Professional Documents
Culture Documents
Avrupanın Özet Tarihi
Avrupanın Özet Tarihi
Avrupanın Özet Tarihi
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Ara
• Hesap oluştur
• Oturum aç
Kişisel araçlar
•
•
İçindekiler
gizle
•
Giriş
•
Tarih Öncesi
•
İlk Çağ
İlk Çağ alt bölümünü aç/kapa
•
Orta Çağ
Orta Çağ alt bölümünü aç/kapa
•
Yeni Çağ
Yeni Çağ alt bölümünü aç/kapa
•
Yakın Çağ
Yakın Çağ alt bölümünü aç/kapa
•
Günümüzde Avrupa
Günümüzde Avrupa alt bölümünü aç/kapa
•
Ayrıca bakınız
•
Kaynakça
•
Dış bağlantılar
Avrupa tarihi
81 dil
• Madde
• Tartışma
• Oku
• Değiştir
• Kaynağı değiştir
• Geçmişi gör
Araçlar
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Vikipedi, özgür ansiklopedi
İnsanlık tarihi
Ortelius tarafından 1570 yılında çizilen Dünya
Sahnesi Görünümü adlı Dünya haritası.
..Dönemlere göre[göster]
..Kıtalara göre[göster]
..Konulara göre[göster]
Avrupa tarihi, Avrupa'nın tarih öncesinden başlayarak günümüze kadar olan tarihini
içerir. Arkeolojik kazılar Avrupa kıtasında MÖ 35.000 yılına kadar uzanan
bir insan varlığının olduğunu doğrulamaktadır.[1] Avrupa'da kayda geçmiş ilk yazılı
belge olarak ise MÖ 700 yıllarında Antik Yunanistan'da Homeros'un
yazdığı İlyada destanı gösterilebilir.[2] Antik Yunanistan'ın yanı sıra, MÖ 8. yüzyılda
kurulmuş olan Roma Krallığı, Avrupa'da kayda geçmiş ilk gelişmiş uygarlıklar
arasındadır. Antik Yunanistan ve Antik Roma uygarlıkları MS 4. yüzyılda çökmüşler,
aynı yüzyılda Hristiyanlık dini Avrupa kültürünü etkisi altına almaya başlamıştır.
Orta Çağ'ın başlarında Avrupa derin bir duraklama dönemine girmiş, Orta
Doğu ve Asya'daki birçok gelişmiş uygarlığın gerisinde kalmıştır.[3] Ancak Yeni Çağ'da
başlayan Rönesans ve Reform hareketlerinden sonra, Avrupa tekrar askeri,
ekonomik, demokratik ve teknolojik bakımlardan dünyanın diğer bölgelerini
yakalayabilmiş, daha sonra da önlerine geçmiştir. Bu üstünlüklerini kullanan Avrupa
ülkeleri diğer kıtalarda koloniler kurmuş, bu kıtaların ekonomik kaynaklarını
sömürerek kendi halklarına diğer kıtaların halklarından daha yüksek bir refah düzeyi
sağlamışlardır.
20. yüzyıla kadar ekonomik ve askeri açılardan dünyaya egemen olan Avrupa
ülkeleri, dünyanın ekonomik ve askeri liderliğini ABD'ye kaptırdılar.
Ayrıca Asya kıtasındaki refah düzeyi birden yükselmeye başladı.
Önce Japonya ve Kore, sonra da Çin ve Hindistan gibi Asya ülkeleri hızla
büyüyerek Avrupa'ya rakip haline geldiler. Bu arada Avrupa ülkeleri güç birliğine
giderek Avrupa Birliği'ni oluşturdular. Günümüzde 27 Avrupa ülkesini içinde
barındıran Avrupa Birliği, topluca dikkate alındığında
toplam ithalat, ihracat ve GSMH gibi açılardan dünyadaki en güçlü ekonomik
birliktir.[4][5]
MÖ 52'de Galya'yı Roma Cumhuriyeti topraklarına katan Jül Sezar diktatör ilan
edildi.[12] Caesar Augustus döneminde ise devlet Roma İmparatorluğu'na dönüştü.
"Beş İyi İmparator" döneminde (96-180) imparatorluk toprak genişliği, ekonomi ve
kültür bakımından doruk noktasına ulaştı.[13] Pax Romana sırasında iç ve dış
tehditlerden uzak Roma zenginleşti.[14][15] Trajan döneminde Daçya'nın fethi ile
imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı. Roma toprakları 6,5 milyon km²'lik bir alanı
kapsıyordu.[16] İmparatorluğun yönettiği topraklarda Romalıların dili olan Latince,
Avrupa'da Lingua franca (ortak dil) haline geldi. Latince günümüze kadar yaşayan bir
dil olarak ulaşmıştır.
330'da İmparator Konstantin Byzantium kentini Yeni Roma adıyla başkent yaptı.
