Download as rtf, pdf, or txt
Download as rtf, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Sanat ve Zanaat Arasındaki Farklar ve Benzerlikler

Sanat Ve Zanaat
Sanat bir duygunun, bir hayalin, bir tasarı ya da güzelliğin insanda oluşturduğu
estetik karşılıktır; ancak sanat, insanın yaşamla ilgili; bir başka deyişle günlük
ihtiyaçlarım karşılamaya yaramaz. İşte bunun için maddi ve pratik ihtiyaçlarımızı
karşılamayı amaçlayan çıraklık, kalfalık ve ustalık gibi deneyim aşamaları olan
işlere zanaat denir.
Zanaatın kendine özgü özellikleri şunlardır;
 Temel işlevi yararlı olmaktır.
 Malzemesi taş, toprak, çeşitli metaller, cam, deri, ahşap gibi maddi
unsurlardır.
 El becerisine dayalı olarak gündelik ihtiyaçlara dönük araç gereç
üretmeyi hedefler.
 Eğitimle kuşaktan kuşağa aktarılan özel beceriler, teknikler içerir.
 El becerisine dayalı olması, seri üretim karşısında günden güne güç
kaybetmesine neden olmuştur (Terzilik, hazır giyim ürünlerinin çıkışına
dek revaçta bir zanaat türüydü.).
 Çağın ihtiyaçlarına bağlı olarak alçı dekorasyonu, kaportacılık,
restorasyon uzmanlığı gibi yeni zanaat alanları ortaya çıkabilir.
 Her toplumun, tarihsel serüveni içinde kendi millî bünyesine uygun
olarak geliştirdiği zanaat türleri vardır. Türk ulusunun halıcılık, kilimcilik,
sedef kakmacılık, yemenicilik gibi bir kısmı Orta Asya’ya dayanan
geleneksel el sanatları vardır. El sanatları ifadesi bunların zanaat oluşuna
yapılan bir vurgudur.
 Zanaatkârlar gündelik ve önemli ihtiyaçlara yanıt veren işlerle
uğraştıklarından yaşadıkları toplumlar içinde saygın bir yere sahiptir.
Sanat ve Zanaat Arasındaki Benzerlikler ve Farklar
 Sanatçı maddi beklentiden uzaktır, zanaatçı maddi beklentisi vardır.
 Sanat yapıtının benzeri yoktur, biriciktir; zanaat eserinin pek çok benzeri
vardır.Zanaatkâr aynı ürünü birçok kez tekrarlar, sanatkâr ise her
defasında özgün bir eser ortaya koymaya çalışır.
 Sanatçı yeteneğiyle doğar, zanaatçı bu becerisini sonradan kazanır.
 Sanatla zanaatın malzemesi ortak olabilir. Bir heykeltıraşla duvar ustası
benzer maddelerle uğraşır.
 Sanatın amacı estetik de denilen güzellik duygusu uyandırmaktır,
zanaatınki gereksinimlere cevap vermek ve faydalı olmaktır.
 Zanaatkâr yaptığı işe karşılık çoğu zaman önceden belirlenmiş bir ücret
alır, sanatkârın ise öncelikli amaçları arasında maddi beklenti bulunmaz.
Sanatla zanaatın çakıştığı yerler olmakla birlikte ki bunlar yaratıcılık ve ustalığın bir
arada olduğu durumlardır, genellikle sanat ve zanaat bir birinden rahatlıkla
ayrılabilir. Ama nedense insanlar zanaatkâr olmak yerine hep sanatkâr olmayı tercih
ederler. Buda ayrım yapma işinde sıkıntılara neden olur.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre kelimelerin anlamı:


,

SANAT:
1 . Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya
bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık:
“Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi.”- T. Buğra.

2 . Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak
yaratılmış anlatım:
“İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük
müşkülata maruz kalıyordu.”- A. H. Çelebi.

3 . Bir şey yapmada gösterilen ustalık:


“Konuşma sanatı.”- .

4 . Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü:


“Askerlik sanatı.”- .

5 . Zanaat.

ZANAAT
1 . İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle
birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat:
“Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem.”- N. Hikmet.

2 . El ustalığı isteyen işler.

Sanat tarifindeki 5 numaralı zanaat iki kelimenin çakıştığı yerleri ifade etmek içindir.
Tanımlardan da anlaşılacağı gibi iki kelimeyi birçok alanda karıştırmak mümkün
değildir. Sanatta yaratıcılık ön planda olmasına karşılık zanaatta ustalık ön plandadır.
Ayrıca zanaat maddi gereksinimleri karşılamak için yapılan bir iştir. Örneğin metal
işleyerek ve ustalığınızı göstererek çaydanlık, bardakaltı, kaşık, çatal, nal, saat,
çerçeve, vb yaparsanız bu zanaattır. Yine metali işleyerek yaratıcılığınızı da katarak
bir heykel yaparsanız bu sanattır.

Zanaat Nedir?
Zanaat, maddi ihtiyaçlarını karşılamak için eğitim ve tecrübe gerektiren işlere verilen
addır. Ayrıca hüner ve marifet anlamlarına da gelmektedir. Bir işle veya meslekle
uğraşan ustalığı ve mahareti olan kimselere ise zanaatkâr denilmektedir.

Osmanlılar zanaat anlamına gelen hirfet sözcüğünü kullanmışlardır. Osmanlı


döneminde çeşitli zanaat kollarının toplandığı Ahi teşkilatı bulunmaktaydı. XIX.
yüzyılda Osmanlı’ya gelen Fransız mozaikçisi Pretextat Le-comte çinicilik, hât,
mâden işleri, dökmecilik ve bakırcılık, camcılık, taş yontuculuğu, nakış, kalemkârlık,
halıcılık, kumaş ve kadifecilik, saraçlık, kunduracılık, silâh işçiliği, ahşap işleri,
telkari, cevahircilik, mühür yapımcılığı, minekârlık, tesbihcilik, kayık imâli, lokum,
helva ve şekerleme yapımı hakkında bilgi vermektedir.

Sanayi devriminden sonra zanaatlar büyük ölçüde sarsılmıştır. Seri imalat ile birlikte
bir çok zanaat ortadan kalktıysa bununla birlikte yeni zanaat alanları da doğmuştur.
Saraçlık ve nalbantlık tarihe karışırken bunun yerine otomobil tamirciliği kaportacılık
ve boyacılık gibi zanaatler ortaya çıkmıştır.

Günümüzde zanaat denilince akla ilk gelen küçük sanatlardır. Şiir, müzik, resim,
heykel, hat, tezhip gibi zanaatler ise “güzel sanatlar” olarak adlandırılmaktadır.

You might also like