Lynne Graham-12-Ürkek Gelin

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 53

Lynne Graham - Ürkek Gelin

www.CepSitesi.Net

BİRİNCİ BÖLÜM
Rio Loınbardi'nin yakışıklı yüzünde bir gülümseme belirdi. Cristabel'a büyük bir sürpriz
olacaktı. Ancak salondan gelen kıkırdamaları ve fısıltıları duyunca kaşları çatıldı. Acaba,
nişanlısının yedekte tuttuğu başka bir arkadaşı mı vardı? İşte bu daha da büyük bir sürpriz
oldu, diye düşündü Rio bitkin bir tavırla. Duruma bakılırsa. Londra'ya ne zaman geri
döneceğini Çristabel'e haber vermeliydi. Onun kiminle tutkulu dakikalar yaşadığını anlamak
için içeriye girmeye karar verdi.
Ama salon bomboştu. Yüksek topuklu turkuvaz rengi ayakkabılar ve siyah saten
çamaşırlar halının üzerine atılmıştı. Çatık kaşları keskinleşirken, nişanlısının yanındaki kişiyi
iyice merak etmeye başladı. Koridordan geçerek yatak odasına yöneldi. Aslında kapıyı
çalmayı düşünmüştü, ama kapı ardıma kadar açıktı ve karşılaştığı manzara gerçekten şok
ediciydi. Gördüklerine inanamıyor-du. Olduğu yerde donup kaldı.
Cristabel yarı çıplak bir şekilde öpüşüyordu... Kendisi gibi yarı çıplak olan başka bir
kadınla. İkisi de körkütük sarhoştu ve kendilerinden geçmişlerdi. Kendi kendine, belki de
dairede olduğumu anlayıp, bana aptalca bir şaka yapmak istediler diye düşündü. Ama ikisi
b»r!.>irj ine o kadar tutkuyla sarılmışlardı ki... Cristabcl'in sarı saçlan diğer kadının esmer
saçlarıyla karışmıştı. Rio birden kendini çok kötiı hissetti. Cristabel. onun kadını, onun
sevgilisi, onun müstakbel eşi...
Cristabel tutkulu ve boğuk bir sesle kahkaha atarken, başını hafifçe geriye attı. İşte o anda
iki kadın da kapının eşiğinde bir seyircileri olduğunu fark ettiler. Rio esmer kadını tanıdı.
Cristabcl'in arkadaşlarından biriydi ve evliydi
Birkaç saniye kimse ne konuştu ne de hareket etti. Tammy ve
Cristabel şaşkınlık dolu gözlerle ona bakıyordu. Birden esmer kadın bağırarak kendini
banyoya attı.
Tanrı aşkına.. Beni çok korkuttun... Cristabel elbisesini giyerken kekeliyordu. Birkaç
saniye içinde yüzü sakin bir lıale kavuşmuştu. ama yeşil gözlerindeki korku dolu pırıltıları
saklayamı-vordu. Lütfen... Gördüklerini yanlış anlama, Rio...
Yanlış anlamak mı? Rio geçirdiği şoktan ne yapacağını bilemez bir halde onun sözlerini
tekrarlamıştı.
Biz sadece biraz eğleniyorduk. Bu kadar geri katalı olma... Cristabel. uzayan sessizlikten
rahatsız olunca, ona doğru yaklaşıp, yalvarır bir şekilde manikürlü ellerini ovuşturdu.
Rio gözlerini ondan ayıramıyordu. Cristabel Kent, dünyanın en ünlü modeli, medyanın
sevgilisi, onun yüzüğünü taşıyan, mükemmel bir yüzü ve vücudu olan kadın....
l amam... Durumu biraz daha açıklayacağını. Cristabel telaşla konuşmasını sürdürdü. Seni
öyle çok özlüyordum ki. sadece küçük bir değişiklik yapmak istedim...
Değişiklik mi? Ortada bir şey yokmuş gibi konuşuyorsun... Yok zaten. Bu sadece seks!
diye onun lafını kesti Cristabel. Rio'nun öfkeden yumruk yaptığı ellerine uzanarak. Bu
konuda endişelenmen, hatta düşünmen bile gereksiz. F.ğer hoşlanmadıysan. bir daha boy le
bir şeyin asla olmayacağına yemin ederim. dedi.
Rio onun temasından kurtulmak için geriledi. Kafasında hala az önce tanık olduğu
görüntüler uçuşuyordu. Yarı çıplak iki kadının birbirlerine tutkuyla sarılmış halleri... Sadece
seks ha? Kendini aldatılmış, çok saf biri gibi hissetti. Hiç alışık olmadığı başka bir duygu
daha vardı içinde. Aptal yerine konulmuş olmak...
Tamam... Çok şaşırdığını ve öfkelendiğini anlayabiliyorum ve gerçekten çok üzgünüm.
Sana bunu unutturacağım...
Nasıl? Size katılmam için teklifte bulunarak mı? Rio dişlerinin arasından tıslayarak
konuşmuştu.
Cristabel dikkatle ona baktı. Duydukları onu birden rahatlatmış gibiydi. Bunu ister miydin,
sevgilim?
Rio şiddetli bir öfke fırtınasının etkisinde olduğunu fark etti. F.ğer karşısındaki kadın
olmasaydı, şimdiye kadar çoklun duvarda izi çıkmıştı. Ve eğer bu eski kafalılıksa, evet kabul
ediyordu, eski kafalı biriydi!
Buradan taşınman için sana zaman tanıyacağım. Düğün hazırlıklarını iptal etmek için
gerekli olan işlerle ilgileneceğim... dedi bir solukta.
Ciddi olamazsın! Cristabel dehşet içinde kalmıştı. Biz mükemmel bir çiftiz!
Rio topuklarının üzerinde dönerek koridora doğru yürümeye başladı. Cristabel her adımda
sakin olması ve tekrar düşünmesi için ona yalvarıyordu. Rio evden çıkmak üzereyken, onu
engellemek için son bir hamleyle kapıyla arasına girdi.
Olanları insanlara söylersen, bütün meslek hayatım biter.
Cristabcl’in kariyeri onun masumiyeti üzerine kurulmuştu. Basında, onun ne kadar iyi biri
olduğu, çocukları ne kadar çok sevdiği. evleneceği adam için ne kadar deli olduğu ve anne
olmayı ne kadar özlemle beklediği yolunda çıkan haberleri sayesinde birçok işe rahatça kabul
ediliyordu...
Rio. uzanarak onu kavradı ve yolundan uzaklaştırdı, üio mio... hiçbir şey
söylemeyeceğim...
Cristabcl'in yüzüne az önceki korku ifadesi yeniden geldi. U-mutsuzluk içinde ağlamaya
başladı. Öyleyse neden beni affetmiyorsun? Tammy'nin benim için hiç bir anlamı yok. O bir
erkek değil ve onunla sevişmem bir şev ifade etmez. Ben seni seviyorum, Rio...
Sevmek mi? Acaba hiç sevmiş miydi? Yoksa muhteşem servetini mi seviyordu?
Cristabcl'in kendi kazancına göre bile oldukça pahalı zevkleri olduğunu hatırlayınca
dudakları gerildi. Ona evlenme teklifi ettikten bir hafta sonra, parayı idare etme konusunda
umutsuz bir vaka olduğunu ve borç faturalarının yığıldığını itiraf etmişti. Rio onun
dürüstlüğünden etkilenmiş ve ona karşı koruyucu davranması gerektiğini hissederek, bir an
bile düşünmeden bütürt borçlarını temizlemişti.
Rio onu olduğu yerde bırakarak daireden çıktı ve asansöre bindi. Ellerinin öfkeden
titrediğini hissediyordu Parmaklarını hırsla avucuna batırarak yumruk yaptı vc yumruğunu
bütün hıncıyla demirden duvara indirdi. Cristabcl'i sevmişti Oıuı gerçekten sevmiş ve
evlenmek istemişti...
Santo cielo. neredeyse çocuklarının annesi olacak kadın, üçlü seksten zevk alan biri
çıkmıştı! Bu yanını gizlemekte o kadar başarılı olmuştu ki, Rio uzun bir süre gördüklerine
inanamamıştı...
Cristabcl'c yetememiş miydi? Cevabın evet olduğu çok açıktı. Cristabel onunla
beraberken, başka kadınları mı düşünmüştü? Zevk çığlıkları sahte miydi? Onunla sevişmek
için gösterdiği istek, zengin bir koca bulma planlarının bir parçası mıydı? Neredeyse iki yıldır
beraber olduğu bu kadın hakkında, nasıl oluyor da bu kadar az şey biliyordu?
Eliniz kanıyor, patron. İyi misiniz?
Rio o ana kadar fark etmediği eline baktı sonra, koyu renk gözlerini Ezio'ya çevirdi. Yaşlı
adam, öğrencilik yıllarından beri Rio'nun güvenliğini sağlamakla görevliydi ve onu çok iyi
tanıyordu.
Si... Ama Rio ne zaman tekrar normale döneceğini bilmiyordu.
Saverio Lombardı, İtalya'nın en eski ve soylu ailelerinden birinin başı olan ve dünyadaki
en başarılı ve büyük şirketlerden biri olan i.ombardi İndustries’i yöneten milyarder... Yirmi
dokuz senedir ilk kez kendini bu kadar yorgun, yetersiz ve hakarete uğramış hissediyordu.
Peki bu fiyaskoyu hassas yapıdaki annesine nasıl açıklayacaktı? Alice i.ombardi. oğlunun
düğününe kalan günleri ve ilk torunun kucağına alacağı zamanı geriye saymaya başlamıştı
bile.
Nerede hata yapmıştı? Oysa nişanlısını çok iyi tanıdığını düşünüyordu. Ve neredeyse
kendisine tamamen yabancı biriyle evlenecekti. Karşısına çıkan ilk kadından eşi olmasını
istese, durum pek farklı olmayacaktı anlaşılan...
Aklına gelen saçma likirle acı bir kahkaha attı ve limuzinin arkasına oturarak hardan
kendine brendi doldurdu.
Holly üşüyordu, acıkmıştı ve korkuyordu.
Saat daha birdi ve önünde geçirmesi gereken bir gece vardı. Acaba ne kadar zamandır
yürüyordu? Sırtı ve bacakları yorgunluktan sızlıyordu, ama geceyi nerede güvenli bir biçimde
geçirebileceğini henüz bilmiyordu. Günün büyük bir bölümünü tren istasyonunda oturarak
geçirmişti. Sık sık yerini değiştirerek görevlilerin dikkatini çekmemeye çalışmıştı Ancak iki
gencin güç kullanarak onu istasyonun tenha bir köşesine çekmelerine mani olamamıştı.
Olanları kavrayıp, kendine geldiğinde, ceketinin çalınmış olduğunu fark etti.
Aksilik cüzdanı ve liim parası ceketinin cebindeydi. Ceketini çıkarıp, Timmie'nin
arabasının üzerine koyması kendi halasıydı ve bu hatasını şimdi pahalıya ödüyordu.
Polise haber vermesinin de bir anlamı yoktu. Çünkü nerede o-turduğu ve ne yaptığı ile
ilgili somlara cevap veremeyecekti. Zaten cüzdanında da çok fazla bir para yoktu. Oysa sekiz
ay öııce Londra'ya gelirken ne hayaller kurmuştu.
Durarak, sekiz aylık oğlunu kontrol etti ve onu soğuk havadan korumak için sıkıca sardı.
Titreyerek, bütün dünyasının içinde olduğu iki çantayı tuttu.
Kaybeden ve başarısız olan insanlar grubundan olduğunu düşündü acıyla. Küçük
Timmie’yc başını sokacak bir ev bile bulamamış, ona hak ettiği gibi bakamamıştı. İşte şimdi
beş kuruşsuz. evsiz barksız biri olarak sokaklarda dolaşıyordu. Bunun bir sonraki adımı
dilencilikti...
Oysa daha yirmi dört saat önce kendini karşısına çıkacak tüm sorunları aşmaya hazır
hissediyordu. Sosyal Sigorta bürosuna giderek. evinde kaldığı adamın gece ıkı kez odasına
girmeye çalıştığını vc ondan çok korktuğunu söylemişti.
Bankonun arkasındaki kadın ona gizleyemediği bir şüpheyle bakarak buz gibi bir sesle.
Daha önce onun hakkında hiç şikayet almadık, demişti. Sizin için ayarladığımız yere
dönmezseniz, dışarıda kalmaktan başka seçeneğiniz yok. Size biraz düşünmenizi ve hata
yaptığınızı kabul etmenizi öneririm Sonuçta düşünmeniz gereken küçük bir çocuğunuz var.
Sosyal danışmanınıza sorunlarınız konusunda bilgi vcıeceğim...’’
Hayır.. Lütfen bunu yapmayın, diye yalvardı Ho ly. I ımmıe söz konusu olduğunda
gözlerinde korku dolu hır ifade beliriyordu. Bebeğini ondan alıp, bakılması için başka bir yere
gönderebilirlerdi. Konuştuğu son danışman başlangıçta oldukça anlayışlı davranmış. ancak
Holls çocuğun babasının ismini söylememekte ısrar edince sabrını kaybetmişti. Ama Jeti
herhangi birine lıtıımicnin babası olduğunu söylemeye kalkışırsa, onu doğduğuna pişman
edeceğini söylemişti...
Olanlardan dolayı kendini ne kadar kötii hissediyordu. i£\liiik dışı bir çocuk doğurarak,
kendisini seven anne ve babasını çok üzmüştü. Hamile olduğunu söylediğinde babası
ağlamıştı. Hollv yaşadığı sürece, babasının ağlamasını ve ne kadar utandığını asla
unutmayacaktı.
Hatırladığı acı dolu hatıralarla gözleri sulandı. Kendini düşünceler arasında kaybetmişti
Öyle ki bir kavşağa yaklaştığının bile farkında değildi. Görmeyen gözlerle önüne bakıyordu.
Caddede akan trafiğin gürültüsü sanki çok gerilerden geliyor gibiydi. O sırada sağ taraftan
ona doğru yaklaşan arabayı da fark etmemişti.
Kaldırımdan caddeye doğru bir adım atınca şaşkınlıkla irkildi ve gereğinden fazla
yüklenmiş olan bebek arabasının dengesini kaybetti. Arabayı düzeltmek için büyük bir efor
harcarken, ani fren yapan arabaların sesleri geliyordu.
Holly ve Timnıic büyük bir tehlikenin ortasında kalmışlardı. Holly son bir çabayla
Timmie’ııin arabasını caddeden çekerek kaldırıma çıkardı. Ancak korkudan ve soğuktan o
kadar çok titriyordu ki. bacakları daha fazla direnemedi ve dizlerinin üzerine yığıldı. Ondan
sonrasını hatırlamıyordu.
Rio Lombardi hemen limuzinden dışarıya fırladı. Onu varala-dık mır
Hayır! dedi Bzio. Onu gördüm. Zaten yavaş gidiyordum. Ama kız bakmadan caddeye
fırladı ve düştü! Ezio endişeyle ışıkların altında yatan kıza bakıyordu.
Bir ambulans çağır, diye seslendi Rio. Kızın yanına çömele-rek nabzını bulmaya
çalıştı. Kızın nefes aldığım görünce rahatladı.
Kız huz gibi olmasına rağmen yaşıyordu. Ölmemiş... Ceketini çıkararak yavaşça kızın üzerini
örttü.
O sırada ilk kez bilincini kaybetmiş şekilde yatan kızın yüzünü fark elti.
Dio Mio... Bu daha küçük bir çocuk!
Ve oldukça güzel bir çocuk, diye düşünürken buldu kendini. Belirgin kemik yapısı ve
yiizüıui çevreleyen koyu kızıl lüleleri, solgun yüzüne renk katıyordu.
Bu saatte bebeğiyle beraber dışarıda ne işi var acaba? Bebeğe ne yaptığım gördün mü? Ona
bir şans vermek için kendini feda etmeye hazırdı...
Büyük ihtimalle annesi olmalı, patron. diye tahmin etti Ezio. Arabanın telefonundan
ambulans çağırdıktan sonra. Çok üzücü, ama bu günlerde, çocuklar daha kendileri büyümeden
çocuk sahibi oluyor.
Rio kızı incelerken onun onyedi yada onsekiz yaşlarında olabileceğini düşündü.
O kadar masum ve el değmemiş biri gibi görünüyordu ki... Birden parmağında yüzük
olmadığını fark etti. Ezio'nun kızın üzerindeki ceketini kaldırdığını görünce ona baktı.
Ne yapıyorsun?
Arabadan sizin paltonuzu getirdim, patron. Bu kızı daha sıcak tutar. Ayrıca sizin de
üşütmenize hiç gerek yok.
Ben iyiyim... Senin bir ailen var. Giovanni. Çocukla sen ilgilen. Rio yanma yaklaşan diğer
korumaya talimatı verdikten sonra, Enzio'nun getirdiği paltoyu alarak kızın üzerine örttü.
Soğuklan donmuş.
Timmie...? Holly. oğlunun ağladığını duyunca içgüdüsel olarak, başını kaldırarak oğlunu
görmek istedi. Ağlayışının bir yaralanma sonucu değil, sadece korkudan olduğunu fark edince
rahatladı. Bebeğim?
Rio inanılmaz güzellikteki mavi gözlerin içinde kaybolduğunu hissetti.
Bebeğin iyi. Sen hareket etme. Ambulans gelmek üzere...
Hastaneye gidemem... Timmie ile ilgilenmem gerek!
Ağzı kurumaya başlarken, dikkatle yanındaki adama baktı. Adam arkasındakileri bir şey
söylemek için başını döndüıünce, sert hatlardan oluşan profilini gördü.
Polise haber vermediniz mı daha?
Lütfen... polis olmasın. diye inledi Holly. Arabanın içindeki
adam siz misiniz?
Rio sessizce başını sallayarak onaylayınca, Holly titreyerek devam etti. Ne polise ne de
ambulansa gerek var Ben iyiyim. Bir an için dengemi kaybettim, hepsi bu. .
Bir ailen var mı? Ya da bağlantı kurabileceğim bir erkek arkadaşın? Rio sanki o hiç
konuşmamış gibi ısrarcıydı.
Holly içinde derin bir acı hissetmesine rağmen, kendini korumaya çalışarak başını kaldırdı.
Kimse yok.
Birisi olmalı. Bir arkadaş, belki bir akraba? diye üsteledi.
Siz böyle bir çevreden gelmiyor olabilirsiniz, ama benim kimsem yok. Holly çabalamasına
rağmen ancak fısıltıyla konuşabil-mişti.
Rio dikkatle onu inceledi. Londralı değildi. Kırsal bir bölgeden geldiği belliydi, ama neresi
olduğunu çıkaramadı. Kaç yaşındasın?
Yirmi. Polis istemiyorum.... Beni duyuyor musunuz? Hissettiği korkuyla doğruldu ve
hareket ettiğinde acı duymasına rağmen oturmaya çalıştı. Hastaneye giderse, polis Timmic'yc
bakılması için mutlaka yetkilileri çağıracak ve oğlu elinden alınacaktı.
Rio oturması için koluyla ona destek olarak. Tıbbi bir müdahaleden geçmelisin. Sana söz.
veriyorum, kimse seni çocuğundan ayırmayacak.
Nasıl? Nasıl söz verebilirsin?
O sırada ambulans gelmiş, sedye indirilmişti.
Timmie! diye haykırdı Holly sedyeye konurken.
Rio ona ambulansa kadar eşlik ederken. Onunla hastaneye kadar seni izleyeceğiz. dedi.
Holly. onun kendisine güvenmesini beklediğini fark etmişti. Seni tanımıyorum...
Ama biz tanıyoruz. Nedense acil müdahale ekibinden biri ince bir alayla konuşmuştu.
Endişelenme, bebeğin bu beyle evindeki kadar güvende olacaktır.
Hollv harcadığı çabadan yorgun düşmüş bir halde, kabul ettiğini gösteren bir şeyler
mırıldandı.
Ambulans uzaklaşırken. Ezio patronuna ceketini verdi. Newyork'tan ayrıldığınızdan beri
hiç uyumadınız.
Anlaşılan bir müddet daha uyuyamayacaktı. O gece Cristabel ile yaşadıklarının ardından
olanlar düşünülecek olursa... Yavaşça Timmie’nin arabasına doğru yürüdü ve korku dolu
gözlerle kendisine bakan bebeği kucağına alarak limuzine bindi. O sırada Ezio diğer eşyaları
da arabaya taşımıştı.
Açıktın mı?.. Tamam. Rio bebek eşyalarının olduğu çantadan bebeğin mamasını bularak
hazırlamaya çalıştı. Hastaneye giden yol boyunca bu iş onu bayağı meşgul etti.
Hastanenin kapısında, arabadan inerken Timmie hala kucağındaydı. Ezio patronunu rahat
ettirmek için çocuğu almaya davranınca. Timmic'nin elleri Rio'nun saçma yapıştı ve korkuyla
bağırmaya başladı.
Ona gülümsemezsen senden hoşlanmaz. dedi Timmie'yi diğer omzuna yaslarken.
Üstelik bu ufaklık biraz sinirli gibi. İçeride bakımdan geçmesi için onu bir hemşireye
emanet ettikten sonra beklemeye başladı Yarım saat sonra hastanenin doktorlarından John
Coultcr. hastanın durumu hakkında bilgi vermek üzere yanma geldi.
Sanırım bu gece bir hayat kurtardın, Rio. dedi yaşlı adam Genç kadın donma sınırına
yaklaşmış. Ateşi normalin çok altında. Senin arabanın önüne düşmesi, başına gelebilecek en
iyi şey. Aksi halde, kadın ve çocuk sabaha kadar çoktan ölmüş olurlardı... Üzerinde kabanı
olmadığını fark eltim, ama belki de evinden ayrılmadan önce hastalanmıştır.
Büyük ihtimalle geceyi dışarıda geçirmeyi düşünüyordu... Hollv evsiz biri, bunu anlamadın
mı?
Rio şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Peki şimdi nasıllar?
Bebek gayet iyi. Anın annenin durumu biraz kötü. Çok zayii, iyi bir bakıma \e beslenmeye
ihtiyacı var. Herhangi bir uyuşturucu yada alkol izine rastlamadık ki. bu iyi bir durum.
Demek adı Holly? Onu görebilir miyim?
Burası senin hastanen...
İ.ombardi Vakfının, benim değil. diye düzeltti Rio
Holly rahat yatağında uzanmış, özel odadaki lüksü incelerken, kendinin bir rüyanın içinde
sandı. Oğlu yanına getirilmişti ve uyuyordu. I ımmie'nın her zaman şimdi olduğu gibi rahat ve
huzurlu olması gerek diye düşündü acıyla.
Sosyal görevlilerden korkuyordu, ama aynı zamanda Timmie'yi de kendisiyle beraber
batağa sürükleyebileceğinden de korkuyordu. Kendi hatalarının sonuçlarım Tirnmie
çekmemeliydi, ama onu sokağın ortasına terk edecek hali de yoktu. Yirmi yaşındaydı ve
okulu çok erken bırakmıştı, ama aptal biri değildi.
Doğruyu yanlıştan ayırabilecek düzeydeydi ve şimdi annesinin ne söylemek istediğini
daha iyi anlıyordu...
Bebeği evlatlık verirsen, buraya geri dönebilirsin... Babana daha fazla acı çektirmene izin
veremem. Holly . Yapmaman gereken bir şey yaptın ve bunun sonuçlarına katlanacaksın Bu
çocuğu yanında tutman, başına daha fazla sorun çıkarmaktan başka bir işe yaramaz
Aradan aylar geçtikten sonra, annesinin ne demek istediğini anlamıştı Oysa o sözleri
duyduğunda ne kadar incinmişti. Londra’ya gittiğinde Jeffin onlara kucak açacağını,
çocuğunu çok seveceğini ve söz verdiği gibi kendisiyle evleneceğini umarak aptallık etmişti.
Jeff onlara bir ev bulmadığı gibi, istemediği ve asla istemeyeceği bir çocuğu doğurmaya nasıl
cesaret ettiğini haykırmış, onunla evlenmek gibi bir niyeti olmadığım da tüm açıklığıyla
göstermişti.
f:ıı iyisi Timmic'nin evlatlık verilmesi, diye düşündü üzüntüyle. Ne kadar acı verse de
yapması gereken tek şey buy du.
Hemşire gülerek onun yanına geldi. Mr Lombardi seni görmeye geliyor... Ne kadar
şanslısın...
Mr... Kim?
Saverio Lombardı. Sana limuziniyle çarpan adam!
Limuzin mi?... Lombardi!... Ama bu hastanenin ismiyle aynı değil mi? Holly şaşırmıştı.
Hastane Lombardi Vakfı tarafından işletiliyor ve vakfın başında da Mr Lombardi var
Buraya sadece acil durumda olan hastaları kabul ederiz. diye açıkladı hemşire. ‘ Keıulı
ülkelerinde tedavi olamayan insanlar, dünyanın dört bir yanından bu hastaneye gelirler.
Masrafları vakıf üstlenir. Mr Lombardi çok hayırsever biridir... Tabii bunu mutlaka
bıliyorsundur?
Hayır... Üstelik limuzini de hiç fark etmedim. Anlaşılan şimdilik şansı geri gelmişti.
Büyük ihtimalle gözlerini ondan alamadığın içindir. diye takıldı ona hemşire. Rio
Lombardı öyle muhteşem bir adam ki...
Hemşire lafını bitirmeden kapı vuruldu ve Rio biraz tereddütle içeri girdi. Hemşire
konuşurken yakalanmış olmanın utancıyla başını eğerek dışarı çıktı. Holly ona bir kez
baktıktan sonra kadının ne kadar haklı olduğunu anladı. Daha önce bu kadar yakışıklı bir
erkekle hiç karşılaşmamıştı ve gözlerini ondan bir türlü ayıramıyordu. Yapılı bedeni, ince
kemik yapısı, esmer saçları, çıkık elmacık kemikleri, ince dudaklarıyla ne kadar erkeksi bir
görüntüsü vardı. Ağzının kuruduğunu hissetti ve nedense birden hastane kıyafetinin altında
çıplak olmaktan rahatsız oldu.
