Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 42

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU

Dr. Öğr. Üyesi Asuman İnce Tunçer


• Olağanüstü KanunYolları
• Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet
Başsavcısının itirazı (olağanüstü itiraz, CMK m. 308,
DERSİN m. 308/A)
KAPSAMI • Kanun yararına bozma (yazılı emir, CMK m. 309-
310)
• Yargılamanın yenilenmesi (CMK m. 311-323)
BAŞSAVCININ İTİRAZI

Bölge Adliye
Yargıtay
Mahkemesi
Cumhuriyet
Cumhuriyet
Başsavcısının İtirazı
Başsavcısının İtirazı
YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZI

• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazı olağanüstü kanun yollarındandır.


Doktrinde ve uygulamada bu yola olağanüstü itiraz denildiği de görülmektedir.
• Bu yolla Yargıtay ceza dairelerinin bozma dışındaki kararlarının Ceza Genel
Kurulu tarafından denetlenmesine imkan tanınmıştır.
• Ceza dairelerinden verilmiş bozma kararlarına karşı bu kanun yoluna
başvurulması mümkün değildir. Bunun nedeni bozma halinde kararın
kesinleşmesinden söz edilememesidir. Yargıtay C. Başsavcısının itirazı olağanüstü
bir kanun yolu olduğundan yalnızca kesinleşmiş kararlara karşı bu yola
başvurulabilir.
• Yargıtay ceza dairesinin denetiminden geçmeyen hükümler ile Ceza Genel Kurulu
tarafından verilen kararlar, bu kanunyoluna konu olamazlar.
BAŞVURU YETKİSİ

• Yargıtay C. Başsavcısı’nın başvurusu olmaksızın herhangi başka bir


makam veya merciin bu yola başvuru imkanı hukuken bulunmamaktadır.
• Başsavcılık ceza dairelerinden birinin bozma dışındaki bir kararına karşı
“itirazname” denilen bir belgeyle bu yola başvurmaktadır. Başvuru
üzerine incelemeyi Ceza Genel Kurulu yapar.
• Söz konusu kanunyoluna başvurup başvurmamak tamamen Başsavcılığın
takdirindedir. İlgililerin dilerse başvuru yapabilir ama başvuru üzerine
itirazname yazılması gibi bir durum yok yani. Tamamen başsavcının
takdirinde.
BAŞVURU USULÜ VE SÜRESİ

• Temyiz incelemesi sonunda verilen karar ilgili mahkemeye


gönderilmesi için ceza dairesi tarafından Y. C. Başsavcılığı’na
gönderilir.
• Y. C. Başsavcılığı söz konusu ilamın kendisine geldiği tarihten itibaren
30 gün içinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na itiraz edebilir.
• Başsavcılık itirazı sanık lehine yapacaksa bu durumda, herhangi bir
süre sınırlaması yoktur. Dolayısıyla sanığın lehine olan itirazda süre
aranmaz (CMK m.308/1).
İTİRAZIN İNCELENMESİ USULÜ

• İtiraz üzerine dosya, Ceza Genel Kuruluna değil kararına itiraz edilen daireye
gönderilecektir. İlgili daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceleyecek ve
yerinde görürse kararını düzeltecektir.
• Daire itirazı yerinde görmezse dosyayı Ceza Genel Kuruluna gönderecektir.
• Ceza Genel Kurulu, dosya üzerinde yapacağı inceleme neticesinde itirazın
kabulü veya reddi yönünde bir karar verecektir. Bununla birlikte koşullar varsa
ıslah veya düşme kararı da verebilir.
• Ceza Genel Kurulu, ceza dairesinin temyiz incelemesi sonunda verebileceği
tüm kararları koşulları varsa verebilecektir. Kararı oybirliği veya oy çokluğuyla
alabilir. Genel Kurulun dosyaya ilişkin vereceği bozma kararına karşı ceza
dairesi veya ilk derece mahkemesi tarafından direnilemez.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZI

• BAM C. Başsavcısının İtirazı kanunyolu 2017 yılında 7035 s. kanun


değişikliği ile hukuk sistemimize giren olağanüstü kanun yoludur.
• Bu kanunyolu ile BAM ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarının aynı
daire tarafından yeniden incelenmesine imkan tanınmıştır (Bkz. CMK
m.308/A).
• Dolayısıyla BAM ceza dairelerinin kesin nitelikte olmayana kararları
bakımından bu kanunyoluna başvurulması mümkün değildir.
BAŞVURU YETKİSİ

• Bu kanunyoluna başvuru yetkisi BAM C. Başsavcılığına aittir.


