Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

BEYKENT ÜNİVERSİTESİ

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ

SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ

Dersin Adı: Felsefeye Giriş

Dersin Kodu: 226022402201101

ARA SINAV ÖDEVİ

FELSEFE ve MİTOLOJİ ARASINDAKİ İLİŞKİ ve FELSEFENİN MİTOLOJİDEN


FARKI

Hazırlayan: Firdevs Hayat VARLI

Öğrenci No: 2201016004

Teslim Tarihi: 01.12.22

Dersin Öğretim Üyesi: Dr. Öğr. Üyesi Burcu TEKAÜT ÇAL

2022-2023 Akademik Yılı

GÜZ Yarıyılı
FELSEFE ve MİTOLOJİ ARASINDAKİ İLİŞKİ ve

FELSEFENİN MİTOLOJİDEN FARKI

Felsefenin de mitolojinin de ortaya çıkması için insan soyunun merak, öğrenme,


anlamlandırma gibi çabalara girmesi gerekmektedir. Ancak böyle bir durum sonucunda
insanlar yaşadıkları olaylar karşısında bir neden arayışına girebilmektedirler. Felsefe, konuya
varlığın temeli nedir sorusuyla başlar. Bu sorunun cevabı üzerine düşünme eylemi
gerçekleşerek sonucunda felsefe ortaya çıkmaktadır. Mitoloji ise felsefeden önce varlığın
temeli nedir sorusunu bir mantık temeline oturtma amacı gütmeden doğaüstü varlıklar ve
olaylarla açıklanmasını sağlamaktadır. Fakat bu durum felsefenin mitoloji ile aynı anlamı
taşıdığını ifade etmez. Bu makalenin yazılış amacı felsefenin mitolojiden farkını
açıklamaktır. Bu açıklama ilk olarak felsefe ve mitoloji kavramlarının sözlük anlamlarının ne
olduğuna daha sonra bu anlamlara göre sahip oldukları birkaç özelliği açıklayacak, bu iki
kavram arasında ne gibi bir ilişki bulunduğunu ve son olarak da mitoloji ve felsefenin
arasındaki farkları anlatarak sonlanacaktır.

Felsefe ve Mitoloji

Felsefe sözlük anlamına göre ‘’ Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması’’ (TDK)
anlamına gelir. Felsefe varlık, varlığın özü, bilgi ve evren gibi kavramlar üzerinden birtakım
sorulara akıl yürüterek yanıt bulma amacını taşıyarak gerçekleştirilen eylemlerdir. Felsefenin
neyi konu edindiği hakkında net bir söylem bulunmamaktadır. ‘’ Hemen her felsefenin,
tartışılmaya değer bulduğu konu, diğer felsefeninkinden farklıdır.’’ (Işıldak, (2006), SS.48)
Bu durumda felsefenin konularına dair bir kısıtlama yapılamamaktadır. Felsefeden daha önce

ortaya çıkan mitoloji kavramının sözlük anlamı ise ‘’ Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını
yorumlayan, inceleyen bilim’’ (TDK) demektir. Mitolojinin konusu hakkında ise ‘’ 17. ve
18.yüzyıl bilginlerine göre mitler, dinsel inancın şekil değiştirmiş bir halidir.’’(Bazyar,
(2016), SS.114) görüşü vardır.

Felsefe ve Mitolojinin Sahip Olduğu Birtakım Özellikler

Mitoloji kavramı felsefeden önce insanların akıllarını kurcalayan birtakım varoluşsal


sorunları açıklamak amacıyla mitlere başvurması sonucu ortaya çıkan bir kavramdır. ‘’
Mitoloji, doğa karşısında yapayalnız olan insanoğlunun, yaratıcısını ve varoluş sebebini
adlandırma adına uydurduğu öykülerin ve hayallerin bütünüdür’’(Bazyar, (2016), SS.117)
Örneğin eski Yunan zamanlarında köye düşen bir şimşeği açıklamak amacıyla ortaya çıkan
Zeus, ya da nehirlerin taşmasından sorumlu tutulan Poseidon, insanların başlarına gelen
olayları anlamlandırmak amacıyla yaratılan mitlerden birkaçıdır, her toplum yaşadıkları
olayları anlamlandırmak amacıyla kendi kültürlerine özgü mit veya mitoloji oluşturabilirler.
Felsefe doğruyu öğrenmek, bilgiyi bilmek gibi konuları kendine dert edinen yöntemli
çalışmalar bütünüdür. Felsefenin en temel özelliği bilgiye ulaşma isteğidir, edindiği konu ile
ilgili doğru soru sorarak doğru cevaplar almayı hedeflemektedir. Ve bu durumda araştırma,
sorgulama ve merak etme felsefenin sahip olduğu temel özelliklerinden birkaçıdır.

