Professional Documents
Culture Documents
Konularına Göre SEÇME HADİSLER (DİB)
Konularına Göre SEÇME HADİSLER (DİB)
KONULARINA GÖRE
2. DÖNEM.............................................................................. 36
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER
(es-Sahîfetü’s-Sahîha)..................................................................36
3. DÖNEM.............................................................................. 54
İMAN, İSLAM ve KULLUK.........................................................54
4. DÖNEM.............................................................................. 72
İBADETLER................................................................................72
5. DÖNEM.............................................................................. 90
SOSYAL HAYAT ve AHLAK.........................................................90
6. DÖNEM............................................................................ 106
MUAMELAT.............................................................................106
7. DÖNEM............................................................................ 124
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten).......124
5
GİRİŞ
6
eğitimlerinde, gerekse vatandaşlarımızı İslâm dininin inanç,
ibadet ve ahlâk esasları konusunda aydınlatma görevi yürü-
tülürken bu çalışmadan istifade edileceğini ümit etmekteyiz.
Bununla birlikte temel hadis kaynaklarından derlenen
bu rivayetlerin her birinin Peygamberimiz (s.a.v) tarafından
muhataplarına farklı ortam ve zamanlarda söylendiği, her bir
rivayetin farklı bağlamının olabileceği ve hadîs-i şeriflerden
elde edilebilecek hüküm ve hikmetlerin bu durum nazarı
dikkate alınarak yapılması gerektiği unutulmamalıdır. (Bkz.
Hadislerle İslam, I/95-139)
Konularına Göre Seçme Hadisler’in birinci bölümüne
birçok sahabîden rivâyet olunan ve “Kim kırk hadîs ezber-
ler / öğrenirse…” meşhur rivâyetine atfen oluşturulmuş Kırk
Hadîs külliyatının en kabul göreni olan İmam Nevevî’nin
(ö.672) Erbaîn isimli derlemesi alınmıştır. İmam Nevevî, ese-
rini İbn Salâh’ın (ö.643) Medârü’d-Dîn derlemesine on altı
rivayet daha eklediği için bu bölümde ki hadîs sayısı kırk iki
olmuştur.
İkinci bölüme eldeki en eski hadîs kitabı olan Hemmâm
b. Münebbih’in (ö.101) Ebû Hureyre’den (ö.58) yazdığı ve
es-Sahîfetü’s-Sahîha ismini verdiği eserinden seçilen kırk ha-
dis alınmıştır. Diğer beş bölüm ise “İman, İslâm ve Kulluk”,
“İbadetler”, “Sosyal Hayat ve Ahlâk”, “Muâmelât”, “Geleceğe
Dair Rivâyetler (Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm,
Şefaat, Fiten)” konu başlıklarından olup her bölümde kırk
hadis mevcuttur.
Eserde yer alan rivayetler, Dini Yüksek İhtisas Merkezle-
rinde hadîs derslerine giren eğitim görevlileri tarafından seçil-
miş ve son okuması Genel Müdürlüğümüz tarafından yapıl-
mıştır. Eserin oluşmasında katkı sunan eğitim görevlilerine ve
hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eder; çalışmanın
hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan dileriz.
Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü
7
1. DÖNEM
El-ERBAÎN
(İmam-ı Nevevi)
اتَ ،وإِ ّنَ َما لِ ُك ِّل امْ ِرى ٍء َما نَ َوىَ ،ف َمنْ َكان َْت ِهجْ ر ُت ُه إلَى ّٰ ِ
الل إ ّنَ َما األَعْ َم ُ
ال ِبال ِّن ّ َي ِ
الل َو َر ُسولِ ِه ،و َمنْ َكان َْت ِهجْ َر ُت ُه لِ ُد ْن َيا يُ ِصي ُب َها ،أ َ ِو امْ َرأ َ ٍة َو َر ُسولِ ِه ،ف ِهجْ ر ُت ُه إلَى ّٰ ِ
َاج َر إِلَ ْي ِه.
يَ ْن ِك ُح َهاَ ،ف ِهجْ َر ُت ُه إِلَى َما ه َ
ل َولِ ِكتَا ِب ِه َولِ َر ُسولِ ِه َو ِلَئِ ّ َم ِة ْال ُمسْ ِل ِمي َن َو َعا ّ َم ِت ِهمْ . يح ُة ُق ْلنَا :لِ َمنْ ؟ َق َ
الِ ّٰ ِ : اَ ّ ِ
لدي ُن ال ّ َن ِص َ
1. DÖNEM
)EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ
الل َع ْن ُهَ ، ص ُع َم َر بْن ْالخَ ّ َ ير ْال ُم ْؤ ِم ِني َن أ َ ِبي َح ْف ٍ َ
عت
قالَ :س ِم ُ ض َي ّٰ ُ
اب َر ِ
ط ِ ِ َعنْ أ ِم ِ
الل ﷺ ،يَ ُق ُ
ول: ول ّٰ ِ َر ُس َ
اتَ ،وإِ ّنَ َما لِ ُك ِّل امْ ِرى ٍء َما نَ َوىَ ،ف َمنْ َكان َْت ِهجْ ر ُت ُه إِلَى ّٰ ِ
الل إِ ّنَ َما ْالَعْ َم ُ
ال ِبال ِّن ّ َي ِ
كانت ِهجْ َر ُت ُه لِ ُد ْن َيا يُ ِصي ُب َها ،أ َ ِو امْ َرأ َ ٍة
ْ الل َو َر ُسولِ ِه ،و َمنْ َو َر ُسولِ ِه ،ف ِهجْ ر ُت ُه إلَى ّٰ ِ
َاج َر إِلَ ْي ِه.
يَ ْن ِك ُح َهاَ ،ف ِهجْ َر ُت ُه إِلَى َما ه َ
1. Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Ömer ibni Hattâb (ra), Resû-
lullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim, dedi: Yapılan
işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılı-
ğını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne
hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Resû-
lü’ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa
veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa,
onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.
10
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
11
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
Adam yine:
- Doğru söyledin dedi, sonra da:
- Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.
Peygamber (sav):
- Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha
bilgili değildir cevabını verdi.
Adam:
- O halde alâmetlerini söyle, dedi.
Resûlullah (sav):
-Cariyenin efendisini doğurması ve yalın ayak, çıplak, fa-
kir sürü çobanlarının yüksek binaları yapmada yarıştıkla-
rını görmendir, buyurdu.
Adam, çekip gitti. Ben bir süre bekledim. Daha sonra
Peygamber (sav):
- Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun? Buyur-
du. Ben:
- Allah ve Resûlü bilir, dedim.
Resûlullah (sav):
- O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi, buyurdu.
َ َق،الل ﷺ
:ال َ
ِ ّٰ رسول أ ّ َن:الل َع ْن ُه َما
ُ ّٰ ض َي
ِ وعن ابن عمر َر
ً َوأ ّ َن ُم َح ّ َم،الل َ ِ ْ ُب ِن َي
ام َ ّٰ رسول
ِ َوإق،ِالل ُ دا ُ ّٰ أن َل إِ ٰل َه إِ ّل ْ شَ َها َد ِة:السْ َل ُم َعلَى خَ مْ ٍس
.صوْ ِم َر َمضَ ا َن َ َو،ْت ِ َو َح ِّج ال َبي، َوإِيتَا ِء ال ّ َز َكا ِة،الص َل ِة
َّ
3. İbni Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu: İslâm dini beş esas üzerine ku-
rulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muham-
12
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
13
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
ّٰ ت رسول
: يقول،الل ﷺ َ َق،الل َع ْن ُه َما
ُ ْ َس ِمع:ال ُ ّٰ ض َي
ِ بشير َر
ٍ عن النعمان بن
14
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
15
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
:النبي ﷺ قال
ِّ ّٰ عنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة رضي
الل عنه عن
َواخْ ِتال ُف ُهمْ َعلَى، ْ إِ ّنَما أَهْ لَ َك من َكا َن قبْل ُكم َك ْثر ُة ُسؤَالِهم: َْد ُعونِي ما تَ َرك ُت ُكم
َوإِذا أ َ َمرْ ُت ُكمْ بأَمْ ٍر ف َْأ ُتوا ِم ْن ُه ما، فَإِذا نَ َه ْي ُت ُكمْ عنْ شَ ْي ٍء فاجْ َت ِن ُبو ُه، ْأَنْبيائِهم
. ْاسْ َت َطعْ تُم
9. Ebû Hureyre (ra)’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu:
Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sü-
rece, siz de beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki
ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine karşı
münakaşaya dalmaları helâk etti. Size herhangi bir şeyi
yasakladığım zaman ondan sakınınız, bir şeyi emretti-
ğimde de onu, gücünüz yettiği ölçüde yerine getiriniz.
ِ ّٰ رسول
:الل ﷺ ُ قال:الل َع ْن ُه قال ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
الل أ َ َم َر ال ُمؤ ِم ِني َن ِب َما أ َ َم َر ِب ِه َ ّ ب َل يَ ْق َب ُل إ
َ ّٰ وإ ّ َن،ال َط ِّي ًبا َ ّٰ إ ّ َن،اس
ٌ الل َط ِّي ُ أ ّيُ َها ال ّ َن
[ } حا ً ِصال َ ات َواعْ َم ُلوا َ ّ { يَا أ َ ّيُ َها ال ُّر ُس ُل ُك ُلوا ِم َن ال:فقال تعالى
ِ ط ِّي َب َ .ال ُمرْ َس ِلي َن
[ } ْات َما َرز َْقنَا ُكم ِ { يَا أ ّيُ َها ا ّلَ ِذي َن آ َم ُنوا ُك ُلوا ِمنْ َط ِّي َب: وقال تعالى،] 51 :المؤمنون
َ ّ أغ َب َر يَ ُم ُّد يَ َد ْي ِه إلَى
يَا:الس َما ِء ْ عث
َ ْالس َف َر أشَ ّ يل ُ ث ّ َُم َذ َك َر ال ّ َر ُج َل يُ ِط.] 172 :البقرة
فَأ َ ّنَى،ام ْ
ِ َو ُغ ِذ َي بال َح َر،لبس ُه حرا ٌم ُ و َم، َو َمشْ َر ُب ُه َح َرا ٌم، َو َم ْط َع ُم ُه َح َرا ٌم،َر ِّب يَا َر ِّب
اب لِ َذلِ َك؟
ُ يُسْ ت ََج
16
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ُ َح ِف ْظ:ال
ْت ِمن َ َق،الل َع ْن ُه َما
ُ ّٰ ض َي
ِ علي بن أبي طالب َر
ِّ بن
ِ عن أبي محمد الحسن
:الل ﷺّٰ َر ُسول
17
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
َ َق:ال
ّٰ ال َر ُسول
:الل ﷺ َ َق،الل َع ْن ُه ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.الم ْال َمرْ ِء تَرْ ُك ُه َما َل يَعْ ِني ِه
ِ ِْمنْ ُحسْ ِن إس
12. Ebû Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu:
Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terketmesi,
kişinin iyi müslüman oluşundandır.
َ َق،بي ﷺ
:ال ُ ّٰ ض َي
ّ عن ال ّ َن،الل َع ْن ُه ِ عن أنس َر
ُّ ُب أل َ ِخي ِه َما ي
.حب لِن َْف ِس ِه َ ّ أح ُد ُكمْ َح ّ َتى يُ ِح
َ ال يُؤ ِم ُن
13. Enes (ra)’ den rivayet edildiğine göre, Nebî (sav) şöyle
buyurdu:
Sizden biriniz, kendisi için istediği şeyi, din kardeşi için
de istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق،الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل َر
الل إِ ّ َل ِبإِحْ دَى ث ََل ٍثِ ّٰ ول ُ الل َوأ َ ّنِي َر ُس َ
ُ ّٰ َل يَ ِح ُّل َد ُم امْ ِر ٍئ ُمسْ ِل ٍم يَشْ َه ُد أ َ ْن َل إِ ٰل َه إِ ّل
.ار ُك لِ ْل َج َما َع ِة
ِ ين ال ّ َت
ِ الدِّ ْار ُق ِمن ِ ب ال ّ َزانِي َو ْال َم ُ س ِبال ّ َن ْف ِس َوال ّ َث ِّي
ُ ال ّ َن ْف
14. Abdullah bin Mes’ud (ra)’den rivayet edildiğine göre,
Nebî (sav) şöyle buyurdu: Allah’dan başka ilah olmadığı-
na benim de Allah’ın Resûlü olduğuma şehadet eden bir
Müslüman’ın şu üç şey dışında kanını akıtmak helal de-
ğildir: Cana karşılık can (kısas), zina eden muhsan kişi,
Hak dinden ayrılıp Müslümanların cemaatini terk eden
kimse.
18
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ َق،النبي ﷺ
:ال َّ أ ّ َن:الل َع ْن ُه ِ عن أَبي هريرة َر
ُ ّٰ ض َي
،اآلخ ِر
ِ وم ِ ّٰ َو َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب،اآلخ ِر ف َْل ُي ْك ِر ْم ضَ ْي َف ُه
ِ الل َوال َي ِ الل َوال َيوْ ِم ِ ّٰ َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب
.ْرا أَوْ لِ َي ْص ُم ْت
ً ف َْل َي ُق ْل خَ ي،اآلخ ِر
ِ وم ِ الل َوال َي ِ ّٰ َو َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب،ف َْل َي ِص ْل َر ِح َم ُه
15. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber
(sav) şöyle buyurdu:
Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ik-
ram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ak-
rabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden
kimse ya faydalı söz söylesin ya da sussun!
ّٰ إ ّ َن:ال
الل َ َق،الل ﷺ ّٰ عن رسول،الل َع ْن ُه ُ ّٰ ض َي ِ أوس َر ٍ عن أَبي يعلى شَ ّ َداد بن
َوإِ َذا َذبَحْ تُمْ َفأحْ ِس ُنوا،َب اإلحْ َسا َن َعلَى ُك ِّل شَ ْي ٍء فَإ َذا َقت َْل ُتم َفأحْ ِس ُنوا ال ِق ْتلَة
َ َكت
َ َو ْل ُي ِرح َذ ِب، َول ُي ِح ّ َد أ َ َح ُد ُكمْ شَ ْف َرتَه،الذب َْح َة
.يح َت ُه ِّ
17. Ebû Ya’lâ Şeddâd ibni Evs’den (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
19
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
ُ ّٰ ض َي
،الل َع ْن ُه َما ِ جبل َر
ٍ بنِ الرحمان معا ِذ
ِ بن ُجنا َد َة وأبي عب ِد
ِ عن أبي ذر ُج ْندُب
َ َق،الل ﷺ
:ال ّٰ رسول
ِ عن
َ َف َق،يوما
:ال ً بي ﷺ َ َق،الل َع ْن ُه َما
ّ كنت خلف ال ّ َن:ال ُ ّٰ ض َي
ِ عباس َر
ٍ ابن
ِ عن
إِ َذا،َك َ الل ت َِج ْد ُه ُت َجاه
َ ّٰ َظِ احْ ف،َظ َك ْ الل يَحْ فَ ّٰ َظ ِ احْ ف:ات ٍ إ ّنِي أع ّل ُم َك َك ِل َم،يَا غُال ُم
أ ّ َن األ ُ ّ َم َة لَوْ اجْ َت َم َع ْت َعلَى: ْ َواعْ لَم،ِبالل
ّٰ ْْت َفاسْ َت ِعن َ وإِ َذا اسْ َت َعن،الل ّٰ ت فَاسأ َ ِل َ َس ْأل
ْ َوإِن اج َت َم ُعوا َعلَى،الل لَ َك َ ّ أن يَ ْن َف ُعو َك ِبشَ ي ٍء لَمْ يَ ْن َف ُعو َك إ
أن ُ ّٰ ال ِبشَ ي ٍء َق ْد َكتَب ُه ْ
تِ ت األ َ ْق َل ُم َو َج ّ َف
ِ ُر ِف َع،ْك َ الل َعلَيُ ّٰ ال ِبشَ ي ٍء َق ْد َك َت َب ُه
َ ّ يَ ُض ُّرو َك ِبشَ ي ٍء لَمْ يَ ُض ُّرو َك إ
.حف ُ الص ُّ
19. Abdullah İbni Abbas’dan (ra) nakledildiğine göre şöyle
demiştir:
Bir gün Hz. Peygamber’in terkisinde bulunuyordum.
Bana:
20
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
:النبي ﷺ
ّ ُ ّٰ ض َي
قال:الل َع ْن ُه قال ِ وعن أبي مسعو ٍد األنصاري َر
ُ إ ّ َن ِم ّ َما أ َ ْد َر َك ال ّ َن
َ إ َذا لَمْ تَسْ تَحْ ِي َفاصْ نَعْ َما ِش ْئ:اس ِمنْ َك َل ِم ال ُّن ُب ّ َو ِة األولَى
.ت
20. Ebû Mes’ûd el-Ensârî’den (ra) rivayet edildiğine göre
Resûl-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir
söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!
َ َق،الل َع ْن ُه
:ال ُ ّٰ ض َي ّٰ عن سفيان بن عبد
ِ الل َر
: ُق ْل:ال ً الم َقوالً َل أسْ أ َ ُل َع ْن ُه أ َ َح
َ َق.دا َغ ْي َر َك ْ ّٰ ول
ِ ْ ُقل لي في اإلس،الل ُ ُق ْل
َ يَا َر ُس:ت
ّٰ ْت ِب
. ْ ث ّ َُم اس َت ِقم،ِالل ُ آ َمن
21. Ebû Amr (veya Ebû Amre) Süfyân İbni Abdullah (ra) şöy-
le dedi:
- Yâ Resûlallah! Bana İslâmı öylesine tanıt ki, onu bir daha
senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, dedim.
Resûlullah (sav):
- Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol! buyurdu.
21
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
ُ ْ َو َح ّ َرم،الح َل َل
ت َ لت ُ َ َوأَحل،ت َر َمضا َن ُ ْصم ِ َْت ال َم ْك ُتوب
ُ َو،ات ُ ص ّلَي َ َ أ َ َرأ
َ يت إِذا
َ الج ّ َنة؟ َق
. ْ نَ َعم:ال ُ َ يئا أ
َ دخ ُل ً َ َولَمْ أ َ ِز ْد َعلى َذلِ َك ش،الح َرا َم
َ
22. Câbir b. Abdullah’dan (ra) rivâyet edildiğine göre şöyle
demiştir:
Adamın biri Hz. Peygamber’e (sav): Ey Allah’ın Resulü!
Farz namazı kılsam, Ramazan orunu tutsam, haramı ha-
ram helali helal bilsem cennete girer miyim? Diye sordu.
Hz. Peygamber (sav) de Evet diye cevap verdi.
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:ال
ُ ال َر ُس َ الل َع ْن ُه َق
ُ ّٰ ض َي ِّ ْاصم األش
ِ عري َر ِ ك ْال َح
ِ ار ِث ب ِْن َع ٍ ِعن أبي َمال
23. Ebû Mâlik Hâris İbni Âsım el-Eş’arî’den (ra) rivâyet edil-
diğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah duası mizânı,
sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise yer ile gökler
arasını doldurur. Namaz nurdur; sadaka burhandır; sabır
ziyâdır. Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir.
Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu
âzâd kimi de helâk eder.
22
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ما ف ََل تَظال ُموا، ت ال ُّظ ْل َم َعلَى ن َْف ِسي َو َج َع ْل ُت ُه بَ ْي َن ُكمْ ُم َح ّ َر ً يا ِع َبا ِدي إِ ّنِي َح ّ َرمْ ُ
ال َمنْ َه َد ْي ُت ُهَ ،فاسْ تَهْ دُوني أهْ د ُكمْ ،يَا ِع َبادي ُك ّلُ ُكمْ جائ ٌع ال إ ّ ٌَ ُ
يَا ِع َبا ِدي ُك ّل ُكم ضَ ّ ِ
ال منْ أ َ ْط َعمْ ُتهَ ،فاسْ ت َْط ِع ُمونِي أ ُ ْط ِعمْ ُكمْ ،يَا ِع َبا ِدي ُك ّلُ ُكمْ َعا ٍر إِ ّ َل ِمنْ َك َسوْ ُت ُه إ َّ
ِ
ُ ّ َ َ ّ ْ ْ
وب أغ ِف ُر الذنُ َ ار َوأنَا ْ َفاسْ تَك ُسوني أك ُس ُكمْ ،يَا ِع َبا ِدي إ ّنَ ُكمْ ُتخْ ِط ُئو َن ِباللي ِْل َوال ّ َن َه ِ
َض ُّرونيَ ،ولَنْ ض ِّري َفت ُ أغ ِفرْ لَ ُكمْ ،يَا ِع َبا ِدي إِ ّنَ ُكمْ لَنْ تَ ْب ُلغُوا ُ يعاَ ،فاسْ ت َْغ ِف ُروني َْج ِم ً
وآخر ُكمْ َ ،وإن َْس ُكمْ َو ِج ّ َن ُكمْ َكانُوا تَ ْب ُلغُوا ن َْف ِعي َف َت ْن َف ُعوني ،يَا ِع َبا ِدي لَوْ أ َ ّ َن أ ّ َولَ ُكمْ ِ
شيئا ،يا ِع َبا ِدي لو أ َ ّ َنً ذلك ِفي ُملكي رجل واح ٍد منكم ما زا َد َ ٍ َعلَى أت َقى ِ
قلب
ص اح ٍد ِم ْن ُكمْ َما نَ َق َب َر ُج ٍل َو ِ وإنس ُكم وجن ُكمْ َكانوا َعلَى أ ْف َج ِر َق ْل ِ أ ّ َولكم وآخ َر ُكم َ
آخر ُكمْ َوإن َْس ُكمْ َو ِج ّ َن ُكمْ َ ،قا ُموا ِفي ْئا ،يَا ِع َبا ِدي لَوْ أ َ ّ َن أ َ ّ َولَ ُكمْ َو ِ
َذلِ َك ِمنْ ُم ْل ِكي شَ ي ً
ص َذلِ َك ِم ّ َما ِع ْن ِدي إ ّ َ
ال ْت ُك ّ َل إن ٍ
ْسان َمسْ ألَ َت ُهَ ،ما نَ َق َ صعي ٍد َواح ٍد ،فَسألُوني َفأعْ َطي ُ َ
ِ
ُ
ط إِ َذا أد ِْخ َل ال َبحْ َر ،يَا ِع َبا ِدي إ ّنَما ِه َي أعْ َمالُ ُكمْ أحْ ِصي َها لَ ُكمْ ، ُ ص ال ِمخْ َي ُ َك َما َيَ ْن ُق ُ
اللَ ،و َمنْ َو َج َد َغ ْي َر َذلِ َك ف ََل يَ ُلو َم ّ َن ْرا ف َْل َيحْ ِم ِد ّٰ ث ّ َُم أ َو ِّفي ُكمْ إ ّيَاهَاَ ،ف َمنْ َو َج َد خَ ي ً
ث بهذا الحديث َجثَا َعلَى ُركبتيه. حد َ ال سعيدٌ :كان أبو إدريس إذا ّ َ إ َّ
ال ن َْف َس ُهَ .ق َ
23
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
ً الل َع ْن ُه أ ّ َن
:ناسا قالوا ِ َعنْ أَبي َذ ٍّر َر
ُ ّٰ ض َي
، َويَ ُصو ُمو َن َك َما ن َُصو ُم، يُ َص ّلُو َن َك َما نُ َص ِّلى،ورِ باألج
ُ ُّ َذهَب أهْ ُل،ِالل
الدثُور ّٰ ول َ رس ُ يا
إ ّ َن ِب ُك ِّل: أ َو لَيْس َق ْد َج َع َل لَ ُكمْ َما ت ََص ّ َد ُقو َن ِب ِه:ول أمْ َوال ِهمْ قال ُ َص ّ َد ُقو َن بَف
ِ ُض َ َويَت
24
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ّٰ ول
:الل ﷺ ُ رس ّٰ عن أ َ ِبي هريرة رضي
ُ قال:الل عنه قال
تع ِد ُل بيْن اال ْث َني ِْن:س َ ّ اس علَ ْي ِه صدَق ٌة ُك ّ َل يَوْ ٍم ت َْط ُل ُع فيه
ُ ْالشم ِ ُك ُّل ُس َل َمى ِم َن ال ّ َن
،ٌ أوْ ترْ َف ُع لَ ُه علَ ْي َها متَا َع ُه صدقة، َفتحْ ِم ُل ُه َعلَ ْي َها، و ُت ِعي ُن ال ّ َر ُج َل في دا ّبَ ِت ِه،ٌص َد َقة
ط األ َذى ُ َو ُتمي،ٌالص َل ِة صد َقة
َ ّ شيها إلى ِ ْ و ِب ُك ِّل خَ ْط َو ٍة تم،ٌط ِّيب ُة صدَقة َ ّ والكلم ُة ال
.ٌصدَقة
َ الطريق
ِ َعن
26. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu:
25
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir.
İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine
binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü
bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Na-
maz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır.
Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de
sadakadır.
:النبي ﷺ قال
ِّ ّٰ بن َسمعا َن رضي
الل عنه عن ِ وعن ال ّ َن ّ َو
ِ اس
.اس َ ّ َت أ َ ْن ي
ُ طلَ َع َعلَ ْي ِه ال ّ َن َ ْ و َك ِره،نف ِس َك
ْ إلث ُم ما حا َك في
ِ الخ ُل ِق َوا
ُ الب ُّر ُحس ُن
27. Nevvâs İbni Sem’ân (ra)’den rivayet edildiğine göre Pey-
gamber (sav) şöyle buyurdu: İyilik güzel ahlâktan ibaret-
tir. Günah ise kalbini tırmalayan ve insanların bilmesini
istemediğin şeydir.
ّٰ رسول
الل ﷺ ُ َو َع َظنَا:الل عنه قال ّٰ اريَة رضي ِ ْيح ْال ِعر َ
ِ باض ب ِْن َس ٍ َعنْ أ ِبي ن َِج
: ف ُق ْلنَا،وب َو َذ َرف َْت ِم ْن َها ْال ُع ُيون
ُ َموْ ِع َظ ًة بليغ ًة َو ِجلَ ْت ِم ْن َها ْال ُق ُل
السمْ ِع ّٰ وصي ُكمْ ِبت َْقوى
َ ّ َو،الل ِ ُ أ: قال.صنَا ِ ْالل َكأَنَ َها موْ ِع َظ ُة ُم َو ِّد ٍع فَأَو ّٰ سول َ يا َر
ً ش ِم ْن ُكمْ ف ََسيرى اخْ ِت
الفا ْ َوأ َ ّنَ ُه َمنْ يَ ِع،حبشي َ ّ َوال
طا َع ِة وإِ ْن تَأ َ ّ َمر َعلَ ْي ُكمْ َع ْب ٌد
ٌ
عضوا َعلَ ْي َهاُّ ،اش ِدي َن ْال َمهْ ِد ّيِي َن ِ بس ّ َنتي َو ُس ّ َن ِة ْال ُخ ُلفَا ِء ال ّ َر ُ ْ َف َعلَ ْي ُكم.ك ِثيرا
.ٌور فَإِ ّ َن ُك ّ َل ِب ْد َع ٍة ضاللَة ُ ِ وإ ّيَا ُكمْ و ُمحْ دث،واج ِذ
ِ َات األ ُم ِ ِ بال ّ َن
28. Ebû Necih İrbâz İbni Sâriye (ra) şöyle dedi:
Resûlullah (sav) bize çok tesirli bir öğüt verdi. Bu öğütten
dolayı kalpler ürperdi, gözler yaşardı. Bizler:
- Ey Allah’ın Resûlü! Bu öğüt, sanki ayrılmak üzere olan
birinin öğüdüne benziyor, bize bir tavsiyede bulun, de-
dik. Bunun üzerine:
26
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
27
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
28
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ّٰ ول
:الل ﷺ قال ّٰ َاش ٍر رضي
ِ الل َع ْن ُه عنْ َر ُس ِ بن ن
ِ ُوم
ِ ني َجرْ ث ُ وعنْ أبي ثَعْ لَ َب َة
ِّ َالخش
وح ّ َرم أشْ يا َء
َ ،ُودا فَال تَعْ َتدُوهَا
ً وحد ُحد َ ّ ،ض فال تُضَ ِّي ُعوهَا َ ِض فَرائ َ الل تعالى َف َر ّٰ إن
.يان فَال تَبْحثُوا عنها ٍ ْت َعنْ أشْ يا َء َرحْ م ًة لَ ُكمْ َغ ْي َر نِس َ َوس َك،فَال تَ ْن َت ِه ُكوها
30. Ebû Sa’lebe el-Huşenî Cürsûm İbni Nâşir’in (ra) rivayet
ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kıldı, onları ihmal etmeyin.
Bazı sınırlar koydu, o sınırları aşmayın. Bazı şeyleri ha-
ram kıldı, o haramları çiğnemeyin. Bazı şeyleri de unut-
tuğu için değil size olan merhameti sebebiyle dile getir-
medi, onları da araştırıp kurcalamayın.
29
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه َما أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ُ ّٰ ض َي ٍ عن اب ِْن َع ّ َب
ِ اس َر ِ
َولَ ِك ِن ال َبي َن ُة َعلَى، ْوم َو ِد َماءهُم َ ٌ اس ِبدع َواهُمْ ال ّ َد َعى ر َج
ٍ ال أمْ َوال َق ِ ُ لَوْ يُعْ َطى ال ّ َن
. َوال َيمي ُن َعلَى َمن أَن َكر،ال ُم ّ َد ِعي
33. İbn Abbâs’dan (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu:
İnsanlara (mücerred) dâvaları sebebi ile (istedikleri) ve-
rilse, bazıları insanların kanlarını ve mallarını iddia eder-
lerdi. Lâkin davacıya delil getirme, inkar edene (da’vâlı-
ya) yemîn düşer.
ُ الل ﷺ ي ُق
:ول َ رس
ّٰ ول ُ ت ّٰ ري رضي
ُ ْ س ِمع:الل عنه قال ُ عن أَبي سعي ٍد
ِّ الخ ْد
ً َمنْ َرأَى ِم ْن ُكم ُمن
ْ فَإِ ْن لَمْ يَسْ َت ِطع، فَإِ ْن لَمْ يَسْ تَطعْ ف ِب ِل َسانِ ِه،ْكرا ف َْليغ ِّيرْ ُه ِب َيد ِه
.يمان
ِ إل ِ فا ُ فَب َقلب ِه َو َذلَ َك أَضْ َع
34. Ebû Saîd el-Hudrî (ra), Resûlullah’i (sav) şöyle buyurur-
ken işittim dedi:
Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet
eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Di-
liyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme
cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.
30
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
تناجشواَ ،وال تَبا َغ ُضواَ ،وال تَداب ُرواَ ،وال ي ِبعْ بعْ ُض ُكمْ َعلَى بي ِْع ُ ال تَحاسدُواَ ،وال
الل إِخْ وانًا ،ال ُمسْ ِل ُم أ َ ُخو ْال ُمسْ ِلم :ال يَظ ِل ُمهَ ،وال يَحْ ِق ُر ُهَ ،وال ض ،و ُكونُوا ِعبا َد ّٰ بعْ ٍ
الش ِّر أ َ ْن
ب امر ٍئ ِم َن ّ َ ات ِبحسْ ِ َالث م ّ َر ٍ شي ُر إِلَى َ
ص ْد ِر ِه ث َ يَخْ ُذلُ ُه ،ال ّ َت ْق َوى هَا ُهنا ويُ ِ
ض ُه. يَحْ ِقر أَخا ُه ال ُمسْ ِل َمُ ،ك ّل ْال ُمسْ ِل ِم َعلَى ْال ُمسْ ِل ِم حرا ٌم :د ُم ُه ،ومالُ ُه ،و ِعرْ ُ
35. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu:
Birbirinize hased etmeyiniz. Alış verişte birbirinizi aldat-
mayınız. Birbirinize buğzetmeyiniz. Birbirinize sırt çe-
virip dargın durmayınız. Birinizin pazarlığı üzerine bir
kısmınız pazarlık yapmasın. Ey Allah’ın kulları kardeş
olunuz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmet-
mez, onu hakir görmez. -Üç kere göğsüne işaret ederek-
takva işte buradadır. Kişiye günah olarak Müslüman kar-
deşini hakir görmesi yeter. Müslümanın kanı, malı, ırzı
diğer müslümanlara haramdır.
النبي ﷺ قال:
ِّ عن أَبي هريرة رضي ّٰ
الل عن ُه ،عن
31
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
هم ِب َح َسن ٍة َفلمْ يعْ َم ْل َها َ ّ ْ ف َمن:ئات ث ّ َُم بَ ّ َي َن ذلك ِ والس ِّيَّ حسنات
ِ َب ْال
َ الل كت ّٰ إِ ّ َن
الل َعشْ ر ُ ّٰ هم ِب َها َف َع ِملَ َها َك َت َب َها
َ ّ الل تَ َبا َر َك َوتَ َعالَى ِع ْن َد ُه حسن ًة كا ِمل ًة َوإِ ْن ُ ّٰ كت َب َها
َوإِ ْن ه ّ ََم ِبس ِّي َئ ِة َفلَمْ يَعْ َم ْل َها،اف كثير ٍة ٍ ضعْ ٍف إِلَى أَضْ َع ِ َات إِلَى َس ْب ِع َمائِ ِة ٍ َح َسن
.ًاح َدة ُ ّٰ َوإِ ْن ه ّ ََم ِبها ف َع ِمل َها َك َت َب َها،ًالل ِع ْن َد ُه َح َس َن ًة كا ِملَة
ِ الل َس ِّي َئ ًة َو ُ ّٰ َك َت َب َها
37. Abdullah İbni Abbâs’dan (ra) nakledildiğine göre, Resû-
lullah (sav) Allah Teâlâ’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle
buyurdu:
Allah Teâlâ iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan
sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı:
32
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
:ال َ ّٰ إِ ّ َن:الل ﷺ
َ الل َق ِ ّٰ ول َ َق:ال
ُ ال َر ُس َ الل َع ْن ُه َق ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ب إِلَ ّ َي ِم ّ َما َ ّ َو َما تَ َق ّ َر َب إِلَ ّ َي َع ْب ِدي ِبشَ ْي ٍء أ َ َح،َمنْ َعادَى لِي َولِ ًّيا َف َق ْد آ َذ ْن ُت ُه ِب ْال َحرْ ِب
فَإِ َذا أَحْ َب ْب ُت ُه، َو َما يَ َز ُال َع ْب ِدي يَ َت َق ّ َر ُب إِلَ ّ َي ِبال ّ َن َوا ِف ِل َح ّ َتى أ ُ ِح ّ َب ُه،ت َعلَ ْي ِه ُ ْا ْف َت َرض
َو ِرجْ لَ ُه،ش ِب َها ُ َويَ َد ُه ا ّلَ ِتي يَ ْب ِط،ْص ُر ِب ِه
ِ َوبَ َص َر ُه ا ّلَ ِذي يُب،ْت َسمْ َع ُه ا ّلَ ِذي يَسْ َم ُع ِب ِه ُ ُكن
. َوإِ ْن َسأَلَ ِني َلُعْ ِط َي ّ َن ُه َولَ ِئنْ اسْ َت َعا َذنِي َل ُ ِعي َذ ّنَ ُه،شي ِب َها ِ ْا ّلَ ِتي يَم
38. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah
(s.a.v.), Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur dedi:
Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben de ona karşı
harb ilân ederim. Kulum kendisine farz kıldığım şeyler-
den, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık
kazanamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile
ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet ben onu severim.
Kulumu sevince de (âdetâ) ben onun işiten kulağı, gören
gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden her ne
isterse, onu mutlaka veririm; bana sığınırsa, onu koru-
rum.
33
1. DÖNEM
EL-ERBAÎN (İMAM-I NEVEVİ)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:ال
ُ ال َر ُس َ الل َع ْن ُه َما َق
ُ ّٰ ض َي
ِ اص َر ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل ِب ِن عمْ ِرو ب ِْن ال َع
ُ َليُ ْؤ ِم ُن أ َ َح ُد ُكمْ َح ّ َتى يَ ُكو َن هَوا ُه تَ َب َع ًا لِ َما ِج ْئ
. ت ِب ِه
41. Abdullah b. Amr b. As’dan (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: Arzuları benim getirdiği-
me uymadıkça hiç biriniz iman etmiş olamaz.
34
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
:الل ﷺ يقول َ
ِ ّٰ رسول سمعت
ُ :الل عنه قال ٍ َ عن أ
ّٰ نس رضي
َ يَا ا ْب َن آ َد َم إِ ّنَ َك َما دَعوْ تَني َو َرجوْ تَني َغ َفرْ ُت لَ َك َعلى ما َكا َن ِم:الل تعالى
نك ّٰ قال
،َرت لَ َك
ُ ثم اسْ ت َْغ َفرْ تَني َغف،َت ُذنُو ُب َك َعنَا َن السما ِء ْ لَوْ بَلغ، يا ابن آد َم،وال أُبَالِي
ً ث ّ َُم لَ ِق ْيتَني ال ُتشْ ِر ُك ِبي شَ ي،راب األَرْ ِض خطايا
،ْئا ٍ إِ ّنَ َك لَو أَتَ ْيتَني ِب ُق،يَا ا ْب َن آدَم
. ألَتَ ْي ُت َك ِب ُق َرا ِب َها َم ْغ ِف َر ًة
42. Enes (ra), ben Resûlullah’ı (sav) şöyle buyururken dinle-
dim, dedi:
Allah Teâlâ: Ey âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve ben-
den affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar
çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni
bağışlarım.
Ey âdemoğlu! Günahların gökleri dolduracak kadar olsa,
sen benden bağışlanmanı dilersen, günahlarını affederim.
Ey âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla,
fakat bana hiçbir şeyi ortak tutmamış halde huzuruma
gelsen, ben de seni yeryüzü dolusu mağfiretle karşılarım
buyurmuştur.
35
2. DÖNEM
ال َو ْالخَ ْل ِق ،ف َْل َي ْن ُظرْ إِلَى َمنْ ُه َوُض َل َعلَ ْي ِه ِفي ْال َم ِ إِ َذا نَ َظ َر أ َ َح ُد ُكمْ إِلَى َمنْ ُه َو ف ِّ
ُض َل َعلَ ْي ِه. أَسْ ف َُل ِم ْن ُه ِم ّ َمنْ ف ِّ
ْس ْال ِغنَى َعنْ َك ْث َر ِة ْال َع َر ِضَ ،و ٰل ِك ّ َن ْال ِغنَى ِغنَى ال ّ َن ْف ِس.
لَي َ
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
:الل ﷺ ِ ّٰ ول ُ ال َر ُس َ الل َع ْن ُه َق ُ ّٰ ض َي ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
َان ِمنْ َح ِدي ٍد إِلَى ِ َان أَوْ ُج ّ َنت ِ َص ِّد ِق َك َمث َِل َر ُجلَي ِْن َعلَ ْي ِه َما ُج ّ َبت َ يل َو ْال ُمت
ِ َمث َُل ْال َب ِخ
َص ِّد ُق ُك ّلَ َما ت ََص ّ َد َق ِبشَ ْي ٍء َذ َه َب ْت َعنْ ِج ْل ِد ِه َ ف ََج َع َل ْال ُمت،ث َْديَ ْي ِه َما أَوْ إِلَى تَ َرا ِقي ِه َما
َ يل ُك ّلَ َما أ َ ْن َف َق شَ ْي ًئا أَوْ َح ّ َد
،ث ِب ِه ن َْف َس ُه ُ َو َج َع َل ْال َب ِخ،َح ّ َتى ُت ِج ّ َن بَنَانَ ُه َويَعْ ُف َو أَثَ ُر ُه
.ض ْت ُك ُّل َح ْل َق ٍة َم َكانَ َها َف ُي َو ِّس ُع َها َو َل تَ ّ َت ِس ُع َ ّ َع
38
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
اش َو َه ِذ ِه ُ َم َث ِلي َك َمث َِل َر ُج ٍل اسْ تَوْ َق َد نَا ًرا َفلَ ّ َما أَضَ ا َء ْت َما َحوْ لَ َها َج َع َل ْال َف َر
َ ُّ الد َو َّ
ِ اب ا ّل ِتي يَ َقعْ َن ِفي ال ّ َن
َو َج َع َل يَحْ ُج ُز ُه ّ َن َويَ ْغ ِل ْب َن ُه َف َي َت َق ّ َحمْ َن ِفي َها،ار يَ َقعْ َن ِفي َها
،ارِ َه ُل ّ َم َع ِن ال ّ َن،ارِ َه ُل ّ َم َع ِن ال ّ َن،ار ِ أَنَا، َْف َذا َك َم َث ِلي َو َم َث ُل ُكم
ِ آخ ٌذ ِب ُح َج ِز ُكمْ َع ِن ال ّ َن
.َفت َْغ ِل ُبونِي تَ َق ّ َح ُمو َن ِفي َها
3. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Benim durumum, ateş yakan şu kimsenin
durumu gibidir: Ateş etrafı aydınlatınca, ateşe uçma âdeti
olan kelebelekler ateşe düşmeğe başlarlar. Adam, onların
ateşe düşmelerine engel olmaya çalışır; fakat onlar adamı
geçer ve ateşe dalarlar. İşte benim ve sizin durumunuz da
böyledir. Ben sizi ateşten korumak için kemerinizden tu-
tup: Ateşten uzak durun, ateşten uzak durun, diyorum.
Siz ise bana galebe çalıp kendinizi ateşe atıyorsunuz. (4)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.ِفي ْال ُج ُم َع ِة َسا َع ٌة َليُ َوا ِف ُق َها ُمسْ ِل ٌم َو ُه َو يُ َص ِّلي يَسْ أ َ ُل َر ّبَ ُه شَ ْي ًئا إِ ّ َل آتَا ُه إِ ّيَا ُه
4. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Cuma gününde bir an vardır ki bir Müslü-
man namaz kılarken o âna tevakuf eder ve Rabbinden bir
şey isterse, Allah ona istediğini verir. (7)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ
ص َل ِة َ ار َويَجْ َت ِم ُعو َن ِفي ِ َم َلئِ َك ٌة ِبال ّلي ِْل َو َم َلئِ َك ٌة ِبال ّ َن َه، ْْال َم َلئِ َك ُة يَ َت َعا َق ُبو َن ِفي ُكم
، ْ َو ُه َو أَعْ لَ ُم ِب ِهم، ْ ث ّ َُم يَعْ ُر ُج إِلَ ْي ِه ا ّلَ ِذي َن بَا ُتوا ِفي ُكمْ َف َيسْ أَلُ ُهم،ص َل ِة ْال َع ْص ِرَ َو،ْال َفجْ ِر
. تَ َر ْكنَاهُمْ َوهُمْ يُ َص ّلُو َن َوأَتَ ْينَاهُمْ َوهُمْ يُ َص ّلُو َن:ْف تَ َر ْكتُمْ ِع َبا ِدي؟ َقالُوا َ َكي
39
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ال ّٰل ُه ّ َم:ول
ُ َوتَ ُق،ص ّلَى ِفي ِه
َ ْال َم َلئِ َك ُة ُت َص ِّلي َعلَى أ َ َح ِد ُكمْ َما دَا َم ِفي ُم َص ّ َل ُه ا ّلَ ِذي
. ال ّٰل ُه ّ َم ارْ َحمْ ُه َما لَمْ يُحْ ِد ْث،اغ ِفرْ لَ ُه
ْ
6. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) buyur-
dular ki: İçinizden biri, abdestli olarak namaz kıldığı yerde
kaldığı müddetçe, melekler ona dua ederler ve derler ki:
Allah’ım, ona mağfiret et, Allah’ım, ona rahmet et. (9)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
الل إِ ْنِ ّٰ َو: َف َقالُوا،نَا ُر ُكمْ َه ِذ ِه َما يُو ِق ُد بَ ُنو آ َد َم ُجزْ ٌء ِمنْ َس ْب ِعي َن ُجزْ ًءا ِمنْ َح ِّر َج َه ّ َن َم
ُضلَ ْت َعلَ ْي َها ِب ِتسْ َع ٍة َو ِس ِّتي َن ُجزْ ًءا ُك ّلُ ُه ّ َن َ َق.ِالل
ِّ فَإِ ّنَ َها ف:ال َ َكان َْت لَ َكا ِف َي َتنَا يَا َر ُس
ّٰ ول
.ِم ْث ُل َح ِّرهَا
7. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Âdemoğlunun (dünyada) yaktığı bu ateş ce-
hennem sıcaklığının yetmişte biridir. Bunun üzerine de-
diler ki: Yâ Rasulallah, vallahi bu kadarı dahi bize yeter.
Allah’ın Rasülü (sav) devam etti ve şöyle dedi: Cehennem
ateşi, dünya ateşinden altmış dokuz defa daha fazlalaş-
40
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
. إِ ّ َن َرحْ َم ِتي َس َب َق ْت َغضَ ِبي:َابا ِع ْن َد ُه َفوْ َق ْال َعرْ ِش َ الل ْالخَ ْل َق َكت
ً َب ِكت ُ ّٰ لما َقضَ ى
َّ
8. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Allah mahlûkatı yarattığı zaman şöyle yazdı.
“Rahmetim gazabım üzerine galip geldi.” Bu yazı Arş üze-
rinde O’nun yanındadır. (13)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
. ًلَوْ تَعْ لَ ُمو َن َما أَعْ لَ ُم لَ َب َك ْيتُمْ َك ِثي ًرا َولَضَ ِح ْكتُمْ َق ِليل
9. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Şayet benim bildiğimi bilmiş olsaydınız, çok
ağlar, az gülerdiniz. (14)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ُْث فَإِ ِن امْ ُر ٌؤ َقاتَلَ ُه أَو َ فَإِ َذا َكا َن أ َ َح ُد ُكمْ يَوْ ًما،ٌالص َيا ُم ُج ّ َنة
ْ ف ََل يَجْ َه ْل َو َل يَرْ ف،صائِ ًما ِّ
.صائِ ٌمَ إِ ّنِي،صائِ ٌمَ شَ اتَ َم ُه ف َْل َي ُق ْل إِ ّنِي
10. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Oruç, bir kalkandır. Aranızdan biri, oruçlu
olduğu gün kötü konuşmasın ve saygısızlık yapmasın.
