Bölüm 1 - Bölüm 4 Özet

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 23

T.C.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ

İŞLETME BİLİMİNİN TEMEL İKELELERİ (MÜMİN ERTÜRK)

BÖLÜM 1 – BÖLÜM 4 ÖZETİ

Hazırlayan

Muhammed DEMİR

234502089

Genel İşletme

Öğr. Gör. Ergül SÖYLEMEZOĞLU

Çanakkale – 2023
2

BÖLÜM 1: İŞLETME BİLİMİ ........................................................................................................................ 3


1.İŞLETME BİLİMİNİN TARİHİ GELİŞMESİ: ............................................................................................................... 3
2. İHTİYAÇLAR .................................................................................................................................................. 3
3.İŞLETME: ..................................................................................................................................................... 4
4. TEŞEBBÜS (GİRİŞİM): .................................................................................................................................... 5
5. MÜTEŞEBBİS (GİRİŞİMCİ) ............................................................................................................................... 5
6. GİRİŞİMCİLİK ................................................................................................................................................ 5
7. YÖNETİCİ..................................................................................................................................................... 6
8.1. TABİAT ..................................................................................................................................................... 6
8.2. YÖNETİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ ....................................................................................................................... 7
BÖLÜM 2: İŞLETME BİLİMİNİN DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLGİLİ İLİŞKİSİ VE SORUMLULUKLARI ................. 7
1.1 İŞLETME VE HUKUK ..................................................................................................................................... 7
2. İŞLETMENİN TEMEL FONKSİYONLARI ................................................................................................................. 8
2.1. YÖNETİM FONKSİYONU ............................................................................................................................... 8
3. İŞLETMELERİN AMAÇLARI ............................................................................................................................... 9
4. İŞLETMELERİN SORUMLULUKLARI.................................................................................................................... 10
BÖLÜM 3: İŞLETMELERİN SINIFLANDIRILMASI ........................................................................................ 11
1. İŞLETMELERİN EKONOMİK FONKSİYONLAR BAKIMINDAN SINIFLANDIRILMASI: .......................................................... 11
2. İŞLETMELERİN FAALİYET KONULARI BAKIMINDAN SINIFLANDIRILMASI: ................................................................... 11
3. İŞLETMELERİN SERMAYE SAHİPLİĞİ BAKIMINDAN SINIFLANDIRILMASI:.................................................................... 12
4. İŞLETMELERİN HUKUKİ YAPILARI BAKIMINDAN SINIFLANDIRILMASI: ....................................................................... 12
4.2.1. ADİ ŞİRKET (ADİ ORTAKLIK): ................................................................................................................... 12
4.2.2. TİCARET ŞİRKETİ: .................................................................................................................................. 13
4.2.2.1.1. KOLLEKTİF ŞİRKET:........................................................................................................................... 13
4.2.2.1.2. KOMANDİT ŞİRKET: ......................................................................................................................... 14
4.2.2.2. SERMAYE ŞİRKETLERİ .......................................................................................................................... 14
4.2.2.2.1. ANONİM ŞİRKET ............................................................................................................................. 14
4.2.2.2.2. LİMİTED ŞİRKET .............................................................................................................................. 15
5. İŞLETMELERİN EKONOMİK BİRLEŞMELER BAKIMINDAN SINIFLANDIRILMASI ............................................................... 16
BÖLÜM 4: İŞLETMENİN KURULUŞU ......................................................................................................... 20
1. KURULUŞ YER KAVRAMI VE ÖNEMİ................................................................................................................. 20
2. EN UYGUN (OPTİMAL) KURULUŞ YERİ ............................................................................................................ 20
3. KURULUŞ YERİ FAKTÖRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI ............................................................................................ 21
3

Bölüm 1: İşletme Bilimi

1. İşletme Biliminin Tarihi Gelişmesi:


İşletme bilimi, diğer bilim dallarıyla yakın ilişkisi olan ve insan ihtiyaçlarını karşılamak
için mal ve hizmet üretimiyle ilgilenen bir disiplindir. Bu bilim dalı, tarihsel olarak hukuk
biliminden ve iktisat biliminden etkilenmiştir. Hukuk bilimi adaletin dağıtılmasıyla ilgilenirken,
iktisat bilimi insan ihtiyaçlarını sınırsız kaynaklarla dengelemeye çalışmaktadır. Ancak ihtiyaçlar
ve kaynaklar arasındaki dengeyi sağlamak zor olduğundan işletme bilimi ortaya çıkmıştır.

İşletme bilimi, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet üretimini sınırlı
kaynaklarla gerçekleştirirken, hukukun ve iktisadın prensip ve sınırlamalarına bağlı kalmaktadır.
İşletme bilimi, ihtiyaçları karşılamak için üretim faaliyetlerini yönetirken, işletmelerin stratejik
kararlarını destekleyen analitik yöntemler kullanır.

Bu bilim dalının tarihi gelişimi, batı ülkelerindeki eğitim kurumlarının yapılarında da


görülebilir. Örneğin, Fransa'da eskiden sadece hukuk fakülteleri bulunurken, daha sonra hukuk-
iktisat fakülteleri kurulmuş ve hem hukuk hem de iktisat ve işletme konuları bu fakültelerde
öğretilmiştir. Günümüzde işletme bilimi bağımsız bir disiplin olmasına rağmen bazı ülkelerde
hukuk-iktisat fakülteleri adı altında eğitim vermeye devam etmektedir.

Özetle, işletme bilimi insan ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet üretimini yöneten,
hukuk ve iktisat bilimlerinden etkilenen bir disiplindir. Bu bilim dalı, analitik yöntemler
kullanarak işletmelerin stratejik kararlarını destekler ve sınırlı kaynakları etkin bir şekilde
kullanmayı hedefler.

2. İhtiyaçlar

İhtiyaçlar, insanların hayatta kalması, gelişmesi ve refahını sağlaması için karşılanması


gereken temel gereksinimlerdir. İhtiyaçlar genel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir:

2.1. Fizyolojik İhtiyaçlar:


- Yiyecek: Beslenme ihtiyacını karşılamak için gıdalara gereksinim duyulur.
4

- Su: Vücudun sağlıklı işleyişi için su tüketimi gereklidir.


- Barınma: Sıcaktan, soğuktan ve diğer dış etkenlerden korunmak amacıyla konut
ihtiyacı vardır.
- Giyim: Vücudu dış etkenlerden korumak ve rahatlık sağlamak için giysilere ihtiyaç
vardır.

2.2. Güvenlik İhtiyaçları:


- Kişisel Güvenlik: Tehlikelere karşı korunma ihtiyacı, fiziksel ve psikolojik güvenlik.
- İstihdam: İş sahibi olma veya gelir elde etme ihtiyacı.
- Sağlık: Sağlık hizmetlerine erişim ve sağlıklı bir yaşam sürme ihtiyacı.
- Emniyet: Hırsızlık, saldırı gibi tehlikelere karşı korunma ihtiyacı.

2.3. Sosyal İhtiyaçlar:


- Ait olma ve sevgi: İlişkilerde bağlılık, sevgi ve kabul görme ihtiyacı.
- İlişkiler: Arkadaşlık, aile, toplum gibi ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesi ihtiyacı.
- İletişim: İnsanlar arasında iletişim kurma, anlaşılma ve ifade etme ihtiyacı.

