1 - DİL Ve İLETİŞİM 2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 21

TÜRK DİLİ I Hafta 1

DİL VE İLETİŞİM

İnsanların bir arada, birlikte yaşayabilmesinin önkoşulu iletişimdir.


İletişimin (buna bildirişim, haberleşme de denilmektedir) olmadığı yerde
insan topluluğundan da söz edilemez. İnsanlar, duygularını,
düşüncelerini, özlemlerini, gözlemlerini, yaşantılarını… dil aracılığıyla
birbirlerine iletirler. Kimi hayvan türlerinde de iletişimin olduğu
bilinmektedir; ancak hayvanlar bunu çokluk içgüdüleriyle gerçekleştirirler.
Söz gelimi yunusların yüksek titreşimli seslerden yararlanarak deniz
altında iletişim kurdukları saptanmıştır. Maymunların da 300 sözcüğe
kadar öğrenebildiği anlaşılmıştır.

İletişimde varlıkların ve kavramların doğrudan doğruya alıcıya


gönderilmesi imkansız olduğundan onları simgelerler karşılarız. Her
simgenin belli bir anlamı vardır. Sokak, dükkân adları, trafik işaretleri bize
bir bilgi iletir. Renklerin de çok özel anlamları vardır. Sözgelimi kara/siyah
renk, "yas”ı , kırmızı renk bağlamına göre "aşk”ı, "savaş"ı , "kan"ı
simgeler.
Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM
TÜRK DİLİ I Hafta 1

Hasta bir tanıdığımıza götürdüğümüz bir demet çiçek "En kısa


zamanda sağlığınıza kavuşmanızı dilerim." anlamına gelir; sevgilinize
verdiğiniz bir kırmızı gül, ona duyduğunuz sevgi'nin somut/göstergesel
bir kanıtıdır.

En kısa tanımıyla iletişim, bir bilginin (ileti’nin) birtakım yalın ve/veya


karmaşık imler (işaretler) dizgesiyle bir kimseden ötekine iletilmesi
demektir. Şunu anımsatmakta yarar vardır: Bu imler dizgesi, o toplumda
uzlaşmalı bir değer taşır; yani her imin anlamını o toplumun bireyleri o
toplum içinde yaşayarak öğrenmişlerdir. Bilmediğimiz bir imler dizgesiyle
bir iletişim kuramayız. Söz gelimi Çince bilmiyorsak, bir Çinli'yle
anlaşmamız hemen hemen olanaksızdır. Ortak imler dizgesiyle
kurulmaya çalışılan iletişim kimi olumsuz durumlarda (hızlı konuşma, dil
yanlışı yapma, aşırı gürültü, duyma yetersizliği vb.) gerçekleşemez.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

İletişimin Ögeleri

İletişim işlemi, karmaşık bir olgudur. Şu temel öğeleri içerir:

1.Verici:
İnsan, hayvan ya da aygıt olabilir. Verici bildirisini kendisi oluşturabileceği
gibi, başka kaynaktan (gazete, dergi, başka bir kimse) aktarabilir. Bu
anlamda verici ya da gönderici de denir. Konuşma düzleminde verici,
konuşucu olarak adlandırılır. Konuşucu, bildirisini uygun sözcüklerle
sözdizimi kurallarına uygun olarak şifreler (kodlar).

2. Alıcı:
Vericinin gönderdiği bildiriyi alıp çözümleyen insan, hayvan ya da aygıttır.
Dil düzleminde dinleyici adını alır. Dinleyici, konuşucunun gönderdiği
dilsel bildiriyi (ileti’yi), şifre çözer gibi işlemlendirir. Dilsel simgeyi
tasarıma çevirerek anlamış olur.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

3. Bildiri:

Vericinin alıcıya gönderdiği bilgidir. Buna ileti de denir.

4. Oluk (kanal):

İletişim sürecinde bildiri’nin izlediği, bildirinin iletilmesini sağlayan


ortamdır. Yüz yüze konuşulan ortamlarda oluk, havadır. Elektro
manyetik dalgalar/telefon/ telgraf telleri vb. oluk olarak değerlendirilir.