Başsavcılık bu yola istem üzerine başvurabileceği gibi re’sen
hareket ederek de başvurabilecektir.
• Başsavcılık, tıpkı Yargıtay C. Başsavcısının başvurusunda
olduğu üzere, ilgililerin talebine rağmen bu yola başvurmak
zorunda değildir. Bu bağlamda söz konusu kanunyoluna
başvurup başvurmamak tamamen Başsavcılığın
takdirindedir.
BAŞVURU USULÜ VE SÜRESİ

• Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, BAM


ceza dairesinin kesin nitelikteki kararının kendisine verildiği
tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz
edebilir.
• Buradaki otuz günlük süre sanığın aleyhine yapılacak
başvurular bakımından söz konusudur. Nitekim sanığın
lehine itirazda süre aranmaz (CMK m.308/A).
İTİRAZ İNCELEMESİNİN USULÜ

• Başvuruyu alan daire verdiği kararda bir hukuka aykırılık


olup olmadığını inceler.
• Daire, bu incelemeyi mümkün olan en kısa sürede
yapmalıdır. İnceleme sonucunda itirazı yerinde görürse
kararını düzeltir. Aksi halde itirazı reddeder. Bu halde
itirazın reddine ilişkin kararlar kesindir (CMK m.308/A).
KANUN YARARINA BOZMA (YAZILI EM İR
/ OLAĞANÜSTÜ TEMYİZ)

• Kanun yararına bozma, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin


kesinleşen kararlara karşı başvurulan olağanüstü kanun yoludur.
• Henüz kesinleşmeyen, hâlen olağan kanun yolunun açık olduğu karar
veya hüküm aleyhine kanun yararına bozma yoluna başvurulamaz; ancak
verildiği anda kesin olan yahut olağan kanun yoluna başvurulmaksızın
kesinleşen karar veya hüküm aleyhine bu yola başvurulabilir.
• Bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka
aykırılıklardır. Bu yasa yolunda önemli olan husus gerek maddi hukuka ve
gerekse yargılama hukukuna ilişkin aykırılıkların karar veya hükümlerin
verildiği anda mevcut olmasıdır.
• Hükümden sonra ortaya çıkan veya hüküm verilinceye kadar
mahkemenin bilgisine sunulmayıp, sonradan bildirilen nedenlere
dayanılarak kanun yararına bozma istenemez.
• Bu gibi durumlarda, sonradan ortaya çıkan yeni olaylara dayanılarak
yargılamanın yenilenmesi (CMK m. 311/1-e) yoluna başvurmak olanağı
bulunmaktadır.
BAŞVURU USULÜ

• Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz


incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka
aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün
Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir (CMK m. 309/1).
• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Adalet Bakanlığınca gösterilen nedenleri
aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını
Yargıtay'ın ilgili ceza dairesine verir (CMK m. 309/2). Bir süre
öngörülmemiştir bu kanunyoluna başvuru için.
• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Adalet Bakanlığının istemi ile bağlı olup
kanun yararına bozma yoluna başvurmaktan kaçınamayacağı gibi; Adalet
Bakanlığının ileri sürdüğü yasal nedenleri değiştiremez.
İNCELEME VE KARAR

• İnceleme, dosya üzerinden sadece gösterilen noktalarla


sınırlı olarak yapılır.
• Yargıtay'ın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde
görürse karar veya hükmü kanun yararına bozar (CMK m.
309/3).
• Verilen bozma kararına karşı direnilemez (CMK m. 309/5).
Ceza dairesinin bozma kararı kendisine geldiğinde
mahkeme direnme kararı veremez. Ancak uyma kararından
sonra vereceği kararda eski kararını tekrarlayabilir.
BOZMA NEDENLERİ, BOZMA ÜZERİNE YAPILAC AKLAR
(CMK 309/4)

a) 223 üncü maddede tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hakim
veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir.

b) Mahkumiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya
kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hakim veya mahkemece yeniden
yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan
cezadan daha ağır olamaz.