2.4. Saygı ve Değer Görme İhtiyaçları:


- Kendini gerçekleştirme: Potansiyelinin farkına varma, yeteneklerini kullanma ve
başarı elde etme ihtiyacı.
- Statü ve itibar: Toplumda saygın bir konuma sahip olma, takdir edilme ihtiyacı.
- Özgüven: Kendine güvenme, kendini değerli hissetme ve saygı duyulma ihtiyacı.

İhtiyaçlar kişiden kişiye değişebilir ve kültürel, sosyal ve ekonomik faktörlerden


etkilenebilir. Bu nedenle, ihtiyaçların sıralaması ve öncelikleri bireyden bireye farklılık
gösterebilir.

3.İşletme:
İşletme, insan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan, işleyen veya işletilen ekonomik
bir birimdir. İşletmenin sürekli veya süreksiz oluşu, mal ve hizmet üretimi, sahiplik yapısı,
işletmenin faaliyet gösterdiği ekonomik düzen gibi faktörler, işletme olabilmesi için herhangi bir
engel oluşturmaz. Esas olan, bu ekonomik birimin fayda yaratması, yani insan ihtiyaçlarını
karşılayacak mal ve hizmetlerin üretimiyle uğraşmasıdır.
İşletme, üretim faktörlerinin uygun oranda bir araya getirilmesiyle ekonomik mal veya
hizmet üretimi gerçekleştirir. İşletme, iktisadi mal ve hizmet üretimi için gerekli olan teknik
faaliyetleri yürüten bir birimdir. İşletmenin temel özellikleri şunlardır:
1) İktisadi mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştirmek için faaliyet göstermesi;
5

2) İktisadi mal ve hizmetlerin üretimi için gerekli teknik ve üretim faktörlerinin uygun
ortamda bir araya getirilmiş olması. Bu özellikler bir araya geldiğinde işletme olarak adlandırılan
ekonomik ve teknik birim ortaya çıkar. İşletme, amaç açısından ekonomik, yapı açısından ise
teknik bir birimdir.

4. Teşebbüs (Girişim):
Teşebbüs kavramı genellikle işletme kavramıyla karıştırılmakta ve aynı anlamda
kullanılmaktadır. Ancak teşebbüs ve işletme farklı kavramlardır. Teşebbüs, sürekli olarak faaliyet
gösteren ve pazarda mal ve hizmet sunarak diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılamayı sürdüren bir
işletmedir. Teşebbüs, mal ve hizmet üretmek ve kar elde etmek amacıyla kurulan işletmeleri ifade
eder.
Her işletme bir teşebbüs olabilir, ancak her teşebbüs bir işletme olmayabilir. Bir
işletmenin teşebbüs olarak adlandırılabilmesi için sürekli faaliyette bulunması, ürettiği mal ve
hizmetlerin başkalarının ihtiyaçlarını karşılaması, üretilen mal ve hizmetlerin pazarı olması ve
pazarda fiyat oluşması gerekmektedir. Teşebbüs, genellikle kâr amacı güder ve rekabet ortamında
faaliyet gösterir.

5. Müteşebbis (Girişimci)
İktisat ve işletme biliminde müteşebbis, üretim faktörleri arasında (tabiat, sermaye, emek
vb.) yer alan ve iktisadi mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştirebilmek için bu üretim
faktörlerini bir araya getiren, birleştiren kişidir. Müteşebbis bunlar kâr amaçta güderek yapar. Kâr
olduğu yerde zarar da olduğuna göre riski de göze alır. Böylece başkalarmış ihtiyaçların
karşılamaya çalışır. Buradan su anlaşılmaktadır ki, müteşebbisin iki temel fonksiyonu vardır:

1) Riski üstüne almak;


2) Mal ve hizmet üretmek için üretim faktörlerini temin etmek ve bunlar belli bir ihtiyacı
karşılamak için yönetmektir.
Bu ikinci fonksiyon müteşebbisin aynı zamanda bir yönetici olduğunu ortaya
koymaktadır.

6. Girişimcilik
Bir girişimcinin değer yaratan bir eylem gerçekleştirmesi ve iş dünyasında, yaşamda,
diğer insanlar arasında öznel bir fark yaratmasıdır. Girişimcilik, stratejik rekabet açısından
geleceği şekillendirmek için harekete geçmek, kaynakları ve becerileri inşa etmek ve değer
yaratmak anlamına gelir. İş, mevcut ve potansiyel kaynakların (para, iş gücü, bilgi, teknoloji vb.)
riske atılmasını gerektirir. Girişimcilik, bu iki unsuru uyumlu bir şekilde birleştirerek uygulanan,
6

zorlu, zevkli, gerilimli, heyecanlı, huzursuz edici, ancak umut verici bir eylemdir. Girişimcilik,
girişimcinin kişiliğini, itibarını, sosyal statüsünü riske atarak gerçekleştirdiği bir eylemdir.
Sonunda bireysel bağımsızlık, tatmin, haz gibi psikolojik; para, servet, gelir gibi ekonomik; statü,
itibar, güç gibi sosyolojik sonuçlara yol açan tehlikelerle dolu, tuzaklarla dolu ve yoğun bir çaba
gerektiren değer yaratma sürecidir.

7. Yönetici
Üretim faktörlerini uygun bir ortamda bir araya getirerek, diğer insanların ihtiyaçlarını
karşılamak üzere ekonomik mal ve hizmet üretimine yönlendiren kişidir. Ancak yönetici risk
altına girmez ve kendi adına çalışmaz. Profesyonel olarak başkası adına çalışır ve bir ücret
karşılığında görev yapar. Yönetici, işletme kar elde ettiğinde başarılı kabul edilir, zarar ettiğinde
ise başarısızlık olarak değerlendirilir, bu nedenle girişimci kadar olmasa da kâr ve zarardan
etkilenir.

8.1. Tabiat
Tabiat, üretim için gereken çeşitli maddelerin doğada bulunan unsurlarıdır. İnsanlar ilk
olarak yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için doğadaki meyveleri veya bitkileri tüketerek üretim
yapıyordu. Bu nedenle doğada bulunan gıda maddeleri, ilk insanın ihtiyacı karşılayan tabiat
faktörünü oluşturuyordu. Ancak medeniyet ilerledikçe doğadaki birçok madde işlenerek
ekonomik mal ve hizmetlerin üretiminde kullanıldı. Bu hammaddeler, mal ve hizmetleri meydana
getiren tabiat faktörünü oluşturur.

Emek, insan faktörünü ifade eder ve insanlar hammaddeleri işleyerek mal veya hizmet
üretebilirler. Ancak büyük ölçekli üretimlerde, tabiat, sermaye ve emek yeterli değildir. İnsanları
bulup çalışmaya ikna ederek, hammaddeleri işlemelerini sağlayan bir girişimci faktörüne ihtiyaç
duyulur. Bu faktör, bedenen çalışmayan ve fikirsel olarak faaliyet gösteren bir girişimciyi ifade
eder. Girişimci, diğer üretim faktörlerini temin eder, bir araya getirir, yönetir, organize eder ve
mal veya hizmet üreterek kâr elde etmeye çalışır.
7

8.2. Yönetim ve İnsan ilişkileri


Yönetim ve insan ilişkileri, üretim faktörlerinden biri olarak kabul edilmeye başlanan
beşinci bir faktördür. Bu faktör, üretimin sürekliliğini sağlar, anlaşmazlıkları önler ve faaliyetlerin
sürekli bir şekilde devam etmesini temin eder. Batı'da buna "Management" denirken, biz yönetim
ve insan ilişkileri olarak adlandırıyoruz. Bu faktör, üretim faaliyetlerinde önemli bir rol oynar.

