Istiklal Mahkemeleri Ve Şeyh Sait Davası

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

İstiklal Mahkemeleri

ve
Şeyh Sait Davası

Orhan GÖKÇE

İSTİKLAL MAHKEMELERİ düşünceleriyle veya yazdıklarıyla muhalefet
ve bozgunculuk edenler vatan haini olarak ka-

T
ürkiye’de özellikle de yakın tarihteki ku- bul edilmiştir. Bu fiillerde ısrar edenlerin asıla-
rumlara, şahıslara, devlet politikalarına rak idam edileceği, halkı vatan hainliği suçuna
bakıldığı zaman istismara son derece teşvik edenlerin ise kürek cezasına çarptırıla-
açık bir alan olduğu görülecektir. Bu istisma- cağı hüküm altına alınmıştır.
rın en büyük nedeni ise tarihin kamu gücüyle Hıyanet-i Vataniye Kanunu sivil mahkeme-
tek yanlı bir anlatıma mahkûm edilmesidir. İs- ler ve harp divanları tarafından uygulanmış an-
tiklal Mahkemeleri de bu istismardan ve tari- cak hedeflenen amaç bu mahkemelerle sağ-
he tek pencereli bakıştan nasibini almıştır. Bu lanamamıştır.3 Bu nedenle Büyük Millet Mec-
mahkemelerle ilgili yapılan çalışmaların büyük lisince 11 Eylül 1920 tarihinde Firariler Hak-
çoğunluğuna bakıldığı zaman yazarların sırf kında Kanun çıkarılarak İstiklal Mahkemele-
bu mahkemeleri ibra etmek için eserler ver- rinin kurulması adına en büyük adım atılmış-
miş olduğu görülecektir. Dolayısıyla bu mah- tır.4 Bu kanun İstiklal Mahkemelerinin pozitif
kemelerle ilgili gerçekler insanların önüne tam temelini oluşturur. Kanunun birinci maddesiy-
olarak serilememiştir. Konunun açıklığa ka- le İstiklal Mahkemelerinin teşekkül edildiği,
vuşturulmasında karşılaşılan en büyük engel- ikinci maddesinde mahkemelerin üye sayısı,
lerden biri Meclis’te bulunan tutanakların in- dördüncü maddesinde kararlarının kesin ol-
celenmesindeki yasaktan kaynaklanmaktadır. duğu yani bu mahkemelerin verdiği kararlara
Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivinde İstiklal karşı temyiz yollarının işletilemeyeceği hüküm
Mahkemelerine ait olan 36 adet karar defteri, altına alınmıştır. Hıyanet-i Vataniye Kanu-
129 adet kayıt defteri ve 6292 zarf dolusu nu’nda idam cezaları meclisin onayına tabi
mahkeme tutanağı bulunmaktadır. Ancak Os- iken, Firariler Hakkında Kanun’da böyle bir
manlıca olarak tanzim edilen dosyalar üzerin- onay mercii öngörülmemiştir. İdam gibi bir
de araştırma ve inceleme yapılmasına izin ve- cezanın yerel mahkemece kesin olarak veril-
rilmemektedir.1 mesi, yaşam hakkına verilen değeri ve Cum-
İstiklal Mahkemeleri, Ankara’da kurulmuş huriyet Rejimi’nin hukuk güvenliğine verdiği
olan TBMM Hükümeti’nin cephe gerisinde önemi göstermesi bakımından önemlidir.
güvenliğini sağlamak ve asker kaçaklarını ön- Firariler Hakkında Kanun’un uygulanması
lemek amacıyla kurulmuştur. Meclis’in açıl- için mevcut hükümet, 18 Eylül 1920 tarihinde
masından bir hafta sonra (29 Nisan 1920) çı- Meclis’e bir teklif sunarak on dört bölgede İs-
kan Hıyanet-i Vataniye Kanunu İstiklal Mah- tiklal Mahkemelerinin kurulmasını istemiştir.
kemelerinin kurulması fikrinin temelini hazır- Meclis’te yapılan görüşmeler sonunda sekiz
lar.2 Bu kanunla Büyük Millet Meclisine karşı

3
Hulusi Turgut, Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları,
1
Mehmet Sılay, İskilipli Atıf Hoca, s. 209. s. 361.
2 4
Bkz.: Hıyanet-i Vataniye Kanunu. Bkz.: Firariler Hakkında Kanun.
Genç Hukukçular Hukuk Okumaları

bölgede İstiklal Mahkemesi kurulmasına karar Pozantı İstiklal Mahkemesi


verilmiş ve bu mahkemeler için meclisten üye
 Atıf Bey-Beyazit
seçimine geçilerek yapılan oylamalar sonunda
mahkeme üyeleri seçilmiştir. Aşağıda, kurulan  Abdulkadir Kemali Bey-Kastamonu
mahkemeler ve üyeleri belirtilmiştir.5
 Şevki Bey-İçel
Ankara İstiklal Mahkemesi
 Sırrı Bey-Ergani
 Kılıç Ali Bey-Ayıntap
Diyarbakır İstiklal Mahkemesi
 İhsan Bey-Cebelibereket
 Sıtkı Bey-Malatya
 Hüseyin Bey-Elazîz
 Şeyh Servet Efendi-Bursa
 Cevdet Bey-Kütahya
 Sıddık Bey-Çorum
Eskişehir İstiklal Mahkemesi
İstiklal Mahkemeleri üyeleri mebuslardan
 Rasih Efendi-Antalya seçildikten sonra üyeler; ertesi gün kendi ara-
larında toplantı yaparak bir beyanname ya-
 Muhittin Baha Bey-Bursa yımlamıştır. Asker kaçaklarına, teslim oldukla-
 Haydar Bey-Kütahya rı takdirde affedileceklerini, aksine hareket
edenlerin en küçük memurundan en büyüğü-
 Yusuf Bey-Denizli ne kadar yargılanacaklarını, İstiklal Mahkeme-
lerinin hiçbir kanun maddesine bağlı olmadan
Konya İstiklal Mahkemesi
karar verme yetkisine sahip olduğunu, İstiklal
 Tevfik Efendi-Kengiri Mahkemelerinin seyyar olduğunu, lüzum gör-
düğünde kazaları, nahiyeleri, köyleri dolaşarak
 Osman Nuri Bey-Bursa muhakeme yapacağını ve İstiklal Mahkemele-
 Hacı Tahir Efendi-Isparta rinin mücadelesinde yalnız Allah’tan korktu-
ğunu6 belirtmişlerdir.
Isparta İstiklal Mahkemesi
Firariler hakkında kanun henüz uygulama-
 Hamit Bey-Biga ya geçmeden kanun metnine eklenmesi için
 Hamdi Bey-Biga 26 Eylül 1920 tarihinde Antalya Mebusu Rasih
ve Cebelibereket Mebusu İhsan Beyler bir ka-
 Hüsrev Sami Bey-Eskişehir nun teklifi7 vermişler ve Meclis’te yapılan oy-
lamada bu teklif kabul edilmiştir. Firariler Hak-
 Tahsin Bey-Maraş
kında Kanun’a yapılan bu eklemeyle mahke-
Sivas İstiklal Mahkemesi melerin görev alanı genişletilmiş siyasi ve as-
keri casusluk yapanların da İstiklal Mahkeme-
 Mustafa Necati Bey-Saruhan lerinde yargılanacağı hüküm altına alınmıştır.
 Emin Bey-Canik İstiklal Mahkemelerinin yargılama faaliyet-
 Necat Bey-Bursa lerine başlaması için bu kanuni düzenlemeler
tamamlandıktan sonra 1920 yılı Ekim ayının
 Mustafa Zeki-Dersim başlarında mahkemeler görevlerine başlamış-
tır. Ancak kış mevsimi ve Diyarbakır’ın Anka-
Kastamonu İstiklal Mahkemesi
ra’ya olan uzaklığı sebebiyle Diyarbakır İstiklal
 Refik Şevket Bey-Saruhan Mahkemesi teşekkül edememiştir.
 Dr. Fikret Bey-Kozan İstiklal Mahkemelerinin baktığı davalarda
temyiz hükümleri işlememiş, sanıklar ifade ve
 Yusuf Ziya Bey-Bitlis
 Necip Bey-Mardin 6
Turgut, a.g.e., s. 366.
7
Bkz.: İstiklal Mahkemeleri Kanunun Birinci Maddesi-
5
Ergün Aybars, İstiklal Mahkemeleri, s. 73. ne Müzeyyel Kanun.

