Professional Documents
Culture Documents
310887
310887
310887
Haz rlayan
brahim ÇEL K
Ankara-2012
oNAY
i. Han]TilCüz
ÖNSÖZ
Reklam sektörün içinde faal olarak yer alan ve sektöre veda etmi baz
reklamc lar n, reklamc k üzerine yazd klar kitaplarda, insanlar n tüketim
faaliyetlerinin içerisinde daha fazla yer almas ad na kad nlar n cinsel
kimli inin ve çocuklar n tüketime te vik arac gibi kullan lmas n, insanlara
irrasyonel mesajlarla hitap edilmesi yakla n yanl oldu unu ifade
etmi lerdir. Özele tiri niteli indeki bu ac itiraflar zihnimde birtak m soru
aretlerinin olu mas na neden olmu tu. Çok sevdi im reklamc k mesle ine
bu soru i aretleri ad m atmam, beni içinde yer ald m reklam sektörünü
sorgulamaya itti. Bu durum reklamlara ele tirel bir gözle bakabilme olana
sa larken, do al olarak genel de meslek eti ine özelde ise reklam eti ine
olan ilgimi art rd .
Böyle bir dü üncenin ürünü olarak ortaya ç kan “Reklam Eti i: Türkiye
Örne inde Televizyon Reklamlar ” ba kl bu tez çal mas nda Türkiye’de
yay nlanan televizyon reklamlar nda kar la lan etik sorunlar n neler oldu u, daha
çok hangi k staslarda etik sorunun ortaya ç kt n tespit edilmesinin amaçland
bu çal mada ayn zamanda reklamdaki etik sorunlara farkl parametreleri de
içeren daha geni bir yelpazeden bakabilmek de hedeflemi tir.
Bu çal mada dan manl üstlenen Yrd. Doç. Dr. Sirel GÖLÖNÜ
hocama, ara rma konusunun seçilmesinden sonraki zorlu süreçte
desteklerini her zaman hissetti im Prof. Dr. Özlen ÖZGEN ve Doç. Dr. Hanife
GÜZ hocalar ma te ekkürlerimi ve sayg lar sunuyorum. Ayr ca bu
çal mada görü lerini ve tavsiyelerini ald m bilim a kuzenim Erol
ÇEL K’e, akademik dünyan n ilk ad m say lan Yüksek Lisansa ba lamam
konusunda beni cesaretlendiren, bu zorlu ve yorucu yolda her zaman maddi
ve manevi destekleri ile yan mda olan çok sevdi im “Ailem"e sonsuz sayg ,
sevgi ve te ekkürlerimi sunuyorum.
ÖNSÖZ............................................................................................................i
KISALTMALAR D .................................................................................vi
TABLOLAR D .......................................................................................vii
EK LLLER D .......................................................................................ix
..............................................................................................................1
I.BÖLÜM
1.2. ET K KURAMLARI....................................................................................8
1.2.2. Metaetik.......................................................................................9
II. BÖLÜM
III. BÖLÜM
SONUÇ........................................................................................................135
KAYNAKÇA................................................................................................139
EKLER.........................................................................................................147
KISALTMALAR
Ads: Advertising
ed.: Editör
der.: Derleyen
v.b: ve benzeri
bkz.: bak z
vii
TABLOLAR D
EK LLER D
Ayr ca reklam eti i alan nda yap lan çal malarda ço unlukla
cinselli in kullan , çocuklar n hedef al nmas ve/veya reklamlar n tüketime
te vik etmesi gibi spesifik bir konuya odaklan lm r. Bu aç dan, bu
çal mada spesifik bir konuya odaklanmak yerine reklamlardaki etik sorunlara
farkl parametreleri de içeren daha geni bir yelpazeden yakla arak
reklamlardaki etik sorunlar n bir bütünlük içerisinde tart larak alana bir katk
sa lamas amaçlanm r.
ölçütler üzerinde durulmu ve reklam-etik ili kisi ba lam nda etik sorunlar tek
tek ele al narak, bu konu etraf nda yap lan tart malar n odak noktas
olu turan etik d unsurlar çe itli örnekler üzerinden aç klanm r.
Eti e öznel bir eylem ve onun temsil edilebilir niyetlerinin evrensel bir
yasa ile nas l bir ili ki içinde oldu u meselesi olarak yakla an Badio’ya göre,
etik ister bireysel bazda olsun ister kolektif olsun bir “öznenin” prati ini
(ya ama biçimini) yarg layan ilkedir (Badio, 2003: 18). Eti in
tan mlanmas nda benzer bir yakla mda Stroll ve Popkin taraf ndan
yap lm r. Onlar eti in günlük hayattan kaynakland bu nedenle de
insanlar n davran lar kendilerine göre düzenledi i ilkeler sistemi ya da
ilkeler dizisi oldu unu söylerler (Stroll v.d, 2008: 11-12).
Kuçuradi ise farkl olarak etik ili kiden söz etmekte ve bu ili kinin bir
ki inin ba ka insanlarla ya ad ili kiler/eylemler sonucunda ortaya ç kt na
de inmektedir. Ona göre ya amda, ki inin bir grup üyesi olarak içinde
bulundu u ve kurdu u tüm ili kilerin temelinde etik bir ili ki söz konusudur
(Kuçuradi, 2006: 5).
Yukar da yap lan tan mlamalardan da anla laca gibi etik insan
eylemlerini konu al r. Ancak, her türlü insan faaliyeti ve eylemi de il, öncelikle
ahlak vurgulayan, eylemler eti in konusunu olu turur. Pieper’e göre, etik;
ahlak, iyi, do ru, ödev, gereklilik, kavramlar da ele al r (Pieper, 1999: 16-17).
7
lkça dan beri etik ile ilgilenen filozoflar “en yüksek iyi”, “do ru eylem”
ile “irade özgürlü ü” problemleri üzerine yo unla lar, bu üç problemi
eti in ba at problemi olarak görmü ler ve bu problemler üzerinden
sorgulamalar yapm lard r.
Harun Tepe, eti in yöneltmi oldu u sorulara ili kin olarak eti in
sorular her ne kadar olan biten, ya anan sorunlardan yola ç ksa da
de erlerle eylem ve de erlendirmeyle ilgili olarak sorulan her sorunun eti in
sorusu olmad na dikkat çekmektedir. Tepe, eti in sorular n do rudan
“kendi ya am zda veya kamu ya am nda kararlar ald zda ve eylemde
bulundu umuzda yüz yüze geldi imiz veya görmemezlikten geldi imiz etik
sorunlarla” ilgili sorular oldu unu belirtmektedir (Tepe, 1998: 13). Dolay yla
etik bir kodun ona uymas istenenlerin ihtiyaçlar na hitap etmesi gerekir. Yani
iyi bir davran n, iyi davran gösteren ki i için iyi oldu unun kan tlanmas
gerekmektedir (Bauman, 1998: 39-40). Burada eti in dayand temel ko ul
“iyi niyettir”. yi niyet ki inin argümanlar kabullenmeye ilkesel olarak haz r
olmas n ötesinde, iyi olarak kabul edileni fiilen kendi eylemlerinin ilkesi
haline getirmesi anlam na gelmektedir (Pieper, 1999: 18). Yani eylemin
kendisi iyi ya da kötü de il de eylemi gerçekle tiren ki inin iradesinin,
niyetinin iyi-kötü olmas na ba olarak iyi ya da kötüdür.
yi kavram na ili kin olarak Sokrates de ahlaki iyinin ne oldu una dair
her insanda bulunan ortak bir anlay n oldu unu, bunun da “ yilik desi”nden
geldi ini savunur. Aristoteles de kayna iyi idesine dayand rmasa da
evrensel do rular n oldu unu bu do rular nda iyi insanlar n erdemli
davran lar na bakmak ve karakterimizi geli tirmek suretiyle bu dünyada
bulunabilece ini, geli tirilebilece ini söyler (Yaran, 2010: 22-23).
Sonuç olarak, etik somut amaçlar n tek tek iyi, herkes için ula lmaya
de er amaçlar oldu unu belirlemez, daha çok ölçütleri belirler ve bu ölçütlere
göre öncelikle hangi amac n iyi amaç olarak kabul edilmesinin ba lay
olabilece ini gösterir. Dolay yla da etik tek tek eylemlere ili kin ahlaki
yarg larda bulunmaz, eylemlere ili kin ahlaki yarg lar n nas l olu tuklar na bir
üst ba k çizerek çözümde bulunur (Pieper, 1999: 28-29).
1.2. ET K KURAMLAR
ET K
1.2.2. Metaetik
yarg larda geçen kavramlar analiz eder ve söz konusu kavramlarla yarg lar n
kayna , anlamlar , mahiyetlerini ve birbirileri kar ndaki durumlar
inceler. Yani normatif kuramlar nda ötesinde veya öncesinde bütün bir ahlak
nosyonuna biraz üstten ve d tan bakmay ifade eder (Cevizci, 2002: 10;
Yaran, 2010: 17). Bu aç dan etik ilkelerin kaynaklar n, toplumsal m yoksa
bireysel eylemler neticesinde mi ortaya ç kt ve bunlar n anlamlar n ne
oldu unu ara rken “neden iyi?” “neden do ru?” veya bir eylem için “iyi” ya
da “do ru derken ne demek istiyoruz? türünden sorular yöneltirler.
eylemden kesin olarak nas l ayr labilece ini, do ru eylemin neler oldu unu
reçete eden bir ilkeler dizini sunar.
