Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 273

ULUSLARARASI TİCARET

VE LOJİSTİK BÖLÜMÜ
GENEL İŞLETME DERSİ
Dr.Öğr.Üyesi Ahmet Serhat ULUDAĞ
GENEL TANITIM: Genel İşletme

▪ Dersin Amaçları

▪ Dersin Kapsamı

▪ Derste Kullanılacak Kaynaklar

▪ Temel Kaynaklar

▪ Yardımcı Kaynaklar

▪ Derste Takip Edilecek Yöntem

▪ Ders Başarısının Değerlendirilmesi


Dersin Amaçları

▪ Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü öğrencilerinin 4 yıllık lisans öğrenimlerinin, üzerine

inşa edileceği temel işletmecilik bilgilerinin kazandırılması.

▪ Ekonomilerin temel yapı taşı olan işletmeler ve işletmecilikle ilgili temel kavramların

tanıtılması.

▪ İşletmelerin temel amaçlarının, fonksiyonlarının ve işlevlerinin ortaya konması.

▪ Ders kapsamında kazanılan teorik bilgilerin gerçek hayattaki yansımalarına ilişkin

örnekler yardımıyla, öğrencilerin iş hayatına hazırlanması.

▪ Öğrencilerin entelektüel bilgi birikimlerine katkı sağlanması.


Dersin Kapsamı

▪ İşletmecilikle İlgili Temel Kavramlar

▪ İşletmelerin Sınıflandırılması ve İşletme Türleri

▪ İşletmelerin Kuruluş Aşamasındaki Çalışmalar

▪ İşletme Fonksiyonları

▪ Yönetim

▪ Üretim

▪ Pazarlama

▪ Finansman

▪ Muhasebe

▪ İnsan Kaynakları Yönetimi

▪ Araştırma ve Geliştirme

▪ Halkla İlişkiler

▪ Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi

▪ İşletme Yönetiminde Karar Verme Süreci

▪ İşletmecilikte Bilgi Sistemleri Yönetimi

▪ Uluslararası İşletmecilik
Derste Kullanılacak Temel Kaynaklar

▪ Modern İşletmecilik, Prof.Dr.İsmet MUCUK, Türkmen Kitabevi, İstanbul.

▪ Genel İşletmecilik, Editör: Prof.Dr.M.Mithat ÜNER, Detay Yayıncılık, Ankara.

▪ Genel İşletmecilik Bilgileri, Editör: İrfan SÜER, Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara,

2013.

▪ Genel İşletme, Prof.Dr.Eyyüp AKTEPE, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara.

▪ Uluslar arası İşletmecilik, Prof.Dr.Esin CAN, Beta Yayınları, İstanbul, 2012.

▪ Piyasadaki herhangi bir temel işletmecilik kitabı.


Derste Kullanılacak Yardımcı Kaynaklar

▪ İşletme Yöneticiliği, Prof.Dr.Tamer KOÇEL, Arıkan Yayınevi, İstanbul, 2005.

▪ Yönetim ve Organizasyon, Prof.Dr.Erol EREN, Beta Yayınevi, İstanbul, 2003.

▪ Pazarlama İlkeleri, Prof.Dr.İsmet MUCUK, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2005.

▪ İnsan Kaynakları Yönetimi, Prof.Dr.Dursun BİNGÖL, Arıkan Yayınevi, İstanbul, 2006.

▪ Yönetim Bilişim Sistemleri, Prof.Dr.Adnan ÇELİK ve Prof.Dr.Tahir AKGEMİCİ, Gazi Kitabevi, Ankara,

2010.

▪ Dünya İşletme Tarihi, Çeviren: Prof.Dr.Abdullah ERSOY, Ankara, 2007.

▪ Üretim/İşlemler Yönetimi I, Yrd.Doç.Dr.Mesiha Saat ERSOY, Prof.Dr.Abdullah ERSOY, İmaj Yayınevi,

2011.
Derste Kullanılacak Yardımcı Kaynaklar

▪ Üretim/İşlemler Yönetimi, Stratejik Kararlar ve Karar Modelleri, Prof.Dr.Sevinç

ÜRETEN, Gazi Kitabevi.

▪ Üretim Yönetimi, Süreçleri ve Tedarik Zincirleri, Çeviri Editörü: Prof.Dr.Semra BİRGÜN,

Krajewski, Ritzman, Malhotra, Nobel Yayınları.

▪ Tedarik Zinciri ve Lojistik Yönetimi, Tanyeri USLU, Erdal NEBOL, Ezgi UZEL, Beta

Yayınları

▪ Tedarik Zinciri Yönetimi, Hasan Kürşat GÜLEŞ ve diğerleri, Gazi Kitabevi.

▪ Tedarik Zinciri Yönetimi, Ömer Faruk GÖRÇÜN, Beta Yayınları


Derste Takip Edilecek Yöntem

▪ Konu Anlatımı

▪ Soru Cevap

▪ Makale İncelemesi ve Tartışma

▪ Ders Notları

▪ Çalışma Soruları

▪ Ödevler

▪ Yardımcı Kitap
Ders Başarısının Değerlendirilmesi

▪ Çalışma Soruları

▪ Ara Sınav (%40)


▪ Ara sınavdan 50 puan alamayan final sınavına giremez

▪ Çalışma Soruları

▪ Dönem Sonu Sınavı (%60)

▪ Bütünleme Sınavı

▪ Derse Devam Zorunluluğu: %70


▪ Devam etmeyen öğrenci dersten başarısız sayılır
İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL
KAVRAMLAR ve TANIMLAR
İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR ve TANIMLAR

▪ Ekonomik Faaliyetler ve İşletme

▪ İşletmecilikle İlgili Temel Kavramlar

▪ İşletme Amaçları

▪ İşletme Kaynakları

▪ İşletme Fonksiyonları

▪ İşletme Çevresi

▪ İşletme Biliminin İlişkili Olduğu Diğer Bilim Dalları

▪ İşletme Yönetiminin Gelişimi


Ekonomik Faaliyetler ve İşletme

▪ Ekonomik faaliyetler insanlık tarihi kadar eskidir.

▪ Ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesinin temelinde

ihtiyaçların artması ve bu ihtiyaçların karşılanması

gerekliliği yatmaktadır.

▪ Ekonomi, işletmeler aracılığıyla kıt kaynakların

optimum kullanımı sağlayarak ihtiyaçların

karşılanmasına odaklanmıştır.

▪ O halde, ihtiyaçlar, ekonomik faaliyetleri ve

işletmeler arasında sıkı bir ilişki mevcuttur.


İhtiyaç, Ekonomik Faaliyet ve İşletme İlişkisi

İhtiyaçlar

Ekonomik
Faaliyetler

İşletmeler
Ekonomik Faaliyetlerin Varoluş Nedenleri

▪ İhtiyaç Kavramı ve Tanımı:


▪ Herhangi bir mala, bir maddeye karşı duyulan arzu, bir başka

ifadeyle, tatmin edilmediği takdirde bireyde hayal kırıklığı ve elem,

aksi durumda haz uyandıran bir his.

▪ Doyurulmamış bir arzu ya da isteğin yarattığı içsel gerilim.

▪ Karşılanan her ihtiyaç yeni bir ihtiyacın doğmasına neden olur.

▪ İnsan ihtiyaçları toplumların gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak

değişebilmekte ve çeşitlenebilmektedir.

▪ Ekonomik faaliyetler, bireylerin istek ve ihtiyaçlarından

kaynaklanmaktadır.
Ekonomik Faaliyetlerin Varoluş Nedenleri

Kendini
▪ İhtiyaçların Sınıflandırılması Ger.
İhtiyacı
▪ Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

▪ Bu sınıflamada kişiliğin gelişmesi esas alınmıştır. Saygınlık


İhtiyacı
▪ Temel iki varsayıma dayanmaktadır.

▪ Her davranış belli bir ihtiyacı karşılamaya Ait Olma ve Sevgi


İhtiyacı
yöneliktir.

▪ İhtiyaçlar sıralıdır.
Güvenlik İhtiyacı
▪ Bir alt kademedeki ihtiyaçlar karşılanmadan üst

kademeye geçilemez.
Fizyolojik İhtiyaçlar
İhtiyaçların Sınıflandırılması

▪ Fizyolojik İhtiyaçlar

▪ İhtiyaçlar hiyerarşisinin en alt basamağında yer

alan ihtiyaçlardır.

▪ Her insanın hissettiği ihtiyaçlardır.

▪ İşletmecilik faaliyetlerinin en fazla meşgul

olduğu ihtiyaçlardır.

▪ Yemek

▪ İçmek

▪ Neslini devam ettirmek vb.


İhtiyaçların Sınıflandırılması

▪ Güvenlik İhtiyacı

▪ İhtiyaçlar hiyerarşisinde fizyolojik

ihtiyaçların üstünde yer alan ihtiyaçlardır.

▪ İnsanın fizyolojik ihtiyaçlarının karşılandığı

güvenli bir şekilde barınabileceği bir

ortama duyulan ihtiyacı ifade etmektedir.

▪ Her insanda bulunmakla birlikte, şiddeti ve

derecesi kişiden kişiye değişebilmektedir.


İhtiyaçların Sınıflandırılması

▪ Ait Olma ve Sevgi İhtiyacı

▪ İhtiyaçlar hiyerarşisinde üçüncü basamakta yer

alan ihtiyaçlardır.

▪ Fizyolojik ihtiyaçların ve güvenlik ihtiyacının

karşılanmasından sonra ortaya çıkar.

▪ İletişim ihtiyacı olarak da

adlandırılabilmektedir.

▪ İnsanın sosyal bir varlık olmasından

kaynaklanmaktadır.
İhtiyaçların Sınıflandırılması

▪ Saygınlık İhtiyacı

▪ Bireyin toplumda iyi bir yer edinme, başkaları

tarafından saygı duyulma ihtiyacının karşılığıdır.

▪ Özgüven

▪ Başarıyla övünme

▪ Takdir edilme

▪ Rekabet edebilme

▪ Bilgili olma

▪ Benliğine saygı duyma

▪ Bağımsız ve özgür olma


İhtiyaçların Sınıflandırılması

▪ Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı

▪ Belli bir başarıya ulaşmış olan kişinin bu

alan dışında başka alanlarda da başarıya

ulaşmak için çaba göstermesidir.

▪ İnsanın yetenekleri ölçüsünde yapabileceği

her şeyi yapmaya çalışmasıdır.


İşletmecilikle İlgili Temel Bazı Kavramlar

▪ Fayda ▪ Üretim Faktörleri

▪ Değer ▪ Yönetici

▪ Tüketim ▪ Organizasyon

▪ Talep ▪ Davranış

▪ Arz ▪ Kültür

▪ Fiyat ▪ Örgüt Kültürü

▪ Teknoloji ▪ Kuram

▪ Sermaye ▪ Değişken ve Parametre

▪ Mal ve Hizmetler ▪ Hipotez

▪ Üretim ▪ Karar
İşletmecilikte Fayda Kavramı, Tanımı ve Çeşitleri

▪ Fayda:
▪ Üretilen mal ve/veya hizmetlerin insanların
istek ve ihtiyaçlarını karşılama özelliğidir.
▪ Bir mal ve/veya hizmet ihtiyaçları
karşılayabilme özelliğine göre faydalı ya
da faydasız olarak kabul edilmektedir.
▪ Fayda ile bireylerin istek ve ihtiyaçlarının
şiddeti arasında sıkı bir ilişki vardır.
▪ İşletmecilikte dört tip faydadan
bahsedilmektedir.
İşletmecilikte Fayda Kavramı, Tanımı ve Çeşitleri

Şekil Faydası Yer Faydası Zaman Faydası Mülkiyet Faydası

• Hammadde veya diğer • Malları üretildikleri • Arz ve talebi dengeleme • İnsanların gereksinim ve
üretim faktörlerinin bir yerlerden tüketilecekleri çabalarının sonucunda ihtiyaçlarını karşılayacak
dönüşüm sisteminden yerlere nakli ile ortaya oluşan bu fayda, malların kullanım

geçirilerek başka bir çıkan faydadır. Arz ve malların kıt oldukları hakkını, bedelini

şekle bürünmesiyle talebi dengeleyici rol zamanlarda kullanılmak ödeyerek elde etmeleri

ortaya çıkan faydadır. üstlenir. üzere daha önceden neticesinde ortaya

Bu fayda işletmelerde üretilip stoklanmasını çıkar.

üretim fonksiyonu ifade etmektedir.

tarafından ortaya
çıkarılmaktadır.
İşletmecilikte Fayda Kavramı, Tanımı ve Çeşitleri

İşlenmemiş Doğalgaz

Dönüşüm Sistemi ve Şekil


Faydası

Depolama İşlemi ve Zaman


Faydası

Satış İşlemi ve
Mülkiyet Faydası

Taşıma İşlemi ve Yer


Faydası
Değer Kavramı ve Tanımı

▪ Değer:
▪ Bir şeyi arzu edilir veya yararlı kılan özellik veya nitelik
▪ Neoklasik iktisada göre tüketicinin son biriminin
faydasını dikkate alarak bir mala verdiği göreli önem.
▪ Marksist emek değer kuramına göre bir malın içerdiği
emek zamanı.
▪ Neoklasik ve emek değer kuramlarına göre iki mal
arasında olması gereken değişim oranı. krş. değişim
değeri
▪ Dışalım eşyasının Dünya Ticaret Örgütünün ilgili
yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen bedeli.
Tüketim Kavramı ve Tanımı

Tüketim:
•Mal ve/veya hizmetlerin insan istek
ve ihtiyaçlarını karşılaması
maksadıyla kullanılmasıdır.
•Tüm ekonomik faaliyetlerin nihai
amacı tüketimdir.
Talep Kavramı ve Tanımı

Talep
•Bir mal ve/veya hizmetin; gelirin, fiyatların ve
tercihlerin fonksiyonu olarak satılabilen miktarı; başka
bir ifadeyle, belli bir zaman dilimi içinde belli bir yerde
satın alınmak istenen mal ve/veya hizmet miktarıdır.
•Üretilen mal ve/veya hizmetlerin ihtiyaca yönelik
kullanılması.
•Talep, işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde en
önemli belirleyici faktörlerden biridir.
Talep Eğrisi
Arz Kavramı ve Tanımı

▪ Arz
▪ İnsan istek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere,
belli bir zaman dilimi içinde belli bir yerde satışa
çıkarılan mal ve/veya hizmet miktarıdır.
▪ Belirli bir süre içinde belirli bir fiyattan satılmak
istenen mal miktarıdır.
▪ Arzı etkileyen faktörler
▪ Malın fiyatı
▪ Diğer malların ve ikame malların fiyatı
▪ Üretim faktörlerinin maliyeti, temin edilebilirliği
▪ Üretim teknolojisi
Arz Eğrisi
Fiyat Kavramı ve Tanımı

▪ Fiyat
▪ Alım ya da satım işleminde bir şeyin para birimiyle ölçülen
değişim değeri ya da mübadeleye konu olan mal ve/veya
hizmetin bir birimi karşılığında ödenen para miktarıdır.
İktisatçılara göre fiyat, piyasada arz ve talebin kesiştiği
noktada oluşmaktadır.
▪ Mal ve/veya hizmetin değişim değeri.
▪ İktisat bilimi açısından fiyat, arz ve talep fonksiyonlarının
kesişim noktasını gösteren değerdir.
▪ Arz ve talebin temel belirleyicisi konumundadır.
▪ İşletme bilimi açısından fiyat, amaçların başarılması ve
faaliyetlerin sürdürülmesinde rol oynayan bir unsurdur.
Arz ve Talep Eğrilerinin Kesiştiği Nokta: Fiyat
Teknoloji Kavramı ve Tanımı

▪ Teknoloji:
▪ İnsan ihtiyaçlarının daha tekin bir şekilde karşılanması
amacıyla, bilginin örgütsel süreçlere uygulanmasıdır. Başka
bir tanıma göre teknoloji, araştırma geliştirme sonucu elde
edilen tekniklerin üretime uygulanması sonucu geliştirilen
süreç, metot ve bilgidir.
▪ Üretim gücü ve yeteneği ile bilgilerin en gelişmiş düzeyde
birikmesi, bu birikimin araştırmalar, buluşlar ve uygulamalar
ile dinamik bir seyir göstermesidir.
▪ Teknoloji ile bilgi arasında sıkı bir ilişki vardır.
▪ Yeni bilgiler yeni teknolojikleri, yeni teknolojiler de yeni
bilgileri ortaya çıkarmaktadır.
Mal ve Hizmet Kavramları ve Tanımları

▪ Mal
▪ İhtiyaçları doğrudan veya dolaylı olarak
karşılamaya yarayan, fiziksel özelliklerin
ağır bastığı somut araçlardır.
▪ Hizmet
▪ İhtiyaçları doğrudan veya dolaylı olarak
karşılamaya yarayan, fiziksel özelliklerden
ziyade soyut özelliklerin ağır bastığı
faaliyetlerdir.
Mal ve Hizmet Ayrımı

▪ Mal: Fiziksel olarak duyu organlarıyla hissedilebilen ve imalat sistemlerinin konusu


olan varlıklardır.
▪ Hizmet: Fiziksel özelliklerinden ziyade soyut olma özellikleri ağır basan, duyu
organları vasıtasıyla hissedilemeyen, üretildikleri anda tüketilen, depolanamayan
eylemlerdir.
▪ İmalat süreçlerinin çıktıları; üretilebilir, depolanabilir ve öngörülen gelecek talebe ulaştırılabilir.
Çıktılarda standardizasyon sağlanabilir, verimlilik ölçümü kolay, müşteriyle temas derecesi
düşüktür.
▪ Hizmet süreçlerinin çıktılarının temel özellikleri; soyut olmaları, depolanamamaları, üretildikleri
anda tüketilmeleri gerekliliği, müşteriyle temas derecesinin yüksek olması, kapasite planlamasının
güç olması, arz ve talep yönetiminin gerekliliğidir. Standart çıktıların yakalanması mümkün
değildir, verimliliğin ölçülmesi oldukça zor bir iştir.
Mal ve Hizmetlerin Karşılaştırılması
Özellikler Mal Hizmet
Müşteriyle temas Düşük Yüksek
Girdilerin standartlığı Yüksek Düşük
İşgücü içeriği Düşük Yüksek
Çıktıların standartlığı Yüksek Düşük

Çıktı Taşınabilir Taşınamaz


Verimlilik ölçümü Kolay Zor
Hataları düzeltme olanağı Yüksek Düşük
Stok Yüksek Düşük
Değerlendirme Kolay Zor
Somut Olma Yüksek Düşük
Mal ve Hizmet Ayrımı

Mallar Hizmetler

Ameliyat, eğitim

Şarkı sözü yazma, yazılım geliştir

Bilgisayar tamiri, lokanta

Oto tamiri, fast food

Ev tamiri, perakende satış

Otomobil montajı, çelik üretimi


Üretim Kavramı ve Tanımı

▪ Üretim
▪ İnsan istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve/veya
hizmetlerin ortaya çıkarılmasıdır. Başka bir ifadeyle,
İnsan istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve/veya
hizmetlerin ortaya çıkarılması amacıyla üretim
faktörlerinin birleştirilmesidir.
Girdilerin (Kaynakların) Çıktılara Dönüşümü: Üretim Süreci

Girdiler Çıktılar

Hammadde Dönüşüm Süreci Mal ve/veya


İşgücü Hizmetler
Sermaye
Bilgi

Geribildirim

Geribildirim Geribildirim
Denetim
Üretim Faktörleri Kavramı ve Tanımı

▪ Üretim Faktörleri
▪ İşletmenin üretim faaliyetinde kullandığı üretim
Emek
faktörleri denilen unsurların klasik iktisatçılardan beri
"emek", "sermaye", "doğal kaynaklar" ve
"müteşebbis" şeklinde bir ayırıma tabidir.
Üretim
Müteşebbis Sermaye
Faktörleri

Doğal
Kaynaklar
Üretim Faktörleri: Emek

▪ Emek
▪ Üretim faktörlerinden biri olan işgücü, insan istek ve
ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve/veya hizmetlerin üretimi
sürecinde dolaylı ya da doğrudan doğruya görev alan
insanlardır.
Üretim Faktörleri: Emek

▪ Emek
▪ İnsan emeği olup en önemli üretim faktörüdür.
İnsanların üretim için harcadıkları bedensel ve/veya
zihinsel çabaların tümü emek olarak
adlandırılmaktadır.
▪ İşletmede tümüyle "insan" en önemli unsurdur. İşçi,
yönetici veya patron-yönetici olması bu niteliği
değiştirmez.
▪ En modern araç, gereç ve makinelerin kullanıldığı bir
işletmede bile onları kullanan, yönlendiren ve tüm
faaliyetleri yöneten insan unsurudur.
Sermaye Kavramı ve Tanımı

▪ Sermaye
▪ Üretim faktörlerinden biri olan sermaye, ekonomide
daha önceden üretilen ve daha sonra yeni mal
ve/veya hizmetlerin üretiminde kullanılacak olan
mal ve/veya hizmetlerdir.
▪ Muhasebe bilimine göre sermaye işletme varlıklarını
finanse eden öz ve yabancı kaynaklarken
işletmecilik dilinde işletme varlıklarının tümüdür.
Sermaye Kavramı ve Tanımı

