Professional Documents
Culture Documents
Bölüm 1 - Bölüm 4 Özet
Bölüm 1 - Bölüm 4 Özet
Bölüm 1 - Bölüm 4 Özet
Hazırlayan
Muhammed DEMİR
234502089
Genel İşletme
Çanakkale – 2023
2
İşletme bilimi, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet üretimini sınırlı
kaynaklarla gerçekleştirirken, hukukun ve iktisadın prensip ve sınırlamalarına bağlı kalmaktadır.
İşletme bilimi, ihtiyaçları karşılamak için üretim faaliyetlerini yönetirken, işletmelerin stratejik
kararlarını destekleyen analitik yöntemler kullanır.
Özetle, işletme bilimi insan ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet üretimini yöneten,
hukuk ve iktisat bilimlerinden etkilenen bir disiplindir. Bu bilim dalı, analitik yöntemler
kullanarak işletmelerin stratejik kararlarını destekler ve sınırlı kaynakları etkin bir şekilde
kullanmayı hedefler.
2. İhtiyaçlar
3.İşletme:
İşletme, insan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan, işleyen veya işletilen ekonomik
bir birimdir. İşletmenin sürekli veya süreksiz oluşu, mal ve hizmet üretimi, sahiplik yapısı,
işletmenin faaliyet gösterdiği ekonomik düzen gibi faktörler, işletme olabilmesi için herhangi bir
engel oluşturmaz. Esas olan, bu ekonomik birimin fayda yaratması, yani insan ihtiyaçlarını
karşılayacak mal ve hizmetlerin üretimiyle uğraşmasıdır.
İşletme, üretim faktörlerinin uygun oranda bir araya getirilmesiyle ekonomik mal veya
hizmet üretimi gerçekleştirir. İşletme, iktisadi mal ve hizmet üretimi için gerekli olan teknik
faaliyetleri yürüten bir birimdir. İşletmenin temel özellikleri şunlardır:
1) İktisadi mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştirmek için faaliyet göstermesi;
5
2) İktisadi mal ve hizmetlerin üretimi için gerekli teknik ve üretim faktörlerinin uygun
ortamda bir araya getirilmiş olması. Bu özellikler bir araya geldiğinde işletme olarak adlandırılan
ekonomik ve teknik birim ortaya çıkar. İşletme, amaç açısından ekonomik, yapı açısından ise
teknik bir birimdir.
4. Teşebbüs (Girişim):
Teşebbüs kavramı genellikle işletme kavramıyla karıştırılmakta ve aynı anlamda
kullanılmaktadır. Ancak teşebbüs ve işletme farklı kavramlardır. Teşebbüs, sürekli olarak faaliyet
gösteren ve pazarda mal ve hizmet sunarak diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılamayı sürdüren bir
işletmedir. Teşebbüs, mal ve hizmet üretmek ve kar elde etmek amacıyla kurulan işletmeleri ifade
eder.
Her işletme bir teşebbüs olabilir, ancak her teşebbüs bir işletme olmayabilir. Bir
işletmenin teşebbüs olarak adlandırılabilmesi için sürekli faaliyette bulunması, ürettiği mal ve
hizmetlerin başkalarının ihtiyaçlarını karşılaması, üretilen mal ve hizmetlerin pazarı olması ve
pazarda fiyat oluşması gerekmektedir. Teşebbüs, genellikle kâr amacı güder ve rekabet ortamında
faaliyet gösterir.
5. Müteşebbis (Girişimci)
İktisat ve işletme biliminde müteşebbis, üretim faktörleri arasında (tabiat, sermaye, emek
vb.) yer alan ve iktisadi mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştirebilmek için bu üretim
faktörlerini bir araya getiren, birleştiren kişidir. Müteşebbis bunlar kâr amaçta güderek yapar. Kâr
olduğu yerde zarar da olduğuna göre riski de göze alır. Böylece başkalarmış ihtiyaçların
karşılamaya çalışır. Buradan su anlaşılmaktadır ki, müteşebbisin iki temel fonksiyonu vardır:
6. Girişimcilik
Bir girişimcinin değer yaratan bir eylem gerçekleştirmesi ve iş dünyasında, yaşamda,
diğer insanlar arasında öznel bir fark yaratmasıdır. Girişimcilik, stratejik rekabet açısından
geleceği şekillendirmek için harekete geçmek, kaynakları ve becerileri inşa etmek ve değer
yaratmak anlamına gelir. İş, mevcut ve potansiyel kaynakların (para, iş gücü, bilgi, teknoloji vb.)
