Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

Adım OZAN YUMUŞAK Türkiye vatandaşıyım ve başka bir ülkenin vatandaşı

veya daimi ikametkag değilim kürt alevi etnik kökenimeve sol siyasi
görüşlerime karşı bir hükümet olan türkiyedeki baskıcı hükümete karşıyım

GEÇMİŞİM VE SİYASİ GÖRÜŞLERİM

23 Temuz 2003 Kahramanmaraş/nurhak doğumluyum Annem Kahramanmaraş ili


nurhak ilçesindeki daşlık köyünden babam ise Kahramanmaraş ili nurhak
ilçesinde ağcaşar köyünde doğmuşlardır ve yaşamlarını bi süreligine devam
etmişlerdir

İlk ögretimimi kahramanmaraş/elbistan Yunus Emre İlk Öğretim Okulunda


tamamladım Orta okul öğretimimi Kahramanmaraş/elbistan
Şeker Orta okulunda ögrenime devam ederken ebeveyinlerim beni cem evine
Alevilikteki başlıca ibadetleri ögrenmem semah dersleri
Ögrenmem ve saz kursuna cem evine gidiyordum sonraki zaman sürecinde
Girdiğim dönemde ben ve ailem çok büyük bi üzüntüyle ve ileriye dönük
yaşamımızı çok zor etkiliyceği bu olyala karşı karşıya kaldık
Kahramanmaraşın Elbistan ilçesinde, 2004 yılında babamın aldıgı sürücü
ehliyetini .Türkiye cumhuriyetinin kendi atamış ve görevlendirmiş oldugu
trafik polisi tarafından sürücü ehliyetini babama teslim etti
Teslim etmesini ardından evrakta sahtecilk ve usulsüzlük olduğu
iddiasıyla yargılanan babam 11 yıl sonra, 2 yıl 8 ay hapis cezasına
çarptırılınca 2015 Ocak ayında cezaevine girdi
Cezaevinde günde üç kez alması gereken Epilepsi (sara) ilaçlarını babama
o ilaçların günde belirli bir şekilde doktorun
berlirlediği saatlerde ve ilaç saatinden farklı saat dilimde
verilmesini uygun gören ve ( Bir Şey Olmaz ) diyen doktor babama ilaçları
kendi verilmesi gereken saati dışında verilmiştir babama bazen hiç ilaç
verilmedi bazen ilacın verilecegi talimatına göre adet sayısı verilmedi
verilmedigi için de nöbet geçirmeye başladı zamanla ve ilerleyen
zamanlarda son krizinde sırt üstü düşerek beyin kanaması geçirdi ve
saatlerce ve günlerce babam yoğun bakımda yattı 2015/03/23 tarihinde
hayatını kaybetti..
babamın vefatı nın ardından amcam Teyfik Yumuşak savcılığa suç
duyurusunda bulunarak hukuk mücadelesi başlattı .

2018 Yılında yapılıcak olan Başkanlık ve miletvekililiği genel


seçimlerinde Hdp Birosunda yapılıcak olan ön hazırlıklarında seçim
otobüsleri ve araçlarla da mahalle mahalle seçim çalışması yapılıyordu
bende etkinlik ve ön hazırlıklara katıldım çevre köylerine flama bayrak
(Seçim Bayrağı) ve parti broşürü dağıtımına katkıda bulundum Parti
otobüsüyle köylere seçim bayrağı ve parti broşörünün dağıtımının ardından
HDP seçim birosuna döndük

