Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Fransa İltica Bürosu OFRA ya İltica Başvuru Dilekçemdir,

Değerli Heyet, Ben kendimi kısaca siz değerli heyete tanıtmak ve benim ülkenize gelmeme yol açan
temel sebepleri aktarmak istiyorum.

Ben Fazıl BAYRAM . 27.08.1997 AĞRI Eleşkirt Türkçesi Çetin su ancak orijinal Kürtçe ismi ile Gelîya
Köyü doğumluyum. 2 Kadın ve 4 erkek olmak üzere toplamda 6 kardeşiz. İlk okulu kendi köyümde
Orta okul ve liseyi ise Eleşkirt ilçesinde okudum..Köyümüz konum olarak dağlık ve meraları bol bir
sınır köyüdür. Bu nedenle de temel geçim kaynağı hayvancılık ve tarımdır. Köyümüz ve bölge
köylerinin etnik yapısı Kürt’tür . Bu nedenle de devlet tarafından her zaman tehlikeli ve riskli olarak
görülmüş dolayısıyla daha fazla baskı geliştirmiştir. Okul da asimilasyon ve Türkleştirme temel bir
amaç olarak esas alınmıştır. Daha küçük yaşta çocukların Kürtçe konuşması yasaklanmış ve Türklük
duygusu aşılanmak istenmiştir . Türklüğü Öven ve diğer insanlardan üstün gören Faşist marşların
ezberlenmesi okulu geçmenin temel şartı olarak öne çıkarılmıştır. Bir insanlık suçu olan bu kültürel
soy kırım dayatması altında liseyi okudum. Daha sonra da üniversite sınavına girdim ve 2017 yılında
Ağrı İbrahim ÇEÇEN Üniversitesi Engelli Bakım ve Rehabilitasyon bölümünü kazandım ve aynı yıl için
de kaydımı yaptım. Ben okula giderken üst sınıflarda bulunan Yurtsever Demokrat öğrenci arkadaşlar
bizimle irtibata geçerek, bizi araya getiriyorlardı. Hakan MİNAS, Mahmut ERDOĞAN, Yüksel ŞAHİN,
Zeynep KURT, Elif AL gibi okulda politik kimlikleri ile bilinen arkadaşlardı. Okul süreci içerisinde
Zeynep ve Hakan MİNAS üzerinden HDP Ağrı il gençliği ile de ilişkileniyorduk. Gelişen seçim
süreçlerinde aktif roller üstlendik. Yine HDP öncülüğünde yapılan eylem ve etkinliklerde siyasi parti ile
birlikte hareket ettik. Hem üniversite gençliğinin katılımını sağlamaya çalıştık ve hemde halkın
etkinliğe gelmesi için yapılan çalışmalar da yer aldık. Böyle dinamik bir iletişim ve etkileşim söz
konusuydu . 2017 Evet Hayır referandum seçiminde bu temelde katkı ve desteğimiz gelişti. Doğu
Beyazıt ta yapılmak istenen bölge mitingine öğrenci arkadaşlar ile birlikte gittik. Doğu Beyazıt
Jandarma Komutanlığının yol kontrol noktasında otobüsler durdurularak geçişleri engellendi. Bizler
de demokratik hakkımızı kullanarak, jandarmanın bu engelleyici tutumunu protesto ettik. Bunun
üzerine biber gazı ve coplarla bizlere yönelik bir saldırı gelişti.. Bir çok öğrenci göz altında alındı .
