Arguden Akademi - Yerel Yonetimler Ve Iyi Yonetisim

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 84

YEREL YÖNETİMLER

VE İYİ YÖNETİŞİM
Argüden Yönetişim Akademisi Yayınları
No: 13

Yazanlar
Dr. Yılmaz ARGÜDEN
Dr. Fatma ÖĞÜCÜ ŞEN
Fikret TOKSÖZ
Doç. Dr. Erbay ARIKBOĞA
İnan İZCİ
Enver SALİHOĞLU

ARGÜDEN YÖNETİŞİM AKADEMİSİ


Her hakkı saklıdır. Bu kitabın hiçbir kısmı
yayıncısının izni olmaksızın elektronik veya
mekanik, fotokopi, kayıt ya da herhangi bir bilgi
saklama, erişim sistemi de dâhil olmak üzere
herhangi bir şekilde çoğaltılamaz.

Bu yayının tasarım maliyeti Friedrich-Ebert-Stiftung


tarafından karşılanmıştır.

ISBN: 978-605-2288-05-4
1. BASIM NİSAN 2018

ARGÜDEN YÖNETİŞİM AKADEMİSİ


Akasya Caddesi No: 2 Göztepe Mah.,
Göksu Anadolu Hisarı, 34815 İstanbul, Türkiye
Telefon: +90 (216) 280 51 14

www.argudenacademy.org
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ .................................................................................................................... 5
YÖNETİŞİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ .............................................................. 7
Yönetişime Giden Yol ..................................................................................... 10
Yönetişime Yol Açan Dinamikler ................................................................. 10
Temsili Demokrasinin Yetersizliği ............................................................ 10
Küreselleşme, Neoliberal Politikalar ve Artan Demokrasi Talebi .... 10
Kentleşme ..................................................................................................... 11
Bilişim Teknolojilerinin Etkisi ..................................................................... 11
Yönetişim, Bir Kavram Olarak Nasıl Ortaya Çıktı? .................................. 12
Özel Sektörün Öncülüğü ........................................................................... 12
Kamu Yönetiminde Değişim ......................................................................... 12
Yeni Kamu Yönetimi Sisteminden Yönetişime ..................................... 12
Türkiye’de Yönetişim Fikrinin Gelişmesi ................................................ 12
Kamu Yönetiminde Yönetişime Geçiş ........................................................ 13
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e ........................................................................ 13
Cumhuriyet Dönemi ................................................................................... 13
MAHALLE MUHTARLIĞI VE MUHTARLIK-BELEDİYE İLİŞKİLERİ .......... 19
Muhtarlığın Öncesi ve Zemini: Mahalle ...................................................... 21
Muhtarlığın Kurulması (1829 ve 1833) ....................................................... 23
Muhtarlık ve Belediye ...................................................................................... 24
Rekabet Dönemi (1855-...): Esas Oğlan Kim? ......................................... 24
Yerini Alma Dönemi (1933): Rolün Bitti, Sahneden İn! .......................... 26
Ayrılık Dönemi (1944): Mülki İdareyle İlişkili Kurum ............................... 27

3
Yeniden Kavuşma Dönemi (2005) .............................................................. 29
Yeni Kardeşler Geliyor (2014):
Kırsal Mahalle Muhtarlığı ................................................................................ 30
Mahalle Muhtarlığına Can Suyu .................................................................. 31
YEREL YÖNETİŞİMDE ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR ......................... 37
Uluslararası Düzeyde Yönetişim Kavramının
Ortaya Çıkışı ...................................................................................................... 39
Yönetişim Kavramı ........................................................................................... 40
Uluslararası Açıdan Yerel Yönetişim ............................................................ 41
Uluslararası Açıdan Yerel Yönetişim Yaklaşımları .................................... 41
Birleşmiş Milletler HABITAT – Kentsel Yönetişim Endeksi ............... 42
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Yardım Kuruluşu (USAID) –
Yerel Yönetişim Barometresi (YYB) ........................................................... 43
Avrupa Konseyi – Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası .......... 44
Sonuç .................................................................................................................. 45
BELEDİYELERDE DENETİM VE DENETİME İLİŞKİN
MEVZUAT DEĞERLENDİRMESİ ....................................................................... 47
Denetimin Amacı ve Kapsamı ...................................................................... 49
Genel Olarak Denetim ............................................................................... 49
İdari Vesayet Denetimi ............................................................................... 50
Belediyelerin Denetimi ................................................................................... 53
Belediyelerin İç Denetimi ........................................................................... 53
Belediyelerin Dış Denetimi ........................................................................ 55
Diğer Denetim Yolları .................................................................................. 67
Belediyelerin Kamuoyu Denetimi ............................................................ 69
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

ÖNSÖZ
Dr. Yılmaz ARGÜDEN, Dr. Fatma ÖĞÜCÜ ŞEN

Yönetişim kelimesi, ilk defa Plato zamanlarda, doğrudan demokrasinin


tarafından, Yunanca’da “Kubernáo” denilen benimsendiği kurumlarda bireyin kendisini
ve rehberlik, sevk ve idare anlamına gelen temsil etmesi kolaydı. Nüfusun artması,
metafor olarak kullanılmıştır. Sonrasında karar alınacak konuların çeşitliliğinin ve
bu kavram, “Gubernar” olarak Latince’ye ve karmaşıklığının artması ile birlikte her
diğer birçok dile çevrilmiştir. bireyin eşit düzeyde kararlara katılması
zorlaştı. Böylelikle, kişinin ve kendisi
İnsanoğlu varoluşundan itibaren, ortak
gibi düşünen diğer insanların çıkarlarını
amaçlara ulaşmak ve risklerini yönetmek karar mekanizmalarına yansıtacak temsilci
üzere farklı kurumlar oluşturmuştur. arayışı ortaya çıktı.
Bu kurumlar; aile, kabile, spor takımı,
sivil toplum kuruluşu, şirket, şehir, ülke Bireyler bu temsilcinin, güvenilir
ve hatta dünya da olsa, her kurumun bir ortamda seçilmesini, kendisi ve
paydaşı olmak bireylere belirli hakları ve diğer bireyler için adil bir yaklaşım
sorumlulukları da beraberinde getiriyor. benimsemesini, aldığı kararlara ilişkin
Kurumların farklı çıkarları uzlaştırarak hesap verebilir olmasını ve bu kararları
ortak hedeflerinin belirlenmesi; bu şeffaf bir şekilde paylaşmasını bekledi.
hedeflere ulaşmak üzere kaynakların Bununla birlikte, temsilcilerin kendisine
harekete geçirilmesi; yöneticilerin emanet edilen bu görevin sorumluluğunun
seçilmesi, yetkilerinin ve sınırlarının farkında olarak, aldığı kararları bilgiye
belirlenmesi için kural ve süreçler dayandırması ve böylelikle etkili,
geliştirme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. verimli kararlar alması, tutarlı yaklaşımı
Yönetişim, bu ihtiyacı karşılamak benimsemesi de yine bireyin beklentileri
üzere kurumların yön ve hedeflerinin, arasındaydı. Seçilmiş olan temsilcinin tüm
bu beklentileri karşılamak üzere üstlendiği
yöneticilerin yetki ve sınırlarının
sorumluluğu hakkıyla yerine getirmek
belirlenmesi ve doğru yolda ilerlendiğinin
için özen yükümlülüğü doğrultusunda
gözetilmesini içeren kural, süreç, davranış
ciddi çaba göstermesi ve sadakat
biçimleri ve kültürünün oluşturulmasıdır*.
yükümlülüğü doğrultusunda karar alırken
Her bireyin kendisiyle ilgili kararlarda söz sadece kurumun temel amacına uygun
hakkının olması temel bir insan hakkıdır. davranması gerekir. Temsilcinin ayrıca
Küçük topluluklar halinde yaşanan temsil ettiklerinin güvenini kazanmak ve

* Argüden, Y. (2011). Keys to Governance. Palgrave MacMillan, UK.

5
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

çıkar çatışmalarından kaçınmak adına kalitesinin iyileştirilmesi, vatandaşın da


aldığı kararları ve nedenlerini tüm taraflara yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı
tam ve eksiksiz açıklama yükümlülüğü sağlayacaktır. Bu ise, yerel yönetimleri
bulunmaktadır. daha yakından inceleme ihtiyacını ortaya
Tüm bu beklentilerle ışığında, katılımcı çıkarmıştır.
sayısının, kararların çeşitliliği ve Ölçülen performans gelişir. Ölçmek,
karmaşıklığının artmasıyla birlikte, kıyaslamak ve iyi örnekleri paylaşmak
herkesin eşit temsil edildiği, hakkaniyetli öğrenme hızını geliştirir. Yerel yönetimlerin
bir ortamı tesis etmesi beklentisiyle temsili
bir katmanı olan belediyelerde yönetişim
demokrasi ortaya çıktı. Günümüzde,
kalitesini ölçmek, öğrenme hızının
temsili demokrasi yerini sivil toplum
kuruluşlarının ve diğer paydaşların da ve dolaysıyla vatandaşların yaşam
yönlendirmeleriyle kararlara katılımı kalitesinin de artmasını sağlayacaktır.
sağlayan katılımcı demokrasiye bırakıyor. Bu amaçla geliştirdiğimiz ölçümleme
modelini kullanarak gerçekleştirdiğimiz
Yönetişim kavramını vatandaş olma araştırmamızın sonuçlarını, “Vatandaşın
durumundan ayrı düşünmek mümkün
Gözünden” İstanbul İlçelerinin Belediye
değildir. Yönetişim, vatandaşlık ve devlet
Yönetişim Karnesi yayınımızda
ilişkisinde hem devletler (kurumlar),
paylaşıyoruz. Ayrıca araştırmamızı
hem de vatandaşlar (paydaşlar) adına karar
yetkisinin ve gücün nasıl edinildiği, nasıl bütünleyici ve destekleyici nitelikte olan
kullanıldığı ve nasıl meşrulaştırıldığı/ bu yayımız ise, belediyeler ve muhtarlıklar
kontrol edildiğini belirler. açısından kıymetli bilgiler sunmaktadır.

Dünyayı bir bütün olarak ele aldığımızda “Yerel Yönetimler ve İyi Yönetişim”
küresel yönetişim adına birimler bu yayınımızda belediyelerde iyi yönetişimin
küresel yapının içinde yer alan ulusal tarihsel gelişimini; Türkiye’ye özgü olan
devletler olarak ele alınabilir. Devletler muhtarlıkların ortaya çıkışı, gelişimi
içinde bulunan yapılar ise yerel ve önemini; yerel yönetimler açısından
düzeydedir. Bölgeler, iller, kentler ve daha uluslararası perspektifi ve belediyelerde
küçük yerleşim birimleri olan mahalleler iyi yönetişime ilişkin yasal düzenlemeleri
ise yerel yönetimin farklı ölçeklerdeki ve değerlendirmeleri farklı makalelerde
uygulama alanlarıdır. Uygulama alanı sunuyoruz.
daraldıkça, vatandaşın yerel yönetimlerle
temasa geçme oranı da artıyor. Katılımın Bu yayının ortaya çıkmasında emeği
niceliği ve kalitesi arttıkça vatandaşların geçen kıymetli uzmanlarımıza teşekkür
güveni ve yaşam kalitesi de gelişiyor. ediyor, yerel yönetimlerde iyi yönetişim
Bu nedenle, vatandaşın en çok temasa kültürünün yaygınlaşmasına katkıda
geçtiği yerel yönetimlerde yönetişim bulunmasını umuyoruz.

6
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YÖNETİŞİMİN TARİHSEL
GELİŞİMİ
Fikret TOKSÖZ

7
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

8
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YÖNETİŞİMİN TARİHSEL
GELİŞİMİ
Fikret TOKSÖZ

Türkiye’de yönetişim kavramı, 1996 Tarihinde ilk kez uluslararası bir konferansa
yılında İstanbul’da toplanan Birleşmiş ev sahipliği yapan Türkiye, hazırlık
Milletler (BM) Habitat II. Uluslararası çalışmaları sırasında, ülke çapında; katılım,
Zirvesi dolayısıyla önem kazandı. 1992 saydamlık, hesap verebilirlik, hukukun
Rio Çevre Zirvesi’nde, çevre sorunlarına üstünlüğü, kadın-erkek eşitliği gibi konuları
çözüm bulmak üzere; küresel, ulusal ve içeren iyi yönetişim ilkelerini enine boyuna
yerel düzeyde, uluslararası kuruluşlar, tartışma imkânını buldu. Bu konferans
merkezi hükümetler, yerel yönetimler ile sonunda BM, dünya çapında Yerel
sivil toplum ve özel sektör arasında sıkı Gündem 21 Programı’nı hayata geçirdi.
ortaklıklar-işbirlikleri yapılması gereği Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Kalkınma
üzerinde durulmuş, bu tür ortaklıklar ve Programı (UNDP) ile Türkiye Cumhuriyeti
arasında imzalanan bir uluslararası
işbirlikleri için de bazı mekanizmalar
anlaşma ile Yerel Gündem 21 Programı,
öngörülmüştü.
gönüllü belediyelerde pilot projeler halinde
Rio Zirvesi’nde, Zirve’ye katılan ülkeler, uygulanmaya başlandı.
çevre sorunlarına çözüm bulmak ve
Bursa, Antalya, Kocaeli gibi büyükşehirlerin
sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak
de aralarında bulunduğu 50’ye yakın kentte
için iyi yönetişim ilkeleri çerçevesinde uygulanan Yerel Gündem 21 Programları;
tüm aktörlerin işbirliği ve ortaklık katılım, şeffaflık, hesap verebilirlik
yapmalarını kabul etti. Bunun için de, gibi iyi yönetişimin temel ilkelerinin
yerel düzeyde Yerel Gündem 21 Programı uygulanmasına yönelikti. Böylece, tüm bu
oluşturulması fikri benimsendi. Rio ilkeler Program’a gönüllü katılan belediyeler
Zirvesi’nde, yerleşim yerlerindeki tüm eliyle günlük yaşama girmiş oldu. Bu
yaşam ve doğayı kapsayan sorunların belediyelerde uygulamalar sırasında pek çok
çözümlerini görüşmek üzere İstanbul’da sorun yaşandı ve bunlara çözüm üretildi.
1996 yılında Birleşmiş Milletler Habitat Bu deneyimler, daha sonra Türkiye’de kamu
II. Konferansı’nın gerçekleştirilmesi yönetimi reformu konusunda tartışmalara
kararlaştırıldı. zemin yarattı.

9
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Bu çalışmalar sırasında yönetişimin, kamu YÖNETİŞİME YOL AÇAN


ve özel sektör ile birlikte sivil toplumu da
içermesi gerektiği iyice anlaşıldı. Yönetişim DİNAMİKLER
anlayışı, geleneksel kamu yönetimi
yanında özel sektör ve sivil toplumun da Temsili Demokrasinin Yetersizliği
tavır değiştirmesine yol açtı. Bu değişim Temsili demokrasi, tanımı gereği, halkın
ve dönüşümün nedenlerini gerek dünya, bir kısmının görüşünü yansıtmasına
gerekse ülkemiz açısından irdelemek, iyi imkân vermektedir. Toplumdaki bazı
yönetişimin daha iyi anlaşılmasına yardım gruplar temsil edilemediği için onların
edecektir. istekleri yansıtılamamakta ve bu durum
Dünyada ve ülkemizde yönetişimin gerilime yol açmaktadır. Bu durumun en
yaygınlaşması benzer özellikler keskin örnekleri ABD’de Afrika kökenli
taşımaktadır. Bu yazıda, değişime yol açan bireylerin durumunda ve Güney Afrika
dinamikleri kısaca özetledikten sonra, Cumhuriyeti’ndeki siyahileri yok sayan
iyi yönetişim ve demokratik yönetişim uygulamalarda yaşanmıştır. Etnik köken,
açısından ortaya çıkan gelişmeler üzerinde dil, dini inanış, cinsiyet ve engelli olma
durularak, kamu sektörü, özel sektör ve durumlarından kaynaklanan temsiliyet
sivil toplumun ne yöne doğru gidebileceği eksiklikleri, demokratik sistemin
konusuna bazı kestirimlerde bulunulacaktır. meşruiyetinin tartışmaya açılmasına yol
açmıştır.
YÖNETİŞİME GİDEN YOL Bunun yanında, son yıllarda “Batı
İkinci Dünya Savaşı’nı “Demokrasi Demokrasileri”nde yaşanan oy verme
Cephesi”nin kazanması sonrasında eğiliminin düşmesi de, demokrasilerde
birbiriyle çelişen iki kutuplu bir dünya meşruiyet tartışmasını artırmıştır. Örneğin,
oluştu. Bu iki sistem arasındaki asıl zıtlık, İngiltere’de son yerel seçimlerde (2014)
ekonomik kalkınmada emekle sermayenin oy verme oranı % 34’tür.
çıkarlarını savunan iki farklı anlayıştan Türkiye’de henüz seçimlere katılma oranı
kaynaklanıyordu. Aslında iki sistem de azalmamışsa bile, dezavantajlı grupların
açık veya kapalı biçimde halk idaresini gerek ulusal düzeyde gerekse yerelde,
amaçlıyordu. Kapitalist sistem bireyi ön yeterli biçimde temsil edildiği söylenemez.
plana çıkarırken, sosyalist dünya emekçi Örneğin, kadınlar ve engelliler çok düşük
sınıfların egemenliğini savunuyordu. oranlarda temsil edilmektedir.
Her ikisinin de halkın iktidar olmasını
başaramadığı ortadaydı. Kaba bir dikta Temsil eksikliğini giderici bir yol olarak
rejimine dönüşen sosyalist rejimlerde “Katılımcı Demokrasi” sorunu son yılların
iktidar oligarşik bir yapıya dayanıyordu. en çok tartışılan konularından birisidir.
Bu sistem kendisini devam ettiremedi Sivil toplum aracılığı ile bu temsiliyet
ve ortadan kalktı. Kapitalist dünya ise, eksiği giderilmeye çalışılmaktadır.
halkın idaresini ortaya koyabileceği yönde
kendisini geliştirmeye başladı. Buna, Küreselleşme, Neoliberal
yönetişime giden yol denebilir. Politikalar ve Artan Demokrasi
Talebi
Küreselleşme ile yaygınlaşmaya
başlayan neoliberal politikalar ulusal
devletlerin egemenlik alanlarını
sınırlandırarak, sermayenin karar alma
mekanizmalarındaki gücünü artırdı.

10
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Bu politikaları kısaca dört gruba rollerinin azaltılması yanında yetkilerinin


ayırabiliriz: yerel yönetimlere devri de gündeme geldi.
Böylece bölgeler, iller ve kentler sermaye
• Özelleştirme
çekmek için çeşitli teşviklerle rekabete
• Kuralsızlaştırma girişti. İstihdam yaratma kapasiteleri
• Ekonomide Liberalleşme abartılarak halkın denetimi azaltılmaya
çalışıldı.
• Yerelleşme (Desantralizasyon)
Tüm bu politikalar halkın müdahalesini
Özelleştirme ile devletin elinde bulunan bir yandan azaltırken bir yandan da yeni
işletmeler, bunların içinde tekel niteliğinde demokrasi taleplerinin ortaya çıkmasına
kamu hizmeti sunan kamu hizmetleri neden oldu. Küreselleşme, iletişim
de dâhil olmak üzere hızla özelleştirildi. teknolojisinde yaşanan gelişmelerin de
Devletin ekonomiye müdahale edebileceği katkısıyla fikirlerin ve demokrasi talebinin
mekanizmalar azaltıldı. Devlet, artmasını doğurdu ve sivil toplumun
vergilendirme ve kısıtlı orandaki para güçlenmesini sağladı.
politikası yetkisi ile ekonomiye müdahale
eder hale geldi. Bu durum, halkın Kentleşme
ekonomik kararlar üzerindeki denetim
Sanayi Devrimi ile başlayan kentleşme
olanağını tamamen ortadan kaldırdı.
dünyanın her yerinde en büyük değiştirici
Bunun yanında aile ve kişi şirketleri borsa olmuştur. Kentler, kırsalda var olan feodal
yoluyla halkın katılımına açılınca, şirket kültür ve ilişkiler yerine, kendi kural ve
yönetimleri tepe yöneticilerin (CEO’ların) ilişkilerini var eder. Kentler, göçle gelen
eline geçti. Hisse sahipleri tamamen kesimler için bir eritme potasıdır. Burada
devre dışı bırakıldığı için sermaye bir insanlar homojen değil, heterojen bir yapı
avuç yöneticinin çıkarları doğrultusunda oluşturur. Bu heterojen yapı, kentlerdeki
kullanılmaya başlandı. Bu durum büyük anonim demokratik ortamı oluşturur.
yolsuzluklara yol açtı. Bu yolsuzlukların
Kentlerdeki yerel yönetim, temsili sistem
önüne geçmek için, sermayenin hisse
içinde bu birbirinden farklı, çoğu kez
sahipleri tarafından denetimini sağlayacak
birbiri ile çelişen kesimlerin hepsini
yönetişim ilkeleri ortaya çıktı.
kapsayamaz. Bu nedenle, kapsayıcı ve
Özelleştirme ve liberalleşme ile birlikte herkesi dâhil edici bir yerel politika
kuralsızlaştırma da eş zamanlı olarak oluşturma zorunluluğu da katılımı, bilgi
devreye sokuldu. Piyasanın, her şeyi en edinmeyi, şeffaflığı zorunlu kılar. Sivil
iyi şekilde kendi kendini denetleyerek toplumun ortaya çıkmasına yardım eder.
düzenlediği anlayışı sonrası, devletlerin
denetim ve düzenleme yetkileri elinden Bilişim Teknolojilerinin Etkisi
alındı. Siyasi iktidarın denetimi yerine,
İçinde yaşadığımız dönem çoğu kez
özerk merkez bankası ve memurlardan
bilişim çağı olarak isimlendirilmektedir.
oluşan yarı bağımsız düzenleme kurulları
Bilişim teknolojilerindeki gelişimin en
yetkili hale getirildi. Bu da ciddi bir
önemli sonuçlarından biri “Bilginin
demokrasi açığı meydan getirdi. Bu durum
Demokratikleşmesi”dir. Bilgi, artık sadece
sivil denetim fikrini gündeme getirdi.
ilgili ve bilgili kişi ve grupların tekelinde
Davos Zirvesi’ne karşı yürütülen sivil
değildir. Bu durum, alışılagelmiş formel
hareket bunun en güzel örneğidir.
yapıları değiştirmektedir. Dilekçe, mektup
Neoliberal politikaların başka bir aracı da, gibi yazılı iletişim araçlarının yerini sesli
yerelleşmenin yaygınlaştırılmasıdır. iletişim araçları yer almıştır. Yönetime
Merkezi hükümetlerin ekonomideki katılma kolaylaşmıştır.

11
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Bilişim çağı, formel sivil toplum dış yardım vermeye başladılar. Bir süre
kuruluşları yerine bireyleri etkin birer sonra, bu ülkelerde beklenen gelişme
özne haline getiren insanları devreye olmayınca duruma Uluslararası Para Fonu
sokmaktadır. Bunun örneklerini günlük (IMF) ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar
yaşamımızda her gün görüyoruz. Yönetişim el koydu. Yapılan incelemelerde, dış
anlayışı da bu gelişmeden payına yardımların yerinde kullanılmadığı
düşeni almaktadır. Neredeyse doğrudan saptandı.
demokrasiye geçilmek üzeredir.
Bu kuruluşlar, kalkınmakta olan ülkelerde
YÖNETİŞİM, BİR KAVRAM kamu yönetiminde memur fazlalığı, zayıf
icra, rüşvet ve etkin olamayan uygulamalar
OLARAK NASIL ORTAYA ÇIKTI? gibi temel yapısal sorunlar olduğunu
belirterek yeni bir kamu yönetimi düzeni
Özel Sektörün Öncülüğü kurulmasını istediler. Buna küreselleşme,
Yönetişim kavramının ilk kullanışı özel liberalleşme ve iletişim araçlarındaki
sektör alanında olmuştur. II. Dünya gelişme de eklenince geleneksel kamu
Savaşı sonrasında ABD ekonomisinde yönetimi ile bu ülkelerin gelişemeyeceğini
büyük bir sıçrama yaşandı. Bu dönemde ileri sürdüler. Çare olarak, piyasa
hisse senetleri piyasası da gelişme yönelimli reformlar karşılığında yardım
kaydetti. Şirketlerin binlerce ortağı ortaya vermeye başladılar. Bunun sonucunda
çıktı. Bu döneme ABD’de “menecerler minimal devlet yapılanması içinde
kapitalizmi” denilmektedir. Bu dönemde kaynakların optimal kullanımını öngören
şirket yöneticileri, hiçbir kurala uymadan ve özelleştirmeci bir kamu yönetimi ortaya
şirket varlıklarını yönetiyordu. Bu dönemi çıktı. Bu sisteme de Yeni Kamu Yönetimi
“Yöneticiler önderlik yapar, direktörler ve ismini koydular.
hisse sahipleri onları takip eder.” sloganı Bu yeni kamu yönetimi sistemine rağmen
simgeliyordu. az gelişmiş ülkelerde istenen gelişme
1974’te ABD’nin önde gelen şirketlerinden sağlanamadı. Bu kez devreye “yönetişim”
Penn Central’in yöneticisi, şirketin kavramı girdi. Bu kavram ilk kez Dünya
kötü olan mali durumunu hile ile çok Bankası tarafından hazırlanan Raporda
iyi gösterince şirket iflas etti. Binlerce 1989’da “Sahra Altı Afrika Ülkeleri”
hisse sahibi zarar gördü. Bu sırada ABD için kullanıldı. Bu Raporda yönetişim,
şirketlerinin, yurt dışı işlerinde pek “Bir ülkenin yönetiminde siyasi erkin
çok ülkede rüşvet dağıttığı ortaya çıktı. kullanılması” olarak tanımlandı ve aynı
Bunlar üzerine Federal Menkul Kıymetler Raporda “Afrika’nın yalnızca minimal
Komisyonu ilk kez “governance” kavramını devlete değil, aynı zamanda daha
kullandı. Bundan sonra kurumsal iyi hükümetlere ihtiyacının olduğu”
yönetişim (corporate governance) kavramı vurgulandı.
kullanılmaya başlandı.
Türkiye’de Yönetişim Fikrinin
KAMU YÖNETİMİNDE DEĞİŞİM Gelişmesi
Yeni Kamu Yönetimi Sisteminden 1992’de toplanan Rio Zirvesi’nde, Yerel
Gündem 21 Programı yönetişim kavramı
Yönetişime üzerine inşa edilmiştir. Bunu izleyen
II. Dünya Savaşı sonrası uluslararası zamanda İstanbul’da toplanan II. Habitat
ilişkilerde de büyük değişimler yaşandı. Konferansı ise “yönetişim” kavramının
Gelişmiş ülkeler, kalkınmakta olan sivil toplum tarafından benimsenmesini
ülkelerdeki gelişmeyi hızlandırmak üzere sağladı. Siyasi erki elinde tutanlar ile kamu

