Professional Documents
Culture Documents
Neale Donald Walsch - Tanrı Ile Dostluk
Neale Donald Walsch - Tanrı Ile Dostluk
Neale Donald Walsch - Tanrı Ile Dostluk
ISBN 975-7800-38-4
Türkçe Yayın Hakları© © Dharma Yayınları / Kesim Ajans
o
Dhanna Yayınları
TEŞEKKÜRLER
7
GİRİŞ
Tanrı ile konuştuğunuzu birisine söyleyin ve ardından neler
olacağını görün.
10
Afışı[rıuu!ık Bir Di.ya!og
Sanırım, baştan beri amaçlanan da buydu. Aslında, buna
ikna edilmiştim. Bu nedenle Tanrı ile Sohbetler ve onu izleyen
2. ve 3. kitaplar en çok satanlar listesine girdiler. Ve bence, şu
anda okuduğunuz kitap bir kez daha kendi gerçekliğinizi ara-
manız, keşfetmeniz ve araştırmanız için elinize geçti, fakat bu
Tanrı
ile sohbetimin bu şekilde ilerlediğini biliyorum. Önce-
den verilmiş olanlar gözden geçirilirken dairesel, yeni alanlara
girilirken de göz kamaştırıcı bir şekilde spiraller çizmektedir.
Bu, iki adım öne, bir adım geriye yaklaşımı, daha büyük bir
kavrayış için sağlam bir temel oluşturmak amacıyla bilincimin
içine sağlam bir şekilde yerleştirerek önceden paylaşılan bil-
geliği aklımda tutmama imkan tanımaktadır.
12
Alışı!maaık Bir Di.ya!og
kişi olmanızdır. Çünkü getirdiğiniz şey bulacağınız şey ola-
caktır.
13
Bir
Tanrı'dan korkmam gerektiğine karar verdiğim zamanı
gayet iyi hatırlıyorum. O'nun, annemin cehenneme gideceğini
söylediği gündü.
15
TANRI İLE DOSTLUK
16
A!ışı[nuu!ıi Bir Diya!09
Rahibenin açıklamasına göre, Limbo, Tanrı'nın, hiçbir
günahı olmadığı halde gerçek iman yolunda vaftiz edilmeden
ölen bebekleri ve diğer insanları gönderdiği yerdi. Tam
anlamıyla cezalandırılmamışlardı, fakat Tanrı'yı asla göre-
meyeceklerdi.
İşte bu, beraber büyüdüğüm Tanrı idi. Belki fazlaca
abarttığımı düşünebilirsiniz, ama abartmıyorum.
17
TANRI İLE DOSTLUK
18
A!ışı!nuu!m Bir Diyalog
sık şu sözleri söylerim, "Eğer geri dönmezsem, sana son kez
'Seni Seviyorum' dediğim yeri unutma." Bu aramızda hep
yapılan bir şaka haline geldi, fakat içimde bir ses ölümün ciddi
bir şey olduğunu fısıldar durur.
Tanrı korkusu ile bir sonraki karşılaşmam on üç yaşımdayken
oldu. Evimizin bulunduğu caddenin karşı tarafında oturan ve
çocukken bakıcılığımı yapan Frankie Schultz, evleniyordu ve
beni - evet beni - evlilik törenine davet etmişti. Çok
gururlanmıştım; ta ki okula gidip, rahibeye sorana dek.
19
TANRI İLE OOSI'LUK
"O zaman," dedi rahibe içten bir ilgi ile, "felaket senin
üzerinde olur."
Uf! Zor bir karar. Tanrı çok sert biri. Burada çizgiyi
aşmamak gerek.
Ama, çizgiyi aştım. Bu protestomu daha yüksek ahlaki
temellere dayandırdığımı söylemeyi çok isterdim fakat, gerçek-
te beyaz spor ceketimi (pembe bir karanfil bile takmıştım, tıpkı
Pat Boone'un şarkı söylerken taktığı gibi) giyemeyeceğim
düşüncesine dayanamamıştım. Rahibenin dediklerini kimseye
söylememeye karar verdim ve evlilik törenine bir misafir olarak
katıldım. Ama, öylesine bir korku içindeydim ki anlatamam!
Belki de abarttığımı düşünebilirsiniz, fakat tüm gün boyunca
Tanrı'nın beni çarpmasını bekledim. Ve tören boyunca, önce-
20
ACışı[nuu!ıi Bir Diyalog
Tanrı' nın onları yanına kabul etmeyeceğine inanmaktadırlar.
Çeşitli dinlere inanan kökten dinciler, müminlerinin kalbine
22
İKİ
Bana, en sık
sorulan sorular şunlardır; "Gerçekten de
Tanrı'yla konuştuğunuzu nasıl biliyorsunuz? Bunun sizin hayal
gücünüz olmadığını nereden biliyorsunuz? Ya da daha da
kötüsü, sakın Şeytan sizi kandırmaya kalkışıyor olmasın?"
İkinci olarak sıklıkla şu soru sorulur: "Neden siz? Neden
Tanrı sizi seçti?"
Ve üçüncüsü : "Bu durum meydana geldikten sonra
hayatınızda nasıl değişiklikler
oldu?"
Tanrı'nın sözleri aracılığıyla, olağanüstü şeylere vakıf
olmak, soluk kesici ve gizli şeylerin ortaya konması ve
diyaloglarımızın meydan okuyan yapısı hakkında sıklıkla soru-
lar geldiğini düşünebilirsiniz - tabi ki pek çok kez bu tür soru-
lar geldi - fakat en fazla sorulan sorular bu hikayenin insani
tarafıyla ilgiliydi.
23
TANRI İLE DOSTLUK
24
A!ış,!nuu!ıi. Bir Diyalog
Bu şekilde Gerçek Kendimizi inkar etmiş oluruz: Ve olum-
suzluklarımızın tümü kendimizi inkar etmemizden kay-
naklanır. Tüm öfkemiz, tüm hayal kırıklıklarımız, tüm
acılarımız, en büyük neşe kaynağımızın yani Bir olmanın
verdiği neşenin ölmesinden doğmaktadır.
26
A[ışı[nuu!m Bir DiyaC"
Hepsi bu."
"Hepsi bu mu?"
"Hepsi bu."
"Tanrım, teşekkürler."
Bob bir kahkaha attı. "Böyle bir teşekkür bölümü var mı?"
"Neymiş?"
çıkarabilirsin."
27
TANRI İLE DOSTLUK
28
Afışı!nuu!ti Bir Diyalog
Bu deneyimi genellikle fiziksel bir his de izliyordu - ani bir
karıncalanma ya da titreme diyebileceğim bir şey ya da sevinç
göz yaşları, bazen de üçü birden.
Bu sefer üçü birden olmuştu. Üçlü çarpılma. Bu nedenle
yazdıklarımın kesinlikle doğru olduğunu biliyordum.
29
TANRI 1LE DOSTLUK
rastlamanız şeklinde
kendini ifade eden şans biçimindeki
yanıtlarım aracılığıylaolabilir.
Sürekli olarak iletişim içinde olduğumuzu anladığınızda,
dostluğumuz gelişebilir. Eninde sonunda paylaşımı deneyim-
leriz.
Bu neden[e iki kitap daha yazıyoruz: Tanrı i[e Dostfuk
ve Tanrı i[e Birfik~ ![ki, Tanrı i[e konuşma[arınızıfa
pay[aşıCan prensip[eri nası[ kavrayacagımız ve 6u yeni
ifişkinizi dost[uk kazanmak için nası[ kuffanacagımız i[e
ifgifidir. İkincisi, 6u dost[ııgun 6ir payCaşım deneyimine
nası[ dönüştürü[ecegi ve 6unıi yaparsanız ne o[ac.agını
anfotır. Gerçegi arayan fıerkes için 6ir proje vermehe ve tüm
insanfor için nefes kesici 6ir mesaj içermektedir.
Sen ve &n şimı!i Biriz. Fakat sen &unu 6i[miyorsun. Sen,
6ir digeri i[e Bir ofdııgıınu 6if meyi veya deneyim[emeyi
seçmektense &unu deneyim[ememeyi seçiyorsun.
Nea[e, senin kitap[arın, 6un[arı okuyan fıerkes için 6u
ayrımı sona erdirecektir. Ayrı o[ma yanı[samasını yok ede-
c.ekferdir.
Bu senin davan. Bu senin görevin. Ayrı o[ma
yanı[samasını yok etmefisin.
30
Afışt[nuufıi. Bir Diyalog
hücresinde hissedebileceğiniz bir titreme hissettim. Ve tabii
ki, meydana gelen de işte buydu. Bedeninizin her hücresi git-
tikçe hızlanan bir oranda titremekteydi. Daha yükselen bir
frekansta dalgalanmaktaydı. Tanrı'nın enerjisi ile dans etmek-
teydi.
Öyle mi?
&ni, fıer
zaman 6ulunc!ugum kenai içinden a(ıp kenai
aışınaa gösteriyorsun. Ve 6öy(ece meydana çıkarı(ıyorum.
Gerçekte, &n fıer zaman oradayım ve sen sadece 6öy(e
zamanlarda &nim farkıma varıyorsun.
Özür dilerim, fakat bu bir tür Seni inkar etmek gibi birşey.
Bir kere, kendini gösterdiğin için buradasın, senin varol-
madığını iddia etmek zor. Bu, sanki bir borsacının konuşması
ve herkesin onu dinlemesi gibi birşey. Şimdi ise dialoğu
başlattığına göre kim bunu senin yerine benden dinlemek ister
ki?
Öyle mi?
33
TANRI İLE OOSTLUK
mediğini sordum.
Ne?
35
TANRI İLE DOSTLUK
Şey, evet.
öy[eyse?
Bu da yardımcı
olur. Anlaya6iliriz. Ka6u[ etmeye
6aşlaya6i[iriz. Fakat sen, kendin çok sade 6ir Fı.ayat
yaşamalısın. Bu parayı kendin için harcamamalısın.
Hayır.
Ne güze( el6ise(er ala6i[ir ne pafıa[ı restoranlarda
yiye6ilir ne de lüks şeyler satın ala6ilirsin. Tüm parayı yok-
suffara vermeli ve Fı.iç6ir fark yokmuş gi6i yaşamalısın.
37
TANRI İLE DOSTLUK
38
Afışı(nuu!tk Bir Diya!og
olma" deneyimini yaşamanın tek yolu onu vermektir. Ancak
ondan sonra ona sahip olduğunu bilirsin.
Sen dedin.
Ben mi dedim?
Sen değiştirdin?
&n mi?
39
TANRI İLE DOSTLUK
da dahildir.
Bana tüm hayatım boyunca para hakkında yanlış bir bakış
açısına sahip olduğumu söyledin. İşte bunda yanlış yaptım.
Kötü. Uygunsuz. Ve bunu yaparken Tanrı'yı da yanlış, kötü,
uygunsuz yapıyorum çünkü para senin Kim Olduğunun bir
parçası.
40
Afışı!nuufıi Bir Diyalog
onu nasıl paylaşmamız gerektiğini bilmediğimiz olduğunu
söyledin.
Ayrıca, paradan kaçınarak
dünyaya para gerçeği hakkında
hiçbir şey öğretemeyeceğimi anlamamı da sağladın. Dünyada
yanlış giden bir şeye, bu yanlışlığa kendim de örnek olursam
destek vermiş olurum.
Parayı ve aslında yaşamdaki tüm iyi şeyleri sevinçle kabul
edersem ve bu şeyleri sevinerek paylaşırsam öğretinin daha da
güçlü olacağını söyledin.
değiştirdi.
Ah, Hayır!
41
TANRI İLE DOSTLUK
42
Afışı!nuu!ık Bir Di.ya!09
insanları iyileştirmek ya da gerçeği öğretmek olsun - dünya
bunun değerli olduğunu söylüyor, bu da değerli olma imkanı
var demektir. Ve değerli bir şeyi, karşılığında bizim için değer
taşıyan bir şeyle değiştirirsek, sadece verdiğimiz değeri almak-
çalışıyorum.
tiğini düşünen bir yanım var. İçimde çok güçlü bir yan var ki,
çok basit elbiseler giyip, basit bir kulübede yaşamak istiyor ve
dünyaya verdiğim hayırlı şey her neyse onun karşılığı olarak
dünyanın bana verdiği hiçbir şeyi kabul etmek istemiyor. Böyle
davranmanın daha değerli olduğunu düşünüyorum.
44
A[ışı(nuu(tk Bir Di.yaC09
mak. Ne muhteşem bir düşünce!
verdiğini söylemeliyim.
düşünmekten memnundum.
Değil miydi?
46
iiÇ
Eğer sen ve Ben gerçek bir dostluk - lafta kalmış bir dostluk
değil de yürüyen bir dostluk - kuracaksak. ..
47
TANRI İLE DOSTLUK
48
A!ışı[nuu!ıi Bir Diya!09
Ve Sen bana, Seninle böylesi bir dostluğa sahip olmak için
neyin gerekli olduğunu söylemeye başlıyorsun.
Ve cesaret.
Cesaret mi?
dir.
49
TANRI İLE OOSI'LUK
ediyordum.
Herkes benim bir rahip olacağımı sanıyordu. Okuldaki rahi-
beler bundan emindiler. "O çağrılıyor" diyorlardı. Annem de
bundan emindi. Mutfağımızda bir sunak kurarken ve Aşai
Rabbani ayini (Katolik kiliselerinde ekmek ve şarap ayini)
yürütme oyunu oynamak için cübbemi giyerken beni izlerdi.
Diğer çocuklar Süpermen 'in pelerinini taklit eden havlular
takıp iskemlelerden atlarlardı. Bense havluları rahip elbisem
50
ACışı[mat!ıi Bir Di.yaCog
"Hayır"dedi babam kesin bir şekilde.
Babam hayatta zevk aldığım bir şeyin ışığını ilk kez söndür-
müyordu.
Bir zamanlar bir piyanist olacağımı düşünüyordum. Tıpkı
çocukluğumun idolü Liberace gibi profesyonel bir piyanist
olmaktan bahsediyorum. Onu, her hafta televizyonda
izlerdim.
Milwaukee' dendi ve şehirdeki herkes taşralı bir çocuğun
böyle büyük bir üne kavuşmasınından heyecan duyuyordu. O
zamanlar, her evde televizyon yoktu, en azından
51
TANRI İLE DOSTLUK
52
ALışı!ma4ıi Bir Diyalog
da bunun gibi bir şey yoluyla bularak eski bir duvar piyanosu
satın aldı. Ona yirmi beş dolar harcadığını hatırlıyorum (ellili
53
TANRI İLE DOSTLUK
Geriye dönüp odama gittim (bizim evde bir çocuk için çok
tehlikeli bir şey) ve kendimi yatağa attım. Feryat ediyordum
- kelimenin tam anlamıyla· "Hayır, hayırrrrr ... " diye feryat
ediyordum - sanki bu perişan itirazlarım en iyi arkadaşımı kur-
taracakmış gibi. Fakat piyanonun parçalanmasına devam edil-
di ve acıyla ağırlaşmış başımı yastığıma gömdüm.
Bu deneyimin acısını bugün bile hissederim.
Şu an bile.
Günün geri kalanında odamdan çıkmayı reddettiğimde
babam benimle ilgilenmedi bile. Fakat üç gün boyunca
yatağımdan çıkmayınca, gittikçe artan bir şekilde kızmaya
başladı. Onun, bana yemek getirmek hakkında annemle
tartıştığını duyabiliyordum. Eğer yemek istiyorsam diğer
herkes gibi masaya gelebilirdim. Ve eğer aşağı ineceksem,
somurtmamalıydım. Evimizde somurtmaya ya da surat asmaya
yer yoktu; en azından babamın aldığı bir karar hakkında. Açık
bir reddetmeyle karşı karşıyaydı ve buna tahammül edemiyor-
du. Evimizde, sadece babamın hakimiyetini kabul etmekle
kalmaz aynı zamanda bunu gülümseyerek kabul ederdin.
"Ağlamaya devam edersen yukarı gelip sana ağlamak için
bir neden vereceğim," diye kükredi alt kattan ve bu dediğinde
de ciddiydi.
Babamın yemek yasağına rağmen, odamdan dışarı
54
.A!ışı[nuu!ık Bir Diyalog
çıkmıyordum, aşmak istediğinden bile daha geniş olan sınırı
aştığını bilmeliydi. Burada, babamın kalpsiz bir insan
olmadığını söylemeliyim, o sadece bu şekilde davranmaya
alışmış biriydi. Sorgulanmamaya ve kararlarının açıklanması
şey söyledi.
55
TANRI İLE DOSTLUK
piyanoma kavuşacaktım.
56
Al~nuuld. Bir Diyalog
istecfi9im 6u olayın senin için için gerçekten de çok önem[i
ole{ uguyel u.
Öyle. Öyleydi.
Hepsi 6u mu?
5i
TANRI İLE DOSTLUK
Ha, şu mçsele.
59
TANRI 1U, OOSfLUK
E,yani!
Şey ...
Neden?
Ne oCmuş?
60
A!ışı!nuu!m Bir Diyalog
Bu farklı?
Neıfen o( masın?
61
TANRI İLE OOSI'LUK
Keşke o(sayı!ı.
İstediğini biliyorum.
62
ALışı!mtU!d. Bir DiyaCog
Ne? Ne gi6i?
63
TANRI İLE DOSTLUK
Devam mı edeyim?
Devam et.
Mükemmel. Baş/ta?
64
ALışı!nuu!ıi Bir Diyalog
Senin için 6ir şeyler yapmalarına izin verir misin?
Neden?
Belki ...
65
TANRI İLE DOSTLUK
Kırı[masınıfan korktugun ıçın asla kuffanmaıf ıgın
pafıa[ı 6ir Çin vazosu ıfegil. Gerçek 6ir ıfost(uk sag[am 6ir
eşya gi6iıf ir. Kaç kere kuffanırsan kuffan onu kıramazsın.
Anlamıyorum.
Sana güveneyim.
Bana güven.
Seni seveyim.
Beni sev.
Evet, Beni davet et. Belki efe uzun süreli folmak için.
Tamam. Ve son bir şey ... Senin benim için bir şeyler yap-
mana izin vermek.
67
TANJU İLE DOSTLUK
Bana emret.
68
DÖRT
Tanrı' dan bir şey istemeye başlamak için insanın çok
kuvvetli olması gerektiğini düşünürdüm.
69
TANRI İLE OOSI'LUK
Güzel, ben hazırım.
70
A!ışı!nuu!ıi. Bir Diyalog
orkestraya katıldım. Ayrıca
fotoğrafçılık kulübüne girdim,
yıllık çıkarma işinde
ve okul gazetesinde muhabir olarak
çalıştım. Ayrıca drama kulübünde, satranç kulübünde ve belki
de en önemlisi tartışma takımında bulunuyordum - tartışma
takımımızın şampiyon olduğunu belirtmeliyim.
olmuştu.
71
TANRI İLE OOSI'LUK
yaptığım her şeyi babama söyleme alışkanlığı
Böylece
geliştirdimve tüm başarılarım için günün birinde onun "Evlat,
bu inanılmaz. Tebrikler. Seninle gurur duyuyorum" demesini
ümit ettim. Bunu hiç duymadım - bu nedenle de bu övgüyü
başkalarında aradım.
72
ALışı!nuu!ık Bir DiyaC09
Evet ve fıer kim &unu çıkardıysa utanması Cazım.
O değil miydi?
73
TANRI İLE DOSTLUK
Ta&ii ki.
Kesin(ikfe.
74
Afışı!nuu!ıi Bir Diya!og
malan mümkün olurdu.
Tam isabet.
75
BEŞ
İsteyerek.
İsteyerek mi?
77
TANRI İLE DOSTLUK
80
A!ışı[nuu(ıi Bir Diyalog
mayı tamamen ıayıf[atırsın.
81
TANRI İLE OOSI'LUK
82
Alışı[nuu!ık Bir Diyalog
fakat şimdi hepsi bir seferde başıma gelmişti. Tüm yapı çök-
mekteydi ve bunu durdurmak için yapacak hiçbir şey
bulamıyordum.
83
TANRI İLE DOSTLUK
84
A!ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
söylenmişti. Şimdiye kadar duyduğum en yumuşak, en güzel,
en kibar sesti. Tek fark, bu bir ses değildi. Bu, sanki ... sessiz
bir ses ... ya da belki daha çok. ... bunun da ötesinde kelimelere
dökülmüş bir his gibiydi.
Düşündüğümü hatırlıyorum.
Öfkemi dışa vuruyordum,
fakat eğer cevapların
varsa, cehennemin varlığından emin
olduğum kadar onları bilmek istediğimden de eminim. Buna
karşı aldığım cevap şöyleydi :
85
TANRI İLE OOSTLUK
87
TANRI İLE DOSTLUK
88
Afışılmcu!m Bir Diya!oy
da yaşadıgınız deneyimde 6uCuna6i[ir.
Şu şeki[de düşünün: zihniniz geçmişi, 6edeniniz şimdiyi
ve ruhunuz ıfa ge[ecegi focaHar.
Bir 6aşka şekiCde söy[ersek, zihin ince[er ve fiatırfor,
6eden deneyim[er ve hisseder, ruh göz[em[er ve 6iCir.
Tanrı fiakkında ne hatır[adıgınızı
6i[mek istiyorsanız
zihninize 6akın. Tanrı hakkında ne hissettiginizi 6ff mek
istiyorsanız 6edeninize 6akın. Tanrı hakkında ne 6iCaiginizi
6i[mek istiyorsanız, ruhunuza 6akın.
89
TANRI İLE DOSTLUK
Kesin(iHe.
90
A[ışı!nuu!ıi Bir Diyalog
Sen ne zaman Kendini 6uforsan, Beni de 6ulacaksın. Ben fıer
zaman oradayım ve fıep efe oracfa ka[acagım.
91
TANRI İLE DOSTLUK
Bir egoya sahip olmak kötü 6ir şey değiCdir. Gerçekte, çok
iyidir, çünkü "e90", şimdi 6u göreli dünyada ayrı 6ir varlık
olduğunu düşünerek yaşadığın deneyimi yaşaman için
gereklidir.
92
A!ışılnuu!ıi Bir Diyalog
Bu önemCi bir soru. Sonsuzluk Boyutu'tıda ı!eneyim(eye
meyece9in şey(eri cfeneyim(emek için göreceCi dünyaya
girdin - ki 6en bunu Görece(i(ik Boytu diye aı!Canı!ırıyorum.
