30 Yıl Savaşları Ödev

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

30 yıl savaşlarını kapsayan dönem 1618 ile 1648 arasıdır.

30 yıl savaşları aslında tek bir


savaştan değil aynı dönemdeki birkaç savaşın birleşmesinden oluşur. Savaşın nedenlerinden
önce savaşın siyasi ayağını da bilmemiz gerekiyor. Dönemin mevcut en büyük hanedanlığı
Habsburglar idi. Habsburglar başta Avusturya ve İspanya olmak üzere Avrupa’da birkaç
ülkeye antlaşmalar ile hükmediyorlardı. Özellikle Habsburgun ispanyadaki kolonilerinin
zenginliği ile Avrupa ekonomisine yön veriyordu, ancak bu durum Fransa’nın çıkarlarını
bozuyordu. Avusturya ise kendisini Roma imparatorluğunun devamı olarak görüyordu ve
Katolik dünyasının koruyucusu olduğunu düşünüyorlardı. Ancak Avusturya aynı dönemde
Osmanlı ile de yorucu bir şekilde savaşmaktaydı. Fransızlara Avusturya ‘nın bu tutumu
rahatsızlık veriyordu. Bu yüzden Fransızlar Osmanlı ile iş birliği içindeydi. Avusturya bu
duruma karşılık olarak Fransa’yı Müslüman bir İmparatorlukla hareket ettiği için dinsiz olarak
gösteriyordu. Hollanda ise o dönem ikiye ayrılmış vaziyetteydi. Ve İspanya ile dini sorunlar
içindeydi. Katolik Hollanda’yı Habsburgun üyesi Isabella yönetmekteydi. İngiltere ve Fransa
İspanya’nın gelişmemesi ve Hollanda’nın yıkılması için Hollanda’da bulunan kalvinistlere çok
fazla yardım etmişlerdir. Bunun üzerine İspanya kralı Felipe İngiltere Kraliçesi Elizabeth
üzerine sefere çıkmıştır. Buna rağmen gemiler fırtınada yok olmuş ve savaşı kaybetmiştir.
Aynı zamanlarda Hollanda’daki İspanyol nefreti Hollandalıları birleştirmiş ve 7 şehrin
katılımıyla bir konsey kurulmuştur. Bu konsey ile Hollanda’da Cumhuriyet ilan edilmiş ve
Başkenti Amsterdam ilan edilmiştir. Bunlar yaşanırken Osmanlı İngiltere Hollanda ve Fransa
ile iyi ilişkiler kuruyor, Avusturya ve İspanya ‘yı ise zayıflatmaya çalışıyorlardı. İsveç ise Parlak
bir dönem yaşıyor,30yıl savaşlarına girerken güçleniyordu. Danimarkalılar 16.yy dan beri
Protestanlık ile uğraşıyordu. Ve bu süreçte Norveç ile birleşti.
Yukarıda anlatılan en başta ifade ettiğimiz gibi Avrupa’nın 30 yıl süren savaşlarına giderkenki
siyasi hâli. Şimdi ise savaşın başına gelelim. Savaşın başlama nedeninde kısaca Avusturya
Arşidükünün Augsburg antlaşmasını tanımaması ve hâkimiyet kurduğu bölgelerdeki kişileri
zorla katoliğe çekmek istemesinden kaynaklanıyordu. Augsburg antlaşmasına bakıldığında
prenslikler istediği mezhebi seçmekte özgür bırakılmıştır. Avusturya Arşidükü Alman
imparatorluk otoritesini hâkim kılmaya çalışıp, katoliği propaganda etmesi sonucu prensler
Bohemya öncülüğünde birleşip Avusturya’nın karşısında durdular. 1618’de Avusturya
Bohemya tacını ele geçirince Bohemya önderliğindeki prenslikler ise isyan başlattılar.
Ferdinand Bohemya krallığının başına geçtikten sonra Çek’e protestanların nefret ettiği vali
ve danışmanlarını gönderi. Protestanlar ise cevap olarak geleneksel bir yol olarak valiyi ve
danışmanları pencereden aşağıya fırlattılar. Böylece asıl isyan başlamış oldu. Bununla
beraber çeklerde silahlanma başladı. Protestanlar başlarına geçmesi için bazı Kişilere mektup
yazdılar ancak Avusturya bu mektupları ele geçirip istedikleri yere ulaşamamasını sağladı. Bir
süre sonra isyanlara kalvinist ve protestan yukarı ve aşağı Avusturya asilleri de katıldı. Bu
zamanlarda V.Frederick isyanın başına geçti. İngiltere’den topladığı gönüllüler ile Prag’a geldi
ve Aziz Virtus katedralinde taç giydi. Aynı zamanda Elizabeth Stuart ile evlendi. Frederick’in
Stuart ile evlenmesi demek, İskoç ve İngilizlerden yardım alabileceğini gösteriyor. Bu
sıralarda Bölgeye giden Osmanlı casusları destek isteyen protestanlara yardımcı oldu.
Osmanlılar bunun üzerine Habsburgları destekleyen Lehler’i 1620’de Cecero da mağlup etti.
Fransa ‘da Başlayan isyanlar

