Sinif

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 137

TÜRKÇE DERSİ

7. SINIF NOTLARI
HAZIRLAYAN :
ADNAN BARAN ÖNER
1

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

FİİLLER
2

FİİLLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ


1. İş (Kılış) Fiilleri 2. Oluş Fiilleri 3. Durum Fiilleri

İş, hareket, oluş bildiren sözcüklere fiil denir.


ANLAM ÖZELLİKLERİNE GÖRE FİİLLER
1. İş (Kılış) Fiilleri
Öznenin kendi isteği ile gerçekleştirdiği ve bir nesnenin üzerinde
gerçekleşen fiillerdir. Bu fiillerin bulunduğu cümlelerde öznenin etkilediği bir
varlık (nesne) vardır.
İş (kılış) Fiillerinin Özellikleri
1. İş / kılış fiilleri; bir işi, hareketi anlatan fiillerdir.
Arda kalemikırdı.
2. İşi yapan bir özne (Ali) vardır ve bu işten etkilenen bir varlık (kalem- nesne)
vardır.
3. İş / kılış fiillerinin başına ‘’onu’’ sözcüğü getirdiğimizde anlamlı olur.(onu
kırdı)
4. İş / kılış fiilleri; ‘’ Neyi?’’, ‘’Kimi?’’ sorularına cevap verir.

2. Durum Fiilleri
Öznenin sürekliliğini anlatan fiillerdir. Bu fiiller nesne alma. Bu yüzden durum
fiillerinde, fiillere sorduğumuz‘’ne, neyi, kimi?’’ sorularından birine cevap
alamayız.
Durum Fiillerinin Özellikleri
1. Öznenin içinde bulunduğu durumu anlatan fillerdir.
Ardauyuyor.

2. İşi başlatmak ve bitirmek işi yapan kişinin (öznenin- Arda) elindedir.


3. İşi yapan kişi özne vardır (Arda) ancak bu işten etkilenen bir varlık (nesne)
yoktur.
4. Durum fiillerinin başına‘’onu’’ sözcüğünü getirdiğimizde anlamsız olur.
5. Durum filleri; ‘’Ne? ‘’ , ‘’ Neyi?’’ , ‘’Kimi?’’ sorularına cevap vermez
3

3.Oluş Fiilleri
Öznenin kendi iradesi dışında geçirdiği değişimi anlatan fiillerdir. Oluş
fiillerinde ‘’zaman içerisinde kendiliğinden olma’’ söz konusudur.

Oluş Fiillerinin Özellikleri


1. Oluş fiilleri, varlıkta kendiliğinden oluşan fiillerdir.
2. Bir durumdan başka bir duruma geçişi anlatan fiillerdir.
3. Eylemin gerçekleşmesi için belli bir süre gerekir çünkü zamanla ortaya çıkan
durumu anlatırlar.
4. Oluş fiillerinde işten etkilenen bir varlık (nesne) bulunmaz.
5. Oluş fiillerinin başına ‘’onu’’ sözcüğü getirdiğimizde anlamsız olur.
6. Oluş fiilleri, ‘’Neyi?’’ , ‘’Kimi?’’ sorularına cevap vermez.
Şişmanlamak – uzamak – kızarmak – çürümek – bayatlamak –yaşlanmak –
hastalanmak -Sararmak – morarmak – büyümek – donmak vb.

NOT: Oluş fiili ile durum fiili nesne almama bakımından benzese de iki fiilin
temel farkı şudur.

* Oluş fiilinde kendiliğinden olma anlamı vardır. Durum fiilinde öznenin isteği
ile gerçekleşme vardır.
* Oluş fiilinde özne değişim içindedir. Durum fiilinde öznede değişim olmaz.

NOT:Kimi fiillerin iş, durum ya da oluş anlamı taşıması fiillerin cümlede


kullanılışlarına (anlamlarına) bağlıdır.

*Annem kapıyı açtı. (iş – kılış fiili)

*Ağaçlar çiçek açtı. (oluş fiili)


4

FİİL KİPLERİ
A. HABER (BİLDİEME) KİPLERİ B. DİLEK (TASARLAMA) KİPLERİ

1. Geçmiş Zaman 1. Dilek Kipi


a. Duyulan Geçmiş Zaman 2. İstek Kipi
b. Görülen geçmiş zaman 3. Gereklilik Kipi
2. Şimdiki zaman 4. Emir Kipi
3. Gelecek Zaman
4. Geniş Zaman

KİP: Fiil kök veya gövdelerinin ‘’ zaman ve şekillere’’ göretürlü eklerle


girdikleri kalıplaraKİPdenir.

NOT: Tüm kip ekleri çekim ekidir, sözcüklerin anlamını değiştirmez.


Oku -du, yaz - mış, söyle - meli, anlat – sa– nfiillerin aldığı tüm ekler
sözcüğün anlamını değiştirmemiştir. Bu yüzden bu sözcükler yapısı bakımından
basit sözcüktür.

Çekimli Fiil
Bir fiilin kip ve kişi eki almış haline çekimli fiil denir.
Fiil Kök /Gövde +Kişi eki= Çekimli Fiil

Fiil Kök / Gövdesi Kip Kişi Eki Çekimli Fiil


Gel -miş ler Gelmişler
Anlat -malı -sınız Anlatmalısınız
5

A. HABER (BİLDİRME) KİPLERİ


*Zaman anlamı taşıyan fiillerdir.
*Haber kipleri, fiil köklerine zaman anlamı kazandırır. Bunlara ‘’ Zaman Ekleri’’ de
denir.
*Haber kipleri kişi eklerinden önce gelir. Fiilin yapılma zamanı hakkında bilgi verir.
*Türkçede dört zaman vardır. Geçmiş zaman, Şimdiki Zaman, Gelecek Zaman, Geniş
Zaman.
*Geçmiş zaman kendi içinde ‘’ Görülen ve Duyulan ‘’ olmak üzere ikiye ayrılır.
*Haber kipleri; bir fiilin yapıldığını, yapılmakta olduğunu, yapılacağını veya her
zaman yapıldığının haberini verir.

Geçmiş Zaman Şimdiki zaman Gelecek Zaman


(-di, -miş) (-yor) (-ecek, - acak)

Geniş Zaman (-r, -ar, -er)

1.Geçmiş Zaman Kipi


Fiilin geçmişte yapıldığını bildiren zamandır. Görülen (bilinen) geçmiş zaman
ve öğrenilen (duyulan) geçmiş zaman olmak üzere ikiye ayrılır.
a. Duyulan (Öğrenilen) Geçmiş Zaman ( -mış, -miş, -muş, -müş)
* Kişinin duyduğu ya da öğrendiği bir eylemi anlatır.
*Fiilin gerçekleştiği kesin değildir.
*Sonradan fark edilme anlamı da katar.
*Fiilin gerçekleşme zamanı söylenme zamanından öncedir.
*Fiili söyleyen kişi, gerçekleşen fiili başkasından duymuş ya da sonradan fark
etmiştir.
**Akşam komşuların evine hırsız girmiş. (Duyulan, öğrenilen bir eylem)
** Televizyon islerken uyumuşum. (sonradan fark edilme anlamı)
** Bugün mağazalar erken kapanacakmış. (Duyulan, öğrenilen bir eylem)

‘’ gel-‘’ fiilinin duyulan geçmiş zamanda tüm kişilere göre çekimi


Olumlu Olumsuz Soru
1. Tekil kişi Gel-miş-im Gelmemişim Gelmiş miyim
2. Tekil kişi Gel-miş-sin Gelmemişsin Gelmiş misin
3. Tekil kişi Gel-miş Gelmemiş Gelmiş mi
1. Çoğul kişi Gel-miş-iz Gelmemişiz Gelmiş miyiz
2. Çoğul kişi Gel-miş-siniz Gelmemişsiniz Gelmiş misiniz
3. Çoğul kişi Gel-miş-ler Gelmemişler Gelmişler mi
6

b. Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman (-dı, -di, -du, dü; -tı, -ti, -tu, -
tü)
* Kişinin yaşadığı ya da gördüğü bir eylemi anlatır.
* Fiilim gerçekleştiği kesindir.
* Fiilin gerçekleşme zamanı söylenme zamanından öncedir.
* Fiili söyleyen kişi, gerçekleşen eylemi kendisi görmüştür.

** İşi bitince eve döndü. (Görülen bir eylem)


** Dün onunla unutulmaz bir piknik yaptık. (Yaşanan bir eylem)
** Ödevlerimi az önce bitirdim. (Yaşanan bir eylem)
** Çocuk top oynarken düştü. (Görülen bir eylem)

‘’ söyle-‘’ fiilinin görülen geçmiş zamanda tüm kişilere göre çekimi


Olumlu Olumsuz Soru
1. Tekil kişi Söyle –di-m Söylemedim Söyledim mi
2. Tekil kişi Söyle – di-n Söylemedimn Söyledin mi
3. Tekil kişi Söyle-di Söylemedi Söyledi mi
1. Çoğul kişi Söyle-di-k Söylemedik Söyledik mi
2. Çoğul kişi Söyle-di-niz Söylemediniz Söylediniz mi
3. Çoğul kişi Söyle-di-ler Söylemediler Söylediler mi

2.Şimdiki Zaman kipi (-yor)


* Şimdiki zaman eki ‘’-yor’’ dur. ‘’-makta, -mekte’’ ekleri de şimdiki zaman anlamı
veren eklerdir.
* Fiilin yapılma zamanı ile söylenme zamanı aynıdır.
* Henüz tamamlanmamış, yapılmakta olan eylemin anlatılmasında kullanılır.
** Odasında müzik dinliyor. **Şimdi ödevimi yapmaktayım.
** Sokaklar yarınki şenlik için süsleniyor. ** Az ileride biri seni bekliyor.

‘’ git-‘’ fiilinin şimdiki zamanda tüm kişilere göre çekimi


Olumlu Olumsuz Soru
1. Tekil kişi Gid-i-yor -um Gitmiyorum Gidiyor muyum
2. Tekil kişi Gid-i-yor-sun Gitmiyorsun Gidiyor musun
3. Tekil kişi Gid-i-yor Gitmiyor Gidiyor mu
1. Çoğul kişi Gid-i-yor-uz Gitmiyoruz Gidiyor muyuz
2. Çoğul kişi Gid-i-yor-sunuz Gitmiyorsunuz Gidiyor musunuz
3. Çoğul kişi Gid-i-yor-lar Gitmiyorlar Gidiyorlar mı
7

3.Gelecek Zaman Kipi (-acak, -ecek)


*Eylem henüz yapılmamıştır.
* Fiil, söylendikten sonraki bir zamanda yapılacağı anlamı verir.
* Bir işi tasarlama, planlama gibi bir anlamı vardır.
** Az sonra seni arayacağım.
** Sevdiğim dizi birazdan başlayacak.
** Yarın Türkçe dersinden yazılı olacağız.
** Bize konuyu ne zaman söyleyeceksiniz.

‘’ git-‘’ fiilinin şimdiki zamanda tüm kişilere göre çekimi


Olumlu Olumsuz Soru
1. Tekil kişi Bak-acağ-ım Bakmayacağım Bakacak mıyım
2. Tekil kişi Bak-acak-sın Bakmayacaksın Bakacak mısın
3. Tekil kişi Bak-acak Bakmayacak Bakacak mı
1. Çoğul kişi Bak-acağ-ız Bakmayacağız Bakacak mıyız
2. Çoğul kişi Bak-acak-sınız Bakmayacaksınız Bakacak mısınız
3. Çoğul kişi Bak-acak-lar Bakmayacaklar bakacaklar mı
4. Geniş Zaman Kipi(‘’-r,- ar, -er, -ır, -ir, ur, -ür’’)
*Her zaman yapılan, sürekli tekrarlanan eylemleri ifade eder.
*Geniş zaman tüm zamanları içine alır.
* Bu zamanda eylem geçmişte yapılmaya başlanıp hala devam ediyor olabilir.

ÖRNEK: Güneş doğudan doğup batıdan batar. Cümlesinde‘’ batma’’ eyleminin belli
zamanda değil, sürekli tekrarlandığı anlatılmaktadır.
** Kahvaltıda yumurta ve peynir yerim. ** Ya z tatillerinde Adana’ya gideriz.
** Bu mahallenin birçok işini ben yaparım.** Dedem her sabah kahvaltıdan sonra
gazete okur.

NOT: Geniş zamanın olumsuzu, 1. Tekil ve 1. Çoğullarda ‘’-ma / -me;’’ bunun


dışındaki kişilerde ‘’-maz / -mez’’ ekleriyle yapılır.

Olumsuz Olumlu Soru


1. Tekil kişi yap-ma-m 1. Tekil kişi Yaparım Yapar mıyım
2. Tekil kişi Yap-maz-sın 2. Tekil kişiYaparsın Yapar mısın
3. Tekil kişi Yap-maz 3. Tekil kişiYapar Yapar mı
1. Çoğul kişi Yap-ma-yız1. Çoğul kişiYaparız Yapar mıyız
2. Çoğul kişi Yap-maz-sınız2. Çoğul kişi Yaparsınız Yapar mısınız
3. Çoğul kişi Yap-maz-lar 3. Çoğul kişiYaparlar Yaparlar mı
8

B. DİLEK (TASARLAMA) KİPLERİ


*Bir dileği, bir isteği, yapılması gereken bir durumu, tasarlanan bir hareketi
anlatan kiplerdir.
*Dilek kiplerinde zaman anlamı yoktur.
*Bu ekler kişi eklerinden önce kullanılır.

DÖRT ÇEŞİT DİLEK KİPİ VARDIR


1. Gereklilik kipi (-malı , - meli)
2. Dilek (Şart) Kipi (-sa, -se)
3. İstek Kipi (-a, -e)
4. Emir Kipi (Eki yok)

1.Gereklilik Kipi (-malı, -meli)


Bu kip olması ve yapılması zorunlu olan şeyleri ifade eder.
* Bugün konuyu mutlaka yetiştirmeliyiz.
* Akşam erkenden uyumalısın.
* Kış için hazırlıklara başlamalıyız.
* Beni en erken üçte aramalısın.

NOT: Gereklilik kipi bazen cümleye olasılık anlamı katar.


*Şimdiye ders bitmiş olmalı.

‘’al-’’ fiilinin gereklilik kipinin tüm kişilere göre çekimi

Olumlu Olumsuz Soru


1. Tekil kişi Al-malı- (y)ımAlmamalıyım Almalı mıyım
2. Tekil kişi Al-malı-sın Almamalısın Almalı mısın
3. Tekil kişi Al-malı Almamalı Almalı mı
1. Çoğul kişi Al-malı-(y)ız Almamalıyız Almalı mıyız
2. Çoğul kişi Al-malı-sınız Almamalısınız Almalı mısınız
3. Çoğul kişi Al-malı-lar Almamalılar Almalı lar mı

2.Dilek (Şart) Kipi (-sa, -se)


Fiilin gerçekleşmesini dilek veya şarta bağlar
* Yemekten sonra biraz yürüsek (Dilek anlamı var)
* Söylediklerimi yapsan başarılı olursun. (Koşul anlamı var)
* Artık eve gitsek olur mu. (istek anlamı var)
* Haber gelse sizi arar. (Koşul anlamı var)
9

NOT: Koşul kipi diğer kiplerden farklı olarak cümlenin sonunda daha az görülür.
O yüzden kip ekleri aranırken gözden kaçabilir.

İçeriye baksan durumu görürsün.


Bu cümlede iki çekimli fiil vardır. ‘’Baksan’’ sözcüğü dilek kipi, ‘’görürsün’’
sözcüğü ise haber kipidir.

NOT:İsme gelen ‘’-sa, -se’’ ekleri koşul kipi değil, ek fiildir. Bu konu ek fiilde
tekrar anlatılacaktır.
Bu senin kaleminsebenimki nerede.
Bu cümlede ‘’kalem’’ sözcüğü isimdir ve ‘’-se’’ eki kip eki değildir.

‘’oku-’’ fiilinin Dilek (Şart)kipinin tüm kişilere göre çekimi

Olumlu Olumsuz Soru


1. Tekil kişi Oku-sa-m Okumasam Okumasam mı
2. Tekil kişi Oku-sa-n Okumasan Okumasan mı
3. Tekil kişi Oku-sa Okumasa Okumasa mı
1. Çoğul kişi Oku-sa-k Okumasak Okumasak mı
2. Çoğul kişi Oku-sa-nız Okumasanız Okumasanız mı
3. Çoğul kişi oku-sa-lar Okumasalar okumasalar mı

3. İstek Kipi (-a, -e)


Eylemin yapılması veya yapılmaması istendiği durumlarda kullanılır.
* Akşam erken gelesin. *Siz de iyi günler göresiniz çocuklar.
* Biraz da ben oynayayım * Ona anlattıklarımı umarım kimseye söylemeye

NOT: Bu kip eki en çok 1. Tekil ve 1. Çoğul şahıslar için kullanılır.


*Bir de şuraya bakayım ( 1. Tekil kişi)
* Şu soruyu çöz de görelim. ( 1. Çoğul kişi)

’gel-’’ fiilinin istek kipinin tüm kişilere göre çekimi


Olumlu Olumsuz Soru
1. Tekil kişi Gel-e-(y) im Gelmeyeyim Geleyim mi
2. Tekil kişi Gel-e-sin Gelmeyesin Gelesin mi
3. Tekil kişi Gel-e Gelmeye Gele mi
1. Çoğul kişi Gel-e-lim Gelmeyeler Gelelim mi
2. Çoğul kişi Gel-e-siniz Gelmeyesiniz Gelesiniz mi
3. Çoğul kişi Gel-e-ler Gelmeyeler Geleler mi
10

4. Emir Kipi Eki yoktur)


*Eylemin yapılması gerektiğini emir şeklinde bildirir.
*Birinci tekil ve birinci çoğul çekim eki yoktur. Çünkü insan kendisine (1. Tekil) ve
içinde bulunduğu gruba (1. Çoğul) emir veremez.
*Diğer çekimleri de kişi ekleri (-ın, -sın,- sınlar) sayesinde yapılır.

ÖRNEK: otur-, anlat, -söyle-, bırak-, baktır-…

** Gençler , herkes burada toplansın. ** çocuklar, gürültü yapmayın.


** beni beklemeyin, siz gidin. ** Akşam eve erken dönün.

NOT: Emir kipi bazı kullanımlarda cümleye istek veya rica anlamı katabilir.
Ancak yine de bu çekime emir kipi demek zorundayız.
Allah’ım bana yardım et. (Dilek anlamı)
Parayı kasaya veriniz. (Rica anlamı)

‘’getir-’’ fiilinin emir kipinin tüm kişilere göre çekimi


Olumlu Olumsuz Soru
1. Tekil kişi ------------ --------------- ------------
2. Tekil kişi Getir Getirme ------------
3. Tekil kişi Getirsin Getirmesin Getirsin mi
1. Çoğul kişi ------------ -------------- ------------
2. Çoğul kişi Getirin Getirmeyin ------------
3. Çoğul kişi Getir-sinler Getirmesinler Getirsinler mi

FİİLDE KİŞİ
Kişi (Şahıs) Ekleri
Eylemin hangi kişi tarafından yapıldığını belirten eklerdir. Türkçemizde üç
tekil, üç çoğul olmak üzere toplam altı kişi vardır.

1. Tekil Kişi ekleri:Ben -m, -ım, -im, um, -üm


2. Tekil Kişi ekleri: Sen -n, -(s)ın, -(s)in, -(s)un, -(s)ün
3. Tekil Kişi ekleri:O Eki yok
1. Çoğul Kişi ekleri: Biz -ız, -iz, -uz, -üz, -k
2. Çoğul Kişi ekleri: Siz -(s)ınız, -(s) iniz, (s)unuz, -(s)ünüz
3. Çoğul Kişi ekleri: Onlar -lar, -ler

NOT: Fiillere gelen kişi ekleri, isimlere gelen iyelik ekleriyle karıştırılmamalıdır.
Oku-du-m (Fiile gelen kişi eki) çanta-m (İsime gelen iyelik eki)
11

FİİLDE OLUMSUZLUK ÇEKİMİ


İş, oluş veya hareketin yapıldığını veya yapılabileceğini bildiren fiillere
olumlu fiil denir. İş, oluş veya hareketin yapılmadığını veya yapılamayacağını
bildiren fiillere olumsuz fiil denir.

*Televizyon izleyeceğim. (Olumlu) *Televizyon izlemeyeceğim. (Olumsuz)

Fiilleri olumsuz yapmak için fiilden sonra ‘’-ma / -me’’ eki getirilir.

Olumlu Olumsuz Türü

almış almamış Duyulan geçmiş zaman


aldı almadı Görülen geçmiş zaman
alıyor almıyor Şimdiki zaman
alacak almayacak Gelecek zaman
alır almaz Geniş zaman
almalı almamalı Gereklilik kipi
alsa almasa Koşul kipi
ala almaya İstek kipi
alsın almasın Emir kipi

NOT: Geniş zamanın olumsuzu 1. Tekil ve 1. Çoğulda ‘’-ma/-me’’iken diğer kişilerde


‘’-maz/-mez’’ ile yapılır.

Kişi Olumlu Olumsuz

1. Tekil Kişi ekleri: alırım almam


2. Tekil Kişi ekleri: alırsın almazsın
3. Çoğul Kişi ekleri: alır almaz
1. Çoğul Kişi ekleri: alırız almayız
2. Çoğul Kişi ekleri: alırsınız almazsınız
3. Tekil Kişi ekleri: alırlar almazlar

NOT:Şimdiki zamanın olumsuzunda ‘’-ma/-me’’ eki, ünlü daralmasına uğrayarak


‘’-mı, -mi, -mu, -mü’’ şeklini alabilir.
*Bekliyor (olumlu) beklemiyor (olumsuz)
*Söylüyor (olumlu) söylemiyor (olumsuz)
12

FİİLDE SORU ÇEKİMİ


Fiillerde soru ‘’mı, mi ,mu, mü’’ soru eki, yardımıyla yapılır. Bu ek kendinden önce
gelen tüm sözcüklerden ayrı yazılırken kişi ekleri aldığında ise bitişik yazılır.
* Akşam seni aradı mı? *Bana da haber verecek misin?
* Arkadaşlar, buraya bakar mıyız? *Sessiz olabilir miyiz?

FİİLLERDE ANLAM (KİP / ZAMAN ) KAYMASI


Bir cümlede fiilde kullanılan kip ile kastedilen kipin farklı olmasına fiilde anlam /
zaman kaymasıdenir.
* Bir kip, başka bir kipin anlamını yansıtacak şekilde kullanılır.
* Kip kayması bir hata değil, aksine dilin zenginliğidir.

* Yarın memlekete gidiyorum. * Hemen buraya geleceksin.


Kullanılan kip: Şimdiki zaman Kullanılan kip: Gelecek zaman
Kastedilen anlam: Gelecek zaman Kastedilen anlam: Emir kipi

* Birazcık anlayış göstersen. * Her Pazar dedemlere gidiyoruz


Kullanılan kip: Koşul kipi Kullanılan kip: Şimdiki zaman
Kastedilen anlam: istek kipi Kastedilen anlam: Geniş anlam
13

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

SÖZCÜKTE
ANLAM
14

SÖZCÜKTE ANLAM

1. Gerçek (Temel) Anlam


Bir sözcüğün herkesçe bilinen, söylendiğinde ilk aklımıza gelen anlamına
gerçek anlam denir.
* Bilgisayara çok baktığı için gözleri ağrıyordu.
* İki gündür diş ağrısından uyuyamıyorum.
* Çam kokuları burnumuza kadar geliyordu.
* Bugün hava düne göre daha soğuk gibi.

NOT: Yan anlam sözcüğün gerçek anlamından biraz uzaklaşarak cümle içinde
kazandığı yeni anlamdır. Ancak yeni ‘’Türkçe Müfredatı’’nda yan anlam diye bir
konu yoktur. Bu yüzden yan anlama sahip sözcükleri de gerçek anlam kapsamında
değerlendiriyoruz.
* Bu soğukta dağ başında piknik mi yapılır?
*Kapının koluyla çok oynayınca bozuldu. *Irmağın ağzı çöplerle dolmuştu.
* Kardeşim masanın ayağını kırmış.*Dolabın üst gözüne koyduğum kitabım yok.

2. Mecaz Anlam
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlama
mecaz anlam denir.
* Koskoca adam olmuş ama babasının gölgesinde yaşıyor.
* Som günlerde oldukça durgun bir hali var.
* Film beni sarmayınca yarıda bırakmak zorunda kaldım.
* Geç kalırsak uçak biletimiz yanar.

3. Terim Anlam
Bir sözcüğün bir bilim, sanat, spor, meslek vb. anlamda bir kavramın karşılığı olarak
kullanılmasıdır.
*Meridyenler arasında 4 dakikalık zaman farkı vardır. (Coğrafya)
* Oyuncu elle oynayınca penaltıya sebep oldu. (Futbol)
*Atom maddenin en küçük yapı birimidir. (Fen Bilimleri)
* Son günlerde Entübe hasta sayısında artış var.(Tıp)
* İsmi niteleyen ve belirten sözcüklere sıfat denir. ( Türkçe)
* Bugün en küçük asal sayının 1 olduğunu öğrendik. (Matematik)
* Yönetmen dekor konusunda kararsız kaldı. (Tiyatro)
15

4. Somut Anlam
Varlığını beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz veya
kavrayabildiğimiz sözcükler denir.
* Rüzgârda çok kalınca epeyce üşümüş. (Dokunma duyusu)
*Şöyle acılı bir çorba olsa da içsek ne iyi olurdu. (Tatma duyusu)
*Bu mevsimde Isparta’da gül kokusundan geçilmez. (Koku alma duyusu)
*Uykuya dalmışken aracın sesiyle uyandık. (İşitme duyusu9
* Kırmızı sana ne kadar çok yakışıyor. (Görme duyusu)

NOT: Somut bir sözcük anlam genişlemesi yoluyla (mecaz anlam) soyut anlam
kazanabilir.
* Toplantıda çok sert konuştun. (Bu cümlede ‘’sert’’ sözcüğü bir maddenin özelliği
iken mecaz anlam yoluyla soyut özellik kazanmıştır.)

5. Soyut Anlam
Beş duyu organımızın hiçbiri ile algılayamadığımız veya kavrayamadığımız
sözcüklere denir.
* O kadar hizmetten sonra biraz saygıyı hak ettik galiba.
*Akıl sorunları çözmedeki en büyük yardımcımızdır.
*Kıskançlık, insanı bir kurt gibi kemirir.
* Ne zaman umudumu kaybetsem biri yardımıma koşar.
* Şefkat, insanları birbirine yakınlaştırır.
*İnsanlara iyilik yaparak da cömert olabilirsin.
* Çocukların olumsuz davranışları görmezden gelinip sabırlı olunmalı.
* Bu saate kadar arayıp sormayınca kaygılandım doğrusu.

6. Çok Anlamlılık
Türkçede sözcükler cümle içinde farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılabilir. Bir
sözcüğün birden çok anlamı ifade edecek şekilde kullanılmasınaçok anlamlılık denir.
ATMAK YATMAK
Suya taş atınca suda dalgalar oluştu. Kanepeye dinlenmek için birazcık
yattım.
Yemeklere fazla tuz atmayın. Rüzgardan ekinler yatmış.
Karşıya geçmemiz için merdiven attılar. Depoda bir sürü mal yatıyor.
16

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

SÖZCÜKLER
ARASI ANLAM
İLİŞKİLERİ
17

1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler


Yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan sözcüklerdir. Bu sözcükler
genelde birbirinin yerine kullanılabilir. Eş anlamlılık, çoğunlukla dilimize yabancı
dillerden giren sözcükler aracılığıyla olur.
CevapYanıt Millet Ulus
Kelime Sözcük Dil Lisan
Vatan Yurt Cimri Pinti
UygarlıkMedeniyet Bellek Hafıza
İleti Mesaj Yaşlı ihtiyar

2.Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler


Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir. Türkçede her sözcüğün eş
anlamlısı olmadığı gibi zıt anlamlısı da yoktur.

Uzak Yakın Seyrek Sık


Artı Eksi Tekil Çoğul
DoğalYapay Üretim Tüketim
Gelir Gider Siyah Beyaz
Islak Kuru Var Yok

NOT: Bir sözcüğün olumsuzu, o sözcüğün zıt anlamlısı değildir.