395'te I. Theodosius'un ölümünden sonra imparatorluk doğu ve batı olarak ikiye
ayrıldı.
Roma İmparatorluğu doğu ve batı olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde
yitirdi. Hispania, Galya ve İtalya'yı içine alan Batı Roma İmparatorluğu, imparatorluk
sınırları dışında
yaşayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi
çoğu Germen kökenli barbar kavimlerin saldırılarına uğradı. Hun saldırıları
karşısında Tuna Irmağı’nın güneyine itilen Vizigotlar 410'da Alarik'in önderliğinde
Roma kentini ele geçirdiler.[17] Batı Roma İmparatorluğu nihayet 476'da sona erdi.
Roma'nın yıkılışı Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilir.
Gotların batı kolu olan Vizigotlar, İtalya'dan sonra İspanya'ya yerleşerek burada güçlü
bir krallık kurdular. Başka bir Germen halkı olan Vandallar da komutanları Genserik'in
önderliğinde, 455'te Roma'yı ele geçirip yağmaladılar. Barbar halklarından
sayılan Franklar da batıya doğru ilerleyerek Galya'nın içlerine kadar girdiler. Jütler ve
Saksonlar ise, o dönemde Roma’nın eyaleti olan Britannia'ye akınlar düzenlediler.
Gotların doğu kolu olan Ostrogotlar da Roma topraklarını istila ettiler ve İtalya'da bir
krallık kurdular. Ancak bu krallığın ömrü uzun olmadı ve 60 yıl sonra ortadan kalktı.
Barbar akınları sırasında İtalya’da kalıcı bir yönetim oluşturulamadı. Bizans
İmparatoru I. Justinianus, bu siyasal boşluktan yararlanarak İtalya'yı da bir süre
imparatorluğunun topraklarına kattı.[18] Ancak I. Justinianus'un 565'teki ölümünden
sonra, İtalya Lombardlar tarafından istila edildi.
Kutsal Roma ve İtalyan kent devletleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana maddeler: Karolenj İmparatorluğu ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu
814'te Avrupa
Germen kökenli barbar kavimlerden biri olan Franklar 6. yüzyılda Hristiyanlığı kabul
ettiler. Karolenj hanedanına üye olan Frank kralları
günümüzdeki Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve İtalya'nın kuzeyini
kapsayan toprakları ellerine geçirerek Karolenj İmparatorluğu'nu kurdular.
Günümüzdeki Fransa'nın adı Germen bir ırk olan Frankların kurduğu bu
imparatorluğa dayanmaktadır.[19]
774 yılına kadar İtalya'nın kuzeyi bir Cermen halkı olan Lombardların elinde kaldı.
751'de Lombardlar güneye inerek Ravenna'yı ele
geçirdiler.[21] Papa Franklardan yardım istedi. Franklar Lombardları yenerek Orta
İtalya'yı Papa'ya geri verdiler. Böylece Roma kenti civarında bağımsız bir Papalık
Devleti kurulmuş oldu. Buna cevap olarak Papa III. Leo, Frankların kralı Şarlman'ı
imparator ilan ederek Franklara saygınlık sağladı.[22] 11. yüzyılda da Venedik
Cumhuriyeti, Ceneviz Cumhuriyeti, Lombard Birliği, Napoli Krallığı ve Floransa
Cumhuriyeti gibi şehir devletleri güç kazandı. Bu dönemde Papalık ve Kutsal Roma
Cermen İmparatorluğu iki büyük güç merkezi halindeydi. İtalya'daki kent devletlerinde
bu iki güç merkezinin yanlıları arasında büyük çatışmalar çıktı. Bu iki siyasi
grup Guelfolar ve Ghibellinolar olarak tanındı.[23]
İngiltere ve Fransa'nın oluşması[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana maddeler: İngiltere § Tarih ve Fransa § Tarih
Magna Carta
7. yüzyılda Arabistan'da ortaya çıkan İslam dinini kabul eden Arap orduları aynı
yüzyıl içinde Kuzey Afrika'nın tümünü eline geçirmişti. 8. yüzyılın başında
gelindiğinde Müslüman Emevi Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa bin
Nusayr bir Berberi kumandan olan Tarık bin Ziyad'ı Cebelitarık Boğazı'nı
geçerek İber Yarımadası'na gönderdi. O sırada İber Yarımadası bir Cermen halkı
olan Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık Bin
Ziyad, Vizigot kralı Rodrigo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı parçalandı ve
bütün İber yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.[28]
749'da Emevilerin yıkılmasıyla Şam'dan kaçan Emevi Prensi Abdurrahman, 755'te
İber yarımadasına geçti. 756'da bir devlet kurdu ve kendisi de emir oldu. 929'da III.
Abdurrahman halifeliğini îlân etti. 1031'de halîfenin otoritesi sarsıldı, ülke emirliklere
bölündü. 1031'de Âli beytten olan Hammûdiler, hilâfeti devam ettirmek istediler.