Rio onu incelerken, bütün bedenine tatlı bir sıcaklık yayılıyor, güçlükle nefes alabiliyordu.
Rio'nun bakışları onun yumuşak dudaklarında kilitlendi ve Nasılsın? diye sordu.
İ-iyi. diye kekeledi Holly çaresizce.Rio’nun bakışları oğluna yönelince. Holly yüzünün alev
alev yandığını hissetti. Adamın çekimi altına girdiği çok açıktı
Timmie de mutlu görünüyor.
Evet... Çok rahat bir karyola. diye mırıldandı Holly. Ama ne söylediğini fark edince, tam
bir aptal gibi davrandığını düşündü.
Rio bakışlarını Iiınmic’dcn ona çevirdi. Onunla sokaklarda dolaşmaman gerekirdi.
Ben...biliyorum.' Kalbi çılgınca atıyordu.
Kiiçük bir kız çocuğu gibi yüzü kızarıyor, diye dükündü Rio gördüklerinden hoşnut bir
halde. Dikkatini limmieye yöneltmesinin nedeni onu biraz rahatlatmaktı, ama anlaşılan bir işe
saramamıştı.
Çok ince ve narin bir yapısı vardı. Ama saçları muhteşemdi. Açık bıraksa her halde
beline kadar uzanırdı. Bakışları hastane kıyafetiyle daha belirginleşen göğüslerine ve kumaşı
geren gögtis uçlarına kaydı Giizel göğüsler, diye düşünürken buldu kendini ve birden
uyarıldığını fark edince bıı duruma çok şaşırdı.
Timmie ile hayatımızı bir düzene koyacağını... Gerçekten. Hollv sessizliği bozmak için
konuşuyordu Buradan ne zaman çıkabiliriz.?
Biraz daha dinlenmeye ve bakıma ihtiyacınız var. Varın seni görmek için bir bayan
gelecek. Onun gözlerindeki korku dolu ifadeyi görünce, güvence vermek için gülümsedi.
Merak etme, kimse isteğin dışında bir şeyi sana yaptırmayacak. Sadece biraz profesyonel
vardım almanın iyi olacağım düşündüm.
Hollyy’ııin tiim bedeni alarma geçmişti, yüzünün rengi solmuştu. Korku ve oğluna ihtiyacı
olan yuvayı verememiş olmanın utancı. Rio'nuıı gözlerine bakmasını engelliyordu.
Merak etme, ikiniz de iyi olacaksınız. dedikten sonra Rio o dudaıı çıktı.
Hollv'ııin arabanın önüne düşmesinden birkaç dakika önce aklından geçen çılgın fikri
hatırlayınca bir an için tereddüt etti. Cristabcl’dcn ayrıldıktan sonra karşısına çıkan ilk kadın
Hollv idi.
I.imamen yabancı biriyle evlenecek kadar aklımı kaçırmadım, dedi kendi kendine gülerek.
Üstelik Holly bekar bir anneydi. Kendisi ne kadar ileri görüşlü biri olsa da. geleneklerine sıkı
sıkıya bağlı Italyan bir aileden geliyordu.
İKİNCİ BÖLÜM
Hollyy. kendini çok zayıf hissediyor ve titriyordu. Rio Lombardi'niıı karşısında bir çocuk
gibi davranmıştı. Bir erkeğin karşısında, hatta Jeff ile beraberken bile, böyle duygular
hissettiğini hiç hatırlamıyordu. Her şey. bir kaza sonucunda oluşmuştu. Rio Lombardi gibi
zengin ve önemli birinin, senin gibi aptalca davranan birine dikkat edeceğini sakın düşünme,
dedi kendi kendine. Zaten düşünmesi gereken daha önemli sorunları vardı ve onu tekrar
görmeyeceğine göre, bu konuda endişelenmesine hiç gerek yoktu.
Gözlerinden yaşlar süzülerek, uyumakta olan oğluna baktı. Timmie’ye tapıyordu ve onsuz
bir hayatı düşünemiyordu İler ne kadar Rio Lombardi söz verdiyse de. yarın gelecek olan
kadın oğlunu kendisinden alabilirdi.
Daha yarım saat önce Timmie’yi evlatlık vermenin tek yol olacağını düşünmesine rağmen,
onun yokluğuna dayanamayacağını biliyordu. Çocuğunu korumak için bir şeyler yapmalıydı...
Görüşmeye gelecek olan kadın gelmeden, hastaneden ayrılmak zorundaydı. Ama
Timmie’ııin uykuya ihtiyacı vardı, üstelik kendisini yürüyemcyccek kadar bitkin
hissediyordu. En iyisi mantıklı davranmak, mümkün olduğunca çok dinlenerek, kendini iyi
hisseder hissetmez buradan ayrılmaktı.
Rio. sabah saat sekizdeki toplantısına giderken, birden gözünün önüne Holly Sansomun
korku dolu yüzü geldi. Ani bir kararla şoförüne hastaneye gitmesi için emir verdi. Üzerine
düşen sorumluluğu son anına kadar yerine getirmeliydi. Üstelik sosyal güvenlik elemanlarının
geleceğini, dikkatsiz davranacağını düşünerek. Holly’e söylememişti.
Limuzin hastanenin park yerinde durduktan sonra, şoförünün gelerek kapıyı açınası için
bekledi. Aslında bunun gereksiz olduğunu düşünüyordu, ama korumalar temkinli
davranmakta kararlıydılar. Güvenlik çemberinin arkasında, parkın on metre ilerisinde, hareket
eden koyu kl bir kala görünce, ağzının içinde küfür mı-nldanarak. kapışı açtı ve o yöne doğru
fırladı.
Holly!
Holly isminin seslcnildiğini duyunca, kalbinin sıkıştığını hissetti. Tam artık özgür
olduğunu ve kimsenin oğlunu kendisinden ay ırama saçağını diişündiiğii sırada yakalanmıştı
işte. Kucağındaki çocuğa sımsıkı sarılarak sesin geldiği yöne döndü.
Rio Lombardi ona doğru yürüyordu laıırı aşkına, nerese gittiğini sanıyorsun, sen?
Görmeği umduğu son insan Rio idi. Yanına geldiğinde kendini cüce gibi hissetti. Bir
altmış boyu vardı, ama Rio ondan en az otuz santim daha uzundu ve rugby oyuncuları gibi
geniş omuzları, üzerindeki takım elbiseyle daha belirginleşmişti. Ayrıca çok öfkeli
görünüyordu.
Ben... sadece evsizler için bir barınak bulacaktım...
Seni aptal seni' aralarındaki mesafeyi hemen kapatarak onun yanma geldi.
Tmımie'nin arabası nerede?’’
Onu bulamadım...
Holly tir tır titriyordu. Rio Lobardi'nin onaylamadığı bir şeş yaparken yakalanmış olmanın
paniğini yaşıyordu. Oy sa tüm istediği yirmi dört saat, sadece ş irini dört saatin kendisine
verilmesiydi
Timmie'yi bana ver...
Holly öylesine utanmıştı ki. kendini otomatik olarak onun söylediklerini yerine getirirken
buldu. Ancak oğlunu Rio Lombardini'nin kucağında gördüğü an ne yaptığını fark elti. Yüzü
bembeyaz kesildi. Onu bana geri ver!
Sen içeri girip, sana yardım edecek olan memurlarla konuşana kadar olmaz
Rio onun titremeye başladığını ve dün akşam uördüğii korkunun yeniden gözlerinde
belirdiğini görebiliyordu. Buna neden olduğu için kendinden nefret etti. İçinden bunu hem
annenin hem de çocuğun isiliği için yaptığını söşleşip duruyordu.
Yapamam. dişe hıçkırdı Holly.
Rio bir an gözlerini Holly'dcn kaçırdığında, şoförü Ezio’nun kendisini hayretle izlediğini
gördü.
Mantıklı olmalısın... diye devam etti. Hu arada annesinin korku dolu sesinden yolunda
gitmeyen bir şeyler olduğunu sezmiş gibi bebek de korku dolu gözlerle etrafa bakıyordu.
Holly her an bir histeri krizine tutulacak gibiyci.
Üstelik halka açık bir yerdeydiler ve Rio bu durumdan çok rahatsızdı. En iyisi onu
hastaneden uzaklaştırmaktı.
Holly. Lütfen... onu geri ver. diye inleyince verdiği kararın doğru olduğundan artık emindi.
Arabam şurada. Hu konuyu orada, daha sakin bir şekilde tartışalım. dedikten sonra. Rio
limuzine doğru yürümeye başladı. Holly'nin onu takip etmekten başka çaresi yoktu.
Arabaya binip kapılar kapandıktan sonra da Rio Lombardi Timmie'yi tutmaya devam
ediyor bu arada da birisiyle kendi lisanıyla araba telefonundan konuşuyordu.
Bir anlık şaşkınlık geçiren Holly hayretle Rio'ya gülümseyen Timmic'ye baktı. Oğlu daha
önce kendisi hariç kimseye gülümse-memişti! Başı daha fazla ağrımaya başladı Kendini
güçsüz, korkmuş ve ne yapacağı u bilmez bir halde hissediyordu. Lütfen artık onu bana ver...
Bak, şimdi bunu tartışacak zamanım yok. Gitmem gereken çok önemli bir görüşmem var.
Çocuğu annesine vererek onların karşısındaki koltuğa oturdu.
Mr Lombardi... şey?
Gücm. tor'ayana kadar, birkaç günlüğüne benim evimde kalabilirsin. ' niye onun sözünü
kesti Rio. Şu anda doğru kararlar verebilecek durumda değilsin. Bu durum sana doğru
düşünebilmen için biraz zaman tanıyacak.
Sizin... evinize mi? Holly bu teklifle o kadar şaşırdı ki. ona bakakaldı.
Neden olmasın? Aslında içindeki ilkel dürtüler nedeniyle böyle davrandığından
şüpheleniyordu. Ama kendini. Holly'i kur tannanın bu yıl yapacağı en iy işlerden biri
olduğuna inandırmayı tercih elti. Birçok yardım kuruluşuna katkıda bulunuyor olabilirdi ama
kişisel olarak şimdiye kadar kimseye yardım etmemişti. Jste-lik. bir vardım olmazsa, Hollv
Sansom'un hayatını sürdürebilmek için kendini satmaktan başka seçeneği kalmayacaktı.
Ayrıca ortada
bir de Timmie vardı...
Neden mi... olmasın?.. Çünkü insanlar tanımadıkları kişileı i-
çin böyle saçmalıklar yapmazlar.
Rio koyu renk gözlerini ona dikti. Bir an önce kararını ver.
Holly onun sözleriyle gerildiğini hissetti. Rio onlara yeni bir hayat öneriyordu. Bir çatı,
bir yatak, yiyecek ve geleceğini düşünmek için birkaç gün İnanılmaz bir adamdı. Öylesine
nazik biriydi ki.. Daha bir kaç dakika önce, kendisine bu kadar öfkeliyken, nasıl böyle nazik
davrandığına bir türlü inanamıyordıı. lamam.
Ben gerekli ayarlamaları yapacağım, dedikten sonra, gereken direktifleri vermek üzere
tplefona uzandı. Ezio ön koltuktan ahizeyi alarak cevapladı. Konuşma sırasında hafifçe
kaşları çatılmıştı, ama Rio onun tepkisini görmezden geldi.
Esmer, uzun adamın seksi görüntüsü, Holly’nin içini titretti. Ne söylediğini anlamasa bile
onun sesini dinlemek hoşuna gidiyordu. Holly. neler düşündüğünü fark edince kızardı.
Güvenlik şefim Ezio. beni bırakır bırakmaz seni evime götürecek. Herhangi bir sorunun
olursa, Ezio ile konuş. O İngilizce biliyor, ama diğer çalışanlar bilmez.
Holly kararsızca başını salladı.
Limuzin, Lombardi İııdustries’in önünde durunca Ezio patronunun kapısını açmak için
fırladı Rio dışarı çıktığında boğazını temizleyerek. Miss Kent evin içinde başka bir kadının
varlığından hoşlanmayacak, patron. dedi.
Rio buz gibi bir sesle, Düğün iptal oldu. Ezio, dedikten sonra. şaşkınlıkla kendisine bakan
adamı arkasında bırakarak binaya girdi.
Holly başına gelenlere inanamıyordu. Gerçekten, Rio Lombardi'nin muhteşem limuzininin
içindeydi. Daha yirmi dört saat önce çaresizlik içinde kıvranırken, karşısına Rio Lombardi
gibi bir erkeğin çıkması ne biiyük bir şanstı.
Tabi, kimsenin kendisine karşılıksız bir iyilik yapmasına iziıı veremezdi. Onun
cömertliğine karşılık olarak, evinde yararlı bir şeyler yapmaya kararlıydı.
Bu duruma nasıl gelmişti? Galiba en biiyiik batası Jcff Danby'a inanarak onunla bir ilişkiye
girmesiydi...
Holly. E.\moor yakınlarındaki bir kasabada büyümüştü. Babası çiftçilik yapıyordu. Anne ve
babası geç evlenmiş, dolayısıyla geç anne baba olmuşlardı. Holly doğduğunda annesi kırk
yaşındaydı.
Mutlu bir çocukluk geçirmişti ve okuldan hoşlanıyordu. Ama biraz, şımarık yetiştirildiği
için, ailesinin tüm ısrarına karşın, koleje gitmek yerine bir iş bulup çalışma) ı tercih etmişti.
Bu sayede kendi parasını kazanabilecek ve yakındaki kasabada yaşayan arkadaşlarıyla daha
çok zaman geçirebilecekti.
İlk birkaç yıl. aklında modaya uygun ucuz kıyafetler almak ve bir erkek arkadaş bulmak
vardı. Çıktığı erkekler bir süre sonra onunla seks yapmak istiyorlardı. Holly bu tür
davranışların hoş görülmediği bir çevrede büyümüştü ve ailesini üzecek bir şey yapmaktan
hep çekiniyordu.
Ama sonra. Holly oıısekiz yaşındayken, ortaya Jcff çıktı. Spor arabası, muhteşem
gülümsemesi ve çevreye yaydığı farklı havasıyla çok çekiciydi.
Hollv'nin bütün arkadaşları ona hayran olmuştu. Kendisinden yedi yaş büyüktü. İlk
haftanın sonunda. Jcff ona çıkma teklif edince. Holly ürkmüştü. Ama onunla hemen yatağa
atlamayacağına göre çıkmakta bir sorun görmedi. Üstelik, dürüst olmak gerekirse, işin cinsel
yanı hiç ortaya çıkmamıştı. Jcff hep romantik sözler fısıldayarak elini tutmuş. Hölly'nin
gelecek için planlarını sabırla dinlemişti.
Onunla karşılaştığında annesi. Çok havalı. babası ise, Üstünlük taslayan biriz' demişti.
Üstelik senden de oldukça yaşlı. Kendi yaşına uygun birini bulsan daha iyi edersin.
Jeff birkaç kez başka kızlarla da çıkmıştı. Ama her seferinde. Hollv'e dönmüş, kendisini
affetmesi için ona yalvarmıştı. Daha sonra Jeff Londra'dan her zaman istediği bir iş teklifi
alınıştı. Jeff in son gecesinde onunla ve arkadaşlarıyla kutlamak için dışarı çıktığında. Holly
ne kadar kırıldığını göstermemeye çalışmıştı. İçki su gibi akmıştı. JefPin kendisinden, ‘kızı’
diye bahsetmesi ve bir yer bulur bulmaz Hollzi çağıracağını anlatması. Hollznin yüreğim
biraz ferahlatmıştı.
Sen gerçekten benim için önemlisin, Holly. demişti sevgiyle. ‘‘Evlenmek istediğim tek
kızsın.... Yani bu gece benim evime gelmende bir sorun olmaz...
Holly ona inanmış ve kendini sevdiği adamın kollarına bırakmıştı. Aslında Jeff Londra’ya
yerleştikten sonra biıkaç kez onu aramıştı, ama bu tamamen şehir hayatına yabancı
olmasından kaynaklanmıştı Zamanla telefonlarının arası uzamış, en sonunda da kesilmişti.
Holly kandırıldığını fark ettiğinde dört aylık hamileydi. Haftalar geçip. Jeff onu hiç
«aramayınca telaşa kapılmıştı. Üstelik değişen bedenini ailesine açıklaması gerekiyordu.
Jeffin adresine gönderdiği mektupların hepsi, ‘Bu adreste bulunmuyor, yazısıyla geri gelmişti.
Ve onu Londra'ya gelene kadar bir daha hiç görmemişti.
Yüziine vuran rüzgarla kapının «açıldığını fark etti ve düşüncelerinden uzaklaştı. Şoför
onun çıkmasını bekliyordu.
Holly dışarıya çıktığında, inanılmaz büyüklükte bir evle karşılaştı. Yemyeşil ağaçların ve
metal çitlerin ortasında tüm ihtişamıyla göz kamaştırıyordu.
Miss Sansom... Ben Hzio Farretti.
Holly utangaç gözlerle karşısında duran adama baktı. Memnun oldıını.
Ezio patronunun direktifleri doğrultusunda onu eve götürdü. Bu taraftan gelin, Miss
Sansom.
Holly aralarında sessizlik olmasını engellemek için öylesine konuşmaya başladı. Hangi
lisanı konuşuyorsunuz?
İtalyanca.
Fzio ona oturma odası olarak kullanılan yeri gösterdikten sonra. onların odasını göstermek
için üst kata çıktı. Rio Lombardi'mn evi tıpkı bir saraya benziyor diye düşündü Holly onu
izlerken.
Onun için harika bir oda ayarlanmıştı. Üstelik içinde banvosıı. bebek karyolasının olduğu
küçük bir odası da vardı. Küçük odada çeşitli oyuncakların olduğunu görünce çok şaşırdı.
Herhalde Rio Lombardi'nin çocukları vardı.
Nedense bu düşünceyle dehşete düştüğünü hissederek. Ezio’ya bunu sordu.
Patron... bekar. dedi Ezio kısa bir kararsızlığın ardından. Lombardi ailesi çok geniş ve
birbirine çok bağlı bir ailedir. Çocuklarıyla oldukça sık buraya gelirler.
Ezio odadan çıkmadan önce Holly’e kalem ve kağıt uzattı. Sizin ve oğlunuzun ihtiyacı olan
şeylerin listesini buraya yazarsınız?
Liste mi?
Yani istediğiniz şeyler.
Holly saçlarının dibine kadar kızardığını hissetti. Benim hiç param yok.
Bu sorun değil. Ben birazdan gelir, listeyi alırım.
Ezio odadan çıktıktan sonra. Holly aynada kendini inceledi. Üzerindekiler sokakta geçirdiği
saatler nedeniyle çok kirlenmişti. Etraftan birkaç oyuncak alarak. Timmie ile beraber banyoya
gitti Oğlunu banyonun yerine koyduktan sonra, gözlerini ondan ayırmadan yıkandı.
Yeniden temiz olduğunu hissetmek ne kadar güzel bir duyguydu. Elbiselerini de yıkadıktan
sonra, onları kurutmak için radyatör aradı, ama odada kalorifere benzer bir şey
görünmüyordu. O sırada odanın kapısı çalındı.
Bir havluya sarınarak, kapıyı aralayınca, Ezio'yıı kucağında büyük bir torbayla beklerken
buldu.
Radyatörler nerede?
Yok. Burası yerden ısıtmalı.
Ya...
Bu torbanın içinde konuklardan kalan kıyafetler var. Size ve Timmie'ye uyacak bir şeyler
bulabilirsiniz.
Başkasının eşyalarını giyemem... Çok sinirlenebilirler...
Onlar çok zengin insanlar. Bıraktıkları eşyaları aramazlar, istedikleri zaman yenisini alırlar.
.. Torbayı dışarıya bırakıyorum. dedi yaşlı adam nazikçe.
Holly boğazına bir şeylerin tıkandığını hissetti. Güçlükle, Teşekkür ederim, Ezio. dedi
Sorun değil. Ezio boğazını temizledikten sonra devam eni. Sakıncası yoksa size bir
nasihatte bulunacağım... Patrondan uzak durun. Şu sıralar pek kendinde değil... Sizin de
incinmek istemeğinizi sanmıyorum.
Kendinde değil mi? İncinmek mi? Tanrı aşkına, bu adam neden bahsediyor böyle?
Holly birden kıpkırmızı oldu. Aman Tanrım, acaba Ezio. Rio Eombardi’nin yanındayken
kızardığını ve yeni yetme biri gibi davrandığını mı fark etmişti?
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Holly... ne yapıyor, dedin. Rio duyduklarına inanamıyordu.
Mutfakta yerleri silmeyi bitirmek üzere, patron, diye tekrarladı Ezio isteksizce. Bütün gün
toz aldı, fırçaladı, parlattı durdu. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Tuttuğunu koparan biri,
ama şu anda yorgunluktan yıkılmak üzere olmalı...
Yerleri siliyor ha... Rio öfkesine hakim olamayarak hızla eve girdi ve mutfağa yöneldi.
İçeri girdiği an ilk gördüğü şey, yüksek bir sandalyeye oturtulan Timmie'nin üzerindeki
kıyafetti. Dio mio, Timmie'nin üzerinde, kız çocuğuna ait dantelli bir kıyafet vardı! ;
İçeriye doğru bir adım daha atınca, yerleri silen HolIyM gördü. Yere diz çökmüş, tıpkı bir
hizmetçi gibi çalışıyordu. Bir süre sessizce onu izledi. Dolgun hatları ve iştah açıcı kıvrımları
seyretmek hoşuna gitmişti.
Aman Tanrım, diye düşündü birden. Seks yapmadan geçirdiği dört hafta sonunda bir
hayvan gibi davranmaya başlamıştı. Neredeyse gördüğü ilk kadının üzerine atlayacaktı.
İçindeki cinsel dürtüleri bastırmaya çalışarak yumruklarını sıktı.
.Çabuk şu kahrolası yerden kalk! diye bağırdı hiddetle.
Holly kendini işe o kadar kaptırmıştı ki. birden duyduğu sesle irkildi ve dizlerinin üzerinde
korkuyla doğrulurken, yanındaki kovaya çarparak, gürültüyle devirdi. Ümitsizlik ve üzüntü
karışımı bir ifadeyle konuştu. Bak, senin yüzünden ne yaptım!
Ne hakla buraya gelip, benim evimi temizlersin? dedi Rio onu zalimce tenkit ederek. Holly
yavaşça ayağa kalktı. Üzerinde kendisine oldukça büyük gelen yeşil bir elbise vardı ve geniş
yakası kayarak beyaz omuzlarından birini açıkta bırakmıştı Rio onun teninin üzerinde
uyandırdığı etkiyi görmezden gelmeye çalışıyordu.
Moll dikkatle karşısındaki adama baktı. Derin bir nefes alarak onun gözleriyle
karşılaşmaya hazırladı kendini. Ama altın rengi gözlerle karşılaşınca» kasıklarından aşağıya
doğru ilerleyen ale\ topunun bütün bedenini sarmaya başladığını hissetti. Daha çok o an
yaşadıklarından utanarak. Özür dilerim. Ben sadece...
Nasıl bu kadar aptalca davranabilirsin? diye onun sözünü kesti Rio. Seni buraya bana
hizmet etmen için mi çağırdım sanıyorsun?
Ben sadece bir şeylere yardımcı olmak istemiştim, dedi Holly yanına yaklaşan erkeğin
kokusunu içine çekerek.
Ona bu kadar yakın durmak,. Rio’yıı uyarmıştı. Kendine ve Holly'e öfkelendi. Bir kadının
karşısında kontrolünü kaybetmek alışık olduğu bir durum değildi Eğer Holly gerçekten
yardımcı olmak istiyorsa, ona bir öneride bulunabilirdi. Ama sonra aklına gelen bu fikirden
çok utandı ve Timmie'yi kucağına alarak dışarı çıktı.
Mutfaktan çıkarlarken. Ezio yanlarına gelerek, uy umak üzere olan Timmie'yi kucağına
aldı. Timmie'y i odasına götür ve şu aptal giysileri de üzerinden çıkart, dedi Rio yaşlı adama.
Kendi kıyafetleri kuruyana kadar, sıcak tutsun diye onları giydirmiştim» Onun bir kız
elbisesi olduğunu bilmiyor. diy e itiraz etti Holly Üstelik ona en uygun olan kıyafet buydu.
Onun cinsel kimliğini etkileyebilirsin! dedi Rio öfkeyle.
Gerçekten öy le mi düşünüyorsun?' diye sordu Holly. Ama birden Rio'nun kendisini daha
önce fark etmediği asansöre doğru götürdüğünü fark edince şaşırdı.
Rio onu asansöre soktuktan sonra. Ezio'nun gelmesini beklemeden bir düğmeye basarak
kapıyı kapattı. Holly sırtını soğuk metal duvara dayayarak, Yerler şimdi korkunç bir durumda.
Oray ı bu halde bırakamam. dedi hüzünle.
Kapa çeneni. Rio gözlerini kapatarak derin bir nefes a İd:. Korkunç bir gün geçirmişti.
CristabeJ’den gelen telefonların dışında. öze! sekreterine düğün hazırlıklarının iptal
edilmesini söylemiş, elemanlarının meraklı gözlerle kendisine bakmasına katİanmak zorunda
kalmıştı Rio Lombardi ve Cristabel. Kent, mükemmel çift ayrılmıştı! Rio her zaman özel
hayatına çok dikkat etmişti, oysa şimdi başına gelenleri düşününce dehşete düşüyordu.
Sessizlik uzayıp giderken. Holly hiç konuşmadı. Rio altın rengi gözlerini açtığında gördüğü
pırıltıya çok şaşırdı, ikisi arasında bir elektrik vardı ve bu Holly'nin sinirlerinin gerilmesine
neden oluyordu. Bu kadar yoğun bir heyecan dalgasını içinde hissetmek çok garipli. Onun
güçlü erkekliğinin etkisi altında neden bu kadar çok kald ığııı ı anlayamiyordu.
Aslında dürüst olması gerekirse. Rio Lombardi'den çok etkileniyordu. Onun tek bir
bakışıyla bütün dengesi altüst oluyordu. Jeff değil baktığında, dokunduğunda bile böyle
duygular hissettireme-mişti ona.