c) Davanın esasını çözüp de mahkumiyet dışındaki hükümlere ilişkin ise, aleyhte sonuç doğurmaz ve
yeniden yargılamayı gerektirmez.

d) Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın
verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.
YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI’NIN
KANUN YARARINA BOZMAYA BAŞVURMASI

• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da hükümlünün cezasının kaldırılmasını


veya daha az bir ceza verilmesini gerektiren bir bozma nedeninin
bulunması (CMK m. 309/4-d) hâlinde resen kanun yararına bozma
yoluna başvurabilir (CMK m. 310/1).
• Buna göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının resen bu yola başvurma
yetkisi sadece 309/4-d’de gösterilen neden ile sınırlıdır. «Hükümlünün
cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha
hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay
ceza dairesi doğrudan hükmeder.»
• Ancak Adalet Bakanlığı tarafından başvurulduğunda bu yetki, artık
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kullanılamaz (CMK m. 310/2).
YARGILAMANIN YENİLENMESİ

• Kanun yollarında verilen hüküm genelde bir başka ve üst merci tarafından
incelenirken yargılamanın yenilenmesi bu genel duruma uymayan kanun
yollarındandır. Nitekim bu kanun yoluna incelemeyi kural olarak ilk hükmü
vermiş olan aynı mahkeme yapmaktadır.
• Olağanüstü bir kanunyolu olması nedeniyle, tüm diğer olağanüstü kanun
yolları gibi bu yol da istisnai bir kurumdur. Bu nedenle kanunda tek tek
sayılan yargılamanın yenilenmesi halleri kıyas yoluyla genişletilemez.
• Yargılamanın yenilenmesi ancak talep üzerine olur. Mahkeme re’sen
yargılamanın yenilenmesine karar veremez.
• Aynı olayla ilgili birden fazla kez yargılamanın yenilenmesi talebinde
bulunulabilir. Nitekim amaç maddi gerçeğin bulunulmasıdır.
• Kanunkoyucu lehe ve aleyhe yargılamanın yenilenmesi sebeplerini ayrı
ayrı düzenlemiş, lehe yenileme sebeplerini yerinde olarak daha geniş
tutarken aleyhe yenileme sebeplerini sadece üç hal ile sınırlamıştır.
HÜKÜMLÜ LEHİNE YARGILAMANIN YENİLENMESİ

CMK m. 311’e göre, kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı
hallerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü
etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı
tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
c) Hükme katılmış olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur
dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini
gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu
hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına
veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında
sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün
uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya
Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve
hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza
hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru
hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda
düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl
içinde istenebilir.
• (f) bendindeki bu düzenleme 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek
kararlar hakkında uygulanır. bu düzenlemenin getirilişine ilişkin yaygın
kanaat, Abdullah Öcalan’ın söz konusu madde hükmünden faydalanmak
suretiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurma imkanını ortadan
kaldırmaktır.
• AİHM’nin AİHS’ye aykırılık dolayısıyla verdiği kararın yenileme nedeni
olabilmesi için AİHS’ye aykırılığın hükme etki etmiş olması gerekir. Bu
bağlamda makul sürede yargılama yapılmadığı veya uzun tutukluluk
gerekçelerine dayanan ihlal kararları yargılamanın yenilenmesi nedeni
olamayacaktır. Nitekim bunlar hükme etkili aykırılıklar değildir.
• e) bendinde yeni delil ortaya çıkması hali de lehe yenileme
sebepleri arasında sayılmıştır.
• Aleyhe yenileme sebepleri arasında lehe delil çıkması
ihtimaline yer verilmemiştir. Bu bağlamda örneğin hakkında
beraat kararı verilen ve kesinleşen birisinin sonradan
kendisine isnat edilen suçu işlediğine dair çok sağlam
deliller ortaya çıksa bile aleyhe yenileme yapmak mümkün
değildir.
LEHE YENİLEMEDE İNFAZIN GERİ
BIRAKILMASI VEYA DURDURULMASI