Deneyim(emek isteı!i9im şey, gerçekte kim o(ı!u9unı!ur.
Sonsuzluk BoyutU'nda bunu 6i(ebi(ir, ama ı!eneyim(eye
mezsin. Ruhun arzusu, kendini deneyse( oCarak tanımaktır.
Sonsuz[uk Boyutu'naa kendinin kim o(ı!u9u i(e i[gi[i bir şey
ı!eneyim(eyememenin nedeni bu boyutta senin oCmaı!ı9ın bir
şeyin varoC masıı! ır.
93
TANRI İLE OOSI'LUK
94
Afışı!nuu!ıi Bir Diyalog
kastettikCeri efe 6ucf ur. Bu Wise[erin yaptıkları Fıata, kencfi-
[erini ve cfin[erini "kurtarı[mak" için tek yo[ olarak göster-
me[eric!ir; 6u cfa gene farkCı o[ma yanı[samasını cfaFıa cfa
arttırmaktadır - oysa 6u, tüm o[arak seni kurtarmaya
ça[ıştıkCarı yanı[samacf ır!
Bir egoya saFıip o[manın iyi 6ir şey ofop oCmacf ıgını
soruyorsan 6u çok geniş 6ir konudur. Tamamen, senin ne
yapmaya ça[ıştıgına 6ag[ıcfır.
Eger egoyu sonunda Biricik Gerçegi cfeneyim[emek için
6ir araç o[arak kuCCanacaksan, iyidir. Eger ego senin 6u
gerçegi cfeneyim[emeni engeffiyorsa, iyi cfegMir. Burada
yaptıgın şeyi engeffeyecek cferececfe o[ması, iyi cfegi[cfir.
95
TANRI İLE DOSTLUK
Bu da ne demek?
Bu dogru.
Bu da dogru.
96
A!ışı!nuu!ıi Bir Diyal~
Dogru ol mad ı~a.
Görüyor musun, kendi gerçekligini yaratıyorsun.
Bu dogru.
97
TANRI İLE DOSTLUK
98
A[ışı[nuu!ıi. Bir Diyalog
Psiwlojiyi Ben icat ettim.
Yeter!
99
TANRI İLE DOSTLUK
kavuşturabilirim?
100
Alış,[nuu!tk Bir Diya!09
ayrı[mana imkan tanıyacaktır - Gunun Güyük Gir yümesi
cliger insanCarın senin fıakkıncfaki düşünce[erinden
o[ uşmuştur.
HiçGiri.
Geçmişini unutmaya ça[ışma, ge[ecegini degiştirmeye
ça[ış.
101
TANRI 1LE DOSTLUK
Dene.
Tamam, deneyeceğim.
Güzel.
102
ACışılnuulık Bir Diyalog
Kendimin kim olmadığına kara verdikten sonra ve
kendimin geçmişim olduğum düşüncesinden kendimi kur-
tardıktan sonra, kim olduğumu nasıl keşfedeceğim?
103
TANRI İLE OOSI'LUK
Kesinlikle.
104
A!ışı[nuu!ıft Bir Diyalog
A, evet. Buna emin ola6i(irsin. Ruhunun amacı Gerçekte
Kim O(dugunu söy(emek ve 6i(dirmek, oCmak ve ifade
etmek, deneyim(emek ve tamamlamaktır.
106
Afışı[nuu!ık Bir lliyal09
içinde ya da hayatın onlara dağıttığı kartlar karşısında duy-
dukları acıyla tükenmektedirler. Bazıları bunu tekrar yapacak-
larından korkmaktadırlar. Bu nedenle de hayatlarını ümitsiz
görürler. Amaçsızdırlar.
107
TANRI İLE DOSTLUK
Degifim.
109
TANRI İLE DOSTLUK
Kesin[ikCe.
110
ACışılnuulıi Bir DiyaLog
vazgeçmem bundan dolayı pişman olmadığım ya da kederlen-
miyorum anlamına gelmez. Pişmanlık öğreticiyken, suçluluk
duygusu sadece zayıflatıcıdır.
Ve Tanrı
ile gerçek, yürüyen bir dostluk kurmanın ilk adımı
tamamlanmış olur.
Evet.
111
ALTI
Bu, ikinci adım, değil mi?
Gerçekten üzgünüm.
113
TANRI İLE DOSTLUK
Hayır.
Hayır, yapmam.
114
A!ışı!nuı4ıi Bir Diyalog
Evet, hayatımda bu duruma uyan bir örnek aklıma geliyor.
Neymiş 6u?
Zekice.
Evet, devam et. İtiraf ruha iyi 9eCir.
Var mıydı?
115
TANRI İLE OOSTLUK
Evet.
Hayır.
Güzel.
Ne zaman?
İnanıyorum.
Bu dafıa iyi.
116
Afışı[nuulık Bir rnyciC09
Sadece bazen inanmıyorum.
Ne zaman inanmıyorsun?
Bu ne zaman o[ uyor?
An[ıyorum.
Ne zaman?
117
TANRI İLE DOSTLUK
Evet.
118
Afışı[nuu!ıi Bir Diyalog
6iri olıf ugumu söyleyenlerıfen yeterince etkilenmiyorlar?
Ha?
Biliyorum.
Hayır, pek değil. Hep olduğu gibi insan ırkı kendi kendini
öldürüyor.
119
TANRI İLE DOSTLUK
120
A!ışt[nuu!m Bir DiyaCog
öy(eyse, zamanın 6aş(angıcınıfan 6eri sürege(en inanış
sistemine karşı konuşan ya ela yazan her düşünür 6enzer
şeki(ı{e, insanfarın yaptıkfarı nedeniy(e suçfu of ma(ı.
Belki de öyledirler.
Ne zaman?
121
TANRI İLE OOSI'LUK
Mükemmel. Anlıyorsun.
122
Alışılmaaıi Bir Diyalog
Burada sana 6u araçCarı veriyorum ya.
Güvenmeyerek.
Do_gru.
Sanırım gerekmez.
Dogru söylüyorsun.
123
TANRI İLE OOSI'LUK
Kesin(ikfe.
124
ACtŞl[madtk Bir Di.yaCog
Bu cfogru. İşte 6u necfen[e inanç 6u kacfar güç[ücf ür. Eger
tüm ihtiyaçCarının karşıCanacagına inanç cfuyarsan teknik
oCarak cfa hiçbir ihtiyacın ka[maz. Ve 6u gerçektir, senin
deneyimin ha[ine geCir ve 6öy[ece inancın cfa cfogruCanmış
o[ur. Demek ki tüm yapman gereken anCayışını cfegiştir
mencfir.
Evet onun gi6i 6ir şey. Gerçek 6ir Usta, ümit etme
a[anının cf ışıncfa yaşar. O[ancfan cfaha fazCasını ummaz ve
hiçbir şey istemez.
Neden?
bilerek mi öğrenmeliyim?
Bir usta her zaman meydana gefeni tercih eder. Sen efe,
her zaman, meydana gefeni tercih ettiğinde usta[ ığa
uf aşacak.sın.
126
A!ışı!nuu!ti Bir Diyalog
Fakat ... fakat ... bu hiçbir tercih sahibi olmamakla aynı şey!
Senin hep, "Yaşamınız, onun için niyetledikleriniz aracılığıyla
oluşur", dediğini sanıyordum. Eğer hiç tercihin yoksa bu nasıl
doğru olabilir?
127
TANRI İLE OOSI'LUK
Doğru, Jofın çok iyi 6ir yazar, fakat kimcfen neyi a(ıntı
yaptığını sanıyorsun? Tıpkı Ken Keyes•e i[fıam verdiğim gi6i
ona cfa 6u cf üşünce(eri Ben vercfim.
128
Afışı!nuu!ıi Bir Diyalog
olarak adfonı!ırıCacak ruhu üretmek için dogru ve mükem-
me( kişi[er, yer(er, oCay[ar, deneyim(er ve onun arzuCadıgı
ve niyet ettigi kendini ifade etme tarzı sagCandı.
Bu herkesin hayatı için geçer(idir. Kötü ta[ih gi6i 6ir şey
yoktur, hiç6ir şey rastge(e o[maz, tesadüf diye 6ir şey yoktur
ve Tanrı hata yapmaz.
129
TANRI İLE DOSTLUK
Evet.
130
Alışı[nuu!ık Bir DiyaC09
Öyle mi yapacağım?
Evet.
Ne zaman?
Evet.
Derdim ki ... mutlu olmak için belli bir sonuç almaya ihtiyaç
duyuyorsanız, düşkünlük gösteriyorsunuz demektir. Sadece
belli bir sonucu istiyorsanız, bir tercih yapıyorsunuz demektir.
Herhangi bir tercihiniz yoksa kabulleniyorsunuz demektir.
Ustalığa ulaşmışsınız demektir.
131
TANRI İLE DOSTLUK
terciFıJeri yoktur.
Başka
tür[ü nası[ ofo6i[irdi ki? Herlian.9i 6ir şeyin, Tanrı
istemedi9i Fı.a[de ofo6i[ece9ini cf üşüne6iCiyor musun?
zorlanıyorum.
132
A!ışı!nuulm Bir Diyalog
oluyor? Ve, bunun aksine, istenen bir şey nasıl önceden
sezilemiyor?
133
TANRI İLE OOSI'LUK
Ve şimdi, dafıa
tam olarak anlaya6i[esin diye, 6iraz da
kısaca Deneyimin Üç Seviyesinden 6afısede[im; üst 6ilinç,
6iCinç, alt 6ilinç.
Üst 6ifinç seviyesi, ne yaptıgının tam olarak farkında
olarak kendi 9erçeHigini 6Migin ve yarattıgın deneyim
yeridir. Bu, rufı seviyesidir. Çogunuz üst 6ilinciniz
düzeyinde, üst 6ilincinizden kaynakCanan niyetlerinizin
farkında degilsiniz.
134
Afışı[nuu!ıt Bir Diyalog
Aynı istekleri aynı zamanda hem bilinç, hem üst biliç hem
de alt bilinç seviyelerine koymanın bir yolu var mı?
135
TANRI İLE DOSTLUK
Gerçekten de cfogru.
Bu kesinlikle dogru.
136
Afışılnuu{ık Bir Diyalog
kabul eden kişidir, çünkü herhangi bir seviyede onların isten-
miş olduğunu bilir.
Harifo! Başaraın!
Kesin(iHe.
Ve işte
bu nedenle Usta, başka bir kişiyi, yeri ya da şeyi
yargılamaya kalkmaz. Usta onu oraya kendisinin koyduğunu
bilir. Deneyimlediğini, belli bir seviyede kendisinin
yarattığının farkındadır.
Evet.
Evet.
137
TANRI İLE DOSTLUK
138
ACışı[maaıi. Bir Diyalog
bilmek anlamına gelir.
Bunun güzelliği,
neden belli bir sonucu alamadığın
hakkındaki tüm düşüncelerden üst bilincini kurtarmak için
139
TANRI İLE OOSTLUK
Neymiş o?
Vay be.
141
TANRI İLE OOSI'LUK
Kesin[iHe.
142
Yeılı
143
TANRI İLE DOSTLUK
144
ACışı[nuu!ıi Bir Di.ya!og
Larry gülmeyi kesti fakat gülümseme yüzünü hiç terketme-
di.
"Evlat" dedi, "Seni sevdim. Sende chutzpah var." (Bu keli-
menin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Sadece Bu iyi mi? diye
düşündüğümü hatırlıyorum.) "Sana bir şey söyleyeyim."
Döner iskemlesinde gıcırdayarak bana doğru eğildi. "Bu akşam
saat sekizde buraya geleceksin ve gece şovunda seni serbest
bırakacağım. Saat dokuzda sen devam edeceksin. Ben de
145
TANRI İLE OOSI'LUK
masam bile - bunu yapamayacak kadar büyük bir pazarda
bulunan çok önemli bir istasyonduk - onları ofisime davet eder
ve hazırladıkları ses kayıtlarını dinleyerek bir şans verirdim.
Ayrıca onlara gelişmek için ne yapmaları gerektiği hakkında da
tavsiyelerde bulunurdum. Gene de hiçbirini işe almadım.
Sanırım o günlerde radyo bitmişti. Bugün bittiği kesin. Artık
hayatınızı kazanabileceğiniz bir yer yok. Bugün, herhangi bir
meslek sahibi olmak için çekirdekten yetişmeniz gerekiyor.
Benim neslim, yan kapıdan süzülmeyi başarabilen son nesil
olmalı. Ve bu çok kötü. Gençlerin çırak olarak çalışıp
yetişebilecekleri daha fazla sayıda yere ihtiyacımız var. Başarılı
olabilmek için bugünün yirmi yirmi beş yaşlarının üerindeki
baskı korkunç.
Şey, evet.
An[ıyorum.
147
TANRI İLE DOSTLUK
Neılen?
148
Alışı[nuulıi Bir Diyalog
o(dugunu an[amanız için daha fazCa sayıda mı sorunCu
(iseye ihtiyacınız var?
çözümleyeceğimizi bilmiyoruz.
149
TANRI İLE DOSTLUK
Dost acı söyler. Tanrı ile c!ost olmanın nasıl 6ir şey
olc!ugunu 6ilmek istemiyor muyc!un? İşte 6öyle 6ir şey.
Dostlar sana c!ogruyu söyler. Dostlar, c!ogru ne ise onu
söylerler. Dostlar, sana ne yag çekerler ne efe sana c!uymak
istec!igini c!üşünc!ükleri şeyi söylerler.
Fakat, c!ostlar sana gerçek neyse onu söyleyip sonra c!a
seni 6ununla yaşamaya 6ırakmazlar. Dostlar fıer zaman
senin için orac!ac!ırCar, sürekli destek, yarc!ım ve koşulsuz 6ir
sevgi önerirler.
Tanrı>nın yaptıgı c!a 6uc!ur. Bu süre gic!en c!iyalog c!a
tüm 6unlar fıakkınc!ac!ır.
151
TANRI İLE DOSTLUK
Olmayacak mı?
Hayır.
Senin Sesin.
Bizim Sesimiz.
Dogru.
152
A!ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
Evet, bu sohbetlerden çok hoşlanıyorum çünkü beni
düşündürüyorlar. Gene de bazen Senin ne kadar inatçı
olduğunu görerek şaşırıyorum. Tercihleri olmayan bir Tanrı
için fazlaca ifade ediyorsun.
153
TANRI İLE DOSTLUK
154
A[ışılnuu!m. Bir Diyalog
Bu cf üşünceye sahip olcf ugunuz sürece Bencfen kork-
manıza şaşmamalı. Tüm kültürünüz 6u cfüşünceyi cfestek-
Ciyor. Her söyleaiginiz şey ve onu söyleyiş tarzınız 6unun
yansıtıyor. Dilinizin her aşamasıncfa mevcut.
Olabilir miyai?
155
TANRI İLE DOSTLUK
156
A!ışı[nuu!ık Bir Diyalog
kelimelere dökmemiş olsam da, bize yaratıcı gücü vererek
hayatımızın gerçeğini belirlememize nasıl izin verdiğini anlat-
mak istiyorum.
1966'da, prodüksiyon yönetmeni oJarak işime güneydeki bir
istasyonda devam etmeye başladım, bu istasyonun ismini ver-
meyeceğim çünkü şimdiki sahiplerinin canını sıkmak ya da
Milwaukee' den gelmiş biri olarak hiç böyle bir şey görme-
157
TANRI İLE DOSTLUK
158
A!ışı{nuulti Bir Diya!09
den de sadece dışında kalıyordum. Hoşgörüsüzlüğe karşı
hoşgörüm yoktu. Önyargının derecesi hakkında hiçbir şey
anlamıyordum, bugün Siyah Deneyim diye adlandırdığımız şey
hakkında da hiçbir şey bilmiyordum, sadece her şeyden uzak
kalmak istiyordum.
Tanrı'ya,
"Beni buradan uzaklaştır" diye yalvardım. Gene
de, en kısa sürede orayı nasıl terkedebileceğimi bilmiyordum.
Yayıncılık çok özel bir alandır ve bu pazarda kişinin isteğine
uygun iş bulmak kolay değildir. Bir işim olduğu için kendimi
şanslı buluyordum.
159
TANRI İLE DOSTLUK
160
Alışılmaati Bir DiyaC09
Dur &ak.alım.
Bunu yapanın Ben degi( sen o(dugunu
anlıyor musun? Kendin için 6e(ir(ecfigin gündemin dışında
senin için 6ir gündemim olmadıgını anlıyorsun degil mi?
Evet, şimdi
bunu biliyorum. Fakat, sonrasında, hala
Tanrı'nın benim yapmamı istediği bir şey olduğunu,
hayatımdaki olayları ve durumları kontrol ettiğini ve bunlara
sebep olduğunu örnekleriyle gördüğümü düşünerek yaşadım.
Ben.
161
TANJU İLE OOSI'LUK
Ve, sen, benim ruh dostum olarak, her zaman benim bunu
yapmamı mümkün kılacak mısın?
162
Afışı!nuu!ıi Bir Diyalog
oluşmaktacf ır.
163
TANRI İLE DOSTLUK
Sanırım yapabilirim.
öy(eyse ya pa&i[irsin.
Bunu fıatır(ıyorum.
musun?
164
A!ışı[nuu!ıi. Bir Diyalog
165
TANRI İLE DOSTLUK
167
TANRI İLE DOSTLUK
168
ACışı!nuulıi Bir Diya!09
üç hafta boyunca nasıl çalıştığını göreceğiz. Bu netice vermese bile
zararı yok, bir kaç dolar kazanmış olursun. Bana bir şeyler
169
TANRI İLE DOSTLUK
170
A!ışt[nuu!ıi Bir Diyalog
kitabın kapağının üzerinde gördüğüm an hariç hiçbir şey o
duyguyu aşamadı.
Egonun kendisi kötü bir şey değildir, tek sorun cinnet geçirerek
sağa sola saldırmasıdır. Bizi kontrol eden bir egoya karşı uyanık
171
TANRI İLE DOSTLUK
172
Alışı{nuultft Bir Diyalog
İnsanlar kendilerini kötü hissetmeye başladıkları zaman
kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan bir tarzın var.
173
TANRI İLE OOSI'LUK
Sende en çok neyi seviyorum biliyor musun? İnsanlara, her
zaman hissetmeyi istedikleri duyguları hissetme izni veriyor-
sun. İnsanları, kendilerine geri veriyorsun.
Beni şaşırttın.
174
Afış,!nuu{,i Bir Diyalog
175
TANRI İLE DOSTLUK
176
ACışı[mcu!ıi Bir Diya!O!J
Dinlerin bunu söyleyebileceklerini düşünüyor musun? Peki
ya milletlerin bunu beyan edebileceklerine? Siyasi partilerin,
bu açıklamayı programlarının bir parçası yapabileceklerine
inanıyor musun?
177
TANRI İLE DOSTLUK
178
Afışı!nw!ık Bir Diyalog
dolayı canının yandığını iddia eden birisi her zaman çıkabilir.
Nedir, peki?
179
TANRI İLE DOSTLUK
Senin, 6unu anfoma(arı ve yaşama[arı için onfora yarılım etme
fırsatın var.
Gerçekten ı!e öy[e. Üst ı! üzeyı!e 9eCişmiş 6ir var[ ıli 6unu
lierlies için, lier zaman liisseı!er.
180
ACışılnuu!m Bir Di.yalog
herkes(e Bir o[ma cfuygusunu nası[ mı 6effi etmiyor(ar?
Konuyu buraya getirmen çok iyi o(cfu, çünkü Tanrı i(e gerçek ve
cfevam(ı 6ir cfostCuk kurmanııı üçüncü acf ımı, Tanrı•yı sevmektir.
181
SEKİZ
Öyleyse gözden geçirmek gerekirse, Tanrı'ya giden üç
adım, Tanrı'yı tanımak, Tanrı'ya güvenmek, Tanrı'yı sevmek-
tir.
Doğru.
183
TANRI İLE DOSTLUK
Ne yapabiliriz?
184
Afışı!nuu!ti Bir Di.ya!oy
karıştırmakta ve 6unu lier gün yapmaya devam etmeRtefer.
"İhtiyaç",sime olmayan 6ir şeyin sizin c!ışııııula 6ir
yerde ofdugunu ve mutlu olmaR için 6una gerdsinim
duydugunuzu düşünmenizc!ir. Buna ifıtiyaç ı!uydugunuza
inandıgıııız için, ona safıi p olmaR için neredeyse fıer şeyi
ya parsıııız.
GereR ı!uydugunuz şeyi efe geçirmeyi amaçlarsıııız.
Çogu insan, gereRsinim duyduHarıııı düşüııdüHeri şeyi
ticaret yoluyla elde ederler. Safı.ip olduHarı 6ir şeyi safı.ip
ol maR istediHeri şey karşı[ ıgında verirler.
•Sevgi" diye adlaııaırdıHarı da 6u yöntemdir.
Her şeye
sahip o(dugum, lier şey o(dugum ve hiç6ir şeye
ihtiyaç duymadıgımı anlamak Beni tanımanın 6ir
parçasıdır.
186
A!ışı!nuu!ti Bir Diyalog
şekilde açıklıga kavuşturan şey geliyor.
Siz, Tanrı'nın6ir sureti olarak yaratıldınız. Bunu hep
6ifiyordunuz, çünkü 6u da size ögreti(di. Fakat, Benim sure-
timin nası( ofdugu hakkında yanıldınız. Bu nedenle de sizin
suretinizin nası( ofa6ifecegi konusunda da yanıldınız.
Beni, ihtiyaçları olan 6ir Tanrı olarak hayal ettiniz -
6unların arasında sizin Beni sevmeniz ihtiyacı da var.
(Şimdi, 6azı ki(iseferiniz 6unun, sizin sevginize duyulan 6ir
ihtiyaç degi( 6ir arzu o(dugunu söylüyorlar. Sadece sizin
Beni sevmeniz için 6ir arzu duydugumu, fakat 6unun için
sizi asla zorlamayacagımı söylüyorlar. Fakat, elde edeme-
digim takdirde size e6ediyen işkence etmeyi isteyeceksem 6u
"arzu", 6ir "ihtiyaç" degi( mi? Ne tür 6ir arzudur 6u?