Olumlu Olumsuz Zıt
Ağlamak Ağlamamak Gülmek
Gelmek Gelmemek Gitmek
Almak Almamak Satmak

NOT: Sözcüklerin zıt anlamlı olabilmesi için her ikisinin de gerçek ya da mecaz
anlamlı olması gerekir.
* Bu karanlık günler bir gün bitecek. * Aydınlık günler bizi bekliyor.
‘’Aydınlık ve karanlık’’ kelimeleri mecaz anlamlıdır ve birbirinin zıddı anlamlar
içerir.
* Arkadaşım bugün bize gelecek. *Sana bu renk hiç gitmedi.
‘’gel- sözcüğü gerçek anlamda, ‘git-‘’ sözcüğü ise mecaz anlamda kullanılmıştır. Bu
yüzden zıt anlamlı değillerdir.
18

3.Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler


Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere eş
sesli (sesteş) sözcükler denir. Bunlar yalın halde olabildikleri gibi ek de
alabilirler.

Yün
* Annem kıyafetim için yüz lira ödedi.
* Bu tatilde yüzme kursuna yazılacağım
At
* Çocukluğumdan beri bir atım olsun istedim.
* Yemeklere tuz atmayı unutmuşsun.
Yaz
* Bu yıl yaz çok çabuk geçti.
* Öğretmenim bunu deftere yazmamı söyledi.

NOT: İnsan isimleri eş sesli olamaz.


* Çiçeklerden gülü severim.
* Gül, sınıfın en çalışkanıdır.
NOT: Düzeltme (inceltme uzatma) işaretinin (^ ) olduğu sözcükler eş sesli
olarak kabul edilmez.
* Hala: Babanın kez kardeşi * Yar: Uçurum * Kar: Bir yağış türü
*Hâlâ : Henüz * Yâr : Sevgili * Kâr : Kazanç

4. Genel ve özel Anlamlı Sözcükler


Söylenişte tekil olmasına rağmen anlamca geniş kapsamlı olan sözcüklere genel
anlamlı sözcükler; anlamca daha dar kapsamlı olan, o türün sadece bir ya da birkaç
örneğine işaret edecek şekilde kullanılan sözcüklere iseözel anlamlı sözcükler
denir.

GENELDEN ÖZELE SIRALAMA ÖZELDEN GENELE SIRALAMA


Varlık – Canlı – Hayvan– Köpek – Boncuk Boncuk – Köpek – Hayvan – Canlı -
Varlık

NOT: Bir sözcük cümlede kullanımına göre özel veya genel anlamlı olabilir.
Kitap okumak insanın zihnini geliştirir. (Tüm kitaplar kastettiği için genel
anlamlıdır.)
Bugün yüz sayfa kitap okudum. ( Bir tane kitaptan bahsedildiği için özel
anlamlıdır.)
19

5. Nitel ve NicelAnlamlıSözcükler
Sayılabilen, ölçülebilen bir özelliği ifade eden sözcüklere nicel anlamlı;
sayılamayan, ölçülemeyen bir özelliği anlatan sözcüklere ise nitel anlamlı sözcükler
denir.
NİCEL NİTEL
*Geniş bir balkonu olan ev arıyoruz.*Son günlerde yediğim en lezzetli tatlıydı.
* Sırtında ağır bir çuvaltaşıyordu.*Büyük işiler başarmak için çok çalışmalısın.
* O kadar ince kıyafetle üşütürsün.*Kırık camdan içeri yağmur giriyordu.

NOT: Bir sözcük cümle içinde kullanılışına göre ‘’nicel’’ veya ‘’nitel’’ olabilir.
* Bugün hava düne gör daha soğuk. (Ölçülebilir – Nicel)
* Bize neden soğuk davrandığını anlayamadım. (Ölçülemez – Nitel)
20

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

CÜMLEDE
ANLAM
21

1. Sebep (Neden)– Sonuç Cümleleri


Bir eylemin veya durumun gerçekleşmesinin ‘’nedenini’’ ve bu nedene bağlı
olarak ortaya çıkan ‘’sonuçları’’ içinde barındıran cümlelerdir.

‘’-diğinde, -ınca; için, diye, nedeniyle, sebebiyle, ile’’ gibi kullanımlarla sebep
anlamı sağlanabilir.
* Dersi dinlemeyince öğretmen uyardı.
Neden (Sebep) Sonuç

* Aşırı yağmur nedeniyle mahalleyi sel bastı.


* Rakip oyuncuya sert müdahale edince kırmızı kart gördü.
* Sokak hayvanları için yaptığı çalışmalardan dolayı ödül aldı.
* Düşüncesizce konuşmaları yüzünden herkesin tepkisini aldı.
* Son konudan çok yanlışım var çünkü o derse katılmamıştım.
* Maç boyunca bağırdıkları için sesleri kısılmış.
* araçla aşırı hız yapınca ceza yedi.

NOT: Cümlede sebep ile sonuç yer değiştirebilir.


Bugün seninle gelemem çünkü bitirmem gereken işler var.
Sonuç Neden (Sebep)

NOT:Sebep- sonuçla ilgili sorularda ‘’yargı gerekçesiyle verilmiştir.’’ İfadesine


sıklıkla rastlarız.

2. Amaç – Sonuç Cümleleri


Herhangi bir olayın veya durumun gerçekleşme ya da gerçekleşmeme amacının
ortaya konulduğu cümlelerdir.
‘’-mak için, -mak üzere; amacıyla, gayesiyle, maksadıyla, diye, üzere’’ gibi,
kullanımlarla amaç anlamı sağlanır.

* Doktora gitmek için MHRS den randevu aldım.


* Çocuğu sevindirmek maksadıyla oyuncak aldık.
* Bizim gayemiz, insanları sevindirip mutlu etmek.
* Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için sahile indik.
* Size ulaşacağım diye birçok işimi yarıda bıraktım.
* Takıma seçilmek için düzenli antrenman yapıyorum.
* Daha sağlıklı olmak maksadıyla düzenli yürüyüş yapıyoruz.
* Toplantıya zamanında yetişmek üzere evden erken çıktım.
22

NOT: ‘’Nesen-sonuç’’ cümlesi ile ‘’amaç-sonuç’’ cümlesi çoğunlukla birbirine


karıştırılmaktadır. Bu cümleleri ayırmak için şunlara dikkat edilmelidir.
Neden - sonuç cümlelerinde belirtilen sonuç tam olarak kesinleşmişken amaç –
sonuç cümlelerinde sonuç henüz kesinleşmemiştir.
* Geç kalınca annem kızdı. (Neden-sonuç) Cümlede bahsedilen ‘’kızma’ eylemi
bitmiştir.
* Ekmek almak için bakkala gittim. (Ama.-Sonuç) Cümlede bahsedilen ‘’alma’’
eylemi bitmemiştir.

ÖNEMLİ: Cümle içinde yer alan ‘’ diye, için, üzere’’ edatları yerine
‘’amacıyla’’ sözcüğü getirilebiliyorsa amaç-sonuç, getirilemiyorsa neden-sonuç
cümlesidir.

3. Koşul – Sonuç Cümleleri


Herhangi bir olayın veya durumun gerçekleşme ya da gerçekleşmeme şartının
başka bir olaya veya duruma bağlı olduğu cümlelerdir.Türkçede koşul anlamı asıl
olarak“-se” şart ekiyle sağlanır. “ise”, “-ince”, “-dikçe”, “mi”, “ama”, “üzere”,
“yeter ki” ile de koşul anlamı sağlanabilir.
* Çocuğa telefonla ulaşırsan bana da haber ver.
* Beni tanıdıkça bana hak vereceğini umuyorum.
* Geri vermek üzere kitabımı alabilirsin.
* Benimle gelebilirsin, yeter ki orada akıllı dur.

4. Öznel Cümleler
Kişinin kendine özgü cümlelerini, duygularını, beğenilerini ifade eden;
doğruluğu ya da yanlışlığı ispatlanamayan cümlelerdir.
* Bu mevsim Salördek ormanlarını seyrine doyum olmaz.
* yaşlı insanlara yardım etmek hepimizin görevi olmalıdır.
* Yalnız kalmak, insanları biraz olsun rahatlatıyor.
23

5. Nesnel Cümleler
Doğruluğu ya da yanlışlığı ispatlanabilen, kişisel görüş ifade etmeyen
cümlelerdir. Nesnel yargılarda duygu ve izlenimlere yer verilmez. Nesnel anlamda
‘’bence’’ ve ‘’bana göre’’ ye yer yoktur.

* İstanbul 1453′te fethedildi. * Kırmızı, ana renklerden bir tanesidir.


* Ozon tabakasındaki delik her yıl büyüyor.

6 Doğrudan Anlatım Cümleleri


Başkasına ait bir sözün hiç değiştirilmeden aynen aktarılmasıdır. Bu sözler,
genellikle tırnak işareti içinde yazılır. Tırnak işaretinin dışında, virgül kullanılarak
da aktarılabilir.
* Bugün hava çok soğuk olacakmış, dedi.
* Atatürk, ‘’Egemenlik verilmez, alınır.’’ demiştir.
* Ona özellikle, ‘’Odasını toplamadan çıkamazsın!’’ demiştim.

7. Dolaylı Anlatım Cümlesi


Bir kişinin sözünün söylendiği biçimde değil de bazı değişiklikler yapılarak
aktarıldığı cümlelerdir. Başkasına ait bir sözün ‘’söyledi, belirtti, vurguladı’’ gibi
ifadelerle aktarılmasıdır.
* Onunla bir daha asla konuşmayacağını belirtti.
*Trafik polisi daha yavaş ve dikkatli araç kullanmamızı istedi.
* Sanatçı eserlerinde toplumun her kesimine hitap ettiğini belirtiyor.

8. Duygu Cümleleri
Hislerimizin ifade edildiği cümlelerdir.

a. Ön Yargı (Peşin Hüküm)


Bir kişi veya bir durumla ilgili belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak
önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargıları belirten cümlelerdir.
* Yazarın son kitabı beklenen ilgiyi görmeyecek.
* Bu çocuktan hiçbir şey olmaz.
* Teklifimi kesin kabul edecek.
* Sen babamı asla ikna edemezsin.
24

b. Varsayım
Gerçekleşmemiş bir olayın gerçekleşmiş gibi ya da gerçekleşmiş bir olayın hiç
gerçekleşmemiş gibi kabul edildiği cümlelerdir. Varsayım anlamı taşıyan yargılarda
genellikle “tutalım ki, diyelim ki, farz edelim, düşün ki” gibi ifadelere yer verilir.
* Tut ki şimdi İstanbul’ dasın.
* Bir an için senin müdür olduğunu kabul edelim.
* İşi bir saatte bitirdiğini farz edelim.
* Diyelim ki her şey senin istediğin gibi gitti.

C. Şaşırma
Beklenilmeyen bir durumla karşılaşıldığında hayret duygusunu ifade eden
cümlelere şaşırma cümleleri denir.
* Bir ayda bu kadar kiloyu nasıl verdin?
* Birden onu karşımda görmeyeyim mi?
* Ansızın geleceğini hiç hesap etmemiştik.
*Hayret! Sen basketbol oynamayı biliyor muydun?

d. Beklenti
Gerçekleşmesi beklenen davranış ve işleri ifade eden cümlelerdir.
Beklentiler, bazen gerçekleşir bazen de gerçekleşmez.
* Biriktirdiğim paralarla bana bisiklet aldılar. (Gerçekleşmiş beklenti)
* Buradan ayrılınca bizi arar sanmıştım. (Gerçekleşmemiş beklenti)
* İşi bana vereceğini ummuştum (Gerçekleşmemiş beklenti)
* Doğum gününe tahmin ettiğim gibi beni de çağırdı. (Gerçekleşmiş beklenti)

e. İkilem (Kararsızlık)
İki durum arasında kararsız kalmaya ikilem denir.
*Davete gitsem mi gitmesem mi?
* Aklımdakileri söylesem mi söylemesem mi bilemedim.
*Dondurmayı sade mi yesem yoksa tatlıyla mı?
* Acaba biraz daha mı beklesem?

f. Yadsıma (İnkar)
Bir şeyi inkar etme, kabul etmeme anlamı taşıyan cümleler.
* Ben böyle bir şey söylemedim.
* Söylenenin aksine buraya daha önce hiç gelmedim.
* Bu sözler benim ağzımdan mı çıkmış.
25

g. Özlem (Hasret)
Geçmişte yaşanan günlerin tekrar yaşanma isteğini ya da yeri veya kişiyi
görme isteğini dile getiren cümlelere özlem cümlesi denir.
*Ah, nerede o eski bayramlardaki samimiyet.
* Akşamları ailecek oturup film izlediğimiz günler burnumda tütüyor.
* Fırsatım olsa çocukluk günlerine tekrar dönmek isterim.

h. Kaygı (Endişe)
Bir olay ya da durumun kötü sonuçlanacağı düşüncesini ifade eden
cümlelerdir.
* Saat geç oldu, nerede kaldı bu çocuk.
* Sınavda ya çalışmadığım yerlerden soru olursa!
* Bu olaydan sonra bana güvenmez herhalde.

ı. Tasarı
Kişinin bir konuyla ilgili, ileriye yönelik yapmayı düşündüğü planlamaları
ifade eden cümlelerdir.
* Bu yaz, tatili Kuşadası’nda yapmayı düşünüyorum.
* Mahallemize yeni bir okul yapılması planlanıyormuş.
* Sıkı bir diyetle bir ayda beş kilo verme niyetindeyim.
* yarından sonra günlük elli soru daha çözeceğim.

j. istek (Dilek)
Gerçekleşmesi mümkün olan veya olmayan bir dileği, isteği bildiren cümlelere
istek cümlesi denir.
* Bari doğru cevap verseydi.* umarım hayallerine bir an önce ulaşırsın.
* Anlamadığımız konuları öğretmene soralım. * Haydi, biraz yürüyüş yapalım.

k. Aşamalı Durum
Bir şeyin kademeli bir şekilde ilerlemesi ya da kötüye gitmesini ifade eden
cümlelerdir.
* Ülkemiz her geçen gün savunma sanayiinde iyi işler başarıyor.
* Hastanın durumu son günlerde kötüleşiyor.
* Baharla birlikte havalar da yavaş yavaş ısınmaya başladı.
26

l. Eleştiri
Bir eserin, insanın veya durumun doğru ya da yanlış yönlerini olumlu ve
olumsuz görüş olarak belirten cümlelerdir.
* Edebiyatımıza yeni bir soluk getirmiş bir yazarımızdır. (Olumlu eleştiri)
*Eserinde çok fazla yabancı sözcüğe yer vermişsin. (Olumsuz eleştiri)*
Eserinde içeriği zengin tutmasına karşılık anlatımda tekdüzelikten kurtulamıyor.
(Hem olumlu hem olumsuz eleştiri)

UYARI: Bazı cümleler anlam bakımından çok benzedikleri için birbirleriyle sıklıkla
karıştırılmaktadır.
Azımsama Küçümseme Olasılık Tahmin

Sitem Yakınma Uyarı Öneri

Pişmanlık Hayıflanma
Üslup İçerik

Küçümseme
Azımsama
Herhangi bir kişiye veya duruma değer
Bir şeyi miktarca az bulma, yetersiz görmek vermeme, önemsememe ve onu küçük görme
anlamını ifade eden cümlelerdir. anlamlarını ifade eden cümlelerdir.
*Bu parayla bir ayı çıkaramayız? * Sen asla benim dengim olamazsın.
*Bir yıl boyunca sadece bir kitap mı okudun? * Ben senin gibileri cebimden çıkarırım.
*Bu işin karşılığı sadece 100 lira mı? * İki tane resim yaptın diye kendini ressam
sandın herhalde!

Azımsama ve küçümseme cümlelerinin temel farkı şudur: Küçümsemede alaya


alma, küçük görme anlamı varken azımsamada ise miktarı yeterli bulmama anlamı
vardır.

Sitem Yakınma (Şikayet)


Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya Bir durumdan duyulan rahatsızlığın
söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. başkalarına aktarıldığını ifade eden
duygular uyandırdığını öfkelenmeden ifade
cümlelerdir.
etmektir.
* Ödevlerini hiç zamanında yapmıyorsun.
* Kaç yaşındasın, hala odanı toplamıyorsun.
* Sen böyle anlayışsız bir değildin. * Şu sınıfı bir gün de temiz görsem.
* Hani sınav sonucunu ilk benimle * İnsanlar kendilerini düşündüğü kadar
paylaşacaktın! diğer canlıları da biraz düşünse.

Sitem ve yakınma cümlesi arasındaki temel fark şudur: Sitem, bir kimsenin
hatasını yüzüne karşı söylemek yakınma, o kişi veya kişilerin hatalarını olmadığı
ortamda konuşmaktır.
27

Pişmanlık Hayıflanma
Yapılan bir şeyden duyulan üzüntüdür. Bir kişinin herhangi bir olaydan veya
* Keşke senin uyarılarını dikkate alsaydım. yapamadığı bir işten dolayı duyduğu
* ona arabayı vermekle hata ettim.
üzüntüyü anlatan cümlelerdir.
* Bu kadar bağırmasaydım şimdi sesim
* Nasıl da farkına varmadan geçti zaman.
kısılmayacaktı.
* Bu işe ortak olmakla büyük hata ettim. * Gençlikte bir güzel gezip tozmak varmış.
* Elime fırsat geçmişken o evi almalıydım.

Pişmanlıkta yapılan bir işten duyulan üzüntü anlatılırken, hayıflanmada ise


yapılmayan bir işten duyulan üzüntü vardır.

Olasılık (İhtimal) Tahmin (Sezgi)


Bir olayın gerçekleşip gerçekleşmemesinin Bir olay veya durum hakkında bazı bilgi ve
kesin olmadığı cümlelerdir. tecrübelere dayanarak kesin olmayan
*Bu konu sınavda çıkabilir. sonuçlar çıkarma işidir.
* Arkadaşlar buluşma yerine varmış * Geç kaldık, bizimkiler şimdi meraktan
olabilirler.
çatlar.
*Telefonumu yok, arabada unuttum galiba.
* Yüzündeki ifadeye bakılırsa biriyle
tartışmış.
* Hava kapandı,
İhtimal cümleleri ile tahmin cümleleri tahmin cümleleri birazdan
birbirinden yağmur yağar.
farklıdır.
Olasılık anlamlı cümlelerde ‘’ikilem’’ söz konusudur. Tahmin anlamlı cümlelerde
tecrübelerden hareketle ‘’emin oluş’’ havası vardır. Olasılık anlamlı cümlelere göre
tahmin anlamlı cümlelerde ‘’kesinlik anlamı’’ daha yoğundur.

Uyarı (İkaz) Öneri (Tavsiye)


Kişi ya da kişileri yanlış bir davranıştan uzak Bir sorunu çözmek, bir amaca ulaşmak
tutmak için öğüt verici, dikkatli olmaya için öne sürülen görüş ve düşünceleri
yöneltici cümlelerdir. içeren cümlelerdir.
* Havalar soğudu, kar lastikleri olmadan yola
* Yolda acıkmamak için yanına yiyecek bir
çıkmayın sakın.
* Bunları başka birine anlatırsan seninle şeyler alsan iyi olur.
dostluğumuz biter. * Bu pantolonun üzerine beyaz gömlek
* Yemeklerden önce mutlaka ellerinizi yıkayın. giysen daha şık duracak gibi.
* Artık geç oldu, yatsan iyi olur, sabah
erken kalkacaksın.

Uyarı cümlelerinde sonucu önceden kestiren bir durumu önlemek için daha
kesin bir dille talimat verme söz konusudur. Öneri cümleleri ise daha çok nasihat
cümlelerine yakındır. Yani önerideki dil daha yumuşaktır. Ayrıca öneride işi yapıp
yapmama tamamen karşı tarafa bırakılır.
28

Üslup İçerik
Bir yazar ya da bir eserin dil ve anlatım Yazarın eserinde ele aldığı konu başka bir
özelliklerine üslup denir. ifade ile ne anlattığıdır.
* Yazar, romanda bolca betimleme yapmış.
*Aşık Veysel, Anadolu’yu ve bu yörenin
* Yöresel söyleyişler esere ayrı bir tat
insanını çok güzel dile getirmiştir.
vermiş.
* şiirde edebi sanatların çokluğu hemen göze * Roman, Çukurova insanının yaşadığı
çarpıyor. sıkıntıları işlemiş.
* Çalıkuşu’nda Reşat Nuri, genç bir
öğretmenin yaşadığı zorlukları anlatmış.

9. Cümle Oluşturma
Karışık olarak verilen cümlelerden anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturma işidir.

başına- olsa- merhemi- sürer- kelin Kelin merhemi olsa başına sürer.

gerçek- her çağda Gerçek sanatçı her çağda sesini


sanatçı- bir- sesini- duyurabilendir duyurabilendir
29

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

YAPILARINA
GÖRE FİİLLER
30

YAPILARINA GÖRE FİİLLER

A. Basit Fiiller B. Türemiş Fiiller C. Birleşik Fiiller

1. Kurallı Birleşik 2.Yardımcı Eylemle 3. Anlamca Kaynaşmış


Fiiller Kurulan Birleşik Birleşik Fiiller
Fiiller

a. Yeterlilik Fiili b. Tezlik Fiili c. Süreklilik Fiili d. Yaklaşma Fiili

A. Basit Fiiller
* Yapım eki almayan, kök durumundaki fiillerdir.
* Bu fiiller çekim eki alabilir çünkü çekim ekleri sözcüğün anlamını, yapısını
değiştirmez.
* Fiillere gelen tüm kip ve kişi ekleri çekim ekidir. Bu ekleri alan fiiller yapısı
bakımından basittir.
Anla- malı- sın Basit fiil Gel- ecek- ler Basit fiil
Fiilkip kişi Fiilkip kişi

*Her iki sözcükte de fiile gelen ekler fiilin anlamında bir değişikliğe sebep
olmadığı için bu fiiller basit yapılıdır.

B. Türemiş Fiiller
* İsim ya da fiil köklerine, fiil yapım ekleri getirilerek yapılır.
* Yapım eki almış fiillere ‘’fiil gövdesi’’ denir.
* Türemiş fiiller iki şekilde yapılır.

a. Fiil Kök ve Gövdelerinden b. İsim Soylu Sözcüklerden


Türeyenler Türeyenler
Dik-il (mek) Ot - la (mak)
Gör- ün (mek) Haber – leş (mek)
Oku– t (mak) Gül - üş (mek)
Giy– in (mek) Kan – a (mak)
Böl– üş (mek) Isı - n (mak)
31

NOT:Fiilin, bir veya birden fazla çekim eki olmasıonu türemiş fiil yapmaz.
Önemli olan onun yapım eki almasıdır.
Anla – mış – lar Basit fiildir çünkü yapım eki almamıştır.
Anla –t – mış – larTüremiş fiildir çünkü ‘’t’’sesiyapım ekidir.

* İki gündür senin için koşturuyorum.


* Bir süredir kardeşimle haberleşemiyoruz.
* Çocuklar nereye saklandı acaba?
* Almak istediğim araç dün satılmış.

C. Birleşik Fiiller
* En az iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan fiillerdir.
* Birleşik fiili oluşturan sözcüklerden en az biri fiil olmak zorundadır.
* İki fiilin birleşmesi şeklinde de olabilir.
Sabretti (sabır= isim + etti= fiil) Bakakaldık (bak = fiil + kal = fiil)

NOT: Birleşik fiillerin bir kısmı bitişik yazılsa da bazı birleşik fiiller ayrı
yazılabilir.
Ayrı yazılanlar: ikna etmek – gözden düşmek – göz atmak – kulak kabartmak – burun
kıvırmak – göz gezdirmek – ayak diremek…
Bitişik yazılanlar: bakakalmak – gidedurmak – şükretmek - kaynana ( kayın ana)
kaynata ( kayın ata) - nasıl ( ne asıl) - niçin ( ne için) -
pazartesi (pazarertesi) - sütlaç ( sütlü aş)

Birleşik fiiller üç grupta incelenir.


1.Kurallı Birleşik fiiller
* İki fiilin belli kurallara göre birleşmesi sonucunda oluşur.
* Bu fiiller her zaman bitişik yazılır.
* Kurallı birleşik fiiller dörde ayrılır.

a. Yeterlilik Fiili
Fiil kök ya da gövdelerine ‘’-bil (mek)’’ getirilerek yapılı. Cümleye ‘’ gücü
yetme, olasılık’’ gibi anlamlar katar. Bazen soru durumlarında ‘’rica’’ anlamı katar.
* Bu soruyu ben çözebilirim. (Gücü yetme)
* Bu yıl kar çok yağabilir. (Olasılık)
* Pencereyi kapatabilir misin? (Rica)
32

NOT: Yeterlilik fiilinin olumsuzunu karıştırmamak için olumsuzluk ekinden önce


‘’-a / -e’’ seslerine dikkat etmeliyiz. Bu sesler yoksa yeterlilik olmaz.
Alabilirim Alamam Almam Alırım
Olumlu Olumsuz Olumsuz Olumlu
Yeterlilik Yeterlilik Geniş zaman Geniş zaman
* Gidebiliriz Gidemeyiz Yeterlilik fiilinin olumsuzunda ‘’ gücü yetmeme’’ anlamı
* Yürüyebilirim Yürüyemem olmalıdır
* Anlatabilirim Anlatamam Yapabilirim Yapamayabilirim
(Gücü yeter) (Gücü yetmez)
b. Tezlik Fiili
Fiil kök ya da gövdelerine ‘’ –iver (mek)’’ getirilerek yapılır. Cümleye
‘’çabukluk, kolaylık, beklenmezlik’’ gibi anlamlar katar.
* Bana da bir kahve yapıversene. Çabukluk
* Kapıyı açınca aniden karşıma çıkıverdi Şaşırma, beklenmezlik
* Ödevi on dakikada yapıverdi. Kolaylık
* Şunları masanın üzerine bırakıverin. Çabukluk

NOT: Tezlik fiilinin olumsuzu iki şekilde yapılabilir. Birinde olumsuzluk eki
tezlik ekinden önce, diğerinde ise tezlik ekinin sonunda yer alır.
* Gülüverdi Gülüvermedi Gülmeyiverdi
Olumlu 1. Olumsuz 2. Olumsuz
Önemsememe Tezlik
c. Süreklilik Fiili
Fiil kök ya da gövdelerine ‘’-egel (mek), -ekal(mak), edur(mak)’’ getirilerek
yapılır. Eylemin devam ettiği anlamına gelir.

* Giden arabanın arkasından bakakaldık.


* Misafire saygı, eskiden beri süregelen bir gelenektir.
* Sen yapadur, biz birazdan geliriz.
* Dün çok yorulunca kanepede uyuyakalmışım.

NOT: Süreklilik fiilinin olumsuzu yoktur.


d. Yaklaşma Fiili
Fiil kök ya da gövdelerine ‘’eyaz(mak)’’ getirilerek yapılır. Eylemin
gerçekleşmesine çok yaklaşıldığı (neredeyse , az kalsın) anlamı katar.

* Merdivenden inerken düşeyazdım.


*Havalar o kadar soğuktu ki hayvanlar dışarıda donayazdı.
*Rüzgârdan evlerin çatıları uçayazdı.
* Çocuğun bulunduğu haberiyle heyecandan öleyazdım.
NOT: Yaklaşma fiilinin olumsuzu yoktur.
33

2. Yardımcı Eylemle Kurulan Birleşik Fiiller


İsim ve isim soylu sözcüklerden sonra ‘’et-, ol-, kıl-, -eyle- ve buyur’’ eylemlerinin
kendinden önceki isimlerle birleşmesiyle oluşur.

* Dedem salonda namaz kılıyor.


* Çocuk nerede kaldı,merak ettim.
* Yaptıklarına pişman olacaksın.
* Komutan öyle emir buyurdu.

NOT: Yardımcı fiil olarak kullanılan sözcükler asıl fiil olarak kullanılabilir.
*Ağaçtaki elmalarolmuş. Asıl fiil, olgunlaşmak anlamında kullanılmış.
*Tanıştığımıza memnun oldum. Yardımcı fiil görevinde kullanılmıştır.

