Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 20

A

ALMANCA
3. Parçada Addison hastalığının belirtilerinin çoğu-
1. – 5. soruları, aşağıdaki parçaya göre nun nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi veril-
cevaplayınız. miştir?

Die Addisonsche Krankheit ist durch Natriumverlust, A) Kanın pıhtılaşmaması


Muskelschwäche, niedrigen Blutdruck, Absinken des
Blutzuckerspiegels, sowie eine Braunpigmentierung B) Aşırı tuz birikimi
der Schleimhäute gekennzeichnet. Viele dieser
C) Potasyum kaybı
Symptome lassen sich durch das Fehlen des Aldo-
sterons erklären. So ist die Exsiccose und Blutein- D) Aldosteron eksikliği
dickung eine Folge der erhöhten Kochsalzausschei-
dung, während die pathologische Kaliumanreiche- E) Sodyum eksikliği
rung in der Muskulatur zu Adynamie führt. Der feh-
lende Austausch von Wasserstoff- gegen Natrium-
ionen im Nierentubulus bedingt in den fortgeschrit-
tenen Phasen der Krankheit eine Abnahme des
Natriumhydrogencarbonats im Plasma und metabo-
lische Acidose. Unbehandelt führt das Symptomen-
bild unter Kreislaufkollaps zum Tod.

4. Parçada Addison hastalığıyla ilgili olarak aşağı-


1. Parçanın ikinci cümlesinde geçen „erklären“ söz- dakilerden hangisi söylenmemiştir?
cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
sidir? A) Hastalara genelde kortizon tedavisi uygulanır.

A) Tahmin etmek B) Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanır.

B) Son vermek C) Kaslardaki potasyum birikimi adinamiğe neden


olur.
C) Açıklamak
D) Aşırı tuz kaybı kanın koyulaşmasına yol açar.
D) Görmek
E) Hastalığın ileri aşamalarında metabolik asidoz
E) Adlandırmak görülür.

5. Parçanın dördüncü cümlesinde geçen „in den


fortgeschrittenen Phasen“ ifadesinin Türkçe karşı-
2. Parçada Addison hastalığının belirtileri arasında lığı aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
A) Kaydedilen ilerlemelerin
A) Sodyum kaybı
B) Geliştirilmiş yöntemlerle
B) Kas güçsüzlüğü
C) Geciktirilmiş gelişiminin
C) Mukozaların pigmentasyonu
D) Durağan dönemlerinde
D) Kan şekeri düşüklüğü
E) İlerlemiş aşamalarında
E) Hücrelerde su birikimi

Diğer sayfaya geçiniz.

1
A
ALMANCA
8. Parçada vital kapasitenin azalmış olmasının
6. – 10. soruları, aşağıdaki parçaya göre aşağıdakilerden hangisine işaret ettiği
cevaplayınız. söylenmemiştir?

Die Vitalkapazität der Lunge setzt sich aus dem A) Pnömotoraksa


Atemvolumen, diejenige Luftmenge, die bei ruhiger
Atmung pro Atemzug eingeatmet wird, dem inspira- B) Tümörlere
torischen Reservevolumen, also der Luftmenge, die
C) Siyanoza
nach ruhiger Einatmung noch zusätzlich eingeatmet
werden kann, sowie dem expiratorischen Reserve- D) Pnömoniye
volumen, der Reserveluft, die nach ruhiger Ausat-
mung noch zusätzlich ausgeatmet werden kann, E) Akciğer rezeksiyonu geçirilmiş olmasına
zusammen. Die Vitalkapazität umfasst nicht das Re-
sidualvolumen, das auch nach stärkster Ausatmung
in den Lungen zurückbleibt. Die Summe aus
Vitalkapazität und Residualluft bezeichnet man als
Totalkapazität. Eine reduzierte Vitalkapazität kann
auf Tumoren, Pneumothorax, Pneumonie hinweisen
oder ist Zustand nach einer Lungenresektion.

9. Parçanın son cümlesinde geçen „hinweisen“ söz-


6. Parçanın birinci cümlesinde geçen „ruhiger cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
Atmung“ ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakiler- sidir?
den hangisidir?
A) Sonuç vermek
A) Sakin solunum
B) İşaret etmek
B) Ani nefes alma
C) Neden olmak
C) Derin solunum
D) Şüphelenmek
D) Hızlı nefes alıp verme
E) Sınırlamak
E) Nefessiz kalma

10. Parçada aşağıdakilerden hangisi söylenmek-


7. Parçada vital kapasitenin aşağıdakilerden tedir?
hangisini kapsamadığı söylenmektedir?
A) Temelde, öksürmek bir korunma mekanizma-
A) Derin nefes alındığında akciğerde bulunan hava sıdır.
miktarını
B) Nefes almak bilinçli ve rahatsız edici bir eyleme
B) Nefes darlığı olan hastaların alıp kullanamadığı dönüştüğünde dispne söz konusudur.
hava miktarını
C) Akciğer hastalıklarının bir kısmı balgamın yapı-
C) Normal solunumda akciğerlere giren hava mik- sından tespit edilebilir.
tarını
D) Akciğer hastalıklarına eşlik eden plevrit, nefes
D) Nefes verdikten sonra akciğerde kalan hava alındığında göğüs ağrılarına neden olmaktadır.
miktarını
E) Vital kapasite ve rezidüal hava miktarının top-
E) Normal nefes aldıktan sonra ek olarak alınabilen lamı total kapasiteyi oluşturur.
hava miktarını

Diğer sayfaya geçiniz.

2
A
ALMANCA
13. Parçanın ikinci cümlesinde geçen „eine Reihe“
11. – 15. soruları, aşağıdaki parçaya göre ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
cevaplayınız. sidir?

