Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

Geriatrik yaş grubunda fizyolojik değişiklikler

Prof. Dr. Tanju Beğer


İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp F. İç Hastalıkları A.B.D. Geriatri B.D.

S
ağlıklı yaşam ile ölüm arasındaki denge homeostasis Bütün solunum sistemi kasları Tip I, Tip IIA ve Tip IIB lifle-
mekanizmaları ile sağlanmaktadır. Bu mekanizma rinden yapılmıştır. Yaşa bağlı olarak özellikle Tip IIA oranı-
organ ve organellerin bir ahenk içinde çalışması ile nın azalması ve solunum kaslarının zayıflamasına neden olur.
mümkün olabilir. Sağlıklı genç popülasyonda organların ça- Ekspiryum pasif bir olay olasına rağmen lateral interkostal
lışmasındaki rezerv kapasite yaşamı idame ettirebilecek sevi- kaslar ekspiryum boyunca kasılır; bu da esneme ve öksürük
yenin 4-10 katı kadarken, 30 yaşından itibaren %08 arasında gibi direkt soluma ile ilgili olmayan durumlarda önem kaza-
bir azalma göstermektedir. Geriatrik yaş grubunda organ ve nır. Solunum kaslarının zayıflaması daha çok 5. dekatta başlar
rezerv kapasitesi azalmaktadır. Bu azalmış rezerv kapasitesi ve %20 oranında görülür.
içinde geriatrik yaş grubunda sistemler fizyolojik şartlarda Ayrıca yaşlıda kifoskolyoz, interkostal kasların kalsifikas-
çalışmaktadır. Bu fizyolojik değişimlerin bilinmesi, özellikle yonu ve intervertebral eklem osteoartritine bağlı olarak yaş-
hastalıklara bağlı olarak meydana gelen değişimlerle karıştı- lıda göğüs duvarı kompliyansı azalır. Yaşla göğüs kafesindeki
rılmadan ayırt edilebilmesi, bu yaş grubunda tanı ve tedavi bu rijidite abdominal ve torasik kasların solunuma katılma-
açısından önemlidir. masına neden olabilir.
Solunum sistemindeki fizyolojik değişimler Yaşla değişen pulmoner fonksiyonlar
Yaşlanmakla solunum sisteminde yapısal ve fonksiyonel Göğüs duvarı ve akciğerlerde oluşan bu morfolojik deği-
değişimler olmaktadır. Bu değişimler yaşlanma dışında uzun şimler yanında akciğer fonksiyon testlerinde de değişimlerin
yaşam süreci içinde çevresel faktörler dediğimiz sigara içimi, olabileceği aşikardır. Yaşla vital kapasite progresif olarak aza-
endüstriyel dumanlar, çevre kirliliğine bağlı olarak solunum lır. Çünkü göğüs duvarının rijiditesi artmış, solunum kasları-
sistemi direkt etkilenmektedir. Demek ki; yaşamda geçen nın kasılma gücü zayıflamış ve akciğerlerin elastik kabiliyeti
uzun yıllar içinde hiçbir klinik belirti vermeden solunum azalmış olduğundan, rezidüel volüm artarken total akciğer
sistemi etkilenmektedir. kapasitesi değişmez. Fonksiyonel rezidüel kapasitedekji bu
Yaşa bağlı olan yapısal değişiklikler artış göğüs rijiditesi nedeniyle sınırlıdır.
Yaşla birlikte küçük hava yolları dediğimiz bronkiollerde Küçük hava yollarındaki akım azalır. “Closing volume”
daralma meydana gelir. Bronkiollerde bu daralma rezistansı yani ekspiryumda küçük hava yollarının kapanması sonucu
arttırmaktadır. Ayrıca bilindiği gibi akciğerlerde alveollerin akciğer hacmi artar. Yaşlıda normal soluk alıp verme sırasında
ve toraksın viskoelastik bir yapı özelliği vardır. Akciğerlerin terminal bronşiallerin kapanması, arteryel oksijen basıncının
elastik özellikleri alveollerin yüzeyini örten sıvının yüzey ge- düşmesine yol açar. Closing volüm artışı, elastik kabiliyetinin
rilimine ve akciğer dokusunun her tarafında bulunan elastik azalması, rezidüel volümde artışa yol açar.
liflere bağlıdır. Toraksın elastik özelliği ise göğüs kaslarının, FEV1 erkeklerde 30 ml/yıl, kadınlarda 23 ml/yıl azalır (65
tendonların ve bağ dokusunun elastik özelliğinden ileri gelir. yaş üstü sigara içmeyen sağlıklı yaşlılarda).
