Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

Mazoşizm

Mazoşizm, bireyin hem kendisini hem de çevresini belirli düzeyde yıpratan bir psikiyatrik bozukluktur.
Bu hastalığa sahip olan mazoşist bireylerin ortaya koydukları davranışlarının ardında birçok farklı sebep
bulunabilir. Ek olarak, kişinin kendine zarar verilmesi arzusu da değişken şekillerde görülebilir.

Dolayısıyla, farklı klinik tablolar ile kendini gösteren bu hastalığın belirtilerinin iyi anlaşılarak uygun tedavi
adımlarının atılması gerekir. Bunun için ise, mazoşizm türleri arasında net ayrım yapılması önemlidir.
Mazoşist karakteri ve arkada yer alan faktörlerin doğru tespit edilmesiyle, hastaya yönelik bir tedavi
yaklaşımı izlenebilir.

Mazoşist, ruhsal ve fiziksel olarak kendisine acı çektirmekten haz duyan kişilere denir. Mazoşizm, bireyin
kendine kasıtlı olarak zarar verdiği ve bu nedenle psikolojik travmalara yol açabilen bir hastalık türüdür.
Bu hastalık küçüklükten gelen bir travma olarak bilinir. Çocukluk çağında yaşanan travmatik deneyimler,
ailelerin ihmali ve suistimal etmesi durumunda bireyin ileriye dönük kişiliğinde değişimler meydana gelir.
Travmatik olay çocuk için ne kadar zorlayıcı ve acı verici olursa birey o şiddette ruhsal sıkıntılar
yaşayabilir.

Yapılan araştırmalara göre, travma yaşamış ve buna maruz kalan erkeklerin saldırma içgüdüsü geliştirerek
sadist karakter kazanma ihtimalleri daha yüksektir. Kadınlarda ise bu döngüde daha çok kurban rolüne
bürünerek mazoşistik davranışlara eğilim görülür. Fakat bu, kişisel karakter gelişimine ve etmen
travmalara göre değişkenlik gösteren bir durumdur. Örneğin, benzer travmalara maruz kalan aynı
cinsiyet bireylerde de farklı davranış bozuklukları ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, mazoşistik davranışlar ile
ilgili farklı alt tipler araştırma konusudur. Bu çalışmalarda mazoşizm için belirlenen bazı türler ise şu
şekildedir:

Sahiplenme duygusu gelişmiş mazoşistler: Sahipleme duygusu baskın mazoşistler genellikle kendinden
fedakarlık eden ve sık sık ödün veren kişilerdir. İnsan ilişkileri sırasında oluşan sevgiden kolaylıkla
vazgeçme konusunda başarısız olurlar. Kendilerini oldukça fedakar ve vazgeçilmez bir insan olarak
gördükleri için ondan uzaklaşan insanlara kendilerini zalim ve acımasız hissettirebilirler.
İyicil mazoşistler: Bu bireylerde haz ve acı duyumuna yönelik artan bir ilgi söz konusudur. Kişinin fiziksel
bir zarar karşısında, beynindeki endorfin adı verilen bir hormonun artmasına bağlı olarak bu durum
görülür. Endorfin hormonu, kişiye mutluluk hali sağlayarak benzer hareketlerin daha çekici hale
gelmesine yol açar. Dolayısıyla, kişi kendisine zarar vereceğini bildiği halde aynı davranışı tekrarlar. İyicil
mazoşist bireylerin çok acı ve baharatlı yiyecekler, tehlikeli spor dalları gibi konulara karşı özel ilgileri
mevcuttur.

Kendini baltalayan mazoşistler: Bu tür mazoşistler, başarı ihtimalini görmezden gelerek direkt yenilgiyi
benimserler. Olayları farklı şekilde algılayarak iyi sonuçları bile kötümcül bir biçimde yorumlayabilirler. Bu
tür içerisindeki bireylerin diğer insanlara karşı yoğun ilgileri geliştiğinde ise, kendilerini aşırı düzeyde
yetersiz hissedebilirler.

Erdemli Mazoşistler: Histrionik kişilik bozukluğu olarak tanımlanan ve ilgi odağı olma çabası şeklinde
kendini gösteren bir durum ile mazoşizmin aynı anda bulunduğu türdür. Erdemli mazoşistler, yaptıkları
fedakarlıklardan ötürü kendilerince bir haz duyumuna kapılırlar. Kendilerini diğer insandan üstün
görmeleri ve her şeyi yapabilirim duyguları gelişmiştir. Yaşadıkları tüm zorluklarda sabretmeyi, acı
çekmeyi göze alırlar ve bunu abartarak övünebilirler. Bu yaptıklarını erdemlilik şeklinde nitelendirdikleri
için çevrelerindeki insanlardan da benzer davranışlar beklerler.

Bazı toplumlarda mazoşistler yardımsever, fedakar, nazik ve ince düşünceli olarak tanımlanabilirler.
Fakat, belirgin düzeyde kişiye zarar veren aktivitelerin yer aldığı ve bundan haz alınmasının söz konusu
olduğu durumlarda ise psikiyatrik bir bozukluk mevcuttur. Bunun için ise mutlaka uygun psikiyatrik testler
ile hastalığın teşhisinin konulması gerekir.

Mazoşizm Belirtileri Nelerdir?