Eğer birisi, onunla dövüşür veya ona sövüp sayarsa, ben
oruçluyum, ben oruçluyum, desin. (15)
41
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه قال َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ ْيح ْال ِمس
يَ َذ ُر،ك ِ الل ِمنْ ِر ِ ّٰ ب ِع ْن َد ُ الصائِ ِم أ َ ْط َي
َ ّ وف ف َِم ُ َوا ّلَ ِذي ن َْف ِسي ِب َي ِد ِه لَ ُخ ُل
.َالص َيا ُم لِي َوأَنَا أَجْ ِزي ِب ِه
ِّ ف،اي َ شَ هْ َوتَ ُه َو َط َعا َم ُه َوشَ َرابَ ُه ِمنْ َج ّ َر
11. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Canım, elinde olan Allah’a yemin ederim ki,
oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan
daha güzeldir. (Allah (c.c) şöyle der): O, şehvetini, yiye-
cek ve içeceğini benim hatırım için terk ediyor. Bu oruç
benim içindir; onun mükâfatını da ben vereceğim. (16)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
الل أ َ ْن أُؤ َِّخ َر دَعْ َوتِي شَ فَا َع ًة ِل ُ ّ َم ِتي يَوْ َم
ُ ّٰ اب لَ ُه فَأ ُ ِري ُد إِ ْن شَ ا َء
ُ لِ ُك ِّل نَ ِب ٍّي دَعْ َو ٌة تُسْ ت ََج
.ْال ِق َيا َم ِة
12. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Her peygamberin kabul edilmiş bir duası
vardır. Ben duâmı, Allah dilerse, kıyamet gününde üm-
metime şefaat için ertelemek istiyorum. (19)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.الل لِ َقا َء ُه َ ّ الل لَمْ يُ ِح
ُ ّٰ ب ِ ّٰ ب لِ َقا َء
َ ّ َو َمنْ لَمْ يُ ِح،الل لِ َقا َء ُه َ ّ الل أ َ َح
ُ ّٰ ب َ ّ َمنْ أ َ َح
ِ ّٰ ب لِ َقا َء
13. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Allah’a kavuşmak isteyen kimseye, Allah da
kavuşmak ister. Allah’a kavuşmayı arzu etmeyen kimse-
ye, Allah da kavuşmayı arzu etmez. (20)
42
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َو َمنْ يُ ِط ِع ْال َ ِمي َر َف َق ْد،الل
َ ّٰ َو َمنْ يَعْ ِص ِني َف َق ْد َع َصى،اللَ ّٰ َمنْ أ َ َطا َع ِني َف َق ْد أ َ َطا َع
.ص ْال َ ِمي َر َف َق ْد َع َصانِي
ِ ْأ َ َطا َع ِني َو َمنْ يَع
14. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Bana itaat eden kimse, muhakkak ki Allah’a
itaat etmiş olur; isyan eden de muhakkak Allah’a isyan
etmiş olur. Emîre itaat eden kimse, muhakkak ki bana
itaat etmiş olur; emîre isyan eden kimse, bana isyan etmiş
demektir. (21)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
فَإِ َذا ُق ِض َي،ط َح ّ َتى َل يَسْ َم َع ال ّ َت ْأ ِذي َن ٌ ض َرا ُ الش ْي َطا ُن لَ ُهَ ّ الص َل ِة أ َ ْدبَ َر َ ّ إِ َذا نُو ِد َي ِب
ُ ال ّ َت ْأ ِذي ُن أ َ ْق َب َل َح ّ َتى إِ َذا ُث ّ ِو َب ِب َها أ َ ْدبَ َر َح ّ َتى إِ َذا ُق ِض َي ال ّ َت ْث ِو
يَخْ ِط ُر بَ ْي َن،يب أ َ ْق َب َل
ا ْذ ُكرْ َك َذا ا ْذ ُكرْ َك َذا لِ َما لَمْ يَ ُكنْ يَ ْذ ُك ُر ِمنْ َقب ُْل؛ َح ّ َتى يَ َظ ّ َل:ول ُ ْال َمرْ ِء َون َْف ِس ِه َويَ ُق
.ص ّلَىَ ْفَ ال ّ َر ُج ُل إِ ْن يَ ْد ِري َكي
15. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan,
yellenerek ezanı duymayıncaya kadar kaçar. Ezan bittiği
zaman geri gelir. Namaz için kamet getirilince yine arka-
sını dönüp kaçar. Kamet bitince, kişi ile zihni arasına onu
meşgul edici düşünceler sokmak için geri gelir ve namaz
kılan şahsa, daha önce düşünmediği bazı şeylerden şunu
hatırla, bunu hatırla demeye başlar. Nihayet insan nama-
zı nasıl kıldığını bilmeyecek duruma gelir. (26)
43
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه قال
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
، ْ فَإِ ّنَ َما َهلَ َك َمنْ َكا َن َق ْبلَ ُكمْ ِب ُسؤَالِ ِهمْ َواخْ ِت َل ِف ِهمْ َعلَى أ َ ْن ِب َيائِ ِهم، َْذ ُرونِي َما تَ َر ْك ُت ُكم
. ْ َو َما أ َ َمرْ ُت ُكمْ ِب ِه ف َْأ ُتوا ِم ْن ُه َما اسْ َت َطعْ تُم،َف َما نَ َه ْي ُت ُكمْ َع ْن ُه َفاجْ َت ِن ُبو ُه
16. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Rasûlullah (s.a.v.) bu-
yurdular ki: Sizi serbest bıraktığım (hususlar) da siz de
beni bırakın. Sizden önceki ümmetler, peygamberlerine
sual sormak ve sonra da onlara ihtilâf etmek sebebiyle
helâk oldular. Sizi bir şeyden yasakladığım da ondan sa-
kının. Bir şey emrettiğimde de gücünüzün yettiği kadar
onu yapmağa çalışın. (31)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ف َْل َي ْن ُظرْ إِلَى َمنْ ُه َو،ال َو ْالخَ ْل ِقِ ُض َل َعلَ ْي ِه ِفي ْال َم ِّ إِ َذا نَ َظ َر أ َ َح ُد ُكمْ إِلَى َمنْ ُه َو ف
.ُض َل َعلَ ْي ِه ِّ أَسْ ف َُل ِم ْن ُه ِم ّ َمنْ ف
17. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: İçinizden biri, mal ve yaratılış bakımından
kendisinden üstün bir kimse gördüğü zaman, daha yük-
sek olana değil, daha aşağı olana baksın. (34)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ْت أ َ ْن آ ُم َر ِف ْت َيانِي أ َ ْن يَسْ َت ِع ُّدوا لِي ِب ُح َز ٍم ِمن ُ ْ لَ َق ْد َه َمم،س ُم َح ّ َم ٍد ِب َي ِد ِه ُ َوا ّلَ ِذي ن َْف
.اس ث ّ َُم أ ُ َح ِّر ُق ُب ُيو ًتا َعلَى َمنْ ِفي َها
ِ ث ّ َُم آ ُم َر َر ُجلً يُ َص ِّلي ِبال ّ َن،ب ٍ َح َط
18. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Muhammed’in canı elinde olan Allah’a ye-
min ederim ki, içimden şunu geçirdim: Gençlere, odun
demetleri taşımalarını ve bir şahsa da cemaate namaz kıl-
44
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.واألرض
ِ َ ّ مما ب ْي َن
السما ِء ِ والل لَ َق ْي ُد
َ ّ سوط أح ِدكم ِمن الج ّ َن ِة خي ٌر له ِ ّٰ
20. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) buyur-
dular ki: Allah’a yemin olsun ki sizden birinizin cennetten
kamçı bağı kadar bir şeyinin olması göklerle yer arası ka-
dar (dünyalık) malı olmasından daha hayırlıdır. (54)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ إِ ّ َن أ َ ْدنَى َم ْق َع ِد أ َ َح ِد ُكمْ ِم َن ْال َج ّ َن ِة أ َ ْن ُه ِّي َئ لَ ُه أ َ ْن يُ َق
َف َي َت َم ّ َنى َويَ َت َم ّ َنى، تَ َم ّ َن:ال لَ ُه
.ْت َو ِم ْثلَ ُه َم َع ُه َ فَإِ ّ َن لَ َك َما تَ َم ّ َني:ول لَ ُهُ َف َي ُق، ْ نَ َعم:ول َ ه َْل تَ َم ّ َني:ال لَ ُه
ُ ْت؟ َف َي ُق ُ َف ُي َق
21. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Cennetteki en alt makama nail olacak biri-
sine, o makam hazırlanarak şöyle denilir: istekte bulun.
O da birçok istekte bulunur. Bunun üzerine ona: isteye-
ceklerini istedin mi? Denilir de o ‘evet’ der. Bundan sonra
45
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
. ولَ ِك ّ َن ال ِغنَى ِغنَى ال ّ َن ْف ِس،ْس ْال ِغنَى َعنْ َك ْث َر ِة ال َع َر ِض
َ لَي
22. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Rasûlullah (sav) bu-
yurdular ki: (Gerçek) zenginlik mal çokluğu değil nefis
zenginliğidir. (61)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ُ ْف ِب ِه ْالَر
َف ُه َو يَت ََج ْل َج ُل،ض َ بَ ْي َن َما َر ُج ٌل يَ َت َبخْ َت ُر ِفي ُبرْ َدي ِْن َو َق ْد أَعْ َج َب ْت ُه ن َْف ُس ُه ُخ ِس
.ِفي َها إِلَى يَوْ ِم ْال ِق َيا َم ِة
23. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Bir adam iki elbise içinde böbürlenerek ve
kendini beğenerek yürürken yere geçirildi. Şimdi orada
kıyamet gününe kadar çırpınmaktadır.(64)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ت ِفي ُ ْ إِ ّنِي لَس: َق َال.ِاللّٰ ول َ اص ُل يَا َر ُس َ إِ ّيَا ُكمْ َو ْال ِو،ص َال
ِ فَإِ ّنَ َك ُت َو:ص َال َقالُوا َ إِ ّيَا ُكمْ َو ْال ِو
.ٌَاك ُلفُوا ِم َن ْال َع َم ِل َما لَ ُكمْ ِب ِه َطا َقة
ْ ف،يت يُ ْط ِع ُم ِني َر ِّبي َويَسْ ِقي ِني ُ إِ ّنِي أ َ ِب، َْذا ُكمْ ِم ْثلَ ُكم
24. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Visalden (iki oruç arasını iftar etmeksizin
birleştirmek) çekinin. Visalden çekinin. (Oradakiler) sor-
dular: Sen visal orucu tutuyorsun Yâ Resûllallah!
46
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ْ إِ ّنَ ُه َل يَ ْد ِري أ َ َح ُد ُكم،ضو ِء َح ّ َتى يَ ْغ ِسلَ َها ُ ظ أ َ َح ُد ُكمْ ف ََل يَضَ عْ يَ َد ُه َعلَى ْال َو
َ إِ َذا اسْ َت ْي َق
.أ َ ْي َن بَات َْت يَ ُد ُه
25. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Biriniz uykudan kalktığı zaman, elini yı-
kamadan önce, abdest için su kabına sokmasın; çünkü
uyku esnasında elinin nerelerde kaldığını bilemez. (69)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
أَنَا:ول
ُ اح ُب ُه َويَ ْط ُل ُب ُه َويَ ُق ِ ص َ يَ ُكو ُن َك ْن ُز أ َ َح ِد ُكمْ يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة ُش َجا ًعا أ َ ْق َر َع يَ ِف ُّر ِم ْن ُه
.ط يَ َد ُه َف ُي ْل ِق َم َها فَا ُه
َ ْسُ الل لَنْ يَ َز َال يَ ْط ُل ُب ُه َح ّ َتى يَب ِ ّٰ َو:ال َ َق،َك ْن ُز َك
26. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: İçinizden birinizin hazinesi, kıyamet günü,
tüyleri dökülmüş zehirli bir yılan olacak. Sahibi ondan
kaçmaya çalışacak. Fakat o, sâhibinin peşinden koşacak
ve “Ben senin hazinenim” diyecektir.
(Hz. Peygamber) buyurdu ki: Allah’a yemin ederim, yılan
onu kovalamaya devam edecek, sahibi elini uzatınca onu
ağzına bir lokma olarak atacaktır. (72)
47
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ تَ ُر ُّد ُه ال ّلُ ْق َم ُة َوال ّلُ ْق َمت،اس
َان ِ وف َعلَى ال ّ َن ُ اف ا ّلَ ِذي يَ ُط َ ّ ْس ْال ِمسْ ِكي ُن َه َذا ال
ُ ط ّ َو َ لَي
َويَسْ تَحْ ِيي أ َ ْن يَسْ أ َ َل، إِ ّنَ َما ْال ِمسْ ِكي ُن ا ّلَ ِذي َل يَ ِج ُد ِغ ًنى يُ ْغ ِني ِه،َان ِ َوال ّ َتمْ َر ُة َوال ّ َتمْ َرت
.َص ّ َد َق َعلَ ْي ِه
َ َو َل يُ ْف َط ُن لَ ُه َف ُيت،اس
َ ال ّ َن
27. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Muhtaç olan kimse, halk arasında dolaşarak
bir veya iki lokma yahut bir veya iki hurma verilerek geri
çevrilen kimse değildir. Gerçek muhtaç, ihtiyaçlarını te-
min edemeyen, halktan istemeğe utanan ve (bu sebeple)
ihtiyacı fark edilemediği için kendisine tasadduk edilme-
yen kimsedir. (74)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َوا ّلَ ِذي،ِالل
ّٰ ول َ نَ َعمْ يَا َر ُس:احلَ ِت ِه إِ َذا ضَ ّلَ ْت ِم ْن ُه ث ّ َُم َو َج َدهَا؟ َقالُوا ِ أَيَ ْف َر ُح أ َ َح ُد ُكمْ ِب َر
ِ َاب ِمنْ أ َ َح ِد ُكمْ ِب َر
احلَ ِت ِه إِ َذا َ ل أَشَ ُّد َف َر ًحا ِبتَوْ بَ ِة َع ْب ِد ِه إِ َذا ت ُ َ ّ َ س ُم َح ّ َم ٍد ِب َي ِد ِه ُ ن َْف
.َو َج َدهَا
28. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Bineğinizi kaybettikten sonra, onu tekrar
bulduğunuzda sevinmez misiniz? Evet, yâ Rasülallah de-
diler. (Hz. Peygamber) Muhammed’in canı elinde olana
yemin ederim ki Allah, kul tevbe ettiği zaman onun töv-
besine, sizin kaybettiğiniz deveyi bulduğunuz zamanki
sevincinizden daha fazla sevinir. (79)
48
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ال َو ِعنْدي ِم ْن ُه ِدينَا ٌر أ َ ِج ُد ُ ْت أ َ ّ َل يَ ْأتِ َي َعلَ ّ َي ث ََل
ٍ ث لَ َي ُ َبا َلَحْ َبب ً دا َذه ً لَوْ أ ّ َن ِع ْن ِدي أ ُ ُح
.ص ُد ُه ِفي َدي ٍْن َعلَ ّ َيِ ْْس شَ ْي ٌء أُر َ لَي،َمنْ يَ َت َق ّ َب ُل ُه ِم ِّني
29. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Uhud dağı kadar altınım olsaydı, üzerimde
ki borç için sakladığımdan başka, onu kabul edecek biri
varken yanımda bir dinar bulunduğu halde üç gece geçir-
mek istemezdim. (82)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
فال ِه َي أ َ ْط َع َم ْت َها وال ِه َي.ت امْ َرأ َ ٌة ال ّ َنا َر ِمنْ َج ّ َرا ِء ِه ّ َر ٍة لَ َها أَوْ ِه ّ َر ٍة َربَ َط ْت َها
ِ َدَخَ ل
. ً حتّى َمات َْت هَزْ ل،أَرْ َسلَ ْت َها
30. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Bir kadın kedisi veya bağladığı bir kedi se-
bebiyle cehenneme girmiştir. Çünkü onu doyurmadı,
(karnını doyurması için) serbest te bırakmadı, sonunda
açlıktan öldü. (88)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
، َو َل يَ ُهو ِد ٌّي َو َل ن َْص َرانِ ٌّي، َل يَسْ َم ُع ِبي أ َ َح ٌد ِمنْ َه ِذ ِه ْال ُ ّ َم ِة،س ُم َح ّ َم ٍد ِب َي ِد ِهُ َوا ّلَ ِذي ن َْف
ِ اب ال ّ َن
.ار ِ ت ِب ِه إِ ّ َل َكا َن ِمنْ أَصْ َح ُ ات َولَمْ يُ ْؤ ِمنْ ِبا ّلَ ِذي أُرْ ِس ْل َ َو َم
31. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) buyur-
dular ki: Muhammed’in canı elinde olana yemin ederim ki,
bu halk arasında veya Yahudi ve Hristiyanlar arasında beni
dinlemeden veya benimle gönderilene inanmadan ölen
kimseler, ancak Cehennem ashabından olmuşlardır. (90)
49
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ْ الل يَ ُكو ُن يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة َك َه ْي َئ ِت َها إِ َذا ُط ِعن ُ
َت ِ ّٰ يل ِ ُك ّل َك ْل ٍم يُ ْكلَ ُم ِب ِه ْال ُمسْ ِل ُم ِفي َس ِب
.ك ِ ْ َو ْال َعرْ ُف َعرْ ُف ْال ِمس،الد ِم َ ّ ال ّلَوْ ُن لَوْ ُن،يَ ْف ُج ُر َد ًما
32. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Bir Müslümanın Allah yolunda almış olduğu
her yara, kıyamet günü, yaralandığı andaki durumu gibi
kan akar halde görülecektir. Bu akanın rengi kan rengi,
fakat kokusu misk kokusudur. (92)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
اشي أَوْ ِفي بَ ْي ِتي فَأَرْ َف ُع َها ُ إِ ّنِي َل َ ْن َق ِل
ِ ب إِلَى أَهْ ِلي فَأ َ ِج ُد ال ّ َتمْ َر َة َسا ِق َط ًة َعلَى ِف َر
َ ّ ث ّ َُم أَخْ شَ ى أ َ ْن تَ ُكو َن ِم َن،ِل ُكلَ َها
.الص َد َق ِة فَأ ُ ْل ِقي َها
33. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Bazen evime gittiğimde döşeğimin üzerinde
veya yerde düşmüş bir hurma buluyor ve onu yemek için
alıyorum. Sonra onun sadaka olmasından korkuyor ve
atıyorum. (94)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ ّ فَإِ ّنَ ُه َل يَ ْد ِري أ َ َح ُد ُكمْ لَ َع ّ َل،الس َلح
الش ْي َطا َن أ َ ْن يَن ِْز َع َ َ ُ َ ِ َُل ي
ِ ِّ شي ُر أ َح ُدكمْ إِلى أ ِخي ِه ِب
ِ ِفي يَ ِد ِه؛ َف َي َق َع ِفي ُح ْف َر ٍة ِم َن ال ّ َن
.ار
34. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Hiç biriniz elindeki silâhı kardeşine doğrult-
masın. Belki siz farkında olmadan, şeytan onu elinden
çeker de böylece cehennemin bir çukuruna düşer. (99)
50
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َب ِب َعشْ ِر أَمْ ثَالِ َها إِلَى َس ْب ِع ِمائَ ِة ُ إِ َذا أَحْ َس َن أ َ َح ُد ُكمْ إِسْ َل َم ُه َف ُك ُّل َح َس َن ٍة يَعْ َم ُل َها ُت ْكت
.اللَ َع ّ َز َو َج ّ َل ُ َو ُك ُّل َس ِّي َئ ٍة يَعْ َم ُل َها ُت ْكت،ضعْ ٍف
ّٰ َب لَ ُه ِب ِم ْث ِل َها َح ّ َتى يَ ْل َقى ِ
35. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: İslâmı güzel olan kişinin her iyi ameli için on
mislinden yedi yüz misline kadar iyilik; işlediği her kötü
amel için de bir misli kötülük yazılır ve bu durum Allah’a
kavuşuncaya kadar devam eder. (103)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ َف َق،ْص ُر ِب ِه
ارْ ُق ُبو ُه:ال َ َو ُه َو أَب،ً َذا َك َع ْب ٌد يُ ِري ُد أ َ ْن يَعْ َم َل َس ِّي َئة، يَا َر ُّب:ُت ْال َم َلئِ َكة
ِ ََقال
ْ إِ ّنَ َما تَ َر َك َها ِمن،ًَاك ُت ُبوهَا لَ ُه َح َس َنة ْ َوإِ ْن تَ َر َك َها ف،َاك ُت ُبوهَا لَ ُه ِب ِم ْث ِل َها
ْ فَإِ ْن َع ِملَ َها ف
َ َج ّ َر
.اي
36. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Melekler:
-Ey Rabbimiz, falan kulun kötülük yapmak istiyor, de-
diler.
Allah, kulunu daha iyi gören (bilen) olduğu halde; onlara
şöyle buyurdu:
-Onu gözleyin; eğer o işi yaparsa bir misli (günah) yazın;
eğer terk ederse, onun için bir sevap yazın. Çünkü benim
için o işi yapmaktan vazgeçmiştir. (105)
51
2. DÖNEM
HEMMÂM’IN SAHÎFESİ’NDEN EZBER HADİSLER (es-Sahîfetü’s-Sahîha)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
،َص ّلُوا َ ّ الص َل ِة ف َْأ ُتوهَا َوأ َ ْنتُمْ تَمْ ُشو َن َو َعلَ ْي ُك ُم
َ َف َما أ َ ْد َر ْكتُمْ ف،ُالس ِكي َنة َ ّ إِ َذا نُو ِد َي ِب
.َو َما ُس ِب ْقتُمْ فَأَتِ ُّموا
37. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Namaz için ezan okunduğunda, vakûr adım-
larla namaza gidin ve yetiştiğiniz yerden imama uyun. Ye-
tişemediğiniz kısımları kendiniz tamamlayın. (109)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
فَأ َ ّيُ ُكمْ تَ َر َك َد ْي ًنا أَوْ ضَ ْي َع ًة فَا ْد ُعونِي فَإِ ّنِي،ِالل ِ اس ِب ْال ُم ْؤ ِم ِني َن ِفي ِكت
ّٰ َاب ِ أَنَا أَوْ لَى ال ّ َن
. َوأ َ ّيُ ُكمْ َما تَ َر َك َمالً ف َْل ُي ْؤثِرْ ِب َمالِ ِه َع َص َب َت ُه َمنْ َكا َن،َولِ ُّي ُه
38. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Ben, Allah’ın kitabında geçtiği üzere, mü-
minlerin en öncelikli velîsiyim. Kim borç bırakarak veya
fakru zaruret içinde ölürse beni çağırınız. Çünkü ben
onun velisiyim. Kim de mal bırakarak vefat ederse, asa-
besini (mirasçılarını) tercih etsin. (121)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ُ وا ْبد َْأ ِب َمنْ تَ ُع،الس ْفلَى
.ول ُّ اَ ْل َي ُد ْال ُع ْليا خَ ْي ٌر ِم َن ْال َي ِد
39. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Rasûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Veren el alan elden hayırlıdır. (Sadaka) ver-
meye geçimini üstlendiğin kimselerden başla. (132)
52
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ّٰ ول
اللِ؟ َ َو َل أَن: َقالُوا.ار ُبوا
َ ْت يَا َر ُس َ َ لَي
ِ َولَ ِكنْ َس ِّد ُدوا َو َق،ْس أ َح ٌد ِم ْن ُكمْ ِب ُمن ِْجي ِه َع َم ُل ُه
َ
ُ ّٰ َو َل أَنَا إِ ّل أ َ ْن يَ َتغ ّ ََم َدنِ َي:ال
.الل ِم ْن ُه ِب َرحْ َم ٍة َوف َْض ٍل َ َق
40. Ebû Hureyre (ra) şöyle rivâyet etti: Resûlullah (sav) bu-
yurdular ki: Sizden hiçbir kimseyi sadece ameli kurtara-
maz; fakat siz yine de dosdoğru olun ve (Allah’a) yakla-
şın. Dediler ki:
Senide mi, ya Rasulallah? Hz. Peygamber:
Evet, beni de. Lakin Allah beni, lütuf ve merhametiyle
kuşatmıştır, dedi. (135)
53
3. DÖNEM
الل َر ًّبا َو ِب ْ ِ
السْ َل ِم ِدي ًنا َو ِب ُم َح ّ َم ٍد َر ُسولً . ض َي ِب ّٰ ِ
ان َمنْ َر ِ َذا َق َطعْ َم ْ ِ
الي َم ِ
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ْ بَا ِد ُروا ِب
ِ الَعْ َم
ْ أَو، يُ ْص ِب ُح ال ّ َر ُج ُل ُم ْؤ ِم ًنا َويُمْ ِسي َكا ِف ًرا،ال ِف َت ًنا َك ِق َط ِع ال ّلَي ِْل ْال ُم ْظ ِل ِم
ُّ يَ ِبي ُع ِدي َن ُه ِب َع َر ٍض ِم َن،يُمْ ِسي ُم ْؤ ِم ًنا َويُ ْص ِب ُح َكا ِف ًرا
.الد ْن َيا
1. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre, Resûlullah
(sav): Fitneler, karanlık bir gece gibi gelmeden iyi işler
yapmaya çalışın. Kişi, sabahleyin mümin iken akşamle-
yin kâfir, akşamleyin mümin iken sabahleyin kâfir olur
ve dinini az bir dünya (menfaatine) satar, buyurmuştur.