278
İstiklal Mahkemeleri ve Şeyh Sait Davası / O. Gökçe

sorgulama sırasında avukat veya müdafii yar- Konya İstiklal Mahkemesi


dımı alamamış ve mahkemelerce verilen karar-
Kuruluş Tarihi : 01.10.1920
ların infazına derhal geçilmiştir.8 Mahkemeler,
Meclis adına karar vermiştir. Mevcut anayasa- Kaldırılış Tarihi : 18.02.1921
da idam cezalarının padişah tarafından onay-
lanmasının ardından infaza geçilmesi öngö- Yargılanan Sanık : 3600
rülmüşken, İstiklal Mahkemelerinin verdiği ka- Âdem-i Mesuliyet : 575
rarlarda ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü
durum gerekçe gösterilerek böyle bir usulü iz- İdam :2
lemekten vazgeçme yoluna gidilmiştir.9 Müeccelen İdam : ---
İstiklal Mahkemeleri yaklaşık altı ay görev Gıyaben İdam :1
yaptıktan sonra Kastamonu İstiklal Mahke-
mesinin kendisine verilen olağanüstü yetkile- Kal’abent ve Kürek : 105
rin de dışına çıkarak, misilleme ve müsadere Çeşitli Cezalar : 2917
yoluna gitmesi10 Meclis’te tartışmalara yol
açmıştır. Yapılan müzakereler neticesinde 17 Eskişehir İstiklal Mahkemesi
Şubat 1921 tarihinde Büyük Millet Meclisi,
Ankara İstiklal Mahkemesi dışında kalan mah- Kuruluş Tarihi : 05.10.1920
kemelerin görevlerine, gerektiğinde yeniden Kaldırılış Tarihi : 19.02.1921
kurulacağı kaydıyla son vermiş, mahkeme üye-
leri Ankara’ya davet edilerek ellerindeki dos- Yargılanan Sanık : 13489
yalar dönemin yerel mahkemeleri olan Harp
Âdem-i Mesuliyet : 1237
Divanlarına bırakılmıştır.
İdam : 57
Aşağıda mahkemelerin kuruluş ve kapanış
tarihleriyle, görev süreleri içerisindeki yargı- Müeccelen İdam : 594
lama çizelgeleri verilmiştir.11
Gıyaben İdam : 20
Ankara İstiklal Mahkemesi Kal’abent ve Kürek : 272
Kuruluş Tarihi : 01.10.1920 Çeşitli Cezalar : 11270
Kaldırılış Tarihi : 31.07.1921
Isparta İstiklal Mahkemesi
Yargılanan Sanık : 13096 Kuruluş Tarihi : 09.10.1920
Âdem-i Mesuliyet : 470 Kaldırılış Tarihi : 23.03.1921
İdam : 108 Yargılanan Sanık : 555
Müeccelen İdam 12
: 279 Âdem-i Mesuliyet : 248
Gıyaben İdam : 48 İdam :7
Kal’abent ve Kürek : 54 Müeccelen İdam : ----
Çeşitli Cezalar : 12137 Gıyaben İdam :6
Kal’abent ve Kürek : 29
8
Turgut, a.g.e., s. 367.
9
Çeşitli Cezalar : 265
Ahmet Turan Alkan, İstiklal Mahkemeleri ve Sivas’ta
Şapka İnkılabı Duruşmaları, s. 32.
10
Pozantı İstiklal Mahkemesi
TBMM Gizli Celse Zabıtları, 2. cilt, s. 619.
11
Aybars, a.g.e., Çizelge 2. Kuruluş Tarihi : ---
12
Müeccelen İdam: Sanık hakkında idam cezasına Kaldırılış Tarihi : ---
hükmolunmuşken, bu cezanın infazına sanığın aynı
suçu yeniden işlemesi durumunda geçilmesidir. Yargılanan Sanık : ---

279
Genç Hukukçular Hukuk Okumaları

Âdem-i Mesuliyet : --- İdam : 144


İdam :7 Müeccelen İdam : 35
Müeccelen İdam : --- Gıyaben İdam :3
Gıyaben İdam : --- Kal’abent ve Kürek : 78
Kal’abent ve Kürek : --- Çeşitli Cezalar : 245
Çeşitli Cezalar : 31 Türk ordusunun 1921 yılı Temmuz ayı içe-
risinde Kütahya-Eskişehir Savaşı’nda aldığı
Diyarbakır İstiklal Mahkemesi13 yenilgi ülkedeki görece rahat ortamı yeniden
tedirginliğe bıraktırmıştır. Askerden kaçma
Kuruluş Tarihi : ---
olayları yeniden artmış ve bu firarları önlemek
Kaldırılış Tarihi : --- için İstiklal Mahkemelerinin teşekkülü yeniden
gündeme gelmiştir. 23 Temmuz 1921 günü
Yargılanan Sanık : --- “Heyet-i Vekile Reisi” sıfatıyla meclis kürsü-
Âdem-i Mesuliyet : --- süne gelen Fevzi Çakmak, mebuslara askerî
durum hakkında detaylı bilgi vererek, Karade-
İdam : --- niz Bölgesi ve Konya vilayeti çevresinde birer
Müeccelen İdam : --- İstiklal Mahkemesi kurulmasını teklif etmiştir.
Fevzi Paşa’nın bu teklifine Meclis’te muhale-
Gıyaben İdam : --- fet belirmemiş ve Kastamonu, Konya ve Sam-
Kal’abent ve Kürek : --- sun’da üç mahkemenin kurulması kararı alın-
mıştır. Bu üç mahkemeye 8 Eylül 1921 tari-
Çeşitli Cezalar : --- hinde Koçgiri Ayaklanmasını söndürmek ama-
cıyla birde Yozgat İstiklal Mahkemesi eklen-
Sivas İstiklal Mahkemesi miştir.14 Bu mahkemeler için Meclis tarafın-
Kuruluş Tarihi : 20.10.1920 dan15 seçilen üyeler aşağıda belirtilmiştir.