Teolojik teorilere göre, bir eylemin bir davran n sonunda ortaya ç kan
sonuç, o eylemin, davran n ahlaki de erini belirleyen eydir. Yani bir ahlaki
eylemin sonucunda ki i ya da eylemden etkilenenler zarar görüyorsa eylemin
kesinlikle yanl olaca , eylem fayda sa yorsa o zaman do ru olaca
belirtir. Dolay yla teleolojik teoriler, belli eylerin ya da eylem türlerinin
sonuçlar hesaba kat larak yap lmas gerekti ini bildirir (Cevizci, 2002: 15-
17).
Hazc etik, mutluluk eti i ve yararc etik, teolojik etik kapsam na girer.
Bentham da benzer ekilde “ahlaki bir eylemin iyi olabilmesi için onun
mümkün olan en yüksek say da insan n en büyük mutlulu unu meydana
getirmesi gerekti ini” söyleyerek toplumsal yarar ve mutlulu u vurgulam r.
Hatta J.S. Mill’de insanlar n bireysel mutluluklar na ancak toplumsall k
durumunda ve kar kl yarar dü üncesi ile ula abilece ini söyler ve yine bu
yüzden eti in temel problemi bireysel mutluluk ile toplumsal mutlulu u (genel
iyiyi) ba da rabilmek olmu tur (Cevizci, 2002: 197; Özlem, 2004: 67).
William Frankena ise yararc etik kuram nda ki iye uygun olan
eylemlerden hangisinin kötüye k yasla en büyük oranda iyiyi üretece ini ya
da üretmesinin muhtemel oldu unu anlamaya çal mas gerekti inin alt
çizer (Frankena, 2007: 73). Yani en büyük oranda iyinin, en fazla oranda
faydan n sa layaca eylemlerde bulunulmas gerekir.
14
Kant ödev eti ini temellendirirken insan sadece ak l sahibi bir varl k
olarak ele al r. Çünkü insan bir bütün olarak ele al nd nda, çe itli ihtiyaç,
güdü ve duygulan mlar ile do al nedensellik yasalar na ba , kendi d ndaki
nedenler taraf ndan belirlenen heteronom bir varl kt r. Bu haliyle insan,
ahlakl k için gerekli olan özgürlükten yoksun olacakt r. Kant’a göre iyi irade
15
ödevinin ne oldu unu bilen, yani pratik akl n buyruklar tan yan, pratik akl n
taleplerini hayata geçiren ve ödevini ödev oldu u için yapan iradedir ve etik
rf zihniyete bakar, bu yüzden pratik bir felsefedir. Çünkü zihniyet
eylemlerimizin ilkelerini olu turur; zihniyetler eylemlerimizin hareketle
birle mesidir (Cevizci, 2002: 177-181; Kant, 2007: 91). K sacas Kant’ n
eti inde ‘iyi bir irade’ ödeve uygun eylemlerde bulunarak kendini gösterir.
Erdem eti inde önemli olan karakter e itimi ile iyi huy sahibi olmakt r.
Bu yüzden ilkelerden ziyade erdemler üzerinde durulur. Bu erdemleri Eflatun
16
(a) Eylem özgürlü ünü öngören ve kabul eden tüm görü ler yan lg içindedir.
Yukar daki ilk maddeden de anla laca gibi belirlenimci etik insan n
özgürce kararlar al p eylemlerde bulunabilece ini ve bu eylemlerin
sonuçlar n yaratt sorumlulu u da üstlenebilece ini kabul etmez.
ahlâksal bak mdan do ru tüm eylemler için ayn r. Bu forma çe itli içerikler
yerle tirilebilir ve form, içeriksel aç dan çok de ik tarzlarda konumlanm
olabilir. Kant ise tek bir görev ilkesini vurgulayarak bunu içine farkl eylemlerin
doldurulabilece i bo bir form halinde sunar (Delius, 2001: 344; Yaran, 2010:
38). Bu yakla m, Kant’ n ödev eti inin biçim de tirmi hali olarak kar za
kar.
Kant'a göre, bir eylemin dayand ilke (maksim) olmas gereken bir
yasan n genelli i, sadece, bir imperatife (buyru a) uymas dolay yla
zorunluymu ças na tasarlanan bir eyden ba kas de ildir. Salt, formel ve
bo ve bu yüzden hiçbir belirli duruma girmeyen bu buyruk, bu imperatif, tekil
eylemlerimize bir ölçüt olarak uyguland nda bir pratik i lev kazan r (Delius,
2001: 345-346).
Özgürlük eti ine göre, özgür iradenin yani özgür bir eylemin varl ,
ancak insan elinden ç km bir ahlâksal ilkelere uygun davran
gösterildi inde ortaya ç kar. Zira bütün eylemler do al nedenlerin zorunlu
sonuçlar olduklar takdirde, ahlaki seçim ve karar n sonucu olan ahlaki eylem
ya da ahlakl ktan söz edilemez, ahlaki de erlendirmenin hiçbir anlam
olamaz. Oysa “gereklilik” yapabilmeyi içerir, yani ahlaken do ru olan yapma
yükümlülü ü onu yapabilir olmay gerektirir (Cevizci, 2002: 187).
gerçekle ece ini bunun da insana özgü, insana ait bir özellik oldu unu
belirtir. Dolay yla Kant iyiyi isteyen iradeyi akla uygun olma özelli i ile de ön
plana ç kar r (Pieper, 1999: 226; Özlem, 2004: 75). Burada iradenin iyi olu u,
ak l olmas ndan, yani akl n kullan lmas ndan ileri gelmektedir.
II. BÖLÜM
Amerikal yazar Jules Henry ise reklama ele tirel bir aç dan yakla
ve reklam : “Amerikan kafas na ahlaki bir komut olarak eklenen ola anüstü
yüksek bir hayat standard ndan medet uman ak l d bir ekonominin bir
ifadesidir” eklinde tan mlam r (Henry, 1995: 11). Ele tirel tan mlardan bir
di eri ise Martin Esslin taraf ndan dile getirilmi tir. Esslin, reklamlar
ça n hakiki ö reticisi ve bu yolla telkin alt nda tutulan milyonlarca
izleyicinin hayat tarz güçlü bir biçimde etkileyen bir drama olarak görür
(Esslin, 2001: 67).
Reklam özü itibariyle ki isel olmayan bir sat faaliyeti, birçok birimi
içinde bar nd ran kolektif bir pazarlama yöntemidir. Ana hatlar yla reklam
veren, reklam ajanslar ve tüketiciler aras nda olu an ticari ili kiler bütünüdür.
Bu ba lamda reklam herhangi bir ürün, hizmet veya fikrin ücreti ödenerek
çe itli reklam araçlar nda tan lmas ya da duyurulmas eklinde ifade
edebilir.
Reklam n Amaçlar
Asl nda pek çok reklamc ve uzman reklam n tek amac oldu unu ve o
amac n da ürünün, hizmetin sat n al nmas sa lamak yani sat lar art rmak
oldu unu bunu da çe itli sanatsal, estetik görsellerle yapt söyler. lk
bak ta haks z ve yanl bir yakla m de ildir; ama eksik bir yakla md r.
Çünkü sadece sat amac güdülseydi o zaman reklam verenler ürünlerin,
verdikleri hizmetlerin fiyat indirir, sat lar art r ve sürümden kar elde
ederlerdi. Dolay yla pazar ekonomisinin oldu u yerde mutlak anlamdaki
amaç kar marj yükseltmek de olsa reklamlar n çok çe itli amaçlar vard r.
Bu amaçlar:
Reklam n Fonksiyonlar
Pek çok ara rmac taraf ndan reklamlar, gerek toplumsal gerekse
ekonomik etkilerinin olumsuz yans malar oldu u için ele tirilirken, baz
ara rmac lar taraf ndan da reklamlar n toplumsal ve ekonomik aç dan
olumlu geli meler sa lad savunulmaktad r. A da reklam n toplumsal ve
ekonomik etkilerine kar hem olumlu hem de olumsuz görü lere
de inilmi tir.
Reklam n halk e itti ini, ürünler aras nda istedi ini seçebilme
imkân sundu unu, hayat standard yükseltti ini,
Trafik kurallar e itimi, aile planlamas , uyu turucuyla mücadele etme
gibi pek çok sosyal konuda halk bilinçlendirdi ini belirtirler.
27
Konuya olumsuz yakla anlar, yani ele tirenler ise daha çok u
ba klara gönderme yapmaktad rlar (Elden, 2004: 25-27; Mucuk, 2004: 225-
226):
20. yüzy n en önemli bulu lar ndan biri olarak ad tarihe yazd ran ve
“aptal kutu”, “büyülü dünya”, “sihirli pencere”, “zaman h rs ”, “e lence
dünyas ” gibi pek çok nitelemelerle an lan, e lendirmek ve tüketmek
felsefesini ilke edinmi olan televizyonun ilk denemeleri ABD’de yap lm olsa
da düzenli yay n hayat n ba lad yer ngiltere olmu tur. ngiltere’de ilk kez
1936 y nda BBC (British Broadcasting Corporation) düzenli yay na ba lam
bundan 3 y l sonra da ABD’de1939 y nda NBC (National Broadcasting
Company) düzenli yay n hayat na ad m atm r (Kaptan, 2002: 27). Böylece
televizyonun insan hayat na çok çabuk dahil olan ve insan hayat esir
almaya ba layan bu serüvenin ilk temelleri at lm r.
gibi çok çe itli öykü bombard man yla kar kar ya gelmi durumdad r
(Kaplan, 1993: 78).
