Mi̇lli̇ Basinda Azinlik Protestolari

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

TiJRK KVLTÜRiJNÜ ARAŞTİRMA ENSTİTÜSÜ

..
,.....---___
...... f .--;
ı '.
r \ • I

L-) f \
.f
\

~.
.
\ \.
\ \•

.- !--·--r 1- ,i
-= _Jr-
rı\/!

/,
1
! :
~ r 1
'
ı ·-:ı
t ,.

~-:-. ;
t

! "ı
~
f
jf ! !; ' 1 1 ! ,. ; ı ı
'ı ~
..
i l f. - j . .t
(\ \ .~. ,'-7'. 1•---. i ı. 1 j
\ . !
..:.....---1
_i .,---

AYLIK DERG·i

. .

334
SAYI 334 YIL XXIX ŞUBAT 1991
- ------.-------·---------.
:· -. .. . ;. ;
.....-------·t*'----.~
. . ...-
MİLLİ BASIND~ ÇIKAN AZINLIK PROTESTOLARI VE ANKARA
HÜKÜMETİNİN AZINLIK POLİTİKASI .

Arş. Gör. Ra hmi ÇİÇEK*

Ariadolu'da milli harekatı yürütenler, mücadelenin başlangıcı sayılan


Erzurum ,ve Sivas Kongreleri'nde aldıkları kararla "R umluk ve Ermenilik"
gayesi taşıyan, vatanın parçalanmasına sebep o~acak bütün ayrılık hareket-
leriııi . reddettiklerini dünyaya ilan etmişlerdi. Istanbul ve "yurtdışında bu-
lunan azınlık liderleri ise milli hareketi, Rum ve Ermeni katli amacı ile
kurulan eşkiya çetesi olarak değerlendiriyordu. Bu sebeple İstanbul Ermeni
ve Rum patrikhaneleri Mustafa Kemal'i Ermeni ve Rumları zorla göçettir-
me, katletme gibi suçlamalarla itilaf devletlerine ve dünya kamuoyuna şi-
kayet etmekte idiler. . .
Bu iddialar üzerine Mustafa Kemal, İstanbul basınına gönderdiği" yazı
ile ithamları .cevaplcl.ndırdı. Anadolu'da yaşayan hdstiyanların tam bir gü-
venlik içerisinde olduklarını, birkaç zengin R um ve ~rmeı:iinin kendilerince
güven içerisinde olacakları yerler-~ göçü- dışında, hiçbir göç ve katliam ha-
reketi olmadığını, aksine Haymana, Amasya, Tokat gibi yerlercj.e yaşayan
azınlıkların K.uvya-yı Milliye' den memnuniyetlerini bildirdiklerini belirt- ·
mekte idi(l): Mustafa K,emal'in bu demecinden ·sonra Anadolu'da yaşayan
pekçok hrıstiyan, azınlık µderlerinin katliam ve göç ettirme yolundaki it-
hamlarını proteste eden telgrafları Anadolu ve İstanbul basını aracılığı ile:
kamuoyuna duyrulniay<ı- ba~landı .
Özçllikle Anadolu ve İstanbul'da milli .hareketi destekleyen basın ta-
rafından yayınlanan bu telgra~lar, milli hükümetin kontrol bölgesinde ya-
şayan azınlığın tavnru göstermesi bakımından ilgi çekicidir. H em hmtiyan
azınlığın Kuvv~-yı Milliyeye bakış açısını, hem de Kuvva-yı Milliyenin bu
azınlıklara karşı takındığı tavrı göstermesi _bakımından önemli bir yere
sahiptir.
(x) Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü.
(1) İleri,
22 Teşrinievvel 1335.
SAYI 334 .R. ÇlÇEK YIL XXlX

Basıiıda yer alan bu telgraflar, imzacıları ile birlikte aynen yayınlan­


rnıştm Amasya'dan gönderilen 'bu tür bir telgraf, "Amasya'dan Matbuatı­
mıza ÇekUen Telgrafdır',. başlıği altında yayınlanmıştı;

"Anadolu ahalisinin gCı.ya hrıstiyanlann hayatı tehlikede olduğu ve


ahaliyi Hrıstiyaniyeye, kuvva-yı milliyeye ilh~k eylemeleri aksi takdirde
birkaç gün zarfında terk-i diyara mecbur edilecekleri şayiatını istihbar ey-
ledik. Bu gibi garazkarane, esassız, mahsul-u liayal ofan şayiatı.n hiçbir ferde
hiçbir kimse tarafından şikayeti bile lıais ol'acak hiçbir haksızlık vuku'a gel-
mediği ve htrkesin tam bir emniyet ve hukuk-u masumiyet içinde samiıniy­
yet sıfatıyle yaşadığı, böyle zamanda sarf-ı eser, garaz olarak tazyik edilmesi
Rum, Ermeni bil-umum hrıstiyan ahaliyi cidden müteessir etmiştir. Öteden
beri ahali-yi · islaı:niye ile haysiyeti ictimaiye ve iktisadiyede hem-ahenk
olarak refah-ı tam içinde birlikte yürümüş, mazide efsaneler icad edenleri
protesto ~deriz. · Samur Kostiban, Nesabiryan, Kebabcıoğlu Değirmeyan,
Hekimyan, Habeşyan, Giryola, Kazık.yan, Frayan Nikasyan, tüccardan
Jakobioğlu İstefan, Arzumanoğlu Saü Mikail, Çobanoğlu Yardan, Hreloİn­
J:ıos Lazadis, Lazar Kebabcıoğlµ" (2) .

