Professional Documents
Culture Documents
Sindirim Sistemi
Sindirim Sistemi
Sindirim sistemi organları: Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve
anüsten oluşur.
Sindirime yardımcı yapı ve organlar: Tükürük bezleri, karaciğer ve pankreastır.
A. Sindirim Sistemi Organları
1.Ağız:
Sindirim ağızda başlar.
Dişler mekanik tükrükteki enzimler kimyasal sindirim gerçekleştirir.
A.Dişler: Besinleri öğütmeye yarar. Dıştan içe doğru üç kısımdan oluşur.
Mine: Sert ve parlaktır. Taç kısmını örter. Kalsiyum fosfor ve flordan oluşur.
Dentin(fildişi): Dişin kemik kısmıdır.
Diş özü(pulpa):İç kısımda bulunur. Kan damarları ve sinir içerir.
Dişin görünen kısmına taç denir. Dişin, diş eti ile temas eden kısmına boyun, diş etinin
içinde kalan kısmına ise kök adı verilir.
Yetişkin bir insanda; alt ve üst çenede toplam olarak 8 kesici diş, 4 köpek dişi, 8 küçük
azı ve 12 büyük azı dişi olmak üzere 32 diş vardır.
B. Tükürük Bezleri:
Dil altı çene altı ve kulak altına yerleşen üç çift tükürük bezi bulunur.
Tükürük içerisinde Amilaz(pityalin), antikor,mukus Na Ca vb iyonlar bulunur.
pH fazla yükseldiğinde diş taşları oluşur.(Ca ve P gibi mineraller çöker)
C. Dil: Besinleri yutağa iletir.
2.YUTAK(farinks):
Ağız ,burun boşluğu ,yemek borusu ve soluk borusu gibi yapıların birleşme noktasıdır.
Soluk borusu buraya besinin geçmesini engelleyen bir gırtlak kapağı (epiglottis) ile
kapatılır.(yutkunma refleksi ile)
Geniz (Burun boşluğunu) küçük dil kapatır.
3.YEMEK BORUSU
Yutak ile mide arasındadır.
İçten dışa doğru epitel (Mukoza) tabaka,düz kas ve bağ dokudan oluşur.
Mukozada mukus salgılayan mukoza bulunur.
Düz kaslar peristaltik hareketlerle besinleri mideye ulaştırır.
Peristaltik hareketler yemek borusunda başlar ve tüm sindirim kanalı boyunca devam
eder.
Sindirim gerçekleşmez.
Yemek borusunun ağıza yakın kısmındaki kaslar çizgili geri kalan kısım ise düz kas
yapılıdır. Bu nedenle yutkunma istemli başlar istemsiz devam eder.
4.MİDE
Üst kısımda yemek borusuna alt kısımda ince bağırsağa bağlanır.
Hem mekanik hem kimyasal sindirim olur.
Proteinlerin sindirimi başlar.
Yemek borusu ile bağlandığı yere kardia, ince bağırsağa bağlandığı yere pilor bölgesi,
midenin en geniş kısmına da fundus denir.
İçten dışa doğru mukoza kaslı tabaka ve bağ dokulu periton bulunur.
Mukoza tabakasındaki epitel hücreleri mide bezlerini oluşturur.
Mide bezlerinin bir kısmı mukus bir kısmı HCI (hidroklorik asit), pepsinojen ve çok az
olarak da lipaz enzimi salgılar.
Mukus mideyi asitten korur.
HCI asit pepsinojeni aktifleştirir.
Midenin çalışması, vagus siniri ve gastrin hormonu ile düzenlenir.
Vagus siniri gastrin hormonu salgılatır.(kardia bölgesinden)
Gastrin hormonu, mide öz suyu salgısını artırır.
Süt çocuklarında midede lap enzimi bulunur.
5.İNCE BAĞIRSAK:
Sindirim tamamlanır.
Besinlerin emildiği yerdir.
İlk bölüme oniki parmak bağırsağı(Duodenum) orta kısmına boş bağırsak (jejenum)
Son bölgeye kıvrımlı bağırsak (ileum) denir.
Yapısında epitel hücrelerden meydana gelen villus ve villusun sitoplazmik uzantılarına
mikrovillus denir.
Onikiparmak bağırsağında vater kabarcığı denen yere karaciğerden gelen koledok
ve pankreastan gelen virsung kanalı açılır.
Hem mekanik hem kimyasal sindirim gerçekleşir.
İncebağırsaktan, sekretin kolesistokinin ve Enterogastrin hormonları
salgılanır.
Sekretin pankreası uyarır buradan bikarbonat salgılatır.
Sekretin karaciğeri uyararak safra üretilmesini sağlar.
Kolesistokinin safra kesesini uyarır. Safra koledok kanalıyla vater kabarcığına ulaşır.
