Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 20

PRAGMATİZM VE EĞİTİM

JOHN DEWEY
PRAGMATİZM
• Pragmatizm, Yunanca ‘eylem’ anlamına gelen Pragma
sözcüğünden türetilmiştir. İlk kez 1878 yılında Charles
Peirce tarafından felsefi anlamı ile kullanılmıştır.
• Önde gelen savunucuları Charles Sanders, C. S. Pierce,
William James ve John Dewey’ dir.
• Pragmatizm felsefesi tecrübenin yer aldığı yapı üzerinde
önemle durmaktadır. Bu felsefede, insan doğası tecrübenin
bir ürünü olarak algılanmakta ve insan zekası, insanın çeşitli
sorunlarını çözmesiyle kendi değerlerine ulaşması için en iyi
bir araç olarak kabul edilmektedir.
• Pragmatistler gerçeği insanın çevresiyle etkileşimi, hayatın bütün
deneyimlerinin sonucu olarak görmektedirler.
• Mutlak doğru olmadığını iddia edilen Pragmatik görüşün bilgi
anlayışı, hakikati göreli hale getirmiştir.
• Bu görüşe göre bilginin doğruluğu onun sağladığı faydayla
ölçülmektedir.
• Bilgi, deney ve araştırmaların kullanılması ve problem çözme
yöntemine dayalı olarak elde edilebilir.
• Bilginin elde edilmesinde deneyim önemlidir. Buna göre varlığa
ilişkin bilgiler ancak deney ve araştırmalarla kanıtlandığında
kabul edilebilir.
• Pragmatik felsefede mutlak ve sonlanmış olan bir durumdan söz
etmek imkânsızdır. Çünkü onlara göre her şey bir oluşum
içindedir.

• Buna göre Pragmatizmde değerler ve ahlak ilkeleri de


görecelidir. Yani değerler ve ahlak zamana, şartlara, topluma ve
kültürlere göre değişebilir.

• Pragmatizme göre gerçek, insana faydalı olandır. Bu akıma göre


insan için en önemli olan şey, onun işine yarayan bilgidir.

• Demek ki insan dünyada kendisi için faydalı şeylerle


uğraşmalıdır.
PRAGMATİZM VE
EĞİTİM
• Değişim, Pragmatizm için önemli bir kavramdır. Bu felsefeye göre
eğitim, dünyadaki süregelen değişim ve gelişimlere göre yeniden
şekillendirilmelidir.

• Pragmatik görüşe göre eğitim, hayata hazırlık değil hayatın kendisi


olmalıdır.

• Eğitimde bireyi merkeze alarak okulla insan yaşamının içi içe olması
gerektiğini belirten bu felsefeye göre; demokratik, araştıran ve
sorgulayan bireylerin topluma kazandırılması gerektiği savunulur.
• Pragmatik eğitim surecinde temele gündelik yaşamın içinden
deneyimlere yer verilmeli, bu eylemlerin sonucunun gündelik
yaşamda pratik bir fayda sağlanmalıdır. Diğer bir ifadeyle,
pramatist eğitimde okulda sağlanacak deneyimler, bireyin
yaşamını kolaylaştırdığı ölçüde anlamlı ve değerlidir.
• Pragmatik eğitim, odağına yerleştirdiği çocuğun tüm yaşamını
bir bütün olarak kabul etmekte ve eğitimi yaşama hazırlık olarak
değil yaşamın kendisi olarak görmektedir.
• Pragmatistler, eğitimi sosyal bir süreç olarak algılamakta,
öğrenciler yaşadıklarını (deneyimlerini) öğrenmektedirler.
• Öğrenci merkezli bir eğitimi temsil eden pragmatizm, toplum ve
eğitim arasındaki ilişkiyi düzenlerken eğitimin sosyal boyutunu da
göz önünde bulundurmaktadır.

• Eğitim sosyalleşmeyi ve kültürlenmeyi sağlar. Hayatın kendisi


olarak düşünülen okul, demokratik ilkelere göre yapılandırılır. Buna
göre öğrencilere okullarda demokratik anlayış kazandırılmak istenir.