Mazoşizm kişilik bozukluğu, toplum tarafından normal olarak görülebilen bir sağlık sorunudur. Mazoşist
bireylerin farklı karakter türleriyle kendilerini göstermesi de buna sebep olabilir. Örneğin, birey
mazoşistik davranışlar sergilerken bir anda yönetme kararı alabilir. Mazoşist kişiler çocukluk çağında
yaşamış oldukları içgüdüsel çöküşlerden ruhsal ve fiziksel sıkıntılar içerisine girerler. Böylece, travmatik
olaylara maruz kaldıklarından dolayı mazoşist karakter kazanabilirler. Değişken formlarda gözlenebilen
mazoşistik karakterin en belirgin özellikleri ise şunlardır:
> İşkence davranışları

> Başka insanların yardımından kaçınılması

> Başarılara rağmen depresif tutumlar sergilenmesi

> Başarı hedefleri olsa dahi kolaylıkla vazgeçerek başarısızlığı tercih etme

> Suçluluk hissi

> Kendilerine ruhsal ve fiziksel olarak zarar verme eğilimi

> Mutluluğu hak etmediklerini düşünmek

> Topluma karşı güvensizlik

> Kendisi veya başkaları tarafından acı çekmekten haz duyulması

> Terk edilme korkusu

> Güzel yaşanmış olayları unutarak olumsuz düşüncelere yönelme

Mazoşist bireyler kendilerine yapılan acıları hak ettiklerini düşünürler. Bu şekilde bedel ödediklerine
inandıkları için rahatlama hissine kapılırlar. Acı duyumu sırasında salgılanan endorfin hormonu sayesinde
kendilerini iyi hissederler.

Mazoşizmin Nedenleri Nelerdir?

Mazoşizmin nedeni kesin olarak bilinmese de aile fertleri ve çevresindeki insanların hatalı davranışları
önemli bir rol oynar. Mazoşizmin en önemli sebeplerinden biri ise çocukluk döneminde yaşanılan
travmatik olaylardır. Mazoşizm oluşumunda etkili faktörler ise aşağıdaki gibidir:

Hatalı aile davranışları: Çocukluk dönemlerinde ailesi tarafından sıkça cezalandırılan ve bunun arkasından
ödüllendirilen çocuklarda büyük bir travma meydana gelebilir ve mazoşizme yatkınlık kazanılabilir. Bu
durum çocukta yanılgılı bir bilinçaltı oluşmasını sağlar. Ardı ardına gelen ceza ve ödül sıralaması çocukta
bir olumsuzluk sonucunda güzellik olacağını düşünmesine ve bu nedenle ruhsal ve fiziksel acı çektiren
eylemlerde bulunmasına neden olabilir.
Yaşanan psikolojik travmalar: Bireyin yaşamış olduğu psikolojik travmalar, bireyin kendisini
cezalandırmasına yol açabilir. Bir yakınını kaybetme durumunda, istismarlarda ve huzursuz aile
ortamlarında mazoşizm tetiklenebilir.

İçgüdüsel huzursuzluk: Yaşanılan travmatik olaylar yoğun suçluluk hissi sergilenmesine yol açabilirler.. Bu
bireyler yaşadıkları acı ve vicdan azabı ile kendilerini cezalandırma eğilimi içerisine girerler. Hem fiziksel
hem de ruhsal olarak acı çekmeyi bedel olarak görürler ve bunun sonucunda rahatlama hissi oluştururlar.

Çevresel etmenler: Gelişme çağında sık sık yalnızlık içerisinde olunması, yeterli ilginin eksikliği ve sadece
acı çekilen zamanlarda ilgi kazanılması gibi faktörler mazoşizm gelişiminde etkili olabilirler. Bireyin
çocukluk döneminin ihmal edilmesi, oldukça erken yaşlarda kendi bakımını üstlenmesi ile sonuçlanan
durumlarda da mazoşizm karakteri gelişebildiği belirtilir.

Mazoşizm Tedavisi Nasıldır?

Mazoşizmde, hastanın ihtiyaçları ve hastalığının evresi doğrultusunda tedavi sürecinde değişiklikler


görülebilir. Mazoşizm tedavisinde uygulanan yöntemler ise şu şekildedir:

Psikoterapi: Gidilen terapi esnasında, uzman ve hastanın birlikte konuşarak sorunların tespit edilmesi ve
yaşanılan travmalardan korkulması yerine üzerine gitme prensibine dayanır. Seans sayısı, hastanın
durumuna göre artış gösterebilir. İlk hafta sadece 1 seans uygulanırken hastanın kendisini daha iyi
hissetmesi durumunda 2-3 seans daha eklenebilir. Hasta günlük yaşantısında seansta öğrendiği bilgileri
pratiğe dökme imkanı bulur. Hekimin tarafından gerek görüldüğünde ise ilaç tedavisine başlanabilir. Bu
sayede hastanın ruhsal ve fiziksel anlamda sorunları ile başa çıkma mekanizmasının gelişime katkı
sağlanır.

İlaç Tedavisi: Öncelikle hastanın durumunu, geçmiş travmalarını dinlenerek etkenler belirlenir. Hekimin
gerek gördüğü takdirde ise ilaç tedavisi başlanır. Seansları desteklemek amacıyla antipsikotik adı verilen
ilaçların kullanımından yardım alınabilir. Bu ilaçlar, kişinin yaşamış olduğu travmaları düşünmesi yerine
ihtiyaç duyulan düşüncelerin kazanımın desteklerler. İlaçlar sadece ihtiyaç duyulan süre boyunca
kullanılır. Birey, kendinde gereken yeterliliği ve donanımı kazandıktan sonra hekiminin önerisiyle ilaçları
bırakabilir ve rutin doktor izlemi ile günlük yaşantısına devam edebilir.

You might also like