GİRİŞ KONUŞMASI

LİLİYAR

Bir adam üniversite yıllarında bir film izler, 1953 yapımı bir karnaval filmi ve
filmin başrol oyuncusu Lili’ye aşık olarak ardında ona ithafen yazdığı şaheser bir
şiir bırakır. Evet doğru tahmin ettiniz: Geçen yıl aramızdan ayrılan usta düşünür
ve yazar Sezai Karakoç’un Liliyar şiiri… Ve şiirin ilham kaynağı olan Lili filmi…

MATRIX

O ne! Sinema tarihinin en önemli ve kült filmlerinden bir tanesine gelmiş sıra.
Eğilerek mermilerden kaçan, filmin sonunda da hakikate ulaşıp o mermileri
durduran bir kahramanın hikayesi. 1999 yılı yapımı bir Wachowski kardeşler
klasiği ve ismini vermek istemeyen bir izleyicinin filme dair yazdığı o müthiş
şiir…

BEFORE SUNRISE

Yıl 1995, Gün doğumundan önce seninle şöyle bi otursak parktaki banklara,
seyre dalsak şehrin sessizliğe bürünüşünü ve taçlandırsak günümüzü sinema
tarihinin en romantik ikilisinin filmiyle: Before Sunrise… Ama önüne engel
koyarlarsa anlarım. Tek başıma izlerim filmi ve okurum filmdeki o duygusal şiiri:
Bir akşam dışarıda yürürken…

KOVBOY FİLMLERİ

(Amerikan Dublaj olabilir) Hey! Hiç burada kaçak bir kovboy göreniniz oldu mu?
Çok kötü şeyler yapmış, başına da 1000 dolar ödül konmuş bir kovboydan
bahsediyorum. Onu adalete teslim edip hak ve hukuku sağlamam gerekiyor…
Aah; Lanet olsun saat çok geç, şerif benden haber bekliyor. O kovboyu görünce
mutlaka düelloya davet etmeliyim…

ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ

Ve edebiyatın ruhu yavaş yavaş sizi etkisi altına aldığında çıkar karşımıza Robin
Williams ve onun Ölü Ozanlar Derneğindeki ölümsüz rolü: Bay Keating. 1989
yapımı kitap uyarlaması bir klasik Ölü Ozanlar Derneği öğrenci-öğretmen
ilişkisini belki de en güzel yansıtan filmlerden birisi. Ve filmin son sekansında
geçen Oy Reis, Koca Reis Şiiri…

SHREK

2001 yılında hayatımıza yeşil bir dev girdi: Neşeli, güler yüzlü, romantik bir dev;
bir o kadar da hayata, insanlara tepkili… İstediği tek bir şey vardı: Dış
görünüşünden dolayı yargılanmamak… Bir klasik haline gelmiş hikayesi,
karakterleri ve müzikleriyle birlikte çıktığı ilk yıldan günümüze kadar da varlığını
sağlam bir şekilde sürdürdü. Bu komedi-romantizm hikayesi de bir kalem
tarafından yazıya döküldü…

FİGHT CLUB

(Amerikan Dublaj) Lanet olsun, bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk
yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet
peşindeler. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıp gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin
ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız yada yerimiz yok. Ne büyük savaşı yaşadık,
ne de büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş: En büyük buhranımız;
hayatlarımız…

BURUN TİRADI

Cyrano de Bergerac (Sirano de bergeraç)… Bir tiyatroyken 1990 yılında beyaz

perdeye aktarılan, klasikleşmiş tiradlara öncülük eden bir Edmond Rostand
oyunu… Ve bu oyundan ünlü bir sekans: Burun tiradı… Kendini beğenmiş ünlü
bir soylunun, Cyrano’yu küçük düşürmek istemesi üzerine hayatının şokunu
yaşadığı o nadide parça…

MAVİ GÖZLÜ DEV

Türkiye’nin farklı kişiliklerinden birisi olan Nazım Hikmet sürgünde, Moskova’da

öldüğünde 61 yaşındaydı. Şiirleri ve düşünceleri gerek hayattayken gerekse de
öldükten sonra birçok kişi tarafından benimsendi ve günümüze ölümsüz bir şair
tablosu ulaştı. 2007 yılında onun hapishane hayatını anlatan Mavi Gözlü Dev
adında bir film çekildi ve kendisine armağan edildi.