12
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

yönetiminin bu kavramı benimsemesi, Fermanın ilanından sonra Ali Paşa,


2001 Mali Krizi’nden sonra olmuştur. Ferman’ın halkın yönetime katılmasını
sağlamak için çıkartıldığını söylemiştir.
Habitat II. Konferansı, Türkiye’de sivil
toplumun kendine güvenini artıran başlıca Islahat Fermanı’nı, 1869 yılında çıkarılan
olaylardan birisidir. Sivil toplumun Osmanlı Vatandaşlık Kanunu izlemiştir.
halk gözünde itibar kazanması ise 1999 Böylece devletle birey arasındaki ilişkiler
Depremi ile olmuştur. Depremin yıkımı yasal bir düzene oturtulmuştur.
karşısında depremi izleyen birkaç gün I. Meşrutiyet Anayasası (1876) ile
bütün deprem bölgelerinde devlet otoritesi demokratik yönetime doğru önemli bir
kurulamamış ve kamu yönetimi, halkın en adım atılmıştır. Vatandaşın hak ve ödevleri
basit ihtiyaçlarını dahi karşılayamamıştır. belirlenmiş ve şikâyet etme hakkı ilk defa
Bu dönemde vatandaşlar ile sivil bir hak olarak sayılmıştır.
toplum kuruluşları duruma el koymuş II. Meşrutiyet, demokratik düzene geçişi
ve sorunlara çözüm üretmiştir. Bu sağlayacak bir ortam yaratmıştır. 1909’da
durum, sivil toplumu halkın gözünde ilk defa dernek kurma hakkı kabul edilmiş
meşrulaştırmış ve güvenilir bir kurum ve bunu düzenleyen bir kanun çıkarılmıştır.
haline getirmiştir. Basın ve toplanma özgürlükleri bu dönemde
“Yönetişim kavramı bizim için tamamen işlerlik kazanmıştır.
yabancı bir fikir miydi?” sorusuna cevap
bulmak için biraz gerilere gitmek gerekir. Cumhuriyet Dönemi
Bu soruyu yanıtlarken konuyu kamu
yönetimi ve sivil toplum açısından ayrı
Ulus devletin inşası
ayrı ele alıp incelemekte yarar vardır. Cumhuriyet’in kuruluşundan II. Dünya
Savaşı’nın başlamasına kadar geçen
KAMU YÖNETİMİNDE dönemde bir yandan ulus devletin
YÖNETİŞİME GEÇİŞ inşası için kurumlar oluşturulurken, öte
yandan da demokrasinin temelleri olarak
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e nitelenebilecek reformlar yapılmıştır.
Bu konudaki en önemli adım hukuk
Kamu yönetiminde karar alma süreçlerinde alanındaki reformlardır. Seküler bir
geniş bir istişare yapma geleneğinin hukuk benimsenerek kadın-erkek eşitliği
izlerini Eski Türklerdeki “Toy” ve konusunda büyük bir hamle yapılmıştır.
“Dernek kurma” adetlerine kadar sürmek
mümkündür. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1930 Ekonomik Krizi sonrası Türkiye,
yıkımdan kendisini korumak ve hızlı
Klasik Dönem'de Divan ve vatandaşların
kalkınmayı sağlamak amacıyla “devletçi”
bizzat dertlerini divana sunma imkânı da
kalkınma anlayışına geçmiştir. Bunun
bu izlerin devamı niteliğindedir.
sonucunda klasik kamu bürokrasisi
19. yüzyılın başında kabul edilen Sened-i yanında, yeni bir devlet işletmeleri
İttifak (1808) Sultan’ın yetkilerinin idaresi doğmuştur. Devlet; hukuk,
sınırlandırılmasını kabul eden ilk anayasal sosyal ve kültürel alanlardaki reformları
metindir. Asıl değişim ise 1839’da kabul yerleştirmek amacıyla klasik kamu
edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. yönetimini güçlendirecek pek çok
Bu Ferman ile hukukun üstünlüğü düzenleme yapmıştır. Bunlar arasında
ve eşitlik resmen kabul edilmiştir. Köy Kanunu’nu, Memurin Kanunu’nu
Bunu izleyen Islahat Fermanı (1856), ve Belediye Kanunu’nu sayabiliriz. 1924
demokratikleşme alanında daha geniş yılında çıkarılan Köy Kanunu ile köylerde
adımlar atılmasına neden olmuştur. vatandaşın katılımını esas alan bir yönetim

13
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

yapısı kurulmuştur. Belediye Kanunu ise, işaret ettiği rüşvet, etkisizlik gibi öteki
“vatandaş katılımı”nı yasallaştırmıştır. hastalıkları da taşır olmuştur.
Bu Kanun’un 13. maddesi “Hemşehri
1980 Darbesi, dünyada yayılmaya
Hukuku” başlığı altında vatandaşa belediye
başlayan küreselleşme ile nerdeyse eş
işlerine katılma hakkı vermiştir. Belediye
zamanlı olarak gerçekleşmiştir. Darbe
Kanunu, kadınlara seçilme hakkı tanıması
sonrası küreselleşmeye uygun neoliberal
bakımından da önemlidir. Belediye
politikalar uygulamaya konmuştur.
Kanunu ile kabul edilen yönetim modeli,
Özelleştirme, kuralsızlaştırma, ekonomik
kontrollü özerklik olarak adlandırılabilir.
libaralleşme ve yerelleşme konusunda yeni
Belediyelere geniş bir yetki, görev ve
kurumlar kurulmuş ve politika araçları
sorumluluk alanı tanınmıştı.
uygulamaya sokulmuştur.
II. Dünya Savaşı sonrası 2001 Mali Kriz sonrası
Türkiye, II. Dünya Savaşı sonrası “Hür
2001 Finansal Krizi’ne kadar IMF ve
Dünyada” başka bir deyişle "Demokrasi
Dünya Bankası’nın Yeni Kamu Yönetimi
Cephesi"nde yerini aldı.1946’da çok
adını taktığı sistem devreye sokulmuştur.
partili parlamenter rejime geçildi. Bu
Kamu yönetimi, özel sektör yönelimli bir
dönemden itibaren Cumhuriyet'in
anlayışı uygular hale gelmiştir. Ancak,
kuruluş yıllarındaki otoriter ve bürokratik
bu neoliberal politikalara geçiş Türkiye
devlet yönetimi sürekli eleştiri konusu
ekonomisini kurtaramamış ve mali bir
yapılmıştır. Bu durumu, 1950 seçimlerinde
krize yol açmıştır. Bu liberal politikaların
Demokrat Parti’nin kullandığı, dur işareti
başarıya ulaşamamasının en büyük
anlamına gelen bir el içindeki “Yeter! Söz
nedeni, halkın ve sivil toplumun karar
Milletindir!” yazılı seçim afişi çok iyi bir
mekanizmaları dışında tutulmasıdır. Tüm
şekilde yansıtmaktadır.
bu tutumların sonucunda Türkiye, saydam
1950 seçimlerini Demokrat Parti’nin ve katılımcı bir kamu yönetimine doğru
kazanması sonrasında kamu yönetimindeki geçiş yapmıştır.
otoriter ve bürokratik yapı kaldırılmaya
2001 sonrası Mali Yönetim ve Kontrol
çalışılmış, yerel yönetimlerde seçilmiş
Kanunu ile başlayan idari reform
kişilerin sözü daha çok geçer hale
çalışmaları Kamu Yönetimi Temel Kanun
getirilmeye çalışılmıştır. Bu tutum çok
Tasarısı ve Yerel Yönetim Reformu ile
sürdürülememiş, nötr bir bürokrasi
devam ettirilmek istenmiştir. Ancak,
yaratılamamıştır. Demokrat Parti iktidarı
demokratik ilkelere uygun, katılımcı,
boyunca partizan kamu yönetiminden
şeffaf ve hesap verebilir bir kamu yaratma
şikâyetçi olunmuştur.
girişimi gerçekleştirilememiş ve yerel
1961 Anayasası ile kabul edilen merkezi yönetim reformu ile yetinilmiştir.
planlama anlayışı kaynakların optimal
Yerel Yönetim Reformu, büyük ölçüde
kullanılması yönünde bazı yararlar
iyi yönetişim ilkelerine uygun bir yerel
sağlasa da, planlı dönemde yerel
yönetim sistemi kurmayı hedeflemiştir.
yönetimlerin kaynakları azalmış, pek çok
Bu ilkeleri hayata geçirecek pek çok
hizmet merkezi idarenin görev alanı içine
mekanizma kurulmuştur.
alınmıştır.
Çok partili siyasi düzene geçildikten 1980
Askeri Darbesi’ne kadar geçen dönemde
kamu yönetimi, baskıcı ve bürokratik
alışkanlıkların yanında, IMF ve Dünya
Bankası’nın gelişmekte olan ülkelerde

14
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Sivil toplumun ortaya çıkışı de muhtar, mahallenin seçilmiş toplum


lideri olarak kamu ile sivil arasındaki
Batıda 12. yüzyılda kentlerde ticaretin ve köprüyü oluşturmakta önemli bir rol
zanaatın gelişmesi ile ortaya çıkan burjuva oynamaya devam etmektedir.
sınıfı, kilise ve senyörlerin egemenliği
dışında bir alan yaratarak sivil toplumun Tanzimat sonrası
oluşmasına neden olmuştur.
1839’da yürürlüğe giren Tanzimat Fermanı
Türkiye açısından bakılınca bizim genellikle hukukun üstünlüğünü ve eşitliği
topraklarımızda benzer bir gelişmeyi sağlayan içeriği ile yeni Osmanlı düzeninin
göremiyoruz. Bunun pek çok nedeni başlangıcı sayılır. Sivil toplumun Batı’daki
olmakla beraber, konu üzerinde yapılan benzer gelişmelere uygun biçimde ortaya
araştırmalar, devletin tarımda ve çıkışını asıl tetikleyen 1838’de İngiltere
kentlerde üretimi kontrol etmesi ve ve Belçika’yla imzalanan Serbest Ticaret
bir burjuva sınıfının doğmasına izin Anlaşması’dır. Bu anlaşma, Osmanlı
vermemesinin asıl belirleyici olduğunu topraklarını liberal ekonomiye açarak
göstermektedir. Bununla birlikte, Osmanlı kentlerde bir ticaret burjuvası oluşmasına yol
İmparatorluğu’nda “sivil” alan ve açmıştır. Tanzimat, liberal ekonomiyi garanti
oluşumların olmadığı söylenemez. altına alan bir hukuki düzen sağlamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Klasik I. ve II. Meşrutiyet Dönemlerinde,
Dönemi'ndeki vakıflar ile tekke ve aydınlar öncülüğünde özellikle basın
zaviyeler sivil alan yaratan başlıca ve derneklerde sağlanan gelişmeler sivil
oluşumlardır. Vakıflar ile tekke ve zaviyeler toplumun ortaya çıkmasını sağlamıştır.
belli ölçülerde sultanın denetimindedir. Bu dönemde işçi, kadın ve etnik gibi
Halkın içinde olduğu asıl sivil alan ise gruplar etkin rol oynayan aktörler olarak
kahvehanelerde yaratılmıştır. İstanbul’da varlıklarını duyurmuştur. Bu durum Milli
16. yüzyılda açılmaya başlanan Mücadele yıllarında da etkin biçimde
kahvehaneler, imamlarla devletin kontrolü varlığını sürdürmüştür.
dışında kalan, Habermas’ın da değindiği
gibi sivil kamusal alanlardır. Cumhuriyet dönemi
Başka bir sivil oluşum mahalle İkinci Dünya Savaşı’na kadar geçen sürede
muhtarlıkların kurulmasıdır. 1800’lerin ülkemizde ulusal devletin inşası sırasında
başında Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde sivil toplumun oluşumunda bir kesinti
bulunduğu karmaşa döneminde, halk kendi yaşanmıştır. Bu dönemi demokrasinin
çıkarlarını korumak için İstanbul’un Fatih alt yapısını oluşturan reformlar süreci
semtinde mahalle muhtarlığı kurmuştur. olarak tanımlamak daha doğru olabilir.
Bu kurum Türkiye’de sivil alanın gelişmesi Hukuk reformu, Alfabenin değiştirilmesi,
açısından iki açıdan etkide bulunmuştur. Halkevleri, Köy Enstitüleri bu hazırlığın en
° Birinci etkisi; muhtarlığın kurulmasının, önemli ürünleridir.
mahalledeki işlemlerin tamamını II. Dünya Savaşı sonrası girilen çok partili
yaptıkları için bir toplum lideri parlamenter sistemde de sivil toplumun
konumunda olan imamların toplum gelişmesini sağlayacak bazı adımlar
liderliğinden yalnızca dini önderliği atılmıştır. Ancak beklenen gelişme bir
indirgenmesi ile olmuştur. Bu seküler
türlü sağlanamamıştır. Bunun en önemli
yaşamı destekleyen bir adımdır.
nedeni, bu süreçte iki kutuplu dünyanın
° İkinci etkisi de muhtarların halk oluşmasıdır. 1990’a kadar süren bu
tarafından seçilmesinin demokratik soğuk savaş döneminde “Komünizm”
açıdan önemi ve etkisidir. Günümüzde tehlikesi bahane edilerek demokratik hak

15
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

ve özgürlükler sürekli denetim altında resmen başlayan Avrupa Birliği (AB) üyelik
tutulmuş ve sivil toplumun örgütlenmesine sürecidir.
iyi gözle bakılmamıştır.
Bu iki olgu, ülkemizde sivil toplumun
Hür dünyada yer alan Türkiye, NATO üyesi gelişmesine yardımcı olmuştur. AB ile
olduğu için yaptığı ağır askeri harcamalar üyelik müzakerelerinin başladığı 2004
yüzünden gerekli ekonomik hamleleri yılını baz alırsak, son 12 yılda dernek
yapamamıştır. Bu dönemde ülkemiz, sayısında % 40’a yakın bir artış görmek
hem ekonomik, hem de demokratikleşme mümkündür. Bu rakamsal artış yanında,
açısından ağır bedeller ödemek zorunda sivil toplumun bilinirliği ve öneminde
kalmıştır. kayda değer büyümeler yaşanmıştır. 9. 10.
Berlin Duvarı’nın yıkılması ile son bulan ve 11. dönemler için hazırlanan Kalkınma
Soğuk Savaş sonrası ise, küreselleşmenin Planları’na bakıldığında sivil toplumun
yarattığı liberal ortamda Türkiye, silahlı- devletçe çözüm ortağı olarak kabul
ayrılıkçı Kürt hareketi ile başa çıkmak edildiğini görüyoruz. Kamu yönetiminde
zorunda kalmıştır. Bu hareket de tıpkı pek çok kurum sesli yanıt sistemleri
Soğuk Savaş gibi kalkınmayı her yönden ile halkın şikâyet ve görüşünü almaya
etkilemiştir. İktidarlar için sivil toplum bir başlamıştır.
günah keçisi gibi algılanmış ve gelişimi
Bütün bu gayretlere rağmen, iyi
engellenmeye çalışılmıştır.
yönetişim ilkelerinin içselleştirilmesi
21.yüzyılda Türkiye ve benimsenmesi konusunda eksiklikler
olduğu da bir gerçektir. Son yıllarda
İçinde yaşadığımız dönemde ülkemizde yapılan bazı araştırmalar bu durumu
sivil toplumun gelişmesine katkıda bulunan saptamaktadır.
iki olgudan söz etmek mümkündür.
Bunlardan birincisi, yukarıda da Bu makalenin yazılmasına neden
değinildiği gibi 2001 Mali Krizi ve bu olan İstanbul İlçelerinin Belediye
krizden sonra Türkiye’nin iyi yönetişim Yönetişim Karnesi projesi bu bulguyu
ilkelerini uygulaması gerektiğinin iyice doğrulamaktadır. Belediyeler, iyi yönetişimi
anlaşılmasıdır. Bu amaçla yapılan kamu bir yönetim tekniği gibi algılamakta,
idaresi reform çabaları bunun en iyi denetim gereği usulen yapılması gereken
göstergeleridir. İkincisi ise, 2000 yılında bir işlem olarak görmektedir.

16
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Yararlanılan ve Önerilen • Molloy, A., 2014, 26th May, Elections


2014: London borough Tower Hamlets
Kaynaklar still counting ballot papers. www.
• Aktar, C., 2014, Ademi Merkeziyet El independent.co.uk.
Kitabı, İletişim Yayınları. • Önez Çetin, Z., 2015, The Reflections
• Civan, A., Doğan, İ., 2007, of New Public Managment on Local
Osmanlı Toplumsal Yapısı ve Sivil Governments Law in Turkey, http://www.
Toplum, https://www.tarihtarih. mcser.org/journal/index.php/mjss/article/
com/?Syf=26&Syz=382089&/ view/6899/6603.
Osmanl%C4%B1-Toplumsal- • Remkuyar, N., 2010, Good Governance:
Yap%C4%B1s%C4%B1-ve-Sivil- Concepts and Conponents, https://
Toplum-/-Do%C3%A7.-Dr.-Ahmet- www.slideshare.net/nayanarenu/good-
Cihan---Do%C3%A7.-Dr.-%C4%B0lyas- governance-6268274.
Do%C4%9Fan-.
• Toksöz, F., 2008, İyi Yönetişim El Kitabı,
• Çaha, Ö., 1994, Osmanlı’da Sivil Toplum, TESEV Yayınları.
DergiPark Akademik, Cilt:49 Sayı:3
http://dergipark.gov.tr/download/article- • Toksöz, F., 2013, Avrupa Birliği ve
file/36484. Türkiye’de Yerel Yönetim, Türkiye
Belediyeler Birliği Yayınları.
• Ergin, O.N., 1995, Mecelle-i Umûr-ı
Belediyye,İstanbul Büyükşehir Belediyesi • Toksöz, F., İnceoğlu, N., Erder, S., Uyan,
Yayınları. P., Arıkboğa, E., 2014, Yerel Demokrasi
Sorunsalı, Bilgi Yayınları.
• Europian Comission, 2004, Handbook
On Promoting Good Governancein EC • Toksöz, F., Zeytinlioğlu, Y., Görgör, M.U.,
Development and Co-operation, https:// Sivil Toplum Aktif Yuttaşlık, Helsinki
ec.europa.eu/europeaid/sites/devco/files/ Yurttaşlar Derneği.
handbook-promoting-good-governance- • Yücekök, A.N., Turan, İ., Alkan, M.Ö.,
ec-2004_en.pdf. 1998, Tanzimattan Günümüze İstanbul’da
• Keyman, F., 2006, Türkiye’de Sivil STK’lar, Tarih Vakfı Yayınları.
Toplumun Serüveni: İmkânsızlıklar
İçinde Bir Vaka, http://panel.stgm.org.
tr/vera/app/var/files/t/u/turkiye-de-sivil-
toplumun-seruveni.pdf.
• Malddonado, N., 2010, The WB’s
Evolving Concept of Good Governance,
https://warwick.ac.uk/fac/soc/pais/
research/researchcentres/csgr/news/
doctoral_workshop_on/maldonado_
nicole_paper-final_ii.doc.

17
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

18
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

MAHALLE MUHTARLIĞI
VE MUHTARLIK-BELEDİYE
İLİŞKİLERİ
Doç. Dr. Erbay ARIKBOĞA

19
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

20
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

MAHALLE MUHTARLIĞI
VE MUHTARLIK-BELEDİYE
İLİŞKİLERİ
Doç. Dr. Erbay ARIKBOĞA

MUHTARLIĞIN ÖNCESİ VE dayanışma içinde olan kişilerden oluşmuş


bir topluluğun yaşadığı yerdir. Bir diğer
ZEMİNİ: MAHALLE tanımıyla, aynı mescitte ibadet eden
Mahalle yönetimi, Osmanlı Klasik ‘cemaat’in, aileleriyle birlikte yerleştikleri
Dönemi'nde bir yerel yönetim kurumu şehir kesimidir.” (Ergenç, 1984: 69)3.
olarak kabul edilir (Ergin, 1936; Alada, Mahalle, Batı şehirleri için çoğu kez
1989)1. Mahalle muhtarlığı, ilk kez 1829’da mekânsal bir ayrımı dile getirirken, İslam
kurulmuştur. Ancak muhtarlığa geçmeden şehirleri bakımından “gündelik hayatı
önce “mahalle”ye bakmak gerekir. Zira her yönüyle kapsayıcı, zengin bir anlam
mahalle muhtarlığını anlayabilmek bütünlüğünü” ifade etmektedir (Alada,
için, önce Osmanlı Klasik Dönemi'ndeki 1989: 79)4.
mahalleye dair bazı temel bilgileri bilmek Klasik Dönem Osmanlı Mahallesi “Henüz
gereklidir. Osmanlı’da mahalle yönetimi sınıf ve statü farklarının biçimlendirmediği
üzerine Adalet Alada ve Özer Ergenç’in bir fiziki mekândır.” (Ortaylı, 1985:
oldukça değerli çalışmaları vardır*. 100)5. Mahalleler meslek ve gelir grupları
Araştırmacılar, arşiv belgeleri ve birincil bakımından heterojen bir görünüme
kaynaklar üzerinde çalışarak bize değerli sahip olmanın yanı sıra, yine etnik ve
bilgiler sunarlar. Aşağıda mahalle yönetimi, dinsel ayrımın katı bir kural olmadığı,
uzunca bir alıntıyla anlatılmaktadır mahallelerde farklı dinlere mensup kişilere
(Arıkboğa; 1998: 88-91)2. Muhtarlık rastlandığı ifade edilmektedir (Ergenç,
kurumu, böyle bir toplumsal/siyasal ve 1984: 69-71; Alada, 1989: 97 vd.)6. Ancak
ekonomik birim üzerine kurulmuştur.
mahalleler, ölçeğin küçük ve sosyal
Osmanlı şehrinde mahalle, “birbirini mobilitenin de sınırlı olması nedeniyle, bu
tanıyan, bir ölçüde birbirlerinin heterojenliği içselleştirmek durumundaydı.
davranışlarından sorumlu [ve] sosyal Gerek geleneksel toplum yapısı gerekse

* Özellikle; Alada’nın 1989 yılında yazılıp, 2008 yılında yayımlanan doktora tezine ve Ergenç’in
1981 ve 1984 yıllarındaki eserlerine bakılabilir.

21
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

komşuluk hukuku bu içselleştirmede gibi görevlilerin ücretlerinin ödenmesi


önemli rol oynuyordu. ve mahalle halkından toplanan avarız
Böyle bir sosyal dokuya sahip olan vergisinin karşılanması gibi amaçlarla
mahalle, “… ‘günlük yaşama ait tüm kullanılıyordu. İmamların başkanlığında
mahalli ortak ihtiyaçların karşılanmasında seçimle oluşturulmuş mütevelli tarafından
oldukça sistematik ve kapsamlı bir örgütsel yönetilen bu fonun sermayesi, ihtiyaç
işleyişe sahip’ bulunuyordu (Alada, 1989: sahiplerine -muamele-i şer’iyye usulüyle-
75)7…". Mahalleden (yönetiminden) belirli bir faiz karşılığı verilerek işletiliyor,
“imam”lar sorumluydu. Mahalledeki ayrıca fakir olanların vergileri ve gelinlik,
doğum, ölüm, evlenme, boşanma, yer çeyiz, giyim-kuşam gibi ihtiyaçları da
değiştirme gibi nüfus olaylarını izleyen bu fondan karşılanarak bir ölçüde sosyal
imamlar, aynı zamanda mahallede ahlak yardımlaşma sağlanıyordu (Alada, 1989:
zabıtası ve sulh hâkimi görevlerini de 133-135; Ergenç, 1984: 12-71)11.
yürütüyordu (Ergin, 1936: 120)8.
Mahallenin iktisadi yapısı ise, dönemin
Bir kişinin mahalleye yerleştirilebilmesi maddi koşullarınca (teknoloji, ulaşım,
için mahalle sakinlerinden birinin pazar vb.) belirlenen üretim biçimi
ve imamın kefaleti şarttı. Bu şekilde üzerine kurulu ve rekabet yerine “hirfet”
imam, zincirleme olarak birbirine sisteminden doğan dayanışmacı bir iktisadi
kefil olan mahalle halkının tamamının anlayış içinde yürütülüyordu. Sosyal
kefili oluyordu (Ortaylı, 1985: 100)9. farklılaşmaya fırsat tanımayan, sabit
Ancak mahalleye gelen kişilerin tam ölçüler içinde değişime kapalı ve korumacı
bir “mahalleli” kimliği kazanabilmesi o olan bu iktisadi yapı, küçük ölçeklerde
kadar da kolay değildi; bunun için 4-5 kendi kendine yeten ilişkiler sistemi
yılı kapsayan bir süre gerekebiliyordu. içinde “mahalle” tipi topluluk modellerini
Bu süre içinde kişi, “aile yapısı, beslemekteydi… (Alada, 1995: 96) (Uzun
düzenli dini ibadet ve cemaat ilişkileri,
alıntı şu kaynaktandır: Arıkboğa; 1998: 88-
yardımlaşma ve dayanışmaya dayalı
91)12.
komşuluğu ve herhangi bir mesleki uğraşı
ile mahallelilere açık bir kimlik sunmak Yukarıda özet biçimde belirtildiği gibi
zorunda” idi (Alada, 1989: 111)10. Bundan Osmanlı Mahallesi, kendi kendine
sonra kişi, belirsizliğinden sıyrılarak yetebilen ekonomik, toplumsal ve
mahalleli kimliğiyle yaşadığı yere aidiyet siyasal bir birimdi. Bu mahalleler 20-50
kazanıyor ve mahalleye ait yükümlülükleri haneden oluşuyor, mahalledeki herkes
üstleniyordu. herkesi biliyor ve tanıyordu. İşte mahalle
Mahallenin önemli kurumlarından muhtarlığı, böyle bir toplumsal zemin
biri, mali kaynağını oluşturan “Avarız üzerine kuruldu. Massicard’ın yerinde
Akçesi Vakfı”dır. Bu kurum mahallede ifadesiyle (2016: 263)13;
oturanların ortaklaşa karşılaması gereken “İktidar, muhtarlık teşkilatını kurarken
harcamalar için kurulmuş bir fon idari bir kademe kurmuş olmuyor, zaten
niteliğinde olup; gereken para mahalledeki var olan toplumsal birimlerin merkezine
bina sayısına bölüştürülerek toplanıyor, yerleşip onlarla arasında idari bir bağ
ayrıca mahalle sakinlerinin taşınmaz tesis ediyordu.”
mallarını vakfettikleri de oluyordu. Fonda
toplanan paralar cami, okul, çeşme, su, Ancak toplumsal, ekonomik ve siyasal
yol, köprü vb. yapıların yapım ve onarımı yapıdaki değişimle birlikte, mahalle tipi
ile bunların ısıtma ve aydınlatmasının yönetim modeli de zamanla dönüşüme
sağlanması; imam, müezzin, öğretmen uğrayacaktır.

22
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

MUHTARLIĞIN KURULMASI -ülke içi seyahat belgesi- kontrolünde


yaşanan ihmalkârlık veya yolsuzlukları
(1829 ve 1833) engellemek, böylece mahalleye giriş ve
Muhtarlığın kurulması, II. Mahmud çıkışları kontrol altında tutmaktır*.
dönemine rastlar. Tarihi kaynaklar, II. Mahmud, başkentle ilgili bir tasarrufta
muhtarlık kurumunun ortaya çıkışı ile bulunmuştur. Muhtarlığın İstanbul
kamu düzeni, kamu maliyesi (vergi) ve dışındaki kuruluşuna dair bilgileri ise
güvenlik arasında bir ilişki olduğunu Çadırcı’nın (1970) araştırmasında buluruz.
söylemektedir (Yaman, 1940: 69; Ortaylı, Çadırcı, İstanbul dışında, ilk olarak 1833’te
1985: 101)14. Ortaylı, daha somut Kastamonu Sancağı’nda muhtarlığın
biçimde, yeniçerilerin kaldırılması (1826) kurulduğunu yazar. Taşköprü ayanının
ile mahalle muhtarlığının kurulması halktan fazla vergi toplaması üzerine,
(1829) arasında yakın bağlantı olduğunu halk huzursuz olup bu durumu zamanın
düşünmektedir. mütesellimine şikâyet etmiştir. Mütesellim
Daha 16. yüzyıldan itibaren etkileri bunun üzerine, yeni bir ayan seçme
görülmeye başlanan “uluslararası ticaret yoluna gitmeyip İstanbul’daki muhtarlık
yollarının değişmesi”, “fiyat artışları” sistemini Kastamonu’da tatbik etmiştir. Her
ve “Anadolu’daki nüfus artışı” gibi mahallede birinci ve ikinci muhtar adıyla
temel gelişmeler (İslamoğlu ve Keyder, iki muhtar seçtirmiş ve durumu padişaha
1977)15, zamanla Osmanlının toplumsal bildirmiştir. Kastamonu mütesellimi ayrıca,
ve ekonomik yapısındaki dengeleri Çadırcı’nın kendi ifadeleriyle (1970: 410-
değiştirmeye başlar. İç karışıklıkların da 411)17;
etkisiyle Anadolu’dan İstanbul’a doğru “Bütün mahalle halkını toplayarak,
bir göç başlar. II. Mahmud, hem kamu muhtarlara mahalle imamını kefil etmiş,
düzeninin korunması hem de mali ve mahalle halkına da muhtarlar kefil
mülki çeşitli görevlerin yerine getirilmesi olmuşlardır. Ayrıca mahallenin ileri
için yeni bir kamu görevlisine ihtiyaç gelenleri de birbirine kefil edilmiştir...
duyar. Bunun üzerine 1829 yılında,
II. Mahmud durumdan haberdar edilince
İstanbul’un her mahallesinde, imamların
çok memnun olmuş, bu nizamın diğer
yerine, mahallenin ileri gelenlerinden
vilayet kaza ve kura mahallelerinde de
iki kişiyi birinci ve ikinci muhtar adıyla
uygulanması için emir ve ferman
görevlendirir (Ortaylı, 1985: 101, Yaman,
çıkarmıştır.”
1940: 69)16. Muhtarların öncelikli
görevlerinden birisi, iç göçün ülke Takip eden birkaç yıl içinde, muhtarlık
dengelerini bozucu etkilerini azaltmak kurumunun diğer şehirlerde de hızla
amacıyla, Osmanlı’nın iç pasaportu yaygınlaştığı görülmektedir (Güneş, 2009:
niteliğinde olan mürur tezkerelerinin 8-9)18.

* Güneş, muhtarlığın kurulmasından önceki bir tarihte, 1827 tarihli bir belgeye dayanarak, mürur
tezkerelerini “vermekle yükümlü olan kadıların bu işi menfaat kapısı haline getirmeye başladığı
ve halktan on kuruştan elli kuruşa kadar değişen miktarlarda para aldıkları” görüldüğü için,
kadıların payitaht tarafından uyarıldığını belirtir. Anlaşılan Osmanlı, göçün sebeplerinden ziyade
sonuçlarını ortadan kaldırmaya (!) odaklanmış görünmektedir. (Güneş, 2009: 2).

