Mal Reji̇mi̇

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 15

19.10.

23

TÜRK MEDENÎ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA


KANUN Madde 10 -Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce
evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tâbi oldukları mal rejimi devam
eder. Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir
mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal
rejimini seçmiş sayılırlar.
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma
veya iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tâbi oldukları mal rejimi
devam eder. Dava boşanma veya iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin
sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Davanın retle sonuçlanması hâlinde
eşler, kararın kesinleşmesini izleyen bir yıl içinde başka bir mal rejimi
seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden geçerli olmak üzere yasal
mal rejimini seçmiş sayılırlar.
Şu kadar ki eşler, yukarıdaki fıkralarda öngörülen bir yıllık süre içinde mal rejimi
sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul
edebilirler.
Yukarıdaki hükümler uyarınca mal birliği veya mal ortaklığı rejiminin yasal mal
rejimine dönüşmesi hâlinde, Türk Kanunu Medenîsinin ilgili mal rejiminin sona
ermesine ilişkin hükümleri uygulanır.

(TMK yürürlük tarihi: 01.01.2002)

 Kişi, evlenme ile eşine karşı bir sadakat yükümlülüğü altına girer.
Bununla beraber mali yükümlülükler de vardır. (Evin geçiminin
sağlanması, ihtiyaçlarının karşılanması)
TMK 185- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına,
eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

 Eşler emek ve varlıkları ile evlilik birliğinin masraflarına katılırlar.


 Bu noktada mal rejimi müessesesi devreye girer.
Mal Rejimi Türleri

Yasal mal rejimi: edinilmiş mallara katılma


Seçimlik mal rejimleri: mal ortaklığı, mal ayrılığı ve paylaşmalı mal ayrılığı

Mal Ayrılığı
 Eski Medeni Kanunumuzda yasal mal rejimiydi.
 Eşler arasında malları bakımından en gevşek, yumuşak ilişkinin söz
konusu olduğu rejimdir.
 Eşler arasında hiçbir ortak payda yok.

Mal Ortaklığı
 Eşler arasında malları bakımından en sıkı ilişkinin söz konusu olduğu
rejimdir.
 Her mal üzerinde ortak tasarruf yetkisi
 Ortak mallar üzerinde elbirliği ile hareket etme zorunluluğu
 Yararlanma, yönetim ve tasarruf bakımından çok sıkı bir ilişki ve birlikle
hareket zorunluluğu
 Tasfiye hususunda ayni bir paylaşma görülür. Yani malın aynen taraflara
verilmesi gerekir. (Ayni paylaşım zorunluluğu)

Edinilmiş Mallara Katılma


 Eşler, mallarını kullanma ve malvarlıkları üzerinde tasarrufta bulunma
konusunda serbesttir.
 Ayni paylaşım yapılmaz, herkes yine sahip olduğu malın maliki olmaya
devam eder. Sadece artık değer hesabı vesilesiyle eşlerden birinin
lehine alacak hakkı imkânı tanınır.
 Mal rejiminin devamı süresince mallar üzerinde serbestçe tasarruf +
alacak hakkı
Paylaşmalı Mal Ayrılığı
 Mal ayrılığında olduğu gibi, eşler arasında yine mallar üzerinde
serbestçe tasarrufta bulunma yetkisi vardır ancak malların niteliği ve
paylaşma yöntemi bakımından farklılıklar bulunur.
 Bu fark, ‘’aileye özgülenen mallar’’ denilen malların paylaşımının söz
konusu olmasıdır.
 Dolayısıyla hem mal ayrılığı hem de paylaşım vardır.
 Evlilik devam ederken mal ayrılığı rejimi uygulanırken, iş tasfiye
aşamasına geldiğinde bir paylaşma söz konusu olur.
 Paylaşma aşamasının edinilmiş mallara katılma rejiminden farkı,
edinilmiş malların paylaşılması değil de aileye özgülenen malların
paylaşılmasıdır.
 Paylaşım yöntemi olarak, mal ortaklığında olduğu gibi, aynen paylaşım
görülür. Ancak aynen paylaşım yapılamaması durumlarında, maddi
olarak denkleştirme yapılabilir.