Alınanlardan bir tanesi de üniversite de demokratik ve yurtsever öğrenci grubu sorumlumuz Hakan
MİNAS tı.. Göz altında iki gün kaldıktan sonra denetimli serbestlik yasası ile serbest bırakıldı ve
hepimizin fotoğraflarının kendisine gösterildiğini, tek tek adımızı sorduklarını söyledi . O da okul
arkadaşlarımdır demişti. Amaç bizi kriminalize etmekti. Kasım 2017 tarihinde Köyümüzün kırsalı
Eyüp Komu Kürtçe adı ile Goma Eyûbê Çepê de yaşanan bir çatışma da gerillanın bölge Komutanı
Pîro Kod adlı M.Salih GÜVERCİN ve 4 arkadaşı çatışma da şehit düştü. Bunun üzerine babam, abim ve
bir grup köylümüz göz altına alınarak ağır işkencelerden geçirildiler. Daha sonra abim Aralık 2018
tarihinde hakkında sıklıkla çıkarılan göz altı kararları ve yargılamalar nedeniyle kaçarak yurt dışına çıktı
ve ülkenize sığındı. Bu durum bizi aile olarak çok etkiledi . Pîro ve arkadaşlarının Türk ordusu
tarafından katledilmesine yol açan ihbarı köyümüzde Türk ordusu ile çalışan ve onlara istihbarat
sağlayan Hakim KOÇER adındaki kişiydi.. Bu kişi bizim aileyi de kafaya takmıştı . Babam ve abim onun
yüzünden defalarca işkencelerden geçirildi. Bu durum hayatımı adeta alt üst etti. Ben de okulda hem
derslerime giriyor ve hemde boş kalan zamanlarımda HDP nin politik eylem ve etkinliklerinde yer
alarak onlara katkı sunuyordum.. Polis Üniversite zemininde en küçük bir demokratik eylem ve
etkinliğe izin vermiyordu . Bize verilen kantin eşyalarının fiyatı keyfi bir biçimde arttırılıyordu. Bunu
kınamak istedik, buna bile izin verilmedi. Böyle tam bir askeri darbe mantığı Üniversiteye hakim
olmuştu. Her gün arkadaşlarımız keyfi bir biçimde göz altına alınıyor veya haklarında soruşturmalar
açılıyordu. Ailemize yönelik te baskılar gittikçe derinleşiyordu. Babam ve abimin yaşadığı gözaltı ve
ağır işkenceler onların fişlemesi durumu beni de korkutuyor ve kendime dikkat etmem gerektiğine
dair bir kaygı yaratıyordu. Bu nedenle okulumu bitirmek için, göz altına alınacak eylem ve etkinliklere
gitmemeye çalışıyordum. 2019 tarihinde okulumu bitirerek köy de bulunan ailemin yanına geri
döndüm. Döndükten sonra da yoğunca Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ‘ye hazırlandım.. Bu
hazırlık sonrası 82 puan aldım. Bu puan herhangi bir devlet kurumuna yerleşmem için oldukça iyi ve
yeterli bir puandı. Ancak benim ve ailemin politik tercihleri nedeniyle bu hak bana tanınmadı ve sözlü
mülakattan geçirmediler.

