Professional Documents
Culture Documents
İnmenin Klinik Ve Psikolojik Olarak Değerlendirilmesi
İnmenin Klinik Ve Psikolojik Olarak Değerlendirilmesi
DEĞERLENDİRİLMESİ
Ulaş DİL
10087444772
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tıp Fakültesi
ÖZET
Amaç: İnme (Stroke) hastalığının akut gelişiminde etkili olan faktörlerin klinik
olarak değerlendirilmesi ve hastalık sonrası hasta psikolojisinin klinik bulgular ile
karşılaştırılması.
Sonuç: Acil servise inme bulguları ile başvuran hastaların dosyalarında yapılan
incelemede serebrovasküler hastalıkların etken olarak ilk sırada yer aldığı belirlendi. İnme
faktörlerinin en aza indirilmesi ile mortalite ve morbidite oranlarının azalabileceği saptandı.
Hastalık sonrası uygulanan etkili psikolojik tedavinin hastalarda olumlu sonuçlara yol açtığı
gözlemlendi.
GİRİŞ
Serebrovasküler hastalık, bir beyin bölgesinin iskemi veya kanama sonucu kalıcı
ya da geçici olarak etkilenmesi ve beyni ilgilendiren bir ya da daha fazla kan damarının
patolojik hasarı olarak tanımlanır(2).Serebrovasküler hastalıklar, dünya genelinde nörolojik
hastalıklar içinde en sık karşılaşılan hastalıklardır. Dünya Sağlık Örgütü(WHO)’ne göre inme
vasküler nedenler dışında başka bir neden bulundurmayan,hızlı gelişen ve serebral işlevlerin
bozukluğudur(1).İnme ile ilişkili mortalite oranları azalırken, inme insidansında artış olması,
inme yaşayan kişi sayısında artışa neden olmuştur. İnme geçiren kişiler toplum ve sağlık
sistemi üzerinde gittikçe artan bir yük oluşturmaktadır(1).Altmış yaş üstü nüfusta
kardiyovasküler hastalıklardan sonra serebrovasküler hastalıklar dünyada ikinci sırada ölüm
nedeni, morbidite ve işgücü kaybının ise birinci nedeni olarak tanımlanır. Serebrovasküler
hastalıklardan bahsedilirken kanın hematolrit değeri atlanamayacak bir ölçüt olarak karşımıza
çıkar.Hematokrit (Hct) kan viskozitesi ve serebral dolaşımda önemli bir rol oynar(4).Hct
yüksekliğinin hem aterom plağının büyüklüğünü etkileyerek, hem de viskoziteyi artırıp
kollateral dolaşımı azaltarak serebral infarkt gelişimine yol açabileceği ileri
sürülmüştür(4).Bazı çalışmalarda ise, bunların tersine olarak serebral infarkt geçiren
hastalarda, yüksek Hct’nin risk faktörü olduğu gösterilememiştir(4).Depresyon, inmenin sık
ve ciddi bir komplikasyonudur, rehabilitasyonu etkiler ve bazı hastalarda nörolojik
defisitleri(kayıpları) aktive eder. Ek olarak depresif hastalıklar inme hastalarının fonksiyonel
yetersizliklerinde daha büyük artışa, daha uzun hastanede kalışa ve mortalitede artışa neden
olur. İnmenin psikolojik sonuçları arasında depresyon %20-% 63 arasında karşımıza çıkar(5).
Çalışmamızda inmenin(stroke) klinik olarak öncesindeki faktörler ile birlikte gerçekleşme anı
ve sonrasında hastalarda bıraktığı fiziksel ve psikolojik etkilerin araştırılması amaçlanmıştır.
METOT
n = (1.96)2(0.488)(0.512)/(0.01)2=9598
ANALİZ VE BULGULAR
Acil servisimize başvuran hastalarda en çok tek taraflı kas güçsüzlüğü ikinci olarak
ise konuşma bozukluğu olduğu saptandı. Başvuran hastaların serebrovasküler hastalıkları olup
olmadığı araştırıldığında hastaların çoğunda inmenin serebrovasküler hastalıklardan
kaynaklandığı gözlemlendi. Dosyaları incelenen hastalarda en önemli faktörün
serebrovasküler hastalıklar olarak başı çektiği anlaşıldı.
SONUÇ
Yaptığımız çalışmada bulduğumuz anlamlı hct ve tansiyon arasında (4) literatür taramamızda
yapılan başka bir çalışmada, çalışmamıza karşıt olarak hct(hematokrit) ve tansiyon değerleri
arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
(3) Literatür taramasında incelenen bir çalışmada , çalışmamıza uyum sağlayan sigara içimi,
alkol kullanımı ve hipertansiyon değerlerinin serebrovasküler hastalıklar ile ilşkisi ortaya
konmuştur.
(5)Yapılan başka bir çalışmada inme ile depresyon ilişkisinin bulunduğu hastalarda eğitim
düzeyi açısından eğitim düzeyinin düşük olduğu hastaların depresifliğinin daha yüksek
olduğu ve eğitim seviyesi yüksek hastaların daha az depresif olmaları hastalığını biliyor
olmasına bağlandı.
Sonuç olarak çalışmamızda inmenin birden çok yönden değerlendirilmesi klinik ve psikolojik
olarak yapılmış olup hipotezlerimizi doğrular nitelikte inmenin serebrovasküler hastalıklarla
ve depresyon ile yakından ilişkisi olduğu anlaşıldı.
KAYNAKLAR:
1. Çığșar, G., & User, N. N. (2015). Acil Servise Bașvuran Akut İnmeli Hastaların
Analizi. Kafkas J Med Sci, 5(1), 6-12.
2. Şahin, A. D., Yusuf, Ü. S. T. Ü., Derya, I. Ş. I. K., Öztaş, D., Eray, İ. K., & Uğurlu, M.
(2015). Serebrovasküler Hastalık Geçiren Hastaların Demografik Özellikleri ve Birinci
Basamak Sağlık Merkezlerinde Önlenebilen Risk Faktörlerinin Yönetimi. Ankara Medical
Journal, 15(4).
3. Dönder, A., Balahoroğlu, R., Çokluk, E., Şekeroğlu, H. D. M. R., & Karakoyun, T. (2012).
Van İli ve Çevresinde Serebrovasküler Hastalık, Koagülasyon Bozukluğu ve Hiper-tansiyon
Ön Tanısı Alan Hastalarda MTHFR C677T ve A1298C Gen Polimorfizmlerinin Genotip ve
Allel Frekansı. Eur J Basic Med Sci, 2(2), 41-45.
4. Soysal, A., Ataklı, D., Türkay, M., Ezelsoy, B., Arpacı, B., & Ekit, M. (1993). Akut
tıkayıcı inmeli 121 hastada hematokrit değeri ile iskemik lezyonun en geniş alanı arasındaki
ilişki.
5. Yılmaz, H., Kesiktaş, N., & Karamehmetoğlu, Ş. S. (1995). İnme (serebrovasküler hastalık-
SVH) sonrası oluşan depresyonun diğer klinik özelliklerle karşılaştırılması. Düşünen Adam,
8(2), 27-30.