"Anadolu'da Hrıstiyanlar Her Türlü Tecavüzden lVIasundurlar" baş­


lığı altında Niksar metropolit vekili Madaskos, Papa Griyago, diştabibi
Aleksandoros, Niksar Ermeni cemaatı reisi Semerçiyan Artin, imzalarını
taşıyan ~elg~afta, "Anadolu'da anasır için tam bir hakkaniyet-i adilane mev-
cuttµr"(3) denilmektedir.
Beyşehir' den gönderilen telgrafta ise, "17 Eylül 1335 tadhinde kuvva-yı
milliye, Beyşehir'de hükümeti ele aldığmdan beri kazanın her tarafından
emniyet ve asayişin tekmil edildiğini ve ticaretimizi.serbestce icra ve ifa
etmekte olduğumuzu arz ve teşekküratımızı mübeyyen işbu mazbatayı
acizaneiniz takdim kılındı"( 4) denildikteı;ı'sonra "Papazoğlu Kasti, Çecioğlu
Nikola, Çiceoğlu Kazma, Bolihiraroğlu Andan, Hacı Buranakioğlu Bı,ıdos,
T enekeci T.eodori, .ı\driyanoğlu Hristo, Papasoğlu Yorgi, Hristo Noridis
Dimitri, Sakallıoğlu Mikail, Sa.rı Mabasoğlu Yorgi" imzaları sıralanmak-
~ ili .

Trabı;on Rum cemaati. adına Londra, Paris ve Roma'ya hüki.imet baş­


kanlarına gönderilen gönderilen telgrafta da;
(2) İleri, 16 Teşruucvvcl 1335.
(3) İleri, 27 Teşrinievvel 1335.
(4) İleri, 31 Teşrinicvvt"I 1335.

..
(11) 75
SAYI 334' T Ü RK KÜLTÜRÜ YIL XXIX

"1- Trabzon ve havalisinin gerek tarihi, ger~kse .siyasi ve ·ırki hiç bir
suretle ta'liki olmayan Ermenisfan'a ilhakına aid her türlü müzakere ve -
münakaşayı reddederiz.
2- Gayr-ı mesul muhalif, Trabzon ve havalisine aid neşriyat ile hiç-
bir suretle münasebetimiz yoktur. Ve şimdiye kadar hiçbir kimseye hiçbir
veçhile herhangi bir muhalif-i siyaside memlekeıimize aid meselenin halli
için inüzakara'atda bulunması!la veya murahhas hakkını haiz bulunmasına
m.ezuniyet verilmemiŞtir.
3- Bil-akis vatandaşlarımız . bulunan müslümanlaıfa daima sulh ve
selamet ve bir aheng-i tam dahilinde ömr-ü hayat etmekte olduğumuz ci-
hetiyle rriüslüman hemşerilerimizin mukatderatına iştirak etmek arzusunda
bulunduğumuzu suret-i katiyede beY.an eder, hu sebeble- bütün cihan-ı
beşeriyete karşı yüksek ve saı1ih bir lisanla şu mühim noktayı esma' etmek
isteriz ki bizi.m medeni, iktisadi ve tarihi mukatderat ve menafi-yi mali-
kimiz Türklerin ve müstakil Türkiye'nin mukatderatı ve menafi-yi müstak-
. ·belesiyle te'yiddir. Ve Türkiye' nin şerefli sancağı al tında yaşamak milli
ve medeni inkişafımızı idrak etmek ve k.endi haklarını müdafaa ederken,
bizim hukukumuzu da müdafaa ettiklerine kani oltıruz. Türklerle eydi
suretle dost ve kardeş kalmak bugün de yarın da bizim -için· bir umud-u esa-
sidir.
4- Bundan başk~ rriükatderatımızı Türk hemşerilerimizin mükatde-
ratıvla mezcetmek arzu-yu halisane ve katiyesiyİe yakında Londra'da icti-
mi edecek kongrede, Ankara hükU!Uetini temsil edecek ola~ heyeti murah-
hassa reisi Bekir Sami Beyefrndiye selahiyetname vekaleti verdik. Trabzon
şehri ve havalisi Rum cemaatı namına Kosidi, reisi ruhani Papa Pros-
mos" (5), gibi . maddelerle .Ankara hükümetine bağlılıklarını dile getirmekte
idiler. ·
Samsun ve havalisi hrıstiyaniaı:ı adına Londra baqş konferansına gön-
derilen telgrafta da.;
"Memalik-i ecnebiyede mukim bazı eşhasın hiçbir vekaletnameye haiz
olmac:lıkları halde Türki)'e hrısdyanlan namına fuzuli teşebbüste bulun-
malamu protesto edilerek, Türk, idaresinden iftiraka katiyen razı olmaya-
caklarını hukuk ve menfaatlerinin müdafaasına ancak T.B.M.M'si h4kü- ·
metinin Londra'daki mümesiJinin selahiyatdar bulunduğu"(6) belirtilmekte
idi. . .
(5) Açık Söz, 24 Şubat 1336.
(6) Açık Söz, 10 Mart 1337.