Sayın yetkili bilgi sahibi olmanız için kısaca bu konuda bir iki vurgu yapmam gerekiyor. Siz 100/100
puan alsanız bile AKP darbe hükümeti için belirleyici olan Mülakattır. Mülâkat ta Türk istihbaratının
kişi ve ailesinin politik duruşu hakkında verdiği raporlar esas alınmaktadır . Bu uygulamayı da darbe
sonrası Fethullah GÜLEN Cemaati ile mücadele adı altında devreye soktular. Böylece devrimci ve
demokrat muhalifleri devlet kurumlarından tasfiye ettiler. Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) bu
uygulamanın en korkunç silahı olarak geliştirdiler. Bu anlayış benim de görev almamı engelledi. Bende
okul sonrası atamam da olmayınca aileme köy işlerinde yardımcı oldum . Abim gitmişti ve evin yükü
babamın omuzlarında kalmıştı. Dolayısıyla ona yardım etmem gerekiyordu. Daha çok ot biçme,
istifleme ,hayvan barınaklarını onarma biçiminde işleri yapıyordum. Temmuz ayında okul arkadaşım
Hakan MİNAS beni aradı ve görüşmek istediğini söyledi. Ben de kendisine köyde olduğumu, gelip
bende bir iki gün misafir kalmasını köyün bu mevsimde güzel olduğunu söyledim.Hakan bizim köydeki
evimize gelerek,daha önceki yargılaması nedeniyle örgüt üyeliğinden ceza aldığını ve cezasının
yargıtay tarafından her an onaylanmak üzere bulunduğunu, Türk hapishanelerinde çürümek
istemediğini , bu Kültürel ve fiziki soykırıma karşı direniş birliklerine katılmak istediğini dile getirdi.
Ben de başka çözümlerin olabileceğini, yurt dışına çıkmasını söyledim. Ancak o Mültecileşmeyeceğini
ve kararının kesin olduğunu bildirdi. Ne yapacağımı bilemiyordum. Gitmesini istemiyordum ama
cezaevine girse de nasıl çıkacağı belli değildi . Bizim köy de gerilla ile iliskileri olan ve çobanlık yapan
Halis KILIÇ vardı. Gidip durumu Halis e bildirdim. Halis gerilla alımlarının bu bölge de durdurulduğunu,
katılımın başka bölgeler üzerinden yapıldığını arkadaşlar ile görüşüp bana bilgi vereceğini söyledi. İki
gün sonra Halis yanımıza geldi . Gerilla güçleri ona bir pusula vermişlerdi . O pusula ile birlikte Diyadin
in ilçe kırsalına gideceğimizi, oradan katılımın yapılacağını dile getirdi. Bölge komutanı Pîro nun şehit
düşmesi ve devletin bölgeye yoğun operasyonlar yapması üzerine bu kararı alındığını dile getirdi. Ben
Hakan dan kopamadım ve beraber gitmeye karar verdim. Ben Halis ve Hakan birlikte Diyadin ilçesine
gittik. Ağrı Merkez e gidip oradan dolmuş ile Diyadin e ve Diyadin den de Koço Köyü dolmuşuna
binerek , Tendürek dağlarında meraları bulunan KOÇO denilen köyde Cengiz VARTAN denilen bir
arkadaşın evine gittik. Halis yanında bulunan pusulayı çıkarıp Cengiz e verdi ve Eleşkirt Gelîya
yaylalarından geldiğimizi söyledi . Orada okul arkadaşım Hakan MİNAS ile kucaklaşıp vedalaştık ve
köyden ayrıldık. Çok duygulandım ve gözlerim doldu. Çok değerli ve bilinçli bir arkadaştı Hakan.. Halis
ile birlikte köyümüze geri döndük. Ben Hakan a yardım etmek ile iyi mi kötü mü yaptığımı
kestiremiyordum. Vicdani olarak huzursuzluk duyuyordum. Ağustos 2021 tarihinde kardeşim Azad
PKK propagandası yaptığı gerekçesi ile Eleşkirt jandarma alay komutanlığı tarafından evimize yapılan
bir baskın ile göz altına alındı ve iki gün göz altında Ağır işkenceler gördü. Çıkarıldığı Eleşkirt
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklanma talebi ile Hakimliğe sevk edildi ve hakim denetimli
serbestlik yasası ile onu serbest bıraktı. Ailemizden bir çok insan bu ağır baskılar nedeniyle kaçarak
