Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 17

Ege Üniversitesi Yayınları

Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Yayın No: 17

METİN EKİCİ
ARMAĞANI
Prof. Dr. Selami FEDAKAR
Doç. Dr. Muvaffak DURANLI

Cilt: 1-2-3

İZMİR-2022

I
METİN EKİCİ
ARMAĞANI
Prof. Dr. Selami FEDAKAR
Doç. Dr. Muvaffak DURANLI

E-ISBN: 978-605-338-383-3

Ege Üniversitesi Üst Yayın Komisyonu 07.11.2022 tarih ve 08/07sayılı kararı ile yayınlanmıştır.
© Bu kitabın tüm yayın hakları Ege Üniversitesi’ne aittir. Kitabın tamamı ya da hiçbir bölümü
yazarının önceden yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla
kaydedilemez, basılamaz, çoğaltılamaz. Ancak kaynak olarak gösterilebilir.
Eserin bilim, dil ve her türlü sorumluluğu yazarına/editörüne aittir.

Ege Üniversitesi Yayınları

Ege Üniversitesi Basım ve Yayınevi


Bornova -İzmir
Tel: 0 232 342 12 52
E-posta: basimveyayinevisbm@mail.ege.edu.tr

Yayın Link

https://basimveyayinevi.ege.edu.tr

Yayın Tarihi: Aralık 2022

Bu eser, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası lisansı (CC BY-


NC-ND) ile lisanslanmıştır. Bu lisansla eser alıntı yapmak koşuluyla
paylaşılabilir. Ancak kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez ve
ticari amaçla kullanılamaz.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International license
(CC BY-NC-ND). Under this license, the text can be shared with the condition of citation.
However, it cannot be copied, distributed, modified or used for commercial purposes.

II
Editörler
Prof. Dr. Selami FEDAKAR - Doç. Dr. Muvaffak DURANLI

Yayın Kurulu

Prof. Dr. Alimcan İNAYET


Doç. Dr. Pınar FEDAKAR
Doç. Dr. Atıf AKGÜN
Dr. Öğr. Üyesi Nagihan BAYSAL
Dr. Öğr. Gör. Fazıl ÖZDAMAR
Dr. Öğr. Gör. Seçkin SARPKAYA
Araş. Gör. Gökçe EMEÇ YÜCESOY
Araş. Gör. Arzu ACAR
Doktora Öğrenci Yağmur ALKIR

III
İÇİNDEKİLER

Sunuş .......................................................................................................................................... XIII


“Türk Dünyası Benim Evim” Türk Dünyası’na ve Türk Halk Bilimine Adanmış Bir Ömür ................ 1
Pınar FEDAKÂR-Gökçe EMEÇ YÜCESOY
Prof. Dr. Metin Ekici’nin Bilimsel Çalışmaları ................................................................................. 39

HATIRA YAZILARI VE MAKALELER .......................................................................................... 65


Prof. Dr. Metin Ekici’nin Lisans Tezi
Dilaver DÜZGÜN ........................................................................................................................... 67
Dostum Prof. Dr. Metin Ekici
M. Öcal OĞUZ ............................................................................................................................... 71
Saim Hocasına Mektuplarıyla Prof. Dr. Metin Ekici
Saim SAKAOĞLU .......................................................................................................................... 75
Dede Korkut Hikâyelerinde Şahıs Tasvirlerinin ve Mekânın Yardımıyla Hikâye
Sayısı Belirlenebilir mi?
Fikret TÜRKMEN ........................................................................................................................... 95
Halkbiliminin Yaşayan Destan Kahramanı: Metin Ekici
Ali YAKICI .................................................................................................................................... 101
Aybek, Reşideddin Fazlullah ve Türk Sözlü Tarih Anlatısı Üzerine Tespit ve Düşünceler
Dursun YILDIRIM ........................................................................................................................ 105

MAKALELER .............................................................................................................................. 109


Harezm Folkloru Çalışmalarının Öncüsü: Prof. Dr. Safarbay Rozimbayev
Arzu ACAR .................................................................................................................................. 111
Halk Edebiyatı Türlerinden Yararlanan Bir Yazar: Talip Apaydın
Erdal ADAY ................................................................................................................................. 135
Karaçay-Malkar Türklerinde Aşık Kemiği Oyunları
Adilhan ADİLOĞLU ..................................................................................................................... 149
Vasily Vereşçagin’in Kafkas Ötesi Yolculuğuna ve Duhoborlar’a Dair…
Mertcan AKAN ............................................................................................................................. 175
Çağdaş Balkan Türk Edebiyatlarında Sözlü Geleneğin Tesiri Üzerine Bir İnceleme