Kaldırılış Tarihi : 15.03.1921 Konya İstiklal Mahkemesi


Yargılanan Sanık : 280  Hacim Muhittin Bey-Karesi
Âdem-i Mesuliyet : 23  Muhittin Baha Bey-Bursa
İdam : 12  Saib Bey-Urfa
Müeccelen İdam : 109
 Yusuf Bey-Denizli
Gıyaben İdam :1
 Ali Efendi-İçel
Kal’abent ve Kürek : 34
Kastamonu İstiklal Mahkemesi
Çeşitli Cezalar : 101
 Mustafa Necati Bey-Saruhan
Kastamonu İstiklal Mahkemesi
 Neşet Bey-Kengiri
Kuruluş Tarihi : 10.01.1920
 Hamdi Bey-Canik
Kaldırılış Tarihi : 17.02.1921
Yargılanan Sanık : --- 14
Alkan, a.g.e., s. 39.
Âdem-i Mesuliyet : 69 15
5 Ağustos 1921 tarihli bir kararla Mustafa Kemal Pa-
şa üç ay müddetle meclisin yetkilerini kendi uhde-
sinde toplamıştı. İstiklal Mahkemelerinin ikinci defa
13
Diyarbakır İstiklal Mahkemesinin tutanaklarına ulaşı- göreve başladığında meclisin yetkileri Başkumandan
lamadığına dair bilgiler olmakla beraber bu mahke- sıfatıyla Mustafa Kemal’e bırakılmıştır. Dolayısıyla bu
menin kurulmamış olma ihtimali kuvvetle muhtemel- tarihten sonra İstiklal Mahkemeleri Meclis’e değil
dir. (Yazarın Notu) Mustafa Kemal’in şahsına bağlanmıştır.

280
İstiklal Mahkemeleri ve Şeyh Sait Davası / O. Gökçe

 Mahmut Esat Bey-İzmir Daha sonra yine teklifin aleyhinde söz alan
Erzurum mebusu Hüseyin Avni Bey “Öncelik-
 Hamdi Bey-Trabzon le ilk günden beri İstiklal Mahkemelerinin
aleyhinde olduğumu beyan ederim. İstiklal
Samsun İstiklal Mahkemesi Mahkemelerine Meclis’in tanıdığı yetkiyi Ce-
 Emin Bey-Canik nab-ı Allah Peygamberine dahi vermemişti.”17
diyerek mahkemelere verilen olağanüstü yet-
 Necati Bey-Bursa kiler dolayısıyla kaldırılmaları gereğinden bah-
setmiştir.
 Veli Bey-Burdur
Teklifin lehine söz alan Karesi Mebusu Basri
 Şevket Bey-Sinop
Bey ise “Mahkemeler firar hadiselerini önle-
 Bahri Bey-Yozgat mekte başarılıdır. Ordudan bazı neferler köy-
lerine mektup yazarak İstiklal Mahkemelerinin
Yozgat İstiklal Mahkemesi kalkıp kalkmadığını sormaktadırlar. Bu, asker-
lerin bir anlamda yeniden firara hazırlandıkları
 Refik Bey-Konya anlamına gelir.”18 diyerek İstiklal Mahkemele-
rinin kaldırılması için henüz erken olduğundan
 Ethem Fethi-Menteşe
beyan etmiştir.
 Ziya Hurşit Bey-Lazistan
Bu tartışmalardan sonra İstiklal Mahkeme-
 Mazhar Müfit Bey-Hakkâri lerinin yeniden tatil edilmesi için yapılan oy-
lamada 79 kabule karşılık 76 ret ve 8 çekim-
Sakarya Savaşı’ndan sonra Yunan ordusu- ser oyuyla uzlaşmaya varılamamış ve mesele
nun taarruz gücü kırılmış cephe gerisinde çözümlenmek üzere başkanlık divanına hava-
asayişi sağlamak oldukça kolaylaşmıştır. Ül- le edilmiştir. Ertesi gün yapılan gizli oturumda
kenin sosyal ve psikolojik açıdan kavuştuğu İstiklal Mahkemelerini çalışma usullerini araş-
görece rahatlık ortamı yine İstiklal Mahkeme- tırmak amacıyla bir komisyon kurulması teklif
lerinin gerekliliği konusunda tartışmalara yol edilmiştir. Bu komisyon İstiklal Mehakimi 19
açmıştır. Bu arada İcra Vekilleri Heyeti adına adında bir kanun teklif etmiş ve 31 Temmuz
Reis Hüseyin Rauf Bey, Meclis’e verdiği tez- 1922 tarihinde bu kanun kabul edilerek, Mec-
kerede Amasya ve civarında yeniden İstiklal lis’in ertesi gün aldığı bir kararla İstiklal Mah-
Mahkemelerinin kurulması için yetki istemiş- kemeleri yeniden tatil edilmiştir. Kabul edilen
tir. Bu teklifin aleyhinde söz alan Sinop Me- İstiklal Mehakimi Kanunu birinci maddesinde
busu Hakkı Hami Bey “Mahkemeler sırf asker “Hükümet tarafından gösterilecek lüzum ve
firarilerini caydırmak için kurulduğu hâlde, Büyük Millet Meclisinin salt çoğunluğu ile ve-
sonradan görev alanının genişletilmesiyle ‘ta- rilecek karar üzerine gerek görülecek bölge-
vuk hırsızlarını’ bile kovuşturur hâle gelmiştir. lerde İstiklal Mahkemeleri kurulur.” diyerek
Hâlbuki İstiklal Mahkemelerinin fevkalade hâl- Meclisin İstiklal Mahkemelerini gerekli gördü-
lerde kullanılması gerekir ve ancak bu şartlar ğü takdirde yeniden kurabileceğine işaret et-
altında başarılı olabilir. Normal hukuk düzeni miştir. Zaten Şeyh Sait Davası’nda20, Gazete-
içindeki mahkemelerin takviye edilmesi bu ih- ciler Davası’nda21, İzmir Suikastı sonrasında22,
tiyacı rahat bir şekilde giderir. Hukuk düze- Şapka İnkılâbı’na muhalefet edenlerin yargı-
ninde çifte standarda yol açan bu uygulama
artık sürmemeli, çünkü mevcut kanunlar işle-
nen suçları teskin etmeye yeterlidir. Bu mah-
kemeler artık Rusya’daki Çeka’lara benzi- 17
A.g.e., s. 45.
yor.”16 diyerek İstiklal Mahkemelerine gerek
18
kalmadığını, yerel mahkemelerin bu görevi A.g.e., s. 46.
19
yerine getirebileceğini ve İstiklal Mahkemele- Bkz.: İstiklal Mehakimi Kanunu.
rinin kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. 20
Bkz.: İlhami Aras, Adım Şeyh Sait.
21
Bkz.: Alkan, a.g.e., s. 63.
22
Bkz.: Gülten Savaşal Savran, İzmir Suikastı ve İstiklal
16
Alkan, a.g.e., s. 45. Mahkemeleri, (Yüksek Lisans Tezi).