İncebağırsaktan dipeptidaz karboksipeptidaz aminopeptidaz maltaz laktaz
sükraz Enterokinaz enzimleri salgılanır.
6.Kalın Bağırsak
Villus ve mikrovillus bulunmaz.
İnce bağırsakla kalın bağırsağın(çekum) birleştiği yerde kör bağırsak bulunur.
Kör bağırsağın ucundaki çıkıntıya apendiks denir.
Suyun enfazla emildiği yerdir.
Kimyasal sindirim olmaz.
Monomer emilimi olmaz.
B ve K vit. Sentezi yapan bakteriler yaşar.
7.Karaciğer
Karın boşluğunun sağ üst bölümünde yer alan bir organımızdır.
Dış kısmında periton bulunur.
Sağ ve sol loplardan oluşur. Bunlarda lopçuklardan meydana gelir.
Karaciğer hücreleri lopçukların etrafında merkezden çevreye doğru şeritsel olarak
dizilmiştir.
Karaciğerde bulunan kupfer hücreleri yaşlı alyuvarları parçalar.
Safranın Görevleri:
1. Yağların mekanik sindirimi
2. Yağların ve ADEK vitaminlerinin emilimini kolaylaştırır.
3. Bakterilerin üremesine engel olur. Kokuşmayı önler.
4. Mideden gelen asidik özellikteki kimusu nötralize eder.(bazik etkide bulunur)
5. Dışkıya rengini verir.
Karaciğerin Görevi:
1. Safra salgılama(yağların fiziksel sindirimi için)
2. Heparin salgılar(damar içinde kanın pıhtılaşmasını engeller) fibrinojen ve
protrombin gibi kan proteinlerini sentezler.(yaralanmalarda damar dışında kanın
pıhtılaşması)
3. Yaşlı kan hücrelerini parçalama
4. Alyuvar hücreleri üretme(fetüste)
5. Provitamin A dan Avitamini üretme
6. A D E K vitaminlerini depolama
7. Amonyaktan üre sentezleme
8. Katalaz enzimi ile Hidrojen peroksiti parçalama(peroksizom organeli)
9. İlaçların zehirli etkilerini yok etme
10.Fazla glikozu glikojen şeklinde depolama gerektiğinde glikojeni glikoza parçalama
11.Proteinleri karbonhidrat ve yağlara dönüştürme
12.Eritropoietin hormonu üretir.(kemikiliğinden kan hücresi üretimi)
A. Karbonhidratların Sindirimi
Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar, ince bağırsakta tamamlanır.
Karbonhidratlara etki eden amilaz, maltaz, laktaz, sükraz, dekstrinaz olarak
adlandırılan enzim grubuna karbonhidraz denir.
Ağızda;
Amilaz (pityalin)
Nişasta + Su Dekstrin + Maltoz
Amilaz (pityalin)
Glikojen + Su Dekstrin + Maltoz
İncebağırsakta;
Amilaz (pityalin)
Nişasta + Su Dekstrin + Maltoz
Amilaz (pityalin)
Glikojen + Su Dekstrin + Maltoz
Maltaz
Maltoz + Su Glikoz + Glikoz
Sükraz
Sükroz + Su Glikoz + Fruktoz
Laktaz
Laktoz + Su Glikoz + Galaktoz
Dekstrinaz
Dekstrin + (n-1) Su n(Glikoz)
Sindirim sonucu oluşan basit şekerler ince bağırsak hücrelerinden emilip kapı
toplardamarı ile karaciğere taşınır.
B. Proteinlerin Sindirimi
Proteinlerin sindirimi midede başlar, ince bağırsakta tamamlanır.
Besinlerin uyarıcı etkisi ile (görme, koklama ve düşünce) vagus siniri, mide bezlerinden
gastrin hormonunun salgılanmasına yol açar
Gastrin mide özsuyu salgılatır.
Pepsinojen + HCI Pepsin (aktif enzim)
(pasif enzim)
Pepsin
Protein + Su Polipeptitler
incebağırsak
enterokinaz
Tripsinojen Tripsin (aktif)
Tripsin
Polipeptitler + Su Küçük polipeptitler
Kimotripsin
Karboksipeptidaz
Küçük polipeptitler + Su Tripeptidler +Dipeptitler
Aminopeptidaz
Dipeptidazlar
Dipeptitler + Tripeptidler +Su Amino asitler
Tripeptidaz
C.Yağların Sindirimi
Safra, büyük yağ damlacıklarını fiziksel olarak daha küçük parçalara ayırarak
çözünmüş çözelti durumuna getirir. Buna emülsiyon denir.
Lipaz
Emülsiyon + 3Su 3Yağ asiti + Gliserol
D Nükleikasitlerin Sindirimi.