Bölüm 2: İşletme Biliminin Diğer Bilim Dallarıyla İlgili İlişkisi ve Sorumlulukları

1.1 İşletme ve Hukuk


İşletmeler, hukuki düzenlemeler çerçevesinde faaliyet gösterirler. Hukuk, işletmelerin
faaliyetlerini düzenleyen kuralları belirler. İşletmeler, hukuki sınırlamalara uymak zorundadır ve
hukukun koyduğu sorumlulukları yerine getirmelidir. İşletme bilimi, borçlar hukuku, ticaret
hukuku, şirketler hukuku, icra-iflas hukuku gibi hukuk dallarıyla yakın ilişki içerisindedir.

1.2 İşletme ve İktisat


İktisat bilimi, insanların ihtiyaçlarını ve mal ve hizmetler arasındaki ilişkileri incelerken, işletme
bilimi ise mal ve hizmet üreten işletmelerle ilgilenir. İktisat bilimi, işletme bilimini içerisine alır
ve genel prensipleri belirler. İşletme bilimi, iktisat biliminden etkilenir ve onun prensiplerine
uygun şekilde çalışır.

1.3. İşletme ve Sosyoloji


Sosyoloji, toplumla ilgili olayları inceler ve toplumdaki ilişkileri araştırır. İşletmeler,
toplum içinde faaliyet gösterirken sosyolojinin ortaya koyduğu kurallara uymak durumundadır.
İşletme bilimi ile sosyoloji arasında yakın bir ilişki bulunur.

1.4. İşletme ve Psikoloji


Psikoloji, insan davranışlarını inceler. İşletmelerde çalışanlar, yöneticiler ve müşteriler
gibi insanların davranışları işletmeleri etkiler. İşletmeler, psikoloji, sosyal psikoloji, endüstriyel
psikoloji, organizasyonel psikoloji ve çalışma psikolojisi gibi alanlarla yakın ilişki içerisindedir.
8

1.5. İşletme ve Teknoloji


İşletmeler, rekabet ortamında ayakta kalabilmek için ileri teknolojiyi kullanır ve
araştırma-geliştirme çalışmalarıyla teknolojiyi geliştirmeye çalışır. İşletmeler, teknoloji yoğun
faaliyetleri kavrayan kuruluşlar haline gelmiştir.

1.6. İşletme ve İstatistik-Matematik


İşletme yöneticileri, karar verme süreçlerinde istatistik ve matematik tekniklerini kullanır.
Bu teknikler, işletmenin amacı üzerindeki etkileri ölçmek, takip etmek ve en iyi sonuçları elde
etmek için kullanılır.

İşletme bilimi, farklı disiplinler arasında yer alan bir bilim dalıdır ve bu disiplinlerin
katkılarıyla şekillenir. Hukuk, iktisat, sosyoloji, psikoloji, teknoloji, istatistik-matematik gibi
disiplinlerle yakın ilişki içerisinde bulunarak işletmelerin amaçlarını ve sorumluluklarını yerine
getirmeye çalışır.

2. İşletmenin Temel Fonksiyonları

İşletmenin faaliyetleri incelenirken dinamik bir yaklaşımla fonksiyonlar şeklinde


gruplandırılmaktadır. İşletmenin temel fonksiyonları şu şekilde sıralanabilir:

2.1. Yönetim fonksiyonu:


Diğer fonksiyonları düzenleyen genel bir niteliğe sahiptir. İşletmenin tüm faaliyetlerinin
koordinasyonu ve denetimi yönetim tarafından gerçekleştirilir.

2.2. Organizasyon fonksiyonu:


İşletmenin yapılanmasını ve birimler arası ilişkileri belirler. İş bölümü ve yetki dağılımı
bu fonksiyon çerçevesinde düzenlenir.

2.3. Üretim fonksiyonu


Hammadde ve yardımcı malzemelerin ürüne dönüştürülme sürecini kapsar. İşletmenin
temel amacını gerçekleştirmesi bakımından önem taşır.
9

2.4. Pazarlama fonksiyonu


Ürünlerin satışını ve satılan mallara ilişkin geribildirim alınmasını sağlar. Hedef kitleye
ulaşım ve satışa ilişkin faaliyetler bu kapsamda değerlendirilir.

2.5. Finans fonksiyonu


İşletmenin kaynak teminini ve fon yönetimini üstlenir. Mali tabloların hazırlanması ve
karar alma süreçlerine destek sağlar.

İşletmenin sözü edilen temel beş fonksiyonu, verimli bir faaliyet göstermesi için eşgüdüm
ve uyum içinde yürütülmelidir.

3. İşletmelerin Amaçları
İşletmelerin amaçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

3.1 Kâr elde etme


Özel sektöre ait işletmelerin temel amacı genellikle kâr elde etmektir. İşletmeler, üretim
ve satış faaliyetleriyle gelir sağlayarak karlılık düzeylerini artırmayı hedeflerler. Kâr, işletmenin
gelirlerinin giderlerini ve yatırımlarını karşıladığı durumu ifade eder. Ancak kâr elde etme amacı,
işletmelerin diğer amaçlarını gerçekleştirmelerine de bağlıdır.

3.2 Topluma hizmet


İşletmeler, mal ve hizmet üretimiyle toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflerler.
Ürettikleri ürünler veya sağladıkları hizmetler, müşterilerin taleplerini karşılamak ve toplumun
refahını artırmak amacıyla kullanılır. İşletmelerin başarısı, sundukları ürünlerin veya hizmetlerin
toplum tarafından kabul görmesiyle ölçülür.

3.3 Devamlılığı sağlama


İşletmeler, uzun vadeli başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmek için devamlılığı
hedeflerler. İşletmelerin devamlılığı, kâr elde etmeleri, müşteri memnuniyetini sağlamaları,
rekabetçi olmaları, değişen piyasa koşullarına uyum sağlamaları ve sürdürülebilirlik ilkelerini
benimsemeleriyle mümkün olur. Aynı zamanda işletmeler, finansal istikrarlarını korumak ve
işletme varlıklarını sürdürmek için stratejik planlama ve yönetim yapısını oluştururlar.

Yukarıda belirtilen amaçlar birbirini tamamlayan ve işletmenin başarılı olabilmesi için bir
bütün oluşturan unsurlardır. İşletmeler kâr elde etmek suretiyle toplumun ihtiyaçlarını
10

karşılamaya odaklanırken, aynı zamanda devamlılıklarını sağlamak ve sürdürülebilir bir şekilde


faaliyet göstermek için çaba harcarlar.

4. İşletmelerin sorumlulukları

4.1. Devlete karşı sorumluluklar


İşletmeler, devlete vergi ödeyerek toplum hizmetlerine katkıda bulunmalıdır.

4.2. Topluma karşı sorumluluklar


İşletmeler, üretim süreçlerinde çevreyi kirletmemeli, doğal dengeyi bozmamalı, gürültü
kirliliği yapmamalı ve topluma en iyi, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler sunarak ihtiyaçlarını
karşılamalıdır.