Eşler Arasındaki Mal Rejimi/ Genel Hükümler

TMK 202- Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması


asıldır.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul
edebilirler.
 Görüldüğü üzere, eşlere bir seçim şansı verilmiş (kanunun izin verdiği
ölçüde) ancak bu bir şekil şartına bağlanmıştır.
 Sınırlı sayı ve tipe bağlılık ilkeleri görülür. (TMK 202/2’de) Dolayısıyla
sözleşme serbestisi ve özgürlüğü gerçek anlamda bulunmamaktadır.
 Mal rejimi sözleşmesinin kanuna dayanarak yapılmasının zorunlu
olmasının sebebi, bu sözleşmeden saklı paylı mirasçıları ve alacaklılar
gibi 3. şahısların da etkilenecek olmasıdır.
TMK Madde 203- Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra
yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde
seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.
 Bu maddede de görüldüğü gibi, mal rejimi hükümleri emredicidir.
 Kanunun dışına çıkan sözleşmeler kesin hükümsüzlük ile sakat olacaktır.
 Evlenmeden önce yapılan mal rejimi sözleşmeleri nitelik itibarıyla
geciktirici şarta bağlı sözleşmelerdir.
 Mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan sözleşmeler mal rejimi sözleşmesi
değil, tasfiye sözleşmesidir. Tasfiye sözleşmesinin geçerlilik koşulları
Borçlar Kanunu hükümlerine tabiidir.

Sözleşme Ehliyeti
Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar, yasal temsilcilerinin rızasıyla dahi olsa, mal
rejimi sözleşmesi yapamazlar. Çünkü bu hak, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır.
TMK Madde 204- Mal rejimi sözleşmesi, ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar
tarafından yapılabilir. Küçükler ile kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızasını almak
zorundadırlar.
 Küçükler için velinin yani yasal temsilcinin rızası, kısıtlılar için ise vasinin
rızası aranır ancak böyle bir işlem için vasinin onayı yeterli değildir ve
Vesayet Kurumunun da onayı gerekir.
 Sınırlı ehliyetliler (danışman atananlar) açısından bir sorun yoktur. Mal
rejimi sözleşmesi yapmak danışman onayı gerektiren bir konu değildir.

Sözleşmenin Şekli
Madde 205- Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde
yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini
seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler.
Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince
imzalanması zorunludur.
 Mal rejimi sözleşmesinin şekle bağlı olmasının nedeni; taraflar ve kamu
açısından hukuk güvenliğini sağlamak, sözleşmenin ciddiyeti hakkında
bir uyarı teşkil etmek ve 3. kişilerin menfaatini korumaktır.
 Kanunda öngörülen üç yöntem: noterde düzenleme, noterde onaylama,
evlendirme memuruna yapılacak başvuru yoluyla.

Noterde düzenleme: İçerik tamamen noter tarafından düzenlenir.


Tarafların istekleri noter tarafından tutanağa geçirilir. Daha sonra
taraflara imzalatılır. Hukuk güvenliği en üst seviyededir.

Noterde onaylama: İçerik taraflarca belirlenir. Noter tarafından


imzalanır.

 Bu sözleşmelerde ‘’işlemde birlik’’ (mitas actus) ilkesi kabul edilir.


 İşlemde birlik ilkesi, şeklin özel ve ağırlaştırılmış bir koşuludur.
 Bu ilke gereğince belgelendirmenin tarafları, belgelendiren kişi ve
gerekli olduğu müddetçe ikincil kişiler, (rızası aranan yasal temsilci gibi)
tüm asıl işlemler boyunca belgelendirme yerinde hazır bulunur. Asıl
işlemler önemli bir kesinti olmaksızın gerçekleştirilir.
 Sözleşme vekaleten imzalanamaz.