V
Türk Mitolojisinde Zaman
Turgay KABAK ............................................................................................................................ 987
Halk Biliminin Millî Kimliğin Oluşmasındaki Stratejik Boyutu
Yaşar KALAFAT .......................................................................................................................... 995
Bir Edebî İklim Olarak Hasan Mercan’ın Körağa Sokağı Üzerine
Ertuğrul KARAKUŞ ...................................................................................................................... 999
Köroğlu’nun Keleşleri
Doğan KAYA ............................................................................................................................. 1011
Dögerli/Dügerli Halk Oyunlarının Performans Teori Açısından İncelenmesi
Ömer KIRMIZI ........................................................................................................................... 1031
Selçuk Bey Oğlunun Yumruğunda Laçın Çırpınır: Dede Korkut Kitabı’nda Soküm
Doğancılık Geleneği
Nedim Mutlu KIZILBUGA........................................................................................................... 1043
“Batıl İnanç” Kavramı Üzerine Eleştiri
Serkan KÖSE ........................................................................................................................... 1059
Anadolu ve Türkmenistan Sahalarından Hareketle “Muhammet Hanefî Destanı”
Üzerine Bir Değerlendirme
Satı KUMARTAŞLIOĞLU .......................................................................................................... 1071
Dilin Gelişimi ve Değişimi Bağlamında Türkçenin Sorunsuzluğu Üzerine
Levent KURGUN ....................................................................................................................... 1089
Asya’dan Anadolu’ya Türkmenlerde “Dolu” Geleneği
Necdet KURT ............................................................................................................................ 1099
Kültürel Mirasın Turizmle İmtihanı: Manisa Mesir Macunu Festivali Örneği
Sinan KURT ............................................................................................................................... 1125
Başkurt Masallarında Mitolojik Bir Varlık: Ejderha
Gonca KUZAY DEMİR .............................................................................................................. 1143
Karikatürlerde Geçiş Ritüellerinin İzini Sürmek
Ezgi METİN BASAT ................................................................................................................... 1155
Metinlerarasılık Bağlamında Radyo Tiyatrosu: Deli Dumrul-Ölüm ve Aşk
Kübra MORKOÇ ........................................................................................................................ 1177
Bağ Börek ve Dengi Boz Masalına Metinlerarası Yaklaşım
Atiye NAZLI ............................................................................................................................... 1191

X
BAŞKURT MASALLARINDA MİTOLOJİK BİR VARLIK:
EJDERHA

Gonca KUZAY DEMİR *

Türk sözlü anlatmalarında karşımıza çıkan yaygın olağanüstü


unsurlardan biri olan ejderha gerek nitelikleri gerekse kahramanın yolculuğunda
edindiği yer ile zengin bir motif dizinine sahiptir. Çok başlı oluşu, uçabilme,
konuşabilme, şekil değiştirebilme gibi nitelikleriyle yenilmesi mucizevi görülen
olağanüstü ejderhalar; destan, masal, halk hikâyesi, efsane gibi pek çok halk
anlatmasında karşımıza çıkmaktadır. Türk sözlü anlatmalarında yaygın bir
kullanıma sahip olan ejderha motifinin kaynağının Türk mitik düşüncesindeki
ejderhayla ilgili inançlar olduğu ileri sürülmektedir. Araştırmacıların bir kısmı
Türklerin ejderha hakkındaki tasavvurlarında eski Türkçede ejderha anlamında
kullanılan “lu” kelimesinin Çince “lung” kelimesinden alıntılanması nedeniyle Çin
kültürünün etkisi olduğunu ileri sürerler. Bir kısım araştırmacı ise ejderha
kelimesinin Farsça kökenli olması dolayısıyla Fars kültürünün de ejderha
tasavvurlarında etkisinin olduğu görüşündedir (Sarpkaya, 2014: 505). Kaynağı
hangi milletten olursa olsun Türk halk anlatmalarında oldukça zengin bir içerikle
karşımıza çıkan ejderhanın, mitolojik dönemden itibaren Türklerin dünya ve
evren tasavvurları içinde önemli bir yer edindiğini söylemek mümkündür.
Türk mitolojisinde önemli bir yeri olan ejderhanın başlangıcı itibariyle güç
ve kudreti sembolize ettiği, bu bağlamda Asya Hunlarının büyük imparatoru
Mete’nin de ejderha soyundan geldiğine dair rivayetler bulunduğu kaynaklarda
yer almaktadır (Kafesoğlu, 1980: 13).
Türk mitik düşüncesinde ejderha, gökyüzü ve su ile yakından ilişkili bir
varlıktır. Emel Esin’e göre ejderha “kışın yer-su’nun derinliklerinde yaşayan,
baharda ise kanatlanıp uçan, böylece hem yer-su hem de gök ilkelerine bağlı,
efsanevi ruh olarak düşünülen” bir varlıktır (Esin, 2001: 82). Türk
kozmogonisine göre, gök kubbenin en alt katmanı olan felek bir çift gök
ejderhası tarafından çevrilmektedir. Bu bakımdan gök evreni/ejderhası hem
göksel mekânın hem de zamanın simgesidir (Esin, 2001: 43-44). Altay ve
Sibirya topluluklarında gök gürültüsünün bir ejderha olarak tasvir edilmesi,
ejderhanın gökyüzü ile ilgisini gösterir (Roux, 2011: 127). Türk mitolojisinde

* Doç. Dr., İzmir Demokrasi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,
goncakuzay@hotmail.com.