4.3. Ortaklara karşı sorumluluklar


İşletmeler, ortaklarının yatırdıkları sermayeyi artırarak ve daha fazla kar dağıtarak
ortakların gelirlerini ve işletmenin piyasa değerini artırmalıdır.

4.4. Çalışanlara karşı sorumluluklar


İşletmeler, çalışanlara iyi çalışma koşulları ve huzur ortamı sağlayarak daha yüksek
ücretler ödemelidir.

4.5. Çevreye karşı sorumluluklar


İşletmeler, çevreye zarar vermeden atık maddeleri kontrol etmeli ve çevrelerine zarar
vermemelidir.

4.6. Toplumda yer alan kurumlara karşı sorumluluklar


İşletmeler, aile, dini kurumlar, askeri kurumlar, kredi kurumları, eğitim kurumları, politik
kurumlar vb. gibi toplumdaki kurumların ihtiyaçlarını ve isteklerini tespit ederek faaliyetlerini
buna göre yönlendirmelidir.
11

4.7. Rakiplere karşı sorumluluklar


İşletmeler, rakip işletmelere saygı göstermeli, haksız rekabete girmemeli ve rekabet
ortamında rakiplerin haklarına saygı duymalıdır.

4.8. Uluslararası sorumluluklar


İşletmeler, uluslararası ilişkilerde faaliyet gösterirken, farklı ülkelerin ticareti düzenleyen
kurallarına uymak zorundadır. İşletmeler, yerel ve uluslararası yayınları takip ederek
faaliyetlerini yönlendirmeli ve yönetmelidir.

İşletmelerin sorumlulukları, işletmenin çevresi ve çevreyle olan ilişkilerini oluşturan


unsurlardır.

Bölüm 3 İŞLETMELERİN SINIFLANDIRILMASI

İşletmeler, farklı kriterlere göre sınıflandırılabilir. Aşağıda en yaygın kullanılan


sınıflandırmaların özetleri bulunmaktadır:

1. İşletmelerin Ekonomik Fonksiyonlar Bakımından Sınıflandırılması:


- Mal Üreten İşletmeler: İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mal üreten
işletmelerdir. Örnek olarak gıda, mobilya, giyim gibi sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler
verilebilir.
- Hizmet Üreten İşletmeler: İnsan ihtiyaçlarını karşılayan ve elle tutulup gözle
görülmesi zor olan hizmetleri üreten işletmelerdir. Örnek olarak hastaneler, avukatlık büroları,
oteller, restoranlar gibi işletmeler verilebilir.
- Pazarlama İşletmeleri: Üretilen malları satın alan, depolayan ve satan işletmelerdir.
Toptancılar, perakendeciler, acenteler ve mağazalar gibi işletmeler pazarlama işletmelerine
örnektir.

2. İşletmelerin Faaliyet Konuları Bakımından Sınıflandırılması:


- Sanayi İşletmeleri: Hammaddeleri işleyerek yeni bir mal üreten işletmelerdir. Örnek
olarak otomobil üreticileri, beyaz eşya üreticileri, tekstil fabrikaları gibi işletmeler bu kategoriye
girer.
12

- Ticaret İşletmeleri: Üretilen malların alınıp satıldığı işletmelerdir. Örnek olarak


perakende mağazalar, süpermarketler, alışveriş merkezleri gibi işletmeler bu gruba dahildir.
- Hizmet İşletmeleri: Turizm, bankacılık, sigortacılık, eğitim gibi hizmetleri sunan
işletmelerdir.

3. İşletmelerin Sermaye Sahipliği Bakımından Sınıflandırılması:


- Özel İşletmeler: Tüzel kişiler tarafından kurulan işletmelerdir. Kamu kuruluşlarının
dışındaki bireyler veya kuruluşlar bu kategoriye girer.
- Kamu İşletmeleri: Sermayesi devlete ait olan veya devlet tarafından kurulan
işletmelerdir.
- Karma İşletmeler: Hem özel kişi veya kuruluşlar hem de devlet veya devlete ait
kuruluşlar tarafından ortaklaşa kurulan ve işletilen işletmelerdir.
- Yabancı Sermayeli Kuruluşlar: Sermayesi tamamen yabancı kişi veya kuruluşlar
tarafından sağlanan işletmelerdir.

4. İşletmelerin Hukuki Yapıları Bakımından Sınıflandırılması:


- Tek Kişi İşletmeleri: Bir kişi tarafından sermayesi tedarik edilerek kurulan ve
yönetilen işletmelerdir.
- Şirket (Ortaklık) Şeklinde İşletmeler: Birden fazla kişi tarafından sermayesi tedarik
edilerek kurulan işletmelerdir. Sahipleri birden fazladır.

Bu sınıflandırmalar, işletmelerin farklı özelliklerini ve faaliyet alanlarını göstermektedir.


İşletmeler genellikle birden fazla sınıflandırmaya dahil olabilir ve bir işletme birden fazla
kategoriye girebilir.

4.2.1. Adi Şirket (Adi Ortaklık):


- Adi ortaklık, Borçlar Kanunu'nun 620-645. maddeleriyle düzenlenmiştir.

- Adi ortaklık, tüzel kişiliği olmayan bir ortaklıktır. Bir ticaret unvanı kullanabilir, ancak
bağımsız olarak ticaret siciline kaydettirilemez.

- Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir
amaca ulaşmak için birleştirdikleri sözleşmedir.

- Ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça, ortakların katılma payları eşit


olmalıdır.
13

- Kazanç ve zarardaki paylar, ortakların katılma payının değerine ve niteliğine


bakılmaksızın eşit olmalıdır.

- Ortaklığın kararları, bütün ortakların oybirliğiyle alınır. Sözleşmede oy çoğunluğuyla


karar alınacağı belirtilmişse, çoğunluk ortak sayısına göre belirlenir.

- Ortaklık yönetimi, sözleşme veya kararla belirli ortaklara veya üçüncü bir kişiye
bırakılmadıkça, bütün ortaklar tarafından yapılabilir.

- Ortaklıkta genel yetkili bir temsilci atanmamışsa, olağan dışı işler için bütün ortakların
oybirliği gereklidir.

- Adi ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklık türlerinin ayrıt edici niteliklerini taşımadığı
durumlarda ortaya çıkar.

4.2.2. Ticaret Şirketi:


- Ticaret şirketleri, en az iki veya daha fazla kişinin bir araya gelerek belirledikleri konu
veya konular üzerinde iş yapmak amacıyla kurulan şirketlerdir.

- Ticaret şirketlerinin hukuki durumları Ticaret Kanunu tarafından belirlenir.

- Ticaret şirketleri, A. Şahıs Şirketleri ve B. Sermaye Şirketleri olmak üzere ikiye ayrılır.

- A. Şahıs Şirketleri: Kollektif şirket ve adi komandit şirket gibi şahıs şirketi türlerini
içerir.