Televizyonun hem göze hem de kula a hitap etmesi yani ses ve görsel
birle imi olmas , televizyonu di er reklam araçlar içerisinde bir ad m ön
plana ç karmakta, reklamlar için vazgeçilmez bir araç haline getirmektedir.
Duyduklar ndan ziyade gördüklerine daha çok inanan insanlar bu sihirli
kutuda yay nlanan reklamlara bas ve di er mecralarda yay nlanan
reklamlardan daha fazla itibar etmektedirler ( im ek, 2006: 25).
Televizyonun bir reklam mecras olarak kullan lmas maceras ilk kez
Amerika’da gerçekle mi tir. Amerika’n n ard ndan Avrupa’n n pek çok
ülkesinde de yayg nla an televizyonlarda reklamlar yerlerini almaya
ba lam r. Türkiye’ de reklamlar n televizyonda yer almas ise -televizyonun
Türkiye’nin hayat na geç dahil olmas nedeniyle- ancak 1970’li y llarda
gerçekle mi tir. Televizyon reklamc asl nda do makta olan küresel
toplumun bir belirtisidir. Reklam n genelinde oldu u gibi televizyon reklamlar
da herkesin ‘öteki kültürü’ haline gelmesi kaç lmaz görünen ortak imgeler,
görülmesi gereken eyler, anlamlar, stratejiler ve zevklerden olu an
Süperkültür’ün bir parças olu turmaktad r (Rutherford, 2000: 173).
Televizyon kanallar n ürünleri satmak ve tüketmek için büyük izleyici
kitlelerini çekme u ra içinde olduklar belirten Rutherford, birkaç ku ak,
30
Bir reklam medyas veya reklam arac olarak tercih edilen televizyonun
özellikleri u ekildedir (Akbulut ve Erdo an, 2007: 12; G yasettin, 2008: 112;
Özgür, 1994: 24-25):
Televizyon reklamlar nda en fazla kullan lan yakla mlar düz, (sert
anlat m)/do rudan (hard sell), dolayl anlat m (soft sell), mizahi/gülmece
anlat m (humorous), abart (gerçeküstü) anlat m (exaggerated) olmak üzere
dört gruba ayr labilir (Akbulut ve Erdo an, 2007: 28-29; Elden, 2004: 138-
140; Ergün, 2001: 39-47; Özgür, 1994: 62-64).
2.7. REKLAM ET
Reklamda etik kavram di er bir ifadeyle reklam eti i hem ileti im hem
medya hem de pazarlama sorunu olarak görülmü ve ileti im eti i, medya
eti i veya pazarlama eti i gibi alanlar içerisinde aç klanmaya çal lm r.
hedef alan reklamlar, tüketime te vik etmek, kar la rmal reklam yaparak
haks z rekabete yol açmak gibi etik d kabul edilen kriterler üzerinde
yo unla ld görülmektedir.
sistematik kullan , kendisini gösteren etik davran n bir deseni oldu unu
dü ünen Spence ve Heekeren, kötü ve zararl sonuçlar olan bu reklam
stratejilerini elimine edilmese bile en az ndan en aza indirgeyecek herhangi
bir hasar azaltma politikas benimsenmesini de ö ütlemektedirler (Spence ve
Heekeren, 2005: 119).
konusunda iknaya daha hassas hale getirerek hem erkek hem de kad nlar
üzerinde etkili olmaktad r.
6. Kanunlar, reklamc lar n reklam yap lan ürün veya hizmet hakk nda
do ruyu söylemelerinin ahlaki bir görev oldu unu söylemektedir. Ancak
reklamlarda bu do rular çarp lmakta, “en çok arzu edilen”, “en iyi” gibi
ifadeler yer almaktad r. Zaman içinde ürünün veya hizmetin mükemmelli i
konusunda ki küçük abart lar reklam kültürünün bir parças haline gelmi tir.
Genel Olarak
2. Genel olarak reklamla ilgili reklam n ki i ve toplum üzerindeki gerçek etkileri nelerdir?
3. Bu tür etkiler ar zi mi yoksa kullan lan tekniklerin etkisiyle daima ortaya ç kan etkiler
midir?
42
reklamlar nda Kung Fu Panda, Star Wars, irinler gibi çe itli çizgi animasyon
kahramanlar n e lendiren görüntülerine yer verilerek çocuklar n ilgisi
çekilmekte ve bu çizgi kahramanlar n burgerlerin yan nda hediye olarak
verilmesi ile çocuklara fast food kültürü (sa ks z yiyeceklere)
lanmaktad r. Bu da gelecek nesil olarak tabir etti imiz çocuklar n küçük
ya tan itibaren sa ks z beslenmeye te vik sonucunda ba ta obezite olmak
üzere çe itli sa k sorunlar ya amas demektir, dolay yla bu durum
toplumun sa k aç ndan sorunlu bireyler yeti tirmesine neden olmaktad r.
eti i aç ndan hem de toplumun genel yarar ön planda tutan faydac etik
aç ndan ele tiriler getirilebilir.
ürün veya hizmet ismi zikredilerek yap labilece i gibi örtülü bir ekilde
herhangi bir ey zikredilmeden de yap labilir (Ülkemizde de do rudan, aç k
bir ekilde firma, marka, ürün verilerek kar la rmal reklam yerine örtülü,
üstü kapal bir kar la rmal reklam politikas uygulanmaktad r.). Ayr ca
ahsa ili kin bir kar la rma, fiyat kar la rmas , rakibin tüketici nezdindeki
olumlu itibar ndan faydalanmak amac yla olumlu kar la rma ve de rakibin
ahs ve ürünlerini, hizmetlerini kötülemek amac yla da olumsuz
kar la rma yap labilir.
Kar la lmal reklam n yap amac ayn pazarda yer alan marka,
ürün, hizmetin tüketiciler taraf ndan tercih edilmesini sa lamak, bu
kar la rma yoluyla rakiplerinin bir ad m önüne geçerek tüketicinin beynine
o markay , ürünü veya hizmeti i lemektir. Bu tarz reklamlar, tüketicileri
marka, ürün veya hizmetler hakk nda bilgilendirmek suretiyle hem
bilinçlendirmekte hem de onlara daha sa kl seçim yapabilme ans
tan maktad r.
Reklamlarda “en üstün”, ”en iyisi”, ”alan nda birinci”, “en kalitelisi”, “ilk
ve tek” “en iyi hizmet anlay ” “x kurum taraf ndan tescillenen tek marka”
gibi s fatlar kullan larak bir marka, ürün ismi zikredilmeden de gizli bir
kar la rma yap lmaktad r. Örne in, Turkcell’in 2003 y nda Zaman
gazetesinde yay nlanan “bana kontör atsana” ba kl reklam nda “Dünyada
ilk ve tek” ibaresine yer vermesine kar k, bu ibare gerçe i
yans tmamaktad r, çünkü bu uygulamay dünya genelinde uygulayan baz
firmalar n oldu u bilinmektedir. Keza stikbal Mobilya’n n da 2004 y nda
televizyon kanallar nda dönen reklamlar nda “Türkiye’nin ilk ve tek çelik
konstrüksiyonlu mobilyalar ” ifadesi kullan lm r. Ancak daha önce çelik
konstrüksiyonlu mobilyalar ba ka firmalar taraf ndan üretilmi tir. (Bozbel,
2006: 107) stikbal Mobilya ve Turkcell “Türkiye’nin ilk ve tek”, “dünyada ilk”
gibi ifadelerle ayn sektörde hizmet veren di er firmalarla örtülü bir ekilde
kar la rma yaparak kendilerine tüketiciler nezdinde bir avantaj sa lamaya
çal lard r (bu ayn zamanda haks z rekabet ortam da olu turur). Böylece
47
Reklamc lar reçete yazan te his mütehass slar na benzeten van llich
reklamc lar n tüketicilere gerçek ihtiyac n yerine neye, nas l ihtiyaç
duyacaklar reçete etmekte oldu unu vurgular ( llich, 1990: 59). Reklamlar
bir ürüne ihtiyaç duymam z gerekti ini vurgulad nda, hiçbir zaman bununla
da yetinmez, objektif ve gerçek kriterlerin yan nda renk, prestij, toplumsal
statü, modaya uygunluk gibi sembolik anlamlar yelpazesini de devreye sokar
(Kavas, 1987: 67; Wernick,1996: 63). Dolay yla, reklamc lar “bifte in
49
Kocamemi’nin de söyledi i gibi art k pek çok insan hemen her eye
sahip olmak istiyor. Daha büyük eve, daha iyi bir otomobile sahip olmak,
daha lüks ve uzun süreli gezilere ç kmak, daha iyi giyinmek, gereksiz yere
ikinci bir otomobil sat n almak, ehrin belirli bir semtinde sosyal seviyeye
uygun bir evde oturma istedi i gibi. Bunun sonu olmad bildi imiz halde
talep etmekten, hayal etmekten de vazgeçmeyiz. Çünkü bu, toplum
taraf ndan be enilmek gayretinin bir sonucudur. Reklamc lar da insanlar n bu
zafiyetinden sonuna kadar faydalanmas bilmektedir (Kocamemi, 2002:
232; Brown, 2000: 144-145). Vak fbank’ n iyi bir hayat, iyi bir gelecek gibi
unsurlara vurgu yapt “Ben Var m” ile Akbank’ n “ htiyac m Var” sloganl
reklamlar paragraf özetlemektedir.
söylenerek “harcad kça kazan n, kazand kça harcay n” mant yla insanlar bir
ekilde devaml tüketimin içinde tutulmaya çal lmaktad r. Art k reklamlar
yoluyla kredi kartlar “ödeme arac ” olmaktan ç p bir “ya am arac ” haline
dönü türülmü tür.