riske atılmasını gerektirir. Girişimcilik, bu iki unsuru uyumlu bir şekilde birleştirerek uygulanan,
6
zorlu, zevkli, gerilimli, heyecanlı, huzursuz edici, ancak umut verici bir eylemdir. Girişimcilik,
girişimcinin kişiliğini, itibarını, sosyal statüsünü riske atarak gerçekleştirdiği bir eylemdir.
Sonunda bireysel bağımsızlık, tatmin, haz gibi psikolojik; para, servet, gelir gibi ekonomik; statü,
itibar, güç gibi sosyolojik sonuçlara yol açan tehlikelerle dolu, tuzaklarla dolu ve yoğun bir çaba
gerektiren değer yaratma sürecidir.
7. Yönetici
Üretim faktörlerini uygun bir ortamda bir araya getirerek, diğer insanların ihtiyaçlarını
karşılamak üzere ekonomik mal ve hizmet üretimine yönlendiren kişidir. Ancak yönetici risk
altına girmez ve kendi adına çalışmaz. Profesyonel olarak başkası adına çalışır ve bir ücret
karşılığında görev yapar. Yönetici, işletme kar elde ettiğinde başarılı kabul edilir, zarar ettiğinde
ise başarısızlık olarak değerlendirilir, bu nedenle girişimci kadar olmasa da kâr ve zarardan
etkilenir.
8.1. Tabiat
Tabiat, üretim için gereken çeşitli maddelerin doğada bulunan unsurlarıdır. İnsanlar ilk
olarak yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için doğadaki meyveleri veya bitkileri tüketerek üretim
yapıyordu. Bu nedenle doğada bulunan gıda maddeleri, ilk insanın ihtiyacı karşılayan tabiat
faktörünü oluşturuyordu. Ancak medeniyet ilerledikçe doğadaki birçok madde işlenerek
ekonomik mal ve hizmetlerin üretiminde kullanıldı. Bu hammaddeler, mal ve hizmetleri meydana
getiren tabiat faktörünü oluşturur.
Emek, insan faktörünü ifade eder ve insanlar hammaddeleri işleyerek mal veya hizmet
üretebilirler. Ancak büyük ölçekli üretimlerde, tabiat, sermaye ve emek yeterli değildir. İnsanları
bulup çalışmaya ikna ederek, hammaddeleri işlemelerini sağlayan bir girişimci faktörüne ihtiyaç
duyulur. Bu faktör, bedenen çalışmayan ve fikirsel olarak faaliyet gösteren bir girişimciyi ifade
eder. Girişimci, diğer üretim faktörlerini temin eder, bir araya getirir, yönetir, organize eder ve
mal veya hizmet üreterek kâr elde etmeye çalışır.
7
İşletme bilimi, farklı disiplinler arasında yer alan bir bilim dalıdır ve bu disiplinlerin
katkılarıyla şekillenir. Hukuk, iktisat, sosyoloji, psikoloji, teknoloji, istatistik-matematik gibi
disiplinlerle yakın ilişki içerisinde bulunarak işletmelerin amaçlarını ve sorumluluklarını yerine
getirmeye çalışır.
İşletmenin sözü edilen temel beş fonksiyonu, verimli bir faaliyet göstermesi için eşgüdüm
ve uyum içinde yürütülmelidir.
3. İşletmelerin Amaçları
İşletmelerin amaçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Yukarıda belirtilen amaçlar birbirini tamamlayan ve işletmenin başarılı olabilmesi için bir
bütün oluşturan unsurlardır. İşletmeler kâr elde etmek suretiyle toplumun ihtiyaçlarını
10
4. İşletmelerin sorumlulukları
- Adi ortaklık, tüzel kişiliği olmayan bir ortaklıktır. Bir ticaret unvanı kullanabilir, ancak
bağımsız olarak ticaret siciline kaydettirilemez.
- Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir
amaca ulaşmak için birleştirdikleri sözleşmedir.
- Ortaklık yönetimi, sözleşme veya kararla belirli ortaklara veya üçüncü bir kişiye
bırakılmadıkça, bütün ortaklar tarafından yapılabilir.
- Ortaklıkta genel yetkili bir temsilci atanmamışsa, olağan dışı işler için bütün ortakların
oybirliği gereklidir.
- Adi ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklık türlerinin ayrıt edici niteliklerini taşımadığı
durumlarda ortaya çıkar.
- Ticaret şirketleri, A. Şahıs Şirketleri ve B. Sermaye Şirketleri olmak üzere ikiye ayrılır.
- A. Şahıs Şirketleri: Kollektif şirket ve adi komandit şirket gibi şahıs şirketi türlerini
içerir.
Anonim şirketlerin kuruluşu, belirli bir yasal süreç gerektirir. Genellikle, şirketin kuruluşu
için bir ana sözleşme veya şirket sözleşmesi hazırlanır. Bu sözleşme, şirketin adını, amacını,
sermayesini, ortaklarını ve yönetim organlarını belirler. Ayrıca, anonim şirketlerin kurulabilmesi
için belirli bir sermaye miktarının da yatırılması gerekmektedir.
Anonim şirketlerin birçok avantajı vardır. İlk olarak, ortakların sorumluluğu sınırlıdır. Bu,
ortakların şirketin borçlarından sadece yatırdıkları sermaye miktarıyla sorumlu olduğu anlamına
gelir. Bu nedenle, ortaklar kişisel varlıklarını şirketin borçlarına karşı korumuş olurlar.
15
İkinci olarak, anonim şirketlerin hisse senetleri, halka açık olması durumunda borsada
işlem görebilir. Bu da anonim şirketlere sermaye piyasalarından kaynak sağlamalarını ve
büyümelerini kolaylaştırır.
Limited şirketlerde, ortaklara sermaye payları karşılığında pay senedi çıkarılmaz. Bu tür
şirketler, az ortaklı anonim şirketlere benzerlik gösterirler ve anonim şirketlere ilişkin bazı
hükümler de limited şirketlere uygulanır.
Limited şirketlerin yönetimi, sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığı sürece tüm
ortaklar tarafından yönetilir. Ortaklar, şirketi temsil etme yetkisine sahiptirler. Ancak bu
uygulama pratikte zor olabildiği için, şirket sözleşmesine veya genel kurul kararına dayanarak
şirket yönetimi bir veya birkaç ortağa bırakılabilir. Ayrıca, sözleşmede belirtilen bir hüküm veya
ortaklar genel kurulu kararıyla şirketin yönetimi, dışarıdan ortak olmayan bir müdüre de
devredilebilir. Ticari mümessil veya ticari vekiller de şirketin işlerini yönetmek ve temsil etmek
16
için atanabilir. Ancak, hissedarlar genel kurulu kararı gereklidir, sözleşmede aksine bir hüküm
bulunmadığı sürece.
5.1.1. Karteller:
Karteller, aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin rekabeti ortadan kaldırarak daha
fazla kar elde etmek amacıyla yaptıkları anlaşmalardır. Kartellere dahil olan işletmeler, anlaşma
gereği aynı konuda birlikte hareket ederler ve rekabet etmeyen işletmelere karşı ortak hareket
ederler. Kartellere giren işletmelerin hukuki ve ekonomik bağımsızlıkları devam eder, ancak
anlaşma gereği bazı ekonomik kısıtlamalara uymak zorunda kalabilirler. Bu karteller, anlaşma
konularına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:
5.1.2. Holding:
Holding, bir veya birden fazla işletmenin pay senetlerini elinde bulundurarak onların
denetimine sahip olan bir şirkettir. Denetimi elde bulundurulan işletmeler, yasal olarak
düzenlenen bu tür birleşmelerde işletmeler ekonomik ve hukuki bağımsızlıklarını koruyarak bir
araya gelirler. Bu kategori altında aşağıdaki şekillerde birleşmeler gerçekleşebilir:
5.1.2.1. Karteller:
Aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin rekabeti ortadan kaldırarak daha fazla kar
elde etmek amacıyla yaptıkları anlaşmalardır. Kartellere dahil olan işletmeler, anlaşma gereği
aynı konuda birlikte hareket ederler ve rekabet etmeyen işletmelere karşı ortak hareket ederler.