76 (12)
SAYI 334 R. ÇİÇEK YIL XXIX

·Kontıİnuz bakımından ilgi çeken bir başka teİgraf konusu da Yunan


mezalimin.in, yerli -Rumlar tarafından protest<;> edilmesidir. l\!!illi hükümeti
destekleyen basın organlarında yeralan bu telgraflardan birisinde "Kasta,-
monu vilayeti dahilindeki Rum ahali Düvel-i müttefike l)lümesillerine ke-
şide ~yledikleri bir telgrafla Yunanlıların mağluben "terk ettikleri arazideki
ahali-yi müslimeye ika' eyledikleri mezalimi protesto eyleriz" (7)' ifadesine
yer · ver~lmi~ti .
. Milli hükümetin sorumluluk bölgesinde yaşayan Ermeu"i ·ve Rumlar-
. dan bu tür telgrafların çekilmesi konusunda, ilk akla gelen, telgrafların bir
baskı sonucu çekilmiş olması düşüncesidir. Bu düşüncenin nisbeten etkin
olduğunu ikar etmemekle birlikte, bu k~dar çok telgraf çekilmesinin arka-
sında başka bazı sebeplerde aranmalıdır. Bunlardan birincisi, Ankara hü-
kümetinin azınlıkların can ve mal güvenliğini sağlamış ' olması, ikincisi ise
azınlıkların hei~ türlü kışkırtıcı . düşman propagandasının etkisinden kurta-·
rılarak da"ha bağımsız karar verme ve düşünme özgürlüğüne kavuşmasıdır.

Heyet-i Temsiliye, İstanbul'un· işgalinden sonra 17 M art'ta yayınladığı


tamimde yapılacak seÇimlere azınlıklarm katılamayacağını belirtmişti.
Böylece vatandaşlık hakları askıya alınmış gibi gözüken azınlıklarla ilgili
ilk tartıŞma, TBMM'de 22Ocak1921 tarihinde Canikmeb'usu Nafiz Bey'in
.azınlıkların da askere alınmasını öngören kanun teklifi ile ortaya çıktı. Bu
teklif konusunda düşüncelerirıi açıklayan · Fevzi Paşa (Çakmak), Osmanlı
Devletinde gayr-i müslimlerin askere alınmaları ve ne gibi vazifelerde gö-
revlendirilçlikleri konusunda uzun bir değerlendirme yaptıktan sonra, çeşitli
güvenlik nedenleri ile bunların askere alınainayacağını, ancak bedel .mu-
kabilinde vergi alınabileceğini, bunu v.eremeyecek durumda olanların yol
hizmetlerinde çahştırılabileceğirii ileri sürdü. Bunun üzerine gay~-i müslirrı­
lerden bir bedel-i .nakd~ye alınmasına karar v.eril~i(8) . Bunun dışında azınlık-
(7) Vakit, 1 Mayıs 1337. Aynca Safranbol\I ve Yabanabad (Kızılcahamam) Rumlarının aynı
konudaki telgraflan için· bk. Açik Söz, 2 Mayıs 1337, Öğüt, 7 Mayıs 1337.
(8) TB~ Gizli Zabıt Cerideleri, C. il, Ankara 1980. s. 122-125. Bedcl-i Nakdiye Kanunu,
Babalık ve Vakit Gazetelerinin 1 Ağustos 1337 tarihli nüshalarında da yayınlanmışur.
Aşağıya aynen alıyoruz; .
"Madde 1- Hcm-te~ellüdıeri hizmeti askeriyeye alınan anasır-ı gary·İ müslimedcn bedel-i
nakdi itasına taleb olanlar emel-i millinin husulunc kadar meccrrud _bir müsademe-yi ı:ıı"ab:
susa olmak üzere bel"'{cchi ati derecaat ve şcriatle bedcl-i nakdi kabul olunmuştur. Bedcl-i
nakdi itasına talep olanların hü.l..iimetce işar, ağnam ·ve emlik ve arazi ve ticaret kaydı ve
emlaki ahval ile tahakkuk edecek istidat-ı maliyclerine göre, üç dereceden ibarettir. Birinci
derece, üçyüz liradır. Derecaat-ı mezkure her şahıs için mahalli meclis idaresi ve ticaret

(13) 77
SAYI 334 TÜRK KÜL 'Iiü R Ü YIL XXIX

!ar hukuki olar·a k Türk vatandaşı' sayıldı. Yunanistan'la devam eden savaş
süresince sınır bölgelerinde oturan azınlıklardan, askerlik çağında olan er-
kekler, genel güvenlik gözönünde bulundurularak İçanadolu, Konya ve
Burdur
, yörelerine sev.k edildi(9).