(Müslim, İman, 186)
ْ َ َ ََ َ ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ َع ِن ال ّن ِب ِّي ﷺ أ ّن ُه قال ِفي َح ّ َج ِة ال َود،الل ب ِْن ُع َم َر
:َاع
.ض َ يَ ْض ِر ُب بَعْ ُض ُكمْ ِر َق،َل تَرْ ِج ُعوا بَعْ ِدي ُك ّ َفا ًرا
ٍ ْاب بَع
56
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس َ َق،ََعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َرة
َ َق:ال
. َف ُطوبَى لِ ْل ُغ َربَا ِء، َو َس َي ُعو ُد َك َما بَدَأ َ َغ ِري ًبا،السْ َل ُم َغ ِري ًبا
ِ ْ َ بَدَأ
4. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): İslam garib olarak başladı, tekrar başladığı gibi ga-
rib hale dönecektir. Gariblere ne mutlu! buyurmuştur.
(Müslim, İman, 232)
57
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
الل َوأ َ ْدنَاهَا َ َ
ُ ّٰ الي َما ُن ِب ْض ٌع َو َس ْب ُعو َن أَوْ ِب ْض ٌع َو ِس ُّتو َن ُشعْ َب ًة فَأ ْفضَ ُل َها َقوْ ُل َل إِ ٰل َه إِ ّل
ِْ
ِ ْ ْيق َو ْال َح َيا ُء ُشعْ َب ٌة ِمن َ َ ْ
.ان
ِ الي َم ِ إِ َما َط ُة ال َذى َعنْ ال ّط ِر
8. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): İman yetmiş küsur veya altmış küsur bölümdür; en
üstünü ‘Allah’tan başka ilâh yoktur’ sözünü kabul etmek,
en altı ise ‘insanlara sıkıntı veren bir nesneyi yoldan kal-
dırmaktır’. Hayâ da imanın bir parçasıdır, buyurmuştur.
(Müslim, İman, 57)
:ول ِ ّٰ ول
ُ الل ﷺ َو ُه َو يَ ُق َ َس ِم َع أ ُ ُذن:ول
ِ َاي ِمنْ َر ُس ٍ ت َسعْ َد ْب َن أ َ ِبي َو ّ َق
ُ يَ ُق،اص ُ َْس ِمع
. ف َْال َج ّ َن ُة َعلَ ْي ِه َح َرا ٌم، يَعْ لَ ُم أ َ ّنَ ُه َغ ْي ُر أ َ ِبي ِه،السْ َل ِم َغ ْي َر أ َ ِبي ِه
ِ ْ َم ِن ا ّ َد َعى أَبًا ِفي
58
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: ،ِالل
ُ ال َر ُس ّٰ َعنْ َع ْب ِد
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.الي َما َن لَ َي ْأ ِر ُز إِلَى ْال َم ِدي َن ِة َك َما ت َْأ ِر ُز ْال َح ّ َي ُة إِلَى ُجحْ ِرهَا
ِ ْ إِ ّ َن
11. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): Yılan kendi yuvasına toplandığı gibi, iman da Me-
dine’ye toplanacaktır! buyurmuştur. (Müslim, İman, 233)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه أ ّنَه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َل ت َْد ُخ ُلو َن ْال َج ّ َن َة َح ّ َتى ُت ْؤ ِم ُنوا َو َل ُت ْؤ ِم ُنوا َح ّ َتى ت ََحا ّبُوا أ َ َو َل أ َ ُد ّلُ ُكمْ َعلَى شَ ْي ٍء إِ َذا
َ ّ َف َع ْل ُت ُمو ُه ت ََحابَ ْبتُمْ أ َ ْف ُشوا
. ْالس َل َم بَ ْي َن ُكم
12. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi
sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdir-
59
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
َ الل ﷺ َف َق
:ال ِ ّٰ ول َ عن َع ْب ِد ال ّ َرحْ َم ِن ب ِْن أ َ ِبي بَ ْك َر َة َعنْ أ َ ِبي ِه َق
ِ ال ُك ّ َنا ِع ْن َد َر ُس
ُ ور أَوْ َق
وْل ِ الل َو ُع ُقو ُق ْال َوالِ َدي ِْن َوشَ َها َد ُة ال ُّز ِ ْ أ َ َل أُنَ ِّب ُئ ُكمْ ِبأ َ ْك َب ِر ْال َك َبائِ ِر ث ََلثًا
ِ ّٰ الشْ َرا ُك ِب
.ت َ َال يُ َك ِّر ُرهَا َح ّ َتى ُق ْلنَا لَ ْي َت ُه َس َك
َ س َف َما ز َ َالل ﷺ ُم ّ َت ِك ًئا ف ََجل
ِ ّٰ ول ُ ور َو َكا َن َر ُس ِ ال ُّز
14. Ebû Bekra’dan (ra) rivâyet edildiğine göre o, Resûlullah’ın
(sav) yanında iken Resûlullah (sav) şöyle üç kere şöyle
buyurdu: Size büyük günahlarin en büyüğünü haber ve-
reyim mi? Allah’a şirk koşmak, anne ve baba haklarina
riayet etmemek, yalan şahitlik yapmak veya yalan söy-
lemek! Resûlullah (sav) yaslanmış oturuyordu doğruldu
ve o kadar tekrar etti ki, artık söylemese! temennisinde
bulunduk. (Müslim, İman, 143)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
السحْ ُر َو َقت ُْل
ِّ الل َوِ ّٰ الشرْ ُك ِب ِ ّ ال َ الل َو َما ُه ّ َن َق
ِ ّٰ ولَ يل يَا َر ُس َ ات ِق ِ الس ْب َع ْال ُمو ِب َق
َ ّ اجْ َت ِن ُبوا
يم َوال ّ َت َو ّلِي يَوْ َم ال ّ َزحْ ِف ْ ِ الل إِ ّ َل ِب ْال َح ِ ّق َوأ َ ْك ُل ال ِّربَا َوأ َ ْك ُل َم َ
ُ ّٰ ال ّ َن ْف ِس ا ّل ِتي َح ّ َر َم
ِ ال ال َي ِت
ِ َات ْالغَا ِف َل ِت ْال ُم ْؤ ِمن
.َات ِ َو َق ْذ ُف ْال ُمحْ ِصن
60
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ْ الل ﷺ أ َ ُّي
السْ َل ِم َ الل َع ْن ُه َما أ َ ّ َن َر ُجلً َسأ َ َل َر ُس
ِ ّٰ ول ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل ب ِْن َعمْ ٍرو َر
:الَ خَ ْي ٌر َق
ِ ّٰ ول
: الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ُْس َها َما لَمْ يَ َت َك ّلَ ُموا أَو
َ الل تبارك وتعالى ت ََجا َو َز ِل ُ ّ َم ِتي َما َح ّ َدث َْت ِب ِه هنا أ َ ْنف
َ ّٰ إِ ّ َن
.يَعْ َم ُلوا ِب ِه
17. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): Allah Teâlâ, ümmetimin içlerinden geçirdikleri şey-
leri, yapmadıkları ve konuşmadıkları müddetçe affetti,
buyurmuştur. (Müslim, İman, 201)
61
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،َعنْ أ َ ِبي أ ُ َما َم َة
ِ ّٰ ول
. َو َح ّ َر َم َعلَ ْي ِه ْال َج ّ َن َة،الل لَ ُه ال ّ َنا َر َ َف َق ْد أَوْ َج،َم ِن ْاق َت َط َع َح ّ َق امْ ِر ٍئ ُمسْ ِل ٍم ِب َي ِمي ِن ِه
ُ ّٰ ب
18. Ebû Ümâme (ra)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav) şöyle buyurdu: Yemin ederek bir müslümanın hak-
kını alan kimseye, Allah cehennemi vâcip kılıp, cenneti
de haram etmiştir. (Müslim, İman, 218)
َو َمنْ َكان َْت ِفي ِه خَ ْصلَ ٌة ِم ْن ُه ّ َن َكان َْت ِفي ِه،أَرْ بَ ٌع َمنْ ُك ّ َن ِفي ِه َكا َن ُمنَا ِف ًقا خَ الِ ًصا
َوإِ َذا َعا َه َد،ث َك َذ َب َ َوإِ َذا َح ّ َد، إِ َذا ا ْؤ ُت ِم َن خَ ا َن:َاق َح ّ َتى يَ َد َع َها
ِ خَ ْصلَ ٌة ِم َن ال ِّنف
َ َ َوإِ َذا خ،َغ َد َر
.اص َم ف ََج َر
19. Abdullah b. Amr’dan (ra) rivayet edildiğine göre, Resû-
lullah (sav): Dört şey vardır ki, bunlar kimde bulunursa,
o kimse bilfiil münafık olur. Kimde de bu hasletlerden
birisi bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendisinde ni-
faktan bir haslet var demektir: Emanete hıyanet eder,
konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde dur-
maz, kavga ettiğinde haddi aşar, buyurmuştur. (Buhârî,
İman, 23)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ات َما ِم ْث ُل ُه آ َم َن َعلَ ْي ِه ْال َبشَ ُر َوإِ ّنَ َما ِ ََما ِمنْ ْال َ ْن ِب َيا ِء ِمنْ نَ ِب ٍّي إِ ّ َل َق ْد أُعْ ِط َي ِمنْ ْالي
.الل إِلَ ّ َي فَأَرْ ُجو أ َ ْن أ َ ُكو َن أ َ ْك َث َرهُمْ تَا ِب ًعا يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة َ
ُ ّٰ يت َوحْ ًيا أوْ َحىُ َِكا َن ا ّلَ ِذي أُوت
20. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): Her peygambere insanların inandıkları bir muci-
ze verilmiştir. Bana verilen ise, Allah’ın bana vahyettiği
62
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ُ ّٰ ض َي
: الل َع ْن ُه َ َق
ِ ال َع ِل ٌّي بن أبي طالب َر
َوا ّلَ ِذي َفلَ َق ْال َح ّ َب َة َوبَ َرأ َ ال ّ َن َس َم َة إِ ّنَ ُه لَ َعهْ ُد ال ّ َن ِب ِّي ْال ُ ِّم ِّي ﷺ إِلَ ّ َي أَنّه َل يُ ِح ّ َب ِني إِ ّ َل
.ُم ْؤ ِم ٌن َو َل يُ ْب ِغضَ ِني إِ ّ َل ُمنَا ِف ٌق
21. Ali b. Ebî Tâlib (ra) şöyle dedi: Tohumu yaran ve insanı
yaratana yemin olsun ki, ümmî olan Nebî’nin (sav) bana
ahdi, beni ancak mü’minlerin seveceği ve münafıkların
buğzedeceğidir. (Müslim, İman, 131)
اب ال ّ َن ِب ِّي ﷺ ف ََسأَلُو ُه إِ ّنَاِ َاس ِمنْ أَصْ َح ٌ ال َجا َء ن َ الل َع ْن ُه َقُ ّٰ ض َي ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
َ ُسنَا َما يَ َت َعا َظ ُم أ َ َح ُدنَا أ َ ْن يَ َت َك ّلَ َم ِب ِه َق
َ َو َق ْد َو َج ْد ُت ُمو ُه َقالُوا نَ َعمْ َق:ال
ال ِ ن َِج ُد ِفي أ َ ْنف
.ان
ِ الي َم ِ ْ يح ُ ص ِر َ َذا َك
22. Ebû Hureyre’dan (ra) rivayet edildiğine göre, bir grup sa-
habî Resûlullah’ın (sav) yanına geldi ve O’na (sav):
Ya Resûlullah! İçimizden öyle şeyler geçiyor ki, herhangi
birimiz onları söylemeyi bile büyük bir suç sayıyor, dedi-
ler. Resûlullah (s.a.v.);
Gerçekten böyle bir şey hissetiniz mi? diye sordu. Saha-
biler;
Evet, yâ Resûlallah dediler. Resûlullah (sav);
İşte bu gerçek imandır, buyurdular. (Müslim, İman, 209)
63
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
َ الس َل َح َفلَي
.ْس ِم ّ َنا َ َع ِن اب ِْن ُع َم َر أ َ ّ َن ال ّ َن ِب ّ َي ﷺ َق
ِّ َمنْ َح َم َل َعلَ ْينَا:ال
23. İbn Ömer’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): Bize silah doğrultan bizden değildir, buyurmuştur.
(Buhârî, İman, 1)
64
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
ْ َو َكا َن َم َع ُه َح ّ َتى يُ َص ّلَى َعلَ ْي َها َويَ ْف ُر َغ ِمن، إِي َمانًا َواحْ ِت َسابًا،َم ِن ا ّتَ َب َع َجنَا َز َة ُمسْ ِل ٍم
ص ّلَى َعلَ ْي َها ث ّ َُم ٍ ُك ُّل ِقي َر، فَإِ ّنَ ُه يَرْ ِج ُع ِم َن األَجْ ِر ِب ِقي َرا َطي ِْن،َد ْف ِن َها
َ ْ َو َمن،اط ِم ْث ُل أ ُ ُح ٍد
ٍ فَإِ ّنَ ُه يَرْ ِج ُع ِب ِقي َر،َر َج َع َقب َْل أ َ ْن ُت ْد َف َن
.اط
28. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak bir
müslümânın cenazesine katılır, namazını kılar ve defne-
dilinceye kadar bulunursa iki kîrât ecr ile döner. Bu kırat-
ların her biri Uhud dağı gibidir. Her kim cenaze üzerine
namaz kılar da defnedilmeden dönerse, bir kîrât ecr ile
dönmüş olur, buyurmuştur. (Buhâri, İman, 34)
65
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
َ الل أ َ ّ َن ال ّ َن ِب ّ َي ﷺ َق
:ال ِ ّٰ َح ّ َدثَ ِني َع ْب ُد
الل َ ّ َو َمنْ يَعْ ِص ِه َما فَإ ّنَ ُه َل يَ ُض ُّر إ،َاللَ َو َر ُسولَ ُه َف َق ْد َرشَ د
َ ّٰ ال ن َْف َس ُه َو َل يَ ُض ُّر ّٰ َمنْ يُ ِط ِع
ِ ِ
.شَ ْي ًئا
31. İbn Mes’ûd’dan (ra) rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü
(sav) hutbe irad ettiği zaman şöyle buyururdu: “… Kim Al-
lah’a ve Resûlü’ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim
onlara isyan ederse ancak kendisine zarar verir. Allah’a hiç-
bir şekilde zarar veremez.”( Ebû Dâvûd, Salât, 221, 223)
66
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َو َع َسى أ َ ْن، َف ُر ِف َع ْت،ٌ َوإِ ّنَ ُه ت ََل َحى ف َُل ٌن َوف َُلن،ت ِلُخْ ِب َر ُكمْ ِبلَ ْيلَ ِة ال َق ْد ِر
ُ ْإِ ّنِي خَ َرج
َ ّ ال َت ِم ُسوهَا ِفي، ْيَ ُكو َن خَ ْي ًرا لَ ُكم
.السب ِْع َوال ِّتسْ ِع َوالخَ مْ ِس
33. Ubâde b. Sâmit (ra)’dan rivayet edildiğine göre, Resûlul-
lah (sav), Kadir gecesini haber vermek üzere (mescide)
çıktığında müslümanlardan iki kişi bağrışıyordu. Resû-
lullah (sav): Ben size Kadr gecesini haber vermek üzere
çıkmıştım. Fulân ile fulân kavga ettiler de o bilgi benden
gitti. Belki de hakkınızda bu daha hayırlıdır. Artık Kadir
gecesini (yirmiden sonraki) yedinci, dokuzuncu veya be-
şinci gecelerde arayınız, buyurmuştur. (Buhârî, İman, 35)
67
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
الل ﷺ ِمنْ أَهْ ِل نَجْ ٍد ِ ّٰ ولِ َجا َء َر ُج ٌل إِلَى َر ُس:ول ُ يَ ُق،ِاللّٰ أ َ ّنَ ُه َس ِم َع َط ْل َح َة ْب َن ُع َب ْي ِد
فَإِ َذا ُه َو يَسْ أ َ ُل َع ِن، َح ّ َتى َدنَا،ول
ُ صوْ تِ ِه َو َل يُ ْف َق ُه َما يَ ُق َ يُسْ َم ُع د َِو ُّي،ثَائِ َر ال ّ َر ْأ ِس
:الل ﷺ ِ ّٰ ول ُ ال َر ُس َ َف َق،إلسْ َلم ِ ا
ِ
َ َق.َ إِ ّ َل أ َ ْن تَ َط ّ َوع، َل:ال
ال َ ه َْل َعلَ ّ َي َغ ْي ُرهَا؟ َق:ال َ َف َق.ات ِفي ال َيوْ م َوال ّلَ ْيلَ ِة ٍ صلَ َو َ س ُ ْخَ م
ِ
:ال َ َ
َ َق.َ إِ ّل أ ْن تَ َط ّ َوع، َل:ال َ ه َْل َعلَ ّ َي َغ ْي ُر ُه؟ َق:ال َ َق.ص َيا ُم َر َمضَ ا َن ِ َو:الل ﷺ ِ ّٰ ول ُ َر ُس
َ َق.َ إِ ّ َل أ َ ْن تَ َط ّ َوع، َل:ال
:ال َ ه َْل َعلَ ّ َي َغ ْي ُرهَا؟ َق:ال َ َق،َالل ﷺ ال ّ َز َكاة ِ ّٰ ول ُ َو َذ َك َر لَ ُه َر ُس
:الل ﷺ ِ ّٰ ول ُ ال َر ُس َ َق،ص ُ الل َل أ َ ِزي ُد َعلَى َه َذا َو َل أ َ ْن ُق ِ ّٰ َو:ول ُ فَأ َ ْدبَ َر ال ّ َر ُج ُل َو ُه َو يَ ُق
.ص َد َق َ أ َ ْفلَ َح إِ ْن
35. Talhâ b. Ubeydullah’dan (ra) rivâyet edildiğine göre Hz.
Peygamber’e (sav) Necid ahâlisinden bir adam geldi. Saç-
ları karışıktı. Sesinin mırıltısı geliyordu, ancak ne dediği
anlaşılmıyordu. İyice yaklaşınca gördük ki, İslâm’dan so-
ruyormuş. Hz. Peygamber (sav):
Gece ve gündüzde beş vakit namaz, dedi. Adam:
Bundan başka kılmam gerekir mi? Hz. Peygamber (sav):
Hayır, istersen nâfile kılarsın, bir de Ramazan orucu, de-
yince adam:
Bunun dışında oruç var mı? Diye sordu. Hz. Peygamber
(sav):
Hayır, dilersen nâfile tutarsın, dedi ve Hz. Peygamber
(sav) ona zekâtı hatırlattı. Adam:
Bunun dışında vermem gereken var mı? Dedi. Hz. Pey-
gamber (sav):
Hayır, dilersen nâfile verirsin, dedi. Adam ne ilâve yapa-
rım, ne de noksa, diyerek gitti. Hz. Peygamber (s.a.v.)’de:
Sözünde durursa kurtuluşa ermiştir, buyurdu. (Buhârî,
İman, 33)
68
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ َق،الل ﷺ
:ال ِ ّٰ ول َ َق، أ َ ّ َن ُم َعاذًا،اس
ُ بَ َع َث ِني َر ُس:ال ٍ َع ِن اب ِْن َع ّ َب
ُ الل َوأ َ ّنِي َر ُس َ ْ
ول ُ ّٰ فَا ْد ُع ُهمْ إِلَى شَ َها َد ِة أ َ ّ َن َل إِ ٰل َه إِ ّل،َاب ِ إِ ّنَ َك تَأتِي َقوْ ًما ِمنْ أَهْ ِل ْال ِكت
ات ِفي ُك ِّل ٍ صلَ َو َ س َ ْض َعلَ ْي ِهمْ خَ م َ ّٰ فَأَعْ ِلمْ ُهمْ أ َ ّ َن، فَإِ ْن هُمْ أ َ َطا ُعوا لِ َذلِ َك،ِالل
َ الل ا ْف َت َر ّٰ
ْص َد َق ًة ُت ْؤخَ ُذ ِمن َ ْض َعلَ ْي ِهم َ الل ا ْف َت َر َ ّٰ فَأَعْ ِلمْ ُهمْ أ َ ّ َن، فَإِ ْن هُمْ أ َ َطا ُعوا لِ َذلِ َك،يَوْ ٍم َولَ ْيلَ ٍة
َوا ّتَ ِق، ْ فَإِ ّيَا َك َو َك َرائِ َم أَمْ َوالِ ِهم، فَإِ ْن هُمْ أ َ َطا ُعوا لِ َذلِ َك، ْأ َ ْغ ِن َيائِ ِهمْ َف ُت َر ُّد ِفي ُف َق َرائِ ِهم
ِ ّٰ ْس بَ ْي َن َها َوبَ ْي َن َ فَإِ ّنَ ُه لَي،وم ْ ْ
.اب ٌ الل ِح َج ِ دَعْ َو َة ال َمظ ُل
37. İbn Abbâs (ra)’tan rivâyet edildiğine göre Muâz (ra): Hz.
Peygamber (sav) beni Yemen’e gönderdi ve şöyle buyur-
du, dedi. “Muhakkak ki sen Ehl-i kitap olan bir topluma
gidiyorsun. Onları, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve be-
nim Allah’ın Resulü olduğuma şehâdet etmeye davet et.
Şayet buna itaat ederlerse, Allah’ın kendilerine bir gün-
düz ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını bildir. Eğer
itaat ederlerse, zenginlerinden alınıp fakirlerine verilmek
üzere kendilerine zekâtın farz kılındığını haber ver. Buna
da itaat ettikleri takdirde, onların mallarının kıymetlile-
rini almaktan sakın. Mazlumun bedduasını almaktan çe-
69
3. DÖNEM
İMAN, İSLAM ve KULLUK
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: ،َعنْ ُم َعا ِذ ب ِْن َج َب ٍل
ُ ال َر ُس
ُ ّٰ أ َ ْن يُعْ َب َد:ال
الل َ َق،الل َو َر ُسولُ ُه أَعْ لَ ُم
ُ ّٰ :ال َ الل َعلَى ْال ِع َبا ِد؟ َقِ ّٰ أَت َْد ِري َما َح ُّق،ُيَا ُم َعاذ
ُ ّٰ :ال
الل َو َر ُسولُ ُه َ أَت َْد ِري َما َح ُّق ُهمْ َعلَ ْي ِه إِ َذا َف َع ُلوا َذلِ َك؟ َف َق:ال َ َق،َو َل يُشْ َر َك ِب ِه شَ ْي ٌء
. ْ أ َ ْن َل يُ َع ِّذبَ ُهم:ال
َ َق،أَعْ لَ ُم
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: ،ََعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َرة
ُ ال َر ُس
ِ َمنْ َقت ََل ن َْف َس ُه ِب َح ِدي َد ٍة ف ََح ِدي َد ُت ُه ِفي يَ ِد ِه يَ َت َو ّ َجأ ُ ِب َها ِفي بَ ْط ِن ِه ِفي ن
َار َج َه ّ َن َم خَ الِدًا
َ َ
ِ َو َمنْ شَ ِر َب ُس ًّما َف َقت ََل ن َْف َس ُه َف ُه َو يَت ََح ّ َسا ُه ِفي ن،ُمخَ ّلدًا ِفي َها أبَدًا
َار َج َه ّ َن َم خَ الِدًا
َ َ
ِ َو َمنْ تَ َر ّ َدى ِمنْ َج َب ٍل َف َقت ََل ن َْف َس ُه َف ُه َو يَ َت َر ّ َدى ِفي ن،ُمخَ ّلدًا ِفي َها أبَدًا
َار َج َه ّ َن َم خَ الِدًا
.ُمخَ ّلَدًا ِفي َها أَبَدًا
70
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ إِ ّ َن َر ُس:َال أ َ ُبو ُه َر ْي َرة
ِ ّٰ ول َ َق
،ار ُق ِحي َن يَسْ ِر ُق َو ُه َو ُم ْؤ ِم ٌن ِ الس َ ّ َو َل يَسْ ِر ُق،َل يَزْ نِي ال ّ َزانِي ِحي َن يَزْ نِي َو ُه َو ُم ْؤ ِم ٌن
.َو َل يَشْ َر ُب ْالخَ مْ َر ِحي َن يَشْ َر ُب َها َو ُه َو ُم ْؤ ِم ٌن
40. Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah
(sav): Zâni bir kimse, zina yaptığı sırada mü’min olarak
zina yapmaz, hırsız da çaldığı sırada mü’min olarak hır-
sızlık yapmaz, içki içen de mü’min olduğu hâlde içmez,
buyurmuştur. (Müslim, İman, 100)
71
4. DÖNEM
İBADETLER
َمث َُل ا ّلَ ِذي يَ ْذ ُك ُر َر ّبَ ُه َوا ّلَ ِذي َل يَ ْذ ُك ُر َر ّبَ ُهَ ،مث َُل ْال َح ِّي َو ْال َم ِّي ِ
ت.