1086'da Abbâdi hanedanından İşbiliye Meliki, Kuzey
Afrika Murabıtlar İmparatorluğundan yardım istedi. Oradan gelen kuvvetlere 13
Endülüs meliki de katıldı. Zeleka Muharebesinde Hristiyan orduları imha edilerek,
İspanya'da Müslüman hâkimiyetinin ömrü uzadı.
1147'de Muvahhidler, Murâbıtları ortadan kaldırdı, Hristiyanlarla da savaştılar.
1187'de Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü alınca Papa VIII. Gregorius kutsal savaş ilan
etti. 1236'da Benî Ahmer, Benî Hud aleyhine Kastilya Kralıyla
anlaşınca Córdoba Hristiyanların eline geçti. 1232'de kurulan Beni Ahmer
Devleti (Gırnata Emirliği) Hristiyanlarla anlaşarak ayakta durmaya çalıştı. 1469'da
Sultan Ebû Hasan'ın oğlu XII. Muhammed, annesinin teşvikiyle isyan edip babasını
tahttan indirdi. Uzun süre baba ve oğul arasında taht kavgaları devam etti. Bu
durumdan yararlanan Hristiyanlar 1490'da Gırnata'yı kuşatarak yağma ettiler.
Sonunda 1492'de Muhammed, Aragon kralı II. Fernando'ya teslim
oldu.[29] Böylece İspanya'da Endülüs devleti ortadan kalmış ve Reconquista (yeniden
fetih) süreci tamamlanmış oluyordu..
Doğu Avrupa[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana madde: Bizans İmparatorluğu
11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeye
başlamışlar, Büyük Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele
geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş
olan Avrupalılar 1071'de Bizanslıların Malazgirt Savaşı'nda uğradıkları
yenilgi[32] üzerine büyük bir telaşa düştüler. Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış,
Türkler İstanbul'un yakınlarına kadar ilerleyerek İznik'te Anadolu Selçuklu Devleti'ni
kurmuşlardı. Bizans imparatoru I. Aleksios, Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı
yardım istedi. Böylece zaten Kudüs'teki Hristiyanlığın Kutsal
Toprakların Müslümanların kontrolü olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında
haçlı seferi düşüncesi oluştu. Papa II. Urbanus 18 Kasım-28 Kasım 1095 tarihleri
arasında Fransa'nın Clermont kentinde Clermont Konseyi'ni toplayarak Avrupa'nın
liderlerini Müslümanlarla savaşa çağırdı. Bu çağrıya cevap veren ordular 1097'de ilk
defa Anadolu'ya girerek Birinci Haçlı seferini başlattılar.[33]
Birinci Haçlı seferi Avrupalılar açısından çok başarılı oldu. Avrupalıların bu saldırısına
hazırlıksız yakalanan Müslümanlar Avrupalıların Anadolu'da ilerlemesini
engelleyemediler. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Kılıçarslan İznik'i haçlılara vermek
zorunda kaldı. Aynı yılın Temmuz ayında Eskişehir yakınlarındaki Dorileon
Savaşı'nda haçlılara yenildi. Ekim ayında haçlılar Antakya'yı kuşattılar. Bir seneye
yakın süren bir kuşatma sonunda Antakya haçlıların eline geçti. 1099'da
haçlılar Kudüs'ü kuşattılar. 15 Temmuz'da Kudüs düştü. Haçlılar Kudüs'ün tüm
halkını kılıçtan geçirdiler. Birinci Haçlı seferi sonucunda Haçlılar Orta Doğu'nun çeşitli
kentlerinde irili ufaklı haçlı devletleri kurdular.
Birinci Haçlı seferinden sonra 10'a yakın haçlı seferi yapıldı. Ancak bunlardan hiçbiri
başarılı olamadı. Orta Doğu'da güç kazanan çeşitli Müslüman devletleri zamanla
haçlı devletlerini birer birer ele geçirdiler. 1187'de Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü
haçlılardan geri alması büyük bir dönüm noktası oldu.[34] 13. yüzyılın sonlarına
gelindiğinde haçlıların Orta Doğu'daki varlığı sona ermişti. 14. yüzyıldan itibaren
Avrupalıların Müslümanlara karşı saldırılarını Osmanlı Devleti göğüslemeye başladı.