23
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

MUHTARLIK VE BELEDİYE REKABET DÖNEMİ (1855 - …):


Yukarıda, mahalleye ve muhtarlığın ESAS OĞLAN KİM?
kuruluşuna dair temel bilgiler verilmiştir.
1855’te İstanbul’da Şehremaneti (İstanbul
Bu kısa bilgiler dahi, muhtarlığın Osmanlı
Belediyesi) adıyla bir kurum kurulur.
toplumsal/siyasal yapısının ürettiği yerli bir
Ancak büyük İstanbul için tek bir kurum
kurum olduğunu göstermeye yetmektedir.
beklenen katkıyı sağlamayacaktır. Bu
Ancak tarihler 1855’i gösterdiğinde, yeni
nedenle daha alt düzeyde de belediye
bir yabancının şehre geldiği görülür:
daireleri kurulmaya başlanır. Bunların
Belediye.
ilki, 1858 yılında, Galata-Pera bölgesinde
Makalenin bundan sonraki kısmında kurulan 6. Belediye Dairesi’dir. İlk
muhtarlık kurumu, belediyeyle ilişkisi aşamada, şehrin 14 belediye dairesine
bağlamında ele alınacaktır. Çünkü bölünerek yönetilmesi planlanır. Zaman
muhtarlığın bundan sonraki tarihi, aynı içinde belediye dairelerinin sayısı değişir,
zamanda bu ikili arasında adı konulmamış 1877 tarihli Kanun’da (Dersaadet Belediye
bir rekabeti içermektedir. Kanunu) 20 dairenin kurulması benimsenir
(Ergin, 2012; Oktay, 2011)19.
Bu makale muhtarlık-belediye ilişkisine
odaklanmaktadır. Ancak bu ilişkinin Belediye kurumu, Avrupa’dan, özellikle
detaylarında boğulmadan önce, mahalle Fransa’dan, alınmıştır. Ancak, yeni
muhtarlığıyla ilgili daha genel bir ya da yabancı olan sadece kurum
tablodan söz etmek ve muhtarlığın değildir, aynı zamanda yerel yönetim
idari ve toplumsal bakımdan nereye ölçeği değişmektedir. Ölçek, mahalleden
oturup kök saldığını belirtmek gerekir. kente sıçramaktadır (Arıkboğa, 1999:
Mahalle muhtarlığı, İmparatorluk ve 13-15)20; büyük İstanbul’da ise belediye
Cumhuriyet'in modernleşme sürecinde, dairelerine, yani bugüne kıyasla kabaca
modern (merkezi ve yerel) idari kurumlar ilçe belediyelerine sıçramaktadır. Peki
ile mahalle halkı arasında kök salmış bir muhtarlık? Mahalle muhtarlığı devam
tampon kurumdur. Aşağıda da görüleceği edecektir, ama ebeveynin gözleri yeni
gibi, muhtarlığın yönü hem devlete hem bebeğin üzerindedir. Belediye, yerel
mahalleliye dönüktür. Muhtarlık, melez yönetim alanında asıl aktör konumuna
yapısıyla, hem resmi beklentileri hem de gelirken, mahalle muhtarlığı yardımcı
toplumsal talepleri karşılamaya çalışan, oyuncu olacaktır.
geçiş süreçlerini yumuşatan (gelenekselden
1871 Nizamnamesi, mülki idareyi ve yerel
moderne, mahalleden şehre, köyden
yönetimleri yeniden düzenlemiş, bunu
kente, köyden kırsal mahalleye geçiş
yaparken mahalle muhtarlığının da bir
süreçlerinde), ortaya çıkan bazı olumsuz
yerel yönetim birimi olduğunu belirtmiştir.
durumları telafi edici nitelikte işlevler
Muhtarlık, bu yasal statüsünü, 1913 yılına
üstlenen, bu bağlamda bazen ikame edici,
kadar sürdürecektir. Muhtarlık, yasal
bazen de aracı nitelikte roller oynayan
olarak bir yerel yönetim birimidir ancak
ilginç bir kurumdur.
şehre ilişkin temel işlerde sorumluluk
belediyelere verilir. Ondan arta kalan daha
ziyade yardımcı işlerde muhtarlık devreye
girmektedir. Artık şehirde, sahnedeki
baş aktör belediyedir, ama muhtarlık da
bir yardımcı oyuncu olarak sahnedeki
rolünü oynamaya devam etmektedir. Hatta
mahallede, kendi küçük tiyatrosunda baş
aktörlük de yapmaktadır.

24
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

19.yüzyıl sonu ve 20.yüzyılın başında, Belediye Kanunu çıkarılırken, belediyelerin


belediyelerle ilgili onlarca mevzuat buna ilişkin taleplerini şu şekilde kayda
düzenlemesi yapılır*. Mahalle ve muhtarlık geçirmiştir (Ergin, 1939: 92)21:
zaten yerinde durmaktadır, bu yüzden
“Belediye kanunu yapılırken belediye
çabalar yeni gelen kurumun bu topraklara
teşkilatının ilk basamağının mahalle
yerleşmesi için harcanır. Yine de ayakları
olması ve bu mahallenin başında ahali
üzerinde durmaya çalışan belediyeler
tarafından seçilmiş kimseler değil,
için, muhtarlık iyi bir partnerdir. Belediye,
belediyece tayin olunan bir iki memur
kente üst ölçekten bakmaktan dolayı
bulunması istenilmişti. Bunların muayyen
memnundur. Ama mahalle ölçeğine
yerleri olacak, mahalle içindeki halkın
indiğinde, gözleri hala muhtarlığı
ve binaların muntazam kayıtlarını
aramaktadır. Muhtar, bazen belediyenin
tutacaklardı. Ve bu suretle (belediyelerin)
çözüm ortağıdır, bazı konularda ise
verecekleri kayıtlar ve vesikalar için sağlam
mahalle ölçeğinde bir çözüm merkezidir.
bir temel kurulmuş olacaktı. Belediyenin
Ama hepsinden önemlisi, belediyelerde
bu dileği hükümetçe kabul edilmedi ve
olduğu gibi, muhtar da seçimle gelmiş
belediye kanununda mahallelere bir yer
bir aktördür ve mahalleliyle ilişkisi
gösterilmedi.” (vurgu E.A.)
kuvvetlidir.
Belediyeler, kente üst ölçekten bakıyor,
1913 yılına gelindiğinde, muhtarlığın yasal
mahallede de seçilmiş bir yardımcı
rolü sona erer. Mahalle muhtarlığı, 1913’te
oyuncunun değil, belediyeye bağımlı bir
yürürlüğe giren bir Kanun** ile hükümsüz
memurun olmasını daha uygun buluyordu.
kalır. Ancak fiili olarak bir 20 yıl daha
Hükümet ise 1924 ve 1926 tarihli belediye
varlığını sürdürecektir. Bu süre içinde
kanunu tasarılarında, mahalle muhtarının
muhtarlar seçilmeye, mahalleli muhtarını
hala seçilmiş biçimde varlığını devam
seçmeye, muhtar da de facto olarak rolünü
ettirmesinden yana idi. Tasarılarda, imam,
oynamaya devam eder.
mahalle yönetiminin dışına çıkarılıyor;
Ancak tarihler ilerledikçe, belediyeler muhtarın seçim yöntemi devam etmekle
mahallede karşılarında bir aktör görmek birlikte, muhtarlık kurumuna tüzel
istemez. Bunun yerine, mahallede kişilik verilmiyor ve yerel yönetim olarak
belediyenin emrine amade memurların görülmüyordu (Şinik vd. 2016: 23)22.
olmasını arzu etmeye başlamıştır. Belediye, Bu tasarılar hayata geçmedi. 1930’lara
mahalle ölçeğini tamamen görmezden gelindiğinde ise, hükümet artık daha üst
gelemez, ancak orada başka bir rakip de ölçekten bakmaya başladı; baktı, baktı…
istemez. Osman Nuri Ergin, 1930’da ve muhtarlığı göremedi.

* Osman Nuri Ergin, bu külliyatın günümüze ulaşmasına büyük katkı sağlamıştır.


** “İttihat ve Terakki’nin 1913 yılında çıkardığı ‘İdare-i Umumiye-i Vilayat Kanunu’nun 148. maddesi
[1864 ve 1871] Nizamnamelerini kaldırdığında, mahalle muhtarlığı da hukuken kaldırılmış oldu.
Zira ilgili yasa, mahalle muhtarlığıyla ilgili hiç bir düzenleme getirmedi. Ancak mahalle muhtarlığı
eski görevlerini yasal bir dayanağı olmadan, hükümetlerin izniyle 1934 yılının başına kadar
yapmaya devam etti.” (Arıkboğa, 1999: 9).

25
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YERİNİ ALMA DÖNEMİ (1933): Yasanın kabulüyle birlikte, 1933 sonu


itibariyle, mahalle muhtarlığı kaldırıldı
ROLÜN BİTTİ, SAHNEDEN İN! ama muhtarlık, tarih sahnesinden
1930’da yeni Belediye Kanunu yürürlüğe sessizce ayrılmadı. Halbuki ne çok
girdi. Hükümet çevreleri, bu kurum istenmişti, sessizce çekip gitmesi.
sayesinde şehirlerdeki bütün sorunların Dönemin önde gelen akademi çevreleri,
çözüleceğine inanıyordu. Cumhuriyet Belediye Kanunu’nu göklere çıkarırken,
Hükümetleri artık temel kararları vermiş*, muhtarlığa bir “Güle güle.” deme gereği
böylece “Cumhuriyetin Belediyeleri” bile duymamıştı. Şu satırları bir daha
dönemi başlamıştı. Muhtarlığa, “Artık sana hatırlamak iyi olacaktır (Arıkboğa, 1988:
gerek kalmadı!” demek için çok beklemek 112)25:
gerekmedi. Tarihler 1933’ü gösteriyordu. “İdare Dergisin(de) … Belediye Yasası,
Meclise sunulan bir kanun teklifinde, ‘Türk inkılabının en büyük reformu’
gerekçe şöyle yazılmıştı (TBMM Zabıt olarak tanıtılmıştır. Belediye kurumları
Ceridesi, 1933: Sıra No: 156)23: devlet vatandaş ilişkisinde önemli bir
“(Diğer ülkelerde) mahalle kademe olarak görülürken, muhtarlık
muhtarlıklarına benzer hiçbir teşkilat kurumunun kaldırılması hiçbir yankı
olmayıp bütün bu vazifeler belediyelerce bulmamıştır.”
ifa edilmektedir. Yine yerel yönetimlere büyük değer veren
En son ilmi esaslara göre hazırlanmış ve önemli bir mütefekkir olan Osman Nuri
olan belediye kanunu ile şehirlerimiz Ergin’in konumu ise şöyledir (Arıkboğa,
ve kasabalarımız, çalışanların ve halkın 1988: 112, dipnot 72)26:
ihtiyaçlarını düşünen belediyelerimizin “Geleneksel mahalle yönetiminin kaldırılıp
elinde inkişafa doğru yürürken, yerine muhtarlığın kurulma sebebini
dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan ‘imamların zulmünden ve istibdadından
mahalle muhtarlığının kaldırılmasına halkı kurtarmak’ olarak açıklayan Ergin
kesin bir zaruret vardır.” ise, 1933’te muhtarlığın kaldırılmasını yine
Tasarıda, mahalle muhtarlığının aynı sebeple açıklama yoluna gitmiştir.
kaldırılması ve bütün görevlerinin Ona göre muhtar ve ihtiyar heyetleri
belediyelere devredilmesi öngörülmüştü. ‘hakikatte halka eziyet etmekten, onları
Ancak çok geçmeden bir yanlışlık olduğu kemirmekten başka bir şey yap(mıyordu).’
anlaşıldı. 2 ay sonra Tasarıda değişiklik [Ergin, 1939: 92]27.”
yapılarak, muhtarlığın görevlerinin Muhtarlık 1933 sonunda kaldırıldı
belediyenin yanı sıra, emniyet, jandarma ama muhtarlığın kaldırılması yönetim
birimleri ve diğer ilgili kurumlara da sisteminde bir boşluğun doğmasına yol
devredileceği hükmü eklendi (TBMM açtı. Ne belediyeler, ne de ilgili diğer
Zabıt Ceridesi, 1933: Sıra No: 156’ya kurumlar bu boşluğu doldurabildi. Ergin,
Ek)24. Küçük muhtarlık, belediyeye büyük daha 1939’da (kitabının 3. baskısında)
gelmişti! şöyle yazmıştır (s. 95): “Bu hali yakından

* Cumhuriyet döneminde Köy Kanunu 1924 yılında çıkarılırken, Belediye Kanunu için neden
1930’a kadar beklenmiştir? Bunun nedeni, belediyelere ilişkin temel kararların uzunca bir süre
verilememiş olmasıdır. Bu kararların en önemlilerinden biri de, belediye başkanıyla ilgilidir.
1930’a gelinceye kadar, 1924 ve 1926 yıllarında iki ayrı belediye kanunu tasarısı hazırlanmış ve bu
süreçte başkanın atanmış mı yoksa seçilmiş mi olması gerektiği uzun boylu tartışılmıştır. Nihayet
1930’a gelindiğinde, belediye başkanının meclis üyeleri tarafından seçilmesi ve ayrıca merkezi
idare tarafından onaylanması, rakip vilayet İstanbul’da ise bu görevin valide birleştirilmesi usulü
benimsenmiştir (Yılmaz Uçar, 2016).

26
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

gören me’buslar kanunun değiştirilmesini, 114-120)29. Nihayet, 1944’te yasa kabul


mahallelerde yeni bir teşkilat yapılmasını edilerek mahalle muhtarlığı kurulur.
hükümetten istemişlerdir.” Çok geçmeden Bu yasayla birlikte (i) belediyeyle resmi
hazırlıklara başlanır ve 1943 yılında ilişkisi bulunmayan, yasal görevleri
mahalle muhtarlığının yeniden itibariyle daha ziyade (ii) mülki idareye
kurulmasıyla ilgili tasarı meclise gönderilir. yardımcı ve ona karşı sorumlu bir kurum
niteliğinde olan, ancak (iii) seçimle göreve
AYRILIK DÖNEMİ (1944): MÜLKİ gelen, kamu kurumlarından herhangi bir
(iv) mali katkı almayan,* buna karşılık
İDAREYLE İLİŞKİLİ KURUM mühürlediği evraklar karşılığında aldığı (v)
Mahalle muhtarlığı, daha önceki yıllarda da, ücretleri cebine atan ve mahallenin çeşitli
sadece belediyeyle ilişkili görevleri yürüten sorunlarına (vi) gönüllü olarak koşturan
bir kurum değildi. Ancak seçimle geliyordu bir kurum kurulmuştur. Meclisteki
ve hatta uzunca bir süre yasal olarak bir görüşmelerde bu yeni kurum, idari
yerel yönetim birimi olarak kabul edilmişti. bakımdan “gayri muayyen ve müphem”
Bu sebeple, belediyenin artık rüştünü (ne olduğu belli olmayan, meçhul, karışık)
ispat ettiği düşünüldüğü bir zamanda şeklinde eleştirilmiştir.
kaldırılmak istenmişti. Ancak yönetsel bir Gerçekten muhtarlık kuş mu, balık mı,
boşluk doğmuş ve bu boşluğu doldurmak yoksa deve kuşu mudur; suda mı yüzer,
için muhtarlığın yeniden kurulmasına karada mı koşar, yoksa havada mı uçar?
karar verilmişti. Mahalle muhtarlığını tek bir şeyle
Muhtarlık kurulurken mevcut idari açıklamak zordur. Muhtarlık, mahallenin
yapılanma içinde şu sorulara cevap durumuna ve muhtarın kişiliğine göre
bulunması gerekmiştir. Mahalle muhtarlığı değişmekle birlikte, bunların hepsi olabilir.
kimdir ve rolü ne olacaktır? Önce Yasanın gerekçesinde kurumun yeniden
tasarıdaki gerekçeyi görelim: ihyasından söz edilse de, kurulan yeni
teşkilatın yasal statüsüne bakıldığında,
“İlga edilen muhtarlık teşkilatının böyle bir ihya görülmez. Ancak gerek
vücuda getirdiği idare boşluğunu, mahallenin seçilmiş muhtarı olma statüsü,
bu teşkilatın yeniden ihyası suretiyle gerekse mahallelilerin muhtardan olan
doldurmak bu dokuz senelik tecrübeden beklentilerinin devam etmesi karşısında,
sonra zaruri görülmüş ve bu kanun muhtarlık kurumunun ilgi alanı de facto
layihası bu sebeple tanzim olunmuştur.” olarak genişleyip çeşitlenir. Bu nedenle,
(TBMM Zabıt Ceridesi, 1943: sınırlı ölçülerde bir yeniden ihyadan söz
S. Sayısı: 48)28. (Vurgu E.A.). etmek gerekir.
Gerekçede, idari boşluğun yeniden Mahalle muhtarlığı için “boşluk doldurucu
muhtarlık kurumu ile doldurulacağı ve aracı kurum” gibi bir tanımlama
söylenmiştir. Ancak mahalli ve mülki da mevcuttur (Arıkboğa, 2000)30. Bu
kurumlar arenasında ve yönetsel tanımlama, muhtarlığın, yasal görevlerinin
kademelenmede muhtarlığın konumu, dışına ne şekilde genişlediğini anlatmak
statüsü ve rolü ne olacaktır? Bu soru, amacıyla kullanılmıştır. Bu bağlamda
TBMM’de iki yıl boyunca tartışılır. Bu muhtarlar, yasal/resmi görevlerinin
süreçte Tasarı, İçişleri Komisyonu'na dışında, de facto olarak 3 farklı işlev
birkaç kez geri gönderilir (Tartışmaların üstlenmekteydi. Birincisi, yönetim
içeriği ve seyri için bkz. Arıkboğa, 1998: kurumlarından kaynaklanıyordu.

* Yasanın ilk halinde, muhtarlar için bir ödenek (maaş) veya muhtarlık bürosu için bir mali destek
öngörülmemişti. Muhtarlara aylık cüzi bir ödenek verilmeye 1977 yılında başlanmıştır.

27
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Özellikle göçle oluşmuş mahallelerde, Muhtarı bu tür fiili/toplumsal işlevlere


kamu kurumlarının eksikliği hissediliyor, iten temel hususlar; (i) seçilmişlik,
bu eksiklik muhtarlar tarafından (ii) mahalleliye yakınlık ve (iii) havale
doldurulmaya çalışılıyordu. Muhtar, yerel etme kolaycılığıdır. Mahalle sakinleri,
ve yerel üstü (hem kamusal hem de sivil) mahallenin ortak sorunlarının çözülmesini
çeşitli ilişki ağlarını kullanarak mahalleye muhtardan bekler. Muhtar bu sorunları
kaynak/hizmet bulmaya/getirmeye çalışıyor bizzat kendisi çözmeyecektir, ama
ve eksikliklerin giderilmesi için aktif çaba mademki mahallenin temsilcisi olarak
harcıyordu. İkincisi, mahalle sakinleriyle öne çıkmıştır, o halde ilgili kurumlar
ilgilidir. Özellikle köyden kente göçün nezdinde bunların takipçisi olmalıdır.
yoğun olduğu mahallelerde, muhtarlar Hatta istediğini alabilmelidir ki, mahalleli
kentsel ortama ayak uyduramayan kişilere nezdinde başarılı bir muhtar olarak
çeşitli kamu kurumları nezdinde hamilik, görülsün. Diğer taraftan mahalle sakinleri,
aracılık, iş takipçiliği, yol göstericilik ortak sorunları için bir araya gelip
gibi işlevler üstleniyordu. Ama sadece meseleleri tartışmak, ortak bir konsensüse
gecekondu mahallelerinde değil, oturmuş varmak yerine, mademki muhtar var,
mahallelerde dahi muhtarlar, mahallenin bizim adımıza o çözsün demektedir
sorunlarını ilgili kurumlara aktarıyordu. (kolaycılık). Muhtarlık, yan gelip yatma
Üçüncü olarak, görece daha az olmak üzere yeri değildir! Muhtar, tek kişilik dev
muhtar, mahalleliler arasındaki ihtilaflarda kadroyla, mahalledeki sorunların takipçisi
arabuluculuk rolü üstleniyordu (Arıkboğa, olmak ve kendini mahalleliye beğendirmek
2000: 172-173)31. zorundadır.
Massicard bu bağlamda muhtarlık Mahalle muhtarlığının zamana
kurumunu, kurumsallaşmış bir aracı olarak direnebilmesini ve ayakta kalmasını
tanımlamaktadır. Bu, iki yönlü bir işlevdir. sağlayan asıl faktör, resmi görevlerinden
Aracılar, bir yandan devletin toplum içine ziyade, muhtarın mahalli ile kurduğu
nüfuz etmesini, diğer yandan da toplumun ilişki ve bu süreçte üstlenmiş olduğu fiili/
devlet içine nüfuz etmesini sağlar. Bu toplumsal işlevleridir. Günümüzde bilişim
açıdan mahalle muhtarlığının bir resmi teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte,
rolü, bir de toplumsal rolü vardır. Muhtar muhtarlığın baypass edilemeyeceği bir
bir yandan, devletin gözünde, mahallenin muhtarlık belgesi kalmamıştır. Ayrıca
içinden ve onları tanıyan biri olarak, mahallelerin büyümüş olması karşısında,
kurumsallaşmış bir şahit ve kefildir. Devlet, muhtarın şahitliği de, artık devletin
mahalledeki bir kişinin durumuyla ilgili gözündeki eski önemini kaybetmiştir.
bazı temel bilgilerde (nüfus, ikametgâh, Günümüzün kalabalık ve hareketli
fakirlik vb.) muhtarın şahadetini esas alır mahallelerindeki muhtarlar, mahalle
(Massicard, 2016: 259, 264-265)32. Diğer sakinlerinin bireysel durumlarını bilebilme
yandan muhtar, kamu kurumları nezdinde ve bu konularda kamu kurumlarını tam ve
mahallenin temsilciliğini, sözcülüğünü doğru biçimde bilgilendirebilme imkânına
ve savunuculuğunu yapar (Arıkboğa, sahip değildir. Dolayısıyla bugün mahalle
1998: 131)33. Mahallenin taleplerini ve muhtarlığını ayakta tutacak olan şey,
sorunlarını ilgili kurumlara taşır. Bunun muhtarın mahallesiyle kuracağı ilişki ve
için ilgili kurumlarla ve o kurumlardaki mahallesinin ortak sorunları bağlamında
kişilerle iyi ve dengeli bir ilişki düzeyini yerel ve yerel üstü kurumlarla kuracağı
tutturmaya çalışır. ilişki olacaktır.

28
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YENİDEN KAVUŞMA DÖNEMİ uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya


çalışır.
(2005)
Mahalle demokrasisi için halka gerek
Yukarıda görüldü gibi, belediye ile vardır. Mahalleli sadece seçmeye değil
muhtarlık arasında bir ilişki hep var katılmaya da istekli olursa, bu maddede
olagelmiştir. Ancak 2005 öncesinde arzulanan türde gelişmeler görülebilir.
bu ilişki aracılık temelinde ve fiili Diğer taraftan, muhtara da mahallesiyle
bir ilişki idi. Yeni yasa, muhtarlıkla ilgili görüş bildirme imkânı sağlanmıştır.
belediye arasındaki ilişkiye hem Bunun daha kurumsal biçimde
resmiyet kazandırmış hem de bu ilişkiyi yapılabilmesi için, örneğin mahalleye
derinleştirmek istemiştir. Belediyeyle götürülecek birtakım hizmetlerde,
muhtarlık ilişkisi kurulurken, mülki belediyenin muhtara danışmaya veya onu
idare ile muhtarlık arasındaki ilişkide dinlemeye açık olması gerekir*. Ayrıca
bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak muhtarın, mahallenin çeşitli sorunlarını
mahallenin talepleri ve ihtiyaçları belediyeye iletebilmesi çeşitli kurumsal
bağlamında, artık ilişkinin yönü daha yöntemlerin ve araçların oluşturulması
ziyade belediyeye dönük olacaktır. gerekir. Yine belediyelerin mahalle
2005 tarihli Belediye Kanunu’nda, toplantıları düzenlemesi de bu sürece katkı
muhtarlığa özel biçimde yer verilir. sağlayacak mekanizmalardan bir diğeridir.
Kanun’un 9. maddesinde sadece 2005 sonrasında belediye ile muhtarlıklar
(i) muhtarlığın ihtiyaçlarına destek arasındaki ilişkilerin arttığı görülmektedir.
sağlamak ve (ii) mahallenin sorunlarının İlk somut gelişmeler, belediyeler
çözümüne katkı sağlamaktan söz edilmez. tarafından muhtarlık ofislerinin yapılması,
Aynı zamanda, mahalle demokrasisi olarak donatılması vb. alanda gözlenmiştir. Gerçi
adlandırabilecek bir düzenlemeye yer 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren
verilir. İlgili maddede, demokratik nitelikte bazı belediyeler, muhtarlık bürolarını
şu hükümler bulunmaktadır (5393/9): tanzim etmeye ve buralara bilgisayar vs.
koymaya başlamıştı. 2005’te yasal
Muhtar, mahalle sakinlerinin gönüllü
altyapının oluşturulmasıyla birlikte**,
katılımıyla ortak ihtiyaçları belirlemek,
bu süreç hızlanmış ve yaygınlaşmıştır.
mahallenin yaşam kalitesini geliştirmek,
Bu gelişmeler, belediyeyle muhtarlık
belediye ve diğer kamu kurum ve
arasındaki ilişkileri artırmaya başlamıştır.
kuruluşlarıyla ilişkilerini yürütmek,
Diğer taraftan gerek kent konseylerinde,
mahalle ile ilgili konularda görüş
gerekse belediyeler tarafından yürütülen
bildirmek, diğer kurumlarla işbirliği
diğer bazı katılımcı süreçlerde, muhtarlar
yapmak... [ile] yükümlüdür.
bu katılım süreçlerinin bir parçası olmaya
Belediye, … kararlarında mahallelinin başlamıştır. Ancak katılımcı uygulamaların
ortak isteklerini göz önünde bulundurur henüz oldukça sınırlı kaldığını da
ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına belirtmek gerekir.

