Professional Documents
Culture Documents
Armagan Üzeri̇ne Deneme
Armagan Üzeri̇ne Deneme
NiHAN ÖZYILDIRIM
1972'de Ankara'da doğdu. Ankara ÖzelTevfik Fikret Lisesini ve An
kara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bö
lümünü bitirdi. Çeşitli işlerle uğraştı. Fransızcadan edebiyat ve sosyal
bilimler çevirileri yaptı. Kuruluşundan itibaren Çevirmenler Mes
lek Birliği (Çevbir) üyesidir. Tokyo University of Foreign Studies
ile TTK ortaklığıyla gerçekleştirilen Osmanlı Kitabeleri Projesi'nin
ekibinde yer almakta, kitap çevirmeye ve yayına hazırlamaya devam
etmektedir.
Armağan Üzerine Deneme
© 20 1 6,ALFA Basım Yayım Dağıtım San. veTic. Ltd. Şti.
Kitabın Türkçe yayın hakları Alfa BasımYayım Dağıtım Ltd. Şti.'ne aittir.Tanıtım amacıyla,
kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmaksızın
hiçbir elektronik veya mekanik araçla çoğaltılamaz. Eser sahiplerinin manevi ve mali
hakları saklıdır.
Baskı ve Cilt
Melisa Matbaacılık
Çiftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaşa-İstanbul
Tel: 0(21 2) 674 97 23 Faks: 0(2 1 2) 674 97 29
Sertifika no: 12088
ARMAGAN
ÜZERİNE DENEME
ARKAİK TOPLUMLARDA DEGİŞ TOKUŞUN BİÇİMİ VE NEDENİ
Florence Weber'in Sunuşuyla
Çeviren
NİHAN ÖZYILDIRIM
ALFAıcoRPus
"Zorlama, güç, otorite; z amanında bu terimleri
kullanabildik, bu terimler kendi değerine haiz
dirler; ancak bu kolektif b eklenti kavramı fik
rimce üzerinde ç alışmamız gereken en temel
kavramlardan b iridir. Hukuk ve iktisadın b aşka
üretici kavramını bilmiyorum: "bekliyorum"; bu
bütün kolektif nitelikli eylemlerin tanımıdır. " 1
SUNUŞ
PAZARSIZ YÜKÜMLÜLÜKLER ETNOGRAFYASINA DOGRU, 11
S osya l G üv en li ği Kurmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 14
Zaman , Bo rç ve Ki şi s el Tahakk üm . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . .. 2 8
. .
Maus s çu Arma ğan Bir Kr edi E y lemi Deği ldir . . ....... . . . . ... . 32
3. Şey lerin g üc ü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34
Neden A rma ğa n? . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50
A rm a ğa nı S o nuca Ba ğlamak İç in
Arm ağan Üzerine Deneme'yi Okumak . . . . .. . . . . . .. . . . . . . . . 64
GİRİŞ
ARMAGAN VE ÖZELLİKLE HEDİYELERİ GERİ
VERME ZORUNLULUGU ÜZERİNE, 69
Öndey iş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69
P ro g ram . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72
BİRİNCİ BÖLÜM
DEGİŞ TOKUŞ EDİLEN ARMAGANLAR VE
ONLARI GERİ VERME ZORUNLULUGU (POLİNEZYA), 82
IV - Tespit . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 96
III - Kuz eybat ı Am erika ..... ... . . ...... . ............ ........ . ...... . . .........1 39
Şer ef v e İtibar ..... ........... ............................ ........... . .. .......1 39
Üç Zoru nlu luk : Verm ek, A lmak , G eri Verm ek . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 56
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ESKİ HUKUK VE ESKİ İKTİSAT
SİSTEMLERİNDE BU İLKELERİN İZLERİ, 190
ŞERH 200
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . ... . .. . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . .. . . .. . . . . .. . . .. . . ...