TÜRK ORTODOKS PATRİKHANES İ KURULMASI


. . .
Anadolu basınında milli mücadele boyunca yayınlanan Rum ve Ermeni
lede ilgili makalelerde, Aiıadolu'da yaşayan hrıstiyanlarm Türk oldukları,
özellikle 18. yüzyıldan itibaren "Pan-Elen:izm" doğrultusunda kandırıldık­
ları, yine kiliseler aracılığı ile Yunan emelleri doğrultusunda eği.tildikleri,
kilisenin bu insanlara yıllarca dini b!Jgiler yerine siyaset ve aldatmacalar
öğretti~ini belirtmektedirler( 1O).

1921. yılında, Anadolu basınında Rum ve Ermeni azınlığın kökenleri


konusunda pekçok yazının yer aldığını görmekteyiz. Bu tür yazılardan bi·
risinde Vakit gazetesi; "Rumlar telgraflarla eskiden beri ahlak ve. ad'et-i
. kadimelerini ·muhafaza ettiklerini, Türkçe'den başka bir lisana vakıf ol-
madıklarını, binaenaleyh Türk olduklarını bildiriyorlar. İsparta'dan gelen
bir telgrafnamede papazların bile aslen Türk olan ahaliden yetiştirilmiş
olduğu, İstanJ:ml'daki patrikhane il~ hiçbir münasebet ve alakalan olma-
dığı ve olamayacağı :?ikrediliyor". Havza piskoposu da telgrafında, '~Hü­
kümet-i metbu'umuz ve islam vatandaşlarımız nazarında fena görünmek-
. .
ve ziraat odaları ve ticaret ve ~iraat'oclaları olmayan yerlerde belediye meclisleri tarafından
tayin ve mal sandıklaruıca istifade olunur.
Madde 2- Maliye Vekaleti bedelit-ı mczkuıeyi her sene silah altına alınan sınıflar .için iki
ve diğerleri için dört taksitde tayin edeceği tertib dairesinde almaya mezundur.
Madde 3- Bedcl-i nakdi ita5ına tabi olubta biİ-ahire fiı:ar edenlerin birinci madde muci-
bince bedel-i nakdiycleri menl-Ul ve gayr-i menkül e.mvallerinden ve kafi.gelmediği takdirde
kitab-ı adilden musadık kefilinden tahvil-i emvfil kanununa tevfikan istida olunur. ·
.Madde 4- Hizmet-i müsellaha ve gayr-ı müsellalıaya ayrılan ef~ddan hiçbir kiı:nse hiçbir
scbeb ve bahane ile mütemmim bulunduğu mevki ve ma\ıalde istihdam olunamaz.
'ıvradde 5- İşbu kanun 1337 senesinden itibaren caridir.
Madde 6- İşbu kanun icra-yı ahkamına Müdafaa-yı Milliye vekilleri memurdur."
(9) Orta Anadolu' da Yunan Mezilinıi, Garb Cephesi Erkan-ı Harbiye 2'inci Şubesi Neş­
riyatı, C. 4, ks. 2, Ankara, 1338. s. 20-25 ve muhtelif sayfalar.
(10} Anadolu'nuiı içkısıınlaruıda yaşayan Rum ve _ Epnenilerin Rumca ve Ermenice bilmedik-
leri, uzun yıllar boyunca Türk adı taşıdık.lan, gelenek ve göreneklerinin de Türklerden a~ .
olmadıkları tezini ileri süren Mehmet Eröi, bunların Karadeniz'in kuzeyinden göç ederek
Bizans arazisine yerleşen Türk boylarından olabilecı;klerini iddia etmektedir.. Bk. Eröz,
Mehmet, Hnstiyanlaşan Türkler, TKAE yayınlan, Ankara, 1983.

78 (14)
SAYI 33•!- R. ÇİÇEK YIL XXIX

ligimize s~beb olan İstanbul patrikhanesinin halef-i selahiyeti, siyasi ve


..idari şekillere kadar çevrildiği nufuz-u ruhaniyesini üzerimizden nez' ede-
riz" d~nmekte idi. Gümüşhane reis-i ruhanisi de, "Anadoh+'da asırlardan
. beri yaşayan Rumlar aslen Selçuklulardan olub· hristiyanlığı kabu,l etmiş,
halis Türklerdir" (11) d'eniliyordu.
Bu tür haber ve makalelerin arkasında milli .mücadele basırum yönlen-
diren güç olarak karşımıza çıkan, Mustafa Kemal ve Arikara hükümetinin
azınlık .politikası yatmaktadır. Anadolu'da yaşayan hrıstiyanların Türk ol-
duğu düşüncesini ortaya atarak, azmlıkların dış bağlantılarını kesmeyi
düşünen milli hükümetin en büyük başarısı, An·a dolti'da bir "Türk Orta-
doks Kilisesi" 'kurulması girişimini dest~kleyerek, azınlığın Fener patrik-
hanesi ve Yunan emelleri doğrultusunda hareket etmelerini engellerrı.iş
.görünmektedir. Ayrıca dünya kamuoyunda Rum ve Ermeniler tarafından
yaratılmaya çalışılan katliam iddialarına karşı-tez de oluştw·ulmuştu.