• Yargılamanın yenilenmesi istemi hükmün infazını ertelemez. Ancak


mahkeme, infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına karar verebilir
(CMK m.312/1).
• Dolayısıyla hükümlü cezasını çekmekteyse, lehe yargılamanın yenilenmesi
yoluna başvurulması kural olarak cezanın infazına etki etmez. Ancak böyle
bir uygulamanın açıkça haksızlıklara neden olabileceği durumlarda, infazın
geri bırakılması veya durdurulması imkanı da tanınmıştır. Bu tür kararları
vermekle yetkili merci ise yargılamanın yenilenmesine ilişkin incelemeyi
yapacak mahkemedir.
HÜKMÜN İNFAZ EDİLMİŞ OLMASI VEYA
HÜKÜMLÜNÜN ÖLÜMÜNÜN YEN İDEN
YARGILAMAYA ETKİSİ

• Hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesi


istemine engel olmaz (CMK m.313/1). Dolayısıyla hüküm infaz edildi veya hükümlü
öldü diye yargılamanın yenilenmesi yoluna ilişkin başvuru reddedilemez.
• Bu durumda ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu, kardeşleri yargılamanın yenilenmesi
isteminde bulunabilirler (CMK m.313/2). Ancak ölenin bu tür yakınlarının
bulunmaması da söz konusu olabilir. Bu durumu da göz önünde bulunduran
kanunkoyucu söz konusu kişilerin bulunmaması halinde, Adalet Bakanı’nın da
yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabileceğini hükme bağlamıştır (CMK
m.313/3).
SANIK VEYA HÜKÜMLÜ ALEYH İNE YARGILAMANIN
YENİLENMESİ VE ALEYHE YENİLEME NEDENLERİ

• Kanunkoyucu yargılamanın aleyhe yenilenmesi sebeplerini son derece sınırlı


tutmuştur.
• Burada özellikle dikkat edilmesi gereken husus, lehe yeni delil ortaya çıkması halinin
aleyhe yenileme sebebi olarak kabul edilmemesidir. Bu bağlamda hakkında beraat
kararı verilip kesinleştikten sonra, suçluluğunu gösteren çok kuvvetli deliller ortaya
çıksa bile, kişi aleyhine yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez.
• Nitekim kanunkoyucu, haklarında verilen böyle bir hüküm kesinleştikten sonra,
bireylerin sonu belirsiz bir biçimde “acaba hakkımda yeni bir şey çıkar mı” diye
tedirgin kalmalarını istememiştir.
Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olan bir dava aşağıda yazılı hallerde
sanık veya hükümlünün aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile
tekrar görülür (CMK m.314):
a) Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili
olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
b) Hükme katılmış olan hakimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya
bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada
sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş ise.
c) Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hakim önünde güvenilebilir
nitelikte ikrarda bulunmuşsa.
YARGILAMANIN YENİLENMESİNİN
KABUL EDİLMEYECEĞİ HALLER

Kanunkoyucu yargılamanın lehe ve aleyhe yenilenmesi sebeplerini sıraladıktan


sonra, ayrı bir maddede yargılamanın yenilenmesine ilişkin taleplerin kabul
edilmeyeceği iki hali de hükme bağlamıştır.
1. Kanununun aynı maddesinde yer almış sınır içinde olmak üzere cezanın
değiştirilmesi amacıyla yargılamanın yenilenmesi kabul edilemez (CMK
m.315/1).
2. Hatanın giderilebilmesini sağlayacak başka bir yol varsa, yargılamanın
yenilenmesi yoluna gidilemez (CMK m.315/2).
BİR SUÇA DAYANAN YENİLEME
İSTEMLERİNİN KABULÜ KOŞULLARI

• Yenileme nedeni bir suç iddiasına dayanıyorsa yenileme istemi ancak bu suçtan
dolayı kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü verilmiş olması veya mahkûmiyeti
gerektirecek nitelikte kuvvetli delil bulunmaması dışında bir nedenle ceza
soruşturmasına başlanamamış veya sürdürülememişse kabul edilebilir (CMK m.
316).
• Örneğin savcı, yargılamanın yenilenmesi talebinde gerekçe olarak, hakimin rüşvet
aldığı için sanık hakkında kasıtlı ve haksız olarak beraat kararı verdiğini ileri
sürüyorsa, bu yargılamanın yenilenmesi istemi bir suç iddiasına dayanıyor
demektir. Bu durumda söz konusu yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul
edilebilmesi için hakim hakkında bu fiilden dolayı (rüşvet almaktan) bir
mahkumiyet hükmü verilmiş olması ve bunun kesinleşmesi gerekir.
• Hakim hakkında delil yetersizliği dışında başka bir nedenle cezai takibat
başlatılamamış veya devam ettirilememişse de bu suç iddiasına dayanan
yargılamanın yenilenmesi istemi kabul edilebilir.
• Örneğin böyle kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü yoksa; ancak cezai
takibat dava zamanaşımı süresinin dolması, af, failin (hakimin) ölümü, vs.
gibi bir nedenle yapılamazsa, bu durumda da yargılamanın yenilenmesi
isteminin kabulü mümkündür.
• Bununla birlikte bu gereklilikler yeni delil ortaya çıkmasına dayalı lehe
yargılamanın yenilenmesinde aranmaz. Nitekim CMK m.316’nın son
cümlesine göre “bu madde, 311 inci maddenin birinci fıkrasının (e)
bendinde yazılı halde uygulanmaz (CMK m.316).”
YARGILAMANIN YENİLENMESİ İSTEMİ