Art k pek çok reklam, rasyonel karar verme yerine, genelde bilinçsiz bir
ekilde marka seçme dü üncesine dayanmaktad r. nsanlar n her eye sahip
olabilece i ve olmas da gerekti i eklindeki toplumsal telkin, temel ya ama
amac olmakta, ya am eylere sahip olma çerçevesinde, tüketici olarak
yeniden biçimlendirmekteyiz. Bu durum, reklam n ekonomik, toplumsal
etkileri ve sa kl olup olmad tart malar da beraberinde getirmi tir.
Asl nda reklamlar, ürünlerden daha fazlas satar hale gelmi tir (http:
//www.1bilgi.com).
Bu durumu kitle kültürü ve yok olan özgürlük olarak ele tiren ükrullah
Dolu, insan n reklamlar yoluyla tutkular n emrine girerek kendi bedenindeki
özgürlü ü kaybetti ini, dolay yla d ar dan fikir a lamaya uygun bir ortam
olu turdu unu ve bu ortamda da insan n bir eyi içinden gelen sese göre
özgürce de il de d ar dan istenilen ekle göre yapt söyler. Bu durumda,
tüketiciler reklamlar n yaratt ya da empoze etti i dü ler dünyas ,
fantezilerini tüketim yoluyla gerçekle tirmeyi seçerek “rasyonel tüketimden”
vazgeçip “sembolik tüketime” yönelirler. Türk ekonomisinde, tüketim
makinesine dönü türülen insanlar n, u veya bu ürünün tüketimi ihtiyaçtan
de il de reklam yap lan ürüne göre olmaktad r (Dolu, 1993: 61; Odaba ,
2006: 96).
ise kad n bir perde, nesne veya ürünün arkas nda gizlice utangaç bir edayla
bakarken resmedilir (Gillian, 2010: 144-147).
ABD’de NBC taraf ndan yap lan bir ara rmada, televizyonda reklam
yap lan bir mal n çocuklar taraf ndan sadece tan nmakla kalmay p ayn
zamanda istenildi i de saptanm r. Yine ayn ara rma kapsam nda her be
anneden üçünün çocuklar n iste ini kar lamak amac yla, kulland klar
markadan vazgeçerek reklam yap lan markay sat n almak durumunda
kald klar belirlenmi tir (Elden ve Ulukök, 2006: 4). Keza ba ka bir ara rma
ise çocuklar n televizyonda reklam yap lan yiyeceklerin sat n al nmas
konusunda anne-babalar na srarda bulunmalar nda reklam n etkili oldu unu
ortaya ç karm r (Yeygel, 2007: 371). Bu duruma en iyi örnek gazete ve
mobilya (gerçi son dönemlerde otomobil reklamlar n da gözdesi haline
geldi) reklamlar r. Pek çok gazete promosyon amaçl çe itli oyun konsollar ,
oyuncaklar, oyun cdleri v.b eyleri vererek çocuklar n dikkatini bu ürünlere
çeker (çocuklar n gazeteleri okumayacaklar bilindi i halde) ve çocuklar anne
ve baban za yar n x gazetesini ald n diyerek, çocuklar üzerinden belki de
ailelerin gazete tercihlerinde de iklik yap lmas sa lan r. Keza mobilya
reklamlar nda da çocuklara kendilerinin istedikleri yata , dolab , hal olan
bir odalar olmas gerekti i vurgusu yap larak hele ki bu bir çizgi film,
animasyon film, örümcek adam ya da bir Formula 1 pilotu olmak gibi ütopik
mesajlarla daha çekici hale getirilerek, çocuklar “ba tan ç kar lmaktad r”.
Alg lama ve anlad anlamland rabilme yetene i yeti kin bir insan
seviyesinde olmad için çocuk gerçek ile kurmaca dünya aras ndaki fark
görememektedir. Bu noktada, çocuklar n alg nda bir ey edinmek için
ba ka bir de erden vazgeçmek gereklili i yoktur, al veri , para, hesap-kitap
yoktur. Reklam n sonuçlar çocu un reklam al biçimine ba r. Bu ise
çocu un neyi nas l alg lamak istedi ine ve ne kadar alg layabildi ine göre
de ir. Bu nedenle de bilinçli ya da bilinçsizce seçim yap r (Kapferer, 1991:
10; http: //www.1bilgi.com).
Art k pek çok reklamda özellikle bebek ürünlerinde (çocuk bezi, mama,
ampuan) bir nevi müzikal edas yla yap lan reklamlar çocuklar n ilgisini
çekmektedir. Bunun yan nda reklamlarda oynayan bebeklerin, çocuklar n
afacanl , sevimlili i ve sempatikli inden faydalanarak ebeveynler üzerinde
etki yarat lmaya çal lmaktad r. Buna ek olarak, reklamlarda bir çocu un boy
göstermesi, ekranda yer almas , bir çocuk sesi duymas televizyona do al
olarak da reklama ilgisi azalm olan çocu un, dikkatini çekmektedir. Bu etki
57
kurum taraf ndan tescillenen tek marka” “en iyi hizmet anlay ” v.b s fatlar n
kullan lmas gelir.
Ki ileraras ili kiden toplumla olan ili kilere, i alan ndan medyaya
kadar her alanda kar la lan, k sacas günlük hayat n birçok alan nda yer
alan etik, reklam konusunda da önemli bir yer tutmaktad r. Özellikle de
reklam n ana amac mallara ve hizmetlere olan talebi art p, sat lar
etkilemek yani kar marj art rmak ve rakipleri aras nda s yr p daha fazla
tüketiciye ula mak oldu u için hedef ald tüketici kitlesi üzerinde belirli
etkiler yaratarak bu ki ilerin duygu, dü ünce ve al kanl klar etkileyerek
onlar sat n almaya yönlendirmektedir.
Bu nedenle bu tez çal mas nda, televizyon reklamlar nda kar la lan
etik sorunlar n neler oldu u, daha çok hangi aç dan etik sorunun ortaya
kt n (toplumun sa olumsuz yönde etkileme, kar la rmalara
ba vurarak toplumsal be eniyi de tirme, ki ileri tüketime te vik etme,
kad n cinsel kimli inin kullan lmas , çocuklar ve ya lar hedef alma,
reklamda abartma, aldatma ve yan ltma) tespit edilmesi amaçlanmaktad r.
Geli tirdi i on bir soruluk, soru cevap dizgisi ile göstergebilim alan na
katk sa layan J.Gritt’in bu yöntemin kapsam ndaki de erlendirme sorular
ise öyledir (Küçükerdo an, 2005:63-65):
1.Soru: letide aktar lan bilgi düzeyi: leti im de yararlan lan nesne ve araçlar
nelerdir? Neden bahsedilmektedir? (Düzanlam boyutu)
2.Soru: Bu nesneler insan zihninde neleri ça rmakta, neleri
dü ündürmektedir? (Yananlamsal boyutu)
3.Soru: Sadece bir ö eyi hat rlamam gerekse düzanlamsal ve yananlamsal
boyutlarda hangi ö eyi ak lda tutar m?
4.Soru: Yananlamlar nas l düzenlenmi ? Bu düzenleme ne ekilde
de erlendirilebilir? Güçlü, zay f yoksa dengeli mi?
5.Soru: Metinde al ve vericilerin varl hissediliyor mu? Kan tla (ad llar,
betimlemeler...).
6.Soru: Ürün nas l sunulmu ?
7.Soru: Metin ve görüntü aras ndaki ba nt nas l? Yinelemeler, a süs,
demirleme i levi, kar tl k, uyum?
8.Soru: Göze çarpan ve arka planda kalan ö eler hangileridir?
9.Soru: Bu çerçevede, iletideki de ik ö eler nas l konumland lm ?
Aralar nda uyum var m ? Birbirlerini bütünlüyorlar m ?
Üst düzen
Tutkusal düzen Mant ksal düzen
Alt düzen
69
ç Mekân Oda ya da salon Bir bina veya evde, Eti Browni ntense’den
etraf duvarlarla al nan hazz n ya and
çevrilmi , oturmaya, yer
yatmaya yarayan bir
veya daha fazla ç
olan bölmelerden her
biri
"Tarifi mkâns z Bir ey" sloganl eti browni intense reklam filmi ev içi
mekân na benzer bir odada geçmektedir. Odan n ortas nda koltuk ya da
kanepe var, kanepenin önünde ku kafesini and ran bir sehpa üstünde bir
tepsi içinde eti browni intense çikolata var. Yan taraf nda dekoratif gece
ayd nlatma lambas , arka tarafta bir sehpa üzerinde bir vazo çiçek var.
Oyuncu yani Demet Evgar gözleri kapal ekilde odan n ortas nda duran
71
kanepenin üzerine oturmu önündeki sehpa üstünde bir tepsi içinde eti
browni intense çikolatan n ne oldu unu tahmin etmeye çal maktad r.
Oyuncu gayet güzel giyimli (ye il renkli bir elbise), makyaj düzgün ve seksi
bir görünüme sahiptir. Sanki bir gece davetiyesine kat lacakm gibi bir
görüntüsü var.