a) . Kuruluşu: .
"Türk Ortadoks Kil.iSesi" girişimini, Keskin metropolidi Papa Eftim( 12)
başlattı. ·Eftim'in girişimleri ile bu konuda önce ·bir ka,muoyu oluştıirma
çabası başlatıldı. Bu girişimi~.· "Anadolu Hrıstiyanlan" başlığı altında ya-
yınlayap. Açık Söz gazetesi;

"Ade~leriyle lisanlarıyla Türk'den başka bi~ şey olmadıkları meydanan


da olan Anadolu hrıstiyanları bir müddetd~n beri, Türkiye Büyük Millet
M eclisi lıükümetine müracaatla, Fener 'patrikhanesinden ayrılmak istedik-
lerini çünkü 'bu patrikhanenin aslen Türk oldukları halde din birliği olma-
. <lığı, bunun neticesinde kendi milli tekamüllerinin Yunanlılığa kuı:ban git-
tiği izah ve binaenaleyh Anadolu'da bir (Türk Ortadoksları . Patrikhanesi)
kuşadını taleb eylemekte idiler. Isparta, Havza, Gümüşhacıköy, Kayseri,
K onya, K.Jrş_ehir, Yozgat, T irebolu, Giresun ve daha bazı mahaller reis-i
ruhanileriyle hnstiyanları tarafından Büyük Millet Meclisi Riyaset-i Celi-
-lesiyle Adliye Vekaleti Celilesine çekilen telgraflarfa vuku' bulmakta, bu
taleb ahiren hükümetce nazar-ı itibara alınmış"(l3) olduğunu yazmaktadır. ·
(11) Vakit, 7 Mayıs 1337.
(12) Papa Eftim,. Cumhuriyct'in ilanından sonra Ferler patrikhanesi seçimlerine kabldı, fakat
kazanamadı. Ahali mubadelesi anlaşmasına rağmen mubadeleye tabi tutulmadı. Daha sonra
ailesiyle birlikte Amerika'ya yerleşti. Papa Eftim ve faaliyetleri hakkında geniş bilgi için bkz.
Ergene, Teoman, İstiklal Harbinde Türk Ortodoksları, İstanbul, 1951.
(1.3) Açık Söz, 26 Nisan 1337. Vakit, 29 Nisan 1337.

(15) 79
SAYI 334 T Ü RK KÜLTÜRÜ YIL X.XIX

Hakimiyet-i Milliye, Babalık, Açık Söz, Vakit, Öğüt gibi milli hareketi
destekleyen · basında çıkan ayrı Kilise kurma istekJeri, sonunda Papa Eftim
tarafından Adliy.e Vekaleti vasıtası ile TBMM'sine kanun teklifinde bulunul-
du. Kilisenin çalışma şeklini ortaya koyan kanun teklifinde 14 maddeden
oluşan ·bir nizamname yer almakta idi. Buna göre, kilise;

"l:_ Türk Ortadoks Kilisesi müstakil ve başriyaset-i ruhaniye makamı


Kayseri şehridir:
2- İstanbul, Edime, İzmir, Gelibolu dahi dahi] olduğu halde Büyük
Millet Meclisi huzur-u hükümeti dahilinde mevcud bil-umum başpiskopos-
ları bu kiliseye tabidir. ·
3- Memurin-i ruhaniye, reis-i ruhaniyenin göreceği luzum ve hükü-
met-i temsili)'e ile -tayin olur;ı.ur,
4- Başreis-i ruhani, bazı şeraite tevfikan hükümetce idame edilecek
üç namzed meyanından hükümetce inti.hab 'olunur. .
5- Piskoposlar gösterilecek namzedler' arasından hükümetce intihab
olunur. ·
6- Düvele ve ahaliye karşı su-i hareketleri görülen memur.in-i ruha-
ninin hükümetce azlolunması caizdir.
' \ . .
7- Kanun-u düveline mugayir hareketlerden dolayı - haklarında taki-
bat-ı adliye icra edilen memurin-i ruhaniye huzur-u mahkemede bir
guna istisna iddia edemez. ·,, ·
8- Vefat eden rüesa-yı ruhaniyenin zatına aid emval ve emlak hak- .
kında kanun-u devlet tamamen. caridir.' Ancak bunlar Türk Ortadoks Ki-
lisesinden gayri bir kilise· ve cemaat menfa'atına vakfedilemez.
9- Meclis-i ruhaninin vazifesi tamamıyla mesail-·i diniye ve müza-
hJreye aiddir.
10- Kilise meclis-i idaresi, meclis-i ruhantden muntehab beş zat ta-
rafından teşkil olunur.
11- Bu derecenin tanzimi, mebani diniyenin tamirat vesairesi, mec- .
lis-i idareye aiddir. Her sene bütçenin bir nüshası Adliye Vekaleti Celile-
sine takdim olunur.
· 12~ Başreis-i ruhaninin riyasetinde on iki imzadan mürekkeb bir mec-
lis-i ruhani teşkil olunur. Müddeti iki senedir.