Die Ursache der Koronarsklerose ist noch unbe- A) Temelde


kannt. Klinische und epidemiologische Untersuchun-
gen ergeben jedoch eine Reihe von Risikofaktoren, B) Bu örnekler
die die Ausbildung einer Koronarsklerose begünsti-
C) Böyle durumlarda
gen. Dazu gehören an erster Stelle psychosomati-
sche Störungen, darüber hinaus Erkrankungen der D) Bir dizi
Gallenblase, habituelle Flatulenz des Magens oder
Kolons und besonders gefäßaktive Substanzen von E) Genel anlamda
der Art des Nikotins. In industrialisierten Ländern ist
die Morbidität an Koronarsklerose besonders hoch.
Zwischen dem 45. und 50. Lebensjahr ist bei Män-
nern schon in über 50% der Fälle eine Koronarskle-
rose nachweisbar.

14. Parçaya göre, koroner sklerozla ilgili olarak aşa-


11. Parçanın birinci cümlesinde geçen „Ursache“ ğıdakilerden hangisi yanlıştır?
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir? A) Arteriosklerozun oluşumunu da destekler.

A) Tanı B) Nedeni henüz bilinmemektedir.

B) Yol C) 45-50 yaşındaki erkeklerin % 50’sinden fazla-


sında görülür.
C) Sonuç
D) Sanayileşmiş ülkelerde yaygındır.
D) Neden
E) Klinik ve epidemiyolojik araştırmalara konu
E) Yöntem olmuştur.

12. Parçada koroner sklerozun risk faktörleri arasın- 15. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen „darüber
da aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır? hinaus“ ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Psikosomatik bozukluklar
A) Öncelikli olarak
B) Damar deformasyonları
B) Genellikle
C) Safra kesesi hastalıkları
C) Bunların dışında
D) Nikotin gibi maddeler
D) Ender de olsa
E) Kolonda flatülans
E) Zaman zaman

Diğer sayfaya geçiniz.

3
A
ALMANCA
18. Parçada kanda pıhtılaşma bozukluklarının neden-
16. – 20. soruları, aşağıdaki parçaya göre leri arasında aşağıdakilerden hangisi
cevaplayınız. sayılmamıştır?

Eine Erniedrigung der Gerinnungstendenz des Blutes A) Trombositlerde işlev bozukluğu


führt zu erhöhter Blutungsbereitschaft. Da bei Blut-
gerinnungsstörungen jedes der beteiligten Systeme B) Fibrinoliz mekanizmasında bozukluk
betroffen sein kann, ergibt sich eine Aufteilung in
C) Pıhtılaşma mekanizmasında bozukluk
1) durch Störungen des Gerinnungs- und Fibrinolyse-
mechanismus gekennzeichnete plasmatisch beding- D) Trombositlerin sayıca azlığı
te,
2) auf einer fehlerhaften Funktion der Thrombozyten E) Damar çeperlerinin aşırı geçirgenliği
beruhende thrombozytärbedingte und
3) bei erhöhter Durchlässigkeit der Gefäßwände be-
stehende vaskulär bedingte hämorrhagische Diathe-
sen.
Eine erhöhte Gerinnungstendenz des Blutes kann
durch Verlangsamung der Zirkulation, durch Venen-
erkrankungen, Schäden des Gefäßendothels oder
Verminderung der Thrombozytenstabilität entstehen.

19. Parçada kanda pıhtılaşma eğiliminin artmasının


16. Parçanın ikinci cümlesinde geçen „beruhende“ nedenleri arasında aşağıdakilerden hangisi
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden sayılmamıştır?
hangisidir?
A) Kan dolaşımının yavaşlaması
A) Dayanan
B) Hormon dengesinde bozukluk
B) Tedavi edilen
C) Ven hastalıkları
C) Gerileyen
D) Damar endoteli zedelenmeleri
D) Sivrilen
E) Trombosit stabilitesinin azalması
E) Korunan

17. Parçada kanda pıhtılaşma eğiliminin azalmasıyla


ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenmek- 20. Parçanın son cümlesinde geçen „entstehen“
tedir? sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Damar içi basınç düşer.
A) Tanımlamak
B) Aynı zamanda, damar çeperleri geçirgenliğinin
azalması da tespit edilebilir. B) Teşhis etmek

C) Kanama eğiliminin artmasına neden olur. C) Oluşmak

D) Hastaların çoğunda antihemofil globülin eksikliği D) Gerilemek


de görülür.
E) Sarmak
E) Aşırı vitamin veya potasyum eksikliğinde oluşur.

Diğer sayfaya geçiniz.

4
A
ALMANCA
23. Parçada sistin ile ilgili olarak aşağıdakilerden
21. – 25. soruları, aşağıdaki parçaya göre hangisi söylenmektedir?
cevaplayınız.
A) Besinlerle alınır.
Bei der Cystinurie handelt es sich nicht nur um eine
Störung des Cystin-, sondern auch des Lysin-, B) Safra yolları taşlarında görülür.
Arginin- und Ornithinstoffwechsels. Sie ist charakte-
C) İdrarda nitropurissit testiyle tayin edilir.
risiert durch eine 20-30mal gegenüber der Norm
erhöhte Ausscheidung der oben genannten Stoffe im D) Suda kolay erimez.
Urin, die durch eine Rückresorptionsstörung im
Nierentubulussystem bedingt ist. Der Defekt betrifft E) Normal idrarla vücuttan atılmaz.
auch den intestinalen Transport und äußert sich dort
in einer Unfähigkeit der Mucosazelle zur Aufnahme
von Cystin, Lysin, Arginin und Ornithin. Das an sich
harmlose Stoffwechselleiden kann dadurch kompli-
ziert werden, dass das schwer wasserlösliche Cystin
in der Niere ausfällt und zur Bildung von Cystin-
steinen führt.