▪ Sermaye
▪ Sermaye terimi ile, özellikle iktisatçılarca
kastedilen, fiziksel sermaye olup, iktisatta basit
olarak üretime tahsis edilen araç-gereç-makine vb.
kaynaklarını ifade eder.
▪ Başka bir ifadeyle, artık değer elde etmek için
kullanılan para ve/veya değerdir.
Üretim Faktörleri: Doğal Kaynaklar

▪ Doğal Kaynaklar
▪ Üretim faktörlerinden biri olan tabiat ve çevre bir
başka ifadeyle doğal kaynaklar, işletmenin faaliyet
gösterdiği doğal çevredir.
Üretim Faktörleri: Doğal Kaynaklar

▪ Doğal Kaynaklar: Doğal kaynaklar, çoğunlukla,


toprak, arazi veya tabiat şeklinde ifade edilirse de
daha geniş kapsamlıdır; maden, orman, petrol, su
ve benzeri kaynakları kapsar.
▪ Üretken bir şekilde değerlendirilmek üzere, işletmeye
tahsis edilen yer altı ve yerüstü zenginlikleri olarak
da tanımlanabilir.
Üretim Faktörleri: Girişimci

▪ Girişimci
▪ Tabiat, emek, sermaye faktörlerini kendi özel amaç/amaçları
altında bir araya getiren, bu yolla fayda ve değer sağlayacak mal
ve/veya hizmetler üreten, bunları piyasaya arz eden ve bu işin
riskine ve getirisine katlanan kişiye müteşebbis ya da girişimci
denir.
▪ Emek, sermaye ve doğal kaynaklar olarak belirtilen üretim
faktörlerini, başkalarının ihtiyacını karşılayacak mal ve hizmetler
üretmek üzere tedarik eden ve uygun şekilde birleştiren kimsedir.
▪ Müteşebbis, genellikle kâr etme ana amacı ile hareket eder ve
riske (zarar etme tehlikesine) de katlanır. Kendisi de bir üretim
faktörüdür.
Üretim Faktörleri: Girişimci

▪ Girişimci
▪ Girişimci, genellikle kâr etme ihtimali yanında zarar
etme tehlikesine de katlanmak suretiyle üretim
faktörlerini tedarik eden ve üretime yönlendiren kişi
olarak düşünülür.
▪ Toplumun gereksinim duyduğu, talep edilebilir bir mal
ya da hizmeti bulup üretmeye girişen ve yaratıcılığıyla
buna ön ayak olan; bir başka ifadeyle üretim faktörlerini
bir amaç doğrultusunda bir araya getiren kişidir.
Teşebbüs Kavramı, Tanımı ve Türleri

▪ Teşebbüs
▪ Bir veya birden fazla kişinin mal ve/veya hizmet
üretimi yapmak üzere teşkilatlanan, bu teşkilatlanma
için para koyan, kurallara ve yasalara uygun olarak
faaliyet gösteren ve bu faaliyetleri sonucunda kar elde
eden iktisadi birimdir.
Yönetici Kavramı

▪ Yönetici
▪ Kar ve riski başkalarına ait olmak üzere mal
ve/veya hizmet ortaya koymak amacıyla üretim
faktörlerini bir araya getiren, kaynakları bu amaca
yönelik olarak planlayan, örgütleyen, yönelten,
koordine eden ve denetleyen kişiye yönetici denir.
Veri, Bilgi ve Üst Bilgi Kavramları

▪ Veri, bilgi işleme sürecinin temel hammaddesi olarak


karşımıza çıkan ve çeşitli sembol, harf, rakam ve
işaretlerle temsil edilen işlenmemiş gerçekler ya da
izlenimlerdir.
▪ Bilgi; toplanmış, organize edilmiş, yorumlanmış ve belli
bir yöntemle etkin karar vermeyi gerçekleştirmek
amacıyla ilgili birime sevk edilmiş” verilerdir.
▪ Üst bilgi, karar vermeye ve harekete geçmeye
rehberlik eden kural, prosedür, tecrübe ve içgüdü
karışımıdır.
Örnek

▪ Veri : % 45
▪ Bilgi: Türkiye’deki işletmelerin %45’inin düşük verimlilik
göstermesi
▪ Üst Bilgi : Yetkili kamusal bir kurumun, Türkiye’de düşük
verimlilik gösteren ve toplam işletmelerin %45’ini oluşturan
bu işletmelerin %10’unu için özendirici tedbirler öngörmesi.
İşletme Kavramı ve Tanımları

▪ İşletme
▪ İnsan istek ve ihtiyaçlarını karşılayarak, onlara
fayda sağlamaya çalışan bunu gerçekleştirmek
amacıyla üretim faktörlerini en uygun şekilde bir
araya getiren, bu üretim faktörlerini üretime sevk
eden, üretim süreci sonucunda ortaya çıkan mal
ve/veya hizmetleri kar elde etmek, satış
gelirlerini arttırmak, sosyal fayda sağlamak,
faaliyetlerin devamlılığını garanti altına almak
gibi daha pek çok amacı güden ekonomik
birimdir.
İşletme Kavramı ve Tanımları

▪ İşletme
▪ Alfred İsaac’a göre işletme; “üretim faaliyetlerinde
bulunan ve ihtiyaçların tatmininde doğrudan veya
dolaylı olarak katılan her iktisadi birim”dir.
▪ İşletme, “başlıca görevi insan ihtiyaçlarını tatmine
elverişli iktisadi mal ve hizmetleri üretmek olan,
ekonomik, teknik ve hukuki birim”dir.
▪ İşletme, “üretim araçlarının uyumlu bir biçimde
birleşmesinden meydana gelen bir birim”dir.
▪ İşletme, “başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere
mal veya hizmet üreten ekonomik birim”dir.
İşletme Kavramına Yönelik Yapılan Tanımların Ortak
Noktaları

▪ Ekonomik bir birim olma


▪ Var olan ve karşılanması gereken ihtiyaçlar
▪ Bu ihtiyaçları karşılayacak mal veya hizmet
Tanım 1
üretimi
▪ Fayda
▪ Tatmin
▪ Üretim faaliyeti
▪ Üretim faktörleri / kaynakları
▪ Üretim faktörlerinin / kaynaklarının bir araya Tanım 2 Tanım 3
getirilmesi
▪ Kaynakların kıt ve sınırlı olması
İşletmelerin Temel Bazı Özellikleri

• İşletme veya firma: "Başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal veya hizmetleri üretmek ve sahibine
kâr sağlamak amacıyla faaliyet gösteren iktisadi birimdir". Bu iktisadi birimde;
• Bir müteşebbis veya işadamının iktisadi rasyonellik ilkesine uyması, diğer bir deyişle, imkânlarıyla
maksimum (azami) kâr sağlama yolunda çaba göstermesi; bunun için de, kaynaklarını en ekonomik
bir biçimde kullanmaya ve maliyetleri minimum (en düşük) düzeyde tutmağa çalışması gerekmektedir.
• Bu derste, "model" olarak temel alınacak işletmenin birtakım özelliklere sahip olacaktır. Söz konusu
işletme;
▪ Piyasa (pazar) ortamında ve pazar için faaliyet gösteren,
▪ Başkalarının ihtiyacını karşılarken sahibine kâr sağlama amacı bulunan,
▪ Varlığını sürdürmek ve büyümek için çaba sarf eden ,dinamik bir yapıya sahip,
▪ Büyük ve dolayısıyla kompleks (karmaşık) yapılı olacaktır.
İşletme Amaçları

▪ Kar sağlamak
▪ Toplumsal fayda sağlamak
▪ İşletmenin varlığını sürdürmek
▪ Satış gelirlerini arttırmak ve sürekliliğini sağlamak
▪ Yeni buluş ve düşüncelere dayalı mal ve/veya hizmetler üretmek
▪ Kaliteli mal ve/veya hizmetler üretmek
▪ Düşük maliyetli üretim yoluyla uygun satış fiyatı sunmak
▪ İstihdam sağlamak
▪ Büyümek ve gelişmek
▪ Topluma ve devlete yardımcı olmak
▪ Çalışanları için uygun bir iş ortamı sunmak
▪ İşletme içi çatışmaları azaltmak ve yönetmek
▪ Çalışanların mesleki eğitimlerini, bilgi ve becerilerini arttırmak
▪ Tutarlı bir ücret ve istihdam politikası uygulamak
İşletme Amaçları

İşletme Amaçları
Kar sağlamak
İşletme
Toplumsal fayda sağlamak
İşletmenin varlığını sürdürmek
Üretim Faktörleri / Satış gelirlerini arttırmak ve sürekliliğini
Kaynakları sağlamak
Hammadde Üretim Yeni buluş ve düşüncelere dayalı mal
İşgücü ve/veya hizmetler üretmek
Sermaye Kaliteli mal ve/veya hizmetler üretmek
Bilgi Düşük maliyetli üretim yoluyla uygun
satış fiyatı sunmak
Mal ve/veya Hizmetler İstihdam sağlamak
Büyümek ve gelişmek
Topluma ve devlete yardımcı olmak
Çalışanları için uygun bir iş ortamı
sunmak
İşletme içi çatışmaları azaltmak ve
Fayda
yönetmek
Çalışanların mesleki eğitimlerini, bilgi ve
becerilerini arttırmak
Müşteriler Tutarlı bir ücret ve istihdam politikası
uygulamak
İşletme Amaçları: Kar Sağlama

▪ Ekonomik anlamda kar, işletmenin belli bir dönem sonunda elde ettiği toplam gelir ile
toplam gider arasında artı değerdir.
▪ İşletmelerin faaliyetlerini sürdürmeleri, fayda sağlayacak mal ve/veya hizmetler
üretebilmeleri işletmede faaliyetler neticesinde bu artı değerin kalmasına bağlıdır.
▪ Serbest piyasa ekonomisinde faaliyet gösteren işletmelerin, sahip ve ortaklarının
önceliği kazanç elde etmektir.
▪ Finansal açıdan kar, firma değerini arttırmak ya da maksimize etmektir.
İşletme Amaçları: Kar Sağlama

▪ Kar aynı zamanda işletmeler için performans değerlendirme aracıdır.


▪ Kar işletmelerin diğer amaçlarının başarılması açısından da bir araç vazifesi
görmektedir.
▪ Karın arttırılması için ya gelirlerin arttırılması, ya giderlerin azaltılması veya bunların
her ikisinin birden gerçekleştirilmesi gerekir.
▪ Devlete ödenecek vergiler, ortaklara dağıtılacak karlar, işletmenin başarı durumunu
değerlendirme ve işletme politikalarını saptamak için karın hesaplanması
gerekmektedir.
İşletme Amaçları: Kar Sağlama

▪ Karın İşletmelerde Üstlenmiş Olduğu Fonksiyonlar


▪ Performans ve başarı değerlendirme aracı
▪ Denetim aracı
▪ İşgörenleri teşvik aracı
▪ İşletmenin varlığını sürdürme ve büyüme aracı
▪ Diğer işletme amaçlarının başarılma aracı
▪ Tüketiciler açısından güvence aracı
▪ İşletmelerin diğer yatırımları için finansman aracı
▪ Ticari ve finansal itibar aracı
İşletme Amaçları: Kar Sağlama

▪ Kar maksimizasyonunun sınırlılıkları


▪ Kar maksimizasyonu ile ne ifade edilmeye çalışıldığı net değildir (kar tutarı mı, karlılık oranı mı, net
kar mı, brüt kar mı? vb).
▪ Kar maksimizasyonu paranın zaman değerini dikkate almamaktadır (1TL’nin bugün ve gelecekteki
satın alma gücü?).
▪ Kar maksimizasyonu, hisse senedi piyasasında hisse başına karın ve/veya hisse senedi fiyatının
arttığı anlamına gelmemektedir.
▪ Kar maksimizasyonu, farklı alternatifler arasındaki riski dikkate almamaktadır. Farklı yatırım
alternatifleri arasında sadece karı dikkate alarak seçim yapmak yanıltıcı olabilmektedir.
▪ Kar ve risk arasında ters orantı vardır.
▪ Sürekli olarak kar maksimizasyonun hedeflenmesi, işletmenin toplum nazarında itibarını
zedelemektedir.
İşletme Amaçları: Topluma Fayda Sağlama

▪ İşletmeler ürettikleri mal ve/veya hizmetler yoluyla müşterilerine ve/veya topluma fayda
sağladıkları sürece faaliyetlerine devam edebileceklerdir.
▪ Bireysel ve/veya toplumsal fayda sağlayacak mal ve/veya hizmetlerin üretilmesi de
herşeyden evvel bireylerin ve toplumun ihtiyaç ve beklentilerinin doğru tespit edilmesine
ve karşılanmasına bağlıdır.
▪ Unutulmamalıdır ki; kar, arz edilen mal ve/veya hizmetlere yönelik bireysel ve toplumsal
talep olduğu sürece ortaya çıkacaktır.
▪ İşletmelerin, müşterilerin istek ve ihtiyaçlarına cevap verecek doğru ürünleri, doğru yer,
zaman, miktar, kalite, fiyat ve teslimat koşullarıyla sunmaları hem bireylere fayda
sağlayacak, hem de toplumsal refahın yükselmesine katkı sağlayacaktır.
▪ İşletmeler, faaliyetleriyle alakalı tüm taraflara faydalı olmak mecburiyetindedirler.
İşletme Amaçları: Topluma Fayda Sağlamak

▪ Müşterilerine faydalı olan bir işletme aynı zamanda;


▪ Çevreye duyarlı faaliyetler yürütmeli,
▪ Toplumsal kıt kaynakları verimli kullanmaya özen göstermeli,
▪ Ticari sistemin işleyiş kurallarına uymalı,
▪ Ticari rekabet ve etik kurallarını gözetmeli,
▪ Çalışanlarını tatmin etmeli,
▪ Devlete karşı mali ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeli,
▪ Toplumsal ve sosyal faaliyetler içerisinde yer almalı,
▪ İstihdama katkı sağlamalıdır.
İşletme Amaçları: Topluma Fayda Sağlamak

▪ İşletmelerde topluma fayda sağlama amacının gelişmesine neden olan faktörler:


▪ İşletme yönetiminde profesyonel yöneticilerin görev alması (yöneticilerin risk almaması),
▪ İşletmelerin çok ortaklı olması,
▪ İş çevresinde yoğun rekabet yaşanması (rekabetin farklılalaşmayı zorunlu kılması),
▪ İşletme imajının, işletmelerin başarı, performans, karlılık ve rekabetçi yapıları üzerinde oynadığı rolün farkına
varılması,
▪ Küreselleşmeyle birlikte, ticaretin ve dolayısıyla işletmelerin yapısının değişmesi,
▪ Ticari bütünleşmeler ile işbirliğine dayalı organizasyon yapılarının ortaya çıkması,
▪ Araştırma geliştirme faaliyetlerinin önem kazanması,
▪ Kalitenin öneminin artması, kaliteyle ilgili yeni yönetim ve üretim felsefelerinin ortaya çıkması,
▪ Sivil toplum kuruluşlarının ve çeşitli baskı gruplarının giderek güçlenmesi,
▪ Yasal düzenlemeler, ticari standartlar, uyulması gereken anlaşmalar,
▪ Dünya genelinde kaynakların azalması ve bu bağlamda kaynakların etkin ve verimli kullanılması
zorunluluğu.
İşletme Amaçları: Varlığını Sürdürme

▪ İşletmelerin kar elde etmesi ve/veya topluma fayda sağlayabilmeleri, varlıklarını sürdürmelerine
bağlıdır.
▪ İşletmelerin sadece kar maksimizasyonuna ya da sadece toplumsal fayda sağlamaya
odaklanmaları uzun vadede faaliyetlerin durmasına neden olabilecektir.
▪ İşletmenin varlığını sürdürmesi, büyüme ve gelişmesi" de vazgeçilmez nitelikte bir işletme amacıdır.
▪ İşletme varlığını tehdit eden sayısız tehlikelerle dolu bir iktisadî çevre oluşturan piyasa ortamında
faaliyet gösterir.
▪ İşletmeler, bu çevrenin her zaman büyük değişmeler gösteren koşullarına ayak uydurarak
yaşamlarını sürdürmeleri ve büyüyüp gelişmeleri gerekmektedir.
▪ Büyüme "kârlarda", "satışlarda", "pazar payında", "üretimde veya bunların birkaçında artışlar
şeklinde kendini gösterebilmektedir.
İşletme Amaçları: Piyasa Değerini Maksimum Kılmak

▪ İşletme ortaklarının yani hissedarlarının servetlerinin veya refah düzeylerinin


maksimize edilmesi anlamına gelmektedir.
▪ Bir işletmenin öz sermayesinin piyasa değeri, dolaşımdaki hisse senedi sayısı ile
hisse senedinin piyasa fiyatının çarpılması kadardır.
▪ Dolayısıyla, piyasa değerini maksimize etmek için, hisse senedi piyasa fiyatının
maksimize edilmesi gereklidir.
▪ İşletmenin piyasa değerini maksimize etme amacı, kar maksimizasyonu amacına göre
pek çok üstünlüğe sahiptir.
İşletme Amaçları: Piyasa Değerini Maksimum Kılmak

▪ Piyasa Değeri Maksimizasyonunun Kar Maksimizasyonuna Göre Üstünlükleri


▪ Alınan finansal kararların etkinliğinin ölçülmesi açısından kar maksimizasyonuna göre daha
gerçekçidir.
▪ Sadece kar maksimizasyonuna odaklanmanın işletmelere kısa ve/veya uzun vadede neden
olabileceği olumsuz etkileri bertaraf etmektedir.
▪ Farklı yatırım alternatiflerinin karşılaştırılmasında kolaylık sağlamaktadır.
▪ Risk ve getiri faktörlerinin bir arada düşünülmesine olanak sağlayarak, finansal kararların etkinliğini
arttırmaktadır.
▪ Piyasa değerinin maksimizasyonu daha objektif bir ölçüttür.
▪ Sadece ortaklara fayda sağlamak yerine, kıt kaynakların daha verimli kullanılabileceği alanların
değerlendirilmesi yoluyla toplumu da katkı sağlamaktadır.
İşletme Kaynakları

• İşletme kaynaklarına yönelik diğer sınıflandırmalar:


• İkili ayırım:
1. Maddî faktörler
2. Beşerî faktörler

• Üçlü ayırım:
1. Maddî faktörler
2. Nakdî faktörler
3. Beşerî faktörler

• Dörtlü ayırım:
1. İnsanlar
2. Materyaller
3. Para
4. Yönetim
İşletme Çevresi: Dış Çevre

• "Çevre", genel olarak, bir kişi veya topluluğu etkileyen fiziksel


ve sosyal şartların toplamı olarak düşünülür. "İşletme çevresi
veya iş çevresi" ise, işletmeleri ve onların faaliyetlerini
etkileyen işletme dışı her türlü şartların toplamıdır.
• TDK’ya göre çevre; “Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal,
toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü”dür.
• Çevre, işletmenin ya da toplumun yaşamını etkileyen
ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik, siyasal, fiziksel vb.
şartların toplamıdır.
• İşletme çevresi, işletmenin sınırları dışında kalan fakat tüm
faaliyetlerini etkileyen faktörleri içinde barındıran ortamı
ifade etmektedir.
İşletme ve Çevre İlişkisini Ele Alan Yaklaşımlar

• Etkileme Modeli: Bu model, çevrenin sabit ve basit olduğunu varsayarak, işletmeleri


çevreden etkilenen değil, çevreyi etkileyen dönüştüren yapılar olduğunu ileri
sürmektedir.
• Uyum Modeli: Etkileme modelinin aksine, uyum modeli, işletme ve çevresi arasındaki
karşılıklı bağımlılık üzerinde durmaktadır. Bu modele göre, işletmeler faaliyetlerini ve
yapılarını dış çevrenin beklentileriyle uyumlaştırmaları gerekmektedir.
• Uyum modelinde vurgu yapılan işletme ve çevre arasındaki bağımlılık; çevrenin değişim
hızına, belirsizlik ve karmaşıklık derecesine ve kapasitene göre değişiklik gösterecektir.
İşletme Çevresi: Dış Çevre

• İşletmelerin tüm dış çevresini oluşturan ve kendileri her biri ayrı bir çevre olarak
düşünülen etkenler ve şartlar dört grupta toplanabilir:
• Doğal (fiziksel) çevre
• Sosyal ve kültürel çevre
• Politik - hukukî çevre
• Ekonomik çevre
İşletmenin Çevresi: Doğal (Fiziksel) Çevre

• Doğal çevre, hava, toprak, su ve bütün


doğal kaynaklardan oluşur ki, bunların
hepsi iş hayatı için önemlidir. Son
yıllarda tüm dünyada bu kaynakların
kötü kullanımı genel bir sorun olarak
ortaya çıkmış ve büyük bir önem
kazanmıştır (hatta, "ekoloji" ya da çevre
bilimi ve çevreyle ilgili bir dal olarak
ortaya çıkmıştır).
İşletmenin Çevresi: Sosyal ve Kültürel Çevre

• İşletmeleri çevreleyen, doğrudan ya da dolaylı


olarak ilişki içinde olmayı gerektiren kültür, alt
kültür ve sosyal sınıflardan oluşmaktadır.
• Kültür, genel olarak bir toplumun üyeleri tarafından
paylaşılan ve benimsenen temel değerleri, tutum ve
inançları, gelenek, görenek ve davranışlardan
oluşan yapıdır.
• Bir toplumun tamamına yönelik ortak değerlerden
bahsediliyorsa genel kültürel çevre toplumun
sadece belli bir kısmına yönelik ortak değerlerden
bahsediliyorsa alt kültür kastedilmektedir.
İşletmenin Çevresi: Sosyal ve Kültürel Çevre

