (dominant hemisfer
T üm antikonvülzanlar teratojenikdir.
etkilenmiş ise)
Mümkün olan tek ilaç ve en düşük doz ile tedavi edilmelidir.
• Kontralateral motor ve duysal kayıp (üst ekstremitede
En sık teratojenik etki yarık dudak-damakdır.

t
baskın)
Nöral tüp defekti valproat kullanımında sık gözlenir.
• Epilepsi eşlik eden bir durumdur bu hastalarda.
Lamotrijin, gebelik beklenen kadın için ilk tercih olmalıdır.
CEVAP:C CEVAP:A

www.tusworld.com
50-Aşağıdaki anevrizmalardan hangisinin 3. kranial sinir Vücudun motor uyarımı kortekse yerleşmiş olan hayali motor
bulgusu verme olasılığı en azdır? homonkulusun izdüşümüne benzer şekilde olmaktadır. Yani
A) Anterior comminikan arter yüz, üst ekstremite ve gövde beyinde lateral alt yarıdan
B) Posterior comminikan arter başlayan, falks serebriye kadar uzanan bir bölge tarafından
C) Basiller arter uyarılır. Bu bölgeyi orta serebral arter beslemektedir.
D) Posterior serebral arter Vücudun bel ve daha aşağısının motor uyarısı ise her iki
E) Superior serebeller arter. beynin birbirine bakan iç yüzlerinde temsil edilmektedir. Yani
burası iki hemisfer arasın dışarıdan bakınca görülemeyen
Üçüncü sinir beyin sapını terkettikten sonra superior orta bölümdür. Burayı da anterior serebral arter
serebellar arter ile posterior serebral arterlerin arasında beslemektedir. Tüm bu izdüşümler bulbusdaki çapraz
araknoid boşluğa geçer. Bu sırada posterior comminikan nedeniyle karşı vücut yarısını uyarmaktadır.
arterin alt kısmındadır.
CEVAP:A
Willis Poligonu
yapıları

52-Aşağıdakilerden hangisi arteria serebri anterior


tıkanıklıkları için yanlıştır?
A) Karşı vücut yarısında alt ekstremitede güçsüzlük olur.
B) Karşı vücut yarısında alt ekstremitede duyu kaybı olur.
C) Sfinkter kusuru olabilir.
D) Antrior kominikan arter vasıtası ile karşı eşiyle
K bağlantıdadır. K
Ü E) Distal lezyonları tolere edilebilir. Ü
ç Arteria Serebri Anterior: ç
u • Karotis internadan çıktıktan kısa süre sonra anterior
komunikan arter yolu ile karşı taraf eşi ile birleşir. Beynin iki
u
K K
hemisferin birbirine bakan yüzünü besler. Bu şant sayesinde
s arterin proksimal lezyonları tolere edilebilir. S
T Alt ekstermitede güçsüzlük. duyu kaybı, sfinkter kusuru
A Daha sonra durayı delerek kavernöz sinüsü geçer ve
oluşabilir.
J süperior orbital fissür yolu ile orbitaya girer. Bu seyir
CEVAP: E J
L sırasında meydana gelecek problemler 3. Sinir tutulumlarına L
A neden olurken anterior komunikan arter patolojileri 3. sinir A
tutulumunu diğerlerinden daha az oranda yapar.
R 53-Nöroloji polikliniğine konuşamama şikayeti ile R
CEVAP:A
S getirilen hastanın nörolojik muayenesinde el ve yüzde s
o kuvvet kaybı tespit edilmiştir. Bu hasta için aşağıdaki
vasküler yapıların hangisinde sorun olma ihtimali en
o
R R
U 51-Yetmişbeş yaşındaki bir hasta sol bacağında üç saat
önce başlayan felç nedeniyle acil servise getiriliyor. Bu
olasıdır?
u
A) Ant. Serebral arter
tabloya neden olan yapı aşağıdakilerden hangisidir?
B) Orta serebral arter
A) Sağ anterior serebral arter C) Post. Serebral arter
B) Sol orta serebral arter D) Vertebrobasiller arter
C) Vertebrobasiller arter E) Karotis sistem
D) İnternal karotis arter
Konuşmanın motor merkezi brocca alanı frontal lopta
E) Posterior serebral arter.
presentral girusun lateral alt kısmında , triangüler bölge diye
1111ıoı'ioı tariflenen kısımda bulunmaktadır. Bu bölgenin arteri orta
serebı .ıl aııeı serebral arterdir.
Aynı zamanda üst ekstremitenin motor alanlarına da
komşu olduğundan özellikle vasküler problemlerinde
kombine etkilenmeler ortaya çıkmaktadır.
CEVAP: B

AMAROZİS FUGAX GÖRÜLEBİLEN DURUMLAR

-TEMPORAL ARTERİT
-TIA
-ICA OKLUZYONU

www.tusworld.com
54-Aşağıdakilerden hangisi posterior serebral arter 56-İki gün önce sol gözünde kısa süreli total körlük
sendromlarından değildir? yaşayan ve daha sonra şikayetleri düzelen hasta bugün
A) Benedict sendromu başlayan sağ vücut yarısında 20 dakika süren parezi
B) Weber sendromu nedeniyle acil servise gelmiştir. Bu duruma neden olan
C) Parinaud sendromu en olası vasküler yapı aşağıdakilerden hangisidir?
D) Miller-fisher sendromu A) Sağ anterior serebral arter
E) Claude sendromu B) Sol orta serebral arter
PSA'in proksimal dallarının tıkanması beyin sapında çapraz C) Sol karotis arter
sendromlara neden olur. O) Sol anterior serebral arter
• Weber Sendromu E) Sağ orta s.erebral arter
• Benedict Sendromu
• Parinaud Sendromu T ipik bir vaka sorusu, sınavda bunların miktarı yaklaşık 30
• Millard-Gubler Sendromu tane civarındadır.
• Claude sendromu Hastanın tariflenen tablosu geçici iskemik ataktır. Karotis
TİA'larının( oftalmik arter yolu ile) en önemli bulgularından
CEVAP: O biri geçici total körlüktür. (amorozis fugaks)
Beraberinde üst ekstremite iskemik alanın genişliğine bağlı
55-Yetmişbeş yaşında bayan hasta acil servise bilinç olarak parezi veya paralizi gözlenebilir. O nedenle körlük
kaybı nedeni ile yakınlarınca getiriliyor. Yakınları son 1 tariflenen vasküler problemlerde karotis sistemi akla
haftadır dengesizlik ve ara ara konuşmada peltekleşme, getirilmelidir.
takılma yaşadığını söylüyorlar. Hastadaki en olası sorun
K aşağıdaki vasküler yapılardan hangisindedir? CEVAP: C K
Ü A) Karotis sitem Ü
Ç B) Vertebrobasiler sistem 57-Aşağıdakilerden hangisi Wallenberg sendromunda ç
U C) Serebeller sistem görülen kliniklerden birisi değildir? u
K D) Orta serebral arter A) İpsilateral ataksi
K
5 E) Ön serebral arter. B) Tat duyusunda azalma 5
J Serebral dolaşım belirti ve bulguları tanıya gidiş açısında C) Dil dışarı çıkarıldığında ipsilateral deviasyon T
� bilinmesi gereken önemli bir konu başlığıdır. Beyin iki ana O) Kontralateral ağrı-ısı duyusunda kayıp A
J sistemden beslenmektedir. Bunlar ön dolaşım denen Karotis E) Azalmış öğürme refleksi J
L sistem, arka dolaşım denen Vertebrobasiler sistemdir. PICA (Wallenberg) Sendromu (Lateral Medullar Sendrom)
L
Karotis sistem ön ve orta serebral arteri oluşturmaktadır.

Ayrıca oftalmik arterde önemli bir dalıdır. A .vertebralis'in ya da A. inferior posterior cerebelli etkilenen A
R Vertebrobasiler sistem ise beynin posteriorunu serebellumu arterdir. R
5 ve beyin sapını beslemektedir. • Alt medulla ve serebellum etkilenir. 5
o sereb I arterler • Kranial sinir paralizileri olur.(5-6-7-8-9-10-11) o
R willis poligonu
erebml
• İpsilateral serebellar ataksi oluşur R
u • Yüzde ipsilateral, vucutta kontralateral ağrı ısı duyusu
kaybı+
u
,karotls • Motor kayıp yok ! ..
intern
• 12. Kranial sinir etkilenmemiştir ve kortikospinal yol
basilar aı1er etkilenip de babinski reflexi ortaya çıkmamıştır.
Dolaylı olarak da dilde deviasyon olmamaktadır 12.kranial
vertebr I sinir etkilenmediği için.
ı1er
CEVAP: C

Resimde de görüldüğü gibi vertebrobaziller sistem beyin


sapı, serebellum ve oksipital bölgeyi besler. Bu nedenle bu
sistem etkileniyorsa, beyin sapı kranial çekirdekleri,
serebellum, occipital lop en çok etkilenen bölgelerdir.
Bu hastalarda
• Dengesizlik,
• Disartri,
• Santral körlük ve
• İlgili kranial sinir lezyonuna bağlı bulgular (yutma güçlüğü,
öksürük refleksi kaybı, dilde fasikülayonlar gibi) gözlenir.
Perinaud sendromu: Pineal bölge tümörlerinde görülen
yukarı bakış paralizisi ile karakterize, yukarı bakarken
1
Ayrıca piramidal yol etkilenebileceğinden lezyon altında nistagmus, göz kapağında retraksiyon kusuru ve anizokori
karşı tarafta paralizi de tabloda olabilir. Bilinç merkezi de ile karakterizedir. YDUSta çıktı sıra TUSta.
aynı bölgelerde bulunduğu için prognozu kötüdür.
CEVAP: B
www.tusworld.com
58- Aşağıdakilerden hangisi içe kilitlenme sendromunun 61-Posterior serebral arterde tıkanıklık olduğu
özelliklerinden değildir? düşünülen bir hastada lezyon tarafında midriazis, gözde
A) Göz hareketleri sadece yukarı-aşağı yöndedir. dışa kayma ve pitozis mevcuttur. Buna ek olarak karşı
B) Göz açma ve kapaması sağlamdır. vücut yarısında serebeller bulgular da gözleniyorsa
C) Konuşamaz, yutamaz ve ses dahi çıkaramaz. tanıda aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
D) Bilinci açıktır ve kuadripareziktir.
A) Weber sendromu
E) Ağrı ve ısı duyuları kaybolmuştur.
B) Benedict sendromu
İçe kilitlenme(locked-in) sendromunda ağrı ve ısı duyusu C) Claude sendromu
korunmuştur. D) Millard-gubler sendromu
Kortikobulber ve kortikospinal yol tutulumu olmuştur. Ponsun E) Fisher sendromu
etkilenmesi ile oluşmaktadır kliniği.
Soruda doğru olan seçeneklerde zaten hastalığın kliniği Posterior Serebral Arter Sendromları (PSA)
açıklanmıştır. PSA in proksimal dallarının tıkanması beyin sapında çapraz
sendromlara neden olur.
CEVAP: E
1- Weber Sendromu; Lezyon tarafında okulomotor paralizi,
kontrlateral hemiparezi ya da hemipleji görülür. Lezyon
59-Aşağıdakilerden hangisi Wallenberg sendromu için mezensefaloda 3.kranial sinir düzeyindedir.
doğru değildir?
A) Posterior inferior serebeller arter tutulumu neticesinde 2- Benedict Sendromu: İpsilateral okulomotor paralizi,
oluşur. kontrlateral dismetri ve ataksi görülür. Paramedian midbrain
infarktlarında görülür. Nukleus ruber ve 3.sinir liflerini tutar. K
Ku·· B) Vertigo, ataksi, bulantı kusma eşlik edebilir.
o
8
C) Kontralateral horner sendromu görülebilir. 3- Parinaud Sendromu: Vertikalite felci vardır. Ayrıca pupilla
Ç D) Aynı taraf yüz ve karşı vücut yarısında ağrı ısı duyusu anormalitesi (ışık ve konverjans değişiklikleri) gözlenir.
U kaybolur Dorsal midbrain ve tektum infarktlarında görülür.
K E) Dizartri ve disfaji de oluşabilir. K
4- Millard-Gubler Sendromu; Lezyon tarafında 6.ya da
s Wallenberg sendromu (posterior inferior serebeller arter
7.kranial sinir tutulumu karşı tarafta ise hemiparezi ya da s
T sendromu), bulbusun lateral bölümünde infarkta bağlı
hemipliji vardır. Pons lezyonlarında görülür. T
A olarak ortaya çıkan bir klinik tablodur. A
• Şiddetli vertigo, bulantı, kusma ile başlar. Ataksi ve J
J 5- PSA in, posterior kommunikan arter ile birleştiği distal
nistagmus görülür. (Vestibüler nukleus tutulumu) kısmının tıkanmasında Oksipital lobun kalkarine bölümü
L • Aynı tarafta ortaya çıkan Horner sendromu (ptoz, miyozis,
L
A infarkta uğrar. Burası primer görme alanıdır ve mediyal A
anhidroz) desenden sempatik liflerin tutulumuna bağlıdır. oksipital arter tarafından beslenir. Bu hastalarda maküler
R • Ayrıca beşinci sinir lezyonuna bağlı olarak ipsilateral görmenin sağlam kaldığı homonim hemianopsi görülür.
R
s yüzde, spinotalamik traktus lezyonu sonucu da kontralateral s
o kol, gövde ve bacakta ağrı ve ısı duyusunda azalma ortaya 6- Nadiren PSA in bilateral infarktı olabilir. Bu basiler arterin
bifurkasyonda primer trombo embolik bir nedene bağlı
o
R çıkar. R
u • Yutma güçlüğü, çatal ses, dizartri oluşur. olarak tıkanmasına bağlı gelişebilir. Bu kortikal örnekte
körlüğe neden olur.
u
• İpsilateral serebellar bulgular mevcuttur.
• Otonomik fonksiyon bozuklukları görülebilir. 7- Akinetik mutizm (saf form ) posterior serebral arterin dalı
• Kortiko spinal yol etkilenmez. olan mezenfalik arterin perforan dallarının tıkanması ile
CEVAP:C birliktedir.
8- Wallenberg Sendromu: Posterior inferior serebellar arterin
60-Ellisekiz yaşında hipertansiyonu bulunan bir hasta (PICA) tıkanması sonucu görülen bir tablodur. Semptomlar
acil servise kuadriplejik halde getiriliyor. Şuuru yerinde aniden başlar, denge bozukluğu, ataksi, düşme ile birlikte
olan ancak emirlere sadece vertikal göz hareketleri ile şiddetli baş dönmesi, kusma, hıçkırık, aynı taraf yüz
yanıt verebilen, konuşamayan bu hastanın en olası yarısında paresteziler, aynı tarafta koordinasyon bozukluğu,
tanısı aşağıdakilerden hangisi olabilir? yutma ve konuşma bozuklukları tabloya eklenir.
A) Akinetik mutizm Muayenede aynı tarafta yüz, karşı tarafta vücut yarısında
B) Locked in sendromu duyu bozukluğu, yine lezyon tarafında dismetri,
C) Millard gubler disdiadokokinezi ve nistagmus gibi serebellar belirtilerle
O) Mezensefalon infarktı Horner Sendromu, yumuşak damak ve plika vokalis felçleri
E) Dorsal pons lezyonu. görülür. Tetraparezi gibi motor bozukluklarla birlikte, bazen
solunum bozulur. Cheyne Stokes solunumu görülebilir.
Locked-in sendromu, (içe kilitlenme) sıklıkla ponsun
basalinin (ventral pons) bilateral infarktına bağlı olarak CEVAP:B
gelişen, bilincin korunduğu, vertikal göz hareketleri ve göz
kırpmanın olduğu alt kranial sinirlerin paralizisi ve
tetraplejiyle karakterizedir. Sendromun ortaya çıkmasından
sorumlu en sık vasküler lezyon, ponsun bazalini genişçe
hasara uğratan baziler arterin trombozudur.
CEVAP:B

www.tusworld.com
RLD
62-Yetmiş yaşında bir hasta acil servise kuadriplejik 64-İskemik sebeple nöroloji kliniğinde yatmakta olan
olarak getirilmiştir. Konuşma bozukluğu mevcut olup, hastanın göz muayenesinde; hastadan sol tarafına
bilinci yerinde olmayan, komutlara gözlerini açmak konjuge bakış yapması istendiğinde gerçekleştiremediği,
dışında yanıt veremeyen bu hastanın durumu sağ tarafına baktırıldığında abduksiyon yapması gereken
aşağıdakilerden hangisine uymaktadır? gözün dışa hareket ederken lezyon tarafındaki gözün
içe gelmediği (adduksiyon yapamadığı) görülmüştür. Bu
A) Llocked in sendromu klinik tablo aşağıdakilerden hangisine uymaktadır?
B) Akinetik mutizm
C) Guillian barre A) Baziler arter oklüzyonu
D) Dorsal pons lezyonu B) Wallenberg sendromu
E) Metabolik koma C) Fisherin birbuçuk sendromu
D) Locked inn sendromu
Akinetik Mutizmde en önemli nokta spontan görsel izlemin E) Weber sendromu
korunmuş olmasıdır. Minimal cevapllığın bir subkategorisi Ponstaki bir lezyon MLF ile birlikte aynı taraftaki PPRF
olarak düşünülür. Anlamlı cevaplar kararsız bir şekilde vardır (pontin paramedian reticular formatio) bölgesini içine alacak
fakat genellikle sensoriyel veya farmakolojik stimulasyon ile olursa bu kez hastanın lezyon tarafına konjuge bakış
oluşturulabilir. Burada bozukluk davranışın, bilincin yapması istendiğinde bakamayacağı gibi lezyonun karşı
başlatılmasında aktive olamamasıdır. Abulia bunun daha az tarafına baktırıldığında abduksiyon yapması gereken göz
ciddi formudur. küresi dışa hareket ederken lezyon tarafındaki gözün içe
CEVAP:B gelmediği (adduksiyon yapamadığı) görülecektir.Diğer bir
deyişle böyle bir hastanın horizontal göz hareketlerinden
K sadece lezyonun karşı tarafına bakma sırasında abduksiyon K
yapması gereken gözünü hareket ettirebilmesi dışındaki Ü
Ü
63-Aşağıdakilerden hangisi serebellar sendromda
8
horizontal göz hareketlerinin ortadan kalktığı görülecektir.
8
görülen semptomlardan değildir?
Bu tip konjuge bakış felcine Fisher'in "birbuçuk sendromu"
adı verilir. Başlıca ponsu tutan iskemik vasküler olaylarda
K görülür. K
s A) Pandüler hareket
B) Nistagmus CEVAP: C s
T T
65-Acil servise getirilen 28 yaşındaki erkek hasta
C) İstirahat tremoru
A A
yaklaşık on dakikalık bir görme kaybı yaşadığını ve
D) Disdiadokinezi
J J
düzeldiğini ifade ediyor. Siz de geçici iskemik atak
E) Ataksi
L L
A istirahat tremoru görülmemektedir. Aksine aksiyon tremoru olduğunu düşünüyorsunuz. Antikoagülan başlamak A
istiyorsunuz. Hangisi antikoagülanı başlamadan önce
Serebellar sendrom
R görülmektedir. R
s dışlamanız gereken durumlardan birisi değildir? S
Bulguları lezyonla aynı taraftadır.
o Dismetri A) Beyin ödemi olup olmadığı O
R Disartri B) Bilgisayarlı tomografide hemoraji olup olmadığı R
u Disdiadokinezi C) Sistolik tansiyonun 200 mmHg nin üzerinde olup olmadığı
D) Görme alanının normal olup olmadığı
U
Tremor
Nistagmus E) Büyük enfarktların olup olmadığı
Ataksi TIA'da heparinizasyon, antiagregan, aspirin tedavisi
Asteni verilmesi gerekmektedir. Fakat beyin ödemi, büyük
Pandüler hareket enfarktlar, BT'de hemoraji varlığında, tansiyonun 200
Tonus bozukluğu mmHgnin üzerinde olması ve herniasyon varlığında
antikoagülan tedavi verilmemelidir.
CEVAP: C
CEVAP:D

66-Yukarıdaki hastada kardiak neden bulunamamışsa


CıaroboU r

uygulanacak ilk tedavi ne olmalıdır?


htrnlsphero

A) Heparin
B) Asetil salisilik asit
C) Warfarin
D) T-PA
E) LMWH
•VUJ\f
•Vllı\l
• vııa
Geçici iskemik atakta eğer kardiyak köken bulunamamışsa
tedaviye asetil salisilik asit ile başlanır. Beraberinde
dipiridamol eklenebilir. Asetil salisilik asit yerine klopidogrel
de tedavi için uygundur. Antikoagulan tedavi önerilmez.
Asetil salisilik asit kullanırken geçici iskemik atak geçiriyorsa
klopidogral başlanabilir.
CEVAP:B

www.tusworld.com
TUSW RLD
67-Aynı hastada kardioembolik sebepli TİA tespit 70-Ellibeş yaşındaki erkek hasta polikliniğe 2 gün önce
edilseydi ilk seçeneğiniz ne olurdu? sağ gözünde kısa süren görme kaybı, sağ üst
A) ASA ekstremitesinde hafif uyuşma ve güç kaybı
B) Heparin şikayetleriyle başvuruyor. Nörolojik muayenesinde
C) Dipiridamol herhangi bir nörolojik defisit saptanmıyor. Yapılan göz
D) Klopidogrel muayenesinde herhangi bir patolojik bulgu
E) T-PA saptanmayan hastada aşağıdakilerden hangisinin ilk
olarak yapılması en uygundur?
Geçici iskemik atakta neden eğer kardioembolik ise o za­
man 1. tercih oral anti koagulandır (heparin, LMWH, warfa­ A) Fundus flouresein anjio
rin). Bunlar kullanılamıyorsa ASA+klopidogrel düşünülmelidir B) Kardiyak-karotis doppler
(beraber veya ayrı ayrı). C) Serebral anjio
R_,--· ·-� D) Nöroloji takibi
E) Görme alanı.
ı
Henıisfer (/.--•. / \,
1 •.FEF. 1 \ Hastada tariflenen klinik tablo Karotis TİA'dır.
Karotis sistem kendi kanalından kafa içine girdikten sonra

'�J
Frontomezeru:ef':ılli< \ . .. ) 1
.
lra]du:;

"------
� -.,._�-� J L.\�-/
,...--,//// orta ve anterior serebral arter olmak üzere iki ana dala
ayrılır. Ayrıca retinayı beslemek üzere de oftalmik arter
--pt
Mezen.sefülon
Ti] ,:·
/
--
� RMR
•-'· -:�"'--,
• -� dalını verir. Bu nedenle hastada tutulum bölgesine bağlı
(', ) ,/ - LLR
li) C ..r�u, CJ!>;:"
n•;Cl,ous
I\' \._\ !
geçici uyuşma ve güç kaybının yanında kısa süreli görme
MLf ),. I ,( ,mır kaybı (amorozis fugaks) mevcut olabilir. Bu durumda TİA'lar
K K
v,-(__}�iı \),..__
uyarıcı olarak derhal algılanmalı, sebepleri araştırılmalıdır.
Ü Pons
Ü
'"':--r....,, ______
TIA arkadan gelecek bir strok habercisi olabilir. Karotis
ç ç
u
sistem için yapılacak en değerli tetkik karotis ve kardiyak
u
PPRF -- VI.sinir

ı /
',\ ,,.', 1
Mechıllıı doppler usgdir.
K oblongata \1 ( K
CEVAP: B
S CEVAP: B s
T T
A 71-Aşağıdakilerden hangisi poliomyelit için yanlıştır? A
68-Aşağıdakilerden hangisi geçici iskemik atak (TİA)
J için yanlıştır?
J
A) Spesifik virüs izole edilmiştir.
L B) Dessenden olarak yayılır.
L
A A) İnfarkt bulgusu olmaksızın gelişir. A
B) Genellikle 1 saatten kısa sürer. C)EMG normaldir.
R D) Kaslarda atrofi belirgindir. R
C) Serebral ve retinal bulgular içerebilir.
s D) Tedavi gerektirmez. E) BOS da protein artmış, hücre azalmıştır. s
o E) 72 saat içinde 3 ve daha fazla atak gözlenebilir. Poliomyelit vücuda giren enterovirüs ailesinden olan polio
o
R R
u Geçici iskemik atak ardından gelebilecek serebral inmenin
habercisidir. Bu nedenle tanınması ve tedavisi önem
virüsleri ile oluşur. Genellikle asimetrik tutulum yapar ve
desenden yayılır. Meningial bulgular hafif bulunabilir. BOSda U
arzetmektedir. lnfarkt bulgusu olmadan seyreder. Kısa protein ve hücre artmıştır. EMG'de sinir iletimi normaldir. Kas
sürelidir. Hasta sonrasında hiçbirşey olmamış gibi hayatına atrofisi belirgindir.
devam edebilir. Sıksık tekrar edebilir. Eğer bu tablo atlanır
ise hasta serebral inme şeklinde karşımıza çıkabilir. CEVAP: E
CEVAP:D

69-Hipertansiyon ve diyabetes mellitus öyküsü bulunan


75 yaşında bayan hasta 2 saat önce gelişen akut sağ
hemipleji, sağ tarafta yüz felci ve gözlerde sola , Diabetic Peripheral Neuropathy
deviasyon kliniğiyle acil servise getiriliyor. Bu hastada
Nerves and Blood Vessels
ilk olarak hangi tetkiki istersiniz? Healthy Nerves and Damaged by DPN
A) Kranial tomografi Blood Vessels
Damaged unmyelinated
B)EKG Unmyelinated

·-·]
nerve fiber
C) Kan şekeri
D) EMG
E) MR- anjio
Yukarıdaki tablo bir inme tablosu olup, hastaneye geliş :,
süresi açısından t-PA adayı olabilir. Önce derhal tomografi
çekilmeli ve kanama ekarte edilmelidir. Eğer tomografide
kanama yoksa ve hasta uygunsa hemen trombolitik tedavi
başlanmalıdır. Myelinoted norvo fiber Domaged myellnatod -
nerve fıb&r

CEVAP:A

www.tusworld.com
·RLD
72-Aşağıdakilerden hangisi diyabetik nöropati için Wallenberg sendromu (posterior inferior serebeller arter
doğru değildir? sendromu),
Bulbusun lateral bölümünde infarkta bağlı olarak ortaya
A) Mikst tip nöropati yapar.
çıkan bir klinik tablodur.
B) Diyabetik polinöropatide duyusal semptomlar belirgindir.
Şiddetli vertigo, bulantı, kusma ile başlar.
C) İmpotans, hipotansiyon, terlemede artışa neden olabilir.
Aynı nedenlerle ataksi ve nistagmus görülür.
D) Diyabet, kraniyal sinirlerden en sık "nervus abdusens'i" Aynı tarafta ortaya çıkan Horner sendromu (ptoz, miyozis,
tutar. anhidroz) desenden sempatik liflerin tutulumuna bağlıdır.
E) Periferik sinirlerden en sık femoral sinir tutulur.
Ayrıca beşinci sinirin inen nukleus ve traktusunun lezyonuna
Diyabet duyusal, motor ve otonomik disfonksiyonla birlikte bağlı olarak ipsilateral yüzde, lateral spinotalamik traktus
seyredebilen bir polinöropati yapabilmektedir. Kronik lezyonu sonucu da kontralateral kol, gövde ve bacakta ağrı
diabetlerde ağrı ve parestezi sık görülür. ve ısı duyusunda azalma ortaya çıkar.
a) Diabetik polinöropati: Sık görülen tipidir. Duyu Yutma güçlüğü, çatal ses, dizartri oluşur.
semptomları belirgindir. Ayaklarda kuvvet azlığı ve İpsilateral serebellar bulgular mevcuttur.
paresteziler başlar. Distalden proksimale ilerler. Aşil refleksi Otonomik fonksiyon bozuklukları görülebilir.
kaybolabilir. Üst ekstremitede genellikle tuzak nöropati ile CEVAP: C
başlayabilir.
b) Otonomik nöropati: İmpotans, postural hipotansiyon ve
terlemede artış olabilir..
c) Diabetik mononöropati: Diabetin seyrinde en sık 3.sinir 75-Frontotemporal demans için aşağıdakilerden hangisi
tutulumu sözkonusudur, bu da genellikle geçici paralitik doğru değildir?
Ku·· şaşılık ve diplopiye neden olur. (Diabetik 3. sinir tutulumun- K
A) Başlangıçta kognitif bozukluklardan çok davranış
da pupil ışık refleksi etkilenmezken anevrizmaya bağlı Ü '
bozuklukları olması ile Alzheimerden ayrılır.
Ç tutulumlarda pupil refleksi etkilenir) Periferik sinirlerden en
U sık femoral sinir tutulur.
B) Asetilkolin azalmıştır.
C) Frontal lob atrofisine bağlı olarak kişilik değişiklikleri u
K oluşmaktadır. K
CEVAP:D
s D) Patolojide pick cisimciklerinin görülmesi tipiktir. s
T E) Nöronlarda tau proteinine rastlanmaktadır. T
A Frontotemporal demans yani Pick hastalığında asetilkolin
A
J normal değerlerindedir. Doğru seçeneklerdekiler hastalığın J
L kliniğini zaten belirtmiştir. L
A 73-Altmış yaşındaki erkek hastada son 1,5 ay içinde
A
ayaklarından başlayan kuvvet azalması giderek bacak CEVAP: B
R ve uyluğa doğru yayılmaktadır. Derin tendon refleksleri
R
s alınamayan bu hastada tanıya ulaşmak için s
o aşağıdakilerden hangisi en az düşünülür ?
76-Kırkiki yaşındaki özel bir şirkette müdürlük yapan
o
R R
u A) BOS incelemesi
B) Kanda vitamin B12 seviyesi
erkek hasta polikliniğe başvuruyor. Yaklaşık iki ay
öncesinde toplantıdayken elinde titreme olmuş. İlk başta
u
C) EMG yorgunluktan olduğu gerekçesiyle önemsemediğini
D) Açlık kan şekeri fakat zaman zaman bu durumun tekrarladığını bu
E) Sinir biyopsisi yüzden de canının ciddi şekilde sıkıldığını depresif
duygu durumunda olduğunu ifade ediyor. Çünkü
Bu hastada periferik sinir tutulumu düşünülmekte olup önceden abisine de aynısının olduğunu ve abisinin
en çok diyabet, guillain bare, nöroanemik sendrom akla unutma şikayetlerinin giderek arttığını, önceden tanıdığı
geleceğinden rutinde sinir biyopsisi en az ihtiyaç duyulacak şeyleri de tanımadığını belirtiyor. Hastanın
tetkiktir. kliniği aşağıdakilerden hangisi ile en uyumludur?
CEVAP: E A) Huntington hastalığı
B) Pick hastalığı
C) Creutzfeldt-Jakob hastalığı
D) Friedrich ataksisi
E) Miyotonik distrofi
74-Bulbusun lateral bölgesinde iskemi tespit edilen
hastada bilinç açık, disfaji, ipsilateral ataksi ve horner Huntington hastalığı
sendromu, karşı vücut yarısında ağrı-ısı duyu kusuru Otozomal dominanttır.
mevcutsa bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden Trinükleotit tekrarları vardır.
hangisidir? 40-50 yaşlarında başlar.
Başlangıç semptomu genellikle karedir.
A) Akinetik mutizm Depresyon da başlamaktadır ve sonrasında da demans
B) Locked in sendromu gelişir.
C) Wallenberg sendromu
Geç dönemlerde apraksi, agnozi, afazi oluşmaktadır.
D) Anterior spinal arter sendromu
E) Baziler tepe sendromu

www.tusworld.com
I TUSW., RLD I
77-Aşağıdakilerden hangisi demansın tanı kriterleriden 80-Aşağıdakilerden hangisi demansın tedavi edilemez
değildir? nedenlerinden değildir?
A) Edinilmiş hafıza bozukluğu A) Alzheimer
B) Üst kortikal fonksiyonlarda kayıp B) Pick hastalığı
C) Sosyal fonksiyonlarda bozulma C) Parkinson hastalığı
D) Dikkatte azalma D) Nörosifiliz
E) Mesleki başarıda azalma E) Huntington koresi

Sınavda karşımıza çıkabilecek "kriter" sorularından bir Demansın tedavisinin olmadığı hastalıklar:
örnek .. • Alzheimer
DSM-IV demans ölçütleri: • Pick hastalığı
• Kısa ve uzun vadeli bellek yıkımı • Huntington koresi
• Soyut düşünme, yargılama, diğer yüksek kortikal işlevlerde • Parkinson hastalığı
yıkım ve kişilik değişimi • Creutzfeldt-Jakob hastalığıdır.
• Bilişsel bozukluk iş, toplumsal etkinlikler ya da başkalarıyla Tedavisi mümkün demans sebepleri:
ilişkileri olumsuz yönde etkiler Serebral infarkt,
Nörosifiliz,
CEVAP:O Travmatik hematom
• Gepresyon,
• Metabolik beyin hastalıkları,
• Multiple skleroz,
K • 812 eksikliğidir. K
Ü 78-Alzheimer ve Parkinsonda ilk bozulan duyu Ü
Ç CEVAP:D
aşağıdakilerden hangisidir?
ç
u A) İşitme u
K B) Vibrasyon K
81-Aşağıdakilerden hangisi Alzheimer hastalığı erken
s C) Koklama
D) Görme dönem bulgularından değildir? s
T E) Dokunma
T
A A) İleri bellek kaybı A
J Alzheimer ve parkinsonda ilk bozulan duyumuz koku B) Afazi, agnozi J
L duyusudur. Bu bilgi beklediğimiz bir sorudur dikkat. .. C) Yavaş yürüme L
D) Algı bozukluğu A
A CEVAP:C E) Depresyon
R R
s Alzheimer erken döneminde: s
o • İleri bellek kaybı
• Dezoryantasyon,
o
R 79-Aşağıdaki tanımlamalardan hangisi Alzheimer için R
u doğru değildir? • Afazi, apraksi, agnozi (objeleri- kişileri tanıyamama),
• Yer ve tarihleri unutma veya karıştırma,
u
A) Sıklıkla yaşlılıkta görülür. • Yürümede yavaşlama,
B) Genetik yatkınlık mevcuttur. • Depresyon, isteksizlik ve ilgisizlik, duygu ve davranışlarda
C) Patolojik olarak hirano cisimcikleri görülür. değişiklikler olur.
D) Algı bozukluğu görülmez. • Algı bozukluğu gözlenmez.
E) Yer ve zaman dezoryantasyonu ilk belirtisidir. • Vibrasyon duyusu kaybı olmaz
Alzheimerde illeri dönemlerde:
Alzheimer hastalığı görülen vakaların %2-5 oranında genetik
• Rijidite ve bradikinezi Paronaya, halusinasyon
geçişlidir. Bu hastalarda sıklıkla erken başlangıç görülür.
• Yürüyememe
Genellikle hafızanın bozulmasıyla gizlice başlar.
• İdrarı tutamama
Yavaş ilerleyen ancak geri dönüşü olmayan alzheimer
• Bakıma ihtiyaç olma,
hastalığı başlangıçta fazla belirti vermez. Hastalık ilerledikçe
• Yatağa bağımlılık olabilir.
serebral fonksiyonların diğer bozuklukları ortaya çıkar.
Uyanık bir hastada ileri bellek kaybı ve dezoryantasyon, CEVAP:D
afazi, apraksi, objeleri ve/veya kişileri tanıyamama (agnozi),
tarihler unutma veya karıştırma, isteksizlik ve ilgisizlik,
duygu ve davranışlarda değişiklikler gibi belirtilerle devam
eder ve bu belirtiler giderek daha fazla dikkat çekici hale
gelir.Algı bozukluğu gözlenmez.
Daha da ileri dönemlerde yürüyememe ve idrarı tutamama
gibi işlevsel bozukluklar görülebilir. Bunlara ek olarak hasta
tamamen bakıma ihtiyaç duyan bir hale girebilir, yatağa Pick Demansı Frontotemporal Lobu Selektif
bağımlı hale gelebilir. Hastalığın ortalama seyri bulguların
Tutar Diğer Demanslarda Asetilkolin Seviyesi
başlangıcından sonra 5 ile 10 yıl arasındadır.
Düşerken Pick Demansında Düşmez
CEVAP:E

www.tusworld.com
86-Aşağıdakilerden hangisi bazal ganglion 88- Hangisi Friedreich ataksisi için doğru değildir?
hastalıklarında ortaya çıkmaz? A) Genetik olarak trinükleotid tekrarı vardır.
B) Ataksi ilk semptomdur.
A) Kore
C) Kardiomyopati en sık ölüm nedenidir.
B) Atetoz
D) Skolyoz mevcuttur.
C) Tremor
D) Rijidite E) Mental fonksiyonlar bozulmuştur.
E) Fasikülasyon Friedreich ataksisi, OR kalıtılır.
Ataksi, yürüme güçlüğü, dizartri, derin duyu kaybı, derin
Kore, atetoz, tremor, rijidite, maske yüz bazal gangliyon tendon refleks kaybı, üst motor nöron bulguları tipik
hastalıklarında sık görülür. Fasikülasyonlar 2. motor nöron bulgulardır. Ataksi ilk semptomdur. Mental fonksiyonlar
hastalıklarının belirtisi olup bazal ganglion hastalıkları için korunmuştur.
tipik değildir. 25 yaşın altında başlar ve genellikle iskelet sistemi
anomalileri, kalp ileti bozukluğu gibi farklı sistemleri
CEVAP: E ilgilendiren bulgular görülür.
Kalp tutulumu en sık ölüm nedenidir.
Friedreich ataksisinin nedeninin 9. kromozomdaki GAA
trinükleotid artışı olduğu bilinmektedir.
beyinıcik

K medulla spinalis K
Ü 87-Parkinson hastalığının en erken bulgusu hangisidir? Ü
ç A) İstirahat tremoru ç
u B) Bradikinezi
kalp u ·
K C) Rijidite K
s D) Maske yüz
E) Kore.
s
T T
A Parkinson hastalığı bazal ganglionlardan, başta substansia A
J nigra olmak üzere diğer beyin sapı pigmentli nöronlarını da J
L etkileyen dejeneratif bir süreç olup, tüm parkinsonizm L
A olgularının %80'nini oluşturur. Prevalans çalışmaları 65 A
R yaşın üstündeki nüfusun yaklaşık % 1 'inin bu hastalığa R
tutulduğunu göstermektedir.
s Başlıca klinik belirtileri s
o • İstirahat tremoru o
R • Bradikinezi R
u • Rijidite u
• Maske yüz
Postüral refleks bozukluğudur. GABA'nın inhibe edici
etkisinden kurtulması erken dönemde başlar ve asetilkolin
etkisi ile ilk olarak eksitatör dönem başlar. İstirahat tremoru
en erken semptomdur. CEVAP: E

kollann dirsek­
ten bükülü
durması
(fleksiyon)

dizde fleksiyon
duruşu
Globus palidus
(int. segment)
Caudate
Subthalamic nucleus
nucleus (tail)
Substantia nigra Red nucleus
CEVAP:A

www.tusworld.com
ITUSW ·RLDI
82-Parkinson hastalığında dopaminin düzenleyici 84-Aşağıdakilerden hangisi Friedrich ataksisi için
etkisininin bozulması sonucu aşağıdaki yanlıştır?
nörotransmitterlerden hangilerinin beyindeki dengesi
bozulur? A) Romberg pozitiftir.
B) İlk semptom yürüme ataksisidir.
A) Asetilkolin- GABA C) Frataksin proteinini kodlayan gende trinükleotit tekrarları
B) Asetilkolin- dopa vardır.
C) Noradrenalin-glutamat D) Kardiyomiyopati en sık ölüm sebebidir.
D) Adrenalin- GABA E) Otozomal dominant kalıtılmaktadır.
E) Adrenalin- asetilkolin
Friedrich ataksisi için otozomal resesif kalıtılmaktadır.
Substansiya nigrada oluşan dopamin, nukleus caudatus ve Aynı zamanda Friedrich ataksisinin bulgularının 1 O yaşından
putamen üzerine etki ederek buradan salınan uyarıcı olan önce başladığı ve skolyoz, çekiç parmak gibi iskelet
Ach ve baskılayıcı olan GABA'yı dengeler. Parkinson bulgularının eşlik ettiğini unutmamak gerekir.
hastalığında temel olarak bu sistem bozulmuştur. Mental durum korunmuştur.
CEVAP:A DTR'ler kaybolmuştur. Patolojik refleksler ortaya
çıkmaktadır.
Sfınkterler korunmuştur.
Ağrı-ısı duyusu azalmıştır.

CEVAP:E
K K
Ü Ü
ç ç
u u
K 83-Aşağıdakilerden hangisi parkinson hastalığında K
5 tedavide verilmez? 5
T T
A) Biperiden
A B) L- dopa 85-Aşağıdakilerden hangisi Parkinson hastalığının
A
J C) Benserazid bulgularından biri değildir? J
L D) Selejilin L
A E) Norodol A) İstirahat tremoru A
R B) Hipovolemik ses R
5 Parkinson hastalığının semptomatik tedavisindeki ana C) Okülojirik kriz
D) Maske yüz s
o yaklaşım azalmış dopaminerjik geçişi arttırmaya yönelik bir
substitüsyon tedavisidir. Bu amaçla en sık kullanılan ilaçlar E) Derin tendon reflekslerinde artma o
R R
u Levodopa içeren preparatlardır. Levodopa dopaminin ön
maddesidir, dopamin kan beyin bariyerini geçemediğinden
Parkinson Hastalığı
İstirahat tremoru
u
onun yerine levodopa verilir. Bradikinezi
Levodopanın çevre dokularda dopamine çevrilerek periferik Dişli çark rijiditesi
yan etkilerin ortaya çıkmasını önlemek ve beyine geçen Postürel reflekslerin kaybı
levodopa miktarını arttırmak amacıyla levodopa bu Maske yüz
maddenin dopamine çevrilmesini sağlayan enzim olan dopa Hipovolemik ses
dekarboksilazın periferik tip inhibitörleri (benserazid veya Küçük adımlarla yürüme
karbidopa) ile birlikte kullanılır. Okülojirik kriz
Bu maddeler kan beyin bariyerini geçmedikleri için Arkaya doğru düşme
levodopanın beyinde dopamine çevrilmesini engellemezler. Parkinson hastalığında derin tendon reflekslerinde artma
Tedavide kullanılan diğer ilaçlar bazal ganglionlarda olmamaktadır.
dopamin ile asetilkolin arasında normalde varolan ve Medulla spinalis tutulumu da olmamaktadır.
asetilkolin lehine bozulan dengeyi tekrar sağlamak için
verilen antikolinerjik ajanlar (biperiden, bornaprin, CEVAP:E
triheksifenidil) ve dopaminin sinaptik aralıkta daha uzun süre
kalmasını sağlamaya yönelik olarak verilen, dopamini yıkan
ana enzim olan monoaminooksidaz-B'yi (MAO-B) inhibe
eden ajanlardır (selejilin ve rasajilin).
Norodol antipsikotik tedavide kullanılan bir ajandır. Norodol
(Haloperidol), santral dopamin 2 reseptörlerini, daha az
olmak üzere dopamin 1 reseptörlerini bağlayarak,
antipsikotik etki gösterir. Bu nedenle anti parkinson
tedavisinde yeri yoktur.
PARKINSON- LEWY CİSMİ
CEVAP: E

www.tusworld.com
89-Aşağıdaki Parkinson plus sendromlarının hangisinde Friedreich ataksisi, OR kalıtımın tahmin edildiği durumlarda
otonom bulgular daha sık gözlenebilir? mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. 25 yaşın altında
başlar.
A) Lewy cisimcikli demans
• Ataksi, yürüme güçlüğü,
B) Striatonigral dejenerasyon • Dizartri,
C) Shy-drager sendromu
• Propriyoseptif duyu kaybı,
D) Olivopontoserebellar atrofi • Derin tendon refleks kaybı,
E) Kortikobazal dejenerasyon • Üst motor nöron bulguları tipik bulgulardır
Parkinson plus sendromlar soru olarak beklenen b9şlıklar • İskelet sistemi anomalileri,
arasındadır. Parkinson hastalığının klasik bulgularına ek • Kalp ileti bozukluğu,
olarak farklı bulguların eşlik etmesi şeklindedir.. • Optik atrofi, retinitis pigmentoza,
PARKİNSON PLUS SENDROMLAR! • Sağırlık gibi farklı sistemleri ilgilendiren bulgular
1) Multisistem atrofi (MSA): görülür.
Serebellar ve otonomik bulguların eklenir. ( Kanda fitanik asit yüksekliği refsum hastalığı
a. Olivopontoserebellar atrofi (MSA-C): serebellar ve pons bulgularındandır.)
bulguları
b. Striatonigral dejenerasyon (MSA-P): tipik olarak CEVAP:E
dopamine cevap yok, başın öne eğilmesi var
c. Shy-drager sendromu: otonomik bulgular belirgin 91-Aşağıdakilerden hangisi huzursuz bacak sendromu
(hipotansiyon v.s.) için doğru değildir?
2) Progressif supranükleer paralizi: A) Yattıktan sonra bacaklarda uyuşma.yanma olmaktadır.
K Demans, denge bozukluğu, bulber tutulum ve ekstraoküler K
Ü kas paralizisine bağlı diplopi ve simetrik rijidite mevcuttur. B) Ferritin ve demir düzeyi normalin üstündedir. Ü
Ç 3) Kortikobazal dejenerasyon:
C) Hasta kalkıp yürüyünce şikayetleri geriler.
ç
U Asimetrik ekstremite bulguları yanında ektrapiramidal
D) Tedavide L-depo kullanılmaktadır.
E) Üremik nöropatiler vardır.
u
K bulgular K
Huzursuz bacak sendromunda demir eksikliği ve düşük
5 4) Lewy cisimcikli demans: ekstrapiramidal bulgular ve 5
T görsel halüsinasyonlar ferritin düzeyleri vardır fazlalığı değil. T
5) Guam'ın Parkinson-demans-ALS kompleksi
A CEVAP:B A
J CEVAP:C J
L 92-Multiple sklerozda temel patoloji aşağıdaki L
A hücrelerden hangisindedir? A
R A) Endotel hücresi
R
5 B) Vasküler sistem 5
o DEMYELİNİZASYON MEKANİZMASI
C) Akson o
R Periferik D) Oligodendrosit R
u MBP· reaktif MHC sınıf 2 E) Schwann hücresi u
CD4 Thücresi
Uzmanlık sınavında sıkça sorulabilecek önemli konu
başlıklarından birisi multiple sklerozdur. Bu soru ise
sorulabilecek kolay bir soru. Temel bilgiye dayanıyor.
Multiple skleroz santral sinir sistemini tutan demiyelinizan bir
hastalıktır.
BBB Miyelinizasyondan santral sinir sisteminde
oligodendroglialar, periferik sinir sisteminde ise schwann
hücreleri sorumludur. Bu nedenle multiple skleroz
oligodendrositleri tutan otoimmun bir hastalıktır ve daima
üst motor nöron hastalığı bulguları verir.
Mikrogliyal MS Plak
Hiicre CEVAP:D

TRİNÜKLEOTİD TEKRAR SENDROMLAR!


90-Aşağıdaki şıklardan hangisi friedrich ataksisi
bulgusu değildir? HUNTİNGTON HASTALIGI
A) Kifoz MYOTONİK DİSTROFİ
B) Kardiyomyopati FRİEDRİCH HASTALIGI
C) Optik atrofi FRAJİL X HASTALIGI
D) Retinitis pigmentoza KENNEDY HAST
E) Kanda fitanik asit yüksekliği

www.tusworld.com
I TUSW "' RLD I
93-Aşağıdakilerden hangisi multiple sklerozu
düşündüren klinik bulgulardan değildir?
Multiple skleroz
• Beyin,
• Beyincik,
A)Uhtoff belirtisi • Beyin sapı ve
B) Lhermitte bulgusu • Medulla spinalisi tutabilen bir hastalıktır. Nervus optikus
C) İnternükleer oftalmopleji beyin sapında çekirdeği olmayan, beynin uzantısı olan bir
D) Hemianopsi kranial sinirdir. Multiple skleroz sıklıkla sadece optik nöropati
E) Optik nöropati ile de başlayabilir. Sonuç olarak multiple skleroz'da bazal
ganglionlar ve periferik sinir tutulumu mutad değildir.
MS i Düşündüren Klinik Tablolar
Optik nöropati CEVAP: E
Lhermitte bulgusu
96-Aşağıdakilerden hangisi multiple skleroz için kötü
lnternükleer oftalmopleji
prognostik faktördür?
Yorgunluk
15-50 yaşları arasında başlama
Uhtoff belirtisi A) Relapslı seyir
MSS'de çok sayıda odak etkilenmesi B) Genç birey
C) Optik nörit
CEVAP:D D) Bayan cinsiyet
E) Sfinkter kusuru
İyi prognostik faktörler:
K • Genç hasta, K
Ü 94-Polikliniğe başvuran 32 yaşındaki kadın hastanın 10 Ü
• Bayan hasta,
gündür sağ gözünde görme azalması ve hafif göz ağrısı ç
• Remisonlarla seyretmesi,
8 mevcuttur. Oftalmoskopik muayenesinde sağ gözde
• Optik sinir tutulumu, u
görmesi 5/1 O olarak tespit ediliyor. Sağ gözde aynı
K • Duyusal semptomlar, K
S zamanda renkli görmede azalma, kontrast duyarlılıkta
• Kranial tutulum olmasıdır.
s
T azalma ve marcus gunn pupillası pozitifliği bulunuyor.
Kötü prognostik faktörler:
Sağ göz fundus incelemesinde optik disk doğal
T
A
• Erkek hasta,
gözleniyor. Sol göz muayenesi normal olarak
A
J
• İleri yaş,
değerlendiriliyor. Kranial inceleme öncesinde optik sinir
• Progresif seyir, J
tutulumu için ilk yapılması gereken işlem
L • Serebral ve serebellar tutulum, L
A aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
• Sfinkter kusurudur. A
R • Retrobulbar nörit R
s A) Orbita tomografisi CEVAP:E s
o B) Fundus flourosein anjiografi o
97-Aşağıdakilerden hangisi KİBAS bulguları ile giden
R C)USG
R
u D) Görme alanı
E) Optik koherans tomografi multiple skleroz varyantıdır?
u
A) Charcot varyantı
Muayene sırasında;
B) Marburg varyantı
• Görme seviyesinde azalma tespit edilirse,
C) Schilder varyantı
• Görme alanında defekt,
D) Balonun konsantrik sklerozu
• Kontrast duyarlılıkta azalma ve
E) Devic hastalığı
• Marcus gunn pupillası tespit edilirse optik sinir hastalığı
düşünülür. Fundus incelemesinde optik disk normal de olsa Multiple Skleroz varyantları:
retrobulber nörit olabileceğinden bu durumu • Charcot varyantı.
belgeleyebilecek en kolay ve en değerli yöntem görme • Marburg varyantı
alanıdır. • Schilder hastalığı
• Balonun konsantrik sklerozu: çocukluk çağında, kitle
CEVAP:D benzeri lezyonlar (kibas bulguları)
• Devic hastalığı (nöromyelitis optica): optik nörit ve spinal
kordun transvers myelitinin birlikte görüldüğü durumdur.
• Adem (akut dissemine ensefalopati) : viral hastalık ve aşı

95-Multiple skleroz aşağıdaki yapılardan hangisini


sonrası gelişebilir, çocukluk çağında daha sık görülür.

tutmaz?
CEVAP:O

A) Serebral korteks
B) Serebellum Alfa 4 lntegrin Yapısındaki Adezyon
C) Bulbus Molekülünü lnhibe Eden ilaç (Natalizumab)
D) Nervus optikus MSte Kullanılır.
E) Nervus medianus

www.tusworld.com
98-Aşağıdaki demiyelinizan hastalıklardan hangisinde Progresif multifokal lökoensefalopati
başlangıç bulgusu çift taraflı görme kaybıdır? JC virüs adı verilen bir polioma virüsünün etkeni olduğu
progresif multifokal lökoensefalopati, hücresel bağışıklığın
A) Santral Pontin Miyelinozis
bozulduğu durumlarda ortaya çıkar.
B) Multiple Skleroz
Virüs tarafından infekte olan oligodendrositlerin ölümünün
C) Devic Hastalığı
yol açtığı bir lökoensefalopati tablosu ile karakterizedir.
D) Akut Dissemine Ensefalopati
Özellikle AIDS hastalarında ve organ transplantasyonu veya
E) Progresif Multifokal Lökoensefalopati
otoimmün hastalık nedeniyle immünsupresif tedavi alan
Devic hastalığı yani nöromiyelitis optica ; spinal kortun hastalarda görülür.
transvers miyelitinin ve optik nöritin görüldüğü durumdur. Klinik olarak davranış değişikliklerinin eşlik ettiği yavaş
Başlangıç bulgusu iki taraflı görme kaybıdır. progresif demansiyel bir tablo şeklinde karşımıza çıkar;
görme alanı defektleri de görülebilir.
CEVAP:C Manyetik rezonansda multifokal, geniş, kontrast tutmayan ak
madde hiperintensiteleri görülür.
Nedeni bilinmemekle birlikte, bu hastalıkta optik sinir ve
99- Kırk beş yaşında kadın hasta, ayaklarda başlayıp omurilik tutulumu görülmez. BOS incelemesi normal
ilerleyen zamanlarda ise artan uyuşukluk, unutkanlık ve olabileceği gibi, ılımlı pleositoz ve ılımlı protein artışı
dengede bozulma şikayetleri ile başvuruyor. Nörolojik görülebilir.
muayenesinde alt ekstremitede üst ekstremiteye göre Virüs DNA'sının saptanması tanı koydurucudur.
daha belirgin olan vibrasyon duyusunda azalma
saptanıyor. Henüz herhangi bir kan testi yapılmamış CEVAP: B
K hastanın en muhtemel tanısı aşağıdakilerden K
Ü hangisidir? o
ç
u
K
A) Akut dissemine ensefalopati
B) Devic hastalığı
C) Subakut kombine dejenerasyon
102-Aşağıdakilerden hangisi insanda hastalık yapan
8
K
prion hastalıklarında değildir?
s D) Santral pontin miyelinozis
A) Creutzfeldt-jacob hastalığı
s
T E) Guillian-barre sendromu T
B) Kuru
A Subakut Kombine Dejenerasyon C) Gerstmann-Strausler sendromu
A
J Vitamin B 12 eksikliğine bağlı oluşan tablodur. D) Fatal familial insomnia J
L İlk bulgusu el ve ayaklarda parestezilerdir. E) Pick hastalığı L
A Ekstremitelerde kuvvetsizlik gelişebilir. A
R Klonus ve babinski pozitifleşmektedir. insanda hastalık yapan prion hastalıkları: R
s Demans, depresyon ve konfüzyon ileriki düzeylerinde • Creutzfeldt-jacob hastalığı
• Kuru
s
o olabilecek durumlardır.
BOS genellikle normaldir.vibrasyon ve pozisyon duyularında • Gerstmann-Strausler sendromu o
R azalma olmaktadır. • Fatal familial insomnia R
u Tanı için kanda 812 vitamini düzeyinin görülmesi u
C VAP: E
gerekmektedir.
CEVAP:C

100-Aşağıdakilerden hangisi subakut kombine 103-Aşağıdakilerden hangisi creutzfeldt-jakob hastalığı


dejenerasyon için doğru değildir? için yanlıştır?

A) Serum kobalamin seviyesine bakılmalıdır. A) JC virüsü ile hastalık oluşmaktadır.


B) El ve ayaklarda paresteziler ile başlar. B) Hızlı ilerler.
C) Derin duyu ve vibrasyon duyusu korunmuştur. C) Ortalama yaşam süresi 1 yıldır.
D) Genellikle otoimmün kökenlidir. D) Myoklonus önemli bir bulgusudur.
E) DT R değişiklikleri ve babinski bulgusu olmaktadır. E) Bazal gangliyon bulguları da sıkça gözlenir.

CEVAP:C CREUTZFELDT-JAKOB HASTALIGI


• Genellikle 60 yaşları civarında görülür
• Hızlı ilerleyen
101-Aşağıdakilerden hangisi progresif multifokal • Progressif demans
lökoensefalopati için doğru değildir? • Ortalama yaşam süresi 1 yıl
• Prion adı verilen bulaşıcı bir protein neden olmaktadır
A) Hücresel immünitede azalma sonucu oluşur. • Anksiyete, öfori, depresyon gibi psikiyatrik sempromlar
B) Herpes virüsler etyolojide sorumludur. • Myoklonus (en önemli bulgu).
C) Oligodendroglia hasarı söz konusudur. • Ayrıca rijidite, bradikinezi, tremor, kore de görülebilir.
D) Progresiftir.
E) Demiyelinizasyon mevcuttur. C VAP:A

www.tusworld.com
104-Aşağıdakilerden hangisi nöro-anemik sendromla 106- Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen herediter
ilgili olarak doğru değildir? polinöropatidir?
A) 812 eksikliğine bağlıdır. A) Guillain-Barre sendromu
B) Spinal kordda arka ve lateral kordon tutulur. B) Tomaküler nöropati
C) Spatik ve ataksik yürüyüş olur. C) Dejerine-Sottas hastalığı
D) Parestezi ve ağrı mevcuttur. D) Charcot-Marie-Tooth hastalığı
E) İrreversible demans yapmaktadır. E) Karsinomatöz polinöropati
Charcot-Marie-Tooth hastalığı en sık görülen herediter
Nöroanemik Sendrom: polinöropatidir. Alt ekstremitelerde atrofi görülür. Ayaklarda
Daha çok geç erişkin yaşların hastalığıdır, en sık olarak 4. çekiç parmak ve pes kavus olabiliyor.
ve 6. dekadlar arasında görülür. Başlangıç genellikle
sinsidir. Nörolojik tutuluma ait bulgular başlangıçta tek CEVAP:D
başına olabilir veya anemi ve diğer semptomlarla eş zamanlı
ortaya çıkabilir. Pernisiyöz anemili olguların % 80-95'inde
nörolojik bulgular gelişmektedir. Nörolojik semptom ve
bulgular 4 ayrı lokalizasyondaki tutulumla ilişkilidir. Bunlar 107-66 yaşındaki bir erkek hasta üç gün önce başlayan
spinal kordun dorsal ve lateral kolumnaları, beyinde ak alt ekstremitelerinde güç kaybı ve yürüme zorluğu
madde ve periferik sinirlerdir. Nöronlarda belirgin bir şikayetleriyle başvuruyor. Bu şikayetleri ile eş zamanlı
etkilenme yoktur. Nöroanemik sendrom (NS) tanısı, uygun ortaya çıkan yüzündeki gerilme hissinden de
nörolojik semptom ve bulgulara serum 812 vitamin muzdariptir. Sorguladığında bu şikayetleri ortaya
seviyesinde düşme eşlik ediyorsa konur. Parenteral B12 çıkmadan dört gün öncesinde boğazında ağrı oluştuğu,
� vitamin tedavisi ile kan tablosu 2 ay içinde normale döner, ateşinin yükseldiği ve aile hekiminin önerisi üzerine K
U nörolojik bulgular ise başlangıç süresine göre değişmekle ateş düşürücü ile antibiyotik kullandığı ortaya çıkıyor. Ü
Ç birlikte genellikle ilk 3-6 ay arasında tedaviye cevap verir. Bu hastanın olası hastalığı için aşağıdakilerden hangisi ç
U Demans reversibledır. Tanı ve tedavide gecikilmesi, nörolojik yanlıştır? u
K bulguların sekel olarak kalmasıyla sonuçlanabilir. A) Steroitlerin tedavide faydası gösterilememiştir. K
5 CEVAP:E B) BOS'ta protein artışı olmasına rağmen hücre görülmez.
C) Tedavide plazmeferez ilk tercihtir.
s
T D) Distalde başlayıp iassenden ilerleyen simetrik paraliziler
T
A olur.
A
J E) Derin tendon refleksleri artmıştır. J
L L
Guillian-Barre sendromu
A Steroitlerin tedavide faydası gösterilememiştir.
A
R BOS'ta protein artışı olmasına rağmen hücre görülmez.
R
s 105-Aşağıdakilerden hangisi mononöritis multipleks (Albüminositolojik dissosiasyon) s
o nedenlerinden biri değildir? Tedavide plazmeferez ilk tercihtir. lntravenöz IVIG tedavisi o
R iyileşmeyi hızlandırır. R
u A) Sarkoidoz
B) Diyabet
Distalde başlayıp iassenden ilerleyen simetrik paraliziler
olur.
u
C) Lepra Derin tendon refleksleri azalmıştır hatta yok olmuştur.
D) Sistemik lupus Üst solunum yolu ve GİS enfeksiyonu öyküsü vardır.
E) Tuberküloz menenjiti İlerleyen dönemlerinde taşikardi, kan basıncında
kontrolsüzlük ve idrar inkontinansı olabilir.
Mononöropati multipleks, primer bir hastalık süresi boyunca, En sık tutulan kranial sinir fasial sinirdir.
periferik sinirlere farklı dönemlerde yerleşen multipl odaklar Sinir iletim hızında azalma olmaktadır.
ile kendini gösterir. Sinir biyopsisi tanıda anlamsızdır.
Klasik örneği PAN ve churg-strauss allerjik
granulomatozistir. CEVAP:E
Mononöropati multipleks nedenleri:
• Poliarteritis nodosa
• Romatoid artrit
• Wegener granulomatozisi
• Diabet
• Sistemik lupus
• Sarkoidoz
• Lyme hastalığı
• Lepra
• Kriyoglobulinemi
• HIV
T überküloz menejiti mononöropati multiplekse neden
olmamaktadır

CEVAP:E

www.tusworld.com
108-Aşağıdakilerden hangisi herediter polinöropatiler 109-Aşağıdakilerden hangisi Guillian Baree sendromu
için yanlıştır? için yanlıştır?

A) Bunlardan en sık görüleni chracot- marie- tooth A) Motor nöron tutulumu vardır.
hastalığıdır. B) Belirgin duyu tutulumu vardır.
B) Otozomal dominant kalıtım paterni belirgindir. C) İrreversibl arefleksi olur.
C) Pes kavus ve çekiç ğarmak gibi deformiteler eşlik D) Assendan seyirlidir.
edebilir. E) Etyolojide vira! enfeksiyonlar olabilir.
D) Palpe edilebilen hipertrofik sinirler charcot-marie- tooth Guillain barre sendromu, periferik sinir sisteminin akut
için tipiktir. başlangıçlı, bağışıklık bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan
E) Amiloid nöropatisinde motor zaaf geç yerleşir. (gevşek felç) hastalığıdır.Yüz binde 1- 2 oranındadır,
HEREDİTER POLİNÖROPATİLER çocukluktan ileri yaşa kadar her yaşta görülür.
Charcot-marie-tooth hastalığı (CMT) : • Genellikle hastalığın başlangıcından 1- 4 hafta öncesinde,
• Otozomal dominant üst solunum yolu enfeksiyonu, gastroenterit gibi bir
• En sık herediter nöropati enfeksiyon, cerrahi girişim, aşılama, doğum öyküsü
• İlk ya da ikinci dekadda başlar. mevcuttur.
• Ayaklarda pes kavus ve çekiç parmak deformitesi görülür • Hızla kol ve bacakların uç kısımlarında, oldukça simetrik
• Alt ekstremitelerde belirginleşen distal zaaf ve atrofi uyuşmalar ile başlar.
• Atrofi daha çok peroneal kasları tutar. • Duyu kusuru genellikle hafif olarak mevcuttur.
• Bu nedenle ince bilekli ve yukarıda adı geçen ayak • Bu duyusal belirtilere simetrik kuvvetsizlik eklenir. Yüz felci,
deformiteleri olan hastalarda ilk tanı olasılığı CMT yutma ve solunum güçlükleri eşlik edebilir.
K • Kol veya bacaklarda (birden fazla) ilerleyici kas K
Ü Hastalığıdır.
kuvvetsizliği, muayenede reflekslerin alınamaması tanı için Ü
Ç Dejerine-sottas hastalığı
gereklidir. Hastalık hızla ilerleme gösterir ve olguların ç
U · Çocukluk çağı,
· Otozomal dominant motor gelişme geriliği, yarısında 2 hafta, %90'ında 4 haftada oluşabilecek u
K • Çok düşük ileti hızları maksimum etkilenmeye ulaşılır. Olguların yarısından fazlası K
S • Hipo/demiyelinizasyon yürüyemez hale gelir. Hastaneye yatırılan hastaların
yaklaşık üçte biri solunum desteğine ihtiyaç duyar, yoğun
s
T · Ağır duyusal-motor nöropatisidir. T
· Pes kavus, çekiç parmak, skolyoz gibi kemik deformiteleri bakım ünitelerinde takip edilir. Kalp aritmileri, ortostatik
A hipotansiyon, hipertansiyon krizleri gibi otonomik bulgular A
J eşlik eder.
görülebilir. Olguların %50'si iz bırakmadan iyileşir.
J
L · Palpe edilebilen hipertrofik sinirler bulunur. L
Ailesel Amiloid Nöropatisi: Tanıya yardımcı laboratuar yöntemleri beyin omurilik sıvısı
A ve elektromiyografi incelemeleridir. BOS'ta protein yüksek, A
R · Otozomal dominant R
• Genellikle 3. dekadda başlar. hücre azalmıştır. EMG de sinir ileti hızı yavaşlamaları, ileti
S · Öncelikle duyusal ve otonomik yakınmalar başlar, motor blokları gibi demiyelinizasyon bulguları izlenir.Hafif olgularda s
O zaaf daha geç yerleşir. (yardımsız yürüyor, solunum sorunu olmayan) hastanede
gözleme alınır ve destekleyici tedavi uygulanır. Plazma
o
R · Multi-sistemik tutulum belirtileri de ortaya çıkar. Hastalar R
U kalpte ileti, ritm bozuklukları, göz ve renal tutulum açısından değişimi ve intravenöz immunglobulin (IVIG) tedavileri
desteksiz yürüyebilen hastalarda önerilmemektedir.
u
izlenmelidir. Bu hastalığın tanısı sistemlerde amiloid
depolarının varlığıyla konabilir CEVAP: B
• Prognoz kötüdür.
Porfiri nöropatisi:
• "Heme" sentezindeki defekt sonucu gelişir. 110-Amyotrofik lateral sklerozda patoloji hangi
• Otozomal dominant geçişlidir. bölgededir?
• Nöropati, karın ağrısı ve psikiyatrik bozuklukları takiben
A) Medulla spinalis arka kolon
ortaya çıkar.
B) Spinotalamik yol
• Akut başlangıçlı yaygın kas kuvvetsizliği ile seyrettiğinden
C) Spinoserebeller yol
Guillain-Barre sendromuna benzer. (Elektrofizyolojik olarak
D) Lateral kordon ve ön boynuz
aksona! tutulumun ön planda olması Guillain-Barre
E) Periferik sinir
sendromundan ayırır.)
• Genellikle asimetriktir. ALS motor nöron tutulumları ile giden bir hastalıktır.
• ?olunum sıkıntısı ve otonomik belirtiler eşlik edebilir. Duyu tutulumu tipik değildir. Üst motor nöron ve alt motor
• idrarda delta amine levülinik asit (DAL) ve porfobilinojen nöron tutulum bulgularını birlikte içerir. Medulla spinalisde
artar üst motor nöronlar lateral kordonda ilerlemektedir. Alt motor
nöron ise ön boynuzda yer alan alfa motor çekirdek ile
CEVAP: O başlamaktadır. Bulgular genelde bilateraldir. Hastalık
progresyonu ile bulbusdaki merkezlerde tutulmaya başlarsa
bu evrede hasta kaybedilir.Medulla spinalisde arka kordonda
derin duyu ile ilgili lifler seyretmekte, spinoserebeller yolda
denge ile ilgili lifler seyretmekte, spinotalamik yolda da duyu
ile ilgili lifler seyretmekte olup bu yollar ALS ile ilgili değildir.
CEVAP:D

www.tusworld.com
111-Aşağıdakilerden hangisi diyabetik nöropatide en 113-43 yaşındaki bir erkek hasta polikliniğe başvuruyor.
sık tutulan periferik sinirdir? 2-3 senedir olan ve son dönemlerde daha da fazla
olmaya başlayan el kasları kasıldığında gevşeyememesi
A) N.oculomotorius şikayetleri bulunuyor. Hastada başının ön kısımlarında
B) N.femoralis kellik, göz kapaklarında pitozisinin, yanaklarının çökük
C) N.suralis olduğu dikkat çekiyor.Kronik hastalıkları sorguladığında
D) N.opticus 6 senedir diyabetinin olduğunu belirtiyor. Hastanın olası
E) N.radialis tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
Diabetin seyrinde en sık 3. sinir tutulumu söz konusudur.
A) Miyotonik distrofi
En sık periferik tutulum N. Femoralis'dir.
B) Limb-girdle distrofi
CEVAP:8 C) Fasioskapulohumoral distrofi
D) Okulofaringeal distrofi
E) Scapuloperoneal distrofi
MYOTONİK DİSTROFİ
Erişkin yaş grubunun en sık herediter kas hastalığı
• Otozomal dominant geçişlidir.
• Kasılan kas gevşeyemez (aksiyon myotonisi)
112-Aşağıdakilerden hangisi myotonik distrofi için • Tipik myopatik yüz görünümü vardır. (frontal kellik, pitoz,
yanlıştır? çökük yanaklar)
A) Erişkin çağda görülen en sık kalıtsal kas hastalığıdır. • Katarakt , testiküler atrofi, jinekomasti, DM, kardiak
K B) OR kalıtılır. aritmiler görülebilmektedir. K
Ü • Trinukleotid tekrar sendromlarındandır. Ü
C) Kaslarda güçsüzlük ve gevşemesinde zorluk vardır.
Ç D) Alopesi,katarakt,uyku bozukluğu ek bulgular arasındadır. CEVAP:A ç
E) Prenatal tanı imkanı mevcuttur. u
� �������---. 114-Wilson hastalığı ile ilgili hangisi yanlıştır? K
s A) Bakır metabolizma bozukluğudur.
s
T B) En sık beyin kornea ve böbrekte birikim yapar.
T
A C) Otozomal dominant kalıtılır. A
J D) Serebeller bulgular mevcuttur. J
L E) Tremor ve rijidite sıktır.
'--
L
A A
R WİLSON HASTALIGI R
• Bakır metobolizmasının bozukluğudur.
s • OR kalıtılmaktadır (13. Kromozom), s
o • Beyin, Böbrek ve kornea en çok etkilenir o
R • Bazal gangliyon bulguları serebellar bulgular R
u • Korneada kayser-fleischer halkası u
• Tremor ve rijidite (en sık)
• Kanat çırpma tremoru gözlenir.
Myotonik Distrofi, otozomal dominant geçişli bir hastalıktır. CEVAP: C
Kasların kasılıp gevşeyememesi tipiktir. 4 ve 5. dekadda
görülür. 115-Aşağıdakilerden hangisi duchenne musküler
• Frontal kellik distrofi için doğru değildir?
• Çökük yanak
• Boyun ve omuz kaslarında atrofi A) X'e bağımlı kalıtım kalıbı gösterir.
• Katarakt B) Kalça ve bacak kaslarında tutulum gözlenir.
• Testis atrofisi C) Serumda kreatin fosfokinaz yüksek bulunur.
Diyabet, ekstremite distallerinde güç kaybı mevcuttur. D) Kas liflerinde distrofin eksikliğine bağlı oluşur.
E) Prognozu genellikle iyidir.
CEVAP:B
Musküler Distrofiler, ilerleyici kas güçsüzlüğü ve zayıflığı
ile karakterize herediter bir grup hastalıktır. Tanıda artmış
serum enzimleri, tipik EMG ve kas biyopsi bulguları çok
önemlidir. Bu grup içinde en önemli iki hastalık X e bağlı
geçiş gösteren Duchenne Musküler Distrofi ve Becker
Musküler Distrofi dir. Her iki hastalık etyolojisinde Xp21 de
yer alan Distrofin genine ait anomaliler vardır. Kas
biyopsisinde Duchennde distrofin'in yokluğu, Beckerde ise
anormal varlığı karakteristiktir. Kanda creatin fosfokinaz
Zika Virüsünde Guillan Barre Sendromu artmıştır. Hastalar genellikle solunum ve kalp hastalıkları
Yapabileceği bilinmelidir nedeni ile kaybedilirler.
CEVAP: E
www.tusworld.com
RLD
116-Aşağıdakilerden hangisi duchenne muskuler distro­ Myastenia Gravis
fi için doğru değildir? • Otoimmun(postsinaptik Ach-R)
• 20-40 yaş, kadın
A) Xe bağlı kalıtılır. • Kas güçsüzlüğü vardır.
B) Özellikle bacak kaslarında hipertrofi gözlenir. • Timoma olabilir.
C) Govers bulgusu(+) dir. • Ptozis(ilk ve en sık bulgu), diplopi(okuler MG)
D) Hastaların dayıları da hastadır. • Konuşma, yutma, çiğneme, solunum güçlüğü
E) Kesin tedavisi yoktur. • Fasikülasyon yoktur. Duyu normaldir. Refleksler
Dushenne müsküler distrofısinde govers belirtisi(+)dir. korunmuştur.
Hasta yerden kalkarken üzerinden kuvvet alarak • Pupil cevabı bozulmaz. İnternükleer oftalmopleji olmaz.
kalkabilmektedir. Ayrıca özellikle bacak kaslarında • Edrofonyum testi ile belirgin düzelme olur.
psödohipertrofı gözlenir.(resimde solda govers belirtisi, CEVAP:D
sağda gastroknemius kasında psödohipertrofı görülüyor.

119-Myasteni gravisde kullanılmaması gereken ilaç aşa­


ğıdakilerden hangisidir?
A) Penisilin
B) NSAİ
C) Parasetamol
D) Sefalosporin
K E) D-Penisilamin K
Ü Myasteninin mevcudiyetinde hastada kullanılmaması Ü
ç ç
u
gereken ilaç grupları kabaca bilinmelidir. Bunlar;
• Antibiyotikler: Aminoglikozid antibiyotikler(özellikle u
K gentamisin, kanamisin, neomisin ve streptomisin), K
S Hastalık X'e bağlı geçiş gösterdiği için hastanın dayıları da
makrolidler, Fluroquinolonlar, Tetrasiklinler,
• Antiaritmikler: Beta-blokörler, Kalsiyum kanal blokörleri,
s
T hastadır. Oniki yaş civarında çocuk tekerlekli sandalyeye
Kinidin, Lidokain
T
A bağlı kalır. Solunum güçlükleri, omurga eğrilikleri olabilir.
• Diğerleri: Difenilhidantoin, Lityum, Klorpromazin, Kas
A
J Ölüm kalp ve solunum problemlerine bağlıdır.
gevşeticileri, Levotiroksin, d-penisilamin(asla
J
L CEVAP: B kullanılmamalıdır) L
A A
R CEVAP: E R
s s
o 117-Aşağıdakilerden hangisi konjenital miyastenik 120-0tuzsekiz yaşında kadın hastanın günün ilerleyen o
R sendromlar için doğru değildir? saatlerinde oluşan çift görme ve göz kapağı düşüklüğü R
u A) İmmünolojik tedaviye yanıt yoktur. şikayeti mevcuttur. Dinlenmekle bulgularda gerileme
olmaktadır. Son 1 aydır tabloya omuz ve kalça kas
u
B) Serumda antikor düzeyleri yüksektir.
C) Nöromuskuler kavşağın herediter hastalıklarıdır. gruplarında yorulma da eklenmiştir. Bu hastada en
D) Doğumdan sonra bir yıl içinde oküler, bulber kaslarda olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
güçsüzlük olabilmektedir. A) Botox intoksikasyonu
E) Presinaptik,sinaptik veya postsinaptik bir patolojiye B) Eaton lambert sendromu
bağlı olabilir. C) Myastenia gravis
Konjenital miyastenik sendromlarda serumda antikor D) Guillain barre
bulunmaz. Çünkü hastalık immünolojik değildir. E) Amyotrofik lateral skleroz
Hastalığın tanısı ilk 3 ayda çocuğun kısık sesle ağlama ve Klasik olarak soruda günün ilerleyen saatleri gibi bir zaman
iyi beslenmemesi ve üstüne de pitozun eklenmesi ile
verilmesi myastenia gravis için önemli bir ipucudur.
konulabilmektedir. Dinlenince şikayetlerin düzelmesi yine myasteni için değerli
CEVAP: B bir işarettir.
Ayrıca oküler semptomlar myasteninin en sık geliş
şikayetlerindendir.
CEVAP: C
118- Aşağıdakilerden hangisi miyastenia gravis için
yanlıştır?
A) Bir veya iki gözde oftalmopleji olmaktadır. Myotonik Distrofinin Trinukleotid Tekrar
B) İnternükleer oftalmopleji olmaz.
C) Edrofonyum testi ile düzelme olmaktadır. Sendromu Olduğu Yakın Tarihli TUS Sorusu
D) Dilde fasikülasyonlar görülebilir. Olarak Çıktı.
E) Göz kapaklarında düşme olur.

www.tusworld.com
RLD
121-Yukarıdaki hastada tanı için kullanılan en duyarlı 123-Serebeller lezyonu bulunan bir hastada aşağıdaki
test aşağıdakilerden hangisidir? bulgulardan hangisi gözlenmez?
A) Tek lif EMG A) İpsilateral dismetri ve disdiadokinezi
B) Edrofonium testi B) Kontrlateral tremor
C) Kanda Ach-Ab bakılması C) Ataksi
D) Buz testi D) Nistagmus
E) BOS incelemesi. E) Disartri
Myastenia Gravis'in başlıca klinik bulgusu yorulmakla artan, Serebellar lezyonda;
dinlenmekle kısmen veya tamamen düzelen, zaman • Bulgular aynı tarafta gözlenir.
içinde şiddetinde ve dağılımında dalgalanmalar gösteren bir • Dismetri, disdiadokinezi
hastalıktır. • Aksiyon tremoru
Hastalar sabahları yakınmasız olabilirler ancak akşama • Nistagmus, T remor, Disartri
doğru yakınmaları artabilir. • Ataksi, Tonus bozukluğu, Pandüler hareket
Hastaların %50-60'ın da ilk belirti pitozdur. Bazen de diplopi • Asteni gözlenebilir.
başlangıç yakınması olabilir. CEVAP: B
Pupilla tutulmaz. Bulber belirtiler nazone konuşma, ses
kısıklığı, çiğneme, yutma ve solunum zorluğudur. 124- Kas fasikülasyonlarının en sık gözlendiği hastalık
Tanıda antikolinesteraz ilaçlardan yararlanılır. aşağıdakilerden hangisidir?
Bunlardan ensık edrofonyum klorid (Tensilon) enjekte edilir.
A) Bulber paralizi
Pitozda düzelme varsa test pozitiftir. Ayrıca tanıyı
B) Progressif lateral skleroz
K doğrulamak için ach-antikorları, tekrarlayıcı sinir K
C) Miyotonik distrofi
Ü stimülasyonları, tek lif EMG testi uygulanabilir. Ü
D) Kennedy sendromu
Ç
Tek lif EMG ise MG için çok duyarlı bir testtir.
E) Amyotrofik lateral skleroz ç
U Tedavide asetilkolinesteraz inhibitörleri (Pridostigmin),
steroidler, plazmaferez, immun supresifler, lgG, timektomi Kas fasikülasyonlarının en sık görüldüğü hastalık amyotrofik u
K yapılabilir. lateral sklerozdur. K
s a b CEVAP:E s
T T
A 125· Aşağıdakilerden hangisi amyotrofik lateral skleroz A
J için yanlıştır? J
L A) Ereksiyon-ejekülasyon kusuru vardır. L
A Yukarıda tensilon testinin sonucu görülmektedir. B) En sık ölüm sebebi akciğer enfeksiyonudur. A
R CEVAP: A
C) Papil ödemine rastlanmaz. R
s D) Birinci ve ikinci motor nöron bulguları birliktedir.
E) Rilüzol mortaliteyi geciktirebilir.
s
o 122-Aşağıdakilerden hangisi eaton-lambert sendromu
Amyotrofik lateral skleroz (ALS), diğer adıyla motor nöron
o
R için doğru değildir? R
u A) Akciğer kanserine bağlı gelişen bir paraneoplastik
hastalığı primer motor korteks, beyinsapı ve medulla
spinalisteki motor nöronların dejenerasyonuyla kendini
u
sendromdur. gösteren ilerleyici, mortalitesi yüksek bir hastalıktır.
B) Buradaki oto-antikor asetilkolin reseptörlerine karşıdır. Üst ve alt motor nöron tutulumu bulgularının birlikte
C) Aktivite ile yorgunluk azalır. bulunması ALS'nin klinik özelliğidir. Elektromiyografinin de
D) Göz kasları nadir tutulur. yine hastalık öyküsü ve klinik muayene ışığında yapılması
E) Myasteni ile ayırımı EMG ile yapılır. son derece önemlidir.Bir çok hastada ilk göze çarpan lokal
EATON-LAMBERT SENDROMU zaaf ve atrofidir.Kramplara fasikülasyonlar da eşlik edebilir.
• En çok küçük hücreli akciğer karsinomuna bağlı gelişen Fasikülasyonlar tek ya da birkaç kas grubuna lokalize
bir paraneoplastik sendromdur. olabileceği gibi tek bir ekstremiteyi etkileyebilir, tüm vücuda
• Bundaki otoantikor presinaptik Ca kanallarına karşıdır. yayılabilir.Hastanın ilk fark ettiği ve dile getirdiği yakınma
• Sabah güçsüzlüğü vardır, egzersizle yorgunluk azalır. "ses değişikliği" dir. Bu tabloya aynı anda başlayan kol ve
• Ekstraoküler kaslar ve boyun kasları nadir tutulmaktadır. bacaklarda başlayan güçsüzlük eşlik edebileceği gibi, bulber
• Eaton-Lambert sendromu ile myastenia gravisi ayırt etmek belirti ve bulguların başlamasından aylar sonra da ortaya
için EMG çıkabilir. Dilde zayıflık ve atrofi, özellikle dil ağız içindeyken
*Eaton-Lambert sendromun, aksiyon potansiyel genliği ilk gözlenmesi uygun olan fasikülasyonların varlığı, boyunda
uyarandan sonra giderek artarak cevap verir. fleksiyonda güçsüzlük tanı koydurucudur. Ekstremitelerden
*M .gravisde ise aksiyon potansiyel genliği ilk uyarandan başlayan ALS' de genellikle asimetrik olan güçsüzlük ve
sonra azalır. atrofi ortaya çıkar. ALS'de okülomotor tutulum, sfinkter
CEVAP: kusuru, otonomik ve duysal belirtiler genellikle görülmez.
Kognitif tutulum hastalığın başlangıcında rastlanan bir özellik
olmamasına rağmen ALS-demans sendromunda (tüm ALS
hastalarının %5'i) demans önde giden bir bulgudur.
Myasthenia Graviste Tedavi Sonrası En Geç Ereksiyon ve ejekülasyon normaldir.En sık ölüm akciğer
Düzelen Kas Orbikularis Okulidir. enfeksiyonları sebebiyledir.Rilüzol mortaliteyi gecikitirir.
CEVAP:A
www.tusworld.com
TUSW RLD
126-Anjiomatozis retina, serebeller hemanjioblastom, 128-Bilateral akustik nörinom aşağıdakilerden hangisi
renal tümör, feokromasitoma birlikteliği aşağıdaki ile birliktedir?
fakomatozlardan hangisinde sıklıkla gözlenir?
A) Nörofibromatozis-1
A) Ataksi telenjiektazi B) Nörofibromatozis-2
B) Von hippel lindau C) Sturge weber
C) Von reckling hausen D) Tuberoskleroz
D) Tuberoskleroz E) Von hippel lindau
E) NF-2
Nörofibromatozis -2 (NF-2), 22. Kromozomdaki defekt
Von Hippel Lindau, sonucu gelişen bir hastalıktır.
• Otozomal dominant olarak geçen Hastalık; tinnitusa neden olan bilateral vestibular
• Retina ve serebellumda hemanjiblastomlarla karakterize schwannomalar, işitme kaybı, denge bozukluğu ile
bir sendromdur. karakterizedir.
• Retinal tümörler karakteristiktir. Ortalama başlangıç yaşı 18-24 olup genellikle 30 yaşına
• Hastalarda renal tümör, polistemi ve feokromasitoma kadar bilateral vestibular schwannoma gelişimi gözlenir.
mevcuttur. Ayrıca; kranial ve periferik sinir schwannomaları,
meningioma ve nadiren de ependimoma ve astrositoma
CEVAP: B gözlenebilmektedir.
Posterior subkapsüler katarakt bazı olgularda hastalığa
ilişkin ilk klinik bulgu olabilir.
127-Polikliniğe gelen hastanın muayenesinde cildinde Çocukluk çağında ortaya çıkan mononöropatinin
yer yer çillenme, açık kahve rengi lekeler ve nodüler progresyonuna bağlı tutulum bölgesine göre fasiyal paralizi, K
tarzda şişlikler mevcuttur. Göz muayenesinde iris strabismus iıeya el-ayak düşüklüğü gelişebilir. Ü
hamartomu tespit edilen bu hastanın en olası tanısı
ç
aşağıdakilerden hangisi olabilir? CEVAP:B u
A) Von recklinghausen hastalığı K
B) Nörofibromatozis-2 129-Yirmiiki yaşındaki bayan hastanın son bir yıl S
C) Sturge weber içerisinde sağda daha çok olmak üzere iki gözde de T
D) Von hippel lindau hastalığı görmesinde progresif azalma mevcuttur. Yapılan A
E) Bournewille hastalığı manyetik rezonans incelemede optik sinir kiazma J
Fakomatozlar çeşitli branşların konu grubuna girebildiğinden bölgesinde tümöral oluşum tespit edilmiştir. Cildinde L
ve birbirine yakınlığından dolayı sık soru çıkan hastalıklardır. çillenme ve 1cm'lik şişlik şeklinde lezyonları da bulunan A
Nörofibromatozis-1 (von recklinghausen hastalığı) deri, göz, bu hasta için en olası tanı hangisi olmalıdır? R
santral ve periferik sinir sisteminde karakteristik lezyonlar
A) Van recklinghausen s
oluşturan, otozomal dominant geçiş gösteren bir hastalıktır.
Hastalık klinik özelliklerine ve belirlenen kromozom
B) Nörofibromatozis-2 o
R defektine göre nörofıbromatozis-1 (NF-1) ve C) Tuberoskleroz R
U nörofibromatozis-2 (NF-2) olmak üzere başlıca iki başlık D) Sturge weber u
E) Von hippellindau
altında toplanabilir. Nörofıbromatozis-1, 17. kromozomda
bir defekt sonucunda gelişir. Nörofibromatozis-1,
Muayenede cafe au lait lekesi (sağdaki şekil), nörofıbrom, • Cafe au lait lekesi
çillenme, optik gliom, lish nodülü (iris hamartomu), kemik • Nörofibrom
anomalileri bulunabilir. Birinci dereceden akrabalarında • Çillenme
nörofibromatozis-1 tanısı konulmuş kişi mevcut olabilir. • Optik gliom
• Lish nodülü (iris hamartomu)
• Kemik anomalileri bulunabilir
CEVAP:A

Bilateral Optik Gliom Nf-1,


Bilateral Akustik Schwannom Nf-2
CEVAP:A

www.tusworld.com
130-Cildinde hipopigmentasyon ve adenoma sebaseum 132-Aşağıdakilerden hangisi sturge weber hastalığı için
mevcut olan, mental retardasyon, retinal hamartomların doğru değildir?
ve konvulzif atakların bulunduğu fakomatoz hangisidir?
A) Herhangi bir kalıtım paterni yoktur.
A) Tuberoskleroz B) Serebral kortekste kalsifikasyonlar görülebilir.
B) Nörofibromatozis-1 C) Koroid hamartomları görülebilir.
C) Nörofibromatozis-2 O) Hastalarda glokom görülebilir.
D) Sturge weber E) Trigeminal sinirlerde anjiomlar görülebilir.
E) Von hippellindau
Sturge Weber, kalıtım paterni olmayan tek fakomatozdur.
Tuberoskleroz, otozomal dominant geçiş gösteren, • Vücutta ve yüzde anjiomlarla karakterize
• Konvulsiyon • Glokom bulunabilir.
• Mental retardasyon • Konvulziyonlar görülebilir.
lUBEROSKLEROZ • Beyinde kalsifikasyonların gözlendiği bir sendromdur
• Koroid hamartomlar görülmez.
CEVAP:C

K ADEIIOMA SEBASEUM K
Ü Ü
ç ç
u 133-Aşağıdakilerden hangisi sturge weber hastalığı için u
K doğru değildir? K
s A) Serebral kalsifikasyon mevcuttur. s
T B) Fasiyal anjiomlar mevcuttur. T
A C) Glokom bulunabilir. A
J TIRNAKTA FİBROM D) Konvulziyon olabilir. J
L • Yüzde angiofibroma (adenoma sebaseum) triadı ile E) Kalıtım paterni OR dir. L
A karakterize bir fakomatozdur. CEVAP:E A
R Hastalar ilk olarak konvulziyon veya bebeklerde infantil R
s spazm ile gelebilir. s
o Ciltte hipopigmente alanlar, angiofıbroma, adenoma o
R sebaseum, shagreen plakları, fibrom mevcuttur. Mental R
u retardasyon mevcut olabilir.
Ayrıca kardiyak rhabdomyom, renal angiomyolipom, retina!
u
kist ve renal kist görülebilir.
CEVAP: A
134-Aşağıdakilerden hangisi refsum hastalığında
görülmez?
131-Aşağıdakilerden hangisi Von Recklinghausen
sendromunun bulgularından değildir? A) Retinitis pigmentoza
B) Serebeller ataksi
A) İki veya daha fazla nörofibrom C) Dokularda ve serumda fitanik asit seviyesi azalmıştır.
B) İnguinal bölgede çillenme O) Nöropati
C) Sfenoid displazi E) Kardiyomiyopati mevcuttur.
O) Lisch nodülleri
E) Bilateral akustik nörinom Refsum hastalığı klinik bulgular arasında
• Serebellar ataksi,
Nörofıbromatozis-1, • Periferik nöropati,
• Cafe au !ait lekesi • Sinirsel tipte işitme kaybı,
• Nörofıbrom • Retinitis pigmentoza,
• Çillenme • Anozmi,
• Optik gliom • İskelet anomalileri,
• Lish nodülü (iris hamartomu) • Böbrek yetersizlikleri
• Kemik anomalileri bulunabilir. • Kardiyak miyopati yer almaktadır.
Nörofıbromatozis-2 Çeşitli dokularda ve kanda fıtanik asit birikimine neden
• Bilateral akustik nörinom(schwannom) olmaktadır.
• Hipertansiyon
CEVAP: C
CEVAP:E

www.tu.sworld.com
I TUSW .. RLD I
135- Aşağıdakilerden hangisi miyozis nedenlerinden 138-Aşağıdakilerden hangisi hasarlandığında midriazise
değildir? neden olan arterlerden birisi değildir?
A) Akut glokom krizi A) Posterior serebral arter
B) Pons kanaması 8) Superior serebral arter
C) Sempatik dejenerasyon C) Superior serebellar arter
D) İridosiklit D) Baziller arterin tepe kısmı
E) Opioid zehirlenmesi E) Posterior kommunikan arter
Miyozis Nedenleri CEVAP:B
• Sempatik dejenerasyon
• Farmakolojik(pilokarpin)
• iridosiklit
• Pons kanaması 139-Aşağıdakilerden hangisi dilate fiks pupilla
• Opioid zehirlenmesi oluşturmaz?
Midriazis Nedenleri A) Serebral anoksi il
• 3.sinir felci B) Antikolinerjik kullanımı
• Travma C) Hidrosefali
• Atropin
• Akut glokom krizi
D) Sifiliz il
E) Unkal herniasyon

CEVAP:A Anizokori; tutulan tarafa ait pupilla dilatedir, diğeri normaldir.