• Bilimsel yöntemlerin önemsendiği okullarda öğretim sırasında


öğrencilere kendi bilgilerini inşa etme imkânı verilmesi gerektiği
savunulur. Öğrencilerin bireysel özelliklerini geliştirmek, eğitimin
en önemli amaçlarındandır. Bu nedenle öğrencinin öğretim sürecine
etkin katılımı sağlanmaya çalışılır.
• Pragmatist eğitimin öne çıkan başlıca özellikleri şunlardır:
• • Eğitimde bilimsel yöntem benimsenir.
• • Eğitim yoluyla insanın özünü oluşturmak, doğasını
şekillendirmek amaçlanır.
• • Bilgi statik kavramlardan oluşan bir küme değildir. Bilgi yaşantı
yoluyla elde edilir. Bu yüzden eğitimde deneyimlerin sağlanması
önemli görülür.
• • Bir fikri, inancı veya hipotezi sonuçlarının sağladığı faydayla
değerlendirerek gerçeğe varma amaçlanır.
• • Öğrenme, öğrenen deneyimleri sonucu ortaya çıktığından dolayı
öğrencinin aktif katılımı gerektirir.
• • Eğitim, esnek bir yapıda sürekli deneme ve düzeltmelere olanak
tanır. Teorik olan ile pratiği bir araya getiren bir eğitim ve okul
anlayışı sergilenir.
• • Eğitimde çıkış noktası konu değil çocuktur. Öğrenci merkezli bir
eğitim anlayışı vardır.
• • Toplumun demokratik ilkeler doğrultusunda yapılandırılması
amaçlanır.
• • Öğrencilere, nasıl eleştirel düşüneceklerinin
öğretilmesinin yanında problem çözme becerilerinin
de geliştirilmesi amaçlanır.
• • Eğitimde bireysel özellikler ve etkin katılım
önemlidir.
• • Değerler görecelidir ve bireyler arasındaki
etkileşime göre biçimlenir.
• • Pragmatizm görüşleri eğitim felsefelerinden
ilerlemeciliği etkilemiştir.
• Pragmatik görüşe göre eğitim programlarının temel amacı,
bireyin toplumsal hayatında işe yarayıp işlerini kolaylaştıracak
beceri ve tutumları kazandırmak olmalıdır.

• Öğretim süreçlerinin temelinde ise öğreten yerine daha çok


gözlem ve deneye ağırlık veren bütüncül öğrenen bir görüş
hâkimdir.

• Öğretim süreci, “ yaparak öğren yaptırarak öğret ” ilkesine göre


düzenlenmeli, bireysel farklıkları dikkate almalıdır.
JOHN DEWEY’İN EĞİTİM
GÖRÜŞLERİ
• 1859 ve 1952 yılları arasında yaşamış, Atatürk döneminde
Türkiye’ye gelerek Türk eğitim sistemi hakkında rapor
hazırlamıştır.