• Genel olarak kanunyoluna başvurabilecek kimseler, yargılamanın yenilenmesi yoluna


da başvurabilir. Sanık, müdafi ve sanık yardımcılarının sanık aleyhine yenileme yoluna
gitmeleri mümkün değildir.
• Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilmesi bakımından kural olarak bir süre
öngörülmemiştir. Bunun istisnasını ise AİHM kararlarına dayanan başvurular
oluşturur. Bu tür başvurular AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl
içinde yapılmalıdır.
• Bunun dışında yargılamanın yenilenmesi isteminde, istemin yerindeliğini gösteren
deliller ve hukuki dayanaklar da gösterilmelidir. Bir başka deyişle, yargılamanın
yenilenmesi istemi, bunun yasal nedenleri ile dayandığı delilleri içerir (CMK
m.317/2).
YENİLEME İSTEMİNİN KABULE DEĞER
OLUP OLMADIĞI KARARI VE MERCİİ

• Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu


mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir (CMK
m.318/1).
• Yargıtay’ın doğrudan hüküm kurduğu hallerde de hükmü vermiş olan
mahkemeye başvurulur (CMK m.318/2).
• Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim,
aynı işte görev alamaz (CMK m.23/3). Nitekim hakimin yasaklı olduğu
hal söz konusudur.
• Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış
veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden
gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise bu istem
usul bakımından kabule değer görülmeyerek reddedilir.
• Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün
içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur.
• Ret kararına itiraz edilebilir (CMK m. 319).
YENİLEME İSTEMİNİN KABULÜ ÜZERİNE
DELİLLERİN TOPLANMASI

• Yargılamanın yenilenmesi istemini usul bakımından yerinde bulan mahkeme,


esas bakımından incelemeye geçer. Mahkeme, delillerin toplanması için bir naip
hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu
hususları yerine getirebilir.
• Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafından veya istinabe suretiyle
toplanması sırasında, soruşturmaya ilişkin hükümler uygulanır.
• Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm
kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini
bildirmeleri istenir.
• Aslında yenileme isteminde bulunan taraf, bunun delillerini
göstermek zorundadır. Ancak ilgili tarafın ileri sürdüğü bu
deliller yenileme isteminin kabulüne yetmekle birlikte,
yapılacak yargılamaya getirilmesi gereken tüm delilleri
kapsamayabilir.
• Bu nedenle kanunkoyucu, belirtilen yargılama organlarının
da delil toplamasına imkan tanımıştır. Normalde savcılık
işlemi olan delil toplama, bu kanunyolu bakımından açıkça
yargılama makamlarının yapacağı bir faaliyeti olarak hükme
bağlanmıştır.
YENİLEME İSTEMİNİN ESASSIZ OLMASINDAN
DOLAYI REDDİ, AKSİ TAKDİRDE KABULÜ

• Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede


doğrulanmaz veya 311. maddenin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314.
maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların
önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın
yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir.
• Aksi hâlde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar
verir.Verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir (CMK m. 321).
• Burada işin esası hakkında duruşma yapılmaksızın yapılan bir inceleme söz
konusu.
Lehe yenileme sebeplerinden;
• 311/1-a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin
sahteliği anlaşılırsa.
• 311/1-b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin
hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile
gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
Aleyhe yenileme sebeplerinden;
• 314/1-a) Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen
ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
DURUŞMA YAPILMAKSIZIN YENİLEME
İSTEMİNİN İNCELENMESİ