1143
kozmosun kurulmasından önceki kaosu ifade eden su, ejderha ile yakından
ilişkili bir kavram olarak görülmektedir. M. Eliade’ye göre kozmos öncesinde yer
alan ejderha “deniz canavarının, karanlıkların kozmik sularının, gecenin ve
ölümün, tek kelimeyle şekilsiz ve hayali olanın, henüz bir ‘biçime’ sahip olmayan
her şeyin simgesi olan ilksel yılan figürüdür. Kozmos’un ortaya çıkabilmesi için,
ejderhanın Tanrı tarafından mağlup edilmesi ve parçalanması gerekmiştir”
(Eliade, 1991: 29). Türk dünyası anlatmalarında suda yaşayan, suyu tutan
ejderhalar, bu bakımdan kaosu ifade etmektedir. Başlangıcı itibariyle güç ve
bolluk gibi olumlu nitelikleri üstlenmekle birlikte ejderha, sonraki dönemlerde
insanlara zarar veren, tehlikeli, kötü bir mitik varlığa dönüşmüştür (Çoruhlu,
2010: 152; Korkmaz, 2010: 371; Türkan, 2016: 220; Sarpkaya, 2014: 506).
Kuşkusuz kavramın geçirdiği bu değişimde, ejderhanın kozmosu kaosa
dönüştürebilen olağanüstü güç ve nitelikleri etkili olmuştur.
Masallar, ejderhalar hakkındaki anlatmalar içerisinde çoğunluğu
oluşturmaktadır. Sembolik anlatım tarzıyla masallar; devler, periler, ejderhalar
gibi mitik unsurların geçmişten geleceğe aktarılmasında yapısı ve muhtevası
gereği önemli yer tutmaktadır. Masalların, mitlerden ortaya çıktığı düşüncesiyle
masallar, motifleri aracılığıyla mitik düşüncenin yansıdığı en önemli
anlatmalardandır (Türkan, 2016: 219). Masallardaki mitik unsurlardan biri olan
ejderha, diğer Türk toplulukların masallarında olduğu gibi, Başkurt masallarında
da önemli bir yer tutmaktadır. Ejderha, kahramanın yolculuğunda aşması veya
mücadelesinde alt etmesi gereken büyük bir tehlike olarak karşımıza
çıkmaktadır. Başkurt masallarında ejderha büyük bir motif zenginliğine sahip
olmakla birlikte, bugüne kadar çalışılmamış bir konu olarak durmaktadır. Bu
çalışmada Başkurt masalları hakkında müstakil ilk ve en kapsamlı yayın olan
Aleksandr Grigoryeviç Bessonov’un hazırladığı Başkurt masalları incelenmiştir.
Seksen sekiz masal içerisinde on yedi masalda ejderhaların yer aldığı tespit
edilmiştir. Ejderhanın bulunduğu masallar incelenerek Başkurt halk
tefekküründe ejderhaların özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır.
Başkurt masallarındaki ejderhalarla ilgili tespit ve incelemelere geçmeden
önce Aleksandr Grigoryeviç Bessonov ve onun Başkurt masalları hakkındaki
çalışması ile ilgili bilgi vermek yerinde olacaktır.
Aleksandr Grigoryeviç Bessonov, 1848 yılında Vyatka’da doğmuş, din
eğitimi almış ve Kazak, Başkurt ve Tatarların yoğun olduğu bölgelerde
çalışmıştır. Hayatı boyunca Türk topluluklarının dil ve folklor çalışmalarına
yönelmiş olan Bessonov, 1917 yılında vefat etmiştir (Salihov, 2019: 476).
Başkurt dili ve alfabesi üzerine çalışan öncü isimlerden biri olan Bessonov,

1144
1909 yılında Kazak, Kırgız ve Başkurt masallarının Rusça çevirilerini ihtiva eden
eserini, yayımlanmak üzere incelenmesi için Rus Coğrafya Derneği’ne teslim
etmiştir. Eser, Türkolog Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç’e incelemesi için
verilmiş, Samoyloviç raporunda bu eserde Kırgız masallarının 309 sayfa, Tatar
masallarının 491 sayfa ve Başkurt masallarının 487 sayfa hacmine sahip
olduğunu ve o döneme kadar üzerine az çalışma yapılmış Türk topluluklarının
masallarına ilişkin kapsamlı bir eser olduğunu belirtmiştir. Samoyloviç kısa süre
içerisinde yayımlanmasını dilediği bu çalışması için Bessonov’a madalya
verilmesi gerektiğini olumlu raporunda belirtmesine rağmen, çalışma o dönem
yayımlanmamıştır (Samoyloviç, 1911: 107, 109). Eser, ancak Türkolog Nikolay
Dmitriyev’in yayına hazırlamasıyla 1941 yılında basılmıştır (Bessonov, 1941). 124
İncelediğimiz Başkurt masalları içerisinde ejderha motifinin yer aldığı
masallar; Bahadır Kinje (Bessonov, 1941: 38-46), Bahadır Gömör Ozak
(Bessonov, 1941: 50-52), Bahadır Biiş (Bessonov, 1941: 53-56), Küser Han ve
Küsmez Han (Bessonov, 1941: 60-65), Bahadır Hançer (Bessonov, 1941: 66-
70), Balık Bahadır (Bessonov, 1941: 71-75), Bahadır Ab-öl Hasan (Bessonov,
1941: 76-81), Bahadır Altın Duga (Bessonov, 1941: 82-88), Bahadır Jurgek
(Bessonov, 1941: 89-94), Bahadır Kotan (Bessonov, 1941: 95-102), Bahadır
Ayı Kulak (Bessonov, 1941: 103-106), Arpa Bahadır (Bessonov, 1941: 107-
109), Genç ve Ejderha (Bessonov, 1941: 135-138), Uçan Eşek (Bessonov,
1941: 139-142), Ejderha Karısı (Bessonov, 1941: 191-193), Ahlaksız Baba ve
Ahlaksız Anne (Bessonov, 1941: 245-248) ve Yine Ahlaksız Baba ve Ahlaksız
Anne (Bessonov, 1941: 249-253) adlı on yedi masaldır.
Başkurt masallarında ejderha, masalların genel olay örgüleri
değerlendirildiğinde masallardaki olayların gelişimine iki şekilde yön
vermektedir. Bu masalların bir kısmında ejderha kahramanı mücadeleye
sürükleyen aslı bir unsur olarak karşımıza çıkarken, bir kısmında ise
kahramanın yolculuğunda aşması gereken engellerden biri olarak yer
almaktadır. Bahadır Hançer, Bahadır Ab-öl Hasan, Balık Bahadır, Bahadır Altın
Duga, Uçan Eşek, Ejderha Karısı, Genç ve Ejderha adlı masallarda ejderha
kahramanı mücadeleye sürükleyen asıl unsurdur. Bu masallarda ejderha
çoğunlukla bir halka musallat olmuştur ve her gün bir kızı yemektedir. Masal
kahramanı bahadırın ise köye geldiği gün, han/çar kızı ejderhaya verilecektir.