* Bilindiği gibi yine Belediye Kanunu’nda (5393/24), mahalle muhtarlarının kendi görev ve faaliyet
alanlarına giren konuların görüşüldüğü belediye meclis komisyonu toplantılarına katılabileceğine
ve görüş bildirebileceğine yer verilmiştir. Ancak bu düzenlemenin sistematik bir uygulamasını
bulmak zordur.
** “Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için
bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar.” (5393/9)

29
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YENİ KARDEŞLER GELİYOR (2014): tabi olacaklardır. Kırsal mahallenin


hukuki bir tanımı yapılmadığı için,
KIRSAL MAHALLE MUHTARLIĞI hayvancılık konusunda da çeşitli sıkıntılar
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Kanun, yaşanmaktadır.
büyükşehir olan illerde oldukça önemli Köyden mahalleye dönüşümle
değişiklikler getirmiştir. Değişiklerin birlikte, buradaki muhtarlığın altı
kapsamı büyüktür. Ancak bu çalışmada boşalmış, tüzel kişiliğini ve yetkilerini
değişikliklerin bizi ilgilendiren kısmı, kaybetmiştir. Kırsal mahalleye dönüşen
büyükşehir yapılan illerde köylerin köyler kırsal niteliklerini sürdürüyor
yerel yönetim statüsüne son verilmesi, olsa da, artık muhtarlık kurumu,
tüzel kişiliklerinin kaldırılması ve “Şehir ve Kasabalarda(ki) Mahalle
bu kırsal yerleşimlerin belediyelerin Muhtar(lıkları)… Kanunu”na tabi bir
mahallesine dönüştürülmesidir. Böylece, kurum haline gelmiştir. Bu durum bir
bu yerleşmelerdeki köy muhtarlıkları da dizi uyumsuzluğa, çelişkiye, soruna ve
mahalle muhtarlığı statüsüne gerilemiştir. boşluğa yol açmaktadır. 2014 sonrasında
yol, su ve kanalizasyon hizmetleri başta
Köy muhtarlığı, 1924 tarihli yasaya
olmak üzere, kırsal mahalleye giden
dayanır ve bir yerel yönetim birimidir. Köy
hizmetlerde artış olduğu görülmektedir.
yönetiminin tüzel kişiliği, meclisi, taşınır-
Ancak bu olumlu duruma karşılık,
taşınmaz malları, personel çalıştırabilme
çelişkiler ve boşluklar da söz konusudur.
imkânı, mütevazi de olsa bazı gelirleri
Diğer taraftan kırsal mahallelerdeki
ve bütçesi vardır. Ayrıca köy muhtarının
muhtarlıklar, tüzel kişiliklerini ve idari-
oldukça önemli yönetsel yetki ve görevleri
mali nitelikli yetkilerini kaybettiği için,
vardır. Buna karşılık mahalle muhtarlığı,
hizmet yönünden belediyelere bağımlı hale
1944 tarihli yasaya dayanır. Mahalle bir
gelmiştir.
yerel yönetim birimi değildir, ayrı bir tüzel
kişiliği yoktur. Mahalle muhtarlığının Bu sorunların aşılabilmesi için,
resmi görevleri daha ziyade yönetmek büyükşehirlerde kırsal mahalle yönetiminin
değil, kamu kurumlarına yardımcı güçlendirilmesi uygun bir seçenek olabilir.
olmaktır. Bu amaçla aşağıda sıralanan önerilerin
yararlı olacağı kanaatindeyim:
Büyükşehirlerde belediye sınırları mülki
sınırlara kadar genişletildiğinde, köyler (i) Kırsal mahallelerin hukuki olarak
belediyelerin bir parçası haline gelmiş ve tanımlanması (Merkez mahalle yerleşim
mahalleye dönüştürülmüştür. Belediyeler, alanlarına belirli bir km. mesafedeki
bu mahallelerin ilçe merkezindeki mahalleler gibi.). Bu mahallelerde
mahallelerden farkını ifade edebilmek için tarım ve hayvancılığı destekleyecek,
bunlara kırsal mahalle adını vermektedir. meralara sahip çıkacak bir kırsal mahalle
Ancak bu ifade, resmi ve hukuki bir yönetimi kurulması ve kırsal mahalle
tanımlama olmayıp, fiili/olgusal bir sakinlerinin tarım ve hayvancılık
kullanım biçimidir. Bu değişimle birlikte bakımından ihtiyaç duyacağı yapılara
kırsal mahallelerde yaşayanlar, belediye imar yönünden özel kolaylıklar getirecek
mevzuatının (ve ilişkili mevzuatın) yasal düzenlemelerin yapılması
kapsamı içine girmiştir. Bu durum tarım ve (ii) Kırsal mahallelere yerel yönetim
hayvancılık, meralar, imar vb. konularda niteliği taşımayan bir tüzel kişilik
çeşitli sorunların doğmasına yol açmıştır. verilmesi, (Muhtar ve ihtiyar heyeti,
Örneğin köyde yaşayanlar, yeni veya ek bu tüzel kişiliğin yönetim kurulunu
bir ahır, samanlık, ambar vs. yapmak oluşturabilir.). Bu sayede kırsal mahalle
istediklerinde, mevcut imar prosedürüne yönetimi mal edinebilir, parasal ilişkilere

30
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

girebilir, küçük bakım onarım işleri için bu yörelerin belediyelerle entegrasyonu


bütçe yapabilir, gerekli görürse bekçi vs. artırmak ve götürülmesi gereken hizmetleri
tutabilir. Ayrıca belediyeler tarafından, koordine etmek amacıyla, belediye teşkilat
köyde sunulan hizmet ve yatırımlara yapılarında muhtarlıklarla ilgili bazı idari
sahip çıkılabilir ve bunların bakım ve birimler (Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı,
onarımına katkı sağlanabilir. Muhtarlıklar Müdürlüğü vb.) kurulmaya
(iii) Kırsal mahalle yönetimine, köy başlanmıştır.
yerleşmelerinde gerekli olan bazı yasal Muhtarlıklara yönelik bu teşkilatlanma
yetkilerin verilmesi (Mezarlıkların köye sonrasında, belediyelerin ilgili birimleri,
devri, köy yönetimindeki bazı yetkilerin sadece kırsal mahallelerle değil,
kırsal mahalle muhtarlığına da verilmesi merkezdeki mahalle muhtarlarıyla da
vb.) toplantılar düzenlemeye, işbirliği
(iv) Belediye ile güçlendirilmiş yapmaya ve onlardan gelen talepleri
kırsal mahalle yönetimi arasında, daha sistematik biçimde girdi olarak
yetki-hizmet devri gibi mekanizmalara yönetim sürecine katmaya başlamıştır.
imkân sağlanması Diğer bir ifadeyle kırsal mahalleler, ilçe
merkezindeki mahalle muhtarlıkları için de,
Kırsal mahalle yönetiminin bu veya belediyelerde yeni yönetim kanallarının
benzeri şekilde güçlendirilmesi halinde, açılmasına vesile olmuştur.
bir yandan kırsal mahalleler bir ölçüde
kendi özgünlüklerini korumaya ve bazı Mahalle muhtarlığına popülerlik
sorunlarını kendileri çözmeye devam kazandıran ikinci sebep, Cumhurbaşkanı’nın
edebilir, diğer taraftan kırsal alanların düzenlediği muhtarlar toplantılarıdır.
belediyeyle bütünleşmesi ve bir arada Cumhurbaşkanı, 27 Ocak 2015’te
yaşaması kolaylaşabilir. muhtarlarla düzenli toplantılar yapmaya
başlamış ve 24 Ocak 2018’de 44.sünü
MAHALLE MUHTARLIĞINA gerçekleştirmiştir (www.muhtar.gov.
tr)34. Muhtarlar toplantılarının çeşitli
CAN SUYU çıktıları söz konusudur. Bunlar şu şekilde
2000’li yıllarda mahalle muhtarlığının belirtilebilir:
kaldırılıp kaldırılmaması tartışılırken, 2014 Cumhurbaşkanı, resmi olarak partisiz
sonrasında muhtarlık kurumunun yeniden olduğu bir dönemde, çeşitli muhtarları
popülerlik kazandığı görülmektedir. 2014 Cumhurbaşkanlığı'na davet etmiş ve
sonrasında mahalle muhtarlığına can suyu kamuoyuna açık biçimde onlara hitap
veren iki önemli gelişme yaşanmıştır. etmiştir. Bu konuşmaların içeriği sadece
Birinci sebep, yukarıda belirtilen muhtar, mahalle, köy veya yerel demokrasi
durumdur. 6360 sayılı yasayla 30 ildeki değildir. Hatta çok azı bu konularla ilgilidir.
bütün köyler mahalleye dönüştürülmüştür. Cumhurbaşkanı muhtarlara yaptığı
Bu dönüşümle birlikte mahalle konuşmalarda, iç siyasetten dış siyasete
muhtarlığın sayısı iki katına çıkmıştır. kadar birçok konuya girmekte, bu sayede iç
Ancak bu dönüşümün asıl etkisi ve dış muhataplarına mesajlarını vermekte,
niceliksel değildir. Daha önemli husus, o günün gündemine dair düşüncelerini
bu dönüşümle birlikte -özellikle kırsal muhtarlar üzerinden iç ve dış kamuoyuyla
mahallelerde- muhtarlığa olan ihtiyaç paylaşmakta, ayrıca başkanlık sistemi vb.
artmıştır. Büyükşehirlerde mahalleye yapısal değişimleri kamuoyunun
dönüşen köyler, ilçe merkezlerine uzaktır. gündemine taşımaya çalışmaktadır.
Kırsal bir yerleşim birimi oldukları için, Bu açıdan bakıldığında muhtarlar
ihtiyaçları da farklıdır. 2014 sonrasında, toplantılarının içeriği, parti grubunda hitap

31
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

etme imkânı olmayan Cumhurbaşkanı bilgisini yine sisteme girmektedir. Hem


için, salı günkü parti grup toplantısı muhtar hem de sistemi işletenler, talebin
konuşmaları gibidir. Bu toplantılarda, tamamlanıp tamamlanmadığına dair
seçilmiş ama partisiz iki farklı kurum* bilgileri sistem üzerinden görebilmektedir.
Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya gelmekte
Nihayet muhtarlar toplantıları, muhtarların
ve toplantı, birinin diğerlerine hitabet ettiği
bir formatta ilerlemektedir**. popülerliğini artırmıştır. Bu toplantılarla
birlikte, muhtarların çeşitli kamu
Ancak muhtarlar buluşması, bütünüyle kurumları ve bu kurumlardaki kişiler
yukarıdaki çerçeveye indirgenemez. Her ne üzerindeki etki-baskı güçleri artmıştır.
kadar toplantıların resmi formatı tek yönlü Yine merkezi nitelikli Muhtar Bilgi Sistemi
olsa da, muhtarlar da çeşitli taleplerini bu ile birlikte, muhtarların girdiği talepler ve
toplantılarda doğrudan Cumhurbaşkanı’na bu taleplerin ilgili kurumlarca ne şekilde
iletme imkânı bulabilmiştir. Ayrıca karşılandığı veya karşılanıp karşılanmadığı
muhtarlar, üst örgütlerinin de lobi hususu, merkezi düzeyde izlenebilir hale
gücüyle birlikte, bu süreçten maddi olarak gelmiştir. Diğer bir ifadeyle muhtar, yerel
kazançlı çıkmıştır. Örneğin 2016 yılında kurumlara olan talebini, İçişleri Bakanlığı-
muhtarlık ödeneği (maaşı) asgari ücret
Muhtar Bilgi Sistemi vasıtasıyla, merkezi
düzeyine yükseltilmiş, 2017’de ise sigorta
bir birim üzerinden iletmektedir. Bu durum
primleriyle ilgili iyileştirme yapılmıştır
muhtarı yüksek merkezi makamlarla
(2108 sayılı Yasa, m. 1 ve 4). Yine 2015
ilişkilendirirken, yerel düzeydeki ilgili
yılından itibaren, 19 Ekim tarihi, muhtarlar
kurumlar ve görevliler üzerindeki etkileri
günü olarak kutlanmaya başlanmıştır
(19.10.2015 tarihli mükerrer Resmî ise farklı olabilmektedir.
Gazete). Gerek yeni büyükşehir sistemi gerekse
Muhtarlar toplantılarının üçüncü çıktısı Cumhurbaşkanı’nın yaptığı toplantılar
şudur. Bu toplantılarla birlikte, Muhtar nedeniyle, muhtar-belediye ilişkisinde
Bilgi Sistemi kullanıma alınmıştır (Şubat değişimler yaşanmaya başlamıştır.
2015’te). Bu sistem, bir yazılım programı Yeni büyükşehir sistemiyle birlikte,
üzerinden muhtarların şikâyet, istek, özellikle kırsal mahallelerde, belediye ile
ihbar, görüş ve öneri gönderebilmesine muhtarlıklar arasındaki ilişkiler artmıştır.
imkân vermektedir. Muhtarlar tarafından Kırsal mahalle muhtarlıkları, idari ve
sisteme girilen bu talepler, Mahalli İdareler mali nitelikli yetkileri olmadığı için,
Genel Müdürlüğü’ne ulaşmakta (İçişleri köydeki büyük ve küçük nitelikteki her
Bakanlığı) ve alınan talepler ilgisine göre türlü ihtiyacı için belediyelere bağımlı
valilik ve belediyelere yönlendirilmektedir. olmuşladır. Söz konusu muhtarlar talep,
İlgili kurumlardaki kişiler, sistem şikâyet ve önerilerini, ilçenin uzak
üzerinden kendilerine gelen talepleri noktalarından belediyelere iletmek
görmekte ve işlem tamamlandığında bunun zorunda kalmıştır.

* 1998’de yüksek lisans tezi için muhtarlarla görüşme yaparken, birçok muhtar, cumhurbaşkanlığı
ile muhtarlık kurumu arasında yakın bir ilişki kurmuştu. O dönemde, mevcut idari kurumlar
arasında kendilerini en çok cumhurbaşkanı ile kıyaslıyor ve özdeşleştiriyorlardı. Bazı
muhtarlar kendilerini “mahallenin cumhurbaşkanı” olarak tanımlarken, bazıları da kendilerini
“cumhurbaşkanının mahalledeki temsilcisi” olarak görüyordu. Bu durum sadece partiler üstü
olmayı değil, aynı zamanda ilgili kamu kurumları nezdinde dediğini yaptırabilme gücüne ilişkin
bir beklentiyi de ifade ediyordu (Arıkboğa, 1998: 130-131).
** Cumhurbaşkanı, partisine katıldıktan sonra da bu toplantılara devam etmektedir.

32
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Diğer taraftan çeşitli belediyeler, Yerel düzeyde böyle bir alternatif kanal
yukarıda sözü edilen dikey ilişki dışında, yaratılarak, farklı belediyeler tarafından
muhtarlarla aralarında yatay ilişkiler kendi yazılımlarını üretip kullanmak
kurup geliştirmeye çalışmaktadır. Bu suretiyle kullanılmıştır. Dolayısıyla bu
bağlamda bazı belediyeler, merkezi yazılım alternatif yönelişte, yatay ilişkiler kadar,
(Bakanlığın muhtar bilgi sistemi) dışında, kurulacak sistemin ihtiyaca göre dizayn
kendi yazılımlarını üretme yoluna gitmiştir. edilmesi ve gerek duyulan revizyonların
Çeşitli belediyeler, yine muhtarlık bilgi belediye eliyle kolayca yapılabilecek
sistemi vb. adlar altında çeşitli yazılımlar olması da önemli bir etken olabilir. Ancak
üretmiş, böylece muhtar ile belediye her halükârda muhtarlar, bu tür sistemler
elektronik ortamda bir araya getirilmeye sayesinde, talebini belediyeye gitmeden
çalışılmıştır. Bu programlarda da, muhtarın sistem üzerinden aktarabilmekte ve ilgili
sisteme girdiği talepler belediyeye talep belediye yönetiminin* önüne bir girdi
ulaşmakta, buradan ilgili alt birimlere olarak düşmektedir.
dağıtımı yapılmakta, bu talepler işlenmekte Mahalle muhtarlığının uzun hikayesine
ve takibi yapılabilmektedir. Yerel düzeyde bakıldığında, günün sonunda muhtarlık
geliştirilen bu sistemler, Bakanlığın kurumunun ayakta kalmayı başardığı ve
sisteminin-linkinin dışında çalışmaktadır. ayrıca yeni bir geçiş döneminde, öneminin
Diğer bir ifadeyle bu sisteme, normal yeniden artmış olduğu görülmektedir.
koşullarda belediye ve muhtarlık erişebilir Muhtarlık, idari kurumlar ile mahalle
durumdadır. Muhtarın bu sisteme girdiği halkı arasında kök salmış olduğu yerde
taleplerin takibi ve değerlendirilmesi, yatay yaşamaya, sahnede kalmaya ve rolünü
ilişkiler temelinde yapılmaktadır. oynamaya devam etmektedir.

* Son yıllardaki bu gelişmeler karşısında, belediyedeki seçilmiş kişi (başkan) ile mahalledeki
seçilmiş kişi (muhtar) arasındaki ilişkiler daha diplomatik düzeyde seyretmektedir. Ancak
bazı belediye bürokratlarının, “Muhtarlardan başımızı kaldıramıyoruz!” şeklindeki şikâyet ve
sitemlerinde artış gözlendiğini kayda geçirmek gerekir. Belediye sınırlarının çok genişlemiş
olmasının da bu şikâyetlerde payı vardır.

33
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Kaynakça 8 Ergin, Osman Nuri (1936); Türkiye’de


Şehirciliğin Tarihi İnkişafı, İ.Ü.H.F. İktisat
1 Ergin, Osman Nuri (1936); Türkiye’de ve İçtimaiyat Enstitüsü Neşriyatı, İstanbul.
Şehirciliğin Tarihi İnkişafı, İ.Ü.H.F.
İktisat ve İçtimaiyat Enstitüsü Neşriyatı, 9 Ortaylı, İlber (1985); Tanzimattan
İstanbul. Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği,
Hil Yay., İstanbul.
Alada, Adalet (1989); “Osmanlı- Türk
Şehrinde Mahalle”, (Doktora Tezi), 10 Alada, Adalet (1989); “Osmanlı- Türk
Şehrinde Mahalle”, (Doktora Tezi),
A.Ü.S.B.F., Ankara. Alada, bu tezini
A.Ü.S.B.F., Ankara. Alada, bu tezini
daha sonra 2008’de yayınlamıştır:
daha sonra 2008’de yayınlamıştır:
Osmanlı Şehrinde Mahalle, Sümer
Osmanlı Şehrinde Mahalle, Sümer
Kitabevi, İstanbul.
Kitabevi, İstanbul.
2 Arıkboğa, Erbay (1998); “Yerel
11 Alada, Adalet (1989); “Osmanlı- Türk
Yönetimler, Katılım ve Mahalle
Şehrinde Mahalle”, (Doktora Tezi),
Muhtarlığı”, (Yüksek Lisans Tezi),
A.Ü.S.B.F., Ankara. Alada, bu tezini
Marmara Üniversitesi, SBE, 1998.
daha sonra 2008’de yayınlamıştır:
3 (1984); “Osmanlı Şehrindeki Osmanlı Şehrinde Mahalle, Sümer
‘Mahalle’nin İşlev ve Nitelikleri Kitabevi, İstanbul.
Üzerine”, Osmanlı Araştırmaları, Sayı 4, Ergenç, Özer (1984); “Osmanlı
ss. 69-78. Şehrindeki ‘Mahalle’nin İşlev
4 Alada, Adalet (1989); “Osmanlı- Türk ve Nitelikleri Üzerine”, Osmanlı
Şehrinde Mahalle”, (Doktora Tezi), Araştırmaları, Sayı 4, ss. 69-78.
A.Ü.S.B.F., Ankara. Alada, bu tezini 12 Alada, Adalet (1995); “Beledî
daha sonra 2008’de yayınlamıştır: Örgütlenmede İlk Basamak: Mahalle
Osmanlı Şehrinde Mahalle, Sümer -Tarihsel Yaklaşım Çerçevesinde Bir
Kitabevi, İstanbul. Model Arayışı”, Toplum ve Ekonomi,
5 Ortaylı, İlber (1985); Tanzimattan Sayı 8, ss. 93-114.
Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, 13 Massicard, Èlise (2016); “Kamu
Hil Yay., İstanbul. Görevlisi mi Değil mi? Türkiye’de
6 Ergenç, Özer (1984); “Osmanlı Muhtar Figürü”, Devlet Olma Zanaatı-
Şehrindeki ‘Mahalle’nin İşlev Osmanlıdan Bugüne Kamu İcraatı
ve Nitelikleri Üzerine”, Osmanlı içinde (Ed. M. Aymes, B. Gourisse, È.
Araştırmaları, Sayı 4, ss. 69-78. Massicard), Çev. Ali Berktay, İletişim
Yayınları, İstanbul.
Alada, Adalet (1989); “Osmanlı- Türk
Şehrinde Mahalle”, (Doktora Tezi), 14 Yaman, Talat Mümtaz (1940); Osmanlı
A.Ü.S.B.F., Ankara. Alada, bu tezini İmparatorluğu Mülki İdaresinde
daha sonra 2008’de yayınlamıştır: Avrupalılaşma Hakkında Bir Kalem
Osmanlı Şehrinde Mahalle, Sümer Tecrübesi, Cumhuriyet Matbaası,
Kitabevi, İstanbul. İstanbul.

7 Alada, Adalet (1989); “Osmanlı- Türk Ortaylı, İlber (1985); Tanzimattan


Şehrinde Mahalle”, (Doktora Tezi), Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği,
A.Ü.S.B.F., Ankara. Alada, bu tezini Hil Yay., İstanbul.
daha sonra 2008’de yayınlamıştır: 15 İslamoğlu, Huri ve Keyder, Çağlar;
Osmanlı Şehrinde Mahalle, Sümer “Osmanlı Tarihi Nasıl Yazılmalı? Bir
Kitabevi, İstanbul. Öneri”, Toplum ve Bilim, sayı:1, 1977.

34
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

16 Ortaylı, İlber (1985); Tanzimattan 25 Arıkboğa, Erbay (1998); “Yerel


Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, Yönetimler, Katılım ve Mahalle
Hil Yay., İstanbul. Muhtarlığı”, (Yüksek Lisans Tezi),
Marmara Üniversitesi, SBE. 1998.
Yaman, Talat Mümtaz (1940); Osmanlı
İmparatorluğu Mülki İdaresinde 26 Arıkboğa, Erbay (1998); “Yerel
Avrupalılaşma Hakkında Bir Kalem Yönetimler, Katılım ve Mahalle
Tecrübesi, Cumhuriyet Matbaası, Muhtarlığı”, (Yüksek Lisans Tezi),
Marmara Üniversitesi, SBE. 1998.
İstanbul.
27 Ergin, Osman Nuri (1939); Beledi
17 Çadırcı, Musa (1970); “Türkiye’de
Bilgiler, Osmanbey Matbaası, 3. baskı,
Muhtarlık Kurulması Üzerine Bir
İstanbul.
İnceleme”, Belleten, Cilt 34, Sayı 135,
ss. 409-420. 28 TBMM Zabıt Ceridesi (1943); Devre: 7,
Cilt: 1- 2, S. Sayısı: 48, TBMM Matbaası,
18 Güneş, Mehmet (2009); “Osmanlı Ankara.
Devleti’nde Muhtarlık Teşkilatının
Kuruluşu ve Gelişimi (1829-1864)”, 29 Arıkboğa, Erbay (1998); “Yerel
Yönetimler, Katılım ve Mahalle
(Yüksek Lisans Tezi), Marmara
Muhtarlığı”, (Yüksek Lisans Tezi),
Üniversitesi.
Marmara Üniversitesi, SBE. 1998.
19 Ergin, Osman Nuri(2012); Muhtasar 30 Arıkboğa, Erbay (2000); “Boşluk
Mecelle-i Umur-i Belediye, Marmara Doldurucu ve Aracı Kurum: Mahalle
Belediyeler Birliği Yayınları, İstanbul. Muhtarlığı”, Yerel Yönetimler
Oktay, Tarkan (2011); İstanbul Sempozyumu Bildirileri, (Ed. Birgül A.
Şehremaneti, Yeditepe Yayınları, Güler ve Ayşegül Sabuktay), TODAİE
İstanbul, 2011. Yerel Yönetimler Araştırma ve Eğitim
Merkezi yayını, Ankara, s. 167–176.
20 Arıkboğa, Erbay (1999); “Yerel Yönetim
31 Arıkboğa, Erbay (2000); “Boşluk
Açısından Mahalle Muhtarlığına Bir
Doldurucu ve Aracı Kurum: Mahalle
Bakış”, Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 8,
Muhtarlığı”, Yerel Yönetimler
Sayı 3, ss. 103-125. Sempozyumu Bildirileri, (Ed. Birgül A.
21 Ergin, Osman Nuri(1939); Beledi Güler ve Ayşegül Sabuktay), TODAİE
Bilgiler, Osmanbey Matbaası, 3. baskı, Yerel Yönetimler Araştırma ve Eğitim
İstanbul. Merkezi yayını, Ankara, s. 167–176.

22 Şinik, Bilal, Aslı Yılmaz Uçar ve 32 Massicard, Èlise (2016); “Kamu


Esra Dik (2016); “1924 ve 1926 Görevlisi mi Değil mi? Türkiye’de
Muhtar Figürü”, Devlet Olma Zanaatı-
Tarihli Belediye Kanunu Layihaları:
Osmanlıdan Bugüne Kamu İcraatı
Cumhuriyet Belediyecilik Anlayışının
içinde (Ed. M. Aymes, B. Gourisse, È.
Kurucu Adımları”, Çağdaş Yerel
Massicard), Çev. Ali Berktay, İletişim
Yönetimler, Cilt 25, Sayı 2, ss. 1-27. Yayınları, İstanbul.
23 TBMM Zabıt Ceridesi (1933); Devre: 4, 33 Arıkboğa, Erbay (1998); “Yerel
Cilt: 16, Sıra No:156, TBMM Matbaası, Yönetimler, Katılım ve Mahalle
Ankara. Muhtarlığı”, (Yüksek Lisans Tezi),
24 TBMM Zabıt Ceridesi (1933); Devre: 4, Marmara Üniversitesi, SBE. 1998.
Cilt: 16, Sıra No:156, TBMM Matbaası, 34 Muhtar Bilgi Sistemi İnternet Sitesi,
Ankara. https://www.muhtar.gov.tr

35
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

36
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YEREL YÖNETİŞİMDE
ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR
İnan İZCİ

37
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

38
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

YEREL YÖNETİŞİMDE
ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR
İnan İZCİ

ULUSLARARASI DÜZEYDE Bu gelişmelere bağlı olarak Birleşmiş


Milletler (BM), Dünya Bankası, Ekonomik
YÖNETİŞİM KAVRAMININ ve Sosyal Kalkınma Teşkilatı (OECD)
ORTAYA ÇIKIŞI ve Avrupa Birliği (AB) gibi çeşitli
uluslararası kuruluşlar, değişen dünya
1980’den bu yana, siyasi ve akademik koşullara ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara
çevreler ile sivil toplum; yönetişim cevap üretirken yönetişim anlayışını
(governance) kavramını ön plana savunmaya başladı. Yönetişim kavramının
çıkarmaya başladı. Soğuk Savaş’ın sona kökleri Antik Yunan Çağı'na1 dayansa
ermesi, serbest piyasa politikalarının da, 1980’lerde Dünya Bankası tarafından
ön plana çıkması, bilgi ve iletişim küresel gündeme tekrar taşındı. Banka,
teknolojilerinin gelişmesi ile uluslararası gelişmekte olan ülkelere sağladığı finansal
ekonomik ilişkilerin ulusal sınırları
kaynakların istenilen yönde ve verimli
aşmaya başlamasıyla yeni bir döneme
şekilde kullanılmamasını “İyi Yönetişim”
girildi. Küreselleşme sürecini ve bu
eksikliğine bağladı. Aynı şekilde Banka,
sürecin yarattığı etkileri farklı ölçeklerde
gelişmekte olan ülkelerin kendilerinden
yönlendirme çabasına bağlı olarak
finansman almasını iyi yönetişimin kendi
yönetişim kavramı daha da önemli hale
ülkelerinde mevcut kılınması koşuluna
geldi. Öte yandan dünya ölçeğinde,
bağladı. Bu koşul, ilerleyen yıllarda diğer
sınırları aşan çevre, göç, salgın hastalık
yardım veren uluslararası kuruluşlar
ve benzeri problemler ile başa çıkmak
tarafından da desteklenerek kendi
için de yönetişim olgusu ön plana çıktı.
politikalarına dâhil edildi.
Değişen dünya ve ülke koşulları karşısında
devletlerin demokratik, bürokratik ve mali Paralel olarak, 1989 yılında Berlin
açıdan zorluklar ile karşılaşması yönetişim Duvarı’nın yıkılması, Soğuk Savaş’ın son
anlayışına olan ilgiyi daha da artırdı. bulması ve Avrupa’da tek pazarın hâkim

1 “Kavramın kökeni Yunanca ‘kubernáo’ olan sevk ve idare etmekten gelmekte olup, ilk kez Plato
tarafından kullanılmıştır.” (Argüden, Y. 2011).