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
SONUÇ, 235
Dizi n, 267
SUNUŞ
PAZARSIZ YÜKÜMLÜLÜKLER
ETNOGRAFYASINA DOGRU
Metnin Oluşumu
Mauss bu çalışma esnasında, her toplumsal s istemin
tutarlılığının teslim edilmesi ve gerçeğin mantık un
surlarına bölünmemesi gerektiğini keşfettiyse de, yaz
ma tarzını tam olarak bu keşfe adapte etmemiştir. B u
akıl yürütmenin açıkça gün ışığına çıkmasını s ağladığı
toplumsal olguları, bu keşfin tereddütlerinin izleriyle
18 1 A R M A G A N Ü Z E RİN E D E N E M E
2. POTLAÇ VE KULA:
İKİ KURUM VE YORU MLARI
Maus s 'un o rtaya koydukl arını ve yolunu açtığı oku
malar palimpsestos 'unu ele almadan önce, bugün et
nograflar arasında tam bir mutab akat oluşturan ve
Levi-Strauss 'un getirdiği meşhur eleştiriden hemen
20 1 A R M AG A N ÜZE R İ N E D E N E M E
3 . ŞEYLERİN GÜCÜ
Bağlamsal Rasyonalite
Uzun bir tartışma, b ireysel rasyonaliteyi aksiyom ola
rak alan disiplinler ya da akımlarla (homo reconomi
cus hipotezi üzerine kurulu iktisadi teoriler, "rasyonel
seçime dayalı" denen s osyolojik akımlar) , incelenen
davranışların rasyonalitesini iddia etmeksizin, yerli
lerin akıl yürütme şekillerini kendi çeşitliliği ve kar
maşıklığı içinde anlamaya çalışanları karşı karşıya
getirdi . Burada da yine düşman dünyalar teorisi, bi
reysel rasyonalite postülasının (herkes sistematik ola
rak kendi menfaatini izleyecektir) doğrulandığı evreni,
duyguların ya da rutinin yön verdiği mantık ya da akıl
dışı davranışlar evreninin karşısına çıkarır. İndirge
meci teoriler, bütün ins an davranışlarını rasyonaliteye
ya da aksine duyguya ve rutine bağlı kabul eder. İç içe
geçmiş dünyalar teorileri ise, yerlilerin akıl yürütmele
rinin ortaya çıkışı v e b i r arada varoluşuyla ilgilenme
den önce, z amana ve duruma göre bu akıl yürütmelerin
çoğulluğunu esas alır.
Yükümlülüklerin etnografik incelemesine geri dö
nersek, iç içe geçmiş dünyalar teorilerinin önerdiği yo
rumlama anahtarı, b elirli bir etkileşimin çarp ışma ol
maksızın devam etmesini sağlayan nesnel ya da öznel
mutluluk koşullarını incelemekten ib arettir. İki durum
ortaya çıkar. Ya yükümlülüklerin, hiçbir b elirsizliğe yer
bırakmayacak şekilde, hukuki ya da normatif bir sis
temle ve bir maddi mekanizmayla çerçevesi çizilmiştir.
Yükümlülüğün partnerlerinden her biri ne yapmakta
46 1 A R MAGAN Ü Z E R İ N E D E N E M E
Paranın Rolü
İçine p aranın dahil olduğu ticari olmayan değiş tokuş
ların etnografik analizleri, Mauss'un ortaya koymuş
olduğu klasik soruyu yeniden ele almamızı s ağlar: pa
ranın değişik işlevleri her z aman üst ü ste binmiş du-
TEOR İ K H ED EFLERİ N
4.
ARKAS I N DA SİYAS İ HEDEFLER
Son olarak, A rmağan Üzerine Deneme 'nin yazılışının
siyasi b ağlamıyla, 2 1 . yüzyıl başlarının siyasi bağla
mını karşılaştıralım: refah devletinin başlangıcından
yirmi yıl önce, ideolojik olarak s arsılmasından yirmi
yıl s onra. Her iki durumda da, pazar ekonomisini dü
z eltirken hayırseverliği yeniden gündeme getirmeye
cek bir yükümlülük sistemi icat etmek ya da yeniden
icat etmek söz konusuydu .
50 1 ARMAGAN Ü Z E R İ N E D E N E M E
Neden Armağan?
İncelenen konunun hafife alınacak bir yanı yoktur. Ma
uss hediye değiş tokuşuyla ilgilenerek, 20. yüzyılın dö
nemecinde, s osyologlar, ins anseverler ve işçi hareketi
arasındaki, ilk sosyal kanunların ortaya çıkışını müm
kün kılan konsensüsün sarsılmasıyla damgalanan bir
dönemde , pazarın natüralist tas avvurunun teorik bir
eleştirisiyle, s osyal yardımlaşmanın hayırs ever tasav
vurunun siyasi bir eleştirisini gerçekleştirir. 1
A rmağan Üzerine Deneme'den önce, daha önceden
incelenmiş olan bu ticari olmayan yükümlülükler bi
limsel bir konu oluşturmuyordu . Dolayısıyla A rma
ğan Üzerine Deneme'de p azar ekonomisinin klasik
analizlerinin eleştirel bir tamamlayıcısı vardır: eğer
bütünlüğüne vurgu yapılmak isteniyorsa bir armağan
ekonomi si analizi kullanılabilir; eğer heterojenliğine
vurgu yapılmak isteniyors a, p az arsız ekonomilerin bir
analizi kullanılab ilir.