yurt dışına çıkmak zorunda kalmıştı. Yılmaz, Önder ve Berdirhan BAYRAM bunlardan bir kaçıydı.
Hakim KOÇER bizi çok bilinçli olarak hedef alıyordu. Babam Köy korucusu Hakim KOÇER i köy
meydanında görünce ona senin yüzünden çocuklarım devletin işkencesine maruz kalıyor ve baskı
görüyor. Sen bizden ne istiyorsun , biz sana ne kötülük yaptık, neden bizi Türk devletine
dövdürüyorsun , sen de Kürt değil misin diye tepki gösteriyor. Bunun üzerine çıkan tartışma sonrası
Hakim KOÇER denilen ajan devletin ona verdiği koruculuk silahı ile babama ateş ederek bacağından
vuruyor. Babam köylüler tarafından hastahaneye kaldırıldı. Savcılık nezdinde yaptığımız şikayet
dikkate alınmadı ve babamın kendisine saldırdığı, devlet güçlerine hakaret ettiği iddia edildi.
Ailemize yönelik baskılar kabul edilebilir düzeyde değildi. Ne yapacağımızı gerçekten bilemiyorduk .
Ne zaman hangimizin başına neyin geleceği belli değildi. Ben Aralık ayında devlet baskısından biraz
kurtulmak için İstanbul a gittim ve orada inşaatlarda iş bularak çalışmaya başladım. 16 Ocak 2022
tarihinde keyfi bir biçimde evimize baskın düzenlenerek, evde arama yapıldığını annem ile telefonda
yaptığım görüşme de öğrendim. Devlet ailemizi ciddi anlamda hedef haline getirmiş , keyfi gerekçe ve
bahaneler ile bize yönelik baskıları geliştiriyordu. 15 Şubat 2022 tarihinde sabah saat 08 civarında
kardeşim Azad beni arayarak, evimize askerler tarafından baskın yapıldığını, kendisinin ve babamın
tartaklanıp, asker şiddetine maruz kaldıklarını, ısrarla benim nerede olduğumun sorulduğunu,
köylümüz Halis in de evine baskın yapıldığını ve Halis in göz altına alındığını dile getirdi. Bunun üzerine
Eniştem in evine giderek orada saklandım ve durumu kendisine bildirdim. Ailemizin Avukatı Gökhan
BALCI üzerinden durumu öğrenmesini istedim. Babam avukatın yanına giderek durumu öğrenmesini
istiyor. Avukatın yaptığı girişimler sonucunda Diyadin in KOÇO köyünde 14 Şubat tarihinde göz altına
alınan Cengiz VARTAN nın yakalandığını ve onun tarafından ismimizin verildiğini, Halis in de suçu
itiraf ederek ,benim üzerime ifade verdiğini belirtmişti . Halis iki gün göz altı sürecinden sonra
tutuklanarak cezaevine atılmıştı. Ancak korkunç işkenceler gördüğü tanınmaz halde olduğu
belirtiliyordu. Eniştem aracılığı ile edindiğim bu bilgiler üzerine yurt dışına çıkamaya karar verdim. Bir
şebeke arayışına girdik. Bulduğumuz bir şebeke ile para karşılığı anlaşarak 21 Şubat 2022 tarihinde
Türkiye den çıkış yaparak 15.03.2022 tarihinde ülkeniz Fransa ya vardım.

Saygı değer Heyet Üyeleri, ben çok büyük zahmetler ile okul okuyan ve okulunu da başarı ile
tamamlayan , buna rağmen hakkı yenen , daha sonra da devletin baskısı ve hakkımda çıkarılan ısrarı
yakalanma kararı neticesinde kaçarak ülkenize sığınmak zorunda kaldım. Aynı dosya kapsamında
yakalanan arkadaşım Halis KILIÇ şu anda cezaevinde bulunmaktadır. Yakalanmam durumunda çok
ağır işkenceler görüp tutuklanacağım ve yıllarca cezaevinde kalacağım açıktır. Faşist ve barbar Türk
devlet güçleri ailemizi ve bizi ısrarlar hedef almış durumdadır . Yaşadığım ağır mağduriyeti göz
önünde bulundurarak Cenevre sözleşmesi ve New-york mutabakatı temelinde iltica talebimin kabul
edilerek oturum hakkının tanınmasını saygılarım ile arz ediyorum.

Selam ve saygılarımla..

Fazıl BAYRAM

You might also like