39
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

olmasıyla beraber Avrupa Birliği’nin (AB) gerçeği vurgulandı. Bu açıdan yönetişim,


entegrasyon hızı da arttı. Doğu Bloğu yönetmenin niteliği ve süreçlerinin
ülkelerini de kapsamak üzere AB’nin kalitesini ön plana çıkaran bir kavramdır.
büyümesi gündeme alındı. AB üyeliği, Yönetme süreçlerinde sağlanacak şeffaflık,
bu ülkeler tarafından belirli koşulların hesap verebilirlik, katılım, kapsayıcılık ve
sağlanmasına bağlandı. Aday ülkelerde işbirliği gibi ilkelerin yönetimin kalitesi
liberal ekonomi, temsili demokrasi ve ve kamu politikalarının niteliğini daha
iyi yönetişimin hâkim kılınması üyelik olumlu kılacağı iddia edildi. Yönetişim
için belirleyici kriter haline geldi. Ayrıca, anlayışına göre, kamu politikaları ve
1999 yılında Avrupa Komisyonu’nda müşterek meselelerin yönetiminde
yaşanan yolsuzluk skandalı sonrasında kamu kurumlarına ek olarak özel sektör,
iyi yönetişim anlayışı AB’nin kendi sivil toplum ve vatandaşların paydaş
yönetim sürecine de dâhil edildi. Dünya olarak açık ve aktif olarak görev alması
Bankası’ndan farklı olarak AB, iyi öngörülmektedir. Özellikle temsili
yönetişimin idari ve mali boyutlarına demokrasi ve bürokratik işleyişe özgü
kıyasla siyasi boyutu ön plana çıkararak temel bazı sorunların çözümünde katılım,
demokratik yönetişim kavramını işbirliği ve güvenin inşa edilmesi gerektiği
kullanmaya başladı. Hukukun üstünlüğü, açıktır.
demokrasi, çoğulculuk, kapsayıcılık ve Yönetişim anlayışı kamu, özel sektör
katılımcılık ilkeleri ile temel uluslararası ve sivil toplum aktörlerinin ortak
hakların yönetişim yaklaşımına dâhil hedefler doğrultusunda, farklı alanlar ve
edilmesi gerektiği belirtildi. 2001 yılında buralara uygun yöntemler ile karar alma,
AB Komisyonu tarafından yayımlanan uygulama ve denetleme süreçlerinde
“Beyaz Kitap” demokratik yönetişim işbirliği ve etkileşim içerisinde olmasını
anlayışının adeta manifestosu niteliğinde öngörmektedir. Katılımcı ve etkin şekilde
bir belgedir. Türkiye’nin 1999 yılında yönetmenin belirli ilkelere, kurallara ve
AB adayı olmasıyla beraber gündeme kurumsal mekanizmalara bağlı olduğu
gelen Kopenhag Kriterleri de birçok savunulmaktadır. Kamu kurumları
alanda demokratik yönetişim anlayışını açısından yönetişim, politika belirleme
içermektedir. ve uygulama süreçlerinde diğer aktörlerin
belirli ilkeler ve prosedürler dâhilinde
YÖNETİŞİM KAVRAMI yer alması, kaynakları ve faaliyetleri ile
Klasik devlet yönetimi anlayışı, devleti yönetme süreçlerine destek sunması
merkeze alan, yukarıdan aşağıya emir beklenmektedir. İyi yönetişim yaklaşımı
ve komuta zincirine dayalı, yasalar ve ise bunun yasa, prosedür ve siyasi kültür
prosedürler ile düzenlenen karar alma ile sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
ve uygulama süreçlerine dayanmaktadır. Demokratik katılım, hukukun üstünlüğü,
Değişen dünya koşulları ve vatandaş hak temelli kamu idaresi gibi ilkelerin,
beklentileri karşısında bu yönetme iyi yönetişim kültürünün ve ikliminin
anlayışının zayıf kalmasıyla devletlerin ortaya çıkmasına imkân vereceği mantığına
rolü, yapısı ve yönetme süreçlerinin dayanmaktadır.
niteliği sorgulanmaya başlandı. Yönetme Bir bütün olarak iyi yönetişim, açık
süreçlerinin tarihsel olarak diğer paydaşlar süreçlere dayalı, güven ve işbirliği
(özel sektör, sivil toplum vb.) ile yapıldığını üzerine kurulu yönetmenin habitatını
ama klasik devlet modelinin bunu göz ardı (iklimini) oluşturmayı hedeflemektedir.
ettiği tespit edildi. Devletin demokratik İyi yönetişimin benimsenmesiyle ,
ve etkin işleyişinin en başta diğer farklı toplumsal beklentilerin hızlı ve
aktörler ile kurduğu ilişkilere dayandığı verimli şekilde karşılanacağı, demokrasi

40
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

ve sürdürülebilir kalkınmanın ivme Günümüz dünyasında, gerek ülkelerin


kazanacağı varsayılmaktadır. Nihai olarak, kendi sınırları içerisindeki gerekse
iyi yönetişimin gelişmesiyle küresel uluslararası düzeyde mevcut müşterek
düzeyde toplumsal çatışmaların azalacağı, meseleleri çözmesi ve öngörülen
istikrarın sağlanacağı, ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşması yerelde iyi yönetişimi
kalkınmanın güçlenerek vatandaşların güçlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.
yaşam kalitesinin artacağı öngörülmektedir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, OECD
gibi önemli uluslararası kuruluşlar, bu
Bütünsel bir bakış açısıyla gerçeğin farkında olarak, yerel yönetişimi
değerlendirildiğinde; iyi yönetişim yaymak ve güçlendirmek için kendilerine
normlara, yasalara, kurumlara, kurallara, ait yaklaşım, hedef ve politikalar belirlemiş
ilişki ve işleyişlere yön veren bir durumdadır.
paradigma2 değişimini işaret etmiştir. Bu
paradigma içerisinde farklı sektörlerdeki ULUSLARARASI AÇIDAN YEREL
aktörlerin rollerinde, bu aktörlerin diğer
aktörler ile kurdukları ilişkilerde ve YÖNETİŞİM YAKLAŞIMLARI
misyonlarında değişim beklenmektedir. Küresel yönetişim, demokratikleşme,
İyi yönetişimin niteliği, farklı coğrafi sürdürülebilir kalkınma gibi süreçlerde
ölçeklerde (küresel, ulusal ve yerel) yerelin ön plana çıkması ile uluslararası
değişen önceliklere göre tanımlanmaktadır. kuruluşlar yerel yönetişim alanında çeşitli
Kavram, coğrafi ölçek ve toplumsal sektöre yaklaşım, hedef ve ölçme-değerlendirme
göre değişiklik gösterse de, temelde belirli yöntemleri geliştirdi. Her kuruluşun
ortak anlayış ve normlara dayanmaktadır. misyonu, öncelikleri, yetki alanı ve
Bu anlayış ve normlar devletler özelinde etki gücüne bağlı olarak iyi yönetişim
anayasa, yasalar, bürokratik yapı, karar yaklaşımları da değişmiştir. Bu nedenle,
alma ve uygulama gibi süreçlere değişen üzerinde anlaşılmış bir uluslararası yerel
oranda yansımalıdır. yönetişim yaklaşımından söz etmek
mümkün değildir. Buna rağmen iyi
ULUSLARARASI AÇIDAN yönetişim paradigmasını temsil eden belirli
ortak ilkeler olduğunu da ifade etmek
YEREL YÖNETİŞİM gerekir.
Geçen otuz yılda, Dünyada ülkeler Genel olarak, uluslararası kuruluşlar
arasındaki ilişkilerin yoğunlaşması ve iyi yönetişimi tanımlarken değişen
küresel ölçekte ortaya çıkan sorunların öncelik, ilke ve hedefleri içeren farklı
(çevre sorunları, göç, salgın hastalıklar yaklaşımlar ortaya koymuştur. OECD,
vb.) çözümü, yerel yönetişimi uluslararası üyesi olan devletlere ağırlıklı olarak
kuruluşların gündemine taşıdı. Yerelin kamu politika yapım süreçleri ve kamu
gücü ve etkisi, artan sınırlar arası ilişkiler düzenlemelerinin kalitesini geliştirmeyi
ve karşılıklı bağımlılıklar neticesinde öncelik olarak almıştır. Birleşmiş Milletler
daha belirgin bir hal aldı. Her uluslararası Kalkınma Programı (UNDP) ise daha çok
veya ulusal hedef ve kararın hayata sürdürülebilir kalkınmayı dünya ölçeğinde
geçirilmesi nihai olarak yerel uygulamalara yaymak ve sağlamak üzere çok aktörlü
dayanmaktadır. İnsan hakları, kalkınma, yerel yönetişim yaklaşımına sahiptir.
demokrasi ve benzeri kavramlar gündelik Avrupa Konseyi (Council of Europe)
yerel hayat içerisindeki pratikler ile vücut gibi bölgesel bir kuruluş ise demokrasi,
bulmaktadır. insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi

2 Paradigma: Belirli özellikleri içeren ortak bir anlayış, kültür ve davranış biçimi.

41
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

demokratik özellikler ile sağlam mali KYE; yerel yönetimlerin kendilerini,


yönetim, güçlü kurumsal yapı, etkin ve küresel sürdürülebilir kalkınma hedefleri
verimli hizmet sunumu gibi idari ve mali yönünde ve iyi yönetişim açısından
özelliklerden oluşan entegre bir yaklaşımı değerlendirmeleri için geliştirilmiştir.
benimsemiştir. Bu kuruluşların, farklı Yaklaşımın hedefi, kentlerde yerel
ülkelerde kendi yaklaşımlarını yaymaları yönetimlerin diğer kamu, sivil toplum ve
uluslararası anlaşmalar ve hükümetlerin paydaşlar ile diyalog kurması ve katılımcı
reform süreçleri ile sağlanmaktadır. Buna bir anlayış ile kentlerde sürdürülebilir
ilaveten, yerel yönetimlere de doğrudan kalkınmayı sağlamaya yönelik çalışmalar
bu yaklaşımları benimseyip uygulamaları yürütmesidir.
önerilmiş ve bunu sağlayacak uygulamalar
Endeks 4 ilke altında, 25 göstergeye göre
yerel yönetimlerde hayata geçirilmiştir.
oluşturulmuştur. Bu ilkeler şunlardır:
Her uluslararası kuruluş kendi misyon
• Katılım
ve hedeflerine göre yerel yönetişim
yaklaşımını tanımlamış, güçlendirmek • Hesap verebilirlik
için çeşitli yöntem ve araçları kapsayan
• Hakkaniyet
stratejiler belirlemiştir. Bu stratejiler
doğrultusunda yerel yönetişimi ölçmek • Etkililik
ve değerlendirmek için de belirli araçlar Katılım ilkesi; belediye meclis yapısı,
geliştirilmiştir. Buradaki amaç ise farklı başkan seçimi, seçmen katılım oranı ve
ülkelerde mevcut olan yerel yönetişim STK sayısı gibi göstergeler üzerinden
durumunu düzenli olarak değerlendirmek analiz edilerek ölçülmektedir.
ve böylece yapılması gereken
iyileştirmeleri tayin ederek reform sürecini Hesap verebilirlik ilkesi; mali işlemlerin
desteklemek ve öngörülen hedeflere şeffaflığı, merkezi yönetim teftişi, etik
ulaşmaktır. komisyon mevcudiyeti gibi çeşitli
mekanizma ve süreçler ile ilişkilendirilmiş
Uluslararası ölçekte veya farklı ülkelerde ve bunları ölçerek değerlendirmeye
birçok yönetişim yaklaşımı mevcuttur. Her sunulmuştur.
yaklaşımın kendisine özgü farklı tanımı,
öncelikleri, kapsamı ve ölçme yöntemi Hakkaniyet ilkesi; belediye meclisi ve
bulunmaktadır. Aşağıdaki bölümde ilgili çalışanları arasında kadın temsiliyeti,
ve dikkat çeken bazı örnekleri paylaşmak vatandaşların temel hizmet alanlarındaki
uluslararası kuruluşların yerel yönetişim haklarını gösteren bildirgeler ve yoksullar
anlayışlarını kavramak için aydınlatıcı için su fiyatlandırması gibi ölçütleri
olabilir. kapsamaktadır.
Etkililik ilkesi; kişi başına düşen belediye
Birleşmiş Milletler HABITAT – bütçesi, vergi tahsilat oranı, performans
Kentsel Yönetişim Endeksi standartlarının yayınlanması ve vatandaş
memnuniyet anketi gibi farklı alanlardaki
Bu yaklaşım, 2000 yılında çeşitli BM
göstergeler ile ölçülmektedir.
kurumlarına danışılarak BM HABITAT’ın
Küresel Kentsel Yönetişim Kampanyası BM HABITAT tarafından, veri toplama
kapsamında geliştirilmiş ve 2003 yılından sürecinde de katılımcı bir yaklaşım
itibaren uygulamaya konulmuştur. Kentsel benimsenmiştir. Resmi istatistikler
Yönetişim Endeksi (KYE), sürdürülebilir dışında, kentsel aktörlerin paydaş
kalkınma hedefine kentlerde ulaşmak için toplantıları dâhilinde girdiler sunması
Kentsel İyi Yönetişim ilke ve göstergelerini öngörülmüştür. Bu veri toplama yöntemi
içermektedir. bilgiye erişimi arttırmak, paydaşlar

42
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

arasından sahiplenmeyi ve inisiyatif alma Barometre yerel yönetimlerin kamu


gibi süreçleri beslemek için özellikle hizmetlerini nasıl sunduğu ve vatandaşlar
seçilmiştir. Her gösterge için elde edilen ile kurduğu etkileşim niteliğimi referans
cevaplar ağırlıklı puanlama yöntemiyle alan bir yaklaşıma sahiptir. Model
dört ilkeye göre sınıflandırılmıştır. küresel düzeyde uygulanabilir biçimde
tasarlanmıştır. Sürdürülebilir kalkınma
Söz konusu ilke ve göstergeler, yerel hedeflerinin yerelleştirilmesi ve bu sürece
karar alma süreçleri ile katılımcı yönetim katkı sağlaması hedeflenmiştir.
mekanizmalarını ölçerek kentsel iyi
yönetişim düzeyini değerlendirmek için Yerel Yönetişim Barometresi 5 ilke ve 22
kullanılmaktadır. Elde edilen sonuçları göstergeyi içeren değerlendirme matrisine
sahiptir. İlkeler şunlardır:
içeren rapor ise kentsel iyi yönetişimde
hangi alanların güçlü veya zayıf olduğunu • Şeffaflık ve hukukun üstünlüğü
işaret etmektedir. Bu şekilde ilgili bütün • Katılım ve sivil etkileşim
paydaşların sonuçları yorumlaması,
değerlendirmesi ve gelecekte yapılacaklar • Hesap verebilirlik
üzerine görüş sunmasına imkân • Etkililik
vermektedir.
• Hakkaniyet
Genel olarak KYE ile kentlerde
Değerlendirme sürecinde her ilkenin
sürdürülebilir kalkınma düzeyi, cinsiyet
altında belirli göstergeler tanımlanmıştır.
eşitliği, yoksulların içme suyuna erişimi Şeffaflık ve hukukun üstünlüğü; yasal
gibi hedefler ile yerel yönetimlerin kurumsal çerçeve, adalete erişim,
şeffaflığı, katılımcılığı ve mali yönetimi yolsuzluk vaka sayısı ve bilgiye erişim
değerlendirilmektedir. Bu yaklaşım gibi çeşitli göstergeler ile ölçülmektedir.
ölçme kolaylığı ve katılımcı olması ile Katılım ve sivil etkileşim ilkesi; kurumsal
güçlü özellikler barındırmakla beraber yapının niteliği, sivil ve vatandaş
göstergelerin sınırlı olması nedeniyle etkileşim düzeyi ile değerlendirilmektedir.
derinliği ve kapsamı açısından zayıf Yerel yönetişimde hesap verebilirlik
kalmaktadır. düzeyi; yönetim süreçlerine ait bilgilerin
şeffaflığı, kuvvetler ayrılığı, kaynakların
Amerika Birleşik Devletleri kullanımına dair denetim ve tutarlılık gibi
göstergeler vasıtasıyla çözümlenmektedir.
Uluslararası Yardım Kuruluşu Bir diğer ilke olan etkililik ise; yönetim
(USAID) – Yerel Yönetişim vizyonu, stratejik plan mevcudiyeti,
mali kaynakların iyi kullanılması ve
Barometresi (YYB) vatandaşların hizmet erişim memnuniyeti
Uluslararası üçlü bir konsorsiyum gibi çeşitli göstergelere bağlı olarak
(Impact Alliance) tarafından 2005 yılında belirlenmektedir. Son olarak hakkaniyet
geliştirilen Barometre, USAID tarafından ilkesi; vatandaş haklarının tanımlı
gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımlar olması, temel hizmetlere, kaynaklara ve
için kullanılmaktadır. Barometre, yerel geçim imkânlarına erişim gibi boyutları
yönetişim durumunu ölçmek, analiz etmek içermektedir.
ve değerlendirmek suretiyle yönetişim Model kapsamında, niceliksel ve
kapasitesini artırmayı hedeflemektedir. niteliksel veriler farklı kaynaklardan
Yaklaşım çeşitli ülkelerde test edildikten toplanmaktadır. Resmi istatistikler,
sonra 2007 yılında revize edilmiş olup, şu raporlar, paydaş görüşleri ve mülakat gibi
ana kadar birçok ülkede kullanılmıştır. çoklu veri toplama yöntemleri kullanılarak

43
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

entegre bilgi edinilmektedir. Alınan • Duyarlılık


cevaplar her ilke için 100 puan üzerinden
• Etkililik ve verimlilik
değerlendirilmektedir. Toplam değer ise
nominal3 olarak 9 dereceli bir cetvel ile • Açıklık ve şeffaflık
paylaşılmaktadır. Böylece genel ve detay • Hukukun üstünlüğü
olarak hangi alanların güçlü veya zayıf
olduğu tespit edilebilmektedir. • Etik davranış
Model, küresel ölçekte kullanılmak • Yetkinlik ve kapasite
üzere hazırlandığı için yerel bağlam ve • Yenilikçilik ve değişime açık olmak
önceliklere göre değiştirilmeye uygun
olarak tasarlanmıştır. Farklı ülke ve • Sürdürülebilirlik ve uzun dönemli
yerel koşullara adaptasyon sürecinde yönelim
yerel uzman ve paydaşların yer alması • Sağlam finansal yönetim
öngörülmektedir. Bu modele de demokratik
işleyiş, kurumsal kapasite ve sürdürülebilir • İnsan hakları, kültürel çeşitlilik ve sosyal
kalkınma gibi farklı özellikleri içeren ilke kaynaşma
ve hedefler dâhil edilmiştir. • Hesap verebilirlik
Avrupa Konseyi – Avrupa Belirlenen ilkeleri uygulamaya geçirmiş
belediyelerin, gerekli değerlendirmeler
Yönetişim Mükemmelliği Markası yapıldıktan sonra ve uygun bulunduğu
2007 yılında Avrupa Konseyi üye takdirde Avrupa Konseyi tarafından
ülkelerinin imzasıyla yayınlanan Avrupa Yönetişim Mükemmellik
Valencia Deklarasyonu ile iyi yönetişimin Markası alması öngörülmektedir. 12
bütün kamu idaresi kademelerinde ilkenin uygulanması için 42 aktivite ve
bir gereklilik olduğu kabul edilmiştir. 97 gösterge, İyi Yönetişim Kıyaslama
Özellikle vatandaşlara en yakın olan Matrisi’nde paylaşılmıştır. Bu Matris
yerel düzeyin iyi yönetişim açısından ile her belediyenin ilgili ilkeyi belirli
öneminin altı çizilmiştir. Deklarasyon uygulamalarla hayata geçirmesi ve
kapsamında, Yerel Düzeyde Yenilikçilik sonrasında ise kendi düzeylerini
ve İyi Yönetişim Stratejisi kabul edilerek değerlendirmeleri istenmektedir. Öz
üye ülkeler tarafından uygulanacağı değerlendirme dışında yerel siyasetçiler
taahhüdü alınmıştır. Söz konusu strateji ve vatandaşlar ile yapılan anketler de dış
dâhilinde yerel iyi yönetişim için 12 uzmanlar tarafından değerlendirilerek
ilke tanımlanmıştır. Bu ilkeler ışığında, marka alma başvurusunda belirleyici
Avrupa ülkelerinde her vatandaşın iyi olmaktadır.
yönetişimden faydalanması, bunun için de
vatandaş beklentilerini karşılamak üzere Avrupa Konseyi’nin yaklaşımı diğer
kamu hizmet kalitesi ve paydaş katılımının yaklaşımlardan ilke, aktivite ve gösterge
sürekli olarak artırılması hedeflenmiştir. açısından oldukça kapsamlı ve detaylı
bir nitelik taşımaktadır. Demokrasi,
Yaklaşımın geniş kapsamı ve detayı kurumsal kapasite, kaynak yönetimi,
nedeniyle sadece ilkelerden bahsetmek vatandaş katılımı, sürdürülebilirlik ve
yerinde olacaktır: yenilikçi gibi birçok alanda hedef ve
• Seçimlerin adil yapılması, temsiliyet ve uygulamaları içermektedir. Bu da iyi
katılım yönetişimin kapsamı, derinliği ve hedefleri

3 Kavramla tanımlanmış kategoriler şeklinde

44
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

açısından esnekliğini işaret etmektedir. sürecine sahiptir. Yönetmenin her geçen


Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu gün artan ve karmaşıklaşan ihtiyaç, talep
Avrupa Konseyi’nin söz konusu yaklaşımı, ve beklentilere cevap verme zorunluluğu,
ülkemizdeki yerel yönetimleri de yakından yönetişim yaklaşımının uzun süre daha
ilgilendirmektedir. gündemde olacağını işaret etmektedir.
Bu nedenle, Türkiye’de iyi yönetişimin
SONUÇ gündelik ve yerel hayat içerisinde
30 yıldır uluslararası gündemde olan vatandaşlar başta olmak üzere tüm kamu
yönetişim kavramı, geçen zaman sektörü, özel sektör ve sivil toplum
içerisinde hem hedef, hem nitelik hem sektörü aktörleri için daha da önemli
de pratik karşılık açısından önemli bir hale geleceğini öngörülmektedir. Artan
gelişme süreci kaydetmiştir. Burada, nüfus, kentleşme ve dijitalleşme ile
değişen dünya koşulları kadar yüz yıllara yerel düzeyde gerek sorunlar gerekse de
dayanan demokratik, etkin ve verimli talepler çoğalacak ve çeşitlenmeye devam
yönetim talebinin rolü yadsınamaz. edecektir. İçerisinden geçtiğimiz küresel
Yönetişim kavramının geçerliliği, ilgili dönüşümler çağında, belediyelerin kendi
aktörler tarafından sahiplenilmesi ve görev ve sorumluluklarını demokratik,
kullanılmasıyla değerlendirilmelidir. kapsayıcı, etkin ve verimli şekilde
Zaten, aksi durumda kavramın süreğenlik yapması için “iyi yönetişim kültürü”nü
kazanması ve gelişim göstermesi mümkün ve pratiklerini daha fazla anlamaya ve
olamaz. İlk olarak Dünya Bankası’nın uygulamaya ihtiyacı vardır. Belediyelerin
ortaya koyduğu uluslararası yardım dünyada ve ülkemizde yönetişim alanında
odaklı yaklaşımdan Avrupa Konseyi’nin ortaya çıkan gelişmeleri takip etmesi, ilgili
benimsediği geniş kapsamlı demokratik ve faydalı olan örneklerden etkin şekilde
yaklaşıma gelene kadar yönetişim olgusu öğrenmeleri kendi yönetim süreçlerine
kendisine ait bir değişim ve gelişim olumlu katkılar yapacaktır.

45
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Yararlanılan ve Önerilen
Kaynaklar
• Argüden, Y., 2011, Keys to Governance,
Palgrave Macmillan.
• Commission of The European
Communities, 2001, European
Governance: A White Paper
• OECD, 2015, Kamuda İyi Yönetişim
• TESEV, 2008, İyi Yönetişim El Kitabı
• UNDP, 2009, A User’s Guide to Measuring
Local Governance

46
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

BELEDİYELERDE DENETİM
VE DENETİME İLİŞKİN
MEVZUAT
DEĞERLENDİRMESİ
Enver SALİHOĞLU

47
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

48
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

BELEDİYELERDE DENETİM VE
DENETİME İLİŞKİN MEVZUAT
DEĞERLENDİRMESİ
Enver SALİHOĞLU

DENETİMİN AMACI VE Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 123.


maddesine göre idare bir bütündür. 127.
KAPSAMI maddesinde ise “Merkezi idare, mahalli
idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin
Genel Olarak Denetim idarenin bütünlüğü ilkesine uygun
Yönetimin temel unsurlarından biri olan şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde
denetim, yerel yönetimler bakımından da birliğin sağlanması, toplum yararının
vazgeçilmezdir. Denetim bir kuruluşun korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği
faaliyetlerinin ve işlemlerinin, hedeflere, gibi karşılanması amacıyla, kanunda
bütçelere, kurallara ve standartlara belirtilen esas ve usuller dairesinde idari
uygun olarak yürütülmesini ya da vesayet yetkisine sahiptir.” ifadelerine yer
verilmiştir. Bu kapsamda belediyeler çeşitli
işlemesini güvence altına almak üzere
yollarla denetlenmektedir.
incelenmesidir (Yörüker, 1999)1. Denetim,
iç ve dış denetim olmak üzere iki yolla Belediyenin denetiminin amacı 5393
yapılır. Yerel yönetimlerde son yıllarda sayılı Kanun’un 54. maddesinde
yapılan düzenlemelerde dış denetimin “Belediyelerin denetimi; faaliyet ve
azaltıldığı görülmektedir. işlemlerinde hataların önlenmesine
yardımcı olmak, çalışanların ve
Yerel yönetimlerin denetimi genel olarak; belediye teşkilâtının gelişmesine,
• Merkezi yönetimin denetimi, yönetim ve kontrol sistemlerinin
geçerli, güvenilir ve tutarlı duruma
• Yargı organlarının denetimi,
gelmesine rehberlik etmek amacıyla;
• İç denetim, hizmetlerin süreç ve sonuçlarını
mevzuata, önceden belirlenmiş amaç
• Kamuoyunun denetimi
ve hedeflere, performans ölçütlerine ve
biçiminde olmaktadır (Edison-Tıkız, kalite standartlarına göre tarafsız olarak
1993: 78)2. analiz etmek, karşılaştırmak ve ölçmek;

49
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

kanıtlara dayalı olarak değerlendirmek, sınırlar içinde denetlenmesine ‘vesayet


elde edilen sonuçları rapor hâline denetimi’ denir.” (Gözübüyük, 1978:201)5.
getirerek ilgililere duyurmaktır.” Merkezin vesayet yetkisi kural olarak
biçiminde açıklanmıştır. onamak ve onamamak şeklinde kullanılır
ve yerine işlem yapmak hiyerarşide
Aynı Kanun’un 55. maddesinde de
olduğu gibi idari vesayette mümkün
denetimin kapsamı düzenlenmiştir.
olmayıp, ancak yasanın öngördüğü çok
Denetimin, iş ve işlemlerin hukuka
istisnai bir durum olarak ortaya çıkabilir
uygunluğu, mali ve performans denetimini
(Özay, 2004: 166)6. Vesayet tekniği olarak
kapsayacağı ifade edilmiştir. İç ve dış
maddi anlamda onama, iptal, erteleme,
denetim 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi
esas, ikame işlem yapma istisnai olarak
ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre
kullanılır (Atay, 2009: 779)7. Vesayet
yapılır.
makamının yetkileri genellikle öğretide;
Son yıllarda değişen anlayışla yerel
yönetimler üzerinde denetimin azaltılması • İşlemlere karşı dava açmak,
hedeflenmiş ise de, ülkemizde arzu • Aynı türde işlemlerin iptali için bir idari
edilen nitelikte bir denetim sistemi henüz kurula başvurmak,
oluşturulamamıştır (Dinçer-Yılmaz, 2003:
• Yürürlüğe giren işlemin uygulamasını
103)3. Denetimin yetersizliğinin sebebi
geçici olarak durdurmak,
“Fazla sayıda ama etkisiz denetim,
kurallara uygunluğa ve geçmişe dönük • İşlemin yürürlüğü hususunda onay
denetim, hedeflerden ve performans vermek,
göstergelerinden yoksun bir denetim, • Onay reddetmek, bazen değiştirerek
yetersiz kamuoyu denetimidir.” (Dinçer- onaylamak,
Yılmaz, 2003: 103)4.
• Yetki organ ve ajanların ihmal veya
15 yıl öncenin bu tespitler üzerine bazı temerrüdü halinde bunların yerlerine
düzenlemeler yapılmış ise de, önemli
geçerek işlem yapmak
bir ilerleme kaydedildiğini söylemek
güçtür. 2010 yılında Sayıştay Kanunu’nun şeklinde belirtilmektedir (Yıldırım, 2002:
yürürlüğe girmesiyle performans denetimi 20)8. İdari vesayet; devletin birliğini,
tanımlanmış, ancak bu denetimin yeterli toplumun çıkarlarını, kamu hizmetlerinin
düzeyde yapılmadığı görülmektedir. uyumunu ve tutarlılığını sağlamak için
kurulmuştur (Giritli-Bilgen-Akgüner,
İdari Vesayet Denetimi 2001: 185, 186)9. Gerçekten sınırsız bir
özerklik devlet içinde kamu hizmetlerinin
Vesayet kavramı, bir özel hukuk
görülmesinde birlik ve uyumu bozabilir.
kavramıdır. Hukuk alanında yetkilerini
Bu birliği sağlamak için, genel ekonomik
kullanma yeteneği bulunmayan gerçek
ve toplumsal kalkınma hedefleri ile
kişilerin korunması anlamında kullanılır.
yerel çıkar ve gereksinmeler arasında
Medeni Kanun’da ayrıntılı biçimde
uyumsuzluğu önlemek için idari vesayet
düzenlenmiştir. İdari vesayet ise, idare
gereklidir (Keleş, 2000: 354)10.
hukukunda yer alan önemli bir kavramdır.
Genel olarak “Merkezi yönetimin, yerel Anayasa Mahkemesi, il özel idaresi ile ilgili
yönetimlerin eylem, işlem ve kararı olarak verdiği iki önemli kararında da; il
üzerinde onaylama, bozma ve kısmen de özel idaresinin idari ve mali özerkliğini
yerine geçme” biçiminde ortaya çıkar. vurgulanmış, ancak bu özerkliğin idarenin
“Yerinden yönetim kuruluşlarının bütünlüğü içinde ele alınması gerektiğine,
kendileri dışında başka bir yönetsel dolayısı ile Merkezi Yönetimin denetim
kuruluş tarafından yasaların öngördüğü yetkisine engel olmayacağı belirtilmiştir.