B öylelikle Mau s s , muazzam bir kişisel etkileşim
ler evrenini ya da Durkheim'ın "sosyal hayatın s erbest
akımları"2 dediği ş eyi, b ireysel tuhaflıklar p sikoloj isin
den kopararak sosyolojiye b ağlar. Gerçekten de, gönül
lü bireysel eylemlerde bile toplumsal kuralların var
lığını açığa çıkarır. Ve bu keşfe daha b aştan evrens el
bir kapsam verir: burada -Durkheimcıların z ayıf bir
işbölümünü anladıkları anlamda- özellikle ilkel , ele
menter ya da arkaik hiçbir şey yoktur, ama der, "burada
bizim toplumlarımızın üzerine inşa edildiği insani te
mel taşlarından birini bulduğumuza inanıyoruz"; bun
dan modern B atılı toplumları anlayın . Büyü hakkında-
Florence Weber
PAZAR SIZ Y Ü K Ü M L Ü L Ü K L E R E T N O G RAFYASINA D O G RU 1 65
1 988.
FARGE A . , Le Go ılt de l 'archive, Paris, Seuil, 1 989.
FELLER L . , GRAMAIN A . , WEBER F. , La Fortune de Karol. Mar
che de la terre et liens personnels dans les Abruzzes du ha ut
Moyen Age, Roma, E cole française de Rome, 2005.
GODB OUT J. , CAILL E A. ile birlikte, L'Esprit du don, Paris, La
Decouverte, 1 992.
GODELIER M., L'E nigme du don, Pari s , Fayard, 1 996.
66 1 A R M AGAN Ü Z E R İ N E D E N E M E
Ön deyiş
Aşağıda İskandinav Edda'sının en eski şiirlerinden
Havamal'in b irkaç kıtası var. 1 Bu kıtalar, okuru doğ
rudan doğruya bizim göstermeye çalışacağımız fikirler
ve olgular atmosferine sokacağından, bu çalışma için
ön deyiş işlevi görebilir. 2
41 Silahlarla v e giyeceklerle
Do stlar hoşnut etmeli b irbirlerini;
Herkes kendinden bilir bunu (kendi tecrübeleriyle)
Karşılıklı bedi ye verenler
En uzun süreli dostlardır,
İşler güzel gelişirse eğer.
42 İns an do st olmalı
Dostuna karşı
46 B öyledir işte
Güvenmediğine karşı
Ve duygularından kuşkulandığına,
Onun yüzüne gülmeli
Ama istemeden konuşmalı:
Verilen hediyeler alınan hediyelere b enzer olmalı.
Progra m
Konunun ne olduğunu görüyoruz. İskandinav uygarlı
ğında ve daha birçok b aşkalarında, değiş tokuşlar ve
sözleşmeler, teoride gönüllü, gerçekteyse zorunlu ola
rak yapılan ve geri verilen hediyeler şeklinde ortaya
çıkar.
Bu çalışma, daha geniş incelemelerin bir p arçası
s adece. Yıllardır, ilkel denen ve arkaik diyebileceğimiz
toplumları oluşturan çeşitli kesimlerin ya da alt-grup
ların, hem sözleşme hukuku düzeni hem de iktis adi
yükümlülükler sistemi üzerinde çalışıyoruz. Burada
devasa bir olgular bütünü var. Ve bunlar kendi içlerin
de son derece karmaşık. Protohistorya toplumların
dan itib aren bizimkilerin öncülü olan toplumların tam
anlamıyla s osyal hayatını oluşturan her şey birb irine
karışıyor. Bizim önerdiğimiz adlandırmayl a, bu "total"
s osyal fenomenlerde, aynı anda ve tek s eferde her türlü
kurum ifadesini bulur: dini, hukuki, ahlaki -aynı za
manda siyasi ve ailevi; iktisadi- ve bunlar, üretimin ve
tüketimin ya da daha çok yükümlülüğün ve dağıtımın
özel biçimlerini kabul ederler; bu olguların ulaştığı
estetik fenomenleri ve bu kurumların ortaya koyduğu
morfolojik fenomenleri ise belirtmiyoruz.