124 Besenov tarafından Rusça olarak yayımlanan eser, Doç. Dr. Gonca Kuzay Demir yürütücülüğünde,
İKSAD Enstitüsü desteğinde sürdürülen “Başkurt Masalları Üzerine Yapısal Bir İnceleme” adlı proje
kapsamında Doç. Dr. Muvaffak Duranlı tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Bessonov’un adı geçen eserini
konulan çalışma, yayın aşamasındadır.

1145
Bu masallar içerisinde Bahadır Ab-öl Hasan ve Genç ve Ejderha adlı
masallarda, kahramanı mücadeleye sokan ikişer tane ejderha vardır.
Kahramanın sırasıyla aşmak zorunda olduğu ejderhalardan biri sırayla
insanların kızlarını yiyen ve han kızını esir tutan ejderha iken, diğer ejderha
köye gelen suyu tutmakta ve insanları susuz bırakmaktadır. Bahadır Ab-öl
Hasan masalında ilk ejderha suyu tutarken, Genç ve Ejderha adlı masalda ikinci
ejderha suyu tutar. On yedi masalın altı tanesinde ejderha kahramanı
mücadeleye sokan asıl unsur iken, on bir tanesinde ise kahramanın yolcuğunda
karşısına çıkan engellerden biri şeklindedir. Bahadır Kinje, Küser Han ve
Küsmez Han, Bahadır Jurgek masallarında kahramanın yol boyunca alt ettiği
diğer varlıkların intikamını almak için kahramanın karşısına çıkan ejderha,
genellikle kahramanın mücadele etmesi gereken üçüncü ve son olağanüstü
varlıktır. Bahadır Gömör Ozak, Bahadır Biiş, Bahadır Kotan masallarında ise,
kahramanın oğlunu veya geçmiş mücadelesi ile elde ettiği eşini ister. Ahlaksız
Baba ve Ahlaksız Anne ve bu masalın gelişmiş bir versiyonu olan Yine Ahlaksız
Baba ve Ahlaksız Anne masallarında ise, kahramanın elde etmesi gereken
meyvenin bulunduğu yerde bir ejderha yatmaktadır. Yine Ahlaksız Baba ve
Ahlaksız Anne, masalında ayrıca bu ejderha bir kızı tutsak tutmaktadır. Bahadır
Ayı Kulak ve Arpa Bahadır masallarında ise, ejderha yeraltı dünyasına
hapsolmuş kahramanın yolcuğunda onu yeryüzüne çıkaracak olan olağanüstü
kuşun (bu kuş masallarda Semrük ve Semere kuşu olarak adlandırılmıştır)
yavrularını yemek üzeredir ve kahraman kuş yavrularını kurtarmak için ejderha
ile mücadele eder.
Başkurt masallarında ejderhaların tasvirlerine bakıldığında, yılana benzer
veya yılan şeklinde bir betimleme dikkati çekmektedir. Bu bakımdan Başkurt
masalları; Divanü Lugati’t Türk’te ejderhanın “nāg yılan” olarak adlandırılması
(2005: 371) ve Anadolu sahası anlatmalarda da ejderhanın sıklıkla yılan olarak
tasvir edilmesiyle benzerlik gösterir (Sarpkaya, 2014: 509-510). İncelediğimiz on
yedi masal içerisinde Bahadır Kinje, Bahadır Jurgek ve Ejderha Karısı adlı
masallarda ejderha, yılan olarak betimlenmiştir. Bahadır Kinje masalında, yılan
ejderha olarak tanımlanan bu varlık, Bahadır Jurgek, ağabeyleri, eşleri, mal-
mülk ve hayvanlarının gecelediği yerde dört bir yandan etraflarını saran büyük
bir varlıktır. Bahadır Jurgek masalında, kahramanın yol boyunca karşısına çok
sayıda yılan çıkmış, Bahadır Jurgek bunlarla savaşmıştır. Yolcuğunun sonunda
bir evden yılanlar çıktığını görmüş, oradaki yılanları öldürdükten sonra orada
gecelemiştir. Sabah kalktığında onları yedi halka şeklinde çevreleyen bir
ejderha gelmiştir. Ejderha Karısı adlı masalda ise, kahraman evlendikten sonra