Bu reklam çikolatadan al nan haz ile bir seks hazz aras nda bir
ekilde ba lant kurulmaya çal larak bir çikolatan n nas l da cinsel hazza
sebep olaca ya da sa layaca göstermektedir. (Çikolatay yerken
karm oldu u seslerden bunu anlayabiliyoruz) rfan Erdo an’ n (Erdo an,
2009) deyimiyle bedensel hazlardan seksüel hazlara geçi i bu çikolata
sayesinde gerçekle tirmektedir.
Fasulye Erem Yener/ Avea’l Fasulye yemek Çocuk oyunlar nda geçen
olmayan genç yapmada kullan lan bir bir kavram, genelde
baklagil türüdür. oyunu bilmeyen ya da
rakiplerine göre fiziksel
olarak güçlü olmayan
çocuklar söylenir
Avea’l olmayan ‘genç niye öyle diyor o zaman, öyle demesin’ der di er
arkada n teselli amac yla omzuna dokunmas yla biter. (Avea’l olmayan
gencin arkada n söyledi ine üzülmü , sitemkâr bir hali vard r)
Axess Akbank Akbank taraf ndan Ödeme arac ndan çok bir
kart lm olan kredi ya ama arac
kart n ad
ekran n sol üst kö esinde h zl para yazar. Axess k bir taraftan ‘hafta sonu
da olsa yinede h zl para, an nda gelir bana’, ark söylemeye devam
ederken di er taraftan da önce iki erkek dansç ile sonra tek ba na dans na
devam eder. Bir sonraki karede is di er iki erke dansç ile orkestra ile birlikte
yar al r. (reklam n 16.saniyesi ile birlikte alt yaz da h zl para ile ilgili bilgiler
geçmeye ba lar)
Axess’in h zl para reklam nda para çekebilmenin (hafta içi, hafta sonu
fark etmez) kolayl na dikkat çekilerek herhangi bir emek vermeden,
zahmetsizce para elde etmenin yolu gösterilerek insanlar n kan na girilmekte
ve böylece insanlar para harcamaya yani tüketime te vik etmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir sorunda hem kad nlar n hem de
erkeklerin saçlar n zay flay p dökülmesi, saçlar kaybetme korkusu,
Mehmet-Yeliz Okur çiftinin ince telli, k yor, stres ile dökülüyor replikleri ile
iyice beyinlere kaz nmaktad r.
nedeniyle hem erkeler için hem de kad nlar için ayr ayr ampuanlar
piyasaya ç kmaktad r. Oysaki bu tür bile enli/kar ml ampuanlar ile kad n
ve erkekler için ayr ayr piyasa sürülmeden önce normal ampuanlar içinde
ayn eyler söylenmekte kad nda erkek de ayn ampuan kullanmaktayd .
Dolay yla hem üreticiler hem de reklamc lar kendi içinde çeli mektedir.
Ramazan Bir masa etraf nda Oruç tutulan ay Payla mak, birlikte olmak
toplanm kalabal k
bir aile, arkada
grubunun iftar
saatini beklemesi
Çe itli dairelerin önünde yak n çekimde içinde misket olan Coca Cola
esi görüntüsüyle ba lar. Görüntüdeki son daire kap n aç lmas ve
kap açan ki inin e ilerek kola esini al p e içindeki bilyeyi çevirmesi ile
devam eder.
84
Araban n arka koltu unda yan konmu içinde misket olan bir ba ka
kola esi görüntüye gelir. Kamera yava yava dönerek arabay kullanan
ki iyi görürüz. Bir ba ka görüntüde araban n yan nda motosikletle (Scooter)
ile birlikte soka a giri ini görürüz. Sonra araba ve motosiklet park edilmi
içinden araçlar kullanan ki iler ellerinde içinde bilye olan kola eleri ile
araçlardan inerler ve birbirileriyle kucakla rlar. Birbirini gördüklerine
mutludur. Sonra bu iki ki iye ellerinde içinde bilye olan kola esiyle ba ka
ki ilerde kat r. Önce ellerindeki enin içindeki bilyelere bakarlar sonra hep
birlikte bir evin bahçesine girerler. Bir araya gelen bu ki ilerin çocukluk
llar ndan beri arkada olduklar anl yoruz. Hepsi tekrara görü tükler için
mutludurlar. (yüzlerinde bu mutluluk okunur) Sanki bu mutlulu u sa layan
ey Coca Colan n birle tirici gücüdür.
Bahçe kap ndan giren arkada lar bir anda bahçe kap n di er
taraf ndan çocuk olarak bahçeye do ru ko arak girerler. (çocukluk y llar na
geri dönü yap lm r) çocuklar n ko malar arka cepheden görürüz, sonra
ceplerinden bilyeleri ç kar p yere dizerler. Bu esnada bir a ac n alt nda
oturan elinde kola esi olan gözlüklü bir çocu u misket oynayan çocuklar
üzgün bir ekilde izlerken görürüz. A ac n alt nda tek ba na oturan çocu u
di er gruptan önce bir ki i fark eder, sonra di erleri göz göze gelir ve hep
birlikte yaln z çocu un yan na gelir, herkes enin içine birer tane bilye
atarlar sonra da beraber oynamak için ça rlar. Burada Coca Cola
sayesinde payla may , birlikteli i ve arkada ö reniyoruz gibi alg olu ur.
Bahçeye kurulmu olan masay tepeden yap lan çekimle hem masan n
etraf nda toplanm kalabal hem de özenle haz rlanm yemekleri görürüz.
Evin en ya masan n ba kö esinde oturur ve kolundaki saate bakar. ftar
saati olup olmad anlamak için. Arkada grubunda bir ki i sol taraf na
bakar camide mahyalar n yand görür ve kolalar n kapaklar aç lmaya
ba lar. (Mahyan n klar n yanmas iftar saatinin dolams gösterir) Yak n
çekimde kolan n bardaklara doldurulu unu, köpürmesini görürüz. Masa da
oturanlar kolay bardaklar nda içerken, arkada grubu kolay bardak yerine
e de içerler. Arkada grubundan bir tanesi tam içecekken di er arkada
müdahale eder ve hepsi ayn anda içmeye ba lar, gözlüklü arkada lar
elindeki kolay önce bitirir ve sevinmeye ba lar masadaki di er ki iler
gülmeye ba lar.
Reklam n sonuna yak n planda dört tane içinde bilye olan kola esi
vard r. Masada oturanlar arka planda ve flu ekildedir. Son görüntüye k rm
fonda içi dolu ekilde coca esi gelir ve enin sol taraf nda “mutlulu u
payla ” sonra da “mutlulu a kapak aç” yaz gelir ve reklam biter.
Coca Cola reklam nda iftar saati için masan n etraf nda mutlu bir aile
profili verilmekte ve bu profilde yer alan insanlar hep mutlu, ne eli ve
sevinçlidir. Bun mutlulu un kayna n da Coca Cola’n n birle tirici gücü
oldu u mesaj verilmektedir. Yani mutlulu a, sevince, ne eye ve payla maya
aileyi masa etraf nda toplanmaya giden yol Cola Coladan geçer
denilmektedir ki bu reklamda yer alan mutlu u payla ve mutlulu a kapak aç
sloganlar bu durumu desteklemektedir. Mutlulukçu anlay la vermektedir.
Dans eden Di i Ar lar Bal üretimini sa layan Ar bir böcek türü de olsan
ar lar çi ar r kad n kimli inin (di ili in)
aktar ld bir canl
Geni aç ile tekrar kovan n içini görürüz, dans eden ar lara lila
eklinde apkas olan ba ka ar larda kat lm r ve danslar na devam ederler.
lk ba ta balon gibi irdikleri tah l gevreklerini yerler ve d ses ‘k t k t k tt’
eklinde e lik eder. Yak n çekimde gevre i yiyen ar n mutlulu u yüzünden
okunur. Son görüntüde kovan n içersinde Honey Pops’un kutusu üst k sm
aç k ekilde görüntülenir. çine ball tah l gevrekleri dü er dolunca dans eden
ar lar taraf ndan aç k k m kapat r ve ar lar uçar. D ses: ‘ritimli bir ekilde
Honey Pops çok çok lezzetli’ der. Sar güne gözlüklü ar da Honey Pops’un
kutusuna uçar, oradaki bo lu a konar, kutunun sa taraf na bir kâse içinde
ball tah l gevre i görüntüsü yer al r.
88
Ball tah l gevre i reklam n bal vurgusunu ortaya koymak için kovan ve
ar lar resmedilse de dikkat edilmesi gereken nokta kovan n içindeki ar lar n
di i olarak temsil edilmesidir. Her ne kadar ar lar n di i olmas bal yapan
ar lar n yani i çi ar kolonisinin tamam n di i ar lar olu mas ndan dolay di i
ar kullan lm r desek bile ar larda saçlar n, apkalar n, gözlüklerin, di er
giysi malzemelerin olmas ve dans etme biçimleri ile kad nlar n di ilik
özellikleri Türkçedeki “ki ile tirme ve konu turma sanat ” ile ar lara aktar lm
ve buradaki di ilik i çi ar olarak konumlanmam r. Bu reklam çocuklar
veyahut yeti kinleri hedef koltu una oturtmu olsa da kad nl k, di ilik gibi
unsurlar bilinçli bir ekilde bili ler i lemektedir. Ayr ca kad n kimli inin (di i)
kullan ns olmad da gösterir.