Son derece karmaşık bu temalar ve hareket h alin
deki toplumsal şeylerin çokluğu arasından biz burada
yalnızca, derin fakat münferit bir özelliği ele almak i s
tiyoruz: bu yükümlülüklerin sözde gönüllü, görünüşte
serbest ve karşılıksız olmakla birlikte zorunlu ve çı-
A R MAGAN VE ÖZE L L İ KLE H E D İ Y E L E R İ G E R İ V E R M E 1 73
İzlenen Metot
Belirli bir karşılaştırma metodu izledik. Öncelikle , her
zaman olduğu gibi, konumuzu yalnızca belirlenen ve
seçilen alanlarda inceledik: Polinezya, Melanezya, Ku
zeybatı Amerika ve bazı büyük hukuk sistemleri. D aha
sonra doğal olarak, belgeler ve filolojik çalışmalar saye
sinde bilinç yapısını kavrayabildiğimiz toplumların hu-
1
TOPLAM YÜKÜMLÜLÜKLER , ERKEGİ N MALLARI NA
KARŞILIK KADININ MALLARI (SAMOA)
Sözleşmeye dayalı armağanlar sisteminin genişlemesi
hakkındaki bu araştırmalarda, uzun süre , Polinezya'da
gerçek anlamda potlaç yokmuş gibi görünüyordu . Ku
rumların buna en çok yaklaştığı Polinezya toplumları,
"toplam yükümlülükler" sistemini; kadınlarını, erkek
lerini, çocuklarını, ayinlerini vs ortaklaştıran klanlar
arasındaki daimi anlaşmalar sistemini aşmıyor gibiydi.
Özellikle Samoa'da incelediğimiz olgular; evlilik esna
sında, reisler arasındaki dikkat çekici armalı hasır de
ğiş tokuşu adeti, bize, bu seviyenin üzerinde gibi görün
memişti. 1 Rekabet, yıkım, kavga unsurları eksik gibiydi,
oysaki Melanezya'da bu unsurlar vardı. Nihayetinde çok
az olgu vardı. Şimdi daha az eleştirel olacağız.
il
VERİLEN ŞEYİN R U H U ( MAO R İ )
B u gözlem bizi son derece önemli bir tespite yöneltiyor.
Taonga'lar, en azından hukuk ve Maori dini teorisinde
kişiye, klana, toprağa kuvvetle b ağlıdır; onun "mana "
sının, büyülü, dini ve ruhsal gücünün taşıyıcısıdır. Sör
G. Grey2 ile C . O. Davis'in3 derledikleri bir atasözünde
taonga'lardan, onları kabul eden kişiyi yıkıma uğrat
maları dilenir. Demek ki, geri verme hakkının özellikle
de zorunluluğunun gözlemlenmediği durumda bunlar,
bu gücü içlerinde barındırıyorlar.
Özlemini yürekten hissettiğimiz dostumuz Hertz, bu
olguların önemini sezmişti; sözünü edeceğimiz olguyu
içeren fişin üzerine, dokunaklı alicenaplığıyla "Davy ve
Mauss için" notunu yazmıştı. C olenso ş öyle der:4 "Bir
tür değiş toku ş ya da daha doğrusu, daha s onra değiş
tokuş edilmesi ya da geri verilmesi gereken hediyeler
verme sistemleri vardı . " Mesela , kurutulmuş b alık kar
şılığında kavrulmuş kuşlar, hasırlar değiş tokuş e dilir. 5
111
D İ G E R TEMALAR: VERM E ZORU N L U L U G U,
ALMA ZORU N LULUGU
Toplam yükümlülük kurumunu ve potlaç'ı tam ola
rak anlayabilmek için, bunların tamamlayıcısı olan
iki başka anın açıklamasını araştırmak kalıyor geriye;
iV
TESPİT
insanlara Verilen Hediye ve Tanrılara Verilen Hediye
Bu hediyeler iktisadı ve ahlakında dördüncü bir tema
daha rol oynar; tanrılara ve doğaya niyet ederek ins an
lara verilen hediyeler. Bunun önemini ortaya çıkarmak
için gereken genel incelemeyi yapmadık. Üstelik eli
mizdeki olgular, kendimizi sınırlandırdığımız alanlara
ait değil. S onuçta, hala iyi anlayamadığımız mitolojik
unsur, bir s oyutlama yap abilmemiz için fazlasıyla güç
lü. Dolayısıyla kendimizi birkaç bildirimle sınırlıyoruz .
Kuzeydoğu Sibirya'nın bütün toplumlarında1 ve
A .g.e. , s. 90.
Krş. s. 98 "This for Thee."
Chukchee, s . 400.
Bu tür adetler hakkında bkz. Frazer, Golden Bough ( 3 . baskı ) ,
c. III, s . 78-85, s . 9 1 vd; c. X, s . 1 69 v d . Bkz. daha ileri s i .
Tlingit potlaç'ı hakkında bkz . d a h a ileride s . 1 95 vd. B u özel
lik bütün Kuzeybatı Amerika potlaç'ının temel u n surudur.
Bununla birlikte fazla göze çarpmaz, çünkü ritüel , doğa üze
rindeki etkisinin ruhlar üzerindeki etkisinden daha belirgin
olması için fazla totemistiktir. Özellikle Bering B oğazı'nda,
Saint-Lawrence Adasında Chukchee'lerle Eskimolar arasın
da yapılan potlaç'ta bu özellik daha nettir.