Seninle bu şekilde konuştuğum için özür dilerim. dedi Rio asansörden çıkarlarken.
Hollv hafifçe başını eğerek onun özrünü kabul etti.
Holly’nin odasının önüne geldiklerinde, Rio. Yatıp biraz dinlen. dedi. Sana akşam yemeği
için bir tepsi gönderirim.
Holly. Aç değilim,. diye fısıldadı titrek bir sesle. Ona bakabilecek gücü kendinde
bulamıyordu. Rio'nun uzaklaşan ayak seslerini dinlerken, içindeki enerjinin bir kısmının
kaybolduğunu hissetti Ertesi sabah, yatağının yanında çalan telefon Holly'i uyandırdı. Arayan
Rio'ydu. Seni alışverişe götüreceğim ve bu konuda en ufak bir itiraz bile duymak
istemiyorum. Senin bu şekilde dolaşman beni utandırıyor.
Holly itiraz etmek için davrandı, ama Rio onun sözunii keserek devam etti. Timmie için bir
dadı tuttum O burada olduğu için şimdiye kadar rahatça uyuyabildin. Kahvaltını eder etmez,
aşağıya gelmeni isliyorum. dedikten sonra, Holly'nin cevap vermesine fırsat tanımadan
telefonu kapattı.
Holly. elindeki ahizeye şaşkınlıkla bakakalmıştı. Timmie içiıı bir dadı mı kiralanmıştı?
Aman Tanrım, Rio Lombardi çıldırmış olmalıydı... Onun kendisine kıyafet almasına asla
müsaade edemezdi!
Kapısı çalınıp, kahvaltısı geldiğinde ne kadar acıktığını lark etti Yemeğini yer yemez
hemen duş aldı. Artık temizlenmiş olan kot pantolonunu ve gömleğini giydikten sonra,
aceleyle aşağıya indi.
Rio salonda ileri geri yürüyüp volta atıyordu. Holly onu görünce nefesinin kesildiğim
hissetti, üzerinde çok iyi dikildiği belli (dan gri bir takım elbise vardı, siyah
saçları.peııcereden vuran güneş ışığının etkisiyle parıldıyordu.
Beni alışverişe götürmene izin veremem, dedi pürüzlü bir sesle.
Rio'ıııın yakışıklı yüzü birden gerildi, koyu renk gözleri donuklaştı Bugün biraz
rahatlamaya ihtiyacım var. Bana bu iyiliği yapmaz mısın?
Ondan beklemediği bir cevap alınca. Holly’niıı yapabileceği fazla bir şey kalmamıştı.
Limuzine binmek üzere dışarı çıktıklarında, bu sabah oğlunu henüz görmediğini hatırladı.
Sadece birkaç dakika. Rio. İlk kez ona ismiyle seslenmişti. Ne yaptığım lark edince kızardı.
Dadı genç ve oldukça hoş bir bayandı ve bir üniforma giy iy ordu Timmie ise küçük bir
prens gibi görünüyordu.
Rahatladın mı acaba? diye sordu Rio limuzine binerlerken.
Timmie mutlu görünüyor...
Ona Timmie demeyi bırakıp. Timothy demelisin.
Neden?
Çok ürkek ve çekingen bir çocuk. İsminin ona bir kişilik ve güç vermesi gerekir.
Holly onun sözlerine biraz kızdıysa da bir şey söylemedi. Bu yolculuk sırasında bir türlü
anlayamadığı kişisel bir güç gösterisi hissediyordu. Bugün yolunda gitmeyen bir şey mi var?
yani... biraz rahatlamaya ihtiyacın olduğunu söylemiştin de! .
RioTıun güçlü yüzü gerildi, gözleri bulutlandı. Ne kadar uzun kirpikleri var. diye düşündü
Holly’onu profilden incelerken.
Her şey yolunda. Tıpkı olması gerektiği gibi. Rio o kadaı soğuk konuşmuştu ki. Holly
titrediğini hissetti.
Aralarında rahatsız edici sessizlik uzay ınca. Holly rahatsız oldu. Oy leyse bugün çalışmay
acaksın?
Evet.
Beni alışverişe götürüyorsun... Bu zenginlerin sıkılınca yaptıkları şeylerden biri mi? Onun
bu sözleri Rio'nun gülümsemesine neden olunca. Holly kalbinin hızlandığını fark etti. ‘‘Olaya
böyle de bakabilirsin. Ya da belki seni biraz şımartmak istiyorum. Çünkü bana hiçbir şey
sormuyor, üzerime gitmiyorsun ve ben bu tür kadınlara alışık değilim.
Ben de bir erkeğin bana bir şeyler almasına alışık değilim. dedi Holly. Jeff her zaman
benden lx>rç alırdı. I liçbir zaman parası olmazdı. Ben her zaman kendi paramı kazandım...
şey. son birkaç gün öncesine kadar
Jeff... l imoty'nin kayıp babası mı? Şimdi nerede?
Holly hafifçe titredi ve bakışlarını birbirine kenetlenmiş ellerine dikti. Bilmiyorum...
Bilmek de istemiyorum... Onu son gördüğümde bana pek iyi davranmamıştı.
Anlayamadım... Rio uzanarak elini onun çenesine götürdü ve kendisine bakması için
zorladı.
Beıı ve şu tutamadığım dilim. diye mırıldandı Holly Bu yaşadıklarını birisine söylemeyi
hiç düşünmemişti.
Rio dikkatle onun gözlerinin içine baktı. Sana vurdu mu? Benim halamdı...
Nasıl olur?
Jeffi bulmak için Timmie ile Londra'ya geldim. Bu biraz zaman aldı, çünkü hem işini hem
de adresini değiştirmişti. Aptallık eltim. O benimle nasıl bağlantıya geçebileceğini biliyordu,
ama aramadı. Sonucun hüsran olduğunu bir türlü kabul edememiştim.. Bir çocuğun vardı.
Senden ayrıldığı sırada hamile olduğunu biliyor muydu?
Hayır. Hamile olduğumu fark etmem oldukça uzun sürdü. Peki onu bulduğunda ne oldu?
Nolting Hill'de küçük bir dairede yaşıyordu. Onu bırakacak bir yerim olmadığı için.
Timmic'yi de yanımda götürmüştüm. Kapıyı Jeff açtı... İçeride bir arkadaşı olduğunu
söyleyerek beni mutfağa götürdü. Holly o günü hatırlayarak titremeye başladı. Ona
Timınie'nin babası olduğunu söyleyince, çıldırdı. Sonra kız arkadası geldi.. Bu onun bana
vurmasından daha kötüydü, çunku kı benim durumuma üzülmüştü.
Rio derin bir nefes alarak duyduklarını hazmetmeye ça işiyordu.
O daire kadınındı ve sakinleştirmek için JefTı dışarı çıkardı. Çok saygın biriydi ve yaşça
benden büyüklü... Dalıa sonra bana biı kahve yaparak, bir bebekle Jcffin peşine düşmemin
çok aptalca olduğunu söyledi... Aslında haklıydı. O ana kadar hep aptalca hayaller
kurmuştum, ama birden gerçekle yüz yüze kalıverdim.
Rio onu çenesinden tutarak, nemlenen gözlerini silmesi için bir mendil uzattı.
Oğlun ve sen o adamın elinden fazla zarar görmeden kurulabildiğiniz için şanslısınız.
Holly kendisine dikkatle bakan altın rengi gözlerin etkisi altına girmişti y ine. O an Jeff
tamamen aklından çıktı. Yutkunmaya çalıştı. ama başaramadı. Rio bu kadar yakınındayken.
nefes almakta bile güçlük çekiy ordu. Neyse ki o sırada, gidecekleri yere vardıklarından araba
durmuş, aralarındaki elektrik akıntı kesilmişti
Rio ilk olarak onu çok lüks bir kuaföre getirmişti.
Kısa kesmek mi? Rio karşısındaki adama ınanamıyordu. Holly’nin saçları herkesin gıpta
edeceği güzellikteydi ve bu adam onları kesmek istiyordu. Adamı geriye doğru iteleyerek.
Holly i oturduğu sandalyeden kaldırdı ve kapıya yöneldi.
Ne y apıyorsun. diye fısıldadı Holly utanarak. Bütün gözlerin kendilerine çevrildiğinin
farkındaydı.
Seni bu saç katilinin eline bırakmayacağım.
Rio!
Arkasından seslenen kadını duyunca, Rio durdu.
O aptal, seni tanımadı, değil mi? Senin salonumdan mutsuz ayrılmam istemem
Senin şef kuaförün bu güzelim saçları katletmek istiyor.
Esmer kadın gözlerini ikisi arasında gezdirirken. Holly yanakları alev alev yanar bir şekilde
öylece duruvordu. Havai gücii olmadığı belli. Onunla ben ilgileneceğim Yüzünün etrafında
biraz şekillendirme yaparız... İtalya'daki kuzenlerinden biri mi? diye sordu, sanki Holly dilsiz
biriymiş gibi.
Holly. Rio ’nun kendisi hakkında söylediklerini duyunca şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi
açıldı. İngilizceyi pek konuşamaz.
Ama herhalde bir ismi vardır. Ben Siy. Esmer kadın, tokalaşmak için manikürlü elini
Holly’c uzattı. Ve siz de...
Fiammetta. diye araya girdi Rio. Çok utangaçtır. Onu biraz değiştirmek istiyorum...
Kaç yaşında? Holly sanki yanlarında değilmiş, küçük bir çocukmuş gibi, onun hakkında
konuşuyorlardı.
Bir kadın gibi görünmesine yetecek kadar yaşlı.
Öyleyse kıyafetleri konusunda da bir şeyler yapmayı düşünüyorsun. dedi kadın
kıkırdayarak.
On beş dakika sonra. Holly aynanın karşısına oturmuş. Sly'nin büyük özen göstererek
saçlarını kesmesini izliyordu.
Holly hiç İtalyanca bilmediği ve doğru aksanla konuşabileceğinden emin olmadığı için
susmayı tercih etti.
Keşke İtalyanca konuşabilseydim, diye iç geçirdi Siy. Eminim sen bütün hikayeyi
biliyorsundur. Cristabel ile ilgili ayrıntıların hepsini duyabilmek için sağ kolumu fedd
edebilirim. Etrafta dolaşan söylentiler çok ilgi çekici.
Cristabel de kimdi? Rio’ıum eski kız arkadaşlarından biri mi? Yoksa çok ünlü olan ortak
bir tanıdıkları mı? Kafasına üşüşen sorulara cevap bulamadığı için, dişlerini sıkıp oturmaktan
başka çaresi yoktu.
Saç kesimi bittikten sonra, profesyonel bakım ve makyaj yapıldı. Ancak son ana kadar
kendisini görmesine izin verilmemişti. Her şey bitip aynaya baktığında, kendisindeki bu
değişime inanamadı.
Magazin dergilerinin sayfalarından fırlamış gibi bir hali vardı. Saç kesimi ve makyajı, yüz
hatlarının güzelliğini ortaya çıkarmıştı.
Rio. bekleme odasında onu beklerken, telefonla İtalyanca bir şeyler konuşuyordu. Hollznin
içeri girdiğini görünce şaşkınlığını gizleyemedi.
Gördüklerinden hoşnut bir şekilde gülümseyerek, Bellû. Fiammetta. diye mırıldandı.
Avnı anda Holly bir gerçeğin farkına vardı. Ona tutkuyla aşık olmuştu. Kendini onun
yanında çok iyi ve kuvvetli hissediyordu w bu duyguların varlığını neredeyse unutmuştu.
Sırtında hissettiği bir el. onu limuzine doğru götürdü Neden Sly’a. Italyan olduğumla
ilgili o saçına hikayeyi anlattın?
O şehrin en dedikoducu insanıdır ve inan bana ‘Siy lakabı boşuna verilmemiştir. Beş
dakika içinde senin ruhunu ele geçirirdi
de. anlamazdın bile.
Ağzımı açamadım! fek kelime İtalyanca bilmiyorum!
Biliyorum. İyi plan değil mi? ikinizin ağzını kapamak için i-dealdi. Siy hayal kırıklığına
uğramış gibiydi. Rio yaptığı hareketin sonuçlarından çok eğleniyordu.
Bir sonraki durakları lüks bir moda merkeziydi. İçeri girdikle-• rinde Holly ne yapacağını
şaşırarak, Rio'nun arkasına saklanmaya çalıştı.
Burada kim olmak istersin? Milyarder bir işadamının kızı mı? Yoksa Avrupa sosyetesine
ait biri mi? Rio onun üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyordu.
Sadece kendim olacağım, ama zaten bütün konuşmaları sen yapacağına göre, btınun bir
önemi yok,’ diye cevap verdi Holly gülümseyerek, daha şimdiden etraflarında bir sürü kadın
dolanmaya başlamıştı.
Bu insanların tek ilgilendiği şey. benim param Sesinde biraz acı gizliydi.
Ne kadar zenginsen, sana o kadar fazla yağ çekerler.
Bu konu hakkında fazla bir şey bilmiyorum, ama umarım onlara kaba davranmayı
düşünmüyorsundur, diye fısıldadı Holly endişeyle.
Rio onun sözleri karşısında beklenmedik bir kahkaha attı.
Önce onu tek başına iç giyim bölümüne gönderdi. Holly. tezgahtar kadının önerilerine
aldırmadan sadece ihtiyacı olanları, birkaç iç çamaşırı ve sutyen aldı. Yatarken giymek için
gecelik almasına gerek yoklu. Ezio'nun getirdiği torbadan uygun bir kıyafet bulabilirdi. Rio
Lombardı'nin kendisi için para harcaması hiç doüru değildi. Gerçi bu durumun onu
eğlendirdiğini ve böyle düşündüğü için kendisine takıldığının farkındaydı, ama doğru
olmayan bir şeyi yapamazdı.
Şimdi harekete geçebilirizz’ dedi Rio. Holly yanma gelince. Küçük bir podyumun olduğu
büyük bir odada oturuyordu.
Holly onun yanına oturarak. Burada ne oluyor?
Mankenler kıyafetleri sergiliyor. Beğendiklerimizi seçtikten sonra, sen onları deneyeceksin.
Bunu daha önce de yaptın mı? Nedense onun başka bir kadınla burada olduğunu
düşünmekten hoşlanmamıştı.
Evet, ama istemeden.
Şimdi de böyle düşünüyorsan, hayır demen yeterliydi. diye mırıldandı Holly.
Yani bu benim fikrim değildi ve sen de durumdan pek hoşlanıyormuş gibi
görünmüyorsun... Hadi, lütfen buradan gidelim... Uzun parmaklarının Holly'nin kızıl saçlarına
dolayarak, yüzünü kendine çevirdi. Ama ben buradan ayrılmayı istemiyorum ki... Senin güzel
görünmeni istiyorum...
Holly'nin nefesi tıkanmıştı. Mavi gözleri ne kadar şaşırdığını gizleyemiyordu.
Ama olduğumdan farklı görünemem...
Nasıl olmak istersen, öyle olabilirsin, cara.
Holly bakışlarını ondan kaçırdı. Bu adam ona sanki masal dünyasında yaşıyorlarmış gibi
davranıyordu ve masalların hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini artık çok iyi biliyordu. Biraz
oksijene ihtiyacı vardı. Nefes almak için dudaklarını aralayınca. Rio'nun nemli dudaklarım
üzerlerinde hissetti. Sadece biran sürmüştü,ama Holly bedeninin verdiği tepkiyi
görebiliyordu. Öyle çok heyecanlanmıştı ki, eğer Rio kolunu ona dolamamış olsaydı,
oturduğu yerden düşebilirdi.
Rahatla, dedi Rio boğuk bir sesle.
Holly tam bir şok içindeydi. Zihnindeki ve bedenindeki tiim ayarlar karmakarışık olmuştu.
Bedeni daha önce varlığından bile haberi olmadığı bir tutkuyla titriyordu. O da Rio kadar
sakin olabilmek istiyordu, ama ne kadar imkansız olduğunun farkındaydı. Rio ondan ne
istiyordu? Bu belli değil miydi?
Onu metres olarak ıııı yanında istiyordu? Ortak noktaları ney-
•Özür dilerim... Kendime hakim olamadım, diye açıkladı Rio.
Eminim isteseydin kedine hakim olabilirdin, dedi Ho ly sözlerinin sonucunun ne olacağım
düşünmeden. Sakın benimle oyun oynama! .
Rio çabucak. Öyleyse sen de bana yeşil ışık yakma, diye cevap vererek, onu daha rahatsız,
bir duruma soktu.
Yaşlı bir kadın podyuma çıkıp kıyafetleri sunmaya ballaşınca. Holly rahatladı.
Holly. ilk manken podyuma çıktığı andan itibaren büyülenmiş gibiydi. Hayatında ilk kez
bir moda gösterisi iIiyordu İnanılmaz güzellikte dizayn edilmiş kıyafetlerin renkleri de
hayranlık uyandırıcıydı. Kendini bu giysiler içinde hayal edemiyordu. Artık, bir şiirli parası
olan ve iyi görünmekten başka yapacak işi olmayan kadınların ne yaptığını biliyordu ve bu da
bir çeşit eğitimdi
Gösteri biterken. Rio dikkatle onu inceliyordu. Hoşlandın mı?
Evet.. Teşekkür ederim. diye içini çekti Holly Yüzünde beliren küçük gülümseme, aniden
ortaya çıkmış güneş ışığı gibi yüzünü aydınlatmıştı.
Öyleyse artık, içeri gidip işaretlediğim kıyafetleri deneyebilirsin.
Ama neden? Ben hayatım boşunca böyle şeyler giymedim kı! diye itiraz elti Holly
dürüstçe. Ben basit biriyim ve öyle olmaktan da mutluyum. Hem, Tanrı aşkına, bu gece
kıyafetlerini nerede giyeceğim?
Rİo, itirazlarını duymazdan gelerek, onu ayağa kaldırdı ve kendilerini bekleyen kadına
götürdü. Kadın. Holly’i odaya aldığında, ona yardım etmek için bekleyen insanlarla karşılaştı.
Seçilen ayakkabılar. çantalar ve kıyafetler kenara ayrılmıştı.
Holly kıyafetleri teker teker giyerek. Podyuma çıkıyor. Rio hareket etmesini söyleyene
kadar öylece duruyordu. Sonra seriden hafif bir müzik sesi gelmeye başlayınca, hafif hafif
lıavaya girmeye poz vermeye başladı. Abartılı her hareketi karşısında. Rio'nun kahkahası ile
karşılaşıyordu.
Sunduğu şov bitince. Rio. Yeşil elbiseyi giy. dedi.
Tamam, diye düşündü Holly. Bir tane almasında bir sakınca yok. Ama pek pratik bir adam
olmadığı belliydi. Oysa birkaç etek, pantolon ve bluz hem daha kullanışlı, hem de daha ucuz
olacaktı.
Elbise omuzlarını açıkta bırakarak, beline doğru sıkıca oturuyordu. Etekleri ise
bacaklarının üzerinde uçuşuyordu. Bu elbiseyi gerçekten çok sevmişti. Aynada gördüğü,
kendine tamamen yabancı gelen genç kadın, dünyada hiçbir derdi olmayan, bir partiden yeni
çıkmış biri gibiydi. Bu tecrübeyi hayatı boyunca unutmayacağını biliyordu ve çok
eğleniyordu.
Rio'nun yanına doğru yürürken, onun varlığını tüm hücrelerinde hissediyordu.
Muhteşem görünüyorsun, cara. Rio sandalyede asılı duran kürk benzeri bir şeyi alarak,
onun omuzlarına koydu.
Her yer aynalarla kaplıydı. Holly aynalara yansıyan görüntülerini inceledikten sonra. Sen
insanlara yaşamaları için masallar mı satıyorsun? Sonra masalın hala devam ettiğini
hatırlayarak, Öyle olmalı. diye cevap verdi kendi sorusuna.
Gün henüz bitmedi.
Ama çoktan akşam olmuştu. Dışarı çıkıp da. güneşin battığını görene kadar vaktin bu
kadar ilerlediğinin farkında değildi Holly. Burası her zaman bu saate kadar açık kalır mı?
Bizim için açık kaldılar. diye yanıtladı Rio tembel bir tavırla. Şimdi de yemek yiyeceğiz.
Ezio Farrctti onların geldiğini görünce, limuzinin yanında her zamanki yerini aldı. Holly'c
baktığında yüzü gerildi, ama tek söz söylemeden arkasını döndü ve uzaklaştı.
Ezio neden bana öyle baktı? diye fısıldayarak sordu Holly arabaya binince.
Ezio, özellikle farklı şekilde bakmadı. dedi Rio, ama yüzü gerilmiş, soğuk sesi Holly'i
ürpertmişti.
Gittikleri restaurant için söylenecek lüks sözü azdı. Onları kapıda baş garson karşıladı.
Rio'nun buranın müdavimlerinden olduğu bellili. İçeri girdikleri aıula. masalar arasındaki
(ışıltılar bit anda durmuş, herkes onlardan yana bakmaya başlamıştı. Rio kendi masalarına
dogrıı ilerlerken hiç istifini bozmamış, sadece tanıdığı birkaç kişiyle selamlaşmıştı.
Holly kendisi için tutulan sandalyeye otururken, ‘Neden sanki herkes bize bakıyormuş gibi
hissediyorum.’ diye sordu.
Rio son derece sakin bir tavırla omzunu silkti. Onlar sadece sana bakıyorlar.'
Bana mı? diye hayretle haykırdı Hollv.
Kimliğin konusunda tahminlerde bulunuyorlar Bu elbisenin içinde inanılmaz
görünüyorsun.
Kendisinden övgüyle söz edilmesi, kalbinin delice atmasına neden oldu. Gülümsedi. Gerçi,
insanların kendisiyle gerçekten ilgilendiklerini sanmıyordu, ama bu iltifat hoşuna gitmişti.
İncelemek için menüyü aldı. Başlangıçta yazılanlar İngilizce görünmüştü, ama listedeki hiçbir
şeyi anlayamadı.
Garson siparişlerini almaya geldiğinde, ne diyeceğini bilemediği için. Rio ne ısmarladıysa
aynısından istedi
Ama sipariş geldiğinde, ince uzun bir bardağın içinde pudinge benzer bir şeyle karşılaştı.
Şaşırmamış gibi davranmaya çalıştı, ama Rio onun zor durumda kaldığını anlayarak bir çorba
ısmarladı. Holly çorbayı severdi, ama menüde çorbaya benzer bir şe> görememişti.
Çorbasını içtikten sonra. Rio başka ne istediğini sorunca. Ben pek aç değilim. diye cevap
verdi Aslında açlıktan midesinde ziller çalıyordu, ama içten içe buradan bir an önce çıkmak
için dua ediyordu.
Rio onun sessizliğinin farkında değil gibiydi. Kendi yemeğini bitirdikten sonra. Daha fazla
yemelisin. dedi. Ama Holly toplu bir yerde mahcup olmaktansa, aç kalmayı tercih ediyordu.
Lvc gidince, herkes yattıktan sonra kendine bir sandviç hazırhı\ıp vi\e-bi lirdi.
Lokantadan dışarı çıkarlarken Rio özenle kiirkü onun omuzlarına yerleştirdi. Daha iki gün
önce aynı saatlerde, şehrin sokaklarında üşümüş ve korkmuş bir halde yürüdüğünü düşündü.
Aslında içinde bulunduğu zaman kendisine ait değildi. Bu Rio'nun hayatıydı. kendisinin değil.
Rio çok seksi bir erkekti ve kendisiyle flört ediyordu, hepsi bu. diye düşündü Holly.
Limuzine bindiklerinde aklına oğlu Timmie geldi. I imınie. onun gerçek dünvasıydı. Tıpkı,
iğrenç ev sahipleri, yaşamak zorunda olduğu küçücük odalar, sonu gelmeyen, sıkıcı ama
çalışmak zornunda olduğu işler gibi...
Ama hala Rio’ya bakmaktan kendini alamıyordu. Sadece yakışıklı değildi. Aynı zamanda
kendini onun yanında güvende hissettiren farklı bir havası vardı. Acaba bu kadar hızlı aşık
olabilmesi mümkün müydü?
Sadece bakmakla yetinmene gerek yok. İstersen dokunabilirsin, cara. diye mırıldandı Rio
davetkar bir sesle.
Holly şaşkınlıktan buz gibi oldu. Yüzüne kan hücum ettiğinin farkındaydı. O övgülerin,
gösterilen ilginin altında bir şeyler olduğunu anlamalıydı. Doğrusu Rio bir kadına nasıl
hissettirmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. Ama tekrar bir erkeğe böyle bir şans tanımaya
niyeti yoktu. Bir kez. bu hatayı yapmıştı ve sonucunda yeterince problem'yaşamıştı. Bir gece
Rio Lombardi'nin yatağını paylaşmak daha fazla sorun çıkarmaktan başka bir işe
yaramayacaktı. Üstelik Rio ı.e zannederse zannetsin, o kendini satacak türde bir kadın
değildi!
Bu yüzden mi bana peri masallarını andırır bir gün yaşattın?’’ dedi suçlayan bir sesle.
Tabi ki hayır.
Beni tıpkı bir oyuncak bebek gibi giydirip, kendi istediğin şekle sck:..ı çalıştın. Holly
içinden yükselen hıçkırığı bastırmak için kendini zor tutuyordu. Ama ben hala aynı kişiyim.
Ben de özel bir yan olmayabilir, ama JefPtcn öğrendiğim bir şey varsa, o da her zaman
kendime saygı duymam gerektiğidir.
Şimdilik yeter. Senin kaba erkek arkadaşın hakkında daha fazla şey duymak istemiyorum.
diye cevap verdi Rio dişlerinin arasından. Bu arada ister inan, ister inanma, bir kadını
yatağıma atmak için rüşvet vermeme hiç gerek olmadı.