HAKARET VE KAVGA

2018/11/05

eğitim öğretim yılında Lisedeyken zorunlu din dersleri almak zorundaydık


ve o zamanlar alevi olduğumu kimseye bahsetmedim ve yukarda tarihi
belirtilmiş zamanda Hoca bizlere zorla sure ezberletiyordu. Ben
ezberleyemeyince beni tahtaya kaldırdı ben de sureyi ezbere okuyamadım
Sınıftakiler de hepsi benimle alay ettiler sureyi okuyamadığım için. Daha
sonra sınıftan birkaç kişi benim Alevi olduğumu anladı. Dersten sonra eve
giderken yol kenarında beni iki Kişi sıkıştırdı Alevi olduğum için bir
daha onlarla takılmamam gerektiğini, beni bir daha aralarına
almayacaklarını söylediler ve ahmet adında ki şahıs belinden bıçak
çıkardi tehtid etti eğer Alevilikten çıkıp Sünni olmazsam daha kötü
olacağını söylediler ve benim üzerime bıçakla gelerek tehtid etti bende
çok korktuğum için direk koşmaya başladım bıçakla beni kovaladilar tabi
çok korktuğum için bu durumdan kimseye bahsetmedim

HAKARET VE SÖZLÜ TACİZ

2019 HAZİRAN

Okullar kapanmıştı. Yaz tatiline girmiştik. Yaz tatilinde işe girip


çalışıp aileme destek olmam gerekiyordu.Temuz ayındada Çiçekçi
dükkanında iş buldum ve çalışıyordum. Bir sabah işe giderken pastanede
durup simit almak istedim. Yolun karşısında da belediyenin park yeri
vardı. Bende trafiği aksatmamak için karşıya geçtim ve bisikletimi park
yerine koymak istedim. Arabasını park eden bir adam parmağımda olan Hz.
Ali’nin kılıcının resmi olan yüzüğümü gördü. Bana dönüp buraya park
edemezsin dedi . Ben de burası belediyenin park yeri. Sen aracını park
ediyorsan bende edebilirim diye karşılık verdim. O yüzüğünü çıkarmadığın
sürece buraya park edemezsin dedi. Ben de istediğim yüzüğü takabilirim
burası özgür bir ülke dedim. kürlere ve Alevilere özgür bir ülke değil
diye bağırdı bana. Sözlü taciz etmeye başladı. Ben de karşılık vermeden
bisikletimi belediyenin park yerine bıraktım ve pastaneye gidip simit
aldım. Geri park yerine gelince bisikletimin birkaç parçasının kırık ve
tekerini herhangi bi kesici malzemeyle patlatıgını gördüm. Hem beni
tehdit etmişti hem de bisikletimi kırmıştı Alevi olduğum ve Zülfikar
kılıçlı yüzüğü taktığım için. Bisikletimin tekeri patlak olduğu için
yürüye yürüye işe giderken arkamdan aracıyla beni takip etmiş olacak ki
yanımda durdu aracıyla. Bu sana ders olsun bir daha da o yüzüğü
takamazsın takarsan daha kötü şeyler olur diye tehditler savurarak
yanımdan ayrıldı. Yani sırf Alevi olduğum için bisikletimi kırdı ev
tekerini patlattı işe yürüyerek gidip gelmek zorunda kaldım. kürt ve
Alevi olanlara karşı çok fazla ayrımcılık yaşanıyor Türkiye’de.

