Professional Documents
Culture Documents
Dandik Tiyatro
Dandik Tiyatro
-Dirk Floyd
Giriş;
Merhaba, tamam hadi başlayalım; ilk olarak bu sayfalar elinize ulaştı ise büyük ihtimal ile
bir şey anlamanız için elinizde yeterli bilgi olmayacak. Aslında bu bir fikri taslak olmasaydı,
anlatılan hikayenin kavranması için bölümler yazılmış olabilirdi ve tabi ki şimdi vereceğim
düz yazı girizgahtan çok daha kabul edilebilir olurdu.
Bu hikaye beyin ve insan olmak ile alakalı, zannedersem. Fikirlerin ve zıtlıkların, insan
kültürünün aklın işleyişini nasıl değiştirdiği ile ilgili, aslında bu hikayenin anlatılabileceği
en iyi medium müzikti. Bir progressive-psychedelic rock konsept albümü! Ama bazı teknik
yetersizlikler ile, bu işi yarım bırakma kararı aldım ve bu işi diğer işlerimin önem sırasında
gerilere attım, buda demek oluyor ki onu dolaylı yoldan hazırlayacağım, ve işte bu sayfalarda
bu düşünceye hizmet ediyor.
Hikayenin sahneye aktarımından bahsedecek olur isek, o konuda yeteri kadar düşünmedim
ama eski uzun burunlara sahip uşakların, kralın ve onun oğlunun maskelerini kullanabiliriz.
Venedik misali. Artık o kadar önemsenmeyen bir konu onların burunlarının açıları ve
kenarlarının nasıl kesileceği, bir sürü yanlış yapılmış ve geri çevrilmiş maske vardır, onları
kullanalım, yoksa her karakteri aynı kişinin oynaması gerek, buda sahnelerde aynı anda
bulunan karakterler olduğu için olamaz. Ama sanırım zaten bunu sahneye uyarlamaya
çalışmayız.
Bu işi sinematik bir deneyime sürükleyecek ve sinematik bir bağlam kurmamış olsak ta işin
özü müzik olduğu için bir sürü müzik var. biliyorum bu mecranın işi sinematik deneyimler
değil ve sinematik işler sanatın kendisini yokuşa sürüyor, ama ne yaparsınız müziğe
bayılıyorum ve zaten bu metin o kadarda estetik amaç güdülerek yazılmadı, iki oturuşta
özensizce yapıldı, zamanım yoktu ve bilgisayarım benden esirgenmişti ne yapabilirdim ki,
hatta bu metnin bir fikri taslak olmasının nedeni de budur.
Dirk Floyd
ŞAHISLAR
Hakim: Akıl Düzlemindeki denetleyici, asıl hakim taraflardan biri olduğu için onun yerini
aldı.
Orijinal: Asıl hakim, taraflardan biri ve kişinin dışına dökmekten çekindiği etiksiz biri,
herkesin tek gayesinin ona referans oluşturmak olduğunu düşünen ve bunun bir sorun
olduğunu bilse dahi bundan haz alan bir narsist.
Aşık: Duruşmadaki diğer taraf, zihin sakinleri neden burada olduğunu bilmiyorlar ama
ondan hoşlanıyorlar.
Dirk: Kişinin dışa vurmaya çalıştığı ve etik algısını karşısındakine göre düzenleyen
sıcakkanlı bir İngiliz, bilgi aktarmak için kelimeleri ve el hareketlerini kullanıyor.
Ralph: Kişinin babasının yol açtığı bu kişilik iletişimini fiziksel davranışlarıyla ve karşı tarafı
bastırmaya çalışarak sağlıyor, 40lı yılların güreş filmlerinden bir karakter.
Paranoyak: İnsanlar ile bağ kurmayı kafasına takmış ama bunun yanında yanlış
anlaşılmanın geri çeviremeyeceği boyutlara ulaşmasından korkan bir kronik tedirgin örneği.
Nerd: İnsanlar ile ortak kültürlere sahip olmayı reddetmiş ve geri dönemeyeceği bir
noktadan sosyal beceriksiz tavırlar sergileyen bir bilim insanı.
DENEME SAHNESİ
Aşık ve Politikacı girerler
Politikacı: Sanıyor kesin, teker teker toplayacaklar bizi kim kime kalırsa, zannediyor Maskesiz
etrafında toplayacak, o etrafına toplayacak. İlk bana geldi o yüzden. Bir taraf bizi umursamıyor gibi,
bir taraf ise diğer tarafın çok umursadığını zannedip bizleri kapıverme derdinde, eh artık işimize
hangisi gelirse.
