Sandy: Kumlu

Gaze: Gözünü dikmek

Horizon: Ufuk
Spring: Kaynak
Readily: Kolaylıkla
Conjure: Yalvarmak, yolunu bulmak
Visualise: Gözünde canlandırmak
Blind: Kör
Fence: Çit
Tie up: Bağlamak, ilişki kurmak, ilişkilendirmek
Struggle: çabalamak, mücadele etmek
Disability: malullük, sakatlık
Aisle: Koridor
Beg: Dilemek, yalvarmak
Fiancee: nişanlı(kız)
Brunette: Esmer
Regret: Pişmanlık, pişman olmak
Response: Cevap, sorumluluk
Inability: Yetersizlik, acizlik
Distress: Sıkıntı, üzmek
Reminisce about: Hatıralardan söz etmek
Distraught: Çok sinirli, çıldırmış, perişan
Rely (on): Güvenmek
Vivid: Canlı
Leap: Sıçramak, sıçrama
Perilously: Tehlikeli bir şekilde
Chandelier: Avize
Straightaway: Hemencecik, dosdoğru
Swing: Sallanmak
İmagery: imge, tanımlama
Vibrant: Enerjik, titreşimli
Cognitive: Bilişsel
Delight: Haz
Oddity: Gariplik
Convey: İletmek
Grainy: Damarlı, taneli
Adamant: Sert, hoşgörüsüz, kararlı
Hover: Havada durmak, iki şey arasında gidip gelmek, etrafında dolaşmak
Inspect: Denetlemek
Variability: Değişkenlik
Capture: Ele geçirmek, yakalamak
Reasurring: Güven verici
Squeeze: Sıkışmak, sıkıştırmak
Stiff: Çetin, sert
Unmoving: Hareketsiz, sabit
Nod: Kafa sallamak
Bump: Çarpmak
Sharp: Keskin, sivri
Pale: Solgun
Hiss: Tıslama, tıslamak
Admiration: Hayranlık
Sigh: İç geçirmek
Whisper: Fısıldamak
Spread: Yaymak, yayılmak
Grateful: Minnettar
Tease: Alay etmek
Burst: Patlamak
Cruel: Acımasız, zalim
Shone: Parlamak
Instinct: İçgüdü
Rush: Acele
Stab: Bıçaklamak
Selfless: Diğerkam
Disbelief: İnançsız
Petty: Küçük, önemsiz
Furious: Çok öfkeli
Desperate: Çaresiz, umutsuz
Pathetic: Acınası
Annul: Feshetmek
Emergency claim: Acil durum talebi
Subsidy: Ödenek, para yardımı
Fiscal: Mali
Suspension: Askıya alma
Relief: Rahatlama
Pose: (Tehdit/tehlike) teşkil etmek
Austerity: Kemer sıkma, daha azına katlanma
Prolong: Uzatma
Uncertainty: Belirsizlik
Hinder: Engellemek, zorlaştırmak, kısıtlamak
Household: Hane içi, mesken
Prosperity: Refah
Restraint: Kısıtlama
GDP: GSYH
Notorious: Adı çıkmış
Audacious: Cesur, atak
Reprehensible: Ayıp
Syndicate: Yasadışı işler çeviren örgüt
Legitimate: Meşrulaştırmak, meşru
Hustle: İtip kakma, acele, koşuşturma
Illegality: Yasadışılık
Emulate: Taklit etmek, benzetmek
Pivot: Dayanak, asıl nokta
Nimbleness: Çabukluk, atiklik
Legacy: Miras
Circumvent: Alt etmek, bozmak, engellemek
Slip out of: Sıvışmak
Ventilation: Havalandırma
Perseverance: Azim, dirayetlilik
Condemn: Mahkum etmek, ayıplamak, kınamak
Endure: Katlanmak
Despite: Rağmen
Border: Kenar, sınır
Shut down: Kapatmak
Genuinely: Hakikaten
Longevity: Uzun ömürlülük
Underline: Altını çizmek
Bypass: Atlatmak
Vast: Büyüklük, çok
Catapult: Mancınık
By contrast: Aksine
Hesitate: Duraksamak, tereddüt etmek
Rental: Kiralık
Keep up with: Yetişmek, ayak uydurmak
Fade: Karartmak, soldurmak
Improvisation: Doğaçlama

Remark: Yorum, belirtmek

Beacon: Fener, sinyal
Audience: Seyirci
Dismantle: Sökmek
Deliver: Teslim etmek
Former: Önceki
Praise: Övgü, övmek
Prime-time: Televizyonun en çok izlendiği saatler
Litter: Dağınıklık, dağıtmak, yavrulamak, karıştırmak
Quirky: İlginç
Mainstream: Talimat
Renewal: Yenileme
Royal: Asil
Charter: Sözleşme, Ayrıcalık
Broadcast: Yayın
Boast: Övünmek
Set out: Sergilemek, düzenlemek, yola koyulmak
Negotiation: Müzakere
Governance: Denetim
Primarily: Öncelikle
Appoint: Atamak
Channer: Mırıltı, homurdanma
Namely: Olarak adlandırılan, yani, şöyle ki
Bemoan: Sızlanmak
Root: Köken
Crew: Tayfa, mürettebat
Executive: Yönetici, yönetsel
Modest: Mütevazı
Easing: Hafifletme
Strain: Baskı
Oversee: Denetlemek, gözetlemek
Proper: Uygun
Icky: Berbat, demode
Monetise: Gelir elde etmek, para basmak
Invest : Yatırım yapmak
Debate: Çekişme, tartışma, çekişmek
Slight: Hafif, az
Defend: Savunmak
Speculation: Tahmin, kurgu