• Hayatı boyunca Amerika’nın farklı üniversitelerinde felsefe


profesörü olarak görev yapmış bir filozof, sosyal psikolog
ve sosyal pedagog olan Dewey, William James ve F.J.
Schiller gibi güçlü bir pragmatisttir.
• Dewey, Charles Sanders Pierce tarafından kurulmuş olan
«pragmatizm» olarak bilinen Amerikan felsefe okulunun baş
temsilcisidir.
• Dewey’e göre fikirlerin anlamını, hakikatini ve değerini
belirleyen temel kriter, pratikte insanların karşılaştığı
sorunları ele alıp çözmede yardımcı olup olmadıklarıydı.
• Bilgi, zihin ve etik ile ilgili felsefi fikirlerin; eğitim, sosyal
ilişkiler ulus devletler ve devletler arası ilişkiler bağlamında
sorunları çözmede yardımcı olup olmadığını anlamak için
denenmeleri gerektiğini ve deneme laboratuvarlarını da
okullar olarak ifade etmektedir.
• Çocuğun biyolojik yapısına önem veren Dewey, dışarıdan
zorlamadan, çocuğun kendi kendisini eğitmesine imkân
tanıyacak bir eğitim modeli önermiştir. O, çocuğun şahsiyet
kazanmasında dış etmenlerden çok, yaradılışına ve özel
kişiliğine göre hareket edilmesi gereğini işaret etmiştir.
• Okulun yaşamdan kopuk olmaması gerektiğini dile getiren
Dewey’e göre yaşamdaki her türlü olgu ve olaylar eğitim
ortamına getirilmeli, ya da öğrenci bunlara götürülmelidir.
• Aslında onun en belirgin felsefi görüşünün temeli de burada
yatar. O aynı zamanda bir sosyal psikolog ve pedagogdur.
• Dewey eğitim konusunu felsefenin en merkezi yerine koyan
filozoftur.
• Dewey’e göre tüm dünya eğitim sistemleri, felsefi düşüncenin
kuru bir inanç halinde kalmaması için bir taraftan geçmişe ait
deneyimi araştırması, yani uygulana gelen eğitim yöntemlerini
denetlemesi, diğer taraftan da değerler hakkındaki düşüncesinin
iş ve yaşam tarzında etkili olmasını sağlaması gerekir.
• Dewey, Pragmatist felsefeden hareketle eğitim sürecinde
toplumun değerlerini ve sorunlarını iyi bilen, eleştirel
yaklaşımlar geliştirerek aynı zamanda bu sorunları
çözümlemeye çalışan bireylerin yetiştirilmesini hedeflemiştir.
• Her fırsata eğitimin bireyi gelecekteki yaşama hazırlama
amacı taşıması gerektiğini belirten Dewey, burada ifade edilen
kültür kelimesinin içine sahip olduğu inançlar, çıkarlar ve
insan uğraşılarını koyarak; kültürü, insanın yaşantılarına ve
dolayısıyla topluma şekil verdiği için önemli kılmıştır. Kültür,
onun felsefi düşüncesine göre eğitim için çok önemlidir.

• Dewey’e gören okul çocuğun hayat yuvası olmalıdır. Çünkü


ona göre aktiflik hayatın ana karakteristiğini teşkil etmektedir.
• Kısaca ifade etmek gerekirse Dewey’in
eğitim anlayışında; demokratik eğitim, problem
çözme yöntemi, öğrenci merkezli eğitim
kavramları önemli bir yer tutmaktadır.
• Eğitim çevrelerinde Dewey her şeyden önce «sorgulamaya
dayalı öğrenme» ile ilişkilendirilir.
• Dewey’in düşüncesi, İngilizce konuşulan dünyada hali hazırda
egemen olan eğitim teorisinin ve uygulamasının çoğuna
temel oluşturmaktadır.
• Ayrıca Uluslararası Bakolarya (UB)’nın eğitim
programlarının teşvik ettiği pedegojiyede temel oluşturur.
• Dewey için sorgulamanın önemi gelişme, ilerleme ve
demokrasi konusundaki inançlarından doğmuştur. Dewey
gelişme ile ilgili çok şey anlatıyorve insanların hayatlarını
dışsal olarak önceden belirlenmemiş, ancak akıllarının
kullanımıyla şekillenmesi gereken yollarla gelişmeye
devamettikleri bir süreç olarak görüyordu. Eğer bireyler
akıllarını geliştirerek gelişebilirlerse ve bu aklı başkalarıyla
işbirliği içinde kullanabilirlerse, yaşadıkları toplumlar
kendilerini geliştirebilirler.
• Gelişme ve ilerlemenin gerçekleşmesi için demokrasi şarttı.
• Sorgulamanın özü bir problemi tanımlamak ve insanın
önerilen bir çözümün aşamaları boyunca dikkatli ve akılcı bir
şekilde çalışmasını sağlamaktır.
• Dewey’in varsayımı, sorgulamanın çok etkili olduğundan
emin olmak için sorgulamanın işbirliğine dayalı bir süreç
olması gerektiğiydi. «İşbirlikçi Akıl»
• John Dewey’in eğitimle ilgili görüşlerinin yer aldığı ve
Türkçeye çevrilmiş 3 kitabı vardır. Bunlar Demokrasi
için Eğitim, Okul ve Toplum ve Deneyim ve Eğitimdir.

You might also like