Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 138

ĠġÇĠ VE ĠġVEREN

KURULUġLARININ
ORGANLARI
DÖRDÜNCÜ HAFTA
ZORUNLU ORGANLAR

GENEL DĠSĠPLĠN
KURUL KURULU
YÖNETĠM DENETLEME
KURULU KURULU
GENEL KURUL

Diğer tüzel kiĢilerde olduğu gibi, iĢçi ve iĢveren kuruluĢlarında


da genel kurul, kuruluĢun en yetkili karar organıdır. Genel
kurulun oluĢumu kanunun 10. maddesinde düzenlenmiĢtir. Buna
göre genel kurul ÜYE veya DELEGELERDEN oluĢmaktadır. Bu
husus tüzüklerinde yer alır. Ayrıca genel kurul dıĢında zorunlu
organların üyeleri, bu sıfatla kuruluĢ veya Ģubelerin kendi genel
kurullarında delege olarak yer alırlar.
Genel Kurulun Toplanması
Md. 12/1: KuruluĢların ĠLK GENEL KURULU tüzel kiĢiliğin
kazanılmasından, Ģubelerin ilk genel kurulu ise kuruluĢ tarihinden
itibaren altı ay içinde yapılır.
Md. 12/2: OLAĞAN GENEL KURUL en geç dört yılda bir toplanır.
Md. 12/4: OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL, yönetim kurulu veya
denetleme kurulunun gerekli gördüğü hâllerde ya da genel kurul üye
veya delegelerinin beĢte birinin yazılı isteği üzerine altmıĢ gün içinde
yazılı istekteki konuları öncelikle görüĢmek üzere toplanır.
Genel kurula çağrı YÖNETĠM KURULU tarafından yapılmaktadır.
Kanunda genel kurul toplantısının yeri ile ilgili bir
hüküm bulunmamaktadır. Bu konuda Kanunun 80.
maddesi uyarınca Medeni Kanunda yer verilen, genel
kurul toplantısının tüzükte aksi hüküm olmadıkça
dernek merkezinin bulunduğu yerde yapılacağı
yolundaki kural sendika ve konfederasyon genel
kurulları için de geçerlidir.
Genel kurulun toplantı yeter sayısı üye veya delege
tam sayısının salt çoğunluğudur. Tüzükte daha yüksek
bir yeter sayı belirlenebilir. Ġlk toplantıda yeter sayı
sağlanamazsa ikinci toplantı en çok on beĢ gün
sonraya bırakılır. Bu toplantıya katılanların sayısı, üye
veya delege tam sayısının üçte birinden az olamaz.
Bu toplantıların çağrı yöntemi konusunda Kanunda ayrıntılı bir
düzenleme yoktur. Kanunda, sadece diğer zorunlu organlara ait
raporların ve bütçe teklifinin genel kurula katılacaklara on beĢ
gün önceden gönderilmesi zorunluluğu vardır. Bu nedenle,
Medeni Kanundaki, genel kurulun yönetim kurulunca on beĢ gün
önceden toplantıya çağırılacağına ve bu amaçla toplantı günü,
saati, yeri ve gündemin üyelere bildirileceğine iliĢkin hükmün
iĢçi ve iĢveren kuruluĢları için uygulanması gerekir.
Genel Kurulun karar yeter sayısı toplantıya katılan üye veya
delege sayısının salt çoğunluğudur. Ancak bu sayı üye veya
delege tam sayısının dörtte birinden az olamaz.
Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı belirlenmemiĢse, tüzük
değiĢikliği, fesih, birleĢme, katılma, üst kuruluĢun veya
uluslararası kuruluĢun kurucusu olma, üst kuruluĢlara ve
uluslararası kuruluĢlara üyelik ile üyelikten çekilme hâllerinde
karar yeter sayısı üye veya delege tam sayısının salt
çoğunluğudur.
Genel kurulda yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruluna üye
seçimi ile delege seçimi, yargı gözetimi altında serbest, eĢit, gizli oy, açık
sayım ve döküm esasına ve tüzük hükümlerine göre yapılır.
Seçim yapılacak genel kurul toplantılarından en az on beĢ gün önce genel
kurula katılacak üye veya delegeleri belirleyen listeler, toplantının gündemi,
yeri, günü, saati ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya
iliĢkin hususları belirten bir yazı ile birlikte yetkili seçim kurulu baĢkanlığına
verilir.
Hâkim, seçime katılacak ve oy kullanacak üye veya delegeleri belirleyen
listeleri inceleyerek onaylar ve ilan edilmek üzere bir nüshasını ilgili kuruluĢ
veya Ģubeye verir. Ġlgili kuruluĢ onaylı listeyi genel kurul toplantı tarihinden
yedi gün önce kuruluĢ merkez veya Ģube binasında asmak suretiyle ilan eder.
Ġlan süresi üç gündür.
Genel Kurulun Toplantısının Ġptali

15. madde: Genel kurulda yapılan organ ve delege seçimlerinin devamı


sırasında yapılan iĢlemlere iliĢkin olarak seçim sonuç tutanaklarının
düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde yapılacak itirazlar hâkim
tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Ġtiraz
süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra
hâkim, 14 üncü madde hükümlerine göre kesin sonuçları ilan eder ve
ilgili kuruluĢ veya Ģubesine bildirir.
Bakanlık veya kuruluĢ ya da Ģubesinin üye ve delegeleri; kanun
ve tüzük hükümlerine aykırı olarak genel kurul ve seçim
yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir
usulsüzlük ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu
iĢlemlerin veya genel kurulun iptali için genel kurul tarihinden
itibaren bir ay içerisinde dava açabilir. Dava basit yargılama
usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. Karar hakkında
istinaf yoluna baĢvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir
ay içinde kararını verir. Bu karara karĢı temyiz yoluna
baĢvurulması hâlinde Yargıtayca on beĢ gün içinde kesin olarak
karar verilir.
Genel kurulun veya genel kurulda yapılan organ seçiminin
iptaline karar verildiği takdirde mahkeme; genel kurulu
kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda
toplamak, seçimleri yapmak ve yeni yönetim kurulu
seçilinceye kadar kuruluĢu yönetmekle görevli olmak
üzere, 4721 sayılı Kanun hükümleri gereğince bir veya üç
kayyım tayin eder ve görev sürelerini belirler.
YÖNETĠM KURULU

Yönetim kurulunun görevlerine iliĢkin olarak 6356 sayılı


Kanunda bir hükme yer verilmemiĢtir. Bununla birlikte 2821
s. K. belirtildiği gibi, yönetim kurulunun görevleri, kuruluĢu
temsil etmek, kanunların ve tüzüğün verdiği yetki
çerçevesinde kuruluĢu yönetmek, gelir ve gider iĢlemlerinin
yapılmasını sağlamak gelecek döneme ait bütçeyi
hazırlayarak genel kurula sunmak ve genel kurulca
verilecek diğer görevleri yerine getirmek olarak kabul
edilebilir.
Yönetim Kurulun Toplanması
Yönetim kurulunun toplantı zamanı ile ilgili Kanunda bir hüküm
bulunmamaktadır. Bu konuda sendika tüzüğünde belirtilen esaslara
göre hareket edilecektir. Toplantı ve karar yeter sayısına iliĢkin olarak
Kanunda genel kurul dıĢında kalan tüm organlar için genel bir kural
koyulmuĢtur. Buna göre tüzükte daha yüksek bir sayı öngörülmemiĢse,
toplantı yeter sayısı kurul üye sayısının salt çoğunluğu, karar yeter
sayısı da toplantıya katılanları salt çoğunluğudur.
Yönetim kurulunun sorumluluğu hakkında herhangi bir
düzenleme bulunmamaktadır. Kanuna belirtilmemekle
birlikte yönetim kurulu üyelerinin sendika tüzel kiĢiliği
ile olan hukuki iliĢkisini, kural olarak, Dernekler Hukuku
alanında kabul edildiği gibi, vekalet sözleĢmesi olarak
görmek gerekir.
DENETLEME KURULU

Kanunda denetleme kurulunun görevleri belirtilmemiĢ; md. 8/1’de


denetleme kurullarının görev, yetki ve sorumluklarının
kuruluĢlarının tüzüklerinde yer alacağı düzenlenmiĢtir. Bu
bağlamda yönetim kurulunun genel kurul kararlarına uygun
olarak faaliyette bulunup bulunmadığını denetlemek, tüzük
uyarınca idari ve mali denetlemelerde bulunmak, yönetim
kurulundan genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmasını
istemek, tüzükte gösterilen diğer denetleme görevlerini yapmak
ve denetleme raporunu hazırlayarak genel kurula sunmak
görevleri arasındadır.
DĠSĠPLĠN KURULU

Kanunda disiplin kurulunun görevleri belirtilmemiĢtir.