• İşletmeler faaliyetlerini yürütürlerken, içinde


bulundukları sosyal ve kültürel çevrenin
hassasiyetlerine uygun mal ve/veya
hizmetler üretmeli, reklam ve satış
kampanyaları yürütmelidirler.
• “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak”
• “Helal Gıda” sadece temizlik ve hijyen
kalitesine uygunlukla sınırlı değil aynı
zamanda gıdaların Kur’an ve Hadisler
çerçevesinde belirtilen İslami kurallara uygun
olması.
İşletmenin Çevresi: Politik ve Hukuki Çevre

• Politik - hukukî çevre, yasalar, yönetmelikler ve diğer kurallardan oluşur ki, işletmeler
faaliyetlerini bu sınırlamalar çerçevesinde yürütürler.
• Politik çevre, genelde bir toplumun nasıl ve hangi politik düşünce veya düşüncelerin
egemenliği altında yönetildiğini gösterir.
• Politik ve hukuki çevredeki değişim işletme faaliyetlerini etkilemekte ve/veya
sınırlandırmaktadır.
• Vergi oranlarının arttırılması
• İthalatta kota uygulaması
• Ülkeler arası anlaşmalar
• Ülkeler arası ilişkiler
• Kanun, yasa, yönetmelik ve yönergeler vb.
İşletmenin Çevresi: Ekonomik Çevre

• Pazara dayalı ekonomilerde piyasa (pazar) mekanizması ekonomik sistemin


temelini oluşturur ve nelerin kimin için üretileceğini belirler.
• İşletmenin tüketici ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmet üretme yolundaki
çalışmalarını bazı soruların cevapları yönlendirecektir. Bunların başlıcaları:
• Ne üretilecek?
• Nasıl üretilecek?
• Ne miktar üretilecek?
• Ne maliyetle üretilecek? sorularıdır.
İşletmenin Çevresi ve Ekonomik Yapı İçerisindeki Yeri
İşletmelerin Gelir ve Giderleri

• Belirli bir faaliyet döneminde, işletmenin ana faaliyet konusu ve


dışındaki kaynaklardan elde etmiş olduğu tüm gelirlere “toplam
işletme gelirleri” denir.
• Ana Faaliyet Konusu Gelirler: Mal ve/veya hizmet satışından elde
edilen gelirlerdir.
• Ana Faaliyet Konusu Gelirler=Satış Fiyatı*Mal ve/veya Hizmet Miktarı
• Ana Faaliyet Konusu Dışı Gelirler: Faiz, kira gibi.
İşletmelerin Gelir ve Giderleri

• İşletme Giderleri: Özellikle, kurulu ve faaliyette bulunan bir işletmenin,


girdileri temin ederken, mal ve/veya hizmet üretirken katlanmak
zorunda olduğu tüm maliyetlerin parasal tutarıdır.
• İşletme giderlerinin üretilen mal ve/veya hizmetlerle doğrudan ilişkili
olan kısmına doğrudan giderler, doğrudan ilişkili olmayanlarına ise
dolaylı giderler denmektedir.
• İşletme giderleri faaliyet alanlarına göre de sınıflandırılabilmektedir.
Kaynaklarına Göre İşletme Gelirleri

İşletme
Gelirleri

Ana Faaliyet
Diğer Gelirler
ve Satış Geliri

Stokların Hurda ya da
İkincil ya da İştirak ve Faiz
Satış Geliri Parasal Kira Geliri Atık Madde Bağış Geliri
Yan Gelir Geliri
Değeri Geliri
Kaynaklarına Göre İşletme Gelirleri

• Ana Faaliyet ve Satış Geliri: İşletmenin belirli bir plan çerçevesinde


faaliyet konusu olarak ürettiği mal ve hizmetlerin parasal değeri ana
faaliyet geliri olarak ifade edilmektedir. Ana faaliyet geliri iki kısımdan
oluşmaktadır:
• Satış Geliri: Miktar*Birim Satış Fiyatı
• Stokların Değeri: Satılmayan, stokta bekletilen, malların değeri
Kaynaklarına Göre İşletme Gelirleri

• Diğer Gelirler
• İkincil ya da Yan Gelir: İşletmelerin ana faaliyetleri dışında elde ettiği gelirlerdir (yolcu taşımacılığı
yapan firmanın kargo gelirleri gibi).
• İştirak ve Faiz Geliri: İşletmenin elinde bulundurduğu fazla parayı değerlendirmesi sonucunda elde
ettiği gelirlerdir.
• Kira Geliri: İşletmenin sahip olduğu maddi ve maddi olmayan varlıkların kiraya verilmesiyle elde
edilen gelirlerdir (arsa, bina, makine, ticari buluş, marka, lisans vb.).
• Hurda ve Atık Madde Geliri: İşletmenin ekonomik ömrünü tamamlamış, eskimiş ya da kullanılamaz
duruma gelmiş ya da amortismana tabi tutularak işletme içi değeri sıfırlanmış sabit varlıkları ile
üretim sırasında ortaya çıkan ve yararlanılamayan atık ve hurdaların satışından elde edilen
gelirlerdir.
• Bağış Geliri: İşletmenin bir karşılık vermeden değişik çevrelerden elde ettiği gelirlerdir.
İşletme Giderleri ve Maliyet Kavramı

• Maliyet: Her işletmenin kendi faaliyet konusunu teşkil eden mal ve/veya hizmetleri
ortaya çıkarmak için kullandığı çeşitli üretim faktörlerinin parasal değeridir.
• Maliyet: Amaca ulaşılmak için katlanılan ekonomik fedakarlıkların tümüdür.
• Sabit Maliyet
• Yarı Değişken Maliyet
• Değişken Maliyet
• Toplam Maliyet
• Ortalama Maliyet
• Marjinal Maliyet
• Alternatif Maliyet
• Direkt Maliyet
• Dolaylı Maliyet
İşletme Giderleri ve Maliyet Kavramı

• Sabit Maliyet: Üretim miktarına bağlı olmaksızın ortaya çıkan ve değişmeyen


maliyetlerdir (amortisman, kira, maaş vb).
• Yarı Değişken Maliyet: Sabit ve değişken özelliği tam olarak belirlenemeyen
maliyetlerdir. Bazı maliyetler, sabit özelliğe sahipken bazı dönemlerde değişken
özellik gösterebilmektedirler (bakım onarım, reklam vb).
• Değişken Maliyet: Üretim miktarına bağlı olarak artan veya azalan maliyetlerdir
(hammadde, işçilik, enerji maliyetleri gibi).
• Birim sabit maliyetler üretim miktarı arttıkça azalan bir eğilim gösterirler.
• Toplam Maliyet: Toplam sabit maliyet ile toplam değişken maliyetin toplamıdır.
İşletme Giderleri ve Maliyet Kavramı

• Toplam maliyetlerdeki artış veya azalışlar değişken maliyetlere bağlıdır.


• Ortalama Maliyet: Toplam maliyetin üretim miktarına bölünmesiyle ortaya çıkan
birim maliyettir.
• Marjinal Maliyet: İşletmede üretilen her ilave mal ve/veya hizmetin toplam
maliyetlerde neden olduğu artıştır.
• Alternatif Maliyet: İşletmenin karşı karşıya olduğu alternatiflerden birini seçmesiyle,
diğerlerinden vazgeçmesinin getireceği maliyettir.
• Direkt Maliyet: İşletmenin yaptığı gider herhangi bir maliyetle ilişkilendirilebiliyorsa
doğrudan, ilişkilendirilemiyorsa endirekt yani dolaylı maliyettir.
Maliyet – Hacim İlişkisi

Tutar (TL)

Sabit maliyet (SM)

0
Q (hacim, birim)
İşletmenin Dış Çevresinde Yer Alan Diğer Oyuncular

▪ Rakipler
▪ Müşteriler

▪ Tedarikçiler
▪ Hissedarlar
▪ Aracılar
İşletme Bilim Dalı

• 'İşletme" bilim dalı, işletme içi ve işletmeler arası olay ve faaliyetlerle


ilgili sebep sonuç ilişkilerini ele alarak bir işletmenin amaçlarına en
etkin bir biçimde nasıl ulaşacağını inceler.
• Bu doğrultuda işletme amaç ve araçları ve örgüt yapısıyla tüm işletme
sistemini analiz ederek, etkin bir yönetim için geçerli işlemleri, ilke ve
tekniklerle, bu alanlardaki değişmeleri ortaya koymaya ve yöneticilik
bilgi ve yeteneklerini geliştirmeye çaba sarfeder.
İşletme ve İktisat İlişkisi

• İktisat bilimi, kıt kaynakların en etkin, en rasyonel (optimal)


kullanımını, ekonomik hayatı bir bütün olarak ele alarak inceler.
• İşletme bilimi de, işletme içi ve işletme dışı olay ve faaliyetleri ele
almak suretiyle, doğrudan doğruya ekonomik birimlerin yapı ve
faaliyetlerini inceler; kıt olan kaynakların en etkin kullanımını bir
işletme açısından analiz eder.
• İşletmenin amaçlarına en iyi şekilde ulaşmasını sağlayacak yolları
araştırır.
İşletme ve Davranış Bilimleri İlişkisi

• İşletmelerin en önemli kaynağı ya da insan faktörüdür. Bu yüzden, "insan'ı gerek tek olarak, gerekse toplum üyesi
olarak ele alıp çeşitli yönleriyle inceleyen başlıca davranış bilim dallan olarak psikoloji, sınai psikoloji, sosyoloji ve sosyal
psikoloji işletme bilimine çeşitli yararlar sağlarlar.
• İş şartlarından şikâyetler,
• Çalışma süratindeki azalmalar,
• Üretimde kusurlu mamul sayısının artması,
• İşçinin işe ilgisinin azalması,
• İşçi - ustabaşı çatışmaları,
• İşçi - işveren düşünce ve amaç farklılıkları,
• İlgi ve çıkar ilişkileri,
• İşçilerin kişisel sorunları, gibi sorunların çözümlenmesinde yardımcı olur.
• Öte yandan, işletmelerin ürettiği mal ve hizmetler de "tüketici olarak insan"lar için olduğundan, bir mala olan talepteki
değişmeler, tüketici davranışları vb. konularda yine psikoloji ve sosyoloji bilimlerinden yararlanılır.
İşletme ve Matematik İlişkisi

• İşletme sorunlarının çözümlenmesinde, matematik ve istatistik ile yöneylem araştırması


gibi yine temelde bunlara dayalı kantitatif teknikler yer yer önemli bir rol oynar (karar
süreci).
• Sanayide üretilen malların sağlıklı ve ekonomik bir biçimde denetlenmesini sağlayan
istatistiksel kalite kontrolü, pazarlama araştırmaları (pazar, tüketici, mamul, reklâm v.b.
araştırmalar) geniş ölçüde başta örnekleme olmak üzere istatistiksel usullere ve
korelasyon, regresyon gibi değişkenler arası ilişkileri araştıran ilgi analiz tekniklerine
dayanır.
• Öte yandan, başta doğrusal (lineer) programlama olmak üzere çeşitli matematiksel
programlama teknikleri; ticarî hesap ve malî cebir, matematiğin işletmelerde
kullanılmasını sağlayan önde gelen uygulama alanlarından sadece bazılarıdır.
İşletme ve Hukuk İlişkisi

▪ İş hayatı, daima, kanun, tüzük ve yönetmeliklerle, ahlâk kaideleri ve gelenek


göreneklerle düzenlenmiştir. Daha spesifik olarak, iş dünyası, eskiden beri:
• Devleti temsil eden organların kanun, tüzük ve yönetmelikleriyle
• İçinde yaşanılan toplumun ahlak kaideleri ve gelenek görenekleriyle
• Yine ahlakî değer yargılarına göre iş adamlarının ve meslek kuruluşlarının kendi
kendilerine yükledikleri kurallarla
• Uluslararası kuruluşların kabul ettiği kurallarla yönetile gelmiştir.
▪ Bütün bunlar hukukun yazılı ve yazılı olmayan unsurlarıdır.
İşletme ve Bilgi Teknolojileri İlişkisi

▪ Bilgi teknolojilerinde meydana gelen hızlı ve radikal değişiklikler işletmeleri, iş yapma yöntem ve
usullerini kökten etkilemiştir (e-ticaret, e-tedarik, e-lojistik, sanal organizasyonlar vb).
▪ Bilgi teknolojilerinin yaygın kullanımıyla birlikte gerek işletme içi gerekse işletmeler arası iletişim ve
koordinasyon gelişmiş ve rahatlamıştır.
▪ Bilgi teknolojilerinin kullanımı, yöneticilerin kararlarındaki etkinliği arttırmada önemli bir rol
oynamaktadır.
▪ Ofis otomasyon sistemleri, karar destek sistemleri, yapay zeka uygulamaları, e-ticaret, e-lojistik, e-
tedarik, sanal organizasyonlar, geleceğin fabrikası gibi pek çok uygulama bilgi teknolojilerinin
işletmecilik alanındaki yansımalarından bazılarıdır.
▪ Çağımızın popüler kavramı, tedarik zinciri yönetimi zincirde yer alan tüm üyeler arasında karşılıklı
bilgi paylaşımını yüksek koordinasyonu gerektirmektedir.
▪ Bilgi teknolojileri lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde önemli konulardan bir haline gelmiştir.
İşletme Fonksiyonları

Yönetim

Üretim Pazarlama
Finansman Muhasebe Araştırma&Geliştirme

Lojistik ve Tedarik
İnsan Kaynakları Halkla İlişkiler
Zinciri Yönetimi
İşletme Yönetiminin Gelişimi

▪ İlk Gelişmeler ve Sanayi Devriminin Etkileri

▪ Frederick W.Taylor ve "Bilimsel Yönetim"

▪ Henri Fayol,"Yönetim Süreci Yaklaşımı" ve "Yönetimin Evrenselliği"

▪ Max Weber ve "Bürokrasi Yaklaşımı"

▪ Elton Mayo ve "Beşeri İlişkiler Yaklaşımı"


İşletme Yönetiminin Gelişimi: İlk Gelişmeler ve Sanayi Devriminin Etkileri

• Sanayi devriminin ilk ortaya çıktığı ülkelerde, temelde


mal ve hizmet üreterek kâr sağlama amacı peşinde
faaliyet gösteren kuruluşlar olarak işletmelerin hızla
büyümelerine yol açmış, böylece ekonomik güç olarak
da toplumdaki yerlerini ve önemlerini arttırmıştır.
• Bu yöndeki gelişmelere zamanla yeni bir boyut
eklenmiştir ki, o da, çeşitli ülkelerde bir kısım büyük
işletmelerin ulusal işletme olmanın ötesine geçerek
uluslararası işletme haline dönüşmeleri; bazılarının da
küresel işletme haline gelmeleridir.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: İlk Gelişmeler ve Sanayi Devriminin Etkileri

• Türkiye’ de işletme yönetimiyle ilgili ilk gelişmeler 16. -


18. yüzyıllarda kendini göstermiş; ama asıl önemli
adımlar, sanayi devrimi denilen tarihsel olgu ile çok
yakından ilişkili olarak sonraları atılmıştır.
• 18. yüzyılın sonlarıyla 19. yüzyılda buharlı
makinelerin icadı ve sanayiye uygulanması, küçük
ölçekli atölye tipindeki işletmelerin yerini, önce
makinelerle üretim yapan büyük atölyelerin, sonra da
giderek artan ölçüde kitle üretimi yapan fabrikaların
alması sonucunu doğurmuştur.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: İlk Gelişmeler ve Sanayi Devriminin Etkileri

▪ Sanayi Devrimi’ nin, çeşitli özellikleri ve belli


başlı etkileri ;
▪ Buharın keşfiyle makine ile pazar için üretim
ekonomik hayata girmiştir.
▪ İşbölümü zorunluluk haline gelmiştir.
▪ Elişi yeteneğinin yerini, makine kullanarak
üretim verimini arttırmak almıştır.
▪ Fabrikalarda çok kişinin çalışması, yönetim ve
örgütlenme sorunlarını ön plana çıkarmıştır.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: İlk Gelişmeler ve Sanayi Devriminin Etkileri

▪ Sanayi Devrimi’ nin, çeşitli özellikleri ve belli başlı etkileri


▪ Sermaye birikimi, nakdi birikim ve toprak genişlemesi
yerine, sanayi üretim araçları şekline dönüşmeye, ticaret
adamlarının da sanayiciliğe yönelmelerine yol açmıştır.
▪ Ücret sistemleri ortaya çıkmaya başlamıştır.
▪ Sanayinin gelişmesiyle ekonomik, toplumsal ve siyasal
sorunlar da değişirken, özellikle sanayi kapitalizminin
sorunları olarak, büyük işletmelerin örgütlenmeleri,
tekelleşme, üretim ve teknoloji konulan, iç ve dış pazar
bulma ve finansman konulan daha büyük bir önem
kazanmaya başlamıştır.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• İşletme yönetimiyle ilgili olarak daha önce de bazı ilkeler geliştirilmişse


de modern yönetimin Frederick Winslow Taylor (1856- 1912) ile
başladığı görüşü genel kabul görmüştür.
• Amerikalı varlıklı bir ailenin çocuğu olan Taylor, Fransa ve Almanya'daki
genel kültür eğitiminden sonra ülkesinde hukuk öğrenimine başlamış,
fakat Harvard Üniversitesi'ni terkederek bir fabrikada torna işçisi olarak
çalışmaya başlamıştır.
• İş dünyasındaki bir kriz döneminde makinistlik eğitimi gördükten sonra,
1878'de Philadelphia'da bir çelik işletmesine girmiştir. Başarılı
çalışmaları ile ustabaşılığa yükselirken, bir yandan da mühendislik
eğitimi görmüştür.
• Mühendislikten başka bu alanda "Master" derecesini de almış ve teknik
öğretimindeki teorik bilgileri başarıyla uygulamaya koyduğu için 1884'de
başmühendisliğe yükselmiştir.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• Taylor, 1911 yılında, "Bilimsel Yönetimin İlkeleri (The Principles of


Scientific Management)" adlı eserini yayınlamıştır.
• Uzun yıllar süren çalışmalarında, zamanının büyük bir kısmını
imalathanedeki üretim faaliyetlerini incelemekle geçirerek, işçilik,
hammadde ve malzemede büyük ölçüde israf olduğunu saptamış;
bunu önleyerek verimliliği arttırmanın yollarını araştırmıştır.
• İşçilerin malzeme ve makineleri kullanış tarzını ve bununla ilgili
hareketlerini ölçüm aletleriyle ölçme yoluna gitmiştir.
• Kronometre ve çeşitli mühendislik ölçüm aletleriyle yaptığı
çalışmalarla, gereksiz zaman ve materyal kaybını minimum düzeye
indirmiştir.
• Yapılan işin kalitesini ve miktarını arttırarak daha fazla üretim
yanında, daha yüksek ücretin kazanılmasına yönelik metodlar
geliştirmiştir.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• Özellikle, "zaman etüdü" adı verilen çalışmaları, parça başına ücret uygulaması ile
fazla üretim yapan kimselerin yüksek ücretle ödüllendirildiği teşvikli ücret
sistemlerinin geliştirilmesiyle, sanayi üretiminde ortalama % 400'ü aşan verimlilik
artışı sağlayabilmiştir.
• Taylor'a göre, "Bilimsel Yönetimin İlkeleri" adlı ünlü eserinin üç amacı vardır:
▪ Örnekler vererek, verimsiz çalışmanın sebep olduğu büyük zararları göstermek
▪ Bu verimsizliği önlemenin tek yolunun sistemli bir yönetim uygulaması olduğunu okuyucuya
kanıtlamak
▪ Yönetimin, belirli kanun, kural ve ilkelere dayanan bir bilim olduğunu ortaya koymak.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• Taylor yeni bir yönetim felsefesi geliştirdiğini belirterek, bu yeni yönetim tarzında,
planlama ile uygulama işinin birbirinden ayrılması gerektiğini savunmuştur.
• Planlama yanında denetlemeye de büyük önem vermiş ve ayrıca, yöneticilere şu
önerilerde bulunmuştur:
❖ Her işçinin yaptığı işi unsurlarına (öğelerine) ayırınız.
❖ Göz kararı, parmak hesabı usuller yerine, bilimsel metodlar kullanınız.
❖ İşçilerin seçimi ve eğitimini bilimsel yollardan yapınız.
❖ İşlerin bilimsel yollardan yapılması için işçilerle işbirliği yapınız.
❖ Sorumlulukları, yönetenler ve işçiler arasında adil bir şekilde dağıtınız.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim Yaklaşımı

• Her iş kendini oluşturan unsurlara ayrılmalıdır.


