Sifa El Esrar

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Say :1, Nisan 2013

CBÜ SOSYAL B L MLER DERG S Y l : 2013 Cilt :11 Say :1

FA el ESRAR ( FA l SRAR) 1

Ara . Gör. smail YILDIRIM


K r kkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,
Türk Dili ve Edebiyat Bölümü

Birçok farkl mânâs n n yan nda genel


itibariyle Kur ân n ve Hz. Muhammed in
(sav) gösterdi i yolda ibadet, zikr ve
tefekkürle nefsânî arzular dizginleme ve rûhu
safla t rmaya tasavvuf denir. Türk- slâm
tefekkür hayat na mühim bir geni lik ve
derinlik kazand ran tasavvufî dü ünce,
Azerbaycan tarihini, medeniyetini, edebiyat n
vs. derinden etkilemi tir. Dolay s yla
slâmiyetin kabulüyle yeni bir medeniyet
dairesine giren Türkler tasavvufî nitelikte
eserler vücûda getirmi lerdir. Ele ald m z
Seyyid Yahya irvânî nin ifa el Esrar adl
eseri de bu nitelikte tasavvufî mahiyete sahip
bir eser olup, tasavvufa dair birçok kaide ve
prensiplere yer veren bir kitapt r. Tasavvufî bir
eser olmas n n yan s ra hem bir âdâb kitab
hem de bir usûl kitab d r. XV. asr n me hur
sûfîlerinden ve yazarlar ndan Seyyid Yahya n n bu eseri, Azerbaycan
tasavvufunun felsefi, edebî ve tarihî miras n n en güzel nümûnelerindendir.
Eser, tasavvuf sahas nda Azerbaycan dilinde yaz lm ilk mensur eserlerden
olup hem muhteva, hem de dil husûsiyetleri bak m ndan büyük ehemmiyete
sahiptir. Eserin imdiye kadar sadece bir yazma nüshas n n varl tespit
edilebilmi tir. O da stanbul Süleymaniye Kütüphanesi nde, Hac Mahmut
Efendi koleksiyonunda 2283 numara ile kay tl d r. Eserin müellifi Seyyid
Yahya e - irvânî el-Bakuvî, XIV. asr n sonlar nda amah da do mu tur.
irvânî nisbesi vatan n n irvan olmas sebebiyledir. Bakuvî denilmesinin
sebebi ise hayat n n en uzun ve en semereli devrini Bakü de geçirmi
olmas ndand r. Seyyid Yahya, tekke tahsilinin yan s ra medrese e itimi de
alm t r. Eserlerini Arapça, Farsça ve Türkçe ile yazmas her üç dile de hâkim
1
Seyyid Y hya - irvânî l-Bakuvî (2010), fa l srar, Haz: Mehmet R ht m, ELM
Ne riyyat, Bakü, 816 sayfa.