24. Parçanın son cümlesinde geçen „Bildung“ söz-


21. Parçada sistinüride idrarda aşırı miktarda tespit cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
edilen maddeler arasında aşağıdakilerden hangisi sidir?
sayılmamıştır?
A) Hızlanma
A) Lizin
B) Oluşum
B) Alanin
C) Sertleşme
C) Ornitin
D) Devamlılık
D) Sistin
E) Çözülme
E) Arginin

25. Parçada sistinüriyle ilgili olarak aşağıdakilerden


22. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen „dort“ söz- hangisi söylenmektedir?
cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
sidir? A) İdrar tutamamaya neden olur.

A) Orada B) İskelet anormalliklerine neden olur.

B) Bu nedenle C) Temelde zararsız bir metabolizma bozukluğudur.

C) Sadece D) Hormonal bir bozukluktur.

D) Genelde E) Kandaki sistin miktarı 20-30 kat azalır.

E) Bazen

Diğer sayfaya geçiniz.

5
A
ALMANCA
28. Parçada digital glikozitlerden beklenen etkiler
26. – 30. soruları, aşağıdaki parçaya göre arasında aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Ödemlerin gerilemesi
Eine Herzinsuffizienz ist das Unvermögen des
Herzens, eine ausreichende Organdurchblutung für B) Kardiyomegalinin gerilemesi
sich selbst und die extrakardialen Organe aufrecht-
C) Akciğer kanlanmasının azalması
zuerhalten. Dadurch entsteht ein Missverhältnis
zwischen Sauerstoffangebot und Sauerstoffbedarf, D) Karaciğer büyüklüğünün azalması
das zu hypoxischen, funktionellen, zellulären und
strukturellen Rückwirkungen führt. Ätiologisch E) Kalp kasının güçlenmesi
kommen koronare, myokardiale und extrakardiale
Ursachen in Betracht. Zur symptomatischen Be-
handung der Myokardinsuffizienz gehören Digitalis-
glykoside. Wenn die durch Digitalisglykoside
angestrebten Auswirkungen wie die Abnahme von
Kardiomegalie, Lungendurchblutung, Lebergröße
und Ödemen nicht oder nur ungenügend erreicht
werden, liegt eine digitalisrefraktäre Herzinsuffizienz
vor.

29. Parçanın son cümlesinde geçen „ungenügend“


26. Parçada oksijen arz ve talep arasındaki denge- sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
sizliğin aşağıdakilerden hangisine neden olduğu hangisidir?
söylenmemiştir?
A) Gerekli
A) Yapısal etkiler
B) Yetersiz
B) Hipoksik etkiler
C) Düzenli
C) Fonksiyonel etkiler
D) Kısa zamanda
D) Hücresel etkiler
E) Acil
E) Hipotonik etkiler

30. Parçada kalp yetmezliğiyle ilgili olarak aşağıda-


27. Parçanın son cümlesinde geçen „angestrebten kilerden hangisi söylenmemiştir?
Auswirkungen“ ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıda-
kilerden hangisidir? A) Kalbin oksijen ihtiyacı diğer organlardan çok
daha yüksektir.
A) Verilen kararlar
B) Semptomatik tedavi uygulanır.
B) Açıklanan sonuçlar
C) Koroner, miyokardiyal ve ekstrakardiyal neden-
C) Hedeflenen etkiler leri olabilir.

D) Edinilen izlenimler D) Kalp kendisinin yeterli kanlanmasını sağlaya-


maz.
E) Saptanan hastalıklar
E) Digital glikozitlerden beklenen etkiler alınmazsa
digitalize refrakter kalp yetmezliği söz konusu-
dur.

Diğer sayfaya geçiniz.

6
A
ALMANCA
33. Parçada Gaucher hastalığında hiperplazili retiku-
31. – 35. soruları, aşağıdaki parçaya göre lum hücrelerinin bulunduğu yapılar arasında
cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?

Morbus Gaucher ist eine seltene erbliche Krankheit, A) Dalak


die durch eine Störung im Fettstoffwechsel gekenn-
zeichnet ist. Sie führt zu einer Anhäufung abnormer B) Böbrekler
Zerebroside und tritt klinisch durch Hepatospleno-
C) Kemik iliği
megalie und Hautverfärbung in Erscheinung. Der
typische pathologische Befund ist eine ausgedehnte D) Karaciğer
Hyperplasie der Retikulumzellen. Die Zellen sind mit
Kerasin gefüllt, haben einen Durchmesser von E) Lenf düğümleri
20-80 µ und sind rund, oval oder spindelförmig mit
einem fibrösen Zytoplasma. Sie sind in Leber, Milz,
Lymphknoten und im Knochenmark anzutreffen.

34. Parçada Gaucher hastalığı ile ilgili olarak aşağı-


31. Parçanın ikinci cümlesinde geçen „Anhäufung“ dakilerden hangisi söylenmemiştir?
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir? A) Yağ metabolizmasıyla ilgili bir bozukluktur.

A) Kanıt B) Kalıtsal bir hastalıktır.

B) Kayıp C) Hepatosplenomegaliye ve deride renk değişim-


lerine neden olur.
C) Bulgu
D) Bebeklikte olduğu kadar çocuklukta ve ergenlik-
D) Birikim ten sonra da ortaya çıkabilir.
E) Değer E) Ender görülen bir hastalıktır.

32. Parçada Gaucher hastalığında hiperplazili retiku- 35. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen „ausgedehn-
lum hücreleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden te“ sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisi söylenmemiştir? hangisidir?
A) Bir ya da birkaç çekirdeği vardır. A) Nöbet şeklinde
B) Kerasin içerir. B) Geniş çaplı
C) Sitoplazma fibröz yapıdadır. C) Önüne geçen
D) Yuvarlak, oval veya mekik şeklindedir. D) Bağışıklık kazanan
E) 20-80 µ çapındadır. E) Ağrılı seyreden

Diğer sayfaya geçiniz.