5. Kod (düzgü):

Bildirinin üretildiği şifreleme sistemidir yani dildir. Kod; anlaşmaya dayalı


göstergelerden -sözgelimi doğal dilden- oluşur.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Kendi dışında bir nesneyi veya kavramı (gönderge) gösteren, onun


yerini alabilen olgulara gösterge denir. Göstergeler dört türlüdür:

Dil göstergesi:

Kelimelerdir. Örneğin, “hidrojenle oksijenden oluşan sıvı” kavramı, bir


göndergedir. Bunun yerini alan “su” sözcüğü ise bir dil göstergesidir.

Doğal gösterge:

Doğal olaylar ve doğal güzelliklerdir. Bunlara belirti de denir. Örneğin,


yaprakların sararması bir belirtidir; sonbaharın geldiğini gösterir. Yüksek
ateş, öksürük hastalık belirtisi; bulutlanma ve gök gürültüsü ise
yağmurun belirtisidir.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Sosyal göstergeler:

a. Belirtke:

Toplumca bilinen ve bilgi verme amacıyla kullanılan göstergelerdir.


Mors alfabesi işaretleri, trafik lambalarının renkleri, trafik işaretleri,
istatistikler, birer belirtkedir. Belirtkeler Sosyal göstergelerdir.

b. Simge:

Gizli bir uzlaşma sonucu, soyut bir kavram veya olguyu yansıtarak veya
temsil ederek herkes için karşılayan göstergelerdir. Örneğin terazi
“adalet”in, güvercin “barış”ın, kalp figürü “aşk”ın göstergesi olan
simgelerdir. Simgeler figüratif olmak zorunda değildir. Örneğin, bir
hastaya götürülen çiçek de iyi dileklerin simgesidir.

Görsel gösterge (İkon):

Paralar üstündeki Atatürk fotoğrafları gibi, gösterenle gösterilen


arasında gerçek benzerliğin olduğu göstergelerdir.
Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM
TÜRK DİLİ I Hafta 1

İnsan dünyasında kod, doğal dildir; doğal dil de sözlü ve yazılı anlatıma
dayalıdır. İletişimde, bireyler iletilen bildirilerin anlamını çözümlemek,
böylece kendi anlam evrenlerini oluşturmak, bu evrenden öbür bireylere
bildiriler göndererek onlarla iletişimi gerçekleştirmek durumundadır.

Gönderici (çocuk), zihnindeki “Ben gidiyorum.” düşüncesini


(göndergesini), sözcüklerle kodladı (şifreledi).

Dil göstergesi haline gelen bu iletiyi (bildiriyi), hava kanalıyla (oluğuyla)


alıcıya (yetişkin kişiye), gönderdi.

Alıcının iletiye verdiği cevap (dönüt, geri bildirim), yine sözcükle


kodlanarak aynı kanaldan göndericiye döndü:

“Nereye?”

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

DİL VE DÜŞÜNCE

Dil insanın bütün yeteneklerinin bir çerçevesidir. En soyut düşünce, en


karmaşık duygu, en köklü inanç dil ile ortaya konur. Dil düşünceyi
gerçekleştiren varlıktır. Düşünce dile dayanır. Düşünce varlık ve
kavramlar arasında bağlantıları kurmaktır. Konu için gerekli olanı almak,
seçmeler, ayıklamalar, sıralamalar yapmak gereksizi atmaktır. Bir nevi
soyutlamadır. Bu soyutlama da varlıkların ve kavramların göstergeleri
olan sözcüklerle yapılır. Düşünceler ancak sözcüklerle varlık
kazanabilir, ortaya konabilir.

Dil olmadan düşünce olmaz. Düşünebilmek için düşünceleri zihinde


uyandıracak sözcüklerin bilinmesi ve bulunması gerekir. Sözcüklerle
düşünürüz. İnsan ne kadar çok sözcük bilir ve onları kullanma
alışkanlığı kazanırsa, düşünce ve duygu dünyası da o kadar geniş olur.

Dil ile düşünce karşılıklı olarak birbirini etkiler. Dil düşüncenin bir aracı
durumundadır. Ancak sadece bir araç olarak kalmaz. Düşünce içinde
kendini geliştirir. Dil düşünceyi, düşünce dili yoğurur.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

DİL VE TOPLUM

İnsanlar toplum olarak örgütlenip yaşamak durumundadır. Örgütlü


toplum uzlaşmalı kurumları gerektirir. Dil de toplumsal kurumlardan
biridir. Öbür deyişle toplumu oluşturan etkenlerin başında dil gelir. Birey,
bir toplumun içinde doğar; inançlar, gelenekler, görenekler, kültür, sanat
gibi kurumlar onun yaşama alanını oluşturur.