Klavinistler , IV. HENRY’ in iktidarında Fransa’da özgürce yaşama imkanı bulmuşlardır. Ve


kalvinistlere Huquenot ismi verilmiştir. Ancak Henry ‘nin ölümü sonrası XIII.Louis’in tahta
geçmesiyle birlikte ötelenmeye ve ezilmeye başlanmışlardır. Bunun sebebi Louis in köyü bir
Katolik olan annesi Marie Medici’dir. Marie Medicinin düşüncesi kalvinistlerin Louis’i isyan
çıkartarak tahttan indireceğini düşünmesidir. Bu olaylar üzerine Huquenot lar içinde
silahlanma başlar ve Fransa’da iç savaş başlar. Bu sırada Huquenot lar Kendi devletlerini
kurar ve İngiltere’den yardım isterler. İngiltere ise bu çağrıya sessiz kalmaz ve Huquenot Lara
destek vermeye başlar . Ve Franssız - İngiliz savaşı başlamış olur. Charles ' in emri ile büyük
bir İngiliz ordusu gönderilir. Ancak Fransızlar bu orduyu Sanit – Marin bölgesinde İngiliz
ordusunu mağlup ederler. Fransız ‘ların devlet adamı Richeliu hızlı bir hamle ile Huquenot
ların kalesinin bulunduğu La Rochelle kentini kuşatır. Bu kuşatma ile birlikte Rochelle ‘ye
denizden gelebilecek yardıma karşılık olarak Deniz boyunca set çektirir. Bu olaylardan sonra
14 aylık bir kuşatmadan sonra Rochelle ele geçirilir. Huquenot Lara son darbe olarak ise
1629’da Privas kuşatılır ve Huquenotların tamamı kılıçtan geçirilir ve bu isyan son bulur. Bu
savaşın sonucunda ise Alais barışı antlaşması imzalanır ve Fransızların katolikliği tescillenmiş
olur.

DANİMARKA VE NORVEÇ’İN SAVAŞA DAHİL OLMASI

Norveç ve Danimarka Birliği ; Kuzey Almanya’da bulunan toprakları ele geçirmek ve


bölgedeki Protestan birlikleri korumak için harekete geçti. IV.Christian aynı zamanda Kuzey
Almanya’da kalmış Bir bölge olan Holstein’ in hakimiydi fakat Holstein bölgesine bağlı
bulunan bazı topraklar Ferdinand tarafından gasp edilmiştir. Christian bu savaşta asker ve
teçhizat desteği için İsveç , İngiltere ve Fransa’dan yardım desteği almıştır. Ferdinand
Wallenstein önderliğinde büyük bir ordu topladı. Christian ise kendi ordusunun başına
Mansfield’ı görevlendirdi. Ve ilk atak Wallenstein ordusundan geldi. Ordu kuzeye doğru
giderek protestan topraklarını taciz ediyordu. Buna karşılık olarak Masfield ise askerlerini
Katolik bölgelere yağma yapmaları için göndermişti. Düşmanların yakın olduğunun haberini
alan Masfield, Ordu ile birlikte Dessau bölgesine çekildi. Ve Dessau bölgesinde Masfield ve
Wallenstein karşı karşıya geldi. Wallenstein ordusunun kazandığı savaşta Mansfield birkaç
bin adamı ile esir durumuna düşmeden kaçmayı başardı Mansfield azalan ordusu ile birlikte
Macaristan’da ki Osmanlı bölgesine sığındı. Mansfield’ın yenilgisinden sona bu sefer Christian
sefere çıktı ancak o da Lutter bölgesinde yenilgiye uğradı. Wallenstein ordusu ile hız
kazanarak Jutland, Pomerina ve Mecklenburg’u işgal etti. Bu şehirlerden sonra Kopenhag ‘ı
da işgal etmek için Stralsund’u kuşattı. Bu bölge önemli bir yerdi. Çünkü burası Baltık
denizine açılan önemli Bir limandı ve kuzeyden gelebilecek tehditleri önleyebilecek bir
mevkideydi. Stralsund’un kaybedilmesi Almanya’nın katolik egemenliğine girmesine ve
protestanlıgın büyük güç kaybetmesine neden olabilecekti. Stralsund’un başında Heinrich
Hook vardı. Heinrich sık sık karşı tarafın erzaklarına sabotaj düzenlemekteydi. Wallenstein
ordusu artan maliyetler üzerine yavaş yavaş geriye çekilmeye başlamıştı. Ancak Christian’ın
Usedom bölgesinde olduğunu öğrenince tekrar seferi başlatarak 22 Ağustos 1628’de ordular
Wolfast da karşı karşıya geldi ve Wallenstein tekrar ezici Bir üstünlükle savaşı kazandı. Bu
savaşın sonrasında Lübek antlaşmasını imzaladılar ve eski sınırlara geri dönülmesi
kararlaştırıldı.