1146
hastalanır ve yaşlı bir kadından hastalığının sebebinin evlendiği kadının insan
olmaması olduğunu öğrenir. Yaşlı kadının tavsiyesi üzerine karısının ne
olduğunu anlamaya çalışan kahraman, gece karısının bir ejderha yılana
dönüştüğünü görür. Su arayan bu ejderha yılan, kahramanın yanında yatarken,
uzayarak dış kapıya doğru çıkar, başıyla kapıyı açar, ama kuyruğu hala yatakta
kahramanın yanındadır. Masallarda ilk karşılaşma anında yılan ejderha/ejderha
yılan olarak tanımlanan bu varlık, masalların devamında yalnızca yılan olarak
adlandırılmıştır. İncelediğimiz masalların bir kısmında ise, ejderhalar için
doğrudan bir yılan adlandırılması yapılmamasına rağmen, ejderhanın kimi
özellikleriyle yılan gibi betimlenmesi söz konusudur. Örneğin; Ahlaksız Baba ve
Ahlaksız Anne masalında kahraman elde etmeye çalıştığı elma için bir dağı
aşmalıdır. Bu dağın zirvesinde çok büyük, güçlü bir ejderha yatmaktadır. Öyle ki
ejderha kuyruğu ile dağı çevrelemiştir. Yine Bahadır Kotan adlı masalda,
ejderhanın gittiği yerde ot bitmemektedir.
Başkurt masallarında ejderhaların yaşadıkları yer genellikle dağlar, göller,
nehirler ve yeşillik otluk alanlardır. Bahadır Gömök Ozak, Bahadır Biiş, Küser
Han ve Küsmez Han, Genç ve Ejderha masallarında ejderhalar göl ve nehirde
yaşamaktadır. Bahadır Ayı Kulak ve Arpa Bahadır masallarında ise ejderha
yeraltı dünyasında yaşayan bir varlıktır. Bahadır Kinje, Bahadır Jurgek, Ahlaksız
Baba ve Ahlaksız Anne masallarında olduğu gibi ejderhaların dağlık alanlarda
yaşaması, Türk mitik düşüncesinde dağların gökyüzüne olan yakınlığı
dolayısıyla edindiği anlam bakımından ejderhanın gökyüzü ile yakından ilişkisini
yansıtmaktadır.
İncelediğimiz altı masalda ejderhaların dev ve periler ile yakından ilişkili
varlıklar olduğu görülmektedir. Bahadır Kinje, Bahadır Jurgek, Bahadır Kotan
masallarında dev ve perilerin hanı/çarı; Bahadır Biiş, Küser Han ve Küsmez
Han ve Uçan Eşek masallarında peri olan ejderhalar için Uçan Eşek
masalarında, ejderhaların periler soyundan olduğu açıklaması yapılmaktadır.
Masallarda mitik bir varlık olarak yer alan ejderhalar, hem fiziki/dış
özellikleri hem de yetenekleriyle olağanüstü özelliklere sahiptir. Anlatmalarda
ejderhaların en dikkat çeken özellikleri çok başlı olabilmeleridir. İncelediğimiz
Başkurt masalları içerisinde altı tanesinde ejderhalar çok başlı, on bir tanesinde
ise tek başlıdır. Küser Han ve Küsmez Han, Bahadır Ab-öl Hasan, Bahadır Altın
Duga masallarında yedi; Bahadır Hançer, Bahadır Balık masallarında dokuz ve
Yine Ahlaksız baba ve Ahlaksız Anne masalında üç başlı ejderhalar
bulunmaktadır. Masallarda çok başlı ejderhaların ortak özelliği, sonuncu başı
kesilinceye kadar ejderhaların kuvvetinin azalmaması ve ölmemeleridir.

1147
Başkurt masallarının tamamında ejderhaların güçlü varlıklar olduğu
görülmektedir. Masallarda ejderhaların güçlerini çeşitli olağanüstü özellikleriyle
sağladıkları görülmektedir. Başkurt masallarında oldukça güçlü bir varlık olarak
betimlenen ejderhaların gücü genellikle nefes kuvvetleriyle açıklanmaya
çalışılmıştır. Bahadır Ab-öl Hasan, Bahadır Altın Duga ve Uçan Eşek adlı
masallarda ejderhalar, nefesleriyle kahramanı, eşini ve hatta evleri kendilerine
çekebilecek kadar güçlüdür. Bahadır Gömök Ozak adlı masalda ejderha
sandaldaki insanları, sandalla birlikte havaya kaldırıp kıyıya kadar taşıyabilecek
güçtedir. Bahadır Kinje ve Bahadır Jurgek adlı masallarda ejderhalar o kadar
güçlüdür ki, masal kahramanı bahadır, ejderha ile bir mücadeleye girmesi
halinde kazanamayacağını düşünür ve onunla bir anlaşma yolunu tercih eder.
İncelediğimiz masallar içerisinde yalnızca Bahadır Hançer adlı masalda
ejderhanın ateş çıkarması söz konusudur. Bu masalda kahramana saldırmaktan
ziyade ejderhanın ateşi ile etrafındaki otları yaktığı görülmektedir.
Başkurt masallarında ejderhaların bu kadar güçlü olması, onların
olağanüstü birtakım özellikleri sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bahadır
Kinje masalında ejderhanın olağanüstü özelliklerinden biri uçabilmedir. Başkurt
masallarının büyük bir kısmında ejderhaların konuşabilme özelliğine sahip
olduğu görülmektedir. İnsanlar gibi duygu, düşünce ve isteklerini dile getiren
ejderhaların yanında, Bahadır Kinje ve Bahadır Jurgek masallarındaki
ejderhalar transformasyon geçirerek insana dönüşebilmekte, hatta kahraman ile
arkadaşlık kurabilmektedir. Başkurt masalları içerisinde Ejderha Karısı adlı
masalda ise tam tersi bir transformasyon özelliği bulunmaktadır. Bu masalda
kahramanın karısı önce bir ejderha yılana, sonra insana ve sonra tekrar ejderha
yılana dönüşür.
Başkurt masallarında kahramanın yolcuğunda karşısına çıkan en korkunç
varlıklardan biri olan ejderhaların en yaygın özelliği insan yemeleridir. Küser
Han ve Küsmez Han, Bahadır Hançer, Balık Bahadır, Bahadır Ab-öl Hasan,
Bahadır Altın Duga, Uçan Eşek, Genç ve Ejderha adlı yedi masalda yer alan
ejderhalar genellikle kızları yemektedir. Masal kahramanı ise, insan yiyen bu
varlık ile mücadele ederek esir tuttuğu kızları kurtarmakta, hatta sırası gelen
han/çar kızını kurtararak han kızıyla evlenmeye hak kazanmaktadır.
Başkurt masallarında kahramanın mücadele ettiği ejderhaların sonu
büyük çoğunlukla ölüm olmaktadır. On yedi masalın on ikisinde kahraman
ejderhayı öldürür. Kahraman, ejderha çok başlı ise tüm başlarını keserek;
başını ve bedenini parçalara ayırarak, başını bir taşın altına sokarak, bedeninin
parçalarını ot gibi bir yere yığarak veya yere çalıp yer altına sokarak öldürür.