Disiplin kurulu için de diğer tüzel kiĢiler için geçerli olan
esaslar dikkate alınabilecektir. Buna göre disiplin kurulu,
sendika ve konfederasyonun tüzüğünde, amaç ve ilkelerine
aykırı hareket ettiği sürülen üyeler hakkında araĢtırma
yapmak, üyelikten çıkarma dıĢındaki disiplin cezalarını
vermek ve sonucunu genel kurula ve ilgililere bildirmekle
yükümlüdür.
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARININ
GELĠR VE
GĠDERLERĠ
GELĠRLERĠ

AĠDATLAR
MALVARLIĞI
GELĠRLERĠ

FAALĠYETLERDEN BAĞIġÇILAR
SAĞLANAN
GELĠRLER
MADDĠ YARDIM VE
BAĞIġ ALINMAYACAK
KURULUġ VE KĠġĠLER

KAMU KURUM YURT DIġI


VE KAYNAKLAR
KURULUġLARI

ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARI
Kanunun kuruluĢların giderlerine iliĢkin 28. maddesine
göre kuruluĢlar, tüm nakdî gelirlerini bankaya yatırmak
zorundadır. Zorunlu giderleri için kasalarında tutacakları
nakit miktarı genel kurullarınca belirlenir.
Ayrıca kuruluĢlar, gelirlerini bu Kanunda ve tüzüklerinde
gösterilen faaliyetleri dıĢında kullanamaz veya
bağıĢlayamaz.
Ancak kuruluĢlar, yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde onunu aĢmamak
kaydıyla;
a) Yurt içi ve yurt dıĢındaki doğal afet bölgelerine doğrudan veya yetkili makamlar
aracılığıyla konut, eğitim ve sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve
kuruluĢlarına,
b) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile koordinasyon hâlinde, 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 64 üncü maddesi ve
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun
47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında sayılanlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların KarĢılanması Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi
hükümlerine göre nakdî tazminat ödenmesi veya aylık bağlanması hakkı bulunanlara,
c) Bakanlıkla yapılacak iĢbirliği protokolü çerçevesinde, kadın istihdamını destekleyici
faaliyetler kapsamında kullanılması Ģartıyla Bakanlığa, ayni ve nakdî yardımda bulunabilir.
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARININ
FAALĠYETLERĠ
Yasal Düzenleme
Md. 26/1: KuruluĢlar, tüzüklerinde yer alan konularda serbestçe
faaliyette bulunur.
Temel olarak sendikaların faaliyetleri toplu pazarlık süreci ile ilgilidir.
Sendikalar toplu iĢ sözleĢmesi akdederek, toplu iĢ sözleĢmesinin
akdedilmesi sürecinde uyuĢmazlık çıkması halinde ise makama,
arabulucuya, hakem kurullarına, mahkemeye baĢvurarak, grev ya da
lokavta karar vererek toplu pazarlık sürecini yürütürler.
Bir diğer önemli faaliyet ise üyelerini temsilen dava açma ve açılmıĢ
davalarda üyelerini temsil etmesidir.
Md. 26/2: KuruluĢlar, çalıĢma hayatından, mevzuattan, örf
ve adetten doğan uyuĢmazlıklarda iĢçi ve iĢverenleri
temsilen; sendikalar, yazılı baĢvuruları üzerine iĢ
sözleĢmesinden ve çalıĢma iliĢkisinden doğan hakları ile
sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını
temsilen dava açmak ve bu nedenle açılmıĢ davada davayı
takip yetkisine sahiptir. Yargılama sürecinde üyeliğin sona
ermesi üyenin yazılı onay vermesi kaydıyla bu yetkiyi
etkilemez.
Yasak Faaliyetler
1. Anayasadaki Temel Ġlkelere ĠliĢkin Yasaklar

KuruluĢlar Anayasanın 13. maddesindeki genel sınırlamalara ve 14.


maddedeki yasaklara aykırı hareket edemez ve tüzükleri, yönetim ve
iĢleyiĢleri Anayasada belirtilen Cumhuriyetin temel ilkelerine ve
demokratik esaslara aykırı olamaz.
Yasak Faaliyetler
2. Amaca Aykırılık Hallerine ĠliĢkin Siyasi Faaliyet Yasağı

KuruluĢlar, tüzükleriyle belirlenen amaçları dıĢında faaliyette


bulunamaz. KuruluĢlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya
iĢaretlerini kullanamaz.
Yasak Faaliyetler
3. ĠĢçi ve ĠĢveren ĠliĢkilerindeki Yasağı

Md. 26/6: ĠĢçiler ve iĢçi kuruluĢları iĢveren kuruluĢlarına, iĢveren


kuruluĢları da iĢçi kuruluĢlarına üye olamaz; gerek doğrudan doğruya,
gerek temsilcileri veya mensupları veya araya koyacakları diğer
kimseler aracılığıyla biri diğerinin kurulmasına, yönetim ve faaliyetine
müdahalede bulunamaz.
Yasak Faaliyetler
4. Ticaret Yapma Yasağı ve Diğer Yasak Faaliyetler
Md. 26/8: KuruluĢlar ticaretle uğraĢamaz. Ancak, kuruluĢlar genel kurul kararıyla
nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak kaydıyla sanayi ve ticaret
kuruluĢlarına yatırımda bulunabilir.
Md. 26/9: KuruluĢlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları arasında
dağıtamaz. Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince tüzüklerine göre üyelerine
yapacakları yardımlar ile kuruluĢların eğitim amaçlı yardımları bu hükmün
dıĢındadır.
Md. 26/10: ĠĢveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunmak ve Ģartları genel kurul
kararıyla belirlenmek kaydıyla, iĢçilerin sigorta primlerinin iĢveren payının
ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun yüzde otuz beĢini aĢmamak üzere
karĢılıksız yardıma dayalı dayanıĢma ve yardım fonu oluĢturabilir.
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARININ
DENETĠMĠ
DENETĠM

MALĠ DENETĠM GENEL GÜVENLĠK


DENETĠMĠ

DEVLET DENETLEME
KURULUNUN VE
CUMHURBAġKANLIĞININ
DENETĠMĠ
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARININ
KAPATILMASI VE
FAALĠYETLERĠNĠN
DURDURULMASI
KuruluĢların Kapatılması
Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı
faaliyetlerde bulunan kuruluĢ, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet
BaĢsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranıĢ
bireysel olarak yöneticiler tarafından gerçekleĢtirildiği takdirde, mahkemece
sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir. Bundan baĢka,
kuruluĢların kuruluĢ usulüne uygunluğunun yasal süre içerisinde
sağlanamaması halinde, Bakanlığın ve ilgili valiliğin baĢvurusu üzerine
mahkemece kuruluĢun faaliyetinin durdurulmasına ve yasal süre sonunda
tüzük ve belgelerin kanuna uygun hale getirilmemesi üzerine de kuruluĢun
kapatılmasına karar verilir.
KuruluĢların Faaliyetlerinin Durdurulması
Kanuna göre Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı
faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla kuruluĢ hakkında açılan kapatma
davaları nedeniyle mahkeme, yargılama talep üzerine veya resen
kuruluĢ faaliyetlerinin durdurulmasına ve yöneticilerinin görevden
alınmasına karar verebilir.
Kayyım tayini
Md. 31/3: Yukarıdaki hükümler veya bu Kanunda öngörülen diğer
faaliyeti durdurma hâllerinde, kuruluĢların mallarının yönetimi ve
çıkarlarının korunması ve durdurma süresi sonunda yeniden faaliyete
geçebilmesi için genel kurul yapılması, 4721 sayılı Kanun hükümleri
gereğince tayin olunacak bir veya üç kayyım tarafından sağlanır.
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARININ
SONA ERMESĠ
SONA ERME

ĠNFĠSAH FESĠH

KURULUġ KAPATMA
KARARI
ĠLE
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARININ
ĠġLEYĠġLERĠ
ÜÇÜNCÜ HAFTA
ĠġKOLUNA GÖRE
SENDĠKALAġMA ĠLKESĠ
ĠĢkoluna göre sendikalaĢma ilkesi uyarınca, ülkede
yapılan iĢler belirli sayıda gruplaĢtırılmakta ve her bir
gruba iĢkolu adı verilmektedir. Buna göre, iĢçilerin
sendika kurmalarında ya da bir sendikaya üye
olmalarında mesleklerine bakılmaksızın sadece
iĢyerinde yapılan asıl iĢin girdiği iĢkolu esas alınmakta
ve buna iĢkoluna göre sendikalaĢma denilmektedir.
STĠSK md. 4’te, iĢçi ve iĢveren sendikalarının kurulabilecekleri
iĢkollarının Kanunun ekli cetvelinde gösterilmekte ve bir iĢyerinde
yürütülen asıl iĢe yardımcı iĢlerin de asıl iĢin girdiği iĢkolundan
sayılacağı belirtilmiĢ, söz konusu cetvelde 20 iĢkoluna yer
verilmiĢtir.
ĠĢkolunun Tespiti
STĠSK md. 5: Bir iĢyerinin girdiği iĢkolunun tespiti BAKANLIKÇA
yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar.
Bu tespite karĢı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beĢ gün
içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir.