D E G I Ş TOKUŞ E D İ L E N A R MAGAN LAR 1 1 01
C rawley, Mystic R ose, s . 386, daha önce bu tür bir hip otez
dile getirmişti ve Westermarck sorunu sezip i spata girişmiş
ti. Özellikle bkz . History of Huma n Marriage, 2. baskı, c . I, s .
3 94 vd. Fakat aslında, durumu iyi görememişti . Ç ünkü top
l am yükümlülükler sistemini en gelişmiş potlaç s i stemiyle
bir tutmuştu; oys aki bütün bu değiş tokuşlar, özellikle de
kadınların değiş tokuşu ve evlilik bu potlaç sistemin yalnız
ca bir p arçasıdır. Eşlere verilen armağanlarla teminat altına
alınan evliliğin verimliliği hakkında bkz . daha ileri s i .
Vajasaneyisamhita, b k z . Hubert v e Maus s, E s sai s u r l e Sacri
fice, s . 1 05 (A nnee Sac. , c . II) .
Tremearne, Haussa Superstitions and Customs, 1 9 1 3 , s . 5 5 .
D E G İ Ş T O K U Ş E D İ L E N A R M AG A N LA R 1 1 05
BU SİSTEMİN GENİŞLEMESİ
CÖMERTLİK, ŞEREF, PARA
il
ARMAGAN D E G İ Ş TOKUŞLARI N I N İLKELERİ ,
SEBEPLERİ VE YOG U N LU G U (MELANEZYA)
Melanezya halkları potlaç'ı Polinezyalılardan ya daha
iyi muhafaza etmişler ya da daha iyi geliştirmişlerdir.
A .g.e.
Bu olgu, gerçekten de, Narrinyerri 'lerde ngia-ngia mpe'lerin
kalduke ilişkileriyle ve Dieri'lerde Yutchin 'lerle karşılaştırı
labilir; bu ilişkilere daha s onra geri döneceğiz.
A .g.e.
4
A .g.e. Brown, bu cemaat gösterilerinin, duygu özdeşlikleri
nin, bunların gösterilmesinin hem zorunlu hem serb e s t nite
liğinin mükemmel bir sosyolojik teorisini verir. Burada, daha
önce dikkat çekmiş olduğumuz, zaten bununla bağlantılı
başka bir s orun vardır: Duyguların zorunlu ifa desi, Jo urnal
de Psychologie, 1 92 1 .
B U S İ STE M İ N G E N İ Ş L E M E S İ 1 111
s. 502 , s. 492.
"Remote p artner" (muri muri, krş . muri Seligmann, Melane
sians, s. 505, 752 ) , "partnerler" dizisinin en azından b ir kıs
mınca tanınır, aynen bizim banka temsilcileri gibi.
Bkz . tören nesneleri hakkındaki yerinde ve genel kap samda
yapılan gözlemler, s. 89 ve 90.
S. 504, çiftlerin isimleri, s . 89, s . 2 7 1 . Bkz. mit, s . 323: bir sou
lava'dan söz etme biçiminin nasıl anlaşıldığı.
B U S i STE M İ N G E N İ Ş L E M E S i 1 1 21
s. 512.
S. 5 1 3 .
S. 340, yorum, s. 34 1 .
D enizkabuğunun kullanımı hakkında bkz. s . 340, 387 , 47 1 .
Krş . levha LXI. Denizkabuğu her uzlaşmada, birlikte yenen
yemeklerin her önemli anında, vs çalınan enstrümandır. De
nizkabuğu kullanımının tarihi hakkında değilse bile yayıl
ması hakkında bkz. Jackson, Pearls and Shells (Univ. Manc
hester Series, 1 92 1 ) .
Şenlikler v e sözleşmeler esnasında trompet ve davul kul
lanımına, siyahi (Gineliler ve B antular) , Asyalı, Amerikalı,
Hint-Avrupalı, vs top lumların çoğunda rastlanır. Bu adet,
burada incelediğimiz hukuk ve iktisat temasına bağlanır ve
kendisine ve tarihine ait ayrı bir incelemeyi hak eder.
S. 340 . Mwa nita, m wanita. Krş . i lk iki dizedeki (bizce 2. ve
3 . ) Kiriwina dilindeki metin, s. 448. Bu kelime, siyah halkalı
uzun solucanlara verilen addır, kırmızı istiridye disklerin
den yapılan kolyeler bunlarla özdeşleştirilir, s. 34 1 . Bunu
çağırma-yakarma izler: "Birlikte oraya gelin. Sizi birlikte
oraya getireceğim. Birlikte buraya gelin. Sizi birlikte buraya
getireceğim. Gökkuşağı orada yükseliyor. Gökkuş ağını ora
da yükselteceğim . Gökkuşağı burada yüks eliyor. Gökkuşağı-
1 22 1 ARMAGAN Ü Z E R İ N E D E N E M E
s. 348, 349.
