Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

MLY201U-TÜRK VERGİ SİSTEMİ

Ünite 1: Türk Vergi Sistemine Genel Bakış, Gelir Vergisi:


Tarihçe, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası)
1950 yılında yürürlüğe giren KVK, 56 yıl gibi yarım
Giriş yüzyılı aşkın bir süre boyunca yapılan birçok değişiklikle
Kamu harcamalarının finansmanında kullanılan en önemli tanınamaz ve uygulanamaz hâle gelmiş, bu durum yeni bir
gelir vergilerdir. kanun yapılma ihtiyacını doğurmuştur. 1950 yılında
Bu bölümde gerçek kişilerin elde ettikleri gelir üzerinden yürürlüğe giren 5422 sayılı Kanun yerine 2006 yılında
devlete gelir vergisi adı altında yapmış oldukları yeni 5520 sayılı KVK yürürlüğe girmiştir.
ekonomik aktarımın yasal çerçevesi incelenecektir. Bu Anayasa’nın Vergi Ödevi başlıklı 73 maddesinde “Herkes,
çerçevede öncelikle Türk vergi sisteminin tarihsel gelişim kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre,
süreci hakkında genel bilgiler verilecek, gelir kavramı vergi ödemekle yükümlüdür.” denilmektedir.
teorik açıdan incelenerek vergiye tabi ilk gelir unsuru olan
ticari kazanç üzerinde durulacaktır. Türk vergi sisteminde yer alan vergileri toplu halde
görebilmek için sayfa 5’deki Şekil 1.1’e bakınız.
Türk Vergi Sisteminin Tarihsel Sürecine Genel
Bir Bakış Gelir Vergisi: Gelir Kavramı, Tanımı, Gelir
Vergisi Türleri, Mükellefiyet
Osmanlı İmparatorluğu’nda vergiler şer’i ve örfi
vergilerden oluşmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nda, Gelir Kavramı
Şer’i vergilerden sonra konulan ve ikinci Beyazıt Vergilendirilebilir gelirle bir dönem içerisinde kendi mal
Dönemi’nde “Hudusu Avarız” vergisiyle başlayan ve varlığını tüketmeksizin veya borçlanmaksızın ne çeşit
sayıları 100’e yaklaşan örfi vergiler, vergi sisteminin iktisadi güce sahip olduğu ve elinde bulundurduğu
ağırlık merkezini oluşturmuştur. Şer’i vergiler grubu imkânlar kastolunmaktadır. Bu hususun tespitinde iki teori
içerisinde zekat, aşar, haraç ve cizye yer almaktadır. Örfi geliştirilmiştir; kaynak teorisi ve safi artış teorisi (net artış)
vergiler grubu içerisinde yer alan vergilere ise avarız teorisi.
vergileri, Gümrük vergileri, Ağnam vergisi, Ancemattin Kaynak Teorisi (Dar Anlamda Gelir): Gelir, kişilerin sahip
vergisi, Emlak vergisi Musakkafat vergisi, Temettü oldukları üretim faktörlerinin üretim faaliyetlerinde
vergisi, Bedel-i Asker, Bedel-i Nakdi, Bedel-i Tarik, Baş kullanılması sonucu düzenli olarak elde edilen ekonomik
vergisi örnek verilebilir. değerlerdir. Örneğin; emek sahiplerinin elde ettikleri
Cumhuriyet’in kabul edildiği 1923 yılında Osmanlı ücretler, teşebbüs sahiplerinin ticari faaliyetlerinden
İmparatorluğu’ndan kalan öşür, temettü, musakkafat, sağladıkları karlar gibi.
ağnam gibi vergilerden oluşan basit ve ihtiyaçları Safi Artış Teorisi (Geniş Anlamda Gelir): Gelir, kaynak
karşılamayan bir vergi sistemi yürürlükte idi. teorisine göre açıklanan gelir kavramını da içine alacak
Aşar vergisindeki azalmayı telafi etmek için 1926 yılında biçimde, bir kişinin belirli bir dönem sonundaki tüm
735 ve 737 sayılı Kanunlarla Umumi İstihlak Vergisi ile varlıklarının değerinde, aynı dönemin başındaki varlık
Eğlence ve Hususi İstihlak Vergisi yürürlüğe girmiştir. değerine göre meydana gelen net artıştan ibarettir.