Toplumun kültürüyle olgunlaşır birey. Bu toplumsal kültür öğeleri


çoğunlukla dille aktarılır bireye. Bütün kültürel/toplumsal öğeler dile
yansımıştır. Birey, çevresini her yönüyle diliyle tanır, kavrar, yorumlar.
Her dil içinde bulunduğu toplumsal kültürün, uygarlığın verimleriyle
biçimlenir. İşlevini de bu çerçevede gerçekleştirir. Bir dilin sözlüğü o dili
kullanan toplumun geniş anlamda kültürünü, sanatını, yaşama biçimini
yansıtır. Sözgelimi dilini bildiğimiz ama kendisini tanımadığımız bir
toplumun sözlüğünü inceleyerek o toplumun nasıl bir toplum olduğunu
anlayabiliriz.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Dil yalnızca iletişimi sağlayan bir araç değil, aynı zamanda ilettiğini de
içeren bir kültür kaynağıdır. Dil aktarıcı özelliğinin yanı sıra yaratıcı bir
işlev de görür. Bütün kültürel akımlar, oluşumlar, düşünsel gelişmeler,
sanatsal üretimler dilin yaratıcılığının kanıtlarıdır.

Dil, toplumsal yönlendirmede de önemli işlevi olan bir kurumdur.


Toplumsal gelişmelerin istenilen yönde olmasında da dilin payı
büyüktür. Yasaları ve yönetmelikleri örnek olarak gösterebiliriz.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

DİL VE KÜLTÜR

Kültürün bir tanımı da “bir milletin tarih boyunca ortaya koyduğu


eserlerin hepsi”dir.

Dil, milletin dokusunu oluşturan ve zaman içinde geliştirerek devam


eden kültür unsurlarından ayrı değildir. Hatta kültürün temel varlığıdır.
Kültür tanımına giren her şey, zaman içinde işlenir, değişir, güzelleşir.
Dil tarihi ile kültür tarihi birlikte değişir. Bütün bu değişim ve gelişmeler
dille anlatılır.

Kültür varlıklarının bu şekilde dil ile anlatılması, onların nesilden nesile


geçmesini ve milletin ortak bir kültür etrafında birleşmesini ve
şekillenmesini sağlar. Ortak kültür ise millete sağlam ve kuvvetli bir
bünye kazandırır. Bu bünyeyi ayakta tutan dildir.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

DİL VE EDEBİYAT

Edebiyat ortak dil üzerine temellendirilir. Ancak her edebiyatçı farklı bir
söylem geliştirir. Bu da doğal/gündelik dilden farklıdır. Günlük yaşamın
gerçekliği ile sanatsal gerçeklik apayrıdır. Sanatsal gerçeklik her ne
kadar günlük yaşam gerçekliğinden yola çıksa da yapay/kurmaca bir
geçekliktir. Ancak edebiyatın dili de kendi bütünlüğü içinde bir
inandırıcılığa sahiptir.

Edebiyatçının yapıtları aracılığıyla ilettiği anlamlar, mesajlar da kurmaca


gerçeklikle ilgilidir. Edebiyatçı, kurmaca gerçekliğini dille aktarır.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL VE İLETİŞİM


TÜRK DİLİ I Hafta 1

DİL TÜRLERİ

Dilin türlerini şu başlıklar altında toplayabiliriz:

Ana Dili,
Anadil,
Konuşma Dili,
Lehçe,
Şive,
Ağız,
Yazı Dili,
Kültür Dili,
Uygarlık Dili,
Resmi Dil,
Argo,
Yapma Dil,
Özel Dil,
Yaşayan Dil,
Ölü Dil.
Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ
TÜRK DİLİ I Hafta 1

Ana dili, bireyin ailesinden, yakın çevresinden öğrendiği dildir.

Çevremize ana dilimiz penceresinden bakar; onu, ana dilimiz mantığıyla


anlar ve anlatırız.
Bir ya da birçok dilin türemiş olduğu kök dile anadil denir.

