Mustafa Kemal - Eskişehir-İzmit Konuşmaları (1923)

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 21

Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea

Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

kadrolarının dini kimliklerinden ötürü


bu topluma yaklaşımlarında önemli
değişkenlikler görülmüştür. Hamdullah
Suphi’nin Müslümanlığın dışında farklı
bir din tercihinde bulunan bu toplumun
seküler-millî kimliğin oluşumuna önemli
Tek Parti Döneminde bir dinamizm katacağını düşünürken,
Cumhuriyet’in kurucu kadroları farklı
Hamdullah Suphi’nin
nedenlerden Gagauzları bu millî kimlik
Gözüyle Gagauzlar aidiyetinin dışında görmüşlerdi.
unsurları,
(Gökoğuzlar) Cumhuriyetin kurucu
Gagauzlara sadece Balkanlarda
“Türklük Motifini” temsil eden bir halk
olarak yaklaştığından bu halkın kitlesel
Mehmet Pınar* olarak Türkiye’ye göç etmelerine sıcak

ORCID / 0000-0001-5416-5220 bakmamıştı.

Anahtar Kavramlar: Cumhuriyet,

Öz Gagauz, Tek Parti

Bulgaristan ve Romanya sınırları


içerisinde yaşayan Türk olan Ortodoks
Gagauzların kimlikleri ile önemli
tartışmalar yapılmıştır. 1930’larda
ulusdevlet bileşenlerinin öneminin
arttığı bir süreçte Cumhuriyet

*Yrd. Doç. Dr. Yüzüncüyıl


Üniversitesi,mmetpinar@gmail.com

96
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

constitute an important dynamism for


the formation of secular national
identity, the founding members of the
Republic had seen the Gagauz except
these national identity belonging to
Gagauz (Gökoğuzlar) different reasons Since the founding
in the Approach of elements of the Republic approached the
Hamdullah Suphi in Gagauz as a people representing only
One- Party State the Balkans in the "Turkicity Motif",
they were not warm to the masses to
migrate to Turkey.
Mehmet Pınar**
ORCID / 0000-0001-5416-5220 Keywords: Gagauz, Republic, One-
Party State

Abstract

Significant discussions were made with


the identities of the Orthodox Gagauz,
the Turks living within the borders of
Bulgaria and Romania. In the process of
increasing the importance of the nation-
state components in the 1930s, there
was considerable variation in these
collective approaches due to the
religious identities of the Republican
staff. While Hamdullah Suphi thought
that this society, which is in a different
religion apart from Muslims, would

** Yrd. Doç. Dr.,mmetpinar@gmail.com

97
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

kimliğinden arındırılmış bir toplum


oluşturma projesinde dinlerinden ötürü
önemsediği ve Anadolu’da yaşayan
Türklere önemli bir sinerji vereceğini
düşündüğü Gagauzlarla ilgili ürettiği
Giriş politikaların Cumhuriyet rejiminin
ortaya koyduğu milli kimlik siyaseti ile
ayrışan ve örtüşen yönlerini ortaya
Cumhuriyet ideolojisinin dayandığı koymak amaçlanmaktadır.
proje milli bir kimlik etrafında
kenetlenmiş bir toplum oluşturma
paradigmasıydı. Yeni rejim, Lozan
Antlaşması ile birlikte Osmanlı a- Gagauzların
Devleti’nden miras kalan farklı etnik ve Tarihçesi
kültürel yapıları da dikkate alarak
Lozan’dan sonra dini referanslardan Romanya’nın Baserabya ve Dobruca
arındırılmış bir kimliğin daha belirgin coğrafyaları ile Bulgaristan’ın Varna
olduğu bir toplum inşasına yönelmişti. sancağında yaşayan ve küçük bir
Bu yeni anlayış dini kimlikleri farklı topluluk olan Gagauzların dili Türkçe,
olduğu için Gagauzlar üzerinde önemli mezhebi ise Hristiyan Ortodoks’tur.
2

yansımalar oluşturmuştu. Gagavuzların Türkistan, İran ve Buhara


tarafında 985’de Rusya taraflarına göç
XII. Yüzyılda Bulgaristan ve ettikleri, 1060 tarihine kadar 4 Rus
Romanya’ya yerleşen Gagauzlar Knezliği ile mücadele ettikleri, 1166’da
Türklüğün Balkanlarda kalan son Peçeneklerle birleştikleri ve Tuna’yı
temsilcilerinden biri olmuştur. geçerek Balkanlara yerleştikleri, bu
Bulgarların Slavlaştırma politikaları coğrafyadaki baskılardan Hristiyanlığı
çerçevesinde bu toplumu Slav ırkından benimsedikleri ifade edilmişti.3
gösterme projesine rağmen kültür, dil ve Gagauzların Türkiye Selçuklu Sultanı II.
taşıdıkları tarihsel miras Gagauzların İzzeddin Keykavus ile birlikte
Türk kimliği dairesi içinde kalma tezini Dobruca’ya yerleşen Selçuklu
güçlendirmişti.
Bu bağlamda çalışmamızda Hıristiyan doğmuştur. Mekteb-i Sultaniyi bitirdikten
Ortodoks Gagauzların tek parti sonra öğretmenlik yapmış daha sonra Türk
iktidarının ortaya koyduğu milli kimlik Ocağı Başkanlığı, Daru’l Fünun
siyasetinin neresinde olduklarını, Müderrisliği, Basın ve Haber Genel
Müdürlüğü, Osmanlı Meclisi Mebussan IV.
sistemin bu topluma yaklaşımında dini
Dönem Antalya Mebusluğu, Hükûmet
ve milli kimliklerden hangisinin etkili Maarif Vekilliği, VII. Dönem Hariciye
olduğunu irdelemektir. Ayrıca bu Encümeni Reisliği, Maarif Encümen
çalışmayla Türkçülük anlayışının önemli Reisliği ve Bükreş Büyükelçiliği
aktörlerinden olan Hamdullah Suphi’nin görevlerinde bulunmuştu. (TBMM Arşivi,
(Tanrıöver)1Balkanlar’da Müslüman Hamdullah Suphi Tanrıöver Dosyası,
No:26.)
2 BCA.030.10/246.666.30-1.
1 Hamdullah Suphi, 1885’te İstanbul’da 3 BCA.030.10/246.666.30-3.

98
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Türklerinin torunları olduğu en kuvvetli Yireçk ise bu topluluğu Kuman