50
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Yüksek Mahkeme 22.06.1988 tarih ve Açıklanan duruma göre, maddenin beşinci


E.1987/18, K.1988/23 sayılı kararda, fıkrasında yer alan, ‘Mülkî idare amiri
18.01.2007 tarih ve E.2005/32, E.2007/3 hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine
sayılı kararında daha esnek bir idari vesayet idarî yargıya başvurabilir.’ biçimindeki
anlayışı benimsenmiştir. 2007 yılında kuralın, merkezi idarece Anayasa’nın
verilen kararla, valilerin il özel idareleri 127. maddesinde çizilen çerçeve içinde
üzerindeki idari vesayet yetkilerini yetersiz kullanılması gereken, idarenin bütünlüğü
bularak, vesayeti azalttığı gerekçesi ile 5302 ilkesinin gerektirdiği bir vesayet yetkisini
sayılı Kanun’un 15. maddesinin 2. fıkrasını içermediği sonucuna varılmıştır.
iptal etmiştir. Yine Anayasa Mahkemesi’nin
Bu nedenle, iptali istenilen beşinci
5393 sayılı Kanun’un 23. maddesinin
fıkranın ‘Mülkî idare amiri hukuka aykırı
beşinci fıkrasını iptal ettiği K.2008/27, E.
gördüğü kararlar aleyhine ‘idarî yargıya
2010/29 sayılı kararında; Danıştay Altıncı
başvurabilir.’ ibaresi Anayasa’nın 123
Dairesi’nin “İdarenin bütünlüğü ilkesinin
ve 127. maddelerine aykırıdır. İptali
sağlanmasına yönelik olarak, merkezi
gerekir.” denilerek, aynı gerekçe ile
idarece yerel yönetimler üzerinde Anayasa
iptal edilmiştir. Görüldüğü gibi Anayasa
ile tanınan ve çerçevesi çizilen idari
Mahkemesi daha katı ve sınırsız bir idari
vesayet yetkisinin, 5393 sayılı Yasanın 23.
vesayet anlayışına yönelmiştir.
maddesinin beşinci fıkrası ile yalnızca
hukuka uygunluk denetimi şeklinde, 58. Hükümet Programı’nda “Yerel
yargı eliyle gerçekleştirilmesi yolunda yönetimler; merkezi idarenin belirleyeceği
getirilen düzenlemeyle idarenin bütünlüğü ilke ve standartlara, ulusal ve bölgesel
ilkesinin zayıflatıldığı, bu durumun ise planlara uygun olarak mahalli müşterek
Anayasanın 123. ve 127. maddelerine ihtiyaçların karşılanması konularında
aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.” kendi kararlarını alan, kaynaklarını
yolundaki itirazı üzerine “…Açıklanan oluşturan, uygulayan ve vatandaşların
duruma göre, maddenin beşinci fıkrasında denetimine açık çağdaş idari birimler
yer alan, ‘Mülkî idare amiri hukuka olarak yeniden yapılandırılacaktır.
aykırı gördüğü kararlar aleyhine idarî Mahalli idareler, insan kaynakları ve
yargıya başvurabilir.’ biçimindeki mali açıdan güçlendirilecek,
kuralın, merkezi idarece Anayasa’nın
İl Genel Meclisleri katılımı artıracak
127. maddesinde çizilen çerçeve içinde
şekilde yeniden yapılandırılacak ve
kullanılması gereken, idarenin bütünlüğü
gerçek anlamda birer yerel meclise
ilkesinin gerektirdiği bir vesayet yetkisini
dönüştürülecektir.” (29.11.2002 R.G)11
içermediği sonucuna varılmıştır.” (http://
denilmiştir.
www.anayasa.gov.tr/) denilerek yeterli
etkinlikte idari vesayetin sağlanmadığı 2003 yılında Başbakanlıkça hazırlatılıp
belirtilmiştir. AYM’nin E.2010/28, K.2010/30 yayımlanan “Değişimin Yönetimi İçin
sayılı kararında da 5216 sayılı Büyükşehir Yönetimde Değişim” başlıklı raporda
Belediyesi Kanunu’nun 14. maddesinin “Yeniden yapılanma, yönetim sisteminin
beşinci fıkrası “…Kanunun Büyükşehir değişimi demektir.” ifadeleri yer almış,
belediye meclisi kararlarının kesinleşme “Bu kapsamda dinamik ve bilgi temelli bir
ve yürürlüğe girme yönteminin gösterildiği anlayışın gereği olarak,
14. maddesinin iptali istenilen beşinci
• Merkezi yönetimin ağırlığı yerine
fıkrasında, merkezi idareye, büyükşehir
yerinden yönetim,
belediye meclisi kararları aleyhine
idari yargı mercilerine başvurma yetkisi • Performansa dayalı statü ve çalışanların
verildiği görülmektedir. yetkilendirilmesi,

51
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

• Esnek ve yatay organizasyon yapıları, (Coşkun, 1996)13. Bu yetki konumuna


göre bir makam, organ, kişi veya kurul
• Çakışmaların ve çatışmaların
tarafından kullanılır. İdari görevleri
engellenmesi,
bulunan Danıştay ve Sayıştay
• Gereksiz hizmetlerin tasfiyesi ve hizmet tarafından da idari vesayet yetkisi
satın alımı” kullanılabilir.
hedeflenmiştir (Dinçer-Yılmaz, 2003: • Türkiye’nin 3723 sayılı Kanun’la kabul
121)12. Ancak uygulamada yerel yönetimler ettiği Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik
üzerinde idari vesayet yetkisinin, aşağıda Şartı’nın 8. maddesinin 2. paragrafında da
ayrıntıları açıklanacağı gibi arttığı “Yerel makamların her türlü
görülmüştür. faaliyetlerinin idari denetimi normal
olarak sadece kanunla ve anayasal
İdari vesayet denetiminin özelliklerini
ilkelere uygunluk sağlamak amacıyla
şöyle sıralamak mümkündür:
yapılacaktır. Bununla beraber, üst
• Anayasamıza göre, idari vesayet yetkisi makamlar yerel makamları yetkili
kanunla belirlenir ve sınırları açıkça kıldıkları işlerin gereğine göre yapılıp
belirtilir. 127. maddesinde ise “Merkezi yapılmadığını idari denetime tabi
İdare, mahalli idareler üzerinde tutabilecektir.” (Salihoğlu, 2009: 339)14
idarenin bütünlüğü ilkesine uygun biçiminde açıklanmıştır.
şekilde yürürlükteki kamu görevlerinde
Anayasa’nın ve Türkiye’nin kabul ettiği
birliğin sağlanması, toplum yararının
Uluslararası Şart’ın bu açık hükümlerine
korunması ve mahalli ihtiyaçların
rağmen Merkezi Yönetim Birimlerinin;
gereği gibi karşılanması amacıyla,
tüzük, yönetmelik, hatta genelgelerle
kanunda belirtilen esas ve usuller
yerel yönetimlere müdahale ettikleri
çerçevesinde vesayet yetkisine sahiptir.”
görülmektedir. Bu düzenlemeler,
ifadeleri yer almaktadır.
zaman zaman yargı mercilerince iptal
Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kurulu’na edilmektedir.
“İl özel idarelerinin görevli olduğu
• İdari vesayet yetkisi, kanunla yetki
mahalli ve müşterek ihtiyaçların
tanınan makam tarafından bizzat
kapsamı ve sınırını” saptama yetkisinin
kullanılmalıdır (Atay, 2009: 172)15.
verilmesinin Anayasa’nın 127. maddesi
Örneğin; İçişleri Bakanı kendisine
ile bağdaşmayacağına karar vermiştir.
tanınan belediye organlarının görevden
Anayasa’nın 161. maddesinde de uzaklaştırma yetkisini, vali kendisine
Sayıştay’ın mahalli idarelerin hesaplarını tanınan belediye personeli hakkında
denetleyeceği hükme bağlanmıştır. Bu soruşturma izni verme yetkisini
maddede Sayıştay’a tanınan yetki, idari devredemez. Yine asta tanınan bu yetki,
vesayet denetimidir. üstü tarafından kullanılamaz. Bununla
birlikte Merkezi Yönetim, bürokrasinin
• Vesayet yetkisi ilgili yerel yönetimin,
azaltılması ve işlemlerin hızlandırılması
kararları, eylem ve işlemleri, organları
için bazı yetkilerini valiliklere
üzerinde uygulanır.
devretmektedir.
• Vesayet denetimini yapan makam ile
Norm kadro ilke ve standartlarını
yerel yönetim arasında ast-üst ilişkisi
belirleme yetkisinin ilgili Kanun’da
yoktur.
İçişleri Bakanlığı’na verilmesine rağmen,
• İdari vesayet bir idari denetim biçimidir. Bakanlar Kurulu tarafından kullanılması
Bu sebeple, ancak kanunla belirlenen uygun görülmemiştir (Gürsoy-Özcan,
idari makamlar tarafından icra edilir 2007)16. Nitekim, Bakanlar Kurulu

52
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

tarafından yapılan düzenlemenin Belediye meclisinin denetimi


yürütmesi, Danıştayca bu gerekçe ile
uygun görülmemiş ve Beşinci Dairenin Belediye meclisi belediyenin bir organı
olmasının yanında, belediyenin idari
08.11.2006 tarih ve E. 2006/3751 sayılı
işlemlerini denetlemekle görevli ve
kararı ile durdurulmuştur.
yetkilidir.
• Yerel yönetimin kararları üzerindeki • 5393 sayılı Kanun’un 25. maddesi
idari vesayet; onaylama, erteleme, uyarınca, “İl ve ilçe belediyeleri
bozma, iptal, geri gönderme, önceden ile nüfusu 10.000’in üzerinde olan
izin alma ve yerine geçme biçiminde belediyelerde, belediye meclisi her Ocak
uygulanır. Yargı yoluna başvurma da ayı toplantısında belediyenin bir önceki
bir idari vesayet biçimi olarak yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin
değerlendirilmektedir (Akyılmaz- hesap, kayıt ve işlemlerinin denetimi
Sezginer-Kaya, 2009: 215)17. Anayasa için kendi üyeleri arasından gizli oyla
Mahkemesi de bu görüştedir. Yüksek ve üye sayısı üçten az, beşten çok
Mahkeme 04.02.2010 tarih ve olmamak üzere bir denetim komisyonu
E.2008/28, K.2010/30 sayılı kararı ile oluşturur.” denilmiştir. Denetim
komisyonu, mecliste bulunan her
5393 sayılı Kanun’un 23. maddesinin
siyasi parti grubu ve bağımsız üyelerin
5. fıkrasında ve 5216 sayılı Kanun’un
meclisteki üye sayısının meclis üye tam
14. maddesinin 5. fıkrasında yer alan sayısına oranlanması suretiyle seçilir.
“Mülki idare amiri hukuka aykırı İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel
gördüğü kararlar aleyhine idari Müdürlüğü bir görüşünde, bir parti üye
yargıya başvurabilir.” hükümlerini vermiyorsa veya seçilen üye istifa etmiş
“…merkezi idarece, Anayasa’nın ise resen seçim yapılacağı belirtilmiştir.
127. maddesinde çizilen çerçeve Bu komisyonlar, gerektiğinde dışarıdan
içinde kullanılması gereken, idarenin uzmanlardan da yararlanarak görevlerini
bütünlüğü ilkesinin gerektirdiği tamamlandıktan sonra raporlarını
bir vesayet yetkisini içermediği” meclise sunarlar.
gerekçesiyle iptal etmiştir. Ancak Konusu suç teşkil eden hususlara da
belirtilmelidir ki, idari vesayetin meclis başkanlığınca yetkili mercilere
istisna olarak kullanılması gereken suç duyurusunda bulunulur.
yerel yönetimlerin “yerine geçme” 5393 sayılı Kanun’un 26. maddesi
yolunun il özel idareleri üzerinde fazla uyarınca da belediye meclisi üyelerinin
kullanılmaktadır. Yine imar konusunda meclise önerge vererek, belediye işleri ile
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ilgili bilgi isteyebilir. Başkan bu sorulara
tanınan bazı yetkiler bu kapsamdadır. bizzat veya görevlendireceği kişi aracılığı
Bu vesayet uygulamalarını örnekleri ile sözlü ya da yazılı cevap verir.
aşağıda verilmiştir. • Aynı maddenin 3. fıkrasına göre üyelerin
en az üçte biri genel görüşme açılmasını
BELEDİYELERİN DENETİMİ isteyebilir. Meclisçe kabul edildiği
takdirde görüşme açılır.
Belediyelerin İç Denetimi
• Aynı maddenin 7. fıkrasına göre,
Belediyelerin iş ve işlemleri kendi içlerinde meclis üye tamsayısının en az üçte biri
belediye meclisince, sıralı amirlerin tarafından belediye başkanı hakkında
denetimi ve iç denetim olmak üzere üç gensoru verilebilir. Gensoru, üye
yolla olur. tamsayısının salt çoğunluğu ile gündeme

53
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

alınır ve üç tam gün geçmedikçe • İç denetim; kurum faaliyetlerinin,


görüşülemez. Bu konuda ileride ayrıntılı uygulayıcıların yaptıkları iş ve işlemlerin
açıklama yapılacaktır. uygunluk ve etkinliğinin kurum içinde
• 5393 sayılı Kanun’un 31. maddesine göre yer alan ancak belirli bir bağımsızlık
meclis toplantı halinde iken üyelerin her düzeyine sahip iç denetçilerce
biri başkana soru sorabilir. Başkan, üç gerçekleştirilmesi ve üst yöneticiye rapor
tam gün geçtikten sonra, kendisi veya edilmesidir (Arslan, 2014: 52)18.
görevlendireceği kişiler aracılığıyla, • İç denetimin amacı kurumsal yönetişimi
sorulara meclis önünde cevap verir. desteklemek ve güçlendirmek, risk
Cevap, meclis üye tam sayısının 3/4 yönetimini ve kontrol sisteminin
çoğunluğuyla yeterli görülmezse etkililik ve yeterliliğini değerlendirerek
başkanın düşürülmesi için yargı yoluna geliştirmektir (Kızılboğa, 2013: 37)19.
başvurulur.
• 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve
• 5393 sayılı Kanun’un 56. maddesi Kontrol Kanunu’nun 63. maddesinde
uyarınca, başkanın meclise sunacağı “İç denetim, kamu idaresinin
senelik rapor da bir denetim yolu olup, çalışmalarına değer katmak ve
Mart ayı toplantısında meclise gönderilir. geliştirmek için kaynakların
Raporun bir örneği, İçişleri Bakanlığı’na ekonomiklik, etkililik ve
sunulur ve kamuoyuna açıklanır. verimlilik esaslarına göre yönetilip
• Belediye meclisi üyeleri, bir denetim yönetilmediğini değerlendirmek ve
yolu olarak belediye meclisini toplantıya rehberlik yapmak amacıyla yapılan
çağırabilirler. bağımsız, nesnel güvence sağlama
ve danışmanlık faaliyetidir. Bu
Sıralı amirlerin denetimi faaliyetler, idarelerin yönetim ve
kontrol yapıları ile malî işlemlerinin
• Belediye başkanı 5393 sayılı Kanun’un
38. maddesinin (k) fıkrası, belediye risk yönetimi, yönetim ve kontrol
birimlerinin iş ve işlemlerini doğrudan süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek
denetler. ve geliştirmek yönünde sistematik,
sürekli ve disiplinli bir yaklaşımla
• Büyükşehir belediye başkanı, 5216 ve genel kabul görmüş standartlara
sayılı Kanun’un 18. maddesinin (i) uygun olarak gerçekleştirilir.” şeklinde
fıkrası uyarınca, belediye birimlerinin tanımlanmıştır. İç denetim, iç denetçiler
iş ve işlemlerini denetlemekle tarafından yapılır.
görevlidir. Belediyenin iş ve işlemleri
belediye başkanının talimatı üzerine • İç denetçilerin çalışmaları, İç
teftiş kurulu müfettişleri aracılığıyla Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları
denetlenir. Teftiş kurulu, norm kadro Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmiştir.
standartlarında başkanlık ya da Anılan Yönetmelik’in 8. maddesine göre
müdürlük biçiminde örgütlenmiştir. iç denetimin kapsamı açıklanmıştır.
“Kamu idarelerinde yapılacak iç
İç denetim denetim aşağıda belirtilen denetim
uygulamalarını kapsar:
• İç denetim benzeri uygulamalar daha
önce de belediyelerimizde mevcuttu. Bu a) Uygunluk denetimi: Kamu
işi, büyük belediyelerde murakıp unvanlı idarelerinin faaliyet ve işlemlerinin
görevliler yapıyordu. Murakıplar daha ilgili kanun, tüzük, yönetmelik
çok, saymana ödemeden önce gelen ve diğer mevzuata uygunluğunun
belgelerin ön denetimini yapıyorlardı. incelenmesidir.

54
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

b) Performans denetimi: belediyelerinde iç denetiminin


Yönetimin bütün kademelerinde gerekliliğine inanılmaktadır (Kızılboğa,
gerçekleştirilen faaliyet ve işlemlerin 2013: 251)20. Öte yandan belediyelerin
planlanması, uygulanması ve norm kadrolarında bulunan teftiş
kontrolü aşamalarındaki etkililiğin, kurulu ya da müdürlüğü ile iç denetim
ekonomikliğin ve verimliliğin birimi arasında görev ve yetki paylaşımı
değerlendirilmesidir. yeterince açık değildir. Bu iki birimde
görev yapan denetçilerle müfettişlerin,
c) Mali denetim: Gelir, gider, varlık
yetiştirilme biçimleri ve özlük hakları da
ve yükümlülüklere ilişkin hesap
farklıdır. Bu durum kaynak israfına yol
ve işlemlerin doğruluğunun; mali
sistem ve tabloların güvenilirliğinin açmaktadır. Bu iki birim arasında gereken
değerlendirilmesidir. eşgüdümün sağlanması için düzenleme
yapılması gerekir. Bu, iyi yönetişimin
ç) Bilgi teknolojisi denetimi: sağlanması açısından zorunludur.
Denetlenen birimin elektronik
bilgi sistemlerinin sürekliliğinin ve Belediyelerin Dış Denetimi
güvenilirliğinin değerlendirilmesidir.
Belediyeler üzerinde en etkili denetim
d) Sistem denetimi: Denetlenen biçimi dış denetim olarak ortaya çıkar
birimin faaliyetlerinin ve iç kontrol (Eryılmaz, 2013)21. Bu denetim, idari
sisteminin; organizasyon yapısına vesayet denetimi ve Sayıştay’ın denetimi
katkı sağlayıcı bir yaklaşımla analiz biçiminde olur.
edilmesi, eksikliklerinin tespit
edilmesi, kalite ve uygunluğunun Belediyeler üzerinde vesayet
araştırılması, kaynakların
ve uygulanan yöntemlerin
denetimi
yeterliliğinin ölçülmesi suretiyle Yürürlükteki mevzuat, Merkezi Yönetimin
değerlendirilmesidir.” belediyenin organları, eylem ve işlemleri
üzerinde çok sayıda vesayet yetkisi
• İç denetçiler, belediyede belirtilen
öngörmektedir. Ancak, 5216 ve 5393
kapsamda yaptıkları denetim
sayılı kanunlar yürürlüğe girmeden
sonuçlarını belediye başkanına,
önceki mevzuatla karşılaştırıldığında
büyükşehir belediyesinde büyükşehir
birçok vesayet yetkisinin de kaldırıldığı
belediye başkanına sunarlar. İç
görülmektedir.
denetim standartlarının belirlenmesi
ve koordinasyonu ile iç denetçilerin Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediyesi
niteliklerinin belirlenmesi, İç Denetim Kanunu ve belediyelere görev veren
Koordinasyon Kurulu tarafından diğer mevzuatla genel olarak belediye ve
gerçekleştirilir. Bu Kurulun görev, büyükşehir belediyesine verilen görev ve
yetki ve çalışma usulleri İç Denetim yetkilerin bir kısmı yukarıda açıklandığı
Koordinasyon Kurulunun Çalışma Usul gibi ya doğrudan merkezi idare birimleri
ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te tarafından kullanılmakta ya da karar,
düzenlenmiştir. eylem ve işlemleri merkezi idarenin çeşitli
makamları tarafından onaylanmaktadır.
• İç denetimin mali yönetim sistemimize
girmesinden bu yana on yıldan fazla Belediyeler üzerindeki idari vesayet
zaman geçmesine rağmen hala tam yetkisi ağırlıklı olarak İçişleri Bakanlığı,
olarak yerleştiğini ve birçok belediyede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile vali
benimsendiğini söylemek mümkün ve kaymakamlar tarafından kullanılır.
değildir. Bununla birlikte, büyükşehir 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve

55
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Görevleri Hakkında Kanun’un • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı


15. maddesinde;
• Devlet Denetleme Kurulu
“a) …mahalli idarelerle, bunlara
• Yüksek Planlama Kurulu
bağlı ve bunların kurdukları veya
özel kanunlarla kurulmuş birlik, • Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
işletme, müessese ve teşebbüslerin • Kamu İhale Kurulu, Kültür ve Tabiat
işlem ve hesaplarını teftiş etmek ve Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu
denetlemek, inceleme ve soruşturma ve koruma bölge kurulları ve çeşitli
yapmak, düzenleyici kurullar
c) Mahalli idarelerin seçilmiş veya • Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
tayin edilmiş organları ve bunların
üyeleriyle diğer kamu görevlileri • Sayıştay ve Danıştay
hakkında inceleme, araştırma ve belediyeler üzerinde idari vesayet yetkisi
soruşturma yapmak.” kullanmaktadır. Yapılacak il genel
denilerek denetim görev ve yetkisi seçimlerden sonra Cumhurbaşkanlığı
İçişleri Bakanlığı’na verilmiştir. İçişleri Hükümet Sisteminin oluşturulması
Bakanlığı denetim yetkisini çeşitli ile Başbakanlığın kaldırılacağı ve bu
birimleri aracılığıyla kullanır. Bakanlık birimlerin yeniden yapılanacağı dikkate
mülkiye müfettişleri ve kontrolörleri alınmalıdır.
belediyelerin iş ve işlemleri ile seçilmiş ve
atanmış personeli hakkında; inceleme, ön
5393 sayılı Kanun ile getirilen
inceleme, disiplin soruşturması, araştırma, idari vesayet yetkileri
denetleme, değerlendirme yapma yetkisine
5393 Sayılı Kanun’un;
sahiptir.
• 4. maddesinde belediyenin kuruluşunda
Bakanlıkların ve bazı Merkezi Yönetim
valinin ve İçişleri Bakanlığı’nın,
kuruluşlarının teşkilat yapısını
düzenleyen kanun ya da kanun hükmünde • 6. maddesinde sınırların kesinleşmesinde
kararnamelerde, genel olarak bu valiliğin,
kuruluşlara yerel yönetimlerle -dolayısıyla • 7. maddesinde sınır uyuşmazlıklarında
belediyelerle- koordinasyon yetkisi valinin,
verilmiştir. Bunun yanında aşağıda sayılan
mevzuatla; • 9. maddesine göre mahalle
kurulması, kaldırılmasında,
• Bakanlar Kurulu bölünmesi, birleştirilmesi, adlarının
• Başbakan değiştirilmesinde vali ve kaymakamın,
• Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu • 10. maddesine göre belde adının
Bakan değiştirilmesinde valinin ve İçişleri
Bakanlığı’nın,
• Maliye Bakanlığı
• 11. maddesine göre tüzel kişiliğin
• Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kaldırılmasında İçişleri Bakanlığı’nın,
• Kültür ve Turizm Bakanlığı • 12. maddesinde, belediyenin, ihbar ve
• Ekonomi Bakanlığı kıdem tazminatlarının ödenmesinde
kullanmak üzere borçlanmasında İçişleri
• Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Bakanlığı’nın, tüzel kişiliği sona erecek
• Kalkınma Bakanlığı belediyenin taşınmazlarının satılması ve

56
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi aşan vekili ya da meclis üyesinin terör
borçlanmasında İçişleri Bakanlığı’nın, veya terör örgütlerine yardım ve
yataklık suçları sebebiyle görevden
• 19. maddesine göre belediye meclisinin
uzaklaştırılması veya tutuklanması
çalışma usulünün belirlenmesi
ya da kamu hizmetinden yasaklanması
konusunda İçişleri Bakanlığı’nın,
veya başkanlık sıfatı veya meclis
• 23. maddesine göre meclis kararlarının üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46’ncı
kesinleşmesinde vali ve kaymakamların maddedeki makamlarca belediye başkanı
(Mülki idare amirine gönderilmeyen veya başkan vekili ya da meclis üyesi
kararlar kesinleşmez. Mülki amirlerin bu görevlendirilir. Görevlendirilecek kişinin
kararlara karşı idari yargıya başvurma seçilme yeterliliğine sahip olması şarttır.
haklarını düzenleyen hüküm Anayasa Görevden uzaklaştırılan veya tutuklanan
Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.), belediye meclisi üyesinin istifa etmesi
halinde de bu fıkra hükümleri uygulanır.
• 26. maddesinde belediye başkanınca
Bu fıkra gereğince belediye başkanı
meclise sunulan bir önceki yıla ait
veya başkan vekili görevlendirilen
faaliyet raporunun, meclis üye tam
belediyelerde bütçe ve muhasebe iş ve
sayısının dörtte üç çoğunluğu ile yeterli
işlemleri valilik onayı ile defterdarlığa
görülmemesinin ardından valinin
veya mal müdürlüğüne gördürülebilir.
gerekçeli görüşü üzerine, konunun
Bu belediyelerde belediye meclisi,
karara bağlanmak üzere Danıştay’a
başkanın çağrısı olmadıkça toplanamaz.
gönderilmesinde kaymakam ve valinin,
Meclisin, encümenin ve komisyonların
• 29. maddesi uyarınca meclis üyelerinin görev ve yetkileri 31’inci maddede
seçilme yeterliliğini kaybetmesi ile belirtilen encümen üyeleri tarafından
ilgili Danıştay’a bildirimde bulunma yürütülür.” denildiğinden, terör sebebiyle
konusunda valinin, görevinden sebeplerle uzaklaştırılması
• 30. maddesine göre meclisin feshine halinde, büyükşehir ve il belediyeleri için
İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali
ilişkin bildirimde bulunma konusunda
tarafından görevlendirme yapılır (Keleş-
İçişleri Bakanlığı’nın,
Mengi, 2017)22. Bu durumda belediye
• 44. maddesine göre, mazeretsiz ve meclisinin başkanın ya da başkan vekilinin
kesintisiz devamsızlığın tespiti veya çağrısı olmadan toplanamayacağı ve meclis
seçilme yeterliliğini kaybetmesi ile görevini Kanun’un 31. maddesine göre
ilgili Danıştay’a bildirimde bulunma oluşturulan belediye encümeninin memur
konusunda İçişleri Bakanlığı’nın, üyelerini göreceği anlaşılmaktadır.
• 45. maddesine göre, belediye • 46. maddesi uyarınca belediye
başkanlığının boşalması üzerine, başkanlığının herhangi bir nedenle
meclisin toplanmasını sağlama boşalması halinde başkan veya başkan
konusunda, başkan veya başkan vekili vekili seçiminin yapılamaması üzerine,
seçilinceye kadar belediye meclisi, seçim yapılıncaya kadar başkan
birinci ve ikinci başkan vekilinin görevlendirilmesinde büyükşehir ve il
bulunmaması halinde belediye belediyelerinde İçişleri Bakanı’nın, diğer
başkanlığını yürütmek üzere bir kamu belediyelerde valinin,
görevlisini görevlendirme konusunda
• 47. maddesine göre, görevle ilgili bir suç
valinin yetkisi bulunur.
nedeniyle hakkında soruşturma veya
5393 sayılı Kanun’un 45. maddesine kovuşturma açılan belediye organlarının
674 sayılı K.H.K. ile eklenen fıkrada görevden uzaklaştırılması konusunda
“Ancak, belediye başkanı veya başkan İçişleri Bakanı’nın,