K • Mezensefalon lezyonlarında, yer kaplayan kitlelerde, unkal K
Ü herniasyonda görülür. Ü
ç • 111. Kranial sinir tutulumu ç
u u
136-Elli beş yaşındaki bir erkek hasta, dört aydan beri
başlayan ilk başlarda hafif olan ama bir aydır daha da • Horner sendromu
K artan yürüme bozukluğu şikayeti ile polikliniğe Bilateral dilate fiks pupilla; K
• Diffuz serebral anoksi
s başvuruyor. Yürüme bozukluğunun arttığı dönemden
beri unutkanlık şikayetleri de başlamış ve son olarak • Antikolinerjik, sempatomimetiklerin kullanımı s
T • Hidrosefali T
geçen hafta idrar kaçırması olmuş. Bu hastanın en
A muhtemel tanısı aşağıdakilerden nedir?
A
J CEVAP:D J
L A) Dandy-Walker sendromu L
A B) Klippel-Feil sendromu A
R C) Sturge-Weber sendromu 140-Kafa travması nedeniyle acil servise şuuru kapalı R
D) Adams-Hakim sendromu olarak getirilen hastanın sağ gözü dışa deviye olup
s E) Von-Hippel Lindau sendromu pupillaları dilate ve pupilla refleksi azalmıştır. En olası s
o tanı aşağıdakilerden hangisidir? o
R Normal basınçlı hidrosefali R
u ( ADAMS HAKiM SENDROMU)
• ileri yaş
A) Unkal herniasyon
B) Subfalsin herniasyon
u
• İdiopatiktir genellikle. C) Kommosyo serebri
• Kommunikan hidrosefalidir. D) Subaraknoid kanama
• Görüntülemede kortikal atrofı görülmeden ventriküller E) İntraserebral hemoraji.
büyük görünür.
• Tanıda 25-50 cc kadar BOS alınca saatler içinde hastanın Hastada tarif edilen klinik tablo okulomotor sinir tutulumudur.
yürümesi tipiktir. Kafa travması sonrası gelişen koma hali, gözde dışa
• Sırasına göre karakteristik üç bulgusu; deviasyon ve dilate pupilla beyin sapına olan serebral
Yürüme bozukluğu herniasyonu kuvvetle düşündürmelidir.
Demans 3. sinir tutulumu temporal lobun unkusunun hemen altındaki
beyin sapına doğru fıtıklaşması ile çok sıklıkla gözlenir
idrar inkontinansı
CEVAP:A
CEVAP:D

137- Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki hastalığın kesin


tanısını koyduracak yöntemdir?
A) Beyin ve servikal vertebraların MR'ını çekmek
B) BOS'un dışarıya azaltılmasını sağlamak için şant
uygulamak
C) BOS'tan 25-50 cc kadar almak ve gözlemlemek
D) Servikal ve sakral BT çekmek lntrakraniyal Tümörlere Sekonder En Sık
E) Biyopsi ile ventriküllerdeki cisimcikleri görüntülemek Subfalksian Herniasyon Olur
CEVAP:C
www.tusworfd.com
141-Yirmiyedi yaşındaki bayan hasta, acil servise 144-KİBAS'da aşağıdakilerden hangisi tabloyu
vücudunun yarısının tutmadığını söyleyerek getiriliyor. kötüleştirmez?
Öncesinde beyin cerrahisinde kendisine beyninde bir
kitle olduğunu söylediklerini belirtiyor fakat kitle ile ilgili A) Hipoksi
ayrıntıları bilmiyor. Kitle tanısı konmadan önceden de B) Hiperkarbi
bazı zamanlarda bilincinde bir bulanıklık olduğunu C) Hipertermi
söylüyor. Oftalmoskopik muayenesinde ipsilateral D)Asidoz
midriazis olduğu görülüyor. Bu hastanın en olası tanısı E) Hiperventilasyon
aşağıdakilerden hangisidir? • Hipoksi,
A)Tonsiller herniasyon • Hiperkarbi,
B) Periferal herniasyon • Hipertermi,
C)Aksial(santral) herniasyon • Asidoz KİBASı arttırırken, hiperventilasyon KİBAS'ı
O) Subfalksin herniasyon azaltır. Örneğin beyin cerrahi ameliyatlarında ameliyatta kafa
E) Uncal herniasyon içi basınç azaltılmak istenirse hastanın anestezi ekibinden
hiperventile edilmesi istenir. Yine ayrıca kibasa bağlı
Uncal herniasyon bulguların kötüleşmesi genellikle gece uykuda sabaha karşı
En sık görülen herniasyon çeşididir. daha sık meydana gelir. Çünkü uyku sırasındaki
Supratentorial kitleler neden olmaktadır. hipoventilasyon KİBAS'ı arttırır.
Bası devam ederse duret kanamaları olur ve bunlar da geri
dönüşümsüzdür. CEVAP: E
3.kranial basısı olduğu için ipsilateral midriazis gelişir.
K Lezyonun karşı tarafında hemiparezi gelişir. 145-Aşağıdakilerden hangisi KİBAS'ta en çok kullanılan
K
Ü Ü
8
şant yöntemidir?
ç CEVAP:E
u A) Ventiküloatrial şant
K 142-Unkal herniasyonda ilk etkilenecek refleks B) Ventriküloperitoneal şant K
s aşağıdakilerden hangisidir? C) Ventriküloplevral şant
O) Lumboperitoneal şant s
T A) Öğürme refleksi E)Ventriküloüretral şant T
A B) Öksürük refleksi A
J C) Kornea refleksi CEVAP:B J
L O) Pupilla reflesi L
A E)Akustik refleks A
146-En sık görülen kraniosinostozis tipi aşağıdakilerden
R Unkal herniasyonda, tek taraflı pupiller dilatasyon en erken hangisidir? R
s bulgudur.
A) Plagiosefali s
o Bilinç normal uyanıklık aşamasında olabilir.
B)Trigonosefali o
R Solunum ve göz hareketleri normaldir. R
u Beyin lezyonu ile aynı tarafta olan pupil orta derecede dilate
olmuştur ama karşı pupile göre ışığa daha yavaş tepki verir.
C)Brakisefali
D) Oksisefali u
E) Scaphocefali
3. sinirin kendisinin veya çekirdeğinin etkilenmesinden sonra
ilerleyen saflhada hızla stupor veya koma gelişir. Sagittal sütürlerin erken kapanması ile oluşan scaphosefali,
kraniosinostozisler arasında en sık görülenidir.
CEVAP:D
CEVAP:E
143-Tonsiller herniasyon tesbit edilen bir hastanın beyin
sapında olması beklenen patolojik bulgu hangisidir?
A)Amiloid anjiopati
B) Demiyelizan plaklar
C) Charcot-Bougart anevrizması
O) Duret kanaması
E) Ponsta miyelinozis
Amiloid anjiopati: Alzheimer (sonuçta büyük lober
hematomlar oluşabilir)
Demiyelizan plaklar: Multipl skleroz (miyelin yıkımı)
Pontin miyelinozis: Sıvı elektrolit denge bozukulukarında
(özellikle hiponatreminin hızlı düzeltilmesi sırasında)
Duret kanaması: Tonsiller herniasyonlarda (beyin sapı basısı
sonucu)
Charcot-Bougart anevrizmaları: Hipertansiyon ( bazal
ganglion seviyesinde)
CEVAP:D

www.tusworld.com
147-Aşağıdakilerden hangisi non-kominike hidrosefali Subaraknoid Kanama
nedenlerinden değildir ? Sıklıkla hipertansiyon zemininde gelişen şiddetli baş ağrısı,
A) Epandimom kusma, bilinç kaybı, fokal nörolojik belirtiler, meningismus
B) Glioblastoma multiforme bulguları ile giden bir tablodur.
C) Tüberoskleroz En sık anevrizma rüptürüne bağlı gelişmektedir.
D) Hidrosefali ex vakuo Çocuklarda ise av-malformasyon en sık sebeptir.
E) İntraventriküler hemoraji Tanıda ilk olarak bilgisayarlı tomografi çekilmelidir.
Bilgisayarlı tomografi normalise gerekirse lomber ponksiyon
Nonkominike hidrosefalide ventriküler düzeyde BOS
yapılmalıdır.
geçişinin engellenmesi söz konusudur.
Hidrosefali CEVAP:C
• BOS başlıca lateral, üçüncü ve dördüncü ventriküllerin
koroid pleksuslarından sentezlenir.
• Ventriküler sistemden subaraknoid mesafeye geçiş
foramen magendie ve luchka aracılığıyladır.
• Emilim; superior sagital sinüs yerleşimli aracnoid 149-Subaraknoid kanama olduğu düşünülen bir hastada
granulasyonlar ile venöz sisteme doğrudur. ilk yapılacak tetkik aşağıdakilerden hangisidir?
• Genellikle BOS hacmindeki artış ve bozulmuş emilimden
nadirende aşırı salgılanmadan kaynaklanır. A) Lomber Ponksiyon
A) Kommunike (non-obstrüktif) hidrosefali: B) Bilgisayarlı Tomografi
• Subaraknoid mesafede oluşan tıkanıklıklar sorumludur. C) Manyetik Rezonans
B) Non-kommunike (obstrüktif) hidrosefali: D) Direk Grafi
K • Ventriküler sistem içinde tıkanıklık vardır. E) Anjiografi K
Ü 1) Non-obstruktif hidrosefali Ü
ç • Enfeksiyon (menenjit)
· Kanama (subaraknoid kanama)
Akut inme semptomları ile başvuran hastalarda ilk tercih
edilecek standart inceleme yöntemi beyin tomografisidir. ç
U
· Karsinomatöz menenjit Klasik bilgilerimize göre hemorajik inme tanısındaki üstün u
K • Aşırı BOS üretimi (koroid pleksus papillomu) inceleme bilgisayarlı tomografiyken, iskemik inmelerde K
S • Akondroplazi manyetik rezonans görüntüleme daha üstündür. s
T 2) Obstruktif hidrosefali Manyetik rezonansdaki gelişmelere rağmen özellikle T
A Konjenital hidrosefali: kanama şüphesi varlığında, bilgisayarlı tomografi halen tüm A
• Akuadukt stenozu dünyada ilk tercih edilecek incelemedir.
J • Dany-Walker sendromu Sonuç olarak eğer hastada subaraknoid kanama J
L • Chiari malformasyonu düşünülüyorsa ilk olarak bilgisayarlı tomografi yapılmalıdır.
L
A • Klippel-Feil sendromu A
Tomografide kan görülürse tanı rahatlıkla konmuş olur.
R • Galen veni anevrizması R
• Heredite, virüsler (Kabakulak, Kızamık)
S • Konjenital tümörler (Teratomlar, Dermoidler)
CEVAP: B
s
O Edinse! hidrosefali: o
R • Edinse! akuadukt stenozu (enfeksiyon, kanama sonrası R
U yapışıklıklar) u
• Tentorial herniasyona neden olan supratentorial kitleler
• İntraventriküler kanama 150-Bilinç bulanıklığı nedeniyle acile getirilen bir
• T ümörler boksörün muayenesinde koma hali ve tek taraflı
• Araknoid kistler pupillasında dilatasyon tespit edilmiştir. Hikayesinde 8
• Abse, granülom saat önce başına ağır darbe aldığı ve bayıldığı daha
**Tuberosklerozda subepandimal hamartomlar vardır ve sonra bilincinin tekrar yerine geldiği öğreniliyor. En
sıklıkla foramen monroda tıkanıklık yaratır. olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
**Hidrosefali ex vacuo'da beyin parankim atrojisine bağlı
ventriküler sistemde belirginleşme vardır. Hidrosefali olarak A) Subaraknoid kanama
B) İntraserebral kanama
tanımlanmaz.
C) Epidural kanama
CEVAP:D D) Subdural kanama
E) Subperiostal kanama
148- 58 yaşında erkek hasta acil servise şuur bulanıklığı
ile getiriliyor. Hasta çok şiddetli baş ağrısının olduğunu lntrakraniyal kanamalar uzmanlık sınavında sevilen soru
belirtiyor. Vitalleri alındığında tansiyonunun 160/110 mmHg başlıklarıdır. Klinik anlamda da önem arzettiğinden bilinmesi
olduğu ve ateşinin 37.3 derece olduğu görülüyor. Travma ve atlanmaması gereken başlıklarıdr.
olmadığını belirten hastada ense sertliği, Kernig ve Epidural kanama posttravmatik süreçte gelişen arteriyel
Brudzinski işaretlerinin pozitif olduğu tespit ediliyor. Beyaz zedelenme sonucu oluşan (A. Meningia media) acil tanı ve
küre sayısı normal olan bu hastada en olası tanı tedavisi gereken bir patolojidir.
aşağıdakilerden hangisi olabilir? Kanamanın dura ile ilk etapta sınırlanması sonucu -lucid
interval- denilen geçici iyilik hali mevcuttur. Hadise devam
A) Sefal hematom
ettiği için ikinci dönem artık bilincin tekrar kapandığı,
B) Epidural hematom
anizokorinin geliştiği, babinskinin (+) olduğubir hal alır.
C) Subaraknoid kanama
D) İntraserebral hemoraji CEVAP:C
E Subdural hematom
www.tusworld.com
I TUSW ... RLD I
151-Çocuklarda spontan subaraknoid kanama'ın en sık 155-Kranium ile periost arasında oluşan genellikle tek
sebebi aşağıdakilerden hangisidir? taraflı olan ve sütür atlamayan kanama tipine ne ad
A) Travma verilir?
B) Anevrizma A) Sefa! hematom
C) Arteriyovenöz malformasyon B) Subgaleal hematom
D) Hipertansiyon C) Subdural hematom
E) Epilepsi D) Epidural hematom
Erişkinlerde spontan subaraknoid kanamanın en sık sebebi E) Subaraknoid kanama
anevrizma olup, çocuklarda bunun yerini arteriyovenöz
malformasyon almaktadır. • Subperiosteal hematom: (sefal hematom) Kranium ile
periost arasında kan birikmesidir. Unilateral, parietal bölgede
CEVAP: C olur. Sütür hatlarını aşmaz.
• Kaput suksadenum: cilt altı kanama ve ödemdir. Sütür
· hatlarını geçerek yayılabilir.
152-Aşağıdaki serebral kanama tiplerinden hangisi • Subgaleal hematom: Galea ile periost arasında kan
çoğunlukla venöz kaynaklıdır? birikmesidir. Sütür hatlarını geçerek yayılabilir. Soğuk
A) Epidural kanama uygulama yapılır. Genellikle rezorbe olur.
B) Subaraknoid kanama
C) Primer intraserebral kanama CEVAP:A
D) Subdural kanama
E) Putaminal kanama
K 156-Aşağıdakilerden hangisi çocukluk çağında görülen K
Subdural kanama epidural kanamadan daha sık görülen,
Ü venöz orijinli bir kanamadır. Araknoid ve duramater
en sık santral sinir sistemi tümörlerinden biridir? Ü
Ç ç
U
arasındaki köprü venlerin yırtılması sonucu oluşur. Beyinde
daha fazla hasar yaratabileceğinden mortalitesi de daha
A) Gliom
B) Menenjiom u
K fazladır. C) Epandimom K
s CEVAP:D D) Astrositom s
T E) Teratom T
A Çocuklarda beyin tümörlerinin %80 den fazlasını gliomlar A
J 153-Subaraknoid kanamanın morbidite ve mortalitenin oluşturmaktadır. Bunların içinde de en sık görülenler J
L en önemli sebebi olan komplikasyonu aşağıdakilerden medullablastom ve astrositomdur. L
A hangisidir? Medulloblastom: A
R A) Vazospazm Serebellumda yerleşen infıltratif ve malign bir ilkel R
s B) Tekrar kanama nöroektodermal tümördür. En sık 7 yaş civarı olmak üzere
s
o C) Enfeksiyon
D) Konulan şantın kayması
genellikle çocukluk çağında ortaya çıkar ve hastaların üçte
ikisi erkektir.
o
R R
u E) Papil stazı
Subaraknoid kanamada en sık komplikasyon vazospazmdır.
Pilositik astrositom:
Düşük gradeli astrositomlar arasındadır. En sık belirti u
Aynı şekilde morbidite ve mortalitenin en önemli sebebi de epileptik nöbetleridir. Çoğunlukla ilk iki onyılda olmak üzere
vazospazmdır. çocuklarda ve genç erişkinlerde sıktır. Santral sinir
sistemi'nin pek çok bölgesinde görülebilir. Yavaş büyür, ba­
CEVAP:A zen stabilize olabilir hatta gerileyebilir. Malign
transformasyon göstermez.
154-Aşağıdakilerden hangisi subdural hematom için CEVAP:D
yanlıştır?
A) Kanamaları genellikle köprü venlerin yırtılması ile oluşur.
B) Dura materden bir neomembran gelişir. 157- Aşağıdakilerin hangisi en sık ekstraaksiyel
C) Şuur açık olsa bile çok şiddetli baş ağrısı olur. intrakraniyel beyin tümörüdür?
D) Demans görülmesi beklenen bir durum değildir.
E) Kitle etkisi artarsa hemparezi, hemipleji bile oluşabilir. A) Astrositom
B) Glioblastome multiforme
Subdural kanama epidural kanamadan daha sık görülen, C) Medullablastom
venöz orijinli bir kanamadır. Araknoid ve duramater D) Meningiom
arasındaki köprü venlerin yırtılması sonucu oluşur.Beyinde E)Teratom
daha fazla hasar yaratabileceğinden mortalitesi de daha
fazladır.Genellikle şuur kapalıdır ama açık olsa bile şiddetli CEVAP:D
baş ağrısı vardır. Meninks irritasyon bulguları vardır.
Duramaterden bir neomembran gelişir. Unutkanlık, demans,
kişilik değişiklikleri görülebilir. Kitle etkisi artarsa hemipleji ve
hemiparezi olabilir.
Valsalvayla Tetiklenen Kanama
Subaraknoid Kanamadır.
CEVAP:D

www.tusworld.com
158-Aşağıdaki tümörlerden hangisi glial kaynaklı SPİNAL TÜMÖRLER:
tümörlerden değildir? C) İntradural ekstramedüller tümörler
• Meningiomlar (en sık)-torakal yerleşim sık.
A) Astrositom
• Nörinoma (Schwannomalar)
B) Epandimom
D) lntradural-İntramedüller tümörler
C) Koroid pleksus tümörü
• Astrositomlar
D) Oligodendrogliom
• Epandimoma
E) Medulloblastom
Spinal tümörlerin % 25'i ekstradural % 25'i intra-medüler, %
Aslında kolay bir sınıflama sorusu. Primer beyin tümörlerinin 50'si intradural ekstramedüllerdir. Primer malign tümörlerden
çok aşırı ayrıntıya girilmeden sınıflandırılması bu tip çocuklarda nöroblastomlar ve sarkomlar sıkken erişkinlerde
soruların kolayca yapılabilmesini sağlar. myeloma ve kordomalar sıktır.. Spinal korda en sık akciğer
Glial Tümörler kanseri metastaz yapar. Medülla spinaliste en sık görülen
• Astrositomlar*** tümörler menenjioma ve nörofibromalardır. Menengiomlar en
• Oligodentroglioma sık görülen spinal tümörlerdir. En sık torakal bölgede yerleşir
• Ependimal tümörler
CEVAP: D
• Koroid pleksus tümörleri
Non-Glial Tümörler
• Nörönal ve miks nörönal-glial tm
• Meningeal ve mezenkimal tümörler
Menenjioma
Hemanjiblastoma
15Hemanjoperisitoma vs. K
U • Pineal bölge tümörleri O,
Ç Germ hücreli tümörler ç
u
160-Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen gliomdur?
Pineal hücre tümörleri A) Medullablastoma u
K • Embriyoner tümörler B) Glioblastoma multiforme K
s Nöroblastom
Retinoblastom
C) Astrositoma s
T Medulloblastoma D) Ependimoma T'
A • Kranyal ve spinal tümörler E) Oligodentroglioma A '
J Schwannoma Gliomlardan; J
L Nörofibroma Glioblastoma multiforme ..%20 L
A Malign periferal sinir kılıf tümörleri Astrositom ....................% 1 O A
R • Hemopoetik tümörler Ependimoma .................%6 R
s Lösemi Oligodentroglioma ..........%5 s
o Lenfoma
Plasmositoma
Medullablastoma ............%4
o
R CEVAP: B R
u • Hipofiz tümörleri
• Kistler ve tümör benzeri oluşumlar
u
Ratke kleft kisti
Dermoid-epidermoid kist
Kolloid kist
Lipoma
Hamartoma vs.
• İntrakranyal uzanım gösteren yerel kitleler
Kranyofarinjiyoma
161-Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen non-glial
Kordoma
beyin tümörüdür?
CEVAP: E A) Astrositom
B) Epandimoma
C) Epandimoblastoma
159-Aşağıdakilerden hangisi intradural ekstramedüller D) Medullablastoma
bir tümördür? E) Meningioma
A) Astrositom Meningiom en sık görülen non glial beyin tümörüdür. Tüm
B) Metastatik tümör intrakranyal tümörlerin % 13-1 S'ini meningiomlar oluşturur.
C) Multipl miyelom Meningiomların büyük bir çoğunluğu araknoid kep hücreleri
D) Schwannoma adı verilen meningotelyal hücrelerden köken almaktadır
E) Epandimom Meningiomların kendi içlerinde birçok farklı histolojik tipi
Astrositom ve epandimom intradural intramedüller bulunmaktadır. Bunlar ana başlıkları ile benign, atipik,
tümörlerdir. Multipl miyelom ve metastazlar ekstradural malign ve papiller meningiomlar olarak sınıflanmaktadır.
ekstramedüller tümörlerdir. Nörofibrom, schwannom ve Etrafındaki kemik dokuda hiperosteoz ve erozyon tipiktir.
menengiom intradural ekstramedüller tümörlerdir. CEVAP: E

www.tusworld.com
162-Aşağıda verilen tümörlerden hangisi SOS yoluyla 164-Aşağıdaki beyin metastazlarıyla ilgili bilgilerden
yayılım gösterebilir? hangisi yanlıştır?
A) Akustik nörinom A) Prostat asla beyne metastaz yapmaz. Duraya metastaz
B) Glioblastoma multiforme yapar.
C) Koroid pleksus papillomu B) Tüm SSS tümörlerinin yaklaşık olarak yarısı
D) Pilositik astrositom metastazlardır.
E) Epandimom C) En sık metastazı karaciğer kanseri yapmaktadır.
D) İkinci en sık metastazı meme kanseri yapmaktadır.
Serebral tümörlerden BOS yoluyla yayılım gösterenler E) Metastaz yapma potansiyeli en fazla olan tümör malign
ependimom ve medulloblastomdur. melanomdur.
Beyin tümörlerinden radyosensitif olanları:
• Medulloblastom (en fazla) Beyne en sık metastaz akciğer kanserinin metastazıdır.
• Menenjiom İkinci sıklıkta ise meme kanseri metastazıdır.
• Germ hücreli tümör
CEVAP: C
CEVAP: E

165-Çocukluk çağı santral sinir sistemi tümörleri ile ilgili


olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) En sık infratentoryal bölgeden gelişirler.
K B) Tüm çocukluk çağı kanserlerinde lösemilerden sonra K
Ü 163-Aşağıdakilerden hangisi meningiomalar için doğru ikinci sırada yer almaktadırlar. Ü
ç değildir? C) Düşük dereceli serebeller astrositom çocuklarda sık ç
u A) Grade 4 bir tümördür. görülen tümörlerden biridir. u
K B) Üstündeki kemikte hiperostoz yapar. D) PNET sınıfı tümörlerin posterior fossada yerleşenlerine K
S C) Psammom cisimcikleri görülmektedir. medullablastom denir.
E) Menejiomda direk grafide hiperosteoz ve kemik
s
T D) Hamilelik ve hormon tedavisi hızlı büyümeye sebep T
olabilir. eroztonları gözlenebilir.
A A
E) Östrojen ve progesteron reseptörleri içerebilir.
J Beyin tümörleri çocukluk çağı kanser sıralamasında J
L Menenjiom lösemilerden sonra ikinci sırada, sadece solid tümörler L
A • Araknoiddeki meningotelyal hücrelerden köken kapsüllü, sıralamasında ise birinci sırada gelmektedir. A
R grade 1 tümördür. Eski bilgiye göre en sık yerleşim yeri posterior fossa R
(infratentoryal) olup, son yıllardaki çalışmalar ve yeni
s • Daha çok yetişkin yaşlarda ve kadınlarda oluşurlar.
literatürlere göre en sık yerleşim yeri supratentoryal bölgedir. S
o • Progesteron ve östrojen reseptörü pozitif olabilir.
• Hamilelik veya hormon tedavisi hızlı büyütebilir. Histolojik olarak düşük dereceli astrositomlar ve O
R R
u u
• Psammom cismi pozitiftir. medulloblastomlar (PNET) en sık gözlenen iki tümördür.
• Nörofıbromatozis de çok sayıda olabilirler. CEVAP:A
• Kemikte hiperostoz yapıp şişlik oluşturabilir.
CEVAP:A
166-En sık kalsifiye olan beyin tümörü hangisidir?
A) Medullablastom
B) Oligodendrogliom
C) Epandimom
D) Astrositom
E) Glioblastoma multiforme
Meningioma DL1ra mater
/ Uzmanlık sınavında sık sorulan "en"li sorulardan biri. ..
,· Arachnoid membrane Kalsifikasyona sık neden olan beyin tümörleri:
·· . Subarachnoid space • Oligodendrogliom % 70-90,
• Kraniofarinjiom % 50-80,
Pia mater • Germ hücreli neoplaziler % 60-80,
• Hipofiz neoplazileri % 60-80,
• PNET % 50,
• Epandimom % 50,
• Menenjiom % 20
• koroid pleksus papillomu % 25
• medullablastom % 20
• astrositom % 15
CEVAP:B

www.tusworld.com
I TUSW ., RLD I !
8

167-Spinal kord yaralanmasında akut dönemde Spinal kord yaralanmaları %42 oranla en sık servikal
aşağıdakilerden hangisi gözlenmez? bölgede olmaktadır. Sebment altındaki rezidü fonksiyonlara
göre inkomplet ve komplet olarak iki kısımda incelenir.
A) DTR'de azalma
İnkomplet lezyon tipleri:
B) Hipotoni
• Santral kord sendromu,
C) Anestezi
• Brown-Sequard lezyonu,
D) Paralizi
• Anterior kord sendromu,
E) Spatisite
• Posterior kord sendromudur.
Spinal şok, omurilik yaralanmasında hemen sonraki nörolo­ Komplet lezyonlarda ilk dönemlerde spinal şok dönemi
jik tabloyu ifade etmektedir. karşımıza çıkmaktadır. Spinal kord hasarlanmalarında,
Omuriliğin tüm kesitinde yaralanma görülmese bile tam bir gastrointestinal sistem motilitesi azalması ve stres ülser/
fonksiyon kaybı mevcuttur. kanama en sık raslanan iki komplikasyondur. Travmanın
Bu durum beklenen spastisite, hiperaktif refleksler ve akut safhasında otonomik nöral girişin kaybı mide barsak
babinski bulgusu yerine kaslarda tam bir tonus ve refleks traktusunu atonik hale getirir. Mide atonisi ve özellikle torasik
kaybına neden olacaktır. ve lomber travmalardaki intestinal ileus tablosu aspirasyon
Günler ve haftalar sonra spinal şok kaybolarak fonksiyonlar riskini artırdığı gibi; diafragmaya baskı yaparak solunumu

1
geri dönmeye başlar. da olumsuz etkiler. Spinal şok döneminden çıkışta ilk dönen
Travmada yalnızca motor ve duyu fonksiyonları etkilenmez. refleksler bulbokavernöz ve anal reflekslerdir.
Otonomik liflerin de etkilenmesiyle hipotansiyon, bradikardi CEVAP:A
ve periferik vazodilatasyon gözlenebilir. Bu durum genellikle
T6 düzeyinin daha altındaki travmalarda ortaya çıkmaz.
K K
Ü CEVAP: E
170-Spinal şoktan çıkarken bir hastada ilk olarak dönen
Ü
ç ç
u refleks aşağıdakilerden hangisidir?
u
K A) Patella refleksi K
s 168-Yüksekten düşme nedeniyle acil servise getirilen
B) Bulbökavernöz refleks
C) Yüzeyel refleksler
s
T hastanın yapılan incelemesinde C-6 seviyesinde O) Aşil refleksi
T
A m.spinaliste total kesi saptanmıştır. Bu hastada spinal E) Biceps refleksi A
J şok döneminde aşağıdakilerden hangisi saptanmaz? J
L Sınavdaki sık sorulan "ilk"li sorulardan; L
A) Kesi altında anestezi
A Spinal şok döneminden çıkışta ilk dönen refleksler A

I
B) DTR azalma
R C) Quadripleji
bulbokavernöz ve anal reflekslerdir. (Bulbokavernöz R
refleksde bir parmak rektuma konur. Hastanın glans penisi
s O) Bağırsak hareketlerinde artış sıkılır. Anal sfinkterde kontraksiyon gözlenir. Anal refleksde s
o E) Otonom disreflexi de bir parmak rektuma konur, perianal bölgeye iğne
oR I
R
u u
Spinal kord hasarlanmalarında, gastrointestinal sistem batırılırsa sfinkter kontrakte olur.)
motilitesi azalması ve stres ülser/ kanama en sık raslanan iki CEVAP: B
komplikasyondur.
Travmanın akut safhasında otonomik nöral girişin kaybı
mide barsak traktusunu atonik hale getirir. Mide atonisi ve
özellikle torasik ve lomber travmalardaki intestinal ileus
tablosu aspirasyon riskini artırdığı gibi; diafragmaya baskı
yaparak solunumu da olumsuz etkiler.
CEVAP: D

169-Aşağıdakilerden hangisi spinal kord yaralanmaları


için doğru değildir?
A) En sık torakal segmentte gözlenmektedir.
B) Yaralanan bölgenin altındaki duyu ve motor fonksiyonlara
göre inkomplet ve komplet olarak incelenir. En İyi Prognozlu Spinal Kord Sendromu Brown Sequard
C) Brown- squard sendromu inkomplet lezyonlara örnektir. Sendromu.
D) Spinal kord hasarlanmalarında, gastrointestinal sistem
motilitesi azalması ve stres ülser/ kanama en sık En Kötü Prognozlu Anterior Kord Sendromu.
raslanan iki komplikasyondur.
E) Spinal şok döneminden çıkışta ilk dönen refleksler bulbo En Sık Görülen Santral Kord Sendromu.
kavernöz ve anal reflekslerdir.

www.tusworld.com
171-Aşağıdakilerden hangisi inkomplet spinal kord
lezyonları için yanlıştır?
A) En sık gözlenen tip santral kord sendromudur.
B) Anterior kord sendromu ön spinal arterin infarktına
bağlıdır.
C) Anterior kord sendromunda lezyonun altında paralizi, ağrı
ısı ve derin duyu kaybı gözlenir.
D) Brown sequard sendromu inkomplet yaralanmalar içinde
en iyi prognoza sahip olandır.
E) Brown sequard sendromunda kontrlateral bulgu ağrı ısı alrlngomyıll

kaybıdır.
• Santral kord sendromu inkomplet spinal kord
yaralanmalarının en sık görülen tipidir. Üst ekstremitede alt
ekstremiteden daha ağır olan motor defısit mevcuttur.
Siringomyeli, spinal kord içinde çoğunlukla santral kanalın
Genellikle %90 hasta ilk beş günde yardımla yürüyebilir hale
posterionunda olmak üzere bir kistin (syrinx) oluştuğu ender
gelir.
bir durumdur. Kavite gliozisle örtülüdür. En sık servıkal
• Anterior kord sendromu anterior spinal arter sulama
spinal kordda görülür ama torakal spinal kanal da tutulabilir.
alanında infarkt gelişimi ile karakterizedir. Parapleji ya da
Kordda çapraz yapan sirinkse yakın olan lateral
C7'den yukarıdaysa kuadripleji görülür. Lezyon düzeyinin
spinotalamik traktustaki sinir liflerinin en erken hasarına
altında dissosiye duyu kaybı izlenir. Spinotalamik traktus
K tutulumu nedeniyle ağrı ve ısı kaybı olur, Posterior kolon
bağlı olarak ağrı ve ısı duyusu kayb�lmuştur ama pozisyon K
Ü ve vibrasyon duygusu korunmuştur. ileri safhalarda Ü
fonksiyonları iki nokta ayrımı, derin duyu ve pozisyon hissi
genişleyen kaviteye bağlı ön boynuz hücrelerine olan basıya
Ç korunmuştur. İnkomplet lezyonlar içinde en kötü prognoza
bağlı olarak kas güçsüzlüğü ve üst ekstremitelerde atrofı Ç
U sahip olan sendrom anterior kord sendromudur. U
görülür.
K · Brown sequard sendromu genellikle penetran travmalar K
S sonucunda gelişir. İpsilateral paralizi ve derin duyu kaybı,
kontrlateral ağrı ısı duyusu kaybı ile karakterizedir.
CEVAP:C s
T İnkomplet spinal kord yaralanmalarında en iyi prognoza
T
A sahip olan patolojidir.
A
J 174-Aşağıdaki disk hernileri ile ilgili bilgilerden hangisi J
L CEVAP:C yanlıştır? L
A A) Servikaller en sık C5-6 seviyesinde olurken, lomberler
A
R L5-S1 seviyesindedir. R
s 172-Kafa travması nedeni ile bilinci kapalı olarak
acile getirilen hastanın kafa tasında kırığa bağlı middle
B) Nucleus pulposusun fıtıklaşması ile oluşur. s
o meningeal arterin travmatize olduğu tesbit ediliyor. Bu
C) 40-50 yaşlar arası daha sıktır. o
R D) En sık neden gençlerde travma, yaşlılarda R
u hastadaki en olası intrakranial hemoraji tipi
aşağıdakilerden hangisidir?
dejenerasyondur.
E) En sık herniler anterolateral yönde olmaktadır.
u
A) İintraserebral hemoraji
Disk hernisi
B) Subdural hematom
• Anulus fibrozus yırtılır, nukleus pulposus fıtıklaşır
C) Epidural hematom
• Orta yaş (40-50)1arda daha sıktır.
D) Subaraknoid kanama
• En sık L5-S1, C5-6 arası görülür.
E) Kontüzyo serebri.
• En sık posterolateralden hernie olur.
Soruda kelime oyunu yapılmış, arteria meningea mediya • En sık neden gençlerde travma yaşlılarda
yerine middle meningeal arter verilmiştir. Soru basit bir dejenerasyondur.
dikkat ve bilgi sorusudur. Epidural hematom cevabı
CEVAP: E
kaçırılmamalıdır.
CEVAP:C
175-Aşağıdakilerden hangisi lomber disk hernisinin
semptomlarından birisi değildir?
173-Bir aydır üst ekstremitede ağrı ve ısı duyusu kaybı
olan, derin duyu ve motor fonksiyonları korunmuş 42 A) Kalça, uyluk ve bacakta uyuşukluk
yaşındaki bayan hastada aşağıdaki hastalıklardan B) Artmış mesane duyusu
hangisi düşünülebilir? C) Bel ve bacak ağrısı
D) Nörojenik kladikasyon
A) Amyotrofik lateral skleroz E) Motor, duyu ve refleks değişiklikleri
B) Guillain barre
C) Siringomyeli Mesane duyusunda artma değil azalma olmaktadır. Ve bu
D) Dorsol cord sendromu bulgu da en erken bulgudur.
E) Vitamin B-12 eksikliği
CEVAP: B

www.tusworld.com
176-Aşağıdaki hangisi disk hernilerinde cerrahi 178-Aşağıdaki hangisi beyin ölümü tanısını koymada
endikasyonlardan birisi değildir? yardımcı olabilecek branşlardan birisi değildir?
A) Kauda equina sendromu A) Yoğun Bakım Uzmanı
B) İlerleyici kuvvet kaybı B) Genel cerrahi
C) Nörojenik kladikasyon varlığı C) Anestezi
D) Medikal tedaviye yanıtsızlık D) Beyin cerrahi
E) Tekrarlayan disk herniasyonları E) Nöroloji l
Nörojenik kladikasyon varlığı disk hernisinin semptomudur
fakat acil cerrahi tedavi gerektirmemektedir. Beyin ölümü kararı veren kurul dört branştan oluşmaktadır.
Bunlar; yoğun bakım uzmanı, anestezi, beyin cerrahi ve
Kauda Equina Sendromu nörolojidir.
• Sfinkter bozukluğu: idrar-gayta inkontinansı
• Eyer şeklinde anestezi CEVAP: B
• Önemli motor kuvvetsizlik (çoğunlukla bilateral)
• Seksüel disfonksiyon
• Bel ve bacak ağrısı
CEVAP: C
179-Hastanın genelde uykuda olduğu, hafif uyaranlarla
uyandığı ve sonra tekrar uykuya geçtiği klinik durum
hangisidir?
A) Stupor
K B) Vejetatif durum
Ü C) Konfüzyon Ü
ç
u D) Letarji ç
E) Hipersomnia
K K
CEVAP:D
5 177-Acil servise on dakika önce getirilmiş kırksekiz
5
T yaşındaki erkek hasta, sesli uyaranlara cevap
T
'A verememektedir fakat daha güçlü uyaranlara ve A
J tekrarlayan uyaranlara cevap verebilmektedir. Verilen J
L emirleri yerine getiremiyor veya yetersiz bir şekilde 180-Bilinç seviyesi letarji düzeyinde acil servise L
'A yerine getirebiliyor. Hastanın klinik durumu hangisidir? getirilen 38 yaşındaki bayan hastanın muayenesinde A
R A) Stupor
pupiller reaksiyon normal olup ağrılı uyaranlara zayıf R
yanıt alınmaktadır. Lateralizasyon bulgusu saptanmayan
5 B) Letarji
bu hastada yapılması en uygun olan işlem ne olmalıdır?
5
O C) Koma O ,
R D) Konfüzyon A) Beyin tomografisi R ,
U E) Hipersomnia B) Manyetik rezonans
C) Beyin cerrahi takibi
u
Bilinç kişinin uyanık, kendisi ve çevresinden haberdar
olduğu durum anlamına gelir. Koma ise bunun tam D) Metabolik tetkikler
karşıtıdır. Bu iki ucun arasında ise ara kademeler vardır. E) Psikiatri konsültasyonu.
Glasgow koma skalasına göre total skor 8 ve altında Bilinç seviyesi letarji düzeyinde olan, pupilla reaksiyonu
olduğunda koma olarak kabul edilir normal olan ve lateralizasyon bulgusu olmayan genç
• Somnolans (letarji): Hasta uykuya eğilimlidir. Sesli hastada metabolik neden akla gelmelidir.
uyaranlarla uyanıp sorulanlara doğru cevaplar verir. Fakat Hasta olası üremik veya hipoglisemik komada
kendi haline bırakılınca yeniden uyuklamaya başlar. olabileceğinden yapılması gereken metabolik sebeplerin
araştırılmasıdır.
• Stupor: Sesli uyaranlara cevap alınamaz. ilişki kurabilmek
için kuvvetli uyaran uygulamak gerekir. Tekrarlanan CEVAP: O
uyaranlarla hasta gözlerini açar. Bu sırada sözlü emirleri
yerine getiremez veya emri yavaş ve yetersiz şekilde
uygular.
• Koma: Hasta dış uyaranlarla uyandırılamaz. Hafif ve orta
dereceli komada hasta ağrılı uyaranı lokalize edip eliyle En Sık Parasantral Tipte Herniasyon Görülmektedir.
uzaklaştırmak ister. Yahut, yüz buruşturma gibi genel bir
cevap verir. Derin komada ise her türlü uyarıya refleks
düzeyde bir cevap bile alınamaz. Sadece vejetatif
fonksiyonlar korunmuştur.
• Konfüzyon: Yer zaman ve kişi oryantasyonunun
bazukluğudur.
CEVAP:A

www.tusworld.com
181-Acil servise trafik kazası sonucu getirilen bir erkek 183- Aşağıdakilerden hangisi multiple sklerozda
hasta, gözlerini sesli uyaranla açmayıp ancak ağrılı demiyelinizan plakların en az görüldüğü yerdir?
uyaranlarla açıyor. Söylenenlere anlaşılmaz şekilde
sesler çıkararak yanıt veriyor. Ellerinde fleksiyon ve A)Lateral funikulus
ayaklarında da extansiyon postürü hakimdir. Hastanın B)Bazal ganglionlar
bu durumu hakkında aşağıdakilerden hangisi C)Serebellum
söylenebilir? D)Medulla spinalis
E) Optik kiazma
A)Stupor
B)Letarji Multiple sklerozda demiyelinizan plaklar en çok beyaz
C)Koma cevherde yerleşir. Çoğunlukla serebellumda, optik sinir ve
D)Konfüzyon optik kiazmada bulunur. Spinal kordda ise lateral ve
E) Hipersomnia posterior funikulusta, arka kordon ve kortikospinal traktusu
tutar. Bazal ganglion tutulumu ise asla görülmez.
GLASGOW KOMA SKALASI
• Göz hareketleri CEVAP:B
Spontan açık-> 4 puan
Sözlü uyarıyla açık-> 3 puan 184- Kırksekiz yaşındaki erkek hasta, dört beş günde bir
Ağrılı uyarıyla açık-> 2 puan ortaya çıkan bir günde gerileyen, başının sol tarafında
Gözünü hiç açmıyor-> 1 puan olan ağrı ve mide bulantısı şikayetleri ile başvuruyor.
• Sözlü cevap Günlük hayatını zaman zaman etkilediğini ve rapor
Oriante -> 5 puan almak zorunda kaldığını ifade ediyor. Evde ise ışıktan
15 Konfüze-> 4 puan da televizyonun sesinden de aşırı rahatsız olduğunu K
U Uygunsuz kelimeler-> 3 puan söylüyor. Baş ağrısı başlamadan iki saat önce gözünde Ü
Anlamsız sesler-> 2 puan ışık çakmalarının olduğunu fakat müdahale edemeden ç
u
Ç
U Verbal cevap yok -> 1 puan baş ağrısının da başladığını ifade ediyor. Bu hasta için
K • Motor cevap en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? K
S İstenileni yapıyor-> 6 puan
Ağrıyı lokalize ediyor-> 5 puan A)Aurasız migren s
T Ağrılı uyarı ile flexor toplanma -> 4 puan B)Auralı migren T
A
Üst extremitelerin flexionu (Dekortikasyon)-> 3 puan C)Küme tipi baş ağrısı A
J Üst extremitelerin anormal extansiyonu-> 2 puan D)Gerilim tipi baş ağrısı J
L Ağrılı uyarıya cevap yok-> 1 puan E) Paroksisimal hemikrania L
A Hastanın kliniğine dikkat edildiğinde baş ağrısına bulantının A
R 13-15 puan: Minör Bilinç kaybı R
• 9-12 puan: Orta derecede Bilinç kaybı eşlik etmesi, ışık ve sesten rahatsız olması bizlere migren
s • 8 puan ve altı: Ağır Bilinç kaybı (komayı ifade eder) olduğunu gösterir. s
o • 3 puan: En kötü durumdur Öncesinde de ışık çakması olması da aura varlığını o
R göstermektedir. R
u Skalamızı incelediğimizde;
Ağrılı uyarıya gözlerini açmasından 2 puan CEVAP:B u
Üst ekstremitenin fleksiyonundan 3 puan
Yanıt olarak anlamsız sesler çıkarılmasından 2 puan 185-Acil servise bilinç bulanıklığı ile getirilen hastanın
-7 puan olduğunu görüyoruz. Ve koma durumu olduğunu ilk muayenesinde her iki pupilla 1,5 mm tespit edilmiştir.
görmekteyiz. Bu tablonun nedeni aşağıdakilerden hangisi olamaz?
CEVAP:C A) Narkotik zehirlenme
B) İnsektisit zehirlenmesi
C) Pons kanaması
D)Talamus kanaması
182-Aşağıdakilerden hangisi sinir biyopsisi ile tanı E) Unkal herniasyon.
konulan hastalıklardan değildir?
Hızlı okumadaki dikkatinizi ölçen bir "olumsuzluk" sorusu ...
A)Dev aksonal nöropati Pupil genişliği ve reaktivitesinde hafif derecede de olsa
B) Merakromatik lökodistrofi asimetri önemlidir. lşığa yanıtı azalmış pupil unkal
C)Amiloidozis herniasyonun ilk işareti olabilir. Herniasyon ilerlediğinde 3 .
D)Guillian-Barre sinirin tam paralizisine bağlı olarak pupil dilatasyonu oluşur
E)Vaskülitler Pin point pupilla(2mm)nedenleri;
• Pons lezyonlarında,
Guillian-Barre sendromunda albüminositolojik dissosiasyon
• Talamus lezyonlarında,
ile tanıya gidilmektedir. Bu yüzden sinir biyopsisine gerek
• Opiat zehirlenmeleri,
yoktur.
• Organofosfat zehirlenmesi
Sinir biyopsisi demiyelinizan, inflamatuar ve infiltratif
• Myotik göz damlaları (pilosed)kullanımında
periferik sinir hastalıklarında tanıya yardımcı olur.
• Argyl robertson sendromu (sifiliz)de görülebilir.
CEVAP: D
CEVAP: E

www.tusworld.com
186-Aşağıdakilerden hangisi genetik olarak trinükleotid 189-Ventiküller arası akuaduktus veya luscka- magendi
tekrarı yapmaz? agenezisi ile birlikte serebral ve oküler bulguların
bulunduğu hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Huntington karesi
B) Frajil x A) Dandy walker
C) Myotonik distrofi B) Arnold chiari
D) Friedrich ataksi C) Klippel feil
E) Ataksi telenjiektazi D) Walker warburg
E) Budd chiari
Sınavda sıkça soru gelebilecek bir "özellik" sorusu ...
Trinükleotid tekrarı yapan hastalıklar; Walker-Warburg Sendromu'nda; T ip 2 lisensefali,
• Huntington karesi polimikrogri, serebellar malformasyonlar, posterior
• Friedrich ataksisi ensefalosel ve hidrosefali bulunabilir. Hasta erken dönemde
• Frajil x sendromu kaybedilir. OR kalıtılır. Gözde ise megalokornea, buftalmus,
• Myotonik distrofi katarakt, retina! hipopigmentasyon ve optik sinir hipoplazisi
• Kennedy hastalığıdır gibi ön ve arka segment bozuklukları olabilir.
CEVAP:E CEVAP:D

187-Aşağıdaki hastalıkların hangisinde hipotermi 190-Aşağıdakilerden hangisi psödobulber palsi için


gözlenebilir? yanlıştır?
K
o A) Sıcak çarpması A) Lezyon traktus kortiko bulbarisdedir.
o
8 ç
B) Status epileptikus B) Motor nöron hastalığıdır.
C) Hipotalamus lezyonları
D) Alkol koması
C) Ağlama krizleri eşlik edebilir.
D) Alt motor nöron tutulum bulgusu verir.
u
K E) Antikolinerjik intoksikasy@nu E) Duyu kaybı vardır. K
s Vücut ısısının değerlendirilmesi: Nörolojideki motor nöron hastalıkları irdelenirken ayırıcı
s
T 11
A
Hipotermi:
• Alkol koması
tanıda akla gelmesi gerekenlerin başında psödobulber
paralizi gelir.
A
J • Sedatif intoksikasyonu, Psödobulber paralizi; J
L • Hipoglisemi koması • Kortikospinal traktüsteki bilateral lezyonlara bağlı olarak L
A • Hepatik koma ortaya çıkan, A
R Hipertermi: • üst motor nöron tutulumu ile giden, R
s • Sıcak çarpması, • Yüz, farinks, dil gibi kasların spastik felci, mevcut s
o • Status epileptikus, reflekslerin belirginleştiği, o
R • Hipotalamik lezyon, • Zaman zaman beliren ve kontrol edilemeyen ağlama ve
R
u • Antikolinerjik intoksikasyonu gülme krizleri içeren
• Duyu tutulumu gözlenebilen bir tablodur. mevcuttur.
u
CEVAP:O Bulbusda lezyon yoktur, 9-10-11-12. Kranial sinirler
etkilenebilir.

188-Aşağıdakilerden hangisi psödotümör serebri için C VAP: E


doğru değildir?
Lateral Ventrlcles
A) Beyinde anormal bir bulgu olmaksızın KİBAS bulguları
mevcuttur.
B) Genç obez kadınlarda daha sık görülür.
C) Az görme en önemli semptomdur.
D) Tedavide asetazolamid ve diüretikler kullanılır.
E) En önemli risk kalıcı görme kaybıdır.
İdyopatik intrakranyal hipertansiyon (İİH):
• Beyinde yapısal bir lezyon ve BOS'ta anormal bir bulgu
olmaksızın KİBAS belirti ve bulguları saptanan bir tablodur.
• Genç obez kadınlarda sık gözlenir.
• Papilödem bilateral gözlenir ve kalıcı görme kaybı en
önemli komplikasyonudur.
• En sık semptomu baş ağrısı olup ağrı migren ve gerilim
ağrısına benzemektedir.
• Tedavisinde asetazolamid diüretikler ve diyet
uygulanmaktadır.
Fourth
Ventrlcle

www.tusworld.com
191- Dördüncü ventrikül genişlemesine bağlı hidrosefali
ve beraberinde kranioservikal malformasyonların
bulunduğu hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dandy walker
B) Arnold chiari
C) Klippel feil
D) Walker warburg
E) Budd chiari
Chiari Malformasyonunun klasik olarak dört alt tipe ayrılır;
Tip 1'de, serebellar tonsiller foramen magnumdan aşağıya
doğru yer değiştirir. 3. ve 4. dekatta sıklıkla bulgu verir ve
'erişkin tip' olarak isimlendirilir. Kadınlarda erkeklere göre
biraz daha sık görülmektedir. Otozomal dominant geçiş
bildirilmiştir. Olguların% 30-?0'inde siringomyeli görülmekle
birlikte hidrosefalide % 1O 15 olguda görülmektedir.
Tip 2'de ise Tip 1'den farklı olarak medulla ve 4. ventrikül
kaudale doğru yer değiştirmiştir. Sıklıkla spinal ve serebral
anomalilerde bu tabloya eşlik eder.
Tip 3'de servikooksipital bir meningomyelosel kesesi içinde CEVAP:A
serebellum ve medullanın bir parçası bulunur.
K
KU.. Tip 4'de ise serebellum ve beyin sapı hipoplazisine küçük Ü
posterior fossa eşlik edebilmektedir. Bu malformasyonlar 193-Solunum paterni aşağıdaki gibi olan hastanın bu
Ç iskelet anomalileri ve nörolojik disfonksiyonlar ile birlikte solunum tipi hangisidir? ç
U görülebilmektedir. u
K norm,I chl, ıi m, lformilsyonu K
s s
T A) Apnostik solunum T
A 3. veııtrikrn B) Santral nörojenik hiperventilasyon A
J C) Ataksik solunum J
L D) Cheyne-stokes solunumu L
A E) Kussmaul solunumu A
R SOLUNUM DEGERLENDİRİLMESİ: R
A. Cheyne-Stokes solunumu : Başlangıçta derinliği artan
s inspiryum-ekspiryum periyodları giderek yüzeyselleşir ve s
o kısa bir süre için solunum durur (Apne ). Apneyi izleyerek o
R solunum ritmi yavaşça geriye döner, giderek derinleşir ve R
u benzer şekilde yavaşlayarak yeni bir apne ortaya çıkar. Bu
solunum tipi çeşitli metabolik komalar ve özellikle komaya
u
yol açan sürecin bilateral serebral hemisfer düzeyinde
CEVAP:B olduğu durumlarda görülür.
B. Santral Nörojenik Hipervantilasyon : Birbirini izleyen derin
inspiryum ve ekspiryumdan oluşan ve sıklığı dakikada 40 ile
70 arasında değişen bir solunum tipidir. Komaya yol açan
patolojik sürecin mezensefalon - üst pons seviyesini
192-Luscka ve magendi deliklerinin agenezisi sonucu etkilediğini gösterir.
4. ventrikül genişlemesi, korpus kallozum agenezisi
ve serebellum basısı görülen hastalık aşağıdakilerden A '*ıt •.m�---
hangisidir?
A) Dandy walker
B) Arnold chiari c
C) Klippel feil
D) Walker warburg
E) Budd chiari ı--ı
Dandy-Walker malformasyonu, 4.ventrikül tavanındaki C. Apnöstik Solunum : Her inspiryumu izleyen bir apne
Magendie ve Luscka foraminaların disgenezisi sonucu periyodu vardır. Orta-alt pons seviyesindeki lezyonlarda
ventrikülün kistik genişlemesi, serebeller vermisin ortaya çıkar.
hipoplazisi ve korpus kallosum'un agenezisi ile karekterize D. Ataksik Solunum : Son derece düzensiz bir solunum
olan bir anomalidir. ritmidir ve bulbus lezyonu, dolayısıyla kötü bir pognozu
Hidrosefali ve intrakranial basınç artışı bulguları ve ataksi gösterir.
***Kusmall solunumu: diabetik ketoasidoz komasında
ile kendini gösterir. Vakaların %50' sinde korteks displazisi gözlenir. Solunum hızlı ve derindir.
ve mental retardasyon saptanabilir.
CEVAP:D
www.tusworld.com
RLD
194-Beyin sapı tutulumu olan komadaki bir hastanın sağ 196-Aşağıdaki şıklardan hangisi Amyotrofik lateral
kulağına soğuk su enjekte ediliyor. Gözlerde beklenen skleroz için doğru değildir?
hareket aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alt motor nöron bulgusu verir.
A) Sola deviasyon B) Üst motor nöron bulgusu verir.
B) Sağa deviasyon C) Alt ekstremite tutulumu yapar.
C) Vertikal nistagmus O) Yaygın duyu kusuru mevcuttur.
D) Gözlerde fiksasyon E) Son döneminde locked in sendromuna yol açabilir.
E) Horizontal nistagmus.
Amyotrofik lateral skleroz (ALS), diğer adıyla motor nöron
Kalorik testler şuuru yerinde olmayan hastalara yaklaşımda hastalığı primer motor korteks, beyinsapı ve medulla
bulunurken uygulanan, beyin sapı tutulumu olup olmadığına spinalisteki motor nöronların dejenerasyonuyla kendini
karar vermek için prat[kte bize yardımcı olan bir testtir. gösteren ilerleyici, mortalitesi yüksekl bir hastalıktır. Üst
ve alt motor nöron tutulumu bulgularının birlikte bulunması
ALS'nin klinik özelliğidir. Elektromiyografinin de yine hastalık
öyküsü ve klinik muayene ışığında yapılması son derece
önemlidir.
Bir çok hastada ilk göze çarpan lokal zaaf ve atrofidir.
Hastalığın başlangıcında bazı hastalar özellikle gece belirgin
olan kramplardan yakınır. Kramplara fasikülasyonlar da
eşlik edebilir. Fasikülasyonlar tek ya da birkaç kas grubuna
lokalize olabileceği gibi tek bir ekstremiteyi etkileyebilir, tüm
K vücuda yayılabilir. Bulber başlangıçlı hastalarda ilk yakınma K
..
o genellikle dizartridir, daha nadir olarak da disfaji ilk şikayet U
ç olabilir. Hastanın ilk fark ettiği ve dile getirdiği yakınma "ses Ç
u değişikliği" dir. Bu tabloya aynı anda başlayan kol ve U
K bacaklarda başlayan güçsüzlük eşlik edebileceği gibi, bulber K
belirti ve bulguların başlamasından aylar sonra da ortaya 5
5 çıkabilir. Dilde zayıflık ve atrofi, özellikle dil ağız içindeyken
T gözlenmesi uygun olan fasikülasyonların varlığı, boyunda
T
A fleksiyonda güçsüzlük tanı koydurucudur. Ekstremitelerden
A
J başlayan ALS' de genellikle asimetrik olan güçsüzlük ve J
L Beyin sapı sağlam ise kişi soğuk su kalorik testine gözleri o atrofi ortaya çıkar. ALS' de okülomotor tutulum, sfınkter L
A tarafa deviye olarak yanıt verir. (şeklin üst kısmı) kusuru, otonomik ve duysal belirtiler genellikle görülmez. A
R Santral herniasyon orta beyin ve üst ponsu da kapsayacak Kognitif tutulum hastalığın başlangıcında rastlanan bir R
şekilde ilerledikçe hasta kritik assendan retiküler aktive edici özellik olmamasına rağmen ALS-demans sendromunda (tüm
S sistemin kesintiye uğraması ile komaya doğru gider. 5
O Pupiller orta hatta dilate olurlar, genellikle çapları 3-5 mm. ALS hastalarının %5'i) demans önde giden bir O
bulgudur. R
R dir ve ışığa tepki vermezler. Bu hem üçüncü sinir hem de
U dessendan okülosempatetik yolların bozulması anlamına CEVAP:D U
gelir. Şeklin alt kısmında görüldüğü gibi, okülosefalik
manevralar veya soğuk su kalorik testi ile göz hareketleri
elde edilemez ve internükleer oftalmopleji şeklini alırlar.
CEVAP: D

195-Bilinci yarı kapalı olan bir hastada beyin sapı


sağlam ise soğuk su ile yapılan okulovestibüler
refleksde gözlerde nasıl bir tepki görülür?
A) Gözlerde hareketsizlik
B) Karşı tarafa deviasyon Vestibulookular Refleks
C) Aynı tarafa deviasyon
O) Vertikal nistagmus
E) Pupilla dilatasyonu.
Kalorik testler labirentlerin kalorik stimülasyonu ile gözdeki
harekelerin incelenmesine dayanır. Beyin sapı lezyonlarında
bu refleks kaybolur, gözler hareketsizdir. Ancak metabolik
koma ve ilaç zehirlenmelerinde bu refleks mevcuttur. Ancak
derin koma ve fenitoin zehirlenmesinde kaybolabilir. Beyin
sapı tutulmadıysa o zaman gözler soğuk su tarafına kayar.
CEVAP: C

www.tusworld.com
K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s

DERMATOLOJİ
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
1-Birbeck granüllerinin bulunduğu deri tabakası 4-Aşağıdakilerden hangisi mukoza tutulumu yapan
aşağıdakilerden hangisidir? hastalıklardan değildir?
A) Stratum korneum A) Pemfigus vulgaris
B) Stratum lucidum B) Liken planus
C) Stratum granülozum C) Pemfigus foliaceus
D) Stratum spinosum D) Büllöz pemfigoid
E) Stratum basale E) Eritema multiforme major
• Str.corneum(involukrum)(dudakta yoktur) Pemfigus foliaceus
• Str.lucidum(sadece el içi-ayak tabanı)(Eleidin maddesi Subkorneal yerleşimlidir. Çok yüzeyel büllerlerle
içerir) karakterizedir.
• Str.granülozum : Keratohyalen içerir Mukozalar tutulmaz. Çünkü keratin yoktur mukozada.
• Str.spinosum : Desmozom-langerhans(Birbeck) hücresi Nikolsky fenomeni pozitiftir.
içerir.(en kalın epidermis tabakası)
• Str.bazale: Hemidesmozom-melanosit-merkel hücreleri CEVAP:C
(mitozun olduğu tabaka)
CEVAP:D 5-0nbeş gün önce vücudunda çıkan büllöz lezyonlar
nedeniyle polikliniğe başvuran hastanın ayırıcı tanısında
aşağıdakilerden hangisinin bulunma olasılığı en azdır?
A) Pemfigus vulgaris
K
o 2-Aşağıdakilerden hangisi papüloskuamöz
B) Herpes simpleks cilt enfeksiyonu
C) Herpes zoster enfeksiyonu
K
o
Ç
U D) Eritema multiforme ç
hastalıklardan değildir?
E) Psöriazis u
K A) Psöriazis K
Genel sınıflama bilgisi içeren detay sorgulamayan bir soru
s B) Dermatitis herpetiformis
aslında. s
T C) Liken planus T
D) Parapsöriazis Pemfigus,
A • Herpes simpleks, A
J E) Pitriazis rosea
• Herpes zoster, J
L Papüloskuamöz hastalıklar 4 tanedir; • Büllöz pemfigoid, L
A • Pitriazis rosea • Eritema multiforme büllerle karakterize hastalıklardır. A
R • Lichen planus Ancak psöriazis skuamöz lezyonlar içeren, büllerin R
s • Psöriazis
• Parapsöriazis
gözlenmediği hastalık grubudur.
s
o Dermatitis herpetiformis yani Duhring hastalığı ise büllöz CEVAP: E o
R hastalıklardandır. R
u u
CEVAP: B

Stırabım comeum

3-Aşağıdakilerden hangisi psöriazis için doğrı.!ı değildir?


A) Hiperproliferatif bir deri hastalığıdır. Stıratum lucidum
B) Epidermal turnover hızının süresi düşmüştür.
strahım granulosum
C) Diz, dirsek ve saçlı deri en sık tutulan bölgelerdir.
D) Munro mikroabseleri hastalığın kliniğinde vardır.
E) Akantolizis hastalığın kliniğinde vardır.
Psöriaziste patolojik ve klinik bulgular;
Munro mikroapseleri strahım spinosum
Auspitz bulgusu
Parakeratoz
Akantozis
Mum lekesi belirtisi
Psöriaziste akantozis yani epitelde kalınlaşma olur.
Akantolizis yani epitelyum hücrelerinin birbirinden ayrılması strahım basale
görülmez.
CEVAP: E

www.tusworld.com
6-Polikliniğe başvuran hastanın yapılan incelemelerinde Koebner(köbner) fenomeni, mitozun hızlandığı bazı deri
bu büllerin subepidermal olduğu ve nikolsky (-) olduğu hastalıklarında görülür herhangi bir sebeple travmaya
görülmüştür. Hastanın tanısı aşağıdakilerden hangisi uğrayan yerlerde, bir süre sonra o hastalığa ait elemanter
olabilir? lezyonların gelişmesidir.
Bu hastalıklar;
A) Pemfigus foliaceus • Psöriazis,
B) Büllöz impetigo • Liken planus,
C) Pemfigus vulgaris • Vitiligo
D) Herpes simpleks cilt lezyonu • Verrüler
E) Epidermolizis bülloza • Pitriazis rozea,
• Molluskum
SUBKORNEUM İNT RAEPİDERMAL SUBEPİDERMAL
Pemfıgus otoimmun karakterli büllöz hastalıklar grubudur.
NİKOLSKY(+) NİKOLSKY(+) NİKOLSKY(-) Hücreler arası bağları oluşturan desmozomlara karşı lgG
Pemfıgus Pemfıgus vulgaris Büllöz pemfıgoid yapısında otoantikorlar oluşurak hücreleri birbirine bağlayan
foliaceus desmozomların yapısını bozarlar. Bunun sonucunda
epidermal hücreler birbirlerinden ayrılırlar, bu olaya
Büllöz impetigo HerpesSimpleks **Dermatitis
akantolizis ismi verilir. Bu grup için tipik bulgu veren test
herpetiformis nikolsky testidir.
İmpetigo Herpes zoster Epidermolizis
CEVAP: E
herpetiformis bülloza
K
r-

Eritema K
Ü multiforme Ü
ç 8-Vücudundaki büllöz lezyonlar nedeniyle başvuran ç
u Kontakt dermatit Lineer lgA
hastalığı
hastada yapılan inceleme sonucu nikolsky (-) u
K bulunmuştur. Aşağıdakilerden hangisi tanıda K
s *Porfıria kutanea düşünülmez? s
T tarda(?) A) Büllöz pemfigoid T
A **Toksik B) Eritema multiforme A
J Epidermal
C) Epidermolizis bülloza J
L D) Dermatitis herpetiformis L
A Nekroliz(+) E) Herpes simpleks virüs A
R **S. Johnson Nikolsky fenomeni büllöz hastalıkların muayenesi sırasında R
s sendromu(+) bülün ciltteki direncini ortaya koyan, dolayısıyla bulunduğu s
o katmanı işaret edebilen bir testtir. o
R Porfıria kutanea tarda ile ilgili nikolsky sonucu şüphelidir. Büllöz bir lezyonun üzerine bastırdığımız zaman bülün R
U Dermatitis herpetiformis, Toksik epidermal nekroliz, steven sağlam deriye doğru yayılıp sönmesidir. Bu durum nikolsky
(+) olarak değerlendirilir.
u
Johnson sendromu subepidermal olup nikolsky sonucu(+)
dir. Porfıria kutanea tarda ile ilgili nikolsky sonucu şüphelidir.
Dermatitis herpetiformis, Toksik epidermal nekroliz, steven
CEVAP:E Johnson sendromu subepidermal olup nikolsky sonucu(+)
dir.
7-Aşağıdaki hastalıkların hangisinde Köebner testi CEVAP: E
negatiftir?
A) Verru
B) Liken planus
C) Psöriazis
9-Cildiye polikliniğine vücudunda döküntü şikayeti ile
D) Vitiligo
gelen 42 yaşında erkek hastanın bu döküntülerinin
E) Pemfigus
papillosquamoz olduğu görülmüştür. Tanıda
aşağıdakilerden hangisi düşünülmez?
A) Psöriazis
B) Liken planus
C) Pitriazis rosea
D) Eksfolyatif dermatit
E) Dermatitis herpetiformis.
Dermatitis herpetiformis genellikle herpetiform küçük
veziküllerle karakterize bir hastalık olduğu için ayırıcı tanıda
düşünülmez.
CEVAP: E
www.tusworld.com
10-0tuzüç yaşındaki erkek hasta, tüm vücut yüzeyinde 14-Polikliniğe cildinde büllöz lezyonlar ile gelen
kırmızı pullu lezyonların çıkması sebebiyle başvuruyor. hastanın incelemesinde subkorneal olan bu büllerin
Daha öncesinde alerji tanısı konduğu fakat ilaçlardan kolay patladığı görülmüştür. Mukozalarında büllöz
fayda görmediğini belirtiyor. Vücudunun sıcaklığını lezyon görülmeyen bu hastada en olası tanı
ölçtüğünde genelde 35.8 derece çıktığını belirtiyor. Son aşağıdakilerden hangisidir?
yapılmış kan tahlillerini de gösteriyor. Biyokimyasında
sodyum, potasyum ve kalsiyum değerlerinin düşük A) Pemfigus foliaseus
olduğu üre, kreatinin değerlerinin ise yüksek olduğu B)Pemfigus vulgaris
gözleniyor. Bu hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden C) Büllöz pemfigoid
hangisidir? D) Eritema multiforme
E) Dermatitis herpetiformis
A) Eritrodermik psöriazis
Pemfıgus foliaseus tipik olarak saçlı deri, yüz, sternum üzeri
B) Guttat psöriazis gibi seboreik alanlarda yerleşir. Mukozaları hemen hemen
C) Psöriazis vulgaris hiç tutmaz. Epidermal ayrışma çok yüzeye! olduğundan
D) Püstüler psöriazis lezyonlar hemen erode olur ve sağlam büle rastlanmaz.
E) Artropatik psöriazis
CEVAP: A
Hastamızın kliniğinde pullu lezyonlarının olması, vücut
ısısının düşük olması, elektrolitlerinin düşük olması, su
kaybının olmasından eritrodermik psöriazis olduğu 15-Wickham striaları aşağıdaki hastalıklardan hangisi
anlaşılmaktadır. Eritrodermik psöriaziste ayrıca protein kaybı için tipiktir?
da olabilmektedir.
A) Pitriazis rosea K
� CEVAP:A B) Pemfigus vulgaris Ü
ç C) Parapsöriazis
ç
u D) Psöriazis
E) Liken planus
u
K 11-Aşağıdaki lezyonlardan hangisi prekanserözdür? K
s A) Psöriazis vulgaris Liken planus sebebi bilinmeyen, deri, deri ekleri ve
mukozaları tutan pek çok morfolojik görünüme sahip
5
T B) Püstüler psöriazis
inflamatuvar bir hastalıktır.
T
A C) Eritrodermik psöriazis Değişik renk ve dağılımda, özel lokalizasyon gösteren izole A
J D) Guttat psöriazis veya gruplar halinde papüllerle karakterizedir. Genelde J
L E) Büyük plak psöriazis bilateral ve simetriktir. L
Büyük plak psöriazis prekanseröz bir lezyondur Papüller tipik olarak ekstremitelerin fleksör yüzlerinde A
müköz membranlarda ve genital bölgede yerleşen mor R
CEVAP:E viyole renkli, kepekli, poligona! ve kaşıntılı lezyonlar şeklinde
görülür. S
Lezyonların üzerinde Wickham çizgileri adı verilen grimsi O
R 12-En iyi prognozlu psöriazis tipi hangisidir?
beyaz renkte noktasal ve ışınsal çizgilenmelerin olması R
u oldukça tipiktir.
Sktarisyel alopesi yapar.
U
A) Psöriazis vulgaris
5P bulgusu tipiktir;
B) Guttat(eruptif) psöriazis • Papül
C) Püstüler psöriazis • Purple(mor renkli)
D) Eritrodermik psöriazis • Poligona!
E) Parapsöriazis • Pürüritis(kaşıntı)
• Plak tarzı
Guttat psöriazis en iyi prognozlu psöriazis tipidir.
CEVAP:E
CEVAP: B

13-Aşağıdaki şıklardan hangisi psöriazis için doğru


değildir?
A) Dermisde ödem vardır
B) Epidermis turnover süresi kısalmıştır.
C) Autpitz fenomeni(+)
D) Nikolsky(+)
E) Parakeratoz ve akantoz mevcuttur.
Psöriazis, dermisde ödemle karakterize, parakeratoz ve
akontozun mevcut olduğu skuamöz bir hastalıktır. Autpitz
fenomeni papillomatoz nedeni ile(+) olup, nikolsky fenomeni
büllöz hastalıkların bir bulgusudur ve psöriazisde(-) dir.
CEVAP:D

www.tusworld.com
16-Aşağıdakilerden hangisi psöriazis vulgaris için doğru 17-Aşağıdakilerden hangisi liken planus için doğru
değildir? değildir?
A) Ekstensor yüzleri tutar. A) Ciltte papül tarzı lezyonlar yapar.
B) Plak tarzı lezyonlar yapar. B) Ağız tutulumu görülebilir.
C) Tırnak tutulumu olabilir. C) Saç tutulumu yapabilir.
O) Küçük eklemlerde artrit gözlenebilir. D) Klemlerin fleksör yüzlerinde tutulum gözlenir.
E) Alopesi sık gözlenir. E) Küçük eklemlerde artrit yapar.
CEVAP:E

18-Aşağıdakilerden hangisi Liken planus için doğru


değildir?
A) Eklemlerin fleksör yüzlerini tutar.
B) Reversibl alopesi yapar.
C) Papüller leylak rengi lezyonlar yapar.
O) Köbner testi(+)
E) Mukoza tutulumu yapabilir.
CEVAP: B

K K
Ü 19-Polikliniğe başvuran ondokuz yaşındaki bayan Ü

8
K Psöriazis, Keskin sınırlı, eritemli plak veya papüller
hastanın cildinde bülleri bulunmaktadır ve cildine
basınç uyguladığınızda yeni büller oluşmaktadır. Oral
lezyonları da mevcuttur ve bu lezyonlarının ağrılı
Ç
U
K
üzerinde yerleşmiş parlak, sedefi-beyaz skuamlarla olduğunu söylemektedir. Deri biyopsisi yapıldığında his-
S karakterize, kronik bir hastalıktır. Skuamların karakterinden topatolojik incelemesinden sonra intraepidermal akanto­
S
T litik büller görüldüğü rapor edilmiştir. Hastanın en olası T
dolayı halk arasında "sedef hastalığı" adıyla anılmaktadır.
A Psöriaziste ekstremitelerin ekstensor yüzlerinde plak tarzı tanısı aşağıdakilerden hangisidir? A
J lezyonlar mevcuttur. Tırnak tutulumu olabilir. Artrit yapabilir. J
L Nadiren saç tutulsa da genellikle alopesi yapmaz. HLA-CW6 A) Pitriazis rosea L
A pozitif olabilir. B) Pemfigus vulgaris A
C) Pemfigus vejetans
R Klinik özellikleri: R
O) Psöriazis
s Psoriasisde lezyonlarının 4 belirgin özelliği vardır:
E) Pemfigus foliaceus s
o 1-)Keskin sınırlıdır
2-)Yüzeyinde yapışık olmayan gümüşi renkte skuamları Soruda verilen özelliklere dikkat ettiğimizde bül bulunması,
o
R vardır R
u 3-)Skuamların altında parlak, homojen eritem vardır
Nikolsky belirtisinin olması, Tzanck testinin pozitif olması ve
intraepidermal büller pemfigus vulgarisi işaret etmektedir.
u
4-)Mekanik olarak skuamları kaldırdıktan sonra saniyeler Ayrıca immünfloresan incelemede de intrasellüler alanda
içinde küçük kan damlaları parlak eritemli yüzeyde oluşur lgG birikimi de göze çarpmaktadır.
(Auspitz işareti).
Kronik plak tip psöriasis vulgaris en sık görülen tiptir. En sık CEVAP: 8
dirsekler, dizler, saçlı deri, retroaurikular bölge, lumbar bölge
ve umblikus tutulur. Psoriasis lezyonları aksilla,
genitokrural bölge ve boyun gibi major kıvrım bölgeleri Wlckham Striaları Lichen Planusta Görülür.
tuttuğunda psoriasis inversa (fleksural psoriasis) adını alır.
Bu bölgeleri tuttuğu zaman yine keskin sınırlıdır ancak
skuamlar yoktur ve parlak görünümdedir.
Guttat (eruptif) psöriasis, tipik olarak üst gövdede ve
proksimal ekstremitelerde 0,5-1,5cm çaplarında lezyonlar
olarak ortaya çıkar. En iyi prognozlu olanıdır. Guttat
psoriasis erken başlangıçlı psoriasisin karakteristik formudur
ve sıklıkla öncesinde streptokoksik boğaz enfeksiyonu
bulunur. Bazen dissemine maküler ilaç erupsiyonunu
takiben de gelişebilir.
Psöriazis tedavisinde farklı aşamalar kullanılır. Bunlar kliniğe
göre şöyle olabilir:
• Genel önlemler ve lokal uygulama (katran, antralin)
• Fototerapi (PUVA)
• Oral tedavi (metotreksat, asitretin, siklosporin)
CE AP:E

www.tusworld.com
RLD
20-Aşağıdakilerden hangisi paraneoplastik pemfigusun 24-Hangisi toksik epidermal nekroliz için yanlıştır?
en çok görülen malignitesidir? A) Yaygın nekrotik, soyulabilen lezyonlar vardır.
A) Kronik lenfositik lenfoma B) Nikolsky (+)dir.
B) Castleman hastalığı C) İleri derecede sıvı- elektrolit imbalansı vardır.
C) Timoma O) Yanık benzeri tedavi edilir.
O) Non-Hodgkin lenfoma E) İntraepidermal büllerle karakterizedir.
E) Retroperitoneal sarkom Toksik Epidermal Nekroliz, Lyell hastalığı olarak da bilinen
toksik epidermal nekrolizis, yaygın eritem ve epidermis
Yaklaşık %35-40 kadarı Non-Hodgkin lenfoma nekrozu ile karakterize mortalitesi yüksek bir deri
oluşturmaktadır. reaksiyonudur. Subepidermal bül oluşumu mevcut olup
nikolsky (+) dir. Etiyolojide suçlanan en önemli faktörler;
CEVAP:D sülfonamid, bütazon, hidantoin gibi ilaçlar; kızamık, varisella,
herpes zoster, herpes simpleks, E.coli, aspergillus gibi
21-Aşağıdaki hastalıkların hangisinin lezyonları steroide enfeksiyon ajanları; aşılar, malign hastalıklar,
cevap vermemektedir? karbonmonoksit buharı ve radyoterapidir.
Toksik epidermal nekrolizis, haşlanmış deriye benzer geniş
A) Epidermolizis bülloza eritem ve nekrozla karakterize, derinin tabakalar halinde
B) Eritema multiforme soyulduğu bir tablodur. Sıvı elektrolit imbalansı önemlidir.
C) Dermatitis herpetiformis Eritema multiformenin bazı özelliklerini taşır ve hatta bu
O) Sikatrisyel pemfigoid tablonun en a � ır ekli olduğu dü ünülür.
.........�����...........,..��
E) Steven Johnson sendromu
I:<
Dermatitis herpetiformis (Duhring hastalığı) K
Ü Sıklıkla diyetteki glutene hassasiyetle birlikte giden lgA Ü
Ç aracılığıyla gelişen, nadir bir hastalıktı_r. Lezyonlar çok ç
U kaşıntılıdır ve küçük veziküller vücudun ekstensor u
K yüzlerinde, gövdenin alt kısmı ve gluteal bölgelerde K
S simetrik olarak yerleşirler. Lezyonlarının steroide cevabı s
T yoktur.Spesifik ilacı dapsondur. T
Ömür boyu glutensiz diyet gerekmektedir.
A A
J CEVAP: C J
L L
A 22-Aşağıdaki bilgilerden hangisi eritema multiforme için A
R doğru değildir? R
S A) Target lezyonlardan HSV izole edilmektedir. s
O B) Etyolojide en sık sebep HSV'dür. o
R C) Sadece target lezyonlar tanı koymakta yeterlidir. R
U O) Subepidermal büller görülür. Toksik epidermal nekrolizis tanı kriterleri; u
E) HIV ve başka otoimmün hastalıklarla ilişkisi yoktur.
• Ateş,
En sık etyolojik sebep HSV'dir fakat target lezyonlardan • Total vücut yüzeyinin% 20'den fazlasında erozyon ya da
HSV izole edilememektedir. bül olması,
• Büllerin eritamatöz zeminde bulunması,
CEVAP: A • Mükoz membranların olaya katılmasıdır
En sık ölüm nedeni sepsistir. Geç dönem sekeller arasında
23-Travma sonrası bül oluşumu gözlenen hastalık ciltte depigmentasyon, entropiyon, ektropiyon, semblefaron
aşağıdakilerden hangisidir? ve alopesi sayılabilir.
CEVAP: E
A) Liken planus
B) Psöriazis EPIOERMOLIZIS BULLOZA
C) Haşlanmış deri sendromu
O) Büllöz pemfigoid
E) Epidermolizis bülloza
Epidermolizis Büllozada, klinik olarak deri frajildir, travma
sonrası büller ve erozyonlar gelişir. Histopatolojik olarak ise
subepidermal bül oluşumu vardır ve direkt immunofloresan
çalışmalarda dermoepidermal bileşkede lineer lgG birikimi
saptanır. Birikim bazal lamina altında lokalizedir. Bu yüzden
büller bazal membranın altındadır, daha derinde
olduklarından skar bırakarak iyileşirler.
Etkili bir tedavisi yoktur. Bazı hastalar steroidlere yanıt
verebilir, tedaviye dapson ve azatioprin eklenebilir.
CEVAP:E
www.tusworld.com
25-Hangisi şarbon hastalığı için yanlış ifadedir? 28-Aşağıdakilerden hangisi uygunsuz topikal steroit
kullanılmasına bağlı olarak steroidin uygulandığı
A) Otopsisi yapılırsa kanının pıhtılaşmadığı görülür. yerlerde oluşan mantar enfeksiyonudur?
B) Lezyonları çok ağrılıdır.
C) Etken B.antracis'tir. A) Tinea versicolor
O) İlk giriş yerindeki lezyonu papüldür sonra ödem ve bül de B) Tinea favosa
yapar. C) Tinea corporis
E) Lezyonları siyahlaşmaktadır ileri dönemlerde. O) Tinea unguium
E) Tinea incognita
Şarbon hastalığı yani antraksın lezyonları ağrısızdır.
Tinea favosa, tinea schonleinii ekeniyle oluşmaktadır. Kalıcı
CEVAP:B kelliğe yol açmaktadır.
Tinea versicolor malessesia furfur sebebiyle oluşmaktadır.
Yağlı bölgelerde daha çok görülmektedir.
Tinea corporis, vücut ve ekstremitelerin mantar e
26-Aşağıdaki cilt enfeksiyonlarından hangisinin etkeni
nfeksiyonudur.
diğerlerinden farklıdır? Tinea unguium, tırnak ve tırnak yatağının mantar
A) Non-bülloz impetigo enfeksiyonudur.
B) Fronkül CEVAP:E
C) Bülloz impetigo
O) Follikülit
K E) Erizipiel 29-Aşağıdakilerden hangisinde İD reaksiyonu beklenen
bir bulgu değildir?
K
Ü Erizipelde sınırlar keskindir. En sık ekstremiteler ve yüzde Ü
ç görülür. Etken A grubu streptokoklardır. A) Osteomiyelit ç
u Fakat fronkül, impetigo ve follikülitte en sık etken B) Nocardia u
K S.aureustur. C) Aspergillus K
O) Tinea pedis
s CEVAP:E E) Tüberküloz s
T T
A İD reaksiyonu yapabilenler A
J 27-Annesi tarafından kaşıntı şikayeti ile polikliniğe
Tinea enfeksiyonları J
L Osteomiyelit L
getirilen yedi yaşındaki erkek hastanın kaşıntısının Nocardia
A özellikle geceleri olduğu ve vücudunda çizgi şeklinde A
Tüberküloz
R döküntülerin de başladığını belirtiliyor. Bu hastanın en R
s olası tanısı için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? CEVAP:C s
o A) Etkeni Sarcoptes Scabiei'dir. o
R B) Tünellerini stratum korneumda açarlar. 30-Derinin en iyi huylu malignitesi aşağıdakilerden R
u C) Tedavide oral ivermektin verilmektedir. hangisidir? u
O) Wood ışığı altında kiremit kırmızısı renk verir. A) Keratoakantom
E) Tedaviyi bütün aileye yapmalıyız. B) Seboreik keratoz
Yukarıdaki hastanın kliniğinden anlaşıldığı üzere hasta uyuz C) Aktinik keratoz
hastasıdır. Diğer isimleri ise scabies ve galedir. O) Lökoplaki
• Etken Sarcoptes scabiei hoministir. E) Bazal hücreli kanser
• Str.Corneum da tünel açar(silion) Seboreik keratoz derinin en sık görülen bening tümörüdür.
• Vezikül perle de yaşar Keratoakantom ise derinin en iyi huylu malignitesidir.
• Tdv:Baume de peru,İvermektin(gebede kullanılmaz), Bazal hücreli kanser insanlardaki en sık kanserdir.
Permetrin krem
• Tedavi tüm ailecek yapılmalıdır. CEVAP:A
• İnsan vücudu dışında yaşayamaz.
• Genelde kaşıntı geceleri olmaktadır.
31-Aşağıdakilerden hangisi bazal hücreli kanser için
CEVAP:D yanlıştır?
A) Beyazlarda en sık görülen malign deri tümörüdür.
B) Kemik metastazı çok sık görülmektedir.
C) Güneş ışığı oluşumunda önemli etkenlerdendir.
O) insanlarda en sık görülen kanserdir.
E) Ulcus rodens önemli bir belirtecidir.
Bazal hücreli kanserde metastaz görülmemektedir. Lokal
Gebelerde Uyuz Tedavisinde invazyon ve destruksiyon yapar.
Wilkinson Pomadı Kullanılır.
CEVAP:B

www.tusworld.com
32-Malign melanomun en sık görülen alt tipi hangisidir? 35-Aşağıdakilerden hangisi Behçet hastalığının çalışma
A) Desmoplastik melanom grubu tanı kriterlerinden değildir?
B) Lentigo maligna A) Oral aft
C) Nodüler melanom B)Genital ülserler
D)Süperfisial melanom C)Göz lezyonları
E)Spitzoid melanom D) Paterji pozitifliği
Malign melanomun en sık görülen alt tipi süperfisial E)Tromboflebit
melanomdur. Bu tip ikinci en iyi prognozlu alt tiptir.Nodüler
malnom ikinci en sık görülendir ve en kötü prognozlu olan alt Tanı kriterleri
tipidir.Lentigo maligna en iyi prognozlu alt tipidir. Oral aft
Genital ülserler
CEVAP:D
Göz lezyonları
Deri lezyonları
33- Kırkiki yaşındaki erkek hasta, vücudunda mor renk
Paterji pozitifliği
lezyonlarının çıkması üzerine polikliniğe başvuruyor. İlk
başta ayak bileğinin iç kısmında oluştuğunu ve CEVAP:E
sonrasında diğer kısımlara da yayıldığını belirtiyor.
Ayrıca beş ay öncesinde KLL tanısı konduğunu
belirtiyor. Hasta detaylıca sorguladığında HIV olduğunu
36-Aşağıdakilerden hangisinde fistülize LAP görülmez?
itiraf ediyor. Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden
hangisidir? A)Skrofuloderma
K A) Kiraz anjiomu B)Tüberküloz K
Ü B) Kavernöz hemanjiom C) Tularemi Ü
ç C) Kaposi sarkomu O) Kedi tırmığı hastalığı ç
U D) Piyojenik granülom
E) Nevüs flammeus
E)Hodgkin lenfoma
u
K Hodgkin lenfomanın LAP'ları fıstülize olma eğiliminde K
S CEVAP: C değildir. s
T 34-Aşağıdakilerden hangisi behçet hastalığının minör
CEVAP:E T
A bulgularından değildir?
A
J J
L A)GİS tutulumu 37-Aşağıdaki lezyonlardan hangisi sekonder sifiliz için L
B) KVS tutulumu
A C)Santral sinir sistemi tutulumu
karakteristiktir? A
R D) Eklem tutulumu A) Kondiloma lata R
s E) Retinal vaskülit B)Gom s
o Yine tipik bir tanı kriteri sorusu.. C) Şankr o
R Behçet Hastalığı, tekrarlayan oral, genital ülserler ve göz D)Papül R
u bulgularının yanı sıra kas-iskelet, nörolojik ve
gastrointestinal sistem (GIS)tutulumları ile seyreden geniş
E) LAP u
Gamlar tersiyer sifılizin lezyonudur.
dağılımlı bir vaskülittir.
BH'de en sık çalışılan genetik lokus insan lökosit antijen Şankr ve LAP primer sifılizin bulgusudur.
kompleksidir. Hastalık eğilimi, HLA-B genindeki CEVAP:A
polimorfızmlerle özellikle HLA-B51 ile ilişkili görünmektedir.
Tekrarlayan oral aftöz ülserler behçet hastalığının olmazsa
olmaz bulgusudur. Ve genellikle hastalığın en erken
bulgusudur.
Major Kriterler
1- Oral aftlar
2- Cilt lezyonları
3- Üveit: %80 olguda, bilateral hipopiyonlu panüveit görülür.
4- Genital ülserasyon: Üretrit, prostatit, epididimit
Minör Kriterler
1- Artrit: Büyük eklemler tutulur
2- Gastro intestinal sistem tutulumu: karın ağrısı, melena
3- Epididim tutulumu
4- Vasküler tutulum: Büyük damarları tutar
5- Santral sinir sistemi bulguları: meningoensefalit, beyin
sapı lezyonları
Paterji testi; steril bir iğne ile deride 24-48 saat içinde steril
bir püstül oluşmasıdır.
Tedavi:
Aftlar için Difenhidramin klorid, topikal steroidler, sistemik
tedavi için kolsisin, göz ve nörolojik bulguları olanlarda
steroid tedavisi düşünülür.
CEVAP:E
www.tusworld.com
38-Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen pannikülit 41-Elli bir yaşındaki erkek hasta, sağ yanağında göbekli
tipidir? bir lezyonla başvuruyor. Daha iki ay geçmeden bu denli
büyüdüğünü söylüyor. Lezyonun sınırları düzgündür ve
A) Eritema marjinatum serttir. Lezyon pullanıp dökülmeler de yapabiliyormuş.
B) Eritema induratum Bu hastada aşağıdakilerden hangisi en olasıdır?
C) Eritema nodosum
D) Eritema enfeksiyozum A) Malign melanom
E) Eritema subitum B) Seboreik keratoz
C) Bazal hücreli kanser
Tusta önceden sorulmuş ve sorulma ihtimali de yüksek olan D) Skuamöz hücreli kanser
bir bilgi sorusudur. E) Keratoakantoma
En sık görülen pannikülit tipi eritema nodosumdur.
Keratoakantoma, derinin en iyi huylu malignitesidir.
CEVAP:C
Skuamöz hücrenin varyantı olarak düşünen kaynaklar da
vardır. Hızlı büyümektedir ve spontan gerileme ihtimali de
vardır. Lezyonlar düzgün sınırlıdır. Serttir lezyonları ve
pullanarak dökülebilir.