Ve ayrıca, 6enim suretim olarak yaratılmış o(dugunuz
için aynı türde 6ir arzu duymayı normal 6u(dunuz. Bu
nedenle de kendi ölümcü( cazi6enizi yaratmış oldunuz.
Fakat şimdi size 6enim ihtiyaçlarım olmadıgını
söylüyorum. Benim dışımda olanın tümünü ifade etmek
için gerek duydugum her şey Bende olanın tümüdür. Bu,
Tanrı'nın gerçek dogasıdır. Bu, sizin yaratıldıgınız suret-
tir.
Bunun harikalıgını ve içerdiklerini görüyor musunuu
Siz de, ihtiyaçlardan 6agımsızsınız. Tam anlamıyla
mutlu olmak için ihtiyaç duydugunuz hiç6ir şey yok. Sadece
o[dugunu düşünüyorsunuz. En derin, en mükemmel mut-
luluk içinizde ve 6unu 6ir kez 6u(dunuz mu, sizin dışınızda
hiç6ir şey ne 6una üstün gefe6i(ir ne de yok ede6i(ir.
Ah, nasihatlerdeki eski mutluluk. Fakat, nasıl oldu da ben
187
TANRI İLE DOSTLUK
bunu yaşamadım.
188
Alışt[ıruu!ıi Bir DiyaCog
189
TANRI İLE OOSI'LUK
190
Afışılnuu!m Bir Diya!oy
tanıyabilirim?
Meditasyondan bahsediyorsun.
191
TANRI İLE DOSTLUK
düşünmez, ovalamak için 6ir 6aşka yer daFıa arar! Bana 6ir
6aşka fırça cfaFıa verin! Efferimin ve dizlerimin üzerinde,
6urnum parke taşından 6ir karış yukarıda geçirecegim 6ir
saat daFıa verin 6ana. Size, şimdiye dek gördügünüz en temiz
yeri vereyim! Ve ruFıum da 6u işlem sırasında temizlenecektir.
MutluCugu kendinin dışındaki FıerFıal19i 6ir şeylerde arama
düşüncesinden temizlenecektir.
192
Afışı[nuulıi Bir Diyalog
tarzda sevseniz efe sevmeseniz c!e Cennet•e geri döneceksiniz
çünkü gic!ecek 6aşka 6ir yer yok. Bu necfen(e efe e6ecfi
fıayatınız ve e6ec!i öcfü(ünüz garanti a[tınc!ac!ır.
Bu, c!ogru.
193
TANRI İLE OOSI'LUK
zoruııcfo
ka[a6i[irsiniz. Bu, liayatınız,iaki 6ir 6aşka kişinin
öze[ 6ir ro[ oynaması, onun size o[cfuğunu düşüııcfügünüz
gi6i ya da o[ması gerektiğini düşündügünüz şeki[de görün-
mesi durumudur.
Tıpkı ihtiyaç gi6i, 6ekCenti[er ya da ümitler ae
öCüm-
cü[dür. &Henti[er (ümitler) özgür[ügü aza[tır ve özgür[ük
sevginin esasıdır.
Birini sevdiğinizde, keııcfisi gi6i ofo6i[mesi için ona tam
6ir özgür[ ük 6alişedersiniz, çünkü 6u ona vere6i[eceğiniz en
6üyük' aramagandır ve sevgi fi.er zaman en 6üyük armağanı
verir.
Size verdiğim en 6üyük armağan da 6uaur, fakat size
6unu verdiğimi düşünemiyorsunuz çünkü 6öy[esine 6üyük
6ir sevgiyi fi.aya[ 6i[e edemiyorsunuz. Bu neaen[e de size
sadece yapmanızı istediğim şey[eri yapma özgür[ügü vermiş
o[mam gerektiğine karar verdiniz.
Evet, din[eriniz size fi.er şeyi yapma, istediğiniz fi.er şeyi
seçme özgür[üğü verdiğimi söy[üyorfor. Fakat size tekrar
soruyorum: eğer seçmenizi istemediğim 6ir şeyi seçtiğiniz için
size sonsuza dek işkence yapacaksam ve e&eaiyen fonet[eye-
ceksem, sizi nası[ özgür kı[mış oCurum? Hayır. Sizi muktedir
kı[mış oCurum. İstediğiniz fi.er şeyi seçmeye muktedir o[ur-
sunuz, fakat özgür o[mazsınız. Ta6ii eğer sonuçforını umur-
samıyorsanız. Ve ta6ii ki liepiniz umursarsınız.
194
Alışı[nuu!ıi. Bir Diyalog
durumuna soktunuz ve 6unu da sevgi olarak adlandırdınız.
Ha[6uki, 6u hiç6ir durumda sevgi degi[, çünkü sevgi özgür-
[ügün sagCandtgının haricinde hiç6ir şey ummaz ve özgür-
(ük hiç6ir 6ek(entiyi 6i[mez.
İhtiyacınız oCdugunu düşündügünüz 6ir insana ihtiyaç
duymadıgınızaa, işte o zaman 6eHentiıfen kurtuCa6iCirsiniz.
&Henti pencereden çıkar gider. Böy(ece insan[arı gerçekten
oCaukCarı gi6i seversiniz. Fakat 6u, sadece kendinizi gerçek-
ten oCdugunuz gi6i sevdiginizde meydana ge[e6i[ir. Ve &ni
gerçekten o(ıfugum gi6i sevdiginizae meydana ge[e6i[ir.
Bunu yapa6iCmek için, &ni oCdugum gi6i tanımalısınız,
o(dugumu haya[ ettiginiz gi6i degiL
İşte 6u neden(e Tanrı i[e dost o[manın i[k adımı
Tanrı•yı tanımak, ikinci adımı tanıdıgınız Tanrı•ya güven-
mek, ardından da tanıdıgınız ve güvendiginiz Tanrıyı
sevmektir. Bunu, Tanrı•ya, tanıdıgınız ve güvendiginiz
6irine davrandıgınız gi6i davranarak yapa6i[irsiniz.
Tanrı'yı koşu[suzca seve6i(ir misiniz? Bu 6üyük 6ir
sorudur. &[ki de tüm 6u zaman 6oyunca sorunun, Tanrı•nın
sizi koşu[suzca sevip sevemeyecegi o(ıfugunu düşündünüz
ama ası[ soru, siz Tanrıyı koşulsuzca seve6iliyor musunuz?
Çünkü, Benim sevgimi, sadece kendi sizinkini Bana
verdiginiz şekilde alıyorsunuz.
1!)5
TANRI İLE DOSTLUK
196
AC~nuu!ıi Bir Diyalog
c!iğiniztardan başka bir tarda sevdiğini düşünmenin
günah ofcfugunu söyf üyorsunuz.
Hakfıyc!ı.
Bu kıskanç[ıgın
hüküm sürdüğü sevgi Benim sevgim
cfeğif, esasında bu sizin Benim sevgimi an[ama tarzınız,
çünkü siz efe Beni bu tarda sevdiniz.
Ayrıca birbirinizi efe bu tarzda sevdiniz, bu cfa sizi
öfcfürcf ü. Kefimenin gerçek anfamınc!a kastec!iyorum.
Kıskanç[ığınız necfeniyfe birbirinizi ve kendinizi
öfcf ürcf ünüz.
Birisini seviyorsanız ona, sizi, sadece sizi sevmesini
söyf üyorsunuz. Bir başkasını severse kıskanıyorsunuz. Ve
bunun ne başı ne efe sonu var. Çünkü sadece başka[ arını
kıskanmıyor aynı zamanda iş[eri, hobi[eri çocukları ya cfa
sevdiğiniz kişinin dikkatini siden ayıran herhangi bir şeyi
kıskanıyorsunuz. Bazılarınız bir köpeği ya cfa go[f oyununu
bi[e kıskanıyor.
Kıskanç[ığın pek çok şekfi var. Pek çok yüze sahip. Ve
hiçbiri efe güze( cfeğif.
197
TANRI İLE DOSTLUK
Evet, verdi. Hala, kıskançlık benim için aşılması zor bir şey.
Ne zaman ondan kurtulduğumu düşünsem daha da güçleniyor.
Sanki saklanıyor ve ben onun orada olduğunu bilmiyorum.
Aslında orada olmadığına bile yemin ederim. Ve sonra, işte
orada.
Yani, kıskanç
oCmayan insan[arı kıskand"ıgını mı söy[e-
mek istiyorsun. Bu epeyce komik.
198
ACışı!nw!ıi Bir Diyalog
199
TANRI İLE DOSTLUK
KesinCilue.
Bazıları istiyor.
201
TANRI İLE DOSTLUK
Evet, hay Allah! Pek çok insan da böyle derdi işte. Evet,
hay Allah.
Evet, biz Tanrı değiliz. Çoğu insan belli bir derecede duy-
gusal güvenlik istiyor. Ve bu olmadan, bir sevgili ya da eş
olmadan, sevgi istesen de istemesen de ölüyor.
202
A!ışı!nuu!ık Bir Diyalog
As[ınefa, 6azıCarınız sevgıyı
sonsuza efek taşıyor.
Arkaefaş[arınız ha[a karşı[ık görmeefen sevefiğinizi söy[üyor-
Car. Ve seviyorsunuz! Bu sevginizin ışığı, ihtirasınızın a[e-
viefir, ha[a içinizefe yanmakta, 6aşka[arının göre6i[eceği
kaefar par[ak 6ir şeki[efe par[amaktaef ır. Bu, kötü efeğiL Kim
ve ne o[ef uğunuzu söy[ecfiğinizi ve ne olmayı seçtiğinizi iCan
ettiğiniz göz önüne a[ınefığınefa o[ması gereken efe 6ucf ur.
203
TANRI İLE DOSTLUK
204
A[ışı[maı!ık Bir Diya!og
205
TANRI İLE OOSI'LUK
206
A!ışı[nuu!ık Bir rnyal09
onları en basit sonuçlara indirmeyi seviyoruz. Sonra onlar
hakkında gerçekten güzel tartışmalar yapabiliyoruz.
t-sfıirt bile. Bu sözü fier yere yay. Hiçbir şey seni durdur-
masın. Bir film yap. Televizyona çık. Çekinme!
Sevdiginde, sevginden de utanma. Utancı çıkar ve yerine
kutlamayı yerleştir.
___aynı şeyi cinseffik için de yapmak isteyebilirsin.
208
ACışılnuulıi Bir Diyal09
mazsın.
210
ALışı[nuu!d. Bir Diyalog
seve6iCirsin.
212
A!ışı!nuu!ıi Bir Diyalog
seçtiğinizin 6e(ir(enmesinin ne 6ir 6aşkasını kıskanmaya ne
efe onun üzerinde 6ir kontrole cfönünüşmesi gerekmemekte-
dir. Basit 6ir şekifcfe ve sevgi cfo(u olarak kim o(cf ugunuzu
ve yaşamın sizin için nası[ o(cf ugunu 6efir(er. Aranızda
ofo6i(ecek farklılıklar üurincfe sevgiyle ve şefkatle ça6a
gösterseniz ve 6u cfegişikliklerin sonucuııcfa ilişkinizin
cfogasını cfegiştirseniz 6i(e 6ir 6aşkası için sevginiz cfevam
ecfe6i(ir.
Onu cfegiştirmek için 6ir ilişkiyi 6itirmek wruııcfa
cfegi[siniz. Gerçekte, 6ir ilişkiyi 6itiremezsiniz sacfece
cfegiştire6i(irsiniz. Her zaman herkesle ilişkiniz varcfır. Soru,
ilişkiniz olup olmaması cfegiC ııe tür 6ir ilişkiniz o(cf ugucfur.
213
Alışılnuu!ti Bir Di.ya!og
DOKUZ
Seninle yaptığım sohbetler boyunca ilişkilerimin
kutsal
olduğunu öğrendim. İlişkilerim, hayatımın en
önemli
yanıdırlar, çünkü kim olduğumu ve kim olmayı seçtiğimi bu
ilişkiler yoluyla ifade edebilir ve deneyimleyebilirim.
215
TANJU İLE OOSI'LUK
ortadan kayboluyorlar. Bu kavram her zaman o kadar da kolay
iletilemiyor.
216
Afışı!nuu!ıi Bir DiyaC~
şey yok.
lyi misiniz., yoksa kötü. mü., 6i(emiyorsunuz.. Hafo 6ura-
da mısınız.? BiCemiyorsunuz., çünkü. orada hiç6ir şey yok.
Kendi deneyiminiz. içinde kendiniz. hakkında hiç6ir şey
6i(emiyorsunuz.. İstediginiz. her şeyi kavramsaffa-ştırıyor,
fakat deneyim(eyemiyorsunuz..
Sonra tüm 6unCarı degiştireak. 6ir şey oCuyor. Oraı!a, duvar-
da küçücük 6ir nokta 6efiriyor. İştt Sen ve iştt Duvardaki
Nokta. Birden, tekrar &azı kararCar aCa6iCiyorsunuz., tekrar 6az.ı
deneyimCer yaşaya6iCiyorsunuz.. Nokta oraı!a &itiveriyor. Bu da
siz.in oraı!a oCmanız. gerektigi anCamına geCiyor. Nokta siz.ı!en
daha küçük. Siz ondan daha 6ü.yü.ksü.nü.z.. Duvardaki noktay[a
iCişkiye girerek kendinizi tekrar tanım[amaya 6aş[ıyorsunuz..
Nokta ue oCan uişkiniz. kutsa[ oCmaya 6aş[ıyor, çünkü. size
BenCik duygusunu geri veriyor.
Şimı!i oı!aı!a yavru 6ir Wi 6e[iriyor. Bunu kimin
yaptıgını 6umiyorsunuz.. Bunun oCmasına kimin neden
oCdugunu 6i(miyorsunuz., fakat mü.ttşikkirsiniz. çünkü. artık
&azı kararCar a[ına6i[mekte. Kedicik daha daha narin
görünü.yor. Fakat siz daha akıffı görünüyorsunuz. (en azından
6az.ı z.amanCar). O, daha hızlı. Siz daha gü.ç[ ü.sü.nü.z.
217
TANRI İLE DOSTLUK
Hücre hapsi.
En insanlık dışı
hapishanelerde, hücrede ışık bile yoktur.
Kapı kapalıdır
ve sen mutlak bir karanlık içindesindir.
Okuyacak hiçbir şey, yapacak hiçbir şey, başka hiçbir şey yok-
tur.
218
ALışı[nuu!m Bir DiyCJU19
yaratmaktan vazgeçtiniz, çünkü zilininiz yarata6iCmek için
veri almalıdır. Zilininizin yarattığı şeyleri sonuçlar diye
adlandırdınız ve liiç6ir sonuca varamadığınızd"a onu
6ıraktınız, aklınızı kay6ettiniz.
İşte
sorun 6urada! sen liep düşünüyorsun. Bir kere de
düşünmemeyi dene! Sadece olmayı dene.
Evet.
Evet.
İstersen
6ir çözüm yaratmaya ça[ ışırsın ya da sadece
zaten yaratı[ mış ofon çözümün far/tına varırsın.
Bir kez daha? Bizim gibi güç anlayanlar için bunu bir kez
daha söyleyebilir misin?
220
Alışı!matCık Bir Diyalog
6ir yaratma metodu kuffanıyor. Düşünerek yaratmaya
ça[ışıyorsunuz. Göstermiş o(du.gumuz gi6i 6u yapıCa6iCir.
Fakat şimdi size yeni 6ir şey söy[eyeyim. Düşünmek, yarat-
manın en yavaş yöntemidir.
Elbette.
221
TANRI İLE DOSTLUK
olmalısın!
222
AL~nuu!ıi Bir Diya!09
tarafııufon kontrol edi(iyorsunuz. Ai(e(erine &oyun egen
çocukCar 9i6i o[mayın. Düşüncenizden kurtu(un.
Unutmayın, siz varo[an insansınız (tıuman 6eing), endişe
eden insan (tıuman minding) degiC. Bu neden(e, varo[uşa
dogru iCer(eyin.
Şu an nası(sın?
İşte
o(dugun şey 6u. Hissettigin şey o(dugun şeydir. Sana,
duygunun ruFıun di(i o(dugunu söy(ememiş miydim?
Evet, biraz.
Neyi?
224
ACışı[nuulıi Bir Diyalog
Gerçehen efe seçiyorsun.
Kesin[ikCe.
Evet.
225
TANRI İLE DOSTLUK
226
A[ışı[nuu!ık Bir Diyalog
İşte
6üyük sır. Bir şey meydana gelmeden de geldik.ten
sonra da 6ir varolma durumu seçe6ilirisin. Bu nedenle,
deneyimini sadece yaşamaz onu yarata6ilirsin de.
Aslında &unu şimdi &ile yapıyorsun. Her an. Fakat &unu
6ilinçsizce sanki 6ir uyur-gezer gi6i yapıyorsun. Eger
öyleyse, artık uyanmanın vakti geldi.
Fakat, düşünürken tamamen uyanamazsın. Düşünmek,
varolmanın düş durumundaki 6ir &aşka şeklidir. Çünkü
üzerinde düşündügün şey 6ir yanılsamadır. Sorun degil. Bir
yanılsamanın içinde yaşıyorsun, kendini 6uraya
yerleştirdin, &öylece ona &azı düşünceler vere6ilirsin. Fakat
unutma ki düşünce gerçekligi yaratır, 6u nedenle eger
Fwşuna gitmeyen 6ir gerçeklik yarattıysan, onu dafıa fazla
düşünerek güçlendirme!
Kesinlikle.
öyleyse lie.r şeyden önce, dafıa yüksek 6ir gerçeklikle irti6a-
ta geçe6ilmek ve yanılsamanın dışına kaça6ilmek için
düşünmeyi durdurmak iyi ola6ilir.
227
TANRI İLE OOSI'LUK
Ah, bu iyi. Bu çok iyi.
Bu da ne?
Kesin(iHe.
229
TANRI İLE DOSTLUK
donuk fıa[e ge(ecekCerdir.
Pekala.
231
TANRI İLE DOSTLUK
232
ALış,!nuulti Bir DiyaC09
Fakat 6akmaya devam et. Eıııfişe duymadan, 6ir şey
ummadan. Sadece ...nazik 6ir şekilde itle. Hiçbir şey 9örmeye
ihtiyaç duymadan ...her han9i 6ir şeyi 9örmeyi hazır oCarak.
İster 6unu i[k kez yap, ister onuncu kez, ister yüzüncü
ya aa 6ininci kez yap, titrek mavi 6ir a[ev ya da danseden
6ir ışıga 6enur 6ir şey 9örürsün. Önce, ani a[ev[er ha[inde
9örüne6uir, sonra da sürekli oCarak yanmaya 6aşCar. Onun[a
ka[. Ona dogru 9it. OnunCa 6ir[eştiğini hissedersen, 6unun
oCmasına izin ver.
Bu o(ursa, sana daha fazfa 6ir şeye söy(emeye 9erek
ka[maz.
233
TANRI İLE OOSTLUK
234
ALışı!madm Bir Diya!09
Yine, aynı zamanda 6unun neden[erini 6i[iyorsunuz,
demek ki tüm 6unCardan kaçına6iCirsiniz.
235
TANRI İLE DOSTLUK
dost( uktan bahsediyoruz.
Bunu yapmak için sana yardımcı olacak üç adıma götür-
müştüm seni. Bu üç adım şunfardır:
1. Tanrı•yı tanımak.
2. Tanrı'Ya güvenmek.
3. Tanrı'Yı sevmek.
Ve şimdi dördüncü adıma bakacagız: Tanrı•yı
Kucaklı:ımak
Evet.
Çözüm ne peki?
Sevgi.
Sevgi mi?
238
ALışılnuu!m Bir Diya!09
Sevginin iyiCeştiremeyecegi
hiçbir insan yoktur. Sevginin
kurtaramayacagı hiçbir ruh yoktur. Asluıaa, kurtarılacak
hiçbir şey yoktur, çünkü sevgi, her ruhun o(cf ugu bir şeydir.
Ve bir başkasına onun ruhu ofan bir şeyi vercf igincfe, ona ken-
efisini efe vermiş of ursun.
Hiçbir şey.
Evet.
239
TANRI İLE OOSI'LUK
240
ACışılnuulık Bir DiyaC09
daha da fazlasını öğrendim. Çok daha küçük bir yayındı ve
daha az sayıda elemanla çıkarılıyordu, bu da her hafta her
şeyin elle hazırlanmasını gerektiriyordu. Mizanpaj ve düzenle-
meyi öğrendim.
Ayrıca, gazetenin fotoğrafçısıydım (bir makinayı nasıl kul-
241
TANRI İLE OOSI'LUK
Nası[ ofı!u?
242
ON
Belki de, mezar, aydınlanmayı bulmanın olası olmadığı bir
yerdir, fakat ben orada buldum. En azından bir kısımını.
Jay'in, Annapolis St. Anne Kilisesi'ndeki cenaze törenine
gitmiştim, fakat geç kaldığım için her yerin dolu olduğunu
gördüm. Şehrin yarısı orada olmalıydı ve neden bilmiyorum
ama tüm bu yas tutan insanlar varken kendimi bir şekilde
oraya ait hissetmedim. Sanırım, sadece ikimiz arasında özel bir
an istemiştim. Çok iyi bir dostumu kaybetmiştim. O, benim
için bir ağabey gibi olmuştu.
Kiliseden ayrıldım ve o gün daha sonra J ay için mezarının
başında kendi özel törenimi, kendi özel vedamı yapmaya karar
243
TANRI İLE DOSTLUK
244
Afışı!nuu!ıi Bir Diyalog
Tepeye doğru hızla yürüdüm. Belki orada birisi var da ben
buradan göremiyorumdur, diye düşünüyordum. Tepenin
üzerinde bir noktadan çevreye bakındım.
Kimse yoktu.
Sonra, sesi tekrar duydum - bu sefer daha daha yumuşaktı,
kelimeler yavaşça söylenmişti, sanki Jay yanıbaşımdaydı.
İşte orada.
Bu sefer yavaşça döndüm. Korkuyordum. İtiraf ediyorum.
Fakat korku, kısa sürede yerini şaşkınlığa bıraktı. Jay'in mezar
taşı, önümde duruyordu. Mezarının üzerinde duruyordum.