57
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

• 49. maddesine göre, belediye norm kadro Bakanlığı’nın,


standartlarının belirlenmesinde İçişleri
• 62. maddesine göre bütçe tasarısının
Bakanlığı’nın (14.11.2017 tarihinde
konsolide edilmek üzere gönderilmesinde
yayımlanan Mahalli İdarelere İlk Defa
İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın,
Atanacaklara Dair Sınav ve Atama
Yönetmeliği’nin 5. maddesine göre, atama • 65. maddesine göre, bütçe ve muhasebe
yapılacak kadro unvan ve sayıları için sistemine ilişkin yönetmelik çıkarma
İçişleri Bakanlığı’ndan izin alınır. İzin konusunda Maliye Bakanlığı ve İçişleri
verilmeyen kadrolar için duyuru ve sınav Bakanlığı’nın,
yapılamaz.), • 68. maddesine göre, borçlanma
• 51. maddesine göre Belediye Zabıta konusunda İçişleri Bakanlığı, Hazine
Teşkilatının Çalışma Usul ve Esaslarını Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı’nın,
Gösterir Yönetmelik hazırlanması • 69. maddesine göre, arsa ve konut üretimi
konusunda İçişleri Bakanlığı’nın konusunda yönetmelik çıkarmada
(Belediye Zabıta Yönetmeliği’ne İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan
14.11.2017 tarihinde yapılan bir ekle Bakanlığı’nın,
zabıta personelinin atanmasına ilişkin
sınavın açılması ve atanacakların • 71. maddesine göre işletme kurma
sayısı İçişleri Bakanlığı’nın iznine konusunda İçişleri Bakanlığı’nın,
bağlanmıştır.), • 72. maddesine göre, borç ve alacakların
• 52. maddesine göre belediye itfaiye takas ve mahsubu konusunda İçişleri
teşkilatının çalışma usul ve esaslarını Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın,
yönetmelikle belirleme konusunda • 74. maddesine göre, uluslararası teşekkül
İçişleri Bakanlığı’nın (İtfaiye ve organizasyonlara üye olma ve
Yönetmeliği’ne 14.11.2017 tarihinde bunlarla ortak faaliyet konusunda İçişleri
yapılan bir ekle, itfaiye personeli Bakanlığı’nın,
sınavı açılması ve atanacak personel
sayısı İçişleri Bakanlığı’nın iznine • Değişik 75. maddesine göre, kamu
bağlanmıştır.), kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
kamu yararına çalışan dernekler,
• 55. maddesine göre, belediyenin hesap Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti
ve işlemlerini 5018 sayılı Kanun’a göre tanınmış vakıflar, meslek odaları
denetlemek konusunda Sayıştay’ın, dışında kalan dernek ve vakıflar ile
idari işlemlerin hukuka uygunluğu ve gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri
idarenin bütünlüğü açısından denetleme için mahallin en büyük mülki idare
konusunda İçişleri Bakanlığı’nın, amirinin izninin alınması,
• 56. maddesine göre faaliyet raporunun • 76. maddesine göre, kent konseyinin
gönderilmesi konusunda İçişleri kurulmasına ilişkin yönetmelik
Bakanlığı’nın, hazırlanmasında İçişleri Bakanlığı’nın,
• 57. maddesine göre, belediye • 77. maddesine göre, belediye
hizmetlerinin ciddi biçimde aksatılması hizmetlerine gönüllü katılımın
ve bu durumun halkın huzur, sağlık sağlamasına ilişkin yönetmelik
ve esenliğini hayati derecede olumsuz hazırlamasında İçişleri Bakanlığı’nın,
şekilde etkilediğinin sulh hakimince
• 79. maddesine göre, dolgu alanları ile
tespiti halinde uyarıya rağmen düzeltme
ilgili konularda Maliye Bakanlığı’nın,
olmaması üzerine belediye hizmetlerinin
yürütülmesi konusunda vali ve İçişleri • 81. maddesine göre, ad verme tanıtıcı

58
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

amblem ve flama konusunda vali ve • 9. maddesi ile ulaşım koordinasyon


kaymakamın, merkezlerinin çalışma yönetmeliğinin
çıkarılmasında yetki, İçişleri Bakanlığı’na
• 83. maddesine göre, parasal miktarların
verilmiştir.
artırılması konusunda Maliye
Bakanlığı’nın, düzenleme veya onaylama • 14. maddesine göre, büyükşehir belediye
yoluyla, meclisinin kararları yedi gün içinde
mülki idare amirlerine gönderilmesi
• Belediye Kanunu’na 7099 sayılı Kanun’la
gerekir. Mülki amire gönderilmeyen
ek 3. maddeye göre “Belediyeler,
kararlar uygulanmaz.
mevzuatla kendilerine verilen görev ve
hizmetlerin yürütülmesi ve vatandaşlar • 22. maddesine göre büyükşehir belediyesi
tarafından yapılan başvuruların genel sekreteri, büyükşehir belediye
sonuçlandırılması amacıyla her başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanı
türlü idari iş ve işlemin yürütüldüğü tarafından atanır.
e-Belediye bilgi sistemini kullanır.
e-Belediye bilgi sistemini kurmaya,
5018 sayılı Kanun ile getirilen
işletmeye, veri saklama, veri iletimi vesayet yetkileri
ve veri paylaşımı ile ilgili politikaları 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
tespit etmeye, çalışma usul ve esaslarını Kanunu’nda da başta parasal sınırlar ve
belirlemeye ve bu sistem ile ilgili mali işlemlere ilişkin usuller olmak üzere
merkezî bir hizmet standardizasyonu Maliye Bakanlığı’na ait birçok vesayet
oluşturmaya İçişleri Bakanlığı yetkisi yer almaktadır.
yetkilidir.” denilmek suretiyle
Bu Kanun’un 77. maddesine göre,
Merkezi Yönetimin belediyeler üzerinde belediyenin mali yönetim ve kontrol
idari vesayet yetkisi sağlanmıştır. sisteminin tümüyle zaafa uğradığı, belirgin
yolsuzluk veya kamu zararına yönelik
5216 sayılı Kanun ile getirilen emarelerin ortaya çıktığı durumlarda ilgili
vesayet yetkileri belediye başkanının isteği veya İçişleri
Bakanı’nın talebi üzerine başbakanın
Büyükşehir belediyeleri bakımından 5393
onayı ile İçişleri Bakanı yetkili denetim
sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca
elemanlarına mali karar ve işlemleri
bu Kanun uygulanacaktır. Dolayısıyla
mevzuat uygunluk yönünden teftiş ettirir.
yukarıda sayılan idari vesayet yetkileri
geçerlidir. 5216 sayılı Kanun’da da başka
vesayet yetkileri yer almaktadır.
Belediyelerin imar işleri ile ilgili
Bu kapsamda 5216 sayılı Kanun’un:
idari vesayet yetkileri
Belediyelerin en çok şikâyet edilen
• 7. maddesine göre, 4562 sayılı Organize
işlemlerinin imar konusunda olduğu
Sanayi Bölgeleri Kanunu uyarınca,
bilinmekle birlikte yeterli ve etkin
organize sanayi bölgelerinde Bilim,
bir denetimin yapıldığı söylenemez.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na
Bunun yerine belediyeler ve büyükşehir
verilen yetkilerle ilgili büyükşehir
belediyeleri üzerinde imarla ilgili konular
belediyelerinin görev ve yetkisi
birçok idari vesayet öngörülmüştür. Bunlar
dışındadır.
genel olarak 3194 sayılı İmar Kanunu’nda
• 8. maddesi ile, altyapı ile ilgili yer almakla birlikte imarla ilgili düzenleme
yönetmelik çıkarma konusunda İçişleri yapan farklı kanunlarda da çeşitli idari
Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı’na ve vesayet yetkileri yer almaktadır. Son
Kalkınma Bakanlığı’na verilmiştir. düzenlemelerle aşağıda açıklanacağı gibi

59
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

imar konusunda belediyeler ve il özel ilişkin olanlar, bu Kanun ile bu


idareleri üzerinde idari vesayet yetkileri Kanun uyarınca yürürlüğe konulan
artmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönetmelikler ve beldenin şartları da
verilen imarla ilgili yetkiler, onaylama, gözetilerek, Çevre ve Şehircilik
denetleme ve yerine geçme konularında Bakanlığı tarafından onaylandıktan
vesayet yetkileri verilmiştir. sonra Resmî Gazetede yayımlanarak
• 3194 sayılı İmar Kanunu’nun yürürlüğe girer.” ifadeleri yer almıştır.
9. maddesi uyarınca, “Bakanlık gerekli Böylece, yeni bir vesayet yetkisi
görülen hallerde, kamu yapıları ve getirilmiştir.
enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst • 644 sayılı Çevre ve Şehircilik
yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri
planı ve değişikliklerinin, umumi Hakkında Kanun Hükmünde
hayata müessir afetler dolayısıyla Kararname’nin 648 ve 653 sayılı K.H.K
veya toplu konut uygulaması veya ile değişik 2. maddesine göre bazı
Gecekondu Kanunu’nun uygulanması yatırımlara ilişkin her ölçekteki planların
amacıyla yapılması gereken planların yetkili idare tarafından üç ay içinde
ve plan değişikliklerinin, birden fazla onaylanmaması durumunda Çevre ve
belediyeyi ilgilendiren metropoliten Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılır,
imar planlarının veya içerisinden veya yaptırılır ve onaylanır. Bunlarla ilgili
civarından demiryolu veya karayolu yapı ruhsatı, yapı kullanma izni ve iş yeri
geçen, hava meydanı bulunan veya açma ruhsatı Bakanlıkça verilir. Bu yetki,
havayolu veya denizyolu bağlantısı bir genelge ile valiliklere devredilmiştir.
bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme
planlarının tamamını veya bir • 644 sayılı Kanun Hükmünde
kısmını, ilgili belediyelere veya diğer Kararname’nin 7. maddesinin 3. fıkrasına
idarelere bu yolda bilgi vererek ve göre çevre düzeni planı büyükşehir
gerektiğinde işbirliği sağlayarak sınırları içinde büyükşehir belediyeleri,
yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve diğer yerlerde ise Çevre ve Şehircilik
resen onaylamaya yetkilidir.” Çevre Bakanlığı tarafından yapılır veya
ve Şehircilik Bakanlığı’na belediyeler yaptırılır ve onaylanır.
üzerinde geniş bir idari vesayet yetkisi • 644 sayılı K.H.K’nın 7. maddesinde
tanınmaktadır. “k) Bakanlar Kurulunca yetkilendirilen
• 3194 sayılı Kanun’un 45. maddesi alanlar ile merkezi idarenin yetkisi
uyarınca, mücavir alanların belirlenmesi içindeki kamu yatırımları, mülkiyeti
il idare kurulu ve Çevre ve Şehircilik kamuya ait arsa ve araziler üzerinde
Bakanlığı’nın onayı gerekmektedir. yapılacak her türlü yapı, milli
güvenliğe dair tesisler, askeri yasak
• 3194 sayılı Kanun’un ek 2. maddesine bölgeler, 7269 sayılı Umumi Hayata
göre “İl, ilçe ve kasabalarda mülkî Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak
idare amirinin izni alınmak ve imar Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara
mevzuatına uygun olmak şartıyla Dair Kanun hükümleri çerçevesinde
ibadethane yapılabilir.” hükmü uyarınca yapılacak binalar, genel sığınak
vali veya kaymakamın idari vesayet alanları, özel güvenlik bölgeleri,
yetkisi bulunmaktadır. enerji ve telekomünikasyon tesisleri
• 3194 sayılı Kanun’un ek 5. maddesinde ile ilgili altyapı, üstyapı ve iletim
“3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye hatları, yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı
Kanunu ve bu Kanuna göre çıkarılacak madde üretim tesisleri ve depoları,
yönetmeliklerden imar uygulamalarına akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı

60
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

istasyonları gibi alanlar ile ilgili her Hayvancılık Bakanlığı’na aittir.


tür ve ölçekteki planların yapılmasına
• 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi
ilişkin esasları belirlemek, bunlara
Kullanımı Kanunu ile Gıda Tarım ve
ilişkin her tür ve ölçekteki harita,
Hayvancılık Bakanlığı ve toprak koruma
etüt, plan ve parselasyon planlarını
kurullarına yetki verilmiştir.
gerektiğinde yapmak, yaptırmak ve
resen onaylamak.” yetkisi Çevre ve • 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu ile
Şehircilik Bakanlığı’na verilmiştir. Özelleştirme İdaresine, 388 sayılı
K.H.K.’nın 2. maddesi ile Güneydoğu
• 775 sayılı Kanun’la Çevre ve Şehircilik
Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
Bakanlığı’na çeşitli yetkiler verilmiştir.
İdaresinin Teşkilatının Kuruluş ve
• 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
21. maddesine göre, İstanbul Büyükşehir Kararname ile Güneydoğu Anadolu Bölge
Belediyesi’nin Boğaziçi alanı ilgili Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na (GAP),
çıkaracağı yönetmelikler Çevre ve 2985 sayılı Kanunla Toplu Konut İdaresi
Şehircilik Bakanlığı’nın onayı ile Başkanlığı’na çeşitli yetkiler tanınmıştır.
yürürlüğe girer. • Kentsel dönüşüm ve konusu ile ilgili
Aynı Kanun’un 4. maddesine Boğaziçi olarak 6306 sayılı Kanun ve farklı
alanında yerleşme ve yapılaşmanın kanunlarla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
planlanması, koordinasyonu ve ve İçişleri Bakanlığı’na yetkiler
denetlenmesinde Boğaziçi İmar Yüksek verilmiştir.
Koordinasyon Kurulu yetkilidir. (Halen • 6001 sayılı Karayolları Genel
yürürlükte olmasına rağmen Kanun’un Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri
bu hükümlerinin uygulanmadığı, Hakkında Kanun’un 17. maddesinin
Kurulun toplanmadığı anlaşılmıştır.) 4. fıkrasında “Belediye ve mücavir
• 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını alan sınırları dışında, erişme
Koruma Kanunu’na ve 2634 sayılı kontrolü uygulanan karayolu
Turizmi Teşvik Kanunu’na göre çevresinde, ilgili idare tarafından
turizm merkezleri, koruma alanları, imar düzenlemesi yapılmadan önce,
sit alanları ile ilgili düzenlemelerde Genel Müdürlüğün olumlu görüşü
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkisi alınır. Olumlu görüş alınmadan imar
bulunmaktadır. planı kesinleştirilemez.” denilmek
suretiyle il özel idaresinin imar yetkisi
• 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun
sınırlandırılmıştır.
7. maddesi uyarınca deniz doldurma
ve dolgu alanlarının planlanması, • 6001 sayılı Karayolları Genel
Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri
Bakanlığı’nın onayı ile olur. Hakkında Kanun’un 18. maddesinin 2.
fıkrasında “Erişme kontrolü uygulanan
• 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri
karayolu sınırları içinde Genel
Kanunu, 4937 sayılı Endüstri Bölgeleri
Müdürlüğün izniyle kurulacak tesisler
Kanunu, 4691 sayılı Teknoloji Bölgeleri
ve eklentileri mimarî, statik, tesisat
Kanunu ile bölge idarelerine ve Bilim
ve her türlü fennî mesuliyeti Genel
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın
Müdürlükte olmak kaydıyla 3/5/1985
düzenleme yetkisi verilmiştir.
tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nda
• 4562 sayılı Kanun’un ek 26/A maddesine öngörülen yapı ruhsatiyesine tâbi
göre tarıma dayalı organize sanayi değildir. Bu tesislerin plan ve projesi ile
bölgeleri için yetkiler Gıda, Tarım ve mülkiyet bilgileri inşaat başlamadan

61
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

önce ilgili idarelere bildirilir. Bu tesisler İlgili belediyeler veya il özel idareleri,
erişme kontrolü uygulanan karayolunun söz konusu işlemleri Genel Müdürlük
müştemilatından sayılır. Bu tesislerin ile koordineli olarak ve ivedilikle
işletilmesi ile ilgili resmi makamlarca sonuçlandırır.” ifadesi yer almaktadır.
verilecek izin, ruhsat ve lisanslar Bu Kanun hükümleri doğrultusunda
bakımından, ilgili tesislerin kesinleşmiş il özel idaresi imar planlarında gerekli
karayolu güzergâh planlarına işlenmesi düzenlemeyi yapmak zorundadır.
yeterli olup, ayrıca imar planına
• 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve
işlenme şartı aranmaz.” hükmü yer
Haberleşme Bakanlığı’nın Teşkilat ve
almaktadır. Bu alanlarda, il özel idaresine
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
sadece bilgi verilmesi yeterlidir.
Kararname’nin 15. maddesinde Altyapı
• 6001 sayılı Karayolları Genel Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün
Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri görevleri arasında
Hakkında Kanun’un 19. maddesinin;
“ ...
1. fıkrasına göre; “…Belediye ve mücavir
alan sınırları dışında kalan yerlerde c) Kamu kurum ve kuruluşları,
ise karayolu güzergâh planları, il belediyeler, il özel idareleri, gerçek ve
özel idareleri veya ilgili kurum ve tüzel kişilerce yaptırılacak
kuruluşlarla koordine edilmek suretiyle
(a) bendinde yazılı ulaştırma
Genel Müdürlükçe doğrudan tayin ve
altyapılarının proje ve şartnamelerini
tespit edilir ve uygulaması bu çerçevede
incelemek veya incelettirmek ve
yapılır. Bu fıkra hükümlerine göre
onaylamak.
son halini alan yol güzergâh planları
Bakan onayı ile yürürlüğe girer.” Aynı ç) Kamu kurum ve kuruluşları,
maddenin 3. fıkrasında ise “İlgili belediyeler, il özel idarelerinin metro
kurum veya kuruluşlar mevcut imar ve şehir içi raylı ulaşım sistemi kurma
planlarını kesinleşen karayolu güzergâh taleplerini değerlendirmek ve uygun
planlarına uygun olarak en fazla olanlarını Bakanlar Kurulu’nun iznine
altmış gün içinde revize eder. İmar sunmak.
mevzuatının gerektirdiği diğer işlemler
d) Kamu kurum ve kuruluşları,
ilgili kurum ve kuruluş tarafından
belediyeler ve il özel idareleri
yürütülür. Revize edilen imar planına
tarafından yaptırılacak metro ve şehir
yapılan ve karayolu güzergâhında
içi raylı ulaşım sistemlerinin proje
değişiklik gerektiren itirazlar Genel
ve şartnamelerini incelemek veya
Müdürlükçe karara bağlanır.”
incelettirmek ve onaylamak.”
denilmektedir.
sayılmıştır. Bu durumda belediye bu
Aynı maddenin 6. fıkrasında “Bu madde
kapsamda yapacağı projeleri anılan
hükümleri çerçevesinde kesinleşen
Bakanlığa onaylatmak zorundadır.
karayolu güzergâh planları kapsamında
karayollarının yer aldığı alanlara • 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun
ilişkin olarak, belediyeler veya il özel 30. maddesine 6735 sayılı Kanun’la
idarelerince, ilk kez yapılan imar planı eklenen fıkra uyarınca “İçişleri
düzenlemelerinde, otoyollar hariç Bakanlığı’nın güvenlik gerekçesiyle
olmak üzere, kesinleşmiş güzergâh ihtiyaç duyduğu, kamu kurum ve
planlarındaki karayolları, 3194 sayılı kuruluşları, belediyeler ve il özel
Kanunun 18 inci maddesi hükümleri idareleri dâhil mahalli idareler ve diğer
dâhilinde oluşturulacak düzenleme kamu tüzel kişilerine ait taşınmazlar,
ortaklık payları hesabına dâhil edilir. kaynak veya irtifak hakları, Bakanlar

62
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Kurulu kararıyla resen Hazine adına • 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon


tescil ve İçişleri Bakanlığı’na tahsis İdaresinin Kuruluş ve Görevleri
edilir… Bu taşınmazlara ilişkin olarak Hakkında Kanun’un (Bu Kanun,
ihtiyaç duyulan imar planı değişiklikleri diğer 29 büyükşehir belediyesinde de
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca uygulanmaktadır.) 7. maddesi şöyledir:
resen yapılır veya yaptırılır.” hükmü “Yönetim Kurulunun diğer üç üyesi
getirilmiştir. Bu fıkra ile belediyenin imar İstanbul Büyük Şehir Belediye
yetkileri sınırlandırılmıştır. Başkanı’nın teklifi ve İçişleri
Bakanı’nın onayı ile atanır.” Bu
• 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile durumda büyükşehir belediyelerinin
Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’ne imar bağlı kuruluşu olan su ve kanalizasyon
düzenlemesi ile ilgili yetkiler tanınmıştır. idarelerinin yönetim kurulu üyelerini
• 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkında atama yetkisi İçişleri Bakanı’na aittir.
Kanun’a ilişkin işler Çevre ve Şehircilik • 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun
Bakanlığı’nca uygulanır. 12. maddesine göre, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı tarafından çevre denetleme
Diğer kanunlarla ve K.H.K.'lar ile yetkisi yeterli teşkilatı kurmuş
getirilen idari vesayet yetkileri belediyelere verilebilir.
• 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun
• 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377.
45. maddesine göre, açık teklif usulü
maddesinin 4. fıkrasına göre belediye
ile yapılacak işlerin üst sınırı her yıl
vergi daireleri Maliye Bakanlığı Gelir
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
İdaresi Başkanlığı’nca belirlenen tutarları
belirlenir. Aynı Kanun’un 83 ve 84.
aşan davalarda valinin muvafakatini maddelerine göre, belediyelerin ihaleden
almadan vergi mahkemelerinin kararları yasaklama kararı ilgili Bakanlık olan
aleyhine Danıştay’da temyiz davası İçişleri Bakanlığı tarafından verilir.
açamazlar.
• 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun
• 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan 6. maddesine göre; kamu yararı kararlarını
Yerlerin İçme Kullanma ve Enerji ilçelerde kaymakam, illerde vali onaylar.
Suyu Temini Hakkında Kanun’un
• 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile
10. maddesine göre kamu yatırım
terör mağdurları ya da yakınlarını işçi
programında yer almak kaydıyla belediye
veya memur olarak alınması konusunda
teşkilatı olan yerlerin içme, kullanma ve
İçişleri Bakanlığı’nın vesayet yetkisi
enerji suyunun temini hizmetleri Devlet
bulunmaktadır.
Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
yapılır. • 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu’nun
20. maddesinde “Bakanlık Ölçüler ve
• 2464 sayılı Belediye Gelirleri Ayar Teşkilatı memurları, belediye
Kanunu’nun 96. maddesine göre ölçüler ve ayar memurlarının ölçü ve
belediye vergi ve harçlarını alt ve üst ölçü aletlerine ait bilumum işlerini bu
sınırlar içinde belirmeye, mükerrer 79. Kanunun uygulanması bakımından
maddesine göre altyapı kazı izni harcını kontrol etmeye yetkilidir.”
yarıya kadar indirmeye Bakanlar Kurulu 22. maddesinde de “Bakanlık,
yetkilidir. Aynı Kanun’un 104. maddesine belediyelerin ölçüler ve ayar
göre mücavir alanlara götürülecek memurluğu kadrolarındaki noksanlığı,
hizmetlerin belirlenmesinde İçişleri İçişleri Bakanlığı’nın aracılığı ile
Bakanlığı yetkilidir. mahalli Belediyelerce yeni kadro temin

63
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

edilmesini ve kadrolara atamalar ve parasal limitler her yıl 1 Şubat


yapılmasını sağlar. tarihinden geçerli olmak üzere Kurum
tarafından, olağanüstü durumlara yılın
Bakanlık, belediye ölçüler ve ayar
diğer aylarında Kurumun teklifi üzerine
memurluğu kadrolarının her ne suretle
Bakanlar Kurulu’nca belirlenir.
olursa olsun boşalması halinde görevin
aksamamasını teminen ayar memurluğu • 4734 sayılı Kanun’un çeşitli
vazifelerini bölge teşkilatlarında görevli maddelerinde Maliye Bakanlığı’na
ölçüler ve ayar kontrolör veya fen tanınmış bazı düzenleme yetkileri
memurlarına veya diğer bir belediyenin bulunmaktadır.
ölçüler ve ayar memuruna memuriyet • 5355 sayılı Kanun’un 4. maddesine
unvan ve irtibatları baki kalmak göre, “Birlik, birlik tüzüğünün
şartıyla geçici olarak gördürebilir.” kesinleşmesinden sonra Bakanlar
ifadeleri ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Kurulu’nun izni ile kurulur ve tüzel
Bakanlığı’na idari vesayet yetkisi kişilik kazanır.
tanınmıştır.
Su, atık su, katı atık ve benzeri
• 4046 sayılı Kanun’un 26. maddesi altyapı hizmetleri ile çevre ve ekolojik
uyarınca belediyenin şirket kurması, dengenin korunmasına ilişkin projelerin
3996 sayılı Kanun’a göre yap-işlet-devret zorunlu kılması durumunda; Bakanlar
yönteminin uygulanması Bakanlar Kurulu, ilgili mahallî idarelerin, bu
Kurulu’nun izniyle olur. Kurulmuş amaçla kurulmuş birliğe katılmasına
şirketlerin devir alınması konusunda karar verebilir. Bu fıkrada belirtilen
da aynı usul geçerlidir. Ancak belediye birliklerden ayrılma da Bakanlar
şirketlerinin sermaye artırımı için Kurulu’nun iznine bağlıdır.”
Bakanlar Kurulu kararına gerek olmadığı
Danıştay kararlarında ifade edilmiştir. • 178 sayılı Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat
İçişleri Bakanlığı’nın 21.04.2008 tarih ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
ve 2008/31 sayılı genelgesinde kurulmuş Kararname ile Maliye Bakanlığı’na genel
şirketlerin hibe yoluyla devir alınmasının düzenlemelerle ilgili yetkiler tanınmıştır.
izne tabi olduğu ifadesine yer almış Aynı Kararname’nin 10. maddesinin
ise de, genelgenin bu bölümü Danıştay (1/s) fıkrası, 11. maddesinin (1/m) fıkrası,
Sekizinci Dairesi’nin 05.03.2010 tarihli 13. maddesinin (1/p) fıkrası, 25. maddesinin
ve E.2008/4976, K.2010/1108 sayılı (1/g) fıkrası ve 43. maddesinin 1. fıkrası
kararı ile iptal edildiğinden belediyelerin uyarınca belediyede kendi görev alanı
kurulmuş şirketleri bağış yoluyla alması ile ilgili konularda maliye uzmanları
mümkündür. İçişleri Bakanlığı Hukuk aracılığı ile denetim yapar. Bu denetimler
Müşavirliği’nin 24.05.2010 tarihli ve Maliye Bakanlığı’nın görev alanları ile
B.o5.0.HUK.0.00.00.02.-045.02.01/7897 sınırlı olup sadece maliye uzmanları
sayılı görüşü de bu yöndedir (Can, 2013: tarafından yapılabilir. Defterdarlıklarda
123)23. görevli uzmanların bu tür denetim yapma
• 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53 yetkisi yoktur.
ve 67. maddelerine göre, ihale ile ilgili • 2489 sayılı Kefalet Kanunu’nun
şikâyetleri incelemek ve standartları 13. maddesinde “Bu kanunun dışında
belirlemek Kamu İhale Kurulu’nun kalan Devlet teşekkülleri (Hususi
yetkisindedir. Aynı Kanun’un 58. idareler ve belediyeler dahil) için
maddesine göre, belediyelerin ihaleden lüzumuna göre bu kanunda yazılı esaslar
yasaklama kararını İçişleri Bakanlığı dairesinde bir veya birkaç kefalet sandığı
verir. 67. maddesine göre, eşik değerleri tesis etmeğe ve bunlar için nizamnameler

64
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

yapmağa Hükümet mezundur.” ifadesi c) Kamu idareleri tarafından


yer almış, bu hükme göre Bakanlar yapılan her türlü iç ve dış borçlanma,
Kurulu’nca 1935 Yılında Hususi borç verilmesi, borç geri ödemeleri,
İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı yurt dışından alınan hibelerin
Nizamnamesi (Tüzüğü) yayımlanmıştır. kullanımı, hibe verilmesi, Hazine
Tüzük’te sandığın İçişleri Bakanlığı’na garantileri, Hazine alacakları, nakit
bağlı olduğu belirtilmektedir. Tüzük yerel yönetimi ve bunlarla ilgili diğer
yönetimlerdeki kefalete bağlı personelin hususları; tüm kaynak aktarımları
aylılarından yapılacak kesintileri ve kullanımları ile Avrupa Birliği
ve bunların değerlendirilmesini fonları dahil yurt içi ve yurt dışından
düzenlemektedir. sağlanan diğer kaynakların ve
fonların kullanımını,”
• Danıştay’ın ve Sayıştay’ın idari
görevleri kapsamında bazı konularda denetleyeceği belirtilmiştir. Kanun
belediyeler üzerinde idari vesayet yetkisi ilk şeklinde sermayesinde kamu payı
bulunmaktadır. %50’sinden az olan belediye şirketlerinin
Sayıştay denetimi dışında tutulmuş ise
Sayıştay'ın yaptığı denetim de, Anayasa Mahkemesi tarafında iptal
edilmiş ve böylece yerel yönetimlerin ortak
• Anayasa’nın 161. maddesinde mahalli
oldukları tüm şirketler Sayıştay denetimine
idarelerin Sayıştay’ın denetimine
tabi hale gelmiştir.
tabi olduğu belirtilmiş, 5393 sayılı
Belediye Kanunu’nun 55. maddesinde; Sayıştay Kanunu’nun 34. maddesinde
belediyelerde iç ve dış denetimin Sayıştay’ın denetiminin,
yapılacağı, iç ve dış denetimin 5018 “a) Bütçe hakkının gereği olarak
sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol kamu idarelerinin faaliyet sonuçları
Kanunu hükümlerine göre yürütüleceği hakkında Türkiye Büyük Millet
açıklanmıştır. 5018 sayılı Kanun’un Meclisi’ne ve kamuoyuna güvenilir ve
41. maddesine göre ise, dış denetimin yeterli bilgi sunulması,
Sayıştay tarafından yürütüleceği hükme
bağlanmıştır. b) Kamu mali yönetiminin hukuka
uygun olarak yürütülmesi ve kamu
• 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun Sayıştay kaynaklarının korunması,
4. maddesine göre Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına mali yönden belediyeleri c) Kamu idarelerinin performansının
denetlemekle görevli ve yetkilidir. 6085 değerlendirilmesi,
sayılı Kanun’un 6495 sayılı Kanun’la ç) Hesap verme sorumluluğu ve
değişik 4. maddesinin 1. fıkrasında mali saydamlığın yerleştirilmesi ve
Sayıştay’ın “Merkezi yönetim bütçesi yaygınlaştırılması
kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal
güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, amacıyla gerçekleştirilir.” denilmektedir.
sermayesindeki kamu payı doğrudan Belediyeler, Sayıştay’ın mali yargı yoluyla
veya dolaylı olarak %50’den fazla olan yaptığı bu denetimin sonunda verilen
özel kanunlar ile kurulmuş anonim kesin kararları uygulamak zorundadır.
ortaklıkları, diğer kamu idarelerini… 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun
b) …(a) bendinde sayılan idarelere 39. maddesine göre; mahallî idarelerin
bağlı veya bu idarelerin kurdukları veya idare faaliyet raporları hakkındaki Sayıştay
doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak değerlendirmesinin bir örneği İçişleri
ortak oldukları her çeşit idare, kuruluş, Bakanlığı’na, bir örneği de ilgili mahallî
müessese, birlik, işletme ve şirketleri, idarenin meclisine gönderilir.