• Her işe en uygun kişi seçilmelidir.
• İşgörenler eğitilmelidir.
• Belirli bir işin her bir parçasında uzmanlaşılmalıdır.
• İşletmedeki bütün işler planlanıp programlanmalıdır.
• Teşvik edici ücret sistemleri geliştirilmelidir.
• Yönetim, sistemin tüm aşamalarını sürekli denetlemelidir.
• Zaman ve hareket etüdü
• İş ekonomisi
• Teşvikli ücret sistemi
• İş standartları
H.Fayol Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Yönetimin Evrenselliği

• Bir Fransız maden mühendisi olan Henri Fayol (1841 -


1925), "büyük bir işletmenin genel yönetim ilkelerini"
sistemli bir şekilde ortaya koyarak, bilimsel yönetimin
gelişmesine büyük katkılarda bulunmuştur.
• Fayol, 50 yılı aşan başarılı tecrübelerinin ürünü olan
ünlü eseri, "Genel ve Endüstriyel Yönetim"i 1916 yılında
yayınlamıştır. Bu eser, bir işletmede bulunan başlıca
faaliyetleri sınıflandırarak 6 fonksiyon halinde
göstermektedir:

▪ Teknik (üretim)
▪ Ticari (satınalma, satma ve mübadele)
▪ Malî (finansal)
▪ Muhasebe (istatistik dahil)
▪ Güvenlik (mülkiyetin ve kişilerin korunması) ve
▪ Yönetim
H.Fayol Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Yönetimin Evrenselliği

• Fayol, yönetimi, birbirini izleyen aşamalardan oluşan bir süreç (yönetim süreci) olarak ele
almış; bu sürecin aşamalarını da, yönetim fonksiyonları olarak 5 grupta toplamıştır:

1. Planlama (ileriyi görme)


2. Örgütleme (organize etme; organizasyon)
3. Yöneltme (yürütme)
4. Koordinasyon (düzenleştirme - ahenkleştirme)
5. Denetim (kontrol etme)
H.Fayol Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Yönetimin Evrenselliği

• Fayol'un yönetim ilkeleri esnek olup, değişen şartlara göre farklı olarak uygulanabilecek
niteliktedir.
• Fayol'un 6 grupta toplayarak, kolayca anlaşılır olarak nitelendirdiği ilk 5 gruptan "güvenlik" bir yana
bırakılırsa, diğerleri günümüzde işletmecilik disiplininin alt disiplinleri olan "üretim", "pazarlama",
"finansman" ve "muhasebe" fonksiyonlarıdır ve her biri ayrı bir uzmanlık dalı olmuştur.
• Ayrıntılı olarak ele aldığı yönetim fonksiyonunu da bölümlendirip, yöneticilik (ya da yöneticinin)
görevlerini, "planlama", "örgütleme", "yöneltme", "koordinasyon" ve "denetim" fonksiyonları
şeklinde sınıflandırması da, hemen hemen bugünkü ayırımın aynıdır.
• Diğer bir deyişle, Fayol 100 yıl kadar önce yaptığı çalışmalarla bugünkü "işletme fonksiyonlarını" ve
"yönetimin fonksiyonlarını" isabetli bir biçimde ortaya koymuştur.
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• İşletme yönetiminin bir bilim dalı olarak gelişmesinde, Taylor ve Fayol ile aynı
dönemlerde Almanya'da yaşayan ve "bürokrasi modeli" veya "bürokrasi yaklaşımı"
ismiyle anılan bir organizasyon teorisi geliştiren Alman düşünürü Max Weber'i de
ayrıca belirtmek gerekir.
• Aslında işletme yöneticisi değil, çok yönlü bir bilim adamı, sosyolog olan Max
Weber; sosyoloji, din, iktisat ve siyasi bilimler dallarında önemli eserler vermiştir.
• Organizasyona ilişkin ünlü eseri "Sosyal ve Ekonomik Örgütlenme Teorisi", 1947
yılında İngilizce'ye çevrilince geniş bir etki alanı bulmuş; bir organizasyon
yaklaşımı olarak bürokrasiyi inceleyen ve geliştiren başka yazarları etkilemiştir.
• Max Weber'in üzerinde durduğu bürokrasi, günlük dilde kullanılan "işlerin yokuşa
sürülmesi", "geciktirilmesi" anlamının tam aksine, etkinlik açısından ideal bir
organizasyon yapısını göstermektedir.
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

Sosyal ve Ekonomik Örgütlenme Teorisi

Max Weber’e göre bürokrasi: Etkinlik açısından ideal bir

organizasyon yapısı
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• Sosyal açıdan bürokratik yapıların neden gerekli olduğu ve etkin bir organizasyon
yapısının özellikleri şunlardır:
❖ Fonksiyonel uzmanlaşmaya dayanan iş bölümü
❖ Açık - seçik belirlenmiş bir hiyerarşik yapı ve böylece her kademenin bir üst kademece kontrol edilmesi
❖ Her kademede işlerin yapılışına ilişkin pozisyonlara gelen herkesin uyacağı ilke ve yöntemler
❖ Kişisel ve duygusal olmayan; rasyonel ve ilkeler doğrultusunda ilişkiler
❖ Teknik yeteneğe dayalı personel seçim ve terfi sistemi
❖ Organizasyon birimlerinin yasal yetkilerle birbirine bağlanması.

• Görüldüğü gibi, bürokrasi yaklaşımı da önceki yaklaşımlara benzemektedir; birtakım


ilkelerin uygulanması ve izlenmesi ile, işletmelerde etkin, ideal, şahsa göre değişmeyen
rasyonel bir organizasyon yapısı oluşacaktır.
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

• Beşeri İlişkiler Yaklaşımının İlgilendiği Başlıca Konular:


• İnsan davranışı
• Kişiler arası (beşeri) ilişkiler
• Grupların oluşması
• Grup davranışları
• İnformel organizasyon
• Algılama ve tutumlar
• Özendirme (motivasyon)
• Liderlik
• Organizasyonlarda değişme ve gelişme
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

Beşeri ilişkiler yaklaşımı ilk defa "Western Elektric Şirketi'nin


Chicago yakınındaki Hawtorne fabrikasında uzun bir süre
(1920'ler ortalan ile 1930'ların başlarında) birbiri ardına
yürütülen bir dizi araştırma ile başlamıştır.
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

Hawtorne Deneyleri" Amacı

• Işıklandırma
• Isıtma
• Yorgunluk
• Dinlenme zamanları gibi fiziksel faktörlerin işçilerin verimliliği
üzerindeki etkilerini belirleme amacına yönelmiştir.
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

• Fiziksel faktörlerdeki iyileştirmelerin üretim verimliliğini arttırması beklenirken


umulan sonuç alınamamıştır.
• Bazen fiziksel şartlarda iyileşme olmadan verimliliğin arttığı; bazen de iyileştirmeye
rağmen üretimin artmadığı görülmüştür.
• Araştırmacılar dikkatlerini fiziksel faktörlerden sosyal ve psikolojik faktörlere
çevirmişlerdir.
• Sonuçlar, üretim düzeyini ve verimliliği esas itibariyle sosyal faktörlerin etkilediği
görüşüne yol açmıştır.
• Grup üyelerinin uyması gereken normlar
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

• Mayo, bu araştırmalar sonucunda sosyal sistem teorisini geliştirmiştir.

• Hawtorne araştırmaları ile işletmelerin bir "sosyal sistem" olduğu; bu sistemin en

önemli unsurunun da "insan" olduğunu ortaya çıkarmıştır.

• Sosyal ilişkilerin, verimlilik üzerindeki etkisinin fiziksel faktörlere göre daha fazla

olduğu tespit edilmiştir.

• Hawtorne araştırmaları insan faktörünün önemini vurgulamış ve "insan'ın yoğun bir

şekilde araştırma konusu yapılmasında etkili olmuştur.

• Verimlilik için motivasyon


İŞLETMELERİN SINIFLANDIRILMASI
VE
İŞLETME TÜRLERİ
İşletmelerin Sınıflandırılması ve İşletme Türleri

• Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler


1
• Uluslararasılaşma Derecesine Göre İşletmeler
2
• Büyüklüklerine Göre İşletmeler
3
• Mülkiyet Yapılarına Göre İşletmeler
4
• İşletmeler Arası Anlaşmalara Göre İşletmeler
5
• Faaliyet Alanlarına Göre İşletmeler
6
• Teknik Özelliklerine Göre İşletmeler
7
Şirket Kavramı ve Unsurları

▪ Şirket kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup “ortaklık” anlamına gelmektedir.
▪ Ortaklık; “en az iki kişinin ortak bir amaca erişmek için bir araya gelerek
oluşturdukları kişi toplulukları”dır.
▪ Şirketin Sürekliliği Varsayımı
▪ Öngörülebilir bir gelecekte faaliyetlerinin devam etmesi
▪ Tasfiye, faaliyetlerin durması ya da ilgili mevzuat çerçevesinde iflasa gitme niyetinin olmaması

▪ Tanımda dikkat çeken iki husus:


▪ Ortak bir amaç doğrultusunda bir araya gelme
▪ Birlikteliğin sürekliliği
Şirket Kavramı ve Unsurları

▪ Şirket tanımı TTK’da yer almamış, BK’nın 620.maddesinde adi ortaklık sözleşmesi için
yapılan tanım yanı zamanda şirketi tanımlamak için kullanılmıştır.
▪ BK Madde 620’ye göre adi ortalık sözleşmesi ya da şirket:
▪ “İki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri
sözleşme” olarak tanımlanmaktadır.

▪ Tanımda yer alan unsurlar & Şirketin unsurları


▪ Kişi Unsuru
▪ Sözleşme Unsuru
▪ Sermaye Unsuru
▪ Ortak Amaç Unsuru
▪ Ortak Amaç Doğrultusunda Birlikte Çaba Unsuru
Şirketin Unsurları: Kişi Unsuru

▪ İstisnaları olmakla birlikte kural olarak bir şirketten bahsedebilmek için en az iki
kişinin varlığı gerekmektedir.
▪ İSTİSNA: TTK madde 568’e göre: Sermayesi paylara bölünmüş şirketler en az beş ortakla
kurulabilmektedir.
▪ İSTİSNA: TTK madde 338’e göre: Anonim şirketler en az bir kişi ile kurulabilmektedir.

▪ Şirketlerin kurulması ile ilgili kişi sayısına ilişkin olarak istisnalar dışında bir sınırlama
getirilmemiştir.
▪ İSTİSNA: Limited Şirketlerin ortak sayısı elli kişiyi aşamaz
Şirketin Unsurları: Sözleşme Unsuru

▪ Bir şirket, şirketi kurma ve devam ettirme bilinciyle bir araya gelen kişilerden oluşur.
▪ Şirketler, en az iki ya da daha fazla kişinin aralarında yaptıkları sözleşmeye dayalı
olarak kurulur.
▪ Şirket sözleşmeleri çok taraflı sözleşmelerdir (BK’dan farklı olarak).
▪ Şirkete ortak sayısı kaç ise, sözleşme o ortak sayısı kadar taraflıdır.
▪ Şirket sözleşmeleri bir nevi birleşme sözleşmeleridir.
▪ Şirket sözleşmelerinde tarafların ortak çıkarları birbirleriyle paraleldir.

▪ Borçlar Kanunu’na konu olan sözleşmelerde ise tarafların çıkarları birbirleriyle


çelişmektedir.
Şirketin Unsurları: Sermaye Unsuru

▪ Her ortak şirkete sermaye payı getirmekle yükümlüdür.


▪ Sermaye payı koyma yükümlülüğü hem BK’da hem de TTD’da düzenlenmiştir.
▪ BK Madde 621’e göre; “ her ortak para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak
ortaklığa bir katılım payı koymakla yükümlüdür. Sözleşmede aksi belirtilmedikçe,
katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte ve birbirine eşit
olmak zorundadır.”
Şirketin Unsurları: Sermaye Unsuru

▪ TTK Madde 127’ye göre sözleşmede aksi belirtilmediği sürece ticaret şirketlerine
sermaye olarak konulabilecek unsurlar:
▪ Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar
▪ Fikrî mülkiyet hakları
▪ Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz
▪ Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları
▪ Kişisel emek
▪ Ticari itibar
▪ Ticari işletmeler
▪ Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler
▪ Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar
▪ Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer
Şirketin Unsurları: Ortak Amaç Unsuru

▪ Şirket sözleşmeleri, istisnai durumlar olmakla birlikte, en az iki kişinin ortak bir amaca ulaşmak maksadıyla oluşturdukları
sözleşmelerdir.
▪ Ortak amaç şirket türüne göre farklılık göstermektedir:
▪ BK Madde 622: Kazanç Sağlama: “Ortaklar, niteliği gereği ortaklığa ait olan bütün kazançları aralarında paylaşmakla
yükümlüdürler”. (Adi ortaklık sözleşmesinde)
▪ TTK Madde 211: Ticari İşletme İşletmek: Kollektif şirket ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla,
gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan
şirkettir.
▪ TTK Madde 304: Ticari İşletme İşletmek: Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket
alacaklılarına karşı
▪ ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir
sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket komandit şirkettir.
▪ TTK Madde 331: Kanunen Yasaklanmamış Her Türlü Ekonomik Amaç: Anonim şirketler, kanunen yasaklanmamış her türlü
ekonomik amaç ve konular için kurulabilir.
▪ TTK Madde 573/3: Kanunen Yasaklanmamış Her Türlü Ekonomik Amaç: Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü
ekonomik amaç ve konu için kurulabilir.
Şirketin Unsurları: Ortak Amaç Doğrultusunda Birlikte Çaba Unsuru

▪ Her ortak, ortak amaç doğrultusunda şirket faaliyetlerine katkı sağlamalıdır.


▪ Şahıs Şirketlerinde Çaba:
▪ Her ortağın şirketi temsil etme ve yönetme yetkisine sahip olması

▪ Sermaye şirketlerinde ortak çaba unsuru, ortak sayısının fazlalığından dolayı


düşüktür.
▪ Sermaye şirketlerinde ortaklardan bazılarının yönetme ve denetim organında görev
alması söz konusudur.
▪ Sermaye şirketlerinde ortaklar daha çok kazançla ilgilenmektedirler.
▪ Hisse senetlerindeki değer artışı
▪ Kar payı ya da temettü
TÜRKİYE’DEKİ İŞLETMELERİN
HUKUKİ YAPILARINA GÖRE
SINIFLANDIRILMASI
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler

Hukuki Yapılarına Göre


İşletmeler

Yabancı Sermayeli
Özel İşletmeler Kamu İşletmeleri
İşletmeler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler

Özel İşletmeler

Dernek ve
Tek Kişi
Ortaklıklar Kooperatifler Vakıfların
İşletmeleri
İşletmeleri

Ticaret
Adi Şirketler
Şirketleri
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler / Tek Kişi İşletmeleri

• En eski, en basit ve en çok görülen bu işletme biçiminde, işletmenin


sahibi, aynı zamanda tek yetkili ve sorumlu kişidir.
• O, her türlü işletme faaliyetleriyle ilgili kararları alır, uygular ve
denetler; tüm kârlar ve riskler kendisine aittir.
• İşletmenin tüzel kişiliği yoktur, işletme ile sahibi hukuki bakımdan ayrı
tutulmaz.
• Tek kişi işletmesi, genellikle az sermayeyi gerektiren küçük işletmeler
için en uygun hukuki şekildir.
• Ticaret Kanunu’na göre; “bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa, kendi
adına işleten kişiye tacir” denir.
• Tek kişi işletmelerinde işletmenin sahibi ile işletme hukuki açıdan
birbirinden ayrı tutulamaz.
• Tek kişi işletmeleri için sermaye bir ölçüt değildir, yani tek kişi
işletmesi olup da büyük sermayeli bir işletme de söz konusu
olabilmektedir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Tek Kişi İşletmeleri / Üstünlükleri

• Kurulması aşamasında formaliteler oldukça az olup, bunlar TTK ve Vergi


Kanunlarında belirtilmiştir.
• Tüm yetkiler ve karar verme sorumluluğu bir kişide toplandığından, işletme
faaliyetlerinde sürat ve serbestlik hakimdir.
• İşletme faaliyetlerinde gizlilik hakimdir, dışarı fazla bilgi verilmez.
• İşletme faaliyetleri neticesinde elde edilen artı değer yani kar tek bir elde
toplanır.
• İşletme esnek bir yapıya sahip olduğundan, çevreye daha kolay uyum
sağlayabilir, bu da beraberinde verimliliği getirir.
• İşletme sahibinin mal varlığı ile orantılı olarak kredi bulma imkanı
kolaylaşabilmektedir.
• İşletmenin iş çevresinde elde etmiş olduğu başarı, işletme sahibinin de
itibarını arttırmaktadır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Tek Kişi İşletmeleri / Sakıncaları

• Tek kişi işletmelerinin büyüme imkanları sınırlıdır.


• İşletme sahibi çoğu zaman profesyonel bir yönetici
vasfında olmadığından, faaliyetlerin artması
işletmenin büyümesiyle birlikte gelişmiş bir örgüt
yapısına ve uzman personele olan ihtiyaç da
artmaktadır.
• Tek kişiye bağlı bir işletme olması, kişinin ölmesi,
hastalanması vb. nedenlerden ötürü faaliyetlerin
sürekliliğini sınırlandırabilmektedir.
• İşletmenin tüm borçlarına karşılık, işletme sahibi tüm
mal varlığı ile sorumludur.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler

Ortaklıklar

Ticaret
Adi Şirketler
Şirketleri

Sermaye
Şahıs Şirketleri
Şirketleri
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar

• Bir işletmenin şirket olabilmesi için şu özelliklerin bulunması gerekir:


▪ Şirketi kuranların (gerçek veya tüzel kişiler) sayısı birden fazla olmalıdır.
▪ Ortak bir amaç bulunmalıdır.
▪ Ortak amaca ulaşmak için ortaklar arasında bir anlaşma bulunmalıdır.
▪ Belirlenen hedefe ulaşmak için para, mal veya emek sermaye olarak konmalıdır.

• Bu özelliklere sahip şirketler, Borçlar Kanunu'nda, "Adi Şirketler" başlığı altında


düzenlenmiştir.
• Ortak ekonomik amaç ve çıkarları gerçekleştirmek maksadıyla birden çok kişinin
emek ve sermayelerini bir araya getirmeleri ile kurulan işletmelere şirket ya da
ortaklık denir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler

• Borçlar Kanunumuza göre, bir şirket Ticaret Kanunu'nda tanımlanan şirketlerin ayırdedici
niteliklerini taşımıyor ise, "adî şirket" sayılır. Ticaret Kanunu'nda da, "Ticaret şirketleri" ile ilgili
düzenlemeler yapılmıştır.
• Borçlar Kanunu’nun 640-646.maddelerine kurulan işletmelerdir.
• Adi şirketlerde, ticaret şirketlerinden farklı olarak, şirket sözleşmesi şekle bağlı değildir; sözlü veya
yazılı olabilir. Açık ya da kapalı (zımnî) anlaşma ile adî şirket kurulabilir. Şirketin, onu oluşturan
kişilerden ayrı bir kişiliği (tüzel kişiliği) yoktur.
• Şirket kazançları ve zararları ortaklar arasında belirlenen oranlarda veya eşit olarak dağıtılır. Her
ortağın sorumluluğu sınırsız olup, tüm şirket borçlarından kişisel varlığı ile sorumludur. Her ortağın
yönetim yetkisi vardır, ama yönetim bir veya birkaç ortağa bırakılabilir.
• Adi şirketler ticaret siciline kayıt olmadıkları gibi, bir ticaret ünvanı da almak zorunda değildirler.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler
=>Unsurları

▪ İki ya da ikiden fazla ortak

▪ Ortak Amaç

▪ Sermaye Koyma

▪ Birlikte Çalışma

▪ Sözleşme
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Katılım Payı

▪ BK MADDE 621:
▪ Her ortak, para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak, ortaklığa bir katılım
payı koymakla yükümlüdür.
▪ Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği
önem ve nitelikte ve birbirine eşit olmak zorundadır.
▪ Bir ortağın katılım payı, bir şeyin kullandırılmasından oluşuyorsa kira sözleşmesindeki;
bir şeyin mülkiyetinden oluşuyorsa satış sözleşmesindeki hasara, ayıptan ve zapttan
sorumluluğa ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Kazanç ve Zarar

▪ BK MADDE 622:
▪ Ortaklar, niteliği gereği ortaklığa ait olan bütün kazançları aralarında paylaşmakla
yükümlüdürler.
▪ BK MADDE 623:
▪ Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım
payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir.
▪ Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu
belirleme, diğerindeki payı da ifade eder.
▪ Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak
katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Ortaklığın Kararları ve Yönetimi

▪ BK MADDE 624:
▪ Ortaklığın kararları, bütün ortakların oybirliğiyle alınır.
▪ Sözleşmede kararların oy çokluğuyla alınacağı belirtilmişse çoğunluk, ortak sayısına göre belirlenir.
▪ BK MADDE 625:
▪ Yönetim, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış
olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir.
▪ Ortaklık, ortakların tümü veya birkaçı tarafından yönetilmekte ise, bunlardan her biri, diğerleri
katılmaksızın işlem yapabilir; ancak ortaklığı yönetmeye yetkili olan her ortak, tamamlanmasından önce
işleme itiraz etmek suretiyle, bu işlemin yapılmasını engelleyebilir.
▪ Ortaklığa genel yetkili bir temsilci atanması ve ortaklığın olağan dışı işlerinin yürütülmesi için, bütün
ortakların oybirliği gereklidir. Ancak, gecikmesinde sakınca olan hâllerde, bu konuda yönetici ortaklardan
her biri yetkilidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Ortaklar Arasındaki Sorumluluk

▪ Rekabet yasağı
▪ BK MADDE 626: Ortaklar, kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatine olarak, ortaklığın amacını
engelleyici veya zarar verici işleri yapamazlar…

▪ Ortakların yaptıkları giderler ve işler


▪ BK MADDE 627: Ortaklardan birinin ortaklık işleri için yaptığı giderlerden veya üstlendiği borçlardan
dolayı diğer ortaklar, ona karşı sorumlu olurlar; bu ortağın, yönetim işleri yüzünden doğrudan
doğruya uğradığı zararlar ile ortaklığın yönetiminden kaynaklanan tehlikeler sonucunda doğan
zararları, diğer ortaklar gidermekle yükümlüdürler…

▪ Özen borcu
▪ BK MADDE 628: Her ortak, ortaklık işlerinde kendi işlerinde olduğu ölçüde çaba ve özen göstermekle
yükümlüdür…
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Ortaklığın Sona Ermesi

▪ BK MADDE 639: Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer:

▪ Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle.