Holly inanıyordu, ama konuşamadı. Çünkü, tekrar konuşmaya başlarsa ağlayacağından ve
kendini daha aptal bir duruma sokacağım biliyordu. Limuzin eve vardığında, Ezio’nun kapıyı
açmasını beklemeden fırlayarak eve girdi ve odasına çıktı. Önce I immie'nin odasına
uğrayarak, onun üzerini örttü. Oğlu, her şeyden habersiz huzurlu bir şekilde uyuyordu. Yarın,
kendine bir iş aramaya başlayacak ve Sosyal Sigorta ofisiyle tekrar bağlantıya geçecekti.
Yarın, yeni bir günün başlangıcıydı.
Duşun altındayken, gözyaşları da sularla beraber yanaklarından süzülüyordu. Rio
i.oınbardi'dcn nasıl böyle etkilcnebilmişti? Onun da diğer bekar erkeklerden farkı yoktu
Hormonları tarafından programlanıyor ve kadınları elde etmek için eline geçen fırsatlardan
yararlanıyordu.
Bir gece önce de giydiği beyaz ipekli geceliği üzerine geçirdi. Aslında göğüs kısmı
oldukça dar ve açıktı, ama zaten bununla sokakta yürümeyi değil uyumayı planlıyordu.
Yatağa yattıktan sonra dönüp durmaya başladı. Kendi kendine açlıktan uyuyamadığım
söyleyip duruyordu. Birden Timmie'nin odasından bir çığlık duydu ve ona bakmak üzere
yataktan fırladı.
Timmie hala uyuyordu. Üzerini örtüp, onun normal nefes aldığından ve ateşi olmadığından
emin olduktan sonra dışarı çıktı. Herhalde kötü bir riiya görmüş olmalıydı. Kapıyı dikkatlice
kapatırken. olduğu yerde donup kaldı. Rio üzerinde sadece boxcr çamaşırıyla kapının yanında
duruyordu
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Timothy’nin ağladığını duydum... İyi mi?
Evci, hala uyuyor. diye cevap verdi Holly telaşla.
Rio'nun saçları ve yüz.ii uykunun verdiği mahmurlukla karmakarışıktı. Karanlıkta gözleri
daha bir parlak görünüyordu. Ve her Zamankinden daha seksiydi. Holly gözlerini onun
üzerinde gezdirirken farkında olmadan dudaklarını araladı. Giyinikken gözlerini ondan
almanın imkansız olduğunu düşünürken, karşısındaki yarı çıplak erkekle hiç şansı yoktu. Ona
bakmaması gerektiğini biliyor ve cüretkar davranışından utanıyordu, ama elinden bir şey
gelmiyordu.
Kalbi neredeyse dışarıya fırlayacaktı. Bakışları geniş omuzlarından, boxerin başladığı
kasıklarına doğru indi Birden buz gibi olduğunu hissetti.
Rio ona doğru yaklaşmıştı. Yalınayak olduğu için hiç ses yapmamıştı. Aralarında tehlikeli
bir sessizlik hiiküm sürüyordu. Rio'nun dudaklarında beğenisini gösteren tatlı bir gülümseme
var dı. O anda Holly üzerindeki kıyafetin farkına vardı ve yanaklarına alev bastı. Kendini
saklamak ister gibi kollarını göğsünde kavuşturdu.
Şartlarımız eşit, cara. Rio uzanarak onun bileğinden tutarak kollarını ayırdı. Holly onun
neye baktığını biliyordu. Göğüslerinin dar gecelikten dışarı tahrik edici bir şekilde taştığının
farkındaydı.
Rio boğuk bir sesle homurdanarak, onu kendine çekti. Elleri dolgun hatlarında dolaşırken,
Holly onun ne kadar uyarıldığını anlamıştı.
Umarım çok aç bir erkeği doyurabilecek durumdasındır,' dedikten sonra dudaklarıyla onun
ağzını örttü.
Bu onların ilk gerçek öpüşmeleriydi. Onun dudaklarıyla geçen akım tüm bedenini sarmıştı.
Daha önce hiç kimse tarafından böyle öpülmem işti. Dudaklarını araladığında, Rio'nun dilinin
hareketi çok tahrik ediciydi. Aynı zamanda daha fazlasını istediğini de gösteriyordu.
Güçlü elleriyle onu kavrayarak kucağına aldı. Holly titreyen gözlerini açtığında, Rio’nun
odasına geldiklerini anladı, kocaman antika yatağın iki ucunda yanan lambalar odayı
aydınlatıyordu.
Bütün gün senin için delirdim,' diye mırıldandı Rio.
Gerçekten mi?.. Holly utangaç bir tavırla yüzünü onun omuzuna yasladı.
Rio'nun bedeninde dolaşan arzunun farkındaydı, ama onu hayal kırıklığına uğratma
ihtimalinden korkuyordu.
Bir kaya gibi serttim. Yoksa bunun farkına varmadın mı?
Rio'nun sözleri yüzünün kızarmasına neden oldu. Utanmıştı.
Rio yatağa oturduğunda, hala onu tutmaya devam ediyordu. Nasıl oluyor da. bekar bir
anne her sözüm karşısında hemen kızarıyor?
Bilmiyorum... Bu soru Hollyy’i incitmişti. Büyük olasılıkla Rio onun hamile kalmadan
önce birçok kez binleriyle yattığını düşünüyordu. Oysa bunun gerçekten ne kadar uzak
olduğunu bir bilseydi! Kafasında kısık bir ses, onun gibi bir erkekle sadece geçici bir şeyler
yaşayacağını söylüyordu. f3u bir ilişkinin başlangıcı değildi. Rio Lombardi gibi adamlar,
onun gibi sıradan kızlarla ilişkiye girmezlerdi.
Rio onu ayakları üzerinde doğrultarak, omuzlarındaki ince askı) ı aşağıya doğru sıyırdı.
Sana bakmak istiyorum. diye mırıldandı gecelik aşağıya doğru inerken.
Hayatında ilk kez bir adamın karşısında çıplak kalıyordu. Titremeye başladı.
Rio'nun bakışları göğüslerinden daha aşağılara doğru kayarken, kasıklarından vücuduna
tatlı bir sıcaklığın yayılmaya başladığını hissetti.
Rio. sanki küçük bir oyuncak gibi onu kucaklavıp. yatağa satırdı. Sen titriyorsun... diye
mırıldandı. Üstelik daha sana dokunmadım bile.
Elleri yavaşça titreyen bedeninin üzerinde gezinmeye başladı Cildin kadile gibi. dedi
boğuk bir sesle. Onun derin bir nefes aldığını duyunca gezintisine devam etti ve göğüslerine
gelince durarak, sertleşen uçlarıyla oynamaya başladı. Harika göğüslerin var...
Holly başını yastığa gömmüştü. Onun elleri altında eridiğini hissediyordu.
Oysa Rio’nun dudakları göğüslerinde gezinmeye başladığında, az önce hissettiklerinin ııc
kadar az olduğunu fark etti. Kendine hakim olamayarak zevkten haykırdı.
Daha önce bu kadar yoğun duygular hissedebileceğini başkası söylese inanmazdı. Zevkin
tohumları bedeninin her yerine ekilmeye başlanmıştı. Rio yavaşça doğrularak bir süre onu
seyretti. Hollyy nasıl göründüğünü tahmin edebiliyordu.
Işıkları kapatabilir misin? diye fısıldadı yavaşça
Hayır... Seni seyretmek istiyorum, diye cevap verdi Rio kararlı bir sesle.
Sesinden hissettiği cinsel açlığın büyüklüğü an taşıtabiliyordu Hiçbir şev saklama...
Bundan hoşlanıyorum. Seninle sevişirken hissettiğin her şeyi, bana göstermeni istiyorum.
Holly utanarak gözlerini ondan kaçırdı.
Bana bak...
Holly gözlerinin sımsıkı kapadı.
Holly.... Beni istiyorsan, bana bak
Hooly onun tarafından kumanda edilen bir oyuncak gibi gözlerini açtı. Rio. yatağın yanma
gelerek, memnun bir ifadeyle gülümsedi. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra,
üzerindeki tek çamaşırı çıkardı.
Holly'nin yüzü kıpkırmızı oldu. Şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açıldı, dudakları kurudu.
Daha önce bir erkeği bu durumda hiç görmemişti. Oysa Rio uyarıldığı her halinden belli bir
şekilde karşısında duruyordu.
Ne oldu? Rio yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlamıştı.
Hiçbir şey. diyerek itiraz etti Holly
Rio ona doğru eğildi, ağzı dudaklarının üzerinde gezinirken c-liyle de göğsünü okşamaya
başladı. Seni zevkten acı çekerken görmek istiyorum, belin mia... Senin yalvarmanı
istiyorum... Önümüzde uzun bir gece var.
Yavaşça Holly'nin üzerine uzandı.
Holly onu deli gibi isliyordu Ellerini onun saçları arasında gezdirmeye başladı Rio'nun
altında zevkten kıvranıyordu. Artık her ikisi de tutkunun esiri olmuşlardı
Nihayet Rio onun içine girdiğinde. Holly kendini kaybetmişti. Daha önce varlığından bile
haberdar olmadığı bir zevk denizinin içindeydi. Rio içinde hareket ettikçe, bağırmamak için
kendini zor tutuyordu Kafasındaki bütün düşünceler dağılmıştı. Sadece onun olmak istiyordu.
Hissettiği heyecanın yoğunluğundan deliye dönecekti.
İkisi de zevkin doruklarına beraberce vardılar. Yavaş yavaş gerçeğe dönerlerken Rio onun
yüzüne dikkatle baktı. Holly onun endişesini anlamış gibi, kuşkularını yok etmek için,
gülümseyerek. Hiç bilmiyordum... diye mırıldandı. Böyle hissedebileceğimi hiç tahmin
etmezdim...
Rio duyduklarından hoşlaıımıştı. Tekrar... ve tekrar... ve tekrar yaşayacaksın, bella mia,
dedi boğuk bir sesle. Sonra elini onun bedeninde gezdirerek, sanki daha neler yapabileceğinin
ip ucunu vermeye çalıştı.
Sana göstereceğim.
Onu dizleri üzerine doğrultup, kendine doğru çekince Holly şaşkınlıkla bağırdı. Rio?
Rio tekrar onun içine girdiğinde Holly çok heyecanlanmıştı. Hem Rio'nun onu farklı bir
pozisyona getimıcsi, hem de heyecanın etkisiyle bu kez haykırmasına engel olamadı.
Canını mı acıttım?’’
•Hayır. Holly utançla gözlerini kapadı. Bunu yapmıyorum, dedi kendi kendine. Yapıyor
olamam. Üzerinden sadece bir iki dakika geçtikten sonra ikinci kez. aynı zevki aldığına
inanamıvor-du. Gerçi ilk seferinde tamamen Rio’nun kontrolünde hareket' cinslerdi. ama bu
kez. .. Boğazından yükselen hıçkırıklar, ve zevk dolu iniltileri tamyamıyordu. Rio zirveye
ulaştığında dudaklarından yükselen boğuk iniltiyle Holly de kendini kaybetti.
Her şey bittikten sonra. Holly tüm enerjisini yitirmiş bir halde olduğu yere yığıldı. Rio onu
kendisine doğru çevirerek, yatağa yatırdı ve üzerini örttükten sonra, kendi de yanma uzanarak
onu kolları arasına aldı. Terli ve sıcaktı. Üstelik kokusu o kadar tanıdıktı ki. Holly onun
omzuna bir öpücük kondurmaktan kendini alamadı. Aralarındaki sessizlik bu kez rahatsız
edici değildi. Aralarında paylaştıkları an. Holly'nin duygularından iyice emin olmasını ve
rahatlamasını sağlamıştı.
Fazla tecrübeli değilsin, değil mi? dive sordu Rio. İlk kez onun kaslarının gerildiğini
hissetti Holly.
Evet. diye cevap verdi Fısıldayarak. Onun kendisini yetersiz bulmuş olmasından
korkuyordu.
Bakışlarını kendisinden kaçırmaması için yüzünü tutarak sordu. En son ne zaman biriyle
yattın?
Holly gözlerine bakmak istemiyordu, ama başka şansı yoktu. Uzun zaman önce...
Ne kadar uzun?
Holly. dudaklarının ağlamaklı bir şekilde titrediğini fark edince. kendini budala gibi
hissetti. Hamile kaldığım geceden sonra hiç kimseyle yatmadım...
Ondan önce. Uzun parmaklarıyla yüzünü sımsıkı tutarak dikkatle incelemeye başladı.
İlk kezdi. dedi Holly çaresizce kendini savunmaya çalışarak.
İlk seviştiğinde hamile mi kaldın? Rio duyduklarına çok şaşırmıştı.
Bu her zaman olabilir, bilirsin. Onun konuyla bu kadar ilgilenmesi Holly'i inandırmıştı.
Ama aynı zamanda onun bu ayrıntıları bilmeye hakkı olduğunu da düşünüyordu.
Birden Rio'nun mavi gözleri bulutlandı. Doğum kontrolüyle ilgili bir hap kullanıyor
musun?
Holly şaşkınlık içerisinde başını olumsuz, olarak salladı.
Hiç bunu düşünmemiştim, cara. Derin bir nefes aldıktan sonra devam elti. Sen bakire
savılırsın. Her hareketimin seni bu kadar şaşırtmasına şaşmamak gerek, olanlar hakkında
hiçbir fikrin yok...
Ben...
Hala da bir fikrin yok.
Hayır. diye itiraz etti Holly Belki daha önce yaşamadım, ama şimdi tamam... Bu geceye
kadar seksin çok korkunç olduğunu düşünmüştüm... Rio'nun yiiz.ünön gerildiğini görünce
sordu. Neyi yanlış yaptım?
Rio gözlerini kapadı. Yüzünde acı dolu bir ifade vardı. Kendini yastıkların üzerine
bırakarak boğuk bir sesle inledi. Sen yanlış olan hiçbir şey yapmadın. Ben yaptım. Prezervatif
yırtıldı...
Soıı sözleri Holly için büyük bir şok oldu. Aynı olayları tekrar yaşayabileceğini düşününce
yüzü birden kireç gibi oldu.
Rio yataktan kalkarak banyoya doğru yürümeye başladı. Hadi. dedi alaycı bir sesle.
Üzüntülerimizi suyla beraber akıtalım!
Bir dakika... Rio banyoya girer girmez, aceleyle yataktan fırladı. Geceliğini giydikten
sonra hemen kendi odasına gitti. Çünkü o anda hissettiği utanca ve korkuya kimsenin tanık
olmasını istemiyordu.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Holly ne kadar uyumaya çalışsa da, şafak sökerken hala uyanıktı. Yavaşça doğrularak
yatağa oturdu. Her harekette, özellikle belli yerlerde hissettiği ağrılar, Rio ile dün gece neler
yaşadığının kanıtıydı. Gözleri pişmanlıkla gölgelendi
Dün gece odasına döner dönmez kapısını kilitlemişti. Rio onun peşinden gelerek, kapıyı
açmasını istemişti. Holly onun yaşananlardan sonra kızgın olduğunu hissetmişti. Dakikalar
geçtikten sonra, yatağının yanındaki telefon çalınca, onun fişini çekmişti.
Yaptığı aptallıktan dolayı o kadar utanıyordu ki... Aslında ya şananlar tamamen kendi
lıatasıydı. Rio'nun ilgisini çektiğine inanmış ve onun partneri olmakta bir sakınca görmemişti.
Ama en a zindan Rio temkinli davranmıştı. Bunu düşünmek kendi aklına hiç gelmemişti.
Talihsiz bir kaza için Rio'yu suçlayamazdı. Bu Holly'nin suçuydu. Nasıl bu kadar sorumsuz,
davranabiliyordu? Rio'nun yüzüne nasıl bakacaktı? Rio her zaman ona son derece nazik,
şefkatli ve cömert davranmıştı.
Başına gelebilecek her şeyi hak ediyorsun sen. diye söylendi kendi kendine. Ama bir bebek
onun gibi yetersiz bir anneye layık değildi. Yatağın yanındaki saate baktığında gözleri
dehşetli irileşti. Saat on olmuştu ve Timmie yedi olmadan uyanırdı.
Hemen yataktan kalkarak kapının kilidini açtı. Bir süre durduktan sonra üzerine dün gece
giydiği mantoyu alarak yandaki çocuk odasına gitti. Rio ile yaşadıklarından sonra biraz daha
dikkatli davranması gerektiğini anlamıştı.
Timmie'nin odasında, dadı Saralı onu güler yüzle karşıladı Timmie’yi giydirmeyi bitirmek
üzereydi. Holly çok şaşırmıştı, çünkü dadının sadece bir günlüğüne tutulduğunu sanıyordu.
Günaydın Miss Sansom. Bu kıyafetler ne kadar gtizel. Mr Lombardı, bu sabah Timolhy
için bu giysileri almış.
Onun özellikle ‘Timothy demesi Holly nin dikkatinden kaçmamıştı. Peki ama Rio neden
oglıı için kıyafet almıştı? ^Mları tCI 1 ödeyecek gücü yokken, bu hediyeleri kabul etmenin
kendisi için ne kadar giiç olduğunu anlayamıyor muydu, bu adam? Çocuğunu ne kadar ıızun
zamandır kucağına almadığını hatırladı. Onu çok özlemesine rağmen kapıya yöneldi. Ben
gidip, giyineyim.
Ama odasına girdiğinde, gördükleri karşısında donup kaldı. Yatağının iizeri bir sürü kutu
ve çantayla doluydu. İki görevli onları açmakla uğraşıyordu. Kaşlarını çatarak olanlara baktı.
Burada neler oluyordu böyle?
Üzerine bu mantoyu giymene sevindim. dedi arkasından gelen boğuk bir ses. Benim
dışımda birinin seni o gecelikle görmesini istemem.
’l anrı aşkına, bu adamlar ne yapıyor?
Senin yeni gardırobunu hazırlıyorlar... fiaşka sorun var mı? Ne yeni gardırobu? Holly
gerilmişti.
Dün aldığımız kıyafetler.
Yanı sen şimdi bana, dün gece giydiğim tuvalet ve mantodan başka şeylerde mi aldığım
söylüyorsun?
Tabi ki daha fazlasını aldım. Üzerine giyecek bir şeyin yok. Ama buna izin veremem...
Afcdersin. bir dakika... Rio parmağını şıklatarak odadaki a-danıların dikkatini çektikten
sonra, onlara İtalyanca bir şeyler söyledi. Adaııılaı hemen, odadan çıktılar. Rio. Hollv’i içeri
soktu ve kapıyı kapattı. Şimdi, düşünmemiz ve endişelenmemiz gereken daha önemli bir konu
var...
Holly. yatağın üzcriııdeki yığına baktı. Bunu yapamazsın, Ri-o... Hiç doğru değil. Iıatta
tamamen yanlış...
Holly. diye susturdu onu Rio. On beş dakika içerisinde Miss fflliot bızı görmeye gelecek.
Bu yüzden hemen giyinsen iyi olur Yeni kıyafetlerinden birini giymeni öneririm.
Holly endişev le ona baktı. Miss Elliot da kim?
Seninle görüşecek olan sosyal güvenlik elemanı.
Ama beni burada nasıl bulabildi?
Dr Coultcr'e. nciiİ buraya getirdiğimi söylemiştim.
Arkadaşın... beni onlara ihbar etli!
Per ıncraviglia! Azılı bir suçlu gibi konuşmayı bırak I iınothy ve sen şu anda iyi
durumdasınız, ama emin olmak için doğal olarak bu incelemelerin yapılması gerek.
Onu benden alacaklar. Holly üzüntüyle hıçkırdı.
Rio onun omuzlarından sıkıca kavrayarak. Holly'nin gözlerinin içine baktı. Hiç kimse
oğlunu senden almayacak. Sana söz veriyorum. Şimdi kendini toparla ve aşağıya gel.
Yapamam...
Küçük bir çocuk gibi konuşuyorsun.’’ Rio'nun bakışlarından sabrının taşmak üzere olduğu
anlaşılıyordu Olay kolayca çözüm lenecek. İlk olarak kadına, seninle evlenmeyi
düşündüğümü söyleyeceğim. Böylece ne senin ne de oğlunun yardıma muhtaç olmadığınızı
görecek.
Onu tutmayı bırakınca, Holly sendeledi. Ona bizim... evleneceğimizi mi söyleyeceksin?
Ayrıca ne kadar az konuşursan o kadar iyi... l amanı mı? Rio sözünü bitirdikten sonra dışarı
çıktı ve kapıyı kapattı
Holly Rio'nun neden böyle bir yalan söylemeye gerek duyduğunu aniayamıyordu ama en
azından bu sayede sosyal sigortanın elemanından kurtulacaktı. Yatağın üzerinden turkuaz
rengi bir elbise ve ona uygun ayakkabıları seçerek giyindi.
Rio'nun onun için bu kadar çok para harcaması tam bir çılgınlıktı! Tanrı aşkına bu
kıyafetleri nerede giyeceğini sanıyordu'’ Timmie’nın ve dadısının odada olmadığını görünce
aşağıya indi. Kalbi korkudan göğsünden fırlayacakmış gibi atıyordu. Salonun kapısında
durarak bir kez daha üzerim kontrol etti
Bu arada birden kapı açılıverdi. Holly... Çabuk ol,' diye oıuı çağırdı Rio biraz kızgın bir
tavırla
Böyle konuştuğu zamanlarda bile çok yakışıklı, diye düşünmekten kendini alamadı Holly.
Korku onun için ne kadar bilinmedik bir duyguydu. Tabi ki ondan kendisini anlamasını
bekleyemezdi. Herhalde hayatı boyunca başa çıkamasacağı hiçbir olayla karşılaşmamıştı.
Kendini güçsüz hissetmenin ve başkalarının merhametine muhtaç olmanın nasıl bir duygu
olduğunu bilemezdi.
İçeriye girdiğinde, sarışın yaşlıca bir kadın onun kimliğini doğrulamak isler gibi sordu.
Miss Holly Sansom? Holly'nin görünümü karşısında biraz şaşırdığı belli oluyordu.
Evci... Ben Holly'im.
Timmie bir koltukta oturmuş oyuncaklarıyla oynuyordu. Annesini görür görmez, kollarını
ona doğru uzatarak, sesler çıkarttı. Holly oğlunu kucağına alarak, bir koltuğu oturdu.
Dr Coulter. şu anda sizin burada yaşadığınızı söyledi. Miss Sansom. Bu doğru mu?
Holly ve ben e\ ieneceğiz. diye araya girdi Rio.
Kadın kucağındaki dosyadan başını kaldırarak dikkatle Timmie'yi inceledi. Sonra dikkatini
Rio'ya yöneltti. Sorunun böyle çözümlenmesine çok sevindim.
Timothy'i oğlum olarak evlat edinmek istiyorum.
Yaşlı kadın başını yavaşça salladı. Duyduklarından hoşnut görünüyordu. Her şeyin
yolunda gitmesini diledikten sonra gitmek için ayağa kalktı. Rio kadını geçirirken. Holly
olduğu yerde yapışıp kalmıştı. Rio geri döndüğünde, yüzü gergindi. Miss Elliot. Timothy'nin
benim çocuğum olduğunu sandı.
Holly saçlarının dibine kadar kızardığını biliyordu. Gerçekten mi? Giderken sana bir şey
mi söyledi?
Gerek yoktu ki. Yüzünden her şey okunuyordu. Sanırım Timothy’nin koyu saçları ve
bizim evlilik planlarımız onu ikna etmeyi başardı. Bu yüzden Timothy'i evlat edinmeyi
düşündüğümü söyledim.
Bakışları küçlik çocuğa kaydı. Timmie’nin iri mavi gözleri uykuluydu. Çok garip. Sabahın
yarısını yemek yemek, banyo yapmak ve giy inmekle geçirdi. Yataktan kalkalı çok
olmamasına rağ-men.yeniden uykusu gelmiş gibi
Holly konunun değişmesine sevinmişti. Her zaman çok uyur. Uslu bir bebek... Miss Elliot
ile harika bir iş başardın, diye ekledi kısık bir sesle. Çok ikna ediciy di. Hakkımızdaki şevleri
söylemekten pek hoşlanmadığım biliyorum... nc sana minnettarım.
Rio onun konuşmasını kısık gözlerle dinledi ve kaşlarını çattı Galiba farklı şeylerden
bahsediyoruz.... Bu konuyu Timothy'i yatırdıktan sonra tartışacağız.
Farklı şeyler mi? Farklı olan ne? Rio neden birden bu kadar hükmcdici davranmaya
başlamıştı?... Kendisine bu kadar yardım eden biri için şimdi böyle düşünmeye başlaması hiç
hoş değildi...
Yaşadıklarından sonra Rio'nun yüzüne doğrudan bakacak cesareti bulamamıştı henüz....
Dün gece kendisiyle sevişmesi için ona nasıl yalvardığını unutması mümkün değildi.
Tamamen kontrolden çıkmıştı. Ama Rio Lombardi karşı konulacak türden bir erkek değildi.
Etrafında onun için pervane olan bir sürü kadın olmalıydı. Kendisi de o kadınlardan biri
olmuştu.
Oğlunu yatırdıktan sonra, sinirleri iyice gerilmiş bir halde o-turrha odasına döndü.
Rio pencerenin önünde durmuştu. Arkadan yansıyan ışık, onu her zamankinden daha iri
gösteriyordu. Evleneceğimizi söylemem. çılgın bir hikaye değildi, cara.
Holly onun ııc demek istediğini anlayamamıştı..
Öyleyse... neydi?
Yapacağımız şeyin ta kendisi. Böylesine önemli bir konu hakkında yalan söylediğimi
düşünmen, doğrusu hiç hoşuma gitmedi. Rio onu daha çok şaşırtan konuşmasına
serinkanlılıkla devam etti. Gerekli olan özel bir belgeyi alır almaz evleneceğiz.
Holly yer altından kayıyor sandı. Geçirdiği büyük şokla, o gün ilk kez dikkatle ona
bakıyordu. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Benimle ilgili ayarlamalar yapamazsın, diye
fısıldadı.
Seni hamile bırakmış olabilirim. Senin zayıflığından yaralandım. Senden uzak
durmalıydım. Ama seni doğruca yatağa attım, çünkü tek istediğim...