َ الل ﷺ َق
:ال َ َعنْ َعائِشَ َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
َ ّ َوإِ ّ َن أ َ َح،الل َل يَ َم ُّل َح ّ َتى تَ َم ّلُوا
ب ْال َع َم ِل إِلَى َ ّٰ فَإِ ّ َن،إكلَفُوا ِم َن ْال َع َم ِل َما ُت ِطي ُقو َن
ْ
.الل أ َ ْد َو ُم ُه َوإِ ْن َق ّ َل
ِ ّٰ
1. Hz. Âişe’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav):
Güç yetirebileceğiniz amelleri yapmaya gayret ediniz. Al-
lah usanmaz da siz usanırsınız. Allah katında amellerin
en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır, buyurmuştur.
(Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 27)
َ َق:ال
:ال ال ّ َن ِب ُّي ﷺ َ َق،الل َع ْن ُه
ُ ّٰ ض َي َ َعنْ أ َ ِبي ُم
ِ وسى َر
.ت َ َمث َُل،َمث َُل ا ّلَ ِذي يَ ْذ ُك ُر َر ّبَ ُه َوا ّلَ ِذي َل يَ ْذ ُك ُر َر ّبَ ُه
ِ الح ِّي َوال َم ِّي
2. Ebû Musa el-Eş’arî’den (ra) tarafından rivayet edildiğine
göre, Hz. Peygamber (sav): Rabbini zikreden kimse ile
zikretmeyen kimsenin misali, diri ile ölünün misali gibi-
dir, buyurmuştur. (Buhârî, Deâvât, 66)
َ َع ِن ال ّ َن ِب ِّي ﷺ َق،ير
:ال ٍ ش ِ َع ِن ال ُّنعْ َم
ِ َان ب ِْن ب
ال َر ّبُ ُك ُم ا ْد ُعونِي أَسْ ت َِج ْب لَ ُكمْ إِ ّ َن ال ِذي َن يَسْ ت َْك ِب ُرو َن
َ و َق:َ ثم َق َرأ،ُالد َعا ُء ُه َو ْال ِع َبا َدة
ُّ
ِ َعنْ ِع َبا َدتِي َس َي ْد ُخ ُلو َن َج َه ّ َن َم د
. َاخ ِري َن
3. Nûman b. Beşir’den (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Dua ibadetin ta kendisidir. Buyurmuş ve
sonra şu ayeti okumuştur: Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana
dua edin ki duanıza icabet edeyim. Bana kulluk etmeyi
kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış halde cehenneme
gireceklerdir. (Tirmizî, Deavât, 1)
74
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة
ُ ال َر ُس
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
ُ ال َر ُس
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: َعنْ ُم َعا ِذ ب ِْن َج َب ٍل
ُ ال َر ُس
َ
. َوال ِ ّظ ِّل،يق
ِ ار َع ِة ال ّط ِر ِ ْال َب َرا َز ِفي ْال َم َو:ا ّتَ ُقوا ْال َم َل ِع َن ال ّ َث َلثَ َة
ِ َو َق،ار ِد
6. Muâz b. Cebel’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Lânetlenmeye neden olan üç şeyi yapmaktan sakı-
75
4. DÖNEM
İBADETLER
ِ ّٰ ول
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول ُ ْ إِ ّنِي َس ِمع... :ضأ َ ُعث َما ُن قال
َ ت َر ُس َ ّ َفلَ ّ َما تَ َو،عن ُحمْ را َن
ُ ت َف َذ َهب
ْت ُ ْ فَاخْ َتنَس،ب ٌ يق ِمنْ ُط ُر ِق ْال َم ِدي َن ِة َوأَنَا ُج ُن ٍ الل ﷺ ِفي َط ِر ِ ّٰ ول ُ لَ ِق َي ِني َر ُس
ْت ُج ُن ًبا ُ إِ ّنِي ُكن:ت ُ ُق ْل:ال َ ْت يَا أَبَا ُه َر ْي َرةَ؟ َق َ أ َ ْي َن ُكن:ال ُ ث ّ َُم ِج ْئ،ت
َ ت َف َق ُ َس ْل
َ َاغت ْ ف
.س ُ إِ ّ َن ْال ُمسْ ِل َم َل يَن ُْج،ِاللّٰ ُسب َْحا َن:ال َ َف َق.ت أ َ ْن أ ُ َجالِ َس َك َعلَى َغي ِْر َط َها َر ٍة ُ َْف َك ِره
9. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Bir gün cünüp bir halde iken
Medine sokaklarından birinde Resûlullah ile karşılaştım.
76
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ث ّ َُم أُن،ض
َاولُ ُه ال ّ َن ِب ّ َي ﷺ َف َيضَ ُع فَا ُه َعلَى ٌ ِْت أَشْ َر ُب َوأَنَا َحائ ُ ُكن:َعنْ َعائِشَ َة َقالَ ْت
َاولُ ُه ال ّ َن ِب ّ َي ﷺ َف َيضَ ُع فَا ُه ٌ ِ َوأَتَ َع ّ َر ُق ْال َعرْ َق َوأَنَا َحائ، َف َيشْ َر ُب،ض ِع ِف ّ َي
ِ ث ّ َُم أُن،ض ِ َْمو
ِ َْعلَى َمو
.ض ِع ِف ّ َي
11. Hz. Âişe (ra) diyor ki: Ben âdetli iken bir şey içer sonra
onu Hz. Peygamber’e uzatırdım, o da ağzını tam benim
ağzımın değdiği yere koyarak içerdi. Yine ben âdetli iken
kemikli etten bir parça ısırıp sonra onu Hz. Peygamber’e
uzatırdım, o da ağzını tam benim ağzımın değdiği yere
koyar(ak ısırır)dı. (Ebû Dâvud, Tahâret, 102)
77
4. DÖNEM
İBADETLER
13. İbn Mes’ûd’dan (ra) rivayet edildiğine göre, bir adam Hz.
Peygamber’e (sav), Amellerin/İbadetlerin en faziletlisi
hangisidir? diye sordu. Peygamber Efendimiz (sav): Vak-
tinde kılınan namazdır, buyurdu. ( Buhârî, Tevhîd, 48)
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،ََعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َرة
ِ ّٰ ول
78
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي
ِ َعنْ َع ِل ٍّي َر
. َوتَحْ ِلي ُل َها ال ّ َتسْ ِلي ُم، َوتَحْ ِري ُم َها ال ّ َت ْك ِبي ُر،الص َل ِة ال ُّط ُهو ُر
َ ّ َاح
ُ ِم ْفت
15. Hz. Ali’nin (ra) rivayet ettiğine göre, Allah Resûlü (sav):
Namazın anahtarı temizliktir. Başlangıcı tekbir, bitimi ise
selamdır, buyurmuştur. (Ebû Dâvud, Tahâret, 31)
َ الل ﷺ َق
:ال َ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
ُّ فَأ َ ْك ِث ُروا،ٌاجد
.الد َعا َء ِ َو ُه َو َس،أ َ ْق َر ُب َما يَ ُكو ُن ْال َع ْب ُد ِمنْ َر ِّب ِه
16. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Allah Resû-
lü (sav): Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâ-
lidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua edin, buyurmuş-
tur. (Müslim, Salat, 215)
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ أ َ ّنَ ُه َس ِم َع َر ُس،ََعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َرة
ِ ّٰ ول
ُ َما تَ ُق،اب أ َ َح ِد ُكمْ يَ ْغت َِس ُل ِفي ِه ُك ّ َل يَوْ ٍم خَ مْ ًسا
َذلِ َك يُ ْب ِقي:ول ِ أ َ َرأ َ ْيتُمْ لَوْ أ َ ّ َن نَ َه ًرا ِب َب
يَمْ ُحو،ات الخَ مْ ِس ِ الصلَ َو
َ ّ َف َذلِ َك ِم ْث ُل:ال َ َق، َل يُ ْب ِقي ِمنْ َد َرنِ ِه شَ ْي ًئا:ِمنْ َد َرنِ ِه َقالُوا
.الل ِب ِه الخَ َطايَا
ُ ّٰ
17. Ebû Hureyre’nin (ra) işittiğine göre, Resûlullah (sav) bir
defasında şöyle buyurmuştur: Birinizin kapısının önün-
den bir nehir geçse ve onda her gün beş defa yıkansa,
79
4. DÖNEM
İBADETLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس:الل ب ِْن ُع َم َر
ِ ّٰ ول ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
لِ َي ِل ِني ِم ْن ُكمْ أُولُو ْالَحْ َل ِم َوال ُّن َهى ث ّ َُم، ْف ُق ُلو ُب ُكم َ َف َتخْ َت ِل، َو َل تَخْ َت ِلفُوا،اسْ َت ُووا
. ْ ث ّ َُم ا ّلَ ِذي َن يَ ُلونَ ُهم، ْا ّلَ ِذي َن يَ ُلونَ ُهم
19. Ebû Mes’ûd (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) namazda
omuzlarımıza dokunur ve şöyle derdi: Düzgün durun,
(safları) bozmayın ki kalplerinizin arası da bozulmasın!
Benim arkama akıllı ve faziletli olanlarınız dursun, sonra
(bu vasıflarda) onlardan sonra gelenler, sonra da onlar-
dan sonra gelenler dursun. (Müslim, Salat, 122)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: ار ِّي
ُ ال َر ُس َ َعنْ أ َ ِبي َمسْ ُعو ٍد ْالَن
ِ ْص
ُّ فَأَعْ لَ ُم ُهمْ ِب، فَإِ ْن َكانُوا ِفي ْال ِق َرا َء ِة َس َوا ًء،ِالل
َو َل...الس ّ َن ِة ِ يَ ُؤ ُّم ْال َقوْ َم أ َ ْق َر ُؤهُمْ لِ ِكت
ّٰ َاب
. َو َل يَ ْق ُع ْد ِفي بَ ْي ِت ِه َعلَى ت َْك ِر َم ِت ِه إِ ّ َل ِبإِ ْذنِ ِه،يَ ُؤ ّ َم ّ َن ال ّ َر ُج ُل ال ّ َر ُج َل ِفي ُس ْل َطانِ ِه
80
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
81
4. DÖNEM
İBADETLER
،ت َح ّ َتى يَ ْف ُر َغ ِمنْ ُخ ْط َب ِت ِه َ ْص َ ث ّ َُم أَن،َص ّلَى َما ُق ِّد َر لَ ُه
َ ف،َس َل ث ّ َُم أَتَى ْال ُج ُم َع َة
َ اغت ْ َم ِن
َ ُْ ْ
ٍ َ َوف َْض ُل ث ََلثَ ِة أ ّي، ُغ ِف َر لَ ُه َما بَ ْي َن ُه َوبَ ْي َن ال ُج ُم َع ِة الخْ َرى،ث ّ َُم يُ َص ِّلي َم َع ُه
.ام
23. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber: Her kim gusleder, sonra cumaya gelip namazı kılar,
sonra hutbesini bitirinceye kadar sessizce (imamı) dinler,
sonra onunla beraber namazını kılarsa, o cuma ile sonra-
ki cuma arasındaki günahları ayrıca üç günlük günahları
bağışlanır, buyurmuştur. (Müslim, Cum’a, 26)
82
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: أ َ ّ َن أَبَا ُه َر ْي َر َة
ُ ال َر ُس
َو َمنْ شَ ِه َدهَا َح ّ َتى ُت ْد َف َن َفلَ ُه،ط ٌ َمنْ شَ ِه َد ْال َجنَا َز َة َح ّ َتى يُ َص ّلَى َعلَ ْي َها َفلَ ُه ِقي َرا
. ِم ْث ُل ْال َج َبلَي ِْن ْال َع ِظي َمي ِْن:ال
َ ان؟ َقِ َو َما ْال ِقي َرا َط:يل
َ ِق،ان ِ ِقي َرا َط
25. Ebû Hureyre’nin (ra) bildirdiğine göre, Allah Resûlü (sav)
şöyle buyurmuştur: Kim namazı kılınana kadar cenaze-
nin yanında bulunursa, ona bir kîrat; kim de defnedilin-
ceye kadar cenazenin yanında bulunursa, ona iki kîrat
sevap vardır. İki kîrat ne (kadardır)? diye sorulduğunda
Hz. Peygamber, İki büyük dağ kadardır, cevabını vermiş-
tir. (Buhârî, Cenâiz, 58; Müslim, Cenâiz, 52)
صا َم َر َمضَ ا َن إِي َمانًا َ ْ َمن:ال َ َق،الل َع ْن ُه َع ِن ال ّ َن ِب ِّي ﷺ ُ ّٰ ض َي ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
َو َمنْ َقا َم لَ ْيلَ َة ال َق ْد ِر إِي َمانًا َواحْ ِت َسابًا ُغ ِف َر لَ ُه،َواحْ ِت َسابًا ُغ ِف َر لَ ُه َما تَ َق ّ َد َم ِمنْ َذ ْن ِب ِه
.َما تَ َق ّ َد َم ِمنْ َذ ْن ِب ِه
26. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ra-
mazan orucunu tutan kimsenin geçmiş günahları bağışla-
nır. İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini
ihya eden kimsenin de geçmiş günahları bağışlanır, bu-
yurmuştur. (Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 1)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ ّ َوأ َ ْفضَ ُل،الل ْال ُم َح ّ َر ُم
، بَعْ َد ْالف َِريضَ ِة،الص َل ِة ِ ّٰ شَ هْ ُر، بَعْ َد َر َمضَ ا َن،ام ِّ أ َ ْفضَ ُل
ِ الص َي
.ص َل ُة ال ّلَي ِْل َ
27. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah
(sav): Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın
83
4. DÖNEM
İBADETLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن َُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.اج ٌة ِفي أ َ ْن يَ َد َع َط َعا َم ُه َوشَ َرابَ ُه َ َفلَي،ور َوال َع َم َل ِب ِه
ِ َ ّ ِ ْس
َ ل َح ِ َمنْ لَمْ يَ َد ْع َقوْ َل ال ُّز
28. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber (sav): Yalanı ve yalana göre iş yapmayı terk etmeye-
nin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur,
buyurmuştur. (Buhârî, Savm, 8)
ُ ّٰ ض َي
:الل َع ْن َها زَوْ ِج ال ّ َن ِب ِّي ﷺ ِ َعنْ َعائِشَ َة َر
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس:ََعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َرة
ِ ّٰ ول
ث ّ َُم لَمْ يَ ِجدُوا إِ ّ َل أ َ ْن يَسْ َت ِه ُموا َعلَ ْي ِه،ف األ َ ّ َو ِل َ ّ اس َما ِفي ال ِّندَا ِء َو
ّ ِ الص ُ لَوْ يَعْ لَ ُم ال ّ َن
َولَوْ يَعْ لَ ُمو َن َما ِفي ال َع َت َم ِة،ير َلسْ َت َب ُقوا إِلَ ْي ِه ِ َولَوْ يَعْ لَ ُمو َن َما ِفي ال ّ َتهْ ِج،َلسْ َت َه ُموا
. َلَتَوْ ُه َما َولَوْ َح ْب ًوا،الصب ِْح ُّ َو
30. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav) şöyle buyurmuştur: İnsanlar ezandaki ve birinci saf-
taki (sevabı) bilselerdi, sonra da ezan okumak ve birinci
safta yer almak için kura çekmekten başka bir çare kal-
84
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس:ِالل
ِ ّٰ ول ّٰ َعنْ َجا ِب ِر ب ِْن َع ْب ِد
85
4. DÖNEM
İBADETLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: َعنْ َعائِشَ َة
ُ ال َر ُس
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس:الل َع ْن ُه
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ ْس لَ ُه َج َزا ٌء إِ ّ َل
.ُالج ّ َنة َ َو،ال ُعمْ َر ُة إِلَى ال ُعمْ َر ِة َك ّ َفا َر ٌة لِ َما بَ ْي َن ُه َما
َ الح ُّج ال َم ْب ُرو ُر لَي
34. Ebû Hureyre’nin (ra) rivayet ettiğine göre, Resûlullah
(sav): İki umre, aralarında işlenen günahlara kefarettir.
(Allah tarafından) kabul göre haccın karşılığı ise ancak
cennettir, buyurmuştur. (Buhârî, Umre, 1; Müslim, Hac,
437)
86
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس ٍ َِعنْ أَن َِس ب ِْن َمال
َ َق:َ ك
َ َق:الل َع ْن َُه
:ال َر ُج ٌل لِل ّ َن ِب ِّي ﷺ ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
، ت َْأ ُم ُل ال ِغنَى،يص
ٌ يح َح ِر ٌ ص ِح َ أ َ ْن ت ََص ّ َد َق َوأَن:ال
َ ْت َ الص َد َق ِة أ َ ْفضَ ُل؟ َق
َ ّ الل أ َ ُّي َ يَا َر ُس
ِ ّٰ ول
...الح ْل ُقو َم
ُ َت ِ َو َل تُمْ ِه ْل َح ّ َتى إِ َذا بَلَغ،َوتَخْ شَ ى الف َْق َر
37. Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: Bir adam Hz. Peygamber’e
(sav); Ey Allah’ın Resûlü! Hangi sadaka en faziletlidir?
diye sordu. Hz. Peygamber (sav); Sağlıklı iken ve fakir-
lik endişesi ve zengin olma hırsı ile hareket ederken ta-
saddukta bulunabilmendir. (Sadaka vermeyi) can boğaza
gelip de (son nefesini yaşadığın ana kadar) erteleme, bu-
yurdu. (Buhârî, Vesâyâ, 7)
87
4. DÖNEM
İBADETLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،َعنْ َعائِشَ َة
ِ ّٰ ول
88
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
89
5. DÖNEM
اح ِم ِهمْ َوتَ َعا ُط ِف ِهمْ َمث َُل ْال َج َس ِد إِ َذا اشْ َت َكى ِم ْن ُهَمث َُل ْال ُم ْؤ ِم ِني َن ِفى تَ َوا ِّد ِهمْ َوتَ َر ُ
الس َه ِر َو ْال ُح ّ َمى.
ُع ْض ٌو تَدَا َعى لَ ُه َسائِ ُر ْال َج َس ِد ِب ّ َ
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
ُ الل ﷺ يَ ُق
ول َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول َ الل َع ْن ُه َق
ُ ْ َس ِمع:ال ِ أ َ ّ َن أَبَا ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
، َوا ّتِ َبا ُع ْال َجنَائِ ِز،يض
ِ َو ِع َيا َد ُة ْال َم ِر،الس َل ِم
َ ّ َر ُّد:س ٌ َْح ُّق ْال ُمسْ ِل ِم َعلَى ْال ُمسْ ِل ِم خَ م
.يت ْال َعا ِط ِس َ ّ َوإِ َجابَ ُة
ُ َوتَشْ ِم،الدعْ َو ِة
1. Ebû Hüreyre’nin (ra) işittiğine göre, Resûlullah
(sav): Müslüman”ın Müslüman üzerindeki hakkı beştir:
Selâmı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye katılmak,
davete icabet etmek ve aksırana Allah’tan rahmet dile-
mek, buyurmuştur. (Buhârî, Cenâiz, 2)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل َر
.اح ِب ِه َما فَإِ ّ َن َذلِ َك يُحْ ِزنُ ُه
ِ صَ َان ُدو َن َ إِ َذا ُك ْنتُمْ ث ََلثَ ًة ف ََل يَ َتن
ِ َاجى ا ْثن
2. Abdullah b. Mesûd’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Üç kişi iseniz, ikiniz diğerini bırakıp da fı-
sıldaşmasın, çünkü bu onu üzer, buyurmuştur. (Müslim,
Selam, 38)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ُ ّٰ ض َي
ِ ار ِّى َر َ وب األَن
ِ ْص َ َُعنْ أ َ ِبى أ َ ّي
، َويَ ُص ُّد َه َذا،ان َف َي ُص ُّد َه َذا ِ يَ ْل َت ِق َي،َل يَ ِح ُّل لِ ُمسْ ِل ٍم أ َ ْن يَهْ ُج َر أَخَ ا ُه َفوْ َق ث ََل ٍث
َ ّ َوخَ ْي ُر ُه َما ا ّلَ ِذى يَ ْبدَأ ُ ِب
.الس َل ِم
3. Ebû Eyyûb’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): Bir Müslüman”ın din kardeşine üç günden faz-
la küs durması (ve bu şekilde) karşılaştıklarında birbirle-
rinden yüz çevirmeleri helâl olmaz. Bunların en hayırlısı,
önce selâm verendir, buyurmuştur. (Buhârî, İsti’zân, 9)
92
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي
ِ عن أبي موسى َر
. ْإِ َذا اسْ ت َْأ َذ َن أ َ َح ُد ُكمْ ث ََلثًا َفلَمْ يُ ْؤ َذ ْن لَ ُه ف َْل َيرْ ِجع
4. Ebû Mûsa’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): Biriniz üç defa izin ister de kendisine izin verilmez-
se geri dönüversin! buyurmuştur. ( Müslim, Âdâb, 33)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُهما أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َجا ِب ِر ب ِْن َع ْب ِد
ِ الل َر
الش ّ َح أَهْ لَ َك َمنْ َكا َن
ُّ الش ّ َح فَإِ ّ َن ٌ ا ّتَ ُقوا ال ُّظ ْل َم فَإِ ّ َن ال ُّظ ْل َم ُظ ُل َم
ُّ ات يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة َوا ّتَ ُقوا
ُ َ
ِ َق ْبلَ ُكمْ َح َملَ ُهمْ َعلَى أ ْن َس َف ُكوا ِد َما َءهُمْ َواسْ ت ََح ّلوا َم َح
. ْار َم ُهم
5. Cabir b. Abdillah’tan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Zulümden sakının! Çünkü zulüm kıyamet
gününde (zulmeden için) zifiri karanlık olacaktır. Cimri-
likten de sakının! Çünkü cimrilik sizden öncekileri helak
etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramla-
rını helâl saymaya sevk etmiştir, buyurmuştur. (Müslim,
Birr, 56)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َمنْ أ َ ْد َر َك َوالِ َد ْي ِه:ال َ اللِ? َقّٰ ول َ َمنْ يَا َر ُس:يل َ ِق.َر ِغ َم أ َ ْن ُف ُه ث ّ َُم َر ِغ َم أ َ ْن ُف ُه ث ّ َُم َر ِغ َم أ َ ْن ُف ُه
.ِع ْن َد ْال ِك َب ِر أ َ َح َد ُه َما أَوْ ِكلَ ْي ِه َما ث ّ َُم لَمْ يَ ْد ُخ ِل ْال َج ّ َن َة
6. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber (sav) şöyle buyurmuştur: Burnu yere sürtülsün! Bur-
nu yere sürtülsün! Burnu yere sürtülsün! buyurmuşlar.