525
Celal Bayar Üniversitesi

oldu unu gösterir. Ayr ca eserlerinden hareketle tefsir, hadis, kelâm ve f k h


ilimlerine vâk f oldu u da bilinmektedir. B yanu l-elm, caibu l-qulub,
srarü l-vüzü ves-salat, tvaru l-qelb, Q z liyyat, Qisseyi-M nsur, K fu l-
qulub, M qamat, M karimi- xlaq, M naqibi- mirelmüminin li k r mallahu
v ch hu, M nazilul-a iqin, Risal fi Salatin-n bi, Ramuzu l-i ar t, rhi-
smayi-s maniyya, rhi-m ratibi- sraril-qulub, rhi-sualati-Gul eni- srar,
T sarrufatu-muka fat, Virdü-settar, fa l srar gibi dinî-tasavvufî yirmiye
yak n esere sahiptir.
Seyyid Yahya, tasavvuf ile genç ya ta ha ir ne ir olmaya ba lam t r.
Do du u yer olan amah , XV. asr n ba lar nda Halvetiyye tarikat n n merkezi
say l yordu. Devrin me hur Halvetî mür idi eyh Sadreddin in tekkesi burada
idi ve onun birçok müridi vard . Yazar n, tasavvufa ve Halvetîli e intisâb öyle
rivâyet edilir:
Seyyid Yahya bir gün yolda lar ile birlikte yolda çevgan oynarken bu
esnada eyh Sadreddin in önde gelen müridi Pirzâde Takiyüddin irvânî oradan
geçmekte idi. Oyun esnas nda, Yahya sûfîlerin önünden geçecek iken, geçmeyip
edeple onlar selâmlad ve gözledi. Onun bu hareketi Pirzâde nin ho una gitti ve
sûfîlere: Bu çocuk seyyiddir, gelin dua edelim. Allah, onu âlemlerin Seyyidi
Hz. Muhammed in (sav) ve Hz. Aliyyü l-Murtazâ n n (ra) esrar na lây k
eylesin, pâk ecdad gibi velâyet ehlinden olsun dedi. Allah n izni ile duas
kabul olundu. Yahya o gece uykusunda büyük ceddi Efendimiz i gördü. Hz.
Peygamber ona nasihatler ettikten sonra eyh Sadreddin i göstererek onu
manevî ata olarak tayin etti ini ve ona intisâb etmesi gerekti ini söyledi. Bunun
üzerine Seyyid Yahya, eyh Sadreddin dergâh na giderek ona ve Halvetîli e
mürid olmu tur. O büyük bir mütefekkir ve ilim adam d r. Fakat onun zühdî
hayat hepsinden daha etkileyici olmu tur. Dede Ömer Ru enî, mür idinin
dünyaya ve ukbâya kar tavr na bizzat ahitlik ederek divan nda onu öyle vasf
eder:
Gusl eder idi, könlüne nâgâh gelse idi hayâli ukbân n,
Abdest al rd , geçse idi hat r ndan hadisi dünyân n.
Seyyid Yahya n n mezkûr eserini yay na haz rlayan Mehmet R ht m,
eseri ba l ca iki bölümde inceliyor. Eseri ilk olarak açt m zda bir Ön söz
metni ile kar la yoruz. Bu k s mda özellikle Azerbaycan n tarihi ve edebiyat ,
birçok sanatkâra ev sahipli i yapmas , kültürel ehemmiyeti ve ifa el Esrar n
yaz lmas na zemin te kil eden husûsiyetlere yer verilmi tir. Mehmet R ht m,
sözü edilen kitab n birinci bölümünde genel hatlar yla tasavvufun mâhiyeti,
inki âf ve tesirleri üzerinde duruyor. Hemen ard ndan Azerbaycan da
tasavvufun k sa bir tarihine de iniyor. Bu ba l k alt nda husûsiyetle IX-XII
as rlar aras nda Azerbaycan daki ilk sûfîler, XIII-XIV as rlardaki ilk sûfî
mektepleri, XIV-XVI as rlar ndaki Halvetiyye ve Safeviyye tarikatlar ve di er
tarikatlar, müstakil sûfîler ve mistik cereyanlara yer veriyor. Birinci bölüm
alt nda konu edinilen son ba l k ise Seyyid Yahya ve ifa el Esrar n
incelendi i k s md r. Bu bölüm özellikle müellif ve eserinin detayl bir ekilde