Sanki bir timsahın üzerinde duruyormuşum gibi, bu toprak
parçasından sıçrayarak çıktım. Üzgünüm, özür dilerim.
Kiminle konuştuğumu sandığımı bilmiyordum.
Evet, Jay'le konuşuyordum. Orada olduğunu biliyordum.
Ölümün bile onu yok edemeyeceğini ve son, özel bir an için
çağırdığını biliyordum.
Gözlerim yaşlarla dolmuştu. Yere oturdum ve bir süre
orada kaldım, nefesimi tutarak Jay'in mermer üzerine daha
yeni kazınmış ismine baktım. Bir şeyler daha söylemesini bek-
ledim. Söylemedi.
Bir süre sonra, "Pekala" dedim, "ölü olmak nasıl bir şey?"
O anı aydınlatmayı deniyordum. Bunun yerine uzaklarda
bir aydınlık gördüm. Fırtına yaklaşıyordu.
"Dinle Jay" dedim içimden, "Benim için tüm yaptıkların
ve herkes için yaptığın, olduğun her şey için teşekkür etmek
istiyorum. Pek çok insan büyük bir ilham kaynağıydın. Pek
çok hayata, çok güzel ve destekleyici bir şekilde etki ettin.
Sadece, sana teşekkür etmek istemiştim. Seni özleyeceğim
Jay."
Sessizce ağlamaya başladım. Sonra, Jay'le son iletişimimi
yaşadım. Bu sefer kelimeler şeklinde değildi. Bir duyguydu.
245
TANRI İLE DOSTLUK
Evet.
As(a mı?
Şüpfie, evladım. Şüpfie. Sadece 6ir an, 6ir saniye için o[sa
6i(e. Şunu 6i(me(isin H dostum; fier Usta, kendi Cennet
Bafıçesi'ni ziyaret eder. Orada, fier Ustanın sorduğu soruyu
sorar. Bu gerçek ola6i[ir mi? Tüm 6un(arı 6en mi uyduruyo-
rum? Bu kupadan içmem gerçekten Tann•nın istegi mi? öy(e
o[masa, dudaklarıma götüre6ifir miydim?
247
TANRI İLE DOSTLUK
248
A!ışı{ma4m Bir Diyalog
Biliyorsun ki, eğer Senin mesajını tüm ülkeye ve tüm
dünyaya yayacaksam, bir gün siyasi arena hakkında her şeyi en
etkili yoluyla öğrenmem gerekiyor.
di.
Ondokuzumda, Annapolis'e ilk geldiğimde, ilk tanıdığım
kişiler, belediye başkanı Joe Griscom ve ilçe şerifi Joe
Alton'du. Yerel radyo istasyonu için çalıştığımdan dolayı, ben
de basının bir üyesi sayılıyordum. Bu da, bu kişileri görmemi
bir nebze olsun kolaylaştırıyordu. Ayrıca önerebileceğim bir
şeyler de vardı - radyoya kısa bir süre çıkmak hiçbir politikacıyı
249
TANRI İLE OOSI'LUK
yürütülen bu kampanyaya katılmıştım ve kampanya zaferle sonuç-
landıktan sonra Joe Alton, Anne Arundel 'in ilk yöneticisi oldu.
Yıllar sonra, tekrar Annapolis'e gidip de, The Anne
Arundel Times'da çalışmaya başladığım sırada, bir gün Joe
Alton beni aradı.
İlçe idaresine yaptığım yardımımdan hoşnut kalmıştı ve
şimdi ilçe yöneticisi olarak bir başka hedefin peşinde koşuyor
250
ACışı!nuulıi. Bir Diya!~
senin için gerçek bir ilerleme doğrusu."
"Evet."
"Biz de iyi bir ilerleme kaydettik. Bizimle beraber çalıştığın
için teşekkürler. "
"Hayır, benimle çalıştığınız için ben teşekkür ederim."
252
A!ışt[nuu!ıt Bir Diyalog
açıklıyor. Bunu bir şekilde yapabiliyorsun. Her şeyi on kelime
ya da daha azıyla açıklayabiliyorsun. Tanrı ile Sohbetler'de
söylediğin "Sizin kendiniz için istediğiniz Benim sizin için iste-
diğimdir" cümlesinin söylemenin bir başka yolu bu.
Evet.
Neden olma.sın?
Evet.
254
A!ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
eser«fir.
Dünya Fıakkınıfo zifıninizd'e ne taşıyorsanız, dünyada
da onu görürsünüz. Hayat hakkında zifıninizd'e ne taşıyor
sanız Fıayatta da onu görürsünüz.
Eger sizi kendi amaçlarım dogru(tusunda kuffansaydım
(kendi dar anlayışınızaa sınırland'ırdıgınız gibi) fazlasıyla
etkisiz 6ir Tanrı olurdum. Hiç6ir şey yapamıyor gi6i
gözükürdüm! Hatta seni kuffanırken 6i(e, olayların akışını
de9iştirmeliten, isted'i9im dünyayı yaratmaktan aciz olur-
dum. Dünyayı 6u şeki(de yaratmak, amacım ola6i[ir mi?
Ta6ii ki Fıayır ...sadece ...amacım sizin seçti9iniz dünyayı
yaratmak olmadıkça. Bu durumda, 6enim amacıma Fıizmet
· etmiş olurdunuz ve Ben de sizi kuffanmış olurdum.
Ha[6uki, siz Beni kuffandınız, çünkü sadece sizin
içinizd'e 6u(unan yaratıcı güç - size 6enim tarafımdan ver-
ilen güç - sayesinde düş(erinizd'eki dünyayı yarata6ilirsiniz.
255
TANRI İLE DOSTLUK
Dünya hakkııufaki düşünceni df9iştir. Bu, daha önce
6ahsetti.9im yöntemin 6ir parçasıdır. Ne hakkında
düşüneceksen onun hakınıda düşün. İyi ve harika şeyler
üzerine düşün. İhtişamlı, zaferle dolu, sevginin ifade edil-
di.9i anları düşün.
Kesinlikle.
257
TANRI İLE DOSTLUK
Şimdi
neyin zamanı peki? İşte sorun 6urda. Şimdi ne
o[masınıseçiyorsun? Tüm 6u zaman[ara saliiptin ve deney-
im[emek istediğin zamanı seçmenin zamanı şimdidir.
Çünkü o[an lier şey şimdide o[muştur ve olacak lier şey
de şimdide olacaktır. Bu, e6ecli andır, yeni kararını verdiğin
zamandır.
Her zaman.
259
ON BİR
Tanrı ile nasıl dost olunacağı hakkındaki bu harika diyalog
için teşekkürler. Seninle olağanüstü zaman geçirdim. Sadece
bu beş adım bile - Tanrı'yı tanımak, Tanrı'ya güvenmek,
Tanrı'yı sevmek, Tanrı'yı kucaklamak ve Tanrı'yı kullanmak -
dünyayı değiştirebilir.
ihtiyacım var.
261
TANRI İLE OOSI'LUK
HakCısın.
Öyle mi, Oysa ben işleri senin için daha kolay hale
getireceğini kasdettiğini sanmıştım.
262
ACışt[nuu!ıi Bir Diyalog
Bir anlamda, öyle demeli. istedim ve öyle efe. Fali.at,
görcf ügün gi6i, gene 6ir anlam li.armaşası içine girdili.. Bu tür
şeyler söylecf igimcfe, mutla/i. gerçeli.ligin çevre ve şartlarına
geçiş yapıyorum. Mutla/i. gerçe/i.lili.te, sana yarcf ım eden,
Bana cfa yarcf ım etmiş olur, çünli.ü mutla/i. gerçeli.lili.te, sen
ve &n 6iriz. Aramızda ayrılı/i. yoli.. Ama, 6u ayrı olma
durumunu ve yanılsamayı yaşacf ıgın sürece 6öy(e 6ir
açı/i.lamanın hiç6ir anlamı yoli.tur.
Bu cfiyalog 6oyunca, senin /i.encfi dünyasal deneyiminin
sınırları içinde li.alara/i. açıli.Canamayaca/i. şeyleri açı/i.Cama/i.
amacıyla 6u tür geçişler ya pma/i., 6ir çevre ve şarttan
cfigerine geçmeli. wruncfayım.
Bu nedenle, "Tanrıya yarılım et" cfecfigimcfe /i.astettigim,
Ro6ert Heinlein•in cfeyişiyle olgunlaşma/i., senin için 6ir
meycfan o/i.umacf ır.
263
TANRI İLE DOSTLUK
264
AC1Şl[nuu!m Bir Di.yalog
&i(irsin. Düşüııdüğün şey(eri, 6i(erek düşünürsün. Söy(edigin
şey(eri 6i(erek söy(ersin. Yaptıgın şey(eri, 6i(erek yaparsın.
265
TANRI İLE DOSTLUK
266
A!ışı[rıuu!ık Bir Diya!og
Çünkü 6u, her şeyin 6eslendi9i, hayatın 6esinidir.
Benim 6ir parçam olmak için onu al ve ye.
Hepiniz, 6u tek 6edenin parçaCarısınız. Ve, şimdi 6unun
tekrar parçası olmanın zamanıdır.
Eger öyle olmasaydı size söylemezdim. Bu en 6üyük
gerçektir, öyleyse Bana, Yani Tanrıya yardım edin.
267
TANRI İLE DOSTLUK
268
Afışı!nuu!ıi Bir Di.yal09
verdi Joe.
"Ne istiyorlar?" Bunu bilmek istiyordum. "Senden ne tür
şeyler istiyorlar?"
"Hepsi de aynı şeyi istiyorlar."
Şakacı bir tavırla ona baktım.
"Tüm bu insanların ne istediklerin bilmiyor musun?"
"Hayır," diye itiraf etmek zorunda kaldım.
269
TANRI İLE DOSTLUK
çok az şey söylemiş,bunun yerine kişisel saldırılarda bulun-
mayı yeğlemişti. Treylere döndüğümüzde hemen daktilonun
başına oturmuştum. İğneleyici ve özlü bir reddetme yazarken
- benzersiz bir ifadeyle yazılmış bir azarlamaydı aslında - par-
maklarım klavyenin üzerinde uçarcasına dolaşıyordu.
Joe, hantal hantal yürüyerek dikkatle ilerledi. "Ne yazıyor
sun?"
"Bu sert saldırwa karşı yarın cevap olarak vereceğin basın
bilidirini," diye cevap verdim, sesimin tonu "Ne vardı?" der
gibiydi.
Joe ise sadece gülümsedi. "Bunu kullanmayacağımı biliyor-
sun, değil mi?"
"Ama neden? Onunla tekrar karşılaşmalıyız! Onun böyle
çekip gitmesine izin veremeyiz!"
"Pekala," diye kabul etti Joe, "Öyleyse, işte bildirim. Hazır
mısın?"
270
Afışt!m.ıu!ıi Bir Diya!og
akşam, büyüdün."
Nedir?
Oraı!a kazanı!ıgın
iç.görüyü kuffanı!ıgını!a, Tanrt'yı ı!a
kuffanmış oCursun. Bu hikayeyi 6u tür 6ir kitapta kuC-
lanı!ıgını!a, Tanrıyı ı!a kuffanmış oCursun. Çünkü, sana
vermiş o[ı!u.gumu 6ir armaganı almış ve tüm ı!ünyaya yo[-
lamış o[ursun.
271
TANRI 1LE OOSTLUK
Vay be!
272
ON İKİ
Tasarımı görebilmek, hayatımdaki anlaşılmasızor ve nazik
dalgalanmaların güzelliğini görebilmek için yeterli mesafe bırakıp
geri çekildiğimde, minnettarlıkla doluyorum.
273
TANRI İLE OOSI'LUK
274
Alışı[nuu!ık Bir Diyalog
azından ben izlemedim. Onları ortaya koyduğun yol ise pek
uzakta değil. Sana teşekkür etmeliyim. Fakat, Sana anlamlı bir
soru sorabilir miyim?
Ta6ii ki.
Bu, aynı cümlenin ters söylenişi gibi geliyor. İyi şeyleri elde
edebilmek için şükranlarımı belirtmek zorundayım.
275
TANRI İLE DOSTLUK
276
Alışı[maati Bir Diyalog
degicfir. t[k şeygerçek varoC uştur.
Şimdi, gayet derin 6ir şeki(de, en karmaşık ezoterik
anCayışı keşfedecegiı:. Buradaki farklar çok incedir.
odur.
Meydana gelen her şey, zaman alır. Düşünce gibi, çok hızlı
olabilir. Olan bir şey, sadece olur. Tam şu andadır. "Olacak"
değildir; tam burada, tam şu andadır.
Kısacası, "olma", "yapmadan" hızlıdır ve bu nedenle . de
"varolma", "düşünmeden" hızlıdır.
Varoluşun,
her şeye neden olduğunu söylüyor. Ne isen,
onu deneyimlersin.
278
A!ışı[nuu!ık Bir Diyal09
Evet. Eğer, teşebbüs doğruysa o zaman evet, varoluş
düşünceye neden olabilir.
diye soruyorsun?
Kesin(ikCe.
öy(e ıfeıfim.
270
TANRI İLE DOSTLUK
Bu, doğru mu?
Evet.
Bilmiyorum.
Lütfen.
Bir kaç kez açıHacf ıgım 9i6i, 6uracfa cfi[ ve 6azı kavram-
280
A!ışı[nuulıi Bir Di.yaCog
Carın an[am[arı 6akımııufan sınır[ıyız.
Bunu anlıyorum.
Yeterince açık.
282
Alışı[maaıi Bir Diyalog
herhangi 6ir kısmını , içinde 6uCuncf ugun ana çagıra6i[irsin.
Dikkat[i,
Uyum(u,
Faycfa[ı, yaşamanı önermiştim.
Hey, dur bir dakika! Aklıma bir şey geldi! Her şekilde
hepimiz Bir'iz, öyleyse bu gerçekten Birlik mesajının bir
Durumu.
284
ACtŞt[nuulıi Bir Diyalog
Bir anCamda, 6u dogru. Tüm ruhsa[ Ustalar 6iraz
de(idir(er. Çünkü, ne o(duk.Carı hakhnda sürekli oCarak
düşünmez.Cer. Sadece o o[urCar. Onun hakkında düşündügün
zaman, o oCamazsın. Sadece, o olmayı erte(eye6i(ir ya da o
olmaktan vazgeçe6i(irsin.
285
TANRI İLE DOSTLUK
Anlıyor musun?
Bunu söy(emiş(ercf i.
Kesin(iHe.
Kesin(ikCe.
287
TANRI İLE DOSTLUK
Bu, çok güç(ü ola6i[ir. Az önce çok 6üyük 6ir sırrı açıga
vurdun. Tanrı'Ya giden Yedi Adım, tersten de iz(ene6i(ir.
Eger Tanrı'Ya teşekkür edersen, Tanrı'Ya da sana yardım
etmesi için yardım ede6i(irsin.
Eger sana yardım etmesi için Tanrı'Ya yardım edersen,
Tanrı•ya foffanırsın.
Ne?
289
TANRI İLE OOSFLUK
290
ONÜÇ
İlçe belediyesini, eğitim müdürlüğünde bulduğum iş
nedeniyle bıraktım, on yıl sonra Dr. Elisabeth Kübler-Ross ile
çalışmak için Batı Kıyısı'na gittim, on sekiz ay sonra da San
Diego'da kendi reklam ajansımı kurdum, orada Terry Cole-
Whittaker ile çalıştım, iki yıl sonra Washington Eyaleti'ne git-
tim, Portland'da yaşadım, sonra Güney Oregon'a gidip beş
parasız kalarak sokaklarda yattım, sonunda radyoda bir iş bul-
Peki.
Dünyayı yarattım, Adem ve Havvayı yaratıp onları
291
TANRI İLE DOSTLUK
Cennet Bahçesi'ne yer(eştin!im, orada onfara verim( i
o(mafarını ve çoga[ mafarını söy[edim, fakat 6ir yı[anfa
6aşfarı derde 9irdi, 6u neden(e 6ir6irferini suç(adıfar ve her
şeyi yan[ ış anfadı[ar, daha sonra yaş[ı 6ir adama işleri
düze( tmesi için ild taş [evha verdim ve denizi ildye ayırdım
ve 6u mucize işe yaradı, hikayemi an[atma[arı için 6azı
e[çi(er yoffadım ama farkettim ki kimse din[emiyor Ben de
denemeye devam etmeye karar verdim ve işte 6uradayım.
Peka[a Ben de sözümü tuttum.
292
Afışı!maiti Bir Diyalog
Tanrı'nın Beş Tutum'u hakkında bir şeyler öğrenmek
istiyordum - belki de bunlardan biri de neşeli olmak
olmalıydı.
Belki de olma[ıyclı.
293
TANRI İLE DOSTLUK
an[amı o[maıf ıgını söy[üyorum. Güfmenin en iyi i[aç
o(dıtgun söyCüyorum. Neşenin, ruh için çok iyi o(dugunu
söy(üyorum.
Daha ıfa i(eri gidecek ve neşenin ruh o(c!ugunu
söy(eyecegim. Ruh, neşe diye adfandırdıgın şeydir. Saf neşe.
Sonsuz neşe. O(gunCaşmamış, sınırCanmamış, kısıt[anmamış
neşe. Bu ruliun dogasııf ır.
Vay be.
Kafam karıştı. Bir şey, eğer bir başkasıysa nasıl o şey ola-
bilir? Bir şey, eğer özü sıcak olan bir şeyse nasıl o şey olabilir?
Eğer özü neşe ise ruh nasıl kederli olabilir?
295
TANRI İLE DOSTLUK
görüyorsun. Sıcak ve so9uk 6ir6irinden ayrı de9iCdir. Hiç6ir
şey ayrı de9Mir. Evrende, di9er şey[erden ayrı oCan Fıiç6ir
şey yoktur. Bu neden[e, sıcak ve so9uk, de9işen ö[çüCerde aynı
şeydir. Keder ve neşe de öy[e.
296
Afışılmaam Bir Diyalog
soguktan sıcaga
çevircfigin 9i6i, liayat enerjisinin
titreşimini neşeye dogru lidandıra6ilirsin. Sana
kederden
şunu söylemeliyim ki eger kal6inde neşe taşıyorsan, lierlian-
9i Gir zamanda da iyileşe6ilirsin.
Oraıfaaır.
Bu sır nedir?
207
TANRI İLE DOSTLUK
Gülümseme gi6i &asit 6ir şeyle 6i(e yapıla6ilir. Ya cfo 6ir
iltifatla. Ya ıia sevgi ıio(u 6ir &akışla. Ve, sevişmek kaıiar
zarif 6ir şeyle ıie 6aşarıla6i[ir. Bunları ve ıiaha &aşka pek çok
şeyi yaparak 6ir 6aşkasınıiaki neşeyi ser6est 6ıraka6ilirsin.
298
A[ışı[maıfm Bit Diyalog
inanamıyordum. Olağanüstü bir kadındı.
kaçırma idi.
300
ALışı[nuu!m Bir Diyalog
seminerler veriyor, ölümcül derecede hasta insanlar ve aileleri
ile onun "ıstırap çekmek" diye adlardırdığı şeyi yapan kişilerle
temasa geçiyordu. Hiç böyle bir şey görmemiştim. (Daha sonra
yazdığı Elveda Dediğimiz Ana Kadar yaşamak adlı kitabında
bu inzivalar sırasında insanların yaşadıklarını büyük bir duy-
gusal güçle anlatmıştır.) Bu kadın, insanların hayatına anlamlı
ve derin bir şekilde dokunuyordu ve bu işin on~n hayatına
anlam verdiğini görebiliyordum.
Benim işimse hayatıma anlam katmıyordu. Sadece,
yaşamak için yapmam gerektiğine inandığımı yapıyordum (ya
da diğerlerinin yaşamalarını sağlamak için). Elisabeth' den
öğrendiğim ilk şeylerden biri de kimsenin bunu yapmaya
mecbur olmadığıydı. Elisabeth bize çok büyük dersleri en basit
şekilde, tartışmaya yer olmayan tek cümlelik gözlemlerle verir-
di. O gece, Baston' daki lokantada bunlardan birisini bana
hediye etti.
"Bilmiyorum", diye şikayet ettim, "artık işim beni heyecan-
landırmıyor ve sanki hayatımı boşa harcıyormuşum gibi
hissediyorum fakat sanırım altmış yaşıma gelene dek orada
çalışacak ve emekli olacağım. "
301
TANRI İLE DOSTLUK
söyleyecek başka bir şey olmadığı gayet açıkmış gibi dönüp bir
başkasıyla konuşmaya koyuldu.
Sonraki sabah, Bostan' daki yardımcılarıyla otelinde kahve
içerken birdenbire bana dönerek, "Beni havaalanına götüre-
ceksin," dedi.
"Tabii ki" diye kabul ettim. Bill ve ben Annapolis'ten
arabayla gelmiştik ve arabam hemen dışarıdaydı.
Yolda, bir başka beş günlük yoğun seminer çalışması için
Poughkeepsie, New York'a gittiğini söyledi. "Benimle içeri
gel," dedi. "Kapıda bırakıp gitme. Bagajlar için yardıma ihtiy-
acım var.
Sanki çok gizli bir şeyi öğrenmiş gibi "elbette," diye sevin-
di Elisabeth.
Kadın "Sizinle seyahat edecek kişi kim peki?" diye sordu.
Elisabeth beni gösterdi ve "İşte burada," diye mırıldandı.
"Pardon, anlayamadım?" şoke olmuştum.
302
ACışı!nuu!m Bir Diya!09
"Bill gelip onu alabilir."
"Fakat ... giyecek hiçbir şeyim yok. Bu kadar uzun süre ayrı
kalmayı planlamamıştım."
çıkıldığını gördüm.
303
TANRI İLE DOSTLUK
ettim ve holün yanında bulunan küçük bir odaya dek onunla
yürüdüm. Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım, fakat
Elisabeth, seminerlerde kendisine yardımcı olan herkese özel
bilgiler vermişti (genellikle yanında iki ya da üç kişi kişi getirir-
di). Bir tek şeyi çok açık belirtirdi. "Kişiyi iyileştirmeye
çalışmayın," derdi, "Sadece dinleyin. Eğer yardıma ihtiyacınız
olursa, beni çağırın, fakat orada olmak ve dinlemek neredeyse
her zaman yeterli olur. "
Haklıydı. Seminere katılan o kişi için etkili bir şekilde
304
ACışunuu!m Bir Diyalog
Bir Usta 'yı izledim.