281
Genç Hukukçular Hukuk Okumaları

lanmasında23 İstiklal Mahkemelerinin yeniden Muaccelen İdam : ---


kurulacağı görülecektir. Bu mahkemelerin gö-
Gıyaben İdam : 137
rev yaptığı her dava ayrı bir çalışmanın konu-
su olacak niteliktedir. Bu çalışmada ise Şeyh Kal’abent ve Kürek : 240
Sait Davası temele alınmıştır.
Çeşitli Cezalar : 1163
İkinci defa kurulan İstiklal Mahkemelerine
ilişkin yargılama çizelgesi ve bu mahkemelerin Yozgat İstiklal Mahkemesi
kuruluş ve kapanma tarihleri aşağıda verilmiş-
Kuruluş Tarihi : 22.08.1921
tir.24
Kaldırılış Tarihi : 23.07.1922
Konya İstiklal Mahkemesi
Yargılanan Sanık : 2637
Kuruluş Tarihi : 12.08.1921
Âdem-i Mesuliyet : 862
Kaldırılış Tarihi : 31.07.1922
İdam : 56
Yargılanan Sanık : 14071
Müeccelen İdam : ---
Âdem-i Mesuliyet : 7217
Gıyaben İdam : 24
İdam : 166
Müeccelen İdam : 1479 Kal’abent ve Kürek : 537

Gıyaben İdam : --- Çeşitli Cezalar : 1194

Kal’abent ve Kürek : 368 İstiklal Mahkemelerinin birinci dönemi ola-


rak kabul edilen 1920-1922 yılları arasında bu
Çeşitli Cezalar : 4841 mahkemeler genelde Asker kaçaklarını önle-
mek için yargılama yapmıştır ve bazı bölge-
Kastamonu İstiklal Mahkemesi lerde kurulmuş sabit mahkemelerdir. Ancak
Kuruluş Tarihi : 19.08.1921 ikinci dönem olarak adlandırılan, 1923 ve
sonrasındaki süreçte sabit bir İstiklal Mahke-
Kaldırılış Tarihi : 31.07.1922
mesi yoktur. Daha çok inkılapları halka kabul
Yargılanan Sanık : 9016 ettirmede bir baskı aracı olarak kullanılan bu
mahkemeler, ikinci dönemde seyyar mahke-
Âdem-i Mesuliyet : 648
me şeklinde karşımıza çıkmaktadır. İkinci dö-
İdam :5 nem İstiklal Mahkemeleri, Mustafa Kemal
Müeccelen İdam : --- devrimlerine muhalefet edenleri yok etmek
için görev yapmıştır.
Gıyaben İdam :3
Kal’abent ve Kürek : 69
Çeşitli Cezalar : 7477 ŞEYH SAİT İSYANI (DAVASI)

Samsun İstiklal Mahkemesi Şeyh Sait İsyanı’nın çıkış sebebi hakkında


yazarlar arasında görüş birliği bulunmamakta-
Kuruluş Tarihi : 20.08.1921 dır. Bazı yazarlar bu isyanı Kürtçülük ayak-
Kaldırılış Tarihi : 27.12.1921 lanması olarak ele almış, 25 bazı yazarlarca İn-
giliz kışkırtması olarak değerlendirilmiş26, bazı
Yargılanan Sanık : 2420 yazarlarca da yöneticilerin dine aldıkları tu-
Âdem-i Mesuliyet : 395 tuma karşı halkın gösterdiği bir tepki olarak
İdam : 485
25
Bülent Taşpınar, Hakimiyet-i Milliye Gazetesinde
Şeyh Sait Ayaklanması, Yüksek Lisans Tezi, s. 23.
23
Bkz.: Alkan, a.g.e. 26
Mehmet Aydoğan, İç İsyanlar ve Şeyh Sait İsyanı, s.
24
Aybars, a.g.e., Çizelge 2. 364.

282
İstiklal Mahkemeleri ve Şeyh Sait Davası / O. Gökçe

telakki edilmiştir.27 Kısacası konuyu araştıran- tarihinde bölgede etkili bir isim olan Cibranlı
lar objektiviteyi ortaya koymak yerine ideolo- Halit Bey’le görüşmüş ardından Solhan ilçesi-
jilerine bu isyanı malzeme yapmışlardır. İsmet nin Melekan köyünde dayısı Şeyh Abdullah’la
İnönü’nün isyanla ilgili “Şeyh Sait, hareket es- görüşmüş ve şu kararlar alınmıştır:
nasında dini kurtarmak davasını açıktan orta-
1. Şeyh Sait; Genç, Hani, Lice, Silvan, Ergani
ya atmış bulunuyor. ‘Hilafet kalkmıştır, din
ve Diyarbakır’ın ileri gelenleriyle görüşme-
tehlikededir. Dini kurtarmak lazımdır.’ Dava-
ler yapacak ve daha sonra Çapakçur’a dö-
ları bu.”28 sözleri konuyu açıklığa kavuşturmak
nerek kıyamı başlatacaktır.
anlamında ciddi bir öneme sahiptir. Ayrıca
“Şeyh Sait İsyanı’nı İngilizlerin hazırladığı ve 2. Ali Rıza Efendi; Solhan, Ömeran, Zikti aşi-
meydana çıkardığı hakkında kesin deliller bu- retleriyle görüşecek ve Muş halkına duru-
lunamamıştır. Şeyh Sait İsyanı’nın sebeplerini mu bildirecek, Muş-Bitlis hattı kontrol altı-
değerlendirirken dikkatli olmak gerektiği ka- na alınacaktır.
naatindeyim. Herhalde bunu bir millî hareket
3. Şeyh Abdullah; Solhan ve Ömeran gibi aşi-
olarak kabul etmemek lazımdır. Millî Müca-
retlerle Varto merkezini denetim altına
dele esnasında ve Lozan müzakereleri devam
alacaktır.
ederken, Kürtler umumi olarak Türk camia-
sında bulundular ve memleket birliğini muha- 4. Şeyh Şerif; kıyamdan sonra Palu bölgesin-
faza etmek millî hükümeti kuvvetli bulundur- deki aşiretlerle Elazığ denetimini sağlaya-
mak için arzu ile yardımcı oldular.”29 diyerek cak ve Zaza aşiretleriyle Erzincan’a geçile-
isyanın İngiliz destekli olmadığını ve etnik bir cektir.32
amaç taşımadığını belirtmiştir.
Piran köyüne gelen Şeyh Sait burada karde-
şi Şeyh Abdurrahim’in evinde kalmış, Şeyh’in
ziyaretine civar köylerden ziyarete gelinmiş ve
Şeyh Sait Kimdir? Şeyh Sait burada konuklara önemli konuşma-
lar yapmıştır. Bu konuşmaların bir kısmı şöy-
Palu’da 1865 yılında dünyaya gelen Şeyh ledir:
Sait’in babası Mahmut Feyzi ve dedesi ise bu-
rada türbesi bulunan Şeyh Ali Septi Efendi’dir. “Ben köyde, hükümetin İslam dinine aykırı
bazı hareketlerini ele alarak vaaz verdim ve
Şeyh Ali Septi Efendi ise Palu’ya günümüzde
dedim ki:
Mardin ilinin Savur ilçesine bağlı Çılsütun
(Kırkdirek) köyünden gelmiş ve Nakşibendi Medreseler kapatıldı. Din ve Vakıflar Bakanlığı
tarikatının lideri konumundadır. Şeyh Sait’te kaldırıldı. Din mektepleri Millî Eğitim’e bağ-
babası ve dedesinden dinî eğitim almış ve ta- landı. Gazetelerde birtakım dinsiz yazarlar di-
ne hakaret etmeye, Peygamberimize dil uzat-
savvuf halkalarını yönetmek üzere yetiştiril-
maya cesaret ediyorlar. Ben bugün elimden
miştir.30 İki evlidir ve geniş bir ailesi vardır.
gelse bizzat dövüşmeye başlar ve dinin yük-
Büyük sürüleri vardır ve maddi durumu hayli seltilmesine gayret ederim.”33
iyidir. Doğu vilayetlerinde birçok aşiret reisini
tanır ve bunlarla sıkı ilişki içindedir.31 Şeyh’in bu konuşmaları yaptığı 13 Şubat
1925 tarihinde bulundukları Meclis’e bir grup
asker gelerek, evin içinde aranmakta olan ba-
İsyanın Başlaması zı kişilerin bulunduğunu, onların kendilerine
teslim edilmelerini istemişleridir. Şeyh Sait ise
Şeyh Sait, oğlu Ali Rıza Efendi ve berabe- askerlere hitaben “Bunları cemaat dağıldıktan
rindeki bölge ileri gelenleriyle 6 Ocak 1925 sonra ben size teslim ederim, şimdi bu yüz-
den burada kargaşa çıkabilir.”34 demişse de
müfreze amiri ikna olmamış orada bulunan
27
Bkz.: Aras, a.g.e. cemaatle askerler arasında karışıklık çıkmış-
28
İsmet İnönü, Hatıralar, s. 201.
29 32
İnönü, a.g.e., s. 202. A.g.e., s. 60.
30 33
Taşpınar, a.g.t., s. 18. A.g.e., s. 63.
31 34
Aras, a.g.e., s. 32. M. Şerif Fırat, Doğu İlleri ve Varto Tarihi, s. 168.