▪ Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle.

▪ Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki

payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle.

▪ Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle.

▪ Ortaklık için kararlaştırılmış olan sürenin bitmesiyle.

▪ Ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için ya da ortaklardan

birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla.

▪ Haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme

kararıyla.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Üstünlükleri

▪ Sermaye birikimi daha kolaydır.


▪ Tek kişi işletmelerinden farklı olarak birden fazla
kişi yönetime katıldığından yönetim işi ve sinerji
yaratma daha kolaydır.
▪ Tek kişi işletmelerine nazaran kredi bulma imkanı
daha kolaydır.
▪ Yasal formalitelerin azlığı örgütlenmeyi
kolaylaştırmaktadır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Adi Şirketler =>
Zayıflıkları

▪ Yetkilerin bölünmesi söz konusudur.

▪ Yetkilerin bölünmesi anlaşmazlıklara neden


olabilmektedir.

▪ Şirketin devamlılığı sınırlıdır.

▪ Alacaklara karşı ortakların sorumluluğu sınırsızdır.

▪ Diğer işletmelerle ilişkiler kısa sürelidir.


Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret
Şirketleri

Ticaret
Şirketleri

Şahıs Sermaye
Şirketleri Şirketleri

Sermayesi
Komandit Paylara Bölünmüş
Kollektif Şirketler Anonim Şirketler Limited Şİrketler
Şirketler Komandit
Şirketler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret
Şirketleri

• Ticaret şirketleri, yukarıda belirtildiği üzere Ticaret Kanunu'muzda düzenlenmiştir. Adi şirketlerden
farklı olarak, şirket sözleşmesi yazılı olmak ve bu kanunun bulunmasını istediği asgari unsurları
taşımak zorundadır. Bu şirketlerde, tacirden ve yine adi şirketlerden farklı bir husus da, şirketin
ayrı bir tüzel kişiliğinin olmasıdır.
• Ticaret şirketleri, ortakların haklan, sorumlulukları vb. hususlar bakımından farklı iki ana gruba
ayrılır: "Şahıs şirketleri" ve "sermaye şirketleri".
• Şahıs şirketlerinde, kuruluş ve faaliyetler süresince ortakların kendi varlıklarının, yeteneklerinin ve
kredilerinin büyük önemi vardır. Bunlar "kollektif şirketler" ve "komandit şirketler"dir.
• Sermaye şirketleri ise, birer sermaye teşkilatlanması şeklindedir. Ortakların kişiliği değil, koydukları
sermaye payları önemli olup, bu paylan temsil eden belgeler, şirket yapısında ve dış ilişkilerinde
değişikliğe sebep olmadan elden ele geçebilir. Sermaye şirketleri, "anonim şirketler", "limited
şirketler" ve "sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler" dir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler

Kollektif Şirket
TTK 211-303.Maddeler
▪ TTK MADDE 211
▪ Kollektif şirket ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında
kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan
şirkettir.

▪ TTK MADDE 212


▪ Kollektif şirket sözleşmesi yazılı şekle tabidir; ayrıca, sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması
şarttır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler

Kollektif Şirket

▪ TTK MADDE 213- (1) Kollektif şirket sözleşmesine aşağıdaki kayıtların yazılması zorunludur:
▪ Ortakların ad ve soyadlarıyla yerleşim yerleri ve vatandaşlıkları.
▪ Şirketin kollektif olduğu.
▪ Şirketin ticaret unvanı ve merkezi.
▪ Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu.
▪ Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği para miktarı; para niteliğinde olmayan sermayenin değeri ve bu
değerin ne suretle biçilmiş olduğu; sermaye olarak kişisel emek konulmuşsa bu emeğin niteliği, kapsamı ve değeri.
▪ Şirketi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları, bunların yalnız başına mı, yoksa birlikte mi imza koymaya yetkili
oldukları.
▪ TTK MADDE 213- (2) Ortaklar, emredici hükümlere aykırı olmamak şartıyla, şirket sözleşmesine
diledikleri kayıtları koyabilirler.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler

• Kollektif şirketlerde her ortak, işletme faaliyetlerinden doğan borçlardan kendi


koyduğu sermaye ile sınırlı olarak değil, tüm varlıklarıyla hudutsuz ve müteselsilen
sorumludur. Ama öncelikle, alacaklılara karşı şirketin kendisi sorumludur.
• Kollektif şirket, ticarethane, fabrika ve benzeri kurumları işletmek için gerçek kişilerin
sınırsız sorumlu ortak olarak kurdukları ortaklık türüdür.
• Kollektif şirket, ancak gerçek kişilerce kurulur ve bütün ortaklar tarafından yönetilir.
Ana sözleşme ile, yönetim, bir veya birkaç ortağa bırakılabilir.
• Şirketin sermaye gücü, ortakların varlıklarına bağlıdır.
• Kazançlar, şirket sözleşmesinde belirtilen biçimde dağıtılır. Ortaklar arasında
değişiklik yapılması zorlaştırılmıştır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler => Özellikleri

• Kollektif şirketlerde şahıslar ilk planda sermaye ikinci planda gelmektedir.


• Kollektif şirket yalnızca gerçek kişiler tarafından kurulabilmektedir.
• Tüzel kişiler kollektif şirket kuramayacağı gibi ortak da olamazlar.
• Kollektif şirket en az iki kişiyle kurulabilmektedir.
• Kollektif şirketin kurulmasıyla ilgili ortak sayısında bir sınırlama yoktur.
• Kollektif şirket bir ticaret ünvanı altında faaliyet göstermelidir.
• Kollektif şirkettin bir tüzel kişiliği ve ayrı bir mal varlığı vardır.
• Kollektif şirketlerde ortakların sorumlulukları sınırsızdır.
• Kollektif şirket bir ticari işletmeyi işletmek maksadıyla kurulur.
• Ortaklık sözleşmeli yazılı olmalı ve noterce tasdik edilmelidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler => Tutulması Zorunlu Defterler

• Yevmiye Defteri

• Defteri Kebir

• Envanter Defteri

• Karar Defteri
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler => Üstünlükleri

• Sermayesi az ya da hiç olmayan kişiler, emeklerini koyarak ortak olabilmektedirler.


• Şirketin borçlarından dolayı ortakların sınırsız sorumlu olması, piyasada ortaklığın
saygınlığını arttırmaktadır.
• Yönetimi daha kolaydır.
• Sınırsız sorumluluk ilkesi gereği ortaklar arasında yakın ilişki ve güven ön plana
çıkmaktadır.
• Yakın ilişki ve güven gerekliliği, ortak sayısını sınırlandırmaktadır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Kollektif Şirketler => Zayıflıkları

• Ortak sayısının sınırlı olması sermaye birikimi önünde engel teşkil etmektedir.

• Bir şahıs şirketi olması nedeniyle, şirketi meydana getiren şahsın ölmesi vb.
durumlarda şirketin devamı ve varlığı tehlikeye girmektedir.

• Yetkili bir ortağın hatasına diğer ortaklar da katlanmak zorundadır.


Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Komandit Şirketler

Komandit Şirket
TTK Madde 304-328
▪ TTK MADDE 304:
▪ (1) Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket
alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve
diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket
komandit şirkettir.
▪ (2) Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara
komanditer denir.
▪ (3) Komandite ortakların gerçek kişi olmaları gerekir. Tüzel kişiler ancak komanditer
ortak olabilirler.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Komandit Şirketler

• Komandit şirketler, birçok bakımlardan kollektif şirkete benzerler; hatta onun bir
çeşidi sayılabilir. Nitekim, kanun kollektif şirkete ait bazı hükümleri bunlar içinde
geçerli saymıştır; ama özel hükümler saklıdır.
• Komandite ortakların durumu kollektif şirket ortaklarınınki gibidir; gerçek kişi
olmaları şarttır ve bunlar yönetime hakimdirler. Komanditer ortaklar tüzel kişi
olabilir ve taahhüt ettikleri sermaye payı ile sorumludurlar. Sermaye paylarına göre
kâr payı alırlar; şirketin yıl sonu hesaplarını denetleyebilirler.
• Komandit şirketler ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan Adi Komandit Şirketler bir şahıs
şirketi iken, Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler ise bir sermaye
şirketidirler.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Şahıs Şirketleri => Komandit Şirketler = > Adi Komandit Şirketler => Özellikleri

• Adi komandit şirket, bir ticarethaneyi işletmnek için kurulur.


• Komandit şirket bir ticaret ünvanına sahiptir.
• Ünvanda komandite ortaklardan en az birinin ad ve soyadı ile şirket türünü gösteren kayıt yer
almalıdır.
• Ticaret ünvanında sadece komandite ortakların ismi bulunabilir.
• Eğer şirket ünvanında komnaditer ortakların ismi yer alıyorsa şirket alacaklarına karşı komandite
ortak vasfına bürünürler.
• Adi komandit şirket bir şahıs şirketidir.
• Komanditer ortakların sorumlulukları şirkete koydukları payla sınırlıdır.
• Şirketin Bir tüzel kişiliği vardır.
• Ticaret siciline kayıt ile birlikte tüzel kişilik başlar.
• Tüzel kişilik vergi yönünden vergi dairelerine karşı muhattap değildir.
• Komanditer ortaklar gerçek şahıs ya da hükmi şahıs da olabilirler.
• Yönetim yetkisi komandite ortaklara aittir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri

Ticaret
Şirketleri

Şahıs Sermaye
Şirketleri Şirketleri

Sermayesi
Komandit Paylara Bölünmüş
Kollektif Şirketler Anonim Şirketler Limited Şİrketler
Şirketler Komandit
Şirketler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri

▪ Sermaye şirketlerinde şahıslardan çok, şahısların getirmiş oldukları sermaye ön


plandadır.
▪ Sermaye şirketleri ortaklar ve ortakların getirmiş oldukları katılma paylarından
oluşmaktadırlar.
▪ Sermaye şirketlerinde katılma payları yasalarca belirlenir.
▪ Şirketi ortaklar değil, ortaklar arasından seçilen ve oluşturulan organlar yönetir.
▪ Ortaklığa girmek ve çıkmak kolaydır.
▪ Ortaklardan herhangi birinin ölmesi ya da ayrılması ortaklığı sona erdirmez.
▪ Sermaye şirketleri daha uzun ömürlü ve daha fazla rağbet gören şirketlerdir.
▪ Sermeye şirketleri tüzel kişiliğe sahiptirler.
▪ Anonim Şirketler, Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler ve Limited Şirketler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => İlgili Bazı Kavramlar

▪ Menkul Kıymet:
▪ Bir sermayeyi temsil eden ve sahibine uzun süreli irat getiren kıymetli evraktır.
▪ Menkul kıymetler tamamı eşit paylara bölünmüş bir sermaye ya da alacağın bir
parçasını temsil ederler.
▪ Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kıymetli evrak; ortaklık veya alacaklılık hakkı
sağlayarak, belli bir meblağı temsil eden hisse senetleri, tahviller ve hazine
bonolarıdır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => İlgili Bazı Kavramlar

▪ Hisse Senedi:
▪ Hisse senetleri, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerce çıkarılan ve hisseyi temsil
eden kıymetli evraklardır.
▪ Hisse senetleri nama ve hamiline yazılı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır

▪ Tahvil:
▪ Anonim şirketlerin ödünç para bulmak maksadıyla itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere
çıkardıkları borç senetleridir.
▪ Devlet tahvilleri, hazine bonoları, anonim şirketler tarafından çıkarılan tahviller

▪ İntifa Senedi:
▪ Anonim şirketlerin çıkarmış oldukları ve kurucu intifa senetleri TTK’ya göre kıymetli evrak niteliğindedirler.
▪ Bu kıymetli evrak sahibine safi kazanca iştirak veya tasfiye sonucuna iştirak veya yeni çıkarılacak hisse
senetlerini alma hakkı vermektedir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => Hamiline Yazılı Hisse Senedi Örneği
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => Nama Yazılı Hisse Senedi Örneği
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => Tahvil Örneği
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => Tahvil Örneği
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ticari Şirketler => Sermaye
Şirketleri => Hazine Bonosu Örneği
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler

Anonim Şirket
TTK Madde 329
TTK MADDE 329:
(1) Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı
yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.
(2) Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı
sorumludur.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler

Anonim Şirket / En Az Sermaye Tutarı


TTK Madde 332
TTK MADDE 332:
(1) Tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye ellibin Türk Lirasından ve
sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş
bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi yüzbin Türk Lirasından aşağı olamaz. Bu en az
sermaye tutarı Bakanlar Kurulunca artırılabilir.
(2) Bu Kanun anlamında kayıtlı sermayeli anonim şirketlerde başlangıç sermayesi, kuruluşta ve sisteme ilk geçildiğinde haiz
olunması zorunlu sermayedir; çıkarılmış sermaye ise, çıkarılmış payların tümünün itibarî değerlerinin toplamını temsil
eder.
(3) Halka açık olmayan anonim şirketler gerekli şartları artık haiz olmadıkları takdirde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin
alarak kayıtlı sermaye sisteminden çıkabilecekleri gibi, bu sisteme alınırken aranan nitelikleri kaybettiklerinde, istemleri
bulunmasa bile aynı Bakanlık tarafından sistemden çıkartılırlar.
(4) 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 12 nci maddesi hükmü saklıdır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Özellikleri

▪ Anonim şirketler, konu ve faaliyet alanlarına göre belirlenen fakat kişi ismi içermeyen bir unvan
altında faaliyet gösterirler.
▪ Anonim şirketlerde şirket sermayesi paylara bölünmüştür ve bu sermaye kanun tarafından
belirlenmiştir.
▪ Anonim şirketlerde ortakların payları hisse senetleri ile temsil olunur.
▪ Anonim şirketlerde ortakların sorumlulukları taahhüt etmiş oldukları veya koymuş oldukları
sermaye payları ile sınırlıdır.
▪ Anonim şirketler borçlarından dolayı yalnızca mal varlıkları ile sorumludurlar.
▪ Anonim şirketler Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın izni ile kurulurlar.
▪ Anonim şirketlerin sermayesi her yıl bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen bu tutar alt sınırı
göstermektedir.
▪ Anonim şirketlerin kuruluş ve işleyişleri denetime tabidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Çeşitleri

▪ Kapalı Anonim Şirketler


▪ Halka Açık Anonim Şirketler
▪ İşçi Katılmalı Anonim Şirketler
▪ Holdingler
▪ Avrupa Tip Anonim Şirketler
▪ Özel Hükümlere Tabi Anonim Şirketler
▪ Yatırım Şirketleri
▪ Özel Finans Kurumları
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Çeşitleri

▪ Kapalı Anonim Şirketler


▪ Daha çok ani kuruluş yolu ile kurulan, üçüncü şahısların ortak olunmasının istenmediği aile
fertlerinden oluşan A.Ş.’lerdir.

▪ Halka Açık Anonim Şirketler


▪ Ortak sayısı 100 ve 100’den fazla olan, esas amacı küçük tasarruf sahiplerini sisteme dahil
etmenin amaçlandığı A.Ş.’lerdir.

▪ İşçi Katılmalı Anonim Şirketler


▪ İşçinin doğrudan doğruya finansal açıdan katıldığı A.Ş.’lerdir.

▪ Holdingler
▪ Ana şirkete bağlı yavru şirketlerden oluşan bir şirketler topluluğudur.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Çeşitleri

▪ Avrupa Tip Anonim Şirketler


▪ Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)’na üye ülkeler içinde serbestçe faaliyette bulunmak için kurulan
şirketlerdir. Asıl amaç, siaysi ve ekonomik entegrasyondur.

▪ Özel Hükümlere Tabi Anonim Şirketler


▪ Özel kanunlarla kurulan şirketlerdir.

▪ Yatırım Şirketleri
▪ Anonim şirket şeklinde kurulup menkul değerler portföyü işleterek hem yatırımlara yardımcı olmak
hem de karşılaşılabilecek risklerin paylaşılması için kurulan şirketlerdir.

▪ Özel Finans Kurumları


Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Kuruluş

▪ Anonim Şirketler Ani ve Tedrici olmak üzere iki yolla kurulmaktadırlar.


▪ Kuruluş kanunun emrettiği şartların yerine getirilmesi ve şirketin tüzel kişilik kazanmasıdır.
▪ Kuruluş süreci, şirketin esas sözleşmelerinin yazılıp kurucular tarafından imzalanması ve imzaların
noterce tasdiki ile başlar, Anonim Şirketin ticaret siciline tescili ile sona erer.
▪ Ani kuruluşta kurucular şirketin paylarının tamamını taahhüt eden kişilerdir.
▪ Ani kuruluşta sermaye için kurucular dışında kimseye müracaat edilmez.
▪ Tedrici kuruluşta ise, kurucular şirketin sermayesinin bir miktarını koymayı taahhüt ederlerken
diğer kısım için halka arz yoluna gidilir.
▪ Tedrici kuruluşta şirket sermayesinin en az %10’luk kısmı kurucular tarafından taahhüt edilmelidir.
▪ Ülkemizde anonim şirketler genelde ani olarak kurulmaktadırlar.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Tedrici Kuruluş / Safhaları

▪ Sözleşmenin düzenlenmesi
▪ Sözleşmede belirtilmesi gereken konular
▪ Şirketin ticaret unvanı ve merkezin bulunacağı yer
▪ Şirketin amacı ve konusu
▪ Şirketin Sermayesi, her payın itibari değeri, ödeme süreci ve şartları
▪ Şirketin organlarında yer alacakların nasıl seçilecekleri, hak ve sorumlulukları
▪ Şirket genel kurulunun nasıl toplantıya çağırılacağı, toplantı kararlarının ne şekilde alınacağı ve toplantı zamanı
▪ Şirkete ait ilanların ne surette yapılacağı
▪ Kurucuların imzaları
▪ Paradan başka sermaye olarak konulan malların ve hakların miktarı ve değeri
▪ Şirket için bir süre tayin edilmişse bu sürenin müddeti

▪ Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan izin


▪ Halka başvurma
▪ Kuruluş ilk genel kurulu
▪ Mahkemece onanma, tescil ve ilan
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Ani Kuruluş / Safhaları

▪ Ani Kuruluş: Anonim şirketin sermayesinin tamamının kurucular tarafından taahhüt


edilmesidir.
▪ Ani Nakdi Kuruluş: Sermayenin tamamı nakit olarak konulan kuruluş
▪ Ani Vasıflı Kuruluş: Sermayenin bir kısmının nakit bir kısmının ise paradan başka bir değerden
oluştuğu kuruluş

▪ Ani kuruluşta sermaye için halka müracaat aşaması yoktur.


▪ Kuruluş işlemleri tedrici kuruluştaki gibidir.
▪ Sözleşmenin hazırlanması
▪ Sermayesinin ¼’ü karşılığı paranın bankaya yatırılması
▪ Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan izin alma
▪ Tescil ve ilan
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Organları

▪ Genel Kurul
▪ Anonim şirketin en yüksek idare ve karar organıdır. Genel kurulda alınan kararlar A.Ş.’nin tüm
organlarını bağlar.