Onu, insan ruhu üzerinde etki edebilecek en derin yaraları
iyileştirirken
izledim.
İzledim, dinledim ve öğrenmesi çok zor olanı denedim.
Ve evet, Senin dediğinin doğru olduğunu anladım.
305
TANRI İLE DOSTLUK
Elisabeth 'in verecek çok şeyi vardı.
306
ON DÖRT
Terry Cole-Whittaker'den daha neşeli birini tanımadım.
Gözlerinize çarpacak denli belirgin gülümsemesi, son derece
bulaşıcı olan harikulade, patlayan, özgür gülüşü ve kişinin
halinden anlayışı sayesinde insanlarla derinlemesine irtibat
kurabilmedeki benzersiz yeteneği ile bu merak uyandırıcı
kadın, Güney Kaliforniya'yı 1980'lerin başında iyimser bir ruh-
Yirmili yaşlarımdan
beri kiliseye gitmiyordum, o zamanlar
hayatımda ikinci kez neredeyse ruhban sınıfının bir üyesi
oluyordum. On yaşlarımda rahip olma fırsatını kaçırdıktan
sonra, on dokuzumda Milwaukee'yi terkettiğimde teolojik
araştırmalarıma devam ederken içimde tekrar rahip olma
isteği uyanmıştı.
307
TANRI İLE DOSTLUK
Arundel'deki kilise ve sinagogları dolaşmaya başlamıştım,
sonunda Annapolis' deki İlk Presbiteryen Kilisesi' nde karar
kılmıştım.
308
Afışı[nuu!m Bir Diyalog
"Hep yeterince büyüktüm," dedim ağlamaklı bir sesle ve
kendimi toplamaya çalıştım.Muhterem Shaw nazikçe.
Muhterem Shaw nazikçe. "Neden hala Katolik Kilisesi'nde
değilsin?" diye sordu
309
TANRI İLE DOSTLUK
Kalbim hızla çarpıyordu.
"Tabii ki"
"Neden eve gidip bu konuda düşünmüyorsun? Konuyu
karına aç. Ve bunun için dua et."
310
AClŞl[maı!m Bir Diyalog
Koluma dokundu. "Bunun senin hep istediğin bir şey
olduğunu biliyorum" dedi yumuşakça.
Hayatıma giren bu insanları haketmiyordum. Tanıdığım en
iyi insanlardan biri olan ilk eşimi de kesinlikle haketmiyordum.
Fakat bunu yapmadım. Yapamazdım. Her şey yerli
yerindeydi, her şey mükemmeldi - din bilimi hariç. Sonunda,
beni durduran da oldu.
Muhterem Shaw'ın dediği gibi yaptım. Bu konuda dua
ettim. Ve dua ettikçe, doğuştan günahkar olanlar ve kurtuluş
ihtiyacı için ne kadar sessizce olursa olsun dinsel öğütler vere-
meyeceğimi anladım.
olmuştum.
311
TANRI İLE DOSTLUK
Eğer bu doğru olmasıydı, doğumumdan beri varoluşumun
en derin parçasında bildiğim her şey yanlış demekti. Bunu
kabul edemezdim. Fakat, neyi kabul edeceğimi bilemiyordum.
Hayatımda ikinci kez çok gerçek ve çok belirgin olarak elime
geçen Hıristiyan ruhban sınıfına girme fırsatı, beni ruhsal bir
bunalımasokmuştu. Dünyada Tanrı'nın işini yapmayı gerçek-
ten istiyordum fakat, Tanrı'nın işinin bir tür ayrımcılığı İncili
öğretmek olduğunu ve ayrı tutulanlar için de bir cezalandırma
ikisinden de vazgeçtim.
Şimdi, kırkıma yaklaşırken, Elisabeth Kübler-Ross beni
tekrar Tanrı'ya geri getirmişti. Tekrar ve tekrar, koşulsuz seven
bir Tanrı' dan, asla yargılamamamız gerektiğinden, bunun yer-
ine kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerektiğinden
bahsediyordu.
İnsanlar sadece bunu anlamış olsalar ve bu gerçeği kendi
yaşamlarında uygulasalardı bile, dünyadaki sorunların, zulüm-
lerin ve trajedilerin buharlaşıp uçacağını düşünüyordum. "Tanrı,
eğer şöyle ya da böyle olursanız, sizi severim, demiyor" diye ısrar
313
TANRI İLE DOSTLUK
dağıtıyorlar ve herkesi, sanki onları bir ömür boyudur tanıyor
larmışçasına selamlıyorlardı.
enerji vardı.
İçeride, Ateş Arabaları filminin tema müziği çalıyordu.
Salonu bir bekleme havası doldurmuştu. İnsanlar eğleniyor ve
gülüyorlardı. Sonunda, ışıklar söndü ve sahnede bir adam ve
bir kadın belirdi, adam bir yanda kadın diğer yanda oturdu.
Adam mikrofona yaklaşarak "Şimdi sessiz olma zamanı,"
dedi. Salonun arkasındaki bir koro yavaşça "barış" hakkında
bir ilahi söylemeye başladı ve ayin de başlamış oldu.
Hiç böyle bir şey deneyimlememeşitim. Umduğum şey
kesinlikle bu değildi ve kendimi biraz dışarıda kalmış
hissediyordum fakat buraya kadar geldiğime göre devam
etmeye karar verdim. Bir kaç açılış anonsundan sonra, Terry
Cole-Whittaker, sahnenin ortasında, arkası görülen pleksiglas bir
kürsünün ardına doğru ilerledi ve neşeyle "Günaydın!" dedi.
Gülümsemesi ışıltılı ve neşesi bulaşıcıydı.
"Eğer bu sabah buraya bir kilise ya da kiliseye benzer bir
şey bulmayı umarak geldiyseniz yanlış yere gelmişşiniz demek-
tir." Bu konuda kesinlikle haklıydı. Kalabalık, şakasına güldü.
"Fakat eğer bu sabah buraya Tanrı'yı bulmaya geldiyseniz, siz
kapıdan içeri girdiğiniz anda Tanrı'nın da geldiğini farkedin."
314
A[ışı!nuu!m Bir Diyalog
Elisabeth 'le karşılaştığım ilk seferde olduğu gibi, on dakika
içinde Terry Cole-Whittaker ve yaptıklarının etkisine
girmiştim. Elisabeth'e önerdiğim gibi, hemen gönüllü olarak
Aslında
bir grup yoktu, sadece ben vardım. Fakat, sağlam
bir şirket
gibi görünmesini istiyordum. Bir kaç ay içinde bayağı
müşterim olmuştu, bunların arasında ismi oy pusulasında bile
olmayan ve bağımsız aday olarak Millet Meclisi'ne girmeye
çalışan bir adam da vardı. Ron Packard, Carlsbarg,
315
TANRI İLE DOSTLUK
California'nın eski belediye başkanıydı ve bu yüzyılda pusu-
laya isim yazma usulüyle Kongre'ye seçilen ilk kişiydi - ve
bunu yapması için ona ben yardım ettim.
Fakat, şaşırtıcıPackard zaferi ile birlikte, pazarlama ve
danışmadaki günlerim bir kez daha anlamsız hale gelmeye
başlamıştı. Elisabeth 'le çalıştıktan sonra, haftasonu için otelde
oda satmak, restoranların tanıtımını yapmak ya da ev düzen-
lemesi için birilerine yardım etmek tahmin edilebileceği gibi
beni tatmin etmiyordu. Neredeyse delirecektim. Hayatıma
anlam katacak bir şeyler bulmam gerekiyordu. Tüm enerjimi,
Terry'nin kilisesinde gönüllü olarak çalışmaya harcıyordum.
Kilisenin işleri için günlerimi, akşamlarımı, haftasonlarımı
veriyordum; bunu söylediğim için beni affedin ama işimin
cehenneme kadar yolu vardı. Enerjim, şevkim ve yaratıcılığım
sayesinde kısa sürede bana Basın Yönetmeni olarak tam gün
bir iş önerdiler. Kilisenin halkla ilişkiler ve pazarlama işlerini
yürütecektim.
Onun için çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra Terry,
bağlı olduğu kiliseden ayrıldı, bize resmi dinsel ilişkilerin
316
A!ışı[nuu!tk. Bir DiyaC09
kez daha beni geleceğim için hazırladığını tahmin etmem
gerekse de. Şimdi ise, eğitimime devam edebilmem için doğru
zamanda doğru insanlara doğru yönlendirildiğimi görebiliyo-
rum.
Elisabeth gibi Terry'de koşulsuzca seven bir Tanrı'dan
bahsediyordu. Ayrıca Tanrı'nın gücünden de bahsediyor, bu
gücün hepimizin içinde olduğunu söylüyordu. Bu güç, kendi
gerçekliğimizi yaratmayı ve kendi deneyimimizi belirlememizi
de içermekteydi.
Tüm Tanrı ile Sohbetler'in girişinde söylediğim gibi, bu
üçlemede geçen düşüncelerden bazıları ile daha önce de
karşılaşmıştım. En şaşırtıcıları da dahil olmak üzere pek
çoğunu ise daha önce hiç duymamış, hiçbir yerde okumamış,
317
TANRI İLE DOSTLUK
Terry'nin iyiliği için, ki eminim doğruluk adına o da bunun
söylenmesini isterdi, uzun süre önce kilisesini kapattığını
belirtmem gerekli. O zamandan sonra, Yahudi-Hristiyan
yapıdan uzak ve kendi ilk mesajının en büyük bölümünden de
Durma, sor.
Bu doğru.
318
Afışı[nuu!m Bir DiyaCog
Yalnız olaugunaa 6i(e hayata katkıaa 6ulunmanın 6ir
yolu varaı. Bazen, özeffikle yalnız o[augun zaman. Örne_gin,
en iyi yazılarını yalnızken yazarsın.
319
TANRI İLE DOSTLUK
Teşekkür ederim. Cevapları ne peki?
söylemek istiyorum.
320
A!ışı[nuu!ıi Bir Di.yal09
çünkü bu durumun bizim için herhangi bir etkisi yoktur.
KatıCıyorum. Bu neıfen(e,
6u etkiyi ıfegştirmeR için fıer
zaman, hatta zamanın sona ermesine ıfd sizin(e oCıf ugumu
6iCin.
321
TANRI İLE OOSTLUK
[ardır. AsCında, 6u neden[e sana gönıferi[miş[erdir. Ve 6u
neıfen[e sen onCarı ça9ırmışsınıf ır.
Fakat neden?
Çünkü Fıepiniz
de oyun oynamayı çok seviyorsunuz.
Yanı[sama do[u 6ir dünya, içinde unıfi fıüküm süre-
6i[eceginiz 6ir kraffık kurmuşsunuz ve 6u oyundaki kra[ ve
kraCiçeCersiniz.
Dalia önceıfen ıfe söyleıf iğim gi6i Beni kucakla. Her gün
323
TANRI İLE OOSTLUK
Benim[e olan efeneyimini kucakCamak için 6iraz zaman
ayır. Bunu şimefi, yapmak zorunc!a olmaefıgın zamanc!a,
hayattaki efurumun sana 9ereHi o[maefı9ı 9i6i
9örünefii9ünefe yap. Şimefi, 6unu yapmak için hiç zamanın
yokmuş 9i6i 9özük.tii9ünefe yap. Şimefi, kenc!ini ya[nız his-
setmiyork.en yap. Böy[ece ya[nız 0Cefu9unefa, ya[nız
ol maefığını 6ilecek.sin.
Her 9ün tanrısal 6ag[antıefa Benimle 6irleşme a[ışkanlı9ı
9eliştir. Bunu yapa6i[mene yarayacak 6ir yöntemi sana 9ös-
terefim 6i[e. Başka yoffar c!a var. Pek. çok. yol hem efe. Tanrı
sınırlı efegifef ir, ne efe Tanrı•ya u[aşmak için kuffanılacak
yollar sınır[ıefır.
Bir kez Tanrı'Yı
9erçek.ten k.ucaHaef ın mı, 6ir kez
tanrısa[ 6a9lantıyı kuref un mu onu asCa kaybetmek iste-
meyeceksin, çünkü sana şimef iye efek e[efe eefe6ilefiğin en
6üyük neşeyi verecektir.
Bu neşe, Ben ne isem ve sen ne isen oc!ur. O, en yük.sek.
titreşimc!e ifaefe ec!iCen hayatın k.enef isiefir. Bi[inç[i[iğin öte-
siefir. Yaratılar, 6u titreşim ef üzeyinefe meyefana 9efir.
324
A!ışı[nuu!ıi Bir Diya!og
Saaew "Saaec.e• mi adin?
Bütün ofonla 6agCantıya geçtigini söylüyorum sana!
"Kendinle 6aş6aşa." aegilsin ve asCa oCamazsın! Bu
mümkün· aegil! Ve içindeki Tanrı ile e6eai 6ag[antıyı Fıis
settiginde neşeyi de hediye edersin.. Onu Bana verirsin!
Çünkü, Benim neşem seninle Bir olmaktır ve senin için en
6üyü.k neşe de 6unu 6ilmektir.
Hayır.
Evet.
326
.ACışı[nuulık Bir Diyaf09
sidir ve keıfer aşagı çeliifen yaşam enerjisidir.
Bu nedenle, sana ge(digimde Beni aşagı çekme.
327
TANRI İLE DOSTLUK
Ve sana şunu söyleyeyim ki; fıoroz üç ka ötmeden önce,
aranızdan 6azı[arınız Beni ink.ar edecek.*
Şimdi,
dünyada insanoglu ve ona sunulan araçlar 6öyle
6ir dünyayı yaratmadan önce 6u vizyonu gören pek çok
insan - egitmenler ve mesajcılar, Ustalar ve önsezileri güçlü
insanlar - varılır. Bu kişiler Yeni çag,ın müjdecileridir.
Onlardan 6iri olmayı seçe6ilirsiniz. Bu mesajın yol-
328
A!ışı[mıu!m Bir Diyalog
[a.ıu! ıgı,
tam şu anıla. 6unu okuyan sizler 6u kişi[erıfen 6iri
ofo6uir. Pek çok insan çct9ırı[ır, fa.kat pek azı keıu!i[erini
şeçer[er.
329
TANRI İLE DOSTLUK
HatırCayanCar fakat fıatırfamıyormuş 9i6i yapan[ar
varılır.
330
ON BEŞ
Evet. Bazıları
6unu 6ilmezler, 6azıları "hatırladıklarını
hatırlamazlar fakat kalplerinde fıe p 6ir özlem vardır.
Kimisi, Tanrı varolduguna 6ile inanmaz, fakat içlerindeki
derin özlem kay6olmaz. Başka 6ir şeyi özlediklerini sanırlar
fakat, sonunda 6unun eve dönme, 6ir kez daha Tanrı'nın
Bedeni'nin 6ir parçası olma özlemi oldugunu keşfedecek
lerdir.
İnançsızlar, ulaştıkları 6aşka Fıiç6ir şey, elde ettikleri
6aşka Fıiç6ir şey derinlerindeki özlemi tatmin edemediginde
6unu keşfedeceklerdir.
Bu, durumu benim için daha keyifli bir hale getiriyor gibi
görünmüyor.
332
ACışı!maı!m Bir Diyalog
6i(ecek miyiz. Şu anıfo sevc!igin öze( 6iri var mı?
Pekala.
Fazlasıyla.
İstemediğim kadar.
Bu da ne demek?
Küçük bir şaka. Sadece küçük bir şaka. Evet göreli olarak
konuşursak, bu deneyimler kısa süreliydiler.
Hayır.
Hayır.
öy(e mi?
Bunu, lier ana yayıCan 6ir yaratım yapsan cfafıa iyi oCur.
Hayat 6ir keşif yöntemi cfegi(cfir; 6ir yaratım yöntemidir.
335
TANRI 1LE OOSI'LUK
Bu kişilere
ben de dahilim tabii ki. Hayatım, sevgi
geldiğinde
tam bir felaket halini alıyor. Tam anlamıyla sev-
menin ne anlama geldiğini hiç anlamadım •ve şimdi de
336
A!ışı[nuu!m Bir Diyalog
anladığımı sanmıyorum. Kelimeleri söyleyebilirim fakat onları
yaşayabiliyorum gibi görünmüyor. Birisi, hiçbir şart olmadan,
hiçbir sınırlandırma olmadan gerçekten sevebilir mi? İnsanoğlu
bunu yapabilir mi?
&n inanıyorum.
Son bir kaç yıla kadar, sevgi hakkında kesinlikle hiçbir şey
bilmiyordum. Bildiğimi sanıyordum. Fakat hiçbir şey bilmiyor-
dum ve tüm hayatım da bunun bir göstergesiydi. Ve Sen, bura-
da bana henüz sevginin ne demek olduğunu bilmediğimi
kanıtladın. Yani, iyi bir oyuh çıkarsam da henüz beni şampiyon
bir oyuncu olarak adlandıramayacağını demek istiyorum.
Bu hikayede önemli ilişkilerimden ve evliliklerimden bah-
setmedim çünkü hayatlarına can yakıcı bir şekilde müdahele
ettiğim bu insanların özel yaşamlarına saygısızlık etmek
istemiyorum. Hikayemi, kendi kişisel arayışımla sınırlı tuttum.
Fakat genel olarak, kişinin bir başkasını neredeyse her konuda
337
TANRI İLE DOSTLUK
incitebileceğini söyleyebilirim (birisini fiziksel olarak yaralamak
haricinde). Aşk ilişkilerimde bunu yaptım. Bir insanın yapa-
bileceği her hatayı yaptım. Bir insanın yapabileceği tüm ben-
cil, duygusuz, dikkatsiz her şeyi yaptım.
İlk evliliğimi yirmi bir yaşında yaptım. Elbette olgun, aşk
hakkında anlaşılması gereken her şeyi anlamış bir erkek
olduğumu düşünüyordum. Ama hiçbir şey bilmiyordum.
Bencillik hakkında bir hayli şey biliyordum, fakat aşk hakkında
hibir şey bilmiyordum.
Benimle evlenecek kadar şansız olan kadın, kendine güve-
nen, duyarlı, ilgili bir erkekle olduğunu sanıyordu. Ama,
evlendiği kişi, benmerkezci, egoist, otoriter, tıpkı babası gibi
kendisinin "patron" olduğunu farzeden ve başkalarını küçük
görerek şişinen bir adamdı.
Evlendikten kısa bir süre sonra, kısa bir süre yaşayacağımız
Güney'e sonra da tekrar Annapolis'e taşındık. Colonial Players
sayesinde, şehrin kültürel hayatına yoğun bir şekilde karıştım
ve Annapolis Açık Yaz Tiyatrosu'ndaki ilk oyunlarının sahne-
lenmesinde onlara yardım ettim. Maryland Yaratıcı Sanatlar
Salonu'nun ilk kurucularındanım, ayrıca burada ilk Annapolis
Güzel Sanatlar Festivali'ni tasarlayan ve düzenleyen küçük
grubun da bir üyesiydim.
Zamanımın büyük bir kısmını alan bir işim ve diğer
"sorumluluklarım" nedeniyle, yıl boyunca haftada üç ya da
dört gece ve çoğu hafta sonu karımdan ve çocuklarımdan uzak
kalıyordum. Benim dünyamda "sevmek", "bulup vermek" ve
bunu başarmak için gerekli olanı yapmaya istekli olmaktı. Bu
isteğe sahiptim ve kimse beni sorumluluklarım konusunda ikna
etmek zorunda değildi. Fakat bu sorumluluğun cüzdanımla
sınırlı olduğunu düşünüyordum - çünkü babam için de bunun-
la sınırlı gibiydi.
338
Afışı[nuufti Bir rnyalog
Ancak, daha sonra, büyüdüğümde babamın benim
sandığımdan çok daha fazla hayatımla ilgili olduğunu kabul
edebildim ve anlayabildim - pijamalarımı dikmek (dikiş maki-
nasında inanılmaz derecede becerikliydi), elmalı tatlılar yap-
mak (dünyadaki en iyi elmalı tatlıları yapardı), beni kampa
götürmek (yavrukurtlara katıldığımızda oymak başı olmuştu),
Kanada'da balık tutmaya ve Washington, D.C. 'ye ve başka
yerlere gezilere götürmek, bana fotoğraf çekmeyi ve daktiloda
yazmayı öğretmek. .. listenin sonu yok.
33!)
TANRI İLE DOSTLUK
şeyler yaparken kadının görevi "çocuklarla beraber olmaktı."
Sonunda diğer kadınlarla da gönül eğlendirmeye başladım. Bu
da ilk evliliğimin sona ermesine ve ikincisini yapmaya doğru
ilerlememe yol açtı.
Davranış tarzımla asla gurur duymadım, yıllar boyunca
içimde hep bir suçluluk duygusu büyüdü. İlk karımdan pek çok
kereler özür diledim ve kendisi çok merhametli bir insan
olduğu için de yıllardır bağlantımızı koruduk. Fakat onu
derinden yaraladığımı biliyorum ve insanın geriye dönüp de
olanları tekrar yaşamasının ve yaptıklarını telafi etmesinin ya
da en azından farklı bir şekilde yapmasının bir yolu olsun ister-
dim.
İkinci evliliğim de bozuldu ve ardından üçüncüsü de. Bir
ilişkiyi nasıl yürütebileceğimi
bilmiyordum, bunun nedeni de
nasıl verici olunacağını bilmememdi. Olağanüstü derecede
bencilce, olgunlaşmamış bir şekilde ilişkilerin bana zevk ve
rahatlık getirmek için varoldukları görüşünü benimsiyordum
ve kendimden olabildiğince az vererek onları devam ettirmeye
çalışmanın bir meydan okuma olduğunu sanıyordum (bunun
340
Afışı!mcufti Bir Diyalog
Mary Manin Morisey bana, Yenilenen Erkek diye ad takmıştı.
341
TANRI İLE DOSTLUK
geldiğini size anlatamam.
342
Afışı[nuu!ık Bir Diyalog
Sevmek doga( 6ir eylemdir. Norma( degi( fakat doga(dır.
Neden olmasın?