4.2.2.1.1. Kollektif Şirket:


- Ticaret unvanı altında işletme amacıyla özel kişiler tarafından kurulan bir şirket türüdür.
- Ortakların sorumluluğu sınırsızdır, yani şirket borçlarına karşı ortakların tüm
malvarlıklarıyla sorumlu olurlar.
- Kurulması riskli bir şirket türüdür ve genellikle aile fertleri arasında kurulur.
- Şirket sözleşmesinde ortakların adı, uyrukları, ikametgahları, şirketin ticaret unvanı,
merkezi, işletme konusu, sermaye miktarı ve türü gibi konular yer alır.
- Sözleşme noterden tasdik edildikten sonra Ticaret Sicili ‘ne verilerek tescil edilir.
- Kurucular, şirketin tescilinden önce şirket adına faaliyette bulunmuşlarsa bu
faaliyetlerden dolayı sorumludurlar.
14

4.2.2.1.2. Komandit Şirket:


- Ticaret unvanı altında işletme amacıyla kurulan bir şirket türüdür.
- Komandit şirketlerde ortakların bir kısmının sorumluluğu sınırlı (komanditer), diğer bir
kısmının ise sınırsızdır.
- Komandite ortaklar, şirketin yönetimini yapar ve kolektif şirketlerdeki hükümler
uygulanır.
- Komandit şirket sözleşmesi, komanditer ortakların adı, soyadı ve sermaye miktarlarını
içerir.
- Komandit şirketin ticaret unvanında en az bir komandite ortağın adı ve soyadı kullanılır.
- Sözleşme Ticaret Sicili ‘ne tescil edilerek şirket tüzel kişilik kazanır.

4.2.2.2. Sermaye Şirketleri

4.2.2.2.1. Anonim Şirket

Anonim şirketler, ortakların sorumluluğunu sınırlayan ve sermaye paylarına bağlı olarak


ortakların katılımının sağlandığı bir tür şirket yapısıdır. Bu yazıda, anonim şirketlerin ne
olduğunu, nasıl kurulduğunu, nasıl işlediğini ve avantajlarını detaylı bir şekilde açıklayacağım.

Anonim şirketler, genellikle büyük ölçekli işletmelerin oluşturduğu ve sermaye paylarına


bağlı olarak ortakların katıldığı kuruluşlardır. Şirketin sermayesi, hisse senetleri olarak
adlandırılan eşit parçalara bölünür ve bu hisse senetleri ortaklara dağıtılır. Anonim şirketlerin
sahipleri, hisse senetlerinin sahipleridir ve bu hisse senetlerini satabilir, devredebilir veya hibe
edebilirler.

Anonim şirketlerin kuruluşu, belirli bir yasal süreç gerektirir. Genellikle, şirketin kuruluşu
için bir ana sözleşme veya şirket sözleşmesi hazırlanır. Bu sözleşme, şirketin adını, amacını,
sermayesini, ortaklarını ve yönetim organlarını belirler. Ayrıca, anonim şirketlerin kurulabilmesi
için belirli bir sermaye miktarının da yatırılması gerekmektedir.

Anonim şirketlerin yönetimi, genellikle bir yönetim kurulu tarafından gerçekleştirilir.


Yönetim kurulu, şirketin stratejik kararlarını alır, yönetim politikalarını belirler ve şirketin
faaliyetlerini denetler. Yönetim kurulu, genellikle ortaklar tarafından seçilen uzmanlardan oluşur
ve görev süreleri genellikle sınırlıdır. Ayrıca, anonim şirketlerde genellikle denetçiler ve genel
kurul gibi diğer organlar da bulunur.

Anonim şirketlerin birçok avantajı vardır. İlk olarak, ortakların sorumluluğu sınırlıdır. Bu,
ortakların şirketin borçlarından sadece yatırdıkları sermaye miktarıyla sorumlu olduğu anlamına
gelir. Bu nedenle, ortaklar kişisel varlıklarını şirketin borçlarına karşı korumuş olurlar.
15

İkinci olarak, anonim şirketlerin hisse senetleri, halka açık olması durumunda borsada
işlem görebilir. Bu da anonim şirketlere sermaye piyasalarından kaynak sağlamalarını ve
büyümelerini kolaylaştırır.

Üçüncü olarak, anonim şirketlerin sürekliliği vardır. Şirketin varlığı, ortakların


değişmesine veya ölüm etkisiyle sona ermemektedir. Bu, şirketin uzun vadeli hedeflerini
belirleyebilmesini ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlar.

Son olarak, anonim şirketlerin ortaklara sağladığı anonimlik ve gizlilik avantajları


bulunmaktadır. Bu, ortakların kişisel bilgilerinin genel olarak kamuya açıklanmasını engeller ve
ticari faaliyetlerini gizli tutmalarına imkan tanır.

Ancak, anonim şirketlerin bazı dezavantajları da vardır. Örneğin, anonim şirketlerin


kuruluşu ve yönetimi, diğer şirket türlerine göre daha karmaşık ve maliyetlidir. Ayrıca, şirketin
hisse senetlerinin halka arzı, düzenlemeler ve finansal raporlama gereksinimleri gibi ek
yükümlülüklerle birlikte gelir.

Özetlemek gerekirse, anonim şirketler, sermaye paylarına bağlı olarak ortakların


katılımının sağlandığı ve ortakların sorumluluğunu sınırlayan kuruluşlardır. Bu şirketlerin
kuruluşu, belirli bir yasal süreci gerektirir ve yönetimi genellikle bir yönetim kurulu tarafından
gerçekleştirilir. Anonim şirketlerin avantajları arasında sınırlı sorumluluk, sermaye
piyasalarından kaynak sağlama imkanı, süreklilik ve anonimlik/gizlilik yer alırken, dezavantajları
arasında ise karmaşık ve maliyetli kuruluş ve yönetim süreci bulunur. Anonim şirketler, özellikle
büyük ölçekli işletmelerin tercih ettiği bir şirket yapısıdır ve ekonomik faaliyetlerin gelişimine
katkıda bulunurlar.

4.2.2.2.2. Limited Şirket


Limited şirketler, en az bir ve en çok elli kişi tarafından kurulabilen ve sermayesi belirli
olan şirketlerdir. Bu tür şirketlerde ortakların sorumluluğu, koydukları sermaye ile sınırlıdır.
Limited şirketlerin sermayesi en az 10.000 TL olmalıdır, ancak Bakanlar Kurulu tarafından bu
miktar on katına kadar yükseltilebilir.

Limited şirketlerde, ortaklara sermaye payları karşılığında pay senedi çıkarılmaz. Bu tür
şirketler, az ortaklı anonim şirketlere benzerlik gösterirler ve anonim şirketlere ilişkin bazı
hükümler de limited şirketlere uygulanır.

Limited şirketlerin yönetimi, sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığı sürece tüm
ortaklar tarafından yönetilir. Ortaklar, şirketi temsil etme yetkisine sahiptirler. Ancak bu
uygulama pratikte zor olabildiği için, şirket sözleşmesine veya genel kurul kararına dayanarak
şirket yönetimi bir veya birkaç ortağa bırakılabilir. Ayrıca, sözleşmede belirtilen bir hüküm veya
ortaklar genel kurulu kararıyla şirketin yönetimi, dışarıdan ortak olmayan bir müdüre de
devredilebilir. Ticari mümessil veya ticari vekiller de şirketin işlerini yönetmek ve temsil etmek
16

için atanabilir. Ancak, hissedarlar genel kurulu kararı gereklidir, sözleşmede aksine bir hüküm
bulunmadığı sürece.