BİR DİĞER SAHNE’Yİ SONRA YAZMA KARARI ARDINDAN YAZMAYA KARAR VERİLEN MAHKEME
SAHNESİ
Hakim: Birazdan mahkeme başlayacaktır, rahat yerler bulamaz iseniz kısa sürede mahkum
olacaksınız ayaklarınızın ağrımasına, bana kafiye yakışıyor.
Aşık: Şşt Politik, her şeyi ayarladığına eminsin öyle değil mi?
Politikacı: Masanın olduğu yere oturacaksın baş müvekkilsin sen, hiç mi bir şey bilmiyorsun.
Aşık: Bu benim ilk davam, ama siz daha önce girmişsiniz, hatta çekiç bile yokmuş.
Politikacı: Girdiğim en dağınık odalardan biriydi, avukat olmayacağıma orada emin oldum, tabi daha
öncede istemezdim.
Aşık: Ama şimdi?
Politikacı: Şimdide bir avukat değilim, en azından oradakilerden biri değilim.
Orijinal girer
Hakim: Siz buraya geçeceksiniz efendim.
Orijinal: Teşekkür ederim sayın yargıç. Çekiciniz ne hoş. Çekicinizi vurmanıza fırsat sunmaya
çalışacağım.
Hakim: Herkes yerlerini aldığını varsayıyorum. Güzel. Hadi başlayalım. Burada toplanmamızın
amacı bir toplu dava, Orijinal ismindeki şahsa yönelik. Acaba taraflar burada mı? Aşık, Politikacı,
Komedyen, Dirk, Nerd ve Paranoyak?
Aşık, Politikacı, Komedyen, Dirk, Nerd, Paranoyak: Evet efendim.
Hakim: Orijinal?
Orijinal: Buradayım.
Hakim: Kendinizi savunma fikrinden emin misiniz?
Orijinal: Son bilinç parçama kadar.
Hakim: Kendisini savunacağını kayıtlara geçirmiştiniz, bunu da geçirin. Neredeyse hepimiz
buradayız, sanırım bir tek Ralph yok? Onu kimse istemiyor değil mi?
Orijinal: Onun buralarda olma nedeni sadece birtakım suçları atfetmemizin gerektiği.
Hakim: Hadi başlayalım.
Politikacı: İlk biz, yani ben konuşuyorum. Benim dilim var senin müziğin, onunsa ciddiyeti ve
blablaları.
Hakim: İlk olarak konuşma hakkını, durumu anlatması için Aşık’ın avukatı Politikacı’ ya veriyorum.
Politikacı: Teşekkürler sayın yargıç, hemen lafa girecek olursak; Bay Orijinal, ki kendine böyle hitap
etmem sakınca etmiyorsa onun için.
Orijinal: Sıkıntı değil devam edebilirsiniz.
Politikacı: Kendisi, bu civara kendi duyguları olan, zaten bu işte olmasının sebebi de budur.
Hakim: Böyle konuşmaktan emin misiniz?
Politikacı: Evet, evet öyleyim efendim. Ama ne yazıktır ki, kendisi hakkındaki düşünceleri bizim
haklarımızın önüne geçmekte. Kendisinden geldik diye bütün varlığımızı ona mı adayacağız?
Komedyen: Hım, bu bana bir şeyi hatırlattı.
Hakim: Lütfen araya girmeyin.
Politikacı: Devam edeyim mi?
Hakim: Buyurun.
Politikacı: Yani demek istediğim şudur. Bizi yakışıksız durumlarda bırakıyor, engel oluyor ve en temel
sosyal güdüleri acizlik olarak görüyor.
Hakim: Anlattıklarınıza bağlı olarak kendinizi savunmaya başlayabilirsiniz.
Politika: Aşık, şu tuşa basar mısın?
Aşık: Oldu bilin.
(The Trial Pink Floyd back track’i başlar)
Dirk’ü çağırın
Maskesiz
Biraz tatil yap, bırakta yerine bakayım
Saygıdeğer yargıç, hiç istememiştim buna dönüşmesini.
Neden duygularını bırakmak zorundaydı,
kabul etmekten korktuğundan mı?
Sayın yargıç, izin verin bize, amacımız temelinde
insan olmaya dönmektir
Pencerelerde parmaklar
Orada duvarda bir kapı olmalı
İçeri girdiğimde
Deli, Kendi şeklinde o bir deli.
Biraz sessizlik olur, sanırım o haklıdır ama şu an bütün kişiliklerini kurdukları şey budur, yani bu
bütüne bir saldırıdır.
Orijinal: Nasılsınız?
Aşık: Neden buradasın?