▪ Yönetim Kurulu
▪ En az üç üyeden oluşan, A.Ş.’nin yürütme ve temsil organıdır. Yönetim Kurulu’nun görev ve yetkileri:

▪ Müdürler
▪ Murahhas Müdür
▪ İcra Organı Olan Müdür

▪ Denetçiler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Yönetim Kurulu

▪ Yönetim Kurulu
▪ En az üç üyeden oluşan, A.Ş.’nin yürütme ve temsil organıdır. Yönetim Kurulu’nun görev ve yetkileri:
▪ Yönetim görev ve yetkisi
▪ Temsil görev ve yetkisi
▪ Ortaklık defterlerinin tutulması
▪ Genel kurul toplantılarıyla ilgili görevler
▪ Genel kurul kararlarının yürütülmesi
▪ Tasfiye işlemlerinin yönetilmesi
▪ Sermayenin arttırılması ya da azaltılmasındaki görevler
▪ Mal varlığı azalması halindeki görevleri
▪ Ortaklığın hesaplarıyla alakalı görevleri
▪ Tahvillerle ilgili görevler
▪ Tescil ve ilan görevi
▪ Sermaye arttırımı yetkisi
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler / Denetçiler

▪ Denetçilerin Görevleri:
▪ Bilançonun tanzim şeklini tayin etmek
▪ Altı ayda bir şirket defterini incelemek
▪ Üç aydan fazla olmamak kaydıyla, sık sık şirket veznesini teftiş etmek
▪ En az ayda bir şirket defterini incelemek ve denetlemek
▪ Esas sözleşmede pay sahiplerinin genel kurul toplantılarına iştirakleri için gerekli şartların yerine
getirilip getirilmediğini incelemek
▪ Bütçe ve bilançoyu teftiş etmek
▪ Tasfiye işlemlerine nezaret etmek
▪ Genel kurul toplantılarında hazır bulunmak
▪ Yönetim kurulu üyelerinin eylemlerini denetlemek
▪ Genel kurulu normal ve olağanüstü toplantıya çağırmak
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler

• Ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlıdır. Buna karşılık,
şirket, alacaklılarına karşı tüm varlığı ile sorumludur.
• Anonim şirketlerin kurulması bir takım şekil şartlarına bağlanmıştır. Tebliğle belirlenen
bazı istisnai işlerle (bankacılık, sigortacılık, döviz büfeleri vb.) uğraşan anonim şirketler
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın izni ile kurulur.
• Bir anonim şirketin kurulması için, en az 5 ortağın (gerçek veya tüzel kişi) ve en az 50
bin TL. sermayenin bulunması ve ana sermayenin paylara bölünmesi şarttır. Bu
payların sahipleri olan ortaklar, pay karşılığı olarak belirli bir miktar parayı veya malı
şirkete vermeyi taahhüt ederler. Şirket de onlara herbirinin nominal (itibari) değeri en az
1 Kuruş olan pay (hisse) senetleri verebilir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler

• Anonim şirketlerin kuruluşu iki türlüdür. 1. Ani kuruluş; 2. Tedrici kuruluş . Bunların arasındaki
temel fark, ani kuruluşta şirket sermayesinin tamamının kurucular tarafından taahhüt edilmesi;
buna karşılık tedrici kuruluşta, şirket sermayesini en az yüzde 10'unun kurucularca taahhüt
edilmesi ve geri kalan kısmın hisse senetlerinin halka satışıyla tamamlanmasıdır.
• Anonim şirketlerde ortakların topluca şirketi yönetmesi sözkonusu olmayıp, çoğunlukla bu iş
profesyonel yöneticilere bırakılır.
• Anonim şirketi, kural olarak pay sahiplerinin oluşturduğu genel kurulun seçtiği (veya bazen ana
sözleşme ile belirlenen), en az 3 kişiden oluşan "yönetim kurulu (İdare meclisi)" yönetir. Yönetim
kurulu pay sahibi üyelerden seçilir veya pay sahibi olmayan kimse seçilmişse, pay sahibi sıfatını
kazanınca işe başlayabilir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Anonim Şirketler

• Anonim şirketlerin üstünlükleri:


▪ Ortakların sorumlulukları payları ile sınırlıdır.
▪ Yönetim çoğu kez profesyonel yöneticilere bırakılır.
▪ Şirketin veya payların devri kolaydır, şirket uzun süre yaşayabilir.
▪ Büyüme yeteneği fazladır.
▪ Büyüklüğün çeşitli avantajlarına sahiptir.

• Anonim şirketlerin sakıncaları:


▪ Kuruluş işlemleri karmaşıktır.
▪ Hareket serbestisi sınırlı olup kanun hükümleri ve formaliteleri fazladır.
▪ Özel durumlarda kredi bulma güçlüğü olabilir. Küçük anonim şirketlerde bu güçlük daha sık görülür.
Büyüklerde ise kötü yönetim sonucu finansal zayıflık aynı sorunu ortaya çıkarır.
▪ Yönetimi daha güçtür. Yönetim ve denetimin ortaklıktan ayrı olmasının bazı sakıncaları olabilmekte,
şirket çıkarlarıyla ilgisiz kimseye denetleme yetkisi verilebilmektedir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Limited Şirketler

Limited Şirket
TTK Madde 573

▪ (1) Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı
altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının
toplamından oluşur.
▪ (2) Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye
paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim
yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.
▪ (3) Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için
kurulabilir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Limited Şirketler => Özellikleri

Özellikleri

▪ Limited şirkette ortak sayısı 50’yi geçemez.


▪ Limited şirket, işletmenin konusunu ve limited şirket kelimesinin bulunduğu bir ticaret ünvanı
altında faaliyetlerini sürdürür.
▪ Limited şirket sözleşmesinin yazılı olarak yapılaması ortaklarca imzalanması ve noter tarafından
onaylanması gerekir.
▪ Limited şirkette, her ortağın esas sermayeye katılması sermaye miktarı ile olur.Ortakların
koyacakları sermaye birbirinden farklı olabilir.
▪ Limited şirkette ortakların sorumlulukları koymayı taahhüt ettikleri sermaye paı ile sınırlıdır.
▪ Limitedaşirketler kanunen yasaklanmamış her türlü faaliyeti, sigortacılık ve bankacılık hariç,
yapabilirler (DÜZELTİLECEK).
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Limited Şirketler => Sözleşmede Bulunması Gereken Kayıtlar

Sözleşmede Bulunması Gereken Kayıtlar


TTK Madde 576 (1)

▪ Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunduğu yer.


▪ Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde, şirketin işletme konusu.
▪ Esas sermayenin itibarî tutarı, esas sermaye paylarının sayısı, itibarî değerleri, varsa
imtiyazlar, esas sermaye paylarının grupları.
▪ Müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıkları.
▪ Şirket tarafından yapılacak ilanların şekli.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Limited Şirketler => Kuruluşu

Limited Şirketlerin Kuruluşu

▪ Ortaklık sözleşmesinin hazırlanması


▪ Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan izin alınması
▪ Ortaklığın ticaret siciline tescili

▪ Limited şirketler ortaklar tarafından yönetilir.


▪ Limited şirket ortaklar tarafından temsil edilir.
▪ İdare ve temsil yetkisi devredilebilir.
▪ Temsil yetkisi şirketin meşgale konusu ile sınırlıdır.
▪ Her ortak koymayı taahhüt ettiği sermaye kadar pay sahibidir.
▪ Payların eşit olması zorunlu değildir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Limited Şirketler

• Limited şirket, iki veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı
altında kurulup, ortaklarının sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile
sınırlı ve ana sermayesi belirli şirket olarak tanımlanır.
• Ortak sayısı en az 2, en çok 50 olabilir. Ana sermayenin en az 5 000 TL. olması
zorunludur ve hisse senedi çıkarılamaz.
• Ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olduğundan, limited
şirketler ortak sayısı pek fazla olmayan bir anonim şirkete benzer. Kanunda anonim
şirkete ilişkin bazı hükümler bunlara da uygulanır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler

Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket


TTK Madde 564-565
MADDE 564:
(1) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı şirket
alacaklılarına karşı bir kollektif şirket ortağı, diğerleri bir anonim şirket pay sahibi gibi sorumlu olan şirkettir. Sermaye,
paylara bölünmeksizin sermayesi sadece birden çok komanditerin sermayeye katılma oranlarını göstermek amacıyla
kısımlara ayrılmış bulunuyorsa komandit şirket hükümleri uygulanır.
MADDE 565:
(1) Komanditelerin birbirleriyle, komanditerlerin tümüyle ve üçüncü kişilerle hukuki ilişkileri, özellikle şirketin yönetimine
ve temsiline ilişkin görev ve yetkileri, şirketten ayrılmaları, komandit şirketlerdeki hükümlere tabidir.
(2) Birinci fıkrada gösterilen hususların dışında, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça anonim şirket hükümleri
uygulanır
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Ortaklıklar => Ticaret Şirketleri =>
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler

• Bu, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçının şirket alacaklılarına karşı bir
kollektif şirket, diğerlerinin bir anonim şirket ortağı gibi sorumlu oldukları şirkettir.
• Kollektif şirket ortağı gibi sorumlu olanlara "komandite ortak", anonim şirket ortağı gibi sorumlu
olanlara da "komanditer ortak" denir.
• Ortak sayısı, hiç olmazsa biri komandite olmak şartıyla en az 5 kişidir.
• Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin, komandit (veya adi komandit) şirketten temel
farkı, sermayenin paylara bölünmüş olmasıdır.
• Komandit şirkette sermaye paylara bölünmemiş, sadece birden çok komanditer ortağın sermayeye
katılma oranlarını göstermek için kısımlara ayrılmıştır. Aradaki benzerlik nedeniyle, sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirketlere kanunun komandit şirketlere ilişkin bazı hükümleri
uygulanır.
• Bazı bakımlardan da anonim şirket hükümleri uygulanır.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Kooperatifler

Kooperatif
Kooperatifler Kanunu Madde 1

▪ Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle
meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı
yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel
kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif
denir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Kooperatifler

• Kooperatifler Kanunu'muza göre;“tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli


ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve
parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp
korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir
sermayeli ortaklıklara kooperatif “ denir .
• Gerçek kişiler yanında, kamu tüzel kişileri, cemiyetler ve dernekler kooperatif
kurabilirler.
• Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından kurulur.
• Sermaye miktarı sınırlandırılamaz ve kuruluş sırasında sözleşmede belirli bir
sermayenin belirtilmesi zorunluluğu yoktur.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Kooperatifler => Amaç

Kooperatiflerde Amaç

• Bireyin ekonomisini geliştirmek, bireyin ihtiyaçlarını hep birlikte daha kolay ve ucuz
temin etmektir.
• Kooperatifler, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmaya dayanan, belirli ihtiyaçların
karşılanması için bireye ekonomik çıkarlar sağlayan bir örgüttür.
• Faaliyet alanları çok geniş kapsamlı ve çok yönlüdür.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Kooperatifler => Özellikleri

Kooperatiflerin Ayırt Edici Özellikleri


▪ Açık üyelik ilkesi:
▪ Hiç kimse üye olmaya zorlanamaz, isteyenin gerekli şartları yerine getirmesi halinde üye olabileceği bir
ortaklıktır.
▪ Demokratik yönetim ilkesi:
▪ Her üyenin eşitliğine dayalı ve yönetimde hakkı olma, yönetime katılma anlamına gelmektedir.
▪ Ortakların (sermaye) paylarına sınırlı faiz ödeme ve işletme gelir - gider farkının ortaklara adil
dağıtımı ilkeleri
▪ Maliyetine hizmet ilkesi:
▪ Kooperatifin faaliyetlerini aksatmayacak şekilde az bir miktar artı değer elde edilmesi, kar amaçlı
işletmelerden temel farkıdır.
▪ Irksal, dinsel ve siyasal tarafsızlık ilkesi:
▪ Kooperatiflerde üyeler arasında herhangi bir nedenle ayrım yapılamaz.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Özel İşletmeler => Dernek ve Vakıfların İktisadi
İşletmeleri

• Kural olarak dernekler işletme kurup işletemezler. Ama Medenî Kanun'umuz, derneklerin
(cemiyetlerin) asıl amaçları iktisadi olmayan (ikinci derecedeki amaçları iktisadi
olabilen) işletmeler kurabilmelerine imkân vermiştir.
• Ayrıca, aynı kanunda bir malın tesis (vakıf) kurmak amacıyla tahsis edilebileceği
belirtildiği gibi, "Vakıflar Kanunu" da, Medenî Kanun'a göre kurulan vakıflara ait malların
işletilmesinin ayrıntılı esaslarını göstermektedir.
• Kızılay'ın Maden Sulan İşletmesi, Vakıflar İdaresi'nin Ayvalık Zeytinyağı İmalathanesi
bunun tipik örnekleridir. Bu tür, işletmelerin kurulmasında güdülen amaç, Kızılay'ca,
"felâketzedelere yardım", Vakıflarca, "eski eserlerin bakım, onarım ve muhafazası" gibi
asıl amaçlarını daha iyi bir şekilde gerçekleştirmeleridir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri

Kamu
İşletmeleri

Genel Bütçeye Katma Bütçeli Özel Bütçeli Kamu İktisadi Mahalli


Karma
Dahil Dairelere Bağlı Devlet Teşebbüsleri İdarelere Ait
İşletmeler
İşletmeler İşletmeler İşletmeleri (KİT) İşletmeler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Genel Bütçeye Dahil İşletmeler

Genel Bütçeye Dahil


İşletmeler

Döner Sermayeli Döner Sermayesiz


İşletmeler İşletmeler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Genel Bütçeye Dahil İşletmeler

▪ Döner Sermayeli İşletmeler


• Bunlar, genel bütçeye bağlı dairelerin, Bütçe Kanunu ile verilen ödeneklerle kurdukları işletmeler
olup, yine tüzel kişilikleri yoktur.
• Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler, Hazine Müsteşarlığına bağlı Darphane ve Damga Matbaası
başlıca örneklerdir.
• Döner sermayeli işletmelerin sayıları fazla, fakat nisbi önemleri katma bütçeli işletmelere göre
azdır.

▪ Döner Sermayesiz İşletmeler


▪ Tüzel kişilikleri yoktur (devlet matbaası).
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Katma Bütçeli İşletmeler

• Türkiye'de her yıl TBMM'de görüşülerek kabul edilen Bütçe Kanunu iki büyük
bölümden meydana gelir:
• 1. Genel Bütçe,
• 2. Katma Bütçe.
• Katma bütçeli devlet dairelerine, Tekel, Devlet Üretme Çiftlikleri, Karayolları, Üniversiteler, örnek
olarak verilebilir.

• Katma bütçeli dairelerin, kendilerine bağlı gelir getiren işletmeleri vardır. Tekele
bağlı sigara ve içki fabrikaları gibi.
• Bu işletmelerin kendi tüzel kişiliği yoktur.
• Sağladıkları artı değer, gelir fazlası olarak bütçeye olarak kaydedilir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Özel Bütçeli Devlet İşletmeleri

• Hizmetin gerektirdiği ve zamanın şartlarına bağlı olarak özel kanunlara dayalı olarak
kurulan işletmelerdir.
• İller Bankası
• Sosyal Sigortalar Kurumu
• Milli Piyango İdaresi

• Özerk ve tüzel kişilikleri olan işletmelerdir.


• Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun denetimine tabidirler.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Mahalli İdarelere Ait İşletmeler

• Mahalli idareler, anlam olarak, il özel idarelerini, belediyeleri ve köyleri kapsamına


alır.
• Başta belediyeler olmak üzere, bu devlet dairelerinin işletme kurabilmeleri kendi
yetki kanunları ile düzenlenmiştir.
• Mahalli idarelere ait işletmeleri daha çok kamu ve belediye hizmetlerinin görülmesi,
bir kısım kamu mallarının işletilerek gelir sağlanması amaçlarını güderler.
• Şehir içi ulaştırma
• Su
• Doğalgaz
• Çiftlik
• Oteller
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Kamu İktisadi Teşebbüsleri

Kamu İktisadi
Teşebbüsleri

İktisadi Devlet Kamu İktisadi


Teşekkülü Kuruluşu

Müessese Bağlı Ortalıklar İştirakler


Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Kamu İktisadi Teşebbüsleri =>
İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT)

• İktisadi Devlet Teşekkülleri, ekonomik gereklere uygun olarak "verimlilik" ve "kârlılık"


ilkeleri doğrultusunda kendi aralarında ve ulusal ekonomi ile uyum içinde çalışarak
sermaye birikimine yardım etmeleri ve bu suretle daha fazla yatırım kaynağı yaratmaları
gereken KİT'lerdir.
• Teşekküller önceleri kanunla kurulurken, 1983'de yapılan yasal değişiklikle Bakanlar
Kurulu kararıyla kurulmaya başlanmıştır. Tüzel kişiliğe sahiptirler ve sorumlulukları
sermaye ile sınırlıdır. Adı geçen Kararname ile kuruluş kanunlarında saklı tutulan
hususlar dışında İDT'ler özel hukuk hükümlerine tabidirler.
• Devletin Genel Muhasebe Kanunu'na ve Sayıştay denetimine tabi değildirler. Yönetim
organları, en üst düzey, karar ve sorumlu organı olan 'Yönetim Kurulu" ve yetkili ve
sorumlu yürütme organı olan "Genel Müdür"dür
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Kamu İktisadi Teşebbüsleri =>
Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)

• Kendilerine verilen görev ve kamu hizmetlerini ekonomik ve sosyal gereklere uygun olarak
"verimlilik" ilkesi doğrultusunda yürütmeleri gereken işletmelerdir.
• KİK'ler "Sermayesinin tamamı Devlete ait olup tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı
gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği
mal ve hizmetler imtiyaz sayılan KİT'lerdir".
• Kamu İktisadi Kuruluşları Bakanlar Kurulu kararıyla kurulur; bağlı olduğu bakanlık, kuruluş
kararında belirtilir.
• Tüzel kişiliğe sahiptir.
• Özel hukuk hükümlerine tabidir.
• Genel Muhasebe Kanununa ve Sayıştay denetimine tabi değildir.
• Sorumlulukları sermayeleri ile sınırlıdır.
• KİK'ler de müessese ve bağlı ortaklık kurabilirler.
• Organları İDT'lerdeki gibi ve onların hükümlerine tabidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Kamu İktisadi Teşebbüsleri =>
Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)

• Müessese:
• Sermayesinin tamamı bir İDT’ye veya KİK’e ait olan ve ve ona bağlı olan işletme veya işletmeler
topluluğudur.

• Bağlı Ortaklıklar:
• Sermayesinin %50’den fazlası İDT’ye veya KİK’e ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan
oluşan anonim şirketlerdir.

• İştirakler:
• İDT’lerin veya KİK’lerin veya bağlı ortaklıklarının sermayelerinin en az %15’ine, en çok %50’sine
sahip oldukları anonim şirketlerdir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Kamu İşletmeleri => Karma İşletmeler

• Kamu kesimi ile özel kesimin birlikte oluşturdukları işletmelerdir.


• Karma işletmelerde kuruluşta insiyatif kamunundur.
• Kamu, özel sektörü bu gibi alanlarda teşvik etmek amacıyla tedbirler alır, ek
teşvikler uygular.
• Karma işletmelerde kamunun hissesi en fazla %51, en az %15’dir.
Kamu İktisadi Teşekküllerinin Özelleştirilmesi

• Özelleştirme, iktisadi, mali, sosyal ve siyasal nedenlerle milli ekonomi içerisinde kamu kesimi
faaliyetlerinin sınırlandırılmasına veya tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan
uygulamalar bütünüdür.
• Son yıllarda dünyada giderek artan ölçüde benimsenerek yaygınlaşan ekonomik uygulamalardan
biri KİT'lerin özelleştirilmesidir. Bu akımın doğuşu, 1960'ların sonlarında görülmeye başlayan
ekonomik büyümedeki gerileme ve 1970'lerin başında ortaya çıkan ekonomik krizle bağlantılıdır.
• Ekonomik krizlerin önlenememesi bir yana, "her alanda genişleyen devletin, dinamik bir özel sektör
ve sağlıklı büyüyen bir ekonomi için tamamlayıcı değil, engelleyici olduğu" yolunda yeni liberal
görüşler güç kazanmıştır. Devlet mekanizmasının kendi eşeksizliğine ek olarak, devlet
müdahalesinin ekonomideki genel esnekliği de azalttığı; devletin hizmet üretirken özel kesime
kıyasla "verimsiz" olduğu ve "aşırı büyüdüğü" görüşleri birleşmiş; kısaca, "devletin küçültülmesi"
denilebilecek bir akıma dönüşmüştür. İşte bu kapsamda KİT'lerin özelleştirilmesi ülke gündeminde
ön plana çıkmıştır.
Kamu İktisadi Teşekküllerinin Özelleştirilmesi

• Özelleştirmenin çeşitli ekonomik, mali, sosyal ve siyasal nitelikli amaçları vardır; en başta gelen
amacı ve gerekçesi ekonomik olup, işletmelerin daha etkin, verimli ve kârlı çalışabilecek hale
getirilmeleri, böylece etkinliğine güvenilen piyasa ekonomisine işlerlik kazandırılmasıdır.
• Özelleştirmeyi savunanlara göre, diğer amaçların başlıcaları şunlardır: servetin geniş kitlelere
yayılması (dev kuruluşlar olan KİT'lerin hisse senetlerinin küçük tasarruf sahiplerine, personeline
ve yöneticilerine satılmasıyla); devlet hazinesi üzerindeki yüklerinin azaltılması ile enflasyonist
baskılarını hafifletilmesi; sermaye piyasasının geliştirilmesi; devlete gelir sağlanması ve yabancı
sermaye girişinin özendirilmesidir.
• Siyasal amaç ise, devleti kötü bir girişimci olarak kabul eden liberal görüşlere göre, ideolojik olarak
kapitalist sistemin güçlendirilmesi yolunda özel sektörün güçlendirilmesidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Yabancı Sermayeli İşletmeleri

Yabancı Sermayeli
İşletmeler

Yabancı Sermayeli İki ve Çok Taraflı Türk Parasını


Petrol Kanununa
Teşvik Kanununa Uluslar arası Kıymetini Koruma
Göre Kurulan
Göre Kurulan Anlaşmalara Göre Kanununa Göre
İşletmeler
İşletmeler Kurulan İşletmeler Kurulan İşletmeler
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Yabancı Sermayeli İşletmeleri

• Türkiye'de yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yalnız yabancı sermaye ile veya yerli
ortaklarla birlikte kurabildikleri işletmeler, kuruluşlarında hukuki temel olarak alınan
kanunlara göre 3 grupta toplanabilir.
▪ Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ve onun yerini alan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'na
göre
▪ Petrol Kanunu'na göre
▪ İki ve çok taraflı uluslararası anlaşmalara göre
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Yabancı Sermayeli İşletmeleri => Yabancı Sermayeyi
Teşvik Kanunu’na Göre Kurulan İşletmeler