283
Genç Hukukçular Hukuk Okumaları

tır.35 Bu karışıklık üzerine bütün hareket plan- askerî birlikler yaklaşan kuvvetleri dağıtmış-
ları vaktinden önceye dönüşür bir yıl sonra tır.39
planlanan hareket hazırlıksız başlamış ve 13
Şubat 1925 günü silahlar ve tekbir sesleri bir-
Üçüncü Bölge: Bu bölge Çapakçur ve Kiği
kısımlarını içermektedir. Bölgeyi denetiminde
birine karışmış36 ve böylece isyan planlanan-
bulunduran Çan Şeyhleri Mustafa ve İbrahim
dan yaklaşık bir yıl erken başlamıştır. 37
Efendiler 17 Şubat 1925 tarihinde Çapakçur
Hareket dört merkezden komuta edilmiş- İlçe Merkezini Çanlı Şeyh Hasan Efendi’ye
tir. teslim etmişlerdir. Bölgede bulunan Hormek
aşireti devletten yana tutum izlemiş ve dola-
Birinci Bölge: Şeyh Sait 16 Şubat 1925’te yısıyla kıyam amacına ulaşamamıştır.40
Genç’e gelerek Hacı Sadık, Ömer Faro, Bo-
tan aşiretleriyle 20 Şubat 1925’te Lice mer- Dördüncü Bölge: Melekanlı Şeyh Abdullah,
kezi ve çevresini denetime aldırmıştır. Bura- Hasananlı Halit Ali Rıza Efendi ve Cibran ileri
dan Hini’ye geçilmiş, Hinili Salih Bey’in kuv- gelenleriyle Solhan, Varto, Malazgirt, Muş ha-
vetleriyle birlikte Hini Boğazı’ndan Diyarba- valisinin denetim altına almış, daha sonra ise
kır’a yürünmüştür. Hini Boğazı’ndan geçer- Hasananlı Halit ve Ali Rıza ile Bitlis’te tutuklu
ken Şeyh Sait kardeşi Abdurrahim’in yanına bulunan Cibranlı Halit Bey’i kurtarmak için
önemli bir kuvvet vererek kendisini Ela- Bitlis’e geçmişlerdir. Çünkü Halit Bey, aşiret-
zığ/Maden üzerine sevk etmiştir. Şeyh Sait ler ve kuvvetler arası birliği sağlayacak tek
kuvvetlerinin Diyarbakır’a doğru yürüdüğünü şahsiyettir. Şeyh Abdullah tarafından Hormek
öğrenen Silvan kuvvetleri önderi Şeyh Şem- Aşireti’ne “bize katılın” çağrısı yapılmış, ancak
seddin Efendi de kuvvetlerini Şeyh Sait kuv- bu çağrıya Hormek aşireti olumlu yanıt ver-
vetleriyle birleştirmiştir. Böylece 20 bine ya- memiştir. Devlet kuvvetlerinin de müdahale-
kın bir birikim olmuştur. siyle kıyam bu bölgede de amacına ulaşma-
mıştır.41
Şeyh Sait kuvvetleri karargâhı 28 Şubat
günü Diyarbakır’ın kuzeyine Tâlâ mevkiine ku- Şeyh Sait Ayaklanması’nın geniş çaplı bir
rulmuş ve aynı zamanda kıyama katılmaları ayaklanma olduğunu anlayan Ankara Hükü-
için Viranşehir’de bulunan Milanlı İbrahim Pa- meti başında bulunan Fethi Bey kendince ge-
şaoğulları’na bir mektup yazılmıştır. rekli gördüğü önlemleri hemen almıştır. Aske-
rin isyan bölgesine seferber edilmesi ve 21
Mektuptan sonra toplanan kuvvetler 2
Şubat 1925 tarihinde çıkarılan İdare-i Örfiye
Mart 1925’te şehre yürümüş, dışarıdaki kuv-
Kanunu ile sıkıyönetim ilanı alınan önlemler
vetlerin yanı sıra şehrin içindeki halktan da
arasındadır. Hükümetin sıkıyönetim ilan du-
birtakım destek alınmıştır. Ancak, planlı ve
yurusu şöyledir:
örgütlü bir birikim olmadığından her kuvvet
başına buyruk hareket etmiş, dolayısıyla ha- “Ergani vilayetinin bir kısmında devletin silahlı
reket başarısızlıkla sonuçlanmış ve kuvvetler kuvvetlerine karşı meydana gelen isyan Di-
Darahini’ye çekilmek zorunda kalmışlardır.38 yarbakır, Elazığ, Genç vilayetlerine de geçmiş
ve genişlemeye müsait görülmüş olduğun-
İkinci Bölge: Elazığ ve havalisini denetim dan; Muş, Ergani, Dersim, Diyarbakır, Mar-
altına alan Gökdereli Şeyh Şerif ve cemaati ile din, Urfa, Siverek, Siirt, Bitlis, Van, Hakkâri vi-
Gökdere, Palu halkının oluşturduğu kuvvetler, layetleri ile Erzurum vilayetinin Kiği ve Hınıs
Elazığ’a yaklaşmış ve 5 Mart 1925 tarihinde kazalarında bir ay müddetle Örfi İdare ilan
edilmiştir ki Anayasa’nın 86. maddesi gere-
5. Fırka Komutanı Kaymakam Nazım Bey ve
ğince keyfiyeti yüksek Meclis’in tasdikine arz
eylerim.”42

35
Şeyh Sait ve Müfreze Amiri arasında geçen konuşma
hakkında kaynaklardaki bilgiler arasında farklılıklar
mevcuttur.
39
36 Fırat, a.g.e., s.177.
Fırat, a.g.e., s. 169.
40
37 A.g.e., s. 179.
Eric Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, s.
41
253. A.g.e., s. 183.
38 42
Aras, a.g.e., s. 66. Aras, a.g.e., s. 84.