ZULÜM OLAYLARI

2020 EYLÜL

Erkek arkadaşlarımla bir mekana gittik. Erkek arkadaşlarım da benim gibi


kürt alevisiydi Mekana gittik oturduk sohbet ediyorduk erkek
arkadaşlarımla. Konuşma sırasında bazen Kürtçe de konuşuyorduk. Yan
masamızda oturan 4 erkek bundan rahatsız olmuş bize dik dik bakıyorlardı.
Yanımda oturan erkek arkadaşım bu durumu fark etti. Bize söyleyince bizde
rahatsız olduk kalkalım dedik. Hesabı ödemeye gittiğimizde onların da
arkamızdan geldiklerini fark ettik. Mekandan dışarı çıktık hâlâ
arkamızdan geliyorlardı. Dışarı çıkınca hızlandılar ve önümüzü kestiler.
Bu ülkede Türkçeden başka dil konuşamazsınız diye bağırmaya başladılar.
Kimsiniz de Kürtçe konuşuyorsunuz bu ülkede dediler. Biz de istediğimiz
dili konuşuruz burası özgür bir ülke diye karşılık verdik. Yok öyle burda
istediğiniz şekilde davranmazsınız diye bağırmaya devam ettiler.
Arkadaşım o sırada polisi aradı polis çağırdı. Polis gelene kadar hâlâ
bizim üstümüze geldiler. Pantolonun arasında olan bıçağı gösterdiler.
Bizi tehdit ettiler. Daha sonra polis geldi durum nedir diye sordu.
Bizden dinledi olayı daha sonra karşı taraftan dinledi ve onları haklı
buldu. Bizi polis ekipleri zorla arabaya alı koyarak arabada bize
bağırarak burası türkiye burada türkçeden başka dil konuşamazsınız
diyererek tokat attı bana akıllı olun birdaha sizi boyle farklı bi diilde
konuştugunuzu görürsem daha kötü şeyler yaparım diyerek böyle şiddetli
tehtitler savurarak bizi tekrardan arabadan indirerek hadi yürüyün gidin
sizi bir daha burada göremeyeciğim şeklinde söylemde bulundu bizde orada
buldunduuğumuz bölgede evlerimize dağıldık kimseyede bahsetmedik
bahsetmek istesekte kimse bizi haklı bulmuycak Ülkemizde cumhuriyet
sistemi var ama maalesef düşüncelerimizi özgürce paylaşamıyoruz. İfade
özgürlüğümüz kısıtlanıyor