Karar hakkında istinaf yoluna baĢvurulması hâlinde bölge adliye


mahkemesi iki ay içinde kararını verir. Bu karara karĢı temyiz yoluna
baĢvurulması hâlinde Yargıtay, uyuĢmazlığı iki ay içinde kesin olarak
karara bağlar.
• On beĢ günlük dava açma süresi HAK DÜġÜRÜCÜ süredir.
• Ġlgililer teriminden dava açmakta hukuki yararı bulunan kiĢiler
anlaĢılması gerekir. Bu kapsamda yetki tespiti talebinde bulunan
iĢçi sendikası ile bu sendikayla aynı iĢkolunda kurulan diğer
sendikalar, iĢyerinin kendi iĢkolunda yer aldığı düĢünülen iĢçi
sendikaları, iĢveren ve iĢveren sendikaları da dava açabilir.
SORU: ĠĢyerinde çalıĢan iĢçiler de tespit kararına karĢı dava açabilir
mi?
• Yargıtay’a göre iĢkolu tespitine itiraz davası bakımından
Bakanlık, iĢveren ve dava sonucunda verilecek karardan
etkilenecek sendikalar ZORUNLU DAVA ARKADAġI kabul
edilmelidir.
Md 5/2: Yeni bir toplu iĢ sözleĢmesi için yetki süreci baĢlamıĢ ise
iĢkolu değiĢikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. ĠĢkolu
tespit talebi ve buna iliĢkin açılan davalar, yetki iĢlemlerinde ve yetki
tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.

Yargıtay’a göre de yetki baĢvuru tarihinden sonra ileri sürülen iĢkolu


tespit talepleri bekletici mesele yapılamaz, olası bir tespit kararı da
sonraki dönem için dikkate alınabilir. Ayrıca toplu iĢ sözleĢmesi
yürürlük süresinin bitmesinden kısa süre önce yapılan iĢkolu tespit
baĢvurusunu hakkın kötüye kullanılması niteliğinde kabul edilebilir.
KURULUġ TÜRLERĠ VE KURULMA
KOġULLARI
1. SENDĠKALAR

Sendika: ĠĢçilerin veya iĢverenlerin çalıĢma iliĢkilerinde, ortak


ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliĢtirmek için
EN AZ YEDĠ iĢçi veya iĢverenin bir araya gelerek bir iĢkolunda
faaliyette bulunmak üzere oluĢturdukları tüzel kiĢiliğe sahip
kuruluĢlardır.
a. ĠĢçi sendikaları
Md. 3/1: KuruluĢlar, bu Kanundaki kuruluĢ usul ve esaslarına uyarak
önceden izin almaksızın kurulur. Sendikalar kuruldukları iĢkolunda
faaliyette bulunur.
Görüldüğü gibi bir iĢçi sendikası bir iĢkolunda faaliyette bulunmak
amacıyla o iĢkolundaki iĢyerlerinde çalıĢan iĢçiler tarafından
kurulabilir.
b. ĠĢveren sendikaları
Kurulması Engellenen KuruluĢ Türleri
Meslek sendikaları
Meslek sendikaları, uzmanlığa göre belirlenmiĢ meslekler dikkate
alınarak kurulan ve çalıĢtığı iĢyeri ya da sektöre bakılmaksızın
ancak bu meslekteki iĢçilerin üye olabileceği sendikaları ifade eder.
ĠĢyeri sendikaları
Aynı iĢyerinde çalıĢan iĢçiler tarafından sadece o iĢyeri ile sınırlı
olarak faaliyette bulunacak sendikaların kurulmasıdır.
Bölgesel sendikalar
2. KONFEDERASYONLAR
Md. 2/1-(f)- Konfederasyon: DEĞĠġĠK ĠġKOLLARINDA EN AZ BEġ
SENDĠKANIN bir araya gelerek oluĢturdukları tüzel kiĢiliğe sahip
kuruluĢ

SORU: Bir üst kuruluĢ türü olarak «federasyon» kurmak mümkün


müdür?
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN KURULUġLARININ
KURUMLARI
1. KURUCULUK KOġULLARI

ĠĢçi sendikası kuruculuğu

Ön koĢul iĢçi niteliğine sahip olmaktır. Ayrıca bu kiĢilerin sendika


özgürlüğünden yoksun bırakılmıĢ olmaması gerekir. Bunun varlığı
halinde 6. maddedeki kuruculuk koĢulları araĢtırılır.
Md. 6: Kuruculuk ġartları
Fiil ehliyetine sahip ve fiilen çalıĢan gerçek veya tüzel kiĢiler sendika
kurma hakkına sahiptir. Ancak 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiĢ olsa bile;
zimmet, irtikâp, rüĢvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıĢtırma, edimin ifasına fesat
karıĢtırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ve
kaçakçılık suçlarından birinden mahkûmiyeti bulunanlar sendika kurucusu
olamaz.
SORU: Genç iĢçiler (15-18 yaĢ arası) de iĢçi sendikası kurucusu olabilir
mi?
ĠĢveren sendikası kuruculuğu

Md. 6/2: ĠĢveren sendikası kurucusunun tüzel kiĢi olması hâlinde


tüzel kiĢiyi temsil eden gerçek kiĢide de birinci fıkrada belirtilen Ģartlar
aranır.
2. KURUCU SAYISI

Md. 2/1-(ğ): Sendika: ĠĢçilerin veya iĢverenlerin çalıĢma iliĢkilerinde,


ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliĢtirmek
için EN AZ YEDĠ ĠġÇĠ VEYA ĠġVERENĠN bir araya gelerek bir
iĢkolunda faaliyette bulunmak üzere oluĢturdukları tüzel kiĢiliğe
sahip kuruluĢları…
3. KURULUġ ĠġLEMLERĠ

KuruluĢlar, kurucularının kuruluĢun merkezinin bulunacağı ilin


valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluĢ tüzüğünü vermeleriyle
tüzel kiĢilik kazanır. Sendikalar için kurucuların kurucu olabilme
Ģartlarına sahip olduklarını ifade eden yazılı beyanları; üst kuruluĢlar
için ilgili kuruluĢların genel kurul kararları dilekçeye eklenir.
Vali, tüzük ve kurucuların listesini on beĢ gün içerisinde Bakanlığa
gönderir. Bakanlık; kuruluĢun adını, merkezini ve tüzüğünü on beĢ
gün içinde resmî internet sitesinde ilan eder.
Tüzüğün veya bu maddede sayılan belgelerin içerdikleri bilgilerin
kanuna aykırılığının tespit edilmesi ya da bu Kanunda öngörülen
kuruluĢ Ģartlarının sağlanmadığının anlaĢılması hâlinde ilgili valilik
kanuna aykırılık veya eksikliklerin bir ay içinde giderilmesini ister. Bu
süre içinde kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmemesi hâlinde,
Bakanlığın veya ilgili valiliğin baĢvurusu üzerine mahkeme, gerekli
gördüğü takdirde kurucuları da dinleyerek üç iĢ günü içinde
kuruluĢun faaliyetinin durdurulmasına karar verebilir. Mahkeme
kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmıĢ günü
aĢmayan bir süre verir.
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARINA ÜYELĠK
KATILMA VE BĠRLEġME
SENDĠKA ÜYELĠĞĠ

ĠĢçi sendikası üyeliğinin koĢulları


Md. 17: ON BEġ yaĢını dolduran ve bu Kanun hükümlerine göre iĢçi
sayılanlar, iĢçi sendikalarına üye olabilir.