343
TANRI İLE DOSTLUK
insanlarca "kötü" diye adlandırılıyor. Çıplak olarak
güneşlenenlere bazılarınca sapık yaftası
vuruluyor. Genel
olarak, çıplaklıktan uzak duruluyor, kendi evlerinde ya da
bahçelerinde ya da havuzlarının çevresinde çıplak olarak
dolaşan kimselere sıklıkla sapkın kişiler olarak bakılıyor.
344
ACışı[nuu!m Bir Diyalog
korkuyorsunuz. Bu korkuyu taşıyorsunuz çünkü, insan ırkı
haHını!a kenı!i türünüzün teme(cfe kötü o(cfugunu söyleyen
o Destekleyici Düşünceye sarı[mışsınız. Günahkar olarak
cfogcfugunuzu ve cfoganızın kötü olmak o(cfuguna inanıyor
sunuz.
Bu, kenı!iniz hakkını!a a[cf ıgınız en önemli karardır ve
kenefi gerçekliginizi yarattıgınız için efe yerine getirdiginiz
6ir karardır. Kendinizi haksız çıkarmak istemecfiginiz için
kenı!inizi haklı çıkarmak adına o[aganüstü derecede ileri
gittiniz. Hayatınız 6u konuda haklı olcf ugunuzu gösterdi ve
6öy(ece 6unu kültüre( 6ir tarih olarak 6enimsecfiniz. Hayat
6öy[e, dediniz ve sürekli 6öy(e diyerek hayatı cfa 6öy[e
yaptınız.
345
TANRI İLE DOSTLUK
düzen[eme[erin ve yasakCarın seyrek oCarak gerektiği,
6ütünüy[e farkCı 6ir top[um yaratırsınız. t[k topCumda
öz.gürCük sınırCayıcı, ikincisinde öz.gür[ük fıediye edi[miş o[a-
caktır.
347
TANRI İLE DOSTLUK
diğiniz topfomu yaratmayacaktır.
Üst düzeyde gelişmiş toplumlar, cezalardan çok az şey
öğrenildiğini gözlemlemişlerdir. Olayların sonuçlarının
daha iyi öğretmenler oUukları sonucuna varmışlardır.
olarak görürüz.
Fakat, bir ceza, bir sonuç olamaz mı? Maksat bu değil mi?
348
Afışı[nuu!m Bir Diyalog
olarak meydana gelmezler. Bir cezayı sadece yapılan 6ir
şeyin sonucu diye adlandırarak sonuca çevirmeye kaCkışmak
,onu sonuç haline getirmez. Sadece, en az derecede olgun-
laşmamış 6ir varlık 6öyle 6ir kelime oyunu ile aldatıla6ilir
ve 6u da çok uzun 6ir süre sürmez.
Bu, aranızda aile sahi6i olan pek çok kişiyi kelime oyunu
yapmaktan alıkoymamıştır. Ve tasarladığınız en 6üyük ceza
da sevginizi kendinize saklamaktır. Eğer 6effi 6ir tarzda
davranırlarsa çocuklarınıza sevginizi 6effi etmeyeceğinizi
gösteriyorsunuz. Sevginizi göstererek ve saklayarak, çocuk-
larınızın davranışlarını düzenlemeyi, değiştirmeyi, kontrol
etmeyi ve istediğiniz 6içimde yaratmayı amaçlıyorsunuz.
Bu, Tanrı'nınasla yapmayacagı 6ir şeydir.
Fakat, kuşkusuz kendi hareketlerinizi haklı çıkarmak
için çocuklarınıza, Benim de 6öyle davrandığımı söylüyor-
sunuz. Fakat size şunu söyleyeyim: gerçek sevgi asla ken-
disini geri çekmez. Tam anlamıyla sevmek de 6u demektir,
sevginizin, en yanlış davranışı 6ile kucaklayacak kadar tam
olması demektir. Bundan da fazlası demektir. Hiç6ir
davranışı "yanlwolarak nitelememek demektir.
349
TANRI İLE DOSTLUK
hayal edemez.
Anlamadım?
Bu konuıfa
ne 6i(iyorsan, onu paylaş. Anlaıf ıklarını sun.
Ama, ıf üşünceferini, kuraff arıııı, seçimlerini 6ir 6aşkasıııa
ka6u[ ettirmeye çalışma. Ve senin yapmayacagın seçimleri
yaptıgı için 6ir 6aşkasıııa olan sevgini kısıtlama. As[ıııı!a,
eger onların seçim(erinin yanlış o(ıf uklarına inanıyorsan,
sevgini _göstermenin tam zamanııf ır.
Bu şefkattir ve ıfalia yüksek 6ir ifaıfesi yoktur.
351
TANRI İLE OOSTLUK
Her a.n, ta.m a.nla.mıyla. mevcut of ma.R demeRtir. Ta.m
a.nla.mıyla. fa.rhnda. o[ ma.R demeRtir. Ta.m a.n[a.mıyla. a.çıR,
dürüst, şeffaf o[ ma.hır. Ka.[6inden ta.şan sevgiyi ifa.de etm-
eye ta.m a.n[a.mıyla. istefü of ma.R demeRtir. Ta.m a.nla.mıyla.
sevmeR, sa.Hı 6ir gündem ya. ıfa. sa.Hı 6ir isteR o[ ma.da.n, sa.Hı
hiçbir şey olma.dan tama.men çıpla.R o[ ma.R demeRtir.
352
Afışı[nuu!m Bir Diya!09
Ceyicidir. Yakın o[maktan duyuCan tasayı a[ıp götürür. Tüm
kuşkuCarı, tüm korku[arı yıkayıp götürür. Zihni, ruhun 6i(-
geCigi i(e yıkar.
353
ON ALTI
Tam anlamıyla kabullenici, kutsayıcı ve minnettar olmak ne
demektir? Tanrı'nın Beş Tutumu'ndan bu üçünü pek anlaya-
madım - özellikle de üçüncüyü ve dördüncüyü.
355
TANRI İLE DOSTLUK
parçası olmaaan varolmak 6u demektir. Bu, yaşamada usta-
Caşmaktır.
356
Afışı[nuu!m Bir Diyalog
Kendimi tekrarlarken yakalarsanız, 6uııuıı ııedeııi kendinizi
tekrar[amaıııdır. Sizi tekrar ve tekrar kedere, sefa[ete,
hezimete 9ötüreıı fıer hareketi, fıer düşünceyi tekrar[ıyor
suııuz. Fakat içiııideki 6u şeytana karşı zafer kazaııı[a6i[ir.
E[6ette, şeytan
yoktur - daha öııce pek çok kere[er
tartıştıgımız 9i6i. Burada mecaz kuffaıııyoruz.
Sahip o[ mad ıgıııız 6ir şeyi ııası[ iyi[eştire6iCirsiııiz ki?
Oııuıı 9itmesiııe iziıı vermeden öııce, 6ir şeyi sıkıca kavra-
ma[ı, 9erçeHi9iııiz içinde iyice tutma[ısıııız.
İıısaıılar 6ir6ir[eriııi,
sadece 6aşkaları şuııu ya da 6uııu
yapar[arsa sever[er. Dünyayı sadece hoşlarına 9itti9i sürece
sever[er. Beııi, sadece sevdiHeriııde sever[er.
Taıırı'ııııı 6eHeııtisi yoktur. Tanrı ka6uffeııir. Herkesi ve
fıer şeyi.
357
TANRI İLE OOSl'LUK
kelimeler kuffanıyoruz. Sevgi ve ka6uffenme 6ir6irleriyle
degiştirile6ilen kavramlardır.
Bir şeye
en iyi enerjini, en yüce duyguforını verdi9inde
onu kutsamış o(ursun.
360
Afışı!nuu!tR. Bir DiyaCog
Degiştirme
seçenegi Fıer zaman öfke nedeniyle meydana
çıkmak zorunda degil. Aslında, gerçek 6ir degişiHige neden
olma şansın öfkenin ne kaıfar aza ofıfugu ife dogrudan
orantı[ ıd ır.
361
TANRI İLE OOSfLUK
Evet. Minnettar[ık, her şeyi degiştire6i[en 6ir tutumdur.
Bir şey için minnettar oCmak ona karşı koymaya son vermek,
onu 6ir armagan o[arak görmek ve tanımak demektir, hatta
6u armagan görünür o[ masa 6i[e.
Buna ek oCarak, daha önce de ögretMigi gi6i, 6ir deney-
im, 6ir durum ya da meydana ge[en 6ir sonuç için min-
nettar o[mak, kendi gerçefüginizi yaratmada güç[ü 6ir araç
ve Usta o[manın kesin 6ir işaretidir.
362
AC1Şl[nuu!m Bir Diyalog
iyi enerjilerini ve en yüce cf üşüncelerini ver. Böylece onu
dostun yaparsın, düşmanın degil; 6u da seninle çatışmak
tansa, sana destek olur.
Sonra, onu ka6ul et ve kötüye direnme. Çünkü direnç 9ös-
terdi9in şey, kalıcı olur. Sadece ka6uffendigin şeyi degiştire-
6ilirsin.
Şimdi, onu sevgi ile sar. Deneyimledigin şey ne olursa
olsun, fıer istenmeyen deneyimi de kelimenin tam
analımyla seve6ilirsin. Bir anlamda "ölene dek seversin."
364
A[ışı[nuufıi Bir DiyaC09
Bu olumsuz duyguları ~-orumak için bilinçli bir karar ver-
mediğimi fakat, bu olayı geride bırakmakda zorluk çektiğimi
söyledim. Jerry, gayet nazik ve sakin bir sesle, "Öyleyse, her
şey senin bu konudaki tutumuna bağlı" dedi. "Bu durumdan
iyileştirmiştir.
365
TANRI İLE OOSI'LUK
zayıflatan da bu dönemdi. Gerçekte, bir gözünün görme
gücünü tamamen kaybetme olasılığı vardı.
Ama bunlardan hiçbiri Jerry'nin canını sıkıyor gibi gözük-
müyordu. Gene de bu konu üzerinde bir saniye bile düşünme
di. Tek yaptığı kafasını bununla meşgul etmemekti.
Ameliyattan önceki günlerde bu konudaki her türlü
tartışmadan kaçındı ve hatırladığım kadarıyla da hastaheneyi
yüzünde büyük bir gülümsemeyle terk etti. "Her şey yoluna
girecek" dedi, "ne olursa olsun."
O gün bir Usta'dan daha ders almıştım.
366
A[ışı[nuu!m Bir Diyalog
sonuçlarından biridir. Bu olağanüstü insanlarda, ustalaşmam
gereken yanları gördüm, onlar bana ilham verdiler.
Tabii ki başka fırsatlar da vardı ve bunların arasında en
önemlisi de Tanrı ile olan ilişkimdi.
suza dek böyle gidecek demek değil. Böyle bir kehanette bulu-
namam, çünkü ne Nancy'nin ne de benim üzerimde böyle bir
baskı kurmak istemiyorum. Fakat, ilişkimiz daha değişik bir
hale dönüşse bile her zaman olağanüstü derecede dürüst, ilgi,
şefkat ve sevgi dolu olacağına inanıyorum.
368
.A!ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
yaşama uygulamak için yorulmadan çalışmak ve bunu cesare-
tle yapmak. Hareket geç, şimdi.
Bir keresinde Marianne Williamson ila yataktaydım. Bunu
size söylediğim için beni öldürecek ama doğru. Ve
paylaştığımız bu zaman zarfında pek çok harika şey öğrendim.
lara ümit vermişsen bir örnek olmuşsun ve belli bir ölçüde lid-
erlik yapmaya ya da en azından tüm varlığınla bunu denemeye
istekli olmalısın demektir. Bunu başaramazsan insanlar seni
affedebilirler fakat denemekten vazgeçersen seni affetmekte
zorlanırlar.
36!}
TANRI İLE DOSTLUK
Hayatı "bilerek" yaşamak demek bu olmalı.
370
A[ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
babam tam da bahsettiğiniz gibi bir kitap yayınladı, ismi bile
aynı.
suçlayacaklardı.
371
TANRI İLE DOSTLUK
övgü dolu bir yazı yazdı. Tanrı ile Sohbetler için böyle bir şey
yapan ilk ünlü kişi oydu ve tanınmamış bir yazar hakkında
çekimser olan alıcıların, ürettiğim şeyin değerin görmelerinde
yardımcı oldu.
demek bu olmalıydı.
Elisabeth Kübler-Ross şöyle derdi, "Tüm gerçek faydalar
karşılıklıdır," çünkü başkalarına faydamız dokunduğunda
kendimize de faydamız dokunmuş olur. Ben, bunu çok iyi
anlamış bir adam tanıyorum.
372
Afışı!nuu!ti Bir DiyaCog
yazmıştı. Her iki kitap da çok satmış ve Gary birden ünlü
olmuştu. Kalbinde, diğer herkes gibi yaşamak istiyordu. Fakat,
çok satan kitaplar yazmak her zaman buna imkan tanımaz, bu
nedenle de Gary kendini spotlardan uzak tutabilmek için bil-
inçli bir çaba harcamak zorunda kalmıştı. Bir kaç yıl boyunca
ortadan kayboldu, konferanslarını ve görüşmelerini azalttı,
yaptıkları üzerinde düşünüp taşınmak için sakin bir yere çekil-
di. Kitabı gerçekten insanlara yardımcı olmuş muydu? Tüm bu
ilgiyi hakediyor muydu? İnsanların hayatına değerli bir şeyler
katabilmiş miydi? Tüm bunların arasında onu yeri neydi?
ayarla" dedim.
İnsanlara, bir şey hakkında gerçekten heyecanlandığımızı
gösterdiğimizde daha kolay mı incineceğimizi düşünüyoruz
sizce? Bilmiyorum. Bunun nedenini bilmiyorum. Tek bildiğim
bundan vazgeçmeye çalışıyorum. İnsanların benim ne
düşündüğümü, kendimi nasıl hissettiğimi ya da içimde neler
olup bittiğini anlamalarına engel olan tüm koruyucu kabukları
atıyorum. Hayatımını yarısını, dışarıdan dışarıden görülmeme-
si için sakladığım bir hayat yaşamanın nasıl bir çekiciliği ola-
bilir ki? Gary, Ed ve Shirley gibi insanlardan bunu öğrenmeye
çalıştım.
376
A!ışı[nuufm Bir Diyalog
sizi de ona karşı içten olmaya zorlar. Fakat bu sözlerimle,
anlamsız şakalaşmalarla zaman kaybettiğini söylemek istemiy-
orum.
Onun yanında ki koluğa
otururken "gerçekten de Tanrı ile
konuşuyor musun? Diye sordu.
Kibarca, "Öyle sanıyorum," diye cevap verdim.
"Öyle mi sanıyorsun?" Bunu inanmaz bir ifadeyle
sormuştu."Öyle mi sanıyorsun?"
"Şey," diye kekeledim, "bu benim deneyimimdi."
"Öyleyse bunu söylemen gerektiğini düşünmüyor musun?
Olan bu değil mi?"
"Olan bu. Sadece böyle bir şey söyleyerek ortaya çıktığımda
bazıinsanlar bunu kabul etmekte zorlandılar."
"Ah, insanların ne düşündüğünü o kadar umursuyor
musun?" yüzü şimdi çok yakınımdaydı, gözleri benimkileri
arıyordu. "Neden?"
değiştirmez.
Ve işte
Shirley'nin sadece beraber geçirdiğimiz zamanlarda
söylediği özel bir şey yoluyla değil aynı zamanda kendi varlığı
yoluyla da benimle paylaştığı şey: asla birinin cevabını ken-
377
TANRI İLE OOSI'LUK
dininmiş gibi alma, asla kim olduğundan vazgeçme ve asla
eğer bir sonraki aşamaya geçmişsen kim olabileceğini keşfet
meyi asla bırakma.
Bunu yapmak cesaret gerektirir.
Burada tanıdığım en cesur insanların ikisinden bahsetmek
istiyorum: Ellen DeGeneres ve Anne Heche.
Aralık 1998'de Nancy ve ben bu iki değerli kadından kendi-
leriyle birkaç gün geçirmek için bir davet aldık. 1 Ocak'da
birkaç arkadaşla yapmayı planladıkları gün boyu süren bir
toplantı ıçın gelip gelemeyeceğimizi soruyorlardı.
Mesajlarında, "Bu yeni yılda yeni bir hayata başlıyoruz ve Yeni
Yılın ilk gününü geçirmek için sizden daha uygun kişiler
düşünemiyoruz" diyorlardı. "Kitaplarınız bize büyük bir ilham
verdi."
Nancy ve ben o sırada Colorado, Estes Park'taydık ve sene-
lik, yılı bitirme ve kendimizi yeniden yaratma inzivamızı daha
o sabah bitirmiştik; uçağa binip davetin olduğu şehre gittik.
Dünyada, kendimi, Ellen ve Anne'in evinden daha rahat,
daha enerjik hissettiğim bir yer olduğunu sanmıyorum. İnsanın
kendisini rahat hissetmemesi çok zordu çünkü evlerinde hiçbir
hile yoktu, samimi olmayan hiçbir şey yoktu ve geriye kalan
kim olduğunuzu, olduğunuz gibi koşulsuzca bir kabul edişti.
Bir açıklama gerekmiyordu, suçluluk ya da utanç ya da korku
ya da "yeterli olmama" hissi yoktu. Deneyimlenen şey, Ellen
ve Anne'in yaptıkları değil, oldukları özel herhangi bir şeyin
sonucuydu.
Öncelikle sevgiliydiler. Açıkça, dürüstçe ve sürekli olarak.
Bu durum, birbirleriyle ve odadaki herkesle paylaşılan sıcak ve
rahat bir sevgi olarak kendini belli ediyordu. Sonra, şeffaftılar
- tabii ki bu da sevgili olmanın bir başka yoludur. Gizlenen bir
378
Afışı!ma4m Bir DiyaCog
gündem yoktu, konuşulmayan bir gerçek yoktu, evin içinde
tek bir aldatmaca bile yoktu. Neyseler oydular ve siz de ney-
seniz oydunuz ve her şey uygundu; içinde yaşanılan anı zevk-
li yapan her şey uygundu.
Anne ve Ellen'in evi, Anne ve Ellen'in kalbi sadece,
"Hoşgeldiniz,
burada güvendesiniz," diyordu.
Bu, bir başkasına verilebilecek çok değerli bir hediyedir.
Evime gelen herkese, her zaman böyle bir güvenlik sağlaya
bilmeyi umuyorum. Bunun için, pek çok Usta'yı örnek aldım.
Keşke bu harika insanları bir kaç yıl önce tanıyabilseydim.
ni uygulayabilirdim.
Hayır, sanmıyorum.
379
TANRI İLE DOSTLUK
Sanmıyor musun?
Çok komik.
380
A!ışı!nuufa Bir Diyalog
Bir6irinizi sevin ve kendinizi sevin. Tanrı aşkına 6ir-
6irinizi sevin. Bunu gerçek anlamda söylüyorum. Tanrı
aşkına, Kendinizi sevin.
381
TANRI İLE DOSTLUK
Şey belki de ben tam bir ... her neyse ... fakat insanlara
kendilerini güvende hissettirmekte iyi olmadığım kesin. Hatta
seksenli yılların başında, kişisel gelişim hakkında bir şeyler
bildiğimi sandığım dönemde bile öğrendiklerimi uygulamıyor
dum.
Tekrar evlendim, Terry Cole-Whittaker'in kilisesini terket-
tim ve San Diego'nun gürültüsünden uzağa, Whashington'da
küçük bir şehir olan Klicktitat' a taşındım. Fakat hayat, orada
da pek iyi gitmedi, bunun nedeni büyük oranda topluma uyum
sağlayamamamdı. Bencildim ve istediğimi elde etmek amacıyla
olabilecek her anı ve kişiyi yönlendiriyordum.
Yeni bir başlangıç yapma amacıyla taşındığım Portland,
Oregon 'da da pek bir şey değişmedi. Düzelmek yerine,
hayatım gittikçe daha karmaşık bir hal alıyordu, aniden çıkan
bir rüzgar karımla oturduğumuz dairede büyük bir yangına yol
açtı ve sahip olduğumuz her şeyi kaybettik. Fakat henüz dibe
vurmamıştım. Evliliğimi yıktım, sonra başka ilişkilere girdim
ve onlardan da ayrıldım. Boğulmamamak için suyun yüzeyinde
kalmaya çalışan bir adam gibi çırpınıyordum ve neredeyse
çevremdeki herkesi de kendimle birlikte aşağı çekiyordum.
O zamanlarda işlerin daha da kötü gidemeyeceğini sanıyor
dum. Halbuki gidebilirlerdi. Bir Studebater kullanan seksen
yaşındaki bir adam, kullandığım arabaya çarptı ve beni kırık
bir boyunla bıraktı. Bir yıldan fazla bir süre boyunluk taktım,
aylar boyunca her gün yoğun fizik tedavi gördüm, sonunda bu
tedaviler haftada ikiye düştü ve en sonunda da bitti -
hayatımda diğer her şey de böyleydi zaten. Maddi birikimimi
İki gün sonra, cebimde kalan son bir kaç dolarla çocuk-
larımdan üçünün annesinin oturduğu Güney Oregon 'a bir oto-
büs bileti aldım. Bana biraz yardım edip edemeyeceğini sor-
dum, belki bir kaç haftalığına, ayaklarımın üzerinde durana
dek evindeki boş bir odada kalmama izin verebilirdi.
Anlaşılacağı gibi beni geri çevirdi - kapı dışarı etti. Ona gide-
Edin.
Eğer bir kaç haftadan daha uzun bir süredir oradaysanız,
orada sizinle beraber olan başka insanları da tanırdınız ve
onlar da sizi tanırlardı. Kişisel hiçbir şeyi umursamazlar, kimse
oraya nasıl geldiğinizi sormaz. Fakat eğer başınızın belada
olduğunu görürlerse, başlarının üzerinde bir dam olan çoğu
insanın yaptığı gibi yanınızdan öylece geçip gitmezler. Sizi
durdurup, "İyi misin?" diye sorarlar ve eğer yardım edebile-
cekleri bir şeye ihtiyacınız varsa o yardımı alırsınız.
Sokaklarda, ellerindeki son kuru çorap çiftini ya da kotamı
tamamlayamadığımı gördüklerinde topladıklarının yarısını
bana veren arkadaşlarım vardı. Ve eğer birisi büyük skora
ulaşmışsa (yoldan geçen birinden bir beşlik ya da onluk
384
ACışı[nuu!m Bir DiyaCog
işaret koy ki gecenin bir vakti kenefe giderken kendini
öldürmeyesin."