Ayr ca gerçek hayatta pek kar la mad z çizgi film dünyas nda
yo un olarak gösterilen a aç dal na yap lm kovanlar, ar lar taraf ndan do al
ortamda yap ld için bu reklamda do all k ö esine vurgu yap lm r. Ancak
biliyoruz ki artan miktarda bal üretiminin sa lanmas için art k insanlar (hatta
makineler) taraf ndan üretilen kovanlarda çe itli katk (g da) maddeleri ile
üretim sa lanmaktad r. Buradaki do all k vurgusu ile insanlara
kand lmaktad r. Etik aç dan sorgulanmas gereken nokta kad n imgesinin ve
aldatman n varl r.
çama rlar y kamaya devam ederken ayna bakarak sanki kar nda birisi
varm gibi ‘makine bozulacak zaman buldu’ der. Aynadaki ki iye dert
yan yormu gibidir. Bu esnada evin çocu u oldu u anla lan küçük k z
çocu u y kanacak ba ka çama r getirerek bozulan çama r makinesinin
üstüne koyar. Geni aç yla verilen banyo görüntüsünde elde y kamay
bekleyen y nla çama r oldu unu görürüz.
Bir sonraki görüntüde çal ma tezgâh n arkas nda olan tamirci elinde
Calgon kireç önleyici tablet kutusu ile gelir repli ine devam eder. ‘Bu yüzden
çift katmanl Calgon tableti öneriyorum’ der. Yak n çekimde elinde çift
katmanl Calgon tableti görürüz. Burada i in uzman olan bu ki inin yapm
oldu u öneri kad nlar üzerine güven olu turan bir unsurdur. Tamirci
konu mas na devam eder ve Calgon’un kullan lmas durumunda sa layaca
faydalar anlatmaya devam eder. ‘çift katman sayesinde Calgon tablet
makinenizin sadece metal k mlar de il plastik ve kauçuk parçalar da
korur.’ Bu esnada ekran ikiye ayr lm her iki görüntüde içini görebildi imiz
çal an çama r makineleri vard r. Sol tarafta Calgon kullan lmayan sa
tarafta ise Calgon kullan lan makine vard r. Çal an makinelerin su tahliye
mlar na ve kauçuk parçalar na yak n çekim yap r. Yak n çekimlerde sol
tarafta yer alan makinede ya an lan kireç problemini, sa taraftaki makine de
ise bir problem olmad gösterir. Bu bir tür ikna etme tekni idir.
91
Tünel Yerin alt nda Bir yandan öbür yana Vodafone ula mak için
çakmak için geçebilmek için yer kaz lan yol,
kullan lan gizli yol alt nda, genellikle
da lar n içinde aç lan yol
Max çubuk Max çubu u Dondurma yemek için Kaykay ile yap lan
tutulan çubuk hareketlerin ilham
kayna olan çubuk
Kanka Birlikte hareket eden Karde kadar yak n olan Her ko ulda birlik ve
çocuk grubu kimse berabere olma duygusu
Çocuklar ailelerinden ald klar cep harçl klar yla sat n alma
davran lar gerçekle tirdikleri için gizliden gizliye ailelere çocuklara daha
fazla cep harçl vermesi için bask olu turulmas , bu bask yla birlikte daha
fazla cep harçl alan çocuklar n da daha çok tüketime kat lmas
sa lamaya yönelik olmas aç ndan da ayr ca ele tirilebilir.
Mutfak Arçelik ankastre Daire, ev gibi yap larda Kad nlar n hünerlerini,
ürünlerinin yemek pi irilen yer maharifetlerini
bulundu u alan gösterdikleri yer
Yiyecek Çe it çe it po aça, Hamur ile yap lan çe itli Arçelik ankastre ürün ile
kek, börek, çörek tuzlu yiyecekler istenilen k vamda yap lan
yiyecekler
Anne evde o lu ile ayn koltuk da otururlar anne gazete okur o lunun
da elindeki kumandadan televizyona bakt anla r. Anne gözünün ucuyla
luna ‘dü ünün yavrum biraz der’ kesme hareketiyle bir sonraki görüntüde
z isteme merasimini gösterir. Gelin aday kay nvalideye kahve ikram eder.
Yüzünden pek de mutlu olmad bellidir. Yine bir kesme hareketi ile ba ka
bir evin salon ya da benzer bir oda da anne masaya oturmu davetli
kartlar na isim yazar, arka tarafta ise muhtemelen gelin aday telefonla
konu ur. O lu annesinin omuzlar na dokunur, anne o luna ‘henüz erken
de il mi’ (d ses). Kesme hareketi ile bir sonraki görüntüye geçilir. Evin giri
(antre veya hol) k sm nda o lu ayakkab girer, anne de kap da elinde bir
örtüyü katlarken oluna do ru bakar ve ‘hayatta olmaz’ der, (d ses) ses tonu
biraz yüksektir.
po açay keser, sonra kesti i parçay yer (yak n planda). Sonra geni aç da
müstakbel gelin elinde tepsi ile bitmi olan çay ya da kahve fincanlar
mutfa a götürür. Kay nvalide de gelinin arkas ndan bakar, yüzünde
tebessüm (hem gelin hem de kay nvalide testten geçti i mutludurlar) vard r.
Kay nvalide ‘han m k z çok han m k z, gelinim de il k m sanki’ der (d ses).
insanlara yani annelere yap lan bir haks zl kt r (hatta hakarettir). Di er bir
ele tiri ise gelin adaylar na, gelinlere güzel yemekler, po açalar yap p iyi bir
konukseverlik gösterin ki kay nvalidenizin gözüne girebilesiniz, bunu da
ancak Arçelik f nlar ile yapabilirsiniz mesaj verilmektedir. Çok iyi çörekler,
kekler, po açalar yapamazsan z ya da yapsan z bile bunu Arçelik ürünleri ile
yapmazsan z (a zla ku tutsan z bile) kay nvalide taraf ndan
sevil(e)meyeceksiniz alg na neden olabilmektedir.
Anne retmen Derya Çocu u olan kad n Uzakta olsa bir ekilde
do ru’nun annesi çocu unu zor durumdan
kurtaran süper insan
otobüs dura nda oturan bir kad n ve yan nda da Selocan var (Buras n
stanbul oldu u dura cam nda ETT yaz ndan anla lmaktad r). Cep
telefonu çalar ve kad n telefonu açmas ile ö retmenin annesi oldu unu
anlar z. Ö retmen annesine ‘anne sorma rezil oldum, soba yakmay
beceremedim. Yakamazsak da ders filan yapamicaz’ der anne de alttaki
havaland rma aç k m diye sorar ö retmene, ö retmen e imli soban n
yan nda durur ve annesine havaland rmas m var diye sora sonra da alttaki
havaland rmay açar. Havaland rman n aç lmas ile soba yanmaya ba lar.
retmen sobay yakabildi i için (annesi sayesinde) mutludur. Ö rencilerde
retmenini alk larlar.
Reklam çeken bir telefon daha do ru Turkcell hatt olmayan bir cep
telefonu yoksa hem yöre insan hem de orada bulunan memurun, zorlu hava
ko ullar nda aciz durumda kalabilece i alg yaratmaktad r.
Küçük ama önemli bir ele tiri de Turkcell’in çekim gücünü göstermek
amac yla kulland ‘Selocanlar n’ çocuk olmas ve kendileri ile alakal
olmayan bir hizmette kullan larak bu hizmetin bir parças olarak
konumland larak çocuklar n istismar edilmesidir.
Banka Garanti Bankas Para ve para gibi ticari Ailenin mutlu olmas
de erler üzerinde i lem sa layan banka, mutluluk
yapan ticari kurulu kayna
Mutfak Dar ve küçük mutfak Daire, ev gibi yap larda Yemek pi irilen ve yemek
ile geni mutfak yemek pi irilen yer yenilen yerden ziyade
insanlar mutlu eden bir
yer
Anne Büyük mutfa olan Çocu u olan kad n Büyük mutfakl ev sahibi
ev isteyen kad n oldu u için mutlu olan
kad n
Aile Büyük mutfakl evi Erke in ve kad n Mutlu bir aile resmi
olan anne, baba ve çocuklar yla
çocuk olu turduklar küçük
birlik
Reklam beyaz fonda 2010 alt nda da benim 20102dan dile im yaz
ile ba lar. Bir k z çocu u taraf ndan seslendirilen d ses: ‘ benim 2010’dan
111
Bir önceki görüntüde var olan kelebek tekrar ortaya ç kar. Resmin üst
sm na uçmaya ba lar. Yukar ya do ru kelebek uçtukça kalpler bulutlar
görüntüye de yer al r. Erkek taraf ndan seslendirilen d ses: ‘Ay e hakl . Ev
sahibi yapmak Mortgage uzman Garanti’nin i i. Türkiye’yi canland ran banka
2010’da yine yan zda’ der. Kelebek uçmaya devam eder ve Garanti
yaz n üzerinden uçar gider ve ekranda Garanti yaz kal r, d ses ile
birlikte ba ka bir arzunuz yaz yazar ve reklam biter.
Daha önceki ba klar alt nda söyledi imiz “hep daha fazlas , daha
iyisi, daha büyü ü” durumu burada kar za ç kmaktad r. Böylelikle
insanlar n beklentileri de tirilmektedir. nsanlar önceleri ba sokacak
kadar bir evim olsun yeter derken günümüzde art k daha büyük mutfakl bir
ev, kocaman sonlu olan bir ev veyahut da bahçesinde havuzu olan bir ev
istemektedir. Çünkü insanlara reklamlar taraf ndan hep daha iyi bir hayat
benimsetilmekte hatta ko ulland lmaktad r. Bu noktada hep daha iyi
felsefesiyle ya ihtiyaç olmad halde ihtiyaçm gibi göstererek ya da
ihtiyaçlar s ras nda de iklik yapmak maharefeti ile gereksiz yere tüketime
te vik edilmektedir.