Umumi İstihlak Vergisi esas olarak satışları Gelir = Dönem Tüketimi – (Dönem sonu servet – Dönem
vergilendirdiğinden ayrıca hizmetleri hedef alan hususi başı servet)
istihlak ve eğlence vergisi kabul edilmiştir. Umumi
istihlak vergisi, kapsamı oldukça geniş tutulmak istenen Bu teoriye göre tüketilen ya da servete katılan unsurların
bir yayılı muamele vergisi niteliğindeydi. Günümüzde nasıl elde edildiği üzerinde durulmamaktadır.
uygulanan katma değer vergisinin Türkiye’deki ilk şekli
Gelir Vergisi Türleri
olarak kabul edilebilir.
Gelir vergisinin sedüler ve üniter olmak üzere iki türü
Gelir üzerinden alınan vergilere ilişkin olarak 1926 yılında bulunmaktadır. Sedüler gelir vergisinde gerçek kişilerin
gelir sağlama düzeyi düşük olan temettü vergisi çeşitli kaynaklardan elde ettikleri gelirler ayrı ayrı
kaldırılmış, yerine hem de daha fazla gelir sağlayacak hem vergilendirilmektedir. Üniter gelir vergisinde, gerçek
daha modern bir vergi uygulaması sağlayacak kazanç kişilerin çeşitli kaynaklardan elde ettiği gelirler
vergisi yürürlüğe konmuştur. 1926 yılında kazanç vergisi toplanmakta varsa zararların mahsubu yapıldıktan sonra
çıkarılmıştır. Kazanç Vergisi, temettü vergisine nazaran bulunan safi tutara artan oranlı tarife uygulanmak suretiyle
daha geniş kapsamlı ve gerçek geliri kavramaya yönelik vergi borcu hesaplanmaktadır.
bir vergi olup günümüz gelir vergisine daha yakın bir yapı
göstermektedir. İlk kazanç vergisi 1934 yılında kaldırılmış Gelir Vergisi Kanunu’na Göre Gelirin Tanımı ve
yerine 1950 yılına kadar yürürlükte kalan yeni kazanç Özellikleri
vergisi getirilmiştir. Kazanç vergisi kaldırılarak 1949 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun verginin mevzuu
yılında yerine Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Esnaf başlıklı 1. maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin gelir
Vergisi Kanunları kabul edilmiştir. Bu kanunlarla birlikte vergisine tâbi olduğu ifade edildikten sonra gelirin
Vergi Usul Kanunu da aynı yıl kabul edilmiş, vergiler tanımının yapıldığı görülmektedir. İlgili madde de gelir
1950 yılında yürürlüğe konulmuşlardır. “bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç
ve iratların safi tutarıdır” şeklinde tanımlanmaktadır.

1
MLY201U-TÜRK VERGİ SİSTEMİ
Ünite 1: Türk Vergi Sistemine Genel Bakış, Gelir Vergisi:
Tarihçe, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası)
Gelirin kanundaki tanımını irdelediğimizde, vergiye tabi Gelir Unsurları ve Vergilendirilmesi
gelirin özelliklerinin şunlar olduğu görülmektedir; Gerçek kişilerin sahip oldukları üretim faktörlerini üretim
• Gelir vergisine tabi gelir gerçek kişiler tarafından sürecine sokmaları karşılığında kazanç ve irat şeklinde
elde edilen gelirdir. elde etmiş oldukları gelirler GVK 2. maddesinde yedi
• Gelir vergisine tabi gelir bir takvim yılı içinde başlık altında sıralanmıştır. Bunlar;
elde edilen gelirdir. 1. Ticari kazançlar,
• Gelir vergisine tabi gelir elde edilmiş olmalıdır. 2. Zirai kazançlar,
• Gelir vergisine tabi gelir kazanç ve iratlardan 3. Ücretler,
oluşmaktadır. 4. Serbest meslek kazançları,
• Gelir vergisine tabi gelir safi gelirdir. 5. Gayrimenkul sermaye iratları,
• Gelir vergisine tabi gelir gerçek gelirdir. 6. Menkul sermaye iratları,
• Gelir geneldir. 7. Diğer kazanç ve iratlar
Gelir Vergisinde Mükellefiyet Ticari Kazançlar
193 sayılı GVK’nin 3. maddesinde gelir vergisinin Ticari kazancının tanımı GVK’nin 37. maddesinde
mükellefinin gerçek kişiler olduğu ifade edilmektedir. yapılmıştır. İlgili maddede ticari kazanç “Her türlü ticari
ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır”
Gelir vergisinde tam ve dar mükellef olmak üzere iki türlü şeklinde tanımlanmıştır.
mükellefiyet söz konusudur. Tam mükellefiyete tabi
olanlar Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve Ticari ve sınai faaliyetin ticari kazancın kapsamına
iratların tamamı üzerinden Türkiye’de vergilendirilirler. girebilmesi için, bu faaliyetin;
Dar mükellefiyete tabi olanların ise sadece Türkiye içinde
• Bir işletme organizasyonu çerçevesinde yapılıyor
elde ettikleri kazanç ve iratlar Türkiye’de vergiye tabi
olması (objektif ölçüt). Örneğin, iş yeri açma, işçi
iken, Türkiye dışında elde ettikleri kazanç ve iratlar
çalıştırılması, ticaret siciline kaydolunması gibi,
Türkiye’de vergiye tabi tutulmamaktadır.