Felsefe ve Mitoloji Arasındaki İlişki

Mitoloji felsefenin geçmişinde ortaya çıkan ve aslında aynı amaca farklı şekilde hizmet eden
bir kavramdır. Her ikisinin de ortak noktası, yaşanılan olayları açıklamayı hedeflemeleridir.
Mitoloji ve felsefe arasında bulunan bağın en temel sebebi birinin diğerinin geçmişi
olmasıdır. Daha açıklayıcı bir şekilde anlatmak gerekirse mitoloji, felsefenin de kendine konu
edindiği sorunları doğaüstü tanrı, tanrıça ve diğer birtakım varlıklarla ve birtakım mitlerle
anlamlandırmaktadır. Felsefe ise bu olayı belirli yöntemlerle daha akılcı bir temellendirme
çabasıyla hareket etmektedir. Bu iki kavramın da ortaya çıkmasının en öz nedeni insan
soyunun başına gelen olayların nedenini bilme isteğidir. Hem felsefe hem de mitoloji merak
duygusu ve düşünce eylemi ile ortaya çıkan kavramlardır. Felsefe de tıpkı mitlerin ortaya
çıkış nedeni gibi insan soyunun başına gelen gerek var oluşsal gerekse gündelik olayların
nedenini anlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Geçmişten bugüne kadar merak duygusu ve
sorgulama eylemi sonucunu olarak ortaya çıkan mitler ve felsefi görüşler arasında bir neden
bağı bulunmaktadır. Bu bağ sonucunda mitik ve felsefi anlatılar ortaya çıktıkları dönemler
hakkında, insanların düşünüş şekillerini bizlere yansıtması açısından önemli bir rol
oynamaktadırlar.

Her ne kadar aynı soru/sorun üzerinden ortaya çıkmış olsalar da felsefe ve mitoloji aynı şey
değillerdir. Mitoloji kelimesi ‘’, Yunanca, bir nevi masal, hikâye demek olan “Mythos” ile,
söz anlamına gelen “Logos” kelimelerinden yapılmıştır.’’ (Can, (1997), SS.17), felsefe ise
sevgi anlamına gelen philia ile bilgelik anlamına gelen sophia kelimelerinin birleşimi
sonucunda bilgiyi sevme anlamı taşıyan bir kavramdır. Mitoloji ve mitolojik anlatılar, insan
soyunun başına gelen olayları anlatmak ya da açıklamak amacıyla uydurduğu veya hayal
ettiği anlatıların tamamıdır. Kelimenin kökenine de bakıldığından bir nevi masal anlatma,
hikâye söyleme anlamına gelmektedir. Neredeyse her toplumun kendine ait bir mitolojisi
bulunmaktadır. Toplumların kültürleri onların mitolojisinde bulunan tanrı, tanrıça ve diğer
kahramanları ve onların özelliklerini belirler. Mitolojik anlatılar konularını dini veya efsanevi
olarak seçebilirler. Bunun yanı sıra felsefe ise kelime kökenine göre sevgi ve bilgi
kavramların birleşmesi sonucunda bilgiyi sevme anlamına gelmektedir. Felsefe için esas olan
doğru bilgiyi bulmaktır. Felsefe insanların karşılaştığı var oluşsal soruları mitolojinin aksine
doğaüstü varlıklarla ilişkilendirerek değil, konuyu daha gerçek ve mantık çerçevesi soru
sorma, sorgulama, doğru cevabı bulma isteği, araştırma gibi adımları izleyerek edinilen
bilgilerin dönemin şartlarına göre mantık süzgecinden geçirilerek doğru açıklamayı bulma
çabası içindedir. ‘’ İnsanoğlu, kendini anlamlandırma ve doğayı anlama noktasında hep bir
merak içinde olmuştur’’ (Coştu, (2006), SS.2) bu merak sayesinde hem felsefe hem de
mitoloji kavramları ortaya çıkmıştır. Felsefeyi mitolojiden ayıran özellikler ise mitik
anlatıların doğaüstü ve daha masalsı bir anlatım tarzı taşımasıdır. Felsefe bu durumda
mitolojiden daha farklı bir yol izlemektedir. Felsefe için esas olan doğru bilgiye ulaşmaktır.
Bu durumda felsefe mitolojiden farklı olarak doğaüstü veya masalsı anlatılara değil kendi
yöntemleri tarafından akıl süzgecinden geçirerek bilginin doğru ve mantıklı olanına ulaşmayı
hedeflemektedir. Sonuç olarak felsefe mitolojiye göre yöntem ve mantığa dayalı olarak insan
soyunun merak ve bilgiyi bilme duygularını tetikleyen varoluşsal sorulara cevap vermektedir.

KAYNAKÇA

Türk Dil Kurumu Sözlüğü

Işıldak M., Felsefe Nedir, Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2006, Sayı:1

Bazyar K., Mitoloji ve Çağdaş Sanat, Sanat ve Tasarım Dergisi, 2016, Sayı:18

Can Ş., Klasik Yunan Mitolojisi, Ötüken Yayınları, 1997

Coştu C., Felsefe Mecmuası ve Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuasının Tahlil ve Tasnifi, Ankara,
2006,

You might also like