İSVEÇ İMPARATORLUĞUNUN SAVAŞA DAHİL OLMASI

Avusturya güneyinde savaşta iken İsveç ordusu 1630’da Usedom bölgesine çıkarma
yapmıştır. Bu zamanda Wallenstein ordusunun dağılması için Alman prenslikler tarafından
baskı yapılıyordu. Çünkü ordunun masrafları onlar tarafından karşılanmakta ve ordu bazı
zamanlar alman topraklarına giriyordu. Avusturya İsveç’in saldırısına sessiz kalmayacaktı.
Bunun için batı sınırlarını güven altına almak istediği için Fransa ile ateşkes imzalamak istedi.
Fakat Fransa bu çağrıya olumlu yanıt vermedi. Ancak Fransızların içinde Protestanlığın yok
edilmesini isteyen isteyen Louis in annesi Medici ve Karısı Anna vardı. Ancak 1631’de Louis
İsveç Barwelde antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşma üzerine iki devlet birbirlerine
Avusturya’ya karşı yardım edeceklerdir. İsveç ordusu kuzeyden ilerleyişini pek bir başarı
kazanamadan devam ettiriyordu. Ancak bu bile Avusturya’yı rahatsız ediyordu. İsveç ordusu
Fransız desteği ile Pomerya ve Mecklenburg’a giriş yaptı. Bu sırada Magdeburg İsveç
ordusuna yardım etmiştir. Bu haberle Ferdinand Johann’a 35000 asker verip Magdeburg
kusatmasini emretti. Magdeburg’un ilk protestan şehir olması protestanların burayı
Protestanlık kalesi olarak görmesini sağlıyordu. Magdeburg’un güçlü ve aşılması zor surları
vardı. Bu yüzden uzun bir kuşatma sürüyordu. Ve Johann arkadan Gustav’dan gelebilecek
saldırıya karşı bütün birliklerini kullanmıyordu. Ancak Gustav’ın yavaş hareketlerini fırsat
bilen Johann atağa geçti. Johann surlara saldırısı ile birlikte yangın çıkmış ve yangın tüm şehri
sararak katliama sebep olmuştur.Bu olay sonrası magdeburg’un katolikleştiği duyurulmuştur.
Bu olayı duyan Gustav ordusunu savaş düzenine alarak harekete geçti. Johann ise bu haberi
alıp Gustav’ın mevkisine ilerledi. Gustav’ın mükemmel askeri stratejisi ile İsveçliler savaşı
kazandı. Avusturya ordusu çok önemli bir bölümünü kaybetti. Böylece isver Almanya’ya giriş
yapabildi. Bunun üzerine Avusturya ordusunun başına Wallenstein geçti. Gustav lüzen i
kuşatmıştı. Wallenstein bu haber üzerine Gustav’ın üzerine gitmeye karar verdi. Savaş
Gustav’ın ordusunun lehineydi. Gustav’ın ordusuna destek gelmesinin üzerine Wallenstein
ordusuna geri çekilme emri verdi. Wallenstein bundan sonra anarşist olarak karar vermeye
başlamıştır. Bu olay üzerine Ferdinand Wallenstein için idam emri vermiştir. İsveç ordusunun
yorgun olduğu bu dönemde Kardinal Ferdinand’ın yönettiği İspanyol birlikler İsveç ordusunu
hezimete uğrattı. Bu ağır darbe sonrası Prag’da barış görüşmeleri başladı. Bu olaylardan
sonra Fransızlar soğuk savaşı terk edip direk savaşa girmişlerdir. Bu olay üzerine savaş
bölgelerindeki köylüler kıtlık içindeydi.Tarimsal üretim 0’a inmişti. Köylüler kim olursa olsun
yağmaya gelen askerlere karşı mücadeleye başlamışlardır. Fransızların savaşa dahil olmasıyla
savaş alanı daha da çok genişledi. Hedefleri Almanya’yı sıkıştırmaktı. İspanya’nın Fransa’ya
yaptığı saldırılar başarısız olmuş ve İspanya ekonomisi bitmeye yakın bir hale gelmisti. Bu
dönemdeki diğer savaşlar neticesinde İsveç ordusu tekrar Avusturya’ya üstünlüğünü
göstermiştir. Bunların üzerine Ferdinand Fransa ve İsveç için barış görüşmelerine başlamış
ancak sonuçsuz kalmıştır. Güneş Kral XIV Louis İspanyolların güçsüzlüğünden faydalanıp.
Büyük bir zafer aldılar.
Danimarka ise 1643’de İsveç bölgesine saldırmış, buna karşılık olarak İsveç ise Danimarka
topraklarına sefer düzenledi. Gustav önderliğindeki İsveç ve Hollanda donanması Fehrman
deniz savaşında Danimarkanın deniz filosunu bitirdi. Bu yüzden Danimarka barış
antlaşmasına zorlandı.

Bu savaşların sonucunda Westphalia barış anlaşması imzalandı ve bütün prenslikler din


seçiminde özgür bırakıldı.

Hazırlayan:Ege Kurşun 11_G/7969


Görsel ve Sözel Kaynakça: Trakya üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Ana Bilim Dalı
Yeniçağ Avrupa Tarihi

You might also like