Futbol Kumsalda futbol 11’er ki ilik iki ekibin Görsel anlamda estetik,
topuyla de ik bir dikdörtgen bir alanda gol haval hareketlerin
tak m hareketle r atarak skor üstünlü ü yap ld bir spor oyunu
yap lmaya çal lan sa lamaya çal klar bir
bir oyun tak m oyunu
Maymun Coco Pops maskotu Dört ayakl , iki aya Coco Pops tüketen
üzerinde de yürüyebilen, çocuklar n sevdi i canl
ormanda toplu olarak
ya ayan, kuyruklu bir
hayvan
Ön planda futbol topunu sektiren bir çocuk vard r, ters aç ile çekildi i
için gölgeli görünen bu çocuk topu bir ba ka arkada na atmaktad r. Topu
114
Dondurma Magnum Gold ekerli sütün veya Alt ndan daha de erli
meyve sular n olan yiyecek
dondurulmas yla
haz rlanan so uk
yiyecek
k olmalar sanki özel bir davete kat lacakm izlenimi verir. Partnerin kad n
oyuncuya bakarak waaww demesiyle yak n planda kad n oyuncu ekrana gelir
ve partnerine ‘yani i için’ der.
Elektrik devrelerinin kesilmesi ile ehrin klar bir bir sönmeye ba lar.
Geni aç yla ehrin nlar n söndü ünü görürüz. Daha sonra ikili kasa
kap n oldu u yerde sütun i lemeli bir korkulu u sper olarak kullanarak
kasa kap patlat rlar. Daha sonra ikili kasa kap ndan içeri girer. Önce
kad n oyuncu içeri girer ve ko arak alt n görünümlü dondurmalara do ru
118
ko ar. Bu esnada d ses: ‘ama onun tahmin etti i alt nlar de il’ ve ayn
anda ama onun tahmin etti i alt nlar de il yaz ekranda belirir. Burada
ekrana gelen bütün yaz lardaki sar renk Magnum Gold’u temsil eder. Kad n
oyuncunun ard ndan partneri içeri girer ve rm bir ekilde etrafa
bakt ktan sonra ‘partnerine bundan haber varm yd ?’ diye sorar. Partneri
dondurmalar n akl ba ndan alm olmas nedeniyle erkek oyuncunun
sorusuna cevap vermez ve eline ald Magnum Gold dondurmay gözleri
kapal bir ekilde yemeye ba lar. Dondurmadan ald o müthi keyif, haz
yüzüne de yans r.
Çiftin oldukça de erli alt nlar n bulundu u bir kasaya ula ma çabas
ekrana getiren reklamda, erkek h rs z alt n pe indedir. Alt n; para, güç ve
iktidar demektir. Dolay yla erkek alt ndan ziyade, gücün pe indedir. Fakat
kad n karakter partnerinin aksine Magnum Gold dondurman n pe indedir.
Yani kad n karakter üzerinden “dondurma tutkusu”nun alt çizmektedir.
Dolay yla burada kad n, hazz n pe inden ko an, tutkular na yenilen zay f bir
kad n imaj çizilmi tir (genelde pek çok reklamda kad nlar haz ve tutkunun
pe inde ko an, iradesi zay f ki iler gibi gösterilir).
gerekti i ve insan hayat n daima haz ile anlam bulaca , bunun için de her
türlü aldatmaya ba vurabilece i gibi mesajlara da aç kt r.
Anne ile çocuk aras ndaki sevgi ve ba dan hareket eden Dettol’ün
antiseptik yara spreyi reklam sokakta scooter’a binen bir çocuk görüntüsü ile
ba yor. Ekran n sol alt kö esinde ngiltere 1930 yaz var. Fonda Akustik
gitar çal nan slow bir ark çalar. Çocuk yolun kenar na do ru gider ve
kald m ta na tak r ve çimlerin üzerine dü er ve dü tü ü yerden sekerek
kalkar. Sonraki görüntüde annesine sar r. Sonra annesine dü tü ü s rada
dizinde olu an yaray gösterir (annesini ilgisini sa lamak için). Bu s rada
görüntüler ile e zamanl olarak d ses ba lar: ‘Tarih boyunca azalmayan,
etkisini hiçi yitirmeyen bir güç var. Çocu una sar lan bir annenin koruyucu
gücü’ Sonraki karede evin salonuna benzer bir yerde cam kenar nda oturan
bir anne ile annesinin yan na sa elini tutarak gelen bir k z çocu u yer al r.
121
Anne çocu u efkat ile sar r. Sonra elindeki yaraya ile ilgilenir. K z çocu u
annesinin ilgisinden memnun bir ekilde annesine bakar. Ekran n sol alt
kö esinde Hindistan 1956 yaz var.
Gri bir fon üzerinde yeni Dettol antiseptik sprey ile Ekran n sol üst
kö esinde yeni, sa üst kö esinde ise Sa k Bakanl ’nca onaylanm r
yaz var. D ses: Yeni Dettol antiseptik spreyi Sa k Bakanl taraf ndan
onaylanm r’ der ve Dettol’ün di er ürünleri çapraz s ra ile dizilmi ekilde
ekrana gelir. D ses: ‘Türk Pediatri Kurumu Dettol’ü öneriyor. Dettol
korur.’demesi ile birlikte s ras yla ekranda gri fon üzerinde kurumun logosu,
daha sonra Dettol’ün logosu ekrana gelir ve reklam biter.
Yemek Yenmek için pi irilip Yenmek için pi irilip Coca Cola ile müthi bir
haz rlanm yiyecek haz rlanm yiyecek uyum gösteren yiyecek
Reklam büyük ah ap bir kap aç p, kap dan içeri giren bir çocuk
görüntüsü ile ba yor. Çocu un içeri girmesiyle birlikte buran n insanlar n
124
Coca Cola’n n tatl , tuzlu, sar msakl her türlü yemekle tüketilece i,
hatta ac yemeklerde bile yeme in verdi i ac su içerek dindirmek yerine
Coca Cola içmenin daha iyi oldu u, sa k için faydal bir besin olan spanak
ile bile tüketilebilece i (sa kl ve sa ks z iki eyin ayn anda yap lmas ile
elde edece in faydan n azalmas demektir) her yemek ile müthi ikili bir
uyum sa layaca , yeme in keyfine keyif kataca mesaj yla sofralardan
eksik edilmemesi gerekti i vurgulanmaktad r.
Uçak Axe Jet uça Kanatlar n alt ndaki Axe Jet’in seksi,
havan n yapt bas nç hosteslerle hizmet verdi i
yard yla yükselip havayolu irketi
ilerleyebilen motorlu
hava ta
Hostes Axe Jet çal an Ta tlarda, özellikle Yolculular ile yak ndan
kad nlar uçaklarda yolcu ilgilenen, güzel, seksi,
rlayan bayan seksi çal anlar
Unilever çat alt ndaki erkeklere özel ki isel bak m markas Axe, yeni
reklam kampanyas nda ‘uçurur’ slogan yla tüketiciye havayolu konseptiyle
sesleniyor.
dönen bir platform üzerinde erotik bir ova dönü en yast k dövü ü ve gösteri
yaparlar. Daha sonraki görüntüde ise uça n bir ba ka noktas nda küvet
içinde bir erkek ve bir tanesi erke in yan na uzanm di eri ise küvetin d
taraf nda meyve yerken görüntülerin. Bir ba ka noktada ise hostes yolcuya
masaj yaparken görüntüde yer al r. Sonra pilot kabininden kaptan pilot ve
yard mc uça n içine bakarlar ve gülerek uça kullanmaya devam ederler.
Erkek d ses görüntülerin tamamlay olan repli i söyler: ‘Ayr ca zevkten
uçuran miller kulübü üyelerimize, ba ka havayollar n ancak rüyalar nda
görebilecekleri lüksü sunuyoruz. Hava ula nda yeni bir dönem ba yor.
Axe Jet. Uçurur’ der ve sar renkli ve üzerinde Axe Jet yazan uçak ile ekran n
sa alt kö esinde de kanatlanm bir Axe deodorant esi görüntüsü ile
reklam biter.
büyük zevk duyaca mesaj yla (bedensel) hazc bir anlay da reklamda
kendini gösterir.
Tüketim göstergeleri aç ndan, reklam hem kad nlar bir cinsel obje
gibi konumland rmas hem toplumun genel ahlak yap na ayk olmas , etik
problemlerin kayna te kil eder.
Bebek Annesi taraf ndan Meme veya kucak Mama yedirirken devaml
mama yedirilen çocu u hareket etti i için her
sevim taraf na mama bula ran
Anne Bebe ine mama Bebe i, çocu u olan Familia peçete sayesinde
yedirmeye çal an kad n bebe ine mama
kad n yedirirken hem e lenen
hem de mutlu lan kad n
Mutfak Annenin bebe ine Evin yemek pi irilen ve Familia peçetenin en çok
mama yedirdi i evin yenilen bölümü kullan ld alan
bölümü
Örtülü kar la rma örne i olan reklam yak n planda annesi taraf ndan
mama yedirilen sevimli bir k z çocu u görüntüsü ile ba yor. kinci görüntüde
ise yine annesi taraf ndan mama yedirilen sevimli ba ka bir k z çocu u var.
Fonda kulaklar t rmalamayan hafif müzik var.