7
A
ALMANCA
38. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen „unregel-
36. – 40. soruları, aşağıdaki parçaya göre mäßig“ sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakiler-
cevaplayınız. den hangisidir?

Die Leber speichert Glykogen und spielt eine wich- A) Düzensiz


tige Rolle bei seiner Bildung und Verwertung. Eine
Störung der Leberzellfunktion kann zu Hungerhypo- B) Vermeden
glykämie, verminderter Glukose- und Galaktosetole-
C) Açmadan
ranz, verringerter Ansprechbarkeit des Blutzuckers
auf Epinephrin und gelegentlich zu Glykosurie D) Artmadan
führen. Größtenteils treten Störungen dieser Art
unregelmäßig und erst im späteren Verlauf einer E) Desteklemeden
Lebererkrankung auf. Ihr diagnostischer Wert ist
daher beschränkt, d.h. die Leberschädigung kann ein
großes Ausmaß erreicht haben, bevor der Kohle-
hydratstoffwechsel merklich verändert ist.

36. Parçanın birinci cümlesinde geçen „Verwertung“ 39. Parçada aşağıdakilerden hangisi söylenmekte-
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden dir?
hangisidir?
A) Karaciğerde üretilen safra tuzları yağ sindirimi
A) Düşme için önemlidir.

B) Uzaklaşma B) Karaciğer parankim hücreleri albümin üretir.

C) Değerlendirme C) Karaciğerde galaktoz glukoza dönüşür.

D) Yönlendirme D) Akut karaciğer hastalıklarında açlık kan şekeri


düşüktür.
E) Sadeleştirme
E) Glikojen karaciğerde depolanır.

40. Parçanın son cümlesinde geçen „beschränkt“


37. Parçada karaciğer hücrelerindeki bir işlev bozuk- sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
luğunun neden olabileceği durumlar arasında hangisidir?
aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
A) Sınırlı
A) Açlık hipoglisemisi
B) Sessiz
B) Kanda laktoz birikimi
C) Yol gösterici
C) Galaktoz toleransının düşmesi
D) Zorunlu
D) Kan şekerinin epinefrine tepkisinin azalması
E) Hareketli
E) Glukoz toleransının düşmesi

Diğer sayfaya geçiniz.

8
A
ALMANCA
43. Parçada doku ölümünün gerçekleştiği bölgeyle
41. – 45. soruları, aşağıdaki parçaya göre ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
cevaplayınız. söylenmemiştir?

Mit Brand bezeichnet man den Gewebstod eines A) Kolayca fark edilir.
Körperbezirks, der durch Nekrose hervorgerufen
wurde. Er tritt ein, wenn die Ernährung des Gewebes B) Çevresindeki deri siyahlaşır.
unterbrochen wird. Durch Verschleppung eines Blut-
C) Beyaz renktedir.
gerinnsels kommt es schlagartig zu Brand. Wird die
Hauptschlagader, die das Bein versorgt, durchtrennt, D) Soğuktur.
wird das ganze Glied brandig. Ein Gewebsbezirk
kann auch durch Quetschungen, chemische Einflüs- E) Belirgin bir koku yayar.
se, Kälte oder Entzündungen vernichtet werden. Der
Gewebstod ist deutlich erkennbar. Der betroffene
Bezirk bleibt weiss, die umgebende Hautfläche sieht
schwarz aus und der Körperteil fühlt sich kalt an.

41. Parçanın ikinci cümlesinde geçen „Ernährung“ 44. Parçada doku ölümü ile ilgili olarak aşağıdakiler-
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden den hangisi söylenmektedir?
hangisidir?
A) Son derece ağrılı ilerler.
A) Bozulma
B) Yaşlılarda damar kireçlenmesinden kaynak-
B) Beslenme lanabilir.

C) Etkilenme C) İlaç tedavisi yapılır.

D) Yayılma D) Dokunun beslenememesinden kaynaklanır.

E) Gelişme E) Tedavi edilmezse bütün vücudu etkileyebilir.

42. Parçada doku ölümünün nedenleri arasında 45. Parçanın altıncı cümlesinde geçen „deutlich“ söz-
aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır? cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Enfeksiyonlar
A) Dikkat edildiğinde
B) Ezilmeler
B) Belirgin olarak
C) Soğuk
C) Genellikle
D) Hormonal etkenler
D) Sabit
E) Kimyasal etkenler
E) Başlangıçta

Diğer sayfaya geçiniz.

9
A
ALMANCA
48. Parçada kemik tüberkülozunun neden olduğu
46. – 50. soruları, aşağıdaki parçaya göre durumlar arasında aşağıdakilerden hangisi
cevaplayınız. sayılmamıştır?

Die Knochentuberkulose bei Jugendlichen wird durch A) Fistüller


Tuberkelbakterien hervorgerufen. Die Knochentu-
berkulose kommt meistens im Knochenmark vor, wo B) Soğuk apse
sich ein Granulationsgewebe mit zahlreichen Tuber-
C) Kemikte deformasyonlar
keln entwickelt, das den benachbarten Knochen
einschmilzt. Durch Verkäsung und eitrige Erwei- D) Paraparez
chungen entstehen Höhlen und kalte Abszesse, nach
Durchbrechen der Haut bilden sich Fisteln. Die Wir- E) Tüberkül içeren granülasyon dokusu
belsäule ist davon besonders betroffen. Am häufig-
sten werden die Enden der Röhrenknochen, der
Schenkelknochen und das Knie befallen.