NOT: Yardımcı eylemlerle birleşik fiil oluşturulurken ‘’türeme, düşme’’ gibi ses
olayları olursa yardımcı fiil, isme bitişik yazılır.
* sabır et sabret Ünlü düşmesi olmuştur.
* af et affet Ünsüz türemesi olmuştur.
* kayıt ol kaydol Hem ünsüz yumuşaması hem de ünlü düşmesi
olmuştur.
DİKKAT:Yardımcı fiillerin yazımına dikkat edilmezse yazım yanlışına sebep olur.
* Adam haline süreklişükür ediyordu. Yanlış
*Adam haline sürekli şükrediyordu. Doğru

3. Anlamca Kaynaşmış (Deyimleşmiş / Öbekleşmiş) Birleşik


Fiiller
İsim ya da isim soylu sözcüklerin bir eylemle kalıplaşarak oluşturduğu
fiillerdir.
Deyimler, anlamca kaynaşmış birleşik fiiller grubuna girer.
* Ben onun gönlünü alırım.
* Haberi alınca ağzı kulaklarına vardı.
* Artık gözünü dört açmalısın.
* Söylenenlere hiç kulak asmıyor.

NOT: Bazı deyimler kalıplaşarak bitişik yazılır.


* Babam kararından asla vazgeçmez.
* Bu hafta LGS sınavına başvuracağım.
34

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

DEYİMLER
VE
ATASÖZLERİ
35

1. Deyimler
Genellikle gerçek anlamından ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz
öbeğidir.

Deyimlerin Özellikleri
-----Deyimler anonimdir, yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir.
* Bindiği dalı kesmek.
* Ekmeğini taştan çıkarmaksözlerini ilk olarak kimin söylediği belli değildir.

-----Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden deyimi oluşturan sözcüklerin yerine


bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin
yerleri değiştirilemez.
* Başına çorap örmek Doğru * Kafasına kazak örmek
Yanlış
*Başını taşa vurmak Doğru *Kafasını taşa vurmak
Yanlış

-----Deyimler ders vermez, yalnızca durum bildirir. Ders verme atasözleri ve


özdeyişlerde olur.
DEYİM
* Ağırdan almak Bir işi yapmakta acele etmemek.
(Bu deyimde ders verme amacı yoktur.)
ATASÖZÜ
*Davulun sesi uzaktan hoş gelir. ( İşin içinde olmayanlar o işi kolay sanırlar
anlamında bir öğüt vardır.)
ÖZDEYİŞ
*En verimli yağmur alın teridir. (Cenap Şahabettin) (Bu özdeyişte ‘’ Bir ürün için
ne kadar emek verilirse ürün o kadar değer kazanır.’’ anlamında bir öğüt vardır)

----- Deyimler en az iki sözcükten oluşan söz gruplarıdır. Bir sözcük tek başına
deyim oluşturamaz.
*Ağzını aramak *Bozuntuya vermemek
*Fikir yürütmek *Ekmeğini taştan çıkarmak
-----Deyimler genellikle söz öbeği şeklindendir ancak az da olsa cümle şeklinde olan
deyimlerde vardır.
Söz Öbeği Şekline Olanlar Cümle Şekline Olanlar
*Çam devirmek *Bahtı açık *Dostlar alışverişte görsün.
*Naza çekmek *Ödün vermek *Ayıkla pirincin taşını.
* ismi var, cismi yok.
36

-----Deyimler, genellikle mecaz anlamlı olsa da gerçek anlamlı olan deyimler de


vardır. Deyimler anlam özellikleri açısında iki bölümde ele alınır.

a.Gerçek anlamlı Deyimler: Tüm sözcüklerin gerçek anlamda kullanıldığı söz ya da


söz öbekleridir, mecazlı bir ifadeye yer verilmez.
*Çoğu gitti, azı kaldı. *Hem suçlu, hem güçlü.

b. Mecaz Anlamlı Deyimler: Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında


kullanıldığı sözlerdir.
* Ağzına kilit takmak * Damdan düşercesine
37

ATASÖZLERİ
Atasözü: Deneyimlere, gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş öğüt
verici nitelikteki sözlerdir.

Atasözlerinin Özellikleri
-----Atasözleri, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir.
*“Yolcu yolunda gerek.” Bu sözü ilk kimin söylediği belli değildir. Dilden dile
dolaşıp bugüne kadar gelmiş ve halkın ortak malı olmuştur.)

-----Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcüklerin


yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin
yerleri değiştirilemez.
*Paça ıslanmadan balık tutulmaz. (Doğru)
*Pantolon ıslanmadan balık avlanmaz. (Yanlış)
*Büyük lokma ye, büyük söz söyleme. (Doğru)
* İri lokma ye, iri söz söyleme. (Yanlış)

-----Atasözleri deyimlerden cümle şeklindedir ve mutlaka bir öğüt içerir.


*Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
*Rüzgâr eken fırtına biçer
* Güvenme varlığa, düşersin darlığa.
* Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır.

-----Atasözlerinin bazıları aynı anlama gelir.


*Keskin sirke küpüne zarar verir. ------------ Öfkeyle kalkan zararla oturur.
*Mum dibine ışık vermez ------------- Terzi kendi söküğünü dikemez.

-----Atasözlerinden bazıları zıt anlamlıdır.


*Eğri oturup doğru konuşalım. *Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
* Düşenin dostu olmaz. *Dost kara günde belli olur.
* Taşıma su ile değirmen dönmez. * Damlaya damlaya göl olur.

Atasözleri, anlam özellikleri açısından üç bölümde ele alınır:


a.Gerçek Anlamlı Atasözleri: Tüm sözcüklerin gerçek anlamında kullanıldığı
sözlerdir, mecazlı birifadeye yer verilmez.
* Zorla güzellik olmaz. * İyi insan lafının üstüne gelir.
* Acele ile menzil alınmaz. * Dost ile ye, iç; alışveriş etme.
38

b. Mecaz Anlamlı Atasözleri: Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında


kullanıldığı sözlerdir.
*Acı patlıcanı kırağı çalmaz. * Kaynayan kazan kapak tutmaz.
*Rüzgâr eken fırtına biçer. * Mum dibine ışık vermez.

c. Hem Gerçek hem Mecaz Anlamlı Atasözleri: İki anlama da gelebilecek şekilde
kullanılan sözlerdir.
*Hamama giren terler. *Mal canın yongasıdır. *Ağaç yaş iken eğilir.
* Çivi çıkar ama yeri kalır. Ateş düştüğü yeri yakar.

Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar


Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri
----- Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kim tarafından söylendikleri
belli değildir.
----- Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar.
-----Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
----- Genellikler mecaz anlam taşırlar.

Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Farklar.


-----Atasözleri cümle şeklindeyken deyimler genellikle söz öbeği şeklindedir.
Atasözü Deyim
* Ateş düştüğü yeri yakar. * Göz kulak olmak
*Üzüm üzüme baka baka kararır. *Ateş püskürmek
*Abanın kadri zemheride bilinir. *Burnu havada

-----Atasözleri genel kural niteliğinde olduğunda herkes için geçerlidir. Deyimler


ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir.
* Hazıra dağ dayanmaz.(Her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür.)
*Göz gezdirmek (Anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir.)

-----Atasözleri öğüt verirken deyimlerin böyle bir özelliği yoktur. Deyimler öğüt
vermez.
* İyilik eden iyilik verir. (Ders verdiği için atasözüdür)
*Tepesi atmak (Öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir)
39

3. Özdeyişler (Vecizeler)
Bir düşünceyi, bir duyguyu özlü bir şekilde anlatan, deneyim ve tecrübeler sonucu
ortaya çıkmış olan, genellikle toplumları, insanlığı ilgilendiren, evrensel değerler
içeren söyleyeni belli olan sözlerdir.

Özdeyişlerin Özellikleri
-----Söyleyeni belli olan sözlerdir.
-----Tıpkı atasözleri gibi yaşanan olaylardan, gözlemlerden ve deneyimlerden
ortaya çıkan özlü sözlerdir.
-----İnsanların büyük bölümünü ilgilendiren sözlerdir.
-----Bir alanda tanınmış kişiler (lider, sanatçı, düşünür vb.) ait sözlerdir.
-----Sözcüklerin yerlerine eş anlamlıları getirilemez.
* Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet payidar kalacaktır. ( M. Kemal Atatürk)
* Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değildir. (Necip Fazıl
Kısakürek)

Atasözleri ve Özdeyişlerin Farkı


-----Atasözleri anonimdir. Özdeyişler ise söyleyeni bellidir.
-----Atasözleri kulaktan kulağa sözlü olarak bizlere ulaşmışken özdeyişler, yazılı
kaynaklardan bize ulaşmıştır.

Atasözleri ve Özdeyişleri Benzer Tarafları


-----Her ikisi de eğitici ders verici sözlerdir.
-----Atasözleri ve özdeyişler, söyleyen kişinin deneyim ve gözlemleri sonucu
oluşmuş sözlerdir.
40

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

ZARFLAR
(BELİRTEÇLER)
41

Fiillerin, fiile benzer sözcüklerin (Fiilimsilerin), sıfatların ve kendi türündeki


sözcüklerin(Zarfların) anlamlarını ‘’ zaman, durum, yön, ve soru’’ bakımından
etkileyen sözcüklerdir.
* Çocuk annesine yavaşçaseslendi. (zarf, fiili etkilemiştir.)
Zarf Fiil

* Dün çokuyuyunca ilk derse yetişemedim. (Zarf, fiile benzer bir sözcüğü
Zarf Fiilimsi
etkilemiştir.)
* Aylin’in pek sevimliköpeği vardı. (Zarf sıfatı derecelendirmiştir.)
Zarf Sıfat isim

* Sen de birazhızlıyürüsene. (zarf başka bir zarfı etkilemiştir)


Zarf Zarf Fiil

NOT:Zarflar ve sıfatlar çoğu zaman birbiri ile karıştırılmaktadır. Bu iki


sözcüğün temel farkı, sıfatlar isimleri niteler ya da belirtir.. Zarflar ise fiilleri,
fiil soylu sözcükleri ve az da olsa sıfatları etkiler. Kısacası zarfların ismi
etkileme görevi yoktur.

* Bugün azçay içtim. * Derste azkonuştum.


Sıfatİsim ZarfFiil

* Son işinde iyipara kazanıyordu. * Her zaman iyidüşünmek gerekir.


Sıfatİsim ZarfFiilimsi

NOT: Zarflar fiillerin hemen önünde olmak zorunda değildir.


*Türkçe sınavına çok çalıştım.
*Ben akşam size katılamayacağım.
*Kışın bizim buralar beyaz bir örtüye bürünür.

Zarfların Özellikleri
-----Zarflar, genelde isim çekim eki almaz. Aldıklarında çoğunlukla isim olurlar.
* Anne, aşağı inmem gerekiyor. (zarf) * Çocuklar beni aşağıda bekliyor.
(İsim)

-----Zarflar, tek sözcükten oluşabildiği gibi birden fazla sözcükten de oluşabilir.


* Akşam maç izleyelim mi? * Çalışmayı az önce bitirdim.
-----Bir cümlede birden çok zarf olabilir.
*Dün, onu evin önünde epey bekledim.
*Akşam saatlerinde koşarak bize geldi
42

----- Zarflar ‘’ zaman, durum, miktar, yer-yön, soru ’’


olmak üzere beş çeşittir.
1. Durum (Hal) Zarfı
-----Fiillerin ve fiile benzeyen sözcüklerin anlamlarını durum yönünden etkileyen
zarflardır.
-----Durum zarfları, eylemin yapılma şeklini ve ne durumda olduğunu belirtir.
-----Fiillere ve fiile benzeyen sözcüklere sorulan ‘’Nasıl?’’, ‘’Neden?’’, ‘’Niçin?’’,
‘’Niye?’’ sorularının cevabı bize durum zarfını verir.
* Çocuğu korkutmak için yanına usulca yaklaştı.
* Adam hızlı hızlı nefes alıyordu.
* Kerem veOnur işini titizlikle yapıyordu.
*Olanları bana ağlayarak anlattı.
* Öğrenciler, öğretmenlerini dikkatle dinliyordu.
* Kardeşim yanıma koşarak geldi.

NOT: Durum zarfları cümleye ‘’kesinlik, dilek, olasılık, tekrarlama vb.’’ anlamları
katar.
* Babambelki de bize kızmayacaktır. (İhtimal)
*Keşke bir fırsatımız daha olsaydı. (İstek)
*Bugünden sonraaslaseni üzmeyeceğim. (Kesinlik)
*Fırsatım olsayine söylerdim. (Tekrarlama)

NOT:Durum zarfları ile niteleme sıfatlarını birbirine karıştırmamak gerekir.


*Bizi güzelbir gün bekliyor. (Sıfat)
*Şu günlerde iyiinsan bulmak çok zor. (Sıfat)
*Bu kıyafetinle güzel görünüyorsun. (Zarf)
*Oyuncu rolünü çok iyi oynamış. (Zarf)

2.Zaman Zarfları
-----Fiillerin ve fiile benzeyen sözcüklerin anlamlarını zaman yönünden etkileyen
zarflardır.
-----Zaman zarfları fiilin hemen önünde yer almayabilir.
-----Fiillere ve fiile benzeyen sözcüklere sorulan ‘’Ne zaman?’’ sorusunun cevabı,
bize zaman zarfını verir.
* * Önümüzdeki hafta İç Anadolu’da kar bekleniyor.
**Yarın çok önemli bir toplantımız var.
** Beklediğimiz kişiler birazdan gelecek.
** Memlekete haziranda gitmeyi planlıyoruz.
43

NOT: Zarflar, fiilleri etkileyen sözcükler olsa da yüklemi ek fiil almış isimlere
de ‘’Ne zaman’’ sorusunu sorduğumuzda zaman zarfını buluruz.
* Yazın buralar adeta cennettir. (Yüklemi ek fiil almış isimdir)

NOT:Cümlede zaman anlamı taşıyan her sözcükzaman görevinde kullanılmayabilir.


Eğer sözcük ‘’Ne zaman’’ sorusuna cevap veriyorsa zarftır, vermiyorsa isimdir.
* Cumartesi teyzemler bize gelecek. (zarf)
* Cumartesi en sevdiğim gündür. (İsim)

3. Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfı


-----Bir fiilin, bir sıfatın veya kendi türünden bir zarfın miktarını, ölçüsünü
belirten zarflardır.
----- Fiillere, fiillere benzeyen sözcüklere, sıfatlara ve zarflara sorulan
‘’Ne kadar’’ sorusunun cevabı bize, miktar zarfını verir.
-----‘’Çok, daha, en, pek, az, biraz, pek çok, fazla, epey, bayağı’’ gibi zarflar en
çok kullanılan miktar zarflarıdır.
*Bugün dışarda kaldığım için çoküşüdüm. (Fiilin miktarı belirtilmiş)
ZarfFiil

*Olayları çok fazla büyütüyorsun. (Kendi türünden bir zarfı etkilemiş)


Zarf Zarf Fiil

*Seninle ilgili çokbüyükplanlarım var. (Bir sıfatı derecelendirmiş)


Zarf Sıfat Fiil

*Çok yürüyünce ayaklarım ağrıdı. (Fiile benzer bir sözcüğü etkilemiş)


Zarf Fiilimsi

NOT:Miktar belirten sözcük bir ismi niteliyorsa sıfat, bir fiili niteliyorsa zarf,
ismin yerini tutuyorsa zamir, bir adı karşılıyorsa da isim görevindedir.

* Zamanın varsa biraz konuşabilir miyiz?------------------ Zarf


Kahvaltıda biraz peynir yiyip kalktım.------------------ Zarf

* Bugünlerde kendini işe fazla kaptırdı.------------------ Zarf


Elimizdeki yemek fazla kişiye yetmez.------------------ Sıfat

*Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz. ------------------ İsim


Aferin, bu kadar az zamanda ödevi yetiştirdin.------- Sıfat

* Programın bitmesine az kaldı. ------------------ Zarf


Bazen hak ettiğimizin azını alırız. ------------------ Zamir
44

4. Yer-Yön Zarfları
-----Fiillerin ve fiile benzeyen sözcüklerin yerini ve yönünü belirtmek için
kullanılan zarflardır.
-----‘’yukarı, aşağı, ileri, geri, öte, beri, içeri, dışarı’’ sözcükleri en çok kullanılan
yer-yön zarflarıdır.
-----Fiillere ve fiile benzeyen sözcüklere sorulan ‘’Nereye’’ sorusunun cevabı, bize
yer-yön zarfını verir.
* Birazdan aşağı inmemiz gerekiyor. * Çocuklar uyuyor, sakın yukarı
çıkmayın.
* Araç geri gidince duvara çarptı. * Az beri gel de sana olanları anlatayım.

NOT:Yer-yön bildiren sözcükler ek aldıklarında zarf özelliklerini kaybedip isim


olurlar.
*Pencere açık olunca rüzgâr içeri girdi. Zarf
*Pencere açık olunca rüzgâr içeriye girdi. İsim
*Lütfen biraz ileri gider misiniz? Zarf
* Lütfen biraz ileriye gider misin? İsim

5. Soru Zarfları
-----Fiillerin ve fiile benzeyen sözcüklerin anlamlarını soru yoluyla etkileyen
zarflardır.
-----‘’Ne?’’, ‘’Nasıl?’’, ‘’Niçin?’’, ‘’Neden?’’, ‘’Ne zaman?’’, ‘’Ne kadar?’’, ‘’Niye?’’
soruları, en çok kullanılan soru zarflarıdır.
* Sen küçücük çocukla nasıl konuşuyorsun. * Bugün niçin bu kadar sinirlisin?
* Akşam saat kaçta gelmeyi düşünüyorsun? * Yeni kitabı ne zaman çıkacak?
* Bir saattir ne konuşup duruyorsun? * Şarkıyı ne biçim okumuş böyle?

NOT:Soru zarfı, soru sıfatı ve soru zamiriyle karıştırmamak gerekir.


* Bu kıyafeti nereden aldınız? Soru zamiri
* Memlekete ne gün gitmeyi düşünüyorsun? Soru sıfatı
*Ne gülüp duruyorsunuz? Soru zarfı
* İşin ne kadarını bitirdiniz? Soru zamiri
* Hesabında ne kadar para kaldı? Soru sıfatı
* Onun hastalığı ne kadar sürdü? Soru zarfı
45

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

GEÇİŞ
VE
BAĞLANTI
İFADELERİ
46

Cümleye göre cümlenin yönünü değiştiren, cümleyi destekleyen veya cümlenin


hangi şekilde ilerleyeceğini belirleyen ifadelere ‘’geçiş ve bağlantı ifadeleri’’
denir.
-----Yazarken ve konuşurken cümleleri bazen birbirine bağlama ihtiyacı hissederiz.
Bu ifadeler cümlemizi daha iyi anlatmada yardımcım olur.
-----Bu ifadeler sayesinde bizi dinleyenler veya yazdığımızı okuyanlar cümlenin
devamının nasıl gelişeceğini kestirebilirler.
-----Bu ifadeler iki cümleyi bir araya getirir ve bağlar. Daha çok bağlaçlar ve
edatlar yardımıyla yapılır.
-----İki farklı anlamı (olumlu, olumsuz) bir arada kullanmamıza yardımcı olur.

* Bugün çok yoruldum ama yaptığım iş çok güzel oldu.


*Okulu bitirince memlekete dönmeyi hatta orada bir süre kalmayı düşünüyorum.
* Kimse beni aramasın yani kimseyle görüşmek istemiyorum.
* Öğretmen, doktor, avukat; kısacası ne iş yapıyorsak hakkını vermeliyiz.

1. Farklı Düşünmeye Yönlendiren ifadeler


( Düşüncenin Yönünü Değiştiren İfadeler)
-----Cümledeki iki zıt durumu anlatmaya yarayan ifadelerdir.
-----Bu cümlelerde, başlangıçtaki ifademiz olumluysa cümle devamında olumsuza
döner, cümlemiz olumsuzsa devamında olumluya döner.
* Bisiklet almak istiyorum ama yeterli param yok.
* Onunla hiç anlaşamıyoruz ne var ki bana ödevlerimde yardım ediyor.

-----Düşüncenin yönünü değiştiren ifadelerden en sık kullandığımız: ama, ancak,


fakat, lakin, yalnız, ne var ki, oysaki, halbuki, buna rağmen, yoksa, ya da…
* Bugün maç yapacaktık ama rakip takımdaki oyuncuların işi çıktı.
* Arabamı yıkatacaktım fakat yağmur yağdı.
* Ona çok kızdık oysa onun hiç suçu yoktu.
*Sana yardım etmek isterdim ne var ki zamanım yok.
* Seni oyuna alırım yalnız kurallara uyacaksın.
* İşimi çok hızlı yapmama rağmen sana yine de yetişemedim.
47

2. Açıklayıcı ve Destekleyici İfadeler

-----Aynı doğrultuda olan iki cümleyi daha anlaşılır kılmak ve söyleneni desteklemek
için kullandığımız ifadelerdir.

-----Konuşma ve yazma konuyu daha iyi anlatmak için düşüncelerimizi farklı


şekilde ifade ederiz.

-----Düşüncelerimizi desteklemek ve açıklamak için en sık kullandığımız sözcükler


şunlardır:örneğin, mesela, özellikle, hatta, üstelik, açıkçası, ayrıca, başka deyişle,
yani, gerekirse, açıklamak gerekirse…

* Tüm ödevi tek başına yapmış üstelik bir de fazladan soru çözmüş.
* Bazı eserleri tekrar tekrar okumak gerekir mesela ‘’Nutuk’’ bunlardan biridir.
* Bu kıyafet biraz dar olmuş, yani sana yakışmamış.
*Açıkçası bunu senden beklemezdim.

3. Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler


-----Konuşurken ve yazarken anlattıklarımızı belli bir sonuca bağlamak, kısaca
özetlemek amacıyla destekleyici ve açıklayıcı ifadelere ihtiyaç duyarız.
-----Anlatımlarımızda en çok kullandığımızdestekleyici ve sonuç ifade eden
sözcükler şunlardır: böylece, kısacası, kısaca, özetle, sonuç olarak, sonunda,
böylece, görüldüğü gibi…
* Sonuç olarak hepimiz aynı geminin yolcusuyuz.
* Bugünlük işlerim bitti böylece rahatlıkla maç izleyebilirim.
* Manavdan elma, muz, erik kısaca meyve aldık.
* Olayı büyütme sonuçta hepimizden özürdiledi.
48

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

EK FİİLLER
(EK EYLEM)
49

BAŞLARKEN: Bu konuya başlamadan önce ‘’ cümle, yargı, yüklem’’ kavramları


yeniden hatırlayalım.
CÜMLE: Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, haberi, durumu, olayı vb. ifade etmek için
kurulan ve kendi içinde anlam ve yargı bütünlüğü olan söz veya söz dizisine cümle
denir.
-----Cümle tek bir sözcükten oluşabileceği gibi genelde birden çok sözcükten oluşur.
-----Cümleler mutlaka bir yargı bildirir.
-----Cümleler, yüklemler üzerine inşa edilir. Yani cümlenin temel unsuru yüklemdir.
Yüklem olmadan cümle de olmaz.

YÜKLEM:İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren; haber veren; cümleyi bir yargıya
bağlayan ögedir.

-----Yüklemler, genelde fiillerden oluşsa da isim ve isim soylu sözcükler de ‘’ek


fiil’’ aldıklarında yüklem olur.
* Yağmur ne de güzel yağıyor. (yağıyor ---fiil)
* Aldığımız ev büyüktü. (büyüktü--- isim)

EK FİİL (EK EYLEM)


EK FİİL
İsim veya isim soylu sözcüklerin yüklem olmasını sağlayan ya da basit zamanlı
fiiller gelerek onları birleşik zamanlı yapan ek halindeki ‘’i (-mek) ‘’ fiiline denir.
-----Ek fiil, hem isimlere hem de fiillere gelen çekim ekidir.
-----Bu ek ayrı da bitişik de yazılabilir.
-----Ek fiilin dört çekimi vardır.
1. Hikaye (idi)
2. Rivayet (imiş)
3. Koşul (ise)
4. Geniş Zaman (-dir)

Ek fiilin iki görevi vardır.


1. Görev: İsimleri yüklem yapmak
2. Basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı fiil yapmak
50

1.Görev: İsim ve İsim Soylu Sözcükleri Yüklem Yapmak


Türkçede isim ve isim soylu sözcükler (sıfat, zamir, edat…) tek başına yüklem
olamaz. Bu isim soylu sözcükler ek fiil alarak yüklem olurlar.

Ek fiil alarak yüklem olan cümlelere ‘’isim cümlesi’’ denir.

Yüklemi isim olan cümlelerde ek fiil dört kiple çekimlenir:


1. Görülen geçmiş zaman çekimi (idi)
2. Duyulan geçmiş zaman çekimi (imiş)
3. Geniş zaman çekimi (-dir)
4. şart çekimi (ise)

*Baba, sen bizim güneşimizsin. (Yüklem isimden oluşmuştur.)


*Bugün hava ne kadar da soğuktu. (Yüklem sıfattan oluşmuştur)
* Dünyada en sevdiğim insan sensin anne. ( Yüklem zamirden oluşmuştur.)
*Son günlerde pek neşeli değilmiş. (Yüklem edattan oluşmuştur.)

NOT:İsim veya isim soylu sözcüklerin yüklem olduğu cümlelerin olumsuzu Değil
edatı ile yapılır.
*Anlattıklarım pekumurunda değildi. Olumlusu(umurundaydı)
*O zamanlar olayınfarkında değildim. Olumlusu (farkındayım)
*Dışarı çıkmak için vakitgeç değildi. Olumlusu (geçti)
NOT:İsim ve isim soylu sözcüklerin yüklem olduğu cümlelerin sorusu ‘’mi’’ edatı
ile yapılır.

*Dün akşam beni arayan sen miydin? (sen miidin)


* Sınavda hatam çok muymuş? (çok muimiş)
* Acaba bizim oralar hala soğuk mudur? (soğuk mu dur)

1.Ek Fiilin Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman Çekimi (idi)


-----İsim ve isim soylu sözcüklere ‘’i-‘’ ek fiili ve ‘’di’’ görülen geçmiş zaman eki
getirilerek yapılır.
-----Kişinin yaşadığı yada gördüğü bir eylemi anlatır.
*Eskiden sanki daha mutluyduk. (mutlu idik)
*Bu soruları hazırlayan bendim. (ben idim)
*Sabahleyin burada kimse yoktu. (yok idi)
*Daha epey işimiz vardı. (var idi)
51

2.Ek Fiilin Duyulan (Bilinen) Geçmiş Zaman Çekimi (imiş)


-----İsim ve isim soylu sözcüklere ‘’i-‘’ ek fiili ve ‘’-miş’’ duyulan geçmiş zaman eki
getirilerek yapılır.
-----Cümleye başkasından duyma, sonradan öğrenme, sonradan fark etme anlamı
katar.
* Şu gördüğün gösterişli araba Yücel’inmiş. (Yücel’in imiş)
* Elinde satılmayı bekleyen epey meyve varmış. (var imiş)
*Son deprem tahmin edilenden daha büyükmüş. (büyük imiş)
*Bizler hala anne babamızın gözünde çocukmuşuz. (Çocuk imiş iz)

3. Ek Fiilin Şart Çekimi (ise)


-----İsim ve isim soylu sözcüklere‘’i-‘’ ek fiili ve ‘’se’’ koşul eki getirilerek yapılır.
-----Diğer ek fiillerden farklıdır. Ek fiilin şart çekimi ismi yüklem yapmaz. Ancak
yükleme bağlı yan yargı oluşturur.
-----Cümleye şart koşul anlamı katar. Koşul sonuç cümlelerinin bir kısmı bu yolla
oluşur.
* İstediklerim sende varsa bana yollar mısın? (var ise)
Ek fiil Yüklem
* Bakkal açıksa gelirken iki ekmek al. (açık ise)
Ek fiil Yüklem
* Moralin bozuksa dışarı çıkıp dolaşmalısın. (bozuk ise)
Ek fiil Yüklem

NOT: Ek fiilin şart çekimi yüklem olmadığı için cümlenin sonunda değil de
gizlenmiş olabilir. Bu yüzden çoğunlukla gözden kaçar.