İstanbul'un Fethi[değiştir | kaynağı değiştir]
İstanbul'un Fethi
Ana madde: İstanbul'un Fethi
1299'da kurulan Osmanlı Devleti, onu izleyen yüzyıl içinde hem Bizanslıları hem
de Anadolu'daki diğer beylikleri yenerek güçlendi. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti
olan Konstantinopolis zamanla dört bir yandan Osmanlılar tarafından çevrildi ve
nihayet 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in komutanlığında ele geçirdi. Doğu Roma
İmparatorluğu böylelikle sona ermiş oldu.[35]
16. yüzyılda güçlerinin doruğuna ulaşan Osmanlılar 1683'te Kutsal Roma Cermen
İmparatorluğuna bağlı Habsburg Devletinin başkenti olan Viyana'yı kuşattılar
ancak II. Viyana Kuşatması başarısızlıkla sonuçlandı.[36]
Bu sırada Lehistan-Litvanya Birliği doğuya doğru genişleyerek Belarus ve
Ukrayna'nın büyük bir bölümünü eline geçirdi. Yeni Çağ'ın başlarında
Rusya'ya Moskova Knezliği hükmediyordu ve 1547'de IV. İvan'ın çar olmasına kadar
Rusya zayıf bir devletti. İsveç İmparatorluğu ise 17. yüzyıl başlarında
Lehistan, Rusya Çarlığı ve Danimarka-Norveç'e karşı giriştiği savaşlarla sınırlarını
büyüttü. Ancak Rusya'nın 18. yüzyılda güçlenmesi sonucu 1700-1721 yılları arasında
Rusya'yla yaptığı savaşları kaybederek gücünü yitirdi.
Rönesans ve Reform[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana maddeler: Rönesans ve Reform
15. ve 16. yüzyıllarda Avrupalılar yeni ticaret yolları bulmak amacıyla daha önce
bilinmeyen denizlere ve okyanuslara açılmaya başladılar. Bu seferler birçok yeni
okyanusların ve kıtaların bulunmasıyla sonuçlandı. İlk keşif denemeleri 14. yüzyılın
başlarında Fransız ve Cenevizli gemiciler tarafından Atlantik
Okyanusu ve Afrika kıyılarına doğru yapıldı. Kanarya Adaları ve Azor
Adaları keşfedilmesi, bu girişimlerin sonucudur.
15. yüzyılın ikinci yarısında daha kısa yoldan Asya'ya ulaşmak için keşiflere
çıkan Kristof Kolomb 1492'de Amerika kıtasına ulaştı.[40] Portekizli gemici Bartolomeu
Dias'ın Ümit Burnu'nu bulmasından sonra Vasko dö Gama, buradan dolaşarak Hint
Okyanusu ve Hindistan'a ulaştı. Portekizli Macellan dünyayı dolaşarak başladığı yere
geldi ve bunun sonucunda dünyanın yuvarlaklığına dair kesinleştirici sonuçlara
varmak mümkün oldu.
Coğrafî keşifler, Reform ve Rönesans hareketlerinin etkileriyle gelişmiş oldukları gibi
kendileri de bu hareketlerin gelişimini etkilemişlerdir. Bu keşifler sonucunda Avrupa
yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme olanağı elde
etmiştir.[41] Kolonileşme dönemi, Avrupalı göçmenlerin Kuzey Amerika, Asya, Afrika ve
Avustralya kıtalarına göç etmeleri ve bu topraklarda yerleşim ve üretim birimleri
oluşturmasıyla başlayan bir süreçtir. Bu koloniler zamanla merkezi Avrupa'da olan ve
dünyanın dört bir tarafına yayılmış sömürge imparatorlukları haline gelmiştir.
Mezhep Savaşları[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana madde: Otuz Yıl Savaşları
1648'de Avrupa
1479'da Aragon kralı II. Fernando ve Kastilya kraliçesi I. Isabel'in evlenerek iki ülkeyi
birleştirmeleri ve 1492'de de Müslüman Gırnata Emirliği'ne son vermeleri
sonucu İspanya 800 yıl sonra tekrar Hristiyan bir ülke olarak birleşti.[43] 1478'de da
ülkede yaşayan Müslüman ve Yahudileri Hristiyanlığa zorlamak amacıyla İspanyol
Engizisyonunu başlattılar. Portekiz ve İspanya'da Hristiyanlığı kabul etmeyen veya
ülkeyi terkeden Müslüman ve Yahudilerin mallarına el kondu. Büyük bir donanma
inşa edilmesi sayesinde Orta ve Güney Amerika, Afrika kıyıları ve Güneydoğu
Asya'yı kontrolüne geçiren İspanyol İmparatorluğu dünya tarihindeki ilk sömürge
imparatorluğudur.[44]
İspanyol Armadası
Bastille Baskını
ABD'deki bağımsızlık hareketlerine mali açıdan büyük bir destek sağlamış olan
Fransa monarşisi saray masrafları da eklenince malî yönden büyük bir krize girdi.
Fransızca Ancien Régime adı verilen eski düzende din adamları ve soylular vergi
yükümlüğünden muaftı.[49] 1789'da Fransa kralı XVI. Louis soyluları toplayıp vergi
düzeninde değişiklik yapılmasını önerdi. Soylular buna cevap olarak toplumun üç ana
kesiminin temsil edildiği bir meclis olan États généraux'nun yeniden toplanmasını
istediler. XVI. Louis bu talebi kabul etmek zorunda kaldı. Ancak meclisin orta sınıftan
(Burjuvazi) gelen üyelerinin istekleri üzerine bu meclis bir Millî Meclise dönüştü. Bu
gelişmelerden telaşlanan kral orta sınıf yanlısı Maliye Bakanı Jacques Necker'i
görevden aldı. Kralın, kazandığı hakları geri alacağından korkan orta sınıf isyan etti.