49. Parçada kemik tüberkülozuyla ilgili olarak aşağı-


46. Parçanın ikinci cümlesinde geçen „meistens“ dakilerden hangisi söylenmektedir?
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir? A) Süngerimsi bir iliğe sahip olan kemiklerde ortaya
çıkar
A) Çoğunlukla
B) Eklemlerin sertleşmesine yol açar.
B) Zamanı geldiğinde
C) Uzun bir tedavi gerektirir.
C) Ender de olsa
D) Kemik kırılganlığını artırır.
D) En sonunda
E) Ergenlerde görülmektedir.
E) Sadece

50. Parçanın dördüncü cümlesinde geçen „beson-


47. Parçada kemik tüberkülozunun etkilediği kemik- ders“ sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakiler-
ler arasında aşağıdakilerden hangisi den hangisidir?
sayılmamıştır?
A) Her zaman
A) Omurga kemikleri
B) Geniş çaplı
B) Kalça kemiği
C) Kısmen
C) El kemikleri
D) Özellikle
D) Diz
E) Olasılıkla
E) Uzun kemiklerin ucu

Diğer sayfaya geçiniz.

10
A
ALMANCA
53. Parçada kollapsın tedavisinde yer alanlar arasın-
51. – 55. soruları, aşağıdaki parçaya göre da aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Yedek kan transfüzyonu yapılması
Kollaps ist ein plötzlich einsetzender Anfall allgemei-
ner Körperschwäche infolge Unterdurchblutung des B) Hastanın bacaklarının yukarı kaldırılması
Gehirns durch Versagen des peripheren Kreislaufs
C) Oksijen verilmesi
mit Absinken des Blutdrucks, hervorgerufen dadurch,
dass ein großer Teil der Gesamtblutmenge unter D) Analeptik verilmesi
anderem durch massive innere oder äußere Blutung
dem Kreislauf verlorengegangen ist. Schock und E) Hastanın sıcak tutulması
Kollaps sind meist eng miteinander verflochten. Als
Symptome zeigt der Kollaps weite Pupillen, ober-
flächliche Atmung, beschleunigten Puls und Blut-
druckabfall. Die Behandlung besteht in Hochlage der
Beine, Zufuhr von Sauerstoff, Kreislaufanaleptika
und Blutersatz.

54. Parçanın son cümlesinde geçen “Behandlung”


sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
51. Parçanın ikinci cümlesinde geçen “miteinander” hangisidir?
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir? A) Belirti

A) Farklı olarak B) Tedavi

B) Öncelikle C) Etken

C) İlerleyici D) Paylaşım

D) Birbiriyle E) Gerilim

E) Geniş anlamda

55. Parçada kollapsla ilgili olarak aşağıdakilerden


hangisi söylenmektedir?
52. Parçada kollapsın belirtileri arasında aşağıdaki-
lerden hangisi sayılmamıştır? A) Her zaman belirti vererek başlar.

A) Terli, soğuk ve soluk bir deri B) Karaciğer, dalak ve bağırsakların kanlanması


tehlikeye girer.
B) Pupillerde genişleme
C) Şok durumunun başlangıç aşamasıdır.
C) Nabız hızında artma
D) Şok ve kollaps birbirine çok yakın olgulardır.
D) Yüzeysel solunum
E) Yüksek ateşle geçirilen havalelerde gözlenebilir.
E) Kan basıncında düşme

Diğer sayfaya geçiniz.

11
A
ALMANCA
58. Parçada spontan pnömotoraksın belirtileri arasın-
56. – 60. soruları, aşağıdaki parçaya göre da aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Tek taraflı göğüs ağrısı
Ein Pneumothorax kann durch Einrisse der Pleura
auf der Lungenoberfläche bei Zysten verursacht B) Baş dönmesi
werden. Er kann aber auch als Spontanpneumo-
C) Öksürük nöbeti
thorax durch plötzliche Drucksteigerung im Brust-
raum zustande kommen. Krankheitszeichen sind D) Nefes darlığı
plötzlicher, heftig stechender einseitiger Brust-
schmerz, Hustenanfall, Atemnot und Angstgefühl. E) Korku hissi
Eine Variante ist der Spannungs- oder Ventilpneu-
mothorax mit ansteigendem Überdruck im Brustraum
und Verdrängung des Herzens, eine lebensgefähr-
liche Situation, die sofortige Absaugung der einge-
drungenen Luft durch Punktion notwendig macht.

59. Parçada ventil pnömotoraksla ilgili olarak aşağı-


56. Parçanın son cümlesinde geçen “ansteigendem” dakilerden hangisi söylenmemektedir?
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir? A) Kalbin itilmesi söz konusudur.

A) İstikrarlı olan B) Hayati tehlike yaratır.

B) Yükselen C) Göğse dolan havanın emilmesi gerekir.

C) Yavaşlayan D) Genç insanlarda sıkça görülür.

D) Saptanan E) Göğüste basınç artışı gözlenir.

E) İzlenen

60. Parçanın son cümlesinde geçen “notwendig” söz-


cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
57. Parçada pnömotoraksın nedeni olarak aşağıda- sidir?
kilerden hangisi verilmiştir?
A) Gerekli
A) Hastanın ağır yük kaldırması
B) Geçici
B) Akciğerde ani basınç düşüklüğü
C) Mümkün
C) Plevra yırtılması
D) Aşırı
D) Göğüs yaralanmaları
E) İçten
E) Ateşli hastalıklar

Diğer sayfaya geçiniz.

12
A
ALMANCA
63. Parçada ağır nikotin zehirlenmesinde görülen
61. – 65. soruları, aşağıdaki parçaya göre durum olarak aşağıdakilerden hangisi verilmek-
cevaplayınız. tedir?