80 (16)
SA'i'l 334 R. ÇİÇEK YIL xxıx

13- BU-cümle başpiskoposlar dahilindeki kilise ve varidatı Türk Or-


todoks Kilisesine aiddir. Bu husu~daki ihtilafı Adliye Vekaleti hal'eder.

· 14- Manastırlar, hastane ve kiliselerin sı1ret-i tabiine d~ir Kayseri


•'
kilisesince bir nizamname lahiyası tertib ve Adliye Vekaletince tasdik ol-.
duktan sonra mevkii icraya vazedecekti"(l4)-
TBMM'si söz konusu kanun tasarısını bir komisyona sevk etti(15}.
Komisyon çalışmaları sonunda kanunun meclisten çıkarak, Temmuz
I922'de kilise faaliyete başladı. Başpiskoposluğa Papa Eftim seçildi.

b ) Fa a liyetleri:
Kayseri'de faaliyete başlayan kilise, sesını duyurabilmek amacı ile
"Anadolu'da Ortodoksluk Sedası" adıyla bir gazete yayınlamaya başl adı.
İlk nüshası 22 Temmuz 1922'de yayınlanan gazetenin ilk say~sında kilise-
nin nizamnamesi y~yınlanmıştır(l6). Gazete yayın hay_3:tına 21 Şubat 1924
yılına kadar devam etmişti(l 7). İlk sayısından son sayısına kadar Anadolu
Rumları ve kilisesi hakkında haberler yayınladı.
Papa Eftim, kilise kurma girişimine başladıktan sonra, Fener patrik-
hanesinin Ankara hükümeti ile ilgili olarak yayınladığı bütün yalan haber-
leri ve bildirileri de, hükümet adına adeta cevaplandırmaya başladı . 30.
. Kasım 1921 tarihli Açık Söz gazetesinde yayınlanan bildirisinde Eftim, Ana-
dolu:da yaş~yan Rumlara Türkleriı:ı. aralarında hiçbir anlaşmazlık bulun-
madığını; bu zamana kadar meydana gelen olayların sorumluluğunun
Fener· patrikhanesine ait olduğunu ileri sürmekte idi. Ankara hükümeti
hakkında ise;

"İşitmek içiri kolayı olan işitsin·! On asırdan beri Anadolu'da Türk


hükümeti ne zaman kiliselerimize taarruz etti. Bu vaki midfr? H~a! Şu
halde ne Fener patrikhanesine ne de Avrupa devletlerine, Anadolu Türk
Ortodoksları için vekale.t verdik. Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetin-
den şika.yet etmek evvel ve ahir hiçbir şikayet dermeyan etmekliğimize se-

(14) Vakit, 31 Mayıs 1337.


(15) · Vakit, 1 Haziran 1337.
, (16) Anad oluda Ortod oksl uk Sedası, Gazelenin başlığının altında şu ibare bulunmaktadır.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeline Ia;bi UmUJ!l Anadolu Türk Ortodokslan Kili-
sesi Konferansının mecmu-u efkarıdır".
(17) Gazetenin nüshalan, A.Ü. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphanesinde bulunmaktadır.
SAYI 334 TÜRK KÜLTÜRÜ YIL xxıx

beb ve mahal de yokdur"(l8} ·diyerek, Fener patrikhanesinin bu konudaki


iddialarını cevaplandırmakta idi. ·
Anadolu'daki kiliseler de Eftim'i desteklemekte idiler. Bunlardan biri
olan Çorum Ortodoks kilisesi, "İslam ve hrıstiyarr Türklerle ıpesku~ olan
Anadolu'da bir meselen.in inevcud olamayacağını ilan ve bir ailenin evlat-
ları arasına girHmem~si" (19) temennisinde. bulunmakta idi.

Kilise, Karadeniz bölgesinde eşkiyalık yapan Ruml~rla da ilgilenmiş,


bu amaçla Dahiliye Vekaletine müracaat · ede'r.ek, hazırladığı bir bildiriyi
bu kişilere ulaştır-maya çalışniıştı. Söz konusu bildiride eşkiya olarak dağa
çıkan Rumların silahlarını bırakarak tesli~ olmaları istenmekte idi (20).
I
Türk Ortodoks Kilisesi, 15 Eylül 1922 tarihinde yayınladığı bir' ta-
mimde kendisine bağlı kiliselerde duaların Türkçe okunması, her türlü
haberleşme ve yazışmanın da Türkçe yapılması,- Türkçe yazmaya ve defter
tutmaya muktedir olmayan katiplerin görevlerinden alınması istenmekte
idi(21) .
Ekim ayında ise, patrikhanenin bütün seçim işleri ile atamalarını ta-
mamlayarak, seçilen üyelerin isimlerini Dahiliye Vekaletine gönderdiği,
bakanlığın bunları. onayladığını görmekteyiz(22).
\
Lozan'da Türk-Yunan ahali mubadelesi· görüşmeleri yapılırken, milli
basın.Türk Ortodokslarının mu.badele harici tutulması gerektiğini ileri sür-
' .
müştü . Bolu'da yayınlanan Türkoğlu Gazetesi, "Devletin umumi teba'ası
hakkında cari kanuİılara tabi olmak şartıyla Tü~kiye'de kalabileceklerin!n
hükümet-i merkeziyece açıklandığını"(23) yazmakta idi. Lozan görÜşıne- ·
!erinde kesin olarak çözüinlenen azınlıklar meselesinde İstanbul ve Sela-
nik dışında kalan Rumlarla Türkler mubadeleye tabi idi. Böylece Anado-
lu ;da yaşayan Türk Ortodoksları da mubadel~ · hükümleri gereğince göç
ettirildi(24).