4. Ek Fiilin Geniş Zaman Çekimi (-dir)


-----Eylemin her zaman gerçekleştiği anlamı verir.
-----Cümleye ‘’kesinlik ve olasılık’’ anlamı katar.
-----Geniş zaman çekiminde kip ekleri kullanılmaz, kişi ekleri (-im, -in, -iz, -siniz, -
ler) kullanılır. Sadece 3. şahıslarda ‘’-dir’’ bildirme eki gelir.
* Seni kırdığım için üzgünüm. (-dür)
* Ceylin derslerinde çok başarılıdır.
*Âşık Veysel çok iyi bir halk ozanıdır.
NOT: Ek fiilin 3. Tekil kişisi olan ‘’-dir’’ eki bazen söylenmez.
*Burası bizim ev.(dir) *O çok akıllı bir çocuk.(-tur)
*Daha epey vaktimiz var.(dır)
52

EK FİİLİN DÖRT FARKLI ÇEKİMİ


Ek fiilin Görülen Ek Fiilin Duyulan
Kişi (Bilinen) Geçmilş (Öğrenilen) Geçmiş Zaman Ek Fiilin Şart Ek fiilin Geniş
(Şahıs) Zaman Çekimi Çekimi Çekimi Zaman Çekimi
1. Tekil Doktordum Doktormuşum Doktorsam Doktorum
2. Tekil Doktordun Doktormuşsun Doktorsan Doktorsun
3. Tekil Doktordu Doktormuş Doktorsa Doktor (dur)
1. Çoğul Doktorduk Doktormuşuz Doktorsak Doktoruz
2. Çoğul Doktordunuz Doktormuşsunuz Doktorsanız Doktorsunuz
3. Çoğul Doktorlardı Doktorlarmış Doktorlarsa Doktorlar (dır)

2.Görev: Basit Zamanlı Fiilleri Birleşik ZamanlıYapmak


-----Fiillerin birden fazla kip eki almasıyla oluşur.
-----Basit zamanlı (bir kip eki almış) fiiller, ek fiil aldıklarında birleşik zamanlı
(birden fazla kipli) fiil olur.
-----Birleşik zamanlı fiillerde iki kip eki üst üste gelir. İkinci kip eki fiil ekidir.
-----Ek fiil, yüklemi fiil olan cümlelerde üç şekilde yapılır.
1.Hikaye(idi) 2.Rivayet(imiş) 3.Şart(ise)

*Dışarıda epey yağmur yağ-ı-yor-du. (Şimdiki zamanın hikayesi)


Kip Ek fiil
*Yarın memlekete gid - ecek- miş. (Gelecek zamanın rivayeti)
Kip Ek fiil
*Çağır – ır–saben de gelebilirim. (Geniş zamanın şartı)
Kip Ek fiil

NOT: Birleşik zamanlı fiiller, yapıca birleşik zamanlı fiillerle karıştırılmamalıdır.


* Yaz – dı – m Basit zamanlı Yapıca basit fiil
* Yaz – mı- - tı – m Birleşik zamanlı Yapıca basit fiil

Basit Zamanlı Fiiller Birleşik Zamanlı Fiiller


Gel – miş – ler Gel – miş –ti – ler
Söyle – se – niz Söyle – se - y –di– niz
Anlat – acak Anlat – acam –mış
Güven – ir – im Güven – ir –se– m
53

Ek Fiilin Fiil Çekimleri Şunlardır

1. Ek fiilin Hikâye Birleşik Zamanı (idi)


----- Basit zamanlı fiillere ek fiilin görülen geçmiş zaman eki ‘’idi’’ getirilerek
yapılır.
-----Bu ek ses uyumuna göre ‘’ –dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü’’ şeklinede yazılır.
-----Cümleye ‘’terk edilmiş alışkanlık, gerçekleşmemiş niyet’’ gibi anlamlar katar.
*Dün sinemaya gidecektik. (Gelecek zamanın hikâyesi)
*Hafta sonları balık tutmaya giderdik. (Geniş Zamanın hikâyesi)
*Çalışmayı geçen hafta getirmeliydin. (Gereklilik kipinin hikâyesi)
*Sen olmasaydın şimdi işimiz çok zordu. (Şart kipinin hikâyesi)
*Söylenenleri hiçbir zaman dinlemiyordu. (Şimdiki zamanın hikâyesi)
*Törende kendi şiirini çok güzel okumuştu. (Duyulan geçmiş zamanın
hikâyesi)

2. Ek Fiilin Rivayet Birleşik Zamanı (imiş)


-----Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin duyulan geçmiş zaman eki ‘’imiş’’
getirilerek yapılır.
-----Cümleye ‘’başkasından duyma, küçümseme, pişmanlık’’ gibi anlamlar katar.
*O çok güzel futbol oynarmış. (Geniş zamanın rivayeti)
*Tüm soruları beş dakikada yapmışmış. (Duyulan geçmiş zamanın
rivayeti)
*Kısa süre sonra sahnede şarkı söyleyecekmiş. (Gelecek zamanın rivayeti)
*Salgından dolayı önlem almalıymışız. (Gereklilik kipinin rivayeti)
*Biz onu anlamıyormuşuz. (Şimdiki zamanın rivayeti)
*Keşke senin kıymetini önceden bileymişiz. (İstek kipinin rivayeti)

3.Ek fiilin şart Birleşik Zamanı (ise)


-----Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin şart eki ‘’ise’’ getirilerek yapılır.
-----Cümleye ‘’koşul’’ anlamı katar.
*Benimle çalışacaksan kurallara uyacaksın.
*Eve varırsan mutlaka beni ara.
*Çarşıya gidiyorsan terziye de uğrayabilir misin?
54

Ek Fiilin Birleşik Zamanlı Çekimi ‘’-gel’’ Fiili ve ‘’-yor’’ Şimdiki


Zaman Eki Kullanılarak Yapılmıştır.
Ek Fiilin Hikâye Ek Fiilin Rivayet
Kişi (Şahıs) Birleşik Zamanı Birleşik Zamanı Ek Fiilin Şart Çekimi
1. Tekil Geliyordum Geliyormuşum Geliyorsam
2. Tekil Geliyordun Geliyormuşsun Geliyorsan
3. Tekil Geliyordu Geliyormuş Geliyorsa
1. Çoğul Geliyorduk Geliyormuşuz Geliyorsak
2. Çoğul Geliyordunuz Geliyormuşsunuz Geliyorsanız
3. Çoğul Geliyorlardı Geliyorlarmış Geliyorlarsa

Ek Fiilin Cümleye Kazandırdığı Anlamlar


Ek fiil cümleye birçok anlam katar. En sık karşılaştığımız anlamlar şunlardır.
-----1. Terk Edilmiş Alışkanlık:
*Ödevlerimi bir süredir oturma odasında yapıyordum.
*Ahmet Bey, sabah işe erken gelir, çayımızı koyardı.
-----2.Gerçekleşmemiş Niyet
*Dün maça beni de çağıracaktınız.
*Tatil dönüşü bize uğrayacaklardı.
-----3. Şart
*Erken kalkarsan benimle gelebilirsin.
*Hava güzel olursa piknik yapabiliriz.
-----4. Gereklilik
*İşlerin yolunda gitmediğini bana söyleyebilirdin.
*Ne olursa olsun onu yalnız bırakmamalıydınız.
-----5.Olasılık
*Onlar şimdiye işi çoktan bitirmiştir.
*Söylediklerimizi belki duymamıştır.
-----6.Kesinlik
*İş bitmiştir, herkes evine gidebilir.
*Artık uzatmayın, konu burada kapanmıştır.
-----7. Başkasından Duyma
*Babam işlerini erken bitirirse bizi gezmeye götürecekmiş.
* Teyzemler haftaya bize geliyormuş.
-----8. Küçümseme
*Maça çok iyi hazırlanmışmış.
*On dakika iş yapınca çok yorulmuşmuş.
55

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

PARÇADA
ANLAM
56

PARAGRAF
Bir duyguyu, düşünceyi, olayı daha iyi anlatmak amacıyla birden çok cümlenin bir
araya getirilmesiyle oluşan metinlerdir. Cümleler arasında anlamca ve yapıca uyum
bulunması gerekir.

1. Paragrafta Başlık
Paragrafta anlatılanları en iyi özetleyen sözcük ya da sözcük grubudur. Şiir
için de aynı durum söz konusudur. Başlık, paragrafın konusunun bir ya da birkaç
sözcükle ifade edilmiş halidir.
Paragrafta Başlığın Temel Özellikleri Şunlardır:
-----Paragrafın tamamını kapsar
-----Paragrafın konusu ve ana fikri ile bağlantılıdır.
-----İlgi çekici ve düşündürücüdür.

Paragrafta başlıca ilgili başlıca soru kalıpları şunlardır


-----Bu şiirin başlığı aşağıdakilerden hangisi olabilir.
-----Bu metne en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir.

Mutluluk, her insanın yaşamak istediği duygulardan biridir.


Ancak hayatta her zaman mutlu olamıyoruz. Bazen öyle
olaylar yaşıyoruz ki mutluluk sanki bizden çok uzakta gibi
hissediyoruz. Mutlu olmak için insanın zengin olması
gerekmiyor. Bazen çok küçük bir gülümseme bile insanın mutlu
olmasını sağlıyor. Sevdiklerimizi mutlu edersek başkalarının
sevinçlerine ortak olursak veya insanlara iyilik ve yardım
edersek biz de mutlu oluruz.
Parçaya ‘’Mutlu Olmak’’ başlığını koyabiliriz çünkü parçada en
çok tekrar edilen şey ‘’mutlu olmak’’ söz grubudur.
57

…………………………………………………….
Dostluk dediğin güzel bir kitap,
Hava gibi,
Su gibi,
Ekmek gibi,
Vazgeçilmez bir tat.
Sonuna kadar dayanmak şart
Dostluk dediğin eşsiz bir kitap,
Sevmediğin sayfaları varsa atla,
Sayfayı kökünden yırtman şart mı?
(Bedri Rahmi Eyüpoğlu)
Bu şiire ‘’Dostluk’’ başlığını koyabiliriz. Çünkü Şiirde dostun
özellikleri anlatılmıştır.

2.Paragrafta Konu
Yazarın hakkında yazı yazma gereği durduğu olay, durum ya da düşünce
paragrafın konusunu oluşturur. Yazarlar, okuyucuya bir mesaj vermek isterler.
Konu da bu mesajı verirken bir araç görevi görür.

Paragrafta Konu Bulunurken Şunlara Dikkat Edilmelidir


-----Metinde en çok tekrar edilen sözcükler veya kavramlara bakılmalıdır.
-----İlk cümlelere dikkat edilmelidir. Genelde ilk cümleler konu hakkında ipuçları
verir.
-----Konu paragrafın bütününü kapsamalıdır.
-----Konu ararken genelleme yapılmamalıdır. Metni kapsayıcı şekilde daraltılabilir.

Konuyu Bulmak İçin En Çok Kullanılan Soru Kalıpları Şunlardır


-----Bu parçada / metinde ne anlatılıyor?
-----Yazıda neyden bahsediliyor?
-----Parçanın / metnin konusu nedir?
-----Bu parçada / metinde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
-----Yazar bu metinde neden yakınıyor?
58

İklim değişikliğinin insan sağlığı


üzerine etkisi yaşa göre de
değişiklik göstermektedir. İklim
değişikliğinden kaynaklanan
hastalık riski her yaş grubundan
insanı tehdit etmekte ve bu risk
her geçen gün artmaktadır.
Çocuklar aşırı sıcaklardan
kaynaklanan hastalıklara karşı
kilolarının yüzey alanlarına oranı
küçük olduğu için daha
savunmasızdır. Örneğin, son yıllarda ishal, sıtma ve yetersiz beslenme çocuklar
arasında yaygındır. Yaşlı insanlar, aşırı iklim olaylarına bağlı risk grubunda yer
alır çünkü daha yavaş hareket ettikleri için doğal felaketlerden kaçmaları ve
korunmaları daha zordur.
Parçada üzerinde en çok durulan şey iklim değişikliğinin
insanların yaşına göre farklı etkiler göstermesidir. O yüzden
konu için ‘’ iklim değişikliğinin yaşa göre farklı etkisi’’
diyebiliriz.

3. Paragrafta Ana Fikir (Anan Düşünce)


Yazarın bize vermek istediği mesaja ana fikir denir. Ana fikir metnin
tamamını kapsar.

Ana Fikrin özellikleri


-----Bir metnin yazılma amacıdır.
-----Yazarın okuyucuya vermek istediği mesajdır.
-----Okuyucunun metinden çıkaracağı derstir.
-----Ana fikir cümle şeklindedir.
59

Ana Fikri Bulmak İçin Şu Sorular Sorulur


----- Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
-----Bu parçanın / metnin ana fikri nedir.
-----Okuduğunuz metinden çıkarılacak en kapsamlı yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
-----Metnin / şiirin ana fikri (ana düşünce, ana duygu, tema) aşağıdakilerden
hangisidir?
-----Şiirin ana duygusu (teması) aşağıdakilerden hangisidir?
-----Metinde verilmek istenen mesaj aşağıdakilerden hangisidir?

DİKKAT
-----Önce konuyu bulup yazarın konuyu ele alış biçiminden ana fikre
ulaşabiliriz.
-----Bazen ise ana fikir metnin tamamına yayılmıştır.
-----Ana fikri bulurken kendi fikrimiz değil, yazarın fikri önemlidir.
-----‘’Kısacası, açıkça, yani, özetlemek gerekirse, bu nedenle, bana göre, bence,
böylece’’ gibi özetleyici söz gruplarından sonra genelde yazar ana fikrini söyler.
-----Bazen öznel yargı taşıyan giriş cümleleri de ana fikir cümlesi olabilir.

Ana Duygu
Şiir deyince akla ilk olarak duygular gelir. Şiirde birçok duygu yer alabilir.
Ama şiirde asıl olan bir duygu vardır. İşte bu duyguya ana duygu denir.

Şiirde Tema Nasıl Bulunur?


-----Tema bir şiirde bir kelime, kelime grubu veya en çok bir cümle ile ifade edilir.
Tema uzun uzun anlatılmaz.
-----Şiirde temayı bulmak için şiirin tamamına bakılır. Sadece bir dörtlüğe bakarak
temayı bulamayız.
-----Şiirde en çok kullanılan kelime, kelime grubu tema olabilir. Örneğin bir şiirde
sürekli özlem kelimesinin kullanılması şiirin özlem temasını işlediğini gösterir.
-----Şiirde temayı belirlememizi sağlayan yöntemlerden biri de başlığa bakmaktır.
Bu şiirin başlığı genellikle Tema ile doğrudan bağlantılıdır.
60

Şiirde sıklıkla kullanılan tema örnekleri


-----Aşk, yalnızlık, sevgi, özlem, doğa, baharın gelişi, mutluluk, hüzün, arkadaşlık,
geçim sıkıntısı, gurbet, ölüm vb.
Gözümde tüter dağı denizi,
Sılamızdan yana döndürdük yüzü.
Vatan kucak açmış bekliyor bizi,
Gökte dalgalanan süsü özledim.

Ana düşünce bir cümleden


oluşurken ana duygu birkaç
sözcükten oluşur.
Ana düşünce cümlesi: Yalnızlık insanı içten içe eritir.
Ana duygu: Yalnızlık

4.Paragrafta Yardımcı Fikir / Düşünce


Yardımcı düşünceler, ana düşünceyi daha iyi açıklamak, desteklemek, geliştirmek
için kullanılan düşüncelerdir.
-----Bir paragrafta yalnızca bir ana düşünce varken birden fazla yardımcı
düşünce olabilir.
-----Ana düşünceyi desteklediği için ana düşünceye ters düşmez.
-----Yardımcı düşünceler ana düşüncenin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.

Paragrafta Yardımcı düşünce Soru kalıpları Şu Şekildedir


-----Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
-----Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
-----Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
-----Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

5.Paragrafta Soru – Cevap


Bu metnin hangi sorulara cevap verdiği ya da vermediği ile ilgilidir.

Paragrafta Soru – Cevap özellikleri Şunlardır


-----Soru ile parça arasında bir bütünlük olmalıdır.
-----İlk cümle genellikle fikir verebilir ancak metnin bütününe mutlaka bakılmalıdır.
-----İlk cümle ‘’evet, hayır vb’’ ifadelerle başlıyorsa soruyu çözmede bize yardımcı
olur.
61

Paragrafta Soru – Cevap İle İlgili Soru kalıpları


Şunlardır
-----Bu parçada, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
-----Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir?
-----Aşağıdakilerden hangisi bu soruya cevap olarak verilmiştir?
-----Bu sözler aşağıdakilerin hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

NOT: Bu tip sorular daha çok konuyla ilgili olduğundan önce soruyu okuyup
ardından ilk cümleyi okuduğumuzda arada bir uyum olması gerekir.

Alında çoktandır yazıyorum ama yazdığım ilk eser


ilkokul yıllarımdaydı. O sıralar köyümüze yeni bir
öğretmen gelmişti. Okumayı çok severdi. Bizlere her
ders bir şeyler okurdu. Elinden kitap hiç düşmezdi.
Ara sıra bize kısa öyküler yazdırır ve
yazdıklarımızı dikkatle dinlerdi. İşte böyle bir
yolculuk benimkisi.
Soru: Bu metin hangi soruya karşılık yazılmıştır?
Cevap: Yazarlık maceranız nasıl başladı?

9. Paragrafta Yapı
Paragraf, bir duyguyu, düşünceyi, isteği, durumu, öneriyi, olayın bir yönünü
anlatım teknikleri ve düşünceyi geliştirme yollarıyla anlatan yazılardır.

A. Paragrafın Bölümleri
Aynı anlam etrafında toplanmış, biçimce birbirine bağlanan cümleler topluluğu
paragrafı oluşturur. İyi bir paragrafta bir cümle kendinden önceki cümlenin
devamı, kendinden sonraki cümlenin de habercisidir. Bu da cümleler arasında dil ve
anlatım birliğini ortaya koyar.
62

Bir paragraf üç bölümden oluşur

Paragrafın Bölümleri İle


İlgili Bazı Soru kalıpları
Şunlardır
-----Aşağıdakilerden hangisi bir metnin
giriş cümlesi olabilir?
-----Aşağıdakilerden hangisi bir metnin
giriş cümlesi olamaz?
-----Bu parçanın başına düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
-----Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
-----Parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa parçanın anlam bütünlüğü
sağlanmış olur?
-----Buna göre aşağıdakilerden hangisi ‘’giriş, gelişme, sonuç’’ şeklinde
sıralanmıştır?

1. Giriş Bölümü
Genellikle tek cümleden oluşur ve konunun verildiği bölümdür. Ana düşünceyi
taşıyacak niteliktedir.
Giriş cümlesinde
----- Genel bir yargı taşıdığı için açıklamaya ihtiyacı olan cümledir.
----- Kendinden sonra gelen cümlelere biçim ve içerik bakımından bağlıdır.
----- Giriş cümlesi ‘’bu
yüzden, çünkü, bundan
dolayı, açıkçası; bu, şu, o’’
gibi bağlayıcı ifadelere yer
verilmez.

Bu metinde ilk cümle giriş


cümlesidir.
63

2.Gelişme Bölümü
Giriş bölümünde verilen konunun açıklandığı ve aydınlatıldığı bölümdür. Bu
bölümde örnekler verilir, kanıtlar gösterilir, benzerlikler, çelişkiler, karşıtlıklar
sergilenir, karşılaştırmalar yapılır. Bu bölümü oluşturan cümleler, anlam, dil ve
anlatım bakımından hem kendinden önceki hem de kendinden sonraki cümlelerle
ilgilidir.

Gelişme Bölümünün Özellikleri


----- Yardımcı düşünceler yer alır.
----- Konu anlaşılması için düşünceyi geliştirme yollarına (tanımlama, örnekleme,
sayısal verilerden yararlanma, karşılaştırma, tanık gösterme) başvurulur.
----- Ana düşünce bütün yönleriyle ele alınır.
----- Bağlayıcı sözlere (ama, fakat, ne var ki, oysa, yalnız, çünkü gibi bağlaçlar ve
cümlelerin yerini tutacak zamirlere) yer verilir.

3. Sonuç Bölümü
Gelişme bölümünde anlatılan duygu, düşünce ve olayların, yapılan
açıklamaların toparlanıp sonuca bağlandığı bölümdür.

Sonuç Bölümünün Özellikleri


----- Metnin kısa bir özeti gibidir.
-----Dil ve düşünce yönünden kendinden önceki cümleye bağlıdır.
----- Önceki cümleleri bir sonuca ulaştıran karar cümlesidir.
----- ‘’Kısaca, sonuç olarak, özetle, demek ki…’’ gibi sonlandırıcı ifadeler kullanılır.

Daha sağlıklı olmak elimizdedir. O halde beslenme alışkanlığımıza dikkat


etmeliyiz.,

Okumak, hem kelime tanıma becerisine


Hem de okuduğunu anlama becerisine bağlıdır. (GİRİŞ)
Okuduğunu anlama becerisi, çeşitli etkenlere (kişinin
fizyolojik, psikolojik durumu ve içinde yaşadığı toplumla
sosyal kültürel etkileşimine) bağlıdır. Sağlıklı bir insanın
zihinsel işlevlerini yerine getirebilmesi için iki şekilde
beslenmesi önemlidir: Birincisi beynin ihtiyacı olan
besinlerin günlük olarak düzenli alınması, ikincisi beynin
bilgi açısından doyurulması, gerekli ön koşullardır. Buna
ilaveten kişinin içinde yaşadığı toplumla, sosyal-kültürel
etkileşimi de göz ardı edilemez.(GELİŞME)
O yüzden okuma, sadece kitaptaki cümleleri okuyup geçmek değil aynı zaman
da okuduğunu da anlamakla olur. (SONUÇ)
64

B. Paragraf Oluşturma
Bir paragraf oluştururken cümleler arasındaki anlamsal bütünlüğe dikkat
edilmesi gerekir.

Nasıl Çözülür
----- Yapılacak ilk iş giriş cümlesini bulmak olmalıdır.
----- Cümleler arası geçiş ve bağlantı ifadelerine dikkat edilmelidir.
----- Olayların kronolojik olarak sıralanmasına dikkat edilmelidir.
----- Metindeki anahtar sözcükler de cümlelerin art arda getirilmesinde yardımcı
olur.

Paragraf Oluşturmayla ilgili Şu Soru Kalıpları Kullanılır


----- Cümlenin anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralanması için hangi cümleler
yer değiştirmelidir?
----- Cümlelerle anlamlı bir şekilde paragraf oluşturulursa doğru sıralama hangisi
olur?
----- Buna göre aşağıdakilerin hangisinde harfler ‘’giriş, gelişme, sonuç’’ şeklinde
sıralanmıştır?
----- Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda hangisi
baştan …..’inci olur?
----- Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulması için sıralama
nasıl olmalıdır?
(I)Dağları, ovaları, platoları ve vadileriyle çeşitli yer şekillerine sahip olan
ülkemizin bu kaynaklarından çeşitli şekillerde yararlanılmaktadır.
(II) Ancak bu verimli toprakların bir kısmı da yerleşim alanı ve sanayi merkezi
olarak kullanılmakta, böylece bu doğal kaynaklarımızdan verimsiz bir şekilde
faydalanılmaktadır.
(III) Ovalarımızın önemli bir kısmı tarım alanı olarak kullanılmaktadır.
(IV) Ülkemiz; yer şekilleri, su kaynakları, ormanları, tarım alanları, madenleri ve
enerji kaynaklarıyla önemli bir doğal kaynak potansiyeline sahiptir.

Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir metin oluşturulduğunda doğru sıralama


nasıl olur?
Cevap: IV-I-III-II

Önce giriş cümlesini bul. Ardından giriş cümlesine anlamca bağlı cümleyi
belirle. Geçiş ve bağlantı ifadelerine dikkat et.
65

C. Paragraf Tamamlama
Paragraf tamamlama ile ilgili sorularda paragrafın giriş, gelişme ya da sonuç
bölümlerinin herhangi bir yerinde boşluk bırakılır ve bu boşluğun tamamlanması
istenir. Paragraf tamamlamada dikkat etmemiz gereken şeylerin başında, konu ve
ana fikri belirlemek gelir. Çünkü paragrafın başına, ortasına ve sonuna
getireceğimiz cümlelerin konu ve ana fikir ile uyumlu olması gerekir.

İPUCU:
----- İlk Cümleyi Tamamlama: Cümle paragrafın başına getirilecekse giriş cümlesi
özelliği taşımalıdır. Bağlaçla ve örneklerle başlamalıdır. Ayrıca kendinden sonraki
cümlelerle dil ve anlatım bakımından uyumlu olmalıdır. Konu girişte olduğu için konu
cümlesi özelliği taşımalıdır.
----- Ortadaki Cümleyi Tamamlama:Anlam akışının bozulmaması için eklenecek
cümlenin üstteki ve alttaki cümleler ile uyumlu olması gerekir.
----- Sonuç Cümlesini tamamlama:Sonuç cümlesi özelliği taşımalıdır. Daha önceki
anlatılanları destekleyen ve özetleyen cümle özelliği taşımalıdır. Paragrafın
bütünlüğünü özetlemesi gerekir. Ardından yeni bir konuya geçilmez, örnek
verilmez.
(….)Bu dünyada istediğiniz kapıyı kendiniz açabiliyorsunuz. Dünyanın
anahtarı sizin elinize verilmiş gibidir. Bu anahtar ile hangi kapıyı
açacağınıza ise kendiniz karar vereceksiniz. Faydalı kapılardan giriş
yapabileceğiniz gibi kötü ve faydasız kapılardan da giriş
yapabilirsiniz. Gerekli kararları almak tamamen sizin elinizde.

Bu metnin başına hangi cümle getirilmelidir?


----- Teknoloji çağının ürünü olan internet artık her eve girmeye başladı.
----- İnternet tamamen sizin elinizde olan sınırsız bir dünya gibidir.

Cevap:İnternet tamamen sizin elinizde olan sınırsız bir dünya gibidir.


Sera gazları ve halokarbonlar, zararlı radyasyonun yeryüzüne ulaşmasını
engelleyen atmosferdeki ozon tabakasının incelmesine sebep olmaktadır.
Dünyadaki yaşamın sürmesi için en önemli kaynaklardan olan ozon tabakasının
incelmesi işlevini tam olarak yerine getirmemesine neden olmaktadır. Ozon
tabakasına zarar veren bu gazlara alternatif olan ve ozon tabakasına zarar
vermediği için kullanılmakta olan bazı gazlar vardır. Bu gazlar
hidroflorokarbonlar olarak adlandırılmaktadır. (….)
66

Bu paragraf aşağıdaki hangi cümle ile tamamlanmalıdır?


I.Bu gazların kullanılması ise küresel ısınmaya neden olmaktadır.
II. İklim değişikliğinden dolayı oluşan sosyo-kültürel etkilerden bir diğeri, kentsel
ve bölgesel olarak oluşan hava kirliliğidir.
Cevap: Paragraf, ozon tabakasının delinmesi konusunu işlemektedir. I. Cümlede
ozon tabakasının delinmesi konusu işlenirken. II. Cümle iklim değişikliğinin sosyo-
kültürel etkisini anlatmaktadır. Bu yüzden cevabımızI’dir.

D. Paragrafı İkiye Bölme


Bir metin paragraflardan oluşur. Her paragrafta konunun farklı bölümleri
işlenir. Bu yüzden bir konudan başka bir konuya geçiş yapılırken yeni bir
paragrafa geçilmesi gerekir.
Paragrafı ikiye ayırmak istediğimizde her iki cümlede işlenen konuya bakmak
gerekir. Eğer cümlede konu bakımından farklı şey işleniyorsa orada farklı bir
paragrafa geçilmiş olur.

Paragrafı iki durumda böleriz.