39-Aşağıdakilerden hangisi prekanseröz lezyondur? CEVAP:E

A) Dermatitis herpetiformis lezyonu


B) Steven-johnson send.
K C) Epidermolizis bülloza 42-Yirmi beş yaşındaki üniversite öğrencisi, K
Ü D) Liken planus ağız tutulumu dirseklerinin dış yüzünde ve dizlerinin ön kısmında Ü
Ç E) Eritrodermik psöriazis. gümüş renkli pullanmalar ve plak şeklinde
ç
u Epidermal prekanseröz lezyonlar her sene soru
döküntülerle başvuruyor. Döküntülü bölgeden yapılan
kazıntıda noktasal kanamalar olmaktadır. Hastanın en
u
K çıkarabilecek kapasitede bazı hastalık gruplarıdır. En K
olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
s azından belli başlıklar bilinmelidir. s
T • Aktinik (Solar) Keratoz A) Psöriazis T
A • Aktinik Keilitis B) Liken planus A
• Komu Kutane C) Parapsöriazis
J J
• Lökoplazi D) Pemfigus
L • Kronik radyodermatit E) Büllöz pemfigoid
L
A • Eritema kalorikum A
R • Arsenik Keratozlar Hastanın kliniğine dikkat ettiğimizde lokalizasyonu, R
s • Queyrat eritroplazisi lezyonların morfolojisi ve kazıma sırasındaki noktasal
s
o • Kseroderma pigmentozum kanama odakları psöriazis olduğunu anlamamıza yardımcı
olacaktır.
o
R • Sikatrisler R
u • Kronik ülser ve fistüller
• liken planus ağız tutulumu
CEVAP:A u
• büyük parapsöriazis (mukozis fungoidese dönüşerek)
CEVAP:D

ERITEMAN NODOSUM

40-Elli altı yaşındaki kadın hasta, alt dudağında çıkmış


bir lezyon ile polikliniğe başvuruyor. Canı çok sıkkın
olduğundan dolayı bir seneden fazla süredir günde 2-3
paket sigara içtigini söylüyor. Lezyondan yapılan
patolojik incelemeler sonucu malignite ile uyumlu
olduğu rapor edilmiştir.Bu hasta için en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Malign melanom
B) Seboreik keratoz
C) Bazal hücreli kanser
D) Skuamöz hücreli kanser
E) Keratoakantom
Skuamöz hücreli kanser sigara ile ilişkili bir kanserdir. En sık
alt dudakta görülür. Metastaz da yapabilmektedirler.
CEVAP: D

www.tusworld.com
43-Kırkyedi yaşındaki erkek hasta, ayakta baş 47-Aşağıdaki dermatofitlerden hangisi saç ve tırnağı
parmağının tırnağında kalınlaşma olması sebel>iyle enfekte edebilir?
başvuruyor. Parmak aralarında kaşıntısı olduğunu da 1. Trichopycton il. Epidermophyton 111. Microsporium
belirtiyor. Tırnakları incelendiğinde hiperkeratozun
olduğu ve mat renkte olduğu görülüyor. Hastanın en A) 11-111
olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? B) 1-11
C) 1-111
A) Psöriazis D) Yalnız il
B) Tinea unguium E) Yalnız I
C) Liken planus
D) Tinea versicolor DERMATOFİTLER
E) Parapsöriazis Dermotofit enfeksiyonları sadece keratinize dokulara özgü
hastalıklardır.
Kliniğine dikkat edince tırnaklarda kalınlaşma ve Trichopycton: Saç, deri, tırnakta etkendir.
matlaşmalardan tırnak mantarı yani tinea unguium olduğunu Epidermophyton: Saçı tutmaz Deri, tırnakta etkendir.
anlamaktayız. Micropsorium: Tırnağı tutmaz Saç ve deride etkendir.

CEVAP:B CEVAP: E

44-Yaklaşık yedi yıl önce tüberküloz basiliyle karşılaşan


otuzbeş yaşındaki erkek hasta için enfeksiyonunun 48-Polikliniğe kulak arkasında ve alın bölgesinde
vücudunun dışına yayılıp cildinde de oluşturduğu squamöz hiperemik lezyonlarla gelen hastada,
K söyleniyor. Bu hastanın tanısı aşağıdakilerden lezyondan yapılan incelemede maya formunda mantar K
Ü hangisidir? üremesi gözlenmiştir. Aşağıdakilerden hangisi tanıda en Ü
ç olası olarak hangisi düşünülebilir? Ç
u A) Orofaringeal tüberküloz
B) Scrofuloderma A) Numuler dermatit u
K C) Lupus gestationalis B) Atopik dermatit K
s D) Verrukosa kutis tüberkülozu C) Seboreik dermatit s
T E) Lupus vulgaris D) Candida dermatiti T
A Deri tüberkülozuna lupus vulgaris denmektedir.
E) Kontakt dermatit A
J En sık yüzde görülmektedir. Seboreik dermatit, sık görülen kronik inflamatuar deri J
L Her yaşta görülebilir. hastalığıdır. Karakteristik lezyon, üzeri sarı yağlı skuamlarla L
A Kadınlarda daha fazladır. kaplı eritematöz plaktır. Genellikle saçlı deri, yüz ve A
R presternal alanlar gibi sebase bezlerin yoğun olarak R
CEVAP: E
s bulunduğu bölgelerde görülür. s
o 45-Aşağıdakilerden hangisi saçlı deride enfeksiyon
Tipik yerleşim bölgelerinde lezyonlarda malassezia furfur
üreyebilmektedir. Toplumda görülme sıklığı %1-3'tür ve
o
R yapmaz? R
u A) Trichophyton verrucosa
erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Her yaşta
görülebilmekle birlikte ensık 30-60 yaş arası ortaya çıkar.
u
B) Microsporum canis Birçok dermatolojik hastalık gibi seboreik dermatit de
C) Candida albicans emosyonel stres, depresyon ve yorgunluk dönemlerinde
D) Trichophyton schoenleini artış gösterebilir.
E) Tinea capitis
CEVAP:C
Candidalar deri ve tırnakta enfeksiyon yapabilmektedir.
Ancak saçlı deride tutulum yapamamaktadır.
CEVAP:C

46-Erişkinde en sık gözlenen mantar enfeksiyonu


TINEA UNGUUM
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tinea kruris
B) Tinea kapitis
C) Tinea pedis
D) Tinea ungiunum
E) Tinea manum
Erişkinde en sık gözlenen mantar enfeksiyonu tinea pedistir.
Çocuklarda ise bu tinea kapitistir. (Dermatofıtler yağ
asitlerinin bulunduğu ortamda üremezler ve çocuklarda
saçta bulunan yağ bezleri daha aktive olmadığı için en sık
tinea kapitis gözlenir.)
CEVAP: C

www.tusworld.com
49-Egzemada aşağıdaki histopatolojik bulgulardan 52-Ekstremitelerinde simetrik dağılan deri lezyonları ile
hangisi gözlenir? oral lezyonları bulunan deri biopsisinde Cİvatte body'ler
ve testere dişi görünümü ile bant tarzında infiltrasyon
A) Granüloz görülmekte olan hastamızın en olası tanısı
B) Keratoz aşağıdakilerden hangisidir?
C) Spongioz
O) Akantoz A) Liken planus
E) Akantoliz B) Akne vulgaris
C) Lupus eritematozus
Egzemada epidermisin stratum spinozum tabakasında O) Sklorederma
hücreler birbirinden ayrılmamıştır. Ancak hücreler arasında E) Psöriazis
ödem vardır. Buna spongioz denir. Sorumuzdaki patoloji raporunda belirtildiği gibi Civatte body
CEVAP:C ve testere dişi belirtileri bizlere liken planus olduğunu
göstermektedir.
CEVAP:A

53-Ürtiker şeklinde döküntüler, amiloidozis ve sağırlıkla


ilişkili sendrom aşağıdakilerden hangisidir?
A) Churg- Strauss sendromu
B) Hipereozonofilik sendrom
50-Aşağıdakilerden hangisi malign melanom Clark C) Muckle-Wells sendromu
K evrelemesi için yanlıştır? D) Eozinofili-miyalji sendromu K
Ü E) Schnitzler sendromu Ü
ç A) Evre 1 : melanom epidermiste
ç
u B) Evre il : papiller dermiste
C) Evre 111 : retiküler dermiste
Muckle-Wells sendromu
Otozomal dominant geçişli bir hastalıktır. u
K D) Evre iV : retiküler dermiste Karın ağrısı, artrit, ürtiker ve sağırlıkla devam eden K
s E) Evre V : subkutan dokuya invaze hastalıktır. s
T Malign melanomda verelemeye dikkat:
Birçok organı tutan AA tipi amiloidozis görülebilmektedir. T
A Breslow Evrelemesi CEVAP: C A
J • Evre 1 : 0-0.75 mm kalınlıkta J
L • Evre il : 0.76-1.5 mm kalınlıkta
54-Total alopesi, lentigo benzeri maküller, distrofik L
A • Evre 111 : >1.5 mm kalınlıkta tırnak değişiklikleri, gastrointestinal polipozisle A
R Clark Evrelemesi seyreden sendrom aşağıdakilerden hangisidir? R
s • Evre 1 : melanom epidermiste A) Churg- Strauss sendromu 5
o • Evre il : papiller dermiste
• Evre 111 : papiller-retiküler dermis sınırında
B) Peutz-Jeghers sendromu
C) Muckle-Wells sendromu
o
R R
u • Evre iV : retiküler dermiste
• Evre V: subkutan dokuya invaze
O) Cronkhite-Canada sendromu
E) LEOPARD sendromu u
CEVAP:C Soruda da verilmiş olan alopesi, distrofık değişiklikler,
polipler bize cronkhite-canada sendromunu işaret
etmektedir.
CEVAP: D
SPONGIOSİS

51- Derinin yassı hucreli kanseri, derideki aşağıdaki


hucrelerin hangisinden köken alır?
A) Bazal hücre
B) Fibroblast
C) Makrofaj
D) Melanosit
E) Keratinosit
TUS'ta beklediğimiz bir soru tipidir.
Yassı hücrenin keratinosit kökenli olduğunu bilmek
yararımıza olacaktır.
Bazal hücreli kanserin de bazal hücre ve kıl foliküllerinden
köken aldığı akılda tutulmalıdır.
CEVAP:E

www.tuswortd.com
I TUSW 1' RLD I
55-Aşağıdaki onikomikoz tiplerinden hangisinde HIV 58-Aşağıdakilerden hangisi glukagonomanın özgün
araştırılması gerekmektedir? eritem tipidir?
A) Kandidaya bağlı onikomikoz A) Eritema marginatum
B) Yüzeye! onikomikoz B) Eritema migrans
C) Total distrofik onikomikoz C) Eritema annulare
D) Distal subungal onikomikoz D) Eritema multiforme
E) Proksimal subungal onikomikoz E) Nekrolitik migratuar eritem
Onikomikozun proksimale kadar ilerlemesi bizlere Nekrolitik migratuar eritem glukagonomanın bir belirtecidir.
immünsüpresyonu işaret edebilmektedir ve bu hastalarda CEVAP:E
HIV araştırılması gerekmektedir.
CEVAP: E 59-Aşağıdakilerden hangisi bockhart impetigo için
yanlıştır?
A) Ağrılı püstüller görülür.
B) Stafilokok ve streptokoklarla oluşabilir.
C) Kıl köklerini tutar.
56-Aşağıdakilerden hangisi dış kaynaklardan bulaşan D) Ekstremite tutulumu vardır.
deri tüberkülozlarındandır? E) Tedavisinde topikal steroidler kullanılır.
A) Tüberkülozis orifisial kutis Bockhart İmpetigo yüzeye! bir follikülittir. En sık neden
B) Skrofuloderma olan etken Stafılokokus aureusdur. Lezyonlar saçlı deride,
K C) T überkülozis verrükosa kutis ekstremitelerde, yüzde, ağız çevresinde follikül ağızlarında K
D) Lupus vulgaris yerleşen yüzeyel, kubbe şeklinde, küçük frajil püstüllerdir.
Ü Sistemik semptom yoktur. Orta şiddette stafılokokkal
Ü
ç E) Akut milier tüberkülozis
follikülitler sıklıkla kendini sınırlayan infeksiyonlardır. ç
u Dış kaynaklardan bulaşan deri tüberkülozları; Püstüller gruplar halinde ortaya çıkar ve birkaç günde U ·
K Tüberkülozis verrükosa kutis iyileşirler. K
s Tüberküloz şankırı Tedavi
• Kurutların kaldırılması
s
T CEVAP: C • Lokal antiseptik ve/veya topikal antibiyotik uygulaması T
A yeterlidir. A
J • Yaygın olgularda sistemik antibiyotikler kullanılabilir. J
L CEVAP:E L
A A
R 57-Aşağıdakilerden hangisi haşlanmış deri sendromu ile R
uyumlu değildir? 60-Aşağıdakilerden hangisi eklem tutulumu yapmaz?
s s
o A) Yenidoğan ve bebeklerde sık görülür.
B) Endotoksin ile oluşur.
A) Psöriazis
B) İnflamatuar barsak hastalıkları
o
R C) Spinozum ve granüler tabaka ayrılır.
R
u D) Yaygın eritem ve soyulma gözlenir.
C) Dermatomyozit
D) Sarkoidoz
u
E) Tedavi edilmeyen olgularda prognoz kötüdür. E) Steven-johnson sendromu
Stafilokoksik Haşlanmış Deri Sendromu, Stevens-Johnson sendromu (SJS), yüksek ateş, pürülan
Eritem ve sonrasında epidermisin yüzeyel katmanlarının konjunktivit, eroziv stomatit ve jeneralize ekzantemli cilt
yaygın ayrılması ile karakterize toksine bağlı epidermolitik lezyonları ile karakterize bir hastalıktır.
bir hastalıktır. Hastalık tüm yaş, ırk ve cinsiyeti tutabilir.
Staphylococcus aureus faj grup il sorumludur. S.aureus Stevens-Johnson sendromu'nun cilt tutulumu olarak,
burun, konjonktiva ve/ya da göbek kordonunda enfeksiyona pembemsi maküllerle karakterize hedef tarzı subepidermal
vezikülobüllöz lezyonlar vardır.
yol açmaksızın kolonize olabilmektedir. Ekzotoksin üreten Nikolsky (+) dir.
tipler hematojen yolla deriye yayılabilir. Eksfoliyatif toksin, Lokalize alanlarda epidermal tabakanın ayrılmasına nikolsky
stratum granülozum tabakasından intraepidermal ayrılmaya bulgusu denmektedir. Lezyonlar genellikle 2-6 hafta kadar
ve akantolize yol açabilir. sürer.
Yenidoğan ve beş yaş altında sıklıkla görülür. eritematöz Oral, oküler, nazal ve genital mukozanın tutulumu hastalığın
lezyonlarla başlar, yaygın papüler erüpsiyon halini alır, seyrini belirler.
24-48 içinde deride büyük ve gevşek büller oluşur. Cilt Ateş, yorgunluk, bitkinlik, kas ve eklem ağrıları, fotofobi ve
duyarlı duruma gelir ve hızla ağız, göz çevresi ve boyundan iç organ tutulumu olabilir.
başlayarak soyulur. Nikolsky fenomeni pozitiftir. Soyulmuş cilt nedeniyle gelişen enfeksiyonlar genellikle ana
ölüm nedenidir
CEVAP: B
CEVAP:E

Cronckhite Canada Sendromu Sporadik Geçer Akut Morbiliform Ekzantem HIV


%50 Fataldir. Unutmayalım. Enfeksiyonlarının En Erken Deri Bulgusudur

www.tusworld.com
61-Aşağıdaki cilt lezyonlarından hangisinde 63-Aşağıdakilerden hangisi porfiria kutanea tarda için
fotosensitivite yoktur? doğru değildir?
A) Psöriazis A) En sık görülen porfiria tipidir.
B) Pellegra B) Lezyonlar güneşle artar.
C) Pemfigus C) Hipertrikoz mevcuttur.
O) Dermatomyozit O) Üroporfirinojen dekarboksilaz eksiktir.
E) Pitriazis rozea E) Bir tür eritropoetik porfiriadır.

Pitriazis rozea, genellikle kendini sınırlayan, bayanlarda ve Porfiria Cutanea Tarda en sık görülen profıri türüdür.
gençlerde sık görülebilen, etyolojisi çok belli olmayan bir Erkeklerde daha sık görülür. Üroporfirinojen dekarboksilaz
hastalıktır. enzim eksikliğinden kaynaklanır.
• Özellikle gövdeden başlayan skuamlı lezyonlardır (yakalık Deri bulguları ve fotosensitivite ön plandadır.
tarzı skuam). Ekstremitelere yayılabilir. Hipertrikoz mevcut olup lezyonlar güneşle daha da artar.
• Başlangıç lezyonu madalyon tarzı plaktır. Büller subepidermaldir ve basınca dirençlidir.
•Sırtta çam ağacı tarzı döküntüler görülmektedir. Karın ağrısı ve nöropsikiatrik bulgular genellikle görülmez.
•Sıcak ve fiziksel aktivite lezyonları kötüleştirebilir. 1-3 ayda Alkol, demir ve östrojen hormonu kullanımı hastalığın ortaya
spontan gerileme gözlenir. çıkışını tetikleyebilir.
CEVAP: E Bu hastalarda kronik karaciğer hastalığı (yağlı karaciğer,
siroz vb.) sıklıkla bulunur ve klinik tabloya hakim olabilir.
62-PUVA tedavisi aşağıdakilerden hangisinde Karaciğer kanseri oluşma sıklığı artmıştır. İdrarda ve dışkıda
kontrendike değildir? porfirin atılımı artmıştır.
K CEVAP:E K
Ü A) İmpetigo herpetiformis Ü
ç B)SLE
ç
u C) Porfiria
O) Gebelik
64-Yirmisekiz yaşında erkek hasta polikliniğe sırt ve
dirseklerindeki simetrik papüloveziküler, kaşıntılı u
K E) Liken planus lezyonlarla başvuruyor. Lezyonlar küçük vezilüler K
s PUVA, psoralenle uzun dalga boylu ultraviyole ışığı olan
tarzda gözlenmekte olup, hastanın uzun senelerden beri s
T gastroenteropati hastası olduğu ve buğday yulaf gibi T
UVA'nın kombinasyonu olup, dermatolojik hastalıkların besinleri tüketemediği de öğreniliyor. Bu bulgular
A tedavisinde önemli yeri olan bir tedavi yöntemidir. Bir çok A
ışığında en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
J dermatolojik hastalıkta PUVA profilaktik ya da tedavi J
L amacı ile kullanılmaktadır. En yaygın kullanım alanı A) Herpes cilt tutulumu L
A psoriasis olmakla birlikte kutanöz T hc.'li lenfoma, vitiligo, B) Eriterma multiforme A
polimorf ışık erupsiyonu gibi hastalıklarda da kullanılmakta C) Dermatitis herpetiformis
R R
ve kullanım alanı gittikçe artmaktadır. D)S.johnson send.
s PUVA endikasyonları: E) Edipermolizis bülloza s
o Psoriasis o
R Vitiligo Vücutta yaygın papüllo vesiküler herpetiform lezyonlar R
u Atopik Dermatit
Jeneralize Liken Planus
beraberinde çölyak hastalığı (buğday, yulaf tüketememek)
dermatitis herpetiformis tanısını düşündürür.
u
LokalizeSkleroderma Lezyonların görümünü herpetiform tarzdadır. Bazı
Alopesi Areata durumlarda da malignite zemininde gelişebilir.
Palmoplantar Püstülozis
Mikozis Fungoides CEVAP: C
Ürtikerya Pigmentoza
Kutanöz Greft Versus Host hastalığı 65-Yukarıdaki hastalık için aşağıdakilerden hangisi
Jeneralize Granuloma Anulare doğrudur?
Pitriazis Likenoides
A) Lezyonlar subkorneumdadır.
Lenfomatoid papüllozis
Pitriazis Rubra Pilaris B) Nikolsky(+)
Pansklerotik Morfea C) Büller bastırınca patlar.
Subkorneal Püstüler Dermatoz O) Etyolojide herpes virüsleri suçlanmaktadır.
Akuajenik Pruritus E) Tedavide dapson kullanılır.
Akuajenik Ürtiker
Puva'nın kontraendike olduğu durumlar: SLE, gebe, Dermatitis herpetiformis (Duhring hastalığı), sıklıkla diyetteki
emziren kadın, fotosensitif kişiler, porfiria ve bilinen deri glutene hassasiyetle birlikte giden, lgA aracılığıyla gelişen,
maligniteleridir. nadir bir hastalıktır. Lezyonlar çok kaşıntılıdır ve küçük ve­
ziküller vücudun ekstensor yüzlerinde, gövdenin alt kısmı ve
CEVAP: E gluteal bölgelerde simetrik olarak yerleşirler.
Lezyonlar gross olarak herpes simpleks veya zoster
enfeksiyonunu andıran gruplar oluşturduklari için"
herpetiformis" olarak isimlendirilirler fakat hastalığın herpes
Postherpetik Nevralji Gelişiminde En Önemli virüsüyle hiçbir ilişkisi yoktur. Spesifik ilacı dapsondur. Ömür
Risk Faktörü Hasta Yaşıdır. boyu glutensiz diyet gerekmektedir.
CEVAP: E

www.tusworld.com
66-Aşağıdaki tanımlamalardan hangisi akne vulgaris 68- Aşağıdakilerden hangisi kontakt dermatit için doğru
için yanlıştır? değildir?
A) Sebum yapımında artış mevcuttur. A) Allerjik ve irritatif olabilir.
B) Temel lezyon komedondur. B) Gözlenen reaksiyon Tip-1 alerjidir.
C) Folliküler keratinizasyonda artış vardır. C) Patch testi tanıda yardımcı olur.
D) Etyolojide diyet önemli bir faktördür. D) Toksik maddenin direk teması ile oluşabilir.
E) Mikrobiyal kolonizasyon mevcut olabilir. E) Hastalık yıllar sonra aynı allerejen ile başlayabilir.
Akne vulgaris, etyolojisi çok tartşmalı olan bu hastalıkta Kontakt dermatit, allerjik veya irritatif olabilir. Alerji
kesin olan özellik yağ bezlerinin büyüme ve aşırı nedenliyse bu tip 4 alerjik reaksiyon şeklindedir.
çalışmasıdır. Bu özelliğin oluşmasında da kalıtımın payı Örneğin nikel, kauçuk, plastik, ter buna neden olabilir. Patch
önemlidir. Hemen hemen herkeste değişik şiddet testi tanıya yardımcı olabilir. İrritan nedenlerle oluşuyorsa
derecelerinde görülebilen hastalık, bazı ailelerde belirgin direk temas eden maddeye bağlı oluşur. Deterjan, sabun
olarak daha sık ve şiddetli biçimde görülür. gibi kimyasal maddeler buna neden olabilir.
Temel olarak etyopatojenezde 3 faktör kabul edilir:
1) Sebum yapımında artış (Sebase gland aktivitesine bağlı) CEVAP:B
2) Anormal foliküler keratinizasyon
3) Mikrobiyal kolonizasyon. 69-Hangisi atopik dermatit için yanlıştır?
Sebum yapımındaki artış, akne gelişimi ve komedon
oluşumunun olmazsa A) Atopi öyküsü majör tanı kriteridir.
olmaz kısmıdır. Folikülde yerleşik bakterilerin en önemlisi B) Kaşıntı mevcuttur.
K Propionibacterium acnes adlı bakteridir. C) Kroniktir. K
Ü Akne etyolojisinde pek çok faktör suçlanmışsa da bunların D) Hastalık sırt ve göbek bölgesinde sık görülür. Ü
Ç hiçbirinin etkinliği ispatlanamamştır. Hormonlar ilk akla gelen E) Beyaz dermatografi mevcuttur. ç
U nedenlerdir, androjenik hakimiyetin akneyi arttıracağı Atopik dermatit, çocuklarda sık görülen kaşıntılı, tekrarlayıcı
u
K düşünülmüşse de belirli bir grup kadın hasta dışında egzema tarzı bir hastalıktır. Öyküde alerjik karakterli K
S (özellikle polikistik over eşliğinde), her iki cinste de bir özellik hastalıklar da bulunabilir. Aile hikayesi mevcuttur. s
T saptanamamıştır. Diyet her zaman suçlanmış fakat
çalşmalarda hiçbir sonuç elde edilememiştir, bugün aknenin
Majör tanı kriterleri: T
A diyetle hiç ilgisinin olmadığı kabul edilmektedir. • Atopi öyküsü A
J Tedavi bilinen patojenetik faktörlere göre sebase gland • Kaşıntı J
L aktivitesine, artmış foliküler keratinizasyona, bakterilere ve • Kronik tekrarlayan dermatit L
A enflamasyonu gidermeye yönlendirilir. • Tipik tutulum alanları (yüz, dirsek, diz) A
Minör kriterler:
R • Erken yaş
R
CEVAP:D
s • Besin ve ilaca karşı artan reaktivite s
o • Gastrointestinal semptomlar o
R 67-Aşağıdakilerden hangisi akne rozasea için doğru • Hastalığın gidişinin ısı, infeksiyonlar ve heyecanla R
u değildir? değişmesi u
• Yünlü ve kapalı giyisilere karşı tahammülsüzlük
A) Sarışın açık tenli bireylerde daha sık gözlenir. • Eozinofili ve beyaz dermatografi de tespit edilebilir
B) Alkol, baharat ve güneş ışığı lezyonları arttırabilir.
C) Rinofima erkeklerdeki en ileri formudur. CEVAP:D
D) Lezyonları eritem, telenjiektazi ve papüldür.
E) Primer lezyon komedondur.
70-Polikliniğe vücudunda oval şekilli, kaşıntılı, kabarık
Akne rozasea: lezyonlar nedeniyle gelen hastanın lezyonundan alınan
Genelde 50 yaş üstü sarışın açık tenli bayanlarda sık sürüntüde s.aureus üremiştir. Bu hasta için en olası ön
görülen, yanak ve burun bölgesinde eritem ve tanı aşağıdakilerden hangisidir?
telenjiektazilerle karakterize bir hastalıktır.
Güneş ışığı, alkol ve baharat bulguları arttırır. İleri A) Kontakt dermatit
dönemlerinde papül ve püstül oluşumu da gözlenebilir. B) Seboreik dermatit
Erkeklerde görülürse rinofima hipertrofik yağ bezlerinden C) Numuler dermatit
oluşan en ileri formudur. Komedon gözlenmez. Gözde D) Nörodermatit
blefarit yaparak ileri dönemlerde keratite neden olabilir. E) Eksfoliatif dermatit.
Tedavide antibiyotikler ve retinojeller kullanılabilir. Numuler Dermatit, kronik olarak oluşan ,para şeklinde
CEVAP:E papüloveziküler likenifiye plaklar tarzında lezyonlardır.
Genellikle idiyopatiktir ve atopi ile ilişkisi yoktur. Üzerinde
stafilokok kolonizasyonu olabilir. Klasik olarak geç çocukluk
ve erişkin dönemde ortaya çıkar. Yayılımı ekstansör
yüzler ve kalçada olmak üzere vücudun herhangi bir yerinde
Paraneoplastik Pemfigusun En Sık Nedeni; olabilir.
Nonhodgkin Lenfoma
CEVAP: C

www.tuswortd.com
RLD
71-Aşağıdakilerden hangisi ürtiker için doğru değildir?
A) Lezyonları kabarık ve kaşıntılıdır.
B) 24 saatte düzelir.
C) Dermatografi mevcuttur.
D) Mukozal tutulum olursa anjioödem tablosuna neden
olabilir.
E) Tip-4 allerik reaksiyondur.
Ürtiker, etrafı kızarık , ortası soluk, yüzeyel ve kaşıntılı cilt
döküntüleridir.Döküntü birden başlar; kaşıntılı ciltten
kabarık, 2mm- 30 cm arasında değişik boyutlarda ve
şekillerde plaklar şeklindedir. Plak şeklindeki bu
döküntüler genelde 20 dk ile 3 saat arasında sürüp, iz
bırakmadan kaybolur. Tip 1 allerjik reaksiyondur.
1) AKUT ÜRTİKER: Genelde 24 saat içinde düzelir.
• Enfeksiyonlar
• İlaç ve diğer kimyasal maddeler
• Besinler
• Böcek sokmaları
2) KRONİK ÜRTİKER: Bu döküntülerin en az 6 hafta süreyle
ortaya çıktığı tablodur.
KU.. • Stres, basınç.soğuk, güneş, egzersiz etyolojide sorumludur K
Mukozal tabakalarını etkilerse ANJİOÖDEM denen tablo Ü
Ç ortaya çıkar. C1 esteraz eksikliğinde herediter anjioödem ç
U oluşabilir. (fatal!) u
K Tedavi: Antihistaminik ve steroidler kullanılabilir. K
S CEVAP: E s
T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
-- � -r·- -
..
-,....
,. Cd:& -· ---�--; -- ec --- - - . - ,:,_ l
ITUSW .. RLDI
il
!II
!

1
1

K
Ü • • • K
Ü
ç
u
K FiZiK TEDAVi ç
u
K

VE
s s
T T
A
� J
L
• • L

REHABiLiTASYON
A A
R R
s s
o o
R ,R
u u
1


!I

I!
il

!I

www.tusworld.com
1- Kırkbir yaşında kadın hasta, yaklaşık bir yıldır 3-Fiziksel stres ve travma sonrası oluşabilen, yaygın kas
bulunan yorgunluk ve sırt ağrısı şikayetleri ile ağrısı bulunan, kasın üzerine basınca ağrının yayıldığı
başvuruyor. Daha öncesinde bunun için kan tetik noktalar bulunduran hastalık aşağıdakilerden
tahlilleri yaptırdığını ve demir ile tiroid değerlerinin hangisidir?
normal olduğunu belirtiyor. Bazı günler ağrısının
uyutmadığını söylüyor. Dışkılama alışkanlığının da A) Polimiyalji
oldukça düzensiz olduğunu, zaman zaman kabız zaman B) Fibromiyalji
zaman da ishal olduğunu belirtiyor. Artık bu durumun C) Miyofasial ağrı sendromu
canını sıktığını ve depresyon ilacı kullanmayı dahi D) Tendinit
düşündüğünü ifade ediyor. Hastanın en olası tanısı E) Dermatomiyozit
aşağıdakilerden hangisidir? CEVAP: C
A) Miyofasial ağrı sendromu
B) Fibromiyalji
C) Kronik yorgunluk sendromu
D) Kompleks ağrı sendromu 4- Aşağıdakilerden hangisi miyofasial ağrı sendromu
E) Brown-Sequard sendromu için yanlıştır?

Fibromiyalji: A) Gergin bantların hissedilir.


• Kronik yaygın ağrı ve hassas noktalar ile karakterizedir. B) Bantlara bastırınca ağrının yayılır.
• Laboratuar incelemesi normaldir. C) Stres ve yorgunluk sonrası oluşabilir.
• Major depresyon ve irritable barsak sendromu ile ilişkilidir D) Hassas noktalar tipiktir.
K • Yorgunluk, uyku bozukluğu, parestezilerle ilişki E) Cinsiyet farkı yoktur sıklıkta. K
U.. Ü
olabilmektedir. Miyofasial Ağrı Sendromu;

u
• Hastaların yaklaşık %90'ı kadındır. • Kas veya kas grupları ağrır ç
• Tedavisi: trisiklik antidepresandır. • Stres ve yorgunluk sonrası oluşabilir. u
K • Gergin bantların hissedilir. K
CEVAP:B
s • Bantlara bastırınca ağrının yayılır. s
T • Tetik noktalar tipiktir. T
A CEVAP:D A
J J
L 2-Kırk yaşında kadın hastanın yaygın kas ağrısı, servikal L
A vertebra ve oksipital bölgede palpasyona duyarlı A
R noktaları mevcuttur. Aşağıdakilerden hangisi en olası R
s tanı olabilir?
s
o A) Polimyaljia romatika o
R B) Fibromyalji sendromu R
u C) Servikal tendinit
D) Miyofasial ağrı
u
E) Migren
• Fibromyalji Sendromu;
• Genellikle bayanlarda görülür
• Yaygın kas ağrıları
• Muayenede hassas noktaların vardır

Laboratuar bulguları normaldir. Depresyonla ilişkisi vardır.


CEVAP:B

www.tusworfd.com
5-Aşağıdakilerden hangisi kompleks ağrı sendromunun 7-Fizik tedavide derin ısıtıcı olarak kullanılan yöntem
semptomlarından değildir? aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vazodilatasyon A) Hot pack
B) Vazokonstruksiyon B) Parafin banyosu
C) Termal hipoaljezi C)USG
D) Tremor D) İnfraruj
E) Distoni E) Girdap banyosu
Kompleks ağrı sendromu semptomları Yüzeye! ısıtıcılar:
Termal hiperaljezi • Elektrikli ısıtıcı,
Vazodilatasyon • Hot pack,
Vazokonstruksiyon • lnfraruj,
Spontan ağrı • Ggirdapdır.
Ciltte renk değişimi Kısa dalga USG derin ısıtıcıdır.
Hiperhidrozis
Hipohidrozis CEVAP: C
Spontan ağrı
Motor güçsüzlük 8- Trafik kazası sonucu acil servise getirilen otuzbeş
Distoni yaşındaki erkek hastanın, yapılan nörolojik
Tremor muayenesinde alt ekstremitede reflekslerinin olmadığı,
Ciltte atrofı paralizi olduğu ve ağrı duyusunun olmadığına
.. Yumuşak doku değişiklikleri
K rastlanıyor. Hemşire tarafından vücut sıcaklığının 38.2 K
..
U Eklem değişiklikleri derece ve tansiyonunun ise 90/50 mmHg olduğu U

söyleniyor. Monitörize ettiğinizde ise kalp atım hızının 58 Ç


u CEVAP: C
olduğu görülüyor. Bu hasta için en olası tanı U
K aşağıdakilerden hangisidir? K
s 6-Aşağıdakilerden hangisi polimyalmjia romatika için
yanlıştır? A) Spinal şok dönemi s
T B) Santral kort sendromu T
A A) Orta yaş bayanlarda sıktır. C) Brown-Sequard sendromu A
J B) Omuz ve kalça kasları tutulur. D) Anterior kord sendromu J
L C) Sedimentasyon yükselmiştir. E) Kauda ekuina sendromu L
A D) Tedavide steroidler kullanılır. A
E) Palpasyonla duyarlı noktalar mevcuttur. Spinal şok döneminde
R Motor, duyu ve sempatik otonom fonksiyon kaybı vardır. R
s Polimyaljia romatika, orta yaştaki bayanlarda sık görülen, Paralizi, refleks yokluğu vardır. s
o proksimal kas gruplarının (omuz ve kalça) tutulduğu, ileri Anestezi veya hipoestezi görülebilir. o
R yaşlarda olur ise temporal arteritle birlikteliği olan bir Bradikardi, cilt hiperemisi, hipotansiyon, olabilir. R
u hastalıktır.
PMR da ağrının CEVAP:A u
en sık görüldüğü
yerler
9-Altmışbir yaşındaki bayan hasta, omuz ve bel
kısmında ağrılarının olması şikayetleriyle polikliniğe
başvuruyor. Uykusundan dinlenmeden kalktığını
belirtiyor. 3 yıl öncesinde kendisine temporal arterit
denen bir tanı koyduklarını ifade ediyor. Hastanın
biyokimya ve hemogramı incelendiğinde
sedimentasyonunun 127 olduğu görülüyor. Bu hastanın
en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duputyren kontraktürü
B) Fibromiyalji
C) Miyofasial ağrı sendromu
D) Kompleks ağrı sendromu
E) Polimiyaljia romatika
Polimiyaljia romatikada ağrı omuz ve pelvik bölgede
olmaktadır.
POLİMİYALGİA ROMATİKA Temporal arteritle birlikteliği sıktır.
Verimsiz uyku uyumaktadırlar.
Sabahları eklem ve kas ağrısı tipiktir. Supraspinatus tendiniti
Sedimentasyonu yüksektir.
vakalarda sık görülür. Hastalarda sedimentasyon yüksektir.
Steroide iyi cevap verir.
Kortikosteroidlere yanıt iyidir.
CEVAP:E
CEVAP: E

www.tusworld.com
1 O-De Quervain hastalığında pozitif olan test 13-Gençlerde diz ağrısının en sık görülen sebebi
aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yergason testi A) Sever hastalığı
B) Thomas testi B) Patellofemoral artralji
C) Finkelstein testi C) Pes anserin tendiniti
D) Modifiye Thomas testi D) Atletik pubalji
E) McMurray testi E) Plantar fasit
Tusta çıkma ihtimali yüksek olan sorularımızdandır hangi Patellofemoral artralji, femur ve patellanın arasındaki eklem
testin hangi hastalıkta pozitif olduğu. ağrısını anlatmaktadır.
Finkelstein ..........De Quervain hastalığında Kondromalazi de denmektedir.
Modifiye Thomas .... Trokanterik bursitte Diz kapağının altında ağrı olarak tariflenmektedir.
McMurray testi. ....menisküs yaralanmasında Genç popülasyonda diz ağrısının en sık görülen sebebidir.
Yergason testi ... biceps tendiniti sendromunda
pozitiftir.
CEVAP: C

Patellar
K shift K
o
and
damage to o
8K articular
cartilage
ç
u
K
S
T
11-Aşağıdakilerden hangisi kontrast banyo yönteminin
endikasyonlarından değildir?
s
T
A A) Nöropatik ağrı A
J B) Refleks sempatik distrofi J
L C) Romatoid artrit L
A D) Bozulmuş ağrı duyusu A
R E) Sjögren sendromu CEVAP:B R
S Kontrast banyolar 1 O dakika sıcak suya 1 dakika soğuk suya s
O ve ardından tekrar sıcak suya batırma ile uygulanan fizik
14-Hangisi femur başı epifiz kayması için doğru değildir?
o
R tedavi yöntemidir. R
U Endikasyonları; nöropatik ağrı, refleks sempatik distrofi ve A) Vakaların yaklaşık yarısı çift taraflıdır.
B) Ciddi kalça ağrıları yapabilmektedir.
u
romatolojik hastalıklardır.
C) Adolesanlarda en sık görülen kaça bozukluğudur.
CEVAP:D D) Aşırı kilolularda daha sıktır.
E) 1 O yaş altı kızlarda daha sıktır.
12 yaş altı erkek çocuklarda ve 1 O yaş altı kız çocuklarda
nadiren görülmektedir sık değil.
CEVAP:E

15-Dahiliye servisinde yatmakta olan ellisekiz


yaşındaki kadın hastanın diz ağrıları vardır. Yapılan USG
sinde splenomegalisi olduğu söylenmektedir. Kan
12-Aşağıdakilerden hangisi masajın
testlerinde ise nötrofil sayısının düşmüş olduğu
kontrendikasyonlarından değildir?
görülmektedir. Bu hasta için hangisi en olasıdır?
A) Romatizma! hastalıklar
A) Kaplan sendromu
B) Enfeksiyonlar
B) Felty sendromu
C) Maligniteler
C) Sjögren sendromu
D) Yanıklılar
D) Kompleks ağrı sendromu
E) Tromboflebitliler
E) Kompartman sendromu
Şıkta belirtilenlerin dışiında masajın kontrendike olduğu
Felty sendromu
başka bir durum ise mantar gibi cilt enfeksiyonlarıdır.
Romatoid artrit+ nötropeni+ splenomegali den oluşmaktadır.
CEVAP:A CEVAP:B
www.tuswortd.com
RLD
16-Aşağıdakilerden hangisi romatoid artritteki 19-Aşağıdakilerden hangisi romatoid artritin en sık
deformitelerden birisi değildir? görülen göz bulgusudur?
A) Kuğu boynu deformitesi A) Konjunktivit
8) Ulnar deviasyon deformitesi B) İridosiklit
C) Düğme iliği deformitesi C) Keratit
D) Yumuşak doku şişlikleri D) Keratokonjunktivitis sikka
E) Tofüs deformitesi E) Sklerit
Tofüsler gut hastalığının karakteristik bulgusudur. Romatoid artrit sistemik inflamatuvar bir hastalıktır ve birçok
Diğer deformiteler ise romatoid artrit için belirleyici eklem dışı bulgusu vardır. Hematolojik bulgular arasında en
özelliklerdir. fazla olan anemidir.
Hastalığın seyri esnasında %50 hastada romatoid nodüller
CEVAP: E görülür. Hastalık kontrol altına alındığında kendiliğinden
gerilerler. Seropozitif romatoid artritin en önemli
bulgularındandır.
Göz komplikasyonları oldukça sıktır. Keratokonjunktivitis
sikka (göz kuruluğu) (%20-35) en sık görülen göz
bulgusudur. Ayrıca keratit ve nadiren skleritis, skleromalazi
perforans gelişebilir. Bu görme kaybına yol açabileceğinden
acil tedavi edilmesi gerekir.
Romatoid artrit'da en sık gözlenen kardiyak bulgu
K perikardittir. Daha nadir olarak miyokardit te yapabilir. K
Romatoid artrit'da nörolojik komplikasyonlar daha çok Ü
ç
u
periferik sinirleri etkiler. Mekanik nedenlere bağlı tuzak
nöröpatiler veya vaskülite bağlı sinir tutulumları şeklinde
karşımıza çıkar. Mononöritis multipleks olarak kendini K
S 17-Aşağıdaki şıklardan hangisi romatoid artrit için gösterebilir. Romatoid vaskülite bağlı olarak küçük arter ve s
T yanlıştır? venüller, orta arterler tutulabilir. T
A A) Genellikle küçük eklemleri tutar. CEVAP:D A
J 8) Proksimal eklem tutulumu sıktır. J
L C) Osteopeniye neden olur. L
A. D) Proksimal interfalangial eklemdeki nodüllere bouchart 20-Aşağıdakilerden hangisi dejeneratif artrit için doğru A
nodülü denir. değildir? R
5
E) Sabah tutulumu olur.
A) En sık tutulan eklemi distal interfalangealdir. s
o Proksimal interfalangial ekleminde tutulum ile oluşan 8) CRP değeri normaldir. o
� bouchart nodülü ve distal interfalangial ekleminde oluşan R
u haberdan nodülü osteoartritin bulgusudur.
C) Romatoid faktörü negatiftir.
D) Sinovial sıvısı inflmatuardır. u
E) Sabah tutukluğu yarım saatten daha azdır.
CEVAP: O
Osteoartritin( dejeneratif artritin) sinovial sıvısı
non-inflamatuardır.
Sistemik bulguları yoktur.
Kronik hastalık anemisi görülmez.
Sabah tutukluluğu yarım saatten azdır.
Klinik progresyonu yavaştır.
CEVAP: O
Osteoaıtrit

18-Aşağıdakilerden hangisi mavi sklera sebeplerinden


değildir?
A) Demir eksikliği anemisi
8) Osteogenezis imperfecta
C) Osteoartrit
D) Romatoid artrit
E) Silver Russel sendromu
Sağlıklı Diz Eklemi Hipertrofi, kemik çıkıntıları
CEVAP: C ve kıkırdak erozyonu

www.tusworld.com
3-Dirsek: İnflamasyonun en kolay tespit edildiği
bölgelerden biridir. Olekranon bursasının tutulumu sıktır.
21-Aşağıdakilerden hangisi romatoid artrit için kötü

Romatoid noduller gelişebilir.


prognoz kriteridir?
A) Erkek cinsiyet
4-EI Bileği: El bileğindeki radyal deviyasyona sıklıkla
B) Romatoid nodül metakarpofalangial eklemlerde ulnar deviyasyon eşlik eder.
C) Osteopeni
5-Parmaklar: metakarpofalangial ve proksimal
D) Servikal vertebra tutulumu
interfalangial eklem tutulumu sık, distal interfalangial
E) Atlantoaksiyel tutulumlar eklem tutulumu nadirdir. Düğme iliği deformitesi, Kuğu
Romatoid Artrit'te kötü prognostik faktörler: boynu deformitesi
Uzun süren CRP yüksekliği, 8-Ayak ve ayak bileği: metatarsofalangial ve talanaviküler
Bayan hasta, eklem tutulumu olmadan tek başına tutulumu oldukça
50 yaş üstü, nadirdir.
Sinsi başlangıç, RA'da tedavide kullanılan ilaçlar:
Uzun süren sinovyit, 1-Non steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİ)
Ekstra artiküler tutulum ( subkutan nodül, visseral nodül, 2-Metotreksat (MTX):
kalp, akciğer, göz, sinir tutulumu, vaskülit, felty sendromu, 3-Anti malarya! ilaçlar
amiloidoz, karaciğer, böbrek , kas tutulumu). 4-Sulfosalazin
Romatoid Artrit, etyolojisi belli olmayan, temel olarak büyük 5- Kortikosteroidler
ve küçük eklemleri etkilemekle birlikte sistemik etkilere de 6-Azotiyopirin
yol açan, kronik inflamatuvar bir hastalıktır. özellikle Radyolojik Bulgular:
HLA-DR4 ile romatoid artrit arasındaki ilişkinin En erken radyolojik değişiklikler:
15tanımlanmasının ardından, hastalığa neden olan genetik • Tutulan eklem çevresinde simetrik yumuşak doku şişliği, K
U faktörlerle ilgili bilgiler hızla artmıştır. Yapılan çalışmalarda • Juksta-artiküler osteoporoz, Ü
Ç HLA-DR4 sık görülen etnik topluluklarda romatoid artrit için Geç dönemde: ç
U 3-6 kat risk oluşturmaktadır. Romatoid artritte primer • Yumuşak doku şişliği azalır, u
K inflamasyon eklem içinde sinovyumda olur. • Eklem aralığı daralır K
• Juksta-artiküler osteoporoz diffuz osteoporoza ilerler.
S Romatoid artritte tanı kriterlerinin duyarlılık ve özgüllüğü Ellerde düğme iliği ve kuğu boynu deformiteleri görülür. s
T %90'a yakındır. T
A Bu kriterler:
- Sabah tutukluğu: en az bir saat sürmeli CEVAP:B A
- Üçten daha fazla eklem bölgesinin tutulumu: doktor J
t tarafından görülen yumuşak doku şişliği L
A - El eklemlerinin tutulumu A
R - Simetrik artrit ROMATOİD ARTRİTIEKİ R
s - Romatoid nodül MARJİNAL EROZYONLAR s
o - Romatoid faktör pozitifliğilgG'nin Fc fragmanındaki o
R antijenik belireyicilere karşı oluşan lgM veya lgA yapısındaki
antikorları tanımlar.)
R
u -Osteopeni ve erozyonlar: özellikle el ve bilek eklemlerinde
u
Kriterlerden en az 4 tanesinin bulunması ve hastanın
yakınmalarının 6 haftadır devam ediyor olması tanı
koydurucudur.
En çok tutulan eklemler metakarpofalangial, el bilekleri,
proksimal interfalangial eklemlerdir. Eklem tutulumu
simetriktir. ilerlemiş vakalarda ellerde düğme iliği, kuğu
boynu deformiteleri, ulnar deviasyon gelişebilir.
Romatoid Artritin Eklem Bulguları
1- Sabah Tutukluğu:
Eklemlerde tutukluk romatoid artritin en temel
semptomlarından biridir.
2- Sinoviyal inflamasyon:
Sinovitin klinik bulguları silik veya subjektif olabilir. Ağrılı, şiş
ve kızarık, sıcak
eklemler genellikle inflamatuvar sinovitin en aktif fazında
görülür.
3- Eklem Deformitesi:
RA'da hasta eklemini ağrıyı en az hissettiği pozisyonda
tutmaya çalışmasıdır.
Spesifik Eklemlerdeki Bulgular:
1-Boyun Omurları : Romatoid artritte tutulumları nadirdir.
Boyun ağrısı ve tüm servikal ark boyunca tutukluk boyun
tutulumunun en karakteristik bulgularıdır.
2-0muz: En sık tutulan eklemlerdendir.

www.tusworld.com
22-Aşağıdaki şıklardan hangisi dejeneratif artrit için Hareket kısıtlılığı: Etkilenen eklemlerde sıklıkla hareket
yanlıştır? kısıtlılığı gelişir. Hareket kısıtlılığına katkıda bulunan
faktörler: osteofitler, eklemlerdeki yeniden yapılanma ve
A) Hyalen kıkırdak tutulumu ile başlar. eklem kapsülündeki kalınlaşma şeklinde özetlenebilir.
B) Metafiz kisti görülür. lnstabilite: Osteoartritte gözlenen instabilitenin
C) Osteofit sıktır. eklemlerdeki mekanik anormalliklerden çok eklem çevresi
D) Proksimal interfalangial eklem tutulabilir. kaslardaki kuvvet kaybına bağlı olduğu düşünülmektedir.
E) Şiddetli inflamasyon ve effüzyon gözlenir.
Eklem şişliği ve krepitasyon: Eklem sınırlarında kemiksi
Osteoartrit (dejeneratif artrit) 65 yaş üstü bayanları daha şişlikler palpe edilebilir ve genelde ağrılıdır. Diğer yandan
sık etkileyen dejeneratif sürecin ağırlıklı olduğu bir tablodur. osteoartritli eklemin hareketi sırasında sıklıkla kaba
Hastalık hyalin kıkırdaktan başlar, olay nonenflamatuardır. krepitasyon duyulur. Bu seslerin etyolojisi eklem
Özellikle elde distal tutulum yapar. Metafizde kist yapabilir. yüzeyindeki kabalaşmanın ve kenarlardaki kemiksi
Komşu kemikte osteoskleroz tipiktir. Osteofitler oluşabilir. çıkıntıların eklem yüzleri arasındaki yumuşak hareketi
bozması ile ilişkilidir.
SAGLIKLI EKLEM
Yumuşak doku şişliği: Kemiksi çıkıntılar dışında efüzyon
veya sinovite bağlı yumuşak doku şişliği de görülebilir.
Tedavi : Osteoartritin en önemli semptomu ağrıdır; ağrının
EL tedavisi osteoartrit tedavisinin çok önemli bir komponentini
oluşturur. Osteoartritte ağrı ve tutukluğun tedavisi için
OSTEOARTRİT analjezikler yaygın olarak kullanılmaktadır.
K İntraartiküler steroid tedavisi: Ağrıyı geçici olarak azaltır K
Ü ancak fonksiyonel parametreler üzerine etkisi minimaldir. Ü
ç ç
u CEVAP:E
u
K K
T Risk faktörleri:
s
1) Yaş 65 yaş sonrasında bu oran %80'1erin üzerine
T
A çıkmaktadır.
A
J 2) Cinsiyet: kadınlara risk daha fazladır
J
L 3) Obezite 23-Aşağıdakilerden hangisi osteoartiritin radyolojik L
A 4) Mesleki zorlanmalar: bulgularından değildir?
A
R 5) Spor aktiviteleri R
S 6) Eklemdeki bozukluklar ve daha önceki hasarlar A) Erken dönemde eklem aralığında çökme s
O 7) Kas güçsüzlüğü: Kuadriseps kasında zayıflık osteoartrit'li B) Hareketle ağrı
C) Metafiz kisti
o
R hastalarda oldukça sık görülür.
D) Osteofit
R
U 8) Fiziksel egzersiz azlığı
9) Propriosepsiyon bozukluğu E) Komşu kemik yapıda osteopeni u
1O) Genetik faktörler: Genetik faktörler osteoartrit'in bazı alt • Osteoartritte radyolojik bulgular:
gruplarında daha etkili olurlar. • Erken dönemde kıkırdak kaybına bağlı eklem aralığında
Sıklıkla obesite ile beraber gözlenir. El eklemlerinden en çökme
çok distal interfalangial, daha sonra proksimal interfalangial • Osteofitler
ve 1. metakarpofalangial eklemler tutulur. DiP tutulumu ile • Paraartiküler osteoskleroz
burada oluşan nodüle Haberdan nodülü; proksimal • Kemik kistleri
interfalangial tutulumu ile oluşan nodülede Bouchart nodülü
denir. Osteoartrit başlangıçta yavaş ve sinsi seyirlidir. Çoğu CEVAP: E
kez patolojik ve radyolojik osteoartrit özellikleri gösteren
birçok eklemde hiçbir klinik yakınma olmayabilir. Bu yüzden
hasta, hastalığın ne zaman başladığını belirleyemez.
Hastalık semptom vermeye başladığında gözlenen
yakınmalar ağrı, tutukluk, hareket kısıtlılığı, eklem
genişlemesi, deformite, eklemin subluksasyonu, fonksiyonel
kısıtlılıktır.
Ağrı: Osteoartritin en önemli bulgusudur. Genellikle eklem
aktivitesinden hemen sonra ortaya çıkar. Tipik olarak
hareketle artan, dinlenmekle azalan bir ağrıdır. Eklem Aralığında Asimetrik Daralma>>>
Eklemlerde sertlik: Osteoartritli olguların çoğunda Dejeneratif Eklem Hastalıkları
eklemlerde sertlik hissi tanımlanır. Hastalar hareket
başlangıcında çektikleri zorluğu veya ağrıyı bu şekilde
tanımlayabilir. Osteoartritteki eklem sertliğinin en tipik Eklem Aralığında Simetrik Daralma>>>>
özelliği hareketsizlik sonrası ortaya çıkan tutukluk hissidir. lnflamatuar Eklem Hastalıkları

www.tusworld.com
24-Aşağıdakilerden hangisi Gut artriti için yanlıştır? 25-Aşağıdakilerden hangisi psödogut için doğru
değildir?
A) Pürin metabolizma bozukluğudur.
B) Kanda üre yüksektir. A) Tofüs en sık kulakta birikir.
C) Artrit direk sinovyal sıvıdan başlar. B) Eklemde kalsiyum pirofosfat kristali birikir.
D) Sinovyal sıvıda kalsiyum pirofosfat yüksektir. C) En sık diz eklemi tutulur.
E) Ürik asitin cilt altı depolanmasına tofus denir. D) Tedavide kolşisin, allopürinol, sülfinpirazon kullanılabilir.
E) Kondrokalsinozis vardır.
Gut, özellikle orta yaşlı erkeklerde görülen, hiperürisemi ile
seyreden pürin metabolizma bozukluğudur. Epizodik akut ve Psödogutta tofüs görülmez, gutta görülebilir.
kronik artrit atakları süpersatüre olmuş ekstrasellüler Diğer seçenekler ise doğrudur.
sıvılardaki monosodyum ürat kristallerinin böbrek ve bağ
dokusunda birikmesini beraberinde getirir. Erkeklerde CEVAP: D
5-28/1000 olan gut prevalansı kadınlarda 1-6/1000'dir. Yaş
ve cinsiyet ürik asit ve gut prevalansını etkileyen
degiştirilemez önemli iki risk faktörüdür. Akut gut artritinde
olayı başlatan, monosodyum ürat kristallerinin eklem
sıvısında çökmesi ve inflamasyonu başlatmasıdır. Kan ürik
asit seviyesinin yıllarca yüksek kalması başlangıçta
sinovya ve muhtemelen eklem kıkırdağında sonra deri,
tendon, kemik gibi diger bağdokusu bölgelerinde
monosodyum ürat kristallerinin depolanmasına yol açar.
K K
Ü Agrege kristallere tofüs denir. (ayakta sosis parmak Ü
ç nedenidir.)
ç
u Klinik olarak, akut gut artriti döneminde sabaha karşı u
K başlayan ve genellikle 1. metatarsofalangeal eklemi tutan K
s monoartrit görülür. Artritin tedavi edilmediğinde 2-3 gün ile s
T 1-2 hafta arasında kendini sınırlaması ve kolşisin tedavisine T
A dramatik yanıt vermesi önemli bir özelliğidir. A
J Gutta artritten sonra en sık görülen komplikasyon böbrek J
L tutulumudur. Ürik asidin kolektör kanallara çökmesi ile ürik L
A asit taşları oluşmakta ve akut obstrüktif nefropatiye yol A
R açmaktadır. 26-Aşağıdakilerden hangisi osteoporoz için risk R
faktörlerinden değildir?
s Artrit atakları arasındaki dönemde tek laboratuar bulgusu s
o hiperürisemidir. Akut gut krizinde lökositoz, ESH ve CRP'de A) Kadın cinsiyet o
R yükselme saptanır. Gut akut artrit atagının tedavisinde B) Yaşlılık R
u inflamasyonun baskılanması hedeflenir. Bu amaçla NSAİ'ler, C) Beyaz ırk
D) Erken menopoz
u
kolşisin ve hastanın yaşına ve genel durumuna bağlı olarak
glukokortikoidler kullanılır. E) Obezite

Kilo kontrolü, pürinden fakir diyet, sıvı alımını arttırma, alkol Obezite osteoporoz için risk faktörü değildir.
alımının kısıtlanması ve diüretik kullanımının önlenmesi gibi Risk faktörleri
tedbirlerle ürik asit düzeyi istenen düzeye inmiyorsa medikal 1. Yapısal ve genetik faktörler
tedavi uygulanır. • Yaşlanma
• Düşük kemik kütlesi
Urık asıt • Bayan cinsiyet
• Beyaz ırk
• Annede osteoporoz varlğı
• Erken menopoz
• İnce vücut yapısı

klem kaps:ulıı
il. Yaşam biçimi ve/veya beslenme
Kıkırdak
• İnaktif ve sedanter yaşam
• Kalsiyum ve D vitamininden fakir diyet
• Alkol kullanımı
• Sigara
111. Tıbbi durumlar
• Kullanılan ilaçlar (kortizon, metotreksat gibi)
CEVAP: D • İmmobilizasyon
• Amenore
CEVAP: E

www.tusworld.com
27-Aşağıdakilerden hangisi psöriatik artrit için doğru
değildir?
A) Daktilitis spesifiktir.
B) En ciddi formu poliartriküler formudur.
C) Cilt tutulumu yapabilir.
D) Elde tutulum sonrası sosis parmak olabilir.
E) %30 tırnak tutulumu olabilir.
Radyolojik Özellikler:
Psöriatik Artrit, psöriazis ile ilişkili olarak gelişen ve - Aksiyel radyografıde asimetrik sakroileit, sindesmofit ve
romatoid faktörün (RF) genellikle negatif olduğu inflamatuvar paravertebral ossifikasyon varlığı
bir artrittir. Psöriazis ve artrit birlikteliğinde distal Periferal radyografide : periartiküler osteopeninin rölatif
interfalangial eklemlerinin karakteristik tutulumunu azlığı, akroosteolizis, artritis mutilans, kabarık periostit
vurgulamıştır. mevcudiyeti.
Prognostik faktörler:
Sınıflandırma: • Eklem Deformitesi,
1. El ve ayak DİP eklemlerinin etkilendiği klasik Psöriatik • HLA-B 27antijeni (HLA-B 22 koruyucu),
Artrit: Yaklaşık % 1O oranında görülür. Sıklıkla tırnakta • Geç başlangıç,
psöriatik lezyonlar ile karakterizedir. • Yoğun cilt lezyonları kötü prognozdur.
2. Asimetrik oligoartiküler artrit: Psöriaziste eklem CEVAP: E
tutulumunun en karakteristik şeklidir. Diz gibi büyük eklemler
K
Ü
yanısıra proksimal interfalangial, metakarpofalangial ve
metatarsofalangial eklemleri asimetrik olarak tutar. Daktilite
15u
Ç
U
K
yol açabilir. bütün parmağın inflamasyonu söz konusudur
(elde sosis parmak) distal interfalangial ve proksimal
interfalangial tutulumu sonrasında şekildeki gibi erozyona
28-Aşağıdakilerden hangisi osteoporoz için yanlıştır?
A) Obezite risk faktörü değildir.
8
K
bağlı "pencil- in cup" görünümü olur. B) Vertebrada kompresyon kırığı oluşabilir.
S C) Kanda kalsiyum ve fosfor seviyesi normaldir. 5
T D) İleri dönemde boy kısalabilir ancak dorsal kifoz değişmez. T
A E) Sigara ve alkol risk faktörleri içindedir. A
J Osteoporoz, kemik kitlesinde azalma ve buna baglı olarak
J
L kemik dokunun daha kırılgan hale gelmesi ile karakterize bir L
A kemik hastalıgıdır. Vertebra ve kalça kırıklarının prevelansı A
R ilerleyen yaşla birlikte artar. İleri dönemde boy kısalığı ve R
5 dorsal kifozda artış oluşur. Vertebra kırığı, en sık rastlanan 5
o osteoporotik kırık tipidir cerrahi girisim gerektirmeleri o
R nedeniyle önemli bir morbidite ve mortaliteye yol açarlar. R
u Osteoporoz genel olarak, "dual energy X-ray absorptiometry
(DEXA)" yöntemi kullanılarak ölçülen kemik mineral
u
3. Simetrik poliartiküler form: romatoid artrite benzer. yoğunluğu tayini ile değerlendirilmektedir.
4. Artritis mutilans: Falanks ve metakarpal kemiklerin CEVAP: D
progresif osteolizi ile karakterizedir. Sıklıkla sakroileitle
birlikte görülür. En ciddi formudur.
5. Spondilitik form: Psöriatik artriti diğer artritlerden ayırmaya
yarayan diğer klinik özellikler daktilit, entezittir.
Ekstra artiküler bulgular:
Psöriatik artritde en yaygın ekstraartiküler tutulum psöriatik
deri ve tırnak lezyonlarıdır. PA'lı hastaların pek çoğunda
(%85) psöriazis vulgaris mevcuttur. Göz tutulumu olabilir.
Servikal omurga tutulumu nadirdir. Romatoid faktör
negatifliği dışında psöriatik artrit tanısına yardım edecek
spesifik bir test yoktur.

Klinik Özellikler:
- Distal interfalangial eklem tutulumu
- Asimetrik oligoartiküler tutulum
- Fleksör tenosinovit ve sosis parmak
- Romatoid Faktör ve subkutan nodüllerin yokluğu
- Pozitif aile öyküsü
- Tırnakta pitting (20 den fazla) Osteoporoz

www.tusworld.com
29-Kemik içinde kemik görünümü, yaygın dansite artışı, 31-Aşağıdakilerden hangisi Osteogenezis imperfekta
foramenlerde daralma, kemik medullasının kaybolması için doğru değildir?
gibi özellikler hangi hastalığın özellikleridir?
A) Kemik kırılganlığı aşırı artmıştır.
A) Piknodisostozis B) Osteopeni, anormal diş patolojileri, mavi sklera,
B) Osteopetrozis makrosefali tabloya eşlik edebilir.
C) Osteogenezis imperfekta C) Hastalığın çeşitliliği Tip 1 kollajenin sayısız eksikliliğine
D) Vitamin D intoksikasyonu bağlıdır.
E) Hipoparatiroidizm D) Ciddi kas iskelet sistemi anomalileri de olabilir.
Osteopetrosis gelişme geriliği, burun tıkanıklığı, merkezi E) İç kulak kökenli sağırlık mevcuttur.
sinir sistemi bulguları, hepatosplenomegaliyle seyreden Osteogenezis imperfekta hastalarındaki klinik bulguların
artmış kemik dansitesiyle karakterize bir hastalıktır. tabiatı ve ciddiyeti, hastalığın tipine bağlı olarak
Osteoklastların kemik rezorbsiyonundaki yetersizliği değişmektedir. Bu hastalığın ayır edici özelliliği olarak kemik
sonucu olduğu düşünülmektedir. Otozomal dominant forma kırılganlığı en önemli bulgudur. Bu bulguların yanı sıra
ve otosomal resesif forma sahiptir. Hematolojik olarak osteopeni, ilerleyen kemik deformiteleri, dentinogenesis
kemik iliği aşırı kemik gelişimi nedeni ile progresif olarak imperfecta, orta kulak sağırlığı, mavi sklera, makrosefali ve
daralır. Progresif pansitopeni görülür. Kemik iliği hipoplazisi birçok hipermetabolik ikincil bulgular mevcuttur.
oluşur. Kemik iliği aspirasyonunun zoluğu anlamlı olsada Osteogenezis imperfektanın fenotipik ve genotipik
tanı için şart değildir. Kompansatuar ekstrameduller görünümleri Tip 1 kollajenin eksikliliğine bağlıdır.
hematopoez görülür. Radyolojik bulgular önemlidir. Artmış
kemik dansitesi en önemli bulgudur. Metafız bölgesindeki CEVAP: E
K kemikleşme bozukluğu kemik içinde kemik görüntüsü verir. K
Ü Kraniyografıde orbita çevresinde gözlük şeklinde dansite Ü
Ç artışı vardır. Özelikle uzun kemiklerde fraktür görülebilir. ç
U Tedavide steroid, kalsitriol, vit D3, eritropoetin, gama 32-Daha önceden romatoid artrit tanısı olan altmış sekiz
yaşındaki kadın hasta, önceki akşamdan beri dizinin
u
K interferon kullanılmakla birlikte kesin tedavisi kemik iliği K
transplantasyonudur. Hastalığın prognozu tedavisiz arkasındaki ağrı ve dizinde şişlik şikayeti ile
S olgularda kötüdür. Anemi, kanama ve enfeksiyona sekonder başvuruyor. Gösterdiği noktada ısı artışı yoktur. Bu s
T olarak ölüm sıktır. Büyüme gelişme geriliği hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? T
A morbiditeyi arttırır. A
A) Diz dejenerasyonu
J CEVAP: B B) Baker kist rüptürü J
L C) Menisküs yırtılması
L
A D) Osteofit oluşumu A
R 30-Foramen magnumu daraltarak, medulla spinalise R
bası yapan tipik kemik hastalığı hangisidir? E) Spondilolistezis
s s
o A) Fibröz displazi
B) Ewing sarkomu
Romatoid artritli hastalarda diz arkasındaki şişlik ve ağrı
oluşumu akla baker kist rüptürü getirmelidir.
o
R R
u C) Osteoitis deformans
D) Osteid osteoma
CEVAP: B u
E) Kondrosarkom
Kemiğin Paget hastalığı Paget tarafından kemiğin kronik
bir inflamasyonu olarak tanımlanmış ve osteitis deformans
olarak isimlendirmiştir.
Paget hastalığında kemiklerde çok çekirdekli dev
osteoklastların artmış rezorbsiyonu ve dezorganize
formasyon artışı, deformite ve frajilite vardır. Sonuçta kemik
genişlemiş, zayıf ve vaskülerdir. Tüm vakaları n % 10-30'unu
oluşturan semptomatiklerin en belirgin şikayeti ağrıdır.
Vücuttaki her kemiği etkileyebilir. Sıklık sırasına göre; pelvik
kemikler ve sakrum (%60), omurga (%50), kafatası ve femur
(%40), tibia, humerus, klavikula (%20) tutulur. Kafatası
tutulumu sık izlenir. Kafatası tutulumunun %50'sinde sağırlık
izlenir. Pagetik kemik kırılgandır. Kendiliğinden kırılabilir.
Kırıklar transvers olup sıklık sırası femur, tibia, humerus, ön Eklemin Baker Kisti
kol kemikleridir. Pagetik kemik ve üstündeki deri oldukça Sinoviy.:ıl
vaskülerizedir. Yerel hipertermi olur. Bu olay kafatasında K.:ıı>l.:ım,ısı
olursa temporal arteritle karışabilen hipertrofı oluşabilir.
Vasküler çalma sendromu nedeniyle hastalar uykulu ve
apatik görünümde olabilirler. Tüm iskeletin 1/3'ünden fazla
tutulum var ise yüksek debili kalp yetmezliği oluşur.
Laboratuvarda en belirgin özellik yüksek ALP değeridir.
CEVAP:C

www.tusworld.com
33-Aşağıdaki eklemlerden hangisi, romatoid artritte 35-Aşağıdakilerden hangisi septik artritin eklem
diğerlerinden daha az tutulur? sıvısının laboratuvar bulguları ile uyuşmaz?
A) Metakarpofalangial A) Lökosit artmıştır.
B) Proksimal interfalangial B) Glukoz azalmıştır.
C) Diz eklemi C) Protein artmıştır.
D) Atlantoaksiyel D) Mikroorganizma tespit edilebilir.
E) T1-T2 E) Viskozite artmıştır.
1

Romatoid artritte en çok tutulan eklemler metakarpofalangial Septik artritte eklem sıvısında
(MCP), el bilekleri, proksimal interfalangial(PİP) eklemlerdir. •PMNL artmış,
•Mikroorganizma(+),
•Total protein artmış,
Glukoz ve viskozite azalmıştır
CEVAP: E

36-Polikliniğe başvuran yirmibeş yaşındaki erkek


hastanın arkaya doğru eğmekle artan, dinlenmekle
azalan bel ağrısı şikayetleri bulunmaktadır. l
K
Ü
Muayenesinde LS-51 vertebralarında hassasiyeti olduğu
saptanıyor. Bu hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden
K
Ü
j_
ç hangisidir?
ç
u A) Osteomiyelit u
K B) Ankilozan spondilit K
s C) Spondilolistezis s
T D) Spondilolizis T
A E) Disk herniasyonu A
Bunun dışında cervikal tutulum, diz omuz ve kalça eklemi
J tutulumu görülebilir. Torakal tutulum tek tük vakalar olsa da Belinin ekstansiyondayken ağrısının olması ve dinlenmekle J
L spesifik değildir. Torakal tutulum esasen sera(-) artritlerin azalması spondilolizis için karakteristik bulgudur. L
'A sıkça tuttuğu bölgedir. Jimnastikçiler ve futbolcularda daha sık görülmektedir. A
R Tamamına yakını L5-S1 seviyesinde ortaya çıkmıştır ve R
CEVAP: E
s ağrısı da o düzeylerdedir.
s
o Tedavisi destek tedavidir. Ekstansiyonu kısıtlayacak korseler
de kullanılabilir.
o
R 34-Aşağıdakilerden hangisi septik artritle ilgili olarak R
u doğru değildir? CEVAP: B u
A) En sık stafilokok aureus'a bağlı olarak gelişir.
B) Eklemde inflamasyon bulgusu(+)
C) İlk olarak synovial sıvıdan başlar.
D) Röntgende akut dönemde eklem aralığı artmıştır.
E) Geç dönemde kıkırdak parçalanır.
Akut septik artrit (piyojenik artrit),
• En sık çocuklarda görülür. Çocuklarda en sık kalça ve diz ANKILOZAN SPONDILITTEKİ SCHOBER TESTi
eklemi tutulur.
• Mikroorganizma en sık hematojen yolla synovial
membrana gelir ve etken sıklıkla s. aureustur.

"T:
•Protezli hastalarda ise sık etken S. epidermiditistir.
(Nongonokokkal septik artritlerin %80-90'nı monoartikülerdir,
%50 hastada tutulan bölge dizdir.)
Klinikte ateş, halsizlik, eklemde ağrı, şişlik, ısı artışı, hareket
kısıtlılığı görülür. Tanı için eklem aspirasyonunda lökositler
artmış, total protein artmış, glukoz ve viskozite azalmıştır.
Radyoloji:
• Erken dönemde; eklem aralığında genişleme, yumuşak
dokularında şişlik, kapsül bölgesinde bombeleşme
• Geç dönemde; eklem trabekülasyon harabiyeti, çevre
kemiklerde osteoporoz
• Tedavi: Cerrahi drenaj, irrigasyon ve sistemik antibiyotiktir.
CEVAP: C
www.tusworld.com
37-Kırk bir yaşında otomobil satıcısı olan erkek hasta,
yaklaşık on senedir hiperlipidemi tanısıyla izleniyor.
Zaman zaman tansiyonlarının yükseldiğini, dinlenerek
normale geldiğini ve bunun için ilaç kullanmak
istemediğini söylüyor. Geceleri sağ ayak baş
parmağında kızarıklık, ısı artışı ve şiddetli ağrı
şikayetleri olduğunu belirtiyor. Bu hastanın en olası
tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Polimiyaljia romatica
B) Reiter sendromu
C) Osteoartrit
D) Gut hastalığı
E) Tinea pedis
Gut hastalığı erkeklerde daha sık görülmektedir.
Sosyoekonomik düzeyin yüksek olması risk faktörü Eklem bulguları çoğu olguda vardır, asimetrik artrit gözlenir.
görülmektedir. En sık ağırlık taşıyan eklemler ve sakroiliak eklem tutulur.
Bol proteinli besinler gutu tetiklemektedir. Boyun tutulumu da sıktır. %90 HLA B-27 (+) dir. Deri
Eklemlerde monosodyum ürat kristalleri birikimi olmaktadır. lezyonları yaygın psoriasis ile benzerlik gösterir. En
En sık tuttuğu eklem 1. Metatarsofaringeal eklemdir. karakteristikderi bulgusu el ve ayak tabanındaki
Tofüs birikimi olabilmektedir. "keratoderma blenorajika" denen hiperkeratotik lezyonlardır,
KU.. Beyin, dalak, karaciğer, akciğer ve çizgili kaslarda tofüs % 8-30 oranında görülür.Ağız mukozasında, penis K
birikimi olmamaktadır. çevresinde ve vaginada da erozyon .eklinde mukoza Ü
lezyonları görülür (balanitis sirsinata). Ç
u CEVAP:D u
K CEVAP:B K
s s
T T
A 38-Aşağıdakilerden hangisi gut hastalığında tofüsün A
J birikmediği alanlardan değildir? J
L A) Beyin
L
A B) Çizgili kas A
R C) Dalak R
s D) Karaciğer s
o E) Kulak o
R Tofüsler en sık kulaklarda birikmektedir. R
u Beyin, dalak, karaciğer, akciğer ve çizgili kaslarda tofüs u
birikimi olmamaktadır.
CEVAP: E

39-Aşağıdaki artrit tiplerinden hangisi cilt ve mukoza


tutulumu tipiktir?
40-Aşağıdaki tutlumlardan hangisi behçet hastalığında
A) Osteoartrit kötü prognozun göstergesidir?
B) Reiter sendromu
A) Şiddetli oral aft
C) Ankilozan spondilit
B) Şiddetli genital aft
D) Gut
C) İleri derece retina tutulumu
E) Enteropatik artrit
D) Negatif paterji testi
Reiter sendromu artrit, üretrit, konjuktivit triadından herhangi E) lntestinal sistem tutulum
biri ile başlayabilir; bazen bu üç bulgu bir arada
Behçet hastalığında
görülmeyebilir. Deri, mukoz membranlar, gastrointestinal
• Nörolojik sistem,
traktüs, kardiovasküler sistem tutulumu görülebilir. • Kariovasküler sistem,
Enfeksiyonlar çoğunlukla olayı tetikler. Üretritin çoğunlukla
• Gastrointestinal sistem tutulumu kötü prognoz
farkına varılmaz, sadece seröz akıntı vardır. Olguların 1/3
göstergesidir.
ünde konjuktivit görülür. Bilateraldir, hafif seyreder, bazen
farkedilmez. Göz lezyonu üveit, iritis, iridosiklit şeklinde de CEVAP: E
olabilir.

www.tusworld.com
41-Polikliriiğe el bileğindeki ağrı nedeniyle gelen Ankilozan spondilit, kalıtsal bir hastalıktır. Ankilozan
hastanın şikayetleri baş parmağı opozisyondayken spondilitli hastaların % 90'ı HLA-B27 geni ile doğarlar.
yumruğunu sıktığında artmaktadır. En olası tanı HLA-B27 pozitif olan bireylerin ankilozan spondilit olma riski
aşağıdakilerden hangisidir? yüksek iken, bu hastalığın tayininde tek başına
kullanılmamalıdır. Bu genin pozitif oldugu bireylerde
A) Tetik parmak ankilozan spondilit olma riski, olmama ihtimalinden 6 kat
B) Dupytren kontraktürü daha fazladır.
C) Dequervain tendiniti Ankilozan Spondilit Semptomları:
D) Karpal tünel sendromu * Spondyloartropatilerin primer bir hastalıgı olan AS'de
E) Colles kırığı öncelikle, sakroiliak eklemler etkilenir.
De Quervain tenosinoviti, el ve el bilegi kaslarının aşırı * Eklemlerde kalsifikasyon nedeni ile normal lomber lordozis
kullanılmasına bağlı olarak abduktor pollisis longus ve kaybı söz konusu olur.
ekstansor pollisis brevis tendon kılıflarının kalınlasması * Eklem hareket açıklığı ve gögüs ekspansiyonu azalır.
sonucunda gelişir. Hastalarda baş parmak kökünde * Periferal eklemler özellikle kalça ve omuz eklemleri
çimdikleme ve kavrama hareketleri sırasında ağrı vardır. tutulabilir.
Romatoid artritte, psöriatik artritte, travma sonucµ ve gebelik * AS'in ileriki evrelerinde lomber lordoz, kalça fleksiyon
sırasında görülebilir. deformiteleri ve gluteus maksimusta zayıflama görülür
�( ruuır polli ı. t, *Oksiput duvar mesafesi ve parmak yer mesafesi hastalıkta
bductor pc,Uı artmıştır.
Jo U.
* Omurga ve çevresinde, ağrıya ve sertliğe neden olur. Ağrı
ve sertlik progressif olup, sabah saatlerinde ve uzun süreli
K inaktivite durumlarında daha da artar, hareket, ısıtma ve ılık K
Ü duş bu semptomları hafifletebilir. Ü
ç *Hastalarda şiddetli inflamasyonun sonucunda, omurga ç
u tamamen kaynaşarak ankiloze olur. Ankiloz ile omurgadaki u
K ağrı ortadan kalkar ancak omurga hareketliliği tamamen K
kaybedilmiştir. (bambu kamışı görünümü-sindesmofit)
s Ankilozan Spondilit Tedavisi: s
T Ankilozan spondilit tedavisinde, nonsteroid antiinflamatuvar, T
'A analjezik ilaçlar, bazı temel ilaçlar ve fiziksel egzersizin 'A
J kullanıldığı bildirilmektedir. Ankilozan spondilit tedavisi, J
L belirli amaçlar doğrultusunda yapılmaktadır. L
'A 'A
CEVAP:D
R Şekilde görülen "Finkelstein testi" pozitiftir. Hasta baş
R
S parmağını avucunun içine alarak yumruk yapar ve bu s
O pozisyonda ulnar tarafa doğru zorlu bir deviasyon yaptırılırsa 43-Aşağıdakilerden hangisi ankilozan spondilit için o
R şiddetli ağrı duyar. doğrudur? R
u CEVAP:C A) Yaşlı hastalarda sık gözlenir.
u
B) HLA DR-4 yüksek oranda pozitiftir.
C) En sık ekstraartiküler tutulum gözdedir.
42-Aşağıdakilerden hangisi ankilozan spondilit için D) Kalp tutulumu sıklıkla aort darlığı şeklindedir.
yanlıştır? E) Servikal omurları çok sık tutar.
A) Erkeklerde sık görülür. • Ankilozan spondilitte en sık ekstraartiküler tutulum
B) Serolojide HLA B-27 (+) gözdedir ve anterior üveit şeklindedir. (iridosiklit)
C) Bel ağrısı ve sabah tutukluğu tipiktir. • Kardiyovasküler sistemdeki en sık bulgu aort yetmezliğidir.
D) İlk olarak asetabular eklem tutulur.
E) En sık ekstraartiküler tutulum gözdedir. CEVAP:C

Ankilozan Spondilit, omurga başta olmak üzere; omuz,


kalça, diz ve ayak eklemlerini tutan bir sero negatif artrittir.
Torakal omurların tutulumu ve kostavertebral, kostasternal
ve manibriosternal eklemlerdeki inflamasyon, gögüs
ağrısı ve solunum restriksiyonuna neden olur. Periferik
eklem tutulumu, özellikle alt extremitelerde lokalize
durumdadır. En erken tutulum sakroiliak eklemlerde görülür.
İleri evrelerde vertebralar arası kaynaşır. Bu duruma
'ankilozis' adı verilir. Ankilozis, omurgada total mobilite
kısıtlılığına sebep olur.
Sık görüldüğü yaş aralığı; yaşamın ikinci veya üçüncü 1 O ANKİLOZAN SPONDİLİT • ANTERİOR UVEIT
yılı içerisindedir. Ortalama hastalık başlangıç yaşı; 26 olup,
erkeklerde hastalığın görülme sıklıgı, kadınlara göre 3 kat
daha fazladır.

www.tusworld.com
44-BASRI skorlaması aşağıdaki hastalıklardan Radyoloji
hangisinde kullanılmaktadır? Sakroiliit (evre �2 çift taraflı veya evre �3 tek taraflı)
Genetik zemin
A) Romatoid artrit HLA-827 pozitifliği veya ankilozan spondilit, Reiter
B)Ankilozan spondilit sendromu, üveit, psöriasis veya inflamatuar barsak hastalığı
C) Sjögren sendromu için pozitif aile öyküsü
D) Polimiyaljia romatika Tedaviye yanıt
E) Gut hastalığı NSAİİ'a 48 saat içerisinde iyi yanıt veya kesilmesi
BASRi skorlamasında ankilozan spondilitteki füzyon ve durumunda 48 saat içinde relaps
sindesmofıtlere dikkat ederek hastanın prognozunu Spondiloartrit tanısı için en az 6 puan gereklidir.
belirlemek esastır.
CEVAP: B
CEVAP:B

47-Aşağıdakilerden hangisi osteoartrit gelişiminde


sinoviadaki en geç ortaya çıkan patolojidir?
45-Aşağıdakilerden hangisi kompleks bölgesel ağrı
A) Lenfoid foliküller K
K sendromunda uygulanan tedavi yöntemlerinden biri
B) Konjesyon
Ü değildir?
C)Ödem
Ü
ç D) Fibrozis ç
u A) Non-steroidler
B) Bifosfonatlar E) İnfiltrasyon u
K C) Sempatik blokaj K
s D) Kortikosteroidler
Osteoartritte ilk etapta konjesyon, ödem, infiltrasyon
görülebilir. Sonradan fibrozis oluşabilir.
s
T E) Ortez uygulanması T
A Kompleks bölgesel ağrı sendromunda hareketi azaltmak CEVAP:D A
J şeklinde bir tedavi uygulanmamaktadır. Non-steroidler, J
L kortikosteroidler, bifosfonatlar tedavide etkindir. L
A A
R CEVAP:E R
s s
o 48-0tuz iki yaşında romatoid artrit tanılı kadın hasta o
R polikliniğe başvuruyor. Aşağıdaki ilaçlardan hangisini R
u kullanması problem oluşturmamaktadır? u
A) Sülfasalazin
B) Hidroksiklorokin
46-Aşağıdakilerden hangisi spondiloartritlerde major C) Glukokortikoid
kriterleri arasında yer almaz? D) Metotreksat
A) Sabah tutukluğu E) Penisilamin
B) Poliartrit Gebelerde romatoid artritte glukokortikoid kullanımı
C) Üretrit kategorisi açısından daha masum ilaçlar olduğu için daha
D) Diyare az yan etkilidir.
E) Daktilit
CEVAP: C
Spondiloartritler için Amor Kriterleri
Klinik semptomlar veya öykü
Normal E.-keıı Gelişmiş
Dorsal veya lomber omurgada gece ağrısı veya sabah Aııkilozaıı Spoııdilit Aııkilozaıı Spoııdilit
Omurga
tutukluğu
Asimetrik oligoartrit
Gluteal ağrı (yer değiştiren)
El veya ayak parmaklarında daktilit
Topuk ağrısı veya entezopati
irit
Artritin başlangıcından önceki 1 ay içinde veya eşlik eden
non-gonokoksik üretriUservisit
Artritin başlangıcından önceki 1 ay içinde veya eşlik eden
diyare
İııflaımısyoıı Fiizyoıı
Psöriyazis, balanit veya inflamatuar barsak hastalığı

www.tusworld.com
49-Kırkbeş yaşında bir fayans ustasının 5 saat boyunca 50-Aşağıdaki sinirlerden hangisinin hasarında ayak
çömelerek çalışma sonucu her iki taraflı düşük ayak ve tabanında duyu kaybı olur?
ayakların yukarı kaldırılmasında sorun meydana
gelmiştir. Hastanın bu durumunun en olası nedeni A) Siyatik sinir
aşağıdakilerden hangisidir? B) Femoral sinir
C) Proneal sinir
A) Siyatik sinir hasarı D) Lateral femoral kuteneal sinir
B) Peroneal sinir hasarı E) Tibial sinir
C) Tibial sinir hasarı
Tibial Sinir Tuzak Nöropatileri
D) Femoral sinir hasarı
Tibial sinir siyatik sinirin diğer büyük dalıdır. Şekilde
E) Lateral femoral cutaneal sinir hasarı
görüldüğü gibi ayak tabanı, topuk, parmakların duyusunu
sağlar ve ayağın plantar fleksiyonunu yapan kasları innerve
eder.

PL
K PB
Ü Ü
ç ç
u
K K
s s
T T
A A
J Siyatik sinir, lomber 4 ile sakral 2. vertebralar arasındaki J
L köklerden çıkar. Vücutta bulunan en uzun sinirdir. L
A Peroneal ve posterior tibial olmak üzere iki dalı vardır ve Bilinen başlıca tuzak nöropatisi "tarsal tünel" sendromudur. A
R bunlar başından itibaren iki ayrı demet halinde seyrederler. İç malleol düzeyinde kalkaneal duyusal dal ayrıldıktan sonra R
5 Peroneal sinir diz ardına geldikten sonra, lateralden fibula lateral ve mediyal plantar sinirler ve ayak tabanı kaslarına s
O başı çevresini döner, yüzeye! ve derin olmak üzere iki uç giden motor dal, fibröz sert bir yapı olan transvers tarsal o
R dala ayrılır Yüzeye! dal başlıca duyusaldır ve krurisin 2/3
ön-yan tarafının duyusu ile peroneus longus ve brevis
ligamentin altından geçerler. Bu bölgedeki sıkışma tarsal
tünel sendromunu oluşturur. Klinik olarak; ayak bileğinden
R
U kaslarının motor innervasyonunu yapar. Derin dal ise başlıca
motor işlevlidir ve tibialis anterior ve ayak bileği ile
tabana vuran ağrılar ve buna eklenen parestezilerle
karakterizedir. Muayene bulgusu olarak; Tinel belirtisi ile
uI
parmakların dorsifleksiyonunu sağlayan diğer kasları lateral ya da mediyal plantar sinirlerden en az birinde objektif
innerve eder. duyu kusuru vardır.
Peroneal Nöropati, alt ekstremitede en sık görülen CEVAP: E
peroneal sinir nöropatisidir ve basıya bağlı olarak
gelişir. Peroneal sinir nöropatisine yol açan bası, fibula başı
veya sinirin daha proksimal bir segmentinde olabilir. Fibula
başı düzeyinde; sinirin fibula başıyla sert zemin arasında
sıkışması sonucu düşük ayak gelişir. Hemen her yaşta
görülebilen bu akut tablonun erkeklerde görülme sıklığı
fazladır. Duyusal alanda parestezi ile muayenede objektif
duyu kusuru ve ayak dorsifleksiyonunda zayıflık vardır.
Genelde ağrısızdır. Kolaylaştırıcı nedenler; anestezi altında
uzun süre kalmak, yatakta kalmayı gerektiren kronik
hastalıklar, aşırı kilo kaybı, uzun süre çömelerek çalışma
(yer döşemeciliği-çilek toplama gibi), alışkanlık olarak uzun
süre bacak bacak üzerine atma veya bağdaş kurarak
oturma, eşlik eden diabet ve diz travmalarıdır.
CEVAP:B

www.tusworld.com
I TUSW �- RLD I

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s
T ••
GOZ HASTALIKLARI
T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
1-Kornea tabakalarının içten dışa doğru sıralaması 5-Aşağıdakilerden hangisi gözde uyum spazmı ile ilgili
aşağıdakilerden hangisidir? doğru değildir?
A) Epitel, Bowman, Stroma, Desement, Endotel A) Hastalar miyop olmuşlardır.
B) Epitel, Stroma, Bowman, Desement, Endotel 8) Parasempatik ilaçlar etkili olabilir.
C) Stroma, Desement, Endotel, Epitel, Bowman C) Siliyer kasların sürekli kasılmasıyla olur.
D) Endotel, Desement, Stroma, Bowman, Epitel D) Okul çocuklarında daha sıktır.
E) Endotel, Stroma, Desement, Bowman, Epitel E) Sebepleri arasında atropinin fazla kullanılması da vardır.
Kornea 5 tabakadan oluşmaktadır. Bu tabakların dıştan içe Atropin kullanılması sebebi değildir. Aksine tedavisinde
doğru sıralaması atropin kullanılabilmektedir.
Epitel, Bowman, Stroma, Desement ve Endoteldir.( EBSiDE) Atropin ise uyum felcinin sebebi olabilmektedir.
CEVAP: O CEVAP: E

2-Humör aköz sentezlendikten sonra ilk olarak hangi


yapının içine salınır? 6-Aşağıdakilerden hangisi miyopinin en sık görülen
tipidir?
A) Vitreus boşluğu
B) Ön kamara A) Geçici miyopi
C) Pupilla alanı 8) Basit miyopi
D) Arka kamara C) Eksen miyopisi
t5 E) Trabeküler ağ D) Eğrilik miyopisi
K
E) Kırıcılık miyopisi
u Humör aköz, irisin arkaya olan bir devamı niteliğindeki Ü
ç corpus siliarede üretilir ve arka kamaraya salınır. En sık görülen miyopi tipi eksen miyopisidir. Gözdeki ön arka Ç
u Daha sonra pupiller aralıktan geçerek ön kamaraya gelir ekseninde uzama görülmektedir. U
K ve ön kamara açısında trabeküler ağdan emilerek sistemik En sık görülen hipermetropi tipi de eksen hipermetropisidir. K
s dolaşıma karışır.
CEVAP: C s
T CEVAP:D T
� A
J 3-Humör aközün emilimi azalması sonucu oluşan J
L hastalık aşağıdakilerden hangisidir? L
A A) Katarakt
A
R 8) Retina dekolmanı R
s C) Glokom s
o D) Keratit o
R E) Üveit R
u Glokom hastalığı üretilen humör aközün üretimine paralel u
olarak dengeli emilemediği durumlarda ortaya
çıkabilmektedir.
CEVAP: C

4-Altmış yedi yaşındaki erkek hasta, polikliniğe son


üç dört senedir bir yere başını çevirdiğinde ilk başta
bulanık gördüğünü fakat sonradan bulanıklığın geçmesi
şikayetiyle başvuruyor. Gençliğinde uzağı göremediği
için gözlük kullandığını fakat beş altı senedir de bunu
kullanmayı bıraktığını belirtiyor. Hastanın en olası tanısı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Uyum spazmı lris--...:.._,.--!;;J
B) Presbiyopi Pupil

C) Uyum felci Anterior-


polo
D) Astigmatizma
E) Keratokonus
Presbiyopi
40-45 yaşlarından sonra ortaya çıkmaktadır. Fizyolojik bir sinus the retina
olaydır. Lens lifleri elastikiyetini azalttığından dolayı uyum Posterior segment Optic disc
(contains vitreous humor) (blind spot)
gücü bozulur. Miyoplarda geç, hipermetroplarda erken (a) Dlagrammatic view. Tho vitreous hu mor is illustratcd onfy in tho bottom part of the eyeball.

olmaktadır. Konveks camlar tedavide kullanılabilir.


CEVAP: B

www.tusworld.com
7-Tedavisi silindirik merceklerle yapılan kırma kusuru 9-Düzeltilmesi için ilk etapta kontakt lens kullanılan ve
aşağıdakilerden hangisidir? yeterli olmadığı takdirde keratoplasti yapılan göz kusuru
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miyopi
B) Hipermetropi A) Miyopi
C) Emetropi B) Presbiyopi
D) Presbiopi C) Hipermetropi
E) Astigmatizma D) Astigmatizma
E) Keratokonus
Miyopi ve hipermetropi basit olarak gözün ön -arka aksının
uzunluğundaki değişimler neticesinde ortaya çıkmaktadır. Keratokonus lensin öne doğru bombeleşmesidir.
Kabaca gözün normalden daha uzun olması miyopiye Kontakt lens kullanılır tedavisinde ve geçmezse keratoplasti
neden olurken, normalden daha kısa olması da yapmak gerekir.
hipermetropiye neden olmaktadır.
Miyopi kalın kenarlı sferik merceklerle, hipermetropi ise ince CEVAP:E
kenarlı sferik merceklerle tedavi edilir.
Gözün en önemli kırıcı ortamı olan korneanın düzensiz
olması da astigmatizmaya neden olur ve bu da silindirik
merceklerle tedavi edilmektedir.
Emetropi kırma kusuru olmayan göz demektir.
Presbiopi de yaşa bağlı yakını görememeyi tarifleyen bir
terimdir. Bu iki terim şaşırtma amaçlı konulmuştur.