Evlendirme memuruna yapılacak başvuru: Ancak evlenme başvurusu


sırasında yapılabilir. (Zamansal açıdan kısıtlama)
Sadece seçilen mal rejimi bildirilir. Mal rejimi hükümlerinde değişiklik
yapılamaz. Çünkü evlendirme memurluğu, bu düzenlemeyi yapacak
olan bir hukuki kurum değildir. Hükümlerinde değişiklik yapılması için
notere gidilmesi gerekir. (Evlenmeden önce veya sonra notere
gidilebilir.)
Evlendirme memurlarına düzenleme yetkisinin verilmemesindeki amaç,
mal ayrılığı rejimine geçişi kolaylaştırmaktır.
26.10.2023

Olağanüstü Mal Rejimi


 Yasal mal rejimi ve mal ortaklığı ile paylaşmalı mal ayrılığı, olağan mal
rejimleridir.
 Mal ayrılığı rejimi, olağanüstü mal rejimidir. (Paylaşmayı öngörmeyen
tek mal rejimi türü olduğu için)
 Mal ayrılığına geçiş için kanunun getirdiği bazı şartların gerçekleşmesi
gerekir:
1) Eşlerden birinin talebiyle
2) Cebri icra dolayısıyla (alacaklıların talebiyle)

1) Eşlerden Birinin Talebiyle

Karar:
Madde 206- Haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine,
mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.
Özellikle aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:
1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş
olması,
2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye
düşürmüş olması,
3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için
gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık
malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.
Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal
temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
 Bu madde sınırlayıcı olmayıp sayılan durumlar birer örnek niteliğindedir.
 Bir kusur şartı değil, haklı sebep aranır.
 Kişi hem kusurlu davranış sergileyip hem de olağanüstü mal rejimine
geçiş talebinde bulunamaz. Bu durum çelişkili davranış yasağına ve
dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder.

Yetki:
Madde 207- Yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri
mahkemesidir.

Mal ayrılığına geçişten dönme:


Madde 208- Eşler, her zaman yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle önceki veya
başka bir mal rejimini kabul edebilirler.
Mal ayrılığına geçişi gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde hâkim,
eşlerden birinin istemi üzerine eski mal rejimine dönülmesine karar verebilir.

2) Cebri İcra Halinde

 Burada düzenlenen hükümler sadece mal ortaklığı rejimi için geçerlidir.


 Alacaklılar, eğer borçlunun malvarlığı borcunu karşılamak için yeterli
değilse, alacaklarının diğer eşin ortaklıktaki payından tahsil edilmesini
talep edebilir. BU DURUM SADECE MAL ORTAKLIĞI REJİMİNDE VARDIR!
(Çünkü edinilmiş mallara katılma veya paylaşmalı mal ayrılığı
rejimlerinde öyle bir hakkın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizdir ve
3. kişiler tarafından bu hakka müdahale edilemez. Ancak mal ortaklığı
rejiminde, ortaklık kurulduğu anda malvarlıkları ortak bir havuzda
toplanır. Derhal ortaklığa girmiş olur.)

İflâsta:
Madde 209- Mal ortaklığını kabul etmiş olan eşlerden birinin iflâsına karar
verildiği takdirde, ortaklık kendiliğinden mal ayrılığına dönüşür.
Hacizde:
Madde 210- Mal ortaklığını kabul etmiş eşlerden birine karşı icra takibinde
bulunan alacaklı, haczin uygulanmasında zarara uğrarsa, hâkimden mal
ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
Alacaklının istemi her iki eşe yöneltilir.
Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir.

Eski rejime dönme:


Madde 211- Alacaklı tatmin edildiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine
hâkim, mal ortaklığının yeniden kurulmasına karar verebilir.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle edinilmiş mallara katılma rejimini kabul
edebilirler.

Önceki rejimin tasfiyesi


Madde 212- Mal ayrılığına geçildiği takdirde, kanunda aksine hüküm
bulunmadıkça, eşler arasında önceki mal rejiminin tasfiyesi, bu rejime ilişkin
hükümlere göre yapılır.
 Kanunda, örneğin ölüm halinde aksine hüküm bulunabilir. Burada sözü
edilen mahkeme kararı ile tasfiyedir.

Alacaklıların korunması
Madde 213- Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin
tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını
alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz.
Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur;
ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu
ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.
Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki
Madde 214- Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin
davalarda, aşağıdaki mahkemeler yetkilidir:
1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri
mahkemesi,
2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar
verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,
3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi.

Bir eşin mallarının diğeri tarafından yönetimi


Madde 215- Eşlerden birinin açık veya örtülü olarak mallarının yönetimini diğer
eşe bırakması hâlinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça vekâlet hükümleri
uygulanır.

