Professional Documents
Culture Documents
Kun Fe Yekûn Duası
Kun Fe Yekûn Duası
”
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
Euzu billahi mineş şeytanir raciym.
Bismillâhir rahmânir rahîm.
Rahman ve Rahim olan Allah'in adiyla. Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve
ileyhi turceûn.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz
Ve salallahu ala nebiyyil keriym.
yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83)
Allah keremli Nebi'ye salat etsin
E fe gayre dînillâhi yebgûne ve lehû esleme men İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ.
Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. (Fetih 1)
fîs semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve ileyhi
yurceûn.
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez O’na boyun Li yagfire lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve
eğmişken ve O’na döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın mâ teahhare ve yutimme ni’metehu aleyke ve
dininden başkasını mı arıyorlar? (Ali İmran 83) yehdiyeke sırâtan mustekîmâ.
Allah böylece, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar,
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu sana olan nimetini tamamlar, seni doğru yola eriştirir. (Fetih 2)
kun fe yekûn.
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” Ve yansurekallâhu nasran azîzâ.
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82) Ve Allah, sana azîz bir zaferle yardım etsin. (Fetih 3)
Kul huvallâhu ehad. Allâhus samed. Lem yelid ve İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ.
lem yûled. Ve lem yekun lehu kufuven ehad. Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. (Fetih 1)
De ki: “O, Allah’tır, bir tektir. Allah Samed’dir. O, doğurmadı
ve doğurulmadı. Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir. Li yagfire lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve
(İhlas suresi)
mâ teahhare ve yutimme ni’metehu aleyke ve
yehdiyeke sırâtan mustekîmâ.
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu Allah böylece, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar,
kun fe yekûn. sana olan nimetini tamamlar, seni doğru yola eriştirir. (Fetih 2)
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
Ve yansurekallâhu nasran azîzâ.
Ve Allah, sana azîz bir zaferle yardım etsin. (Fetih 3)
Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve
ileyhi turceûn. İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz
kun fe yekûn.
yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83)
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
İzâ câe nasrullâhi vel feth. Ve reeyten nâse
yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ. Fe sebbih bi hamdi Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve
rabbike vestagfirh, innehu kâne tevvâbâ. ileyhi turceûn.
Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde ve insanların bölük bölük Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz
Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83)
tespihte bulun ve O’ndan bağışlama dile. Çünkü O, tövbeleri
çok kabul edendir. (Nasr suresi)
Nasrun minallâhi ve fethun karîb, ve beşşiril
mû’minîn.
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu
Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Ve mü'minleri müjdele.(Saf
kun fe yekûn. 13)
1
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu andolsun.Şüphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir
sözdür.O, boş bir söz değildir.Şüphesiz onlar bir tuzak
kun fe yekûn.
kurarlar,Ben de bir tuzak kurarım.Artık sen inkârcılara mühlet
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
ver; onlara biraz zaman tanı! (Tarik suresi)
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu
ileyhi turceûn. kun fe yekûn.
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83)
E fe gayre dînillâhi yebgûne ve lehû esleme men Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve
fîs semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve ileyhi ileyhi turceûn.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz
yurceûn. yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83)
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez O’na boyun
eğmişken ve O’na döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın
dininden başkasını mı arıyorlar? (Ali İmran 83) Ye’tîhâ rızkuhâ ragaden min kulli mekânin.
Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi. (Nahl 112)
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu Mâ ındekum yenfedu ve mâ ındallâhi bâk.
Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katında olan ise kalıcıdır.(Nahl
kun fe yekûn.
96)
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
Vallâhu hayrur râzıkîn.
Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Cuma 11)
Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve
ileyhi turceûn.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu
yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83) kun fe yekûn.
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
Ves semâi vet târık.Ve mâ edrâke met târik.En
necmus sâkıb.İn kullu nefsin lemmâ aleyhâ hâfız.
Fel yenzuril insânu mimme hulık. Hulika min mâin Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve
dâfik.Yahrucu min beynis sulbi vet terâib. İnnehu ileyhi turceûn.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz
alâ rec’ıhî le kâdir. Yevme tubles serâir.Femâ lehu yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83)
min kuvvetin ve lâ nâsır. Ves semâi zâtir rec’. Vel
ardı zâtis sad’.İnnehu le kavlun fasl.Ve mâ huve bil E fe men yemşî mukibben alâ vechihî ehdâ
hezl.İnnehum yekîdûne keydâ.Ve ekîdu keydâ. Fe emmen yemşî seviyyen alâ sırâtın mustekîm.
mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ. Şimdi, yüzüstü kapanarak düşe kalka yürüyen mi daha doğru
Semaya ve Tarık'a andolsun.Tarık'ın ne olduğunu sen bilir gider, yoksa dosdoğru bir yolda dimdik yürüyen mi? (Mülk
misin? O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır. Bütün nefslerin 22)
üzerinde mutlaka gözleyici ve koruyucu vardır. Öyleyse insan
neden yaratıldığına bir baksın.Fışkırıp çıkan bir sudan
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu
yaratıldı. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de kun fe yekûn.
gücü yeter.Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!(O gün) Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!”
artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı. demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)
Yağmurlu göğe andolsun, Yarık yarık çatlamış yere
2
Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve Eciybu eyyühel melaiketü verruhaniyyunel
ileyhi turceûn. müvekkelüne bi hazihil ayatil keriymeti li dağveti fi
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz kadai haceti…
yalnız O’na döndürüleceksiniz. (Yasin 83) (Anlamı bu ayetlerin koruyucu melekleri dileğim için
davetime karşılık verin)
Li îlâfi kureyş. Îlâfihim rıhleteş şitâi ves sayf. Fel
ya’budû rabbe hâzel beyt. Ellezî at’amehum min Bismillâhir rahmânir rahîm.
cûıv ve âmenehum min havf.
Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın Bedîus semâvâti vel ard, ve izâ kadâ emren fe
(Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de,
innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn.
kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan
O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona
emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin. (Kureyş
sadece “ol” der, o da hemen oluverir. (Bakara 117)
suresi)
Ya Rabbi, Ya Rabbi, Ya Rabbi,Ya Allah, Ya Allah, Ya Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda bil hakk, ve
Allah. yevme yekûlu kun fe yekûn.
Ve semaları ve yeryüzünü hak ile yaratan O'dur. Ve “Ol!”
Kulillâhumme mâlikel mulki tû’til mulke men teşâu dediği gün herşey olur. (Enam 73)
ve tenziul mulke mimmen teşâ’, ve tuizzu men
teşâu ve tuzillu men teşâ’, bi yedikel hayr, inneke İnnemâ kavlunâ li şey’in izâ erednâhu en nekûle
alâ kulli şey’in kadîr. lehu kun fe yekûn.
De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece,
verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir.(Nahl 40)
edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir.
Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.” (Ali İmran 26)
Huvellezî yuhyî ve yumît, fe izâ kadâ emren fe
innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn.
Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl, ve O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona
tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite sadece “ol” der, o da oluverir.(Mumin 68)
minel hayy, ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb.
“Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın. Ölüden Allahumme bi hakkı hazihil ayati ve ma fiha minel
diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de
esrari ıkdiy haceti fiddareyni.
hesapsız rızık verirsin.” (Ali İmran 27)
(Anlamı bu ayetler ve ayetlerin sırları hürmetine dileğimi
kabul eyle)
İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu
kun fe yekûn. İnneke alâ kulli şey’in kadîr.
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin. (Ali İmran 26)
demektir. O da hemen oluverir. (Yasin 82)