İşte akciğerlerin ve toraksın bu genişleme kabiliyetine komp-
FVC erkeklerde 14-30 ml/yıl, kadınlarda 15-29 ml/yıl
liyans denir. 40 yaşından sonra anlamlı bir şekilde elastik
azalır.
lif sayısındaki azalma, Tip III kollagenlerde artma, alveoler
duktuslarda ve alveollerde genişlemeye bağlı olarak senil Solunum kaslarının kasılma gücündeki azalmaya bağlı
amfizem dediğimiz durumu meydana getirir. Bu durumda olarak Maximum Volanter Ventilasyon, tedrici olarak %35
alveol sayısı %40 azalır. Yaşla artan kollagen ve parankim oranında azalır.
dokusunda karmaşık bir mekanizma ile değişimler oluşur. Solunumdaki bu mekanik değişiklikler yanında gaz
Kollagenlerin çapraz bağlarının, kalitatif ve kantitatif özellik- değişim fonksiyonları da farklıdır. Ekspiryumda akım hızı
leri, yıllar içinde kişiye özgü bir şekilde değişmektedir. azalması ve küçük hava yollarında closing volümünün artışı
Senil amfizemin oluşması, küçük hava yollarında eks- ventilasyon/perfüzyon oranını bozar. Yaşla birlikte gaz alış-
piryum sırasında kollabe olma eğilimini artırır. Terminal verişini yapan efektif alveoler yüzey kayıbı nedeniyle sağlıklı
hava yollarındaki genişleme yaşlıda azalmış olan diffüzyon sigara içmeyen yaşlılarda difüzyon kapasitesi CO2 için erkek-
kapasitesini etkiler. Alveollerde genişleme, alveoler septalarda lerde 2.03 mL/min/mmHg her on yılda bir azalırken, kadın-
düzleşme ve alveol duvarlarında oluşan degenerasyona bağlı larda bu oran 1.47 mL/min/mmHg azalır (Kadınlarda meno-
olarak gaz alış-verişi yapan yüzeyin azalması (yaklaşık %20) poza kadar bu etki her dekatta 0.56 mL/min/mmHg’dır).
sağlıklı yaşlıda büyük bir solunum sıkıntısına yol açmaz. Parsiyel oksijen (PO2) yılda %03 azalma meydana getirir.
Ayrıca göğüs duvarı ve solunum kaslarında da yılların 75 yaşından sonra PO2 yaklaşık 83 mmHg’da sabit kalır. Bu
getirdiği bir takım değişiklikler olmaktadır. Solunumu sağla- elastik kabiliyetinin azalması ve artmış fizyolojik ölü boşluk
yan kaslar, solunumdan %85 kadar sorumlu olan diafragma, nedeni yledir. Bu değişiklikler periferik hava yollarının kol-
interkostal kaslar, boyun sırt ve göğüsün aksesuar kaslarıdır. lapsına yol açar.
Yaşlıda solunum sisteminin kontrolü, hipoksi ve hi- birlikte gastroözofajial reflü sayısı ve süresi artmaktadır.
perkapniye cevabı gençlere kıyasla azalmıştır. Özellikle Yaşlılarda %30 oranında bulunur. Bunun nedenini bugün
kemoreseptörlerinin hipoksiye olan duyarlığının azalması bilmiyoruz; alt özofagus sifinkter basıncı genellikle normal-
ve solunum kaslarına gelen uyarıların yetersizliğine bağlı dir, 24 saatlik asit salgısı normal hatta azalmıştır.
olabilir. Uyku-apne sendromu ve cheyne-stokes solunumu Yaşlanmayla hem bazal, hem de uyarılmış gastrik asit sek-
bu nedenle yaşlıda sık görülür. resyonu azalır. Bu azalma muhtemelen parietal hücrelerdeki
Fiziksel performans kabiliyeti ilerleyen yaşla küçük hava azalmadan dolayıdır. Gastrik asit sekresyonu 50 yaşından
yollarındaki yapısal değişikliklere ve hava akım hızındaki sonra özelliklede erkeklerde belirgin azalır. Bu değişiklik-
azalmaya bağlı olarak meydana gelir. Egzersiz sırasında yaş- lerden bazıları kesinlikle gastrik mukozal atrofi ile ilişkilidir.