1.Tamamen farklı bir konuya geçildiğinde
2.Aynı konunun farklı bir yönü anlatıldığında

İnsanların birbiriyle haberleşmek, duygu ve düşüncelerini paylaşmak için


yararlandıkları mektup, zaman içinde yazarının bir konu hakkındaki görüşlerini
aktaran / tartışan bir edebi tür haline gelir.(I)İlk örneklerine Antik Dönem’den
itibaren rastlanan, Orta Çağ ve Rönesans yıllarında gelişimini sürdüren mektup,
Avrupa’da 17. Yüzyılda sosyal ve kültürel hayatın merkezi olarak görülen edebi
salonlarda yaygınlaşır.(II)Mektup konu ve özelliklerine göre özel, iş, resmi ve
edebi olmak üzere dört çeşittir.(III)Özel mektuplar, kişilerin arasında yazıştığı
mektup çeşididir.(IV)Resmi mektuplar ise kişilerin kurumlara veya kurumların
kendi aralarında kullandıkları mektup çeşididir.

Paragraf kaçıncı cümleden bölünmelidir?


Cevap:Paragrafın II. Cümlesine kadar mektubun tarihi gelişimi anlatılmıştır.
Ancak II. Cümleden sonra mektup çeşitlerine geçilmiştir. O yüzden cevap II’dir.
67

E. Düşüncenin Akışını Bozan Cümle


Bir paragrafı oluşturan cümlelerin tamamı bir bütündür ve bu cümleler
konuyu açıklamak üzere kurulmuştur. Paragrafların da tıpkı uzun metinler gibi
kendi içinde anlam bütünlüğü taşıması gerekir. Yani her paragrafın giriş, gelişme
ve sonuç bölümü vardır. Bu sebeple paragrafın konusu ve ana fikri ile alakası
olmayan cümle düşüncenin akışını bozar.
Nelere dikkat edilmelidir?
-----Önce paragraftaki konu tespit edilir.-----Daha sonra metinle alakası olmayan
cümle tespit edilir.
-----Metinle anlamsal bir ilişkisi olmadığı düşünülen cümle metinden çıkarılıp metin
tekrar okunur.
-----Bozulma olmuyorsa o cümlenin metinle ilgisi yoktur.

F. Cümlelerin yerini Değiştirme


Bazen bir metni oluşturan cümlelerin bazılarının yerleri karışık olarak verilir.
Bu cümlelerin anlamsal bir bütünlük oluşturacak şekilde metindeki asıl yerlerinin
bulunması istenir.
(I) Çanak çömlek atölyeleriyle özdeşleşmiş olan Avanos’un coğrafi
özellikleri, ona tarihi çok eskilere dayanan bir zanaat armağan etmiş: Seramik
yapımı. (II) Hititlerden bu yana süregelen bu zanaat, bugün de ilçenin hemen hemen
her noktasında bulabileceğiniz atölyelerde devam ediyor. (III) Seramik çamuru,
çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgâh üzerinde, ustaların yetenekli
ellerinde şekil alıyor. (IV) Bu atölyede, Avanos’un tepelerinden ve Kızılırmak’ın
eski yataklarından elde edilen yumuşak ve yağlı kil toprak yoğrularak çamur
haline getiriliyor.
Numaralanmış cümlelerin hangi ikisi yer değiştirilirse parça anlamlı olur?

7. Paragrafta Hikâye Unsurları


Gerçek ya da gerçeğe yakın olayların anlatıldığı kısa düzyazı şeklinde
anlatılan metinlere hikâye denir. Hikâyenin dört unsuru vardır. Bunlar şu
şekildedir.

I. Olay: Üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur. Hikâyeler olay üzerine


kurulur.

II. Kişi (Şahıs): Olayın olmasında etkisi olan ya da olayı yaşayan kişi ya da
kişilerdir. Kurgusal metinlerde ‘’kahraman’’ olarak adlandırılır. Masal ve fabl gibi
olağanüstü metinlerde kişiler insan dışındaki varlıklardan oluşur. Roman ve hikâye
gibi gerçek ve gerçeğe yakın metinlerde kahramanlar insanlardır.
68

III. Yer (Mekân): Olayın yaşandığı çevre ya da mekândır. Metindeki olaylar birden
fazla yerde yaşanabilir. Masal ve fabllarda yer gerçek dışıdır.

IV. Zaman: Olayın yaşandığı an, saat, gün, mevsim, yıldır. Metinlerde bazen zaman
kavramı takvimsel olarak belirtilirken bazen de okuyucunun yorumuyla bulunur.

Güneş tam tepemizdeydi. Artık yürüyecek halimiz kalmamıştı. Neyse kibir minibüs
şoförü bize acıyıp durdu.

(Metinde olay bir öğle vakti yaşanmaktadır. Ancak yazar bunu ‘’ Güneş tam
tepemizdeydi.’’ Diyerek okuyucunun bulmasını beklemiştir.)

---- Hikaye unsurlarına ait sorular ‘’hangisi yoktur, altı çizili söz grubu hangi
hikaye unsuruna aittir.’’ Şeklindedir.

Olay: Çocukların yaralı bir serçe bulmaları.


Yer: Park
Zaman: Öğle sonu
Kişiler: Beyza, Keremcan, Zeynep
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsuruna uygun olarak yazılmıştır?

**İki gün önce öğleden sonraydı. Pencerenin önünde oturmuş yavaş yavaş
yağan yağmuru seyrediyordum. Karşıdaki parktan üç çocuk sokağa doğru koşmaya
başladılar. Erkek olanın elinde bir şey vardı. Sanki elinde taşıdığı şeyi bir yerlere
yetiştirmeye çalışıyormuş gibi telaşlıydı. Çocuklar benim eve doğru koşuyorlardı.
Derken kapı çalındı. Yağmurdan sırılsıklam olmuş üç kardeş Beyza, Keremcan ve
Küçük Zeynep yalvarırcasına gözlerime bakıyorlardı. Bunlar komşum Adnan Bey’in
çocuklarıydı. Erkek olanın avucunda bir serçe vardı. İsmail amca siz
veterinersiniz lütfen yardım edin. Galiba bir kedinin saldırısına uğramış, dedi.
Çocukları içeri alıp serçeyi muayene ettim. Kanadı kırılmış biraz da acıkmıştı. Önce
kanadını sardım. Sonra da karnını doyurdum. Çocuklarla serçeye çoraplardan ve
pamuktan güzel bir yuva hazırladık. Çocuklar bir canlının hayatını kurtarmış
olmanın huzuruyla kendilerine ikram ettiğim ıhlamurlarını yudumlarken minik serçe
bulduğu sıcak yuvanın huzuruyla uykuya daldı.

OLAY: Çocukların parkta buldukları serçeyi veterinere götürmeleri.

KİŞİLER: Veteriner İsmail Bey, Beyza, Keremcan, Küçük Zeynep

YER: Veterinerin İsmail Bey’in evi

ZAMAN: İki gün önce öğleden sonra


69

8. Anlatıcı Türleri
Olay yazılarında olayı, kişileri, yer ve zamanı okura anlatan kişiye anlatıcı
denir. İki tür anlatıcı ağzı vardır.
a. Birinci Kişi Ağzıyla Anlatım
---- Yazarın kendi başından geçen ya da içinde bulunduğu bir olayı anlatmasıdır.
---- Ben ve biz ifadeleri ile bu ifadelere uygun ekler kullanılır.
**Bir kış olmalıydı. O kadar çık kar yağmıştı ki nerdeyse pencereler dahi kapalıydı.
O sırada birden kapımız vuruldu. Babam kim bu saatte acaba, dedi. Gelen Ahmet
amcaydı. Eşinin çok hasta olduğunu söyleyip bizden yardım istedi.
---- Bu metinde yazar, olayı yaşayanlardan biridir. Aynı zamanda metinde geçen
‘’kapımız, babamız, bizden’’ sözcüklerinden de bunu anlayabiliyoruz.

b. Üçüncü Kişi Ağzıyla Anlatım


---- Yazar, duyduğu ya da gördüğü şeyleri anlatır.
---- Üçüncü tekil kişi ‘’o’’ ve Üçüncü çoğul kişi ‘’onlar’’ ifadeler ile bu ifadelere
uygun ekler kullanılır.

**Birdenbire hava karardı ve şakır şakır yağmur yağmaya başladı. İyi ki Talha
Annesinin sözünü dinleyip tedbirli davranmış ve yanına şemsiye almıştı.; bu sayede
ıslanmaktan kurtulmuştu. Eve döndüğünde annesine, anneciğim iyi ki şemsiye
almamı söylemişsin, dedi.
---- Bu metinde yazar anlattığı olayların içinde yer almamıştır.

9. Anlatım Biçimleri
Metinlerde kullanılan yazım tekniğine anlatım denir. Hewr metin aynı anlatım
tekniği ile yazılmaz. Anlatacağımız konu, olay, durum, düşünce bizim anlatım
tekniğimizi belirler.
---- Anlatım teknikleri dört tanedir. Öyküleyici, betimleyici, açıklayıcı. Tartışmacı
---- Olay yazılarında öyküleyici ve betimleyici anlatım daha çok kullanılır.
---- Düşünce yazılarında açıklayıcı ve tartışmacı anlatım tekniği kullanılır.
70

I.Öyküleyici Anlatım
Kurgusal ya da gerçek bir olayın okuyucuya ya da dinleyiciye sözlü ya da
yazılı olarak aktarıldığı anlatım biçimidir.
---- Temel amaç; yaşanmış ya da yaşanabilir bir olayı okuyucunun zihninde
canlandırmaya çalışmaktır.
---- Gözlen esastır ve olaylar bir akış halindedir.
---- Öyküleyici metinlerde hep hareket vardır.
---- Olay yazılarında (hikâye, roman, masal, fabl, anı, günlük vb.) sıklıkla kullanılır.
---- Öyküleyici anlatım, olay merkezli olduğundan kişi, yer ve zaman unsurları
bulunur.
**Arkadaşları koşarak Gökçen’in yanına geldiler. Hepsi merakla ne olduğunu
anlamaya çalışıyordu. Gökçen nefes nefese arkadaşlarına olayı anlatmaya başladı.
Mahalledeki Ayşe teyzenin evine hırsız girmiş. Gökçen de hırsızı görünce çok
korkmuş.

*Metinde Gökçen’nin yaşadıkları bir akış halinde verilmiştir. Olay mahallede


geçmektedir.

II. Betimleyici Anlatım


Sözcükler yardımıyla okuyucunun zihninde resim çizme işidir.
---- Amaç, olay anlatmak değil varlıkları okuyucunun zihninde canlandırmaktır.
---- Gözlem yapma esastır ve olay yazılarında daha çok karşımıza çıkar.
---- Betimleyici anlatımda hareketlilik çok azdır.
---- Bu anlatımda okuyucuya sanki bir fotoğraf gösteriliyor gibidir.
---- Yazar, sık sık sıfatlardan yararlanıp okuyucunun çeşitli duyularına seslenir.
---- Tasvir edici bir anlatım şeklidir.
**Bu güzel şehirde tüm yollar, merkezdeki dünyanın en büyük kavşağına
çıkıyor. Bu kavşak sanırım şehrin yerleşim planını da etkilemiş. Anadolu
Selçuklularından kalma bu yapay tepe üzerinde barındırdığı tarih ile dünyanın en
güzel yerlerinden birisi. Tam karşısında İnce Minare Müzesi, Biraz ileride İnce
Minare ile yaşıt sayılabilecek Karatay Medresesi şehre ayrı bir güzellik katıyor.
İnce Minare Müzesi ile Karatay Medresesi arasında kalan kültür park yaz kış
yeşilliğini koruyor.

Bazı metinlerde hem öyküleyici hem de betimleyici anlatım birlikte


kullanılabilir. Böyle durumlarda metin olay ağırlıklı ise öyküleyici, değilse
betimleyici anlatım kullanılmıştır.
71

Öyküleme ile Betimleme Farkı


---- Öyküleme olay merkezli bir yazıdır. Kişiler hareket halindedir. Zaman akışı
vardır.
---- Betimlemede ise zaman akış içinde değildir. Varlıkların özellikleri tanıtılır.
Durağanlık vardır.

III. Açıklayıcı Anlatım


Bir konuda okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılan metinlerdir. Daha çok
bilimsel yazılarda tercih edilen bir yöntemdir.
---- Amaç bilgi vermek, öğretmektir.
---- Sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
---- Bilgilendirici metinlerde sıklıkla kullanılır.
---- Nesnellik ön plandadır.
---- Tanım, örnek, sayısal veri, karşılaştırma gibi düşünceyi geliştirme yollarına
rastlanır.
**Aşılar, ölü veya zayıflatılmış mikroorganizma içeren ve enfeksiyon
hastalıklarının tedavi ve korumasında kullanılan biyolojik ürünlerdir. Aşıların etki
mekanizması, doğal hastalığa benzer; Her ikisi de bağışıklık sistemini uyarır,
vücuda girmiş olan mikrobu tanır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalığı
geçirme ve aşılanma arasındaki en önemli fark, aşılanma ile hastalığın geçirilmemesi
ya da çok hafif atlatılmasıdır. Bu açıdan aşılanma, özellikle bulaşıcı hastalıklara
karşı koruma önlemidir.

IV. Tartışmacı Anlatım


Okuyucuyu bir konuda ikna etmeye çalışan anlatım yöntemidir.
---- Amaç, bir konuda okuyucunun fikrini değiştirmektir.
---- İki farklı görüş vardır. Yazar kendi görüşünün haklılığını savunur.
---- Düşünce yazılarında kullanılan anlatım tekniğidir.
---- Yazar savunduğu düşünceyi ispatlamaya çalışır.
---- Öznel anlatım ön plandadır.
**Teknolojiye şiddetle karşı çıkan, toplumu yozlaştırdığı savunanlar da vardır.
Oysaki teknoloji her yönüyle faydalıdır. Bilim ve tekniğin gelişmesiyle sosyal
hayatımızın içine çok hızlı bir şekilde giren ve ani büyüme ve gelişmelerle karşımıza
çıkan teknoloji, hayatımızı hızlandırmakta, kolaylaştırmakta ve rahatlatmaktadır.
Bir ülkeden bir ülkeye saatler içinde giderken, dakikalar içinde de neredeyse
bütün transferlerimiz gerçekleştirmekteyiz.
72

SAKIN UNUTMA
Olay içinde yaşatmak Öyküleyici anlatım
Okurda izlenim oluşturmak Betimleyici anlatım
Bilgi vermek Açıklayıcı anlatım
Fikri değiştirmek Tartışmacı anlatım

10. Düşünceyi Geliştirme Yolları


Parçada anlatılanları daha anlaşılır hale getirmek için çeşitli yollara
başvurulur. Bu paragrafta bir ya da birden fazla düşünceyi geliştirme yolu
kullanılabilir.

A. Tanımlama
Bir kavram ya da olayın belirgin özellikleriyle tanıtılmasına tanımlama denir.

---- Metinde, ‘’Bu nedir?’’, ‘’Bu kimdir?’’ sorularına cevap veren cümlelerdir.
---- Genellikle açıklama metinlerinde kullanılır.
---- Tanımlama sayesinde verilen bilgi okurun zihninde daha iyi yer eder.

* Mikroorganizmalar, çıplak gözle görülemeyecek


kadar küçük ve tek hücreli canlılardır.

Bir nesnenin ne işe yaradığı


anlatılıyorsa açıklama olur. Tanımlama olabilmesi için mutlaka ‘’Bu
nedir?’’ sorularına cevap vermesi gerekir.

**Mikroorganizmalar, biyosferin akarsu olan her yerinde, aynı


zamanda okyanus tabanındaki sıcak su kaynaklarında,
atmosferin üst tabakalarında ve yer kabuğunun iç kısımlarındaki
kayaların derinliklerinde yaşamaktadır.
** Bu cümle açıklama cümlesidir. Çünkü cümle ‘’Bu nedir?’’
sorusuna cevap vermiyor.
73

B. Karşılaştırma
Birden fazla varlık ya da kavram arasındaki benzerliklerin ve karşıtlıkların
kıyaslanmasıdır.
---- Genellikle açıklama ve tartışma metinlerinde ortaya çıkar.
---- Karşılaştırma, sadece farklılıkları anlatmaz. İki şeyin benzer taraflarını
anlatmak da karşılaştırmadır.
**Arı, on binlerce yıldır aynı işi en kusursuz
biçimde yapar: Düzgün, geometrik ölçülerle peteğini
örer ve topladığı bin bir çiçek tozundan, bir kimya
laboratuvarının imbiklerinden daha üstün biçimde
balını süzer. Oysa insanoğlu uğraştığı on binlerce
işi binlerce yıldır giderek geliştirmekte ve hâlâ en
kusursuza ulaşmaya çalışmaktadır, işte insan budur.

C. Örneklendirme
Bir düşünceyi somutlaştırmak için örneklerden yararlanmaya denir.
---- Temel amaç düşüncenin anlaşılmasını sağlamaktır.
---- Genelde açıklama ve tartışma metinlerinde karşımıza çıkar.
**Genç Kalemler hareketi, edebiyatımıza özellikle dil
konusunda yepyeni bir anlayışı getirmiştir. Türkçe kendi
benliğine yavaş yavaş dönmeye başlamış; halk, aydınların
yazdıklarını anlar duruma gelmiştir. 1911’li yıllarda yazan
Ömer Seyfettin’i, Ziya Gökalp’i açıp okuyun, severek,
anlayarak okursunuz yazdıklarını. Sözcükler, tamlamalar… hep anlayacağınız
biçimdedir.

D. Tanık Gösterme
Bir düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırabilmek için tanınan, bilinen,
itibar gösterilen kişilerin sözlerinden alıntı yapılmasıdır.
**Çocuğunuz bilim insanı mı olsun istiyorsunuz; o halde
ona önce edebiyatı sevdirin. Bilim insanının amacı
insanların yaşamını kolaylaştırmak; dünyayı daha güzel,
daha yaşanası hal aldırmaktır. Bu amaca ulaşmak için
insanları sevmek; onların acılarını ve sevinçlerini
yüreğimizde duyumsamak gerekir. Balzac: “Bilim insanı
olmak için, insanları sevmek, dolayısıyla edebiyatsever
olmak gerekir.” diyor.
74

E. Sayısal Verilerden Yararlanma


Düşüncenin kanıtlanabilmesi için istatistiksel bilgilerden, anketlerden ya da
grafiklerden yararlanılmasıdır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
verilerinden yapılan derlemeye göre, 2009-2018
yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde 15 ve yukarı
yaş grubunda okuryazar olmayan nüfus oranı
yüzde 9,2’den yüzde 3,6’ya geriledi.

F. Benzetme
Aralarında ilgi bulunan iki kavramdan birinin diğerine benzetilmesidir.
**Gençlik bir daha getirilemeyecek güzel
günlerdir. Nasıl gelip geçtiğini anlamadan bir
anda yaşlanıverirsin. O dönemlerde, insan coşkun
akan dereye benzer. Önüne ne gelirse
düşünmeden alır götürür. Bir de bakmışsın ki
önünde bir deniz. Döküldüğün yer senden büyük.

11. Duyulardan Yararlanma


Metinde birden fazla duyuya yer verilmesidir. (Görme, işitme, koklama …)Bir
metinde birden fazla duyuya ait ayrıntıya yer verilebilir.
* Metinde birden fazla duyuya yer verilmesidir. (Görme, işitme, koklama …)
** Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Daha akşam olmasa da bu şiddetli
bir yağmurun habercisiydi. Biraz sonra dağların arasından toprak kokuları
gelmeye başladı. Önce yavaş yavaş yağan yağmur birden doluya çevirdi. Om kadar
büyük yağıyordu ki kafama düşen her damla sanki taş gibi etki yaratıyordu.

*** Bu metinde havanın kararması ‘’görme’’, toprağın kokusu ‘’koklama’’ kafasına


düşen damlalar ‘’dokunma’’ duyularına ait ayrıntılardır.
75

ANLAMSAL ANLATIM BOZUKLUKLARI


Duygu ve düşüncelerimizi aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır
olmasına dikkat etmeliyiz. Cümlede gereksiz unsurlara yer vermek, çelişkili
anlatımları bir arada bulundurmak anlatmak istediklerimizin tam olarak
anlaşılmamasına neden olur. Anlatım bozuklukları anlamsal ve yapısal anlatım
bozuklukları olarak ikiye ayrılır. Ancak 7. Sınıfta anlamsal anlatım bozukluklarını
işleyeceğiz.

1. Gereksiz Sözcük Kullanımı


İyi ve doğru bir cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmez. Anlatılmak
istenen en sade ve duru bir şekilde verilmelidir. Bu yüzden, eş anlamlı sözcüklerin
bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
---- Bir sözcüğün gereksiz olup olmadığını şöyle bulabiliriz. Sözcüğü cümleden
çıkarırız, eğer cümlede bozulma olmuyorsa o sözcük gereksizdir.
Gereksiz Sözcük Kullanımına Ait Bozukluk İki Şekilde Olur
A. Eş Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması:
Aynı anlama gelen sözcük veya sözcük gruplarının bir cümlede yer alması anlatım
bozukluğuna sebep olur.
* Biz oldukça güç ve zor şartlarda bu işi başardık. (güç= zor)
* Yeni kitabıyla ilgili eleştiri ve tenkitleri kabul etmiyor. (eleştiri=tenkit)
* Seninle işimiz daha henüz bitmedi. (daha = henüz)
* Bu ilacı iki günde bir, gün aşırı kullanmalısın. (iki gün = gün aşırı)

B. Bir sözcüğün Anlamının Cümlede başka Bir Sözcükte Bulunması: Bir sözcüğün
anlamının aynı cümlede başka bir sözcük içinde bulunması anlatım bozukluğuna yol
açar.
*Onunla uzun süredir karşılıklı mektuplaşıyoruz.(Mektuplaşmak karşılıklı olur)
*Çocuk annesinin kulağına alçak sesle fısıldadı.
*Pazara annemle birlikte gittik.
*Bu gece hava sıfırın altında eksi 10 derece olacakmış
76

2.Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması


Bir cümlede kullanılan sözcüklerin anlamca birbiri ile tutarlılık içinde olması
gerekir. Sözcükler arasındaki çelişkili durum anlatım bozukluğuna neden olur.

---- Bu tarz cümlelerde ‘’kesinlik ve olasılık ya da yaklaşıklık’’ anlamı taşıyan


ifadelerin bir arada bulunması anlatım bozukluğuna sebep olur.

* Aşağı yukarıtam bir aydır beni aramıyor.


Yaklaşık Kesinlik
* Hiç şüphesiz bizi o şikâyet etmiş olmalı.
Kesinlik Olasılık
* Kesinlikle bu maçtan sonra bizimle bir daha oynamayabilir.
Kesinlik Olasılık
* Tambir yıl kadar önce burada çay içmiştik
Kesinlik Yaklaşık

3.Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması


İyi bir cümlede sözcüklerin cümlenin akışına ve anlamına uygun yerlerde
kullanılması gerekir. Aksi takdirde anlam değişir, anlatılmak istenen tam
söylenemez.

* Bugün çokbaşım ağrıyor. (Yanlış) Ağrı mı çok,


Bugün başımçok ağrıyor. (Doğru) baş mı çok?

* Adam alkollüaraç kullanınca kaza yaptı. (Yanlış) Adam mı alkollü,


Adam aracıalkollü kullanınca kaza yaptı. (Doğru) araç mı alkollü?

* Kıyafetlerçok suda kalınca kokmuş. (Yanlış) Su mu çok,


Kıyafetler suda çok kalınca kokmuş. (Doğru) kalma süresi mi çok?

4. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması


Bir sözcüğün anlamına kullanılmaması anlatım bozukluğuna sebep olur. Yakın
anlamlı ya da okunuşu ve yazılışı benzeyen sözcükleri birbirinin yerine kullanmak
anlatımı bozar.
* Buzlu yolda kaza yapma şansımız çok yüksektir.
riskimiz

*Öğretmenlerimin çabaları yüzünden şimdi güzel bir işim var.


sayesinde
* Saçlarım kısa sürede büyüyor.
uzuyor
77

5. Deyimlerin Yanlış Anlamda Kullanılması


Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu sözlerin yerine eş anlamlı ya
da yakın anlamlısını kullanmak anlatım bozukluğuna neden olur. Ayrıca atasözleri
ve deyimlerde sözcüklerin yeri değiştirilmez. Bu değişiklik de anlatım bozukluğuna
neden olur.
*Çok inatçıdır, hepkafasınındikine gider. (Yanlış)
Çok inatçıdır, hepburnunundikine gider. (Doğru)

* Mutlu haberleri alınca etekleri tutuştu. (Yanlış)


Mutlu haberi duyunca etekleri zil çaldı. (Doğru)

6. Anlam Belirsizliği
Anlam belirsizliği iki şekilde karşımıza çıkar.
1. Kişi Bakımından Belirsizlik: Bazı cümlelerde kişi zamirlerinin kullanılması
anlam belirsizliğine sebep olabilir.

Senin mi?

Senin mi?
Kitabını masanın üzerinde bulamadım.
Bir süredir eve uğramadığını söyledi.
Söylediklerini asla unutamıyorum. Dün yanlışlıkla
topunu patlattık.
Onun mu?

2. Noktalama İşaretlerinden kaynaklı Bozukluk: Cümle içinde


noktalama işaretlerinin (virgülün) yerinde kullanılmasından kaynaklanır.

* Genç adamın arkasından koştu. Yanlış


Genç, adamın arkasından koştu.Doğru
78

7. Sıralama ve Mantık Hataları


Cümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması anlatım bozukluğuna
yol açar.
* Sınıf başkanlığını 15’e karşı 13 oyla kazandım. (13’e karşı 15 oyla)
* Yaptığı yanlış ameliyat yüzünden hasta ölebilir hatta sakat kalabilirdi.
*Minibüsün bagajına bir tır dolusu eşya koymuşsun.
*Bırak çorba yapmayı o yemek bile yapamaz.
79

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

YAZIM
KURALLARI
80

Yazım kuralları, bir dili kullanırken yazıda ve söyleyişte kişiden kişiye farklı
anlamlar oluşmaması için belirlenen ve herkes tarafından benimsenen kurallardır.

Dilimizi güzel kullanmak, söylemek istediklerimizi iyi anlatabilmek için yazım


(imlâ) kurallarını bilmemiz gerekmektedir. Bu, bize sadece sınavlarda değil, günlük
hayatta da kolaylık sağlayacaktır. Çünkü ömrümüz yazılarla iç içe geçmektedir.

1. BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER


---- Cümleler büyük harfle başlar.
* Dünkü rüzgârda bazı evlerin çatısı uçmuş
* Sabah erkenden yola çıkmalıyız.
NOT: Cümle içine tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle
başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru işareti, ünlem işareti)
konur.
* Atatürk: ‘’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.’’
Demiştir.
* Bu ev (Ev demeye bin şahit lazım.) hiç hoşuma gitmedi.

NOT:İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle başlamaz.


*Mehmet çavuş–mahallemizin iyi kalpli meleği-aramızdan ayrıldı.

---- İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar.


*Adam çocuğu yanına çağırdı: Evladım pencerenin önünde top oynamayın, dedi.
* Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına
alırsan seni yükseltir.
NOT:İki noktadan sonra cümle ve özel ad niteliğinde olmayan örnekler
sıralandığında bunlar büyük harfle başlamaz.
*Oluş bildiren eylemler: paslanmak, yeşermek, kızarmak…

---- Dizeler büyük harfle başlar.


*Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.

---- Özel adlar büyük harfle başlar.


Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar
*Gazi Mustafa Kemal, Yakup Kadri Karaosmanığlu, Aziz Sancar vb.
81

---- Takma adlar büyük harfle başlar.


*Kirpi (Refik Halit Karay) Avni (Fatih Sultan Mehmet),

---- Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve
rütbe adları büyük harfle başlar.
* Bugün Gülçin Hanım işe gelmedi.
*Doktor Murat Gündoğdu hastanemizde göreve başladı.
* Mehmet Efendi bu bölgede çok değerli bir kişidir.
* Kurtuluş Savaşı’nda Mareşal Fevzi Çakmak önemli görevler üstlenmiştir.
* Selimiye Camisi Mimar Sinan’ın ustalık eseridir.
* Tören Kaymakam Murat’ın konuşmasıyla başladı.

---- Akrabalık adı olup lakap veya unvan olarak kullanılan sözcükler büyük harfle
başlar.
* Somuncu Baba *Baba Hakkı *Nene Hatun *Susuz Dede vb.