8 �· Z�ı
K K


Ü
1 10-Polikliniğe getirilen 9 günlük yenidoğanın gözünde
ç
.J!E_ ....

ı -e:· r-,
kızarıklık mevcuttur. Bu hastadaki en olası konjonktivit
tipi aşağıdakilerden hangisidir? u
K K


A) Gonokok konjonktiviti
s
J
B) Kimyasal konjonktivit
C) Viral konjonktivit T
D) Klamidyal konjonktivit A
J E) Stafilokokal konjonktivit J
L Miyop Hipermetrop Astigmat
L
A Enfeksiyon nedeni Süre A
R CEVAP:E Kimyasal 1-36 saat R
s Gonokok 1-2 gün s
o Klamidya (en sık neden) 5-14 gün o
R Stafilokok, streptokok, hemofilus influenza 2-5 gün R
u 8-Kontakt lens kullanan 26 yaşında bayan hasta Herpes virüs 1-15 gün
u
polikliniğe sağ gözde aşırı ağrı, kızarıklık ve bulanık
görme şikayetleriyle başvuruyor. Oftalmoskopik CEVAP:D
muayenesinde korneanın santrale yakın alt kısmında
beyaz iltihabi lezyon gözlenmekte olup konjunktiva ileri
derecede hiperemiktir. Son 20 gündür dalış derslerine
gittiği öğrenilen bu hasta için en olası etken
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Stafilokok
B) Streptokok
C) Fungus
D) Akantomoeba 11-Aşağıdakilerden hangisi yenidoğanın inklüzyon
E) Herpes virüs konjonktiviti için doğru değildir?
Acantomoeba doğada özellikle sularda rahatça yaşayan bir A) Folikül yapısı tipiktir.
canlıdır. B) Otit gibi enfeksiyonlara eşlik edebilir.
Normalde insanlar buna karşı dirençlidir. C) İntrasitoplazmik inklüzyon cisimcikleri tipiktir.
Ancak kontakt lens kullanımı gibi kornea! epitelde hasar D) Doğumdan yaklaşık 1 O gün sonra akıntı görülür.
oluşturabilen durumlar ve musluk suyu, distile su, E) Tedavide topikal tetrasiklin kullanılabilir.
havuz suyu teması sonrasında keratit oluşumunda akla
gelmesi gerekmektedir. Yenidoğanın inklüzyon konjonktivitinde folikül yapısı
Ayrıca psödomonas enfeksiyonları da kontakt lens kullanımı görülmez.
ile birlikteliği sık olan bir diğer organizmadır. Klamidyal konjonktivitler en sık rastlanan tipidir.
CEVAP:D CEVAP:A

www.tusworld.com
12-Yenidoğan konjunktivitinin en yaygın nedeni 15- Hangisi trahomda görülen lezyonlardan değildir?
aşağıdakilerden hangisidir? A) Pannus
A) Herpes virüs B) Herbert çukurları
B) Neisseriya gonore C) Arlt hattı
C) Klamidya O) İnklüzyon cisimcikleri
O) Kandida E) Papiller hipertrofi
E) CMV Trahomda etken C.trachomatistir.
Yenidoğan konjunktivitinin en yaygın sebebi klamidyal Gözde sulanma, fotofobi, ağrı, ödem, papiller hipertrofi
enfeksiyondur. görülebilmektedir.
Hastalık genellikle doğumdan sonra 5-20. günlerde ortaya Herbert çukurları, pannus, arıt hattı tipiktir.
çıkar. Tedavide tetrasiklin kullanılabilir.
Anne ve babanında genital enfeksiyon açısından muayene lnklüzyon cisimcikleri görülmemektedir kliniğinde.
edilmesinde yarar vardır. CEVAP:D
Papiller vasıfta konjunktiva reaksiyonu olur.
Tedavi edilmezse konjunktival skarlaşma ve korneada
pannus gelişebilir. Tedavide topikal tetrasiklin ve eritromisinli 16-Aşağıdaki konjonktivit tiplerinin hangisinde
süspansiyonlar kullanılır. steroidler kontrendikedir ve kullanıldığında coğrafik
ülserasyonlar oluşturabilmektedir?
CEVAP: C
A) Epidemik keratokonjonktivit
B) Faringokonjonktival ateş
K C) Herpes konjonktiviti
K
Ü O) Membranöz konjonktivit Ü
ç E) Alerjik vernal konjonktivit ç
u u
K Herpes simpleks konjonktivitinde göz kapağında veziküller K
görülebilmektedir.
5 13-Doğumdan sonra 2. günde hiperakut olarak gelişen Aynı taraf konjonktivada foliküler konjonktivit görülebilir. 5
T aşırı köpüklü mukopürülan sekresyon ve membranöz Tekrarlayan konjonktivitlere sebebiyet verebilmektedir. T
'A konjunktivit tablosunda muhtemel etken Kortikosteroid kullanımı kontrendikedir ve kullanıldığında A
J aşağıdakilerden hangisi olabilir? coğrafik ülserasyonlar yapabilir. J
L A) Stafilokok Tedavide asiklovir kullanılabilir. L
'A B) Streptokok A
R C) Gonokok R
5 D) Klamidya 5
O E) Kimyasal konjunktivit
o
R Doğum esnasında anneden bulaşan gonokok enfeksiyonu R
U artık yenidoğan konjunktivitleri arasında nadir görülmektedir. u
Genellikle postpartum 1. ile 3. günler arasında gözlenir.
Hiperakut gelişen kemozis, psödomembran ve bol pürülan
sekresyon mevcuttur.
Tedavide topikal ve sistemik penisilinler kullanılır.
CEVAP: C

Progresif pannus: vaskülarizasyondan


önde gelen infiltrasyon
14-Körlüğün en sık sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trahom enfeksiyonu
B) Atrofik makula dejenerasyonu
C) Viral konjonktivitler
O) Psödomembranöz konjonktivit
E) Katarakt
Körlüğün en sık sebebi atrofık makula dejenerasyonudur.
Körlüğün en sık 2.nedeni ve enfeksiyona bağlı körlüğün en
sık sebebi ise trahomdur
CEVAP: B

www.tusworfd.com
17-Polikliniğe getirilen 7 yaşında çocukta üst solunum 19-Aşağıdakilerden hangisi vernal konjunktivit için
yolu enfeksiyonu bulgularının yanında her iki gözde yanlıştır?
subkonjunktival hemoraji, göz kapaklarında ödem, aşırı
sulanma ve fotofobi tespit edilmiştir. Konjunktivada A) Genellikle bilateraldir.
folliküler reaksiyon ve membranöz oluşumlar mevcuttur. B) lgE aracılıdır.
Ailede benzer şekilde 2 kişinin daha hasta olduğu C) Genelde atopi tablosu eşlik eder.
öğrenilen bu hastada en olası etken aşağıdakilerden D) Eosinofil artışı vardır.
hangisi olabilir? E) Tedavide steroidlerin yeri çok azdır.

A) S.aureus Vernal konjonktivit, tipik olarak çocukluk çağlarında, 1 O yaş


B) Klamidya öncesinde başlar ve 20'1i yaşlardan sonra sıklığı azalır.
C) Adenovirüs Ergenlikten önce erkeklerde kızlara göre 2-3 kat daha fazla
D) Gonokok görülür.
E) Herpes Limbal ve palpebral olmak üzere iki formu vardır.
Palpebral formda, özellikle üst göz kapak konjonktivasında,
Faringokonjunktival ateş adenovirüs tip 3-7 ile oluşan tipik limbal formda ise kornea ve sklera bileşke bölgesindeki
olarak önce ÜSYE bulguları ile başlayıp ardından konjonktivada tutulum vardır. lgE aracılı bir alerjik reaksiyon
keratokonjunktivite ileryebilen bulaşıcı bir hastalıktır. mevcuttur, serumda eozinofıli tespit edilebilir.
Gözlerde subkonujnktival hemoraji ile birlikte aşırı sulanma Erken evrelerde küçük ve sayıca az olan papillalar, zamanla
kızarıklık batma mevcut olup ileri derece bulaş nedeni ile sayıca ve hacim açısından artış gösterirler, ve konjonktivada
aynı aileden birkaç kişi de etkileyebilmektedir. kaldırım taşı manzarasında dev papillalara dönüşürler.
Folliküler reaksiyon vardır, sekresyon su gibidir. Konjonktiva ödemli ve kalınlaşmış olarak izlenir. Her iki
K
.• Preaurikuler LAP vardır ve ağrılıdır. formda da ağır olgularda kornea tutulumu olabilir. K
U Tedavi semptomatik ve destekleyicidir. Tedavinin temel bileşeni mast hücre membran stabilazörü Ü
ilaçlar ve kortikosteroidli damlalardır. ç
u
Ç İleri inflamasyonda steroidler tercih edilir.
CEVAP:C CEVAP:E
u
K K
s s
T T
A 20-En iyi prognozlu alerjik konjonktivit tipi A
J aşağıdakilerden hangisidir? J
L L
A A) Vernal konjonktivit A
R B) Dev papiller konjonktivit R
C) Atopik konjonktivit
s D) Fliktenli konjonktivit s
o E) Saman nezlesi konjonktiviti o
R R
u Dev papiller konjonktivitler en iyi prognozlu alerjik
konjonktivitlerdir.
u
18-Polikliniğe başvuran onsekiz yaşındaki erkek hasta,
Kontakt lens kullananlarda görülmektedir.
iki gün önce Antalya'dan tatilden dönmüştür. Hastanın
Tip 1 hipersensitive reaksiyonudur.
gözünde kaşınma, ışıktan rahatsız olma, gözde mukuslu
Lensi çıkarmak ve steroid tedavisi düzelticidir.
akıntı şikayetleri bulunmaktadır. Hastanın oftalmoskopik
muayenesinde kaldırım taşı manzarası da denen papiller CEVAP:B
hipertrofisi görülmektedir. Bu hastanın en olası tanısı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vernal konjonktivit
B) Dev papiller konjonktivit
C) Atopik konjonktivit 21-Aşağıdaki bakterilerden hangisi sağlam korneayı
D) Fliktenli konjonktivit penetre etme yeteneğine sahip değildir?
E) Saman nezlesi konjonktiviti A) Gonokok
B) Listeria
• Daha çok erkeklerde ve sıcak iklim bölgelerinde görülen C) Klamidya
• ilkbahar aylarında polenlerin tetiklediği D) Difteri
• herediter özellik taşımayan E) Haemaphilus
• Beraberinde astım-rinit görülebilen kaşınma kızarma ile
seyreden bilateral allerjik konjunktivittir. Sağlam korneayı penetre eden bakteriler;
• Fotofobi, kaşınma ve blefarospazm şikayetleri yapar. Gonokok
• %60-80 PPD pozitiftir. Listeria
• Horner-Taranta lekeleri tipiktir. Haemophilus
• Kaldırım taşı manzarası görülebilmektedir. Difteri
CEVAP:A CEVAP:C

www.tusworld.com
I TUSWı .. RLD I
22-Beyin tümörü nedeniyle 15 gün önce ameliyat olan 25-Aşağıdakilerden hangisi iridosiklitte görülen
63 yaşında hasta polikliniğe sol göz kapağını durumlardan birisi değildir?
kapatamama, sol gözde aşırı sulanma, batma, kızarıklık
nedeniyle getiriliyor. Oftalmoskopik muayenesinde sol A) Sineşi
korneada santral bölgede ülsere lezyon gözleniyor. Bu B) Hipopiyon
hastadaki keratit nedeni aşağıdakilerden hangisidir? C) Koeppe nodülü
D) Herbert çukurları
A) Punktat keratit E) Busacca nodülü
B) Marjinal keratit
C) Fungal keratit Herbert çukurları trahomun bir lezyonudur.
D) Exposure keratit lridosiklit üvea enfeksiyonlarının en sık görülen formudur.
E) Nörotrofik keratit Gözde ağrı, fotofobi, görmede bulanıklık, hiperemi yapabilir.
Keratik presipitasyonlar, hipopiyon, sineşi, kooppe ve
Açıkta kalma (exposure) keratopatisi göz kapaklarının her busacca nodülleri hastalığın göstergesi olabilmektedir.
göz kırpılışında göz yaşı tabakasını kornea yüzeyine Tindal olayı pozitiftir.
dağıtamaması sonucu korneanın kuruması nedeniyle oluşur.
Sebepleri arasında CEVAP:D
• 7. sinir felci,
• Ağır tiroid orbitopati,
• Göz kapaklarında ileri derecede skar dokusu,
• Geçirilmiş beyin ameliyatları sayılabilir.
Hastalarda kızarıklık, batma, ağrı ve sulanma olur. İleri 26-Aşağıdakilerden hangisi üveit sebeplerinden
K dönemde ülsere lezyonlar görülebilir. değildir?
K
Ü Ü
ç CEVAP: D A) Tüberküloz ç
u B) Herpes simpleks virüs u
K 23-Aşağıdaki etyolojik sebeplerden hangisi nörotrofik
C) Sifiliz K
D) Psöriazis
5 keratit için doğru değildir? E) Adenovirüs 5
T T
A A) Herpes enfeksiyonları Adenovirüsün üveit yapmadığı beklenen TUS sorularından A
B) Diabet
J C) Akustik nöroma
birisidir. Diğer seçenektekilerin hepsi üveit yapabilmektedir. J
L D) Fasiyal sinir hasarı CEVAP:E L
A E) Lepra A
R R
Nörotrofik keratit hissetme yeteneğini kaybetmiş veya topikal
5 5
o anestezi altındaki korneada ortaya çıkan kornea hasarıdır.
Korneadaki sensoryel yapı dokunun devamlılığı için çok 27-Üveitlerde tedavide aşağıdakilerden hangisi
o
R R
u önemlidir. Yüzey epitelinde bozulmalar ve dökülmeler
oluşmaktadır.
kullanılmamalıdır?
u
Nedenleri arasında; A) Pilokarpin
• Sinir hasarı, B) Tropikamid
• Herpes enfeksiyonları, C) Steroid
• Akustik nöroma, D) Hamatropin
• Sürekli ve düzensiz topikal anestezik damla kullanımı, E) Siklopentanad
• Lepra, Üveitlerde pilokarpin gibi miyotik ilaçlar sineşi ihtimalini
• Diyabet vardır artırabildiği için kontrendikedir.
CEVAP:D Tropikamid, siklopentanad ve hamatropin gibi midria,iklerle
sikloplejikler ve topikal steroidler kullanılabilir.

24-Aşağıdakilerden hangisi diyabet hastalarında sık CEVAP: A


tekrar etmektedir?
A) Hordeolum
B) Blefarit
C) Konjonktivit
D) Lagoftalmus
E) Şalazyon HaDi Gel-KORNEAYI İNVAZE EDENLER
Göz kapağı bezlerinin(Meibomius) kronik iltihabi Hemophilus
lipogranulomudur.
Diyabet hastalarında sık tekrar eder. Difteri
Spontan düzelmezse cerrahi olarak çıkartılır. Gonokok
Listeria
CEVAP: E

www.tusworld.com
ITUSW .. RLDI
28-Aşağıdakilerden hangisi presenil kataraktın birlikte 31-Aşağıdakilerden hangisi kortikosteroid kullanımının
bulunabildiği sistemik hastalıklardan değildir? gözdeki komplikasyonlarından değildir?
A) Miyotonik distrofi A) Katarakt
B) Atopik dermatit B) Bakteriyel enfeksiyonları
C) Sturge Weber C) Retina dekolmanı
D) Nörofibromatozis tip2 D) Herbert çukurları
E) Diyabet E) Mantar enfeksiyonları
Presenil kataraktla birlikte olan sistemik hastalıklar; Kortikosteroid kullananlarda posterior subkapsüler katarakt,
Nörofibromatozis tip 2 glokom, bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar görülebilmektedir
Atopik dermatik komplikasyon olarak. Fakat dekolman görülmemektedir.
Diyabet
Miyotonik distrofi CEVAP: C

CEVAP: C
32-Aşağıdakilerden hangisinin kırmızı göze neden olma
olasılığı diğerlerinden daha azdır?
A) Keratit
29-Katarakt ile ilgili tanımlamalardan hangisi yanlıştır? B) Glokom krizi
I C) Ön üveit
A) Konjenital katarakt tanı konulduğu en erken dönemde D) Korneal yabancı cisim
K opere edilmelidir. E) Dakriosistit
K
Ü Ü
B) Steroid tedavisine bağlı olarak ensık anterior
Kırmızı göz nitelemesi klinikte sık kullanılmakta olan ve ç
Ç subkapsüler katarakt izlenir.
U sorularda da çıkabilecek bir terimdir. Kırmızı göz, gözün u
C) Baş bölgesine alınan radyoterapi sekonder katarakt
kornea ve konjunktiva hastalıkları başta olmak üzere gözün
K geliştirebilir. K
iltahaplı hastalıklarında ve glokomlu olduğu durumlar için
S D) Senil kataraktta kesafet lensin korteksinden başlar. s
sıklıkla geçerlidir.
T E) Nükleer kataraktta miyopi giderek artmaktadır. T
O halde;
A • Katarakt lensin sıvı içeriğinin azalması, şeffaflığını • Keratit, A
J yitirmesidir. • Konjunktivit, J
L • En sık görüleni senil katarakttır, kesafet korteksten başlar • Üveit, L
A ve daha sonra nükleusa doğru ilerler. • Glokom, A
R • Konjenital katarakt en sık lökokori nedenidir. Muayene ile • Gözde yabancı cisim kırmızı göz nedeni olabilir. R
tespit edildiği en erken dönemde alınmalı ve gözün Dakriosistit göz yaşı kesesi hastalığıdır. Konjunktivit
s gelişimine olanak sağlanmalıdır. yapmadıkça primer olarak kırmızı göze neden olmaz.
s
o • Steroid tedavisinde gözde katarakt ve glokom olmak üzere
o
R iki önemli yan etki oluşabilmektedir. Buradaki katarakt tipi CEVAP: E R
u arka subkapsüler katarakttır. u
• Nükleer kataraktta lensin kırıcılığı daha da arttığı için
psödomiyopiye neden olmaktadır. 33-Göze sürekli steroid içerikli damla kullanılmasının en
az görülen yan etkisi aşağıdakilerden hangisidir?
CEVAP:B
A) Katarakt
B) Glokom
C) Herpes keratit
D) Korneal perforasyon
30-Aşağıdakilerden hangisi konjenital kataraktın genetik E) Üveit
geçen nedenlerinden değildir? Kortikosteroid tedavisi tüm vücutta yan etkilere neden olan
bir tedavidir. Topikal olarak da kullanılmasının gözde yan
A) Galaktozemi
tesirleri olabilmektedir.
B) Hiperglisemi
Bunlar;
C) Hipoglisemi
• Katarakt,
D) Mannozidoz
• Glokom,
E) Hipokalsemi
• Tekrarlayan herpes enfeksiyonları,
Genetik geçen nedenleri • Kornea! dokularda incelmeye kadar gidebilecek hasarlar
Galaktokinaz eksikliği başta gelmektedir. Ancak üveit hastalığının primer tedavisi
Mannozidaz steroid olduğundan böyle bir yan etkiden bahsedilemez.
Galaktozemi
Hipoglisemi CEVAP: E
Hipokalsemi
CEVAP:B KONJENİTAL KATARAKT-CONNEXIN 26

www.tusworld.com
34- Hangisi lökokori (beyaz pupilla) sebebi değildir? 37-Aşağıdakilerden hangisi gözkapağının en sık görülen
malign tümörüdür?
A) Katarakt
B) Primer hiperplastik vitreus A) Skuamöz hücreli karsinom
C) Retinoblastom B) Bazal hücreli karsinom
D) Premature retinopatisi C) Nörofibrom
E) Optik nörit D) Hemanjiom
E) Malign melanom
Lökokori, sınavda çıkabilmesi ve daha da önemlisi klinik
açıdan bilinmesi ve atlanmaması gereken önemli bir Gözkapağının en sık görülen malign tümörü bazal hücreli
bulgudur. karsinomdur.
CEVAP: B

Lökokori pupillada beyaz refle alınmasıdır.


Nedenleri:
• Retinoblastom ( en sık ve en önemli )
• Konjenital katarakt
K • Primer hiperplastik persistan vitreus (PHPV) K
38-Acil servise bir saat önce ani görme kaybı
Ü • Premature retinopatisi (ROP) Ü
Ç • Retinal displazi şikayetiyle getirilen elli sekiz yaşındaki kadın hastanın
ç
U · Coats hastalığı yapılan oftalmoskopik muayenesinde pupillerinin
midriatik olduğu, ışık refleksinin olmadığı, retinalarının
u
K · Metastazlar beyaz ve foveanın kırmızı olduğu görülmüştür. Bu K
• Konjenital toksoplazmozis
5 • Nematod endoftalmiti
hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? 5
T Oksijen tedavisi, premature ve düşük doğum ağırlığı A) Santral retinal arter tıkanıklığı
T
A hikayesi varsa ROP düşünülür. B) Retinal ven tıkanıklığı A
J C) Optik kiazma tıkanıklığı J
L CEVAP:E L
D) Orbital arter tıkanıklığı
A E) Orbital ven tıkanıklığı A·
R 35-Aşağıdaki lökokori sebeplerinden hangisi yeni R
doğandaki en sık sebeptir? Santral retinal arter tıkanıklığı
5 Yaşlı hastalardaki ani, ağrısız görme kaybına sebep olur. 5
o A) Prematüre retinopatisi Japon bayrağı görünümü tipiktir. o
R B) Retinoblastom R
u u
Papillalar midriatiktir veışık refleksleri kaybolmuştur.
C) Konjenital toksoplazmozis
CEVAP:A
1
D) Konjenital katarakt
E) Retina dekolmanı
Yenidoğandaki lökokorinin en sık sebebi konjenital
1
1
katarakttır.
Yenidoğandaki lökokorinin en önemli sebebi
retinoblastomdur.
Prematüre retinopatisi ise evre 4te yapmaktadir.

CEVAP:D

1
36-Gözüne sürekli proparakain damla damlatan bir 39-Aşağıdakilerden hangisi retinal ven tıkanıklığı için
kaynak ustasının gözünde oluşma olasılığı yüksek olan yanlıştır?
keratit tipi hangisidir?
A) En fazla temporal bölgede görülür.
A) Viral B) Papilla ve sınırları ödemlidir.
B) Bakteriyal C) Ven kalınlığı ve kıvrımları azalmıştır.
C) Mantar D) Yumuşak eksudalar bulunabilir.
D) Exposure E) İntraretinal kanamalar vardır.
E) Nörotrofik
Ven kalınlığı ve kıvrımları artmıştır.
Proparakain, göz tedavilerinde sık kullanılan bir topikal En fazla temporal bölgelerde görülür.
anestezik damla olup bunun hastalar tarafından kontrolsüz Papilla ve sınırları ödemlidir.
olarak kullanılması korneada anestezi etkisini çok Yumuşak eksudaları bulunabilir.
arttıracağından nörotrofik keratit riskini de çok arttırır. lntraretinal kanamaları vardır.
CEVAP: E
www.tusworld.com
40-55 yaşında erkek hasta 1 gündür görmesinde azalma 41-15 yıllık hipertansiyon hastası polikliniğe sol gözde
nedeni ile polikliniğe geliyor. Hikayesinden günde 1,5 ağrısız görme kaybı şikayeti ile başvuruyor. Sol gözde
paket sigara tükettiği, 5 yıldır diabet ve hipertansiyon görme keskinliği 2/10 seviyesinde, sağ gözde ise normal
tedavisi gördüğü öğrenilen bu hastanın yapılan oftal düzeydedir. Yapılan sol göz fundus incelemesinde tüm
moskopik muayenesinde sağ görme seviyesi EH (el kadranlara yayılan yama tarzı hemorajiler mevcuttur.
hareketleri) seviyesinde bulunuyor. Sağ gözde marcus Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
gunn pupillası (+) bulunuyor. Sağ retinası oldukça soluk
ve sadece makulada kırmızı retle gözleniyor. Sol göz A) Retinal arter trombozu
muayenesi doğal olan bu hastanın en olası tanısı B) İskemik optik nöropati
aşağıdakilerden hangisidir? C) Retinal ven kök tıkanıklığı
D) Neovasküler glokom
A) Diabetik retinopati E) Makula dejeneresansı
B) Hipertansif ven dal tıkanıklığı
C) Retinal arter tıkanıklığı Hastanın ani, ağrısız görme kaybı ilk olarak retinal arter
D) Posterior üveit tıkanıklığı veya retinal venöz oklüzyonu düşündürmelidir.
E) Vaskülit

K K
Ü Ü
ç ç
u Retinal arter tıkanıklığında fundusda akut dönemde japon
bayrağı görünümü tipiktir. Venöz oklüzyonda da artış venöz u
K basınç nedeniyle eğer kök tıkanıklığı varsa hemen tüm K
s kadranlara yayılan sıvaşık hemorajiler söz konusudur. s
T Ya da hangi kadranın veni tıkanmışsa o kadranda hemoraji T
A gözlenir. İskemik optik nöropatide optik disk soluk gözlenir A
J kanama mutad değildir. Neovasküler glokom ve makula J
L Retinal arter tıkanıklığında hastalar ağrısız ani görme kaybı dejenerasyonu tipik olarak tüm kadranlara yayılan kanama L
alanları sıklıkla yapmaz.
A ile başvururlar. Görme keskinliği, el hareketleri veya ışık A
R hissi derecesine kadar düşmüştür. Hastaların pek çoğunda CEVAP: C R
S
daha önce kısa süreli, gelip geçici görme kayıpları meydana
gelmiştir. Arter tıkanmasına neden olan patolojiler; temel
s
O olarak kalp kapak hastalıkları ve karotis arter o
R aterosklerozudur. Retinada gelişen hücre içi ödeme R
U bağlı olarak oftalmoskop ile fovea dışında tüm retina soluk u
görünümdedir. Sadece foveal alanın beslenmesi koroid
tarafından sağlandığı için belirgin olarak kırmızı görülür.
Bu görünüme "cherry-red spot" denir ve santral retina arter
tıkanmalarında görülen tipik bulgudur.
Akut dönemden sonra fundus normal görünümüne döner.
Retina görünümü normale dönse de görme kaybı kalıcıdır.
%25 olguda silioretinal arter var olabilir ve bu gözlerde
merkezi retinanın beslenmesi bozulmadığı için görme iyi
seviyelerde kalabilir.
Arter tıkanmasında tedaviye saatler içerisinde acil olarak
başlanmalıdır. Çünkü kalıcı hasar 1-2 saat içinde oluşur.
42-Makula hastalıklarında aşağıdakilerden hangisi
Tedavide amaç merkezi retinayı korumaktır. Bunun için
görülmez?
hidrostatik basınc artırılmaya ya da vazodilatasyon
yapılmaya çalışılır. Normalde vasküler basınç, göz içi A) Pozitif skotomlar bulunabilir.
basıncı ile ilişkilidir. Göz içi basıncını düşüren ilaçlar, göze B) Metamorfopsi görülmektedir.
masaj yapmak vazodilatasyon sağlamak için hiperbarik C) Negatif skotom görülebilir.
oksijen inhale ettirmek yararlı olabilir.Göz içi basıncı D) Mikropsi görülebilir.
düşüşünü sağlamak için masaj dışında, intravenöz E) Renkli görme etkilenmiştir.
asetazolamid ve parasentez gibi yöntemlerden de
yararlanılabilir. İlk 6 saatten sonra başvuran olgularda başarı Makula hastalıklarında pozitif skotomlar, negatif skotomlar,
düşüktür. metamorfopsi, mikropsi, makropsi görülebilir fakat renkli
görme etkilenmemiştir.
CEVAP: C CEVAP: E

www.tusworld.com
RLD
43-Yetmişbeş yaşında kadın hasta 3 ay öncesinde sağ 45-Aşağıdakilerden hangisi retinitis pigmentosa için
gözünde görmenin yavaş yavaş azaldığını, son 2 gündür yanlıştır?
sol gözünün görmesinin de giderek zayıfladığını
söylüyor. Yapılan oftalmoskopik muayenesinde sağ A) Gece görmesi bozulmuştur.
görme 1 mps (metreden parmak sayma) seviyesinde B) Ani olarak gelişmektedir kliniği.
olup sol görme seviyesi 2/1 O düzeyindedir. Pupilla C) Retina çevresinde melanin pigmenti olur.
reflesksi çok zayıf alınan hastanın optik siniri sağda D) Görme alanında tüp görmeler olabilir.
atrofik solda hiperemik gözleniyor. Diğer bulgular ise E) En sık görülen distrofi tipidir.
normal kaydediliyor. En olası tanınız aşağıdakilerden Retinitis pigmentosada klinik progresif olarak ilerlemektedir.
hangisidir? Yavaş bir şekilde gelişmektedir.
Retine distrofılerinden en sık görülenidir.
A) Glokomatöz optik atrofi Retina çevresinde siyah renkli melanin pigmentleri birikir.
B) Katarakt Görme alanında tüp görme ve skotomlar vardır.
C) Retina! arter trombozu
D) İskemik optik nöropati
E) Ven kök tıkanıklığı
İleri yaşta oluşabilecek arteriyel veya non arteriyal optik
nöropatiler görme azlığı nedeniyle önem arzetmektedir.
Hatta 7. ve 8. dekadda bu iskemik hadiseler arteriyel optik
nöropati şeklinde ortaya çıkmakta, 5 ve 6. dekadda ise
çoğunlukla non-arteriyel nedenler ( hipertansiyon gibi) ön
K plana geçmektedir. K
Ü Hastamızda bir gözün önce etkilenip birkaç ay sonra Ü
Ç benzer tablonun diğer gözde görülmesi arteriyel iskemik
CEVAP: B
ç
U optik nöropatiyi çağrıştırır. Muayenede görme azalması, bir
46-Aşağıdakilerden hangisi retinoblastom için doğru
u
K gözde optik atrofı, diğer gözde akut dönemde optik diskte K
değildir?
5 hiperemi hastalığın tipik bulgularıdır. İlerleyen d1nemde o
gözde de optik diskte solukluk olma riski yüksek olup derhal
s
T kortikosteroid tedavisi başlanmalıdır. Bu hastalığın ileri
A) İlk iki yaşta daha sık görülmektedir. T
A yaşta temporal arterit zemininde olma ihtimali de B) Kalsifikasyon gösterme oranı yüksektir. A
J unutulmamalıdır. C) Flexner-Wintersteiner rozetleri karakteristiktir. J
L D) Otozomal resesif kalıtılmaktadır. L
E) Osteosarkom eşlik edebilmektedir.
A CEVAP: O A
R • Çocukluk çağının en sık malign göz tümörüdür. R
5 44-Aşağıdakilerden hangisi hipertansif retinopati için • Kendiliğinden regrese olmakla birlikte herediter olanlar
sıklıkla bilateral ve multifokaldir. s
O doğru değildir?
• Osteosarkomla birlikteliği sıktır. o
R A) Evre4'teki retinopatilerde 5 yıllık yaşam süresi %1'dir. • Genellikle 2 yaş civarında gözde ağrı, hassasiyet, kötü R
U B) Boğulma görülebilmektedir arterlerde.
C) Arteriollerde daralma oluşmuştur.
görme, strabismus ve pupillada lökokori ile doktora
başvururlar.
u
D) Arter/ven çapları oranı artmıştır. • Flexner-Wintersteiner rozetleri karakteristiktir.
E) Arteriollerde köprüleşme de görülebilmektedir. • Otozomal dominant kalıtılmaktadır.
• Kalsifikasyon görülme oranı %70'dir.
Arteriollerde daralma görülebilmektedir.
Arter/ven çapı normalde 2/3 iken 1/2 ye inebilmektedir. CEVAP:D

CEVAP:D
47-Glokomda son dönemde gözlenme ihtimali daha
yüksek olan görme alanı defekti aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kör noktada büyüme
8) Arcuat skotom
C) Nasal step
D) Genel depresyon
E) Santral adacık kaybı
Glokomda çekilen görme alanında erken defektler:
• Genel depresyon,

1
• Arkuat skotom,
• izole parasantral skotom,
• Nasal basamaktır.
Sofi
Devamında bu parasantral skotomlar kör nokta ile
birleşmeye başlarlar. Sonunda santral ve temporal alanda
-+--- Cotton-wool
El<süda
gören adacıklar kalır. Sıklıkla en son santral adacık kaybı olur. "
CEVAP:E

www.tusworld.com
48-Glokomlu bir hastanın tedavisinde aşağıdaki 51-Yirmi yaşında bayan hasta 10 gündür devam eden
tedavilerden hangisinin yeri yoktur? sağ gözde hafif ağrı ve görmede azalma şikayeti ile
polikliniğe geliyor. Muayenesinde sağ görmesi 6/10
A) Pilokarpin seviyesinde, renkli görmede azalma, afferent pupil
8) Mannitol (i.v) defekti pozitif bulunuyor. Sağ fundus incelemede optik
C) Karbonik anhidraz enzim inhibitörleri disk görünümü doğal olarak izleniyor. Sol göz
D) Laser iridotomi muayenesinde patolojik bir bulguya rastlanmıyor.
E) Atropin Aşağıdakilerden hangisi en olası tanıyı oluşturur?
Glokomda tedavide çeşitli tedaviler kullanılmaktadır. Bunlar A) İritis
tek olabileceği gibi kombine olarak da uygulanabilir. Bazıları 8) Optik nörit
şunlardır: C) Keratit
• Pilokarpin: kolinerjik agonisttir. Humor aközün trabekülden D) Posterior üveit
dışa akımını arttırarak göz basıncını düşürür. Miyozis E) Katarakt.
yaparak açıda irisin yaptığı sıkışıklığı azaltır.
• Mannitol: kanın osmolalitesini yükseltip, vitreus ve kan • Tek taraflı görme azalması,
arasında osmotik gradient yaratarak vitreusdan su • Göz hareketleri ile oluşan ağrı,
çekilmesini, yani göz basıncının düşmesini sağlar. • Renkli görme kusuru,
• Karbonik anhidraz enzim inhibitörleri: bunlar doğrudan • Kontrast duyarlılıkta azlama
karbonik anhidraz enzimini inhibe ederek humör aköz • Relatif afferent pupil defekti (marcus gunn pupillası) optik
sentezini azaltırlar. sinirin inflamasyonunu düşündürür. Fundus
• Laser iridotomi: humör aközün pupiller aralıktan geçerek incelemede normal disk görünümü durumu ekarte ettirmez.
K.. trabekuluma ulaşmas sırasında pupil düzeyinde bir engel ya Rerobulber nörit ihtimali akılda tutulmalıdır. K
U da sıkışıklık varsa uygulanır. Ön kamaranın dar olduğu Ü
Ç glokomlu gözlerde iris üzerinde küçük bir delik açarak CEVAP:B
ç
U basıncın azaltılmasını sağlar. u
K **Atropin: pupillayı genişleterek trabekulum üzerindeki K
sıkışıklığı arttırmak suretiyle aköz sıvının drenajını bozar. 52-Yukarıdaki hastada tanıyı desteklemek için istenecek
5 ilk tetkik aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? S
Göz basıncını daha da yükseltebilir
T T
A CEVAP: E A) Fundus flouresein anjiografi A
B) Optik koherans tomografi
J J
C) Topografi
L D) Görme alanı
L
A 49-Aşağıdakilerden hangisi glokomda görülen
E) Ultrason A
R durumlardan değildir? R
S A) Santral skotom Optik sinir hastalıklarında tanıyı destekleyen en önemli test
s
O B) Arkuat skotom görme alanıdır.
o
R C) Nazal step CEVAP:D R
U D) Renkli görmede bozulma
E) Konsantrik daralma
u
53-Elliyedi yaşındaki bayan hasta, göz polikliniğine göz
Glokomda santral skotom görülmez. Parasantral skotom kapaklarında şişlik, göz içinde kızarıklık ve yanma
görülmektedir. şikayetleriyle başvuruyor. Gözün hareketleri sırasında
CEVAP:D ağrının daha da arttığını söylüyor. 1-2 hafta önce şiddetli
baş ve yüz ağrısı ile başvurduğunu ve sinüzit olduğu
söyleyerek antibiyotik ve ağrı kesici kullandığını da ekliyor.
50-Polikliniğe başvuran kırksekiz yaşındaki erkek hasta, Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
tek gözde görememe şikayetiyle geliyor. Muayene A) Orbital selülit
edildiğinde optik sinirinde bir lezyon görülmüyor. 8) Preseptal selülit
Hastanın beş yıl önce konulmuş multiple skleroz C) Sinüzit nüksü
hastalığı olduğunu belirtiyor. Hastanın en olası tanısı D) Optik atrofi
aşağıdakilerden hangisidir? E) Bakteriyel konjonktivit
A) Papillit Orbital selülit
B) Toksik nöropati
Orbital septumun arkasındaki yumuşak dokuların iltihabıdır.
C) Retrobulber nörit
Sinüzite sekonder çıkması önemlidir ve en sık etmoid sinüzit
D) Optik atrofi
sonrası çıkmaktadır.
E) İskemik optik nöropati Göz kapakları şiştir.kızarıktır.
Retrobulber nöritler gözün arka kısmının iltihabıdır. Göz hareketleri ağrılıdır.
Doktor da göremez hasta da göremez şeklinde denebilir bu Proptozis oluşabilir.
hastanın kliniği için. Optik sinir fonksiyonlarında bozulma da olabilmektedir.
Multiple skleroz eşlik edebilir. Tedavisi ise parenteral antibiyotiktir.

CEVAP: C CEVAP:A

www.tusworld.com
54-Aşağıdakilerden hangisi künt göz travmalarının Retinoblastom çocukluk çağının en sık görülen primer
etkilerinden değildir? malign intraoküler tümörüdür. Sorumlu gen 13.
kromozomdadır. Fotoreseptörlerden kaynaklanmaktadır.
A) Vitreus hemorajisi Olguların %60 nın genetik kökeni yoktur. Bunlarında çoğu
B) Retina dekolmanı unilateraldir. % 40 ı genetik temellidir ve bunların da %85' i
C) Arlt hattı bilateraldir. Bilateral olguların %5-7 sinde trilateral
D) Katarakt retinoblastoma (kafa içinde, orta hatta primitif
E) İridodializ nöroektodermal tümör - PNET- ) eşlik etmektedir.
Retinoblastomanın en sık görülen klinik bulgusu göz
Arlt hattı trahomda görülen bir bulgudur. bebeğinin normal kırmızı refleksini kaybetmesi ve parlaması
Künt göz travmalarının etkileri şeklinde tanımlanan lökokoridir. Retinoblastomanın
Rüptür ikinci sık bulgusu şaşılıktır. Hastalar kırmızı göz, görme
İridodializ kaybı ya da gözde kitle ile de başvurulabilirler. Heterokromia
Katarakt (iris renginde farklılık) retinoblastomaya bağlı olarak irisdeki
Vossius halkası yeni damarlanmanın ilk bulgusu olabilir. Spontan hifema (ön
kamarada kanama) travma öyküsü yok ise retinoblastomayı
Vitreus hemorajisi düşündürmelidir.
Retina dekolmanı Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi lokal hastalığın
Makula deliği invazyonunun değerlendirilmekte en sık kullanılan yöntemler
Hifema olmakla birlikte, amaç optik sinir ya da orbita katmanlarının
Lens subluksasyonu tutulumunu değerlendirmek ise manyetik rezonans
incelemesi daha yararlı olmaktadır.
CEVAP: C
K CEVAP:E K
Ü Ü
55-Görme alanı defekti ve nedenine yönelik
Ç ç
U
eşleştirmelerden hangisi doğru değildir?
Semptom Görüldüğü hastalık
u
K A) Işık çakmaları Retina dekolmanı K
S B) Fotofobi İritis s
T C) Görüntü tersleşmesi Retina dekolmanı T
A D) !şıkta renkli halka Glokom 58-Aşağıdaki fakomatozlarda hangisinde retina! tümör A
J E) Çift görme Katarakt riski diğerlerinden daha fazladır? J
L Çift görme şikayetleri extraoküler kas parezisi ve A) Tuberoskleroz L
A paralizisinde olan durumdur. Kataraktta ise renkli görmede B) Nörofibromatozis-1 A
R değişiklik şikayetleri olmaktadır. C) Nörofibromatozis-2 R
s CEVAP:E
D) Sturge weber s
o E) Von hippel lindau o
R Von Hippel Lindau, OD kalıtımla geçen retina ve R
u 56-Erişkindeki en sık görülen primer orbita tümörü
aşağıdakilerden hangisidir?
serebellumda hemanjioblastomlarla karakterize bir
sendromdur. Retina! tümörler karakteristiktir. Hastalarda
u
renal tümör, polistemi ve feokromasitoma da bulunabilir.
A) Retinoblastom
B) Malign melanom CEVAP: E
C) Lökokori
D) Nevüs
E) Rabdomiyosarkom
Erişkinde primer orbita tümörlerinin en sık görüleni malign
melanomdur. Çocukta ise primer orbita tümörlerinin en sık
görüleni rabdomiyosarkomdur. Üveanın da en sık görülen
59-Tiroid oftalmopati kliniğinde restriktif oftalmopleji
tümörü malign melanomdur.
gelişmiş ise aşağıdaki kaslarından hangisinin tutulum
CEVAP: B ihtimali en fazladır?
A) Alt rektus
57-Aşağıdakilerden hangisi retinoblastom için doğru B) Üst rektus
değildir? C) İç rektus
D) Dış rektus
A) Çocukluk çağının en yaygın primer intraoküler E) Alt oblik
malign tümörüdür.
B) %40 oranında kalıtsal olablir. Tiroid oftalmopatide ekstraoküler kasların tutulumu için sıklık
C) Hastanın geliş şekli lökokori olabilir. sırası rektus inferior, rektus medialis, rektus süperior ve
D) Cerrahi sınırın ötesinde optik sinir tutulumu kötü rektus lateralis şeklindedir. Hasta polikliniğe bu sebepten
prognoz işaretidir. dolayı restriktif şaşılık ve buna bağlı diplopi ile gelebilir.
E) Hastaların en sık geliş şikayeti şaşılıktır. CEVAP:A

www.tusworld.com
60-0n iki yaşında erkek hasta polikliniğe sağ periorbital 61-Aşağıdakilerden hangisi tiroid oftalmopati kliniğinde
bölgede şişlik, ısı artışı, ağrı ve göz kapağında düşüklük sıklıkla gözlenmez?
nedeniyle getiriliyor. Aşağıdaki tanılardan hangisinin
olma ihtimali en azdır? A) Yumuşak doku tutulumu
B) Üst göz kapağı retraksiyonu
A) Orbital sellülit C) Proptozis
B) Preseptal sellülit D) Restriktif myopati
C) Orbita absesi E) Enoftalmus
D) Rabdomyosarkom
E) Üst kapakta büyük hordeolum. Tiroid Oftalmopati, ekstraokuler kas ve bağ dokusunun
immun mekanizmalı progressif bir göz hastalığıdır.
Sellülit, abse ve kapak enfeksiyonu ağrı, şişlik, ısı artışı ile Populasyon tabanlı çalışmalarda klinik oftalmopati
karakterizedir. Ancak rabdomyosarkom çocukluk çağında insidansı;kadınlarda 14/100bin erkeklerde 3/100bin olarak
görülen ve önem arzeden kitlelerdendir. Şişlik mevcuttur tespit edilmiştir. Hastaların %90'ında hipertiroidizm, %3'ünde
ancak ısı artışı olmaz!! hashimoto tiroiditi, %6 ötiroid ve % 1 hipotiroid olarak
bulunmuştur.. Çoğu hastada hipertiroidi teşhisi sonrasındaki
Rabdomyosarkomlar mezenşimal dokudan gelişen ve
ilk yıl graves oftalmopati gelişebilir. Graves hastalığı ailevi
çocukluk çağında en sık görülen yumuşak doku sarkomları eğilim gösterir.%30 olguda aile hikayesi mevcuttur.
olup tüm kanserlerin %3'ünü oluştururlar. Görülme
Erişkinde tek taraflı ve bilateral ekzoftalminin en sık
sıklığı 2-6 yaş arasında ve adölesan dönemde en fazladır, nedenidir.
hastaların çoğunluğu 1 O yaş altında tanı alır.
Otoimmun hastalıkta fibroblastların aktivasyonu neticesinde
Rabdomyosarkomların %9- 1O'u orbital bölge yerleşimlidir. gelişen glikozaminoglikan sentezi(GAG), proptozis ve
K Orbital rabdomyosarkomlar erkeklerde ve ilk dekatta sıklıkla konjestif semptomlara yol açan interstisyel doku hacmi K
Ü görülür. Çoğu embriyonel histolojilidir. artışına ve nadir vakalarda da orbita apeksinde genişlemiş Ü
Ç Beş yıllık %85-90 sağ kalım oranları ile orbital yerleşim en kasların direk basısıyla gelişebilen optik nöropatiye yol açar. Ç
U iyi prognoza sahip bölgedir. Diplopi gibi diğer manifestasyonlar, göz dışı kaslarının hacim U
K artışı ve restriktif miyopati sonucudur. K
Rabdomyosarkomda;
s • Tanı anındaki yaş (1-9 yaş),
Genişleme iç ve alt kaslarda daha belirginken diğer göz dışı
kaslarda daha değişken derecelerde tutulum söz konusudur.
5
T • Lokalize hastalık, T
Periorbital şişme genellikle venöz drenaj yetersizliği veya
A • Tam rezeksiyon, daha ciddi vakalarda orbital septum vasıtasıyla yağ
A
J • Embriyonel histolojik tip, fıtıklaşmasındandır. Kapakların yetersiz kapanması punktat J
L • Düşük s fazı izlenen dna proliferasyonu, keratopati, exposure keratit ve daha nadiren korneal L
A • Genitoüriner primer tümör yerleşimi iyi prognozun ülserasyona sebep olabilir. A
R göstergesidir. R
s Ancak infantil ve adölesan dönem, uzak metastaz varlığı,
alveolar histoloji, primer tümörün ekstremite,
CEVAP: E
s
o retroperitoneal bölge ve gövde yerleşimi kötü prognozu o
R R
u gösterir.
u

Çocuklarda hızla büyüyen tek taraflı ekzoftalmus


rabdomyosarkom şüphesini uyandırmalıdır. Orbitanın en
sık süperior nazal kadranı tutulur. Subkonjonktival veya
göz kapağında yerleşen nodül, kapaklarda ödem ve
kemozisle de karşılaşılabilir. Şişlik olmasına rağmen eritem
ve ısı artışı olmamaktadır. İntrakranyal ve paranazal uzanım,
komşu kemik destrüksiyonu da görülebilir. Tanı, klinik ve
radyolojik değerlendirmeyi takiben biyopsi ile konur. En sık
akciğer ve kemiğe yayılım yapar. Primer tedavi radyoterapi
ve kemoterapidir. Bu tedaviye enükleasyon dirençli
olgularda eklenir.
CEVAP: O

www.tusworld.com
62-Glokomu bulunan bir hastada serebral kalsifikasyon 65-Göz polikliniğine başvuran kırk sekiz yaşındaki erkek
ve konvulziyon da mevcutsa bu hasta için en olası tanı hastada periferik görmesi mevcuttur. Hastanın görme
aşağıdakilerden hangisidir? alanı muayenesi yapıldığında lateralden orta hatta
hareket ettirilen objenin görme alanının medialdeki
A) Nörofibromatozis-1 yarısına gelene kadar ne olduğunu fark edememiştir. Bu
B) Tuberoskleroz hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisindedir?
C) Von hippel lindau
D) Sturge weber A) Multiple skleroz
E) Nörofibromatozis-2 B) İridosiklit
C) Guiilian barre
Tuberoskleroz, Otozomal dominant geçiş gösteren, D) Geniş açılı glokom
konvulziyon, mental retardasyon, yüzde angiofıbroma E) Hipofiz tümörü
(adenoma sebaseum) triadı ile karakterize bir fakomatozdur.
Hastalar ilk olarak konvulziyon veya bebeklerde infantil Görme alanının lateral kısmını görememe durumuna
spazm ile gelebilir. bitemporal hemianopsi denilmektedir.
Ciltte hipopigmente alanlar, angiofibroma, adenoma Bitemporal hemianopsi optik chiasma lezyonunda yani
sebaseum, shagreen plakları, fıbrom mevcuttur. Mental hipofiz tümörlerinde görülebilen durumlardandır.
retardasyon mevcut olabilir.

•,e
Ayrıca kardiyak rabdomyom, renal angiomyolipom, retinal
kist ve renal kist görülebilir. Görme Yolları Görüş Alanı Kusuru Lezyon örneği

CEVAP: B
K Sol Oınlk
Slıılr Sıkı9ması K
Ü
2
Unilaternl Alan Kaybı Ü

0 30
ç ç
u 63-0ptik sinirde gliom ve irisde noduller yapan
Hlııoflz Tllrnörllnılen
Khuınııl Sıkışma u
K
fakomatoz hangisidir? Çift Taraflı Yarı Kör ilik

00
S s
T A) Nörofibromatozis-1 Sol Serehrovasktıler
Olay
T
A B) Nörofibromatozis-2 Hoınonlrnııs Heınhınoııl
A
J C) Tuberoskleroz J
L D) Von hippel lindau L
A E) Sturge weber A
CEVAP: E
Cafe au lait lekesi, nörofıbrom, çillenme, optik gliom, lish R
S nodülü (iris hamartomu), kemik anomalileri s
O nörofıbromatozis-1 bulgularıdır. o
R CEVAP:A R
u Tusworld Küçük Stajlar Konu Kitabı u
Sektörün En İyisi!

64-Polikliiniğe başvuran yaklaşık 35 yıl önce diyabet


teşhisi konmuş yetmiş yaşındaki erkek hasta altı-yedi
i
1
senedir gözleri için yaptırması gereken takipleri
yaptırmamıştır. İki gündür görmesinde azalma şikayeti
başlamıştır. Yapılan göz dibi muayenesinde ise
fundusun aydınlatılamadığı görülmüştür. Bu hastanın en
olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Retina dekolmanı
B) Glokom krizi
C) Vitreus hemorajisi
D) İritis
E) Orbital selülit
Uzun yıllar diyabet hastalarının mutlaka göz muayenelerini
düzenli aralıkla yaptırması gerekmektedir. Fakat bu
hastamızda uzun süredir takibe gidilmediği görülüyor.
Retina hemorajisinde ani görme kaybı tipik bir bulgudur ve
göz dibi muayenelerinde fundusun aydınlatılamaması tanıyı
koyduran ipuçlarıdır
CEVAP:C

www.tusworld.com
66-0tuzbeş yaşındaki erkek hasta sağ gözünde 3 gün 69-Aşağıdaki tümörlerin hangisi orbita metastazını
önce başlayan görme azalması, kızarıklık ve ağrı diğerlerinden daha az yapar?
şikayetleriyle polikliniğe başvuruyor. Oftalmoskopik A) Nöroblastom
muayenesinde görme seviyesi 6/10 olup, ön segmentte B) Akciğer
(++) düzeyinde hücre tespit edilmiştir. Hastanın 2 yıldır C)Meme
bel ağrısı ve sabah tutukluğu bulunmaktadır. Bu D) Prostat
hastanın tanısı aşağıdakilerden hangisi olabilir? E)Mide
A) Keratit Orbitanın metastatik tümörlerinde çocukluk çağında en sık
B) Konjunktivit olan nöroblastom olup, erişkin yaşta meme, akciğer, prostat
C) İridosiklit ve malign melanomdur. GİS tümörleri diğerlerinden daha az
D) Glokom orbita metastazı yapar.
E) Retinit. CEVAP: E
Hastanın görme azalması, ağrı, kızarıklık şikayetleri ön
üveiti işaret etmektedir. Ayrıca hikayeden anlaşılacağı üzere 70-Görme alanı defekti ve nedenine yönelik
hastamız büyük ihtimalle ankilozan spondilit hastasıdır. eşleştirmelerden hangisi doğru değildir?
Hatırlanacağı gibi ankilozan spondilitli hastaların eklem dışı
en sık tutulumları gözde üveit şeklinde olmaktadır. Neden Görme alan defekti
A) Retinitis pigmentoza Parasantral
CEVAP: C B) Glokom Santral
C) Retrobulber nörit Santral
K D) Papillit Santral K
Ü E) İskemik nöropati Altitüdinal Ü
çU 67-Yukarıdaki hastanın tedavisinde öncelikle aşağıdaki • Glokomda optik sinirdeki hasara bağlı olarak ganglion ç
ajanlardan hangisi kullanılır? hücrelerinin periferde olanları erken etkileneceğinden ve u
K A) Antibiyotik tedavisi retinitis pigmentozada periferdeki rodların erken yıkımından K
5 B) Non steroid antiinflamatuvar tedavisi dolayı ilk olarak parasantral skotom gözlenir.
• Optik sinirin herhangi bir parçası tutulursa kör nokta
s
T C) Steroid tedavisi T
belirginleşir ve santral skotom izlenir.
A D) Antiglokom tedavi A
• Anterior iskemik optik nöropatide altitüdinal görme kaybı
J E)Mannitol tedavisi görülür. J
L üveit tedavisinde primer medikasyon kortikosteroidlerdir. L
A Bunlar önce damla, oral tablet veya i.v form olarak CEVAP:B A
R kullanılabilir. R
71-0n gün önce uzakdoğu gezisi yapan 32 yaşındaki
5 CEVAP: C S
o erkek hastada her iki gözünde hiperakut gelişen bol
köpüklü, sekresyonlu bir konjunktivit ve preaurikuler O
R lenfadenopati mevcuttur. En olası etken aşağıdakilerden R
u hangisidir? U
68-Sol gözüne tenis topu çarpan hasta polikliniğe sol A) Klamidya
gözünde küçülme şikayeti ile başvuruyor. Çekilen direk B) Psödomonas
grafide orbita duvar fraktürü görülüyor. Aşağıdaki orbita C) Stafilokok
duvarlarından hangisinin kırılma olasılığı en yüksektir? D) Gonokok
E) Kandida
A) Üst duvar Hastanın hikayesinde dikkat edilmesi gereken husus
B) İç duvar ürogenital bulaştır. Bunun için akla gonokoksik enfestasyon
C) Dış duvar gelmelidir. Nadir görülen ve hiperakut seyreden
D) Alt duvar konjonktivitlerdendir.
E)Arka duvar
Blow-out kırığı genellikle göze tenis topu gibi çok büyük
olmayan bir cismin çarpması sonucu orbita içindeki basıncın
ani artması ile ortaya çıkmaktadır. Lateral ve üst orbita duvar
kemikleri bu basınca dayanıklı duvarlardır. Ancak alt duvar
bu basınçtan en sık etkilenen duvardır. İkinci sıklıkta kırılan
kemik yapı iç duvardır.
Kapaklar ve konjonktivanın ödemi çok belirgindir. Hastalarda
Blow-out kırığında en sık yakınmalar infraorbital sinirin ağrılı preauriküler lenfadenopatiye sik rastlanir.
zedelenmesine bağlı üst dudak, yanak ve üst dişleri tutan Gonokoksik üriner enfeksiyona sekonder olarak
uyuşukluk hissi, alt duvarın alt rektus kasını yakalamasına gelişebileceği gibi başkaları tarafından da bulaştırılabilir.
bağlı diplopi ve intra orbital yağ dokusunun maxiller sinüse Genellikle gonokoksik servisiti olan annelerin doğumlarını
kaçışına bağlı enoftalmustur. takiben doğumdan sonraki ilk 72 saat içerisinde ortaya çıkar.
CEVAP:D CEVAP:D

www.tusworld.com
RLD
72-Aşağıdakilerden hangisi trahom için yanlıştır?
A) Esas ·vektör ev sineğidir.
B) Klamidya trachomatis D-K serotipleri ile oluşur.
C) Limbal korneal bölge tutulur.
D) Üst kapakta skar oluşturur.
E) Körlükle sonuçlanabilir.
Trahom klamidya trachomatis A, B, C serotiplerinin neden
olduğu bir enfeksiyondur. Geri kalmış ve ilkel şartlarda
hastalık riski yüksek olup vektörü ev sineğidir.
Konjunktiva, limbus ve kornea tutulumu yapar. Kap9klarda
skar dokusu geliştirir. En sonunda korneada lökoma neden
olur. Hastalık tedavi edilmezse kalırsa körlükle
sonuçlanabilir.
CEVAP:B

73-Aşağıdakilerden hangisi sempatik oftalmi için


yanlıştır?
K A) Uveal dokuyu içine alan perforan yaralanmalarda risk
K
Ü
Ç daha fazladır. Ü
B) Bilateral granülomatöz panüveittir. ç
UK C) Travmaya uğrayan göz sempatizan, diğer göz ise
u
sempatize gözdür. K
S D) % 90 ilk yıl içinde gelişir. s
T E) Tedavide steroidlerin yeri yoktur. T
A Sempatik oftalmi, genellikle üveal bütünlüğün bozulduğu A ·
J perforan yaralanmalarda görülebilmektedir. Bilateral, J
L granülomatöz bir panüveit tablosudur. Travmatik göz L
A sempatizan göz ,diğeri göz sempatize gözdür.% 90 ı ilk A
R bir yıl içinde olabilir. Ön segmentte granülomatöz ön üveit R
(mutton fat keratik presipitatlar) olur. Arka segmentte papillit
s ve yaygın koroidit görülebilir. Tedavide steroidler ve
s
o immunosupresifler kullanılabilir.
o
R R
u CEVAP: E Uı

www.tusworld.com
I TUSW"'· RLD I

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s
T T

KULAK BURUN BOGAZ


A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
1-Aşağıdakilerden hangisi fungal external otitin en sık 3-Aşağıdakilerden hangisi otitis medianın en sık
nedenidir? intratemporal komplikasyonudur?
A) Candida albicans A) Fasial paralizi
B) Aspergillus niger B) Extradural abse
C) Pseudomonas aeruginosa C) Menenjit
D) Tinea versicolor D) Mastoidit
E) Mycoplasma pneumoniae E) Labirentit
Fungal external otitin en sık etkeni aspergillus nigerdir. Otitis medianın en sık intratemporal komplikasyonu
Otoskopik muayenemizde siyah hifler görülebilmektedir. mastoidittir. Otitis medianın en sık ikinci intratemporal
En sık semptomu ise kaşıntıdır. komplikasyonu faysal paralizidir. Akut otitis medianın en sık
intrakranial komplikasyonu menenjittir.Kronik otitis medianın
CEVAP:B en sık intrakranial komplikasyonu extradural absedir.
CEVAP:D

2-Aşağıdakilerden hangisi akut süpüratif otit medianın


intrakraniyal komplikasyonu değildir?
A) Subdural apse
K B) Beyin apsesi K
Ü C) Menenjit Ü
Ç D) Subperiostal apse 4-Kırk beş yaşında kadın hasta, gözünün arkasında ağrı
ç
U E) Lateral sinüs tromboflebiti şikayetiyle polikliniğe başvurmuştur. Ağrısına ek olarak
kulakta ağrı ve akıntı da tarif etmektedir. Dışa bakamama u
K Akut Süpüratif Otitis Media Komplikasyonları: ve içe şaşılık olduğunu da belirtmektedir. Bu hastanın K
s 1 )Ekstrakranial komplikasyonlar (intratemporal) en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? s
T a. Koalesan mastoidit:
A) Cogan sendromu T
A • En sık ekstrakranial komplikasyon***
B) Meniere hastalığı A
J • Mastoid kemikte fluktuasyon, abse
C) Gradenigo sendromu J
• Gerekirse abse drenaj
L b. Subperiostal abse: D) Pierre-Robin sendromu L
A • sıklıkla postauriküler bölgede E) Frey sendromu A
R • Sternokleidomaotioid adelede Bezold absesi, R
Gradenigo sendromu Abdusens felci vardır yani dışa
s • Digastrik adalede citelli absesi bakamama ve içe şaşılık vardır. Retroorbital ağrı vardır. s
o c. Fasial paralizi: Otitis media da vardır. o
R • Fasyal sinirin mikroorganizmalarla etkilenmesi R
u d. Labirentit:
• Labirent fistülü oluşur. Fistula testi pozitiftir (dış kulak
CEVAP: C U ,
yoluna basınç uygulanması).
• Şiddetli baş dönmesi ve sensoryal işitme kaybı oluşur.
e. Petrozit:
• Petroz kemiği etkileyen enfeksiyon, abse, tüm�r.
kolesteatom
• kulakta akıntı, diplopi, göz arkasında ağrı
·Gradenigo sendromu ( Petroz apex sendromu)
• Gradenigo sendromu, süpüratif otiti izleyen dönemde
trigeminal sinir oftalmik dalları dağılımında ağrı ve nervus 5-Aşağıdaki otitis medianın komplikasyonlarından
abdusens paralizisi şeklindedir. hangisi hızlı şuur kaybı ve ölümle sonuçlanmaktadır?
2) İntrakranial komplikasyonlar: A) Subdural abse
a. Ekstradural abse: B) Menenjit
b. Subdural abse: C) Sigmoid sinüs trombozu
c. Beyin absesi: O) labirentit
d. Lateral sinus tromboflebiti: E) petrozit
• En sık streptekoklar
• En önemli bulgu bacaklı ateş Subdural absede hızlı bir şuur kaybı ve ölümle sonuçlanma
• Mastoid apeksde hassasiyet çok önemli bir özelliktir.
• Kesin tanı: Kontrastlı BT Otitis medianın en ölümcül komplikasyonu olarak da
e. Menenjit: söylenebilir.
• AOM'nın en sık intrakranial komplikasyonu*** Otitis mediaya göre sinüzitte daha çok görülebilen
f. Otitik hidrosefali: komplikasyondur.

CEVAP:D CEVAP:A

www.tusworld.com
6-Aşağıdakilerden hangisi seröz otit media 9-Beş yaşındaki bir çocukta en sık sinüzit olan yapı veya
komplikasyonu değildir? yapılar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konuşma bozukluğu A) Etmoid
B) Psikososyal gerilik B) Maxilla
C) Adeziv otit C) Frontal
D) Kolestatom D) Sphenoid
E) Bezold apsesi E) Fronto-maxillar
Seröz otitte tedavisi ihmal edilen hastalarda; Paranazal Sinüsler: (maksiller, etmoid, frontal ve sfenoid)
• iletim tipi işitme kaybı, simetrik, iç yüzeyleri silialı kolumnar epitel ile döşeli,
• Rekürren süpüratif otitis media, içleri hava ile dolu boşluklardır. Etmoid ve maksiller sinüsler
• Kemik zincir erozyonu, yenidoğan bir bebekte mevcuttur, çocukluk çağı boyunca da
• Timpanosklerozis, klinik önemi olan sinüsler bunlardır. Sfenoid sinüsler
• Kolestatom gelişimi, genellikle 5 yaş civarında havalanma saptanır, frontal
• Küçük çocuklarda lisan, konuşma ve zihinsel faaliyetlerde sinüsler ise 6-8. yaşlarda görülür. Sinüsler çocukluk çağı
yaşıtlarından geride kalma olabilir. boyunca tedrici olarak gelişir ve adolesanlarda erişkin
ileri yaşlarda tek taraflı seröz otitle gelen hastalarda boyutlarına ulaşır. Etmoidal sinüzit pediatrik yaş grubunda
nazofaringeal malignensiyi ekarte etmek amacıyla mutlaka en sık görülen ve en sık komplikasyona neden olan
nazofaringeal muayene yapılmalıdır. Bezold absesi akut sinüzittir.
süpüratif otit medianın komplikasyonudur. Maksiler sinüzit ise 10 yaşından sonra daha sık
gözlenmektedir.
K CEVAP: E
Çocuklarda sinüzit insidansı kesin olarak bilinmemektedir. K
Ü Bir yaşından küçük çocuklarda bakteriyel sinüzit gelişimi Ü
ç nadirdir. Akut bakteriyel sinüzit en sık olarak 6 yaş ve Ç
u altındaki çocuklarda görülür. Sinüzit vakalarının %98'i U
K viruslerce oluşturulur ve antibiyotik tedavisi gerektirmez. K
7-Yirmi yedi yaşında bir erkek hasta, işitmesinin
s azalması şikayetiyle tarafınıza başvuruyor. Bu hasta için
Akut bakteriyel sinüzit genellikle bir viral üst solunum yolu
enfeksiyonu ve daha az olasılıkla allerjik rinit sonrası gelişir.
S
T en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? Ayrıca adenoidit, yabancı cisim, koanal atrezi, kartagener
T
A sendromu veya kistik fibröz gibi konjenital hastalıklar A
J A) Efüzyonlu otitis media
çocuklarda sinüzit ihtimalini arttırır. J
B) Dış kulak yolu buşonu
L C) Kulak zarı perforasyonu Çocuklarda akut bakteriyel sinüzit en sık olarak L
A D) Kronik otitis media streptokokus pnömoni , tiplendirilemeyen hemofilus A
R E) Labirentit influenza ve moraksella kataralis suşları tarafından R
s oluşturulur . S
o Erişkinde işitme azlığının en sık sebebi dış kulak yolundaki
buşondur.Çocuklarda ise işitme azlığının en sık sebebi
Sinüzit semptomları çocuklarda erişkine göre bazı farklılıklar
gösterir. Ağrı erişkinlere göre daha geri plandadır. Ön plana
O
R R
u efüzyonlu otitis mediadır. geçen semptom persistan mukopürülan akıntıdır. Bu
akıntının rinit veya kronik adenoidite bağlı olabileceği de
U
CEVAP:B
akılda tutulmalıdır. Sinüziti olan çocuklar erişkinlerden daha
sık olarak larenjit, kronik öksürük (özellikle geceleri) ve
halitosisle klinik belirti verirler.
Radyografılerde mukozal kalınlaşma opasifikasyon sık
görülmesine rağmen teşhisteki rolleri erişkinlerdeki kadar
8-Aşağıdaki sinüsitlerden hangisi en sık intrakraniyal fazla değildir. Yüzde ve orbitada selülit, otit gibi k
komplikasyona neden olur? omplikasyonlar erişkinlerden daha sık ortaya çıkar.
A) Maxiller sinüzit Tedavide antibiyotikler, dekonjestan, analjezikler, cerrahi
B) Anterior etmoidal sinüzit drenaj düşünülür.
C) Sfenoidal sinüzit CEVAP: A
D) Frontal sinüzit
E) Posterior etmoidal sinüzit
• Enfeksiyon genellikle frontal sinüs arka duvarının
osteomiyeliti sonucu (pott's puffy tümörü) veya daha önce
var olan bir açıklıktan, valfsiz venler aracılıgı ile kafa içine
ulaşıp epidural abse, subdural abse, kavernöz sinüs
trombozu, menenjit ve beyin absesine yol açabilir.
• Sfenoid sinüs kavernöz sinüse en yakın paranazal sinüs
olduğu için sinüzitinde kemik destrüksiyonu olursa kavernöz
sinüs trombofılebiti gelişebilir.
• Etmoid sinüzitte bağlı orbital sellülit gelişebilir.
CEVAP: O

www.tusworld.com
10-Aşağıdakilerden hangisi seröz otit media 3. Seröz otitis media tedavi edilmese bile % 85 spontan
etyolojisinde bulunmamaktadır? iyileşen bir hastalıktır; ancak geri kalan % 15 olguda
• Retraksiyon poşu,
A) Down sendromu • Adeziv otit,
B) Üst solunum yolu enfeksiyonu • Kronik otitis media,
C) Alerji • Kolesteatoma
O) Sinüzit • Orta-ileri iletim tipi işitme kayıpları,
E) Yarık dudak • Bazı olgularda ise sensörinöral işitme kaybı ortaya çıkar.
Seröz otit media etyolojisinde östaki tüp disfonksiyonu ve CEVAP:E
buna sekonder olarak oluşan mukoza metaplazisi
neticesinde orta kulakta non-pürülan sıvı birikimi olur. Lokal
ve sistemik inflamasyon bulguları olmaksızın iletim tipi işitme 11-Seröz otitte ventilasyon tüpü hangi kadrandan
kaybı gelişir. Sebepleri arasında; takılmaz?
• Adenoid vejetasyon,
• Nazofaringeal neoplazi *** A) Anterosüperior
• İyatrojenik tubal obstrüksiyon (östaki ağzının B) Anteroinferior
adenoidektomi sırasında kürete edilmesi ile), C) Posterosüperior
• Üst solunum yolu infeksiyonu, D) Posteroinferior
• Allerji, E) Pars flaksida
• Sinüzit,
• Yarık damak, Genelde kabul edilen üst-arka kadran hariç, timpanik
K • Down sendromu gibi nedenler söz konusudur. membranın diğer kadranlarına takılabileceğidir. K
Ü Seröz Otitis Media, sessiz bir hastalıktır. olguda lokal ve Ü
Ç genel enfeksiyon belirtileri yoktur(ağrı, ateş, hiperemi, ç
U dolgunluk, akıntı, perforasyon). Hastanın tek yakınması u
K işitme kaybıdır; ancak gerek hastanın çocuk olması K
5 gerekse işitme kaybının kronik olarak varlığı bu yakınmanın
dile getirilmesini ve aileler tarafından fark edilmesini
s
T zorlaştırır. Ancak, bu çocuklarda, özellikle çok erken yaştan T
A itibaren ve bilateral olarak var olan seröz otitis medialarda, A
J işitmedeki kısmi kayba bağlı olarak konuşmada gecikme, J
L artikulasyon problemleri, kelime haznesinde darlık, dikkat L
A dağınıklığı, oyun ve derslerde uyumsuzluk ile karşılaşılabilir. A
R Seröz otitis medialılarda sık karşılaşılan bir durum da R
5 tekrarlayan akut otit medialardır. s
O Klinik olarak, hafif otalji, kulakta tıkanıklık hissi, iletim tipi o
R işitme kaybı semptomlarını gösterir. Otoskopide timpanik R
membranda retraksiyon, matlaşma, radyal damarlarda ve
U manubrium malleide belirginleşme mevcuttur.
u
Tedavi: Nazal konjesyon veya akıntı, adenoidler, ort kulak,
r
sinüsler ve farinksde enfeksiyon varsa tedavi edilir.
• Effüzyonlu Otitis Media vakalarının %40-45'inde
effüzyon kültüründe mikroorganizma ürediginden
antibiyoterapi yapılır.
• Allerji varsa tedavi edilir, antihistaminikler verilir.
• Östaki yolu ile kulaga hava vermek için sık Valsalva
manevrası veya Politzerizasyon yapılır, sakız çiğnenilir.
Ventilasyon T üpü takmak için en çok önerilen kadranlar
• Effüzyonlu Otitis Media durumunda çoğunlukla
adenoidektomi ile beraber kulak zarlarına ventilasyon tüpü ön-ALT ve ön-arka kadranlardır.
takılır. Genelde kabul edilen üst-arka kadran hariç, CEVAP:C
timpanik membranın her kadranına takılabileceğidir.
Ventilasyon tüpü takmak için en çok önerilen kadranlar
ön-alt ve ön-üst kadranlardır. (Postero-süperior kadranda
AİR-ANTERİNFERİOR-VENTİLASYON TÜPÜ
timpanik membranın hemen arkasında inkudostapedial
eklem, inkusun uzun bacagı ve fasiyal sinir olabilecegi için
bu kadrana ventilasyon tüpü takılmamalıdır.)
**Ayrıca Seröz otitis media birkaç bakımdan son derece
önemli bir otolojik rahatsızlıktır: Erişkinde Tek Taraflı Seröz Otitis Media Eşlik
1. İşitme kaybına neden olarak çocuğun konuşmasını ve Eden Posterior Servikal Lap Varsa
psikolojik ve sosyal gelişmesini olumsuz yönde etkiler.
Nazofarenks Kanserini Düşünelim
2. Seröz otitis medialı çocuklar daha sık akut otitis media
geçirirler

www.tusworld.com
12-Paranasal sinüs tümörleri en sık hangi sinüste 14-Aşağıdakilerden hangisi burun kanamaları için
yerleşir? yanlıştır?
A) Etmoid sinüs A) % 80 anterior bölgeden kaynaklanır.
B) Frontal sinüs B) Posterior kanama en sık kisselbach pleksusundan olur.
C) Maxiller sinüs C) Posterior kanama hayatı tehdit edebilir.
D) Sphenoid sinüs D) Epistaksislerin en sık sebebi travmadır.
E) Nasal kavite E) Erkek çocuklarda epistaksis yanında nazal kitle ve
obstruksiyon mevcutsa juvenil nasofarengeal anjiofibrom
Paranazal sinüs tümörleri, oldukça nadir görülen tümörlerdir. akla gelmelidir.
Paranasal sinüslerin içinde en sık maxiller sinüsden gelişir.
Burun ve paranazal sinüs tümörü olan hastalar genellikle Burun kanaması infantlarda çok nadir iken yaş arttıkça
hastalığın ileri evrelerinde teşhis edilmektedir. Çünkü görülme riski artmaktadır. Anterior epistaksis çocuk ve genç
paranazal sinüs tümörlerinin erken evrelerdeki bulguları erişkinlerde; posterior epistaksis daha çok yaşlı erişkinlerde,
kronik sinüziti taklit etmektedir. Çocuk hastalarda tek taraflı özellikle 45-50 yaşlarında hipertansiyon ve arteriosklerozlu
kötü kokulu akıntıda burun içi yabancı cisim akla gelmelidir, erkeklerde görülmektedir.
tek taraflı nazal obstrüksiyona sebep olur. Antibiyotik ve
dekonjestan tedaviye cevap vermeyen şüpheli lezyonlarda
biyopsi alma konusunda tereddüt edilmemelidir. Anterior ethmoid arter
Semptomlar:
• Unilateral nazal obstrüksiyon (%48). Başlangıçta tek taraflı
arter
iken ilerlemiş olabilir, vakalarda iki taraflı obstrüksiyon
K görülebilir. K
Ü • Fasial ve palatal şişkinlik (%41) Ü
ç
Kiesselbach
Ç • Pis kokulu burun akıntısı (%37) plexus
U • Epistaksis (%35) u
K • Orbital yakınmalar: Epifora, diplopi, görme keskinliğinde K
azalma, periorbital ödem 5
5 • Proptozis (%25)
T
• Dişlerde çürüme ve dökülme
Superior
labiııl arter
T
A • Bilhassa n. trigeminus sahasında olmak üzere ağrı ve his J A
J kusurları J
L • Koku alma bozuklukları
p;:ıl.:ıtine .:ırter
L
A • Kafa içi yayılım olduğunda buna ait semptomlar bulunur. Vasküler anatomi: A
R T ümörlerin çoğu maksiller sinüsten orijin alır ve %75-80 i Eksternal karotid arter nazal mukozayı kanlandıran esas R
5 de yassı epitel hücreli veya anaplastik kanserlerdir. Frontal arteryel yapıdır. Eksternal karotid arterin 8 ana dalından ikisi 5
O veya sfenoidal sinüslerin primer kanserleri seyrek görülür. (fasiyal ve aksiler arter) burnu kanlandırır.
İnternal karotid arter boyunda dallanmaz, temporal
o
R CEVAP: C kemiğin petroz bölümüne kadar çıkar. Oradan geçerek
R
u aniden kıvrılıp sfenoid kemigin lateral yüzeyinde seyreder. u
Kavernoz sinüse yakın geçer ve anterior klinoid proçesin
önünde durayı deler. İşte burada ilk intrakranial dalı olan
oftalmik arteri verir.
• Oftalmik arter superiorıorbital fıssürden girer, posterior ve
anterior etmoid arter dallarını verir.
13-Aşağıdaki burun ve paranasal bölgesinde gelişen • Posterior etmoid arter, optik sinirin 3-7 mm önünden,
benign oluşumlardan hangisi malignleşebilir? posterior etmoid foramenden orbitayı terk eder. Bu arter
A) Osteom esas olarak üst konka ve ona yakın nazal septum
B) Fibröz displazi bölümlerini kanlandırır.
C) Ossifiye fibrom • Anterior etmoid arter , posterior etmoid arterden daha
D) İnverted papillom kalındır. 1/3 anterior ve superior nazal septum ile lateral
E) Lenfajiom duvarları kanlandırır.
Burun içinde epistaksise eğilimli birkaç bölge vardır. İlki
İnverted papilloma, en sık lateral nazal duvarda, orta meatus anteriorda Little alanı veya Kisselbach plexusu olarak da
alanında yerleşirler. Tanı konulduğu sırada nazal kaviteyi bilinen bölgedir. Epistaksislerin yaklaşık %80-90'1 buradan
tamamen doldurmuş olarak görülür. Komşu yapıları da olur. Posterior epistaksisten sorumlu olan bölge ise
tutmuş olabilirler. En sık maksiller sinüs ve etmoidal sinüsleri sfenopalatin arterin nazal boşluga girdigi sfenoplalatin
tutarlar. En genel semptomu tek taraflı nazal tıkanıklıktır. foramen civarında yani orta kankanın arkasındaki bölgedir.
Genellikle buna rinore de eşlik eder ve epistaksis sıktır.
İnverted papilloma ve malignite arasında ilişki olduğu CEVAP: B
bilinmektedir.Tedavi cerrahidir. Rekürrenslerden korunmak
için komplet eksizyon gereklidir.
CEVAP: D

www.tusworld.com
15-Aşağıdakilerden hangisi sinüzitin intrakranial 17-Aşağıdakilerden hangisi epistaksis etyolojik
komplikasyonu değildir? sebepleri içinde sayılamaz?
A) Subdural apse A) T ravma
B) Epidural apse B) Hipertansiyon
C) Mukosel C) Yapısal deformite
D) Menenjit D) Parasetamol kullanımı
E) Ensefalit E) Osler-Weber-Rendu hastalığı
Sinüzitin intrakraniyal komplikasyonları: Lokal faktörler:
• Serebral apse, • Epistaksisin en sık görülen sebebi travmadır.
• Epidural apse, • Epistaksisteki bir başka etiyolojik faktör burun içindeki ana­
• Subdural apse ( günümüzde en sık intrakranial tomik deformitelerdir.
komplikasyondur ve frontal sinüzitte sıktır.) • Burun içindeki inflamatuar hastalıklar konjesyona bu da
• Menenjit, ( eskiden en sık intrakranial komplikasyondu ve kanlı sümkürme ve hatta tam epistaksise neden olabilir.
etmoid ile sphenoid sinüzite bağlı olara sık görülebilir.) inflame dokuda vaskülarite artışı ve damar yapılarındaki
• Venöz sinüs trombofilebiti** (bazı kaynaklarda frajilite belirgindir.
intrakranial, bazı kaynaklarda ise ekstrakranial-orbital • Tek taraflı burun akıntısı ve kanaması olan çocuk ve
komplikasyon olarak geçmektedir.) mental bakımdan geri erişkinlerde burunda yabancı cisim
Mukosel ise paranasal sinüslerin goblet hücre içeren akla gelmelidir.
psödostratifıye veya alçak kolumnar epitelle sınırlı, müsinoz • Naza! kavitede, nazofarenkste, sinüslerdeki benign ve
madde ile dolu kistik lezyonlarıdır. malign tümörler karşımıza epistaksis ile gelebilir.
K Sinüzitin ekstrakranyal komplikasyonları: Sistemik faktörler: ·K
•·
Ü • Mukosel • Hipertansiyon ve ateroskleroz yaşlı hastalarda posterior U
Ç • Maksiller sinus ekspansiyonu epistaksise sebep olur. Ç
U • Farengeal ve larengeal komplikasyonlar • Kanda pıhtılaşma faktörlerini ve/veya trombosit sayısını U
K • Dental komplikasyonlar düşüren hastalıklar. K
• Sellutit • Aspirin ve nan steroidlerin kullanıma bağlı trombosit
S • Orbital komplikasyonlar 5
disfonksiyonlarında da trombosit
T Ekstraperiostal abseler agregasyonu bozulur, epistaksise eğilim olur. T
A Orbital sellulit • Herediter hemorajik telenjiektazi (Osler-Weber-Rendu
A
J Göz kapakları sellutit hastalığı) J
L Kavernöz sinüs tromboflebiti** • Alkol kullanımı, koagulasyon faktör yapımı eksikligi, kemik L
A Osteomyelit iligi supresyonu, trombosit inhibisyonu ve vitamin eksikligi de A
R CEVAP: C kanama-pıhtılaşma sistemine indirekt etkileri ile epistaksise R
s eğilim yaratır. S
o Tedavi: Lokal önlemler, baskı, koter, anterior tampon,
posterior tampon, cerrahi.
O
R R
u CEVAP:D u

16-Yirmi sekiz yaşındaki kadın hasta, burun tıkanıklığı


şikayetiyle başvuruyor. Sık sık burun tıkanıklığının
olduğunu ve her seferinde burun spreyi kullandığını 18-Beş yaşındaki erkek hasta, yaklaşık bir aydır
belirtiyor. Artık burun spreylerinin de fayda etmediğini burnundan zaman zaman sıvı gelmesi şikayetiyle
belirtiyor. Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden polikliniğe getiriliyor. Son dört beş gündür daha da sık
hangisidir? geldiği ifade edilmektedir. Bu sıvının 805 olup
olmadığını anlamak için aşağıdakilerden hangisi
A) Rinitis medikamentosa yapılmalıdır?
B) İrritatif toksik rinit
C) Hormona! rinitis A) Lumbal ponksiyon ile BOS alınması
D) Kronik atrofik rinit B) Sıvıdan antibiyotik duyarlılığı bakılması
E) Vazomotor rinit C) Otoskopik muayene yapılması
D) Beyin MR ı istemek
Uzun süreli vazokonstruktör sprey kullanılması rebound E) Sıvıdan beta2 transferrin bakılması
vazodilatasyona sebebiyet verip burnun daha çok
tıkanmasına neden olabilmektedir. Bu duruma rinitis BOS sızıntısı şüphesi olduğunda tanı için beta-2-transferrin
medikamentosa denmektedir. Bu durumu engellemek için bakılması BOS olup olmadığı konusunda belirleyici
beş günden fazla kullanılmaması önerilmelidir. olmaktadır.

CEVAP:A CEVAP: E

www.tusworld.com
ITUSWı RLDI
19-Elli iki yaşındaki erkek hasta, yaklaşık altı saat önce 21-Yirmi yedi yaşındaki erkek hasta, bir hafta önce
başlayan şiddetli baş dönmesi, bulantı, kusma başlayan işitme azalması şikayetiyle başvuruyor. Hasta
şikayetleriyle acil servise başvuruyor. Nörolojik kısık sesle konuşmaktadır. Aynı zamanda baş dönmesi
muayenesinde herhangi bir patolojik duruma ve kulakta çınlama şikayetlerinin de olduğunu belirtiyor.
rastlanmamıştır. İşitme testi de normal olarak Rinne testi negatif olduğuna göre hastanın en olası
belirlenmiştir. Hastamız bir hafta öncesinde üst solu­ tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
num yolu enfeksiyonu geçirdiğini ve antibiyotik kullan­
dığını da belirtiyor. Hastanın en olası tanısı aşağıdakiler­ A) Bening pozisyonel vertigo
den hangisidir? B) Meniere hastalığı
C) Vestibüler nöritis
A) Bening pozisyonel vertigo D) Cogan sendromu
B) Meniere hastalığı E) Otoskleroz
C) Vestibüler nöritis
D) Cogan sendromu Otoskleroz orta kulağı ilgilendiren bir kemik hastalığıdır
E) Otoskleroz ve otik kapsülle sınırlıdır. Organizmanın başka yerlerinde
görülmez. Labirent kemik kapsülün bazı yerlerinde odaklar
Vestibüler nöritis halinde yeni kemik dokusu oluşur.
ÜSYE veya gastroenterit sonrası gelişen spontan nistagmus • İşitme kaybı %90 hastada bilateraldir. Bu yüzden tek taraflı
kliniği ile tanınır. otoskleroz vakalarında diğer hastalıklarla ayırıcı tanı
Şiddetli baş dönmesi, bulantı, kusma olabilmektedir. yapılmalıdır.
Nörolojik muayenesi ve işitmesi normaldir. • Otosklerozun yaklaşık %70'inde genetik temel bulunur.
İlk 36-48 saat içinde kendiliğinden düzelmektedir. Otozomal dominant kalıtım ile geçer.
K • Osteogenezis imperfektada sık görülür. K
Ü CEVAP: C • Otosklerozlu bir hastayı konuşmasından tanımak Ü
ç mümkündür. ç
u Hasta sizin konuşmalarınızı tam olarak izleyemezken U
K normalin altında alçak sesle konuşur (parakuzi). Bu stapes K
s otosklerozu için karakteristiktir. Çünkü kemik yolu iletiminin
artması nedeni ile kendi sesini yüksek alır ve bu yüzden
5
T işitme kaybına rağmen alçak sesle konuşur. Ağrı genelde
T
A beklenmez. A
J • Hastaların en önemli yakınması uğultudur. J
L Tanı, işitme testleri ile sorunun orta kulakta iletimden L
A kaynaklandığının ve orta kulak kemikçiklerinin hareket A
R etmediğinin saptanması ile koyulur. Tanıda önemli R
s araçlardan biri de diapozon testleridir. En önemli test Rinne S
o testidir. Rinne'nın negatif olması iletim tipi bir işitme kaybının
bulunduğunu gösterir.
O
R R
u Normal kulak zarı ile birlikte negatif Rinne vakaların u
20-Aşağıdakilerden hangisi vestibüler nörit için %98'ınde otoskleroz olasılığını gündeme getirmelidir.
yanlıştır? Otosklerozun tedavisi çoğu hastada stapedektomidir.
A) Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası görülür. CEVAP:E
B) İlerleyici vertigo olabilir.
C) Nistagmus eşlik edebilir.
D) İşitme kaybı yoktur.
E) Kalorik testler korunmaktadır.
Vestibüler nörit;
• Ani, şiddetli vertigo atağı şeklindedir.
• Nistagmus eşlik edebilir.
• Nörolojik defısit ve işitme ile ilgili semptom veya
bulguların bulunmaması ile karakterize periferik vestibüler
sistem hastalığıdır.
Benign paroksismal pozisyonel vertigodan sonra en sık
görülen periferik vestibüler sistem hastalığıdır. Rekürrens
yıllarca devam edebilir. Hastalarda genellikle devam eden
veya geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonu eşlik etmekte, B2TRANSFERRİN
özellikle bir kulakta azalmış veya kaybolmuş kalorik cevap
gözlenmektedir. Kendini sınırlayan bir hastalıktır ve BOS
hastalarda tedavi semptomatiktir. Tedavide vestibüler
supressantlar kullanılmaktadır.
AKÖZHUMOR
CEVAP:E

www.ıusworJd.com
22-Kırk iki yaşındaki bayan hasta, bir aydır olan işitme Medikal tedavinin içeriği diyet uygulaması, psikolojik destek,
kaybı, baş dönmesi şikayetleriyle başvuruyor. Baş fizyoterapi ve farmakolojik uygulamayı kapsamaktadır.
Akut ataklarda:
dönmesinin uykudan dahi uyandıracak kadar şiddetli
Vestibüler supresan ilaçlar ve antiemetikler
olabildiğini belirtiyor. Kulağında çınlaması şikayetinin
kullanılmaktadır. Bu ilaçlar antikolinerjik, antiemetik ve
diğer şikayetlerine nazaran daha az da olsa
sedatif özelliklere sahiptir.
bulunduğunu belirtiyor. Nadiren aniden düşme durumu
da oluyormuş. Bu tür şikayetlerinin 2-3 ayda bir
olduğunu belirtiyor. Hastanın en olası tanısı hangisidir? Bunlar:
A) Bening pozisyonel vertigo Benzodiazepin (diazepam), meclizine, proclorperazine,
B) Meniere hastalığı promethazine, diphenhydramine, dimenhydrinate
C) Vestibüler nöritis (dramamine) metochlorpramide gibi ilaçları içermektedir.
D) Cogan sendromu Meniere kriziyle tanışan insan panik içindedir. Bu nedenle
E) Otoskleroz medikal tedavinin en önemli kısmı hastayı psikolojik yönden
desteklenmektedir. Yaşamsal bir tehlike arzetmeyen bu
Meniere hastalığı; hastalığın tabiatı ve sonuçları hakkında hastayı
• Fluktuan sensörinöral işitme kaybı, bilgilendirmek tedavinin esasını oluşturur. Medikal tedavinin
• Episodik vertigo, farmakolojik yönünü akut periyodun tedavisi ve sonrasında
• Tinnitus ve daha az sıklıkla ortaya çıkan aural dolgunlukla öngörülen idame tedavisi oluşturur. Kriz esnasında hastayı
karakterize, membranöz labirentin bir hastalığıdır. en çok rahatsız eden baş dönmesi, bulantı ve kusma gibi
Her iki cinste eşit olarak görülür.Başlangıç semptomları semptomlar tedavi edilirken hasta mutlaka sessiz ve loş bir
ortalama 40 yaş civarıdır. Hastaların 1/3'ünde bilateral mekanda dinlendirilmelidir
K.. tutulum vardır. K
U Etyopatogenez: Endolenf primer olarak stria vaskülaristen Proflakside Ü
Sigara ve Stres faktörü düzenlenmeli.
Ç gelir. Ayrıca labirenter membranlar aracılıgı ile perilenften de ç
U gelir. Endolenf potasyum yönünden çok zengindir. Perilenfte Diyet: Na alımı kısıtlanmalı-potasyum desteği sağlanmalıdır. u
K ise az miktarda potasyum bulunur. Endolenf, ductus Tuz kısıtlamasının majör atakları azaltmada biraz rolü olsa
da işitme kaybının progresyonuna bir etkisi yoktur.
K
endolenfaticus ve saccus endolenfaticus aracılıgı ile
5 absorbe olur. Meniere hastalıgında ana poblem bilinen veya Diüretikler, meniere hastalığının tedavisinde su ve sodyum s
T bilinmeyen sebeplerle absorbsiyonda yetersizliktir. Bunun metabolizmasının da etkili olduğu düşünülerek verilir. Bu T
A sonucu olarak endolenfatik hidrops gelişir. amaçla tuzdan fakir diet, diüretik tedavisi ve potasyum A
Klinik Bulgular : Meniere hastalıgının klinik bulguları, vertigo, desteği yapılabilir. J
t işitme kaybı, tinnitus , (non - pulsatif) ve aural dolgunluktan Vazodilatörler: Diüretiklere refraktör olgularda vazodilatör L
A oluşmaktadır. ajanlar tedaviye ilave edilebilir. Papaverin, histamin, A
R Epizodik vertigo: bulantı - kusma gibi vejetatif semptomlarla betahistin (vasoserc)
Aminoglikozid: Ototoksik etkili aminoglikozidlerden
R
5 beraberdir. Vertigo 20 dakika ile 24 saat arasında değişen streptomisin ve gentamisinin vestübülotoksik etkileri daha s
O sürede sona erer. Ani düşme atakları tipiktir. İlk yıllarda
ağır basmakladır, o
R gittikçe artar. Ancak iç kulak harap oldukça şiddeti azalır. Steroid tedavisi uygulanabilir.
Gerginlik, anksiyete ve aşırı tuz alımı atakları presipite
R
U edebilir. Ataklar arasında dengesizlik sıktır.
u
İşitme kaybı : fluktuan, progressif ve kokleardır.
CEVAP: E
Tinnitus: devamlı veya aralıklı olabilir.