Schon wenige hundertstel Gramm Nikotin führen in A) Görme bozuklukları


10 Minuten den Tod herbei. Tödliche Vergiftungen
sind selten geworden, seitdem das Nikotin keine B) İskelet kaslarında tonik kramplar
medizinische Anwendung mehr findet. Die Symp-
C) İskelet kaslarında klonik kramplar
tome sind als Folge der Reizung und nachfolgenden
Lähmung verschiedener Teile des vegetativen Ner- D) Dolaşım bozuklukları
vensystems, aufzufassen; Übelkeit, Schweißaus-
bruch, anfangs langsamer, dann schneller Puls und E) Bilinç bozuklukları
enge Pupillen. Ist die Vergiftung schwerer, folgen
Bewusstseinsstörungen.

61. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen “nachfolgen- 64. Parçanın son cümlesinde geçen “Ist die Vergiftung
den” sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakiler- schwerer” ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakiler-
den hangisidir? den hangisidir?
A) Ağır seyreden A) Zehir ilerlediğinde
B) Takip eden B) Zehirlenmenin seyrine göre
C) Hızlı gelişen C) Zehrin türü dikkate alındığında
D) Beklenen D) Zehirlenme daha ağırsa
E) Belirti gösteren E) Bu zehirlenmenin nedenleri

65. Parçada nikotin zehirlenmesiyle ilgili olarak


aşağıdakilerden hangisi söylenmemektedir?

A) Kan tablosunun değişmesine yol açabilir.


62. Parçada, nikotin zehirlenmesinin belirtileri arasın-
da aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır? B) Nikotin artık tıbbi amaçlar için kullanılmamak-
tadır.
A) Bulantı
C) Belirtiler, vejetatif sinir sistemindeki bazı bölge-
B) Küçülmüş göz bebekleri lerin uyarılmasından kaynaklanır.
C) Terleme D) Çok az miktarda nikotin bile ölüme yol açar.
D) Tükürük salgılanmasında artış E) Nikotin vejetatif sinir sistemindeki bazı bölgelerin
felç olmasına neden olur.
E) Önce yavaş, sonra hızlı nabız

Diğer sayfaya geçiniz.

13
A
ALMANCA
68. Parçada akromegali ile ilgili olarak aşağıdaki-
66. – 70. soruları, aşağıdaki parçaya göre lerden hangisi söylenmemiştir?
cevaplayınız.
A) Çoğunlukla kalıtsal bir hastalıktır.
Bei der Akromegalie handelt es sich um eine Hypo-
physenerkrankung, bei der die Patienten ein B) Patolojik olarak eozinofil adenom tespit edilir.
charakteristisches Aussehen dadurch erhalten, dass
C) Sella turcica bölgesi büyümüştür.
die gipfelnden Teile wie Ohren, Nase, Hände und
Füße vergrößert sind. Die Ursache ist ein Tumor des D) Hastalarda polifaji ve polidipsi gözlenir.
Hypophysenvorderlappens, den man röntgenolo-
gisch nachweisen kann. Der Sella turcica ist vergrös- E) Yavaş ilerleyen bir hastalıktır.
sert. Pathologisch liegt ein eosinophiles Adenom vor.
Durch Druck des Tumors auf das Chiasma kommt es
zu bitemporaler Hemianopsie. Die Krankheit ent-
wickelt sich langsam. Die Patienten klagen über
Polyphagie und Polydypsie.

69. Parçanın son cümlesinde geçen “klagen” söz-


66. Parçaya göre, akromegali hastalarının karakte- cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
ristik görüntüleri aşağıdakilerden hangisiyle ilgili sidir?
değildir?
A) Engellemek
A) Kulaklar
B) Tespit etmek
B) Ayaklar
C) Şikâyet etmek
C) Burun
D) Karşılamak
D) Eller
E) İlerlemek
E) Göğüs

67. Parçadaki “Durch Druck des Tumors auf das


Chiasma kommt es zu bitemporaler Hemianopsie.”
cümlesinin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir? 70. Parçada akromegalide hipofiz ön lobu tümörüyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenmiştir?
A) Tümörle bitemporal hemianopsi arasındaki ilişki,
tümörün kiazmayı da etkilemesinden kaynak- A) Hastanın şekil algısını olumsuz ektiler.
lanır.
B) Röntgen incelemesinde tespit edilebilir.
B) Bitemporal hemianopsiye, kiazmada hızla geli-
şen tümörün neden olduğu tespit edilmiştir. C) Mutlaka ameliyatla alınması gerekir.

C) Tümörün kiazma üzerinde baskı yapmasıyla D) Genellikle iyi huylu bir oluşumdur.
bitemporal hemianopsi gelişir.
E) İlaçla tedavi edilebilir.
D) Tümörün uyguladığı basınç bitemporal
hemianopsiye yol açar.

E) Tümörün kiazmaya ulaşması bitemporal


hemianopsiyi tetikleyebilir.

Diğer sayfaya geçiniz.

14
A
ALMANCA
73. Parçada katarakt türleri arasında aşağıdakilerden
71. – 75. soruları, aşağıdaki parçaya göre hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Kortikal katarakt
Katarakt bezeichnet jede Art von Linsentrübungen,
zu denen unter anderem senile, angeborene, erbli- B) Kapsüler katarakt
che, endokrine, traumatische wie auch embryo-
C) Nükleer katarakt
pathische, die nach Röteln der Mutter entstehen,
gehören. Der äußeren Form nach unterscheidet man D) Polar katarakt
unter anderem Cataracta capsularis, corticalis,
nuclearis und polaris. Der Cataracta secundaria E) Füsiform katarakt
besteht aus Resten, die bei Operationen oder
Verletzungen oft im Auge zurückbleiben.