tezlerden biridir.4 1929-1931 yılları Türklerine bağlamıştı. Benzer şekilde
arasında görev yapan Romanya Slaveykof, Gagauzların Peçenek ve
Başkonsolosu Mehmet Ragıp Bey Kuman Türklerinin soyundan geldiği
(İlseven), Gagauzlarla ilgili çeşitli açıklamasında bulunmuştu.6
yabancı bilim adamlarının görüşlerini
yansıtan bir rapor hazırlayarak Türk Aynı şekilde raporda Gagauzların kültür
Dışişleri Bakanlığına göndermişti. ve dinleri hakkındaki görüşlere şu
Raporda; Romanya’daki Çerniuts şekilde yer verilmişti. Gagauzların Dr
Üniversitesi hocalarından Britesku, Pupesku Doktorof, Gagauzların
1241’deki Tatar akınında Karadeniz’in adetlerinin, türkülerinin ve oyunlarının
kuzeyinde yaşayan Kumanların Türk menşeili olduğunu ve özellikle
Macaristan’a göç ettiklerini Katolik “Tavşan Oyununda” Türk
mezhebini benimseyerek Macarlar terminolojisinin yoğun kullanıldığını
arasında eridiklerini ve Tuna’yı geçerek belirtmişti. Romanya’nın Kluj şehrinde
Dobruca’ya yerleşenler ise Bizans eğitim işleri ile uğraşan bilim adamı
kilisesinin tesiriyle Ortodoks mezhebine Romen ise, dilleri Türkçe yazıları
girerek Türklüklerini koruduklarını öne Rumca olan bu topluluğun kökenlerini
sürmüştü.5Bu raporda Gagauzların Moğollara dayandırmıştı.Bütün bu öne
kökeninin ne olduğu hakkında ilk sürülenlere rağmen Romen Prof. Dr.
araştırma yapanlar arasında Gospodin Yorga, Gagauzların Karaman Rumları
Moşkof, Oçakaf, Kırım ve Türkolog gibi dinlerinin Türk idaresi altında
V.V. Radlof olduğu belirtilmişti. Bu değiştirildiğini iddia etmesi karşısında
bilim adamları bu topluluğu Uzlara Hamdullah Suphi Yorga’yı Türk
(Uguz) dayandırmışlardır. Gospodin, düşmanlığı ile suçlayarak, İstanbul ve
Gagauz kelimesinin Uguz kabilelerinden İzmir’de Rumların kimliklerini
birinin ismi olabileceği üzerinde muhafaza ettiğini, Karaman Rumları
durmuştu. Küçük bir topluluk addedilen bu topluluğun kökeninin Türk
olduklarından tarihin belli dönemlerinde olduğunu, Bizans döneminde
unutulmaya yüz tutmuşlardı. Raporda, Hristiyanlaştıklarını söylemişti.
Varna’da yaşayan Profesör Yuvan Karamzin de Kumanların Palut
Nikola, bu topluluğun Turanilerden idaresinde Prislav şehrine girerek
Gagarlar ve Uzların birleşmesi sonucu Uguzları Tuna sahillerine çekilmeye
meydan geldiğini öne sürmüştü. Dr zorladıklarını, birçoğunun vebadan
öldüğü kurtulanların ise Rumlara
karıştığını ifade etmişti. Jak Duvitri,
4 Nevzat Özkan, “Gagavuz Kültüründe Oğuz Uguzların (Gagauz) Konstantin Dukas
Unsurları” Oğuzlar Dilleri, Tarihleri ve döneminde Baserabya ve Dobruca’ya
Kültürleri, 5.Uluslararası Türkiyat yerleştiklerini iddia etmişti. Romanya
Araştırmaları Sempozyum Bildirileri,
Başkonsolosu M Ragıp Bey, bütün bu
Ankara 2015,s.456;Milli İnkılap, 15
Temmuz 1934, Yıl: 2, Sayı:6,s.7. verileri irdeleyerek Gagauzların
5 1303 tarihinde yazılan Codex Cominicus

adlı sözlükte Gagavuzların Türkçeleri


Kıpçak lehçesinden ibaret olduğu notu
düşülmüştü. (BCA.030.10/246.666.30-2.) 6 BCA.030.10/246.666.30-1.

99
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Oğuzların soyundan geldiği kanısına getirilmesinde Osmanlı Devleti’nin Türk


varmıştır.7 olmasına rağmen Hristiyan olan
Gagauzlara mesafeli duruşu da etkili
Ragıp Bey, başka coğrafyalarda yaşayan olmuştu.
Türklerle Gagauzlar arasındaki
benzerliğe dikkat çekerek, Gagauzların Gagauz kelimesinin etimolojik
simalarının Türkistan kabilelerine anlamında da kökenleri ile ilgili verilere
benzediğini ufak adaleli, kısa boyunlu, rastlamak mümkündür. Rumca’da
kuvvetli büyük el ve ayaklı, kara gözlü, Kakauz kelimesi hunhar ve sapık
kara saçlı, geniş yüzlü, sivri kafalı anlamına geldiğinden Varna’daki
olduklarını ifade etmiştir. Hamdullah Gagavuzların bir kısmı bu kelimeyi
Suphi, Gagauzların menşeini hakaret olarak kabul ettikleri için
Türkistan’da aramaya gerek olmadığını, adlarının Yavuz olduğunu Türklerin de
Peçenek, Hazarlar, Kumanların bir Gagauzlara Gauz veya Yavuz dedikleri
bakiyesi olarak görmenin daha doğru ifade etmişlerdir. Türk idaresi altında
olacağını, 80.000 nüfusa sahip olan Rumluklarını kaybederek Türkleştikleri
Oğuzların soyundan gelen Peçeneklerin ile ilgili iddialar ortaya atılmışsa da
200 yıl hâkimiyet sürdürdükten sonra İstanbul’da yaşayan Rumların
tamamen eriyip gitmelerinin mümkün Türkleşmemelerinin bu tezin
olmayacağını vurgulamıştı.8 Ortaya çürüklüğüne dayanak oluşturduğu öne
konulan bu iddialardan yola çıkılarak sürülmüştü.10 Başkonsolos Gagauzların
Gagauzların Oğuz soyundan gelme Karakalpaklar ile aynı soydan geldiği
iddiaları kuvvetle muhtemel olduğu Kara-Uguz-Kara- Uz Gaga- Uz
belirtilebilir. telaffuzlarının da dikkate alınması
gerektiğini, Hive civarında Kağa-Uz
Bu topluluğun Türk olduğu tezinin adında bir kabilenin olması, Afganistan,
yanında Bulgar tarihçileri İvanov, Hindistan taraflarına Uzların damga
Zanetov, Zaşuk ve Titorov ise vurmasını Türklerin Balkanlar dahil
Gagauzların Slavlaşmış Bulgar olmak üzere geniş bir coğrafyaya
olduklarını ve dillerini kaybetmelerine yayılması olarak vurgulamıştı.11
rağmen dinlerini koruduklarını iddia
etmişlerdi.9 Bu tezin Bulgarlardan Bu dönemde Gagauzların yaşadıkları
tarafından yüksek sesle dile coğrafya ve özellikle nüfusları ile ilgili
de çok farklı iddialar ortaya
7 BCA.030.10/246.666.30-6; Akdes Nimet konulmuştur. Hamdullah Suphi, Bükreş
Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Büyükelçiliği döneminde yaptırdığı
Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, çalışmada, Gagauzların nüfusunun 200-
Ankara 1992, 69. 250 bin civarında olduğunu, Romanya
8 BCA.030.10/246.666.30-21. Gagauzlarla
ilgili çok çeşitli görüşler için bkz. Atanos
Manof, Gagauzlar (Hristiyan Türkler), Çev: 10BCA.030.10/246.666.30-2.
Türker Acaroğlu, Varlık Neşriyat, Ankara 11Türkçe’de Ganga davul tirempet demektir.
1939. Ganga-Uz Gaga-Uz davulcular manasına
9 Mustafa Argunşah, Gagauzların Tarihi, geldiği için Gagavuz kelimesinin burdan da
Türkler Ansiklopedisi, XX, Türkiye türediği öne sürülmüştü.
Yayınları, Ankara 2002,s.391. (BCA.030.10/246.666.30-11.)

100
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

ve Bulgaristan istatistiklerinin Hristiyan ülkelerinin yaptığı gibi Türkiye’nin de