Tamam, ama bu zayıflıktan yararlanmak değil! diye karşı çıktı Holly rahatlayarak.
Seksti. Seks yapmak istedim. Tıpkı bir hayvan gibi davrandım. Rio bu itirafı yaparken.
Holly bir şok daha geçirdi. Gerçek çok daha acı vericiydi. Tek istediğinin seks olduğunu
söyleyerek, sadece onun bedeniyle ilgilendiğini açıklamış oluyordu.
Bu itirafla derinden sarsılmıştı. Ben seni istedim... sadece v ııi. diye fısıldadı.
Biliyorum... Onun gerçeği anlamış olması Holly i daha yol. yaraladı. Sana karşı dürüst
olmalıyım, cara...
He ne demekse, bana bıı şekilde seslenme... Gerçekte olmayan bir şeyi, varmış gibi
gösteriyorsun. Holly kendini köşeye sıkışmış durumda hissediyor, bu yüzden her
zamankinden yüksek sesli-konuşuyordu. Madem böyle hissediyorsun .. neden benimle
evlenmek isliyorsun?
Senden hoşlanıyorum Holly. Zamanla sem sevebilirim.
Holly oturduğu yerde ölmek isliyordu. Sevmek? Kendini ko rıımak istercesine, kollarım
sımsıkı bedenine sarmıştı. Rio'nun dürüstlük adına yaptığı konuşma onu çok incitiyordu Jeff
in kaba davranışları bile, ona şimdiki kadar acı vermemişti. Rio her şeyi parçalamıştı.
Acemiliğini, zararsız inançlarını ve küçük umutlarını Ondan hoşlanıyormuş! Aman ne lütuf!
Holly’nin kendini sokaklardan çekip çıkaran kurtarıcısına aşık olması ne acıklıydı! Yakın bir
zamana kadar başka bir kadınla nişanlıydım. Holly’nin suratına bir darbe daha inmişti. Holly.
hiç tahmin etmediği halde, başını kaldırıp ona bakacak gücü bulmayı başardı. Ancak onun
gözlerinde ölkeli pırıltıların yandığım görünce şaşırdı Oysa, pişmanlık yada duygu dolu bir
ifade görmeyi beklemişti Rio'nun y üzü o anda öfkeden taş kesilmişti.
Nişanlı mı? ' diye sordu Holly isteksizce. Ama konu hakkında biraz daha fazla bilgi sahibi
olmak istiyordu.
O iş bitti. Geçmişte kaldı... Bunu sana söyledim, çünkii nişanlı olduğum dönemde kendimi
evlilik fikrine iyice alıştırmıştım ve hala bir eşe ihtiyacım var.
Ne için? Anlamsız bir soruydu, ama Holly kendine hakim o-lamaınıştı Nedense nişanın
bozulduğunu duyunca içinde garip bir ferahlık hissetmişti. Rio bu kadar rahat bir şekilde,
geçmişte kaldığım söv (ediğine göre, nişan bozulalı uzun zaman olmuştu Bir gün kendime ait
bir ailemin olmasını istiyorum
Ya...
Ayrıca, evimdeki ayarlamaları yapacak, arkadaşlarımı ve ailemi kabul edebilecek bir eşe
ihtiyacım var Hastalıkla pençeleşen annemin kızı olabilecek bir eş. Rio biraz rahatlamış
gibiydi. Benim hayatımı kolaylaştıracak, zamanımı geçirmekten hoşlandığım her yerde bana
eşlik edecek bir eşe! Sık sık farklı kadınlarla vakit harcadığım düşünülürse bu benim için
bliyük değişiklik olacak.
Rio bir eş değil, süper güçlere sahip bir kadın istiyordu. Büyük beklentileri var. diye
düşündü Holly. Rio anlayamasa da, hiçbir zaman onun istediği bu düzeye gelemeyeceğini,
isteklerini tam olarak yerine getiremeyeceğini biliyordu.
İstediğim gibi bir eş olmayı öğrenebilirsin, dedi Rio onun düşüncelerini duymuş gibi.
Ayrıca bunlardan daha önemli bir nedenim olduğunu biliyor olmalısın. Şimdiden hamile
kalmış olabilirsin.
Ama şimdiden bunun için endişelenmemize gerek yok ki...
Öyl e mi? Genç ve doğurgan bir kadınsın. Bir delil beklcmek-tense hemen harekete
geçmeyi tercih ederim. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
Beklersek ve ortaya bir çocuk çıkarsa, herkes senin evlenmek için beni zorladığını
düşünecektir.
Rio en kötüsünü düşünüyordu. Üstelik onun hamile kalmasının çok büyük bir ihtimal
olduğuna inanıyordu. Onun bu inancı llolly’i korkuttu. Kendisi için bir şev hissetmeyen bir
adamla nasıl evlenebilirdi? Ama onunla evlenmesi, kendilerine sunduğu imkanlardan
vazgeçmesine gerek olmadığı anlamına gelmiyor muydu?
Kesinlik?-. ovet. Dikkatle ona baktı. Ona karşı hissettiklerinin, bu kararı vermesi için
yeterli olduğunu biliyordu. Üstelik tek başına Timmie'ye verebileceği hiçbir şeyi yoktu. Rio
ile evlenirse. Timmie’nin ihtiyacı olan her şeyi ona sunabilirdi. Bir eve. sevgiye, güvenliğe ve
onu oğlu olarak kabul etmeye hazır bir babaya sahip olacaktı. Rio çocukları seviyordu.
Aslında onun limuzini önünde düştüğü için sevinmeliyim, diye düşündü hafifçe suçluluk
duyarak.
Titreyen ellerini kavuşturarak, sakin davranmaya çalıştı.
Bunu ne zaman düşünmeye başladın?
Diin gece odamdan kaçmandan on dakika sonra, diye cevap verince Holly tekrar ona
baktı. Hayatım boyunca kendimi bu kadar suçlu hissetmemiştim.
Teşekkürler... Sesi titriyordu. Hırsla dudağını ısırarak, yaşların gözünden siızülmesine
engel olmaya çalıştı
Sana ve oğluna bakacağım. Bana ihtiyacınız var. İhtiyaç duyulan biri olmayı severim.
Buna alışkınım.
Ne kadar değişken bir yapıya sahipti. Holly onu tam olarak ta-nıyamıyordu. Hastanedeki
ilk görüşmelerinde son derece kontrollü biriyken, onu hastaneden kaçarken yakaladığında
kızgın bir boğa gibi davranmıştı. O zamandan beri hiddet ve serinkanlılık arasında gidip
geliyordu. İkisi arasında o kadar hızlı gidip geliyordu ki. Holİy ne olup bittiğini
anlayanuyordu. Ve bu onu büyülüyordıı.
Başka birine aşık olabilirsin... dediğini fark eui. Aslında konuşabilmek için büyük bir çaba
harcaması gerekmişti.
Şaka yapıyor olmalısın. diye cevap verdi Rio alaycı bir tonla.
Kendinden çok emindi ve her şeyi bildiğini düşünüyordu. Red etmek için öne sürdüğü
bütün olumsuzlukları geri çeviriyordu. Üstelik onunla vatlığı için kendisini suçluyordu Bunu
ona karşı kullanmalı mıydı gerçekten? Onun hatalı bir karar vermesine destek olmak yanlış
değil miydi? Holly’i sevmiyordu.
Üstelik onu kendi dünyasına uydurmayı planlayarak, yeni hır hata daha yapıyordu... Ama
Rio haklıydı, bunu öğrenebilirdi. Ve Holly önüne gelen bu şansı kullanmak istiyordu.
Bu teklife evet dememem gerekir.
Ama diyeceksin. Heyecandan Holly’nin yüzüne yayılan pembeliği görünce gülümsedi.
Rio, onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra onu serbest bıraktı. Ama bu
küçücük öpücükte bile kışkırtıcı, yoğun bir erotizm vardı.
Düğün gecemize kadar sakin olup, bekleyeceğiz, dedi Rio boğuk bir sesle.
Holly. bir müptela gibi onu arzuladığını fark etti. Rio'nun bu kadar sakin davranması
karşısında, içinden haykırmak geldi
ALTINCI BÖLÜM
Uç gün sonra Holly düğününe gitmek üzere limuzine bindi.
Rio Lombardi'nin eşi olması için gereken her şey ayarlanmıştı
Fzio Farretti. bugün için özel olarak aldığı kıyafetini görünce ona hayranlıkla bakmıştı,
ama Holly yine de kendini yalnız hissediyordu. Bu kadar önemli bir günde ona destek verecek
ne bir arkadaşı ne de ailesinden biri vardı.
Önceleri ailesine telefon edip, evleneceğini söylemeyi düşünmüştü. ama onların Rio
hakkında lıcr şeyi öğrenmek isteyecekleri aklına gelince bu fikirden vaz geçmişti. Ailesiyle
tekrar bir araya gelmeden önce, evliliğinin düzene girmesini beklemek en doğru hareket
olacaktı.
Üç gün boyunca alışveriş dışında pek bir şey yapmamıştı. Önce düğününde giymek üzere
kıyafeti, daha sonra da Timmie ile kendisine daha ılıman iklime uyacak kıyafetler almıştı.
Rio. düğünden hemen sonra ülke dışına gideceklerini söylemişti.
Ancak ne Holly'nin ne de Timmic'nin pasaportu vardı. Ama Rio için bu sorun değildi. Bir
gecede pasaport işlerini hallettiğini söyleyince. Holly onunla ne kadar farklı dünyalardan
olduklarını düşünmüştü.
Kiliseye varmak üzere olduklarını fark edince. Holly son bir kez elbisesini düzeltti.
Rio’nun onu en iyi haliyle görmesini istiyordu. Fildişi ve altın renkli düğün elbisesine ilk
görüşte vurulmuştu. Rio geleneksel bir şeyler almasını söylemişti ve bu elbise sanki ortaçağa
ait bir gelini anımsatıyordu. Elmas ve safirlerle donatılmış bir taç, kıvırcık kızıl lülelerin
arasına yerleştirilmişti. Aynı taşlardan yapılmış takımı bir gerdanlık ve küpe tamamlıyordu.
Bu set.
Ama Holly. oğlunun hu olaya dahil olmamasını Rio'nun özellikle islediğini düşünmekten
kendini alamadı. Sonuçta Timothy onun oğlu değildi.
Rio gözlerini ona dikerek. Yanlış düşünüyorsun, dedi.
Ama ben bir şey söylemedim ki'
Gerek yoktu. Bir keresinde, sürekli ağlayan bir bebeğin olduğu bir düğünde bulunmuştum.
Benim üzerimde kalıcı bir etki bıraktığı kesin.
Sonra Holly’nin kucağında kenetlediği ellerine uzanarak güven verircesine sıktı.
‘Tiıııothy'c kendi oğlum gibi bakacak ve davranacağım. Sana bunun için söz vermedim mi?’’
İ vet... Holly boğazına kadar yükselen hıçkırıklardan tıkanmıştı. Ondan şüphelendiği için
kendinden utanıyordu.
Seni şimdi öpersem, makyajını bozacağını. diye takıldı Rio. Boşver. diye mırıldandı
Holly.
Rio. boğuk bir kahkaha attıktan sonra, parmaklarını onun saçlarına doladı ve ağzıyla onun
yumuşak dudaklarını buldu, büyük bir açlıkla öpmeye başladı.
Bu kadar yeter, diye inleyerek geri çekildi Rio. Çok uzun kalmayı düşünmesem de. hala
katılmamız gereken bir davet var. Holly birden gerildi. Bir davet mi?
Konuklara ikramda bulunmak kaçınılmaz bir görev, di>e a-çıkiadı Rio.
Ben sadece böyle bir düğün yapacağımızı bilmiyordum. Başka nasıl olabilirdi ki? dedi Rio
şaşkınlıkla.
Sadece bizim olacağımızı sanmıştım.
•‘Sadece biz mi? İşte bu fikre gerçekten çok şaşırmıştı. Sence bu biraz garip olmaz mıydı?
Bu koşullar altında, istediğim son şey, evliliğimizde tuhaf bir yan olması.
Peki bütün bunları kim ayarladı?
Maliyeti oldukça yüksek, kaliteli elemanlarım var.
Davetin verileceği otele geldiklerinde. Holly sayamadığı kadar çok insanla tokalaştı ve
isimlerini hatırlayamadığı bir sürü kişiyle tanıştı.
Yemek sırasında. etrafındaki konuşmaların birçoğu İngilizceden İtalyanca'ya döndü.
Kendini dışlanmış hissetmemeye, konuşulanlara büyük bir ilgi gösteriyormuş gibi dinlemeye
çalıştı. Anlaşılan yapması gereken ilk iş. İtalyanca öğrenmek olacaktı.
Bir ara. Rio'ya doğru eğilerek, I imothy'i aramak için bir telefon bulacağım, dedi.
Rio, soran gözlerle ona baktı. Timotlıy'i aramak mı?
Holly kıpkırmızı oldu. Evet. Saralı ahizeyi onun kulağına tutabilir, böylece ben de onunla
konuşabilirim.
Rio ceketinin cebinden cep telefonunu çıkarttı. Bunu kullan. Nasıl kullanıldığını
bilmiyorum...
Çok basit.
Holly telefonu alarak, masadan kalktı ve sessiz bir köşe bulmak umuduyla fuayeye çıktı.
Telefonla ne kadar uğraştıysa da. çalıştırmayı bir türlü beceremedi. Ama yanlış bazı tuşlara
başmış olma lıydı ki. ekranda birden bir yazı göründü. Hayal kırıklığı içinde okuduğu yazı,
beyninde yankılanıyordu.
‘Seni seviyorum. Beni ara.’
Sırtından aşağı soğuk terler inmeye başladı. Orada, sırtı duvara dayalı, düşmemek için çaba
harcarken, iki kadının kendi aralarındaki konuşmalarına kulak misafiri oldu. ‘‘Şey. bütün
söyleyebileceğim... eğer bu çocuk Rio'yu Cristabcl'in elinden çalmayı başar-dıysa. hepimiz
için umut var demektir!
O korkunç akşamın duydun mu? Gülmemek için kendimi zor tuttum.
Rio'nun nasıl dehşete düştüğünü anlamamak mümkün değil, ama öyle kibar biri ki. belli
etmemek için elinden geleni yapıyor Galiba kızın hiç yakım yok, çünkü buradaki herkesi
tanıyorum.
Zavallı Cristabel. Güzellik timsali birinin yerini, elektrik çarpmış bebeğe benzeyen kırmızı
saçlı yaratığın aldığını bir düşünsene! Peki ya o kıyafete ne demeli?
Bir insan bu kadar zayıfsa, onu saklaması gerekir
Üstelik son derece ucuz ve basit görünümlü. Parasını Rio'nun ödemediği belli.
Bu yorumlar karşısında, Holly'nin midesine kramplar girmeye başladı, iki kadının
ıızaklaşmasını beklerken titriyordu. Onlar gözden kaybolunca, nereye gittiğini bilmeden
yürümeye başladı. Rio’nun telefonuna aşk mesajları geliyor, insanlar onunla dalga goyıyordu.
Etrafına baktığında, bir bara girdiğini fark etti. İnsanlar dönmiiş ona bakıyordu. Barın
ilerisinde dinlenme odası olduğunu görünce, hızla o yöne doğru yürümeye başladı.
Bak. sana söylüyorum... diyen bir erkek sesi kulağına çalındı. barın yanından geçerken.
Rio’nun karısı hamile. Cristabcl'in arkasından işler çevirdi ve mükemmel hayatı bir çırpıda
bitti.
Holly bu sözleri söyleyen adamın arkasında durdu. Çok öfkeliydi. Madem böyle
düşünüyordunuz, neden düğünümüze geldiniz? Konuklardan, yeni evli çifte iyi dileklerini
sunmaları beklenir!.. Holly ona iğrenerek baktı.
Genç adam ona doğru döndü. Şaşkınlıkla karşısındaki kadına bakarken, kıpkırmızı oldu.
Ah. hayır.... Çok özür dilerim!
Holly onunla tanıştırıldığını hatırlıyordu, ama kim olduğunu çıkaramadı. Başka tek bir
söz söylemeden, dinlenme odasına doğru yürüdü. Orada, kimsenin onu rahatsız etmeyeceğini
umuyordu Aynada ‘elektriğe tutulmuş saçlarını, 'ucuz ve basit elbisesini inceledi. Oysa çok
lıoş olduğunu düşünmüştü. Yaşlar gözlerinden süzülmeye başladı.
Ya. Rio'nun telefonuna bir kadının gönderdiği belli olan aşk mesajları. C ristabel diye
bahsedilen kadın, güzellik salonu sahibi Siy'in bahsettiği kişiyle aynı isimdeydi. Cristabcl'in.
Rio'nun eski nişanlısı olduğu çok açıktı. Kimsenin bilmediği bir nedenle Rio’nun birdenbire
terk ettiği, güzel Cristabel. Rio'nun onu sevmeden ev lendiği gerçeğine kendini ne kadar
çabuk alıştırırsa, o kadar iyi olacaktı.
Yüzündeki yaşları kurulayarak, bozulan makyajını tazeledi. Sonra başını dik tutarak dışarı
çıktı. Etrafına bakmadan barın y anından geçerken, sarışın genç onıııı yanında belirdi.
Defol. dedi dişlerinin arasından.
Benim kim olduğumu bildiğinizi sanmıyorum, dedi genç a-dam. Adım Jercmy, Lombardi
ailesinin İngiliz tarafındanım
İngiliz kanı taşıdıklarını biliniyordum...
Rio'nun annesi Alice, benim teyzem olur. İııgilizdir.
Jeremy onun bilgisizliğine şaşırmış gibiydi.
Holly yürümeye devam ederek ondan uzaklaştı. Duygularını düzene sokmadan, davetin
verildiği salona dönmek istemiyordu, bu yüzden ana girişteki koltuklardan birine oturdu.
Ancak az önce kovaladığı kişi de gelip yanma oturdu ve elini uıtuı.
Bak. tamam söylediklerim affedilemez. Seni bu kadar incitmektense. sağ kolumu vermeye
hazırım.
öyleyse vap. Bunun için geç kalmış sayılmazsın.
Jercmy'nin gözlerinde muziplikle saygı arası bir ifade belirdi O sırada yanlarında Rio
belirdi. Onun aniden beliren varlığı Hollv'i ürküttü. Jeremy hemen elini çekti, ama Rio'nun
çelik gibi sert yüzünden onların elele tutuştuklarını gördüğü belliydi. Bakışlarını ikisi arasında
gezdirdikten sonra, Holly'nin üzerinde sabitledi. Bunca zamandır neredeydin? Kuzenimle
burada oturup, flört mü ediyordun?
Jeremy hemen ayağa fırlayarak, gelini bu suçlamadan kurtarmaya çalıştı. Ben Holly'den
özür dilemeye çalışıyordum... Neden?
Holly bu aşağılamaya daha fazla katlanmak istemiyordu. O zamana kadar sağlam kalan
gururuyla ayağa kalkarak. Hala Timothy'i arayanındım, dedi.
Ama Jeremy çoktan Rio ile İtalyanca konuşmaya başlamıştı bile. Sanki Holly orada
yokmuş gibi davranıyorlardı. Bir Italyan ile evlendin, diye hatırlattı Holly kendi kendine.
Sadece onun için İngilizce konuşacaklarını mı düşünmüştü \oksa? Ne aptallık!...
Genel bir telefon bularak evi aradı, ama Timothy uyuyordu Saralı onu uyandırmayı önerdi,
ama Holly bııııa gerek olmadığım söylev erek telefonu kapattı. Aslında bebeğiyle konuşmaya,
rahatlamak için çok ihtiyacı vardı. Hayatında hiç bu kadar valmz olduğunu hissetmemişti.
Holly... Jcreım bana neler olduğunu anlattı.
Rio'nun cii gergin omzunu tutunca. Holly yutkundu. Soğuk anlı olmaya çalışarak ona
döndü. Önemli değil...
Önemli...'’
Ondan Önce de bazı şevler duydum. Senin sevimli konuklarından ikisi, ucuz elbisem,
garip akşamın ve elektriğe tutulmuş saçlarımdan bahsediyordu..
Kim o densizler?... dıve kükredi Rio. bir anlık sessizliğin ardından. Hepsi de aynı
derecede kötüler!... Biliyor musun, eğer buraya benim arkadaşlarımı davet etmiş olsaydık,
belki çok içip gürültü yapabilirlerdi, ama asla gelin yada damat hakkında kötü bir şeyler
söylemezlerdi. Benim geldiğim serde, düğünler mutlu geçer.
Gerçekten mi? dedi Rio buz gibi bir sesle.
Holly son olarak ona telefonunu uzattı. Sürekli ortaya çıkan bu aptal mesajdan nasıl
kurtulacağımı bilmiyorum...
Rio. telefonunu incelerken, kaşlarını çattı. Sadece tek bir tuşa bastığında, yazılar kay
boldu. Oysa kendisi paneldeki her tuşa basmış. ama bir sonuç alamamıştı.
Ona baktığında. Rio'nun yüzünün öfkeyle gerildiğini gördü. Mesajlarımı karıştırmaman
gerekirdi
Holly'nin onun karşısında geri adım atmaya hiç niyeti yoktu. Senin şu basit telefonunu,
yeterince basit değildi ve bu Taıırı'nm cezası şevden bir türlü kurtulamadım. Dahası da var...
Holly içindeki tüm öfkeyi kusuyordu. Konudan kaçmaya çalıştığını göremeyecek kadar aptal
değilim.
Sesini bir kez daha yükseltirsen, seni bir çuval gibi limuzine taşıyacağım.
Rio'nun yüzünde ürkütücü bir gülümseme vardı.
Şimdi yukarı çıkıp üzerim değiştir. Sonra herkese veda edelim. diye emir verircesine
konuşmayı sürdürdü Rio.
Üzerimi değişmek mi? diye sordu Holly çaresizce.
Yol için daha rahat bir şeyler giy...
\ına yanımda başka giysi yok ki.. Sen yarından önce bir vere gitmeyeceğimizi söy
lemiştin..
Yanına hiçbir şey almadığına inanamıyorum Rio tartışmalarının yeni bir boyuta geçmesini
istemediği için konuyu sürdürmedi Ama herhalde gelin buketini fırlatmak istersin?
Şaka yapıyor olmalısın. Bu güzel çiçeklerimi, kalabalığa atarak israf mı edeyim?
Onbeş dakika sonra, limuzinin içinde sessizce oturuyorlardı. Sessizlik uzadıkça uzadı. Öyle
ki Holly'nin sinirleri buna daha fazla dayanamayacak hale geldi. Neyseki sessizliği bozan Rio
oldu. Harika saçların var... Saçların hakkında kötü konuşan kişi, bunu kıskançlıktan yapmıştır.
Elbisene gelince... muhteşem görünüyor. Ucuz olabilir, ama çok güzel. Aksanın ise çok şirin.
Bu sensin ve seni başka türlü düşünemiyorum.
Holly derin bir nefes aldı, ama hiçbir şe> söylemedi.
Jeremmy içkiliydi... Yaptığına çok üzgün, ama gelinin bara gelebileceğini bilemezdi, değil
mi? Söyledikleri benim de hiç hoşuma gitmedi, üstelik seni incittiği için ona çok kızdım...
Ama insanların ne düşündükleri benim zerre kadar umurumda değil. Bunu sakın unutma!..
Gördüğün mesaja gelince... O eski bir mesaj. Hala kayıtlı olduğunun farkında bile değildim.
Artık silindi.
İnsanlar, beni hamile bıraktığın için, nişanlından ayrıldığını düşünüyorlar. Böyle
suçlanmaktan hiç hoşlanmıyorum
Bizimkisi sadece beş günlük bir mucize ve bu konuda daha fazla endişelenmeye gerek yok.
Peki ya...o?
Bir zamanlar onun da bir mucize olduğunu düşünmüştüm, ama olmadığını anladım.
Neyin yanlış gittiğim bilmek isterdim.
Bu konuda tartışmak istemiyorum. Seninle karşılaşmamızdan Önce yaşanan şeyler ve
seninle hiçbir ilgisi yok.
Holly utandığını hissetti. Yüzü yanmaya başlamıştı. Rio. Cristabel ile yaşadıklarını henüz
arkasında bırakamamıştı anlaşılan... Pencereden dışarı bakarken, şehri yavaş yavaş
arkalarında bıraktıklarını fark etti. Nereye gidiyoruz?
Geceyi kır evimde geçireceğiz. Yarın da Maldiv’e uçuyoruz. Tiınothv ile havaalanında
buluşacağız.
Maldiv ismini daha Önce hiç duymamıştı. Bir kez daha kendi cehaletinden utandı Ağzını
her açtığında kendini büyiik bir utanç çukurunun ortasında buluyordu.
Holly güçlükle yutkundu. Aslında evliliklerinin yürümesini istiyordu, ama iyi bir
başlangıç yapamamıştı.
Onu hala seviyor musun9’ Holly btınıı sormaması gerektiğini biliyordu, ama içindeki
meraka hakim olamamıştı. Onunla geçirdiği anlarda, Rio'nun gizemli nişanlısı Cristabel e
duyduğu tutkuyla hareket ettiğini düşünmekten kendini alamıyordu Rio'nun tereddütsüz
cevabı içini rahatlattı. Hayır.'
Yavaşça nefes alarak, arkasına yaslandı. Rio'nun Cristabel ile nişanı bozmasını
gerektirecek çok ciddi nedenleri olmalıydı. Bu durumda onu eski nişanlısından kıskanması ve
evliliğini ilk günlerinden tehlikeye atması için hiçbir neden yoktu. Cristabel artık onun
sevgisine sahip değildi. Bu durumda belki bir gün Rio kendisini sevebilirdi.
Bir süre sonra, limuzin eski bir evin önünde durdu. Holly şaşkın gözlerle ağaçlar arasında
görkemli bir şekilde yükselen taş eve bakakaldı.
Kaç yaşında? diye sorarken gözleri pencerelerde, balkonlarda ve çatıda geziniyordu.