lıda solunuma abdominal katkı, gençlerden fazladır. Göüs Serum gastrin seviyelerindeki artma da muhtemelen asit sek-
kafesindeki rijidite nedeniyle solunumu hızlı fakat düşük vo- resyonundaki değişikliklerden dolayıdır. Asit sekresyonunun
lümde olur. Yani, egzersiz kapasitesinde solunum fonksiyon- azalması bazı önemli sonuçlara yol açar; a) gastrointestinal
larına bağlı kısıtlama vardır. Ventilasyon/perfüzyon oranının enfeksiyonlara zemin hazırlar (salmonella, klostridium diffi-
bozulması, diffüzyon kapasitesinin azalması hipoksemiye cili, giardiazis) b) bazı besinlerin absorbsiyonu azalır (demir,
neden olur. Yaşlıda hipoksiye olan duyarlılığın azalmasına vit. B12, B6, bakır) c) asit sekresyonunun azalması doğrudan
rağmen egzersizin indüklediği hiperkapniye karşı ventilatu- mide motilitesini etkiler, mide boşalmasında yavaşlama olur.
var cevap vardır. Yaşlılıkta gastrik motilitede de azalma meydana gelir. Sıvı
Sonuç olarak, yaşla azalan elastisiye kabiliyetin oluştur- gıdaların boşalmasındaki gecikme katı gıdalara oranla daha
duğu solunum güçlüğü closing volüm artışı ve inspiratuar belirgindir. Gastrik boşalmadaki bu değişiklikler yaşlıda ilaç
kasların egzersiz boyunca suboptimal kasılabilmeleri egzer- farmakokinetiğini etkiler.
sizinde kısıtlamaya yol açar. Buna sol ventrikül ve ejeksiyon Helicobacter pylori’nin yaşlının gastrik fonksiyonları
fonksiyonu, maksimal kalp hızı ve myokard kasılmasının üzerine önemli etkisi vardır. Bu organizma antral gastrit ile,
azalması ve β2 adrenerjik stimülasyon yanıtının azalması ek- gastrik ve duedonal ülser gelişmesi ile yakından ilişkilidir.
lendiğinde maxmal oksijen uptae’inde meydana gelen azalma Yaşlanmayla H. Pylori taşıyıcılığı artar.
rezerv kapasite ve egzersiz kapasitesini azaltır. İnce barsak motilitesi yaşlanma süresince devam etme-
Korunma mekanizması sine rağmen, villuslarda kısalma ile villus yezeyinde azalma
Yaşla mukosiliyer transportta yavaşlama ve öksürük meydana gelir. Edinsel laktoz intoleransına sebep olabilen
refleksinde gecikme pulmoner enfeksiyonun prevalansını disakkarit aktivitesinde azalmayla birlikte disakkarit eks-
artırmaktadır. Humoral immunitenin baskılanması bak- presyonunda gecikme sofistike çalışmalarla gösterilmiştir.
teriyel enfeksiyonu (özellikle pnömokoksik pnömonileri) Pankreasın egzokrin salgı kapasitesinin %10’u normal bir
artırmaktadır. sindrim işlemi için yeterlidir. Bu nedenle yaşlıda karbon-
hidrat, yağ ve protein absorbsiyonunda önemli bir sorun
Ayrıca immunizasyona pik cevabı azaldığından pnömo- oluşmaz. Bununla birlikte bazı vitamin ve elementlerin ab-
kok ve influenza immünizasyonunda zorluklar yaratabilir. sorbsiyonunda azalmalar olabilir. Düşük kalsiyumlu diyette
Hücresel immunitede azalma sekonder tüberküloz oluşumu- Ca emilimi bozulur. Çinko emilimindeki bozulmaya bağlı
nu kolaylaştırabilir. olarak dokulardaki çinko seviyeleri azalır. Hipoklorhidri
bulunan hastalarda folik asit, B6, B12, Ca emilimi azalır. İnce
Gastrointestinal sistemde yaşlanmayla meydana barsak motilitesine yaşın etkisi azdır. Solunum havasında
gelen değişiklikler hidrojen ile ölçülen ince barsak transit zamanı yaşlı erkekler-
Yaşlılarda sindirim sisteminin başlangıcı olan ağız ve de daha kısadır. Genç ve yaşlı kadınlar arasında ince barsak
burada başlayan çiğneme - yutma fonksiyonlarında önemli transit zamanı arasında ise önemli fark yoktur.