SORU: 18 yaĢından küçük iĢçinin sendikaya üye olabilmesi için


kanuni temsilcisinin iznine gerek var mıdır?
SORU: 14 yaĢındaki çocuk iĢçi kanuni temsilcisinin rızası da varsa
sendikaya üye olabilir mi?
Kanunda, iĢçilerin ve iĢverenlerin sendika kurmaları ya da bir
sendikaya üye olmaları belirli bir iĢkolu çerçevesinde kabul
edilmiĢtir. Öyleyse, sendika üyeliğinin bir koĢulu da üyelik için
baĢvurulan sendikanın kurulu bulunduğu iĢkolunda çalıĢan iĢçi veya
bu iĢkolunda iĢyeri bulunan iĢveren durumunda olmaktadır.
Üyeliğin Kazanılması:
Üye olma özgürlüğüne iliĢkin esaslar
Md. 17/3: Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye
olmaya veya olmamaya zorlanamaz. ĠĢçi veya iĢverenler aynı
iĢkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz.
Ancak aynı iĢkolunda ve aynı zamanda farklı iĢverenlere ait
iĢyerlerinde çalıĢan iĢçiler birden çok sendikaya üye olabilir. ĠĢçi ve
iĢverenlerin bu hükme aykırı Ģekilde birden çok sendikaya üye
olmaları hâlinde sonraki üyelikler geçersizdir.
Bir iĢyerinde yardımcı iĢlerde çalıĢan iĢçiler de, iĢyerinin girdiği
iĢkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.
Üyeliğin Kazanılması:
Üye olma özgürlüğüne iliĢkin esaslar
Sendikalar kolektif sendika özgürlüğü çerçevesinde sendikaya
üyeliğine kabul bakımından baĢkaca koĢullar belirlemeleri de
mümkündür. Ancak sendikaların bu hakkı sınırsız biçimde
kullanabilecekleri kabul edilemez. Bu Ģartların demokratik toplum ve
sosyal devlet ilkelerine uygun biçimde belirlenmesi, üyeliğe girmeyi
aĢırıcı derecede zorlaĢtırıcı hükümler getirmek suretiyle anayasal
sendika özgürlüğünün zedelenmemesi gerekir.
Üyeliğin Kazanılması:
Üyeliğe giriĢ usulüne iliĢkin koĢullar
Md. 17/5: Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik baĢvuru
sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik baĢvurusunda bulunulması ve
sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı
üzerinden kazanılır. Üyelik baĢvurusu, sendika tarafından OTUZ GÜN
içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiĢ sayılır. Haklı bir
neden gösterilmeden üyelik baĢvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın
kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir.
Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi
hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmıĢ sayılır.
Üyelikten Doğan Haklar ve Borçlar
Üyelik hakları
a. Sendikanın faaliyet ve yönetimine katılma hakları
Bu grupta yer alan ve kanundan doğan hakların en önemlisi, genel kurula
katılma ve oy kullanma haklarıdır. Ancak genel kurula bütün üyelerin
katılması çoğu zaman olanaksız olduğundan delegeler aracılığı ile bu hak
kullanılır. Dolayısıyla tüzüklere delege seçilebilmeyi engelleyici hükümler
konulamaz.
Üye ve delegelerin beĢte birinin yazılı isteğiyle genel kurulu olağanüstü
toplantıya çağırma hakkı ile eleĢtiri, Ģikayet ve sendika kararlarına karĢı
mahkemeye baĢvurma hakları da bu grupta yer alır.
Üyelikten Doğan Haklar ve Borçlar
Üyelik hakları

a. Sendika içinde üyelerin özgürlüğünü koruyan haklar


Bu hakların baĢlıcaları sendikadan çıkma ve eĢit iĢlem görme
haklarıdır.
Üyelikten Doğan Haklar ve Borçlar
Üyelik hakları

a. Sendika tesislerinden yararlanma ve faaliyetlerinden yararlanma


Bu grupta sendikanın lokal, okuma ve seminer salonlarından ve
diğer tesisler ile md. 26’ya göre faaliyetlerinden yararlanma hakları
yer almaktadır. Bu çerçevede üyeler sendikaların tesis ve
faaliyetlerinden eĢit biçimde yararlanacaklardır.
SORU: Yararlanma bakımından eĢitlik mutlak mıdır nispi midir?
Üyelikten Doğan Haklar ve Borçlar
Üyelik borçları
a. Sendika düzenine uyma borcu
Üyenin uymak zorunda olduğu baĢlıca yükümlülükler olarak,
sendikanın amaçlarına aykırı ve geliĢmesine engel olacak nitelikteki
söz ve eylemlerden kaçınma ve hatalık, iĢsiz kalma gibi aidat
ödememeyi haklı kılan nedenler dıĢında aidat borcunu yerine
getirme yükümlülüğü gösterilebilir.
Üyelikten Doğan Haklar ve Borçlar
Üyelik borçları
b. Aidat ödeme borcu
Md. 18/1: Üyelik aidatının miktarı kuruluĢların tüzüklerinde belirtilen usul
ve esaslara göre genel kurul tarafından belirlenir.
Md. 18/2: (CHECK-OFF SĠSTEMĠ) Üyelik ve dayanıĢma aidatları, yetkili
iĢçi sendikasının iĢverene yazılı baĢvurusu üzerine, iĢçinin ücretinden
kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.
Bu hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine
rağmen bir ay içinde ilgili iĢçi sendikasına ödemeyen iĢveren, bildirim
Ģartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca iĢletme kredilerine
uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.
Üyelikten Doğan Haklar ve Borçlar
Üyelik borçları

a. Aidat ödeme borcu


Yargıtay’a göre sendika aidatı alacağı basit bir Ģekilde tespit
edilebilecek bir alacak olduğundan belirsiz alacak davasına konu
olamaz. Bunun yanında ıslah ile dava türünün değiĢtirilmesi
mümkün değildir. Bu durumlarda davanın usulden reddi gerekir.
Üyeliğin Sona Ermesi
Üyeliğin kendiliğinden sona ermesi
b. Üyelik koĢullarının kaybedilmesi
Kanunda açık bir hüküm yer verilmese de iĢçi sıfatını kaybeden
kiĢinin sendikadaki üyeliği son bulur. ĠĢveren veya iĢveren vekili
sıfatını kaybedenlerin ise sendika ve üst kuruluĢlardaki üyelikleri ve
görevleri, bu sıfatı kaybettikleri tarihte kendiliğinden sona erer (md.
19/5). Ancak, tüzel kiĢiliği temsilen iĢveren vekili sıfatı ile iĢveren
sendikalarına üye olanların bu sıfatı kaybetmeleri hâlinde tüzel
kiĢiliğin üyeliği düĢmez. Bu durumda iĢveren vekilinin kuruluĢ
organlarındaki görevleri sona erer.
Üyeliğin Sona Ermesi
Üyeliğin kendiliğinden sona ermesi
a. Üyelik koĢullarının kaybedilmesi
Md. 19/7: ĠĢkolunu değiĢtirenin sendika üyeliği kendiliğinden sona
erer.
DĠKKAT: ĠĢçi sendikası üyesinin bir yılı geçmemek üzere iĢsiz
kalması üyeliğini etkilemez.
DĠKKAT: ĠĢçi kuruluĢu ve Ģubelerinin organlarında görev almak
üyeliği sona erdirmez.
Üyeliğin Sona Ermesi
Üyeliğin kendiliğinden sona ermesi
b. Üyeliği sona erdiren diğer durumlar
Üyelik, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı olduğundan, gerçek kiĢinin ölümü veya
gaipliğine karar verilmesi, tüzel kiĢiliğin kendiliğinden sona ermesi veya
feshi halinde son bulur.
Md. 19/6: Sosyal Güvenlik Kurumundan yaĢlılık veya malullük aylığı ya
da toptan ödeme alarak iĢten ayrılan iĢçilerin sendika üyeliği sona erer.
Ancak çalıĢmaya devam edenler ile kuruluĢ ve Ģubelerinin yönetim,
denetleme ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaĢlılık veya
malullük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri süresince
ve yeniden seçildikleri sürece devam eder.
Üyeliğin Sona Ermesi
Üyelikten çekilme
Md. 19/2: Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde
bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden
yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eĢ zamanlı olarak
Bakanlığa ve sendikaya ulaĢır.
Md. 19/3: Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren BĠR AY
SONRA GEÇERLĠLĠK KAZANIR. Çekilenin bir aylık süre içinde
baĢka bir sendikaya üye olması hâlinde yeni üyelik bu sürenin bitimi
tarihinde kazanılmıĢ sayılır.
Üyeliğin Sona Ermesi
Üyelikten çekilme

Çekilmenin hüküm ve sonuç doğuracağı bir aylık süre içerisinde,


iĢçinin üyelik baĢvurusunda bulunduğu sonraki sendika üyeliğinden
de çekilerek bir önceki sendikasına üye olması halinde, sendika
üyeliği kesintisiz devam eder.
Üyeliğin Sona Ermesi

Üyelikten çıkarılma
Md. 19/4: Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı GENEL KURULCA
verilir. Karar, e-Devlet kapısı üzerinden Bakanlığa elektronik
ortamda bildirilir ve çıkarılana yazı ile tebliğ edilir. Çıkarılma kararına
karĢı üye, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye
itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin olarak karar verir. Üyelik,
çıkarılma kararı kesinleĢinceye kadar devam eder.
KONFEDERASYON VE ULUSLARARASI ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARINA ÜYELĠK