S. 356, belki de burad a bir yönelme miti vardır.
B U S İ ST E M i N G E N İ Ş L E M E S İ 1 1 25
s. 21 1.
S. 1 89 . Krş . levha XXXVII. Krş . s . 1 00, "secondary trade."
Krş . s . 93.
B u hediyelerin wawoyla şeklinde genel bir isim taşıdıkları
anlaşılmaktadır, s. 353-354; krş . s. 360-36 1 . Müstakbel p art
nerin sahip olabileceği bütün nesnelerin açıkça sıralandığı
ve "co şku"yla armağan vereni seçmesi gereken bir büyü ifa
desindeki woyla, "kula courting" ile krş . , s. 439 . Bunu takip
eden hediye dizisi kesinlikle bunlar arasındandır.
1 28 1 ARMAG A N ÜZE R İ N E D E N EM E
s. 1 75 .
S . 3 2 3 , diğer terim kwaypolu, s . 3 56.
S. 3 7 8 - 3 7 9 , 354.
S. 1 63 , 373. Vakapula'nın özel başlıklar taşıyan altbölüm
leri vardır, mesela: vewoulo (initial gift) ve yomelu (final
gift) (bu, kula ile özdeşliği ispatlar, krş . yotile vaga ilişkisi).
Bu ö demelerin belirli bir miktarı özel başlıklar taşır: kari
budaboda kelimesi kanolarda çalışanların ve genel olarak
-mesela tarlalarda- çalış anların harc amalarını, özel olarak
da hasat için son ödemeleri (bir kayınbiraderin yıllık hasat
yükümlülüğü durumunda urigubu, s . 63-65, s. 1 8 1 ) ve kol
ye yapımının bitişi için yapılan ö demeleri ifade eder, s. 3 94
ve 1 83 . Yeterince büyük olduğunda sousala başlığını da alır
(Kaloma diskl erinin imalatı, s. 3 7 3 , 1 83 ) . Yo ulo , bilezik ima
latının ödemesine verilen başlıktır. Puwayu, oduncu ekibine
teşvik olarak verilen yiyeceğin adıdır. Bkz. güzel şarkı, s. 1 2 9 :
Domuz, hindistancevizi (içecek) ve tatlı p atatesler
Bittiler ve biz çekiyoruz devamlı . . . çok ağırlar.
Vakapula ve mapula, pula fiilinin farklı kipleridir; vaka, fiile
1 34 1 A R MAGAN Ü Z E R İ N E D E N E M E
111
KUZEYBATI AMERİKA
Şeref ve İtibar
B azı Melanezya ve Polinezya halklarına dair bu göz
lemlerden, bu armağan rejiminin epey kesin bir tablo
su çıkıyor z aten. Maddi ve manevi hayat ile değiş tokuş
orada, çıkarsız ve aynı zamanda zorunlu bir b içimde
işliyor. Üstelik bu zorunluluk, mitik, hayali ya da sem
b olik ve kolektif biçimde kendini ifade ediyor: değiş
tokuş edilen şeylere b ağlı olan bir çıkar görünümü alı
yor; bu şeyler asla kendilerini değiş tokuş edenlerden
tam anlamıyla ayrılmazlar; tesis ettikleri cemaat ve
ittifak, görece bozulamaz niteliktedir. Aslında s osyal
hayatın bu sembolü , yani değiş tokuş edilen ş eylerin
etkisinin kalıcılığı, arkaik türe, bölümlere ayrılmış bu
toplumların alt-gruplarının, daimi olarak birbirlerine
geçmiş olma ve birbirlerine mecbur oldukları duygusu
taşıma tarzlarını epey doğrudan doğruya anlatır.
Kuzeybatı Amerika'nın yerli toplumları aynı kurum
ları ortaya koyarlar, yalnız onlar, daha radikal ve daha
b elirgindirler. Öncelikle trampanın orada bilinmediği
s öylenebilir. Avrupalılarla uzun bir temastan 1 sonra
dahi, burada daimi olarak yapılan hiçbir hatırı sayı
lır zenginlik devrinin,2 gösterişli potlaç3 kalıplarından
başka şekilde yapıldığı görülmemiştir denebilir. Bu
kurumu kendi bakış açımızla tasvir edeceğiz.
meyen" anlamına gelen bir isim taşırken potlaç tan s onra "ni '
Şeylerin Gücü
Analizi biraz daha ileri götürebilir ve potlaç'ta değiş
tokuş edilen şeylerin içinde, armağanları dolaşıma, ve
rilmeye ve geri verilmeye zorlayan bir erdem olduğunu
isp atlayabiliriz.