Kartellere giren işletmelerin hukuki ve ekonomik bağımsızlıkları devam eder, ancak anlaşma
gereği bazı ekonomik kısıtlamalara uymak zorunda kalabilirler.
5.1.2.2. Holdingler:
Bir veya birden fazla işletmenin pay senetlerini elinde bulundurarak onların denetimine
sahip olan bir şirkettir. Holdingler, genellikle büyüme, çeşitlendirme veya kontrol amaçlı olarak
kurulurlar. Holding şirketi, bağlı olduğu işletmeler üzerinde yönetim ve finansal kontrol sağlar,
ancak bu işletmelerin ekonomik ve hukuki bağımsızlıkları devam eder.
5.1.2.3. Franchise:
Bir işletme, başka bir işletmeye marka, ürün veya hizmetlerini kullanma hakkı verir ve
buna karşılık belirli bir ücret veya komisyon alır. Franchise veren işletme, markasının
18
yaygınlaşmasını sağlar ve franchise alan işletme, tanınmış bir marka altında faaliyet gösterme
avantajı elde eder.
5.1.2.5. Konsorsiyum:
Birden fazla işletmenin bir araya gelerek ortak bir proje veya iş için oluşturdukları bir
yapıdır. Konsorsiyum, genellikle büyük ölçekli projelerde risk ve maliyetlerin paylaşılması,
uzmanlık alanlarının birleştirilmesi ve büyük ihalelere katılmak için oluşturulur. İşletmeler,
konsorsiyum içinde belirli bir rol veya sorumluluk üstlenirken, ekonomik ve hukuki
bağımsızlıklarını korurlar.
İşletmenin kuruluş yeri seçimi, işletmenin iktisadi amaçlarına en uygun gelecek bir yerin
seçilmesini gerektirir. Bu genellikle üretim ve pazarlama maliyetlerinin en düşük olduğu yer
anlamına gelir. Rekabet ortamında, girişimci maliyet ve kar açısından kuruluş yeri konusuna
odaklanır. Yatırımın kısa sürede geri ödemesini sağlamak ister.
Ancak kuruluş yeri seçimi sadece işletme açısından değil, toplum ve ülke ekonomisi
açısından da önemlidir. İşletmeler genellikle gelişmiş bölgeleri tercih ederken, ülkenin uzun
vadeli ekonomik gelişimini göz önünde bulundurarak sanayi işletmelerinin geri kalmış bölgelere
kurulması istenir. Bu, istihdamın artmasına ve geri kalmış bölgelerin kalkınmasına katkıda
bulunur.
Kuruluş yeri seçiminde iki ölçü dikkate alınır. Birincisi, plânlama organlarının kullandığı
ölçüdür. Planlamacılar, kuruluş yerinin topluma ve sosyal kârlılığa olan katkısına önem verir.
İkinci ölçü ise, girişimcilerin yaklaşımıdır. Girişimciler, kuruluş yerinin işletmenin karını en
yüksek ve maliyetlerini en düşük yapmasını isterler.
Sonuç olarak, kuruluş yeri seçimi işletme için büyük önem taşır ve iktisadi amaçlarla
toplum ve ülke ekonomisi arasında denge sağlanması gereken bir karardır.
1. Verimlilik
İşletmenin mevcut üretim faktörlerini kullanarak daha fazla mal veya hizmet üretme kapasitesini
ifade eder. Kuruluş yeri, teknik imkânlar ve mevcut ortam göz önünde bulundurularak en yüksek
üretim miktarını gerçekleştirebilecek şekilde seçilir.
2. İktisadilik: Bir birim mal veya hizmetin üretim maliyetini ifade eder ve en düşük
maliyetle gerçekleştirilmesi esas alınır. İşletmenin maliyet giderleri düşük olurken, satış
fiyatlarının yüksek olması iktisadilik oranını artırır. İktisadilik, aşağıdaki gibi hesaplanabilir:
21
Bu nedenle, işletme için en uygun kuruluş yeri, verimlilik, iktisadilik ve karlılığın en iyi
şekilde gerçekleştirilebileceği yerdir. Bu yer, üretim için sabit masrafları en düşük düzeyde
gerçekleştiren veya teknik ve ekonomik ortamı diğer yerlere göre en uygun şekilde sağlayan yer
olarak tanımlanabilir.