1. Konfederasyon Üyeliği
Üst kuruluĢ üyeliğine baĢvuru genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluĢ
üyeliği, tüzükte belirlenen yetkili organın kabulüyle kazanılır. Aynı
zamanda birden fazla üst kuruluĢa üye olunamaz. Aksi hâlde sonraki
üyelikler geçersizdir.
Üst kuruluĢ üyeliğinden çekilme genel kurul kararına bağlıdır. Çekilme,
üst kuruluĢa bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır.
Üst kuruluĢ üyeliğinden çıkarılma, üst kuruluĢ genel kurulu kararıyla olur.
Üye olma, üyelikten çekilme ve çıkarılma kararları, üst kuruluĢ tarafından
bir ay içerisinde Bakanlığa bildirilir.
2. Uluslararası iĢçi ve iĢveren kuruluĢlarına üyelik
KuruluĢlar tüzüklerinde gösterilen amaçlarını gerçekleĢtirmek üzere uluslararası
iĢçi ve iĢveren kuruluĢlarının kurucusu olabilir, bu kuruluĢlara serbestçe üye
olabilir ve üyelikten çekilebilir, iĢ birliğinde bulunabilir, üye ve temsilci
gönderebilir veya kabul edebilir ve dıĢ temsilcilik açabilir.
Uluslararası iĢçi ve iĢveren kuruluĢları DıĢiĢleri Bakanlığının görüĢü alınmak
suretiyle ĠçiĢleri Bakanlığının izniyle Türkiye’de temsilcilik açabilir ve üst
kuruluĢlara üye olabilir.
Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde ĠçiĢleri Bakanlığınca üyeliğin iptal edilmesi,
temsilciliğin faaliyetinin durdurulması veya kapatılması için, kuruluĢ merkezinin
veya temsilciliğin bulunduğu yerde dava açılabilir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren iĢçi ve iĢveren kuruluĢları
Türkiye’de kurulu üst kuruluĢlara üye olabilir.
KURULUġLARDA KATILMA VE BĠRLEġME

Bir kuruluĢun aynı nitelikteki bir kuruluĢa katılması hâlinde, katılan kuruluĢun
bütün hak, borç, yetki ve çıkarları katıldığı kuruluĢa kendiliğinden geçer.
Aynı nitelikteki bir kuruluĢla birleĢen kuruluĢların bütün hak, borç, yetki ve
çıkarları birleĢme sonucu meydana getirdikleri yeni tüzel kiĢiliğe kendiliğinden
geçer.
Katılan veya birleĢen kuruluĢun üyeleri, kendiliğinden katıldıkları veya yeni
meydana getirdikleri kuruluĢun üyesi olur.
Katılımın yapıldığı ya da yeni meydana getirilen kuruluĢ, durumu bir ay içerisinde
Bakanlığa bildirir.

SORU: Gıda sanayi iĢkolunda yer alan bir sendika taĢıma iĢkolunda yer alan bir
sendikayla birleĢebilir mi?
SENDĠKA ÖGÜRLÜĞÜ
VE HAKKI
ĠKĠNCĠ HAFTA
SENDĠKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE HAKKI
KAVRAMI VE SENDĠKA
ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KAPSAMI

Anayasa md. 51 baĢlığında sendika kurma hakkı


denilerek sendika özgürlüğü deyimine yer
verilmemekteyse de bu hakkın aynı zamanda bir
özgürlük olduğu kabul görmektedir.
SENDĠKA
ÖZGÜRLÜĞÜ
BĠREYSEL SENDĠKA KOLEKTĠF SENDĠKA ÖZGÜRLÜĞÜ
ÖZGÜRLÜĞÜ

POZĠTĠF SENDĠKA NEGATĠF SENDĠKA


ÖZGÜRLÜĞÜ ÖZGÜRLÜĞÜ
SENDĠKA KURMA VE SENDĠKAYA ÜYE OLMA ÖZGÜRÜĞÜ
(POZĠTĠF SENDĠKA ÖZGÜRLÜĞÜ)
Bu özgürlük aynı zamanda birden çok sendikadan dilediğini
seçebilme anlamını da taĢır.
Bu özgürlükten kimler yararlanır?
6356 sayılı Kanuna göre sendika kurma ve sendikaya üye olma
hakkına iĢçiler ve iĢverenler sahiptir. Ancak Kanunda iĢçi kavramı
geniĢletilmiĢtir. Md. 2/3’e göre; iĢ sözleĢmesi dıĢında ücret
karĢılığı iĢ görmeyi taĢıma, eser, vekâlet, yayın, komisyon ve adi
Ģirket sözleĢmesine göre bağımsız olarak meslekî faaliyet olarak
yürüten gerçek kiĢiler de bu Kanunun ikinci ila altıncı bölümleri
bakımından iĢçi sayılır.
6356 sayılı Kanuna göre iĢçi ve iĢveren kimdir?
md. 2/3: Bu Kanunun uygulanması bakımından iĢçi, iĢveren ve
iĢyeri kavramları 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ĠĢ Kanununda
tanımlandığı gibidir.

ĠĢveren vekili?
md. 2/2: ĠĢveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması bakımından
iĢveren sayılır. Dolayısıyla bu kiĢiler Ġġ KANUNU bakımından
iĢçiyken, 6356 s. KANUN bakımından iĢverendir.
Sendika Kurma Özgürlüğü
Esası: Sendika ve konfederasyonların kurulması SERBESTLĠK
ve ĠHTĠYARĠLĠK esaslarına dayanır.
• Sendika çokluğu ilkesi
SERBESTLĠK ve ĠHTĠYARĠLĠK esaslarının sonucu olarak aynı
iĢkolunda faaliyette bulunmak üzere birden fazla sendika
kurulabilir (md. 3/1).
Bir iĢkolunda çalıĢan iĢçiler veya iĢçi çalıĢtıran iĢverenler, kurulu
olan sendikalardan birine girebilecekleri gibi, yeni bir sendikada
kurabilirler.
• Sendikaya üye olma özgürlüğü
KOLEKTĠF SENDĠKA ÖZGÜRLÜĞÜ

Anayasada sadece bireysel sendika özgürlüğü değil, iĢçi ve


iĢveren kuruluĢlarının varlıklarını korumaları ve faaliyette
bulunabilmelerini, yani kolektif sendika özgürlüğü de
korunmaktadır.
SendĠka özgürlüĞünün koRUNMASI

BĠREYSEL KOLEKTĠF
SENDĠKA SENDĠKA
ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN
KORUNMASI KORUNMASI
BĠREYSEL SENDĠKA ÖZGÜRLÜĞÜNÜN
KORUNMASI

MADDE 23 MADDE 25

MADDE 24
MADDE 23: ĠġÇĠ KURULUġU
YÖNETĠCĠLĠĞĠNĠN GÜVENCESĠ

Yönetici kimdir?
Md. 2/1-(i): Yönetici: KuruluĢun ve Ģubesinin YÖNETĠM
KURULU üyelerini ifade eder.
Yönetici kavramının açıklığa kavuĢturulmasından sonra ele
alınması gereken bir diğer husus ise amatör ve profesyonel
yöneticilik kavramıdır. Çünkü bu tespit, sendikal güvenceler
bakımından hangi hükmün uygulanacağının tespiti için önem
arz etmektedir.

Profesyonel yöneticiye : MADDE 23


Amatör yöneticiye : MADDE
24/SON
1. DURUM: ASKI HALĠ
Md. 23/1: ĠĢçi kuruluĢunda yönetici olduğu için çalıĢtığı
iĢyerinden ayrılan iĢçinin iĢ sözleĢmesi askıda kalır.

Md. 23/3: ĠĢ sözleĢmesi askıya alınan yönetici; sendikanın


tüzel kiĢiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden
seçilmemek veya kendi isteği ile çekilmek suretiyle
görevinin sona ermesi hâlinde, sona erme tarihinden
itibaren BĠR AY içinde ayrıldığı iĢyerinde iĢe baĢlatılmak
üzere iĢverene baĢvurabilir.
ĠĢveren, talep tarihinden itibaren BĠR AY içinde bu kiĢileri o
andaki Ģartlarla eski iĢlerine veya eski iĢlerine uygun bir
diğer iĢe baĢlatmak zorundadır. Bu kiĢiler süresi içinde iĢe
baĢlatılmadığı takdirde, iĢ sözleĢmeleri iĢverence
feshedilmiĢ sayılır.