526
Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Say :1, Nisan 2013

incelenmesi, künyelerinin tespit edilip okuyucunun hizmetine sunulmas ,


k sacas edebiyat tarihi aç s ndan mühim bilgiler ihtiva etmesi münasebetiyle
önemli bir bölümdür.
Eserin ikinci bölümü ise, kitab n a rl kl olarak vermek istedi i
dü ünceyi ihtiva etmektedir. Bu bölüm, ifa el Esrar la ba lar. Eserin
mâhiyetini te kil eden konular, muhtelif ba l klar alt nda anlat larak verilmeye
çal lm t r. Metne bir giri yap ld ktan hemen sonra tasavvufî, itikâdî ve imânî
meseleler ifade edilmeye çal l r. Bu bölümde s ras yla eriat n esaslar : iman,
tasdik, marifet, muhabbet, minnet, mücâhede ve a k konular na yer veriliyor.
Akabinde eriat ilminin esaslar olan kelime-i ehâdet, namaz, zekât, hac, oruç,
gusül ve helâl talep meseleleri gelir. Bu k sm n arkas ndan yazar, uhuvvetin
eriattaki esaslar ve makam üzerinde durur. Eserin orijinal dizilimini takip
eden R ht m, daha sonra tarikat n, tarikat ilimlerinin ve tarikat makam n n
esaslar üzerinde durur. Kitab n son k s mlar nda ise hakikat n beyan ve
eyhli in esaslar yer al yor. Eserde tasavvuf ve tasavvufa ait meseleller
i lendikten sonra ise bir sözlük ve kaynakça verilmi tir. Bilhassa eserin sonunda
yer alan sözlük, eserdeki Arapça ve Farsça kelimelerin manalar n anlamada
mühim bir yer te kil etmektedir. T pk kaynakça da sözlük gibi ayr bir öneme
sahiptir. öyle ki Türk- slâm medeniyetine mensup Türk edebiyat n n çe itli
ubeleri özellikle de Azerbaycan ve Türkiye Türklerinin tasavvufî ve edebî
manada meydana getirdikleri eser, makale vs gibi birçok ilmî ne rin künyesini
bu bölümde bulmak mümkün. Nâ ir Mehmet R ht m, eseri yay na haz rlarken
eseri incelemekle yetinmemi , ayn zamanda eserin Arap harfli metnini de ilave
ederek kitab okuyucunun istifâdesine sunmu tur. Eser geni letilmi ikinci
bask s yla Türkiye de ne re haz rlanm t r. Fakat söz konusu eserin
Türkiye deki bask s n n yayg n Türkçe imlâ kurallar na göre ne redilmesinin
daha iyi olaca kanaatindeyiz.
Sonuç olarak eserin ehemmiyetine dikkat çeken Mehmet Bey unlar
ifade ediyor: ifa el Esrar, Hz. Pîr in Türkçe yazd tek eseri ve kitaplar
aras nda en hacimlisi. O hem bir tasavvufî- hikmet kitab , hem de bir usûl ve
erkân kitab . Yani birçok özelli i olan bir eser. Tabi ki onun en önemli özelli i
Halvetîyye sahas nda bizatihi tarikat n pîr-i sânisi taraf ndan kaleme al nm ilk
eser olu u. Bu eserde Halvetîyye nin bütün temel fikrî husûsiyetlerini görmek
mümkün. Eser adeta Halvetîyye nin anayasas mâhiyetinde. Bu yönüyle
Osmanl ve Azerbaycan sahas tasavvufunun ve onun en önemli mektebinin
dü ünce yap s n n anlamak için çok önemli bir kaynak hükmündedir.
Halvetiyye tarikat XV. asr n sonlar ndan itibaren Osmanl co rafyas nda en çok
yay lan ve en çok müntesibi olan bir tarikat. K rktan fazla ube ve kola sahip
cihan ümûl bir tasavvufî mektep. Bu mektebin Türkçe olarak yaz lm ilk eseri
ifa el Esrar d r. Bunun yan nda özellikle dil ara t rmac lar için de eserin dili
çok önemli. Bildi imiz kadar yla XV. as r ortalar nda Farsça n n hükümranl k
sürdü ü irvan bölgesinde nesir olarak Türkçe yaz lan ilk tasavvufî eserdir.

527
Celal Bayar Üniversitesi

Anadolu ve Azerî Türkçesinin özelliklerini bünyesinde geni bir ekilde


bar nd rmaktad r.
Azerbaycan bölgesi Selçuklulardan itibaren bizim ilim, fikir, sanat
hayat m z besleyen en önemli kaynaklardan biri olmu tur. Tasavvufî olarak da
durum ayn d r. ems-i Tebrizî, Âhi Evran, ehâbeddin-i Sühreverdî, Somuncu
Baba, Dede Ömer Ru enî gibi büyük mür idler bu kaynaktan beslenerek
Anadolu yu, bütün Osmanl co rafyas n , slâm dünyas n ayd nlatm lard r.
Seyyid Yahya da medeniyetimizi in â eden manevî büyüklerimizden biridir.
Doç. Dr. M. R ht m beyi bu güzel, titiz ve yorucu çal mas ndan dolay tebrik
ediyor, daha nice güzel çal malar haz rlamas n temennî ediyoruz.

528

You might also like