Latince Romen dillerinin (Fransızca, İspanyolca, İtalyanca gibi), anadili;


ana Türkçe de Türk dillerinin (Türkiye Türkçesi, Azerice, Özbekçe,
Kazakça, Türkmence gibi) anadilidir.

İnsanları diğer canlı varlıklardan ayıran en belirgin özelliklerden biri,


konuşma yeteneğidir.

Dil insanı insan yapan niteliklerin başında gelir. Konuşma dili evde,
sokakta, günlük hayatta kullanılan doğal dildir.

Konuşma dili sosyal çevreye, coğrafyaya bağlı olarak farklılıklar gösterir.


Bu şekilde bir dilin çeşitli lehçeleri, şiveleri ve ağızları bulunur.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ


TÜRK DİLİ I Hafta 1

İslamiyet’in kabulünden önceki Türkçe genellikle Uygur lehçesi ve


Göktürk lehçesi olarak iki kola ayrılsa da günümüzde Türk dillerini ayrı
birer dil, birer lehçe veya şive sayma konusunda çeşitli görüşler vardır.

Örneğin, ünlü Türkolog Reşit Rahmeti Arat, sadece Çuvaşça ve


Yakutçayı Türkçenin lehçeleri saymakta, kimi Türkologlar ise Türkiye
Türkçesi, Kazakça, Kırgızca, Kıpçakça, Özbekçe ve Altay Türkçesini birer
lehçe saymaktadır. Bazı Türkologlar ise 3 ana Türk lehçesi belirlemekte
ve bunların içindeki Türk dillerinin her birini o lehçelerin birer şivesi
saymaktadırlar:

1. Oğuz-Türkmen grubu (Güney-Batı Türkçesi): Türkiye Türkçesi,


Azerice, Türkmence…

2. Kıpçak grubu (Kuzey-Batı Türkçesi): Kazakça, Kırgızca, Başkurtça;


Kazan, Kırım, Tatar şiveleri…

3. Doğu Türkçesi (Kuzey –Doğu Türkçesi): Uygurca, Özbekçe…

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Bir dilin bilinen tarihi akışı içinde, bazı ses ve şekil ayrılıkları ile
birbirinden ayrılmış kollarına şive denir.

Örneğin, Kazak, Kırgız, Başkurt, Kazan, Kırım ve Tatar dilleri, Kıpçak


lehçesinin kültür farklılıkları nedeniyle, bazı ses ve şekil farklılıkları
gösteren şiveleridir.

Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen,
belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma diline ağız
denir: Manisa ağzı, Kastamonu ağzı… gibi.

Ağız, bir ülkenin çeşitli bölge ve şehirlerinde kelimelerin söyleniş


farklılıkları ile oluşur.

Örneğin, geliyorum sözcüğü Türkiye’nin çeşitli yörelerinde geliyorurun,


geliyörürün, geliyom, geliyem şeklinde farklı ağızlarda söylenir.

Sözcük, Muğla ağzında geliyatırın gibi hayli farklı bir biçimde


kullanılmaktadır.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Bir lehçe veya şive üzerine kurulan ortak konuşma dilinin; okul kitaplarının,
bilim ve sanat eserlerinin yazılmasında ve yazışmalarda kullanılması
sonucu ortaya çıkan dile, yazı dili denir.

Yazı dili bir uygarlık dilidir. Ancak kültürleri, uygarlıkları ve edebiyatları olan
ulusların yazı dili olabilir. Bu dil; bir kültür dili, bir edebiyat dili ve devletin
resmi yazışma dili olduğu için devlet dili, kültür dili, edebi dil gibi adlarla da
adlandırılabilir.

Kültür dili, kültür etkinliklerinde, dilbilgisi kurallarına özen gösterilerek


kullanılan dildir.