Nükleaz(pankreastan salınır)
Nükleikasit Nükleotid
Nükleotidaz(incebağırsaktan salınır)
Nükleotid Azotlu organik baz+pentoz şekeri+fosfat
EMİLİM
Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları
1. Gastrit: Stres, sigara, alkol, aşırı sıcak ve soğuk içecekler ve yiyecekler mide
salgısını artırarak mukozanın dayanıklılığını azaltır.
Sindirim güçlüğü, yemekten sonra midede yanma ve ağrı hissedilir.
Beslenme alışkanlığının düzenlenmesi ve mide koruyucu ilaçlarla tedavi
edilebilir.
2. Ülser: Mide asitinin fazla üretilmesi, midenin iç kısmının mide asitlerine olan
dayanıklılığını azaltarak yara oluşmasına neden olur. Buna mide ülseri denir.
Nedenlerinden biri de Helicobacter pylori (Helikobakter pilori) denilen bir
bakterinin midede yaraların oluşmasına yol açmasıdır.
Bu yara, onikiparmak bağırsağında olursa duedonum ülseri adını alır.
Alkol, sigara, aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçların fazla tüketilmesi,
stres, iyi tedavi edilmeyen gastrit, ülser hastalığına yol açmaktadır.
3. Reflü: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması ile ortaya çıkan bir
rahatsızlıktır.
Bu kişilerde mideden boğaza doğru yayılan daha çok yemeklerden
sonra ortaya çıkan yanma hissi görülür.
Günümüzde reflü rahatsızlığı ilaçla tedavi edilebilmektedir. İlaç
tedavisi başarısız olursa ameliyat yapılmaktadır.
4. Hemoroit: Halk arasında basur olarak da bilinen hemoroit, daha çok anüs
bölgesindeki toplardamarların genişlemesi ile oluşan bir rahatsızlıktır.
Hemoroitte cerrahi tedavi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliği ana tedavi
yöntemleridir.
Hemoroit’ten korunmak için;
Lif bakımından zengin gıdalar tüketilmelidir.
Kabızlıktan korunulmalıdır.
Alkol, acı biber ve baharatlı gıdalardan kaçınılmalıdır.
Uzun süre hareketsiz oturulmamalı ya da ayakta kalınmamalıdır.
Yeterli miktarda su içilmelidir.
5. İshal: dışkının çok sık ve sulu olarak dışarı atılmasıdır.
Vücutta fazla oranda su ve mineral kaybı gerçekleşir.
İshal durumunda hastaya pirinç lapası, patates püresi, havuç suyu, havuç
püresi, yoğurt, ayran ve elma verilmelidir.
Tuzlu ayran içilmesi su ve tuz kaybının karşılanabilmesi için oldukça önemlidir.
6. Kabızlık: Bağırsak hareketlerinin azalmasına bağlı olarak meydana gelir.
Bağırsakların düzgün çalışmaması, yanlış beslenme, suyun, lifli ve yağlı
besinlerin yeterli alınmaması, hareketsiz bir yaşam, uzun süreli ilaç kullanımı,
stres, tiroit bezinin yetersiz çalışması, bağırsakların yavaş çalışmasına neden
olabilir.
Kabızlığın önlenmesinde bol sıvı tüketimi, egzersizler, lifli besinlerin tüketimi
önemlidir.
Sindirim Sisteminin Sağlıklı Yapısının Korunması
Egzersiz yapılmalı
Lifli gıdalar tüketilmeli
Hazır gıdalar tüketilmemeli
Asitli içecekler tüketilmemeli
Dişler yemekten sonra fırçalanmalı
Çok yağlı kızartmalar, tütsülenmiş ve yanmış ızgaralar, yiyeceklere katılan renk
maddeleri, sigara, alkol, mide ve bağırsak kanserine neden olabilmektedir.
Çiğ yenen etler, iyi yıkanmayan sebzeler parazit yumurtalarının alınmasına ve
bağırsak kurtlarının oluşumuna yol açar.Etler iyi pişirilmeli sebzeler iyi yıkanmalıdır.
Bilinçsiz kullanılan antibiyotikler, bağırsaktaki yararlı bakterileri öldürür. Bu bağırsak
mikroplarına flora denir. Zararlı bakterilerin üremesi sonucu bağırsak iltihapları
oluşur.
Pankreas iltihabı, pankreasın görevini yapmasını engelleyebilir ve kansere dönüşebilir.
Hepatit virüsleri, karaciğer iltihaplanmasına neden olarak sarılık oluşturabilir.
Alkol, hepatit virüsleri ve gereksiz alınan ilaçlar karaciğer hücrelerinin yağlanmasına,
karaciğer dokusunun sertleşmesine neden olarak siroz hastalığını oluşturur.
Kedi ve köpek tüylerinden geçen parazitler ve kıllar da karaciğerde kistleri oluşturur.