Bina ilk olarak on ikinci yüzyılda yapılmış, ama bu günkü görünümüne on altıncı yüzyılda
kavuşmuş. Tabi o zamandan bu yana bazı kliçük değişiklikler de yapılmış. Burası annemin
ailesine aitmiş. Holly'i kucağına alarak arabadan çıkarttı ve eve doğru yürümeye başladı.
Annem, ılık sıcak aylarında burada kalır.
İçeri girdiklerinde Ifölly hayranlıkla etrafı süzmeye başladı. Burada Inızıının ve rahatlığın
hakim olduğu harika bir ortam vardı. Ne kadar güzel. diye mırıldandı.
Rio onu vere indirerek, gözlerinin içine baktı Yanı burasının biraz eski ve kasvetli bir yer
olduğunu düşünmüyor musun? Hayır... Harika bir yer. I ıpkı evindeymiş gibi hissediyorsun..
Bilirsin işte, çok mükemmel olmayan, tıpkı bir köy evi gibi...
Rio ona tatlı tatlı gülümseyince. Holly midesine krampların girmeye başladığını fark etti.
Çocukken, kuzenlerimle etrafta koşuşturup dururdum.’
Nasıl bir çocuktun?
Şımarık... bilirsin, tek çocuk sendromu işte. İstediği her şeye bazen daha da fazlasına sahip
olmak isteyen... ve sevgi dolu temasların yasaklandığını unutan biri... diye takıldı Rio.
Artık evlendik Rio'nun eli sırtından beline doğru inerken, nabzı hızlanmaya başlamıştı.
Bu bir değişiklik yaratır mı?
Rio parmaklarını onun lülelerinde dolaştırmaya başladı. Tutkuyla koyulaşan gözlerini
dudaklarına dikti. Bir süre sonra başım eğerek, onun dudaklarını buldu. Holly baştan ayağa
tutkuyla titrediğinin farkındaydı.
Yatak odasına girdiklerinde, Rio önce kravatını çıkarttı. Sonra gömleğini ve ceketini
çıkartarak sandalyeye astı. Holly aniden utandı. Sanki ilk kez onunla birlikte olacakmış gibi
hissediyordu. Ona baktığında, gözlerinden onu ne kadar arzuladığı okunabiliyor du.
Üzerini değişmediğine memnunum, bella mia, diye mırıldandı Rio boğuk bir sesle.
Gözlerini onu soyarcasına üzerinde gezdiriyordu. Bütün bir günü, şu kışkırtıcı dantelleri
çıkardığımı hayal ederek geçirdim.
Gerçekten mi? Holly göğüslerinin gerildiğini ve uçlarının arzuyla sertleştiğini
fark’edcbiliyordu. Rio üzerinde daha önce varlığından haberi bile olmadığı duyguları
uyandırıyordu.
Senin beni seyretmeni seviyorum. Sanki hayatında başka hiç erkek olmamış gibi...
Aslında yoktu... Rio’yu daha önce kimseyi arzulamadığı kadar çok arzuluyordu.Ve onun da
kendisini sevmesini istiyordu. Tıpkı eski kız arkadaşını sevdiği gibi... Sıcacık ve tutku
dolusun. Rio onu çekerek kendine yasladı. Sana ne zaman baksam içimde bir volkan
kaynıyor.
Rio yavaş yavaş onu soymaya başladı. Nihayet işi bitip, onu yatağa yatırdığında, beğeni
dolu gözlerle llolly'i süzdü. Dudaklarından dökülen mırıltılar, hayatımda duyduğum en erotik
sesler. dedi boğuk bir kahkahayla.
Daha iyi olmak ivin ne yapmalıyım? dedi Holly tısıltıy la. ^ Sadece orada yat.
Önümüzdeki günlerde, bilmeni istediğim her şevi l»cn sana Öğreteceğim, belin nıia.
Holly onun üzerindeki son parçalan çıkartmasını izlerken, gözlerim kaslı bedeninden
ayıramıyordu. Onunla sevişmelerinden bu yana sadece dört gün geçmişti, ama bedeni sanki ay
lar geçmişçesine arzulu sinyaller veriyordu.
Rio tamamen çıplak kaldığında yatağa yaklaşarak. Holly'nin üzerine uzandı. Birbirlerine
sarılarak, kendilerini arzunun ateşine bıraktılar. Rio'nun elleri onun bedeninde gezinirken son
sözleri, ‘İnan bana bel la mia, harika bir balayı geçireceğiz.
Krtcsi sabah, yataktan kalkarken, Holly hayatının ne kadar değiştiğini düşündü.
I imothy'i tekrar kolları arasında tutmayı çok özlemişti. Rio onlarla havaalanında
buluşacaklarını söylemişti. Hemen üzerini değiştirerek . kahvaltıya indi. Ama Rio sanki hiç
aceleleri yokmuş, dünyanın bütün zamanı onlara aitmiş gibi davranıyordu.
Tabi, diye düşündü Holly, Timothy benim bebeğim, onun değil Sadece biı geceyi
Timothy'den ayrı geçirmişlerdi ve bu da son derece mantıklıydı. Hangi erkek balayım dadı ve
bebekle geçirmek isterdi? Ama Rio Timothy 'i arkalarında bırakıp tatile çıkmaktan hiç söz
etmemişti. Bu durumda bir gece ayrı kalmaları çok önemli değildi.
Havaalanında Timothy endişeli gözlerle annesini bulduğunda, sevinçten elini kolunu
sallamaya başlamıştı. Sarrah oğlunun biraz rahatsız bir gece geçirdiğini söyleyince, yaşlar
Holly'nin gözlerinde birikti. I'imothy’i sevgiyle kucağına alarak, bağrına bastı. Kocasının
varlığı ancak birkaç dakika sonra aklına geldi.
Rio biraz kederli görünüyordu. ‘ Bunu sana tekrar yapmama asla izin verme.
Holly ona baktı. Ney i?...
Timothy bütün geceyi seni göremediği için üzülerek geçirdi. Sense, onu bu kadar çok
özlemene rağmen, istediğin çabuklukta buraya gelemedin. Sana bunu yaptığımın farkında
değildim... Neden bir şey söylemedin?
Holly'nin dilinin ucuna bu sıiru sözcük geldi. Timothy onun oğlu olmadığı, bu durumda
evliliklerinde göstereceği toleransının bir sınırı olduğunu söylemek istedi, ama korktu, ün son
istediği şey. onu çocuğundan uzaklaştırmaktı. Rio serbest davranmaya, seçimlerini rahatça
yapmaya alışkın biriydi. Bir kadın ve çocuğun onu ne kadar engelleyebileceğini henüz
bilemiyordu.
Sadece bir geceydi. diyerek onu rahatlatmaya çalıştı Holly. Onu fazla şımartmak
istemiyorum...
Ama bunu çoktan yapmışsın... Saralı bana, onun çok huzursuz olduğunu ve doktor
çağırmak zorunda kaldığını söyledi. Neyseki durumunda bir terslik yokmuş. Galiba senden
uzun bir şiire uzak kalması Timothy için pek i\i olmuyor.
Holly bunun doğru olduğunu biliyordu.
Dün geceden sonra ben de sensiz kalamam, bella mia. diye devam etti Rio gülümseyerek.
Onun yüzünde aniden beliren gü Kimseme. Holly'nin kalbinin sevinçle sıkışmasına neden
oldu. Ama Rio'nun sözleri bitmemişti.
Seni ikimizin arasında paylaştıracak bir çözüm bulmamız ge rekecek.
YEDİNCİ BÖLÜM
İki gün sonra. Holly denizin kenarına uzanmış, güneşin ve tatilin tadını çıkarıyordu. Sıı o
kadar berraktı ki. yattığı yerden denizin içindeki kumlan ve balıkları görebiliyordu.
Burası cennetten bir parça olmalı, diye düşündü. Kumsalın etrafı palmiyelerle çevriliydi.
Bulutsuz gökyüzünün maviliği denize yansıyor, onaya tıırkuaz rengi çıkıyordu.
Bu kadar büyüleyici olan ne?' Rio onun yanına çömeldi.
Bu koy , tıpkı havuz gibi... Beni çocukluğuma götürdü. Küçükken. teyzem beni deniz
kenarına götürürdü.
Annen ya da baban götürmez miydi?
Holly yattığı yerden doğrularak ona baktı. Balaylannın üçüncü günÜndeydilcr ve Rio
yanma geldiğinde hala kalbi hızlanıyordu. Herhalde bu durum uzun süre devam edecekti.
Babam çiftlikten uzaklaşanıazdı, diye açıkladı Holly .
Aileni özlüyor olmalısın.
Holly başını sallayarak onayladı. Ama umarım uzun sürmez. Rio'nun kaşları çatıldı.
Anlayamadım.
Evlenmemizin üzerinden birkaç ay geçtikten sonra, bizim hakkımızda her şeyi anneme ve
babama anlatacağım. Daha sonra onları ziyarete gidebiliriz.. Böylece birbirimizi ne kadar
zamandır taıııvoruz gibi gereksiz sorulardan da kurtulmuş oluruz.
Rio ona şaşkın gözlerle bakıyordu. Sen şimdi ailenin hala hayatta olduğunu mu soy
lüyorsıın?
Şaşırma sırası Holly e gelmişti. Başka nasıl olabilirler ki?
Ben onların ölmüş olduğunu düşünmüştüm. Seninle ilk karşılaştığımız zaman, bana yakın
liiç kimsenin olmadığım söylemiştin, diye hatırlattı Rio.
Onların öldüklerini kastetmemiş!im!
Ama onları düğüne çağırmak konusunda da hiçbir şey söylemedin! Tabi bu durumda ben
de onların öldüklerini düşündüm. Başka nasıl düşünebilirdim?.
Holly huzursuz bir şekilde dudağım ısırdı. Bakışlarını ondan kaçırarak derin bir nefes aldı.
Ben hamile kaldığımda çok üzülmüşlerdi. Doğuma kadar beni Manchester’e amcamın yanma
gönderdiler. Timothy'i evlatlık olarak verip geri döneceğimi umuyorlardı. Ama Timothy
doğduktan sonra, bunu yapamadım ve... kendi başıma kaldım.
En son ne zaman onlarla konuştun?
Timothy doğduktan bir hafta sonra. diye cevap verdi Holly biraz suçluluk duyarak. Ama
onlara birçok kere iyi olduğumu belirten mektuplar yazdım...’
İyi olmadığın halde! diye onun sözünü kesti Rio.
Holly bu hatırlatmadan rahatsız olmuştu, duymazdan gelerek sözlerine devam etti. Onlara
adres vermedim, çünkü benimle ilgilenmek zorunda olduklarını hissetmelerim istemiyordum.
Bu hiç adil olmazdı. Ben kendi seçimimi yapmıştım
Rio elini onun bacağına koydu. Ve bu doğru olan seçimdi.'
Doğrusu şimdiye kadar hiç de öyle görünmüyordu. Kendimi hiçbir işe yaramayan bir anne
gibi hissediyordum. Aniden beliren yaşlardan boğulur gibi oldu.
Rio kuvvetli kollarıyla omzuna sarılarak, onu ayağa kaldırdı. Sadece şansın kötü gitmiş.
Holly onun güzel gözlerinin içine daldı. Aniden Rio oha sarılıp. büyük bir açlıkla öpünce,
ihtiyaç uyduğu güvenin onun kolları arasında olduğunu anladı.
Rio başını kaldırıp, ona baktığında tatlı bir kahkaha attı. Bu vahşi tutkuyu dizginlemeyi
öğrenmem gerek. Hamile olabilirsin.
Hiç sanmıyorum.
Nereden biliyorsun?
Sadece biliyorum...
Ama Timothy’de bunu fark etmemiştin, değil mi?
Holly kızardı. Sanının o zaman, bilmek istemedim...
Rio dikkatle ona baktı. Umarım benim çocuğumda da aynı şey olmaz.
Nasıl böyle düşünebilirsin? Onıın şüpheci konuşmalarından rahatsız olmuştu. Ayrıca
hamile olmamam etraf için de iyi olur. Dokuz ay sonra kucağıma bir bebek alırsam, insanların
konuşmalarına engel olamayız.
Rio bu dedikodularla ilgilenmediğini gösterirccsine omzunu silkti.
Belki senin için önemli olmayabilir. Ama Timolhy'i taşırken pek mutlu değildim ve bir
daha hamile kalırsam bunun farklı olmasını istiyorum. Hamileliğimle gurur duymak
istiyorum. İnsanların arkamdan konuştuklarını veya beni yargıladıklarını hissetmek
istemiyorum.
Bu net konuşmanın sonunda Rio üzüntüyle içini çekti ve ona sauldı. Dio mio.. tabi ki
farklı olmasını isteyeceksin ve inan bana ne olursa olsun, her şey senin istediğin gibi
gerçekleşecek
Sonra. Holly e sanki dünyadaki tek kadın kendisiymiş gibi hissettiren bir gülümsemeyle
bakarak devam etti Belki de senin için biraz erken. Timothy biraz daha büyüyene kadar
beklememiz daha iı olacak.
Het...
Ama insanın doğası gereği. Holly kendini bir ikilemde buldu. Rio'nun bebeğini taşımak
fikrini ertelemesinden mutlu olması gerekiyordu. Ama o bu konu hakkında Rio'nun
Üsteleyeceğini, kendisini ikna etmeye uğraşacağım düşünmüştü. Onun çocuğuna hamile
olursa hayatın kendisi için daha güvenli bir hale geleceğini düşündü utanarak.
Rio kekin tadına bakarken. Holly onu seyrediyordu.
Bu harika... Adı ne?
Elmalı kek.
İnanılmaz bir aşçısın.
Öğrenmeye dört yaşımda başladım. Aşçılık yeteneği, çiftçilc rin düny asında bir öyuııç
nedenidir. Ama gerçeği söy lersem, annem beııi komşunun oğluna hazırlamakiçin bunları
öğretti.
Robert'in harika biri olduğunu düşünürdü, ama ben onu hiç sevmedim...
Peki o seni sevdi mi? Duyduklarından çok eğleniyor gibi bir hali vardı Rio'nun.
Şey, sanırım kadın görünümündeki her yaratıktan hoşlanıyordu. Onun ışık saçan
gülümsemesini görünce kalbi sıkıştı.
Yatağın başındaki telefon çalınca, Rio cevap vermek için içeriye gitti. Holly onun İtalyanca
konuşmasını dinlerken, bir kez daha onu ne kadar çok sevdiğini anladı. Evleneli yirmi bir gün
olmuştu ve bunca zamandır onsuz nasıl yaşayabildiğine şaşırıyordu. Onun farkına varmadan
yirmi yıl boyunca onunla aynı havayı solumuş, aynı gezegende yaşamış olduğuna
inanamıyordu.
O... harika biriydi. Eğlenceli, zeki, ilgili. Holly'i şımartıyor, ihtiyaç duymadığı bir sürü şey
alıyor, yeni tecrübelere sürüklliyordu Her gün bir öncekinden farklı geçiyordu. Su kayağı,
şnorkel ile dalma ve yelkenli kullanmayı öğrenmişti. Üstelik Rio'nun çocuklarla arası da çok
iyiydi. Timothy ona hayrandı. Artık Rcstaurant menüleri o kadar koriuıpç görünmüyor,
anlamadığı bir şeyle karşılaştığında sormaklar, çekinmiyordu.
Gerçekten, her sabah Rio'nun kolları arasında uyanmak müthiş bir mutluluktu. Şimdiye
kadar hiçbir erkek ona böyle iyi davranmamıştı. Ona gittikçe daha çok bağlanıyordu.
Peki ya Rio onu sevmezse? Gerçi bunun için önlerinde uzun bir zaman vardı. Son derece
romantik biriydi. Burada geçirdikleri üç hafta boyunca hiç tartışmamışlardı. Rio gittiği her
yere onu da götürfırk sürekli yanımda istiyorum. demişti. Günün yirmi dört saatini dolduran
biriydi.
Rio telefonu kapatıp yanına geldiğinde, sabırsızca içini çekti. İşler zora girmiş, bu yüzden
yarın eve dönüyoruz. Annem şu sıralar kır evinde ve seninle tanışmayı bekliyor. Ama
korkarını benim hemen Ncwyork’a uçmam gerekecek.
Ya.. Holly birden kalbinin üzüntüyle sıkıştığını hissetti.
Biliyorum, bu dunım senin için pek kolay olmayacak, ama yapabileceğim başka bir şey
olsa mutlaka yapardım. Onunla tek başına karşılaşacak gücü kendinde bulabilecek misin? Rio
ona güven verircesine sarıldı. Ona bu kadar yakın durmak. Holly i hala çok yoğun etkiliyordu.
Sana bakmak bana acı veriyor.' dedi Rio onun üzerindeki elbiseyi sıyırdığında, ortaya
çıkan göğüslerine hayranlıkla haklı.
Bana da... Onun bakışları altında Holly’nin nefesi kesilmişti.
Rio onu yatak odasına götürerek, yatağa yatırdı. Dudakları ok-sarcasma bedeninde
gezinirken. Hollv bu kadar fazla uyarılmasına şaşırdı.
inanılmaz duvarlısın. diye mırıldandı Rio Varın senden u-zaklaşmam gerekecek ve bunu
nasıl yapacağımı bilemiyorum. Beni seks bağımlısına çevirdin, cara.
Birlikti zevkin doruklarına ulaşıp, gerçeğe geri döndüklerinde, ikisinin yüzünde de tatmin
olmuş bir ifade vardı.
Seninle sevişmek. diye mırıldandı Rio. ... kesinlikle çok heyecanlı. bel la mia.
Güzel. diye mırıldandı Holly.
Rio hafifçe doğrularak onun alnından öptü. Artık uyu, dedi tembel bir tavırla. Yarın güne
oldukça erken başlamamız gerekecek.
Krtesi gün. Rio uçuş boyunca kucağındaki Laptopla uğraştı. F ilm izlemekten sıkılan Holly
bir ara Timothy'i kontrol etmeye gitti, ama onun dadısıyla beraber uyuduğunu görünce yerine
geri döndü ve kendini magazin dergileriyle oyalamaya çalıştı.
Sayfaları çevirip, moda sayfalarını incelemeye başladı. Artık beğendiği her şeyi alabilecek
güçteydi. İnanılmaz cömert bir kocası vardı.
l am .sav fa basılmış, güzel sarışının giydiği kıyafeti incelerken, birden kadın çok tanıdık
geldi Mankenin ismim okuduğunda . bu yüzü tanıdığını anlamıştı!
Chrissie Kent, birkaç yıl önce televizyon reklamlarına da çıkan ünlü manken. Hayranlıkla
kadının kıyafetini incelerken, birden karşı sayfa dikkatini çekti Burada daha da tanıdık bir
yüzle karşılaştı.
‘Milyarder İtalyan işadamı, Savcrio Lombardi, Canncs Filir» Festivalinde nişanlısına eşlik
ediyor.’
Birden nabzı tuzlandı, boğazı kurudu. Yazıyı tekrar tekrar okudu, resmi yeniden gözden
geçirdi. Rio ve Clırissie Kent beraberlerdi. Şok geçiriyordu. Hem de öyle bir şok ki. orada ne
kadar süreyle hareketsiz oturduğunun farkında bile değildi. Rio. Clırissie Kent ile mi
nişanlıydı?
Clıristabcl... Tabi ya! İnanılmaz güzellikteki sarışın. Milyonlarca kadının onun yerinde
olmak için her şeyini feda edeceği kadın.
Midesine bir yumruk yemiş gibi hissetti. Mağazaya gittiklerinde, elbiseleri giyip nasıl poz
verdiğini hatırlayınca, Rio'nun onunla nasıl dalga geçtiğini düşündü. Birden uçaktan aşağıya
atlamak için dayanılmaz bir istek duydu.
Kendini çok kötü bir şekilde aldatılmış hissediyordu.
Bu dergi eski bir sayı olamazdı. Tarihine baktığında, sadece altı hafta öncesinin olduğunu
gördü. Yani daha altı hafta öııcc Rio ve Christabel nişanlıydılar ve yazın evlenmeyi
düşünüyorlardı. Daha fazla şey öğrenmek için dergileri karıştırmaya başladı. Ama haftalık bir
derginin, konuyu tamamen kendisi üzerine odakladığını görünce, keşke yapmasaydım diye
düşündü.
Dergide. Rio ve Christabel'in beraber görüldükleri günden sadece bir hafta sonra. Rio'nun
kendisiyle evlenmesi üzerine bir yığın yazı yazılmıştı.
Özellikle gelinin kimliği ile ilgili spekülasyonlar vardı. Kilisenin merdivenlerinde,
korkudan irileşmiş gözlerle çekilmiş fotoğrafı basılmıştı. Korkuyla Rio'ya sarılmış, kıvırcık
saçları birbirine karışmış bir halde, çok ürkmüş görünüyordu. Tıpkı Frankcnstein'in gelini
gibi...
SEKİZİNCİ BÖLÜM
İyi misin, dedi Rio limuzinle eve giderlerken
Evet. Kendi sesi Holly e bile çok garip gelmişti Ama Saralı ve Tiıriothy yanlarındayken
başka bir şey söyleyemezdi. Ama. onunla yalnız kaldığında bile, ne söyleyeceği konusunda en
ulak bir fikri yoktu. İçinde yükselen öfkeye karşı koyamıyordu. Bu öt-l-enin gerisinde acı.
korku ve aldatılmış yatıyordu. Mutlu olduğuna inandığı ev liliği bir anda yerle bir olmuştu.
Böylesine beklenmedik bir durumla karşılaştığında başka nasıl hissedebilirdi ki? Rio.
dünyanın en güzel kadınından ayrıldıktan sadece birkaç gün sonra kendisiyle yatmıştı.
Cristabel Kent her erkeğin sahip olmak isteyeceği,yanında taşımaktan memnun olacağı hır
kadındı. En kötüsü Rio ile. kendisinden çok daha güzel bir çift oluşturuyordu. İçinden bir ses
Rio'nun onunla sadece nispet olsun diye evlendiğini söylüyordu.
Birden Ez.io'nun uyarısın hatırladı. Şuanda kendinde değil ve duygularınızın incinmesini
istemezsiniz Yaşlı ve tecrübeli adam. Holly um bilmediği bazı şeyleri biliyordu ve
durumlarındaki tehlikenin farkındaydı.
Birkaç saat sonra tekrar havaalanına döneceğim. Hemen duş almalıyım
Holly dadıyla konuşup gerekli ayarlamaları yaptıktan sonra, onun peşinden gitti Odaya
girdiğinde. Rio'nun yarı çıplak olduğunu gördü. Bıonz bedeninde gözlerini gezdirirken, ondan
etkilcn-nıcmeyc çalıştı. Ama hu gerçekten çok zordu. Birisini böyle çok sevebileceğini hiç
düşiinemezdi. Ancak okudukları onu çok yaralamıştı ve Rio’dan gerçekleri öğrenmek
istiyordu.
R»o dikkatle onu inceliyordu. Dram yaratmana hiç gerek yok. cara durumumuzda hiçbir
değişiklik olmayacak.
Holly şaşırarak ona baktı Sen neden bahsediyorsun?
Rio hafifçe kaşlarını çattı. Önümüzdeki hafta burada olamayacağımı söylediğimden beri
somurtup duruyorsun... İş için dışarıya gittiğimde, bensiz yaşamak fikrine alışmak
zorundasın.'
Öyle mi? Holly. Rio'nun sessizliğini yanlış yorumladığını anlayınca isterik kahkahalarını
bastırmak için kendini zor tuttu.
Ben yurt dışındayken kendine ait hayatı yaşamayı öğreneceksin. Annem zaten sana destek
olur. Bir sürü tanıdığı var Hayır işleriyle ilgilenir, vakıflara bağış yapabilirsin. Yada ilgini
çeken her ne varsa onunla ilgilenebilirsin.
Onun sıcaklığını ellerinde hissedince ürperdi. Kocası sanki gelecekte birbirlerinden ayrı
hayatlar yaşayacaklarmış gibi konuşuyordu. Cristabci de böyle mi yapacaktı?
Rio'nun yüzü gerildi, gözleri kısıldı. Onun ne yapacağı bizi hiç ilgilendirmiyor.
Eski nişanlının, dünyaca ünlü model Cristabci Kent olduğunu, dergide okumasavdım. bana
söylemeyi düşünüyor muydun?
Rio'nun gözlerinde tehlikeli pırıltılar yanıp sönmeye başlamıştı.
Cristabel'in sosyal konumuna olan bu ilgiyi anlayamıyorum.
Hiçbir fikrim olmadığını biliyordun. En azından onun hakkın da biraz bilgi veremez
miydin?
Rio sabırsızlanmaya başlıyordu. Tedirgin olabileceğini düşündüm. Aptalca kıyaslamalar
yapıp, kendini Çizebilirdin.
Holly onun dürüstçe cevap verdiğinin farkındaydı, ama bu öfkesini durdurmaya
yetmemişti. Evet, bir karşılaştırma yapmam, hatta bunu denemem bile çok aptalca ... değil
mi?
Bunu demek istemedim! Sadece bir süre evli kaldıktan sonra, bu türü konularla daha kolay
başa çıkabileceğini düşündüm.
Her şeye nasıl tepki vereceğimi tahmin edebileceğini sanıyorsun değil mi?
Tepkine bakılırsa, haklı olduğum görünüyor.
Holly’nin köşeye sıkışmaya niyeti yoktu. Aslında eski nişanlının sosyal konumu, sadece
aysbergin görünen kısmıydı, değil mi? Ondan ayrılıp, benimle ilgilenmeye başlaman arasında
ne kadar zaman geçtiğini bana ne zaman sön İçmeyi düşünüyordun?
Rio bariz bir şekilde gerildi.
Bir tarih istiyorum. diye ısrar etti Holly.
İnan hana, bella mia... htınıı bilmek istemezsin...
En azından birkaç hafta olduğu belli... Haksız mıyım ’ Holly ondan gerçeği öğrenmeye
kararlıydı Derginin tarihine bakılacak olursa, nişanınızın bozulmasının özerinden onbeş
günden fazla zaman geçmiş olamaz.. Seninle ilk karşılaşmamızda, kendinde olmadığın
konusunda demek bu yüzden uyarmıştı, F.zio.'