5. İşletmelerin ekonomik birleşmeler bakımından sınıflandırılması

5.1. İşletmelerin Ekonomik ve Hukuki Bağımsızlıklarını Koruyarak Birleşmeleri:


Bu tür birleşmelerde işletmeler ekonomik ve hukuki bağımsızlıklarını koruyarak bir araya
gelirler. Bu kategori altında aşağıdaki şekillerde birleşmeler gerçekleşebilir:

5.1.1. Karteller:
Karteller, aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin rekabeti ortadan kaldırarak daha
fazla kar elde etmek amacıyla yaptıkları anlaşmalardır. Kartellere dahil olan işletmeler, anlaşma
gereği aynı konuda birlikte hareket ederler ve rekabet etmeyen işletmelere karşı ortak hareket
ederler. Kartellere giren işletmelerin hukuki ve ekonomik bağımsızlıkları devam eder, ancak
anlaşma gereği bazı ekonomik kısıtlamalara uymak zorunda kalabilirler. Bu karteller, anlaşma
konularına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:

5.1.1.1. Fiyat Kartelleri:


Kartellere dahil olan işletmeler, kendi aralarında anlaştıkları fiyat üzerinden satış yaparlar.
Bu karteller genellikle fiyatları düşürerek rakip işletmeleri piyasadan silerler ve sonra tekrar
fiyatları birlikte yükseltirler. Kartellere giren işletmeler, anlaşmayı sabit bir fiyat için
yapabilecekleri gibi belirli bir fiyat aralığında da anlaşabilirler.

5.1.1.2. Üretimin Sınırlanmasına Ait Karteller:


Talebin az, üretimin fazla olduğu dönemlerde fiyat düşmelerini önlemek için kartellere
dahil olan işletmeler, kendi aralarında üretim kotalarını belirleyerek piyasadaki arz miktarını
kontrol altına alırlar.

5.1.1.3. Satış Kartelleri:


Kartellere giren işletmeler, aralarında anlaşarak mallarını bağımsız olarak satmazlar.
Kendilerinin kurdukları bir merkezi satış kurumu aracılığıyla satış yaparlar ve bu şekilde
piyasaya hakim olurlar. Fiyatların tespitinde ise maliyetleri en yüksek olan işletmelerin
fiyatlarına dikkat ederek anlaşırlar. Mallar ayrı ayrı işletmeler tarafından değil, tek elden
pazarlanır.
17

5.1.1.4. Pazarın Sınırlanmasına Ait Karteller:


İşletmeler, aralarında anlaşarak her birinin satış yapacağı pazarı belirlerler. Her işletme,
sadece anlaşmada belirtilen ve kendi payına düşen bölgede satış yapabilir.

5.1.1.5. Şart Kartelleri:


İşletmeler, aralarında anlaşarak müşterilere uygulayacakları iskonto, ödeme vadesi,
komisyon vb. konuları birlikte belirleyebilirler.

5.1.1.6. Uluslararası Karteller:


Çokuluslu işletmeler veya gelişmiş ülkelerin büyük işletmeleri kendi aralarında anlaşarak
az gelişmiş ülkelerden alacakları hammadde ve onlara satacakları sanayi mallarının fiyatlarını
istedikleri gibi belirleyebilirler.

5.1.2. Holding:
Holding, bir veya birden fazla işletmenin pay senetlerini elinde bulundurarak onların
denetimine sahip olan bir şirkettir. Denetimi elde bulundurulan işletmeler, yasal olarak
düzenlenen bu tür birleşmelerde işletmeler ekonomik ve hukuki bağımsızlıklarını koruyarak bir
araya gelirler. Bu kategori altında aşağıdaki şekillerde birleşmeler gerçekleşebilir:

5.1.2.1. Karteller:
Aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin rekabeti ortadan kaldırarak daha fazla kar
elde etmek amacıyla yaptıkları anlaşmalardır. Kartellere dahil olan işletmeler, anlaşma gereği
aynı konuda birlikte hareket ederler ve rekabet etmeyen işletmelere karşı ortak hareket ederler.
Kartellere giren işletmelerin hukuki ve ekonomik bağımsızlıkları devam eder, ancak anlaşma
gereği bazı ekonomik kısıtlamalara uymak zorunda kalabilirler.

5.1.2.2. Holdingler:
Bir veya birden fazla işletmenin pay senetlerini elinde bulundurarak onların denetimine
sahip olan bir şirkettir. Holdingler, genellikle büyüme, çeşitlendirme veya kontrol amaçlı olarak
kurulurlar. Holding şirketi, bağlı olduğu işletmeler üzerinde yönetim ve finansal kontrol sağlar,
ancak bu işletmelerin ekonomik ve hukuki bağımsızlıkları devam eder.

5.1.2.3. Franchise:
Bir işletme, başka bir işletmeye marka, ürün veya hizmetlerini kullanma hakkı verir ve
buna karşılık belirli bir ücret veya komisyon alır. Franchise veren işletme, markasının
18

yaygınlaşmasını sağlar ve franchise alan işletme, tanınmış bir marka altında faaliyet gösterme
avantajı elde eder.

5.1.2.4. İş birliği Anlaşmaları:


İşletmeler, belirli bir projede veya faaliyette bir araya gelerek iş birliği yapabilirler. Bu
işbirliği anlaşmaları, ortak pazarlama, Ar-Ge çalışmaları, üretim süreçlerinin paylaşılması gibi
alanlarda gerçekleşebilir. İşletmeler, bu anlaşmalar çerçevesinde iş birliği yaparken ekonomik ve
hukuki bağımsızlıklarını korurlar.

5.1.2.5. Konsorsiyum:
Birden fazla işletmenin bir araya gelerek ortak bir proje veya iş için oluşturdukları bir
yapıdır. Konsorsiyum, genellikle büyük ölçekli projelerde risk ve maliyetlerin paylaşılması,
uzmanlık alanlarının birleştirilmesi ve büyük ihalelere katılmak için oluşturulur. İşletmeler,
konsorsiyum içinde belirli bir rol veya sorumluluk üstlenirken, ekonomik ve hukuki
bağımsızlıklarını korurlar.

5.1.2.6. İşletmelerin Büyüklüğü ve Kapasite


İşletmelerin büyüklüğü ve kapasitesi, bir işletmenin üretim veya hizmet faaliyetlerini ne
kadar ölçekte gerçekleştirebildiğini gösteren faktörlerdir. İşletmelerin büyüklüğü ve kapasitesi,
birkaç farklı ölçüte dayanarak değerlendirilebilir:

5.1.2.6.1. Üretim Kapasitesi:


İşletmelerin üretim kapasitesi, belirli bir zaman diliminde üretebilecekleri mal veya
hizmet miktarını ifade eder. Üretim kapasitesi, işletmenin sahip olduğu üretim tesislerinin,
ekipmanlarının ve kaynaklarının kullanımına bağlıdır. Örneğin, bir fabrikanın saatlik veya günlük
üretim kapasitesi, üretim hattının hızına, makine ve işçi sayısına ve işletmenin kaynaklarına bağlı
olabilir.
19

5.1.2.6.2. İşgücü Kapasitesi:


İşletmelerin işgücü kapasitesi, işletmenin istihdam edebileceği işçi sayısını ifade eder.
İşletmenin büyüklüğü ve kapasitesi, işçi sayısıyla ilişkilendirilebilir. Büyük işletmeler genellikle
daha fazla işçi istihdam ederken, küçük işletmeler daha sınırlı bir işgücüne sahip olabilir.