▪ Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu'na göre, yabancı gerçek ve tüzel kişiler izin ile
Türkiye'de işletme kurabilirler. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca usûl yönünden
incelenen müracaatlar, Hazine Müsteşarlığınca yapılmaktadır. Bu incelemede
iktisadi kalkınmaya ve ödemeler dengesine etkileri, o dalda çalışan yerli ve yabancı
sermayenin durumu, dışarıdan makina ve teçhizat getirilip ayni sermaye olarak
konulması sözkonusu ise, bunların yurt içinde imal edilip edilmediği gibi hususlar
değerlendirilir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Yabancı Sermayeli İşletmeleri => Petrol Kanunu’na
Göre Kurulan İşletmeler

▪ Petrol Kanunu, ülkemizde petrol arama, çıkarma, rafineri kurma, petrol ürünleri
satmak amacıyla işletme kurmak isteyenlere, Türk Ticaret Kanunu'ndaki şirketlerden
biri veya dışardaki işletmenin bir şubesi olarak işletme kurma imkânı vermektedir.
Bu kanunun avantajı, yabancı işletmenin de Türk petrol şirketlerine tanınan, bütün
hak ve imtiyazlardan yararlanması ve net kârların Maliye Bakanlığınca incelemesi
sonunda izinle yurt dışına transfer edebilmesidir.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Yabancı Sermayeli İşletmeleri => İki ve Çok Taraflı
Anlaşmalara Göre Kurulan İşletmeler

▪ Türkiye ile diğer bir veya birkaç ülke arasında ikili veya çok taraflı olarak yapılan
anlaşmaların sağladığı teşvik ve kolaylıklar, hak ve imtiyazlardan yararlanarak da
yabancı sermayeli şirketler kurulabilir. Örneğin; Türkiye, İran ve Pakistan arasında
kurulup bir süre sonra sona eren Bölgesel Kalkınma Teşkilatı (RCD) anlaşması ile
üye ülkelerle karşılıklı olarak sermaye yatırımları teşvik edilmiştir. Bugün onun yerini
İktisadi Kalkınma Örgütü (ECO) almış olup, Asya'daki Türk cumhuriyetleri ve diğer
bazı ülkelerin katılımı ile üye sayısı 10'u bulmuştur.
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler: Yabancı Sermayeli İşletmeleri => İki ve Çok Taraflı
Anlaşmalara Göre Kurulan İşletmeler

▪ Türkiye ile diğer bir veya birkaç ülke arasında ikili veya çok taraflı olarak yapılan
anlaşmaların sağladığı teşvik ve kolaylıklar, hak ve imtiyazlardan yararlanarak da
yabancı sermayeli şirketler kurulabilir. Örneğin; Türkiye, İran ve Pakistan arasında
kurulup bir süre sonra sona eren Bölgesel Kalkınma Teşkilatı (RCD) anlaşması ile
üye ülkelerle karşılıklı olarak sermaye yatırımları teşvik edilmiştir. Bugün onun yerini
İktisadi Kalkınma Örgütü (ECO) almış olup, Asya'daki Türk cumhuriyetleri ve diğer
bazı ülkelerin katılımı ile üye sayısı 10'u bulmuştur.
İŞLETME ÇEŞİTLERİ
İŞLETME ÇEŞİTLERİ

▪ Ekonomik Yapı Bakımından İşletmeler


▪ Faaliyetleri Bakımından İşletmeler
▪ Sermaye Yapıları Bakımından İşletmeler
▪ Hukuki Şekilleri Bakımından İşletmeler
▪ Uluslararası Olup Olmama Durumu Bakımından İşletmeler
▪ İşletmeler Arası Anlaşmalar Bakımından İşletmeler
Ekonomik Yapı Bakımından İşletmeler

▪ Mal Üreten İşletmeler, tarım, inşaat ve sanayi sektörlerinde, faaliyet gösteren ve fiziksel mal üreten

büyük-küçük bütün işletmelerdir.

▪ Satıcı İşletmeler, genellikle ticaret sektöründe çalışan, toptancılık, yarı toptancılık ve perakendecilik

yapan işletmelerdir. Bunlar, üretici işletmelerin ürettikleri mallarla ilgili olarak fayda yaratmakta,

tüketicilere "ticari hizmetler" sunmaktadırlar.

▪ Hizmet Üreten İşletmeler, ise doğrudan doğruya hizmet üretimi ve satışı ile uğraşan işletmelerdir.

Ulaştırma, malî (finansal) kurumlar (banka, sigorta şirketi vb.) turizm ve çeşitli diğer serbest meslekler

(doktorluk, avukatlık, malî müşavirlik büroları) bu gruba girerler.


Faaliyet Konuları Bakımından İşletmeler

▪ Tarımla uğraşan işletmeler (Çifçilik ve hayvancılık, ormancılık ve balıkçılıkla uğraşanlar)


▪ Sanayi ile uğraşan işletmeler(Madencilik, imalat sanayii, elektrik, su ve havagazı alanlarında
çalışanlar)
▪ İnşaat sanayii ile uğraşan işletmeler
▪ Ticaretle uğraşan işletmeler (Mal ve hizmet ticareti yapan işletmeler)
▪ Ulaştırma ve haberleşme ile uğraşan işletmeler (Kara, Deniz ve Hava Taşımacılığı, Posta, Radyo
ve TV vebasın alanlarında çalışan işletmeler)
▪ Finansal kuruluşlar (Banka, sigorta, bankerlik v.b. alanlarında çalışanlar)
▪ Serbest meslek ve hizmetler (Çeşitli serbest meslekle uğraşan işletmeler)
▪ Konut geliri sağlayan işletmeler (Gayrimenkul sahibi olup bunları kiraya veren işletmeler)
Sermaye Mülkiyetleri Bakımından İşletmeler

• Özel sektör işletmelerinde sermayenin tamamı veya büyük kısmı özel kişilere aittir. Ülkemizde karma ekonomi
düzeni bulunduğundan irili ufaklı çok sayıda özel işletme vardır.
• Kamu sektörü işletmeleri daha az sayıda ve genellikle daha büyük işletmelerdir. Bunlarda sermaye tamamen
veya çoğunlukla kamunun olup bir kısmının sermayesi merkezi devlete, bir kısmınınki ise yerel yönetimlere
(belediyelere ve özel idarelere) aittir. Diğer bir grup da Kamu İktisadi Teşebbüsleridir.
• Türk ekonomisinde kamu işletmeleri olarak "Kamu İktisadî Teşebbüsleri (KİT'ler)" önemli bir yer tutar. KİT'ler,
1984 yılında çıkarılan 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile iktisadi Devlet Teşebbüsleri (İDT) ve Kamu
İktisadi Kuruluşları (KİK) olmak üzere iki ana gruba ayrılmışlardır.
• Yabancı sermayeli işletmelere gelince, bunlar dış ülkelerin müteşebbislerinin girdikleri ülkede özel veya kamu
işletmeleri ile işbirliği yaparak kurdukları işletmelerdir.
Hukuki Şekilleri Bakımından İşletmeler

1. ÖZEL İŞLETMELER 2. KAMU İŞLETMELERİ


— TEK KİŞİ İŞLETMELERİ — KATMA BÜTÇELİ İŞLETMELER
— DÖNER SERMAYELİ İŞLETMELER
— ŞİRKETLER (ORTAKLIKLAR)
— MAHALLİ İDARELER (YEREL YÖNETİMLER)
Adi Şirketler İŞLETMELERİ
Ticaret Şirketleri İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT)
Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)
Şahıs Şirketleri
• Kollektif Şirketler 3. YABANCI SERMAYELİ İŞLETMELER
• Komandit Şirketler — YABANCI SERMAYEYİ TEŞVİK KANUNUNA GÖRE
Sermaye Şirketleri KURULAN İŞLETMELER
— PETROL KANUNUNA GÖRE KURULAN İŞLETMELER
• Anonim Şirketler — İKİ VE ÇOK TARAFLI ULUSLARARASI ANLAŞMALARA
• Limited Şirketler GÖRE KURULAN İŞLETMELER
• Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit — TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA KANUNUNA GÖRE
KURULAN İŞLETMELER
Şirketler
— KOOPERATİFLER
— DERNEK VE VAKIFLARIN (TESİSLERİN)
İŞLETMELERİ
Uluslararası Olup Olmama Bakımından İşletmeler

• Ulusal işletmeler, ülke içinde kurulmuş, sermaye ve yönetim bakımından dışa bağımsız özel veya
kamu işletmeleridir.
• Uluslararası işletmeler, yalnız ülke içinde değil, yabancı ülkelerde de çeşitli faaliyet dallarından biri
veya birkaçında üretim veya satış yapan özel veya kamu işletmeleridir. Bunlar dış ülkelerde
faaliyet göstermekle beraber, dışarıda sınırlı yatırımları olan, çoğunlukla ana firma ülkesi
vatandaşının yönetiminde bulunan işletmelerdir.
• Çokuluslu işletme, bir uluslararası işletmenin yabancı ülkelerdeki üretimi, toplam üretimin en az
%25-30'unu geçtiği zaman; veya üretim bilinmiyorsa, yabancı ülkelerdeki kârlar, toplam kârların
önemli bir oranına veya bunlar da bilinmiyorsa, yabancı ülkelerdeki personeli, toplam personelin
önemli bir oranına ulaştığı zaman bu işletme "çokuluslu işletme" dir.
İşletmeler Arası Anlaşmalar Bakımından İşletmeler

• Centilmenlik Anlaşmaları • Holdingler

• Konsorsiyum • Tam Birleşmeler (Merger, Füzyon)

• Karteller • İşveren Birlikleri

• Fiyat, Miktar, Satış, Bölge, Satın Alma, Şart Kartelleri


• Stratejik İşbirlikleri

• Konsern
• Lisans Anlaşşmaları

• Tröst
• İmtiyaz (Franchising) Anlaşmaları

• Korner
• Yönetim Sözleşmeleri

• Pool
• Üretim Sözleşmeleri

• Ring
• Ortak Girişimler (Joint Venture)
Centilmenlik Anlaşmaları

• "Centilmen anlaşması, buna taraf olanların karşılıklı söz vermelerine dayanan ve


tarafların veya bunlardan birinin vazgeçmesi halinde hiçbir yaptırımın söz konusu
olmadığı" anlaşmadır.
• Centilmenlik anlaşması politikada ve hukukta da söz konusu olabilen; yazılı veya sözlü
olarak yapılabilen anlaşmalardır.
• İki ve daha fazla işletme, hammadde kaynaklarını veya pazarları paylaşmak; yahut fiyat
rekabetini kaldırarak fiilî tekeller kurmak için geçici veya sürekli olarak centilmen
anlaşması yapabilirler.
• Böylece anlaşma ile satıcılar, alıcı veya rakipler karşısında daha güçlü durumda gelirler.
• Bu tür anlaşmalarla amaç, içinde bulunulan şartları, anlaşmaya katılan işletmelerin lehine
değiştirerek ekonomik açıdan yarar sağlamaktır.
• Bu anlaşmalardaki ilişki yasal bir temele dayanmaktan ziyade karşılıklı güvene
dayanmaktadır.
Centilmenlik Anlaşmaları
İSTANBUL YAKLAŞIMI
• İstanbul Yaklaşımı, kriz nedeniyle kaynak kaybına uğrayan ve ağır borç yükü
altına giren üretici sektörlere, bankalar aracılığıyla kaynak aktarma sürecine
verilen isimdir.
• Bu yaklaşım çerçevesinde, öncelikle Türkiye'nin IMF'den sağladığı kaynağın 3
milyar dolarlık kısmı bankaların sermayelerini güçlendirmede kullanılacaktır.
• Bankalara aktarılan bu kaynağın yüzde 60'ı, 30 Haziran 2003 tarihine kadar
üretici sektörlerde darboğaza girmiş şirketlere kredi olarak dağıtılacaktır.
• Bankaların, İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde kredilendireceği şirketler, genellikle
orta büyüklükte olacaktır.
• Sistem, darboğazdaki şirketlerin bankalara olan borçlarının, kredilendirmeyle,
yeniden yapılandırılması ve ödeme imkanı verebilecek vadede olması esasına
dayanacaktır.
• Avrupa'da da benzer bir uygulama 'Londra Yaklaşımı' adıyla yapılmıştır.
Konsorsiyum

• Konsorsiyum, "belirli bir iş için kurulan birlik veya ortaklık" anlamına gelir.
• İşletmeler, uluslararası finans kuruluşları veya devletler belirli bir amaç için bir araya gelirler.
Genellikle büyük çaplı taahhüt işlerinde ihaleyi kazanabilmek için aynı veya farklı ülkelerden,
aynı dalda veya farklı ihtisas dallarındaki işletmeler finansal olanaklarını veya teknolojik ya
da diğer üstünlüklerini birleştirip, işbirliği yaparlar.
• İstanbul'daki Boğaz Köprüsü, Keban Barajı ve Tunçbilek Termik Santralının ilk ünitesi, hep
çeşitli yabancı firmaların oluşturduğu konsorsiyumlarca gerçekleştirilmiştir.
• Özellikle çeşitli sanayi projelerinde finansman sağlayan kuruluşlar olarak yatırım bankaları,
uluslararası finans çevreleri (IMF, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası gibi) konsorsiyum
oluşturma yoluna giderler.
• Finansal amaçlı, üretim veya satış amaçlı olan konsorsiyum anlaşmalarında ilgili işletmelerin
bağımsız kalarak, sadece belirli işi almak ve bitirmek için işbirliği yapmaları sözk onusudur.
Konsorsiyum Örneği
Karteller

• Kartel, aynı dalda çalışan iki veya daha fazla işletmenin


rekabeti azaltmak veya ortadan kaldırmak için hukuki
bağımsızlıklarını yitirmeden yaptıkları anlaşma ile
oluşturdukları tekelci birliktir.
• Kartelin en önemli özelliği tüketicilere veya rakiplere karşı
örgütlü bir grup olarak ortaya çıkarak, kollektif bir satıcı
grubu veya kollektif tekel olmasıdır.
• Kartelin pazarda güçlü ve etkili olabilmesi için, katılan
işletmelerin o malın en büyük bölümünü ellerinde
bulundurmaları gerekir. Bu takdirde rakiplerin rekabet gücü
olmaz; ya kartelin aldığı kararlara kendileri de uyar, ya da
pazardan çekilmek zorunda kalırlar. Karteller ulusal veya
uluslararası kartel olabilirler.
Kartel Örneği
Karteller

Miktar
Karteli
Satın
Satış
Alma
Karteli
Karteli

Kartel

Şart Bölge
Karteli Karteli

Fiyat
Karteli
Karteller

▪ Fiyat Karteli
▪ Kartele katılan işletmeler ürettikleri mal veya hizmetin belli bir fiyattan satılması konusunda anlaşma
yaparlar.

▪ Miktar Karteli
▪ Kartele katılan tarafların mal veya hizmete olan talebi dikkate alarak arz edilecek miktar üzerinde
anlaşmaya varmalarıdır.

▪ Satış Karteli
▪ Karteli oluşturan işletmeler ayrı ayrı satış yapmak yerine kendilerinin kuracakları merkezi bir satış kurumu
aracılığıyla satış yapmaktadırlar.

▪ Bölge Karteli
▪ Karteli oluşturan işletmeler aralarında anlaşarak faaliyette bulunacakları pazar bölgelerini tespit etmekte ve
bu bölgeler dışına çıkmamaktadırlar.

▪ Satın Alma Karteli


▪ İşletmelerin ihtiyaç duydukları üretim faktörlerinin temini için ortak hareket ettikleri bir kartel türüdür.

▪ Şart Karteli
▪ İşletmelerin aralarında anlaşarak müşterilere uygulayacakları iskonto, ödeme süresi, komisyon gibi konuları
tespit ettikleri kartel türüdür.
Tröst

• Tröst, "iki veya daha fazla işletmenin tekelci güç oluşturmak maksadıyla hukuki bağımsızlıklarını yitirerek,
sermaye ve yönetimlerini birleştirmeleridir".
• Tröst geçici değil sürekli bir birleşmeyi ifade etmektedir.
• Kartelden farklı olarak, bunlarda hukuki ve iktisadi bağımsızlık söz konusu olmaz. Ayrıca, kartel belirli bir
dal veya konu ile sınırlı iken, tröstler her konuya el atarlar. Açık ya da gizli olurlar. Daha çok imalat
sanayi ile petrol ve madencilik sektörlerindeki işletmelerde görülür.
• Tröstlerin başlıca çeşitleri, yatırım tröstleri ve oylama tröstleridir. Yatırım tröstleri, uzman yöneticiler eliyle
sermaye kaynaklarının birleştirilerek en kârlı alanlara ya da işletmelere sermaye yatırımı yapılması
amacını güderler.
• Oylama tröstleri, bir işletmenin yönetimini ele geçirmek için, hisse senetlerinin temsil ettiği oy haklarını
birleştirme amacını güderler. Tröst, sermaye piyasasına arz edilen hisse senetlerinin çoğunluğunu ele
geçirmekle şirketin genel kurul toplantısında yönetimi ele geçirmektedir.
• Bunlardan başka işletmelerin fiilen bir tröst olarak hareket etmeleri, gizli anlaşmalarda tröst oluşturmaları
haline, "fiili tröst" denir. Kanunlar, özellikle bu tür gizli tröstleri önlemeğe çaba gösterir.
Tröst

Oylama
Tröstleri

Tröst
Yatırım
Tröstleri
Holdingler

• Holding, bir şirketin başka şirketlerin hisse senetlerinin büyük bölümüne sahip olmak suretiyle
yönetim ve denetimini ele geçirmesiyle oluşan şirketler grubudur.
• Böylece, başka şirketlerin ele geçirilmesiyle kurulan holding, ana şirketi ile ona bağlı
şirketlerden oluşur. Ana şirketin yavru şirketleri ele geçirmesi için %51 payı olması gerekirse
de, anonim şirketlerin genelde çok ortaklı olması nedeniyle uygulamada iyi bir örgütlenme
ile %25-30 pay ile yönetim ve denetim holdinglere geçebilmektedir.
• Ana şirketler çoğunlukla mal üretimi ve pazarlamasıyla uğraşmazlar. Holdinge bağlı
şirketlerin işletme politika ve stratejilerini belirlerler ve denetimlerini elde tutarlar. Bir grup
oluşturan bağlı şirketler, ana şirketin yönetim ve denetimi altında olmakla beraber, hukuken
bağımsız görünümdedirler.
• Holdingler belirli bir sanayi dalıyla değil, her dalda çalışan işletmelerin hisse senetleriyle
ilgilenirler.
Holding Örneği
Holding Örneği
Tam Birleşmeler

• Tam birleşme, (İngilizce Merger veya Fransızca Füzyon) adından da anlaşılacağı üzere, iki veya daha fazla
işletmenin tek işletme haline gelmesi halidir.
• İki ya da daha fazla işletmenin tasfiye kararı alması, varlıklarıyla borçlarını birleştirmesi yoluyla yeni bir
işletmenin kurulmasıdır.
• Taraflar aynı büyüklükte olabileceği gibi, küçük işletme büyük işletmenin bünyesine dahil olabilmektedir.
Bu durumda tam birleşme yerine satın alma kavramı kullanılmaktadır.
• Bir işletme diğerini satın alıp, ona katılabileceği gibi, bunların yeni bir işletme olarak ortaya çıkmaları da
mümkündür.
• İki küçük işletmenin birleşip, tek büyük işletme olması; veya iki büyük işletmenin birleşerek dev bir işletme
haline gelmesine iş hayatında sık rastlanır.
• İşletmelerin birleşerek daha büyük işletme olmaktan sağladıkları yararlar çeşitlidir.
• Bunlar: genel yönetim, araştırma ve geliştirme, reklam vb. giderlerde tasarruf; pazarda tekelci güç
sağlama; daha fazla uzmanlaşma; finansal gücün ve kredi bulmanın çeşitli avantajlarıdır.
• Sinerji etkisi yaratarak çeşitli avantajlar sağlamaktadır.
Tam Birleşmeler
Konsern

• İki ya da daha fazla işletmenin hukuki bağımsızlıklarını


yitirmeksizin, finansal ve teknik açıdan daha güçlü
olabilmek amacıyla bir araya toplanmalarıdır.
• Konsern üyesi işletmeler hukuki bağımsızlıklarını korusalar
da ekonomik bağımsızlıklarını kısmen ya da tamamen
ortadan kalkmaktadır.
• Kartel’den farklı olarak üye işletme sayısı daha kısıtlı olup,
ilişkiler daha sıkıdır.
Korner

▪ Resmi bir özellik taşımayan, işletmeler arası sözlü


anlaşmalara dayanan; daha çok menkul kıymetler
borsasında faaliyet göstermekte olan, hisse senedi, tahvil
gibi menkul kıymetlerden spekülatif kazanç hedefleyen
topluluktur.
Pool

• Tekelci özellik taşıyan, geçici ve gizli bir işbirliği olması


nedeniyle kartele benzeyen, genelde fiyatları kontrol
altından tutmak ve pazarları aralarında paylaşmak isteyen
işletmelerin oluşturmuş olduğu topluluktur.
Ring

• Dışarıdan anlaşılması oldukça güç olan, sürekli ve gizli bir


işbirliğine dayanan, iki ya da daha fazla işletmenin rekabeti
sınırlandırmak amacıyla bir araya gelmeleri sonucunda
oluşan yapılardır.
İşveren Birlikleri