• Süreklilik arz ediyor olması (subjektif ölçüt),
Kimlerin tam mükellef sayılacağı hususunda iki kriter ölçü • Bağımsız olarak yapılıyor olması, gerekir.
göz önünde bulundurulmuştur; birincisi yerleşme, ikincisi
ise vatandaşlıktır. Kanun’da çeşitli tartışmaların önüne geçmek amacıyla
aşağıdaki faaliyetlerden elde edilen kazançlar da ticari
Türkiye’de yerleşmiş veya yerleşmiş sayılanlar; kazanç olarak sayılmıştır;
1. İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar. Medeni 1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl
Kanun’da yerleşim yeri bir kimsenin sürekli istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının
kalma niyetiyle oturduğu yer olarak işletilmesinden,
tanımlanmaktadır (madde 19). Buna göre sürekli 2. Coberlik işlerinden,
kalma niyetiyle Türkiye’de oturanlar Türkiye’ye 3. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin
yerleşmiş sayılırlar. işletilmesinden,
2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 4. Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle
altı aydan fazla oturanlar. Geçici ayrılmalar devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden,
Türkiye’de oturma süresini kesmemektedir. 5. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım
Takvim yılı içerisinde Türkiye’yi terk ederek ikametgâhını satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu
yabancı ülkelere taşıyan tam mükellef gerçek kişiler faaliyetlerinden,
açısından vergilendirme, terk tarihinden önceki 15 gün 6. Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan
içerisinde yapılacaktır. arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde
parsellenerek bu müddet içinde veya daha
Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler dar sonraki yıllarda kısmen veya tamamen
mükelleftir. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde satılmasından,
ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilmektedir. 7. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.
Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir Zirai alanda faaliyette bulunan kolektif ve adi komandit
süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları Türkiye’de şirketin ortaklarının ortaklıktan elde ettikleri kazanç zirai
elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar kazanç değil ticari kazançtır.
mükellefiyet esasında vergilendirilmektedirler.
Ticari Kazancın Vergilendirilmesi
Dar mükelleflerin Türkiye’de kazanç ve iradları elde etme Ticari kazanç, gerçek veya basit usule göre tespit edilir.
şartları GVK’nin 7. maddesinde düzenlenmiştir. Bazı gerçek kişiler ticari faaliyetlerden ticari kazanç elde
etmiş olmalarına karşın esnaf muaflığı kapsamında gelir
vergisi mükellefiyetlikleri söz konusu olmamaktadır.

2
MLY201U-TÜRK VERGİ SİSTEMİ
Ünite 1: Türk Vergi Sistemine Genel Bakış, Gelir Vergisi:
Tarihçe, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası)
Ticari faaliyetlerden elde edilen bazı gelirler de gelir Ticari Kazanç = Dönemsonu öz sermaye - Dönembaşı öz
vergisinden istisna edilmiştir. sermaye + çekilen değerler - ilave değerler
Ticari Kazancın Gerçek Usulde Tespiti Ticari Kazancın Tespitinde İndirilebilecek ve
Ticari kazancın gerçek usulde tespit yöntemleri bilanço İndirilemeyecek Giderler
esası ya da işletme hesabı esasıdır. I. sınıf tüccarların, İndirilecek ve indirilemeyecek olan bu giderler ticari
bilanço esasına göre, II. sınıf tüccarların işletme hesabı kazancın safi miktarını tespit etmek için ister bilanço ister
esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır. işletme hesabı esasında olsun dikkate alınacak giderlerdir.
Birinci sınıf tüccarların ticari kazançları bilanço esasına İndirilmesine izin verilen ve GVK 40. maddesinde sayılan
göre tespit edilir. Kimlerin I. Sınıf tüccar sayılacağının giderler şunlardır:
cevabını VUK madde 177’de bulmak mümkündür. VUK
1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi
177. maddesi hükmü gereği aşağıda sayılanlar I. sınıf
için yapılan genel giderler.
tüccar sayılmaktır;
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin
1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve
sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 300.000 ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı,
TL’yi veya satışlarının tutarı 420.000 TL’yi demirbaş olarak verilen giyim eşyası.
aşanlar; 3. İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya
2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar,
uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayrisafi iş ziyan ve tazminatlar.
hasılatı 150.000 TL’yi aşanlar; 4. İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği
3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı, işlerin birlikte ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri.
yapılması hâlinde 2 numaralı bentte yazılı iş 5. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil
hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.
toplamı 300.000 TL’yi aşanlar; 6. İşletme ile ilgili olmak şartıyla bina, arazi, gider,
4. Her türlü ticaret şirketleri; istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve
5. Kurumlar vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler; kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar ticari
6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı kazancın tespitinde gider olarak yazılabilir.
tercih edenler. 7. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan
amortismanlar.