CEVAP:B

23-Aşağıdakilerden hangisi otoskleroz için yanlıştır? 25-Aşağıdakilerden hangisi periferik tip vertigo için
A) Genç erkeklerde sık görülür. yanlıştır?
B) Otoskopi normaldir. A) Akut başlangıçlıdır.
C) Parakuzi (+) B) Süresi değişkendir.
D) Vertigo ve tinnitus mevcuttur. C) Bulantı kusma olabilir.
E) Esas problem iç kulaktadır. D) Şiddeti giderek azalabilir.
CEVAP:E E) Pozisyon ile vertigo şiddeti değişmez.
Periferik Tip Vertigo;
• Şiddetli baş dönmelerine genellikle kusmanın eşlik ettiği
24-Aşağıdakilerden hangisi meniere hastalığının akut tablolardır.
atak tedavisinde kullanılmaz? • Hasta açısından çok sıkıntı verici bir kliniği vardır.
A) Dramamine • Genellikle ani başlar.
B) Metpamide • Süresi değişkendir.
C) Antihistaminik • Sıklıkla pozisyon değişiklikleri ile vertigo agreve olur
D) Sedatifler • Rekürrense sık rastlanır.
E) Vasoserc

www.tusworld.com
26-Aşağıdakilerden hangisi santral tip vertigo için doğru Tümör posterior nazal fossa içine doğru büyümesi nazal
değildir? dolgunluk, tıkanıklık,
akıntı veya epistaksise neden olur. Nazal veya
A) Süreklidir. nazofarengeal rezonans kaybı ile genizden konuşma olabilir.
B) Nistagmus eşlik eder. Östaki tüpü orifisinin obstrüksiyonu nedeniyle kulak ağrısı
C) Nörolojik bulgular mevcuttur. veya erken dönemde tek yanlı işitme azalması veya bazen
D) Tinnitus vardır. orta kulakta transuda birikimi oluşur. işitme azlığı, yumuşak
E) İşitme azlığı olmaz. damak hareketlerinde bozulma ve mandibuler nevralji bazı
Santal Tip Vertigo; hastalarda görülür ve Trotters triadı diye anılır.
• Nöbetler halinde gelmez. Orofarengeal yayılım ile boğaz ağrısı olur. Disfaji
• Genelde süreklidir. Ancak dalgalı bir seyir ile şiddetlenme gözlenmez. Bazen etmoid hava hücreleri yoluyla orbitaya
ve hafifleme gösterebilir. direk yayılım veya superior orbital fissürden kavernöz sinüse
• Horizontal nistagmusun yanı sıra vertikal, rotatuvar geçişi ile proptozis gelişir.
nistagmus bulunur. Kranial sinir tutulum insidansı % 12-26 oranda rapor
• Vertigoya nörolojik muayene bulguları eşlik eder. edilmiştir. En sık 5 ve 6. Sinirler tutulur. Sinirlerden 1., 7. ve
• Kulak çınlaması ve işitme bozukluğu yoktur. 8. nadiren tutulur. Birinci kranial sinir nazofarenksten
uzaktadır, yedi ve sekizinci sinirler ise temporal kemik
CEVAP:D tarafından korunur.
Anatomik yeri, kafa tabanıyla olan sınırlan, erken bilateral
ve cerrahi olarak ulaşımı güç retrofarengeal nod tutulum
özellikleri ile, primer tümör ve boyun bölgesi için yüksek doz
K radyoterapi nazofarengeal kanserlerde esas tedavi şeklidir. K
Ü 27-Aşağıdakilerden hangisi nasofarinks kanseri için Ü
Ç yanlıştır? Cerrahi, radyoterapiden sonra rezidüel kalan veya klinik tam Ç
u A) Posterior üçgenden kaynaklanır.
yanıttan sonra yineleyen boyun hastalığında radikal boyun U
K B) Disfaji gözlenmez.
diseksiyonu veya ganglion ekstirpasyonu biçiminde K
yapılabilir.
s C) Nasal obstruksiyon ve epistaksis olabilir. 5
T D) Bilateral seröz otit sık görülür. CEVAP:D T
A E) Etyolojide EBV ailesi ile ilişkisi olabilir. A
J Nazofarinks Kanserleri seyrek görülen tümörlerdir, fakat J
L bazı bölgelerde insidansı bir hayli yüksektir. Endemik alanlar L
A Güney Çin, Kuzey Afrika ve kuzey yarımkürenin uzak A
R bölgeleridir. R
s Nazofarenks kanserlerinin görülme sıklığı 20 yaştan sonra s
o artar, iki pik yapar. Birinci pik EBV nedeniyle 15-25 yaşları
arasında, ikinci pik insidansı 50-59 yaşlarında olmaktadır.
o
R R
u Erkek/ kadın hasta oranı 2.2/1' dir.
Nazofarenks malignitelerinin yaklaşık % 90'nı epidermoid
u
veya indiferansiye karsinomlar oluşturur. Kalan % 1O'unda Vertebrobaziller Yetmezlik
çoğunluğu lenfomalardır.
Önemli Bir Santral Vertigo Sebebidir
Nazofarenks karsinomlarında gerek primer, gerek nodal •\-,çtA···."'ir ·ıfP.rır:r
hastalığın yaygınlığını belirlemek amacıyla kullanılan güncel -�...,.,.-,,·_:-,.•ı ,�t·:: '�ıı ..ıı .,�r-:,•
görüntüleme yöntemleri bilgisayarlı tomografi ve magnetik ...-..u"" ,:cı:,
rezonans inceleme yöntemleridir.

Başvuru semptom ve bulgularının başında ağrısız


lenfadenopatiler gelir. Servikal nodların klinik tutulumu
%60- 87 oranda olup %50' ye yakın hastada bilateraldir.
Resimdeki yerleşimine dikkat ediniz.

www.tusworld.com
28-Aşağıdakilerden hangisi benign pozisyonel vertigo 31-0tuz iki yaşındaki bayan hasta, iki üç haftadır
için yanlıştır? ağzında kötü kokulu yara oluşması şikayetiyle
polikliniğe başvuruyor. Orofarinks muayenesinde dil
A) En sık travma sonrası olur. kökünde gri renkte membran görülmektedir. Bu hasta
B) Bulantı kusma eşlik edebilir. için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
C) Baş hareketleri ile artar.
D) Endolenf akımı engellenmesi sonucu olur. A) Dil kökü tümörü
E) Barany testi ile vertigo ve nistagmus artar. B) Vincent anjini
C) Retrofarengeal abse
Benin Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) D) Ludwig anjini
• Vestibuler kökenli vertigolar içinde en sık görülür. E) Peritonsiller abse
• Sadece spesifik baş pozisyonuyla ortaya çıkan, sıklıkla
şiddetli ve kısa süreli (1 O saniye veya daha az) Oral kavitede kötü kokulu, dil kökünde veya tonsillerde kirli
• Nedeni kesin olarak belli değildir. Kafa travmalarını ve gri renk membranla örtülü ülserler vincent anjininin
vestibuler nöriti takiben ortaya çıkabilir. belirtecidir.
• Teşhis fizik muayene ve anamnezle konur. Spiroket ve fusiform bakteriler etkendir.
• Kulak çınlaması ve işitme kaybı yoktur.
• Hastanın vertigo ve nistagmusu Dix Hallpike manevrası
ile artar.
• Kalorik test normaldir.
Tedavide epley manevrası uygulanabilir

K CEVAP:E K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s
T T
A 29-0rta kulağın en sık benign tümörü aşağıdakilerden A
J hangisidir? J
L L
A) Skuamöz hücreli karsinom
A B) Glomus jugulare
A
R C) Akustik nörinom R
s D) Glomus timpanicum s
o E) Bazal hücreli karsinom o
R R
u Orta kulağın en sık benign tümörü glomus jugularedir.
Orta kulağın en sık malign tümörü skuamöz hücreli CEVAP:B u
karsinomdur.
CEVAP:B
32-Aşağıdakilerden hangisi tonsillektominin kesin
endikasyonlarından değildir?
A) Peritonsiller abse
B) Difteri taşıyıcılığı
C) Malignite şüphesi
D) Kronik tonsillit
E) Akut romatizma! ateş
30-Edinsel tek taraflı sağırlığın en sık sebebi
aşağıdakilerden hangisidir? Tonsillektominin kesin endikasyonları
Rekürren akut tonsillit
A) Connexin-26 geninde anomali
B) Usher sendromu Peritonsiller abse
Malignite şüphesi
C) CMV enfeksiyonu
Üst solunum yolu obstruksiyonu
D) Kabakulak
E) Perilenf fistülü Difteri taşıyıcılığı
Tonsillektomi relatif endikasyonları
Edinse! tek taraflı sağırlığın en sık sebebi kabakulaktır. Sık febril konvülziyon
Konjenital sağırlığın en sık sebebi Usher sendromudur. Glomerülonefrit
Konjenital vira! sağırlığın en sık sebebi CMV'dir. Akut romatizma! ateş
Konjenital sağırlığın en sık sebebi connexin 26 anomalisidir. Servikal lenfadenopati
CEVAP:D CEVAP:E

www.tusworld.com
33-Tonsillektomi sırasında en sık zedelenen arter 36-12 yaşında erkek hasta tekrarlayan burun kanamala­
aşağıdakilerden hangisidir? rı şikayetiyle polikliniğe getiriliyor. Burnu kanadığında
tansiyonunun normal olduğunu belirtiyorlar. Yapılan
A) Anterior etmoidal arter tetkikler sonucunda sadece anormal bulgu olarak
B) Lingual arter hemoglobin ve hematokritte düşme görülmüştür. Bu
C) Asendan palatin arter hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
D) Desenden palatin arter
E) Asendan farengeal arter A) Kolesteatom oluşumu
B) Peritonsiller abse
Tonsil kanlanması eksternal karotis arterden gelen asenden, C) Dijital travma
desenden palatin arter ve tonsiller arter ile olmaktadır. Ancak D) Nazofaringeal anjiofibrom
en sık kanayan arter internal maksiler arter dalı olan E) Nazofarenkste yabancı cisim
desenden palatin arterdir.
Nazofaringeal anjiofibrom
CEVAP:D 8-15 yaş arası erkeklerde sıktır. Tekrarlayan burun
kanamaları görülmektedir.Kadınlarda ve ileri yaşlarda olmaz.
Puberte sonrası gerilemektedir. İlk olarak tedavi cerrahi
denenmektedir.
CEVAP: O

K K
Ü Ü
ç ç
U 34-Aşağıdakilerden hangisi otitis media acillerinden
değildir?
u
K K
s A) Şiddetli ağrı s
T B) Fasial paralizi T
A C) Kolesteatom olması
A
D) İmmünsüprese hasta
J E) İntrakranial komplikasyon şüphesi
J
L L
A Otitis media acilleri A
R • Ciddi ağrı R
s • Fasyal paralizi
s
o • Yenidoğan veya immunsuprese hasta
• İntrakraniyal komplikasyon şüphesi
o
R R
u CEVAP:C 37-Otuz yaşındaki erkek hasta, ağzını açmada ve
konuşmada zorluk şikayetiyle acil servise başvuruyor.
u
Bir hafta önce tonsillit tanısı konan hasta iki gündür
kulağının ağrıdığını ve bugün başlayan yemek yerken
olan ağrısının başladığını belirtiyor. Trismusu da
bulunan hastanın en olası tanısı hangisidir?
A) Retrofaringeal abse
B) Peritonsiller abse
C) Parafaringeal abse
D) Ludwig anjini
E) Vincent anjini
35-Aşağıdakilerden hangisi seröz otit media tedavisinde
yer almaz? Peritonsiller abse:
• Erişkinlerde daha sık görülmekle birlikte akut tonsillitin bir
A) Ventilasyon tüpü komplikasyonudur.
B) Antibiyotik • Ağzını açamaz, dilini çıkaramaz, konuşma zorluğu vardır.
C) Adenektomi • Trismus vardır.
D) Anti histaminik • Kulağa yansıyan ağrı ve disfaji görülür.
E) Timpanoplasti Retrofaringeal abse:
Seröz otit media tedavisinde; • Küçük çocuklarda ve infantlarda gözükür.
• Antibiyotik • Ağız açıktır ve trismus yoktur.
• Antihistaminik • Ateşle beraber boğaz ağrısı ve boyunda hassasiyet vardır.
• Cerrahi (adenektomi) • Yutkunmanin bozuk olması nedeniyle disfaji olur ve
• Ventilasyon tüpü uygulanabilir. tükrüğünü yutamaz ve ağız kenarlarından atar.

CEVAP: E CEVAP: B

www.tusworld.com
38-Acil servise getirilen kırkaltı yaşındaki hastada 40-Yirmi beş yaşındaki erkek hasta, yemek yerken
dispne, disfaji, 39 derece ateş mevcuttur. Yakı� submandibuler bölgede ağrı şikayetiyle başvurmuştur.
zamanda diş çekimi yapıldığı öğrenilen hastanın Yemekten sonra ise şişlik düzelmektedir. Bu hasta için
orofarenks muayenesinde dil kökünün yükseldiği en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
gözlenmiştir. Hastanın en olası tanı aşağıdakilerden A) Ranula
hangisi olmalıdır? B) Parotis tümörü
A) Dil kökü tümörü C)Onkositom
B)Vincent anjini D)Sialolitiazis
C) Retrofarengeal abse E) Lenfanjiom
O)Ludwig anjini Yemek sırasında submandibuler bölgede şişlik olması ve
E) Peritonsiller abse yemekten sonra da şişliğin düzelmesi sialolitiazis için tipiktir.
• Retrofarengeal absede solunum güçlüğü beklenmez, CEVAP: O
• Vincent anjininde sistemik toksisite beklenen bir bulgu
değildir. 41-Aşağıdakilerden hangisi glomus tm için doğrudur?
Vincent Anjini:
Oral kavitede kötü kokulu, dil kökünde membranla örtülü A)Orta kulağın nadir görülen bir tümörüdür.
ülserasyonla karakterizedir. Spiroket ve fuziform bakteriler B) Malign yapıdadır.
tarafından meydana getirilir. Ateş genelde yoktur. C)Tinnitus olmaz.
Ludwig Anjini: D)Vasküler tm olduğu için biopsi alınmaz.
Ağız tabanındaki boşlukların abse şeklindeki E)Sensorinöral işitme kaybı nedenidir.
Ku.. enfeksiyonudur. Diş enfeksiyonları sonrası olur. En sık K
Glomus tümörü (glomus jugulare), orta kulağın benign
Ü
8K
anaeroblar ve alfa hemolitik streptokoklar neden olur.. tümörlerinin en sık görülenidir. Glomus tümörü her yaş
Muayenede selülit ve dilin bombeleştiği görülür. grubunda görülür. Ortalama görülme yaşı 5. dekaddır.
ÇÜ Tedavide antibiyotikler uygulanır. Abse varsa drenaj yapılır. Glomus tümörünün oluşturduğu semptomlar, tümörün
K Primer neden olan diş enfeksiyonu tedavi edilmelidir.. vasküler natürüne, anatomik lokalizasyonuna, etrafinda
s CEVAP: O bulunan yapıların erezyonuna bağlıdır. Semptomları S
T arasında; Unilateral pulsatil tinnitus, hastanın başlangıç şika- T
A yeti olabilir. Tümörün büyümesine bağlı kemikçik A
39-Aşağıdakilerden hangisi Delphian lenf düğümüne dekstrüksiyonu, fasial sinir invazyonu ve ortakulak
J metastaz yapan en kötü prognozlu larinks kanseri J
L boşluğuna doğru büyüme ile de vasküler pulsatil polip L
tipidir? şeklinde kendini gösterebilir. Koklea erezyonu ile de
A A
A)Subglottik sensörinöral işitme kaybı ve vertigo oluşturabilirler. Kafa
R tabanı ve juguler foramen tutulumu da 9-10-11-12. sinir R
B) Glottik
s C)Supraglottik �
parezisine neden ---------- --
--olabilir. -- ------� s
o o

1
D)Sublingual
R R
u
E)Supralingual
u En kötü prognozlu larinks kanseri tipi subglottiktir. Delphian
lenf noduna metastaz olmaktadır. Esas semptomu stridor ve
dispnedir. Tedavisi cerrahidir.
CEVAP:A

Tanı için ortakulak tutulumu olanlarda dikkatli bir otoskopik


muayene ve odyolojik tetkik sıklıkla endikedir. Klinik olarak
Oq;ı rı glomus jugulareli hastalar çok değişken belirti ve
node
semptomlar gösterebilirler. Örneğin; Belirti ve semptomlarla
simültane inatçı seröz otit (SOM)görülmesi, tinnitus, iletim
tipi işitme kaybı ve posterioinferior kadranda yuvarlak çıkıntı
diğer bir örnektir. Nadiren inflamatuar kulak hastalıkları
glomus tümörünü taklit edebilir. Mavi kulak zarı, tinnitus,
iletim tipi isitme kaybı, spontan olarak kanlı kulak akıntısına
sahip olan hastalar muhtemel olan glomus jugulareyi
destekler. Vaküler bir tümör oluıp biopsi kontrendikedir.
Glomus tümörünün tedavisi, cerrahi olarak total
eksizyonudur. Güvenilir bir sekilde total eksizyonun mümkün
olmadığı intrakraniyal yayım ve petröz apeks yayımlarda,
radyoterapi uygun tedavi seçeneği olabilir.
CEVAP: O

www.tusworld.com
42-Aşağıdakilerden hangisi adenoid kistik karsinom için 45-Aşağıdaki malign tükrük bezi tümörlerinden hangisi
yanlıştır? diğerlerinden daha sık görülür?
A) Minör tükrük bezinin en sık görülen tümörüdür. A) Pleomorfik adenom
B) Sinir yolu ile ilerleyebilir. B) Kistadenolenfoma
C) Silindiroma da denebilmektedir. C) Seröz adeno kanser
D) Perinöral invazyon karakteristik özelliğidir. D) Adenokistik kanser
E) Bilateralite gösterme ihtimali fazladır. E) Basal hücreli kanser
Adenoid kistik karsinom, büyüme genellikle yavaştır. Ağrı
Adenoid kistik karsinom(silindiroma)
yada parestezi mevcuttur. Hastaların %25'inde fasiyal
• Submandibular ve minor tükrük bezlerinin en sık görülen
malign tümörüdür. paralizi mevcuttur. Minör tükrük bezlerinde ve özellikle
• En ayırıcı özelliği perinöral invazyon oluşturmasıdır. damakta rastlanır. Bunu daha az sıklıkla sublingual,
• Sinir yoluyla izleyen bu tümör çok ağrılı kitleler yapar. submandibular ve parotis bezleri takip eder. Solid, tübüler
• Perinöral invazyon yapabilmektedir. ve kribriform olmak üzere 3 histolojik alt grubu vardır. Solid
formu en habis seyreden şeklidir. Erişkinlerde en sık malign
CEVAP:E tükrük bezi tümörü mukoepidermoid kanserdir. Adenokistik
kanser 2. en sık rastlanan habis tükrük bezi tümörüdür.
43-Aşağıdaki tükrük bezi tümörlerinden hangisinin (bazı kaynaklarda da tam tersi geçmektedir.) Hematojen
bilateral olma özelliği daha fazladır? metastaz ve perinöral yayılıma sık rastlanır. Tümör geniş
A) Pleomorfik adenom olarak çıkarılmalıdır.
B) Mukoepidermoid kanser CEVAP:D
K C) Adenokistik kanser K
Ü D) Warthin tümör 46-Aşağıdakilerden hangisi adenoid hipertrofisi için Ü
Ç E) İndiferansiye kanser yanlıştır? ç
u Tükrük Bezi Tümörlerinin %80'i parotisde bulunur, A) Horlama mevcuttur. u
K bunların %20'si maligndir. %1 O'u submandibular bezde B) Uyku apne sendromu eşlik edebilir. K
s bulunur, %50'si habistir. % 9'u minör tükrük bezlerinde
bulunur, bunların da %80'i maligndir. Bezin boyutu
C) Seröz otite neden olabilir. s
T D) Pulmoner arter basıncında azalma gözlenir. T
küçüldükçe kitlenin malign olma ihtimali daha büyüktür. Tanı, E) Hiponazal konuşur.
A anamnez, klinik muayene, ince iğne aspirasyon biyopsisi, A
J ultrason ve bazı ileri olgularda bilgisayarlı tomografi ve Adenoid hipertrofisi; J
L manyetik rezonans yardımıyla konur. Bilateral olma ihtimali • Nazal obstrüksiyon ve ağızdan nefes alma L
A daha fazla olan kanser whartin tümörüdür. • Kronik seröz otitis media A
R CEVAP:D • Hiponazal konuşma R
• Horlama
s s
o 44-Aşağıdaki parotis tümörlerinin hangisinin sinir
• Aspirasyon pnömonisi Kor pulmonale (pulmoner arter
basıncı artışı) o
R invazyonu en erken olur? • Uyku apne sendromu R
u A) Pleomorfik adenom • Adenoid yüz denen tipik yüz şekil bozukluğu u
B) Warthin tm CEVAP:D
C) Silendiroma
D) Mukoepidermoid ca 47-Aşağıdakilerden hangisi epiglotit için doğru değildir?
E) Onkositom A) Genellikle bakteriyeldir.
Adenoid Kistik Karsinom, histolojik görünümleri nedeniyle B) Dispne olabilir.
silendiroma olarak da bilinirler. Erkenden perinöral invazyon C) Disfaji yoktur.
gösterme eğilimindedirler. Çoğu hasta, epistaksis ve nazal D) Ağızda aşırı salya mevcuttur.
obstrüksiyon şikayetiyle hekime başvurur. İnfraorbital sinirin E) Ateş vardır.
invazyonuna bağlı sekonder olarak yanakta hissizlik
Akut epiglottit, seyrek görülen ancak yaşamı tehdit eden bir
oluşabilir. Perinöral invazyon genellikle trigeminal sinirin
maksiller ve mandibüler dalları boyunca olur. tablodur. 1-6 yaş arasındaki çocuklarda görülür.
Tedavide; primer tümörün radikal eksizyonunu takiben • Etken Hemofılus influenzae tip B'dir.
radyoterapi yapılır. Sinonazal traktus silendromaların • Viral kruptakinin tersine öksürük yok ya da çok azdır.
rejyonal nod yayılımı azdır. Bununla beraber %40 hastada • Ateş çok yüksek olup toksik bir görünüm vardır.
uzak metastaz olmaktadır. En çok metastaz yaptığı yerler • Çocuk hava yollarını açık tutmak için hareketsiz
akciğer ve kemiklerdir. pozisyonda oturur, ağzı açıktır ve sekresyonlar akar.
• Disfaji olduğundan yeme isteksizliği vardır. Dil basacağı
CEVAP:C ile ağız muayenesi çok tehlikeli olup solunum yollarının tam
obstrüksiyonu ve ölüme neden olabilir.
Tükrük Bezi Tümör Sorusunda Benignse İlk Bu hastalıkta dakikalar bile çok önemli olduğundan hemen
yoğun bakım ünitesine alınmalı ve genel anestezi altında
Planda Whartini Malignse İlk Planda Adenoid intubasyon yapılmalıdır. Bazen de trakeostomi yapmak
Kistik Karsinomu Düşüneceğiz. gerekebilir. Tedavide gecikmeden antibiyotik başlanır.
CEVAP; C
www.tusworld.com
ITUSW�RLDI
48-Aşağıdaki tümörlerden hangisi malign yapı�a Düşük grade mukoepidermoid karsinom ile birlikte
değildir? erişkinlerde en sık rastlanan habis tükrük bezi tümörüdür.
A) Adenoid kistik tümör Hematojen metastaz ve perinöral yayılıma sık rastlanır.
B) Mukoepidermoid tümör T ümör geniş olarak çıkarılmalıdır.
C) Epidermoid tümör
D) Whartin tümör • Adenokarsinom: Ağrı, fasiyal paralizi ve servikal lenf
E) Adenokarsinom nodlarına metastaz sıklıkla meydana gelir.
Benign Tükrük Bezi T ümörleri:
• Epidermoid karsinom: Sıklıkla parotis bezini tutar. Hızlı ve
Çocuklarda görülen en sık selim tümör hemanjiom ve
lenfanjiomdur. infiltran şekilde büyür. T ükrük bezinin primer skuamöz
hücreli karsinomu tanısı koymadan önce baş ve
• Pleomofik adenom (Mikst tümör): %80 olguda parotis boyundaki diğer karsinomların tükrük bezi lenf nodlarına
yerleşimlidir, unilateraldir. Yavaş ilerlerler. Kadınlarda daha metastaz yapabilecegi unutulmamalıdır.
sık görülürler. Sert, nodüler ve agrısızdırlar. Psödokapsül
vardır. Ultrason ve ince igne aspirasyon biyopsisi preop • Karsinoma eks-pleomorfik adenoma: Olguların
tanıda çok önemlidir. Tedavide parotis için superfisyal çogunda parotis bezinde uzun yıllardır bulunan belirgin bir
parotidektomi uygulanır . Prognozu iyidir. %3-5 olguda şişlik anamnezi vardır. Ani bir büyüme ile kulağa vuran ağrı,
habis dejenerasyon görülür. total veya parsiyel fasiyal paralizi ile ilerler. Deriye
infiltrasyon, rejyonal lenfatik metastaz oranı yüksektir. Total
• Adenom: Uzun bir geçmiş ve yavaş bir gelişim olması,
parotidektomi ve boyun diseksiyonu ile tedavi edilir.
metastazların, deri infiltrasyonunun ve ülserasyonun
bulunmaması ve fasiyal sinir fonksiyonlarının salim olması
K.. selim bir tükrük bezi tümörünün belirtileridir. Cerrahi
CEVAP: D K
U müdahale ile tedavi edilirler. Ü
ç ç
u • Kist adenoma lenfomatozum papillare (Whartin tümörü): u
K Elastik, hareketli ve ağrısız şişlik yapar, %1 O olguda K
bilateraldir. Olguların çoğu yaşlı erkeklerdir. Genellikle
s parotisin kuyruğunda gelişir. Histolojik kesitlerde epitelyal 49-Aşağıdakilerden hangisi viral krup için doğrudur? s
iT glandüler segmentler arasında lenf foliküllerinin bulundugu
A) Etken sıklıkla influenza virüsüdür.
T
A zengin lenforetiküler stroma bulunur. Teknisyum 99'u tuttuğu
B) Yüksek ateş mevcuttur.
A
J için sintigrafik incelemede sıcak nodül tarzında izlenir, ayırıcı
C) Disfaji yoktur. J
tanıda önemlidir. Tedavide kitle çıkarılır. L
L D) Dispne olmaz.
A Malign Tümörler: E) Genelde ses kısıklığı olmaz. A
R T üm tükrük bezi tümörlerinin %25-30'u habisdir. Hızlı R
Viral krup, laringotrakeal enfeksiyonların % 95'inden
s büyüme, ağrı infiltrasyon, bazen deri yada mukozada
sorumludur. s
o ülserasyon, fiksasyon yada mobilitede azalma, parotis
tümörlerinde fasiyal paralizi habaset işaretleridir. Fasiyal • Etken genellikle parainfluenza virusudur. o
R paralizi ve bölgesel lenf nodlarına metastaz sürviyi azaltıcı • Yaşamın ikinci yılında en fazla görülür. R
u etki yapar. Adenoid kistik karsinom, epidermoid karsinom, • önce hafif ateş, burun akıntısı ile başlar ve sonra stridor, u
yüksek greydli mukoepidermoid karsinom, karsinoma hafif solunum sıkıntısı, havlar tarzda öksürük ve ses kısıklığı
eks-pleomorfik adenoma da boyun disseksiyonu olaya eklenir. Tedavide nebulizatörler ve steroidler yararlı
yapılmalıdır. Preop fasiyal paralizi durumunda tümörle olabilir.
beraber fasiyal sinir de alınmalıdır.
Viral Krup Bakteriyel Krup
• Asiner hücreli tümör: T ümörün lokal büyümesine ait
semptomlar yapar. Tedavi: Total parotidektomi. Prognozu Etiyoloji:Parainfluenza virüs Etiyoloji:H. İnfluenza
karsinomlara göre daha iyidir. Bölgesel ve uzak metastazlar (En sık) Tip B
nadirdir. Başlangıç:Yavaş, krup Başlangıç:Ani, sürekli,
gelişiminden 1- 3 gün önce ilerleyici
• Mukoepidermoid tümör: Çocuklarda en sık rastlanan
solunum yolu enfeksiyonu
malign tükrük bezi tümörüdür. (Bunu asinik hücreli tümör
takip eder. ) Parotis bezinde en sık görülen malign tümördür. Bulgular:38°C ateş , ses Bulgular:Bitkinlik,
Epidermoid komponenti, müköz komponente göre daha kısıklığı, expiratuar güçlük, huzursuzluk, toksik
fazla olanlar daha agresif ve habis bir seyir gösterirler farinks iltihaplı, solunum görünüm, 39 - 41 °C
(yüksek ve düşük grade). En sık parotisde ve damağın güçlüğü, siyanoz ateş, solunum sesleri
minör tükrük bezlerinde yerleşir. Tedavi total parotidektomi, zayıftır.
malignite derecesine göre boyun diseksiyonu da yapılır.
Tedavi:Adrenalin uygulanır, Tedavi:Antibiyotik
• Adenoid kistik karsinom: Büyüme genellikle yavaştır. Ağrı soğuk nemli ortam sağlanır, tedavisi, soğuk nemli
ya da parestezi mevcuttur. Hastaların %25'inde fasiyal kortikosteroidler yararlıdır, ortam, sıvı-elektrolit
paralizi mevcuttur. Minör tükrük bezlerinde ve özellikle trakeostomi veya entübasyon, verilmeli, kortikosteroid
damakta rastlanır. Bunu daha az sıklıkla sublingual, pozitif basınç ile solunuma yararlı, trakeastomi
submandibular ve parotis bezleri takip eder. Solid, tübüler yardım. gerekebilir
ve kribriform olmak üzere 3 histolojik alt grubu vardır. Solid
formu en habis seyreden şeklidir. CEVAP:C

www.tusworld.com
50-Aşağıdakilerden hangisi larinksin malign lezyonları 52-Aşağıdakilerden hangisi iletim tipi işitme kaybı
için risk faktörlerinden değildir? nedeni değildir?
A) HPV tip 16 A) Eksternal otit
B) Gastroözefagial reflü B) Otoskleroz
C) Obezite C) Glomus tm
D) Sigara ve alkol D) Temporal kemik transvers kırığı
E) Radyasyon E) Seröz otit

Obezite bir risk faktörü değildir. Aksine malnütrisyon risk İletim tipi işitme kaybı (İTİK) , okul çağı çocuklarında en
yaygın olarak görülen işitme kaybı tipidir.
faktörüdür.
Başlıca nedenleri:
Risk faktörleri; • Buşon,
• Sigara ve alkol • Timpanik membran perforasyonu,
• HPV tip 16 ve 18 • Otitler,
• Gastroözefajial reflü • Otoskleroz
• Malnutrisyon • Timpanik membran, orta kulak kavitesi veya kemik zinciri
• Radyasyon ilgilendiren patolojilerdir.
• Toksik maddeler CEVAP: O
CEVAP: C
53-Aşağıdakilerden hangisi sensorinöral işitme kaybı
(SNİK) nedeni değildir?
K A) Meniere hastalığı K
Ü B) Temporal kemik transvers kırığı Ü
ç ç
u
C) 8. sinir tutulumu
U 51-0tuz iki yaşındaki bayan hasta, yemek yerken oluşan
D) Presbiakuzi
yüzünde kızarıklık ve terleme şikayetiyle başvuruyor.
K Hastamız 3 ay önce pleomorfik adenom tanısıyla
E) Otoskleroz K
S ameliyat edilmiştir. Bu hastanın en olası tanısı Sensorinöral işitme kaybı hem iç kulağı hem de intrakranial S
T aşağıdakilerden hangisidir? sebepleri içermektedir. T
A
A) Ramsey-Hunt sendromu
Sensorinöral işitme kaybı yapan nedenler sunlardır; A
J B) Frey sendromu
• Meniere hastalığı, J
L • 8.sinir tümörü L
C) Merkelson-Rosental sendromu • presbiakuzi,
A D) Tolaso-Hunt sendromu • İlaç toksisitesi A
R E) Pierre-Robin sendromu • Herediter faktörler R
s • Kronik otit media komplakasyonları koklea veya odituar S
o Frey sendromu
Parotis cerrahisi sonrası parasempatik liflerin cilde uzanarak
siniri etkileyerek seslerin işitme merkezine ulaşmasına engel
olarak sensorinöral işitme kaybına neden olabilirler.
O
R R
u cildi de innerve etmesi sonucu oluşmaktadır.
u

ı
Yemek sırasında ciltte kızarıklık ve terleme olmaktadır. CEVAP:E
54-Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin sensorinöral işitme
kaybı yapıcı etkisi en düşüktür?
A) Aminoglikozit

=
• -.· � • • • • ·• • • • • •" • · • •• ••
Syırıı;ıııil tlc · :� ,a
• 0 B) Eritromisin
o•
o •r ---- �s
� nooıy
o O • 8 .. • • • • • • • •••
C) Vankomisin

······r:r
P,m:ı.nympn1hctlc ••• D) Salisilatlar
E) Penisilin
Ototoksik ilaçların en belli başlıları bilinmeli ve sınavda
Nı'lrm:ıl Paro\ld kaçırılmamalıdır. Bazıları;
Ototoksik ilaçlar:
• Aminoglikozid (en az ototoksik netilmisin)
Swo ı glnnds • Makrolidler,
• Salisilatlar (ibuprofen, piroksikam),
Symp l�ıolıı::
• Vankomisin,
• Diüretikler,(furosemid, etakrinik aist)
• Sisplatin, karboplatin,
• Kinin,
• Barbitüratlar,
• Oral kontraseptifler.
**Streptomisin: Vestibülotoksik
**Gentamisin: Vestibülotoksik
**Kanamisin: Unilateral işitme kaybı yapma ihtimali en
yüksek aminoglikozid
CEVAP:B
CEVAP:E
www.tusworld.com
RLD
55-Polikliniğe işitme azlığı şikayeti ile gelen hastanın Tripod kırıkları
sağda rinne(-)solda(+)bulunuyor. Bu hastada Yanağa gelen darbeler sonucu oluşmaktadır.
aşağıdakilerden hangisi mevcuttur? Yüzde yaygın ödem bulguları gizleyebilmektedir.
Ağrı ve uyuşukluk görülmektedir.
A) Sağ iletim tipi işitme kaybı Trismus görülebilir.
8) Sol iletim tipi işitme kaybı Periorbital ekimozlar görülebilir.
C) Sağ sensorinöral işitme kaybı Diplopi, hifema, enoftalmi görülebilir.
D) Sol sensorinöral işitme kaybı Tanıda BT en yardımcı görüntüleme yöntemidir.
E) Bilateral sensorinöral işitme kaybı
CEVAP:A
Sağda rinne (-) ise havayolu iletiminde azalma vardır. Sol
taraf normaldir.
CEVAP:A 59-Süpüratif otitis medialı onbeş yaşındaki erkek hasta,
39-40 dereceleri bulan ateş şikayetiyle acil servise
getiriliyor. Retroauriküler bölgede hassas bir LAP ı
56-İşitme azlığı şikayeti ile gelen hasta muayenesinde mevcut olan hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden
rinne her iki tarafta pozitif bulunuyor. Weber testi ise hangisidir?
sola lateralize bulunuyor. En olası ihtimal
aşağıdakilerden hangisidir? A) Kavernöz sinüs trombozu
8) Lateral sinüs tromboflebiti
A) Sağ sensorinöral işitme kaybı C) Beyin absesi
8) Sol sensorinöral işitme kaybı D) Subdural abse
K C) Bilateral sensorinöral işitme kaybı E) Subperiostal abse K
Ü D) Sağ iletim tipi işitme kaybı Ü
Ç E) Sol iletim tipi işitme kaybı Akut bir süpüratif otitis mediadan sonra ateşin çok
ç
u Hastanın hava iletimi her iki taraftada normaldir. Ancak
yükselmesi ve retroauriküler bölgede hassas LAP'ın varlığı
bizlere lateral sinüs tromboflebitini işaret etmektedir.
u
K sağda sensoriyel kayıp mevcut olursa hasta weber testinde K
s titreşimleri sağlam olan sol tarafında hisseder. CEVAP: B s
T CEVAP:A T
A A ·
J 60-0tuz beş yaşındaki erkek hasta, 12 saattir dudağının J
57-Aşağıdakilerden hangisi longitudinal temporal kemik sol kenarında çekilme ve göz kapağını kapatamama
L şikayetiyle acil servise getiriliyor. Hastanın Bell paralizi
L
kırığı için doğru değildir?
A olduğu belirleniyor. Fizik muayenesinde ve A
R A) Genelde lateral travmalar nedeniyle olmaktadır.
anamnezinde herhangi bir organik sebebe R
8) İletim tarzı işitme kaybı olur.
s C) SOS kaçağı nadirdir. rastlanmamıştır. Bu hastanın kliniğinden sorumlu etken s
o D) Kemikçik hasarı nadirdir. en olası aşağıdakilerden hangisidir? o
R R
u E) Fasial paralizi nadirdir. A) Herpes zoster
8) Travma u
Transvers kırıklar Longitudinal kırıklar C) İdiopatik
Frontal ve oksipital bölge Lateral bölge kırıkları D) Labirintit
kırıkları E) Varisella zoster
Kemikçik hasarı nadir. Otik Kemikçik hasarı sık. Otik Beli paralizi
kapsül hasarı sıktır. kapsül hasarı nadirdir. Genel olarak sebebi bilinmeyen fasial paralizidir.
Sensorinöral kayıp vardır. İletim tipi kayıp vardır. En çok HSV etkendir ve bunun kliniğinde büller
SOS kaçağı sıktır SOS kaçağı nadirdir. bulunabilmektedir.
Fasial paralizi sıktır Fasial paralizi nadirdir.
%25 oranında görülür. %75 oranında görülür.

CEVAP: D

58-0tuz iki yaşındaki erkek hasta, karıştığı bir kavga


sonucunda acil servise getiriliyor. Yüzünde ağrı, çift
görme, göz hareketlerinde kısıtlılık, gözde hifeması
mevcuttur. Muayenesinde trismus saptanmıştır. Bu
hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
Bcll's p:ılsy
A) Tripod fraktürü
8) Mandibula kırığı
C) Maksilla fraktürü
D) Orbita fraktürü
E) Zıgoma fraktürü CEVAP: C
www.tusworld.com
61-İşitme azlığı nedeni ile gelen hastada rinne sağda(-) Eğer ses yalnızca veya ağırlıklı olarak bir kulaktan
solda (+), weber sağa deviye bulunmuştur. duyuluyorsa "Weber sağa/ sola lateralize" olarak ifade edilir.
Aşağıdakilerden hangisi olabilir? Kişiler diapozonun sesini ortadan, kafasının üstünden ya
da kafasının heryerinden duyarsa bu durum "Weber ortada"
A) Sağ iletim tipi işitme kaybı (lateralize değil) olarak ifade edilir.
B) Sağ sensorinöral işitme kaybı
C) Sol iletim tipi işitme kaybı Norn111·1 u� iletim kaybı lJ
D) Bilateral sensorinöral işitme kaybı "' �
E) Bilateral iletim tipi işitme kaybı
Hastada eğer sağda rinne negatif ise birinci ihtimal olarak
sağ itik düşünülür. Bu hastada weberin sağa yani iletim
kaybının olduğu aynı tarafa lateralize bulunması gerçekte
solda sensorinöral işitme kaybı olduğu için değil, sağda dış
kulaktan gelen atmosferik dış ortam gürültüsünün Yorum: Tek taraflı sensörinöral işitme kaybı olan hastalar
maskeleyici etkisi kaybolduğu için de olabilir. (Cevaplarda sesi iyi işiten kulaklarından, tek taraflı iletim tipi işitme kaybı
sol sensorinöral işitme kaybı olsaydı bu da bir cevap olan hastalar dış ortam gürültüsünün baskılayıcı etkisini
olabilirdi.) hissetmediği için sesi patoloji olan kulaklarından duyarlar.
İşitme testleri, sıkça sorulan sorulardandır. Bunları Kulak hastalığı olmayan ya da her iki kulağında da simetrik
inceleyecek olursak; sensöri-nöral veya iletim tipi işitme kaybı olan hastalarda
Rinne Deneyi: Bir kulakta iletim tipi işitme kaybı varlığını Weber lateralize değildir. Asimetrik bilateral sensörinöral
araştırmak amacıyla, o kulağın işitmesinin kemik ve hava işitme kaybı olan hastalarda Weber işitme kaybının daha az
KU.. yollarından karşılaştırılması esasına dayanan bir diapozon olduğu kulağa, asimetrik bilateral iletim tipi işitme K
testidir. kayıplarında Weber işitme kaybının daha fazla olduğu Ü
ç Önce titreşen diapozonun dip kısmı mastoid planuma kulağa lateralize olur.
ç
u yerleştirilir ve hastadan sesi işitmez olduğunda haber CEVAP:A u
K vermesi istenir. Hastanın kemik yolundan işitmesi bittiğinde K
s diapozon dış kulak yolu önüne yaklaştırılır ve hastaya sesi
duyup duymadığı sorulur. Duyuyor ise "Rinne pozitif', aksi 62-Beş yaşındaki çocuk hasta, boğaz ağrısı, ateş ve
s
T halde "Rinne negatif' olarak ifade edilir. yutma güçlüğü şikayeti ile başvuruyor. Ateşinin son T
A A
�6-
iki üç saatte aniden ortaya çıktığını belirtiyorlar. Çocuk
J (
başını hiperekstansiyonda tutmaktadır ve orofaringeal J
L � sensorinöral L
f � kayıp muayenesinde farinksin şiş olduğu görülmüştür.
A A

r A�
Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
R R
A) Parafaringeal abse
s B) Peritonsiller abse s
o C) Ludwig anjini o
R c � i D) Kriptik tonsillit R
u E) Retrofaringeal abse u
Yorum: Kulak hastalığı olmayan kişilerde diapozonun sesi Aniden yükselen ateş, başını ekstansiyonda tutması ve
kemik yolundan duyulmaz olduktan sonra diapozon dış farinksin ödemli olması bizlere retrofaringeal abseyi beliritici
kulak yolu önüne getirildiğinde hava yolundan işitme devam özelliklerdendir.
eder. Bu durumda " hava yolu kemik yolundan uzundur" Trismus görülmemektedir klinikte.
(Rinne pozitif). Eğer kemik yolundan işitme bittikten sonra Tradelenburg pozisyonunda drene edilerek tedavi
hasta diapozonun sesini dış kulak yolu önünden de yapılmaktadır.
duyamazsa "hava yolu kemik yolundan uzun değildir" (Rinne
negatif) olarak ifade edilir. İşitmenin kemik yolundan daha CEVAP: E
uzun süre duyulması hava yolunda bir azalmayı (iletim tipi
işitme kaybını) gösterir. Tek taraflı ileri derecede sensöri - 63-Dikey yönde baş hareketlerini algılayan iç kulak
nöral işitme kaybı olan hastalarda Rinne deneyinin kemik yapısı aşağıdakilerden hangisidir ?
yolu fazında diapozonun sesi kemikten karşı kulağa
iletilebilir. Daha sonra dış kulak yolu önüne getirilen A) Sakkulus
diapozon hastadaki çok şiddetli işitme kaybı nedeniyle B) Kohlea
duyulamayacağından deneyin sonucu "Rinne negatif' olarak C) Vestibül
değerlendirilebilir. Bu durum "Yalancı Rinne negatifliği" D) Semisirküler kanal
olarak ifade edilir. E) Utrikulus

Weber Deneyi: Hangi kulakta ne tip bir işitme işitme kaybı • İç kulak yapılarından utrikulus, horizontal (H.U) yönde
olduğunu araştırmak amacıyla her iki kulağın kemik hareketleri,
yolundan işitmesinin karşılaştırıldığı bir testtir. Diapozon • Sakkulus vertikal- dikey- yönde (V.S) baş hareketlerini
titreştirildikten sonra kafatası üzerinde orta hatta bir noktaya algılar.
(alına, burun sırtına, ön dişlerin ortasına, vs.) yerleştirilir ve • Semisirküler kanallar rotasyoner hareketleri algılar.
hastaya sesi nereden duyduğu sorulur. CEVAP:A

www.tusworld.com
64-Aşağıdakilerden tanımlamalardan hangisi le-fort il Şemadan da görüldüğü gibi sfenopalatin gangliyon, fasial
kırık hattına uyar? sinirin lakrimal beze giden dalları üzerindeki bir yapı olup,
hasarında diğer fonksiyonlar etkilenmez.
A) Maxilla diş seviyesinin üstü
B) Burun kemiği seviyesinden başlayan orbita seviyesinden
geçen hat up.-an IJ: r §
C) Burun seviyesinden başlayıp subzigoma boyunca
-------------- anı-.-.ı
:-,; ki r !
ilerleyen hat
D) Mandibula ve maxillayı içine alan hat
E) Suprazigomatik orbita kırığı
Le fort il kırık hattı nasal kemiği içine alan orbita alt 6uvarını
izleyen dış zigomatik sınıra komşu bir hattır. Alttaki şekilde le
fort hatları şematize edilmiştir. ==---
ınpaa.onıa.Jı;c_old j
j

---------------·
st.iloi-d fo�n 1----i
IE.lıu.ırakrıın al i
CEVAP: D
���
I il III
67-Nervus corda timpani hasarında için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
K K
Ü A) Dilin tat duyusu bozulur. Ü
çu B) Mimik kasları etkilenmez.
C) Kornea refleksi etkilenmez.
çu
D) İşitme kaybı olur.
K CEVAP: C
E) Gözyaşı sekresyonu etkilenmez.
K
s Nervus corda timpani dilin 2/3 ön kısmının ve submandibıler
T 65-Yüzün sağ tarafındaki tüm mimik kaslarda paralizi T
ve sublingual bezlerin sensorimotor liflerini sağlamaktadır. O
A varsa lezyonun seviyesi en olası olarak nerededir?
nedenle sinirin hasarında dilin tat duyusu bozulurken, işitme
A
J A) Sağ üst motor nöron kaybı olmamaktadır.
J
L B) Sol üst motor nöron L
A C) Sağ fasial çekirdek CEVAP:D A
R D) Sol fasial çekirdek R
s E) Sağ motor korteks 68-Nervus stapedius hasarında aşağıdakilerden hangisi s
o Fasial sinirin yüzün üst bölümüne giden lifleri her iki motor
olur? o
R korteksden uyarı alırken, yüzün alt tarafına giden lifleri A) Total sağırlık R
u sadece karşı motor korteksden lif almaktadır.
Bu nedenle yüzün sağ tarafında tam felç varsa problem, sağ
B) Tat alma kusuru u
C) Göz yaşında azalma
fasial çekirdek ve sonrasında. O) Kulakta uğultu
E) Mimik kaslarında zayıflık
Fasial sinirin nervus stapedius dalı, kulaktaki m. stapes
kasını innerve etmektedir. Bu sinirin hasarında m. stapes
fonksiyon göremeyeceğinden kulaktaki stapes refleksi
oluşamaz ve hiperakuzi görülür.
CEVAP: D

Fasiyal
Sinir
ÜST MOTOR NÖRON ALT MOTOR NÖRON
İç Akustik Meatus
LEZYONU
I LEZYONU Büyiik Petroz,11
CEVAP:C

66-Sfenopalatin gangliyon hasarında aşağıdaki fasiyal


sinir bulgularından hangisi gözlenir?
A) Mimik kaslarında etkilenme Korda Tı mpani
B) Dilin tat duyusunda bozulma
C) İşitme sorunu
D) Göz yaşı sekresyonunda azlama
E) Tükrük sekresyonunda azalma

www.tusworld.com
RLD
69-Aşağıdakilerden hangisi boynun orta hat Kistik Higroma (kapiller lenfanjiom), tek taraflı veya iki taraflı,
kitlelerinden değildir? ağrısız, diffüz, fluktuan, süngerimsi ve yumuşak kitleler
olarak en sık supraklaviküler bölgede veya posterior
A) Tiroglossal kist üçgende (%80) görülür. Translusen kitleler şeklindedir.
B) Timik kist
C) Dermoid kist
D) Kistik higroma
E) Teratom
Boyun kitleleri sorunun sık gelebileceği konulardan olup
kabaca tablo yaparsak;
ORTA HAT VE BOYUN SANTRAL LATERAL BÖLGE
BÖLÜMÜ
Tiroglossal kanal kisti Brankiyal kist
Dermoid kist Sialadenopati
Teratom Larengosel
Timik Kistik Higroma
Teratom, 3 germinal yaprağı da içerir. Genellikle doğumda
tanı koyulur. Şekildeki gibi orta hatta, trakeayı arkaya iten, Brankial kist, genellikle unilateraldir %2-3 oranında bilateral
yer yer solid, kapsüllü bir yapısı vardır. görülür. Malign dejenerasyon çok nadirdir. Genellikle 20-30
yaş civarında tanı koyulur.
K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s
T T
A A
J A J
L Tiroglossal kist ve fistül, embriyona! dönemdeki tiroglossal L
A kanaldan köken alır. Foramen çekumdan sternuma kadar A
R uzanan hat üzerinde herhangi bir yerde yerleşebilir. Tüm R
doğumsal boyun kitlelerinin % ?O'ini oluştururlar.
S Genellikle 2-1O yaş civarında bulgu verirler. Boyun orta Laringosel, etyolojisi tam olarak bilinmese de artmış S
O hattında yer alan bu kitlelerin en önemli özelliği ağız açık intralaringeal basınçla yakından ilişkili olduğu O
R iken dil hareketleri ile yer değiştirmesidir. düşünülmektedir. Genellikle tek taraflıdır, sağ ya da sol R
u tarafta oluşması için predispozan herhangi bir neden U
saptanmamıştır. intratorasik basınç artışına maruz kalan
cam üfleyicileri, nefesli alet çalgıcıları, sürekli öksürük
şikayeti olan kişilerde daha sık görülmektedir. Etiyolojisinde
konjenital olduğu ya da laringeal ventriküldeki inflamatuar ve
neoplastik lezyonlara sekonder geliştiği düşünülmüştür.

Dermoid kist, teratomların en sık formudur. Ektoderm ve


mezoderm kökenli bir kisttir. İçinde kıl folikülleri, yağ ve ter
bezleri bulunabilir. Tüm dermoid kistlerin %10'undan azı
baş-boyun bölgesinde görülür. Orta hatta hyoid seviyesinde
veya suprasternal olarak yerleşim gösterir.

CEVAP:D

www.tusworld.com
70-Aşağıdakilerden hangisi kavernöz sinüs trombozu
için yanlıştır?
A) Sıklıkla frontal sinüsden kaynaklanır.
B) Enfeksiyon orbital flebit yolu ile kavernöz sinüse ulaşır.
C) Bilateral görülür.
D) 111-IV-V-VI. kranial sinirler tutulabilir.
E) Yüksek doz antibiyotik tedavisi uygulanır.
internal karotis arter
kavernöz sinüs
okülomotor sinir
troklear sinir
oft.ılmik sinir
nervus .ıbdusens _.;..;,;.,..ııı�

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
Kavernöz sinüs trombozu, infeksiyonun venöz damarlar
S yoluyla kavemöz sinüse ulaşması sonucu oluşur. Sinüzitin s
T komplikasyonu ( özellikle sfenoid, 2. olarak etmoid sinüzit) T
olabileceği gibi burun ve kulak infeksiyonları sonucu da A
J gelişebilir. J
L Klinik bulgular içinde en önemli sabit bulgu yüksek ateştir. L
A Ayrıca genel durum bozukluğu genellikle bilateral ancak A
R bazen unilateral orbital tutulum hızlı yerleşen kranyal sinir R
tutulumu (en çok 5. sinir tutulur. 5, 4 ve 6. sinir beraber
S
tutulabilir), oftalmopleji, pupillerde genişleme görülebilir. s
O
Pupil refleksi zayıflamıştır. Optik sinir tutulmuşsa optik diste o
R konjesyon ve görme kaybı olabilir. Prognoz, trombozun diğer R
U venöz sinüslere yayılımına bağlıdır. Tomografi ile tromboz u
genellikle tespit edilir.
Tedavi, yoğun antibiyotik, infekte sinüsün drenajı ve görme
kaybı varsa orbital dekompresyondur. Bazı yazarlar tromboz
progresyonunu azaltmak için heparin verilmesini de
önerirler.
CEVAP:A

71-Hastane ortamında trakeostomi yapılacaksa hangi


lokalizasyondan yapılmalıdır?
A) 3-4. Kıkırdak halkalar arası
B) Cricothyroid memran
C) 2-3. kıkırdak halkalar arası
D) 4-5. Kıkırdak halkalar arası
E) Tyrohiyoid memran
• üst solunum yolu obstrüksiyonunda trakeostomi
yapılacaksa 2 ve 3. kıkırdak halkaların arasından
yapılmalıdır.
• Eğer acil bir durumda yapılacaksa işlem koniotomi olarak
isimlendirilir ve krikotiroid memrandan yapılır.
CEVAP: C

www.tusworld.com
�-�----���----------��l·.
ITUSW ·RLDI

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s
•• • s

UROLOJI
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tuswortd.com
ITUSW .. RLDI
1-Semen yapısında bulunan fruktoz hangi yapıdan 4-Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin fazla miktarda
sentezlenmektedir? alımı oksalat taşlarına neden olabilir?
A) Vas deferens A) Vitamin B6
B) Testis B) Vitamin A
C) Prostat C) Vitamin C
D) Veziküla seminalis D) Vitamin E
E) Epididim E) Vitamin B 12
• Fruktoz - Veziküla seminalis Oksalat taşı:
• Sitrik asit - Prostat • idrardaki oksalatın % 15 i besin kaynaklı
• Asit fosfataz - Prostat • Alınan oksalatın tamamı böbrekten atılır.
• Testosteron - Testis leydig hücreleri • ince barsak hastalıkları ve barsakta oksalata bağlanacak
kalsiyum olmaması idrardaki oksalat, ve taş oluşumunu
CEVAP:D artırır.
• Antifiriz(etilen glikol) zehirlenmelerinde de oksalata taşı
riski artar.
• Vitamin c'nin uzun süre yüksek miktarda alınımı oksalat
2-Aşağıdakilerden hangisi üriner taş oluşumuna itrahını arttırarak oksalat taşına neden olabilir.
predispozisyon yaratmaz? • Tedavisinde: oksalatdan fakir diyet+ kalsiyumdan zengin
diyet
A) Kanda sitratın yüksek olması
K..
B) Erkek cinsiyet
CEVAP: C K
U C) Sıcak iklim Ü
ç
u
Ç D) İmmobilizasyon
U E) Aşırı çay ve kahve tüketimi
K K
Taş oluşumunda etyolojik faktörler:
5 • Yaş, 5
T • Cinsiyet, T
A • Herediter faktörler ve ailesel yatkınlık, A
J • Coğrafya ve iklim şartları, J
L • Sıvı alma alışkanlığı ve diet, 5-Kırk yaşında tekrarlayan üriner taş hikayesi bulunan L
A • Sosyoekonomik faktörler, bir hastada temel olarak aşağıdaki durumlardan A ·
hangisinin etyolojik sebepler içinde olması beklenmez?
R • Endemik mesane taşları sayılabilir. R ·
Bunun dışında biyokimyasal olarak kristalizasyon
5 teorisininde önemi büyüktür.
A) Aşırı kahve tüketimi 5
o *Kristalizasyon teorisinin inhibisyonu: İdrardaki tuzların
B) Kanda organik peptidlerin yüksek olması
C) At nalı böbrek
o
R R
u
kristalizasyonunu engelleyen birçok madde gösterilmiştir
u (Mg ve sitrat).
D) İdrar ph ın aşırı asidik olması
E) Kanda pirofosfatın düşük olması
Kristalizasyonu bloke eden maddeler organik ve inorganik
olarak ikiye ayrılır; Taş oluşumunda; aşırı kahve tüketimi (okzalat taşı),
inorganik:Çinko, magnezyum, bakır anatomik anomaliler, idrar Ph sının asidik veya bazik olması,
Organik : Peptitler, glikoproteinler, sitrat ve üre'dir. kanda organik peptidlerin, sitratın, üre ve pirofosfatın düşük
Eğer bu maddelerin konsantrasyonu düşerse taş oluşumuna olması, az su tüketimi, immobilizasyon, aşırı meyve ve çay
doğru eğilim olur. tüketimi gibi faktörler riski arttırmaktadır.
CEVAP:A CEVAP:B

3-Aşağıdakilerden hangisi üriner taş inhibitörlerinden


değildir?
A) Sitrat
B) Sülfat
C) Strüvit
D) Magnezyum
E) Florür EN SIK GÖRÜLEN KONJENİTAL BÖBREK
Sitrat,sülfat, magnezyum ve florürler üriner taş
ANOMALİSİ ATNALI BÖBREKTİR. ATNALI
inhibitörlerindendir. Aksine ise strüvit ise taş oluşumunu BÖBREK TAŞ VE ENFEKSİYON RİSKİNİ
kolaylaştırmaktadır. ARTTIRIR.
CEVAP: C

www.tusworld.com
RLD
6-Böbrek pelvisinde 3cm lik taş tespit edilen hastanın 8-Hastada sistin taşı bulunmuşsa tedavide öncelikle
idrar Ph ı asidik bulunuyor. Direk grafide taş semiopak aşağıdakilerden hangisi uygundur?
gözleniyorsa, taşın cinsi ne olabilir?
A) ESWL
A) Sistin B) Perkütan litotomi
B) Sitrüvit C) Açık cerrahi
C) Kalsiyum okzalat D) Parsiyel nefrektomi
O) Ürik asit E) İdrar Ph'ını düşürmek
E) Ksantin
Sistin taşlarının ve 2,5 cm den büyük taşların tedavisinde
Asit idrarda oluşan taşlar; temel yol perkütan nefrolitotomidir. Sistin taşları ESWL'ye
• Sistin taşı dirençlidir. Ayrıca genel önlem olarak da idrar
• Ürik asit taşı alkalizasyonuda yapılmalıdır. En son çare cerrahidir.
ancak bunlardan sistin taşları semiopak, ürik asit taşları ise
nan opaktır. CEVAP:B

CEVAP:A

7-1. Ürik asit 9-Yirmi yedi yaşında erkek hasta, sağ lomber
il. Sistin bölgesinde kolik tarzda bir ağrı, bulantı ve kusma
111. Ksantin şikayetleri ile polikliniğe başvuruyor. Hastanın
iV. Oksalat ifadesine göre dizüri ve hematürisi de mevcuttur.
� Yukarıdaki üriner taşlardan hangileri direkt üriner
Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? K
sistem grafisinde bulgu vermez? A) Nefrolitiazis Ü
ç ç
u A) 11-111
B) 1-111
B) Piyelonefrit
C) Mesane taşı u
K C) 111-IV D) Üreter yaralanması K
s O) 11-IV E) Mesane kanseri s
T E) 1-IV Böbrek taşlı hasta kliniğe şu şikayetlerle başvururlar; T
A • Renal kolik A
Burada non-opak taş sorulurken aslında organik taş
J • Hematüri J
sorulmak isteniyor..
L • Pollaküri veya dizüri L
A Opak taş Semiopak taş Non-opak taş • Bulantı, kusma A
R Kalisyum Sistin Ürik asit
Oksalat Ksantin
• Abdominal ağri, rektal ağrı veya tenezm R
s Magnezyum Amonyum CEVAP:A s
o Fosfat (Strüvit) o
R Kalsiyum dışı taşlar: R
u 1. Sitrüvit taşları: u
• Üreaz (+): Proteus, klebsiella gibi üreyi parçalayan
bakterilerin enfeksiyonuna bağlı idrar amonyumunun
yükselmesi (pH yükselmesi) sonucu oluşur.
• Magnezyum amonyum ve fosfattan içeriklidir
• Geyik boynuzu şeklindedir (staghorn)
• Taşın cerrahi yolla çıkarılması tedavi edicidir.
2. Ürik asit taşları:
• Gut, myeloproliferatif hastalık, malignitelerde görülür.
• Hiperürisemi ile birlikte olmayabilir. (hiperürikozüri
mevcuttur)
• Tedavide bol hidrasyon, idrar pH sının alkali tutulması
hedeflenir. (Allopurinol, sodyum bikarbonat)
3. Sistin taşları:
• Sistin, lizin, arginin, ornitin renal tubüler emilimindeki
bozukluğa bağlı olan sistinüri sonucu gelişir.
• Aile hikayesi, düzgün sınırlı taş görünümü
• Semiopak görünümdedir.
• Günde 3 litre idrar çıkışı, alkali idrar tedavide amaçlanır.
• Çok sert bir taş olup, ESWL' ye dirençlidir.
• Perkütan yolla (perkütan nefro litotomi) veya cerrahi ile
alınması amaçlanır.
4. Ksantin taşları:
• Doğumsal ksantin oksidaz eksikliğine bağlı gelişir.
• Radyo opak değildir.
CEVAP:B

www.tusworld.com
1 O-Böbrekte geyik boynuzu görünümü aşağıdaki 12-Aşağıda boyutları verilmiş olan taşlardan hangisinde
taşlardan hangisine özgüdür? perkütan nefrolitotomi uygulanması en uygundur?
A) Kalsiyum A) 0.5 cm
B) Strüvit B) 1 cm
C) Ürik asit C) 1.5 cm
D) Oksalat D) 2 cm
E) Sistin E) 2.5 cm
1 . Sitrüvit taşları: Böbrek taşlarında 0.6 cmden küçüklerde bol su
• Üreaz (+): Proteus, klebsiella gibi üreyi parçalayan önerilmektedir.
bakterilerin enfeksiyonuna bağlı idrar amonyumunun 0.6 cm ve 2 cm ve aralarındaki taşlarda ESWL
yükselmesi (pH yükselmesi) sonucu oluşur. yapılmaktadır.
• Magnezyum amonyum ve fosfattan içeriklidir 2 cmden büyük taşlarda ise perkütan nefrolitotomi
• Geyik boynuzu şeklindedir (staghorn) yapılmaktadır.
• Taşın cerrahi yolla çıkarılması tedavi edicidir.
2. Ürik asit taşları: CEVAP:D
• Gut, myeloproliferatif hastalık, malignitelerde görülür.
• Hiperürisemi ile birlikte olmayabilir. (hiperürikozüri
mevcuttur)
• Tedavide bol hidrasyon, idrar pH sının alkali tutulması
hedeflenir. (Allopurinol, sodyum bikarbonat)
K 3. Sistin taşları: K
Ü • Sistin, lizin, arginin, ornitin renal tubüler emilimindeki Ü
Ç bozukluğa bağlı olan sistinüri sonucu gelişir. ç
U • Aile hikayesi, düzgün sınırlı taş görünümü u
K • Günde 3 litre idrar çıkışı, alkali idrar tedavide amaçlanır. 13-Tedavisinde idrarın alkali yapıldığı taş K
5 • Çok sert bir taş olup, ESWL ' ye dirençlidir. aşağıdakilerden hangisidir?
s
• Perkütan yolla (perkütan nefro litotomi) veya cerrahi ile
T alınması A) Kalsiyum fosfat
amaçlanır. B) Kalsiyum okzalat
T
A 4. Ksantin taşları:
C) Ürik asit
A
· Doğumsal ksantin oksidaz eksikliğine bağlı gelişir. D) Sitrüvit
J
t
• Radyo opak değildir. E) Amonyum taşı
L
A A
R Asidik idrarda sistin ve ürik asit taşları oluşacağından, R
tedavisinde idrar alkalileştirilir.
CEVAP: B
s s
o CEVAP: C o
R R
u u

11-Aşağıdakilerden hangisinin tedavisinde kalsiyumdan


zengin diyet kullanılmaktadır?
A) Kalsiyum
B) Strüvit
C) Ürik asit
D) Oksalat
E) Sistin
Oksalat taşı
Sağ -�
Crohn, ülseratif kolit gibi barsak hastalıkları ve kalsiyumdan
Böbrek
fakir diyet almak oksalat taşı oluşumunu artırmaktadır.
Oksalattan fakir ve kalsiyumdan zengin diyet tedavide
kullanılabilir. Normalde vücudun oksalata hiç ihtiyacı
olmadığı için tamamı böbreklerden atılır. Kalsiyum oksalataı
bağlayıp atılmasını sağlamaktadır.
Arter ve Damar
CEVAP: D

www.tusworld.com
14-Halı saha maçında üriner bölgesine top çarpan yirmi 17-Aşağıdakilerden hangisi mesane kanseri için doğru
beş yaşındaki erkek hasta, acil servise getiriliyor. Üretra değildirr?
measında kan bulunmayan hastaya foley sonda
takılmaya çalışılıyor fakat sonda ilerlemiyor. Hastaya bu A) En sık görülen ürolojik kanserler içinde gelir.
aşamada yapılması gereken aşağıdakilerden hangisidir? B) Etyolojide sigara, anilin ve siklofosfamit suçlanmaktadır.
C) Ağrısız pıhtılı hematüri esas semptomdur.
A) Kateterizasyon D) En sık squamoz tipterdir.
B) Bilgisayarlı tomografi E) Erken dönem tedavisi TUR+BCG dir.
C) Retrograd üretrogram
Mesane Kanseri, genitoüriner kanserlerin ikinci sıklıkla
D) Arteriyografi
görülenidir.
E) Retrograd sistografi Ortalama görülme yaşı 65 tir.
Künt travmada meada kan saptanmadıysa foley sonra Erkekler, kadınlardan 2-3 kat daha fazla mesane kanserine
takılmaya çalışılmalıdır. Takılamıyorsa retrograd üretrogram yakalanırlar.
Sebebi genellikle belli değildir.
yapılmalıdır.
Ancak sigara ve boya sanayi 'inde (fenol) uzun yıllar
Meada kan varsa direkt retrograd üretrogram yapılmalıdır. çalışma sorumlu tutulan sebeplerdir.
Retrograd üretrogram sonucu normalse foley sonda Tanı konulduğunda %85 kanser mesaneye sınırlı, %15' inde
takılabilir. ise lenf nodülleri tutulumu veya uzak metastazlar mevcuttur.
Mesane kanserlerinin % 98 i epitelyal ve bunlarında çoğu
CEVAP: C transisyonel hücreli karsinomlardır.
Bu lezyonlar genellikle papiller özellik gösterir ve mesane
15-Altmış sekiz yaşındaki erkek hasta bir haftadır devam içeriside yer işgal eden bir lezyondur.
K eden hematüri şikayeti ile gelmiştir. Sık idrara çıkma Bu nedenle irritasyon şikayetleri fazladır. K
Ü oluyormuş fakat ağrısının olmadığını belirtmektedir. Non-transisyonel hücreli mesane tümörleri değişen sıklıkta Ü
Ç Fizik muayenesinde herhangi bir bulgu saptanmayan izlenmektedir.
Skuamöz hücreli kanser ve adenokarsinom en sık ç
U ve gençliğinde çok sigara içmiş olan hastanın en olası
rastlanılan primer non-transisyonel hücreli kanserlerdir.
U
K tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
Skuamöz hücreli kanser tüm mesane kanserlerinin %2-Tsini K
s A) Renal kolik oluşturur ve kronik irritasyona ve inflamasyona cevap olarak S
T B) Mesane taşı skuamöz metaplazi zemininde gelişir. T
Şiztozomiyazis'in endemik olduğu yörelerdeki mesane
A C) Renal celi ca
kanserlerinin % 75'ini oluşturur.
A
J D) Mesane tm
Yapılan epidemiyolojik çalışmalar kronik üriner sistem J
L E) Üretrit L
enfeksiyonlu hastalarda artmış mesane kanseri riskini ortaya
A Sigara kullanımında vücutta naftilamin miktarı artmaktadır. koymuştur. A
R Boya fabrikasındaki maddeler de risk faktörlerinden birisidir. Mesane kanserli hastaların %85-90 'ında gross hematüri ilk R
gözlenen semptomdur.
s Yapay tatlandırıcılar da bir risk faktörüdür.
Hematüri genellikle ağrısızdır, gözle görülebilir, mikroskobik, S
o Bunun da mesane kanseri etyolojisindeki yeri sabit olup
hastamız erişkin yaş grubunda, ağrısı çok olmadan yoğun
aralıklı veya sürekli olabilir O
R Bu hastalığın tedavisinde amaç hastaya tümörsüz ve R
u hematüri ile gelmiştir.
Mesane ca ihtimali ön planda olup, bu da en olası ön tanıdır.
konforlu bir yaşam sağlamaktır.
Bu amaçla yüzeysel kas tabakasına kadar olan tümör
U
En sık görülen mesane karsinomu tipi değişici epitelyum tutulumunda TUR ve adjuvan intravezikal tedavi, ileri evre
hücreli karsinomdur. tümörlerde parsiyel veya total sistektomi, bunun mümkün
olmadığı olgularda ise sistemik kemoterapi ve/veya
CEVAP:D radyoterapi uygulanmaktadır.

16-Ellibeş yaşında boya fabrikasında çalışan bir işçi CEVAP:D


son 15 gündür devam eden hematüri şikayeti ile
polikliniğe başvurmuştur. Çok fazla ağrısı olmayan, sık
idrara çıkma şikayeti bulunan ve fizik muayenede bir
bulgu saptanmayan bu hastada en olası ön tanı 18-Bu hastanın tümörü evre I olarak rapor edilirse
aşağıdakilerden hangisidir? uygun olan tedavi nedir?
A) Renal kolik A) TUR +BCG
B) Mesane taşı B) cerrahi
C) Renal celi ca C) BCG
D) Mesane tm D) Cerrahi +kemoterapi
E) Üretrit E) radyoterapi
Boya fabrikasında kullanılan temel maddelerden birisi Yüzeysel kas tabakasına kadar olan tümör tutulumunda
anilindir. Bunun da mesane kanseri etyolojisindeki yeri sabit TUR ve adjuvan intravezikal BCG tedavi, ileri evre
olup hastamız erişkin yaş grubunda, ağrısı çok olmadan tümörlerde parsiyel veya total sistektomi, bunun mümkün
yoğun hematüri ile gelmiştir. Mesane ca ihtimali ön planda olmadığı olgularda ise sistemik kemoterapi ve/veya
olup, bu da en olası ön tanıdır. radyoterapi sık uygulanmaktadır.
CEVAP: D CEVAP:A

www.tusworld.com
19-Aşağıdaki mesane karsinomunun evrelerinin 22-Aşağıdakilerden hangisi bening prostat
hangisinde ilk olarak kas tutulumu izlenmektedir? hiperplazisinin obstrüktif semptomlarından değildir?
A)Tis A) Çift işeme
B)T1 B) İşeme sonrası damlama
C)T2 C) İdrar yaparken duraksama
D)T3 D) Noktürinin varlığı
E)T4 E) İdrarın çapında azalma
Tis ... karsinoma in situ Obstruktif semptomlar
T1 ... lamina propria invazyonu İdrar yaparken çift işeme
T2 ...kas invazyonu İdrar yaparken zorlanma
T3 ...perivezikal yağ doku invazyonu İşeme sonrası damlama
T4 ...komşu organ invazyonu İdrar yaparken duraksama
Mesane Kanseri Evrelemesi (TNM)
İdrar akımının gücü ve çapında azalma
....----------------------.-�Oreterler İrritatif semptomlar
Noktüri
Sık işeme
Acil işeme hissi
Lami na CEVAP:D
Propria
Perivesikal
K -Yağ
23-Prostat hiperplazisi tedavisi için yapılan TUR
K
Ü sonrası en sık gözlenen komplikasyon aşağıdakilerden
Ü
ç ç
u ilişkili
hangisidir?
u
K organlar A) Hematom K
B) İmpotans
s Üretra ____________,
CEVAP: C C) Retrograt ejekülasyon s
T D) Stress inkontinans T
A 20-Aşağıdaki prostatın zonlarından hangisinde bening E) Üretrada striktürel darlık A
J prostat hiperplazisi en çok gelişmektedir? J
L • Retrograt ejekülasyon %70 L
A A) Periferik zan • Tur sendromu ( işlem sırasnda hipotonik solüsyon A
kullanımı sonucu serebral ödem)
R B) Santral zan
• Kanama,
R
C) Anterior fibromüsküler zan
s D) Posterior fibromüsküler zan • İmpotans s
o E)Transizyonel zan • Üretral darlık, o
R • Perforasyon R
u Bening prostat hiperplazisinin en sık görüldüğü prostat zonu
transizyonel zondur.
• Üretra darlığı u
• Yetersiz rezeksiyon
Prostat kanserinin en sık görüldüğü prostat zonu periferik
zondu� CEVAP: C
J

CEVAP: E
24-Aşağıdakilerden hangisi prostat kanseri için doğru
21-Aşağıdakilerden hangisi böbrek adenokarsinomu bir bilgi değildir?
için yanlıştır? A) Metastazlarında kemikte litik lezyonlar görülmektedir.
A) En önemli risk faktörü sigaradır. B) Denonvilliers fasyası sayesinde rektal tutulum nadirdir.
B) Distal renal tübüler epitelden kaynaklanır. C) Yaklaşık %70 oranında periferik zandan gelişir.
C) Gerçek kapsülleri yoktur. D) Yaklaşık %95 kadarı adenokarsinom tipindedir.
D) Erkeklerde iki kat daha sıktır. E) Beyne metastaz yapma ihtimalleri çok azdır.
E) Uzak metastazları en çok akciğeredir. Prostat kanseri
Böbrek adenokarsinomuna renal hücreli kanser ve Yaşla beraber en hızlı artış gösteren tümördür.
hipernefroma da denebilmektedir. Metastazlarında kemikte osteoblastik özellikler
• Renal hücreli karsinom böbrek proksimal epitelyal tubuler
hücrelerden kaynaklanan bir adenokarsinomdur. görülmektedir.
• Vakaların çoğu sporadiktir. Denonvilliers fasyası sayesinde rektal tutulum nadirdir.
• Yaşamın 5. ve 7. Dekatlarında daha fazla görülür. %65-70 oranında periferik zandan gelişir.
• Erkek kadın görülme oranı 2/1 'dir ve tüm böbrek Yaklaşık %95 kadarı adenokarsinom tipindedir.
tümörlerinin yaklaşık %80-90' mı oluşturmaktadır. Beyne metastaz yapma ihtimalleri çok azdır.Duraya
• Sigara içmek renal adenokarsinom oluşumunda en önemli
risk faktörü olarak kabul edilmektedir. metastazları sıktır.
• Gerçek kapsülleri bulunmaz. Prostat kanser tanılı hastada bel ağrısı şikayeti prostat
• Uzak metastazları en çok akciğeredir. metastazın, akla getirmelidir.
CEVAP:B CEVAP:A

www.tusworld.com
25-Aşağıdakilerden hangisi prostat kanseri için doğru 26-Prostat kanseri prostatın en fazla hangi zonundan
değildir? gelişir?
A) Erkeklerde en sık görülen kanser tipidir. A) Anterior
B) Erkeklerde kanserden ölümlerde 1. sıradadır. B) Periferik zan
C) Periferik zandan gelişir. C) Santral zan
D) Tarama için prostat spesifik antijen bakılır. D) Transizyon zonu
E) Kemik metastazı osteoblastik özelliktedir. E) Lateral zan
Prostat kanseri batı toplumlarında erkeklerde en sık görülen Histopatolojik olarak benign prostat hipertrofisi prostatın
kanser türüdür. Kansere bağlı ölümlerde akciğer ve kolon periüretral alanında epitelyal ve stromal
kanserinden sonra 3. sıradadır ve kansere balı ölümlerin % hücrelerin artışı ile karakterizedir. Prostat kanseri ise
9'undan sorumludur. Prostat kanseri görülme insidansı yaşla genellikle(% 70) prostatın periferal zonundan gelişir.
birlikte artmaktadır.
Olguların yaklaşık %5-15'i santral zandan, geri kalanı ise
Çoğunlukla biyolojik davranışı düşük olup yavaş ilerleyen bir
hastalık olduğundan prostat kanseri geç semptom verir. transizyonel zandan köken alır.
Hastalığın periferik zandan ve multifokal küçük odaklar CEVAP:B
halinde meydana gelmesinden dolayı erken evre prostat
kanserlerinin çoğu asemptomatiktir.
Semptomların varlığı sıklıkla lokal ilerlemiş veya metastatik
hastalığı gösterir.
Obstrüktif ve irritatif işeme semptomları tümörün üretra
ve mesane boynuna lokal büyümesinin veya mesanenin
K trigonuna doğrudan yayılımının sonucu olabileceği gibi daha K
Ü sıklıkla beraberinde bulunan benign prostat hipertrofisine Ü
ç bağlı da olabilir. ç
U Hastalığın kemiklere metastazı kemik ağrılarına neden
olabilir. 27-Hangisi testis tümörleri için yanlıştır? u
K Ancak kemik metastazı olan hastaların %30'dan fazlasında K
A) Sağ tarafta sola göre daha sık görülmektedir.
S kemik ağrıları gözlenmez. B) Testisin en sık bilateral tümörü seminomdur. s
T Spinal korda bası yapan metastatik hastalık alt T
C) En sık etyolojik faktör kriptorşidizmdir.
ekstremitelerin parestezi ve güçsüzlüğüne, üriner veya fekal
A inkontinansı içeren kord basısı semptomları ile karımıza D) Hamilelikte östrojen kullanımı riski artırmaktadır. A
J çıkabilir. E) En sık görülen germ hücreli tümör seminomdur. J
L Elli yaş üzerindeki erkeklerde tarama için kullanılan rektal Sağ tarafta sola göre daha sık görülmektedir.
L
A muayene ve prostat spesifik antijen basit, yan etkisi
Testisin en sık bilateral tümörü lenfomadır. A
R olmayan tetkiklerdir. Fakat prostat spesifik antijenin özgüllük
En sık etyolojik faktör kriptorşidizmdir. R
ve duyarlılığının artmasıyla iyi sonuçlar verebilir.
S Transrektal USG eşliğinde biyopsi, rektal muayene ve Hamilelikte östrojen kullanımı riski artırmaktadır. s
O prostat spesifik antijen prostat kanserinin erken tanısında En sık görülen germ hücreli tümör seminomdur. o
R kullanılan en önemli tanı yöntemleridir. R
U Muayenede prostatın düzensiz ve sert olması prostat
kanserini düşündürür.
CEVAP:B
u
Prostat kanserleri % 98 oranında adenokanserdir ve
çoğunlukla periferik zandan(% 70), % 10-15 oranında
santral zandan, geri kalanı ise transizyonel zandan köken
alır.
Prostata en sık yayılan tümör, mesane ürotelyal tümörüdür.
Bunun dışında lösemi ve lenfoma da prostata yayılım
gösteren neoplazilerin başında gelir.
En sık metastazını lenf nodları, kemik ve akciğere yapar.
Kemikte metastazı osteoblastik aktivite gösterir. 28-Testis tümörleri metastazını öncelikle nereye
yapmaktadır?
CEVAP:B
A) Akciğer
B) Karaciğer
C) Beyin
D) Retroperiton lenf nodu
E) Kemik
Erişkin testis tümörleri lenfojen yolla yayılım yaparlar.
Hematojen yolun tercih edilmesi nedeniyle olguların yaklaşık
%20'sinde akciğer yayılımı tespit edilirken, retroperitoneal
lenf bezi tutulumu sadece %5'inde söz konusudur.
Sırasıyla en çok metastaz yapılan bölgeler: akciğerler,
retroperitoneal lenf bezleri, karaciğer ve kemiktir.