Soru 1. Fesih türü nedir? (derhal fesih, süreli fesih, kendine


özgü vs.)
Soru 2. ĠĢe iade davası açılabilir mi? Açılırsa iĢ güvencesi
kapsamında olmayan yönetici de iĢe iade davası açabilir mi?
2. DURUM: KIDEM TAZMĠNATI TALEP EDEBĠLME

Md. 23/1: ĠĢçi kuruluĢunda yönetici olduğu için çalıĢtığı


iĢyerinden ayrılan iĢçinin iĢ sözleĢmesi askıda kalır.
Yönetici dilerse iĢten ayrıldığı tarihte iĢ sözleĢmesini
BĠLDĠRĠM SÜRESĠNE UYMAKSIZIN veya SÖZLEġME
SÜRESĠNĠN BĠTĠMĠNĠ BEKLEMEKSĠZĠN fesheder ve
kıdem tazminatına hak kazanır. Yönetici, yöneticilik süresi
içerisinde iĢ sözleĢmesini feshederse kıdem tazminatı
fesih tarihindeki emsal ücret üzerinden hesaplanır.
2. DURUM: KIDEM TAZMĠNATI TALEP EDEBĠLME

Md. 23/3: Sendikanın tüzel kiĢiliğinin sona ermesi,


seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya kendi isteği
ile çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi hâli DIġINDA
YÖNETĠCĠLĠK GÖREVĠ SONA ERERSE, baĢvuru hâlinde
iĢveren tarafından kıdem tazminatı ödenir. Ödenecek
tazminatın hesabında, iĢyerinde çalıĢılmıĢ süreler göz
önünde bulundurulur ve fesih anında emsalleri için geçerli
olan ücret ve diğer hakları esas alınır. ĠĢçinin iĢ
kanunlarından doğan hakları saklıdır.
MADDE 24: ĠġYERĠ SENDĠKA
TEMSĠLCĠLĠĞĠNĠN GÜVENCESĠ
• ĠĢyeri sendika temsilciliği nedir?
• Temsilciler nasıl atanır?
– 6356 s. Kanun md. 27:Toplu iş sözleşmesi yapmak üzere
yetkisi kesinleşen sendika; işyerinde işçi sayısı elliye
kadar ise bir, elli bir ile yüz arasında ise en çok iki, yüz bir
ile beş yüz arasında ise en çok üç, beş yüz bir ile bin
arasında ise en çok dört, bin bir ile iki bin arasında ise en
çok altı, iki binden fazla ise en çok sekiz işyeri sendika
temsilcisini işyerinde çalışan üyeleri arasından atayarak
on beş gün içinde kimliklerini işverene bildirir. Bunlardan
biri baş temsilci olarak görevlendirilebilir. Temsilcilerin
görevi, sendikanın yetkisi süresince devam eder.
• Temsilcinin görevleri nelerdir?

– İşyeri
sendika temsilcileri ve baş temsilcisi; işyeri ile sınırlı
olmak kaydı ile işçilerin dileklerini dinlemek ve şikâyetlerini
çözümlemek, işçi ve işveren arasındaki iş birliğini, çalışma
barışını ve uyumunu sağlamak, işçilerin hak ve çıkarlarını
gözetmek ve iş kanunları ile toplu iş sözleşmelerinde
öngörülen çalışma şartlarının uygulanmasına yardımcı
olmakla görevlidir (md. 27/3).
ĠĢyeri sendika temsilcilerinin güvencesine iliĢkin yasal
düzenleme

ĠĢveren, iĢyeri sendika temsilcilerinin iĢ sözleĢmelerini HAKLI


BĠR NEDEN OLMADIKÇA ve nedenini YAZILI olarak açık ve
kesin ġEKĠLDE belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin
tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi
bulunduğu sendika dava açabilir.

Görüldüğü gibi sadece haklı bir nedenin varlığında iĢ


sözleĢmesi iĢveren tarafından feshedilebilir. Geçerli neden
Temsilcinin iĢe iadesine karar verilirse fesih geçersiz
sayılarak temsilcilik süresini aĢmamak kaydıyla fesih tarihi ile
kararın kesinleĢme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları
ödenir. Kararın kesinleĢmesinden itibaren ALTI Ġġ GÜNÜ
ĠÇĠNDE temsilcinin iĢe baĢvurması Ģartıyla, ALTI Ġġ GÜNÜ
ĠÇĠNDE iĢe baĢlatılmaması hâlinde, iĢ iliĢkisinin devam ettiği
kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince
ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe
atanma hâlinde de uygulanır (md. 24/3).
ĠĢyeri sendika temsilcileri bakımından, 4857 sayılı ĠK md.
22’de yer alan çalıĢma koĢullarına iliĢkin esaslı değiĢiklikten
farklı olarak özel bir düzenleme de getirilmiĢtir. Kanuna göre
iĢveren, YAZILI RIZASI OLMADIKÇA ĠġYERĠ SENDĠKA
TEMSĠLCĠSĠNĠN ĠġYERĠNĠ DEĞĠġTĠREMEZ VEYA ĠġĠNDE
ESASLI TARZDA DEĞĠġĠKLĠK YAPAMAZ. AKSĠ HÂLDE
DEĞĠġĠKLĠK GEÇERSĠZ SAYILIR (md. 24/4).

Soru: Temsilcinin bireysel iĢ sözleĢmesinde değiĢiklik kaydı


bulunuyorsa, md. 24/4 hükmü uygulanmaya devam eder mi?
MADDE 25: SENDĠKA
ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GÜVENCESĠ

6356 sayılı Kanunda iĢçilerin iĢe alınmaları,


çalıĢtırılmaları ve iĢlerine son verilmelerinde, kural olarak,
sendikalı-sendikasız ayrımının yapılamayacağı
belirtilmektedir (md. 25).
ĠĢe Alımda Sendikal Ayrımcılık Yasağı (md. 25/1)

ĠĢçilerin iĢe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya


girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya
üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye
olmaları veya olmamaları Ģartına bağlı tutulamaz.
ĠĢin Devamında Sendikal Ayrımcılık Yasağı (md. 25/2)

ĠĢveren, bir sendikaya üye olan iĢçilerle sendika üyesi


olmayan iĢçiler veya ayrı sendikalara üye olan iĢçiler
arasında, çalıĢma Ģartları … bakımından herhangi bir ayrım
yapamaz.

Ücret, ikramiye, prim ve paraya iliĢkin sosyal yardım


konularında toplu iĢ sözleĢmesi hükümleri saklıdır.
(DĠKKAT!)
ĠĢ ĠliĢkisinin Sona Ermesinde Sendikal Ayrımcılık Yasağı (md. 25/2 ve
3)

ĠĢveren, bir sendikaya üye olan iĢçilerle sendika üyesi olmayan iĢçiler
veya ayrı sendikalara üye olan iĢçiler arasında, … çalıĢtırmaya son
verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz.
ÜCRET, ĠKRAMĠYE, PRĠM VE PARAYA ĠLĠġKĠN SOSYAL YARDIM
KONULARINDA TOPLU Ġġ SÖZLEġMESĠ HÜKÜMLERĠ SAKLIDIR.
(MD. 25/2).

ĠĢçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iĢ saatleri dıĢında


veya iĢverenin izni ile iĢ saatleri içinde iĢçi kuruluĢlarının faaliyetlerine
katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı iĢten
çıkarılamaz veya farklı iĢleme tabi tutulamaz (md. 25/3).
ĠĢveren 1,2 ve 3. fıkralara aykırı hareket ederse ne olur?

YAPTIRIM 1)  SENDĠKAL TAZMĠNAT


25. maddenin 4. fıkrasında ilk üç fıkraya aykırı hareket
edilmesinin yaptırımı olarak sendikal tazminat
öngörülmüĢtür. Fıkraya göre; «İşverenin yukarıdaki
fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret
tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata
hükmedilir».
DĠKKAT:

• Aday iĢçiler de sendikal tazminat talep edebilir.


• ĠĢ iliĢkisi devam ederken iĢçiler sendikal tazminat talep
edebilir.
• Sendikal tazminat talebi için iĢçinin iĢe iade davası
açmasına gerek yoktur.
• Sendikal tazminat talebi için iĢçinin iĢ güvencesi
kapsamında olan iĢçi olması zorunluluğu yoktur.
YAPTIRIM 2)  ĠġE ĠADE (md. 25/5)
«Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857
sayılı Kanunun 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava
açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle
feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21
inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe
başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın
sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe
başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.
İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava
ĠĢe iade ile ilgili bilinmesi gerekenler;
1. ĠĢçi, Ġġ GÜVENCESĠ KAPSAMINDA OLMASA da sendikal
nedenle yapıldığı iddia edilen feshe karĢı iĢe iade davası
AÇABĠLĠR.
2. Böyle bir davada mahkeme sendikal nedenle iĢ
sözleĢmesinin feshedildiği sonucuna varılırsa iĢçi, iĢ
güvencesi kapsamında olmasa da ĠġE ĠADE EDĠLĠR.
3. Böyle bir iĢçi, iĢe iade edilip edilmemesine bakılmadan
boĢta geçen süre ücreti yanında sendikal tazminata hak
kazanır.
4. Sendikal tazminata karar verildiği için iĢ güvencesi
tazminatına ayrıca karar VERĠLMEZ.
ĠĢe iade ile ilgili bilinmesi gerekenler;
5. ĠĢçi iĢe iade davası açmadan da sendikal tazminat davası
AÇABĠLĠR.
6. Sendikal tazminat bakımından iĢçinin iĢverene baĢvurusu
aranmaz, iĢçinin iĢe baĢlatılması önem arz etmez. Dolayısıyla
sendikal tazminat davası bir EDA DAVASIDIR.
7. Sendikal tazminat ÇIPLAK BRÜT ÜCRET üzerinden
hesaplanır.