Peşine diğer halktan unsurları da katarak 14 Temmuz 1789 günü Bastille
hapishanesine saldırdı.[50] Hapishane ele geçirilip mahkûmlar salındı. Böylece
başlayan Fransız Devrimi 1789-1815 yılları arasında beş farklı dönem yaşayarak
devam etti.
Napolyon Bonapart
1853 yılına kadar Osmanlı Devleti'ni zayıflatma siyaseti izleyen Rusya, bu tarihte bu
siyaseti değiştirerek Osmanlı Devleti'ni tamamen yıkmaya karar verdi. Bu amaçla
da Kutsal Topraklar sorununu kullandı. Rusya tarafından İstanbul'a gönderilen
general ve diplomat Aleksandr Menşikov Osmanlı Devleti'nden
Rusya'ya Ortodoks azınlıkların himayesini devretmesini önerdi. Rusya'nın asıl amacı
Osmanlı Devleti'nin içişlerinde söz sahibi olarak otoritesini zayıflatmaktı. Britanya
hükûmeti Stratford Canning'i İstanbul'a göndererek Rusya'nın bu taleplerini
reddetmeye ikna etti. Bunun üzerine Rusya savaş bile ilan etmeden ordularını 2
Temmuz 1853'te Eflak ve Boğdan'a gönderdi. Viyana'da toplanan Büyük
Britanya, Fransa, Avusturya ve Prusya savaşı önlemeye çalıştılar ama başarılı
olamadılar. Rusya, Eflak ve Boğdan'dan çıkmayı reddetti. 23 Ekim 1853'te Osmanlı
Devleti Rusya'ya savaş ilan etti. 28 Mart 1854'te de Britanya ve Fransa Osmanlı
Devleti'nin tarafında Rusya'ya savaş açtılar.[55]
17 Ekim 1854'te Birleşik Krallık ve Fransa Rusya'nın
Karadeniz'deki Sivastopol limanını kuşattılar. Bir yıla yakın bir süre alan Sivastopol
Kuşatması 11 Eylül 1855 tarihinde Sivastopol'un düşmesiyle sonuçlandı. Ayrıca Azak
Denizi'nde, Baltık Denizi'nde, Kafkaslarda ve hatta Pasifik Okyanusu'nda
muharebeler yapıldı. Savaşa İtalyanlar da katıldı. Nihayet 30 Mart 1856 tarihinde
Rusya anlaşmaya razı oldu. Fransa, Britanya, Osmanlı Devleti ve Sardinya
Krallığı'yla yapılan Paris Antlaşması uyarınca Rusya Osmanlı Devleti'nin toprak
bütünlüğünü kabullendi.[56]
Halk Hareketleri ve Ulusal Bilinç[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana maddeler: 1848 Devrimleri, İtalya'nın birleşmesi ve Alman İmparatorluğu
1815'te Napolyon Savaşları'ndan sonra toplanan Viyana Kongresi'nde alınan kararlar
Avrupa'nın büyük güçleri arasında bir denge kurmayı amaçlıyordu. Ancak Fransız
Devrimi'nin Avrupa halkına verdiği cesaret ve Sanayi Devrimi'nin yarattığı sorunlar bu
dengeye izin vermedi. 1815-1871 arasında Avrupa'da sayısız devrimler, ulusal
birleşme hareketleri, sosyalist ve anarşist hareketler ortaya çıktı. Alman düşünür Karl
Marx 1848'de yazdığı Komünist Manifesto'da kapitalizmi ve özel mülkiyeti eleştirdi.