284
İstiklal Mahkemeleri ve Şeyh Sait Davası / O. Gökçe

Sıkıyönetim ilan edilen illere ertesi gün çı- da işlenen siyasi ve asayiş suçlarına bak-
karılan bir kararname ile Malatya’da dâhil mak üzere de Ankara’da ayrıca ikinci bir İs-
edilmiş ve kanun Meclis’ten oybirliği ile geç- tiklal Mahkemesi kurulacaktır. İsyan bölge-
miştir. Olayı yakından takip eden Mustafa Ke- sindeki İstiklal Mahkemesi kararları derhal,
mal ayaklanmayı bastırma planı için hükümetle Ankara İstiklal Mahkemesi kararları Meclis
hiç alakası olmayan İsmet Paşa’yı Ankara’ya tasdikinden sonra yerine getirilecektir.
davet etmiş, Paşa’yı tren garında karşılamış ve
2. Her türlü teşkilat, tesisat ve neşriyat hü-
çıkan isyan hakkında alınacak önlemleri ko-
kümetin isteği ve Cumhurbaşkanı’nın ona-
nuşmak üzere Çankaya’ya geçmişlerdir.43
yı ile yasaklanabilir.46 Böyle iç politika ile
Başbakan Fethi Okyar isyanı Şark vilayetle- ilgili yayın yapan gazeteler kapatılabilecek,
rine ait olarak telakki etmiş ve sıkıyönetimin bunların sahip ve yazarları Ankara İstiklal
ilan edilmesiyle isyanın bastırılacağını düşün- Mahkemesinde hesaba çekilecektir.47
müştür. Oysa İsmet Paşa, isyanın bastırılması
için İstiklal Mahkemelerinin kurulmasını ve
Cumhuriyet Devrimi’ne muhalefet eden dergi Takrir-i Sükûn Kanunu
ve gazetelerin kapatılarak sahiplerinin ceza-
landırılmasını öngörmüştür. Nitekim Halk Par- Güvenoyunu alan İnönü Hükümeti, ilk iş
tisi Meclis Grubu 2 Mart 1925’te yaptığı top- olarak 4 Mart 1925 tarihinde 578 sayılı Tak-
lantıda konuyu bütün ayrıntılarıyla ele almış, rir-i Sükûn Kanunu’nu Meclis’ten geçirmiş, bu
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’de bu toplan- kanun sadece isyanın bastırılmasında değil,
tıyı takip etmiş ve toplantıda özellikle İsmet basın âleminin de kontrol altına alınmasında
Paşa’nın öngördüğü tedbirler üzerinde durul- kullanılmıştır. Bu tarihe kadar, bu kadar kap-
masını istemiştir. Başbakan Fethi Okyar alınan samlı ve iktidara çok geniş yetkiler veren başka
tedbirlerin kâfi olduğunu savunmuşsa da yapı- bir kanun yoktur. Kanun iki yıllığına çıkarılır an-
lan uzun tartışmalar sonunda “Cumhuriyetin cak iki yıl daha yürürlükte kalması sağlanır.48
en uzak tehlikelerden dahi korunmasını ve Muhafazakâr, liberal hatta Marksist birçok ga-
halkın sükûn ve tam rahata kavuşmasını, hü- zete Takrir-i Sükûn gerekçe gösterilerek kapa-
kümetin kendisine düşen görevleri yapmada tılmış,49 Ayrıca İsmet Paşa Hükümeti, 1922 ta-
çok azimli ve ileri görüşlü olmasını…” 44 iste- rihli İstiklal Mahkemeleri Kanunu’nun verdiği
yen bir önerge Meclis’e sunulmuştur. Bu öner- yetkiye dayanarak Meclis’e İstiklal Mahkeme-
ge 60 muhalife karşı 94 oyla kabul edilmiş, bu lerinin kurulmasını ve idam kararlarının derhal
önergenin kabulünü kendisine güvensizlik ola- infazını öngören bir öneri sunmuştur. İsmet
rak addeden Başbakan Fethi Okyar istifa et- Paşa’nın bu önerisi de kabul edilmiş ve Anka-
miştir.45 ra’da biri sabit biri seyyar olmak üzere iki İstik-
3 Mart 1925 günü yeni hükümeti kurma lal Mahkemesi için üye seçilmesine karar ve-
görevini üstlenen İsmet İnönü 24 Mart’ta rilmiştir.50 Meclis’te yapılan üye seçimlerinde
kurduğu kabineyle beraber isyan için aldığı Ankara’da sabit olacak mahkeme için:
tedbirleri Cumhuriyet Halk Fırkası gurubuna Başkan : Ali Çetinkaya
takdim etmiş ve Meclis’ten güvenoyu iste-
miştir. Yapılan oylamada Meclis, yeni hükü- Savcı : Mustafa Necati Bey
mete 23 ret, 2 çekimser ve 155 kabul ile gü- Üye : Kılıç Ali
venoyu vermiştir. İnönü’nün isyan için aldığı
tedbirler şunlardır: Üye : Dr. Reşit Galip
1. Örfi İdare bölgelerindeki suçlar için İstiklal Üye : Ali Zırıh
Mahkemeleri teşkil edilecektir. Örfi İdare
bölgesi dışında kalan memleket parçaların- 46
Bkz:: Takrir-i Sükûn Kanunu.
47
Aras, a.g.e., s. 100.
43 48
İnönü, a.g.e., s. 198. Ahmet Cemil Ertunç, Cumhuriyetin Tarihi, s. 100.
44 49
Aydoğan, a.g.e., s. 390. Zürcher, a.g.e., s. 255.
45 50
Aras, a.g.e., s. 99. Aydoğan, a.g.e., s. 393.