Öncelikle, en azından Kwakiutllar ve Çimmesyanlar,
çeşitli türlerdeki mallar arasında, Romalıların ya da
Trobriandlıların ve Samoalıların yaptıkları ayrımın ay
nısını yaparlar. Onlar için bir yanda tüketim ve adi pay
laşım nesneleri vardır.2 (Değiş tokuş izine rastlamadım) .
Diğer yanda ise ailenin değerli eşyaları, 3 tılsımlar, arma-
İlk Sonuç
Böylelikle, dört önemli halk grubunda şunları bulduk:
Öncelikle iki ya da üç grupta potlaç'ı; ardından pot
laç'ın ana s eb ebini ve normal b içimini; ve ardından,
buradan yola çıkarak ve bütün bu gruplar içinde, değiş
tokuşun arkaik biçimini yani sunulan ve geri verilen
armağanları . Üstelik bu toplumlarda şeylerin dolaşı
mını , hakların ve kişilerin dolaşımıyla özdeşleştirdik.
Gereğinde burada durabilirdik. Bu olguların s ayısı,
genişliği, önemi, çok uzun bir geçiş dönemi b oyunca,
ins anlığın çok büyük bir kısmında geçerli olmuş; aynı
zamanda da bizim anlattığımızdan b aşka halklarda da
var olan bir rejimi tas avvur etmemize izin vermekte
dir. Yine bunlardan yola çıkarak şöyle bir tas avvurda
bulunabiliriz: bu değiş tokuş-armağan ilkesi, (klandan
klana, aileden aileye) "toplam yükümlülük " aşamasını
geçmiş, ancak bununla birlikte, tam anlamıyla bireysel
sözleşmeye, p aranın geçerli ol duğu p azar, daha doğru
su s atış aş amasına ve özellikle, ayarı sabit ve damgalı
parayla muhammen bedel kavramına henüz ulaşma
mış toplumların ilkesidir.
Ü Ç Ü NCÜ BÖLÜM
1
ŞAHSİ H U KUK VE EŞYA H U KUKU
( KA D İ M ROMA H U KU K U )
B u arkaik hukuk sistemleriyle, Roma hukukunun1 ger
çek anlamda tarih s ahnesine çıktığı dönemden önceki
eski hukuk ve ilk ortaya çıktığı dönemdeki C ermen hu
kuku2 arasındaki bir karşılaştırma, bu iki hukuk siste
mini aydınlatır. Ö zellikle de hukuk tarihindeki en tar
tışmalı sorunlardan birinin yeniden ortaya konmasını
s ağlar: n exum [b ağ] teorisi.3
ŞERH
E şyanın tabiatında bir güç olduğu fikri, Roma hukuku
nun özellikle iki cephesinde hep göz önünde bulundurul
muştur: Hırsızlık [furtum] fiilinde ve ayni akitlerde [re] .
Hırsızlık1 söz konusu olduğunda, bunun beraberin
de getireceği davaların, borçların eşyadaki gizil güçten
kaynaklandığı aşikardır. E şyanın tabiatında s onsuz
bir yaptırım gücü [aeterna auctori tas2] vardır, bu güç
eşya çalındığında ve temelli kaybedildiğinde kendini
gösterir. Bu b ağlamda Roma'daki mülkiyetin, Hindu ya
da Haida'nın mülkiyetinden bir farkı yoktur.3
Ayni akitler [re] hukuktaki en önemli dört akdi olu ş
turur: Karz , Vedia , Rehin v e Ariyet. İsimsiz akitlerin ba
zıları da, -özellikle satışla ilgili akitler olmalarından
ötürü, ilk akit tipleri arasında s ayılmış olduğunu dü
şündüğümüz armağan ve değiş tokuş 4 akitleri- isimsiz
il
KLASİK HİNDU H UKUKU1
Armağan Teorisi
NOT: Hindu hukuk b elgelerinden yararlanmakta çok
ciddi bir zorluk vardır. Bunları otorite düzeyine çıka
ran düsturlar ve epik kitaplar brahmanlar tarafından,
kendileri için değils e bile, en azından muzaffer olduk-
bın bu bölümünün temelinde bir tür dua var gibi dir; yarı
yarıya astrolojiktir ve bir danakalpa ile başlar, metin 64, bu
danakalpa, hangi burçlar altında neyin kim tarafından kime
verilmesi gerektiğini belirler.