CEVAP:A

www.tusworld.com
29-Hangisi testis tümörü için doğru değildir? 31-Süt çocuğu döneminde en sık görülen testis tümörü
A) En sık belirti testisde ağrısız şişliktir. hangisidir?
B) Püre seminom ve koryo karsinomda a-FP yükselmez. A) Teratom
C) Koryokarsinomların hepsinde r.,-HCG yükselir. B) Koryokarsinom
O) Öncelikle hematojen metastazı yapan tümör C) Embriyonel karsinom
koryokarsinomdur. O) Yolk sak
E) Genellikle ilk olarak hematojen yayılım gösterirler. E) Seminom
Testis tümörleri nadir görülmekle birlikte, 15-35 yaş arası Yolk sak tümör, infant ve çocuklarda en sık görülen testis
erkeklerde en sık görülen malign tümördür. T ümörlerin % tümörüdür.
90-95'i germinal dokudan kaynaklanır. Erişkinlerde sıklıkla diğer histolojik tiplerle kombinasyon
Testis tümörlerinin bilinen kesin bir nedeni olmamakla halinde bulunur ve alfa fetoprotein üretimiyle ilişkilidir.
beraber, germ hücreli tümörlerin etyolojisinde hem konjenital
Yolk sac tümörde % 75 alfa fetoprotein artar.
hem de edinse! faktörlerin önemli olduğu bilinmektedir. Bu
faktörler içinde de en güçlü ilişkiyi kriptorşidizm (inmemiş Homojen, sarımsı ve müsinöz görünümü vardır.
testis) göstermektedir. CEVAP: D
Malignite riski en yüksek intraabdominal testiste (1/20),
inguinal testiste ise en düşüktür (1/80).
Yirmi ve kırk yaşları arasında en sık görülen solid tümördür.
60 yaş sonrasında ve 1O yaş altında da küçük bir pik 32-Testis tümörü nedeniyle opere edilen hastanın
yapmaktadırlar. yüksek olan B-HCG düzeyi hangi dönemde normal
Bilateral primer testis tümörlerinden en sık görülen germ düzeylere iner?
K hücreli tümör seminomdur. Ancak en sık rastlanılan bilateral K
A) 1.gün
Ü tümör malign lenfomadır. Ü
B) 1. hafta
ç Testisin germ hücreli tümörleri pure seminom ve
ç
U nonseminomatöz germ hücreli tümörler olarak
sınıflandırılırlar. Seminomlar radyoterapiye son derece
C) 1. ay
0) 2.ay u =
K duyarlıdırlar. E) 3.ay K r.
S Nonseminomatöz germ hücreli tümörler ise özellikle
Testis Tümör belirleyicileri tümörün tanı ve tedavi sonrası
s
T platinum içeren kemoterapi kombinasyonlarına çok iyi yanıt takibinde önemlidir. Bunlar; T
verir.
A Testis tümörleri Koriokarsinoma hariç tüm metastazlarını r.,-HCG (human koryonik gonadotropin): Normal yetişkin A
J lenfatik yolla yapar. Koriokarsinomlar hematojen yolla erkeklerde seviyesi çok düşüktür. Bazı germ hücreli J
L metastazlarını yapmaktadır. tümörlerdeki sinsityotrofoblastik dokular bu maddeyi L
A Testis tümörlerinin primer olarak metastaz yaptığı lenf üretirler. Bu nedenle koryokarsinomların tümünde, A
R nodülleri T 1 ile L4 arasına yayılmıştır. Ancak testis böbrekle embriyona! hücreli karsinomlarda %40-60 ve pure R
ayni orijini paylaştığı için böbrek hilus çevresindekiler daha
S yoğundur. seminomlarda %7 oranında tespit edilebilmektedir. s
O Önce metastazlar bu bölgede oluşur daha sonra mediasten Orşiektomiden 1 hafta sonra normale dönmesi
gerekmektedir
o
R ve supraklaviküler lenf nodullerine metastazlar gerçekleşir. R
U Yukarıya doğru metastazlar olurken aynı zamanda lenfatik
yaylım aşağıya iliyak lenf nodüllerine doğru da gerçekleşir.
AFP (alfa fetoprotein): Bir onkofetal protein olup testis ve
karaciğer tümörlerinde tespit edilirler. karsinom, teratom, u
ileri evlerde, akciğer, karaciğer, kemik ve beyin metastazları teratokarsinom, yolk sak tümörlerde yükselir. Pür
görülür. seminomlarda ve koryokarsinomlarda yükselmezler.AFP
r.,-HCG, koryokarsinomların tümünde, embriyona! hücreli nin orşiektomiden yaklaşık 1 ay sonra normal değerlerine
karsinomlarda %40-60 ve pure seminomlarda %7 oranında dönmesi gereklidir.
tespit edilebilmektedir. PAP (Plasenta! alkalen fosfataz): İleri evre tümörlerde
CEVAP: E yükselebilmektedir.
CEVAP:B

30-İleri evre testis tümörlerinde primer tedavisi


aşağıdakilerden hangisidir? 33-Aşağıdakilerden hangisi embriyonel karsinom için
A) Cerrahi doğru değildir?
B) Kemoterapi A) Germ hücreli testis tümörüdür.
C) Radyoterapi B) % 25 oranında gözlenebilmektedir.
O) Cerrahi + hormon tedavisi. h
C) Kanama ve ekroz alanları içerir.
E) Cerrahi + radyoterapi D) Öncelikle lokal metastaz yapar.
Seminomlarda ileri evrelerde ve alfa fetoprotein E) Sınırları düzensiz, tunicayı invaze eden bir kitledir.
yükselmesine neden olan büyük kitlelerde öncelikle
kemoterapi uygulanmalıdır. Embriyonel Karsinom, %20-25 oranında görülür. Genellikle
Nan- seminomlarda Yüksek evreli büyük retroperitoneal küçük, sınırları düzensiz ve tunika vajinalisi invaze eden kitle
kitlesi olan hastalarda olarak karşımıza çıkar.
platinum içeren kemoterapi kombinasyonlar ile başarılı Makroskopik olarak yaygın kanama ve nekroz odakları
sonuçlar elde edilmiştir görülür. Öncelikle lenfatik yolla metastaz yapar.
CEVAP: B CEVAP: D

www.tusworld.com
I TUSW 4' RLD I
34· Hangisi koryokarsinom için yanlıştır? 36-Aşağıdakilerden hangisi seminom için doğru
A) Germ hücreli testis tümörleri içinde en az değildir?
görülenlerdendir.
A) Spermatositik seminom sıklıkla orta yaş üstünde görülür.
B) r..-HCG yi çok yükseltir.
C) Alfa fetoprotein de ılımlı artış yapar. B) Ensık görülen testis tümörüdür.
D) En sık hematojen metastazı koryokarsinom yapar. C) Radyoterapiye hassastır.
E) r.ı-HCG sinisityotrofoblastlatdan salınır. D) Spermatositik seminomun metastaz potansiyeli yüksektir.
Koriyokarsinom, tek başina görülme insidansi % 1 den azdır. E) Klasik seminomlarda r.ı-HCG yüksekliği mevcuttur.
Mikroskobik olarak sinsitiotrofoblastlar ve sitotrofoblastlar
görülür. Seminom germinal hücreli tümörler içinde en sık rastlanılan
Sinsityotrofoblastik elemanlar, geniş ,çok sayıda nükleuslu tümördür.Tek başına görülme sıklığı % 35 dir.
eosinofilik sitoplazmalıdır.
Sitotrofoblastik elemanlar.tek nükleuslu şeffaf sitoplazmalı Seminomun üç ayrı tipi mevcuttur:
hücrelerden oluşmuştur. r..-HCG aşırı yükselir. 1-Klasik Seminom,
Oldukça agresif bir tümördür. 2-Anaplastik Seminom,
Erken hematojen metastaz yapma özelliği nedeni ile diğer 3-Spermatositik Seminom.
nonseminomatöz testis tümörlerinden farklıdır. Öncelikle lenfatik metastaz yaparlar. Tümör radyoterapi ve
Alfa fetoprotein yolk sak tümörde % 75,embiryonal
karsinomda % 70, teratokarsinomda % 64 oranında yükselir. kemoterapiye çok iyi cevap verir.
Alfa fetoprotein saf seminom ve koriokarsinomda yükselmez. Seminomların % 85'i klasik tip dir. Klasik seminomda
hücreler büyük, şefaf sitoplazmalı ve koyu boyanan
CEVAP: C nükleusludur. % 10-15 inde sinsiytiotrofoblastik elemanlar
bulunur.Bu tip seminomlarda r.ı-HCG üretimi olacağı için
K 35-Aşağıdakilerden hangisi germ hücreli testis tümörü kanda r..-HCG yüksek bulunur . K
Ü değildir? Seminomların ,% 5-10'i anaplastik tip seminomdur. Ü
ç Nükleuslar aşırı derecede pleomorfizm gösterir.
Ç
u A) Seminom
B) Ebriyonel hücreli karsinom
Seminomlarin % 5-10'u spermatositik tip seminomdur. Hücre U
boyutları değişkendir. Spermatositik seminom en çok 50 yaş
K C) Koryokarsinom K
üzerindeki erkeklerde görülür. Metastaz potansiyeli düşük
s D) Teratom
E) Gonadoblastom prognozu iyidir. S
T T
Germ hücreli olmayan tümörler, tüm testis tümörlerinin CEVAP: D
A %5-10'unu oluşturur. En sık görüleni leydig hücreli A
J tümörlerdir ve bu tümör tüm testis tümörlerinin %1-2'sini J
L oluşturur. Bunun dışında sertoli hücreli tümör ve L
A gonadoblastomlar gözlenmektedir. A
Leydig hücreli tümörler, genelde iyi huyludurlar ve androjen
R ve östrojen üretirler. % 1 O vakada malignite vardır. R
s Sertoli hücreli tümörler, iyi huyludur.Sertoli hücreli tümörler
infant dönemi dahil tüm yaş gruplarında görülebilir.
37-Aşağıdakilerden hangisi seminom için doğru s
o Genellikle benign karakterde olmalarına rağmen % 10'u değildir? o
R malign davranış gösterir. R
u Germ hücreli tümörlerin aksine kriptorşidizm ile ilişkili
değildir ve nedeni bilinmemektedir.
A) Ensık görülen primer testis tümörüdür.
B) Klasik seminomlar en fazla görülenidir. u
Çocuklarda bening karakterdedir. Karakteristik inklüzyonlar C) Seks kord kökenlidir.
olan Reinke kristalleri görülür. prognoz iyidir. D) Düşük oranda r..-HCG yüksekliği yapabilir.
Testisin Sekonder T ümörleri: Tüm testis tümörlerinin % 5'ini E) Saf seminomda alfa fetoprotein yükselmez.
oluşturan lenfomalar, 50 yaş üzeri hastalarda en sık görülen
tümördür. testiste ağrısız büyüme ile kliniğe başvururlar, Seminom, % 40 görülme oranı ile en sık görülen tümördür.
%50'si bilateraldir. Bilateral hastalıkta ve diğer odaklarda da 3 histolojik alt tipi tanımlanmıştır ve % 85 ile en sık klasik tip
lenfoma varsa prognoz kötüdür.
Testis tümör sınavlaması; seminomlardır.
Primer neoplaziler: Yuvarlak bir şekli ile sert elastiki yapısı vardır. Kesiti
1. Germinal neoplaziler (%90 - %95) parlayan bir yüzey göstermektedir. Seminomlardaki hCG
a. Seminom (%40) üretim insidansı içerdiği sinsityotrofoblastik hücrelerle
(1) Klasik (tipik) denklik göstermektedir. Öncelikle lenfojen metastaz yapar.
(2) Anaplastik
(3) Spermatositik T ümör radyoterapi ve kemoterapiye çok iyi cevap verir.
b. Embriyona! karsinom (%20 - %25) Püre seminom ve koriyokarsinomada AFP yükselmez, pür
c. Teratom (%5 - %10) seminomaların % 1O unda r..-HCG yükselir.
(1) rv,atür
(2) lmmatür CEVAP: C
d. Koryokarsinom ( <%1)
e. Yolk sak tümörü ( endodermal sinüs tümörü)
f. Mikst hücre tipi ( en sık teratokarsinom) (%40)
2. �on-germinal neoplaziler
a. Ozel gonadal stromal tümörler
(1) Leydig hücreli tümör
(2) Sertoli hücreli tümörler
b. Gonadoblastom Koryokarsinom En Kötü Prognozlu Germ
c. Diğer neoplaziler Hücreli Testis Tümörüdür.
CEVAP: E
www.tusworld.com
ITUSW ·RLDI
38-Aşağıdakilerden hangisi teratom için yanlıştır? 41-Yukarıdaki hastada çekilen İVP' de böbrek
gözlenmiyorsa tümör en erken hangi evrede olabilir?
A) Nadir gözlenen testis tümörlerindendir.
B) Birden fazla germ hücre tabakası içerir. A) Evre la
C) Kapsülle invaze etmiştir. B) Evre il
D) Çocuklarda iyi huyludur. C) Evre illa
E) Erişkinde malign potansiyeli vardır. D) Evre lllb
E) Evre iV
Teratom, % 5-1O oranında görülür.Birden fazla germ hücre
tabakası içeren teratomlar hem çocuk hemde erişkinlerde Böbrek kanseri evrelemesi evre lllb 'de böbrek venöz sistem
görülebilir. Sertçe homojen tümör, kas, kıkırdak ve kemik tutulmuş olduğu için İVP de böbrek gözlenmemektedir.
dokusu içerir. Evrelemesi;
Bir kapsülle sınırlanmıştır ve çocuklarda iyi huylu görünürse Evre-T1a Böbrekte sınırlı (böbrek kapsülünü aşmamış) 4
de erişkinlerde potansiyel malign tümör olarak kabul edilir. cm.'den küçük tümör
Evre-T1b Böbrekte (böbrek kapsülünü aşmamış) 4-7 cm
CEVAP: C arasında ebadları olan tümör
Evre-T 2 Böbrekte sınırlı (böbrek kapsülünü aşmamış) ancak
7 cm.den büyük tümör
Evre-T3a Böbrek kapsülünü aşmış ve böbreküstü bezine
39-Aşağıdaki testis kanserlerinden hangisinin tek sirayet etmiş tümör
belirteci beta-HCGdir? Evre-T3b Böbrek kapsülünü aşmış ve böbrek toplar
A) Seminom damarına sirayet etmiş
K B) Koryokarsinom Evre-T3c Böbrek kapsülünü aşmış ve büyük ana toplar Ku··
Ü damarda tümör dokusu
C) Embriyonel sarkom
Ç D) Teratom Evre-T 4 Böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarı (Gerota Ç
U E) Teratokarsinom fasiyası) aşmış. U
K CEVAP: D
K
s CEVAP: B
s
T T
A A
J 40-Altmış yaşında hipertansiyon tanılı erkek hasta J
L polikliniğe bel ağrısı ve yoğun hematüri nedeni ile L
A başvuruyor. Batın muayenesinde lomber bölgesinde A
R kitle tespit edilen hastanın tetkiklerinde hiperkalsemi ve R
42-Aşağıdakilerden hangisi böbreğin en sık solid bening
s polistemi tespit ediliyor. En olası tanınız ne olabilir?
lezyonudur? s
o A) Prostat ca o
R B) Renal kolik A) Hamartom R
u C) Prostatit B) Adenom u
D) Mesane ca C) Onkositom
E) Hipernefroma D) Böbrek kisti
E) Fibrom
Böbrek Kanseri;
• Erişkinlerde en sık görülen primer malign böbrek tümörü Papiller Adenom özellikleri,
(%80-90) renal celi ca'dır. (hipernefroma) • Genellikle kortikaldir
• Erişkinlerdeki kanserlerin %2-4'üdür • Tubulus epitelinden gelişir.
• Renal tübüler epitelden köken alır. • En sık benign (soliter )tümörüdür. (Böbrek kisti en sık kistik
• Özellikle korteks yerleşimlidir lezyonudur.)
• En sık 6.-7.dekad, E:K = 2:1 • Kortekste sarı-beyaz renkli iyi sınırlı bir lezyondur.
• Sigara, obezite, kadmiyum, akkiz polikistik hastalık risk CEVAP: B
faktörleridir
• Çoğu sporadik, genetik yatkınlık Von Hippel Lindau geni ile
ilişkili (ailesel yada kalıtımsal olgular)
Şeffaf hücreli karsinom en sık görülen histolojik tiptir.
(%75-80)
***KLASİK TRİAD: HEMATÜRİ, AGRI, K İTLE!!!!
• Hematüri (%50) en sık belirtidir.
• Ateş, polisitemi (eritropoetin), hiperkalsemi, hipertansiyon,
Cushing sendromu, amiloidoz (paraneoplastik sendrom)
• Metastaz-hematojen ve lokal abdominal: öncelikle akciğer,
kemik, karaciğer, sürrenal bez, lenf nodu.
- ADENOM >>> PAPİLLER TİP RCC
Tedavi: nefrektomi, 5 yıl sürvi yaklaşık % 40'dır. - ONKOSİTOM >>> KROMOFOB TİP RCC
CEVAP: E

www.tusworld.com
I TUSW ·- RLD I
43-Aşağıdakilerden hangisi varikosel için yanlıştır? 46-0tuz iki yaşında erkek hasta, suprapubik bölgeye
dahi yayılabilen şiddetli skrotum ağrısı ile başvuruyor.
A) Sağ tarafta görülme olasılığı daha fazladır. Skrotumun kızarık ve şişkin olduğu da görülmektedir.
B) Pampiniform plesus dilate olmuştur. Doppler USG'de de testiste kan akımı mevcuttur.
C) Gençlerde daha sık görülmektedir. Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
D) Tedavi edilemezse infertilite gelişebilir.
E) Renal ven basıncı normalden yüksektir. A) Testis torsiyonu
B) Üretrit
Sol tarafta görülme olasılığı daha fazladır. Pampiniform C) Epididimit
plesus dilate olmuştur. Gençlerde daha sık görülmektedir. O) Prostatit
Tedavi edilemezse infertilite gelişebilir. Renal ven basıncı E) Piyelonefrit
normalden yüksektir. Sağ tarafta ve yaşlılarda görüldüğünde
tümör akla gelmelidir. Epididimitte çok şiddetli skrotum ağrısı vardır ve bu ağrı
CEVAP:A suprapubik bölgeye dahi yayılabilmektedir.
Epididimin enflamasyonuna bağlı skrotum büyüyüp hidrosel
gelişebilir.
44-Aşağıdakilerden hangisi ksantogranülomatöz
Skrotumda kızarıklık da göze çarpmaktadır.
pyelonefrit için yanlıştır?
Testis torsiyonundan ayırmak için Doppler USG
A) Genellikle taş zemininde gelişir. yapılmaktadır. Kan akımının varlığı epididimit lehinedir.
B) Ultrasonografi bulgusu nan spesifiktir.
CEVAP:C
C) Tanıda en önemli tetkik tomografidir.
D) Histopatolojide lipid yüklü makrofajlar mevcuttur.
K E) Tedavide yüksek doz antibiyotik verilir. K
Ü Ü
ç Ksantogranulomatöz pyelonefrit, böbreğin nadir görülen ç
u kronik seyirli bir enfeksiyonudur. u
K Tipik olarak taşa bağlı obstrüksiyon zemininde gelişir. K
Taşlar genellikle staghorn tipindedir.
s Hastalık nadir olarak foka! olabilirse de çoğunlukla böbreğin s
T tamamı tutulur, ve non-fonksiyonedir. Obstrüksiyon T
A zemininde uzamış enfeksiyon ve lokal immünitenin 47-0n üç yaşındaki erkek hasta 1 saat önce aniden A
J bozulmasına bağlı lipid yüklü makrofajların birikimi ve gelişen sağ skrotal ağrı ve şişlik nedeni ile acile J
L granulomatöz infiltrasyon söz konusudur. getiriliyor. En çabuk tanıya ulaşmak için L
A Ultrasonografı ve ürografi bulgularının spesifik olmaması aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A
R sebebiyle hastalığın tanısı ve uzanımının
A) Tomografi R
s değerlendirilmesinde Bilgisayarlı Tomografi önemli bir yere
sahiptir.
B) Manyetik rezonans s
o Ksantogranülomatöz enfeksiyon radyolojik ve histolojik
C) Anjiografi o
R olarak malignite ile karışır. Ksantogranülomatöz
O) Dopler ultrasonografi R
u piyelonefritte en sık ajan patojen proteus grubudur.
E) Sintigrafi u
Ksantogranulomatöz pyelonefrit antibiyotiğe dirençli Puberte çağındaki bir çocukta ani başlayan testiste şişlik ve
tekrarlayan pyelonefrit vakalarında akla gelmelidir. ağrı torsiyonu düşündürmelidir.
· Genellikle tedavi cerrahidir. Yaklaşım acildir.
Nefrektomi ile edilen hastalarda, preoperatif dönemde hem Gerekirse sadece klinik ile tanı konulur ve derhal detorsiyon
• doğru tanı, hem de hastalığın uzanımının gösterilmesinde uygulanmalıdır.
tomografi ilk tercih edilecek yöntem olmalıdır. Anjiografı ve sintigrafi kesin tanı için uygun olacaktır ancak
CEVAP: E en hızlı olarak tanının teyit edilmesi gerekiyorsa bu testiste
kan akımının olup olmadığını göstermek için dopler USG dir.
45-Michaelis-Gutman cisimleri aşağıdakilerden hangisi CEVAP:D
için karakteristiktir?
A) Akut sistit
B) Böbrek abseleri
C) Piyonefroz
D) Prostat absesi
E) Malakoplaki
Malakoplaki mesanenin çok geniş yayılım yapıp üreter ve
böbrekleri de etkilediği inflamasyonudur. Michaelis-Gutmann
cisimleri denilen inklüzyon cisimcikleri karakteristiktir.
İmmünsüprese hastalarda görülme ihtimali daha yüksektir. Testisin Vaskularizasyonunun Tamamen
Hematüri ve irritatif mesane bulguları görülmektedir. Kesilmesi İçin 40 Derece Dönmelidir
Tedavide kinolonlar kullanılabilir.
CEVAP:E

www.tusworld.com
48-0tuz yedi yaşındaki bayan hasta, yan ağrısı ve idrar 51-Aşağıdakilerden hangisi bening prostat
yaparken yanma şikayetleriyle başvuruyor. Ateşinin 39 hiperplazisinin cerrahi endikasyonlarından değildir?
dereceleri bulduğunu ifade ediyor. Kostovertebral açı
hassasiyeti olan hastadan idrar tetkiki isteniyor ve A) Üriner retasyonu
lökosit silendirlerine rastlanıyor. Bu hasta için en olası B) Mesane taşıyla birliktelik
tanı aşağıdakilerden hangisidir? C) Makroskopik hematüri
D) Tekrarlayan enfeksiyonlar
A) İdrar yolu enfeksiyonu E) PSA'nın 300 ün üzerinde olması
B) Piyelonefrit
C) Sistit Cerrahi yapılıp yapılmaması PSA değerine göre
D) Prostatit belirlenmemektedir.
E) Nefrolitiazis • Benign prostat hiperplazisi cerrahi endikasyonları;
• -Üriner Retansiyon
Piyelonefrit • -Tekrarlayan Enfeksiyon
• Yüksek ateş • -Mesane taşı birlikteliği
• Yan ağrısı • -Makroskopik hematüri
• Lökosit silendirleri • -Semptomların şiddetlenmesi
• En sık etken E.coli • Üremi ve dilatasyon(hidroureteronefroz)
• KVAH+
• Dizüri CEVAP:E
• Akut pyelonefritli hastaların idrar analizinde lökosit ve
bakterinin gösterilmesi anlamlıdır.
K • Akut pyelonefrit tanısında kültürde üreme önemli bir tanı K
Ü 52-Hastanede yatmakta olan altmış bir yaşında erkek Ü
yöntemidir. Bilgisayarlı tomografiyle akut pyelonefrit tanısı
Ç doğrulanabilir.
hastada gram negatif bakteriyemiye rastlanmıştır. Bu
ç
U • Tedavide ampisilin+ aminoglikozit kombinasyonu kullanılır. hastanın bakteriyemisinin sebebi aşağıdakilerden
hangisidir?
u
K CEVAP: B K
s A) Kateterin varlığı
B) İntravenöz girişimler
s
T 49-Aşağıdakilerden hangisi akut sistit için yanlıştır? T
C) Renal abse
A A) Hastanın kliniğinde dizüri ve acil işeme hissi görülebilir. D) İntramüsküler girişimler
A
J B) En sık neden olan bakteriler E.coli ve S.saprophyticustur. E) Rekürren enfeksiyonları J
L C) Seksüel olarak aktif bayanlarda daha sık görülmektedir. L
A D) 39 dereceyi bulabilen ateşler görülebilmektedir. Hastanede yatmakta olan hastalarda gr(-) bakteriyeminin en A
R E) Tedavide ilk tercih kinolonlardır. sık sebebi kateter kaynaklıdır. R
s CEVAP:A s
o • E.Coli, S.saphrophyticus
• ATEŞ beklenmez.
o
R R
u • Hastanın kliniğinde dizüri, noktüri, pollaküri, acil idrara
gitme isteği sık olarak tespit edilir. 53-Yirmi beş yaşındaki gebe hastaya akut sistit tanısı
u
• Mesane duvarının kalınlaşmasıyla karakterize olup konulmuştur. Aşağıdakilerden hangisi bu hastada
hematüri, suprapubik ağrı şikayetleriyle karşımıza gelebilir. kullanılabilecek ilaçlardan biridir?
• Seksüel olarak aktif bayanlarda en sık görülmektedir.
• Akut sistit tanısında laboratuar: Pyüri (� 10/mm3), A) Siprofloksasin
Bakteriüri (> 1000/ml) B) Levofloksasin
• Akut sistitin tedavi süresi yaklaşık 3 gündür. (Bazı C) Aminoglikozit
durumlarda tedavi süresi 5-7 güne uzatılmalıdır) D) Norfloksasin
• Tedavide tercih edilen ajanlardan ilk tercih Kinolonlar daha E) Trimetoprim sülfometoksazol
sonra ise Trimetoprim+sulfometaksazol olmalıdır. Gebe hastada akut sistitte aminoglikozit tedavisi
CEVAP:D verilebilmektedir.
CEVAP:C
50-Akut lomber bölgedeki ağrıların sebebinin taş
olduğunu belirlemede en duyarlı yöntem
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Renal sintigrafi 54-Aşağıdaki yapılardan hangisi paramezonefrik
B) Kontrastlı BT kanaldan gelişen yapılardan değildir?
C) Kontrastsız BT A) Toplayıcı kanal
D) Ultrasonografi B) Distal tübül
E) MR görüntülemesi C) Proksimal tübül
Taşların tanısında altın standart yöntem kontrastsız D) Henle kulbu
bilgisayarlı tomografıdir. E) Bowman kapsülü
CEVAP:C CEVAP:E
www.tusworld.com
55-Ektopik testisin ensık görüldüğü lokalizasyon 57-Aşağıdakilerden hangisi retraktil testis için doğru
aşağıdakilerden hangisidir? değildir?
A) Skrotal A) Oluşumunda aktif kremasterik refleks rol oynar.
B) Femoral B) En sık kasık bölgesinde palpe edilir.
C) Y üzeyel inguinal kanal C) En sık ilk 3 yaşta gözlenir.
D) İntraabdominal D) Eğer testis skrotumun en altına kadar sağılabiliyorsa
E) Perineal tedavi gerektirmez.
E) Genellikle bilateraldir.
Testisin iniş mekanizmasında pozitif ve giderek artan
intraabdominal basınç rol oynar. Testis genellikle Retraktil testis, aktif kremasterik refleks ile yukarı, skrotum
gubernakulumun rehberliğinde ilerler ve ektopi gubernakuler dışına yer değiştirebilen, ancak daha sonra kolaylıkla eski
hata sonucu oluşur. Testisin ektopik pozisyonu, skrotuma lokalizasyonuna geri getirilebilen ve traksiyon
normalden farklı bir yolla gitmesi olarak tanımlanır. serbestleştirildikten sonrada bu pozisyonunu koruyabilen
DOGRU EKTOPİK
testistir.
Normal iniş yolu üzerinde herhangi bir yerde olabilir; ancak
r----+-Prepenil
en sık kasık bölgesinde palpe edilir. Sıklıkla 3-7 yaşları
Superficial
arasında saptanır.
·J..----:1-- ectopic Genellikle bilateraldir.
Transvers Retraktiliteyi aşırı aktif kremasterik refleks sağlar.
-------''<-- scrotal
Eğer testis skrotumun en alt kısmına kadar sağılabiliyorsa
�-----+--Femoral
bu muhtemelen retraktildir ve tedavi gerektirmemektedir.
K K
Ü CEVAP:C Ü
ç ç
u u
K Ektopik testisin 5 başlıca bölgesi (en sık) yüzeyel inguinal K
s kanal, femoral kanal, suprapubik bölge (penis tabanı),
58-Reinke kristalleri hangi tümör için patognomoniktir?
s
T skrotumun karşı tarafı (ender) ve son olarak perineal A) Disgerminoma T
A bölgedir ki bu enderdir. Perineal ektopi tüm inmemiş B) Dermoid kist A
J testislerin % 1 'ini oluşturur. C) Hilus hücreli tümör J
L D) Seröz kistadenoma L
A CEVAP: C E) Granüloza hücreli tümör A
R Hilus hücreli tümörlerde reinke kristalleri görülür. Sex kord R
s stromalı tümörlerdendir. s
O, Hilus hücreli tümörün diğer bir ismi Leydig hücreli tümördür.
(Bayanlarda gözlenirse overlerin en sık gözlenen virilizan
o
R' R
u tümerlerindendir. Ses kalınlaşması ve kliteromegali görülür.)
Testosteron ve Androstenedion yüksektir.
u
En sık 15-45 yaş grubunda sıklıkla unilateral olarak gözlenir.
T ümör hücreleri lipid içerir.
CEVAP:C

56-Aşağıdaki testis tümörlerinin hangisinin etyolojsinde


kriptorşidizm rol oynamaz?
A) Teratokarsinom
B) Seminom
C) Leydig hücreli tümör
D) Koryokarsinom
E) Yolk sac tümörü
• İnmemiş testis özellikle germ hücreli testis tümörleri
etyolojisinde izlenir.
• Leydig hücreli tümörde inmemiş testis etyolojisinde rol
oynamaz
Seks kord stromal tümör: Gonadoblastom, sertoli hücreli,
leydig hücreli tümör
Germ hücreli tm: Teratom, teratokarsinom, seminom,
embriyona! karsinom, yolk sac tm, koryokarsinom.
CEVAP: C

www.tusworld.com
59-Aşağıdaki durumların hangisinde testis torsiyonu M.tuberkülozis üriner sistemde granülomatöz infeksiyona
olma ihtimali en yüksektir? neden olabilmektedir.
Genitoüriner tüberküloz hemen hemen daima, primer
A) Epididimit pulmoner infeksiyondan hematojen yolla yayılım sonucu,
B) Hidrosel böbreklerde başlamaktadır.
C) Varikosel Genitoüriner tüberküloz çocuklarda nadirdir, çünkü primer
D) Epididim kisti infeksiyon sonrası renal tüberküloz semptomları 3-10 yıl
E) İnmemiş testis sonra veya daha geç ortaya çıkmaktadır.
Testis torsiyonu, bir ürolojik acildir. Genellikle yenidoğan ve Tüberküloz, mikobakterilerin en virulanı M. tuberculosis ile
adolesan dönemlerinde sık görülür. Pediyatrik dönem akut oluşmaktadır. Nontüberküloz mikobakteriler genitoüriner
skrotal hastalıkların ise %25-35'ini oluşturur. Tanı geciktiği sistemde infeksiyona neden olabilmektedir. Genellikle
zaman testiste fonksiyon kaybına ve infertiliteye yol açar. böbrekte ilk olarak kortekste glomerüllere yakın kan
Testis torsiyonunun etiyolojisinde; hipermobil testis, testis ve damarlarına yerleşmektedir ve buralarda infeksiyonun
ekleri arasında zayıf veya anormal bağlantı ve poliorkidopati kronikleşmesi ile birlikte polimorfonüklear lökositler
vardır. Kriptorşitizm, testis tümörü, spermatosel, spermatik kaybolmaktadır ve yerlerini makrofajlar almaktadır. Bu süreci
kord eklerinde anomali, kısa kord torsiyonu torsiyon için lenfositler ve fibroblastlar tarafından çevrelenmiş Langhans
predispozan faktörlerdir. Torsiyon riskini arttırabilen diğer dev hücrelerinin oluşturduğu granülomlar takip etmektedir.
faktörler ise; pampiniform pleksus venlerinin trombozu, vaz Semptomlar:
deferensin aşırı mobilitesi, hiperaktif kremaster refleksi gelir. üst üriner sistemi tutan tüberküloz infeksiyonları için
Ayrıca, soğuk havalarda (özellikle 15 ° C'nin altında) torsiyon herhangibir tipik klinik belirti ve bulgu yoktur.
riski daha fazladır. Yaz aylarında torsiyon riski azalır. Ani Renal tüberkülozun ilk semptomları infekte materyal idrar
K başlayan skrotal ağrı ve şişme ana bulgulardır. Torsiyon aracılığı ile mesaneye ulaştığında ortaya çıkmaktadır. K
Ü genellikle orta hattan uzaklaşarak olur. Genellikle sık, ama ağrısız idrar yapma yakınması Ü
Ç görülmektedir. ç
u
Testis torsiyonu olan hastaların %57-88'inde başvuru anında
U karşı taraf testis biyopsisinde de patoloji saptanmıştır. Her iki Makroskopik hematüri genitoüriner tüberkülozlularda
K testisin kanlanması birbirinden bağımsız olmasına rağmen görülebilecek bir başka semptomdur. K
spermatik kord torsiyonu sonrası kontrlateral testiste hasar Renal tüberküloz için tipik bir fizik inceleme bulgusu yoktur.
5 oluşması ilginç bir durumdur. İpsilateral torsiyon sempatik bir Dış genital organ incelenmesinde epididimisler kalınlaşmıştır 5
T afferent stimulus ile refleks olarak karşı testisin ve duyarlı hale gelmiştir. T überküloz orşitte testis tümörünü T
A kanlanmasını bozabileceği düşünülmüştür. taklit eden sert bir intraskrotal kitle palpe edilebilir. A ·
J Vas deferenste tesbih tanesi gibi fuziform şişlikler bulunabilir. J
L CEVAP: E Laboratuvar: L
A Genitoüriner tüberkülozun tipik idrar bulgusu amikrobik A
R pyüridir. PPD negatif çıkabilmektedir. Genitoüriner R
tüberkülozun kesin tanısı idrarda M. tuberculosis in
5 5 ·
o 60-Hipospadiasa en sık eşlik eden üriner anomali gösterilmesi ile konur.
İntravenöz pyelografi (İVP) orta derecede ilerlemiş
o ·
R aşağıdakilerden hangisidir? R
u A) Ekstrofia vezika
genitoüriner tüberkülozlularda önemli diagnostik radyolojik
yöntemdir. u
8) Çift toplayıcı sistem Genitoüriner sistem tüberkülozunun tedavisi esas olarak
C) Ambiqus genitale sistemiktir. Antitüberküloz ajanlar 3'1ü veya 4'1ü
D) İnmemiş testis kombinasyonlar en az 6 ay süre ile kullanılmalıdır.
E) Atnalı böbrek
CEVAP:E
Hipospadiasta üretra penisin ventraline açılır bunada en sık
inmemiş testis eşlik eder. Daha nadir gözlenen epispadiasta
ise penil üretra penisin dorsaline açılır ve en sık eşlik eden
anomali mesane ekstrofisidir.
CEVAP: D

61-Aşağıdakilerden hangisi genitoüriner tuberküloz için


yanlıştır?
A) Genelde sekonder yayılım ile oluşur.
B) Hastalar asemptomatik olabilir.
C) Tanıda standart test İVP dir.
D) Muayenede vas defferensde ve epididimde sert nodül
olabilir.
E) PPD testi tüm vakalarda (+) dir.

www.tusworld.com
ITUSWı.-RLDI

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s

ORTOPEDi
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
I TUSWı � RLD I
1-Aşağıdakilerden hangisi yenidoğan döneminde 4-Aşağıdakilerden hangisi gelişimsel kalça
gelişimsel kalça displazisinin bulgularından değildir? displazisinde etyolojideki faktörlerden değildir?
A) Eklem laksitesi A) Gebelikteki hormona! faktörler
B) Ortolani testinin pozitifliği B)Asetabuler displazi
C) Barlow testinin pozitifliği C) Makat geliş
D)Ayakta durmada gecikme D) Polihidroamnios
E) Abduksiyon kısıtlılığı E) Kundak
Gelişimsel kalça displazisi etyolojisi multifaktöryeldir.
Yenidoğan dönemi bulguları
Öncelikle inutero gelişimin bazı dönemleri kalça dizplazisi
• Abduksiyon kısıtlılığı (asetabuluma takılır) veya çıkığının oluşması açısından risklidir. Bu açıdan
• Ortolani (+) :Femur başının asetabulum kenarına 12.- 18.haftalar ile gestasyonun son 4 haftası önem taşır.
sürtmesine bağlı oluşan sestir.Kalça ve diz fleksiyondayken, Ayrıca fizyolojik faktörler olarak sayılabilecek hormona! veya
abduksiyon ve addüksiyon hareketleri yapılırsa KLİK sesi herediter ligamentöz laksite kalça çevresi bağ gevşemesine
duyulur.(İlk 3 ay) neden olarak etyolojide rol oynayabilir.
• Barlow (+) :Femur üst ucu posteriora itilir ve bırakıldığında Primer asetabular displazi konsepti de etyolojide çok
asetabuluma girer. Bu bulgu unstabil kalçayı gösterir. (İlk 3 önemli rol oynar. Şöyleki kalça eklemi ball-and-socket tarzı
ay) bir eklem olduğundan asetabulum femur başının anatomik
• Eklem laksitesi yapısına uygun bir gelişim göstermelidir. Aksi takdirde
Süt çocukluğu dönemi bulguları stabilite olması mümkün değildir.
Asetabulumun yeterli gelişememesi kalça çıkığı ile
• Pili asimetrisi
sonuçlanabilir. Mekanik faktörler özellikle gebeliğin son 4
• Galeazzi-Allis(Cetvel) bulgusu haftasında rol oynarlar. Bunlar içerisinde en önemli
K • Geç yürüme olanlarının başında makat geliş pozisyonudur.
K
Ü · Ayakta durmada gecikme Kalça ekleminin gerek morfolojik açıdan gerekse çevresel Ü
Ç • Piston arazı faktörlere en duyarlı olduğu dönem perinataldır. Kalça ç
U • Bacaklardan birinde kısalık ekleminin normal gelişimini tamamlayabileceği pozisyon u
t< CEVAP: D
'fleksör dominant' pozisyonu yani kalçaların fleksiyon ve K
s hafif abduksiyon,dizlerin ise fleksiyonda olduğu
pozisyondur. Makat pozisyonda bu fizyolojik postür bozulur. s
T Kalçalar hiperfleksiyona giderken,dizlerde hiperekstansiyon T
A olur. Dizlerin hiperfleksiyonu femur başının asetabulumu A
J 2-Aşağıdakilerden hangisi gelişimsel kalça displazisinin
terketmesini kolaylaştırır. Oligohidramnioz da gelişimsel J
L radyolojik bulgularının en hassasıdır?
kalça displazisi ile birlikte görülebilir. L
A Postnatal çevresel faktörler içerisinde en önemlisi kundaktır.
Ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde hala yapılmakta olan
A
R A) Wiberg açısı bu giydirme alışkanlığı yenidoğan bebeğin kalça ve R
� B) Perkins çizgisi dizlerindeki fizyolojik fleksiyon postürünü bozar ve kalça s
o C) Shenton Menard hattı
D) Von rosen belirtisi
çıkığına yol açar. Bu nedenle yeni doğanlarda kalça ve
dizlerin abduksiyon ve fleksiyonunu kısıtlayacak giysiler
o
R E) Hilgenreiner çizgisi giydirilmemelidir.
R
u u
Şıklardaki tüm çizgiler gelişimsel kalça displazisinin Gelişimsel kalça displazisinde predispozan faktörler:
redyolojik bulgularındandır. Shenton Menard çizgisi en • Ligamentöz laksidite
hassas bulgusudur. • Asetabular displazi
• Makat geliş
CEVAP:C • Oligohidroamnioz
• Kundak
CEVAP: D

5- Gelişimsel kalça displazisinde kalçanın çıkarıldığı


3-Gelişimsel kalça displazisinde hastalığa zemin test aşağıdakilerden hangisidir?
hazırlayan en önemli patoloji hangisidir? A) Ortolani
A) İliopsoas kası baskısı B) Barlow
B) Femur başı C) Piston
D)Allis
C)Asetabulum hipoplazisi
E) Hert
D) Gevşek eklem yapısı
E) Eklem yüzeyindeki pulvinar dokusu Yenidoganda gelişimsel kalça displazisinin tanısı, ortolani
Gelişimsel kalça displazisinde oluşumunda yukarıdaki tüm ve barlow testlerinin degerlendirilmesi veya belirgin şekilde
kalçanın sonografik morfolojisindeki (USG) değişimler
patolojik durumlar katkıda bulunurlar ama kalça çıkığının
yardımıyla koyulur. Bu dönemde fizik muayene bulguları
temel faktörü asetabulumun hipoplazisidir. kalçanın displazik, sublukse ya da çıkık olmasına bağlı
Femur başı asetabulum içinde kalamaz ve yeterli olarak çeşitlilik gösterir.
stimülasyonu sağlayamaz ise asetabulum iyi Barlow Testi: Bu testte; muayene eden hekim, femur başını
gelişememektedir. asetabulum içerisinden sublukse veya disloke etmeye çalışır.
CEVAP:C CEVAP: B

www.tusworld.com
6-Gelişimsel kalça displazisinde kalçanın redükte 9-Yürüme çağındaki bir gelişimsel kalça displazisinde
edildiği test aşağıdakilerden hangisidir? hastasında hangi bulgu tanı koymak için en değerlidir?
A) Ortolani A) Ortolani
8) Barlow B) Barlow
C) Piston C)Allis
D)Allis D) Piston
E) Hert E) Trandelenburg
Ortolani Testi: Bu test, barlow testinden farklı olarak, Gelişimsel kalça displazisi olan çocuklar genellikle daha geç
muayene eden hekim tarafından çıkık olan kalçanın redükte yürümeye başlarlar.
edilmesi prensibine dayanır. Test pozitif oldugunda, femur Tek taraflı çıkıklarda 1.5 yaşına, iki taraflı çıkıklarda ise 2
başı soket içine kayar ve "klunk" sesi hissedilir. yaşına kadar yürüme gecikebilir. Tek taraflı kalça çıkığı,
yürüme dönemindeki çocukta belirgin klinik bulguların ortaya
CEVAP:A çıkmasına yol açar. Etkilenen taraf normal ekstremiteye göre
daha kısa kalır ve çocuk etkilenen tarafında parmak ucunda
yürümeye başlar.
7-llk 3 ayda gelişimsel kalça displazisi tanısı koymada Her adım atışta, çıkık kalçanın adduksiyonuna baglı olarak
en değerli yöntem aşağıdakilerden hangisidir? pelvis düşer ve çocuk çıkık kalçanın üzerine doğru egilir.Bu
yürüyüşe, abduktör topallama veya Trendelenburg yürüyüşü
A) Ultrasonografi denilir.
B) Klinik muayene Eğer çocuk diğer ayağını kaldırıp etkilenen ayağı üzerinde
K C) Röntgen durursa, abduktör adalelerin zayıflıgına bağlı pelvis K
Ü D) Tomografi horizontal pozisyonunu koruyamaz ve pelvis normal tarafa Ü
ç E) Trandelenburg testi doğru düşerken vücut etkilenen tarafa doğru eğilir. ç
u Fizik Muayenede; ilk 3 ayda tanı koydurucudur. (Trendelenburg Belirtisi) u
K Ortolani ve barlow testleri kalçanın çıkıp yerine oturduğunun
Trendelenburg Pozisyonu
K
s fizik muayene ile değerlendirilmesidir. İlerleyen aylarda; pili s
T asimetrisi, kalça açılmasında kısıtlılık, bacak boylarının T
A farklılığı göze çarpar.Yürüme sonrasında çıkık tarafta A
ayağını dışa basarak yürüme ve aksama görülür.
J J
Tanı yöntemlerinden ultrasonografi, ilk 6 ayda tanıyı
L desteklemek için önemlidir.
L
A A
R CEVAP: B R
s s
o o
R 8- Gelişimsel kalça displazisinde ultrasonografi R
u değerlendirilmesi kaçıncı aya kadar yapılabilir? Normal rendelenburg Sign
u
A)1.ay
8)3.ay CEVAP: E
C) 6. ay
D) 9. ay
E) 12.ay
Gelişimsel kalça displazisinde radyolojik tetkik, gerek teşhis
gerek hastalıgın takibi, gerekse tedavi planının
düzenlenmesinde önemli bir vasıtadır.
Bu nedenle gelişimsel kalça displazisi radyolojisi doğru
olarak yapılmalı ve doğru olarak degerlendirilmelidir.
Femur proksimal epifızi ve asetabulum 3 - 6 ay sonra normal
radyografılerde görülmeye başlar. Gelişimsel kalça
displazisinde femur başı epifızi geç görülmekle birlikte,
küçük olarakta gözlenir.
Bu nedenle erken bebeklik döneminde konvansiyonel
radyografılerin tanısal degeri azdır.
Direk kalça ön-arka grafıleri kalça fleksiyon kontraktürü
kaybolduktan ve femur başı epifız çekirdegi ossifıye olmaya
başladıktan sonra, ortalama olarak ise 6. aydan itibaren
daha güvenilir sonuç vermektedir.
Bu nedenle 6. aya kadar olan sürede tanıda kullanılan en
güvenilir radyolojik yöntem ultrasonografıdir.
CEVAP:C

www.tusworld.com
1 O-Aşağıdakilerden hangisi gelişimsel kalça displazisi 12-Erişkinde hematojen yola oluşan osteomyelite en sık
için ilk 6 ayda uygulanmaz? neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ara bezi A) Stafilokokus aureus
B) Pavlik bandaj B) Hemofilus influenza
C) Cilt traksiyonu C) Psödomonas aeroginoza
D) Kundak varsa bunun engellenmesi D) Salmonella
E) Kapalı redüksiyon E) Brucella
Gelişimsel kalça displazisi tedavisinde; Osteomyelite neden olabilecek mikroorganizmalar yaş
0-6 ay arası: Bu dönemde amaç kalçayı redükte edecek gruplarına göre farklılık gösterebilmektedir bunlar;
pozisyonda tutmaktır. Cilt traksiyonu, fazla arabezleri • Yenidoğanlarda: Streptekoklar, e. koli , stafilokokus aureus
uygulanabilir. Bu amaça yönelik cihazların tümüne verilen • 2 ay - 4 yaş grubunda: hemofilus influenza ( %20
ortak isim abduksiyon atelleridir. Bunlar yumuşak veya sert menenjitle beraberdir, stafilokokus aureus ve epidermidis ,
materyalden yapılmış olabilir. En sık tercih edilenleri streptokoklar,
yumuşak olanlarından pavlik bandajıdır. • 4 yaşın üstünde: stafilokokus aureus, streptokoklar,
6-18 ay arası: Bu dönem içerisinde hasta daha önceden bir • Erişkinlerde: stafilokokus aureus , enterobakteri,
tedavi uygulanmış yada hiç bir şey yapılmamış olarak streptokoklardır.
gelebilir. ilk yapılacak yöntem kapalı redüksiyon yani
anestezi altında kalçayı redükte edip alçıya almaktır. CEVAP:A
Redüksiyon sonrası human pozisyonda (90 derece
fleksiyon,45 derece abduksiyon) 3 ay alçıya alınır bu süre
Ku·· 1.5 ay daha uzatılabilir. Şayet güvenli alan dar ise yada 13-Aşağıdakilerden hangisi osteomyelitin lokal K
kapalı redüksiyon başarılı olmamışsa açık redüksiyon bulgularından değildir? o
Ç yapılmalıdır. ç
U 18 ay-6 yaş arası: Açık redüksiyona kemik patolojilerine A) Şişlik u �
K yönelik girişimlerinde eklenmesi gerekir. Bu amaçla artmış
5 asetabular anteversiyona yönelik Salter osteotomisi,
B) lsı artışı
C) Kızarıklık
D) Kas spazmı
K
s
I
femura ise varus derotasyon osteotomisi yapılmalıdır.
T Ameliyat sonrası pelvipedal alçıya alınır. E) Paralizi T
A
Hastalığın Sistemik Bulguları;
A
J CEVAP:E J
• Yüksek ateş ( lnfantta olmayabilir)
L • Titreme, terleme
L
A • Taşikardi A
R • Kusma R
s • Halsizlik, yorgunluk s
o Lokal Bulguları; o
R • Ağrı ( Şiddetli, devamlı, hareketle artan, pseudoparalizi, R
u periost rüptüre olunca azalır )
• Şişlik
u
• lsı artışı
• Kızarıklık
• Kas spasmı
11-Yedi yaşındaki erkek hasta, yumuşak dokuda şişlik,
CEVAP:E
ağrı ve ateş yükselmesi şikayetleriyle polikliniğe
başvuruyor. Hareketlerinin son iki üç gündür çok fazla
kısıtlanmaya başladığını ifade eden hasta içi� en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
14-Aşağıdakilerden hangisi kemiğin bening t ümörlerinin
A) Kronik osteomiyelit radyolojik bulgularından değildir?
B) Akut osteomiyelit
C) Subakut osteomiyelit A) Periost korteks devamlılığı korunmuştur
D) Tibia psödoartrozu B) Geçiş zonu dardır
E) Akut seprik artrit C) Lezyon kenarı sklerotiktir
D) Kodman üçgeni olmaz
Akut osteomiyelit E) Periost reaksiyonu vardır
İlk bulgusu yumuşak dokuda şişliktir.
Ateş, lokalize ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı hatta sepsis de Benign Kemik Tümörlerinde Radyoloji:
görülebilir. • Geçis zonu dardır.
3-5 günde radyolojik bulgu vermemektedir. Sintigrafi ile tanı • Lezyon sınırları belirgindir.
konabilmektedir. • kodman üçgeni yoktur.
Tedavide ıv antibiyotik, cerrahi drenaj yapılabilmektedir. • Periost reaksiyonu - soğan zarı yoktur.
Yatak istirahati önerilmelidir. • Yumuşak doku uzantısı yoktur.

CEVAP:B CEVAP:E

www.tusworld.com
15-Hematojen osteomyelit kemiğin ilk olarak hangi • 7 - 12 günler: Metafizer rarefaksyon ve destrüksiyon
bölgesinden başlamaktadır? gözlenir. Sekestrum ilk bu devrede izlenir.
• 14. günden sonra : Periost reaksiyonu. ve involukrum
A) Diafiz görülür.
B) Epifiz Kan kültürü :% 50 (+)' tir
C) Metafiz Kemik kültürü :% 90 (+)'tir
D) Eklem yüzeyi Laboratuvar: lökositoz, sedim artışı, formülde sola kayma
E) Meduller kısım gözlenir.
Akut Ostemyelit travmatik veya nontravmatik olarak iki Sintigrafi : Tc.99m, Ga. (En erken bulgu veren tetkik)*****
kısımda incelenecek olursa, Tomografi
1) Ekzojen grupta, anamnezde travma öyküsü vardır, Manyetik rezonans
diafızde daha sıktır, kültürde polimikrobial kontaminasyon Ayırıcı Tanı
mevcuttur ve kanlanması sınırlı olan bölgelerde daha sık • Akut eklem romatizması (Tablo daha masum, geçici artrit
görülür. ve salisilatlara dramatik cevap var, subkutan. nodül, eritema
2) Endojen (Hematojen) grup, nontravmatiktirler, daha çok marjinatum, kardit bulguları olabilir )
kanlanmanın fazla olduğu metafızer bölgede görülürler, • Ewing sarkomu ( En sık karışabilen patoloji. Daha çok
stafilokokus aureus en sık izole edilen patojendir. adölesan dönemde çıkması ve diafizer tutulum göstermesi
Çocuklarda epifiz ve metafız farklı damarlar ile kanlanır. yönünden farklıdır. Ayırıcı tanıda tomografi veya manyetik
Metafiz kemikte en çok kanlanan yerdir. Metafizial damarlar rezonans gibi ileri tetkikler ve biopsi gereklidir)
fizis hattında genişleyip venöz sinüzoidleri oluşturur ve geri • Akut JRA
dönerler. Bu sırada akım çok yavaşlar, bu bölgede • Sellülit (Lokal iltihabi bulgular daha ön plandadır, ciltteki
15 fagositler de da azdır ve bakteri proliferasyonu kolaylaşır. kızarıklık ve şişlik daha keskin sınırlıdır, ekstremite K
U Oluşan iltahap, kemik kanalları ile periost altına ulaşarak, hareketleri nisbeten daha rahattır) Ü
Ç çocukta kemiğe daha gevşek tutunan ve kalın olan • Akut lösemi ç
U periostu kaldırır. İltahap kemik boyunca subperiosteal ilerler • Polio u
K ve subperiosteal abse oluşur. Basınç artınca periost yırtılır • İnfantil kortikal hiperostosis K
Tedavi
5 ve abse yumuşak dokuya açılır. Eğer metafiz kalça ve omuz
eklemlerindeki gibi intraartiküler ise ekleme yayılarak septik • Ajan patojenin tanımlanması s
T artrite neden olur. • Agresif antibiyotik tedavisi T
A Çocuklarda, en sık uzun kemiklerin metafızinden • İmmobilizasyon A
J kaynaklanır, erişkinlerde ise vertebralarda daha sıktır. • Genel destek tedavisi J
L Akut hematojen osteomyelit çocuklarda daha sıktır. Erkek • Cerrahi : Medikal tedaviye yanıtsızsa , Geç tanı L
A çocuklarda, kızlara oranla 4 kat fazla görülür. Alt konulmuşsa (3 gün geçmiş), Kemik aspirasyonunda pü A
R ekstremitede, üste göre daha sıktır. En çok diz çevresi gelmişse uygulanır: Drenaj, irrigasyon, debridman R
5 (distal femur, proksimal tibia ), daha az sıklıkla sırasıyla s
O proksimal femur, humerus ve radius distal uçlarında izlenir.
Subakut dönemde yani hastanın direnci yüksek, Yetişkin
o
R Çocuk R
U mikroorganizmanın virulansı düşük ise brodie absesi
oluşabilir. Kemik içinde enfeksiyon kavitesi vardır. Radyolojik
u
olarak etrafı sklerotik kemikle sarılır, litik odak gözükür.
Kronik dönemde periostun kalkması , yırtılması ve besleyici
arterlerin trombozu ile kemik beslenemez ve ölür. Bu ölü
kemik ve çevresindeki reaktif granülasyon dokusuna
sekestrum adı verilir. Bir süre sonra subperiosteal yeni
kemik oluşumu ile sekestrum canlı ve sklerotik kemik ile
çevrelenir. Buna involukrum adı verilir. Bu kemik canlı fakat
enfektedir
Osteomyelit için risk faktörleri :
• Travma,
• Vücutta fokal enfeksiyon,
• İmmünitenin zayıflaması,
• Kötü hijyen,
• Yaşlılık,
• Obesite,
• Steroid kullanımı,
• Diabet, CEVAP: C
• Romatoid artrit,
• Kötü beslenmedir.
Radyografi
• İlk günlerde yumuşak dozda çekilmiş grafilerde yumuşak
dokularda şişlik ve ödem görülebilir, kemikte direkt patolojik
bulgu izlenmez. Proksimal femur osteomyeliti ekleme
açılmış ise kalçada subluksasyon görülebilir.

www.tusworld.com
ITUSW .. RLDI
16-Aşağıdakilerden hangisi malign kemik tümörlerinin 18-Aşağıdakilerden hangisi osteoblastom için yanlıştır?
özelliklerinden değildir?
A) En sık vertebraları tutar.
A) Kodman üçgeni vardır. B) Malign transformasyon yoktur.
B) Geniş geçiş zonu vardır. C) Nidus olabilir.
C) Periost reaksiyonu vardır. D) Ağrılıdır ve bu ağrısı aspirine cevap verir.
D) Periost korteks devamlılığı bozulmamıştır. E) Medulla spinalise bası yapabilir.
E) Zımba deliği şeklinde litik lezyonlar görülebilir.
Osteoblastom:
Malign Kemik Tümörlerinde Radyoloji: • En sık vertebraları tutar. (Nidus +)
• Geçiş zonu geniştir. • Diğer kemikleri metafizini tutabilir.
• Etrafındaki korteksi parçalar ve kodman üçgeni görünümü • Ağrılıdır (Ağrısı aspirine cevap vermez)
oluşturur. • Medulla spinalise bası yapabilir. Malign transformasyon
• Soğan zarına benzer periost reaksiyonuna neden olabilir. yoktur.
• Multiple myelomda zımba deliği şeklinde litik lezyonlar • Radyolojik görünüm olarak osteoid osteom ve o
gözlenebilir. steoblastom birbirine benzer.
CEVAP:D CEVAP:D

17-Hangisi bening kemik tümörlerinden değildir? 19-Yirmi beş yaşındaki erkek hasta, femur bölgesinde
K A) Osteoma daha çok geceleri olan ağrı şikayetiyle polikliniğe K
Ü B) Osteoblastoma başvuruyor. Görüntülemesinde merkezi litik kemik Ü
ç C) Osteoid osteoma lezyon görülmüştür. Ağrısı aspirin içmekle gerileyen
ç
U D) Osteokondrom
E) Multiple myelom
hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
u
K A) Osteoid osteoma K
s Multiple myelom kemik iliği kaynaklı bir malign tümördür. B) Osteoblastoma
C) Osteokondroma
s
T Bütün malign kemik tümörlerinin % 45'ini teşkil eder. T
Erkeklerde daha sık rastlanır. D) Kondroblastoma
A E) Enkondroma A
40 yaş altında nadir görülür.
J Plazma hücrelerine benzeyen ve kemiğin yerini alan
J
L hücrelerin bulunuşuyla karakterizedir.
Osteoid osteoma, 1-1.5 cm çapında nidus denilen fibröz ve L
A Anormal proteinlerin oluşumu nedeniyle ölümle sonuçlanan
damarsal doku ile bunu çevreleyen reaktif kemik A
R dokusundan oluşan benign bir oluşumdur. R
komplikasyonlar ortaya çıkar. İyi huylu kemik tümörlerinin % 1O unu oluşturur.
s Semptomları; sinsi başlar. Ağrı, başlangıçta hafiftir ve En çok 5-20 yaş arasında görülür. s
o giderek artar. Ağrı sıklıkla lomber, sakral, gögüs ve kaburga En sık gözlenen yerleşim yerleri; proksimal femur, tibia , o
R bölgesinde hissedilir. R
u
omurganın arka kemik elemanları ve humerus olarak
Hissedilen ağrıya ağır kaldırma, ani hareket gibi zorlanma sayılabilir. U'
durumlarında keskin bir ağrı eklenirse, kaburga ve torakal Osteoid osteomanın en sık görülen bulgusu özellikle
vertebra kırığı düşünülmelidir. geceleri görülen kemik ağrısıdır.
Spinal kanal içindeki bası nedeniyle alt ekstremitelerde Bu ağrının en önemli özelliği aspirin ve diğer
ilerleyici güç kaybı ve sonunda paralizi gelişebilir. antiemflamatuvar ilaç kullanımı ile geçmesidir.
Erken dönemde bulgu vermez. Genellikle diafizden başlar, eğer osteoid osteoma epifizyal
Genelde ilk bulgu patolojik kırıklardır. yerleşimli ise eklem ağrısı, şişlik ve sinovite neden olabilir.
Vertebralarda çökme sonucu lomber vertebralarda Osteoid Osteoma, vücudun diğer yerlerine yayılma
yassılaşma ve dorsal vertebrada yuvarlaklık veya göstermez.
kamburluğun artışına neden olabilir. Tedavide nidusun cerrahi çıkarılması yada uygun olgularda
Sternum ve kaburgalarda zamanla yassılaşarak palpe perkutan radyofrekans ablasyonu ile tam kür sağlanır.
edilebilir. Hastalarda tipik olarak ameliyat sonrası ağrılar tamamen
Tüm omurga bölgelerinde hareketler kısıtlı ve ağrılıdır. Lokal geçmektedir.
duyarlılık ve bazende omurgadaki hastalığın ilerlemesiyle Epifizyel yerleşimli olgular kemik gelişimi açısından takip
nörolojik bozukluklar görülebilir. edilirler.
T ümörün kemik iliğine yayılması ile anemi, trombositopeni
ortaya çıkar. CEVAP:A
Proteinlerin tubulusları tıkamasıyla böbrek yetmezliği ortaya
çıkar ve hastanın ölümüyle sonuçlanır.
Tedavisi palyatiftir.
Radyoterapiye duyarlıdır fakat zamanla rezistans gelişir.
Kemoterapi ile ağrı azaltılabilir. EPİFİZİ TUTAN TÜMÖRLER
Omurilikte bası gelişirse laminektomi yapılıp spinal kanaldan KONDROBLASTOM-OSTEOKLASTOM(DEV
tümöral doku çıkartıldıktan sonra radyoterapi yapılabilir.
HÜCRELİ KEMİK TM)
CEVAP: E

www.tusworld.com
ITUSWE)RLDI
20-En sık görülen benign kemik tümörü hangisidir? VI. BAG DOKUSU TÜMÖRLERi
A. BENIGN
A) Osteom
1. Desmoplastik fıbrom
B) Kondrom
2. Lipom
C) Osteokondrom
B. MALIGN
D) Osteoid osteom
1. Fibrosarkom
E) Osteoblastom
2. Liposarkom
Osteokondrom en sık görülen benign kemik tümörüdür. Tüm 3. Malign mezenşimom
kemik tümörlerinin %10-15'i ve tüm benign kemik 4. lndiferansiye sarkom
tümörlerinin %20-50 sini kapsar. Kemik tümörleri erkeklerde VII. DIGER TÜMÖRLERi
daha çok görülür. Osteokartilajinöz eksostoz adı da verilir. 1. Kordoma
Kemiklerin dış yüzüne yerleşmiş, kıkırdak bir takke ile örtülü 2. Uzun kemiklerin adamantinoması
kemik çıkıntılarıdır. Tek ya da multipl olabilir. Çoğunlukla 3. Schwannom
uzun kemiklerin metafız bölgesine yerleşir. En sık olarak da 4. Nörofıbrom
femur alt uç, tibia üst uç ve humerus üst ucunda görülür.
Tek olan lezyonlar alttaki kemiğe ince bir sap ya da geniş bir CEVAP:C
tabanla otururlar. Multipl olanlarda bir kemiğin metafız
bölgesi tamamen tutulmuş olabilir. Malign trasformasyon
multipl olanlarda daha sıktır. En sık ilk başvuru şikayeti ağrı
olup tümörlerin en fazla yerleştiği bölge diz çevresidir.
Kemik tümörlerinde radyografi, ilk ve temel yöntemdir.
K.. Bilgisayarlı tomografık inceleme, manyetik rezonans K
U görüntüleme ve sintigrafık incelemeler de tanı ve Ü
Ç ç
u
evrelendirme de önem taşıyan ve mutlaka uygulanması
U gereken diğer tetkiklerdir. Değerlendirme ve evrelendirme
K sürecinde biyopsi en son aşamadır. K
5 Kemik Tümörleri Sınıflaması genel olarak çıkabilecek tümör
tiplerini bilemk açısından akılda kalmalıdır:
s
T 21-Radyolojik görüntülemesinde sabun köpüğü
T
A 1. KEMİK OLUŞTURAN TÜMÖRLER manzarası aşağıdaki tümörlerden hangisinde A
J BENIGN görülmektedir? J
L 1. Osteoma L
A 2. Osteoid osteoma ve osteoblastoma A) Osteoblastoma A
R MALIGN B) Osteosarkoma R
1. Osteosarkom (Meta) C) Osteoid osteoma
s 2. Jukstakortikal osteosarkom D) Ewing sarkoma s
o E) Osteoklastoma o
R il. KIKIRDAK OLUŞTURAN TÜMÖRLER R
u BENİGN
1. Kondrom
Giant Celi Tümör
(Dev Hücreli Tümör)
u
2. Osteokondrom • Osteoklastoma da denir
3. Kondroblastom (Epi) • En sık dizde,epifızde görülmektedir.
4. Kondromiksoid fıbrom • Sabun köpüğü görüntüsü hastalığın tanısında önemlidir.
MALIGN • Femur alt uç,tibia üst uçta daha sıktır.
1. Kondrosarkom • Malignleşme özelliği düşüktür.
2. Jukstakortikal kondrosarkom
3. Mezenşimal kondrosarkom CEVAP: E

111. DEV HÜCRELi TÜMÖR (osteoklastoma)


iV. KEMiK İLIGI TÜMÖRLERİ
1. Ewing sarkomu (Dia)
2. Myelom
3. Lenfoma (Dia)
V. DAMAR TÜMÖRLERİ
A. BENİGN
1. Hemanjiom
2. Lenfanjiom
3. Glomus tümörü
B. ARADA OLANLAR
1. Hemanjioendotelyoma Nidus Dendiği Zaman Osteoid Osteom Ve
2. Hemanjioperistoma Osteoblastom Akla Gelsin
C. MALİGN
1. Anjiosarkom

www.tusworld.com
ITUSW ·RLDI
22-Aşağıdakilerden hangisi ewing sarkomu için doğru
değildir? 1 Osteosarkom:
• 10-30 yaş erkeklerde daha sıktır
• En sık femur distali, tibia proximali, metafızde yerleşir
A) Metafiz kökenlidir. • Radyolojik olarak CODMAN üçgeni vardır (Tümör
B) Klinik ve radyolojik olarak osteomyelit ile karışabilir. dokusunun korteksi parçaladığı yerde üçgen şeklinde
C) RT duyarlıdır. görünüm)
D) Genetik olarak 11,22 translokasyonu vardır. • En sık metastazı AC,en önemli bulgu ağrıdır.
E) PNET sınıfındadır. • Hayatımdaki en şiddetli diz ağrısı şeklinde ifade çok önemli
bir belirteçtir.
Ewing Sarkonu çocukluk ve genç erişkinlik döneminin ikinci • Tdv :Amputasyon, kemoterapi, radyoterapi
en sık malign kemik tümörüdür. Tümörün hangi dokudan
CEVAP:B
kaynaklandığı halen çok net değildir. Miyeloid kök
hücrelerden yada andiferansiye nöronal hücrelerden
kaynaklandığı düşünülmektedir. 24-Aşağıdakilerden hangisi osteosarkom için yanlıştır?
Sitogenetik çalışmalarda kromozom 11 ve 22 arasında A) Genç bireylerde sıktır.
resiprokal bir translokasyonun olduğu gösterilmiştir. B) Radyoterapiye dirençlidir.
Ewing sarkomlu hastaların %90'ı 5-25 yaşları arasındadır. C) En sık tipi osteolitik tiptir.
5 yaşın altında görülen tümörler büyük olasılıkla metastatik D) En sık kemik sarkomudur.
nöroblastomdur. E) En sık metastazın, akciğere yapar.
Erkeklerde daha sıktır ve prognozu da daha kötüdür. Pelvis
en sık tutulum yeridir. Son zamanlarda PNET grubunun bir Osteosarkom, osteoid üreten, çoğalma potansiyeli olan
üyesi olduğu yolunda bulgular vardır. malign iğsi hücrelerin oluşturduğu primer kemik tümörüdür.
Kemik sarkomları içinde %45 oranla birinci, kemiğin primer K
KU.. Semptomları; bel ağrısı, radiküler ağrı, unilateral veya
tümörleri içinde multiple myeloma'dan sonra görülen ikinci O
bilateral alt ekstremitede parestezi, üriner veya barsak sıradadır.
Ç disfonksiyondur. Tedavide radyoterapi ve kemote api Ç
r Klasik Osteosarkom: Kemiğin büyüme stimülasyonu ile
U uygulanmaktadır. ilişkili olduğundan adolesan dönemde sık görülür. Bimodal U
K Radyolojik olarak diafız-metafız hattında santral litik alana yaş dağılımı mevcuttur. İlk pik 2. dekat, ikinci pik ise 4. K
sahip bir tümör görüntüsündedir. Kortikal kemikte ve dekatta olur. Erkeklerde bayanlara oranla daha sık görülür. 5
5
periostta yaygın destrüksiyona yol açar ve tipik soğan zarı Osteosarkomların %50'si osteoblastik tiptir.
T şeklinde !ameller görüntüye sahiptir. Ortasındaki nekroz ve Uzun kemiklerin metafızinde yerleşir ve distal femur,
T
A proksimal tibia, proksimal humerus en sık görüldüğü A
püy görüntüsü sebebiyle osteomyelitle karıştırılabilir.
J Mikroskopide pseudorozet görüntüsü veren Ewing hücreleri bölgedir. Ayak kemiklerinde oldukça nadir gözlenir. J
L vardır. Ewing sarkomun pelvik lokalizasyonda olması, laktik Osteosarkomu olan hastaların çoğunda daha tümör L
A dehidrojenazın yüksek saptanması, semptomlar ile tanı büyümeden ağrı şikayeti olur. Fizik muayenede genellikle tm A
üzerindeki deride damarlarda dilatasyon gözlenir. Yumuşak
R arasındaki sürenin üç aydan daha kısa olması, 12 yaştan doku kitlesine bağlı şişlik geç dönem bulgusudur.
R
S büyük olması metastaz riskini arttıran faktörlerdir. Direkt radyografıde; osteosarkom için tipik görünüm; S
O Ewing sarkomunun tedavisi; lokal radyoterapiye eklenen medüller kemikte dansite artışı ve radyolüsent bölgelerin O
R kemoterapidir. Hastaların gelişme çağında olması sebebi ile birlikte olması, korteks harabiyeti, periost reaksiyonunun R
bu tedavi tutulan ekstremitede kısalığa sebep olabilir. %20 olmasıdır. Periost reaksiyonu sonucu " kodman üçgeni"
U rekürrens oranı ve osteosarkoma dönüşme potansiyeli görüntüsü oluşur. Sınırları düzgün ve belirgin olmayan ve
U
sebebi ile ewing sarkomunun osteosarkom gibi tedavi kemikte yaygın yıkım yapan yumuşak dokuya da uzanan
edilmesi eğilimi artmaktadır. Rezeksiyon sonrasında cerrahi ışınsal lezyon tipiktir İnce iğne aspirasyon biyopsisi tanı
sınırlarda tümör olması halinde postoperatif radyoterapi koymada önerilen bir metoddur.
tedaviye eklenmektedir. Tedavisinde: postoperatif mikrometastazları önlemek
Son yayınlarda 5 yıllık hayatta kalma oranı, geniş re­ amacıyla uygulanan adjuvan kemoterapi sağkalım oranını
arttırdığından dolayı osteosarkomda adjuvan kemoterapi
zeksiyon ve yüksek doz kemoterapi ile % 75-80 olarak kullanımı standart kabul edilmektedir. Sistemik
bildirilmektedir. Bununla birlikte büyük tümörlerde, pelvik kemoterapinin preoperatif dönemde verilmesine de
lokalizasyonda tam rezeke edilemeyen tümörlerde, yüksek neoadjuvan kemoterapi adı verilir. Bu yöntemle sağ kalım
sedimentasyonu ve febril cevabı olan hastalarda prognoz oranı artmakta, ekstremite koruyucu cerrahiye olanak
kötüdür. sağlamaktadır.
CEVAP:A CEVAP:C

SOGAN ZARI GÖRÜNÜMÜ


23-Polikliniğe hayatımdaki en şiddetli diz ağrısı diyerek
gelen yirmi iki yaşındaki erkek hastanın en olası ön KEMIKTE YSE EWiNG SARKOMU
tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
DALAKTAYSA LUPUS
A) Osteoblastoma
B) Osteosarkoma SAFRA YOLLARINDAYSA PRiMER SKLEROZAN
C) Osteoid osteoma KOLANJIT
D) Ewing sarkoma DAMARLARDAYSA MALIGN HiPERTANSİYON
E) Osteoklastoma

www.tusworld.com
25-Hangisi kemiğin dev hücreli tümörü için yanlıştır? Serum globulin düzeyi artar, albumin / globulin oranı ters
döner.
A) Genellikle uzun kemikleri tutmaktadır.
Protein elektroforezinde; monoklonal gamapati saptanır.
B) Kemiğin diafiz bölgesini sıklıkla tuttar.
Hiperkalsemi sıklıkla görülür.
C) Litik lezyonlar tipiktir.
Sedimentasyon hızı artar.
D) Korteks reaksiyonu yoktur.
Normositer- normokromik anemi vardır, hastada kanama
E) Anevrizma! kemik kisti eşlik edebilir.
varsa hipokromik anemi görülür.
Dev Hücreli Tümör (Osteoklastoma): Kemik yıkımının geniş olmasına rağmen alkalen fosfataz
• Uzun kemikler sıkça tutulabilir düşüktür.
• Epifiz tutulumu (özellikle femur alt ucu, radius distali ve Kesin tanı için kemik iliği biyopsisi gereklidir.
tibia üst ucu) Radyolojik bulgular olarak yaygın osteoporoz ve kemiklerde
• Şişlik ve ağrı litik alanlar, vertebra korpusunda çökme kırıkları saptanabilir.
• Patolojik kırıklar Rarefaksiyon nekrozu sonucu yuvarlak zımba deliği
• Radyolojik olarak sabun köpüğü benzeri litik lezyonlar görüntüsü karekteristiktir. Bu görüntü en sık kafatası ve
• En sık diz bölgesine yerleşir (femur distali, tibia proximali). pelviste görülür.
• Anevrizma! kemik kisti eşlik edebilir. Tipik lezyon, osteolitik lezyonun gelişmesi ve dışarı doğru
ilerlemesi ile korteksin aşınması ve delinmesidir.
CEVAP:B
Osteolitik defektler vertebrada seyrek görülür çünkü defekt
belirgin hale gelmeden önce vertebra çöker. Buna kaybolan
26-Hangisi osteoid osteoma için yanlıştır? vertebra görüntüsü denir.
K A) Diafiz tutulur. CEVAP:A K
B) Büyük kemikleri sık tutar.
Ü C) Aspirine iyi yanıt verir.
Ü
Ç ç
U
K
D) Merkezi sklerotiktir.
E) Benigndir. 28-Aşağıdakilerden hangisi multiple myelom için u
yanlıştır?
K
s Osteoid osteoma, 1-1.5 cm çapında nidus denilen fibröz ve
damarsal doku ile bunu çevreleyen reaktif kemik A) İdrarda bence- jones proteinleri saptanabilir.
s
T dokusundan oluşan benign bir oluşumdur. B) Kanda globulin seviyesi artmıştır.
T
A İyi huylu kemik tümörlerinin % 1O unu oluşturur. C) Hiperkalsemi mevcuttur. A
J En çok 5-20 yaş arasında görülür. D) Poliklonal gamapati görülür. J
L En sık gözlenen yerleşim yerleri; proksimal femur , tibia , E) Röntgende zımba deliği görünümü en sık kranium ve L
A omurganın arka kemik elemanları ve humerus olarak pelvisde olur. A
R sayılabilir. R
Multiple myelom laboratuvar bulguları; %30 vakada idrarda
s Osteoid osteomanın en sık görülen bulgusu özellikle
Bence Jones proteinleri saptanır. s
o geceleri görülen kemik ağrısıdır.
Bu ağrının en önemli özelliği aspirin ve diğer İdrarda 50 derecede beyaz çöküntü oluşur ve kaynama o
R R
u antiemflamatuvar ilaç kullanımı ile geçmesidir.
Genellikle diafizden başlar, eğer osteoid osteoma epifizyal
noktasına yaklaştıkça ve özelliklede idrar asitleştikçe
çöküntü erir. u
yerleşimli ise eklem ağrısı, şişlik ve sinovite neden olabilir. İdrar soğuyunca da tekrar çöküntü oluşur.
Osteoid Osteoma, vücudun diğer yerlerine yayılma Serum globulin düzeyi artar, albumin / globulin oranı ters
göstermez. döner.
Tedavide nidusun cerrahi çıkarılması yada uygun olgularda Protein elektroforezinde; monoklonal gamapati saptanır.
perkutan radyofrekans ablasyonu ile tam kür sağlanır. Hiperkalsemi sıklıkla görülür.
Hastalarda tipik olarak ameliyat sonrası ağrılar tamamen Sedimentasyon hızı artar.
geçmektedir. Normositer- normokromik anemi vardır, hastada kanama
Epifizyel yerleşimli olgular kemik gelişimi açısından takip varsa hipokromik anemi görülür.
Eritrositler para dizileri gibi toplanma eğilimindedir.
edilirler.
Kemik yıkımının geniş olmasına rağmen alkalen fosfataz
CEVAP: O düşüktür.
Kesin tanı için kemik iliği biyopsisi gereklidir.
27-En sık primer malign kemik tümörü aşağıdakilerden Plazma hücrelerinin artmış olduğunu görmek gerekir.
hangisidir? Radyolojik bulgular olarak yaygın osteoporoz ve kemiklerde
litik alanlar, vertebra korpusunda çökme kırıkları saptanabilir.
A) Multiple myelom Rarefaksiyon nekrozu sonucu yuvarlak zımba deliği
B) Osteosarkoma görüntüsü karekteristiktir. Bu görüntü en sık kafatası ve
C) Fibrosarkoma pelviste görülür.
D) Ewing sarkoma Tipik lezyon, osteolitik lezyonun gelişmesi ve dışarı doğru
E) Kondrosarkoma ilerlemesi ile korteksin aşınması ve delinmesidir.
Multiple myelom Osteolitik defektler vertebrada seyrek görülür çünkü defekt
En sık görülen primer malign tümördür. belirgin hale gelmeden önce vertebra çöker. Buna kaybolan
Multiple myelom laboratuvar bulguları; %30 vakada idrarda vertebra görüntüsü denir.
Bence Jones proteinleri saptanır.
CEVAP:D
www.tusworld.com
ITUSW�RLDI
29-Kemik metastazı gelişmiş meme kanserli 31-Trafik kazası sonucu pelvis kırığı ile hastaneye
hastalarda lezyonların ilerlemesini yavaşlatarak iskelet yatırılan kırkbeş yaşındaki kadın hastada yatışından 36
sistemi komplikasyon görülme sıklığını azaltan ajan saat sonra ateş yükselmesi, dispne görülüyor.
aşağıdakilerden hangisidir? Muayenede aksiller bölgede ve konjonktivasında
A) Kalsitonin peteşilere rastlanıyor. Hemoglobin değerinde azalma ve
B) Paklitaksel arteryal p02 seviyesinin 45 mm Hg olduğu gözleniyor.
C) Bisfosfanat Akciğer grafisinde ise konsolidasyon alanlarına
D) Adrenokortikotropik hormon rastlanıyor. Bu hastanın en olası tanısı hangisidir?
E) Ondansetron A) Pnömoni
Bifosfanatlar kemik metastazlarının tedavisinde ve B) Dissemine intravasküler koagülasyon
komplikasyonların profilaksisinde son yıllarda tedavide yer C) Akciğer bronşektazı
alan ajanlardır. D) Yağ embolisi sendromu
Bifosfonatların esas etki mekanizması osteoklastik E) Atelektazi
aktivitenin inhibe edilmesidir. Ayrıca, bifosfonatları alan Yağ embolisi sendromu
osteoklastlar apoptozise uğrarlar.
Kemik metastazının ilerlemesini yavaşlatmaktadır. • Uzun kemik kırıkları ve major travmadan sonra kanda yağ
embolilerinin bulunması(24-72 saat)
CEVAP:C Major bulguları:
Respiratuar yetmezlik (Pa02<60,paC02 >55)
30-Aşağıdakilerden hangisi erişkinlerde gözlenen kemik Serebral tutulum:Peteşial kanamalar,retinal bulgular
matriksine ait malign kemik tümörleri arasında ikinci Minor bulgular:
K sıklıktadır? Ateş(39-40),taşikardi,KC yetmezliği,oligüri,anüri K
Ü A) Osteosarkom Anemi,Trombositopeni,lökositoz Ü
ç ç
u
Tanı:Yağ globulinleri+ 1 major+4 minor
u B) Kondrosarkom
C) Dev hücreli tümör • En önemli önlem kırığın en erken dönemde immobilize
K D) Ewing sarkom edilmesidir. K
s E) Lenfoma CEVAP:D s
T Kondrosarkom kemiğin 2. sıklıkla görülen karsinomudur. T
A Tipik olarak 30-60 yaş arasındaki yetişkinlerde gözlenir 32-Aşağıdakilerden hangisi yağ embolisi için doğru A
J ve sıklıkla düşük grade'lidir. Erkeklerde daha sıktır. Kemik değildir? J
pelvis ve femur en sık tutulan bölgelerdir. Omuz kuşağı,
L kaburgalar, skapula ve sternum da tutulabilir. El tutulumunun A) Özellikle uzun kemik kırıklarında risk yüksektir. L
A nadir olduğu bildirilmiştir. Uzun kemiklerde metafiz en sık B) Dispne ve hemoptizi gözlenir. A
R tutulan bölgedir ancak diafizel tutulumda gözlenebilir. C) Bradikardi ve hafif ateş bulunabilmektedir. R
s Malign kıkırdak dokusu içeren tümörler periosteal D) Genellikle travmadan sonraki ilk 1 haftada daha sık s
o osteosarkom ve kondrosarkomdur.
Mezenşimal tip bayanlarda sıktır ve en sık çene eklemini
gözlenir.
E) Subkonjunktival hemoraji ve göğüste peteşiler
o
R R
u u
tutar. Y üksek gradelidir. Histolojik olarak Ewing sarkoma gözlenebilmektedir.
benzer ve kemoterapi-radyoterapi duyarlılığı da onun gibidir.
Dedifferansiye kondrosarkom en malign tiptir. Nadirdir ve YAG EMBOLISI
çok agresif bir tümördür. Osteosarkom gibi tedavi edilmelidir. Uzun kemik kırıklarından 2 - 3 gün sonra çıkan ARDS ve
Olier hastalığı (Enkondromatozis) ve Mafucci sendromu koma ile seyreden bir sendromdur.
(Enkondromatozis + hemanjiom) gibi hastalıklar Dispne, boğulma hissi, hemoptizi, taşikardi, takipne, arteriel
kondrosarkom gelişme olasılığını artırmaktadırlar. Multipl hipoksemi, ateş, konjunktiva ve boyunda peteşiyal tarzda
osteokondromlu hastalarda da kondrosarkom %10'a varan
kanamalar ve nörolojik bulgular (konfüzyon, fokal
oranlarda gelişebilmektedir.
Soliter osteokondromlar nadiren malign değişim gösterseler konvülsyonlar, deserebre postür) ile gider.
de kemikteki kitlenin boyut ve şeklindeki artışlarda Radyografide akciğer ödemi görüntüsü vardır. Proflakside
kondrosarkom araştırılmalıdır. kırıkların acilen stabilizasyonu şarttır. Steroid yararlı olabilir.
Hastalarda kitle ve ağrı şikayeti vardır. Radyolojik görüntüde Tedavide pulmoner destek, sıvı ve elektrolit imbalansının
kemikte kalsifiye bir matrikse sahip sınırları düzensiz bir kitle düzeltilmesi yapılır.
görüntüsü vardır. Kemik pelvisteki lezyonun direkt grafide Steroid ve heparin uygulanır.
tanınması zordur ve bacağa giden sinirlere bası yaparak
CEVAP: C
osteoartrit benzeri şikayetlere sebep olarak tanı konmasının
gecikmesine sebep olabilirler.
Kondrosarkom evrelendirilmesinde tomografi ve manyetik Kafa Kemiğinde Litik Lezyonlar Yaşlı Hasta
rezonans kullanılmaktadır. Metastatik hastalığı araştırmak Multipl Myelom, Genç Hasta Histiyositozları
için toraks tomografiside çekilir.Metastazlar daha çok
akciğere ve diğer kemiklere olmaktadır. Düşün, Soru Yaptırır.
Akciğer metastazlarının tedavisi cerrahi rezeksiyondur.
Kondrosarkomların çoğu düşük grade'li tümörlerdir. Bu Yağ Embolisi Soru Kalıbındaki 24-72. Saatler
tümörlerde tümöral kavitenin küretajı yada segmental
rezeksiyon ve rekonstrüksiyon yeterli olmaktadır. Tedavisi Arasını Mutlaka Ara. Eğer Farklı Zaman
primer olarak cerrahidir. Aralığından Bahsediliyorsa Yağ Embolisini
CEVAP:B işaretleme!

www.tusworld.com
ITUSW·RLDI
33-Sekiz yaşında erkek hasta, üç saat önce bisikletten özellikle direkt radyografinin normal olabileceği erken
düşme sonucu kolunda şiddetli ağrı şikayetiyle acil dönemde ve tanıdan emin olunmadığı durumlarda manyetik
servise getiriliyor. Fraktürü görülerek alçıya alınıyor rezonans ve sintigrafiden yararlanılabilir.
fakat yarım saat sonrasında elinin volar yüzünde şişlik Tedavi uygun fizik egzersiz ve bazı hastalarda cerrahidir.
ve kızarıklık oluşuyor. Parmaklar extansiyona Hastalık lokal, kendi kendine iyileşebilen bir hastalıktır.
getirildiğinde ağrı artmaktadır. Duyu muayenesinde Ancak tedavi edilmeyen hastaların yaklaşık yarısında artrit
dokunma hissinde azalma saptanan hasta için en olası ve ciddi kemik destrüksiyonları (Femur başında kollaps ve
tanı aşağıdakilerden hangisidir? fragmantasyon gelişir). Tedavi edilmeyen yada gecikilen
olgularda koksa plana (femur başında düzleşme ) gelişebilir.
A) Perthes-Calve Legg hastalığı Prognozu etkileyen en önemli etmen femur başındaki
B) Yağ embolisi sendromu nekrozun genişliğidir. Femur başında geniş tutulum ve erken
C) Volkmann iskemik kontraktürü femur başı epifizi kapanması kötü prognoz göstergeleridir.
D) Osteokondritis dissekans Altı yaşından daha büyük hastalarda prognoz daha kötüdür.
E) Osgood-Schlatter hastalığı Başlangıç yaşı büyüdükçe sekel kalma riski artar.
• Travma,tümör,yanık,yılan sokması,anjionörotik ödem Başlangıcın 1O yaşından sonra olduğu hastalarda erişkin
sonrası görülmektedir. dönemde osteoartrit gelişme riski yüksek iken, erken
• Kompartman içi basınç >30 üstü de görülebilmektedir. başlayanlarda bu risk düşüktür.
• Arteriolar spazmailk belirti şiddetli ağrı(bacak ve önkol)dır.
• İlk etapta sıcaklık artışı ve kızarıklık olurken ileri CEVAP: C
dönemlerde solukluk ve soğukluk olmaktadır.
• Erken dönemde nabız alınabilir. ileri dönemde 5 P bulgusu
K
•. meydana gelebilir. K
U • İlk 24 saatte sirküler alçı mutlaka kontrol edilmelidir Ü
Ç • Tedavide fasiotomi yapılır. ç
u CEVAP: C
u
K 35-Aşağıdakilerden hangisi legg calve pertes hastalığı K
s için yanlıştır? s
T 34-Altı yaşındaki erkek hasta, dizde ve kalçada oluşan A) Femur başını tutar. T
A ağrı şikayetiyle başvuruyor. Ağrısının aktivite ile B) Bayanlarda sıktır. A
J artıp dinlenmekle azaldığını belirtiyor. Bu durum zaman C) Genelde idiopatiktir. J
L zaman topallamasına da sebep oluyormuş. Hastanın en D) Ağrı genelde hafiftir. L
A olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? E) %50 ye yakını bilateraldir. A
R CEVAP: B
R
A) Johansson-Carsen hastalığı
s B) Scheurmann hastalığı s
o C) Osgood-Schlatter hastalığı o
R D) Kienbock hastalığı R
u E) Perthes-Calve-Legg hastalığı u
Hastalık basitçe femur başının avasküler nekrozudur.
Femur başında bir yandan iskeminin neden olduğu nekroz
ve çökme (kollaps) gözlenirken, eş zamanlı olarak 36-Aşağıdakilerden hangisi, femur başı avasküler
rezorpsiyon ve tamir devam eder. nekroz gelişimi için risk faktörü değildir?
Bir bölgede iskeminin neden olduğu sorunlar giderilmeye
çalışılırken, komşu bir alanda yeni bir iskemi atağı ortaya A) Caisson hastalığı
çıkabilir. B) Orak hücreli anemi
En sık 2-12 yaş arasında ve erkeklerde (E/K: 5/1) görülür. C) Gaucher hastalığı
Çocuklar genellikle 1-2 hafta önce başlamış topallama D) Sistemik kortizon kullanımı
şikayeti ile hekime getirilirler. Bazen uyluk, diz ve bacak E) Pankreatit
ağrısıyla başvurur. Caisson hastalığı, orak hücreli anemi, gaucher hastalığı,
Ağrı aktiviteyle artar ve istirahatte azalır. Etkilenen bölge kortizon kullanımı avasküler nekroz açısından risk grubuna
femur başı olmakla birlikte bazan hastalar diz ağrısı ile girerken, pankreatit avasküler nekroz gelişiminde risk
başvurabilirler. Bu durum tanıda gecikmeye yol açabilir. grubunda değildir.
Fizik incelemede abdüksiyon ve internal rotasyonla artan
ağrı, yürüme bozukluğu ve topallama; proksimal uylukta CEVAP:E
atrofi görülebilir.
Tanı klinik ve radyolojik bulgulara dayanır. Dikkatli bir öykü
ve fizik inceleme ile kuşkulanılıp radyolojik tetkik ile tanı
konulabilir ve özellikle altı yaşın altındaki hastalarda Avaskuler Nekrozlar Az Miktarda Da Olsa
prognozu iyidir. Malignite Riskini Arttırır
Hastaların %8-24'ünde bilateral tutulum görülür ve bilateral
tutulumda her iki kalçada farklı evreler görülebilir.

www.tusworld.com
37-EI bilek kemiklerinden hangisinin avasküler nekroz 39-Aşağıdaki hastalık ve kemik eşleşmelerinden hangisi
riski daha fazladır? yanlıştır?
A) Pisiforme A) Pertes- femur başı
B) Trapezoideum B) Osgood schlatter- tibia
C) Trapezium C) Scheuerman- vertebra
D) Scaphoid D) Köhler- navikula
E) Capitatum E) Sever- fibula
Avasküler nekroz: Ezber bilgisine dayalı bir spot bilgi sorusu. Kemiklerde
Besleyici damarlardan kemiğe yeterli kan gelmemesi görülen özel avasküler nekrozlardan bazıları şunlardır:
nedeniyle kemiğin ölümü yani nekrozudur. • Femur başı / Legg-Calve-Perthes
Bu nekroz damar bozukluğundan olduğundan iskemik veya • Patella I Sinding-Larsen
avasküler, iltihapsız olduğundan aseptik nekroz diyede • T überasitas tibia I Osgood-Schlatter
adlandırılır. • Navikula I Köhler
Ensık görüldüğü kırık tiplerinin başında femur boyun kırığı, • Vertebra uç plakları I Scheuermann
el bileği scafoid kırığı, lunatum kırığı, humerus kollum • Calcaneus/ sever
anatomikum kırığı, talus boyun kırığı gelmektedir.
Erken tanıda manyetik rezonans görüntüleme çok önemlidir. CEVAP: E
Çünkü klinik ve direkt radyolojik bulgu olmaksızın manyetik
rezonans de (+) bulgular saptanabilir.
Tomografi ve sintigrafi ise daha çok hastalığın
K evrelendirilmesinde kullanılır. K
Ü Radyolojik incelemede erken belirti, eklem yüzü hemen 40-Elli yaşında bir bayan dirsek ve el ekstansiyonda Ü
iken eli açık şekilde yere düşüyorsa en sık hangi kırık ç
Ç altındaki subkondral kemiğin kollapsı, çökmesi sonucu
U eklem yüzüne komşu olarak daha radyolusen olarak yarım gözlenebilir? u
K ay şeklinde iskemik nekroz bölgesi görünür. A) Smith K
5 Ölü kemik için başlangıçta en doğru radyolojik belirti,
çevredeki kemikte yoğunluk(osteoskleroz) farkı olmayışıdır.
B) Kolles s
T Ağrı ana semptomdur.
C) Barton T
A Zamanla osteoartritik değişiklikler gelişir ve eklem aralığı
D) Galeazzi A
E) Monteggio
J daralır. J
L Yer yer kistler, osteosklerotik ve osteoporotik alanlar dikkati Kolles kırığı ön kol kırıkları düşme esnasında eli yere L
A çeker. koyarken oluşur. A
R Bu özel kırık şekline çocuklarda da sık rastlanır. R
CEVAP:D
s 45 yaş üstü kadınların %15 kadarı hayatlarının bir s
o döneminde bu kırığa maruz kalırlar.
Menopozda risk daha fazladır
o
R R
u 38-Aşağıdakilerden hangisi femur boyun kırığı için
doğru değildir?
CEVAP: B u
A) Osteoporotik hastalarda sıktır.
B) Periostun olmaması nedeniyle zor iyileşir.
C) Psödoartroz gözlenebilir.
D) Avasküler nekroz sık gözlenmez.
E) Tedavi cerrahidir.
Smith Kırığı
Femur boyun kırıkları yaşlılarda kemik dengesinin negatif
yönde ilerlemesi sonucu düşük enerjili travmalarla
oluşurken, sağlıklı gençlerde yüksek enerjili travmalar
sonucu oluşur.
Cerrahi tedavinin başarısına karşılık kötü sonuçlar da
görülebilmektedir.
Yaşlı hastaların çoğu ilk yıl içerisinde hayatlarını
kaybedebilmekte ve yaşayanlar da ameliyat önceki
fonksiyonlarına kavuşamamaktadırlar. Radyus
Bir diğer önemli husus da femur boyun kırıklarında femur Colles
Kırığı
başını besleyen damarlar yaralandığından başın dolaşımı
bozularak osteonekroz gelişebilme ihtimalidir.
Ayrıca periost devamlılığı olmadığı için geç iyileşmektedir.
Psödo artroz riski bulunmaktadır.
Femur boyun kırıkların çoğunlukla tedavisi cerrahi ile olur.
(fiksasyon ya da artroplasti)
CEVAP:D

www.tusworld.com
41-Kırk beş yaşında bir bayan dirsek ve el fleksiyonda 44-0tuz üç yaşındaki bir erkek hasta, sağ dizinde üç
iken eli açık şekilde yere düşüyorsa en sık hangi kırık hafta önce başlayan ağrı, şişlik ve kızarıklık
gözlenebilir? şikayetleriyle başvuruyor. Aksi ispat edilene kadar hasta
için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Smith
B) Kolles A) Romatizmal ateş
C) Barton B) Romatoid artrit
O) Galeazzi C) Psöriatik artrit
E) Monteggio D) Septik artrit
E) Tüberküloz artriti
Smith kırığı
El bileği palmar flexiyondayken elin sırtına düşme ile oluşur. Septik artrit
Colles kırığının tersi bir kırıktır. En sık etken S.aureus'tur.
El bileği dorsal fleksiyonda şiken alçı yapılmaktadır. Protezi olanlarda en sık etken S.epidermidis'tir.
Diyabet, romatoid artrit, immünsüpresif ilaç kullanımında
CEVAP:A bulunma ihtimali yükselir.
Ateş, halsizlik, eklemde ağrı, şişlik, ısı artışı ve hareket
kısıtlılığı görülür.
Eklemdeki sıvıda lökosit, protein ve glukoz yükselmiştir.
Tedavisinde cerrahi drenaj, ıv antibiyotik uygulanabilir.
42-Yirmi beş yaşındaki erkek hasta, halısaha maçı CEVAP:D
K sırasında dizine lateralden aldığı darbe sonucu K
Ü başlayan ağrı ve hareket kısıtlılığı şikayetiyle acil Ü
ç servise başvuruyor. Muayenesinde medial McMurray
ç
U testi ve ön çekmece testi pozitif olarak saptanmıştır. Bu
hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? 45-Fibula başı kırığında zedelenmesi en muhtemel sinir
u
K K
aşağıdakilerden hangisidir?
s A) Medial menisküs yırtığı ve arka çapraz bağ rüptürü s
T B) Medial menisküs yırtığı ve ön çapraz bağ rüptürü A) N.radialis T
A C) Lateral menisküs yırtığı ve arka çapraz bağ rüptürü B) N.sciaticus A
D) Lateral menisküs yırtığı ve ön çapraz bağ rüptürü C) N.peronealis
J E) Lateral ve medial menisküs yırtığı
J
D) N.ulnaris
L E) N.axillaris
L
A McMurray testinin pozitif olması o bölgedeki A
R menisküslerdeki yırtığı belirtmektedir. Vertebra kırıkları:Medulla spinalis R
s Çekmece testinin pozitif olması ise o yöndeki çapraz Omuz kırıkları ve çıkıkları:N.Axillaris
s
o bağlarda rüptürün bir belirtisidir. Humerus kırıkları: N.Radialis
Medial epikondil kırıkları:N.Ulnaris
o
R R
u CEVAP: B Radius başı kırıkları: N.Posterior interosseoz
Kalça çıkığı,asetabulum kırığı:N.Sciaticus u
Fibula başı kırığı:N.Peronealis
CEVAP: C

43-Kaza sırasında sağ bacağına darbe alan bir kişi


yürürken ve basamak çıkarken ağrısının olduğunu
söylemektedir. Muayenesinde diz bölgesinde fleksiyon
ve ekstansiyon ile ağrısının arttığı, çekmece testinin Dffp �ro_nıuıl ,n.
negatif olduğu gözleniyor. Başka bir ek şikayet ve
bulgusu olmayan bu hastada bu duruma sebep olan
anatomik yapı aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Arka çapraz bağ •...ııwı......---:r' E:ı.ff11Mır hallucıı lo�us
B) Ön çapraz bağ ı'
I

I
rn,-..� E•tıınıı.or cıı ıong...,,
C) Patella
D) Lateral menisküs
E) Medial menisküs

\
• Ağrının özellikle fleksiyon ve ekstansiyonda artması
patella lezyonlarında beklenir.
• Ön-arka çekmece testinin negatif olması ile çapraz bağ
patolojileri ekarte edilir.
• Meniskus lezyonlarda da dizde takılma - boşluk hissi olur.
CEVAP: C
·.�
www.tusworld.com
46-Hangisi blow-out kırığının semptomlarından değildir? Çünkü trombolitik tedavi ile sağ ventrikül ve akciğer
fonksiyonlarının bozulması engellenebilmekte ve emboli
A) Enoftalmi tekrarları da sadece Heparin tedavisi alanlara göre daha az
B) Diplopi görülmektedir.
C) Yanakta hipoestezi
D) Vertikal göz hareketlerinde bozulma CEVAP: C
E) Horizontal göz hareketlerinde bozulma
Künt travma sonucunda orbita taban kısmında patlama
tarzında bir kırık oluşur. 48-Yukarıdaki hastada tanı için öncelikle
Kırık hattından orbita içi bazı oluşumlar maksillar sinüse aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
doğru herniye olurlar.
Semptomları; A) Pulmoner anjiografi
• Enoftalmi (göz küresinin arkaya doğru yer değiştirmesi) B) Toraks anjio BT
• Diplopi (çift görme) C) Venöz doppler ultrasonografi
• Vertikal göz hareketlerinde kısıtlanma (gözün yatay D) Ventilasyon-Perfüzyon sintigrafisi
hareketleri normaldir) E) Manyetik Rezonans
• İnfraalveoler sinirin hasarı sonucu yanakta hipoestezi Burada tanı için altın standart pulmoner anjiografidir ancak
olabilir. hastanın durumuda göz önüne alınırsa katatersiz anjio
CEVAP: E imkanı sağlayan toraks anjio BT küçük embollerde bile
oldukça duyarlıdır.
K CEVAP: B K .
Ü Ü
Ç
U
K
47-Yetmiş yaşındaki erkek hasta, banyoda kayıp düşme
sonucu oluşan p elvis kırığı nedeniyle on gündür
ortopedi servisinde yatmaktadır. İlk başta baş 49- 2 ay-4 yaş arası en sık akut osteomyelit etkeni
8,
K
dönmesi,göz kararması hisseden sonrasında ise aniden hangisidir?
S göğüs ağrısı, nefes darlığı ve taşikardisi-başlayan A) Streptokok
s
T hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden han-gisidir? B) Brucella
T
A C) Hemofilus
A
A) Akut miyokard infarktüsü J
J B) Yağ embolisi D) Psödomonas
L C) Pulmoner emboli E) Salmonella L
A D) Pnömotoraks A
R E) Pnömoni
• Yenidoğan : B grubu beta hemolitik streptekok, e.coli . R
s stafilokok aureus
s
o Pulmoner arteryel dolaşıma giren 10-15 mikrondan büyük
materyaller pulmoner dolaşımda takılırlar ve takıldıkları
• 2 ay - 4 yaş : Hemofilus influenza ( %20 menenjitle
bereberdir) . stafilokok aureus ve epidermidis , A ve B grubu
o
R R
u damarı tıkarlar. Buna pulmoner emboli denir.
Pulmoner embolilerin %90'ından fazlasında olayın sebebi
streptokoklar
• 4 yaşın üstü : Staf aureus ,Streptokoklar u
ve embolinin kaynağı derin ven trombozudur. Erişkin: Stafilokok aureus , Enterobacteriler, Streptokoklar
Postoperatif dönemdeki hastalarda trombozis riskinin pik
noktası postoperatif 7. gündür. CEVAP:C
Pulmoner embolide klasik semptomlar dispne, takipne,
taşikardi ve göğüs ağrısıdır. Olguların %85-90'ında dispne
ve/veya taşikardi, yaklaşık %80-85'inde göğüs ağrısı olur.
Hastaların %50'sinde öksürük, %60'ında panik hali ve 50-0steomyelitte kemikte en erken bulgu veren tetkik
%10-15'inde şok veya senkop görülür. Sebebi belli olmayan aşağıdakilerden hangisidir?
ateş ve taşikardisi, kısa süreli baş dönmesi, göz kararması A) Röntgen
veya senkopal yakınmaları olan hastalarda pulmoner emboli B) Tomografi
mutlaka düşünülmeli ve emboli ile emboli kaynağı C) Sintigrafi
araştırılmalıdır. D) Manyetik rezonans
Klinik şüphe olan ve antikoagülasyonun kontrendike E) Ultrason
olmadığı bütün hastalar heparinize edilmelidir. Hastanın
ağrısı kesilmeli, sedatize edilmeli, oksijen (6 litre/dakika) Akut osteomyelitte ilk hafta içinde kemikte hiçbir radyolojik
nasal sondayla uygulanmalı, kesinlikle intramüsküler bulgu gözlenmez.
enjeksiyon yapılmamalı gereken olgularda santral venöz 2-3 hafta sonra metafizde yaygın dekalsifikasyon ve periost
kateter uygulanmalı ve şok tablosuna giren hastalara reaksiyonu gözlenir.
trombolitik tedavi veya embolektomi yapılana kadar Kemik sintigrafisi 24-48 saatte radyonüklid madde tutulumu
Dopamin (2 - 1O mikrogram/kg/dakika) ve Dobutamin (4-8 görülür.
mikrogram/kg/dakika) ile tedavi başlanabilir. Mr ilk 24 saatte nonspesifik olmakla birlikte en erken
Pulmoner embolili hastalarda klinik tablonun ağırlığı ne bulgu veren modalitedir.
olursa olsun trombolitik tedavi uygulanması tavsiye CEVAP: D
edilmektedir.

www.tusworld.com
TUSW RLD
51-Üç yaşında bir çocuk 1O gündür yüksek ateş,
halsizlik ve sağ diz üstü uyluk bölgesinde hareketle
Salmonella osteomyeliti, hemoglobinopatilerde sık görülür.

artan ağrı, hassasiyet ve şişlik şikayeti ile getiriliyor.