285
Genç Hukukçular Hukuk Okumaları

Seyyar olarak yargılama yapacak mahke- beni bu işe düşürdü. İçine bir düştüm, bir
me için: daha çıkamadım.
Başkan : Mazhar Müfit Kansu Buyurdunuz ki, “İmam şeriattan saparsa
isyan vaciptir.” Bunun şartı yok mu?
Savcı : Süreyya Orgeevren
Şartını bilmiyorum. Şeran vaciptir denili-
Üye : Lütfi Müfit Özdeş
yor.
Üye : Avni Doğan
Bu hâlin imamdan kaynaklanmasına bir
Üye : Ali Saib Ursavaş Müslüman isyan eder mi?
Seçilir ve seyyar mahkeme heyeti Doğu Benim niyetim böyle değildi. Bil mecburiye
ilerinde çıkan Şeyh Sait İsyanı’nın faillerini ce- oldu.
zalandırmak üzere Diyarbakır’a ulaşarak fiilen
göreve başlamıştır. Demek ki siz, şeriattan sapma olduğu için
kıyam ettiniz. Amacınız ne idi?
16 Nisan 1925 sabahı Siverekli Şeyh Eyüp
Efendi ile Diyarbakırlı Dr. Fuat Bey’in yargıla- Kitap, kıyam vaciptir diyor. Kitap, cinayet,
maları başlamış, Şeyh Sait’in Şeyh Eyüp’e zina, müskirat gibi durumları yasaklıyor.
gönderdiği ve isyana katılmasını istediği mek- Hepimiz Müslümanız.
tup Şeyh Eyüp aleyhine en büyük delili teşkil Şeyh Efendi, onları bırakın. Özellikle kıya-
etmiş ve Şeyh Eyüp idam cezasına çarptırıl- mın nedenini söyleyiniz.
mıştır. Dr. Fuat ise Kürt milliyetçiliği yapmakla
suçlanmış ve o da idam cezasına çarptırılmış- Piran’da bir olay oldu. Çatışma çıktı. Bu da
tır. Bu iki karar mahkemece verilen ilk idam bana mal edildi.
kararlarıdır.51
Şeyh Efendi, Piran’a gelmeden önce din
Şeyh Sait ve arkadaşlarının yakalandığı ha- meselesinden dolayı kıyamı düşünüyor
beri 16 Nisan 1925 tarihinde mahkemeye muydunuz?
ulaşmış, 26 Mayıs 1925 Salı günü Diyarbakır
Kalbimde düşünüyordum. Fakat savaşla
sinema binasında Şeyh Sait ve arkadaşlarının
değil, broşürler yazıp Meclis’e göndererek,
muhakemesi başlamış ve Şeyh Sait’in sorgu-
yasaların şeriata uygun düzenlenmesini is-
suna geçilmiştir:52
temeyi düşünüyordum.
Ayağa kalkınız, kaç yaşındasınız, nerede
Niçin yapmadınız?
tahsil gördünüz?
Kader beni Piran’a sürükledi. Piran olayı
Altmış küsur yaşındayım, medresede oku-
çıktı; önünü alamadık.
dum. Palu’da amcam Şeyh Hasan yanın-
da, Muş’ta Müftü Mehmet Emin Efendi, Şeriat uygulanmadığı için isyanı çıkardınız,
Malazgirt’te Abdulhalim ve Hınıs’ta Musa öyle mi?
Efendiler yanında okudum.
İmam eğer şeriatı uygulamazsa dedim, bu,
İsyan hareketini nasıl düşündünüz? Size il- şeriata göre isyanın gerekçesidir. İsyan
ham mı geldi? meydana geldikten sonra, hiç olmazsa gü-
Hâşâ, ilham gelmedi. Kitaplarda gördüm nahkâr olmayız, dedim.
ki, imam şeriattan saparsa isyan vaciptir. Müslümanların kardeş olduğunu söyledi-
Hükümete şeriat sorununu anlatmak iste- niz. Müslümanın Müslüman üzerine “kıtal”
dik. Hiç olmazsa bir kısmının uygulanma- göndermesi caiz mi?
sını isteyecektik. Allahu Teâlâ’nın kaderi
Evet, birbirinin kardeşidir. İmama kıyam
etmek, muharebeyi intaç etmez mi? Kitap
51
Aras, a.g.e., s. 115. öyle diyor.
52
Savunma metninin tamamı için bkz.: Aras, a.g.e., s.
Müslümanlar kardeş olduklarına göre, na-
134-146; Aydoğan, a.g.e., s. 407-423; Metin Toker,
Şeyh Sait ve İsyanı, s. 120-128. sıl birbirinin üstüne sevk ettiniz?

286
İstiklal Mahkemeleri ve Şeyh Sait Davası / O. Gökçe

Hz. Ali’nin savaştıkları da Müslüman değil Fetihten sonra bağımsız bir Kürdistan kral-
miydi? Yine kardeş kalırlar. lığı ilan edecektiniz, öyle mi?
Kıyam vaciptir buyurdunuz. Küffar Kur’an’ı Krallık bizim niyetimizde yoktu. Şeriat ku-
çiğnerken cihat nedir? rallarını uygulama idi. Ben ne başkanlık
kabul ederdim, ne de elimden gelirdi.
O da cihattır, farzdır.
(…)
Yunanlılar memleketimizi işgal ederken,
topladığınız o 4 bin kişi ile üstlerine neden Bu isyanın esası nedir?
yürümediniz?
Esasını kime atfedeyim?
O zaman çok perişandık. Zamanımız ol-
saydı durmazdık. Balkan Savaşı’na katıl-
Lice’ye yazdığınız mektuba göre önceden
mak istedik, istemediler. Bu savaşta mu-
düşünmüşsünüz.
hacir ve fakirdik. O yazı benim değildir. İmza da benim de-
ğildir. O ifade zaten benim değildir.
İsyanı kimlerle ve nerede hazırladınız?
Önceden hazırlık yoktu. Piran olayı ile (…)
alevlendi. Biz de içine düştük ve işe başla- Bu hareketiniz bir tertip eseri değil midir?
dık. Ben Lice’ye geldim. Kimseye bir şey İsyan her tarafta birden patlıyor. Bu size
söylememiştim. bir yakın zan vermez mi?
(…) Hayır! Tertip eseri olamaz.
Ayaklanma oldu da, ondan sonra mı başı- (…)
na geçtiniz?
Ben Darahini’ye gelmeden önce muhasara
başlamıştı. ŞEYH SAİD’İN SON SAVUNMASI
Şeyh Efendi, isyanın nedeni jandarma de-
ğildir. Propagandalar, açıklamalar yapılı- Heyet-i Âliye-i Adliye-i İstiklaliyemize son
yormuş. maruzatımdır:

Jandarmalar olmasaydı, kitapla belki bir Havalimiz ahalisi ilim, fen ve yeniliklerin-
sene sonra olurdu, belki altı ay sonra olur- den habersiz olduklarından din akideleri,
du. Yahut olmazdı. fıkıh ve hadisten başkasını bilmez. Medre-
selerin, meşihatın, din mahkemelerinin, içki
Jandarma meseli düşüncelerinizi eyleme yasağı kanununun kaldırılması, nikâhta bo-
dönüştürdü. Olmasaydı, altı ay sonra şanma hükümlerinin değiştirileceğine dair
olurdu değil mi? şayialar çıkması bura halkının kalbinde te-
essürler uyandırmıştı. Sebilürreşad gibi ga-
Hayır, jandarma olmasaydı, belki olmazdı.
zetelerde böyle havadislerle ammenin fi-
Allah kader saydıysa olurdu.
kirlerini bozuyorlardı.
Her şeyi kaza ve kadere mal ediyorsunuz. Piran hadisesi çıkınca her taraftan Kürtler
Sizin iradeniz yok muydu? galeyana, heyecana geldiler. Önünü ala-
Hayır, irade de var. Ben boş değilim. Be- madım. Hadisenin gidişine olduktan sonra
nim de dahlim var. İnkâr edemem. tabi oldum. Civarımızdaki bazı şeyhlere,
beylere, muhtarlara mektup yazdımsa da
İsyanı tek başınıza başlattığınıza inanmıyo- sonra kanaat ettim ki, kâğıtlarımın zerre
rum. Herhalde sizi teşvik edenler vardır. kadar tesiri olmadı. Herkes kendi keyfine
Ne içerden, ne de dışardan teşvik eden göre tek başına hareket ediyordu. Çünkü
yoktur. Hariçten dediğim ecnebilerdir. kâğıt gönderdiğim şahıslardan bazısı itaat
etmiyordu. Haber vermediğim aşiretler ko-
(…) şa koşa gelip iştirak ettiler.