Avrupa'nın o zamana kadar ayrı devletçikler halinde yaşayan Alman ve İtalyan
bölgelerinde, Fransa, Avusturya, Polonya ve hatta Osmanlı Devleti'ne
bağlı Eflak'ta 1848 Devrimleri adıyla anılan isyanlar, gösteriler ve halk hareketleri
yaşandı.[57]
Napolyon Savaşları sırasında İtalya Yarımadasındaki devletçikler yıkılmış, İtalya'nın
büyük bir kısmı Avusturya tarafından işgal edilmişti. Viyana Kongresi yarımadadaki
eski devletlerin yeniden kurulmasını öngörüyordu. Ancak halk arasında bu devletlerin
yeniden kurulması yerine İtalya Yarımadasında tek bir devlet kurulması düşüncesi
yayılmaya başladı. Carbonari adı verilen gizli dernekler İtalya'nın birleşmesi için
çalışmaya başladılar. Giuseppe Garibaldi bu birleşme hareketinin kahramanı olarak
tanınır. Sardinya kralı II. Vittorio Emanuele de bu birleşme hareketini destekleyenler
arasındaydı. Avusturyalıları İtalya'dan çıkarmak için İngiltere ve Fransa'nın desteğine
gerek duyan Sardinyalılar Kırım Savaşı'na katıldılar ama bundan bir yarar
göremediler. Devam eden isyanlara dayanamayan Avusturya sonunda Venedik hariç
İtalya'yı terk etti. 1861'de İtalya Krallığı ilan edildi. Vittorio Emanuele İtalya'nın ilk kralı
oldu.[58]
Avrupa'nın güçleri arasında olan denge 20. yüzyılın başlarında iyice bozuldu. Yeni
kurulmuş olan Almanya diğer Avrupa güçlerinin tersine Asya ve Afrika'da
sömürgelerden yoksundu. Fransa Almanya'dan Alsace-Lorraine'i geri almak
peşindeydi. Rusya ve Avusturya'nın çıkarları Balkanlardaki Slav uluslar konusunda
sürtüşüyordu. Sonunda Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand'ın Gavrilo Princip adlı
bir Sırp tarafından Saraybosna'da öldürülmesiyle savaş başladı.[60] Almanya,
Avusturya, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti, İttifak Devletleri'ni oluşturdular. Büyük
Britanya, Fransa, İtalya, Rusya, ABD, Belçika, Avustralya ve Yeni Zelanda ise İtilaf
Devletleri'ni oluşturdular. 28 Temmuz 1914 tarihinde başladığı kabul edilen I. Dünya
Savaşı'nda Batı Cephesi, Kafkasya Cephesi, Çanakkale Cephesi, Galiçya Cephesi,
Suriye, Sina, Irak ve Makedonya gibi birçok cephede savaşıldı.
Ancak bütün bunlara rağmen Avrupa'da barış uzun ömürlü olmadı. I. Dünya
Savaşından sonra Amerika Birleşik Devletleri dünyada büyük bir ekonomik güç haline
geldi, Britanya'nın gücü azaldı, Almanya savaştan büyük bir zararla çıktı. İtalya'da
sürekli bir işsizlik ve yüksek enflasyon ortamı oluştu. 1929 Dünya Ekonomik
Bunalımı Avrupa'nın bütün ülkelerinde hissedildi.[62] 1922'de İtalya’da Benito
Mussolini'nin lideri olduğu Ulusal Faşist Parti, 1933'te ise Almanya'da Adolf Hitler'in
başkanı olduğu Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi iktidara geldiler. 1936'da
başlayan İspanya İç Savaşı 1939'da General Francisco Franco'nun liderliğindeki
milliyetçilerin zaferiyle sonuçlandı. Bu tarihten sonra İspanya 36 yıl boyunca
Franco'nun diktatörlüğü altında yaşadı.
1938'de Almanya Avusturya'yı ilhak etmeye karar verdi. 1 Eylül 1939'de de Alman
orduları Polonya'ya saldırdı.[63] Böylece II. Dünya Savaşı başlamış
oldu. İspanya, İsveç, İsviçre, Portekiz ve Türkiye'nin tarafsız kaldıkları bu savaşta,
Almanya'nın başlıca müttefikleri Japonya, İtalya ve Hırvatistan'dı. Savaş sırasında
Almanya'nın Avrupa çapında başlattığı Holokost adı verilen bir dizi katliamlar sonucu
başta Yahudiler olmak üzere 6 milyon civarında rejim karşıtı kişiler, dini ve etnik
azınlıklar ve eşcinseller öldürüldüler.[64] Toplam 70 milyonun üzerinde insanın öldüğü
bu savaş Almanya ve İtalya'nın yenilgisiyle sonuçlandı. Savaştan sonra Almanya,
ABD, Britanya, Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından 4 işgal bölgesine
ayrıldı.[65] 1949'da Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği bölge Alman Demokratik
Cumhuriyeti haline geldi, diğer 3 bölge de Almanya Federal Cumhuriyeti oldu. ABD
ve Sovyetler Birliği savaştan Süper güçler olarak çıktılar.
Soğuk Savaş[değiştir | kaynağı değiştir]
Ana madde: Soğuk Savaş
Doğu ve Batı Bloklar 1941-1942
yıllarında Avrupa
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa ülkeleri siyasi ve ekonomik açıdan iki kutuba
ayrıldılar: Doğu Avrupa'daki Doğu
Almanya, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Çekoslovakya gibi ülkeler Sovyetler
Birliği'nin liderliği altında Varşova Paktı'nı oluşturdular.[66] Büyük
Britanya, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler ABD'nin liderliği
altında NATO'yu oluşturdular. Varşova Paktı ülkeleri Doğu Bloku olarak, NATO
ülkeleri ise Batı Bloku olarak tanındılar.
Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve Arnavutluk Halk Cumhuriyeti, sosyalist
devletler olmalarına rağmen Varşova Paktı’na katılmamış ve tarafsız olmayı tercih
etmişlerdir. Yugoslavya aynı zamanda Bağlantısızlar Hareketi’nin
kurucularındandır. Soğuk Savaş boyunca tarafsız kalmış diğer büyük Avrupa
devletleri de İsviçre, Avusturya, İrlanda, İsveç ve Finlandiya’dır.
1950'den başlayarak iki blok arasında giderek tırmanan bir gerginlik ortamı oluşmaya
başladı. Bu gerginlik dönemine Soğuk Savaş adı verilmektedir.[67] Gerginlik hiçbir
zaman taraflar arasında sıcak savaşa dönüşmemiş olsa da taraflar her anlamda
birbirlerini yıpratmaya çalışmışlar, zaman zaman sıcak savaşın eşiğine gelmişlerdir.
Bu dönemde NATO tarihinde kayda değer en önemli olay Fransa'nın Mart 1966
tarihinde ülkeyi NATO’nun askeri kanatından çıkarmasıdır. Varşova Paktı’ndaki en
önemli iki olay Macar Devrimi’nin 1956'da, Prag Baharı’nın da 1968'de Sovyetler
Birliği orduları tarafından kanlıca bastırılmasıdır.
Bu dönemde gerçekleşen Yunanistan’daki İç Savaş’ın son bulması (1948),
Portekiz’deki Karanfil Devrimi (1974), İspanya’nın demokrasiye geçişi (1978) kayda
değer diğer önemli olaylardır.
Kore Savaşı (1950-1953) Soğuk Savaşın ilk evrelerinden biridir. 1961'de Doğu Alman
vatandaşlarının batıya kaçmalarını önlemek için yapılan Berlin Duvarı savaşın diğer
dönüm noktalarından biridir. 1968'de Çekoslovakya'daki Prag Baharı'nın Varşova
ülkeleri tarafından zor kullanarak bastırılması iki taraf arasındaki gerginliği daha da
arttırmıştır. Vietnam Savaşı, Grenada'nın İşgali ve Panama'nın işgali de ABD'nin
Soğuk Savaş sırasında yaptığı askeri hareketlerdir. 1979'da Sovyetler
Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi sonrasında uğradığı başarısızlık Doğu Blokunu
zayıflatmış, Polonya, Doğu Almanya ve Sovyetler Birliği'ndeki bir dizi toplum
hareketleri Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin Duvarının yıkılmasıyla
sonuçlanmış, böylece Soğuk Savaş son bulmuştur.[68]
Soğuk Savaş'ın sona ermesi Doğu Avrupa'da baskı altında tutulmuş bazı milliyetçilik
hareketlerinin tekrar ortaya çıkmasına neden oldu. Çekoslovakya 1 Ocak 1993'te
barışçı bir şekilde bölünerek Çekya ve Slovakya adı altında iki ülkeye
ayrıldı. Yugoslavya’nın Dağılması ise kanlı oldu. 1992-1995 arasındaki Bosna
Savaşı'nda 50.000 civarında insan öldü ve yüzbinlerce insan göçe zorlandı.[69] Savaş
ancak NATO'nun Deliberate Force Operasyonu sonucu sona erdi.
Yugoslavya'da ortaya çıkan bir başka etnik sorun da Sırbistan'a bağlı
özerk Kosova bölgesinde oldu. 1990'da Sırbistan Kosova'nın özerkliğini kaldırınca
nüfusun çoğunluğunu oluşturan Arnavutlar bağımsızlık istediler. Arnavutlara karşı
Yugoslav ordusunun yürüttüğü operasyon 1998-1999 Kosova Savaşına yol açtı.
Yugoslavya'nın sivil halka uyguladığı şiddeti engellemek için 22 Mart - 11 Haziran
1999 arasında NATO uçakları Sırbistan'daki bazı hedefleri bombaladılar. Yugoslavya
barış istedi ve böylece Kosova'daki savaş sona erdi[70]. Savaş suçluları
için Lahey'de Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi kuruldu. Yugoslavya'da
işlenen savaş suçlarından yargılanan Slobodan Miloseviç, 11 Mart 2006'da Lahey'de
öldü. Bosna Kasabı olarak da bilinen Radovan Karadžić ise 21 Temmuz 2008'de
yakalandı.[71] Ratko Mladiç ise 26 mayıs 2011'de Sırbistan’ın kuzeyindeki Voyvodina
özerk bölgesine bağlı Zrenyanin kenti yakınlarındaki Lazarevo köyünde, Sırbistan
istihbarat servisi ve özel polis timlerince gözaltına alındı. 17 Şubat 2008
tarihinde Kosova bağımsızlığını ilan etti.