NOT: Akrabalık bildiren kelimeler unvan olmadığında küçük harfle başlar.


* Nermin teyze harika börekler yapar.
* Kamil amca tüm söylediklerimiz yapar.

---- Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük
harfle başlar.
* Yarın gelecek Bakan için yoğun hazırlık yapılıyor.
* Canlı yayına katılan Vali, panik yapacak bir şey olmadığını söyledi.

---- Sayı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren
sözcükler büyük harfle başlar.
* Sayın Başkan sizleri aramızda görmek ne güzel.
* Sayın Rektör, birazdan aramıza katılacak.

---- Mektuplarda ve resmi yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar.


*Saygıdeğer Misafirler *Sevgili Kardeşim
*Aziz Dostum *Değerli Dinleyiciler

----Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle


başlar.
* Bizim Maviş, bütün evi dağıtmış.
* Dün gece Karabaş uzun süre havladı.

----Millet, boy, oymak, adları büyük harfle başlar.


* Afrika kıtası uzun bir süre İngilizlerin sömürgesiydi.
* Son günlerde Türk-Rus ilişkileri iyiye gidiyor.
82

----Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar.


* Dilimize Arapça ve İngilizceden çok sayıda sözcük girmiştir.
* Türk dili içinde Çuvaşçanın önemli bir yeri vardır.

---- Devlet adları büyük harfle başlar.


*Türkiye ile Almanya arasında yeni bir ticari anlaşma yapıldı.
* Birkaç gündür Yunanistan deniz sahamızı ihlal ediyor.

---- Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle
başlar.
*Müslümanlık Müslüman *Hristiyanlık Hristiyan
* Hanefilik Hanefi *Katoliklik Katolik

---- Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar.
*Tanrı *Allah *Cebrail * İlah

---- Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar.


*Neptün *Merkür *Satürn *Halley

NOT: Dünya, güneş, ay sözcükleri gezegen anlamı dışında


kullanıldıklarında küçük harfle başlar.
*Bu dünya hiç kimseye mülk değildir.

---- Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde doğu ve batı sözlerinin
ilk harfleri büyük yazılır.
*Batı medeniyeti *Doğu kültürü
NOT:Bu sözler özel bir ismin arkasında yön bildirdiğinde küçük yazılır.
*Sivas’ın doğusu, *Eskişehir’in batısı

----Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt vb) büyük harfle
başlar
*Asya *İç Anadolu *Konya *Selçuklu

----Yer adlarında ilk isimden sonra gelen ve deniz, nehir,


göl, dağ, boğaz vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle
başlar.
* Kaçkar Dağı * Ceyhan Irmağı
*Sertavul Geçidi * Beyşehir Gölü
* Kara Deniz * Gülek Boğazı * Asya Yakası * Süveyş Kanalı
83

---- Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde sadece özel adlar
büyük harfle başlar.

*Antep fıstığı *Maraş dondurması * Hindistan cevizi


*İngiliz anahtarı *Brüksel lahanası * Frenk üzümü
*Amasya elması * Van kedisi * Çorum leblebisi

NOT:Özel ada dahil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, belde, köy vb. sözler
küçük harfle başlar.
Konya ili Selçuklu ilçesi Çiftliközü beldesi Ardıçlı köyü

---- Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle, meydan, bulvar,
cadde, sokak kelimeleri büyük harfle başlar.

* Yunus Emre Mahallesi. * Nene Hatun Caddesi


* Zafer Meydanı *GazitepeSokak
* Gazi Mustafa Kemal Bulvarı

---- Saray, köşk, han, kale, köprü, kule, anıt vb. yapı adlarının bütün kelimeleri büyük
harfle yazılır.
* Dolmabahçe Sarayı * Çankaya Köşkü
* Lala Mustafa Paşa Hanı * Ankara Kalesi *
Galata Köprüsü

---- Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda, yer adının
ilk harfi büyük yazılır.
*Hisar’dan, *Boğaz’dan *Köşk’e

---- Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar.
* Türkiye Büyük Millet Meclisi * Türk Dil Kurumu
*Devlet Malzeme Ofisi *Çocuk Esirgeme Kurumu
*Yeşilay Derneği *Talim ve Terbiye Kurulu

---- Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle
başlar.
* Medeni Kanun * Türk Bayrağı Tüzüğü * Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği
84

---- Kurum, Kuruluş, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük,
yönetmelik ve makam sözleri asılları kastedildiğinde büyük harfle başlar.
* Türkiye Büyük Millet Meclisi her yıl 1 Ekim’de toplanır.
Bu yıl ise Meclis, yeni döneme erken başlayacak.
* Telif Hakkı yayın ve Satış Yönetmeliği’ne göre düzenlenmektedir.
İlgili Yönetmelik’in 4’üncü maddesi değişmiştir.

---- Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) her kelimesi
büyük harfle başlar.
* Sinekli Bakkal *Resmi Gazete * Onuncu Yıl Marşı vb.

---- Özel ada dahil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle başlamaz.
* Milliyet gazetesi * Türk Dili dergisi * Halı Dokuyan Kızlar
tablosu

---- Özel adlarda yer alan kelimelerin ilk harfleri büyük yazıldığında ve, ile, ya,
veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü, soru eki küçük harfle yazılır. Ancak
özel adın tamamı büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı,
mi, mu, mü soru eki büyük harfle başlar.
*Leyla ile Mecnun (Doğru) *Turfanda mı, Turfa mı? (Doğru)
LEYLA İLE MECNUN (Doğru) * Ya Sev ya Terk Et (Doğru)
* Leyle İle Mecnun (Yanlış) * Vatan Yahut Silistre (Yanlış)

----Ulusal, resmi ve dini bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük


harfle başlar.
* Ramazan Bayramı’nı * Kurban Bayramı’nda
* Miraç Kandili’niz
* Öğretmenler Günü’ne * Anneler Günü’nde

---- Kurultay, bilgi şöleni, çalıştay, açık oturum vb. toplantıların adlarında her
kelimenin ilk harfi büyük yazılır.
* VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı
* Türkçe Bilgi Şöleni * Türkçe Çalıştayı

----Tarihi olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar.


* Kurtuluş Savaşı’nı * Cilalı Taş Devri’ni
* İlk Çağ’da *Lale Devri’nde
* Cahiliye dönemi’ nde * Tanzimat Dönemi’nde
85

---- Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük


harfle başlar.
*Türkçülük * Türklük
* Türkleşmek * Türkçü vb.

NOT:Para birimleri büyük harfle başlamaz. Avro, dinar, dolar, lira, kuruş…
*Bana 100 lira borç verir misin?

---- Özel adlar yerine kullanılan ‘’o’’ zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz.
* Her 10 Kasım’da O’nu anarız. (Yanlış)
* Her 10 Kasım’da onu anarız. (Doğru)

---- Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar.
* Fatih İstanbul’u 29 Ekim 1453 Salı günü fethetti.
* Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te ilan edildi.

---- Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar.
* Okullar genellikle eylülün ikinci haftası eğitime başlar.
* Önümüzdeki Cuma günü Türkçe dersinden sınavımız var

---- Tabela, levha ve levha niteliğindeki yazılarda geçen kelimeler büyük harfle
başlar.
* Vezne * Giriş *Otobüs Durağı * Çıkış

2.PEKİŞTİRMELİ SÖZCÜKLERİN YAZIMI


---- Sözcüğün ilk hecesine ‘’m,p,r,s,’’ getirilerek yapılan pekiştirmeler bitişik
yazılır.
* Çocuğun simsiyah saçları vardı. * Artık bembeyaz bir sayfa açtık.
* Kazayı görünce birden sapsarı oldu. * Onun tertemiz bir yüreği vardı.

NOT:Kimi pekiştirmelerde arada ünlü türese de yine bitişik yazılır.


* Çepeçevre * düpedüz * güpegündüz * paramparça
* sapasağlam * sırılsıklam vb.
----İkilemeler yardımıyla yapılan pekiştirmeler ayrı yazılır.
* Sırada bekleyenleri tek tek içeri aldılar.
*Güzel güzel konuşurken birden öfkelendi.
* Bugün gökyüzü pırıl pırıldı.
---- ‘’mi’’soru edatı ile pekiştirme yapılabilir.
* Güzel mi güzel bir arabası vardı.
* Geniş mi geniş bir bahçeleri var.
86

3.KISALTMALARIN YAZIMI
Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk
harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır.
* TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) * TDK (Türk Dil Kurumu)
* AB (Avrupa Birliği) * GB (güneybatı) * TD (Türk Dili)

NOT:Bazı kısaltmalarda akılda kalabilmesi için yeni bir kelime amacı vardır.
*BOTAŞ (BoruHatlarıilePetrolTaşımaAnonimŞirketi)
* TÖMER(TürkçeÖğretimMerkezi)

NOT:T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T (Türkçe)’nin dışında büyük harflerle


yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.
* T. B. M. M. (Yanlış) * TBMM (Doğru)
---- Ölçü birimlerinin uluslar arsı kısaltmaları kullanılır.
* m (metre) * mm (milimetre)
* cm (santimetre) * km (kilometre)

* g (gram) * kg (kilogram)

---- Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla ölçülerin dışında kalan kelime veya
kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi, oluşturan temel
harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya
rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harfi küçük olur.

* Alm. (Almanca)* Susam Sok. (Susam Sokağı)


* Av. (Avukat)* prof. (Profesör)
* İng. (İngilizce)* Kocatepe Mah. (Kocatepe Mahallesi)
* ed. (edebiyat)* haz. (hazırlayan)

---- Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas
alınır.
* cm’yi (santimetreyi)* kg’dan (kilogramdan)
* mm’den (milimetreden)*Dr’ dan (doktordan)
87

---- Büyük harfle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısaltmanın son
harfinin okunuşu esas alınır.
* Son günlerde TRT’nin yeni dizisi herkesi ekrana kilitledi.

* Bilmediğim kelimeleri TDK’ den öğreniyorum

NOT: Kısaltması büyük harfle yapıldığı halde bir kelime gibi okunan kısaltmalara
getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır.
* ASELSAN’da * BOTAŞ’ın * NATO’dan * ONESCO’ ya

NOT:Numara sözünün kısaltması da kelime gibi okunduğundan getirilecek olan ek


okunuşa göre getirilecektir.
* No. lu * No. suz
---- Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli kısaltmalara gelen ekler
kesmeyle ayrılmaz.
* Alm.dan * İng.yi
* cm³e (santimetreküp) * m²ye (metrekareye)…
---- Sert ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman okunuşta sert ses
yumuşatılmaz.
* AGİK’in (AGİĞ’in değil) *CMUK’un (CMUĞ’un değil)
* RTÜK’e (RTÜĞ’e değil) * TÜBİTAK’ın (TÜBİTA’ın değil)

NOT: ‘’Birlik’’ kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte k’nın yumuşatılması


normaldir.
*ÇOKOBİRLİK’e(söylenişte (ÇUKOBİRLİĞE)
* FİSKOBİRLİK’in (söylenişte FİSKOBİRLİĞİN)

4. SAYILARIN YAZIMI
---- Sayılar harflerle de yazıyla da yazılabilir.
* Dayımlar, on dört gün sonra tatil için bize gelecek.
*İki hafta sonra görüşmek üzere hoşça kal.
* Türkler bin yıldır bu coğrafyada yaşıyor.
* Bu haftadan itibaren günde yüz soru çözeceğiz.

---- Birden fazla sözcükten oluşan sayılar ayrı yazılır.


* üç yüz * iki yüz altmış beş * bin dört yüz elli üç
88

---- Saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır.
* Bugün saat 14.00’te dişçide randevum var.
* Geçen yıl aldığımız evin değeri 450.000 lira olmuş.
* Pazardan 3 kilo elma, 2 kilo da muz aldım.
* Evimizin 500 metre ilerisine yeni bir mağaza açıldı.
* Bu aracı %20 kâr etmeden satmayacağım.

NOT: Saatlerin okunuşunda sıfırlar dikkate alınmaz.


* 12.00’da (Yanlış) * 12.00’de (Doğru)
* 13.00’da (Yanlış) * 13.00’te (Doğru)

---- Saatler ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir.


* Seninle on iki otuzda ancak görüşebiliriz.
* Otobüsüm sekize çeyrek kala hareket edecek.

---- Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir.


* 4’er (yanlış) * dörder (doğru)
* 7’şer (yanlış) * yedişer (doğru)

---- Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir. Rakamla gösterilmesi


durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme
işareti konularak derece gösteren ek yazılır.
* Hasta beşinci günün sonunda iyileşmeye başladı.
* Şu anda 3. Dersin bitmiş olması gerekiyor.
* Yarın 7’nci sınıflarla final maçımız var.
* Bu buluş XXI’inci yüzyıla damga vuracak.

NOT: Sıra sayıları ekle gösterildiğinde rakamdan sonra derece kesme işareti ve
ek yazılır, ayrıca nokta konmaz.
* 2’inci (yanlış *2.’inci (yanlış) *2’nci (doğru)
* 6’ıncı (yanlış) *6.’ıncı (yanlış) *6’ncı (doğru)
* 7’inci (yanlış * 7.’inci (yanlış) *7’nci (doğru)

---- Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara
ayrılarak yazılır ve aralarına nokta konur.
* 4.657 *10.000 * 246.512 * 25.045.000 vb.

---- Sayılarda kesirler virgülle ayrılır.


* 15,2 (15 tam, onda 2) * 5,26 (5 tam, yüzde 26) vb.

---- Bayağı kesirlere getirilecek ekler alttaki sayı esas alınarak yazılır.
* ½’si (bir bölü ikisi) vb.
89

---- Sayılar iki yerde bitişik yazılır.


a. Para ile ilgili işlemlerle senet, çek vb. ticari belgelerde geçen sayılar bitişik
yazılır.
* 650,35 (altıyüzelliTL,otuzbeşkr)
b. Nota isimleri bitişik yazılır
* onaltılık *otuzikilik vb.,
---- Yüzde ve binde işaretleri yazılırken sayılarla işaret arasında boşluk
bırakılmaz.
* %30 * %50

---- Romen rakamları tarihi olaylarda, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde


ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde, kitapların asıl bölümlerinden önceki
sayfaların numaralandırılmasında, maddelerin sıralanmasında kullanılır.
* II. Dünya Savaşı * XVIII. Yüzyıl * II. Mehmet
* 1.XI.1928 * I. Cilt

---- Rakamlardan sonra getirilen ekler kesme işareti (‘) ile ayrılır.
* Saat 10.30’da * 1972’de * 2000’den * 12’nci …vb.

NOT: Bir zorunluluk olmadıkça cümleler rakamla başlamaz.


5.‘’De,’’NİN YAZIMI
---- ‘’da/de’’ nin yazımı
Türkçe ‘’da/de’’ yazımı en çok karıştırılan konulardan biridir. ’’da/de’’ cümle
içinde iki şekilde karşımıza çıkar:

a.Bulunma Hal Eki ‘’-de/-da’’


Cümleye ‘’bulunma ‘’ anlamı katar. Ektir ve her zaman bitişik yazılır. ‘’-ta/-te’’
şeklinde de yazılabilir.
* Annem evde ekmek olmadığını söyledi.
* Senin şimdi sınıfta olman gerekiyordu.
* Akşam televizyonda güzel bir film vardı.
* Hastalara saat 15.00’te bakmaya başlayacağım.

b. Bağlaç Olan ‘’-de/-da’nın yazımı


Her zaman ayrı yazılır.
* Yanında babası da gelmiş.
* Beni gördü de o yüzden içeri girmedi.

NOT:Bağlaç olan ‘’da/de’’ hiçbir zaman ‘’-ta/-te’’ olarak yazılmaz.


* Söylesek te bizi dinlemez. (Yanlış)* Söylesek de bizi dinlemez. (Doğru)
90

NOT:Bağlaç olan ‘’-da/-de’’ yi cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamı tamamen


bozulmaz. Sadece biraz anlamda daralma olur. Oysa ek olan ‘’-da/-de’’ cümleden
çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulur.

*Maça Ali de gelecekmiş.(Bu cümlede Ali’nin dışında gelenlerin olduğunu anlıyoruz.)


*Maça Ali gelecekmiş.(Anlamda daralma olsa da bozulma olmadı)

*Çarşıda biraz işim vardı.(Bulunma anlamı kattığı için bitişik yazılır)


*Çarşı biraz işim vardı.( Cümleden çıkarılınca anlam bozuldu.)

6. ‘’Mi’’ NİN YAZIMI


Soru eki olan ‘’mi’’ her zaman ayrı yazılır. ‘’mi’’ soru ekinden sonra gelen ekler
bu eke bitişik yazılır.
* O, son günlerde seni hiç aradı mı? * Bana yardım edecek
misin?
* Söylediklerimi biraz olsun anlıyor musun? * Çocuk eve vardı mı
acaba?
---- ‘’Pekiştirme’’ ya da ‘’zaman’’ anlamı kattığında da ayrı yazılır.
* Eve vardım mı sizi ararım. (zaman anlamı)
* Şirin mi şirin bir kasabada yaşıyorum. (pekiştirme anlamı)

7. ‘’Kİ’’ NİN YAZIMI


Türkçede ‘’ki’’ birkaç farklı görevde (sıfat, zamir, bağlaç) kullanılır.

a. Sıfat ve Zamir Olan ‘’-ki’’


Kullanım bakımından ‘’-ki’’ ektir ve sözcüğe bitişik yazılır.
* Sokaktakigürültü buraya kadar geliyordu. (sıfat görevinde)
*Seninki, dünden beri ortalıkta yok. (Zamir görevinde)

b. Bağlaç Olan ‘’-ki’’


Bağlaç görevindedir. Har zaman ayrı yazılır.
* Anladım ki senden bize hayır yok.
*Bir süre sonra gördükki işler bir şekilde ilerliyor.

NOT:‘’ki’’ nin bitişik mi ayrı mı yazıldığını anlamanın yolu şudur. 22ki’’ den sonra
sözcüğe ‘’-ler’’ eki getiririz. Sözcük anlamlı oluyorsa ektir ve bitişik yazılır,
anlamsız oluyorsa bağlaçtır ve ayrı yazılır.

*Elindeki bardağı düşürdü.(‘’Elindekiler’’ anlamı olduğu için ‘’-ki’’ ektir ve bitişikyazılır.)


* Öyle yoruldum ki hemen uyuyacağım. (‘’yoruldumkiler’’ anlamsız olduğu için ayrı
yazılmalıdır.)
91

NOT: Bağlaç olan ‘’-ki’’ bazen cümlede vurgu amacıyla kullanılır.


* Sen ki herkesinakıl danıştığı biriydin.

NOT: Aşağıdaki ‘’ki’’lerkalıplaşmıştır ve her zaman bitişik yazılır. Bunu kısaca


‘’SİMBOHÇaM’’ olarak formüle edebiliriz.

Sanki İllaki Mademki Belki Oysaki HalbukiÇünküMeğerki

SİMBOHÇaM
8. BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZIMI
Birleşik kelimeler belli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.
A.Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
---- Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
* ne için (niçin) * Pazar ertesi (pazartesi) * kayın ana (kaynana)
* Kayın ata (kaynata) * birbiri (biri biri)

---- ‘’et-, ol-!! Yardımcı fiiller birleşme esnasında ses değişikliği olmuşsa bitişik
yazılır.
* hal olmak (hallolmak) * zan etmek(zannetmek) * şükür etmek (şükretmek)
* kayıp olmak (kaybolmak) * emir etmek (emretmek)

---- Sözlerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam
değişimine uğradığında bitişik yazılır.

a. Bitki adları:aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası,


açıkağız, akkuyruk (çay), alabaş, altınbaş (kavun), altıparmak (palamut), beşbıyık
(muşmula), acemborusu, çobançantası, gelinfeneri, karnıkara (börülce), kuşyemi,
şeytanarabası, venüsçarığı, yılanyastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıruşağı,
gecesefası, ayşekadın (fasulye), hafızali (üzüm), havvaanaeli,
meryemanaeldiveni.

b. Hayvan adları: danaburnu (böcek), akbaş (kuş), alabacak (at), bağrıkara (kuş),
beşparmak (deniz hayvanı), beşpençe (deniz hayvanı), çakırkanat (ördek), elmabaş
(tepeli dalgıç), kababurun (balık), kamçıkuyruk (koyun), kamışkulak (at), karabaş,
karagöz (balık), karafatma (böcek), kızılkanat (balık), sarıkuyruk (balık), yeşilbaş
(ördek), sazkayası (balık), sırtıkara (balık), şeytaniğnesi, yalıçapkını (kuş),
bozbakkal (kuş), bozyürük (yılan), karadul (örümcek), sarısabır (bitki).

c.Hastalık adları: itdirseği (arpacık), delibaş, karabacak, karataban.


92

ç. Alet ve eşya adları: balıkgözü (halka), deveboynu (boru), domuzayağı (çubuk),


domuztırnağı (kanca), horozayağı (burgu), kargaburnu (alet), keçitırnağı (oyma
kalemi), kedigözü (lamba), leylekgagası (alet), sıçankuyruğu (törpü), baltabaş
(gemi) gagaburun (gemi), kancabaş (kayık), adayavrusu (tekne).

d. Biçim adları: ayıbacağı (yelken biçimi), balıksırtı (desen), civankaşı (nakış), eşek-
sırtı (çatı biçimi), kazkanadı (oyun), kırlangıçkuyruğu (işaret), koçboynuzu
(işaret), köpekkuyruğu (spor), sıçandişi (dikiş), balgümeci (dikiş), beşikörtüsü
(çatı biçimi), turnageçidi (fırtına).

e. Yiyecek adları: dilberdudağı (tatlı), hanımgöbeği (tatlı), hanımparmağı (tatlı), ka-


dınbudu (köfte), kadıngöbeği (tatlı), kargabeyni (yemek), kedidili (bisküvi),
tavukgöğsü (tatlı), vezirparmağı (tatlı), bülbülyuvası (tatlı), kuşlokumu
(kurabiye), alinazik (kebap).

f. Oyun adları: beştaş, dokuztaş, üçtaş.

g. Gök cisimlerinin adları: Altıkardeş (yıldız kümesi), Arıkovanı (yıldız kümesi),


Büyükayı (yıldız kümesi), Demirkazık (yıldız), Küçükayı (yıldız kümesi),
Kervankıran (yıldız), Samanyolu (yıldız kümesi), Yedikardeş (yıldız kümesi).

ğ. Renk adları: baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü, fildişi, gülkurusu,


kavuniçi, narçiçeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü,
vapurdumanı, vişneçürüğü, yavruağzı.

h. Oğlu, kızı sözleri: çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı vb.

---- -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf- fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek,
ve yazmak fiilleriyle yapılan tasviri fiiller bitişik yazılır.

*Düşlünebilmek * sevebilmek * alıvermek * gülüvermek


* uyuyakalmak * gidedurmak * yazadurmak * çıkagelmek
* süregelmek * düşeyazmak * öleyazmak

---- Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik
yazılır.
* albeni * ateşkes * çalçene * dönbaba * gelberi
* sallabaş * unutmabeni * çekyat * kaçgöç * kapkaç
* örtbas * seçal * tutkal * veryansın * yapboz vb.

---- -an/-en, -r/-ar/ -er/ -ır/ -ir, maz/mez ve –mış/-miş sıfat fiil ekleriyle
kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır.
* ağaçkakan *dalgakıran *gökdelen * hacıyatmaz
* çokbilmiş * yurtsever * külyutmaz * hayırsever…
93

* Boğazın kıyısına yapılan gökdelenler, Boğaz’ın silüetini bozuyor.

---- İkinci kelimesi –dı (-di/-du/-dü, -tı/ti/-tu/tü) kalıplaşmış belirli geçmiş


zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.

* albastı * çıtkırıldım * fırdöndü *gecekondu


* hünkarbeğendi * imambayıldı * külbastı *papazkaçtı *
serdengeçti * şıpsevdi * zıpçıktı
---- İki veya daha fazla kelimeden oluşmuş il, ilçe, semt vb. yer adları bitişik
yazılır.
* Çanakkale * Gümüşhane * Pınarbaşı * Şebinkarahisar
* Beşiktaş * Kabataş * Kırıkkale * Akşehir

---- Her iki kelimesi de –dı (di/ -du/ -dü, -tı/ti –tu/-tü) belirli geçmiş zaman veya
–r/-ar/er geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler
bitişik yazılır.
*dedkodu * kaptıkaçtı * oldubitti * uçtuuçtu * biçerbağlar
* biçerdöver * konargöçer * göçerkonar * okuryazar * uyurgezer

---- Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri sözlerinin sona
getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
* ayakaltı * bilinçaltı * gözaltı (gözetim) * şuuraltı *
akşamüstü
* öğleüstü * öğleüzeri * suçüstü * yüzüstü *
akşamüzeri

---- İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşan kişi adları ve lakaplar
bitişik yazılır.
* Alper * Birol * Gülseren *Şenol * Varol * Abasıyanık
* Adıvar * Atatürk * Gökalp * Güntekin * Tanpınar * Yurdakul

---- Şehir, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su, çay vb. kelimelerle kurulmuş
sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması kalınındaki yer adları bitişik yazılır.
* Akşehir * Eskişehir * Suşehri * Atakent * Batıkent
* Korukent * Çengelköy * Yenimahalle * Karadağ *Uludağ
* Kocatepe * Akdeniz * Kızıldeniz * Acıgöl * Kızılırmak
* Yeşilırmak * İncesu * Karasu * Akçay vb.

---- Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, köy vb. yer ve kuruluş adlarında,
unvan kelimesi sonda ise gelenekselleşmiş olarak bitişik yazılır.
* Abidinpaşa * Bayrampaşa * Gazi Osmanpaşa (mahalle)
* Ertuğrulgazi (ilçe) * Kemalpaşa (ilçe) * Mustafabey (cadde) vb.
94

---- Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır.


* güneybatı * güneydoğu *kuzeybatı * kuzeydoğu vb.

---- Dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koruduğu halde yaygın bir biçimde
gelenekselleşmiş olarak bitişik yazılan kelimeler de vardır.
a. ‘’Baş’’ sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları:
* başbakan * başçavuş * başeser * başhekim * başhemşire
* başkahraman * başkent * başkomutan * başparmak * başrol
b. Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki baş sözüyle oluşturulan belirtisiz isim
tamlamaları.
* aşçıbaşı * binbaşı * çeribaşı * mehterbaşı
* onbaşı* ustabaşı * yüzbaşı
c. Ağa, baba, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik kelimeler:
* ağababa * ağabey * beyefendi * efendibaba
* hanımanne * hanımefendi * hacıağa * kadınnine vb.
ç. Bazı belirsizlik sıfat ve zamirleri gelenekselleşmiş olarak bitişik yazılır.
* biraz * birçok * birçoğu *birkaçı
* birtakım * herhangi *biçbir * hiçbiri

----Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.


* aşevi * bakımevi * basımevi * doğumevi *huzurevi
* konukevi * orduevi * öğretmenevi * polisevi * yayınevi
---- Hane, name, zade, kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
* çayhane *dershane * kahvehane * yazıhane *
beyanname
* kanunname *seyahatname * siyasetname * amcazade * dayızade

---- -zede ile oluşturulmuş birleşik kelimeler bitişik yazılır.