Kimin yâ Resûlallah? diye sorulmuş. İhtiyarlığı anında
annesi ile babasından birine yahut her ikisine yetişip
93
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول َ الل َع ْن ُه َق
ُ ْ َس ِمع:ال ُ ّٰ ض َي ٍ َِعنْ أَن َِس ب ِْن َمال
ِ ك َر
.ْسأ َ ِفى أَث َِر ِه ف َْل َي ِص ْل َر ِح َم ُه
َ ط َعلَ ْي ِه ِرزْ ُق ُه أَوْ يُن َ َمنْ َس ّ َر ُه أ َ ْن يُب
َ ْس
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ ّٰ يس َف ُي ْغ َف ُر لِ ُك ِّل َع ْب ٍد َل يُشْ ِر ُك ِب
الل ِ ال ْث َني ِْن َويَوْ َم ْالخَ ِم ِ اب ْال َج ّ َن ِة يَوْ َم اُ ُت ْفت َُح أ َ ْب َو
ال أ َ ْن ِظ ُروا َه َذي ِْن َح ّ َتى يَ ْص َط ِل َحا
ُ ال َر ُجالً َكان َْت بَ ْي َن ُه َوبَ ْي َن أ َ ِخي ِه شَ حْ نَا ُء َف ُي َقَ ّ شَ ْي ًئا إ
ِ
َ
.أ ْن ِظ ُروا َه َذي ِْن َح ّ َتى يَ ْص َط ِل َحا أ ْن ِظ ُروا َه َذي ِْن َح ّ َتى يَ ْص َط ِل َحا َ
94
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ول يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة أ َ ْي َن ْال ُمت ََحا ّبُو َن ِب َج َللِى ْال َيوْ َم أ ُ ِظ ّلُ ُهمْ ِفى ِظ ِّلى يَوْ َم َل ِظ ّ َل ّٰ إِ ّ َن
ُ اللَ يَ ُق
.ال ِظ ِّلىَّ إ
ِ
10. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber (sav) şöyle buyurmuştur: Hiç şüphesiz Allah Teâlâ
kıyâmet günü: Nerede benim rızâm için birbirlerini se-
venler? Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bugün
onları, kendi arşımın gölgesinde gölgelendireceğim, bu-
yurur. (Müslim, Birr, 37)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َع ْن ُه َق
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي
ِ َعنْ ثَوْ بَا َن َر
.يضا لَمْ يَ َز ْل ِفى ُخرْ َف ِة ْال َج ّ َن ِة َح ّ َتى يَرْ ِج َع
ً َمنْ َعا َد َم ِر
11. Sevban’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): Her kim bir hastayı ziyaret ederse, dönünceye ka-
dar cennet hurmalıklarındadır, buyurmuştur. ( Müslim,
Birr, 40)
95
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
ُ ّٰ ض َي
: قال النبي ﷺ:الل َع ْن ُه ِ عن أبي مسعود َر
َ اس ِمنْ َك َل ِم ال ُّن ُب ّ َو ِة ْالُولَى إِ َذا لَمْ تَسْ ت َِح َفاصْ نَعْ َما ِش ْئ
.ت ُ إِ ّ َن ِم ّ َما أ َ ْد َر َك ال ّ َن
12. Ebû Mesûd’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): İnsanlık, ilk günden beri bütün peygamberlerin
üzerinde ittifak ettikleri bir söz bilir: Şayet utanmıyor-
san, dilediğini yap! buyurmuştur. (Buhârî, Edeb 78)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي
ِ ير َر
ٍ ش ِ َع ِن ال ُّنعْ َم
ِ َان ب ِْن ب
اح ِم ِهمْ َوتَ َعا ُط ِف ِهمْ َمث َُل ْال َج َس ِد إِ َذا اشْ َت َكى ِم ْن ُهُ َمث َُل ْال ُم ْؤ ِم ِني َن ِفى تَ َوا ِّد ِهمْ َوتَ َر
.الس َه ِر َو ْال ُح ّ َمى
َ ّ ُع ْض ٌو تَدَا َعى لَ ُه َسائِ ُر ْال َج َس ِد ِب
13. Numan b. Beşir’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Müminler, birbirlerini sevmede, birbirleri-
ne merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahat-
sızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek
ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer, buyurmuştur.
(Müslim, Birr, 66)
َ الل ﷺ َق
:ال ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ الل َع ْن ُه َعنْ َر ُس
َّ ل إ َ َ ّ الل َع ْبدًا ِب َع ْفو إ ٍ ص َد َق ٌة ِمنْ َم
َ َما نَ َق َص ْت
ال ِ ِ َ ّ ِ ال ِع ًّزا َو َما تَ َواضَ َع أ َح ٌد ِ ٍ ُ ّٰ ال َو َما زَا َد
ُ ّٰ َر َف َع ُه
.الل
14. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber (sav): Sadaka maldan hiç birşey eksiltmez. Af sebe-
biyle Allah bir kulun ancak şerefini artırır. Her kim Allah
için tevazu gösterirse Allah onu ancak yükseltir, buyur-
muştur. ( Müslim, Birr, 69)
96
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
:يلَ ِق. ِذ ْك ُر َك أَخَ ا َك ِب َما يَ ْك َر ُه:ال َ َق.الل َو َر ُسولُ ُه أَعْ لَ ُمُ ّٰ :أَت َْد ُرو َن َما ْال ِغي َبةُ؟ َقالُوا
ْاغ َت ْب َت ُه َوإِ ْن لَم
ْ ول َف َق ِد
ُ إِ ْن َكا َن ِفي ِه َما تَ ُق:الَ ول? َق ُ ْت؟ إِ ْن َكا َن ِفى أ َ ِخى َما أ َ ُقَ أ َ َف َرأَي
.يَ ُكنْ ِفي ِه َف َق ْد بَ َه ّ َت ُه
15. Ebû Hüreyre anlatıyor: Resûlullah (sav), Gıybet nedir bi-
liyor musunuz? diye sordu. Sahâbe, Allah ve Resûlü daha
iyi bilir! karşılığını verdiler. Resûlullah, Kardeşini hoşlan-
madığı bir şey ile anmandır, buyurdu. Ya kardeşimde o
söylediğim durum varsa ne dersin?” diye sorulunca Resû-
lullah, Söylediğin şey eğer onda varsa gıybet etmişsindir.
Şayet yoksa ona iftira etmiş olursun, buyurdu. ( Müslim,
Birr, 70)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
97
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ّٰ ض َي
ُ قال َر ُس:الل َع ْن ُه ِ عن اب ِْن ُع َم َر َر
.ْت أ َ ّنَ ُه َس ُي َو ِّر ُث ُه ِ وصي ِنى ِب ْال َج
ُ ار َح ّ َتى َظ َنن َ َما ز
ُ َال ِجب ِْر
ِ ُيل ي
19. Abdullah b. Ömer’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok
tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu kom-
şuya mirasçı kılacak zannettim, buyurmuştur. (Buhârî,
Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141)
ُ ّٰ ض َي
:الل َع ْن ُه عن النبي ﷺ قال ِ عن أبي موسى َر
َ َ ث ّ َُم شَ ّ َب َك بَ ْي َن أ.ان يَ ُش ُّد بَعْ ُض ُه بَعْ ًضا
.صا ِب ِع ِه ِ اَ ْل ُم ْؤ ِم ُن لِ ْل ُم ْؤ ِم ِن َك ْال ُب ْن َي
20. Ebû Mûsa’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): Mü’minin mü’mine bağlılığı, taşları birbirine ke-
netli bina gibidir, buyurmuştur. Sonra iki elinin parmak-
larını birbirine geçirmiştir, buyurmuştur. (Buhârî, Edeb,
36)
98
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
. ْ َولَ ِكنْ يَ ْن ُظ ُر إِلَى ُق ُلو ِب ُكمْ َوأَعْ َمالِ ُكم، ْص َو ِر ُكمْ َوأَمْ َوالِ ُكم ّٰ إِ ّ َن
ُ اللَ َل يَ ْن ُظ ُر إِلَى
21. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bak-
maz, bilakis kalplerinize ve amellerinize bakar, buyur-
muştur. (Müslim, Birr, 34)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي ٍ َِعنْ أَن َِس ب ِْن َمال
ِ ك َر
، يَ ْت َب ُع ُه أَهْ ُل ُه َو َمالُ ُه َو َع َم ُل ُه:ٌاحد ِ َان َويَ ْب َقى َم َع ُه َو ِ َف َيرْ ِج ُع ا ْثن،ٌت ثَالثَة
َ يَ ْت َب ُع ال َم ِّي
.َف َيرْ ِج ُع أهْ ُل ُه َو َمالُ ُه َويَ ْب َقى َع َم ُل ُه
22. Enes b. Mâlik’ten (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Üç şey öleni (mezara kadar) takip eder; ikisi geri
döner, biri kalır. Ailesi, malı ve ameli onu takip eder. Ai-
lesi ve malı geri döner, ameli kalır, buyurmuştur. (Müs-
lim, Zühd, 5)
ّاس؟ ّٰ سول
ِ اللِ! َمنْ خَ ْي ُر الن َ أ ّ َن أَعْ َرا ِب ّ َيا:الل َع ْن ُه
َ يا َر:قال ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل ب ِْن ُبسْ ٍر َر
َ
:قال
َ َمنْ َط
. َو َح ُس َن َع َم ُل ُه،ال ُع ُم ُر ُه
23. Abdullah b. Büsr’den (ra) nakledildiğine göre, bir bedevi,
Ey Allah’ın Resûlü! En hayırlı insan kimdir? dedi. Resû-
lullah (sav): Ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir,
buyurmuştur. (Tirmizî, Zühd, 21)
99
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:َعنْ َسعْ ٍد
ُ ال َر ُس
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال لِي َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي َذ ٍّر َر
ُ ّٰ ض َي
.اس ِب ُخ ُل ٍق َح َس ٍن َ ّ َوأ َ ْت ِب ِع،ْت
َ َوخَ الِ ِق ال ّ َن،الس ِّي َئ َة ْال َح َس َن َة تَمْ ُح َها َ ّٰ اِ ّتَ ِق
َ الل َح ْيثُما ُكن
25. Ebû Zer (ra) diyor ki: Allah Resûlü (sav) bana şöyle dedi:
Nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın. Bir kö-
tülüğün arkasından hemen iyilik yap ki onu yok etsin.
Bir de insanlara güzel ahlâkla davran. (Tirmizî, Birr, 55)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
الل َوأ َ ْدنَاهَا َ ّ إلي َما ُن ِب ْض ٌع َو َس ْب ُعو َن أَوْ ِب ْض ٌع َو ِس ُّتو َن ُشعْ َب ًة فَأ َ ْفضَ ُل َها َقوْ ُل َل إ ٰل َه إ
ُ ّٰ ال ِ ِ ِ ا
ِ يق َو ْال َح َيا ُء ُشعْ َب ٌة ِم َن ا َ َ
.ان
ِ إلي َم ِ إِ َما َط ُة األ َذى َع ِن ال ّط ِر
26. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber (sav): İman yetmiş küsur yahut altmış küsur şubedir.
Bunların efdalı Allah’tan başka ilâh yoktur, demektir. En
aşağısı ise yoldan eziyet verecek şeyleri gidermektir. Hayâ
da imanın bir şubesidir, buyurmuştur. (Müslim, iman,
58; Buhârî, iman, 2)
100
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال ِ ّٰ ول ِ َعنْ ْال ُم ِغي َر ِة ب ِْن ُشعْ َب َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ الل َع ْن ُه َعنْ َر ُس
َو َك ِر َه.َات ِ َو َو ْأ َد ْال َبن،ات
ِ َو َم ْن ًعا َوه،َات ِ اللَ َع ّ َز َو َج ّ َل َح ّ َر َم َعلَ ْي ُكمْ ُع ُقو َق ْال ُ ّ َم َه
ّٰ إِ ّ َن
ِ َوإِضَ ا َع َة ْال َم،َال
.ال ِ السؤُّ َو َك ْث َر َة،الَ يل َو َق
َ لَ ُكمْ ث ََلثًا؛ ِق
َ َق:الل َع ْن َها
:ال ال ّ َن ِب ُّي ﷺ ُ ّٰ ض َي
ِ َعنْ َعائِشَ َة َر
َ َل ت َُس ُّبوا األَمْ َو
. فَإِ ّنَ ُهمْ َق ْد أ َ ْفضَ وْ ا إِلَى َما َق ّ َد ُموا،ات
29. Hz. Âişe’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav):
Ölülere sövmeyin. Çünkü onlar, önden göndermiş ol-
dukları amellerinin karşılıklarına ulaşmışlardır, buyur-
muştur. (Buhârî, Cenâiz, 97)
101
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،الل َع ْن ُه
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َو َل،الص ْد ُق َو ْال َك ِذ ُب َج ِمي ًعا
ِّ َو َل يَجْ َت ِم ُع،ب امْ ِر ٍئ ِ ْ َل يَجْ َت ِم ُع
ِ الي َما ُن َو ْال ُك ْف ُر ِفي َق ْل
.تَجْ َت ِم ُع ْال ِخ َيانَ ُة َو ْال َ َمانَ ُة َج ِمي ًعا
31. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Bir kişinin kalbinde aynı anda iman ile küfür, doğ-
ruluk ile yalancılık, hainlik ile güvenilirlik bir arada bu-
lunmaz, buyurmuştur. (Müsned, II, 349)
102
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
.-أَوْ يَعْ َم ُلوا ِب ِه- ، َما لَمْ يَ َت َك ّلَ ُموا،ُس َها
َ اللَ ت ََجا َو َز ِل ُ ّ َم ِتي َما َح ّ َدث َْت ِب ِه أ َ ْنف
ّٰ إِ ّ َن
33. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Allah, dilleri ile söylemedikçe -yahut fiiliyata dök-
medikçe- ümmetimi gönüllerinden geçirdikleri şeylerden
dolayı hesaba çekmez, buyurmuştur. (Müslim, Îmân,
201)
،ُضأ
َ ّ الل ﷺ َم ّ َر ِب َسعْ ٍد َو ُه َو يَ َت َو َ أ َ ّ َن َر ُس،الل َع ْن ُه
ِ ّٰ ول ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل ب ِْن َعمْ ٍرو َر
َ َف َق
:ال
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،الل َع ْن ُه
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أَن ٍَس َر
ُ ّٰ ض َي
ُّ ب ِل َ ِخي ِه َما يُ ِح
ب لِن َْف ِس ِه ِم َن ُ َوا ّلَ ِذي ن َْف
َ ّ َل يُ ْؤ ِم ُن أ َ َح ُد ُكمْ َح ّ َتى يُ ِح،س ُم َح ّ َم ٍد ِب َي ِد ِه
.ْالخَ ي ِْر
35. Enes b. Mâlik’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin ede-
rim ki bir kişi hayır namına kendisi için istediğini, Müs-
103
5. DÖNEM
SOSYAL HAYAT ve AHLAK
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي
ِ ت َر َ ّ َعنْ ُع َبا َد َة ب ِْن
ِ الصا ِم
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: الل َع ْن ُه َما
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل ب ِْن ُع َم َر َر
َ ّ َقب َْل أ َ ْن يَ ِج،أَعْ ُطوا ْال َ ِجي َر أَجْ َر ُه
.ف َع َر ُق ُه
37. Abdullah b. Ömer’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlul-
lah (sav): İşçiye ücretini teri kurumadan verin, buyur-
muştur. (İbn Mâce, Rühûn, 4)
َ الل ﷺ َق
:ال ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ َعنْ َر ُس،الل َع ْن ُه
ف َْل َي ْن ُظرْ إِلَى َمنْ ُه َو أَسْ ف ََل،ال َوالخَ ْل ِق ِّ إِ َذا نَ َظ َر أ َ َح ُد ُكمْ إِلَى َمنْ ف
ِ ُض َل َعلَ ْي ِه ِفي ال َم
.ِم ْن ُه
38. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav):
(Şayet) biriniz, mali imkânlar bakımından ve bedenen
kendisinden daha iyi durumda olanlara bakacak olursa;
hemen (bu yönlerden) kendisinden daha kötü durumda
olanlara baksın! buyurmuştur. (Müslim, Zühd, 8)
104
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ُ ّٰ ض َي ٍ َِعنْ أَن َِس ب ِْن َمال
ِ ك َر
ُّ َوأَتَ ْت ُه، َو َج َم َع لَ ُه شَ مْ لَ ُه،الل ِغنَا ُه ِفي َق ْل ِب ِه
الد ْن َيا َو ِه َي ُ ّٰ اآلخ َر ُة ه ّ ََم ُه َج َع َل
ِ َمنْ َكان َِت
ْ َولَم، َو َف ّ َر َق َعلَ ْي ِه شَ مْ لَ ُه،الل ف َْق َر ُه بَ ْي َن َع ْي َن ْي ِه
ُ ّٰ الد ْن َيا ه ّ ََم ُه َج َع َل
ُّ َرا ِغ َمةٌ؛ َو َمنْ َكان َِت
ُّ يَ ْأتِ ِه ِم َن
.الد ْن َيا إِ ّ َل َما ُق ِّد َر لَ ُه
40. Enes b. Mâlik’ten (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Kimin kaygısı âhiret olursa Allah onun zenginliğini
kalbine yerleştirir, iki yakasını bir araya getirir ve dünya
zelil bir şekilde ona gelir. Kimin kaygısı da dünya olursa
Allah onun fakirliğini iki gözü arasına koyar ve onun iki
yakasını bir araya getirmez; kendisine de ancak onun için
takdir edilen dünyalık ne ise o gelir, buyurmuştur. (Tir-
mizî, Sıfatü’l-kıyâme,30)
105
6. DÖNEM
MUAMELAT
ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِهَ ،وال ّ َر ُج ُل ِفى اع َوهْ َو َمسْ ُئ ٌ اع َو َمسْ ُئ ٌ ُّ
إل َما ُم َر ٍ ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِه ،فَا ِ ُكل ُكمْ َر ٍ
ْت زَوْ ِج َها َرا ِع َي ٌة َوهْ َى َمسْ ُئولَ ٌة َعنْ ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِه َو ْال َمرْ أ َ ُة ِفى بَي ِ
اع َوهْ َو َمسْ ُئ ٌ أهْ ِل ِه َر ٍ
َ
ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِه.اعَ ،وهْ َو َمسْ ُئ ٌال َس ِّي ِد ِه َر ٍَر ِع ّ َي ِت َهاَ ،و ْالخَ ا ِد ُم ِفى َم ِ
الل َو ْال َيوْ ِم ْال ِخ ِر ف َْل َي ُق ْل خَ ْي ًرا أَوْ لِ َي ْص ُم ْتَ ،و َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب ّٰ ِ
الل َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب ّٰ ِ
الل َو ْال َيوْ ِم ْال ِخ ِر ف َْل ُي ْك ِر ْم ضَ ْي َف ُه.
َو ْال َيوْ ِم ْال ِخ ِر ف ََل يُ ْؤ ِذ َجا َر ُهَ ،و َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب ّٰ ِ
اس أَحْ َس ّ َناَ ،وإِ ْن َظلَ ُموا َظلَمْ نَاَ ،ولَ ِكنْ َو ِ ّط ُنوا َل تَ ُكونُوا إِ ّ َم َع ًة تَ ُقولُو َن :إِ ْن أَحْ َس َن ال ّ َن ُ
اس أ َ ْن تُحْ ِس ُنواَ ،وإِ ْن أ َ َسا ُءوا ف ََل ت َْظ ِل ُموا.