1148
Bahadır Kinje masalında ise, kahramanın ejderhayı öldürmesinde zekâsı dikkat
çeker. Masalda bir yiğide dönüşen ejderhanın kahraman tarafından isteği yerine
getirilince, ejderha kahramana ne istediğini sorar ve kahraman ejderhaya
ruhunu istediğini söyleyerek, ejderhayı aldatmaca ile öldürür. Ejderha Karısı adlı
masalda ejderhanın ölümü yanarak olmuştur. Bahadır Altın Duga adlı masalda
kahraman, ejderhayı öldürmeden önce sevgilisine bir kova sütü ejderhayı
öldürdüğü an üstüne dökmesini söyler. Masala göre ejderhanın kanı zehirlidir ve
ancak bu şekilde kahraman kurtulur. Bahadır Biiş masalında ejderhanın isteğini
yerine getiren kahraman, ejderhadan kurtulmuş; Bahadır Kotan adlı masalda
kahraman tilki ve kurdun yardımı ile ejderhadan kaçmış; Ahlaksız Baba ve
Ahlaksız Anne masalında ise, kahraman uçan at ile ejderhanın üzerinden
uçmuştur. Bahadır Jurgek masalında kahraman, perilerin hanı olan ejderha bir
yiğide dönüşmüş ve kahraman ile arkadaşlık kurmuştur.
Başkurt masallarında kahramanın ejderha ile olan mücadelesi sonucunda
kahraman iki şekilde yolcuğuna devam etmektedir. Bunlardan ilki kahramanın
ejderhayı öldürmesi veya ondan gelecek tehlikeyi bertaraf etmesi sonucunda
yolculuğuna devam etmesidir. İkincisi ise kahramanın ejderha ile
mücadelesinde galip gelmesi ile yolculuğunun tamamlanması şeklindedir.
Çoğunluğu oluşturan ilk grupta yer alan masallarda; ejderhayı öldüren
veya ondan gelecek tehlikeyi bertaraf eden kahraman, masalların büyük bir
çoğunluğunda kendi canını kurtarır; halkın huzurunu ve suya kavuşmalarını
sağlar; ejderhanın esir tuttuğu karısını veya han kızını kurtarır. Özellikle han/çar
kızını kurtaran kahramanın han kızıyla evlenmesi için, yeni bir mücadele
başlamaktadır. Balık Bahadır, Bahadır Ab-öl Hasan masallarında olduğu gibi
kahraman hanın kızıyla evlenmek için, ejderhayı öldüren yiğidin kendisi
olduğunu kanıtlamalı ve hanın kızını evlendirmek için koştuğu şartları yerine
getirmelidir. Bahadır Ayı Kulak ve Arpa Bahadır masallarında ise, Zümrüdü
Anka (Duymaz, 1998: 91-97) gibi yeraltından yeryüzüne çıkabilen
Semrük/Semere kuşunun yavrularını kurtarması üzerine, kuşun yardımı ile
yeryüzüne çıkan kahraman mücadelesine geri döner. Kendisine yapılan
hainlikleri ortaya çıkarır; intikamını alır; memleketine, ailesine ve eşine kavuşur.
İkinci grupta yer alan Başkurt masalları, kahramanın ejderhayla
mücadelesinin sonuçta yer aldığı ve masalda başka epizodun bulunmayıp
kahramanın yolcuğunun tamamlandığı masallardır. Başkurt masallarında bu
tipte az sayıda masal vardır. Bahadır Jurgek, Bahadır Altın Duga, Genç ve
Ejderha, Ejderha Karısı adlı masallar bu tip masallara örnektir. Bahadır Jurgek
masalında perilerin hanı olan ejderha bir yiğide dönüşmüş ve kahraman ile