*depremzede * afetzede * selzede * kazazede
---- Arapça ve Farsça kurala göre oluşturulan sözler bitişik yazılır.
* darülaceze * darülfünun * şeyhülislam * aleykümselam
* Allahualem * İnşallah * maşallah * gayrimenkul
* gayrimeşru *Kuvayımilliye * Misakımilli
* hüsnüniyet
---- Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak teşcil edilmiş olan kuruluş adları
bitişik yazılır.
* içişleri * Dışişleri * Genelkurmay * Yükseköğretim Kurulu
*Açıköğretim Fakültesi * Gaziosmanpaşa Üniversitesi vb.
95

---- Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan veya hastalık adları bitişik yazılır.
* akağaç * alacamenekşe *karadut * sarıçiçek * alabalık
* beyazsinek * bozayı* aksu * akbasma * maviküf

B. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler


---- Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik
fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı
yazılır.
* alt etmek * arz etmek *azat etmek * dans etmek
* kul olmak * var olmak * var olmak * yok olmak

---- Birleşme sırasında kelimelerden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine
uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
a. Hayvan Türlerinden Birinin Adıyla Kurulanlar:
* ada balığı * ateş balığı * kedi balığı * kılıç balığı * köpek balığı
vb.
* ardıç kuşu * çalı kuşu * deve kuşu * muhabbet kuşu vb.
* ağustos böceği * ateş böceği * cırcır böceği * hamam böceği
* ipekböceği * uğur böceği vb.
* at sineği * meyve sineği * sığır sineği * su sineği vb
* deniz yılanı * Ankara keçisi * fındık faresi * ada tavşanı
* bal arısı * pekin ördeği * Ankara kedisi * yaban ördeği
vb.
b. Bitki Türlerinden Birinin Adıyla Kurulanlar:
* ayrık otu * çörek otu * eğrelti otu * ökse otu vb
* ateş çiçeği * ipek çiçeği * lavanta çiçeği * yayla çiçeği
* avize ağacı * dantel ağacı * mantar ağacı * tespih ağacı
* altın kökü * helvacı kökü * meyan kökü
* yer elması * deve dikeni * kuş üzümü * at kestanesi
* can eriği * kuzu mantarı * şeker kamışı * Japon gülü
* Antep fıstığı * kayısı kurusu * şeker pancarı
* Kuru fasulye * kuru incir * kuru soğan * kuru üzüm

NOT:Çiçek dışında anlamlar taşıyan baklaçiçeği (renk), narçiçeği (renk),


suçiçeği (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan ağızotu (barut); ses düşmesine
uğramış olan çörekotu ve yazımı gelenekselleşmiş olan semizotu, dereotu bitişik
yazılır.
96

c. Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:


* alçı taşı * çakmak taşı * lüle taşı * damla taş * dikili taş
*arap sabunu * yel değirmeni * müzik odası * kol saati * kriz masası
* masa örtüsü * el kitabı * İngiliz anahtarı * alt geçit *dolma kalem
* dönme dolap * toplu iğne * vurmalı çalgılar * yapma çiçek
ç. Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler:
* Arnavut kaldırımı * çevre yolu * hava yolu * keçi yolu vb.
d. Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler:
* açık oturum * açık öğretim * ana dili * ay tutulması * baş
belası
* baş dönmesi * çıkış yolu * çözüm yolu * dil birliği * iş birliği
* iş bölümü * ses uyumu * yer çekimi
e. Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler:
* anlam bilimi * dil bilimi * gök bilimi * halk bilimi * ruh
bilimi
* toprak bilimi * yer bilimi * dil bilgisi *halk bilgisi * ses
bilgisi

f. yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler:


* göz yuvarı * hava yuvarı * ışık yuvarı
* hava küre * su küre * taş küre * yarı küre * yarım
küre
g. Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:
* bohça böreği * kuyruk yağı * maden suyu * tulum peyniri
* Adanan kebabı * İnegöl köftesi * ezogelin çorbası * irmik helvası
* Kemalpaşa tatlısı * kestane şekeri vb
* burgu makarna * kakaolu kek * çiğ köfte * dolma biber
* kesme şeker *süzme yoğurt * yarma şeftali * kuru yemiş
ğ. Gök cisimleri
* Çoban Yıldızı * Kutup Yıldızı * Kuyruklu yıldız * gök taşı* meteor taşı
h. Organ ve organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler:
* aşık kemiği * serçe parmak * azı dişi * kuyruk sokumu
* safra kesesi * çatma kaş * takma diş * kepçe kulak
ı. Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hayvan ve nesne
adlarıyla kurulan birleşik kelimeler:
* çetin ceviz * çöpsüz üzüm * eski kurt * sarı çıyan *
eski toprak * sapsız balta * çakır pençe * demir yumruk
97

i. zamanla ilgili birleşik kelimeler:


* bağ bozumu * gece yarısı * gün ortası * hafta başı * hafta sonu vb.

---- -r / -ar / -er, -maz / -mez ve –an / -en sıfat fiil ekleriyle kurulan sıfat
tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır.
* bakar kör * çalar saat * çıkar yok * döner sermaye * güler
yüz
* koşar adım * yazar kasa * çıkmaz sokak * geçmez akçe *görünmez kaza

---- Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki
renk adları ayrı yazılır.
* duman rengi * gümüş rengi * ateş kırmızısı * boncuk mavisi
* gece mavisi * su yeşili * gök mavisi

---- Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır.
* açık mavi * açık yeşil * kirli sarı * koyu mavi *koyu yeşil

---- Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu,
kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak kelimeleri ayrı yazılır.
* Batı Trakya * Doğu Anadolu * Güney Kutbu * Kuzey
Amerika
* Güneydoğu Anadolu * Aşağı Ayrancı * Orta Anadolu * Orta
Asya
* Orta Doğu * İç Asya * Yakın Doğu * Uzak Doğu vb.

---- Dış, iç, sıra sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır.
* ahlak dışı * çağ dışı * din dışı *olağan dışı * yasa dışı
* hafta içi * yurt içi * aklı sıra * ardı sıra * yanı sıra

---- Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve
terimler ayrı yazılır.
* deri altı * su altı *toprak altı * böbrek üstü bezi

---- Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin,
bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başına getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve
terimler ayrı yazılır.
* alt kurul, * alt yazı * üst kat * ana bilim dalı * ön söz
* ön yargı * art niyet * arka plan * yan etki * karşı görüş
* iç savaş * dış hat * orta kulak * orta oyunu * büyük dalga
* sağ bek * peşin fikir * peşin hüküm * bir hücreli vb.
98

BAZI SÖZCÜKLERİN YAZIMI


---- Dilimizde fazla ya da eksik harf kullanmak sözcüğün yanlış yazılmasına neden
olur. Bazen de kelimelerdeki harflerin birbiri ile karıştırılması da yazım yanlışına
sebep olmaktadır.
*‘’herkes’’ sözcüğünü ‘’herkez’’ şeklinde yazmamız gibi.

---- Kelimelerin yanlış yazılması, yanlış telaffuza da neden olmaktadır. Türkçede en


çok yazım hatası yapılan konulardan biri de budur.
99

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

NOKTALAMA
İŞARETLERİ
100

NOKTA ( . )
---- Tamamlanmış cümlenin sonuna konur.
* Birkaç gündür çocuğun hiç keyfi yok.
* Uzun bir süreden sonra beni aramana sevindim.

----Bazı kısaltmaların sonuna konur.


* cad. * vb. *ing. * Dr.

NOT:Gelenekleşmiş olarak T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe)


kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.

---- Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur. (-ıncı, -


inci anlamında)
* 3. Sınıf *IV. Murat
* 5. Cadde * 2. gün

---- Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya kısa çizgiyle ayrılan rakamlardan
yalnızca sonucu rakamdan sonra nokta konur.
* Deneme sınavında 5, 6 ve 10. Soruları yapamadım.
* Ünlü şair XV- XVI. Yüzyıllarda yaşamıştır.

---- Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur.
* 1. * A. * I.
* 2. * 2. * II.
*Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için
konur.
* Bursluluk sınavı 05.09.2020 tarihinde
yapılacakmış.
* Bankaya 20.05.2018’e kadar itiraz edilmesi
gerekiyormuş.
101

NOT: Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adlarından önce


ve sonra nokta kullanılmaz.
* 29 Mayıs 1453 * 29 Ekim 1923 vb.

---- Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden


ayırmak için konur.
* Toplantımız saat 16.00 da başlayacak.
* Misafirler akşam 18.30’da gelecekmiş.

NOT:Saat ve dakikaların yazımında araya iki nokta konmaz.


* 16.30 (Doğru) *15:3 (Yanlış)

---- Kitap, dergi vb.nin künyelerinin sonuna konur.


*Sait Faik ABASIYANIK, Mahalle kahvesi, Yapıkredi Yayınları, İstanbul, 2003.
* ŞATIOĞLU, Aşık Veysel, Dostlar Beni Hatırlasın, Sevgi Yayınları, Ankara 2012.

---- Dört ve dörtten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara
ayrılarak yazılır ve araya nokta konur.
*3.500 * 25.000 * 375.243 * 5.000.000

---- Genel ağ adreslerinde kullanılır.


*http://www.meb.gov.tr * http://www.tdk.gov.tr

---- Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır.


* 3.5=15 *25.5= 125
102

VİRGÜL (,)
---- Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.
*Okul için kalem, silgi, kalemtıraş ve cetvel aldık.
* Bugünlerde ellerimizi yıkamaya, maske takmaya, sosyal mesafeye dikkat edelim.

---- Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır.


* Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
* Sakla samanı, gelir zamanı.

---- Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için kullanılır.
* Babam, geçen yıl gittiğimiz ve çok beğendiğimiz tatil beldesine yine gideceğimizi
söyledi.
* Ceviz, düzenli bir şekilde tüketildiğinde insan sağlığına faydası olan bir
besindir.

---- Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara
cümlelerin başına ve sonuna konur.
* Bugünden sonra, bunu sen de göreceksin, bir daha onunla konuşmayacağım.
* Mehmet Akif, İstiklal Marşı şairimiz, ülkesi için her şeye göğüs germiştir.
---- Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.
* Kopar sonbahar tellerinden * Derinden, derinden, derinden

---- Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerden sonra konur.


* Sabah güneş doğmadan yola çıkmalıyız, dedi.
* Bana kimse yardımcı olmuyor, diye yakınıyordu görevli.
---- Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlelerin
bitimine konur.
*-Hocaya ne yapıyorsun diye sormuşlar.
-Göle yoğurt çalıyorum, ne yapayım, demiş.
---- Edebi eserlerde konuşma bölümünden önceki
ifadenin sonuna konur.
* Adam yavaşça doğruldu ve çocuğa,
- Bu saatte evde olmalısın.
---- Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır,
yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette gibi
kelimeler-den sonra konur.
* Hayır, söylediklerinden bir şey anlamadım.
* Tamam, bir saate kalmaz oradayım.

---- Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve
anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için
kullanılır.
*Genç, doktordan yardım istedi. * Kadın, memura yardım etti
103

---- Hitap için kullanılan sözcüklerden sonra konur.


* Sayın kaymakamım, * Değerli müdürüm,

---- Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır.


*4,25 (Dört tam yüzde yirmi beş) * 3,6 (üç tam onda altı)

---- Metin içinde art arda gelen zarf fiil eki almış kelimelerden sonra konur.
* Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşlarına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.
* Elimizdeki işi bitirip, akşam olmadan eve dönmeliyiz.

---- Özne olarak kullanıldıklarında ‘’bu, şu, o’’ zamirlerinden


sonra konur.
* O, ne olursa olsun bize çok emek vermiş bir insandır.
* Bu, sabaha kadar hasta çocuğun başında bekledi.

---- Kitap, dergi vb. nin künyesinde yazar, eser, basımevi vb.
maddelerden sonra konur.
* Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel bakış, İletişim yayınları, İstanbul, 1995.
*SylviaNasar, Akıl Oyunları, Altın Kitaplar Yayıncılık, İstanbul 2002

NOT:Metin içinde ve , veya, yahut, ya…ya bağlaçlarından önce ve sonra virgül


konmaz.
*Sözlerimi dinle ve hep bana yardım ederdi.
*Benim için fark etmez sen veya arkadaşın gelsin.

NOT:Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz.


* Seni bir daha ne ararım ne de sorarım.
* Adam hem suçlu hem de pişkin pişkin konuşuyor.
*Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.
*Siz ister inanın ister inanmayın, bir daha böyle olmayacak.

NOT:Şart ekinden sonra virgül konmaz.


* Seni arayan olursa ben haber veririm.
* Okumayacaksan kitap almanın anlamı ne.

NOT:Metin içinde zarf fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz.
* Olayın üzerinden vakit geçtikçe insanlar da bir süre sonra unutuyor.
* Çocuğu hiç dinlemeden yargılamamalısın.
* Vakit ilerledikçe herkes yavaş yavaş evlerine dönüyordu.
* Bir süre sonra karara varıp sana gerekli açıklamayı yaparız.
104

NOKTALI VİRGÜL (;)


---- Cümle içinde virgülle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için
konur.
*Öğretmenimiz kızlardan İrem, Zeynep, Fatma veErva’yı; erkeklerden Sadık,
İbrahim, Kerem ve Furkan’ı çağırdı.
* Portakal, mandalina, kivi, kış meyveleri; kiraz, karpuz, üzüm yaz meyvesidir.

---- Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.
* At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
* Artık iş işten geçti; sen ister ödevi getir, istersen de getirme.
---- İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden
sonra noktalı virgül kullanılır.
* Ahmet Hamdi Tanpınar; romancı, öykücü, yazar ve
millet vekili olarak farklı işlere imza atmıştır. Cümle içinde
* Milli takım; Hollanda, Letonya, Norveç ve virgülle ayrılmış
Karadağ ile aynı gruba düştü. tür ve takımları
ayırmak benim
işim
105

İKİ NOKTA
---- Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konur.
* Fiiller anlamı bakımından üçe ayrılır: iş, oluş, durum.
* Başarımın tek sırrı var: Düzenli çalışma.

---- Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna konur.


* Kendimi taktim edeyim: Meclis katiplerindenim. (Falih Rıfkı Atay)
* Sıfat: ismi niteleyen veya belirten sözcüklere denir.

---- Ses bilgisinde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır.


*a:ile *ka:til *usu:le
* i:cat
---- Karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişiyi belirten
sözlerden sonra konur.
*Kenan: Bir süredir ortalıkta yoktun.
Mehmet: Evet, biraz işim vardı da.
Kenan: Öyleyse bugün bizimle maça gelirsin artık.
Mehmet: Tabi, neden olmasın.

---- Edebi eserlerde konuşma bölümünde önceki ifadenin sonuna konur.


* Zeynep heyecanla odaya girdi:
Ne yapıyorsun burada yalnız başına?

---- Genel ağ adreslerinde kullanılır.


*http://www.trt.net.tr. *http://www.meb.gov.tr

---- Matematikte bölme işareti olarak kullanılır.


* 25: 5= 5 * 32:8= 4

NOT: İki noktadan sonra cümleler büyük başlarken cümle özelliği taşımayan
durumlarda küçük harfle başlar.
* Zamir: İsmin yerini tutan sözcüklere denir.
* Sağlığınıza zararlı bazı yiyecek ve içecekler: kızartma, cips, kola …

Yapılacaksa
açıklama,
Verilecekse
örnek .
Gelirim koşa.
koşa
106

ÜÇ NOKTA (…)
---- Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.
* Ona öyle kızgınım ki… * Bir eli yağda bir eli balda…

---- Benzer örneklerin devam ettiğini belirtmek için kullanılır.


* Sınıfta en iyi anlaştığım kişiler: Mert, Elif, Zehra…
* Bahçemizde birçok meyve ağacı var: erik, elma, kayısı, kiraz,

---- Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak istenmeyen
kelime ve bölümlerin yerine konur.
* Bize buraya gelmemizi B…. Söyledi.
* Ankara’ da, yıllar önce oturduğu … mahallesine geri döndü.

---- Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümlerin yerine
konur.
* …Annesinin izin vermesi Kenan’ı daha da mutlu etmişti. Artık arkadaşlarıyla daha
rahat oynayacaktı.
* Ertesi gün iki kuzen sabah heyecanla uyandılar. Bir an önce fidan dikme
şenliğine gitmek istiyorlardı…

---- Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına
bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur.
* Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz. (Faruk Nafiz Çamlıbel)
* Biraz sonra içeride bir sessizlik.

---- Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur.


* Oh oh, maşallah, gelsin bahşişler!.. * Hey Mehmet… Mehmet be!..

NOT: Ünlem ve soru işaretlerinden sonra üç nokta yerine iki nokta kullanılması
yeterlidir.
* KARAGÖZ- İyi ya, ben de ilk günden davulumu gümbürdettim kiRamazan şenlenir
oldu.
HACİVAT- Aferin, eline koluna sağlık!.. Sonra?..

---- Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır.


*-Sen neden bize gelmiyorsun?
-…
- Böyle susarak bir yere varamazsın.
NOT:Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz.
107

SORU İŞARETİ
---- Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna konur.
* Verdiğin sözü ne zaman tutacaksın?
* Sınav saat kaçta başlayacak

---- Soru bildiren ancak soru eki veya soru sözü içermeyen cümlelerin sonuna
konur.
* Gümrükteki memur başını kaldırdı:
- Adınız?
---- Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar
için kullanılır.
* Yunus Emre (1240? – 1320) * Burada üç saattir (?) sizi
bekliyoruz.
* Ali kuşçu (? 1474) ünlü Türk astronomi ve matematik bilginidir.

NOT:‘’mı/mi’’ sözcüğü soru anlamı değil de ‘’zaman’’ anlamı kattığında o cümlenin


sonuna soru işareti konmaz.
* Akşam oldu mu yola çıkarız. * Havalar soğudu mu doğa uykuya
dalar.

ÜNLEM İŞARETİ
---- Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümle veya ibarelerin
sonuna konur.
* Yetişi, ev yanıyor!
* Aman Allah’ım kimleri görüyoruz!

---- Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur.


* Ey Türk Gençliği!
* Hey, buraya baksana!
NOT: Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği
gibi cümlenin sonuna da konabilir.
* Eyvah! Şimdi yandık. (Doğru) * Eyvah, şimdi yandık! (Doğru)
---- Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra
yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır.
* Bu kafayla (!) sınav kazanacağını sanıyor.
* İsteseymiş beş dakikada (!) bu işi yaparmış.
108

KISA ÇİZGİ (-)


---- Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur.
*Çocukların her ikisi de erken kalkar, babalarından kalan tarlayı işle-
mek için uzun bir yolculuktan sonra bahçeye varırlardı.

---- Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara
cümlelerin başına ve sonuna konur.
* En sevdiğim oyuncağım –robot arabamı- bir süredir kaybettim. (Ara söz)
* Bu tartışmadan sonra, hiç şüphem yok, onun diğer yüzünü göreceksin. (Ara cümle)

---- Kelimelerin kökleri, gövdeleri ve eklerini birbirinden ayırmak için kullanılır.


* gör-üş * bak-ın * diş-çi * sat-ıcıvb

---- Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır.


* gör- * yürü- * at- vb (Fiil kökleri)
* yatır- * sürün- * bildir- vb. (Fiil gövdeleri)

---- İsim yapma eklerinin başına, fiil yapma eklerinin başına ve sonuna konur.
* -ak * -den * -ış
* -ımsa-* -la- * -tır-

---- Heceleri göstermek için kullanılır.


*Sa-bır-sız-la-nı-yor *bi-le-ce-ğiz * an-la-ta-cak

---- Arasında, ve, ile, ila, …den …-e anlamlarını vermek için kelimeler veya sayılar
arasında kullanılır.
* Türkçe Ural-Altay dil ailesine mensuptur.

NOT:Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz.


* Beş on gün * Üç beş çocuk geldi.

---- Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır.


* 75-25=50 * 140-60=80

---- Sıfırdan küçük değerleri göstermek için


kullanılır.
* Hava sıcaklığı bugün -10˚C olması bekleniyor.
109

UZUN ÇİZGİ (—)


---- Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma
çizgisi de denir.

----
Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir.
*Cemil Bey—Onu hiç böyle mutlu görmemiştim.
Sadık Bey—Tabi mutlu olacak. Kaç yıldır konuşmadığı abisiyle barışmış.

NOT:Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kullanılmaz.


* Arabamız tutarken Erciyes’in yolunu:
‘’ Hancı dedim, bildin mi Şeyhoğlu’nu?’’ (Faruk Nafiz Çamlıbel)

EĞİK ÇİZGİ (/)


---- Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur.
* Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin; / Yitirmişsin neyin varsa birer birer.
Bir sağlık, bir sevinç, bir umut… / Onlarda neredeyse gitti gider.

---- Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasında ve semt ile
şehir arasına konur.
*Kuruçeşme mahallesi Altıparmak Cd. No: 55 42600 Selçuklu / KONYA

---- Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yıl gösteren sayıları birbirinden ayırmak için
kullanılır.
* 29/05/1453 * 29/X/1923 vb.
---- Dilbilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır.
* -a / -e * -an / - en * -lık / -lik * - madan / -meden

---- Genel ağ adreslerinde kullanılır.


*http://www.trt.net.tr. *http://www.meb.gov.tr
110

---- Matematikte bölme işareti olarak kullanılır.


* 80/2= 40 * 150/5= 30

---- Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi
araya boşluk konulmadan kullanılır.
* g/sn (gram / saniye) * m/sn (metre / saniye)

TIRNAK İŞARETİ (‘’ ‘’)


---- Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine
alınır:
*Akif’in İstiklal Marşı’ndaki ‘’ Kim bu cennet vatanın
uğruna olmaz ki feda?’’ sözcü onun vatan sevgisinin
tek cümlelik özeti aslında.

NOT: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru


işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kullanılır:
* ‘’İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!’’ diyorlar. (Yahya Kemal Beyatlı)

---- Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır.


* Bu adam ‘’altın kalpli’’ biridir.
* Kendisine kimse yaklaşmasın diye ‘’yıkılmaz duvarlar’’ örerdi.

---- Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine
alınır.
* Halide Edip’in ‘’ Sinekli Bakkal’’ romanı beni çok etkilemişti.
* ‘’Yazım kuralları ‘’ bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.

NOT: Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi
adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla dizilerek de
gösterilebilir.
* Höyük sözü Anadolu’da tepe olarak geçer.
* Cahit Sıtkı’nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (A. Hamdi Tanpınar)
NOT:Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti
kullanılmaz.
* Şu sıralar Yakup Kadri’nin ‘’Yaban’’ını okuyorum.

---- Bilimsel çalışmalarda künye verilirken makale adları tırnak içine alınır.
* Tanpınar, Ahmet Hamdi, ‘’ Halit Ziya Uşaklıgil’’, Edebiyat Üzerine Makaleler,
Dergah Yay., İst, 1977
111

YAY AYRAÇ ( )
---- Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler için
kullanılır. Yay ayraç içinde bulunan ve yargı bildiren anlatımların sonuna uygun
noktalama işareti konur.

* Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum) gezsek bile


görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyorum.

---- Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır.
* Nasrettin Hoca’ nın (1208-1284) yıllar arasında yaşadığı biliniyor.
* İş (kılış) fiillerini bulmak için fiili ‘’onu’’ onu sözcüğüyle birlikte okuruz.

---- Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu


açıklamak ve göstermek için kullanılır.
* ÇOCUK: Baba! Baba! (Baba meşguldür)
BABA (Heyecanla): Tamam, buldum buldum! İşte aradığım iş!
ÇOCUK: Baba, dur bir dakika.

---- Alıntıların aktarıldığı eseri, yazarı veya künye bilgilerini göstermek için
kullanılır.
*Bir zaman onun korkusundan kimse kimseye kötülük edemez olmuştu. Haksızlığa
uğrayan düşmanını ‘’Yalnız Efe’ye söylerim diyerek korkuturmuş. (Ömer
Seyfettin)

*Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur! (Necip Fazıl
Kısakürek)

---- Alıntılarda, alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konulan üç nokta, yay
ayraç içine alınabilir.
*(…) Şekerci dükkanında günler geçmek bilmiyordu. Bedir hani bir işle uğraşabilse
vakit nasıl geçer bilmez ama ona göre iş yok.
* Bir yağmur, bir yağmur. Geceden başlayıp dur durak bilmiyordu. Kargalar kavak
ağaçlarında donup kalmış. Gök kararmış bulutlar şehrin üzerine abanmış. (…)

---- Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamım kazandırmak için kullanılan
ünlem işareti yay ayraç içine alınır.
* O da kendini zeki (!) sanıyor.
* Bu nezaketinizi (!) asla unutmayacağız.

---- Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için
kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır.
* 1496 (?) doğan Fuzuli…
* Yunus Emre (1240?-1320) tarihleri arasında yaşayan tasavvufi bir şairimizdir.
112

---- Bir yazının maddelerini gösteren sayı veya harflerden sonra kapama ayracı
konur.
* I) * 1) * A) * a)
* II) * 2) * B) * b)

KESME İŞARETİ (‘)


---- Özel adlara getirilen, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle
ayrılır.

*Çanakkale Savaşı’nda,*Türkiye’mizin, Kanuni * Sultan Süleyman’a,


*Somuncu Baba’ya…
* Batı’nın Avrupa Birliği’ne üye ülkeleri arasında görüş ayrılığı var.
*1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)
---- Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak
için kullanılır.
* Ali Bey’in * Nihal Hanım’dan * Mehmet Efendi’nin
* Hasan Paşa * Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb.

---- Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur.


* TDK’ nın * TÜBİTAK’ ın * cm’ yi * kg’dan

---- Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur.


* 2015’ ten * 7’nci sınıf * 7,25’ lik * 11.45’ te

---- Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur.
* LGS sınavı 5 Haziran’da yapılacakmış.
* 15 Mart Cumartesi’den itibaren başvurular başlayacak.

---- Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır.


* Güzelliğin on par’etmez / Bu bendeki aşk olmasa (Aşık Veysel)
* Acep dünyada var m’ola / Şöyle garip bencileyin. (Yunus Emre)

---- Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için kullanılır.
* Türkçede p’ nin b’ye dönüşmesi kuralına dikkat etmemek yazım yanlışına sebep
olur.
* -lık’la yapılan ekler isim türetirler.
113

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

SÖZ
SANATLARI
114

1. Benzetme (Teşbih)
Sözün etkisini arttırmak veya anlatımı güçlendirmek için aralarında ilgi
bulunan iki kavram ya da varlıktan, zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir.
Tam bir benzetmede dört unsur bulunur.
Bunlar:
a.Benzeyen:Zayıf unsur
b.Kendisine Benzetilen:Güçlü unsur
c.Benzetme yönü:Aktarılan yön
d.Benzetme Edatı:gibi, kadar, andırmak vb.
Zaman su gibi akıp gidiyor.
a.Benzeyen:zaman
b.Kendisine benzetilen:su
c.Benzetme yönü:hızlı akması
d.Benzetme Edatı:gibi

*Kahramanlarımız cephede aslanlar gibi çarpıştı.


(Askerlerimiz, aslana benzetilmiş)
*Bu cennet gibi vatan nasıl terke edilir.
(Vatan, cennete benzetilmiş)
*Kömür gözlüm dön gayrı.
(İnsanın gözü kömüre benzetilmiş)
*İpek gibi yumuşak saçları rüzgârda savruluyordu.
(Saçlar, ipeğe benzetilmiş)

Bir benzetme, dört unsurun biri ya da birkaçı olmadan da yapılır.


Aslan gibi delikanlıdır.
(Bu benzetmede benzetme yönü söylenmemiş)
Sen benim güneşimsin.
(Benzetme yönü ve benzetme edatı söylenmemiş)
115

2. Abartma (Mübalağa)
Sözün etkisini kuvvetlendirmek için bir şeyi olduğundan çok daha büyük
veya küçük göstermeye abartma denir.
Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
Bu cümlede sözün sahibi çok fazla sıkıntı çektiğini
ifade etmek istemiştir.
* Ödev yapmamak için bin dereden su getiriyor.
* Seni dünyalar kadar seviyorum.
* Sana bin kere söyledim ama beni anlamadın.
* O kadar cimri, bıraksalar sineğin bile yapını çıkarır.

3. Kişileştirme (Teşhis)
İnsan dışındaki canlı veya cansız varlıklara insan özelliği verme sanatıdır.
*Rüzgâr yapraklara gelecek yağmuru fısıldıyordu.
(‘’Rüzgar’’ kişileştirilmiş)
*Bizim dere her zamanki gibi nazlı nazlı akıyordu.
‘’Dere’’ kişileştirilmiş)
*Akşam olunca duvar bana bakıyor ben duvara.
(’’Duvar’’ kişileştirilmiş)
*Yaz pılını pırtısını toplayıp gitmişti buralardan.
(‘’Yaz kişileştirilmiş)

4. Konuşturma (İntak)
---- İnsan dışındaki canlı veya cansız varlıkları insan gibi konuşturma sanatıdır.
---- Fabllar ve masallarda sık sık karşımıza çıkar.
----Konuşturmanın olduğu her yerde kişileştirme varken kişileştirmenin olduğu her
yerde konuşturma olmayabilir.

* Geyik beni görünce, Geyiğin sevinmesi Kişileştirme sanatıdır.