Bilanço Esasında Tutulacak Defterler
8. İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine
Bilanço esasına göre ticari kazançları tespit edilen birinci göre sendikalara ödenen aidatlar.
sınıf tüccarlar yevmiye defteri, defterikebir, envanter 9. İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel
defteri tutmak zorundadırlar. . Bu defterler ticari faaliyetin emeklilik sistemine ödenen katkı payları.
türü ne olursa olsun tüm I. sınıf tüccarların tutmak 10. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı
zorunda oldukları defterlerdir. faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine
Yevmiye defteri, kayda geçirilmesi icabeden ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar
muamelelerin tarih sırasıyla ve madde hâlinde tertipli çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek
olarak yazıldığı defterdir. Defterikebir, yevmiye defterine ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
geçirilmiş olan muameleleri buradan alarak usulüne göre 11. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen iş başı
hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan eğitim programlarından faydalananlara, programı
defterdir. Envanter defteri ve bilanço günü, envanter yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarlar.
defterine işe başlama tarihinde ve müteakiben her hesap Yukarıda sayılan bu giderlerin indirilebilmesinin altı temel
döneminin sonunda çıkarılan envanterler ve bilançolar koşulu vardır:
kaydolunur ve bu tarihe “bilanço günü” denir. Envanter
defteri ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olur. 1. İşle ilgili olmalıdır.
2. Yapılan giderin ticari kazancın elde edilmesine
Ticari Kazancın Tespiti ve sürekliliğinin sağlanmasına yönelik olması
Birinci sınıf tüccarların ticari kazançları bilanço esasına gerekir.
göre tespit edilir. Bilanço esasına göre ticari kazanç, 3. Yapılan giderin belgelendirilebilmesi (VUK
teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve hükümleri çerçevesinde) gerekir.
başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem 4. Yapılan giderin yasalarla yasaklanmış olmayan
zarfında sahip veya sahiplerce: bir gider olması gerekir (rakip firmalara ihaleye
katılmama karşılığı ödenen paralar).
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan
5. Yapılan giderin tahakkuk etmiş olması gerekir.
indirilir; 6. Yapılan giderin dönemsellik ilkesi çerçevesinde
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave cari döneme isabet eden kısmının gider olarak
olunur.
kaydedilmesi gerekir.

3
MLY201U-TÜRK VERGİ SİSTEMİ
Ünite 1: Türk Vergi Sistemine Genel Bakış, Gelir Vergisi:
Tarihçe, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası)
GVK 41. maddesinde sayılan ve indirilmesine izin ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle iktisadi kıymetlerin
verilmeyen giderler şunlardır: değerlemesi vergi hukukunun önemli bir konusunu
oluşturmuştur.
1. Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının
işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları Amortisman
sair değerler. Amortisman bir varlığın maliyetinin yıllara yayılmak
2. Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük suretiyle yok edilmesi olarak açıklanabilir. Finansal açıdan
çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, amortisman, bir duran varlığın kullanımı ya da zaman
ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar. geçmesi sebebiyle aşınması, eskimesi ve yıpranmasını
3. Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye ifade etmektedir.
için yürütülecek faizler.
4. Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının Amortisman konusuyla ilgili düzenlemeler VUK’ta yer
işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki almaktadır. Bu hükümlere göre işletmeye kayıtlı olan
alacakları üzerinden yürütülecek faizler. iktisadi kıymetlerin amortismanları gider yazılabilir. Bu
5. Transfer yoluyla dağıtılan örtülü kazançlar. şekilde vergi matrahı ayrılan amortisman tutarı kadar
6. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile azalmış olacaktır.
teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar. Bir iktisadi kıymet için amortisman ayırabilmenin şartları
7. Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün şunlardır;
mamullerine ait ilan ve reklam giderleri.
8. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı • İşletmenin aktifinde kayıtlı olması,
olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu • Eskimeye, aşınmaya veya değer kaybına maruz
deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından kalması,
işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili • İşletmede bir yılı aşan süredir kullanılıyor olması,
olmayanların giderleri ile amortismanları. • Değerinin belli tutarı aşması (2021 yılı için KDV
9. Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını hariç 1.500 TL).
aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak
üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan
işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı
faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve mükellefçe uygulanan nispete bölünür.
benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet Vergi Usul Kanunu’na göre, mükellefler amortismana tabi
unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere iktisadi kıymetlerin itfasında normal amortisman ya da
Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı. azalan bakiyeler usulüyle amortisman yöntemlerinden
10. Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve birini seçebilirler.
televizyon yayınlarından doğacak maddi ve
manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat Normal amortisman yönteminde mükellefler amortismana
giderleri. tâbi iktisadi kıymetlerini Hazine ve Maliye Bakanlığının
tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlan
Değerleme, Amortisman ve Enflasyon Düzeltmesi edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı
Mükellefler vergi matrahlarını tespit ederken, vergi ömürleri dikkate alınır.
kanunlarında belirtilen şekli ödevlerinin yanı sıra VUK’un Azalan bakiyeler usulüyle amortisman yönteminden
değerleme, amortisman, reeskont, enflasyon düzeltmesine sadece bilanço esasına göre defter tutan mükellefler
ilişkin hükümlerine uyarak vergi matrahlarını tespit etmek yararlanabilmektedirler.
zorundadırlar.
Enflasyon Düzeltmesi
Değerleme
Enflasyonu kısaca fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artış
Ticari kazancın tespitini öz sermaye karşılaştırmasına olarak tanımlamak mümkündür. Fiyatlar genel
bağlayan sistemlerde vergi matrahı, dönem sonu ve dönem seviyesindeki bu artış mali tabloları da gerçek olmaktan
başında işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin değerleri esas uzaklaştırmakta, beraberinde vergi matrahının
alınmak suretiyle belirlenir. Zira, mükelleflerin sahip oluşmasında bazı mükelleflerin lehine, bazı mükelleflerin
oldukları varlıkların değeri zaman içerisinde de aleyhine sonuçlar doğurmaktadır.
değişebilmekte, bu değişimin de vergi matrahının
tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Böylece, vergi Enflasyon düzeltmesinin amacı, enflasyonun yol açtığı ve
matrahı objektif esaslara göre tespit edilmekte ve mali tablolarda yarattığı tahribatı düzeltmek yani, mali
mükellefiyette eşitlik sağlanmış olmaktadır. tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücünü yansıtır
hâle getirmek dolayısıyla, işletmelerin öz sermayelerinin
Türk vergi sisteminde matrahın belirlenmesinde bazı gerçek boyutları ile değerlendirilmesine olanak
istisnalar haricinde parasal değer esası benimsenmiştir. Bu sağlamaktır.
durum doğal olarak değerleme yani iktisadi kıymetlerin
değerlerinin doğru biçimde saptanması gereksinimini

4
MLY201U-TÜRK VERGİ SİSTEMİ
Ünite 1: Türk Vergi Sistemine Genel Bakış, Gelir Vergisi:
Tarihçe, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası)
Enflasyon düzeltmesi, mali tablolarda yer alan kıymetlerin
Türk Lirası değerlerinin tablonun ait olduğu tarihteki
değerine yükseltilmesinden ibaret bir işlemdir. Düzeltme,
parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde
dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile
çarpılması suretiyle gerçekleştirilmektedir. Mükelleflerin
enflasyon düzeltmesinden yararlanabilmeleri için
aşağıdaki iki şartın aynı anda gerçekleşmesi şarttır.
Bunlar;
1. Ticari kazancı bilanço esasına göre tespit ediliyor
olmak.
2. Fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan
dönem dâhil son üç hesap döneminde %100’den
ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan
fazla olması.
Bu şartları taşıyan mükellefler aşağıda belirtilen hususları
sırasıyla yerine getirecektir;
• Mali tabloda yer alan kıymetlerden hangilerinin
parasal olmayan kıymet olduğu tespit edilmesi,
• Tespit edilmiş parasal olmayan kıymetlerin
enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak
tutarlarının bulunması,
• Bulunan bu tutarların ait oldukları düzeltme
katsayılarıyla çarpılması,
• Parasal olmayan kıymetler düzeltilmiş
değerleriyle, parasal kıymetler ise düzeltmeye
tabi tutulmaksızın mali tabloda gösterilmesi.
Değerleme, amortisman, enflasyon düzeltmesi
müesseseleri yanında, vergi matrahını etkileyebilecek
başka bazı düzenlemeler daha bulunmaktadır.

You might also like