ُس ُكمْ ،إِ ْن أَحْ َس َن ال ّ َن ُ
أ َ ْنف َ
6. DÖNEM
MUAMELAT
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ أ َ ّنَ ُه َس ِم َع َر ُس:الل َع ْن ُه
ِ ّٰ ول ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ عنْ َع ْب ِد
ِ الل ب ِْن ُع َم َر َر
َوال ّ َر ُج ُل ِفى،ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِه ٌ اع َوهْ َو َمسْ ُئ ٌ اع َو َمسْ ُئ ُّ
ٍ إل َما ُم َر ِ فَا،ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِه ٍ ُكل ُكمْ َر
ْْت زَوْ ِج َها َرا ِع َي ٌة َوهْ َى َمسْ ُئولَ ٌة َعن ِ ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِه َو ْال َمرْ أ َ ُة ِفى بَي
ٌ اع َوهْ َو َمسْ ُئ ٍ أهْ ِل ِه َر
َ
.ول َعنْ َر ِع ّ َي ِت ِهٌ َوهْ َو َمسْ ُئ،اعٍ ال َس ِّي ِد ِه َرِ َو ْالخَ ا ِد ُم ِفى َم،َر ِع ّ َي ِت َها
1. Abdullah b. Ömer’in (ra) işittiğine göre, Resûlullah (sav):
Hepiniz sorumlusunuz ve hepiniz yönettiklerinizden
mesulsünüz. Devlet başkanı bir sorumludur ve yönettik-
lerinden mesuldür. Evin beyi bir sorumludur ve yönet-
tiklerinden mesuldür. Evin hanımı da bir sorumludur ve
yönettiklerinden mesuldür. Hizmetçi de efendisinin malı
üzerinde bir sorumludur ve yönettiklerinden mesuldür,
buyurmuştur.. (Buhârî, İstikrâz, 20)
َ أ َ ّ َن ال ّ َن ِب ّ َي ﷺ َق،ب
:ال لَ ُه ٍ َِعنْ َع ِل ِّى ب ِْن أ َ ِبى َطال
َواأل َ ّيِ ُم إِ َذا، َو ْال َجنَا َز ُة إِ َذا َحضَ َر ْت،الص َل ُة إِ َذا آن َْت
َ ّ ث َل ُتؤ َِّخرْ هَا
ٌ ث ََل،يَا َع ِل ُّى
.َو َج ْد َت لَ َها ُك ْف ًؤا
2. Ali b. Ebû Tâlib’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav) ona: Ey Ali! Üç şeyi geciktirme: Vakti geldi-
ğinde namazı (kılmayı), hazır olduğunda cenazeyi (def-
netmeyi), dengini bulduğun zaman kadını (evlendirme-
yi), buyurmuştur. ( Tirmizî, Salât, 13)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
ُ ال َر ُس
108
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول َ َعنْ َع ْب ِد ال ّ َرحْ َم ِن ب ِْن َعوْ ٍف َق
ُ ْ َس ِمع:ال
صلَ َها
َ َمنْ َو،ت لَ َها اسْ ًما ِم ِن اسْ ِمى ُ أَنَا ال ّ َرحْ َم ُن َو ِه َي ال ّ َر ِح ُم شَ َق ْق:الى َ َق
ُ ّٰ ال
َ الل تَ َع
.ص ْل ُت ُه َو َمنْ َق َط َع َها بَ َت ُّت ُه
َ َو
4. Abdurrahman b. Avf’ın (ra) işittiğine göre, Resûlullah
(sav): Yüce Allah şöyle buyurur: Ben Rahmân’ım, o (ak-
rabalık bağlarının adı) da rahimdir. Ona kendi ismimden
türeyen bir isim verdim. Sıla-i rahimi sürdürenle ben de
bağımı sürdürür, onu kesenle ben de ilişkimi keserim,
buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Zekât, 45)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل ب ِْن َعمْ ٍرو؛ أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
َ ّ الد ْن َيا ْال َمرْ أ َ ُة
.ُالصالِ َحة ُّ الد ْن َيا َمتَا ٌع َوخَ ْي ُر َمتَاع
ِ
ُّ
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َعنْ َسهْ ٍل َق
ُ ال َر ُس
109
6. DÖNEM
MUAMELAT
َ الل ﷺ َف َق
:ال ِ َجا َء َر ُج ٌل إِلَى َر ُس:ال
ِ ّٰ ول َ الل َع ْن ُه َق ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
َ أ ُ ُّم َك َق:ال
ث ّ َُم:ال َ َق، أ ُ ُّم َك:ال
َ ث ّ َُم َمنْ ؟ َق:ال َ ص َحابَ ِتى؟ َق َ َمنْ أ َ َح ُّق ِب ُحسْ ِن،ِالل َ يَا َر ُس
ّٰ ول
. ث ّ َُم أ َ ُبو َك:ال َ أ ُ ُّم َك َق:ال
َ ث ّ َُم َمنْ ؟ َق:ال َ َمنْ ؟ َق
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق: الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ِ ّٰ َو َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب،اآلخ ِر ف َْل َي ُق ْل خَ ْي ًرا أَوْ لِ َي ْص ُم ْت
الل ِ الل َو ْال َيوْ ِم ِ ّٰ َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب
.اآلخ ِر ف َْل ُي ْك ِر ْم ضَ ْي َف ُه
ِ الل َو ْال َيوْ ِم ِ َو ْال َيوْ ِم
ِ ّٰ َو َمنْ َكا َن يُ ْؤ ِم ُن ِب،اآلخ ِر ف ََل يُ ْؤ ِذ َجا َر ُه
8. Ebû Hureyre’nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav):
Allah’a ve âhiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya
da sussun! Allah’a ve âhiret gününe iman eden komşu-
suna eziyet etmesin! Allah’a ve âhiret gününe iman eden
misafirine ikram etsin! buyurmuştur. (Buhârî, Rikâk, 23)
110
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
ِ ّٰ ول
َ اللِ! َق
:ال َ َما ُه ّ َن؟ يَا َر ُس:يل
ّٰ ول ٌّ َح ُّق ْال ُمسْ ِلم َعلَى ْال ُمسْ ِلم ِس
َ ِق.ت
ِ ِ
َ َوإِ َذا َع َط،ْصحْ لَ ُه
س َ ْص َح َك فَان َ َوإِ َذا اسْ َتن، َوإِ َذا َد َعا َك فَأ َ ِج ْب ُه،إِ َذا لَ ِقي َت ُه ف ََس ِّلمْ َعلَ ْي ِه
.ات فَا ّتَ ِبعْ ُه
َ َوإِ َذا َم،ض َف ُع ْد ُه َ ّٰ ف ََح ِم َد
َ َوإِ َذا َم ِر،الل َفشَ ِّم ْت ُه
10. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah
(sav) şöyle buyurmuştur: Müslüman’ın Müslüman üze-
rindeki hakkı altıdır. Onlar nedir ey Allah’ın Resûlü? diye
sorulunca şöyle demiştir: Onunla karşılaştığın zaman
selâm ver, seni davet ettiğinde ona icabet et, senden nasi-
hat istediğinde nasihat et, aksırıp Allah’a hamd ettiğinde
ona duayla karşılık ver, hastalandığında onu ziyaret et ve
öldüğünde cenazesine katıl. (Müslim, Selâm, 5)
111
6. DÖNEM
MUAMELAT
َوهُمْ يُسْ ِلفُو َن ِبال ّ َتمْ ِر، َق ِد َم ال ّ َن ِب ُّي ﷺ ْال َم ِدي َن َة:ال َ الل َع ْن ُه َق
ُ ّٰ ض َي ٍ َع ِن اب ِْن َع ّ َب
ِ اس َر
:ال َ الس َن َتي ِْن َوال ّ َث َل
َ َف َق،ث َّ
َ َ ََمنْ أَسْ ل
ٍ وم إِلَى أ َج ٍل َمعْ ُل
.وم ٍ ف ِفى شَ ْي ٍء َف ِفى َكي ٍْل َمعْ ُل
ٍ وم َو َوزْ ٍن َمعْ ُل
13. İbn Abbâs (ra) anlatıyor: Hz. Peygamber (sav) Medine’ye
geldiğinde Medineliler hurmaları (henüz ürün verme-
den) iki üç sene önceden (parasını peşin alarak) selem
112
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َعنْ َج ِّد ِه؛ أ َ ّ َن ال ّ َن ِب ّ َي،أ َ ّ َن َسهْ َل ْب َن أ َ ِبى أ ُ َما َم َة ب ِْن َسهْ ِل ب ِْن ُح َني ٍْف َح ّ َدثَ ُه َعنْ أ َ ِبي ِه
َ ﷺ َق
:ال
َ ّٰ َمنْ َسأ َ َل
ِ ات َعلَى ِف َر
.اش ِه ُّ َاز َل
َ َوإِ ْن َم،الش َهدَا ِء ُ ّٰ بَ ّل َغ ُه،الش َها َد َة ِب ِص ْد ٍق
ِ الل َمن َ ّ َالل
َ الل ﷺ َق
:ال َ ام أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ٍ يم ب ِْن ِح َز
ِ َعنْ َح ِك
َوإِ ْن َك َت َما،ور َك لَ ُه َما ِفى بَ ْي ِع ِه َماِ ص َد َقا َوبَ ّ َينَا ُب ِ ان ِب ْال ِخ َي
َ فَإِ ْن،ار َما لَمْ يَ ْفت َِر َقا ِ ْال َب ِّي َع
.ت ْال َب َر َك ُة ِمنْ بَ ْي ِع ِه َماِ َو َك َذبَا ُم ِح َق
15. Hakîm b. Hizâm’dan (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Alışveriş yapanlar birbirlerinden ayrılmadıkları sü-
rece (alışverişi kabul edip etmeme konusunda) serbesttir-
ler. Eğer dürüst davranırlar ve (malın kusurunu) açıkça
söylerlerse, alışverişleri bereketlenir. Fakat kusuru gizler
ve yalan söylerlerse, (yaptıkları) alışverişin bereketi gider,
buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Büyû’, 51)
113
6. DÖNEM
MUAMELAT
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّ َن َر ُس،ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
ِ ّٰ ول
إِ ّ َن:ال
َ َف َق،َس ِفينَا َمنْ َل ِدرْ َه َم لَ ُه َو َل َمتَاع ُ ْال ُم ْف ِل:س؟ َقالُوا ُ أَت َْد ُرو َن َما ْال ُم ْف ِل
، َويَ ْأتِى َق ْد شَ َت َم َه َذا،ام َو َز َكا ٍة ْ
ِ يَأتِى يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة ِب َص َل ٍة َو،س ِمنْ أ ُ ّ َم ِتى
ٍ ص َي َ ْال ُم ْف ِل
، َف ُيعْ َطى َه َذا ِمنْ َح َسنَاتِ ِه، َوضَ َر َب َه َذا،َك َد َم َه َذا َ َو َسف،ال َه َذا َ َوأ َ َك َل َم،َو َق َذ َف َه َذا
ْ أ ُ ِخ َذ ِمنْ خَ َطايَاهُم، َقب َْل أ َ ْن يُ ْقضَ ى َما َعلَ ْي ِه، فَإِ ْن َف ِن َي ْت َح َسنَا ُت ُه،َو َه َذا ِمنْ َح َسنَاتِ ِه
ِ ث ّ َُم ُط ِر َح ِفى ال ّ َن،َف ُط ِر َح ْت َعلَ ْي ِه
.ار
16. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, bir gün Resû-
lullah (sav); Müflis kimdir, biliyor musunuz? diye sordu.
Ashâbı, Bize göre müflis, parası ve malı olmayan kim-
sedir. dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Şüphesiz
ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve
zekâtla gelir. Aynı zamanda şuna sövmüş, buna iftira et-
miş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş ve şunu
dövmüş bir hâlde gelir. Bunun üzerine iyiliklerinin se-
vabı şuna buna verilir. Üzerindeki kul hakları bitmeden
sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine
yüklenir. Sonra da cehenneme atılır, buyurdu. (Müslim,
Birr, 59)
ِ ت لِ ْل َح َس ِن ب ِْن َع ِل ّي َر
ُ ّٰ ض َي
الل َع ْن ُه َ ّ َعنْ أ َ ِبى ْال َحوْ َرا ِء
ُ ُق ْل:السعْ ِد ِّى
ُ ال َح ِف ْظ
.ت ِم ْن ُه َد ْع َما يَ ِري ُب َك إِلَى َما َل يَ ِري ُب َك َ الل ﷺ؟ َق
ِ ّٰ ول َ َما َح ِف ْظ
ِ ت ِمنْ َر ُس
17. Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (ra) anlatıyor: Hasan b. Ali’ye (ra),
Resûlullah’dan (sav) ne ezberledin? diye sordum. Dedi
ki, Ondan şunu ezberledim: Seni şüphelendiren şeyleri
bırak, şüphelendirmeyenlere bak! (Nesâî, Eşribe, 50)
114
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َق
َ َق:ال
ِ الل إِلَى َسب ِْع أ َ َر َ ّ إ،َل يَ ْأ ُخ ُذ أ َ َح ٌد ِش ْب ًرا ِم َن األَرْ ِض ِب َغيْر َح ِّق ِه
ضي َن يَوْ َم ُ ّٰ ال َط ّ َو َق ُه ِ ِ
.ْال ِق َيا َم ِة
115
6. DÖNEM
MUAMELAT
َْمنْ شَ َف َع أل َ ِخي ِه ِبشَ فَا َع ٍة فَأَهْ دَى لَ ُه َه ِد ّيَ ًة َعلَ ْي َها َف َق ِبلَ َها َف َق ْد أَتَى بَا ًبا َع ِظي ًما ِمن
.اب ال ِّربَا ِ أ َ ْب َو
21. Ebû Ümâme’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygam-
ber (sav): Kim bir kardeşi için aracı olur, kardeşi bunun
karşılığında kendisine bir hediye sunar, o da bunu kabul
ederse, faiz kapılarından büyük bir kapıyı aralamış olur,
buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 82)
َ الل ﷺ َق
:ال ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبي يَعْ لَى شَ ّ َدا ِد ب ِْن أَوْ ٍس َر
ُ ّٰ ض َي
ِ الل َع ْن ُه َعنْ َر ُس
ْ َوإِ َذا َذبَحْ تُم، فَإِ َذا َقت َْلتُمْ فَأَحْ ِس ُنوا ْال ِق ْتلَ َة،ٍالحْ َسا َن َعلَى ُك ِّل شَ ْيء ِ ْ َب َ ّٰ إ ّ َن
َ الل َكت
َ َو ْل ُي ِرحْ َذ ِب، َو ْل ُي ِح ّ َد أ َ َح ُد ُكمْ شَ ْف َرتَ ُه،فَأَحْ ِس ُنوا ال ِّذب َْح َة
.يح َت ُه
22. Ebû Ya’lâ Şeddâd b. Evs’ten (ra) nakledildiğine göre,
Resûlullah (sav): Yüce Allah her şeyde ihsanı (güzel dav-
ranmayı) emretmiştir. Öldürürken (dahi) güzel bir şekil-
de öldürün! Hayvanı keserken de güzel bir şekilde kesin!
Biriniz (hayvan keseceğinde) bıçağını bilesin ve hayvanı-
nı rahatlatsın! buyurmuştur. (Müslim, Sayd, 57)
116
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ص َن َع أل َ َح ِد ُكمْ خَ ا ِد ُم ُه َط َعا َم ُه ث ّ َُم َجا َء ُه َ إِ َذا:الل ﷺ ِ ّٰ ول ُ ال َر ُس َ َق:ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
، ًط َعا ُم َمشْ فُو ًها َق ِليال َ ّ فَإ ْن َكا َن ال، ف َْل َي ْأ ُك ْل، ف َْل ُي ْق ِع ْد ُه َم َع ُه، َو َق ْد َولِي َح ّ َر ُه َودُخَ انَ ُه،ِب ِه
ِ َ
.ف َْل َيضَ عْ ِفى يَ ِد ِه ِم ْن ُه أ ُ ْكلَ ًة أَوْ أ ُ ْكلَ َتي ِْن
23. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Herhangi birinizin hizmetçisi yemeğini hazırlayıp
da getirdiği zaman -ki o hizmetçi, yemeğin sıcağına, du-
manına katlanmıştır- onu kendisi ile beraber oturtsun. O
da yesin. Şayet yemek az olursa eline ondan bir iki lokma
koyuversin! buyurmuştur. (Müslim, Eymân, 42)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َر
ُ ّٰ ض َي
ْ الل َع ْن ُكمْ ُع ِّب ّ َي َة ْال َجا ِه ِل ّ َي ِة َوفَخْ َرهَا ِب
ِ ُم ْؤ ِم ٌن تَ ِق ٌّي َوف،البَا ِء
،َاج ٌر شَ ِق ٌّي َ َق ْد أ َ ْذه
ُ ّٰ َب
.اب
ٍ اس بَ ُنو آ َد َم َوآ َد ُم ِمنْ ُت َرُ َوال ّ َن
25. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah
(sav): Allah, câhiliye gururunu ve atalarla övünme âdeti-
ni ortadan kaldırmıştır. Takva sahibi mümin ve bedbaht
günahkâr (ayrımı vardır). İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır,
Âdem ise topraktan yaratılmıştır, buyurmuştur. (Tirmizî,
Menâkıb, 74)
117
6. DÖNEM
MUAMELAT
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل َع ْن ُه أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ َعنْ أ ُ ّ ِم َسلَ َم َة َر
ُ ّٰ ض َي
ْ َولَ َع ّ َل بَعْ ضَ ُكمْ أ َ ْن يَ ُكو َن أ َ ْل َح َن ِب ُح ّ َج ِت ِه ِمن،َص ُمو َن إِلَ ّ َي ِ َوإِ ّنَ ُكمْ تَخْ ت،إِ ّنَ َما أَنَا بَشَ ٌر
فَإِ ّنَ َما،ْت لَ ُه ِب َح ِ ّق أ َ ِخي ِه شَ ْي ًئا ف ََل يَ ْأ ُخ ْذ ُه
ُ َف َمنْ َقضَ ي،ض فَأ َ ْق ِضى نَحْ َو َما أَسْ َم ُع ٍ ْبَع
.أ َ ْق َط ُع لَ ُه ِق ْط َع ًة ِم َن ال ّ َنار
26. Ümmü Seleme’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Ben, ancak bir insanım. Davalarınızı bana getiri-
yorsunuz. Bazılarınız delilini ifade etmede bir kısmınız-
dan daha başarılı olabilir ve ben de ondan dinlediklerime
göre karar veririm. Şayet ben herhangi birine kardeşinin
hakkı olan bir şeyin verilmesine hükmedersem, o kimse
bunu almasın. Çünkü ben (bu hükümle) ona ateşten bir
parça vermişimdir, buyurmuştur. (Buhârî, Ahkâm, 20)
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول َ َعنْ أ َ ِبى بَ ْك َر َة َق
ُ ْ َس ِمع:ال
ول ِفى ُ اح َب ُه ف َْال َقاتِ ُل َو ْال َم ْق ُت
ِ ص َ ان ِب َس ْي َف ْي ِه َما َف َقت ََل أ َ َح ُد ُه َماِ اج َه ْال ُمسْ ِل َم
َ إِ َذا تَ َو
.اح ِب ِه
ِ صَ إِ ّنَ ُه أ َ َرا َد َقت َْل:ال
َ ول؟ َقِ ال ْال َم ْق ُت
ُ َاللِ! َه َذا ْال َقاتِ ُل َف َما ب ّٰ ولَ يَا َر ُس: َقالُوا.ارِ ال ّ َن
118
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
وج ُد ِمنْ َم ِسي َر ِة أَرْ بَ ِعي َن َ َوإِ ّ َن ِر،َمنْ َقت ََل ن َْف ًسا ُم َعا َهدًا لَمْ يَ ِرحْ َرائِ َح َة ْال َج ّ َن ِة
َ ُيح َها ي
.َعا ًما
29. Abdullah b. Amr’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Kim (Müslüman topraklarında yaşaması
için kendisine güvence verilmiş) bir anlaşmalıyı öldü-
rürse cennetin kokusunu alamaz. Hâlbuki onun kokusu
kırk yıllık mesafeden bile duyulur, buyurmuştur. (Buhârî,
Diyât, 30)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:َعنْ ُح َذ ْي َف َة
ُ ال َر ُس
َولَ ِكنْ َو ِ ّط ُنوا، َوإِ ْن َظلَ ُموا َظلَمْ نَا،اس أَحْ َس ّ َنا ُ إِ ْن أَحْ َس َن ال ّ َن:َل تَ ُكونُوا إِ ّ َم َع ًة تَ ُقولُو َن
. َوإِ ْن أ َ َسا ُءوا ف ََل ت َْظ ِل ُموا،اس أ َ ْن تُحْ ِس ُنوا
ُ إِ ْن أَحْ َس َن ال ّ َن، ُْس ُكمَ أ َ ْنف
30. Huzeyfe (b. Yemân) (ra) tarafından nakledildiğine göre,
Resûlullah (sav): İnsanlar iyilik yaparlarsa biz de iyilik
yaparız; zulmederlerse biz de zulmederiz, diyen zayıf
karakterli kimseler olmayın. Bilakis iyilik yaptıklarında
insanlara iyilik yapmayı, kötülük yaptıklarında ise onlara
zulmetmemeyi içinize (bir ilke olarak) yerleştirin, buyur-
muştur. (Tirmizî, Birr, 63)
119
6. DÖNEM
MUAMELAT
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
ُ ال َر ُس
ُ ْال ُمسْ ِل ُم َمنْ َس ِل َم ْال ُمسْ ِل ُمو َن ِمنْ لِ َسانِ ِه َويَ ِد ِه َو ْال ُم ْؤ ِم ُن َمنْ أ َ ِم َن ُه ال ّ َن
اس َعلَى
. ِْد َمائِ ِهمْ َوأَمْ َوالِ ِهم
31. Ebû Hureyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah
(sav): Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilin-
den selâmette olduğu (zarar görmediği) kimsedir. Mümin
de halkın canları ve malları konusunda kendisinden emin
oldukları kimsedir, buyurmuştur. (Tirmizî, Îmân, 12)
،ض لِ ْل َب َص ِر َوأَحْ َص ُن لِ ْل َفرْ ِجُّ فَإِ ّنَ ُه أ َ َغ، ْ َم ِن اسْ َت َطا َع ْال َبا َء َة ف َْل َي َت َز ّ َوج،اب َ ّ يا َمعْ شَ َر
ِ الش َب
. فَإِ ّنَ ُه لَ ُه ِو َجا ٌء،الصوْ ِم
َ ّ َو َمنْ لَمْ يَسْ َت ِطعْ َف َعلَ ْي ِه ِب
32. Abdullah (b. Mes’ûd) anlatıyor: Biz Hz. Peygamber’in
(sav) yanında bulunan ve evlenme imkânı olmayan genç-
lerdik. Resûlullah (sav) bize şöyle dedi: Gençler! Evlen-
me imkânı bulanınız evlensin. Çünkü evlenmek, gözü
haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur.
Evlenme imkânı bulamayanlar da oruç tutsun. Çünkü
orucun, şehveti kesme özelliği vardır. (Buhârî, Nikâh, 3;
Tirmizî, Nikâh, 1)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ لِ َع ِل ٍّي َ َعنْ أ َ ِبي ِه َق،ََع ِن اب ِْن ُب َر ْي َدة
ُ ال َر ُس
120
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل ب ِْن َمسْ ُعو ٍد َق
ُ ال َر ُس ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
َ
ٍ َو ِب َمنْ تَحْ ُر ُم َعلَ ْي ِه ال ّ َنا ُر؟ َعلَى ُك ِّل َق ِر،ار
يب َه ِّي ٍن ِ “أ َل أُخْ ِب ُر ُكمْ ِب َمنْ يَحْ ُر ُم َعلَى ال ّ َن
.لَ ِّي ٍن َسهْ ٍل
34. Abdullah b. Mes’ûd’un (ra) naklettiğine göre, Resûlullah
(sav) şöyle buyurmuştur: “Kendisi cehennem ateşine ve
cehennem ateşi de kendisine haram olan kişiyi size bil-
direyim mi? Cana yakın, yumuşak huylu, kolaylaştırıcı
kimse. (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 45)
َ
ّٰ رسول
:الل ﷺ يقول سمعت
ُ :عن أبي يَعْ لى َمعْ ِقل بن يَ َسارقال
121
6. DÖNEM
MUAMELAT
رج ٌل باعُ َو، َر ُج ٌل أع َطى بي ثُمْ َغ َد َر:الل تعالى ثَالثَ ٌة أنا خَ ْص ُم ُهمْ يوْ َم ال ِق َيا َم ِة َ َق
ّٰ ال
. ولَمْ يُعْ ِط ِه أجْ َر ُه، َفاسْ تَوْ في ِمن ُه،يرا ِ ورج ٌل استَأج َر
ً أج ُ ،ُح ًرا فأَكل ثم َن ُه
36. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Nebî (sav),
Allah Teâlâ şöyle buyurdu demiştir: Ben kıyamet günü şu
üç (grup) insanın düşmanıyım: Benim adıma and içtikten
sonra sözünden cayan kişi. Hür bir insanı köle diye satıp
parasını yiyen kişi. Ücretle bir işçi tutup işini gördüren ve
işçinin ücretini vermeyen kişi. (Buhârî, Büyû 106)
الم إذا َف ُق ُهوا ِ ْالس ِ ْ في ْال َجا ِه ِل ّ َي ِة ِخ َيا ُرهُمْ ِفي َ ت َِجدُو َن ال ّ َن
ِ ْاس َم َعا ِد َن ف َِخ َيا ُرهُم
ْ َ ّ َوتَجدُو َن ِخ َيا َر ال ّ َناس في َه َذا
اس َذا ِ الشأ ِن أَشَ ّ َدهُمْ َك َرا ِه َي ًة لَ ُه َوت َِجدُون شَ ّ َر ال ّ َن ِ ِ ِ
ْ ْ َ
.ْال َوجْ َهيْن ّال ِذي يَأتِي َه ُؤ َل ِء ِب َوجْ ٍه َويَأتِي َه ُؤ َل ِء ِب َوجْ ٍه
38. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlul-
lah (sav): Siz insanları madenler (gibi cins cins) bulur-
sunuz. Onların Cahiliyye döneminde hayırlı ve değerli
olanları, şayet dini hükümleri iyi hazmederlerse İslamiyet
122
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
:ول َ
ّٰ رسول
ُ الل ﷺ يَ ُق ار ِّي أ َ ّنَ ُه َس ِم َع َ َعنْ أ َ ِبي َقتَا َد َة ْالَن
ِ ْص
إِ ّيَا ُكمْ َو َك ْث َر َة ْال َح ِل ِف ِفي ْال َبي ِْع فَإِ ّنَ ُه يُ َن ِّف ُق ث ّ َُم يَمْ َح ُق
39. Ebû Katâde’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlul-
lah (sav): Alış verişte çok yemin etmekten sakınınız. Ye-
min malın sürümünü artırır; fakat sonra helak eder, bu-
yurmuştur. ( Müslim, Müsâkât, 32)
ّٰ أ ّن رسول:الل َع ْن ُه َما
:الل ﷺ قال ُ ّٰ ض َي ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ِ الل اب ِْن ُع َم َر َر
.وق ُّ ط ِب َها إِلَى
ِ الس ِّ ض َو َل تَلَ ّ َق ُوا
َ السلَ َع َح ّ َتى يُهْ َب ٍ َْل يَ ِبعْ بَعْ ُض ُكمْ َعلَى بَي ِْع بَع
40. Abdullah b. Amr’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Pey-
gamber (sav): Bir birinizin alışverişi üzerine alışveriş yap-
mayınız. Malı pazara girmeden önce yolda karşılayarak
ucuza almayınız, buyurmuştur. ( Buhârî, Büyû’, 71)
123
7. DÖNEM
الص ْد َق يَهْ ِدى إِلَى ْال ِب ِّرَ ،وإِ ّ َن ْال ِب ّ َر يَهْ ِدى إِلَى ْال َج ّ َن ِةَ ،وإِ ّ َن ال ّ َر ُج َل لَ َي ْص ُد ُق َح ّ َتى
إِ ّ َن ِّ
ارَ ،وإِ ّ َن
ورَ ،وإِ ّ َن ْالف ُُجو َر يَهْ ِدى إِلَى ال ّ َن ِ ص ِّدي ًقاَ ،وإِ ّ َن ْال َك ِذ َب يَهْ ِدى إِلَى ْالف ُُج ِ يَ ُكو َن ِ
الل َك ّ َذابًا. َب ِع ْن َد ّٰ ِ ال ّ َر ُج َل لَ َي ْك ِذ ُبَ ،ح ّ َتى يُ ْكت َ
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
ُ ت ال ّ َن ِب ّ َى ﷺ يَ ُق
:ول َ َعنْ َجا ِب ٍر َق
ُ ْال َس ِمع
ول َق َد َما اب ِْن آ َد َم يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة ِمنْ ِع ْن ِد َر ِّب ِه َح ّ َتى يُسْ أ َ َل َعنْ خَ مْ ٍس َعنْ ُعمْ ِر ِه ُ َل تَ ُز
َس َب ُه َو ِفي َم أ َ ْن َف َق ُه َو َما َذا َع ِم َل ْ ِفي َما أ َ ْفنَا ُه َو َعنْ شَ َبا ِب ِه ِفي َما أَب َْل ُه َو َمالِ ِه ِمنْ أ َ ْي َن
َ اكت
.ِفي َما َع ِل َم
2. İbn Mes’ûd’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): İnsanoğlu kıyamet günü beş şeyden; ömrünü nere-
de ve nasıl tükettiğinden, gençliğini nerede ve nasıl geçirdi-
ğinden, malını nerden kazanıp nerede harcadığından, öğ-
rendiği bilgilerle yaşayıp yaşamadığından hesaba çekilme-
dikçe hiçbir tarafa hareket edemeyecek, yerinden kımılda-
yamayacaktır, buyurmuştur. (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 1.)
