Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Hunlar, Oğuzlar ve Bitmeyen Göç

Torqaye veya Tourkaye halkı, Yafet’in ırkındandır. Çünkü Bunlar Mecüç’ten inmişlerdir, ve Hazreti
Musanın yazısına göre Magog Nuh’un oğlu Yafet’in oğludur.

(Süryani Patrik Mıhael Vekayinamesi II. Bölüm )

Büyük Asya Bozkırlarında at koşturan Türklerin kaderi artık hiç bitmeyecek bir göç ile kesişmişti. Asya
Hun devletinin parçalanması ile Hun boyları daha batıya Hazar Denizine yöneldiler. Hazar ötesinde
nasıl bir konumda oldukları hakkında kaynaklarımız yetersiz kalsa da muhtemelen aralarından biri
diğer boy beylerine otoritesini kabul ettirdikten sonra hep beraber Balamir önderliğinde daha batıya
Karadeniz kıyılarına kadar yönelerek ilk siyasi organizasyonun temellerini attılar. (1)

Hunların yayılması hakkında bir hikaye anlatılır. Buna göre Hunlar Hazarın Batısındayken herhangi bir
sebepten ötürü Kırım topraklarına geçmişlerdir. Bu olaydan sonra Kırımlı Gotlara saldırırlar. Ardından
Gotları bu topraklardan Bizans sınırına sürdü. Mülteci konumuna düşen Gotlar imparatorun izni ile
Tunayı aşmışlar ancak askerlerin kötü muamelesi bir isyana sebep olmuştu. Bizans imparatoru bu
isyanı zorlukla bastırmıştı.

Dikkat, Arabistan’dan değil Kafkasya’nın uzaklarından Kurtlar üzerimize akın etmiş birçok ülkemizi
istila etmişti. (Jordanes De origine actibusque Getarum )

Bu tarihlerden sonra Uldin ismine rastlarız. Tuna’yı aşan uldin birçok kez Bizans’a akınlar düzenleyip
yağmalar yaptı. 420’li yıllarda Uldin isminde bir kimse yönetici oldu. Uldin Batı Roma’ya yardım etti ve
Bizans’ı haraca bağladı. Kendisinin ölmesinden sonra Attila ve Bleda Hunların lideri oldu. İç mücadele
çıkması sonucu kardeşini öldüren Attila romayı ilk seferkinden iki katı haraca bağladı ve Bizans’ta
yağmalar düzenledi. Ardından batıya yönelen Attila 451 yılında Galya’yı yağmaladı ancak Roma
ordusu ile yaptığı tüm gün süren savaşta ilk mağlubiyetini aldı. Ertesi sene yine Romaya yönelen
Attila’nın huzuruna Papa çıkarak aman diledi ve en doğru karar olarak geri çekildi Attila.

Hunların reisi. Kral Attila, Şehirleri kuşattı ve Roma dünyasının iki imparatorluğunu dehşete düşürdü.

(Attila’nın cenazesinde söylenen şiiri kaydeden Jordanes)

Ertesi sene Attila ölünce yerine geçen oğulları arasındaki Mücadele otorite olmayan halklar arasında
bölündü ve yok oldu. Attila öldükten sonra Hunlar amansızca At sürdü yüzlerini ve saçlarını keserek
büyük Mareşal’ı şenlik içinde uğurladı. Eski türk geleneklerine sadık Hunlar merkezi otorite tanımaz
bir yapıdaydı. Avcı-toplayıcı dönemden kalan yetenekleri yağma üzerindeydi. Muhtemelen üretim
konusunda çok ilkel durumdaydılar. Atlarını çok severler onun üstünde yatıp kalkarlardı. 6. Yüzyılda
ise Avarlar Orta ve doğu Avrupa’ya akın etmişlerdir.

(Oğuz Kağan) anasından bir kere süt emdi ve bir daha içmedi. Çiğ et ve Şarap istedi…
Dört bir yanına elçiler gönderip kendisine itaat etmesini istedi.