(Orak hücreli anemi, thalassemiler: Hemoglobinopatilerde

Direk grafide metafizer bölgede reaksiyon ve


en sık etken s.aureustur ancak salmonella insidansı normale

destrüksiyon ve laboratuvar incelemede lökositoz ve


göre bu grupta artmaktadır.)

sedimentasyonda artış görülmüştür. Olası tanınız


Çünkü:

aşağıdakilerden hangisidir?
1) İntestinal mukozadaki küçük damarların trombozu,
mukoza bütünlüğünü bozarak intralüminal bakterilerin kana
geçmesine neden olur,
A) Osteomyelit 2) Hipersplenizm sonucu, mikroorganizmaların kandan
B) Poliomyelit uzaklaştırılması yavaşlamıştır,
C) Sellülit 3) Kemikte gelişen ilik hiperplazisi ve infarktlar, lokal hipoksi
D) Ewing sarkomu alanları yaratarak üremenin kolaylaşmasına neden olurlar.
E) Akut eklem romatizması Salmonella osteomyelitinde, genelde mültipl odaklar
Akut hematojen osteomyelit çocuklarda sıktır. Erkek şeklinde tutulum olur. Nüks sıktır. Tedavide seftriakson
çocuklarda, kızlara oranla 4 kat fazla görülür. Alt kullanılır. Rezistan kronik Salmonella ostemyelitlerinde, yara
ekstremitede, üste göre daha sıktır. En çok diz çevresi geniş şekilde açık bırakılıp drenaj sağlanabilir. Bunlarda
(distal femur, proksimal tibia ), daha az sıklıkla sırasıyla hiperbarik oksijende de yararlıdır.
proksimal femur, humerus ve radius distal uçlarında izlenir. CEVAP: E
(Erişkinlerde vertebra tutulumu sıktır.)
Sistemik Bulgular yüksek ateş, titreme, terleme, taşikardi,
kusma, halsizlik, yorgunluk
15 Lokal Bulgular Ağrı ( Şiddetli, devamlı, hareketle artan, K
U pseudoparalizi, periost rüptüre olunca azalır.), şişlik, ısı Ü
53-0steomyelitte röntgende görülen en erken bulgu aşa-
8
Ç artışı, kızarıklık, kas spasmıdır.
ğıdakilerden hangisidir?
U Ayırıcı tanı;
K • Akut eklem romatizması: Tablo daha masumdur. Akut K
S romatizma! ateş kemik eklem enfeksiyonları ile karışabilir.
Jones kriteleri ile tanı koyulur. Major kriterler; kardit, gezici
A) Periost kalınlaşması
B) Eklem deformitesi
s
T poliartrit, korea, eritema marginatum, subkutan nodüller
T
C) Metafiz kisti
A
iken, minör kriterler; ateş, artralji, sedimantasyon ve CRP A
E) Korteks destrüksiyonu
D) Yumuşak doku şişliği
J yüksekliği, geçirilmiş streptokok enfeksiyonu, EKG'de PR J
L mesafesinin uzaması olup iki major kriter veya bir major iki L
A minör kriter varlığında tanı koyulur. Direk grafiside görülebilen en erken bulgu yumuşak doku A
R • Ewing sarkomu: En sık karışabilen patolojidir. Daha çok şişliğidir. Kemik tutulum bulguları 15. günden itibaren R
gözlenebilir.
S adölesan dönemde çıkması ve diafizer tutulum göstermesi s
O yönünden farklıdır. Ateş, halsizlik gibi sistemik semptomların CEVAP: D o
R ve ısı artışı kızarıklık gibi bulguların görülebilmesi
R
U osteomiyelit ile ayırıcı tanısında bazen zorluklara neden
olabilmektedir. Şüpheli durumlarda ayırıcı tanı için biyopsi
u
yapmaktan çekinmemeli ya da cerrahi yapılmış ise kültüre

54-Tuberküloz osteomyeliti için aşağıdakilerden hangisi


ek olara patolojik inceleme de yapılmalıdır. Ayırıcı tanıda

yanlıştır?
tomografi veya manyetik rezonans gibi ileri tetkikler
gereklidir.
• Sellülit: Lokal iltihabi bulgular daha ön plandadır, ciltteki
A) Hematojen yolla gelir.
kızarıklık ve şişlik daha keskin sınırlıdır, ekstremite
B) Metafize yerleşir.
hareketleri nisbeten daha rahattır.
C) En çok vertebrayı sever.
• Poliomyelit: Günümüzde az görülmekle birlikte
D) Gece ağrıları mevcuttur.
poliomiyelitte de ateş halsizlik gibi sistemik bulgularla
E) Erken dönemde pott hastalığına neden olur.
birlikte ekstremitelerde ağrılı kas spazmları ve hareketsizlik
görülür. Radyolojik bulguların olmaması osteomyelit Vertebra tuberkülozu en sık görülen osteoartiküler
tanısından uzaklaştır. tüberküloz tipidir. %30 -50 oranında görülür. Yaşlılarda daha

CEVAP:A
sıktır.
Bölgesindeki primer odaktan lenf veya hematojen yolla
yayılır. En sık torakolumbal bölgede görülür. Hastada
52-0steomyelitli bir hastada orak hücreli anemi mevcut intrameduller granülom, araknoidit, anterior bölgede
olsaydı aşağıdaki etkenlerden hangisinin sıklığında artış segmenter kollaps, gibbus oluşumu, parapleji (pott's
beklenirdi? hastalığı) geç dönemde ortaya çıkar.
En erken bulgu bölgesel kemik atrofisi yani osteopenidir.
A) Stafilokok Ayrıca yumuşak doku şişliği, kapsüler distansiyon gibi
B) Brucella değişiklikler nonspesifık sinovitise bağlıdır.
C) Hemofilus Apse, vertebra tüberkülozunda erken dönemde ortaya çıkar.
CEVAP: E
, D) Psödomonas
E) Salmonella

www.tusworld.com
I TUSW ... RLD I
55-Aşağıdakilerden hangisi akut hematojen 59-Birinci ve ikinci metatarsaller arasındaki açı
osteomiyelitte kesin tanı kriterlerinden biri değildir? maximum kaç derece olmalıdır?
A) Aspirasyonda püy gelmesi A) 3
B) Kan kültüründe üreme ve lokal enfeksiyon bulguları 8)6
C)Aspirasyon kültüründe üreme C)9
D) Mikroskopide Gram boyama ile patojenin görülmesi 0)12
E) Yüksek ateş ve halsizlik E)15

Aspirasyonda püy gelmesi, organizmanın üretilmesi, direk CEVAP:C


görüntülenmesi kesin tanıyı sağlarken yüksek ateş kesin
tanı kriteri değildir.
60-Aşağıdakilerden hangisi elde Dupuytren kontraktürü
CEVAP:E gelişiminde rol oynayan risk faktörlerinden biri değildir?
A) Diabetes Mellitus
56-Anterior tarsal tünel sendromunda aşağıdaki B) Hipertansiyon
sinirlerden hangisi sıkışır? C) Sigara kullanımı
D)Alkolizm
A) Yüzeyel peroneal sinir E) Genetik yatkınlık
B) Derin peroneal sinir
C) Tibialis posterior siniri Bu hastalığın özelliği palmar fasianın sertlesmesidir.
D) Tibialis anterior sinir Belirtileri;
K E) Safen sinir Bir veya birkaç parmağı açamamak, avuç içinde küçük bir K
Ü Anterior tarsal tünel sendromunda nervus tibialis anterior
şişkinlik veya sertlik.
Dupuytren kontraktürü genellikle ağrılı değildir, fakat elde O
ç sıkışmaktadır. ilerleyen bir deformasyon meydana getirebilir. Ç
u Aynı zamanda ayak tabanında da buna benzer doku U
K CEVAP:D sertlesmesi ve çekmesi görülebilir. K
s Bu rahatsızlık en çok yüzük parmağı ve küçük parmakta
olusur fakat herhangi bir parmağı, ayak tabanını hatta penisi S
T 57-Kronik osteomiyelitin sinüs ağzında aşağıdaki etkileyebilir. T
A tümörlerden hangisi en sık görülür? Hastalığın nedeni bilinmemektedir. Fakat kalıtım öğesi güçlü A
J görülmektedir. Çünkü bu problem aynı ailenin bireylerinde J
L A)Adenokarsinom daha fazla görülür. L
B) Retiküler hücreli karsinom Bir diğer ortak özellik, orta yaşlı erkekler olup bazıları alkolik
A veya epileptiktir.
A
C) Malign melanom
R D) Yuvarlak hücreli karsinom Bu bağlantının nedeni bilinmiyor. R
s E) Yassı hücreli karsinom Etyolojide diyabet, sigara da suçlanmaktadır. S
o Kronik Osteomiyelit Komplikasyonları
Tek bir travmatik olaya bağlı olma ihtimali fazla değildir. O
R R
u
CEVAP:B
• Septik artrit,
• Patolojik kırıklar,
• Epifız ve fizis tutulumuna bağlı büyüme durması, angüler
deformite , 61-Radius başı kırığında hangi sinirin zedelenme riski
• Overgrowth oluşabilir. yüksektir?
• involucrum oluşmadan sekestrum çıkarılırsa rejenerasyon A) Radial
çok uzun sürer, defekt kalabilir. B) Ulnar
• Kronik osteomiyelit'te % 0.25 yassı hücreli kanser ve C) Brakial
sarkom gelişebilir. D) Median
E) Posterior interossöz
CEVAP: E
• Vertebra kırıklarında; Medulla spinalis,
• Omuz kırıkları ve çıkıklarında; Aksiller sinir
58-Talasemi major hastalarında görülen osteomiyelitte • Humerus kırıklarında; Radial sinir
• Medial epikondil kırıklarında; Ulnar sinir
patojen bakteri aşağıdakilerden hangisidir?
1

• Radius başı kırıklarında; Post. interossöz sinir ,


A) Staphylococcus aureus • Kalça çıkığı, asetabulum kırığında; Siyatik sinir,
B) Staphylococcus epidermidis • Fibula başı kırığında; Peroneal sinir zedelenmesi sık
C) Pseudomonas aeruginosa görülmektedir.
D) Salmonella CEVAP:E
E) Bartonella henselae
Salmonella osteomyeliti hemoglobinopatilerde sık görülür. Tuberkuloz Kemikte En Çok Vertebralara
(Orak hücreli anemi, thalassemiler...) Salmonella Tutmasına Rağmen Tuberkuloza Sekonder
osteomyelitinde, genelde multiple odaklar şeklinde tutulum
olur. Osteomyelit En Sık Femur Büyük Trokanterde
CEVAP:D
Görülür.

www.tusworld.com
62-Aşağıdakilerden hangisi kırık için kesin olmayan • Vasküler yaralanma: Vasküler hasarlı kırıklar ciddi
kriterlerden değildir? ortopedik acilleri oluştururlar ve extremiteyi kurtarmak
için kan akımının en kısa sürede restorasyonu arzu edilir.
A) Ağrı Humerus cisim kırıkları ile beraber brakial arter yaralanması
B) Ekimoz gözlenebilir.
C) Hematom
D) Deformite CEVAP: C
E) Fonksiyon bozukluğu
Travmaya ait genel belirti ve bulgular: 64-Aşağıdakilerden hangisi çocuk kırıklarının
• Ağrı ve duyarlılık: Ağrı bütün travmalarda olur; fakat özelliklerinden değildir?
kırıklarda daha çok olur.
• Hematom : Kırığı oluşturan darbenin damarları yaralaması A) Epifiz hattı içeren kırıklarda prognoz kötüdür.
veya kırık uçların damarları yaralaması ve kırıktan B) İnkomplet kırık gözlenebilir.
kaynaklanan hematom nedeniyle görülür. Hematom hızla C) Torus kırığı görülebilir.
artarsa ve büyürse büyük damar yaralanmaları akla D) Remodeling iyidir.
gelmelidir. E) Kaynama yavaş olur.
• Ekimoz : Erkenden travma bölgesinde görülmesi büyük
kanama ve kırık habercisi olabilir. Çocuk Kırıklarının Özellikleri
• Fonksiyon bozukluğu : Hareket sistemi elemanları • Kuvvete karsı artmıs esneklik,
yaralandığı zaman ağrıya engel olmak için hareketlerin • Kalın periost,
sınırlandırıldığı saptanır. • Yüksek yeniden sekillenme potansiyeli,
Kırığa özgü belirti ve bulgular: • Kısa iyilesme zamanı çocuk kırıklarının tedavisini farklı
�.Hastanın duruşu: Hastanın duruşu bazı kırıklar için tipiktir. kılan özelliklerdir.
Orneğin yaşlı bir hastada düşme sonucu alt • Psödoartroz görülmez ..
K ekstremitelerde bir tarafta eğer adduksiyon, dış rotasyon ve • Kemik uzunluğu artar. iyileşme sürecindeki hiperemi K
Ü kısalık görülüyorsa, kollum femoris kırığı veya trokanterik nedeni ile epifiz etkilenir ve uzunlamasına büyüme hızlanır. Ü
kırık akla gelmelidir. Kırık çizgisi epifiz büyüme plağına ne kadar yakın ise
Ç • Deformite: Kırık uçlarının yer değiştirmesi ile olur.. uzunlamasına büyüme o oranda artar. Ç
U • Krepitasyon: Kırık uçlarının birbirine sürtünmesi sonucu • Açılanma düzelir. Wolf kanunu sebebiyle açılanma olan U
palpasyonda hissedilen bir kıtırtı hissidir. Tesadüfen tespit kırıkta, konkav tarafta kortikal kemiğin kompresyonu burada
K enlemesine büyümeyi artırarak çukurluğun dolmasına yani K
edildiğinde kesin kırık olduğunu gösterir. Ancak olup,
S olmadığını araştırmak nörovasküler yaralanmalara yol düzelmesine, konveks taraftaki gerilme ise buradaki S
T açabileceğinden yapılmamalıdır! fazlalığın rezorpsiyonunu sağlayarak kabarıklığın T
A
• Anormal hareket: Bir kemikte anatomi ve fizyolojiye aykırı düzelmesine yardım eder.Çoçuk ne kadar küçük ve kırık
A
olarak gözlenen harekettir. Çok değerli ve kırık olduğunu epifize ne kadar yakın ise deformitenin kendiliğinden
J gösteren bir bulgudur. Ancak krepitasyonda olduğu gibi aynı düzelme şansı o kadar çoktur. Hareket açısı yönüdeki J
L gerekçelerle olup olmadığını aramak tıbbi bir hatadır. deformiteler daha iyi tolere edilir. L
A • Palpasyon belirtileri ve kısalık : Kırık şüphesi bulunan bir • Rotasyonu tolere edemez.
A
kemik palpasyonla çok dikkatli incelenmelidir. Kemikler cilde • Epifiz büyüme plağı bozularak deformitelere neden olabilir.
R en yakın kısımlarından palpe edilirler. Matür kemik üzerine uygulanan deforme edici kuvvetlere R
S · Radyolojik inceleme: Konvansiyonel radyolojinin önemi karsı erişkinden farklı olarak yanıt verir. Bu nedenle eris-
S
ve tanı koymada değeri çok fazladır. Kırık derecesi ,sayısı, kinlerde görülmeyen bazı kırık çeşitleri çocuklarda görülür.
O uçların durumu, kırığın yeri, çıkık ve yabancı cisim bulunuşu Bunlar; O
R , kırığa uygulanan redüksiyon ve stabilizasyonun başarısı ve • Plastik Deformasyon R
U takipte kaynayıp, kaynamadığı ancak iyi bir radyolojik Çocuk kemiginde Haversian kanallarının daha genis olması U
inceleme ile anlaşılabilir. kemiğin daha gözenekli olmasını sağlar. Bu da kemigi daha
elastik hale getirerek kırık olusmadan önce daha fazla plas-
CEVAP:D tik deformasyona izin verir.
• Torus Kırığı
Çocukluk çağında görülen, primer olarak gelişmekte olan
metafizer kemiği
etkileyen impaksiyon yaralanmasıdır. Metafizer kemigin
63-Humerus cisim kırığında en sık hangi yapı zedelenir? sıkıstırıcı yüklenmeye karşı cevabının farklılığı nedeni ile ke­
A) Ulnar sinir mikte tamamlanmıs kırık oluşmadan bükülme meydana gelir.
• Yaş Ağaç Kırığı
B) Brakial pleksus Yaş ağaç kırığında gerilimi karsılayan korteks tam olarak
C) Radial sinir kırılırken, kompresyon
D) Median sinir tarafındaki korteks ve periost sağlam kalır. Sağlam korteks
E) Axiller sinir sıklıkla plastik deformasyona uğradığından açısal deformite
gelişir.
Humerus cisim kırıklarında karşılaşılan başlıca
komplikasyonlar şunlardır: CEVAP: E
1) Kaynama gecikmesi veya kaynamama
2) Periferik sinir yaralanmaları
3) Vasküler yaralanma
4) Komşu eklemlerde hareket kısıtlılığı
• Periferik sinir yaralanmaları: Humerus kırıkları ile birlikte

l l
radial sinir lezyonları %5- 1 O oranında görülmektedir. Orta Normal Trnnsvarg Obllquo Splrol Commlnutod
ve distal bölge kırıkları ile spiral kırıklarda bu oran
artmaktadır. Radial sinir humerus orta 1/3 kısmında arkadan
dış ve öne dogru lateral intermuskuler septumu delerek ön
kola ilerler ve bu bölgelerin kırıklarında sık gözlenir. N.
medianus ve n. ulnaris yaralanmaları nadir olup, genelde
açık kırıklarla birlikte gözlenir.

www.tusworld.com
65-Aşağıdakilerden hangisi kırığın kemik • Cerrrahi redüksiyon yapılmışsa aşırı disseksiyon ve
komplikasyonu değildir? yumuşak doku hasarı yapılması,
• Kırığın transvers , parçalı veya segmenter olması (spiral ve
A) Malunion oblik kırıklar daha çabuk kaynar) ,
B) Nonunion • Açık kırık olması (hematomun boşalması, kontaminasyon
C) Avasküler nekroz ve enfeksiyon olasılığı ve aşırı yumuşak doku hasarı
nedeniyle),
D) Osteomyelit • Redüksiyonun başarısızlığı, iyi stabilizasyon yapılmaması,
E) Osteoartroz • Yeterli süre immobilizasyon yapılmaması,
• Kırık yerinde enfeksiyon olması,
Kırık Komplikasyonları: 4 grupta sınıflandırılır. • Hastanın ileri yaşta olması,
1. Kırılan kemik yerindeki komplikasyonlar • Eklem içi kırık olması (sinovyal sıvının kırık iyileşmesini
A. Kaynama geçikme ve yokluğu bozucu etkisi nedeniyle),
•Kaynama (konsolidasyon) gecikmesi • Kemikte önceden var olan patolojik bir durum olması,
• Spongioza ihtiva etmeyen veya kortikal kemik içeriği
•Kaynama yokluğu (psödoartroz ) yüksek kırık olması,
B. Kusurlu kaynama • Beslenme ve sağlıklı metabolizmayı etkileyen her türlü
•Açılı kaynama (angulasyon) sistemik hastalık (diabet, maligniteler, sistemik enfeksiyonlar,
•Köprülü kaynama (sinostoz) anemiler vb),
•Kal fazlalığı (exuberant callus) • Kemoterapi, radyoterapi, sigara bağımlılığı (nikotin) ve
kortikosteroidler kırık iyileşmesini olumsuz etkiler.
C. Büyüme ve gelişme kusuru 1
Kırık iyileşmesini olumlu etkileyen faktörler: Olumsuz
•Kısalık etkileyen faktörlerin tam tersi durµmların olumlu
•Uzama etkilemesinrn yanısıra;
D. Avasküler nekroz • Elektrik akımları, manyetik alan, P.ltrason, hiperbarik
K E. Osteomyelit oksijen uygulamaları, düşük kuvvette lazer uygulaması, K
Ü 2. Kırığa komşu dokulardaki komplikasyonlar • Anabolik 'steroidter, {I
• D vitamini, kalsitonin, parathormon, prostoglandinler, bmp
Ü
Ç A. Kas ve cilt yaralanmaları (kemik morfogenetik proteini), büyüme hormonu , büyüme ç
U B. Kan damarlarındaki yaralanmalar ' faktörleri , u
K •Kompartman sendromu • K13fa travması (kafa travmalı hastalarda büyüme hormonu K
benzer bi'r aktivite ile osteogenez mekanizması
S •Arter yaralanmaları tetikl�nmektedir.), ameliyatla uygulanan kemik grefti ve s
•Ven yaralanmaları
T C. demitıeralize kemik mc'jtriksi, gen tedavisi olumlu etkileyen T
Periferik sinir yaralanmaları
A D. Tendon yaralanmaları fa�törlerdir. A
J E. Kemiklerin çevreledikleri organların yaralanmaları CEVAP: Ç J
L 3. Kırığa yakın bölgelerdeki komplikasyonlar L
A A. Eklem sertliği A
R B. Travmatik artrit 67-Aşağıdakilerden hangisi sakral yetersizlik kırığı için R
s C. Myositis ossifikans doğru ifadedir? s
o D. Refleks sempatik distrofı (sudeck atrofisi) A) Menopoza! dönem risk faktörleri arasında o
R 4. Kırığın uzaktaki veya diğer sistemlerdeki komplikasyonları bulunmamaktadır. R
u A. Şok
B. Yağ embolisi, tromboemboli B) Konvansiyonel görüntüleme tekniklerinde tesbiti kolaydır. u
C. Pnömoni C) Sintigrafide "honda sign" patognomoniktir.
D. Dekubitis D) Bu kırığın oluşumu için travma önemli bir nedendir.
E . Delirium tremens E) Tedavisi cerrahidir.
F. Kırık ateşi Stres kırıkları yorgunluk ve yetersizlik kırıkları olmak üzere
G.Böbrek taşı iki grupta sınıflandırılır.
Sakral yetersizlik kırıkları, belirgin travma anamnezi
CEVAP:E olmayan osteopenik ileri yaş kadınlarda ve özellikle pelvik
malignansi nedeniyle radyoterapi uygulanmış olan
olgularda yapılan manyetik rezonans incelemesinde,
metastatik tutulum ile ayırıcı tanıda akılda bulundurulması
gereken ancak çoğu zaman şüphelenilmeyen bel ağrısı
66-Aşağıdaki faktörlerden hangisi kırık iyileşmesinde nedenlerinden biridir.
olumlu rol oynar? Yetersizlik kırıkları elastisitesi azalmış kemikte normal
şiddette stres sonucu gelişirler. Sakral yetersizlik kırıklarında
A) Diyabetes mellitus ana semptom belirgin bir travma anamnezi olmadan gelişen
B) Enfeksiyonlar şiddetli ağrıdır.
C) Kafa travması Sakral yetersizlik kırıklarının tanısı çeşitli nedenler ile güç
D) Erken immobilizasyon olabilmektedir. Gözden kaçma olasılığı direkt radyografilerde
yüksektir. Kemik sintigrafisi çok hassastır ancak spesifisitesi
E) Nikotin düşüktür. Karakteristik H şeklinde aktivite tutulumu (Honda
bulgusu) nadiren görülür ancak tanı koydurucudur.
Kırık iyileşmesini olumsuz etkileyen faktörler: Sakral yetersizlik kırıklarının tedavisi ilk planda aktivite
• Y üksek enerjili travmalar ve geniş yumuşak doku hasarı kısıtlaması ve yatak istirahatidir. Osteoporoz tedavisi de
bulunması, ivedilikle başlatılmalıdır. Hastalar narkotik olmayan
• Kırık uçların birbirinden ayrılması, araya yumuşak analjeziklerden ve antiinflamatuar ajanlardan fayda
dokuların girmesi (interpozisyon), sağlarlar.
• Besleyici damarların hasar görmesi, CEVAP:C
www.tusworld.com
I TUSW �, RLD I
68-Volkmanın iskemik kontraktüründe hangisinin J 71-Radius kırığı operasyonu sonrasında gelişen ağrı,
diğerlerine göre daha geç gelişmesi beklenir? şişlik, solukluk ve röntgende benekli osteoporoz varsa
A) lsı artışı aşağıdakilerden hangisi düşünülür?
B) Parestezi A) Kompartman sendromu
C) Ağrı B) Refleks sempatik distrofi
D) Kızarıklık C) Osteomyelit
E) Terleme D) Crush sendromu
Volkmann lskemik Kontraktürü E) Travmatik myozitis ossifikans
Ön kol iç yüzünün kompartman sendromu sonucu gelişen
bir deformitedir. Sudeck Artofisi (Refleks Sempatik Distrofı);
Genellikle 1 O yaşın altındaki çocuklarda görülür. Travma, cerrahi, lokal veya sistemik hastalıkları takiben, el
Kırık ve çıkıkda olan arteriel yaralanma (suprakondiler veya ayakta ağrı, sislik, renk değişikliği ve eklemde sertlikle
humerus kırıklarında) karakterize vazomotor fonksiyon bozukluğudur.
En sık yaralanan damar A. brakialis Travma, reflex yolla terminal arterlerde devamlı
Kan akımını engelleyen sıkı alçı ve sargılar vazospazma neden olur.
Ön kol ezilmesi Ekstremitede şişme, hassasiyet, soğukluk, siyanoz ve
Arteriel emboli
hareket kısıtlılığı mevcuttur.
Klinik
Travmadan birkaç saat sonra ön kolda derin şiddetli bir Radyolojide "benekli osteoporoz görünümü" vardır.
ağrıyla başlar. Tedavide sempatik blok, sempatolitik ilaçlar, steroidler
Volar yüzde ısı artışı, şişlik, kızarıklık vardır. Parmakların kullanılabilir.
ekstansiyonu ile ağrı artar. Nabız alınır. CEVAP:B
K
.. Birkaç gün sonra fleksör kaslarda ve elin intrinsik kasları K
U paralize olur, radial ve ulnar sinir dermatomunda duyu Ü
Ç azalır. 72-Mall de pott hastalığında tutulum ,vertebranın ilk ç
U 5P bulgusu mevcuttur: hangi bölgesinden başlar? u
K • Pain (ağrı), K
• Pallor (solukluk), A) Spinoz proses
S • Pulselesness (nabızsızlık), B) Transvers proses s
T • Parestezi, C) Arkus vertebra T
A • Paralizi. D) İntervertebral disk A
J Tedavi: Akut dönemde acil olarak cerrahi dekompresyon E) Korpus vertebra J
L yapılır. Geç dönemde kontraktür düzeltilmeye çalışılır. L
A İskelet tüberkülozlarının en sık (%50-70) görülen yerleşim
CEVAP:B
yeri omurgadır.
A
R Etkeni "Mycobacterium Tuberculosis" olup, basiller R
s 69- Hangisi sekonder osteoporoz nedeni değildir?
omurgaya daha önce hastalık oluşturdukları bir primer s
o A) Tiroid hastalığı odaktan yani sıklıkla akciğerlerden, kan yada lenf yolu ile o
R B) Lösemi gelerek, vertebra korpuslarına yerleşirler. R
u C) Kronik obstrüktif akciğer hastalığı
D) Multiple miyelom
İnfeksiyon vertebra korpusunun ön kenarında diskus u
intervertebralise yakın yerinden başlar. Burada en sık
E) Steroid kullanımı anterior kesimi tutar. Etkilenen kemikte yükseklik kaybı
• Tiroid hastalıları, beklenir
• Lösemi, **Gibbus deformitesi tbc de gözlenen vertebral kollapsa
• Multiple myelom, bağlı lokalize kifozdur.
• Kortizon kullanımı sekonder osteoporoz yapabilirken, **Tüberküloz daktilitinin özel ismi spina ventozadır ve
KOAH sekonder osteoporoza neden olmamaktadır. etkilenen falanksta ekspansiyon ile gider.
1
CEVAP:C CEVAP: E

70- Hangisi Charcot eklemi nedenlerinden değildir?


A) Diabetes mellitus
B) Diplomiyeli
C) Spinal kord hasarı
D) Sifiliz 6 S KURALI
E) Pernisiyöz anemi
Ağrı hissinin kaybolduğu durumlarda charcot eklemi Sugar (Diyabet)
gözlenebilir (nöropatik artropati). Sifiliz
• Sringomiyeli,
• Diabetes mellitus, Steroid
• Spinal kord hasarı, Siringomyeli
• Sifıliz ağrı hissini ortadan kaldırabileceği için nöropatik Spina Bifida
artopatiye sebep olabilir.
***Pernisyöz anemide charcot eklemi beklenmez. Skleroderma
CEVAP: E

www.tusworld.com
73-Aşağıdakilerden hangisi sudek atrofisinin akut 75-Kalçanın en sık çıkığı hangi yöne olmaktadır?
dönem bulgularından değildir?
A)Anterior
A)Ağrı B) Posterior
B) Ödem C) Santral
C) Ciltte kızarıklık D) Lateral
D) lsı artışı E) Medial
E) Ciltte incelme
Travmatik kalça çıkığı sık sorulabilecek sorular arasında
Posttravmatik Refleks Sempatik Distrofi (SudekAtrofısi), olup çıkığın yönü, alt ekstremitenin pozisyonu ve sık
kırık sonrası yinelenen sensitif stimulusların refleks zedelenen yapı bilinmelidir. Kalçanın en sık çıkığı posteriora
sempatik stimülasyon ile devamlı vazomotor cevap olmaktadır.
doğurması sonucunda gözlenir. Vazomotor cevap sonucu CEVAP: B
osteoporoz, kaslarda atrofi ve kontraktür, dokularda ödem
ve fibrosis, cilt bulguları, ağrı, hiperestezi ve hassasiyet
76-Posterior çıkıkta en çok hangi yapı zedelenebilir?
gelişir.
sonuç: şişlik. A) Femoral arter
,ığrıya
bağlı kızaııklık. ağıı B) Femoral ven
ııyaıılar C) Femoral sinir
D) Siyatik sinir
semııatik E) Femur başı
yanıt
K Posterior çıkıklarda en sık siyatik sinir hasar görür. K
Ü Ü
8
CEVAP:D
ç
u tıavmatik 77-Aşağıdakilerden hangisi posterior kalça çıkığı için
K kısıı döııgil yanlıştır? K
s A) En sık görülen kalça çıkığıdır. s
T B) Oturur pozisyonda önden darbelerde sık olur. T
A C) Kalça fleksiyonda bacak abduksiyonda ve iç A
J d, maı sı)azını ile rotasyondadır.
ağrı aıtaı D)Avasküler nekroz riski vardır.
J
L E) Geç dönemde osteoartrit gözlenebilir.
L
A Röntgen bulgusu semptomların başlangıcından 6 - 8 hafta A
sonra osteoporoz ve ekmek içi manzarası ile çıkar.
R
Sintigrafide tutulum azalmıştır.
Tüm vücut çıkılarının yaklaşık% 5'ini travmatik kalça çıkıları R
S Hastalık 3 devreye ayrılır :
oluşturmaktadır. Bunların da%70-SO'i potreior kalça
s
O 1) Erken devre : 1-3 ay: Cilt ıslak, sıcak, kırmızı ve şiştir,
çıkığıdır. Genellikle araç içi trafik kazalarında oturur
poziyonda önden gelen darbelerde olabilmektedir. 16- 50
o
R devamlı yanıcı ağrı mevcuttur. yaş grubu erkeklerde sıkça gözlenmekte olup salt çıkık R
U 2) Distrofik devre : 3-6 ay: Cilt kuru, soğuk, soluk, şiş ve şeklinde olabileceği gibi asetabulum, femur baş ve boyun u
gergindir. Eklem hareke genişliği azalmaya başlamış ve kırıkları ile birlikte de olabilir. En sık siyatik sinir
osteopeni başlamıştır. zedelenebilir. Çıkık olan ekstremitede uyluk flkesiyonda,
3) Atrofık devre : 6 ay sonrası: Ciltte atrofi, kaslarda atrofı, adduksiyonda ve iç rotasyondadır.

_)
fibrosis ve kontraktürler, şiddetli osteopeni vardır.
Tedavi : Erken devrede fizik tedavi, programlı egzersizler,
kontrast banyolar, non-steroid antiinflamatuvarlar ve
psikolojik destek uygulanır. Bunlara cevap yoksa sempatik
blokaj yapılır.
CEVAP:E
UYLUK (FEMUR)

74-Sudek atrofisinin kronik dönem özelliklerinden


olmayan aşağıdakilerden hangisidir?
Travmatik kalça çıkıklarının sonucunda avasküler nekroz
A) Röntgende benekli osteoporoz ve osteoartrit gibi önemli kcwnplikasyonların görülebilmesi
B) Güçsüzlük durumu daha ciddi kılmaktadır. Bu nedenle ilk 6-12 saat içer­
C) Ciltte atrofi sinde redüksiyon önem kazanmıştır.
D) Kontraktür Posterior travmatik kalça çıkılarının erken komplikasyonları;
E) Bulgular 1 .aydan sonra gözlenir. siyatik sinir paralizisi, konsantrik redüksiyon ve rekürren
Sudek atrofisinde son evre olan kronik faz genellikle 6. dislokasyon olup geç komplikasyonları; rekürren
aydan sonra görülmektedir. dislokasyon, myositis ossifıkans, avasküler nekroz ve
Bu dönemde ciltte atrofı, kaslarda atrofı, fıbrosis ve osteoartrittir. 12 saatten sonrasında yapılan ve tekrarlayıcı
kontraktürler, şiddetli osteopeni vardır. olan redüksiyonlar avasküler nekroz için yüksek risk taşırlar.
CEVAP: E CEVAP:C

www.tusworld.com
78-Aşağıdakilerden hangisi anterior çıkık için yanlıştır? 82-Aşağıdakilerden hangisi kompartman sendromu için
A)Avasküler nekroz riski vardır. doğru değildir?
B) Yandan darbelerde görülebilir. A) En sık el bileğinde görülür.
C) Femoral arter sık zedelenir. B) Humerus suprakondil kırıklarında risk yüksektir.
D) Posterior çıkıkdan daha az gözlenir. C) İlk belirti ağrıdır.
E) Kalça fleksiyonda bacak adduksiyonda ve dış D) Solukluk mevcuttur.
rotasyondadır. E) Parestezi mevcuttur.
Öne çıkıklar ise araç içi kazalarda daha çok yandan
Kompartman sendromu, kapalı osteofasyal veya fasyal bir
darbelerde olabilmektedir. Arteriya ve vena femoralis hasarı
kompartman içinde çeşitli nedenlerle basıncın artması sonu­
görülebilir. Bu çıkılarda uyluk sıklıkla fleksiyonda
cunda bu bölme içindeki dokuların (damar,kas,sinir) basınç
abduksiyonda ve dış rotasyondadır.
altında kalmasına denir. Bası zamanında ortadan kaldırı­
CEVAP: E lırsa basınç altındaki kas, damar ve sinirler giderek norma­
le döner, yani değişiklikler geçici, reversibldir. Fakat akut
79-Kompartman sendromunda klinik olarak en son kompartman sendromu devam ederse kas ve sinir nekrozu­
belirti hangisidir? na bağlı kontraktür ve deformiteler gelişir bunlara Volkmann
iskemik kontraktürü denir.
A) Uyuşma
B)Ağrı
C) Ödem
D) Solukluk
K E) Nabız alınamaması K
Ü Kompartman içi basınç 30 mmHg'yi aşınca venöz konjesyon Ü
ç olur. Arterioler spazma bağlı iskemi gelişir. İlk belirti şiddetli ç
u ağrıdır. Bu ağrı basit analjeziklerle geçmez. u
K Erken dönemde spazm arterioler düzeyde olduğu için K
s nabız alınabilir. Bu nedenle erken dönemde distalde nabız
alınması kompartman sendromunu ekarte ettirmez. Nabız
s
T alınamaması (pulseness) kompartman sendromunun en son
T
A Kompartman içi basıncı normalde O- 20 mm Hg olarak kabul A
bulgusudur. edilir. 30 mmHg nın üzerinde tespit edilmesi acil
J J
CEVAP: E dekompreyon endikasyonudur. Diastolik kan basıncı -
L L
kompartman içi basınç arasındaki fark çok önemlidir.
A Klinikte kompartman sendromu en sık bacakta tibial
A
R 80-Çocuklardaki akut dirsek çıkıklarına aşağıdakilerden
kompartmanlarda (özellikle de anterior tibial kompartmanda) R
s hangisi daha çok eşlik edebilmektedir?
görülür; ancak omuzda, kolda, önkolda, elde, uylukta ve S
o A) Radius diafiz kırığı kalçalarda da ortaya çıkabilir. O
R B) Suprakondiler humerus kırığı Etyolojik sebebler iki ana grupta toplanır. R
u C) Olekranon kırığı
D) Medial epikondil kırığı
A. Kompartman içeriğinin, büyüklüğünün azalması: U
1- sıkı sargı , alçı veya pansuman uygulaması
E) Lateral epikondil kırığı 2- fasya defektlerinin kapatılması
CEVAP:D 3- yanıklar ve donma
B. Kompartman içeriğinin artması: kanama, hematom, yılan
ısırması, nefrotik sendrom, replantasyon, turnike süresinin
81-0niki yaşında parkta oynarken yere düşmesi uzaması, hemofıli,antikoagülan tedavi, crush sendromu,
üzerine acil servise getirilen hastada klavikula kırığı osteotomiler. Kompartman sendrumunun ensık görüldüğü
tespit ediliyor. Hastaya uygulanması gereken en doğru kırıkların başında çocuklarda suprakondiler humerus
tedavi aşağıdakilerden hangisidir? kırıkları, erişkinlerde ise tibia cisim kırıklarıdır. Klinik belirtiler
A) Velpau bandajı baş harflerini alarak HASAN olarak kısaltılabilinir.
B) Fragman eksizyonu H- His husuru,
C) İskelet traksiyonu A-Ağrı,
D) Kapalı redüksiyon ve uzun kol alçı tespiti S-Solukluk,
E)Açık redüksiyon ve internal fiksasyon A-Adele felci,
Klavikula kırıklarında 8 bandajı yani velpau bandajı N-Nabız alınamaması.
yapılması akılda tutulması gereken bilgilerdendir. Ağrı en erken ve en önemli belirtidir. Ağrı tespitle azalmaz.
Üst ekstremitede parmakların pasif ekstansiyonda
CEVAP:A gerilmesi ile ağrı uyandırılması bu sendromun erken tanısı
için patognomikdir. Cilt gergin, şiş ve parlaktır. Bazen ciltte
ÜSTTEN AŞAGIYA APA büller gelişir, yüzeyel venler dolgunlaşır. Duyu bozukluğuda
erken belirtilerdendir. Basıncın uzun süre yüksek kalması
OMUZ EN ÇOK ANTERİORA durumunda ise nöromuskuler hasar nedeni ile parezi ve
KALÇA EN ÇOK POSTERİORA pareziler gelişir.
DİZ EN ÇOK NTERİORA ÇIKAR CEVAP�A

www.tuswo d.com
ITUSW�RLDI

K K'
Ü o·
ç ç
u u
K K
s • • • s

PSiKiYATRi
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
1-Elli altı yaşındaki bayan hasta beş aydır gelininin ve • Demans tablosu olmaksızın algı ve bilişsel işlevlerde
komşularının kendisini zehirlemek için yemeğine zehir bozukluk.
kattıklarını düşündüğü için insanlardan kendisini izole • Akut gelişme
ettiği söylenerek psikiyatri polikliniğine getiriliyor. • Deliryumu destekleyen laboratuvar bulguları
Hastanın beş aydır kişisel bakımı da azalmıştır. Hasta • Deliryum nedenleri:
için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? • Santral sinir sistemi hastalıkları (enfeksiyon, tümör,
travma, vasküler olaylar v.s.)• Metabolik nedenler ( karaci­
A) Şizofreni ğer- böbrek hastalıkları,
B) Şizofreniform bozukluk pankreatit, sıvı elektrolit dengesizlikleri, hipo- hiperglisemi,
C) Şizoaffektif bozukluk vitamin eksiklikleri v.s.)
D) Kısa psikotik bozukluk • Toksik nedenler (alkol, organofosfat, CO, steroid, Li v.s.)
E) Sanrılı bozukluk
CEVAP: E
Şizofreni
Genç yaşta başlayan, bireyin kişilerarası ilişkilerden ve
gerçeklerden uzaklaşarak, kendine özgü bir içe kapanını
dünyasında yaşadığı; düşünüş, duyuş ve davranışlarda
önemli bozuklukların görüldüğü psikotik bir hastalıktır.
Şizofrenideki klinik belirtilerin üç alt grupta kümelendiği
görülmektedir:
• Gerçeği değerlendirme bozukluğu: Sanrı ve varsanıları
içerir.
K
Ku·· • Psikomotor yoksulluk: Negatif belirtilerden oluşur.
Ü
• Dezorganizasyon: Tuhaf davranış ve yapısal düşünce 3-Kişinin çalışma ortamında iş arkadaşlarının
Ç kendisini kıskandığı ve çekemediğini düşünmesi, bu ç
u
bozukluğunu içerir
U • Pozitif semptomlar: halusinasyonlar, düşünce bozuklukları, nedenle işinde yükselememesi, günlük yaşamda
K bizar ve katatonik davranışlar. eleştiriye kapalı ve saldırgan tavırlarının bulunması K
5 • Negatif semptomlar: düşünce yoksullaşması, affektte durumu aşağıdaki tanılardan hangisi ile en iyi örtüşür?
s
düzleşme, toplumsal geri çekilme, dikkatte azalma, ilgi-istek
T ve enerjide azalma.
A) Antisosyal kişilik bozukluğu T
A 6 aydan daha uzun sürmesi önemlidir.
B) Şizofreni A
J C) Paranoid kişilik bozukluğu J
L Şizofreniform bozukluk D) Şizotipal kişilik bozukluğu L
A Şizofreninin 6 aydan daha az formudur. E) Obsesif kompulsif bozukluk A
R CEVAP:B Paranoid Kişilik Bozukluğu R
s Temel özelliği, başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak S
o yorumlayıp, sürekli bir güvensizlik ve kuşkuculuk içinde O
R olmalarıdır. R
u 1. Yeterli bir temele dayanmaksızın, başkalarının kendilerini
sömürdüğünden, aldattığından ya da kendilerine zarar
u
verdiğinden kuşkulanırlar.
2. Dostlarının ya da iş arkadaşlarının kendisine olan
bağlılığı ve güvenirliliği üzerine yersiz kuşkuları vardır.
3. Söylediklerinin kendisine karşı kötü niyetle
kullanılacağından yersiz yere korktuklarından ötürü
2-Aşağıdakilerden hangisi deliryum için doğru değildir? başkalarına sır vermek istemezler.
4. Sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandıkları ya da
A) Akut olarak başlar. gözdağı verildiği biçiminde anlamlar çıkarırlar
B) Genellikle geri dönüşümlü bir tablodur. 5. Sürekli kin beslerler, onur kırıcı davranışları, haksızlıkları
C) Genelde görsel halüsinasyonlar izlenir. ya da görmezlikten gelinmeyi bağışlamazlar.
D) Sıklıkla organik bir sebep mevcuttur. 6. Başkalarınca anlaşılır olmayan bir biçimde, karakterine
E) Bellek bozukluğu beklenmez. ya da itibarına saldırıldığı yargısına varır ve
Deliryum altta yatan organik bozukluğa bağlı gelişen akut ve öfkeyle ya da karşı saldırı ile birden tepki verirler.
geri dönüşümlü beyin disfonksiyonudur. 7. Haksız yere eş veya sevgililerinin sadakatinden
kuşkulanırlar. Sürekli onların kendisini aldattığından,
DELIRIUM başkalarıyla ilgilendiklerinden şüphelenirler.
• Konfüzyon ve bilinç düzeyi bozukluğu Şizoid kişilik bozukluğu: Psikoz gözlenmeksizin uzun süren
• Akut başlangıç sosyal ortamlardan kaçınma, sürekli yalnız kalma isteği
• Genelde geri dönüşümlüdür. mevcuttur.
• Emosyonel labilite, sıklıkla görsel halusinasyonlar Şizotipal kişilik bozukluğu: ilginç ve anormal düşünce şekli
• Şiddet içeren davranışlar ve hareketleri mevcuttur. ancak psikoz yoktur; depresyon
Tanı kriterleri: görülebilmektedir.
• Bilinç düzeyinde dalgalanmalar (Dikkat, konsantrasyon
bozukluğu) CEVAP: C

www.tusworld.com
ITusw�.RLDI
4-Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide kötü prognoza 5-Psikoz tanısı ile ilaç kullanmakta olan otuz sekiz
işaret etmez? yaşındaki erkek hasta acil servise getiriliyor. Hastanın
terlemesi, taşikardisi, bilinç bulanıklığı vardır. Hastanın
A) Ailede şizofren olması vücut sıcaklığı 39 olarak ölçülüyor. İdrarda tetkikinde
B) Genç yaşta başlaması miyoglobinürisi bulunan hastanın en olası tanısı
C) Bekar olmak aşağıdakilerden hangisidir?
D) Depresif bulguların varlığı
E) Nörolojik belirti ve bulguların varlığı A) Akut distoni
B) Parkinson benzeri sendrom
ŞİZOFRENİ C) Tardiv diskinezi
Genç yaşta başlayan, bireyin kişilerarası ilişkilerden ve D) Nöroleptik malign sendrom
gerçeklerden uzaklaşarak, kendine özgü bir içe kapanını E) Geç distoni
dünyasında yaşadığı; düşünüş, duyuş ve davranışlarda Terleme, taşikardi gibi otonomik disfonksiyon belirtileri
önemli bozuklukların görüldüğü psikotik bir hastalıktır. görülmektedir.
Miyoglobinemi ve miyoglobinüri görülebilmektedir.
Şizofrenideki klinik belirtilerin üç alt grupta kümelendiği Hipertermi ve bilinç bulanıklığı bulunmaktadır.
görülmektedir: Antipisikotiklerin yan etkisi olarak gelişebildiği için
• Gerçeği değerlendirme bozukluğu: Sanrı ve varsanıları antipisikotikler hemen kesilmelidir.
içerir. Dantrolen tedavide kullanılabilir.
• Psikomotor yoksulluk: Negatif belirtilerden oluşur.
• Dezorganizasyon: Tuhaf davranış ve yapısal düşünce CEVAP:D
K bozukluğunu içerir K
Ü Ü
ç İyi prognoz :
ç
u • Akut
• Geç yaş
u
K K
• Çevresel- stres etkenler
s • Toplum içinde iyi uyum s
T • Evli hasta, T
A • Konfüzyon, pozitif bulgular ve duygusal öğeler, A
J • Tedavide işbirliği ve uyumu, J
L • Gelişmekte olan ülkelerde ve kırsal bölgelerde şizofreni 6-Şizofreni semptomlarının artması sonucu antipsikotik L
A prognozu, gelişmiş ülkelere ve kentsel alanlara göre daha iyi ilaç başlanan otuz iki yaşındaki erkek hastada kısa süre A
R bulunmuştur. sonra boyun ve diz ağrısı başlamıştır. Bu hastada en R
olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
s Kötü prognoz: s
o • öncesinde şizoid veya şizotipal kişilik bozukluğu
A) Tardiv diskinezi o
R • Sinsi ve yavaş
B) Konfüzyon R
u • Hastanede fazla ve uzun süreli tedavi C) Nöroleptik malign sendrom
D) Akatizi
u
• Remisyon halinin kısa sürmesi,
E) Distoni
• Nörolojik belirti ve bulgular,
• Yapısal beyin anormallikleri, Distoni
• Perinatal travma öyküsü, Daha çok boyunda olmakla birlikte dizde de görülen ağrı ve
• Saldırganlık öyküsü, spazmlarla karakterizedir.
• Ailede kalıtımsal geçiş, Genellikle gençlerde görülmektedir.
• Negatif klinik belirtiler. ilaç dozu azaltılmalıdır veya antikolinerjiklerle kombine
edilmesi gerekmektedir.
Pozitif semptomlar: halusinasyonlar, düşünce bozuklukları,
bizar ve katatonik davranışlar. CEVAP: E

Negatif semptomlar: düşünce yoksullaşması, affektte


düzleşme, toplumsal geri çekilme, dikkatte azalma, ilgi-istek
ve enerjide azalma.

Bu bozukluğun süregiden belirtileri en az 6 ay süreyle kalıcı


olur. Bu 6 aylık süre, en az bir ay süreyle (başarıyla tedavi
edilmişse daha kısa bir süre) tanı ölçütünü karşılayan
semptomları kapsamalıdır.
CEVAP: D
Şizofrenide Depresif Semptomlar İyi Negatif
Belirtiler Kötü Prognozu Gösterir.

-
www.tusworld.com
7-Aşağıdakilerden hangisi panik atak özelliklerinden Atipik antipsikotikler göreceli olarak klasik antipsikotiklere
değildir? göre daha az 02 reseptör antagonizması yaparken, diğer
dopamin reseptörlerine, serotonin reseptörlerine ve çeşitli
A) Ölüm ve delirme korkusu nörotransmiterlere de etki etmektedirler.
B) Kalıtım özelliği Bu ilaçların antipsikotik etkilerinin dopamin sistemi ile
C) Ağız kuruluğu, taşikardi bağlantılı olduğu kabul edilmekle birlikte, başta serotonin
olmak üzere diğer nörotransmiterlere olan etkilerinin de
O) Agorafobi antipsikotik etki ve yan etki profillerinde önemli olduğu
E) Katatoni hali düşünülmektedir
Panik Atak: Elektrokonvulzif tedavi (EKT) :
Aşağıdaki semptomlardan dördünün ya da daha fazlasının iki önemli endikasyonu vardır:
1- Şizofreniye eşlik eden ciddi depresif semptomlar
birden başladığı ve 10 dakika içinde en yüksek düzeyine varlığında,
ulaştığı ayrı bir yoğun korku ya da rahatsızlık duyma 2- Katatonik stupor vakalarında.
dönemininolması: Ayrıca postpartum psikozlarda veya çok hızlı tedavi yanıtı
• Çarpıntı.kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında beklenen durumlarda da tedaviye eklenebilir.
artma Antipsikotiklerin Ekstrapiramidal Yan Etkileri:
• Terleme Klasik-yüksek potensli antipsikotikler daha fazla
• Titreme ya da sarsılma ekstrapiramidal yan etki riskine sahiptir. Haloperidolde bu
• Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma durumları risk en yüksektir.
• Soluğun kesilmesi Bunlar daha az antikolinerjik yan etki, daha az sedasyon ve
• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi hipotansiyon yaparlar.
Malign nöroleptik sendrom, malign ateş yapabilme etkisi
• Bulantı ya da karın ağrısı görece daha yüksektir. Bunlarda tardiv diskinezi ve akut
• Baş dönmesi, sersemlik, düşecekmiş ya da bayılacakmış distoniler sık görülür
K gibi hissetme Akut ekstrapiramidal semptomlar, tedavinin ilk evrelerinde K
Ü
• Oerealizasyon ya da depersonalizasyon gelişir ve ilaç tedavisi devam ettiği sürece varlığını sürdürür. Ü
• Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu • Klasik tedavinin en sık yanetkisi sedasyondur.
Ç • Ölüm korkusu • Bunun ardından anti kolinerjik ve anti adrenerjik sebeple ç
U • Paresteziler oluşan yan etkiler gelmektedir. ( ağız kuruluğı, u
K • Ürperme ya da sıcak basmaları konstipasyon, bulanık görme, idrar retansiyonu, taşikardi, K
nöroleptik sendrom).
S Panik ataklar çarpıntı ve takipne gibi bedensel belirtilerin
eşlik ettiği, genellikle bir saatten kısa süren şiddetli • Antihistaminik etkiler (ödem, kilo alma) s
T anksiyete veya korku periodlarıdır. Günde bir çok ataktan • Geç diskinezi ise çok daha sonra, uzun süreli T
antipsikotik tedavisi sırasında ve daha nadiren görülür.
A bir yıl boyunca birkaç atağa kadar değişir. Panik bozukluk Ancak geç diskinezinin ağır formları, ciddi kalıcı hareket A
J sıklıkla halka açık yerlerde yalnız kalma korkusu ile birlikte bozukluklarına yol açabilir. J
L bulunur. Bu yerler özellikle kişi panik atak geçirdiğinde hızla • Akut ekstrapiramidal semptomlar arasında akatizi, distoni L
A uzaklaşmasının güç olduğu yerlerdir. (agorafobi)
Tedavi ile çoğu hastanın panik bozukluk ve agorafobi
ve parkinsonizm yer alır (tremor, rijidite ve bradikinezi
üçlüsü).
A
R belirtilerinde dramatik düzelme olmaktadır. Antipsikotiklerin Metabolik Yan Etkileri: R
S En etkili iki tedavi yöntemi farmakoterapi ve • Kilo alımı, s
O bilişsel-davranışcı tedavidir. • Hiperglisemi,
• Hiperlipidemi o
R Trisiklik ilaçlar arasında klomipramin ve imipramin panik • Hiperprolaktinemi . R
bozukluğu tedavisinde kullanılmaktadır.
U Serotonine özgü geri alım inhibitörleri: Fluoksetin, sertralin, Atipik antipsikotik tedavisinde kilo alımı, hiperglisemi ve
hiperlipidemi; klasik antipsikotik tedavisinde ise
u
paroksetin, fluvoksamin kullanılan serotonin geri alım hiperprolaktinemi daha sık gözlenir.
inhibitörleridir
CEVAP: C
Benzodiazepinler alprazolam, klonazepam, lorazepamdır.
CEVAP: E
9-Aşağıdakilerden tanımlamalardan hangisi antipsikotik
tedavi sırasında oluşan nöroleptik malign sendrom için
doğru değildir?
8-Ekstrapiramidal yan etkisi en çok olan antipsikotik A) Yetişkinlerde sık görülür.
hangisidir? B) Otonom disfonksiyon mevcuttur.
C) Kullanılan antipsikotik ilaca dantrolen eklenir.
A) Tiyoridazin
O) Rijidite olur.
B) Klozapin
E) Şuur bulanıklığı mevcuttur.
C) Haloperidol
O) Risperidon Nöroleptik Malign Sendrom:
E) Klorpromazin Trankilizan ve antipsikotik ilaçların kullanılmasıyla ilişkisi
Şizofreni Tedavisi: olan, santral nörotransmitterlerin inbalansıyla karakterize,
Klasik antipsikotikler: Klorpromazin, tiyoridazin, dopaminerjik bloğun geliştiği düşünülen bir sendromdur.
trifluoperazin, flufenazin, perfenazin,zuklopentiksol, Klinik olarak çoğunlukla yetişkin erkeklerde görülür.
flupentiksol, haloperidol, pimozid sayılabilir. Etyolojisinde farklı nedenlere de rastlanabilen bu sendromda
Klasik antipsikotik ilaçların terapötik etkileri dopamin 02 hipertermi, muskuler rijidite, otonomik disfonksiyon, serum
reseptör antagonizması özelliklerine bağlı olarak ortaya kreatinfosfokinaz'ında (CPK) yükselme, lökositoz ve şuur
çıkar. Belirtilerin ortaya çıkmasından mezolimbik yolaktaki bozuklukları görülebilir.
dopamin etkinliğinin artışı sorumlu tutulmaktadır. Tedavide antipsikotik ilaç kesilir. Oantrolen ve bromokriptin
Atipik antipsikotikler: Klozapin, amisülpirid, risperidon,
ketiyapin, olanzapin, ziprasidon, sertindol, aripiprazol yer uygulanabilir.
almaktadır. CEVAP:C
www.tusworld.com
10-Psikoz tedavisinde tardiv diskinezi o!uşmuş ise 12-Aşağıdakilerden hangisinde elektrokonvülsif tedavi
tedaviye aşağıdakilerden hangisi ile devam edilir? etkili değildir?
A) Haloperidol A)Şizofreni
B)EKT B)Mani
C)Klozapin. C) Depresyon
D)Amantadin D) Hipokondriazis
E) Biperiden E)Epilepsi
Endikasyonları
Tardiv diskinezi • Major depresyon
Oro-fasial-lingual hareketlerle karakterizedir. • Katatonik şizofreni
Bazal ganglionlardaki dopamin hipersensitivitesi sonucu • Mani
oluşur. • Malign nöroleptik sendrom
Uzun süre ve yüksek doz antipsikotik kullananlarda görülür. • Deliryum
• Parkinson
Klozapin (atipik antipsikotiklerle görülme sıklığı oldukça • Epilepsi
azdır)haricindeki ilaçlar yapabilir. Distimik bozukluklarda, disosiatif bozukluklarda,
İnsidansı % 10-20'dir. hipokondriaziste, konversiyon bozukluklarında ve kişilik
En etkili yol ilacın kesilmesi ve tedaviye klozapinle devam bozukluklarında kullanılmamaktadır.
edilmesidir.
Yaşlılarda daha sıktır. CEVAP: D
Tedavisi yoktur.
13-Yirmi bir yaşındaki erkek hasta askerden döndükten
K CEVAP: C sonra iki aydır uykuda azalma, çok fazla konuşma, para K
harcama hissi, dikkatinde dağınıklık şikayetleri ile Ü
ç ç
u u
11-Kırk beş yaşındaki bayan hasta üç aydır eskiden zevk başvuruyor. İlk başlarda askerden dönmenin verdiği bir
aldığı şeylerden zevk alamama, çok yeme dolayısıyla da düzensizlik olduğunu düşünüp önemsemediğini fakat
K kilo alma, uyku süresinde artma şikayetleriyle artık fikir uçuşmaları ve tehlikeli işlere girişme K
s polikliniğe başvuruyor. Yorgunluk, enerji azlığı ve isteklerinin başına dert açacağını düşündüğü için
geldiğini belirtiyor. Hastanın en olası tanısı hangisidir?
s
T değersizlik düşüncelerinin bulunduğunu ifade ediyor. T
A Hasta nadiren de olsa intihar düşüncelerinin de A)Şizofreni A
J olduğunu söylüyor. Hasta için en olası tanı B)Mani J
L aşağıdakilerden hangisidir? C)Depresyon L
A A) Şizoaffektif bozukluk D) Hipokondriazis A
R B) Şizofreni E)Epilepsi R
Manik epizod tanı kriterleri (DSM-V)
s C)Depresyon
1)En az bir hafta süren coşkun (yükselmiş, eleve)duygudurum. S
o D) Panik atak
E) Bipolar bozukluk
2)Epizod sırasında aşağıdakilerden en az 3'ü olmalıdır. O
R • Benlik saygısında artma, grandiyozite R
u MAJOR DEPRESYON DSM-V TANI KRİTERLERİ
• Uyku ihtiyacında azalma
• Konuşkanlık, basınçlı konuşma U
A. 2 Haftalık dönem işlevsellik değişikliği ile birlikte • Fikir uçuşması
aşağıdakilerin 5 inin bulunması, en az birinin depresif • Dikkatin kolaylıkla dağılabilmesi
duygudurum yada ilgi kaybı ya da zevk alamama olması • Etkinlik artışı, psikomotor ajitasyon
• Zevk veren riskli işlere katılma
gerekir. 3)Hastanın sosyal ve mesleki işlevselliğinde bozulma olmalıdır.
1. Her gün gün boyu süren depresif duygudurum ( Üzgün,
boşlukta hissetme.ağlamaklı görünüm) CEVAP: B
2. Her gün ve gün boyu süren etkinliklere ilgide azalma,
eskisi kadar zevk alamama 14-Yirmi beş yaşındaki bayan hasta, evde tek başına
3. önemli derecede kilo kaybı ya da kilo alımı kaldığında öleceği korkusu yaşaması sonucu oluşan
4. İnsomnia ya da hipersomnia ( Uykusuzluk ya da aşırı uyu­
ma) göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes alamama hissi ve yutma
5. Psikomotor ajitasyon ya da retardasyonun olması güçlüğü şikayetleriyle başvuruyor. Hastanın en olası
(davranışlarda aşırı artma ya da gerileme) tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
6. Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybının olması A)Yaygın anksiyete bozukluğu
7. Değersizlik, aşırı ya da ugun olmayan suçluluk B)Sosyal fobi
duygularının(sanrısal=gerçek dışı yargı)olabilir C)Akut stres bozukluğu
8. Düşüncesini yoğunlaştırmada azalma ya da kararsızlık D)Panik bozukluğu
9. Yineleyen ölüm düşünceleri ( İntiharla ilgili)
E)Posttravmatik stres bozukluğu
B. Bu semptomlar karışık tekrarlamanın tanı ölçütlerini
karşılamamaktadır. Panik bozukluğu
C. B u semptomlar madde kullanımına /Genel T ıbbi duruma Spontan panik ataklarla karakterizedir.
bağlı değildir. Genç bayanlarda daha sık görülmektedir.
D. Kayıptan 2 aydan fazla süren semptomlar.Yas ile daha iyi Mitral valv prolapsusu ile beraberlik gösterebilmektedir.
Sodyum laktatlar atakları provake edebilir.
açıklanamaz. Tedavide en etkili ağan imipramindir.
CEVAP: C CEVAP:D

www.tusworld.com
15-0tuz iki yaşında kadın hasta, abdest aldığında bazı 17-0tuz yaşındaki bayan hasta, gittiği bir hastanede kan
yapması gerekenleri atladığını düşündüğü için tekrar tahlillerinde bilirubin değerinin çok az yükselmiş
tekrar abdest aldığını ve artık bu durumun her abdest olduğunu öğrenmesi sonucu sürekli karaciğer
alışında kırkbeş dakikalık vakit kayıplarına neden yetmezliğine gireceğini düşünmektedir. Sürekli doktora
olduğu şikayetiyle başvuruyor. O hareketleri atladığında giderek ultrason, MR, kan testleri yaptırmaktadır.
dahi abdesti için bir problem olmadığını bildiğini fakat Doktorların normal olduğunu söylemesine rağmen
içini rahatlatmak için baştan abdest aldığını belirtiyor. rahatlamayan hastanın en olası tanısı hangisidir?
Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Somatizasyon bozukluğu
A) Sosyal fobi B) Konversiyon bozukluğu
B) Yaygın anksiyete bozukluğu C) Hastalık kaygısı bozukluğu
C) Akut stres bozukluğu D) Vücut dismorfik bozukluğu
D) Panik bozukluğu E) Psikojenik ağrı sendromu
E) Obsesif kompulsif bozukluk Hastalık kaygı bozukluğu
• Hastalık hastası da denebilmektedir.
Obsesif kompulsif bozukluk • Kişinin hastalığa tutulma korkusu veya ciddi bir hastalığa
Bir anksiyete bozukluğudur. sahip olduğu inancı ile zihnini meşgul etmesidir.
Saçma olduğu bilindiği halde önlenemeyen düşüncelere • Tıbbi hastalık teşhis edilemez.
obsesyon; obsesyonunu azaltmak için yaptığı zihinsel ve • Hastaya normal dense dahi hala kendisinin hasta olduğu
bedensel hareketlere kompulsiyon denmektedir. düşüncesi vardır.
En sık görülen obsesyon elinin kirlendiği şeklindeki CEVAP: C
K obsesyondur. K
En sık görülen konvülsiyon ise elini yıkamaktır.
Ü En 18-Yirmi dokuz yaşındaki modellik yapan bayan hasta, Ü
Ç
etkili ilaç klomipramindir. burnunun çok büyük olduğunu düşünmektedir. Daha ç
u CEVAP:E öncesinde burnu büyük olduğu için üç kez estetik u
K ameliyatı geçirdiğini fakat bunlardan umduğunu K
bulamadığını belirtiyor. Görünüşte burnu gayet normal
s büyüklüktedir. Bu hastanın en olası tanısı hangisidir? s
T 16-Kırk beş yaşında erkek hasta dizlerinde, başında, A) Somatizasyon bozukluğu
T
A gözlerinde, kulağında ağrı; barsakta gaz, midede B) Konversiyon bozukluğu
A
J yanma; idrarda yanma ve uzun süredir işitme bozukluğu C) Hastalık kaygısı bozukluğu
J
L şikayetleriyle başvuruyor. Bu şikayetlerini açıklayacak D) Vücut dismorfik bozukluğu L
A herhangi bir bulguya rastlanamıyor. Hastanın en olası E) Psikojenik ağrı sendromu A
R tanısı aşağıdakilerden hangisidir? Vücut dismorfık bozukluğu
R
s A) Somatizasyon bozukluğu • Hastalar normal görünmelerine rağmen, çirkin-itici s
o B) Konversiyon bozukluğu göründüklerini düşünürler. o
R C) Hipokondriazis • En sık burun-saç takıntısı vardır. R
u D) Vücut dismorfik bozukluğu • Ameliyatlar başarısızlıkla sonuçlanır. u
E) Ağrı bozukluğu CEVAP: D
Somatizasyon Bozukluğu
19-0n yedi yaşındaki bayan hasta, sağ gözünün
• Ağrı: en az 4 ayrı yerde
görmemeye başlaması şikayetiyle başvuruyor. Annesi
• GIS: en az 2 GIS semptomu
tarafından eve gelmeden önce deneme sınavı sonucunu
• Genitoüriner semptom
öğrendiği ve beklemediği kadar kötü bir sonuç aldığı
• Psödonörolojik semptom (parestezi, paralizi, bayılma,
ifade ediliyor. Görme kaybının ise aniden geliştiğini
I görmeme, işitememe) söylüyorlar. Genç kız ise gözünün görmemesinden
· • En sık kırsal alanlarda görülmektedir.
dolayı ajite bir halde değildir aldırmazlık vardır.
• Evlenmemiş kadınlarda daha sıktır.
Muayenesinde ışık refleksleri normal olarak saptanıyor.
• Semptomlar kasıtlı olarak çıkarılmaz, varmış gibi
Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
davranılmaz!..
• Semptomlar yıllarca devam eder. A) Somatizasyon bozukluğu
B) Konversiyon bozukluğu
CEVAP:A C) Hastalık kaygısı bozukluğu
D) Vücut dismorfik bozukluğu
E) Psikojenik ağrı sendromu
Hastanın can sıkan bir durum sonrasında aniden gelişen
semptomlarının olması ve aldırmazlık göstermesi
konversiyonu akla getirmektedir. Organik herhangi bir
DSM V'te Obsesif Kompulsif Bozuklukla İlişkili bozukluk görünmemektedir. Yakınmalar düzmece değildir.
İki Hastalık Tanımlanmıştır; Biriktiricilik Hastanın bu durumdan maddi veya manevi bir kazancı
Bozukluğu Ve Deri Yolma Bozukluğu yoktur.
CEVAP:B

www.tuswortd.com
20-Konfüzyon, bulantı, kusma ve ishal yakınmalarıyla Travma Sonrası Stres Bozukluğu
başvuran bir hastada, bu tedavi komplikasyonlarından • Anksiyete bozuklukları grubuna girmektedir:
hangisi düşünülmelidir? • Panik bozukluğu
• Obsesif Kompulsif bozukluk
A) Nöroleptik malign sendrom
• Özgül fobi
B) Antikolinerjik bağımlılığı • Sosyal fobi
C) Lityum intoksikasyonu • Yaygın anksiyete bozukluğu:
D) Serotonerjik sendrom • Posttravmatik stress bozukluğu
E) Benzodiazepin bağımlılığı • Yaşanan travmatik bir olay sonrasında neredeyse herkes
Serotonin Sendromu: "stres tepkileri" gösterir.
Serotonerjik ajanların yalnız ya da mono amino oksidaz • Yaşanan olayın kendisinin olağanüstü olduğu bir durumda
inhibitörleri gösterilen bu stres tepkilerinin, bir dönem için, Anormal bir
(MAOI) ile kombine kullanımları sırasında ortaya çıkan bir olaya verilen normal tepkiler" olarak görülmesi
durumdur. gerekmektedir.
Tipik olarak bu sendrom ilaca başlandıktan hemen sonra ya • Bunların süreklilik göstermesi durumunda travma sonrası
da doz artırımı sırasında oluşur. stres bozukluğu adını alır.
Karakteristik özellikleri; Fiziksel Tepkiler
• Ajitasyon, konfüzyon, dezoryantasyon gibi mental durum • Mide bulantısı, kusma vb. sorunlar
ve davranış değişiklikleri, • Yorgunluk,
• Miyoklonus, rijidite, hiperrefleksi gibi motor sistem • Çarpıntı,
değişiklikleri, • Göğüs ağrısı,
K • Hafif yükselmiş ateş, bulantı, diare, başağrısı, terleme,
1

• Titreme ve baygınlık hissi, K


Ü taşikardi, kan basıncı oynamaları gibi otonomik sinir sistemi • Baş dönmesi Ü
ç değişikliklerdir. • Baş ağrıları ç
u Duygusal Tepkiler
u
K CEVAP: D K
• Kaygılı olma
s • Üzüntü depresif duygu durumu s
T 21-Aşağıdaki belirtilerden hangisinin afekt (duygulanım)
• İnkar T
A alanı dışında değerlendirilmesi gerekmektedir?
• Korku A
J • Suçluluk J
L A) Anksiyete • Panik L g
A . B) Derin üzüntü • Hayal kırıklığı A ı
R C) Apati • Kızgınlık R
D) �utizm
S I E) Ofke Zihinsel Tepkiler s
Q • İlk şok bellekle ilgili sorunlar
• Dikkatsizlik
o
R Afektif -Duygulanim Bozuklukları: Belirli bir ruhsal veya R
u bedensel sebebe bağlı olmaksızın ortaya çıkan ve manik
veya depresif durumun eşlik ettiği rahatsızlıklardır.
• Kabuslar
• Araya giren düşünceler
u �
Depresyon; derin üzüntülü bir mizaç içinde düşünce, • Yönünü bulamama
konuşma ve hareketlerde yavaşlama ve durgunluk, • Eskileri hatırlayamama
değersizlik, küçüklük, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık • Sorun çözememe
duygu ve düşünceleri ile bedensel fonksiyonlarda yavaşla­ • Yanlış kararlar
ma gibi belirtileri ihtiva eden bir rahatsızlıktır. • Uyku bozuklukları
Mani; canlı, aşırı hareketli, kabarık ve coşkuludur. Yüksek Davranışsa! Tepkiler
sesle ve hızlı konuşur. Neşeli, öfkeli, aşırı güvenli bir ses • Kendini geri çekme,
tonu vardır. Hemen dostluk kurar, fakat kısa sürelidir. • Yerinde duramama,
Hareket, konusma ve düşünce hızlanmıştır. Konudan • Kıpır kıpır olma,
konuya atlar. Kendini üstün ve güçlü görür, neşe ve coşku • Ani davranışlar,
içindedir. Çok iyi olduğunu söyler. Rahatsızlığı kabul etmez • Alkol ve madde alımı,
ve tedaviyi reddeder. Uyku azalmıştır. Enerjik ve hareketlidir. • Çabuk tepki verme,
• Başkalarını suçlama,
CEVAP:D • Yeme sorunları,
• Kolayca korkma,

22-Aşağıdaki tanımlamalardan hangisi post travmatik Sosyal Tepkiler


• stres bozukluğunda görülen durumlardan biri değildir? • İş-okul, arkadaşlık ve evlilik ilişkilerinde sorunlar,
• İnsanlardan uzaklaşma,
A) Aşırı cesaret • Aşırı yargılaycı ve suçlayıcı olma,
B) Panik atak • Her şeyi kontrol altında tutma isteği
C) Suçluluk
D) İnkar CEVAP:A
E) İnsanlarda uzaklaşma

www.tusworld.com
23-Kırkbeş yaşındaki alkolik bir erkek hasta uyku hali, 25-Alkolik olan ve beslenme bozukluğu bulunan 52
ataksi, nistagmus şikayetleriyle acil servise getiriliyor. yaşındaki hasta bilinç bulanıklığı ile acil servise geliyor.
Bu hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? Muayenede nistagmus ve konjuge bakış paralizileri,
gövde ataksisi, global konfüzyon ve hafıza bozukluğu
A) Deliryum tremens
saptanıyor. Bu hasta için en olası tanı hangisidir?
B) Wernicke sendromu
C) Korsakoff sendromu A) Tütün-alkol ambliyopisi
D) Konversiyon bozukluğu B) Subakut kombine dejenerasyon
E) Somatizasyon bozukluğu C) Alkolik serebellar dejenerasyon
D) Wernicke-korsakoff sendromu
Wernicke sendromu E) Strachan sendromu
• Alkole bağlı amnezidir.
• Tiamin eksikliği sonucu akut gelişir. Wernicke - Korsakoff Sendromu
• Tedavi ile geri dönüşümlüdür. Wernicke-Korsakoff sendromu, wernicke ensefalopatisi
• Ataksi, horizantal nistagmus, konfüzyon ve oftalmopleji bulguları ile öğrenme ve hafıza defektinin beraber olduğu
görülebilir. semptom kompleksidir. Bu klinik tabloların tümü beslenme
• Tedavi edilmese Korsakoff sendromuna ilerleme riski var. yetersizliği ve alkolizm ile ilişkilendirilmektedir. Daha spesifik
Korsakoff sendromu olarak tiamin eksikliğiyle doğrudan ilişkilidir.
• Alkole bağlı kronik amnestik bozukluktur. Ataksi, göz bulguları ve mental konfüzyon bulgularının biri
• Sebep Tiamin eksikliğidir. veya birkaçı seyrek olarak da tümü birden gözlenerek
• Hastaların yalnızca %20 kadarı iyileşir. hastalık başlayabilmektedir.
• Wernicke ensefalopatisine ek olarak Amnezi + 1. Okuler ve Oftalmik Bulgular:
K .. konfobulasyon bulunur. (Korsakoff psikozunda birey bellek En fazla görülen bulgu nistagmustur. Nistagmusu, VI. 15
U boşluklarını doldurmak için olmamış olayları anlatır) kranyal sinirin tutulumu ve konjuge bakış paralizisi U
izlemektedir. Ç
u CEVAP:B Nistagmus: En genel bulgudur, bazen de tek okuler bulgu U
K olarak görülebilir. Tiamin tedavisinin başlamasıyla birlikte, K
s okuler paralizinin düzelme aşamalarında ortaya çıkmakta
veya varolan nistagmus daha belirgin hale gelmektedir.
5
T Nistagmus tek bulgu olarak yaşam boyu kalabilmektedir.
T
A il. Ataksi: A
J Hastalığın üçüncü en genel bulgusudur. Akut dönemde J
L gövde ataksisi nedeniyle desteksiz oturma ve yürüme L
A engellenmektedir. Hastalar, tipik olarak ayaklarını açarak A
R durmakta ve tutunmazlarsa öne doğru düşme eğilimi R
s 24-0tuz iki yaşındaki erkek hasta karşı koyamadığı bir
göstermektedirler. Temel duruş ve yürüyüşün güvensiz, ya- S
o çalma hissi olduğu gerekçesiyle başvuruyor. Yaptığının
vaş ve kısa adımlarla gerçekleştiği gözlenmektedir
ili. Bilinç ve Mental Durum Bozukluğu:
O
R yanlış olduğunu bilmekte fakat karşı koyamamaktadır. R
u Değersiz şeyler çalarak ve dört beş gün sonrasında
1. Hastalıkta karakteristik olan bozukluk "global konfüzyonel
durum"dur. Apati-durgunluk, cevapsızlık veya uygun
U
da gidip parasını dükkanın bir köşesine bırakarak içini
olmayan cevaplar, oryantasyon bozukluğu ve konfüzyon,
rahatlattığını söylüyor. Hasta bu durumun başına bela
dikkat ve ilgide azalma, konsantrasyon bozukluğu, algı
açabileceğini düşündüğü için artık tedavi olmak
bozukluğu bu tablonun karekteristik bulgularıdır. Hastalarda
istemektedir. Bu hastanın en olası tanısı hangisidir?
uykuya eğilim mevcuttur
A) Piromani 2. Alkolik hastaların % 15'inde alkol yoksunluk bulguları,
B) Trikotillomani halusinasyonlar ve diğer bulgular (konfüzyon, ajitasyon,
C) Kleptomani algı bozuklukları, tremor, otonom aktivite bulguları) tabloya
D) Munchausen sendromu eklenmektedir.
E) Simülasyon 3. Stupor ve koma nadirdir
iV. Diğer klinik ve laboratuvar bulgular:Nutrisyonel eksikliğin
İntermittan patlayıcı bozukluk genel bulguları olan,dilde hiperemi ve atrofı, şelozis, angular
• Ciddi saldırı, mala zarar verme eylemlerine karşı koyamaz stomatit, deri değişiklikleri gözlenebilmektedir. Karaciğerde
• Saldırılarda gerçekçi kazanç veya çıkar yoktur. yağlanma ve karaciğer fonksiyon bozuklukları yüksekoranda
Kleptomani:Çalma (hırsızlık) isteğine mani olamaz.Değersiz mevcuttur. Hipotermi iyi tanımlanmış bir bulgudur. Hastaların
şeyler de olsa çalmaktadır. hepsinde, kalorik testle ölçülen vestibuler fonksiyon
Piromani:Yangın çıkarma, ateşle oynamaktan haz alırlar... bozukluğu bulunmaktadır.
Patolojik kumar Hastaların tümünde tiamine hızlı cevap kaydedilmektedir.
• En sık görülen dürtü kontrol bozukluğudur. Tedaviye cevap ilk günlerde çok belirgindir. İlk bir aylık
• Sürekli kumar oynamaktan kendini alamaz dönemde belirgin düzelme gözlenmektedir
• Herhangi biri ile, parasının tamamına kumar oynar. V. Kranyal sinir tutulumu (Lateral rektus paralizisi): İkinci en
Trikotillomania genel okuler bulgudur. Her zaman bilateral, nadiren
• Saç koparma ve yeme alışkanlığı (bezoar) simetriktir. Diplopiye neden olmaktadır.
CEVAP: C CEVAP:D

www.tusworld.com
26-0tuz altı yaşındaki kadın hasta, bir yaşındaki 29-Yirmi yaşındaki kadın hasta abartılı derecede
çocuğunun mamasına tebeşir tozu karıştırdığı ve süslüdür ve iş arkadaşlarına karşı baştan çıkarıcı
sonrasında da acil servise götürüp muayene ettirdiğini tavırlar sergilemektedir. Herhangi bir eleştiride de
eşinin bu durumu tespit etmesi sonucu polikliniğe hemen duygusallaşıp kendini savunmaya geçmektedir
getiriliyor. Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden böylece de herkese iyi görünmeye çalışmaktadır. Bu
hangisidir? hasta için en olası kişilik bozukluğu aşağıdakilerden
A) Deliryum tremens hangisidir?
B) Disosiatif füg A) Şizotipal
C) Trikotillomani B) Borderline
D) Temaruz C) Narsistik
E) Munchausen sendromu D) Bağımlı
Münchausen sendromu E) Histrionik
Yapay bozukluk da denebilmektedir.
Hastanın amacı zarar vermek değildir tıbbi bakım almaktır. • Paranoid: Rahatsız, şüpheci, kendi problemleri yüzünden
Hastanın maddi ve manevi hiçbir kazancı yoktur. başkalarını suçlar.
Bellek bozukluğu yoktur. • Şizoid: Psikoz olmaksızın uzun süreli sosyal ortamlardan
Hasta tarafından istemli biçimde hastalık oluşturulmaktadır. kaçınmaktadır.
• Şizotipal: İlginç, tuhaf düşünce patemi ve hareketleri;
CEVAP:E ancak psikoz yok; major degresif bozukluk nadir değildir.
• Histrionik: Abartılı, duygusal, seksuel olarak provakatif,
27-Kırk iki yaşında erkek hasta, malulen emeklilik için ilişkileri bozuktur,
K sol bacağının üzerine iş yerinde ağır bir beton parçası K
• Narsistik: Kendini beğenmiş, diğer kişilere empatisi Ü
Ü düştüğünü ve bunun sonrasında sol bacağının üstüne
olmayan,
Ç hiç basamadığını koltuk değnekleriyle yürüyebildiğini • Antisosyal: Sosyal normları reddediyor, diğer insanlara hiç Ç
U ifade ediyor. Son dönemlerde unutkanlığının başladığını ilgi göstermiyor, çocuklukta iletişim bozukluğu ve erişkinde
U
K syor. Hastanın en olası tanısı hangisidir? suç işleyici davranışlarla (psikopatlar, sosyopatlar) ilişkilidir, K
S A) Deliryum tremens • Borderline: Hareketli, kararsız ve dengesiz davranış olur; S
T B) Disosiatif füg yalnızlık hisseder (dünyada tek başınaymış gibi): intihar T
A C) Trikotillomani girişimleri; self-mutilasyon (kendini yaralama veya yakma); A
J O) Temaruz genelde duygudurum bozuklukları ile ilişkilidir. J
L E) Munchausen sendromu • Çekimser kişilik bozukluğu: Korkak, reddedilmeye karşı L
tahammülü olmayan, sosyal çekilme ve aşağılık duygusu A
A Temarruz( simülasyon ) o�n.
R Herhangi bir hastalık yoktur ve hasta da bunun farkındadır. • Obsesif - kompulsif bozukluk: Mükemmeliyetçi, emir veren,
R
s Hastada maddi veya manevi bir kazanç vardır. inatçı, her defasında mükemmel olmadığını düşünen, S
o Cezadan kaçma, malulen emeklilik gibi sebepler vardır. • Bağımlı: Kendine güveni az olup, başkalarının kendi O
R CEVAP: D hakkında kararlar almasına izin veren, R
u • Pasif - agresif: Kaytarıcı; efektif değil, kendini savunur
başkalarını suçlar.Verilen işi düzgün yapmamak için çabalar.
U
28-Kırk beş yaşındaki erkek hasta, eşi tarafından polikliniğe
getiriliyor. Eşinin iki ay önce evden çıktıktan sonra beş gün
CEVAP:E
önce döndüğünü belirtiyor. Kendisinin aradığında öyle bir
kişi tanımadığını söyleyip kapattığını belirtiyor. Fakat eve
döndüğünden beri farklı isimde birisini sormak için sürekli
telefonunun arandığını söylüyor. Arayan kişiler iki ay önce
yanlarında işe girdiğini ve beş gündür işe gelmediği için
merak ettiklerini belirtiyorlarmış. Hasta ise bunların
hiçbirini hatırlamadığını söylüyor. Hasta için en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Disosiatif amnezi
B) Disosiatif füg
C) Disosiatif kimlik bozukluğu
O) Depersonalizasyon bozukluğu
E) Temaruz 30-Aşağıdakilerden hangisi anoreksia nervozadaki
DSM V'e göre disosiyatif füg kaldırıldı ve disosiyatif amnezi metabolik bulgulardan biri değildir?
başlığı altına alındı. Yine de öğretici olması bakımından bu
soruyu koymak istedik. A) Hipogonadotropik amenore
B) Hipokortizolizm
Disosiatif füg C) Hiperkarotenizme bağlı sarı deri rengi
Aniden evden ayrılma, işten ayrılma olabilmektedir.
Yeni bir iş ve kimlik edinme olabilmektedir. D) Hipotansiyon ve bradikardi
Hasta füg sırasında geçmişini hatırlamaz. E) Diabetes insipidus
Hasta füg geçtikten sonra da o dönemdeki olanları hatırlamaz.
CEVAP: B
CEVAP; 8
www.tusworld.com
TUSW RLD
31-0n dokuz yaşındaki kadın hasta, annesi tarafından 33-Aşağıdakilerden hangisi blumia nevroza için doğru
polikliniğe çok zayıf olduğu halde hala diyet yaptığı değildir?
gerekçesiyle getiriliyor. Kız bel bölgesinin kalın
olduğunu adet görememe şikayetinin de kilo verdiğinde A) Genellikle genç bayanlarda gözlenir.
düzeleceğini belirtiyor. Hastanın beden kitle indeksi 17 B) Sosyal yönden uyumlu kişilerdir.
olarak hesaplanıyor. Bu hastanın en olası tanısı C) Hemen daima normalden daha az kilodadırlar.
aşağıdakilerden hangisidir? D) Depresif özallik bulunmaz.
E) Anoreksiya nervozaya göre daha benigndir.
A) Blumia nervosa
Blumia nevroza aşırı miktarda yemek yeme dönemleri
B) Obsesif kompulsif bozukluk ( binge ) ile, kilo almayı engellemeye yönelik kusma, laksatif
C) Anoreksia nervosa diüretik benzeri ilaçlar kullanma, aşırı egsersiz yapma gibi
D) Depersonalizasyon bozukluğu yöntemlerin (purge) birbirini izlediği döngülerle
E) Pasif-agresif kişilik bozukluğu karakterizedir.
Yaş ve cinsiyet dağılımı anoreksiya nervozaya benzerlik
Anoreksiya nervoza:
gösterir.
Asıl olarak bir ergenlik dönemi hastalığıdır. Hastalık genel Uzun süreli kısıtlanmış yemeye tepki olarak daima
olarak 12-25 yaş arası genç kadınları etkilemektedir. yiyeceklerle ilgili düşünceler içindedirler. Bu yeme paterni
Hastaların en dikkat çeken özelliği aşırı zayıflıklarıdır. Yaş sonucu bir yandan katı diyet, diğer yandan tıkınma
grubu ve boya göre beklenenden oldukça zayıf olmalarına epizotları gelişir ve birbirini izler. T ıkanırcasına yeme
rağmen kilo almaya karşı büyük bir direnç içindedirler. periyotları genellikle kişinin kendisinin indüklediği kusmalar
Şiddetli kilo alma korkuları; kiloyu koruma ve hatta daha da ve laksatif diüretik kullanımını yerleştirir.
azaltma, kendileri için belirledikleri en az kiloya ulaşma ve Başlangıçta kusma refleksini uyararak, sonrasında toraks
K tekrar kilo almayı engelleme planlarına yönelik tutumlara yol ve abdominal kasları kasarak kusmayı öğrenirler. Bulimik K
Ü açar. epizotlar sıklıkla planlanır. Ü
Besin kısıtlanması, ağır fiziksel egsersizler yapma, laksatif, Blumia nevroza hastalarında mood bozukluğunun sık
ç
u
Ç olması, bu durumun depresif bozukluğun bir formu
U diüretik, iştah azaltıcı maddeler kullanma ve uyardıkları ya
olabileceğini düşündürmüştür. Ancak depresif özellikleri
K da kendiliğinden kusmalar ile beden ağırlıklarını kontrol edici bulunmamaktadır. Mental durumda anksiyete, gerginlik K
S yöntemlere başvururlar.
Depresyon, irritabilite, konsantrasyonda azalma, sosyal
hisleri, mutsuzluk, yetersizlik düşünceleri karakteristikdir s
T Anorektiklerin tipik kaşektik görünümlerine karşın, bulimikler T
çekilme, cinsel libido kaybı, yiyeceklerle ilgili ya da diğer genellikle normal ya da normale yakın kilodadırlar.
A
alanlarda obsesyonel ruminasyon ve ritüeller görülebilecek Blumia nevrozada ciddi tıbbi komplikasyonlar anoreksiya A
J psikiyatrik durumlardır. Ancak bu durumlar sıklıkla kalıcı nervozaya göre genellikle daha azdır. Rölatif bening ve J
L olmayıp kilo alımıyla düzelirler. mortalite oranı düşüktür. Aşırı yorgunluk, letarji, şişlik hissi L
A Bradikardi, hipotansiyon, aritmi, senkop gelişebilir. sıktır. Bazen bulantı, kabızlık, karın ağrısı, nadiren el ya da A
R Ekstremiteler soğuk ve akrosiyantiktir. Sıvı elektrolit ayaklarda şişlik ve düzensiz menstruasyonlardan yakınırlar. R
Pankreatitis, özafajit, özafagus perforasyonu, mallori-weis
S dengesizliğine bağlı metabolik alkaloz, hiponatremi,
yırtıkları, gastrik dilatasyon, nadiren gastrik rüptür ve buna s
O hipokalemi, hipokloremi ve bunlarla ilgili olarak yorgunluk,
kas güçsüzlüğü yaşanabilir. Hipotermi, bradikardi, kabızlık,
bağlı ölüm görülebilir o
R R
U kuru cilt ve derin tenden reflekslerinde azalma vardır.
Kortizol düzeyleri artmış, kortizolun diurnal ritmi bozulmuş,
CEVAP: C u
deksametazon supresyonunda azalma, glikoz
toleransında bozulma (nadiren aşikar hipoglisemi),
Hipoestrojen ve hiperkortizol düzeyleri osteoporoz ve kemik
34-Depresyondaki uyku bozukluğu ile ilgili olarak
gelişiminin engellenmesi ve fraktür riskine yol açar.
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Osteoporoz ciddi ve irreverzibl bir sonuç olduğundan tedavi
gerektirir. A) Uykuya dalmada gecikme
B) REM latansında kısalma
CEVAP:C
C) REM periodunun süresinde uzama
D) Anormal delta uykusu
E) Gece uyku bölünmesi
32-0tuz yaşında kadın hasta idrar yaparken yanma, Depresyonda uykunun özellikleri;
kasık ağrısı, kabızlık ve sol bacakta uyuşma şikayetleri • Uykuya dalmada gecikme
ile polikliniğe geliyor. Fizik muayenesinde alt kadranda • REM latansınde kısalma,
istemli defans izleniyor. Yapılan laboratuar ve • REM yoğunluğunda artma,
görüntüleme testleri normal çıkıyor. l;lu hastada en • REM uykusunun gecenin ilk yarısına kayması
olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? • Uykunun verimliliğinde azalma,
• Gece uyanmalan, sabah erken uyanma,
A) Somatizasyon bozukluğu • Yavaş dalga uykusunda azalma,
B) Yapay bozukluk • REM dönemlerinin giderek kısalması
C) Temaruz • Toplam REM-uykusu süresinde artma,
D) Konversiyon • Nan-REM uykusunda Stage kaymaları,
E) Vücut dismorfik bozukluk • Evre 111 ve IV'ten I ve il ye kayma·
CEVAP:A CEVAP:C
www.tusworld.com
ITUSW RLDI
35-0tuz sekiz yaşındaki erkek hasta, gün içinde olan ) Tanı Kriterleri
uyku atakları şikayetiyle başvuruyor. Uyku ataklarının Obsesyonlar:
iş yaparken de olabildiğini hatta iki üç kez çay içerken • Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden gelen ve
uyuyakalıp fincanı elinden düşürdüğünü belirtiyor. uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da
Hastanın gün içi uyumaları dinlendirici nitelikte sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler
oluyormuş. Bu hasta için en olası tanı hangisidir? • Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek
yaşam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir.
A) İnsomnia • Kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem
B) Hipersomnia vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka
C) Narkolepsi bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır.
D) Parasomnia • Kişi, obsesyonel �üşüncelerini, dürtülerini ya da
E) Dissomnia düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür
UYKU BOZUKLUKLAR!: Kompulsiyonlar:
Katapleksi: Stres, kızgınlık, gülme, müzik dinleme, kitap • Kişinir;ı, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde
okuma ile tetiklenebillir; kas !onusunda ani azalma halidir. uygulanması gereken kurallarına göre kendini yapmaktan
Katapleksi atakları genellikle birkaç dakika süren kısa süreli alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. El yıkama,
ataklardır; sıklığı değişkendir ve narkolepsi olmaksızın da düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn.
ortaya çıkabilmektedir. Ataklar sırasında konuşma dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir
bozulabilir; solunum düzensizleşebilir. biçimde söyleyip durma)
İnsomnia: Uykuya dalma zordur. Altta yatan patoloji varsa • Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya
bunun tedavisi ile geriler. Primer ise kısa etkili ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay
K
•• benzodiazepinler kullanılır. ya da durumdan korunmaya yöneliktir. K
U Uyurgezerlik (Somnambulizm): Genelde NREM döneminde En sık görülenler kontaminasyon obsesyonları (elinin veya Ü
vücudunun mikrop pislik kan meni idrar ile kirlendiği ç
Ç ortaya çıkar Kişi aniden yataktan kalkarak yürüme, giyinme
U gibi bazı otomatik davranışlar sergiler. düşüncesi) ve bunu izleyen yıkama ve temizleme u
K Narkolepsi: Ani ve önlenemez bir şekilde kişi REM obsesyonları ve kontamine olunan nesneden kompulsif K
kaçınmadır.
5 uykusuna geçer. Kısa süreli ve sık uyku atakları vardır. Ani
gelişimli kas tonus kaybı (katapleksi), uyanma anında kısa İkinci sıklıkta görülen durum şüphe obsesyonları (ocağın 5
T süreli paralizi ve uykuya dalma ve uyanma sırasında altını kapatdım mı?, kapıyı kilitledim mi?) ve bunu izleyen T
A halisinasyonlar olabilir.Uykular dinlendirici nitelikte olabilir. kontrol etme kompulsiyonlarıdır (ocağı, elektrik düğmelerini A
J veya kilitleri defalarca kontrol etmek hatta bunun için eve J
L CEVAP: C geri dönmek ). L
A CEVAP:A
A
R R
5 5
o o
R R
u u