Soru: Sendikal tazminat talepli davadan önce arabuluculuğa


ĠSPAT YÜKÜ (md. 25/6 ve 7)
(6) ĠĢ sözleĢmesinin sendikal nedenle FESHEDĠLDĠĞĠ
ĠDDĠASI ile açılacak davada, feshin nedenini ispat
yükümlülüğü iĢverene aittir. Feshin iĢverenin ileri sürdüğü
nedene dayanmadığını iddia eden iĢçi, feshin sendikal
nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
(7) FESĠH DIġINDA iĢverenin sendikal ayrımcılık yaptığı
iddiasını iĢçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak iĢçi sendikal
ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu
ortaya koyduğunda, iĢveren davranıĢının nedenini ispat
etmekle yükümlü olur.
TOPLU Ġġ HUKUKU

SENDĠKALAR HUKUKU
BİRİNCİ HAFTA
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARI
ANAYASA MD. 51/1: Çalışanlar ve işverenler,
üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal
hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için
önceden izin almaksızın sendikalar ve üst
kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve
üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç
kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten
ayrılmaya zorlanamaz.
KURULUŞ KAVRAMI

6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU


MD. 2/1-g: KURULUŞ: Sendika ve konfederasyonları… ifade
eder.

Anayasa ve 6356 sayılı Kanun göz önüne alındığında işçi ve işveren


kuruluşu, işçilerin ve işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve
sosyal hak ve menfaatleri korumak ve geliştirmek için serbestçe,
Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara uygun olarak kurulan
ve faaliyette bulunan, bağımsız özel hukuk tüzel kişisidir.
UNSURLARI
1. ORTAK AMAÇ

Anayasa md. 53/1:İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve


sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla ….
6356 s. K. md. 2/1-ğ: Sendika, … işçilerin veya işverenlerin çalışma
ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve
geliştirmek için….

Amaç: Çalışma ilişkilerinde kendi aralarındaki ortak ekonomik ve


sosyal hak ve çıkarları korumak ve geliştirmek
2. KURULUŞ SERBESTİSİ

Anayasada, işçilerin ve işverenlerin önceden izin almaksızın sendika ve


üst kuruluş kurabilecekleri (md. 51/1), bunun için kanunun gösterdiği
şekil, şart ve usullere uyulacağı (md. 51/3) belirtilmiş, 6356 sayılı
Kanunda da kuruluşlar serbestisine uygun düzenlemeler yapılmıştır (md.
3/1).

Kuruluş serbestisinin bir uzantısı da sendika ve üst kuruluş kurma


İHTİYARİDİR.
3. KURULUŞUN BAĞIMSIZLIĞI

A. İŞÇİ VE İŞVEREN KURULUŞLARININ KARŞILIKLI BAĞIMSIZLIKLARI

Bir işçi veya işveren kuruluşu sadece işçilerin ya da işverenlerin veya


sendikaların bir araya gelmesiyle kurulur. Başka bir deyişle, işçiler kendi
aralarında birleşerek sendikalarını ve bunlar da konfederasyonlarını
kurabilir. Bunlara işverenler katılamaz. Aynı şekilde işverenlerin
kuracakları kuruluşlara da işçiler giremez.
B. DEVLETE KARŞI BAĞIMSIZLIK

İşçi ve işveren kuruluşlarının devlete karşı bağımsız olmaları gerekir. İşçi


ve işveren kuruluşlarının devlete karşı bağımsızlıklarını gösteren hüküm
6356 sayılı Kanun’un 28. maddesinde görülmektedir. Buna göre;
«Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, esnaf ve küçük
sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz».
C. SİYASİ PARTİLERE VE DİNİ KURULUŞLARA KARŞI BAĞIMSIZLIK

İşçi ve işveren kuruluşları siyasi partilerden yardım ve bağış alamaz.


Siyasi partilere karşı bağımsızlık, bu kuruluşların üyelerinin çıkarlarını ve
bütünlüğünü korumak ve partileri etkilemek açısından önem
taşımaktadır.
İşçi ve işveren kuruluşları dini kuruluşlara karşı da bağımsızdırlar.
Bunların dini kuruluşlarla herhangi bir bağ kurmaları ve hele başka
ülkelerde olduğu gibi dini esaslara dayalı faaliyetleri amaçlamaları ya da
bu tür çalışmalarda bulunmaları söz konusu olmaz.
D. DİĞER BAZI KURULUŞLARA KARŞI BAĞIMSIZIK

6356 Sayılı Kanun’a göre, işçi ve işveren kuruluşları esnaf ve sanatkâr


kuruluşlarından, derneklerden, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarından yardım ve bağış alamazlar.

İşçi ve işveren kuruluşlarının bağımsızlıkları, bunların sivil toplum


kuruluşlarıyla iş birliği yapmalarını engellememektedir.
4. KURULUŞUN ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİSİ OLMASI

6356 s. K. md. 2/1-ğ: Sendika, şçilerin veya işverenlerin çalışma


ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve
geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir
işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları TÜZEL KİŞİLİĞE
SAHİP KURULUŞLARI ifade eder.

6356 s. K. md. 7/1: Kuruluşlar, kurucularının kuruluşun merkezinin


bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü
vermeleriyle TÜZEL KİŞİLİK KAZANIR.
5. CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNE VE DEMOKTASİ ESASLARINA
UYGUNLUK

Anayasa md. 51/son: Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve


işleyişleri, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNE VE DEMOKRASİ
ESASLARINA AYKIRI OLAMAZ.
Kuruluşların yönetim ve işleyişi bakımından ise Anayasanın belirtilen
hükmü 6356 sayılı Kanun’da tekrarlanmamıştır. Ancak bu bir eksiklik
değildir. (Anayasa md. 11 gereği).

Sendika düzeni demokratik düzenin bir parçasını oluşturur. Demokratik


düzenin bütünlüğü içinde bütün kuruluşların bu düzene uygun biçimde
kurulup işlemesi şarttır.
SENDĠKACILIĞIN GELĠġĠMĠ
BATI AVRUPA ÜLKELERİNDE
Sendikacılığın gelişmesi sanayinin gelişmesiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Bu
dönemde sanayiye geçiş ile birlikte ortaya çıkan iktisadi liberalizm,
üretimin arttırılmasında çalışma koşullarının ağırlaştırılması, özellikle
uzun çalışma sürelerinin konulması, buna karşılık ücretlerin sefalet
ücretinin üstüne çıkarılmaması sonucunu doğuran iki hukuk esasına
dayandırılmıştır:
1) SÖZLEŞME SERBESTİSİ
2) MESLEKİ BİRLEŞME YASAĞI
İşçilerin uzun mücadelelerinden sonra bu yasakların kaldırılması
konusunda başarıya ulaşılmıştır.
TÜRKİYE’DE
1.) OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE

Sanayileşmenin gelişmemesi, sendikacılığın ortaya çıkışını da


geciktirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sendikacılık
hareketinin 1871 yılında kurulan Ameleperver Cemiyeti ile başladığı
görüşü yaygıdır.

Osmanlı döneminde Avrupa’dakine benzer işçi eylemlerinin olmamasının


temel nedeni devlet yapısı ve kurumlarının işleyiş tarzından
kaynaklanmaktadır.
2) CUMHURİYET DÖNEMİNDE

2. DÜNYA SAVAŞI SONUNA KADAR:

1924 Anayasası, 1909 Cemiyetler Kanunu gibi, toplanma ve dernek


kurma hakkının tanımıştır. Anayasasının çıkarılmasından önce ve sonra
dernek ve birlik adı altında birçok işçi kuruluşu kurulmuştur. Ancak
1925’te çıkarılan Takriri Sükun Kanunu derneklere ve bu kuruluşlara
faaliyet olanağı vermemiştir. 1938 yılında çıkarılan Cemiyetler Kanunu ile
sendikalaşma hakkı ortadan kalkmıştır.
2. DÜNYA SAVAŞINDAN SONRAKİ DÖNEM

1946 yılında Cemiyetler Kanunu değiştirilerek, cemiyet kurulmasında


serbestlik kabul edilmiş; 1947 yılında 5018 sayılı İşçi ve İşveren
Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Kanunda
sendika özgürlüğü tanınsa da sendikal faaliyetler önemli ölçüde
kısıtlanmıştı.
Türk sendikacılığı için 1961 ANAYASASI yeni bir dönemin başlangıcı
olmuştur. 1961 Anayasası ile işçilere sendika özgürlüğü ile birlikte
işçilerin iktisadi ve sosyal haklarını geliştirmelerini sağlayan toplu iş
sözleşmesi ve grev hakları da tanınmıştır. Bu Anayasanın esaslarına
uygun olarak 274 sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş
Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu çıkarılmıştır.
1982 Anayasası ise eskisine göre daha ayrıntılı ve oldukça değişik esaslar
getirmiştir. Anayasaya uygun olarak 1983 yılında çıkarılan 2821 sayılı
Sendikalar Kanunu, hem şekil hem de sistematik olarak 274 sayılı
Kanundan büyük ölçüde farklıdır.