2023 6 ŞUBAT DEPREMİ

6 Şubat depreminde ben annem ve abim depreme elbistanda kendi evimizde


yakalandık saat 04:17'de Kahramanmaraş'ı vurdu. Merkez üssü Pazarcık
ilçesi olarak belirlenen sarsıntının büyüklüğünün 7,7 olarak tanımlandı
Gece ben ve ailem korkudan hızlı bir şekilde binadan aşırı bi korkuyla
kendimizi dışarıya attık ne yapacagımızı bilemedik o korkuyla sonra yan
binamızda teyzem şemsi gök eniştem hüseyin gök ile birleşerek
Evimizin ilerisinde bulunan boş alana gittik o geceeyi eniştemin
arabasında geçirdik eversi gün öğlene doğru eniştem ve teyzem köydeki
evlerinin sağlam oldugunu ve güvenilir oldugunu düşünerek oraya gitmemiz
Gerektiğini düşündüler fikir alış verişinden sonra annem ben abim
eniştem ve teyzem birlikte köye gitme kararı aldık kararı aldık ama
dışarıda yardım aç susuz yardıma muhtaç insanların olduuğunnu abimle
düşünerek Cem evinde ve çevresindeki dışarıdaki insanlara elimizden
geldiğince moral ve yiyicek vs yardımında bulnmaya gittik ve akşam
saatlerinde köye ailemizin yanına gidicektik fakat 13.24'te bir büyük
deprem daha Gerçekleşti. 7.6 büyüklüğündeki depremde birçok hasarlı
binayı yıktı ve çevre köylerde büyük hasara yol açtı deprem olmadan
öncede annemle olan telefon konuşmamda (oğlum biz geldik köyeki eve
iyiz sıkıntı yok Diyerek ) görüşmemiz sona erdi görüşmeden dakikalar
sonra böyle büyük bi deprem gerçekleşince bir çok kez aramalarıma dair
hiçbir şekilde haber alamadık abim ve ben orada o şokun içinde ne
yapacagımızı bilemedik Çevremizdeki insanların bize karşı köydelerse
bişey olmaz dediklerinde bizde iyi düşünüp iyi olması için bekledik
akşama doğru halen haber alamayınca büyük bir koru içinde kaldık
çevredeki tanıdık aracı olan İnsanlarıdan bizi abimle köye götürmesini
söyledik annemlerden teyzem eniştemden hiçbir şekilde haber alamadığımızı
söyledik yalvarmamıza rağmen herkes kendi ailesinin derdine düşmüştü daha
sonra nurhaktan Gelen aile dostumuzun teyzem gilin evinin yıkık oldugunu
oradan geçerken gördük demesinin ardından şoka girdik gözlerimizden
yaşlar gelmeye başladı elbistanın KGM (Karayolları Genel Müdürlüğü) den
yardım Talebinde bulunduk ama hiçbir şekil yardım sağlanmadı köylerin
yollarının tipi ve kar yağışı nedeniyle kapalı oldugunu söylerek
herhangi bi yardımda bulunmadılar sonrasında her geçen saniye dakika saat
bizi daha çok Tedirgin ediyordu çünkü 2. depremin ardından 7,30 8 saat
olmuştu evimizin bölgesinde gelecek olan haber ve yardım eli armaya
beklemedeydik abim le daha sonra karşıdan gelen afad ekiplerinin yanına
gittik durumları Anlatık ailemiz köye enkaz altında lar yardım etmeniz
lazım dedik onlarda bize o tarafta bir çok ihbarın olduğunu ve oaraya
gidilemiyeciğini bize belirtince dayanacak gücümüz kalmadı abimde
sinirlenerek kürtçe artık Yeter diyerek sitemde bulundu kürtçe
konuştuğunu anlayan yetkililer abimle benim yüzüme bakarak sırıtı iyi
olmuş kelimesini kulanan yetkililere şiddetli bir şekilde biz ne
derteyiz siz neyin ayrımcılıgını yapıyorsunuz Dedim ve oradan
uzaklaştılar ve böylece hayatımıızda aldıgımız darbeler yetmemiş gibi
kökenim ırkım ve görüşlerimin ksıtlanıp hiçe sayıldıgını tekrar tekrar
olarak anladık ve tekrardan yardım bulmaya abimle gittik
Saatlerin ardından herhangi bi yardım bulamadık ve hava soğuduğu ve kar
yağışı olduğu için cem evine gitik orada beklemekten başka çaremiz yoktu
saat gece 3 oldu ve hiçbir şeklilde yardım alamadığımızın ve ailemizin
Enkazda kaldığı 13.saate girdik akrabamız olan garip oramanın telefonuna
annem ve eniştemin elbistan devlet hastanesine kaldırıldıgının haberini
aldık ama teyzemin olmadıgını söylendi abim ve kuzenim sinan la birlikte
Acele bir şekilde çıkıp devlet hastanesine gittik hastaneye gitiğimizde
acil kısmında annemin orada köşede oturup baş agrısı ve taş batıkları
ezikleri ayaklarında ayakabı yoktu ve yaraydı öyle olmasına rağmen
hiçbir Hemişere doktor bakmamıştı ve bu durum bizi çok sinirledirmişti
sinirli bi şekilde annemin ezikleri ve agrısı oldugu halde neden kimse
bakmıyor dediğimden sonra anneme hemşire ve yardımları sonucunda
ağrılarını Azaltıp daha iyi olması için elimizde geleni yaptık ve sonunda
annem iyi oldu ama teyzem için tedirginliğimiz halen devam ediyordu Tüm
çabamız ve yardım istediğimize rağmen 3.gün anca köy enkazına
ulaşabildik
Ulaştığımızda devlete dair herhangi bi yardım enkaz kaldırma için afad
görevlileri yoktu ben abim enkazda kalan teyzemin oğluu hayri can gök ve
başka kuzenim olan sinan bağışkanla aşa belediyeden kepçe operatörü
bulduk o ve 2 yardımcısı 2 saat süren teyzemi enkazda çıkarma çabamıza
rağmen teyzemin donmuş cesedine ulaştık ve yapacagımız tek şey teyzemi
defnetmekti

20 YILLIK GEÇMİŞİM VE HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM IRKÇILIK AYRIMCILIĞINI DÜŞÜNCE


VE HAYAT ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN KISITLANDIĞI BU YAŞAM SÜRECİNDE TÜRKİYEDE
YAŞAMAK İSTEMİYORUM

You might also like