71. Parçanın birinci cümlesinde geçen “jede Art” 74. Parçanın son cümlesinde geçen “besteht aus
ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi- Resten” ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakiler-
sidir? den hangisidir?
A) Bazı sonuçlar A) Kalıntılardan oluşur
B) Genel anlamda B) Bu maddelerin içeriği
C) Az sayıda C) Artıklar temizlenir
D) Her tür D) Bu kısımlar kullanılmaz
E) En alttaki E) Parçalar birleşir

72. Parçada mercek bulanıklıklarının nedenleri ara- 75. Parçada sekonder katarakt ile ilgili olarak
sında aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır? aşağıdakilerden hangisi söylenmektedir?
A) Travma A) Zamanında tedavi edilmezse kısmi veya tam
görme kaybına yol açabilir.
B) Zehirlenmeler
B) Sıklıkla röntgen, radyum veya nötron ışınlarına
C) Yaşlılık maruz kalanlarda görülür.
D) Kalıtsallık C) Bir gözden diğerine geçme olasılığı yoktur.
E) Endokrin faktörler D) Çift görmeye veya bulanık görmeye neden olur.

E) Ameliyat sonrası gözde kalan parçacıklardan


kaynaklanır.

Diğer sayfaya geçiniz.

15
A
ALMANCA
78. Parçada kollajenlerin bulunduğu yapılar arasında
76. – 80. soruları, aşağıdaki parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Bağ dokuları
Kollagene stellen eine Proteingruppe dar, die zur
Klasse der Gerüsteiweiße (Skleroproteine) gehört B) Kıkırdaklar
und im tierischen Körper als Gerüstsubstanz oder als
C) Kaslar
Schutz gegen äußere Schädigungen eingesetzt wird.
Kollagene sind in Wasser, Salzlösungen, verdünnten D) Epidermis
Lösungen von Säuren und Alkalien unlöslich. Im
allgemeinen sind sie durch proteolytische Fermente E) Tendonlar
nicht angreifbar. Kollagene finden sich im Binde-
gewebe, in den Sehnen, im Knorpel und in der
Epidermis.

79. Parçanın birinci cümlesinde geçen “Schutz”


sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir?
76. Parçanın birinci cümlesinde geçen “gehört” söz-
cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi- A) Koruma
sidir?
B) Gerileme
A) Önlemek
C) Katılma
B) Gelişmek
D) Dönme
C) Ait olmak
E) Yakınlaşma
D) Benzemek

E) Ortadan kalkmak

80. Parçada kollajenle ilgili olarak aşağıdakilerden


77. Parçada kollajenlerin çözünmediği söylenen hangisi söylenmektedir?
sıvılar arasında aşağıdakilerden hangisi
sayılmamıştır? A) Besinlerle alınır.

A) Alkalilerin seyreltilmiş çözeltileri B) Kaynatıldığında amonyak serbest kalır ve jelatin


oluşturur.
B) Su
C) Yapıtaşları arasında özellikle monoaminoasitler
C) Tuzlu çözelti dikkat çeker.
D) Asitlerin seyreltilmiş çözeltileri D) Genellikle proteolitik fermentlere karşı dayanıklı-
dır.
E) Organik çözeltiler
E) Elastinlerle benzer yapıdadır.

Diğer sayfaya geçiniz.

16
A
ALMANCA
83. Parçada iyi huylu tümörlerle ilgili olarak aşağıda-
81. – 85. soruları, aşağıdaki parçaya göre kilerden hangisi söylenmemiştir?
cevaplayınız.
A) Erkeklerde çoğunlukla akciğerlerde gelişir.
Gutartige Tumoren wachsen meist langsam und sind
in der Regel durch eine Kapsel von ihrer Umgebung B) Çoğunlukla yavaş büyür.
scharf abgegrenzt. Sie können aber durch ihre
C) Metastaz yapmaz.
Größe das umgebende Gewebe verdrängen und
schädigen. Sie wachsen jedoch nie invasiv und D) Ameliyatla tamamen alınabilir.
setzen keine Metastasen, was sie von bösartigen
Tumoren unterscheidet. Aus diesem Grunde können E) Yer kaplamasından dolayı çevre dokuya zarar
gutartige Tumoren, falls sie durch ihre Größe stören, verebilir.
durch eine Operation meist radikal entfernt werden.
Adenom, Myom, Lipom und Papillom sind Beispiele
für gutartige Tumoren.

84. Parçanın dördüncü cümlesinde geçen “Aus


81. Parçanın birinci cümlesinde geçen “wachsen” diesem Grunde” ifadesinin Türkçe karşılığı aşağı-
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden dakilerden hangisidir?
hangisidir?
A) Zaman zaman
A) Büyümek
B) Bu nedenle
B) Uzaklaştırmak
C) Bundan önce
C) Yer kaplamak
D) Hiçbir zaman
D) Sınırlamak
E) Özetle
E) Gerilemek

85. Parçada iyi huylu tümörlerle ilgili olarak aşağı-


82. Parçada iyi huylu tümörler arasında aşağıdakiler- dakilerden hangisi söylenmektedir?
den hangisi sayılmamıştır?
A) Kalıtsal olarak geliştiğine dair bir kanıt yoktur.
A) Adenom
B) Tedavi edilmezse kötü huylu tümörlere dönüşe-
B) Lipom bilir.
C) Miyom C) Çoğunlukla bir kapsülle çevresinden keskin bir
şekilde sınırlanmıştır.
D) Papillom
D) Kist olarak ortaya çıkıp büyür.
E) Fibrom
E) Hormonal değişikliklerden etkilenebilir.

Diğer sayfaya geçiniz.

17
A
ALMANCA
88. Parçada böbrek küçülmesinin belirtileri arasında
86. – 90. soruları, aşağıdaki parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Ödem
Die chronische Nephritis schließt sich entweder
direkt an die akute Nephritis an oder tritt erst nach B) Yüksek kan basıncı
langem Latenzstadium in Erscheinung. Aber auch im
C) Azotemi
Latenzstadium finden sich häufig monosymptoma-
tisch oder kombiniert Albunimurie, Erythrozyturie, D) Anemi
Blutdruckssteigerung, Niereninsuffizienz. Es kommt
allmählich zum Bild der Schrumpfniere mit Bluthoch- E) Proteinüri
druck, Azotämie, Anämie und mehr oder weniger
ausgeprägter Ödemen. Der Exitus erfolgt entweder
durch Niereninsuffizienz oder durch apoplektische
Insulte.

89. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen “allmählich”


sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
86. Parçanın ikinci cümlesinde geçen “häufig” söz- hangisidir?
cüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangi-
sidir? A) Zamanla

A) Bu durumda B) Gecikince

B) Birbiriyle C) Üst üste

C) Ender de olsa D) Yeterince

D) Sıklıkla E) Başlangıçta

E) Aslında

90. Parçada kronik nefritle ilgili olarak aşağıdakiler-


den hangisi söylenmektedir?

A) Ürogram ve piyelogram sonuçları karakteristiktir.

B) Sanayileşmiş ülkelerde sık rastlanır.


87. Parçada kronik nefritin belirtileri arasında aşağı-
dakilerden hangisi sayılmamıştır? C) Ölüm nedeni olarak apoplektik insult veya
böbrek yetmezliği görülür.
A) Kan basıncında artış
D) İdrarda yüksek lökosit ve protein değerleri göze
B) Oligüri çarpar.
C) Böbrek yetmezliği E) Çoğunlukla iki böbreği de etkiler.
D) Eritrositüri

E) Albüminüri

Diğer sayfaya geçiniz.

18
A
ALMANCA
93. Parçada pankreatitin belirtileri arasında aşağıda-
91. – 95. soruları, aşağıdaki parçaya göre kilerden hangisi sayılmamıştır?
cevaplayınız.
A) Üst karında basınç
Die Pankreatitis kann subakut, akut und chronisch
verlaufen. Sie entsteht meist durch Fortleitung einer B) Dispepsi
Infektion im Bereich des Choledochus bei Chole-
C) İshal
lithiasis, Verschluss der Gallenwege, penetrierenden
Ulzera des Magens und Duodenums. Zu den oft D) Bulantı ve kusma
uncharakteristischen Beschwerden zählen Gewichts-
verlust, Übelkeit, Erbrechen, Druck im Oberbauch E) Kilo kaybı
und Dyspepsie. Die akuten fieberhaften Formen
können zum Pankreasabszess führen, die chroni-
schen Formen zur Pankreassklerose mit Diabetes
mellitus.

91. Parçanın birinci cümlesinde geçen “verlaufen” 94. Parçanın üçüncü cümlesinde geçen “Beschwer-
sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden den” sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakiler-
hangisidir? den hangisidir?

A) Bastırmak A) Şikâyetler

B) Seyretmek B) Yöntemler

C) Önem kazanmak C) Aramalar

D) Tetiklemek D) Bağımlılıklar

E) Kaldırmak E) Maddeler

95. Parçada pankreatitle ilgili olarak aşağıdakilerden


hangisi söylenmemektedir?
92. Parçada pankreatite neden olan enfeksiyonun
aşağıdakilerden hangisine eşlik ettiği söylen- A) Subakut, akut veya kronik seyredebilir.
memiştir?
B) Ateşli seyreden akut türleri pankreas apsesine
A) Penetre duodenum ülseri yol açabilir.

B) Kolelitiazis C) Kronik türleri pankreas sklerozuna neden olabilir.

C) Penetre mide ülseri D) Aşırı yağ tüketimi veya endokrin hastalıklardan


kaynaklanabilir
D) Alkolizm
E) Belirtileri çoğunlukla karakteristik değildir.
E) Safra yollarında tıkanıklık

Diğer sayfaya geçiniz.

19
A
ALMANCA
98. Parçada üreminin tedavisinde aşağıdakilerden
96. – 100. soruları, aşağıdaki parçaya göre hangisinin yer aldığı söylenmemektedir?
cevaplayınız.
A) Tuz açısından fakir besinler
Die Urämie ist eine Harnvergiftung. Sie liegt bei der
echten, chronischen oder stillen Urämie vor, die B) Müshil
durch Niereninsuffizienz bedingt ist. Es bestehen
C) Dolaşımın desteklenmesi
Kopfschmerzen, Erbrechen, Hautjucken, Benom-
menheit, Nasenbluten und Anämie. Es finden sich D) Protein açısından fakir besinler
erhöhte Werte von Reststickstoff, Harnstoff, Indikan
und aromatischen Körpern im Blut. Die Behandlung E) Kan transfüzyonu
besteht in Hunger- und Durstkur, kochsalz- und ei-
weißarmer Diät, Abführmitteln und Kreislaufstützung.

99. Parçada üremiyle ilgili olarak aşağıdakilerden


hangisi söylenmektedir?
96. Parçanın ikinci cümlesinde geçen “die” adılı
aşağıdakilerden hangisine işaret etmektedir? A) Temelinde plevra, perikart veya periton infla-
masyonu yatabilir.
A) Destek
B) Böbrek yetmezliğinden kaynaklanmaktadır.
B) Böbrek yetmezliği
C) Kusmaya bağlı klor eksikliği sonucu gelişebilir.
C) İdrar
D) Bazı kan değerlerinin düşüklüğü karakteristiktir.
D) Belirti
E) Komaya neden olabilir.
E) Üremi

100. Parçanın dördüncü cümlesinde geçen “erhöhte


Werte” ifadesinin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir?

A) Kaybolan değerler
97. Parçada üreminin belirtileri arasında aşağıdakiler-
den hangisi sayılmamıştır? B) Değerlendirmenin önemi
A) Deride kaşıntı C) Belirsiz değerler
B) Kusma D) Yükselmiş değerler
C) Nefes darlığı E) Yapılan değerlendirme
D) Baş ağrısı

E) Burun kanaması TEST BİTTİ.

CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.

Diğer sayfaya geçiniz.

20

You might also like