Rio'nun yakışıklı yiizü buz kesti. Sağol. Ezio. Söylesene, çalışanlarımla beni tartışmak
alışkanlıkların arasında mı?
Burada o alışkanlığı edineceğimden eminim. Ne de olsa, bana senden daha dürüst
davranıyorlar! Holly onun soğuk tavrından etkilenmeden konuşmasını sürdürdü. Benimle
evlenmek istediğinde neler söylediğini çok iyi hatırlıyorum. ‘Yakın bir zamana kadar nişanlı
olduğunu söylemiştin. Ama bunun bir aydan daha kısa bir süre olduğuna inanmak doğrusu
oldukça güç...
Kes artık. dişe araya girdi Rio. Bu saçma tartışma daha fazla uzamadan, duşa gireceğim...
Holly amacına ulaşamamış olmanın verdiği hayal kırıklığı ile onun soyunmasın; ve
banyoya girmesini izledi. Şansını son kez deneyerek, Ezio'ya sorabilirim. diye blöf yaptı.
Senin limuzinimin önüne fırlamandan bir saat önce Cristabcl'den ayrılmıştım.
Holly uyuşmuş gibiydi. Rio'nun itiraf ettiği şey. tahmininden çok daha kötüydü. Kuruyan
dudaklarının arasından sadece. Bir... saat? kelimeleri döküldü.
Zamanın neden bu kadar önemli olduğunu anlayamıyorum...
Holly. bacaklarının kendini dalıa fazla taşıyamayacağın hissederek yatağa oturdu. Bir saat.
Cristabcl'den ayrılıp kendisiyle tanışması arasında sadece bir saat geçmişti. İşin garibi. Rio
bunda tuhaf olan bir yan göremiyordu.
Büyük ihtimalle ne yaptığını bilecek durumda değildin. dedi bitkin bir sesle
Bir saat... Sadece bir saat. Komik, korkunç ve avnı zamanda sıra dışı...
Rio. bir gecelik ilişkilerle yetinecek biri değildi. Tanımadığı ve koruması altında olan bir
kadından yararlanmayı düşünecek bir erkek de değildi. Bunun tek açıklaması, Rio’nun o
sırada kendinde olmamasıydı.
Ben her zaman ne yaptığımın farkındaydım. dedi Rio sert bir sesle. Ama Holly ikna
olmadı. Sık sık ne yaptığının farkında olduğunu düşünmüştü, ama arkasına baktığında
yanlışlarla örülü bir hayat karşısına çıkıyordu.
Sen ne yaptın böyle? Arkanı döniıp, karşına çıkan ilk kadınla evlenmeyi mi düşündün?
Aslına bakarsan, bu düşünce aklımdan geçmedi değil, diye cevap verdi Rio.
Holly dehşetle ona bakakaldı. Çünkü ona bu soruyu sorarken, ciddi değildi. Bana övlc
bakma. Ben deli değilim! dedi Rio.
Şu yaptığına bir baksana. Karşına çıkan ilk kadınla evlendin. Aman Tanrım... Herhangi
biri olabilirdim'
Herhangi biriyle evlenebileceğimi nasıl düşünürsün? Holly titreyen bir sesle. Çok
öfkelıysen, yapabilirsin? dedi. Söylesene. Cristabel seni başından mı attı?
Pcr amor di Dio... İsteseydim, parmağımın bir hareketiyle onu buraya geri getirebilirdim!
diye hırsla karşılık verdi Rio.
Öyle demek istemedim... diye inledi Rio pişmanlıkla, lamam... söyledim, ama
söylememeliydim.
Holly, artık başından atanın kim olduğunu biliyordu. Ama aynı anda, öğrenmekten hiç
memnun olmadığı bir başka gerçekle daha yüzleşmişti. Cristabel Rio’yu geri istiyordu ve Rio
da bunun farkındaydı. Kuruyan dudaklarının arasından güçlükle konuşabildi. Neden ondan
ayrıldın?
Farklı şeyler istiyorduk. dedi Rio ifadesiz bir sesle.
Nasıl farklı şeyler?
Sanırım bu sadece beni ve onu ilgilendirir.
Holly sanki bir tokat yemiş gibi sarsıldı. Sonra ayağa kalkarak, kapıya doğru yürümeye
başladı, ama Rio ondan Önce davranıp, kapıyı tutmuştu. Bu çılgınlık... dedi.
Çekil yolumdan.
Ama Rio bunu yapmak yerine kollarını ona doladı. Hayır, dedi yumuşak ve etkileyici
sesiyle. ‘Cristabel'i aramıza sokmana izin vermeyeceği iri.
‘Bunu y apan sensin.’ Boğazına kadar y ükselen hıçkırıklar, konuşmasını güçleştiriyordu.
Uzun ve etkileyici parmaklar yüzünde dolaşırken. Holly gözlerini ondan kaçırdı. Ama o
sırada Rio onu şaşırtan bir hareket yaptı ve başını eğerek blivük bir açlıkla onu öpmeye
başladı. Holly, kızgınlık. mutsuzluk ve şaşkınlık duyguları arasında ona cevap vermemeye
çalıştı, ama başaramadı.
Rio onu kaldırarak, yatağa taşıdı Eteğini kaldırıp, çamaşırlarını çıkarttığında. Holly'nin
kalbi çılgınca atmaya başlamıştı. Bacaklarını ayırıp, içine girdiğinde ise tamamen kontrolünü
kaybetmişti. Paylaştıkları heyecan bitip, ayrıldıklarında. Rio onu öpmek için eğilirken. Duşta
bana katılabilirsin, diye mırıldandı halinden memnun bir tavırla.
Holly ona karşı bu kadar zayıf olmasından rahatsızdı. Rio’yu şaşırtan bir hareketle başını
çevirerek onun dudaklarından kaçtı.
Bunun her şeyi çözdüğünü mü sanıyorsun? Paramparça olmuş duygularının etkisiyle sesi
titriyordu.
Rio’nun yüzünde tehlikeli bir gülümseme belirdi. Çözülecek bir şey yok. bclla mia
O anda Holly'nin içindeki kızgınlık, yerini kedere bıraktı. İçinden bir ses. keşke doğruyu
söylemesi için onu zorlaınasaydım diyordu. Cristabel'i bırakmasıyla, kendisiyle karşılaşması
arasında geçen bir saati düşünmeye başladı. Kafasında bir sürü soru uçuşuyordu... Nihayet
hayatın hiç kolay olmadığına ve er yada geç. Rio'nun onunla evliliğini bitireceği sonucuna
vardı.
Çocuk odasına gittiğinde I imoılıy uykuya dalmıştı. Saralı ile konuşmaya başlamıştı ki
Ezio telefon ederek aşağıda Mr Danby isimli bir konuğun kendisini beklediğini söyledi. JefT?
Jeff onu görmeye mi gelmişti? Onun nerede olduğunu nereden biliyordu? Ve kendisinden ne
işliyordu?
Jeff oturma odasındaydı. İnce, uzun ve esmer yapılıydı. Onu daha önce hiç hu kadar şık
görmemişti. Ama nedense onu hatırladığından daha küçiik buldu.
Şey, doğrusu çok iyi görünüyorsun? dedi Jeff onun üzerindeki eteği ve kaşmir kazağı
inceleyerek. Ama neden olmasın? Sanırım artık istediğin her şeyi alacak kadar kredi kartın
vardır...
Nerede yaşadığımı nasıl öğrendin? diye onun sözünü kesti Holly. Aralarına dikkatle
mesafe koydu.
Dergilerde senin düğün resimlerini gördükten sonra, bir dedektif tutmama hiç gerek
kalmadı. Şansın bayağı yaver gitmiş. Etrafa bakarak onun durumunu anlamaya çalışıyordu.
Artık güç-Iüsün. Kendi başına bu kadar şey başarman harika...
Burada ne arıyorsun? Holly ona her bakışında, yüzüne inen yumruğu hatırlıyordu.
Çok açık. Oğlumu görmek istiyorum.
Birdenbire bu istek nereden çıktı?
Çocuk babasının kim olduğunu bilmeli. Jeff in sevgi dolu biri gibi gülümsemesi Holly’i
şaşırtmıştı.
Timothy'nin scniıı çocuğun olduğunu birine söylersem, beni doğduğuma pişman edeceğini
söylemiştin... Sana ihtiyacımız olduğunda neredeydin? Neler yaşadığımızı öğrenmek bile
istemedin?
O günler herşey çok güçtü...
Güç ha? Timothy ve ben. gidecek bir yerimiz olmadığı için, sokaklarda kaldık! Bizimle
ilgilenmedin bile. Nasıl çocuğu görmek istediğini söyleme küstahlığında bulunursun. Holly
sesinin yükselmesine engel olamıyordu. Öylece buraya gelip, istediğini yapabileceğini mi
sanıyorsun?
Arkasından sarılan bir kol onu şaşırttı. Kapının açıldığını ve i-çeri birinin girdiğini fark
etmemişti. Tamam cara bununla ben ilgilenirim.
Korkarım. Holly ile ben iyi arkadaş sayılmayız. Jeff gülümseyerek elini Rio'ya uzattı. Jeff.
Timoıhy’nin babası.
Saverio Lombardi.
Holly Rio'nun eski erkek arkadaşıyla tokalaşması karşısında afallamıştı. Jeff ı orada
görmeye dayanamıyordu.
Bir avukatla görüşlüm,’’ diye söze girdi Jcff. Böylecc, gelip durumumu tartışabileceğimi
öğrendim. Ziyaretlerimin kabul edilmesini ve oğlumu görmeme izin verilmesini istiyorum.
Holly kalbinin sıkıştığım hissetti
fabi. diye cevap verdi Rio. Bıı sizin en doğal hakkınız.
Ama Rio... di)e söze başladı Holly. Kendi şaşkınlığından JefPin tepkisini fark edememişti.
Oysa Jeff de sevinmek yerine .ıfallamıştı.
Ancak her ziyaretinizde yanınızda bir denetçi olacak. diye devam etti Rio.
Jeff kaşlarını çatarak Rio'ya baktı. Denetçi mi? Neden?
Holly'c saldırdın.’’
O bir kazaydı! diye itiraz etıi Jcff. Ancak Rio’dan korkmaya başladığı belli oluyordu.
Avukatlarım, sizin o zamanlar beraber yaşadığınız bayanla bağlantı kurup, durumu çoktan
açıklığa kavuşturdular. dedi Rio soğuk bir sesle. Bayan her an ifade vermeye hazır. Üstelik
sizin saldırmakla kalmayıp, babası olduğunu ağzına almaması konusunda Holly'i tehdit
ettiğinizi de söyledi.
şimdi kocasına şaşkın gözlerle bakma sırası Holly'e gelmişti. Birden Maldiv'deykcn
kocasının ona, Jeffi nerede bulduğu ve yaşadığı ile ilgili sorduğu sorulan hatırladı.
Uza ile mi konuştunuz? Jcff artan bir öfkeyle ona bakıyordu.
Doğal olarak hala Timothy'i kabul edebilirsiniz, ama onu e\ lat edinmek için gereken
işlemlere başladığımı bilmenizde yarar var. Bunun için savaşacağım. Kabul edin yada
etmeyin.
Jcff havai kırıklığına uğramıştı. O çocuğu evlat edinmenizden mutluluk duyarım! Sizinle
dostça bir anlaşmaya varmak için hazırım...
‘‘Anlaşmalar yasal çerçevede hazırlanacaktır. diyerek onun daha fazla konuşmasını
engelledi Rio.
Bu kadarı yeter! Jeti öfkeyle kapıya doğru yürüdü.
Hala Timcthy'nin babasısınız, dedi Rio sakince. Oğlunuzu tanımak isterseniz, yolunuza
çıkmayacağımz’
Hoş versene! Kapıdan hışımla çıkarken son sözleri Ufaklıkla sana mutlu günler dilerim!
oldu.
Holly, eski erkek arkadaşının davranışlarından o kadar utandı ki. bir süre Rio'nun gözlerine
bakamadı. Neden ona I imothy'i istediği zaman görebileceğini söyledin?
Danby'in oğlunu kullanarak seni korkutmasına izin veremezdim. Ayrıca Jeffin oğluyla hiç
ilgilenmediğini de öğrenmem gerekiyordu.
Jefl’in kız arkadaşı... Liza... onunla ilgili söylediklerin blöf müydü?
Hayır. Avukatlarım onunla bağlantıya geçtiler. Jeffin sana karşı şiddet uyguladığını ispat
etmem gerektiğini düşündüm .
Liza Jefften ayrılmış mı? Holly hala şoktaydı.
‘‘Evet Sanırım onu arkadaşlarından biriyle yakalamış, bu yüzden Jeffe çok öfkeliydi ve
sana davranışıyla ilgili ifade vermeyi kabul etti. Bakışlarını Holly’nin yüzüne dikerek, bir süre
onun solgun halini izledi. Sonra yüzünü elleri arasına alarak, gözlerinin içine baktı. Gitmem
gerek... Zaten yeterince geciktim...Çok bitkin görünüyorsun. Gidip biraz uzaıısan iyi olur,
cara.
Teşekkürler... Jeffi kapı dışarı attığın için.
Aslında bunu yumruklarımla yapmayı tercih ederdim. diye i-tiraf etti Rio. Ama bu durumda
Timothy’yi evlat edinmem tehlikeye girebilirdi.
Rio gittikten sonra, uzunca bir süre, uyuyan oğlunu seyrederek onun yanında oturdu ve ne
yapacağına karar vermeye çalıştı. Jefften kurtulmasına yardım ettiği için Rio'ya minnettardı,
ama hala gelecekle ilgili korkuları vardı. Cinsel uyumlarının bütün sorunları alt edeceğini
düşünen bir adamla evliydi Onun kendisiyle sevişmesine izin verdiği için çok kızgındı Neden
hayır diyememişti sanki? Cristabel ve Rio hakkında öğrendikleri beynini mi uyuşturmuştu?
Hayır. Rio'yu seviyordu. Bir gün onun da kendisini sevmesini ummaktan başka çaresi yoktu...
DOKUZUNCU BOLUM
İki gün sonra, Holly kır evine gitmek üzere yola koyuldu. Mrs Lombardi ile karşılaşacak
olmaktan biraz ürküyordu. Derin bir nefes alarak, omuzlarını dikleştirdi.
Aslında gitmeden önce. Mrs I.ombardi'yi aramayı düşünmüştü, onun bıı ziyareti reddetme
olasılığı aklına gelince vazgeçmişti. Rio. ailesinin yabancı bir kadınla aniden evlenmesine
olumsuz, tepki vermeyeceğini söylese de. Holly bundan kuşkuluydu. Ancak. Alice
Lombardi'nin onunla karşılaştıktan sonra, olumsuz düşüncelerini değiştireceğini ummaktan
başka çaresi yoktu.
Oturma odasına girdiğinde, altmış yaşlarında, ama çekiciliğinden bir şçv kaybetmemiş
sarışın kadını, dik bir sandalyede otururken buldu.
Kusura bakma, seni karşılamak için ayağa kalkamıyorum, diye mırıldandı nazik bir tavırla
Özür dilerim. Gelmeden önce telefon etmem gerekirdi...
Seni Rio’mıı gönderdi?
Bizim tanışmamızı istedi. Bıı benim için de iyi bir neden oldu. diye cevap verdi Holly
huzursuzca.
Sanırım Cristabcl'in bu hafta burada kalacağını söylemem gerek. Ona bir öziir bulamadım.
Zaten, sırf oğlum onunla nişanını bozdu diye, sırtımı dönemezdim. Beni sık sık ziyaret eder.
Bu gerçekten beni hiç ilgilendirmez. Ama Rio'nun eski nişanlısını orada olduğunu
öğrenince. Holly düşman kampında savunmasız kalmış biri gibi hissetti kendini.
Madem Öyle diyorsun .. Alice'nin bakışları da en az. oğlu kadar etkile) içiydi. ‘Sana karşı
ne kadar dürüst olabilirim? Dilediğiniz kadar?
Oğlun. Timothy. benim torunum mu?
Hayır.
Orkek gelin
Peki, şu anda bir bebek bekliyor musun?
Hayır. Holly. bu koşullar altında, Alice'nin böyle sorular sormasını olağan karşılıyordu,
ama yine de biraz sıkılmıştı Özür dilerim, ama bilmek zorundaydım.
O sırada çay servisi için gelen hizmetçinin varlığı. Holly'c nefes almak için zaman
kazandırmıştı.
Rio’ya neler olduğunu bilmiyorum, diye devam etti Alice sert bir tavırla. Belki de
bilmemem daha iyi. Ama, onun servetinden yararlanmak için, bir şekilde onu seninle
evlenmesi için zorladın yada tuzağa düşürdünse, senin en azılı düşmanın olacağım.
Holly ne cevap vereceğini bilemiyordu Bir işin yok. Beş parasızsın. Oğlum seninle nasıl
karşılaşmış olabilir... Bizim yaşadığımız çevreden değilsin... Tabi ki senden şüphelenmemden
doğal bir şey olamaz.
Holly evliliğinden önce ne kadar fakir olduğunu hatırlayınca, huzursuz oldu. Soğukkanlı
davranmaya çalışarak, Rio beni neden buraya gönderdi bilmiyorum... dedi.
Gerçekten mi? Senden kendini sevdirmeni bekliyor. Seninle beraber olmayı planladığına
göre, benim de seninle iyi anlaşmamı istiyor... Tanrı aşkına, sen kaç yaşındasın?
Yirmi.
Aman Tanrım. Alice Lombardi. Holly’nin bu kadar genç olmasına çok şaşırmış gibiydi. Bu
durumda aklıma gelen tek şpy, oğlumun sana çılgınca aşık olduğu... Davranışının başka hiçbir
açıklaması yok.
Holly yalan söylemektense. sessiz kalına} ı tercih elti. Söyleyecek bir şeyin yok mu? dedi
Alice, onun cevap vermemesinden hayal kırıklığına uğrayarak.
Onu seviyorum, diye mırıldandı Holly. Sonra içmediği çayını sehpaya bırakarak, ayağa
kalktı. Daha fazla kalmama gerek yok. Sizi üzüyor ve istediğiniz cevapları veremiyorum.
Rio seni seviyorsa, başka cevaplara... gerek yok. Yaşlı kadın. Holly'nin üzgün yüzünü
inceliyordu.
O beni sevmiyor. dedi Holly kesin bir sesle. Sadece benden hoşlanıyor. Belki zamanla beni
sevebileceğini düşünüyor.
Ev sahibim şaşkın bir halde bırakarak odadan çıktı. Koridorda başka bir kadının varlığını
sezdi.
Demek Holly sensin. dedi Cristabel kelimeleri uzala uzata. Küçümseyen bakışlarla baştan
aşağıya onu süzdü.
Üzerinde» yakası kürklü kısa bir elbise, dizlerine kadar uzanan siyah çizmeler vardı.
Sarışın kadın o kadar muhteşem görünüyordu ki. Holly ona bakmaktan bir süre konuşamadı.
Resimlerinden daha güzel görünüyorsun.' dedi.
Benimle dalga mı geçiyorsun?... Alice'yi ziyaret etmeye gelerek. hata yaptın. Burası
benim bölgem. Sakın erkeğimi çaldığını sanma. Onu sadece ödünç aldın!
Şu ödünç almayı biraz açar mısın? diye meydan okudu Holly. Rio gibi bir erkeği
kaybedecek kadar dikkatsiz davrandıy-san, bu senin sorunun, benim değil. O şimdi benim
kocanı...
Bunun ne kadar süreceğini sanıyorsun?’
O ne kadar isterse. Sen ve Rio arasında geçenlerle benim bir ilgim yok...
Sen olmasaydın, tekrar beraber olacaktık. Yapacağım son şey bu olsa da. evliliğinizi
yıkacağım'
Cristabel... Hayır1
Arkalarından gelen sese ikisi de a>nı anda dönüp baktı. Alice Lombardi onlardan sadece
birkaç metre uzakta duruyor ve şaşkınlıkla evinde kalan konuğuna bakıyordu.
Holly, Londra'ya geri dönerken, bütün yol boyunca Cristabel'i düşündü. Ondan gerçekten
korkmuştu. Evli olduğunu bile bile. Rio'vu tekrar elde edeceğini söyleyen bir kadına ne
söyleyebilirdi? Rio'nun onun tuzağına düşeceğinden korkuyordu. Cristabcl'in onlara zarar
vereceğinden korkuyordu. Rio'nun bir gün uyanıp, hala Cristabel'i sevdiğini anlamasından
korkuyordu.
Düşünceleri yavaş yavaş yaşlı kadına kaydı. Alice Lombardi onu bir servet avcısı olarak
görüyordu. Onlara düşüncelerinin doğru olmadığını göstermek için bir iş bulmalıydı. Zaten
Rio da ona kendine ait bir hayat kurmasını söylemiş ve bu nedenle Timothy'e bir dadı
tutmuştu 1 stelik. evlilikleri yolunda gitmez ve aşrılmak zorunda kalırlarsa, bir işinin obuası
iyi olurdu
Rio, günde iki kez onu arıyordu. Holly onun telefonlarını sabırsızlıkla bekliyor, yalnız
başına yatağına uzandığında onu ne kadar çok özlediğini daha çok anlıyordu. Ona sürpriz
yapmak için, İtalyanca derslerine başladığını ve iş aradığını söylememişti.
Rio'nun döneceği akşam, onu karşılamak iizere havaalanına gitti. Son anda karar vermişti.
Limuzin çoktan onu almaya gittiği için, taksi çağırdı. Geç kaldığından korkarak, aceleyle
havaalanının çıkış kapısına koştu. Ezio'ya doğru yürüyen Rio'yu gördüğü an. kalbi çılgınca
atmaya başlamıştı. Ama birden görüş sahasına başka biri daha girdi. Cristabci...
Güzel sarışının. Rio'yu durdurmasını izlerken, kendini hasta gibi hissetti. Orada, kimsenin
dikkatini çekmeden onları izliyordu. Cristabel'in birden ortaya çıkışı, her şeyin Önceden
ayarlandığı şüphesini doğuruyordu.
Holly arkasını dönerek oradan uzaklaştı. Hala şok geçiriyordu. Bir kafeye giderek, kendine
kahve aldı ve öylece oturdu. Sakinle-şeııe kadar eve gitmemeye kararlıydı. Neden Cristabci
Rio'yu karşılamaya gelmişti? Diğer kadın, onun ne zaman, nerede olacağını nasıl biliyordu?
Hc'iy daha önce varlığını bilmediği hiddetle saı-sıldı. Diğer kadın k; udi? Holly yavaş yavaş
gerçeği kavrıyordu.
Geçen bunca haftanın sonunda, kendini Rio'nun karısı değil, metresi gibi hissediyordu!...
Eve geldiğinde, vakit oldukça geç olmuştu. Koridordan geçerken. Kütüphaneden Rio çıktı.
Saçları dağılmış, üzeri buruşmuştu. Berbat bir haldeydi.
Bütün gece hangi cehennemin dibindeydin?
HoÜ, ı . ..lanındım çıktıktan sonra, saat kavramını tamamen yitirmişti. Dışarıda...’
Saralı, beni karşılamak üzere havaalanına gittiğini söyledi.' Şey... Bir daha bu halayı
tekrarlamayacağım, diye cevap verdi Holly dişlerinin arasından. Söylesene, sadece bu ev mi
Crisiabcl'in kapsama alanı dışında... Görünen o ki. her şeye benden daha çok sahipleniyor!
Anlaşılan, havaalanında beni Cristabel ile gördün.
Oh. ne kadar zekisin!
Rio gözlerini kısarak onıın öfkeli yüzüne haklı. Senin için ne kadar endişelendim, biliyor
musun? Ben saat yedi de oradaydım. Saat şimdi onbir!
F.ve geldiğim için şanslısın! Holly öfkesinden ne süslediğinin farkında değildi.
Öyle mi? Seninle burada durup, tartışmayacağım. Rio onu kolundan tutarak kütüphaneye
götürdü.
Bu oda ses geçirmez mi? ‘ diye iğneledi onu I folly.
Sana neler oluyor?
Holly kolunu ondan kurtararak, Bir lıafta içinde gereğinden çok şey yaşadım. İsteğin
üzerine anneni ziyaret ettim. Bil bakalım yanında kim kalıyordu?
Hiçbir fikrim yok. Rio inanılmaz bir soğukkanlılıkla onun cevabını bekliyordu.
Senin eski nişanlın! Gerçi btı hafta olanlardan sonra ona eski demek ne derece doğru olur
bilmiyorum! diye kükredi Holly. Kendimi senin eşin gibi hissetmiyorum. Annen, seçkin
misafiri Cristabel ile gurur duyarken, bana aslında senin cevaplaman gereken sorulan sorarak
ecel terleri döktürdü...
Dio mio... Cristabel kır evinde mi kalıyordu?
Onun bu gece havaalanında ne işi olduğunu öğrenmek istiyorum.
Sanırım, Cristabel’in beni bu şekilde tuzağa düşürmesi benim hatam. Telefonlarına
çıkmay ı kabul etmedim, ama ortada çözülmesi gereken sorunlar vardı.
Ne gibi Cristabel'in onu telefon bombardımanına tuttuğunu öğrenmeden de bu açıklamayı
yapabilirdi...
Benim dairemde oturuyor vc henüz kalacak başka bir yer bulamadı...
Senin dairende mi oturuyor? Holly duyduğu haberle sarsılmıştı. Ondan haftalar önce
ayrıldın. Ünlü ve bir model olarak oldukça iyi kazanıyor Ve sen bana onun kiralayacak başka
bir yer bulamadığını söylemeye çalışıyorsun.
Bunun için vakti olmadı. Paris'teydi.
Ama annenin sempatisini kazanmak için yeterince vakit buluyor. değil mi? Daha iyi bir
hikaye bulana kadar, konuk odalarından birinde kalacağım! Holly hırsla kapıyı açtı. Üstelik
daha, bu akşam senin nerede ve ne zaman olacağını nasıl olup da Cristabcl'in bildiğini
açıklamadın.
Bu hafta Ncvvyork’ta olduğum biliniyordu... ve ben genellikle eve Cuma günleri bu
saatlerde dönerim.