oldukları için bu toplumu kendilerinden dış Türkler meselesiyle yakından
saydıklarından bu verilerin güvenilir ilgilenmesi gerektiğini parti veya
olmadığını iddia etmişti. Romanya bakanlık nezdinde bürolar açılarak ciddi
Başkonsolosu M. Ragıp Bey, çalışmalar yapılması gerektiğini
Gagauzların nüfusları ile ilgili belirtmiştir.14
Dobruca’daki nüfusları 20.000,
Basarabya’da 30.000, Varna’da ise 7000 Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey, 20
olduğunu, Dobrucadakiler çoğunlukla Mayıs 1931’de Bükreş elçiliğine
Kavarna, Balçık, Kokarca ve Yenice atanmış,15 Türk Ocaklarında ortaya
köylerinde yaşadıkları, Baserabya’nın koyduğu misyona uygun bir şekilde
Bucak kısmı Rus işgaline uğradığından Türkçülüğün bu coğrafyada yayılması
Nogay Türklerinden boşalan yere için uğraş vermişti. Çalışmalarını
Dobruca’dan gelen Gagauzların Gagavuz Türklüğünün asimilasyon
yerleştiğini, ayrıca Dobruca’nın politikaları etrafında kaybetmeye
Mangala sahillerinden itibaren Varna başladıkları milli kimliklerini yeniden
sahillerine kadar yaşadıklarını, Burgaz kazanma üzerine yoğunlaştırmıştı. Millî
tarafında yaşayanların ise kimliklerini kazanmalarının en önemli
Rumlaştıklarını, Deli-Orman Türk yönünün Türkçeyi iyi bir şekilde
lehçesini konuşan Gagavuzların ziraat, öğretmekte görmüştü.
ticaret ile uğraştıklarını çok az kısmının Hamdullah Suphi, milli sınırlarımız
zengin olduğunu öne sürmüştür.12 dışındaki Türkler nerede yaşarsalar
Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde yer alan yaşasınlar onların matemine ağlamaktan
bir raporda, Gagavuzlar, Baserabya onlarla ilgilenmekten hiçbir güç bizi
sınırları içinde Tikina, Kahul, Çatata, alıkoyamaz16, diyerek dış Türklerle ilgili
Alba Akkerman ve İsmail sancaklarında düşüncelerinin Türk Ocağı’nda görev
kitle halinde yerleştikleri ve Doğu yaptığı dönemlerde yeşerdiğini
Trakya’da yaşayan Gagauzların Hacı göstermiştir.
Adil Bey’in Edirne Valiliği sırasında
Bulgaristan’a göç ettikleri ileri
sürülmüştü.13
14 Ahmet Emin Yalman, “Hariçteki Türkler”
Tan, 4 Ağustos 1935.
15 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-6-54-53.1-2.
b-Hamdullah Suphi ve 125 lira maaş ve 45 lira tahsisatla Bükreş’e
Gagavuzlar birinci sınıf elçi olarak atanan Hamdullah
Suphi, 1944’e kadar Türk-Romen
Milliyetçiliğin yükseldiği bir dönemde ilişkilerinin güçlendirilmesine katkıda
Ahmet Emin Yalman, diğer Avrupa bulunmuştu. (Hikmet Öksüz, Atatürk
Döneminde Balkan Politikası (1923-1938),
Türkler Ansiklopedisi, XVI, Yeni Türkiye
12 BCA.030.10/246.666.30-5. Rus Yayınları, Ankara 2002, s.1139.)
kaynaklarında Baserabya’da yaşayan 16 Hamdullah Suphi Tanrıöver, Dağyolu II,

Gagauzların 70.000 olduğu öne sürülmüştü. Hazırlayan: Fethi Tevetoğlu, Kültür ve


(BCA.030.10/246.666.30-6.) Turizm Bakanlığı Yayınları, İzmir
13 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-6-54-53.1-1. 1987,s.90.

101
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

O dönemlerde Romanya’ya yaptığı farklı din tercihleri dil yapılarını


seyahatte Sadri Ertem, Hamdullah etkilememişti.
Suphi’nin Gagauzlarla yakından
ilgilenmesi, Gagauzların Türkiye’yi Gagauzların Anadolu’daki Türklerle
daha iyi tanımasına ve Türklük birçok benzerliklerinin olduğu, şakacı ve
duygularını daha yoğun yaşamalarına sohbet ehli oldukları, Kriçma adı verilen
katkı sağladığını ifade etmişti. köy meyhanelerinin olduğu şarap
Gagauzların Hamdullah Suphi’ye tüketiminin çok olduğu ve kadın-erkeğin
seninle aramızda bir soğanın zarı kadar dayanışma içinde hareket ettiği öne
fark var dediğini duyduğunu söylemişti. sürülmüş, Hamdullah Suphi ise daha
17 çok kafa yapıları, yüzleri ve ahlakları ile
Rumeli Türklerine çok benzediklerini,
Hamdullah Suphi, Romanya’daki Köstence, Mankalya, Balçık civarında
Türklerin Osmanlı’dan önce bu yaşayan Müslüman Türklerle
coğrafyaya yerleştiklerini ve Gagauzların hiçbir farkı olmadığını
Hristiyanlığı benimsediklerini vurgulamıştır. Mankalya Camii İmamı
belirtmişti.18 Gagauzların farklı din Gagavuzlar hakkında “ Bunlar bizim
tercihlerine rağmen Türklüklerini köylü amcalardır. Vaktiyle dinlerini
kaybetmediklerini düşünmekteydi. vermişler, dillerini vermemişler”
Suphi, Romanya ve Bulgaristan’da demişti. Bu topluluğa Romanya ve
oturan, sayıları 350.000’i aşkın bir halk Bulgaristan’ın hiç iyi gözle
olduğunu belirttiği Hristiyanlığın bakmadığını, bu milletler Gagauzların
Ortodoks mezhebinden olan kızları ile evlenerek asimile olduklarını
Gagauzların tarih ve etnoloji öne sürmüştü.20
bakımından öz ve öz Türk olduğunu
belirtmekteydi. Ona göre Gagauzlar, Hamdullah Suphi, farklı din tercihlerine
eskiden Romanya’ya bağlı olup, II. rağmen Türklük özelliklerini tam
Dünya Savaşı sonunda SSCB tarafından anlamıyla yitirmeyen bu topluluğun
zorla işgal edilmiş bulunan Beserabya Slav ve Romenlerin asimilasyon
bölgesi ile Bulgaristan’ın Dobruca politikalarına karşı milli kimliklerini
bölgesindeki köylerde ve kasabalarda koruyabilmeleri için çalışma yapılmasını
hayatlarını sürdürmüşlerdi. gerekli görmüş, Gagauzların millî
Hristiyanlığın Doğu-Ortodoks kimliklerini korumaları ve Türklük
mezhebine mensup olmalarına rağmen, bilinçlerinin daha başat bir şekilde
Türk dili ve folklorunu bugün bile kendi ortaya çıkması için okullarda Türkçe
aralarında büyük bir bağlılıkla derslerinin yoğun bir şekilde
korumaktadırlar. Evlerinde Türkçe öğretilmesini önemsemişti. İlk iş olarak
konuşur “İncil’i” Türkçe okur, kız, erkek birçok Gagauzluyu
kiliselerinde Türkçe ibadet eder ve Türkiye’deki ilk, orta ve
Türkçe dua ederlerdi.19 Gagauzların yüksekokullarına yerleştirmişti. Bu

17 Sadri Ertem, Ankara-Bükreş, İstanbul Gagauzlar”, Türk Yurdu, Hamdullah Suphi


1937,s.136. Tanrıöver Özel Sayısı, Şubat 1967, Cilt: 6,
18 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-65-28.2. Sayı:2, s. 80.
19 M.Türker Acaroğlu, “Tanrıöver ve 20 BCA.030.10/246.666.30-22.

