Dinlediğin sözleri kulağına küpe, kalbine nücûm et. Evlâdım, ihvânlık tarîk-i enbiyâ ve evliyâdır. Bu yolun sâlikleri, tamamen vakfullâhtır. Şu hâlde, Hak için, vücûdunu vakfedeceksin. Yapacağın hizmet için kimseye minnet etmeyeceksin. Her işini hoş, kendini boş göreceksin. Kat’iyyen yalan söylemeyeceksin. Elin ile koymadığın, me’zûn olmadığın bir şey’e el vurmayacaksın. Vücûdun sıhhatte iken kimseye el açmayacaksın. Kudretin yettiği bir işle meşgûl olacaksın. Helâlinden kazanıp yiyeceksin. Gıybet etmeyeceksin. İlim ve kemâl da’vâsında bulunmayacaksın. Bütün hayrı, şerri, kahrı, lutfu, Cenâb-ı Hak’dan bileceksin. Hiç kimseyi hakîr kendini azîz görmeyeceksin.
Din yolunda, Müslümanlık uğrunda her zahmeti câna minnet ve ni’met bileceksin. Şerîat dairesinde insanlara muaveneti, mahlûkâta merhameti elden bırakmayacaksın. Ahdinde ve va’dinde sâbit olacaksın. Kîni, kibiri, gazâbı, hasedi, riyâyı, fesatlığı ihtiyâr etmeyeceksin. Kötü düşünceleri içinden atıp tefekkürât-ı âliyye sâhibi olmaya çalışacaksın. Her gece yatağına girdiğin zaman o gün yaptığın işlerden nefsini hesâba çekeceksin. Ey Hak yolcusu, Kulaktan kulağa, erden ere olacağı nakledelim. Bu nasihatlerimle âmil olursan, bilâ-şüphe Şems-i Cenâb-ı Fahr-i külden kalbine doğacak olan envâr-ı ahadiyyet, vücûdunun her zerresini tenvîr edecek. Basîretin açılacak. Ledün ilmine vâkıf, bâtın lezzetine nâil olacaksın.
Âlem-i aşka dâhil, saâdet-i sermediyyete nâil olursun. Bütün belâlar sana bal ve bu âlemler dikensiz gül, felekler âşiyânın olur. Âdemiyyetin hakîkatine erersin. Fakat sırrını hiç kimseye açmayacaksın. Kerâmet satmayacaksın. Hareketlerinde mahviyyet göstereceksin. Medh ile zemmi bir telakkî edeceksin. Cümle sıfatları fiilleri Hakk’ın sıfatı, Hakk’ın fiili bileceksin. Melâmet ve Melâmetiliğe Takrîz Ey oğlum, Tuttuğun el Hakk’ın eli, Bu söyleyen Hakk’ın dilidir, bu yazan el, Hakk’ın elidir. Oğlum, Allah ile ol, Allah ile işit, Allah ile gör, Allah ile söyle. Allah’tan bir an gâfil olma. İçin Hak ile dışın halk ile olsun. Zâhirini fetvâya, bâtınını takvâya bağla.
Maddî ma’nevî rızkın gör. Uğurun açık, pertevin efzûn, feyzin Hak, hem-demin sırr-ı Muhammed-Ali, destgîrin Seyyid Muhammed Nûr yardımcın olsun. Hû. Hû. Hû. Ey insân oğlu, Meslek-i melâmet, Hakk yolu; ihvânlık, er işidir ve her ân kendi nefsin ile mücâdelede bulunmalıdır. Her hangi bir âdem, ömründe bir def ’a “Lâ ilâhe illallah Muhammed Rasûlullah” dese kat’iyyen cennete girecektir. Fakat ihvânlık ağır bir iştir ve çilesi pek çoktur. Yoluyla gelirsen, ihvân olmak için vücûd varlığından geçmek, benliği terk etmek, niyet-i hâlise ile bir Pîre bende olmak, dünya ve ahirette Pîrine bendeliği ile iftihâr etmek; mâldan, cândan geçmek lâzımdır. Cenâb-ı Hakk’ın lütfuna Rasûl-i A’zam Efendimizin keremine, pîrimizin himmetine, şerîatın şerefine, O’na emânet eyledik. Bu ikrârların kabûlü için el-Fâtiha. Âmin.”