değişiklikler olur ve bunlar beslenme bozukluklarına yol Yaşlanmanın kalın barsak mukoza hücrelerinin büyüme-
açarlar. Öncelikle yiyeceklerin tadını alma azalmıştır. Bu tad si, farklılaşması, metabolizması ve immunitesi üzerine çeşitli
alma duyusunun kendisindeki azalmadan çok koku duyu- etkileri vardır. Kolon kanseri, divertikülozis, barsak alışkan-
sunun azalmasından kaynaklanır. Ayrıca dilde papillalarda lığında değişme gibi bozukluklar yaşlıda sıktır. Kolon doku-
azalma, çinko eksikliği, diş protezleri sorunları ve ağız hijye- sunda kriptik hücre üretimi yaşlılarda gençlere göre anlamlı
ni bozukluğu gibi sorunlarında tat duyusunun azalmasında olarak daha fazladır. Bazı çalışmalar, normal yaşlanmanın
rolü vardır. Bu duyu sorunlarının yanı sıra ağızda başlayan kolon mukozasının karsinojenlere duyarlılığını artırdığını
sindirimi etkileyen motor sorunlar olabilir (örn. mandibula göstermiştir. Benzer sonuçlar TGF-alfa ile de bildirilmiştir.
osteoporozu). TGF-alfa, gastrointestinal sistemin çeşitli dokuları için kuv-
Yaşlılarda yapılan motilite çalışmaları, bazı önemli moti- vetli bir mitojendir. Yaşlanmayla TGF-alfa’ya kolon mukoza-
lite bozukluklarının bu hastalarda daha sık oluştuğunu gös- sının duyarlılığı artar.
termiştir. Bunların arasında peristaltik hareketlerin amplitü- Divertikülozis yaşlı kolonunda sık rastlanan bir bozuk-
dünde azalma, özofagus boşalmasında gecikme, dilatasyon luktur. Kolonik nöromüsküler anatomi ve fonksiyon üzerine
ve aperistaltizm sayılabilir. Bu tabloya “presbiözofagus” adı yaşlanmanın bazı etkileri sorumlu olabilir. Kolon motilitesin-
verilir. Bu tanılı hastaların çoğunluğunda diabet ya da sereb- de ve geçişinde bozulma, lifli gıda alımında azalma ve geçiş
rovasküler olay gibi özofagus motor fonksiyonunu etkileye- zamanında uzama nedeniyle su emiliminin artması gibi
bilecek hastalıklarında eşlik ettiği saptanmıştır. Gerçektende nedenlerden dolayı feçes sertleşir. Boşaltımı sağlamak için
yaşın ilerlemesiyle özofagusta oluşan fizyolojik değişiklikler intaabdominal basınç artar. Yaşlanmayla kolon duvarında
çok azdır ve gelişen motilite bozuklukları çoğu kez sistemik kollajen artar, bunun sonucunda kolonun gerilme direnci
hastalıklara ikincil olarak ortaya çıkar. Yaşın ilerlemesiyle anlamlı olarak azalır. Barsak içi basıncının artışına sebep olan
bütün bu faktörler yaşlanmış kolonu divertiküler hastalıklara KAYNAKLAR
duyarlı yapabilir. 1. Kauffmanin F, Frette C. The aging lung and epidemioligical
perspective. Respiratory Medicine 1993;87:5-7.
Kolon motilitesinin regülasyonu; enterik sinir sistemi, 2. Pack A. Millman R. The kugs in later life. Fishman AP (ed). Pulmonary
nörotransmitter salınımı ve düz kas cevabından etkile- disease and disorders. Mc Graw Hill New Nex-York. 1998. S:79-88.
nen kompleks bir olaydır. Konstipasyon yaşlıda yaygın bir 3. Mc Nally D. Pulmonary Disorders, Aging and The Lungs. Beers M,
Berkon R. (eEditors) The Merck Manual of Geriatrtics 2000.753-757.
semptom olmasına rağmen, kolon motilitesinde yaşa bağlı
4. Resnick N.M. Geriatric Medicine, Principles of Geriatric Medicine.
değişiklikleri göstermek zordur. Bazı çalışmalar yaşlanma ile Hamsons’s Principles of Internal Medicine Mc.Graw Hill.2000:37-39.
kolonik geçişin yavaşladığını göstermiş, bazı çalışmalar ise 5. Edward D. Chan MD; and Carolyn H.Welsh,MD. Geriatric Respiratory
genç ve yaşlı arasında kolonik geçiş süresinde anlamlı fark Medicine. Chest 1998;114:1704-1733.
6. Rossi A;Ganassin A,Tantacci C,Grassi V. Aging and the respiratory
olmadığını göstermiştir. system. Aging (Milano).1996 Jun;8(3):143-61. Review.