102
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

gençler okullarını bitirmelerine rağmen Beserabya’da ki Gagauz kasaba ve


II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi köylerini dolaşan ve sadece ileri
üzerine, Romanya’ya dönemeyerek gelenlerle değil, papazlar ve aydınlar
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına dışında bütün kesimlerle de konuşan
geçmişlerdir. Bundan sonra Türkiye’de Hamdullah Suphi, bu bölgede Türkçe
görev alarak, evlenip çoluk çocuğa öğretim yapan 26 tane okul açılmasını,
karışmışlardı. bu okullara Dobruca Türkleri’nden ve
Mecidiye’deki Türk öğretmen okulu
Gagauz Türklerinin Türkiye’de okuması mezunlarından öğretmenler tayin
için mümkün mertebe kolaylık ettirilmesini, Türkiye’den kitaplar
sağlanmıştır. Örneğin Gagauz getirterek bu okullarda okutulmasını,
Türklerinden Romanya vatandaşı olan ayrıca kızlı erkekli 30-40 kadar Gagauz
İstefan Zevrak’ın oğlu Petro Zevrak’ın gencini Türkiye’ye göndererek çeşitli
Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde okullarda ve üniversitelerde okumalarını
parasız yatılı okumasına Bakanlar sağlamıştı. Bu gençlerin doktor, avukat
Kurulu kararıyla onay çıkmıştı.21 ve öğretmenlik gibi meslekler edinerek
Hamdullah Suphi, bu gibi uygulamaların anayurda hizmet etmelerinin önünü
genelleştirilmesi gerektiğini, açmıştı.23 Hamdullah Suphi ile
Balkanlarda Türk kültürünü Cumhuriyetin kurucu kadroları ve
kaybetmeyen bu topluluğun din özellikle Mustafa Kemal arasındaki fark
tercihleri dikkate alınmadan Anadolu’da Hamdullah Suphi, bu topluluğu kitlesel
belli bir yere yerleştirilmesinin olarak Türkiye’ye getirmek isterken
Türkiye’ye büyük bir katkı sağlayacağı Mustafa Kemal ise kitlesel bir göçe
kanısındaydı. Öyle ki Gagauzlar dışında sıcak bakmamıştı. Gagauzlar Türkiye’de
Kırım ve Lehistan’da yaşayan Musevi yapılan inkılapları benimsemekte, kitap
Karayim Türkleri, Bulgarca konuşan ve gazeteleri yakından takip
Müslüman olan Pomakları da Türk etmektedirler.24 Okumak için Türkiye’ye
kültürü içerisine çekmenin gerekli gelen Gagauzlara Müslüman olmaları
olduğunu vurguladıktan sonra konusundaki baskı yapıldığı, çok az bir
Bulgarların daha bilinçli hareket ettiğini kısmının kabul ettiği, birçoğunun ise
şu sözlerle ifade etmiştir. Bulgarlar Balkanlara geri döndüğü iddia
“Pomakların dinleri Müslümandır, fakat edilmişi.25
Bulgardırlar, bizdendirler” dediğini,
farklı dinlerin ortak milli bütünlüğü Türkçe’nin okullarda öğretilmesinin
engellemediğini ifade ederek Suriye’de yanında Gagavuzların Türkiye’ye göç
Müslüman Araplar, Hıristiyan Araplar
ile birlikte Fransız istilasına karşı
birlikte hareket etme düşüncesinin iyi Türk Demokrasi Tarihi, Timaş Yayınları,
bir örnek olduğunu söylemiştir.22 İstanbul 2010,s. 149.)
23 Fethi Tevetoğlu, Hamdullah Suphi
Tanrıöver, Ankara 1986, s.207.
21BCA.030.18.01.02/85.101.3 24 Cumhuriyet, 16 Temmuz 1935.
22 BCA.030.10/246.666.30-24. Boşnak ve 25 Murat Yılmaz, Tek Parti Döneminde

Pomaklar Türk olmamalarına rağmen Müstakil Mebuslar ve CHP Müstakil Grubu,


Müslüman kimliklerinden ötürü Anadolu’ya (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara
gelmelerine izin verilmişti. (Kemal Karpat, 2002.s.340.

103
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

etmesi için çalışmalar yapan26 tarihle fazla uğraşmamasına bağlamıştı.


Hamdullah Suphi, Anadolu’daki Mustafa Suphi, Milli Mücadele sonrası
Müslüman Türklerin tarih içinde Anadolu’dan binlerce Hristiyan Türk’ün
Müslüman kimliklerinden ötürü gönderilmesiyle işlenen hatayı,
gündelik hayatın içinde boğulduklarını Gagauzları Türkiye’ye yollamak
ve dinin mücadele etme karakterlerini suretiyle telafi etme yoluna gitmişti.29
zayıflattığını öne sürmüştü. Gagauzların
farklı kültür çehresinden geldiği için Bu doğrultuda Hamdullah Suphi, bu
yoksullaşan ve savaşın izlerini tam zeki, çalışkan, bilgili, ileri görüşlü halk
olarak silemeyen Anadolu’ya büyük bir topluluğunu, Türkiye’ye getirip Trakya
enerji ve dinamizm katacağını bölgesinde yerleştirmek istemiştir. İlk
düşünmüştü.Benzer bir şekilde Nadir dönemde göç olayına sıcak bakan
Nadi de Gagauzlarla ilgili İslam’ın Türkiye sonradan fikir değiştirmiştir.
hurafeleriyle beyinleri yosunlaşmadığı Muhtemelen II. Dünya Savaşı’nın
için bu toplumun Batı uygarlığını şartları bunun gerçekleşmesine olanak
benimsediğini belirtmişti. Ayrıca din tanımamıştı. Belki de Beserabya
ayrıcalığının Türklüklerine engel Bölgesi’nin SSCB, Dobruca’nın da
olmadığını, Anadolu’ya gelmeleri Bulgaristan tarafından işgal edilmesi
halinde yararlı sonuçların ortaya buna fırsat vermemiş olabilir, bu ve
çıkacağını belirterek, bu göç olayına başka sebeplerden dolayı, Hamdullah
ülke çıkarları açısından uygun Suphi Tanrıöver’in iyi niyetli bu fikri
olmadığını düşünen Fevzi Çakmak ile asla gerçekleşmemiştir.30 Bununla
bunun bir fantezi olduğunu düşünen birlikte Gagauzların Türkiye’ye
Mustafa Kemal Paşa’nın da karşı sınırlarına yerleştirilmesi ile ilgili
çıktığını ifade etmişti.27 Necip komplo teorileri de üretilmiş, İtalyan ve
Hablemitooğlu, Mustafa Kemal Bulgar bilim adamlarının bilimsellikten
Paşa’nın ülke dışında yaşayan Türklerin uzak ortaya koydukları verilerle,
kitlesel olarak Türkiye’ye göç etmesini Gagauzların Bulgar olduklarını, Türk
uygun görmediğini, bulundukları olduğu tezine inanan Hamdullah
ülkelerde milli kimliklerini muhafaza Suphi’nin Gagauzları Trakya ve
etmelerinin daha doğru bir yaklaşım Marmara sahillerine yerleştirme
olacağını söylediğini iddia etmişti.28 düşüncesinde olduğunu belirtmişlerdi.
Bu verilerden hareket eden Halil Yaver,
Celal Bayar’ın aktardığına göre,
Hamdullah Suphi, Mustafa Kemal 29 Mustafa Baydar, Hamdullah Suphi
Paşa’nın Hristiyan Türklerin Tanrıöver ve Anıları, Menteş Kitabevi,
Anadolu’dan göndermesini büyük bir İstanbul 1968, s.161.
30
hata olarak gördüğünü, bunu Paşa’nın Halim Seraslan, Hamdullah Subhi
Tanrıöver, Türk Kültürünü Araştırma
Enstitüsü Yayınları, Ankara 1995, s.155;
26 Cumhuriyet, 16 Temmuz 1935. Nuri Yavuz, Hamdullah Suphi Tanrıöver ve
27 Nadir Nadi, Perde Aralığından, Çağdaş Gagavuzlar, Gazi Akademik Bakış, IV/7,

Yayınları, İstanbul 1979, s.316. 2010,s.180;Adil Dağıstan, "Hamdullah


28 Necip Hablemitoğlu,” Kemal’in Suphi'nin Romanya Büyükelçiliği ve
Öğretmenleri”, Kırım Dergisi, Yıl:6, Gagauz Türkleri", Atatürk Araştırma
Sayı:21, Ankara 1997, s.5. Merkezi Dergisi, XVIIl, Kasım 2002, s.54.