Holly’nin dudakları gerildi. Tabi ya, Cristabel oıuın ne yapacağını kendisinden daha iyi
biliyordu. Sarışın. Rio'nun hayatında oldukça uzun bir zaman kalmıştı...
Yatak odasına girdiklerinde, Holly çekmecelerde gecelik aramaya başladı.
Benden ayrı yatmayacaksın.
Bekle de gör.
Eve gelmek, seni görmek için ne kadar can attığım konusunda bir fikrin var mı? Rio
neredeyse yalvaran bir tonla konuşmuştu.
Holly'nin gözleri yaşla dolunca, sımsıkı kapattı. Rio'ya inanabilir miydi? Bütün geceyi bir
biç uğruna üzülerek mi geçirmişti. Olmaması gereken yerlerde hep onu görüyorum.
Cristabcl’in annemi ziyaret etmesine gerçekten çok şaşırdım, diye itiraz etti Rio. onun
kızgınlığının azaldığını görünce Olmamalıydı ve inan bana bundan sonra asla olmayacak...
Artık neye inanacağımı bilemiyorum.
Rio yavaşça onu kendine çekti ve dikkatle yüzünü incelemeye başladı. Parmaklarını
yüzünde, saçlarında dolaştırırken, Bana güvenmeyi öğrenmek zorundasın. dedi. Cristabel
geçmişte kaldı. Ben seninle ve Timothy ile yeni bir hayata başladım.
Onun dokunuşlarına, sıcaklığına karşı kayıtsız kalması mümkün değildi. Holly yavaşça
içini çekti. Ancak onunla bir daha bir şey yapmayacağına söz verirsen, bu durumu kabul
edebilirim.
Sorun değil... Onu yavaş yavaş yatağa yatırırken, İstediğim ve ihtiyacım olan her şey
evimde varken, neden başka bir kadın isteyeyim ki? dedi
Holly de bunu merak ediyordu. Rio hala nişanı neden bozduğunu açıklamamıştı. Öyle >a.
görünüşte Cristabel onun istediği ve ihtiyacı olan her şeye sahip bir kadındı. Kio'ya baktı.
Onu ne kadar çok istiyordu. Rio'nun gömleğini yırtarcasma çıkarmaya başladı.
Rio onun hareketlerinden mcnınun görünüyordu. Beni özlemişsin.
Belki...
Bunu senin ağzından dııyınak istiyorum... Sesinden içindeki yoğun tutku
hissedilcbiliyordu.
Şimdi konuşmanın zamanı değil, yapılacak daha önemli işlerimiz var, dedi Holly onu
kendine çekerek.
O gece gidecekleri partiye. Holly biiyiik bir özenle hazırlanmıştı. Parti. Rio'nun
dostlarından birinin evindeydi. Ogün saçlarını yaptırmış, yeni bir kıyafet almıştı. Kıyafetine
uygun makyajı da yaptıktan sonra artık hazırdı.
Rio’yu mahcup etmek istemiyordu. Partinin verildiği ev biiyiik bir kır ev ivdi Dekor da
çok garip görünüyordu. Holly bunun parti için hazırlanmış olduğunu düşiindii. Salona
girdikten kısa bir süre sonra. Cristabel’i» de partiye katıldığım görünce Holly huzursuz oldu.
Cristabci her zamanki gibi muhteşem görünüyordu. Salondaki bütün gözler ona çevrilmişti.
Holly buz kesmiş gibi otururken, Rio yavaşça ona dokundu. Korkarım, bu tür toplantılarda
onu görmeye alışmalısın.
Onun geleceğini biliyor muydun?
Bu lıiç aklıma gelmedi.
Rio'nun söylediğinin doğru olduğunu biliyordu. Keşke onun varlığıyla ilgili hiç yorum
yapmamış olsaydı. Sonuçta Cristabci, istediği yere gitmekte özgürdü.
Bir saat boyunca, Rio’nun eski nişanlısının, tüm canlılığıyla partinin gözbebeği olmasını
seyretti Rio ise gittikçe sessizleşiyordu. Rio ona dans etmeyi teklif ettiğinde ret etti. Çünkü
nasıl dans ed i Icccğih i bi İm iy ordu.
Bir ara Rio odanın diğer ucunda, ev sahipleriyle sohbet etmeye gittiğinde, yanına Jcrcıny
geldi Dans etmek ister misin?
Hayır, teşekkürler.
Cristabel’in seni alt etmesine izin vermemelisin.
Ah, o burada mı? Hiç fark etmedim. Holly hatalı davrandığının farkındaydı, ama kendine
hakim olamıyordu. Cristabel ile kıyaslandığım düşünmek onu deli ediyordu. Rio neden birden
bu kadar şcssizleşmişti? Belki de kıskanıyordu.
Belki Cristabel'i başka erkeklerle görmek onu üzüyordu.
Jcremy yanından ayrıldıktan sonra da Cristabel'i izlemeyi sürdürdü. Ev sahibi Lily ile
kıkırdayarak konuşuyordu. Sonra birden bir şeyler oldu. Yaşlı kadının yüzü aniden bembeyaz
kesildi ve topuklarının üzerinde dönerek. Rio ile konuşan kocasının yanına gitti. Cristabel
masasına dönerek çantasını aldı
Holly, Rio'nun olduğu yöne dönünce, onun Cristabel'e baktığını döndü. Birden bütün
dünyası karardı. Sanki boğazını sıkan bir şeyler vardı. Rio’nun kalabalığın arasından geçerek,
Cristabel’e doğru ilerlemesini, sanki bir rüyadaymış gibi seyretti. Sonra kocasının eski
nişanlısının koluna girdiğini görünce inanamadı En kötü kabusu gerçek oluyordu ve buna
inanamıyordu.
İnsanların bazıları dans etmeyi bırakarak, onlara baktılar. Holly, Rio'nun kolunu
Cristabcl’in beline doladığını ve onu odadan çıkardığını seyrederken şok geçiriyordu.
Bir süre görmeyen gözlerle boşluğa bakarak, öylece oturdu. Gözleri akıtatnadığı yaşlardan
yanıyordu. Ne müziği duyabiliyor, ne de etrafındaki hareketi hissedebiliyordu.
Jeremy onun yanma gelerek. Rio beni cepten aradı ve sana arkadaşlık etmemi istedi, dedi.
Rio. Jcrcmy'i mi aramıştı? Partiyi Cristabel ile birlikte terk etmişti! Kocası öylece kapıdan
çıkıp gitmiş ve onu yabancıların arasında bir başına bırakmıştı...
Eve gitmek istiyorum. dedi Holly titreyen bacaklarıyla ayağa kalkarak. Onu dışarıya
çıkaracak ve meraklı gözlerden kurtaracak olan mucize. Jcremy idi. Hiç bu kadar utandığını
hissetmemişti. Rio'nun kendisine bunu yapacağı aklının ucuna bile gelmezdi.
Ev sahiplerini etrafta göremeyince rahatladı. Jcremy bir taksi çağırarak, onu bindirdi ve
kendi de yanına oturdu
Benimle gelmene hiç gerek yok. dedi Holly ifadesizce.
Telefonu çalmaya başlayınca. Jeremy onu Holly c uzattı. Arayan Rio...
Holly. gerçekten çok üzgflnüm, ama seçme şansım yoktu. Rio derin bir nefes aldıktan
sonra devanı etti. Bak. bunu sonra konuşuruz, tamam mı?
Sonra mı? Asla. dedi Holly kendi kendine. Telefonu Jeremy'e geri verirken, onun soru
dolu bakışlarını görmezden geldi. Ortada konuşacak ne kalmıştı? Rio. seçme şansı c 'madiğini
söylemişti. ama aslında seçimini yapmıştı.
Rio çok nazik bir erkektir. diye konuşmaya çabaladı Jeremy. O benim kuzenim ve onu iyi
tanırım. Olanları görmedim, ama eminim bu kadar üzülmene neden olacak bir şey değildir.
Emin misin? Holly isterik bir kahkaha attı. Nazik erkekler, eşlerini partide tek başına
bırakıp, başka bir kadınla gitmezler!
Eminim bir açıklaması vardır. Davranışları Frank ve Lily'i çok utandırıyordu Biliyorsun,
elbisesinin altına bir şey giymediği belli oluyordu ve...
Holly gözyaşlarına daha fazla hakiın olamadı. Rio'yu elinde tutacağını sanarak boşa
zaman harcamıştı.
Bir saat sonra, görünür bir yere şu notu bıraktı.
Her şey çok güzeldi, ama artık bitti
Islak gözlerle eşyalarını topladı ve bir taksi çağırdı. Bir gün bu işin sona ereceğini çok iyi
biliyordu. Gerçekten harika günler geçirmişti. Ama bu süre içinde Rio hiçbir zaman onu
sevdiğini söylememişti. Kendisi de öyle. Parmağındaki yüzüğe bakarken, ondan ne kadar
nefret ettiğini düşündü.
Yan odadaki, dadıyı uy andırmaınaya çalışarak, oğlunun odasına gitti vc onan eşyalarını
da topladı. Timotlıy Rio’yu çok özleyecekti. ama yapabileceği başka bir şey yoktu. Hayatı
boyunca kendini en güçsüz ve suçlu hissettiği an şu andı.
Hayır, dedi kendi kendine. Onu beklememek kendi karamdı. Rio dan ayrılıyordu. Daha
sonra bir avukat tutup ondan boşanacaktı ! ğer bu kez de affedilmeyi umuyorsa, çok
yanılıyordu. Madem ( rısiabcl'i seviyordu, onun gitmesine izin vermek, serbest bırakmak en
doğru hareket olacaktı
ONUNCU BOLUM
Bu pastaya ne yaptın? diye sordu Mary Sansom. Sanki bütün hırsını ondan almışsın
Holly önündeki parçalanmış pastaya baktıktan sonra, gözlerini annesine çevirdi.
Düzeltirim.
Pek sanmıyorum. Annesinin mavi gözlerindeki ilgi. Holly'nin kendini suçlu hissetmesine
neden oldu.
Neşeli olmaya çalışıyordu, ama içindeki hüznü gizlemeyi başa-ramıyordu. Londra'dan
ayrılalı üç hafta olmuştu. Baba evinden ayrıldıktan sonra ne kadar çok şey yaşamıştı.
Gözyaşları, hayal kırıklıkları, pişmanlıklar ve bol miktarda aşk... Annesi ve babası onu
affetmiş, torunlarını sevgiyle bağırlarına basmışlardı. Ama ne zaman yatağına yatsa,
gözyaşlarına hakim olamıyordu.
İki gün sonra, Holly annesinin her zamankinden sessiz ve endişeli olduğunu fark etti.
Biliyorsun, baban ve ben her zaman senin için en iyisini istiyoruz, demişti annesi gitmeden
önce. Kendi başına pek başarılı olduğun söylenemez.
Bu yorum onu ıncitse de. annesinin kötü bir niyeti olmadığını biliyordu. İçeriye girip.
Timothy'i yatırdıktan sonra, gözlerinden pişmanlık dolu yaşlar süzülmeye başlamıştı yine.
Kapının çalındığını duyunca, annesinin bir şey unuttuğunu düşünerek, hemen açtı.
Ama karşısındaki Rio idi. Şaşkınlık içinde ona bakarken, kuruyan dudaklarım ayırıp
güçlükle konuşabildi. Beni... nasıl buldun?
Seni burada bulmak çok kolay oldu. Ne yazık ki. senin bir iş bulup, Londra'da kaldığını
düşünerek iki haftayı boşa harcadım. Beni içeriye davet etmeyecek misin0
Hollv birden hala kapıda durduklarını fark ederek, geçmesi için geriye çekildi. Oturma
odasına geçtiklerinde Rio dikkatle ona bakmaya başladı. Delici bakışlar üzerinde dolaşırken,
Holly ne kadar korkunç göründüğünü anladı. Saçları darmadağınıktı, üzerindeki kot ve tişört
ise çok eskiydi.
Onaltı yaşında bir kız gibi görünüyorsun... diye mırıldandı Rio boğuk bir sesle.
Cristabcl'in göz kamaştıran hali aklına gelince, Holly nin rengi soldu. Dışarıda duran
Ferrari'ye bakarak, O yoldan bıı arabayı nasıl getirebildin? diye sordu.
Yavaş yavaş
Holly, onun da kendisi kadar gergin olduğunu hissedebiliyordu. Sanki Rio onunla nasıl
konuşacağını bilemiyormuş gibiydi.
Nihayet, Nasıl Timothy'i de yanma alıp evimizden çıkıp gidebildin? diye sordu Rio.
Partide yaptıklarından sonra bu biç de zor olmadı.
Buna hiç güvenmiyorsun...
Holly tek bir kelime bile etmedi. Tecrübelerinden karşı cinse güvenmemey i Öğrenmişti.
Benimle Cristabel hakkında konuşmak istiyordun...
Bunun için canını sıkmana gerek kalmadı, çünkü açıklamak i-çin geç kaldın, demek istedi
Holly. Ama içinden bir ses. gerçeği öğrenmek ne kadar zor olsa da, gelecekte bir gün buna
sevineceğini söylüyordu.
Tamam... Nereden başlamamı istersin?... Dio mio... galiba baştan anlatmalıyım. Rio derin
bir nefes alarak, çenesini ovuşturdu < ristabel ile ilişkimiz süresinde uzun süren ayrılıklar
vardı. Bazeıı bir ay yada daha uzun bir süre birbirimizi görmeden geçerdi. O. mesleği
yüzünden sürekli dünyayı dolaşırdı. Ben de farklı bir durumda değildim. Beraberken,
çoğunlukla birbirimize eşlik ederdik Galiba onu çok az gördüğüm için, sevdiğimi
sanıyordum... Bıınun cevabım bulmak oldukça uzun vaktimi aldı.
Neyin cevabı?
Tuğlalar yerinden oynadığında, aslında Cristabel'i pek de iyi tanımadığımı fark ettim.
Peki değişen neydi?
Rio’nun bronz teni gözle görülür bir şekilde soldu. Seninle karşılaştığım gece, bir sürpriz
yapmak için habersizce onun dairesine gittim. Sürpriz...’- Yavaşça yutkunarak devam etti.
Fakat yalnız değildi...
Dinledikleri Holly'nin merakını uyandırmıştı Yanında başka bir adam mı vardı?
Bir içkiye ihtiyacım var. dedi Rio boğazı kurumuş bir şekil de. Nasıl oluyor da. onu başka
bir erkekle aldatan kadını affedebiliyordu? Rio'ya içkisini verdikten sonra beklemeye başladı.
Sana bunu haftalar önce anlatmalıydım, ama konu hakkında konuşmak istemedim
Yanındaki bir erkek değildi.. Bir kadındı.
Holly şaşkınlıktan ağzının açıldığını, ancak konuşmaya başlayınca fark etti.
Ciddi misin?
Ve onlar sevişiyorlardı... Ona bu konu hakkında tek bir kelime söylemeyeceğime söz
verdim... Rio kararsızdı. Aslında, neden sessiz kaldığım hakkında gerçeklerle yüzleşmeliyim.
Paramparça olmuştum. Kendimi cinsel açıdan.. her açıdan yetersiz hissettim.
Holly yaşadıklarının onu ne kadar çok etkilediğini ve yaraladığını anlayabiliyordu. Ama
Rio’nun daha sonraki davranışlarına bir anlam veremiyordu.
Peki, daha sonra neden onu görmeye devam ettin?... Yani, sözünü ettiğin birçok erkeğin
kolay kolay affedemeyeceği bir durum.
Cristabel kendini çok iyi gizleyen biriydi ve onun gerçek yüzünü göremediğim için ben su
katılmamış bir aptalım... Partide neler olduğunu hatırlamıyor musun? Lily, onu evden
uzaklaştırmam için bana yalvardı....
Ama neden?
Aldığı ilaçlar yüzünden Cristabel kontrol edilemez bir hale gelmişti. Lily onu kokain
kullanırken yakalamış ve gitmesini istemiş. ama Cristabel reddetmiş, diye açıklamaya başladı
Rio En büyük oğullarını birkaç yıl önce eroinden kaybettikleri için bu konuda çok hassaslar.
Her iki tarafın iyiliği için onlara yardım etmeyi kabul ettim.
Gelip önce benimle konuşlaydın, açıklasaydııı...
Beni dinlemezdin ve sinirlenirdin. Yapmam gereken en doğru şey, herhangi bir olay
çıkartmadan Cristabel’i bir an önce oradan uzaklaştırmaktı.
Holly güçlükle yutkundu. Göstereceği tepki konusunda Rio’nun haklı olduğunu
biliyordu.
Olağanüstü bir durumdu, ama bir hata yaparak senin önemli bir şey 1er olduğunu
anlayacağını sandım.
‘ Şey ... Holly gözlerini ondan kaçırdı. Peki sen onun uyuşturucu kullandığını biliyor
muydun?
Partinin olduğu gcceve kadar, Cristabcl'in böyle bir sorunu olduğunu bilmiyordum. Ama
o. benim yanımda uyuşturucu kullanmayacak kadar zeki biriydi. O gece bir tatsızlık çıkmasını
istemedim. Sonuçta hayatımın bir bölümü paylaşmıştı. Kendimi ona yardım etmek zorunda
hissettim... Onu bir hastaneye yatırarak, ailesiyle bağlantı kurdum. I lala orada '
Holly ondan sadece birkaç adım ötede durmuş, anlatılanları sindirmeye çalışıyordu.
Rio'yu, kendini savunma fırsatı tanımadın yargılamıştı Ona bu kadar az güvendiği için
kendinden utandı.
Üzgünüm... Öylece çekip gittiğim için özür dilerim. diye mırıldandı titreyen bir sesle.
Cristabel'i deli gibi kıskanmıştım ve tek düşündüğüm senin onunla olmayı istediğindi.
Kendimi ikinci biri gibi hissediyordum. Onunla kır evinde karşılaştığımızda bana seni geri
istediğini ve benim aranıza girdiğimi söylemişti ve bu beni çok üzmüştü...
Çünkü sen kendini hiçbir zaman yeterli görmüyordun. Rio ona yaklaşarak ellerine uzandı
ve kendine doğru çekti. Sanırım bu benim hatam.
Hayır, değil. Holly’nin elleri titriyordu. Sana Cristabcl'in söylediklerinden bahsetseydim.
neden onun hakkında bu kadar hassas olduğumu daha iyi anlardın.
Uzlaşma şansımız hiç olmadı... Doğruyu söylemek gerekirse, seninle karşılaştıktan sonra
bana ne olduğunu anlayamadım. Kendi kendime. Cristabel ile yaşadıklarımın etkisiy le böyle
davrandığımı söylüyordum...
Vc bu doğruydu... Ama benim için sorun yok.
Hayır cara. Sana hak ettiğin değeri vermiyordum. Tabi o zaman, sana ne zaman ve nasıl
aşık olduğumu da anlayamamıştım. Gözümün önünden bir an bile uzaklaşmanı istemiyordum.
Herhalde fark etmişsindir. Sence bu normal mi?
Ben de aynı şekilde hissediyordum. Holly’nin aklı, Rio'nun az önce söyledikleri ildeydi.
‘Sana aşık oldum.' Rio gerçekten böyle mi söylemişti, yoksa bu hayal gücünün bir oyunu
muydu?
Karşılaştığımız andan beri, aramızda bir türlü başa çıkamadığım garip bir çekim vardı.
Aslında bilinçaltımda, sevmediğim bir kadınla asla evlencmeycceğimin farkındaydım, ama
bunu kabul etmek istemedim
Cristabel'i de sevdin mi?
Sanırım sevdiğimi sandım. Ama seninle paylaştığım yakınlığı, onunlayken hiç bir zaman
yakalayamadım. Seni bulana kadar yakınlığın ne olduğunu bilmiyordum, cara... Cristabel'i
hayatımdan çok çabuk çıkardım, çünkü sana karşı duygularımın yoğunluğuyla başa
çıkamıyordum.
Evet, ama sen bana sadece benden hoşlandığını söyledin!..
Oysa çalışamıyor, uyuyamıyor. seni düşünmeden bir an bile geçiremiyordum... Evsizlerin
sığındıkları yerlere baktım. İki hafta boyunca senin nerede olduğunu düşünüp durdum. Bana
neler çektirdiğini bir bilsen... Dio mio... Seni ve Timothy’i bir daha asla bulamayacağımı
sandım.
Önce bir avukata gidip, boşanmak için neler yapılacağını öğrenmeyi düşündüm. dedi Holly.
Ama bu her şeyin sonuydu ve henüz bununla başa çıkacak cesaretim yoktu. Onu kaybetmenin
eşiğinde olduğunu anlamak Holly'de şok etkisi yaratmıştı.
Rio onu sıkıca kollarının arasına aldı. Öyle bir şey yapsaydın, savaşırdım. Seni ve
Timothy'i geri getirmek için her şeyi yaparım... Sana eve dönmen için yalvarıyorum. Seninle
beraberken ne kadar mutlu olduğumu görmüyor musun? Hissedemiyor musun?
Hissediyordu. Hem de tüm kalbiyle. Rio’nun duygularını öğrendiği için çok mutluydu.
Artık aralarında gizli hiçbir şey kalmamıştı. Seni çok se\ iyorum. dedi boynuna sarılarak.
Ben de seni seviyorum, tesoro mio.
Anneni ve babam birazdan burada olur. Onlarla da tanışırsın.' dedi Holly.
Hayır, olmayacaklar. Bu geceyi kasabadaki otelde geçirecekler.
Holly gözlerini kırpıştırarak ona baktı. Anlayamadım? ’
Sen dün Timothy ile alışverişe çıktığında, buraya geldim. Annen ve baban beni davet
ettiler ve bu gece kendileri dışarıdayken buraya gelmemi söylediler. Ancak dışaıda kalacakları
sürenin konuşmamız için yeterli olacağından pek emin değillerdi. Ben de gerekli ayarlamaları
yapıp onları bir otele yerleştirdim...'
İnanamıyorum... Annem ve babam bana tek kelime bile etmediler..
Biliyorum... Burası senin yatak odan mı? Onun başıyla onayladığım görünce, kucağına
alarak odaya girdi.
Holly’i yatağa yatırırken dudakları buluştu.
Seni seviyorum, diye fısıldadı kulağına. Ve bütün hayatım boyunca seveceğim, amorc.
Ben de seni seviyorum. diye inledi Holly.
Aşklarının kendilerini tutku denizine sürüklemesine izin vererek. hiç ayrılmamak üzere
birbirlerine sarıldılar.
Kitap Taramak Gerçekten İncelik Ve Beceri İsteyen, Zahmet Verici Bir İştir.
Ne Mutlu Ki, Bir Görme
Engellinin, Düzgün Taranmış Ve Hazırlanmış Bir E-Kitabı Okuyabilmesinden Duyduğu
Sevinci Paylaşabilmek Tüm Zahmete Değer.

Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin


5.Maddesinin İkinci Fıkrası Çerçevesinde Bandrol Taşıması Zorunlu Değildir.

Buraya Yüklediğim E-Bookları Download Ettikten 24 Saat Sonra Silmek Zorundasınız.


Aksi Taktirde Kitabin Telif Hakkı Olan Firmanın Yada Şahısların Uğrayacağı Zarardan Hiç
Bir Şekilde Sitemiz Sorumlu Tutulamaz ve Olmayacağım.
Bu Kitapların Hiçbirisi Orijinal Kitapların Yerini Tutmayacağı İçin Eğer Kitabi Beğenirseniz
Kitapçılardan Almanızı YaDa E-Buy Yolu İle Edinmenizi Öneririm.
Tekrarlıyorum Sitemizin Amacı Sadece Kitap Hakkında Bilgi Edinip Belli Bir Fikir Sahibi
Olmanız Ve Hoşunuza Giderse Kitabi Almanız İçindir.
Benim Bu Kitaplarda Herhangi Bir Çıkarım YaDa Herhangi Bir Kuruluşa Zarar Verme
Amacım
Yoktur.
Bu Yüzden E-Bookları Fikir Alma Amaçlı Olarak 24 Saat Sureli Kullanabilirsiniz. Daha
Sonrası
Sizin Sorumluluğunuza Kalmıştır.
1)Ucuz Kitap Almak İçin İlkönce Sahaflara Uğramanızı
2)Eğer Aradığınız Kitabı Bulamazsanız %30 Ucuz Satan Seyyarları Gezmenizi
3) Ayrıca Kütüphaneleri De Unutmamanızı Söyleriz Ki En Kolay Yoldur
4)Benim Param Yok Ama Kitap Okuma Aşkı Şevki İle Yanmaktayım Diyorsanız
Bizi Takip Etmenizi Tavsiye Ederiz
5)İnternet Sitemizde Değişik İstedğiniz Kitaplara Ulaşamazsanız İstek Bölümüne Yazmanızı
Tavsiye Ederiz
Bu Kitap Bizzat Benim Tarafımdan By-Igleoo Tarafından
www.CepSitesi.Net www.MobilMp3.Net www.ChatCep.Com www.İzleCep.Com
www.MobilMp3Ler.Com
Siteleri İçin Hazırlanmıştır. E-Book Ta Kimseyi Kendime Rakip Olarak Görmem
Bizzat Kendim Orjinalinden Tarayıp E-Book Haline Getirdim Lütfen Emeğe Saygı Gösterin.
Gösterinki Ben Ve Benim Gibi İnsanlar Sizlerden Aldığı Enerji İle Daha İyi İşler
Yapabilsin. Herkese Saygılarımı Sunarım .
Sizlerde Çalışmalarımın Devamını İstiyorsanız Emeğe Saygı Duyunuz Ve Paylaşımı
Gerçek
Adreslerinden Takip Ediniz.
Not : Okurken Gözünüze Çarpan Yanlışlar Olursa Bize Öneriniz Varsa Yada Elinizdeki
Kitapları Paylaşmak İçin Bizimle İletişime Geçin.
Teşekkürler. Memnuniyetinizi Dostlarınıza Şikayetlerinizi Yönetime Bildirin
Ne Mutlu Bilgi İçin Bilgece Yaşayanlara.
By-Igleoo www.CepSitesi.Net

You might also like