1149
arkadaşlık kurarak ona bir servet bağışlamıştır. Ejderha Karısı adlı masalda ise
ejderha yılana dönüşen karısını köşesiz bir eve hapseden kahraman, evi ateşe
vermiş; evin küle dönmesi üzerine ejderha yılanın bulunduğu yerde altın bulmuş
ve servetiyle mutlu yaşamıştır.
Çalışmamızda buraya kadar ayrıntılı olarak açıklamaya çalıştığımız,
Başkurt masallarında ejderha ve ejderhayla ilgili unsurlar, motif olarak büyük bir
çeşitliliğe sahiptir. Başkurt masallarında ejderha hakkındaki motifleri Stith
Thompson’un hazırlamış olduğu Motif Index of Folk Literature adlı çalışmaya
bağlı olarak şu şekilde tespit etmek mümkündür: B11. Ejderha; B11.1.
Ejderhanın kökeni. B11.2. Ejderhanın şekli.; B11.2.0.1. Dişi ejderha; B11.2.1.1.
Yılan olarak ejderha.; B11.2.3. Çok başlı ejderha.; B11.2.3.1. Yedi başlı
ejderha.; B11.2.3.2. Üç başlı ejderha.; B11.2.3.4. Dokuz başlı ejderha.;
B11.2.8.1. Ejderha kuyruğuyla şehri kuşatır. ; B11.2.11. Ateş püskürten
ejderha.; B11.2.11.1. Ejderha zehir saçar.; B11.2.12. Muazzam büyüklükte
ejderha.; B11.2.13. Ejderhanın kanı.; B11.2.13.1. Zehirli ejderhanın kanı.;
B11.3. Ejderhanın yaşam alanı.; B11.3.1.1. Ejderha gölde yaşıyor.; B11.3.2.
Ejderhanın evi dağın tepesinde.; B11.3.5. Ejderha yerin altında yaşıyor.; B11.4.
Ejderhanın alışkanlıkları.; B11.4.1. Uçan ejderha.; B11.4.4. Ejderha denizde
veya karada seyahat eder.; B11.4.5. Konuşan ejderha.; B11.5. Ejderhanın
güçleri.; B11.5.1. Ejderhanın kendini dönüştürme gücü.; B11.6. Ejderhaların
eylemleri.; B11.6.1. Ejderha kahramana minnettarlıktan yardım eder.; B11.7. 1.
Ejderha su tedarikini kontrol eder.; B11.10. İnsanın ejderhaya kurban edilmesi.;
B11.11. Ejderha ile mücadele.; B11.11.4. Prensesi kurtarmak için Ejderha ile
mücadele.; B11.12. Ejderhanın diğer özellikleri.; B11. 12.5. Ejderha Kral.;
B11.12.7. İnsan-ejderha evliliği.; B605. Ejderha ile evlenme.; D199.2. İnsanın
ejderhaya dönüşmesi.; D399.1. Su Ejderhasının insana dönüşmesi.; D1337.2.3.
Ejderhanın nefesi korkunç hale geliyor.; D1975. Ejderha savaşçısının büyülü
uykusu.; R111.1.3. Ejderhadan prensesi kurtarma. (Thompson, 1966). Vermiş
olduğumuz motiflerin yanı sıra, Başkurt masallarında katalogda yer almayan
çok sayıda motif bulunmaktadır. Örneğin; ejderhanın başının kesilerek
öldürülmesi, ejderhanın parçalara ayrılarak öldürülmesi, ejderhanın öldürülerek
yer altına gömülmesi, ejderhanın yakılarak öldürülmesi, ejderhanın nehirde
yaşaması, ejderhanın büyülü meyvenin bulunduğu yeri koruması, ejderhanın
kahramana bir kızı kurtarıp getirme görevi vermesi, ejderhanın kahramana devi
öldürme görevi vermesi, ejderha ile arkadaş olma, zehirli ejderha kanından süt
ile korunma gibi çok sayıda motif, Başkurt masallarının ejderhayla ilgili motiflerin
zenginliğini ve çeşitliliğini ortaya koymaktadır.

1150
Sonuç olarak; ülkemizde Başkurt masalları ile ilgili olarak yapılan sınırlı
sayıdaki çalışmada A. G. Bessonov’un çalışmasında yer alan masal metinlerinin
kullanılmamış olmasından dolayı, incelememizde Bessonov’un çalışması
kaynak olarak kullanılmıştır. Başkurt masalları metin yayınları tarihinde ilk ve en
kapsamlı çalışma olan A. G. Bessonov tarafından hazırlanan ve ancak 1941
yılında yayımlanan Başkurt masalları içerisinde seksen sekiz masal metni yer
almaktadır. Bu masallardan on yedi tanesinde toplam on dokuz adet ejderha yer
almaktadır. Günümüze kadar Başkurt masallarında ejderha üzerine bir
çalışmanın yapılmamış olması gereği ile bu çalışmada incelenen ejderha ve
ejderhayla ilgili motifler, Başkurt halk tefekküründe ve bunun bir yansıması
olarak Başkurt masallarında ejderhayla ilgili unsurların büyük bir çeşitliliğe ve
zenginliğe sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Masallarda ekseriyetle, dağlarda
yaşayan ejderhalar, Türk kültüründe dağ kültü ile yakından alakalıdır ve
ejderhaların Türk mitik düşüncesinde gökyüzü ile ilişkili oluşunun bir
göstergesidir. Yine Başkurt masallarında ejderhaların yaşadığı yer genellikle
göller ve nehirlerdir. Bu durum yine Türk mitik düşüncesinde kaosu ifade eden
su halinin, anlatmalarda kaosu yaşatan ejderha ile yakından ilgili olmasıyla
açıklanabilir. Yalnızca iki masalda yer alan yeraltı dünyasında yaşayan
ejderhalar ise, ejderha ile yılan arasında kurulan benzerlik ve ejderhanın bir
demon olarak hapsedildiği alt dünya ile ilişkidir.
Başkurt masallarında olağanüstü güce sahip olan ejderhalar
konuşabilme, uçabilme gibi özelliklere sahiptir. Bu özellikleriyle ejderhalar,
devler ve periler ile ilişkili kötücül varlıklardır.
Başkurt masallarında ejderha, anlatmaların olay örgüsü içerisinde
temelde iki şekilde yer almaktadır. Bunlardan ilki kahramanın yolcuğunda
aşması için engellerden biri olan ejderhalardır. Masal kahramanları bu engeli
aştıktan sonra yolcuklarına devam eder. Diğer grupta ise kahramanın
yolcuğuna/mücadelesine sebep olan ejderhalar bulunmaktadır. Kahramanın
yolcuğunda ejderha ile mücadelede galibiyet, her durumda kahramana özel güç
ve nitelikler vermektedir.
Türk mitik düşüncesinde ejderhayla ilgili inançlar ve tasavvurları, Başkurt
masallarında takip etmek mümkündür. Masallarda ejderhaların tasviri ve
nitelikleri bakımından mitik dönemin izlerini simgesel boyutta taşıdığını
söylemek mümkünken, başlangıcı itibariyle bereketi, refahı sembolize eden
ejderhaların daha ziyade masallardaki eylemleriyle olumsuz kötücül varlıklara
dönüştüğü söylenebilir. Bununla birlikte az sayıda örneği olmasına rağmen,
Başkurt masallarında ejderha ile arkadaşlık kurma ve onun desteğini alma