104
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

iddiaları daha ileriye götürerek, göre Gagauzların Anadolu’ya göç


Türkiye’de faaliyet gösteren basının konusu önemli bir meseledir.
Türk köylerine yerleştirilecek Gagauzların Türkiye’ye göçü için
Gagauzların buralara medeniyet Madrid Elçisinin ortaya koyduğu
getireceği yalanını uydurduklarını, bu çekincelerin yersiz olduğu fikrinde olan
teze Ahmet Emin Yalman’ın da alet Nabi’ye göre, Hıristiyan Türklerin,
olduğunu, Gagauzların bu bölgeye Anadolu’daki Müslüman halk tarafından
yerleşmesinden sonra Bulgarlar ve yadırganacakları ve ülke içerisinde
Slavların bölgeye inmesi ve yerleşmesi sorun olacakları endişesi gerçeği
için bir zemin oluşturacağını öne yansıtmamaktaydı. Dil birliğinin olduğu
sürmüştü.31 laik bir ülkede, Hıristiyan ve Müslüman
Türkler sağlam ve pürüzsüz bir dostluk
Gagauzların Türkiye’ye göç etme içinde yaşayabilirler ve onlara büyük
düşüncesine Türk makamlarından yeterli katkı sağlayabilirlerdi. Yaşar Nabi,
destek gelmemişti. Madrid Elçisi Tevfik ayrıca Hıristiyan Türklerin hiçbir surette
Kâmil Bey, Başbakan İsmet İnönü’ye İstanbul Patrikhanesinin etki altına
göndermiş olduğu bir yazıda; Türk girmeyeceğini, Türklüğün olmadığı bir
kamuoyunda Gagauzların göçünü yerde bulunmayacaklarını iddia etmiştir.
destekler nitelikteki yazılara itibar Nabi, Gagauzların bulundukları bölgede
edilmemesini Gagauzların Türklükleri bile Rum patrikhanesinin tesirinden
ile ilgili ilmi çalışmaların net veriler tamamen uzakta olduğunu ve bu
olmadığını ve eğer bu topluluğun Türklerin ileride Anadolu’ya geldikleri
Türkiye’ye ve özelliklede Ortodoks zaman milli hislerinin etkisi ile
Rum azınlığın yaşadığı İstanbul’a Türkiye’ye bağlılıklarından şüphe
göçünün Türkiye’nin birliğini tehlikeye duyulmaması gerektiğine dikkat
sokacağını ifade etmiştir. 1923 yılında çekmiştir.33 Kamil Bey’in aksine Türk
Gagauzların Anadolu’da bulunması kimliklerinin daha ağır basacağını, farklı
durumunda Karamanlı kardeşleri gibi din tercihlerinin Türklük bilincinin
Mübadele Komisyonunca göçe tabi önüne geçemeyeceğini belirtmişti.
tutulmuş olacağının altını çizmiştir.
Kamil Bey, mübadeleyle birlikte
Türkiye’nin düzenin sağlamlaştığını,
yeniden Hristiyanları içimize sokarak
ahengimizi bozmanın hiçbir anlamı
yoktur diyerek32 olaya Türklük
penceresinden ziyade din referansıyla
yaklaşmıştır. Bu iddiaların aksine
Gazeteci Yaşar Nabi de 1936 yılında
Gagauzların yaşadığı bölgede
araştırmalar yapmıştır. Yaşar Nabi’ye

31 Halil Yaver, Türkiye ve Balkanlar Nereye


Gidiyorsun Türkiye, Gütemberg Basımevi,
İstanbul 1937. s.36-37. 33 Yaşar Nabi Nayır, Balkanlar ve Türklük,
32 BCA.030.10.0/116.810.1-12. Ulus Basımevi Ankara 1936,s.106.

105
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

uyarılarda bulunmuştu. En büyük sorunu


bu topluluğun konuştukları dili Türkçe
c-Hamdullah Suphi’nin değil Gagauzca adlandırmaları olarak
Gagauz Bölgesindeki görmüştü. Suphi, Romanya’da
İncelemeleri Gagavuzlarla Türkçe konuştuğu için
Romenlerin rahatsızlığını şu sözlerle
Gagauzların yoğun bir baskı altında dile getirmişti.37 Bu halkın yalnızca bir
kaldıkları için Varna taraflarında şeyden şikâyeti ve ızdırabı olduğunu
Bulgarca konuşmalarına rağmen Türkçe kendi ana dillerinin kendi mekteplerinde
konuşmaya ve yazma konusunda istekli okutulmasından bana teessürle
oldukları, şarkılarını ve dualarını Türkçe bahsettiklerini kaydettikten sonra
yaptıkları gözden kaçmamıştır. Romanya’da bütün ekalliyetlerin hatta
Büyükelçi Ragıp Bey tarafından Bulgar, Macar ve Alman gibi kralı
Gagauzların Anadolu Türklüğü ile hükümet tarafından milli davaları var
bağlarının kopmaması adına Oğuz addedilen unsurlara bile mekteplerinde
boyundan geldikleri tezi ısrarla işlenerek ana dilleri ve milli harsları sahasında
Türkçe’nin daha uzman bir şekilde çok müsait davranıldığını ve yalnız
öğretilmesiyle Bulgarlaşmanın önüne Hıristiyan Türklerin hatta Müslüman
geçebileceği tespiti yapılmıştı.34 Türklere tanınmış olan haklardan bile
Hamdullah Suphi de benzer bir şekilde istifade edemediklerini söyledim. Nazır
Türkiye’de yaşayan Türklere çok iş Romanya hükümetinin Hıristiyan
düştüğünü, Gagavuzlarla yakından Türklerin oturdukları köylerde ve
ilgilendikleri takdirde Türlük bilinci kasabalarda bunların anadilini
etrafında hareket eden bir toplum haline okutmakta hiçbir beis görmediğini
gelmemeleri için hiçbir sebep olmadığı bildirdikten sonra yalnız kitap ve
açıklamasında bulunmuştur.35 muallim tedarikinde müşkülatımız
Gagauzların zorunluluktan çarşıda olacaktır dedi. Buna Tutrakan gibi
pazarda Romence, Rusça ve Bulgarca Büyük Türk çokluğu olan yerlerde
konuştuklarını, kendi iç mekânlarında senelerden beri hocalık etmiş olan
ise Türkçeden vazgeçmedikleri Müslüman Türklerden kolay kolay hoca
görülmüştü. Hamdullah Suphi, bu ayırabileceğimiz, bunlara memleketten
topluluğa karşı millî bir siyaset kitap getirebileceğimiz cevabını verdim.
izlenmesi gerektiği, aksi takdirde milli Nazır bize teklif olarak Komrat gibi on
kimliklerinin zamanla kaybolacağını bin Hıristiyan Türk’ün yaşadığı
iddia etmişti.36 kasabada bulunan lisenin iki sınıfını
Türkçe ders verebilecek muallim
Hamdullah Suphi Baserabya’da yetiştirmeye hasretmek mümkün
Gagauzların yaşadığı yerlere seyahati olduğunu bu suretle iki üç ay zarfında
esnasında yaptığı incelemelerde milli da ihtiyaç hissedilen hocaların
kimlikten yavaş yavaş uzaklaşmaya yetiştirilebileceğini kendi mutalaası
başlamış olan Gagauzlarla ilgili önemli olarak benim ricalarıma ilave etti.
Ertesi gün, Mecidiye’ye telgrafla vukua
34 BCA.030.10/246.666.30-14.
35 BCA.030.10/246.666.30-18.
36 BCA.030.10/246.666.30-21 37 BCA.030.10/246.666.30-18.