Yağmur hafiften yağmaya başlamıştı. Birdenbire çadırı
385
TANRI İLE DOSTLUK
içinde çocukların yemediği bir sandviç bulunan bir yemek
paketi bulmak için çöplükleri alt üst ediyordum. Gazeteler,
çadırın altında ekstra bir takviye sağlıyorlardı. Sıcağı içeride,
sızıntıyı dışarıda tutuyorlardı ve yamru yumru topraktan da
daha yumuşak ve düzdüler. En önemlisi iş bulmak için bilgi
kaynaklarıydılar. Sürekli olarak gazetelerin küçük ilanlarına
bakarak iş arıyordum. Boynum sakat olduğu için bedensel güç
gerektiren bir iş yapamıyordum ve kısa sürede bulunabilecek
işlerin çoğu güçlü kuvvetli insanlar içindi. Günlük işçiler. Şu ya
da bu işe yardım edecek kişiler. Fakat iki aylık bir arama son-
rasında tam on ikiden vurdum.
386
A[ışı[maı!m Bir Diyalog
gittim. Eğergerekirse, gün boyunca beklemeye kendimi
hazırlamıştım. Saat dokuzda kulübenin yanına oturup kitabımı
açarak, kendi kendime eğer öğleden evvel hiçbir telefon
gelmezse bir çeyreklik daha harcamayı göze alıp öğle yemeği
sonrasında istasyonu arayacağımı söyledim. Saat 9:35'te tele-
fon çaldı.
Program yönetmeni, "Sizi dün arayamadığım için özür
dilerim. Çok meşguldüm. Bana, hafta sonu işi için verilen ilan
nedeniyle aradığınız söylendi. Hiç tecrübeniz var mı?"
Tekrar alçak ve derin bir ses tonuyla konuştum. "Şey, orada
burada bazı yayınlarda çalıştım," dedim soğukkanlılıkla, sonra
da "son yirmi yıl boyunca," diye ekledim. Bu değişikliği
yaparken parkın içinden bir trenin gürültüyle geçmemesi için
dua ettim. Kocaman bir aracın neden oturma odamın içinden
geçtiğini açıklamak istemiyordum.
"Hayır, her şeyimi Portland 'da bıraktım, " diye küçük bir
yalan uydurdum. "Fakat, bana vereceğiniz herhangi bir kopya
üzerine bir şeyler söyleyebilirim (live read) ve sanırım ne yapa-
bileceğim hakkında bir fikir edinebilirsiniz."
387
TANRI İLE DOSTLUK
kelimeleri uzatarak sordu.
"Sanırım bir iş buldum!" diye sevinçle haykırdım.
388
Afışı[maam Bir Diyalog
madığım bir şeyler daha mırıldandılar.
Sonra içlerinden daha
büyük olanı homurdandı, "Giyecek temiz bir şeylerin var mı?"
"Evet, spor çantamda bir şeyler var ama hiçbiri temiz
değil."
çamaşırhaneye git."
380
TANRI İLE DOSTLUK
Kendimi bir milyoner gibi hissediyordum. Kamp alanındaki
gurubumuzda arabası ve düzenli bir geliri olan tek kişi
bendim ve her ikisini de diğer insanlarla rahatça paylaştım,
onların benim için yaptıklarını hiç unutmadım.
Yorgun argın
o kampa girdiğim, kamp malzememi yanımda
sürüklediğim günü kutsuyorum çünkü kesinlikle hayatımın
sonu değil başlangıcıydı. O parkta bağlılığın, dürüstlüğün,
içtenliğin ve güvenmenin ne olduğunu öğrendim. sade
yaşamanın, paylaşmanın ve hayatta kalmanın ne olduğunu
390
Afışt[nuu!ıi. Bir Diyalog
her gün gördüğüm insanlardan, hayatım boyunca
karşılaştığım insanlardan, postacıdan, marketteki tezgahtar-
dan, kuru temizlemecideki kadından da pek çok şey
öğrendim.
Yoksuffuk ve perişan[ık
içinde geçen dönem sana
hayatının asCa sona ermecf igini ögretti. As[a ve as[a
hayatının sona ercfigini düşünme ve her günün, her saatin,
fıer anın 6ir &aşka 6aş[angıç, 6ir &aşka fırsat, kenef ini
yeniden yaratmak için yeni 6ir şans o(cf ugunu her zaman
6iL
Hatta &unu oCa6i(ecek en son anda, ö(üm anında yapsan
6i(e tüm deneyimini cfogruCamış ve Tann'nın önünde onu
yüce(tmiş oCacaksın.
391
TANRI İLE DOSTLUK
kendi idamına dogru yürüyen 6ir kati( olsan 6i(e, lier şeye
ragmen 6u dogru olacaktır.
Bunu 6i(me(isin. Buna güvenme(isin. Eger dogru
olmasaydı sana 6unu söy(ememim.
392
ON YEDİ
Bu okuduğum en ümit verici şey. Yani, hepimizin - hatta en
kötümüzün bile - eğer istersek, Senin kalbinde bir yerimiz var.
Tanrı ile dost olmak demek bu olmalı.
Gene efe çogu insanın, Benim[e cfost o[mak için i[k ad'ımı
atmayacagını söy[emekten cfoCayı üzgünüm. OnCarCa gerçek-
ten konuşa6i[ece9ime inanmayı imkansız 6uCmaktad'ırCar ve
393
TANRI İLE OOSI'LUK
6u nedenfe de Benimfe o[an deneyim[erini tek taraf[ı 6ir
etki[eşim[e - ço9u insan 6unu dua diye ad[andırır -
sınırlandırmalitadır[ar. Bana konuşurlar, fakat Benim[e
konuşmazlar.
Herkese.
394
.Afışı!nuu!m Bir Diyalog
İnançlarına, dinlerine bakılmaksınızın mı?
Ya da dinsiz olmalarına?
Ya da dinsiz o[maCarına.
395
TANRI İLE DOSTLUK
Evet vazgeçebilirsiniz. Fakat &unu yapacak mısınız? İşte
sorun 6u. Üstünlük. fik.irleriniufen vazgeçmenizi gerektirir,
6u, insanoglunun safıip oldugu en &aştan çıkartıcı
düşüncedir. Tüm insan ırkını &aştan çıkarmıştır. Keııdi
türünüzün üylerini ve gezegeniniufek.i tüm diger fayarlı
varlık.Carın katCedilmelerini liaHı göstermiştir.
Sizin 6ir şek.i(c(e
6ir 6aşkasından dalia iyi olfagunuz
liakhııda safıip oCdugunuz 6u tek düşünce 6ir6irinize
verdiginiz tüm 6u acılara, tüm 6u ızdıraplara, tüm 6u
zulme, tüm insanlık. dışı davraııış(ara neden olmuştur.
396
Afışı[nuu!m Bir DiyaCog
tekrar 6i[diriyorum.
Ve tekrar söy(üyorum: Şu "dafıa iyi" yargıCamasına 6ir
son verin.
Çünkü 6u Yeni lnc.i[ dir: fıiç 6ir ırk, efendi degi(dir. Hiç
1
6ir miffet en 6üyük de_gi[dir. Tek 6ir gerçek din yoktur. Doga[
oCarak mükemme( 6ir fe(sefe yoktur. Her zaman dogru 6ir
po[itik parti, afıCaki oCarak üstün 6ir ekonomik sistem ya da
Cennet'e giden tek 6ir yo[ yoktur.
Bu düşünceCeri fıafızanızdan kazıyın.
Deneyim(erinizcfen çıkarın. Kü( türünüzcfen defedin. Çünkü
6unfor 6öl'ücü ve ayrımcı düşünce(erdir ve 6ir6irinizi 6u
düşünceCer nedeniy(e ö(dürdünüz. Sadece 6urada verdigim
gerçek sizi kurtaracaktır: BİZ BİRİZ.
Bu mesajı uzakCara, okyanusCarın ve kıtaCarın ötesine,
tüm dünyaya taşı.
398
Afışı!nuu!m Bir Diyalog
paylaşayım.
Güzel.
masını istiyorum.
399
TANRI İLE DOSTLUK
Güzel! İşte olaya giriyoruz! Tanrı ile sohbetler üçlemesinin
sonunda, tamamı 800 sayfayı aşan diyaloğun üç maddede
özetlenebileceğini söylemiştin: (1) Hepimiz Biriz, (2) Her
şeyden yeterince var ve (3) Hiçbir şey yapmaya mecbur değiliz.
Evet.
400
A!ışı[maaıi Bir Diyalog
Şey, "ben" bir sivrisinek ısırığı istemeyen birisiyim!
401
TANRI İLE DOSTLUK
Pekafa, öyleyse, kenıfi sorunu cevapfamış olıfun.
Anlayamadım?
402
Afışı!nuu!m Bir Diyalog
Herkes böyle davranmıyor.
403
TANRI İLE OOSTLUK
As[ınıfa, 6u tür kararlara siz varırsınız.
Ih.
Sevgiyi ıfeneye6i(irsin.
Ölürüm.
Kesinlikle.
Evet.
405
TANRI İLE DOSTLUK
Hal6uki size şunu söylüyorum: hayatta kalmak için
hic6ir şey yapmak zoruıufo değilsiniz. Yaşamınızı devam
ettirmeniz garanti altındadır. Siz hep vardınız, şimdi de
varsınız ve hep olacaksınız.
407
TANRI İLE DOSTLUK
sun. Kısacası ge[işiyorsun. Nası[ ge[işecegin ise senin
seçimin. Ge(iştirecegin şey ise senin seçimine bag[ı degiL
Eger daha büyük hayat formunu ~rumak amacıy[a için-
deki kanseri kesip atmayı seçen 6ir var[ıksan, bunu göstere-
ceksin.
Eğer
türünün diger üye(erini senden daha farkCı oCduk-
[arı ya da senin[e aynı fikirde oCmadıkCarı için bir kanser
oCarak gören bir var[ıksan, bunu göstereceksin. As[ınıfa pek
çogunuz bunu göstermekte.
Seni, hayatı tamamen farkCı bir yoffa görmeye davet
ediyorum. Seni, hayatın sürekCi 6ir de_gişim sürecinden başka
bir şey o[madığını görmeye davet ediyorum.
Hatta saçını
taramak gibi &asit bir seçim 6i(e. Haydi bu
örnegi kuffana[ım, çünkü çok koCay. Her gün saçını aynı
şeki[c{e taradıgını düşün, böy[ece hiçbir şeyi de9iştirmiş
408
ACışı[nuu!m Bir DiyaC09
o[ mazsın. Ha[6uki gerçek 6ir saç tarama ey[emi, 6ir cfegişim
ey[emicfir. Uyandıktan sonra aynanın karşısına geçer ve
saç[arına 6akıp, "ıfı• cfersin. KarmakarışıktırCar. Dışarı 6öy[e
çıkamazsın. Degiştirmek zoruncfasıncf ır. Görünüşünü
cfegiştirmek zorundasındır. Bu necfenCe, yüzünü yıkar,
saç[arını tarar ve güne liazır oCursun.
SürekCi olarak, seçim[er yaparsınız. BunCarcfan 6azıCarı
iş[eriyine eskisi gi6i yapmak liakkında kararCarcfır. Böy[ece
şey[eri o[cfuHarı gi6i korucf ugunuz yanı[samasını
yaratırsınız. Ha[6uki kendinizi, kim olcf ugunuz liakkında
409
TANRI İLE DOSTLUK
Hepimiz Biriz 6ilgeCi9inin işe katıfı!ıgı yer efe 6u.
Bütünün, sivrisinek c!iye a,ffancf ırcf ıgın parçasını
cfegiştiriyorsun. Anlamıyor musun, si vrisinegi "ölcf üre-
mezsin". Hayat e6ecficfir, onu sona erdiremezsin. Kenc!iform-
larını cfegiştirme gücüne sahipsin. Tıpkı popüler 6ifim kurgu
filmlerinde o[cf ugu gi6i kendini 6ir 6içim cfe9iştiren olarak
acflancfıra6i[irsin. Fakat şunu 6i[ melisin ki, tüm 6iCinç
cfurum[arı 6era6er hareket ederler. En yüksek anlamda siz-
efen 6irinin 6ir 6aşkası üzerinde hakimiyeti ya cfa kontrolü
olması imkansızcfır. Tannsaffıgın her durumu, kenefi kaderi
üzerinde ortak 6ir yarattc.t kontrole sahiptir. Bu necfen[e, 6ir
sivrisinegi onun istegi dışında öldüremezsiniz. Evrendeki
cfe9işiklikferin hepsi, evrenin kenc!i rızasıyla, onun farkf ı
formlarında meydana gelir. Evren, kencfisiy[e uyumsuz[uga
düşmez. Bu, imkansızcfır.
HEPİMİZ BİRİZ.
412
A!ışı[maı!m Bir Diyalog
Halbuki, HEPİMİZ BİRİZ. Bizden sadece 6ir tane vardır.
Bu gerçekliği 6era6er yaratırız.
Bunun etkilerini anlıyor musun? Bunun olağanüstü
etkisini görüyor musun?
Şimdi git ve &unları tüm insanlara öğret. Bir başkası için
yaptığınız şeyi kendiniz için efe yaptığınızı ve 6ir başkası
için yapmadığınızı kendiniz için efe yapmadığınızı öğret.
Kendine nası( davranılmasını istiyorsan başkalarına ıfa öyle
davran, çünkü sana öyle davranılmıştır!
Bu, Altın Kura(•ıfır. Ve şimdi 6unu tamamen anladın.
413
ON SEKİZ
Neden bu harika gerçekler başlangıçta
bize bu şekilde
öğretilmediler? Altın Kuralın şimdi,
güzel olduğu kadar
anlamlı da. Mükemmel bir şekilde muntazam. Mantık çemberi
415
TANRI İLE DOSTLUK
Sanki ruhsallığımızı siyasileştirmekten bahsediyorsun.
Fakat, ruhsallığın ve siyasetin birleştirilmemesi gerektiğini
söyleyenler de var.
416
Afışı[nuu!m Bir Diyalog
Öyle mi? Benimle dalga geçiyor olmalısın.
417
TANRI İLE DOSTLUK
Ha[6uki size söy[ec!igim gi6i 6u, Tanm( ır. Tanrı ke( ime-
si ile ifac!e etmek istec!iginiz 6uc!ur. Tanrı i[k nec!enc!ir.
Yerinc!en oynatı(amayan hareket ettiricic!ir. Var ofon mey-
c!ana ge[mec!en önce c!e var ofonc!ır. Var ofon artık of mac!ıgı
zaman c!a var olacak ofonc!ır. A(fa ve omf9aclır. BaşCangıç
ve sonc!ur.
Tekrar söyCüyorum, hayat ve Tanrı ke( imeri 6ir6ir[erinin
yerine kuffanıCa6i[ir. Eger göz[em[ec!iginiz süreç, 6içim a[an
6ir hayat süreci ise size c!aha önce c!e söy[ec!igim şeyc!ir: hep-
iniz Tanrı•nın 6içim a( mış halisiniz. Siz Tanrt'nın kenc!ini
ifac!e ettigi fıa( isiniz.
418
Afışılnuu!m Bir Diyalog
ülkenizi kuranlar ıf üşünrnüş(enfi. Birleşik Devletler'in
Bagımsızlık Bilıfirgesi'nde hepinizin eşit olmak, yaşama,
ö49ürlük ve mutlulugu aramak gi6i &azı va49eçilmez hak-
lara sahip olarak yaratılıfıgınız söylenir. Hükümetiniz,
insanların kenefi haklarını güvence altına alabilecek 6ir ken-
dini yönetim sistemi kurula6ilecegi düşüncesi üzerine kurul-
muştur. Tüm hükümetler temelde aynı nedenle
kurulmuşlardır. Farklı kültür ve toplumlar kenefi
düşüncelerini ve onları nasıl gerçekleştireceklerini farklı
şeiiCCerıfe açıklaya6ilirler fakat, istekleri temelde aynıdır.
420
Alışılrruu!m Bir Diyalog
dünyayı gerçekten 6ir gecede yaratmanın yo[u Yeni lnciU
an[atmak ve yaşamaktır.
HEPİMİZ BİRİZ.
BİZİM YOLUMUZ DAHA İYİ BİR YOL DEGİLDİR,
SADECE BAŞKA BlR YOLDUR.
Bunu, sadece kendi kürsünden c!egi(, fı.ükümetine ait
safon[arda da; sadece ki[ iseferde değif, okuffarc!a c!a; sadece
koffektif vicdanınız yo[ uy[a c!egi[ koffektif ekonominiz
yof uyfa da söy[e.
Kendini tekrarlıyorsun.
Şey, işler
böyle gitmiyor. Tanrı ile Sohbetler'in ikinci
kitabında sosyal sorunlardan bahsetmiştin ve pek çok kişi
421
TANRI İLE DOSTLUK
ki bazı kişilerce fazla politik olmakla suçlanmaktadır.
422
A!ışı[nuufıi. Bir Diyalog
Yeni İncil'in işaretettigi şey, Kim O(c!ugunuzun önem-
[i o[mac!ıgı c!egiC, tamamen tersic!ir. Kim o(c!ugunuz o kac!ar
önemCic!ir ki, Fıer6iriniz son c!erece Fıarikasınız. Yeni ögreti,
Fıer 6irinizin son derece Fıarika o(cfugucf ur, Fıiç6irinizin
cfigerincfen c!aFıa Fıarika o[mac!ıgıc!ır - ne Tanrı'nın ne efe
eger Tanrmın gözüy[e 6akarsanız sizin 9özünüzc!e.
Senin için 6ir 6aşkasıncfan cfaFıa iyi o[manın imkansız
oCması yaşama nedenini yok eder mi?
Dininin cf iger(erinc!en cfaFıa iyi oCamaması, ya cfa 6enimse-
cfigin po[itik partinin cf iger parti(ercfen cfaFıa iyi oCamaması ya
cfa ekonomik sisteminin c!igerCerincfen cfaFıa iyi o[amaması,
Fıiç6irini 6enimsememen anCamına mı 9dir?
Fırçayı e(ine a[mac!an ve &oyamaya 6aşCamacfan önce
senin resminin cfiger(erincfen cfaFıa iyi o[acagını 6i[mek
zorunda mısın? Bu, sadece farkCı 6ir resim; 9üzeffigin farHı
6ir ifacfesi o[amaz mı?
Bir 9ü[, var[ıgını cfogruCamak amacıyCa, 6ir iristen cfaFıa
mı güze[ o[ma[ıcfır?
He pi niz, Tanrı'nın BaFıçesi•nc!eki çiçekCersiniz.
ÇiçeHercfen 6iri c!iger(erincfen cfaFıa güze[ cfegi[ diye 6aFıçeyi
a[t üst mü etme(iyiz? Tam oCarak 6unu yapıyorsunuz. Sonra
cfa "Tüm 6u çiçekCer nereye gitti?" cfiye ag[ıyorsunuz.
Her6iriniz, Kutsa( Senfonic!eki nota[arsınız. · Notanın
6iri cfigerincfen cfaFıa önemCi cfegi[ diye ça[mayı reMetmeCi
miyiz?
423
TANRI İLE DOSTLUK
Bu, kimin din(ecfigine göre degişir.
Anlamadım.
426
A[ışı[nuu!ıfr. Bir Diyalog
yan[ ış olanın ne ofıf uğunu nası[ 6i[e6ifirsiniz ki?
Ve şimıf i ıfafıa ıfa
iferi giıf iyorum. Dafıa iyi ıf üşüncesini
ıfafıa ıfa iferi götürüyorum. Şimıfi ne yapmalısınız?
Herfıangi 6ir seçim ve kararın teme( i neıf ir?
427
TANRI İLE OOSI'LUK
Ya[an söy[emeye karşı oldııgumu söy[eainiz fakat lier
zaman ya[an söy[üyorsunuz. Hırsız[ıga karşı oldııgumu
söy[ediniz fakat ç.a[maya devam ediyorsunuz. Zinaya karşı
o[dııgumu söy[ediniz fakat lier gün ve lier gece 6ir6irinizin
kocaforı ve karı[arıyCa oluyorsun uz.
428
A[ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
Arabalara takılan şu çıkartmaları hatırladım: TANRIM, BENİ
KENDİ İNSANLARINDAN KURTAR.
İşte anladın.
429
TANRI İLE DOSTLUK
verirsin, çünltü sen ve 6en 6iriz.
Bu nedenle, en geniş anlamıyla sorunu yanıtlıyorum.
Bunu senin (sizin) sa.yende (sayenizde) yapıyorum. Ve soru-
nun ceva. p[a.nma.sının telt yolu ela. 6u.
Bu ceva.pta.n 9erçelt cloga.ca.hır. Bu, va.rlıgınızın
9erçegiclir. Bu, 9erçeltte va.r oluşunuzdur.
430
Afışı[maam Bir Diyalog
Daha önce c!e belirttiğim gi6i, insan ırkı olarak, tür
olarak, 6era6erce, uyum ve 6arış içinc!e yaşamak istec!iğinizi;
çocuHarınız için c!afıa iyi 6ir c!ünya yaratmak istec!iginizi;
mut[u o[mak istec!iğinizi söy[üyorsunuz. Başka fıiç6ir şeyc!e
o[masa 6i[e hepiniz 6u konuc!a hemfikir ofo6iCirsiniz.
Bu nec!en[e, size 6ir kıfovuz veri[miştir ve 6u, Üç
Mac!c!ec!e anCatı[a6i[ir: (1) Hepimiz Biriz; (2) fıer şeyc!en
yeterince var ve (3) Yapmamız gereken fıiç6ir şey yok.
Burac!a geniş
6ir şeki[c!e tartıştığımız i[k mac!c!e, ikinci
ve üçüncü mac!c!e[er anCaşı[c!ıgınc!a c!afıa iyi ve koCayca
uyguCana6i[ir.
431
ON DOKUZ
Tanrı ile Sohbetler üçlemesinin sonunda, bu Üç Madde'yi
saymıştın.