65
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Sayıştay’ın yerel yönetimleri geçmiş yıllara hizmetler aksıyorsa söz konusu hizmetlerin
göre daha fazla denetim programına aldığı yerine getirilmesini validen ister. Vali
bilinmekte ise de, bu denetimi yeterince hizmetleri yaptırarak bedelini belediyenin
yapamadığı bilinmektedir. Bu nedenle İller Bankası payından kesilerek valiliğe
sadece yerel yönetimlerin mali denetimini gönderilmesini talep eder.
yapacak “Yerel Yönetimler Sayıştayı”
önerilmektedir. (Eryılmaz, 1993)24 Performans denetimi
Performans denetimi bizim denetim
Mali sistemin zaafa uğraması sistemimize yakın zamanlarda girmiştir.
nedeni ile yapılan denetim 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun
41. maddesine göre, seçimi izleyen altı
5018 sayılı Kanun’un 77. maddesinde
ay içinde, bölge planına, kalkınma plan
“Malî yönetim ve kontrol sisteminin
ve programına uygun olarak hazırlanıp
tümüyle zaafa uğradığı, belirgin
18. maddesine göre belediye meclisinde
yolsuzluk veya kamu zararına yönelik
kabul edilen stratejik plan ve performans
emarelerin ortaya çıktığı durumlarda; il
programı belediyenin yol haritası olup,
özel idareleri için ilgili vali, belediyeler
denetimde de dikkate alınır. Nüfusu
için ilgili belediye başkanının talep
50.000’den az olan belediyelerde stratejik
etmesi veya doğrudan Başbakanın onayı
plan yapılması zorunlu değildir. Ancak
üzerine İçişleri Bakanı, yetkili denetim
belediye stratejik planı usulüne göre
elemanlarına, ilgili mahallî idarelerin tüm
yapmışsa dikkate alınmalıdır. 5393 sayılı
malî yönetim ve kontrol sistemlerini, malî
Kanun’un 54. maddesinde belediyelerde
karar ve işlemlerini mevzuata uygunluk
denetimin, performans ölçütlerine ve kalite
yönünden teftiş ettirir. Bu teftişler
standartlarına göre analiz etmek amaçlarıyla
sonucunda düzenlenecek raporların
yapılmasını öngörülmektedir. 6085 sayılı
bir örneği İç Denetim Koordinasyon
Sayıştay Kanunu’nun 36. maddesinin
Kurulu’na, bir örneği de gerekli işlemlerin
3. fıkrasında “(3) Performans denetimi;
yapılması için ilgili vali veya belediye
hesap verme sorumluluğu çerçevesinde
başkanına gönderilir.” hükümleri yer
idarelerce belirlenen hedef ve göstergelerle
almaktadır. Bu hüküm doğrultusunda
ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi
İçişleri Bakanı’nın görevlendireceği
suretiyle gerçekleştirilir.” denilmektedir.
denetim elemanları ve gerektiğinde diğer
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
bakanlıkların denetim elemanlarının da
Kanunu’nun 9. maddesine göre; Maliye
katılımıyla ayrıntılı denetim yaptırılarak
Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı’nın ve ilgili
raporlar gereğinin yapılması için vali ya da
kamu idaresi tarafından birlikte tespit
belediye başkanına gönderilir.
edilecek olan performans göstergeleri,
kuruluşların bütçelerinde yer alır.
Hizmetlerde aksama nedeni ile Performans denetimleri bu göstergeler
yapılan denetim çerçevesinde gerçekleştirilir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Bu kapsamda belediye hizmetlerinin;
57. maddesinde belediye hizmetlerinin halkın ihtiyacına uygun olarak planlanıp
ciddi bir biçimde aksatıldığının ve bu gerçekleştirilmesi, düşük maliyetle, kaliteli,
durumun halkın sağlığını, huzurunu, zamanında ve tekniğine uygun biçimde
esenliğini ciddi biçimde etkilendiğinin yapılıp yapılmadığının değerlendirmesi
İçişleri Bakanı’nın talebi üzerine yetkili yapılır. Belediye mallarının verimli kullanımı
sulh hakimince tespiti halinde İçişleri ve yönetimi, belediyenin varsa Türk Ticaret
Bakanı tarafından aksaklıkların giderilmesi Kanunu’na tabi şirketlerinin kâr-zarar
belediye başkanından istenir. Yine durumu araştırılır ve rapora bağlanır.

66
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Diğer Denetim Yolları Ortak hizmet projeleri sureti ile


Kent halkı ya da hemşehriler, belediye denetim
hizmet ve etkinlerine katılmak 5393 sayılı Kanun’un 75. maddesinde
suretiyle belediyeyi gözetleyebilir “Belediye meclisinin kararı üzerine
ve denetleyebilirler. Bunun için bazı yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev
yöntemleri şöyle sıralayabiliriz: ve sorumluluk alanına giren konularda;
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek
Gönüllü katılım yoluyla denetim kuruluşları, kamu yararına çalışan
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi
76. maddesinde “Belediye; sağlık, muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005
eğitim, spor, çevre, sosyal hizmet ve tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar
yardım, kütüphane, park, trafik ve Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına
kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın giren meslek odaları ile ortak hizmet
projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek
ve çocuklara, engellilere, yoksul
ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak
ve düşkünlere yönelik hizmetlerin
hizmet projeleri için mahallin en büyük
yapılmasında beldede dayanışma ve mülki idare amirinin izninin alınması
katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, gerekir.” denilmektedir. Bu suretle,
tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla belediye ile birlikte hizmet yürütmek
gönüllü kişilerin katılımına yönelik üzere ortak projeler yaparak belediye
programlar uygular. hizmetlerinin etkinliği tespit imkânına
kavuşurlar. Kanun maddesinde de
Gönüllülerin nitelikleri ve
açıklandığı gibi bu ortak hizmet projeleri
çalıştırılmalarına ilişkin usûl ve esaslar belediye meclisinin kararı ve mahallin en
İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak büyük mülkü idare amirinin (vali ya da
yönetmelikle belirlenir.” denilerek kaymakamın) onayı ile uygulanır.
belediye hizmetlerine gönüllü katılımın
sınırları çizilmiştir. Kent konseyi tarafından yapılan
09.10.2005 tarihli Resmî Gazete’de denetim
Yayımlanan İl Özel İdaresi ve Belediye 5393 sayılı Kanun’un 76. maddesinde
Hizmetlerine Gönüllü Katılım “Kent konseyi, kent yaşamında; kent
Yönetmeliği’nin 4. maddesinde “Gönüllü: vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin
Bilgi, beceri ve yeteneğini, her türlü geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun
ortak çalışma, imkân ve zamanını korunması, sürdürülebilir kalkınma,
ortaya koyarak çalışma alanı konusunda çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma
maddi bir kazanç beklemeksizin yerel ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve
yönetim hizmetlerine katılan gerçek ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim
tüzel kişiler ile bünyesindeki gönüllüleri ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler kamu kurumu niteliğindeki
bu hizmetlerde görevlendirecek kamu
meslek kuruluşlarının, sendikaların,
kuruluşlarını” ifadeleri yer almaktadır.
noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili
Bu yolla hemşehriler, bizzat belediye sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin,
hizmetlerine katılmak suretiyle işlerin kamu kurum ve kuruluşlarının ve
nasıl yürüdüğü gözlemler, kanaat sahibi mahalle muhtarlarının temsilcileri
olurlar. Bu uygulama, aynı zamanda ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan
dolaylı bir denetim yoludur. kent konseyinin faaliyetlerinin etkili

67
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

ve verimli yürütülmesi konusunda ifadesi doğrultusunda işlem yapılır. Bu


yardım ve destek sağlar.” ifadelerine yol, çok başvurulan bir uygulama olmasına
yer verilmiştir. Kent konseylerinin rağmen etkinliği zamanla azalmıştır.
kurulması ve çalışma usulü Kent Konseyi
Yönetmeliği’nde açıklanmıştır. Kent Elektronik posta yolu ile yapılan
Konseyi Yönetmeliği’nin 7. maddesinde şikâyetler
“Kent vizyonunun ve hemşehrilik
bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve Son yıllarda İnternetin yaygın kullanımı
hukukunun korunması, sürdürülebilir sayesinde yurttaşlar şikâyetlerini
kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal belediyeye ve üst makamlara iletme
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, imkânı bulmaktadır. Cumhurbaşkanlığı’na
hesap sorma ve hesap verme, katılım ve (CİMER) ve Başbakanlık’a (BİMER) yapılan
yerinden yönetim ilkelerini ön planda başvurular, ilgili kamu kuruluşlarından
tutmak…” denilmektedir. Kent konseyi, bilgi alınarak hızla değerlendirilmekte
kent halkının kent sorunları ile ilgili her ve ilgili kuruluşlar uyarılmaktadır.
türlü bilgi almayı, bu konuları izlemeyi Bu denetim yolunun etkili olduğu
ve yetkililere iletmeyi sağlayan önemli bir gözlenmektedir.
fahri örgütlenmedir.
Şikâyet için başvuru
Dilekçe hakkının kullanılması yolu Birçok belediye, kent halkının şikâyetlerini
almak için kentin uygun yerlerinde
ile denetim hemşehrilerin kolayca ulaşabileceği
3071 sayılı Dilekçe Hakkının birimler kurmaktadır. Hemşehrilerin, bu
Kullanılmasına Dair Kanun’un birimlere başvurarak alacağı bilgi üzerine
3. maddesinde; “Türk vatandaşları farklı mercilere şikâyet imkânı vardır.
kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek
ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Kentin geleceğinin
Millet Meclisi’ne ve yetkili makamlara planlanmasına katılım
yazı ile başvurma hakkına sahiptirler.
Kent halkının ve sivil toplum örgütlerinin,
Türkiye’de ikamet eden yabancılar, kentin geleceğinin planlandığı toplantılara
karşılıklılık esası gözetilmek ve katılıp görüşlerini açıklaması ve katkıda
dilekçelerinin Türkçe yazılması bulunması için gerekli ortamı oluşturmak,
kaydıyla bu haktan yararlanabilirler.” belediye yönetiminin sorumluluğudur.
ifadelerine yer verilmiştir. Kanun’un
8. maddesinde yer alan “Dilekçe 5393 sayılı Kanun’un 41. maddesine
Komisyonu, görevleri ile ilgili olarak, göre stratejik planın hazırlamasında
kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu bu katılımın sağlanması zorunludur.
niteliğindeki meslek kuruluşları ile özel 26.02.2018 tarihli Resmî Gazete’de
kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi yayımlanan Kamu İdarelerinde Stratejik
almak, ilgilileri çağırıp bilgi almak, idari Planlamaya İlişkin Usul ve Esaslar
denetimin yapılmasını istemek, bilirkişi Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde de
görevlendirmek ve yerinde inceleme “b) Kamu idaresinin hizmetinden
yapmak yetkisine sahiptir. Bu yetkinin yararlananların, kamu idaresi
kullanılması durumunda kamu kurum çalışanlarının, sivil toplum
ve kuruluşları ile kamu personeli, talep kuruluşlarının, ilgili kamu kurum ve
edilen bilgi ve belgeyi vermek, idari kuruluşları ile ilgili diğer tarafların
denetimi yapmak ve yerinde inceleme için katılımları sağlanır ve katkıları
gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.” alınır.” denilmesi de denetim yoludur.

68
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Etik ilkeler yönünden başvurular Kamu hizmetlerinin sunumunda


5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu 31.07.2009 tarihli Resmî Gazete’de
Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yayımlanan Kamu Hizmetlerinin
Yapılması Hakkında Kanun’un Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara
4. maddesinde; İlişkin Yönetmelik’in
“Bu Kanun kapsamındaki kamu kurum 5. maddesinde, “Kanunî sınırlamalar saklı
ve kuruluşlarında etik davranış ilkelerine kalmak kaydıyla idare, sunduğu hizmetlere
aykırı uygulamalar bulunduğu iddiasıyla, ilişkin bilgileri ve mevzuatı, basılı ya da
en az genel müdür veya eşiti seviyedeki elektronik ortamda duyurur. İdare, sunduğu
kamu görevlileri hakkında Kurul’a kamu hizmetlerinin envanterini oluşturarak
başvurulabilir.” ifadeleri yer almaktadır. kurumsal internet sayfasında ve e-Devlet
Bu kapsamda yurttaşlar belediye Kapısında en güncel şekli ile yayımlar.”
personelinden etik ilkelerine aykırı denilmekte, 11 ve 12. maddelerinde de
davrananlar hakkında Kurul’a başvurabilir. yurttaşların ve hemşehrilerin;
Bu Kanun’a göre yapılan başvuru üzerine “1) Bizzat yapılan başvurular
alınan kararların kamuoyuna duyurulması sırasında başvuru incelenir, anında
için Resmî Gazete’de yayımlanması giderilebilecek eksiklikler yazışmaya
öngörülmüş ise de, bu düzenlemenin yer gerek kalmadan tamamlatılır. Talebi
aldığı Kanun’un 5. maddesinin 3. fıkrası hâlinde başvuru sahibine alındı
hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından belgesi verilir. Sonradan tespit edilen
iptal edilmiştir. Böylece etik kurulunun eksiklikler başvuru sahibine bildirilir.
kararlarının hemşehriler tarafından
2) Başvurular hizmet standartlarında
bilinmesi imkânı kalmamıştır.
belirtilen süre içinde sonuçlandırılır.
Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri
3) Başvuru sonucunun olumsuz olması
ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında
durumunda ilgiliye gerekçesi bildirilir,
Yönetmelik’in 29. maddesinde “Kurum ve
varsa itiraz mercii ve süresi gösterilir.”
kuruluşlarda, etik kültürünü yerleştirmek
ve geliştirmek, personelin etik davranış ifadeleri yer almaktadır. Bu düzenlemeler de
ilkeleri konusunda karşılaştıkları diğer denetim yollarındandır.
sorunlarla ilgili olarak tavsiyelerde
ve yönlendirmede bulunmak ve etik Belediyelerin Kamuoyu Denetimi
uygulamaları değerlendirmek üzere Belediyelerde en önemli denetim kentte
kurum veya kuruluşun üst yöneticisi yaşayan ve belediye hizmetlerinden
tarafından kurum içinden en az üç yararlanan hemşehrilerin denetimidir. Bunu
kişilik bir etik komisyonu oluşturulur.” kamuoyu denetimi olarak adlandırabiliriz.
Belirtilmiştir. Yönetmelik’in 38. maddesine Kent kamuoyu, belediye hizmetleri hakkında
göre, “5176 sayılı Kanun ile bu Yönetmelik bilgi edinme, sosyal medya, yerel basın,
kapsamında bulunan ve Kurul’un görev mahalle ilişkileri, kahve sohbetleri esnaf
alanı dışındaki kamu görevlilerinin etik ve sanatkâr muhabbetleri gibi yollarla
ilkelere aykırı davrandığı yolunda disiplin oluşmaktadır. Kamuoyu katılımcı yönetim
kurullarına yapılan başvurular, yetkili ve iyi yönetişim açısından etkin rol
disiplin kurullarınca bu Yönetmelik’te oynar. Kentlilerin kente sahip çıkması,
düzenlenen etik davranış ilkeleri ile sürdürülebilir kent anlayışına ulaşma
başvuru usul ve esasları çerçevesinde bakımından resmi yollardan çok daha
incelenir.” Bu çerçevede yapılan başvurular etkilidir. Kent yöneticileri bu tür çalışmaları
ve yetkili kuruluşlarca yapılan incelemeler başlangıçta tehlikeli görseler de sonunda
de bir denetim yoludur. muhakkak dikkate alırlar.

69
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

Hemşehri hukuku yolu ile katılım Belediye meclis toplantılarını izleme


ve denetim yolu ile denetim
5393 sayılı Kanun’un 13. maddesinde Belediye meclisi toplantıları 5393 sayılı
“Herkes ikamet ettiği beldenin Kanun’un 20. maddesine göre genel olarak
hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye halka açık yapılır. Meclis başkanın veya
karar ve hizmetlerine katılma, belediye üyelerinden birinin gerekçeli önerisi üzerine
toplantıya katılanların salt çoğunluğunun
faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye
kararı ile gizli toplantı yapılabilir.
idaresinin yardımlarından yararlanma
Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’nin
hakları vardır.” denilmektedir. Bu kapsamda
8. maddesine göre belediye meclisinin
kurulan ilişkiler yoluyla, belediyenin iş toplantısı ile ilgili bilgiler halka ilan, radyo,
ve işlemleri hakkında bilgi sahibi olunur. televizyon, İnternet, elektronik posta ve
Böylece eksiklik ve aksaklıkların denetimi benzeri araçlarla duyurulur.
mümkün olur.
Açık toplantıları belde halkı izinsiz
Bilgi edinme yolu ile denetim izleyebilir. Bu yolla halk bilgi sahibi olur ve
kamuoyu oluşmasına katkı sağlanır.
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkında Kanun’un
Belediye meclisinde kurulan ihtisas
4. maddesinde: “Herkes bilgi edinme
komisyonlarının toplantılarına komisyona
hakkına sahiptir.”, 5. maddesinde ise üye olamayan belediye meclisi üyeleri
“Kurum ve kuruluşlar, bu Kanun’da yer katılabilir. Sivil toplum kuruluşları davet
alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi edilebilir. Belediye meclisi ya da komisyon
veya belgeyi başvuranların yararlanmasına bu konuda düzenleme yapar. Bu etkinlikler,
sunmak ve bilgi edinme başvurularını kamuoyu oluşumuna ve denetimine önemli
etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak katkı sağlar.
üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri
almakla yükümlüdürler.” ifadelerine yer Kamuoyu yoklaması ve araştırması
verilmiştir. Bu yolla kişi, öncelikle bilgi Belediyeler halkın belediye hizmetleri
sahibi olduktan sonra, yetkili adli ve idari hakkında görüş ve düşüncelerini tespit etmek
mercilerden gerekli denetimlerin yapılmasını amacıyla araştırma ve kamuoyu yoklaması
isteyebilir. yaptırabilir. Bu amaçla belediye bütçesinden
ödenek ayırıp harcama yapabilir. Eski
Sosyal medya yolu ile denetim belediye mevzuatında bulunmayan ve 5393
sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesi
Günümüzde, sosyal medya yoluyla ile getirilen yetki, belediye yönetiminin
belediyelerin yaptığı hizmet ve etkinlikleri kamuoyunun görüşlerini öğrenmesi ve buna
gündeme taşımak oldukça yaygın bir yol göre çalışma yapmasına katkı sağlar.
olarak kullanılmaktadır. Buna “Elektronik
Belediyelerin sosyal medya yoluyla bilgi
demokrasi” de denilmektedir (CFCU-UNDP,
toplaması da yaygın bir yöntem olmakla
2011)25. Zaman zaman yanlış yönlendirmeler
birlikte, birçok belediyenin bu konuda yeterli
olsa da, belediyeler ile diğer kamu kurum
planlamayı yapmadığı tespit edilmiştir.
ve kuruluşlarının hizmetlerinin kamuoyu Ayrıca yerel yönetimlerde sosyal medya
tarafından izlendiği ve önemsendiği kullanımının getireceği belirli riskler ve
anlaşılmaktadır. Çağdaş bir kamuoyu engeller bulunmaktadır (Sobacı-Köseoğlu-
oluşturma ve denetimi olan sosyal medya, Karkın, 2015: 8)26. Ancak bütün bunlar,
belediyelerin karar ve eylemlerinde çok etkin bu çağdaş yöntemden vazgeçilmeyeceği
rol oynamaktadır. gerçeğini değiştirmez.

70
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

KAYNAKÇA 15 Atay, E.E., 2009, İdare Hukuku, Turhan


Kitabevi, Ankara.
1 Everard, P., 1999, Denetim Terimleri
(Cev. Sacit YÖRÜKER), Sayıştay 16 Gürsoy, A., Özcan, V., 2007, Mahalli
Yayınları, Ankara, s.15. İdarelerde Norm Kadro Uygulamaları,
Yerel Siyaset Dergisi, Nisan.
2 Edison, T., Cengiz, T., 1993, Yerel
Yönetimlerde Denetim, IULA-EMME 17 Akyılmaz, B., Sezginer, M., Kaya, C.,
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Yayını, 2009, Türk İdare Hukuku, Seçkin
Ankara. Yayınları, Ankara.
18 Arslan, M.C., 2014, İç Denetim-
3 Dinçer, Ö., Yılmaz, C., 2003, Değişimin
Büyükşehir Belediyelerinin İç Denetim
Yönetimi İçin Yönetimde Değişim,
Uygulamaları, Marmara Belediyeler
Başbakanlık Yayını, Ankara.
Birliği Kültür Yayınları, İstanbul.
4 Dinçer, Ö., Yılmaz, C., 2003, Değişimin
19 Kızılboğa, R., 2013, Kurumsal Risk
Yönetimi İçin Yönetimde Değişim,
Yönetimi Odaklı İç Denetim-İstanbul
Başbakanlık Yayını, Ankara.
Büyükşehir Belediyesi İçin Bir Model
5 Gözübüyük, Ş., 1978, Türkiye’nin İdari Önerisi, Marmara Belediyeler Birliği
Yapısı, S Yayınları, Ankara. Yayınları, İstanbul.
6 Özay, İ., 2004, Gün Işığında Yönetim, 20 Kızılboğa, R., 2013, Kurumsal Risk
Filiz Kitabevi, İstanbul. Yönetimi Odaklı İç Denetim-İstanbul
7 Atay, E.E., 2009, İdare Hukuku, Turhan Büyükşehir Belediyesi İçin Bir Model
Kitabevi, Ankara. Önerisi, Marmara Belediyeler Birliği
Yayınları, İstanbul.
8 Yıldırım, T., 2002, Türkiye’nin İdari
Teşkilatı, Alkım Yayınevi, İstanbul. 21 Eryılmaz, B., 2012, “Yerel Yönetimlerde
Denetim Sorunları”, Yolsuzlukla
9 Giritli, İ., Bilgen, P., Akgüner, T., 2001, Mücadele ve Denetim Sorunları
İdare Hukuku, Der Yayınları, İstanbul. Sempozyumu, Ankara.
10 Keleş, R., 2000, Yerinden Yönetim ve 22 Keleş, R., Mengi A., 2017, Kent Hukuku,
Siyaset, Cem Yayınevi, İstanbul. İmge Kitabevi, İstanbul.
11 29 Ekim 2002 tarihli Resmî Gazete. 23 Can, H. H., 2013. Hukuki Görüşler,
12 Dinçer, Ö., Yılmaz, C., 2003, Değişimin TİAV, Ankara.
Yönetimi İçin Yönetimde Değişim, 24 Eryılmaz, B., 1993. Kamu Bürokrasisinin
Başbakanlık Yayını, Ankara. Denetlenmesinde Yeni Gelişmeler.
13 Coşkun, B., 1996, Türkiye’de İdari Amme İdaresi Dergisi, 26:4, 81-106.
Vesayet Denetimi ve Yerel Yönetimlerin 25 CFCU-UNDP-İçişleri Bakanlığı, 2011,
Özerkliği, Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt Vatandaş Katılımını Artırma Rehberi,
:5, Sayı: 3, Mayıs 1996. Ankara.
14 Salihoğlu, E., 2009, İl Özel İdaresinin 26 Sobacı, M.Z., Köseoğlu, Ö., Karkın,
Merkezi Yönetimle Mali İlişkileri- N., 2015, Belediyelerde Sosyal Medya-
Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Sorunları Değişim İçin Yenilikçi Fırsatlar,
ve Geleceği, Sayfa: 93-112, Seçkin Marmara Belediyeler Birliği Yayını,
Yayınları, Ankara. İstanbul.

71
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

KAMUDA İYİ YÖNETİŞİM SERTİFİKA PROGRAMI

Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi iş birliğiyle sunulan Kamuda İyi Yönetişim
Sertifika Programı, kamu sektöründe görev alan yönetici ve yönetici adaylarının, “yönetişim
ve sürdürülebilirlik” konularında bilinç ve bilgi düzeylerini arttırmayı hedeflemektedir.
Program, topluma fayda sağlayacak kamu politikaları üretme ve
uygulamalarına katkıda bulunmayı, bu politikaların oluşturulmasında ve
uygulanmasında katılımcı demokrasiyi arttırmayı ve yenilikçi yöntemler ile
kamu işletmelerinde hizmet kalitesini yükseltmeyi amaçlamaktadır.
“Kamuda İyi Yönetişim”, “Düzenleyici Reform ve Kamu Politikalarında Bilimsel Metotlar”,
“Katılımcı Demokrasi ve Açık Devlet”, “Kamu Hizmetlerinde Etkinlik ve İnovasyon”
olmak üzere toplam 4 modülden oluşmaktadır.

72
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

ARGÜDEN YÖNETİŞİM AKADEMİSİ


Kâr amacı gütmeyen Argüden Yönetişim Akademisi, daha kaliteli bir yaşam
ve sürdürülebilir bir gelecek için kurumlara duyulan güvenin artırılmasını
sağlamayı görev edinmiştir.
Akademi, iyi yönetişim kültürünün yayılması için çocukların
yetkinliklerini geliştirmekten başlayarak, toplumun bütün kesimlerini
(kamu, sivil toplum ve özel sektör kuruluşları ile küresel aktörler) kapsayan;
eğitim, araştırma ve iletişim çalışmaları gerçekleştirir.
Yönetişim alanında ulusal ve uluslararası düzeyde bir
bilgi ve deneyim platformu oluşturarak
“mükemmeliyet ve ilk başvuru merkezi" haline gelmeyi hedefler.
Argüden Yönetişim Akademisi, “İyi Yönetişim İlkeleri”ni
(tutarlılık, sorumluluk, hesap verebilirlik, adillik, şeffaflık,
etkililik, katılımcılık) tüm çalışmalarına ve iş birliklerine yansıtarak
örnek olmayı şiar edinmiştir. Akademi;
• İyi yönetişim kavramının yaygınlaştırılması ve bir kültür olarak
benimsenmesini sağlamaya,
• Yönetişimin “dünyanın sürdürülebilirliği ve yaşam kalitesinin
yükseltilmesindeki anahtar rolünü” vurgulamaya,
• İyi yönetişim ilkelerinin kolaylıkla uygulanabilmesine yönelik
yöntemler geliştirerek kurumlara yol gösterici olmaya,
• Yönetişim alanındaki “İyi uygulamaları” öne çıkarıp ödüllendirerek
geleceğin liderlerine ilham vermeye,
• Yeni nesil liderlerin iyi yönetişim kültürünü özümseyerek bu yöndeki
deneyimlerini artırmaya,
• Küresel bilgi ve deneyimin bütünsel bir anlayışla toplumun her
kesimine aktarmaya,
• Ulusal ve küresel aktörlerle iş birlikleri geliştirerek, evrensel sorunlara
müşterek çözümler bulmaya çalışmaktadır.
Etki Raporu başta olmak üzere, Akademi'nin bütün süreçleri ve
finansal belgeleri “Bağımsız Denetçiler” tarafından denetlenmektedir.
Akademi, 2015’te Türkiye’nin G20 liderliği döneminde savunuculuğunu
üstlendiği “Entegre Düşünce”yi kendi çalışmalarında da benimsemiş olan,
kurulduğu yıldan itibaren faaliyetlerini Entegre Rapor olarak yayımlayan
Dünya’daki ilk sivil toplum kuruluşudur.

73
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

74
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

75
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

76
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

77
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

78
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

79
YEREL YÖNETİMLER VE İYİ YÖNETİŞİM

NOTLAR

80

You might also like