106
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

gelecek ziyaretimin tebliğ edildiğini ve yapmıştı. Bu zat elli seneden beri


ekalliyet mektepleriyle meşgul daireye Gagavuzların Türk soyundan
Hıristiyan Türklerin oturduğu geldiklerini kendi halkına anlatmak için
mıntıkalarda tedrisat yapılabilmesi için mücahade etmiştir. Şimdi yaşı pek
bir program hazırlanması hususunda ilerlemiş olan bu ihtiyardır ki İncil’i
emir verildiğini öğrendim. Evvelce bu Türkçeye tercüme ederek nüsha nüsha
mesele için yazdığım tahrikata ek olarak basıp dağıtarak “Revista Basarabiei”
250 bin kişilik her gün milli uyanıklığı mecmuasında mütemadi makaleler
artan bir kütle için Romanya neşrederek Gagavuzların tarihi
hükümetinin bu çok müsait hakkında risaleler çıkararak bütün bir
düşünüşünden istifade edebilmek üzere ömür bunların Rumlaşmasına
ilk mektep ve orta mektep kitapları Bulgarlaşmasına Romenleşmesine mani
gönderilmesi ve mümkünse hocalara olmaya çalışmaktadır. Bendenize
para ile yardım edebilmesi için yaptığım Romence ve Gagavuz lehçesiyle yani
ricayı tekrarlarım.38 Hamdullah Türkçe en son çıkardığı ufak kitapları
Suphi’nin kişisel girişimlerinin sonuç getirdi. Bu mübarek ihtiyar mükemmel
verdiği görülmüştü. Rusça bildiği için en ziyade Rus
membalarından aynı zamanda Bulgar
Hamdullah Suphi’nin bu girişimleri Rum Rumen ve diğer membalardan da
sonucunda 26 Gagauz kasaba ve istifade ederek etraflı bir surette
köyünde Türkçe öğretim-yapan okullar Gagavuzların Türk soyundan
açtırmayı başarmıştır. Bu okullara geldiklerini Bulgar Rum veya Ulah
Dobruca Türklerinden ve (Mecidiye olduklarına dair yapılan telkinata asla
Müslüman Semineri) mezunlarından ehemmiyet vermemelerini kendi
Öğretmen tayin ettirmeyi ve bu cemaatine mensup kimselere mütemadi
okullarda Türkiye'den getirttiği söylemekte ve beşriyatiyle
kitapların okutulmasını sağlamıştır.39 öğretmektedir.40 Buradaki çalışmalarını
Hamdullah Suphi, Gagauzlarla ilgili tamamlayan Hamdullah Suphi,
daha detaylı araştırma yapmak için Baserabya’daki Türk köylerinin en
Romanya hükümetinin bilgisi dahilinde önemlisi olan Komrat’a gitmişti. Yaptığı
Huşi, Lapuşna, Çetatea ve Tighina araştırmalar sonucunda bu köyde
bölgesinde incelemelerde bulunmuştu. yaklaşık 13.000 Gagauz’un yaşadığı
Romanya hükümetinin seyahat tespitinde bulunmuştu. Kalabalık bir
esnasında gösterdiği kolaylıktan ve halk kitlesi tarafından karşılanan
özellikle seyahat edilen yerlerde Hamdullah Suphi’ye Belediye Başkanı
bölgenin yöneticileri tarafından iyi Yorgi Kaygı, kendilerine Türklük
karşılanmasından ötürü memnuniyet bilincini tekrardan hatırlattığı için
duymuştu. Hamdullah Suphi, Kişinev’de memnuniyetini dile getirmişti. Bükreş
Hıristiyan Türklerin en yaşlı papazı gazeteleri de bu seyahati yakından takip
Profesör Mihail Çakır ile görüşme etmişti. Hamdullah Suphi’yi en çok
şaşırtan olay millî duyguların bu kadar
kısa sürede coşkuya dönüşmesiydi.
38BCA.030.10/247.668.14.
39 Fethi Tevetoğlu, Hamdullah Suphi
Tanrıöver, s.207. 40 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-6. 47-3.

107
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Kişinev valisi ilginç bir konuşma ikinci bir altı kalabalığı daha yetişti.
yaparak, Romanya hükümetinin yakın Bunlar da selam verdikten sonra ikiye
zamana kadar Gagauzları Bulgar ayrıldılar. Köye yakın üçüncü bir süvari
zannettiği ordusunda ve okullarında kalabalığının geldiğini gördük. Bu
Bulgar muamelesine tabi tuttuğunu, bu karşılayıştan heyecan duyduğumu
halkın Türklük hissiyatının uyanması kaydetmek isterim. Bu fırsatla
için ellerinden gelecek bütün yardımları kendisinden habersiz kaldığımız bu eski
yapacaklarını söylemişti.41 Türk kütlesinin hala ne güzel
yetiştirdikleri ve eski binlerce senelik
Hamdullah Suphi, gece geç saatlere
binicilik vasıflarını kaybetmiş
kadar kalabalığın dağılmadığını
olduklarını gördük. Çadır köyü 3000
belirterek Kişinev’de jandarma
kişilik kalabalığı ziyaretimden haberdar
kumandanlığının kendisine verdiği bir
olmuştu. Belediyeye kadar arabadan
istatistiğe göre Baserabya’da 79.000
inerek yürümeye mecbur oldum.
Gagauz’un yaşadığını belirtmekteydi.
Belediyenin önünde kadın ve erkek
Rus kaynakları Komrat’ta 4.000
binlerce kişi bekliyordu. Papaz bir tepsi
Gagauz’un yaşadığını söylerken,
ortasına konmuş ekmek ve tuzu
belediye kayıtlarında ise bu rakam
bendenize uzattı. Belediyenin içtima
10.000 olarak geçmekteydi. Kubey
salonunda yine belediye reisi Türkçe bir
köyünde 3500 Gagauz nüfusu ise
nutuk söyledi. Ve kendilerini
istatistiklerde yer almamıştı. Belgrat
aradığımdan dolayı çok sevindiklerini
gibi istatistiklerde yer almayan büyük
iptidai fakat temiz bir Türkçe ile anlattı.
kasabalarda Gagauzların yaşadığı ikişer
Dünden beri gözlerimiz yolda idi, bugün
üçer mahalle mevcuttu. Hamdullah
köyümüzün bayramı vardır dedi.43 Eski
Suphi Baserabya’da Gagauz nüfusunun
Türk geleceklerini devam ettirdikleri
180.000-200.000 arası olduğu tespitinde
vurgusunu yapmıştı.
bulunmuş ve Edirne Bursa ve Sivas
pazarlarında olduğu gibi her tarafta Kişinev valisi de bu seyahatte Romence
Türkçe konuşmaların büyük bir gurur yaptığı uzun konuşmada Gagauzlara
olduğunu dile getirmişti.42 Türklüklerini unutmamalarını ve
Türklerin tarihte kendilerine sahip
Hamdullah Suphi’nin Çadır
çıktıklarını örneklerle açıklamıştı.
istikametindeki incelemeleri de büyük
Gagauzların soylarına sadık kalmalarını,
bir kalabalık eşliğinde olmuş, buradaki
Türkleri mertlikleriyle, sadakatleriyle
gözlemlerini şu sözlerle aktarmıştı.
hatırladıklarını Rumen tarihinde büyük
“Atların hepsi siyahtı, yüksek ve dinç ve
Stefan’ın veliahdına yalnız Türklere
gayet güzeldi. Üzerindekiler ise bu
itimat edebileceğini söylediğini tarihten
atlara eyersiz ve üzengisiz binecek
örneklerle açıklamıştı. Benzer bir
kadar tecrübeli Çadır köyünün
şekilde Hamdullah Suphi de valinin
delikanlıları idi. 5-10 dakika sonra
konuşmalarını şu örneklerle
41 BCA.030.10/247.662.14
şekillendirmişti. Elçiliğinin ilk
42 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-6. 47- dönemlerde Romanya Hükümeti’nin
4;BCA.030.10/247.662.14. Cumhuriyet Gagauzların Bulgar olduğu tezine
gazetesi ise nüfuslarını 400.0000 olarak
vermişti. (Cumhuriyet, 19 Haziran 1935.) 43 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-6. 47-5.