Anuç. , 3 2 1 2; köpeklere ve çudra'ya, "köpek için pişirene" ve
rilenler dahil (susqui köpeği pişiriyor) çvapaka (= metin 6 3 ,
dize 1 3 . Krş . a.g.e. , dize 4 5 = dize 3 2 4 3 , 3 248) .
Bkz. Yeniden doğuşlar dizisinde verilen şeylerin yeniden bu
lunmasının biçimleri hakkındaki genel ilkeler (XIII, metin
1 45 , dize 1 - 8, dize 2 3 ve 30) . C imrilere ilişkin yaptırımlar da
aynı metinde, 1 5 ila 2 3 . dizelerde açıklanmış tır. Cimri özel
likle "fakir bir ailede yeniden doğar."
A nuç. , 3 1 35; krş . 3 1 62 (= metin 62, dize 3 3 , 90) .
Dize 3 1 36 (=a.g. e. , dize 90)
E S K İ H U K U K VE E S K İ İ KT İ SAT S İ ST E M L E R İ 1 21 7
111
C E R M E N HUKUKU (REHİN V E ARMAGAN )
Armağan teorilerinin eski ve eksiksiz izlerini3 günü-
Huvelin, s . 3 1 .
Bris saud, Manuel d 'Histoire du D roit français, 1 904, s . 1 38 1 .
Huvelin, s . 3 1 , n . 4, bu olguyu münhasıran, bas it b ir ahlaklı
l ık temasına dönüşecek olan ilkel büyü ayininin yozlaşması
E S K İ H U K U K VE E S K İ İ KT İ SAT S İ ST E M L E R İ 1 231
Hediyeler verdin,
Ama aşk hediyeleri vermedin,
İyicil bir kalple vermedin,
Hayatlarınızdan çoktan sıyrılırdınız,
Tehlikeyi bilmiş olsaydım eğer.
Kelt Hukuku
Hint-Avrup a cemaatinin bir b aşka ailesi olan Kelt
halkları da bu kurumları biliyordu muhakkak; Hub ert
ve ben, bu iddiayı isp atlamaya b aşladık. 2
Çin Hukuku
Nihayet büyük bir uygarlık olan Çin uygarlığı da, ar
kaik z amanlardan bugüne, bizi ilgilendiren hukuk ilke
sini elbette muhafaza etmiştir; her ş eyin ilk sahibiyle
arasındaki çözülmez b ağı kabul eder. Bugün dahi mal
larından birini satan birisi,3 bu menkul mal bile ol sa,
SONUÇ
E ssais, 2. seri, V.
236 1 ARMAGAN ÜZER İ N E D E N E M E
Ko Maru kai a tu
Ko Maru kai mai
ka ngohe ngohe.
"Aldığın kadar ver, her şey çok iyi olacak."1
il
İ KTİSAD İ SOSYOLOJ İ VE SİYASAL
İ KTİSAT AÇISINDAN SONUÇLAR
Bu olgular yalnızca ahlak anlayışımızı aydınlatmak
la ve idealimize yönelmemize yardım etmekle kalmaz;
aynı z amanda bu olguların bakış açısıyla en genel ik
tis adi olguları daha iyi analiz edebiliriz, hatta bu ana
liz b izim toplumlarımıza uygulanabilir en iyi yönetim
usullerini sezmemize yardımcı olur.
Birçok kere gördük ki bütün bu değiş tokuş - arma
ğan iktis adı, sözde doğal iktis adın, faydacılığın çerçe
vesi içine girmekten bir hayli uzaktır. Bütün bu halk
ların -netleştirmek için s öyleyelim, büyük neolitik
uygarlığının temsilcileridir onlar- iktis adi hayatının
A rg . , s . 1 99 - 20 1 ; krş . s . 203.
A .g.e. , s . 1 99 . Bu şiirde dağ kelimesi Entrecasteaux Adala
rı'nı ifade eder. Kano, kula için getirilen malların ağırlığıyla
b atacaktır. Krş . diğer ifade s. 200, yorumlarıyla birlikte me
tin s . 44 1 ; krş . s . 442 , "köpürmek" kelimesiyle ilgili ilginç söz
oyunu. Krş . s. 205 'teki ifade; krş . daha yukarıda s . 1 76 , n. 1 .
252 1 ARMAGAN ÜZER İ N E D ENEME
111
GENEL SOSYO LOJ İ V E
AHLAK AÇISI N DAN SONUÇLAR
Takip etmiş olduğumuz metod hakkında bir tespitte
daha bulunmamıza izin verilsin isteriz .
Bu çalışmayı bir model olarak önermek istediğimiz
den değil . Bu çalışma tamamıyla bulgulardan ib aret-
Arganauts, s . 246 .
Salama Inseln, c. III, tablo 85, not 2 .
SONUÇ 1 263