287
Genç Hukukçular Hukuk Okumaları

Ben bu hareketin ne önündeyim, ne de ar- belirlenmiş hukuk kurallarını önündeki somut


kasındayım. Herkes gibi içindeyim. Binnefs olaya uygulayabilecek usuli ve maddi hukuka
kumanda etmedim. Harbi ne uzaktan, ne ilişkin yeterli bilgiye sahip olması gerekirken,
de yakından görmedim. Aşiretler kendi görev yapan 37 hâkim hukuk eğitimi almadan
akıllarıyla hareket ediyorlardı. Kimse kim- yargıçlığa kuşandırılmıştır.
senin sözüyle hareket etmiyordu. Benim
İstiklal Mahkemelerinde delile ihtiyaç his-
hizmetim ahaliye zulmetmemek, esirlere
iyi muamele etmek, vaaz ve nasihatte bu- sedilmemiş, yargıçların vicdani kanaatlerine
lunmaktı. İyi ahlaklılar zulmetmiyorlardı. göre karar verilmiş, verilen kararlara karşı iti-
Geriye kalanlar da zaten sözümü dinlemi- raz veya temyiz yoluyla bir denetim usulü ön-
yorlardı. Bizim hadiseye katılmaktan mak- görülmemiştir. Hatta yargıçlar kendi iradeleri-
sadımız din hükümlerinin tatbikini rica yolu ni, kanunların bile üstünde görmüşlerdir. Bu
mahkemelerde görev yapan Lütfi Müfit’in
ile hükümete arz etmekti. Zannımız buy-
“Bizim muayyen millî gayemiz vardır. Ona
du. İnşallah kabul buyurulur. Zira onlarda
varmak için ara sıra kanunun üstüne de çıka-
bizim gibi, hatta daha fazla Müslümandır-
rız.”53 Sözleri bu gerçeği ortaya koyması ba-
lar. Din ehlidirler. Hatta Teşkilat-ı Esâsiyye
kımından önemlidir.
Kanunu içerisinde “Türkiye Cumhuriyetinin
dini İslam’dır” diye yazılıdır. Din hükümle- İstiklal Mahkemeleri ile ilgili belgelere,
rinin yerine getirilmesi de yazılıdır. Maksa- mahkeme tutanaklarına, mahkeme üyelerinin
dımız da ancak buydu. Elhamdülillah Tür- anılarına ve mahkemeler hakkında yazılan
kiye’nin ricali dindardır. eserlere bakıldığında çok açık olarak görüle-
cektir ki, bu mahkemeler adaletli bir muha-
keme amacı gütmemiştir. Yeni kurulmuş olan
“Cumhuriyet Rejimini” korumak adına on bin-
KARAR
lerce insan yargılanmış ve binlerce masum in-
san idam cezasına çarptırılmıştır. Mustafa
Dava ve dosya evraklarının incelenmesin-
Kemal’in Meclis’te yaptığı bir konuşma sıra-
den sonra 28 Haziran 1925 tarihinde Şeyh
sında:
Sait ile birlikte 49 kişinin idamına karar veril-
miştir. Ertesi günün sabahında kararların infa- “Sayın Arkadaşlar!
zına geçilmiş, darağacına getirilen Şeyh Sait
Türk ihtilalinin kararı, batı medeniyetini kayıt-
son söz olarak “Benim ölümüm Allah ve din sız, şartsız kendine mal etmek, benimsemek-
için ise darağacında asılmama perva etmem.” tir. Bu karar o kadar kesin bir azme dayan-
demiştir. maktadır ki; önüne çıkacaklar, demirle, ateşle
yok edilmeye mahkûmdurlar…”54

Söylediği bu sözler Cumhuriyet Rejimi’nin


SONUÇ manifestosu niteliğindedir. İnkılâp kanunlarına
muhalefet edenler, olağanüstü bir muhakeme
Toplamda 49 yargıcın görev yaptığı İstiklal usulü benimseyen İstiklal Mahkemeleri aracı-
Mahkemelerinde, bu yargıçlardan sadece on lığıyla derdest edilmiştir. Dolayısıyla İstiklal
iki tanesinin hukuk eğitimi almış olması ve Mahkemeleri, yakın tarihin en beylik kurumla-
bunların mebuslardan seçilmesi, bizatihi yar- rından biri olarak, tarih sayfalarında yerini al-
gılama olgusuna aykırı bir durumdur. Çünkü mıştır.
bir yargılamadan bahsedebilmek için tarafsız
ve bağımsız bir hâkimin varlığı ön şarttır. An-
cak istiklal Mahkemelerinde görev yapan yar-
gıçların tarafsız ve bağımsız olduklarını söy-
lemek çok güçtür; çünkü yargıçlar mevcut ik-
tidar tarafından seçilmiş, mahkemelere M.
Kemal birçok defa doğrudan talimat vermiştir. 53
Avni Doğan, Kurtuluş, Kuruluş ve Sonrası, s. 174.
Yargıçların seçilmesi esnasında liyakat ilkesi 54
Muharrem Balcı, “Tanzimat’tan Ulusal Programa Ye-
göz ardı edilmiştir. Ayrıca hâkimin önceden niden Yapılanmanın Hukuki Gelişim Süreci”, Birikim-
ler I, s. 30.

288
İstiklal Mahkemeleri ve Şeyh Sait Davası / O. Gökçe

Kaynakça
Alkan, Ahmet Turan; İstiklal Mahkemeleri ve Si-
vas’ta Şapka İnkılabı Duruşmaları, Ötüken Ya-
yınları, İstanbul, 2011.
Aras, İlhami; Adım Şeyh Sait, 4. Baskı, İlke Yayıncı-
lık, İstanbul, 2009.
Aybars, Ergün; İstiklal Mahkemeleri, 1. Baskı, Bilgi
Yayınevi, Ankara, 1975.
Aydoğan, Mehmet; İç İsyanlar ve Şeyh Sait İsyanı,
2. Baskı, Nokta Kitap, İstanbul, 2011.
Balcı, Muharrem; “Tanzimat’tan Ulusal Programa
Yeniden Yapılanmanın Hukuki Gelişim Süreci”,
Birikimler I, Danışman, İstanbul, 2003.
Doğan, Avni; Kurtuluş, Kuruluş ve Sonrası, Dünya
Yayınları, İstanbul, 1964.
Ertunç, Ahmet Cemil; Cumhuriyetin Tarihi, 6. Bas-
kı, Pınar Yayınları, İstanbul, 2011.
Fırat, M. Şerif; Doğu İlleri ve Varto Tarihi , Beşinci
Baskı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, An-
kara, 1983.
İnönü, İsmet; Hatıralar-2, 1. Baskı, Bilgi Yayınevi,
Ankara, 1987.
Savran, Gülten Savaşal; 1926 İzmir Suikastı ve İs-
tiklal Mahkemeleri, Yüksek Lisans Tezi, İzmir,
2006.
Sılay, Mehmet; İskilipli Atıf Hoca, 3. Baskı, Düşün
Yayınları, İstanbul, 2011.
Taşpınar, Bülent; Hâkimiyet-i Milliye Gazetesinde
Şeyh Sait Ayaklanması, Yüksek Lisans Tezi,
Konya, 2010.
TBMM Gizli Celse Zabıtları, Türkiye İş Bankası Kül-
tür Yayınları, İstanbul.
Toker, Metin; Şeyh Sait ve İsyanı, Akis Yayınları,
Ankara, 1968.
Turgut, Hulusi; Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıla-
rı, 8. Baskı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
İstanbul, 2007.
Zürcher, Eric Jan; Modernleşen Türkiye’nin Tarihi,
26. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2011.

289

You might also like