5.1.2.6.3. Finansal Kapasite:


İşletmelerin finansal kapasitesi, sermaye, özkaynak, kredi erişimi ve finansal kaynaklara
erişim yeteneği gibi faktörlere dayalı olarak değerlendirilebilir. Büyük işletmeler genellikle daha
fazla finansal kaynağa sahip olurken, küçük işletmeler sınırlı finansal kaynaklarla çalışabilir.

6.4. Pazar Payı:


İşletmelerin pazar payı, işletmenin faaliyet gösterdiği pazarda elde ettiği satışların toplam
pazardaki payını ifade eder. Büyük işletmeler genellikle daha yüksek pazar payına sahiptirken,
küçük işletmeler daha sınırlı bir pazar payına sahip olabilir.

6.5. Varlık Büyüklüğü:


İşletmelerin varlık büyüklüğü, işletmenin sahip olduğu toplam varlıkların değerini ifade
eder. Bu, işletmenin mülkleri, ekipmanları, envanteri, marka değeri ve diğer varlıkları içerir.
Büyük işletmeler genellikle daha yüksek varlık değerine sahiptirken, küçük işletmeler daha sınırlı
bir varlık portföyüne sahip olabilir.

Bu faktörler işletmelerin büyüklüğünü ve kapasitesini değerlendirmek için kullanılabilir.


Ancak, işletmelerin büyüklüğü ve kapasitesi sadece bu faktörlere dayanarak değil, sektör, pazar
koşulları, rekabet düzeyi ve diğer çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak tam olarak
anlaşılabilir.
20

Bölüm 4 İşletmenin Kuruluşu

1. Kuruluş Yer Kavramı ve Önemi


Kuruluş yeri, bir işletmenin faaliyetlerini sürdürdüğü yerdir ve işletme için büyük öneme
sahiptir. Kuruluş yeri seçimi bir defa yapıldıktan sonra, işletme uzun bir süre aynı yerde faaliyet
göstermek zorunda kalır. Bu nedenle, kuruluş yeri seçimi dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.

İşletmenin kuruluş yeri seçimi, işletmenin iktisadi amaçlarına en uygun gelecek bir yerin
seçilmesini gerektirir. Bu genellikle üretim ve pazarlama maliyetlerinin en düşük olduğu yer
anlamına gelir. Rekabet ortamında, girişimci maliyet ve kar açısından kuruluş yeri konusuna
odaklanır. Yatırımın kısa sürede geri ödemesini sağlamak ister.

Ancak kuruluş yeri seçimi sadece işletme açısından değil, toplum ve ülke ekonomisi
açısından da önemlidir. İşletmeler genellikle gelişmiş bölgeleri tercih ederken, ülkenin uzun
vadeli ekonomik gelişimini göz önünde bulundurarak sanayi işletmelerinin geri kalmış bölgelere
kurulması istenir. Bu, istihdamın artmasına ve geri kalmış bölgelerin kalkınmasına katkıda
bulunur.

Kuruluş yeri seçiminde iki ölçü dikkate alınır. Birincisi, plânlama organlarının kullandığı
ölçüdür. Planlamacılar, kuruluş yerinin topluma ve sosyal kârlılığa olan katkısına önem verir.
İkinci ölçü ise, girişimcilerin yaklaşımıdır. Girişimciler, kuruluş yerinin işletmenin karını en
yüksek ve maliyetlerini en düşük yapmasını isterler.

Sonuç olarak, kuruluş yeri seçimi işletme için büyük önem taşır ve iktisadi amaçlarla
toplum ve ülke ekonomisi arasında denge sağlanması gereken bir karardır.

2. En Uygun (Optimal) Kuruluş Yeri

En uygun (optimal) kuruluş yeri, bir işletmenin üretim faaliyetlerini en verimli, en


ekonomik ve en karlı şekilde gerçekleştirebileceği yerdir. Bu kavramı üç etkinlik ölçüsüne
dayanarak tanımlayabiliriz.

1. Verimlilik
İşletmenin mevcut üretim faktörlerini kullanarak daha fazla mal veya hizmet üretme kapasitesini
ifade eder. Kuruluş yeri, teknik imkânlar ve mevcut ortam göz önünde bulundurularak en yüksek
üretim miktarını gerçekleştirebilecek şekilde seçilir.

2. İktisadilik: Bir birim mal veya hizmetin üretim maliyetini ifade eder ve en düşük
maliyetle gerçekleştirilmesi esas alınır. İşletmenin maliyet giderleri düşük olurken, satış
fiyatlarının yüksek olması iktisadilik oranını artırır. İktisadilik, aşağıdaki gibi hesaplanabilir:
21

İktisadilik = Satış Tutarı / Üretimin Maliyet Giderleri Tutarı

3. Karlılık (Rantabilite): İşletmeye yatırılan sermayenin verimliliğini ölçer. Belirli bir


dönemde işletmenin öz varlığındaki net artışın (karın), sermayeye oranlanmasıyla hesaplanır.
Kuruluş yeri, karlılığı en yüksek seviyede sağlayacak yer olarak seçilmelidir.

Bu nedenle, işletme için en uygun kuruluş yeri, verimlilik, iktisadilik ve karlılığın en iyi
şekilde gerçekleştirilebileceği yerdir. Bu yer, üretim için sabit masrafları en düşük düzeyde
gerçekleştiren veya teknik ve ekonomik ortamı diğer yerlere göre en uygun şekilde sağlayan yer
olarak tanımlanabilir.

3. Kuruluş Yeri Faktörlerinin Sınıflandırılması


Kuruluş yeri faktörleri, işletmelerin en uygun yerlerini seçerken dikkate aldıkları çeşitli
etkenlerdir. Bu faktörler genellikle çeşitli kategorilere ayrılabilir ve işletmelerin karar verme
sürecinde rehberlik edebilir.

Kuruluş yeri faktörlerinin sınıflandırılması, işletmenin faaliyet alanına, sektöre ve


önceliklerine göre değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak aşağıdaki kategoriler yaygın bir
sınıflandırmayı temsil eder:

1. İktisadi Faktörler: İşletmeler, maliyetlerin düşük olduğu, uygun işgücü kaynaklarının


bulunduğu ve tedarik zincirinin etkin olduğu bölgeleri tercih ederler. Vergi politikaları, işgücü
maliyetleri, arazi ve gayrimenkul fiyatları gibi faktörler bu kategoride değerlendirilir.

2. Pazar Faktörleri: İşletmeler, hedef pazarlarına yakın, tüketici taleplerine uygun ve


rekabetin yoğun olduğu bölgeleri seçmek isterler. Pazar büyüklüğü, tüketici demografisi, rekabet
düzeyi ve tüketici davranışları gibi faktörler pazar faktörleri olarak değerlendirilir.

3. Lojistik Faktörler: İşletmeler, tedarik zinciri yönetimi ve dağıtım ağları açısından


stratejik konumlara sahip bölgeleri tercih ederler. Limanlara, demiryollarına, otoyollara ve
havaalanlarına yakınlık gibi lojistik faktörler dikkate alınır.