108
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

inandıklarını, özellikle Romanya Erkânı etmiştir.45 Halkın bu serzenişi Türklüğü


Harbiye Reisi Genaral Antonesco ile öven ve Gagauzların dillerine ve
yaptığı görüşmelerde bu önyargıların soylarına sahip çıkmasını isteyen
kırıldığını, bu topluluk ile ilgili yapılan Kişinev valisinin yaptığı konuşmayla bir
bilimsel çalışmaların Romanya tezat teşkil etmiştir.
Hükümeti’nin düşüncelerin değişiminde
Seyahat sırasında Müslüman Türklerle
etkili olduğunu ve bu yanlışlarından
Gagauzlar arasında karşılaştırma da
dönerek Gagauzların Türk kültür dairesi
yapan Hamdullah Suphi, Baserabya’da
içerisinde eğitim alacaklarını, Bulgar
yaşayan Gagauzların Dobruca ve
okullarına artık gönderilmeyecekleri
Deliorman bölgesinde yaşayan
teminatını kendisine verdiklerini ifade
Müslüman Türklerden daha uyanık ve
etmişti.44 Yapılan çalışmalar sonucunda
daha iyi eğitim aldıklarını, Müslüman
Romanya Hükümeti’nin Gagauzlara
Türklerin çekingen ve yılgın olduklarını,
bakış açısını değiştirdiği bu olumlu
Müslüman Türk köyleri ve kasabalarının
yaklaşımların Gagauzların Türk kimliği
ıssız olduğunu, Romanya’nın
etrafında kenetlenmelerini güçlendirdiği
kalkınmasından Müslüman Türklerin
görülmüştü.
yeterli ölçüde faydalanamadığını ve geri
Hamdullah Suphi, Gagauzların fiziksel kaldıklarını, İslamiyet’in bütün
özellikleriyle de ilgili bilgiler vererek enerjilerini öldürdüğünü, amaçsız bir
uzun boylu sarışın, yeşil gözlü kızların şekilde gündelik hayatın içinde
ilk etapta Alman ve Rus kızlarına kaybolduklarını öne sürerken,
benzediğini övünerek anlatmıştı. Gagauzların ise okul ve tanınmama gibi
Hamdullah Suphi, Komrat ve Çadır’daki sorunları olmasına rağmen Müslüman
seyahati sırasındaki izlenimlerinde, Türklere nazaran daha iyi durumda
dinlerine bağlı olan Gagauzların olduklarını, Türkçeyi bilmelerinin
ayinlerini Türkçe olarak yaptıklarını, yanında etrafındaki insanlara da bu dili
halkın okullarda daha fazla Türkçe ders öğretmek için caba sarf ettiklerini, din
verilmesini istediğini belirterek Tomay adamların da etkisiyle milli
ve Kubey köylerinde de aynı isteklerle dayanışmanın çok iyi durumda olduğu
karşılaşmıştı. Bu köylerde etrafına bu topluluğun enerjisinden faydalanması
toplanan halk, “Buraya kadar geldiniz gerektiğini belirtmişti. Suphi, bunun da
acılarımızı dinlemeden size yol vermek yolunu milli hisleri diri olan bu
istemedik dedi. Bizi Türk’üz diye hor topluluğun Anadolu’ya yerleştirilerek
tutuyorlar. Çocuklarımıza iş faydalanması gerektiğini ifade etmişti.46S
vermiyorlar. Mekteplerimizde uphi bu sözleriyle, Müslüman kimliğinin
çocuklarımız bizim onlar öğrettiğimiz Türkleri geriye götürdüğünü, milli
dilde okutulmuyor. Size bunları kimliklerini unutturduğunu, Hıristiyan
anlatmak istedik. Her uğradığım yerde olan Gagauzların yokluk içinde bile
olduğu gibi burada da kız erkek bütün milli kimliklerine sahip çıktığını,
çocuklar bizi de Türkiye’de mektebe Türklüğün yeni form etrafında inşasında
gönderiniz diye yalvardıklarını ifade
45 BCA.030.10/247.662.14.
44 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-6. 47- 46 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-6. 47-
5;BCA.030.10/247.662.14 6;BCA.030.10/247.662.14

109
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

bu topluluğun önemli rol oynayacağını hemşireler bulmasını istediğini ifade


vurgulamıştı. etmişti.47
Hamdullah Suphi, yapılan çalışmalar Romanya’nın yaptığı bu çalışmalara
sonucunda Mecidiye Medresesi’nin yeni karşın Türk Hükümeti’nden açlık
programıyla Latin harfleriyle öğretmen bölgesinde daha sağlıklı yardım
okuluyla eğitime başladığını, talebinde bulunmuştu. En etkili yardım
Gagauzların yaşadığı Komrat, Çadır- yolunun açlık bölgesinde yardım
lunga, Kongaz, Kubey, Kavarma ve merkezlerinin oluşturulması olduğuna
Gaursüğütçük, Rahmanışıklar inanarak maddi yardımların
köylerindeki liselerde ve ilkokullarda arttırılmasını talep etmişti. Bu yardımın
yeni tayin edilen Türk hocalarla Türkçe kaynağının nasıl bulunacağı konusunda
eğitime başlandığını ve Kültür da bilgi veren Hamdullah Suphi,
Bakanlığının Müslüman ve Hıristiyan Türkiye’deki yerel belediyelerden
Türk mektepleri için gönderdiği iki bin yardımın temin edilmesi durumunda
küsür kitabın Müslüman ve Hıristiyan bütçeye çok yük getirmeyeceğini
Türk mekteplerine gönderdiklerini söyleyerek, bu yardımların Türkiye ile
belirtmişti. Daha fazla kitap temini ve Gagauzlar arasındaki bağı
ders verecek Türk hocalarının kuvvetlendireceğini, 300.000 nüfusa
maaşlarının düzenli ödenmesi için Türk sahip Gagauzların Türklük bilinci
Dışişlerine durumu bildireceğini etrafında hareket etme kabiliyetlerinin
söylemişti. Hamdullah Suphi, Türk artacağını vurgulamıştı.48 1941’den
Hükümeti’nin Türkiye’de okuttuğu 16 1947 yılına kadar Gagavuzlar büyük
Gagauz öğrencisinin 6’sını İstanbul’da baskılara maruz kalmış, 1946-47
Boğaziçi Lisesi’nde kendi imkânlarıyla yıllarında nüfuslarının % 40’ından
elde ettiği bursla okuttuğunu ifade fazlası açlıktan hayatlarını kaybetmişti.
etmişti. Ayrıca Müslüman ve Hıristiyan
öğrenciler arasında elçilikten yardım
alan 13 kişinin olduğunu, Romanya
gazeteleri Romanya cemiyetlerinin de
ele aldığı Baserabya bölgesindeki
kıtlıktan dolayı Türk Hükümeti’nin açlık
mıntıkasına yardım için 1,5 milyonluk
tahsisat ayırdığını söylemişti. Kıtlık
bölgesinde Romanya Hükümeti’nin
çalışmalarının önemli olduğunu belirten
Hamdullah Suphi, Prens Karaca’nın
karısı Madam Kostea Karaca elçiliğe
müracaat ederek, Baserabya’dan
Ploeşti’deki çiftliğine naklettiği aç
çocuklar arasında 32 Türk çocuğunun
bulunduğunu ve bunların Türkçeden
başka hiçbir dil bilmediklerini, 47 Cumhurbaşkanlığı Arşivi, IV-16-6. 47-
kendisine bunlara yardımcı olacak Türk 8;BCA.030.10/247.668.22
48 BCA.030.10/116.810.11.

110
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Türk olmamasına rağmen Müslüman


kimliği taşıyan Pomaklar, Anadolu’ya
kabul edilirken, Türk kimliği taşıyan
Ortodoks Gagauzların kitle halinde
Balkanlardan Anadolu’ya getirilmesine
Sonuç sıcak bakılmaması ve bir kısmının
Lozan’da Karaman Ortodoksları ile
Tekparti/CHP,Cumhuriyet’in kuruluşu mübadeleye tabi tutularak Anadolu’dan
ile birlikte Osmanlıdan farklı bir şekilde Yunanistan’a gönderilmeleri sistemin
benzer değerler etrafında kümelenen kimlik oluşturmadaki çelişkisini ortaya
yeni rejimi ve ideolojisini temsil koymuştu. Bu paradoksun ortaya
edeceğini umduğu yeni bir kimlik çıkması, Balkan Savaşlarından Milli
inşasına girişti. Bu paralelde ortak bir Mücadele kadar olan tarihsel süreçte
bilinç ve düşünce etrafında hareket eden Müslüman olmayan toplulukların
bir toplum oluşturma düşüncesini takındıkları tavır ve karşı duruşları,
belirgin bir şekilde ortaya koymuştu. sistemin bunlara kuşku ile bakmasıyla
Zira bu dönemde dünyada yükselen alakalıydı. Dolaysıyla Müslüman
milliyetçilik düşüncesi de millî kimlik kimliği, geleneğin de etkisiyle devleti
etrafında türdeş bir toplum inşa etmede yöneten otoriteye sadakat ve itaat ile
önemli bir etken teşkil etmişti. bağlılık gösterdiği için rejimin
tahayyüllerinin gerçekleşmesinde daha
İzlenilen bu politikalar dönem dönem
uygun bir hedef olarak görülmüştü.
farklılık arz etmişti. Tek parti,
Rejimin Alevi Türkler, Ortodoks
konjonktürün de etkisiyle Lozan
Türkler vb öz Türk kesimini temsil eden
Antlaşması sürecinde Anadolu’daki
unsurları dışladığını düşünen Hamdullah
farklı kültürel kimlikleri bir arada
Suphi, bu yönüyle Mustafa Kemal ve
tutmanın en önemli basamağı olarak “
Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının
İslam Kimliği” üzerinden bir okuma
çoğundan farklı düşünerek, Gagauzların
gerçekleştirmişti. Lozan’dan sonra
Hristiyan Ortodoks kimliklerinin millî-
Cumhuriyet kadroları, seküler bir millî
seküler modele daha uygun
kimlik oluşturma paradigması üzerinden
olabileceğine inanmıştı. Cumhuriyet
hareket alanı belirlemesine rağmen iç ve
ideolojisi ilkesel olarak farklı din
dış politikada ortaya konulan farklı
tercihlerinin ortak milli bir değer
politikalar bazen siyasi ve kültürel
oluşturmada engel olarak görmezken
paradoksların yaşanmasını kaçınılmaz
eylemde ise Müslüman kimliği taşıyan
kılmıştır. Dinin toplumsal ve siyasal
toplumların dönüşümünün daha kolay
alandan arındırılmış bir ulus projesi ile
sağlanacağını düşünerek farklı bir duruş
ortaya çıkan Cumhuriyet kadroları,
ortaya koymuştu. Seküler bir milli
İttihat Terakki’nin Türk-İslam sentezi
kimliğe “Müslüman” unsurlar üzerinden
modelinin etkisinden tam anlamıyla
ulaşmayı daha uygun bir hedef olarak
arınamamış, seküler- millî kimlik
seçmişti. Bu yönüyle Kemalist iktidarın
idealini benimsenmesine rağmen zihinde
dönem dönem dinin meşruiyet aracı
şartların da zorlamasıyla bir din
olarak kullanılmasından vazgeçemediği
kimliğini yaşatmıştı.
görülmüştü.