• Hükümlünün ölmüş olması yargılamanın lehe yenilenmesine engel


değildir. Bu şekilde hükümlü ölmüşse, mahkeme gerekli delilleri
topladıktan sonra, duruşma yapmaksızın, hükümlünün beraatine veya
yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verir (CMK m.322/1).
• Bir başka deyişle ölmüş hükümlü hakkında yargılamanın yenilenmesi
yoluna gidilmişse (ya da istem mahkemeye iletildikten sonra hükümlü
ölmüşse), mahkeme delil toplayacak, ancak hiçbir şekilde duruşma
yapmayacak ve topladığı delilleri dosya üzerinden değerlendirerek, ya
hükümlünün beraatine ya da başvurunun reddine karar verecektir.
• Bunun dışında mahkeme, yeterli delil varsa ve duruşma yapılmaksızın
hükümlünün beraatine karar verilebilecekse, Cumhuriyet savcısının
uygun görüşünü aldıktan sonra duruşma yapmaksızın hükümlünün
derhal beraatine de karar verebilir (CMK m.322/2).
• Yargılamanın yenilenmesi istemine bağlı olarak beraat kararı verildiğinde,
aynı kişi hakkında aynı fiilden dolayı iki kere hüküm kurulmuş
olacağından (nitekim hem ilk yapılan yargılama sonucunda verilen
mahkumiyet hükmü hem de yargılamanın yenilenmesi başvurusu
sonunda verilen beraat hükmü olacaktır) kanunkoyucu, bu şekilde beraat
kararı verilen hallerde mahkemenin ayrıca ilk hükmünü ortadan
kaldırmaya da karar vermesini düzenleme altına almıştır. Bu bağlamda
yargılamanın yenilenmesi istemi üzerine duruşma yapmaksızın beraat
kararı veren mahkeme, beraat kararı ile beraber önceki hükmün
ortadan kaldırılmasını da karar altına alır (CMK m.322/3).
YENİDEN DURUŞMA SONUCUNDA VERİLECEK HÜKÜM

• Mahkeme kabul ettiği yenileme talebi üzerine delilleri topladıktan sonra, derhal
beraat kararı verebilecek durumda değilse duruşma açar.
• Mahkeme yeniden yapılacak duruşma sonunda ya önceki hükmü onaylar veya
hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir (CMK m.323/1).
• Dolayısıyla mahkeme, yargılamanın yenilenmesinde, oylama vs. gibi hususlarda ilk
derece yargılamasındaki gibi hareket edecek; ancak hüküm kurarken farklı hüküm
kurmak durumunda kalacaktır. Nitekim yargılamanın yenilenmesinde duruşma
sonunda, önceki hükümde herhangi bir hata görmezse ilk derece yargılamasından
farklı olarak önceki hükmünü onaylama şeklinde bir karar verecektir. Buna karşın
önceki hükmünün hatalı olduğunu görürse öncelikle bunun iptaline karar verecek;
daha sonra verilmesi gereken hükmü kuracaktır.
ALEYHE DEĞİŞTİRME YASAĞI

• Aleyhe değiştirme yasağı yargılamanın yenilenmesi kanunyolu


bakımından da geçerli bir yasaktır. Bu bağlamda yargılamanın yenilenmesi
istemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm
önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez
(CMK m.323/2).
• Daha önce de söylediğimiz üzere bu kanunyolu bakımından söz konusu
yasak, sadece hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesine
başvurulduğunda söz konusu olabilir. Ayrıca yasak kapsamında sadece
cezanın ağırlaştırılması imkanı ortadan kaldırılmıştır. Buna karşın suçun
hukuki nitelendirmesinin ağırlaştırılması mümkündür.
TAZMİNAT

• Yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer


olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkumiyet kararının
tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddi ve
manevi zararlar, bazı koruma tedbirleri bakımından ortaya çıkan
zararların giderilmesi için CMK’da öngörülen usule göre tazmin
edilebilir.
• Bu bağlamda hak sahipleri, CMK’nın 141-144. maddeleri arasındaki
hükümlere göre, kural olarak oturdukları yerdeki ağır ceza
mahkemesine başvurmak suretiyle, maddi ve manevi tüm zararlarının
tazminini sağlayabilirler (CMK m.323/3).

You might also like