Orijinal: Birazdan açıklayacağım durumlardan dolayı sana teşekkür etmeye geldim.
Aşık: Rica ederim, zannedersem.
Orijinal: Aslına bakarsan, gidebileceğin bir yer yoksa ve yüzlerine bakmak istemiyorsan. Rol
modellerini böyle görmek onları kırar, daha fazla kırılmasınlar. Benim yanımda kalabilirsin, bu sana
teşekkürüm olsun.
Aşık: Bunu kabul etmeli miyim?
Orijinal: Bu seçim şansı size kalmış önce gidip görmek isterseniz, hatta şimdi gidip görmelisiniz,
birazdan çıkıp birbirlerini arayacaklardır, akşam oluyor ve yapacak işleri yok.
Aşık: Teşekkür ederim, Bay Orijinal.
Orijinal: Daha iyi bir tabir bulabilirsin bana, hadi şimdi yeni evine bir bak.
Aşık çıkar.
Orijinal: (Seyirciye döner.) İşte buydu, sanırım artık gerçek bir toplum olabiliriz, yanlış yollar izlesem
de onların artık egoları var. İstediğim şeyde tam olarak buydu, onları dikkate alınabilecek bireyler
haline getirmek,
Brain Damage başlar
Orijinal: (Şarkının başladığını fark eder) Hah, Aslına bakarsanız bu onlar üzerinde çok etkili olacak,
belki onlar için bir travma bile olabilir bir daha bana karşı gelmemelerine sebep olabilir, hah ne
diyorum ben, bu şey onları durduracaksa bende hiçbir şey bilmiyorum. Bu sadece bir tetikti, yanlış
hatalar yapmayacağım, reformları onlara verirsem sistem hemen yozlaşır ve yanlış ayrıca hiçte
istenmeyecek yollara gider, tam tersine çalışır. Buna kendimizden biliyoruz. Aslında toplumu çok az
olsun gururlandırıp kendi reformlarını yapmaları sağlanmalı. Ve bu şimdi onları gerçek erginleşme
macerasına sokacak ve hadi nedenlerden bahsedelim, tabi ki ortada bir neden vardı, onlar
bilmiyordu. Amaççı olmalarının nedeni buydu. Neden benim ben! Bakalım şimdi ne yapacaklar,
sorumlulukları ve risklerini almaya başlayacak, kendilerini kendileri olarak tanımlamaya
başlayacak, bariz persona özellikleri ölecek. Ve işin sonunda ayrı karakterler kalmayacak, tek biz
kalacağız, birbirinden tiksinen ve savaş halinde olan kişilikler değil. Onları zıtlaştırmadan bir araya
toplamam sanırım daha iyi olacak. İmajımda deli tabirini istemiyorum, onlarla bir sorunun yok ama
halk nedensizce onlara farklı yaratıklarmış gibi bakıyor, onlara özgür ruhlarmış gibi bakıyorum,
sanırım bunu algıyı da düzeltmeye zaman ayırmalıyız. Ve şimdi son sahne, tek diyeceğim şey tamda
beklediğim gibi olduğuydu.
Aşık oturmaktadır, kapısı çalınır ve içeriye Politikacı, Komedyen, Dirk, Nerd ve Paranoyak girer.
Dirk: Hadi gidiyorum, önemli eşyaların varsa topla.
Aşık: Ne?
Politikacı: Ne fark ettik biliyor musun? Biz burada ne kadar doğru düzgün iş yapmaya çalışsak bize
engel olacak, çünkü kendisinin en büyük paya sahip olmasını istiyor, her şey o megalomanyağın
elinde zaten, evet ona megalomanyak demeye devam edeceğim, zaten bunu dememden zevk aldığına
da eminim.
Aşık: Yani, ne?
Politikacı: Dirk, kağıtları getir. Tada! Nasıl? İstersen bir bakıver. Bir süredir uyumadan bunun
üzerinde oluşuyor, sonlara doğru biraz hızlı bitiyor ama oda okunmasını sağlamak için, yoksa
doksan sayfayı falan geçecekti. Ama biraz eksiği var, acele ile yapılmış bir iş ve sana bir sürpriz, her
bölümün sonuna senin bir şeyler yazabileceğin açıklıklar bıraktık, hadi ne duruyorsun gidelim ve
şunu hemen yetiştirelim.
Aşık: Peki onun anlattıkları, onlar ne olacak? Doğru değiller miydi?
Politikacı: Onun ne dediği kimin umurunda, amacımızda zaten bu!
Brain Damage’in sonunda tam Eclipse başlarken Aşık’ı kapıdan dışarı çekerler ve şen şakrak çıkarlar,
Eclipse biter.
SON