Dışkı inkontinansı yaşlılarda, özelliklede kadınlarda 7. Normative aging of the respiratory system. Clin Geriatr Med.2003
yaygındır. Sağlıklı kadınlarda yaşlanmayla anal fonksiyonda Feb;19(1):1-18. Review.
8. Russel RM. Changes in gastrointestinal function attributed to aging.
bozulma olduğunu gösteren çalışmalar vardır, buda dışkı in- Am J Clin Nutr 1992; 55: 1203S-1207S.
kontinansı riskini artırabilir. Sağlıklı kadınlarda anal kanalda 9. Holt PR. Gastrointestinal system: Changes in morphology and cell
istirahat ve maksimum sıkma basıncında azalma olduğu proliferation. Aging 1991; 3:392-394.
gösterilmiştir. Yaşlıda dışkı inkontinansına katkıda bulunan 10. Joanne AP. Gastroenterologic Disorder. In: Geriatric Medicine 3th
edition. Cassel CK, Cohen HJ, Eric EM, Resnick NM (editors).
diğer patolojik faktörler de nörolojik hastalıklardır. Springer-Verlag, USA 1997 pp: 637-652.
Yaşlanan karaciğerde strüktürel veya fonksiyonel değişik- 11. The Merck Manual of Geriatrics. Beers MH, Berkow R (editors) Thşrd
edition. Merck Co., Inc 2000, pp:1000-1006.
likler meydana gelip gelmediğini araştıran çeşitli araştırma- 12. Teper RE, Seymour K. Geriatric gastroenterology: overview. In:
lar vardır.Karaciğer testlerinde ( KC enzimleri, alkali fosfataz Geriatric Medicine and Gerontology. Tallis RC, Fillit HM (editors), 6th
ve bilirubin gibi) yaşa bağlı değişikliklerin olmadığı ortaya Edition, Churchill Livingstone 2003, pp: 943-949.
çıkmıştır. Buna karşılık KC fonksiyonunun çeşitli dinamik
değerlendirmeleri ise yaşlanma ile azalmıştır. Sağlıklı kişiler-
de KC boyutu, kan akımı ve perfüzyonu 3. ile 10. dekat ara-
sında %30-%40 azalır. Aminopyrine demetilasyonu, galaktoz
eliminasyonu ve kafein klirensi KC volümü ve kan akımın-
daki azalmaya paralel olarak azalır. Hepatosit sayısı azalır.
Yaşlanmış KC’in hasar ve rezeksiyondan sonra rejenere olma
kabiliyeti azalmıştır. Bu nedenle yaşlı karaciğeri çeşitli çev-
resel ( diyet, alkol kullanımı, hastalıklar, beslenme durumu)
ve genetik faktörlere daha duyarlıdır. Önemli bir fonksiyon
bozukluğu yoktur ve KC testleri normaldir.
Yaşlıda kolestatik sarılık insidansı artmıştır. Maling obs-
trüksiyon veya koledokolithiazise bağlıdır. Safranın litojenik
özelliğinin yaşlanma ile artar. Yoğunluğu artmış safranın
presipitasyonu, kolesterol ve kalsiyum bilirubinatın kristali-
zasyonu artar. Safra kesesinin fonksiyonunun ileri yaşlarda
değişip değişmediği kesin bilinmiyor. Açlık ve postprandial
safra kesesi volümü yaşlılarda artmıştır ve yemek sonrası
tamamen boşalması daha azdır. Safra kesesi volümünün
artması ile safra taşları arasında korelasyon tespit edilmiştir.
Hayvan çalışmaları kolesistokinin reseptörlerinin sayısında
ki azalmanın safra kesesi kontraktilitesinde azalma ve taş
oluşumunda artmaya sebep olabileceğini göstermiştir.
Yaşlanma sırasında pankreasın ekzokrin salgı kapasitesi
normal sindirim işlemini devam ettirecek reserve sahiptir.
Pankreas anatomisi ve histolojisinde yaşlanmaya bağlı deği-
şiklikler; 7. nci dekattan sonra pankreas ağırlığında azalma,
duktal epitelyal hiperplazi, interlobüler fibrosis ve asiner
hücrelerde degranülasyon dur. Sekretin uyarısına bikarbonat
ve enzim cevabı orta derecede azalmıştır. İleri yaşlarda pank-
reasta involüsyon olmasına rağmen, pankreasın ekzokrin
fonksiyonunda azalmaya ait klinik bulgu azdır.

You might also like