130
sesle senkronize bir ekilde ekrana yeni görüntü gelir. Ekran ikiye
bölünmü tür. Ekran n sol taraf nda bebe ine mama yedirirken Familia peçete
kullanan anne, ekran n sa taraf nda ise bebe ine mama yedirirken di er
peçeteyi kullanan anne vard r. Görüntülerden buran n mutfak oldu u
anla lmaktad r. Erkek d ses: ‘peçetelerin en emicisi yeni Familia’ der ve
ekran n sol taraftaki görüntünün alt na Familia Peçete ile kare içinde 1 rakam
yaz belirir. Ayn ekilde ekran n sa taraftaki görüntünün alt na Di er
Peçete ile kare içinde 1 rakam yaz belirir. Reklam n ilerleyen süresinde
ekran n sa taraf ndaki anne bebe ine mama yedirirken kulland peçete
say artar. Masa üstünde kullan p at lan peçete miktar ile kare içinde
yazan rakam n de mesinden anlar z. Ekran n sol taraf nda yer alan anne
ise bebe ine mama yedirirken ald tek Familia peçeteyi kullanmaya devam
eder. Bu bize Familia en emici gücü ile ayn zamana daha dayanakl oldu u
di er peçetelerden daha üstün oldu u mesaj verir. Erkek d ses: ‘bir
tanesi bile fazlas yla yeter’ cümlesi ile bu görü ü destekler.
peçetelerinin dayan ks z ve kötü oldu u mesaj ile örtülü kar la rma ile
kötülenmektedir.
Ekran n sol taraf ndaki anne mama verdi i her ka ktan sonra bebe in
z çevresini temizlemezken, ekran n sa taraf ndaki anne neredeyse her
ka ktan sonra bebe inin a z ve çevresini devaml silmesi ve her silme
leminde peçeteyi bir kez kullan p atmas nedeniyle bebe ine mama
yedirmesini beceremeyen ve ev ekonomisinden anlamayan anne imaj
okumalar na da aç kt r.
Ekran n sol taraf ndaki anne bebe ine mama yedirirken mama
bula klar temizlemesi i leminde peçeteyi katlayarak kullanmaktad r.
Ayr ca görüntüye dikkat bir ekilde bakt zda anne mama bula silmek
yerine peçeteyi de dirmek suretiyle temizlenmektedir ki burada emici gücü
göstermeye çal lm r. Ancak görüntüde sanki bebe in a z ve çevresinde
mama bula yok gibidir. Dolay yla tüketici burada kand lmaktad r. Ek
olarak bebe inize mama yedirirken mama yeme boyunca her ka ktan sonra
bebe in a z ve çevresini temizlese bile reklamda gösterdi i kadar peçete
harcayamazs z.
Frizbi Gençlerin aralar nda Genellikle plastikten Kaçamak bak lar atan
oynad klar bir oyun yap lan disk ikilinin ileti im kurmas
türü sa layan oyun
Reklam bir sahile vuran dalgalar n görüntüsü ile ba lar. Daha sonra
sahilde frizbi oynayan bir grup ekranda görülür. lk önce bu grupta yer alan
rm ti örtlü bir erkek yak n planda görülür, utangaç bak la kar tarafa
bakar. Daha sonra yine bu grupta olan bir k z yak n planda görüntüye gelir.
zda kar taraf kaçamak bir bak atar. Bu görüntüden erkek ve k n
birbirine ilgi duyduklar ancak ileti im kuracak cesareti olmad anlar z.
Sahilde frizbi oynayan grubu geni aç dan bir kez daha görürüz. Kaçamak
bak atan k z kendisine at lan frizbiyi tutar ve frizbiyi atar. Frizbi grupta yer
alan bir ba ka k za do ru giderken birde k rm ti örtlü erkek ani bir
hareketle frizbiyi arkada na gelmeden tutar.
Kar cins ile ileti im kurmakta, yak nla makta zorlanan genç (her ne
kadar frizbi ile ba lam olsa da) dondurma ile kar cins ile yak nla makta,
hatta onu kendine a k (gençlerin elinde dondurma ile bak mas ve bunu
kalpli bir çerçeve içerisinde göstermesinde anl yoruz.) ederek istedi ini elde
etmektedir. Dolay yla ikili aras ndaki a k dondurmadan geçerek olmu tur.
Böylece dondurma üzerine ü en görevi yerine getirmi tir. Gençlerin bir arada
olmas sa lam r. Erkek de dondurman n kar konulmaz gücü sayesinde
kar cinsi elde etmi tir.
Dolay yla reklam kad nlar n (onlar n en çok sevdi i) dondurma ile
kolay kand labilece i ve erkekler için de kar cinsi elde etmek için müthi
bir silaha (dondurma) dönü ece i mesaj , hem kad nlar bir dondurma ile
kand labilecek kadar zay f gösterilmesi, hem de dondurman n esas i levi
nda kullan larak imitatif alg sunmaktad r.
Reklamlarda güzel, çekici, seksi bir kad n; yak kl , etkileyici bir erkek;
sevimli, sempatik bir çocuk ya da cenneti and ran bir ya am tarz
kullan lmaya ba lad andan itibaren (bunu da güzel, etkileyici, duygu yüklü
bir müzik e li inde yap yorsa) reklamc lar n tüketicilerin insani duygular n,
dü lerinin, hayallerinin sömürüldü ünün göstergesidir.
Reklamlarda ürün ile mutluluk, ürün ile haz ya da ürün ile bireysel
fayda aras nda bir ili ki kurulur ki bu ili ki adeta tüketicinin beynine kaz r.
Tüketicide bu hazlara, faydaya ya da vaat edilen de ere üründen geçerek
elde edece i duygusu geli ir. Bunun bir yan lsama oldu unu tüketici ancak
ürünü kulland ktan sonra anlar. Mutlulu un, hazz n hayat kavgas içerisinde
sadece minik bir an kapsad , bu minik andan ibaret oldu unun fark na
var r.
KAYNAKÇA
TCH SON, Jim; Televizyon Reklam Böyle Yap r, çev. Aytül Özer,
stanbul, Mediacat Kitaplar , 2009.
AKBULUT, Nesrin Tan, ERDO AN, Eda Balka ; Televizyon Reklam Film
Yap , stanbul, Beta Bas m Yay m, 2007.
BAD O, Alain; Etik: Kötülük Kavray Üzerine Bir Deneme, çev. Tuncay
Birkan, stanbul, Metis Yay nlar , 2004.
BATI, U ur; “Reklam Dilinin Sözdizimsel Nitelikleri Üzerine Bir çerik Analizi”,
Journal of Qafgaz University, Number 12, Fall 2003, s.99-109.
BRENKERT, George G.; “Ethics in Advertising: The Good, the Bad, and the
Church” Journal of Public Policy & Marketing, vol. 17 (2), Fall, 1998, s.
325-331.
ÇOBANO LU, Emine; “Pazarlama Eti i”, Hayat nda Etik, ed. Suna
Tevrüz, stanbul, Beta Bas m Yay m, 2007, s.185-206.
ERDO AN, rfan; “Medya ve Etik: Ele tirel Bir Giri ” leti im Kuram ve
Ara rma Dergisi, Say 23, Yaz-Güz 2006, s. 1-26.
ERDO AN, rfan; “Televizyon Reklamlar nda Gündelik Hayat n Temsili: Seks
ve Çikolata” Bilim ve Utopya, Say 179, May s, 2009.
SKE, John; leti im Çal malar na Giri , çev. Süleyman rvan, Ankara,
Bilim ve Sanat (2. Bas m), 2003.
FRANKENA, William; Etik, çev. Azmi Ayd n, Ankara, mge Kitabevi Yay nlar ,
2007.
LL CH, Ivan; Tüketim Köleli i, çev. Mesut Kara ahan, stanbul, P nar
Yay nlar , 1990.
KUÇURAD , oanna; Etik, Ankara, Türkiye Felsefe Kurumu Yay nlar , 2006.
ÖZGÜR, Ayd n Ziya; Televizyon Reklamc , stanbul, Der Yay nlar , 1994.
ÖZLEM, Do an; Etik; Ahlak Felsefesi, stanbul, nk lâp Yay nevi, 2004.
EPER, Annemarie; Eti e Giri , çev. Veysel Atayman, Gönül Özen Sezer,
stanbul, Ayr nt Yay nlar , 1999.
SCH LLER, Herbert; Zihin Yönlendirenler, çev. Cevdet Cerit, stanbul, P nar
Yay nlar , 2. Bas m, 2005.
YARAN, Cafer Sad k; Ahlak ve Etik, stanbul, Ra bet Yay nlar , 2010.
http://www.irfanerdogan.com/
http://www.rok.org.tr/urue.html
http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster
http://www.trt.net.tr/Kurumsal/Tarihce.aspx
http://globalmedia-tr.emu.edu.tr/
http://www.1bilgi.com/basin-yayin/4029/medyada-yaniltici-reklam-yasak-
ancak-bunun-uygulandigini-soyleyebilir-miyiz.html
147
EKLER
EK-1
EK-2
15 Dettol 486.919 -
EK-3
3.2.4. Head&Shoulders
151
3.2.11. Arçelik
3.2.12. Turkcell
155
3.2.15. Magnum
3.2.16. Dettol
157
3.2.20. Cornetto
159
ÖZET
Anahtar Kelimeler
1. Etik,
2. Reklam,
160
3. Televizyon Reklamlar ,
4. Reklam Eti i,
5. Göstergebilim.
161
ABSTRACT
Key Words
1. Ethics,
162
2. Advertisement,
3. Television Advertisements,
4. Advertising Ethics,
5. Semiotics.