4. İşgücü Faktörleri: İşletmeler, nitelikli işgücüne erişimin kolay olduğu, eğitim ve beceri
düzeyinin yüksek olduğu bölgeleri tercih ederler. İşgücü piyasası, işgücü maliyetleri, eğitim
kurumları ve işgücü verimliliği bu faktörler arasında yer alır.

5. Altyapı Faktörleri: İşletmeler, iyi gelişmiş altyapıya sahip bölgeleri tercih ederler.
Elektrik, su, telekomünikasyon, ulaşım ve diğer altyapı hizmetlerinin kalitesi ve erişilebilirliği bu
kategoride değerlendirilir.
22

6. Hukuki ve Yönetimsel Faktörler: İşletmeler, istikrarlı hukuki ve yönetimsel çerçeveye


sahip bölgeleri tercih ederler. Yasal düzenlemeler, vergi politikaları, iş düzenlemeleri ve
yönetimsel destekler bu faktörler arasında yer alır.

Bu faktörler, işletmelerin kuruluş yeri seçimi sürecinde dikkate alacakları önemli


etkenlerdir. İşletmeler, kendi önceliklerine ve faaliyet alanlarına bağlı olarak bu faktörleri
değerlendirerek en uygun kuruluş yerini belirlemeye çalışırlar.

4. Kuruluş Yeri Faktörleri

Kuruluş yeri faktörleri, bir işletmenin en uygun yerini seçerken göz önünde bulundurduğu
çeşitli etkenlerdir. Bu faktörler, işletmenin başarısı ve sürdürülebilirliği üzerinde önemli bir
etkiye sahip olabilir. İşletmeler, faaliyetlerini yürütürken verimlilik, maliyetler, pazar erişimi,
işgücü kaynakları, altyapı ve hukuki düzenlemeler gibi faktörleri değerlendirirler.

Verimlilik, işletmenin mevcut üretim faktörlerini en etkin şekilde kullanarak daha fazla
mal veya hizmet üretme kapasitesini ifade eder. Kuruluş yeri, teknik imkânlar, kaynakların
erişilebilirliği ve lojistik avantajlar gibi unsurlar göz önünde bulundurularak verimliliği
maksimize etmeyi hedefler.

Maliyetler, işletmenin üretim süreçlerinin maliyetini etkileyen önemli bir faktördür.


İşletmeler, işgücü maliyetleri, arazi ve emlak fiyatları, enerji maliyetleri ve diğer işletme giderleri
gibi faktörleri değerlendirerek maliyetleri minimize etmeyi amaçlarlar. İktisadilik kavramı da bu
noktada önem kazanır ve işletmeler en düşük maliyetle üretim yapmayı hedeflerler.

Pazar erişimi, işletmenin hedef pazarlarına kolaylıkla ulaşabilmesini ifade eder.


İşletmeler, müşteri taleplerine uygun bir konumda olmayı ve rekabetin yoğun olduğu bölgelerde
yer almayı tercih ederler. Pazar büyüklüğü, tüketici profilinin uyumu ve rakiplerin varlığı gibi
faktörler pazar erişimini etkiler.

İşgücü kaynakları, işletmenin nitelikli ve yetenekli çalışanlara erişebilmesini sağlar.


İşletmeler, eğitim düzeyi yüksek, uzmanlık gerektiren becerilere sahip işgücünün bulunduğu
bölgeleri tercih ederler. İşgücü piyasası, işgücü verimliliği, işgücü maliyetleri ve eğitim
kurumlarının kalitesi bu faktörler arasında değerlendirilir.

Altyapı, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için önemli bir faktördür. İyi gelişmiş
altyapı hizmetleri, işletmelere enerji, su, telekomünikasyon, ulaşım ve lojistik gibi temel
ihtiyaçlarını karşılama imkânı sağlar. İşletmeler, bu hizmetlere kolaylıkla erişebilecekleri
bölgeleri tercih ederler.
23

Son olarak, hukuki düzenlemeler ve yönetimsel faktörler de kuruluş yeri seçiminde


dikkate alınmalıdır. İşletmeler, istikrarlı hukuki çerçevelere sahip bölgeleri tercih ederken,
yönetimsel destekler ve teşviklerden faydalanmayı arzu ederler.

Tüm bu faktörler bir araya getirilerek işletmeler, en uygun kuruluş yeri seçimini yaparlar.
İşletmeler, kendi faaliyet alanları, hedefleri ve öncelikleri doğrultusunda bu faktörleri
değerlendirir ve en iyi sonucu elde etmek için analiz yaparlar. Kuruluş yeri seçimi, işletmelerin
başarı şansını ve rekabet avantajını belirleyen kritik bir karardır.

5. En Uygun Kuruluş Yeri Seçiminde Kullanılan Yöntemler

En uygun kuruluş yeri seçiminde kullanılan yöntemler, işletmelerin stratejik kararlarını


desteklemek ve en iyi sonucu elde etmek için kullanılan analitik ve değerlendirme araçlarıdır. Bu
yöntemler, işletmelerin ihtiyaçlarına ve önceliklerine göre değişebilir, ancak genel olarak
aşağıdaki şekillerde sınıflandırılabilir:

1. Pazar Araştırmaları: İşletmeler, hedef pazarlarını ve müşteri taleplerini anlamak için


pazar araştırmalarına başvururlar. Bu araştırmalar, pazar büyüklüğünü, rekabet düzeyini, tüketici
profilini ve potansiyel müşteri segmentlerini değerlendirmek için kullanılır.

2. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS): CBS, işletmelere coğrafi verileri analiz etme ve
haritalama imkânı sağlar. İşletmeler, pazar segmentasyonu, altyapı erişimi, lojistik avantajlar ve
rekabet analizi gibi faktörleri değerlendirmek için CBS kullanabilirler.

3. Yer Analizi: Yer analizi, işletmelerin potansiyel kuruluş yerlerini değerlendirmek için
kullanılan bir yöntemdir. Bu analizde, işletmeler genellikle demografik veriler, ekonomik
göstergeler, altyapı durumu, pazar potansiyeli ve işgücü kaynakları gibi faktörleri dikkate alır.

4. Maliyet Analizi: İşletmeler, farklı yer seçeneklerinin maliyetlerini karşılaştırmak için


maliyet analizi yaparlar. Bu analizde, işgücü maliyetleri, arazi ve emlak fiyatları, enerji giderleri,
vergi politikaları ve diğer işletme giderleri gibi faktörler değerlendirilir.

5. Risk Analizi: İşletmeler, potansiyel riskleri belirlemek ve yönetmek için risk analizi
yaparlar. Bu analizde, politik istikrarsızlık, doğal afetler, güvenlik durumu ve diğer faktörler
dikkate alınır. İşletmeler, risk düzeyini minimize etmek için uygun kuruluş yerlerini seçmeye
çalışırlar.

Bu yöntemler, işletmelerin kuruluş yeri seçiminde daha bilinçli ve veri odaklı kararlar
vermelerine yardımcı olur. İşletmeler, bu yöntemleri kullanarak pazar potansiyelini en iyi şekilde
değerlendirir, maliyetleri optimize eder, rekabet avantajı sağlar ve riskleri minimize eder. Bu
şekilde, en uygun kuruluş yeri seçimini yaparak işletmelerin başarı şansını artırırlar.

You might also like