36-0bsesif kompülsif bozuklukta, hangisi mental


1
1
kompülsiyon grubu semptomlardan biridir?
A) Sayı sayma
B) El yıkama
C) Kontrol etme davranışı §
D) Ekopraksi
E) Düzene koyma

i
1
Obsesyon - kompulsiyonlar ile karakterize ruhsal bir
bozukluktur. Obsesyon veya saplantı kendiliğinden bilinç
alanına giren, yineleyici, sıkıntı yaratan, kişinin saçma ve 1
yanlış olduğunu bildiği düşünce, dürtü yada imajlardır. ;

11
Kompulsiyon (zorlantı) genelde bir obsesyona engel olmak
için belli kurallarla yapılan motor veya mental eylemlerdir.
Kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız il

olduğunu kabul eder. �



Obsesyon ya da kompusiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden
olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar ya da kişinin
Narkolepsi Hypocretin Ve Orexin
olağan günlük işlerini, mesleki işlevselliğini ya da olağan
toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde Nörotransmitter Eksikliğine Bağlı Oluşur.
bozarlar.

www.tusworld.com
37-Aşağıdakilerden hangisi REM uykusunun 38-Psikoz ile nevroz arasındaki farkın en belirgin olduğu
özelliklerinden değildir? durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) EEG'de beta dalgaları A) Anksiyete
B) Vücut ısısında yükselme B) Gerçeği değerlendirme yetisi
C) Beyin kan akımında artış C) Düşünce içeriği bozukluğu
D) Penil ereksiyon D) Davranış değişiklikleri
E) Göz hareketlerinde artış E) Duygu değişiklikleri
Uyku fizyolojisi soru gelebilecek konu başlığıdır • Psikozlarla nevrozlar arasındaki en belirgin fark gerçeği
• Nan-REM dönemi bedenin dinlendiği temel uykudur ve değerlendirme yetisidir.
growth hormon bu dönemde salgılanır. • Nevrozda gerçeği değerlendirme bozulmaz. Fakat
• Nan-REM uyku süresi beyindeki uyku merkezlerinin yaşla nevrozda problemlerinden dolayı uyumsuzluk çeker ve
birlikte dejenere olmasından dolayı kısalır. (Yaş ile birlikte bundan yakınır.
süresi sabit kalan REM uykusudur) • Psikoz halindeki kişi bu durumundaki halinden rahatsız
• Rüyalar REM uykusunda görülür. değildir. Örnek; doktora gittiğinde başım ağrıyor der.
• REM(Rapid Eye Movement) uykuda hızlı göz hareketleri, Şikayetleri bedensel yakınma haline gelir. Mantık dışı bazı
taşikardi, hipertansiyon ve diafram kası dışında tüm savunma mekanizmaları vardır. Hatta bunları abartılı şekilde
kaslarda hipotoni gözlenir. kullanır. Bunları her yerde kullanır. Çünkü kaygıdan
Uyku Retiküler aktive edici sistem tarafından kontrol edilir kurtulmak için bu yola başvurur.
ve REM ve Nan-REM olmak üzere 2 bölümden oluşur. • Nevrotik kişi kendine bakabilir. Ancak rahatsızlığından
K • T üm uykunun %20-25'i REM uykusunda, %40'ı derin dolayı bazı işlerde zorlanabilirler. K
Ü uykuda geçer(Evre 3-4 nan-REM) • Psikotik kişi kendine bakamaz. Ü
Ç
• Yaşın ilerlemesi ile birlikte derin uyku sürelerinde azalma, • Nevrozlarda çocukluktaki anne-baba etkileşimindeki
ç
U uykuya dalış süresinde uzama, geceleri uyanmada artış
izlenir.
bozukluk söz konusudur. Bunlar yetişkinlik dönemindeki
yaşantıları da olumsuz etkiler.
u
K · Genel olarak REM uykusu bellek için, Nan-REM uykusu • Nevrotiklerde yanlış öğrenmeler ya da öğrenmeler sonucu K
S ise vücudun dinlendirilmesi için gereklidir. bozukluk oluşur. s
T • Nan-REM uykusunun 4 evresi bulunmakta olup Evre3-4 • Psikotiklerin düşünmesi yemek yemesi yürümesi ve cinsel T
A derin uyku olarak bilinir. isteklerinde bir bozukluk oluşur. Psikotiklerin bio-kimyası A
J Uyku evreleri bozulur. Geçişlerdeki ateşlenme hızı azalır. Düşünmesi J
L 1. Dönem:Non-REM Evre1 yemek yemesi vb. bütün tepkileri ağırlaşıyor. L
A 2. Dönem:REM • Nevrozlarda kalıtımsal özellik ve öğrenmeler vardır. A
• Psikotik kişi çevresine zarar verebilir. Kendine ait sapmış
R 3. Dönem: Nan-REM Evre 2
gerçek içinde yaşar. Kendi doğruları vardır. Kulağına sesler
R
s 4. Dönem: Nan-REM Evre 3-4
gelir. s
o REM özellikleri:
• EEG'de beta dalgaları gözlenir
• Nevrozlarda gerçek bozulmadığı için böyle durumlar o
R yaşanmaz. Nevrozda algılama bozukluğu yoktur. Kulağına R
u • Diafram ve ekstraokuler kaslar hariç tüm çizgili kaslarda
tonus kaybı, göz hareketlerinde artış.
herhangi bir ses gelmez. Nevrozların kaygı düzeyi çok u
yüksektir. Nevrozlarda halisünasyon yoktur.
• Vücut ısısında düşme • Psikozda hayal vardır. Alkoliklerin son zamanlara yakın
• Penil ereksiyon dönemlerinde üzerlerinde böcekler dolaşıyormuş gibi gelir.
• Taşikardi ve bradikardi dönemleri Bu psikozlarda da vardır.
• Kan basıncında dalgalanmalar Organik beyin sendromlarında halisünasyonlar görülür.
• Rüya görme Nevrozlarda psikotikler gibi ağır travmalar yoktur. Başa
• Beyin kan akımında artış çıkılamayan stres durumları nevroza neden olur. Bu nevroza
Nan-REM özellikleri: çocukluk yaşantıları ve gelişim dönemlerindeki takıntılar
• Evre 1'de alfa ve teta dalgaları, evre 2'de uyku iğciği denen neden olur. Bu dönemlerde saplantılar yer alır(oral-anal).
alfa benzeri diken dalgaları ve evre 3-4'de (derin uykuda) Çocuklar bu saplantılarını geçirmede güçlük çekiyorlarsa ya
teta ve delta dalgaları izleniyor da aşırı doyum aldıysa bu saplantılara geri döner. O
• Göz hareketleri yavaşlamış dönemin özelliklerini gösterir. Örnek; çok sıkıntısı olan
• Growth hormon, prolaktin ve testostereron seviyesi kişinin parmak emmeye geri dönmesi gibi. Bu duruma
yükselir. bilinçsiz olarak geri dönerler.
• Evre 3-4'de uyku çok derindir ve uyanmak zordur.
CEVAP: B
CEVAP: B

www.tusworld.com
RLD
39-Aşağıdaki kişilik bozukluklarından hangisinin grubu 41-Aşağıdakilerden hangisinde başarılı intihar girişimi
diğerlerinden farklıdır? oranı en yüksektir?
A) Bağımlı A) Sosyal fobi
B) Histrionik B) Disosiyatif bozukluk
C) Narsistik C) Major depresyon
D) Borderline D) Obsesif kompülsif bozukluk
E) Antisosyal E) Konversiyon
DSM V'te artık bu sınıflandırma kalksa da yine de bilmekte Majör Depresif Bozukluk
fayda var. Toplumumuzda% 10-25 arası kadınlarda,% 5-15 arası
KİŞİLİK BOZUKLUKLAR!: erkeklerde görülür. Biyolojik olarak "Serotonin" hormonunun
A grubu (Sosyal ilişkilerden kaçınır; psikotik hastalıklarla eksikliğinin bireyde depresyona zemin hazırladığı
ilişkilidir.) bulunmuştur.
• Paranoid: Rahatsız, şüpheci, kendi problemleri yüzünden Psikososyal etkenler arasında 1 O - 11 yaşından önce anne
başkalarını suçlar. ve babayı kaybetme, yaşamda partner kaybı en önemli
• Şizoid: Psikoz olmaksızın uzun süreli sosyal ortamlardan etkenler arasında sayılır.
kaçınma • Depresyonda kişinin daha önce zevk aldığı etkinliklerden
• Şizotipal: İlginç. tuhaf düşünce patemi ve hareketleri; zevk alamaması ve ilgi kaybı anahtar iki bulgudur.
ancak psikoz yok; major degresif bozukluk nadir değildir • Değersiz hissetme, utanma, hüzünlü hal, melankolik bir
B grubu (Duygusal, dramatik, mood bozukluklarıyla , ilaç tutumla oluşur.
• Yaşamdan geriye çekilme "Artık canım hiçbir şey yapmak
K bağımlılığı ve sematoform bozukluklarla ilişkili.) istemiyor" olarak tanımlanabilir.
K
Ü · Histrionik: Abartılı, duygusal, seksuel olarak provakatif, • Gittikçe öz bakım, aile, okul veya iş yaşamında Ü
Ç ilişkileri bozuktur, ç
başarısızlığa neden oluşturacak istek ve enerji azlığı
U • Narsistik: Kendini beğenmiş, diğer kişilere empatisi oluşmaya başlar u
K olmayan, • % 80 uyku sorunu vardır. Gece sık sık uyanırlar, iştah K
• Antisosyal: Sosyal normları reddediyor, diğer insanlara hiç
S ilgi göstermiyor, çocuklukta iletişim bozukluğu ve erişkinde azlığı veya artması, kilo alma veya verme, cinsel istek s
T suç işleyici davranışlarla (psikopatlar, sosyopatlar) ilişkilidir, azalması, adet bozuklukları görülebilir. T
A • Borderline: Hareketli, kararsız ve dengesiz davranış olur; • Anksiyete, sıkıntı, endişe, kaygı, panik ataklar, alkol alma, A
J yalnızlık hisseder (dünyada tek başınaymış gibi): intihar başağrıları, kabızlık gözlenebilir
Depresyondaki kişilerin% 1 O -15'i intihar girişiminde
J
L girişimleri; self-mutilasyon (kendini yaralama veya yakma); bulunabilir. Genelde düzelmeye başladıkları bir noktada
L
A genelde duygudurum bozuklukları ile ilişkilidir. yeterli güce sahip olarak intiharla ilgili tasarılar yapıp A
R C grubu (Korkulu, anksiyeleli; anksiyete bozuklukları ile uygulamaya geçebilecekleri dikkate alınmalıdır. R
genetik veya familya! olarak ilişkili)
S • Çekimser kişilik bozukluğu: Korkak, reddedilmeye karşı CEVAP: C
s
O tahammülü olmayan, sosyal çekilme ve aşağılık duygusu o
R olan, R
U · Obsesif - kompulsif bozukluk: Mükemmeliyetçi, emir
42-Lityum karbonat kullanan bir hastada aşağıdaki yan
u
veren, inatçı, her defasında mükemmel olmadığını
düşünen, etkilerden hangisi görülebilir?
• Bağımlı: Kendine güveni az olup, başkalarının kendi A) Diabetes insipidus
hakkında kararlar almasına izin veren, B) Hashimoto tiroiditi
·Pasif-agresif: Kaytarıcı; efektif değil, kendini savunur C) Lökopeni
başkalarını suçlar. Verilen işi düzgün yapmamak için D) Azospermi
çabalar. E) Metabolik sendrom
CEVAP:A Lityumun süregen kullanımında çeşitli organ sistemleri
üzerine olan etkileri iyi bilinmektedir.
Lityumun tiroid üzerinde gözlenen en sık yan etkisi
hipotiroididir ve en sık subklinik hipotiroidi olarak karşımıza

1
40-Aşırı düzenli ve dakikliği ile bilinen, kendi kuralları çıkmaktadır.
haricinde davrananları beğenmeyen ve aşırı Lityuma bağlı kilo artışı tedavi uyumunu bozmakta ve ruhsal
mükemmeliyetçiliği sebebiyle kendisine verilen işi rahatsızlığın seyrini olumsuz etkilemektedir.
zamanında bitiremeyen kişinin bu durumu hangi kişilik Lityum kullanımı konusunda en çok sorun yaratan yan

i
bozukluğu ile açıklanabilir? etkilerden birisi de böbrek işlev bozukluğudur. Lityuma bağlı
gelişen böbrek işlevlerindeki bozulmanın çok önemli bir
A) Narsisistik kısmı poliüri ve polidipsi ile karakterize nefrojen diyabetes
B) Antisosyal insipidus şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
C) Obsesif Kan tablosunda da akut intoks hariç lökositoz beklenebilir.
D) Borderline Proksimal kas güçsüzlükleri ve mide ve bağırsaklarda
E) Şizotipal hazımsızlık semptomları olabilir.
CEVAP: C CEVAP:A

www.tusworld.com
ITUSW9RLDI
43-Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin 45-Demans ve psödodemans ayırımında aşağıdaki
ekstrapiramidal yan etkisi en azdır? verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Haloperidol A) Demans hastalarından bilişsel işlev bozuklukları ön
B) Klorpromazin plandadır.
C) Flufenazin B) Psödodemansta klinik belirtiler gece artmaktadır.
D) Tiotiksenl C) Psödodemans hastaları sorulan sorulara sıklıkla
E) Klozapin bilmiyorum şeklinde yanıt verirler.
D) Demansta yakın ve uzak bellek sıkıntıları birlikte bulunur.
Antipsikotik Tedavi: E) Psödodemsnta belirtiler yavaşortaya çıkar.
Klasik 1. kuşak antipsikotikler arasında klorpromazin,
tiyoridazin, trifluoperazin, flufenazin, perfenazin, Psödodemans organik bir sebebi olmayan genellikle
zuklopentiksol, flupentiksol, haloperidol, pimozid, tiyotiksen, depresyon sonucu gelişen klinik açıdan demansa benzeyen
molindon; bir tablodur.
Atipik yani 2. kuşak antipsikotikler arasında klozapin,
amisülpirid, risperidon, ketiyapin, olanzapin, ziprasidon,
sertindol, aripiprazol yer almaktadır. kliNiK Uviil Vİ'
ANAMNi':1
Atipik antipsikotikler göreceli olarak klasik antipsikotiklere
yakınmaıa.tın öyküi� kııa tüteıı
göre daha az 02 reseptör antagonizması yaparken, diğer
dopamin reseptörlerine, serotonin reseptörlerine ve çeşitli Fııilı ilerıe:t etkerı kayıpıat �ek latk �1tııı,,1H.

nörotransmiterlere de etki etmektedirler. Bu ilaçların geiif1ii\e p!ik ôo:-:. Yiı aa ,on

antipsikotik etkilerinin dopamin sistemi ile bağlantılı olduğu iiliililıiliıtila yiıji!liı'ı kfü:i Oyküiü

K kabul edilmekle birlikte, başta serotonin olmak üzere diğer ililİ2' iili!:v bMukıugufı'ufi tcgu kd ijlev bM:ukıug'utıui'ı ve
K
Ü nörotransmiterlere olan etkilerinin de antipsikotik etki ve yan tan<ıncıaaıt Sifüli!lli'ıiil İUlı-:ıfılUı adil
Ü
ç
flmşuı ki!lyır,ıatlil ııtm ııetavıı, abartılı

Ç etki profillerinde önemli olduğu düşünülmektedir. KliNil< ôAVRANI� yakınmaı;,t yakıfll\'ıa aı

u u
K CEVAP: E affektif aegışiklik iıklıkla ,ap,anır iıg emosyöl\lat ve apau uıpurut
K
5 cıavrarıış bilifii-1 ki!yı�ıa uyğutıt'uk 5
T ğöUi-füıE'i'. uyuifüu
T
A ijtev b()i.ukluiu ililıiiitt:il ğHi? ijlev flötukıuii;u 4iıkhkla gue
A
J
·icıcıeuenir ·ıtıcıe,ıe-nit
J sıklıkla aE-rıeme-aer, "hili'ı'ıiybtun'ı" genellikte tıerıemi:ye

L l\lıllAYi:Ni: iılllq,IJlARI yaiıılll;h taııtıtıat


L
A M:m yakın fıi!:i'\\ uUk Mıılııa ite ilgili
sorurarfüı tuur,r� hatıuı ka.ybı
fıi,fı�a kaybı yakın geti\\19 i tli'\
aat,a ta.i':lil:
A
R R
5 5
o o
ğeneıa:e peffbti11ans ttt-ffünıtıet hıtatıı blitak �i!Ffbifiı�iu
E:55�fü bbi':\Jktut

R CEVAP:C R
u u
44-Aşağıdakilerden hangisi amfetaminle ilgili olarak
doğru değildir?
A) Bağımlılık potansiyeli mevcuttur.
B) Paranoid düşüncelere neden olabilir.
C) Dikkat eksikliğinde kullanılabilir.
D) Panik bozukluğuna neden olabilir.
E) Yoksunluk bulguları bulunmaktadır.

Amfetaminin bağımlılık potansiyeli kokainden biraz daha


zayıftır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda ve
narkolepside kullanılmaktadır.
Amfetamin ve amfetamin benzerlerinin düzenli kullanımının
tipik sonuçları performans artışı duygusu, kilo kaybı ve
paranoid düşüncelerdir.
Yoksunluğunda depresif semptomlar, titreme, halsizlik, kas
krampları, gece kabusları, gastrik belirtiler , hoşnutsuz
duygudurum belirtileri olur.
En ciddi yoksunluk belirtisi depresyondur.
Amfetamine bağlı olarak psikotik bozukluk, duygudurum
bozukluğu, depresyon, cinsel işlev ve uyum bozukluğu
gelişebilir.
CEVAP:D

WWW,tU$WOtld,(Om
ITUSW-RLDI

K K
Ü o
8K ç
U,
K'
s s
T

HALK SAGLIGI
T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

... ---·
www.tusworfd.com
1-Aşağıdaki çalışmalardan hangisi neden- sonuç 4-Toplumda seyrek görülen ve etkenle karşılaşma ve
ilişkisini açıklamayan prevalansın tanımlandığı analitik etkilenme süresi uzun olan hastalıkların etyolojik
bir çalışmadır? araştırmasında en uygun araştırma yöntemi hangisidir?
A)Tanımlayıcı A) Kesitsel
B)Vaka-kontrol B)Vaka kontrol
C) Kohort C) Kohort
D) Kesitsel D)Müdahale
E) Deneysel E)Tanımlayıcı
Epidemiyolojik Araştırma Tiplerinin Sınıflandırılması Toplumda seyrek görülen, etkenle karşılaşma ve etkilenme
1- Gözlemsel Araştırmalar süresi uzun olan hastalıkların etyolojik araştırılmasında vaka
1. Tanımlayıcı Araştırmalar kontrol yöntemi kullanılır. Vaka kontrol araştırmalarında
2. Analitik Araştırmalar hastalıktan (sonuçtan)nedene doğru bir inceleme söz
i. Kesitsel tipte araştırmalar (Prevalans araştırmaları) konusudur.
ii. Vaka-kontrol tipi araştırmalar Nedensel ilişkinin araştırılması
iii. Kohort tipi araştırmalar Sonuç (hastalık)-----------> Neden (etken)
il- Deneysel Araştırmalar (Müdahale Araştırmaları) Vaka grubu; nedensel ilişkinin araştırılrıldığı hastalığı olan
1. Profılaktik önlemlere yönelik deneysel araştırmalar bireylerdir.
2. Terapötik önlemlere yönelik araştırmalar Kontrol grubu ise söz konusu hastalık yönünden sağlam
111- Metodolojik Araştırmalar (Geçerlilik ve güvenilirlik olan bireylerdir. Bu kişilerin başka bir hastalığı olabilir fakat
araştırmaları) incelediğimiz hastalık yönünden sağlam olmalıdır. Yine
K etkene maruziyetle ilişkili başka bir hastalığının olmaması da
Ü CEVAP:D önemlidir. Ul5
ç Vaka kontrol araştırmalarında her iki grupta etkenle Ç
u 2-Hangisi kesitsel araştırma için yanlıştır? karşılaşma boyutu incelenir. U
K A) Çalışma şu anki zamanı incelemektedir. Tahmini rölatif risk hesaplanabilir. K
s B)Tarama çalışmasıdır. Taraf tutma olasılığı yüksektir. S
T C)Prevalans hesabını verir. CEVAP:B T
A D) Neden- sonuç ilişkisi vardır. A
J E)Analitik çalışmadır. J
L Risk altındaki toplumda ya da buradan seçilen bir örnek L
A üzerinde herhangi bir hastalığın veya olayın bir zaman A
R kesitindeki bulunma sıklığının incelendiği epidemiyolojik R
s araştırma tipidir.
s
o • Toplum saha taramaları
• Prevalans araştırmaları
o
R R
u • Epidemiyolojik sürveyans
• Durum saptama araştırmaları olarak tanımlanabilirler. u
Prevalans: Risk altındaki toplumda ya da buradan seçilen
bir örnek üzerinde herhangi bir hastalığın veya olayın bir
zaman kesitindeki bulunma sıklığı.
Kesitsel araştırmaların uygulanması; 5-İçeriğinde sadece yer, zaman, kişi öğeleri bulunan,
İncelenecek grubun tamamı veya uygun bir örnekleme herhangi bir hipotezi içermeyen ve sadece sonucu dile
yöntemi ile bu toplumu temsil eden bir örnek seçilir. getiren çelışma tipi hangisidir?
Kontrol grubu seçmeye gerek yoktur. Şüpheli "nedensel"
faktörle karşılaşan ve karşılaşmayan kişilerdeki hastalık A)Tanımlayıcı
prevalansları saptanır. B)Analitik
C) Deneysel
CEVAP:D D)Metodolojik
E) Kesitsel
3-Diyabet hastalığının etyolojisinde risk faktörlerinin Tanımlayıcı araştırmalar toplumun sağlık sorunlarının neler
incelendiği araştırmada, diyabeti olan otuz hasta ile aynı olduğunun ve boyutunun saptandığı, bunların kişi, yer,
yaştan ve cinsten diyabeti olmayan otuz hastanın zaman özellikleri yönünden dağılımının incelendiği
obezite durumunu incelemek istiyoruz. Bu araştırmanın araştırmalardır. Vaka takdimi, vaka serileri, ekolojik
türü aşağıdakilerden hangisidir? çalışmalar tanımlayıcı araştırmalardır.
A) Kohort Tanımlayıcı araştırmalar epidemiyoloji ile sağlık sorunlarının
B) Kesitsel nedenleri konusunda hipotezler geliştirilir.
, C)Müdahale • Analitik epidemiyoloji ile bu hipotezler test edilir.
· D)Vaka kontrol • Genellikle istatistiksel analiz kullanılmaz.
E)Tanımlayıcı • Herhangi bir ölçüt elde edilmez.

CEVAP:D CEVAP:A

www.tusworld.com
6-Yapısında neden- sonuç ilişkisi barındıran, sıklıkla 8-Sivas'ın Akıncılar ilçesindeki sigara içen ve içmeyen
prospektif olarak yapılan analitik çalışmaya ne ad kırk yaşındaki erkeklerden kronik hastalıklarına da
verilir? dikkat edilerek gruplandırma yapılıyor. On yıl süreyle bu
hastaların gözlemlenmesi yapılıyor ve mesane kanseri
A) Vaka-kontrol gelişimi oranları karşılaştırılıyor. Bu araştırma yöntemi
B)Kohort aşağıdakilerden hangisidir?
C)Kesitsel çalışma
D) Deneysel çalışma A)Kohort
E) Metodolojik B) Müdahale
C) Vaka kontrol
Kohort çalışmasında herhangi bir etkenle karşılaşan ve D)Kesitsel
karşılaşmayanların belirli bir süre içinde belirli bir hastalığa E) Tanımlayıcı
yakalanma olasılığı hesaplanır.
Çok ayrıntılı, büyük ekip gerektiren çalışmalardır.Toplumda
Belirgin iki özelliği; sık görülen latent dönemi kısa olan hastalıklar için kullanılır.
• Hastalığa henüz yakalanmamış olanların hastalığın Bu tür araştırmalarda bir grubun izlenmesi söz konusudur.
etiyolojisinde rolü olan etkenle karşılaşma durumu ve sıklığı, Yani ileriye dönük (prospektif) çalışmalardır.
• Bu gruplardaki belirli bir süre izleme sonrası hastalık Araştırmaya incelecek hastalık açısından tümüyle sağlıklı
insidansının belirlenmesidir. kişiler ile başlanır. Bu kişilerin bir kısmı hastalık
Kohort Çalışmalarının Tipleri oluşturabilecek bir risk faktörüne doğal olarak maruz
kalmakta,diğer grup ise maruz kalmamaktadır. Bu iki grupta
• Prospektif kohort ideal olanıdır ama gerçekleştirmek hastalığın ortaya çıkış hızları karşılaştırılır.
K zordur. incelenen hastalık yönünden sağlam olan bireyler Etkinin belirlenmesinde hata riski yok. K
Ü belirli bir zaman izlenerek hastalığın ortaya çıkrrıa olasılığı lnsidans ve mutlak rölatif risk hesaplanabilir. Ü
Ç hesaplanır. Başka hastalıklarla ilişkileri belirlemeye yarar. ç
u • Retrospektif kohort araştırmaları ise geçmişe ait güvenilir Hastalığın belirlenmesinde hata yapılabilir. u
K kayıtlardan yararlanılarak sağlam olduğu bilinen bireylerde Geniş sayıda olgu gerektirir. K
s hastalığın ortaya çıkma olasılığı bulunur. Prospektif kohort Uzun süre izleme gerektirir.
Zamanla olgularda azalma olabilir.
s
T araştırmalarına göre daha az maliyetle, daha kısa zamanda T
A gerçekleştirilebilir. Ancak güvenilir kayıtlarla bu tür kohort CEVAP:A A
J araştırmaları gerçekleştirmek mümkündür. J
L Kohort belirli özelliğe sahip (aynı yıl doğma, aynı işte L
A çalışma, aynı bölgede oturma vb) sahip kişilerin oluşturduğu A
R gruptur R
s CEVAP:B s
o o
R R
u u
7-Bir tekstil fabrikasındaki işçilerde ortaya çıkan
hastalıkların durumunu incelemek amacıyla araştırma
yapılıyor. Araştırmamız 2015 yılında yapılıyor ve son iki
yılın verileri kullanılıyor.Bu araştırmanın türü
hangisidir?
A)Kohort
8) Müdahale
C) Vaka kontrol 9-Neden-sonuç ilişkisini vurgulayan, retrospektif
D)Kesitsel olarak yapılan çalışma aşağıdakilerden hangisidir?
E) Tanımlayıcı
A) Vaka-kontrol
Tanımlayıcı araştırmalar toplumun sağlık sorunlarının neler B)Kohort
olduğunun ve boyutunun saptandığı, bunların kişi, yer, C)Kesitsel
zaman özellikleri yönünden dağılımının incelendiği D) Deneysel
araştırmalardır. E) Metodolojik
Vaka takdimi, vaka serileri, ekolojik çalışmalar tanımlayıcı
araştırmalardır. Neden sonuç ilişkisinin açıklandığı, geçmişe dönük bulgu ve
Tanımlayıcı araştırmalar epidemiyoloji ile sağlık sorunlarının bilgilerin incelendiği çalışma vaka kontrol çalışmasıdır.
nedenleri konusunda hipotezler geliştirilir. Retrospektif kohort araştırmalarında da nedenden sonuca
• Analitik epidemiyoloji ile bu hipotezler test edilir. doğru bir gidiş vardır. Bunda ise geçmişe ait doğruluğu
• Genellikle istatistiksel analiz kullanılmaz. güvenilir kayıtlardan yararlanarak ilişki incelenir. Tahmini
• Herhangi bir ölçüt elde edilmez. rölatif risk tespit edilir.

CEVAP:E CEVAP:A

www.tusworld.com
10-Hastanede 2 ayrı klinikte yatan 50'şer hasta 12-Aşağıdakilerden hangisi deneysel çalışma için doğru
incelenmiştir. 1. grup fizik tedavi kliniğindeki hastaların değildir?
% 16 sı ile 2. grup dahiliye kliniğindeki hastaların% 26
sının alkol kullandığı tespit edilmiştir. Bu bulgulardan A) Teröpotik ve profilaktik amaçlı olarak yapılır.
hareketle yapılacak bir çalışma ne tür bir çalışma olur? B) invivo- invitro çalışmaları içerir.
C) Saha ve gönüllü insan çalışmalarını barındırır.
A) Random D) Müdahale edilen bir çalışmadır.
B) Vaka- kontrol E) Sadece çalışma grubu ile yapılmaktadır.
C) Kohort
Deneysel araştırmalarda hastalıklarının nedenleri
D) Tanımlayıcı
belirlendikten sonra sorunların çözümü için önlemler alınır.
E) Deneysel
• Bunlara müdahale (intervention) araştırmaları da denir.
Vaka kontrol araştırmalarında hastalıktan (sonuçtan) nedene Primer koruma, yani sağlam kişilere yönelik önlemlerin,
doğru bir inceleme söz konusudur. uygulamaların etkinliği genellikle saha deneyleri çeşitli
Nedensel ilişkinin araştırılması tedavi yöntemlerinin etkinliği ise genellikle klinik deneyler ile
Sonuç (hastalık)-----------> Neden (etken) değerlendirilir.
Vaka grubu; nedensel ilişkinin araştırılrıldığı hastalığı olan Değerlendirme 4 aşamada gerçekleşir:
bireylerdir. 1- Laboratuvarda in-vitro deneyler,
Kontrol grubu ise söz konusu hastalık yönünden sağlam 2- Deney hayvanları üzerindeki in-vivo deneyler,
olan bireylerdir. Bu kişilerin başka bir hastalığı olabilir fakat 3- Küçük gönüllü grupların üzerideki klinik çalışmalar,
incelediğimiz hastalık yönünden sağlam olmalıdır. Yine 4- Saha veya klinik deneyleri.
etkene maruziyetle ilişkili başka bir hastalığının olmaması da Müdahale araştırmaları saha veya klinikte uygulanan
K önemlidir. deneysel çalışmalardır. K
Ü Vaka kontrol araştırmalarında her iki grupta etkenle Ü
Ç karşılaşma boyutu incelenir. CEVAP: E
ç
u CEVAP:B
u
K 13-Aşağıdakilerden hangisi vaka-kontrol çalışması için K
5 yanlıştır? 5
T A) Retrospektiftir. T
A B) Yapılması kolay ve fazla zaman almayan bir çalışmadır. A
J C) Kohorta göre daha güvenilirdir. J
L 11-Bir ilacın yapılışı sırasında invivo, invitro, saha D) Neden-sonuç ilişkisi verir. L
A çalışmalarını içeren araştırma şekli aşağıdakilerden E) Tahmini rölatif risk hesap edilir. A
hangisidir?
R Vaka kontrol çalışmaları; R
5 A) Metodolojik • Ucuz, kolay uygulanır, 5
o B) Deneysel
C) Analitik
• Grubun çalışmayı terk etmesi söz konusu değildir. o
R • Seyrek görülen, etkenle karşılaşma ve etkilenme süresi R
u D) Tanımlayıcı
E) Kesitsel
uzun olan hastalıkların araştırılmasında en uygun
yöntemdirler.
u
Deneysel Epidemiyolojik araştırmalar klinik araştırmalar, • Sadece tahmini rölatif (Odds ratio) risk bulunur
saha araştırmaları ve toplum taramaları olmak üzere • Bu araştırmalarda taraf tutma olasılığı yüksektir.
başlıca üç gruptur. CEVAP: C
Klinik araştırmalar genel olarak tanı ve tedavi yöntemlerinin
etkinliklerinin değerlendirilmesi amacı ile planlanan 14-Hangisi kohort çalışması için doğru değildir?
epidemiyolojik araştırmalardır.
A) Çalışmaya sebepten başlanır.
Klinik araştırmalar genel olarak kontrollu ve kontrolsuz B) Prospektiftir.
araştırmalar olmak üzere iki şekilde planlanan C) Gerçek rölatif risk hesap edilir.
araştırmalardır. D) Güvenilirdir.
E) Vaka-kontrole göre daha kısa sürede sonuca varılır.
• Kontrollu araştırmalarda etkinliği araştırılan tedavi yöntemi
placebo grubu ile karşılaştırılır. Kohort Araştırmaları:
• En güvenilir araştırma yöntemlerindendir.
• Kontolsuz çalışmalarda ise incelenen deney grubunun • Prospektiftir.
tümüne aynı tedavi yöntemi uygulanarak bu yöntemin • İnsidans, rölatif risk, atfedilen risk hesaplanabilir.
etkinliği test edilmektedir. Klinik araştırmalar arasında • Kohort araştırmalarında hafıza faktörü en az düzeydedir.
yeralan kontrollu araştırmalar kontrolsuz araştırmalara göre • Sık görülen, latent dönemi kısa olan hastalıkların
bilimsel değeri daha fazla olan araştırmalardır. araştırılmasında en uygun yöntemdir.
Deneysel epidemiyolojik araştırmalar arasında yeralan saha • Pahalı araştırmalardır.
araştırmaları ve toplum taramaları klinik araştırmalardan • En önemli sorun, araştırmaya katılanların zaman içinde
farklı olarak sağlıklı kişilerde planlanan araştırmalardır. azalmasıdır.

j CEVAP: B CEVAP:E

www.tusworlıd.com
15-Kayıtların çok iyi tutulduğu geçmiş dosyaların 18-Domuz gribi nedeniyle ölenlerin sayısının domuz
incelenmesi ile nedenden sonuca ulaşılan çalışma gribine yakalanan hastaların sayısına oranı
hangisidir? aşağıdakilerden hangisini vermektedir?
A) Vaka-kontrol A) Mortalite hızı
B) Kohort B) Fatalite hızı
C) Kesitsel C) Primer atak hızı
D) Retrospektif kohort D) Toksisite hızı
E) Metodolojik E) Sekonder atak hızı
Retrospektif kohort araştırmaları ise geçmişe ait güvenilir • Fatalite hızı: Belirli bir hastalığın ne kadar öldürücü
kayıtlardan yararlanılarak sağlam olduğu bilinen bireylerde olduğunu gösterir.
hastalığın ortaya çıkma olasılığı bulunur. • "X" hastalığının fatalite hızı= "X" hastalığının ölüm
Prospektif kohorta göre daha az maliyetle, daha kısa sayısı/"X" hastalığına yakalananların sayısı x k
zamanda gerçekleştirilebilir. Ancak güvenilir kayıtlarla bu tür • Mortalite hızı="X" hastalığı nedeniyle ölüm sayısı/toplumun
araştırmaları gerçekleştirmek mümkündür. yıl ortası nüfusu x k
CEVAP:D CEVAP:B

16-İçeriğinde sensitivite ve spesifite ölçülerini


bulunduran yöntem aşağıdakilerden hangisidir? 19-3, 8, 5, 9, 8, 5, 7, 9, 1, 8, 6 dizelerinin median ve tepe
değeri sırasıyla aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru K
15 A) Denese! verilmiştir? Ü
U B) Tanımlayıcı
Ç ç
u
C) Metodolojik A)7-8
U D) Kohort B)7 - 5
K E) Vaka- kontrol C)5-8 K
s Hastalıkların teşhisinde kullanılan yöntemlerin kişiye tanı
D) 5 - 5
E) 6 - 9
s
T koymada ne kadar geçerli ve güvenilir olduğunu belirlemek T
A için yapılan araştırmalara metodolojik araştırmalar denir. Aritmetik ortalama(mean): dizedeki sayıların ortalamasıdır. A
J Hastalıkların tanısında kullanılan bir testin "geçerliliği", Ortanca(median): dizedeki sayılar büyükten küçüğe J
L ölçülmek istenen hastalığı ne denli doğru saptadığıdır, sıralanınca en ortada kalan değerdir. L
A "güvenilirlik" ise bir test tekrar edildiğinde alınan sonuçların Tepe değeri(mode): dizedeki veriler içinde en sık bulunan A
R benzer olmasıdır. Tanı amaçlı kullanılacak testlerin geçerlilik değerdir. R
s ve güvenilirliklerinin eş zamanlı olarak yüksek olması istenir. CEVAP: C s
o İçerdiği iki önemli faktör ise sensitivite (duyarlılık) ve
spesifıte (özgüllük) dir.
o
R R
u Duyarlılık = Yeni test gerçek hastaların ne kadarını doğru
saptıyor 20-Mevcut bir hastalığın komplikasyonlarının u
Seçicilik = Yeni test gerçek sağlamların ne kadarını doğru önlenmeye çalışılması ne tür bir korumadır?
saptıyor A) Primordial koruma
CEVAP: C B) Primer koruma
C) Sekonder koruma
D) Tersiyer koruma
17-Bir beldedeki 800 çocuğun arasında ilk suçiçeği E) Dördüncü! koruma
vakası 15 Mayısta görülmüştür. 30 Mayısa kadar ise 36
CEVAP:D
tane daha suçiçeği vakası olmuştur. 15 Hazirana kadar
ise 45 çocuk daha suçiçeği olmuştur. Bu hastanın
sekonder atak hızı aşağıdakilerden hangisidir?
21-Hastalıkların nedenleri belirlendikten sonra sorunun
A) 36 / 800 x 100 çözümüne yönelik yapılan deneysel araştırmalara ne ad
B) 45 / 800 x 100 verilmektedir?
C) 45 /763 x 100
D) 36 /763 x 100 A) Kohort araştırması
E) 82 / 800 x 100 B) Müdahale araştırması
C) Vaka-kontrol araştırması
Atak Hızları: lnsidansın bulaşıcı hastalıklar alanında D) Tanımlayıcı araştırma
kullanılan şeklidir. Belirli bir süre içinde saptanan bulaşıcı E) Kesitsel araştırma
hastalık vaka sayısının , o hastalığa duyarlı kişi sayısına
bölünmesiyle elde edilir. Deneysel sözcüğü bu soruda müdahale araştırmasını
Primer atak hızı: 36 /799 x 100 dür. anlamamızı sağlayacak ipucudur. Hepsi gözlemsel
Sekonder atak hızı: 453 /763 x 100 dür. araştırma iken müdahaleler deneysel araştırmadır.

CEVAP: C CEVAP:B

www.tusworld.com
ITUSWE)RLDI
22-Yeni çıkarılması düşünülen bir testin kolestrol Hastalıklardan Korunma Yolları
hastalığının tanısı için uygulanması düşünülüyor. 200 Primer koruma:
tane kolestrol hastası ve 500 tane sağlam hasta • Suların klorlanması ve bağışıklama gibi, belirli hastalıklara
üzerinde değerlendirme yapılıyor. Yeni testimiz 250 karşı alınan önlemler.
kişiye kolestrol hastası tanısı koyuyor. Tanı koyduğu • Birincil korumanın amacı, belirli hastalıkların ortaya çıkışını
hastaların da 150 tanesi gerçekten kolestrol hastasıdır. (insidansını) önlemektir
Bu testin negatif prediktif değeri aşağıdakilerden Sekonder koruma:
hangisidir? • Erken tanıyı amaçlayan tarama gibi önlemler
• Örn: Yenidoğanlardan bir damla kan alarak
A) 100 / 250
"fenilketonüri"nin erken dönemde tespiti ve uygun diyetle
B) 150 / 250
beslenmesiyle, bebekte zeka geriliği olması önlenir.
C) 500 / 700
• EKG-mamografi, servikal smear v.s.
D) 50 / 450
Tersiyer koruma:
E) 400 / 450
• Mevcut bir hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonlarını
önlemeye yönelik faaliyetler
Gerçek(+) Gerçek(-)
• Örn: Hipertansiyonlu bir hastanın düzenli bir şekilde takibi
Yeni test(+) 150 100 250 ve tedavisiyle "inme" riski büyük ölçüde azalır.
Yeni test(-) 50 400 450 Dördüncü koruma:
• Hastaya ölüm hakkı sağlanmasıdır
• Geçerlilik: Bir tanı testinin ölçmeyi amaçladığı parametreyi Temel(primordial) koruma:
ne denli ölçebildiğinin göstergesidir. • Bir toplumun sağlık düzeyini belirleyen en önemli etkenler,
K o toplumun içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik K
Ü • Duyarlılık: Bir tanı testinin incelenen toplumdaki gerçek koşullardır. Ü
hastaları ortaya çıkartabilme özelliğine duyarlılık denir. Bir • Eğitim, çevre ve ekonomik hayata dair standartlar, teşvikler
Ç başka deyişle hasta olan kişiler içinde testin pozitif çıkma Ç
U olasılığıdır. ve yasaklar geliştirilmesi gibi, çoğu paramedikal olan U
K faaliyetlere denir. K
s • Seçicilik: Bir tanı testinin incelenen toplumdaki gerçek CEVAP:E S
T sağlamları ortaya çıkartabilme özelliğine seçicilik denir. Bir T
başka deyişle sağlam olan kişiler içinde testin negatif çıkma
A olasılığıdır.
A
J J
L • Pozitif prediktif değer: Bir tanı testinin pozitif çıktığı kişiler L
A içinde gerçekten hasta olanların oranıdır.Başka bir deyişle A
R testin pozitif olduğu koşulda kişinin hasta olması olasılığına R
s pozitif prediktif değer verir.
s
o • Negatif prediktif değer: Bir tanı testinin negatif çıktığı kişiler o
R içinde gerçekten sağlam olanların oranıdır. Başka bir deyişle R
u testin negatif olduğu durumda kişinin sağlam olma olasılığı u
negatif prediktif değer verir.
24-Bir toplumdaki 1000 gebenin 50' düşük, 75'i ölü
CEVAP: B doğum, 875'i de canlı doğumla sonuçlanmıştır. Bu canlı
doğumların 10 tanesi ilk hafta ex olmuştur. 4 tanesi 7-28.
günler arasında, 8 tanesi 28.gün- 365. gün arasında ex
olmuştur. Bu topluluktaki perinatal ölüm hızı kaçtır?
A) 75/875
B) 10/875
C) 75/950
D) 85/950
E) 10/950

23-Ülkemizde kapalı alanlarda sigara içme yasağı


getirilerek devlet kapalı alanlarda sigara içmeyen
ölü doğumlar+
insanların sağlığını korumayı planlamıştır. Toplumsal
ilk hafta ölen bebek sayısı
yaşama bu gibi düzenleme getirmeyi yasaklarla Perinatal ölüm hızı = ----------------------------------------- x 1000
sağlama gibi hastalıklardan koruma yöntemi
ölü doğumlar +
aşağıdakilerden hangisidir?
canlı doğum sayısı
A) Primer koruma
B) Sekonder koruma
C) Tersiyer koruma PNÖH= 75+ 10/ 75+875= 85/ 950 dir.
D) Dördüncü! koruma
E) Primordial koruma CEVAP: D

www.tusworld.com
25-Bir toplumdaki canlı doğum sayısı: 250 28-Sigara kullananlarda mesane kanseri insidans değeri
0-7 gün ölen bebek sayısı: 3 6, sigara kullanmayanlarda insidans 0,4 ise; mesane
0-28 gün ölen bebek sayısı: 5 kanseri için rölatif risk kaçtır?
0-365 gün ölen bebek sayısı: 15 ise bu toplumdaki
bebek ölüm hızı kaçtır? A)6
B)0,4
A) 23/250 C)6,4
B)3/250 D)5,6
C)8/250 E)15
D) 15/250
E)11/250 Hastalığının X etkeni varken (X+)görülme sıklığının, X
etkeni yokken (X-) görülme sıklığına oranına Göreli
1 yılda bir yaşından küçük (Relatif)Risk denir.
çocuklarda olan ölüm sayısı Göreli Risk sadece kohort tipi gözlemsel çalışmalarında
Bebek ölüm hızı = ------------------------------------- x 1000 ve deneysel çalışmalarda hesaplanabilir. Retrospektif
Aynı yıl içerisinde olan çalışmalarda hesaplanamaz.
canlı doğum sayısı RR= Kohort Grubu Hastalık lnsidansı / Kontrol Grubu
Hastalık lnsidansı
Bebek ölüm hızı bir toplumda ilk sene içinde meydana gelen
tüm canlı doğup ölen bebek sayısını kapsar. O halde bebek CEVAP: E
ölüm hızı bu soruya göre;
Bebek ölüm hızı = 15/250 dir.
K K
Ü CEVAP: O Ü
ç
u
K 26 -Bir toplumda 300 canlı doğum, 20 ölü doğum
8
K
olmuştur. Toplum nüfusu 15000 ve toplam bayan nüfus
s 7000 ise; kaba doğum hızı kaçtır? 29-Yukarıdaki soru için atfedilen risk kaçtır? s
T T
A A) 320/7000 A)6 A
J B) 300/7000 B)0,4
C) 320/15000
J
C)6,4
L D 300/15000 D)5,6
L
A E) 20/7000 E)15 A
R R
s Atfedilen Risk, o etkene maruz kalmakla açıklanabilen,
s
o Belli bir süredeki canlı doğumlar
Kaba doğum hızı = --------------------------------------------- x1 O n
(etkene maruz kalmayanlara göre)fazladan hastalık riskini
ifade eder. Başka bir deyişle "eğer o risk faktörüne maruz
o
R R
u Aynı süredeki ortalama toplum nüfusu kalma engellenebilseydi tahminen kaç bireyin hastalanması
önlenebilirdi?" sorusunu karşılar. u
Hesabı;
Soruda "kaba" ibaresi olduğu için paydada yıl ortası toplam AR = Kohort Grubu Hastalık lnsidansı - Kontrol Grubu
nüfus olmak zorundadır. Pay kısmınada canlı doğum sayısı Hastalık lnsidansı
konulur. Ölü doğumlar bu formülde kullanılmaz. O halde
cevap: 300/15000 dür. CEVAP: D
CEVAP: D

27-Aşağıdakilerden hangisi bir ilacın etkinliği için


yapılan çalışmalardan değildir?
A)İnvitro çalışmalar
B)İnvivo çalışmalar
C)Saha çalışmaları
D)Metodolojik çalışma 30-Bir toplumdaki ölü doğumların sayısı aşağıdaki hız
E)Gönüllü çalışmalar formüllerinden hangisinde kullanılır?

Deneysel araştırmalar hastalıkların çözümü için önlemler alır. A)Kaba ölüm hızı
Değerlendirme 4 aşamada gerçekleşir: B)Neonatal ölüm hızı
1- Laboratuvarda in-vitro deneyler, C)Düşük hızı
2- Deney hayvanları üzerindeki in-vivo deneyler, D)Özel ölüm hızı
3- Küçük gönüllü grupların üzerideki klinik çalışmalar, E)Perinatal ölüm hızı
4- Saha veya klinik deneyleri. Ölü doğumların kullanıldığı tek förmül perinatal ölüm hızıdır.
CEVAP:D CEVAP: E

www.tusworld.com
31-Aşağıdaki hızlardan hangisi ölümlerle ilgili hızlardan 34-Malkoçoğlu Aile Sağlığı Merkezi ile Ahi Evran Aile
değildir? Saglığı Merkezi'ne kayıtlı 15-49 yaş arası bayanların
A)Prevalans hızı
rahim içi araç kullanımı sıklığı karşılaştırılmak
B) Anne ölüm hızı
istenmektedir. Bu araştırma için en uygun istatistiksel
C) Fetalite hızı
test aşağıdakilerden hangisidir?
D)Kaba ölüm hızı A)Wilcoxon testi
E) Mortalite hızı B) ANOVA testi
C)Ki-kare testi
Ölümlerle ilgili hızlar ; D) Mann-whitney U testi
a)Kaba Ölüm Hızı ; Bir yıl içinde görülen ölümlerin yıl ortası E) Non-par medyan testi
nüfusa bölünmesi.
b)Yaşa ve cinse özel ölüm hızı İki farklı grupta var-yok şeklindeki sonuçların verilerle
c)Genel mortalite hızı ; aynı hastalıktan ölenlerin hızı değerlendirilmesini incelemekteyiz. Bu gruplar da birbirinden
d) Bebek Ölüm Hızı; 365 günü doldurmadan ölen bebeklerin bağımsız gruplardır. Ki-kare testi bu tür incelemelerde en
hızı uygun istatistiksel testtir.
e)Neonatal ölüm hızı ; 0-28 günlük iken ölen bebeklerin hızı
f)Perinatal ölüm hızı ; gebeliğin 28. haftasından sonra ölü
CEVAP: C

doğanlar+ ilk hafta ölenler


g) Ana ölüm hızı ; Doğum ve lohusalık sebebiyle ölen
anaların hızı
h)Orantılı ölüm hızı
i) Fatalite hızı ; hastalıktan ölenlerin hızı K
n Prevalans hızı hastalıkla ilgili hızlardandır. Ü
ç ç
u CEVAP:A
35-Bu aşılardan hangisi ilk 6 ayda yapılmamaktadır?
u
A) Hepatit B
K K
s B)BCG aşısı s
T C) DaBT-IPA T
A D)KKK A
J E)OPA J

..
-·-
L 32-Bir toplulukta bir hastalığın görülme hızı L

--
A aşağıdakilerden hangisidir? A
A) İnsidans hızı

--
R R
s B) Mortalite hızı, s
C)Prevalans hızı
DııPT-11'.ııı..•ıı...

---·-
o D) Fetalite hızı ........ iDi
o
E) Özel insidans hızı
R ... 1111 R
u u
Bir hastalığın, belli bir zaman noktasında, belirli,
tanımlanmış bir toplumda görülen olgu sayısı prevalanstır.
DIIII
Bir hastalığın, belli bir zaman aralığında görülen yeni CEVAP:D
olgularının sayısı ise insidanstır.
CEVAP: C

36-Doğurganlık oranının yüksek olması nüfus


33-Bir toplumda bir hastalığa yakalanan yeni vaka sayısı piramidinin hangi bölgesinden nasıl anlaşılmaktadır?
aşağıdakilerden hangisidir? A)Tepenin sivriliğinden
A) İnsidans hızı B)Orta kısmın genişliğinden
B) Mortalite hızı, C)Tepenin genişliğinden
C)Prevalans hızı D)Tabanın sivriliğinden
D) Fetalite hızı E)Tabanın genişliğinden
E)Özel insidans hızı
Nüfus piramidinde tepeler yaşlı nüfusu tabanlar ise genç
İnsidans hızının hesaplanmasında payda belli bir zaman nüfusu göstermektedir.
süresi içerisinde oluşan yeni olgu sayısı, paydada ise aynı Ne kadar geniş olursa da o yaş grubunun o kadar fazla
süre içerisinde risk altında bulunan nüfus yer almaktadır. nüfuslu olduğunu göstermektedir.
CEVAP:A CEVAP:E

www.tuswond.com
37-812 vitamin eksikliği bulunan 28 hasta iki gruba
ayrılıyor ve farklı tedaviler uygulanıyor. Bir aylık tedavi
sonrası 812 vitamin düzeyleri ölçülüyor. Bu iki tedavi
yöntemi arasında anlamlı fark olup olmadığını aşağıdaki
testlerden hangisi belirleyebilir?
A) Ki-kare testi
B) Wilcoxon testi
C) Mann-whitney U testi
D) ANOVA testi
E) Friedman testi
Bir değişkenin olması, birbirine bağımlı gruplar olması, ilişkili
olmaları ve 30 kişiden de az sayıda hastamızın olması bizi
Wilcoxon testine götüren ipuçlarıdır.
CEVAP:B

K 38-Virüslere karşı kullanılan aşılar hangi koşullarda K


Ü saklanmalıdır? Ü
Ç A) Oda ısısında ç
U B) Buzlukta u
K C) Buzdolabının üst rafında K
5
D) Buzdolabının orta rafında
E) Buzdolabının sebzelik bölümünde
s
T T
A • Viral aşılar buzluğun altındaki ilk rafa A
J • Bakteriyel aşılar ise orta rafa konulmalıdır. J
L • En alttaki sebzeliğe ise su şişeleri yerleştirilmelidir. L
A CEVAP: C A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
ırusw�RLDI

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s
• • s

ÇOCUK CERRAHiSi
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

www.tusworrd.com
1-Aşağıdakilerden hangisinin spontan olarak gerileme 4-Aşağıdakilerden hangisi Bochdalek hernisi için doğru
ihtimali daha yüksektir? değildir?
A) Kapiller hemanjiom A) Defektten toraks boşluğuna en sık barsaklar geçer.
B) İnguinal hemi B) %80 oranında sağ taraftan oluşmaktadır.
C) Hipospadias C) Prognozu belirleyen en önemli faktör akciğer
D) Yarık damak hipoplazisidir.
E) Polidaktili D) Doğumunda maske ile ventile etmek tehlikelidir.
E) En sık eşlik eden anomali kardiyak anomalilerdir.
Kapiller hemanjiomlar ve hemanjioendotelyomalar spontan
olarak gerileyebilmektedirler. • Karın içi organları diafragmanın sol arkasındaki açıklıktan
İnguinal hemi erteleme yapmadan elektif şartlarda cerrahi göğüse geçer. Karın içi organlardan göğüs boşluğuna en
yapılmalıdır. çok geçen ince barsaklardır
Hipospadiasta 1-2 yaş arasında ameliyat yapılmalıdır. • Hemi olan tarafta akciğerler solunuma az katılır. Karın
Yarık damakta 6-8 aylıkken kapatma yapılmalıdır. çökük görünümde olup ADKG'de göğüs kafesinde barsak
Polidaktilide 3 aylıkken ameliyat edilmelidir. ansları görülür. Kadınlarda iki kat daha sık görülür.
• Prognozu esas olarak akciğer hipoplazisi belirler,
CEVAP:A • ilk tercih ameliyat beslenme gastrostomisidir.
• Doğumda maske ile ventile etmek tehlikelidir.
• En sık eşlik eden anomali kardiyak anomalisidir.
• Toraks boşluğunda barsak sesleri duyulur.
Tedavi:
K • Akciğer sürekli dinlenmelidir. K
Ü • Fıtık bulunan tarafa yatırılmalıdır Ü
Ç ç
u
2-Üç günlük bebek emme sırasında siyanozunun • Cerrahi tedavi şarttır.
U oluştuğu ve ağladığı zaman düzeldiği söyleyenerek
K polikliniğe getiriliyor. Hastanın en olası tanısı CEVAP: B K
S aşağıdakilerden hangisidir? s
T A) Familya! polipozis T
A B) Laringosel 5-Hangisi pnömotoraks risk faktörlerinden değildir?
A
J C) Koanal atrezi J
L D) Diaphragma hemisi A) Fetal distress L
A E) Tiroglassal kist B) Mekanik ventilasyon A
R Koanal Atrezi
C) Stafilokok pnömonisi R
D) Hiperplazik akciğer
s • Koanal atrezi %60 unilateraldir. Tıkalı tarafta sürekli akıntı E) Özefagus rüptürü s
o olur. o
R • Ağladığında morarmanın düzelmesi tipiktir. Pnömotoraks risk faktörleri: R
u • Bilateral koanal atrezide sadece ağız açıkken soluyabilir, -Fetal distress ve doğum travması u
ağlayınca düzelirler. -Mekanik Ventilasyon
-Hipoplazik Akciğer
CEVAP:C -ôzefagus rüptürü
-Stafilokok Pnömonisi
CEVAP:D

6-Yan grafide sternumun arkasında hava görülmesi


aşağıdakilerden hangisinin belirtecidir?
3-Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen göğüs
deformitesidir? A) Hipertrofik pilor stenozu
A) Poland sendromu B) Pnömomediastinum
B) Sternal yarıklar C) Pnömotoraks
C) Pectus intematum D) Özefagus rüptürü
D) Pectus karinatum E) Trakeo-özefagial fistül
E) Pectus ekskavatum Pnömomediastinum
• Pnömomediastinum kaval obstruksiyona neden olabilir.
Tusta beklediğimiz bir sorudur.
• Yan graflde sternumun arkasında hava kabarcıkları
Göğüs deformitelerinin en sık görüleni pectus
karakteristik özelliğidir.
ekskavatumdur.
• 2-3. lnterkostal aralıktan yapılan aspirasyon hayat
Efor dispnesi, göğüs ağrısına sebep olabilmektedir.
En ideal cerrahi zamanı puberte öncesidir. kurtarıcıdır.
• Sonra aplkal göğüs tüpü ile su altı drenajı yapılır.
CEVAP:E
CEVAP:B

www.tusworld.com
7-Çocuk servisinde yatan bir haftalık erkek bebek, 9-Aşağıdakilerden hangisi mekonyum ileusu için
safrasız fışkırır tarzda kusmaya başlıyor. Muayenede yanlıştır?
batında olive şeklinde bir lezyon ele gelmektedir. Opak
madde verilerek radyogram yapıldığında ise tren yolu A) Terle yüksek miktar sodyum ve klor atılır.
görünümüne rastlanmıştır. Hastanın en olası tanısı B) Direkt grafide buzlu cam görünümü önemlidir.
aşağıdakilerden hangisidir? C) Genellikle prematüre bebeklerde daha sık görülmektedir.
D) İlk tedavisi rektal irrigasyonla yıkamadır.
A) Hipertrofik pilor stenozu E) Safralı kusma görülebilen durumlardan biridir.
B) Pnömomediastinum
C) Pnömotoraks • Doğumdan sonraki 1-2 gün fekaloid kusma, abdominal
D) Özefagus rüptürü distansiyon ve mekonyum çıkaramamayla karakterize
E) T rakeo-özefagial fistül özellikle kistik fibrozisli bebeklerde mekonyumun terminal
ileumda birikmesine verilen isimdir.
• Hastalığın görülme sıklığı %0.1-0.4 civarındadır. • ADKG'de buzlu cam veya sabun köpüğü görünümü
• Erkeklerde 4 kat daha fazla risk olmakla birlikte hastaların karakteristiktir.
%50 den fazlası ilk çocuktur. • Koyu kıvamdaki mekonyum ileusa neden olur. Bu
• Hastalığın tipik kliniği hayatın 3. ve 6. haftalarında ortaya hastaların %80'inde kistik fıbroz mevcuttur.
çıkan fışkırır tarzda safrasız kusmadır. • Mekonyum tıkaç sendromunda kistik fibroz, hirschsprung
• Hastalarda glukuronil transferaz eksikliğine bağlı indirekt hastalığı ve hipomagnezemi araştırılmalıdır.
bilirubin yüksektir. • Baryumlu lavmanda kolon çapı küçük olup ileum
• Kusmaya bağlı olarak hipokalemik hipokloremik metabolik genişlemiştir.
alkaloz görülür. • Mekonyum ileusunda tedavi olarak %1O luk asetil sistein
K.. • PALPASYONDA ZEYTİN BULGUSU (OLİVE) verilir veya kateterle hipertonik radyoopak madde verilip K
U PAT OGNOMONİKTİR! barsağa su çekilerek mekonyum atılmaya çalışılır. Ü
ç • Baryumlu grafide pilor kanalı ince uzundur (trenyolu • Cerrahi tedavi son tercih olarak uygulanabilir. ç
u belirtisi)(ip belirtisi)
CEVAP:C
u
K • USG de pilorun uzunluğu ve kalınlığı ölçülerek tanı K
s konması mümkündür.
• Tedavisi Fredet-Ramsted piloromyotomidir.
s
T • Ameliyattan 2 saat sonra oral beslenme başlatılabilir.
T
A A
J CEVAP: A J
L L
A 10-6 aylık bir erkek bebek, bacaklarını karnına çekerek A
R ağlama ve sonrasında kanlı mukuslu dışkılama R
s şikayetiyle getiriliyor. Yolda getirirken bir defa 5
o kahverengi kusması olduğunu belirtiyorlar.
Muayenesinde göbeğinin sol tarafında sosis şeklinde
O
R R
u kitle fark edilmiştir. Ultrasonda hedef işareti görüldüğü
rapor edilmiştir. Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden
U
hangisidir?
A) Hirschsprung hastalığı
B) Nekrotizan enterokolit
8-Polikliniğe getirilen beş günlük bebeğin safralı C) Meckel divertikülü
kusması vardır. Hastanın orta düzeyde dehidrate D) İnvajinasyon
görünümü bulunmaktadır. Ayakta direkt batın grafisinde E) Hipertrofik pilor stenozu
çift gaz işareti görülmektedir. Hastanın en olası tanısı • Proksimal bağırsak segmentinin distal barsak segmenti
aşağıdakilerden hangisidir? içine girmesine verilen addır.
A) Hipertrofik pilor stenozu • En sık terminal ileumda başlamakta olup 4-10 ay arasında
B) Pnömomediastinum sıktır.
C) Mekonyum ileusu • 2 yaştan küçüklerde en sık akut karın sebebidir.
D) Mekonyum peritoniti • Göbek etrafında sosis şeklinde kitle ele gelir, genellikle sağ
E) Annüler pankreas üst kadranda bulunur.
• Kesin tanı baryumlu lavmanla konur, yarım ay şeklinde
Annüler pankreas dolma defekti gözlenir.
• Pankreas tarafından duodenumun ikinci kısmının parsiyel • Tedavide floroskopi altında 90 cm yüksekten lavman
veya kısmen halka gibi sarılmasına verilen addır. yapılır, bu sırada karında palpasyon yapılmamalıdır.
• Kliniğinde safralı kusma tipiktir. • Ultrasonda öküzgözü, hedef işareti, yalancı böbrek işareti
• Duodenal atreziyle ayırıcı tanıya girer . görülebilir.
• Ayakta direkt batın grafisinde "double bubble sign" "çift • Bebekler bacaklarını karnına çekerek ağlama ve kanlı
gaz görünümü" görülür. kusma şikayetleriyle getirilebilir.
CEVAP:E CEVAP:D

www.tusworld.com
11-Yenidoğan servisinde 48 saattir mekonyum 12-Hangisi nekrotizan enterokolit için yanlıştır?
çıkaramayan bebekte abdomende distansiyon da vardır.
Bir saat önce safralı kusması da olmuştur. Tuşe A) Prematüre bebeklerde daha sık görülmektedir.
attığınızda rektumun parmağınızı sarmaladığına ve B) En çok ileum kaynaklı görülmektedir.
parmağı çıkarınca ise gazla mekonyumun çıktığına C) Safrasız kusma görülmektedir.
rastlanıyor. Hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden D) Pnömatozis intertinalis tipiktir.
hangisidir? E) İlk tedavisi enerji değeri yüksek tedaviye başlamaktır.

A) Hirschsprung hastalığı Düşük doğum ağırlıklı bebeklerde daha sık görülmekte olup
B) Nekrotizan enterokolit uykuya meyilli, karın şişliği gelişen, beslenemeyen, kusmaya
C) Meckel divertikülü eğilimli premature bebeklerde akla gelmelidir. Sıklıkla ileum
O) İnvajinasyon ve kolonda gözlenirler. En önemli radyografi bulgusu
E) Hipertrofik piler stenozu pnömatozis intestinalis (barsak duvarında gaz) ve portal
vende gaz görünümüdür. Hızla gelişen metabolik asidoz ve
• Hirschsprung hastalığı bir nöral krest gelişim anomalisidir. trombosit sayısının birden bire azalması barsakta gangren
Tutulan segmentin ganglionları gelişmemiştir. düşündürür. Tedavisinde ağızdan beslenme durdurularak
• %60-70 rektosigmoid bölgede, %20 extraperitoneal nazogastrik dekompresyon yapılır.iV sıvı.total parenteral
rektumda, %5 tüm kolonda ve %1 tüm GIS'da görülür. nutrisyon, antibiyotik ve ADKG ile takibi yapılır. Peritonda
• Sıklık: 1/5000, Erkeklerde 4 kat daha sık. Down sendromu serbest hava, peritonit, abse düşünülürse acil müdahale
ile birlikteliği sıktır. gerekir!
• Bu çocuklar normal zamanda doğan normal ağırlıklı Risk faktörleri:
bebeklerdir. -1500 gr'dan düşük ağırlıklı bebekler
K • Patogenez : Barsakta ganglionların kranio-kaudal yöndeki
.. -Hyalen membran hastalığı K
U migrasyonu bozulmuştur. -Hiperbilirubinemi nedeniyle kan değişimi yapılmışlar Ü
Ç • Sonuç olarak daima distalde (anal bölge) aganglionik ç·
u
-Göbek arter veya veninde kateter bulunanlar
U segment vardır. -Hiperosmolar beslenme
K • Etyoloji : Multifaktöryel genetik geçişlidir.(hem genetik hem K
CEVAP: C
S çevresel)
• Chagas hastalığı ve cerrahide aganglionozise neden
s
T olabilir. T
A A
• Klinik : Mekonyum ya hiç çıkarılamaz ya da geç
J çıkarılabilir. J
L
AL gelişme geriliği olur.
• Tekrarlayan intestinal obstrüksiyon atakları nedeniyle
A
R • Safralı kusmaları görülememektedir. R
S • İlk 24-48 saat mekonyum çıkaramama s
O şüphelendirmektedir. o
R • Karında peristaltik dalgalar görülebilir ve fekalomlar palpe R
U edilebilir. Karınları şiş ve gergindir.
• FM : rektal muayenede rektum boştur, karında fekalomlar
u
palpe edilebilir.
• Tuşede rektum parmağı sarmalamaktadır ve parmak
çekilince mekonyumla gaz fışkırmaktadır. 13-İki yaşından büyük çocuklar için en sık akut karın
• Radyoloji : Neuhauser tekniği ile yapılan kontrastlı sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
grafılerde ganglionik segmentten aganglionik segmente olan A) Nekrotizan enterokolit
geçiş zonunun görülmesi patognomoniktir. B) İnvajinasyon
• Kesin tanı biyopsi ile konur. Y öntem olarak suction biyopsi C) Hirschprung hastalığı
yapılır. O) Meckel divertikülü
• Tedavi : Cerrahidir. Proksimaldeki ganglionik segment E) Apandisit
anüse anostomoz edilerek aradaki aganglionik segment
çıkarılır. En sık duhamel ameliyatı kullanılır. Yeni doğanlarda • 2 yaştan büyükler çocuklarda en sık akut karın nedenidir.
definitif ameliyattan önce enterostomi yapılabilir. • Apendiks lümeninin tıkanması en önemli sebebidir.
• En sık mezenterik lenfadenitle karışır.
CEVAP:A • Yenidoğanlarda apandiks tabanı daha geniş olduğu için
tıkanma olasılığı daha azdır
• Kliniğinde göbek çevresinde kramp tarzında ağrı,
iştahsızlık, bulantı ve kusma olup daha sonra ağrı sağ alt
kadrana lokalize olur.
• Karında hassasiyet mevcuttur.
• Rovsing Belirtisi: Sırt üstü yatan hastanın sol inguinal
bölgesine derin palpasyon yapılınca kolon gazının çekumda
gerginlik yapması nedeniyle ağrı oluşmasıdır.
CEVAP:E

www.tusworld.com
14-Testis torsiyonu ile en çok karışabilen hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Prostatit
B) Üretrit
C) Epididimit
D) Sistit
E) Piyelonefrit
• Testisin kordon yapılarının testisin beslenmesini bozacak
kadar dönmesidir.
• Kliniğe şiddetli testiküler ağrıyla başvururlar. Ödem ve
eritem gelişir. Olay başladıktan sonraki 12 saat içinde
detorsiyone edilenlerde fonksiyonlar büyük oranda düzelir.
• Ayırıcı tanıda özellikle akut epididimorşit ve appendix testis
torsiyonuyla karışır.
• Tanı için ilk yapılacak tetkik Doppler USG'dir.
• Tedavisi testisin detorsiyonu ve tekrarlamasını engellemek
için tespitlenmesidir.
CEVAP:C

K K
Ü Ü
15-0n beş yaşındaki erkek hasta kasığında şişme ve ç
8 u
ağrı şikayetiyle başvuruyor. Muayenede hastanın sağ
K testisinin inmemiş olduğu görülüyor. Bu hastadaki şişlik K
S ve ağrının en muhtemel sebebi aşağıdakilerden s
T hangisidir? T
A A) Nöroblastoma A
J B) Teratoma J
L C) Koryokarsinoma L
A D) Seminoma A
R E) Embriyorıel karsinom R
s •Testisler ?.ayda internal halkadadır ve inmeye başlar. s
o lnguinal kanalı takip edip 8-9. Aylarda skrotuma ulaşır. o
R R
u u
• Pretermde %30, termde %3.3 inmemiş testis vardır.
• Genellikle tek taraflıdır.
• Tanısı palpasyonla konur
• Prune belly sendromu, mesane ekstrofısi, omfalosel,
gastroşizis, hipofizer yetmezlik, primer testikuler bozukluk ve
hipogonadizm eşlik edebilir.
• Ayırıcı tanıda öncelikle retraktil testis düşünülür. Retraktil
testisin daha çok bilateral olması, uyku esnasında ve sıcak
banyoyla testislerin skrotuma inmesiyle ayrılır. Ektopik
testiste %80 unilateral, boyutları ve fonksiyonları normaldir.
Tedavisi cerrahidir.
• Tedavi; 2 yaşını doldurduktan sonra orşiopeksi yapılır.
Herni gelişirse 2 yaşını beklemeden aynı anda iki operasyon
yapılır.
• Komplikasyonları;
-Herni(%65). Prosesus vajinalisin açık kalması nedeniyle
oluşur.
-Malign germ hücreli tümörler( en sık görüleni seminomdur)
-Spermatogenik fonksiyonların azalması
-Torsiyon
-Psikolojik problemler
Testisin germ hücreli tmleri ağrısız olmasına rağmen
inmemiş testislilerde testis batın içinde olduğunda ağrı
yapabilir.
CEVAP:D

www.tusworld.com
ITUSWGRLDI

K K
Ü Ü
ç ç
u u
K K
s s

RADYOLOJİ
T T
A A
J J
L L
A A
R R
s s
o o
R R
u u

1
1

www.tusworld.com
1-Aşağıdakilerden hangisi toraks MRG nin 4-BIRADS evrelemesinde şüpheli lezyonlar görülen ve
endikasyonlarından değildir? biyopsi yapılması gereken evre aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Aort lezyonu
B) Kanser invazyonu A) BIRADS 1
C) Arka mediasten tümörü B) BIRADS 2
D) Sternum hasarı C) BIRADS 3
E) Braxial plexus değerlendirilmesi D) BIRADS 4
E) BIRADS 5
Toraks MRG endikasyonları
Kontrast madde kontra-endikasyonu varsa vasküler lezyon • BI-RADS
değerlendirilmesi - O: ek tetkik gerekli
Aort lezyonu - 1 :negatif
Superior sulcus tm'i - 2:benign bulgullar
Göğüs duvarı brachial plexus değerlendirmesi - 3:büyük olasılıkla benign kısa aralıklı izlem
Kanser invazyon değerlendirilmesi - 4:şüpheli anormallik biyopsi
Arka mediasten tm'i - 5: büyük olasılıkla malign
- 6:kesinleşen ca.
CEVAP:D
CEVAP:D

K 5-Fil kulağı pelvis görünümü aşağıdakilerden hangisi K


Ü için tipiktir? Ü
Ç 2-Metastaz gibi aktif kemik lezyonlarının incelenmesinde
ç
U ilk başvurulması gereken görüntüleme yöntemi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akondroplazi
B) Osteogenezis imperfecta
u
K C) Osteopetrozis
K
S A) Bilgisayarlı tomografi D) Gelişimsel kalça displazisi s
T B) Manyetik rezonans görüntüleme E) Down sendromu T
A C) Sintigrafi A
D) Pozitron emisyon testi Down sendromunda pelviste iliak kanatlarda genişlemeler
J J
L E) Floroskopi olmaktadır ve fil kulağına benzetilmektedir.
L
A Metastaz gibi aktif kemik lezyonlarının araştırılmasında ilk CEVAP: E A
R başvurmamız gereken görüntüleme yöntemi iskelet R
S sintigrafisidir. s
O CEVAP:C 6-Milkmann sendromunun bir komponentini aşağıdaki o
R kemik hastalıklarından hangisi oluşturmaktadır? R
u A) Osteomalazi u
B) Raşitizm
C) Osteoporoz
D) Hiperparatiroidizm
3-Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? E) Osteosarkom
A) DEXA en sık kullanılan kemik yoğunluk ölçüm yöntemidir.
Milkmann sendromu; çok sayıda psödofraktürlerin görüldüğü
B) Tüm kemiklerde ilk yapılması gereken görüntüleme
osteomalazinin hafif şekline denmektedir.
yöntemi direkt grafidir.
C) Ultrasonografinin iskelet- kas sistemi için kullanımı CEVAP:A
sınırlıdır.
D) Yumuşak dokunun görüntülenmesinde en iyi yöntem
MRG dir. 7-İnce barsak mukozasını en iyi gösteren tetkik
E) Neoplastik kitlelerin beslenmesini en iyi anjiografi aşağıdakilerden hangisidir?
göstermektedir.
A) BT kolonoskopi
DEXA en sık kullanılan kemik yoğunluk ölçüm yöntemidir. B) Ultrasonografi
Tüm kemiklerde ilk yapılması gereken görüntüleme yöntemi C) Enterokrizis
direkt grafi değildir. Kafatası kemiklerinde faydalı değildir. D) MR görüüntüleme
Ultrasonografinin iskelet- kas sistemi için kullanımı sınırlıdır. E) Ayakta direkt batın
Yumuşak dokunun görüntülenmesinde en iyi yöntem MRG
dir. Enterokrisis görüntüleme yönteminde kataterle opak madde
Neoplastik kitlelerin beslenmesini en iyi anjiografi verilerek barsak mukozası en iyi şekilde
göstermektedir. görüntülenebilmektedir.
CEVAP:B CEVAP:C

www.tusworld.com
8-Görüntülemesinde kahve çekirdeği şeklinde barsak 12-Aşağıdakilerden hangisi intravenöz piyelografi
segmentinin bulunması hangisi için tipiktir? kontrendikasyonlarından değildir?
A) Ülseratif kolit A) İyot allerjisi
B) Crohn hastalığı B) Multiple myelom
C) İnvajinasyon C) Tirotoksikoz
D) Volvulus D) Konjenital anomaliler
E) Nekrotizan enterokolit E) Gebelik
Kahve çekirdeği görünümü sigmoid volvulus için tipik bir IVP kontrendikasyonları
bulgudur. İyot allerjisi
Barsaklar distandü haldedir ve bu şekilde görülmektedir. Multiple myelom
CEVAP:D Tirotoksikoz
Gebelik

1
Ağır renal yetmezlik
9-Aşağıdakilerden hangisi akciğerde konsolidasyon Ağır kardiyak yetmezlik
oluşturan durumlardan birisi değildir? IVP endikasyonları
A) Pnömoni Konjenital anomaliler
B) Granülomlar Hematüri
C) Akciğer ödemi Böbrek transplant takibi
D) Lenfoma Akut ağrı
E) Aspirasyon Enfeksiyon
K Cerrahi komplikasyon takibi K ·
Ü Konsolidasyon yapanlar Mesane nöromuskuler bozuklukları Ü
ç Lenfoma Renovasküler hipertansiyon ç
u Akciğer ödemi
CEVAP:D
u
K Aspirasyon K
s Pnömoni
Bronkoalveoler kanser
s
T Alveoler proteinozis T
A A
J CEVAP: B J
L 13-Akut iskemik inmede kullanılan en duyarlı
L
A 1 O-Aşağıdakilerden hangisi akciğerde kaviter lezyon görüntüleme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir? A
R oluşturan hastalıklardan değildir? R
s A) Tüberküloz
A) Perfüzyon MR
s
o B) Hodgkin lenfoma
B) Kontrastlı BT
C) Kontrastsız BT o
R C) Kanser D)Difüzyon MR R
u D) Stafilokok pnömonisi E) Sintigrafi u
E) Bronkojenik kist
Akut iskemik inmeden en duyarlı görüntüleme yöntemi
Kaviteye neden olabilenler difüzyon MR'dır.
Tüberküloz Akut iskemik inmede en erken bulgu perfüzyon MR ile
Hodgkin lenfoma görülebilmektedir.
Kanser
Stafilokok pnömonisi CEVAP:D
CEVAP: E

11-Böbrekte anatomi ile birlikte renal skarın da


görüntülenmesi için kullanılan yöntem aşağıdakilerden
hangisidir?
14-Plevral efüzyonun en erken yansıdığı grafi tipi
A)DMSA aşağıdakilerden hangisidir?
B)DTPA
A) MR görüntülemesi
C) Üreterografi
B)Düz akciğer grafisi
D) Piyelografi
C)Dekübit akciğer grafisi
E)DÜSG
D) Yüksek rezolüsyonlu BT
DMSA böbrekte anatomi ile birlikte renal skarın da
görülebilmesi için kullanılan yöntemdir.
DTPA böbrek fonksiyonları veglomerül filtrasyon hızını
E) Kontrasts'ız BT
Plevral efüzyonun en erken yansıdığı grafi tipi dekübit
1
akciğer grafisidir.
göstermek için kullanılan yöntemdir.
CEVAP:C
CEVAP:A

www.tusworld.com
15-0rbita kontürlerini en iyi gösteren görüntüleme
yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Stenvers grafisi
B) Waters grafisi
C) Town grafisi
D) Schuller grafisi
E) Caldwell grafisi
Caldwell grafısi .... Orbita kontürlerini en iyi gösterendir.
Town grafısi .........foramen magnumdaki petroz apeksi en iyi
gösterendir.
Schuller grafısi..... mastoid havalanmayı gösterir.
Waters grafısi ......sinüsleri göstermektedir.
Stenvers grafısi ...internal akustik kanalı göstermektedir.
CEVAP:E

K K
Ü 16-Bilgisayarlı tomografide çizgili nefrogram Ü
saptandığında akla gelmesi gereken en olası tanı
çU ç
aşağıdakilerden hangisidir ? u
K A) Sistit K
s B) Piyelonefrit s
T C) Papiller nekroz T
A D) Üretrit A
E) Renal lenfoma
J J
L Çizgili nefrogram görüntüsü piyelonefrit için bir ipucudur. L
A A
R CEVAP:B R
s s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
ITUSWGRLDI

K K
Ü Ü
ç ç
u
K
s
ANESTEZi u
K
s

KALP DAMAR
T T
A A
J J
L L
A A

PLASTİK
R R'
s / s
o o
R R
u u

www.tusworld.com
1-Altmış beş yaşındaki erkek hasta, bypass ameliyatı 4-Kırkbeş yaşındaki kadın hasta, bir ay önce
geçiriyor. Yatışının ikinci gününde ateşi yükselmeye histerektomi ameliyatı geçirmiştir. Ameliyat sırasında
başlıyor. Hastanın ateşinin en olası sebebi kendisine tecavüz edildiği gerekçesiyle mahkemeye
aşağıdakilerden hangisidir? başvurmuştur. Doktor ise böyle bir durumun kesinlikle
olmadığını ve verilen anestezik maddeden dolayı
A) Atelektazi seksüel içerikli rüyalar görülebildiğini söylemiştir. Buna
B) Yara enfeksiyonu sebep olma potansiyeli olan genel anestezik
C) Kateter enfeksiyonu aşağıdakilerden hangisidir?
D) İntraabdominal abse
E) Üst solunum yolu enfeksiyonu A) Desfluran
B) Metoksifluran
Postoperatif ateşte C) Enfluran
1.gün..... atelektazi D) Sevofluran
1-3. gün .... Kateter enfeksiyonu E) Nitröz oksit
3-5. gün .... Yara enfeksiyonu
7. gün .... İntraabdominal abse Nitröz oksit(Azot protoksit)
İyi bir analjeziktir fakat zayıf bir anesteziktir.
CEVAP:C Güldürücü etkisi vardır.
Kas gevşetici etkisi yoktur.
Seksüel içerikli rüyalar görülebilir.
Methemoglobinemi görülebilir.
Difüzyon hipoksisi yapma ihtimali de vardır.
K K
Ü CEVAP:E Ü
ç ç
U 2-Aşağıdaki genel anesteziklerden hangisinin minimum u
K alveoler konsantrasyonu en yüksektir? 5-Aşağıdaki anesteziklerden hangisini miyokardın K
5 A) Metoksifluran oksijen tüketimini artırdığı için miyokard enfarktüsünde 5
T B) Azot protoksit kullanmamalıyız? T
A C)Xenon A) Ketamin
A
J D) Halotan B) Midazolam J
L E) İsofluran C) Tiyopental L
A D) Propofol A
MAK değeri en düşük anestezik madde metoksiflurandır.
R MAK değeri en yüksek madde ise azot protoksittir. E) Deksmedetomidine R
5 MAK değeri ne kadar düşükse anestezik madde o kadar Ketamin intravenöz kullanılan bir anesteziktir. 5
o güçlüdür. Ne kadar yüksekse de o kadar zayıftır. Şoktaki hastalarda iyi bir tercihtir. Çünkü kardiyak output ve o
R R
u u
CEVAP:B kan basıncını artırabiliyorlar.
Miyokardın oksijen tüketimini artırdığı için miyokard
enfarktüsünde kullanılmamalıdır.
CEVAP:A

6-Aşağıdakilerden hangisi opiyatların çabuk tolerans


gelişen etkilerindendir?
3-Aşağıdakilerden hangisi halotan için yanlıştır?
A) Miyozis
A) Aritmi yapma potansiyeli çok fazladır. B) Konstipasyon
B) En fazla malign hipertermi yapabilen anesteziktir. C) Solunum depresyonu
C) En hepatotoksik ajandır. D) Konvülziyon
D) BOS basıncını azaltır. E) Parsiyel agonistlik
E) Glomerül filtrasyon hızını azaltır.
Çabuk tolerans gelişen etkileri
Halotan Analjezi
Aritmi yapma potansiyeli çok fazladır. Solunum depresyonu
En fazla malign hipertermi yapabilen anesteziktir. Öfori
En hepatotoksik ajandır. Çok az veya hiç tolerans gelişmeyen etkileri
BOS basıncını artırır. Miyozis
Glomerül fıltrasyon hızını azaltır. Konvülziyon
Solunumu deprese edebilir. Konstipasyon
Hepatik ve renal kan akımını azaltır. Parsiyel agonistlik
CEVAP:D CEVAP: C

www.tusworld.com
7-Lokal anestezikler kullanılırken en erken kaybolan 10-Kalbin en sık görülen kötü huylu tümörü
duyu aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sıcaklık A) Miksoma
8) Dokunma B) Rabdomiyom
C)Propriosepsiyon C) Malign melanom
D) Motor D) Anjiosarkom
E) Ağrı E) Fibrosarkom
Kaybolma sırası Kalbin en sık görülen malign tümörü anjiosarkomdur.
Ağrı Kalbin en sık bening tümörü miksomadır.
Sıcaklık Kalbe en sık metastaz yapan tümör malign melanomdur.
Dokunma
Propriosepsiyon CEVAP:D
Motor
Geri gelme sırası da tam tersi yöndedir.
CEVAP: E

K K
Ü 11-Derinin vasküler bölgesi korunmadan alınarak
Ü
8-Aşağıdakilerden hangisi ester yapılı lokal
anesteziklerden değildir? vücudun başka bir bölgesine transplante edilmesi iş!emi Ç
ÇU
aşağıdakilerden hangisidir?
U
K A) Kokain K
s 8) Lidokain A) Flep
B) Greft
s
T C) Prokain T
C) Meş
A 8enzokain
D)
D) Nakil
A
E) Klorprokain J
J E) Aktarım
L Ester yapılı lokal anestezikler L
A Kokain Şıkları itibariyle basit görünen fakat dikkat edilmesi gereken A
R Klorprokain ve beklenen bir ayrıntıyı öğretmek için konulan bir sorudur. R
Greftte vasküler yapıya dikkat edilmeden transplante edilir.
s 8enzokain
Flepte ise vasküler yapılarla beraber transplante edilir. s
o Tetrakain
Prokain
o
R CEVAP:B R
u Amid yapılı lokal anestezikler
Lidokain u
Prilokain
Bupivakain
Mepivakain
Etidokain
CEVAP:B

12-Kırk beş yaşında erkek hasta, ayak 5.parmağında


gangren oluşması şikayetiyle polikliniğe başvuruyor.
Hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A)PAN
9- En sık greft alınan damar aşağıdakilerden hangisidir? B) Reynaund
C) Temporal arterit
A) Vena saphena parva D) Buerger
8) Radyal arter E) Tinea pedis
C) Vena saphena magna
D) internal torasik arter Buerger hastalığında yani tromboanjitis obliteransta orta
E) Gastroepiploik arter yaşlarda büyük ve orta çaplı arter tutulumları olmaktadır.En
fazla da alt ekstremitelerde olmaktadır.
En sık greft alınan damar vena saphena parvadır. Genellikle segmental tutulum görülür fakat ileri dönemlerde
En sık greft alınan arteriyel damar internal torasik arterdir. tam tıkanıp gangrene gidebilmektedir.
CEVAP:A CEVAP:D
www.tusworld.com
TUSW RLD
13-Abdomina·ı aort anevrizmasının habercisi 16-Künt göğüs travması sonrası oluşan aşağıdaki
aşağıdakilerden hangisidir? durumlardan hangisinde tüp torakostomi ve kateter
drenajı acil tedavi yaklaşımıdır?
A) Bele vuran şiddetli karın ağrısı
B) Alt ekstremitede nabız kaybı A) Yelken göğüs
C) Alt ekstremitede soğukluk B) Tansiyon pnömotoraks
O) Tüylerin dökülmesi C) Basit pnömotoraks
E) Alt ekstremitede renk değişiklikleri O) Açık pnömotoraks
E) Kot fraktürü
Hastalar genellikle asemptomatik pulsatil kitle ile gelir. Aort
çapının > 3 cm olması tanı koydurucudur. CEVAP: B
Bazı durumlarda açık yırtılmadan haftalar önce kanın
sızması nedeniyle karın ve yan ağrısı olabilir.
CEVAP:A

14-Trombüslerin en sık kaynağı aşağıdakilerden


hangisidir?
A) Femoral venler
��
S B) Vena kava inferior
C) Derin baldır venleri
T
IJ
A D) Popliteal arter
E) İliak venler
Derin ven trombozu ve embolilerden en sık kaynak derin
baldır venleridir.
� 5P bulgusu ile gelebilmektedirler.
En doğru sonuç veren tanısal testimiz venogramdır.
CEVAP: C

15-Modifiye Aldrede skorunda aşağıdakilerden hangisi


bulunmamaktadır?
A) Dolaşım
B) Solunum
C) Şuur
D) Aktivite
E) Kusma BiZi PERISCOPE'TAN DA
TAKİP EDEBİLİRSİNİZ...
Modifıye Aldrede skorlaması hastanın ameliyathanede

O
derlenme odasından servise gönderilip gönderilmemesini

Periscope
değerlendirmeyi sağlayan skorlamadır.
Aktivite
Solunum
Dolaşım
Şuur oksijen saturasyonu
Parametrelerine göre değerlendirilir.
FATİH KARAGÜZEL
CEVAP! E

www.tusworld.com

You might also like