Eski Sendikalar Kanununa büyük ölçüde benzerlik gösteren 6356 SAYILI


SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU 2012 yılında yürürlüğe
girmiştir.
TOPLU Ġġ HUKUKU

SENDĠKALAR HUKUKU
BİRİNCİ HAFTA
ĠġÇĠ VE ĠġVEREN
KURULUġLARI
ANAYASA MD. 51/1: Çalışanlar ve işverenler,
üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal
hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için
önceden izin almaksızın sendikalar ve üst
kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve
üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç
kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten
ayrılmaya zorlanamaz.
KURULUŞ KAVRAMI

6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU


MD. 2/1-g: KURULUŞ: Sendika ve konfederasyonları… ifade
eder.

Anayasa ve 6356 sayılı Kanun göz önüne alındığında işçi ve işveren


kuruluşu, işçilerin ve işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve
sosyal hak ve menfaatleri korumak ve geliştirmek için serbestçe,
Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara uygun olarak kurulan
ve faaliyette bulunan, bağımsız özel hukuk tüzel kişisidir.
UNSURLARI
1. ORTAK AMAÇ

Anayasa md. 53/1:İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve


sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla ….
6356 s. K. md. 2/1-ğ: Sendika, … işçilerin veya işverenlerin çalışma
ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve
geliştirmek için….

Amaç: Çalışma ilişkilerinde kendi aralarındaki ortak ekonomik ve


sosyal hak ve çıkarları korumak ve geliştirmek
2. KURULUŞ SERBESTİSİ

Anayasada, işçilerin ve işverenlerin önceden izin almaksızın sendika ve


üst kuruluş kurabilecekleri (md. 51/1), bunun için kanunun gösterdiği
şekil, şart ve usullere uyulacağı (md. 51/3) belirtilmiş, 6356 sayılı
Kanunda da kuruluşlar serbestisine uygun düzenlemeler yapılmıştır (md.
3/1).

Kuruluş serbestisinin bir uzantısı da sendika ve üst kuruluş kurma


İHTİYARİDİR.
3. KURULUŞUN BAĞIMSIZLIĞI

A. İŞÇİ VE İŞVEREN KURULUŞLARININ KARŞILIKLI BAĞIMSIZLIKLARI

Bir işçi veya işveren kuruluşu sadece işçilerin ya da işverenlerin veya


sendikaların bir araya gelmesiyle kurulur. Başka bir deyişle, işçiler kendi
aralarında birleşerek sendikalarını ve bunlar da konfederasyonlarını
kurabilir. Bunlara işverenler katılamaz. Aynı şekilde işverenlerin
kuracakları kuruluşlara da işçiler giremez.
B. DEVLETE KARŞI BAĞIMSIZLIK

İşçi ve işveren kuruluşlarının devlete karşı bağımsız olmaları gerekir. İşçi


ve işveren kuruluşlarının devlete karşı bağımsızlıklarını gösteren hüküm
6356 sayılı Kanun’un 28. maddesinde görülmektedir. Buna göre;
«Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, esnaf ve küçük
sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz».
C. SİYASİ PARTİLERE VE DİNİ KURULUŞLARA KARŞI BAĞIMSIZLIK

İşçi ve işveren kuruluşları siyasi partilerden yardım ve bağış alamaz.


Siyasi partilere karşı bağımsızlık, bu kuruluşların üyelerinin çıkarlarını ve
bütünlüğünü korumak ve partileri etkilemek açısından önem
taşımaktadır.
İşçi ve işveren kuruluşları dini kuruluşlara karşı da bağımsızdırlar.
Bunların dini kuruluşlarla herhangi bir bağ kurmaları ve hele başka
ülkelerde olduğu gibi dini esaslara dayalı faaliyetleri amaçlamaları ya da
bu tür çalışmalarda bulunmaları söz konusu olmaz.
D. DİĞER BAZI KURULUŞLARA KARŞI BAĞIMSIZIK

6356 Sayılı Kanun’a göre, işçi ve işveren kuruluşları esnaf ve sanatkâr


kuruluşlarından, derneklerden, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarından yardım ve bağış alamazlar.

İşçi ve işveren kuruluşlarının bağımsızlıkları, bunların sivil toplum


kuruluşlarıyla iş birliği yapmalarını engellememektedir.
4. KURULUŞUN ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİSİ OLMASI

6356 s. K. md. 2/1-ğ: Sendika, şçilerin veya işverenlerin çalışma


ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve
geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir
işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları TÜZEL KİŞİLİĞE
SAHİP KURULUŞLARI ifade eder.

6356 s. K. md. 7/1: Kuruluşlar, kurucularının kuruluşun merkezinin


bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü
vermeleriyle TÜZEL KİŞİLİK KAZANIR.
5. CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNE VE DEMOKTASİ ESASLARINA
UYGUNLUK

Anayasa md. 51/son: Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve


işleyişleri, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNE VE DEMOKRASİ
ESASLARINA AYKIRI OLAMAZ.
Kuruluşların yönetim ve işleyişi bakımından ise Anayasanın belirtilen
hükmü 6356 sayılı Kanun’da tekrarlanmamıştır. Ancak bu bir eksiklik
değildir. (Anayasa md. 11 gereği).

Sendika düzeni demokratik düzenin bir parçasını oluşturur. Demokratik


düzenin bütünlüğü içinde bütün kuruluşların bu düzene uygun biçimde
kurulup işlemesi şarttır.
SENDĠKACILIĞIN GELĠġĠMĠ
BATI AVRUPA ÜLKELERİNDE
Sendikacılığın gelişmesi sanayinin gelişmesiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Bu
dönemde sanayiye geçiş ile birlikte ortaya çıkan iktisadi liberalizm,
üretimin arttırılmasında çalışma koşullarının ağırlaştırılması, özellikle
uzun çalışma sürelerinin konulması, buna karşılık ücretlerin sefalet
ücretinin üstüne çıkarılmaması sonucunu doğuran iki hukuk esasına
dayandırılmıştır:
1) SÖZLEŞME SERBESTİSİ
2) MESLEKİ BİRLEŞME YASAĞI
İşçilerin uzun mücadelelerinden sonra bu yasakların kaldırılması
konusunda başarıya ulaşılmıştır.
TÜRKİYE’DE
1.) OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE

Sanayileşmenin gelişmemesi, sendikacılığın ortaya çıkışını da


geciktirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sendikacılık
hareketinin 1871 yılında kurulan Ameleperver Cemiyeti ile başladığı
görüşü yaygıdır.

Osmanlı döneminde Avrupa’dakine benzer işçi eylemlerinin olmamasının


temel nedeni devlet yapısı ve kurumlarının işleyiş tarzından
kaynaklanmaktadır.
2) CUMHURİYET DÖNEMİNDE

2. DÜNYA SAVAŞI SONUNA KADAR:

1924 Anayasası, 1909 Cemiyetler Kanunu gibi, toplanma ve dernek


kurma hakkının tanımıştır. Anayasasının çıkarılmasından önce ve sonra
dernek ve birlik adı altında birçok işçi kuruluşu kurulmuştur. Ancak
1925’te çıkarılan Takriri Sükun Kanunu derneklere ve bu kuruluşlara
faaliyet olanağı vermemiştir. 1938 yılında çıkarılan Cemiyetler Kanunu ile
sendikalaşma hakkı ortadan kalkmıştır.
2. DÜNYA SAVAŞINDAN SONRAKİ DÖNEM

1946 yılında Cemiyetler Kanunu değiştirilerek, cemiyet kurulmasında


serbestlik kabul edilmiş; 1947 yılında 5018 sayılı İşçi ve İşveren
Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Kanunda
sendika özgürlüğü tanınsa da sendikal faaliyetler önemli ölçüde
kısıtlanmıştı.
Türk sendikacılığı için 1961 ANAYASASI yeni bir dönemin başlangıcı
olmuştur. 1961 Anayasası ile işçilere sendika özgürlüğü ile birlikte
işçilerin iktisadi ve sosyal haklarını geliştirmelerini sağlayan toplu iş
sözleşmesi ve grev hakları da tanınmıştır. Bu Anayasanın esaslarına
uygun olarak 274 sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş
Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu çıkarılmıştır.
1982 Anayasası ise eskisine göre daha ayrıntılı ve oldukça değişik esaslar
getirmiştir. Anayasaya uygun olarak 1983 yılında çıkarılan 2821 sayılı
Sendikalar Kanunu, hem şekil hem de sistematik olarak 274 sayılı
Kanundan büyük ölçüde farklıdır.

Eski Sendikalar Kanununa büyük ölçüde benzerlik gösteren 6356 SAYILI


SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU 2012 yılında yürürlüğe
girmiştir.

You might also like