(18) Açık Söz, 30 Teşrinisani 1337.


(19) . Açık Söz, 7 Kanunuevvel 1337.
(20) Babalık, 22 Şubat 1338.
(21) . Hakimiyet-i Milliye, 15 Eylül 1338.
(22) Hakimiyet-i Milliye, 18 Teşrinievvel 1338.
(23) Türkoğlu, 31 Kanunuevvel 1338.
(24:) Türk-Yunan ahali mubadelesi görüşmeleri ve anlaşma metni konusunda bkz. Lozan Barış
KonferaDSı, Tutanaklar, B~lgeler, (cev. Seha Mcray) Takım I, kitap II, Ankara' 1~70.

82 (18)
SAYI 334 R. ÇİÇEK . YIL XXlX

- Aı~KA.RA HÜKÜMET!NİN ERMENİ !THAMLARINA CEVABI


Çeşitli
konularda Rumlarla birlikte hareket eden · Anadolu Ermeni ce-
maatı, Rumlaı:Ja birlikte protesto telgrafı kampanya.Ja~ıru desteklediler.
Fakat yurtdışında bulunan· Ermeni liderleri ve İstanbul Ermeni patrik-
hanesi, Ermenilerin Anadolu'da işkenceye ve katliama tutuldukları iddia-
larını süraürmeye devam ettiler. Bu ithamlar karşısında Ankara hükümeti
çeşitli açıkl~malarda bulunmayı ihmal etmedi. Mar~ 1922'de Dışişleri ba-
kanı Yusuf Kemal (Tengirşek), Ermeni gazetecilerinin isteğ: üzeri~e Ana-
dolu'da yaşayan Ermenilerin vaziyetini detaylı şekilde açıklayan bir be-
yanatta bt!lundu.
Milli basında "Anadolu'da Ermenilerin Vaziyeti" başlığı altında ya-
yınlanan beyanatta Yusuf Bey;
"Evvela şunu söyleyeyim.ki Anadolu'da Ermeniler hiçbir vakit tehcir
edilmemiŞlerdir{25). Yanlız menatık-f harbiyed~ki hnstiyanlar dahile nak-
Iedilmi~lerdir. 'Bunun. sebebi ise düşman geldiği vakit bu hrıstiya~lan!1 düş­
mana iltihak edecekleri endişesi idi. Fakat hali hazırda memleketleri teh-
likeye maruz bulunmayan ·havalldeki hrıstiyanlar memleketlerine iade .edil-
mektedir. Boykot şaibesine gelince(25), Türk milleti hiçbir vakit ha-husus
'· Ermenilere karşı boykot ilan etmez, zifa Ermenilerin kesreti sanatkardır ve
memlekete lazımdır. Bu münasebet;le size şunu söyleyeyim ki Kastamonu' -
ya geldiğim vakit esbabı diken terzi Ermeni idi. Bir kürk yaptırdım ustası
Ermeni idi. Onbeş yaşındaki · Ermeni çocuklarının taht-ı silaha alındığı
doğrn değildir. Onbeş yaşında bir erkek Anadolu'da hiç bir vakit taht-ı
silaha ·alınmaz. Vilayat-ı Şarkiye islam muhacirlerinin memleketlerine iade
edilmek.te oldukları doğrudur·. Fakat hiçbir vakit ahali-yi mezkure Ermeni-
lerine aid arazi veyahud emlaki islamlar arasında taksim etmek mevzu'
bahis olmarnışdır. Anadolu hükümetinin. İstanbul 'veyahud memalik-i ·
ecnebiyede bulunan Ermenilerin emvalini müsadereye karar verdiğini su-
retpi katiyedc tekzib edebilirsiniz. Millet Meclisinde bir takım' mebuslar,
İstanbul veyahud başka yerlerde bulunan hrıstiyanların bir vekff tayin
etmek suretiyle Anadolu'daki mallarını satmak hakkına haiz olup olma:.
dıklarına dair bir münakaşa açtılar. Mebusların bir kısmı meseleyi mes-
rfıd etdi. Zira herhangi bir mal sahibi malım istediği surette istimal etmekte

(25) İstanbul'da yayınlanan Ermenice ve Rumca ga~etelerin Türklerin gayr-i müslimlerle alış­
verişi kestikleri hatta so.yal ilişkileri bile asgariye indirdikleri yolundaki haberler kastedili-
yor.