Örneğin, ders anlatan öğretmen, konferans veren konuşmacı, bir makaleyi,


bir romanı veya başka bir edebi metni yazan kişi, sözcüklerin seçilişi ve
dizilişi konusunda oldukça titiz davranır, çünkü kullandığı dil bir kültür dilidir
ve sözcükler, cümleler amaca uygun biçimde seçilip oluşturulmalıdır.
Belli bir topluma ait olduğu halde, kendi ülkesinin sınırlarını aşarak başka
diller üzerinde bilim, sanat, teknik ve kültür alanında önemli etkiler yapan
dillere, geçmişte ve günümüzde uygarlık dili denmiştir.
Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ
TÜRK DİLİ I Hafta 1

Bir dilin çok yayılarak yabancı alanları etkileyebilmesi için sadece askeri
kudret yetmez. O dil aracılığı ile yüksek uygarlık değerlerinin de
yayılması gerekir. Kitle haberleşme araçları, günümüzde bir dilin bilim,
teknoloji, sanat, kültür alanlarında yaygın etkiler oluşturmasını
kolaylaştırmaktadır.

Önemli Not: Lütfen, bu açıklamalar ışığında, geçmişte ve günümüzde


uygarlık dili olarak adlandırabileceğiniz dil olup olmadığını varsa hangi dil
veya diller olduğunu nedenleriyle birlikte düşününüz.

Bir ülkede yasayla kabul edilen ve o ülkenin resmi kurumlarında


kullanılan dile resmi dil denir.
Ortak bir kültür ve uğraş alanındaki insanların, genel dilden ayrı olarak
benimseyip kullandıkları, genel dilin sözcüklerine yeni anlamlar
yükleyerek ya da dile yeni sözcükler, deyimler katarak oluşturdukları,
herkesçe anlaşılamayan özel dile argo denir.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Bir dilin içinde özel bir dil olarak yer alan, genellikle kaba ve bozuk görülen,
özel bir terminolojisi olan, bir tür hakaret, şaka, samimiyet, kapalılık veya
mizah amacı taşıyan argo, yazı dilinden ayrıdır ve alt düzeydeki konuşma
diline özgüdür.

Şinasi, A. Vefik Paşa, Şair Eşref, Ahmet Rasim hatta Mehmet Akif Ersoy’un
zaman zaman argo kullandığı olmuştur. Geleneksel Türk tiyatrosunda
(ortaoyunu, meddah, Karagöz) çok kullanılan argo, günümüzde sinemadan
reklamcılığa, müzikten spora kadar pek çok alanda yaygındır.

Birkaç örnek: ölüsü kandilli, panpin, aganigi, anzarot, aynasız, papel, abayı
yakmak…

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Mehmet Akif Ersoy’un bir mahalle kahvesindeki konuşmaları aktarırken


kullandığı şu iki dizeye bakalım:

-Sesin mi yok? Açılır şimdi: Bir imam suyu iç!


-Ne iş, ne güç, gece gündüz zıbar sade

Bu dizelerde imam suyu “içki”, zıbarmak fiili de “yatmak” yerine


kullanılmış argo sözcüklerdir.

Yeryüzündeki insanların farklı dillerle konuşmaları, insanlar arasında


kurulan ilişkilerde en önemli güçlüktür. Bu nedenle, yeryüzündeki
insanların tamamının konuşup kullanabileceği bir dil oluşturmak için
birçok deneme yapılmıştır. Bu dillere yapma dil adı verilmektedir. Çok
bilinen Esperanto dışında İdo, Oksidental, Volapük gibi yapma diller de
vardır.

Önemli Not: Yapma dillerin, çok önemli bir amacı gerçekleştirmeye


yönelik olmalarına rağmen neden yayılamamış olduğunu düşününüz.

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ


TÜRK DİLİ I Hafta 1

Özel dil, o alanın veya uğraşın terminolojisine dayanır.

Tıp mensupları, hastalıklar için, insan bedeninin organları için, sağlıkla


ilgili durumlar vb. için herkesin kulandığı sözcüklerin dışında sözcükler
kullanır.

Her sporun, o alanın insanlarınca bilinip kullanılan sözcükleri vardır.


Bunlar ve benzerleri, birer özel dil oluşturur. Bu özel dillerin sözlerini
içeren “özel dil”e literatür de denir.

Günümüzde kullanılan, konuşulan, yazılan ve iletişimi devam ettiren her


dil bir yaşayan dildir.

Bugün hiçbir toplulukça konuşulmayan, varlığı yazılı belgeler aracılığıyla


saptanan dillere ölü dil denir.

Latince, Sanskritçe, Hititçe, ölü dillerden bazılarıdır

Türk Dili I – 1. Hafta – DİL TÜRLERİ

You might also like