(Uygurca Oğuz Kağan destanı)

Oğuz kelimesi taş yazıtlarda dokuz boy birliği anlamında kullanılmaktaydı. Oğuzlar başta iki ayrı beş
kabileden oluşuyordu. Daha sonraları bu boyların sayısı 24 oldu. Oğuzlar büyük bir mirasın ilk
temsilicleri olarak tarihimizdeki önemi büyüktür.
Batı Göktürk ülkesinde yönetimden rahatsız Tölesler isyan edecek ve 634’ten sonra On Ok
organizasyonu boy gruplaşması ortaya çıktı. (2) Bu organizasyon daha sonra Türgiş adını aldı ve
Oğuzların altyapısını oluşturdu. Faruk Sümer(3) ve tanınmış birçok uzman Türgişleri Oğuzların atası
sayar.(4)

700’lü yıllarda Hazar Kağanlığı kurulmuş bu Kağanlık Uz baskısı sebebiyle yıkılmıştır. Uzlar 950’li
yıllarda Kağanlığı tehtid ederek Yayık ve İtil boylarında hakimiyet kurmuş ardından gelen Kuman-
Kıpçak baskısı ile Karadenizin kuzeyine çekilmiş.

Türk kavmi hareket edince yeryüzünü kapladı. İleri doğru gelmeye başlayan türkler Köpeğe benzer bir
hayvan önderliğinde ilerlemeye başladı. Onlar ayağa kaldıp duruncaya kadar ilerlediler .

(Süryani Patrik Mihael Vekayinamesi)

1056 yılındaki diğer Uz akını buradaki Uzların gücünü kırmıştı. Bu Uzlar dağılarak bir kısmı Bizans
ordusuna katıldı. Aynı tarihlerde akrabaları Selçuklular Rüzgar gibi uçan atlar üzerinde esiyordu.
Malazgirt Muharebesinde Bizans ordusundaki Uzlar soydaşlarını tanımış ve onların safına
geçmişlerdir.(5)

Rus stepleri boyunca birbiri ardına akınlar yapan çeşitli Türk grupları sonraki yüzyıllarda çok sıkıntılar
çekmişlerdir. Kırım’ın Osmanlılarca fethedilmesi ile Ruslar karşısında en büyük engel olarak yine
Oğuzların torunları olmuşlardır.

1701 yılında I. Petro Avrupa devletlerinin de desteği ile Türklerin yurtlarını amansızca işgale başladı.
1552 yılında Korkunç İvan’da bunu dile getirmişti. 1920’li yıllara kadar devam etti. Rusya kanlı işgalini
Türklerin Hind-Avrupa kökenli olduğunu iddia ederek meşrulaştırmak istemiştir. Sovyet döneminde
de bu siyaset güdülmüş Türk kökenli halk zorla angarya işlerde çalışmaya zorlanarak toprakları işgal
edilmiştir. (6)

Rus-Ermeni ittifakı da bu eski tarihlere dayanır. Ermeni halk bağımsızlığın yolunun Rusyanın
yardımından geçtiğini biliyor ve bu minvalde hareket ediyordu. Ermeniler 1826 yılında Rusya ile İran
savaşında Rusya’yı desteklemiş bu sayede bir Ermeni vilayeti elde etmişlerdir. Çarlık bu halkı
Türkistan’da iskan ederek Türkmenlere karşı kullanıldılar. (7)

1877 Rus harbinde de aynı şekilde Rus safına geçen Ermeniler bağımsız bir Ermenistan için
çabalamışlardır. Arminius Vambery’de hatıralarında Türkistan’da bulunan Ermenileri hayret içinde
kaydetmiştir.

Adı ve şöhreti yok olmasın diye Türk milleti için Gece uyumadım,gündüz oturmadım.

(Kül Tigin Bengü Taşı,Doğu Yüzü)

Nihayetinde Türkmenlerin kaderi bir belirsizlik içerisinde günümüze kadar gelmiştir. Bozkırın atlıları
tarih boyunca dünyanın seyrini değiştirmiş bir millet olarak mühim bir yere sahiptir. Gelecekte ise
onların kaderi bir muamma halinde seyrediyor.
KAYNAKÇA :

1) Elizabeth A. Thompson – Hunlar


2) Ahmet Taşağıl – Oğuzların tarih sahnesine çıkışı hakkında
3) Faruk Sümer - Oğuzlar
4) Ahmet Bican Ercilasun – Oğuz adının etimolojisi
5) Ali Ahmetbeyoğlu – Uzlar
6) Cahandar Bayoğlu – Oğuzlar ve Türk kimliği
7) Seyfi Yıldırım / Mirzahan Egamberdiyev (Belleten) Türkistan’ın İşgali ve Sovyetleştirilmesi
Sürecinde Ermeniler ve Bölgede Yaptıkları Katliamlar

You might also like