1151
motifleri, ejderhanın mitik dönemde üstlendiği bereket ve refah simgesi
olmasıyla ilişkilendirilebilir. Anlatmalarda kahramanın yolcuğunda eşini, oğlunu
isteyen, bir halkın suyunu kesip susuz bırakan veya sırasıyla her gün bir kızı
yiyen ejderhalar, düzeni bozan bir başka ifadeyle mitik düşüncede olduğu gibi
kaosu ifade eden ejderhalardır. Masallarda kahramanın ejderha ile mücadele
etmesi, kahramanın kozmosu kurma çabası olarak değerlendirilebilir.
Son olarak bu çalışmada yalnızca on yedi masalda yer alan
ejderhalardan hareketle, Başkurt masallarında ejderhayla ilgili zenginliğin ortaya
konulduğunu iddia etmek mümkün değildir. Kuşkusuz Başkurt masal külliyatı bir
bütün olarak değerlendirildiğinde, ejderhalarla ilgili çok daha büyük bir çeşitliliğe
ve zenginliğe ulaşılacaktır. Bu bakımdan, çalışmamızın günümüze kadar
ülkemizde incelenmemiş masal metinlerini değerlendirmiş ilk çalışma olması ve
daha öncesinde Başkurt masallarında yer alan ejderhalar hakkında yapılmış bir
çalışma bulunmaması sebebiyle, Başkurt masal incelemelerine ve Türk mitik
düşüncesinde ejderhanın yeri ve öneminin belirlenmesi amacını taşıyan
çalışmalara kaynak teşkil etmesini ve katkı sunmasını umarız.

KAYNAKLAR
Bessenov, A. (1941). Başkirskie Narodnıe Skazki. (Ed. N. K. Dmitriyev). Ufa.
Çoruhlu, Y. (2010). Türk Mitolojisinin Ana Hatları. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
Duymaz, A. (1998). “Anadolu ve Balkan Türklerinin Halk Anlatmalarında Mitolojik Bir Kuş:
Zümrüdü Anka.” Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S. 1, ss. 91-97.
Eliade, M. (1991). Kutsal ve Dindışı. (Çev: Mehmet Ali Kılıçbay). Ankara: Gece Yayınları.
Esin, E. (2001). Türk Kozmolojisine Giriş. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
Kafesoğlu, İ. (1980). Eski Türk Dini. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Kaşgarlı Mahmud, Divanü Lugati’t-Türk (2005). (Çev. Düz. Seçkin Erdi, Serap Tuğba Yurtsever).
İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
Korkmaz, E. (2010). Ansiklopedik Simgeler Sözlüğü. İstanbul: Anahtar Kitaplar Yayınevi.
Roux, J. P. (2011). Türklerin ve Moğolların Eski Dini. (Çev. Aykut Kazancıgil). İstanbul: Kabalcı
Yayınevi.
Salihov, A. G. (2019). “Vklad A. G. Bessonova v İzuçenie Başkirskogo Folklora i Yazıka”.
Aktualnıe Problemı Gumanitarnoy Nauki: Folkloristika, Literaturovedenie, Etngrafiya,
Istoriya, Arheografiya, (ss. 476- 478), Ufa.

1152
Samoyloviç, N. S. (1911). “Otzıv O Rukopisnom Sobranii Tatarskih, Kirgizskih i Başkirskih
Skazok A. G. Bessonova”. Otçet İmp. Rus. Geograf. Ob- va za 1909 god (ss. 106-109).
Petersburg.
Sarpkaya, S. (2014). “Türkiye Sahası Efsanelerinde Ejderha”. Yılan Kitabı (ss. 505-519). (Ed.
Emine Gürsoy Naskali). İstanbul: Kitabevi.
Thompson, Stith (1966). Motif-Index of Folk-Literature: A Classification of Narrative Elements in
Folktales, Ballads, Fables, Mediaeval Romances, Exempla, Fabliaux, Jest-Books and
Local Legends. (6 vols). Bloomington: Indiana University Press.
https://sites.ualberta.ca/~urban/Projects/English/Content/Motif_Quick_Index.htm
Türkan, K. (2016). “Balkan Türk Masallarında Mitolojik Bir Figür: Ejderha”. Uluslararası Sosyal
Araştırmalar Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 45, ss. 219-225.

1153

You might also like