433
TANRI İLE DOSTLUK
Bir şeye sahip olmayı seçmekle onu saklamayı seçmek
arasuu!a fark varılır. Aslında, "yeterince var" gerçegini
6ilıfiginizde, hayatta kendinizin seçtigi iyi şeylerden lier-
hangi 6ir tanesine de kolayca sahip ola6ilirsiniz.
435
TANRI İLE DOSTLUK
Yeai Aıfımı•nıfon 6iri Tanrıya yarılım etmektir. Şimdi
6unu yapmaya karar verdin. Aferin sana. Bu kararın, 6u işe
yarayacak. Aferin sana.
İnsan ka(6inıle ıfegişikCigeyo[ açacak 6ir sözü yaymayı,
6ir mesajı taşımayı ka6u[ etti9in zaman, insanların yaşama
koşuffarınıla c!e9işikCi9e yo[ açmakta ıla önemCi 6ir roC
oynarsın.
436
ACışı!nuu!ıi. Bir Diya!og
Evet, fakat bu söz, bu anlama mı geliyor?
Evet.
Evet, sözüm.
437
TANRI İLE OOSI'LUK
Tam an[amıyla neşedofo, tam anlamıyla sevgi do[u,
tam anlamıya[ ka6uffenici, tam anlamıy[a kutsayıcı ve tam
anlamıyla müteşekkir o(dugun için mi seni de(i sanacakCar?
438
Afışı[nuufm Bir Diyalog
Hayır, geçen sefer bunu anladığımı sanıyorum.
Farkıncfa[ık
Dürüstlük
Sorum(u(uk
439
TANRI İLE DOSTLUK
"Bunu anladım,• diye6i(ecegin 6ir zaman e(6ette gelecek-
tir. Fakat o an geCdiginde, daha anlaşılacak ç,ok şey o(dugunu
göreceksin. Bunun nedeni, daha fazlasını gördükçe, görülecek
daha fazla şey oCdugunu görmendir.
Anlıyor musun?
Ve &öy(ece, 6üyüme ve anlama sürecini asla durdu-
mazsın. Gereginden fazla 6üyük olamazsın, gereginden hızlı
ve gereginden ç,ok da 6üyüyemezsin. Bu mümkün degi(dir.
Büyümeyi sona erdiremezsin. Ne kadar 6üyük oCa&ileteginin
sonu yoktur.
Ve "mr şeyi anlamak iyi o(dugu sürece onu anlamak"
hakkında da endişelenmene gerek yoktur, çünkü anlamak
her zaman iyidir. Bu ögreti(er yoluyla Hayat hakkında
an[ayacagın her şey senin iç,in iyidir.
440
A!ışı!maam Bir Diyalog
sa.na yarılım ediyorum. Tanrı ile dost olmak 6u ıfematir.
Farkınıfa[ık, farkınıfa
oldugun farkınıfa[ık aşamasının
farkında olmak hakkınıfaıfır ve eger 6unun farkınıfaysan
farkında olamayacagın 6ir farkında[ ık aşamasının
olmaıfıgının farkına varmak demektir.
441
TANRI İLE DOSTLUK
Farkıncfa(ık Fıayatı yaşamanın zor o( maıf ıgının farkına
varıf ıgınıfa Gir farkınıfa(ık Fıayatı yaşamak zor ıfegifıfir.
Farkınıfa( ık, kenefi kenıfini Ges(er.
442
A!ışı[nuu!m Bir Diyalog
Şu anıfa ne deneyimliyorum? Bunu nası( deneyim(iyo-
rum? Bunu neden 6u şekiCde deneyim(iyorum? Bunu deney-
im(erken ne o(uyorum? Bunfordan herhangi 6irinin deney-
im(ediHerim(e ne iC9isi var? Bunfordan herhangi 6irinin,
diğer insan(ann 6enim hakkımda deneyim(ediHeri i(e ne
i[9isi var?
Farkında[ık, Göz(em(enmemiş Göz[em[eyici aşamasına
i(er(emektir. Kendini iz(ersin. Ve sonra, kendini iz[eyen ken-
dini itlersin. Ve sonra, kendini itlerken kendini iz(eyen ken-
dini iz(ersin. Sonunda, kendini izCerken iz[eyen kimse
ka[maz. GözCem(enmeyen 9öz[em[eyici ha[ine 9e(irsin.
Bu, tam 6ir farkında[ıktır.
Çok ko[aydır. Göründüğü kadar zor ya da karmaşık
değMir. Durdurmak, 6akmak, din(emek, hissetmek demektir.
Bi(mek ve 6i(digini 6i(mek demektir. ...Miş gibi yapmaya son
vermek demektir.
Şimdi, gerçekten işe hazırsın. Kendin için hazırsın.
Geçmişte, yaptıklarını hazır oCmadan yapıyordun. Artık
6unu yapa6iCirsin.
443
TANRI İLE OOSI'LUK
ketıı!ine
ve sonra 6aşka[arına, farkını!a o(dugun şeyi söyle-
mek demektir.
Dürüstlük, senin temsi( ettigin şeydir. Artık 6ir şeylere
katlanmaz fakat 6ir şey için dayanırsın. Tahammül etmek-
ten vazgeçene dek 6ir şeye dayanamayacağına dikkat etmiş
olmalısın. İşte 6u nedenle, tamamen dürüst o(dugutıı!a,
&aşın dik gezdiğin söylenir.
444
ACışı[nuu!ıi Bir Diyalog
neden oldtı9unuz sonuçları olabildiğinc.e en iyi şekle sokmak
için yapa.6ileceginiz neyse onu yapmaya ve düzeltile6ilecek
olanı düzeltmeye istekli olmak demektir, diğer insanlar ise
6u sonuçları fıerfıangi 6ir şeki(de zarar verici olarak
deneyimlemeyi seçe6ilir(er.
445
TANRI İLE DOSTLUK
Dünya. ekonomisi, Esas Kavramları yansıta.cahır. Tüm
yapı bu fovramların çevresinde inşa ediCecehir. Satın alma,
ticaret ve satış 9ibi etHnliHer onlar ta.rafından yön-
(endiri(ecehir.
Hühmetiniz bu fovram[arıdesteHeyecehir. Bürohasi
bu fovramların etrafında şekiffenecehir. Kamu fiümet(eri,
ada.Cet ve foyna.k yönetimi ve dağıtımı 9ibi 6ö(üm(er bu
fovram[ara uy9un olarak yöneti(eceHerdir.
Din(eriniz bu Esas Kavramları desteHeyeceHerdir. Tüm
ruh.sa[ inanış sistemi bunların etrafında şekiffenecehir.
Koşulsuz sev9i, sınırsız paylaşım, ı!uy9usa.[ ve bedense(
iyileşme gibi deneyimler onlar sayesinde mümkün olacahır.
Sonunda., 6ir başkasının deneyimi için duyulacak sorum-
(u(uhan kaçınmanın imfonsız o(duğunu öğreneceksiniz,
çünkü "başkası" diye bir şey yohur. Sadece, pek çok şeHlde
ifade ed i(en Sen varsın.
Bunları bi(mehen dolayı, fı.er şey değişecek-tir. DeğişiHik
o kadar dramatik, o kadar yayılmış ve o fodar tam olaca.hır
ki şu an deneyim(ediğiniz dünya sanki bir kabus 9ibi
9örünecek, sanki dünyanın sonu 9elmiş 9ibi olacafor. Ve
aslında gerçekten aydınlanmış olacaksınız.
446
AftŞl[maati Bir Diyalog
çıkmasına se6ep ofcluğunuz.
Bunu ey[eme döktünüz 6i[e. Her
yerele insan[ar 6unun[a aynı çizgiye ge[mekteclir[er. Bu
yeniden yaratı[maya e[ uzatmaktaclırCar. Doğu, Batı i[e
6uCuşmaktaclır.&yatlar, farHı renkteki insanCarı kucakCa-
maktaclır. Din[er 6ir[eşmekte, fıükümet[er kencli[erini 6u
duruma uyar[amakta, ekonomi[er geniş(emekteclir[er. Her
konuda kürese[ 6ir 6akış açısını uyar[ayarak, kürese[ 6ir sis-
tem yaratarak, kürese[ 6ir yakCaşıma doğru i[er[emektesiniz.
Bu clegişimclen önce 6ir kaos olacaktır. Bu oranda 6ir
değişime doğru giderken 6u cloga[clır. Çünkü sadece şey[eri
yapma tarzınızı clegiştirmeHe ka[mıyorsunuz, aynı zaman-
da 6ir kişi, miffet[er top[u[ugu, 6ir tür oCarak Kim
O[clugunuz hakkındaki tüm düşüncenizi ele değiştiriyor
sunuz. Bu neclen[e ele kaos oCacaktır, 6u kaos 6üyük öCçücle
değişimi istemeyenlerce, "nafıa iyi" düşüncesinin sona
ermesini ve Bir Olmak düşüncesini ka6ul edemeyenlerce
yaratıCacaktır. Ayrıca, 6öy[e 6ir değişimin, kişinin tüm
hayatı üzerindeki kontrolün kay6eclilmesine, kişisel ve miffi
6ir kim[ikten vazgeçi[mesine neden o[ masınclan korkanlar
ela oCacaktır. Bu sonuç[arclan hiç6iri meydana gelmeyecektir.
Değişim, etnik ya ela kül türe[ ya ela miffi farHıl ıkCarın
yok olması anCamına gelmez. GeleneHerin aşağıCanması ya
ela mirasın reddedilmesi ya ela aiCelerin, aşiretlerin veya 6ir-
[ikferin dağılması elemek clegMir. Tam tersine, değişim 6u
6ağların güçlenmesine neden ofocaktır, çünkü 6irini kay6et-
meyi göze almak zorunda ka[maclan ela tüm 6un(arı cleney-
im[eye6ileceginizi an( ayacaksınız.
Degişim sizi farkCı kıCan şey[erin sona ermesi elemek
447
TANRI İLB DOSTLUK
efegifc!ir, saefece sizi ayıran şeylerin sona ermesi efemektir.
Farklılıklar ve ayırımlar aynı şey efegi[ef ir.
448
A[ışı[nuu(~ Bir DiyaC09
6unu of uştunfonuz, 6aşka hiç kimsenin yaşamının sürdüre-
memesinden emin olmak istiyorsunuz. Bu sizin mitiniz,
6una en güçlü olanın hayatta kalması diyorsunuz.
Bir Olma ögretisini yaşayarak, yaşamınız sürdürmek
için dövüşmek zorunda kalmaz, dövüşmeden yaşamı
sürdürmeyi güvence altına a[ırsınız. Uzun süredir
kaçındıgınız 6u 6asit çözüm, her şeyi degiştirecektir.
449
YİRMİ
Tanrı i[e dost olmak ne demektir? Tepeden tırnaga kaıfar
6ifgefige sahip olmak demektir. Ne zaman olursa olsun,
nerede of ursa olsun.
Bir ıfaha, ne yapılması, nası[, nereye giıf if mesi, nası[
hareket eıfifmesi ya da neden sevilmesi gerektigi hakkınıfa
tereıfıfüt etmemektir. Tanrı i(e dost ofdugunu.ufo tüm 6u
sorular kay6olur çünkü size tüm cevapları veririm.
As[ınıfa, sana cevapları vermem, sadece 6u hayata
gelirken 6u cevapları ıfa 6era6erinıfe getirıfigini ve ıfaima 6u
cevaplara sahip o(ıfugunu gösteririm. Bunların ortaya
çıkmasına nası( neden o(acagını, 6un[arı varo[ uşunıfan her-
hangi 6ir sorunun, meydan okumanın, wr[ugun 6oş[uguna
nası[ yayacagını gösteririm ve 6öy(ece sorunlar, meydan oku-
malar ve zor( ukfar artık hayatının 6ir parçası o[ matlar,
onların yerine 6asit ıfeneyim(er gelir.
451
TANRI İLE OOSI'LUK
değişiHiHeri göremezken seMeki değişikCiği
göre6i(ec.ek-
(erdir. Bu degişifüğe şaşıracaklardır. Buna fıayran o[ac.ak-
Cardır. Ve gMerek, 6u konuda soru[ar sormaya 6aşCayac.ak
[ardır.
452
Afışı[nuu!m Bir Diyalog
"algılanan, anlaşılan ve hatırlanan" fıer şeyi içerir. İşte 6u
önemCi 6ir kclime: "hatırlanan.''
Bu diğerleri
için 6ekfedin. Bu hayatta onların karşısına
çıkmak için, onların seni tanımaları için 6ekfedin. Artık 6ir-
6irinizi 6uUunuz ve 6undan sonra 6u işte yalnız değilsin.
Tanrı ile dost olmak 6u demektir. Artık yalnız olmamak
demektir.
öyleyse artık, günlük hayatına devam ederken, 6undan
sonra hiç6ir şeyin aynı olmayacagını 6il ve anla. Benimle
olan ıfostfugun fıer şeyi degiştirıf i. Seni, Benim Ortagım ve
453
TANRI İLE DOSTLUK
Sevgilim, Benim BilgeCiğim ve Farkındalıgım lialine getirdi.
Şimdi farkında olacaksın ve farkında oldugunun farkına
varacaksın. Uyanıklık yolunda yürüyeceksin. Bütünlügün
içine gireceksin.
Bunu yapmadıgın zamanlar liariç.
Unutma durumuna geri geldigin, kendini Gerçekte Kim
OlduğU'ndan 6aşka düşündügün zamanlar olacaktır. Böyle
zamanlarda, özeffiHe yeni dostlugumuzu foffan. Benim
ismimi söyle ve Ben orada oCacagım. Sana cevaplarını
gösterecegim, seni 6ilgeligine dogru yönlendirecegim, seni
kendine geri vereceğim.
Sonra, 6unu 6aşkaları için de yap. İnsanları, kendi(erine
geri ver. Bu, senin görevin ve amacındır.
Ve seninle oCan dostluHarı yoluy(a Tanrı i(e dost o(duk-
Carını da 6ileceHerdir.
454
YİRMİ BİR
455
TANRI İLE DOSTLUK
!anıyorum. Dostlar bunun içindir, kullanılmak için. Tanrı bunu
yapmamızdan hoşlanıyor. Tanrı, 'Beni kullanın" diyor. Bunlar
iki sihirli kelimedir. Bunlar, hayatınızı değiştirecek kelimelerdir.
Tanrı'nın bu kelimeleri söylediğini duyduğunuzda hayatınız
değişir. Ve diğer insanlar sizin bu kelimeleri söylediğinizi duyduk-
larında da hayatınız değişir.
456
A!ışı[matm Bir Diyalog
varoluşa adamayı seçiyorum. Sizi de aynısını yapmaya davet
ediyorum.
457
TANRI İLE DOSTLUK
duyun.
Tanrt'nın 6ir ifadesi olma kararınızla yüce(ti(eceksiniz.
Tanrı ve her şeyle 6ir[eşmeyi seçerek, kendinizi anlaya-
caksınız. Gerçegi &ilmek için gösterdiginiz kararlılıkla,
gerçekten gerçegi göstereceksiniz. Sadece düşüncede degil,
sadece sözle degil, gerçekten göstereceksiniz.
Göklerin Kraff ıgı•nc!a ve Tanrt'nın ka(6inde 6ir yer talep
ettiniz. Bunlar sizin istekleriniz. Ve 6u istekler ey(em-
(erinize de yansıdıgında, gerçekten 6ir Usta olacaksınız.
Ve 6i[ in ki, usta[ ık gittiginiz yerdedir. Gitmek
istediginizi söy[ec!iginiz yerdedir ve 6u nedenle sizi yön-
(enc!irdigim ve sizi 6aşkalarına öncülük yapmaya davet
ettiğim yerdedir.
458
Afışı!nuu!ıi. Bir Diyalog
isterseniz dagları oynatacak inancınız o(sun, eger içinizde
sevgi yoksa, Kim O(dugunuz hakkında &enimsediginiz en
&üyük vizyonun en &üyük versiyonunda kendinizi ifade ede-
mezsiniz.
Sevgi/aşk sa&ır[ı ve naziktir; sevgi kıskanç ya da
palavracı degMir, ki&ir[i ya da ka&a degiCdir. Sevgi kendi
yoCunda ısrar etmez; a[ınmaz ya da kızmaz; yan[ış o[ana
sevinmez çünkü yan[ış ya da dogru diye &ir şey o[maaıgın
&i[ir. Sevgi Fıer şeyi ka[dırır, her şeyi &i[ir, Fıer şeye dayanır,
Fıer şeyi kucaklar, fakat hiç&ir şeyi affetmez çünkü sevgi
hiç&ir şeyin ve hiç kimsenin afeedi[meye ihtiyacı o[madıgını
&i[ir.
Sevgi asla sona ermez. Tıpkı kehanet(eriniz gi&i ö[ ür[er,
differiniz gi&i kesiCir(er, &i[giniz gi&i &üyür ve ge[işir[er.
Çünkü &i[giniz şimdi kusurCudur, ha[&uki sonunda Fıer şeyin
mükemmeffik o(dugunu anladıgınıwa, kusur[u &iC9i de,
tıpkı hayatınızda kusurCu diye ad[andırdıgınız fıer şey gi&i
ö[ecektir.
Çocukken, &ir çocuk 9i&i konuşuyordun, &ir çocuk gi&i
düşünüyordun, &ir çocuk 9i&i fikir yürütüyordun. Fakat
şimdi ruhsa[ açıdan ge[iştin ve çocukça yoffardan vazgeçtin.
ÖnceCeri sis[i &ir aynada, şimdi ise berrak &ir şeki(c{e dost
o[dugumuzu gördün. Önce[eri kısmen, şimdi ise tamamen
an[adın, aynı şeki(de tam o[arak an[aşı[dın. Tanrı i[e dost
o[ mak &u demektir.
Şimdi &u sayfalardan çekiriyorum fakat ka(&inden ve
ruhundan asla ayrı[mıyorum. Ruhunu &ırakamam çünkü
&n senin ruhunum. Ruhun, &nim o[dugum şeyden
459
TANRI İLE OOSTLUK
yapı[mıştır. Şimdi git ruh ortagını; inanç, umut ve sevgi
içinde yaşa, fakat 6u üçünün en 6üyügünün sevgi o(ıfugunu
6iL
Onu yay, onu pay[aş, o o[, nerede o[ursan o[, 6öy[ece
ışıgın gerçekten dünyayı aydınCata6i[ecek 6ir ışık o[acaktır.
460
BİTİRİRKEN ...
462
A[ışı[nuu!ıi Bir Diyalog
bir ruhsal farkındalığı başarmak için de kullanabilirsiniz.
Dalın, basit, kolay ve engindir. Bu çalışma hakkında daha
fazla bilgi almak istiyorsanız, 1-877-DAHNHAK numarasını
arayarak en yakındaki Dalın Merkezi'nin bulabilirsiniz.
Elbette incelemenize değen, daha pek çok bedensel ve
zihinsel çalışma vardır ve bunlardan hiçbiri ile kötü yola
sapmış olmazsınız - bunları kullanmak hakkında ciddi
olduğunuz ve belli bir aşamada artık ışığı arayan değil,
463
TANRI İLE DOSTLUK
düşünce olduğunu biliyordum fakat onu nasıl uygulayacağımı
bilmiyordum.
Sonra, kendimi neredeyse tedirgin hissettiğim bir hafta
sonu sırasında cevap geldi. Tek yapmam gereken yazmaktı ve
ortaya Işıgı Getirenler adlı bir kitap çıktı. Modern hayatın en
önemli sorularına gerçek dünya yanıtları getiriyordu - doğru
yaşam tarzını nasıl bulmalı, sadece yaşamak yerine bir hayatı
nasıl kurmalı. Eğer, Tanrı'nın bizi davet ettiği gibi "dünyayı
468
A[ışı[ma4ıi, Bir DiyaC09
da deneysel bir farkındalık elde etmekle kalmaz aynı zamanda
tüm yaşayan şeylerle Bir olduğumuz hakkında deneysel bir
farkındalığa varırız. Bu da, hayatımızda bu kadar acıya yol
açan inanışa, yani, aramızdan birini ya da bir grubun herhan-
gi bir şekilde diğerinden daha iyi olduğu inanışına bir son vere-
cektir.
Bu kitap bu konuda büyük bir mesaj göndermektedir.
Umarım, artık bu mesajı yaymak konusunda bana katılırsınız.
Bu ortaklıkta bana katılın, böylece Yirmi Birinci Yüzyıl' da, her
inançtan dini liderlerin, politik şahsiyetlerin, eğitimcilerin ve
sosyal bilginlerin Tanrı'nın davetini kabul ettiklerini ve şöyle
dediklerini görebiliriz:
"Bizimki daha iyi bir yol değildir, sadece farklı bir yoldur."
Bu, dünyayı değiştirecek sade, şaşırtıcı bir bildiridir.
Burada, tüm kültürel tarihimizi değiştirmekten, insanoğlu
için neyin doğru olduğu hakkında benimsenen kollektif
düşüncemizi sonsuza dek değiştirmekten bahsediyoruz.
469
TANRI İLE DOSTLUK
ediyorduk.
Göreli iyiliğimiz hakkındaki bu yargımız, kazanmak için
gerekli olduğuna inandığımız davranışlarımızı haklı çıkar
mamıza izin verdi. Fakat, sahneyi zafer için değil, yenilgi için
düzenleyen, "daha iyi" olacağımızı hayal ederek
yaptıklarımızdır. Bu, insanlığın trajedisidir. "Daha iyi" tanımı
adına, halkları, etnik anlamda temizledik. Öncelikli
olduğumuzu iddia ettik ve kaynakları sakladık. Daha aşağı
diye tanımladıklarımız üzerinde hakimiyet kurduk ve onları
ümitsiz yaşamlar sürmeye mahkum ettik.
Tüm bunlar, insanlar Tanrı'ya yaklaşımlarının "daha iyi"
olduğuna, "daha iyi" bir yönetim şekline, "daha iyi" bir
ekonomik sisteme ya da toprak üzerinde hak iddia etmek için
"daha iyi" bir nedene sahip olduklarına inandıkları için mey-
dana geldi. Tanrı ile Sohbetler'in mesajı açıktır. Kimse daha iyi
değildir. Hepimiz Biriz. Ve tek bir ses gibi konuşmayı öğren
medikçe. Dünya üzerinde barış kuramayız. Bu ses, akim,
şefkatin, sevginin sesi olmalıdır. İçimizdeki tanrısallığın sesi
olmalıdır.
470