(l9) 83
SAYI 334 · TÜ-RK KÜLTÜRÜ YIL xxıx

hürdür. Biçbir zaman müsadere meselesi mevzu'bahis olmamıştır" dedik-


ten sonra konuşmasını Ermenistanla ilişkiler konusuna getirdi; Ermenilerle
Türklerin beraber ve iyi ilişkiler içerisinde yaş.ayabilmeleri için maziyi unut-
m.aları gerektiğini söylemiştir(26).
. Maziyi unutarak Türklerle iyi ilişkiler içerisinde bulunma temennisi
1922 yılı içerisinde başta Ermeni patrild Zaven olmak üzere bazı Ermeni
liderlerinin de istekleri arasında yer almaya başladı. Bu konuyla ilgili olarak
Hakiıniyet-i Milliye Gaz'etesi, "Ermeni Patrikinin Şayan-ı Dikkat Beya-
natı" başlığı altında Zaven Efendinin, Anadolu'da yaşan Ermenilerin du-
rumu ile ilgili sözlerini yayınlıyordu; ·"Bütün vilayetlerdeki rüesa-yı ru-
hanlden, Er.m enilerin sıhhat ve huzur içerisinde olduklarına d~ir haberler
verilmekte, Türklerle asırlarca yaşadık ve bu müşterek hayatımıza yine
devam edeceğiz fakat mazi gelmemeli bunun için uminat istiyoruz"(27)
demektedir.
Aynı
dilekleri içeren 6ir istek de Osmanlı eski hariciye nazırı Gabriyel
Noradonkiyan'da~ gelmektedir. Yeni . Şark Gazetesinde yayınl anan iki
beyanatında aynı konuyu dile getiı'erek Türklerle Ermenilerin birarada ma-
ziyi unutarak tekrar yaşamaları gerektiğini söylemekte idi(28). Gazı:te, bu
konuda Mustafa K emal'in M eclisin üçüncü sene-yi devriyesini açış konuş­
masından da bir paı;aj alarak aynı temennilerin Ankara'dan da geldiğini
yazmaktadır.

Türk-Ertneni yakınlaşmasını'n 1922 yılı ortalarında yumuşamaya baş­


lamasının arkasında, Ermenilerin dış desteklerini kaybeymeleri, kendi dava- .
!arını ve isteklerini gerçekleştirecek yardımların yapılmadığının görünmeye
başlaması yatmaktadır. İtilaf Devletleri, Ermenileri belli bir süre destek-
lemiş, menfaatleri gitmeye başlayınca da yüzüstü bırakmaya başlamişlardı.
Yumuşama girişimleri bunun farkına varaİı. kişilerin çalışmal~rı He oluştu .
. İkinci bir. sebep ise Anadolu harekatının başarıya doğru yaklaşması, güç·
olarak kendini hissettirmesidir.

SO NUÇ
Millt Mücadeleyi yürütenler, her konuda olduğu gibi azınlıklar ko-
nusunda da çok iyi bir poİitika takip ederek, azınlık isteklerinin yersizliğini
(26) Babalık, 15 Mart 1338.
(27) Hakimiyet-i Mi:Jliye, 10 Nisan 1338.
(28) Yeni Şarli, 15 Nisan 1338.
' SAYl 334 R. ÇİÇEK YIL XXIX

bizzat azınlıkların ağazından dile getirmeyi başarmıştır. Milli sırurlar içe-


risinde yaşayan . azınlıkların dış temaslarını keserek, onların daha bağımsız
karar vermelerini sağlamaya çalışmış, diğer t·a raftan kullanılmalarına izin
vermeyerek 'kendi içgüvenliğini temin etmişti. Günümüzde de çok yaygın
olarak kullanılan propaga nda ve karşı-propaganda ~etotlarını kusursuz
0

bfr Şekilde uygulanclığını görmekteyiz. Azınlıkların yurtclışında ~ürdürdüğü


Türk aleyhtarı kamuoyu yaratma girişimleri, böylece clış destek sağlama yol-
ları Türk hükümetinin · akılcı karşı-propagandası ile önlenmiştir. . ·
Azınlıkl~rı karşı-propagandanın silahı haline· getirirken hükümet,
hiçbir zaman kanun çizgisi dışına da çıkamamaya azami dikkati göstermek-
ten geri kalmamıştı. Sad,ece geçmişte yaratılan düşmanlık tohumlarını or-
.tadan kaldırarak azınlıkların çeşitli güçlerin oyuncağı olamasını önlemeye
çalışarak, Anadolu'da yaşayan . azınlığa milli davamn haklılığım göstermeyi
başarmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra ülkede kalan azınlık, Mustafa
Kemal'in politikasının haklılığına inandıkları ölçüde yeni Türk devletin-
deki yerlerini aldıklarını görmekteyiz. Özellikle 1926 yılında medent ka-
nunun yürürlüğe girmesinden sonra azınlığın Lozan'da kendilerine sağla­
nan haklardan vazgeçerek, Türk medeni kanununa uyma 'kararlarııun ar- ·
kasında milli mücadelenin adil ve kanuni devlet anlayışı yatmaktadır.

(21) 85

You might also like