4. İşgücü Faktörleri: İşletmeler, nitelikli işgücüne erişimin kolay olduğu, eğitim ve beceri
düzeyinin yüksek olduğu bölgeleri tercih ederler. İşgücü piyasası, işgücü maliyetleri, eğitim
kurumları ve işgücü verimliliği bu faktörler arasında yer alır.
5. Altyapı Faktörleri: İşletmeler, iyi gelişmiş altyapıya sahip bölgeleri tercih ederler.
Elektrik, su, telekomünikasyon, ulaşım ve diğer altyapı hizmetlerinin kalitesi ve erişilebilirliği bu
kategoride değerlendirilir.
22
Kuruluş yeri faktörleri, bir işletmenin en uygun yerini seçerken göz önünde bulundurduğu
çeşitli etkenlerdir. Bu faktörler, işletmenin başarısı ve sürdürülebilirliği üzerinde önemli bir
etkiye sahip olabilir. İşletmeler, faaliyetlerini yürütürken verimlilik, maliyetler, pazar erişimi,
işgücü kaynakları, altyapı ve hukuki düzenlemeler gibi faktörleri değerlendirirler.
Verimlilik, işletmenin mevcut üretim faktörlerini en etkin şekilde kullanarak daha fazla
mal veya hizmet üretme kapasitesini ifade eder. Kuruluş yeri, teknik imkânlar, kaynakların
erişilebilirliği ve lojistik avantajlar gibi unsurlar göz önünde bulundurularak verimliliği
maksimize etmeyi hedefler.
Altyapı, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için önemli bir faktördür. İyi gelişmiş
altyapı hizmetleri, işletmelere enerji, su, telekomünikasyon, ulaşım ve lojistik gibi temel
ihtiyaçlarını karşılama imkânı sağlar. İşletmeler, bu hizmetlere kolaylıkla erişebilecekleri
bölgeleri tercih ederler.
23
Tüm bu faktörler bir araya getirilerek işletmeler, en uygun kuruluş yeri seçimini yaparlar.
İşletmeler, kendi faaliyet alanları, hedefleri ve öncelikleri doğrultusunda bu faktörleri
değerlendirir ve en iyi sonucu elde etmek için analiz yaparlar. Kuruluş yeri seçimi, işletmelerin
başarı şansını ve rekabet avantajını belirleyen kritik bir karardır.
2. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS): CBS, işletmelere coğrafi verileri analiz etme ve
haritalama imkânı sağlar. İşletmeler, pazar segmentasyonu, altyapı erişimi, lojistik avantajlar ve
rekabet analizi gibi faktörleri değerlendirmek için CBS kullanabilirler.
3. Yer Analizi: Yer analizi, işletmelerin potansiyel kuruluş yerlerini değerlendirmek için
kullanılan bir yöntemdir. Bu analizde, işletmeler genellikle demografik veriler, ekonomik
göstergeler, altyapı durumu, pazar potansiyeli ve işgücü kaynakları gibi faktörleri dikkate alır.
5. Risk Analizi: İşletmeler, potansiyel riskleri belirlemek ve yönetmek için risk analizi
yaparlar. Bu analizde, politik istikrarsızlık, doğal afetler, güvenlik durumu ve diğer faktörler
dikkate alınır. İşletmeler, risk düzeyini minimize etmek için uygun kuruluş yerlerini seçmeye
çalışırlar.
Bu yöntemler, işletmelerin kuruluş yeri seçiminde daha bilinçli ve veri odaklı kararlar
vermelerine yardımcı olur. İşletmeler, bu yöntemleri kullanarak pazar potansiyelini en iyi şekilde
değerlendirir, maliyetleri optimize eder, rekabet avantajı sağlar ve riskleri minimize eder. Bu
şekilde, en uygun kuruluş yeri seçimini yaparak işletmelerin başarı şansını artırırlar.