Envanter
Madde 216- Eşlerden her biri, diğerinden her zaman mallarının envanterinin
resmî senetle yapılmasını isteyebilir.
Bu envanter, malların getirilmesinden başlayarak bir yıl içinde yapılmışsa, aksi
ispatlanmış olmadıkça bu envanterin doğru olduğu kabul edilir.
 Eğer bir belgenin resmi senet ile düzenlenmesi gerekiyorsa ve buna
ilişkin özel bir düzenleme yok ise, bu resmiyeti noter verir. Dolayısıyla
envanterin noterde yapılması gerekir.
 Noterde hem malın kime ait olduğu hem de mal grubu tespit edilir.
 Bu belge, resmi senede bağlı kılınmış olsa bile bunun aksinin
ispatlanması her türlü delil ile mümkündür.
Eşler arasındaki borçlar
Madde 217- Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez.
Bununla beraber bir borcun yerine getirilmesi, borçlu eşi evlilik birliğini
tehlikeye düşürecek derecede önemli güçlüklere sokacaksa, bu eş ödeme için
süre isteyebilir. Durum ve koşullar gerektiriyorsa, hâkim istemde bulunan eşi
güvence göstermekle yükümlü tutar.
 Eskiden mevcut olan eşler arasındaki cebri icra yasağı 217. madde ile
kaldırılmıştır. Dolayısıyla eşler diğer eşten, evlilik devam ediyor olsa bile,
alacağını talep edebilir. Ancak, aile birliği zor duruma düşecek ise
erteleme de istenebilir.
 Bu bakımdan, borcu talep etmenin zamanaşımına uğraması durumuna
eşler açısından TBK 153/3 ile bir istisna getirilmiştir.
TBK 153/3- Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa
durur:
3. Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için.
02.11.2023

Edinilmiş Mallara Katılma

Madde 218- Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her
birinin kişisel mallarını kapsar.

Edinilmiş Mallar:
Madde 219- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını
vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele
yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

 Malvarlığı değeri: Bir kimsenin aktifinde yer alan malvarlığı haklarıdır.


Bu hakların içinde para ile ölçülebilen, ekonomik değeri olan her türlü
hak yer alır. (Ayni haklar, alacaklar hakları, fikri haklar gibi)
 Mal rejiminin devamı süresince: Mahkeme kararı ile mal rejiminin sona
erdiği durumlarda (mal rejimi değişikliği, evliliğin iptali, boşanma
davası) mal rejimi geçmişe dönük olarak davanın açıldığı tarihten
itibaren sona erer.
 Karşılığını vererek: İvazlı (karşılıklı) bir sözleşme söz konusu olmalı.
 Esasında, eşlerin emeği ile kazanmış olduğu malvarlığı değerleri
paylaşılır. Çalışma karşılığı alınan (genelde mesleki faaliyetler sonucu)
malvarlığı değerleri de edinilmiş mal olur. Önemli olan, EMEK karşılığı
bir kazanç elde edilmiş olmasıdır.
 Fikri mülkiyete dayanan eserler de edinilmiş mal niteliğinde olur. (Bir
ressamın tablosu, bir yazarın yazdığı eser gibi)
 Bazı durumlarda, yapmama borcuna dayanan edimler de edinilmiş mal
sayılabilir. (Rekabet etme yasağından ileri gelen kazançlar gibi)
 Sosyal Güvenlik kurumlarının yaptığı ödemeler de yine bir emeğin
sonucunda olduğu için edinilmiş mal sayılacaktır.
 Bu maddede kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mal olarak kabul
edileceği ifade edilmiş olsa bile, maddenin emredici olmamasından
ötürü eşler dilerlerse kişisel mallarının gelirlerini kişisel mal olarak kabul
ettiklerini beyan edebilirler.
 Kaynağı edinilmiş mal olan malvarlığı değerleri de edinilmiş maldır.
 Yaygın olan görüşe göre, şans oyunları, piyango, ikramiye vb. yerlerden
kazanılan para değerleri için de edinilmiş mal karinesi uygulanmalıdır.
Yerine geçen mal teorisine göre, eğer piyango bileti edinilmiş
malvarlığından alındıysa, bilet sonucu kazanılan para da edinilmiş mal
sayılmalıdır. Fakat kişisel malvarlığı değerleri ile alındıysa, kişisel mal
sayılır. (İsviçre Federal Mahkemesi ve Yargıtay tarafınca)