Arnavutluk
Avusturya
Belarus
Belçika
Bosna-
Hersek
Bulgaristan
Hırvatistan
Kıbrıs
Çekya
Danimarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
Almanya
Yunanistan
Macaristan
İzlanda
İrlanda
İtalya
Letonya
Litvanya
Lüksemburg
Makedonya
Malta→
Moldova
Karadağ
Hollanda
Norveç
Polonya
Portekiz
Romanya
Rusya Federasyonu
Sırbistan
Slovakya
Slovenya
İspanya
İsveç
İsviçre
Türkiye
Ukrayna
Birleşik
Krallık
Eurotower (Frankfurt)
Avrupa ülkelerinin siyasi ve ekonomik açılardan birleşmesini öngören Avrupa
Birliği düşüncesinin temelleri 1951'de imzalanan Paris Antlaşması ile atıldı. Bu
antlaşmayla kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun kurucu üyeleri
olan Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya, 6 yıl sonra 25 Mart
1957 tarihinde Roma Antlaşmasını imzalayarak Euratom olarak da
adlandırılan Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu kurdular.[74] Bu anlaşma ile aynı
zamanda Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurulmuş oldu.[75] 1958'de yürürlüğe
giren Roma Antlaşması üye ülkeler arasında önce gümrük birliğini, yani malların
gümrük vergisi ödenmeden üye ülkeler arasında serbestçe alınıp satılmasını
öngörüyordu.
1972'de İngiltere, Danimarka ve İrlanda tam üye olarak topluluğa
girdi.[76] 1981'de Yunanistan, 1985'te de Portekiz ve İspanya topluluğa katıldı. 14
Haziran 1985 tarihinde 5 üye ülke aralarında sınır kontrollerini kaldırmayı
amaçlayan Schengen Antlaşmasını imzaladılar. Giderek topluluğun
amaçlarına tarım, ulaştırma, rekabet gibi diğer birçok alanda ortak politikalar
oluşturulması, ekonomik politikaların yakınlaştırılması, ekonomik ve parasal birlik
kurulması, ortak bir dış politika ve güvenlik politikası oluşturulması gibi hedefler de
eklendi. 1992'de imzalanan Maastricht Anlaşması günümüzdeki anlamda Avrupa
Birliği'ni kuran antlaşma sayılmaktadır.[77]
21. yüzyıla girerken Avrupa Birliği'nin genişlemesi süreci tekrar ivme kazandı. Çoğu
Soğuk Savaşın sona ermesiyle bağımsızlıklarını kazanan 10 adet Doğu Bloku ülkesi
2004'te birliğe katıldı.[78] Üç yıl sonra Bulgaristan ve Romanya da birliğe girdi.
Günümüzde Avrupa Birliği 27 Avrupa ülkesinin üye olduğu büyük bir ekonomik ve
siyasi işbirliği örgütüdür. Şu aşamada üyeliğe aday ülkeler Kuzey
Makedonya ve Türkiye'dir. Arnavutluk, Bosna-
Hersek, Karadağ, Sırbistan, İzlanda ve Kosova da resmi adaylardır.[79][80] İsviçre'nin
1992'de, Norveç'in 1972 ve 1994 yıllarındaki referandumlarında üyeliğe hayır cevabı
çıkması nedeniyle şu anda bu iki ülkenin üyelik görüşmeleri
askıdadır. Andorra, Lihtenştayn, Monako, San Marino ve Vatikan'ın Avrupa Birliği ile
çok sıkı bağlantıları vardır ve birliğe üye olabilmeleri mümkün olduğu halde üyelik
süreçleri gündemde
değildir. Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Rusya ve Ukrayna’nı
n birlik ile ilişkileri gelişmektedir ama üyelik görüşmeleri henüz gündemde değildir.
2016 yılında referanduma gidildi ve seçmenlerin %52'si Avrupa Birliği'nden çıkılması
yönünde oy verdi. Brexit referandumundan sonra Birleşik Krallık Başbakanı David
Cameron istifa etti. Bu süreçte ülkenin ayrılmamasını daha doğru bulan milletvekili Jo
Cox bir etkinlikte konuşma yapmaya giderken öldürüldü. 31 Ocak 2020'de Birleşik
Krallık resmi olarak AB'den çekilmiştir.
Genişlet
• g
• t
• d
Kıtalara göre tarih
Genişlet
• g
• t
• d
Avrupa konuları
Genişlet
• g
• t
• d
Avrupa tarihi
Kategori:
• Avrupa tarihi
• Sayfa en son 19.54, 29 Eylül 2023 tarihinde değiştirildi.
• Metin Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı altındadır; ek koşullar uygulanabilir. Bu siteyi
kullanarak, Kullanım Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.
Vikipedi® (ve Wikipedia®) kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Wikimedia Foundation, Inc. tescilli
markasıdır.
• Gizlilik politikası
• Vikipedi hakkında
• Sorumluluk reddi
• Davranış Kuralları
• Geliştiriciler
• İstatistikler
• Çerez politikası
• Mobil görünüm