111
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Türk etiketi taşımayan Müslüman Her ne kadar Kemalizm’in yeni devlet


unsurların rejimin yaklaşımına uyum ve toplum projesi din tabanlı olmayan
sağlamaları ve Türkleştirilmeleri daha seküler bir kimlik oluşturma iddiası
isabetli görülürken, ülke dışında taşısa da Gagauz örneğinde görüldüğü
Müslüman kimliği taşımayan Türk gibi imparatorluk kültüründen gelmenin
unsurlara ise bazen şüphe ile bakılmıştı. de etkisiyle karşılaşılan problemler
Bunun yanında Mustafa Kemal, karşısında dinin belirleyiciliğini devlet
Hamdullah Suphi’den farklı düşünerek kontrolünde de olsa devam ettirilmişti.
ülke dışında bulunan Türk unsurlarının
bulundukları coğrafyadan ayrılmayarak
Türklük bilincini bu bölgelerde
sürdürmelerini istemeleri de bu
politikaların ortaya çıkmasında etkili
olmuştu.
Cumhuriyet kadrolarının Müslümanlık
dışında dini inanışları bulunan kimi
toplumları öteler görüntüsüyse bazı
Türkçü aydınlarda rahatsızlığa neden
olmuştu. Hamdullah Suphi, bu çelişkiyi
ortadan kaldırmak için önemli bir görev
üstlenerek dini kimliğin yerine millî
kimliğin başat bir rol oynaması için
Gagauzlar üzerinden projeler üretmiştir.
Gagauzların Türk kültür dairesi
içerisinde hareket etme düşüncesi
Hamdullah Suphi ile ivme kazanmıştır.
Anlaşıldığı kadarıyla Hamdullah Suphi,
Türk Ocaklarında görev yaptığı
dönemdeki Türkçülük misyonunu
Ocaklar kapatıldıktan sonra Balkanlarda
elçilik görevi ile Türk kimliklerini yavaş
yavaş unutmaya başlamış olan
Gagauzlarla devam ettirmek istemişti.
Çalışmalarını kimliğin önemli bir
parçası olan dil üzerine yoğunlaştırmıştı.
Türkçenin bölgede öğrenilmesini
yaygınlaştırmak için Türkiye’den
materyaller getirttirmişti. Gagauzların
kitle halinde Türkiye’ye getirilmesinde
başarılı olamadıysa da kamuoyunda ve
siyasi arenada bu halkın varlığını
tartışmaya açarak

112
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Merkezi Dergisi, XVIIl, Kasım. s.815-


828.
Kaynaklar
ERTEM, Sadri, 1937, Ankara-Bükreş,
Arşivler İstanbul.
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA)
KARPAT, Kemal, 2010, Türk
Cumhurbaşkanlığı Arşivi
Demokrasi Tarihi, İstanbul: Timaş
TBMM Arşivi
Yayınları.
Gazete ve Dergiler
Cumhuriyet KURAT, Akdes Nimet, 1992, IV-XVIII.

Milli İnkılap Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki


Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara.
Tan
Türk Yurdu MANOF, Atanos, 1939, Gagauzlar

Araştırma Eserler (Hristiyan Türkler), Çev: Türker


Acaroğlu, Varlık Neşriyat, Ankara.
ACAROĞLU , M.Türker, 1967,
“Tanrıöver ve Gagauzlar”, Türk Yurdu, NADİ, Nadir, 1979, Perde Aralığından,
Hamdullah Suphi Tanrıöver Özel Sayısı, İstanbul: Çağdaş Yayınları.
Cilt: 6, Sayı:2, Şubat. NAYIR, Yaşar Nabi, 1936, Balkanlar ve

ARGUNŞAH, Mustafa, 2002, Türklük, Ulus Basımevi Ankara.


Gagauzların Tarihi, Türkler HABLEMİTOĞLU, Necip, 1997,
Ansiklopedisi, XX, Yeni Türkiye Kemal’in Öğretmenleri”, Kırım Dergisi,
Yayınları, Ankara.s.391-421. Yıl:6, Sayı:21, Ankara.

BAYDAR, Mustafa, 1968, Hamdullah ÖKSÜZ, Hikmet, 2002, Atatürk


Suphi Tanrıöver ve Anıları, İstanbul: Döneminde Balkan Politikası (1923-
Menteş Kitabevi. 1938), Türkler Ansiklopedisi, XVI, Yeni

DAĞISTAN, Adil,2002, "Hamdullah Türkiye Yayınları, Ankara. s.1134-1170.


Suphi'nin Romanya Büyükelçiliği ve ÖZKAN, Nevzat, “Gagavuz Kültüründe
Gagauz Türkleri", Atatürk Araştırma Oğuz Unsurları” Oğuzlar Dilleri,
Tarihleri ve Kültürleri, 5.Uluslararası

113
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

Türkiyat Araştırmaları Sempozyum


Bildirileri, Ankara 2015,s.455-464.

SERASLAN, Halim, 1995, Hamdullah


Subhi Tanrıöver, Ankara: Türk
Kültürünü Araştırma Enstitüsü
Yayınları.

TANRIÖVER, Hamdullah Suphi, 1987,


Dağyolu II, Hazırlayan: Fethi
Tevetoğlu, İzmir: Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları.

TEVETOĞLU, 1986, Fethi, Hamdullah


Suphi Tanrıöver, Ankara.

YALMAN, Ahmet Emin, “Hariçteki


Türkler” Tan, 4 Ağustos 1935.

YAVER, Halil, 1937, Türkiye ve


Balkanlar Nereye Gidiyorsun Türkiye,
Gütemberg Basımevi, İstanbul.

YAVUZ, Nuri, 2010, Hamdullah Suphi


Tanrıöver ve Gagavuzlar, Gazi
Akademik Bakış, IV/7, s.177-184.

YILMAZ, Murat, 2002, Tek Parti


Döneminde Müstakil Mebuslar ve CHP
Müstakil Grubu, (Basılmamış Doktora
Tezi), Ankara.

114
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

EKLER

115
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Academıc Journal of History and Idea
Cilt:IV /Sayı:XII /Ağustos /MMXVII Volume:IV /Number:XII /August /MMXVII

ISSN:2148-2292.
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ

Pınar/ atdd/ 0000-0001-5416-5220

116

You might also like