09.11.23

Kişisel Mallar:
Madde 220- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin
sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla
elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

 Emek harcanmadan, karşılıksız olarak elde edilen malvarlığı değerleri


kişisel mal olarak tanımlanır.
 Kişisel mallar, kanunda sınırlı sayıda belirtilmiştir. Bunun içinde yer
almayanlar edinilmiş mal niteliğindedir.
 Bir mal kişisel eşya niteliğinde sayılıyorsa, kaynağına ve ne zaman
edinildiğine bakılmaksızın kişisel mal olarak kabul edilir. (Yalnızca kişisel
kullanıma yarayan, özel mülk niteliğindeki taşınır eşyalar; kişisel hobi
eşyaları) Fakat bunun da ekonomik statüye göre bir sınırı vardır. Bu sınırı
aşan mallar için denkleştirme uygulanır.
 Düğünde takılan takılar bakımından ise Yargıtay’ın istikrarlı kararına
göre, örf ve âdet hukuku gereğince düğünde takılan ziynet eşyaları
(altın, bilezik vs.) kadının kişisel malı niteliğinde sayılır. Kadın eşe kişisel
bağışlama olarak değerlendirilmiştir. Bu konuda birçok karşı görüş
vardır.
 Kişisel mal yerine geçen bir mal da kişisel mal sayılır ancak yerine geçen
malın bir kısmını edinilmiş malvarlığı değeri oluşturuyor ise
denkleştirme söz konusu olur.

 Ancak sözleşme ile kişisel mal haline getirilebilecek mallar da


mevcuttur. (Madde 221)
Madde 221- Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin
faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı
değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil
olmayacağını da kararlaştırabilirler.
 İlk fıkrada, işletmenin veya mesleğin devamlılığını sağlamak açısından
bir haklı menfaat vardır.

İspat Karinesi:
Madde 222- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse,
iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı
mülkiyetinde sayılır.
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.
 Eşlerin ayrı yaşıyor olması, edinilmiş mallara katılma rejimini sona
erdirmez. Bu süre içinde de mal rejimi devam eder. Ancak bu durum
olağanüstü mal rejimine geçiş sonucunu doğurabilir.

16.11.2023

Değer artış payı


Madde 227- Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine
veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa,
tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak
hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre
hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri
esas alınır.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe
ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri
gibi, pay oranını da değiştirebilirler.

 Bu hükmün gerekçesi; bir eşin, diğer eşin bir mal edinmesine, bunu
korumasına ve iyileştirmesine bir katkıda bulunmuş olması ve eşin de
daha sonra bu katkıdan faydalanmasıdır.
 Değer artış payı alacağında orantının yapılacağı değer tasfiye anındaki
değerdir. (Edinilmiş mallara katılma rejimi)
 Katkı payı alacağında ise dava tarihindeki değer göz önüne alınır. (Mal
ayrılığı rejimi, 2002 öncesi)
 Zamanaşımı süresi 10 yıldır.
 Bir karşılıksız kazandırmanın, açık ve net olarak bağışlama olarak
nitelendirilemiyorsa, değer artış payı olarak nitelendirileceği kabul
edilmiştir.
 Değer artış payını almaktan vazgeçmenin yazılı bir anlaşmaya
bağlanmasının amacı hukuk güvenliğini sağlamaktır.
 Değer kaybı söz konusu olduğunda başlangıçtaki değerin esas
alınmasının amacı, katkı sağlayan eşi korumaktır.
 Bir mala iyileştirme yapıldıysa, malın değeri = iyileştirme maliyeti +
malın iyileştirmeden önceki değeri

Değer Artış Payının Oluşması İçin Gereken Koşullar


1) Bir katkıda bulunulması (bir malvarlığı değerine ilişkin emek veya para)
2) Katkının karşılıksız olması gerekir
3) Mal rejiminin sona ermesi
4) Tasfiye aninda bir deger artisinin varligi
5) Tasfiyenin talep edilmesi

Kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirme


Madde 230- Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya
edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye
sırasında denkleştirme istenebilir.
Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime
ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır.
Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya
korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda
denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal
daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.

You might also like