Düştü büyük sevince.
Verdi bana bir elma, Geyiğin konuşması ise konuşturma sanatıdır.
Dedi, dinlenme, durma.
116

* Kuşlar haber verdi kuşlar,


Gelecekte bir şeyler olacak.
Gün dilediğimiz gibi doğar,
İnsan yüzümüz güler olacak. Şiirde kuşların ‘’haber vermesi’’ konuşturma
sanatının göstergesidir.

5. Karşıtlık (Tezat)
---- Birbirine zıt olan duygu, düşünce ve durumların aralarında anlam oluşturacak
şekilde kullanılması sanatıdır.
*Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

* Uzun ince bir yoldayım


Gidiyorum gündüzgece.
117

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

METİN
TÜRLERİ
118

METİN TÜRLERİ

A.OLAY YAZILARI B. DÜŞÜNCE C. BİLGİLENDİRİCİ


Masal YAZILARI YAZILAR
Roman Deneme Biyografi
Hikâye Makale Otobiyografi
Fabl Sohbet Haber Yazısı
Destan Fıkra Gezi Yazısı
Efsane Eleştiri
Günlük Nutuk
Anı
Tiyatro

Edebiyat, duygu ve düşünceleri söz ya da yazıyla etkili bir şekilde anlatma


sanatıdır.
Yazı (Metin) Türleri
Duygu, düşünce ve hayallerin sözlü ya da yazılı olarak, etkileyici bir şekilde
anlatma isteği edebiyatın doğmasına neden olmuştur. Edebiyatın oluşumu içerisinde
yazının biçim ve içerik özelliklerine o yazının türü denmektedir.

A. OLAY YAZILARI
Masal
Olağanüstü olaylarla süslü, olağanüstü kişilerin başından geçen, zaman ve yer
kavramları belirli olmayan hayalî olayların anlatıldığı yazılara masal denir.
ÖZELLİKLERİ
* Masalda eğiticilik ve öğreticilik esastır.
* Masallardaki olaylar gerçeğe uymaz.
* Kahramanlar olağanüstü özelliklere
sahiptir.
* Masalın geçtiği yer ve zaman belirsizdir.
* Masallar tekerlemeyle başlar.
* Masaldaki karakterler; cinler, periler,
devler ve hayvanlar olabilir.
* Masalların sonunda iyiler ödüllendirilir,
kötüler cezalandırılır.
* Ulusal konulara yer verilmez, evrensel
konular ve mesajlar içerir.
119

Roman
Toplumların ve fertlerin başından geçmiş veya geçmesi
mümkün olayları geniş olarak, ayrıntılarıyla anlatan yazı
türüne roman denir.
ÖZELLİKLERİ
* Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
* Geniş bir zaman dilimini kapsar.
* Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
* Hikâyeye göre uzun eserlerdir.
* Karakter sayısı fazladır.

Hikâye (Öykü)
Olmuş veya olabilecek olayları belli bir plan çerçevesi içinde yer ve zamana bağlı
olarak anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir.
ÖZELLİKLERİ
* Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.* Dar bir zaman dilimini kapsar.
* Olayla ilgili yer ve zaman bellidir. * Romana göre kısa eserlerdir.
* Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. * Karakter sayısı azdır.
* Kısa soluklu eserlerdir.
* Olay, başlangıçtan sonra doğru giden bir olayın bir anlık parçasıdır.

Fabl
Kahramanların hayvan, bitki veya cansız varlıkların olduğu, sonunda ders
çıkarılan metinlerdir.
ÖZELLİKLERİ

* İnsan dışındaki varlıklar konuşturulduğu için


kişileştirme ve konuşturma sanatına yer verilir.
* Evrensel değerler (doğruluk, dürüstlük, cömertlik…)
üzerinde durulur.
* Eğlendirirken eğitici mesajlar verir. Bu yüzden
didaktik (öğretici) metinlerdir.
* Genellikle şiir şeklinde (nazım) yazılsa da düzyazı
(nesir) şeklinde yazılanları da vardır.
* Dünya çapındaki yazarları La Fontaine, Beydaba, Ezop…
* İçinde tekerleme yer almaz.
* Kahramanları genelde hayvanlar ve bitkilerdir.
* Sonunda ahlaki bir ders verilir.
120

4. Destan
Bir ulusun kahramanlıklarını, savaşlarını, büyük toplumsal olaylarını anlatan ve
genellikle şiir (nazım) biçiminde oluşturulan eserlere destan denir.
ÖZELLİKLERİ
* Yazı türleri içinde en uzun olanıdır.
* Efsaneden sonra bilinen en eski türdür.
* Sözlü edebiyat ürünüdür; ancak sonradan yazıya geçirilen destanlar da vardır.
* Olağanüstü olaylar ve kahramanlar vardır.
* Destan kahramanları yarı tanrısal nitelikler taşıyan han, hakan ve kağan gibi
kişilerdir.
Destanlar doğal ve yapay(suni) olmak üzere ikiye ayrılır:
Doğal Destanlar
Halk ozanlarının büyük toplumsal olayları anlattıkları destanlardır. Doğal
destanların yazarı belli değildir, yani anonimdir.
Yapay (Suni) Destanlar
Yazarı belli olan, daha yakın zamanda yazılan ve olağanüstü durumlara daha az
yer veren destan türüdür.

5. Efsane (Söylence)
Halkın duygu, düşünce ve hayal dünyasında
doğarak ağızdan ağıza dolaşan, gelenek ve
göreneklerin oluşumunu etkileyen hikayelere
efsane denir.

ÖZELLİKLERİ
* Hayal gücünün ürünü ve bilinen en eski türdür.
* Eski dönemlerde tabiat olaylarının nedenlerini bilmeyen insanlar, bu olayları
açıklama gereği hissetmişlerdir. Yağmurun yağması, gök gürültüsü, şimşek çakması
gibi birçok olayı kendilerine göre yorumlamışlar, efsaneler vasıtasıyla bunlara
açıklık getirmişlerdir.
* Efsanelerde kahramanlar Tanrı, ruh, melek gibi kavramlar bazen de taş, kaya,
dağ gibi doğa parçası unsurlardır. Bu kahramanlar hikayelerde
kişileştirilir(teşhis) ve konuşturulur(intak).
121

Günlük (Günce)
Düzenli bir biçimde yazılan, tarih atılan günlük notlara, bir yazarın yaşamı boyunca
günü gününe yazdığı yazılara günlük denir.
ÖZELLİKLERİ
* Olaylar günü gününe, tarih belirtilerek yazılır.
* Kısa yazılardır.
* Kaleme alan kişinin yaşamından izler taşır.
* İçten ve sevecendir. Anlatımda “iç konuşma” yöntemi kullanılır.

Anı (Hatıra)
Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı yazı türüne anı
(hatıra) denir.
ÖZELLİKLERİ
* Bir kişinin yaşadığı veya tanık olduğu olaylar anlatılır.
* Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır
* Geçmişe ışık tutar.
* Tarihsel olayların öğrenilmesine katkıda bulunur.
Günlük ile Anı Arasındaki Farklar:
* Günlükte olaylar günü gününe yazılırken anı da geçmişteki olaylar anlatılır. Bir
bakıma günlük geleceğe yönelik, anı ise geçmişe yöneliktir

Tiyatro
Dram, komedi, trajedi gibi sahnede oynanmak üzere yazılan edebiyat türlerinin
ortak adına tiyatro denir.
ÖZELLİKLERİ
* Genellikle oynanmak için yazılır. Okunmak için yazılan tiyatro türleri de vardır.
* Olayları oluş hâlinde gösterir.
* Konuşma ve eyleme dayanan bir türdür.
* İnsana ders vermek, onu düşündürmek
onu yorum yapmaya yönlendirmek amacı
taşır.
* Tiyatronun unsurları: “Yazar, eser, oyun
ve seyirci”dir.
* Tiyatronun temel ögeleri: “Olay, yer,
zaman ve kişiler”dir.
122

B. DÜŞÜNCE YAZILARI
Deneme
Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde, özel görüş ve düşüncelerini iddiasız, kesin
kurallara varmaksızın anlattığı yazılara deneme denir.
ÖZELLİKLERİ
* Denemede konu sınırlaması yoktur. Yazar, istediği konuyu ele alıp işleyebilir.
* Yazarın anlattıklarını kanıtlama kaygısı yoktur.
* Yazar kendisiyle konuşuyor gibi bir anlatım kullanır. Daha doğrusu kendi içiyle
yaptığı konuşmaları yazıya geçirir.
* Anlatılanlar kesin bir sonuca bağlanmaz.
* Denemede alabildiğine kişisellik ve kendine özgülük vardır.
* Dünya edebiyatında Montaigne, Türk edebiyatında ise Nurullah Ataç bu türün en
önemli temsilcisidir.

Makale
Herhangi bir konuda bilgi vermek veya bir gerçeği savunmak için yazılan
yazılara makale denir.
ÖZELLİKLERİ
* Makalenin temel öğesi fikirdir.
* İnceleme ve araştırmaya dayanır.
* Bir tezi savunmak, desteklemek amacı taşır.
* Makalelerde bilimsel verilerden yararlanılır.
* Gazete ve dergi yazısıdır

Söyleşi (Sohbet)
Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup
konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılara sohbet denir.
ÖZELLİKLERİ
* Karşılıklı konuşma havası içinde yazılır.
* Belirli konusu yoktur. Yerine ve zamanına göre sıkıcı olmayan her şey sohbet
konusu olabilir.
* Gazete ve dergi yazılarıdır.
* Yazarın kendi kişisel düşüncesi ağırlıktadır.
* En önemli özelliği, samimi bir üslupla kaleme alınmasıdır.
* Yazarın öğretme ve kanıtlama amacı yoktur.
123

Fıkra (Köşe Yazısı)


Bir yazarın, herhangi bir konu üzerinde, kişisel anlayış, görüş ve düşüncelerini
güzel bir üslupla, hiçbir kanıtlama gereği duymadan anlattığı yazı türüne fıkra
denir.
İki tür fıkra vardır: Gazete fıkraları, nükteli hikâyecik türündeki fıkralar. Yazı
türü olarak “gazete fıkraları” kabul edilmektedir. Gülmec yazılardan olan
fıkraları, gazete yazı türü olan fıkrayla
karıştırmamalıyız.
ÖZELLİKLERİ
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil doğaldır. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere
yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş havası hakimdir.
Anlatım senli benlidir.

Eleştiri (Tenkit)
Bir sanat eserinin olumlu ya da olumsuz yanlarını somut verilere dayanarak
yargılayıp eserin gerçek değerini ortaya koymak amacıyla yazılan yazı türüne
eleştiri denir.
ÖZELLİKLERİ
* Eleştiri yazıları, bir eseri tanıtmayı amaçlar.
* Eleştiri yapan kişiye eleştirmen denir.
* Değerlendirme yazılarıdır.
* Eleştiri denince, akla eserin olumsuz yanlarının belirlenip okuyucuya aktarılması
gelir. Bu yanlış bir düşüncedir. Gerçek bir eleştiride eleştirilen eserin hem olumlu
hem de olumsuz yanları bir arada verilir.
* Eleştirinin amacı, okuyucuya ve yazara kılavuzluk yapmaktır

Nutuk (Söylev)
Bir topluluğu coşturmak, belli bir amaca yöneltmek; onlara bir düşünceyi, bir
ülküyü aşılamak amacıyla söylenen uzun ve coşkulu konuşmalardır.

ÖZELLİKLERİ
* Nutuk türünde konuşma yapan kişiye ‘’hatip’’ denir.
* Nutuk; siyasi, askeri, hukuksal, dinsel ve akademik alanda yapılabilir.
* iyi bir hatip konuşurken jest ve mimiklerine, vurgu ve tonlamalarına,
konuşmalarının açık ve anlaşılır olmalarına dikkat etmelidir.
124

C. BİLGİLENDİRİCİ YAZILAR
Biyografi (Yaşam Öyküsü)
Tanınmış, eserler yazmış, ün bırakmış kişileri tanıtmak amacıyla yazılan
yazılara biyografi denir.
ÖZELLİKLERİ
* Önemli şahısların hayatı başkası tarafından anlatılır.
* Anlatılan kişinin hayatı tarih sırasına göre ele alınır.
* Kurgusal değildir, gerçekçidir.
* Üçüncü kişinin ağzıyla anlatılır.

Otobiyografi (Öz Yaşam Öyküsü)


Bir insanın, kendi hayatını kendisinin yazdığı eserlere otobiyografi denir.
Biyografilerde kişinin hayatı, çalışmaları başkası tarafından yazılırken
otobiyografilerde kişi kendisini anlatır, yazar.
ÖZELLİKLERİ
* Kaynak olarak kişi kendisini ve aile büyüklerinden aldığı bilgiyi kullanır.
* Birinci kişinin ağzıyla anlatılır.

Haber Yazısı
Toplumu bilgilendiren güncel olay veya durumların, halka duyurulması
amacıyla hazırlanan yazı türüdür.
ÖZELLİKLERİ
* Olayların güncek ve önemli olması gereklidir.
* Toplumun tamamını ya da önemli bir kısmını ilgilendirmesi gerekir.
* Anlatılanlar ilgi çekici olmalıdır.
* Nesnel bir anlatıma sahip olmalıdır.
* İyi haber metni 5N 1K sorularına cevap verir.

Gezi Yazısı (Seyahatname)


Gezilip görülen yerlerin ve o yerlerle ilgili izlenimlerin anlatıldığı yazılara gezi
yazısı denir.
ÖZELLİKLERİ
* Gezilip görülen yerler edebî bir üslupla anlatılır.
* Yazarın duygu ve düşüncelerini içerebilir.
* Gözlem gücüne dayanır.
* Anlatılanlar gerçektir, hayal ürünü değildir.
125

ŞİİR BİLGİSİ
ŞİİR:Duygu, hayal ve düşüncelerin bir düzene bağlı olarak, çekici bir dil ve
ahenkli mısralar içinde aktarılmasına şiir denir. Şiir, bir ana duygu etrafında
örgülenir. Diğer türler gibi şiir de bir plana sahiptir. Ancak her ölçülü ve kafiyeli
metin, şiir değildir. Şiirde “duygu’ temel unsurdur ama duygunun dışında “düşünce”
ve “hayal” de vardır. Şiirde “sanat” öğesi ağır basar. Bu bakımdan şiirde sözcük
seçimi öne çıkar. Aslında şiir, sözcüklerin ahenk oluşturacak şekilde bir araya
getirilmesinden oluşur.
Şiir yazana şair denir. Halk şiiri yazan ve bunu çalıp söyleyene de ozan denir.
Günümüzde ise şair yerine ozan sözü de kullanılmaktadır.
Her şiirin bir başlığı vardır. Başlığın, şiirde anlatılanlarla uyumla olması gerekir.
Şiirde her bir satıra dize (mısra) denir. Şiiri yazarken her dizenin başındaki harf
büyük harfle yazılır.
Dört dizelik kümelere kıta (dörtlük) denir. İki dizeden oluşan kümelere
de beyit adı verilir.
Şiiri, düz yazıdan ayıran ölçü, kafiye, uyak şeması gibi ahenk unsurları vardır.

Her şiirin belli bir konusu, üslubu vardır. Kimi aşk, ayrılık konusunu işler, kimi
okura bir bilgiyi özlü bir şekilde verir, kimi ise birini eleştirir. İşte şiirlerin
bunlara göre sınıflandırılması şiir türlerini ortaya koyar. Bunlar Yunancadaki
adlarıyla adlandırılır: Lirik, Epik, Didaktik, Pastoral, Satirik. Tanzimat’tan sonra
oluşan bu adlandırmadan önce Türk şiiri, nazım şekillerine göre sınıflandırılırdı:
Gazel, Kaside, Şarkı, Koşma, Destan, Varsağı, Mani, Ağıt vb.
ŞİİR

Lirik Şiir Epik Şiir Didaktik Şiir Pastoral Satirik Şiir Mani
(Duygusa) (Destansı) (Öğretici) Şiir (Yergi)
Didaktik (Doğal)
Şiir
LİRİK ŞİİR (DUYGUSAL)
(Öğretici)
İçten gelen heyecanları
Epik Şiir coşkulu bir dille anlatan duygusal şiirlere lirik şiir denir.
Bu şiirlerde “sevgi, özlem, ayrılık” gibi konular işlenir.
(Destansı)

Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,


Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Ahmet Muhip Dıranas
126

Beni Unutma
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Ümit yaşar Oğuzcan

EPİK ŞİİR (DESTANSI)


Kahramanlık, yiğitlik, savaş konularını işleyen ya da tarihsel bir olayı coşkulu bir
anlatımla işleyen şiirlere epik şiir denir.
Bizdik o hücumun aşkıyla kanatlı
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle
Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle

26 Ağustos 1922
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyednâmın,
Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!
Yahya Kemal Beyatlı

DİDAKTİK ŞİİR (ÖĞRETİCİ)


Belli bir düşünceyi kabul ettirmek veya belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlaki
bir ders çıkarmak için yazılan öğretici şiirlere didaktik şiir denir.

Güzel dil, Türkçe bize,


Başka dil, gece bize.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize
Ziya Gökalp
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır
Yunus Emre
127

PASTORAL ŞİİR (DOĞAL)


Doğa güzelliklerini; orman, yayla, dağ, köy ve çoban yaşamını ve bu hayata duyulan
özlemi ifade eden şiir türüne pastoral şiir denir.

ÇOBAN ÇEŞMESİ
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca,


Yol almış hayatın ufuklarınca;
O hızla dağları Ferhad yarınca,
Başlamış akmağa çoban çeşmesi
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

SATİRİK ŞİİR (YERGİ / ELEŞTİREL)


Toplum hayatındaki aksayan yönlerin, düzensizliklerin; insanların çeşitli
konulardaki beceriksizliklerinin ve zayıflıklarının anlatıldığı yergi
şiirlerine satirikşiir denir. Bu şiir türü, Halk edebiyatında “taşlama”; Divan
edebiyatında “hicviye”; günümüz edebiyatında ise “yergi” adıyla bilinir.

KUYRUKLU ŞİİR
Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin kalaylı kapta;
Benimki arslan ağzında,
Sen aşk rüyası görürsün, bense kemik.

Ama seninki de kolay değil kardeşim,


Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.

Orhan Veli Kanık


128

Adnan Baran ÖNER:


İletişim için: 0544 314 28 65 (WhatsApp)

TABLO, GRAFİK
VE GÖRSEL
OKUMA
(YORUMLAMA)
129

1. TABLO OKUMA / YORUMLAMA


* Tablolar bilgilerin daha kolay anlaşılması için yapılmış şekillerdir.
* Tablonun başlığına bakarak konu hakkında ön bilgiye sahip oluruz. Bu sayede
oluşturacağımız satır veya sütunları buna göre yaparız.
* Tablo sonunda ön yargılarımız, ön öğrenmelerimiz veya tabloyla ilgisi olmayan
hiçbir şeyi yorumlarımıza katmamalıyız.
* Tablolar, değerlendirme, yorumlama, öngörü yapmamıza yardımcı olan araçlardır.
* Tablodaki verileri, olumlu ve olumsuz ifadelere dikkat ederek incelemeliyiz.
* Soru çözerken her isteneni aynı tabloda göstermemeliyiz.

Örnek
Aşağıda 7A ve 7B sınıfı öğrencilerine yapılan ‘’En çok hangi sporu seviyorsunuz’’
adlı anket sonucu verilmiştir. Ankete öğrencilerin sevdiği spor dalları % olartak
değerlendirilmiştir.

Bu tablodan Çıkarılabilecek Sonuçlar: Bu Tablodan Çıkarılamayacak Sonuçlar:


* 7A sınıfının en çok sevdiği spor * 7A sınıfı 7B sınıfına göre spora daha çok
futboldur. ilgilidir.
* Basketbol iki sınıf tarafından da en az * 7B sınıfında voleybol ve futbol sevenler
tercih edilen spor olmuştur. sınıfın %50’sinden fazladır.
* 7B öğrencileri, masa tenisini 7A’ dan daha * 7B de 25 kişi masa tenisini sevmektedir.
çok sevmektedir. *Her iki sınıfta voleybol sevenler toplamı,
* İki sınıfında en çok tercih sevdiği masa tenisi sevenlerin toplamından fazladır.
sporlar farklıdır.
130

Örnek

Aşağıda Konya’ya ait beş


günlük hava tahmin raporu
tablo şeklinde verilmiştir.

Bu tablodan Çıkarılabilecek Sonuçlar: Bu tablodan Çıkarılamayacak Sonuçlar:


*Günlük sıcaklık farkının en fazla olduğu *En yüksek nem 6 Nisan Pazartesi, en düşük
gün 10 Nisan Cuma’dır. nem 8 Nisan Çarşamba günüdür.
*Beş günlük en yüksen sıcaklık farkı 4 *Günlük nem miktarı farkının en fazla olduğu
dercedir. gün 9 Nisan Perşembe’dir.
*8-10 Nisan aralığında hava parçalı *Sıcaklık her geçen gün artış göstermiştir.
bulutludur. *Beş günde en yüksek nem miktarı %6’dır.
*Ölçülen en yüksek sıcaklık 15 derecedir. * 7 Nisan’da kar yağışı beklenmektedir.
* Tek yağışlı gün 6 Nisan Pazartesi’dir.

2 GRAFİK OKUMA / GRAFİK YORUMLAMA


Verilerin veya karşılaştırılması yapılacak değişkenlerin çizgi, tablo, nokta
veya şekillerle ifade edilmesine grafik denir.
*Grafikler, verilerin sunumuna görsellik katarak daha kolay yorumlanmasını
sağlar.
* Grafik yorumlarken, soldan sağa ve aşağıdan yukarı bakılarak grafik sütununun
neye denk geldiğini tespit edilip ona göre sonuç çıkarmalıyız.
* Grafik çözerken kesişim noktalarına dikkat etmeliyiz.
* Grafik yorumlarken kendi düşüncelerimizi ve grafikte olmayan bilgileri yoruma
katmamalıyız.
* Veri türlerine ve istenen amaca göre çizilebilecek çeşitli grafik türleri vardır.
Bunlar:
a.Çizgi grafiği
b. Sütun grafiği
c. Pasta grafiği
131

a. Çizgi Grafiği
Verilen yatay ve dikey eksendeki değerleri işaretlenerek bulunan noktaların
çizgilerle birleştirilmesi sonucunda elde edilen grafiklere çizgi grafik denir.
----Bir değişkenin zaman içerisindeki değişimini (artma, azalma) incelemek için
kullanılan grafiktir.
----Verilerin yatay ve dikey eksende değerleri işaretlenip bulunan noktaların
çizgilerinin birleştirilmesiyle oluşur.

Örnek:

Bu tablodan Çıkarılabilecek Sonuçlar: Bu tablodan Çıkarılamayacak Sonuçlar:


*Toplamda en çok soru çözen öğrenciye. *Hangi konuda soru çözdüklerine.
*En çok soru çözen ile en az soru çözenin *En çok doğru ve yanlış yaptıkları sorulara
soru farkına. *Çözülen ayın adına.
*Bir öğrencinin toplamda çözdüğü soru *Çözen öğrencilerin sınıfına.
sayısına
*En az sorunun hangi hafta çözüldüğüne.
132

b. Sütun Grafiği
----Bu tip grafikte, gösterilmek istenen değerler sütun veya çubuklarla ifade
edilir.
----Bu sütun grafiği, zaman içindeki değişimleri ve ögeler arasındaki zıtlıkları
karşılaştırmalı olarak bize sunar.
----Çizgi grafiğinde olduğu gibi dikey ve yatay
çizgiler çizilir ve bunlar eşit aralıklara bölünür.
----Sütun grafiğinde iki eksen vardır. Yatay
eksende ve düşey eksende
Ölçülen değerlerin birbirine göre durumları
sütunlarla (çubuklarla) belirtilir. Yatay eksende
incelediğimiz bir değere göre, düşey eksendeki
değişimi görebiliriz.
----Bir kentteki yıllara göre yağış dağılımı, bir
fabrikanın aylara göre üretim oranları, bir şirketin günlük satış oranları gibi
değişkenlerde sıklıkla kullanılır.

Örnek:
Bu grafikten şu bilgilere
ulaşılabilir.
*En çok yağış 2009 yılında
olmuştur.
* Toplamda 6 yıl normal yağış
miktarının altında yağış olmuştur.
* En az yağış alan yıl 2008
olmuştur.
* 2013 yılı, 2017 yılından daha
Bu grafikten şu bilgilere ulaşılamaz
kurak geçmiştir.
* En çok yağış alan ikinci yıl 2017’dir.
* Yağışların çoğu yağmur şeklindedir.
* En çok yağış kış aylarında olmuştur.

c.* Pasta
En az yağış alan yıl ile en çok yağış alan yıl arasında
Grafiği
350mm’den fazla fark vardır.
133

Pasta grafik, sayısal bilgilerin, parçalara bölünmüş bir daire aracılığıyla


grafik üzerinde gösterilmesini sağlar.

Bu grafikten şu bilgilere
ulaşılabilir.
*Harçlığının büyük bir bölümünü
kırtasiye için harcamaktadır.
*En az para diğer harcamalar
içindir.
*Yol parası ile yemek parası
aynıdır.
*Kırtasiye için harcadığı para
yemek parasından çoktur.

Bu grafikten şu bilgilere ulaşılamaz


*Kitap okumayı sevdiği için ona daha çok para harcamıştır.
*Öğrenci, parasıyla tüm isteklerini alabilmiştir.
*Yemek için harcadığı para diğer harcamalardan azdır.
*Yol parası ile kırtasiye parasının toplamı, yemek ve diğer
harcamalarıyla eşittir.

3. GÖRSEL OKUMA / YORUMLAMA


Yazılı metinlerden farklı olan afiş, fotoğraf, resim, simge, şekil, işaret, levha,
harita, karikatür, infografik vb. ögelere görsel denir. Bu ögeleri anlamlandırıp
yorumlamaya da görsel okuma denir.
----Görsel yorumlama soruları, çok fazla bilgi gerektirmeyen sorulardır. Çünkü
soru, bizden verilen bilgileri yorumlamamızı ister.
----Bu soruları çözmede dikkat çok önemlidir. Görselin içindeki her ayrıntıyı
görmemiz gerekir.
----Görsel soru çözmek pratik işidir. Ne kadar çok soru çözersek o kadar çok
pratik kazanmış oluruz.
----Görselle alakası olmayan olmayan bir şeyi soru çözümünde kullanmamalıyız.
134

Örnek
Bu fotoğraftan ulaşılabilecek bilgiler.
*Halkın günlük giyim tarzına.
*O günün hava şartlarına.
*Mimari yapıya
*İnsanların çoğunun meşgul olduğu
şeye.

Bu fotoğraftan şu bilgilere
ulaşılamaz
*Ne zaman çekildiğine
*İnsanların geçim kaynaklarına.
*Balık tutanların asıl mesleklerine.
*İnsanların hangi balıkları
tuttuklarına.

4. KROKİ OKUMA / YORUMLAMA


Kroki, bir yerin kuş bakışı görünüşünün küçültülerek, ölçüsüz olarak düzlem
üzerine çizilmesidir.

----Kroki okumada, yönlerden (doğu, batı, kuzey, güney; kuzeybatı, güneydoğu vb.)
faydalanırız.

----Kroki karşımızdayken sağ taraf doğu, sol taraf batı, üst taraf kuzey, alt taraf
güneydir.
135

Örnek

Krokiden çıkarılabilecek yargılar:


*Zeynep, evden eczaneye gitmek için Atatürk Caddesi’ nden geçip 3043 sokağa
girecektir.
*Eczaneden manava uğramak için sırasıyla 3045 ve 3046 sokağa uğrayacaktır.
*Manavdan parka gitmek için sağlık ocağının bulunduğu 3044 nolu sokağa girip
yolun bitiminde 3043 sokaktan karşıya geçmelidir.
*Emniyet müdürlüğü ile cami arasında sağlık ocağı vardır.

Krokiden çıkarılamayacak yargılar:


*Camiden çıkan bir kişi kırtasiyeye girmek için yakın yol olarak 3046 sokağı
takip edip Atatürk Caddesi’ne girecek, oradan kırtasiyeye ulaşacaktır.
* Kırtasiye ile Zeynep’in evi arasında iki cadde vardır.
* Kasap eczanenin doğusunda yer alır.
* Kasap ile cami, karşı karşıyadır.

You might also like