َ الل ﷺ َق
ال َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
َ ّ لَ ُت َؤ ّ َد ّ َن الحقو ُق إلى أهلها يوم القيامة حتى يقا َد:
َ ّ للشاة الجلحا ِء من
الشا ِة
.ال َقرْ نا ِء
3. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü
(sav): Kıyamet gününde tüm haklar sahiplerine verilecek-
tir. Hatta boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkı
alınacaktır, buyurmuştur. (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 2.)
126
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ ول َق
ُ ال َر ُس ُ ك يَ ُق َ ت أَن
ٍ َِس ْب َن َمال َ الل ب ِْن أ َ ِبى بَ ْك ٍر َق
ُ ْ َس ِمع:ال ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول َ الل عنه َق
ُ ْ َس ِمع:ال ّٰ ت َع ِد ّ َى ْب َن َحاتِ ٍم رضى
ُ َْس ِمع
127
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
َوإِ ّ َن ال ّ َر ُج َل لَ َي ْص ُد ُق َح ّ َتى، َوإِ ّ َن ْال ِب ّ َر يَهْ ِدى إِلَى ْال َج ّ َن ِة،الص ْد َق يَهْ ِدى إِلَى ْال ِب ِّر
ِّ إِ ّ َن
َوإِ ّ َن،ار
ِ َوإِ ّ َن ْالف ُُجو َر يَهْ ِدى إِلَى ال ّ َن،ور ِ َوإِ ّ َن ْال َك ِذ َب يَهْ ِدى إِلَى ْالف ُُج،ص ِّدي ًقا ِ يَ ُكو َن
.الل َك ّ َذا ًباِ ّٰ َب ِع ْن َد َ َح ّ َتى يُ ْكت،ال ّ َر ُج َل لَ َي ْك ِذ ُب
7. Abdullah (b. Mes’ûd)’dan (ra) nakledildiğine göre, Hz.
Peygamber (sav): Doğruluk, iyiliğe, iyilik de cennete
götürür. İnsan doğru söyleye söyleye Allah katında ‘sıd-
dîklar’ derecesine çıkar. Yalan söylemek kötülüğe, kötü-
lük de cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye
sonunda Allah katında ‘yalancı’ yazılır, buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb, 69)
َ الل ﷺ َق
:ال َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ الل َق
ُ ال َر ُس ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
128
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ الل ﷺ َق
:ال َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
ِ ّٰ ول
: الل ﷺ ُ ال َر ُس ّٰ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة رضى
َ الل عنه َق
َ الل ﷺ َق
:ال َ أ َ ّنَ ُه َس ِم َع أَبَا َس ِعي ٍد ْال ُخ ْد ِر ّ َى أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
129
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
:الل ﷺ َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول ُ ت أَبَا أ ُ َما َم َة يَ ُق
ُ ْول َس ِمع ُ َْس ِمع
ْصو ُموا شَ هْ َر ُكم ُ ص ّلُوا خَ مْ َس ُكمْ َو َ الل َر ّبَ ُكمْ َو َ ب ِفى َح ّ َج ِة ْال َودَاع َف َق
َ ّٰ ا ّتَ ُقوا:ال ِ ُ يَخْ ُط
. َْوأ َ ُّدوا َز َكا َة أَمْ َوالِ ُكمْ َوأ َ ِطي ُعوا َذا أَمْ ِر ُكمْ ت َْد ُخ ُلوا َج ّ َن َة َر ِّب ُكم
13. Ebû Ümâme’nin (ra) işittiğine göre, Allah Resûlü (sav)
Veda Haccı’ndaki hutbesinde: Rabbiniz Allah’a karşı so-
rumluluğunuzun bilincinde olun. Beş vakit namazınızı
kılın. Ramazan ayınızda orucunuzu tutun. Mallarınızın
zekâtını verin. Yöneticilerinize itaat edin. Böylece Rabbi-
nizin cennetine girin, buyurmuştur. (Tirmizî, Cum’a, 80)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َق
ُ ال َر ُس
َل ت َْد ُخ ُلو َن ْال َج ّ َن َة َح ّ َتى ُت ْؤ ِم ُنوا َو َل ُت ْؤ ِم ُنوا َح ّ َتى ت ََحا ّبُوا أ َ َو َل أ َ ُد ّلُ ُكمْ َعلَى شَ ْى ٍء إِ َذا
َ ّ َف َع ْل ُت ُمو ُه ت ََحابَ ْبتُمْ أ َ ْف ُشوا
. ْالس َل َم بَ ْي َن ُكم
14. Ebû Hureyre’nin (ra) naklettiğine göre, Allah Resûlü
(sav): İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi
sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınızda
aranızda sevgi oluşturacak bir şey söyleyeyim mi? Aranız-
da selâmı yaygınlaştırınız, buyurmuştur. (Müslim, Îmân,
93)
130
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
َ ت أ َ ّ َن ال ّ َن ِب ّ َي ﷺ َق
:ال َ ّ عنْ ُع َبا َد َة ب ِْن
ِ الصا ِم
ُس ُكمْ أَضْ َمنْ لَ ُكمْ ْال َج ّ َن َة اصْ ُد ُقوا إِ َذا َح ّ َد ْثتُمْ َوأَوْ فُوا إِ َذا
ِ اضْ َم ُنوا لِي ِستًّا ِمنْ أ َ ْنف
. ْْصا َر ُكمْ َو ُك ُّفوا أ َ ْي ِديَ ُكم
َ ُضوا أَب
ُّ وج ُكمْ َوغ َ َو َع ْدتُمْ َوأ َ ُّدوا إِ َذا ا ْؤ ُت ِم ْنتُمْ َواحْ َف ُظوا ُف ُر
15. Ubâde b. Sâmit’in (ra) naklettiğine göre, Hz. Peygamber
(sav): Siz bana kendinizden altı şeyi garanti edin, ben de
size cenneti garanti edeyim: Konuştuğunuzda doğru söy-
leyin. Söz verdiğiniz zaman onu yerine getirin. Size bir
şey emanet edildiğinde onu sahibine verin. Namusunuzu
koruyun. (Harama) bakmaktan sakının. Elinizi (kötü iş-
lerden) çekin, buyurmuştur. (İbn Hanbel, V, 323)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َعنْ ُسلَ ْي َما َن ب ِْن ُب َر ْي َد َة َعنْ أ َ ِبي ِه َق
ُ ال َكا َن َر ُس
َ
َ ال َر ُس
ِ ّٰ ول
: الل ﷺ ِ َعنْ ُح َذ ْي َف َة ب ِْن أ ِسي ٍد ْال ِغف
َ َار ِّى َق
”.ات ٍ َ “إِ ّنَ َها لَنْ تَ ُقو َم َح ّ َتى تَ َروْ َن َق ْبلَ َها َعشْ َر آي:ال َ ّ ن َْذ ُك ُر:َما ت َْذ ُك ُرون؟” َقالُوا
َ َق.السا َع َة
يسى اب ِْن َ ول ِع َ الشمْ ِس ِمنْ َم ْغ ِر ِب َها َونُ ُز َ ّ الدا ّبَ َة َو ُط ُلو َعَ ّ ال َو َ ّ الدخَ ا َن َو
َ الد ّ َج ُّ َف َذ َك َر
ف ِب ْال َمشْ ِر ِق
ٌ ْ خَ س:وف ٍ وج َوث ََلثَ َة ُخ ُس َ وج َو َم ْأ ُج َ الل َعلَ ْي ِه َو َس ّلَمْ ) َويَ ْأ ُج َ َ َمرْ يَ َم
ُ ّٰ (ص ّلى
131
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
آخ ُر َذلِ َك نَا ٌر تَخْ ُر ُج ِم َن ْال َي َم ِن ت َْط ُر ُدِ ف ِب َج ِزي َر ِة ْال َع َر ِب َو
ٌ ْف ِب ْال َم ْغ ِر ِب َوخَ س
ٌ َْوخَ س
. ْاس إِلَى َمحْ شَ ِر ِهم َ ال ّ َن
17. Huzeyfe b. Esîd el-Gıfârî (ra) anlatıyor: “Bir gün biz kendi
aramızda konuşurken Peygamber (sav) geldi ve ne mü-
zakere ediyorsunuz? diye sordu. Ashâb, Kıyamet hak-
kında konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah
(sav), Siz şu on alâmeti görmedikçe, kıyamet kopmaya-
caktır, buyurdu ve şunları saydı: Duman, Deccâl, Dâbbe,
güneşin batıdan doğması, Meryem oğlu İsa’nın (as) yer-
yüzüne inmesi, Ye’cûc ve Me’cûc, doğuda, batıda ve Arap
yarımadasında olmak üzere üç büyük çökmenin yaşan-
ması ve son olarak Yemen’den çıkıp insanları haşrolacak-
ları yere sürecek bir ateş. (Müslim, Fiten ve eşrâtü’s-sâa,
39)
َوت َْظ َه َر،ُ َويَ َت َقا َر َب ال ّ َز َمان، َوت َْك ُث َر ال ّ َز َل ِز ُل،ض ْال ِع ْل ُم
َ السا َع ُة َح ّ َتى يُ ْق َب َ ّ َل تَ ُقو ُم
.يض ُ ال َف َي ِف ُ َح ّ َتى يَ ْك ُث َر ِفي ُك ُم ْال َم- َوهْ َو ْال َقت ُْل ْال َقت ُْل- َويَ ْك ُث َر ْال َهرْ ُج،ْال ِف َت ُن
َ الل ﷺ َق
،:ال َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول
.لِ ُك ِّل نَ ِب ٍّى دَعْ َو ٌة يَ ْد ُعوهَا فَأ ُ ِري ُد أ َ ْن أَخْ َت ِب َئ دَعْ َوتِى شَ فَا َع ًة أل ُ ّ َم ِتى يَوْ َم ْال ِق َيا َم ِة
132
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس ُ ت ُمسْ تَوْ ِر ًدا أَخَ ا بَ ِنى ِفهْ ٍر يَ ُق
َ ول َق ُ ْال َس ِمع ٌ َح ّ َدثَنَا َقي
َ ْس َق
ال ِم ْث ُل َما يَجْ َع ُل أ َ َح ُد ُكمْ إِصْ َب َع ُه َه ِذ ِه َوأَشَ ا َر يَحْ َيى َ ّ اآلخ َر ِة إ ِ ّٰ َو
ُّ الل َما
ِ ِ الد ْن َيا ِفى
. ِفى ْال َي ّ ِم ف َْل َي ْن ُظرْ ِب َم يَرْ ِج ُع- الس ّ َبابَ ِة
َ ّ ِب
20. Kays, Fihroğulları’ndan Müstevrid (b. Şeddâd) (ra) şöyle
derken işitmiştir: Allah Resûlü (sav) buyurdu ki: Vallahi,
âhiretin yanında dünya(nın konumu), ancak birinizin şu
(işaret) parmağını denize daldırması gibidir; (parmağı-
nın) ne (kadar su) ile döneceğine bir baksın! (Müslim,
Cennet ve sıfatu naîmihâ ve ehlihâ, 55)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس ّٰ َعنْ أَن ٍَس رضى
َ الل عنه َق
ُ ت ال ّ َن ِب ّ َى ﷺ يَ ُق
:ول َ اض َق
ُ ْال َس ِمع ِ َْعنْ َكع
ٍ ب ب ِْن ِع َي
ُ إِ ّ َن لِ ُك ِّل أ ُ ّ َم ٍة ِف ْت َن ًة َو ِف ْت َن ُة أ ُ ّ َم ِتى ْال َم
.ال
133
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
َ ت فَأ َ ْف َني
ْت َ ّ َوه َْل لَ َك يَا ا ْب َن آ َد َم ِمنْ َمالِ َك إ: ال
َ ال َما أ َ َك ْل َ ول ا ْب ُن آ َد َم َمالِى َمالِى َق
ُ يَ ُق
ِ
َ ت فَأَمْ ضَ ي
.ْت َ ت فَأ َ ْبلَي
َ ْت أَوْ ت ََص ّ َد ْق َ ْأَوْ لَ ِبس
23. Mutarrif (ra) babasının şöyle anlattığını naklediyor: Hz.
Peygamber’in (sav) yanına geldim. Bu sırada Elhâkü-
mü’t-tekâsür (Çoklukla övünmek sizi oyaladı) sûresini
okuyordu. Şöyle buyurdu: Âdemoğlu ‘benim malım, be-
nim malım’ der. Ey Âdemoğlu! Acaba yiyip tükettiğin-
den, giyip eskittiğinden ve sadaka verip biriktirdiğinden
başkası senin malın mıdır? (Müslim, Zühd ve Rekâik, 3.)
ّٰ رسول
:الل ﷺ ُ ّٰ دري رضي
قال:الل عنه ِّ الخ
ُ عن أبي سعيد
، ال َو َم َوا ِق َع ْال َق ْط ِر
ِ ف ْال ِج َب ِ وش ُك أ َ ْن يَ ُكو َن خَ ْي َر َم
َ يَ ْت َب ُع ِب َها شَ َع، ال ْال ُمسْ ِل ِم َغ َن ٌم ِ ُي
.يَ ِف ُّر ِب ِدي ِن ِه ِم َن ْال ِفت َِن
24. Ebû Saîd el-Hudrî’den (ra) rivayet edildiğine göre Resû-
lullah (sav): Müslüman’ın en iyi malının koyunlar olması
yakındır. Onları dağ başlarında ve sulak arazide otlata-
cak, böylece dinî yaşantısını fitneden koruyabilecektir,
buyurmuştur. (Buhârî, Fiten 14)
134
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َر َة َق
ُ ال َر ُس
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس ُ ت أَبَا َس ِعي ٍد ْال ُخ ْد ِر ّ َى يَ ُق
َ ول َق ُ َْس ِمع
َ ّ لَ ِّق ُنوا َموْ تَا ُكمْ َل إ ٰل َه إ
ُ ّٰ ال
.الل ِ ِ
26. Ebû Saîd el-Hudrî’nin aktardığına göre, Resûlullah (sav):
Ölmek üzere olanlarınıza, “Lâ ilâhe illâllâh” (sözünü) tel-
kin edin, buyurmuştur. (Müslim, Cenâiz, 2)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ َع ِن اب ِْن ُع َم َر َق
ُ ال َر ُس
135
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
ّٰ ول
:الل ﷺ َ َق:الل َع ْن ُه
ُ ال َر ُس ّٰ عن اب ِْن مس ُعو ٍد رضي
136
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ّٰ رسول
:الل ﷺ ُ ّٰ بن َعمرو بن العاص رضي
قال:الل ع ْن ُه َما ّٰ عنْ عب ِد
ِ الل
ِ ّٰ فلتَأتِ ِه م ِن ّ َي ُت ُه و ُه َو يُؤ ِم ُن، ويَ ْدخَ َل الج ّ َن َة،ار
بالل وال َيوْ ِم ِ زح عن ال ّ َن َّ
َ ْأحب أن يُ َزح َْمن
. أن يُ ْؤتَي إل ْي ِه ْ ب ُّ اس الذي يُ ِح ِ أت إلى ال ّ َنِ َو ْل َي،اآلخ ِر
ِ
31. Abdullah İbni Amr İbni’l-Âs’dan (ra) rivayet edildiğine
göre Resûlullah (sav): Kim, cehennemden uzaklaştırılıp
cennete konulmayı isterse, ölümünü, Allah’a ve âhirete
inanmış olarak karşılasın. Bir de başkalarına karşı, kendi-
sine nasıl davranılmasından hoşlanıyorsa öyle davransın,
buyurmuştur. (İbni Mâce, Fiten 9)
الل شَ َها َد ٌة َو ْال َب ْط ُن شَ َها َد ٌة َو ْال َح َر ُق شَ َها َد ٌة َو ْال َغ َر ُق ِ ال ْال َقت ُْل ِفى َس ِب
ِ ّٰ يل َ َعا َد َج ْب ًرا َف َق
وت ِب ُجمْ ٍع ُ وب شَ َها َد ٌة َو ْال َمرْ أ َ ُة تَ ُم ُ شَ َها َد ٌة َو ْال َم ْغ ُمو ُم يَعْ ِنى ْال َه ِد َم شَ َها َد ٌة َو ْال َمجْ ُن
. شَ ِهي َد ٌة
32. Abdullah b. Abdullah b. Cebr’in (ra), babasından nak-
lettiğine göre, hasta olan (dedesi) Cebr’i ziyarete gelen
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: Allah yolunda sa-
vaşırken ölmek şehitliktir. İçhastalıklarından ölmek şe-
hitliktir. Yanarak ölmek şehitliktir. Boğularak ölmek şe-
hitliktir. Yıkıntı altında kalarak ölmek şehitliktir. Aklını
kaybederek ölmek şehitliktir. Hamile iken ölen kadın da
şehittir. (Nesâî, Cihâd, 48)
ُ الل ﷺ يَ ُق
:ول َ ت َر ُس
ِ ّٰ ول َ َعنْ َس ِعي ِد ب ِْن َز ْي ٍد َق
ُ ْال َس ِمع
َمنْ ُق ِت َل ُدو َن َمالِ ِه َف ُه َو شَ ِهي ٌد َو َمنْ ُق ِت َل ُدو َن ِدي ِن ِه َف ُه َو شَ ِهي ٌد َو َمنْ ُق ِت َل ُدو َن َد ِم ِه َف ُه َو
. شَ ِهي ٌد َو َمنْ ُق ِت َل ُدو َن أَهْ ِل ِه َف ُه َو شَ ِهي ٌد
137
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
:ب ال ّ َن ِب ِّي ﷺ
ِ اح
ِ صَ َعنْ َوا ِب َص َة ب ِْن َمعْ َب ٍد
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ َ ير َعنْ أ َ ِبي ِه َق
ُ ال َر ُس ٍ َع ِن ْال ُم ْن ِذ ِر ب ِْن َج ِر
إلسْ َل ِم ُس ّ َن ًة َح َس َن ًة َفلَ ُه أَجْ ُرهَا َوأَجْ ُر َمنْ َع ِم َل ِب َها بَعْ َد ُه ِمنْ َغي ِْر أ َ ْن ِ َمنْ َس ّ َن ِفى ا
إلسْ َل ِم ُس ّ َن ًة َس ِّي َئ ًة َكا َن َعلَ ْي ِه ِوزْ ُرهَا َو ِوزْ ُر ِ ور ِهمْ شَ ْى ٌء َو َمنْ َس ّ َن ِفى ا ِ ص ِمنْ أ ُ ُجَ يَ ْن ُق
.َار ِهمْ شَ ْى ٌء َ َ َمنْ َع ِم َل ِب َها ِمنْ بَعْ ِد ِه ِمنْ َغي ِْر أ َ ْن يَ ْن ُق
ِ ص ِمنْ أوْ ز
35. Münzir b. Cerîr’in (ra), babası Cerîr b. Abdullah (ra) yo-
luyla naklettiğine göre, Resûlullah (sav): Kim İslâm’da
güzel bir işe öncülük ederse hem (kendi yaptığının) se-
vabını, hem de kendisinden sonra o işi yapanların sevap-
larını alır. Üstelik onların sevaplarından da bir şey eksil-
mez. Kim de İslâm’da kötü bir davranışa ön ayak olursa,
hem kendi günahını, hem de kendisinden sonra onu ya-
138
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
: الل ﷺ َ َق:ََعنْ أ َ ِبى ُه َر ْي َرة
ُ ال َر ُس
،اشي ِ َوال َقائِ ُم ِفي َها خَ ْي ٌر ِم َن ال َم،َس َت ُكو ُن ِف َت ٌن ال َقا ِع ُد ِفي َها خَ ْي ٌر ِم َن ال َقائِ ِم
ْ َو َمنْ َو َج َد َم ْل َجأ ً أَو، َو َمنْ يُشْ ِر ْف لَ َها تَسْ َتشْ ِر ْف ُه،السا ِعيَ ّ اشي ِفي َها خَ ْي ٌر ِم َن
ِ َوال َم
.َم َعاذًا ف َْل َي ُع ْذ ِب ِه
36. Ebû Hüreyre’nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav):
İleride birtakım fitneler meydana gelecektir. O zaman
oturan kişi, ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden;
yürüyen de koşandan daha hayırlıdır. Fitne çıkarmaya
yeltenen kişi kendisini o fitnenin içinde buluverir. Kim
de (fitneden kurtulup) sığınacak bir yer bulursa hemen
oraya sığınsın, buyurmuştur. (Buhari, Fiten, 9)
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس ٍ َِعنْ أَن َِس ب ِْن َمال
َ َق: ك
139
7. DÖNEM
GELECEĞE DAİR RİVAYETLER
(Kıyamet, Ahiret, Cennet-Cehennem, Ölüm, Şefaat, Fiten)
َ الل ﷺ َق
:ال َ الل ب ِْن َعمْ ٍرو أ َ ّ َن َر ُس
ِ ّٰ ول ِ ّٰ َعنْ َع ْب ِد
اس ِفي ِه َغرْ بَلَ ًة َوتَ ْب َقى ُحثَالَ ٌة ِم َن ُ وش ُك أ َ ْن يَ ْأتِ َى يُ َغرْ بَ ُل ال ّ َن
ِ ُان ي َ َكي
ٍ ْف ِب ُكمْ َو ِب َز َم
َ َ َوشَ ّ َب َك بَ ْي َن أ. اس َق ْد َم ِر َج ْت ُع ُهو ُدهُمْ َوأ َ َمانَا ُت ُهمْ فَاخْ َتلَفُوا َو َكانُوا َه َك َذا
صا ِب ِع ِه ِ ال ّ َن
ال ت َْأ ُخ ُذو َن ِب َما تَعْ ِرفُو َن َوتَ َد ُعو َن َما َ الل إِ َذا َكا َن َذلِ َك َق ِ ّٰ ولَ ْف ِبنَا يَا َر ُس َ َقالُوا َكي
. اص ِت ُكمْ َوتَ َذ ُرو َن أَمْ َر َع َوا ِّم ُكم
َ ّ َُت ْن ِك ُرو َن َو ُت ْق ِب ُلو َن َعلَى خ
38. Abdullah bin Amr (bin el-As)’dan (ra) rivayet edildiğine
göre; Resûlullah (sav): İnsanların elekten geçirilerek iyile-
rin gittiği, kötülerin kaldığı, ahidlere sadakat ve emanetle-
re riayetlerinin bozulduğu, ihtilafa düştükleri (Resûlullah
(sav) ellerinin parmaklarını birbirine geçirerek) ve şöyle ol-
duktan bir yakin gelecekte haliniz nasıl olacak? buyurdu.
Sahabiler: Ya Resûlullah! Anlattığın durum olunca biz nasıl
edelim? diye sordular. Resûlullah (sav): (Hak olduğunu)
bildiğinizi tutarsınız. (Hak olduğunu) kabul etmediğinizi
bırakırsınız. Kendinize ait şeylere (yani şahsınızı ve aile
fertlerinizi ilgilendiren şeylere) yönelirsiniz ve başkalarının
işini terk edersiniz, buyurdu. (İbn Mâce, Fiten, 10)
140
KONULARINA GÖRE SEÇME HADİSLER
ِ ّٰ ول
:الل ﷺ ُ ال َر ُس ٍ َِعنْ أَن َِس ب ِْن َمال
َ ك َق
141