• Girişimcilerin, çıkarlarını ve elde edecekleri karları korumak ve


garantiye almak maksadıyla oluşturdukları birliklerdir. Bu tip
oluşumların temel amacı, üyelerinin çıkarlarını, haklarını korumak,
sorunlarını çözmek, kazanç ve saygınlık sağlamaktır.
• Ticaret ve Sanayi Odaları
• Odalar Birliği
• Türkiye İşveren Sendikaları Konfedarasyonu
• TÜSİAD
• MÜSİAD
Stratejik İşbirlikleri

• İki ya da daha fazla işletmenin ortaklaşa yeni ürün geliştirmek, üretim, dağıtım ve ortak
dağıtım yapmak üzere oluşturdukları birlikteliklerdir.
• Stratejik işbirlikleri, geleceğe yönelik uzun vadeli belirli bir amaç doğrultusunda
işletmelerin bir araya gelmesiyle oluşur.
• Birleşme ve satın alma opsiyonlarına başvurmadan, güç kazanmak anlamına gelmektedir.
• Stratejik işbirliklerine yönelmenin nedenleri:
• Ölçek ekonomilerinin sağladığı faydalardan yararlanabilmek
• Tarafların birbirlerinin uzmanlıklarından faydalanmaları, teknoloji ve bilgi paylaşımı
• Riski azaltabilmek
• Yeni pazarlara nüfuz edebilmek
• Yeni pazarlara girişte karşılaşılabilecek engelleri ortadan kaldırmak
• Uluslar arası ticaretin önündeki engelleri kaldırabilmek
Stratejik İşbirlikleri Örnek
Stratejik İşbirlikleri

İmtiyaz
Anlaşmaları

Ortak Yönetim
Girişimler Sözleşmeleri

Stratejik
İşbirlikleri

Lisans Üretim
Anlaşmaları Sözleşmeleri
Lisans Anlaşmaları

• Lisans Anlaşması, bir işletmenin sahip olduğu patent, ticari sırlar, ticari marka,
teknoloji, teknik bilgi, firma ismi veya pazarlama teknikleri gibi maddi olmayan
varlıkların bir anlaşma dahilinde ve bir ücret karşılığında başka bir ülke faaliyette
bulunan bir işletmeye kullanma izni vermesidir.
• Sahip olunan hakların devri yoluyla, işletmenin dış pazarlarda faaliyette
bulunmasının bir yoludur.
• Lisans anlaşmaları ile lisans veren işletme az bir sermaye ile dış pazarlara
girebilmektedir.
• Pazar uzmanlığı gerektirmemektedir.
• Gümrük tarifelerinden tasarruf sağlamaktadır.
Lisans Anlaşması Örnek
İmtiyaz (Franchising) Anlaşmaları

• Franchising, tanınmış bir markanın, oluşmuş bir imajın, belirli bir bedel karşılığında, belli
standartlar altında ülke içinde veya dışında ana işletme ile tutarlı olarak aynı
görünümdeki mağazalarda üretilmesi ve dağıtılmasıdır.
• Ana firmanın, bağımsız bir firmaya belirli bir bölgede belirli bir süre imtiyaz vermesidir.
• Ana firma tarafından bağımsız firmaya verilen imtiyaza franchise denir.
• Franchise veren, tanınmış ürün ve hizmet sahibi firma iken, franchise alan imtiyazı alan
taraftır.
• Bu anlaşma ile bağımsız firma, ana firmadan ticari markasını, hizmet markasını, işletme
sistemini, işletme yöntemlerini, know-how’unu kullanma hakkını almaktadır.
• Bağımsız firmaya başarılı olmuş bir iş tecrüübesinin aktarılmasını, yeni iş kurma riskinin
bertaraf edilmesini sağlamaktadır.
• Burger King, McDonalds, KFC, Pizza Hut.
İmtiyaz (Franchising) Anlaşmaları Örnek
İmtiyaz (Franchising) Anlaşmaları Örnek
Yönetim Sözleşmeleri

• Yönetim sözleşmeleri, ana işletmenin yönetim ekibinin yabancı bir ülkede


görevlendirilerek, hizmet alan işletmeye yönetim ve uzmanlık desteği sağlamaya yönelik
orta vadeli sözleşmelerdir.
• Sözleşme gereği alınan hizmet karşılığında ana işletmeye bir ücret veya satışların belli bir
yüzdesi ödenmektedir.
• Bu tip sözleşmeler genelde, lisans anlaşmaları, ortak girişim veya anahtar teslim projelerle
birlikte yapılır.
• Yönetim sözleşmesi, yabancı işletme için herhangi bir risk almadan gelir getiren bir iştir.
• Sözleşme istenildiği zaman sonlandırılabilir.
• Air France ve Britisih Airways gibi havayolları işletmelerinin gelişmekte olan ülkelerdeki
işletmelere yönetim uzmanlığı sağlaması gibi.
Üretim Sözleşmeleri

• Üretim sözleşmesi, yabancı bir işletmenin bağımsız yerel bir işletmeye belirli bir özellikteki
ürünü belirli bir süre üretme iznini bir anlaşma ile vermesidir.
• Bu anlaşma sadece üretimle sınırlı olup, satış, dağıtım ve pazarlama faaliyetlerini
kapsamaz.
• Uluslararası ölçekteki işletme yeni üretim tesislerine yatırım yapmadan, yerel işletmenin
üretim kapasitesinden ve yeteneklerinden faydalanmaktadır.
• Yerel işletme ise, üretim sözleşmesi yoluyla kendini geliştirme imkanı bulmaktadır.
• Bu tip sözleşmeler üretim maliyetlerinin ya da üretim faktörlerinin maliyetlerinin düşük
olduğu ülkelerde üretim yapılması yoluyla maliyet avantajı sağlamaktadır.
Üretim Sözleşmeleri Örnek
Ortak Girişimler (Joint Venture)

• Birbirlerinden ekonomik ve hukuki açıdan bağımsız olan iki ya da daha fazla işletmenin,
kendi faaliyetlerini sürdürürken, belirli bir işi görmek maksadıyla sürekli veya geçici olarak
bir şirket kurarak, kurulan bu işletmeye kendi işletmelerinden teknik, mali ve ticari destek
sağlamak üzere anlaşmalarıdır.
• Ortaklar, teknoloji, patent, genel yönetim bilgisi, pazar bilgisi, dağıtım kanalları, malzeme,
işgücü ve finans gibi kaynakları ortaklığa getirebilirler.
• Ortak girişim yoluyla taraflar ihtiyaç duydukları kaynakları elde etmiş olurlar.
• Ortaklar arasında sinerji ve işbirliği elde etmiş olurlar.
• Ortak girişim, ortaklardan bağımsız olarak faaliyetlerine devam eder.
• Ortak girişimler, bir yönü ile konsorsiyumlara benzemektedir. Konsorsiyumlardan farklı
olarak daha sürekli bir özellik göstermektedirler.
Ortak Girişimler (Joint Venture)
İŞLETMELERİN KURULUŞ
ÇALIŞMALARI
Kuruluşla İlgili Temel Bazı Kavramlar

▪ Yatırım

▪ Yatırım Projesi

▪ Fizibilite (Yapılabilirlik) Çalışmaları


Kuruluşla İlgili Temel Bazı Kavramlar

Yatırım
• "Yatırım", çeşitli anlamları olan bir kavram olup, iktisatta, ulusal gelirin yeni üretim
birimleri (işletmeler) kurmak veya eskiyen birimleri yenilemek için ayrılan kısmıdır.
▪ Genel olarak, makro düzeyde; yeni üretim birimleri veya üretici güç kurmak, aşınma
ve eskime, modernizasyon nedeniyle yatırım faaliyetlerine girişilmektedir.
• Müteşebbis açısından yatırım, nakdî sermayenin, aynî sermayeye (üretim yapacak
makine ve teçhizata) veya iktisadi üretim birimine dönüşmesidir.
• İşletmeye yatırılan nakdi (parasal) sermaye, amortisman ve kârlarla tekrar nakdî
sermayeye dönüşerek müteşebbise geri gelecektir.
Kuruluşla İlgili Temel Bazı Kavramlar

Yatırım Projesi
• Genel olarak proje denilince, bir konunun çözüme kavuşturulması yolunda hazırlanan tasarı veya
tasarlanan plân akla gelir. Uygulamada, daha çok mühendislikte bir inşaatın statik hesaplan, genel
görünüşü vb. çeşitli hususları kapsayan teknik plân anlamında kullanılır.
• Bu arada üzerinde durulan "yatırım projesi", ekonomik anlamda ve bu nedenle de çok daha geniş
kapsamlı olup, Birleşmiş Milletlerin tanımına göre, "bir toplumda belirli bir zaman süresi içinde, mal
ve hizmetlerin üretimini arttırmak için bazı olanakları yaratma, genişletme ve/veya geliştirmeye
matuf (yönelik) bir öneridir".
• Bu tanımda yatırımlar, yeni üretici güç yaratma, genişletme (Türkiye'de yerleşmiş deyimiyle, "tevsi")
ve geliştirme (modernizasyon) olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi tutulmaktadır.
Kuruluşla İlgili Temel Bazı Kavramlar

Fizibilite Çalışması

• Fizibilite çalışmaları (araştırması) kısaca, "kesin yatırım kararı alınmadan önce, yapılması düşünülen
yatırımla ilgili ekonomik, teknik ve finansal sorunlara ilişkin bilgilerin sistemli ve analize elverişli bir
biçimde toplanması şeklinde tanımlanabilir.
• Fizibilite çalışmalarına girişmedeki temel amaç, düşünülen yatırımın faydalarını ve kıt olan kaynakların
alternatif ekonomik kullanımlarını belirleyerek en rasyonel yatırım kararının alınmasını sağlamaktır.
• Çünkü fizibilite çalışmaları sonunda ortaya çıkan "fizibilite (yapılabilirlik) etüdü" veya "raporu" ekonomik
açıdan çekici olmayan, olumsuz bir durumu ortaya koyarsa, bu yatırım düşüncesinden vazgeçilir.
• Fizibilite etüdü, "proje" anlamında ise de, projenin son şekli (kesin proje) olmadığından bazen ön proje
olarak da adlandırılır.
İşletmenin Kuruluş Sürecindeki Aşamalar

1. Proje Fikri
2. Fizibilite Çalışmaları (Proje hazırlama)
3. Fizibilite Raporu (Tamamlanmış fizibilite etüdü)
4. Değerlendirme ve Yatırım Kararı
5. Kesin Proje
6. Projenin Uygulanması (Yatırım)
7. İşletme (Üretime geçiş) aşaması
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

Proje Fikri
• Bir endüstri projesinin gelişmesi, belirli bir malı (veya malları) üretme isteğinin
müteşebbisin zihninde belirlenmesi ile başlar.
▪ Proje fikri;
• o ülkenin üretim-tüketim modeli,
• pazar durumu,
• mevcut sanayi işletmelerinin durumu,
• ihracat olanakları ve ithalat programları,
• kalkınma plan ve programları,
• doğal kaynaklar ve teknoloji durumu veya diğer herhangi bir kaynaktan doğabilir.
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

Fizibilite Çalışmaları (Proje hazırlama)


• Proje fikrinin belirlenmesinden sonra, öncelikle yatırım olanaklarının incelenmesi ve bir
önseçim yapılması yoluna gidilir. Eğer düşünce düzeyindeki bir proje, üzerinde
durulmaya değer (yeterince cazip) görülürse (ki bu ön seçime, önfizibilite de denir) asıl
fizibilite çalışması başlar. Böylece seçilen konuda projenin tamamlanmasına çalışılır.
• Proje hazırlama da denilen fizibilite (yapılabilirlik) çalışmalarının ana görevi, proje fikrini
teknik ve finansal açılardan inceleyerek, bulguları ve onları destekleyen verileri sistemli
ve mantıklı bir şekilde sunmaktır.
• İşletmenin kuruluş aşamaları ve fizibilite içinde "ekonomik etüd", "teknik etüd" ve
"finansal etüd" çalışmaları da yer alır.
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

Fizibilite Raporu (Tamamlanmış fizibilite etüdü)

• Bu etüd veya rapor, aslında fizibilite çalışması aşamasının sonucudur ve o aşama


içinde de ele alınabilir.
• Zira ekonomik, teknik ve finansal açılardan yapılan çalışmaların, bir bütünü, "projeyi"
oluşturacak şekilde biraraya getirilmesidir.
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

Değerlendirme ve Yatırım Kararı


• Fizibilite raporu, değerlendirme yapmak için gerekli tüm bilgileri kapsamalıdır.
Müteşebbis; bu bilgilerin ışığında, başta "ticarî kârlılık" olmak üzere, çeşitli kriterleri göz
önünde tutarak yapacağı değerlendirme olumlu bir sonuç verdiği takdirde yatırım kararı
alır.
• Bu değerlendirmede proje sahibine sağlanacak net ticari faydaları gösteren ticari kârlılık
yanında, projenin bir bütün olarak toplum üzerindeki genel etkilerini gösteren ulusal
kârlılık üzerinde de durulmalıdır. Ancak, buna DPT gibi devlet organları ile yatırım ve
kalkınma bankaları daha çok önem verirler.
• Değerlendirme aşaması da oldukça önemli bir aşama olup, projenin kabulüyle yatırım
kararı alınması veya projenin reddi ile sonuçlanır.
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

Kesin Proje

• Proje kabul edilirse, artık onun kesin proje haline dönüştürülmesi gerekir.
• İşletmenin hukuki şekli, kesin teknik hesaplar, alınacak makinelerin kesin kapasiteleri
ve maliyetleri v.b. hususlar üzerinde durularak projeye son şekli verilir.
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

Projenin Uygulanması (Yatırım)


• Bu aşamada yatırım artık gerçekleşmekte, bir yandan kesin siparişler verilirken, öte
yandan, fiziksel yatırımlar başlamaktadır.
• Yapılan tüm önceki çalışmalar yatırım için hazırlık olup, asıl büyük harcamalar bu
dönemdedir.
• Projenin planlanan zamanda ve maliyetlerle gerçekleştirilmesi büyük bir önem taşır.
İşletmenin Kuruluş Aşamaları

İşletme (Üretime geçiş) aşaması

• Fiilen gerçekleşmiş bulunan yatırım projesinin artık sonuçlarını vermeye başladığı


son dönemde, ilk üretim deneme niteliğindedir.
• Deneme üretimi sırasında, gerek kalite, gerekse kantite bakımından planlanan ile
elde edilen mamuller arasında olumsuz farklar varsa bunların giderilmesine çalışılır.
• Böylece, kurulan ekonomik birim olağan üretim faaliyetine geçer ki, bu da artık
işletme döneminin başlamasıdır.
Fizibilite Çalışmalarının Önemi, Amaçları ve Başlıca Aşamaları

Fizibilite Çalışmalarının Önemi

• Modern işletmecilikte fizibilite çalışmaları çok önemlidir. Zira, kendisi ekonomik değerlerle uğraşan ve
kurulması ancak belirli düzeyde kaynakların yatırılmasıyla mümkün olan işletme, herşeyden önce kıt
kaynakların rasyonel bir biçimde kullanılmasını sağlayarak ciddi, sistemli ve bilimsel nitelikte yatırım
öncesi çalışmalara dayandırılmalıdır.
• Müteşebbis veya yatırımcı için yatırım demek, riske-veya o işten zarar etme tehlikesine katlanmak
demektir; çünkü piyasa (pazar) ortamı belirsizliklerle doludur.
• Sırf bu belirsizlikleri azaltabilmek ve en cazip görülen bir yatırımı yapmak isterken, zarar tehlikesini de
gözönünde tutmak için bile müteşebbis niyetlerini ve beklentilerini somutlaştırmak, ölçülebilir hale
getirmek ihtiyacını duyar ki, yatırım projesi fikrinin ve fizibilite çalışmalarının esası buna dayanır.
Fizibilite Çalışmalarının Önemi, Amaçları ve Başlıca Aşamaları

Fizibilite Çalışmaları ve Fizibilite Raporu Hazırlanmasının Amaçları

1. İşletmenin kurulmasına kesin karar vermek


2. İşletmenin hangi büyüklükte ve nerede kurulacağını belirlemek
3. Yatırımın finansal portesini (malî yükünü) ortaya koymak ve gerekli iç ve dış
finansman için yardımcı olacak finansal kuruluşlara fizibilite raporunu sunmak
4. Teşvik kredisi, yatırım indirimi ve döviz tahsisi gibi devletin sağladığı olanaklardan
yararlanmak üzere fizibilite raporunu DPT gibi ilgili kamu organlarına sunmak
5. Projenin gerçekleşmesi, kuruluşu ve işleyişi sırasında karşılaşılabilecek güçlükleri
önceden tahmin ederek, gerekli tedbirleri almak.
Ekonomik Etüd

• Fizibilite raporuna giren ekonomik etüd ve analizler genellikle şu konuları kapsar:

▪ Pazar araştırması ve talep tahmini

▪ İşletme büyüklüğünün (kapasitesinin) saptanması

▪ İşletmenin kuruluş yerinin seçimi


Ekonomik Etüd

Pazar araştırması ve talep tahmini

• İşletme büyüklüğünün saptanmasında esas alınan çok önemli bir çalışma olup, önceden belirlenen
belirli bir mamülle ilgili bazı temel bilgileri sağlamayı amaçlar.
• Belirli malın belirli bir pazarda belirli fiyattan ne kadar satılabileceği (toplam talep); kurulacak
işletmenin ne kadar satabileceği (işletmenin malına talep ya da 'satış") tahminleri çeşitli istatistiksel
verilerden, o malla ilgili ithalat-ihracat, tüketim, fiyat serilerinden yararlanılarak ve ayrıca
araştırmacı tarafından girişilen bazı araştırma ve soruşturmalarla saptanmaya çalışılır.
• Mevcut arz ve talebin gelişme eğilimleri (trendleri) üzerinde durulur.
Ekonomik Etüd

İşletme büyüklüğünün (kapasitesinin) saptanması

• Üretim kapasitesinin belirlenmesi sorunudur.


• Kapasite, basit olarak, bir işletmenin elindeki üretim faktörlerinin en iyi şekilde
kullanarak yapabileceği üretim miktarı veya kısaca, belirli sürede üretilebilecek
mamulün hacim veya sayısı olarak tanımlanır.
Ekonomik Etüd

İşletmenin kuruluş yerinin seçimi

• İşletmenin kuruluş yerinin de çeşitli faktörlerin incelenmesi ve değerlendirilmesi


sonucunda belirlenmelidir.
• Bazı işletmeler kaynağa yönelik olarak (kömür, demir-çelik işletmeleri gibi), bazıları
da pazara yönelik (ekmek fabrikası, rafineri gibi) olarak kurulur.
• Bazı işletmelerde ise, ne hammadde ve diğer kaynaklar; ne de pazar, kuruluş yerini
kendisine çekecek özel etkiye sahip olmaz.
Teknik Etüd

▪ Teknik etüdün kapsamına giren konular:

• Projenin teknik tanımı, tesis kurulacak arazinin zemin etüdleri, hammadde ve yardımcı madde etüdleri, laboratuar
testleri
• Üretim ulus ve teknolojisi seçimi: seçimin gerekçesi, elde ediliş biçimi (lisans, satın alma, ortak girişim); alternatifler ve
maliyetler
• Üretilecek malların, yan ürün ve artıkların çeşitleri, nitelikleri artıkları değerlendirme olanakları
• Makine ve teçhizat seçimi; özellikleri, tercih sebepleri, yurt dışından getirilecek olanlar, teknik ömürleri ve maliyetleri
• Tesisin yerleşme planı
• İnşaat işleri
• Montaj işlerinin kim tarafından, nasıl yapılacağı ve harcama miktarı
• Uygulama planı (termin programı): İşletmenin yatırım döneminde kuruluşunun aylara göre grafik veya tablolarla ayrı
ayrı gösterilmesi.
Finansal Etüd

• Finansal etüd, işletmenin kurulması için gerekli ülke içi ve dış kaynak fonların
miktarının saptanmasını ve en uygun bir şekilde (en düşük faizlerle) karşılanması,
işletmenin gelir ve gider tahminleri ve işletmenin kârlılık durumuyla ilgili analizleri
kapsar. Daha spesifik olarak bu çalışma şu konuları ele alır;

1. Yatırım tutarının (sabit kıymetler ile döner sermaye toplamının) hesaplanması


2. İşletmenin gelir ve gider tahminlerinin yapılması
3. Finansman kaynaklarının saptanması
4. İşletmenin kârlılık durumuyla ilgili analizler
5. Organizasyon durumu
Finansal Etüd

▪ Yatırım tutarının hesaplanması:

• Kurulacak işletmenin sabit yatırım maliyeti ile döner sermaye (işletme veya çalışma
sermayesi) toplamı yatırım tutarını verir.
• Büyük bir bölümü teknik etüdle ilgili olan sabit maliyet giderleri çeşitli kalemlerden
oluşur ve gereğine göre bazı kalemler hem iç parayla, hem de döviz cinsinden ayrı ayrı
gösterilir.
• Başlıca yatırım gider kalemleri, etüd ve proje giderleri, patent ve know-how, arsa bedeli,
arazi düzenleme, inşaat işleri, ulaştırma yatırımları, makine ve teçhizat bedeli, ithal ve
gümrükleme, montaj, genel giderler, taşıt araçları, işletmeye alma giderleri, beklenmeyen
giderler, faizler ile çalışma sermayesidir.

You might also like